27 Haziran 2015 Cumartesi

Sunis Hotels Jolly Tur’la gözünü Ege'ye Çevirdi....


HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



SUNİS GÖZÜNÜ EGE’YE ÇEVİRDİ
Antalya’nın lüks en önemli otel zincirlerinden olan ve iç pazarda Jolly Tur’la tek yetkililik anlaşması yaparak, 2015 yaz hızlı bir giriş yapmayı planlayan Sunis Hotels, yatırımlarındaki yeni rotasını Ege Bölgesi olarak belirledi. Özdere’de 3, Seferihisar’da 1 otel daha açmayı planlayan grubun bölgede yaptığı ilk yatırım olan ve 58 Milyon Euro’luk  (175 milyon TL)  yatırım maliyeti ile bölgeye yeni bir heyecan katan Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın açılışı görkemli bir törenle gerçekleşti. 
Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’daki ilk sezonunda beklentilerin üstüne çıkarak şimdiden doluluk oranını yüzde 70’in üzerine çıkardı. Otelin misafir profilinde yerli turist kadar AB ülkeleri, Rus, İranlı ve Slovak turistler önemli bir yer tutuyor. 
İLK YATIRIMA 58 MİLYON EURO
Sunis Hotels’in Özdere’de lüks konumlandırdığı tesis, 58 milyon Euro’luk (175 milyon TL) bütçeyle turizm sektörüne kazandırıldı. Ege Bölgesi’nin en lüks 5 yıldızlı oteli olarak bölgeye kazandırılan yatırım toplam 45 bin metrekarelik alan üzerinde kuruldu. Çevreci yapısıyla dikkat çeken otelde peyzaja ve doğaya 22.000 metrekarelik alan ayrılan tesisin, standart odalar, deluxe süit odalar, aile odaları, kral dairesinin ve engelli odalarına yer verilen tesiste toplamda 470 oda hizmet veriyor. 


GASTRONOMİYE BÜYÜK ÖNEM 
Oteldeki bölümler belirlenen misafir profilinin lüks ve keyifli bir tatil geçirmeleri için tüm ayrıntılar dikkate alınarak projelendirildi. 8 bin metrekarelik SPA, 3 bin metrekarelik havuz, 13 bar, İtalyan, Meksika, Çin, Osmanlı ve balık mutfaklarından oluşan 6 Al’a carte restoranın yanı sıra ana restorana 5 ayrı bölümle yer verilen otelde açık havada konumlandırılan restoranlar da dikkat çekiyor. Lezzet Sokağı, Snack Restaurant, Mevlana Restaurant, Teppanyaki Restaurant, Mangal Evi,  Öğle yemeği için ayrılan Restaurant; açık havada dikkat çeken bölümler arasında yer alıyor. İş dünyası düşünülerek 3 ayrı toplantı salonuna da yer verilen otelde çocuk ve gençler de unutulmadan ayrı ayrı kulüplere düşünülmüştür. 
ANTALYA OTELE DOYDU, YENİ ROTAMIZ İZMİR OLDU
Antalya’daki 5 yıldızlı 4 otelden sonra turizm yatırımlarının rotasını İzmir’e çeviren Sunis Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ünal, yeni yatırımlarda İzmir’e odaklanmalarının nedenini şu sözlerle açıkladı:  “İzmir’in incisi olarak nitelendirilebilecek Özdere, yaklaşık 40 
nedenini şu sözlerle açıkladı:  “İzmir’in incisi olarak nitelendirilebilecek Özdere, yaklaşık 40 kilometrelik sahil şeridi, bozulmamış doğası ve eşsiz koylarıyla Türk Turizmi için son derece özel bir konumda ve cezbedici bir bölgede yer alıyor. Dolayısıyla biz de Sunis Hotel’s olarak turizmin yeni yıldızı Özdere’ye yatırım yaptık.”
Antalya merkezli bir firma olarak yatırımlarının neden yine Antalya’ da olmadığına da değinen Ünal, “Antalya, her zaman için turizmin başkenti ve cazibe merkezi olarak kalacaktır. Ancak, Antalya’nın otele doyduğunu düşünüyoruz bu sebepten dolayı yeni yatırımlarında Antalya’nın cazibesini azaltacağını düşünüyoruz. Bu yüzden biz de yeni destinasyon arayışına girdik. İzmir Özdere ve Seferihisar Doğanbey ise turizmde, yıldızı daha da parlayacak bölgeler. Bu bölgelerde birini hayata geçirdiğimiz toplam 4 yatırımımız söz konusu” diye konuştu. 
DÜNYANIN 7 HARİKASI’NDAN BİRİNİ ÖZDERE’YE TAŞIYACAK
İzmir’deki diğer yatırım planları hakkında bilgi veren Namık Ünal, Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın hemen bitişiğindeki 67 bin metrekarelik arazi üzerinde Dünyanın 7 Harikasından biri olan Hindistan’daki Taj Mahal şeklinde bir otel planladıklarını açıkladı. Ünal, tasarım ve projelendirme çalışmalarının hâlen devam ettiğini bildirdi. Seferihisar Doğanbey’deki otel yatırımı hakkında da konuşan Ünal, buradaki 120 bin metrekare arazi üzerinde termal Resort ve sağlık turizmini konu alan bir proje planladıklarından bahsetti. Ünal, “Arazimizin yakınında jeotermal kaynaklar mevcuttur ve toplam yatırım maliyetimiz arsa bedeli hariç 60 milyon Euro (180 milyon TL) civarında olacak” dedi.
JOLLY TUR, TURİZMİ İLERİYE TAŞIYACAK YATIRIMCILARLA ÇALIŞIYOR
Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ise, Jolly’nin turizmdeki 28 yıllık maratonu boyunca partner seçiminde son derece titiz davrandığına dikkat çekti. Mete Vardar, şöyle konuştu: “Bu titiz seçimimizin sonucu olarak bugün aralarında Sunis Hotels’in de yer aldığı Türkiye’nin en önemli ve hizmette sınırları zorlayan otelleriyle birlikte çalışıyoruz. 
Çünkü ‘Tüm Türkiye Jolly Tur ile Tatile’ misyonumuzun gerçekleşmesi için yüksek kaliteyle hizmet veren ve Türkiye’nin turizmini ileriye taşıyacak yatırımcılarla çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Sunis Hotels’in ile Antalya’daki işbirliğimizin yanı sıra İzmir Özdere’deki yeni otellerinde de birlikte çalışarak Türkiye turizmini ileriye taşıyacak adımlar atmaktan memnuniyet duyuyoruz.

“Kongreler Şehri İstanbul” Yabancı Basında Tanıtılıyor!


HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR


İstanbul Avrupa Medyasında
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB’nin çalışmaları ile
“Kongreler Şehri İstanbul” Yabancı Basında Tanıtılıyor!



İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) - İstanbul’un tanıtımıyla ilgili yapmış olduğu çalışmalarla yabancı basında da İstanbul’un adından söz ettirdi. Avrupa’nın toplantı endüstrisi alanında en etkili dergileri İstanbul’un tanıtımına sayfalarca yer ayırdı.
Dünyanın önemli kongre ve toplantılarını İstanbul’a getirmek için çalışmalarını sürdüren İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB’nin yürüttüğü tanıtım çalışmaları hızla sürüyor. İstanbul’un uluslararası toplantı ve kongre pazarındaki iş potansiyelini artırmak ve İstanbul’u dünya kongre ve toplantı sektörüne tanıtmak için sektörün en çok okunan yayınlarının temsilcileri 25-28 Mart tarihlerinde,İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürütülen “Kongreler Şehri İstanbul-Uluslararası Medya Çalışması” kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. Bu buluşmanın ardından uluslararası yayınlarda İstanbul’un tanıtımının yapıldığı haberler peş peşe yayınlanmaya başladı.



“İki Şehrin Hikayesi” İstanbul’un farklılıklarını ortaya çıkarıyor

Toplantı endüstrisi alanında Avrupa’nın en etkili dergilerinden biri olan Almanya’da her ay 20.500 kişiye ulaşan CIM Magazine’de İstanbul’a tam 4 sayfa ayrıldı. “İki Şehrin Hikâyesi” başlığıyla verilen haberde “Kongre Vadisi İstanbul’un ekonomisi patlama yaşıyor” denildi. ICVB’nin geçmişten günümüze bir aradalık fikrinden yola çıkılarak hazırlanan yeni markalaşma stratejisinin altı çizilerek "İki Şehrin Hikayesi,  İstanbul’un farklılıklarını ortaya çıkarmayı amaçlıyor” ifadelerine yer verildi. Haberde, etkileyici bir büyüme gözlenen Türkiye'nin kalbi konumundaki İstanbul’un iki kıta ve tarihi ticaret yolları üzerinde olduğuna dikkat çekilerek uluslararası toplantıların merkezi haline geldiği belirtildi. “İstanbul’un kültürel geçmişi, tarihi ve coğrafyası, güncel gelişmeleriyle ilham veren ve insanları birleştiren eşsiz bir konuma sahip olduğu” ifadelerine yer verilen haberde, ICVB’nin yeni kampanyası “İki Şehrin Hikayesi”yle İstanbul’un “modernite ve gelenek, batı ve doğu, dinamizm ve huzur” gibi farklı yüzlerinin yansıtıldığına dikkat çekildi.ICVB çalışmalarının geniş olarak anlatıldığı röportajda İstanbul’un ilk resmi tanıtım sitesi olanwww.howtoistanbul.com’dan da bahsedildi.

İstanbul heyecan verici bir kent

Belçika’da yayınlanan ve sektördeki 5.000 toplantı profesyoneline hitap eden Avrupa ve Asya Pasifik ülkelerinde dağıtılan Headquarters Magazine ise İstanbul için özel bir ek hazırlayarak tam 12 sayfa ayırdı. İstanbul’un toplantı sektöründe lider konumunda olduğuna ve heyecan verici mekanlara sahip olduğuna dikkat çekilen ve İstanbul’un en dinamik kentlerden biri olarak hızlı büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu belirtilen dergide, İstanbul’daki kongre ve toplantı mekanları da tanıtıldı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, İstanbul Kongre Merkezi, Haliç Kongre Merkezi, Grand Cevahir Otel Kongre Merkezi, CNR Expo, İstanbul Fuar Merkezi, WOW Kongre Merkezi’nin yanı sıra daha küçük toplantılar için İstanbul’da çok amaçlı spor salonları, tiyatrolar, kültür ve gösteri merkezleri olduğuna dikkat
çekildi. İstanbul’da tarihi mekanların da organizasyonlar için kullanılabileceğine işaret edilen haberde, yüksek teknolojiyle donatılmış modern mekanların da alternatif oluşturduğu belirtildi.
İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ‘Kongreler Şehri İstanbul – Uluslararası Medya Çalışması Ağustos ayı sonuna kadar devam edecektir.

Kuru gıda fiyatları, inişe geçti

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




Kuru gıda fiyatları düşüyor 

Kuru gıda fiyatları, inişe geçti

Kuru gıdada, bereketli bir yıl yaşıyoruz. İklim koşullarının olumlu seyretmesiyle buğday başta olmak üzere tahıl ve baklagillerde, önceki yıllara göre hasat edilen ürün miktarlarında rekor sayılabilecek artış beklentisi bulunuyor.
Üretici toptan dökme satış fiyatlarında geçtiğimiz yılın Haziran ayı ile bu yılın Haziran ayı karşılaştırıldığında; Baldo pirinç fiyatında %-10,42; Osmancık pirinçte %13,51; Dermason fasulyede %-33,33; Bulgurda %-5,88 fiyat düşüşü gerçekleşti. Nohut fiyatları ise, geçtiğimiz yıl ile aynı oranda kaldı. Ağustos ayında Nohut hasadının yapılmasıyla, fiyatta gerileme öngörülüyor.

Bereket, sağlıklı kuru bakliyat yemeklerini sofralarımıza getirecek  

Buğday, mercimek başta olmak üzere rekoltenin 2015’te iyi olduğunu kaydeden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Topraklarımızdaki bereket, sofralarımıza sağlıklı kuru gıda yemeklerini getirecek. Fiyatların daha ekonomik olmasıyla, halkımız mercimek çorbasını, pilav üstü kuru fasulye yemeğini, bulgur pilavını evlerinde daha sık pişiriyor olacak” dedi. 
Kuru gıda fiyatlarındaki düşüşü değerlendiren Reis Gıda Başkanı Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti:  
“Pirincin toptan satışındaki KDV oranının %1’e inmesi ve üretimin artması, pirinç fiyatlarının düşmesini sağladı. 2013 yılındaki kuraklık nedeniyle, 2014 yılında yeterli mahsul olmadığından kuru fasulye fiyatları yükselmişti. 2014 yılında üretimdeki artış, kuru fasulye fiyatlarını düşürdü. Buğdayda ise, rekor seviyede bir üretim bekliyoruz. Yapılan hasada, Güneydoğu, Konya ve İç Anadolu bölgeleri de eklenince Buğdayda fiyat düşüşü devam edebilir. Kırmızı mercimekte hasat gerçekleşti ve fiyatlar inişe geçti. Nohutta, yeni mahsulün Ağustos ayında çıkmasıyla, fiyatlarda gerileme gerçekleşebilir” diye konuştu.

2016 Uluslararası Bakliyat Yılında, ekim alanları artmalıdır  

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı ilan ettiğini hatırlatan Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Türkiye’nin öncülüğünde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın M.Mehdi Eker’in destekleriyle,  Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 2016 yılı ‘Uluslararası Bakliyat Yılı’ olarak ilan edildi. Bakanımız M.Mehdi Eker, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamasında, son 6 yılda ülkemizdeki toplam kuru gıda üretiminin %20 arttığını açıkladı. Özetle, Türkiye olarak, bereketli topraklara sahibiz ve topraklarımızda üretilen kuru gıda ürünlerine dünyadan yoğun bir talep bulunuyor. İşte bu noktada, hem kendi iç tüketimimize yetebilecek, hem daha çok ihracat yapabilecek bir konuma gelebilmemiz için, bakliyat ekim alanlarının daha da genişletilmesini, çiftçimize verilmekte olan desteklerin devam etmesini diliyoruz. Bu arada çiftçilerimiz yaşlanıyor ve kırsal alanda yaşayan nüfus azalıyor. Genç nüfusun, tarımda çalışmaya yönlendirilmesi konusunda, tarım sigortası gibi etkili politikaların oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Üretici Toptan Dökme Satış Fiyatları KDV hariç TL/kg

Ürün Adı                               23 Haziran 2014        23 Haziran 2015        %Oran
Baldo Pirinç                                  4,80                                   4,30               -10,42
Osmancık Pirinç                           3,70                                   3,20               -13,51
Dermason Fasulye                       6,00                                   4,00               -33,33
Bulgur                                           1,70                                   1,60               -5,88

Nohut                                            3,70                                   3,70               -0

İlişkileri sağlıklı tutmanın, 10 altın kuralı...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




İlişkileri sağlıklı tutmanın, 10 altın kuralı

Kadın-erkek ilişkilerinde, mutlu ve sağlıklı ilişkiler kurulmasında dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Arya Akademi kurucusu, Eğitmen ve Danışman Gülay Savaş, ilişkileri sağlıklı tutmanın 10 altın kuralını açıkladı.

Hayatın bize bizi, ilişkilerimiz üzerinden öğrettiğini anlatan Arya Akademi kurucusu, Eğitmen ve Danışman Gülay Savaş, şunları söyledi:
“Yaşadığımız her an, her şey ile ilişki halindeyizdir. Bu bazen bir insan, bir süreç, bir çiçek, bazen de sokaktaki bir kedi ya da bir müşteri olabilir. Sonuçta ne olursa olsun, hepsi bize bir şeyler anlatıyor” dedi.

Sağlıklı ve sürdürülebilir bir ilişki için 10 altın kural

Arya Akademi kurucusu, Eğitmen ve Danışman Gülay Savaş,  kadın-erkek ilişkilerinin sağlıklı ve sürdürülebilir olması için dikkat edilmesi gereken hususları 10 madde halinde aşağıda sıraladı:

1-Güvenin: Önce kendinize güvenin. Sonra karşınızdaki kişiye ve ilişkiye güvenin! Güvenirseniz, ego ortaya çıkmaz ve ego yok olur. Tüm dinlerin sadece inanç, güven ve sevgi sayesinde kutsallığın mabedine girebileceğin yolundaki ısrarının nedeni, işte budur ve oraya açılan başka bir kapı yoktur.

2-Sevgi Temeli: Bağımlılık ilişkisi değil, sevgi ilişkisi kurun. Ego, “diğerine sahip ol”  der; ama sevgi “özgür bırak” der. Sahiplenmek, diğerini öldürür. O zaman sevgi iyice kaybolacak, daha da kocaman bir hapishane oluşacaktır. Bunu yapmanın bir sürü sinsice yolu vardır: kıskançlık, devamlı kıskançlık, ve sahiplenmek, ta ki diğer kişi insanlığını kaybedene kadar. Diğeri artık bir eşya, bir mal haline gelir, çünkü bir malı sahiplenmek insanı sahiplenmekten daha kolaydır. Çünkü bir eşya sana karşı gelemez, isyan edemez, iznin olmadan uzaklaşamaz veya başkasına aşık olamaz.

3-Özgür bırakın: Her insan, bir tohumdur. İlişki içinde olduğumuz diğer insanlar da, aynı topraktaki diğer tohumlardır. Bir saksıya bile, aynı tohumdan ekerken 5 cm. aralıklarla ekmezseniz, iki tohum da çiçek açamaz ve büyümez. İlişkilerimiz de aynen böyledir. Mesafelerimizi korumamız, karşılıklı belli özgürlükleri vermemiz, birey olduğumuzu unutmamamız gerekmektedir.

4-Empati kurun: Her insan, ayrı bir dünyadır. Karşınızdaki kişiye, empatik davranın. Empati kurun. Kendinizi anlatmaya çalışmaktan çok, karşı tarafı anlamaya çalışın.

5-Değer verin: İlişkinizdeki değerlerin, farkında olun. Önce kendinize, kendi benliğinize, varlığınıza ve sonra da karşınızdaki kişinin değerlerine değer verin.

6-Açık iletişim kurun: İlişkilerinizde, birbinize karşı duygu ve düşüncelerinizde açık sözlü olun. Net konuşun. Talep, arzu ya da geri bildirimlerinizi “Ben” dili kullanarak belirtin.

7-Süpriz yapın: İlişkinizi, karşı tarafın değerlerine uyan minik süprizlerle besleyin.

8-Bakımlı, özenli olun: Sahiplenmediğiniz yani eşyalaştırmadığınız takdirde, ilişkinizin canlı tutmak, heyecanını korumak için önce kendinize, sonra ilişkinize özenli ve bakımlı olun.

AB’den Turizm eğitimine yeni bir soluk..

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




AB’den Turizm eğitimine yeni bir soluk

AB fonuyla personeline eğitim aldıran firmalar; bir yıl boyunca SGK işveren payını ödemeyecekler.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği (AB) işbirliğinde geliştirilen TUYUP “Turizm Sektöründe İşverenlerin ve Çalışanların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Projesi”ne ilgi artarak devam ediyor.
AB tarafından finanse edilmekte olan eğitim projesi kapsamında; Turizm İşletme Belgesi’ne sahip olan otel ve restoran çalışanlarına ücretsiz eğitimler verilecektir. Eğitimin sonunda girdiği Mesleki Yeterlilik Sınavını geçen personelin ise, bir yıl boyunca SGK işveren payı masrafları, AB fonundan karşılanacak olan projenin bütçesi yaklaşık 7,5 milyon Euro’dur.

Bu fırsat kaçmaz! 4 binden fazla işletmeye, 7,5 milyon Euro’luk fon bulunuyor

Turizm sektöründe son yılların en kapsamlı eğitim projesinin hayata geçirildiğine dikkat çeken İstanbul Kitchen’s Academy kurucu ortağı Hülya Durmaz,  oteller ve restoranların başvuru fırsatını kaçırmamaları gerektiğini vurguladı.
Hülya Durmaz, konuşmasına söyle devam etti:
“Projede, Turizm İşletme Belgeli tesislerin; ön büro, servis, kat hizmetleri ve mutfak çalışanlarının mesleki ve teknik ihtiyaçlarının, AB standartları çerçevesinde geliştirilmesi planlanıyor. Yaklaşık 7,5 milyon Euro’yu bulan bütçesi ile 4 binin üzerindeki işletmeye ulaşılması hedeflenen proje, 2016 yılı temmuz ayında tamamlanacaktır. Otellerin ve restoranların biran önce, ‘hem personeline AB fonuyla eğitim verip, hem de SGK işveren katkı payını 1 yıl boyunca ödemiyor olmak’ için başvurularını yapması gerekiyor. Firma olarak, İstanbul Kitchen’s Academy’nin bünyesinde olduğu Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık Ltd.Şti. ve İstanbul Üniversitesi’nden hocalarımızla eğitimleri vermeye başladık. AB eğitim projesinden faydalanmak isteyenlerin, TUYUP web sitesine müracaatlarını yapmaları gerekiyor. Eğitim almayı istedikleri kurum olarak ‘Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık ltd’ şirketini seçtiklerinde; TUYUP tarafından da onaylandıktan sonra, kuponları kendilerine ulaştırılacaktır ve ardından İstanbul Üniversitesi hocaları ile bünyemizdeki profesyonellerden eğitimlerini almaya başlayacaklardır” diye konuştu.
Önümüzdeki yıllarda, turizm çalışanlarında ‘mesleki yeterlilik belgesi’ aranacağını da hatırlatan Hülya Durmaz, AB işbirliğiyle hayata geçen bu projenin önemini bir kez daha vurguladı.

Sektörün uzman personel ihtiyacını karşılıyoruz

Turizm sektörüne uzman personel yetiştirdiklerini belirten, İstanbul Kitchens’s Academy - Mutfak Okulu Eğitim Direktörü Ayşe Kıral Ünal, projeden yararlanmak isteyen işletmelerin personeline eğitim aldırmak için biran önce talepte bulunmaları gerektiğini söyledi.
Eğitimleri işbirliği yaptıkları İstanbul Üniversitesi (İÜ) hocaları ve bünyelerindeki uzmanlar ile vermekte olduklarını anlatan Ayşe Kıral Ünal, konuşmasına şöyle devam etti:
“TUYUP eğitimleri için talepler toplanmaya başladı. İşletmelerin bu haktan yararlanmak için biran önce başvurusunu yapmaları gerekiyor.  Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık Turizm Reklam ve Organizasyon Tic.Ltd şirketi olarak verdiğimiz eğitimler arasında; Bar Görevlisi Eğitimi; Davranış Eğitimi; Hijyen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi; Kat Hizmetleri Görevlisi Eğitimi; Ön büro Görevlisi Eğitimi; Servis Görevlisi Eğitimi; Temel Mutfak Eğitimi; Mutfak Eğitimi yer alıyor” şeklinde konuştu.

Eğitim hakkında bilgi:
Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık Ltd Sti
0212 292 81 10
tuyup@mutfakokulu.com.tr

Başarılı satış ekibi oluşturmanın 5 adımı ...


HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




Başarılı satış ekibi oluşturmanın 5 adımı

Pazarlama ve satış bölümü çalışanlarının motivasyonu, fark edilmeleri ve hedefe yönelik odaklanmalarına değinen AL Danışmanlık Genel Müdürü Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, başarılı satış ekibi oluşturmanın 5 adımına ilişkin şunları söyledi.

1)Satış şirketinin organizasyonunu olabildiğince yalın kurgulayın. Komplike organizasyon ve iş süreçlerinden kaçının. Yalın organizasyonda, yalın iş akışı ve yalın görev tanımlarını ilgili çalışan ve yöneticiye iyi anlatın. Anlaşılmış olmanın, geribildirimi de mutlaka alın.
2)Maaş düşük olabilir. Ancak, satış hedeflerinin her kademesi için ayrı kriterlerin belirlendiği, herkesten çok kazandıran bir prim sistemini devreye alın. Bu şekilde, düşük maaş, ama maaşı kat kat geçen prim için kimse yerinde saymak istemeyecektir. Bu arada, sadece prim sistemi ile satış yapmalarını sağlamak da, eksik kalacaktır.
3)Duygulara ve değerlere önem verin. Şirketinizde adanmış bir takım oluşturun. Özel günleri takip edin, ekip ruhuna, aile kavramına önem verin ve içselleştirin.
4)Ödül ve uyarı sistemlerini kurun, adaletli kriterler belirleyin ve uygulayın.
5)Şirketin üst yöneticisi, insan kaynakları yöneticisi ve satış pazarlama yöneticisi rol modeldir. Çalışanlara rol model olan bu yöneticiler; şirket itibarını da temsil ederler. Bu anlamda söylemeler kadar, eylemler de önemlidir. Yapabileceğinizi söyleyin, söylediğinizi yapın.

18 Haziran 2015 Perşembe

Başakşehir Belediyesi’nin teknolojik altyapısını, Uyumsoft inşa etti...


HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



Başakşehir Belediyesi’nin teknolojik altyapısını Uyumsoft kurdu


Başakşehir Belediyesi, ‘İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Hizmeti Yönetimi’nde, yazılım ve danışmanlıkta ülkemizin lider firmalarından Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’yi seçti.

Başakşehir Belediye’sindeki tüm iş süreçlerinin analiz edilerek, yeniden gözden geçirilmesinin ardından; belediyenin tüm birimlerine yönelik bir ‘Yönetim Modeli’ oluşturan Uyumsoft, bu model çerçevesinde Bilgi İşlem Müdürlüğü bünyesinde ‘İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Hizmeti Yönetimi’ projesini hayata geçirdi.

Başlangıçta, sadece Sunucu, Veritabanı, Ağ ve Santral’den oluşan 4 ana unsur içeren proje, bugüne gelindiğinde; A0/A3/A4 boyutlu Arşiv Tarayıcıları, Otopark Otomasyonu, Personel Devam Kontrol Sistemi (PDKS), Güvenlik Kameraları, Bilgi Güvenliği Yönetimi ve Bilgi Güvenliği Sızma Testleri gibi ilavelerle, 10 farklı unsuru ihtiva eden ve yaklaşık 10 farklı iş ortağının katılımını ön gören bir yapıya dönüştürüldü.

Başakşehir Belediyesi, verimliliğini arttırdı



‘İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Hizmeti Yönetimi’ projesinde, 2012 Mayıs ayından itibaren Uyumsoft AŞ ile yoluna devam eden Başakşehir Belediyesi; her yıl yenilenerek günümüze kadar gelen proje ile verimliliğini artırıyor.

Uyumsoft’un geliştirmiş olduğu yeni bir iş modeli olan İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Yönetimi modelinin, Başakşehir Belediyesine sağladığı avantajları ise şöyle sıralayabiliriz:
1-Belediye BİM elemanlarının kendi işine odaklanması
2-Bilişim sistemi bakımının tek merkezden yönetilmesi
3-Belediyenin Bilişim Sistemi bakımları için personel istihdamına gerek duymaması
4-Bilişim Sistemi bakımlarının profesyonel kadrolar tarafından yürütülmesinin sağlanması
5-Bilişim Sistemi bakımlarını yürüten profesyonel kadrolar arasında eş güdümün sağlanarak iş sürekliliğinin tesis edilmesi

Aynı zamanda, dünyada sayılı ülkede bulunan ve Türkiye’de de bir ilk olan Living Lab (Teknoloji ve İnovasyon Merkezi) modelini, Türkiye’de ilk uygulayan belediye olma özelliğine de taşıyan Başakşehir Belediyesi, başarılı bilişim projelerine imza atmaya devam etmektedir.

‘İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Hizmeti Yönetimi’ hakkında:

Yurdumuzda faaliyet gösteren işletmelerin, bilişim sistemleriyle ilgili olarak yaşadıkları problemlerin en önemli nedenlerinden birisi, iş sürekliliğinin sağlanamamasıdır. Bilişim sistemlerinde plan dışı gerçekleşen bazı kesintiler nedeniyle işletmeler; hem iş, hem zaman, hem mali kaynak, hem de itibar kaybına uğrama riskleriyle karşı karşıya kalabilmektedir.
İş sürekliliği, ISO 22301 standardında “bir organizasyonun ürün ve servislerini kesinti olayı sonrasında kabul edilebilir seviyede sürdürebilme kapasitesidir” şeklinde tanımlanmaktadır. İş Sürekliliği Yönetim Sistemi ise, ISO 22301 standardında “Bir kuruluşa yönelik potansiyel tehditleri ve gerçekleşmeleri durumunda bu tehditlerin iş operasyonlarına etkilerini tanımlayan ve kuruluşun ana paydaşlarının çıkarlarını, itibarını, marka ve değer yaratma faaliyetlerini korumaya yönelik bir müdahale kapasitesine sahip olacak kurumsal bir direnç inşa etmenin ana çerçevesini oluşturan bütünsel yönetim süreci” şeklinde açıklanmaktadır.
Temel amacı; işletmenin olağanüstü bir durum karşısında gerekecek müdahale kapasitesini oluşturmak olan ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi; çalışanları, iş süreçlerini ve bilgi teknolojileri dahil olmak üzere tüm teknoloji sistemlerini kapsamaktadır.

Uyumsoft İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Yönetimi

Ana bölümleri; Organizasyon İçeriği, Liderlik, Planlama, Destek, Operasyon, Performans Değerlendirme ve İyileştirme olan İş Sürekliliği Yönetim Sistemi kalite belgesine de sahip olan Uyumsoft AŞ’nin, geliştirmiş olduğu yeni bir iş modeli olan İş Sürekliliği Odaklı Yazılım ve Donanım Bakım Yönetimi projesinin amacı; bir işletmenin mevcut bilişim sistemi bünyesinde yer alan yazılım ve donanımlara ait; Sunucu Bakım Hizmetleri Desteği, Ağ Bakım Hizmetleri Desteği, Sistem Odası Bakım Hizmetleri Desteği, Veritabanı Bakım Hizmetleri Desteği, Santral Sistemleri Bakım Hizmetleri Desteği, Güvenlik Kamera Sistemleri Bakım Hizmetleri Desteği, Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Hizmetleri Desteği, Bilgi Güvenliği Dış Ve İç Sızma Testi Hizmetleri Desteği, Personel Devam Kontrol Sistemi (PDKS) Bakım Hizmetleri Desteği, Arşiv Tarayıcıları Bakım Hizmetleri Desteği ve Otopark Otomasyon  Sistemleri Bakım Hizmetleri Desteğinin sağlanmasından oluşmaktadır.

17 Haziran 2015 Çarşamba

Kocaeli’nin SYMBOL’ü Açıldı..

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR





Kocaeli’nin SYMBOL’ü Açıldı
Doğu Marmara ve Kocaeli’nin en büyük karma projelerinden SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi 11 Haziran 2015 Perşembe günü kapılarını açtı.
Türkiye’nin ekonomik potansiyeli en yüksek şehirlerinin başında gelen, 1,5 milyon kayıtlı nüfusu ve 70 bine yaklaşan öğrenci potansiyeline sahip Kocaeli’nde, bölgenin en büyük yatırımları arasında gösterilen SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi açıldı.

SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi, bölgenin en büyük konut projelerinde imzası bulunan Kavanlar İnşaat tarafından 700 Milyon TL’lik yatırımla, 210 bin m2’lik bir alana projelendirildi.

Benzer karma projelerden farklı 65 bin m2’lik alışveriş merkezine sahip SYMBOL AVM, ayrıca 43 bin m2’lik alanıyla V.M. Medical Park Kocaeli Hastanesi, 207 oda, 504 yatak kapasiteli Hampton by Hilton Oteli, 1171 kişilik oturma kapasiteli kongre ve gösteri sanatları merkezinin yanı sıra 670 kişilik balo salonunu da bünyesinde bulundurmaktadır.

Bugüne kadar, özellikle üretimiyle Türkiye ekonomisine büyük katkılar sağlayan Kocaeli, bu proje ile başta yakın komşusu İstanbul, Bursa, Sakarya, Düzce, Yalova ve Bolu’da yaşayanların yanı sıra ulaşım için Türkiye’nin en yoğun geçiş noktası D-100 karayolunu kullananlar için de önemli bir cazibe merkezi olacak.
Projenin sadece bir alışveriş merkezi olmadığını ve özellikle Kocaeli halkının sosyalleşmesine de önemli katkılar vereceğini belirten Kavanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kavan şunları söyledi:

“ SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi adı gibi ilimizin sembolü olacak. Bugüne kadar özellikle konut sektöründe çok büyük projelere imza attık. Her projemiz kendi alanında konuşulan, katma değeri yüksek, örnek projeler oldu. Bu projemizle de perakende sektöründe bir ilke imza atıyoruz. Bugüne kadar yapılan karma projeler içerisinde ilk defa AVM, hastane, otel, kongre ve gösteri merkezini bir araya getirdik. Saydığım birimlerin hepsi kendi alanlarında sadece Türkiye değil, yurtdışında da marka olmuş firmalar. Dolayısıyla, perakendenin yanında, kongre, turizm, sağlık, sağlık-turizmi ve eğlence sektörleri için de yeni
bir istihdam merkezi yarattık. Merkezimizde, yaklaşık 3 bin kişi çalışacak. Bu da, gerek sosyal gerekse ekonomik anlamda Kocaeli’ne önemli bir katma değer yaratacak.”

SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni planlarken, projenin tüm unsurlarını dikkate aldıklarına da değinen Cengiz Kavan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“ Projeyi gerçekleştirirken ilimizin trafik ve ulaşım şartlarını da göz önüne aldık. Bugüne kadar hayat verdiğimiz projelerimizde her şeyi devletimizden beklemedik. Elimizden geldiğince devletimize yardımcı olmaya çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Bilindiği üzere Kocaeli’nde yıllardır sürüncemede kalan, projemizin hemen önünde bulunan köprülü kavşağın yapımını üstlendik. Yaklaşık 24 milyon TL bedele sahip projeyi finanse ettik. 4 ay gibi kısa bir sürede tamamlama noktasına geldik.”

Turkmall’un mimari konsept geliştirme, kiralama, pazarlama ve yönetimini yaptığı SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde, yerli ve yabancı birçok markanın bulunduğunu belirten Başkan Yardımcısı Murat Sekmen de şunları söyledi:
“ Yıllardır Türkiye’de birçok alışveriş merkezini sektöre kazandırdık. SYMBOL, karma projeler arasında farklı içeriği ve konumuyla, sektörün konuştuğu örnek bir proje oldu. Kocaeli’nde yaşayanlar, kilometrelerce otomobil kullanmalarına gerek kalmaksızın, alışveriş ve tüm sosyal ihtiyaçlarının hepsini buradan rahatlıkla karşılayabilecekler. Projenin yalnız Kocaeli değil, Sakarya, Yalova, Düzce, Bolu gibi çevre illerin de sosyal yaşamlarının daha da zenginleşmesinde büyük rol oynayacağına inanıyorum. Turkmall olarak, Kavanlar İnşaat gibi son derece güçlü bir şirketle işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

11 Haziran’da kapılarını halka açan SYMBOL Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ndeki, hastane Temmuz, otel projesi Ağustos, kongre ve gösteri sanatları merkezi ise yılbaşından önce hizmete girecek.

Güneşten korunmanın önemini Ultraviyole (UV) kamerayla anlattı..

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



Güneşten korunmanın önemini
Ultraviyole (UV) kamerayla anlattı

Eau Thermale Avène Güneşten Korunma Ürünleri güneşin ciltte oluşturabileceği zararlara ve yüksek UV faktörlü güneş koruyucu kullanmanın önemine dikkat çekmek adına Dermatoloji Uzmanı Dr. E. Pınar Güzel’in katılımıyla 10 Haziran’da bir basın toplantısı düzenledi.

Pierre Fabre Dermokozmetik Türkiye Genel Müdürü Orhan Koçer, Eau Thermale Avène Ürün Müdürü Simge Ertuncay ve Dermatoloji Uzmanı Dr. E. Pınar Güzel’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda güneşten korunmanın önemi anlatıldı.

Toplantıda kullanılan özel ultraviyole (UV) kamera çok dikkat çekti. Ultraviyole kamera, UV ışınlarının ciltteki etkisini, deri altında yıllar boyu oluşan lekelenmeleri ve güneş koruyucunun koruma özelliğini, tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken, kamerayı deneyimleyen davetlilerde şaşkınlık yarattı. Davetliler hem çok şaşırdılar hem de Dermatoloji Uzmanı Dr. E. Pınar Güzel’den güneşten korunurken neler yapmaları gerektiği konusunda bilgi aldılar.

Güneşten korunmanın önemi ve UV kamerayla ilgili değerlendirme yapan Pierre Fabre Dermokozmetik Türkiye Genel Müdürü Orhan Koçer, “Biz Eau Thermale Avène Güneşten Korunma Ürünleri ile, yıllardır güneşten korunma konusunda bir farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Yenilenen formülü ile Avène Güneş Ürünleri ve kampanyalarımız ile tüketicileri bilinçlendirmeyi, güneşten doğru şekilde korunarak güneşle dost olmalarını istiyoruz. Güneş; yanıklar lekelenme, foto yaşlanma gibi estetik ve daha basit zararların yanında maalesef cilt kanserlerine de yol açmaktadır. Bu nedenle tüketicilerin bilinçlenerek güneşin zararlarına karşı kendilerini ve sevdiklerini korumaları bizler için çok önemli. Bu toplantıda kullandığımız özel kamera, UV ışınlarının ciltte yarattığı lekelenmeleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Eğer ultraviyole kamera ile cildinizi incelerseniz gözle görülmeyen koyuluklar dikkatinizi çeker. Güneşin dostunuz olmasını istiyorsanız UV korumalı güneş kremlerini kullanmanız gerekir. Zira bu 2 kameradan izleyeceğiniz gibi güneş kremi sürülen cilt normal gözle bakıldığında normal bir görüntü verirken, ultraviyole kameraya yansıyan görüntüde UV ışınlar güneşten koruyucu tarafından bloke edildiği için simsiyah ”dedi.

Dermatoloji Uzmanı Dr. E. Pınar Güzel “güneş ve cildimiz” ile ilgili olarak; “Güneş yeryüzündeki tüm canlılar için yaşam kaynağı. Mutluluk hormonu seratonini, kandaki oksijeni ve dolaşımı arttırması, metabolizmayı hızlandırması ve D vitamini sentezini düzenlemesi bunlardan birkaçı. Bebekler pürüzsüz ve mükemmel bir cilt ile doğarlar fakat yıllar geçtikçe cildimiz güneş ışınlarının neden olduğu bozulmalara maruz kalır.” dedi. Güneşin ''birikici'' zararlı etkisinin çocuklukta başladığını, birikerek belli bir yaştan sonra tahribatının ortaya çıktığını anlattı. “Güneş ışığına direkt olarak uzun
süre maruz kalmak, bazı cilt problemlerini ve hatta cilt kanserini bile tetikleyen bir faktör. Bu yüzden güneşe çıkmadan yarım saat önce cildimize uygun, yüksek UV korumalı bir güneş ürünü sürerek güneşe çıkmalıyız” dedi.

Toplantıda Avène Ürün Müdür Simge Ertuncay; Eau Thermale Avène Güneş Koruyucularının, Avrupa ve Amerika kanser dernekleri tarafından tavsiye edilen, sadece 4 adet filtre ve minimum kimyasal ile yüksek koruma sağlayan, silikon içermediği için çevrede kirlilik yaratmayan doğaya saygılı ürünler olduğunu vurguladı.

Vera Yıldız Park’ın büyüleyici İstanbul manzarasında “Güneş sizi nasıl görüyor? Güneşin cildinizde yarattığı tahribatın farkında mısınız? Güneş dostunuz mu?” sorularına yanıtlar bulan davetliler, neşeli yaz müziğinin etkisiyle hoş anlar geçirdiler.
geçirdiler.

‘‘Benim Harley’im’’ ile Türkiye’ye Yaratıcılığını Göster..


HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



‘‘Benim Harley’im’’ ile Türkiye’ye Yaratıcılığını Göster

Dünyanın efsanevi motosiklet ve motosiklet aksesuarları markası Harley-Davidson tarafından geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ‘‘Benim Harley’im’’ yarışmasında ikinci yıl heyecanı başlıyor. Yarışma kapsamında Harley Davidson sahipleri, modifiye ettikleri ve kendi imzalarını taşıyan birbirinden orijinal Harley-Davidson modelleri ile yarışacak. Harley severler tarafından büyük ilgi toplayan yarışmanın ikincisi için son başvuru tarihi ise 31 Temmuz.

Harley-Davidson tarafından Türkiye’de ikincisi düzenlenecek “Benim Harley’im’’ yarışması bu yıl da Harley Davidson tutkunlarına yaratıcılıklarını ispat etme fırsatı sunuyor.


Tüm Türkiye’den Harley Davidson sahiplerinin kişiselleştirerek kendi tarzlarını yansıttıkları Harley’leri ile 31 Temmuz tarihine kadar başvurabilecekleri yarışmanın lokal finalleri 5 Eylül tarihinde Harley Davidson İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya bayiilerinde düzenlenecek. Katılımcılar Street, Performance ve Touring kategorilerinin yanı sıra İzleyici Özel Ödülü’nün de sahibi olmak için birbirleriyle yarışacak. 3 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek ulusal finalde ise lokal finalistler karşı karşıya gelecek.

Motosiklet severlerin tutkuyla bağlı olduğu Harley-Davidson, motosiklet tutkunlarına karakterlerini yansıtan ve kendi imzalarını taşıyan modelleri yaratma imkanı veriyor. Harley-Davidson ‘nın sınırsız modifiye seçeneği sayesinde motosiklet tutkunları, sıradanlıktan sıyrılıp kendilerine özel eşsiz modellerini yaratabiliyor. Birçok Harley-Davidson orijinal parça ve aksesuar seçeneği ile Harley severler motosikletlerini 10000’den fazla farklı şekilde modifiye edip ruhlarındaki tutkuyu ve hayal güclerini bütün dünyaya gösterebiliyorlar.

Motorlarını tutkuyla ve hayal güçleriyle modifiye eden ya da etmek isteyen Harley severler, yarışma ile ilgili daha fazla bilgiye en yakın Harley Davidson bayilerinden ulaşabilirler.

Harley-Davidson Motor Company Hakkında
 Harley-Davidson Motor Company, custom, cruiser ve touring motosikletler üretir, ayrıca Harley-Davidson motosiklet parçaları, aksesuarları, sürüş takımları ve giysileri ile genel ürün grubu sunar. Daha fazla bilgi için, www.h-d.com adresindeki Harley-Davidson web sitesini ziyaret edin.

ICVB TARAFINDAN HAZIRLANAN “ İSTANBUL VISITOR’S GUİDE” YAYINDA...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR 



ICVB TARAFINDAN HAZIRLANAN “ İSTANBUL VISITOR’S GUİDE” YAYINDA!
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) tarafından hazırlanan, İstanbul ziyaretçileri için farklı bir deneyim sunan; tarih, eğlence, konaklama, alışveriş, yeme-içme ve sanat ile ilgili hemen her şeyi içinde barındıran  “İstanbul Visitor’s Guide” yayınlandı. Geçen yıl yaklaşık 12 milyon yabancı turisti ağırlayan İstanbul için hazırlanan Visitor’s Guide, öncelikle şehrimize gelen kongre delegeleri için hazırlanmıştır ve İstanbul’u ziyaret edenlerin elinden düşürmeyeceği bir rehberdir.
İSTANBUL’UN RESMİ REHBERİ VISITOR’S GUİDE HER ZEVKE UYGUN ROTALAR ÇİZİYOR
ICVB çalışmaları kapsamında bugüne kadar basılmış en kapsamlı ve yüksek tirajlı rehber olma özelliğini taşıyan “İstanbul Visitor’s Guide”, İstanbul’un mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi mekânlarının yanı sıra müzelerden etkinliklere, konaklamadan yeme-içmeye, alışverişten eğlenceye kadar farklı alternatifler sunuyor. İstanbul’a yakın yerleri de tanıtan İstanbul Visitor’s Guide, gezginlere farklı rotalar çiziyor.
Mobil aplikasyonu ve yenilenen tasarımıyla dikkat çeken Guide toplam 100 bin adet basıldı ve yurtdışı fuarlarda, ICVB üye otellerinde ve önemli kongrelerde İstanbul’u merak edenlere dağıtılacak.
MOBİL APLİKASYONU FARK YARATIYOR
IVG Mobil aplikasyonu hakkında açıklama yapan ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, ‘‘İstanbul Visitor’s Guide mobil aplikasyonuyla bir ilke imza atıyoruz ve ‘Rehber Kitap’ formatı ile dijital dünyadaki bilgileri bir araya getirerek okuyuculara yepyeni bir deneyim sunuyoruz. İndirilebilir formatta hazırladığımız ‘İstanbul Visitors Guide’ ziyaretçilerine internet bağlantısı olmadan da kullanabilecekleri formatlar da sunuyor.

Guide’a ilave etmiş olduğumuz QR kod uygulaması sayesinde ziyaretçiler, ihtiyaç duyduklarında vapur saatlerini öğrenebilecekler, howtoistanbul.com gibi şehirdeki etkinliklerden haberdar olabilecekler, bulundukları noktadan istedikleri bölgeye yön tarifi alabilecekler veya ilgili web sitelerine yönlendirilecekler. Sesler, videolar ve hareketli görüntülerle renklendirdiğimiz QR kod uygulamamız alternatif bir okuma mecrası ve çok daha fazla seçenek dünyasına yolculuk fırsatı yaratacak’’dedi. 

13 Haziran 2015 Cumartesi

ICVB Genel Müdürü European Cities Marketing Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçildi!


HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



ICVB Genel Müdürü
European Cities Marketing Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçildi!

İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, ECM European Cities Marketing (Avrupa Turizm Şehirleri Federasyonu) Yönetim Kurulu'na seçildi.
TUGEV-ICVB Başkanı İbrahim Çağlar; ‘‘ECM- European Cities Marketing (Avrupa Turizm Şehirleri Federasyonu), Avrupa merkezli şehir turizm ofisleri ile kongre ve ziyaretçi bürolarının üyesi olduğu en önemli organizasyondur. ICVB’nin de tam 11 yıldır üyesi olduğu ECM’in Yönetim Kuruluna Genel Müdürümüzün seçilmesinden memnuniyet duyuyorum. ECM ve benzeri güçlü yapılarda uluslararası toplantıların en çok tercih edilen destinasyonlarından birisi olan İstanbul’un yönetim içerisinde temsil edilmesi şehrimizin uluslararası arenadaki varlığını yükseltmesi için önemli bir fırsattır. ECM gibi  uluslararası kurumlarda sadece şehrimizi en üst düzeyde tanıtmakla kalmıyoruz, diğer Avrupa şehirlerinin deneyimlerinden yararlanma fırsatı bularak atacağımız adımlar konusunda fayda sağlıyoruz. Başkanı olduğum İstanbul Ticaret Odası olarak da şehrimiz adına tanıtım ve pazarlama çalışmalarını büyük bir titizlikle yürüten TUGEV-ICVB ye  destek vermekten mutluluk duyduğumuzu belirtmeliyim. Kongre ve Ziyaretçi Büroları dünyada kabul görmüş bir yapıdır bizlerde bu yapının öneminin farkındayız ve ICVB’ye destek olmaya devam edeceğiz. 2023 yılı vizyonumuz kapsamında İstanbul’u dünyada ilk 5 şehir arasına sokmakta kararlıyız’’ dedi.


ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, 3-6 Haziran tarihleri arasında Torino’da düzenlenen Yıllık Konferans ve Genel Kurul Toplantısında  ECM’nin 14 kişilik yönetim kuruluna şeçildi. Bu yılki ECM  Yıllık Konferans ve Genel Kurul Toplantısında ‘ Şehir Yaratmak – Yeni Etkinlik ve Altyapı Projeleri Şehrin İmajını Nasıl Değiştirir’  ana teması işlendi.
ECM,  şehir turizmi ve toplantı sektörünün gelişmesine ve ilerlemesine katkı sağlayan, 32 Avrupa ülkesinden 107 üyesi bulunan güçlü bir yapı olarak,  Avrupa’nın önde gelen şehirlerinin rekabet gücü ve performanslarını arttırmak için çalışmalar yürütmekte olan ve kar amacı
gütmeyen bir teşkilattır. ECM; bilgi, deneyim ve en iyi uygulamaların paylaşılabildiği, konferanslar, forumlar, bilgi grupları ve CEO etkinlikleri aracılığıyla yeni işler yaratmak için ağlarını genişleten şehir pazarlama profesyonelleri için bir platform imkanı sunmaktadır. Hem şehir turizmi hem de toplantı endüstrisi temsilcilerini bir arada bulunduran tek uluslararası örgüt  olma özelliğine sahiptir.
http://bit.ly/1G1VLK9


Seyahat ve Turizm Endüstrisinin en prestijli ödülü İstanbul’un…

 HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




Seyahat ve Turizm Endüstrisinin en prestijli ödülü İstanbul’un…
İstanbul, Avrupa’nın En iyi MICE destinasyonu seçildi
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB tarafından yapılan uzun çalışmalar sonunda, seyahat ve turizm endüstrisinin en prestijli ödülünde Avrupa’nın En İyi MICE Destinasyonu İSTANBUL seçildi.

Her yıl düzenlenen İş Destinasyonu Seyahat Ödülleri, seyahat ve turizm endüstrisi tarafından en prestijli ve kapsamlı ödül olarak değerlendirilmektedir. Seyahat endüstrisininen  başarılı şirketlerini ön plana çıkarmak içintasarlanan  ödüller,Fortune 500 şirketleri, MICE çözüm ortakları, Kurumsal Seyahat Endüstrisi Yetkilileri Birliği (ACTE) üyeleri ve kurumsal seyahat müşterilerinin bulunduğu bir kesim tarafından seçilmektedir.

İş Destinasyonu Seyahat Ödülleri, iş ve seyahat dünyasındaki katkıları ve hizmetleri nedeniyle işletmeleri çeşitli kategorilerde ödüllendirmektedir.Söz konusu ödüller 144 ülkeden seçkin danışmanlarca yapılarak seyahat alanındaki profesyoneller ve turizm müşterileri tarafından 450,000’in üzerinde oy kullanılarak belirlenmektedir.

İstanbul’un Avrupa’nın En İyi MICE Destinasyonu seçilmesi ardından ödül ile ilgili İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı İbrahim Çağlaryaptığı değerlendirmede; ‘İstanbul’un Avrupa’nın en İyi MICE Destinasyonu’ olarak seçilmesi nedeniyle gurur ve onur duyuyoruz. Verilen ödül güçlü ekip bağlılığımızın ve seyahat severlerin İstanbul’u tercih etmeleri için, iş ve seyahat sektörü dahilindeki sürdürdüğümüz küresel kampanyanın başarısını ortaya koymuştur. Umuyoruz ki bu ödül, başarılarımız ve takip ettiğimiz yol; İstanbul’u uluslararası toplantı endüstrisi için bir numaralı destinasyon haline getirme hedefimize ulaşmak için itici bir güç olacaktır. Dünyanın dört bir yanındaki dinamik ve başarılı insanlar için, sahip olduğucanlılık ve enerji, modernite, üstün kalite alt yapı ve imrenilecek coğrafi konumu gibi özellikleri ile İstanbul toplantılar ve kongreler için ideal bir destinasyondur. Uluslararası Kongreler ve Toplantılar Birliği (ICCA), küresel kongre destinasyonu olarak yaptığı sıralamada,İstanbul’unda içinde yer aldığı şehirler ve ülkeler için 2014 Sıralama Raporunu yayınlamıştır. 130 kongre ile 2014 yılında dünya sıralamasında 9. olarak bulunan İstanbul; 2010 yılından bu yana en iyi ilk 10 sıralamasındaki yerini korumayı başarmıştır.’
www.businessdestinations.com

İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu  - ICVB Hakkında

Dünyanın en önemli kongre ve toplantılarına ev sahipliği yapan İstanbul, artık bu konuda markalaşıyor… Başkanlığını İstanbul Ticaret Odası Başkanı Sn. İbrahim Çağlar'ın yürüttüğü ve bünyesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TÜRSAB, TUROB, TYD, ve THY'nin bulunduğu ve turizm sektörünün önde gelen turizm temsilcilerinin yer aldığı TUGEV oluşumunun çatısı altında, çalışmalarına hızla devam eden İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB, 1997 yılından bu yana gerçekleştirdiği çalışmalarla İstanbul’u dünya kongre ve toplantı sektörüne tanıtıyor.

10 Haziran 2015 Çarşamba

Park Inn by Radisson İstanbul Ataturk Airport hizmete açıldı.



HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR


Basın Ekspres yolu üzerinde konumlanan Park Inn by Radisson İstanbul Ataturk Airport hizmete açıldı. Rezidor Otel Grubu tarafından işletilen Park Inn by Radisson, İstanbul Atatürk Havalimanı'na 4 kilometre yakınlıkta. Otelin toplam 154 odası bulunuyor. Otel 7 adet salonu ile organizasyonlar için kusursuz alanlar sunuyor. Otelin birbirinden renkli ve keyifli iki restoranı, Live-inn Room ve RBG Bar & Grill – RBG misafirlerine dünya mutfaklarından lezzetler sunuyor. RGB, otel misafirleri dışında da hizmet veriyor. Dünyanın en büyük otel gruplarından Carlson Rezidor, "Park Inn" markasını Türkiye'ye taşıdı. Basın Ekspres yolu üzerinde konumlanan Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport'un açılışı Carlson Rezidor Hotel Group


Türkiye Bölge Direktörü ve Radisson Blu Bosphorus Hotel Istanbul Genel Müdürü Sonja Divé-Dahl'in ve Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport Genel Müdürü Eylem Fındık ile davetlilerin katılımıyla gerçekleşti.Carlson Rezidor Otel Grubu tarafından işletilen yeni Park Inn by Radisson, yılda 50 milyondan fazla yolcunun ulaşımını sağlayan İstanbul Atatürk Uluslararası Havalimanı'na 4 kilometre mesafede bulunuyor. Otel aynı zamanda ulusal ve uluslararası bir çok önemli fuara ev sahipliği yapan CNR Expo Fuar Merkezi'ne, Türkiye'nin en büyük sanayi bölgeleri arasında yer alan İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'ne; Dünya Ticaret Merkezi, Mall of İstanbul, Atatürk Olimpiyat Stadı ve İstanbul Akvaryum gibi iş, alışveriş, yaşam ve spor merkezlerine yakın bir lokasyonda yer alıyor.


Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport'un 154 odası bulunuyor. Odalarda LCD TV, ücretsiz wifi, çalışma masası, saç kurutma makinesi, klima sistemi, çelik kasa, telesekreterli telefon bulunuyor.
Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport, "Smart Meetings & Events" konseptinde sunduğu, yaratıcılığı artıran toplantı salonları, özgün kahve molası seçenekleri ve sekretarya hizmetleri ile farklı olanaklar sağlıyor. 30 ile 422 metrekare arasında değişen 7 adet salonu ile etkinlik ve organizasyonlar için kusursuz alanlar sunuyor.Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport'un birbirinden renkli ve keyifli iki restoranı, Live-inn
Room ve RBG Bar & Grill – RBG misafirlerine dünya mutfaklarından örnekler sunarken, rahat bir ortamda yemek yeme fırsatı veriyor. Klasik bir otel restoranı olmayan RBG, otel misafiri olmayan tüm ziyaretçilere hizmet veriyor.

 Carlson Rezidor Otel Grubu Orta Asya ve Türkiye Bölge Başkanı Mark Willis Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport'un açılışına gönderdiği mesajda “Park Inn by Radisson, yeni ve dinamik yapısıyla 'seçenek, iletişim ve bağlantı" konsepti üzerine inşa edildi. Avrupa, Orta Asya ve Afrika’da faaliyette olan ve yapım aşaması devam eden 207’den fazla otelimize İstanbul’daki yatırımımızla bir yenisini daha ekliyoruz ve bu markanın Türkiye’de gelişmesi için büyük bir potansiyel görüyoruz.” dedi.

Türkiye'deki ilk Park Inn'i hizmete açmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade eden Rezidor Hotel Grup Türkiye Bölge Direktörü ve Radisson Blu Bosphorus Hotel Istanbul Genel Müdürü Sonja Divé-Dahl "Park Inn, modern dünyanın karmaşıklığını ve dinamiklerini anlayan, orta ölçekli, tam hizmet veren bir otel markasıdır. Park Inn'in 'Hayata Renk Katmak' sloganı, markanın misafir deneyiminin kilit noktasını oluşturuyor. Park Inn by Radisson, Next Gen konsepti ile pratik, renkli ve samimi otel deneyimi sunuyor. Park Inn by Radisson’daki ekipler samimi, etkin ve dürüst 'Evet Yapabilirim!' (Yes I Can!) mottosuyla hizmet sunarken, otelin tüm misafirleri kendilerini evlerindeki gibi rahat hissediyorlar." dedi.
 Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport Genel Müdürü Eylem Fındık ise açılışta yaptığı konuşmada "Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport'ta çevrenin dinamiklerine uygun olarak hizmet standardımız 5 yıldız olacaktır. 130'u Standart ve 24'ü Superior olan 154 odamızın tümü canlı, samimi, pozitif renkleri ve modern dizaynıyla öne çıkan "Next Gen" konseptinin imzasını taşıyor.
Odalarda ayrıca tüm iş amaçlı gelen misafirlerin ihtiyaçlarına uygun çalışma masaları ve uluslararası kanalları da içeren geniş bir seçim sunan LCD TV bulunuyor. Uluslararası Park Inn konseptine ek olarak Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport, RBG Bar & Grill adıyla özel bir konsept restorana ev sahipliği yapıyor. RBG misafirlerini rahatlatıcı bir ortamda uluslararası ve kaliteli yemeklerle buluşturuyor. RBG tüm gün boyunca kahve ve içecek servisi yaparken, ala carte akşam yemeği 22:30'a kadar bar ise 00:00'a kadar hizmet veriyor. RBG’nin yaz terası taze ve çok yönlü menüsüyle lezzetli atıştırmalıklar ve yemekler sunuyor. Özellikle iş toplantıları ve civardaki çalışanların öğlen ya da akşam yemeklerinde bir araya gelmesi için RBG iyi bir tercih olarak öne çıkıyor.İş veya turistik amaçlı gelen tüm misafirlerimiz iş ve yaşam merkezlerine, büyük alışveriş merkezlerine ve outlet merkezlerine yakın olmanın yanında Atatürk Havalimanı'na ücretsiz servis avantajını da kullanabilecek. Misafirlerimiz ayrıca concierge, 24 saat oda servisi, mini bar, odalarda çay ve kahve makinesi, yıkama ve kuru temizleme servisi gibi hizmetlerden de yararlanabiliyor. 1000 metrekare alana sahip olan Spa ve sağlık merkezinde bulunan kapalı yüzme havuzu, fitness alanı, masaj ve cilt bakım odaları, hamam, sauna ve buhar banyosu ile misafirlerimize yorgun geçen bir günün sonunda rahatlayabilecekleri ve keyifli vakit geçirebilecekleri bir mekan yarattık." dedi.

9 Haziran 2015 Salı

Türk bulguru ve mercimeğine yurtdışından yoğun talep var...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




Türk bulguru ve mercimeğine yurtdışından yoğun talep var

Amerika, Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri,
rotayı Türk bulguru ve mercimeğine çevirdi

Amerika, Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri, rotayı Türk bulguru ve mercimeğine çevirdi.
Türk bulguru ve mercimeğine yoğun talep aldıklarını kaydeden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Yerli tohumla üretilen ve Anadolu’da yetişen, tahıl ve baklagillere yurtdışı pazarı büyük ilgi gösteriyor. Pilavlık bulgurumuzun yanı sıra, diğer bulgur çeşitlerinde ciddi talep artışları var. Örneğin, Amerika, Ortadoğu ve Avrupa’dan gelen, yerli mercimek siparişleri, bir önceki yıla göre %50 oranında arttı. Dünyada en lezzetli, artımlı ve pişmesi kolay ürünler ülkemizde yetişiyor. Yerli ürünlerimizin sahip olduğu bu kalite sayesinde de, kendi pazarlarındaki muadillerine göre daha yüksek bir fiyattan ihraç edebiliyoruz” dedi. Ülkemizde yıllık 400 bin tona yakın mercimek üretimi yapıldığını anlatan Mehmet Reis, ihraç ettiğimiz ürünlerdeki fiyatların yüksekliğine rağmen, mercimekteki üretim 1 milyon tonu aşsa bile dünya pazarındaki talep sayesinde bu ürünlerin satılabileceğini söyledi.

Buğday ve mercimekte rekolte sevindirdi


Buğday ve mercimekte rekoltenin 2015’te iyi olduğunu ifade eden Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Bu yıl çiftçimizin yüzü gülüyor. Tahıl ürünlerinde, özellikle de buğdayda rekolte iyi oldu ve yaklaşık 22 milyon ton miktarda üretimin gerçekleşeceği öngörülmektedir. Mercimekte de, rekolte iyi oldu. Ortalama 350 - 400 bin ton arasında ürün beklentisinde olduğumuz mercimeğimizden; yurtdışından gelen yoğun talepleri de dikkate alarak, gelecek yıl üretimimizi artırmalıyız” diye konuştu.
Buğday ve mercimekte alınan mahsulün ardından iç pazarda fiyatların %10’luk bir düşüş yaşandığını kaydeden Mehmet Reis, her iki üründeki fiyat gerilemesinin %20’leri bulabileceğini belirtti.

2015 kuru gıdada bereketli bir yıl olacak

İklim koşullarının olumlu seyretmesiyle başta buğday olmak üzere tahıl ve baklagillerde bereketli bir yıl olacağını söyleyen Mehmet Reis, “Ülkemizin tahıl ambarı olan Güneydoğu ve İç Anadolu bölgesinden edindiğimiz bilgilerde, önceki yıllara göre hasat edilen ürün miktarlarında rekor sayılabilecek bir artış olacağı beklentisi var” diyerek konuşmasını tamamladı.

8 Haziran 2015 Pazartesi

Tatile giren çocukları olan, Ebeveynlere 10 öneri

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



Tatile giren çocukları olan,
Ebeveynlere 10 öneri

Eğitim ve öğretim yılının sonlarına yaklaştığımız bu günlerde Arya Akademi kurucusu, Eğitmen ve Danışman Gülay Savaş, öğrencilerin yaz tatilini verimli geçirebilmeleri için ebeveynlerine önerilerde bulundu.

Arya Akademi kurucusu, Eğitmen ve Danışman Gülay Savaş, “Türkiye’de bir okul yılı daha bitiyor ve öğrencilerimiz yaklaşık 3 aylık uzun bir tatile giriyorlar. Öğrenme sürekli bir süreçtir ve ara vermeler öğrencilerin ilerlemesini engellemektedir. İngiltere, Finlandiya, Lüksenburg ve Portekiz gibi ülkelere baktığımızda öğretim yılının üç döneme ayrılmakta olduğunu, buna karşılık yaz tatilinin de iki ara tatile bölündüğünü görüyoruz” dedi.

Tatil herkesin hakkı ama dengeli olunmalı
Ders yılı boyunca kazanılan bilgi ve becerilerin kalıcı olması için devam ettirilmesi gerektiğini söyleyen Gülay Savaş, sözlerine şöyle devam etti; “3 aylık tatilde unutulanları hatırlamak ve arayı kapatmak için, okulların açılması ile birlikte 1 aylık tekrar gerekmektedir. Tatil herkesin hakkıdır ve dinlenme beyin ve beden için gereklidir. Ama dengeli olunmalıdır” diye konuştu.

Yaz tatilini anlamlı değerlendirin
Öğrenme sürecindeki gençlerin yaz tatilini anlamlı değerlendirebilmeleri için ailelere ve gençlere önerilerde bulunan Arya Akademi kurucusu, Eğitmen ve Danışman Gülay Savaş, öneri maddelerini şöyle sıraladı;

Tatile giren çocukları olan ebeveynlere 10 öneri:

1-Her halükarda başarılı karnelerinden sonra onları ödüllendirin. Başarılarının, farkında olmalarını sağlayın.
2-Çocuklarınız ile birlikte tüm yaz tatilini kapsayacak bir zaman planlanmasını birlikte yapın ve buna karşılıklı uyun.
3-Zaman planlaması içinde her gün 30 dakika – 1 saat arası, mutlaka ders tekrarına fırsat yaratın.
4-Spor ve sanat gibi faaliyetlere de ağırlık verilen, bir aylık yaz okuluna gitmeleri, eğlenceli bir öğrenme temposunun bir süre daha devam etmesini sağlayacak ve faydalı olacaktır.
5-Her gün yarım saat mutlaka kitap okunması, okuma alışkanlığının devam etmesi, dil bilgisinin gelişmesi açısından önemlidir.
6-Aile ile birlikte deniz tatili yapılması, bedenin iyot ve D vitamini depolaması ve kışa hazır olması açısından faydalıdır.
7-Çocuklarınıza hayallerini sorun. Hayallerine giden yol için birlikte plan yapın ve destek olun.
8-Onlarla iletişim kurun. Kelimelerin ötesine geçin ve çocuklarınızın ağzından çıkan kelimeleri, onların dünyasındaki anlamları ile anlamaya çalışın. Yani empatik dinleme yaparak iletişim kurun.
9-Gerek ev içinde gerekse de dışında ortak etkinlikler yapın. Evde kutu oyunu oynamak, dışarıda birlikte baba –oğul basketbol oynamak veya çocuklarla birlikte sinemaya gitmek gibi.
10-Arkadaşları, yaşıtları ile zaman geçirmeleri için fırsatlar yaratın. Programlar yapın.

İşyerinde başarının, 7 sihirli formülü...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



İşyerinde başarının,
7 sihirli formülü

AL Danışmanlık Genel Müdürü Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, iş yerlerinde başarının 7 sihirli formülü olarak şunları söyledi:

1)Çalışanı fark ediniz. Her bir yöneticinin ve çalışanın ayrı bir değer olduğunu görerek, hissettirin. Hepimiz bütünün ayrı bir parçasıyız.
2)Kimin hangi yetkinlikte olduğunu görerek, yetkinliklere göre görev veriniz. Çalışanların kariyerini, güçlü yanları üzerine kurgulamak gerekir.
3)Yanlış görev verilmiş olanı fark ederek, doğru görevlendirmeyi yapmak önemlidir.
4)Kendi değerini bilen, yetkinliklerini fark eden çalışanın; kendine güveni de gelecektir ve ona bu güveni veren yöneticisine saygı duyup, işte başarıyı planlayacaktır.
5)Eğitimleri, kişisel gelişim ayrı, liderlik ayrı, teknik eğitimler ve uzmanlık eğitimleri ayrı olmak üzere planlayıp, uygulamak gerekir.
7)Başarıyı fark et, ödüllendir ve herkese duyurusunu yap. Ancak,  yanlışı fark ettiğinde, birebir uyar.  Sonra da eğitim vererek, izlemeyi sürdür. Kazandıysan çalışan ile yola devam et; eğitime uyarıya rağmen yanlış devam ediyorsa yolları ayır.

BW PLUS The President Hotel’den Dünya Çevre Günü duyarlılığı...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR





BW PLUS The President Hotel, son 5 yılda elektrik, doğalgaz, su, deterjan, kağıt-karton, plastik, cam, pil ve atık yağ konularında, ciddi bir tasarruf ve geri dönüşüm sağladı.

BW PLUS The President Hotel’den
Dünya Çevre Günü duyarlılığı

İstanbul’un ilk, ülkemizin ikinci ‘Yeşil Yıldız’ını alan BW PLUS The President Hotel, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında ‘sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir bir çevrenin’ olması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Otel personeline, çevresindeki esnafa ve Tarihi Yarımada’daki vatandaşlara çevre bilincini aşılamaya devam ediyor.


BW PLUS The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu, Genel Müdürü Gülseren Vatansever ve Teknik Müdürü Erdoğan Işıklar, otelde çevrenin korunmasına yönelik son birkaç yıldır ciddi bir altyapı yatırımını tamamladıklarını açıklıyor. Otelde 2009 yılında yapılan çevreci altyapı yatırımının ardından; elektrik, doğalgaz, su, deterjan, kağıt-karton, plastik, cam, pil ve atık yağ konularında tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam ediyor.


BW PLUS The President Hotel’in 2009 ve 2014 yılları arasında otelde yapılan tasarruf ve geri dönüşüm miktarlarının çevreye olan katkıları şunlardır:

-Elektrik, 1.736.229 KWh az kullanıldı ve 629 ailenin (4 kişilik) yıllık elektrik tüketimi kadar tasarruf sağlandı.
-Doğalgaz, 152.377 m3 az kullanıldı ve 102 ailenin (4 kişilik) yıllık doğalgaz tüketimi kadar tasarruf sağlandı.
-Su, 62.196 ton su az kullanıldı ve 288 ailenin (4 kişilik) yıllık su tüketimi kadar tasarruf sağlandı.
-Deterjan, 19.190 kg az kullanıldı ve 480 ailenin (4 kişilik) yıllık deterjan tüketimi kadar tasarruf sağlandı.
-Kağıt- Karton, 30.443 kg az kullanıldı ve 518 adet ağacın kesilmesini önledik; 1096 ton CO2 gazının atmosfere verilmesi önlendi.
-Plastik, 16.392 kg az kullanıldı ve 229492 KWh enerji tasarrufu sağlandı.
-Cam, 14.760 kg az kullanıldı ve 1476 litre petrol tasarrufu sağlandı.
-Pil, 1,570 kg az kullanıldı ve 348889 m2 toprağın kirlenmesi gerçekleşirken, 44 milyar litre suyun civa nedeniyle kirlenmesi önlendi.
-Atık yağ, 9.650 kg az kullanıldı ve 9,65 milyar m3 içme suyunun kirlenmesi önlendi.

7 Haziran 2015 Pazar

Hilton İstanbul Bosphorus 60. yılını kutluyacak...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR



60 yıldır dünyaca ünlü konukları ağırlayan, birbirinden önemli etkinliklere ev sahipliği yapan Hilton İstanbul Bosphorus, İstanbul’un kentsel yaşamını değiştirdi. Türkiye’nin ilk beş yıldızlı uluslararası oteli ve Hilton Worldwide markasının ABD dışında en uzun süre hizmet veren işletmesi olan Hilton İstanbul Bosphorus, 60. yılını kutluyor! 11 Haziran 1955 tarihinde ilk konuklarını ağırlamaya başlayan Hilton İstanbul Bosphorus, 60 yıldır hizmet vermenin heyecan ve mutluluğunu özel etkinlikler, menüler ve kampanyalarla konuklarıyla paylaşıyor.

Doğum günü vesilesiyle, 11 Haziran 2015, Perşembe günü check-in yaptıran 60. kişi, Kral Dairesi’nde veya bir başka süitte konaklamaya hak kazanacak. Saat 19:00 – 20:00 arasında ise tüm konukların davetli olduğu doğum günü kokteyli düzenlenecek.  60. yıl şerefine, 1955’teki ilk ve özgün logosunu da tekrar kullanmaya başlayan Hilton İstanbul Bosphorus ayrıca konuklarına Executive Chef Andreas Scheuregger ve Yiyecek & İçecek Müdürü Hasan Sabuncu’nun 1955’teki menülerden esinlenerek hazırladıkları özel bir 60. Yıl Menüsü sunuyor. 60. Yıl Menüsü’nde güncellenmiş sunumları ile 60 senelik mutfak mirasının klasik yemeklerinden oluşan bir seçki bulunuyor.

Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan, 60. yıl ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Kapılarını açtığı 11 Haziran 1955 tarihinden bu yana otelimizde, Türk misafirperverliğinin elçileri olarak, hizmet kalitesinden ödün vermeden konuklarımızı ağırlamayı sürdürüyoruz. Hilton markası için özel bir önem taşıyan Hilton İstanbul Bosphorus 60 yıl boyunca sayısız misafir ağırladı, pek çok etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bundan sonra da, kurucumuz Conrad N. Hilton’un mirası ve kurumumuzun prensipleri doğrultusunda Hilton’u farklı millet ve kültürler arasında bir dostluk köprüsü olarak yaşatmaya ve İstanbullulara ve Türk turizmine en iyi şekilde hizmet vermeye devam edeceğiz.”

İSTANBUL’UN KENT HAYATINDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLATTI
Hilton İstanbul Bosphorus, Hilton markasının kurucusu Conrad Hilton’un Avrupa’ya açılma planının ilk halkalarından biriydi. Conrad Hilton, 1950’li yılların başında çıktığı Avrupa turundan, öncelikle İstanbul ve Roma’da otel açma kararıyla döndü. Böylece Hilton İstanbul Bosphorus, o zamanki adıyla İstanbul Hilton, 11 Haziran 1955’te İstanbullulara merhaba dedi.İstanbul Hilton’a ayrı bir önem atfeden Conrad Hilton, görkemli bir davetle otelin açılışını gerçekleştirdi. Aralarında Hollywood yıldızlarının da bulunduğu pek çok ünlü ismin katıldığı tören, otelin açılışını simgelediği kadar, İstanbul’un kentsel ve sosyal hayatında yeni bir dönemin başladığını müjdeliyordu. O günden bu yana, aralarında Louis Armstrong’dan Brigitte Bardot’ya, Kraliçe 2. Elizabeth’ten Prens Charles’a, Grace Kelly’den Elizabeth Taylor’a yüzlerce şöhretin konakladığı ikonik otel 60 yıl boyunca sayısız tarihi olaya şahitlik, pek çok uluslararası etkinliğe de ev sahipliği yaptı.

TURİZM SEKTÖRÜNÜN OKULU OLDU
Türkiye’nin ilk uluslararası beş yıldızlı otelinin açılması, ayrıca Türk otelcilik sektörünü yepyeni bir sektörel standart ve hizmet kalitesiyle tanıştırdı. Faaliyete başladığı günden bu yana birçok üst düzey yönetici ve uzman yetiştiren Hilton İstanbul Bosphorus, Türk turizm sektörü için bir nevi okul görevi gördü ve uzun yıllar bu öncü rolünü sürdürdü. Merkezi konumu ve kongre merkezlerine yakınlığı ile otel, hem tatil hem de iş amacıyla seyahat edenlere hitap ediyor. Hilton İstanbul Bosphorus, ayrıca geniş yeşil alana sahip eşsiz bahçesi ile misafirlerine kent karmaşası içinde dingin bir atmosfer sunuyor.
Haber Kaynağı: 2

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa’dan Çocuklara Özel:

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR




Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa’dan Çocuklara Özel:
CARPI KIDZ PARADISE ÇOCUK KULÜBÜ İLE
ÇOCUKLAR İÇİN TATİL CENNETİ

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&Spa, çocukların yaz tatilini cennete çevirecek projeler üretmeye devam ediyor. Tesisin Zooland Hayvanat Bahçesi’nden sonra çocuklara son hediyesi “Carpi Kidz Paradise” oldu. Yepyeni bir marka olan Carpi Kidz Paradise, rüya gibi bir yaz tatili geçirmeleri için tamamen çocuklara özel bir şekilde tasarlandı.


Carpi Kidz Paradise’ın ilk sürprizi ise Ezo Sunal Çocuk Atölyesi ile işbirliği oldu. Ezo Sunal, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca Carpi Kidz Paradise’da çocukların müzik ve dansla kendilerini keşfedecek özel bir program hazırladı.
Carpi Kidz Paradise, sıradanlığı aşmış bir çocuk kulübü. 500 metrekaresi kapalı, 1.500 metrekaresi açık toplam 2.000 metrekarelik alanda kurulan Carpi Kidz Paradise’da her şey çocuklara özel tasarlandı. Çocuklara özel şık konforlu bir resepsiyonla giriş yapılan Carpi Kidz Paradise’da 0-3 yaş, 4-7 yaş ve 8-10 yaş için her şey düşünüldü. Kulübe özel amfitiyatro, sahne, aktivite odası, fitness bölümü, evcilik evi, mini sahne, bilim köşesi, playstation-bilgisayar oyunları ve lego odası, bebek oyun ve uyku odaları, çocuk aquaparkı ve çocuk büfesi bunlardan sadece birkaçı. Ancak, bunlar Carpi Kidz Paradise için yeterli değil. Çünkü, çocuklar için sürekli heyecan dolu yeniliklerin eğitimle bir araya getirilmeye çalışıldığı Carpi Kidz

Paradise’da yakında 3D Sinema Salonu ve bebek karuseli de hayata geçirilecek projeler arasında yer alıyor.


Tüm detayları deniz yaşamı ve bölgeye özgü caretta caretta deniz kaplumbağaları konseptiyle bütünlük içinde tasarlanan şık ve konforlu Carpi Kidz Paradise’da çocuklar için pek çok etkinlik de düşünüldü. Kuru havuz fıskiye partileri, korsan-kızılderili-uzay-taş devri tropical day gibi temalı günler, Madagaskar Çocuk Dans Şovu, Panayır Etkinliği, karaoke partileri...  Ve çok daha fazlası…

5 Haziran 2015 Cuma

Sumahan on the Water Hotel kuruluşunun 10. yılını görkemli bir partiyle kutladı...

HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR






Asya ve Avrupa kıtalarını birbirinden ayıran Boğaz'ın eşsiz manzarasına hakim, Çengelköy’de yer alan Sumahan on the Water Hotel kuruluşunun 10. yılını görkemli bir partiyle kutladı. Cemiyet ve iş dünyasından önemli isimlerinin katıldığı özel gecede eğlenceli dakikalar yaşandı. Otelin sahipleri Nedret ve Mark Butler çiftinin ev sahipliğinde düzenlenen geceye katılan isimler arasında; İl Turizm Müdürü Nedret Apaydın, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TÜHİD Başkanı Gonca Karakaş, Profesör Dr. İlter Turan, Müberra Eresin, Elif Eren, Ahu Akkurt gibi isimlerin yanı sıra ulusal ve uluslar arası pek çok konuk katıldı.


 Görkemli Otelde Görkemli Kutlama
19. yüzyıl Osmanlı sanayi mimarisinin son örneklerinden biri olan Sumahan on the Water Hotel, modern çizgilerle bütünleştirdiği çağdaş tasarımıyla 2005’ten bu yana yerli ve yabancı misafirlerini, Türk konukseverliğiyle ağırlıyor. Bu yıl kuruluşunun 10. yılını kutlayan otelin restoranı TAPASUMA’da gerçekleşen geceye yaklaşık 300 kişi katıldı.


Dünyanın En İyisi
Sumahan Otel; mimarisiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen ‘İstanbul Turizm Ödülleri’ kapsamında 2009 yılında ‘Yaratıcı Proje’ dalında ödüle değer görüldü. Bir yıl sonra, dünyanın en prestijli turizm ödüllerinden Condé Nast Johansens Mükemmellik Ödülleri kapsamında düzenlenen uluslararası yarışmada, Akdeniz ve Avrupa’nın ‘2010 Okuyucu Ödülü’nü kazandı. 2011’e gelindiğinde bu kez Andrew Harper Büyük Ödülleri listesine girerek dünyanın en seçkin 19 oteli arasında yer aldı, 2012 yılında “Dünyanın En İyi Tarihi Oteli” ve “En İyi Lüks Oteli” seçildi. 2014’te bu kez “Deniz Kıyısındaki En İyi Otel” ödülünü kazanan Sumahan, dünyanın en prestijli turizm ödüllerini birbiri ardına kazanmaya devam ediyor.
İstanbul’un Gizli Bahçesi
Mimarisi ve inşaası, aynı zamanda otelin sahibi olan Mimar Nedret ve Mark Butler tarafından gerçekleştirilen Sumahan on the Water Hotel, modern bir otel olmasının yanı sıra; Osmanlı sanayi mimarisinin bir örneği olarak restorasyonuyla ilk olma özelliğine sahip. Çağdaş tasarımlı 24 süit odasıyla hizmet veren Sumahan Otel, kahvaltısı ve öğle yemekleri ile her yaştan konuğunu ağırlarken; iş dünyasının da gözdesi durumunda. Özellikle gün batımı saatlerinde manzarası ve huzurlu enerjisi ile konuklarının kendilerini doğal bir terapi merkezinde hissettikleri Sumahan; akşam yemekleri için tercih edilebilecek TAPASUMA restoran ve Waterfront Terrace Restaurant’da çok özel menüler hazırlıyor. Butik hizmet anlayışındaki otel; konumu, verdiği hizmet ve mimarisine entegre edilen modern bakış açısı ile alışkanlık yaratan bir dinlenme noktası. Tüm bu özellikleriyle cemiyet hayatının gözde mekanları arasına giren Sumahan Otel, Oscar ödüllü Hollywood yıldızları ve dünyaca ünlü işadamlarının da İstanbul’daki tercihi. Büyük şömineli kütüphanesi, Türk hamamı, spor salonu ve masaj odası ile misafirlerine eksiksiz hizmet veren otel, özel tasarımlı teknesiyle deniz yolu servisi ve özel Boğaz turları imkanı da sunuyor.

Haber Kaynağı: 2