27 Nisan 2017 Perşembe

Babacan Port Royal’in lansmanı gerçekleştirildi...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


‘Babacan Port Royal’
iddialı fiyatlarla lansmana çıktı

Tamamladığı güvenli ve lüks konut projeleriyle bilinen Babacan Holding, şimdi de bölgesinin en iddialı ve en prestijli projesi olan ‘Babacan Port Royal’i hayata geçiriyor. Emsallerine göre daha ekonomik ve iddialı fiyatlarla sunulan ‘Babacan Port Royal’de, daireler 249 bin TL’den başlıyor.

Hayata geçirdiği lüks ve güvenli konut projeleriyle tanınan Babacan Holding, lokasyonun en iddialı, en prestijli, en kaliteli ve tüm bu ayrıcalıklara rağmen en hesaplı projesi  ‘Babacan Port Royal’in lansmanı gerçekleştirildi.

Yeşilköy Atatürk Havalimanı’nın tam karşısında, E-5 yolu yakınında konumlanan ‘Babacan Port Royal’in basın lansmanı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, holding olarak inşaat sektöründeki yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.

Babacan “2015 yılı içerisinde; Esenyurt’ta geliştirdiğimiz ‘Babacan Palace’ projemizin teslimlerine bu ay başladık, teslime hazır satışlarımız devam ediyor. Yine Esenyurt, Beylikdüzü kesişme noktasında 1.140 konut ve alışveriş merkezinin bulunduğu E-5 yolu üzerinde ulaşım kolaylığı ve lokasyonuyla da dikkat çeken ‘Babacan Premium’ karma projemizi hayata geçirdik.

Şimdi de Yeşilköy Atatürk Havalimanı’nın karşısında, E-5 üzerinde lokasyonun en lüks ve en ulaşılabilir projesi ‘Babacan Port Royal’i hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Sektörle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Babacan şunları söyledi: “Türkiye’nin gücüne inanıyoruz, 2016 yılının son çeyreğinden itibaren sektöre hakim olan birlik ve beraberliğin ve devletimizin bizlere vereceği desteğin devam etmesi yönünde bir beklentimiz var. Gayrimenkul sektöründe tabi ki belli dönemlerde satış ivmeleri düşebilir, ancak geçicidir.

Hükümetimiz tarafından yeni yapılan düzenlemelerle birlikte, ülkemizden gayrimenkul almak isteyen yabancı yatırımcılara vatandaşlık hakkı tanınması, tapu harçları, KDV’de sağlanan indirimler, damga vergisinin kaldırılması ve konut sahibi olmayı kolaylaştıracak kampanyaların devam etmesiyle birlikte ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü büyümesini sürdürecektir. Daha güçlü bir Türkiye ile sektörün yakaladığı bu ivme 2017’de de artarak devam edecektir.”

Yeşilköy Atatürk Havalimanı'na en yakın lokasyonda, E-5 yolu yakınında konumlanan ‘Babacan Port Royal’in bölgenin en değerli projesi olduğuna dikkat çeken Babacan Holding CEO’su Mehmet Babacan, bölgede bu kalitede böyle bir fiyata başka bir projenin olmadığını belirtti.

Babacan, “Projemiz toplam 5 blok, 802 daire ve 80 adet ticari üniteden oluşuyor. Mimari tasarımı dünyaca ünlü Portekizli Addon Grup imzası taşıyan ‘Babacan Port Royal’de stüdyo, 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer alıyor. Örnek daireleri DGD Desing tarafından tasarlanan ‘Babacan Port Royal’in satış ofisine gelen ziyaretçiler stüdyo ve 2+1 daire tipinde iki ayrı örnek daireyi de gezebiliyor. Projemizde yer alan dairelerimizin alan büyüklükleri 37 ile 212 metrekare arasında değişiyor” dedi.

Bölgenin en çok kazandıracak projesi Babacan Port Royal’i ekonomik fiyatlarla satışa sunduklarını anlatan Mehmet Babacan, bu sayede bunu fırsata çevirecek müşterilerin aynı zamanda bölgenin en çok kazananı olacağını vurguladı.

“Ön talepte yüzde 25’i satılan projemiz çok kazandıracak”
Babacan “Projemiz fiyat avantajı ile yatırımcılar tarafından bölgenin en karlı yatırımı olarak gösteriliyor. Bölgedeki diğer projelere göre iddialı fiyatlarla satışa sunuyoruz. Merkezi lokasyonda gizli kalmış olan çok değerli bir arazi üzerinde yatırımcıların dikkatini çeken Babacan Port Royal’in ön talep sürecinde yüzde 25’lik bir satış gerçekleştirdik.

Mayıs sonuna kadar sınırlı metrekare fiyatlarımız 5 bin 500 TL’den başlıyor. Babacan Port Royal projemiz ile lokasyondaki diğer projelere kıyasla yüzde 30 yakın ekonomik fiyatlar sunuyoruz. Daire fiyatlarının 249 bin TL’den başladığı ‘Babacan Port Royal’den konut sahibi olmak isteyenlere 50 ay 0 faiz ödeme kolaylığı da sağlıyoruz. Hem yatırım hem de oturum amaçlı konut sahibi olmak isteyenler için bu kaçırılmayacak bir fırsat” diye konuştu.

Açık alışveriş merkezi keyfini yaşatacak toplam 80 adet mağazanın yer aldığı, CNR Fuar Merkezi, Dünya Ticaret Merkezi, Bakırköy Deniz Otobüsü, Ataköy Marina, İSTOÇ, Masko, Kuyumcukent, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi ve Atatürk Olimpiyat Stadı gibi alanlara yakınlığı ile de dikkat çeken ‘Babacan Port Royal’; aynı zamanda birçok okul, hastane, AVM ve devlet dairelerine de yakın konumda yükseliyor.

2019’un son çeyreğinde teslim edilecek
Teslimlerin Mart 2019’da gerçekleştirilmesi planlanan ‘Babacan Port Royal’in bin metrekarelik kapalı alanı; sosyal donatılar için ayrıldı. Projede fitness, sauna, kapalı yüzme havuzu, hamam, masaj odası, play station odası, sinema odası, dinlenme odası, oyun odası gibi zengin sosyal donatı alanları mevcut. Yaklaşık 10 futbol sahası büyüklüğünde kamuya ait yeşil parka komşu ‘Babacan Port Royal’de ayrıca geniş yürüyüş, dinlenme, eğlenme alanları ve süs havuzları da bulunuyor.

“Kordon İstanbul” Vitrine Çıktı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Ege Yapı’nın “Ömre Bedel” Yeni Projesi
“Kordon İstanbul” Vitrine Çıktı
Bulunduğu bölgeye değer katan ödüllü projelerin markası Ege Yapı, Maslak ve Kâğıthane’nin buluşma noktasında, yeniden canlanan Sadabad Deresi’nin kıyısında 820 milyon TL yatırımla inşasına başladığı Kordon İstanbul Projesi’ni satışa çıkardı.
Toplam 2 etap ve 10 bloktan oluşan 1+0’dan 4+1’e kadar bahçeli veya teraslı olmak üzere farklı formatlarda 559 konutun yanı sıra 55 mağazanın yer alacağı Kordon İstanbul’da konutların büyüklükleri 41 metrekare ile 226 metrekare arası değişecek. Sınırlı süre için lansmana özel yüzde 10 + yüzde 8 indirimle satışa sunulan Kordon İstanbul, 30 ay sonra teslim edilecek.
Gayrimenkul sektörünün öncü ve yenilikçi firmalarından Ege Yapı, Çırağan Sarayı’nda 27 Nisan 2017 Perşembe günü düzenlenen basın toplantısıyla yeni projesi Kordon İstanbul’u tanıttı.


Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, İş Geliştirme Müdürü Didem Güneş, Satış & Pazarlama Direktörü Ece Atalay Aseo ve Pazarlama & Kurumsal İletişim Müdürü Saygın Aksoy’un katılımıyla tanıtılan Kordon İstanbul, 820 milyon TL yatırımla Kâğıthane ile Maslak’ın kesişim noktasında, Sadabad Deresi’nin kıyısında iki etap halinde yükselecek.

H. İnanç Kabadayı: “Sekiz projede gerçekleştireceğimiz toplam 2,5 milyar TL’lik yatırımımızın ilk halkası olan Kordon İstanbul’u kamuoyunun beğenisine sunuyoruz”

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Ege Yapı’nın faaliyetleri ve gelecek projeleri hakkında bilgi verdi. Bugüne kadar geliştirdikleri Batışehir gibi ödüllü projelerle hem binlerce aileyi ev sahibi yaptıklarını hem de projelerin bulunduğu bölgelerin çehresini değiştirerek, birer yaşam merkezi haline gelmelerini sağladıklarını anlatan H. İnanç Kabadayı, “Bu çerçevede her dönem ülke ekonomisine ve istihdama sağladığımız katma değerle gurur duyuyoruz” dedi ve şöyle devam etti:

“Üç yıllık planlamamızda inşaat veya geliştirme aşamasında olan 8 projemiz bulunuyor. Bunlardan 4’ü Avrupa Yakası’nda, 4’ü de Anadolu Yakası’nda hayata geçecek. Avrupa Yakası’nda Kâğıthane, Maslak, Beyoğlu ve Fatih’te, Anadolu Yakası’nda ise ikisi Çekmeköy’de olmak üzere, Ataşehir ve Beylerbeyi’nde birer proje gerçekleştireceğiz. Kâğıthane, Fatih ve Beylerbeyi’ndeki projelerimizin inşaat faaliyetlerine başladık. Diğer projelerimiz ise henüz planlama ve ruhsat aşamasında. Bu yıl Kordon İstanbul ile beraber toplamda 4 projemizin lansmanını yapmayı planlıyoruz. Yeni projelerimizde çevresi ile uyumlu, şehrin sosyal dokusuna katkı sağlayan ve yatay mimari konseptine sahip projeler hayata geçireceğiz. Her dönem ekonomiye katma değer sağlayan bir marka olarak başarı ile kapattığımız 2016 yılından sonra 2017 yılı için yüzde 15 oranında büyüme ve bin 250 kişilik yeni istihdam sağlamayı hedefliyoruz.”

“Dokuz kilometrelik yeşil koridora komşu: Kordon İstanbul”

“Sadabad Deresi ıslah projesi tamamlandığında kesintisiz yürüyüş ve bisiklet yollarının yanı sıra pek çok spor alanıyla da aktif yaşamın merkezi olacak. Eyüp ve Sarıyer’deki ormanları, yeşil bir koridor eşliğinde Haliç ile buluşturmayı amaçlayan projeyle bu bölge yemyeşil bir ekolojik alana dönüştürülecek. Tamamlandığında yeşilin ve mavinin tarihi dokuyla modern doku arasında bağlantı oluşturduğu 9 kilometrelik kesintisiz bir yeşil koridor ortaya çıkmış olacak” diyen H. İnanç Kabadayı, şunları dile getirdi:

“İstanbul’un yıldızı parlayan ve her geçen gün değeri artan bu bölge sosyal donatıları, yeşil alanlarının çokluğu, ulaşım olanaklarının çeşitliliği ve yatay mimariye uygun yeni yaşam projeleri ile yatırımcısına büyük bir kazanç vadediyor. Maslak ve Kâğıthane’nin buluşma noktasında yer alacak Kordon İstanbul, farklı konseptlerdeki bahçeleri, peyzajında bulunan yapay gölet manzaralı kabanaları, açıkhava yaz sineması dışında, Kordon Life Club bünyesinde bulunan lounge alanı, sanat atölyeleri, özel sinema odası, kapalı yüzme havuzu ve misafir odası gibi hayatı kolaylaştıracak aktivite alanlarıyla yaşam kalitesini artıracak.”

“Yeni ulaşım projeleri, arazinin değerine değer katacak”

H. İnanç Kabadayı, “Bölge, her geçen gün İstanbul’un en önemli ulaşım projelerinin merkezi konumuna geliyor. Dünyanın ilk 3 katlı köprüsünün çıkış noktası dekovil hattı, Metro ve Havaray hatları, E5 ile E6 gibi ana arterlere kolay ulaşımı ve düzenli ulaşım planlarıyla dikkat çekiyor. Bunların yanı sıra bölge, Levent’e 9 dakika, Mecidiyeköy’e 10 dakika, Maslak’a 5 dakika, Taksim’e 5 dakika ve Beşiktaş’a ise sadece 17 dakikada rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir lokasyon olarak ön plana çıkıyor. Kordon İstanbul sosyal imkânları dışından yakın çevresindeki üniversiteler, hastaneler ve alışveriş merkezlerinin yakınlığı burada yaşayacak sakinlerine İstanbul’un merkezinde yaşamanın ayrıcalığını gerçek anlamda hissettirecek” dedi.

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı H. İnanç Kabadayı, konuşmasını; “Bugüne kadar inşa ettiğimiz projeler, bölgesine değer katan ve bulunduğu bölgede buluşma noktası haline gelen simge projeler oldu. Kordon İstanbul da gelecekte Sadabad Deresi’nin en keyifli buluşma noktası olacak” diyerek tamamladı.

26 Nisan 2017 Çarşamba

Artaş İnşaat Turizm Grubu, Dubai’de ATM 2017 turizm fuarına katılıyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Artaş İnşaat Turizm Grubu,
Dubai’de ATM 2017 turizm fuarına katılıyor

Artaş İnşaat Turizm Grubu, 24 - 27 Nisan tarihleri arasında, Dubai’de düzenlenmekte olan Arabian Travel Market 2017 turizm fuarına katılıyor. Dubai International Convention and Exhibition Center’da düzenlenmekte olan fuara, Türk turizmciler yoğun ilgi gösteriyor. Artaş İnşaat Turizm Grubu, uluslararası fuarlarda İstanbul ve Kayseri destinasyonlarını tanıtmaya devam ediyor. İstanbul’daki BW PLUS The President Hotel, BW Citadel Hotel, Avrupa Residence Suites ve Kayseri’deki Radisson Blu Hotel’leri geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Arap dünyasından yoğun ilgi görmeyi sürdürüyor.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarından talep alıyor

Yılın ilk dört ayını değerlendiren BW PLUS The President Hotel Genel Müdürü Burak Aydın, Mart ayından itibaren dolulukların artmaya başladığını kaydederek, şunları söyledi:
“Ocak- Şubat aylarını düşük doluluklar ile kapattık. Mart ayının ikinci yarısından itibaren Cezayir, Fas ve Tunus dahil Kuzey Afrika ülkelerinden yoğun talep almaya başladık. Aynı zamanda, Ortadoğu pazarında da önceki yıllara oranla gelen misafir sayımızda ciddi bir yükseliş bulunuyor. Özellikle Ramazan ayından sonra, Eylül ortasına kadar yaklaşık 10 haftalık bir dönemde Ortadoğu’dan gelecek yoğun misafir talebiyle, otellerimizde özlenen dolulukları yaşayacağız” dedi.

Amerika ve Avrupa bıçak gibi kesildi; yerine Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri geliyor

Son iki yıldır Amerika ve Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısının bıçak gibi kesildiğini anlatan Burak Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:
“İstanbul’da fiyatların düşmesine rağmen hemen hemen son iki yıldır Amerika ve Avrupa ülkelerinden gelen turistler, bıçak gibi kesildi. Örneğin Beyazıt’taki BW PLUS The President otelimiz, geçtiğimiz yıllarda ağırlıklı İspanyol turistleri ağırlarken, şuan İspanya pazarından çok az turist geliyor. Son dönemlerde otellerimizde, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarından gelen misafirlerimize hizmet veriyoruz. Bu arada her zaman, hedeflediğimiz tüm pazarlarda tanıtım çalışmalarını da aralıksız sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Son dönemlerde fiyatların dibe vurmasına promosyonlar vermenin de eklendiğini kaydeden Burak Aydın, sektörün alacağı aksiyonlarda hizmet kalitesinin sürdürülebilirliğine dikkat etmesi gerektiğini ve Türk turizminde bugüne kadar elde edilen hizmet kalitesi algısının, çok düşük karlar ile çalışılarak aşağıya çekilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Gelecek çocukların ellerinde biçimleniyor,,,

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Kasder/ Resim Yarışması / Ödül Töreni

Derneğimiz 1978’den bu yana genetik ve tedavisi mümkün olmayan kas hastalıklarıyla ilgili dünya çapında bilimsel çalışmaları takip etmekte, engelli hastaların psikolojik ve sosyal rehabilitasyonunu hedefleyen projeler geliştirmekte, onların yaşamlarını daha kaliteli sürdürebilmeleri için faaliyetler gerçekleştirmektedir.
Gelecek çocukların ellerinde biçimleniyor
'‘Güzel Bir Dünya İçin Benim Fikrim’' düşüncesi çerçevesinde kas hastalıkları ailesi olarak, istedik ki çocuklar ile yaşanılır bir dünyayı birlikte hayal edelim ve hayallerimizi resimlere aktaralım. Böylelikle dezavantajlarından dolayı birçok zorluk ile boğuşarak yaşamını idame ettiren kas hastalarının sorunlarına dair farkındalık yaratma şansımız olabileceğini umut ettik. İlk orta ve lise sıralarında Kas Hastalıkları ailesiyle tanışan çocuklarımızın engelsiz bir yaşam ve toplum inşa edebileceği inancı ile baktık.
  Bu duygular ile derneğimizin gönüllülerinden Nurhayat Gür’ün önerisi ile 2015 yılında İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz resim yarışmasını bu yıl Türkiye genelinde yapmaya karar vererek işe koyulduk.

 ‘’Engelsiz Bir Dünya İçin Benim Fikrim” Resim Yarışması
 Milli Eğitim Bakanlığı’nın onay ve desteği, Gezisepeti’ nin (Dogi Turizm) sponsorluğu ile bu yıl ikincisini düzenlediğimiz ulusal ilkokul, ortaokul, liseler arası “Engelsiz Bir Dünya İçin Benim Fikrim” resim yarışmasına yoğun ilgi gösterildi. Derneğimize gönderilen resim adedi 2.226 (iki bin iki yüz yirmi altı) idi..Bu resimler,“Akademililer Sanat Merkezi” nden içlerinde akademisyenlerinde bulunduğu 11 ressam tarafından değerlendirildi. Ödül alacak 12 çocuğumuzu ayırmak çok zor oldu.

 Ödül Töreni
Dereceye giren öğrencilerimize ödülleri, tüm dünyada sadece ülkemizde kutlanan Çocuk Bayramı’nda, 23 Nisan 2017 saat 13.00’de Türkiye kas hastalıkları dernek bahçemizde, Bizce Yapım’ın organizasyonu ile değerli sponsorumuzun, Bakırköy Belediye Başkanı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan temsilcilerin, Akademililer Sanat Merkezi’nin tanınmış ressamlarının, dernek yöneticilerimizin, küçük folklör ekibinin, engelli çocuklarımız ve üyelerimizin katılımıyla verildi.

Bu yarışmayla binlerce çocuğumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusuna yarışma heyecanını da eklemiş olduk. Bu çocuklarımız, yaşamı engellilerle paylaştığımızın, onların engellerini görmezden geldikçe daha büyük çıkmazlara sürüklendiğimizin farkındalar ve daha büyük bir farkındalık oluşturmak için emek verdiler.Bu çocuklarımız yaptıkları resimlerle topluma “biz farkındayız ve engellilerle birlikte yaşadığımızı unutturmayacağız” mesajını verdiler. Engellilerin yaşamlarını, yaşayamadıklarını, düşlerini, beklentilerini resmettiler.
Gördük ki, çocuklarımızın dünyasında eşitiz.
Çocuklarımızın dünyasında umudumuz, düşlerimiz aynı.
Yetişkinlerin dünyasında çözülemeyen engellilerin sorunları çocuklarımızın dünyasında çözümsüz değil.

Gönül isterdi ki, her biri birbirinden güzel binlerce resmi yapan tüm çocuklarımıza ödüller dağıtalım, her birini burada konuk edelim. Destekçilerimizin verdiği enerjiyle bir gün mutlaka o günü de yaşayacağız. Bahçemizi süsleyen çocuklarımız olmak üzere tüm çocukların bayramını kutlamış olduk.
 Ödül Törenine Ünlü Oyuncular da Katıldı
Binlerce çocuğumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusuna yarışma heyecanına ‘Hayat Tatlıdır Bazen’ dizi oyuncularından Anıl Tetik, Denizcan Aktas ve ‘Hayat Şarkısı’ dizi oyuncusu Aydan Taş destek oldular. Oyuncular her resmi gezerek çocukları tebrik ettiler ve bol bol fotoğraf çekildiler.

Proje organizasyonu ve Bizce Yapım sorumlusu yönetmen Ahmet Yılmaz, Proje Sponsoru Gezisepeti, Gizem Hançer, Karamürsel genç iş adamı Mehdi Taşdan,
Canon ve Kahve Tiryakisi ceo Recep Arısoy’ya desteklerinden ötürü dernek yönetiminden onur ödülüne layık görülüp ödülleri verilmiştir.

 Bu sosyal sorumluluk projesine emek veren, güç katan ve duyarlılığı büyütenlere selam olsun…

25 Nisan 2017 Salı

Doğal güzelliğiniz için gülümseyin!

                   

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Güzelliğin metafiziği: Ameliyatsız da güzelleşmek sizin elinizde!

Küçük kusurlar için bıçak altına yatmadan önce, hayata daha fazla gülümseyin!

Doğal güzelliğiniz için gülümseyin!

Charlie Chaplin “Gülmek hayatın en güzel eylemidir ve her ne varsa sizi bundan alıkoyan, onları yoke edin” demiştir. Daha güzel görünmek için sık sık gülümsememiz gerekiyor, nedeni psikolojik değil, tamamen mekanik. Şöyle ki; insan içten bir şekilde gülümsediğinde tüm yüz hatları altın orana olabilecek en yakın haline geliyor. Tüm duyguları yansıtan mimikler için farklı oranlar oluşuyor ve mükemmele en yakın göründüğümüz zamanda gülümsemek. Bu sebeple, daha sık ve sıcak gülümseyen insanlar, varolduklarından daha güzel algılanıyorlar.



Leonardo Da Vinci, ömrünü ‘altın oranı’ bulmaya harcadı
Leonardo Da Vinci’nin ömrünü ‘altın oranı’ bulmaya harcadığını kaydeden Kolan International Hospital KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Louvre müzesine ilk gittiğimde, Mona Lisa’nın sergilendiği özel galeride tabloda ilk dikkatimi çeken şey gizem idi. Gidenler bilir, Louvre dünyadaki resim konusunda açık ara en zengin müzedir ve orada başka pek çok ünlü ressamın başyapıtları da vardı, ama Mona Lisa farklıydı bence, ebat olarak da emsallerinden çok daha küçük bu resmin pek çok insanı neden bu kadar etkilediğini ve ünlü olduğunu çok düşündüm. Portredeki kadına baktığınızda asla tek başına güzel diyemeyiz, ama altın oranlara göre yapıldığından beynimizde bir farkındalık uyandırdığını düşünüyorum. Matematikçiler, yıllarca güzelliğin formülünü yazmaya çalıştılar. Pek çok sanatçı mimariden, tasarıma kadar altın oran formülleri uyguladılar ve bir ideal belirlenmeye çalıştılar. Böylelikle, altın oran kriterleriyle matematik kusursuzluğa ulaşmada yol arkadaşımız haline geldi. İnsan bedeninde ve yüzünde pek çok altın oran belirlendi.  Yüz bölgesindeki altın oranların başlıcaları, burun genişliği ile burun delikleri, ağız boyu ile burun genişliği, burunun kaşlar ile birleşim yerinin saçlı deri ile çene uzaklığı, yüzün boyu ile genişliği, ön dişlerin boyu ile genişliği, ön dişler ile yanındaki dişlerin boyları gibi pek çok matematiksel oranlara altın oran uygulanmış ve bulunan değer pek çok kişi tarafından ideal güzellik olarak gösterilmiştir” dedi.

“Simetrik” yüz, genellikle güzel olarak algılanmıyor

Simetrik yüzlerin, yapay ve robot gibi algılanabileceğini ifade eden KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına söyle devam etti:
“Yüz güzelliği ile yapılan istatistik çalışmalarda ortaya çıkan bir ilginç noktada “simetrik” yüzlerin genellikle güzel olarak algılanmamasıdır. Başka bir deyişle, çok güzel olarak algılanan yüzlerin, genelde sağ ve sol bölgeleri tam simetrik değildir ama bu doğallık katıyor. Hatta çok simetrik yüzler, yapay ve robot gibi algılanabiliyor. Yani, altın oran ile simetri arasında herhangi bir ilişki yok, ama her iki yüz yarısını ayrı ayrı düşündüğümüzde altın orana sahip yüzleri güzel olarak algılıyoruz” diye konuştu.

Yüz estetik cerrahisi, gözlerin belirgin olmasını hedefliyor

KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları anlattı:
“Tüm yüz estetik cerrahisi ameliyatlarının amacı yüze bakıldığında gözlerden daha belirgin bir bölge olmamasıdır, ikinci dikkat çekmesini istediğimiz bölge ise çenedir. Biz burun estetiği ameliyatlarında aslında burunu dikkat çekmeyeceği bir hale getirmeye çalışıyoruz bazen de küçük çene olgularında implantlarla çeneyi biraz daha belirgin hale getirmeye çalışıyoruz. Bende ameliyatlarımda bu ideal oranları uygulamaya çalışıyorum fakat bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Doğru hasta bilgilendirilmesi ve gerçekçi beklentilerin oluşması koşuluyla büyük çoğunlukla hastalar başta burun olmak üzere tüm yüz estetiği ameliyatlarından oldukça memnun oluyorlar ama mükemmel cerrahi diye bir şeyinde olmadığını burada içtenlikle belirtmeliyim. Dahası insanı ameliyat etmek bir mimari çizim gibi değil çünkü her bireyin cilt, kıırdak, kemik ve yumuşak dokuları vede cerrahiye verdikleri cevapda aynı değil” dedi.

Küçük kusurlar için bıçak altına yatmadan önce, hayata daha fazla gülümseyelim

Kusurlu güzelliğin dayanılmaz çekiciliği ve farklılığının da olduğunu söyleyerek, konuşmasını sürdüren KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Erwin Yalom kusurlu güzelliklerden hoşlandığını söylemişti ünlü “Niche ağladığında” kitabında. Bazen burun veya yüzdeki küçük bir kusur gibi görünen şey kişiye olağanüstü karekter ve çekicilik de katabiliyor. Mesela, Barbra Streisand’ın burnunu fındık burun yapın ve altın oranlara getirin hala hayran olacak mısınız? Bu örnekleri çok fazla çeşitlendirebilirim, bazı yüzleri altın orana sahip olmadıkları için ayrı ve daha çekici buluruz bunun nedeni küçük kusurların farkındalık ve karekter belirlemesidir. Evet, matematiğin ideal kabul ettiği bir altın oran var, ama güzelliğin bir metafiziği de var, yani kusurlu güzelliklerin dayanılmaz çekiciliğini ve yarattığı farkındalıkları kastediyorum. Tabiiki, yüzde belirgin bir kusur varsa ve kişide bu mutsuzluk yaratıyorsa düzeltilebilir, ama ideal yüz, çekicilik ve karekter kavramlarının arasındaki tripod mekanizmasını da bozmadan. Toparlayacak olursak, çok küçük kusurlar için bıçak altına yatmadan önce hayata biraz daha fazla gülümsemeyi deneyelim, olmuyorsa ameliyat olma seçeneği her zaman elimizin altında…” diyerek sözlerini tamamladı.

ARA & ŞAMİRAM Efsane canlanıyor…

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




ARA & ŞAMİRAM                          
Efsane canlanıyor…

“Ara & Şamiram” dramatik dans projesi, 28 Nisan 2017 Cuma akşamı Saat 20:30'da Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi sahnesinde son kez İstanbul izleyicisiyle buluşacak.
 Maral Müzik ve Dans Topluluğu Derneği prodüksiyonuyla sahnelenmekte olan gösteri, 1 Mart-18 Mart-1 Nisan 2016 tarihlerinde MKM Mustafa Kemal Kültür Merkezi / Akatlar   Attila İlhan               Salonu sahnesinde ve 13 Eylül 2016 tarihinde Ermenistan'ın başkenti Erivan'da Hagop Baronyan Tiyatrosu sahnesinde izleyicisiyle buluştu.


Yönetmenliğini sanatçı Ani İpekkaya’nın, proje ve koreografi direktörlüğünü Lerna Şuşan Papazyan’ın üstlendiği ''Ara ve Şamiram(Semiramis)'' M.Ö 300'lü yıllara ait                                       mitolojik aşk ve savaş hikayesidir.

Hikayenin önemi; Ermeni mitolojisinde farklı ve değerli bir yere sahip olmasının yanı sıra, dünyada ilk kez İstanbul’da sahnelenmiş olmasıdır.
Gösteri, dünya çapında üne sahip Ermeni klasik müzik bestecilerinin eserlerinden oluşturulan, tematik bir müzik derlemesiyle sahnelenecek. 33’ü dansçı olmak üzere, yaklaşık 50 kişilik amatör bir ekibin çalışmasıyla sahnelenecek proje için, 90 kostüm, 140 hafif ve 50 ağır aksesuar tasarlanmıştır.
Maral Müzik ve Dans Topluluğu Derneği İstanbul'daki bu son gösterisini, Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği işbirliğiyle sahneleyecek.
Bilgi ve Davetiye Temini için:
Selma Melekyan: 0532 450 81 73
Lori Demirci: 0534 524 38 47
Artur Kalk: 0534 610 53 45
Norayr Olgar: 0537 227 40 00

24 Nisan 2017 Pazartesi

Melek Hotels,Mudurnu Tekkeliler Konağı,sizleri bekliyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





Türkiye’nin ilk yerli butik oteller zinciri Melek Hotels, kurulduğu 2012 yılından itibaren konaklama sektöründe doğru yatırımlarla büyüyerek gelişmeyi hedefliyor.  İhtiyaç olduğunu düşündüğü bölgeleri Melek Hotels konforu ile hayat bulan yaşam alanlarına çevirerek, müşterileriyle birebir ilgilenmeyi amaç edinmiş cana yakın personeli ve konsept tasarım odalarıyla hizmet veriyor.Melek Hotels’in şu an hizmette olan, Melek Hotels Moda ( İstanbul ), Melek Hotels Pera (İstanbul), Melek Hotels Mudurnu ( Bolu ) ve Melek Hotels Selimiye ( Marmaris ), Melek Hotels Bozburun ( Marmaris ) ile beş oteli 2017 yılında açmaya planlanan, Bolu Mudurnu’da tarihi bir konak, diğeri Bozburun yarımadasında karayla ulaşım olmayan bir bölgeye teknelerle misafirlerimizi ulaştıracağımız butik ama özel bir konseptte hizmet verecek diğer yatırımızla 2017 yılında yurt içinde 7 otele ulaşmayı hedefliyor.

Melek Hotels Mudurnu Tarihi Tekkeliler Konağı, yaklaşık 200 yıllık geçmişi olan 9 odalı tarihi bir konak. Konağın çamurdan duvarları, ahşap zeminleri, gardrop içine gizlenmiş banyoları ile sizi zamanda yolculuğa çıkarabiliyor. Geleneksel Türk evi tarzında dekore edilen Melek Hotels Mudurnu  Tekkeliler Konağı, yüksek tavanlı odaları, ahşap zemin ve toprak sıvayla sıvanmış duvarları ile ön plana çıkıyor.Restoranda  kuzine sobalar ve yöresel masa örtüleri gerçek ve sıcak Mudurnu’yu hissettiriyor. Ayrıca Konağın 50 kişilik kapalı ve 100 kişilik açık restoranı, toplantı ve organizasyonlar için ideal olup, Mudurnu’nun yöresel lezzetlerini ve muhteşem kahvaltısını da tatmanız için mükemmel bir durak.

Yöresel lezzetlerin olduğu restaurantın ismi Melek’in Mutfağı. Melek’in Mutfağı ilk şubesini Melek Kitchen adıyla Londra da açtı. Tamamen doğal ürünlerin kullanıldığı mutfağımızda ilk defa tadacağınız farklı lezzetlerde buluyorsunuz. Mudurnu Melek’in Mutfağın da Mudurnu yöresel yemeklerinden Kaşık Sapı, Kızılcık Tarhanası ve Kabaklı Gözleme en sık tüketilen yiyeceklerden.Doğal ve Lezzetli olan her şey otel  mutfağında servis ediliyor.





Bölge çok fazla turizm potansiyeline sahip olup, bu tarihe kadar bu potansiyel ön plana çıkarılamamış. Doğa’nın cömert davrandığı ilçelerden olan ipek yolu üzerinde ki Mudurnu’nun , 1300 lü yıllarda Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmış hamamı, camisi, saat kulesi ve tarihi arasta (Mudurnu çarşısı)  sizi tarihin içinde seyahate  çıkarıyor. 10 dakika uzaklıktaki Abant gölü, kaplıcaları, türbeleriyle de bir çok yerli ve yabancı turistin ilgi odağı.


Melek Hotels’in kurucusu Mehmet Ulusoy’un da memleketi olan Mudurnu’ya Melek Hotels’in otelcilik ve ağırlama konusunda ki tecrübe ve deneyimleriyle, hem Mudurnu’nun turizm sektöründe olması gereken sınıfa ulaşmasına yardımcı olmak hem de Melek Hotels ailesine yeni sıcacık 200 yıllık tarihi bir konak katmanın mutluluğu içindeyiz.  

Uyumsoft web ERP Gelişmiş Özellikler” eğitimi düzenlendi...

HABER-ARTİNŞİRİNPINAR



Uyumsoft web ERP Gelişmiş Özellikler” eğitimi düzenlendi

“Uyumsoft web ERP Gelişmiş Özellikler” konulu eğitim semineri, geçtiğimiz günlerde, Uyumsoft’un YTÜ Teknopark’ındaki merkez ofisinde düzenlendi. Uyumsoft’un müşterilerindeki Proje Yöneticilerinin katıldığı eğitimde, web ERP’nin gelişmiş özelliklerinin nasıl kullanılacağı hakkında bilgi verildi. Uyum Akademi tarafından gerçekleştirilen eğitimin sonunda müşteriler, gelişmiş özellikleri kullanarak, kendi ürünlerinde nasıl özelleştirme yapabileceklerini öğrendiler.
Düzenlenen eğitimin içeriğinde anlatılan konular arasında şunlar yer aldı: “Yeni Portlet Yapısı, Yetki Sistemi (Kayıt Yetkisi - Alan Bazlı), Zorunlu Alan Tanımlama, Ekran Kontrolleri, Uyarı İşlemleri, Google Haritaları, e-Mail ve SMS Özelliği, Kullanıcının yardım ekranına, ek yardım eklemesi, Grid de satırında çıkan özellikler, Login ekranına resim koyma, Onaydaki yeni özellikler, Dosya ekleme, Yorum ekleme, Takip et, Dinamik Alan Açma, Dinamik Kontrol Ekleme, Dinamik Kod ekleme, Database Trigger Ekleme, Dinamik Liste Oluşturma, Dinamik Pop-up Ekleme, Yetki verirken menü ağacında gösterme zorunluluğun kaldırılması ve Yeni Menü, Otomatik Rapor mail atma, bildirim tanımı… ”

Uyumsoft web ERP Sertifikaları sahiplerini buldu ,,,

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uyumsoft web ERP Sertifikaları sahiplerini buldu

Uyum Akademi ve İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle, 30 Ocak 2017 - 3 Mart 2017 tarihleri arasında “Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) Sertifika Programı” düzenlendi. Çeşitli illerden online eğitime katılanlar, eğitimin sonucunda yapılan sınavda başarılı olarak üretim, insan kaynakları, finans ve satış/satınalma yönetimi alanlarında “Uyumsoft web ERP Kullanıcısı” olarak sertifikalarını aldılar. Eğitim, öğrencileri mesleki hayata hazırlamak amacı ile gerçekleştirildi. Projenin partnerlerinden birisi, Empatik İnsan Kaynakları firması oldu. Eğitim programına gelen yoğun ilgi nedeniyle, sertifika programı 3 Temmuz 2017 tarihinde yeniden düzenlenecektir.

Değer yaratmanın temas etmekten geçtiğine inanıyor

Önümüzdeki dönemin ekosistemlerin rekabeti ile ilerleyeceğini öngören Uyumsoft, çalışanları ve son 3 yılda işbirliği yaptığı 150’nin üzerindeki iş ortağıyla ekosistemini genişleterek, güçbirliği yapmayı sürdürüyor. Aynı zamanda, oyun, eğitim, savunma sanayi, veri işleme gibi ‘Smart Business’ modelleri üzerinde çalışarak, start-up projelerini de destekliyor. Uyum Akademi ile üniversite - sanayi işbirliği kapsamında, bir taraftan hem kendisinin, hem de müşterilerinin akademik ihtiyaçlarını giderirken, diğer yandan birçok üniversite öğrencisine eğitim imkanı sunarak, istihdama ciddi katkılar sağlıyor.
Merkez ofisini Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark’ında konumlandıran Uyumsoft’un, Ankara, İzmir, Bursa, Tokat ve Azerbaycan Bakü’de ofisleri bulunuyor. Sahip olduğu bilgi birikimi, tecrübesi ve ‘yetenek merkezi’ dönüşümüyle; tüm ekosistemindeki işletmelerin yazılım ile kalkınmasına önderlik ediyor. İstanbul’daki merkez ofisinde, tam olarak bu amaca hizmet etmek üzere, işbirliği ve start-up projelerini tıpkı bir kuluçka merkezi gibi yöneten bir kompleks olarak hizmet ediyor.

23 Nisan 2017 Pazar

Boreas Butik Otel, Alaçatı müdavimlerini bekliyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPİNAR



BOREAS BUTİK OTEL
KONUKLARINI BÜYÜLEMEK İÇİN HAZIR

Günümüzde de cazibesinden ve değerinden bir şey kaybetmeyen, bilakis daha güzel olanaklarla donatılan Boreas Butik Otel, Alaçatı müdavimlerini ve etrafı yeni keşfetmek isteyenleri bekliyor.
Türk ve Rum nüfusunun etkisi ile şekillenmiş tarihi dokusu ile büyüleyen Alaçatı, bu sezon da şehirden uzaklaşmak isteyenlerin kurtarıcısı oluyor.  Alaçatı’nın vazgeçilmez adresi Boreas Butik Otel, eşsiz mimarisi ve özgün iç dekorasyonuyla herkesi kendine hayran bırakırken en güzel anlarınıza da şahit olmayı bekliyor.
Huzurlu bir tatil geçirmek ve güzel anlar biriktirmek isteyen herkesin tercihi Boreas Butik Otel, Lodos, Meltem, Samyeli, Zefir, Sirokko, Tayfun gibi rüzgâr isimlerinin verildiği 21 çok özel odadan oluşuyor.
Altı adet balkonlu, dört adet şömineli, üç adet cumbalı ve sekiz adet bahçe-havuz manzaralı, geleneksel Alaçatı mimarisiyle tasarlanan ve her biri kendine özgü odaları, yaz-kış huzura kaçış için Boreas’ta sizleri bekliyor.


İster bahçesinde huzur dolu bir dinlence ve havuz keyfi, isterseniz Alaçatı’nın muhteşem çarşısına bir yürüyüş ve alış veriş, isterseniz Boreas’ın misafirleri için düşündüğü bisiklet keyfi…
Boreas Butik Otel düşlerinizdeki tatili yaşamak için sizi bekliyor.
www.boreasbutikotel.com

Jolly Tur'da 23 Nisan Sürpriz etkinliği....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





JOLLY TUR’DA ÇOCUKLAR, EBEVEYNLERİNİN GÖREVLERİNİ DEVRALDI!

Çalışan motivasyonu, mutluluğu ve eğitimini en önemli alanlardan biri olarak değerlendiren Jolly Tur, bu yönde sürekli düzenlediği etkinliklerle de dikkat çekiyor. Bu yöndeki son etkinlik, çalışanların, çocuklarına koltuklarını devretmeleri oldu. 22 Nisan’da Jolly Tur’daki görevlerine devam eden ebeveynlerinin görevlerini devralan 50 çocuk arasında Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar’ın oğlu Ege Sinan Vardar, kızı Ceylan Vardar ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar’ın oğlu Mete Kaya Vardar da bulunuyor


Turizm sektöründeki 30 yıllık yolculuğu boyunca yenilikçi yaklaşımlarıyla trend yaratan Jolly Tur, bu defa hem çalışanlarını motive etmek hem geleceğin turizmcileri için ilk tohumları atmak hem de çocukları sevindirmek için özel bir etkinlik gerçekleştirdi. Jolly Tur, bu kapsamda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için bir sürpriz hazırladı. Çalışanlarını, turizm gibi zorlukları çok olan bir sektörde sürekli eğitmek ve motivasyonunu yüksek tutmak için etkinliklerini ara vermeden sürdüren Jolly Tur’un en son etkinliği de çalışanların, çocuklarına sembolik olarak koltuklarını devretmeleri oldu. 22 Nisan’da ebeveynlerinin görevleri için koltuklarını devralan çocuklar, büyük bir heyecan yaşadı.


Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar’ın çocuklarının da aralarında olduğu toplam 50 çocuk, 22 Nisan’da ebeveynlerinin görevlerini üstlendi. Mete Vardar koltuğunu oğlu Ege Sinan Vardar ve kızı Ceylan Vardar’a, Mert Vardar koltuğunu oğlu Mete Kaya Vardar’a teslim ederken, Kültür Departman Müdürü Kerem Gökçe koltuğunu oğlu Şevket Toprak’a, İç Denetim ve Uyum Müdürü Seda Karaman koltuğunu Ege’ye, Kurumsal Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Yonar koltuğunu oğulları Atakan ve Efe’ye, İnsan Kaynakları Müdürü Tuncay Barikan ise koltuğunu çocukları Eren ve Elif Ece’ye teslim ettiler.
Jolly Tur’un bu anlamlı etkinlik sonrasında yine çocuklar için planlanmış bol eğlenceli bir parti gerçekleştirildi. Partide çocukların bayram sevincini ebeveynlerinin yanı sıra ilk iş deneyimlerini yaşadıkları yeni arkadaşlarıyla doyasıya tatmaları için pek çok eğlenceli aktivite gerçekleştirildi.

JOLLY TUR’UN SÜREKLİ BÜYÜYEN AİLESİNDE MUTLULUK, MOTİVASYON VE EĞİTİM İÇİN ETKİNLİKLERE DEVAM
Jolly Tur İnsan Kaynakları Müdürü Tuncay Barikan, ilk kez düzenledikleri bu etkinlikle aslında eğlence, motivasyon ve eğitim konularını bir araya getirdiklerini vurguladı. Bu eğlenceli atmosfer içinde çalışanların motivasyonunu artıracaklarını belirten Barikan, “Jolly Tur, geride bıraktığı 30 yıl boyunca eklenen yeni bireyleriyle sürekli büyüyen bir ailedir. Ama bu büyük ailenin her bir ferdinin ailesi de en az kendisi kadar önemlidir. Çalışanlarımıza, bu anlayışımızı, yöneticilerimizin de yer aldığı çeşitli etkinliklerle ifade ediyoruz” dedi.
Diğer yandan, aslında bu etkinlikle geleceğin turizmcileri için de ilk tohumları attıklarını vurgulayan Barikan, “Koltukları devralan çocuklarımızdan bir kısmının turizm sektörünün cazibesine kapılacaklarından eminiz. Bu doğrultuda yetenekleri olan çocuklarımız ilk eğitimlerini almış oldular” diye konuştu.
Tuncay Barikan’ın altını çizdiği bir diğer konu, Jolly Tur açısından insan kaynaklarının büyük bir önem taşıması oldu. Turizm sektörünün pek çok zorluğu içinde barındırdığını belirten Barikan, bu zorlukların başarıyla aşılmasında şirketlerin uyguladığı stratejilerin büyük bir önem taşıdığını kaydetti. Jolly Tur’un bu doğrultuda 500 kişilik doğrudan istihdamı ve 2.000 kişiye yakın acenteler ekibi dahil 2.500 kişilik büyük aileyi oluşturan her bir çalışanını önemsediğini ifade eden Barikan, şöyle devam etti: “Çalışanlarımızın mutluluk içinde çalışabilmesi, motivasyonlarının yüksek olabilmesi bizim için son derece önemli. Bu doğrultuda pek çok etkinlik düzenliyoruz. “14 Şubat Sevgililer Günü”, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”, “Yaza Merhaba Serin Bir Mola”, “Çikolata Şelalesi’nde On Dakika”, “Happy Hour Ayağınıza Geldi” bu yönde ifade edebileceğim örnekler arasında yer alıyor. Ayrıca, bir Jolly Tur geleneği olarak yenilikçilik, adeta kodlarımıza işlenmiş durumda. Turizmdeki yenilikçi hizmet anlayışımızı burada da sürdürerek yeni etkinlikler planlıyoruz. Turizm gibi değişkenleri çok, gelişmeleri sürekli olan bir sektörde eğitim de vazgeçilmezlerimizden biri. Jolly Tur gibi, yoluna global bir turizm acentesi olma hedefiyle devam eden bir şirket olarak eğitim etkinliklerimize de ara vermeden devam ediyoruz.”

22 Nisan 2017 Cumartesi

Talas Belediyesi enerjisini güneşten alıyor,


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Talas Belediyesi, kendi elektriğini üretmeye başladı

Talas Belediyesi enerjisini güneşten alıyor,
400 bin TL kasasında kalacak

Kayseri Talas Belediyesi, tükettiği elektrik enerjisini karşılamak için Süleymanlı Mahallesinde 1 MW gücünde güneş enerjisi santralinin (GES) kurulumunu gerçekleştirdi. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından, projenin resmi kabulü bu ay içinde (Mart 2017) yapıldı. Bu projeyle, yılda 400 bin TL’nin üzerindeki bir para, Talas Belediyesi’nin kasasında kalacak.
Talas ilçesine bağlı Süleymanlı Mahallesi’nde 20 dönüm alana kurulan 1 MW gücündeki güneş enerjisi tesisi, yaklaşık 6 milyon TL’ye mal oldu. Yatırımın, 673 bin TL’si Kalkınma Ajansı’na sunulan projeden alındı. GES projesinin devreye alınmasıyla belediyenin; binalarında, parklar ve bahçeler dahil tüm yıllık enerji tüketimi güneşten karşılanacaktır ve enerji tüketimi nedeniyle belediyenin kasasından para çıkmayacaktır.
Proje hakkında bilgi veren Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, “Belediyemizin yıllık elektrik tüketimini, bu projeden karşılayacağız. Kendi enerjimizi, kendimiz üretmeye başladık. Enerji için ödediğimiz bütçe, kasamızda kalacak.” dedi.
Talas Belediyesi’nde doktoralı ve mühendis arkadaşlardan oluşan bir ‘proje ofisi’ olduğunu anlatan Mustafa Palancıoğlu, ülkemizin en çok proje yazan belediyelerinden birisi olduklarını belirtti.


Dijital Belediyeciliğin Üssü Oldu

Yazılım konusunda belediyeyi bir adım öne taşıyan Talas Belediyesi, bir çok il arasından pilot belediye olarak seçildi. Son 3 yıldır Türkiye Belediyeler Birliği tarafından geliştirilen Belediye Yönetim Bilgi Sistemi (BELBİS) yazılımı projesini kullanıyor.
Belediyedeki tüm iş süreçlerinin BELBİS yazılımı üzerinden yönetildiğini kaydeden Başkan Mustafa Palancıoğlu, şunları söyledi:
“Projenin, pilot belediyesi olduk ve 3 yıldır başarılı bir çalışmaya imza atıyoruz. Belediyemizin tüm verilerini BELBİS yazılımına aktardık ve şuan tüm iş sürecimizi BELBİS projesiyle yönetiyoruz. Türkiye’de 1398 tane belediye var. Bu belediyelerden %15 - %20’si BELBİS yazılımını kullanırsa, tek seferde kamuya 250 trilyon TL katkısı olacaktır ve belediyeler aynı dili konuşabilecektir. Bir diğer konu BELBİS projesi, ilgili kurum ve kuruluşlar ile entegrasyona devam ediyor. Örneğin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile yapılan entegrasyonun ardından, 1 gün süren tapu işlemleri, dakikalar seviyesinde gerçekleşebilecektir. Talas belediyesi olarak, BELBİS projesine geçecek olan diğer belediyelere, edindiğimiz bilgi ve tecrübemizi aktarmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Coğrafi Bilgi Sistemleri projesinde de, pilot olan 4 belediyeden birisiyiz. Özetle, Talas Belediyesi’ni, dijital belediyeciliğin üssü olarak konumlandırdık.”

Ali Dağı Yamaç Paraşütü Şampiyonası Bu Ay Başlıyor

Talas Belediyesi sınırlarında olan Ali Dağı, Türkiye’nin yamaç paraşütü için en iyi 10 adresinden birisi. Ali Dağı Yamaç Paraşütü Şampiyonası, 29-30 Nisan- 1 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenecek.
Talas ilçesinin, spor, tarih, kültür ve gastronomi turizminde önemli bir merkez olduğunu ifade eden Başkan Palancıoğlu, “Ülkemizin en büyük kış sporları merkezi Erciyes’te, ulusal ve uluslararası organizasyonlar düzenleniyor. Ali Dağı yamaç paraşütü organizasyonlarına, yerli ve yabancı sporcular yoğun ilgi gösteriyor. Bu yıl 3 gün sürecek olan Ali Dağı Yamaç Paraşütü şampiyonası, 29-30 Nisan ve 1 Mayıs tarihleri arasında yapılacaktır. Aynı zamanda, Ali Dağı çevresinde at çiftliklerimiz var ve buralarda binicilik yapılıyor. Yeraltı şehirlerimiz, tarihi eserlerimiz ve Kayseri mutfağımız ile Kayseri ilimiz ve ilçemiz bir turizm destinasyonudur. Her geçen yıl yurtiçi ve yurtdışından daha fazla misafirimizi ağırlamaya devam edeceğiz"dedi.

19 Nisan 2017 Çarşamba

JOLLY TUR’DA ÇOCUKLAR, EBEVEYNLERİNİN GÖREVLERİNİ DEVRALMAYA HAZIRLANIYOR!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



JOLLY TUR’DA ÇOCUKLAR, EBEVEYNLERİNİN GÖREVLERİNİ DEVRALMAYA HAZIRLANIYOR!

- Çalışan motivasyonu, mutluluğu ve eğitimini en önemli alanlardan biri olarak değerlendiren Jolly Tur, bu yönde sürekli düzenlediği etkinliklerle de dikkat çekiyor. Bu yöndeki son etkinlik, çalışanların, çocuklarına koltuklarını devretmeleri olarak planlandı. 22 Nisan’da Jolly Tur’daki görevlerine devam eden ebeveynlerinin görevlerini devralmaya hazırlanan toplam 16 çocuk arasında Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar’ın oğlu Ege Sinan Vardar, kızı Ceylan Vardar ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar’ın oğlu Mete Kaya Vardar da bulunuyor

Turizm sektöründeki 30 yıllık yolculuğu boyunca yenilikçi yaklaşımlarıyla trend yaratan Jolly Tur, bu defa hem çalışanlarını motive etmek hem geleceğin turizmcileri için ilk tohumları atmak hem de çocukları sevindirmek için özel bir etkinlik gerçekleştiriyor. Jolly Tur, bu kapsamda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için bir sürpriz hazırladı. Çalışanlarını, turizm gibi zorlukları çok olan bir sektörde sürekli eğitmek ve motivasyonunu yüksek tutmak için etkinliklerini ara vermeden sürdüren Jolly Tur’un en son etkinliği de çalışanların, çocuklarına sembolik olarak koltuklarını devretmeleri oldu. 22 Nisan’da ebeveynlerinin görevleri için koltuklarına oturmaya hazırlanan çocuklar, şimdiden büyük bir heyecan yaşamaya başladı.
Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar’ın çocuklarının da aralarında olduğu toplam 16 çocuk, 22 Nisan’da ebeveynlerinin görevlerini üstlenecekler. Mete Vardar koltuğunu oğlu Ege Sinan Vardar ve kızı Ceylan Vardar’a, Mert Vardar koltuğunu oğlu Mete Kaya Vardar’a teslim etmeye hazırlanırken, Kültür Departman Müdürü Kerem Gökçe koltuğunu oğlu Şevket Toprak’a, İç Denetim ve Uyum Müdürü Seda Karaman koltuğunu Ege’ye, Kurumsal Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Yonar koltuğunu oğulları Atakan ve Efe’ye, İnsan Kaynakları Müdürü Tuncay Barikan ise koltuğunu çocukları Eren ve Elif Ece’ye teslim edecekler.
Jolly Tur’un bu anlamlı etkinlik sonrasında yine çocuklar için planlanmış bol eğlenceli bir parti söz konusu. Partide çocukların bayram sevincini ebeveynlerinin yanı sıra ilk iş deneyimlerini yaşadıkları yeni arkadaşlarıyla doyasıya tatmaları için pek çok eğlenceli aktivite planlandı.

JOLLY TUR’UN SÜREKLİ BÜYÜYEN AİLESİNDE MUTLULUK, MOTİVASYON VE EĞİTİM İÇİN ETKİNLİKLERE DEVAM
Jolly Tur İnsan Kaynakları Müdürü Tuncay Barikan, ilk kez düzenledikleri bu etkinlikle aslında eğlence, motivasyon ve eğitim konularını bir araya getirdiklerini vurguladı. Bu eğlenceli atmosfer içinde çalışanların motivasyonunu artıracaklarını belirten Barikan, “Jolly Tur, geride bıraktığı 30 yıl boyunca eklenen yeni bireyleriyle sürekli büyüyen bir ailedir. Ama bu büyük ailenin her bir ferdinin ailesi de en az kendisi kadar önemlidir. Çalışanlarımıza, bu anlayışımızı, yöneticilerimizin de yer aldığı çeşitli etkinliklerle ifade ediyoruz” dedi.
Diğer yandan, aslında bu etkinlikle geleceğin turizmcileri için de ilk tohumları attıklarını vurgulayan Barikan, “Koltukları devralan çocuklarımızdan bir kısmının turizm sektörünün cazibesine kapılacaklarından eminiz. Bu doğrultuda yetenekleri olan çocuklarımız ilk eğitimlerini almış oldular” diye konuştu.
Tuncay Barikan’ın altını çizdiği bir diğer konu, Jolly Tur açısından insan kaynaklarının büyük bir önem taşıması oldu. Turizm sektörünün pek çok zorluğu içinde barındırdığını belirten Barikan, bu zorlukların başarıyla aşılmasında şirketlerin uyguladığı stratejilerin büyük bir önem taşıdığını kaydetti. Jolly Tur’un bu doğrultuda 500 kişilik doğrudan istihdamı ve 2.000 kişiye yakın acenteler ekibi dahil 2.500 kişilik büyük aileyi oluşturan her bir çalışanını önemsediğini ifade eden Barikan, şöyle devam etti: “Çalışanlarımızın mutluluk içinde çalışabilmesi, motivasyonlarının yüksek olabilmesi bizim için son derece önemli. Bu doğrultuda pek çok etkinlik düzenliyoruz. “14 Şubat Sevgililer Günü”, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”, “Yaza Merhaba Serin Bir Mola”, “Çikolata Şelalesi’nde On Dakika”, “Happy Hour Ayağınıza Geldi” bu yönde ifade edebileceğim örnekler arasında yer alıyor. Ayrıca, bir Jolly Tur geleneği olarak yenilikçilik, adeta kodlarımıza işlenmiş durumda. Turizmdeki yenilikçi hizmet anlayışımızı burada da sürdürerek yeni etkinlikler planlıyoruz. Turizm gibi değişkenleri çok, gelişmeleri sürekli olan bir sektörde eğitim de vazgeçilmezlerimizden biri. Jolly Tur gibi, yoluna global bir turizm acentesi olma hedefiyle devam eden bir şirket olarak eğitim etkinliklerimize de ara vermeden devam ediyoruz.”

14 Nisan 2017 Cuma

Bahar nezlesinden korunmanın 6 altın kuralı ...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Bahar nezlesinden korunmanın 6 altın kuralı

Bahar nezlesi işitme kayıplarına neden olabilir mi?

Havaların giderek ısınmasıyla, artık yavaş yavaş varlığını hissettiren bahar aylarına girmemizle birlikte, çocuklar başta olmak üzere, halk arasında ‘bahar nezlesi’ olarak adlandırılan mevsimsel allerjik hastalıklar ile sıkça karşılaşıyoruz. Saman nezlesi olarak da adlandırılan bu durumdan, çayır polenleri ve çimen gibi ilkbaharda ortaya çıkan çeşitli bitkisel ürünler sorumludur.
Basit nezle 7-10 günde iyileşirken, bahar nezlesinin alerjenle temas süresi boyunca devam ettiğini kaydeden Kolan International Hospital KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Bahar nezlesinin sık şikayetleri arasında, burun tıkanıklığı, sık hapşırık ve burun kaşıntısı ile birlikte, göz yaşarması ve şeffaf burun akıntısını sıralayabiliriz. Ayrıca bu hastalarda, tat ve koku bozukluğuna, astım ve nefes darlığı da eşlik edebilir” dedi.


Geniz eti ve bademciğe, ‘bahar nezlesi’ eklenince tablo ağırlaşabiliyor

Geniz eti sebebiyle geceleri rahat nefes alamayan ve horlayan çocuklara, ilaveten bahar nezlesinin de üstüne eklenmesiyle tablonun ağırlaşabileceğini belirten KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi: “Geniz eti çocuklarda, horlama ile birlikte uyku apnesine de neden olabiliyor. Çocuklarda uyku apnesi, hiperaktivite, dikkat eksikliği, sosyal uyumsuzluk ve geceleri altına kaçırma gibi çeşitli şekillerde kendini gösterebiliyor. Beraberinde, sık bademcik iltihaplanması veya iri bademcik bulunması ile bahar nezlesi durumlarında tablo daha da ilerliyor. Erişkin uyku apnelerinde ise, gün içinde yorgunluk ve uykusuzluk şikayetleri gerçekleşiyor” diye konuştu.

Bahar nezlesinde, işitme kayıpları artabiliyor

KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Polen allerjisi olan çocuklarda, burun ve geniz tıkanıklığına bağlı östaki tüpü de tıkanarak, kulakta sıvı birikimlerine ve nihayetinde işitme kayıplarına neden olabilir. Bu biriken sıvı, yapışkan kıvamında olup, orta kulakta çökme sonucunda ileri de kulak zarında delinme ve kalıcı işitme kayıpları yapabiliyor. Bu durumda, genellikle allerjinin tedavisi, sakız çiğneme ve basit egzersizler gerçekleşiyor. İlkbaharda eğer işitme kaybı çok hızlı ilerlemiyorsa, mümkünse kulak zarına tüp takmak tercih edilmez. Bunun nedeni, ılıman ve sıcak havalarda üst solunum yolları direncinin düşmesine bağlı orta kulak sıvı birikimleri genellikle iyileşme eğiliminde olduklarının yanında, yazın denize girip kulağına su kaçırma riskinden dolayıdır. Fakat bazen kulakta, ısrarlı bir şekilde sıvı birikimi oluyor ve egzersizle birlikte ilaç tedavisiyle işitme kaybı düzelmiyorsa, kulak zarına tüp takmak gerekli olabilmektedir” şeklinde konuştu.  

Bahar allerjisinde ilaç ve aşı tedavisi bulunuyor

Bahar allerjisi tanısının hastanın şikayetleri ve muayene bulgularıyla ortaya konulduğunu anlatan KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:  “Bahar allerjisinde, cilt veya kanda bakılan allerji testleri de tabloyu destekliyor. Tedavi olarak, bu çocuklara öncelikle allerjiye dönük burun spreyleri ve allerji şurup veya hapları yeterli olabilmektedir. Bunun bir alternatifi de, artık ülkemizde de ticari olarak satılabilen polen aşısı haplarıdır. Bunları henüz SGK kurumları ödemiyor ve 3-5 yıl süreyle kullanmak gerekiyor, ama uzun dönemde polene karşı bağışık kalmak için elimizdeki tek seçenektir” diye konuştu.

Bahar nezlesinden korunmanın 6 altın kuralı

Bahar aylarında sıkça karşılaşılan allerji problemlerine karşı alınması gereken önlem hakkında Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları açıkladı:

1-Polen zamanında dış ortamda, özellikle çim, çayır ve kavak ağacı gibi doğal ortamlardan uzak durmaya çalışın.
2-Mecburen bu ortamlara gidecekseniz, gözlük ve maske kullanın.
3-Her akşam duş alın.
4-Tüm kıyafetlerinizi günlük değiştirin. Kıyafetlerinizi, yatak odanızda çıkarmayın.
5-Bu dönemde, evinizin ve arabanızın camlarını kapalı tutun.
6-Hem arabada, hem de ev ve iş ortamlarınızda, polen filtreli klimalar kullanın.