25 Haziran 2017 Pazar

HILTON DALAMAN SARIGERME RESORT & SPA, YÜZDE 15 BÜYÜME HEDEFLİYOR..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



HILTON DALAMAN SARIGERME RESORT & SPA, 2016’YA ORANLA YÜZDE 15 BÜYÜME HEDEFLİYOR
Dış politikada yaşanan gelişmeler sonrası bazı pazarları kaybeden Türk turizmi toparlanma evresine girdi. Hem dış turizmde hem de yerli turist açısından bu sezondan oldukça beklentili olan turizm sektörü, geçen seneye oranla yüzde 15 büyümeyi hedefliyor.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum, “Otel doluluk oranlarına baktığımızda turizm de kaybedilen eski ivme Haziran ayı ortalarından itibaren geri kazanılıyor. Doluluk oranları Ramazan Bayramı’nda da yüksek. Her ne kadar Mayıs ve Haziran ayları orta karar bir dolulukla seneyi tamamlamış olsa da yıl sonuna kadar doluluk ivmesi bu şekilde devam ederse, yıl sonunda işletmelerin bilançolarına artı yazma ihtimalleri ciddi oranda artar gibi gözüküyor. 2016’ya göre ciroların yaklaşık yüzde 15 büyümesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Turizm alanında eski ivme geri kazanılmaya başlamasına rağmen turist başı harcamasının düşmesine de değinen Tunç Batum, “Her ne kadar eski ivme geri kazanılıyor gözükse de fiyatlar geçen seneki fiyatlarla hemen hemen aynı seviyede. Bu bağlamda ortalama kişi başı harcama; doluluklar arttığında, fiyatlar aynı kaldığında, üzerine bir de kur etkisi eklendiğinde bir önceki yıla göre düşüyor. İç pazar satışlar lider durumda. Geçtiğimiz yılla farklı olarak Avrupa pazarı ciddi kan kaybetti yerine Ukrayna ve Rus pazarı kuvvetlendi” dedi.

19 Haziran 2017 Pazartesi

Uyumsoft, iş ve çözüm ortakları ile iftarda buluştu...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uyumsoft, iş ve çözüm ortakları ile iftarda buluştu

Uyumsoft tarafından, 15 Haziran 2017 tarihinde, iş ve çözüm ortaklarına bir iftar programı düzenlendi ve 200’ü aşkın katılım gerçekleşti.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark’daki restoranda yapılan iftar yemeğinde, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, Genel Müdürü Hüseyin Şahin ve İş Geliştirme Koordinatörü Turgut Kayalar birer konuşma yaptılar. Konuşmalarda, 20. yılını kutlayan Uyumsoft’un, ekosisteminde yer alan 150’nin üzerindeki iş ve çözüm ortağına değer üretebilmenin gayreti içerisinde olduğu kaydedildi.

Dönem: birlik olma, güçleri birleştirme ve vizyonları ortaklaştırma dönemidir

Ekosistemlerin rekabet edeceği bir döneme girildiğini kaydeden Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: “Dünya gelişiyor ve baş döndürücü bir değişim yaşanıyor. Bu değişimde artık, dikey büyümeler değil, yatay büyümeler ön plana çıktı. Bu dönemler, ekosistemlerin mücadelesinin yapılacağı dönemler olacaktır. Dönem, birlik olma, güçleri birleştirme, vizyonları ortaklaştırma dönemidir ve Uyumsoft olarak biz bu konulara odaklandık” dedi.
Ar-Ge niteliği yüksek ileri teknoloji konularına odaklandıklarını anlatan Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, şunları kaydetti: “YTÜ Teknopark’ındaki merkez ofisimiz, operasyonel işlerden ziyade, Ar-Ge niteliği yüksek olan ileri teknoloji konularına odaklanmıştır. İş yazılımları kadar, ülke güvenliğini ilgilendiren savunma sanayi yazılımlarına da yöneldik” diye konuştu.
Uyumsoft ailesinin büyümeye devam ettiğini ifade eden İş Geliştirme Koordinatörü Turgut Kayalar, şunları belirtti: “Bizler, sadece yeni iş fırsatları üretmekle yetinmeyip, eğitimler, sertifika programları, proje ortaklıkları, akademik uzman desteği vb. gibi birçok konuda da iş hayatındaki etkinliğinize destek üretmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Veri Merkezi neden yerli olmalıdır...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Veri Merkezi neden yerli olmalıdır

Yerli firma Canovate Group, komple  veri merkezi  bileşenleri üreten dünyadaki 5 firmadan birisi olurken; uçtan uca fiber optik dağıtım santralleri çözümlerde ise dünyadaki 7 firmadan biridir. Veri merkezi ve fiber optikte sundukları çözümler, teknoloji ve ürün portföyle dünyada devler liginde yer aldıklarını kaydeden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, bu iki ürün grubunda 4 kıtada 72 ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti.

Siber saldırı düzenlenerek, verilen hizmetler kesintiye uğruyor



Ülkemizdeki veri merkezlerinin neden yerli olması gerektiğini anlatan Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi:
“Veri merkezleri çok büyük boyutlarda verinin toplanması, depolanması, işlenmesi ve dağıtılması amacıyla, bilgisayar ve ağ donanımlarının yoğun bir şekilde bir merkezde toplandığı yerlerdir. Bilgisayarların hayatımıza girdiği günden itibaren biçim değiştirerek günümüze kadar gelmiştir. Veri merkezini oluşturan temel yapılar; bilgisayar ve veri işleme sistemleri, ağ sistemleri, soğutma ve enerji sistemleri ve fiziksel kontrol ve koruma sistemleridir.
Ülkemizde veri merkezlerini oluşturan bu sistemlerin çoğu, yabancı kaynaklardan tedarik edilmektedir ve kurumlardaki personel yetersizliği gibi nedenlerden dolayı da, genelde buraların kontrolleri ve bakımları yabancı firmalar tarafından yapılmaktadır. Bu zafiyet ise, büyük bir risk meydana getirebilir. Herhangi bir bilgi sistemine saldırmak gibi ileri düzey bir saldırı geliştirmek yerine, bu sistemleri kontrol eden altyapıya basit bir siber saldırı düzenleyerek; kesintisiz güç kaynağı, enerji sistemleri veya kontrol sistemlerini durdurup, böylece bilgisayar sistemlerinin durmasına ve hizmet kesintilerine sebebiyet verilecektir” dedi.

IP-PDU’lar güvenli kontrol edilmezse, uzaktan komut alabilir

Veri merkezleri kurulurken, fiziksel ve operasyonel kontrol sistemleri güvenliğinin de göz önüne alınması gerektiğinin altını çizen Canovate Group Başkanı Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti:
“Canovate Grup olarak tasarladığımız veri merkezleri ve ürettiğimiz veri merkezi alt unsurlarında, bu riski görerek yerli çözümlere yönelmiş bulunmaktayız. Örneğin kabinlerde elektrik girişleri, sıcaklık vs gibi alt sistemleri kontrol eden ve IP_PDU olarak adlandırılan birimler yerli olarak üretilmektedir. Çünkü IP-PDU’lar, tamamen güvenli olarak kontrol edilmezse, uzaktan bağlantı yöntemleri ile tüm sistemlerin enerjisini kesecek şekilde komut alabilirler. Yabancı menşeili ürünler, gerek yapılarını, gerekse arayüzlerini açık olarak vermedikleri için hangi noktadan ne tip mesajlar alabileceğini (snmp, smtp, http vs) bilememekteyiz. Bu risk, sadece yerli olarak üretilen IP_PDU ve kabinetler vasıtasıyla önlenebilir. Aynı şekilde, veri merkezlerinin soğutma sistemleri de, artık uzaktan kontrol edilmektedir. Bilgimiz dışındaki tüm endüstriyel kontrol sistemleri, açık arayüzlere sahip olup, fiziksel bağlantılar tanımlanmadığı için kontrol riski altındadır.  Yerli üretim ısı kontrol sistemleri de, bu zafiyeti ortadan kaldırmaktadır. Bu açıdan, bir veri merkezi kurulurken, sadece bilişim sistemlerinin güvenliği değil, aynı zamanda fiziksel ve operasyonel kontrol sistemlerinin güvenliği de göz önüne alınmalıdır. Yerli olarak üretilen ısı kontrol sistemleri, IP_PDU sistemleri, kontrol veri akışında kullanılacak veri güvenliği sistemleri (CanWall şifreleme cihazı gibi) veri merkezlerinin güvenliğini derinlemesine savunma kavramı dahilinde arttıracaktır. Gerek ilgili mevzuat kapsamında kişisel verilerin korunması, gerekse kamu hizmetleri ve özel sektördeki ticari hizmetlerin sürekliliği açısından, milli veri merkezlerinin altyapılarının yerli olarak tasarlanması önem arz etmektedir” diye konuştu.

15 Haziran 2017 Perşembe

EGD / Ekonomi Basını Başarı Ödülleri Töreni Gerçekleşti...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) katkılarıyla "Yaza Merhaba" etkinliği kapsamında gerçekleştirilen "Ekonomi Basını Başarı Ödülleri" törenle sahiplerini buldu.
Törende konuşan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektörü olarak 2017 yılına girerken yaptıkları değerlendirmelerde, bu yıl risklerin daha düşük ve beklentilerin daha olumlu olduğu bir döneme girildiğini söylediklerini hatırlatarak, 6 aylık veriler açıklandığında performansın iyiye doğru gittiğini hep birlikte gördüklerini söyledi.
En çok üzerinde durdukları konunun büyümenin hızlandırılması ve sürekliliği olduğuna işaret eden Aydın, şunları kaydetti:
"İlk çeyrek verileri gayet iyi geldi. Benzer şekilde ikinci çeyrekte de büyümenin hedeflere yakın olduğunu görebiliyoruz. Büyüme performansını çeyreklerden yılın tamamına yayma ve sürekli hale getirme çabası içinde olacağız. Bankacılık sektörü, sağlıklı yapısı, kredileri ve ödeme sistemleri yoluyla büyümeye çok büyük katkı vermiştir ve vermeye devam edecektir. Olağanüstü bir dönemden geçerken hep birlikte olağanüstü bir çaba göstermiş durumdayız. Detaylarda kaybolmamak gerekiyor, Türkiye ekonomisinin en iyi hikayesi büyümenin sürdürülmesidir. Bu konuda hep birlikte başarılı olmayı arzu ediyoruz. Türk bankacılık sisteminin ekonomi yönetimiyle güçlü bir iletişimi ve iyi bir koordinasyonu vardır. Benzer şekilde ekonomi muhabirleriyle sürekli ve yapıcı bir diyalog içindeyiz.
Kamuoyunun oluşturulmasında, uygulamada ve uygulamanın ölçülmesinde ekonomi basınının haber, değerlendirme, eleştiri ve yorumları çalışmalarımızda çok önemli bir referans olmaktadır. Ekonomi basını, politika yapıcıları, uygulayıcıları, sektörler ve kamuoyu arasında güçlü bir bağ kurulmasına vesile olmaktadır. Bu bağ sadece haberden ibaret değildir. Ekonomi muhabirleri, çalışmalarıyla ekonomi ve finans alanında okuryazarlık düzeyinin iyileştirilmesine de olumlu katkı sağlamaktadır. Finansal bilgi düzeyinin artması, bilginin tutum ve davranışlarda doğru yönde kullanılması sayesinde kıt olan finansal kaynaklarımızı çoğaltmak ve daha verimli kullanmak büyümeye destek olacaktır."
TBB olarak ekonomi muhabirlerinin çalışmalarına her açıdan destek olmaya devam edeceklerini ifade eden Aydın, "Sizleri çok yakından izliyor, değerlendiriyor, dikkate alıyor ve yararlanıyoruz. Sizleri tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.

- "Önümüzdeki dönemler Türkiye'nin hak ettiği daha iyi yere geleceği bir dünya olsun"

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ise ekonominin bütün gidişatının hem iş dünyasına hem de kamuoyuna gazetecilerin emekleriyle paylaşıldığını belirterek, "Önümüzdeki dönemler Türkiye'nin hak ettiği, daha iyi yere geleceği bir dünya olsun ve biz yine bunu sizlerden, güzel kalemlerinizden, gerek sanal ortamda gerekse kağıt ortamında olsun keyifle okuyalım. Bütün demokratik toplumlarda olduğu gibi ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün daha kuvvetli olduğu, hiçbir zaman hukukun geriye gitmediği bir dünyada bu güzel haberleri sizden almaya devam edelim." diye konuştu.  
İTO Başkanı Çağlar da "EGD ailesini kutluyorum. Her yıl bunu düzenli olarak yapıyorlar. Önemli bir organizasyon. Sizler, biz iş dünyasının temsilcileri için gerçekten çok önemlisiniz. Siz ekonomiyi çok yakından takip ediyorsunuz. Bizim mesajlarımızı kamuoyuna, iş dünyasına yine sizler ulaştırıyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ekonomi basınının ayrı bir önemi var"

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, bu ödül törenini 4. kez desteklemekten dolayı çok mutluluk duyduklarını belirterek, "Her sene olduğu gibi jüriye bizleri dahil ederek kendilerinden biriymiş gibi ailelerine kattılar. Çok renkli jüri toplantılarımızda bu ödülleri seçme şansı bulduk. Bunun için memnuniyet duyuyoruz." dedi.
İçinde bulunulan bu dönemde basının daha da önemli olduğunu aktaran Süel, basının ülkenin barometresi, önemli bir sinyali olduğunu, ekonomi basının da ayrı bir önemi olduğunu kaydetti.
Süel, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olduğunu ifade ederek, "Türkiye yatırım yapmak ve sürdürülebilir şekilde büyümek zorunda olan bir ülke. Ekonomi basınının yön gösterme faktörü çok önemli. Basınımızın güçlü olması, reel sektörün basının arkasında olması, daha aktif, güçlü şekilde ülke ekonomisinin önemli bir barometre rolünü göstermesi lazım. Ödül alanları tebrik ediyor, bu ailenin bir üyesi olmaktan mutluluk duyuyorum." şeklinde konuştu.

- Ödüller için çok sayıda başvuru yapıldı
 
EGD Başkanı Celal Toprak ise EGD'nin bu yıl geleneksel aktivitelerini devam ettirdiğini belirterek, gelecek süreçte Küresel Isınma Kurultayı ile ilgili bir çalışmalarının olduğunu söyledi.
Toprak, "Ayrıca birkaç arkadaşımız son 10 yılda yapılan çalışmaları derlediğimiz bir kitapçık çalışması yapıyor. Bunun dışında da bilindiği üzere medya dijitale doğru kayıyor. Dijital medyanın meslektaşlarımıza getirdiği ve getireceği istikbale dönük, onların o noktada yetiştirilmesine dönük bir başka çalışmamız var. Önümüzdeki günlerde onu da sizlerle paylaşacağız. Bunun dışında klasik yaptığımız çalışmalarımız da devam edecek, yine değişik EGD buluşmalarını sürdüreceğiz." diye konuştu.

Toprak, şunları söyledi:
"Yönetim Kurulu olarak ödüllerin belirlenmesinde hiçbir dahlimiz olmuyor. Çok iyi bir jürimiz var. Asla taviz vermeden projeleri ve haberleri inceliyor. O jüriden geçip ödül almak çok önemli. EGD ailesine bir giren bir daha çıkamıyor. Mesela İTO Başkanı İbrahim Çağlar bunlardan biri. Bizim ailemizin bir üyesi. Geçmişte çok sayıda siyasetçimiz vardı. Tarkan Kadooğlu'nu yeni dahil ettik. İnşallah Erol Bey'i de bu süreçte göreceğiz bundan sonra."
Toprak, söz konusu ödül töreninin geleneksel hale gelmesi noktasında başta İTO olmak üzere diğer bütün sponsorlara teşekkür etti.

EKONOMİ HABERİ (YAZILI BASIN)- CEYHUN KUBURLU- HÜRRİYET 

EKONOMİ HABERİ (TV)- SİNEM YÖNDEM- CNN TÜRK 

EKONOMİ HABERİ (İNTERNET)- EMRE ESER- DUNYA.COM


EKONOMİ PROGRAMI (RADYO)- ZELİHA SARAÇ- ALEM FM 

EKONOMİ PROGRAMI (TELEVİZYON) - BERFU GÜVEN- NTV 


YILIN ARAŞTIRMA HABERİ (YAZILI BASIN)- BURAK COŞAN- HÜRRİYET 


YEREL BASIN ÖDÜLÜ (YAZILI BASIN) AKIN BODUR- SES GAZETESİ 


SÖYLEŞİ RÖPORTAJ (YAZILI BASIN)- MERVE ERDİL- HÜRRİYET  


JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ- KERİM ÜLKER- DÜNYA 


KÖŞE YAZARI- JALE ÖZGENTÜRK - HÜRRİYET

NEZİH DEMİRKENT ÖZEL ÖDÜLÜ- VOLKAN AKI- DÜNYA


NAMIK AHISKA ÖZEL ÖDÜLÜ

 RAHİM AK- HT GAZETE  

SÜMEYYE DALKILINÇ- ANADOLU AJANSI 


 BÜLENT YARDIMCI ÖZEL ÖDÜLÜ- MELİHA OKUR- YABAN TV


ESEN SALİHOĞLU ÖZEL ÖDÜLÜ- İBRAHİM ACAR- SABAH 


EGD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri jüri üyeleri


·        Hasan Eriş-
·        Hasan Arslan-
·        Hakan Güldağ-
·        Vahap Munyar-
·        Şeref Oğuz-
·        Ruhi Sanyer-
·        Serpil Yılmaz-
·        Oya Yalıman-
·        Aslı Şafak-
·        Faruk Erdem-
·        Fikret Çengel-
·        Hayri Çetinkaya-
·        Ahmet Çelik-
·        İbrahim Acar-
·        Talip Yılmaz-
·        Recep Erçin-
·        Recep Yaşar-
·        Ali Çağatay-
·        Fikri Türkel-
·        İbrahim Çağlar-
·        Tarkan Kadooğlu-
·        Murat Akyüz-
·        Hasan Süel-
·        Celal Toprak-
·        İdriz Çokal-


İstanbul’un resmi web sitesi howtoistanbul.com’dan yeni hizmet

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


İstanbul’un resmi web sitesi howtoistanbul.com’dan yeni hizmet

 “howtoistanbul.com” yeni sunduğu hizmet sayesinde İstanbul’da gerçekleşecek tüm ücretli ve ücretsiz etkinlikleri bir çatı altında topluyor. ‘What’s On - Etkinlikler’ başlığı altında tüm etkinlikleri kategori ve tarihe göre sıralayabilen bir arama motoru da sunan site sadece şehrin yerli yabancı ziyaretçilerinin değil İstanbullularında gerçekleşecek etkinliklere kolayca ulaşabilmesine olanak sağlıyor.

İstanbul Valiliği ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) tarafından yönetilen İstanbul’un tek resmi web sitesi “howtoistanbul.com”, İstanbul’un hem global hem ulusal alanda tanıtımına destek olmaya devam ediyor.


2013 yılından beri hizmet veren ve bugün ayda ortalama 75.000 kişi tarafından ziyaret edilen site; şehir rehberi, tarihi bilgiler, ulaşım, yol tarifleri, rezervasyonlar, alışveriş, gezi ve lezzet önerileriyle İstanbul’a ilişkin tüm detayları barındırıyor. İngilizce ve Türkçe dillerinde hizmet veren web sitesi özellikle İstanbul’u keşfetmek isteyen yerli ve yabancı ziyaretçilerin İstanbul ile ilgili a’dan z’ye tüm sorularına cevap veriyor.
Web sitesinin kurulduğu günden bu yana sürekli geliştirildiğinin ve ziyaretçi sayısında düzenli olarak artış sağlandığının altını çizen İstanbul Ticaret Odası ve TUGEV-ICVB Başkanı İbrahim Çağlar: ‘‘Her zaman güncel tuttuğumuz sitemize son olarak eklediğimiz ‘What’s On’ başlığı altında şehrimizde gerçekleşecek olan tüm etkinlikleri tek çatı altında topladık. İstanbulluların da şehre dair her şeyi bulabilecekleri bir platform olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.” dedi.
İstanbul’u ziyaret etmek ya da şehri hakkında önceden fikir sahibi olmak isteyen tüm yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğunlukla takip ettiği platform; İstanbul’u Keşfet, Şehir Ajandası, Alışveriş, İstanbul’un Lezzetleri, Etkinlikler ve Faydalı Bilgiler başlıklarıyla ziyaretçilerin şehir ile ilgili A’dan Z’ye tüm bilgileri edinebilmesini sağlıyor. “howtoistanbul.com”’un en önemli özelliklerinden birisi de; Türk Hava Yolları’nın kendi web sitesi dışında arama motorunu paylaştığı tek web sitesi olmasıdır.

İstanbul hakkında tüm güncel bilgilere ve etkinliklere www.howtoistanbul.com adresinden ulaşabilirsiniz.

14 Haziran 2017 Çarşamba

Şeker Bayramı’nın coşkusunu Hilton Dalaman Sarıgerme'de kutlayın...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




ŞEKER BAYRAMI’NDA HİLTON DALAMAN SARIGERME RESORT&SPA’DA ŞEKER TADINDA BİR TATİL
Şeker Bayramı’nın coşkusunu, yeşilin ve mavinin buluştuğu olağanüstü coğrafyası, lüksü ve konforu bir arada sunan hizmeti ile Avrupa’nın en iyi otelleri arasında yer alan

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort &SPA’da kutlamaya ne dersiniz? Dünyanın farklı kültürlerini kucaklayan renkli etkinlikleriyle dikkat çeken Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & SPA, Şeker Bayramı’na özel nefeslerinizi tutup izleyeceğiniz bir program ile karşınızda... Her gün ayrı bir ismin sahne alacağı Hilton Dalaman SarıgermeResort&Spa’daEnbe Orkestrası, Kargalar Kafeste, IsdancebulDance Show, Mine Çağlıyan, Su Voices ve Wonderband bayramı sizler için notalara dökecek.


Dünyanın en prestijli resort otelleri arasında yer alan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort&SPA, Şeker Bayramı için renkli ve ritmi yüksek bir program organize etti.
Her gün farklı bir ismin sahne alacağı Hilton Dalaman Sarıgerme Resort &SPA’da25 Haziran 2017’de Enbe Orkestrası muhteşem sahne performansıyla bayram coşkusunu başlatacak. 26 Haziran 2017 tarihinde adeta bir ünlüler geçidi sunan Kargalar Kafeste Topluluğu sizlere müzik ziyafeti verecek. 27 Haziran 2017 tarihinde ise geçmişin, bugünün ve geleceğin en iyi sentezini yapan dans gruplarından biri olan IsdancebulDance Show sahneyi devralacak. 28 Haziran 2017’de pop ve Latin müziğin güçlü seslerinden Mine Çağlıyan ve ardından 29 Haziran 2017 tarihinde ise ünlü operalara ve müzikallere getirdiği yorumlarla dikkat çeken dans grubu Su Voices sizi bekliyor olacak. Ayrıca 24 Haziran – 01 Temmuz 2017 tarihleri arasında Wonderband sizlere keyifli anlar yaşatacak.

Şeker Bayramı’nda denizin en mavisi, yeşilin en güzel tonları ve konforlu bir otelle buluşmak isteyenler kadar eğlencenin en renkli anlarıyla buluşmak isteyenler için de adres yine Hilton Dalaman SarıgermeResort&SPA olacak. Akdeniz ve Ege’nin en güzel buluşma noktalarından birinde yer alan
Hilton Dalaman SarıgermeResort&SPA, konforun yeniden tanımlandığı mekânları kadar çevreci yapısıyla da dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıllardaçocuklu aileler için hayata geçirdiği “Carpi Kidz Paradise”ve “Organik Bahçe” ile küçük misafirlerine özel tatil konseptleri yaratan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, konforun en ince ayrıntılarıyla planlanmış 410 odası, her birinde ayrı dünya lezzetlerinin keşfedilebileceği 6 eşsiz restoranı, farklı tatlaradavet eden 8 ayrı barı ve dünyanın masaj kültürüyle tanışabileceğiniz 6.000 metrekarelik Elysion Spa ile de misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi yaşatıyor. Ayrıca bu sezon hayata geçen Spa for Kids ile spanın huzuru ve eğlencesini çocuklara da sunan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, 650 metrelik kum plajında yer alan ve butik hizmet almak isteyenlere hitap eden Gazebo evleriyle de özel beğenilere hitap ediyor.


TUROYD ilk yönetim kurulu ve başkan seçimini gerçekleştirdi...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TURİZM OTEL YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ (TUROYD)
İLK YÖNETİM KURULU VE BAŞKAN SEÇİMİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Türkiye genelinde otel yöneticilerinin ilk kez  biraraya gelerek oluşturduğu, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) ilk yönetim kurulu ve başkan seçimini gerçekleştirdi. 13 Haziran Salı günü Ümraniye Crowne Plaza Hotel’de gerçekleşen Başkan ve Yönetim Kurulu seçimini Ali Can Aksu ve ekibi oy birliği ile kazandı
Türk turizminin tanıtımında, ülke yararına ortak fikir ve projeleri hayata geçirmek, turizm sektörüne emek veren tüm işverenler ve yatırımcılar arasında bağ kurmak üzere hayata geçirilen TUROYD; Yönetim Kurulundan bağımsız Denetim ve Disiplin kurlu seçerek yine bir ilke imza attı.
Yönetim Kurulu seçimi sonrası verilen iftar yemeğinde basın mensupları ile bir araya gelen  TUROYD Başkanı Ali Can Aksu “ Turizm Otel Yöneticileri Derneği birlik ve dayanışmanın tek adresi olacak. Türk turizminin gelişimi ve mevcut krizin aşılmasına katkıda bulunmanın yanı sıra, Türk otelciliğini uluslararası standartlara taşıyacağız. Şimdiden 140.000 yatak kapasitesine ulaştık. Hedefimiz 81 il demiştik. Bu sözde ilerlemenin yanı sıra şimdiden Çin, Azerbaycan, Gürcistan, Kıbrıs, Kazakistan, Dubai, Kuveyt üyelerimiz arasına girdi. Sadece uluslararası arenada değil, ülke içinde etkin rol alacağız. Bölgesel yönetimleri önemsiyoruz. 9 bölgesel yönetimle çok farklı bir çalışma modeli oluşturacağız. Şeffaf yönetim temel ilkemiz olacak. İşte bu nedenle bağımsız disiplin ve denetim kurulu oluşturduk. “dedi.

TUROYD YÖNETİM KURULU

YÖNETİM KURULU [ASİL]
01) [ İstanbul ] Turizoom International Hotel Management Genel Koordinatör Sayın, Ali Can AKSU
02) [ Samsun ] North Point Hotel Samsun Genel Koordinatör Sayın, Murat TOKTAŞ
03) [ İstanbul ] Hotel Suadiye Genel Müdür Sayın, Murad YUMAK
04) [ İstanbul ] Crowne Plaza Istanbul Oryapark Genel Müdür Sayın, Aykut BAKAY
05) [ İzmir ] Anemon Turizm A.Ş Genel Koordinatör Sayın, Uğur ŞAHBAZ
06) [ Ankara ] Limak Ambassadore Hotel Genel Müdür Sayın, Savaş ÇOLAKOĞLU
07) [ İstanbul ] Rescate Hotels Genel Koordinatör Hatice Şule GÖKIRMAK
08) [ İstanbul ] Lionel Hotel Istanbul Pazarlama ve Satış Direktörü / Müdürü Sayın, Burçak ATAK
09) [ İstanbul ] Sheraton Grand Istanbul Atasehir Genel Müdür Sayın, Nusret Soner METİN
10) [ İstanbul ] The Parma Hotel Taksim Genel Müdür Sayın, Mustafa KILIÇ
11) [ İstanbul ] Istanbul Royal Hotel Genel Müdür Sayın, Erdal KURTULUŞ
12) [ İstanbul ] Genel Müdür Sayın, Turgay SOLMAZ
13) [ İzmir ] Mövenpick Hotel İzmir Genel Müdür Sayın, Erhan ÇETİN
14) [ Manisa ] Ramada Soma Genel Müdür Sayın, Hatice COŞKUN
15) [ İstanbul ] Cvk Park Bosphorus Genel Müdür Sayın, Edip ÇELİK

YÖNETİM KURULU [YEDEK]
01) [ İstanbul ] Elite World Europe İstanbul Genel Müdür Sayın, Murat ARSLAN
02) [ İstanbul ] Lamec Hotel Turizm Danışmanı Sayın, Leyla TAŞKIN
03) [ İstanbul ] Genel Müdür Sayın, Enis AKCAN
04) [Aydın] Doubletree By Hilton Kuşadası Genel Müdür Sayın, Volkan ÖKSÜZ
05) [ İstanbul ] Gnc Hospitalty Consulting Genel Müdür Sayın, Orhan GENCELİ
06) [ İstanbul ] Hilton İstanbul Kozyatağı F&B Direktörü / Müdürü Sayın, Gürkan KABAN
07) [ İstanbul ] Swissotel The Bosphorus Satış Direktörü / Müdürü Sayın, Birol YALÇIN
08) [ Elazığ ] Park Dedeman Elazığ Genel Müdür Sayın, Serdar KÜÇÜKYILDIZ
09) [ İstanbul ] Mercure İstanbul Topkapı Hotel Genel Müdür Sayın, Emine BOZKURT
10) [ İzmir ] Ramada Encore İzmir Genel Müdür Sayın, Güner GÜNEY
11) [ Diyarbakır ] Plaza Hotel Diyarbakır Genel Müdür Sayın, Kadir VARÇIN
12) [ Van ] Doubletree By Hilton Van Genel Müdür Sayın, İrem TİNLİ ANGÜN
13) [ Gaziantep ] Gaziantep Safir Hotel Genel Müdür Sayın, Davut TAN
14) [ İçel (Mersin) ] Altınorfoz Hotel / Sahil Martı Hotel Genel Koordinatör Sayın, Veli AKÇA
15) [ Konya ] Bayır Diamond Hotel & Convention Center Konya Genel Müdür Sayın, Kazım ÖZTOKLU

DENETİM KURULU [ASİL]
01) [ İstanbul ] Genel Koordinatör Sayın, Mustafa Adil Mert OKAN
02) [ İstanbul ] Dedeman Bostancı Genel Müdür Sayın, Nadir KADAKAL
03) [ Ankara ] Von Resort Hotels Operasyon Müdürü Sayın, Akın OKYAY

8 Haziran 2017 Perşembe

Havuzdan bulaşan kulak enfeksiyonlarına DİKKAT....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Havuzdan bulaşan kulak enfeksiyonları yaz tatilinizi zehir etmesin

Milyonlarca öğrenciyi, yaz tatili heyecanı sardı. Yarın karnelerin alınmasıyla üç aylık yaz tatili dönemi başlıyor.
Çocukların yaz tatiliyle birlikte havuzda fazla zaman geçirdiğini anlatan Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Hijyeni bozuk havuzlar, en çok çocukları etkiliyor ve ilerleyici kulak iltihaplarına neden olabiliyor. Kulak enfeksiyonları, yaz tatilinizi zehir etmesin” dedi.
Küçük çocukların girdiği havuzlardaki hijyen sorunlarının daha fazla olduğunu da açıklayan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Genellikle buradaki sorun, havuzun uygun pH değerinden yüksek yani alkali olması, uygun kimyasal temizleyicilerin gerektiği şekilde kullanılmaması veya aşırı klor kullanılarak hijyenin sağlanmaya çalışılmasından kaynaklanan durumlardır. Küçük çocukların girdiği havuzlarda ise, sorunlar daha fazla olmaktadır. Bunun nedenleri arasında, miniklerin sıklıkla havuza idrar yapmaları ve ailelerin bebeklerini bez ile suya sokmalarına bağlı oluşan hijyen bozuklukları söylenebilir” dedi.



Kulak çubuğu ve rastgele kulak tıkacı kullanmak zararlı olabilir

Kulak kanalının nemli kalması ve kulak çubuğuyla temizlemenin dış kulak kanalı hastalıklarına zemin hazırladığına işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Dış kulak yolu, normalde iyi korunan ve kendi kendini temizleyebilen bir yapıya sahiptir. Ancak, dış kulak yolundaki asidik ortamı sağlayan bizim serumen dediğimiz, halk arasında kulak kiri olarak da tabir edilen doğal koruyucu yağlı tabaka bozulabiliyor. Uzun süre hijyenik olmayan havuzlarda kalmanın yanında, bir de kulak çubuğu gibi çeşitli aletler nedeniyle, dış kulak yolu temizliğine bağlı oluşan hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Havuz veya deniz suyunun kulağa kaçması sonucunda da, dış kulak kanalında iltihap oluşabiliyor. Kulak zarının delik olduğu durumlarda ise, orta kulakta oluşan iltihap hızla ilerleyerek çevre kemikleri de eritebilen enfeksiyonlara neden olabiliyor.  Altını çizeceğimiz bir diğer konu da, dış kulak yolunu koruyucu olarak uygulanan tıkaçlar ile ilgilidir. Tıkaçları, sadece kulak zarı delik olanlara ve kulağına havalandırma tüpü takılan kişilere, uygun bir bone ile öneriyoruz. Orta kulak ile dış kulak yolu arasında sağlam kulak zarı olan kişiler de, kulak tıkacı kullanmak anlamsız olup, tam tersine bölgede tahriş ile birlikte nemli ortam oluşturması sebebiyle flora bozukluklarına veya orta kulak basıncı eşitlenmesi bozukluklarında da sebep olabilmektedir" diye konuştu.

Dış kulak yolu, ıslak ve nemli kalmasın

Dış kulak enfeksiyonlarından korunmak için kişisel olarak yapılabilecekler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Suyla temas durumlarında, sıkça dış kulak yolu enfeksiyonu geçiren erişkin ve çocuklarda, suya girmeden önce yarı yarıya sulandırılmış sirke suyu veya limon suyu uygulaması korunma amaçlı faydalıdır. Bu koruyucu doğal uygulamaları güvenle gerçekleştirebilmek için kulak zarında bir delik olmaması gerekli olup, emin olmak amaçlı bir KBB uzmanı tarafından önceden değerlendirilmesinde fayda vardır. İster kulak zarı delik olsun, isterse sağlam olsun, tüm bireylerde suyla temasın her türlüsünün sonrasında, dış kulak yolunun kurulanması, yani buranın ıslak ve nemli kalmaması gereklidir. Bu amaçla, havlu yada ucu pamuklu kulak temizleyicilerini, kulak kanalının sadece girişinden kurulama amaçlı uygulayabiliriz” dedi.  

Her kulak iltihabının tedavisi farklıdır

Kulak iltihaplarında, mümkünse bir KBB hekiminin hastayı görerek uygun tedaviyi yapması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları anlattı:
“Flora değişikliğine bağlı oluşan mikrobik dış kulak yolu enfeksiyonlarında, sıklıkla ağrı ön planda olup, bunlarda ödemi azaltması amacıyla antibiyotikli damlalara ilaveten kortizonlu damlalar faydalıdır. Eğer mantar enfeksiyonu söz konusu ise kaşıntı ön planda olup, mantara dönük solüsyonlar kullanılır ve bunlarda kesinlikle kortizonlu damlalar kullanılmaz. Bazen de, ağrının sebebi orta orta kulak iltihapları olup, bunların tedavilerinde bölgesel damlaların yeri yoktur ve ağızdan antibiyotik kullanmak gerekir. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlarda sıkça görülen bir başka durum ise, dış kulak yolunun çok ödemli olup damlaların gerekli sahaya yeterince ulaşamamasıdır ki, bu grup hastalarda dış kulak yoluna yerleştirilen ödem azaltıcı bazı solüsyonlar ve meç dediğimiz minik tıkaçları bir süre uygulayarak kanalı açmak, antibiyotikli damla tedavisini çok daha etkili ve hızlı hale getirebilmektedir” şeklinde konuştu.

İstihdam seferberliğinde, iş başvurusu yapmaya hazır mısınız?

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


İstihdam seferberliğinde,
iş başvurusu yapmaya hazır mısınız?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, iş dünyası istihdam arttırma atağına geçti. MÜSİAD iftarında iş adamlarına “Tüm cesaretinizle yatırım yapın” mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üretin, ihracatı zorlayın, istihdamı arttırın. Böylece siz de kazanın, ülkemiz de kazansın” dedi.

Böylesi bir istihdam seferberliğinin büyük bir fırsat olduğunun altını çizen AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, iş başvurusunda iş kazandıran 8 altın kurala ilişkin şunları söyledi:

İş kazandıran mülakat tüyoları nelerdir?
1) Cv’ni özenle hazırla. Yeteneklerin, ilgi alanın ve gerek öğrenci, gerek çalışan olduğunda bulunduğun ortama neler kattığını belirt.
2) Cv’de, güler yüzlü bakımlı ve kıyafeti de özenli bir profil fotoğrafı kullan
3) Cv’ni mutlaka, açıklayıcı bir ön yazı ile gönder. Ön yazında, neden bu şirketi seçtiğin, ne kadar istekli olduğun ve kendini nasıl bu işe hazırladığın belirtilsin.
4)Mülakata davet edildiğinde, görüşmeye 20 dakika erken git ve mutlaka şirket hakkında araştırma yaparak gitmiş olun. Özetle, şirketin ürün ve hizmetleri ile pazardaki yerini araştır.
5)Başvurduğun pozisyonu ve aranan özellikleri iyi öğren, aranan özelliklerde yetkinliğin deneyimin olduğunu açıkla. Kararında konuş, ne uzun ne kısa olsun.
6)Kıyafetinin başvuru yaptığın kuruma, değerlerine, uygun olmasına özen göster. Hatta, aksesuarını ( kravat, eşarp..) kurum renklerinden seç.
7) Mülakatta beden dili ile jest ve mimiklerini doğru yönet. Pozitif bir iletişim kur. İletişime kapalı olma.
8)Maaş beklentin sorulduğunda, kurumsal ücret politikasına saygı duyacağını, iş performansına güvendiğini söyle. Kurumun ve yöneticilerin sana katacakları, senin de enerjin eğitim ve istekliliğinle harika iş sonuçları olacağına inandığını belirt.

6 Haziran 2017 Salı

Lojistikte, 150 milyar TL’lik kayıt dışına son!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Lojistikte, 150 milyar TL’lik kayıt dışına dijital çözüm!

Lojistikte, 150 milyar TL’lik kayıt dışına son!

Her gün 900 bin kamyonun yük aldığı ülkemizde, lojistik sektöründe yıllık ciro 400 Milyar TL’ye yaklaştı. Bu rakamın yaklaşık %40’ında kayıt dışı bir ekonominin varlığından söz ediliyor. Lojistik sektöründe online izleme ile kayıt dışı ekonomiyi mercek altına almayı amaçlayan Devlet, yaklaşık 150 Milyar TL’yi kayıt altına alabilmek için kolları sıvadı.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Nisan ayında lojistik sektörünün değerlendirmesine sunulan yeni “Karayolu Taşıma Yönetmeliği”, karayolu taşımacılığına ‘dijital dönüşümü’ zorunlu kılacak yeni hükümler ile dikkatleri çekiyor. Artık, karayolundan taşınacak olan yüklerin, tüm evraklarının en geç 6 saat içinde dijital olarak kayıt altına alınması zorunda olacak. Yönetmelikte dikkat çeken başka bir yenilik ise, taşımayla ilgili sorumluluğun, sadece yükü taşıyan firmayı değil, aynı derecede “yük vereni” de kapsıyor olması. Yük verenler, taşıma operasyonlarını dijital altyapıyla takip edecek lojistik firmaları ile çalışacak.

‘Dijital dönüşüm’ ile kayıt dışına son verilmesi hedefleniyor

İşini kuralına uygun yapan tüm lojistik firmaları için haksız rekabet oluşturan ve %40’ı bulan kayıt dışı ekonominin, artık kabul edilmeyeceği de yeni yönetmelik ile netleşiyor. Yönetmelik taslağının duyurulmasıyla birlikte, birçok lojistik firmasının kendilerini bekleyen yeni nesil taşımacılık kanunlarına nasıl bir altyapı ile adapte olacaklarını, şimdiden araştırmaya başladıkları görülüyor. TIRPORT Pazarlama Direktörü Burcu Kale, lojistik sektöründe başlayacak olan online izleme dönemiyle, sektörde kayıt dışı olan yaklaşık 150 milyar TL’nin kayıtlı ekonomiye kazandırılabileceğini belirtti.

Lojistik firmaları ve yük verenler, yeni yönetmeliğe ‘TIRPORT’ ile hazırlanıyor

TIRPORT’u kullanan lojistik firmalarının, tüm lojistik operasyonlarını dijital olarak yönetmekte olduğunu kaydeden Burcu Kale, şunları söyledi:
“Ücretsiz TIRPORT üyeliği sayesinde, kendilerine özel dijital yönetim paneline kavuşan firmalar, operasyondaki tüm yüklerini konum tabanlı ve gerçek zamanlı olarak takip ederken, taşımaları ile ilgili tüm evraklarını da yeni yönetmeliğin gereğinde olduğu gibi anında dijital olarak arşivlemektedirler. Özetle, yük veren firmalarının, anlaşmalı kamyoncuları ile taşımasını gerçekleştirdikleri yüklerin; irsaliye, fatura, teslim irsaliyesi gibi tüm evraklarının, ‘TIRPORT Mobil Uygulaması’ sayesinde anında sisteme yüklenmesi gerçekleşmektedir. Böylece, hem lojistik firmaları, hem yük verenler, kanuni zorunlulukları yerine getirebilecekleri gibi, aynı zamanda yüklerinin takibini de yüksek bir verimlilik ile sağlamaktadırlar” diye konuştu.

Lojistik sektörü Endüstri 4.0’a hazırlanıyor

Dünyanın sayılı start-up projelerinden birisi olduklarının altını çizen Burcu Kale, sektörü Endüstri 4.0’a hazırlamakta olduklarını anlatarak, şunları kaydetti:
“Lojistik sektörünün dijital dönüşüm ihtiyaçlarına uygun olarak hayata geçirdiğimiz TIRPORT Erp ve mobil uygulamamız, sektöre yoğun olarak hizmet vermeyi sürdürüyor. Lojistik sektörü, Endüstri 4.0’a, TIRPORT uygulamaları ile hazırlanıyor” şeklinde konuştu.

5 Haziran 2017 Pazartesi

The President Hotel ve Citadel Hotel, Ahırkapı Sahilini temizledi ...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


The President Hotel ve Citadel Hotel,
Ahırkapı Sahilini temizledi

İstanbul’un ilk, ülkemizin ikinci ‘Yeşil Yıldız’ını alan BW Plus The President Hotel ile BW Citadel Hotel, her yıl olduğu gibi bu yıl da, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde ‘sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir bir çevre’ olması gerektiğinin önemine dikkat çektiler. Her iki otel, Ahırkapı Sahilini temizlerken, onlarca torba çöp topladılar.  

BW Plus The President Hotel Genel Müdürü Burak Aydın, BW Citadel Hotel Genel Müdürü Aytekin Güç, Otellerin Teknik Müdürü Erdoğan Işıklar başta olmak üzere, iki otelin yönetim ekibi ve çalışanları; Sirkeci – Aksaray arasındaki Ahırkapı sahilindeki çöpleri toparlayarak, sahili temizlediler. İstanbulluların ve kente gelen turistlerin uğrak noktası olan Ahırkapı sahilini kirleten, onlarca plastik şişe, cam, pil ve kağıt atıkları da böylece toplanmış oldu. Çevreye duyarlı yaklaşımları nedeniyle her iki otelin çalışanları, çevredeki turistler ve vatandaşlar tarafından büyük takdir toplayarak, tebrik edildi.
Bilindiği üzere, 1972 yılında, İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmişti.

Tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam ediyor

Her iki otel de, 2009 yılından itibaren yapılan çevreci altyapı yatırımının ardından; elektrik, doğalgaz, su, deterjan, kağıt-karton, plastik, cam, pil ve atık yağ konularında tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam etmektedir. Aynı zamanda, grup bünyesinde yer alan Radisson Blu Hotel Kayseri’de, 2015 yılında Yeşil Yıldız belgesini aldı. Artaş İnşaat Turizm Yatırımları bünyesinde yer alan üç otelde, geri dönüşüm çalışmalarıyla çevre bilinci aşılanmakta ve personele verilen eğitimler ile gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakılmasının öncü adımları atılmaktadır.
Nitekim, çevre politikası yürürlüğe girdiği tarihten itibaren The President Hotel’de sağlanan tasarruf oranları örnek olarak verilirse; Elektrikte ailenin (4 kişilik) yıllık elektrik üretimi kadar tasarruf; Doğalgazda ailenin (4 kişilik) yıllık doğalgaz tüketimi kadar tasarruf; Suda, ailenin (4 kişilik) yıllık su tüketimi kadar tasarruf; Deterjanda ailenin (4 kişilik) yıllık deterjan tüketimi kadar tasarruf oranları sağlanmıştır. Aynı zamanda, kağıt-kartonların toplanmasıyla 911 adet ağacın kesilmesi önlendi; plastiklerin toplanmasıyla 332 bin 266 kWh enerji tasarrufu sağlandı; cam atıklarının toplanmasıyla 806 litre petrol tasarrufu sağlandı; pillerin toplanmasıyla 468 bin 889 m2 toprağın kirlenmesi önlendi ve atık yağların toplanmasıyla 16 milyar m3 içme suyunun kirlenmesinin önüne geçilmiştir.


ATIKLAR ÇÖP DEĞİLDİR. GERİ DÖNÜŞÜME KATILIN!
İhtiyaç duymadığımız ve uzaklaştırdığımız her tür madde atıktır. Kağıt, plastik,
cam, metal,yağ gibi atıkların ayrı ayrı toplanıp işlemlerden geçirilerek, hammadde olarak tekrar üretim süreçlerine kazandırılması işlemine geri dönüşüm denir.

GERİ DÖNÜŞÜMÜN YARARLARI NELERDİR?
Doğal Kaynaklarımızı Korur. Enerji Tasarrufu Sağlar. Atık Miktarını Azaltır. Geleceğe ve Ekonomiye Yatırım Yapar. Küresel Isınmaya Neden Olan Gazların Salınımını Azaltır.

KAĞIT: Kağıt Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Gazete, dergi, defter, kitap, katalog, prospektüs, karton, form, bilgilendirme kağıtları, sigara paketi kağıtları, plastik içermeyen bisküvi, sakız v.b. kağıtlar, not kağıtları, kağıt torba.
1 Ton Kağıdın Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
-Hava kirliliğini yüzde 74, su kirliliğini yüzde 35, su kullanımını yüzde 45 azaltır.
-34 kişinin oksijen ihtiyacını sağlayan 17 yetişkin ağacı korur.
-Ayda 3 ailenin tükettiği 32 m 3 su tasarrufu sağlar.
-Kış aylarında ısınma amacı ile iki ailenin tüketeceği 1750 litre fuel-oil tasarrufu sağlar.
-2.4 m3 çöp depolama alanından tasarruf sağlar.
-20 ailenin bir ay süreyle tüketeceği 4100 KW/Sa elektrik enerjisinden tasarruf sağlar.

PLASTİK: Plastik Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Pet, plastik süt ve ayran kutuları, plastik torbalar, plastik soda şişeleri, plastik meşrubat şişeleri, şampuan, deterjan, çamaşır suyu şişeleri, streç film, yoğurt kapları.

Plastiğin Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
Doğada 1000 yılda yok olan plastiğin geri dönüşümü doğanın korunmasını sağlar. 1 ton plastik geri kazanıldığında 14 bin Kw/sa enerji tasarrufu sağlanır.

CAM: Cam Kutusuna Atılabilecek Malzemeler:Kapaksız cam şişeler, cam kavanozlar, cam su bardakları, sürahi, vazo v.s. Şişe ve kavanozların kapaklarını çıkarınız.
Camın Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
-Doğada 4000 yılda yok olan camın geri dönüşümü doğanın korunmasını sağlar.
-1 ton cam geri kazanıldığında 100 lt petrol tasarrufu sağlanır.
-Enerji tüketiminde %25; hava kirliliğinde %20; su tüketiminde %50; maden atığında %80 azalma sağlar.
-Kum, soda, kireç gibi doğal kaynakların korunması sağlanır.

METAL: Metal Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Alüminyum içecek kutuları, alüminyum folyolar, konserve kutular, mutfak malzemeleri (çatal, bıçak, tencere, çaydanlık).
Çeliğin geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
-1 kg kullanılmış çelik geri kazanılıp tekrar çelik üretiminde kullanıldığı zaman 1.050 kg demir cevherinden, 454 kg. kok kömüründen ve 55 kg. kireç taşından tasarruf sağlanır.
-Kullanılmış çelikten çelik üretildiğinde su kirliliği ve hava kirliliği dörtte bir oranında azalır.
-Enerjinin %74’ü ve hammaddenin %90’ı korunur.

Alüminyumun geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
-Enerji tüketiminde azalma yüzde 95, hava kirliliğinde azalma yüzde 90, su kirliliğinde azalma %57, baca gazı kirletici emisyonunda azalma %99 oranında olur.
-1 kg alüminyum geri kazanıldığında; 8 kg boksit madeni, 4 kg kimyasal madde tasarrufu sağlanır.
-10 adet alüminyum içecek kutusu geri kazanıldığında 100 Kw/Sa bir lambanın 35 saatte veya bir TV’nin 30 saatte harcadığı elektrik enerjisi korunmuş olur.

ATIK YAĞ: Atık madeni yağlar (motor/endüstriyel yağlar, özel müstahzarlar ve kontamine olmuş yağlar) ve bitkisel yağların geri kazanımı mümkündür.
Atık yağların geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
Atık yağların toprağa veya suya atılarak çevreyi kirletmesi ve ortamda yaşayan canlılara zarar vermesi önlenir. 1 litre atık yağın geri kazanımı ile 1milyon litre su kirlenmesi önlenir.

ATIK PİL VE AKÜLER: Atık akümülatörler ne yapılmalıdır? İlgili yönetmelik hükümlerine göre atık hurda akümülatörler çöp değildir ve diğer atıklar ile beraber atılamazlar. Atık akümülatörler mutlaka yetkili toplayıcılara teslim edilmelidir.
Atık piller ne yapılmalıdır?
-1 pil, yaklaşık 4 m 2 toprağın ve 10 milyon litre suyun civa kirlenmesine neden olur.
-Atık haldeki piller ayrı bir yerde (naylon torba, kutu, kavanoz v.s.) biriktirilmelidir ve uzun sürelerde muhafaza edilmemelidir.
-Atık piller, yetkili toplayıcılara ait atık pil kutularına atılmalıdır.

Seyahat acentaları, BW PLUS The President Hotel’in iftarında buluştu ...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Seyahat acentaları,
BW PLUS The President Hotel’in iftarında buluştu

Seyahat acentalarının sahipleri ve yöneticileri, Artaş İnşaat Grubu bünyesinde yer alan BW PLUS The President Hotel, BW Citadel Hotel, Avrupa Residence Suites ve Radisson Blu Hotel Kayseri’nin daveti üzerine, Tarihi Yarımada’da bulunan BW PLUS The President Hotel’in iftarında buluştu.
Artaş İnşaat Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, BW PLUS The President Hotel Genel Müdürü Burak Aydın, BW Citadel Hotel Genel Müdürü Aytekin Güç ve Avrupa Residence Suites Genel Müdürü Ercan Yılmaz, davete katılan 300’ün üzerindeki turizmci ile yakından ilgilendi.
İftara katılan konuklara hoş geldiniz konuşması yapan Artaş Turizm İnşaat Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, şunları söyledi: “Ülkemizin temel taşını oluşturan şehirlerden olan güzide İstanbul’umuzda, bu iftar vesilesiyle sizinle birlikte olmaktan mutluyuz. Henüz kentimizi keşfetmemiş, uzak ve yakın ülkelerden turistleri, bu güzelliklere çekmek için işbirliği içinde çaba göstermek, bu kente yapabileceğimiz en güzel katkı olacaktır. Bu mübarek Ramazan akşamında birlik ve beraberlik içinde, daha güzel yarınlar ve İstanbul için el ele vererek çalışıp, güzel işler yapmayı Rabbimiz nasip eylesin inşallah. İyi ki geldiniz, iyi ki bir dilim ekmeği, bir bardak suyu, bir gönül dolusu dostluğu bizimle paylaştınız” dedi.
Turizmciler, iftar yemeğinin ardından, hem meslektaşlarıyla sohbet etme imkanı yakalarken, hem de sezonu değerlendirme fırsatı buldular.

2 Haziran 2017 Cuma

Selfie burun estetiği taleplerini arttırıyor...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Gençlerdeki burun estetiğinin psikolojik tarafı

Selfie burun estetiği taleplerini arttırıyor

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Gençlerde burun takıntısı, tüm hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Bazen gençler, sırf bu yüzden okula gitmek istemiyor, fotoğraf çektirmiyor veya arkadaşlarıyla buluştuğu kafede bile burnunun en iyi göründüğü açıya göre oturuyor. Özellikle günümüzdeki sosyal medyada profil fotoğrafı ve selfie çekimi gibi durumları da hesaba kattığımızda, burun estetiği ameliyatı olma talebi daha da ön plana çıktı. Burun estetiği ameliyatlarının %70’ni, 18 – 25 yaş arası gençler oluşturuyor. Hastalarımızın büyük çoğunluğu da, yaşları itibariyle görüntüleriyle en fazla ilgilenen genç kızlardan oluşuyor” diyor.

Başarılı bir burun ameliyatından sonra “özgüven” artıyor


Kişilerde ilk bakışta, boy, kilo, burun, dişler gibi özelliklerin dikkati çektiğini kaydeden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Başarılı bir burun ameliyatından sonra, değişen sadece burun olmuyor. Bireyin özgüveni artıyor, kullanılan beden dilinden, giyim ve makyaj tarzına kadar pek çok şey değişebiliyor. Eğer, gerçekten düzeltilebilir bir şekil bozukluğu varsa ve kişinin psikolojisi buna uygunsa, yani gerçekçi beklentiler içindeyse, bu noktada bir anatomik bozukluğun düzeltilmesi kişiyi çok olumlu etkiliyor. Ameliyattan sonra, genellikle hastalar çok olumlu yorumlar yapıyorlar ve daha da mutlu oluyorlar. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, hiç bir hastanın ameliyatında uyguladığımız teknikler, diğeriyle birebir aynı olmuyor. Dolayısıyla bu ameliyatın, adeta bir el yapımı sanat eseri gibi her birey için farklı yapıldığını söylemek yanlış olmaz diye düşünüyorum” diyor.

“Dismorfik sendromu”na dikkat

Gençlerdeki burun estetiği ameliyatı taleplerinin psikolojik tarafı konusuna da işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Burun, yüzün tam ortasında olup, insanın yüzündeki ifadeye çok büyük oranda yön veren, hem estetik, hem de çok önemli görevleri de olan bir organdır. Burunda olan bir şekil bozukluğu, kişiyi mutsuz edebildiği gibi burun estetiği sonrasında da kişinin yeni burnuna alışması psikolojisini etkileyebilir. Bu yüzden burun estetiği ameliyatları, “Psikocerrahi” olarak da adlandırılmakta olup, kişinin psikolojisini en çok etkileyebilen cerrahi operasyonlardan birisidir. Hal böyle olunca, ebeveynlere ve ameliyatı gerçekleştirecek cerrahlara, birçok sorumluluklar düşüyor. Başlangıçta ele alınması gereken konulardan birisi de, günümüzde sıklığı daha da artan uzamış ergenlik sendromunun ve genç bireyin psikolojisinin buna uygun olup olmadığıdır. Bu noktada gencin burun estetiği talebinin, aile ve hekim tarafından iyi bir iletişim ile yönetilmesinin en önemli nokta olduğuna inanıyorum. Ben, tüm hastalarımla bu aşamada uzunca konuşup, ameliyat istemelerindeki motivasyonlarını ve psikolojilerini mutlaka anlamaya çalışıyorum. Eğer bunların makul ve karşılanabilir olduklarına inanırsam, sonraki aşamaya yani ameliyatın planlanması aşamasına geçiyorum. Mesela, “Dismorfik sendrom” dediğimiz kişinin bedeniyle psikiyatrik hastalık derecesinde çok fazla ilgilenmesi veya benzeri olup biraz daha hafif olan somatizasyon dediğimiz bedeni ilgili takıntıları fazla olan bir gencin ameliyatı başarılı bile olsa, psikolojisi olumsuz etkilenebiliyor. Başka bir ifadeyle, ‘Ailelerin sırf çocuklarını kırmama adına ameliyat ettirmek istemeleri ya da hekiminde madem bu ameliyatı istiyorsunuz yapalım’ mantığıyla olayın yönetmesinin yanlış olacağına inanıyorum. Kısaca toparlayacak olursak, burun görüntüsü konusunda mutsuz olan ve kendini toplumdan sınırlayan bir genç bireye, tıbbi ve cerrahi yardım etmek gerekiyor. Ancak, altta yatan gerçek psikolojik sebeplere doğru tanı koymadan sırf burun estetiğiyle mutlu edilmeye çalışılması da yanlıştır. Bu konuda, hekimleri doğru yönlendirmek için ailelere büyük sorumluluklar düşmektedir” diye konuştu.