31 Ocak 2021 Pazar

TÜROB deprem, afet ve acil durum eğitimlerini hızlandırdı...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TÜROB deprem, afet ve acil durum eğitimlerini hızlandırdı  


Pandemi döneminde otel çalışanlarına yönelik eğitimlere ağırlık veren TÜROB, yılın ilk eğitim programını afetler konusuna ayırdı. ‘Afet Bilinci Eğitimi’ne Türkiye’nin dört bir yanından bine yakın otel çalışanı katılırken, eğitimin ana gündem maddesini deprem oluşturdu.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), otel çalışanlarına yönelik afet eğitimlerini hızlandırdı. Yılın ilk eğitim programı; TÜROB ve İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) işbirliğiyle düzenlenen ‘Acil Durum Farkındalık Eğitimleri’ oldu. Online olarak düzenlenen eğitim programı TÜROB üyeleri için ücretsiz olarak gerçekleştirildi. ‘Afet Bilinci Eğitimi’ne Türkiye’nin dört bir yanından bine yakın otel çalışanı katılırken, söz konusu eğitimin ana gündem maddesini deprem oluşturdu. 

Amaç farkındalık ve bilinç oluşturmak

İçişleri Bakanlığı’nın 2021 yılını ‘Türkiye'de Afet Eğitim Yılı’ ilan ettiğini belirten TÜROB Başkanı Müberra Eresin, bir afet durumunda kamunun acil müdahale ekipleri sahaya ulaşıncaya kadar, eğitim almış donanımlı kişilerin sahada kurtarma faaliyetlerini ya da insani yardım faaliyetlerini yürütmesini, dolayısıyla doğru müdahalelerde bulunulabilmesi için eğitim almış olmalarını hedeflediklerini kaydetti. Eresin, “Afet Bilinci Eğitimi’nin amacı, otel çalışanları için afetler olmadan önce afet risklerine yönelik zararları azaltmada ve tedbirler konusunda farkındalık ve bilinç oluşturmak, temel düzeyde bilgi ve becerileri kazandırmaktır” dedi. 

Eğitimler devam edecek

Özellikle konaklama sektöründe bilincin ileri seviyede olduğuna işaret eden Eresin, son eğitime bine yakın otel çalışanının katılımının bu bilincin göstergesi olduğunu kaydetti. Afetle mücadelede kamu kurum ve kuruluşlarının olduğu gibi vatandaşların da sorumluluklarının bulunduğuna işaret eden Eresin, topyekun mücadelenin başarı getireceğine inandıklarını kaydetti. 

TÜROB’un pandemi döneminde hijyen ve Covid-19 başta olmak üzere sektöre yönelik birçok alanda eğitim çalışmalarına ağırlık verdiğini vurgulayan Eresin, eğitim çalışmalarının 2021 yılında da devam edeceğini söyledi.

AFAD ve TÜROB işbirliği ile otellerde çalışan personele yönelik ‘Acil Durum Farkındalık Eğitimleri’ 2013 yılında başlatılmıştı. Bugüne kadar 7 bin sektör çalışanı bu kapsamda eğitim aldı. Öte yandan katılımcılara ‘Eğitim Katılım Belgeleri’ online olarak TÜROB tarafından düzenlendi. 


30 Ocak 2021 Cumartesi

PERDER Başkanı Faruk Güzeldere, ‘‘Zamların sorumlusu değil mağduruyuz’’

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


‘‘ZAMLARIN SORUMLUSU DEĞİL MAĞDURUYUZ
’’

Perakende sektörünün, gıda maddelerindeki fiyat artışlarının sorumlusu olarak gösterilmeye çalışıldığını söyleyen İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere,‘‘biz hep stokçunun, fırsatçının karşısında durduk, zamların sorumlusu değil ancak mağduru olabiliriz’’ dedi.

İstanbul PERDER ve Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen Ekonomi Basını ile Perakende Söyleşisi’ne gıda maddelerindeki zamlar damgasını vurdu. Moderatörlüğünü Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı söyleşinin konuşmacıları ise İstanbul Perakendeciler Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Korkmaz ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Özen oldu. 

Başkan Faruk Güzeldere, ‘‘Ülkemizde COVID-19 vakasının görüldüğü ilk günden bu yana, kamuoyunda oluşan endişeleri gidermek adına fırsatçılığa mahal vermeyeceğimizi açıklayarak vatandaşlarımıza müsterih olmaları çağrısında bulunduk. Dünyanın dört bir yanında stokçuluk nedeniyle market rafların boşaltıldığı ve perakendecilerin temel ihtiyaçlara dahi cevap veremediği yönünde görüntüler yayılırken, Türkiye perakende sektörü tüm paydaşlarıyla bu sınavı başarıyla geçti. Sektör bileşenleri, üstün bir koordinasyon örneği göstererek rafların boş kalmamasını sağladı’’ diyerek perakende sektörünün pandemi sürecindeki performansını değerlendirdi.

Güzeldere, ‘‘Bugün, pandemi koşullarına ek olarak başka bir sorunla karşı karşıyayız. Tüm sektörleri etkileyen küresel dinamikler gıda üretimini de etkiliyor. Ancak fiyat artışlarına yol açan süreçler göz ardı edilerek, gözler marketlerin etiketlerine çevriliyor. Bu noktada, tüm fiyat artışlarının ardından yerli perakendecilere yöneltilen ithamların mesnetsiz ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir akıl yürütmenin sonucu olduğunu belirtmek isteriz’’ ifadelerini kullandı.

FİYATI BELİRLEYEN MERCİ DEĞİLİZ

Programda, perakendecileri üretim aşamasının ardından tedarik zincirine dahil olan bir ürünü tüketiciyle buluşturan son halka olduğu belirtilirken; ‘‘Kar marjlarımız dün olduğu gibi bugün de ürün fiyatlarında aynı paya sahip. Fiyatı belirleyen mercii olmamakla birlikte, fiyat geçişlerini stoklarımız tükenene kadar tüketiciye yansıtmamak için mücadele ediyoruz. Bu süreçteki keskin fiyat geçişlerini engelleyen unsuruz.’’ açıklaması yapıldı.

İstanbul PERDER Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Özen ise, ‘‘Her sektörde olduğu gibi, perakende sektöründe de fırsatçı aktörler var olacaktır. Ancak hiçbir fiyat manipülasyonunun piyasa dinamiklerini etkileyecek ölçüde olduğunu düşünmüyoruz. Bu açıdan denetimlerin sıklaştırılmasını ve sorunun kaynağının aslında bu noktada olmadığının ortaya çıkmasını umuyoruz.’’ dedi.

İstanbul PERDER yöneticileri, ‘‘Doğru bilginin, sağlıklı bir kamuoyu için en kıymetli unsur olduğuna inanıyoruz. Yerel perakendeciler olarak tüm basın mensuplarına, sektörle ilgili her konuda daima açıklama yapmaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. İvedi olarak perakende yasasının çıkmasını talep ediyoruz. Sektördeki bazı oyuncuların giderek tekelleşmesinin ve oligopol yapıda bir perakende sektörünün, ne üreticilerin ne de tüketicilerin lehine olmayacağını belirtmek istiyoruz. Tarımda ve gıda kategorisinde ithalata bağımlı olduğumuz ürünlerin, özel sübvansiyonlar ile yerli üretiminin güçlendirilmesi çağrısında bulunuyoruz.’’ diyerek basın mensuplarından ve yetkili mercilerden beklentilerini sıraladı.


27 Ocak 2021 Çarşamba

Mümessil, milyonları güldürmek için gün sayıyor!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


 Mümessil, milyonları güldürmek için gün sayıyor!

YAPIMCI HALUK BOZDAĞ: PANDEMİDE SİNEMAYA CAN SUYU VERELİM!

Bozdağ kardeşlerin ‘Boz Yapım’ olarak yapımcılığını üstlendiği komedi türündeki “Mümessil” filminin çekimleri tamamlandı. Film vizyonunu bekleyenler arasında en çok ilgi gören filmlerden biri. 4.5 milyon liralık bütçesiyle dikkat çeken filmin çekimleri Erzurum’un birbirinden güzel ve doğa harikası mekanlarında gerçekleştirildi. Filmin oyuncularının da büyük çoğunluğu Erzurumlu. Erzurum insanın şivesi, doğallığı, “dadaş”lığın misafirperverliği, Erzurum’un muhabbeti ve şehrin tüm doğal güzellikleri Erzurum’dan dünyaya tanınan “Meddah Komedyen” Burak Bozdağ’ın film hayalinin gerçekleşmesiyle bir kez daha bu filmle beyazperdeye yansıtılacak.

Youtube’da anlattığı hikayeler ile hem Erzurum’da hem de tüm Türkiye ve dünyadan milyonların kahkahalarla izlediği “Meddah Komedyen”i olarak Burak Bozdağ’ın başrolünü oynadığı, Boz Yapım-Haluk Bozdağ’ın yapımcılığını, ve yönetmenliğini de Servet Aksoy’un üstlendiği, “Mümessil” filminin çekimleri tamamlandı. Film, pandemi sürecinde vizyona girmek için gün sayıyor.

“PANDEMİ SÜRECİNDE OYUNCULARIN DA DESTEĞİ ÖNEMLİYDİ”

“Pandemi sürecinde risk alıp film yapmak da önemli” diyen Haluk Bozdağ, “Mümessil filmimiz 105 dakikalık tamamıyla komedi içerikli bir film. Usta yönetmenimiz Servet Aksoy’un yönetmenliği ve güçlü desteği ile çektiğimiz filmimizde birbirinden değerli ve üstat oyuncularımızla birlikteydik. Beyazperde ve ekranlar ne kadar çok film çekerlerse çeksinler her film ilk filmleriymiş gibi heyecanlanıyoruz. Seyircileri onları çok özlüyor. Yapımcılarımızın pandemi döneminde film projelerine devam etmeleri her anlamda çok önemli. Bu sinerjiyi asla kaybetmemeliyiz. Değerli oyuncularımız her filmleri ile bir başka dünyaya götürüyorlar bizi.  

“Meddah Komedyen ağabeyim Burak Bozdağ Youtube videoları ile tüm dünyadan milyonlar tarafından çok sevildi. Hayali film çekmekti. Bu hayali tüm takipçileri de paylaşıyordu. Filmin vizyon tarihini her gün binlerce kişi bizlere soruyor” diyen Yapımcı Haluk Bozdağ, “Mümessil” olarak ilk işinde başına gelenler izleyiciyi gülmekten kırıp geçirecek. “Mümessil”in “Aşk” hayatındaki karışık ilişki durumuna da gelirsek, filmde, komedi ile romantizmin birleştiği sahnelerin etkisi ile de hikayeye olan merakınız her saniye taze kalacak. Çok değerli oyuncu ekibimiz ile birlikte “Çok, çok, çok, güldüreceğiz” diyoruz ve son derece iddialıyız. Çok değerli oyuncu arkadaşlarımız ve ağabeylerimiz bizi kırmayarak projemizde yer almayı kabul ettiler. Hikayemizin gücüne ve ekibimize “çok, çok” güveniyoruz, iddialıyız. Bu zamana kadar gülmediğiniz kadar güldürmek için geliyoruz” dedi.  

DİLA DANIŞMAN, “DOKTOR AYÇA” İLE GELİYOR

Oyuncu kadrosunda yer alan Dila Danışman ise, “Benim oynadığım karakter Burak’ın “Mümessil”lik yaptığı dönemde karşılaştığı “Doktor Ayça” karakteri. Burak ve Ayça çifti ile aşkı ve romantizmi bir kez daha en komedi repliklerle yaşayacaksınız. Erzurum’u merak edin ve vizyonu heyecanla bekleyerek takipte kalın” diye konuştu.

ERZURUM’UN DOĞAL GÜZELLİKLERİ İLK KEZ BEYAZPERDE’DE

4.5 milyon liralık bütçeyle çekilen "Mümessil" tamamı Erzurum'da çekilen ilk komedi filmi. Son zamanların en komik filmlerinden biri olan film ile ilgili en farklı detaylardan biri ise filmdeki oyuncuların da yüzde 60’ının Erzurumlu olması. Yönetmenliğini Servet Aksoy'un üstlendiği “Mümessil” yılın en iddialı komedi filmlerinden. Yapım, çok yakında seyirciyle buluşacak.

Başta Erzurum olmak üzere Narman, Tortum, Aziziye gibi ilçelerde çekimleri gerçekleşen film 2021 yılında vizyona girecek. Ünlü yönetmen Servet Aksoy'un yönetmenliğini yaptığı, Burak Bozdağ'ın başrolünde oynadığı filmde, Burcu Binici, Ayhan Taş, Dila Danışman, Selahattin Taşdöğen, Recep Cinisli, Hacı Ali Konuk, Metin Yıldız, Ferdi Kurtuldu, Orçun Kaptan, Volkan Başaran, Kahraman Sivri, Fatih Doğan, Rüya Coriç, Leman Davran, Haluk Bozdağ, Ömer Duran, Reyhan İlhan, Emin Gümüşkaya ve Nalan Olcayalp de yer alıyor. Ünlü  radyocu "Afrikalı Ali" olarak bilinen Ali Şentürk de filmin sürpriz isimlerinden. 

Kolaysoft Teknoloji A.Ş. ve Bilişim A.Ş.’den dev iş birliği...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kolaysoft Teknoloji A.Ş. ve Bileşim A.Ş.’den dev iş birliği 

İK süreçlerini kolaylaştıran, hızlandıran, çözümler sunan ve işletmelerin İK süreçlerini daha verimli yönetmesini sağlayan Kolaysoft Teknoloji A.Ş. ve Bilişim A.Ş. şirketleri, güçlerini birleştirerek İK çalışanlarına dijital dönüşümün yol haritasını sunacak.

Pandemi döneminde yeni çalışma düzeni ile çalışanın sağlığını korumanın yanında, şirketin yasal süreçlerinin de döneme uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerekliliği öne çıktı. 

Bu olağanüstü dönemde şirketlerin çalışanlarına yaptığı ve yasal zorunluluk olan duyuru, yazışma ve bildirimlerin (bordro, ücret hesap pusulası, izin, KVKK, iş güvenliği vb) elden tebliğ edilmesi ve bu bildirimlere yazılı olarak cevap alınması neredeyse imkansızlaştı. Bu sebeple de ‘uzaktan bildirim ürünlerinin’ önemi bir kez daha ortaya çıktı. 

Kolaysoft Teknoloji A.Ş. Genel Müdürü Kezban Boztürk, “İK süreçlerini kolaylaştıran çözümler sağlıyoruz” 

İK’cıların dijitalleşmeye geçiş süreçlerinde her zaman yanlarında olacaklarının altını çizen Kolaysoft Teknoloji A.Ş. Genel Müdürü Kezban Boztürk, Bilişim A.Ş. ile birlikte oluşturulan güçlü iş birliğine vurgu yaparak, “Tüm İK süreçlerini kolaylaştırmak için önemli adımlar attık, İK süreçlerinin dijitalleşmesinde yaşanabilecek zorlukları ve zaman kaybını en aza indirmek için proaktif davranarak dijitalleşme sürecinde her geçen gün geliştirdiğimiz yeni özellikler ile iş süreçlerinde kaybedilen zamanı geri kazanmak ana odak noktamız” dedi.

Kezban Boztürk konuşmasında, “Güçlerimizi birleştirerek çıktığımız bu yolculukta, İK çalışanlarının ihtiyaç duydukları her alanda, uçtan uca teknoloji çözümleri sağlamak üzere Kolaysoft Teknoloji olarak her zaman yanındayız’’diye konuştu. 

Bilişim A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Erdağ: “İK ekiplerinin başarılı dijital dönüşümü için kurumlara yol haritası sunacağız”

Türkiye’nin en yaygın İnsan Kaynakları Yazılımı hizmetini vererek, ülkemizin önde gelen yazılım şirketlerinden biri olan Bilişim A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Erdağ, Kolaysoft Teknoloji ile yaptıkları işbirliği ile kurumlara sunacakları Dijital Yol Haritası çalışmalarıyla destek olmaya devam edeceklerini belirtti. 

Tüm dünyayı zorlayan pandemi ve ekonomik daralmaya rağmen, Bilişim AŞ'nin sektördeki yerini korumaya ve yeni anlaşmalar yaparak %40’ın üzerinde büyüme sağladığını söyleyen Erdağ, Kolaysoft ile yaptıkları anlaşmayla pazardaki yerlerini daha da büyüteceklerini aktardı. Hüseyin Erdağ sözlerine şöyle devam etti: 

"35 yılı aşkın bir süredir ülkemizde ürettiğimiz %100 yerli ve milli yazılımlarımızla, Türkiye'nin önde gelen kurumlarına dijital dönüşüm uygulamalarımızı sunarken, İK çalışanlarına dijital dönüşümlerinde destek vermeye devam edeceğiz. Dijitalleşme sürecinde müşterilerimize hem kendimiz hem de iş ortaklarımız aracılığıyla sunduğumuz uçtan uca çözümlerimiz sayesinde, ekiplerin kendi işlerine odaklanmaları için zamandan ve genel giderlerinden tasarruf etme imkanı veriyoruz. İnsan Kaynakları ekipleri uzmanlarına sunduğumuz Dijital Yol Haritası ile, kurumların işlerini dönüştürmeye ve geleceklerini ileri analiz ve ölçme yöntemleriyle analiz etmeye yardımcı oluyoruz"şeklinde konuştu. 




Bilişim A.Ş. Hakkında;

Bilişim AŞ, 1985’te Ankara’da kurulmuş olup kendi endüstriyel yazılım ürünleri ile pazarlama ve proje geliştirme doğrultusundaki hizmetlerini ulusal bir yazılım odağı olarak sürdürmektedir.

Önemli kamusal ve özel kuruluşların Yönetim Bilişim Sistemleri (MIS) ve Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) projelerinde sistem çözümleme/tasarım ve uygulama yazılımı geliştirme uzmanlığını, proje yönetiminde her türlü güçlüğü alt edebilecek mühendislik ustalığını, yazılım ürünleriyle ve başardığı hizmetlerle kanıtlamış, çağdaş teknolojinin bütün olanaklarına sahip, yenilikçi ve dinamik bir endüstri kuruluşudur.

Bilişim AŞ, Ankara ve İstanbul’daki merkezlerinde ağırlık verdiği Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) çalışmalarıyla geliştirdiği BilişimHR, Bilişim KamuHR, BilişimERP ve BilişimBI isminde özgün, %100 yerli ve milli yazılım ürünlerine sahiptir.

Bilişim AŞ’nin, uzun yıllar süreklilik ve uyum içinde Ankara ve İstanbul’da bir arada çalışan 70 kişiyi aşkın uzman kadrosu, her biri birbirini tamamlayan alan bilgilerine sahip bilgisayar mühendisleri, endüstri mühendisleri, proje yönetmenleri ve işlevsel danışmanlardan oluşan proje takımları biçiminde yapılanmıştır.

Bilişim AŞ, gerçekleştirdiği yazılım tasarımı, üretimi, eğitim, danışmanlık, destek ve sistem bütünleştirme hizmetlerinde ISO/IEC 27001:2013 Uluslararası Bilgi Güvenliği Standardı Belgesi’ne, ISO 9001:2008 Kalite Belgesi’ne ve TSE 13149 Hizmet Yeri Yeterlik Belgesi’ne sahiptir. Uluslararası standartlara uygun yazılım geliştirme metodolojisi ve çok iyi eğitim görmüş deneyimli uzman kadrosunun üstün hizmet anlayışına uygun bir düzeyde, 1985’ten beri, gerçek bir “yazılım endüstrisi” oluşturan çizgide hizmetlerini sürdürmektedir.

Bilişim AŞ’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aydın Köksal, bilgisayar, donanım, yazılım, bilgi işlem, bilişim, iletişim vb. 3.000 dolayında Türkçe bilişim teriminin üretilmesinden Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) kuruluşuna, bilişim alanındaki ilk hizmet merkezlerinin kurulmasından, bilgisayar (bilimleri) mühendisliği öğretiminin doktora ve lisans düzeyinde başlatılmasına, oradan uygulama yazılımı düzeyinde ulusal yazılım endüstrisinin çekirdeğini oluşturan şirketlerin kuruluşuna değin, bilişim mesleğinin gelişmesinde her aşamada öncülük etmiş, proje yönetim deneyimi arasında OECD ülkeleri Hükümet Uzmanları İşbirliği Ortamında Kamu Yönetiminde Bilgisayar Kullanımı Ortak Programı’nda (1980), Birleşmiş Milletler Bilişim Alanında Stratejik Planlama (UN/SPIN) Konferanslarında, UNESCO Toplantılarında Türkiye’yi temsil etmiş ve UNDP/UNOPS, Dünya Bankası (World Bank, IBRD), WHO, FAO, UNICEF gibi uluslararası örgütlerin çeşitli projelerinde yönetici olarak hizmet etmiştir.


Kolaysoft Teknoloji A.Ş. Hakkında;

Bilgi İşlem Teknolojilerinde son yıllarda yaşanan hızlı gelişmeler, hayatın her alanını etkilemeye devam ederken iş hayatını da büyük bir hızla değiştiriyor ve yepyeni teknolojik vizyonlar getiriyor. Kamu kurumları tarafından hayata geçirilen dijital dönüşüm süreci ve getirilen zorunluluk kapsamlarıyla iş hayatına entegrasyonu her geçen gün daha önemli hale geliyor.

Dijital dönüşüm, herkesin yaşamını her yönüyle etkileyen, kolaylaştıran, devletin vatandaşına sunduğu hizmetleri farklı bir boyuta taşıyan yepyeni bir anlayıştır. Kolaysoft Teknoloji A.Ş Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aile ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi kurumlarla entegre çalışan; PEYK, ÜTS, e-Fatura, e-Fatura saklama, e-Arşiv fatura, e-Defter, e-İrsaliye gibi uygulamalarla müşterilerine dijital dönüşüm çözümleri sunmaktadır.

Türkiye’de e-dönüşüm yapbozunun eksik parçalarını tamamlayarak sektörün ileriki süreçte de güncel ihtiyaçlarını karşılamak için buradayız. AR-GE ve inovasyonla büyüyen ekibimiz cesur, şeffaf hizmet anlayışı ile her zaman yanınızda. Bu ilkelerle yola çıkan Kolaysoft Teknoloji A.Ş. e-dönüşüm süreçlerinde yasal mevzuatlara hakim duyarlı ekibi ile en iyi hizmeti sunacaktır.

Kolaysoft Teknoloji AŞ’nin vizyonu, e-Dönüşüm düzenlemelerinin iş dünyasına yansımalarına yönelik enformatik sistemleri geliştirme, yerleştirme ve sürdürme hizmetlerinin sağlayıcılığını yapmaktır.

Kolaysoft Teknoloji AŞ’nin misyonu, İmkansızı mümkün, mümkünü kolay, kolayı zevkli hale dönüştürmektir.

Dünyada 3 yılda, dijital dönüşüme 7 trilyon dolar yatırım öngörülüyor..

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Pandemiyle, dünyamız yeni normalini arıyor. Yeni normalin en önemli metaforu “dijitalleşme” olacak. Uzmanların araştırmalarına göre, 2020'den 2023'e kadar geçen 3 yılda, dijital dönüşüme global çapta 7 trilyon doların üzerinde yatırım öngörülüyor. Türkiye'ye ilişkin araştırmalar da, dijital yatırımların hız kesmeyeceğini gösteriyor ve ülkemizdeki CFO’ların  yaklaşık %90’ı dijital dönüşüm yatırımlarına devam etmeyi planlıyor. 

Ülkemizin gelecek 5 yıl içinde lojistikte önemli bir konuma gelebileceğini kaydeden TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Türkiye, önümüzdeki 5 yılı iyi değerlendirirse, bölgesel üstünlükleri, üretim gücü, nitelikli işgücü gibi kriterlerle önemli lojistik inisiyatifler alabilir. Üretim ve lojistik gücünü katlayarak arttırabilir. Salgın riskinin azalmasıyla ve uygun şartların sağlanmasıyla, yabancı sermaye yönünü 2006-2012 yıllarında olduğu gibi yeniden Türkiye’ye çevirebilir. Dünyada sermayenin yatırım için aradığı güvenli limanlardan birisi Türkiye olabilir. 2021 yılı, tüm fırsatlara iyi bir başlangıç yapmak için önemli bir çıkış noktası olabilir” dedi. 

Lojistik sektöründeki dijitalleşme çalışmaları birkaç yıl ileriye taşındı 

Teknolojiyi takip edenlerin daima önde olarak rekabet avantajı sağladığının altını çizen TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Her zaman olduğu gibi yeni teknolojileri en hızlı şekilde adapte ederek yaygınlaştıran ve iş gücünü bu teknolojiye uyum sağlayacak şekilde geliştirenler, sektörde rekabet avantajına sahip olmaktadır. Covid-19’un lojistik alanındaki güncel inovasyon, uçtan uca operasyon yönetimi, gerçek zamanlı ve konum tabanlı nakliye raporlaması vb dönüşümlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığını ve sektördeki dijitalleşme çalışmalarını birkaç yıl ileri taşıdığını söyleyebiliriz. Nitekim uluslararası pazar araştırma sonuçlarına göre, global lojistik pazarının büyüklüğü 2019 yılında 4,96 trilyon dolar olarak gerçekleştirken, bu rakam 2020’de yaşanan salgının etkisiyle 4,6 trilyon dolar seviyesine gerilemiştir. Bu yıl ve devam eden yıllarda lojistik sektörünün yeniden yükselişe geçmesi ve 2025 yılında lojistik sektörünün 7 trilyon doları aşması bekleniyor ve sektörün büyümesinde de dijital dönüşüm anahtar rolü oynuyor” diye konuştu. 

Tırport, 2020’de lojistik sektöründe dijital dönüşümü başlattı

Türk lojistik sektörünün Tırport ile uçtan uca dijitalleştiğini ifade eden  TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları anlattı: 

“Türkiye’nin lojistik sektöründeki lider dijital platformu haline gelen Tırport, bölgesel ve global ihtiyaçlar dikkate alınarak, en ileri yazılım teknolojileri kullanılarak yaklaşık 2.5 yıllık bir geliştirme döneminden sonra, 2018 Ocak ayından itibaren sektörün dijital dönüşümüne rehberlik etmeye başladı. Arttırılmış zeka ile güçlendirilmiş teknolojik altyapısıyla, kamyoncuya ve lojistik firmalarına değer yaratacak, verimliliği artıracak ve taşımada güvenliği ön planda tutacak çok sayıda ileri teknolojili dijital ürünü geliştirdik. 2018-2019 yıllarında ülkemizin önde gelen birçok lojistik firması ve büyük yük verenler Tırport’a yoğun ilgi gösterdi. 2020’den itibaren pazarda, lojistik firmalarına, fabrikalara, yük sahibi üreticilere,  ithalatçılara ve kamyoncu kooperatiflerine yoğun hizmet vermeyi sürdürüyoruz. Nitekim pandemiye rağmen, Tırport olarak geçtiğimiz yıl iş hacmimizi %400’ün üzerinde büyüterek, günlük 3 bin kamyon FTL taşımayı platformumuz üzerinden yönetmeye başladık. 2020 yılında Tırport üzerinden yaklaşık 700 bin taşıma yapıldı ve 2021 yılında da büyüyerek yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 


DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye, 2021’den umutlu...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR 



DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye, 2021’den umutlu  

Son yıllarda yapılan beş yıldızlı oteller, Anadolu Yakası’nı turizmde popüler hale getirdi. İstanbul’un finans ve ticaret merkezinde yer alan DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye, geçtiğimiz yıl pandemi olmasına rağmen, sağlık turizmi için gelen ve uzun dönem konaklama yapan misafirlerine ev sahipliği yaparak, başarılı bir yılı geride bıraktı. 

2021 yılından umutlu olduklarını anlatan DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye Genel Müdürü Alp Atilla, şunları söyledi: 

“Bu yılın ilk çeyreğinde başlanan aşı uygulamasının tüm dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte, belirsizliğin azalmasını ve finansal şartların yükselmesini bekliyoruz. Covid-19 salgın riskinin azalması ile yeniden dünyanın dört bir yanından iş ve tatil amaçlı gelecek misafirlerimizi konuk edeceğiz. Kurumsal şirketlerin ofislere dönüşü ile birlikte, konaklama ve toplantı talepleri, ertelenen kına, nişan, düğün organizasyonlarının artışı, sağlık turizmi ve yerli / yabancı turist sayısındaki artışların bahar ve yaz aylarında yükseleceğini düşünüyoruz. 2021 daha çok toparlanmanın olacağı umut veren bir yıl olacak. 2022 yılında ise, yükseliş trendini yakalarız diye öngörüyoruz. İstanbul, yalnızca turistik bir destinasyon olmaktan öte, birçok yerli ve yabancı şirketin konumlandığı bir ticaret merkezi ve kongre merkezidir, aynı zamanda. Her şeye rağmen, biz İstanbul’un dinamizmini kısa sürede yakalaması konusunda umutluyuz ve DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye olarak hazırlıklıyız” dedi.    

Otelin konumu ve AVM ile aynı komplekste olması yoğun talep görüyor 

DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye Hotel’in Canpark AVM ile aynı kompleks içinde olmasının yerli ve yabancı misafirlerin yoğun ilgisini çektiğini anlatan Alp Atilla, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Canpark AVM ile aynı komplekste olmamız ve konumumuz nedeniyle, turistlerin ve iş insanlarının tercih ettiği marka otel olduk. Hepimizin bildiği üzere pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında turizm geliyor. Bu noktada geçtiğimiz yıl otelimize, sağlık turizmi için Kuzey Avrupa, Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelen misafirlerimiz oldu. Kısa süreli seyahatlerde bulunan iş insanları ve uzun süreli konaklama yapan yabancı misafirlerimiz ile pandemi süresince öngördüğümüz planların üzerinde bir başarı elde ederek, geçtiğimiz seneyi %50’nin üzerinde bir doluluk ile tamamladık. Aynı zamanda geçen yılki süreci bir fırsata çevirerek, marka değişikliğimiz için gereken işlemleri tamamladık. Geçen yılın ilk yarısına kadar Hilton Garden Inn Oteli olarak hizmet verirken, Haziran ayı itibariyle kapılarımızı yeni markamız DoubleTree By Hilton İstanbul Ümraniye olarak açtık. Geçtiğimiz yılın en büyük kazanımlarından birisi DoubleTree By Hilton sürecinin kısa sürede eksiksiz ve başarı ile tamamlanmasıdır ve  hizmet kalitemizi 5 yıldız statüsü ile perçinlemiş olduk” diye konuştu. 


26 Ocak 2021 Salı

Pandeminin turizm sektörü üzerine etkileri TÜRSAB TV'de konuşuldu...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRSAB TV turizm gündemini, önemli konu ve konuklarıyla yakından takip etmeye devam ediyor. Türkiye’nin pandemi sürecinde açıklamalarını ilgiyle takip ettiği Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, TÜRSAB TV’de Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Hasan Eker’in hazırlayıp sunduğu ‘Covid-19 ve Turizm’ programına konuk oldu. Pandeminin turizm sektörü üzerine etkilerinin konuşulduğu programda Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Eker’in ve seyahat acentalarının sorularını yanıtladı.

MASKESİZ MESAFESİZ TURİZM 2021’DE MÜMKÜN OLACAK MI?

TÜRSAB Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Hasan Eker, ‘Covid-19 ve Turizm’ programında Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a ilk olarak pandeminin ne zaman sonlanacağına dair öngörüsünü sordu. Daha önce yaşanan pandemilerin, virüsün mutasyona uğraması ve daha az zararlı hale gelmesiyle iki yıl içinde bittiğini söyleyen Mehmet Ceyhan; bir yılın geride kaldığını, mevcut şartlarda maskesiz mesafesiz hayata geçiş için tarih vermenin henüz mümkün olmadığını söyledi. Pandeminin beş safhadan oluştuğunu belirten Ceyhan, alınan önlemlerin gevşetilmesiyle Türkiye’nin üçüncü safhadan ikinci safhaya geri döndüğünü ancak şu anda yeniden üçüncü aşamaya geçme noktasına geldiğini belirtti. Hastalığa yakalananların yüzde 90’ının belirti göstermediğini, salgının bitmesi için tüm dünyanın belli bir düzeyin altına inmesi gerektiğini vurgulayan Ceyhan, bunun bir seneden önce mümkün görünmediğinin altını çizdi. 

AŞI, PANDEMİNİN BİTİŞİNDE ETKİLİ OLACAK MI?

Aşı ile pandeminin bitmesi için toplumun en az yüzde 60’ının aşı ile bağışıklık kazanması gerektiğini söyleyen Prof Dr. Mehmet Ceyhan; ‘Türkiye önümüzdeki kış aylarında bağışıklamaya ulaşabilir’ dedi. Tüm dünyada aşının yapılış hızı ve tedarik sürecinde sorunlar yaşandığına dikkat çeken Ceyhan, pandeminin sona ermesi için toplumun tamamının aşılanması gerektiğinin vurguladı.  

YURT DIŞI BAĞLANTILI TURİZM FAALİYETLERİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

‘2021 yılında yurt dışından turist akışı hız kazanır mı?’ ‘Türkiye’den yurt dışına tatile gitmek mümkün olabilir mi?’ Hasan Eker, seyahat acentalarının merak ettiği iki soruyu Mehmet Ceyhan’a sordu. Ceyhan, “Türkiye’ye turist gelen ülkelerde vaka sayıları yüksek seyrediyor. Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde vaka sayısı kontrolü, daha geç olacak gibi görünüyor. Vaka kontrollerinin sağlanması bir seneden kısa bir süre içinde mümkün görünmüyor. Dünyanın her yerinde vaka sayıları 10’nun altına düşerse kendimizi güvende hissedebiliriz. Turizm açısından rahatlamak için bütün dünyada sayıları belirli bir düzeyin altına indirmek lazım. Türkiye ile bağlantısı olan ülkelerde vaka sayısı inmiyorsa bu durumdan etkileniriz. Bütün ülkelerdeki vaka sayılarını azaltmak için ortaklaşa hareket etmek lazım. Yoksa sadece bizdekini azaltmak işimize yaramıyor” sözleriyle dünya çapında salgının kontrolünün önemine dikkat çekti.

“KONGRE TURİZMİ SONBAHARDA BAŞLAYABİLİR”

Sonbahar aylarına yönelik hibrit kongreler için çalışmalarımız başladı diyen TÜRSAB Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Hasan Eker, Mehmet Ceyhan’a “Sonbaharda kongre yapmak mümkün mü?” sorusunu da yöneltti. Ceyhan, “Sonbahar aylarında kongrelerin yüz yüze yeniden başlama olasılığı var. Birincisi; virüs ne kadar mutasyona uğrayacak? İkincisi; mutasyon meydana gelecek mi gelmeyecek mi? Mutasyonla pandemi bitecekse daha önceki pandemilerin seyrine bakarak böyle bir olasılık var” dedi. Şimdiden çalışma grupları oluşturarak kongrelerin nasıl olacağının planlarının yapılıp, hazırlıklara başlanması gerektiğini belirtti.

BU YIL HAC YAPMAK MÜMKÜN OLACAK MI?

Hasan Eker, Türkiye’de en çok merak edilen sorulardan biri olan ‘Bu yıl Hac yapılabilecek mi?’ sorusunu da gündeme getirdi. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Salgının gidişatı ve aşılanma oranına baktığınızda Müslüman ülkeler, diğer ülkelerden önce bitiremeyecek görünüyor. En çok Hacca gidecek insanın yaşadığı Hindistan, Malezya, Endonezya gibi ülkeler korona ile iç içe. Dolayısıyla aşılama oranlarına bakılınca bu ülkelerin aşılanma oranları çok yüksek değil. Bu nedenle, Hacca gidecek ülkelerin büyük çoğunluğu sorun yaşıyor. Aşılanma oranları çok yüksek değil” dedi.

25 Ocak 2021 Pazartesi

Tüketiciler, istemediği mesajları İYS’den engelleyecek ...

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Müjde! İYS portalı, tüketicilerin kullanımına açıldı, artık istenilmeyen mesajlara son! 

Vatandaşları çıldırma noktasına getiren istenmeyen sms, e-mail, telefon araması gibi iletilerde sona yaklaşılıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından hayata geçirilen İleti Yönetim Sistemi (İYS) portalı, Ocak 2021 tarihinden itibaren tüketicilerin de kullanımına açıldı. Tüketiciler, istemedikleri ticari iletileri, İYS portalına giderek, engellemeye başladılar. 

vatandas.iys.org.tr adresinden, ilgili cep telefonu ve mail adresini yazan tüketiciler, karşılarına çıkan ekranda, hangi firma/kurumların kendisine ticari mesajlar gönderdiğini anında görüyorlar. Eğer, ticari mesajları almayı istemedikleri bir marka/kurum var ise, ekranda “onay” butonunu, “reddetme” butonuna çevirerek, tek tıkla ileti gönderilmesini engelliyorlar. 

16 Şubat ve 16 Temmuz’a dikkat, bu tarihlerin öncesinde sisteme girerek kontrol edilmelidir

Ticaret Bakanlığı’nın uygulamaya aldığı ve yönetimi TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) tarafından gerçekleştirilen İleti Yönetim Sistemi (İYS) projesi ile, geçmişte vatandaşları/ tüketicileri bunaltarak rahatsızlık veren tüm ticari mesajların önüne geçilmesi hedefleniyor. vatandas.iys.org.tr web adresine giren tüketiciler, kendilerine ileti gönderen kurum/markaları tek bir ekranda görerek, “onaylama” veya “reddetme” haklarını kullanıyorlar. Sistemin kullanılması noktasında, hizmet sağlayıcıların (gerçek veya tüzel kişiler / firmalar), sahip oldukları ticari elektronik (telefon numarası, faks, e-posta adresi gibi) datalarını, İleti Yönetim Sistemi (İYS)’ye aktarmaları zorunludur. Hizmet sağlayıcıların ellerindeki dataları sisteme yükleme süreleri, 150 bin adedin üzerinde data onayı bulunanlar için 31 Aralık 2020 oldu ve 150 bin / altında data onayı bulunanlar için 31 Mayıs 2021’e  kadar uzatılmıştı. Yoğunluğa kalmadan hemen uyumİYS üzerinden izinlerinizi hızlıca yükleyebilirsiniz. 

Bu noktada; 150 bin adedin üzerinde ticari ileti onayı olan hizmet sağlayıcılar, ellerindeki dataları 31 Aralık 2020 tarihine kadar sisteme eklediler ve tüketiciler 15 Şubat 2021 tarihine kadar sistemi kontrol ederek, onaylama veya reddetme haklarını kullanacaktır.  

150 bin adet ve altında ticari ileti onayı olan hizmet sağlayıcılar ise, ellerindeki dataları 31 Mayıs 2021 tarihine kadar yükleyecektir ve tüketiciler bu onaylar için de 1 Haziran- 16 Temmuz 2021 tarihleri arasında sistemi kontrol ederek, onaylama veya reddetme haklarını kullanmalıdırlar.  

Eğer bu tarihler arasında tüketiciler/ vatandaşlar, İYS sistemine girerek reddetme haklarını kullanmaz ise, hizmet sağlayıcılar tarafından İYS’ye aktarılan datalar onaylı sayılacaktır. Ancak tükeciler, istedikleri zaman, iys.org.tr web adresi üzerinden kendilerine gönderilen ticari iletilere ilişkin tercihlerini (onaylama veya reddetme) değiştirme hakkına sahiptirler.  


İleti Yönetim Sistemi (İYS) nedir? İYS iş ortağının faydası nedir?  

İleti Yönetim Sistemi (İYS), tüketicilere / vatandaşlara gönderilecek olan (sms, e-mail, sesli arama gibi) tüm ticari ileti izinleri, reddedilmesi ve şikayetlerinin yönetileceği ulusal bir web tabanlı portaldır. 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi hakkındaki kanun ve mevzuat kapsamında, hizmet sağlayıcılar (gerçek veya tüzel kişiler) artık ticari iletilerini İYS sistemi üzerinden göndereceklerdir. Gerçek veya tüzel kişilerden oluşan hizmet sağlayıcılar (firma/kurumlar), ellerindeki dataları kendileri İYS sistemine ekleyecekleri gibi, süreci hızlıca ve daha etkin yönetme noktasında, Türkiye’nin dijital dönüşüm lideri İYS’nin iş ortağı Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’den hizmet alabilirler. 25’nci yılında 40 binin üzerindeki yerel ve global müşterisinin dijital dönüşümüne rehberlik eden İYS’nin iş ortağı Uyumsoft AŞ’nin ürün ailesinde; İleti Yönetim Sistemi (uyumİYS)’nin yanı sıra, Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, AHTAPOT dahil 30’u aşkın yazılım ürünü yer almaktadır. 


Sirke İle Mutluluk Savaşını Kazanın!

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Enerji Tıbbı Uzmanı Emine Baran bağırsak sağlığının ruh ve beden sağlığı üzerinde etkisi konusunda uyarıyor. Sağlıklı bağırsak florası için günlük sirke tüketimini alışkanlık hale getirmemiz gerektiğini aktaran Baran, “Besinler gibi duygularımızın da işlenip sindirilip dönüştüğü alan bağırsaklarımız, bedenimizin sigorta sistemidir. Sağlıklı bir bağırsak  güçlü bağışıklık sağladığı gibi , bizim kim olduğumuza da karar verir” diyor.

 

Bedende seratonin hormonunun en fazla salgılandığı yer bağırsaklarımız. Bir anlamda sağlıklı ve iyi işleyen bağırsaklar mutluluk kaynağı olurken, işlevi bozulmuş bir bağırsakta depresif ruh haline yol açabilir. İçimizdeki iyi ve kötünün kavgası bağırsaklarımızdaki iyi veya kötü huylu bakterileri beslememizle şekillenmektedir.

 

İşlenmiş gıda endüstriyel ürünler koruyucu maddeler, tutkal görevi yapan glüten, aşırı şeker bağırsak yapısını bozar kötü bakterileri besler. Doğal beslenme düzeni, bol su ve mucizevi sirke gibi fermente gıdalar ise bağırsaklarımızdaki iyi bakterileri besleyecektir.

 

Tarihte savaşlarda antiseptik, kıtlıklarda gıda, soyluların güzellik unsuru ve hekimlerin ilaç terkibi olarak kullandığı sirke mucizesinin, günümüzde kullanım alanları da çeşitlendi. Enginar Geçmişten bugüne bilinen faydaları ile enginar sirkesi karaciğer, gilaburu sirkesi safra ve safra kanalı, böğürtlen kuşburnu gibi sirkelerin solunum yolu, tonsilit, ağız yaraları, diş eti çekilmeleri, alıç sirkesi ise kalp damar rahatsızlıklarında çok etkilidir. Bunların yanısıra limonun eklem ve Kas ağrıları, elma ve üzüm sirkesinin metabolizma hızlandırıp kilo vermeyi destekleyen ve sinir sistemi, kan kalitesi üzerinde etkileri bulunmaktadır.

 

Günlük sirke tüketiminin önemini vurgulayan Baran, sirke alırken doğal yöntemlerde yapılmış olmasına dikkat edilmesi konusunda uyarıyor. Baran “Endüstriyel sirkeler, 24 saate sirke özelliği verilen, bir de içinde koruyucu bulunan sistemde üretilmekte. Bu durumda  uzun kullanımda faydadan ziyade hasara sebep olabilir. Gerçek bir sirkenin son kullanım tarihi olmaz ve içimde koruyucu bulunmaz” dedi.

 Enerji Tıbbı Uzmanı Emine Baran’ın

Bağırsak sağlığı ve sirkenin önemini aktardığı video linki eklidir

https://youtu.be/MBF6NHwJ1WQ

22 Ocak 2021 Cuma

Dünyanın en bilindik ve prestijli Turizmcileri İstanbul’a geliyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Dünyanın karar verici Turizm mekanizmalarının otorite şahsiyetleri 05-08 Nisan 2021 tarihleri arasında İstanbul’da buluşuyor!

Dünyanın en bilindik ve prestijli Turizmcileri İstanbul’a geliyor.

TravelShop Turkey ve İstanbul Turizm Derneği işbirliğiyle düzenlenecek etkinlikte dünyadaki Turizm otoriteleri ve MICE Turizmi Profesyonelleri Luxury MICE B2B Çalıştay ve Konferansıyla İstanbul Pullman Hotel’de 05-08 Nisan 2021 tarihleri arasında ağırlanacak. 

Aralarında Amerika Tur Operatörleri Birliği Başkanı Terry Dale, Dünya Gastronomik Seyahatler Derneği Başkanı Eric Wolf, Dünya Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Thomas Klein, Amerika Seyahat Acentecileri Birliği Başkanı Robert Duglin gibi dünyada tanınmış ve ödüllü siması İstanbul’da Türk Turizm Profesyonelleriyle buluşacak. Etkinlikle ilgili tüm detayları ve konuşmacıların sürekli güncellenen listesini aşağıdaki linkten bulabilirsiniz.

https://www.workshoptravelshop.com/luxuryb2b2021/

Etkinlik ile ilgili demeç veren ISTTA Başkanı Yalçın Aydın, böylesine mühim bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan ötürü duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Belki de dünyada ilk defa bu kadar üst düzey STK yetkililerinin bir araya Türkiye’de gelmiş olmasından dolayı gurur duyuyoruz zira bu durum ülkemizin tanıtımı ve prestiji açısından büyük önem arz etmektedir.

ISTTA olarak, 2020 yılındaki Turizm gelirleri kayıplarını bu tür iddialı çalışmalarla yerine koyup telafi etmeye hedefliyoruz.




Turizm sektörünü, geçirmekte olduğumuz zor zamanlardan sonra bir araya getirecek olmaktan ötürü de ayrıca sorumluluk duyuyoruz.

Konuyla ilgili olarak TravelShop Turkey Yönetim Kurulu Başkanı da söz alırken, dünyada bir ilki Türkiye’de gerçekleştireceğinden ötürü kıvanç duyduğunu ifade etti.

Murtaza Kalender, yapmış olduğumuz bu özel çalışmayla, dünyada en tanınmış Turizm otoritelerini konuşmacı vasfıyla Türkiye’de ağırlarken bir yandan da 300’ün üzerinde Yabancı Turizmci Alım Heyetini de yerel meslektaşlarımızla bir araya getireceğiz şeklinde konuştu.

 Etkinliğimize tüm Turizmci meslektaşlarımızı bu etkinlikte yer almaya davet eden Murtaza Kalender, ister ziyaretçi statüsünde veyahut masa veya stant satın alarak da etkinlikte yer alınabileceğini ve detaylı bilgiler için, ilgilenenlerin support@workshoptravelshop.com’a elektronik postayla ulaşabileceklerini belirtti.

Tüm Turizmci paydaşlarımızın bu önemli etkinlikten faydalanmasını önemle arz ediyoruz diyerek sözlerine son veren Kalender, tüm sektör bileşenlerine iyi bir sezon temennisinde bulundu.


Canovate Group fiber optikte, global firmalarla rekabet ediyor...

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Türk firması Canovate Group fiber optikte, ABD, Batı Avrupa, Japonya ve Çin kökenli firmalar ile rekabet ediyor 

İleri teknoloji şirketi Canovate Group, fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasında yer alıyor. 

Dünyada uçtan uca fiber optik çözümleri geliştiren yerli ve milli tek Türk firması olduklarını ifade eden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi: 

“42 yıldır, ar-ge ve inovasyon odaklı ileri teknoloji üretimi yapan bir şirketler grubuyuz. Fiber optik sistemler, data center’lar ve indirect adiabatik soğutma sistemleri konusunda teknoloji ve portföy olarak, Türkiye’de ilk ve tek, dünyada da ilk 10 firmadan birisiyiz. Üretimimizin %70’ini, 76 ülkeye ihraç ediyoruz. Örneğin, global ölçekte Google fiber-ABD, Vodafone Global, Yunan Telekom,  Suudi Telekom, Etisalat-BAE gibi uluslararası şirketler fiber optik altyapılarda Canovate ürünlerini kullanıyor. Yurtiçi ve yurtdışında 40’ın üzerindeki Telekom operatörüne, Canovate fiber optik ürünlerini sağlıyoruz. Thales, Alstom, Indra’nın aralarında olduğu yüksek hızlı tren ve metro yapan şirketler, dünyadaki projelerinin fiber altyapısında Canovate ürünlerini tercih ediyor. Uluslararası projelerde de, ABD, Batı Avrupa, Japonya ve Çin kökenli firmalar ile rekabet ediyoruz. Bugün ve gelecekte gerçekleşecek olan dijital devrimin altyapısı fiber optiktir. İletişimin otobanı olan fiber optik ürünlerinde, Türk firması olarak global bir marka olmanın ülkem adına haklı gururunu yaşıyoruz. Bizler ülkemiz için yüksek katma değerli yüksek teknoloji ürünleri üretiyoruz, ihraç ediyoruz ve ülkemize döviz kazandırıyoruz. Çekmeköy’deki 40 bin metrekare kapalı alana sahip olan fabrikamızdaki mühendislerimiz ve 950 çalışanımız ile yatırım ve çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz” dedi. 

Tüm yeni bina projelerini, fiber optik data altyapısına dönüştürmek gerekiyor 

Bilişim ve iletişim teknolojileri gelişirken, beraberinde hız ve bant genişliklerinin artması gerektiğinin altını çizen Canovate Group Başkanı Can Gür, şunları kaydetti: 

“Bugünden itibaren, online çalışma, online eğitim, online ticaret, video konferans gibi uygulamaların hızla artması ve 4K TV yayınlarının da yayılmaya başlamasıyla, hızlı internet ve geniş banta olan talepte patlama yaşanacak. Çünkü, şu anki mevcut bakır kablo bazlı yapısal kablolama altyapı sistemleri yetersiz kaldığından, iletişimde tıkanıklıklara ve kesintilere yol açmaya başladı.  Tüm ofis, ev ve fabrika binalarında mevcut data (veri) yapısal kablolama sistemlerinin, bakırdan biran önce fibere evrilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrıca, fiber optik kablonun en önemli özelliklerinden birisi de “siber güvenlik” anlamında son derece güvenli olmasıdır, veri hırsızlığına imkan vermez ve elektromanyetik alanlardan etkilenmez. Bu nedenle, ABD ve Avrupa ülkelerinde savunma, finans ve bankacılık sektörleri başta olmak üzere tüm kamu binalarında siber ataklara karşı, bakır yerine fiber kullanımına geçilmiştir. Fiber data hattı, siber güvenlik açısından çok daha güvenilirdir. Özetle, yakın gelecekte mevcut altyapılar iletişim yoğunluğunu taşıyamaz hale geldiğinde bakır kablolu yapısal kablolama sistemini sökerek, sil baştan fiber altyapı yatırımını yapmak yerine, artık tüm yeni bina projelerini fiber optik data altyapısına dönüştürmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemin; dijitalleşme, 5G, endüstri 4.0-5.0, akıllı şehirler, cloud veri depolama, nesnelerin interneti, hızlı ve kaliteli internet gibi ihtiyaçlarından dolayı, fiber optik altyapılarda yoğun talebin gerçekleşeceği bir döneme girdik” diye konuştu. 

Fiber altyapılar, bakır kablo altyapılara göre %40 daha ekonomik hale geldi 

Son dönemlerde fiber optik ağların, bakır tabanlı ağlardan çok daha ekonomik hale geldiğini kaydeden Canovate Group Başkanı Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Bakır kablo altyapılarına göre, maliyet açısından fiber altyapılar %30-%40 daha ekonomik bir hale geldi. Bu nedenle fiber altyapılar, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere yoğun şekilde tercih edilmeye başladı. Kore, Japonya gibi ülkelerde fiber optik altyapı %45’leri geçerken, ülkemiz yaklaşık %8 ile henüz yolun başındadır. Kısaca, fiber optik data altyapısı tüm teknolojik üstünlükleri yanında, maliyet olarak da bakıra göre daha ekonomik olup, binalarda uygulama işçiliği de oldukça düşüktür. Fiber optik uygulamasına geçilmesi, ülkemizin milli menfaatleri açısından son derece önemlidir. Çünkü, dijitalleşmenin en büyük yapı taşı olan fiber optik, yüksek kapasiteli verilerin aktarılması ve hız bakımından kullanılacak en iyi çözümdür. Dijitalleşmenin kaçınılmaz gereği olan veri üretimi ve bu verilerin bir noktadan başka bir noktaya iletilmesinde güçlü bir iletişim altyapısı gereklidir ve fiber optik teknolojisi güçlü ve geniş bant haberleşmeye imkan sağlamaktadır. Günümüz dünyasında, okullar, üniversiteler, araştırma merkezleri, ulaşım merkezleri, bütün kamu hizmet sağlayıcıları (hastaneler, kamu yönetimi binaları vb.) ve dijital teknolojilere dayanan işletmelerin son derece yüksek hızda bağlanırlığa sahip olmaları zaruridir” şeklinde konuştu. 


SÖMESTİR TATİLİNDE DEDEMAN’DA KAYAK KEYFİ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SÖMESTİR TATİLİNDE DEDEMAN’DA KAYAK KEYFİ

Eşsiz kar manzarası ve uluslararası standartlarda kayak pistleri ile dikkat çeken kış turizmin gözde merkezlerinden Erzurum Palandöken’de yer alan “
Dedeman Palandöken ”ve “Dedeman Palandöken Ski Lodge”,sömestir tatili için misafirlerini özel fırsatlarla ağırlamaya hazırlanıyor. Dedeman, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarına karşın, kayak pistlerinin her gün açık olacağı sömestir döneminde herkesi kayak yapmaya davet ediyor.

Erzurum Palandöken’e ilk otel yatırımını gerçekleştirerek bölgede kış turizminin geliştirilmesinde ve bugünlere ulaştırılmasında aktif rol alan Dedeman Hotels & Resorts International, sezon öncesinde renovasyon çalışmalarını da tamamladığı “Dedeman Palandöken” ve “Dedeman Palandöken Ski Lodge” otellerinde keyifli bir yarı yıl tatili fırsatı sunuyor. 

Kar yağışının artması ve kapalı olan pistlerin açılmasıyla birlikte sömestir tatili için önemli bir seçenek olan Palandöken’de dağa en yakın otel olan Dedeman, özel bir kayak deneyiminin yanı sıra kayak yapmak istemeyenlere dağın eteğinde yer alan Teras Cafe’sinde eşsiz bir kar keyfi de sunuyor.


Tüm misafirlerin hem hafta içi hem hafta sonu kayak yapabilecekleri, sucuk ekmek partilerine katılabilecekleri, çocuklar ve yetişkinlerin özel kayak dersleri alabileceği tatil seçeneğinde, “Dedeman Palandöken” ve “Dedeman Palandöken Ski Lodge” otellerinde çocuklar ücretsiz olarak miniclup’tan faydalanabilecek, Gece 24:00’e kadar açık olan, bilardo, masa tenisi gibi aktivitelerin yer aldığı oyun alanlarını kullanabilecekler. Her öğünde yer alan açık büfe çocuk menüsü ile tatil boyunca eşsiz lezzetleri tadacak olan çocuklar, kendileri için özel olarak hazırlanan sessiz salonda kesintisiz vehızlı internet ile verimli bir çalışma ortamına sahip olacaklar. 

Dedeman’dan Yüzde 50’ye Varan İndirim Fırsatı 

Türkiye’nin en iyi, en uzun ve en dik kayak pistlerine sahip olan, dünyanın ulaşımı en kolay kayak merkezi olma özelliği taşıyan Palandöken’de“Dedeman Palandöken” ve “Dedeman Palandöken Ski Lodge” otelleri, misafirlerine sömestir tatili için yüzde 50’ye varan indirim fırsatı da sunuyor. Ayrıca Dedeman otellerinde konaklayan misafirler, telesiyejleri ücretsiz kullanabilecek.

Yetişkinlerden çocuklara kadar herkese unutulmayacak bir sömestr tatili için tüm hazırlıklarını tamamlayan, pandemi özelinde hayata geçirdiği “Güvende Kal” önlemleri ile “Güvenli Turizm Sertifikası” sahibi de olan Dedeman otelleri, misafirlerine “güvenli” bir konaklama deneyimi vaat ediyor. 


Fenerbahçe taraftarı kulüpleri için yürüyor…


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Fenerbahçe taraftarı kulüpleri için 9,6 milyar adım attı

Fenerbahçe Spor Kulübü ve adımları bağışa çeviren sağlık uygulaması Help Steps iş birliği kısa sürede büyük ilgi gördü. Help Steps kullanmaya başlayan 85 bin Fenerbahçe taraftarı 9,6 milyar adım atarak kulüplerine gelir yarattı. İşbirliğinde hedef kısa sürede 20 milyar adıma ulaşılması…

Fenerbahçe Spor Kulübü ve adımları bağışa çeviren ilk sağlık uygulaması Help Steps işbirliği kısa sürede büyük ilgi gördü. Help Steps kullanmaya başlayan yaklaşık 85 bin Fenerbahçe taraftarı 9,6 milyar adım atarak kulüplerine bağışladı. İşbirliğinde kısa sürede 20 milyar adım hedefi belirlendi.

Anlaşmaya ilişkin törene Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Danabaş ve Help Steps Kurucusu ve Proje Yöneticisi Gözde Venedik katıldı. 

Törende konuşan Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim kurulu Üyesi Kemal Danabaş şunları söyledi: “Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yeni gelir kaynakları yaratmak adına dijital dünyanın imkânlarından yararlanarak 2 senedir yapmış olduğumuz projelerle önemli adımlar attık. Bu projelerimizden biri de oldukça önem verdiğimiz, spor kulübü ruhumuzla, enerjimizle çok eşleşen, yeni nesil bir girişim olan Help Steps’le yapmış olduğumuz iş birliğimiz oldu.Fenerbahçe olarak Help Steps ile yaptığımız bu iş birliğiyle hem taraftarlarımızı hareket etmeye, enerjik olmaya davet ediyor; hem de ülkemizin ve dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca taraftarımızla dijital alanda bir bağ kurup; taraftarlarımızın günlük hayatlarında attıkları her bir adımla, Fenerbahçemize destek olma imkanı sunuyoruz.”

Hedef 20 milyar adım

Kemal Danabaş, ilk duyurunun yapıldığı Eylül ayından bu yana taraftarların ciddi bir ilgi gösterdiğini belirtti. Bugüne kadar 84 bin 500 taraftarın uygulamayı indirdiğini ve kulübüne gelir yarattığını anlatan Danabaş şöyle konuştu: “Ancak Fenerbahçe için hedef bu rakamın yüzbinleri aşması, milyonlara ulaşmasıdır. Burada da rakiplerimizi geride bırakmasıdır. Bu hedef için bugün harekete geçmeyen her bir taraftarımızı Help Steps indirmeye, her günün akşamında tüm adımlarını Fenerbahçe için bağışlamaya davet ediyoruz. Bugüne dek Fenerbahçe adına 9 milyar 657 bin adım bağışlanmış. 39 gün için belirlenen hedefimiz ise 20 milyar adım. Tüm enerjimizle bu güzel sinerjinin bir parçası olmalıyız.”

‘1 adım bile önemli’

Help Steps Proje Yürütücüsü Gözde Venedik ise Fenerbahçe Spor Kulübü’nün de Help Steps’te yer almasından memnuniyet duyduklarını belirterek şöyle konuştu: “Fenerbahçe ile imzaladığımız adımları desteğe dönüştüren iş birliği kısa sürede büyük ilgi gördü. Gelecekte de taraftarların desteğinin artarak devam etmesini bekliyoruz. Fenerbahçe taraftarları daha sağlıklı yaşarken kulüpleri de gelirlerini artırabilecek. 1 adımın bile çok önemli olduğunu biliyor ve herkesi takımlarını destek olmaya davet ediyoruz.”

Help Steps nasıl kullanılıyor?

Kısa sürede büyük ilgi gören ve 160 ülkede 800 bin kullanıcıya ulaşan Help Steps, ücretsiz uygulamayı indiren kullanıcıların adımlarını sayıyor. Help Steps uygulamasında biriken bu adımlar akşam saat 24:00 olmadan kısa bir reklam izlenerek HS puanına çevriliyor. Kullanıcılar bu puanları isterse ihtiyaç sahibi bireysel yararlanıcılara, STK’lara veya taraftarı olduğu kulüplere bağışlıyor.

Kime bağış yapılabiliyor?

Help Steps’te kullanıcılar bağış yapacağı kurumu veya kişiyi kendisi seçiyor. Kızılay, KAYD, AHBAP, HAÇİKO, TOG, TEGV, İhtiyaç Haritası, TOHUM, TOFD, UCİM gibi 21 kurumdan herhangi biri seçilerek adımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması sağlanıyor. Ayrıca taraftarlar da
Fenerbahçe Spor Kulübü ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne adımlarını bağışlayarak destek olabiliyor. 


Daha güvenilir İstanbul için düğmeye basılıyor...



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



İSTANBUL TİCARET BORSASI GIDA GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ BAŞLIYOR

İstanbul Ticaret Borsası’nın daha güvenilir bir İstanbul için başlattığı, gıda sektöründe ürün ve tüketici güvenliği eğitimlerinin açılışını Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin yapacak. Açılış 25 Ocak Pazartesi günü saat 15.00’te online olarak gerçekleşecek.


İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) daha güvenilir İstanbul için çok önemli bir etkinliği hayata geçiriyor. Güvenilir Ürün Platformu tarafından uygulanan Güvenli2023 İstanbul eğitim programında üretim, ürün güvenliği, ürün tanıtımı ve iletişim, sunum teknikleri gibi konularda özellikle pandemiye karşı nasıl önlemler alınacağı konunun uzmanları tarafından anlatılacak. 25 Ocak Pazartesi günü başlayacak etkinliğin açılışını Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin yapacak. İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkı İsmet Aral ve Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın da birer konuşma yapacağı açılış töreninden sonra eğitimler başlayacak.

Güvenilir Ürün Platformu’nun hazırladığı proje, eğitim alanında yetkin isimler ve Platform Bilim Kurulu’nun katkılarıyla düzenleniyor. Eğitim programından  İstanbul Ticaret Borsası’na kayıtlı gıda üreten ve satan tüm gıda işletmeleri başta olmak üzere kayıt yaptıran herkes ücretsiz faydalanabilecek. İki hafta sürecek online eğitimleri tamamlayan işletmelerden online sınavlarda başarılı olanlara sertifika verilecek.


21 Ocak 2021 Perşembe

2021 ve devam eden yıllar, Uyumsoft’un global pazarlarda atak yılı olacak

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


2021 ve devam eden yıllar, Uyumsoft’un global pazarlarda atak yılı olacak 

Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdıran Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, 25. yılında 250’nin üzerindeki dijital uzmanı ve 350’yi aşkın iş ortağı ile yerel ve global 40 binin üzerindeki müşterisinin “Uçtan Uca Dijital Dönüşümüne” rehberlik ediyor. Yazılım sektöründe Türkiye’nin ilk 3 firmasından birisi olan Uyumsoft AŞ, ülkemizin en büyük 500 şirketinin yaklaşık %80’ine hizmet veriyor. 

Bu yıl ve devam eden yılların global pazarlarda atak yılı olacağını ifade eden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: 

“Ar-ge ve inovasyon odaklı bir şirket olduğumuz için, krizler sırasında da büyüyerek ve güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Covid-19 olmasına rağmen ciddi bir büyüme gerçekleştirdik. 2021’de krizin süreceği bir yıl olsa da, bu yıl yaklaşık %40’ın üzerinde bir büyüme hedefliyoruz. Bu büyüme, yeni ürünlerimizin hazır olması, yeni müşterilerimizin katılması, ekibimizin büyümesi, yurtdışında yeni ofislerin açılması gibi gerçekleşecek. 2021 ve devam eden yıllar global pazarlarda atak yıllarımız olacak. Bugün itibariyle, bulut ve mobil ağırlıklı yazılım ürünlerimiz, ülkemizin yanı sıra, Avrupa’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Asya’ya kadar birçok ülkede kullanılıyor. Önümüzdeki süreçte, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bulunduğumuz coğrafyada yeni ofisler açarak ve iş ortaklıkları yaparak, 2025 yılına kadar yaklaşık 10 ülkede satış kanalı yapılanmasını tamamlamayı planlıyoruz” dedi. 

Ar-ge ve inovasyon yaparak, krizlerden büyüyerek ve güçlenerek çıkıyor 

Uyumsoft’un yaşadığı tüm krizlerden büyüyerek ve güçlenerek çıktığını anlatan Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları kaydetti: 

“Zor zamanlarda, işimize, ar-ge ve inovasyona daha fazla odaklanarak, bulut ve mobil tabanlı yeni ürünlerimizi çıkarıyoruz. Yıllık gelirimizin yaklaşık %30’unu ar-ge ve inovasyona ayırmamızın karşılığını daima alıyoruz ve böylece yerel / global rakiplerimizin birkaç adım önünde olabiliyoruz. Yaşadığımız tüm krizlerden edindiğimiz tecrübemiz, krizler sırasında moraller asla bozulmamalıdır. Hep ileriye bakmak gereklidir. Ar-ge ve inovasyona yatırım yapmak zorunluluktur. Çünkü, sonunda işlerin önü hep açılmaktadır” diye konuştu. 

Geleceğin iş modeli: “Ekosistem” yapılanması olacaktır

Bugün ve gelecekte ekosistem içinde yer alan firmaların ayakta kalacağının altını çizen Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, konuşmasına şöyle devam etti: 

“İçinde bulunduğumuz dönem, firmaların tek başlarına değil, ekosistemleri ile birlikte iş yapabileceği bir dönemdir. Geleceğe hazır olabilmenin koşullarından birisi “ekosistem” mücadelesidir. Uyumsoft olarak ekosistemimizde yer alan iş / çözüm ortaklarımızın sayısı artırmayı planlıyoruz. Yenilikçi yaklaşımımız ve akılcı iş modellerimiz ile ülkemizin yanı sıra global çapta iş dünyasının uçtan uca dijital dönüşümüne iş/çözüm ortaklarımız ile birlikte liderlik etmeyi sürdüreceğiz” dedi. 


Uyum Akademi, ülkemizin iş dünyasına, gençlerine ve ekonomisine rehberlik ediyor 

Teknoloji dünyasında sahip oldukları entelektüel birikimi grup bünyesindeki Uyum Akademi’de düzenlenen ücretsiz eğitimler ile, çalışanlarına, iş ve çözüm ortaklarına, müşterilerine, üniversite öğrencilerine ve iş dünyasına aktarmaya devam ettiklerini ifade eden Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, yılda 500’e yakın teknoloji/yazılım ağırlıklı ücretsiz online eğitim düzenlemekte olduklarını açıkladı. Her yıl açtıkları “Stajer Akademi” hakkında bilgi veren Mehmet Önder, mühendislik fakültesi öğrencilerine ERP başta olmak üzere yapay zeka, süreç yönetimi gibi konularda teori ve pratik eğitimleri vererek sektöre ciddi oranda istihdam oluşturduklarını kaydetti. 

Uyumsoft ürün ailesinde 30’u aşkın yazılım ürünü bulunuyor 

Türkiye’nin dijital dönüşüm lideri Uyumsoft AŞ’nin ürün ailesinde; Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, AHTAPOT dahil 30’u aşkın yazılım ürünü bulunuyor. 


20 Ocak 2021 Çarşamba

Sosyal izolasyonun çocuklar ve gençlerde uzun dönem 9 olumsuz etkisi...

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Covid-19 salgını dünyada yaklaşık 1.’nci senesini doldururken 20 yaş altı çocuklar ve gençler, bu dönemin çoğunu evlerde izolasyonda geçirdiler ve geçirmeye de devam ediyorlar. İlk başlarda bu süreç hoşlarına gitmiş olsa da, fiziksel aktiviteden uzak kalmaları, zamanla hem psikolojik, hem de anatomik olarak olumsuz etkiler ortaya çıkarmaya başladı. Ucu açık olan ve henüz hayatımızdan ne zaman gideceğini bilmediğimiz Covid-19 pandemi sürecine değinen Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezi’nden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi: 

“Salgının ne zaman bizi eski özgür dünyamıza döndüreceğinin tam olarak belli olmadığı bu süreçte, sosyal izolasyonun çocuklar ve gençlerde uzun dönem etkileri kaçınılmaz. Bu dönemden, çocuklarımızın ve gençlerimizin daha fazla etkilenmemeleri için ders ve sosyal medya ortamından onları uzaklaştıracak spor aktivitelerine mutlaka yer açmalıyız” dedi.  


Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, uzun dönemde sosyal izolasyonun çocuklar ve gençlerde ortaya çıkarabileceği fiziksel ve ruhsal sorunlar hakkında şunları anlattı: 


1-Eğitim ve öğretimin tamamen ekrana bağlı olduğu bu dönemde, ekran başında uzun saatler geçirmekten kaynaklanan duruş bozuklukları.

2-Gerekli fiziksel aktiviteden uzak kalan kasların, hem boyutlarında, hem de uzunluklarında ortaya çıkan gelişim gerilikleri.

3-Aktivite eksikliği nedeniyle az enerjiye ihtiyaç duyan gençlerde, az beslenme sonucu vücutlarına almaları gerekenden az yapı taşları almaları neticesinde ortaya çıkabilecek sorunlar.

4-Ev ortamında fazla yemekten kaynaklanan obezitede artış ve eklem sorunları.

5-Çocuklarda, sokak ya da okul oyunlarıyla gelişen koordinasyon ve denge becerilerindeki gerilik.

6-Kemiklere, gerekli büyüme streslerinin az binmesi nedeniyle, boy kısalıkları.

7-Belirsizlik ortamının ve ailelerin koruyucu baskılarının, gençler üzerinde oluşturduğu psikolojik baskılar ve depresyon.

8-Özellikle sınav periyodunda olan çocuklarda, ortaya çıkan gelecek endişeleri.

9-Profesyonel spora yönelmek isteyen çocuklar ve gençlerde, ortaya çıkan antrenman eksiklikleri.


Lojistik sektörü, teknoloji startupları ile dijitalleşiyor

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



2025’de 8 trilyon dolara koşan lojistik sektörü, lojistik teknolojisi startupları ile şekilleniyor

Lojistik sektörü, dijital devrimin en yoğun yaşandığı sektörler arasında başı çekiyor. Lojistik, beklenenden daha hızlı dijitalleşiyor ve dönüşüyor. 2025’te 8 trilyon dolara koşan global lojistik sektörü, lojistik teknolojisi startupları ile şekillendiriliyor. 

ABD’li lojistik teknolojisi şirketleri Coyote, Convoy, Project44, Next Trucking, CloudTrucks, Flexport, Fourkites, Uber Freight, Çinli Manbang, Hintli Delhivery, Blackbuck ve Rivigo, Brezilyalı CargoX unicorn eşiğini geçen ve hızla büyümeye devam dijital platformlar olarak öne çıkıyor. Örneğin, Çinli Manbang 2019’un son çeyreğinde aldığı 1.9 milyar dolarlık yeni yatırımla 12 milyar dolar değerlemeyi geçti. Avrupa’da ise Uber Freight Europe ve Fransız Everoad’u 2019 içinde sürpriz bir şekilde bünyesine katan ve hızla büyüyen Alman merkezli lojistik teknolojisi şirketi Sennder dikkatleri çekiyor. 

Türkiye dahil 5 ülkede faaliyet gösteren ve hızla büyüyen Türk lojistik teknolojisi startup’ı Tırport ve Avrupa’daki rakipleri Sennder, OnTruck, Forto, Shippeo ve InstaFreight birlikte pazarı büyütmeye devam ediyor. Dünyada Tırport’un aralarında bulunduğu lojistik teknolojisi startupları, lojistikteki yeni normalin yeni adresi olmaya aday görünüyor.  

Tırport, Avrupa’daki sayılı lojistik teknolojilerinden birisi oldu 

Türkiye’nin en büyük lojistik dijital platformu haline gelen Tırport’un arttırılmış zeka ile desteklenen dijital çözümleriyle dünyanın dikkatlerini üzerine çektiğini anlatan Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Tırport, sahip olduğu dijital varlıkları ve ulaştığı iş hacmiyle Avrupa’daki sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline geldi. Sahip olduğu teknolojiler ile Tırport, bir yandan lojistik firmalarına yürüttükleri operasyonları uçtan uca tüm dijital platformlardan (iOS/Android/iPAD/Web) dashboardlarla yönetme gücü verirken, diğer yandan yük sahipleri ile güvenilir kamyoncuları gerçek-zamanlı ve konum-tabanlı olarak “Tırport YükCEPte” uygulamasında bir araya getiriyor. Nitekim, her zaman olduğu gibi yeni teknolojileri en hızlı şekilde adapte ederek yaygınlaştıran ve işgücünü bu teknolojiye uyum sağlayacak şekilde geliştirebilenler sektörde rekabet avantajına sahip olmaktadır. Covid-19’un, lojistik alanındaki güncel inovasyon, uçtan uca operasyon yönetimi, gerçek zamanlı ve konum tabanlı nakliye raporlaması vb dönüşümlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığını ve sektördeki dijitalleşme çalışmalarını birkaç yıl ileri taşıdığını söyleyebiliriz” dedi.  

5 yıl içinde lojistik teknolojileri 100 milyar dolar doğrudan yatırım çekecek 

Bilgi çağında inovasyonun kaynağı olan startupların yoğun mercek altında olduğunun altını çizen  Tırport Başkanı  Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: 

“2019-2020 yıllarındaki gelişmelere göz attığımızda, DHL, J.H.Robinson, Maersk, UPS, FedEx gibi birçok klasik lojistik ve kargo şirketinin, lojistik teknolojilerine milyarlarca dolarlık dev yatırımlar yaptığı gözleniyor. Birçoğu bu maksatla bünyesinde risk sermayesi şirketleri kurmuş durumdadır. Hatta, WalMart, Ikea gibi önde gelen global perakendeciler ile Shell, BP, Saudi Aramco gibi enerji devleri de bu ligde “startup avcısı” olarak göze çarpıyor. Bu şirketler kurdukları girişim sermayesi (venture capital VC) fonlarıyla, konvansiyonel işlerinin geleceğine değer yaratacak, yaptıkları işi yarınlara taşıyacak teknoloji şirketlerine yatırım yapmayı sürdürüyor. Lojistik firmaları önümüzdeki 5 yıl içinde büyük dönüşümlere sahne olacaktır. 5 yıl içinde sadece lojistik teknolojilerinin 100 milyar doların üzerinde doğrudan yatırımı kendisine çekmesi bekleniyor. Lojistik teknolojileri dünyada 7 alanda kendini gösterecektir. Bunlar, mobilite, görünürlük ve dijital filo yönetimi, gömülü lojistik teknolojileri, robotik, depo otomasyonları, tedarik zinciri ve akıllı teslimat teknolojileri ile veri analitiği ve otonom sürüş teknolojileri olacaktır” diye konuştu.  


19 Ocak 2021 Salı

“İnsan kaynağı yerine artık, “insan kıymetleri” ifadesi ön plandadır...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR 



Lidya Grup Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, 

“Sahip olduğumuz kıymetli insanlar, işletmelerin başarısında en kritik unsurdur”  


İşletmelerin başarısında en kritik unsurlardan birisinin çalışanları olduğunu ifade eden Lidya Grup Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, insan kaynağı yerine “insan kıymetleri” kavramının  ön plana çıktığını belirterek, şunları söyledi:  

“İnsan kaynağı yerine artık, “insan kıymetleri” ifadesi ön plandadır. Sahip olduğumuz kıymetli insanlar, işletmelerin başarısında en kritik unsurlardan birisidir. Neticede, süreçleri takip eden ve işi yapan insandır ve işletmenin çalışanlarının bilgili, tecrübeli ve çalışkan olması iş sonuçlarına olumlu olarak etki ediyor. Bu nedenle, işletmede insana layık olduğu değeri vermek ve güzel bir çalışma ortamı sunmak, işbirliği ve ekip ruhunu güçlendirmek gerekiyor. Bunun yanında, çalışanların kişisel ve mesleki gelişimi için onlara sürekli eğitim fırsatları ve imkanları sunmak, sürdürülebilir başarı için en önemli unsurlardan birisidir. Lidya Grup olarak, temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec markaları, bilgi birikimimiz, tecrübemiz, organizasyon yapımız ve finansal gücümüz ile Türkiye’de lideriz ve Avrupa’nın bu alanda faaliyet gösteren sayılı birkaç firmasından birisiyiz. Aynı zamanda, satış sonrası teknik ekip organizasyonumuz ile verdiğimiz satış sonrası hizmetimizde pazar lideriz. Bu başarımızı, 100’ün üzerinde konusunda ciddi bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olan insan kıymetlerimiz ile birlikte gerçekleştiriyoruz. Ofislerimiz ve bayilerimiz aracılığıyla, ülkemiz geneline yüksek müşteri memnuniyetiyle kesintisiz hizmet veriyoruz” dedi. 

Şirketlerde, her işi bir tek kişi yapamayacağına göre, işlerin delege edilmesi gerekiyorPatronların çoğunluğunun şirketlerini evladı gibi gördüğünü ifade eden Lidya Grup Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Patronlar, zorluklara ve sıkıntılara göğüs gererek kurdukları ve büyüttükleri şirketlerini, evladı gibi görürler. Şirketleri ile aralarında güçlü duygusal bağları vardır. Bu nedenle de, patronlardan çok fazla kurumsal olmaları ve iş süreçlerinin çok uzağında kalmalarını beklemek mümkün olmaz. Profesyonel yöneticiler ise, işletmelerde sistemi kurarlar, hedefler doğrultusunda yol haritasını uygulamaya geçirirler ve yapılan çalışmalar hakkında patrona ve yönetim kuruluna bilgi verirler. Şirketlerde, her işi, bir tek kişi yapamayacağına göre, işlerin delege edilmesi gerekiyor. Delegasyon, yöneticiler tarafından, konusunda uzman olan çalışanlarına, ilgili işlerin devredilmesi anlamına geliyor. Lidya Grup olarak, insan kıymetlerimize gerekli delegasyonu yapıyoruz ve ekiplerimizin başarıya imza atan çalışmaları sektörümüzde firmamızı zirveye taşımaktadır”diye konuştu. 

İşlerin delege edilmesinde izlenecek yol haritası nedir?

İşlerin delege edilmesi noktasında izlenecek yol haritası hakkında bilgiler veren Lidya Grup Kurumsal Satış Direktörü Betül Kayacık, şunları anlattı: 

1-Sonuca odaklanmak: İşin nasıl yapıldığına, sürekli bakarak kontrol etmek yerine, bırakın işi yapacak olan çalışanlar kendi yöntemlerini geliştirsinler. Bir işi delege etmek, çocuk yetiştirmek gibidir. Hem yakından izlemeli ve tehlikeli gelişmeleri engelleyecek kadar yakın olmalısınız, hem de çalışanları kendi yeteneklerini gösterecekleri kadar özgür bırakmalısınız.


2-Motivasyon ve adanmışlık sağlamak: Çalışanlarınızın başarılı oldukları takdirde, kariyer olanakları, finansal getiriler, takdir edilme gibi birçok artıya sahip olacaklarını fark ettirin. Çalışanlarınızın, motivasyonlarını ve adanmışlıklarını sağlamak çok değerlidir. 


3-Kontrolü elden bırakmamak: Tabiki, profesyonel yöneticileri olarak, ekiplerinizi kontrol etmeyi elden bırakmayınız. Yaptıkları işlere dair, termin tarihi ve ara kontrol tarihleri üstünde anlaşın. İşlerin bitirilmesi zamanlarını izleyin. İşin kontrol aşamalarını ve ne zaman karşılıklı görüşüleceğini belirleyin. Tüm iş süreçlerine dair, delege edeceğiniz işleri kapsamlı bir şekilde anlatın ve işin dışında bir şey anlatmayın. O iş için, o kişiyi veya ekibi niçin seçtiğinizi, onlardan neleri beklediğinizi ve nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini gösterin. Yine, o işe dair, hangi kaynakları kullanabileceklerini belirleyin.


4-Sadece başarılı biten işleri kabul etmek: Delege ettiğiniz bir iş, tamamlanarak size geldiğinde, onu incelemek için yeterli zamanı ayırmalısınız. Delege ettiğiniz işlerin bitmeden değil, ağırlıkla biterek size gelmesini sağlamalısınız. 


Anadolu şehirleri pandemiyi inovasyonla aşmaya çalışıyor...

 



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Anadolu şehirleri pandemiyi inovasyonla aşmaya çalışıyor

‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programını sürdüren Ekonomi Gazetecileri Derneği, Anadolu’nun nabzını tutmaya devam ediyor. Pandemiyle küçülen küresel ekonomide Anadolu şehirleri rekabet üstünlüğünü inovasyonda arıyor. Denizi olmayan Denizli tütsülenmiş alabalık ihraç ederken Trabzon ‘Dış Ticaret İstihbarat Elemanı’ yetiştiriyor. Diyarbakır bu çabaya Erbil’de ofis açarak katkı koyuyor. 

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin kentlerin ekonomi yöneticileriyle gazetecileri görüntülü platformda bir araya getirdiği ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ adlı program sürüyor. 

Moderatörlüğünü EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan’ın birlikte gerçekleştirdikleri programın bu hafta yayınlanan bölümüne Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu katıldı.

DENİZLİ PANDEMİYE RAĞMEN İHRACAT ARTIRDI

Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, önemli sıkıntı yaşayan küçük esnaf dışında kent ekonomisinin pandemi sürecinde iyi bir sınav verdiğini söyledi. Pandeminin başladığı ilk günlerde bu yılki ihracatın yüzde 15 civarında daralacağını öngördüklerini ancak, Denizli sanayicisinin atak ve inovatif tutumunun tabloyu olumlu yönde değiştirdiğini söyledi. Pandemiye rağmen Denizli’nin bir önceki yıla göre ihracatını binde 20 oranında artırarak 2020’yi 3,2 milyar dolarlık dış satımla kapattığını belirtti. 


DENİZİ OLMAYAN DENİZLİ’DEN BALIK İHRACATI

Pandemi sürecinin Denizli sanayisinde katma değeri yüksek üretim ve sektör çeşitliliğini beraberinde getirdiğini belirten DTO Başkanı Erdoğan, “AB fonuyla ‘Teknik Tekstil Dönüşüm Projesi’ uyguladık. İHA’larda, itfaiyecilerde kullanılan katma değeri yüksek kumaşların üretimini sağladık. Medikalden kimyasala onlarca yeni sektörde üretim başladı. Denizi olmayan şehrimizden bugün tütsülenmiş alabalık ihraç eder hale geldik. Denizli, ulaşım alanındaki engellerini aştığında ekonomisini daha güçlü hale getirecek. Kamudan daha yakın ulaşabileceğimiz havalimanı, İzmir Otoyolu, limanlara ulaşım için demiryolu ağı yatırımları beklentimiz var. Küresel rekabette yüksek navlun bedeli kent sanayisini zorluyor” diye konuştu. 


DİYARBAKIR TSO, ERBİL’E OFİS AÇACAK 

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya da son yıllarda kentin Türkiye ekonomisine önemli katkı sağladığını belirterek, Kuzey Irak’ta Dahok, Süleymaniye ve Erbil odalarıyla yaptıkları iş birliğinin ticarete olumlu yansıdığını söyledi. Bölge ekonomisinde yaşanan sıkıntı ve pandemiye rağmen Diyarbakır ihracatında yüzde 60’lık bölümünün Irak’a gerçekleştirildiğini vurgulayan Kaya, “2021 yılında Erbil’de kuracağımız irtibat ofisiyle sadece Diyarbakır’ın değil ülkemizin ihracatına önemli katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi. 


SİLVAN BARAJI VE SULAMA PROJESİ TAMAMLANMALI

Dış ticarette komşularla barış ortamının tesis edilmesine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Kaya, “İran, Irak merkezi hükümeti üzerinde Türkiye’den ticaret yapılmaması çerçevesinde baskı kuruyor. Bu da Türkiye’nin Irak ticaretini menfi etkiliyor. Suriye’de barışa ve istikrara ihtiyaç var” diye konuştu. Diyarbakır’ın turizm gelirlerini artırma çabası çerçevesinde Şanlıurfa ve Mardin’le birlikte ‘Mezopotamya Altın Üçgeni’ projesini hayata geçirmeye hazırlandığını belirten Kaya, “Bu turizm destinasyonuyla sağlayacağımız güç birliği kentimizin turizmden aldığı geliri artıracak. Yanı sıra tarımda hamle yapmaya hazırlanıyoruz. Ancak bu çerçevede kamudan Silvan Barajı ve Sulama Projesini hızla tamamlamasını bekliyoruz. Zira bu proje hayata geçirilirse 235 bin hektarlık alan suyla buluşacak. Burada sadece pamuk ziraati yapsak Türkiye’nin ithal ettiği tüm pamuğu karşılayabilecek ve 300 bin kişiye istihdam sağlayabileceğiz” diye konuştu. 


DIŞ TİCARET İSTİHBARAT ELEMANLARI 

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu da Trabzon’un dünyanın yaşayan en eski şehirlerinden biri olduğuna vurgu yaparak, “Tarih boyunca ticaret misyonu üslenmiş Trabzon, İpek Yolu’nun Karadeniz’e açılan kapısı olmuş. Hizmet, tarım ve sanayide yatırımlarımıza devam ederken en fazla odaklanmayı ticarete yönelttik. Oda olarak 45 günlük eğitimlerle şirketlerimize ‘Dış Ticaret İstihbarat Elemanı’ yetiştiriyoruz. Kurduğumuz ‘Dış Ticaret Ofisi’ ile üyelerimizin ihracat faaliyetlerine ciddi destekler sağlıyoruz. Bu çerçevede Londra’da açtığımız ofisin benzerini Afrika, Uzakdoğu ülkelerinin başkentlerinde de açmayı hedefledik” dedi. 


‘SOÇİ LİMANI AÇILSIN’ BEKLENTİSİ 

Karadeniz’e sahili bulunan ülkelerle dış ticareti geliştirme çabalarının sürdürdüğünü ancak burada etkin bir uluslararası diplomasiye ihtiyaç duyulduğunu anlatan TTSO Başkanı Hacısalihoğlu, “Soçi Limanı maalesef kapalı. Oysa bu şehirde 5 bin Türk yaşıyor. Geçmişte Trabzon’dan gerçekleştirdiğimiz ihracatla ürünlerimiz Soçi’den Rusya’nın dört bir yanına dağıtılabiliyordu. Üst düzey görüşmelerin hızlandırılarak Soçi Limanı’nın tekrar açılmasını istiyoruz” diye konuştu. Hacısalihoğlu, Trabzon için katma değerli yüksek üretim merkezi olarak planladıkları ‘Endüstri Yatırım Adası’ ve ‘Trabzon-Gümüşhane-Erzincan Demiryolu’ projesinin yatırım planına alınması talebinde de bulundu.   


18 Ocak 2021 Pazartesi

Şimdi Nepal de açılacak Türk restoranlarında Türk yemekleri yapılacak...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



KEŞİŞLER TÜRK MUTFAĞINI KEŞFEDECEK.GTD TÜRK MUTFAĞI’NI NEPAL’E TAŞIDII.

Ortalık kar kış, pandemi, mekanlar kapalı açık demeden bahane üretmeden GTD  çalışmaya devam ediyor.  Türk Hava Yolları uçağı Nepal'e Kathmandu'ya indi önemli bir yolcu taşıdı. GTD, Türk Mutfağı’ mızı tanıtmak ve Nepal'de Türk Mutfağı eğitimi için ülkemizin gururu aşçılarımızı temsilen Türkiye Mutfak Sanatları ve Gastronomi Federasyonu başkanı   Salih Güney'i yolladı. 


Şimdi Nepal de açılacak Türk restoranlarında Türk yemekleri yapılacak. 

Türk Mutfağı tanıtımı için 10 ayrı farklı lokasyonda Türk restoranları açılıyor.

Nepal Şefler Birliği alanda Türk şefimizi  çiçeklerle karşıladı. 

Türk Gastronomisinin tanıtımı için çok önemli bir adım olduğunu belirten Türkiye Gastronomi Turizmi Derneği başkanı Gürkan Boztepe çalışmalarının farklı ülkelerde de süreceği müjdesini verdi.

Bu organizasyonda emeği geçen başta Turizm  Bakanlığı, Dış İşleri Bakanlığı ,Ticaret bakanlığı  Türk Hava Yolları Nepal  müdürümüz ve Mugafed ve Nepal Şefler Birliği kurumlarına teşekkür eden Boztepe misyonumuz için çalışmaya devam edeceklerini belirtti.


Gastronomi Turizmi Derneği kimdir?

Gastronomi Turizmi Derneği Türk Mutfağı’nı Dünya’ya tanıtmak amaçlı kurulmuş bir dernektir.İçinde Turizm acenteleri-oteller-restoranlar-rehberler-turizm yazarları ve kanaat önderlerini barındıran Dünya’da ve ülkemizde faaliyet gösteren bir dernektir.

Ülkemiz mutfağının Dünya’da hakettiği değeri alması için mücadele etmektedir.Bu konuda yerel yönetimler ve uluslararası kurumlarla işbirliği içinde farklı kültürleri de ülkemizde tanıtmaktadır.TC.Kültür Turizm Bakanlığı ve Türsab ile entegre çalışmaktadır.

Türkiye Lezet Haritası hazırlanması-Türkiye Gastronomi Köyü-Kanaat Önderleri Konuşuyor ‘’Gastortalks’’-Avrupa’nın en büyük Gastronomik etkinliği ‘’Gastroshow’’, Dünya Yoğurt Konferansı gibi nitelikli çalışmalar ile ülkemiz için çalışmaktadır.


17 Ocak 2021 Pazar

Türk markaları globalde rekabete hazırlanıyor...




 Progroup Başkanı Salim Çam, 

“Turquality’ye talep 2’ye katladı, Türk markaları globalde rekabete hazırlanıyor”

Türkiye’nin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, hem teşvik hem değer oluşturan bir iş modeli olduğu için, işletmeler tarafından yoğun ilgi görüyor. Pandemi nedeniyle zor bir yıl olan 2020’de, işletmeler iş süreçlerini geleceğe hazırlarken global çapta markalaşma çalışmalarına hız katmak için rotalarını Turquality’e çevirdi.  

Sektör lideri
Progroup Uluslararası Danışmanlık, 19 yıldır Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının globalde rekabet etmelerine rehberlik ediyor. 

Her yıl Turquality’e olan talebin katlanarak arttığını ifade eden Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi: 

“Turquality konusunda firmalarda; markalaşma bilinci, işletmedeki iş süreçlerinin sistematikleştirilmesi, kilogram başına ihracatın artması, insan kaynaklarının etkin yönetilmesi gibi uçtan uca tüm iş sürecinde değer katan bir iş modelini kurguluyoruz. Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle zor bir yıl olmasına rağmen, Turquality’ye talep 2’ye katladı ve Türk markaları globalde rekabete hazırlanıyor” dedi. 

Bu yıl lojistik sektörü ön plana çıkacak 

Progroup olarak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da büyüme hedeflediklerini kaydeden Dr. Salim Çam, şunları anlattı: 

“Geçtiğimiz yıl hedeflerimizin tuttuğu ve yoğun geçirdiğimiz bir yıl oldu. Bu yıl da geçtiğimiz yıllar gibi büyüyeceğimiz bir yıl olacak ve 2021’de %20-22 oranında bir büyüme öngörüyoruz. Mevcut sektörlerimizin yanı sıra, bu yıl ağırlıklı hedef sektörümüz lojistik sektörü olacak veonu teknoloji firmaları takip edecek. Kısaca, Turquality konusunda, katma değeri ve ihracatı yüksek olan firmalar ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Pandeminin etkilerinin devam etmesi nedeniyle 2021 yılının, 2022 ve 2023 yılları için hazırlık çalışmalarının yapılacağı bir yılı olacağını da düşünüyorum. Bununla ilgili bazı firmalarla ortak çalışmalar yaparak, sanat, spor ve kültür alanlarında da markalaşma çalışmalarına hız katmayı planlıyoruz. 2023 yılında Türkiye’nin ve Türk şirketlerinin, küresel anlamdaki markalarla daha etkin rekabet edebilecek duruma gelebilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. 


Firmalar, “stratejik planlama, tedarik zinciri, marka yönetimi”ne öncelik veriyor 


Yurtiçi ve yurtdışında markalaşma hedefleri olan firmaların, geleceğin peşinde olmaktan öte, geleceğin önünde olmayı istediklerinin altını çizen Dr. Salim Çam, şunları belirtti: 

“Firmalar, stratejik planlama, tedarik zinciri ve marka yönetimine öncelik veriyor. Bu nedenle bizden daha çok, stratejik planlama ve uygulama, bütçe, iş planları, markalaşma, tedarik zinciri yönetimi gibi konularda danışmanlık talepleri bulunuyor. Global pazarlarda uluslararası rakipleriyle rekabete hazırlanan Türk markaları, geleceğin peşinde olmaktan öte, geleceğin önünde olmayı istiyorlar” şeklinde konuştu. 


Turquality’nin, işletmelere sağladığı değer nedir?

*Mevcut verimlilik artışına katkısı: %17

*Mevcut ihracat artışına katkısı: %15

*Mevcut iç piyasa artışına katkısı: %10

*Mevcut karlılığın artışına katkısı: %14

*Mevcut yeni ürün geliştirmeye katkısı: %12

*Mevcut marka bilinirliğine katkısı: %7

*Müşteri memnuniyet seviyesi: %97

*İsraf ve maliyetleri azaltmaya katkısı: %14

12 Ocak 2021 Salı

Tırport Insights, lojistik sektörünün nabzını tutacak...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Türkiye’de lojistik dünyasının artık yerli bir veri kaynağı var.Tırport Insights,  lojistik sektörüne sıra dışı canlı bilgi kaynağı sunacak. 

Devreye aldığı dijital hizmetleriyle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın önemli lojistik platformlarından birisi haline gelen Tırport, lojistik bilgi servisi Tırport Insights’ıOcak 2021 tarihi itibariyle yayına aldı. Lojistik sektörünün canlı ve güncel verileri, sektöre ilişkin raporlar, değerlendirmeler, analiz ve öngörüler Tırport Insights’tan yayınlanmaya başladı. 

Türk lojistik sektöründe gerçekleşen veriler, dünya ve Türkiye’den sektöre ilişkin karşılaştırmalı analizler, devlet kurumlarından ve sektör derneklerinden yayınlanan rapor özetleri, artık Tırport Insights’tan paylaşılacak. Canlı verilere de dayanacak zengin bir içerik, sektör paydaşlarına, eğitim ve akademik dünyaya sunulmaya devam ederken, lojistik sektörünün nabzını tutacak.  

Tırport, lojistik sektörünün uçta uca dijitalleşmesine liderlik ediyor 

Türkiye’nin en büyük lojistik dijital platformu haline gelen Tırport, arttırılmış zeka ile desteklenen dijital çözümleriyle dünyanın dikkatlerini üzerine çeken Türk lojistik teknolojileri startup’ı oldu. 

Ülkemizde ve globalde lojistik sektörünün uçtan uca dijital dönüşümüne liderlik ettikleri açıklayan Tırport Pazarlama Direktörü Burcu Kale, şunları söyledi: 

“Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına ev sahipliği yapan Türkiye’de, yük taşımacılığının %90’ı karayollarıyla yapılıyor. Her gün yaklaşık 450  bin kamyon yük alırken, 1 milyonun üzerinde SRC belgeli kamyon şoförü ekmeğini doğrudan kamyonundan yiyor. Tırport olarak bizler, konum tabanlı ve gerçek zamanlı tüm nakliye operasyonlarının 7/24 izlenmesi ve yönetilmesinden; kamyonların gidiş yükü ile yoldayken dönüş yükü bulabilmelerine kadar her aşamada lojistik sektörünün uçtan uca dijital dönüşümüne önderlik ediyoruz. Global çapta lojistiğin dijitalleşmesinde ilklere imza atan lider bir teknoloji grubuyuz. Bu ay devreye aldığımız Tırport Insights ile lojistik sektörüne sıra dışı bir canlı bilgi kaynağı sunacağız. Sektörde gerçekleşen verileri anlamlandırıp, kamuoyuyla aktif olarak paylaşırken, lojistik sektörü ve aktörlerinin, endüstri 4.0’a geçişini kolaylaştırmayı, sektördeki verimliliğin ve karlılığın yükseltilmesini, ülke lojistik kapasitesinin dikey ve yatay yönde artırılmasının sağlanmasını hedefliyoruz” dedi. 


Tırport Insights’ta neler var?

*Türkiye karayolu nakliye trafiği yoğunluk haritası, 

*Türkiye’nin yük çıkış noktalarının, şehir-ilçe bazında yoğunluk haritası, 

*Sektöre ilişkin dönemsel kıyaslamalar ve analizler, sektörünün nabzını gösteren infografikler, *Çeşitli özel ve resmi kurumlar tarafından sektöre ilişkin yayınlanan raporlar, lojistik sektörünü ilgilendiren, dünyadan ve Türkiye’den önemli haber, rapor, değerlendirme ve analizler, 

*Sektöre yön veren makale ve değerlendirmeler,

*Üniversitelerdeki öğrenci ve akademisyenlerin akademik çalışmalarda kullanabileceği, gerçek verilere dayanan anonimleştirilmiş veri setleri,

*Sektöre ilişkin yapay zekâ çalışmalarına destek verecek açık kaynak kodlu kütüphane hizmetleri,

*Sektöre yönelik doğal dil işleme, yazı ya da görsel içerikleri anlamlandırma, öneri sistemleri geliştirme, dağıtım sistemleri optimizasyonu gibi yapay zekâ çalışmalarının yönlendirilmesini sağlayan derin öğrenme altyapılarının sunulması hedefleniyor.