31 Temmuz 2021 Cumartesi

Bosphorus Cup, 20’nci yılını yeni bir etkinlikle kutluyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Bosphorus Cup, 20’nci yılını yeni bir etkinlikle kutluyor

Şirketler Haliç’in Tarihi Sularına Yelken Açacak

20’nci yılını kutlayan Bosphorus Cup, İstanbul Boğazı’nda yarattığı görsel şöleni, bu yıl Haliç’e de taşıyor. ‘Bosphorus Cup Corporate’ adıyla bu yıldan itibaren her yıl düzenlenmesi planlanan yelken yarışı, şirketlerin katılımına açık olarak gerçekleşecek.Vira Yatçılık iş birliğiyle hayata geçirilecek yarış, şirketler tarafından oluşturulan takımların, birbirine denk teknelerle Haliç’in tarihi sularında yelken açmalarını sağlayacak. 

İstanbul’un tanıtımına 20 yıldır yaptığı katkıları artırmak isteyen Bosphorus Cup, 20’nci yılı kapsamında yeni bir yelken yarışı düzenliyor. Vira Yatçılık iş birliğiyle hayata geçecek yeni yarışın adı Bosphorus Cup Corporate olacak. 

Bosphorus Cup Corporate kapsamında Haliç’in tarihi sularına yelken açmak isteyen şirketler, üçü asil biri yedek toplam dört kişiden oluşacak ekiplerini kurarak,bu eşsiz parkurda yelken yapma şansını yakalayacaklar. 

Ekipler eşit şartlarda yarışacak

Bosphorus Cup Corporate’nin detaylarından bahseden Vira Yatçılık Kurucusu Efe Özbil; “Yarış Haliç’te, bizim temin edeceğimiz Delphia 24 tipi birbirine eş teknelerle, önce antrenman yarışları, ardından da final yarışı şeklinde iki aşamalı gerçekleşecek. Dört kişiden oluşan, şirketlerin kendi belirlediği ekipler, yanlarına bir Vira görevlisiyle birlikte yarışacaklar. Vira görevlisi, ekibin tecrübesine göre ya dümen tutacak ya da güvenlikten sorumlu olacak.” Özbil, yarışın takvimini de açıkladı. Buna göreyarışlar şu tarihlerde gerçekleşecek: 


Antrenman Yarışları

28 Temmuz

4-11 Ağustos

1 Eylül


Final Yarışları

4-5 Eylül

İstanbul’un tanıtımına hizmet edecek

Bu yıl ilki gerçekleşecek Bosphorus Cup Corporateile neyi amaçladıklarını aktaran Bosphorus Cup Kurucusu Orhan Gorbon, 2002’de itibaren dünyanın en iyi yelkencilerinin gözünün Bosphorus Cup’ta olduğunu hatırlatarak, İstanbul’un tanıtımına katkı sağlama misyonlarına göndermede bulunuyor. “İlk günden beri Bosphorus Cup’un en önemli misyonlarından biri İstanbul’un tanıtımına katkıda bulunmak. Bu amaçla bu yıl hayata geçireceğimiz Bosphorus Cup Corporate ile İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden biri olan Haliç’i de organizasyonumuzun içerisine katacak olmaktan mutluluk duyuyoruz.” Diyen Gorbon, Bosphorus Cup Corporate yarışının, tıpkı Bosphorus Cup gibi gelenekselleşip, milyonlarca izleyiciye ulaşacağını ve tüm yelken severler tarafından merakla beklenen, kurumsal bir yarış olacağını, bundan hiç şüphe duymadığını da iletiyor.


Bosphorus Cup hakkında:

2002 yılında Orhan Gorbon tarafından düzenlenmeye başlayan Bosphorus Cup, tüm dünyadan yelkencilerin merakla beklediği yelken organizasyonlarında birisi konumundadır. İstanbul Boğazı’ndan ismini alan etkinlik, uluslararası yarışmacıları ve her yaştan izleyicileri ile 20 yıldır düzenlenmektedir. Yarışlar ile ilgili tüm haberlere www.bosphoruscup.orgsayfasından erişilebilir.


Orhan Gorbon hakkında:

İstanbul Alman Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan Gorbon, genç yaşlarda yelken yarışlarına katıldı. Fastnet, Bermuda, Figarı ve Admiral’s Cup gibi dünyanın en önemli yelken yarışlarına katılarak 

Türkiye’yi yurtdışında temsil etti. New YorkYacht Club ve Yacht of Greece üyesi olan Gorbon,2018 yılından itibaren Gorbon Seramik’in de genel müdürlük görevini üstlenmektedir.


Vira Yatçılık hakkında:

2005 yılından beri İstanbul merkezli olarak tüm Türkiye’de; yelken okulu, yelken organizasyonları, SAIL BREAK Festivalleri, kürek kulübü ve tekne kiralama hizmetleri veren VİRA aynı zamanda dünyanın önde gelen yat üreticilerinden Delphia Yachts’ın da Türkiye distribütörüdür.


KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Turizm raporu yayımlandı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





Turizmde ‘en kötü’ geride kaldı

Pandemi nedeniyle 2020’yi büyük kayıpla kapatan turizm sektöründe iyimserlik hakim… Geç başlayan yaz sezonu, kasım ayına kadar uzayacak. Türkiye’ye yıl sonuna kadar Rusya’dan 4-4,5 milyon, Almanya’dan 3 milyon turist gelmesi bekleniyor. Pandemi sonrası dünyada, tüketici davranışlarının da etkisiyle sektörde yeni akımlar doğacak. Yerel turizm güçlenecek, artan hijyen beklentileri ise havayollarından otellere kadar yeni uygulamalarla tanışmamızı sağlayacak 


KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Turizm raporu yayımlandı. Rapora göre,pandemiyle birlikte tarihi bir çöküş yaşayan sektörde eskiye dönüş zaman alacak. Pandemi sonrası dönemde sektör dinamiklerini etkileyecek asıl konu önlemler ve aşı uygulamalarından daha çok tüketici davranışlarında görülecek.

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Turizm Sektör Lideri Mert Öner,sektörde umudun yaz sezonunda olduğunu belirterek “Dünya Turizm Örgütü’nün toparlanma senaryoları, ilk çeyrek verileri üzerinden mayıs ayında revize edildi. Buna göre, ilk senaryo temmuz ayında bir toparlanmaya işaret ediyor ve 2021'de uluslararası yolcu sayısında 2020'ye kıyasla yüzde 40'lık bir artış bekleniyor. İkinci senaryo ise toparlanmanın eylül ayında olacağını varsayarak 2019'a göre yüzde 75'lik bir düşüşe rağmen 2020'ye göre yüzde 10'luk artış öngörüyor. Uzmanların yarısına yakını pandemi öncesi döneme erişmek için 2024 yılını beklemek gerektiğini ifade ediyor” dedi.

“Yerel turizm desteklenmeli”

Öner şöyle devam etti: “Pandemi sürecinde yaşanan değişimler, insanların uluslararası seyahat iştahını ciddi oranda azaltma potansiyeli taşıyor. Bu kötü görünüm turizm ekonomilerinin yerel taleple desteklenmesi sayesinde dengelenebilir. Havayolu taşımacılığı devlerinden yerel pansiyonlara kadar sektörde var olan tüm şirketlerin nakit akışlarının çok sert bir stres testine maruz kaldığı bu dönemde desteklerin devam etmesi büyük önem arz ediyor.”

Mert Önerşu konulara dikkat çekti:

İnsanların artık özellikle uluslararası seyahatlerde daha seçici olma eğilimi geç toparlanma senaryosunu güçlendiriyor.Yeni varyantların yarattığı endişeler, dönemsel ve bölgesel olarak sıkılaştırılan önlemler ve aşı pasaportu gibi yeni uygulamalar belirsizlik yaratmaya devam ediyor.

Pandemi sonrası dünyada, turizm sektöründe yeni akımlar güçlenecek. Yerel turizmin güçlenmesi bunların başında geliyor. Artan hijyen beklentileri ise havayollarından otellere kadar en geniş yelpazede yeni uygulamalarla tanışmamızı sağlayacak.

Kişiselleştirilmiş tatil deneyimi

booking.com’un anketine göre tek başına seyahat etmek isteyenlerin oranı pandemi öncesi döneme kıyasla yüzde 42 artmış durumda. Bu görünüm, sektörde özellikle yerel girişimleri destekleyecek, kişiselleştirilmiş tatil deneyimi kavramını hayatımıza sokacak. Az, belki de tek katılımcılı turlar, kamplar ve glamping gibi alternatifler artık otel turizmi karşısında daha güçlü bir taleple duracak. Otel hizmetlerinde robotik uygulamaların gelişmesi gibi yeni akımlar da yakın gelecekte karşımıza çıkacak.

Sürdürülebilirlik kavramını ise yeni dönemde daha sık duyacağız. Türkiye’de de devreye alınan güvenli turizm sertifikası gibi uygulamalar yaygınlaştıkça tüketicilerin tercih yapmaları kolaylaşacak ve endişe seviyeleri düşecek. 

Rapordan öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

Küresel ekonominin yüzde 3,7 daraldığı pandemi yılında sektör neredeyse yarı yarıya küçüldü. 2019 yılında 9,2 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip olan sektör 2020 yılını 4,7 trilyon dolar büyüklükle kapattı. Sektörün küresel ekonomiden aldığı ortalama yüzde 10’luk pay yüzde 5,5 seviyesine geriledi.

62 milyon kişi işini kaybetti

Pandemi döneminde istihdam 62 milyon azalarak 272 milyona indi. Sektör, sadece bir yılda toplam istihdamının yüzde 18,5’ini kaybetti. Küresel istihdam pastasındaki payı yüzde 10’dan 9’a geriledi. 

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin verilerine göre, sektörün yolcu başına bir kilometre mesafede elde ettiği gelir, pandemi öncesi dönemin yüzde 65,4 altında.

En büyük hasarı İspanya aldı

Pandeminin çıkış noktası Çin’i de içine alan Kuzeydoğu Asya bölgesindeki hacim küresel ortalamanın çok üzerinde yüzde 56 daraldı. Hindistan’ı da içine alan Güney Asya bölgesindeki yüzde 37’lik daralma ise dikkat çekici.

Hasar durumuna ülkeler bazında bakıldığında ilk beş sırayı İspanya, Birleşik Krallık, Çin, Türkiye ve Kanada alıyor. G20 ülkeleri içinde en az kayıp yaşayan ülke Brezilya.

Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2021 Ocak-Mart döneminde uluslararası ziyaretçi sayıları 2020’ye kıyasla yüzde 83 azaldı.

Japonya’da yurt dışı turizm harcamaları 2020’de yüzde 83 daralırken yurt içi harcamalarda daralma oranı yüzde 30 seviyesinde.

Türkiye neredeyse sıfırladı 

Dünya genelinde turist sayısında altıncı, turizm gelirlerinde ise 14’üncü sırada olan Türkiye’nin 2021 yılı ilk çeyreği itibarıyla ülke ekonomisine katkısı neredeyse sıfırlandı. Yüzde 0,3’lük çeyreklik pay, tarihin en düşük seviyesi.

2020’nin ilk çeyreğinden sonra yaşanan kayıp 22 milyar doları aştı. 2021 yılının ilk çeyreği sonunda elde edilen 2,5 milyar dolarlık turizm geliri ise bir önceki yılın aynı periyoduna göre yüzde 40 aşağıda.

Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 2019’da 51,9 milyon ile zirve yaptıktan sonra 2020 yılında 15,8 milyona düştü. Bu hacmin yüzde 35’lik kısmı ise pandemi etkilerinin güçlü hissedilmediği ilk çeyreğe ait.

2021’in ilk çeyreğindeki ziyaretçi sayısı geçen yılın yüzde 54, 2019 yılının ilk çeyreğinin ise yüzde 61 altında. 

İhracat hacmi tarihi dipte

2019 yılını 180,8 milyar dolar ihracat hacmi ile kapatan Türkiye turizm sektöründe, 2020 169,7 milyar dolar seviyesinde kapandı. 2020’nin ilk çeyreğindeki ihracat hacmi 42,7 milyar dolar iken, 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 17,2 artarak 50 milyar dolar oldu. 

Turizm gelirleri 4,1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara geriledi ve ihracat hacmi içindeki payı yüzde 4,9 olarak gerçekleşti.

2020 yılına yüzde 8 istihdam artışı ile giren sektörde çalışan sayısı 1,1 milyondan 875 bin seviyesine geriledi. Sadece turistik tesisler değil yan faaliyet kollarında da etkisini gösteren istihdam azalışı yiyecek ve içecek hizmetlerinde yüzde 13 oldu.

22 işletme yapılandırıldı

Pandemi öncesi dönemde Türkiye’yi ziyaret eden yabancıların yüzde 50’si 10 ülkeden geliyordu. Rusya, Almanya, Bulgaristan ve İngiltere’den gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 39’luk paya sahipti. 2020 yılında ilk 10 ülkenin payı yüzde 58 seviyesine yükseldi ve 2021 Nisan ayı itibarıyla bu oran yüzde 52.Dört ülkenin toplamdaki payı yüzde 35’e geriledi.

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB)Haziran 2021 tarihli raporuna göre yapılandırılan turizm işletmelerinin sayısı 22’yi buldu. Yapılandırılan borç 10.6 milyar lira olurken yüzde 74’ü ise mayıs ayında yapılandırılan dört şirkete ait.

KPMG Hakkında

Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan ve sektöründeki en büyük dört uluslararası şirketten biri olan KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 147 ülkede 220 binin üzerinde çalışanıyla finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv, endüstriyel sektörlerden, gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti veriyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara , İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri 1700 çalışanıyla her sektörden 4000’in üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet verirken, rekabette ihtiyaç duydukları endüstriyel trendler hakkında değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.

30 Temmuz 2021 Cuma

“TAYK – Eker Olympos Regatta” klasik rotasına geri dönüyor...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TAYK – Eker Olympos Regatta’nın Moda-Tirilye-Moda etapları bir yıllık aranın ardından yeniden düzenlenecek

Uludağ’ın ilham verdiği yelken yarışı “TAYK – Eker Olympos Regatta” klasik rotasına geri dönüyor

20-21-22 Ağustos 2021

Covid-19 salgını sebebiyle 2020 yılında sadece İstanbul’da Boğaziçi yelken yarışı olarak gerçekleştirilen TAYK – Eker Olympos Regatta;Bursa’da yelkenciliği geliştirmek, İstanbul ve Bursa yelkencilerini buluşturmak amacıyla klasik rotasına yani Bursa’ya geri dönüyor. 

Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü tarafından Eker Süt Ürünleri ana sponsorluğunda, Bursa Yelken Kulübü ve Moda Deniz Kulübü iş birliğinde gerçekleştirilen bu önemli yarış, 2021 yılında 20-21-22 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek. 

Yine üç etap şeklinde organize edilecek TAYK – Eker Olympos Regatta’nın etap programı ise şu şekilde olacak:

* 20 Ağustos 2021 Cuma: Moda – Tirilye

* 21 Ağustos 2021 Cumartesi: Tirilye Koy Yarışları

* 22 Ağustos 2021 Pazar: Tirilye – İstanbul

Rüzgarı en iyi hisseden tekneler zirveye ulaşacak

Yelkencilerin tekne üstünde dört mevsimi yaşamasıyla fark yaratan TAYK – Eker Olympos Regatta’da yine onlarca takım zirveye ulaşmak içinrüzgarı en iyi şekilde hissetmeye çalışacak.

Yelkencilerin yetenekleri ve zekaları sayesindeki doğa şartlarıyla mücadele etmesine olanak tanıyan yarışa katılacak takımların sınıflandırması ise yine IRC 0, IRC I, IRC II, IRC III, IRC IV ve Gezi şeklinde olacak. Organizasyonun ana sponsoru Eker de “Eker Efsane Ladies” ve “Eker 40” olmak üzere iki farklı yelken takımıyla yarışa renk ve heyecan katacak. 

TAYK – Eker Olympos Regatta 2021’in kayıtları ise, kayıt işlemlerinin başlamasının ardından şu adresten gerçekleştirilebilecek: http://tayk.org.tr/


29 Temmuz 2021 Perşembe

Ekoturizm etkinliği Tokat'da başladı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Tokat’ta Ekoturizm etkinliği

Uluslararası Ekoturizm Derneği’nin etkinliği için Tokat’a gelen 30’a yakın ülkenin büyükelçisi ve diğer davetliler şehir turu yaptı.

Etkinlik için Tokat’a gelen büyükelçi ve diğer davetliler, Tokat Büyükşehir Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu tarafından mehter marşı ile karşılandı. Konaklayacakları otele yerleşen davetliler ardından şehir turu yaptı. 


Uluslararası Ekoturizm Derneği’nin Avrupa ve Asya’dan Sorumlu Başkanı Murtaza Kalender tarafından büyükelçi ve davetlilere şehir turu yaptırıldı.  Şehir Turunda Ünlü Tokat Kalesi’ni (Osmanlı Döneminde Kont Drakula'nın esir tutulduğu),iki büyük tarihi ve etnografik ödüllü müzeleri ile şehir merkezindeki ahşap tarihi konutlar gezildi.

Etkinlikler kapsamında bu akşam  Uluslararası Ekoturizm ödülleri açılışı yapılacak. 16 farklı kategoride kazanan adaylara ödülleri takdim edilecek.

27 Temmuz 2021 Salı

Tam kapsamlı güvenlik sistemleri ile kale gibi güvenli konaklama...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Kale Endüstri Holding’den otel misafirlerinin konforuna odaklanan güvenlik sistemleri


Tam kapsamlı güvenlik sistemleri ile kale gibi güvenli konaklama

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatil yapmak isteyenlerin sayısı giderek artıyor. Tatilcilerin otel seçimlerinde ise güvenlik kriteri oldukça önemli bir konu olarak ön plana çıkıyor. Misafirlere kişiselleştirilmiş bir kullanım imkanı sunan kartlı kilit sistemleri, kötü niyetli kişilere geçit vermeyen dijital şifreli çelik kasaları ve 7/24 kayıt yapan kamera sistemleriyle otellerde tam kapsamlı güvenlik sağlamak için çalışan Kale Endüstri Holding, konaklama deneyimini çok daha konforlu bir hale getiriyor.

Turizm ve iş seyahatleri sebebiyle yıl içinde birçok kişi otellerde konaklıyor. Yaz aylarının gelmesiyle misafir sayısında büyük bir artış görülen otellerde konforlu bir konaklama deneyimi yaşanması ve olası maddi kayıpların önüne geçilmesi içinse devreye son teknolojiyle geliştirilen güvenlik sistemleri giriyor. Güvenlik alanında kalitenin öncüsü Kale Endüstri Holding, yaşam alanlarında olduğu gibi otellerde de tam kapsamlı güvelik hizmeti sağlıyor.

Otellerde tam kontrol, üst düzey konfor

Kale Kilit’in “tam kontrol, üst düzey konfor” vizyonuyla geliştirdiği otel tipi kilitler, güvenlikte maksimum performans sağlarken işlevselliğiyle de ön plana çıkıyor. Bu kategori içinde yer alan Rozetli Seri Kartlı Kilitler, bünyesinde barındırdığı farklı renk seçenekleriyle otel mimarisinde tercih edilen kapılarla mükemmel bir uyum yakalıyor. İnovatif özellikleriyle dikkat çeken i Serisi Ekranlı Model, misafirleri isimlerinin ve otel logosunun yer aldığı “Hoş Geldiniz” mesajıyla karşılıyor, geçersiz kart okutulması durumunda ise yetkilileri bilgilendiriyor. i Serisi’nin ikinci modeli olan Göstergeli Model de kullanıcılara geçersiz kart uyarısı verirken; misafirlerin tek tuşla ‘Rahatsız Etmeyin’ ve ‘Odayı Temizleyin’ seçeneklerini etkinleştirmesine olanak sağlıyor. Gelişmiş teknolojisiyle farklılaşan bu model, kumanda ünitesi sayesinde istenildiği takdirde uzaktan da kontrol edilebiliyor.

Otellerde sıklıkla tercih edilen Paslanmaz Seri Kartlı Kilitler, dış mekanlarda olumsuz hava koşullarından etkilenmeden 60°C ve -15°C arasında güvenle kullanılırken, pratiklik sağlayan Mifarekart teknolojisiyle de dikkat çekiyor. Kale Mandallı Seri Kartlı Kilitler, montaj kolaylığıyla topuzlu kilit bulunan kapılarda ekstra tadilata gerek olmadan daha güvenli hale getirilmesine olanak tanıyor. Türkiye’nin en seçkin otellerinde tercih edilen Modern Seri Kartlı Kilitler ise ışıklı ve sesli uyarı sistemiyle fark yaratıyor.

Teknolojiyle güçlenen güvenlik 

İnsan sirkülasyonun yoğun olduğu otellerde istenmeyen durumlarla karşılaşılmaması için etkin çözümler sunan KaleKamera Sistemleri, salonlara ve girişlere yerleştirildiğinde tam koruma sağlıyor. Hem otel mülkünün hem de konukların eşyalarının güvende kalmasına yardımcı olan Kale Kamera Sistemleri, 7/24 kayıt altına aldığı görüntülerin yüksek çözünürlüklü olarak izlenmesine olanak tanıyor. Anlık takibe veya arşiv kayıtlarına uzaktan erişim imkanı veren sistem, video ile alarm doğrulama ve video ile uzaktan devriye hizmetleriyle entegre çalışıyor.


En tatlı serinlik, doğanın kalbinden sofralara Serez Dondurmacısı imzasıyla geliyor...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Serez Dondurmacısı ile limon ferahlığı yaz coşkusuna ortak oluyor

Kendine has reçeteleriyle öne çıkan gurme dondurmacı Serez Dondurmacısı, doğadan sofralara uzanan lezzet hikayeleri yazmaya devam ediyor. Pestisit içermeyen, mevsiminde hasat edilmiş meyvelerle hazırladığı tatlarla doğru dondurmanın en iyisini ve en lezzetlisini sunan Serez Dondurmacısı, yüzde yüz meyve bazlı sorbeleriyle hafif lezzetleri sevenlerin yanı sıra vegan ve vejeteryan beslenmeyi tercih edenleri de unutmuyor. Mersin’den getirdiği C vitamini deposu limonlarla hazırladığı Limon Sorbe ile yaz aylarının en ferahlatıcı lezzet durakları arasındaki yerini alıyor. 

‘Ne yiyorsak onu sunarız’ mottosu ile ürünlerinde tatlandırıcı, aroma, renklendirici gibi hazır karışımlara ve katkı maddelerine yer vermeyen Serez Dondurmacısı; Mersin’in verimli topraklarından özenle topladığı C vitamini deposu organik limonlarla hazırladığı Limon Sorbe’nin
doğallığı ve lezzetliyle damakları şımartıyor.

Bu yazın en tatlı tazeliği

Güney’in kızgın güneşinde olgunlaşan limonların aromatik tadı, Serez Dondurmacısı’nın özel reçetesi sayesinde Limon Sorbe’ye dönüşüyor. Yüzde yüz meyve bazlı ve hayvansal ham madde içermeyen formüle sahip Limon Sorbe, vegan ve vejeteryan beslenmeyi tercih edenlerin de favorileri arasına giriyor.  Gluten,süt ve süt ürünleri içermeyen reçetesiyle laktoz intoleransı olan dondurma tutkunlarına da hitap eden Limon Sorbe, yumuşacık dokusuyla yaz coşkusuna ortak oluyor.

Doğru dondurmabir tık uzakta 

Birbirinden lezzetli Serez Dondurmacısı ürünlerine; İstanbul’da Kartal, Maltepe, Bostancı, Acıbadem, Kozyatağı, Ataşehir ve Bakırköy şubelerinin yanı sıra www.serezdondurmacisi.com, GetirYemek ve Yemeksepeti uygulamasından ulaşılabiliyor. Serez Dondurmacısı web sitesinden verilen siparişler için Türkiye’nin dört bir yanına gönderim yapılıyor.


Limon Sorbe Dondurma Videosu:

https://www.instagram.com/p/CNsP3BOlqp1/ 


Serez Dondurmacısı Hakkında  

‘Ne yiyorsak onu sunarız’ mottosu ile yola çıkan Serez Dondurmacısı’nın temeli 2010 yılında Serdar Kemahlı tarafından atıldı. Çocukluğunda yediği gerçek ve sağlıklı dondurmayı yeniden üretme fikrini hayata geçirme kararı alan Kemahlı, 2011 yılı itibariyle Ar-Ge çalışmalarına başladı. Dondurma üretimi konusunda akademisyenlerle görüşerek yerli ve yabancı kaynaklar okudu, yabancı reçeteleri inceledi, doğru hammadde temini için Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde yer alan meyve üreticileri ve ari işleme belgesine sahip süt üreticileri ile görüştü. Araştırmaları sonucunda “doğru dondurma” üretmenin temelinde kaliteli, taze ve doğal malzemelerin kullanılması kadar formülün de önemli olduğunu görerek her bir dondurma çeşidi için kendi formüllerini oluşturmaya başladı. Yaklaşık iki yıl süren araştırmaların ardından 2012 yılında İstanbul Maltepe’de ilk mağazasını faaliyete geçiren Kemahlı, Yeni Nesil Dondurmacılık felsefesiyle Serez Dondurmacısı markasını sektöre kazandırdı. Doğru dondurmanın adresi Serez Dondurmacısı “Gurme Dondurmacılık” anlayışıyla dondurmaya hak ettiği değeri veriyor.  

 

Serez Dondurmacısı Sosyal Medya Hesapları 

https://www.facebook.com/serezdondurmaci 

https://www.instagram.com/serezdondurmacisi/ 

https://twitter.com/serezdondurmaci 

 

Sosyal Medya İçin Hashtag  

@serezdondurmacisi 

#gurmedondurma  

#doğrudondurma 


26 Temmuz 2021 Pazartesi

Bodrum, bu kez tatilcilere değil sanat severlere ev sahipliği yapacak.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



BODRUM SANATLA BULUŞUYOR

Pandemi döneminin gözde ilçesi Bodrum,bu kez tatilcilere değil sanat severlere ev sahipliği yapacak. BaafBodrum Sanatve Antika Fuarı 28 Temmuz da ziyaretçileriyle buluşacak. Sanatın iyileştirici gücü ile geçirdiğimiz kötü günlerin izlerini sileceğimiz Baaf Bodrum Fuarı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nin destekleri ile Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

Ülkemizin tanınmış usta ressamlarının ve antikacılarının katılacağı Baaf Bodrum;  Sanatsever ve Antika meraklılarını ağırlamaya hazırlanıyor. Demos Fuarcılık tarafından gerçekleştirilecek olan Baaf Bodrum Fuarında 500 ün üzerinde sanatçının eserleri yaklaşık 4 bin m2’lik alanında sergilenecek. 15 binden fazla sanatseverin beklendiği fuar ile Dünya’nın en önemli sanat fuarlarından birinin de temelleri atılmış olacak.Sanatsever, antika sever ve koleksiyonerler fuarda, katılımcı kurumların özenle oluşturduğu seçki bağlamında, sanatsal üretim (resim, heykel, baskı, fotoğraf vb) ve antika objelerin yanı sıra yetkin yapıtlardan oluşan koleksiyon seçkileriyle buluşma, sanatsal malzeme ve yayınlara ilişkin faaliyet gösteren saygın birimlerle bir araya gelebilme, farklı başlıkları içeren bir dizi akademik etkinliklerle (konferans/sunum, panel, söyleşi vb) kucaklaşma, şansı bulabilecek.

Dünyanın en önemli turizm mekanlarından biri olan, Bodrum’da dünyanın önde gelen koleksiyoner, sanatçı ve sanatseverlerin buluşacağı Baaf Bodrum Sanat ve Antika Fuarı Türk turizmine de çok önemli katkılar sağlayacak. Açılış saatleri ile de fark yaratarak, 18:00- 24:00 saatleri arasında gerçekleşecek olan fuarda ziyaretçiler gündüz tatilin keyfini çıkartırken, akşamları da sanat ve antikalarla buluşma fırsatı yakalayacak.

“Vakt-i Fener” ilk defa sanatseverler ile buluşuyor

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bir ilki gerçekleştirerek hayata geçirdiği gurur tablosu “Vakt-i Fener” ilk defa Baaf Bodrum Sanat ve Antika Fuarı’nda sanatseverler ile buluşacak. Fenerbahçe’nin bir asrı aşan tarihinden önemli kesitleri tek bir eserde birleştiren Vakt-i Fener Burak Karavit imzası taşıyor.

27 Temmuz’da VIP Açılış,Önizleme ve Kerem Görsev mini Konseri ile açılacak Baaf Bodrum Fuarı,01 Ağustos 2021 Pazar akşamına kadar devam edecek. 


19 Temmuz 2021 Pazartesi

Atila Manav, Dedeman Zonguldak’ın Genel Müdürü oldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ATİLA MANAV DEDEMAN ZONGULDAK’IN GENEL MÜDÜRÜ OLDU

Dedeman Hotels & Resorts International’da uzun yıllardır görev alan Atila Manav, Dedeman Zonguldak’ın Genel Müdürü oldu. 

Dedeman kariyerine Dedeman Palandöken Muhasebe Müdürü olarak başlayan ve bu gürevi 1995 ile 2000 yılları arasında sürdüren Atila Manav, 2002-2005 yılları arasında Dedeman Bodrum Muhasebe Müdürü, ardından Dedeman Ankara Mali İşler Müdürü olarak görev yaptı.

2012 yılında Dedeman Turizm Grubu’na tekrar katılan Atila Manav, sırasıyla Park Dedeman Denizli, Dedeman Erbil, Dedeman Öskemen, Dedeman Palandöken ile Dedeman Palandöken Ski Lodge’da Mali İşler Müdürü olarak kariyerine devam etti. 

Zonguldak’ın ilk 5 yıldızlı oteli olma özelliğini taşıyan Dedeman Zonguldak’a 2018 yılında Mali İşler Müdürü olarak atanan Atila Manav, 2020 yılının Ağustos ayından itibaren Dedeman Zonguldak’ta Genel Müdür Vekili olarak görevini sürdürüyordu. 

Turizm sektöründe 25 yılık deneyim ve tecrübeye sahip olan Atila Manav, Dedeman Hotels & Resorts International tarafından yapılan yeni atama ile Dedeman Zonguldak’ın Genel Müdürü oldu. 


15 Temmuz 2021 Perşembe

Katar, aşıları tamamlanmış ziyaretçilere kapılarını yeniden açıyor...

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Katar, ülkenin sağlık bakanlığı tarafından onaylanmış COVID-19 aşılarını yaptırmış ziyaretçilere kapılarını yeniden açıyor. COVID-19'un yayılmasına karşı alınan önlemler çerçevesinde Katar'a seyahat etmeyi mümkün olduğunca kolaylaştırmak için tasarlanmış yeni ve güncel bir dizi önlem bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

Yeni önlemler, aşıları tam olan kişilerin karantinaya ihtiyaç duymadan Katar'ı ziyaret etmelerini sağlayacak.

Bu düzenlemelerle birlikte, ayrıca Katar vatandaşları ve ülkede oturma izni olanların da ülkeye giriş çıkışları kolaylaşacak ve aşıları tam olan kişilerin Katar'a dönerken karantinaya girmesine gerek kalmayacak. Ayrıca, aşılı veya aşısız tüm ziyaretçilerin seyahatten 72 saat öncesinde bir PCR testi yaptırmaları gerekiyor.

Sınırların açılmasıyla birlikte dikkat edilmesi gereken konulardan biri ise yolcuların herhangi bir uçuş rezervasyonu yapmadan önce seyahat ettikleri ve Katar'dan dönecekleri ülkenin giriş koşullarını kontrol etmeleri. Ülkelere göre farklılaşan ve kısa zaman öncesinde değişen koşullar nedeniyle bu ayrıntıya özellikle dikkat çekiliyor.

Katar'a giriş yapacak olan uluslararası turistler, Katar vatandaşları ve oturma iznine sahip kişilerin aşı sertifikası, seyahatten 72 saat öncesine kadar geçerli PCR testi ve kişisel bilgilerini "Ehteraz" web sitesine (www.ehteraz. gov.qa) yüklemeleri gerekiyor.

Yola çıkmadan önce Katar'a planlanan kalkıştan en az 12 saat önce "Ehteraz" web sitesi aracılığıyla ücretsiz bir işlem olan izin başvurusunun tamamlanması gerekiyor. Katar'a gelecek tüm yolcuların, uçaklarına planlandığı gibi binebilmelerini sağlamak için gerekli tüm belgeleri alır almaz başvurularını yapmaları tavsiye ediliyor. Havayollarının, sınırların açıldığı tarihten itibaren Katar için geçerli bir seyahat iznine sahip yolcuların uçağa binmesine izin verecekleri de özellikle belirtiliyor.

Yeni prosedürler ve gelecekteki güncellemeler hakkında daha fazla bilgiyeKatar Halk Sağlığı Bakanlığı'nın web sitesinden ulaşılabiliyor (www.moph.gov.qa).

Ziyaretçilerin bir diğer yapması gereken ise yerel bir Katar SIM kartı gerektiren "Ehteraz" mobil uygulamasını indirmesi ve etkinleştirmesi. Hamad Uluslararası Havalimanı'na (HIA) varışta Ooredoo veya Vodafone'dan bir SIM kart satın alınarak etkinleştirilen uygulama ile ziyaretçiler alışveriş merkezleri, restoranlar, müzelere giriş yapabiliyor ve taksileri veya toplu taşıma araçlarını kullanabiliyorlar.

QatarTourism, Halk Sağlığı Bakanlığı ile ortaklaşa olarak, Katar'da güvenli ziyaretçi deneyimleri sağlamak, konaklama ve turizm sektörü için bir yıldan uzun bir süre önce “Temiz Katar” programını başlattı. Bakanlık, tüm ziyaretçilerin kişisel önlemler konusunda dikkatli olmalarını ve Katar'da zorunlu olan yüz maskelerini (iç ve dış mekanlarda her zaman) takmalarını, kalabalık yerlerden kaçınmalarını, elleri düzenli olarak yıkamak ve dezenfekte etmek de dahil olmak üzere tüm önleyici tedbirlere uymalarını tavsiye ediyor.

Katar, FIFA Dünya Kupası 2022TM için dünyayı misafir etmeye hazırlanırken, QatarTourism de tüm ziyaretçilere güvenli bir yolculuk diliyor. 

Aşılarla ilgili yönergeler ise şöyle:

Aşı Tam aşılı olarak kabul edilecek MOPH kuralları veya ek gereklilikler

1. Comirnatyby Pfizer BioNTech (mRNAaşısı)

2. SpikevaxbyModernaTX, Inc. (mRNAaşısı)

3. Vaxzevria, and Covishieldby Oxford-Astrazeneca (Viral Vektöraşı)

4. Janssen/Johnson & Johnson byJanssenPharmaceuticalsCompanies of Johnson & Johnson (Viral Vektöraşı) Aşılama programının tamamlanmasının üzerinden 14 gün geçmiş olmalıdır.

Pfizer BioNTech, Moderna, Astrazeneca için 2 doz

Johnson & Johnson için 1 doz

5. BBIBP-CorV/SinopharmbyBeijingInstitute of BiologicalProducts (İnaktif aşı) Aşılama programının tamamlanmasının üzerinden 14 gün geçmiş olmalıdır

Sinopharm için 2 doz

Sinopharm ile tam olarak aşılanmış yolcuların, sarı veya kırmızı listedeki bir ülkeden gelmeleri durumunda bir karantina oteli için önceden rezervasyon yaptırmaları gerekiyor. Otele vardıklarında bir antikor testine tabi tutulacaklar; antikor testi sonucu antikorlarla pozitifse, 1. günde (sarıdan geliyorsa) veya kırmızı liste ülkesinden gelen yolcular için otele varışta PCR testi sonucu negatif olduğunda ülkeye girişlerine izin veriliyor.


Katar'a girişle ilgili en güncel seyahat politikası hakkında daha fazla bilgi şu adreste yer alıyor: https://www.visitqatar.qa/en/plan-your-trip/travel-tips

Daha fazla bilgi için https://www.visitqatar.qa/adresini ziyaret edebilirsiniz.

+974 7034 8963  -media@visitqatar.qa

Katar Hakkında: 

Katar, Ortadoğu'nun kalbinde Basra Körfezi ile çevrili bir yarımadadır ve dünya nüfusunun %80'ine altı saatlik bir uçuşla erişilebilecek bir konumdadır. 2020'de Numbeo tarafından dünyanın en güvenli ülkesi seçilen Katar, dünyanın tüm gezginlerini misafir etmekten büyük mutluluk duyarken, 85'ten fazla ülkeden ziyaretçiye de vizesiz giriş olanağı sunuyor. Katar, inanılmaz çeşitlilikte, kolayca erişilebilen turistik mekanlara, Balina Köpekbalıkları ve Katar'ın sembollerinden görkemli güzelliktebir antilop türü olan Arap Oriksi dahil olmak üzere çok sayıda fauna ve floraya sahiptir. Katar'daki turistik deneyimlerin çoğunluğu kültürel özgünlük ve modernliğin benzersiz bir birleşimidir. Katar'da, ikonik müzelerden nefes kesen yükseklikte manzaralar sunan restoranlara, heyecan verici çöl maceralarından FIFA World Cup Qatar 2022™ dahil dünyaca ünlü etkinliklere kadar her türden gezgin ve bütçeye uygun seçenekler bulunuyor.

QatarTourism hakkında: 

QatarTourism, Katar'da turizmin geliştirilmesinden ve tanıtımından sorumlu ve ülkedeki turizm sektörünün büyümesine katkıda bulunan resmi devlet kurumudur. Katar, tüm dünyadan insanların sanat, kültür, spor ve macerada benzersiz deneyimleri yaşamak için bir araya geldiği, ailece ya da iş için gelen ziyaretçilere hizmet veren, Mükemmel Hizmet anlayışıyla farklılaşan bir destinasyondur. QatarTourism, tüm turizm değer zincirini güçlendirmeyi, yerel ve uluslararası ziyaretçi talebini artırmayı, ülkeye yönelik yatırımları çekmeyi ve yerel ekonomide katma değer yaratmayı amaçlamaktadır. Katar Turizm Stratejisi 2030 çerçevesinde, 2030 yılına kadar yılda altı milyondan fazla uluslararası ziyaretçiyi misafir etmeyi hedefleyen QatarTourism, Katar'ı Orta Doğu'da en hızlı büyüyen destinasyon haline getirmeyi amaçlıyor.


Web: www.visitqatar.qa

Twitter: @VisitQatar

Instagram: @VisitQatar

14 Temmuz 2021 Çarşamba

Bodrum şarkıları yeniden düzenleniyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Yıllardır Bodrum’u, Bodrum aşkını ve sevgisini anlatan notaların yeni nesil ile tekrar buluşması için Bodrum şarkıları yeniden düzenleniyor. Müziğin evrensel gücü ile Bodrum bir kez daha sanatın dili ile kendini anlatacak. Ömür Gedik, Metin Özülkü, Bodrum Tanıtma Vakfı Genel Sekreteri Serkan Ceylan ile birlikte Bodrum Belediye Başkanı ve Botav Yönetim Kurulu Başkanı Ahnmet Aras ile bir araya gelerek projenin detaylarını konuştu.


Bodrum'da geçen, Bodrum'u anlatan 6 şarkıdan oluşacak dijital albüm Ağustos ayında piyasaya çıkacak. Bodrum Tanıtma Vakfı Projesi olan 'Bodrum Şarkıları' albümü, yıllardır dillerden düşmeyen Bodrum şarkılarının yeniden düzenlenmiş versiyonlarından oluşacak. Müzikal alt yapı ve teknik yönetim, duayen müzisyen Metin Özülkü tarafından gerçekleştirilecek. Gazeteci ve müzisyen Ömür Gedik ise hem müzisyen kimliği ile hem de proje yönetiminde lider olarak yer alacak. Albüme ses verecek sanatçılar ise Eda-Metin Özülkü, Seyyal Taner, Ümit Sayın, Mansur Ark ve henüz açıklanmayan sürpriz bir isim olacak. Bodrum şarkılarının yeni jenerasyonlarla buluşmasını da hedefleyen projede yer alacak bir diğer isim ise Deeperise. Tüm dijital platformlarda yayınlanacak olan albümün büyük ses getirmesi bekleniyor.



Albüm’ün ilk konseri ise Ağustos ayında Bodrum Tanıtma Vakfının 25. Yılı kutlamalarında gerçekleşecek.

SunExpress misafirlerine Fraport TAV Antalya Havalimanı’nda indirimli lounge hizmeti...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SunExpress misafirlerine Fraport TAV Antalya Havalimanı’nda indirimli lounge hizmeti

SunExpress iç hat yolcuları, Fraport TAV Antalya Havalimanı’nda CIP Lounge hizmetlerinden %40 indirimle yararlanıyor.

Misafirlerinin memnuniyetini daima ön planda tutan SunExpress’inFraport TAV Antalya Havalimanı ile gerçekleştirdiği anlaşma kapsamında SunExpress’in iç hat yolcuları,biniş kartlarını göstererek %40 indirimli olarak Antalya Havalimanı İç Hatlar Terminali CIP Lounge’a girebilir ve uçuşlarını beklerken seyahat stresinden uzaklaşabilirler.

SunExpress’e özel indirimle CIP Lounge hizmetlerinden yararlanan misafirler, seyahatleri öncesinde Fraport TAV Antalya Havalimanı İç Hatlar CIP salonunun konforlu, şık ve ferah atmosferi eşliğinde dinlenme imkânı bulurken, tüm gün yenilenen zengin ikram büfesi, ücretsiz Wi-Fi hizmeti ve daha birçok ayrıcalığın da keyfini çıkarabilir.


13 Temmuz 2021 Salı

TÜROB’dan Azerbaycan Online Workshop organizasyonu...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜROB’un 14 Temmuz’da düzenleyeceği Azerbaycan Online Workshop’a Azerbaycan’ın önde gelen 100 seyahat acentesi ve tur operatörü katılacak. 

Pandemi sürecinde tanıtım faaliyetlerini online platforma taşıyan Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), workshop organizasyonlarına bir yenisini ekliyor. TÜROB’un Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, pandemi sonrasındaki yeni dönem çalışmaları kapsamında gündeme aldığı hedef pazarlara yönelik özel online workshop programları kapsamında ilk organizasyon dost ve kardeş ülke Azerbaycan pazarına yönelik olacak. 14 Temmuz 2021 (Yarın) gerçekleştirilecek tematik online workshop’a Azerbaycan’ın önde gelen 100 seyahat acentesi ve tur operatörü katılacak. 

Açılışı Bakan Ersoy yapacak

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonu, İstanbul Ticaret Odası, Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı ile İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu işbirliğinde düzenlenecek etkinlikte Azerbaycan'dan seyahat acentelerinin katılımı Everest Turizm organizasyonunda sağlanacak. Etkinliğe İstanbul, İzmir, Çanakkale, Bursa, Sapanca ve Bodrum’dan TÜROB üyesi oteller, Formula-1 Türkiye Organizasyonu, Türk Havayolları, Pegasus Havayolları, Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtma Ajansı (TGA) ile İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) katılacak. Etkinliğin açılışı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy tarafından yapılacak. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Turizm Ajansı Başkanı Fuad Nagiyev, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Turizm Eğitim ve Geliştirme Vakfı (TUGEV) Başkan Vekili Bahadır Yaşık’ın birer konuşma yapacağı etkinlikte turizmciler, eş zamanlı olarak aktif olan fuar alanında oteller sanal stantlarında görüşmeler gerçekleştirecek. Organizasyonun son bölümünde yapılacak çekiliş ile Azerbaycan'dan katılımcı seyahat acentelerine otellerde konaklama, Formula-1 İstanbul yarışlarının yapılacağı pistte sürüş deneyimi ve uçak biletleri hediye edilecek.

Bir milyona koşan turizm pazarı 

TÜROB Başkanı Müberra Eresin yaptığı değerlendirmede, “İlk online workshop’umuzu Azerbaycan ile yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. TÜROB 2019 yılında Azerbaycan’da bir workshop düzenlemişti. Dost ve kardeş ülke Azerbaycan’dan Türkiye’ye pandemi öncesinde yılda yaklaşık 900 bin kişi turistik amaçla geliyordu. 2019 yılında Türkiye’ye 901 bin Azeri turist gelirken, 2020 yılında pandemi şartlarında bu sayı 236 bine geriledi. Pandemi kısıtlamalarının devam ettiği bu yılın ilk 5 ayında da 91 bin Azeri geldi. Azerbaycan’da turizm amaçlı seyahatlerde Türkiye, tercih sıralamasında ilk sırada yer alıyor. İki ülke arasında pasaport yerine kimlik kartlarıyla seyahat imkanının getirilmesi ile turist ve ziyaretçi sayısında önemli sayıda artış bekleniyor.

Organizasyonun açılışı TÜROB YouTube kanalından saat 13.30’dan itibaren canlı olarak yayınlanacaktır;

https://www.youtube.com/user/TurobOrg 

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Anı Tur Sahibi Çilsal’dan ve EGEX Turizm Vekili Bardakçı'dan açıklamalar...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Anı Tur Sahibi Çilsal’dan açıklama:

Otelde bulunma amacım otelimi ve eşyalarımı koruma amaçlıdır

Anı Tur ve Aurum Otellerinin sahibi Veli Çilsal, ‘’Otelde bulunma amacım emeklerle inşa ettiğim otelimi ve eşyalarımı koruma amaçlıydı’’ dedi.

12.07.2021 - Anı Tur ve Aurum Otellerinin sahibi Veli Çilsal, ‘’Otelde bulunma amacım emeklerle inşa ettiğim otelimi ve eşyalarımı koruma amaçlıydı’’ dedi.

Çilsal, geçtiğimiz günlerde basına yansıyan görüntülerle ilgili yazılı açıklana yaptı. Didim’de faaliyet gösteren AURUM SPA ve  AURUM MOON isimli şirketlere ait otelleri ATG HOTELS‘e 2019 yılının Kasım ayında kiraladıklarını anımsatan Çilsal, şunları kaydetti:

‘’ATG HOTELS, güncel adı EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş. olan HARABACI A.Ş. ile alt kira sözleşmesi yaptı biz de bu alt kira sözleşmesine muvafakat verdik. İşletmeci olan EGEX TURİZM işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı alarak ve diğer hazırlıkları yaparak otelleri açıp faaliyete geçirmiştir.

Ancak daha sonraki süreçte ATG HOTELS kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, kira ödemelerini yapmadığı gibi otelin alt kiracı tarafından otellerin açılmasına ve işletilmesine engel olmuş ve EGEX TURİZM otelime yaptığı masrafları dahi benden talep etmiştir. 

Tüm bunların yanında ATG OTELS, hiçbir gerekçe göstermeden EGEXTURİZM’in sözleşmesini feshettiğini bildirerek oteli yeniden zorla hakimiyet altına almak üzere otelin kapısına iki araç dolusu kişileri ve hiçbir yetki ve sorumluluğu olmayan sözde yetkili gönderdiğini bu kişilerle oteldekiler arasında olay çıktığını öğrendim. 

KİRALARIM ÖDENMEDİ

Bu süreçte tarafıma kira ödemeleri yapılmadığı gibi bir de otellere rezervasyon yapan müşterilerin dahi girişinin engellendiğini, kapıdan gönderildiğini duydum. Mevcut koşullara dahi uygun konseptte olan ve işletilse ülke turizmine de önemli katkılar sağlayabilecek iki otelim, adı bu olaylara karışarak lekelenmektedir. Kiralarım ödenmediği gibi oteldeki otele ve şirketlerimize ait demirbaş eşyalarımızın güvenliği de yoktur.

Benim basına yansıyan görüntülerdeki otelde bulunma amacım emeklerle inşa ettiğim otelimi ve eşyalarımı korumak, tüm bu sorunların çözülmesi ve sezonda rezervasyonu olan tüketiciler de dahilhiç kimsenin mağduriyet yaşamadan otellerin bir an evvel işletilmeye başlanmasıdır.

Bunun dışında basına yanlı ve kasıtlı yaptırılan haberler ve içeriği iddialar gerçek dışı olup, ilgililer hakkında her türlü cezai ve hukuki süreçlerde işletilecektir.

Turizm kamuoyuna saygı ile duyurulur.’’


EGEX Turizm Vekili Bardakçı:

İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarımız iptal edilmedi

EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş Vekili Avukat Gürcan Bardakçı, şirketlerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edilmediğini belirterek, bu yöndeki haberlerin asılsız olduğunu ifade etti.

12.07.2021 - EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş Vekili Avukat Gürcan Bardakçı, şirketlerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının iptal edilmediğini belirterek, bu yöndeki haberlerin asılsız olduğunu ifade etti.

Bardakçı, Didim’de faaliyet gösteren ASTERİA ZEUS DİDİM ve ASTERİA VENÜS DİDİM (eski adları ile AURUM SPA ve  AURUM MOON) isimli oteller, müvekkil şirket EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş tarafından otellerin mülk sahibinin muvafakati ile ATG HOTELS’den alt kira sözleşmesi ile kiraladıklarını ve bu kira sözleşmesinin halen devam ettiğini belirtti

‘’Bu otellere ilişkin  müvekkil şirketimiz tarafından yaz dönemi için tüm hazırlıklar yapılmış işyeri açma ve çalıştırma ruhsatları Didim Belediyesi’nden alınmıştır’’ diyen Bardakçı, şunları kaydetti:

‘’Ancak bu süreçte hukuksal hiçbir dayanağı olmadan ATG HOTELS tarafından alt kira sözleşmesinin feshedildiği iddia edilerek ATG HOTELS tarafından, şirketimizin tanımadığı ve ilişkisi olmayan kişiler işbu otellere getirilerek otellerin müvekkil şirket tarafından çalıştırılması ve de otellere rezervasyon yapan müşterilerin otellere girişi engellenmektedir. 

Devam eden süreçte ne yazık ki firmamız hakkında da gerçeği yansıtmayan haberler de yayınlanmaktadır. Hukuksal anlamda öncelikle şunu belirtmekte fayda görmekteyim EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş’in işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarının iptal edildiği haberleri tamamen asılsızdır. Tarafımızca Didim Belediyesi yapılan yazılı başvuruda da  herhangi bir iptal durumunun söz konusu olmadığı ve işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarının aktif olduğu tarafımıza iletilmiştir.  Nitekim an itibariyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarının iptalini gerektirecek hiçbir durum yoktur.

Ayrıca yine belirtmek isteriz ki hukuken kira sözleşmeleri tek taraflı fesih olunamaz. ATG HOTELS herhangi bir mahkeme kararı ya da tahliye emri olmadan hukuksal hiçbir temele dayanmadan otelin müvekkil tarafından işletilmesine engel olmaktadır. Bu konu hakkında Didim Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçemizi de sunmuş bulunmaktayız. 

Covid-19 tedbirlerinin kalktığı ve yaz dönemi sebebiyle turizm sezonun en aktif olduğu bu dönemde müvekkil şirketin işletme hakkı olan ASTERİA ZEUS DİDİM ve ASTERİA VENÜS DİDİM isimli otellerin hukuki hiçbir dayanağı olmadan çalıştırılmasına engel olunması sebebiyle  firmamız büyük bir maddi ve manevi zarar içerisine girmiştir. 

Müvekkil EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş’nin bu otelleri işletmesine engel olacak hiçbir hukuki sorun mevcut olmayıp en kısa sürede otellerin tekrardan faaliyete geçeceğini de bildirmek isteriz.

Bunun dışında  müvekkil EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş’ne karşı  basında çıkan haberler  gerçeği yansıtmamakta olup bu haberleri yapan  ilgililer hakkında her türlü cezai ve hukuki süreçler başlatılacaktır. 

Turizm kamuoyuna EGEX Turizm Org. Tic. A.Ş adına saygı ile duyurulur.


Turizmcilerden ilçelere tanıtım gezisi...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Turizmcilerden ilçelere tanıtım gezisi

Adana’nın turizm potansiyelinin ortaya çıkartılması amacıyla Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı, TÜRSAB Adana BTK ve ADRO’nun girişimleriyle kentin kuzey ilçelerine yönelik tanıtım gezisi (info turu) yapıldı. 

Kozan,  Feke, Saimbeyli ve Tufanbeyli ilçelerine yönelik düzenlenen tanıtım gezisine Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Güneş, Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları ve Turizm Şube Müdürü İlhan Taş, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Adana Bölgesel Temsil Kurulu (BTK) Başkanı Meltem Özdemir, Adana Bölgesel Turist Rehberler Odası (ADRO) Başkanı Hasan Erdoğan, Adana İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Başkanı Berman Mantı, seyahat acentalarının temsilcileri, Çukurova Üniversitesi’nden öğretim üyeleri ve rehberler katıldı.

Tanıtım gezisinin ilk durağı olan Kozan’da turizmcileri Belediye Başkanı Kazım Ozgan, Arıkan Konağı’nda ağırladı. Turizmcilere ilçenin turizm potansiyeli hakkında bilgi veren Ozgan, turizmcilerden Kozan’a yönelik turlar yapılmasını istedi.

Turizmciler ardından Kozan kalesi ile Kozan Yöresel ürünler Satış Mağazası’nı gezdiler. Tanıtım gezisine katılan turizmciler önce Feke ardından Saimbeyli’ye gittiler. Çukurova Üniversitesi Biyometri ve Genetik Ana Bilin Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynel Cebeci tarafından acenta temsilcilerine ‘’Saimbeyli Mavisi’’ olarak da adlandırılan ‘’Teressa Mavisi’’ kelebeği hakkında bilgiler aktarıldı.

 Obruk Şelalesini gezen turizmciler, ilçenin tek oteline de giderek işletmecisi ile sohbet ettiler. 

Saimbeyli’nin ardından Tufanbeyli’ye giderek Şar Antik Kenti’ni gezdiler. Turizmcilere burada profesyonel turist rehberleri tarafından bilgiler verildi. 

TÜRSAB Adana BTK Başkanı Meltem Özdemir,  yeni destinasyonların açılmasını sağlamak ve kültür turizmine katkıda bulunmak amacıyla kuzey ilçelerine yönelik tanıtım gezisi düzenlediklerini söyledi.  Kuzey ilçelerinin kültürel değerlerini yakından gördüklerini belirten Özdemir, ‘’Buralara yerli ve yabancı turist çekilmesini sağlamak amacıyla çaba harcayacağız. Bu tür gezimizi diğer ilçelerimize yönelikte sürdüreceğiz’’ dedi.

Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları ve Turizm Şube Müdürü ilhan Taş da TÜRSAB Adana BTK ile kentin tanıtımının yapılması için işbirliği içerisinde olduklarını söyledi. Adana’nın tarih kokan kuzey ilçelerine yönelik verimli bir tanıtım gezisi yaptıklarını belirten Taş, amaçlarının kentin doğal ve kültürel güzelliklerinin ülke geneline tanıtmak olduğunu bildirdi.


Kimler 3. Doz Aşı Olmalı? Hangi Aşıyı Olalım? Aşı Hakkında Merak Edilenler!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kimler 3. Doz Aşı Olmalı? Hangi Aşıyı Olalım? Aşı Hakkında Merak Edilenler!

Hazırlanması yıllarca sürmesi gereken bir antiviral Covid 19 ilacı için zaman olmadığı için dünya bir Covid 19 aşısı üzerine yoğunlaştı ve büyük ölçüde başarılı oldu. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, açıkladı.

Bu günlerde dünya genel olarak aşılama açısından önemli bir düzeye ulaştı. Ülkemiz de, yetkililerin açıklamalarına göre yeterli sayıda aşıyı temin ederek düzenli bir şekilde aşılama uygulamasını yürütmektedir.

Sinovac aşısı Covid-19 global salgınını önlemede ilk aşamada başarılı oldu mu?

Her şeyden önce tamamen global özellikli bu salgında önleme çalışmaları bir bütünlük kazanmadı. Neredeyse bir Doğu-Batı ayrımı kendini gösterdi.Ama sonuçta önemli oranda aşılama gerçekleşti. Peki aşı ne yapacaktı ya da ne yaptı? Açıklamalar çok rahatlatıcıydı. Hastalığı hafif geçirmeye, yoğun bakım servisine ihtiyacı azaltmaya, ölüm olayını önlemede büyük yararları oldu. Öte yandan yerel çalışmalar da oldu. Ülkemiz yerli aşıyı hazırlamak için çalışmalara devam ediyor. Tarihimizde özellikle virüs aşısı üretimine yaklaşmakta zorlanan Türkiye bugünlerde yerli aşıyı üretme aşamasına çok yakın bu sevindirici bir gelişme.

“Bulabildiğiniz aşıyı olun”

Aşının Covid-19 ile savaşta halk sağlığı ve genel epidemiyolojik görüşler doğrultusunda önemli olduğundan tüm dünya hemfikirdir ve “hangi aşıyı olalım?” sorusu gündeme geldiğinde “bulabildiğiniz aşıyı olun” yanıtı verilmesi doğru bir yaklaşımdır. Bu düşünceyle epey yol almış bulunuyoruz. Şimdi de “üçüncü aşıyı olmak gerekli mi?” sorusu zihinlerimizi meşgul etmeye başladı. Gerçi büyük çoğunluk istekli bir şekilde üçüncü aşıyı oldu ama yine de kuşku duyanların sayısı az değildir. Üçüncü aşı olması yararlı olabilir ama zorunlu olduğunu söylemekten çok destekleyicidir ve Covid-19 için bağışıklığı güçlendirici olabileceği açıktır. Bu bakımdan, uygulanması tavsiye edilir fakat çeşitli sebeplerden bu üçüncü aşı yapılamamışsa,
bunun büyük bir kayıp olduğunu söylemek zordur. Önceki iki aşıdan sonra yeterli IgG antikoru oluşturmayanlara ise özellikle yapılması gereklidir.


DÜNYA TURİZMCİLERİ TOKAT’TA BULUŞUYOR....


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



DÜNYA TURİZMCİLERİ TOKAT’TA BULUŞUYOR

Dünya Turizmine yön veren turizmciler Uluslararası Ekoturizm Çalıştayı için Tokat Dedeman Oteli’nde bir araya gelecekler. Çalıştayda Dünyanın en başarılı turizmcilerine verilen Ekoturizm Ödülleri sahiplerini bulacak.

55 ülkede başkanlığı, 206 ülkede aktif üyesi olan Dünyanın en geniş kapsamlı uluslararası Turizm etkinliklerinden biri Tokat’ta gerçekleşecek. Uluslararası Ekoturizm Çalıştayı Amerika’dan sonra Türkiye’de düzenlenecek. Ekoturizm Derneği’nin 16. etkinliği olan bu önemli buluşma, 28 - 29 Temmuz tarihleri arasında Tokat’ta gerçekleşecek.

Tokat Dedeman Oteli’nde düzenlenecek ve Dünya Turizmine yön veren turizmcilerin buluşacağı Uluslararası Ekoturizm Çalıştayı’nda, 30’a yakın Büyükelçi, 250’e yakın yabancı katılımcı ve 1000’e yakın Türk Turizmcisi bir araya gelecek.

ÜLKEMİZE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK

Benzer birçok başarılı, ses getiren tanıtım çalışmaları ile tanıdığımız ve bu önemli etkinliği ülkemize kazandıran Uluslararası Ekoturizm Derneği Başkan Yardımcısı Murtaza Kalender görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Ülkemize son 1.5 yıldır uluslararası bir derneği ilk etkinliğini kazandırmanın ve ülkemizdeki Turizmci paydaşlarımız ile bir araya getirecek olmanın büyük gururu içerisindeyiz. Etkinliğimizde 2 gün boyunca Turizm Çalıştayı’nı, aynı zamanda ikili görüşmeler gerçekleştirecek olmamızdan dolayı çok mutluyum.

Etkinliğimizde, 28-29 Temmuz tarihleri arasında 30’a yakın Büyükelçi, 250’e yakın yabancı katılımcı ve 1000’e yakın Türk Turizmcisi ile Tokat Dedeman Otel’inde bir araya geleceğiz.

28 Temmuz akşamı ise bu alanda dünyanın en başarılılarına verdiğimiz Ekoturizm Ödüllerini açıklarken, kazananlara ödüllerini takdim edeceğiz. 

Ortalama en az 2000 Dolar ile 15.000 Dolar arasında para harcayan ve Dünyadaki en hızlı büyüyen trendlerin başında gelen Ekoturizm Çalıştayı, yalnızca katılımcılara değil, ülkemize de büyük katkı sağlayacaktır.

ÜCRETSİZ KAYIT YAPTIRABİLİRSİNİZ

Özellikle Turizmi 81 ilde 12 aya yayabilmek için bu tip etkinliklerin çok önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu etkinliğimizin Dünyadaki organik tanıtım bedeli yaklaşık 300 milyon dolar civarındadır. 

Türkiye’deki tüm Turizmci iş paydaşlarımız, etkinliğimize ücretsiz olarak aşağıdaki linkten 22 Temmuz 2021 tarihine kadar kayıtlarını yaptırabilirler;

https://www.workshoptravelshop.com/ecotourismtokat2021/tr/ 

Ayrıca bize destek veren Tokat Valiliği’ne, Tokat Belediyesi’ne , TGA’ya,  THY’ye, Tokat Dedeman Otel’ine, Alin Otel’e, Tower Otel’e ve ismini sayamadığım kurum ve kuruluşlara çok teşekkür ederiz.”


9 Temmuz 2021 Cuma

Lidya Grup’un önceliği çalışanlarının sağlığı ve eğitimi oldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Pandemide dünyada milyonlar işini kaybederken, Lidya Grup’un önceliği çalışanlarının sağlığı ve eğitimi oldu. Lidya Grup’un aralarında bulunduğu global sosyal şirketler, yıkıma uğrayan dünyanın yeniden toparlanmasına liderlik edecek. 

Geçtiğimiz yıl pandemi ilan edilmesiyle, dünyadaki tüm şirketler, insani ve ekonomik olumsuzlukların ortasında kalarak, farklı yönetim şekillerini ve çalışma koşullarını uygulamak durumunda kaldılar. Planlamaları ve hedefleri boşa çıkaran bu dönemde, öngörülmeyen bir süreçle başa çıkabilecek bir plana sahip olmak dahi çoğu zaman tek başına yeterli gelmedi. İLO (Uluslararası Çalışma Örgütü), bu yılın Haziran ayında yaptığı bir değerlendirmede, pandemi krizi nedeniyle 2021 yılının ilk çeyreğinde 140 milyon kişinin işini kaybettiğini açıkladı. Raporda, 2019 yılında 187 milyon olan küresel işsizliğin, 2022 yılında 205 milyona ulaşabileceğine dikkat çekildi. İLO yetkilileri, “Pandemi sadece bir halk sağlığı krizi değil, aynı zamanda bir istihdam krizi ve insani kriz” değerlendirmesinde bulundular. Yıkımınların sürekli olduğu bir dünyada, gelişmeyi odağına alan şirketler gerçekleri olduğu gibi kabul ederek, dünyanın yeni dayattığı gerçeklikte başarılı olabilmek için gerekenleri yapanlar olacaktır. 

Lidya Grup’un önceliği çalışanları ve ekosistemi oldu 

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, değişen ve dönüşen dünyamıza önderlik eden, sürekli öğrenen ve öğrendiklerini de paylaşan globalşirketler grubudur. Pandemi döneminde önceliği, çalışanlarının sağlığı ve eğitimi oldu. Bu kapsamda çalışanlarına uzaktan bağlantı ile çalışabilecekleri bir ortam oluştururken, kendilerini geliştirebilecekleri eğitim fırsatlarını sundu. Tüm dünyanın Covid-19 kaosu yaşadığı bu dönemde, global çapta işten çıkarmalara ağırlık verilmesi ya da insan kaynakları alımlarının durdurulması yaşanırken, Lidya Grup en önemli sermayesinin ve en değerli kaynağının “insan” olduğu bilinci ile hem eğitim çalışmalarına, hem personel alımlarına hız kesmeden devam ediyor. 

Gelişimi odağına alan şirketlerde “insan kaynaklarının” önemine dikkatleri çeken Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevim Yenici Öz, şunları söyledi: 

“Gelişimi odağına alan şirketler, yıkımların dönemsel değil, sürekli olabileceğinin farkındadır ve sadece bugün başarılı olmak için değil, geleceğe de hakim olabilmek için çalışırlar. Günümüzde olağanüstü bir dinamizm de, liderlerin ve yönettikleri ekiplerin ortaya koyabileceği cesaret ile ortaya çıkacaktır. Öngörülebilen bir dünya, algoritma ve denklemlerle başarılı bir şekilde yönetilebilir. Ancak, karmaşık ve öngörülemeyen bir süreçte ise, işine tutkuyla bağlı olan ekiplerin yaşayacağı zorluklar, olası krizler devam etse bile başarılı olmak için yeni yolları keşfetmelerini sağlayacaktır. Lidya Grup, merkezine insanı alan global bir sosyal şirkettir. Sürekli gelişim ve tutku, işbirliği ve ilişkiler, şeffaflık ve açıklık şirketimizin ilkeleri arasındadır. Çalışanlarımıza, ekosistemimize ve çevremize saygı duyarak ve birlikte yaptığımız iş birliği ile, bugün global bir şirket olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bilgi birikimi ve tecrübemiz, kalifiye insan kaynağımız, organizasyon yapımız ve finansal gücümüz ile sektörümüzde, Avrupa’nın sayılı birkaç firması arasında yer alıyoruz” dedi. 

Lidya Grup, pandemide Call Center ekibini kurdu 

Lidya Grup’un en kıymetli sermayesinin insan kaynakları olduğunu ifade eden İnsan Kaynakları Sorumlusu Merve Tan, şunları söyledi: 

“Lidya Grup olarak, dijital baskı sektörüne yön veren bir şirketler grubuyuz. En kıymetli sermayemiz insan kaynağımız. Geçirmekte olduğumuz ve daha önce deneyimlemediğimiz pandemi dönemini, beraberlik ruhu ile daha kolay ve sancısız bir şekilde geçirmekteyiz. Nitekim, geçtiğimiz yıl pandemi ilan edilmesinin ardından, çalışanlarımızın adaptasyonu için hazırlık çalışmalarına başladık. Bu dönemde önceliğimiz, hepimizin sağlıklı ve güvende olmasıydı. Bu sebeple, hızlı şekilde uzaktan çalışma düzenimizi kurduk. Devamında çalışanlarımızın bu zor dönemde yanında olduğumuzu, evlerimizde olsak da hep birlikte olduğumuzu hissettirecek şekilde iletişime büyük önem verdik. Bu süreçte eğitim çalışmalarına hız verdik, örneğin teknik ekibimiz yurtiçi ve yurtdışında birçok eğitime katıldı. Call Center ekibimizi kurduk, ekibimize bir yıla yakın yoğun bir eğitim verdik, sistem entegrasyonunu hızlıca  gerçekleştirdik ve şuan Lidya Grup Call Center’ı aktif olarak çalışmaya başladı. Yine bu süreçte, var olan kadrolarımızı güçlendirmekle birlikte, departmanlara değer katacak yeni insan kaynağı alımlarını sürdürüyor ve sektörün geleceğine yeni insan kaynaklarını kazandırıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ardından aldığımız geri dönüşler, bizler için çok değerli oldu. Yaşanılan belirsizliğin içindeki bu süreci, üst yönetimimizin liderliğinde, insan kaynakları departmanının katkıları ve çalışanlarımızın gayretleriyle başarılı bir şekilde geçirmekteyiz” şeklinde konuştu. 


Sensormatic, AR-GE Merkezi Oldu...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sensormatic, AR-GE Merkezi Oldu

Türkiye'nin lider elektronik güvenlik ve iş zekası entegratörlerinden Sensormatic’in,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın araştırma, geliştirme ve tasarım faaliyetlerini desteklemek üzere yürüttüğü programa yaptığı başvuru kabul edildi. Sensormatic artık resmi bir AR-GE Merkezi statüsü kazandı.

Müşteri ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda geliştirdiği yenilikçi çözümlerle katma değerli hizmet sunan ve rekabette farklılaşan Sensormatic, 2016 yılından bu yana hız kazanan araştırma geliştirme çalışmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen AR-GE Merkezi statüsü ile belgelendirdi. Sensormatic Güvenlik Hizmetleri COO’su Asım Akın, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, almaya hak kazandıkları AR-GE Merkezi Belgesi sayesinde artık daha rekabetçi ve katma değeri yüksek çözümler üreten bir şirkete dönüşeceklerini söyledi. Geliştirecekleri yeni güvenlik ve iş zekâsı çözümleri ile dünyanın daha güvenli hale gelmesi için daha çok katkı sağlayacaklarını belirten Akın, “Müşterilerimizin akıllı önleyici güvenlik çözüm ortağı olma hedefimize bir adım daha yaklaştık” diye konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öngördüğü şartları karşılayarak AR-GE Merkezi Belgesi aldıklarını vurgulayan Akın, “Genel eğilimin aksine biz ticarileşmiş 4 AR-GE projemizle başvuru yaptık ve bakanlıktan kabul alan iki firma arasında yer alma başarısını gösterdik” dedi.

“AR-GE’de de liderliği bırakmayacağız”

2016 yılından bu yana 170 farklı müşteri için 300’ün üzerinde yazılım ve donanım geliştirme projesini hayata geçirdiklerinin altını çizen Akın, sözlerine şöyle devam etti: “Kazandığımız yeni resmi AR-GEstatüsü sayesinde üniversitelerle de iş birliği yaparak faaliyetlerimizi genişleteceğiz. Sunacağımız yenilikçi çözümlerle sektördeki lider konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz. İnsan odaklı, gelişmiş teknolojik altyapıya sahip, ihtiyaca özel kurgulanabilen, sürdürülebilir çözümlerimize yenilerini ekleyecek, rekabet gücümüzü artıracak ve müşterilerimize sunduğumuz faydayı artıracağız.  İnovasyon tutkumuz ile müşterilerimizin farklı bir dünya görmesini sağlayacağız. Bu güzel gelişme ile güçlenen ailemizin önünde yeni bir kulvar bulunuyor ve sorumluluklarımız artıyor. Bu alanda da lider olmayı hedefliyoruz.”

Sensormatic Güvenlik Hizmetleri

1994 yılından beri sektör lideri olarak hizmet veren Sensormatic, 12 farklı sektörde ihtiyaca özel tasarladığı marka bağımsız çözümlerle öne çıkan güvenlik teknolojileri ve iş zekası çözümleri entegratörüdür.

300’e yakın uzman çalışanı ve Türkiye’de 16 farklı şehirde bulunan teknik ekibiyle Perakende, Bankacılık-Finans, Ticari-Endüstriyel tesisler, Havacılık, Kamu-Adalet, Enerji, Eğitim, Turizm ve Otelcilik, Sağlık, Spor, Ulaştırma ve Lojistik ve Veri Merkezi alanlarına güvenlik ve operasyonel verimlilik sağlayan teknolojik çözümler sunar.

Sensormatic güvenlik ve iş zekası kategorilerinde çözüm sunar. Güvenlik teknolojileri kategorisinde video izleme, geçiş kontrol, yangın algılama, seslendirme-anons, hırsız ihbar ve elektronik ürün takip çözümleri bulunur. İş zekası kategorisinde personel devam takip sistemleri, RFID demirbaş ve envanter yönetimi, gerçek zamanlı lokasyon belirleme, trafik analizi, elektronik fiyat etiketi ve kayıp önleme yönetimi çözümleri yer alır. Sensormatic ayrıca pandemi döneminde yeni normale geçişte, kurumların çalışanlarının ve müşterilerinin sağlık ve güvenliğini korumak amacıyla ateş ve maske kontrolü yapan termal ve video analiz özellikli kameralar, bir alandaki kişi sayısını gerçek zamanlı ölçüp, kapasite aşıldığında uyarı veren yoğunluk ölçüm çözümü, bireyler arasındaki sosyal mesafenin korunmasını sağlayan sosyal mesafe koruma çözümü ve temas etmeden geçişe olanak veren geçiş kontrol çözümleri sunmaktadır.

2011 yılında gerçekleşen birleşme ile bir Securitas grup şirketi olan Sensormatic, bu köklü uluslararası yapıdan aldığı güçle teknoloji ve insanın uyum içinde çalıştığı lokal ve global projeler üretir. 1934’te kurulan ve merkezi İsveç’te bulunan Securitas, toplam 48 ülkede, uzman güvenlik hizmetlerinden, teknolojik çözümlere ve danışmanlığa kadar uzanan geniş hizmet yelpazesi ve 355 binden fazla çalışanı ile hizmet veriyor.

 *Sensormatic bir Securitas Grup şirketidir.                                                                                                                                                                                                                                           


8 Temmuz 2021 Perşembe

Şerif Yenen'den Kültür Turizmi Çağrısı...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Şerif Yenen'den Kültür Turizmi Çağrısı

"Kültür turizmi lafta kalmasın, şimdi harekete geçme zamanı"

Uzun yıllardır kitle turizmi odaklı yürütülen tanıtım stratejimizi, artık kültür odaklı yapmamız gerektiğini söyleyen Şerif Yenen, pandeminin kültür turizminin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu savunuyor ve bazı önerilerde bulunuyor. 

Bakanlığın Göbekli Tepe’yi çevresiyle birlikte ele alan destinasyon odaklı çalışmalarını destekleyen Yenen, öte yandan yeni bir isimle kavram kargaşası yaratmamak gerektiğini savunuyor.

Profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen, turizmde özlenen hareketli günlerin yavaş yavaş geri gelmesini sevinçle karşılıyor. Türk turizminin geçmişte de pek çok kriz yaşadığını, şimdi olduğu gibi, her seferinde ayakta kalmayı, hatta güçlenerek yeniden yükselmeyi başardığını hatırlatan Yenen, pandeminin sektöre yeni deneyimler yaşattığını, kültür turizminin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade ediyor.

Şerif Yenen, katma değeri yüksek turizm çeşidi olan kültür turlarının pandeminin en başından bu yana online olarak da devam ettiğini hatırlatarak şöyle diyor: "Evlere kapandığımız günlerde özellikle kültür turizmi yapan seyahat acentelerinin ve profesyonel turist rehberlerinin yaptığı sanal turlara ilgi yüksek oldu, hatta olmaya devam edecek gibi görünüyor. Kültür turizmi bu sayede yeni bir boyut kazandı. Kültür turizmine olan ilgi, içinde olduğumuz normalleşme sürecinde de sürüyor, artık kültür gezileri daha küçük gruplarla, belirli önlemler çerçevesinde ve özel ilgi ekseninde yapılıyor. Öte yandan, kültür turizminin öneminden söz etmeyen yok, ama bu genellikle lafta kalıyor."

"Cesur bir karar alalım, tanıtımda ülkemizin stratejisini değiştirelim" 

Türkiye’nin sahip olduğu, dünyada eşi bulunmayan,tarihi ve kültürel zenginliğinin turizmin lokomotifi olması gerektiğini söyleyen Yenen, pandemi sürecinin bu yönde evrilen seyahat tercihlerini körüklediğini kaydediyor. Katma değeri en yüksek turizm çeşidinin kültür olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını yineleyen Yenen, artık bu yeni dönemde tanıtım stratejilerinin de kültür odaklı yapılması gerektiğini belirtiyor. 

Son on, hatta yirmi yıllık yurtdışı tanıtım kampanyalarında ağırlığın hep kitle turizmine verildiğini iddia eden Yenen, "Kültür turizminin öneminin algısı konusunda sektörde herkes hemfikir ama nedense bu yönde strateji geliştirme konusunda bir girişim ne yazık ki söz konusu olamıyor" diyor. Kültür atağı için harekete geçmenin tam zamanı olduğunu belirten Yenen, "Gelin Türkiye'nin tanıtım stratejisini değiştirelim, kültüre yoğunlaşalım" çağrısı yapıyor ve şöyle konuşuyor:

"Yıllardan beri ülkemizin turizm tanıtımı, mevcut durumu korumaya yönelik şekilde gerçekleşti. Yani, ağırlık ülkemize en fazla turisti gönderen ülkelere ve kitle turizmine verildi. Dolayısıyla ülkemizin turizmi kısır bir döngü içinde hapsoldu. Arzuladığımız ve ülkemiz için daha verimli ve sürdürülebilir diğer turizm dalları bir türlü gelişemedi veya daha çok turist almak istediğimiz ülkelerden gelen turistlerin sayısını arttıramadık. Artık ülkemizin turizm tanıtımında çok cesur bir strateji değişikliği yapmalı, ağırlığı kültür turizmine ve kültür turisti potansiyeli yüksek ülkelere verilmeliyiz. "

Yurtdışı Tanıtım Ofisleri  

Şerif Yenen, bu atağın hayata geçmesi için bazı önerileri de şu şekilde anlatıyor: 

"Yurt dışı tanıtımlarda Bakanlığımızın Tanıtım Ofislerinin önemi çok büyük. Ancak üzülerek görüyoruz ki o ofislerde, bulundukları ülkenin dilini bir kenara bırakın yabancı dil bile konuşamayan görevliler çalışabiliyor. Oysa ki yurtdışındaki tanıtım ofislerimizin mimarisi, dekorasyonu Türkiye’nin kültürüyle paralel olmalı, istihdam edilen yetkililer hedef ülkede konuşulan yabancı dili ve kültürü iyi bilmeli, sosyal yönü çok güçlü kişilerden seçilmeli, sosyal medyayı iyi kullanabilmeli ve yapacağı etkinlikler ve bunların iletişimi konusunda son derece bilgili olmalıdır.

Yüzyüze Tanıtım Projesi 

Öte yandan belirlenecek hedef ülkelere yönelik, Türkiye’nin tarihine, arkeolojisine, mimarisine ve kültürel değerlerine hakim bir tanıtım ekibi kurulmalı, yurtdışı tanıtım ofislerimizin geliştireceği organizasyonlarla hedef ülkelerdeki kulüpler, kütüphaneler, müzeler, fuarlar, eğitim kurumları ve kültür kurumları ile işbirliği içinde değişik başlıklarda yıl boyunca Türkiye tanıtım sunumları yapılmalıdır."

Göbekli Tepe Vurgusu Çok Önemli! 

Şerif Yenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Göbekli Tepe atağına da değiniyor. Bu atağın doğru bir zamanlamayla başlamasını takdir eden Yenen şu konuya dikkat çekiyor: 

"Göbekli Tepe, dünya arkeoloji literatürüne geçmiş, basında da yankılanmış bir isimdir. Hem canlı, hem sanal gezilerimiz arasında en rağbet görenlerin en başında Göbekli Tepe gelirken, buraya artık "12 Tepe" dersek gezginlerin kafasında bir kavram kargaşası yaratmış olacağız. Bakanlığın Göbekli Tepe'yi çevresiyle birlikte tanıtma fikrini elbette beğeniyor ve destekliyoruz, hatta bu bölgenin değerini de artıracaktır diye düşünüyoruz ama vurgu odağımız olan Göbekli Tepe söyleminden vazgeçmemek gerektiği fikrindeyiz".


7 Temmuz 2021 Çarşamba

İzmir turizmi gerçek potansiyeline kavuşacak...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





Başkan Tunç Soyer, Visitİzmir lansmanında konuştu:

İzmir turizmi gerçek potansiyeline kavuşacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı Başkanı Tunç Soyer, dijital turizm altyapısı Visitİzmir’in mobil uygulamasını İstanbul Kongre Merkezi’nde tanıttı. İzmir Vakfı koordinasyonunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Sun Express’in ortaklığında hayata geçirilen Visitİzmir, 30 ilçeyi kapsayan 11 kategori ve 2 bin 300’den fazla noktaya ilişkin bilgi sunuyor. Soyer, “Visitİzmir ile İzmir, Türkiye’de dijital turizm altyapısını tamamlayan ilk şehir oldu. Dünyada çok az şehirde gördüğümüz bu çalışma İzmir’in, Akdeniz ve dünya genelinde farklı bir destinasyon olarak ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayacak. Pandeminin hayatımızdan uzaklaştığı bu dönemde birçok şeye, birçok yerde yeniden başlayacağız. 15 aylık bu inanılmaz tecrübenin ardından önümüzdeki yaza İzmir’le başlamanızı tavsiye ediyorum. İzmir’le yeniden başlamak isteyen herkesi Visitİzmir’i cep telefonlarına indirerek kullanmaya ve bir İzmir elçisi olmaya davet ediyorum” dedi


Turizmin dünya genelinde dijitalleştiği ve küçük ölçekli turizmin yaygınlaştığı pandemi sürecinde İzmir’in turizm ortakları bir araya geldi ve şehrin dijital turizm altyapısı Visitİzmir mobil uygulamasını yayınladı. İzmir Vakfı koordinasyonu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Sun Express’in ortaklığıyla hayata geçirilen Visitİzmir, 30 ilçeyi kapsayan 11 kategori ve 2 bin 300’den fazla noktayla erişime açıldı. Şehirdeki tüm kurumların vizyon ortaklığının bir sonucu olarak ortaya çıkan Visitİzmir’in mobil uygulamasının tanıtımı İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen bir basın toplantısıyla yapıldı.

“Hedefimiz turizmi 12 aya yaymak”

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı Başkanı Tunç Soyer, kentin refahını artırma hedefiyle çalışmaya devam ettiklerini söyledi. Soyer, “Turizm hareketliliğinin durma noktasına geldiği bir dönemde, İzmir turizmini büyütmek için 2020 ve 2021 yıllarında çok sayıda ilke imza attık.İzmir’in il ölçeğindeki turizm stratejisinin hazırlık çalışmaları, tam da Covid-19 pandemisinin başladığı süreçle örtüştü. Bu süreçte, ‘Başka bir turizm mümkün’ anlayışıyla daha dirençli bir turizm sektörünün hayalini kurduk. Bu, İzmir turizmine yön veren tüm kurumların, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, turizm sektörünün ve sivil toplumun ortak hayaliydi. İzmir Vakfı’nın koordinasyonu ile yayınladığımız strateji dokümanı, İzmir turizmini 12 ay ve 30 ilçeye yayılan ve her bir turistin bıraktığı döviz miktarını ülke ortalamasına göre en az iki kat yükselten yeni bir yol haritası ortaya koydu. Bu yeni stratejiyle İzmir’i sadece bir kıyı destinasyonu olarak değil tarih, kültür, doğa ve gastronomisiyle de ön planda bir şehir olarak konumlandırıyoruz. Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan dijital turizm ansiklopedisi Visitİzmir bu nedenle bizim için çok önemli. 12 ay gibi bir sürede İzmir’de turistik cazibesi olan tüm noktaları tek bir dijital veri tabanında topladık ve tüm bu verileri dünyanın neresinde olursa olsun tüm kullanıcıların erişime açtık” dedi.  

Tüm bilgiler tek uygulamada

Dijital turizm altyapısının hazırlık sürecinde İzmir Kalkınma Ajansı’nın finansal desteğiyle ve 40’tan fazla uzmanın çalışmasıyla 11 farklı başlıkta, 2 binden fazla turistik noktaya dair bilgi ve görselin bir araya getirildiğini ifade eden Soyer, “Tarih ve Kültür, Doğa, İnanç, Somut Olmayan Kültürel Miras, Konaklama, Gastronomi gibi 11 farklı başlıkta yapılan bu çalışmayla bu noktalara dair hem detaylı metinsel bilgiler hem de görsel ve video havuzu oluşturuldu. Konum bilgileri, iletişim bilgileri, noktaların yönetiminde yetkili kurum ve kuruluş bilgilerine kadar detaylı bir çalışma hayata geçti. Bergamalı son sepet ustası Mustafa Pancar’dan Çeşme’deki lüks otellere, İzmir’in 8 bin 500 yıl öncesine uzanan ilk yerleşim yeri Yeşilova Höyüğü’nden müze ve sanat galerilerine ya da az bilinen doğa alanlarına ve bu alanlardaki canlılara kadar tüm noktalara dair detaylı bilgilere Visitİzmir üzerinden ulaşılabiliyor” dedi.

“Herkesi İzmir Elçisi olmaya davet ediyorum”

Her kullanıcının Visitİzmir’e üye olduğunda “İzmir Dostu” etiketine de sahip olacağını belirten Soyer, “Her etkileşim, yorum yapma, beğenme kullanıcılara puan kazandırıyor. 8 bin 500 puanı toplayan kullanıcılar ‘İzmir Elçisi’ oluyor. İlerleyen süreçte İzmir elçilerimize farklı avantajlar sağlayacağız. Otel ve restoranlarda indirim aklımızdakilerden birkaçı. Visitİzmir topyekün İzmir’de bir ihtiyacı gideriyor. Böylece turizm stratejimizin ana hedefi; turizmi 12 aya ve 30 ilçeye yayma politikamızın omurgasını tamamlamış olduk. Visitİzmir aplikasyonu ile dünyanın neresinden olursa olsun herhangi bir gezgin, İzmir’in en ücra köşesindeki turizm destinasyonuna erişim konusunda her türlü bilgiye çok hızlı bir şekilde erişebilecek. Dünyada bu detayda bir şehir turizmi uygulamasına sahip çok az şehir var. Türkiye’de ise bir ilk. Bu nedenle yapılan çalışma İzmir’in, Akdeniz ve dünya genelinde farklı bir destinasyon olarak ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayacak. Pandemi koşullarının ortadan kalktığı dönemde İzmir için hedefimiz şehrimizin nüfusu kadar yani 4 milyon ve üzerinde yerli ve yabancı turist ağırlamak. Turizme yönelik attığımız her adımda, gücümüzü, kentteki tüm paydaşlarımızla ortak hareket etme kapasitemizden alıyoruz. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde, İzmir turizminin gerçek potansiyeline ulaşacağına inancımız tam. Biliyorum ki, pandeminin hayatımızdan uzaklaştığı bu dönemde, birçok şeye, birçok yerde, yeniden başlayacağız. 15 aylık bu inanılmaz tecrübenin ardından, önümüzdeki yaza İzmir’le başlamanızı tavsiye ediyorum.İzmir’le yeniden başlamak isteyen herkesi, Visitİzmir’i cep telefonlarına indirerek kullanmaya ve bir İzmir Elçisi olmaya davet ediyorum” dedi.

Visitİzmir’e Altın Örümcek’ten ödül

Visitİzmir uygulaması, ilk ödülünü Türkiye’nin bağımsız web ödülleri organizasyonu Altın Örümcek Yarışması’nda “Kamu Kurumu” kategorisinde aldı. Soyer, konuşmasının sonunda bu haberi de paylaşarak “Bir kent vizyonu ortaklığıyla şehre kazandırdığımız bu projede emeği geçen tüm paydaşlarımızı tebrik ediyorum” dedi.

Tümüyle yerli yazılım

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yazılım şirketi İzmir Teknoloji (eski adıyla ÜNİBEL) tarafından tümüyle yerli yazılımla gerçekleştirilen şehir rehberi niteliğindeki Visitİzmir, hem mobil uygulama hem de internet sitesi üzerinden hizmet veriyor. Visitİzmir’in tüm içeriğine visitizmir.org internet sitesi üzerinden de erişilebiliyor. Google Play ve App Store’dan ücretsiz indirilebilen uygulamanın Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dil seçeneği bulunuyor.

Visitİzmir bir sosyal medya platformu

2 bin 300’den fazla tarihi ve turistik noktaya dair bilgi, fotoğraf ve videonun yer aldığı uygulama, İzmir’in tarihi, kültürel, doğal zenginliklerini keşfetmek isteyenlere rehberlik ediyor. Konum bilgisi ile bu noktalara nasıl ulaşılabileceğini harita üzerinden gösteriyor. Konunun uzmanları ve Visitİzmir kullanıcıları tarafından düzenli olarak güncellenecek, sisteme yeni bilgiler girilecek.

Visitİzmir aynı zamanda bir sosyal medya platformu ve tanıtım mecrası olarak tasarlandı. Uygulama ile kullanıcılar, İzmir’in turistik değerlerine dair yorum yapabiliyor, fikirlerini diğer kullanıcılarla paylaşabiliyor. Bunun yanı sıra kendi turizm noktalarını beğenip, favorilerine ekleyebiliyor ve yepyeni noktalar önerebiliyor. Duran, statik bir yazılım değil etkileşim halinde sürekli gelişen ve büyüyen bir altyapı olarak Visitİzmir sürekli güncelleniyor. Şehirdeki güncel etkinlikleri ve yenilikleri kullanıcılarına ulaştıran Visitİzmir, İzmir’in tanıtım mecrası olarak da işlev görüyor.


MXGP of Turkey, 4-5 Eylül’de Afyonkarahisar’da yapılacak...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Motokrosun yıldızları Eylül’de Türkiye’de

MXGP of Turkey, 4-5 Eylül’de Afyonkarahisar’da yapılacak

Spor turizminin en büyük etkinliklerinden biri olan dünyanın en önemli motokrosçılarının yarıştığı MXGP of TURKEY ve Türkiye MotoFest, T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Eylül’ün ilk haftasında Afyonkarahisar’da yapılacak.

Dünyanın en önemli motokrosçularının yarıştığı Dünya Motokros Şampiyonası’nın (MXGP) Türkiye etabı 4-5 Eylül 2021’deveTürkiye’nin 2021 yılındaki en büyük etkinliği Türkiye MotoFest1-5 Eylül 2021’de Afyonkarahisar’da düzenlenecek.

Genç ağırlıklı ve özellikle yüksek gelir grubunun ilgi gösterdiği, dünyanın bir çok yerinden motosiklet tutkunlarının geleceği yarış ve festivalin lansman toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı.

NG Hotels Afyon’da yapılan tanıtım toplantısında konuşan Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, motokros sporuyla beraber uluslararası organizasyonlara başladıklarını bunun için söz konusu şampiyonanın ilk göz ağrısı olduğunu söyledi.

“MOTOKROS, AFYONKARAHİSAR’IN BAŞTACI”

Afyonkarahisar’ın isminin bu nedenle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada daha çok duyulacağını ifade eden Çiçek, “Motokros bizim için artık bir şeref meselesi, bizim tacımız. Motokros gerçekten Afyonkarahisar’a çok yakıştı, özdeşleşti.’’ ifadelerini kullandı.

Afyonkarahisar’ın gastronomi şehri olmasının yanında motokrosun da dünyadaki en iyi pistlerinden biri olduğunu vurgulayan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de, Afyonkarahisar’ın gastronomi şehri ilan edilmesiyle öne çıktığını hatırlatarak, bu sene geçtiğimiz sene ertelenen yarışın yanında festivali de beş güne yayarak birlikte yapacaklarını söyledi.

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ise, Afyonkarahisar’ın yaptıkları spor tesisleri ve buradaki organizasyonlarla sporun başkenti olduğunu kanıtladığını belirterek, yurtdışından bu spora ilgi duyan tüm sporcuları ve turistleri beklediklerini dile getirdi.

Türkiye’de motosiklet sporunun hızla yükseldiğini ve dünyada Türk sporcusunun başarılarını konuşmaya başladığının altını çizen Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Başkanı Bekir Yunus Uçar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çok büyük işler yapmanın hayalini her zaman kurduk ve bu hayalin peşinden koştuk. Haddimizi biliyoruz ama yaptığımız organizasyonlarla dünya arenasında İstiklal Marşı’nı okutan yetiştirdiğimiz sporcularla sınırları aşıyoruz çok şükür.”

Dünya şampiyonası formatında 5 yarışın eylülün ilk haftasında gerçekleştirileceğine dikkati çeken Uçar, 180 ülkeye yapılacak yayınlarla Afyonkarahisar’ın her türlü özelliği ve güzelliği ile yansıtılacağını ve yaşatılacağını belirtti.

Uçar, söz konusu etkinlikler kapsamında 100 bin seyirciyi 5 gün boyunca misafir etmeyi beklediklerini dile getirerek, 10 bine yakın yabancı katılımcı beklediklerini açıkladı.

DÜNYA KADINLAR MOTOKROS ŞAMPİYONASI’NA KATILACAK İLK TÜRK

Dünya ve Avrupa Motokros yarışlarında Türkiye’den de çok sayıda sporcu katılacak. Lansmana katılan sporculardan biri bu yıl ilki gerçekleştirecek. Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası'na Türkiye’den ilk kez bir yarışmacı katılacak. 16 yaşındaki motokros sporcusu Irmak Yıldırım da bu spora 14 yaşında başladığını, ailesinin katkısıyla aldığı eğitimlerle başarıya ulaşmak için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yapılacak yarış, dünyanın en iyi pisti ödüllü Afyonkarahisar Motorsporları Pisti’nde gerçekleştirilecek. Türkiye’nin “güvenilir ülke” olması dolayısıyla dünyanın bir çok yerinden sporcu ve izleyicinin yarışları izlemek üzere Türkiye’ye gelecek.

BEŞ YARIŞ AYNI HAFTASONUNDA YAPILACAK

4-5 Eylül 2021 tarihlerinde dünya ve Avupa klasmanında 5 yarış aynı anda yapılacak:

- Dünya Büyükler Motokros Şampiyonası (MXGP), 

- Dünya Kadınlar  Motokros Şampiyonası (MXWOMEN), 

- Dünya Gençler Motokros Şampiyonası (MX2), 

- Avrupa Motokros Şampiyonası (MX2T), 

- Avrupa Motokros Şampiyonası (MXOPEN) 

Türkiye’de yapılacak yarışlara Yamaha, Honda, Kawasaki, KTM, Husqvarna, GasGas, TM ve Fantic gibi fabrika takımlarının da olduğu 25’iaşkın takımla 150’ye yakın yarışçının katılması bekleniyor.

MXGP, 180 ÜLKEDE YAYINLANIYOR

Dünya çapında çok popüler olan motokros yarışlarının en önemli yarışının Türkiye etabı olan MXGP of TURKEY, 7.3 milyar kişinin yaşadığı 180 ülkede 3.5 milyara yakın izleyiciye ulaşıyor. Dünyanın motokros yıldızlarının mücadele ettiği yarışlar, bu yıl 18 etaptan oluşan MXGP ve MX2, 6 etaptan oluşan MXWOMEN,13 etaptan oluşan MX2T ve MXOPEN’de kürsü için ter dökecek. 


TÜRKİYE MOTOFEST’TE 5 GÜNDE 7 KONSER

Türkiye’nin 2021’deki en büyük etkinliği olması beklenen Türkiye MotoFest, bu yıl 5 güne çıkıyor. 1-5 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılacak festival, Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinden motosiklet tutkunlarını buluşturacak. Türkiye MotoFest’e bu yıl 100 bine yakın ziyaretçinin katılmasıbekleniyor.

Beş gün boyunca pek çok markanın çeşitli aktiviteleri, spor etkinliklerinin de yer alacağı festivalin konser programı ise şöyle:

1 Eylül 2021 Çarşamba: Mustafa Ceceli

2 Eylül 2021 Perşembe: Cem Adrian

3 Eylül 2021 Cuma: Haluk Levent

4 Eylül 2021 Cumartesi: Merve Özbey - Kıraç

5 Eylül 2021 Pazar: İrem Derici - Cenk Eren


TÜRKİYE EKONOMİSİNE 5 MİLYAR TL’DEN FAZLA KATKI

Dünyanın en önemli motokros yarışı olan MXGP’nin Türkiye etabı bu yıl üçüncü kez yapılıyor. Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle yapılamayan yarışın en son yapıldığı 2019’da MXGP of TURKEY sadece yarışın yapıldığı haftada Türkiye ekonomisine 5 milyar TL’ye yakın katkıda bulunduğu açıklanmıştı. Türkiye’nin spor ekonomisi ve turizmi için en önemli etkinlik konumundaki MXGP of Turkey ve Türkiye MotoFest’in bu yıl Türkiye ekonomisine katkısının daha da artması bekleniyor. 

200 MİLYON AVRO DEĞERİNDE TÜRKİYETANITIMI 

MXGP of TURKEY’in dünya çapındaki yayınları ve Türkiye MotoFest’ten yapılan haberler Türkiye’nin tanıtımına büyük katkıda bulunuyor. En son 2019’da yapılan MXGP of TURKEY ve Türkiye MotoFest’in sadece yayınlanan haberleri ve yayınlarının reklam değeri, 200 milyon Avro’ya ulaşmıştı. 

Pandeminin ardından aldığı önlemlerle “güvenli ülke” olan Türkiye’ye ilgi her geçen gün artıyor. Bu yıl yapılacak yarış ve festival, Türkiye ve dünyanın önemli yayınları tarafından takip edilecek. Böylece Türkiye’nin tanıtımına daha büyük katkı sağlayacak.

Öte yandan bilet satışları dapasso.com.tr ve albikere.com adresinden satışa sunulmaya başlandı. 

MOTOSİKLET EKONOMİSİNİN YÜKSELİŞİ

Her yıl katlanarak büyüyen motosiklet sektörü, Türkiye ekonomisine büyük katkıda bulunuyor. Türkiye’de kayıtlı her 100 araçtan 15’ini oluşturan motosikletlilerin sayısı her yıl katlanarak artıyor. Mobiliteye ilginin pandemi nedeniyle daha fazla tercih edilmesiyle motosiklet sektörünün devleri Türkiye’yi önemli pazarların başında görüyor

 

6 Temmuz 2021 Salı

Delta mutasyonu belirtileri nelerdir?

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



COVİD-19 Delta Mutasyonu ve Delta Plus Mutasyonu Nedir? Belirtileri Nelerdir ve Hangi Aşı Daha Etkilidir?

Virüsler mutasyon yoluyla sürekli değişir ve bir virüsün yeni mutasyonlarının ortaya çıkması beklenir. Mutasyona uğrayan virüsün belirtileri farklı olabildiği gibi yapılan aşıların da mutasyona etkisi farklı olabilir. Hindistan’da ortaya çıkan Delta mutasyonu nedir, belirtileri ve aşıların bu mutasyona etkisi var mı? Bu soruların cevaplarını Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay yanıtladı. 

Delta Mutasyonu Nedir?

COVID-19 virüsü mutasyona uğrayarak alfa, beta, gama ve şimdilerde delta mutasyonu ortaya çıkmıştır. Delta mutasyonu ilk olarak Aralık 2020’de Hindistan’da ortaya çıkmıştır. Nisan 2021’de de Delta plus mutasyonu ortaya çıkmıştır. Haziran 2021 itibariyle varyant 80'den fazla ülkede tespit edilmiştir. Türkiye’de de görülmeye başlamıştır.


Delta mutasyonu belirtileri nelerdir?

Bu mutasyona uğrayan virüs daha bulaşıcı ve akciğerlerde daha fazla hasar bırakmasının yanı sıra kullanılan ilaçlara da daha dirençli olması nedeniyle daha tehlikelidir. Covid-19 enfeksiyonu belirtileri öksürük, ateş, koku ve tat kaybı iken Delta varyantına yakalananlar arasında en çok baş ağrısı, boğaz ağrısı ve burun akıntısı gibi belirtiler görülmektedir. Genç yaştaki hastalar "ağır bir soğuk algınlığı geçiriyormuş gibi" hissetmektedir. Bu nedenle de COVID-19 enfeksiyonu yanlışlıkla soğuk algınlığı gibi düşünülmekte ve bu da hızlı bir yayılmaya neden olabilmektedir. Bu nedenle de bu dönemde nezle, baş ağrısı ve boğaz ağrısı şeklinde ağır soğuk algınlığı geçiriyorsanız COVID-19 testi yapılması faydalı olabilir. Mutlaka tat ve koku sorunu yaşamanız gerekmez. 

Aşıların Delta mutasyonuna etkisi nasıldır?

Delta varyantına karşı Biontech aşısının etkisi %90 olarak bildirilmiştir. İsrail’de yapılan bir çalışmada ise %70 etkili olduğu bildirilmiştir. Sinovac aşısının ise Delta mutasyonua etkisi 2-3 kat daha az olduğu ancak 3. doz yapıldığında Delta mutasyonuna daha etkili olabileceği bildirilmiştir. 

Sonuç olarak özetleyecek olursak;

-Delta mutasyonu Hindistanda  ortaya çıkan bir mutasyondur. 

-Delta mutasyonu nezle, boğaz ağrısı ve baş ağrısı belirtileri gösteren ve ağır soğuk algınlığı gibi kendini göstermektedir. Tat ve koku kaybı görülmez. 

-Delta mutasyonu daha bulaşıcıdır, akciğerleri daha çok etkiler ve COVID-19 ilaçlarına etkisi daha azdır.

-Aşılardan Biontech Delta mutasyonuna en az %70 olmakla birlikte %90’a kadar etkili olabilmektedir.

-Sinovac aşısı Delta mutasyonuna etkisi daha az olmakla birlikte 3. doz yapılırsa Delta virüsüne karşı daha fazla koruma sağlayabileceği bildirilmektedir.