29 Aralık 2017 Cuma
Ekonomi basını "EGD Yılbaşı Buluşması"nda bir araya geldi...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Ekonomi basını "EGD Yılbaşı Buluşması"nda bir araya geldi
- TİM Başkanı Büyükekşi:
- "2018 yılı için OVP'de 169 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Biz 170 milyar doların üzerine çıkmak istiyoruz"
- EGD Başkanı Toprak:
- "Bugünkü büyümeyi ve diğer olumlu enstrümanları özel sektörün dinamik yapısına borçluyuz. O dinamik yapıyı da biz yansıtıyoruz. Özel sektör ile ekonomi gazetecileri arasında böyle bir iş birliği var"
- Etkinlikte, Türkiye ekonomisine yaptıkları katkılar dolayısıyla Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Sevim Arsel ve Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar adına şükran plaketi takdim edildi
Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) geleneksel "Yılbaşı Buluşması"nın 13'üncüsü Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi.
TİM ev sahipliğinde ve Vestel ana sponsorluğunda, Arçelik, Özak Global Holding'in desteğinde gerçekleştirilen etkinlikte, EGD üyeleri, siyaset ve iş dünyasından isimler bir araya geldi.
Etkinliğin açılışında konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, bitimine sayılı günler kalan 2017'nin, ihracatçılar açısından son derece olumlu geçtiğini belirterek, Orta Vadeli Program'da (OVP) bu yıla ilişkin ihracat hedefinin 153 milyar dolar olduğunu anımsattı.
Büyükekşi, kendilerinin 2017'yi "İhracatta atılım yılı" ilan ettiklerini ve bu rakamı geçeceklerini söylediklerini aktararak, "İhracatçılarımız sözünü tuttu ve 11 ayda bu rakamı yakaladı. Geçtiğimiz ay OVP revize edildi ve ihracat hedefi 156,5 milyar dolara yükseltildi. Biz, onu da geçtik. 2018 için OVP'de 169 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Biz 170 milyar doların üzerine çıkmak istiyoruz. Dünya dış ticaretinin 2018'de yüzde 4-5 büyümesi, yaklaşık 17 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor. İhracatçılar açısından 10 veriden 9'u pozitif. Bu yüzden inşallah bu hedefi yerine getireceğiz." diye konuştu.
Bütün firmalara ihracatçı olmaları çağrısında bulunan Büyükekşi, sürdürülebilir büyümenin ihracatla gerçekleşebileceğini sözlerine ekledi.
EGD Başkanı Celal Toprak ise her yıl ekonomide zor bir yıl geçirileceğine dair haberler yapıldığına işaret ederek, ancak yıl sonunda zorluğun aşıldığından ve başarılı olunduğundan bahsedildiğini söyledi.
Bu durumun, özel sektörün dinamik yapısını gösterdiğini vurgulayan Toprak, "Bugünkü büyümeyi ve diğer olumlu enstrümanları özel sektörün dinamik yapısına borçluyuz. O dinamik yapıyı da biz yansıtıyoruz. Özel sektör ile ekonomi gazetecileri arasında böyle bir iş birliği var." dedi.
Toprak, EGD Yılbaşı Buluşması kapsamında da bu iş birliğinin zirve yaptığını dile getirerek, etkinlikte hem ekonomiye ilişkin durum değerlendirmesinde bulunduklarını, hem de iş dünyası ile ekonomi gazetecilerini bir araya getirdiklerini ifade etti.
- Ekonomiye katkıları nedeniyle vefa ve şükran plaketi verildi
Etkinlikte, Türkiye ekonomisine yaptıkları katkılar dolayısıyla vefa örneği gösterilmesi kapsamında Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Sevim Arsel ve Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar'a şükran plaketi verildi.
Arsel'in plaketini Koç Holding Medya İlişkileri Müdürü Yeliz Öz Kara, Yaşar'ın plaketini ise Yaşar Holding Yönetim Kurulu Üyesi Nur Demirok aldı.
Etkinlikte, 18 Ekim'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Eti Şirketler Grubu Onursal Başkanı Firuz Kanatlı adına verilen vefa plaketi de Eti Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Bayrakdar'a takdim edildi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, etkinliğin ana sponsorluğunu üstlenen Vestel adına şirketin kurumsal iletişim yöneticisi Gençer Kabaroğlu'na teşekkür plaketi sundu.
EGD'ye katkılarından ötürü verilen teşekkür plaketini ise Arçelik adına Buket Güvenç Kayılı, AA Finans Haberleri Editör Yardımcısı ve EGD Genel Müdür Yardımcısı Hasan Arslan'ın elinden aldı.
Öte yandan Netmarble adına Dilek Aydoğdu'ya EGD Başkanı Celal Toprak, Özak Global Holding AŞ adına da Özak Global Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Soğukçeşme'ye EGD Genel Sekreteri İdriz Çokal teşekkür plaketi verdi.
- Meslekte 20 yılını dolduranlara plaket
EGD yılbaşı buluşmasında ekonomi basınında 20 yılını dolduranlara da plaket takdim edildi. Meslekte 20 yılını dolduran isimler şu şekilde:
"Anadolu Ajansı'ndan Harun Bahçıvan, Dünya Gazetesi'nden Ece Ceyhun, Jülide Yiğittürk Gürdamar, Özlem Ermiş Beyhan, Kamil Eser, Ebru Sungur, Yasemin Salih, Dürdane Kırçuval ve Sergül Keskin, Türkiye Gazetesi'nden Ömer Faruk Bingöl, Yeni Akit'ten Mehmet Canıtatlı, Sözcü'den Recep Genel ve Hamit Varol, Star'dan Yaşar Kızılbağ, Patronlar Dünyası'nda Cihan Orhan, Sabah'tan İbrahim Acar ve Feride Cem, Hürriyet'ten Emre Özpeynirci, NTV'den Melda Yücel Kocaalp, İnternethaber.com'dan Hadi Özışık, Derin Ekonomi Dergisi'nden Mehmet Ali Doğan, Takvim'den Çığıl Ön Yener, Ekonomist'ten Talip Yılmaz, Para Dergisi'nden Serdar Ayrenk ve Yasemin Güneş, İhlas Haber Ajansı'ndan Ömer Kılıç, Akşam'dan Ufuk Korcan, Bizim Gazete'den Cemal Güler."
Geceye, CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli de katıl
SIRHA ISTANBUL 2018 YILI İÇİN YENİ TARİHLERİNİ AÇIKLADI..
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
SIRHA ISTANBUL 2018 YILI İÇİN YENİ TARİHLERİNİ AÇIKLADI
Gastronomi sektörünün en büyük buluşması olarak nitelendirilen ve üstün kalite anlayışı ile Türkiye’de fark yaratan Sirha, Türkiye’de 5. kez sektörü bir araya getirdi. Fuara yüzde 45 artışla 400 markanın katıldığı bildirilirken bir diğer büyüme ise ziyaretçi sayısında gözlemlendi. 2016’da 10.815 profesyonelin ziyaret ettiği fuarı geçtiğimiz Kasım ayında 11.379 sektör profesyoneli ziyaret etti. Sirha Istanbul 2017 geçen fuarlara göre en çok ilgi göreni oldu. Karar vericilerin, Türkiye’den ve yurt dışından yabancı ziyaretçilerin de yüksek oranda katıldığı Sirha Istanbul 2017, fuarın başarısını gözler önüne seriyor.
Sirha Istanbul, 2018 yılında lokal ve yöresel üreticilere daha fazla destek vermeyi amaçlıyor. Türkiye’nin bir bölgesini seçip, ürünlerini, şeflerini ve ekipmanlarını tanıtmayı hedefleyen Sirha Istanbul 2018, fuar alanında geçici bir restoran kurmayı planlıyor. Bu anlamda, Sirha Istanbul 2018, her anlamda daha tamamlayıcı bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Ekonomi Bakanlığının desteklediği bir alım heyeti programından faydalanan Sirha Istanbul 2016, Balkan ve Ortadoğu’dan alıcı grupları karşıladı. Sirha Istanbul 2018’de de bu desteği güçlendirerek daha fazla büyük alıcının fuara getirilmesi hedefleniyor.
Sirha Istanbul, Türkiye’deki yolculuğuna her yıl daha da büyeyerek ve kendini geliştirerek devam ediyor. Üstün kalite algısı ve sıcak atmosferi ile Türkiye’de fark yaratan Sirha, gastronomi sektörünü İstanbul’da 29 Kasım – 1 Aralık 2018 tarihlerinde 6. kez bir araya getirecek.
SIRHA ISTANBUL 2018 YILI İÇİN YENİ TARİHLERİNİ AÇIKLADI
Gastronomi sektörünün en büyük buluşması olarak nitelendirilen ve üstün kalite anlayışı ile Türkiye’de fark yaratan Sirha, Türkiye’de 5. kez sektörü bir araya getirdi. Fuara yüzde 45 artışla 400 markanın katıldığı bildirilirken bir diğer büyüme ise ziyaretçi sayısında gözlemlendi. 2016’da 10.815 profesyonelin ziyaret ettiği fuarı geçtiğimiz Kasım ayında 11.379 sektör profesyoneli ziyaret etti. Sirha Istanbul 2017 geçen fuarlara göre en çok ilgi göreni oldu. Karar vericilerin, Türkiye’den ve yurt dışından yabancı ziyaretçilerin de yüksek oranda katıldığı Sirha Istanbul 2017, fuarın başarısını gözler önüne seriyor.
Sirha Istanbul, 2018 yılında lokal ve yöresel üreticilere daha fazla destek vermeyi amaçlıyor. Türkiye’nin bir bölgesini seçip, ürünlerini, şeflerini ve ekipmanlarını tanıtmayı hedefleyen Sirha Istanbul 2018, fuar alanında geçici bir restoran kurmayı planlıyor. Bu anlamda, Sirha Istanbul 2018, her anlamda daha tamamlayıcı bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Ekonomi Bakanlığının desteklediği bir alım heyeti programından faydalanan Sirha Istanbul 2016, Balkan ve Ortadoğu’dan alıcı grupları karşıladı. Sirha Istanbul 2018’de de bu desteği güçlendirerek daha fazla büyük alıcının fuara getirilmesi hedefleniyor.
Sirha Istanbul, Türkiye’deki yolculuğuna her yıl daha da büyeyerek ve kendini geliştirerek devam ediyor. Üstün kalite algısı ve sıcak atmosferi ile Türkiye’de fark yaratan Sirha, gastronomi sektörünü İstanbul’da 29 Kasım – 1 Aralık 2018 tarihlerinde 6. kez bir araya getirecek.
Yeni yılda anlamsız yüklerden 6 adımda kurtulun ...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Yeni bir yılda, anlamsız yüklerden kurtulma zamanı
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şunları şöyledi:
“Bir kocaman seneyi geride bırakırken, neler yaşandı ve neleri bırakmalı bu öğrenildi mi?Hayatımıza girip, sözler verip, farklı görünüp anlamsızca yer alanlar kimler oldu?Kimlerle yola çıkıp bir baktın ki yok yanında. Ne anlaşmalar yapıldı, sözleşme maddeleri yerine getirilmedi, bir de üste çıkmaya çalıştı karşı taraf; yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali.Sadece yalancılar, oyuncular ve ne istediğini bilmeyen yalpalayanlar mı hayatında yer kapladı?Bir de, senin ertelemelerin, vazgeçmelerin, aşırı tevazunhoşgörme yaklaşımın ne kadar yük getirdi?Fark yaratacak o büyük projeye, bir türlü yeterli zamanı ayırmamanı ve değmez insanlara, anılara, konulara değerinden çok yer verdiğini farkettin mi?Bir koca yıl denedin iyi ki de denedin insanları, ilişkileri, işleri ve elinden gelenin en iyisini de yaptınsa ve yine de istediğin gibi olmadıysa öğrendin, bildin işte. Bundan ne olur ne olmaz, bu kumaştan bu çıkar, dedin. Ve yeni bir yılda anlamsız yüklerden kurtulma zamanı geldi” diye konuştu.
Şimdi, Anlamsız Yüklerden Kurtulma Zamanı
1-Tüm yaşanmışlıklardan öğrendiğini farket.
2-Sana yük olan anlamsız yere hayatına girmesine izin verdiğin ne varsa farket.At yükleri çıkar hayatından ve kurtul
3-Sen bu yüklerden, huzurla keşkesiz kurtulduğunda, hayatında yepyeni tertemiz yerler açılacak.
4-Yeni yılla birlikte yer açtığın tertemiz zamanlar için geçmiş yıldan aldığın dersle, ne istediğinin, sana neyin iyi geleceğinin çok daha farkında seçimler yap.
5-Değerlisin. Seni değersizleştirecek, ne birileri, ne yaklaşımları, ne de olguları yaşat.
6-Kendini bil, değerini hatırla. Değerini bilenlerle ol ve sen de değer bil.Göreceksin ki, bu arınma sana şahane bir yaşam yolculuğu yapma şansı verecektir.Hayat iyi insan olma çabasında kendini gerçekleştirme yolculuğudur ve iyi insanlarla güzeldir.
Canovate’nin, datacenter ve fiber optik ürünleri fuara damgasını vurdu ...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türk markası Canovate,
veri merkezi ve fiber optikte dünyada ilk 10’a girdi
Veri merkezi (datacenter) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uça ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasına giren CanovateGroup, 27- 30 Aralık 2017 tarihleri arasında, bu yıl ikincisi düzenlenen Kastamonu Sanayi ve İş Dünyası Fuarı (KASTEXPO)’ya katıldı.
50 yıllık geçmişiyle %100 Türk firması olan Canovate, bilişim, telekom, savunma sanayi, balistik sistemler, elektro-optik sistemler, ısıtma/soğutma alanlarında birçok ar-ge projesi yaparak, ileri teknoloji ürünleri geliştirmeye devam ediyor.
30 farklı sektörden 175 firma katıldı
Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nin (İFM) 9. ve 10. salonlarında ziyaretçilerini ağırlamakta olan fuara, 30 farklı sektörden 175 firma katıldı. Ülkemizin ilk ve tek resmi şehir fuarı olma özelliği bulunan KASTEXPO Fuarı’nın açılışına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ve protokol ile CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür’ün aralarında bulunduğu işadamları katıldı.
Canovate, 4 kıtada 71 ülkeye ihracat yaptı, ciroda %48 büyüdü
İstanbul Çekmeköy’de 30 bin metrekare alan üzerinde 100’ü aşan mühendis ekibi ve (tüm grubun bünyesindeki) 1000’in üzerinde çalışanı ile yüksek teknoloji üretim yapan mühendislik odaklı bir grup olan Canovate, özellikle veri merkezi (datacenter) ve fiber optik teknolojilerindeki geniş ürün gamını 4 kıtada 71 ülkeye ihracat ediyor.
Türkiye’nin ve dünyanın ileri gelen ar-ge ve inovasyon odaklı global firmalarından birisi olduklarını kaydeden CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, “Geçen 20 yılda, ar-ge’ye 20 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Ar-Ge’ye her yıl, 1 - 1.5 milyon dolar arasında kaynak ayırmaya devam edeceğiz” dedi.
CanovateGroup açısından, 2017 yılının global pazarlarda atılım yılı olduğunu ifade eden Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti:
“Canovate olarak 2017’de, üretim kapasitemizin %66’sını 4 kıtada 71 ülkeye ihraç ettik ve cirosal olarak %48 büyüme sağladık. Avusturya, Danimarka, İspanya, Suudi Arabistan, Umman, Filipinler, Nijerya, Etiyopya, Sudan gibi birçok ülkeye veri merkezleri ihraç ediyoruz. Yine, Suudi Arabistan Endonezya, Fas, Cezayir, Hollanda, Almanya, Fransa, Şili, Guantanamo gibi birçok ülkeye FTTH (evlere kadar fiber) ihracatı yapıyoruz. 2018 yılında dünyadaki mevcut pazarlarımızın yanı sıra, özellikle Amerika pazarında ciddi bir tanıtım ve pazarlama faaliyeti yürütmeyi planlıyoruz. CanovateGroup olarak, bilişim ve iletişim konularında, Türkiye’yi 4 kıtada en iyi şekilde temsil etmenin haklı gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Türk markası Canovate,
veri merkezi ve fiber optikte dünyada ilk 10’a girdi
Veri merkezi (datacenter) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uça ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasına giren CanovateGroup, 27- 30 Aralık 2017 tarihleri arasında, bu yıl ikincisi düzenlenen Kastamonu Sanayi ve İş Dünyası Fuarı (KASTEXPO)’ya katıldı.
50 yıllık geçmişiyle %100 Türk firması olan Canovate, bilişim, telekom, savunma sanayi, balistik sistemler, elektro-optik sistemler, ısıtma/soğutma alanlarında birçok ar-ge projesi yaparak, ileri teknoloji ürünleri geliştirmeye devam ediyor.
30 farklı sektörden 175 firma katıldı
Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nin (İFM) 9. ve 10. salonlarında ziyaretçilerini ağırlamakta olan fuara, 30 farklı sektörden 175 firma katıldı. Ülkemizin ilk ve tek resmi şehir fuarı olma özelliği bulunan KASTEXPO Fuarı’nın açılışına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ve protokol ile CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür’ün aralarında bulunduğu işadamları katıldı.
Canovate, 4 kıtada 71 ülkeye ihracat yaptı, ciroda %48 büyüdü
İstanbul Çekmeköy’de 30 bin metrekare alan üzerinde 100’ü aşan mühendis ekibi ve (tüm grubun bünyesindeki) 1000’in üzerinde çalışanı ile yüksek teknoloji üretim yapan mühendislik odaklı bir grup olan Canovate, özellikle veri merkezi (datacenter) ve fiber optik teknolojilerindeki geniş ürün gamını 4 kıtada 71 ülkeye ihracat ediyor.
Türkiye’nin ve dünyanın ileri gelen ar-ge ve inovasyon odaklı global firmalarından birisi olduklarını kaydeden CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, “Geçen 20 yılda, ar-ge’ye 20 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Ar-Ge’ye her yıl, 1 - 1.5 milyon dolar arasında kaynak ayırmaya devam edeceğiz” dedi.
CanovateGroup açısından, 2017 yılının global pazarlarda atılım yılı olduğunu ifade eden Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti:
“Canovate olarak 2017’de, üretim kapasitemizin %66’sını 4 kıtada 71 ülkeye ihraç ettik ve cirosal olarak %48 büyüme sağladık. Avusturya, Danimarka, İspanya, Suudi Arabistan, Umman, Filipinler, Nijerya, Etiyopya, Sudan gibi birçok ülkeye veri merkezleri ihraç ediyoruz. Yine, Suudi Arabistan Endonezya, Fas, Cezayir, Hollanda, Almanya, Fransa, Şili, Guantanamo gibi birçok ülkeye FTTH (evlere kadar fiber) ihracatı yapıyoruz. 2018 yılında dünyadaki mevcut pazarlarımızın yanı sıra, özellikle Amerika pazarında ciddi bir tanıtım ve pazarlama faaliyeti yürütmeyi planlıyoruz. CanovateGroup olarak, bilişim ve iletişim konularında, Türkiye’yi 4 kıtada en iyi şekilde temsil etmenin haklı gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
27 Aralık 2017 Çarşamba
Lidya Grup, 2018 yılında %20 büyüme hedefliyor..
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Lidya Grup, 2018 yılında %20 büyüme hedefliyor
Bu yılı, 3.çeyreğin tüm olumsuzluklarına rağmen %25- 27 arasında bir büyümeyle kapatacaklarını belirten Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, 2018 yılında %20’nin üzerinde bir büyüme planladıklarını kaydetti.
Ülkemizde ve dünya pazarlarında şartlar ne olursa olsun, daima büyümeye ve yeni fırsatlara odaklandıklarını anlatan Bekir Öz, şunları söyledi:
“Dijital baskı sektöründe dünya devleri arasında bulunan Xerox, Epson ve EFI markalarının Türkiye distribütörüyüz. Lidya Grup olarak, sermayemiz güçlü, iş yapabilme kapasitemiz yüksek, hedeflerimiz büyük, enerjimiz ve moralimiz zirvede. Tüm bunları birleştirdiğinizde, başarıyı da beraberinde getiriyor. Ekonomilerde, zaman zaman sıkıntılar olabilir. Grup olarak biz, daima yeni fırsatlara odaklanarak, tüm gücümüzle çalışıyoruz. Yatırım, büyümenin anahtarıdır. 2018 yılı da,bizim açımızdan büyüme hedefiyle başlayacak bir yıl olacaktır” dedi.
Global pazarlardaki fırsatları değerlendirecek
2018’de, Londra ofisiyle birlikte, baskı çözümlerinde global pazarlardaki fırsatları değerlendireceklerini ifade eden Bekir Öz, şunları kaydetti:
“Türkiye pazarında elde ettiğimiz tecrübemizi ve başarılarımızı, global pazarlara taşımak için yola çıkıyoruz. İngiltere ofisimizden, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine hizmet vermeyi planlıyoruz. Aynı zamanda, Lidya Print Management (LPM) projemizde, ciddi bir olgunluk sürecine geldik. Örneğin, işletmesinde farklı markaların baskı makineleri olan müşterilerimiz, LPM projesi sayesinde,sahip oldukları makineleri%25 daha verimli kullanabilecektir” diye konuştu.
Büyüme yolunda sürekli pedal çevirmek gerekiyor
Şartlar ne olursa olsun, büyümek için daima fırsatların olduğuna inanmak gerektiğinin altını çizen Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Rıza Başoğlu, şunları söyledi:
“Gelecek yılın, kolay bir yıl olmayacağı öngörülüyor. Teknoloji ithalatı yapan firmalar açısından zor olan konulardan birisi, kurlardaki artışlardan ziyade, dalgalanmaların olmasıdır. Dalgalanmalar, yatırımları olumsuz etkiliyor. Ancak, yola çıktıysanız ve büyüme hamlesi içerisindeyseniz, büyümesiz bir dönemi kapatmanın da, küçülmek anlamına geldiğini bilmelisiniz. Tüm planlarınızı, büyümek üzerine kurgulamanız önemlidir. Büyüme yolunda atılan bir adımdan geriye dönmek, işletmeleri 5- 10 yıl geriye götürebilir. Pedalı sürekli çevirmeniz gerekiyor. Çünkü, mazeretler üreterekolumsuz düşüncelere kapılan kişiler veya kurumlar,sadece kendisine zarar verebilir. Ülkemizin üretmek ve büyümekten başka bir seçeneği yok. Gerçekler bu ise, bu gerçeklerin gereğini yapmak ve piyasanın dinamiklerine göre, aksiyon almak her işletmenin görevidir. Çünkü pazarda daima büyümek için fırsatlar mevcuttur” şeklinde konuştu.
Lidya Grup, 2018 yılında %20 büyüme hedefliyor
Bu yılı, 3.çeyreğin tüm olumsuzluklarına rağmen %25- 27 arasında bir büyümeyle kapatacaklarını belirten Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, 2018 yılında %20’nin üzerinde bir büyüme planladıklarını kaydetti.
Ülkemizde ve dünya pazarlarında şartlar ne olursa olsun, daima büyümeye ve yeni fırsatlara odaklandıklarını anlatan Bekir Öz, şunları söyledi:
“Dijital baskı sektöründe dünya devleri arasında bulunan Xerox, Epson ve EFI markalarının Türkiye distribütörüyüz. Lidya Grup olarak, sermayemiz güçlü, iş yapabilme kapasitemiz yüksek, hedeflerimiz büyük, enerjimiz ve moralimiz zirvede. Tüm bunları birleştirdiğinizde, başarıyı da beraberinde getiriyor. Ekonomilerde, zaman zaman sıkıntılar olabilir. Grup olarak biz, daima yeni fırsatlara odaklanarak, tüm gücümüzle çalışıyoruz. Yatırım, büyümenin anahtarıdır. 2018 yılı da,bizim açımızdan büyüme hedefiyle başlayacak bir yıl olacaktır” dedi.
Global pazarlardaki fırsatları değerlendirecek
2018’de, Londra ofisiyle birlikte, baskı çözümlerinde global pazarlardaki fırsatları değerlendireceklerini ifade eden Bekir Öz, şunları kaydetti:
“Türkiye pazarında elde ettiğimiz tecrübemizi ve başarılarımızı, global pazarlara taşımak için yola çıkıyoruz. İngiltere ofisimizden, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine hizmet vermeyi planlıyoruz. Aynı zamanda, Lidya Print Management (LPM) projemizde, ciddi bir olgunluk sürecine geldik. Örneğin, işletmesinde farklı markaların baskı makineleri olan müşterilerimiz, LPM projesi sayesinde,sahip oldukları makineleri%25 daha verimli kullanabilecektir” diye konuştu.
Büyüme yolunda sürekli pedal çevirmek gerekiyor
Şartlar ne olursa olsun, büyümek için daima fırsatların olduğuna inanmak gerektiğinin altını çizen Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Rıza Başoğlu, şunları söyledi:
“Gelecek yılın, kolay bir yıl olmayacağı öngörülüyor. Teknoloji ithalatı yapan firmalar açısından zor olan konulardan birisi, kurlardaki artışlardan ziyade, dalgalanmaların olmasıdır. Dalgalanmalar, yatırımları olumsuz etkiliyor. Ancak, yola çıktıysanız ve büyüme hamlesi içerisindeyseniz, büyümesiz bir dönemi kapatmanın da, küçülmek anlamına geldiğini bilmelisiniz. Tüm planlarınızı, büyümek üzerine kurgulamanız önemlidir. Büyüme yolunda atılan bir adımdan geriye dönmek, işletmeleri 5- 10 yıl geriye götürebilir. Pedalı sürekli çevirmeniz gerekiyor. Çünkü, mazeretler üreterekolumsuz düşüncelere kapılan kişiler veya kurumlar,sadece kendisine zarar verebilir. Ülkemizin üretmek ve büyümekten başka bir seçeneği yok. Gerçekler bu ise, bu gerçeklerin gereğini yapmak ve piyasanın dinamiklerine göre, aksiyon almak her işletmenin görevidir. Çünkü pazarda daima büyümek için fırsatlar mevcuttur” şeklinde konuştu.
Uyumsoft’tanYTÜ’lü mühendislere ERP semineri...
Uyumsoft’tanYTÜ’lü mühendislere ERP semineri
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri arasında ‘Eğitim, Öğretim ve Bilimsel Faaliyet İşbirliği Protokolü’ bulunuyor. Bu protokol kapsamında, Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin ve Ar-Ge Sorumlusu Bülent Sarıtarafından, geçtiğimiz günlerde, Bilgisayar Mühendisliği 4. sınıf öğrencilerine ERP semineri verildi.
Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin, “ERP Nedir? Kurumlara ERP nasıl katkılar sunar, UyumsoftCloudERP’de hangi modüller hangi amaçlarla kullanılıyor” gibi ERP’ye ilişkin konulara dair açıklamalarda bulundu.
Ar-Ge Sorumlusu Bülent Sarı, UyumsoftCloud ERP ürününde kullanılan teknolojiler, ürünün altyapısı ve nasıl geliştirildiğine dair teknik bilgiler ile ürünün müşteri ve çözüm ortakları tarafından nasıl geliştirildiğini anlattı.
Aynı zamanda, Uyum Akademi´nin her yıl Yaz Okulu kapsamında Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ile ortak organize ettiği Staj Programına ilişkin de öğrencilere bilgi aktarıldı.
Yatırımın, büyümenin anahtarı olduğuna inanıyor.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Tünel Dijital, 2018’de büyüme hedefliyor
Adapazarı’nda 2009 yılında Copy Center olarak faaliyetine başlayan Tünel Dijital, aradan geçen dokuz yılda ciddi bir büyüme trendi göstererek, açık hava reklamcılığından dijital baskı sektörüne kadar geniş bir yelpazede hizmet vermeye devam ediyor.
Bu yıl başarılı bir yıl geçirdiklerini ve önümüzdeki yılda büyüme trendinin devam edeceğini kaydeden Tünel Dijital Genel Müdürü Zafer Bekdemir, şunları söyledi:
“Piyasaların durgunluğu ve dövizdeki artışa rağmen, yatırımlarımıza devam etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Yatırım yapmadığımız ve yerimizde saydığımız zaman, bu durum bizi olumsuz etkileyecektir. Sektörümüzün geleceği parlak vepazarımız geniş. Müşterileriniz büyüdükçe, sizin de büyümenizin önünde sizden başka engel kalmıyor.Bu sebepten, gelecek bizim elimizde” dedi.
2017 ve 2018 makine yatırımları devam ediyor
Bu yıl başarılı bir yıl geçirdiklerini ve gelecek yılın bu yıldan daha başarılı olması için çalıştıklarını ifade eden Zafer Bekdemir, 2017 ve 2018’de makine yatırımına devam ettiklerini belirtti. Yatırım yapmanın büyümenin anahtarı olduğunu anlatan Zafer Bekdemir, konuşmasına şöyle devam etti:
“2017 yılında, Xerox Versant 80 ve D125 makinelerini, makine parkurumuza dahil ederek yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2017 yılı hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyor ve 2016’ya göre ciddi bir büyüme kaydettik.2018 yılının sıkıntılı geçeceğini, piyasalardan, dövizdeki artıştan ve dünya genelindeki savaşlardan görebiliyoruz. Fakat biz, yatırımlarımıza devam ederek, yeni istihdamlar sağlamalıyız. Gelecek yıl, bu yıldan daha fazla bir büyüme hedefimiz var” diye konuştu.
Sektörünün liderleri arasında yer alıyor
Müşterilerin ihtiyaçlarını en doğru ve zamanında giderirken, en uygun fiyatı sunduklarını ifade eden Zafer Bekdemir, şunları kaydetti:
“Tünel Reklam’ın, sektöründeişini kaliteli yapan, zaman kavramını doğru değerlendiren, kaliteden hiçbir zaman taviz vermeden müşterisine en kaliteli ürünü doğru zamanda ve uygun fiyatta müşterisine sunan firma olarak bilinmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Sektörümüzde, her zaman lider firmalar arasında yer alacağız. Hedefimiz, gerekli olan yatırımları yaparak, bölgemizde sektörümüze katkı sağlamak ve ihtiyacı olan firmaların aklına ilk gelen tedarikçi olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde gidermektir. Sektörümüzde çok kaliteli firmalar var ve hep beraber iyi yerlere gelmemiz gerekiyor. Bunun için birinci önceliğimiz, rakip değil, dost olabilmemizdir.Bu olduğu sürece, teknolojiyi de daha rahat takip ederiz,tedariği daha rahat sağlarız, istihdamda faydamız olur birbirimize. Böyle olduğumuz sürece, hedeflere ulaşmamız daha kolay olacaktır” şeklinde konuştu.
Lidya Grup’u herkese tavsiye ederim
Lidya Grup’tan aldığı hizmetin memnuniyetine vurgu yapan Zafer Bekdemir, şunları söyledi:
“Lidya Grup ile 2010 tanıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Lidya Grup’tan Xerox 560, Versant 80, D125, Epson 50610, Epson 7000 makinelerini aldık. Bu makinaların tamamı, işimize müthiş katkı sağladı. Bu makinelerin ileri teknoloji olması ve bunları kullananların insan faktörün bazen yeterli bilgiye sahip olamamasından, sorunlarımız oldu. Bu durumlarda, Lidya Grup’un makinelerinin arkasında olarak, hızlıca müdahale etmesi, bize büyük katkı sağlıyor.Lidya Grup’tan çok memnunuz. En büyük sebebi de, verdiğimiz paranın karşılığını alabilmemizdir. Ticaret tek taraflı olmaz, para kazanmadığı sürece kimse memnun kalmaz. Para kazanmak isteyen herkese Lidya Grup ile işbirliği yapmasını tavsiye ederim” dedi.
Tünel Dijital firması kuruluş öyküsü:
2009 yılında, Adapazarı Şal Sokakta 20 metrekarelik bir dükkanda, 1 renkli, 1 siyah beyaz, cilt makinası, süblimasyon baskı v.s gibi makinalarla Copy Center sektöründe hizmet vermeye başladı. 2011 yılında Sakarya’nın en iyi makinalarından birini alarak, Açıkhava Reklamcılığı sektörüne 2.şube olarakhizmet vermeye devam etti. 2015 yılında Sakarya’nın yerel matbaalarından biriyle ortaklık yaparak, matbaa sektörüne giriş yaptı. 2015 yılında büyük bir hamle ile 750 metrekare kapalı, 500 metrekare açık olmak üzere, 1.250 metrekare alanda üretime devam ediyor. 2016 yılında, 4 arkadaş reklam makinaları sektöründe 3 adet uzak doğu firmasının bayiliğini alarak, reklam makinaları satışı üzerine bir şirket kurdu. 2017 yılı itibariyle Serdivan bölgesindeki merkez ofisinde; baskı merkezi, tabela imalatı ve grafik tasarım faaliyetlerine devam ediyor. Çarşı ŞubesiCopy Center olarak, matbaası Tığcılar mahallesinde, makine satış şirketi Erenlerde olmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Tünel Dijital bünyesindeki 19 kişilik bir ekiple başarıdan başarıya imza atmaktadır.
Tünel Dijital, 2018’de büyüme hedefliyor
Adapazarı’nda 2009 yılında Copy Center olarak faaliyetine başlayan Tünel Dijital, aradan geçen dokuz yılda ciddi bir büyüme trendi göstererek, açık hava reklamcılığından dijital baskı sektörüne kadar geniş bir yelpazede hizmet vermeye devam ediyor.
Bu yıl başarılı bir yıl geçirdiklerini ve önümüzdeki yılda büyüme trendinin devam edeceğini kaydeden Tünel Dijital Genel Müdürü Zafer Bekdemir, şunları söyledi:
“Piyasaların durgunluğu ve dövizdeki artışa rağmen, yatırımlarımıza devam etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Yatırım yapmadığımız ve yerimizde saydığımız zaman, bu durum bizi olumsuz etkileyecektir. Sektörümüzün geleceği parlak vepazarımız geniş. Müşterileriniz büyüdükçe, sizin de büyümenizin önünde sizden başka engel kalmıyor.Bu sebepten, gelecek bizim elimizde” dedi.
2017 ve 2018 makine yatırımları devam ediyor
Bu yıl başarılı bir yıl geçirdiklerini ve gelecek yılın bu yıldan daha başarılı olması için çalıştıklarını ifade eden Zafer Bekdemir, 2017 ve 2018’de makine yatırımına devam ettiklerini belirtti. Yatırım yapmanın büyümenin anahtarı olduğunu anlatan Zafer Bekdemir, konuşmasına şöyle devam etti:
“2017 yılında, Xerox Versant 80 ve D125 makinelerini, makine parkurumuza dahil ederek yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2017 yılı hedeflerimiz doğrultusunda devam ediyor ve 2016’ya göre ciddi bir büyüme kaydettik.2018 yılının sıkıntılı geçeceğini, piyasalardan, dövizdeki artıştan ve dünya genelindeki savaşlardan görebiliyoruz. Fakat biz, yatırımlarımıza devam ederek, yeni istihdamlar sağlamalıyız. Gelecek yıl, bu yıldan daha fazla bir büyüme hedefimiz var” diye konuştu.
Sektörünün liderleri arasında yer alıyor
Müşterilerin ihtiyaçlarını en doğru ve zamanında giderirken, en uygun fiyatı sunduklarını ifade eden Zafer Bekdemir, şunları kaydetti:
“Tünel Reklam’ın, sektöründeişini kaliteli yapan, zaman kavramını doğru değerlendiren, kaliteden hiçbir zaman taviz vermeden müşterisine en kaliteli ürünü doğru zamanda ve uygun fiyatta müşterisine sunan firma olarak bilinmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Sektörümüzde, her zaman lider firmalar arasında yer alacağız. Hedefimiz, gerekli olan yatırımları yaparak, bölgemizde sektörümüze katkı sağlamak ve ihtiyacı olan firmaların aklına ilk gelen tedarikçi olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde gidermektir. Sektörümüzde çok kaliteli firmalar var ve hep beraber iyi yerlere gelmemiz gerekiyor. Bunun için birinci önceliğimiz, rakip değil, dost olabilmemizdir.Bu olduğu sürece, teknolojiyi de daha rahat takip ederiz,tedariği daha rahat sağlarız, istihdamda faydamız olur birbirimize. Böyle olduğumuz sürece, hedeflere ulaşmamız daha kolay olacaktır” şeklinde konuştu.
Lidya Grup’u herkese tavsiye ederim
Lidya Grup’tan aldığı hizmetin memnuniyetine vurgu yapan Zafer Bekdemir, şunları söyledi:
“Lidya Grup ile 2010 tanıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Lidya Grup’tan Xerox 560, Versant 80, D125, Epson 50610, Epson 7000 makinelerini aldık. Bu makinaların tamamı, işimize müthiş katkı sağladı. Bu makinelerin ileri teknoloji olması ve bunları kullananların insan faktörün bazen yeterli bilgiye sahip olamamasından, sorunlarımız oldu. Bu durumlarda, Lidya Grup’un makinelerinin arkasında olarak, hızlıca müdahale etmesi, bize büyük katkı sağlıyor.Lidya Grup’tan çok memnunuz. En büyük sebebi de, verdiğimiz paranın karşılığını alabilmemizdir. Ticaret tek taraflı olmaz, para kazanmadığı sürece kimse memnun kalmaz. Para kazanmak isteyen herkese Lidya Grup ile işbirliği yapmasını tavsiye ederim” dedi.
Tünel Dijital firması kuruluş öyküsü:
2009 yılında, Adapazarı Şal Sokakta 20 metrekarelik bir dükkanda, 1 renkli, 1 siyah beyaz, cilt makinası, süblimasyon baskı v.s gibi makinalarla Copy Center sektöründe hizmet vermeye başladı. 2011 yılında Sakarya’nın en iyi makinalarından birini alarak, Açıkhava Reklamcılığı sektörüne 2.şube olarakhizmet vermeye devam etti. 2015 yılında Sakarya’nın yerel matbaalarından biriyle ortaklık yaparak, matbaa sektörüne giriş yaptı. 2015 yılında büyük bir hamle ile 750 metrekare kapalı, 500 metrekare açık olmak üzere, 1.250 metrekare alanda üretime devam ediyor. 2016 yılında, 4 arkadaş reklam makinaları sektöründe 3 adet uzak doğu firmasının bayiliğini alarak, reklam makinaları satışı üzerine bir şirket kurdu. 2017 yılı itibariyle Serdivan bölgesindeki merkez ofisinde; baskı merkezi, tabela imalatı ve grafik tasarım faaliyetlerine devam ediyor. Çarşı ŞubesiCopy Center olarak, matbaası Tığcılar mahallesinde, makine satış şirketi Erenlerde olmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Tünel Dijital bünyesindeki 19 kişilik bir ekiple başarıdan başarıya imza atmaktadır.
23 Aralık 2017 Cumartesi
YENİ YILDA SEVDİKLERİNİZE SAĞLIK VE HUZUR HEDİYE EDİN ..
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
YENİ YILDA SEVDİKLERİNİZE SAĞLIK VE HUZUR HEDİYE EDİN
Günlük hayatın hızına bedenimiz ve zihnimiz yetişemiyor. Uzmanlar hızlı ve stresli şehir hayatının en büyük etkisi olarak karşımıza çıkan stres birçok rahatsızlığın
sebebi olarak görülüyor.
Yaşam alanlarının daralması, yoğun iş temposu, elektromanyetik kirlenme, doğadan uzaklaşma, yetersiz oksijenlenme, hareketsiz yaşam, yoğun trafik ve daha pek çok sorun, stresin tetiklenmesine neden oluyor.
Şüphesiz ki SPA uygulamaları hayatımızdan stresi uzaklaştırmak, etkilerini en aza indirmek için en etkili ve keyifli olan çözümleri sunuyor.
2018 yılı için sevdiklerine hem değerli, hem de farklı hediye seçenekleri mi arıyorsunuz?
SPA üyeliği hediye edebilir, sevdiklerinizin yıl boyu spor yapmasını, sağlıklı kalmasını termal havuz, yoga, pilates, aquagym dersleri vs. gibi birçok faaliyete katılmasını sağlayabilirsiniz.
Ağrıyan sırtlar, tutulan boyunlar, gerilen kaslardan şikâyet eden sevdikleriniz için masajdan daha güzel bir armağan olamaz.
QUALITASSPA’nın farklı masaj uygulamalarından birini seçebilirsiniz. Bali ve İsveç masajının bir karışımı olarak tanımlanan QUALISTIK Masajı hediye edebilir sevdiklerinizin yorgunluklarından kurtulmasını sağlayabilirsiniz.
Qualitasspa İzmir Agamemnon Thermal& Wellness Center
Tel: +90 232 292 13 32 spa@wyndhamgrandizmir.com
YENİ YILDA SEVDİKLERİNİZE SAĞLIK VE HUZUR HEDİYE EDİN
Günlük hayatın hızına bedenimiz ve zihnimiz yetişemiyor. Uzmanlar hızlı ve stresli şehir hayatının en büyük etkisi olarak karşımıza çıkan stres birçok rahatsızlığın
sebebi olarak görülüyor.
Yaşam alanlarının daralması, yoğun iş temposu, elektromanyetik kirlenme, doğadan uzaklaşma, yetersiz oksijenlenme, hareketsiz yaşam, yoğun trafik ve daha pek çok sorun, stresin tetiklenmesine neden oluyor.
Şüphesiz ki SPA uygulamaları hayatımızdan stresi uzaklaştırmak, etkilerini en aza indirmek için en etkili ve keyifli olan çözümleri sunuyor.
2018 yılı için sevdiklerine hem değerli, hem de farklı hediye seçenekleri mi arıyorsunuz?
SPA üyeliği hediye edebilir, sevdiklerinizin yıl boyu spor yapmasını, sağlıklı kalmasını termal havuz, yoga, pilates, aquagym dersleri vs. gibi birçok faaliyete katılmasını sağlayabilirsiniz.
Ağrıyan sırtlar, tutulan boyunlar, gerilen kaslardan şikâyet eden sevdikleriniz için masajdan daha güzel bir armağan olamaz.
QUALITASSPA’nın farklı masaj uygulamalarından birini seçebilirsiniz. Bali ve İsveç masajının bir karışımı olarak tanımlanan QUALISTIK Masajı hediye edebilir sevdiklerinizin yorgunluklarından kurtulmasını sağlayabilirsiniz.
Qualitasspa İzmir Agamemnon Thermal& Wellness Center
Tel: +90 232 292 13 32 spa@wyndhamgrandizmir.com
2018’i unutmayacak bir geceyle karşılayın ..
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
2018’i unutmayacak bir geceyle karşılayın
RadissonBlu Hotel Kayseri’den,unutulmayacak bir yılbaşı programı hazır
RadissonBlu Hotel Kayseri’de, Hakan Kartal ve orkestrası eşliğinde unutulmayacak bir yılbaşı gecesi programı hazır. Erciyes Dağı’nın muhteşem manzarasına karşı olan RoofRestaurant’ta,52 farklı dilde 2500 şarkılık repertuarı olan Hakan Kartal’ın birbirinden güzel şarkıları ve eşsiz lezzetler ile yeni bir yılı coşku içindekarşılamaya davetlisiniz.
2018 Yılbaşı Menüsü
-Geleneksel lezzetlerle başlangıç (vişneli yaprak sarması, pastırma, Ezine peynir, rokfor peyniri, muhammara, pembe sultan, haydari, mercimek köftesi, tahinli köz patlıcan, domates ve salatalık)
-Kırmızıbiberli tereyağında kızartılmış bohça içinde tereyağlı çilav eşliğinde Jumbo karidesler,
-Taze nane yaprağı eşliğinde limonlu sorbe,
-Baharatla marine edilmiş, yaban mersini soslu pirinç pilavı, taze kuşkonmaz, kestane mantarı, ızgara biber ve domates eşliğinde antrikotbreeze,
-Kırmızı orman meyveleri ve vanilyalı dondurma eşliğinde şampanya
-Şefin özel pötifurları eşliğinde çay ve kahve
2018 Yılbaşı Gecesi
RoofRestaurant Yılbaşı Menüsü kişi başı: 229 TL
RoofLounge Yılbaşı Partisi kişi başı: 129 TL
Yılbaşı eğlencemiz Hakan Kartal ve orkestrası ile canlı müziğin ardından DJ performansıile devam edecektir.Yılbaşı yemeğine katılanlara, parti ücretsizdir.
Bilgi için: 0352 315 50 00
2018’i unutmayacak bir geceyle karşılayın
RadissonBlu Hotel Kayseri’den,unutulmayacak bir yılbaşı programı hazır
RadissonBlu Hotel Kayseri’de, Hakan Kartal ve orkestrası eşliğinde unutulmayacak bir yılbaşı gecesi programı hazır. Erciyes Dağı’nın muhteşem manzarasına karşı olan RoofRestaurant’ta,52 farklı dilde 2500 şarkılık repertuarı olan Hakan Kartal’ın birbirinden güzel şarkıları ve eşsiz lezzetler ile yeni bir yılı coşku içindekarşılamaya davetlisiniz.
2018 Yılbaşı Menüsü
-Geleneksel lezzetlerle başlangıç (vişneli yaprak sarması, pastırma, Ezine peynir, rokfor peyniri, muhammara, pembe sultan, haydari, mercimek köftesi, tahinli köz patlıcan, domates ve salatalık)
-Kırmızıbiberli tereyağında kızartılmış bohça içinde tereyağlı çilav eşliğinde Jumbo karidesler,
-Taze nane yaprağı eşliğinde limonlu sorbe,
-Baharatla marine edilmiş, yaban mersini soslu pirinç pilavı, taze kuşkonmaz, kestane mantarı, ızgara biber ve domates eşliğinde antrikotbreeze,
-Kırmızı orman meyveleri ve vanilyalı dondurma eşliğinde şampanya
-Şefin özel pötifurları eşliğinde çay ve kahve
2018 Yılbaşı Gecesi
RoofRestaurant Yılbaşı Menüsü kişi başı: 229 TL
RoofLounge Yılbaşı Partisi kişi başı: 129 TL
Yılbaşı eğlencemiz Hakan Kartal ve orkestrası ile canlı müziğin ardından DJ performansıile devam edecektir.Yılbaşı yemeğine katılanlara, parti ücretsizdir.
Bilgi için: 0352 315 50 00
16 Aralık 2017 Cumartesi
Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 5 etkili yolu..
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Bulaşıcı
hastalıklardan korunmanın 5 etkili yolu
Kış mevsimiyle birlikte bulaşıcı
hastalıklar kapıya dayandı. Bu mevsimde nezle, grip gibi enfeksiyon hastalıklarının
görülme sıklığı artarken, acil servislerde nezle ve grip hastalarında yoğunluklar
yaşanıyor. Okul ve kreş gibi toplu ortamlar da, bulaşıcı
hastalıkların yayılmasına zemin oluşturuyor.
Özellikle çocukluk çağındaki doktor ziyaretlerinin büyük
çoğunluğunu üst solunum yolu enfeksiyonlarının oluşturduğunu kaydeden Kulak Burun Boğaz ve
Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy,
şunları söyledi:
“Üst solunum yolu enfeksiyonlarını; nezle, gribal
enfeksiyonlar, sinüzit, orta kulak iltihapları, bademcik iltihapları
gibi hastalıklar oluşturuyor. Yetişkinler ortalama yılda 2 ile 4 kez, çocuklar yılda
6 ile 8 kez üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle doktora gidebiliyor. Üst
solunum yolu enfeksiyonları %60- %70 virüs kaynaklı
olduğundan, antibiyotik kullanılmasına gerek bulunmaz. Fakat beraberinde, ateş,
şiddetli ağrı gibi şikayetler oluyorsa ve alt solunum yolu enfeksiyonları (zatürre,
bronşit gibi) başlamış ise, hekim tarafından gereken tedavi uygulanacaktır” dedi.
Kulak Burun Boğaz
ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bulaşıcı
hastalıklardan korunmanın 5 etkili yoluna ilişkin şunları kaydetti:
1-Ellerin gün içerisinde sık sık antiseptik solüsyonlar
veya sabunlu su ile yıkanması anahtar derecede önemi olan koruyucu noktadır.
2-Her türlü vitaminleri içeren meyve ve sebzelerin yanında,
minerallerin dengeli tüketilmesi bağışıklık sisteminin sağlam olması açısından
önemlidir. Bağışıklık sistemi, sadece C vitamini- ekinezya gibi doğal ürünlere
bağlı değildir. Tüm vitaminlerin ve güneş ışığının da uygun dozda alınmasıyla
yeterince güçlü olabilecektir.
3-Bulaşıcı hastalıklardan korumak için eksik olan aşılar mevcutsa
tamamlanmalıdır.
4-Evdeki odaların ve okul dönemi boyunca sınıfların, kısaca
kapalı ortamların daima havalandırılması gerekir. Hastalarla, temastan ve ortak
eşya kullanımından kaçınmak oldukça koruyucu olacaktır. Hasta olduğu bilinen
kişilere de, bir metreden fazla yaklaşılmasın. Eğer, hasta ile ilgilenmek
durumunda olunursa, ağız ve burnunu kapatacak bir maske kullanılması önemlidir.
Hasta kişiler hapşırırken, ağızlarını kapatacak şekilde kağıt peçete
kullanmalıdır ve kullanılan peçetelerin de, uygun şekilde toplanıp,
poşetlenerek çöpe atılması lazımdır.
5-Mevsim özelliklerine uygun giyinilmelidir. Halk arasındaki,
karda virüslerin yayılmayacağı inancı gerçekleri yansıtmıyor. Grip etkeni olan
influenza virüsü, tüm hava koşullarında yaşamaktadır. Virüsün soğukta yayılma
hızı azalsa da, vücuda girdiğinde vücut ısısıyla aktive oluyor ve hızlı biçimde
çoğalmaktadır.
Dünyanın en önemli Influencer Pazarlama etkinliği İstanbul’da düzenleniyor.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Dünyanın en önemli Influencer Pazarlama etkinliği İstanbul’da düzenleniyor.
Tüm dünyada milyonlarca insanın hayatlarına dokunan sosyal medya fenomenlerini markalar ile bir araya getiren INFLOW Global Summit 15 - 24 Aralık 2017 tarihlerinde The Ritz-Carlton İstanbul ve çeşitli mekanlarda gerçekleştirilecek. Dünyanın en büyük influencer marketing etkinliği olan INFLOW Global Summit’e, takipçi sayısı 100 bin ile 10 milyon arasında değişen, dünyanın 40 farklı ülkesinden gelen 200’den fazla sosyal medya fenomeni katılacak.
Fotoğraf, video ve yazılarıyla tüm dünyada milyonlarca kişinin tercihlerine yön veren içerik üreticileri, sosyal medya fenomenleri 15 - 24 Aralık 2017 tarihlerinde İstanbul’da The Ritz-Carlton otelde gerçekleştirilecek INFLOW Global Summit’te bir araya gelecek. Seyahat, lüks, moda, gastronomi, anne-çocuk temalarıyla paylaşımlarda bulunan sosyal medya fenomenleri etkinlik süresince birçok farklı alt etkinliklerle sektörün lider isimleriyle birebir görüşmeler yapacak.
Etkinlikle ilgili bilgilerin verildiği İstanbul’daki The Ritz-Carlton otelde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan INFLOW Summits Kurucu Ortağı Emre Gelen, INFLOW Summits’in merkezinde influencer olan uluslararası dijital bir pazarlama etkinliği olduğunu belirtti. Gelen sözlerine şöyle devam etti: “İlk etkinliğimizi Inflow Travel Summit adıyla 17-23 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleştirdik. Bu etkinliğe 29 farklı ülkeden 137 influencer katıldı. 105 Türk influencer ile beraber toplamda 242 influencer Nisan ayında yaptığımız etkinliğe gelmiş oldu. Bu etkinliğimiz nitelik ve nicelik açısından dünyada bugüne kadar yapılmış en büyük influencer etkinliği oldu. Etkinlikte 5 adet hashtag verdik. Yaşadıklarını paylaşmalarını rica ettik. Tüm dünyada 292 milyonluk erişim ve 9.8 milyonluk bir etkileşim yakaladık.”
Bir sonraki etkinliklerinin 25-27 Ağustos’ta INFLOW Meet-up ismiyle Venedik'te gerçekleştirildiğini söyleyen Emre Gelen, “O etkinlik bizim için önemliydi çünkü ilk uluslararası deneyimimizdi” dedi. Gelen sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte Nisan'da başladığımız bu etkinlik serisinin ismini INFLOW Travel Summit'ten INFLOW Summits'e çevirdik. Bunun sebebi ise dünyada etkili bir kaç başlığı daha bu etkinliğe dahil etmek istememiz. Moda, Gastronomi, Teknoloji ve Anne Çocuk başlıklarını ekledik. 2018 yılında da ilk uluslararası etkinliğimiz 25-27 Şubat tarihleri arasında Katar'ın Doha şehrinde gerçekleştirilecek.”
INFLOW Summits Kurucu Ortağı Afşin Avcı ise Influencer Marketing’in son yıllarda gelişen bir pazarlama aracı olduğunu belirtti. Avcı sözlerine şöyle devam etti: “Markaların Influencer Marketing'e ayırdıkları pazarlama bütçesi her yıl artıyor. Artık çok fazla artan reklam mesajlarından dolayı algımız reklamlara karşı biraz taraflı olmaya başladı. Markaların tüketicilere ulaşması noktasında influencerların kullanılması, o markalarla yaşadıkları ürün ve hizmet deneyimini anlatmaları önemli bir pazarlama taktiği haline geldi. Markalar ciddi anlamda bütçe ayırmaya başladılar. Bunu zaten kişisel hayatlarımızda ve sosyal medya mecralarında görüyoruz.
Biz de 2016 yılının Nisan ayında INFLOW'u kurarken bu amaçla yola çıktık. Amacımız bu alanda dünyadaki bir numaralı platform haline gelebilmek. Çünkü Influencer Marketing dediğimizde hem markalar, hem markaların birlikte çalıştığı influencerlar henüz standardı çok da belli olmayan bu sektörde işin nasıl sağlıklı yapılması konusunda kafalarında bazı soru işaretleri taşıyorlar. INFLOW'un bu noktada amacı bu soru işaretlerini ortadan kaldırmak, global anlamda Influencer Marketing sektörünü sahiplenmek ve bu sektörde bir numaralı platform haline gelmek.”
INFLOW Global Summit'e yurtdışından yaklaşık 150, Türkiye'den de katılacak isimlerle beraber 250'ye yakın influencer geleceğini belirten Avcı, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük influencer buluşması olacak. Bu noktada bunun Türkiye'de yapılması ayrı bir gurur kaynağı. Bu etkinlikte influencerların toplamda hitap ettiği insan sayısı 80 milyon kişinin üstünde. Bu etkinliğimizde de 300 milyon kişiye ulaşmak gibi bir hedefimiz var.
Toplantıda konuşma yapan Türkiye Otelciler Birliği (TUROB) Genel Başkanı İsmail Taşdemir, “sosyal medyanın önemini hepimiz kavradık. Yapılan etkinlikte de katılımcılar daha çok bizim destinasyonlarımızı ön plana çıkararak ülkemize yönelik tanıtım anlamında katkı sunuyorlar. Ayrıca yeni ürünlerin ortaya çıkmasını sağlıyorlar. Dünyadaki pek çok yeni destinasyon bu anlayışla ortaya çıkmıştır. Örnek olarak Alaçatı ve Kapadokya verilebilir” dedi.
İnsanların artık 'ben nereyi göreceğim' diye değil, ben neyi deneyimleyeceğim diyerek yola çıktıklarını belirten Taşdemir, “Şu anda deneyim, seyahat için ana unsurların başında geliyor. Bu tür mecralarda paylaşılan konular, gerek yerel yönetimler gerek ülke yöneticileri tarafından kendi planlamalarında da etkin olarak kullanılıyor. Türkiye'deki tanıtım stratejisi de artık bu yöne doğru çevrildi. Böyle bir etkinliği Türkiye'de gerçekleştirdikleri için hem kendi hem de sektörüm adına Emre ve Afşin beye çok teşekkür ediyorum.”
INFLOW Global Summit’te, dünyaca ünlü ekonomist David McWilliams, THY Satıştan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Ahmet Harun Baştürk ve Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün gibi konuşmacıların deneyimlerini paylaşacakları panellerin yanısıra, B2I (Business-to-Influencer) toplantılarıyla dijital platformun öncüleri, sektör profesyonelleri ve marka temsilcileri ile görüşme fırsatı bulacak.
Etkinliğe Jack Morris, Lauren Bullen, Melanie Martins, Sara Sabry, Johnny Ward, Abdel Aziz Kardeşler, Cristina Musacchio, Roberto De Roza gibi dünyaca ünlü ve milyonlarca takipçisi bulunan influencerlar katılacak.
Etkinlik programı
Etkinlik dahilinde 17 Aralık tarihinde dünyaca ünlü sosyal medya fenomenlerinin katılımı ile Gaziantep – Nizip’teki Mülteci Kampı ziyareti gerçekleştirilecek. Etkinlik, 18 Aralık’ta Four Seasons Bosphorus'ta yapılacak Hoşgeldiniz Yemeği akabinde ise 19 Aralık’ta The Ritz-Carlton İstanbul’da gerçekleşecek panellerle devam edecek.
Program dahilinde, uluslararası fenomenlerin deneyimlerini aktaracakları ve influencer marketing konusunun detaylarıyla ele alınacağı oturumlara ek olarak, Elvin Levinler, Refika Birgül, Buse Terim gibi ülkemizin önde gelen sosyal medya fenomenleri de sahnede yerlerini alacaklar.
Aynı günün akşamında Fairmont Quasar İstanbul’da düzenlenecek Influencer Partisi ile konuklarını ağırlayacak olan etkinlik, 20 Aralık’ta B2I toplantıları ve Networking etkinlikleri ile sürecek. 21-24 Aralık tarihlerinde ise sosyal medya fenomenleri Kapadokya’da Argos in Cappadocia'da konaklayarak Türkiye’nin doğal güzelliklerini ilgili destinasyon özelinde de deneyimleme imkanı yakalayacaklar. Dijitalleşmenin hayatın her alanına entegre olduğu günümüz dünyasında, etkinliğe katılacak olan influencerlar, ülke tanıtımına önemli bir destek sağlayacak.
INFLOW Travel Summit Nisan 2017’de düzenlenmişti
Nisan 2017’de Antalya’da düzenlenen INFLOW Travel Summit etkinliğine 200’den fazla influencer, 340’tan fazla marka katıldı. Bu etkinlikte 9 panel ve 2 keynote gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında 58 bin 471 paylaşım yapılırken sosyal medyada 9,8 milyon adet etkileşim sağlandı.
"OT" filmi büyüledi
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
"OT" filmi büyüledi
5. Antakya Uluslararası film festivali kapsamında 95 film izleyicilerle buluştu.
5. Antakya Uluslararası Film Festivali’nde İzleyici Özel Ödülü Alan "Ot" Filmi izleyiciyi büyüledi
Halkın yoğun ilgi gösterdiği gösterimlerde " OT" filmi izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. "OT" filmi ödül gecesi sonunda, “İzleyici Özel Ödülüne” layık görüldü. Ödülünü almak için sahneye çıkan filmin yapımcısı Erol Koçan yaptığı konuşmada;
"13 medeniyete ev sahipliği yapmış, farklı dinlere mensup vatandaşların huzur ve barış içerisinde yaşadığı böylesine güzide bir şehirde ödül almanın ziyadesiyle mutluluğu içerisindeyim. Bu ödülü dünya barışına armağan ediyorum” dedi.
Eğitim ve Barış
Yapımcı Erol Koçan'ın kendi memleketi olan Tokat Reşadiye'de çekimleri yapılan "OT" filmi eğitimin önemini ve terörün bölge halkına yaşattığı olumsuzlukları anlatan eğitim ve barış temalı bir dram filmi olup, izleyicilere net mesajlar vermektedir.
Erol Koçan söyleşilerde bulundu
Senaryosu Erkay Yavuz tarafından kaleme alınan ve yönetmenliğini Burak Donay’ın üstlendiği "OT" filminin yapımcısı Erol Koçan, Antakya’daki Erol Bilecik Lisesi’nin daveti üzerine, radyo televizyon bölümü öğrencileriyle söyleşi yaptı. Tecrübelerini öğrenciler ile paylaşan Koçan, sektörde başarılı olabilmeleri ve iş bulabilmeleri için çok pratik yapmaları gerektiğini söyledi.
Altınyaprak film yapımcısı Erol Koçan, TED Hatay kolejinin daveti üzerine öğrencilerle buluştu. Öğrenciler, film gösterimi sonrasında Koçan'ı dinleyerek, sorular yönelttiler.
14 Aralık 2017 Perşembe
“Yeni bir yıla girerken, kendimizi hesaba çekmeye hazır mıyız”
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Ayşen Laçinel,
“Yeni bir yıla girerken, kendimizi hesaba çekmeye hazır mıyız”
Kendini nasıl görürsen gör, kendini doğru algılatamıyorsan, algılandığın gibi tanınırsın.
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, “Kendini nasıl görürsen gör, kendini doğru algılatamıyorsan, algılandığın gibi tanınırsın. Yeni bir yıla girerken, kendinizi hesaba çekebilmeliyiz” diyor.
Gerek iş, gerek sosyal hayatta algının önemine işaret eden Ayşen Laçinel, şunları söyledi:
“Algılama gerçektir, derler. Bunu şöyle ifade etmek daha doğrudur ki, algılama gerçek sanılır.
Kendini nasıl görürsen gör, sendeki güçlü yönleri, yetenekleri öne çıkaramıyor ve doğru algılatamıyorsan, algılandığın gibi tanınırsın. Gerek iş hayatında gerek sosyal ortamlarında, bir dur ve anla” diye konuştu.
Algı yönetiminde 4 adım
Ayşen Laçinel, 4 adımda algı yönetimine ilişkin şunları anlattı:
1-Sen kimsin? Kendinde beğendiğin, farkettiğin güçlü yönlerin nedir?
2-Birkaç yakınına kendini sor. Seni tanımlasınlar, güçlü yönlerini ve güçlendirmen gerekenleri söylesinler. Onların önerilerini dinle ve savunmaya geçmeden anlamaya çalış.
3-Kendini tanımlaman ile yani öz algınla; seni tanımlayanların algısı yani “algılanan algı” tutarlı mı? Bir karşılaştır.
4)Kendi algınla, algılanan algını tutarlı hale getir. Örnek olarak, sen kendini anlayışlı, takım çalışmasını destekleyen, sürekli gelişen birey olarak görebilirsin. Ancak, arkadaşın seni takım çalışmasını desteklemeyen ve başkalarını farketmeyen biri olarak görmüşse; buna neyin veya nelerin sebep olabileceğini anlamalısın
Kendini gerçekleştirmek için harekete geç
‘Kendini gerçekleştirmek için harekete geç’ diyerek konuşmasına devam eden Ayşen Laçinel, şunları kaydetti:
“Nasıl konuşuyor ve nasıl davranıyorsun, öyle algılanıyorsun. Bunu farket ve tutarlı ol. Peki tutarlı olmak yeter mi? Elbette yetmez. Güçlü yönlerini farkedip, işinde ve hayatında uygula, iletişimini bu güçlü yönler üzerine kurmaya çalış. Aynı zamanda güçlü olmayan ne varsa güçlendirmek için çalış ve sana yük olan, düşünce, duygu, alışkanlıklardan öğrenilmiş çaresizliklerinden kurtulmaya çalış. Mevlana Celaleddin Rumi ne güzel söylemiş; 'Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün.' Özetle, söylediklerinin farkında mısın? Söylediğin gibi mi davranıyorsun? Yapabileceğini söylüyor, söylediğini yapıyor musun? Bunları farket. Hayatı, kendini varoluş sebebini farket. Hayattan istediklerin var, tamam peki hayat senden ne istiyor? Düşün ve anlamaya çalış. Öyleyse, kendini gerçekleştirmek için harekete geç. Bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla girerken, kendimizi hesaba çekmeye hazır mıyız” şeklinde konuştu.
Ayşen Laçinel,
“Yeni bir yıla girerken, kendimizi hesaba çekmeye hazır mıyız”
Kendini nasıl görürsen gör, kendini doğru algılatamıyorsan, algılandığın gibi tanınırsın.
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, “Kendini nasıl görürsen gör, kendini doğru algılatamıyorsan, algılandığın gibi tanınırsın. Yeni bir yıla girerken, kendinizi hesaba çekebilmeliyiz” diyor.
Gerek iş, gerek sosyal hayatta algının önemine işaret eden Ayşen Laçinel, şunları söyledi:
“Algılama gerçektir, derler. Bunu şöyle ifade etmek daha doğrudur ki, algılama gerçek sanılır.
Kendini nasıl görürsen gör, sendeki güçlü yönleri, yetenekleri öne çıkaramıyor ve doğru algılatamıyorsan, algılandığın gibi tanınırsın. Gerek iş hayatında gerek sosyal ortamlarında, bir dur ve anla” diye konuştu.
Algı yönetiminde 4 adım
Ayşen Laçinel, 4 adımda algı yönetimine ilişkin şunları anlattı:
1-Sen kimsin? Kendinde beğendiğin, farkettiğin güçlü yönlerin nedir?
2-Birkaç yakınına kendini sor. Seni tanımlasınlar, güçlü yönlerini ve güçlendirmen gerekenleri söylesinler. Onların önerilerini dinle ve savunmaya geçmeden anlamaya çalış.
3-Kendini tanımlaman ile yani öz algınla; seni tanımlayanların algısı yani “algılanan algı” tutarlı mı? Bir karşılaştır.
4)Kendi algınla, algılanan algını tutarlı hale getir. Örnek olarak, sen kendini anlayışlı, takım çalışmasını destekleyen, sürekli gelişen birey olarak görebilirsin. Ancak, arkadaşın seni takım çalışmasını desteklemeyen ve başkalarını farketmeyen biri olarak görmüşse; buna neyin veya nelerin sebep olabileceğini anlamalısın
Kendini gerçekleştirmek için harekete geç
‘Kendini gerçekleştirmek için harekete geç’ diyerek konuşmasına devam eden Ayşen Laçinel, şunları kaydetti:
“Nasıl konuşuyor ve nasıl davranıyorsun, öyle algılanıyorsun. Bunu farket ve tutarlı ol. Peki tutarlı olmak yeter mi? Elbette yetmez. Güçlü yönlerini farkedip, işinde ve hayatında uygula, iletişimini bu güçlü yönler üzerine kurmaya çalış. Aynı zamanda güçlü olmayan ne varsa güçlendirmek için çalış ve sana yük olan, düşünce, duygu, alışkanlıklardan öğrenilmiş çaresizliklerinden kurtulmaya çalış. Mevlana Celaleddin Rumi ne güzel söylemiş; 'Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün.' Özetle, söylediklerinin farkında mısın? Söylediğin gibi mi davranıyorsun? Yapabileceğini söylüyor, söylediğini yapıyor musun? Bunları farket. Hayatı, kendini varoluş sebebini farket. Hayattan istediklerin var, tamam peki hayat senden ne istiyor? Düşün ve anlamaya çalış. Öyleyse, kendini gerçekleştirmek için harekete geç. Bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla girerken, kendimizi hesaba çekmeye hazır mıyız” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin devi Koç’tan ISS’e cinsiyet eşitliği ödülü...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiye’nin devi Koç’tan ISS’e
cinsiyet eşitliği ödülü
Koç Topluluğu şirketlerinden Zer, bu yıl ilk kez verdiği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü”ne ISS’i layık buldu. Bu ödül ile ISS’in çalışma yaşamında cinsiyet eşitliğine katkı sağlamaktaki kararlılığı, Türkiye’nin devi Koç Topluluğu tarafından da teyit edilmiş oldu.
Günümüz çalışma hayatının en büyük sorunlarından biri olan toplumda cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinde önemli rol oynayan ISS, Koç Topluluğu şirketlerinden Zer Merkezi Hizmetler tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye’de kadın çalışan sayısı bakımından ilk sırada yer alan Koç Topluluğu tarafından verilen bu ödül, ISS’in cinsiyet eşitliği konusundaki tutumuna özel bir değer kazandırdı.
“ÇOK ANLAMLI BİR ÖDÜL”
Koç Topluluğu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’nü, cinsiyet eşitliğinin önemi ve dilde cinsiyetçi yaklaşıma yönelik olarak kamuoyunda farkındalık yaratmak, kadın-erkek arasında fırsat eşitliğinin sağlanmasını destekleyen uygulamaları yüreklendirmek amacıyla içinde bulunduğumuz yıl hayata geçirdi. Zer Çözüm Ortakları Zirvesi’nin en saygın ödüllerinden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’nün ilkini kazanan üç çözüm ortağı arasında ISS de yer aldı.
Zer tarafından verilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü hakkında ISS Türkiye COO’su Engin Üstel şunları söyledi: “Bu ödül, ISS olarak bizim, kadın istihdamını artırarak ve kadınların meslek sahibi olmalarını sağlayarak toplum içinde sosyoekonomik açıdan
güçlendirilmeleri hedefimiz açısından çok anlamlı bir destektir. Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan şirketleri arasında ön sıralarda yer alıyoruz. Bu bağlamda toplam istihdamımız arasında kadın çalışanlarımız ve kadın yöneticilerimizin sayısını düzenli biçimde artırmayı görev biliyoruz. Ülkemizin en büyük kuruluşu Koç Topluluğu’nun çok önemli bir parçası olan Zer tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’ne layık görülmek, bu görevi yerine getirmekteki kararlılığımızı daha da artırdı.”
“KADIN DOSTU ŞİRKET” ISS
ISS’in cinsiyet eşitliğine verdiği önemi ve bu konudaki aktif tutumunu kamuoyunun dikkatine sunan bir başka çalışma ise Capital dergisinin beşincisini gerçekleştirdiği “Kadın Dostu Şirketler” araştırması oldu.
2016 yılı verilerine göre yapılan araştırmada ISS, kadın çalışan sayısında altı basamak birden yükselerek üçüncülüğe yerleşti. ISS Tesis Yönetim Hizmetleri’nde 12.669 kadın çalışan bulunuyor; bu sayı, 30.945 toplam çalışanda yüzde 40,8’lik oranı ifade ediyor. ISS Türkiye, 1.424 yönetici arasında 493 kadın yöneticiyle de aynı listenin dokuzuncu sırasında yer aldı.
Türkiye’nin devi Koç’tan ISS’e
cinsiyet eşitliği ödülü
Koç Topluluğu şirketlerinden Zer, bu yıl ilk kez verdiği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü”ne ISS’i layık buldu. Bu ödül ile ISS’in çalışma yaşamında cinsiyet eşitliğine katkı sağlamaktaki kararlılığı, Türkiye’nin devi Koç Topluluğu tarafından da teyit edilmiş oldu.
Günümüz çalışma hayatının en büyük sorunlarından biri olan toplumda cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinde önemli rol oynayan ISS, Koç Topluluğu şirketlerinden Zer Merkezi Hizmetler tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye’de kadın çalışan sayısı bakımından ilk sırada yer alan Koç Topluluğu tarafından verilen bu ödül, ISS’in cinsiyet eşitliği konusundaki tutumuna özel bir değer kazandırdı.
“ÇOK ANLAMLI BİR ÖDÜL”
Koç Topluluğu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’nü, cinsiyet eşitliğinin önemi ve dilde cinsiyetçi yaklaşıma yönelik olarak kamuoyunda farkındalık yaratmak, kadın-erkek arasında fırsat eşitliğinin sağlanmasını destekleyen uygulamaları yüreklendirmek amacıyla içinde bulunduğumuz yıl hayata geçirdi. Zer Çözüm Ortakları Zirvesi’nin en saygın ödüllerinden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’nün ilkini kazanan üç çözüm ortağı arasında ISS de yer aldı.
Zer tarafından verilen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü hakkında ISS Türkiye COO’su Engin Üstel şunları söyledi: “Bu ödül, ISS olarak bizim, kadın istihdamını artırarak ve kadınların meslek sahibi olmalarını sağlayarak toplum içinde sosyoekonomik açıdan
güçlendirilmeleri hedefimiz açısından çok anlamlı bir destektir. Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan şirketleri arasında ön sıralarda yer alıyoruz. Bu bağlamda toplam istihdamımız arasında kadın çalışanlarımız ve kadın yöneticilerimizin sayısını düzenli biçimde artırmayı görev biliyoruz. Ülkemizin en büyük kuruluşu Koç Topluluğu’nun çok önemli bir parçası olan Zer tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’ne layık görülmek, bu görevi yerine getirmekteki kararlılığımızı daha da artırdı.”
“KADIN DOSTU ŞİRKET” ISS
ISS’in cinsiyet eşitliğine verdiği önemi ve bu konudaki aktif tutumunu kamuoyunun dikkatine sunan bir başka çalışma ise Capital dergisinin beşincisini gerçekleştirdiği “Kadın Dostu Şirketler” araştırması oldu.
2016 yılı verilerine göre yapılan araştırmada ISS, kadın çalışan sayısında altı basamak birden yükselerek üçüncülüğe yerleşti. ISS Tesis Yönetim Hizmetleri’nde 12.669 kadın çalışan bulunuyor; bu sayı, 30.945 toplam çalışanda yüzde 40,8’lik oranı ifade ediyor. ISS Türkiye, 1.424 yönetici arasında 493 kadın yöneticiyle de aynı listenin dokuzuncu sırasında yer aldı.
13 Aralık 2017 Çarşamba
Ucu düşük bir burun, erkeğin karizmasını bozuyor ....
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Ucu düşük bir burun, erkeğin karizmasını bozuyor
Daha erkeksi bir görünüm için burun önemli
Burun estetiği, geçmişte büyük oranda kadınlar tarafından tercih edilmesine rağmen, günümüzde neredeyse hastaların yarısını erkekler oluşturuyor. Yüzün ortasında olan burun, kişiye ilk bakıldığında dikkat çeken özelliklerinin başında yer alıyor. Ucu düşük bir burun kişiye, daha sinirli, enerjisi düşük ve olduğundan yaşlı bir görünüm verebiliyor. Bu da kişinin, mesleki ve sosyal hayatında olumsuz önyargılar olarak geri dönebiliyor.
İdeal erkek burun estetiği hakkında bilgi veren KBB ve Burun Estetiği Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Erkeksi yani maskülen bir burun sırtı, düz inmelidir ve ucu fazla kalkık olmamalıdır. Erkeklerde üst dudak ile burnun yandan ideal açısı 95-100 iken, kadınlarda bu açı biraz daha fazla olup 105-110 derecedir. Erkek burnu güçlü görünmelidir. Çok fazla kibar ve nazik olması tercih edilmez” diyor.
Erkeksi ve yakışıklı bir görüntü isteniyor
Erkeklerin, spor veya çeşitli dış ortam yaralanmalarına ve burun kırıklarına daha fazla maruz kalabildiğine işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Erkeklerde, burundan nefes alma problemleri, daha sık olabiliyor. Burun tıkanıklığı sebebiyle ameliyat olmaları gerektiğinde, çoğu zaman burun dışına da bir müdahale gerekebiliyor ve bu nefes almalarını oldukça olumlu etkiliyor. Ayrıca, hazır genel anestezi almışken, daha erkeksi ve yakışıklı bir görüntüye sahip olmayı kim istemez ki? Devir, daha iyi nefes alan ve erkeksi burunlar devri” dedi.
Sosyal, mesleki ve özel hayatı olumlu etkiliyor
Burun estetiği ameliyatlarının, dünya genelinde son yıllarda en fazla yapılan ameliyatlar arasında olduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Rinoplasti (burun estetiği) taleplerinin artmasının nedenleri arasında şunlar söylenebilir. Sosyal medyanın da etkisiyle etkileyici bir profil fotoğrafı, kişinin sosyal, mesleki ve özel hayatına olumlu katkıda bulunuyor. Bu ameliyatların son yıllarda oldukça gelişen yöntemleri ile çok daha öngörülebilir olması da, ameliyat olma isteğini arttırıyor. Ayrıca, eskinden şehir efsanesine dönüşen ‘Burun estetiği ameliyatlarından sonra, burun ucu düşer’ önyargısı da tamamen kaybolmuştur. Günümüzde kullandığımız yöntemler ile bir ömür boyu ucu düşmeyen rinoplasti ameliyatları yapmak mümkün” diye konuştu.
Burun estetiği ameliyatları, yoğun tecrübe gerektirir
Halk arasında çok daha basit ve kolay algılanmasına karşın, burun estetiği ameliyatlarının oldukça özellikli, yoğun tecrübe ve ilgi gerektiren ameliyatlardan birisi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları belirtti:
“Bazen hastalarımız, ‘Ben sadece burnumun ucunu (veya sırtını) biraz törpületmeyi istiyorum; başka da bir şey istemiyorum’ diye geliyor. Ancak süreç, bu kadar basit olmayabiliyor. Başvuran hastalarımızı analiz ettiğimizde, çoğu zaman burun içerisinde, valf dediğimiz hava geçiş yollarında ve dış yüzeyinde, hem nefes almaya dönük, hem de estetik olarak farklı çözülebilir sorunlar olduğunu görmekteyiz. Günümüzün bilgisayar programları ve fotoğraflama teknikleriyle de bunları hastalarımıza açıklayarak, doğru hedefler belirleyerek çok daha başarılı sonuçlar elde etmek mümkün. Burun estetiği ameliyatlarında sıklıkla kullandığımız Ultrasonik Piezo cerrahi sayesinde, revizyon dediğimiz ikinci kez ameliyat olma oranları da oldukça düşmektedir” şeklinde konuştu.
Ucu düşük bir burun, erkeğin karizmasını bozuyor
Daha erkeksi bir görünüm için burun önemli
Burun estetiği, geçmişte büyük oranda kadınlar tarafından tercih edilmesine rağmen, günümüzde neredeyse hastaların yarısını erkekler oluşturuyor. Yüzün ortasında olan burun, kişiye ilk bakıldığında dikkat çeken özelliklerinin başında yer alıyor. Ucu düşük bir burun kişiye, daha sinirli, enerjisi düşük ve olduğundan yaşlı bir görünüm verebiliyor. Bu da kişinin, mesleki ve sosyal hayatında olumsuz önyargılar olarak geri dönebiliyor.
İdeal erkek burun estetiği hakkında bilgi veren KBB ve Burun Estetiği Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Erkeksi yani maskülen bir burun sırtı, düz inmelidir ve ucu fazla kalkık olmamalıdır. Erkeklerde üst dudak ile burnun yandan ideal açısı 95-100 iken, kadınlarda bu açı biraz daha fazla olup 105-110 derecedir. Erkek burnu güçlü görünmelidir. Çok fazla kibar ve nazik olması tercih edilmez” diyor.
Erkeksi ve yakışıklı bir görüntü isteniyor
Erkeklerin, spor veya çeşitli dış ortam yaralanmalarına ve burun kırıklarına daha fazla maruz kalabildiğine işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Erkeklerde, burundan nefes alma problemleri, daha sık olabiliyor. Burun tıkanıklığı sebebiyle ameliyat olmaları gerektiğinde, çoğu zaman burun dışına da bir müdahale gerekebiliyor ve bu nefes almalarını oldukça olumlu etkiliyor. Ayrıca, hazır genel anestezi almışken, daha erkeksi ve yakışıklı bir görüntüye sahip olmayı kim istemez ki? Devir, daha iyi nefes alan ve erkeksi burunlar devri” dedi.
Sosyal, mesleki ve özel hayatı olumlu etkiliyor
Burun estetiği ameliyatlarının, dünya genelinde son yıllarda en fazla yapılan ameliyatlar arasında olduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Rinoplasti (burun estetiği) taleplerinin artmasının nedenleri arasında şunlar söylenebilir. Sosyal medyanın da etkisiyle etkileyici bir profil fotoğrafı, kişinin sosyal, mesleki ve özel hayatına olumlu katkıda bulunuyor. Bu ameliyatların son yıllarda oldukça gelişen yöntemleri ile çok daha öngörülebilir olması da, ameliyat olma isteğini arttırıyor. Ayrıca, eskinden şehir efsanesine dönüşen ‘Burun estetiği ameliyatlarından sonra, burun ucu düşer’ önyargısı da tamamen kaybolmuştur. Günümüzde kullandığımız yöntemler ile bir ömür boyu ucu düşmeyen rinoplasti ameliyatları yapmak mümkün” diye konuştu.
Burun estetiği ameliyatları, yoğun tecrübe gerektirir
Halk arasında çok daha basit ve kolay algılanmasına karşın, burun estetiği ameliyatlarının oldukça özellikli, yoğun tecrübe ve ilgi gerektiren ameliyatlardan birisi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları belirtti:
“Bazen hastalarımız, ‘Ben sadece burnumun ucunu (veya sırtını) biraz törpületmeyi istiyorum; başka da bir şey istemiyorum’ diye geliyor. Ancak süreç, bu kadar basit olmayabiliyor. Başvuran hastalarımızı analiz ettiğimizde, çoğu zaman burun içerisinde, valf dediğimiz hava geçiş yollarında ve dış yüzeyinde, hem nefes almaya dönük, hem de estetik olarak farklı çözülebilir sorunlar olduğunu görmekteyiz. Günümüzün bilgisayar programları ve fotoğraflama teknikleriyle de bunları hastalarımıza açıklayarak, doğru hedefler belirleyerek çok daha başarılı sonuçlar elde etmek mümkün. Burun estetiği ameliyatlarında sıklıkla kullandığımız Ultrasonik Piezo cerrahi sayesinde, revizyon dediğimiz ikinci kez ameliyat olma oranları da oldukça düşmektedir” şeklinde konuştu.
Sedat Simavi Ödülleri sahiplerini buldu…
HABER_ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi Ödülleri gecesinde Sunuculuğunu üstlenen Gökmen Karadağ, salondaki konuklara Atatürk ve Silah arkadaşlarıyla haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen gazeteciler anısına yapılan saygı duruşuyla başlandı.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Turgay Olcayto’nun Sedat Simavi Ödülleri Töreni açılış törenindeki konuşmasında kurucu başkan Sedat Simavi’nin Cemiyete bıraktığı sorumluluğa dikkat çekerek sözlerine devam etti. TGC Başkanı Turgay Olcayto, basında düşünce ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını, tutuklu gazeteci ve yazarların serbest bırakılmasını istedi. Gazeteci zor durumda kalabilir. Ama Sedat Simavi “Kalemini gerekirse kır ama satma” demiştir. Bugünkü gazeteciliğe bakınca doğrusu Sedat Simavi’yi bir kez daha minnetle anıyoruz. Çok önceden bugünkü gazeteciliğin geldiği durumu görmüştür. Bugün arkadaşlarını ihbar eden, küçük ya da büyük çıkarlar için arkadaşlarını harcayan, cezaevindeki arkadaşlarına “OH ÇEKEN” bir grup insan var. Bunlar kendilerine gazeteci diyorlar.
"CEZAEVİNDE 140 GAZETECİ VAR"
Cezaevinde 140 gazeteci olduğunu belirten Olcayto, Bu arkadaşlarımızı cemiyet olarak ziyaret etmeye çalışıyoruz. Ahmet Şık’ı da, Ali Bulaç’ı da ziyaret ettik. Özgür Gündem’den İnan Kızılkaya’yı da ziyaret ettik. Cezaevindeki meslektaşlarımız ziyaretlerimiz sırasında birbirlerine selam gönderiyorlar" dedi. Gazetecilerin cezaevindeki dayanışmalarının çok yüksek olduğunu vurgulayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Turgay Olcayto, İçeride dayanışmayı sağlıyoruz. "Biz o dayanışmayı dışarıda gösterelim istiyoruz ama bunu sağlayamıyoruz. Gazetecilikte nefret dili haberciliğinden vazgeçelim. Türkiye basın özgürlüğünden, halkın haber alma ve doğruyu öğrenme hakkından yoksun bırakılmamalı, bu utançtan kurtulmalı. Gergin bir topluluk olduk. Medyanın da bu gerginliğe olumsuz katkısı var. Siyasetçilerin dili de nefret dili. Bu kavga içinde toplumun sağlıklı hareket edebilmesi mümkün değil. Umarım bunları kısa zamanda atlatırız. Umudumuzu yitirmiyoruz, mücadeleyi de bırakmıyoruz. Sedat Simavi bize “DİK DURUN” demişti biz de dik durmaya çalışıyoruz" diyerek sözlerini bitirdi.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2017 Sedat Simavi Ödülleri’ne değer görülen sanatçı, gazeteci, edebiyat, spor ve bilim insanları 11 Aralık Pazartesi günü düzenlenen törenle The Marmara Taksim İstanbul’da ödüllerini aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2017 Sedat Simavi Ödülleri’nde ”Dokuz dalda 14 kişi Ödül aldı. 41 yıldan bu yana devam eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi ödülleri; gazetecilik, televizyon, karikatür, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve spor alanlarında verildi. Bu yıl RADYO kategorisinde ödül verilmedi.
GAZETECİLİK ÖDÜLÜ CUMHURİYET’TEN AYKUT KÜÇÜKKAYA’NIN OLDU
Aykut Küçükkaya, Cumhuriyet Gazetesi’nde 29 Haziran – 14 Ağustos 2017 tarihleri arasında yayınlanan “İSPARK’ta Fiş Vurgunu” başlıklı seri haberleri nedeniyle ödül aldı. Ödülü TGC Başkanı Turgay Olcayto verdi.
TELEVİZYON HABER ÖDÜLÜ FOX TV’YE VERİLDİ
Fox TV'de 25 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanan “Cumhurbaşkanı'na Şarjörsüz Güvenlik Önlemi” adlı haberleri nedeniyle kameraman Mustafa Soybaş ve muhabir Gülşah İnce Birsen ödül aldı. Ödülü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Göksu birlikte verdi.
TV BELGESEL ÖDÜLÜ NEŞE SARISOY KARATAY’A VERİLDİ
TRT Televizyonu Belgesel Kanalında 26 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanan “Halil İnalcık Yüzyıllık Çınar” adlı belgesel programı nedeniyle ödüle layık görülen Neşe Sarısoy Karatay, ödülünü Belma Simavi’nin elinden aldı.
KARİKATÜR ÖDÜLÜ YENİÇAĞ GAZETESİ’NDEN EMRE ULAŞ’A VERİLDİ
Yeniçağ Gazetesi'nde yayınlanan “Cilalı Taş Devri” isimli köşesinde çizdiği karikatürleri nedeniyle Emre Ulaş ödül aldı. Emre Ulaş’a ödülünü Seçici Kurul Başkanı Piyale Madra verdi.
EDEBİYAT ÖDÜLÜ’NÜ CEVAT ÇAPAN ALDI
“Son Duraktan Bir Önce” adlı şiir kitabı nedeniyle edebiyat ödülünü seçici kurul Cevat Çapan’a verdi. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Doğan Hızlan takdim etti.
SOSYAL BİLİMLER ÖDÜLÜ KADINSIZ KENTLER İSİMLİ ESERE VERİLDİ
Prof. Dr. Gülay Günlük Şenesen, Doç. Dr Yelda Yücel, Doç. Dr. Ayşegül Yakar Önal, Doç. Dr, Nuray Ergüneş, Doç. Dr. Burcu Yakut Çakar, 'Kadınsız Kentler; Toplumsal Cinsiyet Açısından Belediyelerin Politika ve Bütçeleri' adlı eserleri nedeniyle ödüllendirildi. Ödülü Seçici Kurul üyesi Prof. Dr. İlter Turan verdi.
FEN BİLİMLERİ ÖDÜLÜ DOÇ. DR. HALDUN SEVİNÇLİ’YE VERİLDİ
Fen Bilimleri dalında Grup-VA Elementlerinin Altıgen Örgülerinde Kuartik Dispersiyon, Güçlü Tekillik, Manyetik Kararsızlık ve Benzersiz Termoelektrik Özellikler' adlı eseri nedeniyle Doç.Dr. Hâldun Sevinçli ödüllendirildi. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Yücel Yılmaz sundu.
SAĞLIK BİLİMLERİ ÖDÜLÜ PROF. DR. VASIF HASIRCI’NIN OLDU
Prof. Dr. Vasıf Hasırcı 'Daha İyi Polimerik İmplantlar İçin Mikro ve Nano-Düzeyde Değiştirilmiş Yüzeyler' başlıklı çalışması nedeniyle ödüllendirildi. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu verdi.
SPOR ÖDÜLÜ RAMİL GULİYEV’E VERİLDİ
“Atletizmde (erkekler 200 metrede) Dünya Şampiyonu” olması nedeniyle bu yıl Ramil Guliyev’e ödül verildi. Ramil Guliyev’in videosu salondaki konuklara izletildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi Ödülleri gecesinde Sunuculuğunu üstlenen Gökmen Karadağ, salondaki konuklara Atatürk ve Silah arkadaşlarıyla haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen gazeteciler anısına yapılan saygı duruşuyla başlandı.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Turgay Olcayto’nun Sedat Simavi Ödülleri Töreni açılış törenindeki konuşmasında kurucu başkan Sedat Simavi’nin Cemiyete bıraktığı sorumluluğa dikkat çekerek sözlerine devam etti. TGC Başkanı Turgay Olcayto, basında düşünce ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını, tutuklu gazeteci ve yazarların serbest bırakılmasını istedi. Gazeteci zor durumda kalabilir. Ama Sedat Simavi “Kalemini gerekirse kır ama satma” demiştir. Bugünkü gazeteciliğe bakınca doğrusu Sedat Simavi’yi bir kez daha minnetle anıyoruz. Çok önceden bugünkü gazeteciliğin geldiği durumu görmüştür. Bugün arkadaşlarını ihbar eden, küçük ya da büyük çıkarlar için arkadaşlarını harcayan, cezaevindeki arkadaşlarına “OH ÇEKEN” bir grup insan var. Bunlar kendilerine gazeteci diyorlar.
"CEZAEVİNDE 140 GAZETECİ VAR"
Cezaevinde 140 gazeteci olduğunu belirten Olcayto, Bu arkadaşlarımızı cemiyet olarak ziyaret etmeye çalışıyoruz. Ahmet Şık’ı da, Ali Bulaç’ı da ziyaret ettik. Özgür Gündem’den İnan Kızılkaya’yı da ziyaret ettik. Cezaevindeki meslektaşlarımız ziyaretlerimiz sırasında birbirlerine selam gönderiyorlar" dedi. Gazetecilerin cezaevindeki dayanışmalarının çok yüksek olduğunu vurgulayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Turgay Olcayto, İçeride dayanışmayı sağlıyoruz. "Biz o dayanışmayı dışarıda gösterelim istiyoruz ama bunu sağlayamıyoruz. Gazetecilikte nefret dili haberciliğinden vazgeçelim. Türkiye basın özgürlüğünden, halkın haber alma ve doğruyu öğrenme hakkından yoksun bırakılmamalı, bu utançtan kurtulmalı. Gergin bir topluluk olduk. Medyanın da bu gerginliğe olumsuz katkısı var. Siyasetçilerin dili de nefret dili. Bu kavga içinde toplumun sağlıklı hareket edebilmesi mümkün değil. Umarım bunları kısa zamanda atlatırız. Umudumuzu yitirmiyoruz, mücadeleyi de bırakmıyoruz. Sedat Simavi bize “DİK DURUN” demişti biz de dik durmaya çalışıyoruz" diyerek sözlerini bitirdi.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2017 Sedat Simavi Ödülleri’ne değer görülen sanatçı, gazeteci, edebiyat, spor ve bilim insanları 11 Aralık Pazartesi günü düzenlenen törenle The Marmara Taksim İstanbul’da ödüllerini aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2017 Sedat Simavi Ödülleri’nde ”Dokuz dalda 14 kişi Ödül aldı. 41 yıldan bu yana devam eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi ödülleri; gazetecilik, televizyon, karikatür, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve spor alanlarında verildi. Bu yıl RADYO kategorisinde ödül verilmedi.
GAZETECİLİK ÖDÜLÜ CUMHURİYET’TEN AYKUT KÜÇÜKKAYA’NIN OLDU
Aykut Küçükkaya, Cumhuriyet Gazetesi’nde 29 Haziran – 14 Ağustos 2017 tarihleri arasında yayınlanan “İSPARK’ta Fiş Vurgunu” başlıklı seri haberleri nedeniyle ödül aldı. Ödülü TGC Başkanı Turgay Olcayto verdi.
TELEVİZYON HABER ÖDÜLÜ FOX TV’YE VERİLDİ
Fox TV'de 25 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanan “Cumhurbaşkanı'na Şarjörsüz Güvenlik Önlemi” adlı haberleri nedeniyle kameraman Mustafa Soybaş ve muhabir Gülşah İnce Birsen ödül aldı. Ödülü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Göksu birlikte verdi.
TV BELGESEL ÖDÜLÜ NEŞE SARISOY KARATAY’A VERİLDİ
TRT Televizyonu Belgesel Kanalında 26 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanan “Halil İnalcık Yüzyıllık Çınar” adlı belgesel programı nedeniyle ödüle layık görülen Neşe Sarısoy Karatay, ödülünü Belma Simavi’nin elinden aldı.
KARİKATÜR ÖDÜLÜ YENİÇAĞ GAZETESİ’NDEN EMRE ULAŞ’A VERİLDİ
Yeniçağ Gazetesi'nde yayınlanan “Cilalı Taş Devri” isimli köşesinde çizdiği karikatürleri nedeniyle Emre Ulaş ödül aldı. Emre Ulaş’a ödülünü Seçici Kurul Başkanı Piyale Madra verdi.
EDEBİYAT ÖDÜLÜ’NÜ CEVAT ÇAPAN ALDI
“Son Duraktan Bir Önce” adlı şiir kitabı nedeniyle edebiyat ödülünü seçici kurul Cevat Çapan’a verdi. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Doğan Hızlan takdim etti.
SOSYAL BİLİMLER ÖDÜLÜ KADINSIZ KENTLER İSİMLİ ESERE VERİLDİ
Prof. Dr. Gülay Günlük Şenesen, Doç. Dr Yelda Yücel, Doç. Dr. Ayşegül Yakar Önal, Doç. Dr, Nuray Ergüneş, Doç. Dr. Burcu Yakut Çakar, 'Kadınsız Kentler; Toplumsal Cinsiyet Açısından Belediyelerin Politika ve Bütçeleri' adlı eserleri nedeniyle ödüllendirildi. Ödülü Seçici Kurul üyesi Prof. Dr. İlter Turan verdi.
FEN BİLİMLERİ ÖDÜLÜ DOÇ. DR. HALDUN SEVİNÇLİ’YE VERİLDİ
Fen Bilimleri dalında Grup-VA Elementlerinin Altıgen Örgülerinde Kuartik Dispersiyon, Güçlü Tekillik, Manyetik Kararsızlık ve Benzersiz Termoelektrik Özellikler' adlı eseri nedeniyle Doç.Dr. Hâldun Sevinçli ödüllendirildi. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Yücel Yılmaz sundu.
SAĞLIK BİLİMLERİ ÖDÜLÜ PROF. DR. VASIF HASIRCI’NIN OLDU
Prof. Dr. Vasıf Hasırcı 'Daha İyi Polimerik İmplantlar İçin Mikro ve Nano-Düzeyde Değiştirilmiş Yüzeyler' başlıklı çalışması nedeniyle ödüllendirildi. Ödülü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu verdi.
SPOR ÖDÜLÜ RAMİL GULİYEV’E VERİLDİ
“Atletizmde (erkekler 200 metrede) Dünya Şampiyonu” olması nedeniyle bu yıl Ramil Guliyev’e ödül verildi. Ramil Guliyev’in videosu salondaki konuklara izletildi.
12 Aralık 2017 Salı
Uyumsoft, İnovaLİG 2017’nin şampiyonları arasına girdi ...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Uyumsoft, 971 katılımcı firma arasında üçüncü oldu
Uyumsoft, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdırdı. Uyumsoft, 971 katılımcı firma arasından, İnovaLİG 2017’nin şampiyonları arasına girdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen ‘İnovasyon ve İnovaLİG 2017 ödülleri’ töreni, 9 Aralık 2017 tarihinde İstanbul Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ‘Uyumsoft’un İnovasyon Döngüsü kategorisindeki 3.’lük ödülünü’, diğer ödül alan firmalarla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ellerinden aldı.
Uyumsoft, yerli yazılımda Türkiye’nin lider firması oldu
İnovaLİG 2017 ödülleri töreninde, yazılım ve ERP sektöründe tek ödül alan firma olan Uyumsoft, yerli yazılımda Türkiye’nin lider firması olarak adını yazdırdı. HAVELSAN’ın
A-Grubu tedarikçisi olan Uyumsoft, en iyi yazılım ve ERP firması olarak, bu yılın ilk yarısında akredite edildi.
EkoTicari ürün ailesini 4 kıtaya ihraç etmeyi hedefliyor
Türkiye’nin inovasyon liderleri arasında yer almaktan duydukları gururu ve mutluluğu dile getiren Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi:
“20.yılımızda aldığımız bu anlamlı ödülün haklı gururunu yaşıyoruz. Bu ödülü almamızda, Uyumsoft’a bugüne kadar değer katan tüm çalışma arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyoruz. Bizleri bu ödüle layık gören TİM’e ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Uyumsoft, yerli yazılımda ülkemizin gurur kaynağı olan firmalarından birisidir. 20 yıldır inovasyon ve ar-ge’ye yaptığımız yatırımlarla, global bir marka olma yolunda ilerliyoruz. İleri teknoloji konularına odaklanarak, yıllık gelirimizin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırmaktayız. Gelecek yıllarda da, ileri teknoloji uygulamaları ve üniversite-sanayi işbirlikleri konularında yaptığımız çalışmalara yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz. 20.yılımızda, Cloud ERP, Mobil ERP ve iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-Bilet) kurumsal iş çözümlerinde, binlerce yerli ve yabancı işletmeye hizmet vermekteyiz. Bu yıl büyümekte olan KOBİ’ler için bulut ürünümüz olan EkoTicari ve EkoHR’ı pazarın hizmetine sunduk. 10 ülkede çalışan yazılımlarımızı, EkoTicari ürün ailesiyle birlikte 4 kıtaya satmak için çalışmalara başladık. Yerli ve milli ERP’nin temelini oluşturan EkoTicari ürün ailesini, 2023 yılına kadar bir dünya markası yapmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki süreçte, iş yazılımları kadar, ülke güvenliğini ilgilendiren savunma sanayi yazılımlarına da yönelerek, bu projeleri eko-sistemimizde bulunan iş ve çözüm ortaklarımızla birlikte geliştirmeyi planlıyoruz. Uyumsoft ailesi olarak, hedeflerimiz çok büyük. Yazılım ve danışmanlıktaki öncü rolümüz ile ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için daha çok çalışacağız” diye konuştu.
Uyumsoft, 971 katılımcı firma arasında üçüncü oldu
Uyumsoft, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdırdı. Uyumsoft, 971 katılımcı firma arasından, İnovaLİG 2017’nin şampiyonları arasına girdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen ‘İnovasyon ve İnovaLİG 2017 ödülleri’ töreni, 9 Aralık 2017 tarihinde İstanbul Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ‘Uyumsoft’un İnovasyon Döngüsü kategorisindeki 3.’lük ödülünü’, diğer ödül alan firmalarla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ellerinden aldı.
Uyumsoft, yerli yazılımda Türkiye’nin lider firması oldu
İnovaLİG 2017 ödülleri töreninde, yazılım ve ERP sektöründe tek ödül alan firma olan Uyumsoft, yerli yazılımda Türkiye’nin lider firması olarak adını yazdırdı. HAVELSAN’ın
A-Grubu tedarikçisi olan Uyumsoft, en iyi yazılım ve ERP firması olarak, bu yılın ilk yarısında akredite edildi.
EkoTicari ürün ailesini 4 kıtaya ihraç etmeyi hedefliyor
Türkiye’nin inovasyon liderleri arasında yer almaktan duydukları gururu ve mutluluğu dile getiren Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi:
“20.yılımızda aldığımız bu anlamlı ödülün haklı gururunu yaşıyoruz. Bu ödülü almamızda, Uyumsoft’a bugüne kadar değer katan tüm çalışma arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyoruz. Bizleri bu ödüle layık gören TİM’e ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Uyumsoft, yerli yazılımda ülkemizin gurur kaynağı olan firmalarından birisidir. 20 yıldır inovasyon ve ar-ge’ye yaptığımız yatırımlarla, global bir marka olma yolunda ilerliyoruz. İleri teknoloji konularına odaklanarak, yıllık gelirimizin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırmaktayız. Gelecek yıllarda da, ileri teknoloji uygulamaları ve üniversite-sanayi işbirlikleri konularında yaptığımız çalışmalara yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz. 20.yılımızda, Cloud ERP, Mobil ERP ve iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-Bilet) kurumsal iş çözümlerinde, binlerce yerli ve yabancı işletmeye hizmet vermekteyiz. Bu yıl büyümekte olan KOBİ’ler için bulut ürünümüz olan EkoTicari ve EkoHR’ı pazarın hizmetine sunduk. 10 ülkede çalışan yazılımlarımızı, EkoTicari ürün ailesiyle birlikte 4 kıtaya satmak için çalışmalara başladık. Yerli ve milli ERP’nin temelini oluşturan EkoTicari ürün ailesini, 2023 yılına kadar bir dünya markası yapmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki süreçte, iş yazılımları kadar, ülke güvenliğini ilgilendiren savunma sanayi yazılımlarına da yönelerek, bu projeleri eko-sistemimizde bulunan iş ve çözüm ortaklarımızla birlikte geliştirmeyi planlıyoruz. Uyumsoft ailesi olarak, hedeflerimiz çok büyük. Yazılım ve danışmanlıktaki öncü rolümüz ile ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için daha çok çalışacağız” diye konuştu.
8 Aralık 2017 Cuma
Türkiye’nin Gastronomi Turizmi Raporu Açıklandı...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiye’nin Gastronomi Turizmi Raporu Açıklandı
GASTRONOMİ TURİSTİ NORMAL TURİSTE GÖRE DAHA FAZLA PARA HARCIYOR
Tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal coğrafi zenginliklerinin yanı sıra dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip olan Türkiye’ye gelen gastronomi turistleri, normal turistlere oranla daha çok döviz getiriyor. Gastronomi Turizmi Derneği ve Xsights Araştırma’nın 6 aylık çalışmasıyla ortaya çıkarılan “Gastronomi Turistlerine Yönelik Araştırma Sonuçları” düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Gastronomi turistleri ile normal turistler arasındaki farklılıkları ortaya koyan araştırmaya göre, gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor. Öte yandan turistler en çok harcamayı en büyük turizm endüstrisine sahip ülke konumunda olan ABD’de yapıyor.
Tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal coğrafi zenginliklerinin yanı sıra dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip olan Türkiye’de gastronomi turistleri, normal turistlere oranla daha fazla para harcıyor. Türkiye’de bugüne kadar yapılan ilk ve en geniş kapsamlı araştırma olan “Gastronomi Turistlerine Yönelik Araştırma Sonuçları” gerçekleştirilen basın toplantısı ile açıklanan sonuçlara göre; gastronomi turistleri, normal turistlere göre yüzde 50 daha fazla para harcıyor. Gastronomi turistleri, listenin gerisinde yer alan Türkiye’de ortalama 7 gün kalırken, normal turistler ise 9 gün tatil yapıyor. Gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor. Ayrıca, turistler en çok harcamayı en büyük turizm endüstrisine sahip ülke konumunda olan ABD’de yapıyor.
Gastronomi alanına daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, “Türk mutfağını daha fazla tanıtabilmek ve daha çok turist çekebilmeyi amaçlıyoruz. Araştırmamızın temel nedeni Türkiye’de son zamanlarda daha çok ön plana çıkan gastronomi turizminin ülke ekonomisine katkısını ortaya koymak. Hedefimiz, araştırma sonucunda ortaya çıkan verilerin gastronomi turizminin gelişimine ve bu sektörün hızla büyümesine katkı sağlaması. Ankara’da yapılan son Turizm Şurası’nda gastronomi turizmini turizm çeşidi olarak kabul ettirmeyi başardık” dedi.
Artık Turistler Yeme İçme Amacıyla Geliyor
Boztepe, “Eskiden deniz, kum, güneş için gelen turistler, artık yeme içme amacıyla geliyor. Bu turizm çeşidinin mevcut durumunu görmek ve iyileştirebilmek için yeni politikalar üretmek istiyoruz.” diye konuştu.
Turizm Endüstrisinde Lider ABD
Turist başına harcanan paranın artırılması için gastronomi turizminin iyi bir alternatif olduğunu belirten Xsights Araştırma Kurucusu Çiğdem Penn, “Turistlerin en fazla harcama yaptığı ilk 5 ülke Amerika Birleşik Devletleri, Çin, İspanya, Fransa ve Birleşik Krallık geliyor. Araştırmamızın sonucunda, ABD, en büyük turizm endüstrisine sahip ülke konumunda olduğunu görüyoruz. ABD, 488 milyar dolar ile birinci sırada yer alırken onu sırasıyla Çin, Almanya, Japonya ve İngiltere takip ediyor. ABD’nin gastronomi turizmi istihdamında toplamda 77 milyon 510 bin 292 ile öne çıktığını görüyoruz. Türkiye’de ise, geçen yıla göre yüzde 14 artış oldu ancak yapabileceğimizin çok gerisindeyiz.
Türk Mutfağı Birçok Ülkenin Mutfağından Zengin
Türkiye’nin turizm konusunda gastronomi kültürü ile farklılaşabileceğinin altını çizen Penn, “Dünya Ekonomik Formunun Seyahat ve Turizm Endeksi araştırmasında dünya sıralamasında 44’üncü sırada yer alıyoruz. Puanlarımızın çoğunu çevre, emniyet, güvenlik gibi konulardan kaybettik. Rekabet endeksinde bizim önümüzde ilk beşte İspanya, Fransa, Almanya, Japonya ve İngiltere yer alırken bizden sonra Bulgaristan, Polonya, Katar, Şili, Macaristan geliyor. Burada bir şekilde farklılaşmak gerekiyor. Bu nedenle gastronominin önemli olduğunu düşünüyoruz. Pek çok ülkeden Türk mutfağımız zengin. Bunu kullanabilmek çok önemli” dedi.
Gastronomi Turisti Yeme İçmeye Daha Fazla Para Harcıyor
Gastronomi turistinin yeme içme konusunda daha fazla para harcadığını vurgulayan Penn, “Gastronomi turistleri Türkiye’de ortalama 7 gün kalırken normal turistler ise 9 gün tatil yapıyor. Gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor. Hedefi daha da yükseltmeliyiz. Bu yüzden gelen turistlerin harcamasını nasıl yükseltiriz diye araştırmalar yapıyoruz. Gastronomi turistlerine daha fazla imkan sunmalı ve çeşitliliğimizi arttırmalıyız” dedi.
“Gastronomi Turistlerinin Harcamalarını Artırmalıyız”
Türkiye’deki 5 ilde yüz yüze görüşme yaptıklarını söyleyen Penn, “Örnek yapımızı Türkiye’ye gelen turist profilinden oluşturduk. Araştırma illerimizi ise Antalya, İstanbul, Muğla, Gaziantep ve İzmir olarak belirledik. Sonuçlarda turistlerin tarihsel ve kültürel zenginliklerimiz, mutfak kültürü, doğal coğrafi zenginlikler, denizler ve sahil olanakları, uygun fiyatlı tatil olanakları, eğlence olanakları için geldiklerini gördük. İl bazında bakıldığında gelen turistlerin yüzde 37’si Gaziantep’in bir gastronomi şehri olduğunun farkında. Bu nedenle gastronomi turizmi alanında çok çalışıp gastronomi turistinin harcamalarını arttırmalıyız.” diye konuştu.
Türkiye’nin Gastronomi Turizmi Raporu Açıklandı
GASTRONOMİ TURİSTİ NORMAL TURİSTE GÖRE DAHA FAZLA PARA HARCIYOR
Tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal coğrafi zenginliklerinin yanı sıra dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip olan Türkiye’ye gelen gastronomi turistleri, normal turistlere oranla daha çok döviz getiriyor. Gastronomi Turizmi Derneği ve Xsights Araştırma’nın 6 aylık çalışmasıyla ortaya çıkarılan “Gastronomi Turistlerine Yönelik Araştırma Sonuçları” düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Gastronomi turistleri ile normal turistler arasındaki farklılıkları ortaya koyan araştırmaya göre, gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor. Öte yandan turistler en çok harcamayı en büyük turizm endüstrisine sahip ülke konumunda olan ABD’de yapıyor.
Tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal coğrafi zenginliklerinin yanı sıra dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip olan Türkiye’de gastronomi turistleri, normal turistlere oranla daha fazla para harcıyor. Türkiye’de bugüne kadar yapılan ilk ve en geniş kapsamlı araştırma olan “Gastronomi Turistlerine Yönelik Araştırma Sonuçları” gerçekleştirilen basın toplantısı ile açıklanan sonuçlara göre; gastronomi turistleri, normal turistlere göre yüzde 50 daha fazla para harcıyor. Gastronomi turistleri, listenin gerisinde yer alan Türkiye’de ortalama 7 gün kalırken, normal turistler ise 9 gün tatil yapıyor. Gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor. Ayrıca, turistler en çok harcamayı en büyük turizm endüstrisine sahip ülke konumunda olan ABD’de yapıyor.
Gastronomi alanına daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, “Türk mutfağını daha fazla tanıtabilmek ve daha çok turist çekebilmeyi amaçlıyoruz. Araştırmamızın temel nedeni Türkiye’de son zamanlarda daha çok ön plana çıkan gastronomi turizminin ülke ekonomisine katkısını ortaya koymak. Hedefimiz, araştırma sonucunda ortaya çıkan verilerin gastronomi turizminin gelişimine ve bu sektörün hızla büyümesine katkı sağlaması. Ankara’da yapılan son Turizm Şurası’nda gastronomi turizmini turizm çeşidi olarak kabul ettirmeyi başardık” dedi.
Artık Turistler Yeme İçme Amacıyla Geliyor
Boztepe, “Eskiden deniz, kum, güneş için gelen turistler, artık yeme içme amacıyla geliyor. Bu turizm çeşidinin mevcut durumunu görmek ve iyileştirebilmek için yeni politikalar üretmek istiyoruz.” diye konuştu.
Turizm Endüstrisinde Lider ABD
Turist başına harcanan paranın artırılması için gastronomi turizminin iyi bir alternatif olduğunu belirten Xsights Araştırma Kurucusu Çiğdem Penn, “Turistlerin en fazla harcama yaptığı ilk 5 ülke Amerika Birleşik Devletleri, Çin, İspanya, Fransa ve Birleşik Krallık geliyor. Araştırmamızın sonucunda, ABD, en büyük turizm endüstrisine sahip ülke konumunda olduğunu görüyoruz. ABD, 488 milyar dolar ile birinci sırada yer alırken onu sırasıyla Çin, Almanya, Japonya ve İngiltere takip ediyor. ABD’nin gastronomi turizmi istihdamında toplamda 77 milyon 510 bin 292 ile öne çıktığını görüyoruz. Türkiye’de ise, geçen yıla göre yüzde 14 artış oldu ancak yapabileceğimizin çok gerisindeyiz.
Türk Mutfağı Birçok Ülkenin Mutfağından Zengin
Türkiye’nin turizm konusunda gastronomi kültürü ile farklılaşabileceğinin altını çizen Penn, “Dünya Ekonomik Formunun Seyahat ve Turizm Endeksi araştırmasında dünya sıralamasında 44’üncü sırada yer alıyoruz. Puanlarımızın çoğunu çevre, emniyet, güvenlik gibi konulardan kaybettik. Rekabet endeksinde bizim önümüzde ilk beşte İspanya, Fransa, Almanya, Japonya ve İngiltere yer alırken bizden sonra Bulgaristan, Polonya, Katar, Şili, Macaristan geliyor. Burada bir şekilde farklılaşmak gerekiyor. Bu nedenle gastronominin önemli olduğunu düşünüyoruz. Pek çok ülkeden Türk mutfağımız zengin. Bunu kullanabilmek çok önemli” dedi.
Gastronomi Turisti Yeme İçmeye Daha Fazla Para Harcıyor
Gastronomi turistinin yeme içme konusunda daha fazla para harcadığını vurgulayan Penn, “Gastronomi turistleri Türkiye’de ortalama 7 gün kalırken normal turistler ise 9 gün tatil yapıyor. Gastronomi turistleri ortalama 945 doların 259 dolarını yeme içmeye harcıyor. Normal turistlerin ise 837 doların 171 dolarını harcıyor. Hedefi daha da yükseltmeliyiz. Bu yüzden gelen turistlerin harcamasını nasıl yükseltiriz diye araştırmalar yapıyoruz. Gastronomi turistlerine daha fazla imkan sunmalı ve çeşitliliğimizi arttırmalıyız” dedi.
“Gastronomi Turistlerinin Harcamalarını Artırmalıyız”
Türkiye’deki 5 ilde yüz yüze görüşme yaptıklarını söyleyen Penn, “Örnek yapımızı Türkiye’ye gelen turist profilinden oluşturduk. Araştırma illerimizi ise Antalya, İstanbul, Muğla, Gaziantep ve İzmir olarak belirledik. Sonuçlarda turistlerin tarihsel ve kültürel zenginliklerimiz, mutfak kültürü, doğal coğrafi zenginlikler, denizler ve sahil olanakları, uygun fiyatlı tatil olanakları, eğlence olanakları için geldiklerini gördük. İl bazında bakıldığında gelen turistlerin yüzde 37’si Gaziantep’in bir gastronomi şehri olduğunun farkında. Bu nedenle gastronomi turizmi alanında çok çalışıp gastronomi turistinin harcamalarını arttırmalıyız.” diye konuştu.
7 Aralık 2017 Perşembe
Bahçeşehir Üniversitesi'nde yapay zeka konuşuldu ...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Digital Evolution Meetups (DEM) #2’de,
yapay zeka konuşuldu
Dijital dünyaya ait son trendler, gelişmeler ve yapay zeka gerçeği Digital Evolution Meetups #2’de konuşuldu.
İki ayda bir planlanan Digital Evolution Meetups #2, 22 Kasım'da Bahçeşehir Üniversitesi'nde birbirinden değerli konuşmacıların başarılı performanslarıyla 300 kişilik geniş katılımcı eşliğinde gerçekleştirildi. Uzmanlar çeşitli oturumlarda kendi deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar.
Doğuş Digital’den Emre Gökşin (Marketing Manager) yeni nesil online TV platformları, puhutv ve dijital dönüşüm süreçleri hakkındaki konuları ele aldı. Ayrıca puhu TV gibi platformların Türkiye’deki izlenme süresi, fragmanlar daha çok mobil üzerinden mi izleniyor? Dijital reklamların bu platformlara etkisi nedir? Katılımcılardan gelen renkli sorularla sohbeti daha da keyifli hale getirdiler.
İkinci oturumda Ahmet Beliktay ( Director at AFI Agency) moderatörlüğünde gerçekleşen panel de ise; "Dijital İletişimin 3 Hali" 3 panelist tarafından ele alındı. Ajans tarafından bakışını Ahmet Beliktay, Marka tarafını beIN Sports’dan Serkan Ağbaba ve Tüketici tarafını da Kamil Mehmet Özkan kendi deneyimlerinden; Coco Cola kutularının üzerine isim yazarak kullanıcıları nasıl birer mecra haline dönüştürdüklerini, Feedback'e (geri bildirim) yönelik içerik üretmenin markaya ne şekilde yansıdığı, Digiturk izlenirken Türkiye'deki izleyicilerin yüzde kaçı second screen yaptığını, THY'nin bir dönem kendi çalışanlarına neden blog yazdırdığı gibi örnekler vererek değerli deneyimlerini paylaştılar.
Son oturumda Insider’dan Çağlar İçer moderatörlüğünde "Yapay Zeka Dijital Pazarlamayı Nasıl Değiştiriyor?" konulu panelle DeFacto’dan Zeynep Dura, GroupM’den Simge Çetinay, Media Markt’dan Erkut Gündüz yapay zeka teknolojisinin gelecekte dijital pazarlamayı nasıl şekillendireceğine dair kendi markalarından örnekler vererek tecrübelerini paylaştılar.
Digital Evolution Meetups (DEM) #2’de,
yapay zeka konuşuldu
Dijital dünyaya ait son trendler, gelişmeler ve yapay zeka gerçeği Digital Evolution Meetups #2’de konuşuldu.
İki ayda bir planlanan Digital Evolution Meetups #2, 22 Kasım'da Bahçeşehir Üniversitesi'nde birbirinden değerli konuşmacıların başarılı performanslarıyla 300 kişilik geniş katılımcı eşliğinde gerçekleştirildi. Uzmanlar çeşitli oturumlarda kendi deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar.
Doğuş Digital’den Emre Gökşin (Marketing Manager) yeni nesil online TV platformları, puhutv ve dijital dönüşüm süreçleri hakkındaki konuları ele aldı. Ayrıca puhu TV gibi platformların Türkiye’deki izlenme süresi, fragmanlar daha çok mobil üzerinden mi izleniyor? Dijital reklamların bu platformlara etkisi nedir? Katılımcılardan gelen renkli sorularla sohbeti daha da keyifli hale getirdiler.
İkinci oturumda Ahmet Beliktay ( Director at AFI Agency) moderatörlüğünde gerçekleşen panel de ise; "Dijital İletişimin 3 Hali" 3 panelist tarafından ele alındı. Ajans tarafından bakışını Ahmet Beliktay, Marka tarafını beIN Sports’dan Serkan Ağbaba ve Tüketici tarafını da Kamil Mehmet Özkan kendi deneyimlerinden; Coco Cola kutularının üzerine isim yazarak kullanıcıları nasıl birer mecra haline dönüştürdüklerini, Feedback'e (geri bildirim) yönelik içerik üretmenin markaya ne şekilde yansıdığı, Digiturk izlenirken Türkiye'deki izleyicilerin yüzde kaçı second screen yaptığını, THY'nin bir dönem kendi çalışanlarına neden blog yazdırdığı gibi örnekler vererek değerli deneyimlerini paylaştılar.
Son oturumda Insider’dan Çağlar İçer moderatörlüğünde "Yapay Zeka Dijital Pazarlamayı Nasıl Değiştiriyor?" konulu panelle DeFacto’dan Zeynep Dura, GroupM’den Simge Çetinay, Media Markt’dan Erkut Gündüz yapay zeka teknolojisinin gelecekte dijital pazarlamayı nasıl şekillendireceğine dair kendi markalarından örnekler vererek tecrübelerini paylaştılar.
6 Aralık 2017 Çarşamba
Atlasglobal Başarılarını 4 Yıldızla Taçlandırdı ...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Yolcusunu En Çok Seven Havayolu Şirketi Atlasglobal’e Skytrax’tan Tam Not
Yolcularına sunduğu kaliteli ürün ve hizmet anlayışıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Atlasglobal, dünyanın en saygın havacılık araştırma şirketi Skytrax’in verdiği ‘4 Yıldızlı Havayolu’ ödülüne layık görüldü.
Dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olma hedefiyle yatırımlarına devam eden Atlasglobal, Skytrax’tan Online Rezervasyon Kolaylığı, Koltuk Konfigürasyonu, Uçak İçi İkramları ve Ürünleri, Servis Sistemi gibi pek çok konu başlığında tam not aldı.
Atlasglobal’in küresel prestijli havayolu şirketlerinden biri oldugu, kısa-orta menzil Business/Ekonomi Sınıf kategorilerinde Atlasglobal’in çok kuvvetli bir ürün/hizmet performansı gösterdiği Skytrax tarafından yapılan denetlemelerle tescillenmiş oldu. Havacılık sektörünün en saygın havacılık derecelendirme şirketi Skytrax’ten pek çok alanda tam not alan Atlaslobal, ‘4 Yıldızlı Havayolu Şirketi Sertifikası’na layık görüldü.
2004’te ilk iç hat tarifeli uçuşunu yapan ve 2015 yılında küresel havayolu olma hedefiyle dalga tarife uygulamaya ve İstanbul merkezli olarak topla&dağıt sistemini kurarak bağlantılı tarifeli taşımacılığa başlayan Atlasglobal, büyümesini hız kesmeden sürdürürken yolcularına sunduğu kaliteli ürün ve hizmetleriyle de tüm dikkatleri üzerine çekiyor.
İstanbul’da Raffles Otel’de düzenlenen ödül töreninde Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, Skytrax CEO’su Edward Plaisted’ten sertifikasını aldı. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda basın mensubunun katıldığı ödül töreninde katılımcılar Atlasglobal’in uçak içinde sunulan menülerini de tatma fırsatı buldu.
Murat Ersoy, “Bugün Atlasglobal olarak, yaptığı araştırmalarla sektöründe eşsiz bir konumda bulunan Skytrax tarafından “4 Yıldızlı Havayolu şirketi sertifikası ile ödüllendirilmekten onur duyduk. Yer hizmetlerimizden kabin ekiplerimize kadar hepimiz Atlasglobal markasını en üst seviyelere taşımak için çalışıyoruz. Biz “yolcusunu en çok seven” ve “yolcularımızın da en çok sevdiği” havayoluyuz. Bu özelliğimizi sürdürmek için yolcularımıza sunduğumuz ürün ve hizmetleri her zaman bir üst seviyeye çıkararak yolumuza devam ediyoruz. Küresel tarifeli pazarlara açıldığımız 3 yıl içinde ve ilk denetimimizde bu kadar önemli bir ödüle layık görülmek, uluslararası hava sahalarında ülkemizin konukseverliğini temsil etmek, bunun devamlılığını sağlamak aynı zamanda büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Mükemmelliğe giden yolda birlikte ilerlediğimiz başta Sancak İkram Firması ve Çelebi Yer Hizmetleri firması olmak üzere tüm paydaşlarımızın bu başarıda katkısı büyüktür, kendilerine işbirlikleri ve çabalarından dolayı teşekkür ederim” dedi.
“En iyisi olmak için elimizden geleni yapacağız”
Atlasglobal olarak müşteri deneyimi ve beklentileri konusunda sürekli gelişme kaydediyoruz diyen Ersoy, “Bu süreç boyunca Skytrax, iç ve dış uçuşlarımızda ürün ve hizmetlerimizi yakından takip etti. Bizi rakiplerimizden ayıran en temel özelliğimiz, misafirlerimize sunduğumuz ayrıcalıklı hizmet anlayışımızdır. Türkiye’nin 4 yıldızlı havayolu olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alandaki standartlarda en iyisi olmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Skytrax Hakkında
1989’dan bu yana havacılık sektörüne yönelik araştırma ve değerlendirmeleri ile saygı gören İngiltere merkezli bağımsız bir denetleme kurumu olan Skytrax, dünyadaki havayolu ve havaalanı şirketlerini, ürün ve hizmetlerini uluslararası kalite standartlarına göre değerlendirerek, derecelendirmektedir.
Dünyada sadece 10 havayolu 5 yıldıza sahiptir. Yıldızlar, her yıl gerçekleştirilen denetlemelerle yenilenmektedir.
Yolcusunu En Çok Seven Havayolu Şirketi Atlasglobal’e Skytrax’tan Tam Not
Yolcularına sunduğu kaliteli ürün ve hizmet anlayışıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Atlasglobal, dünyanın en saygın havacılık araştırma şirketi Skytrax’in verdiği ‘4 Yıldızlı Havayolu’ ödülüne layık görüldü.
Dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olma hedefiyle yatırımlarına devam eden Atlasglobal, Skytrax’tan Online Rezervasyon Kolaylığı, Koltuk Konfigürasyonu, Uçak İçi İkramları ve Ürünleri, Servis Sistemi gibi pek çok konu başlığında tam not aldı.
Atlasglobal’in küresel prestijli havayolu şirketlerinden biri oldugu, kısa-orta menzil Business/Ekonomi Sınıf kategorilerinde Atlasglobal’in çok kuvvetli bir ürün/hizmet performansı gösterdiği Skytrax tarafından yapılan denetlemelerle tescillenmiş oldu. Havacılık sektörünün en saygın havacılık derecelendirme şirketi Skytrax’ten pek çok alanda tam not alan Atlaslobal, ‘4 Yıldızlı Havayolu Şirketi Sertifikası’na layık görüldü.
2004’te ilk iç hat tarifeli uçuşunu yapan ve 2015 yılında küresel havayolu olma hedefiyle dalga tarife uygulamaya ve İstanbul merkezli olarak topla&dağıt sistemini kurarak bağlantılı tarifeli taşımacılığa başlayan Atlasglobal, büyümesini hız kesmeden sürdürürken yolcularına sunduğu kaliteli ürün ve hizmetleriyle de tüm dikkatleri üzerine çekiyor.
İstanbul’da Raffles Otel’de düzenlenen ödül töreninde Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, Skytrax CEO’su Edward Plaisted’ten sertifikasını aldı. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda basın mensubunun katıldığı ödül töreninde katılımcılar Atlasglobal’in uçak içinde sunulan menülerini de tatma fırsatı buldu.
Murat Ersoy, “Bugün Atlasglobal olarak, yaptığı araştırmalarla sektöründe eşsiz bir konumda bulunan Skytrax tarafından “4 Yıldızlı Havayolu şirketi sertifikası ile ödüllendirilmekten onur duyduk. Yer hizmetlerimizden kabin ekiplerimize kadar hepimiz Atlasglobal markasını en üst seviyelere taşımak için çalışıyoruz. Biz “yolcusunu en çok seven” ve “yolcularımızın da en çok sevdiği” havayoluyuz. Bu özelliğimizi sürdürmek için yolcularımıza sunduğumuz ürün ve hizmetleri her zaman bir üst seviyeye çıkararak yolumuza devam ediyoruz. Küresel tarifeli pazarlara açıldığımız 3 yıl içinde ve ilk denetimimizde bu kadar önemli bir ödüle layık görülmek, uluslararası hava sahalarında ülkemizin konukseverliğini temsil etmek, bunun devamlılığını sağlamak aynı zamanda büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Mükemmelliğe giden yolda birlikte ilerlediğimiz başta Sancak İkram Firması ve Çelebi Yer Hizmetleri firması olmak üzere tüm paydaşlarımızın bu başarıda katkısı büyüktür, kendilerine işbirlikleri ve çabalarından dolayı teşekkür ederim” dedi.
“En iyisi olmak için elimizden geleni yapacağız”
Atlasglobal olarak müşteri deneyimi ve beklentileri konusunda sürekli gelişme kaydediyoruz diyen Ersoy, “Bu süreç boyunca Skytrax, iç ve dış uçuşlarımızda ürün ve hizmetlerimizi yakından takip etti. Bizi rakiplerimizden ayıran en temel özelliğimiz, misafirlerimize sunduğumuz ayrıcalıklı hizmet anlayışımızdır. Türkiye’nin 4 yıldızlı havayolu olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alandaki standartlarda en iyisi olmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Skytrax Hakkında
1989’dan bu yana havacılık sektörüne yönelik araştırma ve değerlendirmeleri ile saygı gören İngiltere merkezli bağımsız bir denetleme kurumu olan Skytrax, dünyadaki havayolu ve havaalanı şirketlerini, ürün ve hizmetlerini uluslararası kalite standartlarına göre değerlendirerek, derecelendirmektedir.
Dünyada sadece 10 havayolu 5 yıldıza sahiptir. Yıldızlar, her yıl gerçekleştirilen denetlemelerle yenilenmektedir.
5 Aralık 2017 Salı
Kayseri’nin kamu ve özel sektörü, İstanbul’da acentalarla buluştu..
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
“Erciyes Kayak Merkezi ve Kayseri Turizm Potansiyeli” toplantısı İstanbul’da yapıldı.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik,
“Kayseri’nin 2018 yılı yatırım bütçesi 1.2 milyar TL”
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, “Kayseri’ye, bu yıl yaklaşık 1 milyar TL yatırım yaptık. 2018 yılında, 1.2 milyar TL yatırım yapmayı planlıyoruz. 2018 yılında mevcut projelerimizin yanı sıra, ülkemizin en büyük şehir parkı ve kent ormanı projeleri de yer alıyor. Şehircilik alanında referans bir belediyeyiz. Türki Cumhuriyetler, Balkanlar, Ortadoğu gibi komşumuz olan ülkelerden, şehircilik alanında yaptığımız çalışmaları yerinden görmek üzere, ilimizde heyetleri ağırlıyoruz” dedi.
Kayseri’nin kamu ve özel sektörü, İstanbul’da acentalarla buluştu
Kayseri’nin kamu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve özel sektörü İstanbul’a gelerek, İstanbul’dan ve Bursa’dan acentalar ile bir araya geldi.
Best Western Citadel Hotel’de, 5 Aralık Salı günü, Kayseri protokolü ve acentaların katılımı ile “Erciyes Kayak Merkezi ve Kayseri Turizm Potansiyeli” konulu toplantı yapıldı.
Toplantıya, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Melikgazi Belediye Başkanı Dr.Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Dr.Mustafa Palancıoğlu, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş, Erciyes AŞ Genel Müdürü Dr.Murat Cahit Cıngı, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, TÜROB Genel Müdürü İsmail Taşdemir, Kayseri Erciyes Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Kurtuluş Karamustafa, Artaş Grubu Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu’nun aralarında bulunduğu yetkililer ile İstanbul ve Bursa’dan 100’e yakın acenta katıldı. Erciyes Kayak Merkezi ve Kayseri Turizm Potansiyelinin son yıllarda dünya çapında gösterdiği yükseliş ivmesi değerlendirilirken, Erciyes Kayak Merkezi’nin dünyanın sayılı kış sporları merkezleri arasına girdiğine vurgu yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Artaş Grubu Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, “Anadolu’muzun kalbi Kayseri, şehrimizin incisi Erciyes Dağı’dır. Kayseri’nin, ülkemizde ve dünya çapında elde ettiği başarılara yenilerini eklemek için gerçekleştirdiğimiz toplantıya hoşgeldiniz” dedi.
Erciyes’e yerli ve yabancı turistlerin ilgisi büyük
Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, şunları söyledi: “Anadolu’nun incisi Kayseri’miz, 6 bin yıllık tarihiyle, kültürüyle, gastronomisiyle, sanayisiyle, ticaretiyle, Sultansazlığı Kuş Cenneti, Kapuzbaşı Şelalesi, Erciyes Kayak Merkezi ile çok zengin bir potansiyele sahiptir. Kayseri, bir sanayi ve ticaret şehri olarak bilinse de, aslında bir turizm şehridir aynı zamanda. Acentalarımızı ve yerli misafirlerimizi, Kayseri’mizin zenginliklerini keşfetmeye davet ediyorum” dedi.
Kayseri, “gönlü zengin” bir şehirdir
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, şunları kaydetti: “Tarihi, kültürü, doğal güzellikleriyle zengin bir şehir olan Kayseri, “gönlü zengin” bir şehirdir. Erciyes Kayak Merkezi, Avrupa’dakiler gibi gerçek bir kış sporları merkezidir ve dünyanın sayılı merkezleri arasındadır. Bugüne kadar Erciyes Kış Merkezi’ne yapılan yatırım 200 milyon Euro’yu geçti. Erciyes Kış Merkezi’ni havalimanına ve şehre en yakın kayak merkezi olarak tanıtıyoruz. Hem Erciyes Kış Merkezi, hem Kapadokya’dan oluşan destinasyon paketlerimiz yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor” diye konuştu.
Kış turizmi, milli bir meseledir
Erciyes AŞ Genel Müdürü Dr.Murat Cahit Cıngı, şunları anlattı: “Ülkemizin, yaz turizmi gibi, kış turizminde de çok büyük bir potansiyeli vardır. Kış turizmi, ülkemizin için milli bir meseledir. Erciyes için master planları yaparken yurtdışından ciddi danışmanlıklar aldık. Şuan sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tercümemizi de, Ordu, Artvin, Erzincan, Kahramanmaraş gibi diğer illerimizde yapılmakta olan yatırımlarda aktarıyoruz. Bildiğiniz üzere, Erciyes Kış Merkezi tek elden yönetiliyor ve herkes bu modele doğru gitmeyi istiyor. Bu model hakkında, ülkemizin yanı sıra, yurtdışında gelen heyetlerle de tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Erciyes’te uluslararası yarışmalar için dünyanın sayılı sporcularını ağırladığımızda, inanılmaz etkileniyorlar. Erciyes’in, Avrupa standartlarında olduğunu belirtiyorlar. Geldiklerinde Kayseri ve Kapadokya’yı gezdiğimizde çok “kültür kayağı” konsepti karşısında büyüleniyorlar” şeklinde konuştu.
Turizmin ülke geneline yayılmasının önemine değinen TÜROB Başkanı Timur Bayındır, bunun en güzel örneklerinden birisinin Kayseri olduğunu belirtti.
Toplantıya katılan Melikgazi Belediye Başkanı Dr.Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Dr.Mustafa Palancıoğlu, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş ve Kayseri Erciyes Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Kurtuluş Karamustafa, herkesin muhakkak Kayseri’nin zenginliklerini ve güzelliklerini yaşaması gerektiğine vurgu yaparak, yerli ve yabancı misafirleri ağırlamaktan büyük memnuniyet duymakta olduklarını sözlerine eklediler.
“Erciyes Kayak Merkezi ve Kayseri Turizm Potansiyeli” toplantısı İstanbul’da yapıldı.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik,
“Kayseri’nin 2018 yılı yatırım bütçesi 1.2 milyar TL”
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, “Kayseri’ye, bu yıl yaklaşık 1 milyar TL yatırım yaptık. 2018 yılında, 1.2 milyar TL yatırım yapmayı planlıyoruz. 2018 yılında mevcut projelerimizin yanı sıra, ülkemizin en büyük şehir parkı ve kent ormanı projeleri de yer alıyor. Şehircilik alanında referans bir belediyeyiz. Türki Cumhuriyetler, Balkanlar, Ortadoğu gibi komşumuz olan ülkelerden, şehircilik alanında yaptığımız çalışmaları yerinden görmek üzere, ilimizde heyetleri ağırlıyoruz” dedi.
Kayseri’nin kamu ve özel sektörü, İstanbul’da acentalarla buluştu
Kayseri’nin kamu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve özel sektörü İstanbul’a gelerek, İstanbul’dan ve Bursa’dan acentalar ile bir araya geldi.
Best Western Citadel Hotel’de, 5 Aralık Salı günü, Kayseri protokolü ve acentaların katılımı ile “Erciyes Kayak Merkezi ve Kayseri Turizm Potansiyeli” konulu toplantı yapıldı.
Toplantıya, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Melikgazi Belediye Başkanı Dr.Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Dr.Mustafa Palancıoğlu, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş, Erciyes AŞ Genel Müdürü Dr.Murat Cahit Cıngı, TÜROB Başkanı Timur Bayındır, TÜROB Genel Müdürü İsmail Taşdemir, Kayseri Erciyes Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Kurtuluş Karamustafa, Artaş Grubu Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu’nun aralarında bulunduğu yetkililer ile İstanbul ve Bursa’dan 100’e yakın acenta katıldı. Erciyes Kayak Merkezi ve Kayseri Turizm Potansiyelinin son yıllarda dünya çapında gösterdiği yükseliş ivmesi değerlendirilirken, Erciyes Kayak Merkezi’nin dünyanın sayılı kış sporları merkezleri arasına girdiğine vurgu yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Artaş Grubu Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, “Anadolu’muzun kalbi Kayseri, şehrimizin incisi Erciyes Dağı’dır. Kayseri’nin, ülkemizde ve dünya çapında elde ettiği başarılara yenilerini eklemek için gerçekleştirdiğimiz toplantıya hoşgeldiniz” dedi.
Erciyes’e yerli ve yabancı turistlerin ilgisi büyük
Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, şunları söyledi: “Anadolu’nun incisi Kayseri’miz, 6 bin yıllık tarihiyle, kültürüyle, gastronomisiyle, sanayisiyle, ticaretiyle, Sultansazlığı Kuş Cenneti, Kapuzbaşı Şelalesi, Erciyes Kayak Merkezi ile çok zengin bir potansiyele sahiptir. Kayseri, bir sanayi ve ticaret şehri olarak bilinse de, aslında bir turizm şehridir aynı zamanda. Acentalarımızı ve yerli misafirlerimizi, Kayseri’mizin zenginliklerini keşfetmeye davet ediyorum” dedi.
Kayseri, “gönlü zengin” bir şehirdir
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, şunları kaydetti: “Tarihi, kültürü, doğal güzellikleriyle zengin bir şehir olan Kayseri, “gönlü zengin” bir şehirdir. Erciyes Kayak Merkezi, Avrupa’dakiler gibi gerçek bir kış sporları merkezidir ve dünyanın sayılı merkezleri arasındadır. Bugüne kadar Erciyes Kış Merkezi’ne yapılan yatırım 200 milyon Euro’yu geçti. Erciyes Kış Merkezi’ni havalimanına ve şehre en yakın kayak merkezi olarak tanıtıyoruz. Hem Erciyes Kış Merkezi, hem Kapadokya’dan oluşan destinasyon paketlerimiz yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor” diye konuştu.
Kış turizmi, milli bir meseledir
Erciyes AŞ Genel Müdürü Dr.Murat Cahit Cıngı, şunları anlattı: “Ülkemizin, yaz turizmi gibi, kış turizminde de çok büyük bir potansiyeli vardır. Kış turizmi, ülkemizin için milli bir meseledir. Erciyes için master planları yaparken yurtdışından ciddi danışmanlıklar aldık. Şuan sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tercümemizi de, Ordu, Artvin, Erzincan, Kahramanmaraş gibi diğer illerimizde yapılmakta olan yatırımlarda aktarıyoruz. Bildiğiniz üzere, Erciyes Kış Merkezi tek elden yönetiliyor ve herkes bu modele doğru gitmeyi istiyor. Bu model hakkında, ülkemizin yanı sıra, yurtdışında gelen heyetlerle de tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Erciyes’te uluslararası yarışmalar için dünyanın sayılı sporcularını ağırladığımızda, inanılmaz etkileniyorlar. Erciyes’in, Avrupa standartlarında olduğunu belirtiyorlar. Geldiklerinde Kayseri ve Kapadokya’yı gezdiğimizde çok “kültür kayağı” konsepti karşısında büyüleniyorlar” şeklinde konuştu.
Turizmin ülke geneline yayılmasının önemine değinen TÜROB Başkanı Timur Bayındır, bunun en güzel örneklerinden birisinin Kayseri olduğunu belirtti.
Toplantıya katılan Melikgazi Belediye Başkanı Dr.Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkanı Dr.Mustafa Palancıoğlu, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş ve Kayseri Erciyes Üniversitesi Dekanı Prof.Dr. Kurtuluş Karamustafa, herkesin muhakkak Kayseri’nin zenginliklerini ve güzelliklerini yaşaması gerektiğine vurgu yaparak, yerli ve yabancı misafirleri ağırlamaktan büyük memnuniyet duymakta olduklarını sözlerine eklediler.
1 Aralık 2017 Cuma
IBTM World Fuarı’ndan umutla dönüyor....
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
KONGRE VE TOPLANTI SEKTÖRÜ IBTM WORLD BARSELONA FUARI’NDAN UMUTLA DÖNÜYOR
Türkiye standı katılımcıları İspanya’nın Barselona kentinde bu yıl 28 – 30 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen, kongre ve toplantı sektörünün en önemli fuarlarından biri IBTM World Fuarı’ndan umutla dönüyor.
Son on yılda başarılı bir ivme ile yükselişe geçerek büyük başarılara imza atan; ancak geçtiğimiz süreçten olumsuz etkilenen kongre ve toplantı sektörü; toparlanma sürecine giriyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 425 m2’lik bir alanda kurulan Türkiye standı, en büyük ülke stantlarından biri konumundaydı. Türkiye standında yer alan katılımcı kurum ve kuruluşlar tarafından fuar süresince 400’den fazla birebir görüşme gerçekleştirildi. Aralarında İstanbul’a konfirme olan ancak sonrasında iptal edilen kongrelerin de bulunduğu birebir görüşmeler; kongre ve toplantı sektörü için yeniden canlanmanın ilk sinyallerini vermiş oldu.
Fuarda Türkiye standını ziyaret eden İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Barselona Başkonsolosu Güçlü Kalafat ve Roma Kültür ve Tanıtma Ataşesi Zeynep Esin Selvi stant katılımcıları ile birebir görüşmeler yaparak, sektöre ilişkin son durum hakkında bilgiler aldılar. Katılımcılar açısından oldukça olumlu geçen fuarda Türkiye; Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, Antalya, İzmir Kongre ve Ziyaretçi Büroları ve Türk Hava Yolları’nın yanı sıra, 18 otel, 8 PCO/DMC ve 2 kongre merkezinden oluşan toplam 33 firma ve sektör kuruluşu ile temsil edildi. Fuarın ikinci gününde düzenlenen “Networking Hour” kapsamında, elektro keman sanatçısı Güneş Özgeç de keyifli bir performans gerçekleştirdi.
ICVB Genel Müdürü Hicran Özbük fuara ilişkin yaptığı değerlendirmede; “IBTM World Fuarı, hem Türkiye, hem de İstanbul kongre sektörü açısından son derece umut vericiydi. Türkiye’ye karşı bakışın tekrar olumluya dönmeye başladığını gördük. İptal edilen kongreler dahi, tekrar gelmek için görüşmeler yaptılar. Tüm bunlar bize, sektörümüzün, 2-3 yıl içinde tekrar yükseliş trendine gireceğini göstermiş oldu.” dedi.
ICVB – İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu :
ICVB, İstanbul’un kongre destinasyonu olarak uluslararası kongre sektörüne tanıtımı ve pazarlaması faaliyetlerini yürüten, kamu ve özel sektör tarafından desteklenen tarafsız bir çatı örgütüdür. Kuruluş amacı doğrultusunda uluslararası tanıtım ve pazarlama aktivitelerini sürdüren ICVB, kurulduğu tarihten bu yana İstanbul’un dünyanın önde gelen kongre şehirlerinden bir olmasına; tanıtımına ve markalaşmasına büyük katkılarda bulundu. Uluslararası pazarlarda İstanbul’u başarı ile temsil eden ICVB, birçok kongre ve toplantı organizasyonunu bizzat şehre kazandırdı, bazılarının da kazandırılmasında önemli rol oynadı. ICVB, üyesi olduğu uluslararası kongre sektörü kuruluşları aracılığı ile İstanbul’un sesini dünyaya duyurmaya devam ediyor.
KONGRE VE TOPLANTI SEKTÖRÜ IBTM WORLD BARSELONA FUARI’NDAN UMUTLA DÖNÜYOR
Türkiye standı katılımcıları İspanya’nın Barselona kentinde bu yıl 28 – 30 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen, kongre ve toplantı sektörünün en önemli fuarlarından biri IBTM World Fuarı’ndan umutla dönüyor.
Son on yılda başarılı bir ivme ile yükselişe geçerek büyük başarılara imza atan; ancak geçtiğimiz süreçten olumsuz etkilenen kongre ve toplantı sektörü; toparlanma sürecine giriyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 425 m2’lik bir alanda kurulan Türkiye standı, en büyük ülke stantlarından biri konumundaydı. Türkiye standında yer alan katılımcı kurum ve kuruluşlar tarafından fuar süresince 400’den fazla birebir görüşme gerçekleştirildi. Aralarında İstanbul’a konfirme olan ancak sonrasında iptal edilen kongrelerin de bulunduğu birebir görüşmeler; kongre ve toplantı sektörü için yeniden canlanmanın ilk sinyallerini vermiş oldu.
Fuarda Türkiye standını ziyaret eden İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Barselona Başkonsolosu Güçlü Kalafat ve Roma Kültür ve Tanıtma Ataşesi Zeynep Esin Selvi stant katılımcıları ile birebir görüşmeler yaparak, sektöre ilişkin son durum hakkında bilgiler aldılar. Katılımcılar açısından oldukça olumlu geçen fuarda Türkiye; Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, Antalya, İzmir Kongre ve Ziyaretçi Büroları ve Türk Hava Yolları’nın yanı sıra, 18 otel, 8 PCO/DMC ve 2 kongre merkezinden oluşan toplam 33 firma ve sektör kuruluşu ile temsil edildi. Fuarın ikinci gününde düzenlenen “Networking Hour” kapsamında, elektro keman sanatçısı Güneş Özgeç de keyifli bir performans gerçekleştirdi.
ICVB Genel Müdürü Hicran Özbük fuara ilişkin yaptığı değerlendirmede; “IBTM World Fuarı, hem Türkiye, hem de İstanbul kongre sektörü açısından son derece umut vericiydi. Türkiye’ye karşı bakışın tekrar olumluya dönmeye başladığını gördük. İptal edilen kongreler dahi, tekrar gelmek için görüşmeler yaptılar. Tüm bunlar bize, sektörümüzün, 2-3 yıl içinde tekrar yükseliş trendine gireceğini göstermiş oldu.” dedi.
ICVB – İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu :
ICVB, İstanbul’un kongre destinasyonu olarak uluslararası kongre sektörüne tanıtımı ve pazarlaması faaliyetlerini yürüten, kamu ve özel sektör tarafından desteklenen tarafsız bir çatı örgütüdür. Kuruluş amacı doğrultusunda uluslararası tanıtım ve pazarlama aktivitelerini sürdüren ICVB, kurulduğu tarihten bu yana İstanbul’un dünyanın önde gelen kongre şehirlerinden bir olmasına; tanıtımına ve markalaşmasına büyük katkılarda bulundu. Uluslararası pazarlarda İstanbul’u başarı ile temsil eden ICVB, birçok kongre ve toplantı organizasyonunu bizzat şehre kazandırdı, bazılarının da kazandırılmasında önemli rol oynadı. ICVB, üyesi olduğu uluslararası kongre sektörü kuruluşları aracılığı ile İstanbul’un sesini dünyaya duyurmaya devam ediyor.
Radisson Blu Hotel Kışa Hazır...
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Kayak sezonunda %85,
sömestre döneminde %100 doluluk hedefliyor
Erciyes Kayak Merkezi, “Kar Garantili” bir kayak merkezi. Bu sebeple, Kasım ve Mart tarihleri arasında kar garantisi veriyor. Genellikle kayak sezonu, kayakçılar açısından Mart başında bitmekle birlikte, tecrübeli kayakçılar kayak sezonunun sonunu da tercih ediyor. Çünkü, Mart ayında karlar yumuşamaya başlıyor ve daha iyi kayak yapılabiliyor.
Bu sene kesin rezervasyonların Eylül ayında gelmeye başladığını kaydeden Radisson Blu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, “Otelimiz, Eylül ayından itibaren hem sezona, hem sömestre dönemine kesin rezervasyonlar almaya devam ediyor. Bu sene, kayak sezonunda %85, sömestr döneminde %100 hedefliyoruz” dedi.
“Erciyes + Kapadokya” turlarına özellikle yurtdışından talep geliyor
Kültür Kayağı projesinin geliştirilerek devam ettiğini ifade eden Menderes Karaküçük, şunları söyledi: “Erciyes + Kapadokya turlarına, özellikle yurtdışından ilgi büyük. Bu sene Erciyes’te, termal kaplıca suyu bulundu ve seneye Erciyes’teki tesislere verilmeye başlanacak. Böylece kayak + kaplıca + Kapadokya şeklinde bir konsept de oluşacak. Kayseri, ülkemizde henüz yeterince tanınmıyor. Birçok turistik yerden çok daha fazlasına sahipken, bunlar bugüne kadar bir sır gibi saklanmış. Aynı durum, kayak merkezi için de geçerli. Avrupa’daki çoğu kayak merkezinden fazlasını, çok daha düzenli bir şekilde sunsa da, Erciyes Kayak Merkezi de dünya kayakçıları arasında yeni yeni tanınıyor. Son yıllarda yerli ve yabancı acentalar, Kayseri için kayak paketi programının yanı sıra, kültür turizmi programı yapmak için de çalışmalarını sürdürmektedir” diye konuştu.
Geleneksel kayak paketi hazır
Kayakçıların her sene tercih ettiği geleneksel kayak paketlerini oluşturduklarını anlatan Menderes Karaküçük, şunları kaydetti: “Kayak paketi satışlarımız, Eylül ayında başlamıştı. Kayak paketimizde, single 319 TL; double 449 TL; 4 kal 3 öde single 1.070 TL; 4 kal 3 öde double 1.570 TL’dir. Sezonun yanı sıra, sömestre dönemi paketlerini de açıkladık. Sömestre döneminde single 380 TL; double 540 TL; 4 kal 3 öde single 1.280 TL; 4 kal 3 öde double 1.880 TL’dir. Hazırlanan bu konaklama paketlerine; konaklama, kahvaltı, Erciyes Kayak Merkezine (Tekir Kapı) gidiş- dönüş transfer ve günlük limitsiz Ski Pass bu fiyatlara dahil” şeklinde konuştu.
Kayak Paketi Satış
Single 319,00 ₺
Double 449,00 ₺
4 Kal 3 Öde Single 1.070,00 ₺
4 Kal 3 Öde Double 1.570,00 ₺
Sömestr Satış
Single 380,00 ₺
Double 540,00 ₺
4 Kal 3 Öde Single 1.280,00 ₺
4 Kal 3 Öde Double 1.880,00 ₺
Dünyanın en iyi 3. Radisson Blu Hotel’i seçildi
Dünya’nın en büyük turizm değerlendirme sitesi olan TripAdvisor’ın milyonlarca kullanıcısının verdiği puanlara göre ‘Radisson Blu Hotel Kayseri’ dünyanın en iyi 3.’cü Radisson Blu Hotel’i seçildi. 1 Eylül 2014’de hizmet vermeye başlayan ve kadim şehir Kayseri’yi turizm elçisi olarak Dünya’ya tanıtma faaliyetlerinin lokomotifliğini de üstlenen Radisson Blu Hotel Kayseri, Anadolu’da hatta Avrupa’da da Dünya kalitesinde hizmet verilebileceğini tüm Dünya’ya ispatlamıştır. Chicago, Moskova, Kanarya Adaları, Kuveyt, Sydney, Paris, Londra veya Roma gibi birçok Avrupa ve dünya başkentini geride bırakan Radisson Blu Hotel Kayseri, 2017 tarihi itibariyle ilk 10’a giren tek Türk oteli olmanın da gururunu yaşamaktadır.
Büyük bir gurur kaynağıdır
Otelin sahibi olan Artaş İnşaat A.Ş ‘nin turizm yatırımları koordinatörü Recep Arifoğlu şunları söyledi: “Misafirlerimizin göstermiş oldukları teveccüh, bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. Grubumuzun 40 yıla yaklaşan otelcilik tecrübesi ve gelişmenin sonsuza kadar süren bir dinamik olduğunun bilinci ile hiç hız kesmeden daha iyisini yaparak, misafirlerimize hak ettikleri daha iyi hizmeti sunabilmek için çalışmalarımıza her zaman devam edeceğiz” dedi.