28 Haziran 2018 Perşembe

Çinli turistler ekonomik değil, kaliteli tatili talep ediyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Çinli turistlerin önceliği, fiyat değil, kalitedir. Kültür, macera ve doğa turizmine ilgi gösteren Çinli turistlerin ülkemizdeki en popüler destinasyonları, İstanbul ve Kapadokya…

Artaş Grubu Turizm Yatırımları adına 32. ITE Hong Kong Turizm Fuarı’na katılan ve fuarda Çinli seyahat acentaları ile görüşmeler yapan RadissonBlu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, Çinli turistlerin beklentilerini ve acentaların değerlendirmelerini anlattı.
Çin ve özellikle Hong Konglu turistlerin gelirlerinin dünya standartlarının üzerinde olduğuna işaret eden Menderes Karaküçük, şunları söyledi:
“Çinli turistlerin öncelik sıralamasında, ekonomik ve ucuz tatil bulunmuyor. Çinli turistler, her şeyden önce değişiklik arıyorlar ve tabii bu değişikliği ararken kalite en büyük önceliklerini oluşturuyor. Tercihlerini ağırlıkla “tarih, doğa ve macera turizmi” üçgeninde yapan Çinli turistler, bu üçünü bir arada yapabilecekleri seçeneklere daha çok rağbet gösteriyorlar. Özetle, kaliteli, ilginç ve değişik seçeneklere para harcamaktan kaçınmıyorlar. Bu arada, Türkiye’deki aşırı ucuz ve düşük kaliteli seçeneklere, şüpheli yaklaştıklarının altını çizmeyi isterim.  Artık Türk turizm piyasasının, biran evvel kendine gelip “Türkiye, ancak başka yere gidecek parası olmayan turistin tatil merkezidir” kompleksinden kurtularak,  “Türkiye, cazip ve kaliteli turizmin merkezidir” prensibini benimsemesi ve elindeki altın potansiyelini, teneke parçası fiyatına pazarlamaması gerekmektedir” dedi.

Çinli havayolu şirketlerinin, Türkiye’ye uçmaya başlayacak olması olumlu karşılandı

Çin’in en büyük havayolu şirketi ChinaSouthern ve HainanAirlines’in ülkemize uçmaya başlayacak olmasının, fuardaki acentalar arasında heyecan yarattığını anlatan Menderes Karaküçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“32.Hong Kong Uluslararası Turizm Fuarı, 14- 17 Haziran tarihleri arasında düzenlendi.  Fuara ağırlıkla Orta ve Doğu Asya ülkelerinin yanı sıra, Avustralya ve Yeni Zelanda’da katıldı. Asya ülkelerinin çok büyük stantlarla katıldığı fuarda, başta Çin ve Hong Kong’un yanı sıra,  Asya kıtasından Japonya, Kore, Tayland, Tayvan, Fiji, Maldivler, Kazakistan, Vietnam, Kamboçya vardı. Avrupa’dan ise, Fransa, İngiltere, Finlandiya, İzlanda, Türkiye ve Yunanistan katıldı ve bu pazarların yanı sıra, Meksika, Rusya ve Kanada’nın da küçük birer stantları mevcuttu. Büyük bir alana kurulu olan fuar, son derece kalabalık geçti. Türkiye’den katılım sınırlıydı ve Çin pazarı ile iş yapan acentalar, THY, Çanakkale İli ve RadissonBlu Hotel Kayseri dışında başka katılımcı yoktu. Fuar sırasında yapılan görüşmelerde de, özellikle ChinaSouthern ve HainanAirlines’ın Türkiye’ye uçmaya başlayacak olması, acentalar arasında olumlu karşılandı. Görüştüğümüz birçok acentacı, bu gelişmenin Türkiye – Çin turizminin çehresini tamamen değiştireceğini ve büyük bir patlama olacağını belirttiler. Önümüzdeki günlerde bu konuda yaşanacak gelişmelerle, Çinli turist sayısında ciddi bir artış olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Çinliler, kültür, macera, doğa turizmine ilgi gösteriyor

Hong Kong’ta yaşayan Çinlilerin, eğitim ve gelir düzeyleri çok yüksek olduğunu ve dünyayı gezdiğini belirten Menderes Karaküçük, şunları kaydetti:
“Çinli turistler özellikle kültür, macera ve doğa turizmine ilgi gösteriyor. Deniz, kum, güneş turizmine bir ilgileri yok, olanlar da zaten hemen yanı başlarındaki Maldivler, Fiji ve Mariana adalarına gidiyorlar. Türkiye, tanıdıkları bir ülke ve en popüler destinasyonları arasında İstanbul ve Kapadokya yer alıyor. Çinli turist pazarına tur satarken, genellikle İstanbul olmazsa olmaz bir seçenek. Yaklaşık 10 saatlik bir gece uçuşunun ardından İstanbul’a ulaşılabilmekteler ve bunun neticesinde de turistlerin İstanbul’da dinlenmek için en az 2 gün zaman geçirmesi gerekiyor. Zaten o kadar yolu geldikten sonra, İstanbul’u görmeden Kapadokya veya başka destinasyonlara gitmeleri de anlamsız olur. Dolayısıyla Çin’den gelen turistlerin %100’ü, Türkiye’de nereye giderlerse gitsinler, önce İstanbul’da konaklamak zorundalar. Bu sebeple Çin turizminden en büyük payı İstanbul’un alacağını söyleyebiliriz. Fuar sırasında görüştüğümüz Çinli acentalara, Kayseri’nin henüz keşfedilmemiş doğal güzelliklerini anlattığımızda son derece ilgilerini çekti. Özellikle kayak, yamaç paraşütü, Talas ve Sultan Sazlığı Kuş Cenneti’nin Çinlilerin ilgisini çekecek yerler olduğunu belirttiler. Bazı acentalarla Kapadokya turlarına 1 gün de Kayseri’yi eklemeleri konusunda görüşmelerimiz sürüyor” dedi.

İşin kaymağı, başkalarına gidiyor 

Günlerini kurtarmak için çalışanların, turizm sektörüne ciddi kayıplar yaşattığının altını çizen Menderes Karaküçük, şunları anlattı:
“Daha önce de çeşitli pazarlarda turizm patlamış. Ama değeri bilinmeyip, kısa sürede kar hevesi ve yapılan ölümcül yanlışlarla, kendi elimizle o pazarları öldürmüştük. Belki de bir daha gelmemek üzere başka ülkelere kaçırmış ve bu işin kaymağını kendi elimizle başkalarına yedirmiştik. Bu pazarın da aynı feci sonla karşılaşmaması için bilinçli bir şekilde hareket ederek, büyük zorluklar ve emeklerle kazandırılan pazarları heba etmememiz gerekmektedir. Örneğin, turizmcilerimizin rekabet deyince, sadece fiyat rekabetini anladıkları basmakalıp şablonlardan kurtulup, satılan ürünü çeşitlendirip, cazip haline getirmeleri ve Türkiye’nin dünyanın en değerli turizm merkezlerinden biri olduğu gerçeğini artık kabullenmeleri gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Yapay Zeka’dan önce, bilinmesi gereken 10 gerçek...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Yapay Zeka’dan önce, bilinmesi gereken 10 gerçek

Bireysel, kurumsal ve ulusal zekayı geliştirmeden yapay zekayı konuşmanın bir anlamı olmayacağının altını çizen Yönetim Danışmanı &Eğitmen Dr.Müh Gülay Savaş, “Böyle giderse,  yapay zekayı ve teknolojiyi üretenlerin kontrolündeki, bireylerden ve ülkelerden birisi oluruz” dedi.
OECD’nin ülkeler bazında 2014 yılında hazırladığı Bilim ve İnovasyon raporlarına değinen Dr.Müh Gülay Şavaş, şunları söyledi:
“2014 Türkiye raporuna baktığımızda; Bilim ve inovasyon’da başarılı ilk 500 üniversite sıralamasında en sondayız. Yine aynı konudaki yayın sayısında en sonlardayız. İş dünyasında Araştırma ve Geliştirmeye yapılan harcamalarda en sondayız. Patentini aldığımız araştırma sayısı olarak son sıralardayız. İnovatif girişimcilikte en sonlardayız. Tüm bunlara rağmen, teknolojiyi yakalama noktasında son yıllarda yapılan başarılı çalışmalar ve genç nüfusumuz nedeniyle ümitsiz değilim. İş hayatında ve sosyal hayatımızda, teknolojiyi insanla birleştirebilir ve önce insan diyebilirsek, eğitim ve inovasyona yatırım yaparsak ancak bu şekilde yapay zeka ve bunun etkisinde “insan 2.0’a” doğru giden yolculukta başarılı olacağımıza inanıyorum” dedi.

Yapay zekayı gündeme getirmeden önce yapılması gerekenler şunlardır:

Yapay zekayı masaya yatırmadan önce ipuçlarını sıralayan Dr.Müh Gülay Şavaş, şunları anlattı:

1-Düşünmeyi yasaklayan değil, farklı fikir ve yaratıcılığı teşvik eden politikalar oluşturmadan yapay zekayı konuşamayız.
2-Teknolojiyi de içine alan, PISA kriterleri doğrultusunda işleyen yenilikçi bir eğitim politikasını konuşmadan yapay zekayı konuşamayız.
3-Öğrenmeyi öğreten, teşvik eden, sorgulayıcı, araştırmacı bir eğitim polititası tanımlamadan yapay zekayı konuşamayız.
4-Bireysel zekayı tam kullanmadan, geliştirmeden yapay zekayı konuşamayız.
5-Şirketlerde kurumsal zekayı oluşturan entegre bir bilgi yönetim sistemi kurmadan, yapay zekayı konuşamayız.
6-Araştırma ve geliştirmeyi bilmeden, yapay zekayı konuşamayız.
7-İnovatif girişimcilerimizi desteklemeden, yapay zekayı konuşamayız.
8-Teknoloji tarafından kullanılan insanlar değil, teknolojiyi kullanan, geliştiren insan bilinci yaratmadan yapay zekayı konuşamayız.
9-Politika, din, siyaset vb tüm bileşenlerden arındırılmış bir eğitim sistemi yaratmadan, yapay zekayı konuşamayız.
10-Teknolojiyi üretmeyi ve kullanmayı öğrenmeden, yapay zekayı konuşamayız.

22 Haziran 2018 Cuma

TETKİD Ortaköy’ün boğaz kıyısındaki şık mekanı Ruby’de ‘Yaza Merhaba’ dedi ..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





 MICE sektörüyle beraber Ortaköy’ün boğaz kıyısındaki şık mekanı Ruby’de ‘Yaza Merhaba’ dedi TETKİD (Türkiye Etkinlik Toplantı ve Kongre Sektörü Yöneticileri Derneği) ‘YAZA MERHABA’ Partisinde MICE Sektörünü Buluşturdu!



TETKİD, Ortaköy’ün ışıltılı mekanı Ruby’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Yaza Merhaba” partisiyle Türkiye MICE sektörünü bir araya getirdi.   12 Ekim 2017’de düzenlenen lansmanla kurulan ve Türkiye MICE sektöründe birliği sağlamak, sektörün hizmet satın alma kriterlerini belirlemek, eğitim programları oluşturmak, lobi faaliyetleri yürütmek, gerçekleştireceği araştırma ve raporlarla sektörün hacimsel rakamlarına ulaşmak ve gelecek stratejilerini belirlemek amacıyla markaların etkinlik yöneticileri, etkinlik ajansları, etkinlik otelleri ve tüm sektörel bileşenleri kendi çatısı altında bir araya getiren TETKİD, Perşembe akşamı Ruby’de düzenlenen ve yüksek katılımla gerçekleşen partiyle tüm MICE sektörüyle beraber ‘Yaza Merhaba’ dedi.












pa

Naci Şahin, EUROVENT Derneği'nin yeni başkanı seçildi.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Naci Şahin, EUROVENT Derneği'nin yeni başkanı seçildi.

İSKİD 2013-2014 Yönetim Kurulu Başkanı ve FRITERM Genel Müdürü Naci ŞAHİN, Avrupa EUROVENT Derneği Başkanı seçildi.
25 Mayıs 2018’de Oslo'da yapılan EUROVENT Genel Kurulunda üyeler, Naci Şahin'i yeni başkanları olarak seçtiler. 1997 yılından beri üye olduğumuz EUROVENT Derneği’nde ŞAHİN, 2011 yılında yönetim kuruluna seçilmiş ve son 1 yıldır EUROVENT Birinci başkan yardımcılığını yürütmekteydi.
Başkanlık görevini Naci Şahin’e devreden EUROVENT Eski Başkanı Alex Rasmussen, Şahin’i kutladı ve şöyle dedi:
“Eurovent olarak çalışmalarımızı küresel düzeyde sürdürüyoruz. Çalışmalarımızda, endüstri iş birliğini, ticaret engellerini azaltmayı ve sınırlar arası dostluğu teşvik ediyoruz. EUROVENT’in yeni başkanı büyük bir endüstrinin lideri olmakla beraber aynı zamanda sözlerimizdeki ciddiyetimizi de sembolize ediyor. Üyelerimiz, son zamanlardaki korumacılık dalgasını desteklememekte; malların, insanların ve hizmet hareketlerinin mümkün olduğunca esnek ve açık tutulması anlayışını benimsemektedir. Naci Şahin, bu anlamda Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu'daki faaliyetlerimiz arasında önemli bir köprü görevi görecek.”

Naci Şahin, Başkanlığı devralmasını takiben yaptığı konuşmada,  Eurovent’in etkinliğini ve bilinirliğini Avrupa ve Dünya’da daha da artırmaya odaklanacağız diyerek 2020 yılında EUROVENT Summit’in Türkiye’de yapılabileceğinin sinyallerini verdi.
Seçimin ardından yaptığı konuşmada Naci Şahin, Avrupa'nın lider HVACR sektör derneği başkanlığına seçilmem benim için büyük bir onur diyerek; şahsına, yaptığı çalışmaya ve Derneğimiz İSKİD’e, yıllar boyunca duyulan güvene teşekkür etti.
Şahin, konuşmasının diğer bazı satır başlarında aşağıdaki konulara değindi.


“EUROVENT, kuruluşundan itibaren 10 yılar boyunca Avrupa HVAC&R endüstrisini bir araya getirmiş; ticaret engellerini azaltmış; mevzuat ve standartların şekillenmesinde aktif rol oynamış; enerji verimliliği, ürün kalitesi, iç mekan hava kalitesi ve diğer pek çok konuyu daha ileri seviyeye taşımak için endüstrimizi motive etmiştir.
Eurovent ayrıca, Türkiye'de de geçerli olan EPBD ve Ecodesign mevzuatına geçişi desteklemiştir. Eurovent Sertifikasyon programları, endüstrimizde çıtanın daha yüksek seviyeye taşınmasına yol açmıştır.
Başkanlığım boyunca, benden önceki başkanlarımız Christian Herten ve Alex Rasmussen tarafından başlatılan gelişim projelerini devam ettirecek  ve aşağıdaki önemli bulduğum bazı konulara odaklanacağım.
Eurovent’in Avrupa HVAC&R endüstrisindeki etkinliğini AB Kurumları nezdinde artırmak.
Eurovent’in Uluslar arası ilişkilerini yoğunlaştırmak ve geliştirmek.
Türkiye ve Avrupa HVAC&R endüstrileri arasındaki ilişkileri artırmak ve geliştirmek.
Eurovent üye tabanının Merkez ve Doğu Avrupa’da özellikle Güney Doğu Avrupa’da geliştirmek.
Yukardaki amaca paralel olarak 2020 Eurovent Summit organizasyonunun Türkiye yada belirtilen alanlardan birinde örgütlenmesine destek sunmak .
Eurovent için gerek Avrupa’da gerekse Dünya’da somut amaçları olan uzun dönemli bir vizyon geliştirmek.
Belirtilen hedeflere ulaşmak için Eurovent’in mali altyapısını güçlendirmek.”
Diyerek üyelere teşekkür edip konuşmasını tamamladı.

Naci Şahin ile EUROVENT, Türkiye'den ilk Başkanını ağırlıyor.
Avrupa'nın her yerinden Avrupa Birliği üyesi olan veya olmayan dernekleri ve üreticileri temsil eden EUROVENT Derneğine ilk kez bir Türk başkanlık edecek. Dernek, AB Mevzuatları ve standartları, enerji verimliliği, küresel ısınma ve çevre konularında Avrupalı üreticilerin gelişen teknoloji ve trendlere uyumluluğu konularında çalışmalar yürütüyor. İSKİD Üyesi olan üretici firma temsilcileri de bu konuların tartışıldığı gruplara katılıp, Türkiye görüşlerini ileterek AB Mevzuatlarının şekillenmesine katkı koyabiliyorlar.
2018-2019 Eurovent Yönetim Kurulu Üyeleri:
Başkan Naci Şahin (Genel Müdür, Friterm, İSKİD-Türkiye),
Birinci Başkan Yardımcısı Alex Rasmussen (Kıdemli Danışman, Systemair, Danimarka),
Luca Binaghi (Ticari Direktör, Sabiana, İtalya),
Karsten Fuchs (Director Market Segment VAC, ebm- papst, Almanya),
 Mika Halttunen, Başkan, Halton Group, Finlandiya),
David Jacobs (VP ve Genel Müdür, Baltomore Aircoil International, Belçika),
Eric Jasikas (Pazarlama Direktörü, UTC Carrier, Fransa),
Henk Kranenberg (Kıdemli Müdür, Daikin , Hollanda),
Guillermo Rosenberg (Genel Müdür, Hitecsa, İspanya),
Robin Vollert (VP Satış ve Pazarlama, Swegon, İsveç).
İSKİD Hakkında

Türkiye'de iklimlendirme, soğutma ve klima cihazları imalatçısı üyeleri arasında iş birliğini sağlayarak üyelerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapmak amacıyla 1992 yılında kurulan İSKİD, iklimlendirme sektörünün gelişmesi ve uluslararası rekabette öne geçmesi yönünde sektör adına faaliyetler yürüten etkin bir kuruluştur.  İSKİD üyelerinin temsil ettiği şirketlerin sayısı 100’ün üzerine ulaşmış ve bu şirketler Türkiye pazarının yüzde 90’ını temsil etmektedir.

21 Haziran 2018 Perşembe

Kayseri’ye, 2019 kayak sezonu için rezervasyonlar geliyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kayseri’de, geçtiğimiz kayak sezonunda talep patlaması yaşandı. 2019 kayak sezonu için talep ve rezervasyonlar, 10 ay öncesinden gelmeye başladı.

Kayseri’de, geçtiğimiz kayak sezonu boyunca, talep patlaması yaşandı. Kayak sezonunda, özellikle hafta sonu dolulukları %100’leri buldu. Bu sebeple, bu yılın Aralık 2018 - Mart 2019 tarihleri arasındaki kayak sezonu için talep ve rezervasyonlar, 10 ay öncesinden gelmeye başladı.
2019 kayak sezonu için ilk taleplerin Nisan ayı itibariyle geldiğini kaydeden RadissonBlu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, “Otelimize, hem yurtiçi, hem yurtdışı pazarlardan talepler ve rezervasyonlar geliyor. Yurtiçinin yanı sıra, bu yılın Nisan ayından itibaren, Ukrayna ve Kore pazarlarından Şubat 2019 tarihine talepler mevcut” dedi.

Önümüzdeki kayak sezonunda, kayakçı sayısında %40 artış bekleniyor

Son birkaç yıldır, yurtdışı pazarlarda yoğun olarak yapılan ‘tanıtım ve pazarlama’ çalışmalarının meyvelerinin alınmaya başladığını anlatan Menderes Karaküçük, şunları söyledi:
“Önümüzdeki kayak sezonunda, Erciyes Kayak Merkezi’ne gelecek kayakçı sayısında %40 oranında artış bekliyoruz. Özellikle yabancı turist sayısında da, ciddi bir artış olacağını tahmin ediyoruz. Şuan, en hızlı artış gösteren yurtdışı pazarları Rusya ve Ukrayna oldu. Bu sene bunlara, Polonya ve Kore’nin de ekleneceğini öngörüyoruz. Kayseri’de, kayak sezonunda ağırlıklı olarak %85 yerli, %15 yabancı turisti ağırlamaktayız. Bu sene, bu oranın yabancı turistlerin lehine değişeceğini düşünmekteyiz. Çünkü, Ukrayna ve Kore’nin seyahat acentaları şimdiden Erciyes kayak paketlerini pazarlamaya ve satmaya başladılar. Otelimiz açısından pazarı değerlendirdiğimizde, geçtiğimiz sezon ülkemizin yanı sıra, Ukrayna, Rusya, Çin, Kore, Almanya ve Fransa’dan kayak severleri misafir ettik. Otelimizde konaklayan konuklarımız, aldıkları hizmetten duydukları memnuniyeti her fırsatta dile getirmektedirler. Kayak sezonundaki misafirlerimizin büyük bir bölümünü de, her sene gelen misafirlerimiz oluşturuyor” diye konuştu.

Erciyes, yabancı kayakçılardan büyük beğeni alıyor

Yabancı turistlerin Erciyes Kayak Merkezi’nden etkilendiğinin altını çizen Menderes Karaküçük, konuşmasına şöyle devam etti: 
“Yabancı turistlerin, Erciyes hakkındaki ilk intibaları, genellikle büyük bir şaşkınlık oluyor. Dünyanın hiç bilmedikleri bir yerinde, Avrupa’daki birçok şöhretli tesisten daha mükemmelini ve büyüğünü buldukları zaman, önce büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar. Tesislerin modernliği, yeniliği, bakımı ve disiplini de çok beğeniyorlar. Bunlara ilave olarak tesislere, şehirden ulaşımın kolaylığı ve teleferiklerde sıra beklemeden binebilmeleri de kayakçıları en çok etkileyen konular arasında bulunuyor. Tabii pistlerin çeşitliliği ve uzunluğu da, birçok tesisin çok çok üzerinde olduğundan, gittikçe daha fazla yabancı kayakçıyı cezbediyor. Bu arada kentimize gelen turistler, kayak merkezinin yanı sıra, en çok Kayseri’nin yemeklerini, tarihini, doğasını ve Kapadokya’ya yakınlığını beğeniyorlar” şeklinde konuştu.

19 Haziran 2018 Salı

Hansların yerine Hasanlara şans verin ....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hansların yerine Hasanlara şans verin

Yurtdışında iş yapan Türk işadamlarının çok iyi yetişmiş gençlerimizi tercih etmesi gerektiğini belirten Turgut Torunoğulları, “Hasanlar da Hans kadar iyi yetişti artık” dedi.

Almanya’nın Kuzey Ren – Vestfalya Eyaleti tanıtım toplantısında  iş adamlar tecrübelerini; uzmanlar taktikleri anlattı. Toplantıda söz alan Yeminli Mali Müşavir Cevdet Kocaş yatırım yaparken vergiden bürokrasiye bir çok ayrıntıya dikkat etmek gerektiğini söyledi. Avukat Aziz Sarıyar ve Gülay Taşlı ise hukuki alt yapının çok iyi oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Daha sonra söz alan Edelstaal Group International Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğllurı yıllardır Avcupa’da iş yaptığını belirterek Avrupa’ya gelen Türk şirketlerinin yabancı müdür arayışından vazgeçmesi gerektiğinin altını çizdi ve şunları söyledi:
 Avrupa’da çok iyi yetişmiş Türk gençleri var. Avrupa’ya gelen Türk şirketleri Hans yerine Hasanları tercih etmeli. Böylece hem Türk geleneklerini sürdürmüş oluruz hem de Avrupa’da yetişmiş Türk gençlerinin beyinlerini değerlendirmiş oluruz.
Daha sonra söz alan ve yıllar önce Almanya’da yatırım yapan Türkiye’nin çit ve tel konusunda dünya markası şirketi Kösedağ’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kösedağ başarıya giden yolu şöyle anlattı:
 Biz bu işe kırk yıl önce girdik. Bir dünya markası olmak için Almanya’yı üs olarak seçtik. Almanya’yı seçerek iyi de yaptık. Kendi sektörümüzde en kaliteli olduk.
 Bir Türk markası olduğunuz zaman maça iki sıfır mağlup başlıyorsunuz. Dünya’nın en kalitelisiyiz deseniz de bir Türk’ün bunu başaramayacağı söyleniyor. Bu yüzden şirketin ismini bile Almanca yaptık. Şimdi Dünya’nın en kalitelisiyiz deyince akan sular duruyor. Çünkü dünyanın en kalitelisi olmanız için Alman olmanız gerekiyor gibi bir inanış yaygın. Benim altı kızım var. Bunlardan birini genel müdür yaptım. Almanları şaşırttım. Almanlar bir Türk şirketinin başında kadın görünce hele de bu kadın olunca şaşkına döndüler.

12 Haziran 2018 Salı

‘’Ürünümüzü hak ettiği değerde satmalıyız”

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



CentroWestSide&WestSideArjaanby Rotana Genel Müdürü Emre Kocamustafaoğulları, turizm sektörünün ilk 4 ayında doluluk oranlarının oldukça iyi seyrettiğini, ancak bu oranın fiyat artışlarını etkilemediğini dile getirerek, turizm sektörünün birleşerek kaliteli ürünü hak ettiği değerde satması gerektiğine dikkat çekti
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelen son verilere göre ilk 4 aylık süreçte Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısında 7 milyon 783 bin kişiyle yüzde 32,5 büyüme kaydedildi. Doluluk oranlarında ise geçen yıla oranla bu sayılar yüzde 55’ten yüzde 70 seviyelerine yaklaştı. Bu artışın doğru orantı olarak fiyat artışlarını etkilemediğini dile getiren CentroWestSide&WestSideArjaanby Rotana Genel Müdürü Emre Kocamustafaoğulları, ‘’Fiyat artışları 2017’ye oranla şu anda yüzde 8 seviyelerinde seyrediyor. Amacımız bu oranları daha üst seviyelere çıkarabilmek’’ diye konuştu.

Kur artışını takiben otel masraflarının da oldukça arttığını belirten Emre Kocamustafaoğulları, Türk turizminin şu anda hak ettiği değeri göremediğini ve zengin pazarlara ne yazık ki ürün satılamadığını dile getirdi. Fiyat düştüğünde yeniden üst seviyeleri yakalamanın oldukça zor olduğunu ifade eden Kocamustafaoğulları, ‘’Şu anda müşteri portföyümüzün yüzde 70’i Türk misafirlerden oluşuyor. Buna istinaden birçok otel döviz yerine Türk Lirası üzerinden oda satışlarını gerçekleştiriyor. Bu bağlamda, gelirimizin yüzde 70’inin TL üzerinden olduğu göz önüne alındığında dövizdeki artış bizde beklenen etkiyi yaratmıyor açıklamasında bulundu.
KDV oranlarında düzenleme yapılmalı

Öte yandan başta personel, enerji, yiyecek ve içecek olmak üzere masraf kalemlerinin de oldukça fazla olduğunu belirten Kocamustafaoğulları, bazı ürünlerin geçen seneyle karşılaştırıldığında yüzde 30-40’lık artışlara sahip olduğunu ve bu durumun fiyat politikasını negatif yönde etkilediğini ifade etti. Bu bağlamda destek ve teşviklerin artması gerektiğini savunan Emre Kocamustafaoğulları şöyle konuştu: ‘’Düzenlenmesi gereken ilk konu, şüphesiz gelir vergisi. Sene başında belli bir oranla başlayan gelir vergisi sene sonunda ikiye katlanıyor. Personel sene başında aldığı maaşı kesintiler sebebiyle sene sonunda göremiyor. Bu konuda iyileştirmeler yapılırsa hem personel hem de işletmeciler ciddi anlamda memnun olacaklardır. Gelirler vergisinin yanı sıra KDV oranlarından da bahsetmek gerektiğini düşünüyorum. Odalarda geçmiş dönemde yüzde 18 olan KDV oranları, yüzde 8’lere indirildi. KDV oranlarında bu düzeltmeler gerçekleştiği takdirde biz de maliyetlerimizdeki dengeyi sağlamış olacağız. Çünkü şu anda maalesef bir denge söz konusu değil. Daha açık bir deyişle, kişi başına sattığımız odayı iki katına çıkarabilirsek, o zaman bu yatırımlar gerçek bir değer kazanacaktır.’’

Ziyaretçi yelpazesindeki çeşitliliği korumalıyız
Gelen turist profiline bakıldığında Batılı ülke ziyaretçileri konusunda kayıp yaşandığına da dikkat çeken Kocamustafaoğulları, ‘’Şu anda milletler bazında ilk sıralarda Ortadoğu ve Uzakdoğu pazarı yer alıyor. Bu pazarlar, Türkiye için önemli bir yerde olsa da, Batılı ziyaretçileri de yeniden ülkemize kazandırmak gerekiyor. Seyahat sigortaları yapılamıyor; yapılsa dahi oldukça yüksek rakamlara yapılıyor. Bu durum haliyle ziyaretçilerin ülkeye girişlerini de zorlaştırıyor.İkincil önemdeki konu ise şüphesiz pazarlama. Bizim ülkemizi ve en önemlisi İstanbul’u doğru bir şekilde konumlandırarak pazarlama yapmamız gerekiyor. İstanbul tarihi, kültürü,doğası, yemek çeşitliliği alışveriş merkezleri ve sağlık alanlarıile potansiyeli çok yüksek bir şehir.İstanbul özelinde kongre turizmine baktığımızda, her ne kadar yeniden takvimlere girebilmemiz için belli bir süreye ihtiyacımız olsa da,  kongre turizmini yeniden canlandırmaya odaklanmamız gerekiyor.

RadissonBlu Hotel &Spa Istanbul Tuzla’dan Global Wellness Day’e Tam Destek!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



RadissonBlu Hotel &Spa Istanbul Tuzla’dan Global Wellness Day’e Tam Destek!

İstanbul Tuzla'da  ile çevrili bir alan üzerine kurulu RadissonBlu Hotel & Spa Istanbul Tuzla 09 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen birbirinden güzel aktiviteler ile Global Wellness Day’e tam destek verdi.

“Birgün, tüm yaşamınızı değiştirebilir!”mottosuyla öne çıkan ve yaşamı daha iyiye kılma misyonuyla 2012 yılında Türkiye’de yaratılan GLOBAL WELLNESS DAY, artık Dünya’nın 7 kıtası ve 100 ülkesinde, her yıl Haziran’ın 2. Cumartesi kutlanan özel bir gün!Bu özel günde Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’da yaklaşık 100 kişinin katılımıyla gerçekleşen Global Wellness Day etkinlikleri misafirlere unutulmaz anlar yaşattı. Müzik Eşliğinde Vücut İçindeki Dengeyi Keşfetme, Zumba, Yoga, Pilatesve Aqua Gym gibi aktivitelere katılan misafirler unutulmaz bir güne imza attı.

Aktivitelerin yanı sıra sağlıklı atıştırmalıklar, detox suları, egzotik meyvei kramları ve smoothie workshop köşelerinin yeraldığı etkinlik alanında katılımcılar DJ performansı eşliğinde de eğlenmeye devam ettiler. Günboyu etkinliklere katılan katılımcılar çektikleri birbirinden güzel fotoğraflar ile yarışmaya katılarak konaklama, masaj, havuz girişi gibi farklı hediyeler kazanmanın tadını çıkardılar.

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla, İstanbul Anadolu yakasının gelişen bölgesi Tuzla'da Sabiha Gökçen Havalimanı'na yakın konumda bulunmaktadır. İstanbul şehir merkezinin karmaşasından uzak, sakin ve huzurlu bir otel deneyimi sunan otel; aileler, grup konaklamaları, romantik hafta sonları için idealdir. Birbirinden şık 254 odası, 3300 metrekarelik alana konumlanmış toplantı salonları, 4000 metrekarelik lüks Elysia Spa merkezi, damağınıza uygun değişik tatlar sunan restoran ve barları ile gerek iş gerek tatil amaçlı seyahat eden misafirler için hizmet vermektedir.

Uyumsoft iş ve çözüm ortakları ödülleri sahiplerini buldu ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft iş ve çözüm ortakları ödülleri sahiplerini buldu

UyumsoftBilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ İş ve Çözüm Ortakları Ödülleri, geçtiğimiz gün Yıldız Teknik Üniversitesi YTÜ Teknopark’ında bir mekanda düzenlenen gecede sahiplerini buldu.
Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ve Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin’in ev sahipliğinde gerçekleşen geceye, 300’ü aşkın iş ve çözüm ortağının üst düzey yetkilileri katıldı.
Konuşmalarında Uyumsoft’un 21 yıllık yolculuğuna değinen Başkan Mehmet Önder, Genel Müdür Hüseyin Şahin ve İş Geliştirme Koordinatörü Turgut Kayalar,iş yazılımları kadar ülke güvenliğini ilgilendiren savunma sanayi yazılımlarına yöneldiklerini, bu projeleri ekosistemde yer alan iş ve çözüm ortaklarıyla birlikte geliştirmeyi hedeflediklerini açıkladılar.

Eko sistemlerin rekabet ettiği bir döneme girdik 

Günümüz dünyasında, güçlerini birleştiren ve vizyonlarını ortaklaştıran kişi ve kurumların rekabette önde olacağının altını çizen Başkan Mehmet Önder,Uyumsoft’un ekosistem işbirlikteliklerine odaklandığını açıkladı.
Yurtiçi ve yurtdışında başarılı projelere imza atmaya devam ettiklerini anlatan Mehmet Önder, şunları söyledi:“6 farklı lokasyonda, yetenekli ve yenilik peşinde koşan 200’ü aşkın dinamik ekibimiz ve ülke geneline yayılan 250’nin üzerindeki iş ortağımızla, 45 farklı sektörde 6 binden fazla yerli ve global müşterimize yazılım ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Geçtiğimiz yıl, HAVELSAN A-Grubu tedarikçisi olarak, Uyumsoft’uen iyi yazılım ve ERP firması olarak akredite etti. Aynı zamanda, Türkiye’nin İnovasyon Liderleri arasına girerek başarımızı taçlandırdık. Ödülümüzü diğer ödül alan firmalarla birlikte, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci ve TİM Başkanımız Sayın Mehmet Büyükekşi’den aldık” dedi.
Yıllık gelirin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırdıklarını ifade eden Genel Müdür Hüseyin Şahin, yüzde 100 yerli bir yazılım firması olan Uyumsoft’un ürün ailesi arasında, ERP (cloud, bulut, mobil); iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter) uygulamaları, EkoTicari ve 30+ kamu projesinin yer aldığını söyledi.
Yeni iş fırsatları üretmeye odaklandıklarını kaydeden İş Geliştirme Koordinatörü Turgut Kayalar ise, iş ve çözüm ortaklarının katıldığı eğitimler ve sertifika programları düzenlemekte olduklarını belirtti. 

Uyumsoft 2017 iş ve çözüm ortakları ödülleri verildi

1-2017 Yılı ERP En Yüksek Ciro Yapan İş Ortağı: Tülay Baydarol
2-2017 Yılı En Başarılı ERP Satış Sonrası Hizmet İş Ortağı: Ritim Danışmanlık Yazılım Ltd. Şti, ödülü alanTarıkKarakılıç
3-2017 Yılı Erp’ye En Çok Yazılım Üreten İş Ortağı:Venokta Bilişim Hizmetleri Danışmanlık Ltd.Şti,ödülü alan Venokta Genel Müdürü Murat Bük
4-2017 Yılı Stratejik ERP İş Ortağı: Endoya Bilişim Yazılım Tekno.San. ve Tic.Ltd.Şti, ödülü alan Endoya Kurucu Ortağı Sayın Eyüp Kutlu
5-2017 Yılı iDönüşüm Stratejik İş Ortağı:CrsSoft Yazılım Hizmetleri AŞ, ödülü alan CrsSoft Genel Müdürü Özcan Değirmenci
6-2017 Yılı En Yüksek Ciro iDönüşüm Satışı Yapan İş Ortağı:Ulukom Bilgisayar Yazılım Donanım Dan. Ltd.Şti, ödülü alan Ulukom Bilgisayar Muhasebe Sorumlusu Ömer Şen
7-2017 Yılı iDönüşüm Stratejik Sivil Toplum Örgütü: Bağımsız Mali Müşavirler Grubu, ödülü alanBağımsız Mali Müşavirler Grubu Burhan Eray
8-Uyumsoft ERP En Uzun Süreli İşbirliği: İstanbul Halk Ekmek AŞ, ödülü alan Mali İşler Müdürü Ali Şahin
9-En Başarılı ERP Çözümü: Panasonic ECO Solutions Elektrik Sanayi ve Tic. AŞ, ödülü alanPanasonic Bilgi Teknolojileri Direktörü Özkan Metin
10-2017 Yılı En Başarılı STK Projesi: Türkiye Yeşilay Cemiyeti, ödülü alan Türkiye Yeşilay Cemiyeti Bilgi Teknolojileri Müdürü İsmail Emre Helvacı
11-2017 Yılı iDönüşüm Jüri Özel Ödülü: Finansal Kurumlar Birliği, ödülü alan Finansal Kurumlar Birliği Bilgi İşlem Yöneticisi Gencay Karaman

E-Ticaret devleri,Türkiye pazarına girmeye hazırlanıyor ...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


E-Ticaret devleri,Türkiye pazarına girmeye hazırlanıyor

Amazon, Alibaba gibi e-Ticaret devleri,işbirlikleri ve satın almalarla Türkiye pazarına girmeye hazırlanıyor. 2018 başı itibariyle 12 Milyar Dolar hacme ulaşan Türk E-Ticaret pazarının, önümüzdeki 5 yıl içinde en az 4 kat büyümesi bekleniyor.  Bu fırsat,global aktörlerin de dikkatini çekiyor. Amazon kurumsal olarak artık Türkiye’ye geldi. Alibaba ise KOBİ’lerle dev işbirliklerine hazırlanıyor.
Bütün bunlar olurken dünyada ve Türkiye’de e-Ticaret Lojistiği tamamen özel bir hizmet alanı olmaya hazırlanıyor.

Global devler gözlerini Türkiye pazarına dikti

Dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarınınbüyük müşterileri için Türkiye, Polonya, Romanya, Rusya gibi ülkelerdeki lojistik pazarını ve potansiyellerini araştırdığına dikkat çeken TIRPORT Pazarlama Direktörü Burcu Kale, şunları söyledi:
“Ülkemize ve iş modellerimizeson birkaç aydır yurt dışı kaynaklı enteresan bir ilgi var. Dünya devlerinin temsilcileriyle ardı ardına sektör ve işbirliği toplantıları yapılıyor. Tele-konferanslar düzenleniyor. Pazardaki muhtemel işbirliklerine ve bölgesel aktörlere bakıyorlar. Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı olan Türkiye başta olmak üzere, bu alanda yakında önemli işbirlikleri ve satın almaları görebiliriz. Bunlardan birisi de TIRPORT olacak” dedi.

TIRPORT, Türkiye’nin ilk milyar dolarlık StartUp’ı olmaya hazır

Türkiye’nin lojistiğiniUberleştiren ve “YükCEPte” sloganıyla sektörün merkezine oturan TIRPORT, lojistiğin tüm taraflarını mobil telefonlarda buluşturan yenilikçi iş modelleriyle, Türkiye’den globale açılacak ilk milyar dolarlık StartUp’ı olma yolunda ilerliyor. TIRPORT bugünlerde, her gün 100 bin kamyonun yük aldığı Organize Sanayi Bölgelerine de lojistik çözüm ortağı olarak girmeye hazırlanıyor.
Türkiye’nin önde gelen markaları ve lojistik firmaları ile çalışmaya başlayan;global aktörlerin lojistik operasyonlarının yönetimi emanet ettikleri TIRPORT İş Geliştirme Müdürü Alemdar Kadıoğlu, yaşananları şöyle değerlendiriyor:
“Global devler, Türk pazarının büyüklüğünün ve potansiyelinin son derece fakındalar. Pazarı yakından anlamaya ve analiz etmeye çalışıyorlar. TIRPORT olarak bizim sektöre neler kattığımızı, neleri farklı yaptığımızı, sektörde nasıl tarafsız durabildiğimizi, global aktörlere göre üstünlüklerimizi biliyorlar. TIRPORT’un, hem bir lojistik ERP gibi, hem de UBER gibi hizmet verebiliyor olması da ilgilerini artırıyor” diye konuştu.

Ülkemiz lojistik sektörünün 2018 yılı büyüklüğü yaklaşık 350 Milyar TL

Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı olan Türkiye’de yollarda yaklaşık 850 bin kamyon, 1.2 milyon SRC Belgeli kamyon şoförü var. Her gün en az 600 binin üzerinde yüklemenin yapıldığı sektörün, 2018 yılı itibariyle büyüklüğü yaklaşık 350 Milyar TL civarındadır. Özetle ülkemizde her gün 600 bin kamyon yük alıyor ve nakliye sektöründe günde 600 Milyon TL dönüyor.  Diğer çarpıcı bir konu ise, Türkiye’de yollardaki 20 kamyonun 19’nun şahıslara ait olmasıdır. Günlük 2 bin yükleme yapan, ama tek bir kamyonu olmayan büyük lojistik firmaları da pazarda yerlerini aldı. Bu özellik dijital platformları ve sektördeki akıllı veri yönetimini daha da stratejik hale getiriyor. Lojistik eko-sistemi; depolama, araç satışı, servis, lastik vb. hizmetler, sigorta gibi enstrümanlarla birlikte ele alındığında pazarın yıllık büyüklüğü 500 milyar TL’yi geçiyor. Bu da büyük aktörlerin dikkatini çekiyor.
Çinli Huochebang, 1.9 milyar dolar yatırım aldı

ABD’de Coyote, Convoy, FourKites gibi lojistik dijital platformlar tek tek milyar USD’lık değeri aşarken, 2018 itibariyle global sektör devleri gözlerini Türkiye’nin de olduğu Avrupa pazarına dikti. Yine dijitalleşmenin bir parçası olarak UBER’leşmenin, her geçen gün hayatımıza daha fazla dokunduğu şu günlerde, lojistik sektöründe önemli bir yatırım haberi Çin’den geldi. Internet devi Google’ın ana şirketi Alphabet ve Japonya’nın önde gelen teknoloji yatırım şirketi Softbank’ın liderliğini üstendiği global fon grubu; Çin’de “UBER” tarzı faaliyet gösteren kamyon kiralama hizmetleri şirketi Huochebang’e (Manbang) 1.9 milyar dolar yatırım yapma kararı aldı.
Bu karar ile Çin’in e-Ticaret devi Alibaba ve sosyal medya devi Tencent’in de ana yatırımcıları arasında yer alan Huochebang (Manbang)’ın pazar değeri de yaklaşık 6.5 Milyar USD’ı aştı. Bir dijital platform olarak Huochebang (Manbang)’ı, bu kadar değerli yapan konuların başında, Çin’deki 7 milyonluk kamyon pazarının yaklaşık 5.2 milyonunun Huochebang dijital platformunun üyesi olması ve Çin’de her gün 50 binin üzerindeki taşımanın buradan gerçekleşmesidir.

11 Haziran 2018 Pazartesi

Can Gür İlköğretim Okulu’nun temeli atıldı ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Can Gür İlköğretim Okulu’nun temeli atıldı

CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür tarafından, Ümraniye Huzur Mahallesi’ne yaptırılacak olan “Can Gür İlköğretim Okulu” nun temeli, 8 Haziran 2018 cuma günü, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, kamu protokolü ve Ümraniyelilerin yoğun katılımıyla görkemli bir törende atıldı.
2019 öğretim yılına yetiştirilmesi planlanan ve yaklaşık 11 milyon TL’ye malolacak olan Can Gür İlköğretim Okulu’nda, 26 derslik + 5 anaokulu dersliği, 1 okul öncesi eğitimi, 2 laboratuvar (fen bilimleri ve bilişim) dahil olmak üzere 36 derslik yer alacak.

Ümraniye’nin mahalle sayısı 41 oldu

Ümraniye’deki mahalle sayısını, 14 mahalleden 41 mahalleye çıkarttıklarını anlatan Ümraniye Belediye Başkanımız Sayın Hasan Can, şunları kaydetti.
“Mahalle sayımızı 41’e çıkarttıktan sonra, her bir mahallemize; okul, sağlık ocağı, muhtarlık, cami yapıyor olmamız ihtiyacı doğdu. Bizler, bu yatırımların üstesinden başarıyla gelmek için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bugün burada, bağışçımız Canovate Başkanı Can Gür beyin yaptıracağı Can Gür İlköğretim Okulumuzun temelini atmak için bir araya geldik. Okulumuzun, ülkemize ve Ümraniye’mize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Yeni nesillerin yetişmesi için eğitime desteğini sürdürecek

Can Gür İlköğretim Okulu’nun temel atma töreninde bir konuşma yapan CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi:
“Yeni açılan her bir okul, gelecek nesiller adına, hepimize büyük umutlar veriyor. Yeni nesillerin yetişerek, yarınlara hazırlanmasına katkı sağlayacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu gururu yaşayacak olmamıza vesile olan, Sayın Belediye Başkanımıza ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimine katkıda bulunmanın, yarınlara katkıda bulunmak olduğunu biliyorum. Bugün temelini atacak olduğumuz, bu okulumuzda yetişecek olan gençlerimizin, gelecekteülkemize başarılı şekilde hizmet edeceklerine inanıyorum. Biz CanovateGroup olarak, yıllardır birçok üniversitelerimize ve yüksekokullarımıza; donanım ve test cihazları hibelerimizi sürdürmekteyiz. Yine, birçok üniversite gençliğine sağladığımız burslar ile eğitime katkılarımız devam etmektedir. Ülkemizi gelişmiş batı medeniyetlerine taşımak adına, yeni nesillerin yetişmesi için eğitime her fırsatta desteğimi sürdürme kararındayım” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, protokol tarafından Can Gür’e teşekkür plaketi verildi. Ümraniye Huzur Mahallesi sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği tören, protokolün sembolik olarak butona basması ve çalışmaların start alması ile son buldu.

9 Haziran 2018 Cumartesi

Babalara, burundan doğal nefes almanın keyfi...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Babalara, burundan doğal nefes almanın keyfi

Babanız, burundan doğal nefes almanın keyfini çıkartsın

Babalar günü için geri sayım başladı. Çocukları için tüm zorluklara göğüs gererek, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan babalarımıza iyi bakalım. Babalarımız, güvenli ve rahat bir ameliyat olan Deviasyon ameliyatı ile dilerlerse aynı gün hastaneden taburcu olup, ertesi gün işlerinin başına dönebilirler. Birkaç gün içinde, burundan doğal nefes almanın keyfini çıkartabilirler.

Toplumda burun kemiği eğriliği olarak bilinen Deviasyon (burun içi kıkırdak veya kemik eğriliği) ameliyatları hakkında bilgi veren Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç.Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Deviasyon, toplumda burundaki kemik eğriliği olarak bilinen rahatsızlık. Burun içerisinde, her iki burun deliklerinden başlayıp geniz arkasına kadar uzanan, adeta burun ortasını ikiye ayıran kıkırdak ve kemik karışımı dokuya “Septum” diyoruz. Burun septumunun eğriliklerine de “Deviasyon” adı verilir. Deviasyon ameliyatları, oldukça kısa süreli, güvenli ve rahat bir ameliyat olup, babalarımız dilerlerse aynı gün hastaneden taburcu olup, ertesi gün işlerinin başına dönebiliyor. Artık,hava almayıda mümkün kılan silikon burun içi malzemeler ile, eskinin şehir efsanesine dönüşen tampon uygulaması tarih oldu. Son derece kısa ve rahat bir süreçte, babalarımız bu sinsi rahatsızlıktan kurtulup, birkaç gün içinde burundan doğal nefes almanın keyfini çıkartabilirler” dedi.

Deviasyon ameliyatı; erkeklerde yaralanma, kadınlarda estetik ağırlıklı

Deviasyon ameliyatlarının, her iki cinste aynı oranda görüldüğünü kaydeden Doç.Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Erkekler, spor yaralanmaları ve kavga gibi sebeplerle, daha fazla burun yaralanmalarına maruz kalabiliyor. Ayrıca iyi nefes alan bir burun, sportif  performansı arttırıp, iyi uyku uyuma ve horlamanın azalmasına büyük katkı sağlarken, cinsel performansa katkısının da olacağı bilimsel olarak gösterilmiştir. Özetle, erkekler darbelerle daha fazla burun şekil bozukluklarına maruz kalmakla birlikte, kadınlargenelde estetik sebeplerle burun yaptırmayı istemekteler. Ameliyatın estetik tarafına geçmişte kadınlardan daha çok talep vardı, fakat günümüzde üstte bahsettiğim sebepler ile erkeklerin de yoğun ilgisi oluyor. Yeri gelmişken belirtmeyi isterim ki, günümüzde sadece estetik sebeplerle çok nadiren burun ameliyatı yapıyoruz. Yani dışında bir sorun olduğunda, içinde de sorunlar sıklıkla oluyor veya sadece dışını ameliyatla küçülttüğümüzde içerideki hava pasajı da daralmasın diye içeride de bazı cerrahi işlemleri yapıyoruz. Kısaca, günümüzde deviasyon ve piezo cerrahi ile burun estetiği ameliyatlarının, her iki cins içinde,birbirine yakın oranlarda yapıldığını söyleyebiliriz. Sonuçta oluşan güzel burun havası her insanın ihtiyacıdır” diye konuştu. 

Deviasyon ameliyatları, her mevsim aynı konforda yapılabiliyor

Burun gelişiminin erkeklerde 17 yaş, kızlarda 16 yaşa kadar devam ettiğini anlatan Doç.Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Burun ameliyatlarımecbur kalınmadıkça, erkeklerde 17 yaş, kızlarda 16 yaştan önce yapılmıyor. Ancak, daha küçük çocuklarda, ileri derecede nefes almayı engelleyecek sorunlar varsa, kemikleşme noktalarını korumaya çalışarak hem deviasyon, hem de estetik işlemler yapmak bazen zorunluluk olabiliyor. Bu konudaki kararı, aileyle konuşarak ve yapılacak endoskopik muayeneye göre ilgili KBB uzmanının vermesi en doğru olacaktır. Bir diğer konu da, ülkemizde ve dünyada genellikle Kulak Burun Boğaz (KBB)  uzmanları tarafından yapılan deviasyon ameliyatı, konuya özel ilgi gösteren Plastik cerrahi uzmanlarınca da yapılabiliyor. Bu ameliyatlarda  estetik kısmının sadece Plastik cerrahi, içindeki sorunların da sadece KBB uzmanları tarafından yapılabileceği algısı gerçeği yansıtmıyor. Yani  her iki branşta, hem içini, hem dışını başarıyla ameliyat edebilir, yeter ki konuda deneyimli ve özel ilgileri olsun. Eğer, beraberinde sinüzit, burun eti, geniz eti gibi bazı problemlerin de düzeltilmesi gerekiyorsa konu özellikle KBB branşının cerrahi sahasına daha çok giriyor. Özetle, deviasyon ameliyatları, her mevsim aynı konforda yapılabilir. Fakat deviasyon ile beraber burun estetiği ameliyatı da olacaksa, 3 hafta ile 6 hafta arası güneşten korunmak gerekir. Bunun içinde, dışarıda şapka takmak yeterlidir. Bu açıdan yazın ameliyat planlayan hastalara, plaj ve güneşlenme planlarını buna göre ayarlamalarını öneriyoruz” şeklinde konuştu. 

Tülay Baydarol’a, 2017 Yılı ERP En Yüksek Ciro Yapan İş Ortağı ödülü

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Tülay Baydarol’a, 2017 Yılı ERP En Yüksek Ciro Yapan İş Ortağı ödülü

2017 Yılı ERP En Yüksek CiroYapan İş Ortağı ödülünün sahibi Tülay Baydarol oldu. Uyumsoft tarafından, 31 Mayıs2018 tarihinde düzenlenen törende, 2017 yılı İş ve ÇözümOrtakları Ödülleri sahiplerini buldu. Tülay Baydarol, en yüksek ciro yapan iş ortağı ödülü ile işhayatındaki başarılarına bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşadı. Tülay Baydarol'a ödülü, Uyumsoft GenelMüdürü Hüseyin Şahin tarafından verildi.   

TülayBaydarol: 
18 Ekim 1966 tarihinde Malatya’ da doğdu. İlkokulu Ataköy MuhittinÜstündağ, Orta ve Lise Eğitimini Kadıköy Suadiye Lisesi’nde tamamladı.1989 yılında İstanbul Üniversitesi İktisatFakültesi Maliye Bölümünden mezun oldu. 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Avrupa Topluluklarının Ekonomik Yapısı Bölümünde Avrupa Toplulukları Bütçe Sistemi alanında tezini tamamlayarak master derecesi aldı.Profesyonel kariyeri boyunca Eurotürk Bank, YapıMerkezi, Group Seb İstanbul (TefalGenelMüdürlüğü) ve Servodata’da çalıştı.Halen Uyumsoft BilgiSistemleri ve Teknolojileri Tic. AŞ şirketinde çözüm ortağı olarak profesyonel yaşamını sürdürmektedir.Evli ve birçocuk annesi olan TülayBaydarol,Fransızca ve İngilizce bilmektedir.

Tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam ediyor ....


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Artaş Grubu otellerinin çalışanları,
Ahırkapı sahilindeki atıkları topladı

Herkes, sağlıklı ve dengeli bir doğal çevrede yaşamak hakkında sahiptir. Artaş Grubu Turizm Yatırımları bünyesinde yer alan BW Plus ThePresident Hotel, BW Citadel Hotel ve RadissonBlu Hotel Kayseri’nin çalışanları, 5 Haziran Dünya Çevre Günü farkındalığını arttırmak için Ahırkapı sahilindeki atıkları topladılar.
“Sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir bir çevre” olması gerektiğinin altını çizen Artaş Grubu otelleri çalışanları, onlarca torba çöp atığını toplayarak, her yıl olduğu gibi Ahırkapı sahil bandını çöplerden temizlemiş oldular.
BW Plus ThePresident Hotel Genel Müdürü Burak Aydın, BW Citadel Hotel Genel Müdürü Aytekin Güç, otellerin Teknik Müdürü Erdoğan Işıklar dahilturizm çalışanları, kente gelen turistlerin uğrak noktası olan Ahırkapı sahilini kirleten, plastik şişe, cam, pil ve kağıt atıklarını topladılar. Çevreye duyarlı yaklaşımları nedeniyle her üç otelin çalışanları, çevredeki turistler ve vatandaşlar tarafından büyük takdir toplayarak, tebrik edildiler.

Artaş Grubu’nun çevre dostu otelleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı çevreyle dost turizm tesislerini teşvik etmek amacıyla ‘Yeşil Yıldız’ uygulamasını başlatmıştı. İstanbul’un ilk “Yeşil Yıldız”ını 2009 yılında alan BW Plus ThePresident Hotel, aynı zamanda Türkiye’nin de ikinci Yeşil Yıldız’lı oteli olarak turizm tarihindeki yerini aldı. Ardından BW Citadel Hotel, 2014 yılında TÜROB’un Yeşillenen Oteller programı kapsamında ‘Gold Greening Hotel Sertifikası’nı aldı. RadissonBluHotel Kayseri’de, 2015 yılında Yeşil Yıldız belgesinin sahibi oldu. Artaş İnşaat Turizm Yatırımları bünyesindeki çevre dostu oteller; geri dönüşüm çalışmalarıyla çevre bilinci aşılanmaktadır ve personellerine verdikleri eğitimler ile de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakılmasının öncü adımlarıatmayı sürdürmektedir.

Tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam ediyor

Artaş Grubu otellerinde çevreci altyapı yatırımının ardından, elektrik, doğalgaz, su, deterjan, kağıt-karton, plastik, cam, pil ve atık yağ konularında tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam ediyorlar.
Yapılan çalışmalara somut bir örnek vermek gerekirse; çevre politikası yürürlüğe girdiği tarihten itibaren BW Plus ThePresidentHotel’de sağlanan tasarruf oranları şöyle olmaktadır. Elektrikte ailenin (4 kişilik) yıllık elektrik üretimi kadar tasarruf; Doğalgazda ailenin(4 kişilik) yıllık doğalgaz tüketimi kadar tasarruf; Suda,ailenin (4 kişilik) yıllık su tüketimi kadar tasarruf; Deterjandaailenin (4 kişilik)yıllık deterjan tüketimikadar tasarruf oranları sağlanmaktadır. BW Plus ThePresidentHotel’de yapılan çalışmalar ile;kağıt-kartonların toplanmasıyla1110adet ağacın kesilmesi önlendi; plastiklerin toplanmasıyla82.951.657kWh enerji tasarrufu sağlandı; cam atıklarının toplanmasıyla 1068litre petrol tasarrufu sağlandı;pillerintoplanmasıyla 150 milyarmetrekare toprağın kirlenmesi önlendi ve atık yağların toplanmasıyla 18milyar m3 içme suyunun kirlenmesinin önüne geçilmiştir.

Uyumsoft kurları sabitledi ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Uyumsoft kuru sabitledi

Doların ateşini düşürmek için iş dünyası kuru sabitleme açıklamaları yapmaya devam ediyor. Türkiye’nin lider yazılım ve danışmanlık firması Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ tarafından yapılan açıklamada, 1 Haziran 2018 – 31 Ağustos 2018 tarihleri arasında 1USD= 4,20 TL, 1Eur=4,90 TL olarak sabitlendiği duyuruldu. Uyumsoft yönetiminin yaptığı açıklamada, kurlarda görülen aşırı dalgalanmalardan ekonomimizin etkilenmesinin önüne geçilmesi ve müşterilere destek olmak amacıyla kurun sabitlendiği ifade edildi.
Uyumsoft yönetimi açıklamasında şunlara değindi: “Ülkemiz geçtiğimiz yıl %7.4 büyüme oranıyla, G20 ülkeleri arasında (dünya ekonomisinin %85’ni temsil ediyor) birinci sırada aldı. Türkiye ekonomisi, 2018’de de yüksek büyüme oranıyla yoluna devam edecektir. Yüzde 100 Türk sermayeli bir yazılım firması olarak, daha çok yatırım yapmaya, ar-ge çalışmalarına yoğunlaşmaya ve istihdamı arttırmaya yönelik, sahip olduğumuz tüm kaynaklarımızı değerlendireceğiz” denildi.

Kurdaki aşırı dalgalanma, şirketleri kuru sabitlemeye yöneltiyor

Doların 4,90'ın üzerini görmesi ve Euro’nun 5.50'yi geçmesiyle, otomotiv, AVM’ler, e-ticaret, perakende, turizm dahil birçok sektörde endişenin önüne geçilmek için kurum ve kuruluşlardan kurun sabitlendiği yönünde açıklamalar gelmeye devam ediyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde, Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, 31 Temmuz'a kadar vadesi dolacak olan reeskont kredilerinde, Doların 4,2 - Euronun ise 4,9 lira olarak sabitlendiği duyurulmuştu. İstanbul Ticaret Odası (İTO), iş dünyasına yeni pazar ve işbirliği fırsatları sunan küresel fuarlara katılımda doları 4 TL, Euro’yu da 4.8 TL’den sabitlediğini açıklamıştı.

Uyumsoft, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasındadır

21. yılında Uyumsoft, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Tokat ve Bakü’deki 6 ofisi, yetenekli ve yenilikler peşinden koşan 200’ü geçen çalışanı, ekosisteminde yer alan 250’yi aşkın iş ve çözüm ortağı ile 6 binin üzerindeki yerli ve uluslararası müşterilerine yazılım ve danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor.
500’ün üzerinde ERP projesini yapan ve yazılımlarını 10’un üzerindeki ülkeye ihraç etmekte olan Uyumsoft, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde pazara sunduğu bulut ürünü EkoTicari ve EkoHR ile bir dünya markası olarak 4 kıtaya yayılmayı planlıyor. Yüzde 100 yerli bir yazılım firması olan Uyumsoft’un ürün ailesi arasında; ERP (cloud, bulut, mobil); iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter) uygulamaları, EkoTicari ürün ailesi ve 30’un üzerinde kamu projesi yer alıyor.
Türkiye’nin İnovasyon Liderleri arasına girerek başarını taçlandıran Uyumsoft,İnovaLİG 2017’nin şampiyonları arasına girdi. Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, TİM tarafından düzenlenen İnovalig 2017 ödülleri töreninde, ‘Uyumsoft İnovasyon Döngüsü 3’lük Ödülünü’, diğer ödül alan firmalarla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’den aldı. Aynı zamanda geçtiğimiz yıl, HAVELSAN’ın en iyi ERP tedarik sağlayıcısı ve BTK onaylı  Datacenter sağlayıcısı oldu.
İleri teknoloji konularına odaklanarak yıllık gelirinin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayıran Uyumsoft, iş yazılımları kadar, ülke güvenliğini ilgilendiren savunma sanayi yazılımlarına da yöneldi ve bu projeleri ekosisteminde yer alan iş ve çözüm ortakları ile birlikte geliştirmeyi hedeflemektedir.

3 Haziran 2018 Pazar

DEĞİŞİM DİNAMİKLERİ’NİN 26. GELENEKSEL İFTAR PROGRAMI GERÇEKLEŞTİ ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DEĞİŞİM DİNAMİKLERİ’NİN 26. GELENEKSEL İFTAR PROGRAMI GERÇEKLEŞTİ

Türkiye’nin öncü yönetim, eğitim ve insan kaynakları danışmanlığı kuruluşlardan biri olan DD Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi’nin kurulduğu günden bu yana geleneksel olarak düzenlediği iftar programı bu yıl da seçkin konukları bir araya getirdi. Program 30 Mayıs 2018 tarihinde Eyüp Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.

26.sı düzenlenen programa farklı sektörlerden yaklaşık 100 ayrı kurum ve kuruluştan, müteşebbisler, üst düzey yöneticiler, oda ve dernek yöneticileri ile akademisyenler, medya mensupları ve uzman / danışmanlardan oluşan yaklaşık 200 kişi katılım sağladı. 

DD iftar programı, klasik iftar programlarından farklı olarak gerek uzmanların sunumları gerekse
 gündeme dair konuşmalar ile verimli bir iş ve sohbet toplantısına dönüştü. Programda sunum gerçekleştiren DD Uzman / Danışmanlarının değindikleri noktalardan bazıları:

Taşkın TAHMAZ; Profesyonel Koçluk sistemine dünyada ve Türkiye’de verilen önemin giderek arttığından bahsederken; koçluğun, özellikle insan kaynağının kendi potansiyelini daha da ileriye taşımak için yönetimsel alanda ve kişisel bazda performansını artıran bir sistem olduğunun altının çizdi. 

Doç. Dr. Güven ORDUN; “Aile Şirketlerinde Değişim Yönetimi” konulu sunumu ile Aile şirketlerinin varlıklarını koruyabilmeleri için izlemeleri gereken yol hakkında bilgi verirken çevreye ve gelişen dünya dinamiklerine uyumun önemini vurguladı. 

Doç. Dr. Ömer BOLAT; Türkiye’de ve dünyada para piyasalarındaki dalgalanmalardan bahsederken; Türkiye’de ekonomiye sadece dolar gözüyle bakılmamasının gerekliliğini vurguladı 

DD Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman ERDEMİR; gelenekselliğin ve yitip gitmemesi gereken değerlerin önemini vurgularken; bu tarz organizasyonları gerçekleştirmenin de bunlara katılım sağlamanın da bunu destekler nitelikte olduğunun altını çizip; katılan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini sundu. 

Programın kalan kısmında Mısra Basım Yayıncılık Firma Sahibi Ali ERDEMİR, ÖNDER Genel Başkanı Halit BEKİROĞLU, Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin KARABULUT, DD Uzman / Danışmanlarından; Ferhunde ATALAR ve Münir ARIKAN söz hakkı alarak teşekkürlerini ve tebriklerini ilettiler.