Çinli turistlerin önceliği, fiyat değil, kalitedir. Kültür, macera ve doğa turizmine ilgi gösteren Çinli turistlerin ülkemizdeki en popüler destinasyonları, İstanbul ve Kapadokya…
Artaş Grubu Turizm Yatırımları adına 32. ITE Hong Kong Turizm Fuarı’na katılan ve fuarda Çinli seyahat acentaları ile görüşmeler yapan RadissonBlu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, Çinli turistlerin beklentilerini ve acentaların değerlendirmelerini anlattı.
Çin ve özellikle Hong Konglu turistlerin gelirlerinin dünya standartlarının üzerinde olduğuna işaret eden Menderes Karaküçük, şunları söyledi:
“Çinli turistlerin öncelik sıralamasında, ekonomik ve ucuz tatil bulunmuyor. Çinli turistler, her şeyden önce değişiklik arıyorlar ve tabii bu değişikliği ararken kalite en büyük önceliklerini oluşturuyor. Tercihlerini ağırlıkla “tarih, doğa ve macera turizmi” üçgeninde yapan Çinli turistler, bu üçünü bir arada yapabilecekleri seçeneklere daha çok rağbet gösteriyorlar. Özetle, kaliteli, ilginç ve değişik seçeneklere para harcamaktan kaçınmıyorlar. Bu arada, Türkiye’deki aşırı ucuz ve düşük kaliteli seçeneklere, şüpheli yaklaştıklarının altını çizmeyi isterim. Artık Türk turizm piyasasının, biran evvel kendine gelip “Türkiye, ancak başka yere gidecek parası olmayan turistin tatil merkezidir” kompleksinden kurtularak, “Türkiye, cazip ve kaliteli turizmin merkezidir” prensibini benimsemesi ve elindeki altın potansiyelini, teneke parçası fiyatına pazarlamaması gerekmektedir” dedi.
Çinli havayolu şirketlerinin, Türkiye’ye uçmaya başlayacak olması olumlu karşılandı
Çin’in en büyük havayolu şirketi ChinaSouthern ve HainanAirlines’in ülkemize uçmaya başlayacak olmasının, fuardaki acentalar arasında heyecan yarattığını anlatan Menderes Karaküçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“32.Hong Kong Uluslararası Turizm Fuarı, 14- 17 Haziran tarihleri arasında düzenlendi. Fuara ağırlıkla Orta ve Doğu Asya ülkelerinin yanı sıra, Avustralya ve Yeni Zelanda’da katıldı. Asya ülkelerinin çok büyük stantlarla katıldığı fuarda, başta Çin ve Hong Kong’un yanı sıra, Asya kıtasından Japonya, Kore, Tayland, Tayvan, Fiji, Maldivler, Kazakistan, Vietnam, Kamboçya vardı. Avrupa’dan ise, Fransa, İngiltere, Finlandiya, İzlanda, Türkiye ve Yunanistan katıldı ve bu pazarların yanı sıra, Meksika, Rusya ve Kanada’nın da küçük birer stantları mevcuttu. Büyük bir alana kurulu olan fuar, son derece kalabalık geçti. Türkiye’den katılım sınırlıydı ve Çin pazarı ile iş yapan acentalar, THY, Çanakkale İli ve RadissonBlu Hotel Kayseri dışında başka katılımcı yoktu. Fuar sırasında yapılan görüşmelerde de, özellikle ChinaSouthern ve HainanAirlines’ın Türkiye’ye uçmaya başlayacak olması, acentalar arasında olumlu karşılandı. Görüştüğümüz birçok acentacı, bu gelişmenin Türkiye – Çin turizminin çehresini tamamen değiştireceğini ve büyük bir patlama olacağını belirttiler. Önümüzdeki günlerde bu konuda yaşanacak gelişmelerle, Çinli turist sayısında ciddi bir artış olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Çinliler, kültür, macera, doğa turizmine ilgi gösteriyor
Hong Kong’ta yaşayan Çinlilerin, eğitim ve gelir düzeyleri çok yüksek olduğunu ve dünyayı gezdiğini belirten Menderes Karaküçük, şunları kaydetti:
“Çinli turistler özellikle kültür, macera ve doğa turizmine ilgi gösteriyor. Deniz, kum, güneş turizmine bir ilgileri yok, olanlar da zaten hemen yanı başlarındaki Maldivler, Fiji ve Mariana adalarına gidiyorlar. Türkiye, tanıdıkları bir ülke ve en popüler destinasyonları arasında İstanbul ve Kapadokya yer alıyor. Çinli turist pazarına tur satarken, genellikle İstanbul olmazsa olmaz bir seçenek. Yaklaşık 10 saatlik bir gece uçuşunun ardından İstanbul’a ulaşılabilmekteler ve bunun neticesinde de turistlerin İstanbul’da dinlenmek için en az 2 gün zaman geçirmesi gerekiyor. Zaten o kadar yolu geldikten sonra, İstanbul’u görmeden Kapadokya veya başka destinasyonlara gitmeleri de anlamsız olur. Dolayısıyla Çin’den gelen turistlerin %100’ü, Türkiye’de nereye giderlerse gitsinler, önce İstanbul’da konaklamak zorundalar. Bu sebeple Çin turizminden en büyük payı İstanbul’un alacağını söyleyebiliriz. Fuar sırasında görüştüğümüz Çinli acentalara, Kayseri’nin henüz keşfedilmemiş doğal güzelliklerini anlattığımızda son derece ilgilerini çekti. Özellikle kayak, yamaç paraşütü, Talas ve Sultan Sazlığı Kuş Cenneti’nin Çinlilerin ilgisini çekecek yerler olduğunu belirttiler. Bazı acentalarla Kapadokya turlarına 1 gün de Kayseri’yi eklemeleri konusunda görüşmelerimiz sürüyor” dedi.
İşin kaymağı, başkalarına gidiyor
Günlerini kurtarmak için çalışanların, turizm sektörüne ciddi kayıplar yaşattığının altını çizen Menderes Karaküçük, şunları anlattı:
“Daha önce de çeşitli pazarlarda turizm patlamış. Ama değeri bilinmeyip, kısa sürede kar hevesi ve yapılan ölümcül yanlışlarla, kendi elimizle o pazarları öldürmüştük. Belki de bir daha gelmemek üzere başka ülkelere kaçırmış ve bu işin kaymağını kendi elimizle başkalarına yedirmiştik. Bu pazarın da aynı feci sonla karşılaşmaması için bilinçli bir şekilde hareket ederek, büyük zorluklar ve emeklerle kazandırılan pazarları heba etmememiz gerekmektedir. Örneğin, turizmcilerimizin rekabet deyince, sadece fiyat rekabetini anladıkları basmakalıp şablonlardan kurtulup, satılan ürünü çeşitlendirip, cazip haline getirmeleri ve Türkiye’nin dünyanın en değerli turizm merkezlerinden biri olduğu gerçeğini artık kabullenmeleri gerekmektedir” şeklinde konuştu.