31 Ekim 2021 Pazar

RAFFLES İSTANBUL TÜRKİYE’NİN 1. DÜNYANIN EN İYİ 3. OTELİ.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


RAFFLES İSTANBUL TÜRKİYE’NİN 1. DÜNYANIN EN İYİ 3. OTELİ.

Raffles Istanbul, ayrıcalıklı yaşam ve seyahat dergisi CondéNastTraveler’ın 800 binden fazla okuyucusu tarafından belirlenen “Dünyanın En İyi Otelleri” listesinde 3’üncü seçildi. Lüks ve modernizmin duygulara hitap eden detaylarla mükemmel şekilde bir araya geldiği otel, “Türkiye ve Yunanistan’ın En İyi 20 Oteli” sıralamasında ise ilk sırayı aldı. 

Raffles Istanbul, bugüne dek elde ettiği çok sayıdaki saygın unvanının arasına yeni iki tanesini daha ekledi. CondéNastTravelerReaders’ ChoiceAwards 2021’de hem “Dünyanın En İyileri” içerisinde ilk 3’e girmeyi başardı hem de “Türkiye ve Yunanistan’ın En İyi 20 Oteli” sıralamasında 1’inci oldu. Bahsi geçen ikinci kategoride birinciliği ilk kez 2018 yılında 98,08 puan ile elde eden otel, mükemmeliyete bir adım daha yaklaştığını kanıtlayarak puanını 99,92’ye çıkardı.

Listede Türkiye’yi tek başına temsil ediyor 

“Dünyanın En İyi Otelleri” listesinde Türkiye’den tek yer alan otel Raffles İstanbul oldu.İlk iki sırayı alan Marakeş ve Şangay’daki seçeneklerin ardından CondéNastTraveler okuyucuları rotasını RafflesIstanbul’a çevirdi.

Modern, cazibeli ve İstanbul’un merkezinde

Derginin, “185 odasının tümünde yer alan yüksek teknolojili kusursuz donanımların yanı sıra, bu şık ve modern otel İstanbul’un Bizans cazibesini ve gizemini yansıtmayı da başarıyor”şeklindeki açıklamasında,RafflesIstanbul odalarının muhteşem manzarasına ve iç mekandakitasarım ve ruhunadikkat çekildi. Odalardaki Türk dokumaları, el emeği dekoratif objeler ve şehrin görmeye değer noktalarını yansıtan dev dramatik fotoğraflardan ise “harika” diye bahsedildi. Ayrıca, otelin üst segment alışveriş ve yeme& içme seçeneğinin tam kalbinde yer almasına ve Boğaz’ı gören merkezi konumuna da işaret edildi.


Seyahat severlerin aklına kazınan adreslerden

Dergiden yapılan açıklamada, bu yılki ödüllerin pandemi döneminin ardından dünyadaki yeniden açılma sürecine denk gelmesi açısından önem taşıdığı vurgulandı. Sonuçların, okuyucuların seyahat edemediği dönemlerde özlediği ve yeniden edebilmeye başladığında tekrardan tercih ettiği oteller olduğuna dikkat çekildi. 800 binden fazla kişinin oylarıyla belirlenen listedeki otellerin, gerçekten hatırlanmaya değer, hayal gücünü harekete geçiren ve bir sonraki seyahat ihtimalinin çok uzaktaymış gibi göründüğü bir dönemde dahi akılda kalan adresler olduğu ifade edildi.

İstanbul ve Türkiye de “en iyiler” içinde üst sırada

CondéNastTravelerReaders’ ChoiceAwards’taİstanbul “Dünyanın En İyi Şehirleri” arasında 5’inci oldu. Okuyucuların ilk 3 sıraya taşıdığışehirler Japonya’dan sırasıyla Tokyo, Osaka ve Kyoto olurken, 4’üncü sırada Singapur yer aldı.

Türkiye ise “Dünyanın En İyi Ülkeleri” içerisinde 10’uncu seçildi. Bu listede ilk üçe giren ülkeler sırasıyla Portekiz, Yeni Zelanda ve Japonya oldu.



Raffles İstanbul Zorlu Center Hakkında:

134 yıl önce kurulan Raffles, yıllardır eşsiz deneyimlere ve unutulmaz anlara ev sahipliği yapıyor. Doğduğu şehir olan Singapur’da ikonlaşan Raffles markası; Singapur, Dubai, Seyşeller, Kamboçya, Bali,  Udaipur, Paris, Varşova, Mekke, Makati ve Jakarta’da lüksün yeni tanımıyla konuklarını ağırlıyor. Seyahati bir varış noktası değil, bir deneyim olarak görenler için büyüleyici, heyecan verici ve şaşırtıcı hizmetler sunan Raffles; her konuda zevk sahibi, en iyisini isteyen ve “unutulmaz”ı arayanların tercihi.

Raffles İstanbul Zorlu Center, Raffles otellerinin Türkiye’de ilk, Avrupa’da ise ikinci oteli. 49’u süit olmak üzere toplam 185 odası bulunuyor. Şehirdeki standartların üzerinde genişliğe sahip olan odalar 62 metrekareden başlıyor, süit odalarda 416 metrekareye kadar çıkıyor. Otelde Pan Asya mutfağının lezzetlerini sunan ISOKYO, RoccaBrasserie, efsanevi Long Bar, Lounge 6 ve LaviniaLounge ve 5 O’ClockPatiserrie’de yer alıyor. 


27 Ekim 2021 Çarşamba

TÜROB Yönetim Kurulu’na konaklama sektörünün iki önemli ismi daha girdi.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

TÜROB yönetiminde iki yeni isim

Recep Arifoğlu ve Uğur Talayhan yönetim kurulunda

Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Müberra Eresin’in sürdürdüğü Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Yönetim Kurulu’na konaklama sektörünün iki önemli ismi daha girdi. Bünyesinde Radisson Hotel Türkiye zincirini bulunduran Artaş İnşaat Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu ile Türkiye Accor Otelleri Operasyon Başkan Yardımcısı Uğur Talayhan, TÜROB’un yeni yönetim kurulu üyeleri oldu. 


Arifoğlu 1989’da otelciliğe adım attı 

TÜROB’un yeni Yönetim Kurulu Üyesi Recep Arifoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Recep Arifoğlu otelciliğe, 1989 yılında HMI The President Otel’de Finans Direktörü olarak başladı. 2000 yılında aynı otelin genel müdürü olan Arifoğlu, 2006 yılında Artaş İnşaat Turizm Yatırımları Koordinatörlüğü’ne atandı. Arifoğlu, halen bu görevine devam ediyor.  


Talayhan, kariyerine şeflikle başladı 

TÜROB’un yönetim kuruluna giren bir diğer isim Uğur Talayhan 17 yaşında şeflik kariyerine başlarken, 27 yaşındayken Londra’da mutfak şefliği, yiyecek&içecek müdürlüğü gibi görevlerde bulundu. Kariyerine Portekiz, Dubai ve Çin’de farklı yöneticilik pozisyonları ile devam eden Talayhan, 2017’de Accor Grubu’nda Türkiye Lüks Markalar, Bölge Başkan Yardımcılığı ve Swissôtel The Bosphorus İstanbul Genel Müdürlüğü görevlerini üstlendi. Talayhan, Ekim 2021’de Türkiye Accor Otelleri Operasyon Başkan Yardımcısı olarak yeni görevine atandı. 


Hamilinden.com ve Uyumsoft güçlerini birleştirdi ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hamilinden.com ve Uyumsoft güçlerini birleştirdi 

KOBİ finansmanı konusunda Türkiye’de dijital finansmanın öncüsü Hamilinden.com ve Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft güçlerini birleştirerek, KOBİ’lerin vakitten ve nakitten tasarrufunu tek çatı altında buluşturmayı başardı.

Uyumsoft’un uyumERP, ekoTicari, ekoCari veya e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye vb) gibi yazılım çözümlerini kullanan şirketler, ücretsiz olarak üye olacakları Hamilinden.com platformunda, hesaplarını eşleştirerek nakit akışını hızlandırmak adına, artık finans kurumlarından, muhasebe hesaplarında kayıtlı alacaklarını bir tıkla finansmana çevirebilecekler.

İşletmeler teknolojinin hızlı değişimine uyum sağlıyor 

Teknolojinin bu denli hızla gelişimine işletmeler de uyum sağlayarak, dijitalleşme süreçlerinde, gerek uyumERP ve ekoTicari gibi iş yazılımları, gerekse e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Defter vb) uygulamalarını kullanarak paradan ve zamandan tasarruf sağlıyorlar, aynı zamanda dijital finansman metotlarıyla avantajlı finansmana ulaşmanın rahatlığını yaşıyorlar. 

İşletmeler için muhasebe ve nakit yönetimi takibi büyük önem taşıyor. Alacak-ödeme dengesi, çek ve senetlerin takibi, banka bakiyelerinin takibi, nakit akışı takibi gibi konular, işletmelerin en hayati konuları arasında yer alıyor. Bulut tabanlı çalışan yazılımlar sayesinde işletmeler, tüm iş süreçlerini uçtan uca yöneterek zamanlarını verimli kullanabiliyor. 

Diğer taraftan, işletmelerin nakit akışında yaşanabilecek aksamalarda devreye girmesi için geliştirilen dijital finansman uygulamaları da büyük ilgi görüyor. Bu da işletmelerin dilediği finansman metoduyla ihtiyacı olan nakde saniyeler içinde ulaşmasına aracılık ederek, hızlı ve avantajlı finansmanın yolunu açıyor. İşte bu noktada, ülkemizin büyük yazılım firmalarından Uyumsoft ile dijital finansmanın öncüsü Hamilinden.com iş birliği büyük avantaj sağlıyor. 


İşletmeler, muhasebe hesaplarında kayıtlı alacaklarını bir tıkla finansmana çevirebiliyor


Türkiye’nin en kapsamlı finansman portalı olarak hizmet veren Hamilinden.com’da; vadeli alacak, ihracat finansmanı ve Kobi kredisi konularında aynı anda birden çok finans kurumuna ulaşarak dilediği finansman modelinde teklif alabiliyor ve karşılaştırarak kendisi için en uygun olan finans kurumunun teklifini seçebiliyor. Böylelikle, finansman teklifleri almak için kurumlar arasında gezerek vakit kaybetmeden, bir tıkla anlaşmalı finans kurumlarının tekliflerini inceleyip, hızlıca finansmana erişebiliyor.

Uyumsoft yaptığı bu iş birliği ile ekosistemine Hamilinden.com’u daha dahil ederek, her ölçekte ve her sektörde yer alan işletmelere avantajlı hizmetler sunmaya devam ediyor.


Sportquality, Türk sporuna şampiyonluklar getirmeyi hedefliyor

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Progroup’un “Sportquality” markası, Türk sporuna uluslararası şampiyonluklar getirmeyi hedefliyor 


Progroup Uluslararası Danışmanlık firmasının “Sportquality” markası, Türk sporuna uluslararası şampiyonluklar getirmeyi hedefliyor. Milli Tekvando Genç Kadın Sporcuların destekçileri arasında bulunan Progroup Uluslararası Danışmanlık firması ve destek veren kurumlar, Tekvando’da Avrupa Şampiyonluğu’nun Türkiye’ye getirilmesine değer kattı. 1- 3 Ekim 2021 tarihleri arasında Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen ve 25 ülkeden 32 takımın katıldığı “Uluslararası Albanian Open G1 Taekwondo Gençler Kategorisi”nde, Türkiye Tekvando gençler kategorisinde Avrupa Şampiyonu oldu. 

Markalaşmada, spor, kültür ve sanat faaliyetlerinin rolü büyük 

“Sportquality” markası hakkında bilgiler veren Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi: 

“Bir ülkenin marka olması sadece ürünleri ile değil, kültür, sanat ve spor faaliyetleri ile de mümkündür. Progroup olarak buradan yola çıktık ve “Sportquality” markasını oluşturduk. Sportquality ile ilgili özel sektör sponsorlukları ve destekleri alınarak, Türk sporunun uluslararası rekabet edebilir duruma gelmesinde değer oluşturmaya devam edeceğiz. Sportquality’nin, Turquality çalışmalarıyla entegre yada ayrı bir sektör olarak kapsama alınması konusunda Ticaret Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile görüşmeler planlıyoruz.” dedi. 

Kadın spor takımlarının “Sportquality” kapsamına alınması hedefleniyor 

Progroup’un Turquality konusundaki öncülüğünü ve liderliğini, Sportquality markasıyla sürdürmeye devam edeceklerini anlatan Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Progroup olarak sektörümüzde her zaman kurucu vazifesini üstlenerek, paydaşlarımız ile paylaşan durumdayız. Şu an, Turquality kapsamında olan ve ihracatı olan markalar ana paydaşlarımız arasındadır. Türkiye’miz için hep öncü ve kurucu olmayı kendimize hedef edindik. Tekvando sporunda milli genç kadın sporcularımıza destek olduk. Önce örnek olmamız gerekiyor ki, yaygınlığı olabilsin. İlk olarak, Tekvando Genç Kadın Sporcularımızın Olimpiyatlara hazırlanmasına destek oluyoruz. Aslında hedefimiz, yüzme, voleybol, boks, basketbol gibi kadın spor takımlarımıza  Sportquality kapsamında destek verilmesini hedefliyoruz.” diye konuştu. 

İşi kurarken, değer oluşturmak öncelik olmalıdır   

Bir işte değer oluşturmanın öneminin altını çizen Dr. Salim Çam, şunları kaydetti: 

“Eğer, işinizin amacını Türkiye’ye değer oluşturmak olarak belirlerseniz, tüm paydaşlarınıza değer oluştururken, kendinizde işinizde değer ve estetik oluşturursunuz. Sportquality’nin bu amaçla kuruculuğunu üstlendik. Bir ülke, bir şirket veya bir birey, kendi ürününde iyi olabilir. Ancak, bunların yanında spor, kültür ve sanatınızda markalaşma olursa, sürdürülebilirlik ve görünebilirlik daha yüksek ve etkili olacaktır. Dolayısı ile Sportquality’nin, şirketlere ve ülkemize en büyük katkısı, global anlamda ülke imajını artırarak sürdürülebilirlik ve görünebilirlilik sağlaması olacaktır. En büyük faydası, ülke imajımızı artmasına katkıda bulunmasıdır. Turquality yönetim ve destekleri ile ilgili danışmanlık yaptığımız firmalar, doğal olarak Sportquality’nin üyesi oluyor. Kazanımlarımıza katkısı olan  tüm paydaşlarımız adına Türkiye’mizin ve paydaşlarımızın yaşamlarını zenginleştiriyoruz. Başarılı çalışmaları kimin yaptığından öte, önemli olan Türkiye’mizin başarısıdır.” şeklinde konuştu. 


Pandemide hayat kurtaran 5 temel özellik..

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Ayşen Laçinel,  otantik liderliğin
pandemide hayat kurtaran 5 temel özelliğini açıkladı 

Otantik liderler, pandemide fark yaratıyor. Köklerini bilen koruyan, kültürel yerel reflekslerin farkında olan, global düşünen ve evrensel değerleri dikkate alan yetkinliklerin güçlendirilmesi “otantik liderler” de öne çıkıyor. Otantik liderler, güç, para veya mevki gibi kişisel çıkarları için değil; izleyenlere yol göstericilik ve destekleyicilik yapmayı önemsediği için zor zamanların güçlü liderleri oluyorlar. 

Her bireyin ve her şirketin pandemiden etkilendiğini anlatan Türkiye’nin Marka ve İletişim Gurusu Ayşen Laçinel, şunları söyledi: 

“Ayakta ve hayatta kalan, itibarını varlıklarını koruyan, günün ihtiyacını anlayıp hızla yenilenen markaların liderlerinde, otantik liderlik özelliklerinin öne çıktığını görüyoruz.  Evrensel düşünen, kültürü ve değerlerini bilen sahte olmayan sahici liderler, varolmaya ve var etmeye devam edecektir. Aynı zamanda, duygusal zekanın duyguların farkında olma ve sosyallik özellikleri ile de, otantik liderlik arasında güçlü bir bağ vardır. Bu konuda, siyasiler, iş insanları ve sanatçılar bireysel danışmanlıklara yoğun talep gösteriyorlar” dedi. 


Otantik liderliğin pandemide hayat kurtaran 5 temel özelliği şunlardır: 


1-Kendi amaçlarını anlamak,

2-Davranışlarını sağlam değerlere dayandırmak,

3-Toplumum hassasiyetini bilerek, kendi duyguları ve değerleri ile liderlik etmek,

4-İzleyicileri ve ekosistemindekiler ile güçlü ilişkiler kurmak, onları geliştirmek, yönlendirmek ve şeffaflığı ilke edinmek, 

5-Öz disiplin sağlamak,


26 Ekim 2021 Salı

TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’ni hayata geçirerek sürdürmeyi hedefliyor...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



1972 yılından bu yana ülkemizin turizm değerlerini dünyanın dört bir yanında tanıtarak ülkemize turist akışını sağlayan, Türkiye’nin en köklü turizm meslek örgütü TÜRSAB, sahip olduğu öncü misyonu TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’ni hayata geçirerek sürdürmeyi hedefliyor.

Ülkemizin önümüzdeki dönemde küresel turizm arenasında yaşanması beklenen yoğun rekabet ortamına hazırlıklı olması; tüm dünyada seyahat endüstrisinde yaşanan değişim ve dönüşümün tüm turizm paydaşlarıyla birlikte analiz edilmesi amacıyla düzenlenecek olan TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi’nin basın toplantısı 25 Ekim 2021 Pazartesi günü gerçekleşti.

TÜRSAB Genel Merkezi’nde basın mensuplarının katılımlarıyla düzenlenen toplantıda, 19-21 Kasım tarihlerinde Antalya’da bu yıl ilki düzenlenecek olan TÜRSAB Turizm Kongresi hakkında değerlendirmeler yapıldı.

Kongremizi, ‘İletişim-Eğitim-Dayanışma’ mottosuyla gelenekselleştirmek istiyoruz.

Kongre ile ilgili TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker, ‘‘1 buçuk yıllık bir pandemi döneminden geçtik. Dünya turizminde seyahat rakamları 1,5 milyardan 400 milyonlara düştü. Kısıtlamaların kalkmasıyla beraber turizm hareketi başladı. Tüm dünyayı turizmde yeni bir dönem bekliyor. Artık rekabet fiyat odaklı olmayacak. Hijyen ve sağlık odaklı olacak. Doğa turizmine daha fazla önem verilecek. Yakın çevreye turizm hareketinin artacağı öngörülüyor. Bireysel turizm de aynı şekilde. Gerçek şu ki, bizi daha farklı bir dönem bekliyor. Biz de sektörün köklü kuruluşu olarak bu konuda bir kongre düzenlemeye karar verdik. Burada ortak akıl ile turizmin tüm taraflarıyla birlikte tüm konuları masaya yatırma kararı verdik. Kongrenin genel olarak turizme çok faydalı olacağına inanıyoruz. İletişim-Eğitim-Dayanışma mottosuyla bu yıldan sonra her sene geleneksel olarak düzenlemek istiyoruz. Kongrede turizm yatırımcıları, kamu yetkilileri ve birlik başkanlarının da konuşmacı olarak katılacağı oturumlar düzenlenecek. Türkiye turizminin büyük pazarlarından Hollanda, Rusya ve Almanya gibi ülkelerin seyahat acentaları birliklerinin başkanları ile oturumlar düzenlenecek. Havayolları ve acenta ilişkileri ile marka ve iletişim stratejileri gibi birçok alanda çalışmaların yanı sıra yurdumuzun dört bir köşesindeki turizmciler için tanışma ve paylaşma etkinliklerimiz olacak. Ülkemizin çok değerli akademisyenleri ve gazetecilerinin de katılımlarıyla eğitimlerimiz olacak. Kongrenin ilk gününde erken rezervasyon kampanyasını da başlatacağız. Kısacası birlik ve beraberlik içerisinde sektörümüzü hak ettiği noktaya dayanışma ile taşıyacağız.’’ dedi.

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, ‘‘Seyahat acentalarımızla daha sık bir araya gelmek ve sorunlarımıza çözüm üretecek ortamlar oluşturmak istiyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Firuz B. Bağlıkaya’nın önderliğinde, değerli sponsorlarımızın ve basın mensuplarının destekleriyle sektörümüze ve seyahat acentalarımıza yeni fırsatlar üretecek olmaktan dolayı çok mutluyuz.’’ cümleleriyle ulusal ve yerel basını kongreye davet etti.

Bu organizasyona katılmak aldığımız en hızlı kararlardan biriydi.

Kongrenin ana sponsorlarından HotelRunner’ın Satış ve İş Geliştirme Direktörü Rıza Kaynak, ‘‘Bu organizasyona katılmak aldığımız en hızlı kararlardan biriydi. HotelRunner olarak 10 yıldır Türkiye’de konaklama perspektifindeki tecrübemizi yeni değerler katarak dijitalleştiriyoruz. Bu noktada işin son bacağı olan seyahat acentaları için de aynı şekilde dijitalleşmenin gerekliliğine inanıyoruz. TÜRSAB ile birlikte bu kongre gibi daha birçok kapsamlı projeye imza atmak istiyoruz. Seyahat acentalarıyla daha hızlı ve efektif bir çalışma prensibiyle dijital envanter sistemi oluşturduk. Bu hem otellere hem de seyahat acentalarına büyük faydalar sağladı. Düzenlenecek bu kongrenin de hem oteller hem de seyahat acentaları için çok faydalı olacağına inanıyorum.’’ cümleleriyle otelcilik, dijital konaklama servisleri ve seyahat acentaları arasındaki dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

Değişen tercihleri ve karşılıklı ihtiyaçlarımızı sorgulayabileceğimiz bir ortamın yaratılması gerçekten önemli.

Kongrenin bir diğer ana sponsoru olan Tatilsepeti’nin Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz da değerlendirmelerde bulundu.

Yılmaz, ‘‘Değişen tercihleri ve karşılıklı ihtiyaçlarımızı sorgulayabileceğimiz bir ortamın yaratılması gerçekten önemli. Bunun için TÜRSAB’a teşekkür ediyoruz. Turizm ve seyahat, günlük hayatımızın bir parçası. Sadece turizm profesyonelleri için değil dışarıdan gelen insanlar için de çok ilgi çekici bir kongre olacak. Biz, sektörümüze değer katacak bu kongrenin kalıcı ve sürekli olmasını diliyor, desteklerimizi devam ettireceğimizi dile getiriyorum.’’ dedi.

Sadece seyahat acentacılığının 25 farklı konusu var.

Kongre hakkında son olarak TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker, ‘‘Akademisyenlerin de yer aldığı bir panellerimiz var. Önümüzdeki yıllarda kongrenin bir salonunu tamamen akademisyenlere ayırıp akademik camianın hazırlayacağı bildirgelerden daha fazla faydalanmak istiyoruz. Sadece seyahat acentacılığı mesleğinin 25 farklı konusu var. Kongremize konuk olacak uluslararası turizm profesyonelleri ile birlikte sektörümüzdeki hareketlendirmeyi geçe bırakmak istemiyoruz.’’ cümlelerini kurdu.

TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi ardından düzenlenen her panel sonrası hazırlanacak sonuç bildirgeleri ve kongre bildiri kitabının tüm sektörle paylaşılacağı ifade edildi.



Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması düzenleniyor.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Anadolu Yemekleri yarışma konusu oldu


Anatolia Turizm Akademisi ile Turizm Eğitimi ve Eğiticileri Derneği tarafından Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması düzenleniyor. Anadolu mutfağı yemeklerinin tanıtılmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen yarışmada eser başvuruları“öğrenciler” ve “yetişkinler” olmak üzere iki ayrı kategoride kabul ediliyor. “Öğrenci” kategorisi meslek liselerinin ve üniversitelerin (önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora) turizm, gastronomi, yiyecek-içecek, turist rehberliği, otel işletmeciliği vb. bölümlerinde kayıtlı olan 14 ve üstü yaşlardaki öğrencilerin katılımına açık iken, “yetişkinler” kategorisine 17 ve üstü yaşlardaki amatör ve profesyonel herkese açık. Yarışmaya katılım ise ücretsiz.


Yarışmanın seçici kurulunda şu isimler yer alıyor: Cengiz MURATŞAH (İnsan Kaynakları ve Yönetim Danışmanı, Corendon Otelleri), Prof. Dr. Meryem AKOĞLAN KOZAK (Anadolu Üniversitesi), Ali Rıza DÖLKELEŞ (Executive CHEF, Limak Limra Hotel, Prof. Dr. Ertuğrul ALGAN (Fotoğraf Sanatçısı, Eskişehir Teknik Üniversitesi), Fehmi KÖFTEOĞLU (Turizm Gazetecisi, www.turizmgazetesi.com) ŞerefBAYRAM (Fotoğraf Sanatçısı) ve Necdet ALKANDEMİR (Turizm & İletişim Profesyoneli).


Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nda öğrenci ve yetişkinler olmak üzere her iki kategoride de birinci ve ikinci olanlara beş yıldızlı otelde iki kişilik 4 günlük her şey dahil tatil ödülü verilecek.Yarışmaya 15 Şubat 2022 tarihine kadar online ortamda başvuru yapılabiliyor.Ayrıntılı bilgi için şu adresteki internet sayfaları incelenebilir: https://anatoliajournal.com/fotograf


24 Ekim 2021 Pazar

Banu Dedeman, TUTAP tarafından “Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi” seçildi.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




2021 YILI TÜRKİYE TANITMA PLATFORMU ÖDÜLÜ BANU DEDEMAN’A VERİLDİ

Türkiye Tanıtma Platformu, Türkiye turizminin gelişmesine ve ülke tanıtımında katkı sunan isimleri ödüllendiriyor Turizm sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olarak Türkiye’nin tanıtımı için birçok proje hayata geçiren Türkiye Tanıtma Platformu (TUTAP) tarafından verilen ‘TUTAP Ödülü’ sektördeki çalışmalarından dolayı Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman’a verildi. 21 Ekim Perşembe günü gerçekleştirilen törende takdim edilen ödülün yanı sıra platformun Onur Kurulu Üyesi unvanını da alan Banu Dedeman, ayrıca TUTAP tarafından “Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi” seçildi. 


Türkiye'de turizm sektörünün gelişmesi için pek çok çalışmaya imza atan Türkiye Tanıtma Platformu (TUTAP),aynı zamanda UNESCO Dünya Kültürel Miras alanlarıyla ilgili önemli projeleri de hayata geçiriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı için tanıtım materyalleri hazırlayan platform, “Kültür ve Turizm Elçileri” çalışması ile Türkiye turizmini dünyaya tanıtmak adına önemli bir sosyal sorumluluğu da yerine getiriyor.


Dedeman Bostancı İstanbul Hotel & Convention Center’da 21 Ekim Perşembe günü yapılan törende ödülünü alan Banu Dedeman’ın platforma Onur Kurulu Üyesi olmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Türkiye Tanıtma Platformu Başkanı Fikret Yıldız,“Dedeman ülkemiz için çok önemli bir markadır. Dünyada değişen ve gelişen turizm sektöründe yerini koruyan ve gelişmeye devam eden örnek bir değerdir. Bu değerli markanın 3. kuşak temsilcisi Banu Dedeman, markayı daha da ileriye taşıyan önemli bir turizmcidir. Platformumuza kendisini davet etme nedenimiz, çok önemli bir turizmci ve önemli bir markanın temsilcisi olmasının yanı sıra, Türkiye turizmi ve şehir otelleri ile güzide kentlerimizin tanıtılması için her zaman taşıdığı büyük heyecandır. Türkiye Tanıtma Platformu olarak, 5 milyon gönüllü turizm elçisi hedefine hızlı adımlarla giden ve tüm amacını ülke tanıtımına veren yapımız ile Banu Dedeman’ın bu tanıtıma duyduğu heyecan ortak noktamızı oluşturuyor” dedi.


Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman törende yaptığı konuşmada, “Bugüne kadar ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan otellerimizle hem ülkemizin hem de bulunduğumuz bölgelerin turizm değerlerini öne çıkarma misyonu ile hareket ettik. Ülkemizin sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerin bilinirliğinin artması, yerli ve yabancı misafirlerimiz tarafından ziyaret edilmesi, ülkemizin dünya turizm sektöründe hak ettiği paya sahip olması en büyük arzumuz. 

 

Anadolu’daki tarihi zenginlikleri tanıtmayı kendine misyon edinmiş bir turizmci olarak, TUTAP’ın şahsıma sunduğu ‘Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi’ unvanı sebebiyle büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum. Geçmişten geleceğe bir köprü olan kültürel miraslarımızın tanıtılması için Dedeman markası olarak çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Tanıtma Platformu Başkanı Sayın Fikret Yıldız’a ve TUTAP İstanbul Temsilcisi Sevgili Nermin Yurtoğlu’na beni ‘2021 Yılı TUTAP Ödülü’ne layık gördükleri ve Onur Kurulu üyeliğine davetleri için en içten teşekkürlerimi sunarım.”dedi.  


Firuz Bağlıkaya, ‘Siyasi partilerle sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerimizi paylaşıyoruz.’


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Seyahat Acentalarının Sorularını Yanıtladı

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜRSAB TV’de Gazeteci Mehmet Güneli’nin moderatörlüğünde canlı yayınlanan programda, seyahat acentalarının sorularını yanıtladı.

‘Siyasi partilerle sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerimizi paylaşıyoruz.’

TÜRSAB’ın turizm sektörünün sorunları ve çözüm önerilerini iletmek için gerçekleştirdiği siyasi parti ziyaretleri ile ilgili Bağlıkaya, ‘‘Ziyaretlerimizin amacı, turizmle ilgili bir hatırlatma yapmak. Bugüne kadar ve bundan sonraki süreçte de sürekli görüşeceğimiz parti doğal olarak karar verici parti olan, iktidar partisi olan AK Parti. Diğer partilerin de komisyonlardaki üyeleri ve milletvekilleri vasıtasıyla konulara hâkim olmalarının; turizmle ilgili bir gelişme olduğunda konuya vakıf olmalarının faydalı olduğunu düşünerek siyasi partileri tek tek ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretler kapsamında CHP Genel Merkezi’nde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yetkilileri ile de bir araya geldik. Görüşmelerimizde hem kendi bakış açımızı anlatıyoruz hem de beklentilerimizi ve çabalarımızı dile getiriyoruz. Bu ziyaretlerden sonra TBMM Turizm Komisyonu üyelerine de ulaşıp onlara da sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi anlatacağız.’’ cümlelerini kurdu.

Siyasi parti ziyaretlerinin ardından TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya,
T.C. Diyarbakır Valiliği ev sahipliğinde; TÜRSAB Fuarcılık Hizmetleri Tic. A.Ş. ve Diyarbakır Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. ortaklığında düzenlenecek olan 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘Bu fuarla da elimizden gelenin fazlasın yaparak bölgeye ve ekonomiye yeni değerler katmayı hedefliyoruz.’

24-27 Mart 2022 tarihlerinde Diyarbakır Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek fuar ile ilgili Bağlıkaya, ‘‘Türkiye’nin her bölgesi eşsiz değerlere sahip. Her yer ayrı bir turizm ürünü. Biz bu ürünlerin teker teker tanıtılması; bölgesel olarak tur programlarına dahil edilmesi, öncelikle iç turizm tüketicisine bir farkındalık yaratılması daha sonrasında da dış turizme taşınması için çaba gösteriyoruz. Turizme oldukça hâkim olan Diyarbakır Valisi Sayın Münir Karaloğlu ile birlikte yeni bir atılım başladı. Biz de buna elimizden geldiği kadar katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Mezopotamya Altın Üçgeni adı altında tanıtım ve pazarlama faaliyetleri yapılıyor ama biz o bölgenin tamamına fayda sağlayacak bir çalışmanın içine girdik. Bizim katkımızı talep eden her yerde olmaya çalışıyoruz. Ürünümüz bol ancak hikayemiz yok. Mümkün olduğu kadar hikayelerimizi de katarak bu ürünlerimizi pazarlamamız lazım. Coğrafi olarak bulunduğumuz bölgede yaşanan olaylar turizmi olumsuz etkiliyor olabilir ama ülke olarak sayısız ve eşsiz değerlere sahibiz. Bu fuarla da elimizden gelenin fazlasın yaparak bölgeye ve ekonomiye yeni değerler katmayı hedefliyoruz.’’ dedi.

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, ülkemizin önümüzdeki dönemde küresel turizm arenasında yaşanması beklenen yoğun rekabet ortamına hazırlık olması ve tüm dünyada seyahat endüstrisinde yaşanan değişim ve dönüşümün tüm turizm paydaşlarıyla birlikte analiz edilmesi amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenecek olan TÜRSAB 2021 Turizm Kongresi ile ilgili soruları yanıtladı.

‘Türkiye’de bir turizm kongresi yapılacaksa bunu yapmak TÜRSAB’a yakışır.’

Turizmin geleceğine ışık tutacak kongre ile ilgili Bağlıkaya, ‘‘Biz bugüne kadar 2 senede bir kasım ayı sonunda bir genel kurul yapıyorduk. Ancak onlarda genelde adaylar ve tarafların karşılıklı fikirleri paylaşılıyordu. Bizim isteğimiz, bu kongrede sadece turizm konuşulsun. Turizmin her alanı hakkında meslektaşlarımız diyalog geliştirsin istiyoruz. Gerçek turizmi konuşmamız lazım. ‘İşimizi geliştirmek için neler yapabiliriz’ üzerine konuşacağız. Bunu ilk defa yapıyoruz, elbette eleştiriler olabilir. Biz bunları değerlendirip faydalanmak istiyoruz. Uzun dönemde 10,20,30.’sunun yapılacağı bir gelenek başlatmak istiyoruz. Türkiye’de kapsamlı bir turizm kongresi yapılacaksa bunu yapmak Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne yakışır. Biz yolumuzu biliyoruz. Engelleri ve problemleri biliyoruz. Tüm bunların farkında olarak bizden sonraki arkadaşlarımıza mümkün olduğu kadar iyi bir noktada bir Birlik bırakmak istiyoruz.’’ cümlelerini kurdu.

Pandemiden en çok zarar gören meslek alanlarının arasında yer alan seyahat acentalarının bu zorlu dönemi atlatması için yapılan çalışmalarla ilgili TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, ‘‘Biz güvenin kaybolmaması için, tüketicilerle seyahat acentlarımızın karşı karşıya gelmemesi için elimizden gelen çabayı sarf ettik. Tabi bunlar bir takım yasal düzenlemeler gerektiriyor; bir genelge gerektiriyor, talimat veya yönetmelik gerektiriyor. Bizim böyle bir fonksiyonumuz yok. Biz talep eden makamız. İcra eden makam ise Bakanlık. Biz talep ettik ancak yapılmadı; dolayısıyla tüketiciler seyahat acentalarımızla karşı karşıya geldi. Çok ciddi sıkıntılar yaşadı arkadaşlarımız. Bu süreci kolay atlatabilen, maddi durumu olan arkadaşlarımız daha az yara aldı ama olmayan arkadaşlarımız çok kan kaybetti. Dünyanın hiçbir ülkesinde pandemi döneminde tüketiciler seyahat acentalarıyla yüz yüze bırakılmadı. Çeşitli düzenlemeler yapıldı ve oluşan mağduriyetler en aza indirildi. Biz kısıtlı maddi imkanlarımızla elimizden geleni yaptık bunu herkes biliyor ama muktedir olan makam yapmadı. Bunu söylememde de bir mahsur görmüyorum.’’ dedi.

TÜRSAB Başkanı, milyonlarca dolara mal olan ancak atıl durumda bırakılan Kuşadası Kongre Merkezi (KOMER) ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

‘TÜRSAB, KOMER’e milyonlarca lira yatırmış ancak 100 lira bile alamıyor.’

KOMER ile ilgili ‘‘Bakanlıkla yapılan ortak bir iş bu. KOMER’de Bakanlığın görevlileri istifa etti. Bu durum kayyum vasıtasıyla genel kurula gitti. Biz de Kuşadası Belediyesi ve ilgili makamlarla buranın ayakta kalması için görüşmeler yaptık. Seyahat acentalarının başına ne geldiyse KOMER’den gelmiş. TÜRSAB, 300 milyon lira sermayesi olan KOMER’e 150 milyon lira para yatırmış; dolar 2 lirayken. Daha sonrasında 67 milyon lira da borç vermiş. Çok fahiş rakamlara mal edilmiş. TÜRSAB buraya bu kadar para koymuş ama 100 lira bile alamıyor. Bakan istese bunu 1 saatte çözer. Okul, üniversite vb. bir sürü şey yapılabilir. Sektöre veya acentalara yardım etmek isteyen biri olsa bunu kısa sürede çözer. Ama tam tersine çürüsün, girsin, yok olsun, oradaki bütün emek yok olsun diye uğraştı, Bakanlık. Biz ilgili makamlarla temas kurduk hiç değilse orası ayakta kalacak, çalışacak ve bölgeye bir faydası olacak diye. Hiç değilse orası yaşasın diye uğraş içerisindeyiz. Bakanlığın yetkilileri tasfiye yönünde oy kullandılar. Burası TÜRSAB’ın tek başına malı değil, sektörün malı. Bunları korumak adına sürekli biz mücadele eder vaziyetteyiz. Seyahat acentalarının her türlü emeğine ve ekmeğine saldırılıyor, biz savunuyoruz. UKTAŞ’a da her ay Bakanlık icra gönderiyor, dolar üzerinden; belediyenin alacağına. Neden TÜRSAB’ın elindekileri almak için uğraşıyorsunuz?’’ cümlelerini kuran Bağlıkaya, seyahat acentacılığı mesleğine karşı oluşturulan algı ile ilgili ‘‘Bizim birlikte omuz omuza var olmamız çok önemli. Seyahat acentacılığını meslek olarak görmüyor sayın Bakan. Rekabetin bozulmasını önlemeye çalışıyoruz; istemiyor. Sigorta sistemi ile bütün seyahat acentaları eşit olsun diyoruz; buna da karşı çıkılıyor. Eğitimli personel lazım diyoruz; ona da karşı çıkılıyor. İhtisaslaşmak lazım diyoruz, belgelensin diyoruz ona da karşı çıkılıyor. Bu kadar şeye karşı çıkıldığı için biz mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Yoksa devletin bakanına karşı bizim ne haddimize? Ne gücümüz var da neye itiraz ediyoruz? Sonuçta biz bakanlığa bağlı bir birliğiz. Bu mücadeleyi biz üyelerimizin hakkını ve hukukunu korumak için veriyoruz. Bu kadar temel şeylere hayır deniyorsa bunun benim şahsımla bir ilgisi olmuyor. Başka bir başkan gelse bunlara evet mi diyecek? Bunlara evet diyecekse ben gideyim. Problem nereden çıktı? – Oteller transfer yapsın. Oteller uçak da kaldırsın o zaman.’’ cümleleriyle tepkilerini ifade etti.

‘Mesleğimizi meslek olarak kabul etmeyen birisi meslek yasası nasıl hazırlayacak?’

Bakanlık ve sektörün geneli ile ilgili sorulan sorulara, ‘‘Otelciler üzerinden turizmi idare ettirmeye çalışıyor sayın Bakan. Son derece yanlış bir iş yapıyor. Mesleğimizi meslek olarak kabul etmeyen birisi meslek yasası nasıl hazırlayacak? Birliğimiz ve mesleğimiz yok sayılarak hazırlanacak. Otelci kendi otelinin ve çevresinin tanıtımı ile ilgilenir. Seyahat acentaları bütün ülkenin tanıtımı ile ilgilenir. Kemer’deki bir otelci, Diyarbakır’daki tarihi değerlerimiz ile ilgili bir kelime etmez çünkü işi değil. Bu gerçek bu kadar ortadayken tüm pazarlama işini Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) diye yapı kurup 5-6 otelciyi oraya koyup göstermelik bir seyahat acentası temsilcisiyle yapmak doğru değil. Dubai ve Hong Kong gibi tek destinasyonlu ülkelerdeki gibi bir yapı oluşturulursa, TGA gibi, sonu böyle olur. Kazalarını hepimiz görüyoruz. Türkiye’de bir ürün yok; yüzlerce ürün var. Umarım başarılı olur. Ama bu yapıyla başarılı olamayacaklarını söylüyorum. Biz, çok sorunumuz olduğu ve bunları dile getirdiğimiz için gündeme geliyoruz. Yoksa turizmin birçok paydaşıyla benzer problemler mevcut. Çok dillendirmiyorlar veya dillendiremiyorlar. Sayın Bakanımızın böyle bir tarzı var, buna göre turizm yönetiliyor, bunu da bu şekilde kabullenmek zorundayız.’’ cümleleriyle cevap veren Bağlıkaya, seyahat acentalarının sektördeki rolünü ve önemini vurguladı.

Seçim kampanyası olan ‘Değişim Hareketi’ hakkında sorulan sorulara yanıt veren TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, ‘‘Değişim hareketi daha misyonunu tamamlamadı. Çok iyi başladık fakat pandemi dönemine girdik ve bu oluşan şartları olağan yaşamamızı; hafif geçirmemizi engelleyecek bir Bakanlık tavrı ile karşılaştık. Dolayısıyla başladığımız motivasyonla devam edemiyoruz. Zaten pandemi şartları çok ağır; bu şartların olduğundan daha zor olmasını sağlayan tavır da işleri zorlaştırıyor. Tekrar söylüyorum; şu anda seyahat acentacılığı mesleği tehdit altında. Birlik zaten tehdit altında. Bunu yapılan her şeyde çok net bir biçimde görüyoruz. Bakanlık bizim elimizden mülklerimizi alıp başkasına kiralamak istiyor. Büyük ihtimalle Lütfü Kırdar’ı da bizden alıp başkasına kiralamak istiyor. Zaten pandemiden dolayı hac-umre yok, kongreler durdu. Yardım edilmediği gibi her yerden gelirimizi kısmak, yetkileri kısmak ve itibarsızlaştırmak adına çalışmalar yürütülüyor. Bu mesleği ve Birliği de korumak tek başına benim görevim değil.  Ben elimden geleni zaten yapıyorum, bunun şahsi bedelini de ödüyorum. Biz bunları kendi işlerimizden ve özel hayatımızdan bedel ödeyerek yapıyoruz. Biz meslek adına itiraz ediyoruz çünkü biliyoruz ki seyahat acentası olmadan turizm olmaz. Bu ülkenin cari açığını kapatacak olan seyahat acentalarının getirdiği turistler olduğunu söylemezsek, ekonomiye ve istihdama olan önemini anlatmazsak olmaz. Her zaman söylüyoruz; biz bu sektörün kökleriyiz.’’ sözlerini ifade etti.

‘Her zaman söylüyoruz; biz bu sektörün kökleriyiz.’

TÜRSAB siyasetinin etrafında yapılanan dernek ve platformlar ile ilgili sorulara ise Bağlıkaya, ‘‘Ben başkan olduğum günden beri destekliyorum. Benim aleyhime yazılar da yazsalar, bu insanlar benim zamanında yol arkadaşlığı yaptığım ve hala da yapmakta olduğum arkadaşlar. Beni eleştirmelerinde bir sıkıntı yok. Bu oluşumların olması buranın daha düzgün çalışması uyarıcı görevi de görebilir zaman zaman. Bu platformlardan faydalanacağım bir şey varsa faydalanıyorum. Zaten bu platformların seyahat acentalarının aleyhine bir şey isteyebileceklerini aklıma bile getirmiyorum.’’ cümleleriyle cevap verdi.

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, son olarak 2022 ve 2023 yılları hakkında öngörülerini paylaştı.

Bağlıkaya, ‘‘2022’de 2019 kadar olmasa da özellikle iç turizmde olumlu görüşler içerisindeyim. Meslektaşlarım da hazırlar. Biz sektöre güveniyoruz. 2023’te de 2019 verilerini geçeceğimizi düşünüyorum.’’ dedi.

23 Ekim 2021 Cumartesi

GTD Üyesi Hacı Hasan Oğulları, yeni bir şubeyi hizmete açtı.




HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


GTD ÜYESİ HACI HASAN OĞULLARI’NDAN YENİ ŞUBE

Gıda sektörüne 1970 yılında Hacı Zeki Aktaş önderliğinde adım atan Hacı Hasan Oğulları, 51 yıllık süreçte donanımlı üretim tesisi ve 9 şubesiyle birlikte 200 kişiye istihdam sağlıyor. Yarım asırlık süreçte 5 kıtada 21 ülkeye ihracat yapan bir marka haline gelen Hacı Hasan Oğulları, yalnız tatlıda değil, farklı ürünlerde de iddiasını ortaya koymaya devam ediyor. 51 yıllık firma, alışılagelmiş konseptlerinin dışına çıkarak; Bursa’nın Yıldırım İlçesi’ne bağlı Yunus Emre Mahallesi’nde depolama alanı ile birlikte toplamda bin metrekare alana sahip, aynı anda yaklaşık 200 kişinin hizmet alabileceği yeni bir şubeyi hizmete açtı. Antep baklavasından, kadayıf çeşitlerine, su böreğinden unlu mamullere kadar geniş ürün yelpazesiyle müşterilerini buluşturan Hacı Hasan Oğulları, dokuzuncu şubenin kapılarını görkemli bir organizasyonla açtı. Hacı Hasan Oğulları’nın menüsünde yaprak döner, lahmacun, pide ve çorba çeşitleri ile serpme kahvaltının da bulunduğu yeni şubesinin açılışına, AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen, Atilla Ödünç ve Ahmet Kılıç ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ve çok sayıda davetli katıldı.

Açılış kurdelesi kesilmeden önce şube içerisindeki baklava çeşitlerini misafirlerine tek tek tanıtan Hacı Hasan Oğulları Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Aktaş, düğünlerde artık pasta kesimine ve ikramına son vereceklerini dile getirdi. Aktaş, "7 katlı baklavalarımız var. Düğünlerde pasta yerine baklava ikram edilmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Hem görüntüsü hem de lezzetiyle gelen misafirlerin damağına daha güzel hitap edecektir" şeklinde konuştu.

YENİ ŞUBEYE REKORLU AÇILIŞ

Açılışa özel yapılan 1,7 metre uzunluğundaki 150 kişilik havuç dilimi baklava da görenleri şaşkına çevirdi.Havuç dilimi baklavanın 15 kilodan hazırlandığını belirten Aktaş, "100 gramdan hesaplarsak bu 1 dilim baklava 150 kişiye anca yeter. Bu baklavanın boyu, tamı tamına 1 metre 70 santimetredir. Türkiye'de ilk, Bursa'da tekdir. Gastronomi Turizm Derneği üyeleri olarak, bizim Türkiye'de olmazsa olmazımız gastronomidir. Bizler için tanıtım çok önemlidir. Bizde elimizden geldiğince bu tanıtıma destek olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Açılışta konuşan protokol üyeleri de yeni şubenin özellikle Bursa ekonomisine sağlayacağı katma değere vurgu yaparak, Bursa’nın adını gastronomi alanında duyurmak için çeşitli çalışmalar yapan Aktaş’a teşekkür etti. 


22 Ekim 2021 Cuma

Lider ERP ve Dijital Dönüşüm Firması Ödülü Uyumsoft’un oldu.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Lider ERP ve Dijital Dönüşüm Firması Ödülü Uyumsoft’un oldu

İzmir’de 13- 14 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlenen Ar-Ge, İnovasyon, Sanayi ve Teknoloji Fuarı’nda, farklı kategorilerde yılın ödülleri sahiplerini buldu. Lider ERP ve Dijital Dönüşüm Firması ödülü Türkiye’nin teknoloji devi Uyumsoft’un oldu. Uyumsoft’un Ödülünü Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Savunma Sanayi Başkanlığı katılımıyla, Ege Kalkınma Derneği tarafından Kaya İzmir Termal Otel Kongre Merkezi’nde yapılan fuara, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Bilal Saygılı, Ege Kalkınma Derneği Başkanı Kadir Uçar, Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin, TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit’in aralarında bulunduğu kamu ve özel sektör temsilcileri katıldı.

İzmir, teknoloji başkenti olacak potansiyeli taşıyor 

Fuarın açılışında konuşma yapan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “Siyasi başkentimiz Ankara, ekonomi başkenti İstanbul. İzmir, teknoloji başkenti olsun. Çünki, bu potansiyeli taşıyor. Un, yağ, şeker var. Helvayı karacak bir ekibe ihtiyaç var.” dedi. 

“Yarını yakalamak ve aşmak” temasıyla kapılarını açan fuarda, 11 panel, 4 konferans, 12 sektör toplantısı ve ikili görüşmeler gerçekleşti. Zirvede düzenlenen “Ulaştırma, İletişim, Dijital Teknolojiler ve İşbirliği Fırsatları” panelinde, Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin, panelistler arasında yer aldı. Pandemiyle beraber dijital dönüşümün hızlandığını anlatan Metin, 2020 ile 2023 yılları arasında işletmelerin dijital dönüşüme yaklaşık 7.4 trilyon dolar harcayabileceklerinin altını çizdi. Konuşmasında, akıllı şehirler,  akıllı fabrikalar konularına değinen Metin, bu süreçlerin yol haritası hakkında bilgiler verdi. Geleceğin iş modelinin işbirliği ve ekosistem yapılanması olduğuna da değinen Metin, aynı zamanda uyumAkademi bünyesinde çalışanlara, öğrencilere ve iş dünyasına, uyumERP, e-Dönüşüm uygulamaları, yapay zeka gibi çeşitli konularda sürekli eğitimler düzenlemeye devam ettiklerini sözlerine ekledi. 

Uyumsoft, kurumsal ve dijital iş çözümleri ile işletmelerin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor 

Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft, 25’inci yılında 50 binin üzerindeki yerli ve global müşterisinin kurumsal ve dijital iş çözümleri ile uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor. İş dünyasının teknolojik dönüşümüne yenilikçi yaklaşımlar ve akılcı iş modelleri ile rehberlik eden lider teknoloji şirketi Uyumsoft, 250’nin üzerindeki çalışan sayısı ve 1.000’i aşkın iş - çözüm ortağı ile ülkemizin %100 yerli ilk 3 yazılım firması arasında yer alıyor. Yıllık gelirinin %30’nu ar-ge ve inovasyona ayırıyor. 

Uyumsoft, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olarak, Azerbaycan, İngiltere, Bulgaristan, Mısır, Arnavutluk, Hindistan, Sırbistan gibi birçok ülkeye geniş ekosistem ailesi ile hizmet veriyor. uyumAkademi’de, yılda 500’e yakın teknoloji ve yazılım ağırlıklı ücretsiz online eğitimler düzenleniyor; iş dünyasına ve gençlere rehberlik ediliyor. 

Uyumsoft Ürün Ailesi 

Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (cloud, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (cloud, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (cloud, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, uyumİYS dahil 30’u aşkın yazılım ürünü bulunuyor. Kamu, elektrik ve elektronik, enerji, otomotiv ve yan sanayi, OSB’ler, plastik, ambalaj, elektronik, makine, mermer, ilaç, sağlık, gayrimenkul, eğitim, mağazacılık dahil tüm sektörlerde yer alıyor. 


Divan Mersin’in Yeni Otel Müdürü Sektörün Deneyimli İsmi Berati Tuncer Oldu..

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Divan Mersin’in Yeni Otel Müdürü
Sektörün Deneyimli İsmi Berati Tuncer Oldu

Divan Grubu’nun Mersin’deki oteli Divan Mersin, sektörün deneyimli ismini kadrosuna dahil etti. Turizm sektöründe çeşitli görevlerde yer alan Berati Tuncer, Divan Mersin’in yeni Otel Müdürü oldu.

Mersin Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otel Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Tuncer, 23 yıl önce çalışmaya başladığı sektörde,yurtiçi ve yurtdışında uluslararası zincir otellerde farklı departmanlarda ve görevlerde başarılı işlere imza attı. 

Son olarak, Accor grubuna bağlı Mercure İstanbul Ümraniye Otel Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Tuncer, öncesinde Crowne Plaza Old City İstanbul Otel Genel Müdürlüğü, Novotel – İbis Otel Konya Genel Müdürlükleri, Dedeman Şanlıurfa Otel Genel Müdürlüğü, Anemon Konya Otel Genel Müdürlüğü görevlerini yerine getirmişti.

2017 yılındaki çalışmaları sebebiyle Anadolu ve Karadeniz Bölgesinin En İyi Toplantı ve Kongre Oteli Ödülüne hak kazanan ekibe liderlik eden Tuncer, İleri derecede İngilizce biliyor. Turizm alanında önemli birçok sertifikaya sahip olan Tuncer, Mersin doğumlu.


GO SHARING TÜRKİYE’DE FALİYETE BAŞLADI,,,


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




HOLLANDA, AVUSTURYA, BELÇİKA VE ALMANYA’DAN SONRA GO SHARING ŞİMDİ 300 ELEKTRİKLİ MOPED İLE İSTANBUL’DA

Hollanda merkezli paylaşımlı mobilite girişimi GO Sharing, 300 elektrikli mopedi ile İstanbul’da faaliyet göstermeye başladı. Kullanıcılar yeşil renkli paylaşımlı e-mopedleri, kayıt ve açılış ücreti olmadan dakikada 1,99 TL’den başlayan fiyatlarla GO Sharing uygulaması üzerinden 7/24 kiralayabilecekler. Çevre dostu elektrikli mobilite çözümleri ile şehir içi mobilitenin, geleneksel araç sahipliğinden paylaşımlı sistemlerle ortak kullanıma doğru evrilmesini misyon edinen GO Sharing, aynı zamanda saatte 45 kilometre hıza çıkabilen e-mopedleri ile İstanbul’daki trafik ve park sorununa da çözüm sunmayı amaçlıyor.

10.000’den fazla elektrikli mopedi ve bisikleti ile 30 Avrupa şehrinde faaliyet gösteren Hollanda merkezli paylaşımlı mobilite girişimi GO Sharing, 300 e-mopedi ile İstanbul’da faaliyet göstermeye başladı. GO Sharing’in yeşil renkli mopedleri, Hollanda, Avusturya, Belçika ve Almanya’dan sonra bugün itibarıyla İstanbulluların kullanımına sunuldu.GO Sharing, şehir içinde saatte maksimum 45 kilometre hızla seyahat etme olanağı sağlıyor. Bu sistemi, geçerli bir sürücü ehliyetine (M, A veya B sınıfı) sahip olan herkes, kolaylıkla kullanabiliyor. Paylaşımlı e-mopedler, kayıt ve açılış ücreti olmadan dakikada 1,99 TL’den başlayan fiyatlarla 7/24 kiralanabiliyor. Ayrıca mopedlerde kask kullanımı zorunlu olduğu için tüm mopedlerin arka çantalarında iki adet kask ve saç filesi bulunuyor.

Trafik ve Park Derdi Olmadan Keyifli Bir Yolculuk

Dünyanın trafikte en çok zaman geçirilen şehirlerinden olan İstanbul, GO Sharing'in Hollanda dışında faaliyetlerini sürdürdüğü altıncı şehir olarak konumlanıyor. Geçtiğimiz aylarda Avusturya'nın Viyana ve Belçika’nın Antwerp, Almanya’nın Köln, Düsseldorf, Saarbrücken ve Neuss kentlerinde elektrikli mopedleri ile hizmet vermeye başlayan GO Sharing, şimdi İstanbul Avrupa Yakası’nda Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş ve Sarıyer’i kapsayan pilot bölgede şehir içindeki trafik ve park yeri sıkıntısına çözüm sunmaya başlıyor.

Hem Kolay Hem de Eğlenceli Bir Elektrikli Sürüş Deneyimi

GO Sharing, tüm kullanıcılara yakınlarındaki tüm e-mopedleri kullanabilme ve elektrikli sürüşün eğlenceli deneyimini yaşayabilme şansı sunuyor. İstanbullular bu paylaşımlı sistemi kullanabilmek için GO Sharing uygulamasını Apple AppStore veya Google Play uygulama mağazalarından indirebiliyor, kendilerine ait bir hesap oluşturup en yakınlarındaki e-mopedi uygulamadaki haritadan bularak keyifli bir yolculuğa kolayca başlayabiliyor.

Çevre Dostu Mobilite Çözümü ile Daha Yaşanabilir Bir Dünya

Daha yaşanabilir ve sürdürülebilir yeşil bir dünya yaratmayı amaçlayan GO Sharing, paylaşımlı mobiliteyi herkes için erişilebilir hale getirmek istiyor ve mobiliteye yönelik küresel tutumu; araç sahipliğinden kullandığın kadar öde modeline doğru değiştirmeyi hedefliyor. "GO Sharing, herkesin sahip olduğu, herkes tarafından paylaşılan mobiliteye sahip yeşil bir gezegene inanıyor. Bizler ise kişisel mülkiyetten ortak kullanıma doğru bir algı değişimi gerçekleştirmek istiyoruz." diyen GO Sharing CEO'su Raymon Pouwels, “Elektrikli paylaşımlı araçlar kullanarak sürdürülebilir bir dünya için çözümler sunmak istiyoruz. Kullanıcılarımızla birlikte, karbon emisyonu, trafik sıkışıklığı ve park sorununu azaltabileceğimize inanıyoruz.’’ ifadelerinde bulunuyor.

GO Sharing, sürdürülebilir yeşil bir dünya için uluslararası büyümenin, büyük amaçlarına ulaşma arayışında çok önemli bir adım olduğunu düşünüyor. Bu yeni pazarlara açılma stratejisi doğrultusunda GO Sharing, 23 Nisan 2021 tarihinde 60 milyon dolar yatırım alarak büyümeye ve yeni pazarlara güçlü bir şekilde girmeye devam ediyor. GO Sharing CEO’su Pouwels,‘’Bugün itibarıyla hizmetimizin İstanbul'da da hayata geçmesinden büyük gurur duyuyoruz. Bu, hedeflerimizi gerçekleştirmek için çok önemli bir adım. Şu anda, odak noktamız paylaşımlı e-mopedler ancak kapıdan kapıya paylaşımlı mobilite sağlayan çok modelli bir çözüm üzerinde çalışıyoruz.’’ açıklamalarında bulunuyor.

GO Sharing Şimdi Türkiye'de!

4 Avrupa ülkesinde 10.000'i aşkın elektrikli mopedi ve bisikleti ile hizmet veren paylaşımlı e-moped uygulaması GO Sharing, şimdi Türkiye'de. Ulaşımı herkes için erişilebilir, kolay ve eğlenceli hale getirirken daha yaşanabilir yeşil bir dünyayı düşünmeyi de ihmal etmeyen bu girişimin Türkiye ayağını, GO Sharing Türkiye Ülke Müdürü olarak Anıl Ünkaya yönetecek. Ünkaya, günlük operasyonların yanı sıra İstanbul ve Türkiye'nin diğer bölgelerindeki hizmetlerin daha da genişletilmesinden sorumlu olacak.

Daha fazla bilgi için www.tr.go-sharing.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

GO Sharing Hakkında:

GO Sharing, 2019 yılında kurulan Hollandalı bir mobilite girişimidir. Geleceğin atıksız şehirlerinin şekillenmesinde mikromobilitenin önemli bir rol oynadığına inanan Go Sharing, geleneksel ulaşım çözümlerine alternatif olarak sunduğu çevre dostu elektrikli ve paylaşımlı araçlar ile daha yaşanabilir yeşil bir dünyaya katkı sağlamayı misyon edinmektedir. Bu doğrultuda küresel olarak, şehir içi mobilitenin geleneksel araç sahipliğinden paylaşımlı sistemlerle ortak kullanıma doğru evrilmesi için çalışmaktadır.

GO Sharing şu anda Hollanda, Avusturya (Viyana), Belçika (Antwerp), Almanya (Köln, Düsseldorf, Saarbrücken, Neuss) ve Türkiye'de (İstanbul) 10.000’den fazla paylaşımlı e-mopedi ve bisikleti ile faaliyet göstermektedir. Araçlar %100 elektriklidir ve sürdürülebilir elektrikle çalışmaktadır.

GO Sharing App Store:

https://apps.apple.com/us/app/go-sharing/id1477465763?ls=1


GO Sharing Play Store: 

https://play.google.com/store/apps/details?id=nl.gosharing.gourban.app

Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri B2B Workshop Çalıştayı’na katıldı.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




ULUSLARARASI DESTİNASYON DÜĞÜN PROFESYONELLERİ KONFERANSI VE B2B ÇALIŞTAYI BAŞLADI


Dünya çapında 200’e yakın ülkede üyesi bulunan ve 45 farklı destinasyonda başkanlığı bulunan Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği’nin Avrasya’daki ilk çalıştayı İstanbul’da başladı.

Yüze yakın ülkeden Dünya’nın en seçkin düğün ve balayı turizmi acentasının 250’ye yakın yönetici ve temsilcisi İstanbul’da düzenlenen
B2B Workshop Çalıştayı’na katıldı. 

Dünya çapında 300 milyar Dolarlık hacme sahip olan düğün turizminin temsilcileri Türkiye’deki turizm profesyonelleri ile bir araya geldi.

IADWP (Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği) Başkanı Kitzia Morales ve birçok özel davetlinin katılım gösterediği organizasyonun açılış etkinliği Pullman Istanbul Hotel’de gerçekleşti.


IADWP BAŞKANI MORALES: TÜRKİYE MÜKEMMEL BİR DÜĞÜN DESTİNASYONU


IADWP Başkanı Kitzia Morales açılış konuşmasında; “IADWP Üyeleri ile Türkiye’de bulunmaktan dolayı çok büyük keyif aldığını ve Türkiye’nin düğün turizminde hak ettiği yerde olması için bölge başkanları ve üyeler ile birlikte çalışacaklarını” söyledi. 

“Yaklaşık 1 ay önce yine Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve Türkiye’ye tam anlamıyla hayran kaldığını” belirten Kitzia Morales; “Denizi, kumu, güneşi, doğası, kültürü ve tarihi dokusu ile Türkiye’nin mükemmel bir düğün destinasyonu olduğunu” belirtti.


IADWP Başkanı Kitzia Morales, konuşmasına şu sözlerle devam etti: 

“Çalıştayımızın İstanbul’da gerçekleşmesini sağlayan Avrupa ve Asya Sorumlu Başkanımız Sayın Murtaza Kalender’e çok teşekkür ediyorum. Bizleri yalnız bırakmayan çok değerli üyelerimize ve davetlilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Umut ediyorum ki kısa süre içerisinde düğünlerimizi artık Türkiye’de de düzenleyerek; Türkiye’deki paydaşlarımız ile işbirliği yapacağız”


MURTAZA KALENDER: BU İLK ÇALIŞMA BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği Avrupa ve Asya Başkan Murtaza Kalender ise ilk olarak; “Dünya çapında 300 milyar Dolar hacmi olan düğün turizmi organizasyonlarını ülkemize getirmek için yapılan bu ilk çalışmanın çok önemli olduğuna” dikkat çekerek konuşmasına başladı.

“Eğer ülke olarak milyon Dolar bütçeli düğünlere ev sahipliği yapmak istiyorsak; bu tip çalıştaylarda daha fazla yer almamız ve STK’lar vasıtasıyla daha çok çalışma yürütmemiz gerekiyor” diyen Murtaza Kalender; açılış konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

100’e yakın ülkeden etkinliğimize katılan 250’e yakın düğün planlayıcısına ve katılım gösteren meslektaşlarıma, misafirlerimize, basın mensuplarına, sponsorlarımıza, Türkiye Turizm tanıtım ve Geliştirme Ajansı TGA’ya, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Türk Hava Yolları’na, Avcılar Belediyesine, KAYZEN’e, ekip arkadaşlarıma, ISTTA’ya, Pullman Istanbul Hotel’e bize destek verdikleri için çok teşekkür ediyorum.” 


20 Ekim 2021 Çarşamba

İzmir GastroFest, 24 Ekim’de Tarihi Havagazı Fabrikasında konunun uzmanlarını buluşturuyor.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



İZMİR’İN İLK GASTRONOMİ FESTİVALİ İZMİR GASTROFEST, 

4. YILINDA “GELECEĞE MİRAS: YAŞAYAN TOPRAK” TEMASIYLA YOLA KOYULUYOR

İzmir’in ilk gastronomi festivali İzmir GastroFest, dördüncü yılında ‘Geleceğe Miras: Yaşayan Toprak’ temasıyla 24 Ekim’de Tarihi Havagazı Fabrikasında yeme-içme severleri ünlü şefler, yemek yazarları ve kanaat önderleriyle buluşturuyor.

Her geçen yıl güçlenerek büyüyen İzmir GastroFest dördüncü yılında yine yurt içinden ve yurt dışından gastronomi dünyasının ünlü isimlerini bir araya getiriyor. Dünyamızı tehdit eden iklim değişikliği, kuraklık, küresel ısınma ve hava kirliliği gelecek kuşaklara daha güzel bir dünya bırakma sorumluluğumuzu artırıyor. Bu yıl ‘Geleceğe Miras: Yaşayan Toprak’ temasıyla düzenlenecek olan Gastrofest, daha iyi bir gelecek ve daha yaşanılabilir bir dünya için neler yapılabileceğini tartışmak üzere
konunun uzmanlarını buluşturuyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçılar Birliği, Akhisar Ticaret Borsası, Karaca, +1, Mey DIAGEO, Pepsi, Metro, GetirYemek, Knorr, Öztiryakiler, Nestle Damak, İzmir Marriott, Hürriyet, LAV  ve Salt İletişim katkılarıyla ITALTUR M.I.C.E tarafından düzenlenen festivalde çevresel sürdürülebilirlikten küresel ısınmaya, küçük ölçekli tarımdan atıksız mutfağa birçok konu masaya yatırılacak.

Festivale katılan tüm ziyaretçiler, Od Urla, Teruar, VinoLocale, Muranos, Kilimanjaro, Mürver /Loft, Cantinery, Alaf, Seçkin Et, Zai Bodrum, Edovital, Alliance, Özsüt Select, Tok BBQ, Miralem, Cartel Coffee&Cocktails, Atelier Fiori 52, Kaliforniya Ceviz, Dostlar Fırını, Kürkçü Dükkânı, DasCantina, Foodport Catering, Etrog ve Lucien Arkas Bağları’nın yanı sıra, Kahveci Mehmet Efendi, Dedemin Bahçesi 1962, Antik Fırın, Deli Gibi’nin ürünlerini deneyimleyecekler. 

4. İzmir GastroFest kapsamında, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ayşin Işıkgece konuşmasını ‘Yaşayan Toprak ve Geleceğe Miras’ teması üzerine yapacak. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü ve WWF- Akdeniz Program Ofisi Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Pasinli ‘Doğa ve İnsan için Tek Sağlık: Suyumuzu, Toprağımızı, Gıdamızı Nasıl Koruruz?’ konusunu işleyecek. Çevre bilimci ve Good4Trust.org kurucusu Uygar Özesmi’nin konusu ise ‘Toprak Ana Ekonomisi-Üretici ve Tüketici Dayanışması’.

İzmir Gastrofest’in konukları ve konuşmacıları arasında Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı WFP Ülke Direktör Yardımcısı Margie Rehm, “Cook The Farm” projesinin kurucusu Anna Tasca Lanza Yemek Okulu’nun sahibi Fabrizia Lanza ve dünyanın en prestijli yemek sempozyumu olarak kabul gören ‘Oxford Symposium on Food&Cookery’nin yönetim kurulu başkanı Elisabeth Luard da yer alacak.

Moderatörlüğünü Müge Akgün’ün yapacağı ‘Geleceğin Ortaklıkları: Ziraatçiler, Üreticiler, Şefler ve Yeni Projeler’ panelinde. Neptün Soyer, Tangör Tan, İlhan Koçulu, Birol Uluşan ve Osman Sezener deneyimlerini anlatacak.

Rusya’nın ilk atıksız mutfağı olarak ses getiren, Moskova’da Nordik Mutfak akımının temsilcilerinden ‘Bjorn’ restoranın şefi Nikita Poderyagin, ülkemizin önde gelen şeflerinden Melih Demirel, Murat Deniz Temel, Ozan Kumbasar, Yılmaz Öztürk ve Osman Serdaroğlu ise workshopların konukları.

Gün boyunca İstanbul, İzmir ve Bodrum’un önde gelen restoranlarının lezzetlerini sunacağı, tadımların ve film gösterimlerinin yapılacağı festival Flapper Swing Grubu’nun konseri ve kapanış partisi ile sona erecek. Festival ile ilgili tüm bilgilere  izmirgastrofest.com.tr ve ‘izmirgastrofest’ instagram hesabından ulaşabilirsiniz. 

Biletler www.biletix.com/etkinlik/0V401/TURKIYE/trden temin edilebilir.


Kolaysoft Teknoloji ve PKF İstanbul arasında işbirliği yapıldı ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kolaysoft Teknoloji ve PKF İstanbul arasında işbirliği yapıldı 

İnsan Kaynakları (İK) süreçlerini kolaylaştırarak hızlandıran ve işletmelerin İK süreçlerini daha verimli yöneteceği çözümler sunan
Kolaysoft Teknoloji AŞ ve ulusal ve uluslararası müşterilerine denetim ve danışmanlık hizmetleri veren PKF İstanbul arasında “insan kaynaklarının dijital dönüşümü” konusunda işbirliği yapıldı. 

Kolaysoft Teknoloji Genel Müdürü Kezban Boztürk ve PKF İstanbul Kurucu Ortağı Servet Kaba arasında işbirliği anlaşması imzalandı. İki kurum arasındaki işbirliği kapsamında, KolayPeyk sistemi sayesinde işletmelerdeki insan kaynakları departmanlarının uçtan uca dijital dönüşümünün sağlanması hedefleniyor. 

KolayPeyk, dünyaya ilan edilen İK ürünü oldu 

Kolaysoft Teknoloji’nin ürünü olan KolayPeyk sistemi, Uluslararası Teknoparklar Birliği (IASP) tarafından pandemi sırasında ve sonrasında iş dünyasının dijital dönüşümüne katkı sağlayacak global bir çözüm olarak 2020 yılında dünyaya ilan edildi. İş kanunları kapsamındaki kayıtları ve belgeleri TÜBİTAK zaman damgası ile resmi evrak olarak dijitalleştiren KolayPeyk sistemi sayesinde, PKF İstanbul firmasının müşterilerinde İK süreçleri dijitalleşirken, aynı zamanda firma içi ve dışı denetim süreçlerinin daha hızlı yapılması planlanıyor. 


KolayPeyk, İK’daki resmi evrakların dijital olarak yapılmasını sağlıyor 


Dijitalleşmenin iş hayatının her alanında hızla devam ettiğini ifade eden Kolaysoft Teknoloji Genel Müdürü Kezban Boztürk, şunları belirtti: 

“Pandemi döneminde, temasın azalması ve uzaktan çalışmanın artmasıyla birlikte, dijitalleşme iş hayatının ve özellikle insan kaynakları departmanlarının vazgeçilmezi oldu.  Şirket içindeki tüm resmi evrak alışverişinin dijital olarak yapılmasını sağlayan KolayPeyk platformu, işletmelerin İK süreçlerini yönetmelerinde uçtan uca çözümler sunmaya ve yenilikler eklemeye devam ediyor.  PKF İstanbul ile yaptığımız işbirliğinin, hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. 

PKF İstanbul , ulusal ve uluslararası standartlarda İK’nın e-Dönüşümüne katkı sunacak 

İki kurum arasındaki işbirliğini değerlendiren PKF İstanbul İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri Direktörü E.SGK Denetmeni Mehmet Erciyas, şunları söyledi: 

“Global standartlarda hizmet kalitesini öngören PKF İstanbul anlayışı, işiniz nerede olursa olsun, layık olduğunuz ilgi ve ihtiyaç duyduğunuz hizmeti aynı koşullarda güvenilir bir şekilde sunmakta ve danışanlarını desteklemektedir.  Bu çerçevede, PKF İstanbul uluslararası ve yerel standartlarda sunduğu insan kaynakları hizmet verimliliğini artırmak ve insan kaynakları alanındaki e-dönüşüme katkı sunmak adına Kolaysoft Teknoloji ile işbirliği yapmıştır. Bu sayede hizmet kalitesini, KolayPeyk’in üstün teknolojisiyle daha da yukarıya taşıyacaktır.” dedi. 


18 Ekim 2021 Pazartesi

Şerif Yenen, rapor niteliğindeki tespit ve önerileriyle, ipuçlarını vermeye devam ediyor.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ŞERİF YENEN’DEN İSTANBUL TURİZMİNE İVME KAZANDIRACAK PRATİK ÖNERİLER– 2

Şerif Yenen, rapor niteliğindeki tespit ve önerileriyle, İstanbul turizminde çok daha yüksek potansiyelin nasıl yakalanabileceğinin ipuçlarını vermeye devam ediyor.

Hiçbir kurumu hedef almadan, daha iyi bir turizm için yapıcı eleştiriler ve öneriler getiren Şerif Yenen, otuziki yıldır özellikle yabancı misafirlere İstanbul’u tanıtan bir profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası konuşmacı olarak meslekte edindiği alan deneyimlerinden yola çıkarak İstanbul için özel düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu yineliyor. 

Özellikle kentin vitrini Sultanahmet için önemli konulara dikkat çeken Yenen, hem  ziyaretçilerin memnun ayrılması hem de sorunsuz bir turizm işleyişi için görüşlerini paylaşıyor.

SULTANAHMET’E ELEKTRİKLİ ARAÇLA RİNG SEFERLERİ 

İstanbul'a gelen her ziyaretçinin mutlaka ziyaret ettiği Sultanahmet Meydanı trafiğinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Şerif Yenen, özellikle turlarla gelen misafirlerin hem ulaşım, hem de trafik sorunu yaşadığını aktarıyor. Tur otobüsüyle gelenlerin trafik çilesi çektiğini, münferit olarak toplu ulaşım dışında taksiyle gelenlerin ise dönüşte taksi bulmakta çok güçlük yaşadığını anlatan Yenen şunları söylüyor:

"Sultanahmet Meydanı bir süredir araç trafiğine kapalı durumda. Trafik Küçük Ayasofya Caddesi ve Sultan Ahmed Camii'nin arkasında Arasta’nın yanındaki yol ve Akbıyık Caddesi üzerinden akarak Cankurataran'a iniyor. Bir diğer seçenek de Cağaloğlu’ndan çıkmak. Bu seçenek zaten çoğu zaman hiç işlemiyor. Bu güzergahlar oldukça dar sokaklardan oluştuğu için kısa süreli bir duraklama bile trafiğin akışını engelliyor; hele bir de önünüze çöp kamyonu veya hareket kabiliyeti yavaş yolcularını indiren bir otobüs denk geldiği zaman trafik uzun süre kilitleniyor. Bu ve benzeri nedenlerden ötürü, otobüs ve midibüslerin Çatladıkapı'dan itibaren bu hatta asla girmemesi gerekiyor. Onun yerine aşağıda bir veya birkaç nokta belirlenip elektrikli araçlarla meydana ring seferleri konulabilir. Bu ring, aşağıdaki indirme bindirme noktasından başlar, Sultanahmet ve Kapalı Çarşı hattını kapsayarak sürekli ring yapar. İsteyen istediği yerde iner veya biner.”

Öte yandan Şerif Yenen, Sultan Ahmed Camii'nin arkasında, Arasta'nın duvarına bitişik olan otoparkın, minibüs türünden tur araçlarının yolcu indirme bindirme noktası olarak düzenlenmesinin trafiği aksatmasını engelleyeceğini belirtiyor. Yenen, bir turist rehberi olarak bu güzergahtaki turlarında yaşadığı bu sorunların tüm turizmcilerin de başına geldiğini söyleyerek, " Acil çözüm şart. Biran önce harekete geçilmeli" çağrısı yapıyor. 

SULTANAHMET GÜVENLİK ŞERİDİ

Sultanahmet Meydanı'nın uzun zamandan beri güvenlik şeridiyle çevrelendiğini, polis kontrolünde giriş noktaları olduğunu ifade eden Yenen, bu noktalar haricinde bölgeye girmenin mümkün olmadığını kaydediyor. Bu noktaların birbirinden uzak olduğunu, örneğin bazen hemen karşıya geçmek istediğinizde epey yürümek durumunda kalınabildiğini kaydeden Yenen şöyle devam ediyor: 

"Güvenlik tabii ki çok önemli. Ancak bu şerit şu anda gördüğümüz kadarıyla güvenlikten öte daha çok 'caydırıcı' olarak işlev görüyor. Güvenlik kontrolü yapmak için turizmi daha az irrite edecek formüller mümkün."

AYASOFYA'NIN ÖNÜNDEKİ KALINTILAR

İstanbul’un en gözde tarihi yapılarının başında gelen Ayasofya'nın önünde çitle çevrilmiş durumda bir takım kalıntılar olduğunu söyleyen Yenen, ziyaretçilerin bunları hep merak ettiğini ifade ediyor. Merak uyandıran ve iyi bir görüntü vermeyen bu kalıntılara dair bilgilendirici levhalar konulması gerektiğine işaret eden Yenen, daha iyi bir düzenlemenin de şart olduğunu, harabe gibi bir izlenim yarattığını vurguluyor.

MİLYON ANITI, SU TERAZİSİ VE ARKASINDAKİ PARKTA ÇEVRE DÜZENLEMESİ

Şerif Yenen, “Yerebatan Sarnıcı’nın bitmek bilmeyen restorasyonuna değinmiştik, hadi o uzuyor diyelim, bari üzerindeki parkın düzenlemesini bitirip bir an önce çevrenin çirkin görüntüsünü güzelleştirsek” diyor.

AŞIRI ZİYARETÇİ ALAN YAPILARA GİRİŞ İÇİN REZERVASYON

İstanbul'da ziyaretçilerin geldiklerinde mutlaka uğradığı Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Sultan Ahmed Camii gibi popüler mekanların ziyaretçi trafiğine değinen Şerif Yenen, zaman zaman aşırı kalabalıklar olması nedeniyle müthiş bir keşmekeş yaşandığını savunarak şöyle konuşuyor: 

"Herkes her mekanı, istediği zaman, istediği gün görebilecek diye bir kural yok. Ziyaretçi sayısı, ziyaret edilen mekanı tehdit ediyorsa, zarar vermeye başlamışsa, dünyanın birçok popüler müze veya mekanında olduğu gibi buralara girecek günlük ziyaretçi sayısına sınırlama getirilebilir ve bir rezervasyon sistemi devreye sokulabilir. Bu popüler yerleri riske sokmadan, tahrip etmeden bir sonraki kuşaklara aktarabilmemiz için biran önce önlem almalıyız."

LALELİ’DE TURİZM ARAÇLARINA KOLAYLIK

Laleli'de Ordu Caddesi'nin belli saatlerde trafiğe kapanırken turizm araçlarına açık olduğunun duyurulduğunu hatırlatan Yenen, buradaki soruna da şu şekilde değiniyor: 

"Turizm araçları evet girebiliyor ama ancak belirli prosedürlerden geçtikten sonra girmek mümkün oluyor. Burada bir soru işareti söz konusu; turizm araçlarının girebilmesi için önceden başvuru yapması gerekiyor. Oysa turizm araçları zaten her yıl bazı prosedürlerden geçip TÜRSAB plakalarını yeniliyor. Bunlar karekodlu plakalar. Ordu Caddesi’ne girişte bu izinleri tekrar tekrar almaya gerek olmamalı; turizm araçları barkodlu levhasını gösterip kolayca girebilmeli. Üstelik buraya girişlerin kolaylaştırılması bir turizm çekim merkezi olan Kapalı Çarşı'nın trafiğini de bir nebze rahatlatacaktır."

ÇEMBERLİTAŞ YAYA KALMALI

Çemberlitaş Meydanı'ndaki otoparkın kapatılarak yayalaştırıldığını anımsatan Yenen; bu düzenlemenin çok da iyi olduğunu savunurken şu noktaya dikkat çekiyor: "Çok geçmeden şimdi orası motosiklet otoparkına döndü. Araba almıyorsak motosiklet de almayalım, temiz ve ferah bırakalım lütfen!".

TAKSİM MEYDANI

Şerif Yenen'in dikkat çektiği turizm noktalarından biri de Taksim Meydanı. "Meydanın düzenlemesi için hala neyi bekliyoruz?" diye soran Yenen, sorularını şöyle sürdürüyor: "Daha kadar bekleyeceğiz? Bu konuda bilgilenmeye ihtiyacımız var. Meydanın şu anki hali turizm açısından baktığımızda ne yazık ki içler acısı."

BALAT

Yenen son olarak İstanbul'un yeni popülerlik kazanan semti Balat'a değiniyor. Hafta sonları çok kalabalık olmasından dolayı bazen gezmenin mümkün olmadığını kaydeden Yenen, "Trafiğe açık dar sokaklarda gezi çok zor oluyor. Özellikle hafta sonları ana caddelerin trafiğe kapatılması şart" önerisini getiriyor.


Epson SureColor serisi kendi segmentinde dünyanın en iyisidir..

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Epson SureColor serisi kendi segmentinde dünyanın en iyisidir

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, sektöründe global markaları temsil ediyor. Temsil ettiği markalardan birisi olan Epson’un, 2012 yılından itibaren ülkemizdeki tek distribütörlüğünü yapıyor. Lidya Grup ve Epson iş birliği geniş format dijital baskı sektöründe, doğru teknoloji, orijinal ürün, sürdürülebilirlik garantisi ve kaliteli servis sorumluluğu bilinciyle hizmet vermeye devam ediyor.

1968'den itibaren rakiplerinden bir adım önde olmayı hedefleyen Epson, tüm baskı alanlarına hizmet vermeye yönelik üretimler gerçekleştirip, sektöründe global ölçekte güvenilen ve vazgeçilmez bir uluslararası firmadır. Türkiye pazarında, 2012 yılından itibaren Lidya Grup distribütörlüğünde hizmet sunulmaktadır. Epson SureColor serisi, kendi segmentinde dünyanın en iyisidir. 

Epson dijital baskı makineleri, Pantone1 sertifikalı renklerin %98,2'ni üretiyor

Epson baskılarında yüksek kaliteli ve gerçeğine son derece yakın sonuçlar alınmaktadır. Bir şirket Epson yatırımının sonrası, CAD çıktılarında düşük maliyetten yüksek performansa, iç mekan baskılarındaki renk geçişlerindeki hassasiyetten yüksek detay işleyebilme performansına, dış mekan baskı ihtiyaçlarında ise hızlı uygulayabilme imkanı ve yüksek dayanım gibi birçok alanda üretim performansını en yukarıya rahatlıkla çıkarabilmektedir. Son yıllarda, Epson SC-S 80610 modelinin, dış mekan firmalar tarafından talep görmesinin yanı sıra, renk konusunda en hassas portföyü olan fotoğrafçı firmalar tarafından da yoğun tercih edilmektedir. Bu tercih sebeplerinden bir tanesi, makinenin sahip olduğu 9+2 renk uzayı ile beraber, saatteki baskı hızının 95 m²‘i bulmasıdır. Bir başka kritik nokta ise, Epson’un kendi baskı cihazları için özel ürettiği Micro Piezo TFP adını verdiği İnkjet kafa yapısı sayesinde, müşteriler belli bir metraj, belli bir miktar boya tüketimi gibi sınırları olmadan bu kafa yapısını uzun senelerce kullanabilmektedir. Epson, kendi cihazları için ürettiği kafa yapısını, dışarıdan herhangi bir firmaya vermemektedir. Özetle, son dönemlerde bu yatırımları yapan Lidya Grup müşterilerinin, iç piyasada rakipsiz kaldıkları görülmektedir. Epson geniş format baskı cihazları yatırımını yapanlar, sektöründe en iyi baskı cihazlarına sahip olmaktadır. Bu durumla beraber, malzeme yelpazesi, düşük işletim maliyetleri, yüksek kalite ve verimliliğe sahip olmaktadır. Epson geniş format baskı cihazları ile parlak ve canlı baskıları, mat veya parlak kağıttan, poster, kanvas, folyo, branda, tabela, Pp, sergi baskıları, fotoğraf baskıları yapabilecek özel malzemelere kadar birçok ürün ile işletmeler verdikleri hizmetleri iç mekan ve dış mekanda sayısızca çeşitlendirmektedir. Hatta bazı modellerde bulunan beyaz mürekkep seçeneği sayesinde, şeffaf malzemeye baskı yapabilme kabiliyeti sunulmaktadır. Baskılarda yüksek kaliteli ve gerçeğine son derece yakın sonuçlar görülmektedir ve Epson baskı cihazları Pantone1 sertifikalı renklerin %98,2'ini üretmektedir.

Lidya Grup, yatırım sürecine rehberlik etmektedir 

Epson teknolojisini Türkiye pazarına uygun maliyetler ile sunan Lidya Grup, müşterilerinin yatırım süreçlerine rehberlik ederek, uygun maliyetlere, gerçek renk ve kalite konusunda sınıf atlamalarına ve üretimlerinde sürdürülebilirliği sağlamalarına değer katmaktadır. Ayrıca, müşterilerinin yatırım sonrasında, piyasada rastlamadığı 24 ay baskı kafası dahil standart garantiye sahip olmaları ve isteğe bağlı olarak bu sürenin baskı kafası dahil 60 aya kadar çıkabilme durumu olabilmektedir. Böylece, makineyi satın alan yatırımcı firmalar, işin kesintisiz sürekliliği konusunda rakiplerinden bir adım önde olacaktır. Bir başka açıdan da, maliyetleri optimize edebilme ve doğru maliyet hesaplama konusunda rakipsizlerdir. Tabi  yatırımların sonrası, kilit konulardan birisi de satış sonrası servis hizmetidir. Lidya Grup’un satış sonrası servis ekibi sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübesiyle, geniş format baskı sektöründe rakipsizdir. Lidya Grup, müşterilerinde henüz daha herhangi bir sorun oluşmadan önüne geçebilen ve olası bir sorun olduğunda hızlı çözebilen bir organizasyona sahiptir.

Global lojistik sektörü hızla dijitalleşiyor..

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


7 trilyon dolarlık global lojistik sektörü hızla dijitalleşiyor

Dünyada dijital dönüşümün en yoğun yaşandığı sektörlerden birisi lojistik. Yük sahipleri artık, müşterilerine giden ürünlerinin ne aşamada olduğuna ilişkin sağlıklı, güncel ve anında bilgi sahibi olmak istiyor. Ürün teslimat süreçlerinin kendilerine canlı raporlanmasını, aksaklıklardan anında haberdar olabilmeyi arzu ediyor.

Klasik araç takip sistemleriyle kamyondaki yükün yolcuğunu izlemek, yükleme ve boşaltma süreçlerini gerçek-zamanlı, konum-tabanlı raporlayabilmek mümkün değil. Yeni nesil aplikasyon-tabanlı uygulamalarla, yapay zekanın da desteğiyle lojistik operasyonların uçtan-uca izlenmesi ve yönetilmesi mümkün hale geldi. Son 5 yıldır, bu alanda inanılmaz yatırımlar yapılmaya ve ardı ardına yeni teknolojiler geliştirilmeye başladı.

Pandemi ile birlikte e-ticaret hacminin katlanarak büyümesiyle, klasik kargo şirketleri de müşteri beklentilerini karşılayamaz hale geldiler. Çözüm tamamen cepten aplikasyonlarla yönetilebilen, akıllı, öngörülü ve pratik teknolojilerle etkili süreç tasarımı ve yönetimindedir. Büyük oranda geleneksel yöntemlerle çalışan 7 trilyon dolarlık global lojistik sektörü, yüksek teknolojinin belirleyici olacağı yeni denge noktasını bulmaya çalışıyor.

2021 ilk 9 ayda lojistik startupları 40 milyar dolar yatırım aldı

Lojistik sektöründeki startup yatırımları hakkında bilgiler veren Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“ABD’de Coyote, Convoy, Project44, Fourkites, CloudTrucks, Avrupa’da Sennder, InstraFriaight, Tırport, Shippeo, Afrika’da TruKKer, Çin’de Full Truck Alliance (FTA), Hindistan’da Rivigo ve Delhivery ortaya koydukları teknolojilerle canlı izlenebilirlik, mobilite, dijital dokümantasyon yönetimi ve sürücü performans değerlendirme sistemleriyle sektöre değer yaratan ürünler ortaya koyabilmişlerdir. Lojistik startupları 2020 yılı içinde yaklaşık 35 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım almışlardır. 2021 yılı ilk 9 ayında aldıkları yatırım tutarı ise 40 milyar doları geçmiştir. Lojistikte Türkiye’nin açık ara en büyük platformu haline gelen Tırport, 2021 ilk 9 ayı sonunda aktif üye kamyoncu sayısını 75 bine yükseltmiştir. Tırport 2024 sonuna kadar 250 bin kamyoncuyu Tırport’lu yapmayı hedeflemektedir. Türkiye’nin önde gelen üretici ve lojistik firmalarının kritik nakliye operasyonlarına uçtan-uca izlenebilirlik, mobilite ve dijital evrak yönetimi hizmetleri veren Tırport, günde 3 bin 500’ün üzerinde FTL taşımanın canlı olarak izlenmesi ve yönetilmesine imkan yaratmaktadır. Aynı zamanda 2 binin üzerindeki KOBİ, Tırport üzerinden günde 500 kamyonun üzerinde yük çıkarmaktadır. Tırport, dünyadaki emsallerinden üstün olarak tüm lojistik operasyon yönetiminin, arttırılmış zeka destekli ‘Tırport Kurumsal Uygulamasıyla’ cep telefonundan yürütülmesine olanak sağlamıştır” dedi. 

Lojistik sektörünün  dijital dönüşümünde hangi beklentiler öne çıkıyor? 

Lojistik sektörünün dijital dönüşüm yolculuğunda öne çıkan beklentilerini değerlendiren Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: 

“Güvenlik, hız, çeviklik, erişilebilirlik, izlenebilirlik, canlı raporlanabilirlik, maliyet gibi konular lojistik sektöründe öne çıkan konular arasında. Arttırılmış zeka destekli lojistik teknolojileriyle, tüm lojistik operasyonlarının, uçtan-uca dijital olarak yönetilmesi ve raporlanması mümkün hale geldi. Operasyonel verimlilik kapasitelerin doğru kullanılmasına olanak yaratmış, karlılık artmaya başlamıştır. DHL, Maersk, C.H. Robinson, Kuehne+Nagel, DSV, FedEx, XPO, UPS, CEVA gibi lojistik sektörünün önde gelen geleneksel aktörleri, her yıl lojistik teknolojilerine milyarlarca dolar yatırım yapmaya başlamışlardır. Özellikle mevcut işlerini hızla dönüştürecek, geleceğe taşıyacak yenilikçi startupları bünyelerine katma gayreti içinde oldukları gözlemlenmektedir. Nitekim, klasik büyük bir lojistik firmasının 500 kişiyle yönettiği bir nakliye operasyonu, akıllı teknolojilerle 30-35 kişiyle yönetilebilmektedir ve sistem çok daha öngörülü ve kusursuz çalışabilmektedir.” diye konuştu.  


Hayalinizdeki seyahat için ShallWeGo..

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Hayalinizdeki seyahat için ShallWeGo

Pandemi sonrası sektöre yeni bir soluk getiren
ShallWeGo markası, turizm profesyonellerinden oluşan deneyimli ekibi ile hizmet vermeye başladı. 

360 derece seyahat çözümleri ile deneyim odaklı hizmet anlayışını benimseyen ShallWeGo, 

7’den 70’e herkese uçak bileti, otel, tur ve havalimanı transfer hizmeti veren bir B2C online seyahat sitesi ShallWego.com’u,  alt acentelerine uçak bileti, otel, tur ve havalimanı transfer hizmeti sağlayan B2B Shallwego Acente Portalı’nı, kurumsal işbirliği yaptığı şirketlerin her türlü seyahat ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hizmet veren ShallWeGo Kurumsal Platrformu’nu faaliyete geçirmiştir. 

Teknoloji merkezli global bir seyahat markası oluşturduklarını anlatan ACY Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cemil Yıldırım, şunları söyledi: 

“ShallWeGo, online seyahat acenteliğindeki markaları ile çağrı merkezi destekli seyahat hizmetleri sunan ve bünyesindeki tüm bu hizmetleri teknolojik alt yapılarla destekleyen dünyanın önde gelen turizm şirketlerinden biri olmayı hedeflemektedir” dedi.  


Rakamlarla ShallWeGo

130 ülkede,

20.000’den fazla destinasyon,

500.000’den fazla otel,

122.000 noktada transfer hizmeti,

600’den fazla havayolunu,

kapsayan geniş ürün yelpazesini, birbirleri ile entegreli olarak çalışan sistem ve profesyonel kadrosuyla hizmete sunuyor. 


17 Ekim 2021 Pazar

Sonbaharda sakin bir tatil isteyenler Elite World Marmaris Hotel’i tercih ediyor..


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sonbaharda  sakin bir tatil isteyenler Elite World Marmaris Hotel’i tercih ediyor

Yeşil ve mavinin buluştuğu Marmaris İçmeler ‘de konumlanan Elite World Marmaris Hotel, sonbaharda tercih edilen oteller arasında yer alıyor. 

Elite World Marmaris Hotel, Ege Bölgesi’nin mitolojilerinden aldığı ilhamla oluşturduğu özel balayı konseptiyle balayı çiftlerine de unutamayacakları bir tatil yaşatıyor. 

Elite World Marmaris, konforlu ve lüks konaklamanın yanı sıra tarih, mavi ve yeşilin buluştuğu ortamı, huzurlu atmosferi, her şey dâhil konsepti ile sonbaharda  tatilin adresi olmaya devam ediyor. 

Özellikle sonbaharın romantik ortamında mutlu bir birlikteliğe imza atan çiftler, aşklarını beş yıldızlı Elite World Marmaris Hotel’in balayı konseptinde taçlandırıyor.

Balayı çiftleri Elite World Marmaris Hotel’de yer alan FIT & LIFE Center’da Osmanlı hamam kültürünü yaşatan Türk hamamı, kese ve köpük masajları ile rahatlarken,  vitamin barının lezzetlerini de deneyimleyebiliyor. Ayrıca açık yüzme havuzunda huzur dolu saatler geçirebiliyor. 

Doğası, denizi, ikliminin yanı sıra, MÖ 1200'lü yıllara uzanan tarihiyle Marmaris’te konumlanan Elite World Marmaris Hotel; 93 konforlu deluxe odası, ücretsiz yüksek hızlı internet hizmeti ile yetişkin misafirlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. 

Elite World Marmaris’de konaklayan misafirler; tekne ve  özel yat turları ile paraşüt, safarinin heyecanını yaşarken; bilardo, masa tenisi, langırt gibi oyunlarla da keyifli vakit geçiriyor. Ayrıca Elite World Marmaris’in konukları plaj ve havuzda şezlong, minder, şemsiye ve havlu ücreti ödemiyor. Spor salonu, hamam gibi detayların yanı sıra business center, kuaför, doktor, araç kiralama, VIP havaalanı transferi gibi hizmetler de tatilde ihtiyaç duyulabilecek her türlü konforu misafirlerine sunuyor. 

Elite World Marmaris “Romantik ve Deluxe” tatil konsept otelleri içinde 5 yıldızlı en iyi üç otel arasında yer alıyor

Bölgenin en lüks ve yeni otellerinden biri olarak dikkat çeken Elite World Marmaris mimarisi ile dikkat çekiyor.2020’dedünyanın en çok kullandığı tatil sitelerinden olan Travelmyth tarafından “Marmaris’in 5 Yıldızlı En İyi Üçüncü Oteli”, Otel-Z tarafından Müşteri Memnuniyet Ödülü ve Hotels.com tarafından “Loved by Guests” ödüllerine layık görüldü. 2016 yılında da Tripadvisor tarafından Türkiye’nin en iyi 25 oteli arasında 7. sırada bulunan Elite World Marmaris, 2017 yılında ise Expedia tarafından seçilen ‘Her şey Dâhil’ kategorisinde dünyanın ilk 100 oteli arasında yer aldı.

Hijyenik ve güvenli bir tatil için Elite World Marmaris

Elite World Hotels zincirinde yer alan tüm oteller, güvenli turizm sertifikasına sahip olup, yüksek önlem ve güvenlik tedbirleriyle hizmetlerini sürdürüyor. Elite World CARE (Covid-19 Anti Risk Ekibi) adındaki uzman ekiplerle aktif bir şekilde denetleme ve değerlendirmeler sürekli devam ediyor. Konforlu ve güvenli bir tatil için her detayın titizlikle düşünüyor.


14 Ekim 2021 Perşembe

Uzman Posta ve Uyumsoft İş Birliği Anlaşması İmzaladı...

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Ülkemizin ilk yerel bulut e-posta sağlayıcısı olan Uzman Posta ve ülkemizin inovasyon lideri Uyumsoft iş birliği yaparak güçlerini birleştirdi. 

Güçlerini birleştiren Uzman Posta ve
Uyumsoft firmaları, on binlerce müşterilerinin dijital dönüşüm süreçlerine katkı sağlamayı ve işlerini büyütmeyi hedefliyor. Aynı zamanda, UyumAkademi platformu üzerinden, dijital dönüşüm uygulamaları, globalleşen dünyada pazarlama ve otomasyonun faydaları, e-posta pazarlaması gibi birçok konuda işletmelere eğitimler verecekler. 

Kullanıcılar, e-Posta pazarlama konusunda bilgilendireceğiz

İki kurum arasındaki iş birliğine değinen Uzman Posta Satış ve Pazarlama Direktörü Okan Aslım, şunları söyledi: 

“Uzman Posta olarak yerli kaynak kodları ile yapılan dijital dönüşüm projelerinin; kurumların verimliliğini artırmasının yanında, katma değerli ürünler  üretmelerinde de  anahtar rol oynadığını düşünmekteyiz. Bu kapsamda Uyumsoft ile yapılan işbirliğinin, kurumların tek kaynaktan uçtan uca çözüm tedariği elde etmesi yolunda bir adım olduğunun bilincinde olarak bu iş birliğine büyük önem vermekteyiz. İş birliğimizi UyumAkademi üzerinden elektronik ileti konusunda düzenlenecek eğitimlerin yanı sıra blog yazıları ile de destekleyeceğiz. Kullanıcıların e-Posta konusunda merak ettikleri soruları cevaplamaya çalışarak iş yapış şekillerinde verimliliği arttırmalarını hedeflemekteyiz.” dedi. 

İş süreçlerini uçtan uca zaman ve mekan bağımsız dijitalleştiriyoruz

İki kurum arasındaki iş birliğine değinen Uyumsoft İş Geliştirme Direktörü Turgut Erkaynak, şunları kaydetti: 

“Uyumsoft olarak, her ölçekteki ve her sektördeki firmaların iş süreçlerini zaman ve mekan bağımsız, uçtan uca dijitalleştirmeye devam ediyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne ekosistem yapılanmasına büyük önem veriyoruz. Yaptığımız iş birliği anlaşması ile Uzman Posta firması ekosistem üyelerimiz arasına katılarak, büyüyen ailemize güç kattı. Uzman Posta’nın iş ortakları ve müşterileri; Uyumsoft’un Banka Bakiyem, ekoCari ve e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye vd) uygulamalarını özel fiyatlar ile kullanmaya başlayabilecekler. Uyumsoft müşterileri ise, Uzman Posta’nın yerli ve milli mail altyapısına erişme imkanı kazanacak. Ayrıca, UyumAkademi üzerinden düzenleyeceğimiz eğitimler ile globalleşen dünyada pazarlama ve otomasyonun faydaları, e-posta pazarlaması konularında detaylı eğitimler alacaklar.” dedi. 

Uyumsoft hakkında: www.uyumsoft.com    

Ülkemizin inovasyon lideri Uyumsoft AŞ, 25.’nci yılında 50 binin üzerindeki yerli ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor. Türkiye’nin dijital dönüşüm lideri Uyumsoft A.Ş.’nin ürün ailesinde; Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, uyumİYS dahil 30’u aşkın yazılım ürünü bulunuyor.


Uzman Posta hakkında: www.uzmanposta.com

Ülkemizin ilk yerel bulut e-posta sağlayıcısı olan Uzman Posta, kurumsal yapılara elektronik mail hizmetleri sunmak üzere kuruldu. Amacı, sıfır kesinti ve maksimum süreklilik oranı ile en güvenli e-posta alışverişini sağlamaktır. Uzman Posta, bilişim sektöründe 25 yılı geride bırakan Pusula’nın 2009 yılında elektronik posta ve yörüngesindeki ek hizmetlere odaklanma kararı sonrasında kuruldu. Küçük ve büyük ölçekteki 1380’den fazla iş ortağına hizmet veren firma, yakın geçmişte kamu kurumlarına yönelik güvenilir iletişim kanalları oluşturulması için önemli bir kaynak ayırmıştır ve en iyi araçları kullanarak geliştirdiği "Kamu Uzman Posta platformunu" ülkemize azami fayda sağlama umuduyla kullanıma sunmuştur.