HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türk lojistik teknolojileri startup’ı Tırport, Re-Pie’ın liderliğinde aldığı yatırımla Doğu Avrupa-Çin arasındaki 1.5 trilyon dolarlık lojistik pazarını hedefliyor.
Dünyada üretim son 30 yıl içinde kademeli bir şekilde Çin ve Güney Asya'ya kaydı. Pandemi sırasında bazı Avrupa ülkeleri bir de baktılar ki, ülke sınırları içinde tuvalet kağıdı, çocuk bezi bile üretemez hale gelmişler. Çin ve Güney Asya'da üretilen mallar, batıdaki nitelikli pazarlara taşınırken, Pandemi ile birlikte ortaya çıkan tedarik zinciri ve konteyner krizleriyle lojistik maliyetlerinde çok ciddi artışlar oldu.
Tedarik zinciri krizinin aşılabilmesi için bugünlerde Avrupa-Çin arasındaki lojistik hattında karayolu taşımacılığının adeta yeniden yazıldığını anlatan Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Son 2 yıl içinde Avrupa-Çin arasındaki kuzey lojistik koridorundaki yük taşıma trafiği 7 kattan fazla arttı. Yapay-zeka destekli teknolojilerle optimize edilen Intermodel çözümler, yeşil gümrük gibi yeni nesil gümrük geçiş teknolojilerinin devreye girmesi, yüzbinlerce kamyoncu ağını yönetmeye aday Tırport gibi dijital platformlar, fintech teknolojilerle güçlendirilmiş navlun ödeme sistemleri adeta ezber bozuyor. Tırport olarak, Re-Pie’ın liderliğinde aldığımız yatırımla Doğu Avrupa-Çin arasındaki 1.5 trilyon dolarlık lojistik pazarını hedefliyoruz.” dedi.
Türkiye’yi lojistikte çok büyük fırsatlar bekliyor
Konjonktürel avantajlar iyi değerlendirilirse Türkiye’yi lojistikte çok büyük fırsatların beklediğini vurgulayan Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti:
“Dünyadaki tüm üreticilerinin hedef pazarı konumunda olan Avrupa’nın yanı başında yer alan Türkiye, sadece 3 saatlik bir uçuş ile 60’ın üzerinde ülkeye ulaşımın mümkün olması, sahip olduğu üretim yetkinlikleri, lojistik avantajları ve nitelikli iş gücü fırsatlarıyla dikkat çekiyor. Türkiye’de üretilen bir mal, gümrük beklemeleri olmasa 3 günde Avrupa’da her yerine taşınabiliyor. Tırport, sahip olduğu teknolojileri önümüzdeki günlerde konvansiyonel lojistik güçleriyle birleştirerek Avrupa-Türkiye arasında dev bir dijital lojistik koridor yaratacak. Bu dijital gücün, Türkiye’ye milyarlarca dolarlık üretim odaklı yabancı sermaye akışını da teşvik edebileceği değerlendiriliyor. Tırport, gelecek yıl yapacağı global atakla, bir tarafta Doğu Avrupa, diğer tarafta Çin olacak şekilde, içinde Türkiye, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan'ın olduğu 1 milyar nüfusa hükmeden, 20'ye yakın ülkeyi kapsayan Kuzey Lojistik Koridorunun 5 yıl içinde en büyük dijital aktörü olmaya adaydır. Tırport olarak, bölgede günlük 100 binin üzerinde FTL/LTL taşımayı yönetmeyi, gümrük geçişlerini arttırılmış zeka destekli teknolojilerle hızlandırmayı, deniz-hava-kara-demiryolu entegrasyonları ile lojistikte yeni bir çağı başlatmayı ve 20 ülkeden 2,5 milyonun üzerinde kamyoncuya "Operated By Tırport" konsepti ile ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Re-Pie, Tırport’a yatırım yaptı
Lojistik sektöründeki fırsatları gören; Getir, Colendi gibi önde gelen teknolojilere öncü yatırımlar yapmış, profesyonel duruşu ve varlığıyla yer aldığı yatırımlara değer katmış Re-Pie Portföy, geçtiğimiz hafta geleceğin lojistiğinin büyük oyuncusu olma yolunda ilerleyen Tırport’a yatırım yaptığını açıkladı. Türkiye'nin faaliyet izni almış ilk alternatif yatırım fonu yönetim şirketi olan Re-Pie Portföy, farklı alanlara yaptığı yeni yatırımlarla büyümesini sürdürüyor. Toplam portföy hacmini 5,2 milyar lira seviyesine çıkaran şirket, teknoloji ve yenilik odaklı iş modellerine yaptığı yatırımlara bir yenisini daha ekledi. Re-Pie Portföy, bünyesinde bulunan Birinci Karma Teknoloji GSYF üzerinden, Türk lojistik sektörünün dijital dönüşümüne liderlik etme hedefiyle yoluna devam eden Tırport'a yatırım yaptığını açıkladı. Yatırım turuna, Avrupa'dan Encore Holding de katıldı. Tırport yaklaşık 60 kişilik ekibiyle günde 4 binin üzerinde FTL taşımayı yönetiyor, 80 binin üzerinde kamyoncuya ev sahipliği yapıyor, 6 dilde, 7 ülkede tüm dijital platformlarda (iOS, Android, web, iPAD) faaliyet gösteriyor. 2022 itibariyle Avrupa-Türkiye arası LTL ve Doğru Avrupa’dan Çin’e uzanan Kuzey Lojistik Koridorunda yapılanmayı hedefliyor.Halen Crunchbase'te dünyanın en önemli 10 lojistik teknolojisi ve dijital yük servisleri arasında yer alan Tırport, sahip olduğu yapay-zeka destekli teknolojiler ve dijital platform gücüyle önümüzdeki 5 yıl içinde Doğu Avrupa-Çin arasındaki lojistik koridorun en büyük oyuncusu olmayı hedefliyor.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından “Yılın Başarılı İş İnsanları” arasında gösterildi ve ödülünü aldı.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin Geleneksel Yeni Yıl Buluşması, 27 Aralık 2021 tarihinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in ev sahipliğinde yapıldı. Ekonomi muhabirlerinin bir araya geldiği gecede, başarılı kişilere ve kurumlara ödülleri verildi. Törende, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder Yılın Başarılı İş İnsanı Ödülünü, Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan’ın elinden aldı.
Dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefi
EGD Gecesinde konuşma gerçekleştiren Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM Başkanı İsmail Gülle, şunları söyledi:
“İhracatımız, ülkemizin yüzünü güldürdü ve ay sonlarında rekorlar açıkladık. Özellikle bu yıl geçen 11 ayın 10 ayında rekorlar açıkladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı ile, 12 ayın rekorunu birlikte açıklayacağız. İnşallah yakın zamanda dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize el birliği ile ulaşacağız. 2022’de bunu gerçekleştireceğimize inanıyorum.” diye konuştu.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ projesi kapsamında destek verdiği ‘Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresi’ 25-26 Aralık 2021 tarihleri arasında yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Düzce Belediyesi’nin ev sahipliğinde Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresi’nde alanında uzman isimler tarım, turizm, sanayi ve ticaret başlıkları altında tüm dinamikleriyle iki gün boyunca kentin gelecek 50 yılını inşa ederken yol haritasını konuştu.
Türkiye’nin en genç ili Düzce, Düzce Belediyesi’nin girişimleri Düzce Valiliği, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası ile Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin destekleriyle kısa sürede hayata geçirilen ve ilk kez düzenlenen ‘1. Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde, iki gün boyunca Tarım, Turizm, Ticaret ve Sanayi ana başlıkları altında Düzce’nin gelecek 50 yıllık yol haritasının çizildiği kongrede, alanında uzman konuşmacıların yanı sıra Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Valisi Cevdet Atay, AK Parti Düzce Milletvekilleri Ayşe Keşir ve Fahri Çakır, MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, gazeteciler, çeşitli STK’lar, siyasi parti temsilcileri, sanayiciler, iş insanları ile çok sayıda katılımcı yerini aldı. Ortak akıl çalışması kapsamında gerçekleştirilen kongrede iki gün boyunca tüm paydaşlar Düzce’nin yol haritası için görüş ve önerilerini anlattı.
“MEVCUT İHRACATIMIZLA 81 İL İÇİNDE 34. SIRADAYIZ”
Kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, tüm konuklara hoş geldiniz derken, iki gün boyunca konuşulacak her konunun Düzce için son derece önemli olduğunun altını çizdi. Başkan Özlü, “Bölgesel Kalkınmanın Merkezi Düzce” sloganıyla düzenlediğimiz kongrede; tarımdan ticarete, sanayiden turizme, lojistikten bilgi teknolojilerine kadar birçok konuda Düzce’yi konuşacağız. Düzce, 3 Aralık 1999’da il oldu. Geçen 22 yıllık sürede, bir yandan depremin yaralarını sarmaya çalışırken, diğer yandan Düzce’yi her alanda ileriye taşımak için yoğun gayret gösterdik. Geriye dönüp baktığımda; gayretlerimizin boşa gitmediğini, Düzce’nin birçok alanda ilerlediğini görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi. Düzce’nin nüfus ve yüzölçümü olarak küçük olsa da; birçok alanda Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olduğunun altını çizen Başkan Özlü, “2020 yılında 321 milyon dolar ihracata imza attık. Bu yılın ilk 11 ayındaki ihracatımız ise, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin rakamlarına göre 365 milyon dolara ulaştı. İnşallah 2022 yılını 400 milyon dolar ihracatla kapatacağız. Düzce, mevcut ihracatıyla 81 il içinde 34. sırada. 1 milyar dolar ihracat sınırını aşan Türkiye’de 20 ilimiz var. İnşallah, en geç 5 sene sonra Düzce’de bu illerin arasında yerini alacak. İthalatımız ise 2020 yılında 135 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sevinerek belirtmek isterim ki; ithalatımızın 3 katı ihracata imza atarak, net ihracatçı bir kent olmayı başardık” şeklinde konuştu.
“FINDIK ÜRETİMİNDE 5.BÜYÜK İLİZ”
Başkan Özlü, Düzce’nin sadece sanayisiyle göz dolduran bir şehir olmaktan öte tarımı, ormanı ve turizmiyle de söz sahibi bir şehir olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Yürekten inanıyorum ki; yarınların Düzce’sinde tarım, orman ve turizm bugünden çok daha büyük bir ivmeyle ilerleyecek. Fındık üretiminde Türkiye’nin 5. büyük ili konumundayız. Binlerce Düzceli aile fındıktan gelir sağlıyor. Diğer yandan, Düzce ormanları ve ağaç sanayimiz de bizim için ve ülkemiz için son derece hayati önem arz ediyor.”
“ŞEHRİMİZE ÖNEMLİ KATKILAR SUNACAĞIZ”
Bölgenin orman sanayisinden de bahseden Başkan Özlü; "Şehrimizde yaklaşık 125 bin hektar ormanlık alanımız var. Yani, Düzce’nin toplam yüzölçümünün yarısı ormanlarla kaplıdır. Kayın, göknar, karaçam, sarıçam, meşe ve diğer ağaç türlerimiz; Düzce’nin tabiatının ve ağaç sanayisinin ayrılmaz parçalarıdır. Geçtiğimiz yıl, üniversitemiz ve Ticaret Odamızla birlikte başlattığımız 'Tıbbi ve Aromatik Bitkiler' üretim seferberliğinin şehrimize önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Fındığımız, aromatik bitkilerimiz, mısırımız, pirincimiz, buğdayımız ve çeltiğimiz; tarımımızı ayakta tutan ve ülkemizin üretimine de ciddi katkı sağlayan ürünlerimiz" şeklinde konuştu.
“TURİZMDE ÜLKEMİZİN PARLAYAN YILDIZI OLMAYA ADAYIZ”
Düzce’nin büyük orman arazilerinin yanı sıra muhteşem bitki örtüsünün ve tarımsal üretimin bulunduğu bir il olduğunu belirten Özlü, “Kuzeyde Akçakoca ve deniz, güneyde şelaleler, mağaralar, göller ve tabiat parklarımızla; Türkiye’nin yükselen turizm bölgelerinin başında geliyoruz. Kazı çalışmaları hızla devam eden 2 bin yıllık Konuralp Antik Kentimiz, Akçakoca’daki Ceneviz Kalemiz, Aydınpınar, Güzeldere ve Samandere Şelalalerimiz, tabiatın büyük nimeti Topuk Yaylamız, efsanelere konu olan Efteni Gölümüz, Fakıllı ve Sarıkaya Mağaralarımız, her mevsim ayrı bir güzellik sunan yaylalarımız ve kanyonlarımız, sularında rafting yapılan akarsularımızla sadece bölgemizin değil ülkemizin de turizmde ve seyahatte parlayan yıldızı olmaya aday bir kentiz” dedi.
“MODERN BELEDİYECİLİĞİN YENİ ROTASI AKILLI ŞEHİR UYGULAMALARIDIR”
Kalkınmanın en önemli ayaklarının başında şehircilik olgusunun geldiğini söyleyen Özlü, “Bütün şehirlerimiz; kimliklerini tarihimizden, kültürümüzden, sanatımızdan ve geleneklerimizden almaktadırlar. Türkiye’nin hangi şehrine giderseniz gidin binlerce yıllık tarihin ve medeniyetin izlerini görürsünüz. Bizler Düzce’yi korumaya ve medeniyet ışığımız altında inşa ve ihya etmeye kararlıyız. Bunu yaparken modernliğin getirdiği kavramlara da kucak açmaya devam edeceğiz. Bugün burada sizlerle konuşacağımız gibi, artık ‘modern belediyeciliğin yeni rotası akıllı şehir uygulamalarıdır. Şehirleri insanlarla, insanları teknolojiyle, teknolojiyi şehirle uyum içinde, bir bütün olarak ele almamız gerekmektedir. Kongremizde şehirleşme konuları gündeme geldikçe, sizlere Düzce’deki belediyecilik anlayışımızı, projelerimizi ve hedeflerimi ayrıntılı olarak anlatacağız” dedi.
ÖZLÜ: KOLAY OLANA DEĞİL ZOR OLANA TALİBİZ
Başkan Özlü, ilki gerçekleştirilen "İktisat ve Kalkınma Kongresi" ile Düzce’nin sahip olduğu değerleri daha da geliştirmenin yollarını hep birlikte arayacaklarını, Türkiye’nin en genç şehrini; tüm Türkiye’ye tanıtmak için yapılması gerekenleri konuşacaklarını ifade ederek, şunları kaydetti; “Düzce’nin bugününü konuşurken, daha da önemlisi gelecek 50 yılını nasıl planlamamız gerektiği konusunu istişare edeceğiz. Hepimiz biliyoruz ki; en kolay iş bugünü kurtarmaktır. En zor olan ise gelecek yılları planlamak, yarınları kurtarmaktır. Biz; kolay olana değil, zor olana talibiz. Çünkü gelecek nesillere daha yaşanabiliriz bir Düzce’yi emanet etmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Katılımlarınızdan ötürü teşekkür ediyor. Kongremizin hayırlı ve faydalı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Başkan Özlü, konuşmasının sonunda ise iki önemli müjde vermek istediğini belirterek, “İlki, 15 bin istihdam oluşturacak olan 1. OSB’nin genişleme projesinin kararının onaylandığını paylaşmak isterim. Bu konuda desteklerini esirgemeyen Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’ye şükranlarımı sunuyorum. Bir diğer müjde ise Çilimli OSB’de 1 Nisan 2022’de alt yapı inşaatlarımıza başlıyor oluşumuzla ilgili. Bu konuda da değerli Valim Sayın Cevdet Atay’a teşekkür ediyorum. Her iki gelişme de Düzce’mize hayırlı olsun” dedi.
Başkan Özlü’nün açılış konuşmasının ardından söz alan Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak, EGD olarak kongreye dahil olma sürecine yönelik bilgiler aktarmasının ardından, bugünden yarını planlayanların öne geçeceğini belirterek, kongrenin diğer kentlere de örnek olması temennisinde bulundu. Toprak, “Dünyada artık kentler yarışacak. Düzce şimdiden 2053’ü, gelecek 50 yılını planlıyor, hedefliyor. Kentler arası yarışmayı önemsiyoruz. Yarını planlayanlar hayatta kalacak” dedi.
Kongrede konuşan AK Parti, MHP ve CHP İl Başkanları ise kongrenin Düzce için hayırlı olması dileklerini ifade etti.
TSO BAŞKANI TUNCAY ŞAHİN: DÜZCE’NİN YOL HARİTASINI ÇIKARMAYI AMAÇLIYORUZ
Daha sonra söz alan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin ise
organizasyon gerçekleştirilmesinde en büyük emeği sarfeden Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü başta olmak üzere EGD Başkanı Celal Toprak’a teşekkür etti. Şahin, “Bu ve bundan sonraki kongrelerde amacımız Düzce’nin iktisadi kalkınmasını sağlamak ve yol haritasını oluşturmak olmalıdır. Bu yol haritasını da bizden sonrakilere bir referans kaynağı olarak kalmasını sağlamak olacak” dedi.
MİLLETVEKİLLERİNDEN DESTEK KONUŞMASI
Milliyetçi Hareket Partisi Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz yaptığı konuşmada, organizasyonu düzenleyen, birbirinden değerli konukları Düzce’de bir araya getiren ve Düzce’nin geleceğinin yol haritasını oluşturmak adına çalışma yürüten Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür ederek, Düzce’nin geleceğine dair yapılan tüm çalışmaları destekleyeceğini söyledi. AK Parti Milletvekili Fahri Çakır, tarım ve sanayi noktasında geçmiş dönemlerle bugüne geçiş sürecine yönelik değerlendirme de bulunduğu konuşmasını İktisat ve Kalkınma Kongresi’nin yapılışına bağlayarak, emeği geçen tüm paydaşlara teşekkürlerini iletti. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, beşeri sermaye konusuna değinerek, Düzce’nin ekolojik turizm konusunda başkent olabilecek bir şehir olduğuna vurgu yaptı.
VALİ ATAY’DAN EL BİRLİĞİ İLE DESTEK SÖZÜ
Düzce Valisi Cevdet Atay ise yaptığı açılış konuşmada, Düzce’nin ihtiyacı olan durumların değerlendirildiğini konuşmalardan gördüğünü belirterek, kongre vesilesiyle bir araya gelecek panelistlerin ortaya koyacakları yol haritasına el birliği ile destek vereceklerini iletti.
Düzce’ye yönelik hazırlanan tanıtım videosu katılımcılarla paylaşıldı.
BUGÜNDEN YARININ MARKA KENTİ DÜZCE'YE YOL HARİTASI
25 Aralık Cumartesi günü açılış konuşmaları ile başlayan kongrede ilk panel "Bugünden Yarının Marka Kenti Düzce'ye Yol Haritası" adlı panel ile devam etti. Moderatörlüğünü Rota Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen'in yaptığı oturumda Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi, İş Geliştirme ve İletişim Yöneticisi Dr. Beyza Toksoy konuşmacı olarak katıldı. Panelistler tek tek söz alarak Düzce'nin marka kent olma yolunda nasıl bir yol izlemesi gerektiğini katılımcılar ile paylaştı. Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “Marka şehir olma noktasında Türkiye’nin en genç ili olması sebebiyle zorluk olsa da içinde fırsatlarda barındırıyor. Ne kadar geniş altyapı ve üst yapıyı oluşturursa o kadar şehir için bir fırsat oluyor. Düzce vali, belediye başkanı, milletvekillerinin ve iş insanlarının ortak bir hedefte buluşması gerçekten çok değerli. Artık şehirler ülkelerin önüne geçiyor. Kentinde içinde bulundurduğu turizm, sanayi, tarım, deniz, kültürleri bakımından zengin olması da fırsat yaratıyor. İstanbul ve Ankara’ya yakınlığı sebebiyle de değerli bir lokasyon burası. Türkiye’nin altyapı problemleri çözülmüş durumda bundan hareketle bizimde üst yapıyı geliştirmemiz gerekiyor. Turizm için tesislerin olması gerekiyor” dedi. Türk kahvesinin kaliteli hale getirilmesi için çalıştıklarını vurgulayan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı ise “Biz Düzce’yi hakettiği yere getirebiliriz. Burası muazzam bir potansiyel ve İstanbul’a iki saat mesafede. Kardeş şehir kavramına da çok önem veriyorum. Bunun şehirlere oldukça yüksek değer sağladığını düşünüyorum” dedi. Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki de, “Sanayi için tarım için zengin bir bölge burası. Ekolojik turizminin gelişmesi de önemsenmeli. Yeşillikler içersinde bir yer burası. Dünyada tanınması gerekiyor. Kentin yemek kültürü de oldukça zengin. Düzce Mutfak Sanatları Merkezi yapılmış. Buranın da gastronomi tarafından güçlendirilmesi gastronomi kenti olması gerektiğini ifade etmek isterim” dedi. Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi, İş Geliştirme ve İletişim Yöneticisi Dr. Beyza Toksoy da “Kentler marka olabilir mi kısmına bakacak olursak aslında her kent marka olabilir. Zaman alan tüm paydaşların beraber yürütmesiyle devam edecek bir süreç” diye konuştu.
BİR TURİZM DESTİNASYONU OLARAK DÜZCE
Kongrede turizm alanında bir başka oturum ise "Bir Turizm Destinasyonu Olarak Düzce" konulu panel ile gerçekleşti. Ekonomi Gazetecileri Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, Akşam Gazetesi Ekonomi Müdürü Yaşar Kızılbağ moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, Düzce İl Turizm Müdürü Sebahattin Parlak, Haliç Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Ündey, Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün konuşmacı olarak katıldı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Sebahattin Parlak, Düzce'nin turizm noktalarından bahsederek Konuralp'te devam eden Antik tiyatro kazı çalışmalarına dikkat çekti. Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü'ye kazı çalışmalarındaki başarısı nedeniyle teşekkür eden Parlak, Düzce'de turizm alanındaki alt ve üst yapı çalışmalarının hızla ilerlediğini kaydetti. Düzce'nin Türkiye'nin en genç ili olduğuna dikkat çeken iş insanı Cihat Algün ise şehrin coğrafi konumunun bir avantaj olduğunu hatırlatarak iş insanları olarak Düzce'ye fayda sağlayacak her konu için ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını ve kente beş yıldızlı bir otel kazandırma hedefiyle hareket ettiklerini kaydetti. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca ise Düzce'nin ortasından geçen Asar suyundan çok etkilendiğini ifade ederek, bunun en güzel şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Eskişehir porsuk çayını örnek veren Karaca; "Belediye Başkanımızın bu konuda projelerinin olduğunu duydum. Burası porsuk gibi bir yer olabilir. Benzer bir proje Düzce'ye de uygulanabilir. Sayın Başkanımızın Ankara'daki gücünü biliyoruz. 2053 vizyonunun hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Düzce Marka şehir olma yolunda ve buna çok müsait" ifadelerini kullandı. 21. yüzyılda turist profilinin değiştiğini söyleyen Haliç Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Ündey; "Bu değişim pandemiyle birlikte daha da arttı. Artık insanlar kalabalık yerlere gitmek istemiyorlar. Açık büfe yemeklerde birlikte olmak istemiyorlar, otobüslere doluşup gezmek istemiyorlar. İnsanlar daha sakin doğa istiyor, sakin olmak istiyor, deneyim yaşamak, gastronomi tatmak, doğayı deneyimlemek, doğal besinleri tüketmek, yeşili doğa dostu turizmi istiyorlar. Bu aslında Düzce için çok büyük bir fırsat. Bu bölgede doğa ile uyumlu ve konforlu yapılar yapmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
DÜZCE GELECEĞE HAZIRLANIYOR
Kongredeki bir başka oturumu ise "Düzce Geleceğe Hazırlanıyor" konulu panel oldu. Kartepe Grup Yönetim Kurulu Başkanı, Ekonomi Gazetecileri Derneği Kartepe Temsilcisi Şener Meral Moderatörlüğünü üstlendiği panele Türkmall Yönetim kurulu başkanı Levent Eyüpoğlu, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Serkan Yılmaz, Planlama, Şehir Plancısı Volkan Öz, Çevre Mühendisi, Danışman Dr. Sultan Gündüz'ün konuşmacı olarak katıldı. Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Serkan Yılmaz sunum eşliğinde Düzce'nin önümüzdeki süreçte neler yapması gerektiğini anlattı. Yılmaz; "Turizm, Sanayi, Tarım ve Ticarette şehrimizin gelişmesi gerekiyor. Bugün nelere odaklanmamız gerektiğini görüyoruz. Şehir planlama geleceğin bir resmini yapmak demek değildir. Şehir planlama planı üretme işi değil öngörülen sürecin sonunda şehrin belirlenen hedeflere nasıl ulaşılacağının tarif edilmesidir. En kötü plan plansızlıktan iyidir. Biz diğer illerle rekabet edeceğiz. Deprem nedeniyle biz diğer illere göre geriden başladık. Konut stoğunu yüzde 85'i gitti, kamu binalarının tamamı gitti" dedi.
"Düzce'de her şeyden biraz var" diyerek sözlerine başlayan şehir Plancısı Volkan Öz Düzce'de "Şehir Turizm sanayi tarım, lojistik alanda gelişebilir. Tabi kanun ve mevzuatlar çerçevesinde, tarımın turizmin sanayinin lojistiğin afetlere duyarlı bu konuda bir şehir hedeflenmeli" dedi.
Düzce'nin çok kıymetli bir yer olduğunu kaydeden Dr. Sultan Gündüz ise; "Burası çok kıymetli bir doğa parçası. Burası sanayi gelişim odağı. OSB'mizi yeşile çeviriyoruz. Tarım turizm entegrasyonunu iyi analiz etmeliyiz. Uluslararası rekabet gücünü artırmamız gerekiyor, yenilikçi olmak zorundayız. Dijital kapasitemizi artırmak zorundayız. Sanayide yeşil dönüşümü sağlamakla görevliyiz. Yeni nesil kentleşme anlayışını kökleştirmek zorundayız. Düzce'nin yeşilini koruyarak, daha dijital, daha döngüsel olmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Türkmall Yönetim kurulu başkanı Levent Eyüpoğlu ise yaptığı konuşmada eski Sanayi çarşısına yapılacak olan projeden bahsetti. Eyüpoğlu; "Eski sanayi çarşısının orada böyle bir dönüşüm yapılabileceğini tespit ettik. Düzce Belediyesi de bunun arkasında durdu. Düzce'nin çehresini değiştirecek yatırım 3-4 yılda yapılması gereken bir proje" ifadelerini kullandı.
KÜLTÜREL MOTİFLERİ VE COĞRAFİ İŞARETLERİ İLE DÜZCE
Ekometre Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, EDG Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Kenan Sertalp Moderatörlüğünde Turizm Gazetecisi Bora Özgen, TÜRSAB Batı Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Ercan Güner, Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Engin Çağlar'ın konuşmacı olarak katıldığı "Kültürel Motifleri ve Coğrafi İşaretleri ile Düzce" konulu panel de dolu dolu geçti. TÜRSAB Batı Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Ercan Gürel Düzce'nin işlenmemiş bir elmas olduğuna dikkat çekerek, Şehrin kültürlerinin sistematik bir şekilde planlanarak pazarlanması yönünde çalışma yapılması gerektiğine değindi. Yenigün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Engin Çağlar ise; "Düzce'nin coğrafi ürünlerden birine odaklanıp AB tescili alırsa daha isabetli olur diye düşünüyorum. Düzce'nin de bir çok ürünü var. Bunları zaten herkes biliyor. Düzce dijital pazarlamayı etkin bir şekilde kullanmalı" dedi.
Turizm Gazetecisi Bora Özgen ise; "Pandemiden sonra kendimizi doğaya attık, bu bölge bu konuda çok iyi. Kamp ve karavan turizmini öne çıkarmayı öneriyorum. Tanıtım çok önemli insanları buraya çekmek için şehrin tanıtılmasına önem verilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
DÜZCE'DE 1 GÜN; SEYYAH DENEYİMİ
Kongrenin bir başka paneli ise "Düzce'de 1 Gün; Seyyah Deneyimi" oldu. Ekonomi Gazetecileri Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ahmet Coşkun Aydın'ın moderatörlüğünde Türkiye Gezginler Kulübü Başkanı Selman Arınç, Türkiye Gezginler Kulübü Başkan Yardımcısı Uğur Demircan, Ekonomi Gazetecileri Derneği Onur Kurulu Üyesi Mehmet Ali Doğan, Gastronomi Yazarı Talip Bayram konuşmacı olarak katıldı. Türkiye ve dünyadan örnekler ile anlatımlarını sürdüren katılımcılar Düzce'ye önümüzdeki dönemlerde geziler düzenleyerek şehrin tanıtıma katkı sağlanacağının sözünü verdiler.
TURİZM ÇEŞİTLİLİĞİ
Turizm Çeşitliliği adlı panelin moderatörlüğünü ise Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü Seda Güler yaparken Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Kurucusu Kenan Yavuz, Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Doç. Dr. Emir Özeren, Outdoor Türkiye Platformu Kurucusu ve OutdoorFest düzenleyicisi İlker Tulunay konuşmacı olarak katılım sağladı. Düzce'deki turizm çeşitliliğinden bahseden konuşmacılar fark yaratacak mesajlar verilerek Düzce'ye yerli ve yabancı turistlerin çekilmesi gerektiğinden bahsetti. Düzce'nin outdoor turizmine çok müsait olduğunu kaydeden konuşmacılar, şehrin su kara ve havada bütün aktivitelerin yapılabileceği bir coğrafya olduğunu ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydettiler.
BEREKETLİ TOPRAKLARIN KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERİ
Tarım konusunda gerçekleştirilen panellerde ise "Bereketli Toprakların Katma Değerli Ürünleri" adlı panelin moderatörlüğünü Ekonomi Gazetecileri Derneği Denetim Kurulu Başkanı Fikri Türkel üstlendi. Konuşmacılar Çiftçi Selami Gündoğdu, TOBB Düzce Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Küçük, Düzce Tarım İl Müdürü Necdet Çiçek oldu. Panelde bölgemizde üretilen tarımsal ürünlerin durumu ve önümüzdeki süreçte yapılması gerekenler misafirin de görüşleri alınarak soru cevap şeklinde devam etti.
MARKALI TARIMDA PROAKTİVİTE
Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Celal Toprak moderatörlüğünde gerçekleşen ve Düzce TSO Başkanı Tuncay Şahin, Ekonomi Gazetecileri Yazarlar Kurulu Başkanı, Habertürk Ekonomi Yazarı Abdurrahman Yıldırım ve MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık sektör Kurulu Başkanı Mücahit Yıldız'ın konuşmacı olarak katıldığı panelde Markalı tarımda proaktivite konusu enine boyuna tartışılarak yol haritası belirlendi.
YENİ NESİL TARIM
Moderatörlüğünü TAGEM Genel Müdürü Nevzat Birışık'ın yaptığı, Trakyam Üretim Kadın Koofperatifi Bakanı Aynur Çeşmeliler, Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma geliştirme merkezi Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı oturumda yeni nesil tarım konusu ele alındı. Konuşmacılar tarım alanında son yıllarda gelişen teknolojiye dikkat çekerek önümüzdeki süreçte Düzce tarımında ne gibi bir yol haritası çizilmesi gerektiği konularını tartıştı.
DÜZCE’NİN TANITIMA İHTİYACI VAR
Düzce’nin iktisadi ve ekonomisinin kalkınmasının konuşulduğu ve ilk defa düzenlenen ‘1. İktisat ve Kalkınma Kongresi’ ikinci gününde de yoğun katılımla başladı. Belediye Başkanı Özlü başta olmak üzere birçok sanayici ve ticaret insanının katıldığı kongrede Düzce’de yapılabilecek yatırımlar masaya yatırıldı. Ekonomi Gazeteciler Derneği üyesi Prof. Dr. Uğur Özgöker’in moderatörlüğündeki panelin ilk oturumunda Sabah Gazetesi Ekonomi Gazetecisi Feride Cem, Doğtaş-Kelebek Teknik Genel Müdür Yardımcısı Faruk Şahin ve Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Biçer katıldı. Sabah Gazetesi yazarı Feride Cem’in ilk olarak konuştuğu panelde Düzce’nin çok genç bir şehir olduğu ve rüştünü ispatlaması gerektiğine dikkat çekildi. Düzce’nin ihracatta 34. Sırada olduğunu ve daha çok fazla yol yürümesi gerektiğini kaydeden Cem, “Sanayiciler için lojistiği iyi. Yatırım almak için herkes rüştünü ispatlamalı. Karayolu ve deniz bağlantısı var. Bolu- Zonguldak ve Kocaeli gibi illerin yanında daha iyi olması gerekiyor. Teşvik de var. Bundan sonraki yatırımlarda adreslerden biri de Düzce olacaktır. Sanayi şehri olarak ön plana çıkacağını düşünüyorum. Özellikle tekstil sektöründe ciddi yatırımlar yapılıyor. Çevreci bir sanayileşme ile bu konuda atılım olabilir ifadelerinde bulundu.
LOJİSTİK OLARAK DÜZCE PAHA BİÇİLMEZ KAFTAN
Düzce’nin önemli mobilya sanayilerinden biri olan Doğtaş-Kelebek Teknik Genel Müdür Yardımcısı Faruk Şahin Alman mühendislik firmasının 45 yıl önce yaptığı etüt ile Düzce’nin seçildiğini ve Türkiye’nin halk tipi ilk modüler mobilya fabrikasını kurduklarını belirterek, “Tüketim kaynaklarına yakınlık, ulaşımın orta noktasında olmasından dolayı çok cazip bir şehirdeyiz. Bu kadar gelişirken şehrin yüzölçümü çok küçük ve çanak bir şehir. Turizmin cazibe merkezi olduğu bir yerde sanayinin de seçici olması gerekiyor. Gecekondusu olmayan tek şehir diye nitelendiriyorum. Düzce’de kıdem yılları çok uzundur. Bunlar sadakati gösteriyor. İstanbul’da arazi rantının artması nedeniyle sanayici Düzce’ye kayacaktır. Turizmle entegre bir sanayi oluşturmalıyız” diye konuştu.
KALIP SANAYİSİ OLMALI
İktisat ve Kalkınma Kongresinin ikinci günü birinci oturumunda konuşan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Biçer ise Düzce’nin Çin ve Orta Asya ülkelerinin ürettiği ürünleri üreterek sanayi kuruluşlarının ülke dışına çıkmasını engelleyebileceğini kaydetti. Düzce’de turizm, tarih ve sanayinin iç içe yaşadığını kaydeden Biçer, “Dijitalleşme ve otomasyon ile birlikte sektörün hem büyüdü hem de gelişti. Düzce’nin de özellikle kalıp sanayisinde büyük bir alternatif şehirlerden biri olabileceğine inanıyorum. Böylelikle Çin gibi ülkelerden ithalat yapmak zorunda kalmayız” diye konuştu.
DÜZCE’DE FİKİRLERİNİ İHRAÇ EDEBİLİR
Türkiye’nin en genç ili olan Düzce’nin iktisadi ekonomisine ufuk açmak amacıyla düzenlenen ‘1. İktisat ve Kalkınma Kongresi’ iki salonda farklı konu başlıkları altında paneller gerçekleştirildi. Kongrede, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder ve Bilişim Stratejileri Uzmanı Levent Karadağ sanayide dijitalizasyon konusunda görüşlerini misafirlere aktardı. Türkiye’nin artık dünyanın her yerine fikirlerini aktarabileceğini kaydeden Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: “Pandemide, nitelikli insan kaynağının devir hızı çok yukarılara çıktı. Günümüzde nitelikli insan kaynağı, tek bir şirkette değil, eş zamanlı birkaç şirkette çalışmayı isteyebiliyor. Eğer bir işletme, personelim sadece bana çalışsın diyorsa, bazı süreçlerini Anadolu’nun çeşitli illerine taşıması söz konusu olabilir. Uyumsoft olarak bizim, Tokat, Sivas ve Malatya gibi Anadolu’nun çeşitli illerinde 200’ün üzerinde çalışan insan kaynağımız bulunuyor ve 60 bine yaklaşan yerli ve global müşterilerimize Anadolu’dan hizmet sunuyoruz. Düzce'de önümüzdeki süreçte fikirleri yurtdışına ihraç edebilir. Bir diğer konu, ülkemizden artık dünyanın herhangi bir yerine fikirler aktarılabiliyor. Nitelikli insan kaynağı yurtdışına yerleşmeden, Anadolu’nun herhangi bir yerinden fikirlerini yurtdışına ihraç etmeye başladılar. Ayrıca önemli bir konu da, işletmeler artık yatırımlarını yaparken; hammadde alır gibi, üretim parkı kurar gibi, dijital dönüşümüne katkı sağlayacak unsurları da yatırım planlarının içine almalıdırlar. Aksi durumda, teknolojinin yıkıcı gücü, bugün dijital dönüşüme ayak uyduramayan işletmeleri önümüzdeki süreçte zorlayabilir” dedi.
TİCARET ARTIK SANALDA
Dijital Dönüşüm Stratejisti Levent Karadağ ise slayt gösterisi ile yaptığı konuşmasında otonomi yapay zeka ile birlikte nesneleri akıllı hala getirildiğini kaydetti. Düzce Sanayisi 124 ülkeye ihracat yaptığını kaydeden Karadağ, “Dijital olgunluk denetimlerini kullanmak ve ölçümler yapmamız gerekiyor. Dijitalleşmenin ilerisinde dijitalleşirken bunu nasıl kullanıyorsun. Buna bakmak gerekiyor. Üç boyutlu yazıcısı olmayan sanayici olmaz. Sunumlarımızı, modellerimizi, varlıklarımızı hazırlamalıyız ki sanal dünyada var olalım. Yetişkinlerin eğitim almalı ve kurslar açılmalı. Dünya veriye dayalıdır. Verilere göre yol haritamızı oluşturmalıyız” diye konuştu.
LOJİSTİK KONUMU AVANTAJA ÇEVRİLMELİ
Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezinde iki salonda eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresinde ticarette lojistiğin avantajı da değerlendirildi. Ekonomi Gazetecileri Derneği Yazarlar Kurulu Üyesi Perihan Çakıroğlu moderatörlüğünde Aysberg Genel Yayın Yönetmeni İlker Altun, NavlunGo Kurucu Ortağı İsa Korkmaz, Worddef Başkanı Ömer Nart, Hepsiburada Operasyon Direktörü Engin Darak’ın konuşmacı olduğu panelde; Düzce’nin konumunun etkin bir şekilde kullanılması gerektiği ve lojistik şirketlerinin ilgisinin avantaja çevrilmesi gerektiği ifade edildi. Öte yandan Düzce’de açılabilecek depo açılmasının da konumuna uygun olacağı kaydedildi.
EĞİTİM-TARIM VE DİJİTALLEŞME İLE DÜZCE MARKALAŞABİLİR
Düzce'nin Ekonomik Varlıkları ve Marka Değerleri konulu panelde tarım, ticaret ve turizm alanlarında büyük katkıların sağlanabilineceği ve pazarlamanın doğru bir şekilde yapılması halinde Düzce’nin markalaşabileceği ifade edildi. Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz Moderatörlüğü’nde gerçekleştirilen TÜRSAB Alternatif Turizm İhtisas Bakanı Mustafa Demir, Düzce Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu ve Aycan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aycan Düzce’nin ekonomik değerlerini katılımcılarla paylaştı. Katılımcılar Düzce’nin kendi değerlerini belirleyerek bu değerler üzerinde çalışma yapmasında hemfikir kalındı.
DÜZCE ROL MODEL ŞEHİR OLACAK
Birinci Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresi’nin son gününde ekonomi gazetecileri, “kongrenin kente neler kattığını” ve “Düzce’yi nasıl gördükleri ile neler yapmaları gerektiğini” konuştu. Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, TV ve Radyo programcısı Çetin Ünsalan’ın modaratörlüğünde gerçekleştirilen panelde Rota Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Özen, Ekometre Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kenan Sertalp, Ekonomi Gazetecileri Derneği Yazarlar Kurulu üyesi Perihan Çakıroğlu ve Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. İlk olarak konuşan Rota Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Özen, Düzce’nin çevre illere bakıldığında yola yeni başladığını ve markalaşması için çevre illerden farklı olması gerektiğini kaydetti. Özen, “Düzce’nin markalaşmaya değer varlıklarına bakmak lazım. Doğa güzellikleri var. Konumu gayet güzel ve iklimi çok iyi. Bozulmamış mahalleler var. Bunları korumak gerekiyor. Kültür zenginliği, gelenek ve tarih var. Yol haritasının belirlenmesi ve iletişim seti ile ilerlemek gerekiyor. Düzce’nin yolu açık olsun ve başka kentlere rol model şehir olabilecek değerleri var” dedi.
GASTRONOMİ VE DOĞA GÜZELLİKLERİ KÜLTÜRE AÇILMALI
“İlk kez Düzce’nin 50 yılını düşünmemiz ve yol haritası hazırlamamız için davet edildik” diyerek sözlerine başlayan Ekometre Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kenan Sertalp, “Bu kongrenin düzenlemesinden dolayı tebrik ediyorum. Dikkatleri bir noktayı çekip, Düzce’nin geleceğini konuşmak için bir araya gelmeleri takdire şayandır. Gastronomi ve etnik kültürlerin ön plana çıkarılması gerekiyor. Doğa güzelliklerini mutlaka turizme açılması gerekiyor. Kamp turizmi bu konuda Düzce’nin adını daha da duyuracaktır” diye konuştu.
DÜZCE, LOJİSTİKTE ÜS OLABİLİR
Ekonomi Gazetecileri Derneği Yazarlar Kurulu Üyesi Perihan Çakıroğlu, “Düzce’nin lojistik merkezi olarak ön plana çıkacağını düşünüyorum. Çok önemli firmalar var. Düzce’yi biraz da Zürih’e benzetiyorum. İçene girdiğinizde bir denge vardır. 50 yıl sonra Düzce, Zürih gibi olacaktır. Düzce’nin konumu da lojistik açısından merkez olması gerekiyor. Sıçrama noktasını lojistik ve sanayileşme ile olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“İNSANA YATIRIM YAPMALIYIZ”
Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz ise ekonominin büyümesi için insana yatırım yapmanın önemli olduğunu söyledi. Düzce’ye beyaz yakalı insanları çekmek gerektiğini belirten Yılmaz, “Sağlık ve eğitim konularında eksiksiz olmalıyız. Çünkü beyaz yakalı insan öncelikle bunları isterler. Değer katmak istiyorsak önce insana yatırım yapmalı ardından da turizme eğilim göstermeliyiz. Pazarlamasını yapmalıyız” diye konuştu.
KONGRE UFUK AÇTI
İki gün boyunca devam eden 1. Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresi, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin ve Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Celal Toprak’ın konuşmasıyla tamamlandı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “1. İktisat ve Kalkınma Kongresi” ile Düzce’nin gelişmesinde etkili olan paydaşlara yeni ufuklar çizildiğini kaydetti. İki gün boyunca turizm, tarım, ticaret ve sanayi konu başlıkları altında konularında uzman ve başarılı konuşmacıların kapsamlı değerlendirmelerinin yer aldığı 1. Düzce İktisat ve Kalkınma Kongresine yaklaşık 50 panelist Düzce, Türkiye ve Dünyadaki gelişmeleri değerlendirmiş oldu. Özlü, “Toplantılar manzumesi oldu. Aslında iş şimdi başlıyor. Esas konu uygulamadır. Tavsiyelerle, önerilerle Düzce’nin 50 yılı için çalışma grubu oluşturacağız. Bu kongrenin ikincisini yapacağız. Yol haritasını nasıl oluşturduğumuzu ikinci kongrede değerlendireceğiz. İkinci kongre eğitim ağırlıklı olacak. Şehir Kimliği ve Sosyal Bütünleşme konulu kongresini de gerçekleştireceğiz. Düzce’nin kimliğinin oluşmasına ağırlık vereceğiz. Düzce’de sosyal bir bütünleşme var ve kimliği de oturacak. İkinci kongreyi 2022 Haziran ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz” ifadelerinde bulundu.
BAŞKAN VE PANELİSTLERE TEŞEKKÜR EDİLDİ
Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Celal Toprak, ortak bir akıl oluşturmak ve iyi bir sonuç çıkarmak için kongreyi düzenlediklerini kaydederek panelistlerin çözüm önerilerini tek tek sıraladı. Toprak, panelist olarak yer alan tüm katılımcıların değerli öneriler sunduğunu ve mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini de ifade ederek, “Panelistlerin anlattıklarından çıkardığım notları sizinle paylaşmak isterim. İnanç Kabadayı mutlaka buraya yatırım yapılmalı, Murat Kolbaşı kahve festivali organize edilmeli, Tahsin Tiryakiler gastronomi geliştirilmeli, Nevzat Birışık süs bitkileri tohumu üretebilirsiniz. Aynur Çeşmeliler kadın kooperatifleri geliştirilmeli, Mehmet Önder kente yatırımı düşünebiliriz, Meral Kekeçoğlu’nun arı projesine destek olunmalı, Senur Biçer yatırım yapabiliriz, Ömer Nart buradaki gençlere yazılım ile ilgili eğitim verebiliriz konusunda görüşlerini belirtti. Gazetecilerde tarım, turizm, sanayi konularında farkındalığı ortaya koydu. Düzce tüm Türkiye’ye rol model olabilir” dedi.
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tuncay Şahin, “Kadınlara pozitif ayrımcılığın ön plana çıktığı, Başkan Özlü ile birlikte akıllı şehir oluşturuyoruz. Düzce TSO olarak her sektörde 6 bin kişiye eğitim verdik. Düzce için projeleri üretiyoruz. Başkanımız Dr. Faruk Özlü’ye iletiyoruz ve projelere başlıyoruz. Şehrimize nitelikli sanayi geliyor. Düzce’mize marka sanayiciler gelecek. Seçerek alacağız. Kongre’nin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Başkanımız Dr. Faruk Özlü bir vizyon koydu biz de ona layık olmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
ANTİK TİYATRO GEZİLDİ
Düzce Valiliği, Düzce Belediyesi, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası ile Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği Düzce 1. İktisat ve Kalkınma Kongresinin tamamlanmasının ardından panelistler ve tüm katılımcılar Konuralp Antik Tiyatro’ya geçerek hem kazı alanını gezdi hem de markalaşma yolunda ilerleyen Konuralp Pilavını tattı.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Zoom, dünya çapında yaygın olarak kullanılan güvenlik standartları ISO / IEC 27001: 2013 ve SOC 2 + HITRUST sertifikalarını aldığını duyurdu.
Zoom Video Communications, Inc. tümleşik iletişim platformunun endüstri tarafından tanınan sertifika ve tasdik listesine, ISO / IEC 27001: 2013 ve SOC 2 + HITRUST güvenlik sertifikalarını eklediğini duyurdu. Zoom’un güvenlik yaklaşımının ayrılmaz bir parçası olan üçüncü taraf denetimine eklenen bu yeni sertifikalar, platformun müşterilerine karşı veri gizliliği konusundaki şeffaflık anlayışına önemli katkılar sağlayacak.
ISO/IEC 27001:2013: Operasyonel bilgi güvenliği yönetimi
Bu kapsamda Zoom Meetings, Zoom Phone, Zoom Chat, Zoom Rooms, ve Zoom Web Seminerleri artık Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu (ISO) / Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) 27001: 2013'e uygun olarak sertifikalandırıldı. Üçüncü taraf denetçiler tarafından yürütülen ve dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir güvenlik standardı olan ISO /IEC 27001: 2013 sertifikası, en iyi güvenlik uygulamalarını ve kontrol süreçlerini kapsıyor. Sertifikayı almak isteyen kurumların, Bilgi Güvenliği Yönetimi Sisteminin (ISMS) operasyonel hale getirilmesi de dahil olmak üzere sıkı bir güvenlik programına sahip olmaları gerekiyor. ISMS, kurumların varlıkların gizliliğini, kullanılabilirliğini ve bütünlüğünü tehditlerden ve güvenlik açıklarından makul bir şekilde korumasını sağlamak için uygulaması gereken kontrolleri tanımlıyor ve yönetiyor.
SOC 2 + HITRUST: Daha şeffaf bir denetim mekanizması
Zoom, mevcut SOC 2 denetim raporunun kapsamını, Health Information Trust Alliance Ortak Güvenlik Çerçevesi (HITRUST CSF) kontrol gereksinimlerini karşılamak için ek kriterler içerecek şekilde genişletti. HITRUST, GDPR, ISO, NIST, PCI ve HIPAA gibi ulusal ve uluslararası kabul görmüş standartları ve düzenlemeleri kullanan bir güvenlik standardıdır.
Zoom'un SOC 2 + HITRUST raporu, Amerikan Yeminli Mali Müşavirler Enstitüsü (AICPA) Güven Hizmetleri İlkeleri ve Kriterleri (TSC) ve HITRUST CSF ile uyumlu olduğundan, Zoom platformunun güvenliğini ve kullanılabilirliğini koruyan kontrollere de şeffaf bir bakış sağlıyor. Bu onay aynı zamanda, Zoom Meetings, Zoom Phone, Zoom Chat, Zoom Rooms ve Zoom Video Web Seminerleri için de geçerli.
Hedef daha güvenli bir platform deneyimi
Zoom platformunu sürekli yeni özelliklerle geliştirerek kullanıcıları için sorunsuz ve güvenli bir deneyim yaratmak için çalışıyor. Zoom’un, bu uluslararası kabul görmüş standartlara uygunluğu, veri gizliliği ve kullanıcı güvenliğine olan bağlılığını göstermesine yardımcı oluyor. Üçüncü taraf sertifikalar bu noktada, güvene dayalı bir platform oluşturma çalışmalarının kritik bir bileşeni olarak Zoom’un güvenlik standardını geliştirme konusunda önemli bir rol oynuyor.
Zoom’un yeni güvenlik sertifikaları hakkında daha fazla bilgi için güven merkezini ziyaret edebilir ya da konu hakkında uzman bir isimle birebir görüşebilirsiniz.
Zoom hakkında
Zoom Video Communications, Inc. (NASDAQ: ZM) kesintisiz video ortamında verimliliği artırmak için ekipleri bir araya getirir. Kolay, güvenilir, yenilikçi ve video öncelikli tümleşik iletişim platformumuz, masaüstü bilgisayarlar, telefonlar, mobil cihazlar ve konferans odası sistemleri arasında video toplantılar, webinar’lar ve sohbet gerçekleştirilmesini sağlar. Zoom, önde gelen iş uygulaması entegrasyonları ile kurumlara üstün deneyim sunar ve geliştirici araçları ile özelleştirilmiş iş akışları yaratmalarını sağlar. 2011 yılında kurulan Zoom’un merkezi San Jose, Kaliforniya’dadır ve dünyanın farklı noktalarında ofisleri bulunmaktadır. Daha fazla bilgi almak için zoom.com adresini ziyaret edebilir, @zoom_us hesabını takip edebilirsiniz.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup’un Batı Karadeniz Müdürü Fatih Şıkkibar, iki yıl önce pazara sunulan flatbed uv baskı makinaları ve geniş format süblimasyon baskı makinaları Sutec ile, gelişmekte olan flatbed uv pazarında ürün ailesini çeşitlendirmiş olduklarını söyledi. Lidya Grup’un kendi markası Sutec dijital baskı makineleri hakkında bilgi veren Fatih Şıkkibar, şunları anlattı:
“Sutec giriş seviyesi ürünlerden endüstriyel reklam ürünlerine kadar dayanıklılık ve verimlilik temelinde üretiliyor. Lidya Grup’un geniş servis ağı, uzun ömürlü baskı kafaları, her malzemede yüksek oranda tutuculuk sağlayan uv mürekkepler, kullanım kolaylığı ve bakımı, yatırım planı olan müşterilerin Sutec markasını incelemeleri için en önemli sebeptir. Sutec Uv baskı makinaları ile müşterilerimiz sert zemin malzemelere baskı alarak promosyondan reklam uygulamalarına, dekorasyon ürünleri imalatından nihai ürün oluşturmaya kadar yaptıkları mevcut işlerde zaman ve işçilikleri azalttıkları gibi yeni iş modelleri oluşturabiliyorlar. Uv baskının sağladığı uzun ömür ve dayanıklılıkla müşterilerine daha uzun vade garantileri verebiliyorlar. Sutec ürünleri, her modelde yüksek verimlilik sağlayan uzun ömürlü endüstriyel baskı kafalarına sahip olması, farklı malzemelerde de yüksek tutuculuk sağlayan mürekkepleri, güçlü emiş gücü sağlayan vakum tablası, dayanıklı gövde yapısı, kafa çarpmaları sonucu oluşan iş ve yedek parça kayıplarını önleyen güvenlik sistemleriyle müşterilere uzun yıllar sorunsuz hizmet edecektir.” dedi.
Sutec’in Uv baskı modellerinin özellikleri
Sutec markasıyla Uv baskıda ST-6090, ST-7590, ST-1115, ST-1513 ve SC-3220 modellerinin bulunduğunu ifade eden Fatih Şıkkibar, modellerin özellikleri hakkında şunları kaydetti:
**ST-6090 ve ST-7590 hakkında:
Kopyalama merkezleri, promosyon üretimi ve baskı hizmeti sağlayan işletmeler ve fotoğraf pazarında özellikle ST-6090 ve ST-7590 modelleri tercih ediliyor. ST-6090 modelimiz 60cmx90cm ebatlara ST-7590 modeli de 75cmx90cm ebatına kadar baskı alabiliyorlar. 10 cm’e kadar malzemelere 720x2400 dpi yüksek baskı kabiliyetiyle kesintisiz iş üretebiliyor. 3 pt.yazılarda da keskin ve detaylı sonuç alabilmesi ile metal etiket gibi detay isteyen işlerde iyi sonuçlar alınabiliyor. Standart olan 3 adet Ricoh uv baskı kafası ile 48m2/saat’e kadar hızlara çıkabiliyor. Yeni nesil LED lambalar, hem enerji verimliliği sağlıyor, hem de basılabilir malzemelerde çeşitlilik sunuyor. Standart olan CMYK renkleri yanında White ve Varnish mürekkeplerle cam, pleksi gibi şeffaf malzemelere baskı kabiliyeti ve lokal lak ile de tasarımlarda farklılık sağlayacak reklam uygulamaları yapılabiliyor.
**ST-1115 ve ST-1513 hakkında:
Daha üretime dönük olan ST-1115 modeli 110cmx150cm’e, ST-1513 modeli de 150cmx130cm’e kadar alanlara baskı alabiliyor. Diğer ürünlerimizden farklı olarak 15 cm yüksekliğe kadar malzemelere baskı alabiliyoruz. Standart olan 8 Ricoh Uv baskı kafaları ile 64 m2/saat’e kadar üretim yapılmaktadır. 3-18 pl. Değişken damlacık teknolojisi ile hem yüksek çözünürlüklü işlerde, hem de hız gerektiren durumlarda performans alınabiliyor.
**SC-3220 hakkında:
Endüstriyel reklam ve imalat sektörleri için geliştirilen SC-3220 modelimiz ise, 320cmx200cm ebatlarında üretim yapabiliyor. Standart olan 3 Ricoh GEN 5 uv baskı kafaları 8 adete kadar çıkabiliyor. 7-42 pl değişken damlacık atabilme teknolojisi ile 200m2/saat’e kadar hızlara çıkmaktadır. 720x1800dpi yüksek çözünürlükle 3 pt. ya kadar yazılarda net sonuçlar alabiliyoruz. Dört bölgeye ayrılmış vakum alanı ile mükemmel vakum verimliliği sağlayabiliyoruz. Statik elektriklenme gösteren pvc malzemelerde doğru sonuç alınabilmesi için geliştirilen anti-statik bar entegrasyonu bulunmaktadır. Daha uzun kullanım dönemlerinde de verimliliği arttıran lineer kızak sistemi standart olarak sunulmaktadır. 200gr.’a kadar sert malzeme taşıma kapasitesi ile farklı malzemelere baskı alınabilmektedir. Güçlendirilmiş çelik kasa, otomatik mürekkep basınç sistemi, mekanik encoderlar ile yüksek hassasiyet gerektiren işlerde başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Sutec Uv teknolojileri ile müşterilerini buluşturuyor
Yaptıkları çalışmalara değinen Fatih Şıkkibar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Pazarda özellikle kopyalama merkezleri, Uv pazarına yeni giriş yapan müşterilerimiz daha çok ST-7590 modelimizi tercih ediyor. Giriş segmenti modellerde de aldığımız yüksek baskı kalitesi ve verimlilik tercih edilmede büyük rol oynuyor. Daha az yer kaplamaları, parça iş ve perakendeye hızlı cevap verme yetenekleri ile ilgi gören modellerimizdir. Endüstriyel reklam uygulamalarına hitap etmesi, üretilen malzemelerin ebatlarında baskı alınabilmesi, dış mekanda daha uzun solma ve dayanıklılığı ile SC-3220 modelimiz daha çok reklam imalatçıları tarafında tercih ediliyor. Folyo vb herhangi bir baskı malzemesine işlem yapmadan, koruyuculuk için laminasyon gibi ilave uygulama olmadan direk malzemenin üzerine baskı işlemi yapmak günümüzde artan malzeme fiyatlarına göre tasarruf sağlamakta ve işçilikteki hata ve zaman kayıplarını da azaltmaktadır. 2021 yılı hedeflerimize ulaştığımız bir yıl oldu diyebiliriz. Güçlü finansal yapımızla, müşterimize yatırımlarını daha kolay hale getirdik. Tüm markalarımızda dönemsel yaptığımız kampanyalarla olumlu dönüşler aldık. Özellikle ST-6090 ve SC-3220 modelleri, pazar payımızın gelişiminde büyük rol oynadı. Konya ve Antalya’da yaptığımız bölgesel fuar etkinliğimiz ile Anadolu’daki müşterilerimizin de Sutec uv teknolojileri ile buluşmalarını sağladık. Pandemi sebebiyle ertelenen Sign İstanbul ve Fespa Eurasia fuarlarına katıldık. Yüksek ziyaretçi katılımlı çok başarılı fuar organizasyonlarıyla yılın son çeyreğini geçirdik. Son dönemlerdeki kur dalgalanmaları yatırımları olumsuz etkilese de, gelecek dönem için yeni iş fırsatları üretme açısından bizi ve müşterilerimizi umutlandırıyor.” diye konuştu.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Skal İzmir Kulübü, Skal Kulüpleri Dünya Kongresi'ne adaylık çalışmalarına hız verdi. Kongre adaylık dosyası hazırlık çalıştayında konuşan Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, "2024 yılında yapılacak Skal Kulüpleri Dünya Kongresi'ni İzmir'e kazandırmak, İzmir'in adını dünyada duyurmak için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.
Hibrit olarak düzenlenen Skal Kulüpleri Dünya Kongresi'ne adaylık dosyası hazırlık çalıştayı Ramada Encore by Wyndham İzmir Oteli'nde yapıldı. Çalıştaya geçmiş dönem Skal Dünya Başkanları Hülya Aslantaş ve Salih Çene ile Skal Uluslararası Temsilsicisi Asuman Tarıman, USDF Genel Sekreteri Emre Gezgin, geçmiş dönem Skal İzmir Başkanları Nihat Levent, Berrin Uşkay, Onur Üyesi Ali Acundaş ve geçmiş dönem Antalya Skal Başkanı Kaya Gürlersan katıldı.
Antalya Belek'te 4-9 Kasım 2007 tarihleri arasında düzenlenen 68. Skal International Dünya Kongresi'nin Organizasyon Komitesi Başkanı Asuman Tarıman, çalıştayda kongre hazırlık çalışmalarına ilişkin sunum yaptı. Tarıman, 14 yıl öncesinin koşullarında başarıyla gerçekleştirilen, 87 ülkeden yaklaşık bin kişinin katıldığı kongrenin hazırlık evresi ve dünyada benzer örneklere ilişkin deneyimlerini paylaştı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Gözde Çeviker, kongre adaylık dosyası hazırlanırken uygulanacak yöntemlere ilişkin bilgi verdi ve çalıştayda İzmir’in ön plana çıkarılması için yanıtlanması gereken soruları sıraladı. Skal İzmir Kulübü Dönem Başkanı Güner Güney, yönetim kurulu üyeleri Aydın Tokbaş, Bülent Tercan, Mine Güneş Kaya ve Murat Tolga Akın ile çalıştaya katılan kulüp üyeleri, yanıt aranan sorulara ilişkin olarak tasarım odaklı düşünme yöntemiyle beyin fırtınası yaptı.
Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, Skal International'in 90 ülkede, 358 kulüp çatısı altında yaklaşık 15 bin üyesi bulunduğunu belirtti. Önümüzdeki aylarda gerekli dokümanları tamamlayarak resmi başvuruyu yapacaklarını anlatan Güney, başvuru dosyasının hazırlanmasında üyelerin katılımının, görüş, düşünce ve önerilerinin önemli olduğunu, çalıştayı bu amaçla düzenlediklerini söyledi. Skal International'in dünya turizm profesyonellerinin küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı uluslararası en yaygın ve en eski turizm sivil toplum örgütü olduğunu hatırlatan Güner Güney, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ağırlıklı olarak fiziki katılımcı ile ancak günümüz etkinlik sektörü koşullarına uygun şekilde hibrit olarak gerçekleştirdiğimiz bu çalıştayda nitelikli görüşleri ile doğru bir sondaj yapmamızı sağlayan tüm üyelerimize ve Skal camiasına teşekkür ediyoruz. 2024 yılında yapılacak Skal Kulüpleri Dünya Kongresi'ni İzmir'e kazandırmak, bu yolla İzmir'in adını dünyada duyurmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Hazırlanacak dosyada sadece üyelerimizin değil, kentimiz ve ülkemiz açısından birçok kurum ve kuruluşun geleceğin turizmi içinde gördüğümüz bu kongreye her vesileyle destek olacaklarına inanıyoruz. Sektörümüzde, kentimizde, ülkemizde ve uluslararası camiada İzmir'in dünya çapındaki bilinirliliğini arttırmak için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. İçinde bulunduğu coğrafya, geniş yelpazede bulunan turizm türleri, direkt ulaşım olanakları, tarihe ve doğaya saygısıyla İzmir görünürlüğünü artırmaya devam edecek.”
Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, Ocak ayında düzenleyecekleri ikinci çalıştayda dünya kongresi hazırlık çalışmalarının ve ele alınan konuların gözden geçirileceğini başvuru dosyasına son şeklinin verileceğini dile getirdi. Güney, kongre yolunda önemli bir kilometre taşı olan çalıştaya katılarak düşünce ve önerileriyle sürece katkı koyan Skal'ın tüm yönetici ve üyelerine teşekkür etti
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
HONOR, bağımsız olarak 1. yılını tamamlarken iş ortakları ve kullanıcılarıyla bir araya gelerek küresel ve premium bir teknoloji markası olma serüveninde kat ettiği yolları anlattı.
Dünyanın önde gelen akıllı cihaz üreticilerinden HONOR, küresel ve premium bir teknoloji markası olma yolculuğunun ilk yılını geride bırakırken, 180 milyondan fazla kullanıcısı ve endüstri ortağına 2021 serüvenini ve başarılarını açıkladı.
HONOR Device Co. Ltd. CEO'su George Zhao, “2021 boyunca kullanıcılarımız ve iş ortaklarımızın desteği sayesinde HONOR, hem birinci sınıf hem de erişilebilir teknolojik ürünler sağlayan bir marka olarak büyümeyi başardı. İş arkadaşlarımın özverili çalışmaları ve önde gelen küresel zincir ortaklarımızın desteğiyle, sektörde yaptığımız atılımlardan gurur duyuyorum. Birlikte ortak bir geleceği şekillendirdiğimizi görmek gerçekten harika” şeklinde konuştu.
İkonik bir küresel teknoloji markasına dönüşmek
HONOR’un küresel bir teknoloji markasına dönüşürken en önemli önceliklerinden birisi, daimi olarakinovatif teknolojiler sunmak ve herkes için yeni bir akıllı dünya sağlamak oldu.Marka, bu doğrultuda çeşitli kullanım senaryolarında yeni teknolojileri içeren ve HONOR'un1+8+N stratejisini entegre eden "HONOR Çoklu Ekran İşbirliğini" 2021'de tanıttı.
Geçtiğimiz yıl küresel tedarik zinciri ortaklarıyla stratejik işbirlikleri geliştiren HONOR, AMD, Intel, MediaTek, Microsoft ve Qualcomm dahil olmak üzere önde gelen tedarikçilerle 30'dan fazla ortaklık kurdu.
HONOR, MagicBook 16'yı Eylül sonunda Çin’de piyasaya sürdü. Akıllı telefon ekranını ve dosyaları dizüstü bilgisayara yansıtan çoklu ekran işbirliği özelliği sayesinde kullanıcıların, iş akışlarını verimli bir şekilde yönetmek için dizüstü bilgisayarlarına Microsoft Windows 11 yükseltmeleri ise Aralık 2021’den itibaren başladı.
HONOR, 2022’de yenilikçi ürünleriyle herkes için yeni bir akıllı dünya yaratma yolculuğuna devam etmeyi planlıyor.
Daha geniş tüketici kitlesine yenilikçi ürünler
HONOR 50’yi Ekim ayının sonunda tanıtan HONOR, böylece ilk küresel akıllı telefon modelini piyasa sürmüş oldu. HONOR 50'nin Amazon, Esprinet, Fnac, Orange, Telcel, Telefonica ve Vodafone gibi yüksek profilli perakendeciler ve operatörler dahil olmak üzere güçlü bir küresel dağıtım ağının desteğiyle birlikte görücüye çıkması, HONOR'un varlığını dünya çapında 40'tan fazla ülkeye taşıdı. Ayrıca Rusya, Malezya ve Peru gibi ülkelerde HONOR mağazaları açıldı.
HONOR Device Co. Ltd. CEO'su George Zhao konuyla ilgili olarak “Hem çevrimiçi hem de çevrimdışı kanallarla ürünlerimizi daha da fazla tüketiciye ulaştırabildik. Dünya çapındaki perakende ve ortaklarımızın bize olan güvenine minnettarız.2022'de birlikte daha fazla ürün sunmayı sabırsızlıkla bekliyoruz” diye konuştu.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Mali Müşavirler, ekoSMMM ile dijitalleşiyor
Ülkemizin mali süreçlerinde öncü rolü üstlenen Mali Müşavirler, ekoSMMM ile dijitalleşiyor. Türkiye’nin lider yazılım firması Uyumsoft tarafından, bulut teknolojisi ile geliştirilen web tabanlı ekoSMMM programı, mali müşavirlerin uçtan uca tüm iş süreçlerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, 5 yıldır mali müşavirlerin sağ kolu olarak yanlarında yer alıyor.
Mali süreçlerin yükünü çeken mali müşavirlere ücretsiz olarak hizmet veren ekoSMMM, meslek mensuplarını hem lisans bedelleri ve bitmeyen versiyon değişimi gibi ekonomik yükten kurtarıyor, hem mobil yapısı sayesinde mekan ve zaman bağımsız her yerden iş yapabilmelerinin konforunu sağlıyor. Mali Müşavirler için dijital muhasebe programı olan ekoSMMM’nin, Gelir İdaresi Başkanlığı, Noterler Birliği, e-SGK, İnteraktif Vergi Dairesi, İşkur gibi birçok kurum ile entegrasyonu bulunuyor.
İçinde bulunduğumuz dijital çağda, finansçılar, muhasebeciler ve mali müşavirler, dijital dönüşümlerini başlatarak, verimliliklerini ve üretkenliklerini artırıyorlar. Uyumsoft’un mali müşavirlerin işlerini kolaylaştıran ve mali müşavirlerin sağ kolu olan çözümleri sayesinde, meslek mensupları bürolarını cep telefonlarında taşıyor ve işlerini mobil olarak yapıyorlar. ekoSMMM’ye, mali müşavirlerden gelen görüş ve öneriler doğrultusunda yeni özellikler eklenmeye devam ediyor.
Mali Müşavirler ekoSMMM ile neler yapabiliyor?
ekoSMMM ile mükelleflerine ait beyanname durumunu tek ekranda hızlı ve kolay bir şekilde kontrol edebiliyorlar. Ayrıca, mükelleflerinin, firma kartlarını daha önce göndermiş oldukları beyannamelerden saniyeler içinde oluşturabiliyor, bütün beyannamelerini toplu olarak tek ekrandan onaylayabiliyorlar. Mükelleflerine ait tüm beyanname ve tahakkuk bilgilerini e-mail ve WhatsApp yolu ile iletebiliyorlar. Ek olarak, mükelleflerine ait her türlü data, anında merkezi olarak ücretsiz olarak otomatik yedekleniyor.
Mali müşavirler ekoSMMM’de sınırsız kullanıcı açabiliyor ve kullanıcılarına istedikleri yetkileri tanımlayabiliyorlar. Aynı ofiste, tek lisans üzerinden ekiplerinde yer alan birden fazla mali müşavirin Defter Beyan Sistemi’ne bağlanarak kesintisiz işlem yapabilmesini sağlıyor, böylece mükelleflerini hızlı ve kolay bir şekilde takip edebiliyorlar. Ek olarak ilgili ekranlardan personellerine iş atayabiliyor (eksik sözleşme, fiş, personel evrakları gibi) takibini hızlı ve kolay bir şekilde yapabiliyorlar.
Kullanıcı dostu ekranlara sahip ekoSMMM’nin çoklu ekran yapısı sayesinde mali müşavirler bir mükellefine ait işlem yaparken, diğer mükelleflerinin bilgilerine ve raporlarına ekran değiştirmeden hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabiliyorlar. Fiş ekranından çıkmadan hızlı ve kolay bir şekilde hesap bakiyelerini görüntüleyebiliyor (mizan, muavin ve hesap özeti) ve raporlayabiliyorlar.
ekoSMMM’nin tam entegrasyon özelliği sayesinde, mükelleflerinin fatura girişlerinden fiş oluşturup beyannameye hızlı ve kolay bir şekilde aktarabiliyorlar. Ayrıca, mükelleflerinin, Uyumsoft e-Uyum portalindeki tüm faturalarını ekoSMMM’ye hızlı ve kolay bir şekilde aktarabiliyorlar. İnteraktif Vergi Dairesi’nden mükelleflerine ait tüm alış ve satış faturalarını, tek tuşla ekoSMMM’ye aktarıp muhasebeleştirebiliyor, ek olarak ikinci sınıf defter tutan mükelleflerine ait e-Belge’leri (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM) e-Uyum portalınden pratik bir şekilde ekoSMMM’ye aktarabiliyorlar. İkinci sınıf defter tutan mükelleflerine ait e-Arşiv Faturaları da, interaktif vergi dairesinden ekoSMMM’ye aktarabiliyorlar.
ekoSMMM sayesinde mükelleflerinin personel kartlarını tek ekran üzerinden kolayca tanımlayabiliyor, personellerine ait çıkış oluşturma, ücret bilgisi değiştirme, kanun numarası değiştirme, banka bilgisi değiştirme işlemlerini tek ekranda toplu olarak yapabiliyor, personellerine ait saatlik, aylık ve günlük bordro düzenleyebiliyorlar. Ayrıca, bordro üzerinden muhasebe fişi ekoSMMM tarafından otomatik oluşturulmaktadır.
Mali müşavirler mükelleflerine düzenleyecekleri e-SMM makbuzlarını ise, ekoSMMM içerisinden ücretsiz oluşturabiliyor, oluşan e-SMM makbuzlarını yine tek ekrandan hem portala, hem de defter beyana gönderebiliyorlar.
Ayrıca, mali müşavirler muhasebe bürolarına ait her türlü borç alacak takibini de ekoSMMM içinden ücretsiz olarak kolaylıkla yapabiliyorlar.
Farklı mali müşavir yazılımlarını kullanan mali müşavirler, isterlerse kullanmakta oldukları yazılımdan ekoSMMM’ye, stok, cari, sabit kıymet, hesap planı bilgilerini kolaylıkla aktarmaktadır.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Vergi Usul Kanunu 509 nolu Genel Tebliği’nde değişiklik öngören 526 nolu tebliğ ile; Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, işitme merkezi, kaplıcalar, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.) 1/7/2021 tarihinden itibaren, bu tarihten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayanlar ise söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-fatura uygulamasına geçiş yapmışlardı. İlgili tarihlerde zorunlu olarak e-faturaya geçiş yapan SHS’ler 1 Ocak 2022 tarihinde e-deftere geçiş yapacaklardır.
Bu kapsamda Kolaysoft Teknoloji tarafından, “2022 yılı yaklaşırken e-deftere dair her şey” konulu webinarlar düzenlendi. Webinar, 54 Eczacı Odasını kapsayacak şekilde bölgesel olarak online gerçekleştirildi. Kolaysoft Teknoloji E-Dönüşüm Operasyon Yöneticisi Derya Gökkaya moderatörlüğünde gerçekleşen webinarlarda, Kolaysoft Teknoloji E-Dönüşüm Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan tüm SHS’ler için KolayDefter uygulamasını anlattı. E-defterin teknik ve uygulama detayları hakkında bilgiler veren S.M.Mali Müşavir Selçuk Gülten, yoğun ilginin olduğu online eğitim programlarında mali müşavirlerin ve eczacıların sorularını yanıtladı.
Gerçek kişiler için e-imza; tüzel kişiler için mali mühür gerekiyor
E-defter süreci hakkında bilgiler veren Kolaysoft Teknoloji E-Dönüşüm Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan, şunları söyledi:
“1 Temmuz 2021 tarihinde zorunlu olarak e-fatura’ya geçiş yapan bütün eczacılarımız, 1 Ocak 2022 tarihinde zorunlu olarak e-deftere geçiş yapacaklardır. Bütün e-belge uygulamalarına geçişte gerçek kişiler için e-imza, tüzel kişiler için mali mühür gerekmektedir. Şahıs işletmesi olan eczane işletmeleri, işlemlerini e-imza ile yapabilirler. e-imza ve mali mühür almak için herhangi bir süre yoktur, istenildiği zaman alınabilir. e-Defter başvurusunu iki yöntemle yapabilirsiniz. Birinci yöntemde, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) üzerinden www.edefter.gov.tr adresinden başvuru yapabilirsiniz. İkinci yöntemde firmamız Kolaysoft Portal üzerinden başvuru yapabilirsiniz. Başvuru yapılırken defterin gönderim yapılacağı “Uyumlu Yazılımın” seçilmesi gerekmektedir. Uyumlu yazılım seçimi edefter.gov.tr adresinden istenildiği zaman değiştirilebilir. e-defter berat gönderim dönemi seçimi (aylık, üç aylık) her yıl ocak ayı içinde yapılmakta olup, dönem içerisinde değişiklik yapılamamaktadır. Bu kapsamda; geçici vergi dönemleri bazında berat yükleme tercihinde bulunmak isteyen mükelleflerin, mali mühür veya elektronik imza ile e-defter uygulamasına giriş yapıp “Bilgi Güncelle” kısmından “Berat Yükleme Tercihi” bölümünden; aylık yükleme / geçici vergi dönemleri bazında yükleme şeklinde seçimlerini yapmaları mümkün bulunmaktadır. Mali müşavirler, kendi kullanmış oldukları muhasebe programlarından hazırladıkları defterleri, isterlerse kendi uyumlu yazılımlarından, isterlerse de yevmiye Excel’i alarak 'KolayDefter' aracılığı ile Kolaysoft üzerinden gönderebilirler. Kolaysoft Portal’dan ‘KolayDefter’ aracılığı ile gönderilen veya başka uyumlu yazılımdan gönderilen defterlerin xml dosyalarının Kolaysoft Portal’a taşınması durumunda, e-defter dataları 10 yıl boyunca Kolaysoft Portal’da saklanmaktadır. Kolaysoft Portal’dan 'Kolay Defter' aracılığı ile gönderilen veya başka uyumlu yazılımdan gönderilen defterlerin xml dosyalarının Kolaysoft Portala taşınması durumunda, e-defter ikincil kopyaları otomatik olarak gönderilmektedir.” diye konuştu.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Uluslararası Expo 2021 Hatay, ‘Medeniyetler Bahçesi’ temasıyla 1 Nisan 2022’de kapılarını dünyaya açacak. Tabiatın önemini vurgulayan temaları ve sürdürülebilir projeleri ile çevre bilincini, doğa sevgisini ve bahçecilik kültürünü tüm insanlara aşılamayı; gelecek nesillere ve şehre kalıcı bir miras bırakmayı amaçlayan Expo 2021 Hatay yereli dünyayla, dünyayı bölgeyle buluşturacak ve ticaretin kalbinin atacağı bir merkez olacak.
Mezopotamya, Doğu Akdeniz ve Anadolu’da bilinen en az 13 farklı medeniyetin izlerini taşıyan, İpek Yolu’nun üzerindeki önemli bir uygarlık merkezi olan ve tarihinden gelen lezzetlerle dünyadaki 36 gastronomi şehri arasında yer alan Hatay, 1 Nisan 2022’de Expo için kapılarını dünyaya açacak.
‘Medeniyetler Bahçesi’ temasıyla 320 dönümlük bir alanda düzenlenecek olan Uluslararası Expo 2021 Hatay, tabiatın önemini vurgulayan temaları ve sürdürülebilir projeleri ile çevre bilincini ve doğa sevgisini tüm insanlara aşılamayı, gelecek nesillere ve şehre kalıcı bir miras bırakmayı hedefliyor.
Özel tasarlanan Antakya ve Arsuz alanlarında 2 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanan Expo 2021 Hatay’ın ana teması, uzun insanlık tarihi boyunca görülmüş olan tüm büyük medeniyetlerin gelişmesinde ve ilerlemesinde, iş birliği ve ortaklığın önemini anlatmak için seçildi. “Medeniyetler Bahçesi” teması, Expo 2021 Hatay’ın küresel deneyim paylaşımına ve iş birliğine ilham vermek ve sürdürülebilir kalkınma yolunda yeni ortaklıklar geliştirmeyi teşvik etmek için Hatay’ın tarihten gelen tecrübesinden yararlanmayı hedefliyor.
Sanatsal, tarihsel ve kültürel çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yapacak olan Expo 2021 Hatay’da; iyi gıdadan organik tarıma, kültürel kardeşlikten sürdürülebilir kalkınmaya geniş bir çerçevede temalar ele alınacak.
Expo alanları içerisinde yer alacak katılımcı bahçeleri, tematik bitki bahçeleri, çiçek sergi alanları ve bitki müzesi gibi fonksiyonları ile ziyaretçilerin kendi bölgelerini daha yakından tanımalarının yanı sıra, yaşadıkları ülke ve iklime uzak bitkileri de görme ve onlar hakkında bilgi sahibi olma imkânı sunulacak.
35 ulusal ve uluslararası şehrin Expo 2021 Hatay’da 50’den fazla dünya mutfağından lezzetler ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Yereli dünyayla, dünyayı bölgeyle buluşturacak.
Expo 2021 Hatay’da 600’ün üzerinde etkinlik de planlanıyor. Hortikültür alanında binlerce ürünün tanıtılacağı, tarım sektörünün önde gelen firmalarının, ulusal ve uluslararası şehirlerin başkanlarının buluşacağı ve tıbbi ve aromatik bitkilerin ilaç dünyasını mıknatıs gibi çekeceği Expo 2021 Hatay, ticaretin de kalbi olacak. Hatay’ın yerel üreticilerinin kazanacağı, ihracatını arttıracağı, dünyanın dört bir yanıyla network kurma ve iş birliği yapma fırsatı yakalayacağı Expo 2021, pandemi sonrası şehrin gücüne de güç katacak.
Hatay’ın mevcut potansiyelinin ulusal ve uluslararası iş insanları tarafından keşfedileceği Expo 2021 Hatay ile hem Türkiye hem bölge kalkınacak.
Doç. Dr. Lütfü Savaş: “Expo 2021 organizasyonu, Hatay için büyük bir dönüşümün başlangıcı olacak. Hatay bundan böyle, Türkiye’nin yeni cazibe merkezi ve uluslararası festivaller kenti olacak.”
Hatay Büyükşehir BelediyeBaşkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş, Hatay şehri olarak uzun vadeli bir kalkınma stratejisi planladıklarını;şehrin ekonomisi, turizmi, tarımı ve destinasyon markası olarak gelişimi için Expo’yu hayata geçirdiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Tarımsal kalkınma, turizm ve yerel demokrasi alanlarında aynı anda hazırlıklarını sürdürdüğümüz master planlarımız ile şehrimizin makus talihini yenmek için kapsamlı hazırlıklar yapıyoruz. Hatay Deniz Otobüsleri HADO, Hatay Tarımsal Kalkınma Master Planı ve Hatay Turizm Master planı çabalarımızın hepsi aynı amaca dönük. İstiyoruz ki, hoşgörüye dayalı zengin kültürü ile Hatay ülkemiz için ve bölge için parlayan bir cazibe merkezi olsun. Bizce özel konumu ve yarım milyonu aşkın Suriyeli misafirleri ile Hatay bu süreci çok hak ediyor.”
İnsanlık için müreffeh ve sürdürülebilir bir rota çizilecek
Expo 2021 Hatay, pandemi sonrasında insanlık için müreffeh ve sürdürülebilir bir rota çizmek için küresel bir platform olma özelliğine de sahip olacak. Expo 2021 Hatay’da birçok alt tema ile bu rotanın belirlenmesine destek verilecek. Bu alt temalar şöyle sıralanıyor:
Sürdürülebilir Kalkınma ve Organik Tarım: Expo 2021 Hatay bu alt tema bağlamında, doğal habitatın korunması, yeni ve akıllı üretim teknolojileri, organik tarım ile ekolojik tarım ve turizm alanlarına odaklanacak. Expo 2021 Hatay, pandemi sonrası dönem için stratejik konuma gelmiş tarım konusunda sürdürülebilir kalkınma ve katma değeri yüksek organik tarım ile tarım teknolojilerine odaklanan resmi katılımcıları ve uluslararası organizasyonları davet ederek insanlığın geleceği için bu alanlarda inovasyonu, iş birliğini ve ortaklığı öncelikli olarak kabul edecek. Bu alt tema aynı zamanda özellikle organik tarım, ekolojik tarım, turizm ve sürdürülebilir kalkınma için büyük potansiyel içermesi nedeniyle de Post Expo için Hatay ve civarında önemli bir hedef olacak. Katılımcılar, bu alt tema çerçevesinde bahçecilik teknolojileri ve günlük yaşamdaki bahçecilik uygulamalarına ek olarak, ev bahçeciliği, dikey bitki örtüsü ve çatı bahçeleri gibi süsleme teknik ve metotları ile ilgili ürünlerini de sergileyebilecekler.
İyi Bir Hayat İçin İyi Gıda: Bu alt tema, geleneksel tarım yöntemleriyle ilaç kullanılmadan üretilmiş gıda ürünlerinin geliştirilip insanlığa sunulmasını destekleyecek bilgi, teknoloji ve yöntemlerin geliştirilmesini temsil etmektedir. “İyi gıda” bilincinin yeni nesillere aktarılmasından, ulusal ve uluslararası STK’ların ve tarımsal sanayinin birlikte çalışmasına kadar insanlığın iş birliği yapacağı pek çok alan vardır. Expo 2021 Hatay, iyi bir hayat için iyi gıdaların geliştirilmesi yolunda yeni inisiyatifin kullanılacağı ve geliştirileceği bir fırsat olacak. Bu alt tema ile katılımcılar, bitkisel atıkların geri dönüşümü ve yeniden kullanımı, toprağın ıslahı, dikey bahçe, verimli ürün, yeşil ulaşım, yeşil binalar, temiz enerji ile sebze ve meyvelerin insan vücudunun sağlıklı ve formda kalmasını sağlamak adına önemini gösterebilecekler.
Sağlık İçin Tıbbi Ve Aromatik Bitkiler: Hatay’ın merkezinde bulunduğu medeniyetler bahçesi, yazılı kayıtların var olduğu 3 bin yıl ve öncesinden beri, tıbbi ve aromatik bitkilerin yoğunlukla insan sağlığında kullanıldığı önemli bir uygulama alanıdır. Expo 2021 Hatay, bu nedenle bitki özlü sağlık ve şifa konusuna odaklanmayı ve bu konuda var olan bilgiler için yeni bir uygulama merkezi olmayı hedeflemektedir. Expo 2021 Hatay, tıbbi ve aromatik bitkiler alanında dört alana odaklanacaktır:
• İlerlemenin lokomotifi olmak üzere tarihten gelen bilginin paylaşımı,
• Sağlık turizmi alanında global iş birliği,
• Yeni alt sektörler ve ürünler yaratmanın temel itici gücü olarak inovasyon temelli ortaklıkların geliştirilmesi,
• Geleneksel uygulamalarla ilgili ortak bilginin geliştirilmesi ve insanlığın hizmetine sunacak şekilde ve dijital ortamlarda gelecek kuşaklara aktarılması.
Kültürel Kardeşlikte Kreatif Yollar: Expo 2021 Hatay’da, katılımcılar kültürel zenginlikleri ile sergilerini tasarlayabilecekler. Yol gösterici içerik olarak bu alt tema, tüm katılımcılar için etkili bir anlatım imkânı sağlamaktadır. Pavilyonları farklı alanlarda başarılara açılan bir pencere olacak. Katılımcılar kendi otantik kültürel ve manevi değerlerini bitkiler ile gösterebileceği gibi resim, fotoğraf, müzik, opera, heykel, dans, edebiyat gibi sanat kolları gibi farklı formatlarda sunabilir ve kültürel etkinlikler düzenleyebilecek. Çatılarda hobi bahçeleri, düşey çiftlikler, yeşil duvarlar, yapay ve geri dönüştürülebilir yüzeyler, sokaklarda çiçek bahçeleri, kentsel endüstri bölgesi bahçeleri gibi konular bu tema ile ele alınabilecek.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiye genelinde faaliyet gösteren Ticari Gayrimenkul Profesyonelleri TÜGEM çatısı altında bir araya geldi.
Üç yüzü aşkın TÜGEM üyesi ticari gayrimenkul profesyonelinin bir araya geldiği lansman 16 Aralık Perşembe günü Şişli Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. Ana sponsorluğunu Endeksa’nın, destek sponsorluğunu ise Hepsiemlak ve Selfprof’un yaptığı büyük buluşmada birçok ünlü isim de konuşmacı olarak yer aldı.
Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve 2020 Türkiye’nin En Başarılı CEO su ödülü sahibi Sn. Ayhan YAVRUCU, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB) Yönetim Kurulu Başkanvekili Sn. İbrahim Cihan KURTULAN, Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı ve Gayrimenkul Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Sn. Prof. Dr. Harun TANRIVERMİŞ ve Ağaoğlu Şİrketler Grubu Murahhas Azası Sn. Hasan RAHVALI bu büyük buluşmada konuşmacı olarak yer aldı.
Açılış konuşmasında TÜGEM Ticari hakkında bilgiler veren Komite Başkanı Savaş Kurtbaş “Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Yönetimi bölümü ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği ile eğitim başta olmak üzere birçok konu ve başlıkta üyelerimiz için iş birliği ve projeler geliştirdik. Amacımız üyelerimize TÜGEM Ticari Network ile bu portföy türünde çalışan gayrimenkul danışmanlarını tek bir çatı altında birleştirmek, etkin ve verimli iş birliktelikleri yaparak, portföy, deneyim ve tecrübe paylaşımlarında bulunarak, tüm Ticari Gayrimenkul profesyonellerinin, güçlü bir mesleki birlikten fayda sağlayarak, işlerini en üst seviyede yapabilecek, ortak çalışma etik değer ve prensipleri belirleyerek, mesleki eğitim ve sertifikasyon süreçlerine yön vermek olacaktır.” dedi.
TÜGEM Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan’da yaptığı konuşmada “Derneğimiz olarak ticari gayrimenkulün tüm paydaşlarını aynı çatı altında toplayarak, alanında uzmanlaşmış profesyonellerle, ticari gayrimenkulün geleceğine yön vermeyi hedefliyoruz. Ticari komitemiz ile ticari gayrimenkul danışmanlarının hizmet kalitelerini artırmayı, networklerini geliştirmeyi arzu ediyoruz” dedi
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiyenin En İyi Model Yarışması Olarak Gösterilen “Fame Model Of Turkey” Crowne Plaza Hotel de Gerçekleştirilen Final Galası'na Sanat , Moda, Cemiyet ve İş Dünyasından Birbirinden Ünlü İsimler katıldı.
Seçkin konukların davetli olduğu yarışmanın birinci bölümünde kırmızı halı seronomisinden sonra davetliler kokteyle katıldılar.Bu arada yarışmaya katılan gençlerde heyecan had safhadaydı.
Bu Görkemli Gecede Juri Başkanlığını Cemil İPEKÇİ’ nin yaptığı Jüride birbirinden değerli Juri üyelerinin oyları İle Şaibesiz bir Yarışma gerçekleşti..
ERKEK
1.Çağrı ÖZER
2.Kağan BİROL
3.Sercan Umut DEMİRALP
KIZLAR
1.Elif TOKGÖZ
2.Melahat KAYA
3.Ecem DEMİRTAŞ
Ünlü organizatör Ruhi Anılan yarışmaya katılanlara teşekkür ederek önümüzdeki yılda da bu görkemli yarışmanın devam edeceğini duyurdu.
Kendisini tebrik ediyor gençlere verdiği imkanlarla başarılarının devamını diliyoruz.
HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
2022 yılının hem kültürel gezi, hem iş seyahati, hem de küçüklü büyüklü toplantılarla buluşma yılı olacağı öngörüsü yapan Şerif Yenen, iç turizm grafiğinin yükselmeye devam edeceğini söylüyor. Sayısı gittikçe artan kültür gezilerinden ekonomik ve toplumsal yarar elde edileceğini belirten Yenen, yeni yıl tahminleriyle birlikte turizmdeki bazı önemli konulara dikkat çekiyor. Şerif Yenen’in yorumlarıyla işte 2022 turizminde bizi bekleyenler....
Profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen, yeni yıla geri sayım sürerken pandemiyle birlikte değişen yeni turizm trendlerine projeksiyon tutuyor. Salgının nasıl seyredeceğinin kolay tahmin edilememesi nedeniyle turizm sektörünün hangi yönlere evrileceğine dair net öngörülerde bulunmanın zor olduğuna vurgu yapan Yenen, "Kesin olan şu ki, 2022 turizmde önceki yıllara göre daha iyi olacak" diyor.
BULUŞMA YILI OLACAK
İki yıla yakın süren kısıtlamalardan sonra, insanların artık seyahat için bastırdıkları tutkularını yavaş yavaş serbest bırakmaya başladığını söyleyen Yenen, uzun süreden beri birbirini görmeyenlerin de artık daha fazla birlikte olmanın yollarını arayacağını, 2022 yılının hem kültürel gezi, hem iş seyahati, hem de küçüklü büyüklü toplantılarla buluşma yılı olacağını belirtiyor. Yenen, bu yükselen seyahat iştahının yönünün yakın mı, yoksa uzak destinasyonlara mı olacağını şimdiden kestirmenin güç olduğunu, yolculukların uzunluğunun pandeminin seyriyle birlikte şekilleneceğini düşünüyor.
DENEYİM TURİZMİ YÜKSELİŞTE
Şerif Yenen, pandemi nedeniyle genel olarak hayata bakış açımızın yeniden şekillendiği bir dönemden geçtiğimizi belirterek; doğaya ve doğal güzelliklere, çevreye, tarihi ve kültürel farklılıklara duyarlılığımızın hızla arttığını, bunun yansımalarını seyahat alanında görmenin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Yenen, "Kapalı geçen günlere inat daha az bilinen destinasyonlarda farklı deneyimler yaşama arzusu arttı. Gezginler konfor alanlarının dışına ne kadar çıkarsa çıksın, daha önce hiç yapmadıkları şeyleri deneyimlemek ve daha az gidilen destinasyonları keşfetmek için daha heyecanlılar; yerel kültürü temsil eden otantik deneyimlere olan ilgi yükseliyor. Seyahat artık sadece 'bir yere gitmek' demek değil, gidilen destinasyonda farklı deneyimler yaşamak çok daha önemli. Kültürel etkileşim daha çok ön plana çıkmaya başladı. Hem ileri teknolojiye sahip, hem de doğayla bütünleşik turizme yönelim var" diyor.
HEM SANAL, HEM GERÇEK
Pandemiyle hayatımıza giren sanal turların, 2022 ve sonrasında turizmin bir parçası olmaya devam edeceğini öngören Yenen, sanal turlarla oturduğu yerden uzak diyarları keşfetmenin tadını alanların, bundan vazgeçmeyeceğini, beklentilerin artarak çeşitleneceğini savunarak şu yorumları yapıyor: "Sadece bireysel seyahatlerde değil, toplantı turizmi için de durum aynı. Birçok şirket işlerini evden çalışma düzenini kapsayan modellerle yürütüyor, dolayısıyla illa yüzyüze toplanmak gerekmeyecek. Geleceğin turizminde iş ve tatilin bir arada bulunabildiği, sanal tur veya toplantıların devam ettiği yeni modellerle tanışacağız".
İÇ TURİZM YÜKSELECEK, KÜLTÜR BİLİNCİ GELİŞECEK
2020 ve 2021'de yurt içinde seyahat eden yerli gezginlerdeki artışın, yurtdışına çıkanları fazlasıyla geride bıraktığını hatırlatan Yenen şöyle devam ediyor:
"2022'de de iç turizm grafiği yükselmeye devam edecek. Pandemi engeline ek olarak Türk Lirası'nın değer kaybetmesi de yurtiçinden yurtdışına gidişleri önemli ölçüde durdurdu, bu durum sürecek. Öte yandan Türkiye yabancı ziyaretçiler için ekonomik açıdan çok daha cazip hale geldi, bu da yurtdışından ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin sayısına ciddi artış olarak yansıyacak. Ancak bu durumun bir dezavantajı da olacak, o da ucuzluğun getirdiği imaj kaybı.
İç turizmde Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri ilgi odağı olmaya devam edecek. Sayısı gittikçe artan kültür gezileriyle birlikte, memnuniyet verici gelişmeler yaşanacak. Ekonomik katkıların yanısıra toplumsal yarar elde edilecek. Yaşadığımız coğrafyadaki kültür çeşitliliği, insanlığın ortak mirası olarak algılanacak. Ortak miras sahiplenilecek. Bu topraklar üzerinde yaşayanlar kendilerini daha fazla buraya ait hissedecek. Bunlarla birlikte kültürel mirası koruma bilinci gelişecek, ortak mirasın gelecek kuşaklara doğru ve sağlıklı biçimde aktarma bilinci oluşacak. Bunlar zaten kültür turizminin olumlu katkıları."
ANAHTAR KELİME: ESNEKLİK!
Pandemi koşularında yürütülmeye çalışılan turizm faaliyetlerinde en çok esnekliğin önem kazandığını ifade eden Yenen, gezginlerin hangi kanallarla nereye gideceğine karar verirken, satın aldıkları seyahat paketlerinde değişiklik veya iptal politikalarındaki esnekliğin çok daha fazla önemsendiği konusuna dikkat çekerek, "Misafirler, pandemi nedeniyle koşullar değişirse parasını iade alabilecek mi önce onu bilmek istiyor" diyor.
DİJİTAL MEDYA KATKISI
Gezginlerin büyük çoğunluğunun seyahatlerini internetten araştırarak planladıklarını anımsatan Şerif Yenen, kulaktan kulağa tavsiye, seyahat siteleri ve sosyal medya fenomenlerinin karar vermede etkili olduğunun altını çiziyor. Pandemi boyunca Netflix gibi dijital medya platformları üzerinden çok film ve dizi izlendiğini, bu filmlerin de insanların seyahat edecekleri destinasyonları seçmesinde mutlaka katkısı olacağını aktaran Yenen, “Geçmişten örnek vermek gerekirse, Muhteşem Yüzyıl’ı izleyenler mutlaka filmde geçen mekanlara gitmek istiyor" yorumunu yapıyor.
YARATICILIĞIN SINIRLARI ZORLANIYOR
Turizmcilerin yeni düzende, misafirlerin ilgisini çekebilmek için farklı programlar geliştirmek durumunda kaldığını ifade eden Yenen, yaratıcılığın sınırlarının 2022'de de zorlanacağını söylüyor. Turizmde artık hiçbir şeyin tek yönlü olmadığını savunan Yenen, örneğin otellerin artık sadece konaklama hizmetiyle yetinmeyeceğini; misafirlerine müze, sanat, gastronomi, müzik, yerel etkileşim programları sunacaklarını kaydederek, "Mesela ünlü bir şef eşliğinde yemek atölyeleri veya şehirdeki farklı yemek mekanlarını ve restoranları gezerek gastronomi deneyimleri sunacaklar" diyor.
Seyahat acentelerinin de dünya çapında çalışma şeklinin gittikçe farklılaştığını hatırlatan Yenen, Amerika’daki seyahat acentelerinin adının artık 'seyahat danışmanı' olarak değiştiği örneğini veriyor. Yenen, seyahat acentelerinin çalışma şekilleri ve verdikleri hizmetlerin de zaman içinde evrilmeye devam edeceğini, buna uyum gösterilmesi gerektiğini aktarıyor.
BUNLARA DİKKAT!
Uçak bileti fiyatlarının 2022'de tırmanacak gibi göründüğünü kaydeden Şerif Yenen, bunun turizme kuşkusuz olumsuz yansımaları olacağını ifade ederek, yeni dönem için bunun gibi bazı olumsuz beklentilere dair şu yorumları paylaşıyor:
“Başta havayolları, oteller ve restoranlar olmak üzere turizmin pek çok alanında pandemi boyunca ciddi işgücü kaybı yaşandığı aşikar. Bu kaybın hemen giderilmesi kolay değil, bu da hizmet kalitesinde düşüş şeklinde sektörü olumsuz etkileyebilir. Otellerde günlük temizlik veya 24 saat oda servisi gibi hizmetlerde düşüş olabilir. Konukların sabırlı olması veya beklentilerini düşürmesi gerekebilir."
EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ
Türk turizm sektörünün en büyük avantajlarından birinin her türlü duruma çabuk uyum gösterme becerisi olduğunun altını çizen Yenen, önümüzdeki süreçte yaşanabilecek her türlü değişikliğe hazır olduğumuzu, hatta bunun 2022'deki avantajlarımızdan biri olacağını sözlerine ekliyor.