Wyndham’ın Avrupa, Ortadoğu, Avrasya ve Afrika’daki büyümesi ivme kazandı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Wyndham’ın Avrupa, Ortadoğu, Avrasya ve Afrika’daki büyümesi ivme kazandı

Dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi, Türkiye de dahil olmak üzere bölgedeki büyüme çizgisini yeni açılışlar yaparak ve markalarını yeni pazarlarla buluşturarak sürdürüyor

 95’e yakın ülkede bulunan yaklaşık 9 bin oteliyle dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi Wyndham Hotels & Resorts, yakın zamanda yaptığı bir dizi açılış ve 2022’de planladığı açılışlarla Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa, Ortadoğu, Avrasya ve Afrika (EMEA) bölgesindeki varlığını genişletmeyi sürdürüyor.

Wyndham, 2021 yılında EMEA bölgesi genelinde 70’e yakın yeni otel projesine imza attı ve bir dizi önemli açılış gerçekleştirdi. Şirket buna ek olarak, seyahat üzerindeki kısıtlamaların devam ettiği bir ortamda EMEA genelindeki otel ortaklarının değişken talep koşullarına yanıt verebilmeleri ve yenilikçi çözümler üretebilmeleri için onları destekleyecek ve güçlendirecek, çok yönlü girişimler hayata geçirdi.

Wyndham, Avrupa’da 300’den fazla otelin dahil olduğu portföyüne, gözde ziyaret noktalarında bulunan ve iş seyahatiyle tatili birleştirmek isteyen misafirler için zengin olanaklar sunan 12 resort otel ekledi. Bu oteller arasında, Türkiye’nin Ege kıyısı, İspanya’da Costa del Sol ve Tenerife adası, Birleşik Krallık ve Avusturya Alpleri’nin sakin ve kırsal bölgelerinde yer alanlar da bulunuyor.

Üst segmentteki Dolce Hotels and Resorts by Wyndham markasının Danimarka’nın Kopenhag ve Odense şehirlerinde açılan şık oteller ile genişlemesi de, Wyndham’ın Avrupa’nın önemli şehirlerindeki büyüme çizgisinin birer parçası oldu. Bunun yanı sıra Budapeşte, Bükreş, Selanik, Brüksel, Manchester ve Sheffield’da bulunan bazı otellerin Trademark Collection by Wyndham markasına katılmasıyla bu marka da genişlemeyi sürdürdü.

Wyndham, Türkiye’de de büyümeye devam etti ve tesis sayısı bazında ülkedeki en büyük uluslararası otel şirketi olma konumunu daha da güçlendirdi. Yeni açılışlarla Türkiye’deki otel sayısı 90’a yaklaşan Wyndham, ekonomi segmentindeki Days Hotel by Wyndham markasını da İstanbul ve Ankara’da yaptığı açılışlarla Türkiye pazarıyla buluşturdu.

Wyndham, Orta Doğu’da ise, uzun zamandır beklenen Expo 2020 fuarının resmi açılışını yapan Dubai’ye yeni konaklama olanakları kazandırdı. Howard Johnson by Wyndham ve Ramada by Wyndham markaları altında yapılan yeni açılışların yanı sıra, La Quinta by Wyndham ve Days Inn by Wyndham markaları da 2021 yılında ilk kez bu pazarla buluştu. Wyndham, aynı zamanda Umman’ın gözde bir ziyaret noktasında açtığı, deniz kenarındaki resort oteli Wyndham Garden Salalah Mirbat ile bu ülkedeki tatil odaklı hizmet çeşitliliğini de genişletti.

Wyndham, zengin bir kültüre sahip olan Jaipur, Varanasi, Mohali ve Udaipur’da Ramada by Wyndham, Howard Johnson by Wyndham ve üst segmentteki Wyndham markaları altında açtığı otellerle, Hindistan pazarında 50 otel sayısına ulaştı. Bu açılışlar, Wyndham’ın 8’i 2022 yılında açılması beklenen yaklaşık 30 oteli kapsayan proje stokuna sahip olduğu Hindistan alt kıtasındaki büyüme kararlılığının bir parçasını oluşturuyor.

Ramada by Wyndham markasının Gürcistan (Tiflis), Birleşik Krallık (Cheltenham), Romanya (Targu Jiu) ve daha pek çok noktayı kapsayan geniş bir coğrafyada açılan 18 yeni otel ile genişlemeye devam etmesi de, EMEA bölgesinde şirket açısından öne çıkan gelişmeler arasında yer aldı.

Wyndham Hotels & Resorts EMEA Başkanı Dimitris Manikis, “Seyahat sektörünün karşılaştığı tüm zorluklar ve aksamalara rağmen Wyndham’ın EMEA bölgesinde imza attığı başarılarla gurur duyuyoruz. Verimli ortaklıklarımızı güçlendirmeye, yeni ve heyecan verici ziyaret noktalarını portföyümüze eklemeye ve markalarımızın erişimini genişletmeye odaklanıyoruz. Büyümeye devam etmemiz, otel ortaklarımızın dayanıklılığının ve Wyndham’ın onlara vaat ettiği ve kattığı değerin bir kanıtıdır. Misafirlerimize daha da çok sayıda, heyecan verici otellerde konaklama sunabilmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. EMEA genelindeki ortaklarımız ve ekiplerimizle birlikte, çalışmalarımızı 2022 yılı ve sonrasında da sürdürmeyi heyecanla bekliyoruz” dedi.

Wyndham’ın 2022’de gerçekleştirmeyi planladığı açılışlardan bazıları aşağıda sıralanıyor:

Wyndham, Türkiye’de İstanbul, Rize, Batman ve daha fazla noktada Ramada by Wyndham, Ramada Encore by Wyndham ve Days Hotel by Wyndham markaları altında açılışlar yapacak.

 Wyndham, bu ay açılması beklenen Wyndham Wroclaw Old Town ile Polonya pazarına ilk kez adım atacak. Şehrin gözde ziyaret noktalarına yakın ve merkezi bir konuma sahip olan bu otelin, 205 şık misafir odası ve zengin olanakları bulunacak.

Almanya’nın Münih şehrinde, şehrin iş merkezinde bulunan Wyndham Garden Munich Messe’nin 267 modern misafir odası bulunuyor ve Wyndham’ın Münih’te ekonomiden üst segmente kadar çeşitli kategorilerde 11 otelin bulunduğu portföyüne katılıyor.

Almanya’da Super 8 by Wyndham markası da büyümeyi sürdürecek ve marka altındaki 10’uncu otelin, Haziran ayında Koblenz şehrinde GS Star ortaklığı ile hayata geçmesi bekleniyor.

Wyndham, TRYP by Wyndham markasını, Korfu adasında açacağı şık bir otel ile Yunanistan pazarıyla buluşturacak. Nisan ayında açılması beklenen TRYP by Wyndham Corfu Dassia’nın 48 odası, modern bir iç tasarımı ve yeşil bahçeleri bulunacak.

Şirket, Kazakistan, Özbekistan ve Gürcistan’da da büyümeye devam edecek. Gürcistan’da yeni inşa edilen Grigoleti Beach Resort, Trademark Collection by Wyndham markası altında bu pazarda açılan ilk otel olacak.

Wyndham, Katar’da 278 odalı Wyndham Grand Doha West Bay Beach ve Suudi Arabistan’daki iki açılışla Ortadoğu’da da büyümeyi sürdürecek.

Himalayaların nefes kesen manzaralarını sunan Ramada by Wyndham Gangtok Hotel & Golden Casino’nun ve Hindistan’ın en işlek ikinci havalimanına kolayca erişim imkanı sağlayan bir noktada misafirlerine konforlu konaklama imkanı sunan 300 odalı Ramada Plaza by Wyndham Mumbai Sahar’ın açılışıyla, şirketin bu ülkedeki büyümesi de devam edecek.

 Wyndham, 2021 yılında EMEA’daki otel ortaklarının pandeminin etkilerinin üstesinden gelmesine destek olmak amacıyla, teknoloji uzmanı OTA Insight iş birliğinde hayata geçirilen yeni gelir yönetimi araçları da dahil olmak üzere bir dizi yeni girişim başlattı. Şirket aynı zamanda, EMEA genelindeki otel ortaklarının ekip üyeleri yetiştirmelerine, birlikte çalışmaya olan ilgilerini artırmalarına ve ekipte kalmalarını sağlamalarına yönelik olarak, eğitim oturumları, podcastler, videolar ve daha pek çok kaynağı içeren yeni bir katılım programını da hayata geçirdi.

Wyndham’ın EMEA ve dünyanın her yerindeki otelleri, dünya genelinde 50 binin üzerinde otel, tatil köyü ve tatil kiralama tesisinin dahil olduğu, dünyanın en cömert otel ödül programı Wyndham Rewards® kapsamında yer alıyor.

 

Gastronomi, Turizm ve Medya Sektörünü Buluşturan GATUMDER Kuruluşunu Gerçekleştirdi.

Gastronomi, Turizm ve Medya Sektörünü Buluşturan GATUMDER Kuruluşunu Gerçekleştirdi

Dünyanın çekim merkezi Türkiye’de binlerce yıllık kültürü, milyonlarca istihdam ve milyarlarca TL’lik ekonomik hareketliliği sembolize eden gastronomi, turizm, medya ve tanıtım sektörlerini tek çatı altında birleştiren GATUMDER, İstanbul Anadolu Yakası’nda alanında tecrübeli isimlerin gerçekleştirdiği ilk toplantı ile resmen kuruldu. Gastronomi Turizm Medya Tanıtım Derneği – GATUMDER, kurucular kurulunu oluşturarak sektörlerine yeni soluk getirecek projeleri için düğmeye bastı.

Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı olarak Tarihçi-Gazeteci-Gurme Yazar-Aşçı-TV Program Yapımcısı Ufuk Güngör’ün seçildiği toplantıda alanlarında kendini kanıtlamış ve sembol isimlerden oluşan kurucular kurulu üyeleri ise şöyle;

Ufuk Güngör, Namık Ekin, Doç. Dr. Nur Ündey, Zeynel Haldun Tüzel, Talip Bayram, Metin Dinçer, Mustafa Pehlivan, Cengiz Yavuz, Mehmet Birtek, Gökhan Oğuz, Birol Akça, Erol Duran, Ercan Yüksel, Adem Giden, Hakan Aydeniz. 

UFUK GÜNGÖR: KÖKLÜ VE BÜYÜK MEDENİYETİMİZİN GETİRİLERİNİ DAHA DA İLERİ TAŞIMAK İSTİYORUZ

Coğrafi konumu ile birlikte tarihi ve kültürel gelişmelerin sonucunda Türkiye’de çok ciddi bir gastronomi zenginliğinin oluştuğuna, beraberinde turizm – medya – tanıtım sektörleri ile etkileşim sonucu ekonominin de lokomotifi olan bir popülasyon oluştuğuna dikkat çeken Kurucu Başkan Ufuk Güngör, sözlerine şöyle devam etti;

GATUMDER’i sadece alanında çeşitli projeler ve çalışmalar gerçekleştirmek için değil, aynı zamanda etkili ve sonuca ulaşan bir ağ oluşturmak üzere kurduk. Beraberinde GATUMDER, sektörlerinde eşsiz bir dijital arşive de dönüşecek. Köklü ve büyük medeniyetimizin getirilerini daha da ileri taşıyacağız. İlk hedefimiz olarak, son zamanlarda önemi daha da iyi anlaşılan“Gastronomi Turizmi” olarak belirledik.

Türkiye’de mutfak kültürü ve yeme-içme, bir anlamda dünyanın gastronomi özeti. O kadar büyük bir zenginliğe sahibiz ki; bunu dışarıdan izlemek de, içinde olup yaşamak da farklı bir duygu.

HAK ETTİĞİMİZ YERE GELMELİYİZ

Tarlalarımızdan sofralara uzanan, sanatla bezenen ve her aşamasında ayrı bir emeğin öne çıktığı gastronomi sektöründe Türkiye’nin parmak ısırtan zenginliği, şüphesiz tesadüf değil. Tarihi gelişmeler, coğrafyalar, iklimler, insanlar, örf ve adetler, savaşlar, göçler gibi birçok sebep, bir anlamda gastronominin çeşitliliğinde ana etken olmuştur. Bugün bir buluttan düşen yağmur tanesi bile, lezzetlerimize etki etmektedir. İşte bu kadar hassas bir döngü içinde olan doğa ile birlikte gastronomi işini aşkla, sevgiyle, keyifle, yaşam tarzı olarak benimseyen kişi, kuruluş ve işletmeler ile yücelmekte, lezzetler yerini bulmaktadır. Sadece çok basit bir istatistikte bile, dünyada turistlerin destinasyon seçerken yüzde 88’inden fazlasının yeme-içme, yani yeni trend “Gastronomi Turizmi” alternatif ve çeşitliliğini ön planda tuttuğunu biliyoruz. Bu süreçte Türkiye’nin gastronomi zenginlikleri, adeta istatistiklere sığmıyor. Ancak başarı sıralamalarında ne yazık ki henüz hak ettiğimiz yerlerde değiliz.Birçok alanda hak ettiğimiz yere gelmeliyiz. Örneğin gastronominin içerisinde ayrı bir başlık olarak turizmi de ele alırsak, yemek turizminde ülkeler arasında 23. sıradayız. Üstelik, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerin de gerisindeyiz. Türkler, yurtdışında yeme-içmeye çok ciddi ücretler harcarken ülkemizde ağırladığımız turistlerde aynı tabloyu göremiyoruz. Rakamlarda yakın zamanda değişiklikler olmakla ile birlikte 124 yemeğimizin Türk Patent Enstitüsü tescilinde olduğu kamuoyuna yansıyor ancak, bu rakamların çok daha fazla olması gerekiyor. Diğer yandan bu yönde bir farkındalık ve ciddi çabalar da var. Coğrafi işaret almak için başvuruda bulunulmuş ve sonucunu bekleyen 185 yemeğimiz var. Bu, gastronomi içerisinde turizm ve tanıtım açısından eksikliği sembolize eden yetersizlik ve sorunlardan sadece biri olarak dikkat çekiyor. Türk lezzetlerinin tadına varan bir turist kesinlikle müdavimi oluyor ancak bizlerin o lezzetleri doğru, eksiksiz ve başarılı bir şekilde turistlere ve ayrıca tüm dünyaya yansıtılmasını, tanıtımını sağlayabilmemiz gerekiyor. GATUMDER olarak bu yönde özel çalışmalar başlattık.

TÜRKİYE, DÜNYA TURİZMİNİN HEM KÖPRÜSÜ, HEM DE MERKEZİDİR

Ülkeler arasında görüş ve rakam farklılığı olmakla beraber Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre dünyada 208 ülke bulunmaktadır. Dünya haritasına hangi açıdan bakarsanız bakın, bu ülkelerin coğrafi olarak tam da merkezinde Türkiye’yi görürsünüz. Turizm zenginliklerini anlatmaya elbet zamanımız yetmez. Dünyayı kıskandıran coğrafi güzelliklerimize rağmen turizmde, iyiye giden gelişmeler ile birlikte daha da hak ettiğimiz yerlere ulaşmak zorundayız. 2018 yılında dünya genelinde en çok ziyaret edilen 6. ülke olduk. Bir genelleme ile baktığımızda Türkiye 22,5 milyar dolarlık turizm geliri ile 15. sırada yer aldı. Bu rakamları daha da yukarılara çekmeliyiz ki, önümüzdeki 5 yıl için Türkiye’de yıllık 100 milyon turist ve 120 milyar dolar gelir hedefi var. İşte bu rakamlara ulaşmak kesinlikle hayal değil ancak, ciddi bir çabanın da gereksinimi ortaya çıkıyor. Bu ve benzeri tüm turizm adımlarında, en küçük ayrıntıdan en büyük projelere kadar GATUMDER bünyemizde alanında tecrübeli isimler, katkılarını sunmak için canla başla hazırlanıyorlar. Türkiye, dünya turizminin sadece köprüsü değil, aslında merkezidir. Bu yönde yapılacak çok ama çok iş var. 

MEDYA VE TANITIM OLMAZSA, GASTRONOMİ VE TURİZM HAK ETTİĞİ NOKTAYA GELEMEZ

Anlattıklarınız, karşınızdakinin anladığı kadardır. Karşımızdakinin anladığı, anlatabildiğimiz kadarıdır. Türkiye’yi, gastronomiyi, beraberinde ciddi etkileşim içinde olduğu turizmi; tüm bu faktörleri, doğru medya tanıtım aksiyonları ile yansıtabiliriz. İşte bunun için de gastronomi ile turizm duayenlerinin, medya ağı ile her an senkronize olması gerekiyor. Başarılı bir tanıtım sadece kendinizi aktarmak değil, bir anlamda geleceğinizi de garanti altına almaktır. Medya ve tanıtım olmazsa, gastronomi ve turizm hak ettiği noktaya gelemez. 

GATUMDER olarak gastronomi ve turizm ile beraberindeki tüm alanlarda medya ve tanıtım aksiyonlarımız için ummalı bir çalışma yürütüyoruz. Özgün içerik üretimlerimiz başta olmak üzere bu yönde ve tüm alanlarda projelerimizin ayrıntılarını, önümüzdeki süreçte kamuoyu ile paylaşacağız. 

ARTIK BİR AİLEYİZ

GATUMDER, rutin çalışmaları ile birlikte etkili ve sonuca ulaşan bir ağ görevi de görecek. Bu nedenle önümüzdeki süreçte aramıza katılmaya hazırlanan ve katılacak olan birçok alanında uzman, rol model, öncü, örnek, başarılı ve tecrübeli isimler; beraberinde kuruluş ve işletmeler tek çatı altında senkronize olacak. Tüm bu çalışmalar ile birlikte artık bir aileyiz. Bunun enerjisini tüm gerçekliği ile; birçok lezzeti tek çatı altında toplarken “kuru fasulyeyi” tema alan Burak Kuru Fasulye Restoran’da gerçekleştirdiğimiz ilk toplantımız ve tadımda hissettik. 

Kurucu Yönetim Kurulu üyelerimiz hakkında kısaca, mesleki ayrıntıları şöyle;

UFUK GÜNGÖR: GATUMDER Kurucu Başkanı, Tarihçi, Gazeteci, Gurme Yazar, Aşçı, TV Programcısı, Tekstilci ve Modacı... Ufuk Güngör, başta Gurme Magazin olmak üzere Kanal 34 ve sosyal medya ile birlikte birçok platformda birçok lezzeti yorumlamaya ve kitlelere ulaştırmaya devam ediyor. Başta Almanya olmak üzere çeşitli ülkeler ile Türkiye arasında köprü vazifesi gören çeşitli çalışmalarını da gerçekleştiren Güngör, network faaliyetlerini geliştirerek sürdürüyor. 

NAMIK EKİN: Birçok dalda ödüllü ve antrenör sporcu, emekli asker, birçok Guinness Dünya Rekoru sahibi, emekli sat komandosu,su altı rekortmeni, pilot, paraşütçü, profesyonel yüzücü, judo eğitmeni… Sayısız ödül ve başarısı ile Namık Ekin, sayfalarca anlatım ile özetlenebilecek başarılarla dolu yaşantısı ve aktif spor faaliyetleri ile dikkat çekmeye devam ediyor. 

NUR ÜNDEY: Kurumsal İletişim ve Marka Yönetimi Uzmanı. Doçent Doktor Nur Ündey, aynı zamanda öğretim görevlisi olarak da alanında birçok başarılı öğrencinin yetişmesini sağladı. Gastronomi alanına ilgisi ve bu yönde yazıları, çalışmalarıyla da dikkat çekmektedir. Aynı zamanda profesyonel turizm rehberidir. Turizm işletmeciliği üzerine ayrıca ciddi çalışmaları ve başarıları bulunan Ündey, İzmir Amerikan Kız Koleji’nin ardından İletişim Fakültesi – Halkla İlişkiler ve Gazetecilik, Lisans, Yüksek Lisans ve Doktorası ile birlikte aktif olarak faaliyetlerine devam ediyor.

ZEYNEL HALDUN TÜZEL: Uluslararası Gurme, Gurme Yazar, Chaine des Rotisseurs tarafından “şövalye” ünvanıyla taçlandırılan gurme, Türk mutfağı uzmanı, fuar ve organizasyon yöneticisi. Özellikle Türk mutfağının köklü lezzetlerine hakim olması itibariyle “yaşayan ansiklopedi” olarak da yorumlanmaktadır. Tüzel, aktif gastronomi faaliyetleri ile yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarını sürdürüyor. 

TALİP BAYRAM: Gazeteci ve Gastronomi Yazarı. Medya, pazarlama, sigorta, otomotiv, tekstil ve gıda sektörlerinde yöneticilik görevlerinde bulundu. 150’nin üzerinde ülkenin yeme içme kültürü hakkında verileri tek çatı altında toplayan, yorumlayan ve gelecek nesillere aktarmak üzere çalışmalarını yürüten Talip Bayram, aktif olarak gazetecilik ve gastronomi faaliyetlerini birlikte yürütmeyi sürdürüyor. 

METİN DİNÇER: Aşçı, İşletmeci, Anadolu Lezzetleri Ustası. “İstanbul’a kuru fasulyeyi sevdiren adam” olarak da yorumlanan Metin Dinçer, köfte ile birlikte 50’nin üzerinde çorba çeşidi ve tatlıları kendi tarzı ile harmanlayarak müdavimlerine sunuyor. İşletme sahibi de olduğu Pendik’teki Burak Kuru Fasulye Restaurant gerek konsepti, gerekse de restoranın fiziki özellikleriyle Türkiye’nin dört bir yanından misafirlerini ağırlarken yatırımcı iş adamı ve aşçı, bu yönde lezzet inovasyon çalışmalarını sürdürüyor. 

MUSTAFA PEHLİVAN: Gıda ve çeşitli sektörlerde yöneticilik görevini uzun yıllar sürdüren işadamı Mustafa Pehlivan, gastronomiye olan ilgisini iş dünyasına da yansıtarak KasapBurger & Steakhouse’u kurarak başarılı bir zincir oluşturdu. Franchise iş geliştirme faaliyetlerini de yürüten Pehlivan; aynı zamanda mimari tasarım ve uygulama şirketiyle de alanında özel uygulamalarıyla faaliyetlerini yürütüyor. 

CENGİZ YAVUZ: Kaçkar Muhallebicisi’nin 3. kuşak temsilcisi ve Chef Aşçı... Türk ve Osmanlı Mutfağı uzmanı. Turizm ve gastronomi alanında hizmet veren birçok uluslararası ve yerli markanın tedarikçisi ve çözüm ortağı. Sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte coğrafi işaretli ürünler ile yerli ve milli arge projelerini de yürüten Chef Cengiz Yavuz; şekersiz, glutensiz, vegan, protein değeri yüksek fonksiyonel gastronomi ürünlerinin de üretilmesi üzerine çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca, 4. kuşağa tecrübe ve deneyimlerini aktarmak için mentor faaliyetlerini de kitlelere ulaştırıyor. 

MEHMET BİRTEK: Gurme, sporcu, gözlemci hakem, fizikçi, tarihçi, öğretmen ve gastronomi aşçı… Yoğun iş temposu ile birlikte gastronomi faaliyetlerini de geliştiren Birtek, MarmaralıGurme adıyla sosyal medya ile birlikte birçok platformda da çalışmalarını yürütüyor. 

GÖKHAN OĞUZ: Engurmen Food Project Expert… Turizm ve gıda sektörlerinde çalışma, araştırma ve inovasyon çalışmalarını yürüten Gökhan Oğuz, başta Almanya olmak üzere birçok ülke ile Türkiye arasında gastronomide köprü olacak anekdotlara imza attı. Franchise işletme müdürlüğü ve yöneticilik çalışmaları ile birlikte ticari faaliyetlerde bulundu. Engurmen Gıda Mentörlük firması ile arge, eğitim, denetim ve franchise danışmanlığı gibi alanlarda hizmet vermeye devam ediyor.  

BİROL AKÇA: Gurme, yazar, danışman… Türkiye’de ilk Aşçılık Derneği üyeleri arasında yer alan Akça, “gurme” gibi kelimelerin gastronomiye kazandırılması aşamasında emeği geçen isimler arasında yer alıyor. İşletmecilik faaliyetlerine devam eden ve 150’nin üzerinde ülkenin yeme içme kültürüne hakim olan Birol Akça, sık sık ülkeler arası seyahatler gerçekleştirerek bilgi ve birikimlerini Türkiye’ye taşımaya devam ediyor. 

ADEM GİDEN: Videographer, Gazeteci, Kameraman, Editör, Metin Yazarı,Geleneksel ve Dijital Medya İçerik Üreticisi… Çeşitli gazete, dergi ve internet haber sitelerinde aktüelden ekonomiye, turizmden gastronomiye, magazinden spora tüm branşlarda özel haber içerik üreticiliğini gerçekleştirdi. BYEGM – Basın/Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü resmi sarı basın kartını aldıktan sonra inovasyon sürecini hızlandırdı. Haber araştırma, üretme, metin yazarlığı, redakte etme ve kitlelere ulaştırılması süreçlerini yöneten Adem Giden, yazılı ve görsel medyanın gereksinimlerini birleştirdi. Videographer olarak kamera çekimi, klip ve reklam üretimi, senaryo yazımı, video kurgu ve montajlanması, animasyonlarla zenginleştirilmesi, seslendirilmesi ve sosyal medya yöneticiliği de gerçekleştiren Giden, ayrıca Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde de eğitimini sürdürüyor. 

HAKAN AYDENİZ: Lezzet Pusulası markasının yanı sıra gastronomi sektörüne ilkleri getiren isimler arasında yer alan Hakan Aydeniz, tecrübelerini yazılı ve dijital mecralar ile kitlelere ulaştırıyor. Birikimi sınırları aşan gastronomi uzmanı Aydeniz, birçok ülkeye gerçekleştirdiği gastronomi ziyaretlerinin yanı sıra bu yönde etkili bir sosyal medya içerik üreticisi olarak çalışmalarını sürdürüyor. 

EROL DURAN: Gastronomi merakını ticari faaliyetleriyle de birleştiren Erol Duran, uzun yıllar gıda pazarlama faaliyetleri gerçekleştirdi. Bursa Kebap Evi bayiliği, ticari çalışmalarında öne çıkanlar arasında yer aldı. Duran, gıda toptancısı olarak birçok öncü işletme ve kuruluş ile çalışmalarını yürütüyor.

ERCAN YÜKSEL: Üniversite sürecinin ardından yeteneklerini tiyatro eğitimi ile taçlandıran Ercan Yüksel, kamu spotu yapımlarında da adından söz ettirdi. Çeşitli sinema, TV, dizi,medya yapım ekibinde de yer alan Yüksel; sektöründe inovasyon çalışmalarını yürütüyor. 

Turizm Teknolojileri Yarışması Ülkemizin Tanıtımında Fark Yaratacak.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Turizm Teknolojileri Yarışması Ülkemizin Tanıtımında Fark Yaratacak

Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 5.yılında yüzbinlerce gencin başvuruda bulunduğu ve Türkiye’nin en büyük para ödüllü Teknoloji Yarışmalarına devam ediyor. Bu yıl 40 ana yarışma-97 farklı kategoride düzenlenen yarışmalardan biri olan Turizm Teknolojileri Yarışmasında da ülkemizin tanıtımında fark yaratacak, yeni fikirlerin çıkış noktası olacak projeler mücadele edecek.  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yürütücülüğünde düzenlenen Turizm Teknolojileri Yarışmasında gençler zengin kültür, turizm imkânlarını ve faaliyetlerini akıllı, yenilikçi bilgi teknolojilerinden faydalanarak tanıtacak çalışmalara imza atacak.

Ülkemizin Zengin Kültür & Turizm Hazinesi Teknoloji ile Birleşiyor…

Turizm Teknolojileri Yarışması kapsamında, yarışmacı adaylarından turizm ve kültür alanlarında teknoloji entegrasyonu ile öğrenilmesini, tanıtımını veya sahip olunan değerlerin farkındalığının artırılmasını, bu alanlarda kullanılan yöntem ve metotların geliştirilmesini sağlayacak ürünler hazırlamaları bekleniyor. Yarışmaya mobil yazılımlar, web yazılımları, prototip, eğitsel oyun, eğitsel simülasyon gibi yazılım odaklı projeler kabul edilirken altı farklı tema sunuluyor.  Yenilikçi kültürel tanıtım, güvenli ve akıllı otelcilik, dijital kültür oyunları, sesli turizm asistanı, sanal cüzdan ve artırılmış gerçeklik ile desteklenmiş oyunlaştırma kurgusundan oluşan temalarla hazırlanacak projelerin turizm sektörümüze katma değer sağlaması hedefleniyor. 

Başvuruların 28 Şubat 2022 tarihine kadar devam ettiği yarışmaya, Türkiye ve yurt dışında öğrenim gören, açık öğretim dahil tüm lise ve lisans, ön lisans, yüksek lisans, doktora olmak üzere tüm üniversite öğrencileri katılabiliyor. Lise ve üniversite öğrencilerini iki ayrı kategori olarak ayıran Turizm Teknolojileri Yarışmasında lise seviyesinde birincilik ödülü 15.000 TL, ikincilik ödülü 10.000 TL, üçüncülük ödülü ise 5.000 TL olarak belirlendi. Üniversite ve üzeri seviyesi takımlar içinse birincilik ödülü 20.000 TL, ikincilik ödülü 15.000 TL ve üçüncülük ödülü 10.000 TL olacak. 

12-14 Ağustos tarihlerinde Rize’de gerçekleştirilecek Turizm Teknolojileri Yarışmasında dereceye giren takımlar ödüllerini 30 Ağustos-4 Eylül 2022 tarihleri arasında millî mücadelenin başladığı şehir Samsun’da Çarşamba Havalimanında gerçekleşecek olan TEKNOFEST 2022’de alacaklar. Bu heyecana ortak olmak için birbirinden farklı teknoloji yarışmalarına https://teknofest.org/tr/competitions/ adresini ziyaret ederek başvurabilirsiniz.

Turizmciler ‘yeni arayışlar’ zirvesinde buluştu

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Turizmciler ‘yeni arayışlar’ zirvesinde buluştu Yeni arayışlar zirvesinde turizmin geleceği konuşuldu

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde çalışmalarını sürdüren Turizm Araştırma Geliştirme Platformu’nun (TU-AR) turizm sektörü ile ilgili çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Bu anlamda Turizm Araştırma ve Geliştirme Platformu’nun (TU-AR) ve ÇEVDODER gibi çok sayıda sivil toplum örgütünün destek verdiği “Turizmde Yeni Arayışlar Zirvesi” – 2 / İnovatif Adımlar, Kadın Girişimciliği ve Markalaşma” zirvesi Gayrettepe’deki Dedeman İstanbul Hotel’de yoğun bir katılımla gerçekleşti. Zirvenin açılış konuşmasını Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, YAPDER Başkanı Celal Toprak, THEPROECO Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Demir ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler yaptı. Zirvede Beyza Toksoy, Dilruba Özcan Hocaoğlu, Kenan Yavuz, Murat Cahit Cıngı, Sevda Yılgaz, Seda Güler, Ayça Bilgin Beslen, Nur Undey, Deniz Tüfekçi, Emine Çelik, Gaye Donay ve Ramazan Becer gibi önemli isimlerde söz aldı. Turizm sektörünün tüm bileşenlerinin bir araya geldiği zirvede turizmin geleceği tartışıldı, turizmde yeni arayışlar, kadın girişimciliği, dijitalleşme, inovatif adımlar ve markalaşma konuları detaylı bir şekilde masaya yatırıldı. 

“Ülkenin refahının yükselmesi için çalışıyoruz”

Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren YAPDER Başkanı Celal Toprak, tüm konuklara hoş geldiniz derken şunları söyledi: “Turizm Araştırma Geliştirme Platformu olarak pandemi başladığından beri turizm sektöründe neler yapabiliriz, sorunlara çözüm nasıl bulabiliriz diye bir beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirmiştik. İlk önerilerimizden biri hibrid turizm oldu. Önemli bir gelişme olarak da Antalya’da bir otelimiz hibrid turizmi başlattı, sonra dalga dalga yayıldı. Sonra online geziler başladı. Turizm sektörü ayakta durmak için çeşitli çalışmalara imza attı. Bizde elimizden geldiğince destek vermeye çalıştık. Ve vermeye de devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Düzce’de gerçekleştirilen kongrede de ilginç fikirler ortaya çıktı. TU-AR, Ekonomi Gazetecileri, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu olarak bu fikirlerin toparlanması açısından çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkenin refahının yukarıya çıkması noktasında kendi işlerimizin yanı sıra yapılması gerekenlerin çalışması içerisindeyiz.” 

“Turizm sektöründe alışkanlıklar değişkenlik gösterdi”

THEPROECO Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Demir de bu zirvede olmaktan onur duyduğunu belirterek, şunları anlattı: “Theproeco markamız bizim kimliğimizi yansıtır niteliğindedir. Gün geçtikçe artan bilinçsiz tüketimleri azaltmak ve doğru ürünlerin kullanılmasını sağlamak için inovatif adımlar ile sürdürülebilir bir dünya oluşturmayı hedefliyoruz. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için turizm, ekonomi ve pazarlama gibi kavramlarda da yeşil mutabakatın sağlanması bizler için büyük bir önem arz etmektedir. 2016 yılından bu yana Silivri’de faaliyet gösteren fabrikamızda en inovatif çevre dostu kağıt üretimi gerçekleştirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Son dönemlerde Türkiye’de güçlü firmaların kağıtped kullanımına geçmesi bize ivme kazandırmıştır. Tüketimin fazla olması nedeniyle çevre ve doğayı korumakla yükümlüyüz. Ürünlerimizde ise özel ormanlarda yetiştirilen ağaçlardan elde edilen hammadde kullanımını gerçekleştiriyoruz. Pandemi nedeniyle tek kullanımlık ürünlerin kullanılmasına teşvik etti. Özellikle turizm sektöründe bu alışkanlıklar değişkenlik gösterdi. Birçok çalıştığımız otelde çevreci yaklaşımlarıyla kendilerini yeniledi. Kullandıkları enerjiden tutunda bardak ve pipetlerine kadar tüm malzemelerin doğal olmasını gerekli sertifikasyonları gerekli hale getirdi. AB standartlarında yeşil sertifikamızın olması da firmamıza değer kattı. Yolumuza daha hızlı bir şekilde ilerlememize destek sağlamıştır. Son olarak şirket bünyemizde çalışan kadın işçilerimizin sektörde yer alan girişimci kadınların ve tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınları Günü’nü şimdiden kutlarım.” 

“Düzce turizmine katkı sağlayacak adımlar atıyoruz”

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü de yaptığı açılış konuşmasında “Turizmde Yeni Arayışlar Zirvesi” kapsamında düzenlenen oturumların tüm paydaşlar için hayırlı sonuçlar doğurmasını, derin bakış açıları ve yeni ufuklar kazandırmasını temenni ettiğini söyledi. Özlü, şunları söyledi: “Turizm benimde üzerinde hassasiyetle durduğum ve önemsediğim bir konu. Düzce’nin bir sıçrama yapmasını turizm gelirlerini büyütmesini turizm eliyle istihdamının artmasını özellikle sahip olduğu potansiyelin tam olarak harekete geçmesini çok istiyorum. Bunun için ekip arkadaşlarımla birlikte projeler üretmeye çalışıyorum. Bizim şelalelerimiz denizimiz, ormanlarımız var. Fındığımız aromatik bitkilerimiz var. Ankara ve İstanbul’un tam ortasında bulunan muhteşem bir lokasyona sahibiz. Dört mevsimi yaşayan bir kentimiz var. Roma medeniyetinin en önemli eserlerinden biri olan iki bin yıllık Konuralp antik kentimiz var. Bu antik kentimize büyük önem veriyoruz. Kazılar hızla devam ediyor. Bu önemli eseri gelecek sene Türk turizminin hizmetine sunmuş olacağız. Geçen ay TÜRSAB ile birlikte önemli bir projenin startını verdik. Düzce’de bulunan Koruköy Tabiat Parkı’ndaki 32 hektarlık alanı sürdürülebilir turizme kazandırıyoruz. Bu parkta günübirlik mesire, kamp ve yürüyüş alanları ve çeşitli aktivite merkezleriyle Düzce’nin turizm potansiyelinin gelişeceğine yürekten inanıyoruz. Yine geçen ay attığımız imzalarla Düzce’nin ilk beş yıldızlı otelini inşa etmek için yola çıktık. 300 milyon TL’lik bir yatırımla şehrimizin ilk beş yıldızlı otelini inşaatına başlıyoruz. 2024 yılında hizmete girecek otel şehrimizin ve bölgenin turizmine katkı sağlayacak.” 

“Turizmde inovasyon tüm politikaların önünde olmalı”

Türkiye için turizm oldukça önemli ve hayati bir sektör olduğunu dile getiren Başkan Özlü, “Turizmin sadece bizim için değil tüm ülkeler içinde önemli olduğunu pandemi döneminde gördük. Şimdi ise içinden geçmekte olduğumuz ekonomik koşullarda bu yıl gelecek turizmden elde edilecek gelirin ülkemize ciddi katkılar sunmasını ekonomimize nefes aldırmasını bekliyoruz. Zirvede gerçekleşecek oturumlarda ülkemiz turizminin aldığı mesafe, eksilerimiz artılarımız avantajlarımız ve geleceğe ilişkin neler yapılması gerektiği gibi önemli konulara çok değerli uzmanlar değinecekler. Ben bu çerçevede özellikle turizmde inovasyon konusunu çok önemsediğimi paylaşmak isterim. Bilim sanayi ve teknoloji bakanlığım döneminde birbirini besleyen bilim, sanayi ve teknoloji politikalarının gelip dayandığı Ar-Ge, inovasyon ve tasarım olduğunu yaşayarak tecrübe ederek gördüm. Bu düğümü çözmemiz gerekiyor. Ar- Ge inovasyonun tüm politikalarımızın başına koymak zorundayız. Çünkü yaşadığımız çağda yeniliğin ve teknolojinin sonu yok. Bu sanayi de tarımda eğitimde de böyle. Artık sizinde dediğiniz gibi turizmde de böyle. Türk turizmin tüm basamakları, tüm kurumları ve insan kaynağı ile birlikte turizmde inovasyonun gerekliliğine inanması bu yönde adım atması gerektiğini düşünüyorum. Rekabet etmek ve sürdürülebilir kazanımlar için tüm politikalarımızın merkezine koymak zorundayız. 90’lı yıllardan ve bugünde turizmin tanıtımını yaparken bazı hatalar yapıldığını düşünüyorum. Ülkemizi sadece deniz, kum ve güneş üçlemesiyle tanıttık. Hatta bunlara yabancılar için ucuzluğu da dahil ettik. Türkiye son yıllarda bu kısır anlayışı terk etmeye başladı. Geniş bir yelpazede ülkemizi tanıtıyoruz. Tüm kentler turizm yarışına girmeye başladılar. Düzce’de mutfak Sanatları Merkezi’ni hayata geçirerek herkesin merakına sunduk. Aynı zamanda isteyen herkese uygulama eğitimleri de veriyoruz. Endüstri 5.0’ın tartışıldığı son yıllarda artık turizmde inovasyonunda tüm platformlarda konuşulmasının zamanının geldiğini düşünüyorum. Turizm alanındaki iş gücünü de mevsimlikten çıkartıp çok daha eğitimli teknoloji kullanabilen vizyonla donatmalıyız. Aynı zamanda girişimcilere de destekler vermeliyiz. Turizm sektörünün paydaşlarının turizm inovasyon merkezleri kurmaları için destek verelim” dedi. Özlü, konuşmasının sonunda bir sonraki zirveye ev sahipliği yapmaktan da mutluluk duyacağımızı belirtti. 

“Dijital dünyada markalar hikayeleriyle konumlandırılmalı”

Açılış konuşmalarının ardından birinci oturuma geçildi. Turizmde Destinasyonun Markalaşmaya Katkısı adlı panelin moderatörlüğünü Beyza Toksoy yaparken, Randa Medya/Karma Türkiye Kurucu Ortağı Dilruba Özcan Hocaoğlu, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Yavuz ve Bentour İstanbul Destinasyon Yönetmeni, Turizm Marka ve Yönetim Danışmanı Sevda Yılgaz konuşmacı olarak katıldı. Randa Medya/Karma Türkiye Kurucu Ortağı Dilruba Özcan Hocaoğlu, dünya ekonomisinin gözbebeğinin turizm olduğunu belirterek, “Gelişen teknolojiyle beraber yeni nesil medya araçları kullanılarak tanıtımların yapılması önem arz ediyor. Rekabette artık eskisi kadar kolay değil. Dijitalde markaları da hikayeleriyle konumlandırmak gerekiyor” dedi. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Yavuz da, “Türkiye’nin her noktası çok önemli ve çok değerli. Turizmin sadece Antalya gibi yerlere sıkışması çok kabul edilebilir bir şey değil. Aslında bir çok yeri öne çıkarmamız ve kendi özelliği ile uyumlu turizm destinasyonu haline getirmemiz gerek” dedi.Bentour İstanbul Destinasyon Yönetmeni, Turizm Marka ve Yönetim Danışmanı Sevda Yılgaz ise markalaşmanın anlamını özetlemek istediğini belirterek “kimlik algısı olduğunu ve biz bu algıya vizyon marka diyoruz” dedi.  

“Ordu turizmini 12 aya çıkardık”

İkinci oturumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler, “Sektörün çok kıymetli temsilcilerine, yıldızlar ordusuna hitap etmekten mutluluk duyuyorum” dedi. Güler, “Yeni arayışlar başlığını sadece turizm, teknoloji değil, tüm konular hakkında yeni arayışlar peşinde olmamız gerek diye düşünüyorum. Dünya değişiyor. Şartlar değişiyor, onu aşmak en büyük hedefimiz olmalı. Türkiye’nin turizm potansiyelini tartıştığımız bugün de gerçekten güzel şehrimiz güzel ülkemiz var. Yeni arayışlar noktasında Ordu’da üç ay olan turizm sezonunu 12 aya yaydık.Kar festivalleri de yapıyoruz. Aynı zamanda yine “Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu” sloganıyla da emin adımlarla ilerliyoruz. Karadeniz’in müthiş bir tarih kültür birikimi var. Yeniden keşfediyoruz ve keşfettikçe sürekli yukarıya doğru müthiş bir ivme kazanıyor. Turizmin potansiyeli çok yüksek. İkinci potansiyelimizde kadınlarımız. Çalışkanlıkları, dürüstlükleriyle…Bunları toplayınca bambaşka bir potansiyel ortaya çıkıyor. 81 ilimizde büyük potansiyel, kaynağımız var. Ordu’nun 300 şelalesi var. Kanyonları, yaylaları mevcut. Karadeniz’i gelin keşfedin. Her bölgesi görülmeye değer.  Yeni Arayışlar zirvesinde ben de bir öneri sunmak isterim. Aslında serbest piyasa başıboşluk değildir. Dengeyi sağlamak açısından, eksikleri görmek açısından, turizm kurumlarına kaynak üretmesi açısından düzenleyici bir kurum çalışabilir. Hem ilimizi hem de tüm Karadeniz’i kapsayan yeni bir turizm planı oluşturulmalı. Gemi seyahati, sağlık turizmi gibi alanlarda yenilikleri bölgeye kazandırabiliriz” diye konuştu. Pandemi sonrası farklı bir ortam oluştuğunu belirten Başkan Güler, “Meyve toplayabileceğiniz, anı biriktirebileceğiniz, fındık toplayabileceğiniz, sahilinde yürüyüş yapabileceğiniz bu ilde farklı alternatif turizmi olanaklarını sağlayabilir, ön ayak olabiliriz. Gıda güvenliği ve iklim değişikliği konularındaki yaşananları bölge olarak avantaja çevirebiliriz” ifadesini kullandı. 

“Ekoturizmin önemi daha da arttı“

Zirvenin ikinci oturumu ise Turizmde Yeni Arayışlar ve Kış Turizmi ve Alternatif Turizm Adımları oldu. Seda Güler’in moderatörlüğündeki panele Kastamonu Kadın Derneği Genel Başkanı Emine Çelik, Kayseri Erciyes AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı, WyndhamHotels & Resorts EMEA Türkiye Bölge Direktörü Ayça Bilgin Beslen ve Doç. Dr. Nur Ündey konuşmacı olarak katıldı.  Kastamonu Kadın Derneği Genel Başkanı Emine Çelik, yerel yönetimlerin önemine dikkat çekerek, “Özellikle belediyelerin kent turizminin tanıtılmasında büyük görev düşüyor” diye konuştu. Kayseri Erciyes AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngıda, ülkemizin yüzde 70’nin dağlarla kaplı olduğunu belirterek, deniz, kum, güneşe sıkışan turizmini dağlara çekmekte zorluk yaşadıklarını vurguladı. WyndhamHotels& Resorts EMEA Türkiye Bölge Direktörü Ayça Bilgin Beslen de markalaşmanın önemine dikkat çekti ve markalaşmayı istikrarlı bir şekilde sürdürmek önemli” dedi. Doç. Dr. Nur Ündey de pandemiyle birlikte ekoturizmin öneminin arttığını vurguladı ve “İnsanlar sakin doğada deneyim yaşamak, gastronomi tatmak, doğayı deneyimlemek, doğal besinleri tüketmek, yeşili doğa dostu turizmi istiyor” diye konuştu. 

“Turizmde dijitalleşme ivme kazanıyor”

Zirvenin son oturumu ise Turizmde İnovatif Adımlar, Kadın Girişimciliği ve Dijitalleşme başlığı ile düzenlendi. Gülcan Tuğ’un moderatörlüğündeki oturuma Seven Tur Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Tüfekçi, Maji Sanat Galerisi Sahibi Gaye Donay ve Holimax Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer panelist olarak katıldı. Maji Sanat Galerisi Sahibi Gaye Donay, sadece İstanbul’da değil tüm Türkiye’de de sanata destek olduklarını belirterek, “Titanic Otel’de sergi yoğun ilgi gördü ve sanatçılara istihdam sağlamış olduk” dedi. Holimax Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Becer de turizmin, sanatın dijitalleşmede ivme kazanma evresinde olduğunu ve yüzyılda yaşanan değişimlerin bir yıla indiğini anlattı. Seven Tur Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Tüfekçi de özellikle pandemi döneminde seyahat acentalarının değişim ve dönüşüme uğradığını ifade etti. Oturumların ardından zirvede sektörün önemli isimlerine vefa ve başarı ödülleri takdim edildi.  

Altor Danışmanlık bu yıl yüzde 100 büyüme hedefliyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Altor Danışmanlık bu yıl yüzde 100 büyüme hedefliyor 

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sektörünün öncü şirketlerinden Altor Danışmanlık, bu yıl yüzde 100 büyüme hedefliyor. ERP sektöründe 25 yılı aşkın bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduklarını anlatan Altor Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Torun, bu yıl otomotiv, ambalaj ve kimya başta olmak üzere tüm sektörlere hizmet vereceklerini kaydetti. Ağırlıklı olarak Marmara Bölgesi’nde çalışırken, bu yıl rotayı Anadolu’ya çevireceklerini ifade eden Mehmet Torun, ülke geneline hizmet verdiklerini belirtti. 

Pandemi nedeniyle son iki yıldır ertelenen ERP yatırımlarının bu yıl hız kazanacağını kaydeden Mehmet Torun, şunları söyledi: 

“Pandemi nedeniyle sektörümüzde ertelenen birçok yatırım olsa da, Altor Danışmanlık olarak bu dönemde ciddi bir büyüme gösterdik. 2 uluslararası, 2 savunma sanayi sektörü olmak üzere 20 civarında firmaya hizmet vermeye devam ediyoruz. 2022 yılında ise, son iki yıldır ertelenen ERP yatırımlarının hız kazanacağını gözlemliyoruz ve firma olarak 2022 yılı hedeflerimiz büyüktür.” dedi. 

 Pandemi bilinen normalleri değiştirdi, oyun yeniden başladı 

Pandemiyle birlikte bilinen normallerin değiştiğinin altını çizen  Mehmet Torun, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Pandemi, bilinen tüm normalleri değiştirdi. Kartlar yeniden karıldı ve oyun yeniden başladı. Pandemiyle birlikte iş hayatında birçok şey değişti. İhtiyaç ve yaşam şeklinin değişmesi de, firmaları hem olumlu, hem de olumsuz yönde etkiledi. Dijitalleşmeye yatırım yapan firmalar sokağa çıkma yasağı geldiğinde de çalışmalarını aralıksız sürdürürken, bu yatırımı yapmayanlar ya da geç kalanlar, ciddi maddi kayıplara uğradılar. Birçok firma hatta sektör yok olurken, yeni firmalar ve sektörler hayatımıza girdi. Pandemi firmalarda, platform tabanlı rekabet savaşlarını başlattı. Online iş modelleri zorunlu hale geldi. Yeni dijital iş modeli talepleri çoğaldı ve geliştirilmeye başlandı. Bu süreçte iş ortağı olduğumuz Canias Erp’nin %100 web tabanlı altyapısı ile, bu boşluğu doldurduk ve müşterilerinin dijitalleşmesine katkı sağladık. Canias Erp ürünümüzün, web tabanlı oluşu, işletme dışından da kullanılabiliyor oluşu, müşterilerimizin evinden de programı kullanmasını sağladı. Bizden talep ettikleri destekleri, bizler de uzaktan online olarak verebildik. Eğitimler, ek yazılımlar ve gerekli danışmanlık süreçlerini online olarak gerçekleştirdik. Müşteri adaylarından gelen program isteklerine de online cevaplar verdik. Her biri ayrı lokasyonlarda bulunan müşteri adayı personellerine, yine her biri başka lokasyonlarda bulunan danışman kadrolarımızla online demolar yaptık. Daha da ilerisi, referans ziyaretlerimizi de online ortamda gerçekleştirdik. Kısaca, Canias4.0 teknolojisinin sunduğu IoT, caniasIQ, iasDB ve TROIA çözümleriyle, hizmet verdiğimiz şirketlerin iş süreçlerinin tamamen entegre bir şekilde çalışmasını sağlıyor, hız ve verimlilik kazandırıyoruz.” diye konuştu. 

Balıkesir Kahvaltısı dünya markası olma yolunda....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Balıkesir Kahvaltısı ile bir dünya markası olacak. 

 Balıkesir Kahvaltısı ve “Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali” lansmanı 21 Şubat 2022 tarihinde Avlu Kongre ve Kültür Merkezinde yoğun katılım ile gerçekleştirildi.

Lansman, gastronomi turizmi derneği temsilcileri, diğer gastronomi şehirlerinden ilgili STK’lar ve basın mensuplarının yer aldığı yaklaşık 500 kişilik katılımcıyla gerçekleştirildi. 

Gastronomi Şehri Olma Yolunda Emin Adımlarla İlerleniyor

İki yılı aşkın süredir Balıkesir Valiliği koordinasyonunda yürütülen Marka Şehir Balıkesir çalışması kapsamında “Lezzet Dolu Balıkesir” mottosuyla Balıkesir’in gastronomik değerleri ön plana çıkarılıyor.  

Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Üniversitesi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Ticaret Borsası ve GMKA işbirliği ile yürütülen Gastronomi Şehri Balıkesir projesi ile Balıkesir’in kahvaltılık ürünleri “Balıkesir Kahvaltısı” çatısı altında markalaşıyor.

Balıkesir Lezzetleriyle Bir Kahvaltı Şehri

Lansman, katılımcılara yaklaşık 3,5 ay süren ve 12 kişilik ekip ile hazırlanan ve telif başvurusunda bulunulan Balıkesir Kahvaltısı ikramıyla başladı. Coğrafi işaretli ürünler de dahil olmak üzere 30 çeşit yöresel ürünü barındıran Balıkesir kahvaltısı katılımcılardan tam not aldı.

Kahvaltı ikramının ardından GMKA Turizmde Destinasyon Yönetimi Birim Başkanı Candan Şahin tarafından Balıkesir Kahvaltısı ve Uluslararası Balıkesir Kahvaltısına ilişkin sunum gerçekleştirildi.Balıkesir kahvaltısındaki ürünler kısa filmler ile tanıtıldı.

-Zeytin ve zeytinyağı

-Mihaliç kelle peyniri

-Seferberlik çöreği

Lansmanda misafirimiz olan ulusal şeflerimize, çalışmalarımızda bize destek veren Gastronomi Turizmi Derneği’ne ve Balıkesir Kahvaltısı çalışmalarında destek veren firmalara protokol tarafından hediye takdimi ve hatıra fotoğraf çekimi ile program sonlandı.

Kolaysoft Teknoloji 2022 yılında yurtiçi ve yurtdışında büyüyecek

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Kolaysoft Teknoloji 2022 yılında yurtiçi ve yurtdışında büyüyecek 

Türkiye’nin lider özel entegratörü Kolaysoft Teknoloji, 2022 yılında yurtiçi ve yurtdışında büyümeye devam edecek. Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketi araştırmasında, sistem entegratörü ve iş ortağı kategorisinde “Yılın e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Hizmeti” birincisi olan Kolaysoft Teknoloji, bu yıl gerek yurtiçinde, gerek İngiltere’de açtığı ofisi ile büyümesini sürdürecek.   

2022 yılında birçok başarıya imza atacaklarını kaydeden Kolaysoft Teknoloji AŞ Genel Müdürü Kezban Boztürk, şunları söyledi: 

“Biz, her yeni bir yıla başladığımızda, bu yıl bizim yılımız diyoruz. Yılı da, gerçekten bizim yılımız olarak kapatıyoruz. 2022 yılının hedeflerini ürünlerimize göre yaptık ve yeni ürün hedefleri de koyduk. 2022’de sahaya dokunan, gerçekten de ihtiyaca deva olan ürünlerimizle müşterilerimizin yanında olacağız. Yurtiçinde 2022’nin sonunda İstanbul ofisimizi açmayı planlıyoruz. Yurtdışına da açılıyoruz ve İngiltere’de Kolaysoft’un ofisini açtık. Ülkemizin globalde rekabet edebileceği en büyük alanlardan birisi de yazılım dünyasıdır. Türkiye olarak,  dünyada yazılım sektörü ile rahatlıkla rekabet edebileceğimizi düşünüyorum. Gerek deneyimimiz, gerek işi sahiplenmemiz, gerekse pratik yanlarımızla, yurtdışına bu anlamda iyi bir kaynak olacağımızı düşünüyorum.” dedi. 

“Kuluçka entegratörlere” destek veriyor 

Ülkemizin ilk 500 bilişim şirketi araştırmasına göre, sistem entegratörü ve iş ortağı kategorisinde “Yılın e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Hizmeti” birincisi olduklarını anlatan Kolaysoft Genel Müdürü Kezban Boztürk, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Firmamıza, entegratör olmak için çok fazla firma geliyor. Entegratör olmak gerçekten maliyetli bir konudur. Gerek entegratörün kendi bünyesinde bulundurması gereken kaynak, gerek denetim, gerekse sertifikalar anlamında oldukça maliyetlidir. Bize gelen paydaşlarımızın, hemen entegratör olmalarını önermiyoruz. Diyoruz ki, belli bir müşteri büyüklüğüne ulaşın ve sizi çevirecek bir büyüklüğe geldiğinizde, entegratör olmanıza destek verelim. Bu anlamda da aslında, Türkiye’de bir ilkiz ve kuluçka entegratörlere destek vermekteyiz. Kuluçka entegratörlere, kendi logo giydirmeleri ile portallarını yapıyoruz. Altyapı olarak, bizim altyapımızı kullanıyorlar. Belli bir büyüklüğe ve tatmin edici bir gelire ulaştıklarında ise, özel entegratör olmaları için desteğimize devam ediyoruz. Şuan, kuluçkada olan 20’nin üzerinde paydaşımız bizimle birliktedir. Geleceğin entegratörlerini  birlikte modelliyoruz diyebiliriz. Bu nedenle, hem Kolaysoft Teknoloji olarak, hem altyapı hizmeti sunduğumuz özel entegratörler, hem de kuluçkadaki entegratörleri değerlendirdiğimizde, e-Dönüşüm pazarının yaklaşık %25’nin altyapısını Kolaysoft Teknoloji olarak bizler sağlıyoruz. e-Dönüşüm pazarında söz sahibi olan lider teknoloji şirketiyiz.” diyerek sözlerini tamamladı. 

Nazım Kitabevi sektöründe bir ilke imza atıyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Öğrenciler, veliler ve öğretmenler için özel bir eğitim motivasyon programı hazırlandı 

Çeyrek asırdır eğitim sektöründe önemli bir rol üstlenen Nazım Kitabevi kuruluşunun 25.’ci yılında, marka ve iletişim alanında lider konumda olan AL Danışmanlık ile öğretmen, öğrenci ve velilere yönelik ‘Yaşam Okulu Eğitim Motivasyon Programı’ hazırladı. Nazım Kitabevi’nde geçtiğimiz gün Nazım Kitabevi Kurucusu Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Gökel ve AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel arasında eğitimde işbirliği protokolü imzalandı. 

Eğitim camiasında fark yaratacak bir proje 

Eğitim camiasına yeni bir soluk getirmeyi hedeflediklerini açıklayan Nazım Kitabevi Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Gökel, şunları söyledi: 

“İçinde bulunduğumuz dönemde motivasyona, anlaşılmaya ve kendini güncellemeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bizler de bu zorlu süreçte; sınava hazırlanan sevgili öğrencilerimiz, çocukları sınava girecek olan değerli velilerimiz ve bu yoğun tempoda görev yapan kıymetli öğretmenlerimiz için hem motivasyon, hem bilgi güncelleme, hem de yoğun tempoda bir pencere açma imkanı verecek ve fark yaratacak bu programı hazırladık. Çalıştığımız okullar için özenle tasarladığımız bu programın eğitim camiası için olumlu sonuçlar getirmesini diliyoruz.” dedi. 

Alanında uzman isimler seminerler verecek 

Nazım Kitabevi Kurucusu Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Gökel ile AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel'in projesi olan bu önemli çalışmayı, Nazım Kitabevi Genel Müdür Yardımcısı Demet Atay yürütüyor. Yaşam Okulu Eğitim Motivasyon Programı’nda; Prof. Dr. Berat Bir, Türkiye Hafıza Şampiyonu Rukiye Eyaz Çal, Motivasyon Konuşmacısı İsmail Karasu eğitim verecek dikkat çeken isimler arasında yer alıyor. Alanında uzman AL Danışmanlık kadrosu tarafından hazırlanan projede, Etkin İletişim, İmaj Yönetimi, Diksiyon ve Güzel Konuşma, İletişimde Koçluk Yaklaşımı, Başarı ve Motivasyon, Zaman Yönetimi ve Planlama, Duygusal Zeka, Stres Yönetimi gibi konularda seminerler verilecektir. Öğrenci, öğretmen ve veliler için kapsamlı  bir program olan Yaşam Okulu Eğitim Motivasyon Programına katılıp, eğitimi tamamlayanlar, Ayşen Laçinel Akademi Eğitim Sertifikasını alacaktır. Programla ilgili detaylı bilgiye Nazım Kitabevi iletişim kanalları üzerinden ulaşılabilir.

Yeni Taigo: Volkswagen'in ilk SUV coupe modeli..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Volkswagen SUV ailesi büyüyor

Dünya çapındaki SUV atılımını Türkiye pazarında da başarılı bir şekilde devam ettiren Volkswagen, Touareg, Tiguan ve T-Roc’tan sonra ailenin yeni üyeleri T-Cross ve Taigo’yu satışa sunarak SUV segmentindeki iddiasını güçlendiriyor.

Markanın, B SUV segmentinde satışa sunacağı Yeni Taigo ve T-Cross modelleri Şubat ayının son haftasında Aykan showroomlarında yerini almaya hazırlanıyor.

Volkswagen Binek Araç tam anlamıyla bir SUV model atağına girdi. Touareg, Tiguan, Tiguan Allspace ve T-Roc modellerine ek olarak Taigo ve T-Cross modellerini pazara sunmaya hazırlanan marka, kompakt SUV sınıftaki gücünü de tazeliyor.

Şubat ayı son haftasında Volkswagen markasının Adana, Kayseri ve Osmaniye yetkili satıcısı Aykan’da yerini alacak olan Yeni Taigo, 1.0 lt TSI 95 PS 5 ileri manuel, 1.0 lt TSI 110 PS 7 ileri DSG ve 1.5 lt TSI 150 PS 7 ileri DSG olmak üzere 3 farklı motor seçeneği, 3 farklı donanım paketiyle 515.000 TL’ den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim liste fiyatlarıyla satışa sunuluyor. Aynı segmentte fonksiyonel ve pratik çözümler sunan diğer SUV modeli T-Cross ise 1.0 lt TSI 110 PS 6 ileri manuel ve 7 ileri DSG motor seçeneği, 2 farklı donanım paketi ile 448.300 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim liste fiyatlarıyla müşterilerin beğenisine sunuluyor.

Yeni Taigo: Volkswagen'in ilk SUV coupe modeli

Avrupa ile paralel zamanlamada Türkiye pazarına sunulan ve Aykan showroomlarında yerini alacak olan Yeni Taigo, sportif SUV Crossover sınıfına yeni bir enerji getiriyor. Volkswagen'in ilk SUV coupe modeli olan Yeni Taigo, zamansız ve karakteristik tasarımı, sportif duruşu, günlük kullanım kolaylığı ve zengin standart donanım seçenekleriyle ilk bakışta bile duyguları harekete geçirmeyi başarıyor. Standart olarak; LED farlar, tamamen dijital bir kokpit ve yeni nesil bilgi-eğlence sistemleri (MIB3) ile donatılan 4,271 metrelik SUV coupe, sınıfının teknoloji standartlarını yeniden belirliyor.

Yeni modelin ön ve arka tasarımı oldukça karakteristik. Farlardan stop lambalarına kadar tüm dış aydınlatma elemanları standart olarak LED teknolojisine sahip. Yeni aydınlatma tasarımı gündüz ve gece sürüşlerinde benzersiz bir ışık imzası oluşturuyor. Taigo, Style donanım seviyesinden itibaren standart olarak ışık şeridine sahip ön radyatör ızgarası ve IQ.LIGHT LED matrix farlarla donatılıyor. Böylece, karakteristik LED ışık şeridini sunan diğer Volkswagen modelleri Golf, Yeni Polo ve Yeni Tiguan Allspace ile tasarım açısından bir bağ kuruyor. Arkadaki kesintisiz ışık şeridi, aracın genişliğini ve karakterini güçlendiriyor. Bunun dışında Life donanım seviyesinden itibaren yan aynalarda projeksiyon ışığı standart olarak sunuluyor.

T-Cross: Fonksiyonel ve pratik kullanımıyla mükemmel bir yol arkadaşı 

T-Cross, pratik, çok yönlü ve esnek kullanım özellikleriyle Volkswagen'in hızla büyüyen SUV ürün ailesini tamamlıyor. Gelişmiş fonksiyonel özellikleriyle şehir için kullanıma çok uygun, sağlam bir yol arkadaşı olarak aynı zamanda maliyet fayda ilişkisini en üst seviyeye taşıyor.

T-Cross, 4,12 metre uzunluğunda, 1,58 metre yüksekliğinde ve 1.76 metre genişliğinde yapısıyla tam bir şehirli SUV. Şubat ayı sonunda Volkswagen Yetkili Satıcılarında 448.300 TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim fiyatıyla yerini alacak olan T-Cross, fonksiyonellik, güvenlik ve konfor ihtiyaçlarını karşılayan eksiksiz bir paket sunuyor.

TARKAN, “GEÇÇEK” ŞARKISINA AİT KLİBİN TEASER’INI YAYINLADI..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

TARKAN, “GEÇÇEK” ŞARKISINA AİT KLİBİN TEASER’INI YAYINLADI

Megastar Tarkan’ın beklenen yeni şarkısı ve video klibi için geri sayım devam ediyor. Bugüne kadar tüm hazırlık aşamalarında kendi sosyal medya hesaplarında şarkısıyla ilgili küçük sürprizler paylaşan Tarkan, bugün paylaştığı teaser ile sevenlerini heyecanlandırdı. 

Tarkan, uzun bir aradan sonra yayınlayacağı yeni şarkısının hazırlıklarına devam ederken, bir yandan yaptığı sosyal medya paylaşımlarıyla da yeni şarkısı için heyecanı arttırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarında şarkının intro’sundan kısa bir bölüm paylaşan Tarkan, bugün klibinden paylaştığı yeni görüntülerle heyecanın dozunu arttırdı. 

Şarkının video klibiilk kez 17 Şubat’ta,Youtube Shorts iş birliği ile Tarkan Youtube kanalında yayınlanacak.

Pek çok hitinde olduğu gibi sözü ve müziği Tarkan’a ait olan “Geççek”in düzenlemesi de yine Ozan Çolakoğlu imzasını taşıyor. Yapımcılığını HittMüzik Prodüksiyon’un üstlendiği “Geççek”in mastering’i ise ABD’de bulunan SterlingSound’da yapıldı.

Yönetmenliğini İrfan Yıldırım’ın, yapımcılığını Anima İstanbul’un, prodüksiyonunun ise Anima İstanbul ve Hitt Müzik ortaklığı ile yapıldığı video klibin 4 gün süren çekimleri İstanbul’da 20’den fazla lokasyonda, yaklaşık 30 oyuncu ve 60 kişilik bir ekiple gerçekleştirildi.

#Tarkan 

https://www.youtube.com/user/Tarkan

https://www.instagram.com/tarkan/

https://twitter.com/tarkan

https://www.facebook.com/tarkan

Isı pompaları, cari açığın ve enerji tasarrufunun ilacıdır

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Sanayide ve konutlarda ısı pompası kullanılsaydı, Türkiye’nin enerji maliyeti önemli oranda azalırdı ve cari açığımızda en az %30’luk bir tasarruf elde edebilirdik. 

Son aylarda artan enerji maliyeti nedeniyle iş dünyası ve vatandaşlar, enerji maliyetini düşürecek ve doğalgaz bağımlılığına son verecek teknolojileri araştırmaya ve ısı pompalarına yönelmeye başladılar. 

Önümüzdeki dönemde ısı pompalarının konutlarda, sanayide, otellerde ve avm’lerde daha yoğun kullanılmaya başlayacağını ifade eden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi: 

“Isı pompaları, doğalgaz bağımlılığından kurtulmak ve cari açığın azaltılması için en verimli ve etkili, alternatif ısıtma ve soğutma teknolojisidir. Bu nedenledir ki, doğalgazlı sistemlerin yerine, Avrupa ülkeleri ve Amerika’da %70 oranında yaygın olarak ısı pompaları kullanılmaktadır. Türkiye’de ısı pompası üreten ve geliştiren ilk üreticiyiz ve bu konuda bilinçlendirme sağlamak ve yenilenebilir enerji konusunda bilgi vermek için kamu ve özel sektörde faaliyetler yürütüyoruz. Eğer bugün, ülkemizdeki konutların yarısında ısı pompası kullanılmış olsaydı, bir nükleer enerji reaktörü kadar enerji tasarrufu sağlanırdı ve cari açığımız önemli oranlarda düşebilirdi. 

Konutlar ve sanayide ısı pompası kullanılsaydı, cari açıkta %30’luk bir tasarruf sağlanırdı   

Son aylarda dünyada ve ülkemizde yaşanan enerji darboğazına değinen Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti:

“Son aylarda tüm dünya ve Türkiye’de, enerji darboğazı yaşanmakta ve enerji maliyetleri çok artmaktadır. Bu bağlamda, fabrikalar, endüstriyel işletmeler, oteller ve Avm’ler artan maliyetlerini düşürmek için alternatif ekonomik enerji kaynakları arayışına girmişlerdir. Bu konuda talebe yanıt verebilecek en etkin ve verimli çözüm, ısı pompalarının endüstriyel uygulamasıyla sağlanacaktır. Bu anlamda, birçok büyük fabrika ve endüstriyel kuruluşlarda proseslere CoolAer Isı Pompası uygulaması ile %80’leri bulan enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Kesinlikle ifade edebiliriz ki, endüstriyel ısı pompası çözümleri, proje yerine ve prosese göre, sabit yatırımı bir yıl ile 2,5 yıl arasında amorti edebilmektedir. Mesela, Gaziantep’teki Türkiye’nin en büyük zeytinyağı fabrikasında sadece bir prosese koyduğumuz ısı pompası ile 3 yıl önceki elektrik birim fiyatlarıyla 150.000 TL aylık tasarruf sağlanmıştır. Bugünkü rakamlarla 400.000 TL aylık tasarruf sağladığını tahmin etmekteyiz. Özetle, ülkemizdeki 23 milyon civarında tahmin edilen konutların %50’sinde kademeli olarak ısı pompası kullanırsak, cari açığımızda en az %30’luk bir tasarruf etme ve doğalgazda yabancı ülkelere bağımlılığımızı düşürmenin mümkün olacağına inanıyoruz. Bu nedenledir ki, tüm Avrupa’da ısı pompası kullanım oranı %70-75’i geçmiştir. İlave olarak buna endüstriyel tesislerdeki ısı pompası uygulamalarını dahil edersek, Türkiye’nin petrol, doğalgaz gibi fosil yakıt ithalatını yarıya yakın oranda düşürebiliriz. Bizim önerimiz, başta TOKİ, Emlak Konut gibi kurumlardan başlayarak, kademeli olarak Avrupa’da olduğu gibi ısı pompalarını teşvik ve zorunlu kılmaktadır.” diye konuştu. 

Canovate Group şirketleri arasında yer alan CoolAer İklimlendirme Sistemleri AŞ firması, hava, su ve toprak kaynaklı ısı pompalarının yanı sıra; hava ve su soğutmalı chiller grupları, hassas kontrollü klima sistemleri, inrow soğutma sistemleri, pano klimaları, indirekt adyabatik soğutma sistemleri, free cooling box gibi geniş ürün yelpazesinde üretim yapmaktadır. 

“Kredi çekerek, araba, ev satarak kripto para yatırımı olmaz”

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Dikkat Kripto para uzmanı uyardı: 

“Kredi çekerek, araba, ev satarak kripto para yatırımı olmaz”

Kripto para uzmanı Hamza Özkan Cıbır, kripto paraya ilk defa yatırım yapacakları uyardı. “Yatırımcı ilk defa giriyorsa, kendisini üzmeyecek bir rakam ile girmesi lazım.” diyen Cıbır, “Yatırımcı bir coin ile ilgili haber gördüğünde hemen almamalı, bunu araştırmalı, başka kaynaklardan da mutlaka teyit ederek buna göre hareket etmeli.” şeklinde konuştu.

Yakın dönemde Bitcoin’deki sert düşüşü değerlendiren kripto para uzmanı Hamza Özkan Cıbır, “Bitcoin’deki son sert düşüşü aslında hiç beklemiyorduk. Biraz aşağı inebilirdi, ama bu kadarını kimse beklemiyordu. Geçmiş dönemdeki sert düşüşlere baktığımızda bir sebebe bağlı olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Örneğin bir ülkenin yasaklaması ya da FED, SEC gibi kuruluşların faiz kararları, ancak bu kez bu olasılıklar hiç devreye girmedi. Son 3 yıldan beri cripto para sektörüne büyük oyuncular girdi. Daha öncesinde kurumsallar yoktu. Büyük oyuncular, kurumsal firmalar diğer tabir ile ‘balinalar’ piyasada silkeleme yaparak, panik oluşturup dipten alım yaptılar. Tabi ki sadece bu da değil. Büyük borsalarda kaldıraçlı işlemlerde botların işlem yapması bir tarafa, bundan sonra ne olur derseniz? Büyük oyuncular alttan yeterince toplama yaptı ve artık karlı satış için yükselişe geçecektir. Bir de 60 bin bandından alan büyük yatırımcılar söz konusu, bunlar zararına satmayacakları için mutlaka yükseliş hamlesine geçeceklerdir.” dedi.

ÇOK FAZLA DALGALI GRAFİĞİ OLAN COİNLER KESİNLİKLE ÇOK BÜYÜK RİSK TAŞIMAKTADIR.

Kripto para borsasına yatırımcıları riskler konusunda uyaran Cıbır, çok önemli tavsiyelerde bulundu. “Kripto para yatırımı yaparken kesinlikle kredi çekilip, ev - araba satılıp ya da elinizdeki son parayı yatırıp bu işlere girilmez. Yatırımcı ilk defa giriyorsa, kendisini üzmeyecek bir rakam ile girmesi lazım. Örneğin toplamda 100 lirası varsa bunun 10 lirası ile girebilir. Ayrıca bu konuda güvenilir bir uzmandan destek almak ya da konu ile alakalı ayrıntıları içeren eğitim videolarını izlemek gerekir. İlk yatırım kesinlikle marjin dediğimiz coinler olmalı, çünkü bu coinler yıllardır piyasada olduğundan dünyada kabul görmüş olanlardır, kısa vadede düşse bile uzun vadede kazandırır.  Çok fazla dalgalı grafiği olan coinler kesinlikle çok büyük risk taşımaktadır.”

KRİPTO PARA PİYASALARINDA KAYBETMEMEK İÇİN DİKKAT EDİLECEKLER…

Kripto para borsasında yatırımcıların para kaybetmemesi için mutlaka sabırlı ve soğukkanlı olmaları gerektiğinin altını çizen kripto para uzmanı Özkan Cıbır,” Kaybetmemek için aldığımız coine stoplos koymak önemli. Bu ne anlama geliyor? 100 liraya bir coin aldınız varsayalım yükseleceğini bekliyorsunuz, terse bir hareket olursa yüzde 30 düştüğünde otomatik sat dersiniz ve bu kadar zararla çıkarsınız. Ayrıca önemli bir noktaya da değinmek gerekirse; yatırımcı bir coin ile ilgili haber gördüğünde hemen almamalı, bunu araştırmalı, başka kaynaklardan da mutlaka teyit ederek buna göre hareket etmeli. Ayrıca dalgalanma dönemlerinde de eğer yatırımcının, yatırdığı para kısa sürede gerekli değilse hiç bir şey yapmadan beklemek lazım, özellikle marjin coinler ne kadar düşerse düşsün tekrar yükselecektir. Buna biz bazen düzeltme deriz.

KRİPTO BORSASINDA GÜVENİLİR KURUMLARI DİĞERİNDEN AYIRT EDEBİLMEK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Kripto borsasında güvenilir kurumları diğerinden ayırt edebilmek için dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Özkan Cıbır, güvenilir kripto borsası özelliklerini şöyle sıraladı:

Borsalarda olan coin adetine bakmalı

Borsadaki hacme bakmalı

Bankalar ile çalışıp çalışmadığına bakmalı

Sahipleri kim, yönetimde kimler var, açık ve belli olmalı

Basındaki haberlere bakmalı

Teknolojisine bakılmalı

Test edilmeli, ufak bir rakam ile işlem hızına bakılmalı

The Ritz-Carlton, Istanbul, yönetim kurulu kadrosundaki değişiklikleri duyurdu.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

The Ritz-Carlton, Istanbul Yönetim Kurulu Yeni Atamalarla Güçlendi

Turizm sektöründe sürdürülebilir yenilikleri hayata geçirerek, lüks konaklama anlayışını 21 senedir devam ettiren The Ritz-Carlton, Istanbul, yönetim kurulu kadrosundaki değişiklikleri duyurdu. 

The Ritz-Carlton, Istanbul, yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. 2009 yılından bu yana aralıklarla The Ritz-Carlton, Istanbul bünyesinde görev yapan Ela Ergin, otelin yeni Genel Müdürü olmasının ardından otelin yönetim kurulunda da yeni atamalar gerçekleşti. 

2012 yılından bu yana aralıklarla The Ritz-Carlton, Istanbul bünyesinde görev yapan Burçin Toros Uyanık, otelin yeni Satış ve Pazarlama Direktörü oldu. Markanın Satış Direktörlüğü görevini 2019 yılından bu yana sürdüren Burçin Toros Uyanık’ın ataması açıklandı. Otelcilik kariyerine The Ritz-Carlton, Istanbul Oteli’nde başlayan Toros, 2016 yılında Swissotel The Bosphorus, Istanbul’da Satış Müdürü olarak atandı ve Satış Direktör Yardımcısı unvanında görevini sürdürdü. Olağanüstü misafir deneyimleri yaratarak, turizm sektöründe aktif rol alan Burçin Toros Uyanık, 2013 yılından bu yana yüksek enerjisi ile Ortadoğu, Güney Amerika, Uzakdoğu, BDT pazarlarında iş geliştirmeye yönelik kilit roller üstlenmişti. 

Kariyeri Mövenpick İstanbul, The Ritz- Carlton, DIFC (Dubai), The Nile Ritz-Carlton (Mısır), Hilton (Washington DC, Amerika) gibi otellerde ön büro ve yiyecek&içecek alanlarında sürdüren İpek Akman, 3 sene önce Yiyecek&İçecek Outletler Müdürü olarak göreve başladığı The Ritz-Carlton, Istanbul’da, Yiyecek&İçecek Direktörü oldu. Sabancı Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun olan ve İsviçre Swiss Hotel Management School’da otel yönetimi üzerine yüksek lisans yapan İpek Akman, etkin iletişim yeteneğiyle turizm sektöründeki başarılarına devam ediyor. 

Erciyes Üniversitesitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden mezun olduktan sonra kariyerine Akdeniz ve Ege otellerinde farklı departmanlarda çalışarak başlayan Gülderen Budak ise The Ritz-Carlton, Istanbul Otel Müdürü olarak atandı. Denver Marriot, Colorado’da yönetim eğitimleri alan Budak, son 21 yıldır The Ritz-Carlton, Istanbul bünyesindeki görevini başarıyla sürdürüyor. The Ritz-Carlton çatısı altındaki yolculuğu boyunca The Ritz-Carlton, Sanya,The Ritz-Carlton, Herzliya, The Ritz-Carlton, Powerscourt Irlanda otellerinin açılış operasyonlarında bulunan Gülderen Budak 2014 yılında The Award of Excellence in Delivering the Guest Experience (EDGE) gibi pek çok ödülün de sahibi olmuştur. 

Gastronomik turizmde Balıkesir atağa kalkmış durumda.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

BALIKESİR GASTRONOMİK MARKA KENT OLACAK.

Balıkesir, gastronomik turizm destinasyonu olarak , kültürel değerlerini yerli yabancı turistlere anlatıyor. Kişi başı harcama tutarında en fazla geliri oluşturan Gastronomi Turizmi çeşidinden ülkemizde ,nitelikli ürünleri ve hizmeti ile payını arttırmak isteyen Balıkesir atağa kalkmış durumda.

Emitt Fuarında‘’Balıkesir Kahvaltısı ‘’gündeme oturdu

Balıkesir peynirleri ile adından ‘’50 Peynirli Şehir Balıkesir’’ olarak bahsettiriyor. Süt ve süt ürünleri ile kendi mutfağını oluşturmaktadır. Balıkesir kahvaltısı için özel bir lansman hazırlanıyor. Gastronomi olarak zengin lezzetlerin bir araya geleceği lansman ülkemizde ve Dünya’da Balıkesir’den çok söz ettirecek. Türkiye’nin değerli ballarının ve zeytinlerinin de üretildiği bu verimli topraklarda özellikle zeytinyağı ve ekmek çeşitleri ile gastronomi turistlerinin ilgi odağı olmakta.

Türkiye Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, Ünlü Şef, Seyyah ve Yazar Ömür Akkor, Şef Murat Bozok ve Şef Jale Balcı; TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştiren EMITT fuarında standını ziyaret ettiler.

Balıkesir Ticaret Odası’nın marka şehir projesi kapsamında gerçekleştirilen önemli projelerinden biri olan Balıkesir Gastronomi Atlası için, imzalar EMITT Fuarında atıldı. İmza törenine Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdullah Güç, Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Ersin Erdoğmuş ve Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Nazmi Yarış, yerel şefler ve stant ziyaretçileri katıldı.

Türkiye’nin lezzet haritasında Balıkesir gastronomisi ile önemli bir yere sahip, çeşitliliği ile göz dolduruyor.

Balıkesir de sayısız coğrafi işaretli ürünler, yöresel yemekler ve mekanlar bulunuyor.

Sağlıklı beslenme seferberliği Beyoğlu’ndan başladı...

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Sağlıklı beslenme seferberliği Beyoğlu’ndan başladı

Güvenilir Ürün Platformu ve BEE’O Propolis tarafından hayata geçirilen “Sağlıklı Beslenen Bireyler ile Sağlıklı Türkiye Projesi’nde” ilk durak Beyoğlu oldu. Beyoğlu sakinleri ile buluşan uzmanlar sağlıklı gelecek için beslenmenin ipuçlarını verdi.

Güvenilir Ürün Platformu’nun bilgilendirme çalışmaları devam ediyor. Daha sağlıklı yarınlar ve daha sağlıklı çocuklar hedefi ile yola çıkan Sağlıklı Beslenen Bireyler ile Sağlıklı Türkiye Projesi kapsamında Anne ve Çocuk Sağlıklı Beslenme Eğitimleri başladı. Güvenilir Ürün Platformu, BEE’O Propolis ve İlçe Belediyeler önderliğinde başlatılan sağlıklı beslenme hareketinin ilk durağı Beyoğlu ilçesi oldu.

Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bu ücretsiz etkinlikte Dr.Ender Saraç ve Dr.Aslı Elif Tanuğur Samancı Beyoğlu sakinleri ile bir araya gelerek sağlıklı beslenmenin ipuçlarını paylaştı. Katılımcılara sertifikalarını Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, Güvenilir Ürün Platformu Danışma Kurulu Başkanı Dr.Aslı Elif Tanuğur Samancı ve Beyoğlu Tarım İlçe Müdürü Serap Öztürk verdi.

 Beslenme piramidine dikkat edilmeli

Etkinlikte konuşan Uzman Aile Hekimi Dr. Ender Saraç; “Beslenme, sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin ögelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir eylemdir. Çocukluk çağından itibaren yeterli ve dengeli beslenme, ileri yaşlarda görülebilecek birçok hastalığın önüne geçer. Gebe ve emziren annelerin beslenmesi, annenin sağlığı için önemli olduğu kadar, bebeğin sağlığı içinde oldukça önemlidir. Gebelik dönemindeki yetersiz beslenme ve yetersiz antioksidan alımı, bebeğin gelişiminde bozukluklara, düşük doğum ağırlığına, erken doğuma, spontan düşük riskine ve ileriki yaşamında astım, atopik dermatit, egzama gibi alerjik hastalıklarla sebep olduğu bilinmektedir.

Bundan dolayı çocuklar, yetişkinler, gebeler ve emziren anneler başta olmak üzere toplumdaki tüm bireylerin her gün temel besin gruplarını beslenmelerine eklemeleri gerekmektedir. Beslenme piramidinde bulunan; ekmek, meyve, sebze, süt, yumurta, kuru baklagiller ve yağ gruplarının yanında doğada bilinen en güçlü antioksidan olan propoliste beslenme planında yer almalıdır.

Gebelikte ilaç yerine propolis

Güvenilir Ürün Platformu Danışma Kurulu Başkanı ve BEE’O Propolis Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı tamamen doğal bir arı ürünü olan propolis, içeriğindeki fenolik ve flavanoid bileşenlerle antioksidan, antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkilere sahiptir. Bu özellikleri ile bebeklerin, gebe ve emziren annelerin bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olmaktadır. Bu konuda yapılmış birçok bilimsel çalışma bulunmaktadır.  Yürütülen bilimsel çalışmalarda gebelik döneminde yan etkileri sebebiyle kısıtlanan ilaç kullanımına alternatif olarak propolisin önerilebileceği bildirilmektedir. Araştırmacılar, hamile ve emziren anneler propolisi güvenle tüketebileceğini bildirmektedir. Özellikle antibiyotik kullanımı yerine alternatif olarak doğal bir antibakteriyel ve antiviral destek olan propolisin tüketimi hem anne hem de bebek sağlığı açısından doğru bir tercih olacaktır. Bağışıklık desteği için gebelerin günde en az 10 damla, emziren annelerin ise günde en az 20 damla, saf Anadolu Propolisi özütü içeren bir damladan düzenli olarak tüketmeleri faydalı olacaktır” dedi.

6 ayda 10 bin kişiye ulaşacağız

Hayata geçirdikleri Güvenli2023 eğitimlerinin devamı kapsamında yola çıkan projeyi katılımcılara anlatan Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak ‘’Projenin çıkış noktası pandemi döneminde hayata geçirdiğimiz Güvenli2023 eğitimleri oldu ve o dönemde 15 bin kişiye ücretsiz eğitimlerimizi ulaştırdık. Projenin çok ses getirmesi nedeni ile sağlıklı beslenme eğitimlerimizi başlattık şimdi hedef 6 ayda 10 bin kişi’’ diye konuştu.

 

Uyumsoft ERP İş ve Çözüm Ortakları Zirvesi Düzenledi.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Uyumsoft ERP İş ve Çözüm Ortakları Zirvesi Düzenledi 

Türkiye’nin teknoloji lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, ERP İş ve Çözüm Ortakları ile yeni başarı öyküleri yazmak için yola devam ediyor. DoubleTree by Hilton İstanbul Topkapı’da gerçekleşen “ERP İş ve Çözüm Ortakları Zirvesi”nde, başarıyla geçen 2021 yılı değerlendirildi ve 2022 yılının hedefleri açıklandı. 2022 yılında yerli ve uluslararası yeni markaların bünyeye katılması ve global çapta hizmet vermeye devam edileceği kaydedildi.  

Zirvenin açılış konuşmasını Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin yaptı. Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, şirketin vizyonunu paylaştı. Ardından, Uyumsoft ERP Satış Direktörü Ebru Tanburacı, Uyumsoft ERP Kıdemli Satış Yöneticisi Nilüfer Ustamehmetoğlu, Uyumsoft HRM Satış Yöneticisi Ferhat Zengin, Uyumsoft Müşteri İlişkileri Direktörü Abdullah Murat, Uyumsoft İş Geliştirme ve Kanal Yöneticisi Funda Şengül Akı, Uyumsoft Bulut Hizmetleri Satış Direktörü Erhun Öçal, Uyumsoft Projeler Direktörü Yusuf Acıoğlu ve Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Danışmanı Oğuz Sakar, birer konuşma yaparak, yapılan çalışmalar ve hedefler hakkında bilgiler verdiler.  

Ekosistem yapılanmasına büyük önem veren ve her platformda dile getiren Uyumsoft, iş ve çözüm ortaklarına; satış pazarlama, presales, özel çözümler ve entegrasyonlar, yurtiçi ve yurtdışı destek merkezleri, proje yardım telefon, danışmanlık A/G yönlendirme, eğitim ve sertifikasyon, stajyer yerleştirme ve yönlendirme, danışmanlık desteği, video, yazılı içerik desteği gibi birçok konuda değer katlamaya devam etmektedir.  

2022 yılı Uyumsoft ERP’nin atak yılı olacak 

ERP İş ve Çözüm Ortakları Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin, Uyumsoft ERP ailesi yazılımlarının tümünde yeni  versiyona geçtiklerini anlatarak, erp versiyon 4 uygulamasında örneğin iş zekası yazılımının uyarlanması gibi birçok yeniliğe imza attıklarını belirtti. Uyumsoft Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (cloud, mobil)’in dünya standartlarının üzerinde olduğunu, yurtiçi ve yurtdışında yüzlerce işletmede kullanıldığını ifade eden Özkan Metin, bu yılın iş ve çözüm ortakları güçbirliği ile ERP’de atak yılı olacağını kaydetti. 

ERP pazarının lider firmaları arasında yer aldıklarını belirten Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, ekosistemin gücüne inandıklarını ve her platforma dile getirdiklerini belirterek, şunları söyledi: 

“Uyumsoft olarak her yıl gelişiyoruz, değişiyoruz, dönüşüyoruz. Dört yıl önce 8 bin müşterimiz varken, şuan müşteri sayımız 60 bine ulaştı. Önümüzdeki süreçte, 100 bin, 200 bin müşteriye hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bizim sahaya bakışımızda, ekosistem önemlidir. Artık, rekabet firmalar arasında değil, ekosistemler arasında olmaktadır. Uyumsoft olarak 360 derece ekosistem mottosuyla, işimize, müşterimize ve sektörümüze temas eden tüm yapılarla işbirliktelikleri yapmayı önemsiyoruz. Birlikte iş yapıyoruz, değer üretiyoruz, ticaret yapıyoruz ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyoruz. Birlikte hepimizin önü açık, başarılı projelere imza atacağız.” dedi. 

Uyumsoft ERP global projelere imza atacak 

Uyumsoft ERP Satış Direktörü Ebru Tanburacı, Ocak ayında Uyumsoft ailesine katıldığını belirterek, güçbirliği yaparak birlikte yeni projeleri hayata geçireceklerini söyledi. 

Uyumsoft ERP Kıdemli Satış Yöneticisi Nilüfer Ustamehmetoğlu, tüm sektörlere hizmet verdikleri ve bu yıl özellikle tekstil, mağazacılık gibi sektöründe ciddi bir büyüme yakalayacaklarını kaydetti. 

Uyumsoft HRM Satış Yöneticisi Ferhat Zengin, geçtiğimiz yılın başarılı bir yıl olduğunu ve birçok yeni projeyi hayata geçirdiklerini anlattı. Bu yılın insan kaynakları projelerinde atak yılı olabileceğini ifade eden Zengin, lojistik, bankacılık, finans, inşaat gibi tüm sektörlere hizmet vereceklerini kaydetti. 

Uyumsoft Müşteri İlişkileri Direktörü Abdullah Murat, binlerce müşterinin erp süreçlerini başarıyla yönettiklerini ifade ederek, işletmelerin ajandalarında olan dijital dönüşüm yol haritalarına rehberlik ettiklerini kaydetti. 

Uyumsoft İş Geliştirme ve Kanal Yöneticisi Funda Şengül Akı, bir önceki yıla oranla geçtiğimiz yıl iş ve çözüm ortaklarıyla yaptıkları projelerin ciddi bir artış gösterdiğini anlatarak, güçbirliğini daha da güçlendirerek yola devam edeceklerini belirtti.  

Uyumsoft Bulut Hizmetleri Satış Direktörü Erhun Öçal, e-Dönüşümde lider özel entegratörler arasında yer aldıklarını kaydederek, 60 binin üzerindeki firmanın uçtan uca dijital dönüşümüne rehberlik ettiklerini ve yeni tebliğlerle birlikte binlerce yeni müşteriye hizmet vermeye devam edeceklerini belirtti. 

Uyumsoft Projeler Direktörü Yusuf Acıoğlu, ERP projelerinin büyük bir bölümünü iş ve çözüm ortakları ile yaptıklarını belirterek, iş ve çözüm ortaklarıyla daha fazla proje yapmak için çalışacaklarını kaydetti. 

Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Danışmanı Oğuz Sakar, Uyumsoft’un Erp (cloud- mobil) ürün ailesinin sektör ve ülke bağımsız olduğunu ifade ederek, global ölçekte birçok proje yapılacağını sözlerine ekledi. 

İspanya Kraliçesi’nden Füsun Eczacıbaşı’na Uluslararası Sanata Destek Ödülü ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

İspanya Kraliçesi’nden Füsun Eczacıbaşı’na  Uluslararası Sanata Destek Ödülü 

SAHA Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Eczacıbaşı’na Madrid merkezli Callia Vakfı tarafından “Uluslararası Sanata Destek” ödülü veriliyor. İspanya Kraliçesi Sofia, ödülü 22 Şubat’ta Madrid’deki Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi'nde düzenlenecek törende Füsun Eczacıbaşı’na takdim edecek. 2015 yılından beri etik ve ahlaki değerler çerçevesinde sanata destek ve filantropi alanındaki çalışmalarından ötürü İspanya ve Güney Amerika’nın önde gelen sanat destekçilerine verilen ödül, bu yıl ilk kez uluslararası bir isme veriliyor. Ödülün, Füsun Eczacıbaşı başkanlığındaki SAHA—Çağdaş Sanatı Destekleme Girişimi sanat adına dünya çapında bir dayanışma ve filantropi modeli yarattığı için verildiği belirtildi. 10. yılını kutlayan SAHA, şimdiye kadar Türkiye’den 400’ün üzerinde sanatçı, küratör, yazar ve sanat inisiyatifinin projesini, 43 farklı ülkede kâr amacı gütmeyen 170 müze, bienal ve sanat kurumuyla işbirliği yaparak ve kaynak sağlayarak destekledi. 

Callia Vakfı tarafından ödül töreni öncesinde uluslararası davetlilerle birlikte SAHA yönetim kurulu üyelerinin katılacağı iki günlük özel bir program hazırlandı. Füsun Eczacıbaşı, 20 Şubat’ta düzenlenen uluslararası konferans programına SAHA’nın sanata destek projelerinden yola çıkarak “Sanatçıları dünyaya açmak: İşleyen modeller” başlıklı bir panele davet edildi. İspanya Kraliçesi’nin katılacağı ödül töreninde ise Füsun Eczacıbaşı’nın konuşmasının ardından SAHA’nın 10 yıllık yolculuğundan kesitler sunan kısa bir film gösterilecek.

Bu yıl Füsun Eczacıbaşı’na verilecek uluslararası ödülün yanı sıra İspanyol destekçi ödülünü Maria Jose Jove Vakfı’nın Başkanı Felipa Jove ve Latin Amerikalı destekçi ödülünü ABD’deki koleksiyon ve aile vakıflarıyla bilinen Jorge & Darlene Pérez çifti alıyor. Metropolitan Sanat Müzesi direktörü Max Hollein, Madrid Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi direktörü Tomás Marco ve Meksika Ulusal Sanat Müzesi direktörü Carmen Gaitan’ın seçici kurulunu oluşturduğu ödül, daha önce Metropolitan Sanat Müzesi’nin en uzun süreli direktörü Philippe de Montebello, Alba Dükü Carlos Fitz-James Stuart, Meksika’daki Soumaya Müzesi’nin kurucusu Carlos Slim ve Venezuelalı koleksiyoner Patricia Phelps de Cisneros gibi isimlere verildi.

2022 yılı “Spanish Patron” (İspanyol Sanat Destekçisi) ödülünü, çocukluk ve sosyal kapsayıcılığa odaklanan ve kar amacı gütmeyen Maria Jose Jove Vakfı’nın başkanı Felipa Jove alıyor. 2003 yılında kurulan Maria José Jove Vakfı aralarında Picasso, Léger, Miró, Dalí, Kandinsky, Louise Bourgeois, Kiefer ve Gormley gibi sanatçıların yapıtlarının de bulunduğu 600’den fazla sanat eserine sahip. “Latin American Patron” (Latin Amerikalı Sanat Destekçisi) Ödülü’nün sahipleri Jorge ve Darlene Pérez çifti ise, sanatçı, küratörler ve kamu için düzenli programlama ve misafirlik programı imkanı sunan deneysel bir sanat alanı olan El Espacio 23’ün, kültürel topluluklara ödenek sağlayan, kar amacı gütmeyen Jorge M.Pérez Aile Vakfı’nın ve yine kültürel organizasyonları destekleyen The Pérez CreArte Programı’nın kurucuları. 

SAHA, 2011 yılında Türkiye’den görsel sanatlar alanında çalışan sanatçı, küratör ve yazarların üretim ve gelişim ortamlarını desteklemek, uluslararası sanat kurumları ve ağları ile etkileşimlerini artırmak amacı ile kuruldu. Türkiye sanatı için evrensel sanat ekosistemiyle bütünleşen bağımsız bir “saha” oluşması adına birlikte çalışmanın önemine inanan SAHA, Türkiye’nin sanatsal üretimine karşılıksız destek oluyor. Kurduğu ortaklıklarla yurtdışındaki misafirlik ve araştırma programlarına Türkiye’den sanat profesyonellerinin katılımını sağlarken, İstanbul’da açtığı SAHA Studio’da davet ettiği sanatçı ve küratörlerin yeni çalışmalar ortaya koymaları ve iletişim ağlarını geliştirmeleri için çalışıyor. Yurtdışındaki sanat kurumları ve profesyonellerinin Türkiye’de araştırma yapmasına, davet ettikleri sanatçı ve küratörlerle yeni projeler üretmesine yardım ediyor. Bağımsız sanat üretiminin sürdürülebilirliği adına Türkiye’nin farklı bölgelerindeki güncel sanat bienallerine, sanat inisiyatiflerine ve sanat yazarlarına yönelik çeşitli fon ve programlar geliştiriyor. www.saha.org.tr 

Füsun Eczacıbaşı, 1986 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nden Yüksek Mimar olarak mezun oldu. İnsan hakları, ekoloji, doğa ve eğitim alanında faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşuna destekçi veya danışma kurulu üyesi olarak hizmet veren Füsun Eczacıbaşı, SAHA Derneği’nin kurucularından olup yönetim kurulu başkanlığını yürütmektedir. Tate Uluslararası Danışma Kurulu, Documenta Dostları, Art Basel Küresel Hamiler Konseyi ve Castello di Rivoli Dostları gibi birçok uluslararası sanat kurumlarının üyesi olan Füsun Eczacıbaşı ayrıca Türkiye’nin Venedik Bienali sergilerinde uzun süreli bir mekânda yer almasını sağlayan destekçileri arasındadır. Son olarak New York’un önde gelen güncel sanat müzelerinden New Museum’un Uluslararası Liderlik Konseyi’nde eş başkanlık görevine gelmiş ve yine New Museum’un Mütevelli Heyeti’ne katılmıştır.

 Callia Vakfı’nın Sanat Destek (Patronage) Ödüllerinin misyonu, sanat hamisi ve destekçisi olarak yaşam deneyimlerini paylaşan kişilerin ve onların örnekleri aracılığıyla diğerlerine ilham vererek sanat hamiliğini ve sanat destekçiliğini teşvik etmektir. Yeni sanat hamileri ve destekçileri için bir kuluçka merkezi olma fikriyle doğan ödüller, her yıl 100'den fazla büyük İspanyol-Amerikalı girişimciyi sanata olan sosyal bağlılık etrafında bir araya getiriyor. www.fundacioncallia.org