30 Mayıs 2022 Pazartesi

Aspera Hotel Golden Horn Pera’da kapılarını açtı.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Aspera Hotel Golden Horn Pera’da kapılarını açtı

Aspera Hotel Golden Horn, kıtaların buluşma noktası İstanbul’un kalbinde, Pera’nın merkezinde kapılarını açtı. Agatha Christie temalı CafeNo:411 ve spa merkeziyle yarattığı farklılıkları daha da yukarıya taşıyan Aspera Hotel Golden Horn, 42 odası ve toplantı salonlarıyla hizmet veriyor.

Misafirlerine her zaman keyifli anlar yaşatmayı misyon edinen Aspera Hotel Golden Horn,bu misyonununilk adımı olarak terasının Pera manzarasında, çok özel bir caz konseriyle yaza merhaba dedi. 

Aspera Hotel Golden Horn, kıtaların buluşma noktası İstanbul’un kalbinde, Pera’nın merkezinde açıldı. Bu kadar iddialı ve eşsiz bir lokasyon, özel bir teşekkürü de çoktan hak ediyordu. Biz de her detayını titizlikle kurguladık ve gerçekleştirdik. Şehrin merkezinde ev konforunu aratmayan 42 odası, 4 toplantı salonu ile hizmet veren otelingiriş katındaki Agatha Christie temalı Cafe No:411 ile cafe/ bistro lezzetleri ve yakında açılacak olan ZEN SPA Merkezi sağlık ve zindelik ayrıcalıklarıyla sunuluyor. Teras kattaki Akdeniz temalı AGIO Roof Restoranı ise misafirlerine ezberbozan deneyimler vaat ediyor.

Aspera Hotel Golden Horn, yılların mirasına saygılı mimarisi, günümüzün konformist imkanlarına sahip yenilikçi özellikleri, uluslararası turizm standartlarının üzerinde hizmet anlayışını, geleneksel Türk Misafirperverliği özeniyle benzersiz bir şekilde sunmaya hazır.

Eşsiz konum, doyumsuz gün batımı...

Pera; her zaman binlerce yıllık İstanbul’un zaman tünelinde, Doğu Romalılar’dan bugüne dek Bizans, Venedik, Cenevizler ve Osmanlı döneminden itibaren; değişimin, diplomasinin, kentsel ve sosyal kimliğin çok önemli bir merkezi olmuştur. Otelimiz Şişhane Meydanı’nda, Beyoğlu’nun Haliç cephesinde tarihi yarımadaya bakan cephesinde, tüm İstanbul’a rahatlıkla erişim imkânı sunuyor. Benzersiz gün batımı manzarasında şehrin egzotizminin odalardan izlenebilir olması ise paha biçilmez bir değer yaratıyor.

Terasta caz var!

Aspera Hotel Golden Horn, bu yazı terasının Pera manzarasında dünyaca ünlü çok özel bir caz ekibinin konseriyle karşıladı.  

Dünya caz basını ustalarınca ‘vokal sanatının ateşli bekçileri’ olarak tanımlanan ve AmyLondon, Dylan Pramuk, JeanneO’Connor ve Pete McGuinness’dan oluşan Amerikalı dörtlü, misafirlerine eşsiz bir konserle unutulmaz bir müzik ziyafeti verdi. Canlı, harmonik ve büyüleyici bir vokal deneyimi sunan gruba, Türk caz dünyasının değerli sanatçıları da eşlik etti. Ekipteki sanatçılar Basta Ozan Musluoğlu, klavyede Uraz Kıvaner ve davulda Ekin Cengizkan bu muhteşem gecede herkesi büyüledi.

Aspera zinciri büyüyor, yeni oteller yolda

Aspera Hotel Golden Horn, Asmar Holding’in deneyim ve vizyonuyla kurulmuştur. Yatırımcı çatı markamız yurt içi ve dışında endüstri, inşaat ve denizcilik sektörlerindeki şirketleri ve iştirakleri ile sektörlerinin güçlü bir oyuncusu konumunda bulunuyor. Asmar Holding; yenilikçi bakış açısıyla Aspera markasıyla turizm sektöründe de çarpıcıve verimli projelere imza atmaktadır. İstanbul’un değerli lokasyonlarındaki yatırımlarını planlamış olan şirket, ilk adımı olan Aspera Hotel Golden Horn ile turizm sektöründeki sürdürülebilir networkunun önemli bir adımını atmıştır. İnşaat çalışmaları hızla devam eden Aspera Hotel Altunizade’de ise açılış için mutlu sona yaklaşılmıştır. Aspera Hotel Taksim ise 2023 yılında hizmete hazırlanmaktadır. Kararlı adım ve yatırımlarla, değerli lokasyonlarla genişleme vizyonunda olan markamız, özel beklentileri karşılamaya devam edecektir. 


https://www.asperahotel.com

28 Mayıs 2022 Cumartesi

Skal International İstanbul Kulübü Pera Müzesi’nde Buluştu


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Skal International İstanbul Kulübü Pera Müzesi’nde Buluştu

Skal International İstanbul Kulübü, Uluslararası Müzeler Haftası’nı Pera Müzesi’ndeki bir etkinlikle kutladı. Küratörler eşliğinde Pera Müzesi’ndeki değerli koleksiyonları inceleme fırsatı bulan Skal International İstanbul Kulübü üyeleri Büşra Kalfa’’nın eşsiz piyano resitaliyle keyifli zamanlar geçirdi. 


Skal International İstanbul Kulübü, yeni dönemin ilk yüz yüze buluşmasını, Uluslararası Müzeler Haftası kapsamında kültür ve sanatla içe içe bir etkinlikle gerçekleştirdi. Skal International İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel ve Yönetim Kurulu üyeleri Selma Tatar, Mustafa D. Yalçın, Meltem Tepeler, Seyhan Ayel,Atilla Acet, Hakan Babila,Tezcan Özdemir, Tülay Salihoğlu, Bozkurt Atabek, Günnur Diker ile kulüp üyelerinin Pera ruhunu yasatan kıyafetleri ve aksesuarlarıyla katıldığı etkinlik Pera Müzesi’nde düzenlendi.  


Pera Müzesi,Uluslararası Müzeler Haftası’nı kutlamak amacıyla 24 Mayıs’ta biraraya gelen Skal International İstanbul üyeleri için o akşam özel olarak açıldı. Skal İstanbul Yönetim Kurulu ve üyelerinin yanı sıra İspanya Ticaret Ateşesi Ignacio Enriquez Amilibia, Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen, MNG Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Emir Akın, USDF Asbaşkanı Orhon Atameriç, Skal Antalya Başkanı Uğursal Uğur ve İstanbul Rehberler Odası Başkanı Özgür Özaltun’un da katıldığı etkinlikte davetliler Pera Müzesi’nde seçkin eserlerin bulunduğu koleksiyonları sergi küratörleri eşliğinde gezerek bilgi aldı ve Büşra Kalfa’nın piyano resitali ile keyifli zamanlar geçirdi. 

Can Arınel: “Müzeler Haftası’nı hep birlikte kutluyoruz” 

Skal İstanbul Başkanı Can Arınel “Hem Müzeler Haftası’nı hem de 2 yıl boyunca tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiyi geride bırakışımızı anlamlı bir etkinlikle kutlayalım istedik. Bundan sonra turizm sektörünün gelişimi için tüm dünyadaki insanların sağlıkla ve güvenle seyahat edebilmeleri son derece önemli. Bu nedenle kötü günleri atlatmanın mutluğunu yaşıyoruz.”dedi. 


Skal International İstanbul Hakkında:

Seyahat ve turizm sektörünün tüm branşlarını çatısı altında toplayan tek uluslararası organizasyon olan, 1934 yılında kurulmuş Skål International, geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütüdür. 7 Haziran 1956 yılında kurulmuş olan Skål International İstanbul Kulübü, 109 ülkede yapılanmasıyla en geniş tabanlı sivil toplum örgütü olan Skål International’a bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Skål International İstanbul Kulübü, 174 üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile dünyanın en büyük Skål kulüplerinden biridir.   


27 Mayıs 2022 Cuma

Uyum MasterERPm Day toplantı serisinin ilki yapıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uyum MasterERPm Day toplantı serisinin ilki yapıldı 

Uyum MasterERPm Day toplantı serisinin ilki, 26 Mayıs Perşembe günü Sofitel İstanbul Taksim otelde, Uyumsoft müşterilerinin geniş katılımı ile gerçekleşti. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP)’de ülkemizin lider şirketi Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ,  UyumERP ürünündeki son yenilikleri, teknolojideki son gelişmeleri ve işletmelerin uçtan uca dijitalleşme süreçlerini anlattı. 
Toplantının açılış konuşmasını Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin ve Uyumsoft Müşteri İlişkileri Direktörü Abdullah Murat yaptı. Uyumsoft ERP ailesi yazılımlarının tümünde yeni erp versiyon 4 uygulamasına geçtiklerini ifade eden Özkan Metin, cloud  ve mobil tabanlı uyumERP’nin ülkemizin yanı sıra,  bulunduğumuz coğrafyanın lider erp firması olarak 15 ülkede hizmet verdiğini ve erp’de başarılı bir yıl geçirmekte olduklarını söyledi. İlki yapılan toplantıların devam edeceğini kaydeden Abdullah Murat, uyumERP ailesindeki son yenilikleri her platformda anlatmayı sürdüreceklerini belirtti.  
Müşteri İlişkileri Yöneticisi Muhammet Ali Portakal’ın moderatörlüğünde, Uyumsoft yöneticileri, katılımcılara uyumERP çözümündeki yenilikler başta olmak üzere, bir işletmenin uçtan uca dijitalleşmesi konusunda bilgiler verdi. Toplantı sırasında, Bulut Teknolojileri Direktörü Ramazan Öztemur, webERP, Uyumsoft DataCenter mimarisi, bulut sistem hakkında; Yazılım Arge Yöneticisi Bülent Sarı, webERP genel özellikleri ve UyumERP uygulama geliştirme platformu hakkında; Web Servis ve API Yöneticisi İlker Poyraz, müşteri API aktivasyon süreci hakkında; Raporlama ve Destek Süreçleri Yöneticisi Fazlı Akça, Dinamik Raporlama ve Portlet Yapısı hakkında; Raporlama Takım Lideri Emrah Demirbaş, İş Zekası Qlik Sense’nin özellikleri hakkında; Mobil Uygulama Geliştirme Yöneticisi Sinan Demir, mobil Erp’nin uygulama yapısı, genel özellikleri ve yenilikler hakkında; Yazılım Üretim Ürün ve Proje Analiz Yöneticisi Müjdat Büyüközkan, Mes Depo Otomasyonu özellikleri hakkında; Yazılım ve Ürün Yöneticisi Sevtap Turancı, Banka Bakiyem, Dijital Damga, KVKK çözümü, İYS çözümü hakkında geniş bilgiler anlattılar. 

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, 2021 Silletto Ödülü’nü Kutladı.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, 2021 Silletto Ödülü’nü Kutladı

Avrupa’da “Yılın Müzesi” seçilen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, kültür ve sanat öğeleri içeren görkemli bir davet ile kazandığı 2021 Silletto Ödülü’nü kutladı.

Kadim Anadolu medeniyetlerinin yaşam tarzını, yöresel geleneklerini ve kültürel dokusunugelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Kenan Yavuz Kültür Vakfı tarafından Bayburt’ta kurulan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, Avrupa Konseyi'nin himayesinde müzeciliği geliştirmek, kurumsal ve profesyonel yapılarına katkı sunmak, tanıtmak ve teşvik etmek, özgün müzeleri görünür kılmak amacı ile 1977 yılında kurulan Avrupa Müze Forumu tarafından gerçekleştirilen Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri yarışmasında kazandığı 2021 Silletto Ödülü’nü iş, sanat ve cemiyet dünyasından birçok davetlinin katılımıyla Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda kutladı.

Cemal Reşit Rey’de Muhteşem Gece 

2021 Yılında Avrupa’da Yılın Müzesi ödülü kazanan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nin düzenlediği gecede, devlet sanatçısı Gülsin Onay ve Devlet Opera Sanatçısı Burcu Soysev’in “köklere yolculuk” adlı konserleri, Türkolog Ali Canip Olgunlu’nun “Dedem Korkuttan Sözler” söyleşisi ve İstanbul Opera Sanatçılarından oluşan koronun söylediği “sevmek nedir”adlı parça büyük beğeni topladı. 

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği tarafından, Türk turizmine yaptığı katkılar nedeniyle Kenan Yavuz’a özel Türsab ödülü verilen geceye, Ankara Valisi Vasip Şahin, Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Bayburt Milletvekili Fetani Battal,İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı, Eski Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Fırat Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Demir, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Gül İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Metin Gül, Manifesto İletişim Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Özkan ve CEO’su Selin Bozkurt, Eski Şanlıurfa Milletvekili Prof. Zeynep Karahan Uslu, TÜRSAB Başkanvekili Ali Bilir, IRO Başkanı Özgür Özaltun, NY&Co. Yönetim Kurulu Başkanı Nermin Yurtoğlu , Avrupa Müze Forumu ve ödüllü müzelerin yöneticileri,2022 Yılı Avrupa’da Yılın Müzesi seçilen İspanya Museu Del Calcat, yurt içi ve yurt dışından iş, sanat ve medya dünyasından 1000’e yakın davetli katıldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Avrupa Silletto Vakfı Başkanı CarrolJakson ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ise tebrik mesajı paylaşarak Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’ni tebrik etti.

Müzenin kurucusu Kenan Yavuz yaptığı konuşmada, “Köyüme, toprağıma, vatanıma, köklerime borcumuzu ödemek için başlattığımız yolculuğumuzun hikâyesi, dalga dalga büyüyerek bugün buraya, Cemal Reşit Rey salonuna ulaştı. Unutulmamasını istediğimiz güzelliklerimizi Anadolu’nun bize bahşettiği hediyesi olarak kabul ettik ve emeğimizi yele vermeden başladık çalışmaya. Hasretimizi, sevdamızı, masallarımızı, ezgilerimizi, türkülerimizi, estetiğimizi ve muhabbetimizi yeniden yaşamak ve yaşatmak için çıktığımız bir amatör yolculuğun, böylesine muhteşem bir manzara ile karşılaşması bizim için adeta bir rüya… Müzemizi gezerken dua eden ve duygulanıp ağlayan insanlarımızı gördükçe, tutkumuz büyüdü, heyecanımız arttı, yolumuz ve yolculuğumuz manevi bir lezzet ile bezendi. Nasıl oldu biz de bilemedik. Bayburt tabiri ile “taşları düzdük, ağaçları örttük” tandır yaktık, tırpan biçtik, gaz lambası ışığında sohbet ettik, hedik haşladık. Kapıları kilitlenmeyen evlerin diyarında; dostluğu, kardeşliği, kadim kültürümüzü bugüne ve yarınlara taşımak istedik. Biz olmanın keyfini, huzurunu dostlarımız ile doya doya yaşadık. 2021 yılı Avrupa’da Yılın Müzesi ödülümüz ile birlikte sesimiz daha gür yankılandı. Kadim kültürümüzü, Türk-İslam medeniyetinin ilk filizlendiği toprakların başında gelen, Dedem Korkut diyarı Bayburt’u, Anadolu’muzun güzelliklerini Dünya’ya taşıdık. Tüm kalbimle inanıyorum ki, çocuklarım ve hemşehrilerim bu esere sahip çıkacaklar. Mensubu olmaktan onur duyduğum büyük Türk milletinin yarattığı medeniyeti ve kadim Anadolu kültürünü geleceğe taşıyacak ana kolonlardan biri olacak müzemiz” dedi. 

Anadolu’nun kadim toprağı Bayburt’u ve ülkemizi Dünya’nın en prestijli ödülü ile buluşturan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi ile gurur duyduklarını dile getiren Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, “Bu muhteşem gecede bizimle olan ve mutluluğumuzu paylaşan sizlere çok teşekkür ediyor ve hepinizi Bayburt’a bekliyoruz” dedi.  Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı ise “Ülkemiz müzecilik alanında büyük bir atılım gerçekleştirdi. Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, devlet müzelerimiz gibi özel müzecilik faaliyetlerini destekliyor ve özel bir önem veriyoruz. Ödüllü müzelerimiz sayesinde ülkemizin güzellikleri yurt dışında daha çok, daha fazla duyuluyor. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, inanıyorum ki Anadolu’nun her kösesinde başka projelere ilham olacaktır” dedi.



Gecede konuşan Ankara Valisi Vasip Şahin “Görev yaptığım her yerde başta müzelerimiz olmak üzere kültür ve sanat faaliyetlerini destekleme gayretinde oldum. Kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmanın yolu müzelerden geçiyor. Doğduğum Bayburt toprağından böylesine başarılı bir müzenin çıkması beni ayrıca gururlandırıyor. Kültür derinliğimizi görünür kılmakta gösterdiği başarılı çalışmalar ile Avrupa’da yılın müzesi seçilen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’ni gönülden tebrik ediyorum. Böylesine amatör bir ruh ile yapılan bir çalışmanın geldiği nokta daha birçok projeye örnek teşkil edecektir” dedi. 

Etkinlik, “Güzel VasfEyleyim Hallerin Senin" isimli Bayburt türküsünün hep birlikte söylenmesi ile sona erdi.


Dünya’da Baharat Türk kimliği ile anılmalı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Dünya’da Baharat Türk kimliği ile anılmalı

İstanbul Ticaret Borsası tarafından Güvenilir Ürün Platformu desteği ile hayata geçirilen ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’ toplantılarına bu ay Türk baharat sektörü konuk oldu. 

Bu ay beşincisi düzenlenen Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor toplantılarında baharat sektörü mercek altına alındı. 26 Mayıs Perşembe günü online gerçekleşen, “Türkiye’nin Baharat Yolu” başlıklı toplantıya; Ambalajlı Baharat Üreticileri Derneği Başkanı Aydın Acun, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, Odessa Baharat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tevfik Dayan, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, İSTİB Meclis Üyesi Emin Demirci, Yemek Yazarı ve TV Programcısı Elif Korkmazel, İSTİB Bal ve Baharat Komitesi Başkan Yardımcısı Atilla Rua ve İSTİB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Beşir Kılıç konuşmacı olarak katıldı. 

Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz konuşmasında baharatın Türkiye için önemine dikkat çekerek, “Gelişme için sektörün her paydaşına önemli görevler düşüyor. Öncelikle tarımsal planlama ve doğru ürün seçimine dikkat etmemiz gerekiyor. Daha sonra üretimde eğitim ve teknoloji kullanımı, tohum ıslahı, standardizasyon, kalite, süreklilik konularına yoğunlaşmalıyız. Son aşamada da dünyada “Türk Baharatı” algısını yerleştirmek için girişimlerde bulunmalıyız” dedi.

Ambalajlı Baharat Üreticileri Derneği Başkanı Aydın Acun, yaptığı konuşmada baharatta dış ticaretin gelişmesinin yolunun uluslararası bilinirlikten geçtiğini belirterek, şöyle konuştu, “Bilinirlik marka ile mümkün. Sektörün hacmi uluslararası marka oluşturmamıza yetecek seviyede değil. Bu nedenle öncelikle talebe uygun standartlarda ve yüksek kalitede tarımsal üretimi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun ilk adımı da destek ve teşviklerin uzun vadeli olarak açıklanmasıdır.”

Üniversite olarak bir tıbbi aromatik bitkiler borsası girişimi yürüttüklerini belirten Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, sektörün gelişimi için bu borsanın gerekliliğine dikkat çekti. Okumuş, “Borsa, klasifikasyon, standardizasyon, kalite, kontrol, markalaşma ve ticarileştirme süreçlerinin gerçekleşmesi için gereken altyapıyı oluşturacak. Bu nedenle kuruluşu için çaba sarf ediyoruz. Üniversitemizin yanında devletimiz, yerel yönetim, Afyonkarahisar Ticaret Borsası ve son olarak da İstanbul Ticaret Borsası bu oluşum için çalışıyor” şeklinde konuştu. 



Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, tıbbi aromatik bitkiler ve baharatla ilgili Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Bu potansiyeli değerlendirmek amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak Itrî ve Tıbbi Bitkiler ile Boya Bitkileri Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi’ni başlattık. Amacımız, bu tür bitkilerin yetiştiriciliğinin geliştirilmesi, üretimin iç ve dış talebe göre artırılması, doğal ve biyolojik kaynakların korunması ve sürdürülebilirliği, kırsal kalkınmanın sağlanmasıdır. Uluslararası piyasaların istediği kalite ve miktarda üretimin geliştirilmesinin de bulunduğu hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımız sürüyor. Demonstrasyon, eğitim ve kümelenme çalışmaları yürütüyoruz. Konuyla ilgili fizibilite raporları ve yatırımcı rehberleri yayınlandı” dedi. 

Odessa Baharat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tevfik Dayan da konuşmasında baharat ve kırmızıbiber üretimiyle ilgili sorunlara dikkat çekerek, “Üretimdeki problemlerimizin başında mevsimlik tarım işçiliğinin sorunlarının yansıması var. Bu sorun biber ekiminin avantajını kaybetmesine yol açıyor. Ayrıca biberin sulak arazi istemesi, iklim değişikliği de önemli sorunlar. Tohum ıslahı çalışmalarının yavaş yürümesi, endüstriyelleşme için gerekli ARGE yatırımlarının yüksekliği de devlet desteğinin gereğini gündeme getiriyor” şeklinde konuştu.

Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, yaptığı konuşmada, Tarım ve Orman Bakanlığı Baharat Alt Komisyonu’nun Baharat Tebliği için yaptığı çalışmaları özetleyerek, “Bu konudaki çalışmalar uzun sürdü ama sonuçları iyi oldu. Ancak yapılması gereken çok iş var. Örneğin aromatik bitkiler, çay ve uçucu yağ tebliğlerinin de çalışılması gerekiyor. Ayrıca bilimsel çalışmaların sektör ihtiyaçlarına uyumlu olması için atılması gereken adımlar da var” dedi. 

İSTİB Meclis Üyesi Emin Demirci, sektörün en önemli sorunlarından birinin denetim sürecinde yaşananlar olduğunu belirterek, “Laboratuvar ölçüm limitlerinin farklılığı, tebliğin yoruma açık olması, denetimlerin üretim sürecini ve sektörün tamamını kapsamaması, özellikle ithal ürünlerde uluslararası Kodeks Alimentarius gıda standartlarının uygulanmaması gibi nedenlerle, işini doğru yapan firmalar zarar görmekte ve haksız rekabetle karşı karşıya kalmakta. Bu sorunların yaşanmaması için cezai uygulama yönetmelikleri oluşturulmalı ve konuyla ilgili bir danışma kurulu oluşturulmalı” şeklinde konuştu. 

Yemek Yazarı ve TV Programcısı, Şef Elif Korkmazel ise Türk baharatı algısının tüm dünyada oluşturulması için uluslararası Türk şeflerle işbirliği yapılmasının faydalı olabileceğini belirterek, “Markalaşma için şeflerle işbirliği içinde hareket edilirse küresel bir başarı daha hızlı bir biçimde elde edilir” dedi.

İSTİB Bal ve Baharat Komitesi Başkan Yardımcısı Atilla Rua da sektörel sorunların çözümünde her paydaşın bağımsız ve birbirinden habersiz çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekerek, “Her kurum, her paydaş önemli çalışmalar yapıyor, önemli adımlar atıyor. Ancak bu çalışmalar koordinasyondan yoksun olduğu için ve bilgi paylaşımı gerçekleşmediğinden sonuç alınamıyor. Bu nedenle paydaşların ortak hareket etmesi çok önemli” şeklinde konuştu.

Toplantının kapanış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Beşir Kılıç, toplantının verimli geçtiğini belirterek, “Bugün bu toplantıda sektör çok güçlü bir şekilde temsil edildi ve çok önemli konular ele alındı. Bu nedenle ben bu toplantının çok faydalı olacağına inanıyorum. Gıda sektörü temsilcileri hem dernek hem oda ve borsa gibi oluşumlardaki faaliyetlere daha aktif bir biçimde katılmalı. Çünkü bu platformlar bizlerin sorunlarının çözümü için var” dedi. 


Kilis Gastronomi Tanıtım Günü etkinliği düzenlendi.





KİLİS GASTRONOMİSİNE İSTANBUL’DA YOĞUN İLGİ

Kilis Valiliği ve Kilis Belediyesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı İpekyolu Kalkınma Ajansı iş birliğinde, "Oylum Höyükten Günümüze Kilis Mutfağı" temalı Kilis Gastronomi Tanıtım Günü etkinliği düzenlendi.

Şişli'deki bir otelde gerçekleştirilen etkinlikte açılış konuşmasını yapan Kilis Valisi Recep Soytürk, Gaziantep ve Hatay'ın müthiş mutfakları, tarihi eserleri olan, turizm ve gastronomi konusunda marka olmuş, Türkiye'den ve dünyadan turist alan şehirler olduğunu söyledi.

İstanbul'dan uçağa binilip havalimanında inildiğinde Gaziantep'e gitmek için 45 dakikaya, Kilis'e gelmek için ise sadece 30 dakikaya ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Soytürk, "Havalimanı Kilis'e son derece yakın. Bir potansiyelimiz var. Gaziantep'teki gibi derin bir mutfağımız var. Tarihi eserler bakımından son derece güçlüyüz. İyi bir tanıtımımız yok, o yüzden yeteri kadar turist çekemiyoruz. Bu akşamki etkinliği de bundan dolayı gerçekleştirdik." şeklinde konuştu.



Kilis'te butik müzelerin açıldığını ve şehrin bitişiğinde Oylum Höyük'ün yer aldığını ifade eden Soytürk, "Müthiş bir potansiyelimiz mevcut. Bunu anlatmak istiyoruz. Bununla birlikte Kilis'e ait özel ürünlerimiz de var." dedi.

- "Kilis'in yöresel ürünlerini İstanbul'da tedarikçiler ve gastronomi profesyonelleriyle buluşturduk"

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Burhan Akyılmaz yaptığı açıklamada, bölgenin kültürünün tanıtımına büyük önem verdiklerini kaydetti.

Akyılmaz şöyle konuştu:

"Kilis'in yöresel ürünlerini İstanbul'da tedarikçiler ve gastronomi profesyonelleriyle buluşturduk. Bu etkinliğin iki önemli amacı var. Birincisi, Kilis'in yerel ve tarımsal ürünlerinin İstanbul pazarına dağıtımını sağlamak. İstanbul'daki alıcılarla Kilis'teki satıcıları bu mekanda bir araya getirip ticari bağlantılarını kurmalarını sağlamak. İkinci amacımız, yöresel ürünlerden yapılan Kilis yemeklerini misafirlerimize ikram ederek İstanbul'daki restoranlarda sunumunu teşvik etmek."



Etkinlikte, Kilis Gastronomi Elçisi Şef Yunus Emre Akkor öncülüğünde Kilis'e ait lezzetler davetlilere sunuldu.

Etkinliğe Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya, AK Parti Kilis Milletvekilleri Mustafa Hilmi Dülger ve Ahmet Salih Dal ile iş ve gastronomi dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

26 Mayıs 2022 Perşembe

Sanayide dijital dönüşümün 10 temel faydası nedir?



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sanayide “Dijital Dönüşüm” nedir? 

 Dijital dönüşüm, iş yapma şeklinin dönüşümüdür ve odağında “müşteri” vardır. Değişen ihtiyaçlar, organizasyonların daha etkin yönetimi, daha verimli hizmet ve müşteri memnuniyetinin artırılması amacıyla, insan, iş süreçleri ve teknoloji alanlarındaki bütüncül teknolojik dönüşümü kapsar. 

Dijital dönüşüm aynı zamanda, bir iş modelini değiştirerek, yeni gelir ve değer üreten bir süreç sağlanması adına dijital teknolojilerin kullanılarak, dijital bir iş modelinin hayata geçirilmesidir. Dijitalleşmenin günümüzde giderek önem kazanmasının başlıca nedeni, iş süreçlerinin daha anlaşılır, verimli ve hızlı bir hale getirmesi talebidir. Uluslararası iş dünyasındaki anlayışlar ve beklentilerde de, yapay zeka, endüstri 4.0, büyük data ve IoT gibi faktörlerin öne çıkmasıyla hızlı bir değişim ve dönüşüm gerçekleşmektedir. 

Sanayide dijitalleşme kavramının getirdiği dönüşümden birisi, fabrikalara ait tüm verilerin dijital ortama aktarılmasıdır. Fabrikalar, yazılımlar kullanarak, işletmeye ait tüm verileri, dijital altyapıya aktarmaktadır. Böylece, üretimde verimliliğin artmasını, üretimin anlık olarak takip edilmesini ve uzaktan müdahale edilebilmesini sağlayan otomasyon sistemler ile donatılmış bir fabrika ortamı oluşmaktadır. 

Sanayide dijital dönüşüm hakkında bilgiler veren Canovate Group Tedarik Zinciri Direktörü Metin Çetin, şunları söyledi: 

“İşletme içindeki tüm verileri dijital ortama taşımak, işlerin uçta uca yönetilmesini sağlarken,  işletim maliyetlerini ciddi oranda düşürüyor. Manuel takip ve analiz ile uğraşmak durumunda kalmayan ekip üyeleri, zaman kazanarak, başka projeler üzerinde çalışabileceği verimli bir ortamına kavuşuyor. Ar-ge ve Inovasyon odaklı çalışmalarımız ile data center ve fiber optikde dünyanın ilk 8 firması arasında yer alan dünya markası Canovate Group olarak, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için tüm süreçlerimizde dijitalleşme yolculuğuna devam ediyoruz ediyoruz. Müşteriden talebin alınmasından müşteriye teslimatına kadar olan tüm iş sürecinde, dijitalleşme yatırımları ile süreçlerin iyileşmesini sağlıyoruz. Canovate Group’ta devreye alınan yeni üretim yönetim ve takip sistemi ile, hammaddeden bitmiş ürünlere kadar, üretimdeki tüm hareketler bilişim araçları yardımıyla takip edilmektedir.” dedi. 

Canovate Group Tedarik Zinciri Direktörü Metin Çetin, sanayide dijital dönüşümün aşamaları ve temel faydaları hakkında şunları anlattı: 

1-Gelişmiş veri toplama: Dijital dönüşüm, doğru verilerin toplanması ve daha üst düzeyde iş zekasının tam olarak dahil edilmesi için bir sistem oluşturur. 

2-Daha fazla kaynak yönetimi: Dijital dönüşüm, bilgileri ve kaynakları, iş için bir dizi araçta birleştirir. Dağınık yazılım ve veritabanları yerine, şirket kaynaklarını, tek bir yerde bir araya getirir. Dijital dönüşüm uygulamaları, yazılımları ve veritabanlarını iş zekası için merkezi bir havuza entegre ederek, birimler arasında süreç yeniliğine ve verimliliğe yol açar. 

3-Genel olarak daha iyi bir müşteri deneyimi: Müşterilerin beklentileri ve deneyimleri yüksektir. Müşteriler sonsuz seçeneklere, düşük fiyatlara ve hızlı teslimata alışmıştır. Veriler, müşteri beklentilerinin kilidini açmanın anahtarı olabilir. Müşterinizi ve ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak, müşteri odaklı bir iş stratejisi oluşturabilirsiniz. Veriler, stratejilerin daha anlamlı, kişiselleştirilmiş ve çevik olmasını sağlar.

4-Artan karlar: Dijital dönüşüme geçen şirketler, verimliliğini ve karlılığını arttırıyor. Dijital dönüşümü tamamlayan kuruluşların büyük bir kısmında, pazar payları yükselmektedir ve karlılıkları artmaktadır.

5-Artan çeviklik ve geliştirilmiş üretkenlik: Dijital dönüşüm, organizasyonları daha çevik hale getiriyor. Birlikte çalışan doğru teknik araçlara sahip olmak, iş akışını düzene sokabilir ve üretkenliği artırabilir. Birçok manuel görevi otomatikleştirerek ve verileri şirket genelinde entegre ederek, ekip üyelerinin daha verimli çalışmasını sağlar. 

6-Anlık Durum Görüntüleme:  Sahadaki makinelerden elde edilen verilerin ve bu verilerin analizi ile elde edilen bilgilerin görüntülenmesidir. Ekipmanın durumunu sürekli olarak izlemek ve herhangi bir düzensizliği kaydetmek, daha ciddi arızalara dönüşmeden önce soruna yönelik bakım veya diğer önleyici faaliyetlerin programlanmasına olanak tanır. Anlık durum görüntülemede, üretimden alınan duruş, bekleme, performans yüzdeleri verileri, tablo ve grafiksel olarak yer alır. 

7-Çevrim Zaman Analizi: Sürekli iyileşmenin temelini oluşturarak, operatörlerin kayıp zamanlarını minimize eder. Maliyetlerin iyileştirilmesine ve toplam maliyet analizine yön belirler. İsraf kaynaklarının belirlenmesine ve ardından yok edilmesine destek olur. Teslimatın zamanında yapılmasını kolaylaştırır.

8-Dijital Performans: Üretim süreçlerini değerlendirmek için veriler otomatik olarak toplanır ve analiz edilir. Bu sayede, makine verimi, operatör verimi gibi göstergeler tamamen dijital ortamda ve istenen zaman aralığı için yapılır.

9-Akıllı Bakım: Makinelerden alınan verilerin analiz edilmesi ile oluşan arızaların azaltılması  ve sonraki dönemde arızaların tekrar etmemesi adına, önlem alınması için bakım planlarının yapılması sağlanır. 

10-Akıllı Enerji Yönetimi: Enerji kaynaklarının korunması, verimsiz kullanımının önlenmesi ve maksimum tasarruf sağlayacak noktalara odaklanılması için, enerji kullanım noktaları ve değişkenleri sistematik olarak tanımlanır.


25 Mayıs 2022 Çarşamba

Conrad Istanbul Bosphorus’un yeni İş Geliştirme Müdürü, Azize Zeynep Aytan oldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



 CONRAD ISTANBUL BOSPHORUS’A YENİ İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ


Muhteşem Boğaz manzarası ile İstanbul’un en merkezi konumlarından birinde yer alan ve misafirlerine unutulmaz anlar yaşatan Conrad Istanbul Bosphorus’un yeni İş Geliştirme Müdürü, 15 yıldır Hilton grubuna ait birçok ulusal ve uluslararası otelde görev alan Azize Zeynep Aytan oldu. 


2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünden mezun olan Azize Zeynep Aytan, Adana & Mersin HiltonSA’da kariyerine başladı veardından Hilton Bakü’ye transfer oldu. 2014 yılında Gruplar ve Ziyafet Satış Direktörü olarak Hilton Istanbul Bomonti Otel& Konferans Merkezi’nde görev aldı. 

2016 yılından bu yana Gelir Yönetimi Direktörü olarak görev aldığı Hilton İstanbul Bomonti’de 2019 yılında Gelir Yönetiminde Mükemmellik ödülünü alan Zeynep Aytan, Conrad Istanbul Bosphorus’ta ki yeni İş Geliştirme Müdürü görevine başladı.


24 Mayıs 2022 Salı

Altor Danışmanlık Balıkesir Teknokent’te yerini aldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Altor Danışmanlık Balıkesir Teknopark’ta arge faaliyetleri yapacak

Kurumsal Kaynak Planlama Erp sektörünün öncü şirketlerinden Altor Danışmanlık, Balıkesir Teknokent’te yerini aldı. Altor Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Torun ve Balıkesir Teknokent Genel Müdürü Öğr. Gör. Burcu Aydemir arasında geçtiğimiz günlerde imzalar atıldı. 

Balıkesir Teknopark’ta ar-ge faaliyetleri yaparak, ülke geneline hizmet vermeye devam edeceklerini kaydeden  Altor Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Torun, şunları söyledi: 

“Teknokent’teki ofisimizde, ilk projemiz Canias Erp WhatsApp entegrasyonu olacak. Devamında, farklı yazılım projelerimizin ar-gelerini buradan yürüteceğiz. Aynı zamanda, Balıkesir Üniversitesi ve teknoparktaki diğer firmalar ile iş birliği yapmayı planlıyoruz.” dedi. 

Altor, bu yıl yüzde 100 büyüme planlıyor 

Erp sektöründe 25 yılı aşkın bilgi birikimi ve tecrübeye sahip kişilerce kurulan Altor Danışmanlık firmasının uzman kadroları; otomotiv, ambalaj, kimya sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlere hizmet veriyor ve bu yıl yüzde 100 büyüme planlıyor. Geçtiğimiz dönemde Marmara Bölgesi’nde yoğun çalışan Altor Danışmanlık, Balıkesir Teknokent’teki ofisi ve diğer illerdeki yapılanması ile bu yıl ve devamında Anadolu’ya odaklanmayı planlıyor. Pandemi nedeniyle son iki yıldır ertelenen Erp yatırımlarının, son günlerde bölgemizdeki olumsuz havaya rağmen hız kazanacağını ifade eden Altor Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Torun, pazarın önümüzdeki aylarda hareketleneceğini gözlemlediklerini belirtti. İş ortağı oldukları Canias Erp’nin yüzde 100 web tabanlı altyapısı ile işletmelerin dijital altyapısını kurduklarını anlatan Mehmet Torun, Canias4.0 teknolojisinin sunduğu IoT, caniasIQ, iasDB ve TROIA çözümleriyle, hizmet verdikleri firmalara hız, verimlilik ve dijitalleşme kazandırdıklarını sözlerine ekledi. 

Balıkesir Teknokent hakkında: 

Resmî Gazetede, 15 Mart 2014 tarihinde yayınlanan 2014/5938 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Balıkesir Üniversitesi Çağış Kampüsü’nün içerisindeki 11 bin 908 m2 arazi “Teknoloji Geliştirme Bölgesi” olarak ilan edilmiştir. Balıkesir Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş., Teknoloji Geliştirme Bölgesi veya Teknokent’in yönetilmesi ve işletilmesinden sorumludur, 31 Ağustos 2015 tarihinde kurulmuştur. Yönetici şirketimizin ortakları Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Sanayi Odası, Balıkesir Ticaret Odası, Bandırma Ticaret Borsası, Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi, Balıkesir Ticaret Borsası, Burhaniye Ticaret Odası ve Bandırma Organize Sanayi Bölgesi’dir. Balıkesir Teknokent bina inşaatının temeli Nisan 2018'de atılmış olup, inşaat, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan destek alınarak, Ağustos 2019'da tamamlanmıştır. Ekim 2019'dan itibaren Balıkesir Teknokent olarak faaliyet göstermeye devam etmektedir. 


23 Mayıs 2022 Pazartesi

MGallery The Bodrum Hotel Yalıkavak lüksün en bohem haliyle sezonu açıyor.




Dünyanın lider konaklama gruplarından Accor çatısı altındaki MGallery The Bodrum Hotel kapılarını yeni sezona açıyor. 

Dünyanın öncü otel gruplarından Accor çatısı altındaki MGallery The Bodrum Hotel Yalıkavak sezonu açarak denizin hemen kıyısına konumlandırılmış yalın mimarisi ile Yalıkavak'ın büyüsünü her köşesine taşıyarak, bohem lüksün en rafine halini misafirlerine sunuyor. Ünlü mimar Mustafa Toner imzası taşıyan MGallery The Bodrum Hotel Yalıkavak, Ege Denizi'nin göz kamaştıran renkleriyle şekillenen mavi bayraklı özel kum sahili ile büyüleyici plaj ortamında misafirlerini bekliyor. MGallery Bodrum Hotel, Bodrum’un en popüler destinasyonlarından biri olan Yalıkavak Marina’ya 5 km uzaklıkta, beldenin en küçük ve sakin koyu olan Küdür’de denize sıfır eşsiz bir konuma sahip.  

Özel kum plajı var, gastronomide iddialı

Otelde 35’i süit olmak üzere 97 oda bulunuyor. Gastronomi alanında da iddialı olan MGallery The Bodrum Hotel Yalıkavak, ana restoranı Bohemy Restaurant ile çağdaş Akdeniz mutfağı ve füzyon Asya mutfağından esintiler sunuyor. Otelin özel kumsalında Plaj Brasserie olarak gün boyu hizmet veren The Beach House ise güneşin tadını çıkarmak, Beach Bar’da özenle hazırlanmış kokteylleri yudumlamak ve tarladan sofraya ürünlerle hazırlanmış lezzetleri tatmak isteyenler için özenle kurgulanmış. Sarı şemsiyeleri ile denize uzanan kumsalın da misafirlerin enerjisine enerji katan capcanlı bir sahil yaratan MGallery The Bodrum Hotel, keyif arayanların vazgeçilmez tercihi oluyor. 

Sanatla iç içe tatil deneyimi

MGallery The Bodrum Hotel Yalıkavak, misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunmanın yanı sıra onları sanatla da buluşturuyor. MGallery Bodrum Hotel Yalıkavak, misafirleri otele giriş yaptıkları lobiden, restoranlara kadar her alanda farklı bir sanat eseri ile karşılaşarak keyifli bir tatilin yanı sıra sanat ile ruhlarını da doyuruyor. Pek çok farklı sanatçının eserlerinin bulunduğu MGallery The Bodrum Yalıkvak’ta uluslararası alanda tanınmış Ahmet Güneştekin, Ergin İnan, Ferruh Başağa, Ahmet Oran, Ertuğrul Ateş, Yiğit Yazıcı, Ömer Uluç, Bubi, Philippe Pasque, Richard Orlinski, Robert Indiana, Cengiz Yatağan, Yasin Uysallar, gibi sanatçıların eserleri yer alıyor. Misafirler Mood Spa’da ruhlarını ve bedenlerini rahatlatmak, enerji depolamak için farklı bakım hizmetleri, geleneksel hamam, buhar ve sauna hizmetimizden faydalanabiliyor. Otel teras havuzuna alternatif olarak kapalı havuzda bakımlar sonrası dinlenme seçeneği de sunuyor. Misafirler bir yandan tatil keyfi yaşarken, bir yandan profesyonel ekipmanların yer aldığı gym salonunda formlarını korumaya devam edebiliyor. 

21 Mayıs 2022 Cumartesi

“ZinZin” Türkiye'deki gıda işini genişletiyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Seif El Hakim “ZinZin” ile Türkiye'deki gıda  işini genişletiyor

"Zinzin", Momentum uluslararası grup tarafından geliştirilen en son yaratıcı yemek servisi markası olacak. Dünyadan farklı tema ve kültürlerin zarif bir ortam ve tarzda kaynaşmasına dayanan marka, benzersiz bir mutfak ve eğlence deneyimi sunuyor.

Geleneksel bir deneyim arayışındaysanız "Zinzin"e gelmeyin, canlanmaya ve canlı olmaya gelin. "Zinzin"deki deneyim, daha önce hiç görülmemiş ve deneyimlenmemiş bir şey olacak. Müzik ve eşsiz performanslar yemeklere eşlik eder ve gün boyunca misafirimize rehberlik eder.

Deneyim, müşterilerimizin beş duyusunu harekete geçiren ve standart olmayan bir yaklaşımla yemek, müzik, performans ve sanatın bir karışımı olan "ZinZin"de anahtar kelimedir. Grup Başkanı Gamal El Hakim'in belirttiği gibi "Zinzin" sanatın, eğlencenin, enfes yemeklerin, içeceklerin ve akıllara durgunluk veren müziğin tadını çıkaracağınız bir mekan... duyularınızı harekete geçiren! Müşterilerimiz açık fikirli, kozmopolit, maceracı, modaya uygun ve yaşam tarzını seviyor. 

Grup Başkan Yardımcısı Seif El Hakim'in belirttiği gibi Momentum grup dünya çapındaki yemek ve catering hizmetleri portföyü, çikolatalı geceler, la sultana ve bunny burger gibi markaları içermektedir. Gayrimenkul geliştirme ve Yatırım, gayrimenkul satış ve pazarlama, Turizm, Sağlık ve fitness, güzellik ve etkinlik yönetimini kapsayan iş portföyüne ek olarak sahiptir. 


Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü kapılarını açtı .



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Türkiye’de ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü görkemli bir tören ile kapılarını açtı. 

9 milyar dolarlık pazara, dijital deneyim ve eğitim üssü açıldı 

Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü kapılarını açtı 

Baskı sektörü dünyada 800 milyar dolar civarında iken, ülkemizde yaklaşık 9 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin ve bulunduğumuz coğrafyanın baskı sektöründe lideri olan Lidya Grup, sektöründe bir ilke daha imza atarak, Türkiye’de ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü ülkemize kazandırdı. Başakşehir’de 50 milyon TL’nin üzerindeki yatırım yapılan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü, 17 Mayıs 2022 tarihinde, yurtiçi ve yurtdışından bini aşkın sektör temsilcisinin katılımı ile görkemli bir törenle kapılarını açtı.  

Milyon dolarlık makinelerin, dijital deneyimin ve eğitimin üssü olacak  

Açılışta bir konuşma yapan Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi: 

“Lidya Grup olarak, Xerox, Epson, Efi, Kongsberg global markalarını ve kendi markamız Sutec’i temsil ediyoruz. Temsil ettiğimiz markalar, bilgi birikimimiz, tecrübemiz, organizasyon yapımız ve finansal gücümüz ile Türkiye’de lideriz ve EMEA bölgesinin sayılı birkaç firmasından birisiyiz. Pandemiden önce müşterilerimizi, her bir global markanın Almanya, İspanya, İngiltere, Belçika gibi yurtdışındaki teknoloji merkezlerine götürüyor ve orada sınırlı  bir zaman diliminde yeni teknolojileri deneyimleme imkanı sağlıyorduk. Pandemide seyahat özgürlüğü kısıtlanmasını yaşamamız ve milyon dolarlık makinelerin uygulamalarının zaman sınırlaması olmadan yıl boyunca müşteriler tarafından görülebilmesi için, Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü sektörümüze kazandırma kararını aldık. Artık, milyon dolarlık makine yatırımı yapacak olan iş insanları, dijital baskı makinelerini ve makinenin çıktılarını kataloglardan görmek yerine, Başakşehir’deki dijital deneyim ve eğitim üssümüzde, istediği zamanlarda yerinde yakından incelerken; fiziki sonuçlarını görerek, değişik aplikasyonları deneyerek ve testlerden geçirerek, yatırım kararlarını sağlıklı bir şekilde alabileceklerdir. Başakşehir’deki merkezimizin, sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Aynı zamanda sektörümüzde ilk olan bu uygulamanın, tüm sektöre örnek olacağı düşünüyoruz. Diğer sektör oyuncularının da, benzer yatırımları yapması sektörün büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bu anlamda yatırımımızın, tüm sektöre hem motivasyon, hem de sektörü büyütmek için itici güç oluşturacağını öngörüyoruz.” dedi.  

Sektörde bir ilk, tek çatı altında 5 marka dijital deneyim sunacak  

Dijital deneyim ve eğitim üssünün EMEA bölgesinde ilk ve tek olduğunu ifade eden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevim Yenici Öz, şunları kaydetti: 

“Şirketimiz bünyesinde bulunan global markaların hepsi baskı olarak gözükse de, markaların teknolojileri ve hizmet verdikleri alanlar birbirinden farklıdır. Temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg markalarının, tek çatı altında, yıl boyunca yerinde incelenerek, uygulama sonuçlarının alınabileceği, ülkemizde ve coğrafyamızda ilk ve tek olan böylesine kapsamlı bir merkezi ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Lidya Grup olarak yaptığımız her işte, daima en iyisini yapmaya çalışıyoruz ve elde ettiğimiz başarılar şirketimizi ülkemizde ve dünyada zirvede tutmaya devam ediyor.” dedi. 

Farklı teknolojilerde, yıl boyunca teknoloji şovu yapacak 

Endüstriyel baskı ve kesim makinelerinde farklı teknolojilerin bulunduğunu anlatan Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi: 

“Geleneksel medya malzemelerinin dışında günümüzde; seramik, cam, tekstil, ahşap, taş, deri, duvar kağıdı, metal, parke, ambalaj gibi farklı malzemelerin ve kalınlıkların üzerine dijital baskılar yapılıyor. Temsil ettiğimiz global markalarda, toner bazlı sistemler, su bazlı mürekkep, pigment mürekkep, reçineli mürekkep, uv mükekkep ile uv flatbed, uv roll to rool gibi farklı teknolojiler yer alıyor. Müşterilerimize, temsil ettiğimiz 5 markanın farklı teknolojilerdeki uygulamalarını, eşi benzeri olmayan merkezimizde yıl boyunca sunarak, teknoloji şovu yapmaya devam edeceğiz.” dedi. 

İşletmeler, deneme yanılma riski olmadan, yatırım yapacak 

Baskı sektöründe hızlı bir değişim ve dönüşümün olduğunu kaydeden Lidya Grup Genel Müdür Yardımcısı Aykut Savbol, şunları belirtti: 

“Son 10 yılda pek çok sektörde olduğu gibi baskı sektöründe de hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Sektördeki müşterilerimiz teknolojik yenilikleri genellikle fuar dönemlerinde, kısıtlı zaman aralıklarında, yüzeysel ve genele hitap eden şekilde deneyimliyorlardı. Artık, gelişen talebe kendi parkurlarıyla çözüm bulamayan işletmeler, Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü sayesinde, son teknoloji cihazlarımızdan oluşan geniş bir parkurda yeni talepleri oluşturacak fikirleri deneyeceklerdir. Uygulamalar geliştirerek, sektörlerinde deneme yanılma riski olmadan, doğru yatırımları yaparak öncü olabileceklerdir.” dedi. 


Bu benim başıma gelmez diye düşünmeyin İnternette dolandırılmamızın 10 nedeni.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Bu benim başıma gelmez diye düşünmeyin İnternette dolandırılmamızın 10 nedeni

İnternet çalışma, öğrenme, eğlenme ve birbirimizle etkileşim kurma şeklimizi değiştirerek yaşamlarımızda devrim yarattı. Bu yeni dünyanın birçok olumlu yanı var, ancak birçok tehlike de barındırıyor.Siber güvenlik şirketi ESET, dolandırıcıların tuzaklarına düşme nedenlerimizi inceledi;  kandırılmamamız için önerilerde bulundu.

Dolandırıcılık yöntemleri giderek gelişiyor. İnternetin avantajlarından yararlanmak üzere kullanılan yerlerin artmasıyla dolandırıcılara daha çok fırsat yaratıyoruz. Dolandırıcılar miras dolandırıcılığı, çeşitli alışveriş sahtekarlıkları, sahte iş teklifleri, sahte çekilişler ve piyangolar ve hatta flört sahtekarlığı gibi yaygın birçok dolandırıcılık yöntemi için bu fırsatlardan yararlanıyor. Bunları bilmemize rağmen, neden hala bu oyunlara kanmaya devam ediyoruz?

Dijital “izlerimiz” bize karşı kullanılıyor

Bazı dolandırıcılar, dijital ayak izinizden yararlanmak üzere sosyal medya başta olmak üzere çevrim içi hareketlerinizi izleyerek, sizinle ilgili mevcut ve görünüşte zararsız tüm verileri kendi avantajlarına kullanırlar. Dikkatli olmadığınız sürece, çevrim içi ortamda ne kadar çok etkileşim kurarsanız, sizin hakkınızda bilgi edinme ihtimalleri de o kadar yüksek olur.Sizi aldatmaları daha kolay olabilir.

Dolandırıcılar iyi hikaye anlatıcılarıdır

Birçok dolandırıcı, istenmeyen e-posta filtrelerinizi tetiklemeyebilecek makul hikayeler ve kişiler oluşturabilir. Acil durumlarla ilgili korkulardan yararlanmak da dahil olmak üzere, güncel olayları kendi çıkarları için kullanmakta hızlıdırlar.

Bilgi birikimi karşılığını veriyor

Denenmiş ve test edilmiş teknikler ve taklit kişilikler, genellikle titizlikle oluşturulur ve birçok kimlik avı e-postası incelikle hazırlanır, dolayısıyla ilk bakışta bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmezsiniz.

Acelemiz var

Dolandırıcılar hemen harekete geçmeniz için size baskı yapar, olayları iyice düşünmenizi istemez. Sınırlı bir süre geçerli olacak bir teklif ve aceleyle harekete geçmenizi gerektiren, aynı gün ödenmesi gereken bir fatura bu gibi durumlara örnek olabilir. Resmin bütününü düşünmeden ve mesajın yasal olup olmadığını doğrulamadan harekete geçebilirsiniz. Herhangi bir karar vermeden önce duraklayıp düşünmeyi unutmayın.

Bedava yemeği herkes sever

Mali sorunlarınızı veya sadece kolay para kazanma arzusunu istismar eden birçok görsel, sahte bedava ürünler veya çok yüksek yatırım getirisi vaadi sunar. 

Otoriteye itaat etmeye hazırız

İnsanlar, otorite konumundaki kişilere güvenme eğilimindedir. Dolandırıcılar genellikle bir devlet çalışanı, bir avukat, bir şirket yöneticisi veya belirli bir alanda uzmanlık sahibi kişileri taklit eder. Bunların hepsi bize güvenebileceğimizin öğretildiği insanlardır. Dolandırıcılar resmi görünmeye çalışır ve tanıyabileceğiniz şirket veya kuruluşların adlarını kullanır.

Dikkatimiz dağılabilir

Dolandırıcılıklar giderek daha sık hale geliyor ve kendinizi hasta, yorgun veya başka bir şekilde savunmasız hissettiğiniz bir günde biri sizi dolandırmaya çalışabilir. Daha önemli şeylerle ilgilenirken ayrıntılara daha az dikkat ederek olası risklere açık hale gelebilirsiniz. Dolandırıcılar, güvenlik açığınızı dahi algılayabilir ve bundan yararlanabilir.

Dolandırıcılar kararlıdır 

Bir adım önde olabilirler. Siz bir telefon aramasının yasal olup olmadığını anlamaya çalışırken, aklınızı karıştırabilirler.

Yardım etmekten hoşlanırız

Yardım taleplerini içeren hileler, bir dolandırıcıyla veya olduğunu iddia ettiği kişiyle empati kurmamızı sağlayabilir. Örneğin, kişisel trajedi veya genel acil durum hikayeleri etkili olmaya devam ediyor. Aklınızın bir köşesinde bunun doğru olmayabileceğini bilseniz bile, yine de “her ihtimale karşı” yardım etme eğilimindesiniz. Dolandırıcılar, insanların kendilerini faydalı hissetmek istediğinin farkındadır.

Dolandırıcılar “acınızı hissedebilir”

Örneğin, bir aşk dolandırıcısıyla tipik olarak mesajlar yoluyla etkileşime girersiniz, bu dolandırıcılar güveninizi kazanmak, anlaşıldığınızı hissettirmek ve hatta sizinle ne kadar ileri gidebileceklerini test etmek amacıyla sizinle biraz vakit geçirebilir.

Dolandırıldığınızda ne yapmalısınız?

- Bir sosyal medya platformunda dolandırıcılık söz konusuysa destek merkezlerine başvurun, alışveriş dolandırıcılığı söz konusuysa hizmet sağlayıcıyla iletişime geçerek olayı ihbar edin ve yardım isteyin.

- Parayla ilgili bir durum varsa, bankanızı arayın ve bu konuda onları bilgilendirin. 

- “Ödül” kazanmak için herhangi bir ödeme yapmayın.

- Size borsadan veya bir Bitcoin projesinden finansal kazanç vaat ediliyorsa, “vergilerinizi” önceden ödemeyin.

- Dolandırıcının kişisel bilgilerinizi ele geçirmesi durumunda tüm parolalarınızı değiştirin.

- Sosyal medyadaki gizlilik ayarlarınızı kontrol edin. Fotoğraflarda ve yorumlarda sizi kimlerin etiketleyebileceğini sınırlayın.

- Dolandırıcılığı ilgili otoritelere bildirin. 

- Son olarak asla bir dolandırıcılık kurbanı olmayacağınızı varsaymayın. Dolandırıcılık, ne kadar teknoloji meraklısı ve akıllı olunursa olunsun herkesin başına gelebilir.

Detaylı bilgi için;

https://www.welivesecurity.com/2022/05/12/10-reasons-why-we-fall-scams/

Rüya gibi bir atmosferde ‘evet’ demek, her çiftin hayali.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Unutulmaz bir düğün için Wyndham’dan öneriler: En özel gününüz benzersiz olsun

Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte düğün sezonu da başlıyor. Rüya gibi bir atmosferde ‘evet’ demek, her çiftin hayali.

Hayatlarını birleştirmeye hazırlananlar, anılarını bir ömür boyu saklayacakları bu özel gün için doğru mekanı ararken her ayrıntıyı titizlikle düşünüyor. Wyndham Hotels & Resorts, Türkiye’nin dört bir yanındaki yaklaşık 90 oteliyle İstanbul’un büyülü manzarasını ayaklar altına seren açık hava alanlarından Anadolu’nun en şık balo salonlarına kadar, çiftlere hayallerindeki düğün için ilham verecek çok çeşitli seçenekler sunuyor.

Kalamış'ta bir tatlı huzur

Anadolu yakasının en göz alıcı otellerinden Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, uzman 

ekibiyle çiftlere bu özel günlerinin en ince ayrıntılarına kadar destek sağlıyor. Otelin 577 metrekare alana sahip Kalamış Balo Salonu yemekler için 410'a kadar konuk, 472 metrekare genişliğindeki Moda Balo Salonu ise 385'e kadar konuk ağırlayabiliyor ve özel etkinlikler için dört küçük bölüme ayrılabiliyor. Otelde, düğün öncesi yemek daveti, daha küçük çaplı etkinlikler, karşılama resepsiyonları, nikah seremonileri ve daha fazlası için on iki adet esnek kullanımlı etkinlik odası da bulunuyor. 

Kalbi Ege'de atanlara

İzmir'in deniz kıyısında lüksün zirvesini sunan Wyndham Grand İzmir Özdilek, uzman düğün planlama ekibiyle yemeklerden müzik ve balayı seçeneklerine kadar kutlamaların her ayrıntısını hayata geçirmeye yardımcı oluyor. Otelin toplamda 2 bin 500 metrekareye yayılan 10 adet toplantı ve ziyafet salonunun her biri 10 ile 400 arasında konuk ağırlayabiliyor. Ayrıca, otelin havuz başında bin 200'e kadar konuk ağırlanabiliyor.

Bir başkadır Ankara düğünleri

Başkentin en şık otellerinden Wyndham Ankara’nın uzman düğün planlama ekibi, menülerden oturma düzenine kadar tüm ayrıntıların planlanmasına yardımcı oluyor ve ayrıca, 138 şık ve donanımlı odada konuklara özel grup fiyatları alınmasını sağlıyor. Otelin 189 metrekarelik göz alıcı Birecik Balo Salonu, yenilikçi 360 derece görüntü eşleştirme sistemi ile Osmanlı Sarayı, Fransız Bahçesi ve Yıldızlı Gökyüzü gibi temalar oluşturma imkanı tanıyor. 213 metrekarelik açık hava alanı ise düğün kutlaması, kokteylli resepsiyon ve bir ömür saklanacak fotoğraflar için ideal bir seçenek. Alternatif olarak, Cosy Restaurant'ta yemekli davetler için 250, kokteyller için ise 500 konuk ağırlanabiliyor.

Erciyes Dağı manzarasına karşı

Anadolu'nun kalbinde birinci sınıf hizmet sunan Wyndham Grand Kayseri, düğün planlama ekibiyle çiçeklerden dekora, yemeklere ve müziğe kadar her ayrıntının hayata geçirilmesinde çiftlere yardımcı oluyor. Otelin toplamda 2 bin 184 metrekare alana yayılan, modern teknolojilere sahip ve 850'ye kadar konuğun ağırlanabildiği dokuz adet etkinlik alanı bulunuyor. Oteldeki Kale Room Restaurant, harika bir Erciyes Dağı manzarasına karşı düğün öncesi yemek daveti düzenlemek için de ideal bir mekan.

İstanbul'un kalbinde masalsı bir düğün

Wyndham Grand İstanbul Levent, İstanbul’un kalbinde masalsı bir düğünün hayalini kuran çiftler için doğru seçenek. Uzman ekibiyle çiçekler, fotoğraf ve müzik gibi her detay için öneriler hazırlayan otel, bin 270 ve 800 metrekarelik balo salonlarında bin 200'e kadar misafir ağırlayabiliyor ve unutulmaz davetler için ideal bir atmosfer sunuyor. Misafirler, görkemli avizelerin altında gece boyunca dans edebiliyor ve temiz hava almak için çıkabilecekleri terasta şehrin ışıklarını seyre dalabiliyor. Wyndham Grand İstanbul Levent'in teras havuzu, açık havada bir resepsiyon planlayanlar için gösterişli bir vahaya dönüştürülebiliyor.

Yeşillikler içinde

Hayatlarını İstanbul'un yanı başında, yeşillikler içindeki bir saklı bahçede birleştirmek isteyen çiftler, düğünlerinin tüm detaylarını planlamak için Wyndham Çerkezköy'ün uzman ekibine başvurabilirler. Otelde, yemekli davetler için 400 konuğun ağırlanabildiği üç şık mekan ve bin 400 metrekare alanı kapsayan esnek etkinlik alanı bulunuyor. Davetliler, Wyndham Çerkezköy'ün donanımlı oda ve süitlerinin yanı sıra spa, kapalı ve açık havuz, fitness merkezi gibi imkanlarından da memnun kalacaklar.

Efsanevi Giresun Adası'nın tam karşısında

Karadeniz'in muhteşem manzarasına karşı bir düğün planlayanlar, bölgedeki unutulmaz düğünlerin adresi La Quinta by Wyndham Giresun'u tercih edebilirler. Pek çok efsaneye konu olan Giresun Adası'nın tam karşısında bulunan bu deniz kenarı otelde 513 metrekare etkinlik alanı ve yemekli davetler için 600 konuğun ağırlanabildiği dört toplantı odası yer alıyor. La Quinta by Wyndham Giresun’un alanında uzman etkinlik planlama ekibi, menüden görsel-işitsel düzenlemelere kadar tüm ayrıntılarda destek sağlıyor.

İzmit'te deniz manzarası

TRYP by Wyndham İzmit, büyük avizelerle süslü ve en yeni teknolojiye sahip görsel-işitsel ekipmanla donatılmış sekiz toplantı salonuyla düğünlerin İzmit'teki doğru adresi. Otelin toplamda 1947 metrekareye yayılan etkinlik alanında 1.000'e kadar konuk ağırlanabiliyor. TRYP by Wyndham İzmit'in uzman ekibi, düğünlerin tüm ayrıntıları için çiftlere destek oluyor.

İstanbul'da çağdaş şıklık

Çiftlerin hayalini kurduğu düğünler, Wyndham Grand İstanbul Europe’un 450 kişi kapasiteli ve büyüleyici bir ambiyansa sahip Büyük Balo Salonu’nda gerçek oluyor. Otelin düğün planlama uzmanları, menülerin özelleştirilmesinden çiçekçi ve fotoğrafçı önerileri sunmaya kadar bu özel günün en ince ayrıntısına dek planlanmasında destek sağlıyor. Otelin, Büyük Balo Salonu da dahil olmak üzere düğün etkinlikleri için düzenlenebilecek toplamda 1772 metrekare alana sahip 14 toplantı salonu bulunuyor.

Wyndham Hotels & Resorts Hakkında

Wyndham Hotels & Resorts (NYSE: WH), altı kıtada ve 95’in üzerinde ülkede bulunan 8 bin 900’den fazlaoteliyle, tesis sayısı bazında dünyanın franchise veren en büyük otel şirketidir. Wyndham, her ziyaretçiye hitap eden ve 813 binin üzerinde odanın bulunduğu ağıyla, konaklama sektörünün hem ekonomi, hem de orta segmentinde lider bir konuma sahiptir. Super 8®, Days Inn®, Ramada®, Microtel®, La Quinta®, Baymont®, Wingate®, AmericInn®, Hawthorn Suites®, Trademark Collection®, ve Wyndham®, şirketin portföyünde yer alan 22 otel markasından bazılarıdır. Wyndham Hotels & Resorts aynı zamanda, otel yönetimi alanında da öncü bir hizmet sağlayıcıdır. Şirketin ödüllü sadakat programı Wyndham Rewards, 94 milyonun üzerinde kayıtlı üyesinin, puanlarını dünya çapında binlerce otelde, tatil köyünde ve tatil kiralama tesisinde kullanmasına olanak sağlamaktadır. Daha fazla bilgi için lütfen 

www.wyndhamhotels.com adresini ziyaret ediniz.

20 Mayıs 2022 Cuma

Gastronomi Turizmi Derneği Balıkesir Kahvaltı Festivali Lansmanını gerçekleşti.




Gastronomi Turizmi Derneği Balıkesir Kahvaltı Festivali Lansmanını gerçekleşti

“Balıkesir Kahvaltısı” ve “Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali” lansmanı 20 Mayıs 2022 tarihinde Crowne Plaza Harbiye / İSTANBUL yoğun katılım ile gerçekleştirildi.

Lansman, Gastronomi Turizmi Derneği temsilcileri ve basının yer aldığı etkinlik yoğun katılımcıyla gerçekleştirildi. 

İki yılı aşkın süredir Balıkesir Valiliği koordinasyonunda yürütülen Marka Şehir Balıkesir çalışması kapsamında “Lezzet Dolu Balıkesir” mottosuyla Balıkesir’in gastronomik değerleri ön plana çıkarılıyor.  

Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Güney Marmara Kalkınma Ajansı, Balıkesir Sanayi Odası, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Ticaret Borsası ve Gastronomi Turizmi Derneği
işbirliği ile yürütülen Gastronomi Şehri Balıkesir projesi ile Balıkesir’in kahvaltılık ürünleri “Balıkesir Kahvaltısı” çatısı altında markalaşıyor.

Balıkesir Lezzetleriyle Bir Kahvaltı Şehri

Balıkesir Kahvaltısı, Karadut Suyu ikramıyla başladı. Coğrafi işaretli ürünler de dahil olmak üzere 30 çeşit yöresel ürünü barındıran Balıkesir kahvaltısı katılımcılardan tam not aldı.

“Balıkesir Kahvaltısı” ve “Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali” n program akışı içerisinde 

İlker AYRIK - Sunucu, Oyuncu, Gürkan BOZTEPE - Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı, Rahmi KULA - Balıkesir Ticaret Odası Başkanı, Yücel YILMAZ - Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı, Hasan ŞILDAK - Balıkesir Valisi konuşmacı olarak yer aldı.

Lansmanda misafirimiz olan basın mensuplarına, çalışmalarımızda bize destek veren Gastronomi Turizmi Derneği’ne ve Balıkesir Kahvaltısı çalışmalarında destek veren firmalara hediye takdimi ve hatıra fotoğraf çekimi ile program sonlandı.


19 Mayıs 2022 Perşembe

Kruvaziyerler rotayı Türkiye’ye çevirdi Ege Port Kuşadası en büyük gemiyi ağırladı.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


EN BÜYÜK GEMİ REKORU 2 HAFTADA KIRILDI

Kruvaziyerler rotayı Türkiye’ye çevirdi Ege Port Kuşadası en büyük gemiyi ağırladı

Global Yatırım Holding’in iştiraki Global Ports Holding tarafından işletilen Türkiye’nin en fazla gemi ve yolcu ağırlayan kruvaziyer limanı Ege Port Kuşadası, bugüne kadar Türkiye limanlarına gelmiş en büyük yolcu gemisi Odyssey of theSeas’i ağırladı.5 bin 500 yolcu kapasiteli, 347 metre uzunluğundaki lüks geminin gelişi ile Türkiye limanlarına gelen en büyük kruvaziyer gemisi rekoru da 2 hafta içinde kırılmış oldu.

Ege Port Kuşadası’nın bu yıl toplam 500 sefer ve 750 bin yolcu ağırlama hedefi olduğunu belirten Ege Port Kuşadası Genel Müdürü ve Global Ports Holding Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Aziz Güngör, “Ege Port Kuşadası olarak sezon boyunca dünyanın en büyük gemilerine ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Binlerce yolcu taşıyan dünyanın bu en büyük gemilerini misafir ediyor olmak Akdeniz’in en önemli kruvaziyer destinasyonlarından biri olan ülkemize ve Kuşadası’na olan yoğun ilginin en açık göstergesidir” dedi.

Pandemi sonrası kruvaziyer gemi seferlerinin tekrar başlaması ile birlikte Türkiye limanlarına bir biri ardına dev kruvaziyer gemileri demir atmaya başladı. Nisan ayı sonunda Türkiye’yi ziyaret eden CostaVenezia’nın ardından, Global Yatırım Holding iştiraki ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding tarafından işletilen Türkiye’nin en fazla gemi ve yolcu ağırlayan kruvaziyer limanı Ege Port Kuşadası, Odyssey of theSeas isimli dev gemiye ev sahipliği yaptı. Odyssey of theSeas’in Ege Port Kuşadası’na gelmesi ile birlikte, Türkiye limanlarına gelen en büyük gemi rekoru 2 hafta içinde kırılmış oldu.RoyalCarribeanCruiseLines’in2021 yılında denize inen en yeni gemilerinden biri olan347 metre boyunda, 5 bin 500 yolcu kapasiteli Odyssey of theSeas’te 14 güverte, 15 restoran, 2 havuz ve 2 bin 105 kabin bulunuyor. 

Kuşadası’na 16 sefer yapması planlanıyor

Bugüne kadar Türkiye’ye gelen en büyük yolcu gemisi olma özelliğini taşıyan Odyssey of theSeas, toplam 4 bin 281 yolcusuyla Ege Port Kuşadası’nda bando ve halkoyunları ekibi ile karşılandı. Ülkeye giriş işlemlerinin ardından gemiden ayrılan turistler, dünyaca ünlü Efes Antik Kenti’ni ve Meryem Ana Evi'ni de ziyaret etti.

İlk seferini 11 Mayıs’ta gerçekleştiren gemi, bu sene Kuşadası’na 16 sefer yapmayı planlıyor. Gemi Mayis – Ekim 2022 ayları arasında Civitavecchia (Roma) limanından haraketle 7 ila12 gün süren Ege ve Akdenizi kapsayan seferler  planlıyor. Gemi Ege Port Kuşadası’nın yanı sıra Mikonos ve Santorini gibi öne çıkan Yunan adalarını da ziyaret edecek.

“750 bin yolcu ağırlamayı hedefliyoruz”

Ege Port Kuşadası’nın bu yıl toplam 500 sefer ve 750bin yolcu ağırlama hedefi olduğunu belirten Ege Port Kuşadası Genel Müdürü ve Global Ports Holding Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Aziz Güngör, “Türkiye’ye gelen en büyük yolcu gemisine ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Odyssey of theSeas, dünyanın en yeni ve lüks cruise gemilerinden biri. Binlerce yolcu taşıyan dünyanın bu en büyük gemilerini misafir ediyor olmak Akdeniz’in en önemli kruvaziyer destinasyonlarından biri olan ülkemize ve Kuşadası’na olan yoğun ilginin en açık göstergesidir”dedi.


18 Mayıs 2022 Çarşamba

Elektraweb yeşil dönüşüme liderlik edecek.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Talya’dan sürdürülebilir turizme özel yazılım
Elektraweb yeşil dönüşüme liderlik edecek 

Turizmde uçtan uca dijitalleşme atağı başlatan Talya Bilişim, Elektraweb yazılımıyla ‘Yeşil turizm’e liderlik edecek. Sürdürülebilirlik kavramının turizmin en önemli gündem maddesi haline gelmeye başladığını anlatan Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, “Elektraweb sürdürülebilirlik ve yeşil turizm için en önemli iki başlık olan kaynakları etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor. Ayrıca maliyetleri düşürerek tasarruf etmenizi sağlıyor” dedi 

 Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Güvenli Turizm Sertifikası uygulaması 2023’te Yeşil Turizm Sertifikası olarak değiştirilecek. Güvenli turizm sertifikasyon programının getirdiği bu yapı, 2023 yılından itibaren Türk turizm modelinin sürdürülebilirlik koşullarını da gözeterek Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikasyon Programı ile kalıcı bir şekilde uygulanacak. Türkiye'nin ulusal sürdürülebilir turizm programı için Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile işbirliği anlaşması da imzalayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk turizm sektörünün 2030'a kadar üç aşamalı bir sertifikasyon süreci ile yeniden yapılandırılmasını hedefliyor. Programın detayları için çalışmalar devam etse de sürdürülebilirlik özellikle otellerin gündemine girmeye başladı. Kaynakların optimum şekilde kullanılmasıyla maksimum verimliği almak aynı zamanda misafir memnuniyetini sağlamak ise oteller için planlaması oldukça zor bir süreç olarak duruyor. Turizm sektöründe dijitalleşme hamlesi başlatan Talya Bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb yazılımı otellerin yeşil dönüşümüne öncülük ediyor. Yazılımla oteller uçtan uca dijitalleşirken tüm atıklarını minimum düzeye çekerek kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullanıyor. 

 

ETKİN KAYNAK KULLANIMI 

Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, G20 ülkelerinin turizme yönelik olarak 7 başlıkta karar aldığını belirterek, “Bunlardan biri sürdürülebilirlik, bir diğeri ise dijitalleşme.

Bu iki başlıkta da otel yazılımına düşen ciddi görevler var” dedi. Turizm sektörüne sundukları uçtan uca çözümlerle sektörün her alanında dijitalleşme atağı getirdiklerini anlatan Durukal, en yeni web teknolojileri ile geliştirdikleri Elektraweb programının yeşil turizme öncülük edeceğini ifade etti. Durukal, “Elektraweb bir oteli, ön bürosundan muhasebesine, oda ve kat hizmetlerinden restorana, Booking, Expedia gibi uluslararası satış kanalları bağlantılarından personel ve SPA yönetimine kadar tüm departmanlarıyla dijital ortamda yönetebilmeyi sağlıyor. Bunu yaparken sürdürülebilirlik ve yeşil turizm için en önemli iki başlık olan kaynakları etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor. Ayrıca otellerin maliyetlerini düşürerek tasarruf ettiriyor” dedi. 

 İSRAFIN ÖNÜNE GEÇİYOR 

Bu sürecin yönetimine dair örnekler veren Durukal, şunları anlattı: Web teknolojileri ve bulut yapı, otelin minimum donanım ve network harcaması yaparak yazılımı kullanabilmesini sağlıyor. Zira Elektraweb’de sunucu sistemlerine hatta bilgisayara bile ihtiyacınız yok, cep telefonundan dahi programı kullanabiliyorsunuz.

Otelin enerji tasarrufu yapmasını sağlamak için klima kullanımının misafirin giriş çıkış saatlerine göre olmasını sağlayabiliyoruz.  Program misafir odaya gelmeden hemen önce klimaları çalıştırıyor ve misafirin istediği sıcaklığa ayarlıyor. Misafir checkout ettikten sonra da otomatik olarak kapatıyor. Böylece odalar boşuna soğutulmamış, elektrik tasarrufu sağlanmış, aynı zamanda gereksiz enerji tüketimi de önlenerek çevre korunmuş oluyor.

Elektraweb otel yönetiminde kağıt kullanımını da tamamen ortadan kaldırıyor. Housekeeping’den efatura gönderimine kadar her şey dijital ortamda ve kağıtsız olarak yönetilebiliyor. Kat görevlileri basit bir android tabletten o gün temizleyecekleri odaları görebiliyor, oda durumunu anlık olarak sisteme işleyebiliyor. Muhasebede e-fatura ve e-arşiv ve çok yakında zorunlu olacak      e-adisyon uygulamalarıyla otelin tamamen kağıt kullanmadan fatura gönderip alması sağlanıyor.

Bir başka örnek; açık büfelerde çıkacak yemeğin miktarı. O açık büfelerde bin kişilik otelde 2 bin, iki bin beş yüz kişilik yemek yapılan yerler var.  Elektraweb üretilecek yemeğin miktarını optimize edebiliyor.  Bir taraftan israfın önüne geçilirken bir taraftan da misafirini hayal kırıklığına uğratmıyor.” 

 STOK-REÇETE YÖNETİMİ SAĞLIYOR 

Oteller için stok yönetiminin önemine dikkat çeken Durukal, Elektraweb ile çok iyi stok kontrolü yapılabildiğini kaydetti. Durukal, “Yani bir porsiyon çıkan yemeğin maliyeti, ya da farklı ölçü birimlerinde maliyet hesabı yapabilmek elektraweble çok kolay. Bir porsiyon yemeğin maliyetini detaylı şekilde hesaplayabildiğiniz gibi, hedef maliyete göre üretim de yapılabiliyor.   Çok küçük miktarların dahi hesabı çıkartılabiliyor. Çok büyük bir işletmede o küçük miktar ciddi fark yaratabiliyor. Dolayısıyla otellerimiz stoklarını optimum şekilde kullanabiliyor” dedi. Oteldeki malzemelerin kayıtlarının çok detaylı şekilde tutabildiğini aktaran Durukal, “Oteldeki tüm cihazlar karekodla takip edilebiliyor. O karekod içerisinde o cihazın en son hangi bölümde kullanıldığı, teknik servis anlaşması varsa kiminle olduğu, ne zaman başlayıp ne zaman bittiği gibi tüm bilgiler yer alıyor” diye konuştu. Bu sistemle kontrolün otel sahibinin elinde olduğuna dikkat çeken Durukal, “Ayrıca otelde minimum maliyette çalışıyor. Aynı zamanda kontrolü kolaylaşıyor. Atık yönetimini de sağladığı için sürdürülebilirlik süreçlerini devreye almış oluyor” ifadelerini kullandı. 

 100’ÜN ÜZERİNDE OTEL KULLANIYOR 

Eklektraweb’in dünyada 100’ün üzerinde otel tarafından kullanıldığını aktaran Nilüfer Durukal, programın teknolojik olarak sağladığı katkıları ise üç başlıkta özetledi. Durukal, şunları anlattı: “Elektraweb en yeni web teknolojileriyle geliştirilmiş bir program. Google’ın mobil uygulamalar için geliştirdiği Angular ile yazıldı ayrıca Node JS ve Java kullanıldı. Sistem Microsoft Azure platformu için optimize edildi. Bu sayede ekranların çok hızlı ve fonksiyonel olmasının yanında, görsel olarak da güzel ve kullanıcı dostu olmasını sağladık. Web teknolojileri özellikle bulut yapıda çalıştırdığınızda işletmeye ciddi bir tasarruf sağlıyor. En başta sunucu maliyetlerinden, o sunucuda çalışacak sistem yazılımları, virüs programları, yedekleme sistemleri vb. tüm maliyetlerden kurtulmuş oluyorsunuz. İkincisi, güvenlik konusu bir sorun olmaktan çıkıyor. Çünkü bu tür Cloud (bulut) sistemler hem çok ciddi şekilde korunuyor hem de dünyanın farklı lokasyonlarında dataların eş zamanlı kopyaları tutulduğu için hiçbir bilginin kaybolmaması garanti altına alınmış oluyor. Üstelik bilgiler KVKK ve GDPR gerekliliklerine göre işlendiği ve saklandığı için otellerimizin bu konudaki yükü de hafiflemiş oluyor. Üçüncüsü, web tabanlı bir yazılımı en düşük konfigürasyonlu bir bilgisayarda bile çok rahatlıkla kullanabiliyorsunuz çünkü bilgisayara yüklenen program ve/veya içinde saklanan bir veri yok. Aynı banka uygulamasını kullanır gibi, bir internet bağlantısı üzerinden programa erişim sağlamanız yeterli oluyor. Donanımlar zorlanmıyor, arıza yapmıyor, saklama kapasiteleri dolmuyor. En önemli avantajı da programın aynı zamanda mobil oluşu. Özellikle herkesin evden çalıştığı pandemi günlerinde Elektraweb, yöneticilerin otele gitmeden programı cep telefonundan veya tabletlerinden kullanabilmesini sağladığı için çok tercih edildi.” 


17 Mayıs 2022 Salı

Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları açıklandı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Anadolu Yemekleri Ödüllendirildi


Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Anatolia Turizm Akademisi ile Turizm Eğitimi ve Eğiticileri Derneği’nin işbirliğinde düzenlenen yarışma, bilinmeyen veya az bilinen Anadolu yemeklerinin tanınmasına ve Anadolu gastronomisi alanında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenleniyor. Amatör ve profesyonel fotoğraf sanatçılarının katılımına açık olan yarışma “Genel” ve “Öğrenci” olmak üzere iki ayrı kategoride yapılıyor.

Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Anatolia Turizm Akademisi ile Turizm Eğitimi ve Eğiticileri Derneği’nin işbirliğinde düzenlenen yarışma, bilinmeyen veya az bilinen Anadolu yemeklerinin tanınmasına ve Anadolu gastronomisi alanında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenleniyor. Amatör ve profesyonel fotoğraf sanatçılarının katılımına açık olan yarışma “Genel” ve “Öğrenci” olmak üzere iki ayrı kategoride yapılıyor. 

Seçici kurul fotoğraf sanatçıları, aşçılar ve akademisyenlerden oluşuyor

Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nın seçici kurulunda fotoğraf sanatçıları, mutfak şefleri, turizm işletmecileri, akademisyenlerden oluşan yedi üye bulunuyor. İki aşamalı olarak değerlendirmeye dereceye girenlerin belirlendiği yarışmada seçici kurul üyesi olarak;Cengiz Muratşah (Yönetim Danışmanı)Prof. Dr. Meryem Akoğlan Kozak (Öğretim Üyesi, Anadolu Üniversitesi),Ali Rıza Dölkeleş, ExecutiveChef, LimakLimra Hotel), Prof. Dr. Ertuğrul Algan (Fotoğraf Sanatçısı, Eskişehir Teknik Üniversitesi),Fehmi Köfteoğlu (Turizm Gazetecisi, www.turizmgazetesi.com) Şeref Bayram(Fotoğraf Sanatçısı), Necdet Alkandemir (Turizm & İletişim Profesyoneli) görev yaptılar.

Yarışmaya iki ayrı kategoride fotoğraf gönderildi

Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması “Genel” ve “Öğrenci” olmak üzere iki ayrı kategoride düzenleniyor. Öğrenci kategorisi meslek liselerinin ve üniversitelerin (önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora) turizm, gastronomi, yiyecek-içecek, turist rehberliği, otel işletmeciliği vb. bölümlerinde kayıtlı olan 14 ve üstü yaşlardaki öğrencilerin katılımına açık iken, “Genel” kategoriye 17 ve üstü yaşlardaki kişiler fotoğrafları ile başvurabiliyorlar.

Bu yıl ilki düzenlenen yarışmanın “Öğrenci” kategorisine 44 öğrenci 160 fotoğraf ile katılırken, “Yetişkinler” kategorisine ise 49 kişi 175 eser ile iştirak etti.

Altı fotoğraf ödüllendirildi

Yarışmada bu yıl her bir kategoride üç olmak üzere toplam altı yemek fotoğrafı ödüle değer bulundu. Birincilik ödülü alanlara beş yıldızlı otel işletmesinde iki kişilik beş günlük her şey dahil  tatil ödülü verilirken, ikinci olan fotoğrafların sahipleri ise beş yıldızlı otel işletmesinde iki kişilik dört günlük tatil ödülün sahipleri oldular.

Genel kategoride birincilik ödülünü Hatay yöresi yemeklerinden “İçli Köfte ”fotoğrafı ile Deniz Ener kazanırken, ikincilik ödülünü Jülide Başkur“Fellah Köftesi” (Adana yöresi) fotoğrafı ile elde etti. Genel kategoride üçüncülük ödülünü de Özgür Seçmen, Güneydoğu Anadolu Bölgesi yemeklerinden “Karışık Kebap” isimli yemek fotoğrafı ile kazandı.

Öğrenci kategorisinde birincilik ödülünü Amasya Üniversitesi öğrencilerinden İkbal Öztürk“Etli Kuru Fasulye” (İspir/Erzurum) yemeği fotoğrafı ile elde ederken, ikincilik ödülünü “Süt Helvası” (Bursa) fotoğrafı ile Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Zeynep Algül kazandı.Üçüncülük ödülünü de Başkent Üniversitesi’nden Büşra Karagöz Yalçın “Höşmerim” (Bursa yöresi) başlıklı yemek fotoğrafı ile elde etti. 

Gizli kalmışlar yemeklerin tanıtılması için bir ortam yaratmak istiyoruz

Yarışma hakkında görüşlerine başvurduğumuz yarışma koordinatörlerinden Prof. Dr. Nazmi Kozak, Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması ile Anadolu’nun gizli kalmış ve az bilinen yemeklerinin tanınırlığınave yemek fotoğrafları alanının zenginleşmesine katkıda bulunmayı amaçladıklarını söylerken;Yarışma Koordinatörü ve Turizm Eğitimi ve Eğiticileri Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı M. Ünver Kozanlı dason yıllarda gastronomi turizminin önemli bir turizm çeşidi olarak ön plana çıktığınıbuna bağlı olarak da gastronomi eğitimine talebin arttığını  vurguladı ve Anadolu’nun gastronomi değerlerinden daha fazla yararlanılmasına katkıda bulunmak amacıyla Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nı düzenlediklerini ifade etti.

Ödüller 10 Haziran’da sahiplerini bulacak

Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni 10 Haziran 2022 tarihinde Antalya’da yapılacağı bildirildi. Yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://anatoliajournal.com/fotograf adresi ziyaret edilebilir.


Canovate Group, data center ve fiber optikte Avrupa’da atağa geçecek.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Canovate Group’un data center ve fiber optikte hedef pazarı Avrupa oldu

Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerindeki fiber optik yatırımlarda %70-80 oranında büyüme beklentisi FTTH Council Europe verilerine göre kaydedildi. Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde de fiber optik alanındaki yatırımların hızlandığı gözleniyor. Datacenter alanında ise, “Edge Computing” uygulamaları kapsamında özellikle Mikro ve Mini veri merkezleri çözümlerinde %25-30 oranlarında büyüme bekleniyor.  

Dünyanın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı şirketler  grubu olan Canovate Group, data center (veri merkezi) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın ilk 8 markası arasında yer alıyor. Üretiminin %70’ni 80’e yakın ülkeye ihracat eden Canovate Group, Latin Amerika, Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ülkeleri dahil dünyanın her yerinde Türk bayrağını ileri teknoloji alanında dalgalandırıyor. 

Bu yıl global pazarlarda %40’ın üzerinde büyüme hedeflediklerini ifade eden Canovate Group CTO’su Kıvanç İlal, şunları söyledi: 

“Canovate Group olarak Hollanda’nın Maastrich şehrinde açtığımız lojistik merkezimizle birlikte bu lokasyonun avantajlarını kullanarak Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İngiltere gibi ülkelerde fiber optik ve data center alanındaki satışlarımızı artırmayı planlıyoruz. Lojistik merkezimiz sayesinde ürün tedarik zamanlarını azaltarak, özellikle Uzakdoğu ve ABD kökenli rakiplerimize göre, tedarik zincirinde ciddi bir avantaj sağlayacağız. 2022 yılında özellikle tedarik zincirinde hızlı ürün ve servis veren firmaların öne çıkacağını öngörüyoruz. Aynı zamanda, Suudi Arabistan, Mısır, BAE gibi ülkelerle ilişkilerde normalleşmeye girilmesiyle birlikte, bu pazarlarda daha aktif olacağımızı gözlemliyoruz. Ayrıca, son yıllarda hızlı gelişen Afrika ve Orta Asya pazarlarında da iş ve çözüm ortaklarımız ile satışların artırılmasını planlıyoruz. Bu yıl, global pazarlarda %40’ın üzerinde bir büyümeyi hedefliyoruz.” dedi.

Bilgi çağının mihenk taşları, fiber optik  altyapı ve veri merkezleridir  

Dijital dönüşümün dünyanın gündeminde olduğunu anlatarak konuşmasına devam eden Canovate Group CTO’su Kıvanç İlal, şunları kaydetti: 

“Dijital dönüşüm kapsamında konuşulan 5G hizmetleri, akıllı şehirler, akıllı fabrikalar ve nesnelerin interneti- IoT gibi tüm uygulamaların alt yapısı ve bu veri hızlarını destekleyebilecek tek iletişim altyapısı “fiber optik” çözümlerdir. Fiber optik çözümler; iletişim, güvenlik, bant genişliği, mesafe ve daha düşük genel maliyet gibi tüm avantajlarının yanı sıra, IOT, Endüstri 4.0 ve akıllı şehir uygulamaları gibi teknolojide sürekli değişen gereksinimleri karşılayabilmesi nedeniyle en uzun kullanım ömrünü de sunmaktadır. Halihazırda kullandığımız bakır kablo sistemler, bu tip yeni uygulamaları desteklememektedir ve bakır kablo kullanılarak yapılacak yatırımlar 3-4 sene içinde yetersiz kalarak, bu sistemlerin yeniden fiber altyapı ile yenilenme ihtiyacı doğacaktır. O nedenle iletişim altyapısında fiber optik yatırımın yapılması zaruridir. Aynı zamanda datacenter alanında ise “Edge Computing” uygulamaları kapsamında özellikle Mikro ve Mini veri merkezleri çözümlerinde %25-30 oranlarında büyüme gerçekleşecektir. 5G ve nesnelerin interneti IoT gibi uygulamalarda, verinin en hızlı şekilde aktarılması ve işlenmesi  elzemdir. Son kullanıcı tarafında oluşan ve giderek artan veri yükünün, merkezi ve büyük datacenter’lara gönderilmesi ve orada işlenmesi,  zaman ve veri kayıplarına yol açabilmektedir. Bundan dolayı bugün gelecekte, verinin oluştuğu yere, yani kullanıcıya yakın bu veriyi işleyebilecek ve saklayacak küçük çaplı veri merkezlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu uygulamaya “Edge Compunting” adı verilmektedir. Söz konusu küçük veri merkezlerine ihtiyacın artacağını çok önceden öngören Canovate Group, bu alanda pazarda öncü olacak birçok çözümü uzun zaman önceden geliştirmiştir ve ülkemizin yanı sıra global pazarlara sunmaktadır. Konuyu özetlersek, bilgi çağının olmazsa olmaz mihenk taşları, fiber optik altyapı ve veri merkezleridir. Teknolojide geri kalmamak için tüm ülkelerin, bu alanda dijital stratejilerini biran önce oluşturarak, yatırım yapmaları gereklidir.” diye konuştu. 


Türk firmaları Ege Adaları’nda Yunan şirketlerle rekabet ediyor.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



YABANCI TURİSTLERİ ARTIK TÜRK FİRMALARI TAŞIYOR

CRUISE GEMİSİ İLK SEFERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Miray CruiseLine’a ait M/V Gemini gemisi ilk seferine çıktı. Meksikalı, Kolombiyalı, Brezilyalı, Arjantinli turistlerin yanı sıra Türk turistlerin de yer aldığı ilk sefer ile birlikte Türk firmaları artık Ege Adaları’nda Yunan şirketlerle rekabet ediyor.  

Yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği tatil seçeneklerinden biri olan Cruise Gemi yolculuğu, Miray CruiseLine’a ait M/V Gemini gemisi ile Türkiye’de yeniden canlanıyor. Miray CruiseLine’a ait M/V Gemini gemisi 15 Mayıs’taki ilk seferini Girit, Mikonos, Rodos Santorini ve Pire’ye yaptı. Pandemi nedeniyle 2 buçuk yıllık aradan sonra yeniden demir alan gemi, turizm ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.

M/V Gemini gemisinin Gemi ortaklarından Ercan Yılmaz ve Vedat Uğurlu’nun da yer aldığı geminin ilk seferinde yüzde 50’yi aşkın doluluk oranına ulaşıldı. 20 Ekim 2022 tarihine kadar her Perşembe ve Pazar Çeşme kalkışlı sefere çıkacak gemi için rezervasyonlar da başladı. M/V Gemini gemisi turistlere çeşitli aktivitelerin yer aldığı 3 gece 4 gün benzersiz bir tatil deneyimi sunuyor.

TURİZM EKONOMİSİNE BÜYÜK KATKI

Ege’de Yunan şirketlerinin yerine Türk şirketlerinin faaliyetlerini artırması, turizm ekonomisine de büyük katkı ve fırsatlar sunuyor. Tür şirketleri son dönemde artan yatırımları ile bölgedeki Yunan hegemonyasına son verirken, pazarda da söz sahibi oluyor. Dünyanın farklı kıtalarından tatil amaçlı gelen turistleri artık Türk firmaları taşıyor.  Bu durum da dövizlerin Yunanistan yerine Türkiye’ye geleceği anlamı taşıyor. Türkiye’den hareket eden gemideki turistler, Yunan Adaları’na ziyarete gitse de yine Türkiye’ye dönmek zorunda kalıyor. Böylece Türkiye’de daha fazla vakit geçirerek, daha çok döviz bırakıyor. Honest Holding bünyesindeki Miray CruiseLine’a 2025 yılına kadar 3 gemi daha ekleneceği belirtildi.


16 Mayıs 2022 Pazartesi

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, büyüleyici konumuyla Ataköy’de açıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL MARMARA SEA İSTANBUL’UN BÜYÜLEYEN GÜZELLİKTEKİ MARMARA DENİZİ KIYISINDA AÇILDI

Kuzu Grup’un yatırımcısı olduğu; Marriott International işbirliğiyle JW Marriott markasının Türkiye’deki üçüncü oteli olan JW Marriott Hotel Istanbul  Marmara Sea, Marmara Denizi kenarındaki büyüleyici konumuyla Ataköy’de açıldı.

Simge Fıstıkoğlu’nun sunumuyla gerçekleşen açılışa Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati başta olmak üzere iş dünyasının önemli isimleri; iş insanı Ali Ağaoğlu, Galatasaray Başkanı Burak Elmas, SUR Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas,
EYG Yönetim Kurulu Başkanı  Ömer Faruk Çelik,Folkart Yapı YÖNETİM Kurulu Başkanı Mesut Sancak ve Sanatçı Orhan Gencebay ve Sevim Emre katıldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Dr.Nureddin Nebati yaptığı konuşmasında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısının 2020 yılında yüzde 70 azaldığını belirtti ve ekledi “ 2021 yılında ise ülkemiz dünya ortalamasının çok üstünde bir toparlanma hızı göstermiş ve dünya seyahat gelirlerinden aldığı payı artırmıştır. Uluslararası turist sayılarının 2019 yılına göre değişimi incelendiğinde, Türkiye’nin toparlanma hızı bölge ülkeleri ve dünya ortalamalarının üzerindedir. 2021 yılında, turizm geliri yüzde 103 artarak 24,5 milyar dolar, kişi başı ortalama harcama 834 dolar ve aynı şekilde ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı ise yüzde 85,5 artarak 29,4 milyon kişi olmuştur.” ifadelerini kullandı.  

Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Özen Kuzu, açılış toplantısında yaptığı konuşmada, “Dünyanın en güçlü otel zincirlerinden Marriott International, Türkiye’de bir yatırımını daha hayata geçirirken, buna vesile olmak bizler için gurur verici. Dünya ekonomilerinin yaşadığı darboğazda, Türkiye’ye olan güvenin de simgelerinden olan bu yeni yatırım, aynı zamanda Kuzu Group’un çalışmalarına da güveni sergiliyor. İstanbul, pandemi öncesi dönemde turizm rekorları kırılan 2019 yılında 15 milyon turist ağırladı. 2022 itibarıyla başlayan normalleşme süreci ile birlikte yine ülke olarak yeni rekorlara hazırız. Dünyanın geçtiği bu zor sürece rağmen OECD ülkeleri arasında büyümesini güçlü sürdüren bir ülke olarak dünyanın gözü üzerimizde. Ülkemizin aralıksız büyümesine katkı sunmaya her zaman devam edeceğiz.” Dedi.

Otelde özenle tasarlanmış 204 konuk odası ile süitler; hem ferah hem de lüks bir konaklama imkânı sunuyor. Odaların çoğu eşşiz Marmara Denizi manzaralı balkonlara sahip. Şehre farkli bir soluk getirecek Ceres, The Vitola Lounge, The Pearl ve Sail Bar ile misafirlerimiz Marmara Denizi’nin eşsiz manzarası eşliğiyle benzersiz tadları deneyimleyebilecekler.

Muhteşem konumu ve nefes kesen deniz manzarası ile Otel birbirinden farklı etkkinliklere ev sahipliği yapmak için olağanüstü bir ortam sunuyor.


Editöre notlar: 

Şık davetler, eşsiz düğünler 

Otelin bünyesinde yer alan yeme içme alanları hem otel misafirleri, hem de bölge sakinleri için yeni bir yaşam alanı oluşturacak şekilde kurgulandı. Yeme içme alanları hem geleneksel dokular, hem de modern dokunuşlar ile hazırlanan konseptlerle yeni yılın gustosu yüksek mekanları olmaya da aday. 

La Vallée SPA, misafirlerin konakladığı süre boyunca kendi spa dünyalarını oluşturmaları için dünyada ‘Deniz’, ‘Dağ’ ve ‘Evren’ üzerine 3 ana konseptte hizmet veriyor. 5 bin metrekarelik spa merkezinde, parlaklığı ve canlılığı koruyan özel kozmetik formülleri, tamamı İsviçre’de üretilen bakım ürünleri ile benzersiz deneyimler yaratmak için duyuları duygusal olarak uyandırıyor.  

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea’nin eşsiz manzarası ile Ataköy’ün deniz kıyısındaki büyüleyici atmosferine konumlanan otel, evlenecek çiftlere ise zarif dokunuşlarla şekillenmiş ve her detayı titizlikle düşünülmüş bir düğün planlaması sunuyor. Marmara Denizi’nin kıyısında, muhteşem deniz manzarasına sahip 600 metrekare balo salonu ve 750 metrekare denize sıfır terası ile eşsiz bir ambiyans sunan JW MarriottHotel Istanbul Marmara Sea, bu özel günler için eşsiz deneyim yaşatmaya hazırlanıyor.