29 Eylül 2022 Perşembe

Skål İstanbul Firuz Bağlıkaya’yı ağırladı.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR




Skål İstanbul Firuz Bağlıkaya’yı ağırladı  

Skål International İstanbul Kulübü’nün Armada Hotel’de yapılan Eylül ayı toplantısında, turizm sektörünün genel durumu değerlendirildi. 

Turizm sektöründeki tüm disiplinleri çatısı altında toplayan Skål International İstanbul Kulübü, Eylül ayı toplantısını Armada Teras’ta, Kasım Zoto’nun ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Turizm Müdürü Hasan Gazi Coşan, İstanbul Turist Rehberleri Odası (İRO) Başkanı Hüseyin Özgür Özaltın, Kültür ve Turizm Bakanlığı eski müsteşarı Yalçın Manav, Skål International Marmara ve Antalya Kulüplerinin başkanları ve üyeler katıldı.



Arınel: Skål International 2024 Dünya Kongresi İzmir’de yapılacak
Skål İstanbul Başkanı Can Arınel, ülkemizde ve dünyada turizm sektörünün genel durumunun konuşulduğu toplantıda, Skål çatısı altında bir araya gelen sektörün tüm bileşenleri olarak neler yapabileceklerini hep birlikte değerlendirdiklerini belirtti.  Skål International 2024 Dünya Kongresi’nin İzmir’de yapılacağını da açıklayan Arınel, dünya çapındaki bir oylamayla İzmir’in seçilmesinden dolayı son derece mutlu olduklarını söyledi. 
Firuz Bağlıkaya: Turizm barıştır
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB’ın 50. kuruluş yıl dönümünün kutlandığı aynı günde Skal İstanbul ailesiyle birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Konuşmasında turizme sadece ekonomik veriler üzerinden bakarak, sosyal yönünü göz ardı etmenin, ona gerçek değerini vermeyi önlediğine dikkat çeken Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Turistler seyahat ederken gittikleri yerde karşılıklı olarak kültürel bir alışveriş gerçekleşiyor. Yaşadığımız bu dönemde dünyanın, enerjiden, sudan, madenden çok daha fazla barışa ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Barışın olmadığı bir yerde dünya yok olmaya mahkûm. Turizm, barışın ürünüdür, turizm barışın sembolüdür. Turizm, diğerini anlamaktır, farklı olana saygı duymaktır.”



Dünyanın küçüldüğü bir çağda olduğumuzu ve yollar, araçlar sayesinde her yerin yakınlaştığını belirten Firuz Bağlıkaya; “Diğer yandan teknoloji ile gelişen sanal turlar turizmin gelişimini azaltacak unsur gibi algılanıyor. Kimileri teknolojik dönüşümlere bakarken, neredeyse 30 yıldır bireysel hareketler artacak, seyahat acentaları yok olacak diyor. Kimisi ise sanal turlar nedeniyle insanlar evlerinden çıkmadan gezip görecekler diyor. Kanaatimce iki görüş de yanlış. Organize seyahat, birlikte hareket etmek gittikçe daha önemli hale geliyor. Maliyet, uzman desteği, deneyimleri paylaşmak, azalan değil artan bir ihtiyaçtır. Gruplar küçülüyor, seyahat acentalarının uzmanlık alanları belirginleşiyor ama seyahatin organize hali, dün olduğu gibi bugün de ve gelecekte de ana direği oluşturuyor. Bu nedenle turizmin geleceğinde uzman seyahatin payı artacaktır. Unuttukları bir şey var. Yaşamak sahici bir süreç. Turizmin, katılımcısına sunduğu en önemli şey deneyimlemek. Deneyimlemek, turizm planlamasında ve pazarlamasında unutulmaması gereken bir kavramdır. Turizm, günümüzün ve geleceğin mesleğidir. Turizm barıştır. O yüzden, biz tüm bileşenleri ile turizmciler olarak diğerini en iyi anlayan, kimseyi ötekileştirmeyen, dünyanın her köşesinde dostları olan insanlarız. Skål da bu uluslararası dostlukları pekiştiriyor. İyi ki turizmciyiz” dedi.

İş dünyası e-dönüşümde Kolaysoft Teknoloji’yi tercih ediyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




İş dünyası e-dönüşümde Kolaysoft Teknoloji’yi tercih ediyor 

Türkiye’nin lider teknoloji şirketleri arasında konumlanan Kolaysoft Teknoloji AŞ, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv gibi e-dönüşüm pazarında binlerce işletmeye hizmet veriyor. Aynı zamanda e-dönüşüm pazarında, hem altyapı hizmeti sunduğu özel entegratörler, hem de kuluçkadaki entegratörler değerlendirildiğinde, pazarının yaklaşık %25’nin altyapısını sağlıyor. Klasik bir özel entegratör olmanın ötesinde sektörel bazda çözümler üreten firma, sahaya dokunan ve gerçekten de ihtiyaca deva olan ürünleri ile müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor. 

Mutlu müşterileri gördükçe, ne kadar doğru bir iş yaptığımızı anlıyorum 

Firmaların e-dönüşüm süreçlerini başarıyla yönettiklerini anlatan Kolaysoft Teknoloji AŞ Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan, şunları belirtti: 

“Uzun zamandır ülkemizdeki firmaları, e-dönüşüm süreçlerine katılıyoruz. Bu serüvende birçok yeni işletmeyle karşılaştık ve farklı sektörlerden iş insanları ile el sıkıştık. Hem bizim için, hem müşterilerimiz için uzun bir yolculuk oldu ve olmaya devam ediyor. Bu noktada, iş - çözüm ortaklarımız ve sektör temsilcileri ile yeni projeler üretmeye devam ediyoruz. Satış yöneticisi olarak, en iyi satışın memnun müşteriden geçtiğini biliyorum. Geriye dönüp baktığımda, bizlere teşekkür eden firmaları gördükçe, doğru yolda olduğumuzu anlıyorum. e-dönüşüm (e-fatura, e-arşiv, e-defter vb) gibi uygulamalarımızı kullanan müşterilerimiz, kullanım kolaylığını gördükten sonra, çevresindeki iş insanlarını bizlere yönlendirerek, onların da süreçlerini kolaylaşmasına değer katıyorlar. ” dedi. 

Firmalar, e-dönüşüm süreci hakkında şunları söyledi 

**Mahmut Dolmacı Baklavaları Mali İşler Yöneticisi Gülnur Çalışkan, e-fatura serüvenlerini şöyle açıkladı: 

“e-faturaya 24 Mayıs 2018 tarihinde geçiş yaptık. Öncesinde alışmış olduğumuz bir sistemimiz vardı, ancak geçiş aşaması tahmin ettiğimiz gibi zor olmadı. Karşılaştığımız e-fatura sistemindeki zorlukları, Kolaysoft’un teknik ekiplerinin desteğiyle kolayca aştık. Aradan 4 sene geçmesine rağmen, en küçük problemde bile teknik ekipler yardımcı olmaya devam ediyor. Kolaysoft e-fatura sisteminden çok memnunuz. Eskiye göre, zaman ve kağıt israfının önlenmesi konusunda, ekonomik anlamda tasarruflar ediyoruz. Firmalar ile mutabakat konusundaki sorunlarımız da yok denecek kadar az. O yüzden tüm firmalar için öneriyorum.” dedi. 


**Serbest Muhasebeci Mali Müşavir SMMM Mehmet Sait Yavuz, e-fatura süreçlerini şu şekilde özetledi: 

“e-faturaya 2019 yılında geçiş yaptım. e-faturaya geçince işlerimizde ve faturalara ulaşmada  %40 zaman tasarrufumuz oldu ve hayatımızı çok kolaylaştırdı. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak, hem ben, hem de hizmet verdiğimiz firmaların zamandan ciddi tasarruf etmeleri gerçekleşti. Parasal yönden de önemli tasarruflar sağlamış olduk. e-faturaya tüm meslektaşlarımın ve ülkemizdeki tüm firmaların zaman kaybetmeden geçmesini tavsiye ediyorum. Nitekim kimi zaman bize, ‘-şuan bizim firmamız zorunluluk kapsamında değil, daha sonra geçeriz’ diyenler, tavsiyemiz ile geçtikten sonra bize teşekkür ediyorlar. ” dedi. 


**Samsun Meydan Eczanesi Sahibi Eczacı Mehmet Kaynar, e-fatura serüvenini şu şekilde açıkladı: 

“e-faturaya, Kolaysoft ilimizde çalışmaya başladığından beri devam ediyorum. Kolaysoft’un e-fatura çözümü sayesinde; kolayca fatura oluşturma, takip, düzeltme yapılıyor, iade ve fatura kesimi gerçekleşiyor. e-fatura ve diğer e-dönüşüm ürünleri ile zaman ve ekonomiden önemli kazançlar sağlıyoruz ve tüm işletmelere kesinlikle önermekteyiz.” dedi.


28 Eylül 2022 Çarşamba

Elite World Sapanca başarılarını ödüllerle taçlandırmaya devam ediyor.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Elite World Sapanca Convention&WellnessResort başarılarını ödüllerle taçlandırmaya devam ediyor

Doğanın huzur veren atmosferinde ayrıcalıklı hizmetleri ile öne çıkan Elite World Sapanca Convention&Wellness Resort, 2022 International SPA & BeautyAwards’ta, Best Turkish SPA kategorisinde ödülünü almaya hak kazandı. 

Özgün mimarisi ve dekorasyon anlayışı ile misafirlerine en üstün hizmet kalitesini sunmayı amaçlayan Elite World Sapanca Convention&WellnessResort, yeni ödüller almaya devam ediyor. 

Elite World Sapanca son olarak 2022 International SPA &BeautyAwards’ta, Best Turkish SPA kategorisinde ödülünü alarak başarılarını bir kez daha taçlandırdı.



Bu özel ödüle ilişkin açıklamalarda bulunan Elite World Hotels Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi  Emel Elik Bezaroğlu, “Elite World Hotels olarak yeni ödüller kazanmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Uluslararası otel zinciri olma yolunda emin ve güçlü adımlarla ilerliyoruz. Ayrıca hizmet kalitemizi, başarılarımızı sürdürülebilir kılmak ve mevcut konumumuzu üst seviyelere taşımak için yatırımlarımızı artırıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı gerçekleştirirken misafir memnuniyetimizi en üst düzeyde tutmak bizim en önemli misyonumuz. Konuklarımıza hayallerinin ötesinde bir deneyim yaşatmak için sürekli çalışıyoruz” dedi. 


Elite World Hotels Hakkında

Özgün mimarisi ve dekorasyon anlayışı ile Türk misafirperverliğini sentezleyerek, misafirlerine en üstün hizmet kalitesini sunmayı amaçlayan Elite World Otelleri; konfor, şıklık, güvenlik ve modern teknolojik alt yapıyı bir arada sunuyor. 

Elite World Otelleri; Elite World Prestige, Elite World İstanbul Taksim’de, Elite World Europe Basın Ekspres’te, Elite World Business Florya’da, Elite World Asia Küçükyalı’da, Elite World Van, Van şehir merkezinde ve Elite World Marmaris Otel, Marmaris İçmeler'de konumlanmıştır.   Ayrıca son olarak Kocaeli Sapanca’da 650 milyon TL yatırım bedeliyle 44 dönüm arazi içinde yer alan bölgenin en büyük konaklama, toplantı ve spa kapasitesine sahip oteli Elite World Sapanca Convention&WellnessResort’u hizmete açmıştır.  


Bentour Reisen cirosunu ikiye katladı.



HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Bentour Reisen cirosunu ikiye katladı

Turizm yaz sezonu 31.10.2022 tarihinde sona ermekte. Bentour Reisen daha bugünden cironun bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla iki katına çıktığını duyurdu.

Ayrıca, Bentour Reisen, 2018/2019 sezonu ile kıyaslandığında çok başarılı bir mali yılı arkasında bırakarak, cirosunu %40 arttırdı. 

Türkiye destinasyonu bu başarıda büyük rol oynamakta. 150.000 misafir Türkiye seyahatlerini Bentour Reisen ile gerçekleştirerek, 280 bini aşkın uçak koltuğu satılmıştır.  

Misafirlerin Türkiye`de öncelikli tercihi Akdeniz bölgesi oldu. %80 ile birinci sırada yer alan Akdeniz’i %15 ile Ege ve %2 ile İstanbul takip etti. Geri kalanı haftalık turlar ve haftalık yat turları olarak %3oranla kayıtlara geçmekte. 

Geçen yıla nazaran tur fiyatların yükselmesiyle birlikte, bu yıl Bentour Reisen Tur Operatörü ile tatil paketi satın alan her bir misafir ortalama 1.150€ ödedi. 

Bentour Reisen Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, ”Türkiye`nin, 2022 yılında misafirlerimiz tarafından en sevilen bölge olarak tekrardan seçilmesinden mutluluk duyuyorum”,diye ifade etti. 

Bu yıl Bentour Reisen misafirlerinin 5yıldızlı otelleri daha fazla tercih ettiklerini söyleyen Kadir Uğur, “Misafirlerimizin kalite ve hizmete verdikleri öneminin farkında olup, birçok ek hizmet sağladık. Özellikle, özel transfer, havaalanı servisi gibi ek hizmetler fazlasıyla rağbet gördü“, diye belirtti. 


Uyumsoft Expo Tech Fuarı’nda yoğun ilgi gördü.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft Expo Tech Fuarı’nda yoğun ilgi gördü 

Ülkemizin inovasyon lideri Uyumsoft, katıldığı Expo Tech Ar-Ge Ür-Ge İnovasyon Sanayi ve Teknoloji Fuarı’nda yoğun ilgi gördü. İzmir’de Eylül ayında gerçekleşen fuarda, çok sayıda yeni teknoloji ve çözüm üreticisi, teknoloji alıcılarıyla buluştu. 


Uyumsoft’un standına beş gün süren fuar boyunca makine, ambalaj gibi farklı sektörlerden fuarı ziyaret eden iş insanları geldi. Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin, Satış Direktörü Ebru Tanburacı ve Kurumsal Çözümler Satış Ekibi, standı ziyaret eden firmaların yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirerek, Kurumsal Kaynak Planlama UyumERP (bulut, mobil) çözümü hakkında bilgiler verdi.  


26.’cı yılında 100 binin üzerindeki yerli ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümüne öncülük eden Uyumsoft AŞ’nin ürün ailesinde; Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK dahil 30’u aşkın yazılım ürünü bulunuyor. 


27 Eylül 2022 Salı

Nazende Öksüz Özdemir’in ilk kitabı “Aynaya Bakma Cesareti” yayımlandı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Klinik psikolog Nazende Öksüz Özdemir’in ilk kitabı “Aynaya Bakma Cesareti” Remzi Kitabevi tarafından yayımlandı. 


Birbirinden çarpıcı ve bir o kadar tanıdık yaşam öykülerinden ilhamla çeşitli kurgu hikayeleri kaleme alan yazar, dinlediklerinin kendi iç dünyasındaki dönüştürücü etkisini de cesaretle dışa vuruyor. 

Anne baba ihmali sonucu yetişkinlik yıllarını sarsan ruhsal depremler…

Aşırı yemek yemenin bir acı giderici haline gelmesi…

Tüm bağları dinamitleyen bağımlılıklar…

Panik ataklarıyla esarete dönüşen hayatlar…

Kah bir psikiyatri hastanesinde kah psikoterapi odasında yaşanan yüzleşmeler… 


Mesleğine duyduğu sevgiyi ve özeni satırlarına yansıtan Nazende Öksüz Özdemir, okurun psikolojiyle ilgili sorularına, anlattığı hikayelerle yanıt veriyor.

Kore, turizmde de atağa geçmeye hazırlanıyor.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR




Kore bir numaralı Uzakdoğu destinasyonu olacak

Son dönemde dizileri ve K-Pop çılgınlığı ile dikkatleri üzerine çeken Kore, turizmde de atağa geçmeye hazırlanıyor. 

Kore Turizm Ofisi İstanbul Direktörü Hyuncho Cho, 2023 yılında seyahatin tamamen normale dönmesiyle birlikte Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının salgın öncesi seviyeyi yakalayarak 30 bini aşmasını beklediklerini söyledi. “Hedefimiz Kore'yi 1 numaralı Uzakdoğu destinasyonu yapmak…” diyen Cho, K-Pop grupları ve Squid Game gibi popüler diziler sayesinde Kore’nin daha da popülerhale geldiğine dikkat çekti. 

Kore’yi tanıtmak amacıyla yürüttükleri faaliyetleri ve önümüzdeki döneme ilişkin projelerini İstanbul’da gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla açıklayan Hyuncho Cho, İstanbul Ofisi olarak 2012 yılından bu yana Türkiye ve Kore arasındaki turizm ilişkilerini geliştirmek ve güçlendirmek için çalıştıklarını kaydetti. Türkiye'nin yanı sıra İsrail, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan olmak üzere toplam 20 ülkeden sorumlu olduklarını belirten Cho, “Türkiye ve Kore arasındaki güçlü diplomatik ve kültürel bağ, faaliyetlerimiz açısından eşsiz bir motivasyon kaynağı oluşturuyor. Güçlü aile bağları ve modernleşirken geleneksel yapılarını korumaları iki ülkeyi birbirlerine yakınlaştırıyor” diye konuştu.

Cho, 2015 yılında Güney Kore'yi ziyaret eden Türk turist sayısının 23 bin 440 iken, bu rakamın 2019'da 31 bin 293'e yükseldiğine işaret ederek, “Ancak bu yükseliş, pandemi nedeniyle 2020 ve 2021'de düşüşe geçti. Bu yıl da pandeminin etkilerini hala görüyoruz. 2023 yılında seyahatin tamamen normale dönmesiyle birlikte Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısının salgın öncesi seviyeyi yakalayarak 30 bini aşmasını bekliyoruz. Hedefimiz Kore'yi 1 numaralı Uzakdoğu destinasyonu yapmak… Önümüzdeki dönem de bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Kore dizilerine özel turlar 

Son yıllarda K-POP gruplarının ve Kore dizilerinin popülaritesi sayesinde Kore’nin uluslararası alanda daha da popüler hale geldiğini vurgulayan Cho, sözlerine şöyle devam etti: “Kore, 5 bin yıllık bir tarihe ve 15 UNESCO Dünya Mirası Alanı ve çarpıcı doğal manzaralar dahil olmak üzere zengin bir kültürel altyapıya sahip. Ancak, son zamanlarda dünyaca ünlü pop müzik grubu BTS ile 2021'de dünyayı kasıp kavuran Netflix dizisi Squid Game gibi Kore’nin adının daha çok öne çıkmasını sağladı. Bu popüler temalar özelinde gerçekleştirilen etkinlikler, dizilere özel tasarlanan turistik turlar büyük ilgi görüyor.” Cho, ayrıca Kore yemeklerinin de Türk halkının damak zevkine hitap ettiğini ve geleneksel yemek atölyelerinin turistler açısından dikkat çekici olduğunu söyledi. 



“Kore kültürünü tanıtacağız”

Cho, Kore’nin Türkiye'den 90 güne kadar turistik amaçlı vizesiz ziyaret edilebildiğini belirterek, famturlarve turizm fuarları ile iki ülke arasındaki turizmi güçlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı. Cho, “Türkiye'deki seyahat acentelerinin Kore'ye yönelik tur programlarını geliştirmelerine destek olacağız. Ayrıca Kore seyahat seminerleri ile Kore kültürünü tanıtmak istiyoruz” dedi. Cho, 2017 itibariyle, Kore'nin UIA’e göre 2016, 2017 yıllarında dünya MICE etkinlikleri sıralamasında1’incisırada olduğuna işaret ederek, son 10 yılda Kore'de düzenlenen UIA tabanlı uluslararası konferansların yıllık ortalama yüzde 22 ile en yüksek büyüme oranını gördüğünü aktardı. 

Pandemi krizini fırsata dönüştürdü

Covid-19 salgınının dijital dönüşüm sürecini hızlandırdığını kaydeden Cho, Kore’nin sağlam BT altyapısı ile bu krizi yeni bir fırsata dönüştürdüğünü söyledi. Cho, ülkenin her yerinde ücretsiz wi-fi hizmeti bulunduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Kore Turizm Organizasyonu, ziyaretçilerin şehrin deneyimini yaşamalarına yardımcı olmak için kongre merkezlerinin ve “unique venue” dedikleri eşsiz mekanlarının 360 derecelik VR videolarını üretti. ICT teknolojileri kullanılarak,akıllı kongreler, gerçek zamanlı hologramlar ve sanal kongre platformları aracılığıyla hem çevrimiçi hem de yüz yüze oturumlar aynı anda gerçekleştirilebiliyor. Popüler TV şovu Running Man konseptli yarış oyunu, etkileşimli aktiviteler ve su sporları gibi diğer takım oyunlarının yanı sıra, tarihi bir sarayda dolaşırken veya gezerken geleneksel hanbok kıyafetleri giymek gibi ülkenin kendine özgü kültürünü özgürce keşfetmenin yollarını sunan benzersiz deneyimler sunuyoruz.MICE ziyaretçilerinin sanat, eğlence sporları, Kore Dalgası, doğal güzellik ve Kore mirası ve kültürü gibi çeşitli cazibe merkezlerini deneyimlemelerini sağlamak için sürekli olarak yeni mekanlar sunuyoruz. 40 yılı aşkın bir süredir KTO bünyesinde faaliyet gösteren Kore MICE Bürosu, en az 10 kişilik gruplara özel olarak planlar hazırlıyor.”

Toplantıda konuşma yapan Asiana Havayolları Genel Müdür Yardımcısı Gukhee Kimde İstanbul-Seul arası uçuşların haftada iki sefer olarak gerçekleştirildiğini, code-share anlaşması kapsamında haftada 11 sefer THY ile ortak uçuşlarının bulunduğunu aktardı. Kim, uçuşlarında sadece ASIANA Club üyelerinin değil, THY Miles&Smiles ve diğer Star Alliance üyelerinin de mil kazandığını belirtti.


26 Eylül 2022 Pazartesi

“Aphrodisias-Ara Güler” sergisi, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ev sahipliğinde ilk kez Ankara’da açılıyor.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ARA GÜLER MÜZESİ’NİN ANKARA’DAKİ İLK SERGİSİ “APHRODISIAS-ARA GÜLER” 

ERİMTAN ARKEOLOJİ VE SANAT MÜZESİ İŞ BİRLİĞİ İLE AÇILIYOR

“Aphrodisias-Ara Güler” sergisi, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ev sahipliğinde ilk kez Ankara’da açılıyor.

Doğuş Grubu’nun Ara Güler ile iş birliğinde hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi ve Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi, Ara Güler’in fotoğraflarını Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam ediyor.

Ara Güler Müzesi’nin Ankara’daki ilk sergisi ‘Aphrodisias-Ara Güler’, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ev sahipliğinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Volkswagen ana sponsorluğunda 30 Eylül’de açılıyor. Serginin ana gövdesini, Ara Güler’in 1958 yılında Geyre Köyü’ne tesadüf eseri gitmesinin ardından, 90’lı yılların başına kadar her fırsatta ziyaret ettiği, bugün Aphrodisias Arkeolojik Alanı olarak tescilli ve UNESCO Dünya Miras Liste’sine girmiş olan Geyre Köyü ve civarında farklı zamanlarda çekmiş olduğu fotoğraflar oluşturuyor.



Sergide ayrıca, Ara Güler’in Aphrodisias ile ilgili orijinal karanlık oda baskıları, fotoğraflarla ilgili uluslararası süreli yayınlar ve ajanslarla yazışmaları, bu yayınların baskılarıyla birlikte Ara Güler’in ‘Aphrodisias Çığlığı’ adlı kitabının hazırlık sürecindeki çalışmalarına dair ipuçları, notlar ve kitap maketi de yer alıyor.

“Aphrodisias-Ara Güler” sergisi, 30 Eylül 2022-28 Şubat 2023 tarihleri arasında pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 saatlerinde Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde ziyaret edilebilir.


Ara Güler Müzesi Hakkında: 

Ara Güler Müzesi, Türkiye’de foto muhabirliği ve fotoğraf sanatının öncülerinden Ara Güler ile Doğuş Grubu iş birliği sonucu kurulmuştur. Müze Ara Güler’in 90. yaş günü olan 16 Ağustos 2018 tarihinde kendisinin de katılımıyla Bomontiada’da açılmıştır. Ara Güler Müzesi, Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini, ilham veren yaşamını ve değerli arşivini geniş kitlelerle buluşturmayı amaçlamaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı sergiler, yayınlar, etkinlikler ve iş birlikleri ile fotoğraf sanatının görsel, duygusal ve sosyal etkisini öne çıkartmayı ve yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Ara Güler’in yaşamı boyunca arşivini muhafaza ettiği Beyoğlu, Galatasaray’da bulunan Güler Apartmanı’nın kalıcı müze adresi haline getirilmesi planlanmaktadır. 

Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) Hakkında:

2016 yılında Doğuş Grubu ve Ara Güler iş birliği ile kurulan Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nin amacı, Ara Güler’in yaşamı boyunca oluşturduğu arşivini, özgün yapısına sadık kalarak korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi arşiv koruma çalışmalarına 2017 yılında, yaşadığı yüzyılın en önemli kaydedicilerinden biri olan Ara Güler’in arşivine uzun yıllar ev sahipliği yapmış olan Galatasaray’daki, Güler Apartmanı’nda başlamıştır. Daha sonrasında Bomontiada’da kurulan merkez, Ara Güler arşivinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak günümüz müzecilik ve arşivcilik kriterlerine uygun olarak tasarlanmıştır. 

23 Eylül 2022 Cuma

Çalışan sayısı yüksek olan işletmelerden Peyk’e yoğun talep.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Çalışan sayısı yüksek olan işletmelerden Peyk’e yoğun talep 

İşverenler ile çalışanlar arasında dijital köprü olarak konumlanan Peyk, işverenlerin İş Kanunları gereği çalışanlarına elden tebliğ etmekle yükümlü olduğu ve yazılı cevap alması gereken bildirimlerin, elektronik ortamda yapılarak cevap alınabildiği uzaktan bildirim ürünüdür. 

Özellikle çalışan sayısı yüksek olan, turnover oranı yoğun olan ve dağınık lokasyona sahip şirketlerin Peyk Platformuna yoğun ilgi ve talep gösterdiğini kaydeden Kolaysoft Teknoloji Peyk Proje Yönetici Esranur Sekman, şunları söyledi: 

“Peyk Platformu aracılığıyla, çalışan bordroları elektronik ortamda gönderiliyor ve onay alınıyor. Tüm bildirim, duyuru ve tebligatlar e-imzalı ve TÜBİTAK zaman damgalı bir şekilde muhatabına iletiliyor. Çalışanların, yıllık izin, görevlendirme, avans gibi her türlü talepleri ilgili amirine iletiliyor ve cevaplanıyor. Çalışanların tüm özlük dokümanları, yine bu platform üzerinde çalışandan talep ediliyor ve dijital ortamda arşivleniyor. Tüm bu veriler çalışan, işlem, belge türü, tarih vs. bazında raporlanabiliyor. Bununla birlikte, sistem üzerinden gönderilen her bir belge için çalışan, SMS ve e-mail yollarıyla otomatik olarak bilgilendirilmektedir. Peyk’in sunduğu olanaklar, şirketlerin iş süreçlerine hız kazandırmakla kalmayıp, zaman ve maliyet anlamında ciddi bir tasarruf elde etmelerini sağlamaktadır. Özetle, Peyk olarak, işveren ve çalışan haklarını korumaya yönelik güvenli bir altyapı sunarak, anlaşmazlıkların çözümü noktasında tarafsız bir veri bütününü ortaya koymaktayız.” dedi. 

Bordro ve ücret hesap pusulalarının çalışanlara tebliğ edilmesi önem kazanıyor 

Peyk Platformunun iş süreçlerini kolaylaştırdığını anlatan Peyk Proje Yönetici Esranur Sekman, şunları belirtti: 

“En başta bordro ve ücret hesap pusulalarının çalışanlara tebliğ edilmesi, işletmelerin iş süreçlerini hızlandırıyor ve kolaylaştırıyor. Çalışan sayısı yüksek şirketlerde, geleneksel yöntemlerle bordro dağıtım işlemi günler sürebilirken, Peyk ile binlerce bordroyu dakikalar içerisinde sahiplerine iletip, bunlara ilişkin onay alınmaktadır. Bununla birlikte çalışan özlük dokümanlarının temini ve arşivlenmesi noktasında da,hizmet verdiğimiz firmalardan oldukça güzel geri dönüşler almaktayız. Binlerce klasör içerisinde yer alan bilginin birkaç tıkla erişilebilir olması, özellikle insan kaynakları profesyonelleri için müthiş bir erişim kolaylığı sağlıyor. İşe alım süreçleri ve diğer belgelerin çalışanlara iletimi hususunda da,aynı durum geçerli aslında. Kolaysoft olarak, hem çalışanı hem de işvereni Peyk Platformu ile ulaşılabilir kılıyoruz. Pandemi döneminde ve ardından şuan içinde bulunduğumuz hibrit çalışma ortamında, Peyk’e olan ilgi ve talep artarak sürmektedir.” diye konuştu. 

Peyk, tüm İK ürünleri ile entegre çalışıyor 

Peyk’in kendini sürekli geliştiren, güncelleyen ve büyüyen canlı bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Esranur Sekman, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Peyk’i ilk olarak 2019 yılının son çeyreğinde kullanıma sunduk. 2020 yılında Peyk, 70 ülkede 150 bin üyesi olan Uluslararası Teknoparklar Birliği Derneği (IASP) tarafından, Covid-19 salgınına karşı işveren ve çalışanlara değer katan global çapta İnovatif yazılım ürünü seçildi. Peyk’e geçtiğimiz 3 yıl içerisinde tahminlerimizin üzerinde bir taleple karşılaştık. Tabi bunda yaşanan pandemi sürecinin de etkisi büyük oldu. İşletmeler tarafından pandemiyle birlikte dijitalleşmenin önemi bir kez daha net bir şekilde ortaya çıkmış oldu.2019’dan bugüne kadar mevcut firmalarımızın talepleri ve sahanın ihtiyaçları doğrultusunda, Peyk’e birçok yeni özellik ekledik ve ekliyoruz. Bilindiği üzere, Peyk bir İK ürünü/uygulaması değildir. Peyk, tüm İK ürünleriyle entegre çalışabilen, işverenle birlikte çalışanın da sürece aktif bir şekilde dahil olduğu, ispat aracı olan verilerin üretildiği ve yasal süreçler açısından delil teşkil eden dokümanların tebliğ-tebellüğ edildiği üst bir yapı diyebiliriz. Peyk için global pazarlarda da hedeflerimiz bulunuyor ve bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.” şeklinde konuştu. 

Taşınabilir tıbbi kayıtların hayatımıza gireceği bir dönem başlıyor.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Taşınabilir tıbbi kayıtların hayatımıza gireceği bir dönem başlıyor

 Günümüzün en popüler teknolojilerinden biri olan NFT'lerin sağlık endüstrisinde de kullanım potansiyeli artık daha çok konuşuluyor. Sağlık sektörünün bu alanda ürün geliştirmeye ve çözümler sunmaya çalışan birçok teknoloji şirketinin odağına girdiğini söyleyen KPMG Türkiye Şirket Ortağı, Veri, Analitik ve Dijital Lideri Gökhan Mataracı, “Taşınabilir tıbbi kayıtların hayatımıza gireceği bir döneme adım adım ilerliyoruz. NFT'nin insanların sağlık hizmetleri dünyasındaki bireysel profili haline geldiği bir dünya hayal edebilirsiniz. Bu profil; genom, tıbbi işlemler veya ödeme bilgileri gibi kişinin benzersiz bilgilerini içerebilir” dedi.

 

Teknoloji ile sağlık arasındaki yakınlaşma ve entegrasyon uzun zamandır gerçekleşiyor. Sağlık sektöründe de artık fiziksel kapılar kapandığında, dijital kapılar açılıyor ve herkes bu dijital kapılara yöneliyor. İnsanların bu değişime nasıl uyum sağladığını ve sağlık konusunda artık alışkanlık haline gelen dijital tercihlerini anlamak daha da önem kazanıyor. Günümüzde hızla yaygınlaşan NFT teknolojisi, sağlık sektörünü yeniden dönüştürebilecek bir teknoloji olarak da dikkat çekiyor. Türkçedeki karşılığı ile “Değiştirilemez Token” olarak ifade edilen NFT, dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve bu nedenle birbirinin yerine geçemeyeceğini onaylayan, blok zinciri adı verilen bir dijital defterde depolanan veri birimi. NFT'lerin sağlık endüstrisine uyacak şekilde kullanım potansiyeli teknoloji ve sağlık sektöründe artık daha çok konuşuluyor.

 

Birkaç yıl önce bir çoğumuzun aklına bile gelmeyecek şeylerin, teknoloji ve sağlık sektörünün yakınlaşması sayesinde artık sıradan hale geldiğini söyleyen KPMG Türkiye Şirket Ortağı, Veri, Analitik ve Dijital Lideri Gökhan Mataracı, “5 - 10 yıl sonra ulaşmaya beklediğimiz noktaya bugün ulaştık. Sağlık sektörü de teknolojinin etkisi ile hızlı bir dönüşümden geçiyor. Blok zinciri konusu bankacılık ve kripto paralar ile başladı. Oyun sektörüne taşındı. Şimdilerde sağlık hizmetleri de artık bu teknolojilerin kullanımı açısından öne çıkıyor. Sağlık sektörü bu alanda ürün geliştirmeye ve çözümler sunmaya çalışan birçok teknoloji şirketinin odağına girdi. Taşınabilir tıbbi kayıtların hayatımıza gireceği bir döneme adım adım ilerliyoruz.” dedi.

 

“Gelecekte sağlık sektöründe de birçok yeniliğe şahit olmamız kuvvetle muhtemel” diyen Mataracı konuşmasının devamında şunları söyledi: “Örneğin NFT'nin insanların sağlık hizmetleri dünyasındaki bireysel profili haline geldiği bir dünya hayal edebilirsiniz. Bu profil; genom, tıbbi işlemler veya ödeme bilgileri gibi kişinin benzersiz bilgilerini içerebilir. Aynı zamanda sağlık sektöründe sunulan hizmetlere erişim sağlamak için sisteme girmeyi sağlayan bir yöntem olarak da kullanılabilir. Bu durumda bankacılık sektörünün de sağlık sektörü ile yakınlaşması artabilir. Örneğin banka müşterilerinin sağlıkları için yaptıkları tasarruflardan oluşan hesapları doğrudan NFT'lere bağlanabilir. Müşteriler bu sayede tazminatlarının bir kısmını alıp sağlık birikimlerimin bir kısmını finanse eden bir kripto hesabına dönüştürebilir. Aslında bu dönüşüm günümüzde başladı. ABD'nin Miami ve New York gibi şehirlerinde bu ödemelere doğru bir yönelim var” dedi.

 

KPMG Hakkında 

KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 145 ülkede 236 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri 1.850 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz. 

 

Swiss Days İstanbul 2022, İstanbul'da başlıyor.

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR




SWISS DAYS ISTANBUL 2022 BAŞLIYOR

Swiss Days İstanbul 2022, 23-25 Eylül Boyunca “Sürdürülebilir bir Gelecek Tasarlamak” teması altında İsviçre’nin zengin  çeşitliliğini ve varlığını Türkiye'de sergileyecek.

İstanbul'daki İsviçre Başkonsolosluğu, Swiss Business Hub Türkiye (İstanbul’daki İsviçre’nin İhracat ve Yatırım Ofisi) ve Swiss Chamber of Commerce in Türkiye (Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği) “İsviçre Günleri Istanbul 2022”yi (Swiss Days Istanbul 2022) 23-25 Eylül 2022 tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada’da düzenliyor. 

İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, İstanbul’daki İsviçre’nin İhracat ve Yatırım Ofisi Direktörü Yasemin Öztürk ve Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği Başkanı Arpat Şenocak ev sahipliğinde, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin'in katılımları ile etkinlik mekanı Yapı Kredi bomontiada’da bir tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

2019’da ilk kez düzenlenen İsviçre Günleri İstanbul üç gün içinde 15 bin’den fazla ziyaretçinin katılımı ile büyük bir başarı yakalamıştı. İsviçre Günleri Istanbul 2022, pandemi dönemi sonrasında sürdürülebilirlik ve inovasyona güçlü bir vurgu yaparak İsviçre ve İsviçre şirket ve markalarını tanıtmak amacıyla “Sürdürülebilir Bir Gelecek Tasarlamak” teması altında düzenleniyor. İsviçre Günleri Istanbul 2022, İsviçre müziğini, sanat ve kültürünü, gastronomisini, teknolojisini, ekonomisini, eğitimini ve daha fazlasını tekrardan İstanbul’da gerçekleştireceği benzersiz bir platform ile sunmayı heyecanla bekliyor. Festival, 23 Eylül Cuma öğleden sonradan itibaren 25 Eylül Pazar akşamına kadar herkese açık ve ücretsiz olacak. 



Etkinlik, daha sürdürülebilir hareket etmenin önemini vurgularken, çevre sorunları, her bireyin sorumluluğunun önemi ve çevre ile topluluklarımızı daha iyi korumak için teknoloji ve inovasyonun oynadığı rol hakkında genel farkındalığı artırmayı amaçlıyor. İsviçre Günleri Istanbul 2022, İsviçre ile Türkiye arasındaki güçlü işbirliğini ve daha sürdürülebilir bir geleceği teşvik etmenin yollarını vurgulayacak.

Swiss Days Istanbul 2022’yi üç yıl aradan sonra yeniden düzenleyecek olmanın büyük heyecanını yaşadıklarını ileten; İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni “İsviçre Günleri İstanbul 2022, İsviçre'nin İstanbul ve Türkiye'deki görünürlüğünü güçlendirmeyi, ikili işbirliğini artırmayı ve daha yeşil bir geleceğe katkı sağlamayı amaçlıyor. Bu, İsviçre ve Türkiye arasındaki uzun süredir devam eden ve çeşitlendirilmiş ilişkimize dayanmaktadır. İsviçre Günleri İstanbul 2022, İsviçre'yi İstanbul'da Türkiye'ye yaklaştırmak ve sürdürülebilirlik alanında da iki ülke arasında daha fazla köprü kurmak için harika bir an. Gezegenimiz, özellikle insan kaynaklı iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi muazzam zorluklarla karşı karşıya. Bu çevresel zorlukların ışığında, araştırma, bilim, inovasyon ve start-up'ların tanıtımında İsviçre ve Türkiye arasında daha yakın bir işbirliğine ihtiyacımız var.”dedi

İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, ayrıca  İsviçre hakkında bazı veriler de paylaştı.

Bir Alp ülkesi olarak İsviçre özellikle iklim değişikliğinden etkileniyor. İsviçre’de ortalama 2 derece yükselen sıcaklıklar, sıcak hava dalgaları, kışın daha az kar ve şiddetli yağışlar oluyor. Sonuç olarak, İsviçre iklimi daha Akdenizli. İsviçre'de yükselen sıcaklıkların sonuçları, ormanları etkileyen kuraklık, göllerde artan sıcaklıklar (balıkların ölümü), insanlar, hayvanlar ve diğer canlılar için sağlık sorunlarına sebep oluyor. İsviçre'deki buzulların %75'inin zaten azalma yolunda olduğu ve yok olacağı da bir gerçek. 

İsviçre, küresel araştırma ve inovasyonda lider bir ülkedir. Dünyanın en yüksek 7. Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) yatırımcısıdır. Hükümet yıllık olarak Ar-Ge'ye 23 milyar CHF'lik yatırım yapıyor ve bu da gayri safi yurtiçi hasılasının %3.15'ine denk geliyor. Ana odak Ar-Ge yoğun sektörlerdir. Buna ek olarak, İsviçre'de çok sayıda yenilikçi start-up var. Özellikle fintech ve kripto para sektörlerinde (blok zinciri dahil) İsviçre inovasyon konusunda önde gelen ülkelerden biridir. Burada World Wide Web'in Cenevre'deki CERN'de icat edildiğini hatırlamamız gerekir.

Switzerland Global Enterprise'a ait resmi uluslararası Ticaret ve yatırım teşvik ajansının Istanbul merkez temsilcilsi olan Swiss Business Hub Türkiye Direktörü Yasemin Öztürk de İsviçre ile Türkiye arasında uzun süredir devam eden ekonomik ilişkilerin altını çizdi. Swiss Days İstanbul 2022, İsviçre ve Türkiye'den potansiyel iş ortaklarını bir araya getirmek için mükemmel bir platform diyen Öztürk;”25'ten fazla sponsorun yoğun katılımıyla İsviçre’yi, önde gelen markalarını ve işletmelerini tanıtırken, aynı zamanda İsviçre ile seçkin ihracat pazarı Türkiye arasında kültürel ve ekonomik bir köprü görevi üstleneceğiz. Festival sırasında, topluluklarımız için sürdürülebilir bir geleceği teşvik etme ve çevreyi daha iyi koruma düşüncesiyle İsviçreli ve Türk ekonomik operatörler ile çeşitli alanlardaki ortaklar arasındaki mevcut işbirliğini keşfedecek, altını çizecek ve güçlendireceğiz.

İsviçre ve Türkiye arasında sağlam ticari ilişkiler sürdürüyor. 2021 yılında ikili ticaret hacmi 4,6 milyar dolar olmuştur. Türkiye, İsviçre'nin dünya çapındaki en büyük 24. ticaret ortağıdır. İsviçre'nin Türkiye'ye ihracatında kimyasallar/ilaçlar (%37), makineler (%12) ve saatler (%11) yer almaktadır. Türkiye ağırlıklı olarak tekstil (%40), değersiz metaller (%9), taşıtlar (%9) ve tarım ürünleri (%8) ihraç etmektedir. Altın ve diğer değerli metaller/taşlar geleneksel olarak ikili ticaretimizin büyük bir bölümünü temsil ediyor: Türkiye'ye olan ihracatımızın %31'i ve Türkiye'den yapılan ithalatımızın %14'ü (2021). Türkiye aynı zamanda İsviçre için de önemli bir turizm destinasyonu. 2019’da ülkeyi 278 binden fazla İsviçreli turist ziyaret etti.

İsviçre, yurtdışındaki doğrudan yatırımlar için dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. İsviçreli yatırımcılar uzun vadeli projelerle ilgileniyor. Bu, ülkemizin Türkiye'deki en büyük 6. yabancı sermayesi olduğunun altını çizmek açısından önemlidir. Şu anda Türkiye'de 300'den fazla İsviçreli şirket var. Bu şirketler, makine, ilaç, kimya, bankacılık, sigorta, turizm, gıda, ulaşım vb. gibi çeşitli sektörlerde geniş bir faaliyet yelpazesini kapsarlar. Daha da önemlisi, İsviçreli şirketler sadece malzeme değil aynı zamanda mühendislik de sağlayarak küresel ve yerel olarak Türkiye'nin inşaat ve altyapısına katkıda bulunurlar. Bunun yanında atıktan enerji üretimi, demiryolları, otoyol inşaatı ve deniz limanı altyapısı gibi inşaat uzmanlığı konularında da katkı sağlarlar.

Swiss Business Hub Türkiye olarak hem Türk hem de İsviçre şirketleri için önemli bir irtibat noktasıyız; ana misyonumuz İsviçre ve Lihtenştayn'dan KOBİ'lerin Türkiye'deki iş geliştirmelerine destek olmaktır. Ayrıca Türk şirketlerine iş yeri olarak İsviçre hakkında bilgi veriyoruz. İsviçre kültürü ile ilgili çeşitli etkinlikler, atölye çalışmaları ve canlı performanslardan oluşan zengin bir programın yanı sıra, bu eşsiz Swiss Days İstanbul 2022 platformu size İsviçre ve Türkiye'den hedeflediğiniz firmalarla iş ilişkileri kurmak için özel toplantılar yapma şansı sunacak.”diye belirtti.

İsviçre&Türkiye arasındaki ticaret köprüsü olan Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği Başkanı Arpat Şenocak da; “Ortaklar birbirleri hakkında derin bilgiye sahip olduklarında ticari ilişkiler daha güçleniyor. Bu bağlamda, Swiss Days Istanbul 2022, yalnızca ekonomik parametrelere dayalı olarak değil, aynı zamanda sanat, kültür, gastronomik diplomasi ve yeşil politikalar yoluyla da iş teşvik etmek için benzersiz bir forum oluyor.

İsviçre ve İsviçre şirketleri, en saygın uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan çeşitli sürdürülebilirlik sıralamalarında düzenli olarak üst sıralarda yer alıyor. İsviçreli işletmeler, yalnızca kendi pazarlarını olumlu yönde etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda yerel kuruluşları, distribütörleri veya ortakları aracılığıyla dünya çapında dağıtılan yenilikçi ürün ve hizmetlerle sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın büyümesini destekleyecek bir konumdadır. Her iki ülke arasındaki başarılı ortaklıkların uzun geçmişine dayanan Türkiye, eğitim, sürdürülebilir finans ve teknoloji gibi alanlarda oluşturulan sinerjilerden kesinlikle güçlü bir fayda sağlayabilir.” diye konuştu.

İsviçre Günleri İstanbul 2022’nin basın toplantısında konuşan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Türkiye ve İsviçre arasında sanattan kültüre, ekonomiden sosyal yaşama kadar geniş bir alanda köprü kurmayı amaçlayan bu etkinliğin, her iki ülke toplumu için de önemli artılar yaratacak bir etki alanına sahip olduğu vurgusunu yaptı. İsviçre Günleri’nin ilkinin 2019 yılında, İsviçre İhracat ve Yatırım Ofisi, Türkiye İsviçre Ticaret Odası Derneği, İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu desteği ve Şişli Belediyesi iş birliğiyle yine Yapı Kredi bomonti’de düzenlendiğini hatırlatan Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu etkinlikten çok kıymetli geri bildirimler aldık. Pandemi nedeniyle ara verilen İsviçre Günleri bu yıl daha da zenginleşen içeriğiyle ikinci kez kapılarını açıyor. İsviçre Günleri’nin bizim için ayrı bir önemi var; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesi niteliğindeki Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılına yaklaşıyoruz. Kurtuluşun ve kuruluşun ilçesi Şişli olarak Lozan bizim için ayrı bir öneme sahip. Bu nedenle farklı bir heyecan ve gurur taşıyoruz. Geçen yıl Likör Fabrikası’nda ‘İlk ve Son Barış - 100. Yılında Lozan’ sergimizi açmıştık. Binlerce kişinin ziyaret ettiği sergimiz; Avrupa’da 100 yıldır bozulmadan devam eden tek barış antlaşması olan Lozan’a dair belge, makale, fotoğraf ve haritalardan oluşuyordu. Bu sergi ayrıca İsviçre’nin Lozan kenti ile Şişli arasında güzel bir dostluk köprüsü inşa etti. Heyetlerimiz karşılıklı ziyaretlerde bulundu. Bundan dolayı da ayrıca büyük bir mutluluk duyuyoruz. İsviçre Günleri kapsamında yeniden kurduğumuz Lozan Sergimizi geçen yıl gezme imkanı bulamayan herkesi Yapı Kredi bomontiada’ya davet ediyorum.”

“Sanatı Şişli sokaklarına taşıdık”

İsviçre Günleri çerçevesinde “Yeşil Bir Gelecek” temasıyla İsviçre Başkonsolosluğu iş birliğinde hayata geçirdikleri projeyle, sanatı Şişli sokaklarına taşıdıklarını da belirten Keskin, bu proje hakkında da şu bilgileri verdi: 

“Bomontiada çevresinde farklı ölçeklerde gerçekleştirdiğimiz duvar resmi çalışmalarının ilkini, Türkiye’nin önde gelen grafiti sanatçılarından No More Lies yorumladı. 25 metrekare büyüklüğündeki tuvale yapılan bu tasarımı belediye binamızın önünde sergiledik. Yine aynı sanatçımız Bomontiada’nın karşısında yer alan katlı otoparkın 450 metrekarelik yan cephesini tasarladı. Bu proje aslında güzel haberlerin müjdecisi. Bomonti çevresini dünyanın önde gelen street art   ve graffiti sanatçılarıyla birlikte projeler üretmek için pilot bölge olarak seçtik. Bu kapsamda uygun duvarları sanatçıların kullanımına açacak, festivaller düzenleyeceğiz. Bir hayalimiz var; Şişlimizi, Avrupa’nın sayılı kültür sanat merkezlerinden biri haline getirmek için, her gün daha da çok çalışıyoruz. Bomonti’yi ise, kültür sanatın, festivallerin, konserlerin, 7’den 77’ye herkesin buluşma noktası haline getireceğiz.”dedi

İsviçre Günleri İstanbul 2022 partnerleri

Presence Switzerland (PRS), Swiss Tourism, Switzerland Global Enterprise (SGE) ve Şişli Belediyesi'nin destek ve katılımıyla, İstanbul’un en popüler ve çok kültürlü mekanı Yapı Kredi bomontiada’da, İsviçre Günleri Istanbul 2022 çeşitli atölye çalışmaları, konferanslar, seminerler, konserler, eğlenceli aktiviteler ve katılımcı stantlarına ev sahipliği yapacak. Üç günlük İsviçre Festivali şehrin ilgi odağı olmaya hazırlanıyor. Yapı Kredi bomontiada, dDf, Power App ve Privée PR, İsviçre Günleri Istanbul 2022’ye ortak kuruluşlar olarak aktif olarak katılmaktadır.

İsviçre Günleri İstanbul 2022”nin Diamond sponsorları Oris ve Şark Saatçilik oldu. Gold sponsorları da ABB, Nestlé, Novartis, Roche, Tektaş Saatçilik  ve Türk Hava Yolları olurken Silver sponsorları arasında da Barry Callebaut, Belimo, Bordier, Credit Suisse, Geberit, Hilti, Sicpa, Sika, Swiss CenterDent, Rowema, Vakko ve Zurich Sigorta yer aldı. Diğer etkinlik sponsoru UBP oldu. Katkı sağlayan diğer şirketler arasında Bahçeşehir Üniversitesi, Erikli, Eyüboğlu, Fairmont Quasar Istanbul, Grand Hyatt Istanbul, Hilton Bomonti İstanbul, HUG AG, Color Box, Jotun, Lindt, Mandarin Oriental Bosphorus Istanbul, Nespresso, Shangri-La Bosphorus, Swatch, Swissôtel The Bosphorus Istanbul ve Tukaka & Vavana bulunuyor.

İsviçre Günleri ön etkinlikleri

Le Cordon Bleu’dan İsviçreli Şef Eric Ruppen, bomontiada’da bulunan restoranların menülerine İsviçre mutfağının spesiyalitelerini ekledi. Yapı Kredi bomontiada'nın üç popüler restoranı Monochrome, The Populist ve Kilimanjaro bu özel menüleri 19-25 Eylül tarihleri arasında misafirlerine sunuyor olacak.

Sokak sanatçısı No More Lies, İsviçre Günleri Istanbul 2022’de sergilenecek ve Sürdürülebilir Bir Gelecek Tasarlamak temasını yansıtan üç büyük tuval gerçekleştirecek. No More Lies’ın kullandığı malzemelere de  sanat ve hobi malzemelerinin önde gelen  markası Color Box destek oldu. Jotun da bu özel sokak sanatının tüm  boya malzemelerinin sponsorluğunu üstlendi. No More Lies’in Yapı Kredi bomontiada önündeki Ece Ticari Gayrimenkul Yatırım ve Yönetim Hizmetlerine ait olan otopark binasına yapılan tasarım yemyeşil İsviçre Alplerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. 

 İsviçre Günleri Istanbul 2022 öncesinde İsviçreli Gurme şef Jean-Marc Soldati ve Bahçeşehir Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrenciler için Master Class ve birlikte İsviçre Gurme Yemeği gibi birbirinden lezzetli etkinliklere imza attı. 

İsviçre Günleri boyunca

Türkiye’de bulunan İsviçre firmalarının stantları şenlik havası yaratacak ve ziyaretçileri İsviçre yolculuğuna çıkaracak. Mini İsviçre festival ziyaretçileri, İsviçre markalarını daha yakından tanırken, ünlü Raclette Peyniri gibi İsviçre spesiyalitelerinin tadını çıkarabilecekler.

Mavi Bir Dünyada, Yeşil Bir Ekonomi” sloganı ile düzenlenen XVI. “İsviçre Türkiye Ekonomik Forum”’u, 23 Eylül 2022’de Yapı Kredi bomontiada’da gerçekleşecek. İsviçre Büyükelçisi H.E Jean-Daniel Ruch ve Türkiye'de İsviçre Ticaret Odası Derneği Başkanı Arpat Şenocak, gezegenimizin geleceğini tartışmak üzere özel sektör, akademi ve sivil toplumdan bir ana konuşmacı ve panelistlerin yer alacağı Ekonomik Forum'un açılışını yapacak. Açılış konuşmalarında sanal olarak 2030 Gündemi İsviçre Delegesi, Refah ve Sürdürülebilirlik Bölümü, Bölüm Başkan  Yardımcısı Markus Reubi de yer alacak. Ayrıca İsviçre folklorik müziğinin yer aldığı bir eğlence programı ve “İnek Boyama”, “Çikolata Atölyesi” “İnek Sağma”, “Çarkıfelek” ve resim yarışmaları gibi çocuk ve yetişkinleri eğlendirecek etkinlikler bulunacak. Radyo Power FM, üç festival günü boyunca  canlı yayın yapacak.

İsviçre Günleri İstanbul 2022 kapsamında, İsviçre Yüksek Saatçilik Teknik Servis Hizmetlerinde, Uluslararası Yetkili ünvanı bulunan Tektaş Saatçilik ve Mücevher Grubu’nun düzenleyeceği  “İsviçre Saatlerinin Bakım Yolculuğu” atölyesi, saat tutkunlarının heyecanla beklediği programlar arasında yer alıyor.

İsviçre Günleri Istanbul 2022'de iki konser gerçekleşecek. İlk olarak İsviçre Caz Grubu “Bconnected” Cuma gecesi tüm Caz ve Blues severleri bekliyor. 24 Eylül Cumartesi akşamı, Kariyer Saatleri ve genç İsviçrelileri karşılama etkinliğinden sonra 2020'de İsviçre Müzik Ödülleri'ne aday gösterilen ve İsviçre'nin en umut verici seslerinden biri olarak kabul edilen İsviçreli R&B şarkıcısı Naomi Lareine sahne alacak.

Şişli Belediyesi desteğiyle Lozan sergisi açılışı

İsviçre ve Türkiye arasındaki ilişkiler her zaman sağlam oldu. Her iki ülkeden insanlar göç etti ve yeni vatanlarında izlerini bıraktılar. Bazı örnekler, 19. yüzyılda Ayasofya'nın önemli restorasyonundan sorumlu olan İsviçreli mimar Fossati'ye ya da eski fabrika sahasında İsviçre Günlerinin kutlanacağı, ailelerinin ünlü bira markasını kuran Bernli İsviçreli Bomonti ailesine aittir. Ancak Türk halkının İsviçre ile ilgili en önemli ve en bilinen tarihi olayı hiç şüphesiz Lozan Antlaşması'nın imzalanmasıdır. Cenevre Gölü kıyısındaki bu İsviçre şehrinde aylarca müzakereler yapıldı ve nihayet Haziran 1923'te imzalandı. Antlaşmanın modern Türkiye üzerinde büyük etkisi oldu. Yüzüncü yıl vesilesiyle ve Şişli Belediyesi'nin büyük desteğiyle İsviçre Günleri boyunca Yapı Kredi bomontiada Sanat Galerisi'nde Lozan sergisi sunulacak. Lozan sergisinin açılışı   22 Eylül Perşembe günü 12.00’de yapılacak. 

22 Eylül 2022 Perşembe

Lidya Grup, SIGN İstanbul 2022’de Teknoloji Şovu Yaptı



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, 8 – 11 Eylül 2022 tarihleri arasında Büyükçekmece Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 23. Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri - SIGN İstanbul 2022 Fuarı’nda temsil ettiği 5 markanın son teknoloji dijital baskı makinelerini sergiledi.

Teknolojisiyle dijital baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson, Efi, Kongsberg ve kendi markası Sutec makinelerini ülkemizde temsil eden Lidya Grup, fuarın buluşma noktası oldu ve 12 Hall’de E-10 / E-12 / F-20 nolu 400 metrekarelik standında markalardan sergilediği 25 makine ile adeta teknoloji şovu yaptı. Fuara özel kampanyalı fiyatları ve uygun finansman çözümleri ile ses getiren Lidya Grup, ülkemizin tüm illerinden ve yurtdışından ziyaretçilerini ağırladı. Pandeminin ardından fuara yurtiçinin yanı sıra yurtdışından da yoğun ziyaretçi katılımcı gerçekleşti. Ülkemizden ve dünyadan yaklaşık 80 ülkeden 25 binin üzerindeki alıcıyı ve 300’ün üzerindeki katılımcı firmayı bir araya getiren SIGN İstanbul Fuarı, endüstriyel reklamcılık ve dijital baskı dünyasının kalbinde yer alıyor. 

Ülkemizde ve dünyada zirvede yer alıyor 

Fuarlarda standın teknoloji şölenine dönüştüğünü kaydeden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi: 

“SIGN İstanbul 2022 fuarındaki standımızda, dijital baskı makinelerinin en star makinelerini, herkesin görebilmesi ve deneyimlemesi için sergiledik. Temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg markalarının hepsi baskı sektöründe gözükse de, markaların teknolojileri ve hizmet verdikleri alanlar birbirinden farklıdır ve bu nedenle yatırım kararından önce yakından incelenmesi önemlidir. Fuara özel düzenlediğimiz kampanyalı fiyatlar ve uygun finansman çözümlerimiz ile son yılların en başarılı fuarlarından birisini geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Lidya Grup olarak bizler, yaptığımız her iş’te, daima en iyisini yapmaya çalışıyoruz ve elde ettiğimiz başarılar neticesinde şirketimizi ülkemizde ve Londra’daki Lydia Digital ltd şirketimiz ile Birleşik Krallık başta olmak üzere bulunduğumuz coğrafyada ve dünyada zirvede tutmaya devam ediyoruz.” dedi. 

Yatırım yapan kazanır 

İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda uygun finansman bulunduğunda iş dünyasının yatırım yapmasının önemine değinen Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, “Ülkemiz özelinde baktığımızda, yüzde 80 enflasyon olan bir ortamda yüzde 25 – 30 ile kredi alınabiliyorsa, bu yatırımcılar için bir fırsattır ve şuan yatırım yapan kazanır.” dedi. Pandeminin ardından Rusya- Ukrayna savaşının da etkisiyle enflasyonun dünya genelinde sorun olduğunu anlatan Başkan Bekir Öz, tedarik zincirindeki sıkıntılar ile lojistik ve enerji maliyetlerindeki yükselişin, global ölçekte enflasyona neden olmaya devam ettiğini belirtti. 

İş dünyasına tavsiyede bulunan Başkan Bekir Öz, şunları kaydetti: “Bu dönemde, stokların, genel giderlerin ve nakit akışının daha iyi yönetmesi gerekiyor. Şirketlerin, işletmedeki iş süreçlerini yeniden gözden geçirip, yapılarını daha sağlıklı bir hale getirmeleri lazım. Riskler doğru yönetilirken, diğer taraftan panikle kar marjından feragat etmeden soğukkanlı olarak iş yönetilmelidir. Firma sahipleri ve yöneticiler, rakamlara göre karar vermelidir ki, burada ekonominin, pazarın, müşterinin gerçeklerine göre hareket etmek önemlidir. Bir diğer konu, şirketlerin büyük çoğunluğu planlama ve ölçme yapmıyor. Oysa, iş’i yönetirken planlama yapmak ve sonrasında ölçmek gereklidir.” diye konuştu. 

Dijital baskı sektöründe zengin ürün ailesine sahip 

Temsil edilen 5 marka ile dijital baskı sektöründe zengin ürün ailesine sahip olduklarını ifade eden Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, şunları belirtti: 

“Dijital baskı sektöründe dünya markaları arasında konumlanan Xerox, Epson, Efi, Sutec ve Kongsberg makinelerini temsil ediyoruz. SIGN İstanbul’da, 5 markamızdan ürün ailemiz ve yeni lansmanını yaptığımız modeller yer aldı. Markalarımızın hepsinde, daha yüksek kalitede, daha düşük maliyetle, daha verimli bir şekilde üretim yapabilme imkanı sunuyoruz. Standımıza gelen ziyaretçiler, fuar boyunca dijital baskı ile ilgili tüm teknolojileri yerinde deneyimledi, teknolojilerini ve numuneleri yakından görme fırsatına sahip oldular. Fuarda gerek teknolojideki son yenilikleri sunmamız, gerek fuara özel düzenlediğimiz TL kampanyası nedeniyle yoğun bir ilgi ve taleple karşılaştık. Eylül ayından itibaren firmamızda yoğun ve hareketli günler bekliyoruz, geçtiğimiz birkaç yıldır ertelenen yatırımlar son günlerde yapılmaya devam ediyor.” dedi.  

Fuara, 5 markadan yeni modeller ile katıldı 

Fuara, temsil edilen 5 markadan yeni modeller ile katıldıklarını anlatan Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Global markaları temsil eden, ciddi bilgi birikimi ve tecrübesi bulunan, güçlü finansman yapısı olan, güçlü insan kaynağı ve organizasyonel yapısı bulunan global bir şirketler grubuyuz.  Dijital baskı sektöründe ülkemizin ve bulunduğumuz coğrafyanın lider teknoloji şirketiyiz. Fuarda markalarımızdan zengin bir makine parkuru ile yer alarak, fuarının buluşma noktası olduk. Standımızda aralarında; Efi’den 30H, Kongsberg endüstriyel kesim makinesi, Epson’dan R5010L ve F2100, Xerox’dan 4100 ve c9070, Sutec’den DTF ve sublimasyonın aralarında bulunduğu 25 makinemiz ile katıldık. Fuar boyunca, yoğun bir ilgi ve taleple karşılaştık. Bu yılın son 4 ayında işimizde ciddi bir yoğunluk bekliyoruz. Geçmiş yıllarda ertelenen yatırımlar da yapılmaya başladı ve devam ediyor.” şeklinde konuştu. 


21 Eylül 2022 Çarşamba

Hampton by Hilton oteli de iklimlendirme çözümlerinde “Daikin” dedi.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Hampton by Hilton oteli de iklimlendirme çözümlerinde “Daikin” dedi

İstanbul’un gelişmekte olan ilçelerinden Arnavutköy’de iş oteli konseptiyle, otelin anlaşması Hilton ile yatırımcısı olan Airport Otel A.Ş. tarafından gerçekleştirildi. Airport Otel tarafından inşa edilen Hampton by Hilton’un iklimlendirme çözümlerini üstlenen Daikin, bu alandaki başarısını sürdürüyor. 120 milyon TL yatırım bedeline sahip olan 400 yataklı otelin tüm iklimlendirmesinin Daikin’e emanet edildiği projede; 2 adet EWAT420B-SLB2 Hava Soğutmalı, Scroll kompresörlü Chiller, 2 adet Hoval Aparey TOPVENT - TV-4 - 33,5KW  ve 258 adet 4 borulu, gizli tavan tipi FWA Fancoil kullanılarak konfor ve tasarruf bir araya getirildi. Daikin ürünlerinin kalitesi, markanın güvenirliği, satış ve satış sonrası hizmetlerin güçlü oluşu gibi etkenler markanın seçiminde etkili oldu. 


Çevreci ve yüksek teknolojiye sahip ürünleriyle otel, bina, hastane, fabrika ve AVM gibi mekanların iklimlendirmesine mükemmel çözümler üreten Daikin, imza yapıların gözdesi olmaya devam ediyor. Güvenle kullanılan, enerji verimliliği yüksek ürünleriyle sektöründe bir dünya markası olan Daikin, yaygın servis ağı, satış öncesi ve sonrası sağladığı hızlı çözümlerle bireysel ve kurumsal tüm segmentlerde kullanıcıların ilk tercihlerden biri olarak öne çıkıyor. 

Markaya duyulan güvenin bir göstergesi olarak İstanbul/Arnavutköy’de yapımı süren ve Airport Otel A.Ş tarafından finanse edilen Hampton by Hilton da otelin iklimlendirme çözümleri için Daikin’i tercih etti. Müşteri memnuniyetinin öncelik taşıdığı otel tipi binalarda sessiz çalışma, kesintisiz iklimlendirme hizmeti, kaliteli iç ortam havası gibi birçok kriteri mükemmel ürünleriyle sağlayan Daikin, Hampton by Hilton’un tümüyle iklimlendirmesini üstlendi. 

İstanbul’un hızla gelişen ilçesi Arnavutköy’de inşa edilen 200 odalı ve 400 yatak kapasiteli Hampton by Hilton, İstanbul Havalimanı’na 6 kilometre mesafede yer alıyor. Toplantı salonları, iş merkezi, ofis olanakları, spor salonuyla bir iş oteli olarak konumlanan otel, metro hattı ile direkt havaalanına bağlanıyor. Konaklayanların Hampton by Hilton standartlarının tümüne sahip olacakları otelin yatırım bedeli ise 120 milyon TL. 


Hampton by Hilton’un iklimlendirmesi için 2 adet EWAT420B-SLB2 Hava Soğutmalı, Scroll kompresörlü Chiller, 2 adet Hoval Aparey TOPVENT - TV-4 - 33,5KW  ve 258 adet 4 borulu, gizli tavan tipi Fancoil tercih edildi. Marka bilinirliği, kalite ve güvenirliğin yanı sıra işinin ehli uzman kişilerden oluşan satış ve satış sonrası hizmetler, firmanın iklimlendirme çözümü için Daikin’i seçmesindeki en büyük etkenler olarak öne çıktı. 


Scroll Kompresörlü Chiller

Hampton by Hilton’ın da tercih ettiği ve piyasanın ilk R32 soğutucu akışkanlı scroll kompresörlü soğutma grubu olan   Daikin EWAT-B ürünü yenilikçi bir teknolojiye sahip.  R-32’li Chiller, standart, düşük ve azaltılmış olmak üzere 3 farklı ses opsiyonu sunuyor. Ürün, 80-700 kW kapasite aralığında soğutma amaçlı, 80-650 kW kapasite aralığında ise ısı pompası versiyonu ile projelerde gerçek bir fark yaratıyor.  Isı pompası versiyonu, 55C'ye kadar sıcak su üretimi sağlayarak tüketicilere büyük konfor sağlıyor. Yüksek verim ve düşük GWP’li (küresel ısınma potansiyeli) soğutucu akışkanla çalışan bir cihaz olması nedeniyle otel, fabrika gibi yatırımlar için mükemmel bir tercih oluşturan R-32’li Chiller, düşük işletme maliyetini de beraberinde getiriyor. EWAT~B soğutma grubu serisi, yürürlükteki Avrupa Mevzuatı’nın (Ecodesign Lot21) verimlilik gereksinimlerini de karşılıyor. Ürün, geçiş mevsimlerinde Daikin patentli free-cooling opsiyonu ile büyük avantaj sağlıyor. Dış ortam sıcaklığının iç ortam sıcaklığından düşük olduğu gecelerde ‘free cooling’ yani bedelsiz soğutma yapabilme becerisi anlamına gelen bu özellik sayesinde işletmeler büyük bir tasarruf sağlayabiliyor. Mavi Evrim (Blue Evolution) sloganıyla yola çıkan R32’li EWAT-B serisi cihazlar; otel, ofis, hastane, fabrika ve AVM gibi yapılar için mükemmel bir çözüm olarak öne çıkıyor. 


Hoval Aparey

Isıtma, yenilenebilir enerji ve iç mekan iklimlendirme çözümleri için önde gelen uluslararası şirketlerden biri olan Hoval; yoğuşmalı kazanlar, ısı pompaları ve güneş enerjisi sistemleri, kontrollü konut havalandırması, iç mekan iklimlendirme sistemleri ve enerji geri kazanımı için çözümler sunuyor. İç mekan iklimlendirmesi konusunda özellikle fabrika üretim alanları, depolar, spor salonları, otel gibi yüksek tavanlı binaların iklimlendirmesinde öne çıkan ürünleri bulunan Hoval, Hampton by Hilton’un seçimleri arasında oldu. Sektörde aparey olarak bilinen duvar tipi ürünlerin yanı sıra bunların çok daha modernize edilmiş EC motorlu fanlı, yerine göre taze havalı, yerine göre karışım havalı, ısı geri kazanım modüllü ısıtma ve soğutma yapabilen tavan tipi cihazları da kesintisiz iklimlendirme sağlıyor. 

Hoval Topvent TV serisi duvar tipi cihazlar 6 metreye kadar olan alanların ısıtma ihtiyacına cevap verebiliyor. 2100-5700 m^3/h debi aralığı ve 12.5-45.5 kW ısıtma kapasitesi aralığında çalışıyor. Hoval Topvent TH serisi tavan tipi cihazlar 6000-9000m^3/h debi aralığında geri dönüş havasıyla çalışıyor. 12-15 metreye kadar yüksek tavanlı alanlarda, 164 kW kapasiteye kadar ısıtma kapasitesi sağlayabiliyor. Hoval Topvent THC serisi asma tavan tipi cihazlar 6000-9000m3/h debi aralığında geri dönüş havasıyla 164 kW kapasiteye kadar ısıtma, 118 kW kapasiteye kadar soğutma ihtiyacına cevap verebiliyor. Topvent MH/MHC serisi tavan tipi cihazlar ise taze veya karışım havalı, ısı geri kazanımlı opsiyonlarıyla ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını karşılıyor. 

FWA Serisi Gizli Tavan Tip Fan Coil

Hastane, ofis ve karma projler için iyi bir çözüm olan cihaz, yüksek stok sayısı sayesinde ihtiyaç olduğunda hızlıca temin edilebiliyor. 1.9-10.8 kW geniş kapasite aralığı, yüksek stok avantajı ve bakım kolaylığı gibi özellikler cihazın seçiminde belirleyici oluyor.


20 Eylül 2022 Salı

Divan Brasserie Fuaye, Etkinlikleri ile Yeni Sezona Hazır.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Divan Brasserie Fuaye, Etkinlikleri ile Yeni Sezona Hazır

Divan mirasının ilham verici ve çağdaş bir yorumla harmanlandığı Divan Brasserie Fuaye, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki yeni konsepti ve fark yaratan etkinlikleriyle İstanbul’un en önemli kültür ve sanat merkezinde yeni sezonu karşılıyor.

Divan Grubu’nun hizmet ve kalite anlayışıyla şehrin kalbinde misafirlerini ağırlayan Divan Brasserie Fuaye, özel menüsü, yenilikçi sunumları, modern mimarisi ve fark yaratan ambiyansıyla birbirinden farklı deneyimler sunmaya devam ediyor. Yepyeni Divan konseptiyle gastronomi, sanat ve kültürün kesişim noktası AKM’nin bir parçası olan Divan Brasserie Fuaye, yeni sezonu birbirinden renkli etkinliklerle karşılıyor.

Divan Brasserie Fuaye, etkinlik programlarıyla yepyeni deneyimler sunuyor 

Sanatın ruhunu tüm detaylarına taşıyan mekan, etkinlik programlarıyla da misafirlerine yepyeni deneyimler sunuyor. İstanbul'un kalbinde, gastronomi, sanat ve kültürün kesişim noktasında, modern çağa has uyumuyla hizmet veren Divan Brasserie Fuaye, eşşiz lezzetlerinin yanı sıra artizan kokteylleriyle de dikkat çekiyor. 

İstanbul’un eşsiz manzarasına karşı YKB Crystal Live müzik etkinliği

Sanata ilgi duyan, özel deneyimler arayan, iyi yemek kültürünü benimseyen, keyifli deneyim yaşamak isteyenlerin kendini rahat hissettiği Divan Brasserie Fuaye,YKB Crystal Live müzik etkinlikleri ile İstanbul’un eşsiz manzarası eşliğinde misafirlerine keyifli bir akşam sunuyor. 

Yeni sezona yenilikleri ile hazır olan ve haftanın her günü hizmet veren Divan Brasserie Fuaye, Atatürk Kültür Merkezi’nde 11:30-24:00 saatleri arasında misafirlerini bekliyor. 


Sensormatic, yoluna ‘SecuritasTechnology’ ismiyle devam edecek.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Sensormatic, yoluna ‘SecuritasTechnology’ ismiyle devam edecek

Sensormatic, küresel güvenlik çözümleri devi Securitas Grubu’nun dünya güvenlik endüstrisini değiştirecek adımlarına eşlik etmek için, faaliyetlerine SecuritasTechnology ismiyle devam etme kararı aldı.

Türkiye’nin lider elektronik güvenlik ve iş zekâsı entegratörü  Sensormatic, isim değişikliği kararı aldı. 2011 yılından bu yana, 47 ülkede faaliyetleri bulunan ve müşterilerine güvenliğin tüm alanlarında hizmet sunabilen Securitas Grubu’nun bünyesinde yer alan şirket, bundan böyle yoluna ‘SecuritasTechnology’ ismiyle devam edecek.

Securitas Grubu’nun en yeni teknolojik çözümleri, 80 yılı aşkın zamana dayanan derin uzmanlığı, küresel çaptaki varlığı ve güvenlik alanındaki geniş çözüm portföyüyle sektörde ayrıştığını belirten SecuritasTechnology Avrupa Başkanı İsmail Uzelli, “Teknoloji alanında kararlı adımlarla ilerliyoruz. Securitas Grubu, müşterilerine yenilikçi, yüksek kaliteli ve sürdürülebilir güvenlik hizmetleri sunmaya devam etmek için 2010 yılından bu yana 38 şirket satın aldı. Bu yıl yaptığı Stanley Security ve Healthcare satın alması teknoloji alanında uzun yıllardır devam ettirdiğimiz stratejimiz için önemli bir dönüm noktası oldu. Bu satın alma ile elektronik güvenlik ciromuzu ikiye katlayarak dünyanın en büyük ilk 3 elektronik güvenlik entegratörü arasında yerimizi aldık.Bu yeni oluşum tüm dünyada “SecuritasTechnology” adı ile faaliyet gösterecek. Sensormatic olarak biz de Securitas’ın dünya güvenlik endüstrisini değiştirecek adımlarına eşlik etmek üzere, uzun yıllardır büyük gururla taşıdığımız Sensormatic adını bırakarak, faaliyetlerimize SecuritasTechnology ismiyle devam etme kararı aldık. Şirket faaliyet alanımız ve Türkiye organizasyonumuz mevcut hali ile hizmet vermeye devam edecek.” diye konuştu.   



Güvenliğin her alanında derin tecrübeye sahip

Türkiye’de 12 farklı sektörde ve AVM’den havalimanlarına, tesislerden kurumsal ofislere ve mağazalara kadar hayatın her alanında verimli, güvenli ve sürdürülebilir çözümler sunduklarını belirten Uzelli, sözlerine şöyle devam etti: 

“Kurulduğumuz günden bu yana Sensormatic adıyla pek çok başarıya imza attık. 2011 yılında gerçekleşen birleşmeyle bir Securitas Grup şirketi olduk. Grubun teknoloji alanındaki büyüme stratejisinde kilit rol oynadık ve bu alandaki 30 yıla yakın tecrübemiz, 300’e yakın çalışanımız ve geniş çözüm portföyümüzle gruba değer katmaya devam ediyoruz. Grubun elektronik güvenlikteki dönüşüme öncülük ederken birlikte dönüştük, geliştik. Sahip olduğumuz elektronik güvenlik tecrübesini tüm dünyadaki meslektaşlarımızla paylaşarak ve onlardan bilgi transfer ederek birlikte gelişmeye devam ediyoruz.” 

Sensormatic, yeni adıyla SecuritasTechnology, Türkiye’de kurulduğu günden bu yana en yeni teknolojileri sektörle buluşturan şirket oldu. Yarısı mühendis ve teknisyenden oluşan 300 kişilik ekip, elektronik güvenliğin her alanında derin tecrübeye sahip.

İsmail Uzelli, “En büyük müşterilerimiz ile ortalama 20yıl süreyle çalışıyoruz. Sürdürülebilir başarımız müşterimizi dinlemekten ve sunduğumuz müşteri deneyimi ile uzun soluklu iş birlikteliği kurmaktan geliyor. Biz kurulduğumuz günden bu yana her zaman müşteri odaklı olduk. Her zaman müşterilerimizin güvendiği, sürdürülebilir çözümler sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. Bulunduğu her yerde ve alanda aynı kalitede hizmet verebilen, gerçek anlamda global varlığa sahip tek elektronik güvenlik entegratörüyüz. Hem lokal hem de globaldeki inovasyon yeteneğimiz ile değer önerimizi güçlendiriyoruz. Müşterimizin ihtiyacına bütünsel yaklaşıyoruz. Teknolojilerimizi, sunduğumuz diğer güvenlik hizmetleri ile tek çatı altında sunuyoruz. Bunu dünyada yapabilen tek şirketiz. Global dönüşüm programlarımız ile teknolojik ve organizasyonel yapımızı güçlendiriyor, müşteri deneyimimizi her geçen gün daha da iyileştiriyoruz.”dedi.



Hızla değişen güvenlik endüstrisinde vazgeçilmez iş ortağı

Küresel mega trendler dünyayı, güvenlik endüstrisini ve buna bağlı müşteri ihtiyaçlarını önemli ölçüde etkiliyor. Güvenliğin geleceği küresel varlık, bağlantılı teknolojiler ve verilerin akıllı kullanımı üzerine kuruluyor. Müşteriler, hızla gelişen dünyada, hızlı değişen iş yapış şekilleri nedeniyle çalışanları için sağlıklı ve güvenli ortamlara ihtiyaç duyuyor. İşletmeler bu ortamda, sahip olduğu değerleri korurken operasyonlarını da optimize etme ihtiyacı duyuyor.

Müşteri talep ve ihtiyaçlarını önceden gören, entegre teknolojiler ve bu teknolojilerle ürettiği verilerden müşterilerinin aksiyon alabileceği çıktılar, iç görüler üreten Securitas Grubu, global müşterilerinin ihtiyaçlarına 47 ülkedeki varlığıyla tek elden ve aynı standartta hizmet ile çözüm sağlıyor. Grup, daha akıllı ve yenilikçi teknolojilere yönelik her geçen gün artan talebi karşılamak için, teknoloji ve çözüm alanında sürekli gelişen güçlü bir yapıya sahip. Son yıllardaki stratejik satın almalar ve etkin iş dönüşüm programları Securitas ‘ı güvenlik sektöründe sıradışı bir oyuncu olma hedefine daha da yaklaştırdı.


19 Eylül 2022 Pazartesi

Ali Bilir; TÜRSAB 25. Dönem başkan adaylığını açıkladı.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Saygıdeğer Basın Mensupları, Kıymetli Meslektaşlarım.

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) 25. Dönem başkan adaylığımı açıklama davetime

katılıp, onurlandırdığınız için teşekkür ediyorum.Hoş Geldiniz.

Bugün benim için hayatımın çok önemli ve anlamlı olduğu günlerden biri.

Öncelikle kısaca kendimden bahsedeyim

1972 doğumluyum. Yani 50. Yılını kutlayan TÜRSAB’la aynı yaştayım.

Eğitim hayatımdan sonra (şu anda hala devam etmektedir) parantez içerisinde belirteyim. 11

yıl bankacılık mesleğinin çeşitli kademelerinde görev yaptım.

Ardından 2004-2009 yılları arasında Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığı ve İstanbul

Büyükşehir Meclis Üyeliği görevlerinde bulundum. Bu görevimden sonra turizm / seyahat

acenteciliği mesleğine atıldım ve TÜRSAB üyesi oldum.

Birçok STK’da yöneticilik ve başkanlık görevlerinde bulundum. Yayınlanmış dört adet kitabım

bulunmaktadır. 2010 İstanbul Kültür Başkenti yılında İstanbul’un yüzleri serisinde İstanbul’un

100 yazarı arasında gösterildim.

Lisansımı İşletme alanında yaptım. Ardından İşletme yönetimi ve uygulamalı psikoloji

alanlarında yüksek lisans yaptım. Halihazırda, sosyal psikoloji doktora eğitimime devam

etmekteyim.

TÜRSAB’da birçok ihtisaslarda, komitelerde görev yaptım. İstanbul Asya Bölge Başkanlığı, 23.

Dönem Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeliği ve 24. Dönem Yönetim Kurulu Başkan

Yardımcılığı görevlerinde bulundum.

Yani, 15 yılı aşkın bir süredir seyahat acentacılığı mesleğinin her kademesinde görev yaptım.

Turizm ve Seyahat Acenteciliği mesleğinin gerekliliğini, önemini çok iyi biliyorum.

Ülkemize daha çok ziyaretçi gelmesi, bölgelerimizin tanıtılması, ülkemiz ekonomisine daha

çok katma değer oluşturması için acentelerimizin güçlendirilmesi gerektiğini biliyorum.

Ülkemiz ekonomisine, turizmine ve tanıtımına önemli katkı sunan bu mesleğin günümüzde

yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını çok iyi biliyorum.

Saygıdeğer Basın Mensupları,

Bugüne kadar yaşamımım her aşamasında yaptığım görevlerde, üstlendiğim sorumluluklarda

daima ekip ruhuna inandım ve inanmış bir ekiple hizmet ettim. Her yola çıkışımda, asla taviz

vermedim ve ilkelerim doğrultusunda çalışmalarımı sürdürdüm.

TÜRSAB’ın 50. yılında, 50 yıllık hayat birikimimle yeni bir başlangıç yapmak için TÜRSAB 25.

dönem başkan adaylığımı huzurlarınızda açıklıyorum.

Çünkü benim için yeni bir görev ve sorumluluk almak artık kaçınılmaz bir hale geldi. Son

süreçte yaşanılan gelişmeler çözümsüz yaklaşımlar, uzlaşmasız ilkeler ve acentalarımızdan

gelen yoğun talepler doğrultusunda aday olmam gerekliliği ortaya çıktı. Şahsıma gösterdikleri

teveccühten dolayı meslektaşlarıma bir kez de sizlerin aracılığı ile teşekkür ediyorum.

Peki neydi bu gelişmeler…

Bundan beş yıl önce mevcut başkanla yola çıktık. O dönem İstanbul Asya Bölge Başkanlığı

görevini yürütüyordum. Yıllardan beri TÜRSAB’ı aynı zihniyetin, tek adamlığın yönetmesine

karşı olduğumuzu artık bir değişim olması gerektiğini savunuyorduk. Beş yıl önce göreve

gelirken TÜRSAB aşırı derecede borçlandırılmış, acentaları ile ticaret yapan bir yapıya

bürünmüş, bölge temsil kurullarımız sadece genel merkeze biat eden bir kurum haline

getirilmiş, kamuoyu itibarı zedelenmiş, ortak aklın olmadığı tek adamlık bir yönetim şeklini

almıştı.

Tüm bunlara karşı çıkmak, şeffaf ilkeli, tek adamlığın olmadığı, bölge temsil kurullarının etkin

ve bağımsız bir yapıya dönüştürmek için Bize Değişim Gerek diyerek yola çıktık. 23. Dönem

Genel Kurulunda 22. Dönem Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri Genel Kurula katılan üyeler

tarafından ibra edilmedi. Aklanmadı.

Bugün gelinen noktada ise şu fotoğrafı görüyoruz.

Mevcut başkanın, 23. ve 24. dönemlerde karşısına aday olarak çıkan 22. Dönem yönetim

kurulu üyeleri için “Aklanda gel” aday ol. “TÜRSAB’la yaptığın ticaretin hesabını ver”.

“TÜRSAB’ı 150 milyon dolar borç batağına düşürdünüz”. “TÜRSAB’ın her şeyine haciz

getirttiniz” dedikleriyle bugün Kasım ayı sonunda yapılacak olan 25. Dönem seçimlerine

birlikte girme kararı alıp kol kola girmeleri beş yıl önce Bize Değişim Gerek bize diyenlerin

yola çıkış ilkeleri ile ters düşen bir durumun fotoğrafıdır.

Bu fotoğraf bize gösteriyor ki sayın başkanın yoldan şaştığının ve ilkelerinden saptığının en

büyük kanıtıdır.

Şimdi başkanın vermesi gereken cevaplar vardır.

Başkanın cevap vermesini, açıklama yapmasını bekliyoruz / istiyoruz / talep ediyoruz.

Bugün başkanla birlikte kol kola giren acentalar tarafından aklanmayan eski yöneticilerinde

cevap vermesini, açıklama yapmasını bekliyoruz.

TÜRSAB üzerinden yaptıkları planların, hesapların neler olduğunu çok iyi biliyoruz…

Saygıdeğer Basın Mensupları,

Herkes için açık kapı anlayışıyla birlikteyiz, kucaklaşacağız. Yönetim sürecinin hiçbir

aşamasında griye yer olmayacak, her şey şeffaf olacak.

Cumhuriyeti’mizin 2. yüzyılında gelişen teknoloji ve yenilikleri dikkate alarak, turizm

endüstrisinde hak ettiğimiz konuma ulaşmak için hep birlikte çalışacağız. Turizm

endüstrisindeki ekosistemi oluşturan tüm paydaşlar ve bileşenlerle birlikte sıkı ilişkiler

kuracağız. Sorumluluğumuzun farkındayız, sorunlarımızın çözümü için karar alıcılarla tüm

iletişim kanallarını etkin bir şekilde kullanacağız.

Sizlerin aracılığı ile meslektaşlarıma da kısaca seslenmek istiyorum,

Saygıdeğer meslektaşlarım,

Her seçim kendi özünde önemlidir, kıymetlidir. Hepimizin mesleğini ve geleceğini ilgilendiren

25. dönem olağan genel kurulumuza sayılı günler kaldı. Bu seçimde hep beraber bir karar

alacağız. Ya eskiye dönüşün yolunu tekrar açacağız, ya da artık eskiye asla dönüş yoktur

diyeceğiz.

Acentalarımızın Kazanması için…

Hep Birlikte Yönetmek için…

TÜRSAB’ın Turizmde Otorite Olması için…

Mesleğimizi Geleceğe Taşımak için…

TÜRSAB’da yeni Bir Dönem için…

ŞİMDİ TAM ZAMANI diyoruz…

Bu duygu ve düşüncelerimle sizleri sandığa davet ediyorum. Oy kullanmaya davet ediyorum.

Özgür ve özgün iradenizi sandığa yansıtmaya davet ediyorum.

Sayın Basın Mensupları,

Sizlere bu kutsal görevinizde kolaylıklar ve başarılar diliyor, katılımınızdan dolayı minnettar

olduğumu ifade etmek istiyorum.

Saygılarımla,

Ali Bilir

Savaş Mağduru çocuklar Gastroköy'de Dünyanın en ünlü devlerini ziyaret etti.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



UKRAYNA İSTANBUL BASKONSOLOSU ROMAN NEDILSKYI VE SAVAS MAĞDURU  COCUKLAR BUGÜN GASTROKÖY’DE DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEVLERİNI ZIYARET ETTİ  

Toplamda 5 metre yüksekliğe ulaşan 30'dan fazla animatronik figürun yer aldığı, dünyaca ünlü ‘’Devler Ormanda’’ sergisi 9 Eylül’de Life Park İstanbul’da ziyarete açıldı.   Devler Dünyasının Lideri Selçuk Yöntem, İsyancısı Emre Karayel ! Sergide iyi ve kötü devlerin yanı sıra; Sisler Vadisi efsanesindeki peri masalı karakterleri ve Grojut adında bir asiden oluşan serginin ana karakteri ziyaretçilere ilginç hikayelerini anlatıyorlar. Ünlü oyuncu Selçuk Yöntem Hükümdar Gudurund karakterine, Emre Karayel ise Dev Zhurnh karakterine sesiyle hayat veriyor.  


 

12 TIR  İLE GELEN SERGİNİN KURULUMU 20 GÜN SÜRDÜ   Dünyanın dört bir yanında binlerce ziyaretçiyi ağırlayan sergi İstanbul ayağı için hazırlıklar devam ediyor. 12 Tır ekipman ile gelen serginin hazırlıkları 20 gün öncesinden başladı. 5 metre boyunda animatik devleri yerleştirmek için alanda aynı anda 8 adet vinç çalıştı.

Divan Grubu, International Housekeeping Haftası’nı kutladı.



HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Divan Grubu, Uluslararası Temizlik ve Çevre Hizmetleri Haftası’nı Saha Çalışanları ile Birlikte Kutladı 


Divan Grubu’nun mükemmel misafir deneyimi anlayışına en büyük katkıyı sağlayan saha çalışanları International Housekeeping Haftası (Uluslararası Temizlik ve Çevre Hizmetleri Haftası)kapsamında Divan Grubu otellerinde düzenlenen ve tüm hafta boyunca süren etkinliklerde bir araya geldi.


Otelcilik, gurme ürünler ve yeme-içme sektörlerinde faaliyetlerini sürdüren Divan Grubu, misafir memnuniyetini ve başarılı öncü çalışmalarını tüm çalışanları ile birlikte sürdürüyor. Divan Grubu, dünya genelindeki tüm otellerde kutlanan ve Eylül ayının ikinci haftasını (11-17 Eylül) kapsayan International Housekeeping Haftası’nı kutladı. Türkiye’de ve yurt dışında bulunan toplam 17 oteli ile hizmet veren Divan grubu, tüm yönetici ve housekeeping çalışanlarıyla beraber otellerinde düzenlenen etkinliklerde bir araya geldi.



International Housekeeping Haftası etkinliği kapsamında, Divan kültürü ve köklü mirasının en önemli temsilcileri olan saha çalışanları bir araya geldi. Tüm hafta devam eden ve son gün yapılan etkinliklerle, Divan otellerindeki en önemli operasyon departmanlarından biri olan Housekeeping departmanında görev alan çalışanların başarıları kutlandı. 


Divan İstanbul Otel’i başta olmak üzere yurt geneli ve yurt dışı otellerde; otel yöneticileri ve departman müdürleri tüm Housekeeping departman çalışanları ile beraber etkinliğin ilk gününden son gününe kadar birçok aktiviteyi beraber gerçekleştirme imkanı buldular. Otel yöneticileri, housekeeping çalışanları ile birlikte kahvaltı, piknik, beraber oda temizleme, tüm ekibe çiçek, tebrik kartı ve hediyeler takdim etti. Son gün yapılan parti ile Divan Grubu, International Housekeeping Haftasın’da misafirlerine mükemmel bir deneyim yaşatan saha çalışanlarına duyduğu memnuniyeti ve teşekkürü bir kez daha yineledi.


15 Eylül 2022 Perşembe

Gayrimenkul ve inşaat sektöründe riskler ve fırsatlar masaya yatırıldı.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR




Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin (YAPDER) koordinasyonunda faaliyet gösteren Gayrimenkul ve İnşaat Platformu çok önemli bir etkinliğe daha imza atarak sektör temsilcilerini bir araya getirdi. 

Türkiye'nin en köklü kuruluşlarından olan Büyük Kulüp’ün ev sahipliğinde gerçekleşen Gayrimenkul ve İnşaatta Riskler & Fırsatlar Zirvesi başlıklı etkinlikte sektörün çok önemli isimleri bir araya geldi.

İnşaat ve gayrimenkul sektörünün problemleri ve fırsatlarının tüketiciye yansımasının değerlendirildiği toplantıda Büyük Kulüp Yönetim Kurulu Üyesi ve Orge Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Nevhan Gündüz, “Sosyal konut projesinin açıklandığı bugünde bir arada olmak ve sektörü tartışmak bizlere kısmet oldu. Çok değerli büyüğüm Celal Toprak’a bu fırsatı bizlere verdiği için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

MELİH TAVUKÇUOĞLU: KAYIPLAR HER ZAMAN OLUR

“Gayrimenkul ve inşaatta fırsatlar, kayıplar ve kazançlar her zaman olacak bunları çok önemsememek lazım” diyen Büyük Kulüp İkinci Başkanı ve Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Melih Tavukçuoğlu, “Türkiye’ de pandemi ile birlikte maalesef bütün sektörler gibi inşaat sektörü de sıkıntıya girdi. Yaşadığımız bu ekonomik sıkıntıda açıklanan ‘Sosyal Konut Projesi’nin çok doğru bir zamanda olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. 

Pandemi ile birlikte inşaat sektöründe üretimin durduğu bir döneme girildiğini belirten Mars Investment Genel Müdürü Hakan Bucak, “Türkiye, pandemi sonrası global çapta yaşam ve yatırım farkındalığının artmasıyla birlikte dünyanın dört bir yanından çok ciddi talep alır hale geldi. Bu da bizim için çok büyük fırsat oluşturdu. Ülke olarak yabancıya gayrimenkul satışlarından çok büyük ciro elde etmeye başladık” diyerek Türkiye’nin yabancıya gayrimenkul satışında dikkat çeken ülke olduğunu vurguladı. 

ADEM AKKAYA: İNŞAAT SEKTÖRÜ ALMANYA İÇİN FIRSAT

Son birkaç yıldır inşaat ve gayrimenkul sektöründen fazlaca talep almaya başladık diyen NRW Global Business Türkiye Temsilcilik Müdürü Adem Akkaya, “Almanya’da inşaat sektörü son zamanlarda iyiye gidiyor. Fakat alım satım fiyatları tüketiciyi ister istemez orada da zorluyor. Ancak inşaat sektörünün Almanya içinde fırsat taşıdığını söylemek mümkün” dedi.

Medyada Emlak Doktoru olarak kendinden söz ettiren SuperGroup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gökçiler ise şu ifadeleri kullandı;“Emlak sektöründe ülkemizde yabancılara ilk konut satışı yapan şirketler arasındayız. Aslına bakarsanız bu anlamda ülke ekonomisine katkı yapan şirketleriz. Milyarlarca dolar yabancılara doğrudan satış yapıyoruz.” 


YAPDER Başkanı Celal Toprak'ın moderatörlüğünde gerçekleşen zirvenin sonunda hayatı kolaylaştıran ve yaşam kalitemizi arttıran kişi ve kurumlara teşekkür plaketi takdim edildi.