HAYAT IS LOADING…

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

HAYAT IS LOADING…

Kalbimizi demir ağlarla ördük. Stend sayısı 4 oldu. Bakıyorum turizmci çevreme, birçok meslektaşımın kalp sorunu var. Yaptığımız iş dışarıdan hoş gözükse de içimiz içimizi yiyor.

Hep derler ya turizmcilere; “Oh ohhh, hem gezip hem para kazanıyorsunuz. Ne güzel işiniz var valla.” Ya da “Biz 1 hafta tatil için 12 ay çalışıyoruz, siz hep tatildesiniz” “İyi yerlerde yiyip iyi yerlerde yatıyorsunuz…”

Yaw, he he… O kadar kolaysa sen yap, sen kazan. Alt tarafı; mesain yok, hafta sonun, bayramın yok, paran yok, huzurun yok ama bol bol banka kredin, dışarıya çek ve senedin var ve uçan kuşa borcun var. Yağmur yağsa, otelde böcek çıksa, uçak gecikse, rehberin kaşını beğenmeseler sorumlusu sensin. Her krizde, bombada, Pandemi’de ilk sen devre dışısın. 3-5 ay iş yaparsın ama 12 ay maaş, kira ve vergi ödersin.

Nitekim 3 sene oldu, Pandemi nedeniyle turizmden doğru dürüst ekmek yok, aş yok, iş yok. Bunca sıkıntı, sinir, stres sonucu bana bu hafta 2 tane daha Stent takıldı. Oldu 4. İlk ikisi malum şirketim Baracudatour’un B.U. tarafından kapatılması nedeniyle takılmıştı. Kapatılma bir şey değil de; kapatmak için gereken 10 şikayet dilekçesinin, yakın çevremden aynı gün ve yarım saat içerisinde gelmesi beni yıkmıştı.

O dönem, senelerdir acentam olan kişiden tutun, turizme ilk başladığım işyerindeki meslektaşıma, karısının ricasıyla yanımda çalışan “çalışkan” müzmin Mr.%5’ten tutun, aslen Tepecikli olup mesleğini bırakarak, sözde gurme olan kokoreççi teyzeye kadar çok kişiden ihanet yedim. Baracudatour’da çalışan 13 arkadaşım işinden, ekmeğinden oldu. B.U, “Bu işte bir yanlışlık yok mu” diyen gazetecilere, tüm şirketlerin ve benim gazetelere verdiğimiz Uzakdoğu ilanlarını göstererek; “Bu şahıs Seks turu ilanı da vermişti” diye demeç bile vermişti.

SANA DA ÇOK AYIP ETTİK AMA…

Davayı kazanıp, mahkeme ilamını, mimari proje çantasında kendisine götürdüğümde “N’olcak ki, bak 2 günde yeni şirket kurdun işte” demişti. Ama o iş öyle değildi.! Kapat Jollytour’u ETS’yi, Onların yerine kursunlar X,Y,Z turizmi. Bakın bakalım kaç müşterisi kalmış? Kolay mı 20 yılda verilen emeğin, milyonlarca liralık ilan paralarının, tanınırlığın, güvenirliğin bir anda geri gelmesi. Bayrama 1 hafta kala kapatılan şirketimin müşterileri için yurtdışı otellere ve uçaklara yüzbinlerce dolar Bayram kaporası yatırmıştık. Bunların büyük kısmının yanması da acımıza tuz-biber ekmişti. Müşterilerin yatırdığı paraları ve çalışanların tazminatlarını ödemek için aileden kalan en güzel 4 dairemizi yok pahasına satmak zorunda kalmıştım. Para tekrar kazanılır, kazanıldı da, ya kaybettiğim sağlığım..?

Geçenlerde bir ortak dostumuz; “Başkan çok hasta, bir alo demeni bekliyor” dedi. O iş başka, insanlık başka. Açtım telefonu, “Başkan, geçmiş olsun, Allah şifa versin” dedim. Tam kapatacağım telefonu, lafı uzattıkça uzatıyor. İkide bir diyor ki; “Cem, sana da ayıp ettik ama...” Duruyor duruyor aynı cümle; “Sana da ayıp ettik ama” Bekliyor ki, hakkımı helal edeceğim. Ben etsem, eşim, çoluğum çocuğum, o dönem ekmeğinden olan çalışanlar, müşterilerim, dostlarım, yakın arkadaşlarım, bu olay nedeni ile geçirdiğim kriz sonucu 2 stend takan aile dostum ve kalp doktorum helal eder mi..? Şüphem var.

İŞİNİZİ ÇOK DA ŞEETMEYİN..!

Neyse dostlar. Maksadım asla kimseye laf çarpmak, intikam almak değil. Sadece şu vurguyu yapmak; Sakın ola “Benim şirketim benim bebeğim” vs gibi romantik düşüncelere dalmayın. Şirketinizin kaderi ya bir krize, kaos’a, pandemiye bağlı veya bir kişinin iki dudağı arasına… 

Kısaca işinizi çok da şeetmeyin ..! Yoksa sizin de kalbiniz benimki gibi demir ağlarla kaplanabilir.

Bereketli ve sağlıklı nice günlere. Hoşçakalın…

TÜROB’un Ekim ayı ‘Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği’ etkinliği Lazzoni Hotel’de gerçekleştirildi.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

TÜROB Konaklama Vergisi’nde erteleme istedi

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, yaklaşık iki yıllık pandemi molasının turizmdeki olumsuz etkilerinin tam anlamıyla giderilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu belirtti. Konaklama Vergisi’nin 2024 yılına ertelenmesinin sektör açısından çok önemli olduğunu söyleyen Eresin, uygulamanın nisbi değil maktu olmasının daha uygun olacağını dile getirdi.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, yaklaşık iki yıllık pandemi molasının turizm sektöründeki olumsuz etkilerinin tam anlamıyla giderilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu belirterek, Konaklama Vergisi’nin 2024 yılına ertelenmesinin sektör açısından çok önemli olduğunu söyledi. TÜROB’un Ekim ayı ‘Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği’ etkinliği Lazzoni Hotel’de gerçekleştirildi. TÜROB üyeleri ve turizm sektörünün önde gelen temsilcilerinin biraraya geldiği etkinliğe Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur da katıldı.

‘Toparlanma süreci devam ediyor’

Toplantıda konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Konaklama Vergisi’nin son günlerde turizmde en fazla konuşulan konuların başında geldiğine dikkat çekerek, şu görüşleri dile getirdi: “2019 yılı Aralık ayında yasalaştırılan ancak çeşitli nedenlerle 01.01.2023'e ertelenen Konaklama Vergisi'nin uygulamasına yönelik Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan ‘Konaklama Vergisi Tebliğ Taslağı’ konusunda görüşlerimizi paylaştık. COVİD-19 pandemisinden en büyük darbeyi alan sektörümüzün henüz toparlanma sürecinde olduğu ve geçmiş açıkları kapatabilmek içinde uğraştığı bu dönemde maalesef konaklama vergisi gündemdeki yerini koruyor. Konaklayan misafirler tarafından ödenecek bu verginin dünyadaki örnekleri gibi maktu bir tutar değil de yüzde 2 olarak nisbi bir tutar olması bizleri düşündüren en önemli nokta. 

Sektörün ve rakip destinasyonların rekabet koşulları, dünya turizminde yaşanan küresel gelişmeler ve sektörümüzün, misafirlerinin getirilecek yeni bir vergiye henüz hazırlıklı olamayacağı dikkate alınarak misafirlerden tahsil edilecek Konaklama Vergisi’nin;

a) Maktu, yani belli bir miktarda ifade edilerek oda başına tutar olarak belirlenmesi, aksi halde oranın sadece geceleme bedelini kapsamak üzere yüzde 1’e çekilmesi ki uygulamada çok zorluklar olacaktır,

b) 01.01.2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere ertelenme yönünde talep ve beklentilerimiz ilgili Bakanlıklarla paylaşılmış olup tarafımızdan yakından takip edilmektedir.” 

Doluluklar ve fiyatlardaki artış sürdü

Güncel doluluk oranları hakkında da bilgi veren Eresin, şu bilgileri verdi:

• 2019 ile kıyaslama yapmaya devam ediyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi, geçmiş dönemle karşılaştırma yaparken turizmde kayıp yıllar olarak kabul ettiğimiz 2020 ve 2021 yıllarını hiç dikkate almıyoruz.

• STR Global tarafından TÜROB için özel olarak hazırlanan rapora göre;
İstanbul’da Eylül 2022’de otel dolulukları yüzde 87.7 oldu. 2019 yılı Eylül ayına baktığımızda bu oran yüzde 80.7 olmuştu. İlk 9 ayda ise İstanbul’da doluluklar yüzde 74.4  olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 9 ayında bu oran yüzde 74.1 olmuştu. 

• Geçen ayki toplantımızda Eylül ayı itibariyle yıllık bazda da güzel haberi verebileceğimi belirtmiştim. Bu güzel haberi şimdi paylaşıyorum. İstanbul’da ilk 9 aylık dönem itibariyle 2019’u az da olsa geçmiş olduk. 2022’yi, 2019’un üzerinde bitirme umudumuzu koruyoruz.

• İstanbul’a son aylarda oluşan ilgi ve talep, şehrimizin yeniden dünyanın en fazla ziyaret edilen şehirleri arasına girmesini sağlayacak ve ‘marka şehir’ unvanını sağlamlaştıracaktır. İstanbul’un dünya turizm sahnesine dönmesinde, son aylarda hızlanan kültür, sanat, kruvaziyer, gastronomi, spor, kongre-toplantı turizmi etkinliklerinin de hiç şüphesiz çok önemli payı vardır. 

• Türkiye genelinde ise Eylül 2022 otel dolulukları yüzde 77.8 oldu. 2019 yılı Eylül ayına baktığımızda bu oran yüzde 74.4 olmuştu. İlk 9 ayda ise Türkiye genelinde doluluklar yüzde 66.9  olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 9 ayında bu oran yüze 67.7 olmuştu.  

• Oda fiyatlarımızda ve oda gelirlerimizdeki yükseliş de devam etti. İstanbul’da ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan günlük satılan oda bedelimiz Eylül 2022’de 164.2 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 95.9 Euro olmuştu.Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) Eylül 2022’de 144.1 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 77,44 Euro olmuştu. 

• Türkiye genelinde ise günlük satılan oda bedelimiz Eylül 2022’de 142.2 Euro oldu. 2019 yılında bu rakam 83,33 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise Eylül 2022’de 110.6 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 61.9 Euro olmuştu. Türkiye genelinde Ocak-Eylül döneminde; günlük satılan oda bedelimiz 117.34Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’da 79.2 Euro olmuştu. Ocak-Eylül döneminde toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise 78.4 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam 2019’un ilk 9 ayında 53.6Euro olmuştu. 

• Bütün bu verilerin pozitif gelişiminin yanında STR’ın Avrupa raporlarına baktığımızda özellikle İstanbul için gelişime daha ne kadar açık olduğumuz net. Bütün dünyada artan maliyetlerin de yansıması olarak ortalama oda fiyatları halen yükselmeye devam ediyor. Avrupa’da İstanbul’a rakip şehirlerin yıllık ortalama oda fiyatlarına ulaşabilmemiz için çalışmaya devam etmeli, artan maliyetler altında ezilmeden, kayıplarımızın önüne geçebilmeliyiz.

Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık yarışması şubat ayında 

TÜROB’un eğitim çalışmalarından da bahseden Eresin, “Turizm otelcilik sektörü ve meslek liseleri arasında bir köprü oluşturmak üzere hayata geçirdiğimiz, Sektör Yetenek Avında isimli liseler arası yemek yarışmasını 2018 yılından beri gerçekleştiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ve Gastronometro iş birliğiyle, gastronomi turizminin gelişmesine katkı sağlamasının yanı sıra turizm meslek liselerinden mezun olanlara da istihdam sağlamak amacıyla başlattığımız “Sektör Yetenek Avında” projesi kapsamında Turizm Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması’nın dördüncüsünü 22-23 Şubat 2023 tarihleri arasında düzenleyeceğiz” dedi.

Dedeman Hotels& Resorts International, büyümeye devam ediyor.

ÖZLENEN DEDEMAN, KAPADOKYA’YA GERİ DÖNÜYOR

Türkiye’nin en büyük yerli ve milli otel zinciri Dedeman Hotels& Resorts International, 55 yılı aşan tecrübesi ve yenilenen dinamik kadrosuyla büyümeye devam ediyor. 

Dedeman’ın geniş hizmet yelpazesi, benzersiz kalite anlayışı, sahip olduğu bütünsel otelcilik kültürü ve “önce insan” ilkesi ile devam ettiği büyüme yolculuğunun yeni durağı, Nevşehir’in güzide bölgesi Kapadokya oldu. 

24 Ekim 2022 tarihinde Dedeman Bostancı’da gerçekleştirilen tören ile Türkiye’ye ve Türk turizmine büyük katkıları olan Dedeman Turizm Yönetimi ve bölgeye yaptığı yatırımlarla dikkat çeken ULR Şirketler Topluluğu iştiraki olan Uluar Havacılık Turizm Otelcilik arasında Dedeman Cappadocia için imzalar atıldı. Bu iş birliği ile Dedeman, bölge turizmine ve halkına katkı sağlamaya kaldığı yerden devam edecek. 

İmza törenine Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özmestçi, Uluar Havacılık Turizm Otelcilik Yönetim Kurulu Başkanı Habil Uluer, Uluar Şirket Ortağı Ömer Arslan’ın yanı sıra Abdullah Uluer, Nurullah Uluer, Yusuf Arslan ve Dedeman Turizm Grubu yöneticileri katıldı. 

Dedeman, yeni oteli ile başarıyla yürüttüğü franchise sistemine yeni bir halka daha eklemiş oldu. Geçtiğimiz yılın sonlarında, “Bugüne dek management sistemi ile büyüyen markamız için şimdi yeni bir dönem başlıyor.” açıklamasını yapmış olan Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, “Adıyaman, Denizli, Kartepe ve Adana’dan sonra Kapadokya ile franchise alanındaki vizyonumuzu sürdürüyoruz.” dedi. 

Peribacaları, Ihlara Vadisi, Kızılırmak ve Dahası 

Peribacaları, Ihlara Vadisi, sepetli balonlar, Kızılırmak’ı ve kendine has mistik dokusu ile Kapadokya; yerli ve yabancı turistlerin mutlaka görmek istediği yerler arasında. Dedeman Cappadocia da bu popüler lokasyonların çok yakınında hizmet verecek. 

Dedeman’ın Avantajlı Konum Politikası 

Dedeman hizmet kalitesinin hayat vereceği Dedeman Cappadocia, avantajlı konumu ile yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği tarihî Uçhisar kasabasına 8 km, eski bir çanak - çömlek üretim merkezi olan Avanos’a 13 km, karakteristik taş evleriyle ünlü Ürgüp’e 20 km, Nevşehir Kalesi’ne 2 km, Nevşehir Havaalanı’na ise 30 km uzaklıkta hizmet verecek. 

2023’ün sonbahar aylarında misafirlerini ağırlamaya başlaması planlanan Dedeman Cappadocia, bölgenin tarihi ve turistik dokusuna uygun olarak tasarlandı. Dış mimarisinde Nevşehir ile özdeşleşen “Limrataşı”nın kullanıldığı otel, 137 standart oda, 27 suit oda ve 1 kral dairesi olmak üzere toplam 164 odasıyla hizmet verecek. Dedeman Cappadocia’da ayrıca SPA, büyük ve orta ölçekli toplantı salonları, alakart restoran ve lobi kafe de bulunacak. 

Dedeman Konforu Türkiye’nin Her Yerinde 

İmza töreninde Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, yeni girişimleri için oldukça heyecanlı olduklarını belirterek şunları söyledi: “Ülkemizin tarihi zenginlikleri, âdeta işlenmeyi bekleyen birer mücevher gibi... Bizler Dedeman Ailesi olarak 55 yılı aşan tecrübemiz ve yeni otelimizle; hayranı olduğumuz Kapadokya Bölgesi’nin kalbine hem özgün bir iz bırakmak hem de misafirlerimize farkımızı hissettirmek istiyoruz. Bugün burada Uluar Havacılık Turizm Otelcilik ile attığımız imza, kendilerinin bölgenin deneyimli turizmcileri arasında yer alması açısından da önemli. 

Şehir otelciliğine odaklı bir marka olarak 56 yılda edindiğimiz tecrübe ile 81 ilde bulunmayı, başta Balkanlar, Orta Doğu, Avrupa ve Afrika olmak üzere farklı kıtalarda filizlenip büyümeyi hedefliyoruz. 2024 yılına kadar yeni markalarımız ile 50 otele ulaşmayı planlıyoruz. Bu hedeflerimizle, Dedeman farkını hissettirmekten ve değişmeyen hizmet kalitemizle her geçen gün büyümeye devam etmekten mutluluk duyuyoruz.” 

Uluar Havacılık Turizm Otelcilik Yönetim Kurulu Başkanı Habil Uluer ise bu projeye Dedeman gibi sektörde öncü bir marka ile başladıkları için memnun olduklarını söyleyerek, Nevşehir’e yakışan ve kentin ruhuyla özdeşleşmiş bir tesisi hayata geçirmeye hazırlandıklarını ifade etti. 

Yenilenmiş Dinamik Ekiple Büyümeye Devam 

Dedeman Hotels& Resorts International, tanınmış marka portföyü ile ülkedeki varlığını büyütmeye devam etmeyi planlıyor. 

Misafirlerine kusursuz bir seyahat deneyimi için ihtiyaç duydukları her şeyi sağlayan Dedeman, Türkiye turizm sektörünün büyümesinde itici güç olmaya devam edecek. Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, “Dedeman’ın turizm sektöründe, başarılı operasyonlarla dolu ve güçlü bir geçmişi var. Kalite odaklı iş anlayışımız ve sektörde öncü konumumuz ile büyümeye devam edeceğiz. Yatırımcılarımızın ve iş ortaklarımızın Türkiye’de bize duydukları güvene minnettarız.” dedi.

İNFLAMATUAR BAĞIRSAK HASTALIKLARINDA LİFLİ BESİNLER AZALTILMALI

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

İNFLAMATUAR BAĞIRSAK HASTALIKLARINDA LİFLİ BESİNLER AZALTILMALI

Besin Alerjisi Derneği üyesi Alerji Diyetisyeni Ecem Tuğba Özkan sizler için bazı bağırsak hastalıklarında lif tüketiminin neden azaltılması gerektiğini anlattı.

İnflamatuar bağırsak hastalığı, Crohn hastalığı, ülseratif koliti içeren kronik, tekrarlayan bağırsak iltihabıdır. İnflamatuar bağırsak hastalığının görülme sıklığı son yıllarda gelişmiş ülkelerde artmaktadır.

İnflamatuar bağırsak hastalığının belirtileri karın ağrısı, ishal, kanlı dışkı, kilo kaybı ve geç ergenliktir. Ayrıca uzun vadede bağırsak kanserinin görülme riskini arttırabilir. Bu hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir, ancak bazı risk faktörleri arasında genetik, beslenme, çevresel etkenler ve bağırsak bakterilerindeki değişiklikler bulunmaktadır.

Lif, bitki kaynaklı besinlerde (tahıllar, meyveler, sebzeler ve bakliyatlar) bulunan ve insan vücudundaki sindirim enzimleri tarafından parçalanmaya dirençli bir grup bileşiğe verilen isimdir. 

Diyet lifi tüketmek, sağlıklı bireylerde bağırsak sağlığını olumlu yönde etkilerken inflamatuar bağırsak hastalığına sahip bireylerde hassasiyet nedenli şikayete neden olmaktadır. Ancak yapılan araştırmalara göre, fermente edilmemiş liflerin tüketilmesinin inflamasyonu artırdığı ve bazı inflamatuar bağırsak hastalığına sahip hastalarda belirtileri kötüleştirdiği görülmüştür. Araştırmacılar, enginar, hindiba kökü, sarımsak, kuşkonmaz ve muz gibi besinlerde bulunan belirli lif türlerinin, genellikle inflamatuar bağırsak hastalığına sahip hastalarda belirli bakterilerin eksik veya hatalı çalışması durumunda fermente edilmesinin özellikle zor olduğunu belirtmişlerdir.

Sonuç olarak, inflamatuar bağırsak hastalığında fermente edilmemiş diyet liflerine karşı hassasiyet bulunmaktadır. Bu durumun nedenleri arasında; bağırsak mikrobiyotasının lifi fermente etme kapasitesinde azalma, mukozal yüzeyde bağışıklık hücrelerinin varlığının artması ve bağırsak bariyerinde inflamatuar hasarı bulunmaktadır. Bu nedenle, bu hastalığa sahip bireylerin diyet lifi seçiminde dikkat etmeleri gerekmektedir. Kuşkonmaz ve brokoli gibi saplı sebzeler, havuç,patates,kereviz ve pancar gibi kök sebzeler, enginar, hindiba kökü, sarımsak, soğan ve muz gibi besinlerden uzak durmaları bağırsaklarını olumlu etkileyecektir

TATKO VE TIRPORT’tan kamyon lastik sektörü geleceği için dev iş birliği.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

TATKO VE TIRPORT’tan kamyon lastik sektörü geleceği için dev iş birliği

TATKO ve TIRPORT, yollardaki 930 bini aşkın kamyona ulaşarak, kamyoncuları yol yardımından lastik değişimine kadar her türlü ihtiyaçlarında mobil teknolojilerle buluşturacak önemli bir iş birliğine imza attı.

95 yıllık geçmişiyle Türk lastik sektöründeki yolculuğuna büyüyerek devam eden Tatkoile, dünyanın önde gelen lojistik teknolojileri arasında sıralanan Tırport önemli bir iş ortaklığına imza attı. Tırport’un teknolojik deneyimi, Tatko’nun lastik sektöründeki güçlü ağı ve inovasyon gücüyle birleşecek, ortaya çıkacak sinerji ile sektörün dijital dönüşümü hızlanacak, bireysel kamyon sahipleri her türlü lastik ihtiyaçlarına gerçek-zamanlı, konum-tabanlı olarak hızlı ve uygun çözümler bulabilecekler.

Türkiye, Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip 

Türkiye yollardaki 930 bini aşkın 16 ton ve yukarısı kamyon ile Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip. Bu kamyonların yaklaşık 550 bini ticari yük taşımacılığı yapıyor. Ülkemizde yük taşımacılığının %90’ı karayollarıyla yapılıyor. Türkiye’de hafta içi her gün 450 binin üzerinde kamyon yük alıyor. Bu yüklerin %85’i bireysel kamyon sahipleri tarafından taşınıyor. 1,2 milyon SRC belgeli kamyon şoförü ekmeğini kamyon/tır şoförlüğünden kazanıyor. Türkiye’de 470 bine yakın kamyon sahibi olan şoför var. Bunların çoğu şahıs şirketi sahibi. Her ay ortalama 8-10 bin km. yük taşıması yapıyorlar. Ayda 70-120 bin TL arası fatura kesiyorlar. Kontrat lojistiği yapan büyük lojistik firmaları günlük yaptıkları FTL taşımaların %80’ini spottan günlük tedarik ettikleri bireysel kamyonlarla gerçekleştiriyorlar. 

“Tatko, Tırport teknolojileriyle birlikte yüz binlerce bireysel kamyoncuya anında ulaşarak ülke çapına yayılan hizmetlerini sunabilecek”

Yaptıkları iş birliği hakkında açıklamada bulunan Tatko Lastik Genel Müdürü Vedat Özçelik; “Türkiye’nin 100 yıla yaklaşan markası Tatko; otomobil, ticari ve yol dışı lastiklerinden oluşan geniş ürün gamı, Lastikpark, HerLastik, LastikVS, LastikUstam ve Point-S markalı tabelalı satış noktalarıyla Türkiye’nin en büyük bağımsız çok markalı lastik zinciri konumundadır. Her yıl milyonlarca lastik satıyoruz, yüz binlerce araca hizmet veriyoruz ve on binlerce lastiğe kaplama yapıyoruz. Ticari lastikler portföyümüzde bulundurduğumuz global üreticiler olan Goodyear, Hankook, Michelin ve Prometeon’un tüm markaları ve münhasır anlaşmalı Marshal, Goodride ve Tegrys markaları ile sunduğumuz çok markalı hizmet anlayışımız, 600'e varan çalışanımız, 95 yıllık geçmişimizden gelen tecrübemiz ve devreye aldığımız sürdürülebilir dijital altyapılar, yeni yatırımlar ve inovatif çözümlerle Türkiye’de lastik sektörüne ilham vermeye, öncülükyapmaya devam ediyoruz. Bu anlamda lojistik yönetimini dijitale taşıyan, ağı her geçen gün büyüyen Tırport ile iş birliğini çok önemsiyor, Tırport’la birlikte sadece Türkiye değil, Doğu Avrupa’dan Çin’e ve Afrika’ya uzanan aksta iş birliğimizi büyütme arzusu taşıyoruz” dedi. 

“Tatko ve Tırport, birlikte büyük bir güçle Türkiye’de yarım milyon bireysel kamyoncuya, orta lojistik koridorunda ise 1,5 milyon global kamyoncuya ulaşmayı ve akla gelen ilk ve en yakın çözüm olmayı hedefliyor” 

Tırport’un artırılmış zekâ ile desteklenen dijital çözümleriyle lojistik sektörünü uçtan uca dijitalleştirdiğini, bireysel kamyonların yüke erişme sorununu çözdüğünü kaydeden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan şu açıklamada bulundu: “Tırport sahip olduğu teknolojilerle yük sahiplerine ve lojistik firmalarına tüm nakliye operasyonlarını cepten uçtan uca yönetme gücü veriyor. Ayrıca kamyon, şoför ve yüke ilişkin tüm bilgilerle irsaliye, fatura gibi ticari dokümanlara Tırport Kurumsal uygulamasından 7/24 erişilebiliyor. Tırport sahip olduğu artırılmış zekâ destekli teknolojilerle, konum tabanlı, gerçek zamanlı teslimat raporları üretebiliyor, yollardaki sürüş ve nakliyecinin taşıma performanslarını analitik kriterlerle takip edebiliyor. Tüm bunları kamyonlara hiçbir cihaz takmadan, sadece yapay zekâ destekli mobil teknolojilerle yapıyor. Türkiye’de her gün 450 bine yakın kamyon yeni yük alıyor, yollardaki kamyonların %90’ı şahıslara ait. Kamyoncunun istediği yer ve zamanda doğru yüke hızla ulaşabilmesi çok önemli. Tırport akıllı eşleştirme teknolojileriyle kamyonların boş dönme sorununu ortadan kaldırıyor, atıl kapasiteleri dolduruyor ve böylece her yıl binlerce ton CO2’nin doğaya boşuna salınımını da önlüyor. Bu iş birliği ile sayıları 470 bini bulan bireysel kamyonlar Tırport’un teknolojileri sayesinde Tatko’nun tüm hizmetlerine 7/24 rekabetçi ve her ihtiyaca uygun alternatif çözümlere erişebilecekler, kampanya ve fırsatlardan anında haberdar olacaklar”.

İLKO İlaç’ın WELLCARE Omega 3 Ailesi, Istanbul’da düzenlenen lansmanla tanıtıldı.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Wellcare, Yeni Omega 3 Ailesini Tanıttı

İLKO İlaç’ın tüketici sağlığı markası WELLCARE’in, gıda takviyesi pazarında fark yaratacak, çocuk ve yetişkin kullanımına uygun yeni Omega 3 Ailesi, 25 Ekim Salı günü CVK Park Bosphorus Hotel Istanbul’da düzenlenen lansmanla tanıtıldı.

İLKO İlaç’ın 50 yılı aşan birikim ve tecrübesi, Ar-Ge ve üretim gücüyle oluşturulan tüketici sağlığı markası WELLCARE; günlük hayatın her safhasında, yaşam kalitesini yükseltecek, sağlık otoriteleri tarafından onaylı, bilimsel çalışmalara dayanan güvenilir ürünleriyle ‘Sağlıkla Yaşama Sanatı’ sunuyor.

Oylum TALU moderatörlüğünde düzenlenen lansman, Wellcare Kıdemli Ürün Müdürü Banu KOŞTURAN’ın yeni Omega 3 ailesini anlatan sunumuyla başladı. Koşturan: “İnsan sağlığında önemli bir yere sahip ve içerdiği yağ asitlerinden biri olan DHA sayesinde beynin normal gelişimiyle göz ve sinir sisteminin gelişimine yardımcı Omega 3 yağ asitleri, Wellcare’in yeni Omega 3 ailesi ile tüketiciyle buluşuyor. Yetişkinler için WellcareOmega 3 ve WellcareOmega 3 UniQ DHA olmak üzere iki farklı içeriği bulunan kapsül formları; formülünde yer alan güçlü ve doğal antioksidan özelliğiyle bilinen biberiye ekstraktı sayesinde hem Omega 3’ün etkinliğini destekliyor hem de balık yağının istenmeyen tadını ortadan kaldırıyor. Çocuklar için de doğal portakal aromalı, tuttifrutti aromalı ve doğal mandalina yağı içeren, sıvı formdaki takviyeler renklendirici, tatlandırıcı, koruyucu, şeker ve gluten içermiyor. Wellcare olarak pazarda farkımızı ortaya koyacak IFOS onaylı yeni Omega 3 ürün grubumuzla büyümeye devam ediyoruz” dedi. 

Lansmanda, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Yavuz YÖRÜKOĞLU ile Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr.Güldane KOTUROĞLU da değerli bilgiler paylaştı. 

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr.Güldane KOTUROĞLU, Omega 3‘ün çocuklarda destek olarak kullanımına ilişkin görüşlerini aktardı. Çocukların sağlıklı gelişim süreci içinde belirli oranda yağlara ihtiyacı olduğun söyleyen Koturoğlu; “Beyin ve bağışıklık sisteminin oluşum ve gelişimi, fonksiyonlarının devamı, sinirlerin birbirleriyle konuşabilmesi, iletişiminin de en ideal şekilde devamı için mutlaka doğru oranda DHA’ya ve belli oranlarda da EPA’ya ihtiyacı vardır. Doğrusunu isterseniz Omega 3, EPA, DHA’nın dışarıdan çocuğa verilmesi gerekir. Çünkü Omega 3 yağ asitleri vücutta sentezlenmeyen, dışarıdan alınması gereken uzun zincirli yağ asitleridir” dedi. 

Koturoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Genellikle önerilen günde 1000 mg’nin üzerinde Omega 3 ve 740-520 mg EPA+DHA’dır. Özellikle çocuklar için DHA değeri önemlidir. Beynin %60’ı yağ, bu yağı oluşturan ise Omega 3 yağ asidi DHA’dır. Yapılan bilimsel çalışmalar anne karnında özellikle hamileliğin son üç ayında Omega 3 alımının bebeğin bağışıklık sistemini modüle ederek ileride ortaya çıkabilecek hastalıkları önlemede yararlı olduğunu gösteriyor. Omega 3 eksikliği olan bebeklerde; ileriki yaşlarda kronik hastalıklar, kalp damar sistemi hastalıkları, obezite, tip 2 diyabet gibi hastalıkların diğer bebeklere oranla daha fazla görüldüğü belirtiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; takviyelerin uluslararası geçerliliği olan IFOS sertifikasına sahip olması, tatlandırıcı, renklendirici, koruyucu, şeker ve gluten içermiyor olması.” 

Omega 3’ün yetişkinlerde koruyucu sağlığı desteklemek üzere değerli bilgiler paylaşan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Yavuz YÖRÜKOĞLU ise söze şöyle devam etti: “Omega-3 yağ asitleri tüm hücrelerimizin yapısında ve fonksiyonlarında yer alan çok önemli bir yapı taşıdır. Bu sağlıklı yağlar metabolizmamız tarafından imal edilemediğinden mutlaka gıdalarla alınması gerekmektedir. Omega-3’lerin en önemli Kardiyo-Vasküler etkileri: Başta trigliseritler olmak üzere kandaki zararlı yağ ve kolesterol düzeylerini düşürmesi, anti-enflamatuar etkisi, kalpte oluşabilecek ölümcül atım düzensizliklerini baskılaması olarak sıralanabilir. Hafif kan sulandırıcı ve tansiyon düşürücü etkisi de vardır. Bu etkileri sayesinde Kalp-Damar hastalıklarına karşı koruma sağlarlar”.

Düzenli olarak Omega-3 kullanımının, koroner arter hastalığı oluşumunu, kalp krizi riskini ve kalp krizlerinden ölme riskini anlamlı oranda azalttığını belirten YÖRÜKOĞLU: “AmericanHeartAssociation haftada en az 2 kez balık yenmesini resmen önermektedir. ABD’de yapılan bir araştırma toplumun büyük çoğunluğunun Omega-3 bakımından yetersiz beslendiklerini göstermektedir. Bu durum Türkiye’de de farklı değil. Dolayısıyla trigliserit düzeyleri yüksek ve koroner kalp hastalığı riski olan kişilerde günde 2000-3000 mg, sağlıklı erişkinlerde günde 1000 mg, koroner kalp hastalığı risk faktörleri olan sağlıklı kişilerde günde 1000-2000 mg, oluşmuş koroner kalp hastalığı olan kişilerde günde 2000 mg Omega-3 takviyesi kullanmaları önerilmektedir” dedi.

TOÇEV Çocuklarına Özel Kitap Hazırlandı

Wellcare’in TOÇEV çocuklarının hayatlarında bir kilometre taşı oluşturmak için eğitimlerini desteklemek üzere hazırladığı “Şişedeki Mektup” adlı kitabın Yazarı Gül ÇETİN ve TOÇEV Başkanı Ebru UYGUN da toplantıya katıldı.

TOÇEV Başkanı UYGUN: “Çocuklarımızın eğitimlerine destek olmak üzere kurum ve kuruluşlarla ele ele verdik. Bugün burada “şişedeki mektup” kitabıyla birlikte çocuklarımızın hayatında sağlıkla ilgili önemli bir kilometre taşı eklemek üzere Wellcare ile buluştuk. Umuyorum ki hekim ve eczacılarla birlikte ülkemizdeki tüm okul çağındaki çocukları ve ebeveynleri bu harika hikâyeyle buluşturacağız. Tüm katılımcılara çok teşekkür ederim” dedi.

Kitabın Yazarı Gül ÇETİN ise, kitabın ortaya çıkış amacını, karakterleri, hangi yaş grubuna hitap ettiği ve ebeveynlerin bu kitaptan nasıl yararlanabileceğini aktardı.

2024 Skal Dünya Kongresi'nin İzmir turizmi için bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz"

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Güney: 2024 Skal Dünya Kongresi dönüm noktası olacak

Skal International'in 2024 yılı dünya kongresini İzmir'e kazandıran Skal İzmir Kulübü yöneticilerinin Hırvatistan'daki sunumu göz doldurdu. 2022 kongresinde 35 ülkeden gelen 400 katılımcıya İzmir'i anlattıklarını belirten Skal İzmir Başkanı Güner Güney, "Delegasyonun İzmir ilgisi büyüktü. 2024 Skal Dünya Kongresi'nin İzmir turizmi için bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz" dedi.

Skal İzmir Kulübü, dünya turizm profesyonellerinin ülkede üyesi bulunan en yaygın ve en eski turizm sivil toplum örgütü Skal‘ın 2024 yılında yapılacak dünya kongresine aday oldu. Oylamalarda diğer aday ülkeleri ve kentleri geride bırakan Skal İzmir Kulübü, Skal International'in 2024 yılı dünya kongresini İzmir'e kazandırdı.

Skal International'in 2022 Dünya Kongresi geçtiğimiz hafta Hırvatistan'ın Rijeka-Opatija kentinde düzenlendi. Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, Skal İzmir Yönetim Kurulu Üyeleri Elif Akşahin, Bülent Tercan, Aydın Tokbaş, Mine Güneş Kaya, profesyonel konferans düzenleyici Onur Türkay ile birlikte 2022 Skal Dünya Kongresi'ne katıldı.

İzmir delegasyonu, Skal Dünya Başkanı Burçin Türkkan, Skal Dünya Başkan Yardımcıları Salih Çene ve Hülya Aslantaş, Skal Türkiye Başkanı Sadık Altıparmak, Skal Uluslararası Temsilsicisi Asuman Tarıman, Skal İstanbul Kulubü Başkanı Can Arınel ve Skal Antalya Kulubü Başkanı Uğursal Uğur ile Rijeka-Opatija'da bir araya geldi. Özel tasarlanmış baskılı tişörtler giyen Skal İzmir Kulübü yöneticileri, kongre alanında stant açtı, tanıtım materyalleri dağıttı.

Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, kongre sırasında dünyanın dört bir yanından gelen Skal üyelerine Türkiye'nin, Ege'nin ve İzmir turizm çeşitliliğini ve zenginliğini anlattı. Güney'in tanıtım videoları eşliğindeki sunumu göz doldurdu, dünyanın farklı ülkelerinden gelen turizm profesyonellerince ilgiyle izlendi.

Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, 1993 yılında İstanbul, 2007 yılında Antalya dünya Skal Kongresi’ne ev sahipliği yaptığını hatırlattı. 17 yıl sonra Dünya Skal Kongresi üçüncü kez Türkiye’de, ilk kez İzmir’de yapılacağına dikkat çeken Güney, Hırvatistan'da gerçekleşen kongre izlenimlerini şöyle anlattı:

"Turizm profesyonelleri için dünyanın en önde gelen kongrelerinden biri olan Skal Dünya Kongresi'ne heyet olarak katıldık. 35 ülkeden gelen 400 dolayında delegeye İzmir sunumunuzu başarıyla gerçekleştirdik. 2024 Skal Dünya Kongresi'ne ve İzmir'e ilgi büyüktü. Rezervasyonlar alındı. Kongremize bin kişiye yakın katılımcı bekliyoruz. 2024 Skal Dünya Kongresi'nin İzmir turizmi için bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz."

Güner Güney, bini aşkın turizm profesyonelini ağırlanacağı 2024 Skal Dünya Kongresi'nin İzmir için çok önemli bir tanıtım fırsatı olacağını söyledi.  Güney, "2022 Skal Dünya Kongresi'ne katılmak ve İzmir’i anlatmak önemliydi. Destekleri için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer'e, İZFAŞ ve Adnan Menderes Havalimanı işletmecisi TAV İzmir yöneticilerine teşekkür ederim" dedi.

“Galataport-Beyazıt Turistik Tramvayı” kruvaziyer yolcularını Tarihi Yarımada’ya taşıyacak.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

KRUVAZİYER TURİSTİNİ TRAFİKTEN KURTARACAK

GALATAPORT-BEYAZIT TURİSTİK TRAMVAYI İÇİN İMZALAR ATILDI

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ve İBB iştiraki Metro İstanbul, önemli bir iş birliğine imza atarak İstanbul’a kruvaziyerle gelen turistlerin yaşadığı trafik sorununu çözüme kavuşturuyor. Proje kapsamında Kabataş ve Tophane istasyonları arasında yapılacak özel bir duraktan kalkacak “Galataport-Beyazıt Turistik Tramvayı” kruvaziyer yolcularını trafiğe takılmadan Tarihi Yarımada’ya taşıyacak.

Turizm sektörünün referans kurumu Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metro İstanbul ile İstanbul’un kruvaziyer turizmine değer katacak ve kent ulaşımına nefes aldıracak bir projeyi hayata geçiriyor. Kruvaziyer gemilerle İstanbul Galataport Limanı’na gelen ve yoğun trafik nedeniyle Tarihi Yarımada’ya ulaşmakta zorlanan turistleri bölgeye taşıyacak “Galataport-Beyazıt Turistik Tramvayı” için imzalar, TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya ve Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy’un katıldığı törenle atıldı.

İmza törenine Metro İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gültekin, Metro İstanbul Hukuk Müşaviri Barış Demiroğlu, TURSAV Koordinatörü Çetin Gürcün, TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever ile TÜRSAB Kruvaziyer Turizmi İhtisas Başkanı Ercan Abitağaoğlu katıldı.

Bağlıkaya: “İstanbul trafiğine ek bir yük getirmeden sorun çözecek bir projeye imza atıyoruz”

TÜRSAB Genel Merkezi’nde gerçekleşen imza töreninde konuşan TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Metro İstanbul ile gerçekleştirilen iş birliğinin önemine dikkat çekerek, “Hem turist hareketini hızlandıracak hem de İstanbul trafiğine ek bir yük getirmeden sorunu çözecek bir projeye imza atıyoruz” dedi.

Konuşmasında kruvaziyer turizminin Türkiye ve İstanbul için önemini vurgulayan Bağlıkaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı coğrafyalardan valiz açıp kapatmadan deniz yoluyla keşfe çıkan turistler, bildiğiniz üzere kitle turizminin yaklaşık üç misli harcama kapasitesine sahipler. Kısıtlı zamanda İstanbul’a gelen kruvaziyer turistinin, İstanbul’un en önemli değerlerini, tarihi eserlerini görme fırsatı çok kısa bir zaman dilimine sıkışıyor. Tüm büyük şehirlerde olduğu gibi normal işleyişte Tarihi Yarımada’da çok ciddi bir trafik yoğunluğu oluyor.  Bunun üzerine bir de turistin trafiği eklenince sıkıntı büyüyor. Ki biliyorsunuz turist taşımacılığı otobüs ve minibüs gibi büyük araçlarla yapılıyor. Dolayısıyla o bölgeye gidip-gelmek çok büyük bir sıkıntı yaratıyordu. Çok acele ederek tarihi yerleri gezmek gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Metro İstanbul ile geliştirilen bu proje çerçevesinde, limandan kalkacak ve Tarihi Yarımada’ya gidecek tramvayı sadece turistler kullanacak. Metro İstanbul’un işletmesini yapacağı tramvayın kruvaziyer limanında özel bir durağı olacak ve turistleri Tarihi Yarımada’ya götürüp geri getirecek.  Dolayısıyla bizim hesaplarımıza göre turistler bir saatten fazla bir zaman kazanacak. Öte yandan bu proje ile bölgedeki tarihi mirası da koruyacak bir adım atmış olduk. İstanbul’un gözbebeği Tarihi Yarımada’ya turist götüren yüzlerce transfer aracı, bu bölgemizdeki karbon ayak izini artırdığı gibi bu bölgedeki tarihi mirasımıza da farkında olmadan zarar veriyordu. Çevreci bir anlayışla hayata geçirdiğimiz bu proje, bölgedeki tahribatı azaltacağı gibi karbon ayak izini de düşürecek.”

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, iş birliğinden dolayı başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Metro İstanbul yöneticilerine teşekkür etti.

Özgür Soy: “Kamunun kaynaklarını minimumda harcayarak gerçekten büyük değer yarattık”

TÜRSAB ile bu iş birliğini gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy ise şunları söyledi: “Normalde bir proje lansmanı yapılırken proje, yatırım miktarı ile anlatılır. Ancak gururla söylüyorum ki bugün imzaladığımız proje, kamunun kaynaklarını minimum harcayarak fayda-maliyet açısından büyük değer yaratan bir proje oldu. Ülkeye, şehre ve turizme faydası büyük olan kruvaziyer turizminin İstanbul’da daha da geliştirilmesi gerektiği yıllardır konuşulan bir konuydu, bugün gerçekleştiriyoruz. Turistlerin Tarihi Yarımada’ya ulaşması, İstanbul’un en değerli, tarihi, turistik yerlerini gezmesi son derece önemli.

Bu projeyi T1 Kabataş-Bağcılar Tramvay Hattımızı kullanarak gerçekleştirdik. Milyar dolarlar harcasak ancak yapabileceğimiz böylesi önemli bir projeyi, mevcut hattımızın âtıl olduğu zamanlarını kullanarak hayata geçiriyoruz. Bir kamu şirketi olarak hem para kazanmış hem de İstanbul’un kaynaklarını doğru şekilde kullanmış olacağız. Kendi yolcularımızın yoğun olmadığı 09.00-16.00 saatleri arasında kruvaziyer yolcularına mevcut hattımızı kullanarak özel bir hizmet sunacağız, böylece diğer yolcularımızın konforu da etkilenmeyecek. Turistleri kara yolu ulaşımından çok daha hızlı bir şekilde, 17 dakikada, trafikten bağımsız olarak Galataport bölgesinden Sultanahmet ve Beyazıt’a ulaştıracağız. Bu projeyle Tarihi Yarımada’nın yeşil hale getirilmesi, karbondan arındırılması da amaçlandı. Bu konu İstanbul Valiliği’nin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de öncelikleri arasında yer alıyor. O bölgeye giren yüzlerce otobüsün hem parklanma sorunundan hem de yaratacağı emisyondan kurtuluyoruz. Aslında bir yandan turist hareketini hızlandırırken diğer yandan da İstanbul trafiğine ek bir yük getirmeden bölgede sorunu çözecek. Nereden bakılsa İstanbul’a çok büyük bir fayda sağlayacak. Biraz işleyişten bahsetmek gerekirse; bu tramvayın biletleri için TÜRSAB ile aramızda bir yazılım geliştirildi. Bu yazılım üzerinden TÜRSAB üyesi acentalar oluşturulan QR kodlu biletlere erişebilecek ve bu biletleri satabilecek. Her bir bilet QR kodu okutarak iki kez kullanılabilecek. TÜRSAB ile yaklaşık bir yıldır bu projenin alt yapısını çalışıyoruz. Artık bugün düğmeye basacak hale geldik. Bugün aynı zamanda Metro İstanbul’un 34. yılını kutluyoruz, bu imza töreni çok anlamlı bir güne denk geldi. İstanbul’a hayırlı olmasını diyorum.”

Ramada by Wyndham, dünyanın lezzetlerini keşfedip paylaşacak “Yeme İşleri Başkanı”nı arıyor.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Ramada by Wyndham, dünyanın lezzetlerini keşfedip paylaşacak “Yeme İşleri Başkanı”nı arıyor

10.000$ ödüllü marka elçiliği için arayış başladı

Cızırtıları Meksika sokaklarında yankılanan taco’lardan tatmak, Arjantin’in sunduğu en keskin chimichurri aromalarını keşfetmek ve daha fazlası: Her gurmenin hayali olan bu fırsat, şimdi sizin olabilir.

Dünyanın en tanınmış otel markalarından Ramada® by Wyndham, en güzel lezzetleri ve kültürel zenginlikleri ortaya çıkarmasına ve paylaşmasına yardımcı olmak için dünyayı gezecek ilk “Yeme İşleri Başkanı”nı (Chief Eats Officer/CEO) arıyor. Dahası, 10.000$ ödül de bu fırsatla birlikte geliyor.

Dünyanın dört bir yanındaki 63’ten fazla ülkede bulunan geniş bir otel portföyüyle tanınan Ramada by Wyndham, gezginlerin dünyayı tecrübe etmesine yardımcı oluyor. Yeme İşleri Başkanlığı’nın kazananı, beş kıtadan lezzetler ve kültürel zenginlikler bulup, markanın sosyal medya ve marketing kanalları aracılığıyla dünyayla buluşturacak.

Kazanana 10.000$ ödül verilecek ve buna ek olarak dünya turlarını en iyi şekilde değerlendirebilmeleri için, gezilerinde harcamak üzere günlük 150$ sağlanacak. Seçilecek Yeme İşleri Başkanı’na ücretli konaklama ile hava yolu ulaşımı da sağlanacak ve Wyndham Rewards üyelikleri Diamond kademesine yükseltilecek.

Ramada by Wyndham Operasyon Başkan Yardımcısı ve marka lideri Stephanie Kendrick, “Yemekler yeni kültürlere açılan kapılardır ve Ramada by Wyndham tam da bunu yapıyor: Gezginlere ilham veriyor ve onları dünyanın farklı yerlerindeki yeni deneyimlerle buluşturuyor. Yeme İşleri Başkanımız, Ramada’nın ve bulunduğu çok sayıda noktanın sunduğu en iyi deneyimleri tecrübe etmenin yanı sıra, hayatlarına zenginlik katacak bu maceranın her anını dünyayla paylaşma şansı elde edecek” dedi.

Fırsat Hakkında:

Yeme İşleri Başkanı’nın sorumlulukları arasında üç haftaya kadar sürecek bir dünya turuna çıkmak ve seyahatleri sırasında derleyeceği, mutlaka tadına bakılması gereken lezzetler listesini sosyal medyada paylaşmak yer alıyor. Yeme İşleri Başkanı’nın yaratıcı içerikleri ve deneyimlerine, başkalarının da dünyayı Ramada ile birlikte tecrübe etmeleri için ilham vermek amacıyla Ramada’nın marka web sitesi ile sosyal medya kanallarında yer verilecek.

Sorumluluklar:

Üç hafta sürecek bir tur boyunca sekize kadar ülkeyi ziyaret etmek.

Seyahat ve lezzet dolu maceralarını çektiği özgün fotoğraflar, videolar ve hazırladığı özgün yazılı içeriklerle, seyahatleriyle eş zamanlı olarak belgelemek.

Deneyimlerini sosyal medya kanallarından paylaşmak ve dünyanın farklı yerlerindeki insanlara ilham vermek.

 

Aranan Özellikler:

Çeşitli sosyal medya hesaplarını (Tercihen TikTok ve Instagram) aktif ve hakim bir şekilde kullanmak. 

İngilizce’ye yazılı ve sözlü olarak hakim olmak.

21 yaşını doldurmuş ve geçerli bir pasaport sahibi olmak.

2023 yaz döneminde üç haftaya kadar süreyle seyahat edebilir durumda olmak.

Kendini gurme olarak görmek.

Güçlü yazı becerilerine sahip olmak (blog yazıları için gerekli).

Uzaktan ve son teslim tarihlerine bağlı kalarak çalışabilecek olmak.

Ziyaret edilecek her bir ülkede, belirtilen şartlar kapsamında uygulanan COVID-19 protokollerine uyum sağlamak.

Başvuru sahiplerinin Arjantin, Avustralya, Kanada, Almanya, Hindistan, Meksika, Yeni Zelanda, Tayland, Türkiye, Birleşik Krallık veya ABD’de ikamet ediyor olması gerekiyor.

Sunulan Olanaklar:

10.000$ ödül.

Geziler için harcamak üzere, üç haftaya kadar süreyle günlük 150$.

Ekonomi sınıfında gidiş-dönüş hava yolu ulaşımı.

Önceden belirlenecek seyahat programı kapsamında, Ramada by Wyndham otellerinde üç haftaya kadar süreyle yapılacak ücretli konaklamalar.

Wyndham Rewards® üyeliğinin bir yıl süreyle Diamond kademesine yükseltilmesi.

 

Nasıl Başvurulur:

Bu fırsat için seçilecek ideal adayın neden siz olduğunuzu anlattığınız, genel görüntülemeye açık bir videoyu @RamadabyWyndham ve #RamadaCEO etiketlerini kullanarak TikTok’ta paylaşın. Videoların en az 2 dakika uzunluğunda olması gerekiyor ve başvuru sahiplerinin yemek ve seyahat anlayışlarının yanı sıra hikaye anlatma ve sosyal becerilerini de ortaya koyması tavsiye ediliyor. TikTok üzerinden başvuru yapacak olanların başvurularının değerlendirmeye alınabilmesi için @RamadabyWyndham hesabını takip etmeleri gerekiyor. Alternatif olarak, başvuru sahipleri videolarını makemeceo@ramada.com adresine e-postayla da gönderebilirler.

İkamet ettiğiniz ülkeyi lütfen videonuzda belirtin. Eğer e-posta üzerinden başvuruyorsanız, aktif olarak kullandığınız kişisel sosyal medya hesaplarınızın isimlerini de lütfen belirtin. Başvuruların değerlendirmeye alınabilmesi için, hesapların genel görüntülemeye açık olması gerekiyor.

Başvuruların İngilizce olarak, yalnızca 21 yaş ve üzeri yetişkinler tarafından, 14 Kasım 2022 tarihinde ABD Doğu Yakası (ET) saatiyle 23:59’a kadar yapılması ve teslim alınmış olması gerekiyor. Başvuru sahiplerinin, Mayıs-Ağustos 2023 döneminde üç haftaya kadar süreyle yurt dışı seyahati yapabiliyor olması gerekiyor. Başvuruların, yarışmanın resmi kurallarına uyması gerekiyor.

Ramada by Wyndham, kazanan Yeme İşleri Başkanı’nı 19 Aralık 2022 gününün haftası veya buna yakın bir tarihte seçecek. Katılmak için herhangi bir satın alma şartı aranmıyor. Resmi kurallar da dahil olmak üzere daha fazla bilgi için: www.ramada.com/tr/ceo

Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nde,yıl boyunca fuar konsepti sunuluyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nde,yıl boyunca fuar konsepti sunuluyor

Ülkemizin ve bulunduğumuz coğrafyanın dijital baskıda sektör lideri olan Lidya Grup, bir ilke daha imza atarak, Mayıs ayında, Türkiye ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü ülkemize kazandırdı. Başakşehir’de konumlanan Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü, dijital baskı makinelerindeki son teknolojik gelişmeleri, yıl boyunca fuar konseptinde
baskı sektörüne sunmaya devam ediyor. Milyon dolarlık makine yatırımı yapacak olan iş insanları, dijital baskı makinelerini ve makinenin çıktılarını kataloglardan görmek yerine, dijital deneyim ve eğitim üssünde, istedikleri zamanlarda yakından incelerken, fiziki sonuçlarını görerek, değişik aplikasyonları deneyerek ve testlerden geçirerek yatırım kararlarını sağlıklı bir şekilde alıyorlar. Lidya Grup, ülkemizde 9 milyar doları bulan ve dünyada 800 milyar doları geçen baskı sektörüne, ilk ve tek olan Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü kazandırmanın global çapta haklı gururunu taşıyor. 

Dijital baskı makinesi yatırım kararlarını, sağlıklı bir şekilde alıyorlar 

Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nün açılışının yapıldığı günden itibaren yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Lidya Grup Tekstil Baskı Teknolojileri Satış Müdürü Mehmet Serkan Oral, şunları söyledi: 

“Temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg markalarını ve makine modellerini, müşterilerimize sunmak için tek bir noktada bir araya getirdik. Özellikle bulunduğumuz coğrafyada ve sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdiğimiz için gururluyuz. Bildiği gibi dijital baskı sektöründeki diğer firmalar, temsil ettikleri marka ve modelleri yılın belirli zamanlarında fuarlarda yada düzenledikleri etkinliklerde tanıtımlarını yapmaktadırlar. Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssümüz ise, fuar ve etkinlik zamanları dışında, müşterilerimizin yıl boyunca dilediği zamanlarda da makineleri yerinde inceleyerek, uygulama yaparak, sonuçlarının alınabileceği bir merkez konumundadır. Verdiğimiz bu hizmet müşterilerimizi memnun ediyor ve çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. İş insanları ve yatırımcılar,makineleri incelerken, fiziki sonuçlarını görerek, değişik uygulamaları deneyerek ve testlerden geçirerek, yatırım kararlarını sağlıklı bir şekilde almaktadırlar.” dedi. 

Eğitimleri ön planda tutuyor, müşteri memnuniyeti ve verimlilik ön plandadır 

Merkezdeki eğitimler ve etkinlikler hakkında bilgiler veren Mehmet Serkan Oral, şunları anlattı: 

“Markalar tarafından geliştirilen yeni teknolojileri,önce kendi satış ve teknik ekibimizin eğitimlerini ön planda tutarak yapıyoruz ve böylece deneyimli ve tecrübe edinmiş bir şekilde müşterilerimize hizmet veriyoruz. Müşteri memnuniyeti ve verimlilik bizim için daima ön plandadır. Temsil ettiğimiz markaların, yöneticileri ve yetkilileri ile işbirliği içinde omuz omuza çalışıyoruz ve global markaların temsilcileri Dijital Deneyim Üssümüzü yoğun şekilde ziyaret ederek, çalışmalarımıza eşlik ediyorlar. Müşterileri birlikte ağırlıyoruz, yatırımcılardan gelen talepleri, yaptığımız çalışmaları ve sonuçları, marka yöneticileri ile birlikte değerlendiriyoruz. Global markaların temsilcileri ile birlikte yaptığımız çalışmalarımız, müşterilerimiz tarafından çok değerli bulunuyor. Nitekim, gelecek yılın çalışmalarını ve hayata geçirmeyi planladığımız projelerimizi, kendi planlarımızın yanı sıra, temsil ettiğimiz markaların yöneticileriyle hazırlayacağız. Çünkü, kendi oluşturduğumuz yeniliklerle birlikte, markalar tarafından geliştirilen tüm yenilikleri zaman kaybetmeden, çalışmalarımızı yaparak müşterilere sunmanın gayretiyle ilerliyoruz. Projelerimiz, eğitimlerimiz, çalışmalarımız sürekli devam edecektir.” diye konuştu. 

Eğitim ve etkinliklerin yanı sıra, çeşitli ürünlerin ar-ge çalışmalarını yapıyor 

Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nde ar-ge çalışmaları yapıldığını ifade eden Mehmet Serkan Oral, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Merkezimizde örneğin, tekstil baskı teknolojileri alanında, temsil ettiğimiz markaları ve makine modellerini, müşterilere sunmak için tek bir nokta birleştirdik. Dijital Deneyim Üssümüz, tekstil sektöründe ve yan alanlarda, üretim-imalat yapan sanayi ve fabrikalara çok yakın bir noktadadır. Tekstil sektöründeki iş insanları, numune ve test çalışmaları için konum avantajını kullanarak, merkezimizi ziyaret ediyorlar. Merkezimizde, eğitim ve etkinliklerin yanı sıra, çeşitli ürünlerin ar-ge çalışmalarını da yapıyoruz.Buna örnek olarak; tekstil ve promosyonel alanda üretim yapan müşterilerimiz için yeni sarf malzemelerimizi geliştirdik ve tedariğini sağladık. Kendi markamız olan Sutec DTF film, DTF mürekkep, DTF transfer tozu gibi malzemelerin, farklı malzemeler üzerine uygulamalarını, dayanım testlerini deneyim üssümüzde çalışma yaparak sağladık. Deneyim Üssümüz aynı zamanda, faaliyet gösterdiğimiz alanlarda, müşterilerimizin ileriye yönelik fikirlerini de alarak, daha çok nasıl faydalı oluruz, sektörde katma değerli neler geliştirebiliriz ve fikir alışverişi yaparak faaliyet konularını değerlendirip toplantı yaptığımız bir çalışma alanı oldu.” şeklinde konuştu. 

NG HOTELS’İN LÜKS KONFOR DENEYİMİNE 4 ÖDÜL BİRDEN

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

NG HOTELS’İN LÜKS KONFOR DENEYİMİNE 4 ÖDÜL BİRDEN

NG HOTELS, WORLD LUXURY AWARDS 2022’DE ALDIĞI 4 ÖDÜL İLE KALİTESİNİ TAÇLANDIRDI

Dünyanın en lüks otellerinin belirlendiği World LuxuryAwards 2022 açıklandı. Başarısını ulusal ve uluslararası alanda aldığı ödüllerle birçok kez tescilleyen NG Hotels, NG Sapanca, NG Enjoy,  NG Afyon ve NG Phaselis Bay ileWorld LuxuryAwards 2022’de 4 ödül birden aldı.

NG Hotels, misafirlerine sunduğu lüks hizmetleri ile aldığı ödüllere yenilerini ekledi.Lüks segment otellerin en iyilerinin değerlendirildiği World LuxurySpaAwards 2022’de;

NG Afyon “AlivaSpaLuxury Mineral Spring Spa”ödülüne, NG Sapanca “LuxuryForestSpa” ödülüne layık görülürken, 

World Luxury Hotel Awards 2022’deNG Enjoy“LuxurySpa Hotel” ödülüne, NG Phaselis Bay “LuxuryBeachfrontResort” ödülüne layık görüldü. 

Lüks hizmetlerini bir kez daha tescilledi

2008 yılında Sapanca’da açılan NG Sapanca “LuxuryForestSpa” ödülüyle, termal keyfini lüksle harmanlayan NG Afyon “Luxury Mineral Spring Spa” ödülü ile başarısını taçlandırdı. 

Dinlenmek ve yenilenmek isteyenlere doğayla iç içe huzurlu bir ortam sunan NG Enjoy, “LuxurySpa Hotel” ödülünü aldı.

Muhteşem manzarası, etkileyici atmosferi ve ayrıcalıklı konforuyla konuklarına özel bir tatil sunan NG Phaselis Bay ise dünyanın en lüks otellerinin belirlendiği World LuxuryAwards 2022’de “LuxuryBeachfrontResort ” seçildi. 

Hediye Güral Gür: “Bu ödüller bizi daha iyisini yapmak için motive ediyor”

NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, ödül töreninde turizm profesyonelleri tarafından verilen bu prestijli ödülleri almanın kendileri için gurur kaynağı olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Dünyanın en itibarlı ve lüks otellerinin listesinde yer almak gurur verici. Dünyanın pek çok ülkesinden ve Türkiye’nin dört bir yanından misafirlerimizi dünya standartlarındaki hizmet kalitemiz ile ağırlıyoruz. Bu ödüller bizi daha iyisini yapmak için motive ediyor. Hizmet sektöründe takım çalışması çok önemli. Bu ödülün arkasında güçlü bir ekip var. Tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.”  

İstanbul önemli bir organizasyona daha ev sahipliği yapacak.

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Misafir uzmanları İstanbul’da toplanıyor

İstanbul önemli bir organizasyona daha ev sahipliği yapacak

Otel danışma görevlileri (Concierge) üst kuruluşu Uluslararası Konsiyerjler Birliği’nin geleneksel uluslararası kongresi ilk kez İstanbul’da gerçekleştirecek. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından da desteklenen ve dünyanın dört bir yanından yaklaşık 700 otel danışma görevlisinin katılacağı etkinlik 11-15 Mart 2023 tarihlerinde düzenlenecek.

Pandemi sonrasında İstanbul, otelcilik sektörü açısından önemli bir organizasyona daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Otel misafirlerinin en önemli yardımcısı olan ve otel danışma görevlisi olarak ifade edilen konsiyerjlerin (Concierge) üst kuruluşu Uluslararası Konsiyerjler Birliği’nin (UICH-Les Clefs d'Or-Union Internationale des Concierges d'Hôtels) 67’nci yıllık toplantısı ve gala yemeği Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri Derneği’nin girişimleri sonucunda İstanbul’da gerçekleştirecek. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından da desteklenen etkinlik 11-15 Mart 2023 tarihlerinde düzenlenecek.

80 ülkede 530 şehirden yaklaşık 4 bin üyesi bulunan Les Clefs d'Or International’ın Türkiye’deki tek resmi temsilcisi olan Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri Derneği (Les Clefs d'Or Türkiye) söz konusu kongreye ev sahipliği yapacak. Etkinliğe dünyanın dört bir yanından yaklaşık 700 üst düzey otel danışma görevlisinin katılması bekleniyor. 

TÜROB: Desteğimiz tam

Konuyla ilgili bilgi veren TÜROB Başkanı Müberra Eresin, pandemi sonrasında ilk etapta yurt içi organizasyonlar açısından yeniden hareketlenmeye başlayan kongre ve toplantı turizminin uluslarası etkinlikler için de hazır olduğunu kaydetti. Bu kapsamda Uluslararası Konsiyerjler Birliği’nin yıllık toplantısını İstanbul’da yapacak olmasının oldukça önemli bir gelişme olduğunu söyleyen Eresin, etkinliğin sektör için öneminin yanı sıra sembolik anlam da taşıdığını kaydetti. Eresin, “Kongre ve toplantı turizminin başlıca mekanları olan otellerde, birinci stratejik hedefi konuk memnuniyetinin sağlanması olan danışma görevlilerinin dünya toplantısını ülkemizde yapacak olmaları memnuniyet verici. Günümüz otelciliğinde güler yüzleri ile konuğu karşılayan ve uğurlayan bölüm olarak onların beklentilerini karşılamayla görevli concierge personeli, konuğun ilk izlenimlerini oluşturacak bilgili, ciddi, saygılı, yardımsever ve güler yüzlü tavırlarıyla işletmenin hizmet anlayışı hakkında konuklarda olumlu düşüncelerin oluşmasını sağlıyor. Kongre katılımcıların ülkemizde yaşayacakları misafirperverlik ve deneyimlerle birer ‘tanıtım elçisi’ olarak ülkelerine dönmelerini bekliyoruz. TÜROB olarak bu organizasyona desteğimiz tam” diye konuştu.

‘Birçok ülke ile yarıştık’

Altın Anahtar Otel Danışma Görevlileri Derneği Başkanı Adnan Öner de şunları söyledi: “Bu organizasyonu Türkiye’de gerçekleştirmek yıllardır hayalimizdi. Her yıl bir çok ülke hazırladığı önemli sunumlar ve yaptığı lobi faaliyetleri ile uluslararası kongreyi kendi ülkelerine çekebilmek için yarışıyorlar. Hepimizin bildiği gibi 2023 yılı, bizler için çok önemli bir yıl. Bu ciddiyet ve bilinç ile yönetim kurulumuzun kararlılıkla, aylar süren uluslararası çalışmaları sonuç verdi ve en fazla oyu alarak, 2023 yılı kongresini İstanbul’a getirmeyi başardık. Ülkemizin tanıtımına önemli katkılarından emin olduğumuz bu kongre organizasyonunda başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerini bekliyoruz.”

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, hız kesmeden büyümeye devam ediyor.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL MARMARA SEA BÜYÜK İŞBİRLİKLERİYLE SEZONA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

Mayıs ayında ihtişamlı bir etkinlikle açılan ve İstanbul’a yepyeni bir soluk kazandıran JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, güçlü işbirlikleriyle hız kesmeden büyümeye devam ediyor. 

Otel Genel Müdürü Volkan Öztürkler “JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea olarak bölgenin yeni lüks servis ihtiyacını JW Marriott hizmet anlayışımızla karşıladık ve yeni işbirlikliklerimizle buna devam ediyoruz, otelimizin doluluk oranları da bu başarımızın bir kanıtı.” diyor.

Dünyaca ünlü Michelin Yıldızlı Koreli şef Akira Back’in Türkiye’deki ilk restoranını 2 Kasım’da bünyesine ekleyecek olan JW Marriott Hotel Marmara Sea, İstanbul’un en güçlü Pan-Asya restoranları arasında görülen iddialı isimlerden biri olmaya aday. Kore ve Japon mutfaklarının en özel lezzetlerini modern bir dokunuşla yorumlayan Akira Back Istanbul, uzakdoğu mutfağını seven misafirlerini bekliyor.

Volkan Öztürkler; otelin bir diğer başarılı ortaklığı olan dünyaca ünlü İsviçreli spa markası La Vallée hakkında ise “6000 m2’lik alanı, 8 masaj odası ve benzersiz atmosferiyle La Vallee Spa, İstanbul’un en iyi spaları arasında yer alıyor.” Diyor ve ekliyor “imza masajlarımızdan biri olan kum masajı ve deniz manzaralı sonsuzluk havuzlarımız ile spamız İstanbul’un en özel spalarından biri.”

Uluslararası işbirliklerinin yanısıra Sabit Akkaya gibi güçlü local markalardan birini de bünyesine dahil eden JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, Türkiye’nin en iddialı antika mağazaları arasında yer almaya aday olan Hayatibaa Antiques’i de bünyesinde barındıyor. Oteldeki bu güçlü açılışlar hakkında Volkan Öztükler, “Otelimizde tüm bu önemli işbirliklerinin yanısıra otele özel dizayn edilmiş olan sanat Enstalasyonları ile de ön plana çıkıyor. Her noktası otelimizin teması olan Marmara Denizi’nden esinlenmiş sanat eserleriyle dolu. Yaklaşık 1000 m2lik antika mağazası da otele apayrı bir dokunuş katıyor.” diyor.

DIVISIONARY zirvesinde, UyumHRM ile İK’nın uçtan uca dijital dönüşümü anlatıldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

DIVISIONARY, İK’nın Dilinden Anlayan Uyumlu Çözümler Zirvesine, İnsan Kaynakları Yöneticileri yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye’nin lider yazılım firması Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Müşteri İlişkileri Direktörlüğü’nün ev sahipliğinde,“DIVISIONARY, İK’nın Dilinden Anlayan Uyumlu Çözümler” Zirvesi, serinin 3.’cü toplantısı olarak 20 Ekim 2022 tarihinde Sofitel İstanbul Taksim’de gerçekleşti. Firmaların dijital dönüşüm yolculuklarında, iş birimlerinin önemi ve gelecek vizyonlarının değerlendirildiği toplantıda, insan kaynakları yönetimi süreçlerindeki teknolojik gelişmeler masaya yatırıldı.Uyumsoft’un müşterilerine, UyumHRM ile insan kaynaklarının uçtan uca dijital dönüşüm süreçleri anlatıldı. Yerli ve global firmalardan insan kaynakları yöneticilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve interaktif geçen zirve sırasında, temel ve ileri insan kaynakları uygulamalarında ürünün kabiliyetleri hakkında detaylı bilgiler aktarıldı. 

İK yöneticileri, sürdürülebilirlikte kilit rol oynuyor 

Zirvenin açılışı Uyumsoft Müşteri İlişkileri Yöneticisi Muhammet Ali Portakal’ın hoşgeldiniz konuşmasıyla başladı. Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin ve Müşteri İlişkileri Direktörü Abdullah Murat açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Ardından Uyumsoft ekibinden; Raporlama ve Destek Süreçleri Yöneticisi Fazlı Akça, Bordro İdari İşler Modülleri hakkında; UyumHRM Satış Yöneticisi Ferhat Zengin, organizasyon ve İK planlaması, seçme ve yerleştirme, eğitim yönetimi, performans yönetimi, iş değerleme ve ücret sistemi, kariyer ve yetenek yönetimi, self servis çalışan sayfası ve Dijital Damga hakkında; Mobil Uygulama Geliştirme Yöneticisi Sinan Demirmobil erp hakkında; İK Yazılım Uzmanı Zeynep Betül Üzüm eğitim modülü hakkında; İş Geliştirme Yöneticisi Özhan Kadaifçioğlu tam teşvik hakkında gibi birçok konuda açıklamalarda bulundular. Müşteri İlişkileri Yöneticisi Kerim Şahin, Müşteri İlişkileri Yöneticisi Volkan Çevik, Yazılım Ar-Ge Yöneticisi Bülent Sarı’nın aralarında bulunduğu Uyumsoft ekipleri, zirveye katılan İK yöneticilerine ürün hakkında bilgiler vermeye devam ettiler. Ayrıca, pandemiyle birlikte iş yaşamında radikal değişikliklerin olduğuna değinilen toplantıda, gerek mevcut iş kaynağının işletmede kalması, gerek ihtiyaç duyulan departmanlara yeni insan kaynaklarının kazandırılmasında ve işletmelerin sürdürülebilirliğinde, insan kaynakları yöneticilerininve İK departmanlarının kilit rol oynayarak stratejik bir konumda olduğuna değinildi. 

SunExpress, Kış sezonu için 15 yeni rota ile uçuş ağında rekor büyüme planlıyor.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

SunExpress, 2022’de 10 milyon yolcu hedefini aşacak

Kış sezonu için 15 yeni rota ile uçuş ağında rekor büyüme planlıyor 

Türk Hava Yolları ve Lufthansa ortak kuruluşu SunExpress, kış sezonu için planlarını Antalya’da bulunan SunPlaza Genel Müdürlük binasında düzenlediği toplantıda açıkladı. Toplantı, SunExpress CEO’su Max Kownatzki ve SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Çalışkan’ın katılımıyla gerçekleşti. 

DACH bölgesindenTürk Rivierası ve Anadolu’ya en yüksek koltuk kapasitesi

SunExpress CEO’su Max Kownatzki toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “2022, pandeminin beraberinde getirdiği seyahat kısıtlamalarının ortadan kalkmasıyla birlikte hava yolu taşımacılığına yönelik talebin önemli ölçüde arttığı bir yıl oldu. SunExpress olarak bu dönemin beraberinde getirdiği zorlukların büyük bir başarıyla üstesinden gelmekle kalmayıp rekor sayıda misafirimizi güvenli ve konforlu şekilde sevdikleri tatil destinasyonlarına taşıdık. 

2022 yılının en yoğun dönemi içerisinde 31 Temmuz tarihinde 50 binden fazla yolcu taşıyarak bir rekora imza attıklarını belirten Kownatzki, “Yılın ilk 9 ayında 8 milyonu aşkın yolcu taşıdık. Almanca konuşulan ülkelerden (DACH ülkeleri: Almanya, Avusturya ve İsviçre) İstanbul dışında Türkiye'ye en büyük koltuk kapasitesini sağlayan lider hava yoluyuz. Yolcu trafiği anlamında hem pandemi öncesi 2019 yılı seviyelerinin üzerine çıkacağımızı ve hem de 2022 için 10 milyon olan yolcu hedefimizi aşacağımızı öngörüyoruz. 2022 yolcu sayısı açısından rekor kaydettiğimiz bir yıl olacak” dedi.

Kış sezonu için şimdiye kadarki en geniş uçuş ağı

SunExpress’in kış sezonu için hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulunan Kownatzki, “Türkiye ile Avrupa arasında köprü kurarak bir turizm elçisi gibi çalışmaya devam ediyoruz. SunExpress olarak 2022 yılında uçuş ağımızda tarihimizdeki en büyük genişlemeyi kaydettik. Güçlü bir yaz sezonunun ardından devam eden talebi karşılamak amacıyla kış sezonu için de hazırlık yaptık. 

Eylül ve Ekim ayları için yarattığımız 1000 uçuşluk ek kapasitenin ardından Kasım ayı için de 550 ek uçuş planladık. Türkiye’nin zengin tarihi, kültürü ve eşsiz mutfağı ile yalnızca yaz sezonunda değil, kış sezonunda da sunduğu çok şey var. Kış sezonu için kapasitemizi hem 2021 hem de 2019 kışına göre %35 artırdık. Ayrıca 15 yeni rota ekledik ve kış için tarihimizin en büyük uçuş ağına ulaştık” dedi.

“47 milyon turist hedefine katkıda bulunmaya devam ediyoruz”

Turizmi güneş ve plaj tatillerinin ötesine taşıyarak Türkiye'yi yılın her döneminde ziyaret edilen bir ülke haline getirmek için çalıştıklarını belirten Kownatzki,“Türkiye'nin bu yıl için 47 milyon turist hedefine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı iş birliğiyle Türkiye'yi yurt dışında tanıtmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyor ve Türkiye’ye yönelik seyahatin yılın tamamında teşvik edilmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.

Geleceğin Türk pilotlarını yetiştiriyor

Toplantıda SunExpress’in Çoklu Ekip Pilot Lisans Programı’na devam edeceğini belirten Kownatzki, “Sektördeki 30 yılı aşkın tecrübemizle Türk havacılığına katkı sağlamaya devam ediyoruz. Geleceğin Türk pilotlarını yetiştirmek için 2018 yılından bu yana Çoklu Ekip Pilot Lisans Programı’nı yürütüyoruz. Pandemi döneminde 117 pilot programımızı başarıyla tamamladı. Önümüzdeki beş yıl içinde, programdan mezun olduktan sonra SunExpress bünyesinde istihdam edilecek 160 pilot yetiştireceğiz” dedi. 

Yeni istihdam yaratacak

SunExpress, büyüme planları doğrultusunda önümüzdeki dönemde kokpit, kabin, hat bakım, yer operasyonları ve genel müdürlük pozisyonları için işe alım yapacak. 2023'te 200'ün üzerinde yeni istihdam yaratılması planlanıyor.

Tecrübe ve uzmanlığını ABD’ye taşıyor

ABD merkezli bir hava yolu şirketi ile wet lease anlaşması imzalamak üzere görüşmeler yapan hava yolu, anlaşma kapsamında 4 uçağıyla hizmet verecek. Anlaşma, Türkiye'den bir hava yolununkabin ve kokpit ekipleriyle birlikte ABD’de gerçekleştirdiği ilk geniş kapsamlı wet lease operasyonu olacak. Uçuşlar, Aralık 2022’de başlayacak ve Nisan 2023’e kadar devam edecek.

Toplantıda konuyla ilgili konuşan Kownatzki, “Bu gelişme, sunduğumuz hizmet kalitesi ve ekiplerimizin profesyonelliğinin bir göstergesi olması açısından Türk havacılığı ve SunExpress için büyük bir başarıdır. Türkiye'den ABD’ye taşıyacağımız uzmanlığımız, aynı zamanda 14 milyon yolcunun oylaması sonucu bize verilen ‘Dünyanın En İyi Tatil Hava yolu’ unvanımızın gerekliliklerini en üst düzeyde yerine getirdiğimizi de kanıtlıyor. Anlaşma kapsamında dört ay boyunca 120 kişilik bir kokpit-kabin ekibimiz ABD’de görev yapacak” dedi.

SunExpress’e “Dünyanın En İyi Tatil Hava Yolu” Ödülü

SunExpress, havacılık sektörünün Oscar’ı olarak bilinen Skytrax 2022 Dünya Hava Yolu Ödülleri’nde “Dünyanın En İyi Tatil Hava Yolu” ödülünün sahibi oldu. Tatil hava yolu uzmanlığıyla SunExpress, Dünya Hava Yolu Ödülleri’nde geçtiğimiz dönemde de üç yıl art arda “Türkiye’nin En İyi Tatil Hava Yolu” seçilmişti. 

Uluslararası hava taşımacılığı derecelendirme kuruluşu Skytrax tarafından yıllık olarak açıklanan ödüller, yolcu memnuniyetini ölçmek üzere gerçekleştirilen global ölçekli anket sonucu ile belirleniyor. Bu yıl online anket Eylül 2021-Ağustos 2022 tarihleri arasında 100 ülkeden yaklaşık 14 milyon yolcunun katılımıyla yapıldı.

Dedeman’ın dördüncü Franchise oteli Dedeman Adana için imzalar atıldı.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

DEDEMAN BAYRAĞI ADANA’DA DALGALANACAK

Dedeman’ın dördüncü Franchise oteli Dedeman Adana için imzalar atıldı. Dedeman Turizm Yönetimi ve Nev Solar Enerji iş birliğiyle hayata geçecek otel, 2023 yılının ikinci çeyreğinde misafirlerini ağırlamaya başlayacak.

Türkiye'nin ilk uluslararası otel zinciri Dedeman Hotels& Resorts International, 56 yıllık tecrübesi, kontrollü büyüme stratejisiyle zincirine yeni halkalar eklemeye hız kesmeden devam ediyor. Ülkemizin tarım, ticaret, turizm ve kültür merkezlerinden Adana’yı, “Geleneksel Dedeman Misafirperverliği” ile buluşturacak Dedeman Adana için imzalar atıldı.

Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman ve Nev Solar Enerji yetkilisi Ali Yüzükçü’nün Dedeman Bostancı’da gerçekleştirdiği imza törenine; Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Dedeman, Nev Solar Enerji yetkilileri Kenan Şenbayrak, Burç Şenbayrak, İsmail Yüzükçü, Dedeman Hotels&Resorts International Yönetim Kurulu üyesi Murat Özmestçi ve Dedeman Turizm Grubu yöneticileri katıldı. 

Enerji sektöründe faaliyetlerini sürdüren, Nev Solar Enerji yetkilisi Ali Yüzükçü, imza töreninde yaptığı konuşmada, “Akdeniz’e 160 km'lik kıyısı bulunan Adana, Avrupa'yı Asya'ya bağlayan önemli ulaşım yolları üzerinde bulunuyor. Binlerce yıllık geçmişe sahip,stratejik konumuyla tarih boyunca ticaret ve kültür merkezi olan Adana’nın sahip olduğu potansiyeli, Dedeman markasının ayrıcalıklarıyla buluşturmanın mutluluğunu içindeyiz.” dedi.  

2024 yılında 50 otele ulaşma hedefi

Dedeman hizmet kalitesini Adana’ya taşımanın heyecanını yaşadıklarını belirten Banu Dedeman, “Şehir otelciliğine odaklı bir marka olarak 56 yılda edindiğimiz tecrübe ile 81 ilde bulunmayı, başta Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika olmak üzere farklı kıtalarda filizlenip büyümeyi hedefliyoruz. 2024 yılına kadar yeni markalarımız ile 50 otele ulaşmayı planlıyoruz.”dedi.

Dedeman standartlarıyla tasarlanan modern ve konforlu160 odasıyla konuklarını ağırlayacak olan Dedeman Adana’da, 1000 metrekarelik balo salonu, 3 adet toplantı salonu, kapalı yüzme havuzu, Türk hamamı, SPA ve fitness salonu yer alacak. Şehir merkezinde yer alan Taşköprü’ye ve Merkez Park’a yürüme mesafesindeki konumu ile dikkatleri üzerine çeken Dedeman Adana yalnızca Adana iline değil, tüm Çukurova coğrafyasına yeni bir soluk getirecek. 

Ayak bileği burkulmasının nedenleri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Ayak bileği burkulmasının nedenleri ve tedavi yöntemleri nelerdir? 

Ayak bileği vücudumuzda en çok yük taşıyan eklemlerinden biridir. Kemikler, bağlar, kaslar ve eklemi saran eklem kapsülünden oluşmaktadır. Eklemi oluşturan tüm kemik yapıları kıkırdakla kaplıdır. Ayak bileği hareketleri yukarı, aşağı, içe dönme ve dışa dönme olacak şekilde dört yönlüdür. Bunlardan en fazla hareket açısı aşağı ve yukarı hareketler şeklindeyken içe ve dışa dönme hareketleri minimaldir. Bu hareketlerin oluşmasına kemiklerin birbiri üzerinde kayma ve yuvarlanma hareketleri neden olur. Hareketlerin limitasyonunu ise ayak bileğinde bulunan bağlar (ligamanlar) sağlar. Ayak bileğinin dış kısmında bulunan dış yan bağlar ayağın içeri doğru çok fazla dönmesini limitler ve iç kısmında bulunan iç yan bağlar ise ayağın dışa doğru çok fazla dönmesini limitlemektedir. Ayak bileği ekleminde bulunan ve alt bacaktaki iki kemiğin (tibia ve fibula) birbirinden ayrılmasını engelleyen bir bağ ise, syndesmos olarak adlandırılır. Burada bulunan bağlar esneyebilme özelliğine sahiptir. Gerilime uğradığında belirli bir seviyeye kadar esner ve sonrasında normal fizyolojik sınırlarına geri dönerler.

Ayak bileği burkulmaları, sporcularda ve kadınlarda sık gözüküyor 

Ayak bileği burkulmalarının sık rastlanılan problemler arasında olduğunu kaydeden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları söyledi: 

“Ayak bileği burkulmaları, özellikle sporcularda çok sık görülmekle birlikte, kadınlarda da görülme sıklığı fazladır. Spor yaparken olabileceği gibi, basitçe yürürken bile olabilir. Yaralanmaya neden olarak, genellikle ayak bileğindeki bağların ani ve aşırı gerilmesi sebep olmaktadır. Bu gerilime de, düzensiz yüzeyde yürürken yanlış basma ya da kullandığımız ayakkabılar neden olabilmektedir. Burkulma sonrası oluşabilecek şikayetlerin başında, ağrı gelir. Özellikle üzerine basmada ve yürümede zorluk görülür. Eklem çevresinde şişlik, yaralanmanın derecesine bağlı olarak etkilenen bağ üzerinde kanama ve morluk görülebilir. Dokunmayla ağrılı ve hassastır. Ayak bileğini hareket ettirmeye çalışmak ağrılı ve limitlidir. Bağdaki yaralanma tam yırtılma seviyesinde ise eklem hareketi çok fazla artmıştır, çünkü eklemi limitleyen bağ kalmamıştır.” dedi.  

Akut, subakut ve kronik faz olarak tedavi planlanabilir 

Ortaya çıkan semptomlara göre tedavi uygulanması gerektiğini anlatan Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Tedavi yaralanmanın derecesine ve yaralanmanın üzerinden geçen süreye göre değişkenlik göstermektedir. Akut, subakut ve kronik faz olmak üzere üç ayrı süreçte tedaviyi planlayabiliriz. Akut faz yaralanmanın oluştuğu ilk 3-4 günlük süreci içermektedir. Ağrı ve şişliği azaltmak için ilk gün 2 saatte bir 15 dakika buz uygulaması yapılmalı ve diğer günlerde de yine 15 dakika buz uygulaması yapılmalı fakat sıklığı azaltılmalıdır. Ayak bileği istirahate alınmalı ve bu bir bandaj ya da bileklik tarzında bir atel yardımıyla olabilir. Ayak mümkün olduğunca uzatılmalı ve kalp seviyesinin üzerinde tutulmalıdır. Doktor tarafından verilen antienflamatuar ilaçlar kullanılmalıdır. Bu dönemde hareketten kaçınılmalıdır. Subakut dönem de, ağrılar ve şişlik biraz daha azalmaya başlar. Buz ve bandaj uygulamasına devam edilirken ağrı sınırında kişinin tolere edebildiği ölçüde eklem hareket egzersizlerine başlanabilir. Bu dönemde ağır egzersizlerden kaçınılmalı çok fazla zorlanmamalıdır. Kronik dönemde ise artık ağrı ve şişlik iyice azalmıştır. Bu dönemde daha yoğun olarak kasları kuvvetlendirme egzersizlerine ve denge koordinasyon egzersizlerine başlanmalıdır. Koşu programları, sporcularda spora dönüş antrenmanlarına başlanabilir. Tedavinin tüm süreçlerinde doğru bir şekilde iyileşmesi ve burkulmanın tekrarlarının önlenmesi için fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarından faydalanılabilir. Bu tarz sakatlanmaların oluşmaması için önceden önlem almak her zaman en doğru yöntemdir. Bunun için ayak bileğindeki kasları kuvvetli tutmak  (bant egzersizleri, parmak ucunda ve topukta yürüyüş), 

Eskişehirli sanayicilere, Uyumsoft’un kurumsal iş çözümleri anlatıldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Eskişehirli sanayicilere, Eskişehirli sanayicilere, Uyumsoft’un kurumsal iş çözümleri anlatıldı ’un kurumsal iş çözümleri anlatıldı 

Türkiye’nin lider yerli yazılım firması Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ve iş ortağı BewellTechnology tarafından, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesindeki işletmelere, Uyumsoft’un Erp, Crm, ekoTicari, ekoHR, TamTeşvik ve Dijital Damga’nın aralarında bulunduğu kurumsal iş çözümleri,7 Ekim tarihinde düzenlenen bir organizasyonda anlatıldı. “Dijital Dönüşüm için Uyumsoft ürünleri ve uzmanlığıyla tanışın!” etkinliği kapsamında, Uyumsoft ekibinden İş Geliştirme Yöneticisi Zehra Atamer, Ankara Bölge ERP Yöneticisi Hüseyin Erdağ ve Satış Yöneticisi Mustafa Dakmaz, Uyumsoft’un yeni nesil kurumsal iş çözümleri hakkında detaylı bilgiler verdiler. BewellTechnology Genel Müdürü Taşkın Kızıl, işletmelerde dijital dönüşüm süreçleri hakkında açıklamada bulundu. Eskişehir OSB’de bulunan 40 firmadan yaklaşık 50 iş insanının katıldığı etkinlikte, işletmelerde uçtan uca dijital dönüşüm süreci masaya yatırıldı ve Uyumsoft’un yeni nesil çözümleri yoğun ilgi gördü. 

Uyumsoft’un Erp müşterisi Secant Teknoloji Geliştirme San. ve Tic. AŞ, etkinlikte yer alan firmalar arasında oldu. Savunma, havacılık, makine sanayi ve ulaştırma sektörlerinde mühendislik ve ar-ge tabanlı çözümler sunan Secant Teknoloji, faaliyetlerini kompozit mühendisliği, zırh mühendisliği ve tasarım mühendisliği olmak üzere üç ana başlık altında sürdürmeye devam ediyor. Erp sürecinde Uyumsoft ile iş birliği yapmaktan duydukları memnuniyeti ve elde ettikleri kazanımları dile getiren Secant Teknoloji Üretim Müdürü Bahadır Atalay, UyumERP yazılımı ile iş sürecini uçtan uca başarıyla yönettiklerini ve uyumERP’yi  işletmelere tavsiye ettiğini açıkladı.

Uyumsoft, lider yerli yazılım firmaları arasında yer alıyor 

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), İş Zekası (BI), İnsan Kaynakları Yönetimi (HRM) gibi birçok konuda yazılım çözümleri ve danışmanlık hizmeti bulunan Uyumsoft, Türkiye’nin lider yerli yazılım firmaları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bilişim sektörünün %100 yerli sermayeli firması olarak, yurt içi ve yurt dışında, 250’nin üzerinde çalışanıyla iş dünyasının geleceği için iş yazılımları üretmektedir. Uyumsoft, binden fazla iş ortağıyla ve 70 binin üzerinde müşterisiyle oluşturduğu ekosistemin gücüyle sinerji yaratmakta ve bu sinerjinin gücüyle ekosistemin tüm bileşenleri ile birlikte büyümektedir. Müşteri odaklı yaklaşımı ve ürettiği yazılımlarla sürdürülebilir çözümler sağlamakta ve müşteri memnuniyetini ilk planda tutarak inovatif çözümler geliştirmektedir. 7/24 destek ilkesiyle tüm süreçlerde müşterilerinin yanında yer almaktadır.Sektördeki önderliğini ülke sınırları dışına da taşıyan Uyumsoft, 15’den fazla ülkede yazılım ve danışmanlık projelerini hayata geçirmektedir. Uluslararası arenaya, çözüm ortakları ile birlikte kurumsal yazılımlar ve FinTech projeleri ile daha yoğun açılmayı planlamaktadır.Oluşturduğu ekosistemin ve sektörün gelişmesi için eğitimin gücüne inanan, bünyesinde kurmuş olduğu Uyum Akademi’de çalışanlarına, iş ve çözüm ortaklarına, müşterilerine, üniversite öğrencilerine ücretsiz eğitimler düzenleyen Uyumsoft, yılda 300’e yakın yaptığı online eğitimlerden 5 binden fazla kişinin faydalanmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda, geleceğin gençlerine bilgi birikim ve tecrübelerini aktarmak için 2022 yılında 14.’nü düzenlediği ve Yaz Staj Okulu projesine devam etmektedir.  

Divan Grubu, Ankara Çankaya’daki yeni otelini düzenlenen şık bir davetle tanıttı.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

DİVAN ANKARA YENİLENEN YÜZÜ İLE KAPILARINI AÇTI

Türkiye’de ekol markalardan biri olan Divan Grubu, Ankara Çankaya’daki yeni otelini düzenlenen şık bir davetle tanıttı. 

Ankara’nın kalbi Çankaya’da yepyeni bir Divan deneyimini misafirleri ile buluşturan Divan Ankara, çok özel bir açılış organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Hoş geldin konuşmaları ile başlayan özel gecede açılış konuşmasını yapan Divan Ankara Otel Müdürü Boğaçhan Çakın 9 Mayıs tarihinde misafir kabulüne başladıkları Divan Ankara’nın hizmet ve kalite anlayışıyla, Ankara’nın kurumsal ve turistik değerlerine yepyeni bir soluk kazandırdıklarını söyledi. Çakın duygularının şu sözlerle ifade etti: “Bugün evet bizim için çok önemli. Yalnız bir araya gelmek için bugünü seçmemizin bir sebebi daha var. Bir çoğunuzun yine bildiği gibi 13 Ekim, Ülkemiz ve Ankara’mız için de çok önemli bir gün. Ankara’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti ilan edilişinin 99. yılını birlikte karşılamanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.”

Organizasyona; Divan Otel CEO’su Murat Tomruk, Divan Otel Direktörü Emre Altunal, Gülsan Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Alper Gül, Ayhan Gül, Gülsan Holding Grup Başkanı Nevzat Saygılıoğlu, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen gibi iş ve bürokrasi dünyasının tanınmış isimleri katılırken; çok sayıda üst düzey yönetici ve cemiyet hayatının sevilen simaları da yoğun ilgi gösterdi.  Aynı zamanda İstanbul ve Bodrum’dan sonra şimdi de Ankara’da kapılarını açan Japon Mutfağının en özel lezzetlerinin bulunduğu şehrin yeni gözdesi Maromi by Divan, Divan pub ve Dbar’ın da tanıtımı gerçekleşti. 

Görsel sunum ve ışıklandırma ile büyüleyen gecede; Divan Ankara’nın birbirinden lezzetli sunumlarını tatma imkânı bulan konuklar, Masadaiko İstanbul, Saksafon ve DJ performansı ile doyasıya eğlendi. Erol Evgin’in birbirinden özel parçaları ve eşsiz performansı ile eğlencenin geç saatlere kadar devam ettiği günde unutulmaz anlar yaşandı.

Divan Ankara Hakkında

Ankara’nın kültür, sanat ve eğlence merkezi Çankaya’da yer alan Divan Ankara Otel’i 150 lüks odası, 3.000 m2 şehrin en büyük SPA alanı,12 adet toplantı salonundan oluşan 1500 m2’lik etkinlik merkezi ve birbirinden farklı lezzetler sunan Maromi by Divan, Divan pub ve Dbar restoranları ile tüm deneyimlerinizi unutulmaz anlara çeviriyor.

Çağdaş atmosferi, yarı olimpik havuzu, ulaşım kolaylığı ve misafir odaklı hizmet anlayışı ile Divan Ankara Otel’i ihtiyaç duyacağınız tüm etkinleriniz için tek adresiniz.

 Japon Mutfağının en özel lezzetlerini bulabileceğiniz şehrin yeni gözdesi Maromi by Divan, harika kokteylleri, Divan’a özgü lezzetleri ve şık atmosferi ile d-bar, Dünya mutfağından sunduğu alternatif tatlarla yeme içme deneyimine farklı bir soluk getiren Divan Pub ile Divan Otel Ankara yeni buluşma adresiniz olacaktır.