27 Şubat 2023 Pazartesi

Deprem bölgesinde 25 sahra eczanesinden ücretsiz ilaç temin ediliyor İhtiyaç durumunda yeni sahra eczaneleri açılacak



HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Eczaneler de ciddi zarar gördü!

Deprem bölgesinde 25 sahra eczanesinden ücretsiz ilaç temin ediliyor İhtiyaç durumunda yeni sahra eczaneleri açılacak

Doğal afetlerde ilaca ulaşımın kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde ulaşılabilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, deprem bölgelerinde ilaç tedarik zincirinin en önemli halkaları olan eczanelerin ciddi zarar gördüğünü dile getirdi. Prof. Dr. Tayfun Uzbay depremden etkilenen Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa ve Malatya’da 25 sahra eczanesi kurularak ücretsiz ilaç ve tıbbi malzeme temin edildiğini ifade etti. İhtiyaç olması halinde yeni sahra eczanelerinin açılacağının da altını çizen Uzbay,TC kimlik numarası üzerinden müracaat edenlerin durumu sorgulanarak ihtiyaç duyulan kronik ilaçların verildiğini duyurdu.

Depremin ardından Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyetindeki görevi üzere Ankara’da çalışmalarını sürdüren Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, depremden etkilenen ve ilaca ihtiyaç duyan depremzedeler için 25 sahra eczanesi kurularak ilaçların ücretsiz temin edildiğini söyledi. 

İlaç tedarik zinciri ciddi zarar gördü

Bu tip doğal afetlerde önemli konulardan birinin de ilaca sağlıklı bir şekilde ulaşımın kesintisiz biçimde sağlanması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Hem yaralı olarak kurtulanların hızlı ve etkili tedavisi hem de sağ kalanların sürekli kullandığı veya kullanacak olduğu ilaçlara ulaşabilmesi hayati önem taşıyor. Bu oldukça geniş çaplı bir felaket ve 10 ilimizde yaklaşık 13-14 milyon kişi afetten etkilendi. Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep ve Kilis’te ilaç tedarik zincirinin en önemli halkası olan eczaneler ve eczacılar da ciddi zarar gördü. Bu illerin bazılarında ilaca erişim bir anda ortadan kalktı, diğerlerinde de büyük ölçüde aksadı. Çünkü eczaneler de yıkıldı, eczacılar hayatını kaybetti veya enkaz altında kaldı. Adıyaman’da Eczacı odası Başkanı Ecz. Hüseyin Kemal Taş’ı da ailesi ile kaybettik.” dedi.

Ezcacılık hizmetleri ayağa kaldırılmalı

Prof. Dr. Tayfun Uzbay, deprem bölgesindeki birçok il ve ilçede eczacılık hizmetlerinin durduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: 

“İlaca erişimin sağlanamaması hayatta kalıp da ilaca kronik ilaç kullanma zorunluluğu olan hastalar açısından da büyük önem taşıyor. Örneğin, diyabeti olan ve insüline bağımlı olan biri için ilacına ulaşamama ölümcüldür. Benzer şekilde sürekli ilaç kullanmak zorunda olan tansiyon hastaları, epilepsi hastaları, tiroit hastaları ve başka kronik hastalığı olanlar bakımından da ilaca ulaşamama kalıcı ve ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabilir. Hayatta kalanlarda dolaylı yoldan kayıplara yol açabileceği için bu da çok önemli bir nokta. Öte yandan enkazdan yaralı çıkarılanların ya da deprem sırasında yaralananların tedavisi için de başta anestezik ilaçlar ve çeşitli serumlar olmak üzere cerrahi malzemenin de yeterli ve ulaşılabilir olması şart. Deprem sonrası yaraların sarılması ve sağ kalımın artırılması bakımından ilaca erişim ve eczacılık hizmetlerinin ayağa kaldırılması büyük önem arz ediyor.”

Birçok noktada sahra eczaneleri oluşturuldu

Türk Eczacıları Birliği (TEB)’nin yurt sathına dağılmış 54 eczacı odası ile birlikte oldukça güçlü ve bu tür felaketlerde hızlı hareket eden, deneyimli bir sivil toplum örgütü olduğunu belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Türk Eczacıları Birliği daha önce orman yangınlarında, sel felaketlerinde ve maden kazalarında da hem ilaca erişim hem de maddi destek bakımından önemli katkılar sağladı. Bu felakette de TEB şu ana kadar iyi bir refleks verdi ve vermeye devam ediyor. Depremin hemen ardından TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu toplanarak süratle durum tespiti yapmış, ilaca erişime yönelik planlarını ilgili eczacı odaları ile koordineli bir şekilde hayata geçirmiştir. Böyle durumlar için TEB’in kullandığı gezici bir TIR eczane bulunuyordu. Ancak bu felaketin çapı çok büyük. Bu nedenle sadece gezici TIR eczane değil sağlanan konteynerler ile birçok noktada seyyar veya sahra eczaneleri oluşturuldu.” dedi.

25 seyyar eczanede ücretsiz ilaç temin ediliyor

Depremin birinci gününden itibaren yola çıkan eczanelerin deprem bölgesindeki farklı noktalarda kurularak hizmet vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay, “Bu eczanelerden sağlanan ilaçlar ve her türlü tıbbi malzemenin ücretsiz olduğunu özellikle ifade etmekte fayda var. Bugün itibarı ile ikisi merkezde, 4’ü Türkoğlu, Afşin, Pazarcık ve Elbistan’da olmak üzere Kahramanmaraş’ta 6, biri merkezde, ikisi Defne’de, birer tane de İskenderun, Kırıkhan ve Samandağ’da olmak üzere Hatay’da 6, Gaziantep’te Islahiye ve Nurdağı’nda olmak üzere 2, Malatya’da hepsi merkezde çeşitli noktalarda olmak üzere 4, Adıyaman’da 3’ü merkezde ve Besni ile Gölbaşı ilçelerinde olmak üzere 5 ve Şanlıurfa merkezde 2 olmak üzere toplam 25 eczane faaliyet gösteriyor. İhtiyaca göre yenilerinin açılması gerekirse ilave konteynerler tedarik edilmeye devam edecektir. Bu eczanelerden her türlü ilaca erişim mümkün. TC kimlik numarası üzerinden müracaat edenin durumu sorgulanıyor ve ihtiyaç duyulan kronik ilaçlar veriliyor. Ayrıca ayakta kalan hastanelere ve yakındaki sahra hastanelerine de ilaç ve malzeme desteği sağlanıyor.” ifadelerini kullandı.

TEB afet bölgelerinde çalışmalarını kesintisiz sürdürüyor

Ayrıca depremden etkilenmeyen illerdeki eczacı odalarının da organize olarak temin ettikleri tıbbi malzeme ve ilaç ile ihtiyacı olan özellikle ilçelerde sahra eczaneleri kurduklarını belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay,  sözlerini şöyle tamamladı:

“Ayrıca ilaç bağışlarının yanı sıra giyecek, yiyecek ve içecek toplayarak bölgeye ulaştırıyorlar. Bölgeye sürekli gönüllü eczacılar gidiyor, gücü diri ve hizmeti sürekli tutmak için gönüllüler belirli aralıklarla yenileniyor. Ben de Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ndeki görevim gereği Ankara’ya ulaşarak merkezden koordinasyon faaliyetlerine destek olmaya çalışıyorum. Merkez Heyeti ve Denetleme Heyeti üyesi arkadaşlarımızın bazıları şu anda Adıyaman, Malatya, Hatay ve Kahramanmaraş gibi kritik noktalarda bizzat ilaç ve eczacılık hizmetlerinin koordinasyonunu yönetiyorlar. Birçok oda başkanımız ve yönetim kurulu üyeleri de deprem bölgesine dağılmış durumda. El birliği ve büyük bir uyum ile ilaç gibi hayati bir konuda aksaklık yaşanmaması için özveriyle çalışıyorlar. Merkezdeki kriz masamız TEB Başkanı, Genel Sekreteri, İkinci Başkanı, Saymanı ve diğer üyeler ile TEB’in çalışanlarından oluşuyor. Saha ile yakın bir iletişim içindeler. Ayrıca Sağlık Bakanlığı ve AFAD ile de iletişim sürüyor. Burada şu an için bir mesai kavramı yok. Herkes üzerine düşeni yaparak bu büyük felaketi en az zararla kapatma çabası içindeyiz.”

KAMU KAMPLARI, YAZLIKLAR DEPREMZEDELERE TAHSiS EDiLEBiLiR Mi?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



KAMU KAMPLARI, YAZLIKLAR DEPREMZEDELERE TAHSiS EDiLEBiLiR Mi?

Acı bilanço henüz netleşmedi. Öncelikli amacımız depremzedelerin barınma sorununu halletmek. Afad, Ahbap, Kızılay ve diğer STK’lar ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak 10 ildeki yıkımlara ne çadır yetiştirmek mümkün ne de konteyner. Bunlara ilaveten Otellerimizi de Öğrenci yurtlarımızı da depremzedelere açtık. Yine yetmedi. Bölgede daha yüzbinler var barınma sorunu olan. Ama bir ay sonra turizm sezonu açılacak ve memleketimizin en büyük döviz ihtiyacını karşılayan sektör sezona başlayacak. Yani, oteller yine turistlerin kullanımına açılacak.

Peki ya öğrenciler?

Onlar da bu durumda yurtlarından oldular. Eğitimleri yarım kaldı. Birçok üniversite Hibrit veya Online eğitim verecekler. Ancak, biliyoruz ki böyle bir eğitimin kalitesi yok…

Başka çare var mı?

Olabilir. Mesela Turizmi ve eğitimi durdurarak memleketi muhtaç olduğumuz dövizden, öğrencileri yurtlarından alıkoymak yerine, 300.000 üzerinde yatak kapasiteleri olduğu söylenen KAMU KAMPLARI ve EĞİTİM KAMPLARI depremzedelere tahsis edilebilir mi?

YAZLIKLAR DEPREMZEDELERE TAHSiS EDiLEBiLiR Mi?

Yapılan istatistiklere göre, Türk insanı yazlıklarını ortalama sadece 1 ay kullanıyor. 11 ay evler boş. Devlet, ufak da olsa bu yazlık sahiplerine ödemeler yapabilirse, 1 ay kullanılan yazlıklar depremzedelere tahsis edilebilir mi?

Önce gönüllü yazlık sahipleri, sonra ödeme kabul eden yazlık sahipleri ve Ekim ayından itibaren, ve ihtiyaca göre zorunlu olarak 8 ay yazlıkların depremzedelere tahsisi söz konusu olabilir.


22 Şubat 2023 Çarşamba

Aramızdan ayrılan gazeteci ve duayenler anıldı.




Aramızdan ayrılan gazeteci ve duayenler anıldı

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Başkanı Celal Toprak’ın düzenlediği anma buluşması, KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim’in ev sahipliğinde gerçekleşti.  ‘Gazetecileri ve Duayenleri Anma Buluşması’ hibrit şeklinde yapıldı.


Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından ortaklaşa düzenlenen anlamlı buluşma, Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) toplantı salonunda gerçekleştirildi. Merhum duayen gazeteci Nezih Demirkent’in kızı, Dünya Yayın Grubu Başkanı Didem Demirkent ile çok sayıda kademli gazetecinin katıldığı programda vefat eden meslek duayeni gazetecilerle ilgili anılar anlatılırken duygu dolu anlar yaşandı. 


Rahmetli Bülent Yardımcı’nın başlattığıanma buluşmasını biz de geleneksel hale getirdik diyen “Celal Toprak, “Rahmetli Bülent Yardımcı her yıl düzenlenen anma buluşmasında tarıma katkı sağlanması için kuru fasulye pilav ikramları ile başlattı. Böylece etkinlik geleneksel hale geldi. Her yıl basın camiası olarak aramızdan ayrılan meslek büyüklerimizi saygıyla anıyoruz.Bu vesileyle anma buluşmamızda ise 10 ilde gerçekleşen deprem felaketinde aramızdan ayrılan meslektaşlarımızı da anma kararı aldık. Biz basın olarak bunu çok önemsiyoruz. Ayrıca depremden zarar gören meslektaşlarımızda, yaygın medyanın sayfalarını açmasını bekliyoruz. Anma buluşmamızda desteklerini esirgemeyen Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.



Deprem bölgesine iki kez giderek o bölgedeki gazetecilerle görüşen KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim de bir konuşma yaparak, depremin yarattığı yıkımı ve gazetecilerin mağduriyetini tüm çıplağıyla anlattı. Dim, "KGK İstanbul Ofisi, çok anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Depremde kaybettiğimiz gazeteciler ile vefat eden meslek duayeni gazetecilerin ortaklaşa anıldığı programa merhum duayenimiz Nezih Demirkent’in kızı Dünya Yayın Grubu Başkanı Didem Demirkent de katıldı ve babasını anlatan çok güzel bir konuşma yaptı. Bu programın düzenlenmesinde emeği geçen başta meclis üyemiz Ahmet Coşkunaydın abimiz olmak üzere tüm katılan duyarlı meslektaşlarımıza çok teşekkür ederim” dedi.


Duygu dolu anların yaşandığı program sonrası Didem Demirkent ve EGD Başkanı Recep Erçin ile YAPDER Başkanı Celal Toprak, KGK Genel Başkan Yardımcısı Kahraman Halisçelik, KGK Yönetim Kurulu üyesi Sertaç Virancık, KGK Meclis üyeleri Hayati Arıgan, Ferhat Yıldırım, Necmi Hatipoğlu ve Ahmet Coşkunaydın katıldılar. Program sonunda KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim'e ve aramızdan ayrılan gazetecilerin birinci derece yakınlarına teşekkür belgesi sunuldu.


21 Şubat 2023 Salı

Kırık sonrası yapılması gerekenler, tedavisi ve iyileşme süreci nelerdir.


HABER-ARTİN  ŞİRİNPINAR



Kırık sonrası yapılması gerekenler, tedavisi ve iyileşme süreci 

Yüzyılın felaketini yaşadığımız bugünlerde ülke olarak hepimiz büyük acılar içindeyiz. Deprem esnasında düşmeye bağlı ya da enkaz altından çıkarılan depremzedelerin büyük çoğunluğunda kemik kırıkları oluştu.

Yetişkin bir insan vücudunda toplam 206 adet kemik bulunuyor. Bu kemikler vücudumuzun iskeletini oluşturup, bulundukları bölgelere göre çeşitli görevler üstleniyor. Bazı kemiklerimiz ayakta dik durmamızı ve hareket etmemizi sağlarken, kafatası ve göğüs kafesi gibi bazı kemiklerimiz ise beyin, kalp ve akciğerler gibi hayati önem taşıyan organlarımızı korumakla görevlidir. Vücudumuzdaki kemikler uzun, kısa ve yassı kemikler olarak üç gruba ayrılıyor. Yapısal olarak birbirlerine benzemekle birlikte farklı oldukları yönleri de bulunuyor. Kırık dediğimizde, kemik dokunun bütünlüğünün bozulmasından bahsediyoruz. Bu bozulma, bulunduğu kemiğin yerine, şekline, hastanın yaşına, travmanın şekline ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. 

Kemik kırıkları sonrasında yapılması gerekenler, tedavisi ve iyileşme süreci hakkında bilgiler aktaran TherapySport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları anlattı. 

Genel olarak kırıklar 4 ana grupta incelenebilir 

Genel olarak kırıkların 4 ana grupta incelendiğini kaydeden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları söyledi: 

1-Kısmi kemik kırıklarında, kemiğin bütünlüğü kısmen bozulmuş, ama kemik hala bütündür. Çatlak olarak bile tanımlanabilir.

2-Basit kemik kırıklarında, kemik bütünlüğü bozulmuş, kemik iki parçaya ayrılmış, fakat kırık uçları birbirine yakındır. Yumuşak dokuda minimal zarar vardır.

3-Açık kemik kırıkları, en tehlikeli gruba girmektedir. Kemiğin kırılan uçlarından biri ya da her ikisi çevre yumuşak dokuları yırtarak cilt yüzeyine çıkmıştır.

4-Parçalı kemik kırıklarında, kemik birden fazla yerden kırılmıştır. 

Kırık sonrasında ilk yardım nasıl yapılır 

Kemik kırığındaki belirtilere bakacak olursak, kırığın yerine ve şekline bağlı olarak farklılıklar gösterse de, genel olarak hareketle ve hareketsizken oluşan şiddetli ağrı, bölgesel şişlik, ödem, kanama, ısı artışı ve şekil bozukluğu gibi belirtilerdir. Kırığın tam teşhisinin konulabilmesi için röntgen ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir. Genellikle kırıklar, röntgen görüntüleriyle tespit edilebilirken, daha küçük kemiklerde bulunan bazı kırıklar sadece bilgisayarlı tomografide görüntülenebilmektedir. 

Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, bir kaza esnasındakırık durumundan şüpheleniliyorsa, ilk yardım olarak yapılabileceklere dair şunları belirtti: 


1-Öncelikle hastayı kıpırdatmamak gerekir, sonrasında eğer birkaç bölgede kırık olmasından şüpheleniyorsak, ilk olarak hayati tehlike oluşturabilecek kırığa müdahale etmek gerekir.

2-Açık kırık varsa, kan kaybını engellemek ve enfeksiyon riskini azaltmak için üzeri bir bezle kapatılmalıdır.

3-Uzun kemik kırıklarında, kemik doku alttan ve üstten tahta ya da sert karton gibi ortamda hangi materyal bulunabilirse onunla sabitlenerek sarılmalıdır. 

4-El, kol, bacak gibi kırıklarda sabitleme yapılırken, parmaklar sargı dışında bırakılarak parmak ucundaki renk değişimleri ile dolaşımın durumu gözlenmelidir.

5-Hasta mümkün olan en kısa sürede, mümkünse ambulansla sağlık kuruluşuna götürülmelidir. 

Kırık tedavisi ve iyileşme süreçleri nasıl oluyor 

Kırık tedavisi ve iyileşme süreci hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Kırığın tedavisinde öncelikli olarak, kırığın olduğu kemiğin yeri, kırığın şekli ve büyüklüğü görüntüleme yöntemiyle tespit edilir. Kırık uçları ayrışmamışsa, basit alçılama yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Eğer, ayrışma var fakat kapalı olarak yerine oturtulabilecek seviyedeyse, kırık uçları birbirine temas ettirilerek yine alçılama yöntemi uygulanır. Açık kırıklar ve parçalı kırıklarda çoğunlukla cerrahi gerekmektedir. Bu durumda ameliyatlarla doku açılarak kırık uçları bir araya getirilir ve çivi ya da plakalar yardımıyla kemikler birbirine tutturulur tekrar dokular dikilerek kapatılır. Sonrasında ameliyat edilen kemik dokusu etrafında atelleme yapılır. Kırığın iyileşme süreçleri, kemiğin yapısına ve kırığın şekline bağlı olarak değişiklik göstermekle beraber ortalama 6 ile 8 hafta arasında değişmektedir. Bu süre kemiğin büyüklüğüne göre artıp azalabilir.” dedi. 


Efi, dünya lideri ve kusursuz marka olarak ön plana çıkıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Efi, dünya lideri ve kusursuz marka olarak ön plana çıkıyor 

Endüstriyel baskıda Efi, tartışmasız dünya lideri ve kusursuz marka olarak ön plana çıkarıyor. Efi markası gücünü arkasındaki devasa ve dünyada bir numara olan yazılım gücünden alıyor ve dünyanın en iyi renk yönetim yazılımını baskı sektörüne sunuyor. Baskı makinelerinin ana işinin, hayal edilen veya gerçek hayattaki renkleri istenilen malzemenin üzerine yansıtmak olduğunu düşünürsek, Efi’nin yaratmış olduğu yazılım ve baskı kalitesi dahil bu bütüncül çalışma sayesinde marka, dünya lideri olarak konumlanıyor. Efi, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrası için de, global çapta sektörüne yön vererek, yapmış olduğu yeniliklerle son kullanıcının işini kolaylaştırarak, maliyetlerini kontrol altında tutmaya değer katacaktır.  

Efi’nin tüm sektörlere hitap ettiğini anlatarak sözlerine başlayan Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, şunları söyledi: 

“Dijital baskı pazarına renk yönetim sistemi üretmek amacıyla 1981 yılında çalışmalarına başlayan Efi, 1991 yılında dünyanın en iyi renk yönetim sistemi olan Fiery’i dünyaya hediye eden bir yazılım firmasıdır. Yazılım alanında güç kazanıp bu alanda liderliğini ortaya koyduktan sonra Efi, endüstriyel baskı makinesi üretmek ve dünyaya pazarlamak amacıyla 2003 yılında Vutek markasını bünyesine katmıştır. Böylece, dijital baskı alanında yazılım firması olmasının yanı sıra, ekipman üreticisi olarak da dünya pazarlarındaki yerini alarak Vutek markasını endüstriyel baskı alanında dünya liderliğine taşımıştır. Bununla birlikte, kuruluşundan günümüze kadar dijital baskı sektörüne yatırımlarına aralıksız devam ederek, bünyesine etiket baskı makinesi Jetrion, seramik baskı markası Cretaprint, tekstil baskı makine markası Reggiani ve R2R baskı makinesi üreten Matan firmalarını katmıştır ve endüstriyel alanda hemen hemen tüm sektörlere hitap edebilir hale gelmiştir. Bu markaların tümü, kendi alanlarında dünya lideridir. Bugüne kadar dünya pazarında Efi’nin bu teknolojisi ağırlıklı olarak reklam pazarında kullanılmaktaydı. Ancak son yıllarda üretimin kişiselleştirilmesi ile birlikte, üretim yapan hemen her fabrikanın bir baskı ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Şu anda bu teknoloji, tekstil sektöründen ahşap sektörüne, cam sektöründen inşaat sektörüne kadar hemen hemen her alanda hizmet vermektedir.” dedi. 

Sorunsuz kaliteli üretim yapmanın rahatlığı yaşanıyor

Efi makinesine sahip olmanın, sorunsuz kaliteli üretim yapma rahatlığına sahip olmak anlamına geldiğini kaydeden Mehmet Döner, şunları anlattı: 

“Efi’ye sahip olmak, özellikle reklam sektörü için işin büyütülebileceği en son noktadır. Efi makineyi satın alana kadar geçen mücadele dolu sürenin karşılığının alınması ve hayallerin gerçekleştiği andır. Efi markasına sahip olan endüstriyel üreticiler için ise, ürettiği malzemeye katma değer sağlayıp asli işlerini yaparken, baskı işini Efi makineye bırakmanın ve sorunsuz kaliteli üretim yapmanın rahatlığını yaşayacaklardır. Efi üretmiş olduğu yazılımın çalışabileceği üniteyi, yazılım ile birlikte komplike bir şekilde çalışabilmesi için üreten ilk firmadır ve bu yetkinlik dünyadaki tüm müşterilerine üretim esnasında verimliliği ve stabilizasyonu sağlamak adına büyük faydalar sağlamaktadır. Birçok global dijital baskı makinesi üreticisi, üretmiş oldukları birçok üründe ve özellikle de endüstriyel ürünlerinde, Efi’nin Fiery server’lerini tercih etmektedir. Bu da Efi’nin, dijital baskı pazarı için önemini ortaya koyan göstergelerden birisidir. Efi ürünlerine, dünya genelinde ilgi ve talep yüksektir. Tabi, dünyamız Covid vb nedenlerden dolayı son dönemlerde zorlu zamanlar geçirdi. Birçok sıkıntıyla birlikte ülke olarak, asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli iki depremden 10 il olarak etkilendik, yaşananlar hepimizi yasa boğdu ve derin izler bıraktı. Ancak her şeye rağmen, markanın ülkemiz pazarındaki konumunu genel olarak değerlendirirsek, geçtiğimiz yıl  Efi markasının marka gücünü hissettiğimiz bir yıl oldu. Endüstriyel üretim alanında baskı makinesine ihtiyaç duyan işletmelerin tercihi Efi oldu. Geçtiğimiz yıldan bu yıla kalan ve devam eden tüm görüşmelerimizi bu yıl tamamlayarak, yenilerini eklemeyi hedefliyoruz.” diye konuştu. 

Lidya Grup iş ortaklığı ile gücünü ve etkinliğini korumaya devam ediyor 

Türkiye pazarında, Efi ve Lidya Grup iş birliğinin 2015 yılında başladığını hatırlatan Mehmet Döner, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Lidya Grup olarak, Efi iş birliğinin ilk yılı olan 2016 yılında dünya genelinde en iyi iş ortağı ödülünü alarak büyük bir gurur yaşadık ve ilk günden itibaren Efi markasını başarıyla temsil ediyoruz. Ülkemizde Efi markalı hemen hemen tüm ürün gruplarının satış ve servis hizmetini veriyoruz. Vutek markası ile ülkemiz pazarında olan Efi, dünyada olduğu gibi ülkemizde de liderliği kimseye bırakmıyor. Vutek özellikle reklam sektörünün efsane markası haline gelerek, hemen hemen tüm sektörlerdeki tüm işletmelerin sahip olmayı istediği bir marka olmuştur. Türkiye’de Lidya Grup iş ortaklığı ile Efi markası gücünü ve etkinliğini korumaya devam edecektir.” şeklinde konuştu. 


20 Şubat 2023 Pazartesi

GTD DEPREM BÖLGELERİNE YARDIM KAMPANYASI BAŞLATTI.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



GTD DEPREM BÖLGELERİNE YARDIM KAMPANYASI BAŞLATTI 

Türkiye Gastronomi Turizmi Derneği ülkemizin Gastronomik kentlerinde aynı anda meydana gelen asrın felaketi ardından Kızılay ve Afad ile entegre olacak şekilde yardım kampanyası başlattı.

GTD üyelerinden gelen hijyen malzemesinden giysiye kadar olan ürünlerin gönderilmesi yanısıra, yaraların uzun süre boyunca sarılması gerekliliği sebebi ile sürekli bir ticari akar sağlanması konusunda karar aldı.

Bu konuda deprem bölgesindeki yerel üreticilerin paketlenmiş ürünlerini satın alan kurum İstanbul ve farklı illerde bu ürünleri ‘’GT Anadolu markası ‘’ile satışa başladı.

İlk etapta Migros, Makrocenter ile anlaşma yapan GTD bu satış kanalı yanı sıra Hepsiburada -Trendyol ve PTTAvm online satış kanalları ile de bölgeye destek sağlamaya devam edecek .

Özellikle Hatay-Gaziantep -Adana-Malatya vb depremde zarar gören yerel üreticilerin ve Belediyelerin kadın koopratiflerinin (istenilen kalite standartlarında) paketlenmiş ürünlerinin sadece yurtiçi değil aynı zamanda TC.Ticaret Bakanlığı desteği ile yurtdışındaki marketlerin raflarında yer alması ve Döviz kazandırıcı hizmet kapsamında çalışmaların arttırılması için Losangeles Ticari ateşeliği ve ABD Losangeles Büyükelçisi ile toplantı yapan dernek başkanı Gürkan Boztepe  ‘’ülkemizin değerlerini Dünya’ya anlatmak bizim misyonumuz’’ dedi.


18 Şubat 2023 Cumartesi

RUNTALYA’DA ADIMLAR YARALARI SARMAK İÇİN ATILACAK

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


RUNTALYA’DA ADIMLAR YARALARI SARMAK İÇİN ATILACAK

Bağışını yap, Runtalya 2km 1 Adım 1 Hayat koşusunda sen de ol.

Türkiye’nin en büyük özel girişimli spor organizasyonu “Uluslararası Runtalya Maratonu” bu yıl daha da büyük bir yardımlaşma bilincine hizmet etmek üzere yola çıkıyor. Bu proje ülkemizde bu yıl düzenlenecek ulusal, uluslararası spor ve farklı etkinliklere öncülük ederek, bağış projeleri oluşturmasına model olacak. 

Uluslararası Runtalya Maratonu, bu yıl Maraton, Yarı maraton, 10 km ve 10 km takım mesafelerine 2 km'lik “1 ADIM 1 HAYAT” koşusunu da ekliyor. AFAD’a veya AFAD koordinasyonunda Afete yönelik bağış ve yardım projeleri yürüten Sivil Toplum Kuruluşlarına bağış yapan 7'den 70'e her vatandaşımızın ücretsiz katılabilecekleri bu anlamlı proje için katılımcılara özel hazırlanan anı T-shirt’ü ve Madalyası takdim edilecek.

İlk bağış 1 milyon TL ile organizasyon komitesinden 

Hedef 10 milyon TL bağış

Bu projenin ülkemizde bu yıl düzenlenecek ulusal, uluslararası spor etkinliklerine öncülük ederek, bağış kampanyaları oluşturmalarına model olmasını dilediğini belirten Özgür Emeklioğlu “Bu anlamlı projenin öncü bağışını Uluslararası Runtalya Maratonu organizatörü Turset Proje Yönetimi yapacağını belirtirken‘her yıl takım halinde katılan şirketler ve kurumların, kendi amaçlarına yönelik yardım toplayan yaklaşık 100 farklı Sivil Toplum Kuruluşunun da kendi bağış kampanyalarını Afetten etkilen vatandaşlarımıza yönelik  bağış ve yardım kampanyalarına dönüştüreceklerini umut ediyorum.

Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Antalya Valiliğimizin koordinesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği, Antalya’daki Kurum ve Kuruluşların desteği ile projelendirilen 

5 Mart 2023’te gerçekleşecek bu anlamlı koşuya başta Antalya Halkımızı ve tüm Türkiye’yi davet ediyoruz “dedi.

Bilgi için: runtalya.com // 0 242 311 96 16

17 Şubat 2023 Cuma

Evin depreme karşı güvenli olduğu nasıl anlaşılır?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Evin depreme karşı güvenli olduğu nasıl anlaşılır?

Kahramanmaraş merkezli deprem 10 ilde hasara ve can kayıplarına neden oldu. Binlerce bina yıkılırken vatandaşların en çok merak ettiği konuların başında “Oturduğum ev sağlam mı, yıkılma riski var mı?” sorusu var.

Evinizi inceleyin

Türkiye’nin deprem gerçeğiyle acı bir şekilde tekrardan yüzleştiğini belirten Gayrimenkul Danışmanı Şule Alp “Bölgede binlerce bina yıkıldı. Bazıları sağlam gözüküyor olsa da çok riskli yapılar. O nedenle vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Öte yandan çevre iller ve İstanbul’daki vatandaşlar da kendi evlerinin sağlamlığı konusunda endişe ediyor. Bu noktada evlerinin sağlamlığını anlamalarının birkaç yolu bulunuyor. Binanın deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı çok önemli.  Zemin etüd raporu, dış ve iç çatlaklar, daire ve binaya yapılan müdahaleler, kolon ve kirişlerde değişim de incelenmesi gerekiyor. Dere yatağında, sulu zeminde, çevresine göre çukur yerlerde olan binalar çok tehlikeli” dedi.



Altında iş yer varsa dikkat!

Altında iş yeri bulunan binalara daha da dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Alp, “Hem son İzmir depremine hem de bu depremde gördük ki altında market, banka, spor salonu, mağazaların bulunduğu birçok bina yıkıldı. Çünkü bu iş yerleri, alanlarını büyütmek için kolonları kesebiliyor. O yüzden altında iş yeri olan binalar daha dikkatli incelenmeli. Yine aynı şekilde binaların bodrumuna da bakılmalı. Bodrumda rutubet olmamalı. Eğer varsa binanın su yalıtımı iyi yapılmamış ve bunun sonucunda taşıyıcı sistemler paslanmış olabilir” diye konuştu. 

Risk raporu çıkarın

Alp, evini incelemek isteyenlere ayrıca şunları söyledi: “Evde kolon ve kirişlerin çatlak olup olmadığı kontrol edilmeli. Bina dolgu ya da çamurlu yerdeyse risk vardır. Duvarlarda çatlak olup olmadığına, duvarın inceliğine, yamulmalara bakılmalı. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen kuruluşlar, belediyeler ve özel kurumlar tarafından riskli yapı tespiti yapılıyor. Eğer evinizi riskli görüyorsanız bir uzman çağırmalısınız. Binanın durumu, zeminin analizi, binanın fay hatlarına olan yakınlığı detaylı olarak incelenir. Son olarak binadan karot ve parça alınarak risk raporu çıkarılır.”

14 Şubat 2023 Salı

Bentour Reisen ve Condor havayolu şirketi,deprem bölgesi için yardım malzemeleri içeren özel bir uçuş düzenledi.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Yardım uçağı uçuş izni onaylandı


Bentour Reisen ve Condor havayolu şirketi, Türkiye ve Suriye'deki deprem bölgesi için yardım malzemeleri içeren özel bir uçuş düzenledi. Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği ve Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğu iş birliğiyle DE8120 sefer sayılı uçak bu sabah saat 8:00'de Adana havaalanına varmak üzeri havalandı. Boeing 767'de diğer malzemelerin yanı sıra jeneratörler, kışlık ceketler ve uyku tulumları da vardı. 


Deniz Uğur CEO'su Bentour Reisen, "Felaketin boyutu tarif edilemeyecek kadar büyük ve burada mümkün olan her türlü yardıma ihtiyaç var" dedi. Condor COO'su Christian Schmitt: "Türkiye ve Suriye'de meydana gelen korkunç depremlerin ardından Condor, kısa sürede destek olmak için tüm olasılıkları inceledi. Çok sayıda çalışan bu özel uçuşu düzenlemek için canla başla çalışıyor ve birçoğu da yardımlarını sunmak için gönüllü oldu. Daha fazla uçuş imkânını araştırmak üzere sahadaki yardım kuruluşlarıyla sürekli iletişim halindeyiz," dedi. 


13 Şubat 2023 Pazartesi

Sahte yardımseverlik ve bağış girişimlerine karşı dikkatli olun.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Sahte yardımseverlik ve bağış girişimlerine karşı dikkatli olun

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem büyük üzüntüye ve yıkıma sebep oldu.Toplam 10 şehirde  etkisini gösteren deprem, binlerce can kaybına, yaralanmalara neden olurken yaşananların ardından tüm Türkiye bölgeye yardım ulaştırmak için seferber oldu.

Kriz zamanlarında,iyi niyetli olan insanlar içlerindeki yardımseverliği ortaya çıkarmak, zor durumdakilere bir an önce destek olmak istiyor. Ne yazık ki bu dönemlerin en kötü dolandırıcıların ve dolandırıcılık yöntemlerinin de ortaya çıkması için bir fırsat  olduğu göz önüne alınmalı.

Sibergüvenlik şirketi ESET, bu hassas dönemde,yardım bahanesiyle sahte hesap ve uygulamalar üzerinden para ve destek talebinde bulunanlara yönelik dikkatli olunması çağrısı yaptı. Yaşanan olumsuzluklara endişeleniyor ve bağış yaparak sahadaki insani çalışmaları desteklemenin bir yolunu arıyorsanız resmi kurum ve bilinen organizasyonların yönlendirmelerini dikkate alın. 

Kitle fonlaması, hibe veya bağış dolandırıcılıkları, kurbanları kandırmaya yönelik bir siber suç türüdür. Bu tür dolandırıcılıklarda, sahtekârlar sahte bağış organizasyonları düzenleyerek veya gerçek organizasyonların kimliğine bürünerek kişilerin empati duygusunu ve zor durumdakilere yardım etme isteğini suiistimal eder. Dolandırıcılar doğal afetler, kazalar veya insanları bağış yapmaya ikna edebilecek trajedileri nakde çevirmeye çalışır.

Siber suçlular, sağduyulu insanlardan para koparmak için Facebook’ta bir sayfa veya grup oluşturur. Hassas içerikli birçok fotoğraf ve videolar paylaşarak bağış yapmaya ikna etmeye çalışırlar.E-postanıza gelebilecek duygusal yardım ricalarına karşı tetikte olun. Hesap çalınmalarının sıkça yaşandığı bir dönemde, dijital bilgileri doğrulamak zor olabilir. Sosyal medya siteleri yardım amaçlı girişimleri duyurma konusunda genelde önemli bir rol oynasa da, aynı zamanda dolandırıcılık girişimleri için de verimli ortamlardır.

Sahte bağış toplama girişimi nasıl anlaşılır?

Bağış yapmadan önce kontrol edin. Resmi kurumların yönlendirmelerini dikkate alın. Sahada çalışma geçmişi olan ve faaliyet gösteren ya da ortakları olan tanınmış, bilinen organizasyonlarla çalışmanız doğru olacaktır.

Organizasyonun web sitesi aracılığıyla bağış yapın ya da bilgi almak için doğrudan yardım kuruluşuna başvurun.

Para aktarma, gönderme taleplerine karşı dikkatli olun. 

Özellikle bilinmeyen kaynaklardan gelen ve şüphe uyandıran e-postalar ya da sosyal medya mesajlarındaki bağlantıları tıklamayın ya da ekleri indirmeyin. Sizi farkında olmadan cihazınıza kötü amaçlı yazılım indirmeniz için kandırmaya çalışıyor olabilirler.

Mesajın gerçek olduğunu doğrulamadıkça güvenilir kaynaklardan gelen mesajlara karşı bile dikkatli olun. Bunun için söz konusu kaynakla, size ulaşmak için kullanılan yöntemden farklı bir yöntemle bağlantı kurun (size e-posta ile ulaşıldıysa, telefonla bağlantı kurun).

Organizasyonun meşru olduğunu doğrulamadıkça, bir yardım kuruluşunun tanıtımının yapıldığı sosyal medya paylaşımlarına şüpheyle yaklaşın. Bunu öneren arkadaşınız araştırmamış olabilir ve bir sosyal medya paylaşımının aldığı beğeni sayısı, meşruluk konusunda pek bir anlam ifade etmez.


SunExpress, Deprem Bölgesi Kalkış ve Varışlı Uçuşlarını Ücretsiz Yaptı.

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



SunExpress, Deprem Bölgesi Kalkış ve Varışlı Uçuşlarını Ücretsiz Yaptı

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, deprem bölgesindeki iller için uçuşlarını ücretsiz hale getirdiğini açıkladı. Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Malatya ve Mardin kalkış ve varışlı tüm yurt içi uçuşlarını 13 Şubat 2023’e kadar ücretsiz gerçekleştireceğini duyurdu. 

SunExpress, arama-kurtarma ve sağlık ekiplerini deprem bölgesine en kısa sürede ulaştırmak amacı ile resmî kurumlarla koordineli olarak düzenlediği özel uçuşları da sürdürüyor. Şimdiye dek 42 özel uçuş gerçekleştirerek arama-kurtarma ve sağlık ekiplerini bölgeye taşıyan SunExpress, bu özel uçuşların dönüş seferlerinde de depremden etkilenen vatandaşların tahliyesini gerçekleştiriyor. Bu kapsamda, 3500’den fazla vatandaşın bölgeden tahliyesi sağlandı.

Ayrıca, AFAD başta olmak üzere tüm resmi yetkili kuruluşlar aracılığıyla gelen yardımların deprem bölgesine ulaştırılması amacıyla ücretsiz yurt içi kargo hizmeti vermeye devam ediyor. 

Bilet değişikliği ve iptal hakkı genişletildi

SunExpress, 21 Şubat 2023 tarihine kadar olan Adana, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Malatya, Mardin, Kars, Kayseri, Samsun, Trabzon ve Van kalkışlı/varışlı tüm yurt içi ve yurt dışı uçuşlarda ücretsiz bilet değişikliği ve iptal hakkı sunuyor.

Bilet değişikliği işlemleri www.sunexpress.com web sitesinden veya mobil uygulamada yer alan “Rezervasyonlarım” adımından yapılabiliyor. Bilet iade işlemleri ise biletin satın alındığı satış kanalı üzerinden yapılabiliyor. 

Ücretsiz bagaj hakkı yükseltildi

SunExpress ayrıca deprem bölgesine yaptığı uçuşlardaki yolcularına bilet tarifelerinde geçerli bagaj haklarının yanı sıra ek bagaj hakkı sağlıyor. Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Malatya ve Mardin kalkış ve varışlı iç ve dış hat uçuşları için 21 Şubat 2023 tarihine kadar geçerli olmak üzere bilet tarifesinde sağlanan bagaj hakkına ilaveten ek 15 kg ücretsiz bagaj hakkı sunuyor.


11 Şubat 2023 Cumartesi

Lidya Grup’tan depremzedelere destek


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Lidya Grup’tan depremzedelere destek 

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğüyle, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa dahil 10 ilimizi etkileyen depremler nedeniyle, 6 Şubat sabahı acı bir güne uyandık. Büyük felaketin ardından dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup’un aralarında bulunduğu şirketler, belediyeler, STK’lar ve vatandaşlar yardım seferberliği başlattı. Merkezi İstanbul’da bulunan Lidya Grup, ülke genelindeki 5 ofisi ve İngiltere ofisindeki yöneticilerinin ve çalışanlarının katılımı ile ihtiyaç malzemelerini hazırladı ve malzemeler deprem bölgesine hareket etti. 

Arka arkaya yaşanan iki deprem felaketinin ülkemizi yasa boğduğunu ve tarifsiz büyük bir üzüntü yaşadıklarını anlatan Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, yaptığı açıklamada; “Merkezi Kahramanmaraş’ta olan ve 10 ilimizi etkileyen depremler, hepimizi yasa boğdu. Lidya Grup Ailesi olarak çok büyük bir üzüntü içerisindeyiz. Depremzedelere elimizden geldiğince destek vermeyi sürdüreceğiz. Millet olarak, birlik ve beraberlik içinde bu felaket günlerini geride bırakacağız. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımıza sağ salim ulaşılması hepimizin ilk duasıdır. Aziz Milletimizin başı sağ olsun.” dedi. 


Deprem lojistiğinin stratejik yol haritası nasıl olmalıdır?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Deprem sırasında, A’dan Z’ye deprem lojistiğinin planlanması hayati önemdedir  

Deprem, ne kadar inanılmaz bir afet olduğunu Türkiye’nin yanında tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Dünya şaşkınlıkla ve büyük bir üzüntüyle izliyor. Sadece 9 saat içinde iki tane 7,5 üzeri büyük deprem oldu, 500 km uzunluğunda, 100 km derinliğinde bir alanda, 10 farklı şehirde, 10 binin üzerinde bina yıkıldı. 50 binin üzerinde insan enkaz altında kaldı, 200 bine yakın hane evinden oldu, 2,5 milyonun üzerinde hane halkı evini terk etmek zorunda kaldı. En güçlü nükleer başlığın yaratacağı etkiden 30 kat daha fazla bir güç ile bölge sarsıldı, bilim insanlarına göre Türkiye’nin güney doğrusu 3 metre civarında yer değiştirdi. 

Depremde ilk 48 saat son derece hayati olduğunu, ilk 72 saat ise hayata dokunabilmenin son sınırı olduğunu ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:“Özellikle kış şartlarında 72 saat içinde enkazdan kurtulamayanların canlı kurtulabilme şansları %5’in altındadır. Deprem vukuunda, hangi bölgedeki depreme hangi kamu kurumu ve şirket imkanlarıyla nasıl müdahale edileceğinin planlamalarının hazır olması, afet görev emirlerinin e-devlet ile online olarak cepten ulaştırılması, bu belgeler ile herkesin deprem toplanma bölgelerine ve görev alanlarına acilen aktarılması gerekmektedir.Deprem sonrasında, hangi TSK biriminin/belediyenin ya da kamu biriminin, hangi hedef deprem bölgesine, hangi öncelikle, nasıl bir alarm durumunda, nasıl bir görev emriyle ya da senaryo bazlı otomatik olarak hareket edeceğinin önceden tanımlanmış olması gerekir.Depremde ulaşım ve iletişim altyapılarının komple/kısmen zarar görebileceği, enerjinin kesilebileceği öngörülerek tüm alternatif ulaşım, barınma, beslenme, arınma ve korunma altyapılarının önceden planlaması gerekir. Deprem bölgesinde kötü amaçlı yağma, hırsızlık ve vb ihtimallere karşı kolluk güçlerince acil tedbirlerin hızla alınması gereklidir.” dedi. 


Enkazdan canlı kurtarma süreci nasıl olmalıdır? 

Depremde enkazdan canlı kurtarma sürecine değinen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları anlattı: 

“Deprem lojistiği açısından en kritik konulardan birisi depremde kurtarma, tahliye, sağlık hizmetleri, yangın vb. süreçlerde görev yapması beklenen personelin ve yakınlarının da o bölgede yaşıyor olduğu gerçeğidir. Eşi, çocuğu, yakını enkazda olan birisinden bunları bırakıp görevini icra etmesinin beklenmesi mümkün değildir. Acil müdahale ekiplerinin mutlaka yakın çevreden hızla takviye edilmesinin önceden planlanması gereklidir.Depremde enkazdan canlı kurtarma süreci; özel teçhizat, iş makinaları ve özel eğitimli organize personel gerektirir. Kuru kalabalık ve insan gücü ile tahliye ve kurtarma operasyonu çok kısıtlı olabilecek bir çözümdür. Türkiye gibi bir deprem ülkesinde TSK ve AFAD bünyesi dışında normal dönemde gönüllülerce organize edilmiş, 81 ile yayılmış, belki binlerce kurtarma ekibine ihtiyacı vardır. Bunların tamamının envanterinin AFAD koordinesinde hazır tutulması, afet görev emirlerinin AFAD tarafından yönetilmesi, deprem vukuunda nerede hazır olacakları, bölgeye hangi vasıtalar ile nasıl ulaştırılacaklarının net olması, güncellenen bilgilerin ekiplerle paylaşılıyor olması gerekir.Depremde gelen yardım malzemelerin, akaryakıt gibi ürünlerin nerede nasıl depolanacağı, tasnif edileceği, nasıl dağıtılacağı belli olmalıdır.” diye konuştu. 


Canları etkili lojistik planlama kurtaracaktır

Depremin ülkemizin tartışmasız bir gerçeği olduğunu ve her 30 yıl içinde en az birkaç büyük deprem yaşandığının altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: 

“Deprem barışta önden çok iyi hazırlanılması gereken, her türlü müdahale senaryosu hazır ve çalışılmış olması gereken bir süreçtir. Depremde canları etkili bir lojistik planlama kurtaracaktır. Deprem lojistiği çok önemli bir alandır. Tüm kamu ve özel kurumların eş zamanlı mühendislik yaklaşımı ile çok iyi koordine edilmesi ve yönetilmesi gereken etkili ve kusursuz bir kriz yönetimi gerektirir.Örneğin, mesele İstanbul’dan gıdayı Kahramanmaraş’a kamyonla göndermekten ibaret değildir. Gıda malzemelerini hedef bölgeye gönderirken, orada kimlerin karşılayıp nasıl geçici depolayacağının, nasıl kullanılacağının, mağdur vatandaşlara sıcak yemek olarak nasıl ulaştırılacağının, yemeğin kimler tarafından ve nerede, servisin kimler tarafından ve nerede yapılacağının, çöpleri kimlerin toplayıp, bölgeyi yeniden kullanım için kimlerin hazır hale getireceğinin A’dan Z’ye planlanmasıdır ve planlama, organizasyon, matematik ve iletişimdir.” dedi. 


Depremle mücadelenin hiyerarşisi şu şekilde önceliklendirilmelidir: 

1-Öncelikle depreme dayanıklı, yıkılmayan binalar yapmak, binaların içindeki eşyalardan deprem anında insanların zarar görmemesi için kritik eşya sabitlemelerini önceden yapmış olmak.

2-Deprem olmasıyla birlikte, deprem bölgesinde komuta-kontrol ve yönetimi hiyerarşisini devreye almak; kimin kimim emrine gireceğinin, kimlerin hangi seviyede yetkilerinin olduğunun tereddütsüz bilinmesini sağlamak.

3-Depremden etkilenecek bölgeleri tecrit edecek, tahliyeye ve yardım konvoylarının emniyetli ve hızlı bir şekilde geçişini sağlayacak, kolluk kuvvetler tarafından yönetilecek trafik hizmetlerini başlatmak; kara, hava, demiryolu ve denizyolu lojistik hatlarını devreye almak. Ana ulaşım akslarında trafik akışını engelleyecek yapısal bozulmaların teknolojinin de desteğiyle hızla tespit edilmesi (yolun göçmesi, köprü yıkılması vb.) TSK istihkam birliklerinin, karayolları ve demiryolları ilgili birimlerinin acil müdahalesiyle 12-24 saat içinde yeniden işler hale getirilmesi.

4-Karayoluna alternatif havayolu ve denizyolu çözümlerinin lojistik planlamalarda göz ardı edilmemesi gerekir.

5-Deprem öncesinde, bölgede olabilecek bir depreme müdahale için gıda, barınma, sağlık gerçeklerini stok seviyede bakımlı olarak bulundurmak, bunların acil kullanım planlamaları ve senaryolarının hazır olmasını sağlamak.

6-Potansiyel deprem bölgelerinde vatandaş tahliye planlarının önceden hazır edilmesi, bölgeye giriş ve çıkışlar için ayrı ayrı güzergahların belirlenmesi.

7-Deprem olduğu anda herkesin en kısa zamanda afet görev yerlerinde olmasını sağlayacak planlamaları ve bilgilendirmelerini yapmak. Zaman içinde her 5 yılda bir intibak tatbikatlarını yapıyor olmak.

8-Kamuda, belediyelerde ve ticari faaliyet gösteren şirketlerin envanterlerindeki iş makinası, operatörler, onları hedef bölgelere taşıyacak çekici ve operatörlerinin, kamyon, otobüs ve minibüslerin, karavanların envanterlerinin, bulundukları konumlarının AFAD bünyesinde güncel olarak bulundurulması, deprem durumunda afet görev emriyle hiç zaman kaybetmeden operatör ve şoförlerinin, yedek operatör ve şoförleriyle deprem görev yerlerine hareket için hazır bulundurulması sağlanması gerekmektedir.

9-Deprem anında afet görev emri alacak herkes otomatik olarak nerede, neyle hazır bulunacağını, hangi araç ile hedef bölgeye nakliye edileceğini önceden bilmelidir.

10-Deprem olduğu bölgeye ilk nelerin gönderileceği çok önemlidir. Lojistik hatların açık tutulması hayatidir.


Deprem bölgelerine öncelikle sevk edilmesi gerekenler nelerdir? 

1-Bölgede görev yapacak görevlilerin ve gönüllülerin plan dahilinde transfer,

2-Eğer ulaşımda sorun varsa TSK istihkam birlikleri ve Orman Bakanlığı/ Karayolları Genel Müdürlüğü ekipleri acil devreye girmeli, köprü ve yol onarımları ilk 12 saat içinde bitirilmelidir.

3-İş makinesi nakliyelerinin yönetilmesi,

4-Jeneratör/Batarya ve led tabanlı, lityum-iyon bataryalı portatif aydınlatma sistemler,

5-Kurtarma ekipmanları ve ekipleri,

6-Portatif/araca monte tuvaletler (Bölgedeki her yüz kişiye en az iki tane olacak şekilde),

7-Kamyona monte mutfak ve fırınlar, su tankerleri,

8-Sağlık personeli, tıbbi ürünler ve ekipmanları,

9-Çadır, battaniye ve barınma ekipmanları,

10-Gıda/ilaç/Barınma malzemeleri/ giyim malzemeleri ikmal kanallarının milk-run sistemi ile devreye alınması,

11-Yaralı tahliyesi için havayolu ve karayolu nakliye köprülerinin kurulması ve işletilmesi, 

12-Bölgedeki afet mağdurlarının tahliyesi için hava, kara, demir ve denizyolu alternatifleri ile lojistik transfer hatları kurulması ve çalıştırılması gereklidir. 


8 Şubat 2023 Çarşamba

Teknik destek dolandırıcılığını engellemenin 9 yolu.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Teknik destek dolandırıcılığını engellemenin 9 yolu

Teknik destek dolandırıcıları, yıllardır düzmece teknik destek hizmeti sunup, insanların cihazlarında ya da yazılımlarında var olmayan sorunları çözüyorlar. Kurbanlarını bir dizi denenmiş ve test edilmiş sosyal mühendislik hilesini kullanarak parola ve finansal bilgileri gibi hassas verilerini paylaşmaya ya da para göndermeye ikna ediyorlar. Dijital güvenlik şirketi ESET kullanıcıların kandırılmamak için nelere dikkat etmeleri gerektiğini dokuz maddede sıraladı. 


FBI'a göre 2021 yılında yalnızca ABD'de yaklaşık 24 bin kişi teknik destek dolandırıcılıkları yüzünden 348 milyon dolar kaybettiğini bildirdi. Bu  bir önceki yıla oranla yüzde 137'lik bir artış anlamına geliyor. Ayrıca birçok kurban dolandırıldığını açıklamak istemediğinden, olayın gerçek boyutu bilinen rakamlardan çok daha fazla. 

Microsoft tarafından 2021 yılında gerçekleştirilen başka bir araştırma ise küresel tüketicilerin beşte üçünün son 12 ayda bu tür bir dolandırıcılıkla karşılaştığını ve altı tüketiciden birinin ise dolandırılmaya devam ettiğini ve bu süreçte kişilerin genellikle para kaybettiğini ortaya sürüyor.

Günümüzde uygulandığı görülen bazı dolandırıcılık adımları

Kurban, yasal görünen bir alan adından, birkaç yüz dolarlık bir teknik servisin (örneğin bir garantinin) yakın zamanda ve otomatik olarak yenileneceğine dair uyarı içeren bir e-posta alır. Alıcıdan, ödeme yapmak istememesi durumunda, listelenen bir telefon numarası veya e-posta adresiyle iletişime geçmesi istenir.Kurban, açıklama/geri ödeme talebinde bulunmak için dolandırıcıları arar.Dolandırıcı, kurbanı uzak masaüstü protokolü (RDP) yazılımı indirmeye ikna eder, böylece kullanıcının cihazına erişebilir, teknik yardım alabilir ve geri ödemeyi işleme koyabilir.Dolandırıcı, geri ödeme yaptığını iddia eder ve kullanıcıdan işlemin başarılı olup olmadığını kontrol etmesi için bankacılık uygulamasında oturum açmasını ister. Böylece tehdit aktörü bu hesaba erişim sağlar.Dolandırıcı, çevrimiçi bankacılık hesabına girildikten sonra kurbanın ekranını dondurur veya hesaptan gizlice para aktarırken kullanıcıya boş bir ekran gösterir.

FBI tarafından paylaşılan başka bir yöntemde dolandırıcıların kurbanlarıyla ilk teması kurmak için pazarlama amacıyla aramadığına ancak onlara kısa mesaj veya e-posta gönderdiği belirtiliyor. Teknoloji firmalarının yanı sıra finans ve bankacılık kurumlarının, kamu hizmeti şirketlerinin ve hatta sanal döviz borsalarının temsilcileri gibi davranabiliyorlar. Çözmek için aradıkları "sorun" bir lisans veya garanti yenilemesi değil, güvenliği ihlal edilmiş bir e-posta veya banka hesabı ve hatta bir bilgisayar virüsü olabilir.

Dolandırıcılar kurbanı finansal hesaplarının ele geçirildiğine ve birikimlerini başka bir yere aktarması gerektiğine ikna edebilirler.Aynı RDP araçlarını kullanarak cihazlarının kontrolünü uzaktan ele geçirebilirler.Kurbanın banka hesabından para transferi yapmak için sanal para birimi hesapları açabilirler.

Teknik destek dolandırıcılıkları nasıl fark edilir ve engellenir?

İstenmeyen e-postalara doğrudan yanıt vermeyin veya gönderilen numaraları aramayın - şüpheniz varsa ilgili şirketi doğrudan arayarak kontrol edin.

Bilgisayar ekranınızda bir telefon numarası içeren bir açılır pencere veya hata mesajı görünürse numarayı arama dürtüsüne karşı koyun.

Birisi sizi arayıp bilgisayarınızda bir sorun olduğunu söylerse, telefonu kapatın.

Telefonla arayan temsilciler de dahil olmak üzere kişisel olarak tanımadığınız hiç kimseye uzaktan bilgisayar erişimi vermeyin.

Parolalarınızı kimseyle paylaşmayın.

Bilgisayarınıza uzaktan erişim sağlanırken banka veya finans hesaplarına giriş yapmayın.

Dolandırıcıların, kurbanlarını her zaman panik olmaya iterek acele kararlar vermeye zorladığını unutmayın. Buna karşı dikkatli olun ve sakin kalmaya çalışın.

Dolandırıcılık faaliyetlerinden endişe ediyorsanız, banka hesabı işlemlerinizi yakından takip edin.

Tüm cihazlarınızda iyi bilinen bir hizmet sağlayıcının güvenlik yazılımını kullanın.


7 Şubat 2023 Salı

Bulaşık makinası deterjanları bağışıklık sistemimizi nasıl etkiliyor?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Bulaşık makinası deterjanları bağışıklık sistemimizi nasıl etkiliyor? 

Birçok hastalığın nedeninin, besinlerdeki zararlı kimyasal maddelerin bağırsaklardaki küçük çatlakların arasından içeri girmesi ile ilişkili olması, gözleri bulaşık makinası deterjanlarına çevirdi. Peki bulaşık makinesi deterjanları bağışıklık sistemini nasıl etkiliyor? Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Özge Atay, “İsviçre’de yapılan bir araştırmada bulaşık makinası deterjanlarında bulunan kimyasal maddelerin bağışıklık sistemimize olan etkileri incelendi ve parlatıcılardaki alkol etoksilatlar, eğer yeteri kadar durulanmadan bağırsaklara ulaşırsa, bağışıklık sisteminde önemli sorunlara yol açacağını gösterdi. Bu hastalıklar arasında inflamatuvar bağırsak hastalıkları, sindirim sorunları, metabolik sendrom, obezite, alerjik hastalıklar ve hatta kanser bile yer alıyor” dedi.

Bulaşıkları temizlemek için kullandığımız bulaşık makineleriuzun yıllardan beri evlerde, yemekhanelerde, kafe ve restoranlarda sanayi ve ev tipi olmak üzere sıkça kullanılıyor ve kuşkusuz ki hayatımızı oldukça kolaylaştırıyor. Ancak bulaşık makinasında kullanılan deterjan ve parlatıcıların sağlığımıza zararlarının son dönemde sıkça gündeme gelmesi nedeniyle akıllarda oluşan soru işaretleri uzmanları da harekete geçirdi.Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Özge Atay, bağırsakların bağışıklık sistemimizdeki öneminin açıklanmasıyla birlikte birçok müzmin hastalığın bağırsaklardaki küçük çatlakların arasından giren zararlı kimyasal maddelerle ilişkili olmasının gözleri bulaşık makinası deterjanlarına çevirdiğini söyleyerek uyarılarda bulundu.

“Deterjan kalıntıları, virüs ve bakterilerin vücuda girmesini önleyen epitel hücrelerinde hasar oluşturuyor”

Epitel bariyer hipotezi ile bilim dünyasında büyük çığır açan Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Cezmi Akdiş ve arkadaşlarının İsviçre’de yaptıkları araştırmaya değinen Atay, bulaşık makinası deterjanlarında bulunan kimyasal maddelerin bağışıklık sistemimize olan etkilerinin incelendiğini söyledi.Parlatıcılarda bulunanalkol etoksilatların yeteri kadar durulanmadan bağırsaklara ulaşması durumunda, bağışıklık sistemindeönemli sorunlara yol açacağını gösterdiklerini ifade eden Atay, “Deterjan ve parlatıcı kalıntılarının kuruduktan sonra tamamen çıkarılmaması halindebulaşıkların yüzeyinde kalabileceği ve bunların insanlarda kolitis ülseroza gibi inflamatuvar bağırsak hastalıklarına, metabolik sendroma, obeziteye, alerjik hastalıklara ve hatta kanser gelişimine yol açabileceğini, en önemlisi ekosisteme zarar verebileceğini ortaya koydular. Ayrıca deterjan veya parlatıcı kalıntılarının özellikle koruyucu bariyer görevi yapan, virüs ve bakterilerin vücuda girmesini önleyen epitel hücrelerinde hasar oluşturarak farklı sistem hastalıklarına neden olduğu da raporlandı” diye konuştu.

“Özellikle sindirim sistemini olumsuz etkiliyor”

Bulaşık deterjanlarının zararlı etkilerinin laboratuvar koşullarında değerlendirildiğini anlatan Özge Atay, çalışmanın sonucu olarak bariyer bütünlüğünü bozan suçlu bileşenin alkol etoksilatların olduğunu ve bu maddenin deterjanlar ve özellikle parlatıcılarda yaygın olarak kullanılan iyonik olmayan bir yüzey aktif madde olduğunu söyledi. Ancak sitrik asit ve sodyum kümensülfonat gibi diğer bileşenlerin epitel hücrelerinin bariyer bütünlüğünü etkilemediğini belirten Atay, alkol etoksilat için izin verilen oranın farklı olması durumunda bu maddenin birçok gen ve protein hasarına neden olduğu, özellikle sindirim sistemini etkilediğini söyledi. 

“Kimyasallar, insan sağlığına uygun şekilde düzenlenmeli”

Parlatıcı ve deterjanların içeriğinde bulunan kimyasalların insan sağlığına uygun şekilde düzenlenmesi ve yetkili kurumlar tarafından denetlenmesinin önemli olduğunun altını çizen Atay,“Özellikle bireysel kullanımlarda, ek durulamalarlaolası deterjan ve parlatıcı kalıntılarının minimuma indirilmesi, makinelerin kullanım kılavuzuna uygun kullanılması ve deterjan kalıntılarından arındırmak için makinelerin belirli aralıklarla temizlenmesi ve doğal ürünlerin tercih edilmesi faydalı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı. 


6 Şubat 2023 Pazartesi

Ecole St. Pierre Hotel, Dünya çapında ses getiriyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ECOLE ST. PIERRE HOTEL, İSTANBUL’UN EN İYİ YENİ BUTİK OTELİ OLARAK FORBES’DA!

Ecole St. Pierre Hotel, Dünya çapında ses getiriyor. 

The Wall Street Journal, CondéNastTraveler ve Places Of Juma gibi prestijli yayınların ardından son olarak Forbes’da İstanbul’un En İyi Yeni Butik Oteli olarak yer aldı.

İstanbul’un kalbinde tüm tarihe tanıklık etmiş,şık atmosfer ve zarafet yaklaşımını misafirlerine sofistike bir konaklama deneyimi ile sunan Ecole St. Pierre Hotel açıldığı günden itibaren şehrin en gözde adreslerinden biri haline geldi. 

Kuruluşunun üzerinden bir yıl bile geçmeden The Wall Street Journal'da  "En çok tercih edilen lüks  turistik destinasyonlar"listesinde ismini geçiren Ecole St Pierre Hotel, şehrin kalbindeki konumuyla hem izole hem de güvenilir bir konaklama deneyimini misafirlerine vadediyor.Condé Nast Traveller'da ise İstanbul’ un "En sevilen otelleri" listesinin başında gelen Ecole St. Pierre Hotel, Places of Juma "En özgün oteller" listesine deilk sıralardan girdi. 



Son olarak da dünya basınının en saygın yayınlardan biri olan Forbes dergisi,Ecole St Pierre Hotel’i “İstanbul’un En İyi Yeni Butik Oteli” olarak nitelendirdi. Forbes dergisi, otelin sıradışı tarihi hikayesinin tüm gizemli cazibesini dünya gündemine taşıdı. Haberde, otelin avlusundan odalarına, bünyesinde bulunan iddialı İtalyan lezzetleri sunan ILCortileIstanbul restoranından geçmişin ruhunu yansıtan yapısıyla i guru cafeloungebar’a kadar tüm deneyimlerinden de bahsediliyor.

Koridorlarında, avlusunda, odalarında gezindikçe kulaklara tarihten hikayeler fısıldayan Ecole St.Pierre Hotel,manzarası, lokasyonu, havası, kokusu ve yaşanmışlıklarıyla bir otelden çok daha fazlasını sunuyor. Misafirlerine tarihle aynı odayı paylaşırken, eşi benzeri görüşmemiş misafirperverliği ve ince düşünülmüş detayları ile konaklama deneyimi yaşatacağının sözünü veren Ecole St. Pierre Hotel heyecanla tüm konuklarını beklemeye devam ediyor.

Forbes linki: https://www.forbes.com/sites/breannawilson/2023/01/09/istanbuls-best-new-boutique-hotel-is-full-of-history-charm-and-a-surprising-link-to-hagia-sophia/?sh=4391ad6b44ac


Ecole St. Pierre Hotel

Adres: Bereketzade Mah. Galata Kulesi Sk. No:14-20 Beyoğlu/İst.

Telefon 0212 244 26 74

Web adresi www.estphotel.com

5 Şubat 2023 Pazar

Divan Grubu,bu yıl da“Aşk İçin Aşkla” mottosuyla Sevgililer Günü’nü kutluyor.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Divan’dan “Aşk için Aşkla”

Divan Grubu, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde “Aşk İçin Aşkla” mottosuyla tüm birimlerinde misafirlerine sunduğu benzersiz deneyim ile bu özel günü de hafızalardan silinmeyecek anılarla yaşatmak için hazır


Divan Grubu,bu yıl da“Aşk İçin Aşkla” mottosuyla Sevgililer Günü’nü kutluyor. Romantik bir akşam geçirmek isteyen çiftler için benzersiz bir Sevgililer Günü programı hazırlayan Divan;otel, restoran ve pastaneleri ile tüm hizmet alanlarında misafirlerine sunduğu benzersiz deneyimin yanı sıra Divan şeflerinin imzalı reçetelerine, aşktan ilham alan özel menüsünden Sevgililer günü pastasına kadar tüm detaylarıyla sevdikleriyle keyifli vakit geçirmek isteyenlerin ilk adresi olmaya devam ediyor. 

Divan,restoranlarında Sevgililer Günü’ne özel hazırlanan ve Divan Şeflerinin hafızalardan silinmeyecek imza tatlarından oluşan menüsü ile misafirlerini bekliyor. Bu özel gece için hazırlanan restoran menüsü, Divan Brasserie Fuaye, Divan Brasserie Bebek, Divan Brasserie Beyoğlu ve Divan Brasserie Çankaya’da eşsiz lezzetler eşliğinde geceyi sonlandırmak isteyenler için servis ediliyor. 

Efsane tatlıları gerçek bir lezzet şöleni yaşatan Divan Pastanelerinde ise Sevgililer Günü için özel olarak tasarlanmış Sevgililer Günü Pastası, cupcake, tarçınlı kalpli kurabiye ve Sevgililer Günü tasarımlı kutuda madlen ve pralin çikolatalar sevdikleriniz için alternatifler bulunuyor. 

Sevgililer Günü’nü Divan ayrıcalığıyla yaşamak isteyenler için Divan otellerinde ayrıcalıklı konaklama paketlerinin yanısıra özel akşam yemeği, spa hizmeti ve özel ikramlar da yer alıyor.

Türk mutfağının geçmişinden ilham alan geleneksel lezzetleri modern yorumlarla buluşturarak zamansız bir gastronomik deneyim sunan Lokanta by Divan, Divan şeflerinin Sevgililer Günü menüsü canlı müzik eşliğinde misafirlerini eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor. Haliç kıyısında yer alan ve tarihi yarımadanın büyüleyici güzelliği eşliğinde misafirlerini ağırlayan Halat by Divan ise Sevgililer Gününe özel aperatif içecekleri ve özel menüsü ile misafirlerini ağırlıyor.


Globus Night ödül töreninde Bentour en iyi tur operatörleri arasında üçüncülük kazandı.

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR




Bentour en iyi Tur Operatörleri arasında 3. oldu

Touristik Aktuel tarafından gerçekleşen ve Almanya’da yapılan araştırmalar sonucu verilen Globus Night ödül töreninde Bentour en iyi tur operatörleri arasında üçüncülük kazandı. Ödül törenine Bentour Reisen CEO’su Deniz Uğur ve Bentour Almanya Genel Müdürü Songül Göktaş Rosati birlikte katılarak gururla ödülü almanın heyecanını yaşadılar.

Seyahat acentelerine özellikle iyi hizmet vererek puan toplayabilen tur operatörlerine veriliyor. Bentour Reisen sadece cazip bir komisyon modeli değil, aynı zamanda müşterilerinin, iş ortaklarının, çalışanlarının ve destinasyonlarının refahını ve güvenliğini düşünen sorumlu ve sürdürülebilir turizmi temsil eder. Bunun karşılığında Turizmin Oscar'ı" ile satış uzmanları tarafından bronz madalya ile ödüllendirdi. Deniz Uğur ve Songül Göktaş-Rosati, Frankfurt'ta düzenlenen Globus Gecesi'nde ödülü birlikte aldırlar. Deniz Uğur, "Ortaklarımız tarafından ilk 3 arasında gösterilmekten büyük memnuniyet duyuyoruz ve oylarıyla seyahat acentesi hizmetindeki çabalarımızı onurlandıran herkese yürekten teşekkür ediyoruz"dedi.

Songül Göktaş-Rosati, "Globus Gecesi'nde "En İyi Seyahat Acentesi Hizmeti Veren Paket Tur Operatörü"kategorisinde kazananlar podyumunda yer almak Bentour için hem bir teşvik hem de bir taahhüttür. Ne de olsa bu alanda tüm ekip yıllardır büyük bir çaba ile emek sarf ediyor. Birbirimizle adil ilişkiler kurma kültüründen, yeni hizmet portalı MyBentour.com'un lansmanına, kendi çağrı merkezine sahip, Bentour Partner Programına ve çok çeşitli canlı etkinlik ve teşviklere kadar, seyahat acentesi ortaklarıyla diyalog halinde olmak Bentour'un en önemli önceliğidir. Ve öyle de kalacak," dediler. 

TURİZM VE GASTRONOMİ DÜNYASI, FSUMMIT ANTALYA’DA BULUŞUYOR.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TURİZM VE GASTRONOMİ DÜNYASI, FSUMMIT ANTALYA’DA BULUŞUYOR

“Destinasyon & Markalaşma” temasıyla 3. kez düzenlenen Uluslararası Turizm Gastronomisi Yatırımları ve Ağırlama Zirvesi FSUMMIT turizm ve gastronomi dünyasının önde gelen isimlerini Antalya’da bir araya getirecek.

Türkiye’yi dünya üzerinde önemli bir turizm, ağırlama ve gastronomi destinasyon markası haline getirmek amacıyla ulusal ve uluslararası paydaşlar arasında köprüler kuran Sözen Organizasyon, sektörün ulusal ve uluslararası arenada gelişimini desteklemek,gastronomi turizminin geleceğinin tasarlanmasına katkıda bulunmak ve ülkemizin gastronomi turizminde çekici bir destinasyon haline gelerek markalaşması amacıyla gerçekleştirdiği III. Uluslararası Turizm Gastronomisi Yatırımları ve Ağırlama Zirvesi FSUMMIT’ te turizm ve gastronomi paydaşlarını“DESTİNASYON & MARKALAŞMA” teması ile bir kez daha bir araya getiriyor.

İlk yıldan bu yana birçok kurum ve kuruluşun desteklediği Uluslararası Turizm Gastronomisi Yatırımları ve Ağırlama Zirvesi FSUMMIT, bu yıl da yüzlerce sektör profesyonelini bir araya getirmeye hazırlanıyor. Zirve, ülkemizin gastronomi turizminde markalaşması için destinasyon çekicilik unsurunun ön plana çıkarılmasına odaklanıyor. Türkiye’yi ve Antalya’yı dünyada bir turizm destinasyonu ve gastronomi markası haline getirme hedefiyle düzenlenen FSUMMIT, Antalya NEST Congress & Exhibition Center’da 25-26 Şubat 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek.

FSUMMIT’te ulusal ve uluslararası HORECA sektörü, turizm ve ağırlama sektörünün yatırımcıları, otel ve restoranların üst düzey yöneticileri, gastronomi profesyonelleri, F&B direktörleri, satın alma müdürleri, şefler, gastronomi yazarları, gastronomi ve turizm endüstrisinin destekçileri, seyahat acenteleri, marin turizmi profesyonelleri ve sektöre değer katan ve aralarında Javier de las Muelas, Paco Roncero, Arda Türkmen, Gamze Cizreli, Mehmet Yalçınkaya, Ömür Akkor, Mehmet Akdağ ve Uğur Talayhan ‘ın da olduğu önemli isimler bir araya gelecek.

Turizm ve gastronomi sektörü profesyonelleri 2 gün boyunca birçok farklı oturumda gastronomi ve ağırlama sektörünün nabzını tutacak. Sektörün tüm paydaşlarının buluşacağı bu önemli etkinlikte alanında başarılı konuşmacılar, paneller ve konferanslar ile konuklara sektörel bilgi ve deneyimlerini aktaracak. Oturumların yanı sıra workshop’lar, çözüm gösterileri ve tadım deneyimlerinin de yer alacağı organizasyonda, ziyaretçiler ayrıca ulusal ve uluslararası firmaların ürünlerini sergiledikleri stantları ziyaret edebilecek.


3 Şubat 2023 Cuma

Samsung, bugüne kadarki en güçlü Samsung Galaxy S Serisi’ni tanıttı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Premium akıllı telefon deneyiminde yeni bir çağ başlıyor…

Samsung, bugüne kadarki en güçlü Samsung Galaxy S Serisi’ni tanıttı

Samsung, premium akıllı telefon deneyiminde yeni bir dönemi başlatıyor. Galaxy S23 Ultra, Galaxy S23+ ve Galaxy S23 cihazlarının yer aldığı bugüne kadar geliştirilmiş en güçlü Galaxy S Serisi, yapay zeka teknolojisiyle fark yaratan kamerası, şık ve etkileyici tasarımının yanı sıra ileri teknolojik özellikleriyle standartları yeniden belirliyor.

Samsung, yeni Galaxy S23 Serisi’nin bugüne kadarki en güçlü kamerası ile herkese kendi yaratıcılığını keşfetme özgürlüğü sunuyor. Kullanıcılar artık yapay zeka (AI) desteğiyle, gerçek film karelerini aratmayan Nightography özellikli videolar da çekebilecek. 

GalaxyS23 Serisi için özel geliştirilmiş Snapdragon® 8 Gen 2 Mobil Platformu’   ise geleceğin oyun deneyiminin kapılarını aralıyor, oyunseverlerin güç ve performans beklentilerini fazlasıyla karşılıyor. Galaxy S23 Serisi’nin ezber bozan inovasyonları ise bu kez daha çarpıcı bir tasarım diliyle sunuluyor. Seri’nin tasarımında, Samsung’un sürdürülebilirlik çalışmalarıyla paralel olarak, bir önceki tüm Samsung Galaxy akıllı telefonlarla kıyaslandığında daha fazla geri dönüştürülmüş malzeme kullanılıyor . Samsung Galaxy kullanıcılarının uzun süredir severek kullandığı yerleşik S Pen  ise üretkenlik, not alma, hobiler ve daha fazlası için yeni seçenekler sunuyor.

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEO’su TM Roh, yeni Galaxy S23 Serisi ile ilgili şunları söyledi: “Teknolojinin dönüştürücü etkisi, insanlara sunduğu yeniliklerin ötesinde, daha iyi bir geleceğe yaptığı katkıyla da ölçülmeli. Galaxy S23 Ultra ve Galaxy S Serisi cihazlarımızın tamamı, güvenli ve premium akıllı telefon deneyimi için yeni standartları belirliyor. Güçlü performansla kalıcı inovasyonu birleştiriyor, yüksek performans kavramına yeni bir boyut kazandırıyoruz.”

Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi ise, "Samsung olarak, yeni Galaxy S Serisi ile inovasyon mirasımızı daha da ileri taşıyoruz. Profesyonel düzeydeki kamera sisteminin daha akıllı hale geldiği Galaxy S23 Serisi, Galaxy akıllı telefonların sunduğu en iyi fotoğraf ve video performansını vadediyor. Ayrıca, Galaxy ekosisteminde sunduğumuz bağlantılı özellikler artık kullanıcılara hiç olmadığı kadar kolay ve kusursuz bir deneyim yaşatacak. Samsung'un bugüne kadar geliştirdiği en güçlü Galaxy cihazları, Türkiye'deki kullanıcılarımızla buluşturmak için sabırsızlanıyoruz."

Samsung, bugüne kadarki en gelişmiş kamera sistemini Galaxy S23 Serisi ile sunuyor

Yeni Galaxy S23 Ultra, hem amatör hem de profesyonel fotoğrafçılara en çarpıcı kareleri daha kolay yakalama olanağı sunuyor. Samsung Galaxy’nin gelişmiş kamera sistemi, neredeyse tüm ışık koşullarına uygun olarak, en ince detayları dahi yakalayabilecek şekilde geliştirildi. İyileştirilmiş Nightography özellikleri, Galaxy S Serisi’nin fotoğrafları ve videoları her ortamda en iyi hale getirebilmesini sağlıyor . Yapay zeka destekli görüntü sinyali işleme (ISP) algoritması sayesinde, ışığın yetersiz olduğu ortamlarda çekilen görüntüleri bozabilen görsel gürültü otomatik olarak düzeltiliyor. 

Yeni Galaxy S23 Serisi’nde Nightography özelliği video kamerasına da gelirken, Galaxy S23 Ultra’da videonun yanı sıra yenilenen selfie kamerası (ön kamera) için de Nightography özelliği sunuluyor.

Samsung Galaxy cihazlarında bir ilk olarak, Galaxy S23 Ultra’nın yeni 200MP Adaptive Pixel Sensörü, unutulmaz anları olağanüstü ayrıntılarla yakalıyor. Bunların yanı sıra, aynı anda birden fazla yüksek çözünürlüklü görseli işleyebilen piksel gruplama teknolojisi de kullanılıyor . Galaxy S23 Serisi, hızlı otomatik odaklanma özelliğinin yanı sıra Galaxy telefonlarda ilk defa sunulan Galaxy Süper HDR selfie kamerası da yer alıyor. Ön kamera, 30fps hızdan 60fps hıza geçebiliyor ve bu sayede, fark edilebilir bir biçimde daha iyi fotoğraflar ve videolar çekebiliyor. 

Yeni Galaxy S23Serisi ile yaratıcılığı artıran birçok uygulama geliyor

Yaratıcılığın denetimini tamamen kendi eline almak isteyen ve kişiselleştirilmiş bir kamera arayan kullanıcılar için, Galaxy S Serisi fotoğrafçılık deneyimini bir üst seviyeye taşıyan araçlar sunuyor. Yalnızca Samsung Galaxy cihazlarında kullanılabilen Expert RAW uygulaması , RAW ve JPEG formatlarına DSLR stilinde görüntü çekme ve düzenleme olanağı sunuyor. Böylelikle kullanıcılar yanlarında ağır kamera ekipmanları taşımak zorunda kalmıyor. Bu uygulama sayesinde Çoklu-Pozlama özelliğiyle deneysel ve sanatsal fotoğraflar elde edilebiliyor. Buna ek olarak kullanıcılar, Samsung Kamera uygulamasında veya Expert RAW uygulamasında bulunan Astrophoto ayarlarını kullanarak Samanyolu’nun en net görüntülerini yakalayabiliyor. Ayrıca, Galaxy Watch5 Serisi’ndeki ‘Camera Controller’ uygulamasının  yeni yakınlaştırma özellikleri sayesinde, kullanıcılar en mükemmel kareleri doğrudan akıllı saatlerini kullanarak da çekebiliyor.

Samsung’un yeni Galaxy S23 Serisi’nin kamerasında kullanıcılara sunduğu diğer yenilikler ise şunlar:

Düşük ışık gibi normalde görüntüde bulanıklık yaratacak durumlarda, çift optik görüntü sabitleme (OIS), Galaxy S23 Ultra’da tüm açılarda net görüntüleme sunuyor. Gelişmiş 8K video  ile videolar artık daha geniş açı ve saniyede 30 kare hızla sinemayı andıran bir atmosfer sunuyor. Gelişmiş nesne-tabanlı Yapay Zeka ise saçlar ve gözler gibi en ince yüz hatlarına kadar her bir detayı analiz ediyor. Bu sayede görüntüsü çekilen kişinin dinamik özellikleri görüntüye tam anlamıyla yansıyor. Daha da gelişmiş bir video deneyimi sunmak üzere, Galaxy Buds2 Pro kulaklıkların yeni 360 Derece Ses Kayıt özelliği ise kullanıcıların çok boyutlu ses kaydı almasını sağlıyor. 

Mobil oyunun deneyiminde önemli bir eşik daha aşıldı

Hem içerik üreticileri hem de oyun tutkunları için sınırları zorlayan inovasyonlar üreten Samsung, yeni Galaxy S23 Serisi’nde de bu geleneği sürdürüyor.Samsung ve Qualcomm, Samsung Galaxy deneyimini yepyeni Qualcomm Snapdragon® 8 Gen 2 Mobil Platformu’yla optimize etti. Böylece bir Samsung Galaxy akıllı telefon için bugüne kadar geliştirilen en güçlü ve verimli platformla beraber en hızlı Snapdragon  da kullanıma sunulacak. Tüm bunların yanı sıra Galaxy S23 Ultra, 5000mAh güce sahip piliyle kendi boyutunu büyütmeden cihazın güçlü kamerasını destekliyor.

Yeni tasarlanan CPU mikro mimarisi, Galaxy S23 Serisi’nin işlemci kabiliyetini Galaxy S22 Serisi’ne göre yüzde 30 oranında arttırıyor . Samsung Galaxy’nin yüksek verimliliğe sahip NPU mimarisi, performans-güç dengesinin sağlanması için yüzde 49 oranında optimize edildi. Diğer yandan, yapay zeka algoritması da kullanıcıların efsanevi fotoğraflar ve videolar çekebilmesini sağlıyor. Galaxy S23 Serisi’ndeki en önemli iyileştirmelerden biri GPU optimizasyonu. Seri’de kullanılan GPU (grafik işlemcisi), Galaxy S22 Serisi ile kıyaslandığında yaklaşık yüzde 41 daha hızlı. Böylece, bir akıllı telefondan yüksek performans bekleyen kullanıcılara da hitap ediyor. 

Galaxy S23 Ultra, geleceğin dijital realizm dünyasına giriş yaptığımız bu dönemde, oyun dünyasında yaygınlaşmaya başlayan gerçek zamanlı ışın izlemeyi mümkün kılıyor. Kullanıcılar, her bir ışını takip edebilen bu teknoloji sayesinde, her sahneyi daha gerçekçi bir biçimde görüntüleyebiliyor. Tüm Galaxy S23 Serisi modellerinde yer alan ve boyutu genişleyen  Samsung Galaxy Cihaz Soğutma özelliğiyse oyunseverlerin heyecanını hiçbir zaman yarıda bırakmıyor.

Tüm bu güçlü özelliklere uygun olarak Galaxy S23 Ultra, daha keskin köşelere sahip 6,8-inç  kavisli ekranıyla daha geniş ve düz bir yüzey alanı  sunuyor. Böylece bir Samsung Galaxy akıllı telefonda mümkün olan en iyi görsel deneyimi vadediyor. Samsung Galaxy’nin yeni ‘Artırılmış Konfor’ özelliği, kullanıcıların renk tonlarını ve kontrast seviyelerini uyarlamasına olanak veriyor. Bu özellikle birlikte, gece kullanımında telefon ekranının neden olabileceği göz rahatsızlıkları azalıyor. Görüntü İyileştirme özelliğiyse artık iki değil üç ışık seviyesine göre kendini uyarlayarak gündüz kullanımında da parlamayı azaltıyor.

Yeni Galaxy S23 Serisi, gelecek nesiller düşünerek tasarlandı

Galaxy S23 Serisi, insan yaşamını zenginleştiren ve gezegenimizin geleceği düşünülerek tasarlanan premium teknolojilerde çıtayı yükseltiyor. Galaxy S22 Serisi’nde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemelerin oranı Galaxy S23 Serisi cihazlarda daha da artıyor. Galaxy S22 Serisi’nde geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilen bileşenlerin sayısı 6 iken, bu sayı Galaxy S23 Serisi’nde 12’ye yükseldi. Bu malzemeler arasında geri dönüştürülmüş alüminyum ve geri dönüştürülmüş cam malzeme kullanılıyor. Bunlara ek olarak atık balıkçı ağlarından  , su bidonu ve pet şişe atıklarından elde edilen geri dönüştürülmüş plastik malzemeler de telefon bileşenleri arasında yer alıyor. 

Yeni Galaxy S23 Serisi, aynı zamanda uzun süreler boyunca kullanım için daha fazla dayanıklılık sunan Corning® Gorilla® Glass Victus® 2’nin kullanıldığı ilk cihaz Serisi. Bu malzeme, yüzde 22 oranında daha fazla geri dönüştürülmüş içeriğe sahip  . Ayrıca, Galaxy S23 cihazlarında yüzde 100 geri dönüştürülmüş kağıt malzemeden yeniden tasarlanan kutu ambalajlar kullanılıyor. Yeni Galaxy S23 Serisi, daha düşük çevresel etkiye sahip olduğu için UL ECOLOGO® sertifikasına da layık görüldü . 

Galaxy S23 Serisi’nin sunduğu premium deneyim, dört nesil boyunca işletim sistemi ve beş yıl boyunca güvenlik güncellemesi alacak . Uzun dönem kullanım için kullanıcılar ayrıca kaza kaynaklı hasarlar ve e onarım gereksinimleri için sunulan Samsung Care+ gibi birçok hizmeti kullanabilecek.

Kullanıcı dostu güvenlik ve gizlilik özellikleriyle şeffaf bir cihaz deneyimi 

Galaxy S23 Serisi’ndeki akıllı telefonların her biri, Samsung'un uçtan uca Samsung Knox korumasına sahip. Samsung Knox, şu anda piyasada bulunan diğer tüm mobil cihaz, platform veya çözümden daha fazla resmi ve sektörel sertifikaya sahip . Samsung Galaxy’nin Güvenlik ve Gizlilik Gösterge Panosu, kullanıcı verilerine kimlerin erişebildiği ve ne şekilde kullanıldığına dair eksiksiz bir denetim sunuyor. Kullanıcılar, tek bakışta kişisel verilerinin risk altında olup olmadığını kolayca görebiliyor ve daha güvenli bir deneyim öneriler alabiliyor. Kullanıcılar, daha fazla güvenliğe ihtiyacı olduğunda,Knox Vault güvenlik platformu, güvenlik açıklarına karşı Galaxy S23 Serisi’nde önemli verileri cihazın kalan kısmından ve işletim sisteminden ayırabiliyor. 

Bağlantılı yaşam tarzlarıyla daha fazla özgürlük ve esneklik 

Yeni Samsung Galaxy S Serisi’nin tüm modellerinde, bağlantılı deneyimlerin yeni özellikleri göze çarpıyor. Samsung Galaxy bilgisayarlarla tabletler arasında fare ve klavye bağlantısı kuran Samsung Çoklu Denetim  özelliği artık Galaxy S23 Ultra, Galaxy S23+ ve Galaxy S23’te de kullanılıyor. Bu sayede cihazlar arası geçişte mükemmel bir esneklik sunuluyor. Ayrıca, gelişmiş metin kullanımı URL gibi metinleri cihazlar arasında kopyalama ve yapıştırmayı daha kolay hale getiriyor.  Böylece kullanıcılar bir cihazda başladıkları işe bir diğer cihazda devam edebiliyor. Galaxy S23 Ultra’da Google Meet ile birlikte Samsung Notes ve S Pen  kullanılabiliyor ve görüntülü konuşmalar artık daha işlevsel hale geliyor. Google Meet’in Canlı Paylaşım özelliği ise bir görüşmedeki katılımcılar kendi cihazlarından belge üzerinde değişiklik yapabiliyor. Bu sayede belgeleri paylaşımlı tek ekrandan görüntüleme ihtiyacı ortadan kalkıyor. 

Galaxy S23 Serisi ilhamını doğadan alan Phantom Black, Cream, Green ve Lavender  olmak üzere dört farklı mat renk seçeneğiyle satışa sunulacak. 


2 Şubat 2023 Perşembe

I-MICE PORTAXE’te düzenlediği gecede sektör paydaşlarını ağırladı.





Nitelikli turiste hizmet veren sektör paydaşları I-MICE’ın düzenlediği gecede PORTAXE’te bir araya geldi. 

Boğazın inci mekanlarının başında gelen PORTAXE, Divan Hotellerinin ikram sponsorluğunda Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) koordinasyonunda birbirinden değerli sponsor iş ortaklarının destekleri ile dün gece, turizm sektörünün inci segmentlerinden, nitelikli turiste hizmet veren MICE segmenti çalışan acentalar başta olmak üzere sektör paydaşlarını ağırladı. 

50 civarında sektör paydaşını içinde barındıran, nitelikli turiste hizmet veren, yıllık 70-80.000 civarında etkinlik ve organizasyon gerçekleştiren 200.000’in üzerinde direkt ve 400.000’in üzerinde dolaylı çalışanı olan, yıllık 15 milyar dolar ticaret hacmi yaratan MICE segmenti son yıllarda başlı başına bir sektör haline gelmiştir.. 

Nitelikli turiste hizmet veren sektörün nabzı PORTAXE’te attı! Gece iki bölüm halinde gerçekleşti. 

İlk bölümde 17.00 - 19.00 saatleri arasında sektör paydaşları, Shine alanında b2b etkinliğinde bir araya gelip yeni iletişim ve işbirliği fırsatları yakaladılar. 

Organizasyonda toplamda 28 sponsor firma stand açarak sektör paydaşları ve iş ortaklarıyla bir araya geldi. Çok yoğun katılımlı gerçekleşen etkinlikte gelecek adına önemli işbirlikleri gelişti. 

Sonrasında ise misafirler Portaxe alanına yönlendirildi. Misafirleri Portaxe alanında girişten itibaren özenle hazırlanmış kokteyller, ünlü DJ Cem Mangaloğlu’nun geceye özel repertuvarı ve yine özenle hazırlanmış kusursuz bir organizasyon ve hazırlık karşıladı. 

Gecenin sunuculuğunu üstlenen sevgili Sevinç Şatıroğlu sırasıyla sahneye derneğin Genel Sekreteri Sn. Sezen Akyazı, 2. Başkan Sn. Işıl Özmen ve Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hüseyin Kurt’u davet etti. 

Genel Sekreter Sn. Sezen Akyazı “ geçen ay ilkini gerçekleştirdiğimiz Networking etkinliğimizi bu ay ilk defa öncesinde b2b ile birleştirdik. Görüyoruz ki çok doğru yapmışız. Bugün birbirini tanıyanlar iletişimlerini arttırdı. Tanımayanlar ise yeni iletişim ve işbirliği fırsatları yakaladı. Biz, bunu çok önemsiyoruz. Yeni etkinlik planlamalarımızı da bu heyecanla devam ettireceğiz. “ dedi. 

2. Başkan Sn. Işıl Özmen “ Değerli dostlar, derneğimiz yurt içi ve yurt dışı tanıtım gezileri, I-MICE akademi ile eğitimler, otel infoları, sosyal sorumluk projelerinin yanı sıra sektörü bir araya getiren networking etkinlikleri de gerçekleştiriyor. Senenin ilk etkinliğini bugün sizlerle yapıyoruz. Hepiniz hoş geldiniz. Dernek yönetimine kadın gücünün yansımasını da gururla paylaşıyorum. İyi eğlenceler. “ dedi. 



Gecede söz alan Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hüseyin Kurt “ sektör adına katma değer üretmek, fayda sağlamak ve dokunmak için varız. Derneğimiz sektördeki gücünü siz sektör paydaşlarımızdan ve üyelerimizden alıyor. Günden güne güçlenen ve büyüyen üye sayısı 600’leri bulan kocaman bir aileyiz. İstiyoruz ki sizlerle daha da güçlenelim. Hep birlikte sektörümüze daha fazla daha güçlü sahip çıkalım. Hepinizin ayaklarına sağlık.” Dedi. 

Gece söz alan Portaxe Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Lütfü Sapmaz “ bugün, burada mekan sponsoru olmaktan, turizmin kalbi sektör paydaşlarıyla, dostlarımla, iş ortaklarımla bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Her birimiz dışarıda rakip olabiliriz ama içimizde çok iyi dostlarız. Her birimizin ortak gayesi sektörü hak ettiği yere taşımak. Bu bağlamda başta Divan Hotelleri olmak üzere organizasyonun gerçekleşmesinde desteğini esirgemeyen tüm sponsor dostlarımıza ve buraya gelen sizlere teşekkür ederim. “ dedi. 

Gecenin Catering sponsoru Divan Hotelleri Satış ve Pazarlama Direktörü Sn. Deniz Dikkaya “ PORTAXE’te, burada siz kıymetli iş ortaklarımızla ve sektör paydaşlarımızla bu kadar nitelikli bir gecede olmaktan dolayı çok mutluyuz. Geceye Divan Hotelleri, Divan Catering ve Divan Pastaneleri olarak destek vermekten dolayı son derece mutlu olduk. Organizasyonda bizleri bir araya getiren ve içinde olmaktan paydaşı olmaktan keyif aldığımız derneğimize ve yöneticilerine de çok teşekkür ederiz. “ dedi. 

Gece; sponsorlara plaket, Biraderler Cabaret’in renkli, keyifli ve çok eğlendirici performansı ve çekilişlerle devam etti. 

Sektör paydaşları b2b etkinliğinden sonra tabiri caizse ayın yorgunluğunu ve stresini sahnede eğlenerek attı. 

Geceye sponsor olan kıymetli iş ortaklarımız; 

Portaxe 

Divan

2K Kaliteli Kurumsal 

Bekup Reklam 

DJ Cem Mangaloğlu 

Dreamshots 

EMN Production 

Event Medya 

KeyPartner 

Limousine Plus

Lounge Entertainment

Mice technic

Photier

Sevinç Şatıroğlu

Sing With Brothers

Sofitel

TM Akreditasyon 

Tukan Ajans 

Turuncu basım

Venus Group

YZC 

Desida Events

Lounge Entertainment

Ve ikram sponsorlarımız ; Anadolu EFES, Mey Diageo