SunExpress, “Avrupa’nın En İyi Tatil Hava Yolu” seçildi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

SunExpress, “Avrupa’nın En İyi Tatil Hava Yolu” seçildi

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, havacılık sektörünün Oscar’ı olarak bilinen Skytrax Dünya HavaYolu Ödülleri’nde “Avrupa’nın En İyi Tatil Hava Yolu” ödülüne layık görüldü.

Ödülle ilgili olarak SunExpress CEO’su Max Kownatzki şu değerlendirmede bulundu: "Bu ödül, müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmet standartlarının kalitesinin bir göstergesi. Bu ödülün doğrudan yolculardan gelen geri bildirimlere dayanması ve bu vesileyle tüm ekiplerimizin özverili çalışmalarının misafirlerimiz tarafından takdir edildiğini görmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Bizi tercih eden değerli misafirlerimize ve her gün aynı tutku ve profesyonellikle misafirlerimize en iyi şekilde hizmet veren ekibimize teşekkür ederim. Misafirlerimizin beklenti ve taleplerini dikkatle dinlemeye, havada ve yerde ürün ve hizmetlerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz.” 

Türkiye’den 30 ülkede 60 destinasyona ve 175’ten fazla rotaya aktarmasız uçuş sunan SunExpress, bu yaz uçuş ağına 26 yeni rota ekledi.  

Kownatzki, “Bu  yaz sezonunda eklediğimiz 26 yeni rota ile şimdiye kadarki en geniş uçuş ağımıza ulaştık. Hem geniş uçuş ağımızla hem de hizmet kalitemizle Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden turizme değer katmaya ve misafirlerimizi Türkiye’nin tarihi güzellikleri, kültürel mirası, eşsiz mutfağı ve doğası ile buluşturmaya devam ediyoruz.” diye eklemede bulundu. 

Uluslararası hava taşımacılığı derecelendirme kuruluşu Skytrax tarafından yıllık olarak açıklanan ödüller, yolcu memnuniyetini ölçmek üzere gerçekleştirilen global ölçekli anket sonucu ile belirleniyor. Bu yıl online anket Eylül 2022-Mayıs 2023 tarihleri arasında 100 ülkeden 20 milyonun üzerinde yolcunun katılımıyla yapıldı.

Skytrax Dünya Hava Yolu Ödülleri Hakkında

Dünya Hava Yolu Ödülleri, Skytrax tarafından 1999 yılında hava yolu müşteri memnuniyetine ilişkin küresel bir araştırma yapılması amacıyla başlatılmıştır. Araştırma kapsamında, dünya genelinden yolcular en iyi hava yollarını belirlemek için yolcu memnuniyeti anketinde oy kullanmaktadır. Online anket İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Japonca ve Çince dillerinde gerçekleştirilmiştir. 2022/2023 anketine 100'den fazla ülkeden milyonlarca yolcu katıldı.

Dünyanın 94.’cü, Türkiye’nin 4.’cü “Yeryüzü Pazarı” Kastamonu’da açıldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Dünyanın 94.’cü, Türkiye’nin 4.’cü “Yeryüzü Pazarı” Kastamonu’da açıldı

Slow Food Kastamonu Yeryüzü Pazarı açıldı

Türkiye’nin kuzeyinde, Karadeniz kıyısında bir şehir olan Kastamonu’da, yeni bir Yeryüzü Pazarı, 17 Haziran 2023 cumartesi günü, Kastamonu protokolünden Vali, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü, İl Özel İdare Genel Sekreteri, Kalkınma Ajansı Sekreteri, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve Kastamonuluların yoğun katılımı ile Cumhuriyet Meydanı’nda açıldı. 

Dünya Slow Food (Yavaş Gıda) Birliği’nin önderliğinde dünyanın 94.’cü, Türkiye’nin 4.’cü “Yeryüzü Pazarı” Kastamonu oldu. İki haftada bir Cumhuriyet Meydanı’nda kurulacak olan Kastamonu Yeryüzü Pazarı, Kastamonuluların ve şehre gelecek turistlerin temiz ve doğal gıda ürünlerine kolay bir şekilde alınmasına imkan sağlayacaktır. 

Kastamonu’nun gastronomi turizmine ciddi katkı sağlayacak 

Yeryüzü Pazarının Kastamonu’nun gastronomi turizmine ciddi katkılar sağlayacağının altını çizen Kastamonu Valisi Avni Çakır, şunları kaydetti: 

“Kastamonu demek; doğallık demek, gelenek görenek ve beslenme açısından müthiş bir zenginlik demek, kültürel ve sosyal açısından zenginlik demektir. İki haftada bir kurulacak olan Slow Food Yeryüzü Pazarı’nın her hafta, hatta pazar günleri de kurulmasının uygun olacağını söyleyebiliriz. Bu alan, kolay kurulan, kolay ulaşılan ve gözü yormayan standlar ile başarılı bir yer oldu. Pazar, Kastamonulular ve kente gelecek turistlerin uğrak yerlerinden birisi olacaktır ve kentimiz turizmine büyük değer katacağına inanıyorum.” dedi. 

Daha sağlıklı beslenmenin ve tabiatla iç içe olmanın herkesin rüyası haline geldiğini ifade eden Kastamonu Belediye Başkanı R. Galip Vidinlioğlu, şunları söyledi: 

“Doğal ortamlarda bulunmak ve daha sağlıklı beslenmek herkesin aradığı bir şey haline geldi. Biz de elimizden geldiğince Atalık tohumları şehrimizdeki hemşerilerimize dağıtıyoruz. Daha sağlıklı üretim, daha sağlıklı tüketim ve daha sağlıklı bir toplum demektir.” diye konuştu. 

Slow Food 163 ülkede 100 binden fazla insanı buluşturuyor 

Slow Food Yeryüzü Pazarı hakkında bilgiler veren Slow Food Kastamonu Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Gülsen Kırbaş, şunları anlattı: 

“Merkezi İtalya’da bulunan Slow Food, 1989’dan itibaren dünyada örgütlenen, iyi, temiz ve adil gıdaya ulaşmayı hedefleyen büyük bir gıda hareketidir. Bugüne kadar 163 ülkede 100 binden fazla insanı kucaklayan ve 2 bin 500 civarında yerel birlikle örgütlenmiş kitlesel bir yapıdır. Bu çalışmanın altyapısında “İyi-Temiz-Adil Gıda” yer almaktadır. Bizler Kastamonu’da Slow Food’u 2020 yılı Eylül ayında pandemi ortamında kurduk. O tarihten itibaren gönüllülerle ilerliyoruz ve şuan pazarımızda 20 tane Kastamonulu üretici bulunuyor. Üreticilerimiz, yerel tohumlar ve ilaçsız tarım ile ürettikleri ürünlerini pazara getirmektedirler. Buradaki başlıca hedefimiz, biyoçeşitliliği korumak, yerel tohumları korumak, temiz ürünleri insanlara sunmak, yerel mutfak geleneklerimizi korumak ve sürdürülebilir bir pazar yerini oluşturmaktır. Birlik olarak, çiftçilerimizi, köylülerimizi, tarımla ve birinci elden gıda üretimiyle uğraşan insanlarımızı, temiz üretim yapmaları noktasında eğitimler vermeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. Yeryüzü Pazarlarında yerel ve kaliteli ürünlerin direk olarak iyi fiyat garantisi ve doğru metotlarla tüketicilerle buluştuğuna işaret eden Kastamonu Yeryüzü Pazarı Lideri Nazan Himmetoğlu, iki haftada bir kurulacak olan Slow Food Kastamonu Yeryüzü Pazarı’na Kastamonuluları ve şehre gelen herkesi beklediklerini sözlerine ekledi. 

Almanya Türk girişimcilere kapılarını açtı

Almanya Türk girişimcilere kapılarını açtı

 Almanya’da hız kazanan franchise sektörü Türk girişimciler için önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye’deki yatırımlarını Avrupa’ya taşımak isteyen firmalar ise potansiyel yatırımcılarla bir araya gelmek istiyor. Almanya’nın tek Franchise Fuarı olan Franchise Expo Germany ise kendi işinin sahibi olmak isteyen yatırımcılar ile Türk firmalarını buluşturma konusunda çok iddialı.

 

Hem yoğun Türk nüfusu hem de franchise yatırımlarına ilginin her geçen gün arttığı Almanya, Avrupa’ya açılmak isteyenlere önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye Ticaret Bakanlığı,Türk firmalarına önemli destekler sunarken Alman franchise yatırımlarındaki önemli artış da Türk firmalarının yönünü Avrupa’ya çeviriyor. Avrupa pazarına girmek isteyen firmaların yatırımcı bulmalarını kolaylaştıran fuarlar ise yoğun ilgi görüyor.

 

Almanya’nın tek franchise fuarı olan Franchise Expo Germany ile kendi işinin sahibi olmak isteyen herkese kapılarını açtıklarını söyleyen Alman Franchise Derneği Operasyon Müdürü Jan Schmelzle, ‘’Almanya’da franchise sektörü hem çok başarılı hem de her geçen gün büyüyor. Yatırımcılara başarılı bir başlangıç ile kendi işinin sahibi olma imkanı sunan franchising ile hem kurulu bir markanın ortağı oluyorsunuz hem de firmanın tüm desteğini alıyorsunuz’’ diye konuştu.

 

9-11 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek Franchise Expo Germany’da etkinliklerin de çok ses getireceğini söyleyen fuar yetkilileri, bu yıl ilk defa Türkçe bir oturum düzenleneceğinin bilgisini verdi. Em Group Europe Genel Müdürü Nezif Emek’in Avrupa’da ticaret ile ilgili sunum yapacağı oturumun moderatörlüğünü ise Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak yapacak.

 

Frankfurt Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuar ile ilgili detaylı bilgi için www.franchise-expo.com adresi ile iletişime geçebilirsiniz.

Müzik kullanan bütün oteller artık telif ödeyecek

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Sanat ve turizm alanında büyük işbirliği
Müzik kullanan bütün oteller artık telif ödeyecek 21 bin işletme müzik telifi ödeyecek 

Müzik Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 7 müzik meslek birliği arasında çalışmalar sonucu Türkiye’de faaliyet gösteren müzik kullanıcısı bütün otel, motel, pansiyon ve konaklama tesisleri, bundan sonra telif ücreti ödemeden sanatçıların şarkılarını çalamayacak. Fikri Mülkiyet Kanununa göre bütün konaklama tesislerini zorunlu lisanslama kapsamına alan genelge Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğe girdi. 

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği Başkanı Recep Ergül,  ülkemizde yaklaşık 21 bin civarında otel, motel, pansiyon ve konaklama tesisi bulunduğunu belirterek, telif konusunda lisanslama tarifelerinde ciddi indirimler yaparak otellere ödeme kolaylığı sağladıklarını ve otellerin, herhangi bir cezai işlemle karşılaşmamak için 31 Ekim 2023 tarihine gerekli sözleşmeleri yapmaları gerektiğine dikkat çekti. 

MÜZİK KULLANAN OTELLERE ZORUNLU LİSANSLAMA KARARI

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 7 müzik meslek birliği arasında yaklaşık 2 yıldır yapılan çalışmalar sonucu Türkiye’de faaliyet gösteren müzik kullanıcısı bütün otel, motel, pansiyon ve konaklama tesislerini zorunlu lisanslama kapsamına alan genelge Resmi Gazetede yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Otellerin kolay ve etkin bir sistem ile lisans altına alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bir düzenleme yapıldı.

MESLEK BİRLİKLERİ BİRAYA GELDİ

Türk müziği ile sanatın ve sanatçının 5846 sayılı Fikri Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde korunması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü, yaklaşık 2 yıldır müzik meslek birlikleri MESAM, MSG, MÜYAP, MÜYORBİR, MÜZİKBİR, MÜYA-BİR, TSMB ile çalışma sürdürüyordu. 

TÜRKK MÜZİK ENDÜSTRİSİN KATI SAĞLAYAN DEVRİM GİBİ KARAR  Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile meslek birlikleri başkanları önceki gün gerçekleştirdikleri toplantıda telif hakları konusunda devrim niteliğinde kararlar ve uygulamalara imza attı. Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM) önderliğinde meslek birlikleri ve bakanlık arasında yapılan çalışmalar sonucu Türk müzik endüstrisine büyük katkı sağlayacak çalışama da son nokta konuldu. 

RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI

Türkiye’de faaliyet gösteren müzik kullanıcısı bütün otel, motel, pansiyon ve konaklama tesislerini zorunlu lisanslama kapsamına alan genelge Resmi Gazetede yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Çalışmalarda çözüm üretmeye ve iş birliğine dayalı yaklaşım gösteren otel meslek birlikleri TUROFED, TUROB da devrim niteliğindeki karara destek verdi. 

21 BİN İŞLETMEYİ İLGİLENDİRİYOR

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) ve Müzik Birlikleri Federasyonu (MSF) Başkanı Recep Ergül; bu uygulamanın ülkemizde ilk kez gerçekleştiğini belirterek, “Kaynağından müzik lisanslaması, olması gereken bir uygulama. Ülkemizde yaklaşık 21 bin civarında otel, motel, pansiyon ve konaklama tesisi bulunuyor” dedi. 

TELİF KONUSUNDA CİDDİ İNDİRİM YAPILDI 

Eskiden belediye ruhsatı ile faaliyet gösteren konaklama tesislerinin de Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlandığını hatırlatan Recep Ergül şunları dedi;

“Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY ile 7 müzik meslek birliği olarak yaklaşık 2 yıldır yaptığımız müzakereler sonucu hem müzik endüstrisinin hem de turizmcilerin haklarını koruyacak bir düzenlemeye gidildi. Her ne kadar 2 federasyon ve 7 müzik meslek birliği olsak da, turizmcilerin tek muhatabı olacak şekilde bir iş birliğini hayata geçirdik. Tarifelerimizde ciddi indirimler yaparak otellere ödeme kolaylığı sağladık. TÜROFED ile zaten 2008 yılından beri güzel bir işbirliğimiz vardı ve düzenli olarak teliflerini ödüyorlardı. 

Şimdi sektördeki diğer bütün aktörlere de aynı imkânlar sunuldu. Otellerin, herhangi bir cezai işlemle karşılaşmamak için 31 Ekim 2023 tarihine kadar bizimle gerekli sözleşmeleri yapmaları gerekiyor. İlgili genelge, resmi gazetede yayımlandı ve tüm otellere gönderildi.” 

Ergül, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, Telif Hakları Genel Müdürlüğü, TÜROFED ve TUROB'a işbirliğinden dolayı teşekkür etti

Duja Hotels bünyesindeki tüm oteller, 'Sürdürülebilir Turizm Sertifikalarını aldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Duja Hotels bünyesindeki tüm oteller, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TGA tarafından başlatılan 'Sürdürülebilir Turizm Sertifikası' programı kapsamında detaylı bir çalışma ve hazırlık döneminin ardından sertifika kriterlerinin tamamını yerine getirerek sertifikalarını aldı.

Turizmin arz kaynakları olan doğal, kültürel ve sosyal unsurlardan koruma-kullanma dengesini göz önünde bulundurarak faydalanmak ve bu unsurları riske atmadan gelişmelerini ve küresel ölçekte tanınmalarını sağlamak amaçlarıyla ulusal sürdürülebilir turizm standartlarını, ulusal ve uluslararası paydaşlarla iş birliği halinde geliştirmek için oluşturulan program kapsamında, grup otellerinden Duja Bodrum, be Premium Bodrum, Duja Didim  sürdürülebilir turizm için ayrı ayrı 3 aşamanın da gerekliliklerini yerine getirerek sertifika almaya hak kazandı, 2022 Kasım ayında Duja Hotels bünyesine dahil olan Duja Chalet 1. aşama Sürdürebilir Turizm belgesini aldı. 

Sertifikalarını TGA’dan  alan Duja Bodrum, Duja Didim, Duja Chalet ve Be Premium Bodrum, hem destinasyon pazarlaması, hem kültürel varlıklar hem de sosyal sorumluluk projeleri ile sürece katkı sağlamayı hedefliyor.  

Duja Hotels’in çevre ve sürdürebilirlik konusunda attığı ilk adım ise, Denizli’de kurdukları güneş enerjisi tesisi ile grup bünyesindeki tüm otellerin elektrik tüketimini karşılamak oldu. 

Geleneksel Fame Model Of Turkey Gala Gecesi gerçekleşti.

Fame Model Of Turkey 21 Haziran Final Gala Gecesi Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezinde ünlü konukların katılımıyla Yapıldı. 

Gece zengin bir kokteyl programıyla başladı Ünlü organizatör konuklarını tek tek karşıladı. Kokteylin ardından yarışma büyük bir coşkuyla gerçekleşti Jüride de olan Faruk K ,sahne aldı ve davetlilere zevkli bir gece yaşattı.

Gecenin sunuculuğunu Zeliha Çal ile Ercan Arkat yaptı. Yarışma da Kadınlar da Melisa Aslan, Erkekler de Furkan Yıldırım birinci oldu. Yarışmanın Sanat Yönetmenliğini ve Koreografisini Asil Çağın yaptı. Geceye bir çok ünlü isim katıldı.

Fame Model Of Turkey Projeyi Organizatör ve menajer proje başkanı Ruhi Anılan :

“Paradan daha önemli şeyler var. 1.2. ve 3. Seçilen modellerimize bir çok film ve defile projesinde destekleyip yer vereceğiz. Katılan desteğini sunan herkese çok teşekkür ediyorum ” dedi

e-Fatura’ya zorunlu geçiş için geri sayım başladı

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Dikkat!e-Fatura’ya, 1 Temmuz tarihindeki zorunlu geçiş için son haftaya girildi

 e-Fatura’ya,1 Temmuz tarihindeki zorunlu geçiş için son haftaya girildi. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in 535 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında, 1 Temmuz 2023 itibariyle yaklaşık 150 bini aşkın yeni mükellef e-Fatura’ya geçiyor. e-Fatura’ya geçişler için geri sayımın yaşandığı bugünlerde özel entegratörlerin telefonları susmuyor. Özel entegratörler firmaları, gelecek hafta Kurban Bayramı boyunca yoğun çalışmaya devam edecek. 

İşletmelerin zorunlu olan geçişlerinison günlere bırakabildiğini ifade eden Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Arif Erhun Öçal, şunları söyledi: 

“Bugüne kadar mali müşavirlere ve e-Fatura’ya geçiş zorunluluğu bulunan firmalara, biran önce mali mühürlerinialarak geçiş süreçlerini tamamlamaları konusunu, katıldığımız çeşitli toplantılarda sene başından itibaren bilgiler aktardık. Ancak birçok işletme geçişlerini son güne bırakabiliyor. Oysa, mali mühür almak bile bir haftayı bulabiliyor. Özetle, mali mührünü alıp geçişini yapmayan firmalara biran önce süreci tamamlamalarını tavsiye ediyoruz. Henüz mali mühür başvurusu yapmayanlar ise hızlıca başvurularını yaparak süreçlerini takip etmelidirler.” dedi. 

e-Fatura’ya geçen firma sayısı 1 milyonu aşacak 

Ülkemizin e-Fatura’ya geçişte önemli başarılara imza attığını anlatan Arif ErhunÖçal, şunları kaydetti: 

“Türkiye olarak, e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye gibi) uygulamalarına geçişte dünyada örnek ülke olarak gösterileceğimiz bir başarıya imza atıyoruz. e-Fatura kullanan 880 bini aşkın işletme sayısı, 1 Temmuz geçişleriyle birlikte 1 milyon firmayı aşacak. Bu sayının içindeki yaklaşık 500 bin firma, e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter, e-irsaliye dahil e-Belge uygulamalarının hemen hemen hepsini kullanıyor olacak. Artık, e-belge uygulamaları tartışma konusu olmaktan çıkarak, şirket yöneticileri, mali müşavirler ve herkesin kullanmak isteği dijital dönüşüm uygulamaları arasındadır.Uyumsoft olarak, e-Belge uygulamalarındaki ürünlerimiz ve verdiğimiz hizmet kalitemiz ile lider özel entegratörlerin arasındayız.” diye konuştu. 

1 Temmuz 2023 tarihinde zorunlu e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye kimleri kapsıyor? 

a)2022 hesap dönemi brüt satış hasılatı 3 milyon TL’yi geçen mükellefler, 1 Temmuz 2023 tarihinde e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya geçiyor. 1 Ocak 2024 tarihinde e-Defter’e geçme zorunluluğu bulunuyor. 

b)2022 veya müteakip hesap dönemlerinde brüt satış hasılatı 500 bin TL’yi geçen gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, 1 Temmuz 2023 tarihinde e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya geçiyor. 1 Ocak 2024 tarihinde e-Defter’e geçme zorunluluğu bulunuyor.  

c)2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı olan, gerek kendi siteleri, gerekse de internet satış platformları üzerinden veya her türlü elektronik ortamda mal veya hizmet satışı gerçekleştiren mükellefler, 1 Temmuz 2023 tarihinde e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya geçiyor. 1 Ocak 2024 tarihinde e-Defter’e geçme zorunluluğu bulunuyor.  

d)Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti vermek üzere yeni faaliyete başlayacak otel işletmeleri, faaliyete başladıkları ayı izleyen 4.ayın başından itibaren e-Fatura ve e-Arşiv Fatura’ya geçecek. e-Fatura’ya geçtikleri yılı takip eden yılbaşından itibaren e-Defter’e geçme zorunluluğu bulunuyor.  

e)2022 hesap döneminde e-Fatura uygulaması kapsamında olan brüt satış hasılatı 10 milyon TL’yi geçen mükellefler, 1 Temmuz 2023 tarihinde e-İrsaliye uygulamasına geçiyor. 

Denizli OSB’de,insan kaynaklarının uçtan uca dijital yönetimi masaya yatırıldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Denizli OSB’de uyumHRM ve Dijital Damga anlatıldı 

Denizli OSB’de,insan kaynaklarının uçtan uca dijital yönetimi masaya yatırıldı 

Dijitalleşmenin hemen hemen her alanda kendini gösterdiği günümüzde, işletmeler insan kaynaklarını uçtan uca dijital bir şekilde yönetmeyi talep ediyorlar.Şirketler, geleneksel olmayan bir şekilde çalışan işgücünü, nasıl yöneteceklerini öğrenme sürecindeler. Yeniçağın işgücünün; çok kuşaklı, dağınık ve işbirlikçi olacağı kaydediliyor. Sözleşmeye dayalı ortaklıklar ve değerlere dayalı iş birliklerinin ön plana çıkacağı da öngörülüyor.Bu noktada, yenilikçi insan kaynakları departmanları, bir yandan tasarım, çeviklik, veri yönetimi gibi dijital yeteneklere sahip kişileri işe almayı hedeflerken, diğer yandan çalışanlara yetenekleri doğrultusunda çeşitli eğitimler aldırarak bilgi birikimleri ve tecrübesi yüksek iş gücünü işletmede konumlandırmaya çalışıyorlar. 

İnsan Kaynaklarının uçtan uca dijital yönetimini masaya yatırmak için geçtiğimiz günlerde Denizli Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda, Denizli OSB’deki otomotiv, mermer, tekstil başta olmak üzere birçok sektörden firmaların insan kaynakları yöneticilerinin katılımı ile bir toplantı düzenlendi. Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ uyumHRM Satış Yöneticisi Ferhat Zengin, organizasyon ve insan kaynakları planlaması, seçme ve yerleştirme, eğitim yönetimi, performans yönetimi, iş değerleme ve ücret sistemi, kariyer ve yetenek yönetimi, self servis çalışan sayfası ve Dijital Damga ürünü hakkında bilgiler verdi. Action Coach Türkiye Kurucu Ortağı Ayşegül Coşkuner, sanayi firmalarında performans yönetimi konusunda bilgiler aktardı. 

uyumHRM, insan kaynaklarının uçtan uca dijital dönüşümü sağlıyor 

Uyumsoft’un insan kaynakları çözümü uyumHRM hakkında bilgiler veren Ferhat Zengin, şunları söyledi: 

“uyumHRM çözümü sayesinde, büyük / kurumsal şirketlerin ve kobilerin ihtiyaç duyduğu bordro ve işe alımdan performans değerlendirmeye, izin takibinden kariyer planlamaya kadar, tüm insan kaynakları süreçleri bir bütün olarak tek noktadan yönetiliyor. Ürün, işletmelerde kurumsal ve bireysel gelişimi destekleyen, ihtiyaçlara göre yapılandırılabilen, işgücü yönetiminin tüm aşamalarını kapsayan, esnek ve istikrarlı bir altyapı sunan, sektör ve büyüklükten bağımsız her işletmenin insan kaynakları süreçlerini mobil ortamda yalın ve çevik bir anlayışla dijitalleştiren web tabanlı bir platformdur. uyumHRM bugüne kadar sektöründe önemli oyuncular olan yaklaşık 500’den fazla firmaya ulaşmış ve bu işletmelerin ortak ya da kendine has süreçlerinde çözüm ortağı olarak Türkiye’nin en başarılı HRM yazılımlarından birisi haline gelmiştir. Bunu yaparken %100 yerli olma özelliğini ilk günden itibaren korumaktadır.Aynı zamanda, çalışanların çalışma yaşam döngüsü boyunca gerçekleşen tüm süreçlerini tek çatı altında desteklediği gibi modüller arasında süreç girdileri ve çıktıları da üreterek insan kaynakları profesyonellerinin operasyonel yükünü hafifletiyor. Üst yönetimin ve işletmenin bütününün süreç akış ve raporlama beklentileri için nitelikli bir ortak yapı da oluşturarak, karar destek mekanizmalarını sağlıyor. Çalışanların da, veri görüntüleme, talepte bulunma gibi self servis deneyimini tamamen dijitalleştiriyor.” dedi. 

“Neden uyumHRM” sorusunu sorarak konuşmasına devam eden Ferhat Zengin, ürününher yerden kolay erişim, parametrik ve modüler yapı, bütünleşik süreç yönetimi, uluslararası uygulanabilirlik, detaylı insan kaynakları analitik raporları, çoklu dil desteği, ölçülebilir işe alım yönetimi, güncel mevzuat takibi, süreç planlama ve verimlilik yönetimi, analitik ve anlık performans yönetimi gibi birçok özelliğinin olduğunu  açıkladı. 

Dijital Damga nedir?

Konuşmasında, Dijital Damga çözümü hakkında da bilgiler veren Ferhat Zengin, şunları anlattı: “Dijital Damga, işverenlerce çalışanlarına tebliğ edilmesi gereken belgelerin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca TÜBİTAK’tan alınan zaman damgasıyla işaretlenerek 10873 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca dijital ortamda ve yasal geçerli şekilde iletilmesi ve onayının alınmasını sağlayan bulut tabanlı bir çözümdür. Dijital Damga, akıllı telefon, tablet gibi cihazlarla uyumlu arayüze sahiptir. Sade ve stabil şekilde çalışır. Bulut tabanlı hizmet verir. Kullanıcı yapısı üzerinden giriş güvenliği sağlanır. OTP doğrulama ile gönderinin hedef alıcıya ulaştığını doğrular. TÜBİTAK zaman damgası ile dokümanın versiyonunun bozulmadığı kesinleşmektedir.” diye konuştu.

Action Coach Türkiye Kurucu Ortağı Ayşegül Coşkuner, yaptığı konuşmada, şunları kaydetti: “Toplantıda, değişen tüketici davranışları, çalışan beklentileri ve konjonktürel unsurlar nedeniyle yeni nesil işletmeleri bekleyen yeni geleceği konuştuk. Buraya hazırlık yapmak üzere, işletmenin bütün unsurlarını kodlayacak olan insan gücünü ve kültürel değişimi sağlayacak olan insan kaynaklarının fonksiyonlarını ve onlara düşen görevleri değerlendirdik. Aslında bütün konunun tamamı ile zihinsel bir dönüşümle başlayacağını ve zihinsel dönüşümden sonra insan kaynaklarının kültür ve insan yapısına dönüşeceğini masaya yatırdık. En sonunda da çalışanın yolculuğunun, doğru bir işe alım süreci, doğru bir oryantasyon, arkasından bağlılık, gelişim ve sonrasında performans yönetimine bağlanacağı döngüsünü masaya yatırdık.” şeklinde konuştu. 

SunExpress hizmet ihracatında ilk 3 şirket arasında

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

SunExpress hizmet ihracatında ilk 3 şirket arasında 

SunExpress, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bu yıl 30.’su düzenlenen İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde ödüllendirildi. Hava yolu, 2022 yılında hizmet ihracatına en fazla katkı sağlayan şirketler arasında 3. sırada yer aldı.

Türk Hava Yolları ve Lufthansa'nın ortak kuruluşu SunExpress, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından bu yıl 30.’su düzenlenen İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde, Türkiye’nin hizmet ihracatına katkıları dolayısıyla ödül aldı. Hava yolu, 2022 yılında Türkiye genelinde hizmet ihracatına en fazla katkı sağlayan ilk 3 şirket arasında yer aldı. SunExpress, geçtiğimiz yıl yaklaşık 11 milyon yolcu taşıyarak bir rekora imza atmış, ayrıca Skytrax tarafından gerçekleştirilen küresel yolcu anketinde ‘Dünyanın En İyi Tatil Hava Yolu' seçilmişti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların katılımıyla İstanbul’da gerçekleşen törende SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Eminoğlu ödülü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ndan aldı. 

Ödül ile ilgili değerlendirmede bulunan SunExpress Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Eminoğlu, “Bu değerli ödülü SunExpress adına almaktan gurur duyuyorum. Türkiye’nin turizm elçisi olarak ülkemizi başarıyla temsil etmeye ve ekonomimiz için değer yaratmaya devam ediyoruz. Bu yıl uçuş ağımıza 26 yeni rota ekledik ve 12 milyondan fazla yolcu taşıyarak 2023 yılında da yeni bir rekora imza atmayı hedefliyoruz” dedi.

SunExpress, 2023 yaz sezonunda eklenen yeni rotalar ile tarihindeki en geniş uçuş ağına ulaştı.  Türkiye’ye yönelik artan talebi karşılamak amacıyla koltuk kapasitesini bu yıl için %13 artıran SunExpress, Türkiye’den 30 ülkede 60 destinasyona ve 175’ten fazla rotaya aktarmasız uçuş sunarak Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden turizme değer katmaya devam ediyor. 

SunExpress Hakkında

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın eşit ortaklığında 1989 yılında Antalya’da kurulan SunExpress, havacılık sektöründeki 30 yıl üzerindeki tecrübesi ve tatil havayolu uzmanlığı ile Türkiye ile Avrupa arasında turizm elçisi görevini üstlenmiştir. 30 ülkede 175’ten fazla rotaya uçuş gerçekleştirmektedir. Avrupa’nın en genç filolarından birine sahip olan SunExpress, merkezleri Antalya, Frankfurt, İzmir ve Ankara’da bulunan 3500’den fazla çalışanı ve 66 uçaklık filosu ile her yıl yaklaşık 10 milyondan fazla yolcu taşımaktadır. Skytrax tarafından son gerçekleştirilen küresel ankette ‘Dünyanın En İyi Tatil Hava Yolu’ seçilmiştir. SunExpress ile ilgili detaylı bilgiye ve uygun fiyatlı kaliteli uçuşlara www.sunexpress.comüzerinden ulaşabilirsiniz.

EGD 15'inci Ekonomi Basını Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

EGD 15'inci Ekonomi Basını Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından bu yıl 15'incisi düzenlenen Ekonomi Basını Başarı Ödülleri'nin kazananları açıklandı. İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) katkıları, Trendyol'un altın, Turkcell'in iletişim, Bulls GSYO'nun gümüş ve Nadir Metal'in destek sponsorluğunda düzenlenen törende ödüller sahiplerine takdim edildi. Çok sayıda davetlinin katıldığı törende 14 dalda ödül verildi. Törenin açılış konuşması EGD Yönetim Kurulu Başkanı Recep Erçin ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç tarafından yapıldı. Trendyol Kurumsal İletişim Müdürü Bilgen Altınok, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon, Bulls GSYO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya ve iletişimci Tanyel Yılmaz törene sponsor temsilcileri olarak katılarak birer konuşma yaptı.

'ETİK KONUSUNU TARTIŞACAĞIZ'

TİM Başkan Vekili ve İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu, TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Öner Çelebi, TÜROB Başkanı Müberra Eresin ve çok sayıda birlik ve dernek başkanının katıldığı gecenin açılışında konuşan EGD Başkanı Erçin, ödül başvurularının 29 kişilik jürinin ön oylamasına tabi tutulduğunu, ardından en yüksek puan alan haberlerin jürinin bir araya gelmesiyle yapılan istişare sonucu değerlendirilerek kazananların belirlendiğini not etti.

EGD'nin internet sitesinin yenilendiğini açıklayan EGD Başkanı, sitenin yenilenmesinde emeği geçen Sibel Atik ve sponsor desteği veren Emrah Dalkaya'ya teşekkür etti. Erçin, ayrıca afet dönemlerinde iletişimin düzgün yürütülebilmesi için TÜHİD ve İDA ile bir çalışma yaptıklarını bu çalışmayı TGC'ye de sunduklarını bildirdi. Erçin, medyadaki etik tartışmalarına yönelik de önümüzdeki günlerde tarafların katılımıyla bir heyet toplayacaklarını bildirdi.

AVDAGİÇ: 1885'TEN BERİ BİLİYORUZ

İTO Başkanı Avdagiç, “Türkiye’de ilk kurumsal ve kesintisiz ekonomi gazeteciliğini başlatan oda olarak, ekonomi basınının yanında olmayı ve gelişimine katkıda bulunmayı temel sorumluluğumuz görüyoruz: Çünkü biz 1885’ten itibaren ekonomi basını güçlendikçe, Türk özel sektörünün de güçlenmeye başladığını biliyoruz. Ekonomik gelişmemiz için sizlerin öneminin farkındayız. İş dünyamızın sesinin etkin şekilde duyulması; yanlış politikaların önlenmesi, sorunların çözüme kavuşturulması, sizler sayesinde mümkün oluyor. Yine iş dünyası sizlerin haberleri vasıtasıyla, doğru iş kararları alıyor, doğru yatırımları yapıyor. Böylece bizler üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir modelle çalışırken; sizler de haberlerinizle Türkiye'nin ekonomi rotasında, şaşmadan ilerlemesine katkıda bulunuyorsunuz. O yüzden İTO olarak biz, bugün de ekonomi basının sıkı bir destekçisiyiz. O yüzden biz size koşulsuz destek vermeye devam edeceğiz.” dedi.

BAŞKANLARDAN EGD'YE TEŞEKKÜR

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı ve TİM Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu da, ihracatta kırılan rekorlarda ekonomi basınının yazdığı haberlerin de katkısı olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Sizler bizlerin sesi olarak algımızı ve moralimizi güçlendiriyorsunuz. Kaleme aldığınız haberlerle taleplerimizi kamuoyuna yansıtıyorsunuz.”

Toplantıda İDMİB Başkanı Güven Karaca, İHBİR Başkanı Kazım Taycı, EVSİD Başkanı Talha Özger, İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya da kısa birer konuşma yaparak, EGD ailesine haberleri ile Türk sanayicisi ve ihracatçısına verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ettiler.

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, pandemi döneminde ekonomi basınının otellerin taleplerini yansıtarak en büyük desteklerden birini verdiğini bu anlamda EGD ve üyelerine teşekkür etti.

Törenin sponsorlarından Turkcell'in Genel Müdür Yardımcısı Alper Erkenekon, yaptığı konuşmada, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da EGD ile ortak projeler yapmayı sürdürmek istediklerini ifade etti. Bulls GSYO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya ise, sermaye piyasalarının derinleşmesi için basının kamuoyu oluşturulması anlamında sağladığı katkılara dikkat çekti.

İŞTE ÖDÜL ALAN İSİMLER

15. EGD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri'nin kazananları şöyle oldu:

*En iyi haber ve araştırma (yazılı basın): “Elektriği vatandaşa pahalı satıp ucuza ihraç ediyoruz” haberi ile Sözcü gazetesinden Taylan Büyükşahin.

*En iyi haber ve araştırma (internet): “TMSF sattı TMSF aldı” haberi ile Dunya.com'dan Kerim Ülker.

*En iyi haber araştırma (TV): “Mehmet Cengiz” haberi ile OdaTV'den Can Özçelik.

*Söyleşi/röportaj (yazılı basın): “Antakya TSO Başkanı Hikmet Çinçin: Seçimle unutulduk- ” söyleşisi ile Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç.

*Söyleşi/röportaj (TV): “Jim Rogers” söyleşisi ile TRT Haber'den Belgin Yakışan Mutlu.

*Yılın köşe yazarı: Cumhuriyet gazetesi yazarı Özlem Yüzak.

*Yılın ekonomi programı (TV): “Bize sorun” ile A Para'dan Faruk Erdem.

*Yılın ekonomi programı (radyo): “Hayat bulan fikirler” ile TRT Radyo'dan Abdulvahap Kartal.

*Esen Salihoğlu Yerel Basın Ödülü: “200 yıllık tarih krize yenildi” başlıklı Yeni Bakış'taki haberi ile Kenan Yeşil.

*Nezih Demirkent Özel Ödülü: “Bana binayı soramazsınız” haberi ile Sözcü gazetesinden Deniz Bilici Göçmen.

*Namık Ahıska Özel Ödülü: “Özelde öğretmen maaşı bakıcı maaşının altında” haberi ile Sabah gazetesinden Betül Alakent.

*Bülent Yardımcı Özel Ödülü: “150 bin TL verirsen evden çıkarım” haberi ile Akşam gazetesinden Arzu Kurum.

*Barış Bektaş Grafik Tasarım Özel Ödülü: “Putinden kaçarken kömüre tutundular” haber tasarımı ile Sabah gazetesinden Seçil Kaya.

*Metiner Sezer Jüri Teşvik Ödülü: “Yıkımdan umut çıktı” haberi ile Cumhuriyet gazetesinden Ali Can Polat.

STK BAŞKANLARINDAN GÜÇLÜ KATILIM

İTO'nun mekan sponsoru olduğu EGD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri törenine katılan diğer STK temsilcileri şöyle oldu: Kuyumcukent Toplu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yılmaz, DEİK Türkiye Belarus İş Konseyi Başkanı Yılmaz Soycan, İHKİB Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Kübra Orakçıoğlu, KROMDER Başkan Yardımcısı Mustafa Selçuk Çevik, UİP Başkanı Cengiz Özgencil, LASİAD Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, TÜSİAD Kurumsal İletişim Direktörü ve KİD Yönetim Kurulu Üyesi Başak Solmaz Karaüç ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri İlkay Akkaya. 

EGD ekonomi basını başarı ödülleri jürisi ise şu isimlerden oluştu: Vahap Munyar, Abdurrahman Yıldırım, Jale Özgentürk, Hasan Arslan, Oya Yalıman, Recep Genel, İbrahim Acar, Talip Yılmaz, Yaşar Kızılbağ, Fikri Türkel, Servet Yıldırım, Canan Eraslan, Olcay Büyüktaş, Çetin Ünsalan, İdriz Çokal, Celal Toprak, Ece Ceyhun, Recep Erçin, Barış Ergin, Özgül Öztürk, Murat Gülderen, Sibel Atik, Aysel Yücel, Sayime Başçı, Rahim Ak, Mehmet Uluğtürkan, Ceyhun Kuburlu, Murat Birinci, Ali Çağatay.

Qatar Airways, yeni uçuş noktası olan Trabzon’a ilk uçuşunu gerçekleştirdi.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

QATAR AIRWAYS TRABZON UÇUŞLARINA BAŞLADI

Trabzon, Dünyanın En İyi Havayolu’nun Türkiye'deki yedinci uçuş noktası olurken,

Doha'dan Trabzon'a ilk uçuş 16 Haziran'da QR319 sefer sayılı Airbus A320 tipi uçak ile gerçekleşti.

Havayolu, Trabzon seferlerine 22 Ağustos 2023 tarihine kadar yaz boyunca haftada üç sefer olarak devam edecek.

Dünyanın En İyi Havayolu Qatar Airways, yeni uçuş noktası olan Trabzon’a ilk uçuşunu bugün
gerçekleştirdi. Doha-Trabzon arasındaki direkt uçuşlar, Airbus A320 tipi uçak ile Salı, Cuma ve Cumartesi günleri olmak üzere haftada üç kez olarak icra edilecek. 

Trabzon,Qatar Airways'in İstanbul, İstanbul Sabiha Gökçen, Ankara, Antalya, Bodrum ve Adana'dan sonra Türkiye'deki yedinci uçuş noktası olurken, havayolu 160'tan fazla destinasyondan oluşan küresel uçuş ağını güçlendirmiş oldu.

İnişte su takı ile selamlanan uçak, apronda geleneksel folklor dansları, çiçekler ve baklava ile karşılandı. Düzenlenen törende Trabzon Valisi Sn. İsmail Ustaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Katar Büyükelçisi Sn. Dr Mustafa Göksu ve Qatar Airways Güney Avrupa Bölge Müdürü Mate Hoffman konuşma yaptı.

Yolcularına sunduğu gurme yemek seçenekleri, zengin uçak içi eğlence sistemi ve olağanüstü hizmet anlayışı ile yüksek bilinirlik sağlayan ödüllü havayolu, Trabzon’a gerçekleştirdiği seferlerini Orta Doğu'nun En İyi Havalimanı seçilen Doha'daki Hamad Uluslararası Havalimanı üzerinden direkt olarak gerçekleştirecek.

Bu yeni rota ile Qatar Airways yolcuları, Trabzon'un yöresel mutfağını, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarını rahatlıkla keşfetme fırsatına sahip olacaklar. 

Türkiye Cumhuriyeti Katar Büyükelçisi Sn. Dr. Mustafa Göksu şunları söyledi:

“Qatar Airways'in sadece bir değil, yedi farklı havalimanına düzenlediği operasyonlardan ve Katar Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne devam eden yüksek talepten mutluluk duyuyoruz. 

Havayolunun bugünkü kutlamasında yer almaktan mutluluk duyuyorum ve ülkemin Trabzon'a gelen tüm yolculara dünya standartlarında unutulmaz bir deneyim sunacağını biliyorum ve bu unutulmaz anı benimle paylaştığınız için en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. “

Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker şunları söyledi:

“Trabzon, bizim Türkiye ile olan güçlü bağımızı pekiştiren ve iki şehir arasındaki yüksek bağlantı talebini karşılayan heyecan verici ve önemli bir uçuş noktası oldu.

Türkiye’deki uçuş ağımızı Trabzon ile birlikte yaz dönemi için haftalık 58 frekansa çıkarmanın mutluluğunu ve IST, SAW, AYT, ESB, BJV, ADA ve TZX dahil olmak üzere yedi havalimanına uçmanın gururunu yaşıyoruz.

"Qatar Airways, Katar ile Türkiye arasında halihazırdauzun süredir devam eden iyi ilişkileri beslemeye devam ediyor. Bu güzel şehri küresel uçuş ağımıza dahil etmemize yardımcı olan yerel yetkililere ve turizm derneklerine teşekkür etmek istiyorum.

"Doha'daki Hamad Uluslararası Havalimanı üzerinden, rakipsiz bir uçuş deneyimi ileyolcularımızı Körfez bölgesi ve ötesinden Trabzon'a taşımaktan onur duyuyoruz."

Qatar Airways Güney Avrupa Bölge Müdürü Mate Hoffman şunları söyledi:

“Bugünburada bizleri yalnız bırakmayan seçkin konuklarımıza ve süreç boyunca yanımızda olanyerel yetkililere teşekkür etmek istiyorum. 

Dünyanın En İyi Havayolu olarak, bugün Doha ile Trabzon arasındaki yeni rotamızda ilk uçuşumuzu nihayet tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bazılarınızın hatırlayacağı üzere 2020 yılı için planladığımız bu sezonluk rotayı küresel salgın nedeniyle maalesef ertelemek zorunda kaldık ama bugün geri döndüğümüz için çok mutluyuz.” 

Qatar Airways'in QR319 sefer sayılı uçuşu, Hamad Uluslararası Havalimanı'ndan saat 08:25'te kalkıyor ve saat 11:50'de Trabzon'a varıyor. Dönüş seferi olan QR320 uçuşu ise Trabzon'dan 13:20 hareketle 16:35'te Doha'ya varıyor.

Qatar Airways, 16 Haziran- 22 Ağustos 2023 tarihleri arasında yaz sezonu boyunca Trabzon'a hizmet verecek.

Az gören çocukların işlevsel görmelerini geliştirmek için 5 öneri

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Az gören çocukların işlevsel görmelerini geliştirmek için 5 öneri

İşlevsel görme, az gören çocukların mevcut görme kalıntılarını kullanma ve geliştirebilme düzeyleridir.

Az gören çocukların işlevsel görme becerilerini geliştirebilmesinin en önemli yolunun erken yaşta işlevsel görme değerlendirmesinin yapılması ve bununla birlikte verilecek erken eğitim olduğunu kaydeden Özel Eğitim Uzmanı/Akademisyen Hasan Hüseyin Yıldırım, şunları söyledi:

“Az gören çocuklar gerekli destekler sonucunda eğitim- öğretim süreçlerinde görme duyusunu birincil öğrenme aracı olarak kullanabilirler. Bunun da en önemli yolu da erken yaş döneminde yapılacak değerlendirme ve bununla birlikte verilecek erken eğitimdir. Eğer bu eğitim doğru zamanda verilirse, az gören çocukların eğitimlerinde görme kalıntılarını en üst düzeyde kullanabilmesi mümkündür” dedi.

“Farkında Kalın Özel Eğitim Üzerine Söyleşiler” kitabının da yazarı olan Hasan Hüseyin Yıldırım, işlevsel görme değerlendirmesinin gerekliliğini vurgulayanbeşöneriye ilişkin şunları kaydetti:

1-Ülkemizde, az gören öğrencilerin uygun eğitim ortamlarına yerleştirilebilmesi ve uygun eğitim programlarının geliştirilebilmesi için Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde (RAM)işlevsel görme değerlendirmesine tabi tutulması,

2-Az gören öğrencilerin eğitsel değerlendirmelerinde yer alan RAM'larda çalışan personelin, ülkemizde saygın bilim insanları tarafından geliştirilen Gazi İşlevsel Görme Değerlendirme Aracı (GİGDA) gibi değerlendirme araçları kullanarak işlevsel görme değerlendirmesi yapması ve sonuçlara göre yerleştirme önerisi yapması,

3- GİGDA ile yapılan ölçüm sonuçlarına göre bir görme müdahale programı hazırlanarak, az gören öğrencilerin işlevsel görme düzeylerinin mümkün olan en erken dönemde belirlenmesiyle işlevsel görme becerilerinin gelişiminin desteklenmesi,

4- GİGDA ile yapılan işlevsel görme değerlendirmesinin sonuçlarına dayanarak, öğretmenlere ve ailelere, öğrenme ortamının ve görme engelli öğrencilere uygun materyallerin uyarlanmasına yönelik düzenlemeler konusunda tavsiyelerde bulunulması,

5-Görme engelli bireylerin eğitim aldığı okullarda BEP birimlerinde çalışan ve BEP’lerin hazırlanmasından sorumlu öğretmenlerin GİGDA’nın uygulanması ve sonuçlarının yorumlanması konusunda eğitim almaları,

Özel Eğitim Uzmanı/Akademisyen Hasan Hüseyin Yıldırım, yukarıdaki maddelere ilave olarak, öğrencilerin mevcut görme kalıntılarının günlük yaşamda işlevsel kullanımını artırmak ve gelişim aşamalarında akranlarının gerisinde kalmamaları için onların işlevsel görme değerlendirmesi sonucunda ortaya çıkan mevcut becerilerini desteklemek gerektiğini sözlerine ekledi.

Lidya Grup dijital baskı makineleri ile ilgili tüm teknolojileri sağlıyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Lidya Grup dijital baskı makineleri ile ilgili tüm teknolojileri sağlıyor 

Lidya Grup, Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg dijital baskı makineleriyle, dijital baskı sektöründeki tüm teknolojileri ürün ailesinde bulundurmaktadır. Temsil ettiği tüm markalardan son dönemde öne çıkan modeller yoğun ilgi görmektedir. Geçen yıl dünyada ve ülkemizde lansmanı yapılan ve pazarda talep gören Efi H30 modeli, teknik olarak hız ve üretim kapasitesinde artılar sağlarken, yatırım maliyeti çok daha uygun olmaktadır. Yine geçtiğimiz dönemde pazara sunulan Epson V7000, dünyada rakibi olmayan bir model olurken, 10 renkten oluşan geniş renk gamutunda sert yüzeylere ve esnek malzemelere baskı yapılmaktadır. Xerox’unVersant 4100 ve 280 modelleri, pazarda yoğun ilgiyle karşılanmaktadır. Florasan pembe ile renk gamutu 9 renk olan Xerox İridesse modeli, beyaz, gold, gümüş, lak, spot renklerin ardından florasan pembe ile ilgi odağı olmaktadır.Sutec’te son teknoloji baskı kafasıyla, 3x2 metre flatbed modellerinin satışında ciddi artış gözlenmektedir. Ayrıca, Sutec’in yeni modeli DTF 3200 iletekstil tarafındaki ürün gamı genişlemiştir ve sektörde kurulumlar devam etmektedir. Geçen yıl Kongsberg yatırımı ile dijital sonlandırıcı tarafında çözümler üretilmeye başlanmıştır. Lidya Grup, dijital baskı makineleri sektöründe, her sektörde ve her ölçekteki firmaya uçtan uca anahtar çözümü makine parkı kurulumu yapmayı sürdürmektedir. Müşterilerinde, mevcut standart işlerin kalitesini artırarak, rekabette ayrıştırarak ve spesifik işlerin üretimini sağlayarak, kar marjlarını artırmalarını sağlamaya devam etmektedir. 

EMEA bölgesinde ilk ve tek olan Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü başarıya imza atıyor 

Kurulduğu yıldan itibaren sektöründe birçok ilke imza atan Lidya Grup, geçtiğimiz yılın Mayıs ayında bir ilke daha imza atarak, Türkiye’nin ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinin ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü ülkemize kazandırmıştır. Bu merkezde, farklı teknolojilerde temsil ettiği dijital baskı makinelerinin farklı aplikasyonlarda denemeleri yapılmaktadır. Lidya Grup’un müşterileri veya sektör temsilcileri merkezi ziyaret ettiğinde, Lidya’nın uzman teknik ekipleri tarafından karşılanarak, kullanacakları medya çeşidine göre, toner bazlı, su bazlı, pigment, uv teknolojilerinde 4 renkten 10 renge kadar denemelerini gerçekleştirmekte ve optimum çözümleri görmektedirler. İleriki süreçteyatırım yapan işletmelerin operatörlerine, belirli eğitimlerin verilmesi de gerçekleştirilerek ve ekiplerin sertifikalandırılması planlanarak, yatırım yapmış oldukları makinelerin optimum koşullarda kullanmalarının sağlanması hedeflenmektedir. 

19 yılda 120 milyon dolara yakın proje finansmanı sağladı 

Ülkemizde ve sektöründe “proje finansmanı” yapanilk kurumlardan birisiolan Lidya Grup, geçen 19 yılda müşterilerine 120 milyon dolara yakın proje finansmanı sağlayarak, dijital baskı sektöründe pazarın büyümesine öncülük etmiştir ve etmeyi sürdürmektedir. Lidya, müşterilerini iş ortağı olarak görürken,bugüne kadar olabildiğince desteklemiştir ve desteklemeye devam etmektedir. Proje finansmanı verirken, müşterisi olan işletmelerin iş yapabilme kabiliyetini değerlendirmektedir. Müşterisi bir yatırım planladığında, bu yatırımın, gelirine, üretkenliğine, cirosuna, karlılığına etkilerinin neler olabileceğini öncesinde analiz ederek bilgilendirmektedir. 

Dijitalleşme ve kişiselleşmenin hız kazanmasıyla sektör büyümeye devam ediyor 

Dünyada baskı sektörü 800 milyar dolar civarında iken, ülkemizde 9 milyar dolara yakın olduğu öngörülmektedir. Dijitalleşmenin ve kişiselleşmenin hız kazanmasıyla, önümüzdeki 10 yıl içinde pazarda ciddi bir büyümenin gerçekleşmesibeklenmektedir. Dijital baskı makineleri sayesinde, “kişiselleşen ve bireyselleşen” tüketim desteklenirken, her zevke ve her ihtiyaca göre çözümler sunulmaktadır. İşin özetine bakılırsa, çoğu zaman satın alınanbir ürüne ödenen yüksek rakamdaki bir finansman, ürünün “duygusuna” verilmektedir. İnsanoğlunun kendini daha iyi hissetme ve karşı tarafa daha iyi gözükme gibi davranışlarının sonucunda“duygu” yer almaktadır. Çünkü insanlar, sadece fiziksel ihtiyaçlarının peşinde değil, aynı zamanda ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarının peşinde de koşmaktadırlar. Sonuç itibariyle sektörü değerlendirirsek, ülkemiz basım sektöründe sahip olduğu bilgi birikimi, tecrübesi, yetişmiş insan kaynağı, teknolojik makine parkı gibi birçok artı değeriyleglobal ölçekte ciddi bir potansiyele ve fırsatlara sahip olmaya devam edecektir. 

F İstanbul Gıda İhracat Fuarı 12-14 Temmuz tarihleri arasında İFM Yeşilköy’de düzenlenecek.

 F İSTANBUL; GIDA İHRACAT PLATFORMU 

Türkiye'nin en yenilikçi ve en hızlı büyüyen fuarı olan F İstanbul Gıda İhracat Fuarı’nın hazırlıkları devam ediyor. 12-14 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy’de düzenlenecek olan fuar, gıda sektöründeki son iş fırsatlarını, sektörün önde gelen firmalarını ve iş insanlarını bir araya getiriyor. Fuar, gıda sektöründeki en son trendlerin sergilendiği, yeni ürünlerin tanıtıldığı ve iş birliği olanaklarının keşfedildiği zengin bir deneyim sunuyor.

F İstanbul, Türkiye'nin en büyük fuar alanı olan İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy’de gerçekleştirilecek. Bu stratejik konum, uluslararası katılımcıların kolay erişim sağlamasını ve Türk gıda sektörüyle doğrudan bağlantı kurmasını sağlıyor. F İstanbul Gıda İhracat Fuarı, gıda sektöründe yenilikçilik, sürdürülebilirlik ve büyüme konularını vurgulayan geniş bir etkinlik programına sahip çıkacak. Katılımcılar; dijitalleşme, teknolojik yenilikler, lojistik çözümleri ve e-ticaret gibi sektörün geleceğini şekillendiren konuları keşfedebilecekler. Ayrıca, fuar süresince düzenlenecek olan seminerler, paneller ve iş görüşmeleri, katılımcılara sektör liderleriyle doğrudan etkileşim ve bilgi paylaşımı imkânı sunacak.

Gıda İhracat Fuarı: F İstanbul

Türkiye'de organize edilen; işlenmiş gıda, içecek, şekerleme, gıda katkı maddeleri, gıda işleme ve ambalaj endüstrisi dahil gıda sanayisinin tüm paydaşlarının katılımı ile gerçekleşecek geniş kapsamlı fuar olan F İstanbul’da firmalar, üretim konularına göre farklı salonlarda katılım ile ürünlerini sergileyecek. Fuar; Gıda ve İçecek Fuarı, Gıda, Ambalaj, Katkı Maddeleri ve Teknolojileri Fuarı, Market ve Mağaza Ekipmanları Fuarı, Kuru & Sert Kabuklu Meyve, Atıştırmalık Fuarı ve Bisküvi, Çikolata, Şekerleme Özel Bölümü kapsamında alanında tüm sektörleri tek çatı altında bir araya getirecek ve dünya gıda ticaretine yön verecek.

15 Bin Profesyonel Bir arada

İhracat pazarları; Avrupa, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun yanı sıra uzak ülkeler stratejisi çerçevesinde bu yıl Güney Asya ve Güney Amerika pazarlarını hedef alan fuar, sektör devlerini profesyonel alıcılar ile buluşturacak. 96’dan fazla ülkeden toplam 15 bin profesyonel ziyaretçi beklenen fuar; gıda sanayisinde faaliyet gösteren 1000’den fazla markaya“müşteri eşleştirme programları” ile yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı sunacak. Ayrıca 6 ve 7. hollerde yer alan teknoloji firmaları gıda üretiminin son trendlerini 3 gün boyunca ziyaretçilere tanıtacak. 

HostedBuyer Programı ile İhracat Garantili Fuar Olacak

So Fuar Grubu Kurucusu Özgür Sofuoğlu, “Gıda sektörü, uluslararası alanda ülkemizin geliştiği, markalaştığı ve rekabet gücünü artırdığı bir sektör olarak gelecek vadediyor. Geçen yıl F İstanbul Fuarı 96 ülkeden 5586 profesyonel ziyaretçi ağırladı.F İstanbul'un en önemli özelliklerinden birisi de Türkiye'nin ihracatına katkı sağlamak isteyen tüm firmalara eşit mesafede olmasıdır. Katılımcı firmalarımızı, önceden ayrıntılı firma bilgilerini ve hedeflerini bizlere kayıt yaptırarak bildiren yurtdışından gelecek satın almacılarla bir araya getirerek ikili iş birlikleri sağlayacakları özel alanlar oluşturacağız. Fuar, sürekli yeni ticari bağlantılar kurmaya hizmet edecek; üretici, ihracatçı, ithalatçı, toptancı, dağıtıcı, e-ticaret siteleri ve zincir marketleri buluşturarak bu yıl da gıda sektörünün tüm paydaşlarının katılımına açık olacak” ifadelerini kullandı.

F İstanbul Fuarı Hakkında: 

So Fuar Grubu bünyesinde yer alan Federal Fuar ve Kongre Yönetimi şirketi tarafından düzenlenen F İstanbul Fuarı, 12-14 Temmuz 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi, Yeşilköy’de gerçekleştirilecek. Klasik ihracat pazarlarımız Avrupa, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun yanı sıra uzak ülkeler stratejisi çerçevesinde bu yıl Güney Asya ve Güney Amerika pazarlarını hedef alan fuara; 96’dan fazla ülkeden toplam 15 bin profesyonel ziyaretçi bekleniyor.

Saffet Emre Tonguç’tan Seyahat Önerileri

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Saffet Emre Tonguç’tan Seyahat Önerileri

Hepsiburada YouTube kanalında yayımlanan “Hakan Çelik ile Hayat Burada” programının bu haftaki konuğu seyahat yazarı ve turizm rehberi Saffet Emre Tonguç oldu. Tonguç, bayram tatilinde keşfedilebilecek seyahat rotalarına dair öneriler paylaştı. 

Hepsiburada YouTube kanalında usta gazeteci Hakan Çelik’in sunumuyla gerçekleşen “Hakan Çelik ile Hayat Burada” programı, alanında uzman konukları ağırlamaya devam ediyor. Serinin bu haftaki bölümünün konuğu ise tarihçi, profesyonel rehber ve yazar Saffet Emre Tonguç oldu. Programda Hakan Çelik ile keyifli bir sohbet gerçekleştiren Tonguç, tatilde gezilebilecek yurt içi ve yurt dışı seyahat rotalarını anlattı. Yaklaşan bayram tatili için tatil mekanları ile ilgili bilgiler veren Tonguç, ekonomik tatil için püf noktalarını da paylaştı. 

Vizesiz gidilebilecek 60’a yakın ülke var

Türklerin yurt dışı tatili için en çok Paris, Roma, Barcelona ve Amsterdam’ı tercih ettiğini söyleyen Tonguç, Türk vatandaşları için vizesiz gidilebilecek popüler seyahat rotalarını da paylaştı. Seyahat yazarı; ‘’Vizesiz gidilebilecek 60’a yakın ülke var. Tiflis ve Batum’a bakılabilir. Batum’a kimlik kartı ile gidebilirsiniz. En popüler turlardan bir tanesi de Ürdün. Petra, Amman ve Ölü Deniz çok keyifli lokasyonlar. Keza Mısır da kapıda vize alınabildiği için düşünülebilir. Sharm El Sheikh çok özel bir yer. Denizin altında yüzlerce farklı balık görebiliyorsunuz. Balkan ülkeleri, Kosova ve Makedonya, o coğrafya da yine Karadağ’ı tatil için önerebilirim.’’ dedi. 

Bayram tatili için Karadeniz’i öneririm

Bu sene bayram tatilini İzlanda’da geçireceğini söyleyen Saffet Emre Tonguç,’’Bayramlarda tatil için yurt dışını öneririm. Yurt dışı tatili kalabalıklardan kaçmak için ideal. Yurt dışında Schengen vizesi olanlar için ekonomik bir tatil için Malta’yı öneririm. Göbeklitepe’nin öncülü monolitler Malta’da yer alır. Portekiz, Avrupa’ya göre daha uygun bir yer olarak uygun olabilir. Yurt içinde yapılmak istenen tatil için ise Karadeniz’i öneririm. Yaylalar genelde 15 Haziran’dan sonra açılır, şu an ziyaret etmek için ideal bir zaman.’’ şeklinde önerilerini paylaştı.

Turistler İstanbul’a Hayran Kalıyor

Bugüne kadar başta Oyuncu Michael Douglas, Robert Redford, Matthew McConaughey, TV Programcısı Oprah Winfrey, Dr. Mehmet Öz, Eski Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanları Madeleine Albright, Colin Powell olmak üzere 150’den fazla yabancı ünlü turisti gezdirdiğini belirten Saffet Emre Tonguç, “İstanbul’a geldiklerinde beklentilerinden fazlasını buluyorlar, ben de onlara 8.500 yıllık tarihe sahip, dünyada 3 imparatorluğa başkentlik etmiş tek şehir olduğunu ve bin yıl boyunca dünyanın en büyük kilisesi bayrağını taşımış Ayasofya’yı anlatıyorum. Ayasofya tarihteki Aziz Petrus ve St. Peter gibi önemli yapıların hepsinin büyüğü, orasının bambaşka, büyülü bir enerjisi var.” dedi.

Hakan Çelik’le Hayat Burada programına Hepsiburada’nın YouTube kanalından ulaşılabilir. 

https://youtu.be/XbywtZphzIE

Saffet Emre Tonguç’la çekilen sohbetin ikinci bölümü ise 23 Haziran 2023 tarihinde yayında olacak.

ANDY SHOW’UN DÜNYA PRÖMİYERİ GÖRKEMLİ BİR ORGANİZASYON İLE GERÇEKLEŞTİ

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

SANAT VE İŞ DÜNYASI ANTALYA’DA BİR ARAYA GELDİ

ANDY SHOW’UN DÜNYA PRÖMİYERİ GÖRKEMLİ BİR ORGANİZASYON İLE GERÇEKLEŞTİ

Akrobatları, özel sahne efektleriyle oluşturulan muhteşem ambiyansı ve sıra dışı koreografisi ile dikkat çeken, sanat, teknoloji ve gurme gastronomi kültürünün bir arada harmanlandığı ANDY SHOW’un dünya prömiyeri Antalya’da gerçekleştirildi. Gösteriye entegre olarak hazırlanmış gastronomi sunumu ile de bugüne dek Türkiye’de görülmemiş bir konsept sunan CosmosTheatre’da izleyici karşısına çıkan Andy Show’un prömiyerine sanat ve iş dünyasının da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

Performans sanatları türleri ve teknolojinin bir araya geldiği müzikli tiyatro gösterisi Andy Show’un dünya prömiyeri, Antalya’da Kilit Grup bünyesinde açılan, eğlence ve gastronomiyi bugüne dek görülmemiş bir konsept ile birleştiren yeni nesil gösteri merkezi CosmosTheatre’da gerçekleştirildi.

CosmosTheatre için özel olarak hazırlanan Andy Show’un görkemli prömiyerine turizm, sanat ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

TURİZM VE GÖSTERİ DÜNYASINA YENİ BİR SOLUK

Profesyonel dansçıların gösterileri ve basın röportajları ile birlikte kokteyl eşliğinde başlayan renkli gecede, usta oyuncular Neslihan Yeldan, Ece Özdikici, Tuba Ünsal, Akasya Asıltürkmen, Yalçın Hafızoğlu, müzisyen Keremcem, komedyen Kaan Sekban, akademisyen-yazar Prof. Dr. Uğur Batı, ünlü programcı ve sunucu Murat Güloğlu, duayen gazeteciler Ali Eyüboğlu, Barbaros Tapan, fotoğrafçı ve yönetmen Mehmet Turgut, dijital içerik üreticileri Merve Özkaynak, Sebile Ölmez, Ezgi Kasapoğlu ve Önder Tepe’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda önemli isim bir araya geldi.

ANDY SHOW FARKLILIĞI İLE BÜYÜLEDİ

Turizm ve iş dünyasının öncü isimlerinden Kilit Grup bünyesindeki Nirvana Cosmopolitan Hotel’de yer alan CosmosTheatre, sanat, eğlence, teknoloji ve gastronomiyi bugüne kadar görülmemiş bir konsept ile sunarak turizm sektörüne de yeni bir kapı aralıyor. Aerial akrobasi ve dansların eşlik ettiği şova özel olarak hazırlanmış görsel efektleriyle davetlilere interaktif bir uzay yolculuğu sunan Andy Show, performans sanatları ve gösteri dünyası adına atılan büyük bir adım olma önemini taşıyor. 

Andy karakterinin bilinmeyeni keşfetmek üzere çıktığı uzay yolculuğunun ve yaşadıklarının anlatıldığı bu görkemli şovda her biri kendi alanında en iyi olan 50’den fazla profesyonel sanatçı yer aldı. Kreatif direktörlüğü Igor Rudnik tarafından yürütülen gösterinin kostümleri Alina German, müzikleri ise Ryan Otter tarafından özel olarak hazırlandı. 

YARATICI VE USTA ŞEFLERİN ELLERİNDENÖZGÜN YEMEKLER

Davetliler Andy Show’un seyir keyfi eşliğinde Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmış usta şefler tarafından hazırlanan özel yemekler, tatlılar ve konsept menüyle farklı bir gösteri ve gastronomi deneyimiyaşadılar. Dünyaca ünlü şefler Nicolas Maugard ve Fabrice Canelle, Andy Show’a entegre olarak hazırlanmış yemek sunumu ile misafirlere bambaşka bir deneyim yaşattı. 

Sanat, gastronomi ve eğlencenin teknolojiyle harmanlanmış eşi benzeri olmayan unutulmaz bir deneyim yaşamak isteyenler için Andy Show ve birbirinden ünlü isimlerin konserleri yaz boyunca CosmosTheatre’da izleyici ile buluşacak. Misafirler tüm organizasyonları izleme fırsatı yakalarken aynı zamanda lüks otelde konaklamanın keyfini yaşayacaklar.

Andy Show’un biletli gösterimi 20 Haziran’da başlayacak. Bilet almak isteyenler https://www.cosmostheatre.com/andy-show?utm_source=Basin%20bulteni adresinden biletlerini alabilecekler.

SAKLI KENT – KAHRAMANMARAŞ Neden Saklıkent?

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

SAKLI KENT – KAHRAMANMARAŞ Neden Saklıkent?

Çünkü Maraşlı mütevazı, kendini övmekten imtina ediyor. Reklamını yapmıyor. Adeta saklanıyor. Çoğu kişi, burada imal edilen kıymetli ürünlerin merkezinin Kahramanmaraş olduğunu bilmiyor. Maraş üretiyor, başka şehirler bu ürünleri kendi malıymış gibi satıyor.

Neler bunlar? Tekstil ürünleri, metal mutfak eşyaları, gıda ürünleri, altın takı imalatı, ayakkabıcılık, maden ve hatta tarım ürünleri. Başka şehirlerden tüccarlar gelip bu ürünleri satın alıyorlar ve kendi ürünleriymiş gibi yurtiçi ve yurtdışına pazarlıyorlar.

Soruyorum Maraşlılara, neden buna müsaade ediyorsunuz? Diyorlar ki? “Biz onlara karışamayız. Biz kendi kar’ımıza bakarız. Kazanıyorsam, karnım doyuyorsa, paramı alıyorsam bu bana yeter”

Geliş sebebimiz.

Değerli dostumuz Serhan Erdoğanyılmaz’ın davetlisi olarak bir grup yazar Başkonuş Yaylası’na geldik. Kanser hastalarına adeta reçete ile yazılan havasını solumak, muhteşem doğasıyla kucaklaşmak, Annesi Süreyya hanımın meşhur Maraş yemeklerini yemek ve tabii ki şehirdeki depremden sonrası durumu değerlendirip, turizm açısından “elden ne gelir” ona bakmak için üç günlüğüne buradayız.

Aslında burası yabancıların 5 yıldızlı otelden çok daha fazla ödedikleri Agritourism kültürüne uygun bir tatil yeri. Yani, doğa içerisinde, tarım ve hayvancılık’la uğraşan çiftliklerde yapılan bir tatil konsepti bu.  Yine, başta Avrupalıların rağbet gösterdiği Teetotal – Alkolsüz tatil- konseptine de uygun. Not: Bunun islami nedenlerle alakası yok. Sadece fiziksel arınma için yaptıkları bir tatil çeşidi bu.

Bizler de açıkçası, son zamanların üzerimizde bıraktığı ağır yükleri, travmaları, beynimizde oluşturduğu hasarları burada geçirdiğimiz 3 günde attık. Kısaca, kendimizi, beynimizi Reset’ledik, sıfırladık.

Şehir merkezine indiğimizde ise gördük ki, depremin yarattığı ağır hasarın, insanın içini acıtan kalıntıları hala duruyor. Her konuştuğumuz Maraşlının onlarca yakınlarında kayıpları var. Kimleri kaybettin? diyoruz. Bazıları; “kızımı, annemi, kardeşimi kaybettim” derken rutin ses tonunu koruyor. Hani, sanki biz; sabah ne yedin? diye sormuşuz, onlar da “peynir, zeytin, ekmek” der gibi cevaplıyor. Önce şaşırıyoruz. Çok yakınlarımıza soruyoruz, nasıl bu kadar soğukkanlılıkla en yakınlarının kaybını dile getirebiliyorlar? diye. Cevap çok daha şaşırtıcı; Bu hayatta daha acı ne yaşayabilirler ki. Onları (bizleri) artık hiçbir şey daha fazla üzemez, acıtamaz, incitemez. Sanki bu yakın kayıplarına uğrayanlar, artık yaşam sevincini yitirmiş. Bazıları sadece nefes alıyor ve sadece besleniyorlar. Sanırım bu güzel insanların kendilerini toparlaması birkaç seneyi bulacak. Belki de onlara profesyonel yardım gerekebilir.

KAHRAMANMARAŞ’A GELİN..!

Turizm açısından gözlemlerimiz ise; Elbette gezilip görülesi muhteşem müzeleri, ören yerleri var. Örneğin Ashab-ı Kehf Külliyesi, Ceyhan Köprüsü, Döngel Mağarası, Etnografya Müzesi vs. Ancak şurası kesin ki Kahramanmaraş’ı turizm açısından kalkındıracak olan şehrin eşsiz Gastronomik değerleri.

Şöyle söyleyebilirim; Belki çeşitlilik ve tanınırlık açısından bilinen Gastronomi şehirlerine göre yemek ve sunum kalitesi, sanki bir tık yukarıda. Hemen her yemeklerini “fine dining” kıvamında sunuyorlar. Hele ki Başkonuş Yaylası sahibesi Süreyya hanımın sunduğu yemeklerin her birinin bir hikayesi var. Hikayelerinin yanı sıra Maraş’ın Yokluk yemeği var, Kız isteme yemeği var, Bayram yemekleri ayrı, Düğün yemekleri ayrı. Özellikle yemeklerinde Maraş’ın endemik veya yöresel otları ve baharatlarını kullanmaya özen gösteriyorlar.

Neler mi denedik?

Tırşık (Andırın Doktoru); Yılan Pancarı, Dövme (iri nohut), Maraş tarhana, yoğurtla yapılıyor. Şifa niyetine içiliyor. Maraş Paça; İlla ki Menekşe Restoran Remzi Ulaş’ta. Bulgur ve kıymanın yoğrularak bir güzel harmanlandığı Sömelek Köftesi. Maraş Tarhanası; burada tarhana farklı bir kurutulma şekli ile hazırlandığı için hem cips gibi yeniliyor hem de çorba yapımında kullanılıyor. İçine bazen yuvalama gibi ufak köfteler ve nohut koydukları da oluyor. Maraş Çöreği; İrmik, susam, un, çörek otu, şeker ve süt ile yapılıyor. Elbistan Tava; Yine Elbistan yöresinden Pisik Omacı – Ekmek Köftesi. Maraş Kömbesi, Hapısa Tatlısı Pekmezle yapılıyor, ceviz döküp yeniliyor.  Ravanda şerbeti, Döğme aşı, Çöş börek,  Çullama ve tabi dünyaca ünlü Maraş Usulü Sakız Dondurması . 

Artık başka yerde dondurma yiyemem...

Burada dondurma İstanbul’dakilerden çok farklı bir lezzete sahip. Çünkü diyorlar ki; sizin İstanbul’da yediğiniz Maraş Dondurması; 1.si şok dondurulup gidiyor, çözüldüğünde ise tadı aynı olmuyor. 2.si ise; başka şehirlere fabrikasyon imal edilip giden dondurmaların çoğu ithal salep hatta süt tozu, peynir altı suyu tozu, kıvam artırıcılar, glikoz şurubu, emülgatör, stabilizatör ve/veya renklendirici aroma ile imal ediliyor.

Bizim burada yani Maraş’ta yediğimiz dondurma ise bambaşka bir lezzet. Ben, bir daha fabrikasyon yani şok buzlanmış dondurma yiyebileceğimi düşünmüyorum.

Saygılarımla

Cem Polatoğlu

Hızla dijitalleşen lojistik sektöründe, lojistik teknolojileri 100 milyar doların üzerinde yeni yatırım çekecek.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Hızla dijitalleşen lojistik sektöründe, lojistik teknolojileri 100 milyar doların üzerinde yeni yatırım çekecek

Lojistik firmaları gelecek birkaç yıl içinde büyük dönüşümlere sahne olacak ve hızla dijitalleşen lojistik sektöründe lojistik teknolojilerinin birkaç yıl içerisinde 100 milyar doların üzerinde yeni yatırım çekmesi bekleniyor. 

2020-2022 yıllarındaki gelişmelere göz attığımızda, DHL, J.H. Robinson, Maersk, UPS, FedEx gibi birçok klasik lojistik ve kargo şirketinin, lojistik teknolojilerine milyarlarca dolarlık dev yatırımlar yaptığı gözleniyor. Birçoğu bu nedenle, bünyesinde risk sermayesi şirketleri kurmuş durumda. Hatta WalMart, Ikea gibi önde gelen global perakendeciler, Shell, BP, SaudiAramco gibi enerji devleri de bu ligde “startup avcısı” olarak göze çarpıyor ve inovasyonun kaynağı olan startuplar yoğun mercek altında bulunuyor. Bu şirketler kurdukları VentureCapital (VC) fonlarıyla, konvansiyonel işlerinin geleceğine değer yaratacak ve yaptıkları işi yarınlara taşıyacak teknoloji şirketlerine yatırım yapıyorlar. Türkiye dahil 11 ülkede faaliyet gösteren ve hızla büyüyen Türk lojistik teknolojisi startup’ı Tırport ve Avrupa’daki rakipleri Sennder, OnTruck, Forto, Shippeo, InstaFreight ve BAE kökenli rakibi TruKKer ile birlikte lojistik teknolojileri pazarını büyütmeye devam ediyorlar. 

“Tırport’la 2022’ye Bakış” raporunda, lojistik teknolojilerinin dünyada 7 alanda kendini gösterdiği kaydedilirken, bu alanların Mobilite, Görünürlük ve Dijital Filo Yönetimi, Gömülü Lojistik Teknolojileri, Robotik, Depo Otomasyonları, Tedarik Zinciri ve Akıllı Teslimat Teknolojileri, Veri Analitiği ve Otonom Sürüş Teknolojileri olduğu açıklanıyor. 

Yeni teknolojilerde “hızlı adaptasyon ve uyum” ön plana çıkıyor

Yeni teknolojileri en hızlı şekilde adapte ederek yaygınlaştıran ve iş gücünü bu teknolojiye uyum sağlayacak şekilde geliştirebilenlerin, sektöründe rekabet avantajına sahip olacağını ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Gelişen teknolojilerin sağladığı imkanlar ile kara-deniz-hava-demiryollarını entegre eden intermodal çözümler ön plana çıkmaya başladı. Son 10 yıl içinde ve özellikle pandemi döneminde dünya genelinde intermodal çözümlere olan talep 10 kattan fazla arttı. Bilindiği gibi Covid-19’da Çin’den 12 haftada Avrupa’ya gidemeyen konteynerler, üretilen pilot intermodal çözümlerle 2 haftada Avrupa’ya ulaşabildi. Benzer bir mantıkta, yaşanan tedarik zinciri kriziyle birlikte, Hazar Denizi üzerinden konteyner hareketi son 2 yıl içinde 12 kat arttı. Özetle, yapay zeka destekli çözümler ve hızla gelişen Tırport, Convoy, Sennder, Cogoport, Flexport benzeri dijital platformlar, rezervasyon, optimizasyon gücü ve erişilebilirliği çok geliştirdi. Yerli ve global yatırımcıların gündeminde yer alan Tırport, lojistiğin uçtan uca dijital olarak yönetilmesine imkan sağlamaktadır.” dedi. 

Pandemi, lojistik sektöründeki dijitalleşmeye hız kattı 

Pandeminin lojistik sektöründeki dijitalleşmeye hız kattığını anlatarak konuşmasını sürdüren Tırport Başkanı Dr Akın Arslan, şunları kaydetti: 

“Pandeminin, lojistik alanındaki güncel inovasyon, uçtan uca operasyon yönetimi, gerçek zamanlı konum-tabanlı nakliye raporlaması vb dönüşümlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığını ve sektördeki dijitalleşme çalışmalarını birkaç yıl ileri taşıdığını söyleyebiliriz. Kamyonla birlikte yükün uçtan uca canlı izlenebilirliği, sürücülerin performansı, veri analitiği, yük-kamyon eşleştirmelerinde artırılmış zeka uygulamaları, parsiyel yük optimizasyonu, robotik, IoT, Bulut ve API’larda gözlenen dinamik büyümenin lojistik sektörü için bir yeni normale işaret ettiği aşikar. Bildiğimiz ve alışık olduğumuz lojistik yönetimi, kökten değişmeye başladı.Tırport gibi müşterilerine gerçek-zamanlı, konum-tabanlı, akıllı lojistik çözümler üretebilen ve tüm intermodal çözümleri aynı platform içinde destekleyebilen dijital teknolojiler ön plana çıkmaya devam ediyor. Yükün fabrika veya depodan çıkışından tüm teslimat ve gümrük geçiş süreçlerine anlık olarak izlenmesine olanak veren Tırport benzeri dijital ağlar ve platformlar farkı yaratırken,her geçen gün hız, maliyet ve optimizasyon için daha çok tercih ediliyorlar. Türkiye gibi bireysel kamyon sahipliğinin %80’lerin üzerinde olan nakliye sektörü de, bu teknolojiler sayesinde
doğru yükle hızlı bir şekilde buluşacak; aynı zamanda ödeme, resmi evrakların iletilmesi, onaylatılması gibi konulardaki belirsizliklerle boğuşmayacak ve kapasite kullanımlarını artırırken, refahlarını yükselteceklerdir.” diye konuştu.

TUI Franchise Seyahat Acentesi ortakları, ve Bentour Reisen ortak bir iş birliği anlaşması imzaladılar.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Yeni İş birliği: TUI Franchise Seyahat Acenteleri ve Bentour Reisen

TUI Franchise Seyahat Acentesi ortakları, Almanya'nın en büyük seyahat acentesi franchise organizasyonu ve Bentour Reisen ilk defa ortak bir iş birliği anlaşması imzaladılar.

01 Temmuz 2023 tarihinden itibaren TUI ReiseCenter, Hapag-Lloyd Reisebüro, FIRST REISEBÜRO ve FIRST Business Travel markalarının seyahat acentelerinde Bentour ürünleri hizmete sunulacak. 

Bentour Reisen'in Almanya Genel Müdürü Songül Göktaş-Rosati, "Net hedefimiz Almanca konuşan pazarı genişletmeye ve güçlendirmeye devam etmek. Seyahat acentelerini de birincil dağıtım kanalı olarak görüyoruz " diye belirtiyor ve imzalanan anlaşma hakkında " TUI Franchise Genel Merkezi ile yeni imzaladığımız iş birliği anlaşması ile artık ortak büyümeye ve Bentour turlarının tüm TUI Franchise seyahat acentelerinde rezerve edilebilirliğine odaklanıyoruz ki bundan dolayı çok mutluyuz."

TUI Almanya Franchise Direktörü IlkaLauenroth, "Bentour Reisen, Türkiye'de kendini kanıtlamış bir uzman olarak bize çok hitap ediyor ve özellikle özel ürünleriyle yelpazemizi tamamlıyor" dedi.

Gelecek aylarda iş birliğinin başlangıcını çeşitli pazarlama faaliyetlerile beraber güçlendirilecektir.  

Tohumculuk sektörü tamamen Yerli ve Milli Tohumlar için seferber oldu

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Tohumculuk sektörünün ay yıldızları borsa meydanına çıktı Tohumculuk sektöründe doğru bilinen yanlışlara savaş açtı

Türkiye Tohumcular Birliği ve Güvenilir Ürün Platformu ‘tarafından düzenlenen ‘Yeni Yüzyıl’ında Türkiye Tarım ve Tohumculuk Zirvesi’ İstanbul Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında Türkiye Tohumcular Birliği’nin tohumculuk alanında milli çalışmaları anlatılırken, tohumculuk sektöründe doğru bilinen yanlışları da katılımcıların bilgisine sunuldu.

Tohumculuk sektöründe doğru bilinen yanlışlara savaş açan Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) tüm alt birliklerinin de katılımı ile önemli bir tohumculuk zirvesi düzenledi. Güvenilir Ürün Platformu desteği ile İstanbul Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirilen Yeni Yüzyılda Türkiye Tarım ve Tohumculuk Zirvesi’nin açılışını Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Nihat Pakdil yaptı.

Açılışta konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, "Tohum hayatın ilk adımıdır. Var olabilmenin anahtarıdır tohum. Tohumculuk gerek bitki sağlığı gerek gıda güvenliği açısından daha önemli hale geldi. Dünyada nüfus arttıkça sanayi ve hizmet sektörü genişliyor. Kırsalda yaşayan insanlar şehre göç ediyor. Bizim üretim alanlarımız üzerinde bir baskı oluşturuyor. 'Daha verimli nasıl üretim yapabiliriz?' sorusu gündeme geliyor. Tohum tek başına ciddi bir faktör. Geçen yüzyıldan itibaren bu alandaki ilerlemeler bu alanı adeta bir endüstri haline getirdi. Bugün tohumculuk sektörümüzde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 100'ün çok üzerine çıktı" diye konuştu.

‘’Türkiye’de GDO’lu tohum yoktur’’

Tohumculuk sektöründe doğru bilinen yanlışlara savaş açan ve sektörü yıpratıcı ve yanlış bilginin ülkenin milli değerlerine zarar verdiğinin altını çizen Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Şavaş Akcan, ‘’Yerli tohum, sertifikalı tohum, hibrit tohum, gdo gibi başlıklarda yanlış bilinenler var. Türkiye’de GDO’lu tohum üretiminin ve ticaretinin yasak olduğunu, tohumda ithalat bağımlısı değil tam tersi net ihracatçı olduğumuzu ve daha bir çok yanlış bilginin doğrusunu paylaşıyoruz’’dedi

Küresel pandemi, iklim krizi, savaşlar gibi sorunların gıdayı ve tarımı doğrudan etkilediğini hatırlatan Akcan “Bunlara rağmen geldiğimiz noktaya baktığımızda yaşanılan krizler içinde en şanslı coğrafyalardan biriyiz. Her ne kadar kamuoyunda farklı bilgiler dolaşsa dahi yaşanılan zorlu süreçlerde Türk tarım ve tohumculuk sektörü devlet desteğiyle elinden gelen tüm gayreti göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Sektöre yönelik güncel rakamları paylaşan Akcan, “2022 yılı sonunda sertifikalı tohum kullanımımız 1462 bin ton. 137 milyon adet meyve fidanı, 2 milyon adet asma fidan, 91 milyon çilek fidesi, 6 milyar adet sebze fidesi, 2 milyar adet süs fidesi üretmişiz. Sertifikalı tohum üretimimiz son 10 yılda yüzde 100 arttı. Fidan üretimimiz 10 yılda yüzde 100 arttı. Fidan üretimimiz son 10 yılda yüzde 300 arttı. Süs bitkisi üretimimiz son 10 yılda yüzde 75 arttı. Bizler bunları hep birlikte başardık. Dış ticaret rakamlarımız 10 yıl önce 120 milyon dolar olan tohum ihracatımız bugün için 232 milyon dolara çıktı. Yine 10 yıl önce 67 milyon dolar olan dış ticaret açığımız, 63 milyon dolar daha fazla bir ihracat rakamı ile karşınızdayız” diyerek sözlerini tamamladı. 

Toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı gururlu olduğunu ifade eden İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, “Tohum sektörü çok önemli bir sektör, bizlerde bu alanda destekler vermeye her zaman hazırız. Bu zaman kadar çok farklı alanlarda projeler gerçekleştirdik. Borsa bünyesinde tohum geliştirme çalışmasında 2012 yılında“50 Yıldan Daha Eski Olduğu Tahmin Edilen Tohumların Çimlenebilme Kabiliyetlerinin Araştırılması Projesi projesini başlattık. Bu projede 4 yıl sonunda tohumları çimlendirdik. Neticede iyi bir potansiyele sahip olduğu görüldü. Tohumların barkodlanması yapıldı. Bunun gibi bir çok alanda projeler gerçekleştirdik” dedi.

“Tohumcularla yıllardır doğru bilinen yanlışlar üzerinde çalışıyoruz”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, “Tohumcularla yıllardır doğru bilinen yanlışlar üzerinde çalışıyoruz. Oldukça mesafe aldık. Tarım bakanlığımızda son dönemdeki önemli paydaşlarımızdan biri. Bu zamana kadar 7 toplantı yaptık. Bundan sonra da toplantılarımız devam edecek” dedi. 

Zirvenin ilk oturumu Tarım Gazetecisi Galip Umut Özdil moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Oturuma konuşmacı olarak, Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Selami Yazar, Fidan Üreticileri Alt Birliği (FÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Nallı, Fide Üreticileri Alt Birliği (FİDEBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı M. Kayhan Yıldırım, Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Dündar katıldı.

İkinci oturum ise Gazeteci Mehmet Uluğtürkan moderatörlüğünde Tohum Dağıtıcıları Alt Birliği (TODAB) Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Hacıoğlu, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Gençer, Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği (TYAB) Yönetim Kurulu Başkanı H. Ömer Güler’in katılımıyla gerçekleştirildi.

Ülkemizin tarım ve tohumculuk sektöründe markalaşması adına milli stratejilerin görüşüldüğü, Türkiye’de markalaşma yolunda ilerleyen tarım ve tohumculuk sektörünün uluslararası arenada önünü açmak, milli ve yerel üretim hareketini desteklemek, Türkiye’nin zirai değerlerinin gelecek vizyonunu ve ekonomik faydalarını dünyaya anlatmak amacıyla düzenlenen zirveye katılımcıların ilgisi yoğundu. Zirve İstanbul Ticaret Borsası bahçesinde yapılan kokteyl ile son buldu.

Divan Grubu Turizmciler ile Yeşil Sahada.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Divan Grubu Turizmciler ile Yeşil Sahada

Türk turizm sektörünün gelişimine ve ekonomisine öncülük eden Divan Grubu, Vodafone Park Arena’da gerçekleştirilen “Turizmciler Yeşil Sahada’’ etkinliğinde turizm sektörüne yön veren isimler ve sektörün önde gelen acenteleriyle buluştu. Divan Grubu, turizm sektörünün bir arada olduğu etkinlikte, acentelere birlik ve beraberlik mesajı verdi. 

Divan Grubu, Vodafone Park Arena’da gerçekleştirdiği “Turizmciler Yeşil Sahada’’ etkinliğinde turizm sektörüne yön veren isimler ve sektörün önde gelen acenteleriyle turizm sektörünün birlik içerisinde çalışmalarını sürdürdüğü mesajını vurgulamak amacıyla bir araya geldi. 

Divan Grubu’nun Vodafone Park Arena’da gerçekleştirdiği etkinlikte, turizm sektörüne yön veren isimler ve sektörün önde gelen acenteleri arasında dostluk, birlik ve beraberliğin temsili olarak gösteri maçı düzenlendi. Sektöre hizmet veren profesyoneller, üst düzey yöneticiler ve Turizm STK’larının oluşturduğu iki takımın karşılaşması 6-3 ile sonuçlandı. Karşılaşmayı FİFA Hakemi Cüneyt Çakır’ın yardımcı hakemlerinden Bahattin Duran yönetti. İzleyiciler için ise maç anlatımını ünlü spor spikeri Okay Karacan yaptı. Maçın ardından katılımcılar ile birlikte Vodafone Park Arena stadyumu ve Türkiye’nin en büyük spor müzesi olan Beşiktaş JK Müzesi turu gerçekleştirildi.

Divan Grubu’nu temsilen etkinliğe katılan Divan Grubu Oteller Satış Direktörü Deniz Dikkaya yaptığı açıklamada “Sektörün kendi içinde bir rekabet var ama aynı zamanda sektöre hizmet bilinci de mevcut. Hem sektör temsilcilerine spor yaptırmak, onları turizm etkinliğinin dışında spor için bir araya getirmek, kaynaştırmak ve de topluma barış ve dostluk mesajı vermek amacıyla sektörümüze yakışır bir organizasyon düzenledik.  Sporda ‘hak eden kazansın’ diye bir terim vardır. Biz bu maç için ‘turizm kazansın’ diyoruz” dedi. 

Divan Grubu’nun, turizm sektörü için tüm yenilikleri ile hız kesmeden sürdürdüğü çalışmalarının da aktarıldığı “Turizmciler Yeşil Sahada’’ etkinliğinin sonunda ise katılım gösterenlere teşekkür sertifikası takdim edildi.