30 Aralık 2023 Cumartesi

En popüler rotalar bir kez daha otobüste İstanbul-Ankara, uçakta İstanbul- İzmir oldu

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Obilet, 2023’ün Seyahat İstatistiklerini Açıkladı

Online seyahat biletleme, araç kiralama ve otel rezervasyonu platformu Obilet, “2023 Yılı Seyahat İstatistiklerini” açıkladı. Buna göre yurt içi otobüs yolculuklarında en çok aranan rotalar İstanbul – Ankara, uçak yolculuklarında ise İstanbul – İzmir oldu. En ucuz otobüs bileti 12 TL ile Karabük-Çankırı, en ucuz uçak bileti ise 193 TL ile İstanbul – Ankara rotasında oldu. Yurt dışında ise vizesiz ülkelere olan ilgi arttı.

Online seyahat biletleme, araç kiralama ve otel rezervasyonu platformu Obilet, “2023 Yılı Seyahat İstatistikleri Bülteni’ni açıkladı. 2023 yılındaki seyahat trendlerini ortaya koyan Obilet, en çok aranan rotalar, yurt içi ve yurt dışındaki seyahat trendleri, en ucuz ve en yüksek bilet fiyatları hakkında ilgi çeken sonuçları seyahat severlerle paylaştı. 

En popüler rotalar bir kez daha otobüste İstanbul-Ankara, uçakta İstanbul- İzmir oldu

Bu yıl otobüs yolculuklarında en çok aranan rotalar İstanbul-Ankara olurken, yurt içi uçuşlarda ise; İstanbul-İzmir oldu. Yurt dışı uçuşlarda sırasıyla Adana, İstanbul ve Ankara’dan yapılan Lefkoşa (KKTC) varışlı uçuşlar ilk 3’te yer alırken, KKTC harici ülkelere yapılan uçuşlarda en çok aranan rotalar İstanbul-Bakü ve Ankara-Bakü oldu.

2023 yılında önceki yıllardan farklı olarak, arama oranları artan rotalarda farklı bir tablo gözlemlendi. 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketi nedeniyle İstanbul-Hatay ve Ankara-Hatay rotalarında yapılan otobüs bileti aramalarında, 2022’ye göre büyük bir artış gerçekleşti. Uçak yolculuklarında ise en yüksek arama artışları, yurt içinde Diyarbakır-Bursa, yurt dışında ise Aşkabat-İstanbul rotalarında gözlendi.

Yurt dışı otobüs seyahati tercihlerinde en çok İstanbul-Sofya arandı

50’den fazla ülkede şehirlerarası ve uluslararası otobüs bileti satışlarına aracılık eden Obilet, 2023 bülteninde uluslararası rotalara ilişkin de ilgi çekici veriler sundu. Obilet kullanıcılarının Türkiye’den yurt dışına en fazla otobüs bileti araması yaptığı rotalar İstanbul-Sofya, İstanbul-Selanik ve İstanbul-Batum oldu. Türkiye harici şehirlerarası rotalarda ise Sofya-Varna (Bulgaristan), Madrid-Barselona (İspanya) ve Batum-Tiflis (Gürcistan) en fazla arama yapılan rotalar oldu. Türkiye harici ülkeler arası otobüs seferlerinde ise Obilet kullanıcıları açısından en popüler rotalar Sofya (Bulgaristan) - Selanik (Yunanistan), Paris (Fransa) - Lizbon (Portekiz) ve Tiflis (Gürcistan) - Bakü (Azerbaycan) oldu. 

En ucuz otobüs bileti 10 TL ile Vize (Kırklareli) – Saray (Tekirdağ) seferi için alındı

Obilet tarafından satılan yurt içi otobüs biletleri 10 TL ile 1.700 TL, yurt dışı otobüs biletleri, 130 TL ile 7 bin 500 TL, yurt içi uçak biletleri 193 TL ile 6.099 TL, yurt dışı uçak biletleri ise 277 TL ile 140.066 TL arasında değişti. Bu biletlerin ait olduğu rotalar şu şekilde açıklandı:

Obilet kullanıcıları 273 TL’den İstanbul-Tahran uçuşuna bilet bulurken, bir başka kullanıcı Silopi-Zaho arası otobüs yolculuğuna 130 TL ödedi.

En yoğun bilet satış dönemleri

Otobüs seyahatlerinde yaz tatili ve Kurban Bayramı'nın denk geldiği Haziran ayı, online bilet satışlarının en yoğun gerçekleştiği dönem oldu. Benzer şekilde, yurt içi uçuşlarda Mayıs ayı, yurt dışı uçuşlarda ise Haziran ayı online satışların en fazla yapıldığı aylar olarak dikkat çekti. Obilet’ten en çok biletin satıldığı günler ise; 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi sebebiyle otobüs yolculuklarında 11 Şubat, yurt içi uçuşlarda 13 Şubat oldu. Deprem etkisi göz ardı edildiğinde, Obilet’ten en çok bilet satışı yapılan diğer günler otobüs yolculuklarında 23 Haziran, yurt içi uçuşlarda 15 Mayıs, yurt dışı uçuşlarda ise 7 Haziran oldu.

Otobüs ve uçak seyahatlerindeki bilet satışlarının çok düşük gerçekleştiği Şubat ayında, Obilet’in günlük olarak en yüksek satış rakamlarını kaydetmesi, bültende dikkat çekici bir detay olarak yer aldı. Depremin etkisiyle bir süre otobüs ve uçak yolculuğu gerçekleştirilemeyen günlerden sonra, 11-13 Şubat tarihleri arasında ek seferlerin de düzenlenmesiyle birlikte bilet satış adetlerinde günlük olarak artış görüldü. Bu artışa, bölgeye giden yardım heyeti ve gönüllülerin yaptığı yolculukların da etkisi oldu.

Otobüs yolcusu yüzde 18 arttı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı istatistiklerine göre 2023 yılında tarifeli ve tarifesiz otobüs seferlerinde, 143 milyon kayıtlı yolcunun taşındığı, böylece otobüs sektöründe kayıtlı yolcu sayısındaki yıllık artışın yüzde 18 olarak gerçekleştiği bilgisi paylaşıldı.

İstatistiklere göre; en yüksek aylık yurt içi uçak yolcusu sayısı 4 milyon 658 bin 745 ile ağustos ayında, en düşük yurt içi uçak yolcusu sayısı ise 2 milyon 806 bin 374 ile şubat ayında gerçekleşti. Otobüs sektöründe en fazla kayıtlı bilet 19 milyon 280 bin 265 adet ile eylül ayında, en düşük kayıtlı bilet ise 7 milyon 319 bin 729 adet ile mart ayında satıldı.

Yurt dışı yolcu sayısında rekor 

DHMİ tarafından yapılan ölçümlere göre, 2023 yılının ilk 11 ayında 42,2 milyon kişi yurt içinde uçakla seyahat etti. Yıl toplamında 45,5 milyona ulaşması beklenen 2023 yılındaki yurt içi uçak yolcusu sayısı, 2022 yılındaki 39,3 milyonluk rakamın üzerine çıktı. Ancak 2018’deki 56,5 milyonluk rekor yolcu sayısına ulaşamadı. 

Türkiye’deki uluslararası havaalanlarından giriş-çıkış yapan yurt dışı yolcu sayısının 2023 yılı sonunda 122 milyonu aşmasının beklendiği belirtilen bültende, bu rakamın pandemi öncesi 2019’daki önceki rekor sayı olan 108,4 milyonu geride bırakacağı belirtildi.

Vizesiz gidilen ülkelere ilgi artıyor

Türk vatandaşlarının vize başvurularına aldıkları ret oranlarındaki artış nedeniyle, yurt dışı uçak biletlerinde vizesiz gidilen ülkelere olan ilgi arttı. Uçak bileti aramalarında ilk sırada yer alan Lefkoşa (KKTC) ve Bakü’nün (Azerbaycan) ardından Batum (Gürcistan), Tahran (İran), Belgrad (Sırbistan) ve Bangkok (Tayland) geldi.

İGA İstanbul Havalimanı’na “Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 HavaYolu”





İGA İstanbul Havalimanı’na “Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 HavaYolu”

İGA İstanbul Havalimanı, ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Havayolu’ hedefine Air China ile ulaştı. 29 Aralık Cuma günü, İstanbul’a ilk uçuşun yapılması nedeniyle, Havalimanı’nda özel tören düzenlendi.

Dünyanın en önemli küresel aktarma merkezlerinden İGA İstanbul Havalimanı, hizmet verdiği hava yolu sayısını Air China ile 100’e taşıdı. Böylece “100’ler Kulübü”ne giren İGA İstanbul Havalimanı, dünyanın en fazla sayıda havayolu şirketine hizmet veren üç havalimanından biri oldu.

AirChina’nın, Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkenti Pekin’den İGA İstanbul Havalimanı’na ilk uçuşu sonrasında düzenlenen törende konuşan İGA İstanbul Havalimanı CEO Vekili Selahattin Bilgen, Air China ile İGA İstanbul Havalimanı’nda hizmet verilen Çin menşeili havayolu sayısının 4’e ulaştığını belirtti. 



Air China ile yapılan iş birliğinin; İGA İstanbul Havalimanı’nın sadece Türkiye’deki değil, aynı zamanda hem bölgesel ve küresel hava taşımacılığındaki hem de uluslararası bağlantı anlamındaki önemini ortaya koyan bir gösterge olduğunu belirten Bilgen,İstanbul - Pekin karşılıklı uçuşlarının; Türkiye ve Çin’in arasındaki ticari, turistik ve kültürel ilişkileri daha da güçlendireceğine inandığını ifade etti.

‘Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 HavaYolu’ hedefine ulaşmanın İGA İstanbul Havalimanı için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirten Bilgen sözlerine şöyle devam etti:

“Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden olan havalimanımızın, Türkiye’nin ‘Zafer Anıtı’ olarak nitelendirilmesi bizler için büyük bir gurur. O nedenle her zaman kendimize, ülkemize sağladığımız faydayı artıracak hedefler koyduk. Bugün, o hedeflerimizden birine daha ulaştık. Coşkuyla, gururla kutladığımız Cumhuriyetimizin 100. yılı için hedefimiz, havalimanımızda faaliyet gösteren hava yolu firması sayısını 100’e ulaştırmaktı ve bunu başardık!Dünyada en çok havayolunu ağırlayan ‘mega hub'lar arasında yerimizi aldık.İGA İstanbul Havalimanı olarak bölgenin önde gelen küresel aktarma merkezlerinden biri olmamız vesilesiyle 61 hava yolu şirketinden 100 havayoluna ev sahipliği yapan bir konuma ulaşmış bulunuyoruz. Bunu hem havacılık sektörümüze hem de ülke turizmine büyük katkı sağlayacak bir başarı olarak görüyoruz.”

Bilgen: “2024 yılında 5 yeni havayolunu daha ağırlayacağız”

“2023 yılı sonu itibarıyla 76 milyon yolcuyu ağırlayarak Covid-19 pandemisi sonrasında havacılık sektöründe öngörülen tam toparlanma sürecinin yüzde 12 ötesine geçeceğiz. 2024 hedefimiz; 85 milyon yolcuyu daha havalimanımızda ağırlamak, bu doğrultuda hedef coğrafyalar özelinde görüşmelerimize ve çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2024 yılının ilk 6 ayında ise 5 yeni hava yoluna daha ev sahipliği yaparak, dünyada en çok havayolunun operasyon düzenlediği havalimanı olarak zirveye ulaşacağımıza olan inancımız tam” ifadelerini kullandı.

Sichuan Airlines, China Southern Airlines ve China Eastern Airlines ardından İGA İstanbul Havalimanı’ndan uçuşlarına başlayan Star Alliance üyesi Air China, Çin’in bayrak taşıyıcısı olarak nitelendiriliyor. Çin’in başkenti Pekin’deki Beijing Capial Uluslararası Havalimanı ile İGA İstanbul Havalimanı arasındaki seferler haftada üç gün (Çarşamba, Cuma ve Pazar), 30’u ‘business class’ olmak üzere toplam 237 koltuk kapasiteli A330-200 tipi uçaklarla düzenlenecek. 


“100’ler Kulübü”ndeki dünya havalimanları listesi:


1. BKK: Bangkok, Tayland – 105

2. CDG: Paris-De Gaulle, Fransa – 105

3. IST: İstanbul Havalimanı, Türkiye – 100

4. DXB: Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri – 96

5. FRA: Frankfurt, Almanya - 89


29 Aralık 2023 Cuma

Eksik Diş Tedavisinde Dijital Devrim! Bir Günde İmplant!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Eksik Diş Tedavisinde Dijital Devrim! Bir Günde İmplant!

“Daha sağlıklı dişler, daha mutlu gülüşler” sloganıyla hastalarına hizmet veren yeni jenerasyon diş hekimleri, “Bir Günde İmplant” uygulamasıyla, eksik diş tedavilerinde devrim yaratıyorlar. İster tek diş, isterseniz birden fazla implant uygulaması… İmplant uzmanı diş hekimleri,  3D Tomografi ve Dijital Ölçü Tekniği cihazlarıyla donattıkları kliniklerinde,  hastalarına kolaylık, konfor ve zamandan tasarruf sağlıyorlar. Dünyanın dört bir yanından diş tedavisi için Türkiye’ye gelen hastalar, aynı gün içinde dişlerine kavuşarak, yeni gülüşleriyle hayata yeniden başlıyorlar.

Günümüzde herkes için zaman kavramı çok değerli.
Özellikle de söz konusu sağlık olduğu zaman. İçinde bulunduğumuz dijital çağ, yeni gelişen teknolojik ve dijital cihazlar sayesinde, sağlık ve estetik sektöründe adeta devrim yaratmayı başarıyor. Bu başarının en büyük örneklerinden biri de, eksik diş tedavi yöntemi olan, implant uygulamasıdır.  Yakın zamana kadar 6 ay hatta bir yıl süren implant diş tedavi süreci, dijital ölçü teknikleriyle artık bir günde tamamlanabiliyor. Bu da demek oluyor ki, artık hiç kimse, ağzındaki eksik dişlerle,  aylarca yaşamak zorunda değil.  3D Volumetrik Tomografi, 3D Printer ve dijital ölçü teknikleriyle donatılan bir diş kliniğine gelen hastalar, aynı gün içinde yeni dişleri, yeni ve mutlu gülüşleriyle klinikten ayrılmanın ayrıcalığını yaşıyorlar. 

Bir Günde İmplant Tedavisi Kimlere Uygulanabilir?

Yılda ortalama 3 bin implant uygulaması ile bu alanda Türkiye’nin en tecrübeli ve başarılı diş hekimlerinden biri olan Ulviye Çapkat’ın verdiği bilgilere göre; bu tedavi yöntemini en çok zamanın kıymetli olduğunu düşünen, ağzındaki diş eksikliği nedeniyle yalnızca yemek ve sağlık sorunu değil, gülüş ve estetik sorunu da yaşayan hastalar tercih ediyor. Tedavi sonrasında yani aynı gün içinde, sağlıklı, güçlü dişlere kavuşmanın yanısıra, özgürce gülebilmenin mutluluğunu yaşayan hastalar, özgüvenlerine yeniden kavuşarak, hayata adeta yeniden başlıyorlar. 

Peki bir günde implant tedavisi herkese uygulanabilir mi? Miacademy üyesi olan, ileri seviyede implant eğitimleri veren ve aynı zamanda Amerika’dan İskandinavya’ya, Rusya’dan Orta Doğu’ya, dünyanın pek çok yerinden gelen hastaları bir günde implant tedavisi ile mutlu etmeyi başaran diş hekimi Ulviye Çapkat bu soruyu şöyle yanıtlıyor; “İleri derecede kemik kaybı olan hastalara uygulanmayabilir. Daha doğrusu, yaptığımız radyolojik ve dijital ağız içi muayene sonrasında, kemik hacminin ve yapısının uygun olduğuna karar verdiğimiz, tıbbi durumu implant cerrahisine uygun tüm hastalarımıza bu tedaviyi uygulayabiliyoruz.En önemlisi, hastanın bir günde implant tedavisine uygun olup olmadığı, dijital ölçüm teknikleri sayesinde, daha ilk muayenesinde belli olur. “


Diş Tedavilerinde Dijital Devrim

Diş Hekimi Ulviye Çapkat, eksik diş tedavisinde, tıbbı anlamda dijital bir devrim yaşandığını söylüyor. “Nedir bu dijital devrim? Nasıl bir yöntemdir?” diye soruyoruz. Ulviye Çapkat’ın verdiği bilgilere göre; Dijital diş hekimliğinin son teknolojik cihazlarıyla donatılan kliniklerde,  hastaların dişlerinin, çene kemiklerinin ve ağız içi yumuşak dokularının mevcut durumları, 3D Volumetrik Tomografi ve Intraoral tarayıcı ile taranarak, üç boyutlu bir şekilde bilgisayar ortamına aktarılıyor.   Bu kayıtlar üzerine diş tasarımları yapılarak aynı gün içinde dişler birebir ölçülere göre üretiliyor ve hastaya uygulanabiliyor. Dijital ölçüm tekniğinin en büyük faydalarından biri de geleneksel diş tedavi yöntemlerinde oluşabilecek hataların önüne geçmesi ve kalıcılığı sağlaması. 

İmplant Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmeli?

“ İmplant cerrahisi ciddi bir işlemdir ve başarılı sonuçlar elde etmek için doğru hazırlık ve bilgi gerektirir. ” diyen Ulviye Çapkat, implant yaptırmadan önce dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor… 

1. Hekim Uzmanlığı ve Deneyimi

İmplant cerrahisi uzmanlık gerektiren bir alandır. Uygun eğitim almış, deneyimli bir diş hekimi seçmek, tedavinin başarısı için kritik önem taşır. Hekiminizin daha önce gerçekleştirdiği implant operasyonlarına ve tecrübesine dair referansları sormaktan çekinmeyin.

2. Sağlık Durumunu Değerlendirme 

İmplant cerrahisi genellikle genel anestezi altında yapılmaz, bu yüzden sağlık durumunuz cerrahi işleme uygun olmalıdır. Şeker hastalığı, kalp problemleri, hipertansiyon gibi kronik sağlık sorunlarınız varsa, diş hekiminize bunları açıkça belirtmelisiniz.

3. Diş ve Ağız Sağlığını İyileştirme

İmplant yapılacak bölgedeki diş ve diş eti sağlığı çok önemlidir. Diş çürükleri, diş eti iltihapları gibi sorunlar öncelikle tedavi edilmelidir. İyi bir ağız hijyeni, implant sonrası komplikasyon riskini azaltacaktır. 

4. Tomografi Çekimi ve Diagnostik Değerlendirme

İmplant cerrahisi öncesi detaylı bir dijital tomografi (BT) taraması yapılması, implantın yerleştirileceği bölgenin kemik yapısını ve diğer anatomik yapıları incelemek için hayati öneme sahiptir. Bu sayede implantın doğru konumlandırılması ve başarılı bir şekilde yerleştirilmesi mümkün olur.

5. Protez Planlaması ve Estetik Faktörler 

İmplant tedavisi sadece kaybedilen dişi yerine koymakla kalmaz, aynı zamanda doğal diş görünümünü de sağlamak önemlidir. Diş hekiminiz implanta uygulanan dişin rengi, boyutu ve formu gibi estetik faktörleri dikkate alacak ve böylece doğal dişlerle uyumlu bir protez planlaması yaparak doğal görünümü sağlayacaktır. 

 6. Klinik Şartların Değerlendirilmesi

İmplant cerrahisi yapılacak klinik ortamın steril olması, hijyenik standartlara uygun olması büyük önem taşır. Cerrahi işlemlerin hijyenik bir ortamda gerçekleştirilmesi, enfeksiyon riskini minimize eder ve tedavi sonrası iyileşmeyi hızlandırır.

7. İmplant Markası ve Malzeme Kalitesi

Piyasada birçok farklı implant markası bulunmaktadır. Hekiminizle birlikte en uygun implant markasını seçerken malzeme kalitesi, dayanıklılık ve uzun vadeli başarı oranları gibi faktörleri ve ayrıca MDR Belgesi olup olmadığını göz önünde bulundurmalısınız. Avrupa Birliği Komisyonu hasta sağlığını düşünerek medikal ürünlerde MDR Belgesi zorunluluğu getirdi. MDR Belgesi ile ürünün teknik özelliklerinin dışında klinik deneylerinin yapılmış olması gerekiyor. Kaliteli ve güvenilir bir implant, uzun vadede sorunsuz bir şekilde hizmet verebilir. 

8. Beklentileri Gerçekçi Olarak Belirleme

İmplantlar doğal dişlere oldukça benzeyebilir, ancak mükemmel bir replika olmaları önemlidir. Beklentilerinizi diş hekiminizle gerçekçi bir şekilde konuşun. İmplantlar doğal dişler gibi hissettirir ve görünür, ancak tamamen aynı olmayabilirler.

9. Cerrahi Sonrası Bakım

İmplant cerrahisi sonrası uygun bakım ve iyileşme süreci önemlidir. Diş hekiminizin önerdiği talimatlara uygun şekilde bakım yapmak, implantın başarılı olma şansını artırır. Ayrıca, olası komplikasyonları belirtilerini bilmek de önemlidir.

İmplant yaptırmadan önce yukarıda bahsedilen noktaları dikkatlice değerlendirmek, doğru bir tedavi planı oluşturmak ve hekiminizle açık iletişimde olmak, başarılı ve sağlıklı bir implant tedavisi geçirmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, her hasta farklıdır, bu yüzden tedavi süreciniz kişiselleştirilmelidir ve doğru kararı verebilmek için uzman diş hekiminizden destek almalısınız.

Ulviya Çapkat Kimdir;

Diş Hekimi Ulviye Çapkat; İstanbul’un en büyük diş hastanelerinden birinin 11 sene Başhekimliğini yapmış ve aynı zamanda Cerrahi ve İmplantoloji Bölümlerini yönetmiştir. 2021 yılında Model Dental Clinic’i kurmuş ve butik olarak tasarladığı kliniğinde hastalarına hizmet vermemeye başlamıştır. Dünyanın dört bir yanından gelen hastalarına, yılda ortalama 3 bin implant uygulaması yaparak, bu konuda üstün bir tecrübeye sahiptir. Ulviye Çapkat aynı zamanda Miacademy üyesidir ve ileri seviyede implant eğitimler vermektedir. 


Hafız Mustafa Onursal Başkanı Avni Ongurlar’a Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi Ödülü

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hafız Mustafa Onursal Başkanı Avni Ongurlar’a Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisi Ödülü

Türkiye’nin eşsiz lezzetlerini 1864 yılından bu yana dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerle buluşturan Hafız Mustafa, Türkiye’nin 2023 Kültür ve Turizm Elçisi Beratı’na layık görüldü. Aldıkları ödülün kendilerini gururlandırdığını söyleyen Hafız Mustafa Onursal Başkanı Avni Ongurlar, sadece lezzet odaklı bir marka değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın taşıyıcıları olduklarını belirtti.

Türkiye Turizm ve Tanıtma Platformu (TUTAP) tarafından her yıl belirlenen Türkiye'nin Kültür ve Turizm Elçileri açıklandı. Buna göre, Hafız Mustafa Onursal Başkanı Avni Ongurlar’a,  Türkiye'nin 2023 Kültür ve Turizm Elçisi Beratı verildi. TUTAP Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Yıldız’ın takdim ettiği Berat, 160 yıllık tarihi bulunan Türkiye’nin milli gururu Hafız Mustafa’nın kültür ve turizmdeki başarılı temsiliyetinin bir göstergesi oldu. Bu anlamlı ödül, aynı zamanda markanın uluslararası alanda Türkiye’nin kültürel zenginliğinin tanıtımına yaptığı katkıyı bir kez daha gözler önüne serdi. 

“Kültürel bir mirasın taşıyıcılarıyız”

Aldıkları ödülün kendileri için çok büyük bir anlam ifade ettiğini söyleyen Avni Ongurlar, marka olarak sadece bir tatlıcılık geleneği olmanın ötesinde, geleceği şekillendirme hedefiyle yola çıktıklarını vurguladı. Ongurlar,“Aldığımız bu kıymetli ödül Hafız Mustafa markamızın Türkiye’deki konumunun, ülkemizin dünyada tanınmasına sunduğumuz katkının önemli bir göstergesi oldu.Geçmişindeki sağlam temellerden güç alan bir marka olarak atalarımızın tatlı tariflerini onurlandırıyor, yarının lezzet mirasını hazırlıyoruz. Çünkü biz sadece bugüne değil geleceğe de Hafız Mustafa kültürünü taşımak istiyoruz. Uzun yıllar ayakta kalmak, sadece bugünün taleplerini karşılamakla değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir vizyonla hareket etmekle mümkün. Türkiye’nin köklü lezzetlerini ve geleneksel tatlarını dünyaya taşıyan Hafız Mustafa olarak yılda yaklaşık 1.500 ton tatlı üretiyoruz. Bu oran hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda büyük bir talebi karşılamamıza yardımcı oluyor” dedi. Sadece lezzet odaklı değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın taşıyıcısı olduklarını belirten Ongurlar, markalarının temel değerlerinin köklerine bağlılık, tarihi mirasa verilen önem ve yenilikçi bakış açısı olduğunu ifade etti. İstanbul'un zengin kültürünü ve tatlarını yaşatırken, geleneksel lezzetleri modern bir perspektifle birleştirerek insanlara eşsiz bir deneyim sunmayı amaçladıklarını belirtti.


28 Aralık 2023 Perşembe

İş Bankası, Etstur’un ödeme sistemleri tarafındaki ana bankası oldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Maximum ile Etstur arasında iş birliği 

Türkiye İş Bankası’nın ana kart markası Maximum ile Etstur arasında yapılan iş birliğiyle İş Bankası, Etstur’un ödeme sistemleri tarafındaki ana bankası oldu.

Maximum ile Etstur arasındaki iş birliği, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle ve Etstur Yönetim Kurulu Üyesi Barış Tünay’ın katılımıyla duyuruldu. 

2024 yılı boyunca devam edecek iş birliği çerçevesinde Maximum ve Maximiles kart sahipleri, Etstur’dan en yüksek vade farksız taksit imkânına sahip olacak. Seçili otellerde yapacakları rezervasyonlara özel yüzde 5 ek indirim avantajından yararlanan kart sahipleri, düzenlenecek erteleme ve MaxiPuan kampanyaları ile tatil alışverişlerini avantajlı olarak yapabilecek. 

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle, iş birliğine ilişkin açıklamasında, “Tüm çalışmalarımızda müşterilerimizin hayatına değer katmayı odağımıza alıyoruz. Bu önceliğimiz doğrultusunda Maximum’un ayrıcalıklarını Etstur ile buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. İş birliğimiz sayesinde özel indirimler, ek ayrıcalıklar ve esnek ödeme seçenekleriyle Maximum kullanıcılarının tatilleri daha özel ve keyifli hale gelecek. Müşterilerimizin hayal ettiği tatil deneyimlerini yaşamalarına imkân sunacağına inandığımız bu iş birliğinden dolayı çok heyecanlıyız” dedi.

Etstur Yönetim Kurulu Üyesi Barış Tünay da iş birliğiyle ilgili şunları kaydetti: 

“Etstur olarak misafirlerimizi hayallerindeki tatiller ile buluşturmak önceliğimiz. İş Bankası ile yaptığımız iş birliği ile misafirlerimize, tatil planı yapmayı çok daha kolaylaştıracak fırsatlar sağlıyoruz. Her yıl cazip indirim oranları ile sunduğumuz erken rezervasyon kampanyamız kapsamında; Maximum’a özel farklı ödeme seçenekleri, peşin fiyatına 12 taksit imkânı ve ek indirimler gibi ayrıcalıklarla misafirlerimize hayallerindeki tatili avantajlı bir şekilde gerçeğe dönüştürme fırsatı sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”


The Ritz-Carlton, Istanbul 2024 yılını da Dilek Ağacı projesi ile karşılıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



THE RITZ CARLTON, ISTANBULGELENEKSEL DİLEK AĞACIYLA MİNİKLERİN HAYALLERİNE DOKUNUYOR

The Ritz-Carlton, Istanbul’un her yıl olduğu gibi 2024 yılını da Dilek Ağacı projesi ile karşılıyor. Tüm otel ekibinin ve misafirlerin çocukların ihtiyaçlarına katkıda bulunmak amacıyla destek olduğu proje, bu yıl Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’ndaki minikler için hazırlandı. 

The Ritz-Carlton, Istanbul’un 2012 yılından itibaren gelenekselleşerek devam eden Dilek Ağacı projesi, bu yılda miniklerin hayallerine dokunmaya devam ediyor. Her yıl verilen destek ve yardımlarla daha çok çocuğa ulaşarak hayalleri gerçekleştiren proje, 2024 yılında Kanserli Çocuklara Umut Vakfı ile iş birliğinde hayata geçirildi. Çocukların heyecanla beklediği hediyeler, otel ekibi ve misafirleri tarafından hazırlandı. 

The Ritz-Carlton, Istanbul Genel Müdürü Ela Ergin, Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada, 21 yıldır süren ve yeni yıla anlam katan bu özel projeden bahsederek, “Çocukların yarınlarımızın öncüleri ve geleceğimizin teminatı. Çocukları anlamak, onların hayallerini desteklemek ve mutluluklarına katkıda bulunmak yeni yıla adım atarken tüm ekibimizin en büyük arzusu. Bu yıl, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nın bize yardımlaşma ve umudu paylaşma şansı sunması, The Ritz-Carlton, Istanbul ailesi için mutluluk kaynağı oldu. Çocuklarımızın sevincine ortak olmak için katkıda bulunan ve hayallerini gerçekleştiren herkese teşekkürlerimizi sunarız” diyor. 

Dilek Ağacı projesi kapsamında The Ritz-Carlton, Istanbul ekibine telefonla ya da e-mail yoluyla ulaşan herkes destek verebilecek.


27 Yıllık Deneyim ve Zengin Programıyla EMITT Turizm Fuarı Sektöre Yön Vermeye Hazırlanıyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




27 Yıllık Deneyim ve Zengin Programıyla EMITT Turizm Fuarı Sektöre Yön Vermeye Hazırlanıyor

Dünyanın beş büyük turizm fuarı arasında yer alan 27. EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı 6-9 Şubat tarihlerinde dünya turizm profesyonellerini ve tatil tüketicilerini 27. kez İstanbul’da bir araya getirirken, dopdolu etkinlik programıyla sektörün trendlerini belirleyecek.

Her yıl düzenlenen ve dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, 30.000’den fazlasektör profesyonelini bir araya getiriyor.

EMITT, tüm katılımcılara yeni iş ve iş birliği olanakları sunan bir platform olarak öne çıkıyor. Etkinliğe ülke pavilyonları, tatil destinasyonları, yaz ve kış turizmi ile outdoor turizmi destinasyonları, oteller, turist merkezleri, tur operatörleri ve acenteler düzenli olarak katılıyor.

Bu yıl Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya başta olmak üzere 300’den fazla satın almacının yer alacağı fuardaAlmanya, Bulgaristan, Mısır, İran, Japonya, Kuzey Kıbrıs gibi birçok ülkeden katılımcı firma da ağırlanacak.

EMITT 2024, 27 yıllık turizm sektörü deneyimi ve gerçekleştirdiği araştırma ve çalışmalarla edindiği bilgi birikimini, ziyaretçileriyle buluşturan etkileyici bir etkinlik programıyla sektöre katkı sağlamaya hazırlanıyor.


Geçtiğimiz yıl 26.sı gerçekleşen EMITT Turizm Fuarı’nda 95 ülkeden 28 bin 815 ziyaretçi ve 600’e yakın katılımcı ağırlandı. Fuar kapsamında her yıl gerçekleşen “Davetli Tur Operatörü” programında Fransa, Tunus, Kanada, Bulgaristan, İspanya, İngiltere, İsviçre, İran, İtalya, Yunanistan, Macaristan, Singapur ve Azerbaycan gibi önemli ülkeler başta olmak üzere toplam 42 ülkeden gelen 150’yi aşkın davetli tur operatörü fuarda yer aldı. 

Sunduğu iş birliği fırsatları ile geçtiğimiz yıl 500 milyon Euro'nun üzerinde iş hacmi sağlayan fuar bu yıl ülke ekonomisine sunduğu katma değeri artırmayı hedefliyor. Türk turizminin daha da büyümesine ve çeşitlenmesine katkı sağlayan bu organizasyon her yıl binlerce tatil tüketicisi ve sektör profesyonelini ağırlayarak Türkiye'nin turistik cazibesini artırıyor.

Dünyanın dört bir yanındaki tatil destinasyonlarının ve seyahat şirketlerinin sunduğu yeni ve heyecan verici seyahat fırsatlarına ilgi duyan binlerce tatil tüketicisini ağırlayacak fuarda aynı zamanda turizm sektöründeki son gelişmeleri yakından takip etme fırsatı bulunacak.

Dört günlük program boyunca, sektörün önde gelen isimleriyle bir araya gelme imkânı bulunurken, sektör trendleri paylaşılarak 2024 yılı turizminde beklenen gelişim seyrine ışık tutulacak.

6 Şubat’ta başlayacak fuar Türkiye'de ve Dünya’da 2023 Turizm Raporu ile 2024 Turizm Öngörüleri ve yeni trendler konulu panellerle zenginleşirken, günün kapanışı sektör liderlerinin katılacağı başkanlar oturumuyla tamamlanacak.

Fuarın ikinci gününde sağlık turizmi politikaları, teşvik uygulamaları ve yerel mükemmellikten küresel etkiye uzanan bir panel, gün boyunca sektör profesyonellerini bir araya getirecek.

Üçüncü gün,gezginlere öneriler ve sürdürülebilirlik konularındaki paneller katılımcılara farklı bir bakış açısı sunarken,sektöre yön veren teknolojik gelişmeler de ele alınacak.

Etkinliğin kapanış gününde, tanıtım odaklı konuşmaların yanı sıra, spor, gastronomi ve sinemada başarı hikayeleri paylaşılacak. 

27. EMITT fuarının Türkiye ekonomisine, turizmine ve ülke markasına büyük katkısı olduğuna dikkat çekenEMITT Fuar Direktörü Hacer Aydın, 

“EMITT Fuarı'nda geçtiğimiz yıl, turizm sektörüne dair 2023 ve sonrasına yönelik öngörülerimizi paylaştık ve çözüm önerilerine odaklandık. Toplam 28,815 ziyaretçi ve 600'e yakın katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz bu organizasyon, 95 farklı ülkeden ve 5 uluslararası influencer'ın katılımıyla uluslararası alanda büyük ilgi gördü.

EMITT, yeni satın alma, iş geliştirme ve iş birliği fırsatları sunan bir platform olarak öne çıkarken, katılımcılarımıza daha fazla fayda sağlamak ve verimli görüşmeler yapabilmeleri için geliştirilen B2B randevu sistemi sayesinde 42 ülkeden 150'den fazla davetli tur operatörü ile önceden randevulaşma imkanı sundu.

2024'e dair hedeflerimiz arasında turizmi çeşitlendirmek, alternatif turizm ürünlerini tanıtmak ve bu sayede turizmi yılın 12 ayında tüm ülkeye yaymak bulunuyor. Özellikle dünya genelinde yükselen pazarlara ve Amerika ile Uzak Doğu gibi uzak pazarlardaki ülkelerin üst gelir grubuna odaklanarak turizmi genişletmeyi planlıyoruz. Yerli turizm sezonunun 12 aya yayılmasının, sektörde karlılık ve rekabet gücünün artmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2024 stratejisi, öncelikle Birleşik Krallık, Batı Avrupa, Doğu Avrupa ve Türk Cumhuriyetleri gibi stratejik pazarlara yoğunlaşarak pazar çeşitliliğine odaklanacak.

2023 hedeflerine ulaşma çabaları devam ederken, 2024 yılında 59.6 milyar dolar gelir, 62.8 milyon turist ve kişi başına 950 dolar gelir hedefleniyor. Yeni pazarlar arasında Çin, ABD, Güney Amerika, İskandinavya, Körfez Ülkeleri ve Uzak Doğu öne çıkıyor. Bu nedenle, EMITT, bu ülkelerle olan ilişkileri güçlendirmeyi ve çeşitlendirmeyi amaçlayarak katılımcılara yeni iş birliği fırsatları ve programlar sunmaya devam ediyor.

Dijital teknolojiler ve sürdürülebilir turizm gibi sektörün öncelikli konularına odaklanan fuarımızda, 2024 yılında Türkiye'nin turizm gücünü birlikte keşfetmeyi hedefliyoruz."


Ezgi Nevçehan, Demir Eksikliği Ve Anemisi Hakkında Uyarıyor;

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Eczacı-Homeapat Ezgi Nevçehan, Demir Eksikliği Ve Anemisi  Hakkında Uyarıyor;

‘‘SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDEN GÖRÜNMEZ DÜŞMAN; DEMİR EKSİKLİĞİ!’’

Günlük hayatta pek çok insanın karşılaştığı sorunlardan biri olan demir eksikliği, hayat kalitesini olumsuz etkileyen başlıca nedenlerden biri. Eczacı-Homeapat Ezgi Nevçehan, bu konuda önemli bilgiler vererek, demir eksikliğinin nedenlerine ve ciddiyetine dikkat çekiyor.

Demir eksikliği, aşırı yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterir ve genellikle kan kaybıyla ilişkilendirilir. Eczacı-Homeapat Ezgi Nevçehan, "Kan kaybettiğinizde demir kaybediyorsunuz demektir. Vücudunuzda kaybolan demiri yerine koyacak kadar yeterli demir depolanmamışsa, demir eksikliği anemisi oluşur. Bu durum bir hastalık değil, altta yatan başka sağlık sorunlarının bir göstergesidir" diyor.

Eczacı Nevçehan, demir eksikliğine neden olan faktörleri şu şekilde sıraladı;

Şiddetli Adet Kanamaları:Yoğun adet dönemleri demir kaybına neden olabilir.

FolikAsit ve B12 Eksikliği:Vücut için hayati öneme sahip olan bu vitaminlerin eksikliği demir emilimini olumsuz etkileyebilir.

İşlenmiş Gıdaların Fazla Tüketimi: Beslenme düzeninde yeterli demir içeren gıdaların bulunmaması demir eksikliğine yol açabilir.

Mide Asit Salgısının Yetersiz Olması: Yetersiz mide asidi üretimi, demir emilimini azaltabilir.

Kalıtsal Demir Eksikliği: Aile geçmişinde görülen demir eksikliği durumları.

Aşırı Kan Kaybı: Mide ülseri, hemoroid, kaza gibi nedenlerle yaşanan aşırı kan kaybı.

Kafeinli İçeceklerin Tüketimi: Çay, kahve, kola gibi içecekler demir emilimini azaltabilir.

Emilimi Bozan İlaçlar: Bazı ilaçlar demirin vücut tarafından emilimini engelleyebilir.

Nevçehan, demir eksikliğinin teşhisi için hekim kontrolünün önemini vurgulayarak, "Hekim tarafından yapılan testler, sorunun kaynağını bulmak ve doğru tedaviyi uygulamak adına kritik öneme sahiptir" dedi. İdrar testi, tıbbi görüntüleme tetkikleri gibi yöntemlerle, demir eksikliğinin altında yatan diğer sağlık sorunları da tespit edilebilir.

Halkı düzenli sağlık kontrol ve taramalarını ihmal etmemeleri konusunda uyarıda bulunan Nevçehan, "Sağlık, en değerli varlığımızdır. Kontrollerimizi aksatmadan, sorunları erken teşhis ederek daha sağlıklı bir yaşam sürmemiz mümkündür" şeklinde konuştu.


Üsküdar'da "İstanbul Camileri" adlı kitap Nevmekan Bağlarbaşı'nda tanıtıldı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ÜSKÜDAR'DA 'İSTANBUL CAMİLERİ' ADLI KİTAP TANITILDI

İSTANBUL’UN CAMİLERİNİ ANLATAN MUHTEŞEM ESER YILLAR SONRA GÜNYÜZÜNE ÇIKARTILDI

1931-66 YILLARI ARASINDA FOTOĞRAFLANAN 778 CAMİ İKİ CİLTLİK KİTAP OLDU

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ İBRAHİM HİLMİ TANIŞIK’IN 35 YILLIK ÇALIŞMASINI YILLAR SONRA KİTAP HALİNE GETİRDİ

Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği İbrahim Hilmi Tanışık'ın 1931 - 1966 yılları arasında kaleme aldığı ve fotoğrafladığı 778 camiye ait notları içeren "İstanbul Camileri" adlı kitap Nevmekan Bağlarbaşı'nda tanıtıldı.

Üsküdar Belediyesi, şehir kültürüne büyük katkı sağlayacak İbrahim Hilmi Tanışık’ın 1931-1966 yılları arasında kaleme alıp fotoğrafladığı 778 camiye dair notlarını içeren,  İstanbul’un tarihini ve kültürel mirasını yansıtan “İstanbul Camileri” adlı kitap Nevmekan Bağlarbaşı'nda tanıttı. Bu değerli kitabın yanı sıra eserin içinde yer alan orijinal fotoğraf ve dokümanlar da sergilendi. Kokteyl ile başlayan kitap tanıtım gecesine Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in yanı sıra İstanbul il Kültür Müdürü Coşkun Yılmaz, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, yazar, şair ve akademisyen Beşir Ayvazoğlu ile kitabın editörü Fatih Dalgalı ve Üsküdarlılar katıldı. 

Türkmen: “İstanbul’un camilerini anlatan değerli bir eser”

Kitap tanıtım gecesinde konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, on yıllar süren çalışmayı kitap haline getirmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi: 

"Bugün bu mütevazi salonda aslında hep birlikte tarihe tanıklık ediyoruz. Merhum İbrahim Hilmi Tanışık bey, aslında ismi çok da herkesin bildiği bir isim değil. Ama tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin görünmez kahramanlarından birisi. Osmanlının son dönemleriyle cumhuriyetin ilk yıllarında doğmuş büyümüş, eğitim almış değerli bir şahsiyet. Bu nesil, öyle önemli bir nesil ki, hem Osmanlı, hem Cumhuriyet dönemini birbirine bağlayan çok önemli vazifeler icra etmişler. Tarihimiz açısından kültürümüz açısından değerlerimiz açısından köprü vazifesi görmüşlerdir. işte onlardan bir tanesi de. Merhum İbrahim Hilmi Tanışık beyefendidir. Kitap O'nun eseridir. Sizlere tanıtacağımız eserin ilk cildini 1930'larda ikinci cildini 1960'larda hazırlamış. Ama ne yazık ki bu güzel eseri kitaplaştırmaya imkan bulunamamış belirli bir sebeplerle. Benim de içimde bir ukde idi. Bir gün acaba şu İstanbul camileri ile ilgili bir çalışma yapabilir miyiz diye? Bir gün arkadaşlarım çıktı geldi dediler ki başkanım size güzel bir haberimiz var. Nedir o haber? İbrahim beyin torunu Akın Kurtoğlu; kendileri bir şekilde arkadaşlarımızla bağ kurmuş. Ve benim dedemin böyle bir eseri var. Böyle bir çalışması var. Bunu yapsa yapsa ancak Üsküdar Belediyesi yapar diyerek ‘bu eseri bu çalışmayı sizler kitap haline getirmek isterseniz size verebiliriz’ diye torunu bize ulaşmış. huzurlarınıza kendilerine teşekkür ediyorum. Onun sayesinde çok önemli bir tarihi değeri ortaya çıkarmış oluyoruz. Önemli bir hizmet, önemli bir kültür hizmeti.. Bugün siz kıymetli dostlarımızla bu işin gönüllüleriyle, sevdalılarıyla buluşmuş oluyor. 2 çiftlik bir eser toplamda. 778 adet İstanbul'daki camilerle ilgili bir çalışma ilk cildi 400 küsur cami, ikinci ciltte biraz daha az ama toplamda 778 cami ile ilgili bilgiler var. Çoğu ile ilgili fotoğraflar var. Aslına uygun bir şekilde hazırlanmış güzel bir çalışma oldu. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. “

Türkmen: “Üsküdar’daki tüm tarihi camileri restore ediyoruz”

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen konuşmasında Üsküdar ilçesindeki diğer restorasyon çalışmalarına da değindi, “tarihimize sahip çıkıyoruz” dedi. 



“Kitap, aile arşivinden çıkarak artık toplum hizmetine araştırmacıların, tarihçilerin, öğrencilerin, gençlerin hizmetine sunulan bir çalışmaya dönüştü. Üsküdar Belediyesi olarak özellikle son 10 yılda Üsküdar'da neredeyse restore etmediğimiz tarihi eser kalmadı diyebiliriz. Son yaptığımız çalışmalarla inşallah Üsküdar’ımızda 116 tane caminin restorasyonunu seçimlere kadar tamamlamış olacağız. Camilerimizin bir kısmının mülkiyeti Üsküdar belediyesine ait.. Bir kısmı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait.. Bir kısmı vakıflara, bir kısmı da Milli Emlak Genel Müdürlüğüne ait. Ama bu camilerimiz kime ait olursa olsun hepsi bize ait. Hepsi bize ecdat yadigarı, hepsinin restorasyonunu tamamlıyoruz. Bugünlerde eğer Üsküdar sokaklarında gezerken bir şantiye alanı gördüğünüzde bilin ki onlar tarihi camilerimizin ve çeşmelerimizin, hazirelerimizin restorasyonudur. Restorasyonları tamamlamak suretiyle onlara yeni bir ömür katarak medeniyetimizin bu değerlerini ayakta tutmaya devam etmiş olacağız.”

Konuşmalarından ardından tanıtıma katılan davetliler İstanbul’un Camileri kitabından yer alan orijinal fotoğraf ve dokümanların yer aldığı sergiyi birlikte gezdiler. 


27 Aralık 2023 Çarşamba

YENİ YILIN İLK KOMEDİSİ BAŞKAN 5 OCAK’TA VİZYONDA!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



YENİ YILIN İLK KOMEDİSİ BAŞKAN 5 OCAK’TA VİZYONDA! DİREN POLATOĞULLARI, NECİP MEMİLİ, BÜŞRA PEKİN, ŞEFİR SEZER, SALİH KALYON, BÜLENT POLAT...

Yılın komedisi olarak iddiasını ortaya koyan ve seri film olarak yola çıkan Başkan filminin basın. Toplantısı gerçekleştirildi. Dev oyuncu kadrosu ve görkemli prodüksiyonu ile dikkat çekien film, bol kahkahalı bir iki saat vadederek, 5 Ocak 2024’ten itibaren beyazperdedeki yerini alacak. 

Oyunculuklarıyla kaliteli bir seyirlik olarak izleyicinin önüne çıkacak olan Başkan’da Diren Polatoğulları, Necip Memili, Büşra Pekin, Nursel Köse, Şerif Sezer, Füsun Demirel, Bülent Çolak, Sinan Demirel ve Salih Kalyon’un yanı sıra ayrıca Muttalip Müjdeci ,Sadık Gürbüz, Gürberk Polat, Sercan Batık, Gözde Kaya, Nil Eray, Ataberk Tufan, Pamir Kurt, İbrahim Yıldırım, Fatih Yücebağ, Cavit Özer, Sevcan Aldatmaz ve Yunus Emre Orhan adlı yıldız oyuncular da yer alıyor. 

Ovacık Belediye Başkanlığı için adaylıklarını ilan eden Fikri (Diren Polatoğulları) ve Zeynel (Necip memili), başkanlık yarışını komedi lisanı yüksek bir dille anlatıldığı filmin senaristi ve yönetmeni Ulaş Bahadır. A Time Medya / Hale Algan ve Lale Algan’ın yapımcılığını üstlendiği filmin basın toplantısında oyuncular özlenen komedi filminin nihayet izleyici ile buluşacağını ifade ettiler.



Oyuncu Büşra Pekin, ekiple tekrar bir araya gelmenin sevinci içinde olduğunu belirterek, "Biz Tunceli'de 4 hafta bu güzel ekiple vakit geçirdik. Çok güzel bir senaryosu olan, çok güzel bir coğrafyada, şahane bir film çektik. Şehir dışı işlerde ekipler başka türlü kaynaşır. Biz sanırım onun da üstüne çıktık hep beraber. Bir aile gibi olduk. Birbirimizi çok sevdik. Filmde de iki farklı aile ve o ailelerin yakın çevresine hepimiz hayat veriyoruz. Bu lezzeti o dostlukla, o güzel senaryo ve o diyalogların içerisinde verebildiğimize inanıyorum. Çok mutluyum." dedi.

Filme çok inandığını dile getiren Pekin, Ulaş Bahadır'ın çok kıymetli bir senarist ve yönetmen olduğunu ifade etti.

Belediye başkan adayının eşini canlandırdığını kaydeden Pekin, "Çok güçlü bir kadın. Bu mücadelede kocasının, ailesinin ve yaşadığı halkın yanında. Naif, çok tatlı, çok güzel bir kadın ama aynı zamanda kocasının başına bir şey geldiğinde de dişlerini, tırnaklarını çıkarabilen bir Anadolu kadını." şeklinde görüşlerini aktardı.

Oyuncu Necip Memili de başkan adaylarından birini canlandırdığını ve filmin seçimlere yakın vizyona girmesinin "manidar" olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Eğer hizmet istemeyi, bir halkın daha ferah ve rahat yaşamasını siyasete bağlayacaksak, bizim filmimizdeki siyaset sadece bu. Bir başkan kendisine göre bir hayat yaşamak istiyor. Diğeri de 'Halkın arzularına, isteklerine cevap vererek hizmet etmemiz gerekiyor.' diyor. Bizim siyasetle bağdaşacak tek yerimiz bu olabilir ama bizimki biraz daha işin latif şinas tarafı. O yüzden çok ayrılıyoruz. Bu başkanlık sürecinde, iki ailenin başından geçenlerin halka yansımalarını göreceğiz biraz. Çok eğleneceğiz."

Nursel Köse de belediye başkanının eşini canlandırdığını belirterek, "Hacer Donsuz, Ovacık'taki tek sosyete kadın. Tek başına sosyete oluşturan bir kadın. Şahsına münhasır, giyimi, tarzı... Kocasını çok destekliyor." ifadelerini kullandı.

Usta oyuncu Şerif Sezer başkan adaylarından birinin ablasını canlandırdığını söyleyerek, "Benim çok fazla filmim yok. Çok filmde oynamıyorum, oynamayı kabul etmiyorum. Eğer bir şeyi kabul ettiysem ki gerçekten onu sevmiş, çok iyi olacağına inanmışımdır. O yüzden oynamışımdır. Onu bilesiniz." dedi.

"Berber Sefer"i oynayan Bülent Çolak da projeyi 9-10 yıl önceden bildiğini ve film için saçlarını usturaya vurmak durumunda kaldığını dile getirdi. 

Projeyi konuştuklarında öncelikle saçlarını kesmeyi kabul etmediğini vurgulayan Çolak, ancak Tunceli'de çekime gittiklerinde ise usturaya vurmayı kabul ettiğini aktardı. 

İnsanların uzun zamandır beklediği bir film olduğunu sözlerine ekleyen Çolak, "Fragmanı izleyenlerden Vizontele tadını aldık diyenler oldu. Güzel bir tat bu. Bizim filmimizin, bize özgü, çok güzel, özgün bir mizahı var. İnsanlar o tadı özlemiş. Büyük merakla bekliyorlar. Sıcacık bir film oldu bence." diye konuştu.

Yönetmen ve senarist Ulaş Bahadır ise yapımcılara teşekkür ederek, şunları kaydetti:

"Yapımcılarım Hale ve Lale Algan'a çok teşekkür ederim. Erkek egemen bir ülkede, koca yapım şirketlerinin yapamadığını, iki kadın çok güzel bir projeye inandılar, benimle birlikte yolculuğa çıktılar. Çok teşekkür ederim. Çok da güzel bir film armağan ettik bu ülkeye. Bizi yetiştiren, büyüten bu ülkeye biz de ölmeden bir imza attık. Güzel bir şey bıraktık. Tekrar tekrar izlenecek, Yeşilçam filmleri nasıl 40-50 yıl geçti hala izleniyor. Bu da öyle olacak. Evde canınız sıkıldığında, eşinizle kavga ettiğinizde, 'moralimi düzelteyim' diye tekrar izleyebileceğiniz bir şey var. Onun dışında siyaset yapmadan siyaset anlatmayı başarabildik. Çok muazzam bir şeydi."

Gülmeye olan ihtiyacı dile getiren Bahadır, "Bütün oyuncularımız sağ olsun var olsun, senaryomuzu sevdi. İşimize sıkı sıkıya sarılıp hep birlikte aile olduk, bağlandık. Her birimiz ülkemizi çok seviyor, ülkemizdeki insanlar mutlu olsun istiyoruz. Bunun için güldürmeye geliyoruz. Gülmeye çok ihtiyacımız var." ifadelerine yer verdi.

Filmin ikincisinin de geleceğinin müjdesini veren Bahadır, "Hikaye bir seri film hikayesi. İkincisi de gelecek." dedi.

Film 5 Ocak 2024'te sinemaseverlerle buluşacak.

26 Aralık 2023 Salı

Serhat Soğukpınar Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su olarak atandı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Serhat Soğukpınar Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su olarak atandı

Atama Malezya Havalimanları ile IC Holding arasındaki stratejik işbirliğinin nişanesi

Türkiye’nin en büyük ikinci havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı(İSG),Serhat Soğukpınar’ın 26 Aralık 2023 tarihi itibariyle CEO olarak atandığını duyurdu.

Soğukpınar kariyeri boyunca ulaşım sektörünün önde gelen firmalarında uzun yıllar üst düzey yönetici olarak görev yaptı. Soğukpınar’ın ataması Malezya Havalimanları Holding (MAHB) veIC Holding arasındaki stratejik iş ortaklığının önemli bir parçası.

Bu atamanın ve stratejik işbirliğinin, İSG’nin mevcut güçlü yönetiminin etkinliğini daha da artırması bekleniyor.

“Operasyonel mükemmellik yolunda stratejik iş birlikteliği”

MalaysiaAirportsHoldings Berhad Grubu'nun CEO Vekili Mohamed Rastam Shahrom, konuyla ilgili açıklamasında; “Soğukpınar’a aramıza hoş geldin diyoruz. Kendisinin ataması Malezya Havalimanları ve IC Holding arasındaki stratejik işbirliğinin başlangıcı niteliğinde. IC Holding’in havalimanı işletmeciliği konusundaki engin tecrübesi ile hizmette mükemmellik ve sürdürülebilir başarıyı elde etme hedeflerimiz doğrultusunda çalışacağız. Bu iş birlikteliğinin ileriye dönük her iki taraf için de değer yaratmasını ve bizleri ortak hedeflerimize daha da yakınlaştırmasını umuyoruz,” dedi.

MalaysiaAirports ile hayata geçirdikleri bu iş birliği anlaşmasının, Asya bölgesindeki yeni yatırımları açısından önemli fırsatlar sunduğuna ve IC Holding’in bu coğrafyadaki varlığını ve etkinliğini artırma potansiyeli taşıdığına işaret eden IC Holding CEO’su Murad Bayar, konuyla ilgili açıklamasında şunları aktardı: “IC Holding, havalimanı işletmeciliği konusunda uzun yıllara dayanan tecrübesiyle, havalimanı inşaatı ve yönetiminde küresel çapta saygın bir şirket konumunda. IC Holding’in farklı şirketlerinde uzun yıllara dayanan yönetim deneyimiyle Serhat Soğukpınar’ın, yeni dönemde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yönetimine atanması da iki grup arasında bilgi birikim paylaşımı ve potansiyel iş birliği geliştirme konusunda stratejik bir adım özelliği taşıyor. 

Soğukpınar, birçok havalimanı projesinde aktif rol oynadı

Ankara Esenboğa Havalimanı ve Antalya havalimanlarında 20 yılı aşkın süre farklı kademelerde görevler yaparak liderlik deneyimi kazanan Soğukpınar, 2015'ten 2019 yıllına kadar Antalya Havalimanı’nda CEO olarak görev yaparak havacılık sektöründeki tecrübesini daha da artırdı. IC Holding'deki görevi süresince çok sayıda önemli projede yer alan Soğukpınar, İzmir Adnan Menderes Havalimanı dış hatlar terminali, Antalya Havalimanı 2. pist ve dış hatlar terminali ile Ordu-Giresun Havalimanı inşaatlarına da katkıda bulundu. Soğukpınar, halen aralarında Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, Sakarya Karasu Limanı Yatırım ve İşletmesi, Kuzey Ege Otoyolu   işletmesi, İstanbul Lojistik Park Yatırım ve İşletmesi gibi kritik altyapı şirketlerinin yönetimini yapan IC Holding Ulaştırma ve Altyapı Grup başkanlığı yapmaktadır.

Havalimanı yapım ve işletmeciliğinde deneyimli iş ortağı

Havalimanı inşaatı ve yönetimi konusunda küresel ölçekte önemli deneyim ve başarılara sahip olan IC Holding, inşaat alanında İzmir Adnan Menderes Havalimanı dış hatlar terminali, Antalya Havalimanı ikinci pist ve dış hatlar terminali, Ordu-Giresun Havalimanı gibi Türkiye'de önemli projelere imza attı. Ulusal sınırların ötesine geçerek Bulgaristan'da Varna ve Burgaz, Rusya'da Pulkova ve Suudi Arabistan'da Riyad havalimanlarını inşa etmiş olan grup ayrıca, son olarak Vietnam’daki LongThanh Havalimanı'nın yapımı ihalesini kazandı. Operasyon açısından da Antalya Uluslararası Havalimanı'nı başarıyla yönetmiş olan IC Holding, havalimanı işletmeciliği konumunu dünya çapında genişletmeyi hedefliyor. 


Çırağan Palace Kempinski İstanbul CondéNastTraveler’ın“The Gold List2024’’ Listesine Türkiye’den Tek Otel Olarak Seçildi


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Çırağan Palace Kempinski İstanbul CondéNastTraveler’ın“The Gold List2024’’ Listesine Türkiye’den Tek Otel Olarak Seçildi

Tüm zamanların en prestijli seyahat yayınlarından CondéNastTraveler’ın dünya çapında en iyi otel ve resort’ları belirlediği “The Gold List 2024”e Çırağan Palace Kempinski İstanbul, Türkiye’den seçilen tek otel oldu. Farklı kıtalarda dünyanın prestijli otel ve resort’larının CondéNastTraveler editörlerince değerlendirildiği ve her yıl seyahatseverlerin merakla beklediği “The Gold List” bu yıl dünyadan tam 68 eşsiz oteli seçti. Dünya’nın en iyileri listesine Türkiye’den tek otel olarak giren Çırağan Palace Kempinski, otel bölümünde yaptığı oda, restoran ve lobi yenilemesiyle büyük beğeni kazanarak, yeni yıla daha da görkemli bir giriş yapıyor.

2023 yılına birbirinden prestijli bir çok ödül sığdıran Çırağan Palace Kempinski İstanbul; dünyanın en önemli seyahat dergilerinden Travel + Leisure’ın“Dünyanın En İyi 500 Oteli Listesi”ne girdi ve Readers’ 3 FavouriteHotels in İstanbul’da “Okurların İstanbul’daki Favori 3 Otelinden Biri” seçildi. Dünya genelindeki ultra lüks otelleri hedefleyen Ultra travel Collection Seyahat Ödülleri “TheULTRAs ödül programında “Avrupa’nın En İyi Oteli”, lüks otel, restoran ve spa’ları global ölçekte değerlendiren Forbes Travel Guide’ın 2023 Star Awards’ında“Beş Yıldız”, seyahat endüstrisinin en prestijli ödül programı World Travel Awards’ta“Avrupa’nın Lider Oteli 2023”, “Türkiye’nin Lider Otel Süiti: Sultan Süit”, “Türkiye’nin Lider Lüks Oteli”, “Türkiye’nin Önde Gelen Kültürel Miras Oteli” ve “Dünyanın Önde Gelen Kültürel Miras Oteli”,  spa endüstrisinin en prestijli ödül programlarından World SpaAwards’ta ise “Türkiye’nin En İyi Otel Spa’sı” ödülünü almaya hak kazandı.Çırağan Sarayı, CondéNastTraveler Readers’ Choice Ödülleri’nde de Türkiye’nin en iyi otelleri arasında gösterilmişti. Fark yaratan markaları ödüllendiren E-Ticaret Zirvesi, Pazarlama Türkiye Platformu tarafından da “Yılın En İyi Otel Markası” ödülüne layık görüldü. Kempinski Otelleri’nin düzenlediği İş Geliştirme Konferansında otelin Kurumsal İletişim ve Pazarlama ekibi tüm dünyadaki Kempinski Otelleri içinde “En İyi Kurumsal İletişim ve Sosyal Medya Ekibi” ödülünü almaya hak kazanırken, lider pazarlama yayını Marketing Türkiye dergisinin düzenlediği Sosyal Medya Ödülleri’nde“Sosyal Medya Otel’’ kategorisinde bu yıl da ödül alarak dijital alanda da gücünü gösterdi.  

Birbirinden Prestijli Gastronomi Ödülleri

Gastronomi alanında, birbirinden prestijli ve kıymetli ödüller otelin imza restoranı Tuğra’nın oldu. Tuğra,2023 yılında dünyanın en prestijli gastronomi ödülü Michelin Rehberi’nin “Tavsiye Edilenler” listesine adını yazdırırken, 2024 Michelin Rehberi yetkililerince bir kez daha “Tavsiye Edilenler” listesine dahil edildi ve “Servis Ödülü” kazandı.Ayrıca dünyanın en prestijli gastronomi değerlendirme sistemlerinden biri olan Gault&Millau tarafından da Tuğra Restoran, Emre İnanır önderliğinde Chef’sTables  kategorisinde 2 şapka almaya hak kazandı. Tuğra’nın Restoran Müdürü İsmail Kahveci En İyi Restoran Müdürü ünvanını alırken, özel ödül kategorisi “En İyi Hospitality Ödülü’’ alanında da otelin Genel Müdürü Ralph Radtke ödülü teslim aldı. Aynı zamanda, dünyanın en kapsamlı seyahat sitesi TripAdvisor’ınTravelers’ ChoiceÖdülleri’nin kazananları arasında hem Çırağan Palace Kempinski İstanbul hem de Tuğra Restoran yer aldı. Tuğra Restoran, yeme içme endüstrisinin en seçkin ödül programlarından World CulinaryAwards’ta“Türkiye’nin En İyi Otel Restoranı” ödülünü alarak ödüllerle dolu bir yılı tamamladı. 



Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü Ralph Radtke, otelin layık görüldüğü ödüllerle ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi:“2023 yılı otelimizin odaları ve restoranlarını yenileyerek büyük bir heyecanla karşıladığımız ve yıl içerisinde tüm dünyadan misafirlerle yenilenen otelimizi tanıştırdığımız bir yıl oldu. Böylesinde önemli bir yılda bu ödüllerin gelmiş olması da tüm ekibimiz için muhteşem bir motivasyon yarattı. Çırağan Palace Kempinski İstanbul tüm tanıtım faaliyetlerinde önceliği her zaman destinasyona yani Türkiye ve de İstanbul’a vermiş, bu konuda da dünyada önemli bir temsilcidir. Bu ödüllerle adımızın duyulması Türk turizmi adına da bize ayrıca gurur veriyor. Bizi bu önemli ödüllere layık gören ulusal ve uluslararası tüm kurumlara ve değerli misafirlerimize gönülden şükranlarımızı sunuyoruz.’’ 


Kamyonlar 10 gün çalışmazsa hayatımız nasıl etkilenir?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kamyonlar 10 gün kontak kapatırsa, ülke adeta yoğun bakıma girmiş gibi olur

Kamyonlar 10 gün çalışmazsa hayatımız nasıl etkilenir? 

Kamyonların, hayatımızın idamesi için ne kadar kritik bir role sahip olduğu gerçeğininne kadar farkındayız? Kamyonların çalışmayacağı10 günlük bir süreç, hayatımızı ciddi anlamda etkiler. Kamyonların olmayacağı 10 gündeadeta felç durumu yaşanacağını ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:

“Kamyonlar kontak kapattığında, 10 gün içinde adeta yoğunbakıma giren ülke, kamyonlar yeniden sefere başladığında en erken 3 ayda tekrar normalleşebilir. Unutmayalım ki, eğer kapınıza bir ürün teslim ediliyorsa veya marketten bir ürünü satın alıyorsanız veya doktora gittiğinizde size bir tedavi uygulanıyorsa, bu ürünleri size bir “kamyon” getiriyordur.” dedi. 

Doğru yük ve doğru kamyonların istenilen yer ve zamanda akıllı eşleşmesini sağlayan global lojistiğin dijital platformu Tırport’un Başkanı Dr. Akın Arslan, kamyonların olmayacağı 10 günü değerlendirerek, şunları anlattı. 


Kamyonların olmayacağı 10 gün, bizleri neler bekleyecek?

1.GÜN:

Günlük süt ve ekmeklerin dağıtımı zorlaşır, kargo teslimatları gerçekleşemez, günlük tedarik edilen market ürünlerinin sevkiyatları yapılamaz.

2.GÜN:

Marketlerin günlük tedarikleri durma noktasına gelir. Yakıt istasyonları, yakıt stoklarını bitirmeye başlar. Tedarik sıkıntılarının halk tarafından duyulmasıyla marketlere ve yakıt istasyonlarına stok amaçlı hücum başlar. Yakıt istasyonlarında kısıtlamalara gidilir, yer yer kuyruklar görünür.

3.GÜN:

İçilebilir ambalajlı suya, bebek bezi, mama vb. kritik ürünlere erişim oldukça güçleşir, marketlerdeki raflardaki boşluklar dikkat çeker. Et ve süt ürünleri fabrikaları, üretimleri durdurmak zorunda kalırlar. Bazı yakıt istasyonlarında,stoklarının bitmesi ve yeni yakıt tedarik edilememesi nedeniyle kapanmalar başlar. Marketlerde günlük hiçbir ürün kalmaz.

4.GÜN:

Yaşanan akaryakıt tedariği sıkıntısı, toplu taşımada ve servis araçlarında, sıkıntılar doğurmaya başlar.İnsanlar okula, işe giderken zorlanırlar, aksamalar olur. Marketlerdeki raflar büyük oranda boşalmaya başlar. Kâğıt ve temizlik ürünleri kıtlıklar oluşur. Tarla/seralardaki ürünler toplanamaz hale gelir. Hallerdeki taze gıdalar bulundukları yerde zayi olmaya başlar. Hastanelerde hijyen sorunları başgösterir. İlaç ve tıbbi sarf malzemesi yetersizliği ortaya çıkar.  Hastanelerde hizmetlerde aksaklıklar dikkat çeker. 

5.GÜN:

Ambalajlı içme suyuna erişim çok güçleşir, hotel/restoran vb. yerler, gıda tedariği ve hijyen sorunları nedeniyle kapanmak ile karşı karşıya kalır, eğitime devam edilemez, hastanelerde sağlık hizmetleri ciddi aksar.Endüstriyel üretim sorun yaşanmaya başlar.Sokaklarda asayişi sağlamanın güçleşmesi sorunları ile karşı karşıya kalınabilir.

6.GÜN:

Artık, marketlerin raflarında gıda-dışı ürünlerin dışında hiçbir şey kalmaz. Ambalajlı su bulunamaz. Su fabrikaları sevkiyat yapılamadığından üretimlerini durdurmak zorunda kalırlar. Şehirlerde, fosil yakıtlarla çalışan otobüs ve minibüsler garajlara çekilir. Toplu taşıma,metrolar hariç büyük oranda sekteye uğrar. Ülke genelinde inşaat faaliyetleri durma noktasına gelir. Demir-çelik gibi ağır sanayi, otomotiv gibi ana sanayi dallarında üretime ara verilmesi planlanmaya başlar. Seri üretimler, genel olarak zarar görür. 

7.GÜN:

Polis güçleri yetersiz kalır, ordu güçleri şehirlerdeki yağma ve ayaklanmaları kontrol altına alabilmek için devreye girmeye başlarlar. Halk kırsal alanlara gitmeye çalışır. Bankalar güvenlik riskleri nedeniyle görevlerini yapamaz hale gelirler, emniyetli olmadığından şubeler kapatılır. Halktan taşrada yerleri olanlar şehirleri hızla terk ederek köylerine dönmeye çalışırlar. Yakıt karaborsaya düşer. Gıdaya ve ambalajlı suya erişim çok sınırlı hale gelir. Ülke genelinde büyük oranda üretim durur. Herkesin tek derdi, hayati idame olur.

8.GÜN:

Ülke genelindeki tüm marketler kapanır, fırınlar yeterli un ve maya stokları kalmayacağından üretimi büyük oranda durdururlar. Un, meyve, domates gibi ürünler tedarik edilemediğinden makarna ve diğer gıda üretim fabrikaları üretimlerini komple durdurmak zorunda kalırlar. Asayiş ülkenin bir numaralı gündemi haline gelir.

9.GÜN:

Devlet kurumlarının elindeki araç ve imkanlarla halkın kısıtlı olarak beslenebilmesi için 7/24, ordu himayesinde seferberlik sürecine geçilir. Devletin organizasyonuyla kontrollü üretim ve dağıtım başlar. Ordu’nun kıta yükü stokları kullanılmaya başlar. Ailelere güvenlik güçleri nezaretinde karne bazlı gıda ve hijyen ürünler teslim edilir. Şehirlerden köylere göç hızlanır. 

10.GÜN: 

Ülkede artık sıkıyönetim ve seferlik süreci vardır. Gıda ve yaşam için zorunlu ürünlere erişim, tamamen kontrollü hale gelir. Otoritelerin onaylamadığı hiçbir araç yakıt alamaz. Toplu taşıma biter, sağlık gibi zorunlu hizmetler ordu himayesinde oldukça güç koşullarda yerine getirilmeye başlar. 


25 Aralık 2023 Pazartesi

İki sektör devi yeni bir ortaklığa imza attı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DEDEMAN VE TÜRK HAVAYOLLARI’NDAN UÇURAN İŞ BİRLİĞİ

İki sektör devi yeni bir ortaklığa imza attı

Dedeman Hotels & Resorts International, Türk Hava Yolları ile yepyeni bir projeye imza attı. İki marka arasında gerçekleşen iş birliği ile Loyal Club üyesi misafirler gerçekleştirdikleri her konaklama üzerinden Türk Hava Yolları Yolcu Programı Miles&Smiles kapsamında mil kazanabilecek. Kampanya; Türk Hava Yolları’nın sadakat programı içerisinde yer alan en büyük yerli otel zinciri Dedeman’ın, ülke genelindeki seçili otellerinde geçerli olacak. 

Bu kapsamda; Türk Hava Yolları Miles&Smiles üyeleri Dedeman’ın ülke genelindeki hizmete açık 25 otelinde gerçekleştirecekleri konaklamalarda 500 mile kadar mil kazanabilecek. Her otel için özel olarak belirlenen miller, konaklama sonrası ziyaretçilerin Miles & Smiles üyelik hesaplarına eklenecek. 



“Dedeman Misafirlerini Seyahatlerinin Her Aşamasında Ayrıcalıklı Kılmak İstiyoruz”

Misafirlerinin talep ve beklentilerini göz önünde bulundurarak markalarla gerçekleştirdikleri iş birliklerinin kapsamını sürekli geliştirdiklerini belirten Dedeman Hotels & Resorts International İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sinan Mısırlı: “Ülkemizin lider otel zinciri Dedeman olarak havayolu taşımacılığında dünya markası olan Türk Hava Yolları ile yeni bir ortaklığa adım atmaktan mutluluk duyuyoruz. 

İş birliğimiz kapsamında sadakat programımız Dedeman Loyal Club üzerinden, Miles&Smiles üyelerine sunduğumuz tüm avantajlar, misafirlerimizin beklentilerini karşılama konusunda hep bir üst seviyeye ulaşma vizyonumuzla birebir uyum içerisinde. Hedefimiz, Dedeman misafirlerinin yalnızca konaklamaları sırasında değil, seyahatlerinin her aşamasında kendilerini ayrıcalıklı hissetmeleri. Dedeman markası olarak; kuruluşumuzdan bugüne müşterilerimize her adımda Dedeman misafirperverliğini yaşatmak ve onlara genel hizmet anlayışının ötesinde bir deneyim sunmak bakış açımızın temelini oluşturuyor.

Bu kapsamda Türk Hava Yolları bizim için sadece bir iş ortağı değil, misafir memnuniyeti odaklı bu çalışmamızda oldukça profesyonel bir çözüm ortağı oldu.İş birliğimizin uzun süre devam etmesini temenni ediyoruz” dedi


TÜRKİYE’NİN ENERJİ PROELERİ, 10’UNCU KEZ “ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ” TÖRENİNDE ÖDÜLLENDİRİLDİ


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜNÜN, EN ÖNEMLİ ULUSLARARASI BULUŞMA PLATFORMU OLAN ICCI – ENERJİ VE ÇEVRE KONFERANSI VE FUARI, BU YIL 10’UNCU KEZ “ENERJİ ÖDÜLLERİ” İLE SEKTÖRÜN ORJİNAL VE İLERİ TEKNOLOJİ PROJELERİNİ, YATIRIMLARINI ÖDÜLLENDİRDİ. 

TÜRKİYE’NİN ENERJİ PROELERİ, 10’UNCU KEZ “ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ” TÖRENİNDE ÖDÜLLENDİRİLDİ

Türkiye Kojenarasyon Derneği (KOJENTÜRK) ve Sektörel Fuarcılığın iş birliği ile TG EXPO Fuarcılık tarafından organize edilen, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK tarafından desteklenen Türkiye’nin en önemli ve en büyük Uluslararası Enerji buluşması olan ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konfernası, bu yıl 10’uncu kez Türkiye’nin Enerji Projelerini, yatırımlarını ve Teknolojilerini ödüllendirdi. Ankara’da düzenlenen görkemli ödül törenine ilgi ve katılım yüksek oldu.

Enerji alanında özverili çalışmaları teşvik etmek amacıyla, ilk kez 2011 yılında düzenlenen ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ” , her yıl eklenen yeni kategorilerle daha güçlenirken, yüksek başvurularla da sektörün en önemli buluşma platformu haline geldi.  Türkiye’de ve dünyada en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen Enerji sektörünün İnovatif gelişimi ve dünya standartlarında yeni yatırımlarını teşvik etmeyi amaçlayan ICCI Enerji Ödülleri, ileri vadede yapılması planlanan projeleri ve hizmetleri de teşvik ediyor. 

Bu yıl, 10 ayrı kategoride verilen ödüller, Türkiye’nin Enerji alanında uzman akademisyenleri, bürokratları ve iş dünyası temsilcilerinden oluşan güçlü jürisinin titiz çalışmaları sonucunda sahiplerini buldu. 

ICCI 2023 – Uluslararası Enerji ve Çevre  Fuarı ve Konferansı’nın ardından Ankara’da düzenlenen törenle “ICCI Enerji Ödülleri” sahiplerini buldu. Bu yıl 10 Kategoride değerlendirilen ve ödüllendirilen Enerji sektörünün en önemli buluşma platformu ICCI  Enerji Ödülleri törenine, enerji bürokrasisi, sektörün üst düzey yetkilileri, çok sayıda kamu üst düzey yetkilisi, akademik ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve enerji sektörünün önde gelenprofesyonelleri katıldı. Yenilenebilir Enerji Santralleri, Hibrit Santraller, Kojenarasyon Santralleri, Inovatif  Teknolojiler, Yerel Teknoloji Üreticileri ve Hidrojen Teknolojileri olmak üzere 5 Ana başlık altında yarışan projeler, kendi içlerinde yer alan alt alanlarla birlikte toplam 10 kategoride ödüllendirildi. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önem arzeden ve hızla büyüyen “Yenilenebilir Enerji Santralleri” ana başlığı altında;



Rüzgar Enerjisi Santralleri

Güneş Enerjisi Santralleri

Hidroelektrik Santralleri

Jeotermal Enerji Santralleri

Biyokütle Enerji Santralleri 5 ayrı kategoride ödül verildi. 


CEM ŞENEL : “ENERJİ SEKTÖRÜNÜN İNOVATİF VE TEKNOLOJİ ALANINDA BÜYÜMESİNE KATKIDA BULUNMAYI VE TEŞVİK ETMEYİ AMAÇLIYORUZ”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK tarafından desteklenen ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı kapsamında, 2011 yılından itibaren düzenlenen ve bu yıl 10’uncu kez Ankara’da gerçekleştirilen ICCI Enerji Ödülleri Töreni’nde konuşan TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel, “ICCI Fuarımız’ın bir parçası olarak, 2011 yılından bu yana ICCI Enerji Ödülleri’ni de sürdürüyoruz. Cumhuriyetiminiz 100’üncü yılını idrak ettiğimiz bu özel senede, TG EXPO, 3 sene önce  ICCI Uluslararası Enerji Çevre Konferansı ve Fuarı’nı düzenleyen Sektörel Fuarcılık firmasını bünyesine kattı. Alanında en eski ve en istikrarlı platformu olan ICCI Enerji Çevre Konferansı ve Fuarı, TG EXPO’nun uluslararası vizyonu ve tecrübeli ekibinin de katkılarıyla büyüyerek daha etkin ve güçlü bir konuma ulaştı” dedi. 

Dünya enerji piyasasının en sıcak coğrafyasında yer alan Türkiye’nin kısa vadede bölgesel ticaret olanaklarını arttırması, yeni yatırımlarla enerji endüstrisini büyütmesi ve teknolojik dönüşümü entegre etmesi için ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansının çok önemli bir rol üstlendiğini söyleyen Cem Şenel, “Fuarlar, “bacasız ticaret” ve “Misafirsiz Ticaret olarak tüm dünyada artık çok önemli bir konuma ulaştı. Enerji, gıda, kozmetik, tekstil, mermer, otomotiv yan sanayi, yapı-inşaat, restorasyon, müzecilik, otel-konaklama gibi sektörlerde dünyanın en önemli uluslararası fuarlarının Türkiye katılımını üstlenen TG Expo olarak uluslararası deneyimlere sahip güçlü bir kadroya sahibiz.  Uluslararası alım heyetleri, ticari ataşeliklerin ve sektörün ulaşmak istediği dünya firmalarının yetkililerinin Türkiye’de ki fuarlara katılımını birinci öncelik olarak görüyor ve bunu başarıyla hayata geçiriyoruz. 5 kıtada 35’ten fazla ülkede Türk firmalarının uluslararası pazarlarda ürünlerini tanıtmalarını ve ticaret hacimlerini genişletmelerine destek olan çalışmalar yapıyoruz. İhtisas Fuarlarının, Türkiye’nin ihracatını arttıracak en önemli fırsatları yarattığını üzerine basarak söylemek istiyorum. Fuarlarımızın tamamı, katılımcı ve ziyaretçi profili, ürün kategorileri ve özel programları ile ağırlıklı olarak hedef sektörlerin profesyonellerine hitap ediyor. Uluslararası fuar olmak için Türkiye dışından katılımcı sayısı artmalı. Bu nedenle, ICCI Enerji Ödülleri gibi sektörün başarılarını öne çıkaran, sektörü yarışa sokan ve en önemlisi inovatif, teknoloji projelerini, hizmetleri ödüllendiren organizasyonlar büyük önem taşıyor. Enerji sektörüne yapılan hizmetleri ve katkıları desteklemek amacıyla verilen enerji ödülleri, ileri vadede de yapılacak projeleri ve hizmetleri teşvik etme amacı taşıyor” Şeklinde konuştu.

YEŞİL VE YENİLENEBİLİR ENERJİ, TÜM DÜNYADA DÖNÜŞÜMÜ ZORUNLU KILIYOR

Pandemi süreci ve daha sonra gerçekleşen Rusya – Ukrayna savaşı ile birlikte tüm dünyada Yeşil Enerji ve Yenilenebilir Enerji kaynaklarına dönüşümün kaçınılmaz bir hale geldiğini ifade eden KOJENTÜRK Başkanı Yavuz  Aydın, konuyla ilgili şu bilgileri verdi : “2023 yılı için düzenlediğimiz geçtiğimiz 10 yıldan bu yana gerçekleştirdiğimiz ICCI Enerji ödülleri bu yıl, 10 ayrı kategoride verildi. 10 kategoriyi bu yıl şu şekilde belirledik; ilk 5 kategori, yenilenebilir enerjinin farklı alanları. Rüzgar, Güneş, Jeotermal, biyokütle ve hidro elektrik gibi. Bu yıl yeni eklediğimiz bazı alanlar var. Bunlardan biri hidrojen teknolojileri. Diğeri, inovatif uygulamalar. Geçtiğimiz yıl ödül verdiğimiz yerli teknoloji üreticilerine de bu yıl bir ürün kategorisinde ödül vereceğiz. Bu yıl, toplam 10 kategoride ödüllendirmemiz olacak. Gerçekten ülkemizin alt yapısına, enerji üretimine katkıda bulunan başarılı projeleri, bu şekilde jürimizin değerlendirmeleri sonucunda halkımızla paylaşıyoruz. Özellikle, bu platformda ülkemizin başarılı projelerini paylaşmaktan çok memnunuz”

Türkiye’de de büyük oranda Yenilenebilir Enerji  ve Yeşil Enerjiye yönelik dönüşümün hızlandığını anlatan Yavuz Aydın; “ Biliyorsunuz, özellikle birbiri arkasına gelen Pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna savaş süreci, bu aşamada pandemi sürecinde belirlenen enerjide yeşile yönelik, yenilenebilir kaynaklara yönelik dönüşümü çok farklı şekilde etkiledi.  Türkiye’de artık, her yeni projeden yaklaşık  yüzde 75’i  yenilenebilir enerjiden oluşuyor. Artık çok seçici alanlar hariç fosil enerji yok denecek kadar az. Güneş enerjisi çok iyi ilerliyor. Güneş enerjisi kurulum kapasitesi, 2024’ün ortalarında veya en geç sonunda rüzgar kapasitesini geçecek gibi görünüyor ve daha da artacak. Ülkemizin, yeni yeni ilave kapasiteler yaratması gereken alanlar Jeotermal ve Biokütle alanları. Bu alanların, güçlü desteklere ihtiyacı var. Yapılan teşvikler var ama en büyük sorun finansman ihtiyacı şu anda. Finansman ihtiyacı çözüldüğü takdirde 2024 yılı ve sonrasında biz çok yeni teknoloji yenilenebilir enerji projeleri göreceğiz. Hatta Hidrojen ile ilgili de yeni yatırımlar hızlanacak” dedi.  


RUSYA UKRAYNA SAVAŞI’NIN YARATTIĞI YAPTIRIMLARIN NETİCESİNDE TÜRKİYE’DE TRAKYA’DA BÜYÜK ÖLÇEKLİ BİR DOĞAL GAZ PROJESİ HAYATA GEÇİYOR

Fosil kaynaklı Enerjilerin azalmakla birlikte yine de devam ettiğini söyleyen KOJENTÜRK Başkanı Yavuz  Aydın; “Ülkemizde biliyorsunuz uzun süredir yeni fosil kaynaklı proje yok idi.. Trakya bölgesinde büyük ölçekli bir Doğalgaz projesi hayata geçecek. Bu biraz Rusya – Ukrayna savaşının yarattığı yaptırımların iptal ettiği bir proje sonucu gerçekleşiyor. Tabii, büyük planlı bir Fosil projesi yakın zamanda olmasa da, önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde olacak gibi. Bu arada, nükleer santralimizde de 2025-2026 yıllarında birinci modülle işletmeye başlanacak. Birinci Modülün devreye girmesi,  ülkemizin nükleer enerjide de var olduğunun birinci ispatı oluyor. Güneş enerjisi çok hızlı büyüyor. Güneş enerjisinin her türlü teknolojilerini sadece foto voltaik Paneller, karasal ve yüzer floatingguest dediğimiz türdeki uygulamaları da göreceğimizi bekliyorum. Türkiye’nin arazi yönünden de, güneş radyasyon ölçümleri yönünden de çok müsait olduğu bazı bölgelerde de , güneşin daha teknolojik inovatif uygulamaları solar termal, konsantre solar power uygulamalarının da olacağını düşünüyorum. Hidrojen, çok hızlı gelişiyor. Hidrojen konusunda da, ülkemizin yakın dönem için yapılan strateji planlamalarına baktığımızda gerçekten önemli rakamlarda Hidrojen rakamları konmuş durumda. Enerji depolamada çok büyük bir talep ve yatırım iştahı var.  Enerji depolama çok artacak ve Hidrojen’in buna eşlik ederek büyüyeceğini bekliyorum. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte 2030-2035 arasında, biz o dönemi özellikle hem net sıfıra karbon emisyonun azaltılmasında ki çabalarda önemli noktalar geleceğimizi, Enerji depolama olsun, Hidrojen olsun gerekli noktalara geleceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu. 


YERLİ TEKNOLOJİLERİ TEŞVİK EDEN “ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ”, GELECEK YIL START UP PROJELERİ İÇİNDE BİR KATEGORİ AÇMAYI PLANLIYOR


ICCI Enerji Ödülleri Jüri Başkanı  Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Enerji sektöründe ki yerli teknolojilerin başarılarını daha fazla teşvik etmeye jüri üyelerinin çok önem verdiğinin altını çizdi ve şunları söyledi :  Bu bir yarışma. Burada, izninizle gelecek seneki adaylıklarınızı da dikkate alarak neden ödül almalısınız sorusu en önemli sorumuzdu. Özellikle, bilim ve teknolojiye dayalı özgün projeleri çok önemsiyoruz. Bazı kategorilerde az başvuru aldık. En fazla başvuruyu İnovatif uygulamalar kategorisi aldı ve yerli teknoloji alanlarında da gayet büyük bir ilgi vardı.  Gelecek yıl, Start Up projeleri içinde bir kategori düşüncemiz var. İşletmede olan santrallerde gerçekleştirilen modernizasyon, kapasite artışı, verimlilik artışı projeleri içinde ayrı bir kategori konumlandırmayı planladık. Bu yıl, ülkemizin coşan yenilenebilir kaynağı Güneş ile ilgili ödüle layık proje bulamamış olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Gelecek yıl, Güneş enerjisinde daha iyi projeler bekliyoruz. 


10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ KAZANANLAR


10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Rüzgar Enerji Santralleri Kategorisi

 İş Enerji Yatırım A.Ş. Göktepe RES

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Hidroelektrik Enerji Santralleri Kategorisi 

Çoruh Gıda Enerji Üretim A.Ş. Bayburt Micro HES

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Jeotermal Enerji Santralleri Kategorisi 

Gürmat Elektrik Üretim A.Ş. Efe 8 JES 

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Biyokütle Enerji Santralleri Kategorisi 

Oltan & Köleoğlu Enerji Karaman BES

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Hibrit Santraller Kategorisi

 Zorlu Enerji Alaşehir JES & GES

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Kojenerasyon Santralleri Kategorisi 

Kazan Soda Elektrik Üretim A.Ş. Kazan Soda Kojenerasyon Santrali

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ İnovatif Uygulamalar Kategorisi 

VTC Enerji A.Ş. V- Gen Yazılım 

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Yerel Teknolojiler Kategorisi 

Kalyon PV Yerli Güneş Teknolojileri Entegre Fabrikası 

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Hidrojen Teknolojileri Kategorisi 

TÜBİTAK - MAM PEM Tipi Elektrolizör Geliştirilmesi


ANA EKİPMAN ÖDÜLLERİ


10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Rüzgar Enerji Santralleri Kategorisi Ana Ekipman Ödülü 

Enercon

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Hidroelektrik Enerji Santralleri Kategorisi Ana Ekipman Ödülü Mikrohes Teknoloji Enerji San. ve Tic. A.Ş.

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Biyokütle Enerji Santralleri Kategorisi Ana Ekipman Ödülü 

Mimsan Enerji

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Hibrit Santraller Kategorisi Ana Ekipman Ödülü 

ZES Solar

10. ICCI ENERJİ ÖDÜLLERİ Kojenerasyon Santralleri Kategorisi Ana Ekipman Ödülü 

Siemens


E-İhracatın Kalbi İMES’te Attı Konunun Uzmanları E-İhracatı konuştu

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


E-İhracatın Kalbi İMES’te Attı Konunun Uzmanları E-İhracatı konuştu

Farklı alanlardan önemli platform çalışmalarına imza atan Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) önderliğinde, İMES Sanayi Sitesi’nde “e-İhracat Semineri” düzenlendi. Türkiye'deki firmaların e-ihracatla dünyaya açılabilmelerine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen seminerde, ticaretin önde gelen isimleri bir araya geldi.  YAPDER Başkanı Celal Toprak yönetiminde yapılan seminerde, İMES Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar ve Envoyo Teknoloji Kurucu Ortağı Gökhan Akar açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Envoyo Teknoloji Operasyon Direktörü İpek Güler ve Envoyo Teknoloji Satış Direktörü Almıla Demirdağ, e-ihracat süreçleri konusunda katılımcı firma temsilcilerini bilgilendirerek, e-ihracatın tüm altyapısına kadar birçok konuya değindi.

 Medya sektörü olarak dijitalleşmek için çaba ve gayret içerisinde olduklarını söyleyen Celal Toprak, e-ihracatın günümüzde küresel ticaret ortamında giderek daha fazla önem kazandığına değindi.

 Genç girişimciler üretim ve ihracat süreçlerinde daha aktif ve daha gayretli olduklarını düşündüğünü söyleyen İMES Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar “Amerika’da okuyan ve Türkiye’ye dönen bir genç girişimcimiz var ismi Emir Öztürk. İMES’te firmasını kurdu ve şu anda Amerika'ya ihracat yapıyor. Bu aslında genç girişimcilerimiz için önemi bir örnek niteliğinde” dedi.

Türkiye’de ihracatın arttığını ve potansiyelin çok yüksek olduğunu vurgulayan Envoyo Teknoloji Kurucu Ortağı Gökhan Akar, “İhracatımızın potansiyeli oldukça yüksek fakat E- İhracatta bu durum öyle değil. Türkiye’nin kalkınması için katma değerli ihracat yapmalıyız. Üreticilerin katma değeri sağlamak için de online pazarlara açılmaları gerekiyor. Amacımız E-ihracat pazarının artması için, firmalara dokunmak ve firmaların o alandaki farkındalığını arttırmak.” şeklinde konuştu.

 


E-ihracatta başarılı olmak için doğru ürün ile doğru ülkede, doğru platformlarda satışın mümkün olduğunu belirten Envoyo Teknoloji Satış Direktörü Almıla Demirdağ, "Üreticilerin doğru ürünü, doğru pazarı, doğru ülkeyi seçebilmeleri ve çeşitli pazarlama faaliyetleri ile o ülkede farkındalık yaratabilmeleri için çalışıyoruz" dedi.

 E-ihracatın aslında sınırlar ötesi bir ticaret olduğunu belirten Envoyo Teknoloji Operasyon Direktörü İpek Güler, “Dünyada 3,5 trilyon dolar pazardan bahsediliyor ve Türkiye olarak bunun sadece bir milyar dolarını gerçekleştirmişiz.  Büyümenin bu iğmeyle ilerlediğini düşünürsek, aslında çok büyük bir potansiyelle e-ihracatta ve e-ticarette var olabiliriz” dedi.

 Soru cevap şeklinde devam eden ve oldukça verimli geçen bilgilendirme toplantısının sonunda katılımcılara bir de sertifika takdim edildi.


24 Aralık 2023 Pazar

Temaslı ödeme mi temassız ödememi daha güvenli?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Temassız ödemelerinizi daha güvenli hale nasıl getirebilirsiniz?

Temaslı ödeme mi temassız ödememi daha güvenli?

Hızla yaygınlaşan temassız ödeme yöntemleri daha pratik, kolay ve hızlı olduğu için tercih ediliyor. Siber güvenlik şirketi ESET kullanımı artan temassız ödemelerin geleneksel ödeme yöntemlerinden daha güvenli olup olmadığını inceledi, önerilerini paylaştı. 

Yakın alan iletişimi olarak adlandırılanNFC,2010’ların ikinci yarısında kablosuz teknoloji ve yeni bir ödeme standardı olarak ortaya çıktı. Bu teknoloji sayesinde, orijinal çip tabanlı kartlar daha da kullanışlı hale geldi. Kartları ödeme terminallerine ve ATM’lere takmak yerine, para transferi için NFC özellikli bir ödeme cihazına dokunmak yeterli oluyor. Temassız kartların yanı sıra, kart bilgilerinizi uygulamaya yükledikten sonra telefonunuzu ödeme için kullanmanızı sağlayan Apple Pay veya Google Pay gibi hizmetler aracılığıyla telefonlar da artık bu işlevi görebiliyor.

NFC ne kadar güvenli?

NFC’nin temel amacının temassız işlemleri kolaylaştırmak olduğu düşünüldüğünde, tamamen güvenli olması gerektiği varsayılabilir. Diğer kablosuz iletişim yöntemleriyle karşılaştırıldığında, çalışması için gereken yakınlık nedeniyle ele geçirilmesi çok daha zordur ancak bu, bazı siber saldırı türlerine karşı algılanamaz olduğu anlamına gelmez.NFC teknolojisinin özellikle ödeme işlemlerinde daha güvenli olduğu doğru olsa bile bu, teknolojinin hatasız olduğunu göstermez.Kötü niyetli kişiler istediklerini elde etmek için belirli güvenlik açıklarından kolayca yararlanabilirler.

Telefonla ödeme - daha mı güvenli?

NFC özelliği telefonlarda da mevcut. Apple Pay, Google Pay ve diğerleri PIN, parmak izi, yüz taraması veya telefonunuzda mevcut olabilecek başka bir ek güvenlik gerektirdiğinden, biraz da güvenli olabilir. Ayrıca her iki ödeme hizmeti de yalnızca etkinleştirildiğinde çalışır, bu nedenle birisinin sizden rahatça bir ödeme alma şansı daha azdır. Ek olarak Apple veya Google Pay kullanmak hesap bilgilerinizi başkalarına aktarmaz ve cihazınızı kaybetmeniz durumunda bu hizmetleri uzaktan devre dışı bırakmak oldukça kolaydır.

Akıllı saatler pek çok açıdan harika olsa da saatin kilidini açmak için gereken kısa bir PIN kodunun ötesinde ek kimlik doğrulama eksikliği nedeniyle bu saatler aracılığıyla ödeme yapmak sorun yaratabilir. Saatin sahibinin bileğinde olması bir tür kimlik doğrulama işlevi olarak varsayılır. Ancak saatlerin çalınabileceği ve genellikle sadece dört haneli bir PIN ile korunduğu düşünüldüğünde, bu durum her zaman işlem için yeterince güvenli bir yöntem olmayabilir.


Temassız ödemelerinizi nasıl daha güvenli hale getirebilirsiniz

Telefonla ödemeyi kullanın - Bu uygulamaların eksik yanları olsa da ek kimlik doğrulama gereksinimleri olduğu için temassız kartlara göre daha güvenlidirler.

Akıllı saatleri kullanmayın - Daha düşük güvenlik nedeniyle, akıllı saatle ödemeleri etkinleştirmek potansiyel sorunlara yol açabilir.

RFID engelleyicileri deneyin - Bunlar, kartınız ile dış dünya arasında bir bariyer oluşturarak olası ele geçirme saldırılarını azaltan küçük kartlar veya cüzdanlardır.

Düşük ödeme limitleri belirleyin - Bu, bankanız veya bankacılık uygulamaları aracılığıyla yapılabilir; bu sayede temassız ödemelerde satın alma miktarınız için maksimum bir limit belirleyebilirsiniz.


Detaylı bilgi için;

https://antivirus.com.tr/temas-etmek-ya-da-etmemek-nfc-odemeleri-daha-mi-guvenli/