11 Nisan 2017 Salı

Takeda, Türkiye’de Büyümeye Onkoloji Alanında Devam Ediyor...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Takeda, Türkiye’de Büyümeye Onkoloji Alanında Devam Ediyor
Araştırma ve Geliştirme odaklı Japon ilaç şirketi Takeda, Osteosarkom ve Lenfoma hastaları için geliştirdiği yenilikçi ilaçlarla Türkiye’deki hastalara daha iyi tedavi imkanları sunacak. Takeda Türkiye, kanser tedavisinde öncülük edebilecek iki yeni onkoloji ilacını portföyüne ekleyerek hastaların hayat kalitelerini arttırmayı hedefliyor.
230 yılı aşan köklü bir geçmişe sahip dünyanın önde gelen ilaç firmalarından Takeda, hasta sağlığını odağına alan ve çığır açan yenilikçi yaklaşımlarıyla Ar-Ge çalışmalarına her yıl 4 milyar USD yatırım sağlıyor. 2009 yılında Türkiye pazarına giren Takeda, ülkemizde hematoloji, onkoloji, gastroenteroloji, solunum, metabolizma, enfeksiyon ve kas iskelet sistemi gibi önemli terapötik alanlarda faaliyet gösteriyor.
2015 yılında yaptığı önemli bir portföy satın alımıyla Türkiye’de hız kesmeden büyüyen ve iş hacmini üç katına kadar çıkararak büyük bir başarıya imza atan Takeda Türkiye, onkoloji alanında geliştirdiği iki yeni ilacını Türk hekim ve hastalarına yeni bir tedavi seçeneği olarak sunmanın gururunu yaşıyor. Takeda Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland, “Türkiye’deki hastaların ve sağlık kurumlarının farklı ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için portföyümüzü ve ekibimizi geliştirmeye, global yetkinliklerimizi Türkiye’deki ihtiyaçlar ile buluşturmaya devam edeceğiz. Kültürümüzde var olan girişimci ruh, adanmışlık ve tutku, Takeda’nın onkoloji alanında hastalara daha iyi çözümler sunmasını sağlıyor.” dedi.
Osteosarkom; kemik kanserlerinin en sık rastlanan türüdür, daha çok çocuk ve genç erişkin hastalarda görülmektedir. Bu tedavi alanındaki Takeda’nın yeni ilacı ile, uygun hastalarda standart tedavilere göre sağ kalım avantajı sağlanabilmektedir. Hastaların yaşam sürelerine katkı sağlayabilen bu yeni tedavi yöntemi,  Takeda’nın onkoloji alanında öncü olma amacını güçlü kılmaktadır.
Lenfoma bir lenfatik sistem kanseridir. Takeda, iki lenfoma alt tipinde (Hodgkin Lenfoma ve Anaplastic Büyük Hücreli Lenfoma) karşılanmamış tedavi ihtiyaçlarına da yenilikçi bir alternatif sunmaktadır. Takeda’nın bu alandaki yeni tedavi seçeneği, kanser hücrelerine direkt bağlanabilen bir antikor-ilaçtır. Bu ilaç, nadir ve kısıtlı tedavi imkânlarına sahip iki lenfoma alt tipinin tedavisinde daha önceki tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu hastalarda hastalıksız dönemi ve sağ kalımı artırmak adına önemli etkilere sahiptir.
Takeda Türkiye Medikal Direktörü Dr. Kerem Organ,  “Takeda’nın sunduğu bu yeni tedavi, uygun Hodgkin Lenfoma hastalarında olumlu tolerabiliteye ve etkinliğe sahiptir. Bu hastalığın tedavisine, son 34 yılda spesifik yeni bir ilaç sunduğumuz ve böyle büyük bir gelişmeyle daha çok hastanın hayatına olumlu etki edebildiğimiz için çok mutluyuz.” ifadesinde bulundu.
Takeda önümüzdeki dönemde de onkoloji-hematoloji ve gastroenteroloji alanlarında hastalara umut olacak yeni tedaviler üzerinde çalışmaya devam edecektir. Takeda Türkiye’nin hedefi, tüm yenilikçi ürünlerini en hızlı şekilde Türkiye’deki hastalara da ulaştırılabilmesidir.

GENEL MÜDÜR GAMZE YÜCELAND’IN açıklamaları şöyle;
Ben, Gamze Yüceland… Nisan 2015’den beri Takeda Türkiye’nin Genel Müdürlüğü görevini yürütüyorum. İlaç sektörüne ise 20 yılımı adadım… Bunun büyük bölümü Türkiye’de, 2 senesi ise yurt dışı görevlerde geçti.
Takeda, Merkezi Osaka, Japonya’da bulunan araştırmacı, global bir ilaç firmasıdır. Takeda-izm felsefesi adı verilen Dürüstlük, Azim, Adalet ve Bütünlük değerleri üzerine kurulan Takeda, 1781 yılında kurulmuş bir şirket… Yani 236 yıllık bir geçmişe sahip...
Japonya’nın en büyük ilaç şirketi olan Takeda, dünyanın her yerinde insanlara daha iyi sağlık sunabilmek ve ilaç alanındaki yeniliklere liderlik etmek için var gücüyle çalışıyor.
Takeda bugün 70’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. 18 ülkede toplam 27 üretim merkezi ve 30.000’den fazla çalışanı var. Takeda 1915’ten beri AR&GE faaliyetleri yapan bir firma. Bugüne baktığımızda Takeda AR-GE çalışmalarına yıllık 4 milyar dolar yatırım sağlıyor.  Bu rakam gelirin yaklaşık yüzde 21’inin AR-GE’ye yatırıldığı anlamına geliyor.
Öte yandan Nobel Ödüllü araştırmacımız Shinya Yamanaka 50 kişilik ekibiyle Tokyo Shonan Araştırma Merkezimizde kök hücre konusunda çığır açacak ilaçlar için araştırmalarına devam ediyor ve bu çalışmaların önümüzdeki 10 yıl boyunca devam etmesi planlanıyor.
Türkiye’de ise hâlihazırda onkoloji ve gastroenteroloji alanında 41 merkezde yürütmekte olduğumuz 14 tane klinik çalışmamız var.
Tüm bu AR-GE çabalarımız ile dünyada gastroenterolojide ve onkolojide lider çözümler sunan yenilikçi ürünler geliştirmeye devam etmek en büyük hedefimiz.
Takeda Türkiye’nin hikâyesine şöyle bir değinecek olursak, Merkezi İstanbul’da bulunan Takeda Türkiye, 2009 yılında kuruldu. Şirketimiz, 8 yıldır, gastroenteroloji, diyabet, solunum gibi alanlara ve 2016’nın ikinci yarısından bu yana da onkoloji alanına yönelik tedavileri hastalara sunuyoruz. Yüksek kalite standartları ile üretilen ürünlerimiz ile hastaların hayatlarını iyileştirmeye, değer katmaya çalışıyoruz.
Türkiye, Takeda için kritik bir öneme sahip; Takeda’nın Türkiye’de büyümeye ve yatırım yapmaya yönelik odağında 2015 yılı çok önemli bir dönüm noktası oldu. Türkiye’de önemli bir yatırım yaparak, yerli bir üretici firmadan seçilmiş 13 ilacın bulunduğu ürün portföyünü satın aldık.
Bu satın alma, iş hacmimizi üç katı kadar arttırmamıza olanak sağlarken aynı zamanda yerli üretim payımızın yükselmesine sebep oldu.
Türkiye’de yaklaşık 300 çalışanıyla ve güçlü ürün portföyü ile bugün ilaç pazarının güçlü oyuncularından biri olan Takeda hasta odaklı yaklaşımıyla hasta ve hekimlerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Türkiye’de, hematoloji onkoloji, gastroenteroloji, solunum, metabolizma, enfeksiyon ve kas iskelet sistemi tedavi alanlarında faaliyet göstermeyi sürdüreceğimizi belirtmek isterim. Bir önceki toplantımızda, onkoloji alanındaki yeni ürünlerimiz için gerekli ruhsat ve geri ödeme süreçleri tamamlandığında Türkiye’de aktif olarak çalışmaya başlayacağımızı söylemiştim. O konuşmamda ayrıca Takeda’nın Türkiye’de büyümeye devam edeceğini ve Onkoloji -  Hematoloji alanında yeni ürünleriyle Türkiye’nin iddialı firmalarından biri olacağının altını çizmiştim.
İşte şimdi o aşamaya geldiğimizi belirtmek isterim… Yakın dönemde onkoloji alanında Türk hastalarının tedavisinde umut olacak 2 yenilikçi ilacımızı kullanıma sunmanın heyecanı içerisindeyiz.
Bu gelişmenin temelinde yatan Takeda Onkoloji misyonumuzu sizlerle paylaşmak isterim:
Tüm dünyadaki kanser hastalarına, bilimselliğimizden ödün vermeden, çığır açan yenilikçi yaklaşımlarımızla ve hastaların hayat kalitesini yükseltme arzumuzla, yeni ilaçları ulaştırmada öncülük etmek istiyoruz.
Onkoloji alanında geliştirilen yeni ürünlerimiz de aslında bunun en güzel kanıtları…
Kanser tedavisinde öncülük edebilecek ve tedavi protokollerini değiştirebilecek ürün portföyümüz, lenfoma ve osteosarkom alanlarında, diğer tedavi alternatiflerine göre fark yaratan ürünleri kapsıyor.
Yeni ilaçlarımızdan biri kemik kanserleri içerisinde en sık rastlanan kanser tipi olan çocuk ve genç erişkinlerde görülen Osteosarkom hastalığının tedavisine yönelik geliştirilen bir ürün…
Takeda olarak ayrıca iki lenfoma alt tipinde (Hodgkin lenfoma ve anaplastic büyük hücreli lenfoma) karşılanmamış tedavi ihtiyaçlarına da yenilikçi bir alternatif sunmaktayız.
Kanserle olan savaşta bize büyük yol kat ettiren yeni ilaçlarımızla birleşen girişimci ruhumuzun ve tutkumuzun Takeda’yı kanserle olan savaşta öncü ve tedavi ihtiyacı karşılanmamış diğer kanserlerde lider konuma taşıyacağına inanıyorum...

Takeda’nın Türkiye’deki büyümesine reel verilerle devam etmek istiyorum.
Takeda şu anda faaliyet gösterdiği tedavi alanları dikkate alındığında Türkiye’nin 7. ilaç şirketi konumundadır. Türkiye, Takeda’nın büyümeye odaklandığı ülkelerden biridir. Son iki yıl içinde şirketimiz faaliyet gösterdiği alanlar içerisinde en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri olmuştur.
Takeda Türkiye olarak insan odaklı yaklaşımımız kapsamında hastaların yanı sıra çalışanlarımızı da çok önemsiyoruz. Bu yüzden son 2 yılda insan kaynakları alanındaki objektif ve adil politikaların  uygulamalarına ağırlık verdik. Şirketi büyütürken çalışanlarımızı da büyüttük. Bunun için global gelişim akademileri, özel tasarlanmış eğitim programları ile 300 çalışanımızın gelişimine yatırım yaptık. Son bir yıl içerisinde şirketimize 63 yeni çalışan katıldı.  2016 yılından bugüne 14 çalışanımız terfi etti ve yurtdışına yetenek ihraç etmeye başladık. Çalışanlarımızın Takeda’ya bağlılığı bizim önceliklerimizden biri. Bu çalışmalarımız yurtdışında iki önemli ödül ile taçlandı. Bunların detaylarını bu toplantının konusu olmadığı için vermeyeceğim fakat önümüzdeki günlerde bunlarla ilgili sizi detaylı olarak bilgilendireceğiz.
Ekonomik büyüme hedeflerimizin yanı sıra içinde bulunduğumuz topluma fayda sağlayıp değer katmanın yollarını da arıyoruz. O nedenle sosyal sorumluluk projelerimiz bizim için büyük önem taşıyor. 2015 yılında ZİÇEV ile farklı projeler yaparak tüm çalışanlarımızın katılımı ile zihinsel engelli çocuklarımıza katkı sağlama imkânı yakaladık. 2015’ten bu yana uyguladığımız ZİÇEV ve Görme Engellilere yönelik destekleyici kurumsal sorumluluk aktivitelerimiz bu yıl da devam edecektir.
Yine topluma ve çevreye duyarlı “Takeda Ormanı” ile doğada iz bırakmayı hedefliyoruz. Bizlerin gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak adına doğaya karşı borçlu olduğumuzu düşünüyorum ve Takeda Ormanı projesi ile gelecek nesillere eşsiz bir miras bırakmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de Takeda’nın inovatif yaklaşımıyla hareket ettik. Projemiz katılımcılara dijital platform üzerinden fidan dikme imkânı sunuyor ve kişiler, ağaçlarına sevdiklerinin isimlerini verebiliyor.
2017 yılı için de yine sosyal sorumluluk projelerimize yenilerini ilave etmek istiyoruz. Türkiye genelindeki ihtiyaçları belirleyen ve gönüllülük esasıyla yürütülen İhtiyaç Haritası organizasyonuna biz de Takeda Gönüllüleri olarak destek vermeye hazırlanıyoruz. İhtiyaç Haritası farklı konulardaki ihtiyaçların ihtiyaç sahipleri ile ihtiyacı karşılamak isteyen kişiler ve kurumların buluştuğu online bir platform ve biz de ihtiyaç haritasına destek olan tek ilaç firmasıyız.
Bir kez daha belirtmek isterim ki Takeda olarak Türkiye’ye değer katabilmek için büyük bir özveriyle çalışmaya devam edeceğiz.


Daruma Bebekleri Hakkında Bilgi
Kolsuz bacaksız kırmızı, siyah ve beyaza boyanmış olan kartonpiyerden yapılmış bebeğin tabanına ağırlık konduğundan kaç kere devrilirse devrilsin yine de ayağa kalkar, tıpkı bizdeki hacıyatmaz gibi. Bu durum, insanların talihsizlik ve aksilikler karşısında kendilerini çabuk toparlayabilecekleri anlamına gelir. Çünkü düşen kişi ebediyen o şekilde kalmaz muhakkak ayağa kalkar, yani aksilikler geçicidir.
Japonya’da insanlar, Daruma bebek alır, bir dilek diler ve beyaz olan gözlerinden sol gözün ortasını siyaha boyar. Dileğin her gün tekrarlanması için bebeği kolayca görünen bir yere koyar ve dilek gerçekleştiği vakit ise bebeğin diğer gözünü siyaha boyar.
Daruma bebekleri; yaşamı ümide, sevince ve hevese yöneltiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder