HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Kapadokya turizmine “yerli turist” dopingi
Yerli turistin, Kapadokya’ya ilgisi sürüyor. Ağırlıklı olarak yerli turistleri konuk ettiklerini kaydeden Riverside Mansion Hotel Kurucu Ortağı Uğur Şeker, şunları söyledi:
“Yerli misafirlerimizde, bizim otelimizde ve Kapadokya genelinde ciddi bir artış gözleniyor. Temmuz ve Ağustos aylarında, yurt dışında yaşayan Türklerin bölgeye gelişleri arttı. İçinde bulunduğumuz aylar, düğün mevsimi olduğu için balayı çiftlerini ağırlıyoruz. Bayram tatilinde de, yerli misafirlerimizi ağırlamaya devam edeceğiz” dedi.
Turizmde son yıllarda yaşanan krizden, diğer bölgeler olduğu gibi Kapadokya’da olumsuz etkilendi. Avrupa ülkeleri, Amerika ve Avustralya olmak üzere yurtdışından gelen turistler, bıçak gibi kesildi. Yurtdışının daralmasına rağmen, yerli turistin Kapadokya’ya olan ilgisiyle, bölgede krizin olumsuz etkileri hafiflemiş oldu.
Yılın son 4 ayında da yerli turistleri misafir edecek
Kapadokya bölgesine gelen turist sayısındaki artışın, Türk misafirlerin artışından kaynaklandığını anlatan Uğur Şeker, şunları söyledi:
“Bölgemizde yabancı konukların ciddi oranda azalması rağmen, Türk misafirlerimizin gelmesiyle, Kapadokya bu yılı kötü geçirdi demek doğru olmaz. Aynı zamanda, fiyatların cazip olması da, yerli turistin bölgeye olan ilgisini arttırıyor. Bu yılın son 4 ayında, olası bir olumsuzluk yaşanmaz ise, ağırlıklı olarak yerli misafirlerimizi ağırlamayı sürdüreceğiz. Bilindiği üzere Kapadokya, ilkbahar ve sonbahar aylarını iklim müsait olduğu için genelde daha iyi geçirir. Geçmiş yıllarda uçuş azlığı ve tanıtım eksikliğinden dolayı Kış aylarında daha az misafir gelirdi. Ancak son yıllarda bu değişti ve sezon 12 aya yayıldı” diye konuştu.
Kapadokya oluşumu, tarihi ve dokusu ile eşsizdir
Geçmiş yıllarda olduğu gibi yakın gelecekte daha fazla yabancı turisti ağırlamaya başlayacaklarını ifade eden Uğur Şeker, konuşmasına şöyle devam etti:
“Asya, Çin, Japonya ve Latin Amerika’dan misafirlerimiz gelmeye başladı. Önümüzdeki yıllarda, Avrupa ülkeleri, Amerika ve Avustralya’dan turistleri de ağırlamaya başlayacağız. Kapadokya oluşumu, tarihi ve dokusu ile eşsizdir. Kapadokya’ya gelen herkesin, Göreme ve Zelve açık hava müzelerini, yer altı şehirlerini, Paşabağları, Devrent vadisini, Uçhisar ve Ortahisar kalelerini, Üç Güzelleri, Avanos’u Mustafapaşa’yı, görmelerini tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder