30 Haziran 2022 Perşembe

Masal’ın peşinden giden okuyucu beklemediği sürprizlerle karşılaşıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Yanılsamalar Üzerine Bir Roman

Daha önce ‘’Seni Koruyan Kadınlar Var Bu Dünyada’’ isimli hikaye kitabıyla edebiyat severlerin karşısına çıkan oyuncu, senarist ve yazar kimlikleriyle tanınan Gül Gülsün Yıldız, hikayelerinde kendi deyimiyle ‘feleğin sillesini yemiş’ gerçek kadın hikayelerini anlatmış ve büyük ilgi görmüştü. Bu ilgiden üç yıl sonra tekrar okurlarıyla kurgu bir romanla buluştu. 2022’nin ilgi çeken bir romanına imza atan Yıldız, odağında iki genç kızın olduğu romanına Yanılsamalar ismini uygun bulduğunu, romanın kahramanlarının hayatlarının tamamen yanılsamalar üzerine kurulduğunu söyledi.  Yıldız romanında toplumsal eşitsizliğe, kadın ve erkek olmaya, kadın erkek ilişkilerinde ki yanılsamalara yer verirken, öğrenilmiş çaresizliklerin insanların hayatlarını nasıl istemedikleri yerlere sürüklediğini ve bu sürüklenmelerin bazen dönüşü olmadığını samimi bir dille anlatıyor. Kitaptaki tüm kahramanlar yaşanan olayları kendi bakış açılarıyla  yorumluyor. Çok yakın insanların bile olaylara kendi pencerelerinden baktığı romanda gerçekleri aramanın tekinsiz ve zor halleri de yer alıyor. Yaşamın ortasına bırakılmış Eylül ve Esin’in yetimhanede başlayan seçilmiş kardeşliklerinin, yetimhane yıllarından sonra öğrenilen gerçeklerle nasıl sınandığını ve bu sınanmanın yıkıcı sonuçları olabileceğini heyecanla takip ediyoruz. Merak duygusunu diri tutan romanda güldüren, ağlatan ve düşündüren anlatımlar var. Geçmiş ve bugün arasında gidiş gelişlerin yaşandığı romanda sırların gölgesinde yeşeren umutlar, ihanet, hınç ve barut kokusu var. Kimsesizliğin değil kimliksizliğin yıkıcılığını yaşayan, gerçeğini arayan Masal’ın peşinden giden okuyucu beklemediği  sürprizlerle  karşılaşıyor.   


29 Haziran 2022 Çarşamba

Nobu Geleneksel Sake Seremonisi Robert De Niro’nun katılımıyla gerçekleşti.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Nobu Geleneksel Sake Seremonisi  Robert De Niro’nun katılımıyla gerçekleşti

Ünlü oyuncu Robert De Niro’nun da ortağı olduğu ve adını dünyaca ünlü şef Nobu Matsuhisa’dan alan Nobu restoran zincirinin önemli temsilcilerinden Nobu Istanbul önceki gün önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 

Nobu’nun ortakları aktör Robert De Niro, şef Nobu Matsuhisa,yapımcı Meir Teperve Nobu CEO’su FumihiroTahara Türkiye’ye geldi.Ünlü isimler Nobu’nunTürkiye ortağı Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Süzer ile birlikte önce basının karşısına çıktı ardından Nobu’ya özel sake seremonisini gerçekleştirdi. 

New York’tan dünyaya yayılan efsanevi Nobu Restaurant’ın ortakları aktör Robert De Niro, şef Nobu Matsuhisa, yapımcı Meir Teper ve Nobu’nun CEO’su FumihiroTahara ilk kez Türkiye’ye geldi. The Ritz-Carlton, Istanbul içerisinde bulunan Nobu İstanbul’da sake seremonisine katılan ortaklar, seremoni öncesinde bir basın toplantısında buluştu. 

Nobu’nun Türkiye ortağı Baran Süzer’in konuşmasıyla başlayan basın toplantısında ünlü iş insanı, “Süzer Grubu olarak bugüne kadar iş hayatında yaptığımız yatırımlar arasında Nobu çok özel bir yere sahip. Öncelikle, bir gastronomi yıldızını Türkiye’ye getirmiş olmak çok önemli. Özellikle de pandemi nedeniyle tüm dünyada turizm yatırımlarının yavaşladığı bir dönemde, bu yatırımı gerçekleştirmek hem Türkiye’nin turizm potansiyeline hem de Nobu’nun ortaya koyduğu değere olan inancımızdan kaynaklanıyor. Nobu İstanbul’un açılışının üzerinden bir yıl bile geçmeden, haziran ayının başında Nobu Bodrum’u açtık. Kendi alanlarında dünya yıldızı olmuş Robert De Niro, Şef Nobu Matsuhisa ve Meir Teper’in bize inanması, arkamızda durması büyük bir onur.” dedi.

Robert De Niro: İstanbul’da olmak heyecan verici

Restoranın ortaklarından Robert De Niro, Türk basınından büyük ilgi gördü. İstanbul’a ikinci gelişi olduğunu söyleyen De Niro, “Daha önce de İstanbul’da bulunmuştum. Ama bir kez daha burada olmak heyecan verici. Bizi ağırladığınız için çok teşekkürler. Nobu İstanbul ve Bodrum’un müthiş bir başarı sağlayacağını düşünüyorum.” diye konuştu. Gazetecilerin yemek yemek ve yemek yapmakla ilgili sorusunu yanıtlayan Robert De Niro, “Ben yemeği severim. Yemek herkesi bir araya getiren muhteşem bir kavuşturucudur, filmler de benzer bir rol üstlenir. Türkiye’de yediğim çok güzel yemekleri hatırlıyorum. Turistik yerlerden birinde, çok güzel bir şey yemiştim, deniz kenarında bir yerdi. Kapalıçarşı Sultanahmet muhteşem bir yerdi. Küçük yerlerde sokak yemeklerini tattım. Nobu restoranlarında çalışan muhteşem şeflerimiz var. Bu işe girdiğiniz zaman, ekibin ailenizin bir parçası haline gelmesi ve çalıştığınız şeflerle aile gibi hissetmek çok önemli. Bir kez daha söylemek isterim, çok şanslı hissediyorum kendimi, muhteşem bir ekibe sahibim. Nobu (Matsuhisa) işinin en iyisi ve onun sayesinde Nobu Restaurantları bu kadar başarılı” dedi. 

Gazetecilerin İstanbul’da bir film yapmak konusundaki sorusunu yanıtlayan ünlü aktör, “Şimdilik böyle bir planım yok ama tabii bu şehirde film yapmak müthiş olur önce bir senaryo lazım o da kolay değil. İstanbul’un coğrafi konumu müthiş; Asya ile Avrupa’yı, doğuyu batıyı bağlayan bir konumu var. İstanbul’da çekilen pek çok ilginç film oldu. Burada anlatılması gereken çok hikaye var, bu şehrin hikayesini bir filmde yansıtmak gerek.” dedi. 

Dünyanın her yerinde ilgi odağı olan Şef Nobu Matsuhisa basın toplantısının da en dikkati çeken isimleri arasındaydı. Matsuhisa, “Bu İstanbul’a üçüncü gelişim. Yemek yapmayı ve insanları mutlu etmeyi çok seviyorum” dedi. İstanbul’dan önce Nobu Bodrum’a giden ünlü şef, “Bodrum’daydık, çok güzel ortaklarım var, onlarla çalıştığım için çok mutluyum. Hayatım dünyanın dört bir yanını gezerek geçiyor. Gittiğim her yerde yeni yemekler deneyimliyorum ama tabii ki en çok Japon yemeklerini seviyorum.” diyerek deneyimlerini aktardı. 

Meir Teper “Burada olmaktan çok memnunum. İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biri pek çok kez burada bulundum ama nihayet bir partner bulduk ve bu partner ailemizin yeni üyesi haline geldi.” dedi. 

Nobu CEO’su FumihiroTahara, “Programları uydurup gelmemiz biraz zaman aldı ama nihayet burada olduğumuz için çok mutluyuz” diyerek gazetecilere seslendi. 

Nobu ortakları toplantının ardından Nobu Istanbul’da gerçekleşen ve Türkiye’nin iş ve sanat çevresinden ünlü isimlerin davetli olduğu sake seremonisine katıldı. 


DEDEMAN ZİNCİRİNE YENİ BİR HALKA DAHA EKLEDİ.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



DEDEMAN ZİNCİRİNE YENİ BİR HALKA DAHA EKLEDİ

Türkiye’nin önde gelen markalarından Dedeman, geçen yıl bünyesine kattığı franchising işletme modeliyle kontrollü büyüme stratejisini hız kesmeden sürdürüyor. Dedeman Turizm Yönetimi ile M.M.S. Turizm A.Ş. arasında yapılan işbirliğiyle kapılarını açan Dedeman Kartepe Kocaeli, markanın 3. franchise oteli oldu. Palandöken’den edindiği 30 yıllık kış turizmi tecrübesini Kartepe’ye taşıyacak olan Dedeman, aynı zamanda Kocaeli’ye farklı bir değer katıp bölgeyi dört mevsim turizm merkezi haline getirecek.

Türkiye turizminin ilk uluslararası otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International, kiralama ve işletme yöntemiyle sürdürdüğü kontrollü büyüme stratejisini franchising işletme modeliyle de devam ettiriyor. Dedeman, Denizli ve Adıyaman’ın ardından 3. franchise oteli Dedeman Kartepe Kocaeli ile otel sayısını 19’a, oda sayısını ise 2974’e yükseltmiş oldu. 

M.M.S. Turizm ve Dedeman Turizm Yönetimi iş birliği ile misafirlerini ağırlamaya başlayan Dedeman Kartepe Kocaeli’nin açılışı; Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, M.M.S. Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Mustafa Satı’nın ev sahipliğinde 29 Haziran 2022 tarihinde muhteşem bir törenle gerçekleşti. Törene; Kocaeli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, eski Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Koordinatörü Nihat Abiş, Kartepe Belediye Başkanı Av. Mustafa Kocaman, Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürü Fatih Taşdelen’in de aralarında olduğu il ve ilçe protokolünden çok sayıda isim katıldı.

10 yeni otel, 3 yeni marka

Konuşmasında Kocaeli’nin, ülke ekonomisine ve özellikle yüksek ihracat kapasitesi ile cari açığa önemli katkıları olan, aynı zamanda tarihi ve sayısız kültürel, doğal zenginliği ile büyük turizm potansiyeli taşıyan bir şehir olduğunu belirten Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman,yerli ve milli bir marka olarak yatırımcıların desteği ile büyüyerek, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında Dedeman bayrağını dalgalandırdıklarını ifade etti. Yıl sonuna kadar 6’sı imzalanmış, 4’ü imza aşamasında olan 10 yeni oteli daha zincirlerine eklemeyi planladıklarını aktaran Banu Dedeman, “Başta Ankara, Antalya, İzmir, Bursa, Edirne, Kars, Ordu, Mardin ve Sinop olmak üzere Türkiye’nin 81 iline Dedeman markalarını taşımayı arzu ediyoruz” dedi. 

Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da Dedeman varlığını büyütmeyi hedeflediklerini söyleyen Dedeman, “Bugün Kazakistan ve Kuzey Irak’ta yer alan otellerimizde, Türk misafirperverliğinin, güler yüzlü hizmetin ve aşkla çalışmanın örneğini temsil etmekten dolayı büyük gurur duyuyoruz. Yabancı coğrafyalarda dünya markaları ile rekabet ediyor, Dedeman standartları ve Türk misafirperverliğinin gücü ile farkımızı ortaya koyuyoruz. Dedeman Grubu olarak geçmişte otel işlettiğimiz Moldovya, Özbekistan, Bulgaristan, Suriye ve Rusya gibi ülkelerde edindiğimiz tecrübeler bizi bugünlere getirdi” diyerek başta Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika olmak üzere farklı kıta ve ülkelerde de filizlenmeyi hedeflediklerini belirtti.


Banu Dedeman konuşmasında ayrıca, “Dedeman” ve “Park Dedeman” markalarına ilave olarak, Dedeman Collection, Dedeman Suits & Residences, Managed by Dedeman ve Smart by Dedeman’ı da ekleyerek 6 markayla yola devam edeceklerini belirterek 2025 yılına kadar; otel ve oda bazında büyümeyi yüzde100, çalışan sayısını yüzde 70artırmayı, yönetilen ciroyu ise 5 katına çıkarmayı planladıklarını ifade etti.

“Palandöken’deki tecrübemizi Kartepe’ye taşıyacağız”

Bu büyüme planlarının bir parçası olan M.M.S. Turizm ile yaptıkları işbirliğinin kendileri için ayrı bir öneme sahip olduğunu da dile getiren Banu Dedeman,“Erzurum Palandöken kayak merkezinde edindiğimiz 30 yıllık tecrübeyi, Dedeman Kartepe’ye taşıyarak, kış turizmine yeni bir soluk katmayı hedefliyoruz.Yerli ve yabancı spor kulüplerinin kamplarına ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Yaşam merkezi Kocaeli’ye yeni bir renk katacak

Banu Dedeman, ödüllü mimarisiyle kentin dokusuna değer katan Dedeman Kartepe Kocaeli ile ilgili şu bilgileri verdi: “Dedeman Kartepe Kocaeli, 5 suit, 161 standart oda, toplam 166 odası, toplantı salonları ve balo salonuyla misafirlerine hizmet verecek.İçerisinde ofisleri, rezidans ve mağazaları, SPA & fitness & kapalı yüzme havuzu gibi olanakları, Türk ve dünya mutfağı lezzetlerini sunan restoranlarıyla Dedeman Kartepe, şehir dışından gelecek misafirler ile birlikte bölgede yaşayanlar için de önemli bir çekim merkezi olacak.” 

“Bu işbirliği Kartepe’nin olumlu imajını daha da yükseltecek”

M.M.S. Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Mustafa Satı törende yaptığı konuşmada,büyük bir turizm potansiyeline sahip Kocaeli’ni Dedeman markasıyla buluşturdukları için duydukları mutluluğu dile getirdi. Satı, “Bölgemizin her anlamda olumlu imajını daha da yükselteceğine inandığım bu iş birliği yalnızca şehir dışından gelen misafirlerimiz için değil Kocaeli halkı için de yeni bir soluk olacaktır” dedi.

Dr. Murat Mustafa Satı, Kartepe’nin, kayak merkezi ile kış turizminin kalbinin attığı bölgelerden biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bu, hiç kuşkusuz şehrimiz için çok önemli bir kazanım. Ancak bulunduğumuz bölge bundan çok daha fazlasını misafirlerine sunabilecek çeşitliliğe sahip. O nedenle Dedeman’ın ‘dört mevsim turizm’ yaklaşımı bizim için son derece kıymetli.”

Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden turistler ilgi gösteriyor

Satı, Orta Doğu ve Körfez bölgelerinden gelen turistlerin çoğunlukla Kocaeli’yi konaklama için tercih ettiklerine de değinerek, “Özellikle Katar ve Kuveytli turistlerin yaz aylarında Kartepe-Maşukiye-Sapanca koridoruna yoğun ilgi gösterdiklerini görüyoruz. Başta Endonezya olmak üzere pek çok yurt dışı kültür turları da konaklama durağı olarak şehrimizi tercih ediyor. İstanbul ve Anadolu’ya hizmet eden kültür turlarının uğrak noktasıyız” diye konuştu. 

“Havaalanının aktif olması bölge turizmini büyütecek”

Dr. Murat Mustafa Satı, Kocaeli’nin sanayide olduğu gibi turizmde de Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri olması için tüm özelliklere sahip olduğunu dile getirdiği konuşmasında Cengiz Topel Havalimanı’nın daha aktif hale getirilmesiyle özellikle Kartepe’ye ilginin çok daha fazla olacağına inandığını ifade etti.

Satı’nın ardından söz alan Kartepe Belediye Başkanı Av. Mustafa Kocaman, Kartepe’nin doğa turizminin yapılacağı en özel lokasyonlarından biri olduğunu kaydederek, bu güzelliğin Türkiye’nin en köklü markalarından Dedeman’la buluşmasından büyük gurur ve mutluluk duyduğunu ifade etti. Kocaman konuşmasında, “Kocaeli aynı zamanda Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkına sahip. Bu ve bunun gibi şehrimizin sahip olduğu değerlerin daha fazla insanla buluşmasına katkı sunan ve yatırım yapan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Açılış töreninde konuşan eski Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş de son yıllarda turizm alanında gerek Kocaeli’de gerekse Türkiye’de çok önemli atılımlar gerçekleştirildiğini söyleyerek, “Geçmişte Anadolu’da kalınacak otel sayısı çok azdı. Şimdiyse Anadolu’nun hangi köşesine gidersek gidelim çok güzel otellerle karşılaşıyoruz. Bugün uluslararası bir markaya dönüşmüş Dedeman’ın 3. kuşağının bu işi profesyonellikle yapması göğsümü kabartıyor” dedi.

Kocaeli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin de törendeki konuşmasında Kocaeli’nin doğal güzelliklerinin yanı sıra misafirperver ve çok çalışkan insanların şehri olduğunu vurgulayarak, “Markaların tecrübesi ve bu kentin enerjisinin birleşmesiyle çok güzel sonuçlar elde edilecektir. Bu kapsamda Dedeman Kartepe Kocaeli’nin de bu şehrin tanınmasında önemli bir katkı sunacağına eminim” diye konuştu.


Türkiye, yılda 100 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekme potansiyeline sahip.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Türkiye, yılda 100 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekme potansiyeline sahip  

 Gönderemediğin mal "UCUZ" değildir

Son 30 yılda üretim, hızla Çin ve Güney Asya’ya kaydı. Dünya’da üretilen malların neredeyse %30’nu Çin tek başına üretir hale geldi. Çin Elektrik İdaresi verilerine göre; dünyada tüketilen enerjinin %23,81'i Çin’de tüketiyor. 1990 yılında sadece 3,5 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı alan Çin'e, 2021 yılında 173,5 milyar dolar sermaye girişi oldu. Bütün yaşanan tedarik problemlerine, 6 katı aşan navlun maliyetlerine rağmen 2020 yılında 144,37 milyar dolar yatırım çeken Çin, 2021'de bunu 29 milyar dolar daha artırmayı başardı. Normal şartlarda 4 hafta süren bir konteyner malın Avrupa yolculuğu, pandemi sürecinde 12 haftaya kadar çıktı. Hala normalleşemedi, normalleşebilecekmiş gibi de görünmüyor. Bırakın 4 haftada Avrupa'ya ulaşmayı, gemiler 4 haftada Shenzhen/Şangay limanlarında yükleme yapıp yola çıkamıyor. 

Konteyner krizi, global forwarder şirketlerinin işine geldi 

Son dönemde globalde yaşanan konteyner krizinin  global forwarder şirketlerinin işine geldiğini ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Konteyner krizi, global forwarder şirketlerin işine geldi. Ciroları ve karlılıkları, katlanarak artıyor. Örneğin, Fransız CMA-CGM, 2021 yılında gelirlerini %78 arttırarak 56 milyar dolara çıkardı ve karlılığını ise %278 arttırarak 2021’de 23,1 milyar dolar net kar elde etti. 2021 yılı Alman Hapag-Lloyd için de iyi bir yıldı ve bir önceki yıla göre gelirlerini %81 arttırarak 26,4 milyar dolar ciro elde etti ve karlılığını ise tam %317 arttırarak 12,8 milyar dolar net kar üretti. Dünyanın en büyük forwarder şirketi olan Danimarka kökenli APM-Maersk ise 2021’de 61,8 milyar dolar ciro üretti, karını %189 arttırarak 24 milyar dolar kar elde etti. Geçtiğimiz yıl 61,8 milyar dolar ciro üreten Maersk, sadece 2022 ilk çeyreğinde 20 milyar dolar net açıkladı.” dedi. 


Türkiye üretim ve lojistik açıdan büyük fırsatlarla karşı karşıyadır 


Türkiye’nin üretim ve lojistik açıdan büyük fırsatlarla karşı karşıya olduğunun altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Türkiye'den yola çıkan bir Tır, sadece 5 günde Avrupa'nın en uç noktalarına ulaşabiliyor, yeter ki, çeşitli problemler ve gerilimler yüzünden kapılarda günlerce veya haftalarca bekletilmesin. Türkiye, sadece üretime odaklansın, müşterileri ve yatırımcıları mutlu edecek güvenilir bir ekonomik ortam hazırlasın. Çünkü, eğer Çin 30 yılda 3,5 milyar dolardan 2021’de yılda 173 Milyar dolar yabancı sermaye çekme hacmine ulaştıysa, neden Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde yılda 100 milyar dolar doğrudan yabancı sermayeyi çekemesin? Bunun ülkenin refah seviyesini nasıl artırabileceğini düşünebiliyor musunuz? Türkiye’ye, 2021'de yaklaşık 14,2 milyar dolar yabancı sermaye geldi ve bunun %50’si doğrudan gayrimenkul alımı, kalanın %70’i ise maalesef hazır olan şirkete yatırım ortaklığı ya da satın alma şeklinde olmuştur. Doğrudan yatırım için gelen sermaye tutarı, 3 milyar doların üzerinde değildir, eğer bu rakam yılda 50 milyar dolarların üzerine çıkarsa, Türkiye’nin istihdam ve yaşam kalitesi şu andaki durumla kıyaslanmayacak kadar iyi bir seviyede olacaktır. Kısaca, Çin’de üretim ucuz olabilir, fakat ürettiğin malı zamanında müşteriye gönderemiyorsan, hiçbir anlamı olmaz. Gönderemediğin mal “UCUZ” değildir.” diyerek sözlerini tamamladı. 

Çin’den Avrupa’ya navlun ücreti pandemi öncesine göre 5- 6 kat arttı 

Pandemiden önce, Çin’in önde gelen üretim ve liman şehirlerinden Şangay ve Shenzhen’den 2020 yılı başında Avrupa’ya bir konteynerin taşınmasının bedeli 2.000-2.500 dolar seviyesinden, 2022 Ocak ayında Avrupa’ya navlun ücreti 16 bin dolara yaklaştı. Halen 12 bin seviyesinde seyrediyor. Pandemi öncesi döneme göre  5-6 kat daha pahalı hale geldi. İçinde 40 bin dolarlık ürün bulunan bir konteynerin Çin’den Avrupa’ya transferinin maliyeti ürün maliyetinin neredeyse 1 / 4’üne denk geliyor.


Uyumsoft, Oniki Zirvesinin Elmas sponsoru oldu



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft, 45 sektörde yerli ve global firmaların uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor 

Türkiye’nin en yenilikçi etkinlik konsepti “Oniki”nin ilk etkinliği olan e-Ticaret ve e-İhracat Konferansı, geçtiğimiz günlerde, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde 400’ü aşkın firmanın yoğun katılımı ile düzenlendi. Türkiye’nin teknoloji lideri Uyumsoft, Oniki Zirvesinin Elmas sponsorları arasında yer aldı. 

Zirvede bir konuşma gerçekleştiren Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Erhun Öçal, Uyumsoft’un e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter vd) uygulamaları, kurumsal kaynak planlama uyumERP (bulut, mobil), ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı)’nın aralarında bulunduğu ürün ailesi hakkında bilgiler verdi. Özellikle, e-Belge uygulamalarında lider özel entegratörler arasında konumlandıklarını ifade eden Erhun Öçal, 45 sektörde yerli ve global firmaların uçtan uca dijital dönüşümüne rehberlik ettiklerini belirtti. 

2022 yılında, 600 bini aşkın firmanın e-Fatura mükellefi, 400 bini aşkın firmanın e-Ticaret firması, 100 bini aşkın firmanın e-İhracat firması olduğuna değinen Erhun Öçal, pandemiyle birlikte ciddi büyüme yakalayan e-ticaret sektörünün büyüme ivmesini sürdüreceğini sözlerine ekledi. 


28 Haziran 2022 Salı

OYA NARİN: Martı Grubu için yeni dönem başlıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Turizm ve Martı Grubu için yeni dönem

Geçtiğimiz günlerde bedelli sermaye artış sürecini, ödenmiş sermayesini 120 milyon TL’den 600 milyon TL’ye çıkartarak başarılı bir şekilde tamamlayan Martı Otel İşletmeleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, “Markamızın pozisyonunu daha ileri taşıyacak adımları atacak olmanın şevk ve gururu içerisindeyiz” dedi.

OYA NARİN: “YENİ DÖNEM BAŞLADI”

24 Haziran 2022 tarihinde tamamlanan Martı Otel İşletmeleri Olağan Genel Kurulu’nun ardından bir açıklama yapan Oya Narin, “Öncelikle şirketimizin sermaye artışına katılan tüm yatırımcılarımıza çok teşekkür ediyoruz. 2021 yılında bağlı ortaklığımız Martı GYO’nun başarıyla tamamladığı bedelli sermaye artışı ve Denizbank ile grubumuz arasında imzalanan 9 yıllık vade sonu 2030 olan yeniden yapılandırma anlaşması sonrasında, grubumuz adına çok önemli bir adım olan sermaye artışını da gerçekleştirdik. Dünya ve ülkemizdeki tüm sektör paydaşlarını etkileyen, ticareti ciddi manada sekteye uğratan pandemi ve Ukrayna’da yaşanan savaşın etkileri sonrasında, 2019 yılında dünya ekonomik büyüklüğünün yüzde 10.2’sini yaratan ve global olarak her zaman hızla büyüyen turizm sektöründe başlayan yeni döneme, Türkiye’deki öncü ve lider gruplarından biri olarak yeni ve kuvvetlenmiş sermaye yapımızla girmenin, markamızın pozisyonunu daha ileri taşıyacak adımları atacak olmanın şevk ve gururu içerisindeyiz” ifadelerini kullandı. 

MODERNİZASYON VE YENİLEME

Özellikle yılın ikinci yarısının Türk turizmi adına çok hareketli geçeceğini ve sezonun kasım ayının ortasına kadar uzayacağının altını çizen Oya Narin “Martı Grubu olarak tesislerimizin üst yönetimlerinde yaşanan atamalar sonrası, süre gelen kaliteli hizmet anlayışımızı daha da yukarılara taşımayı ve rekabetçi ortamda pazar pozisyonumuzu perçinlemeyi amaçlıyoruz. 2021 sezonu sonrası tesislerimizde kısmen başladığımız modernizasyon ve yenileme çalışmalarının ikinci ve daha büyük etabını bu sezon bitince başlatacağız. Başarıyla tamamlanan sermaye artış sürecimiz bu açıdan da büyük önem arz ediyor” diye konuştu.


27 Haziran 2022 Pazartesi

Uyum MasterERPm Days 2. toplantısı yapıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uyum MasterERPm Days 2. toplantısı yapıldı

Uyum MasterERPm Days toplantılar serisinin 2.’si, geçtiğimiz gün Sofitel İstanbul Taksim otelde, Uyumsoft müşterilerinin geniş katılımı ile düzenlendi. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP)’de ülkemizin öncü şirketi Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, UyumERP ürünündeki son yenilikleri, teknolojideki son gelişmeleri ve işletmelerin uçtan uca dijitalleşme süreçlerini anlattı.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Özkan Metin, Uyumsoft ERP ailesi yazılımlarının tümünde yeni erp versiyon 4 uygulamasına geçtiklerini açıkladı. Cloud ve mobil tabanlı uyumERP’nin ülkemizin yanı sıra, bulunduğumuz coğrafyanın lider erp firması olarak 15 ülkede hizmet verdiğini anlatan Özkan Metin, bu yıl erp’de başarılı bir yıl geçirilmekte olduğunu kaydetti. Uyumsoft’un Temmuz ayı itibariyle 100 bin müşteriye ulaşacağını ifade eden Özkan Metin, sektör ve ölçek bağımsız işletmelerin uçtan uca dijital dönüşüm süreçlerini yönettiklerini belirtti. İkincisi yapılan toplantıların devam edeceğini ifade eden Uyumsoft Müşteri İlişkileri Direktörü Abdullah Murat, uyumERP ürün ailesindeki yenilikleri anlatmaya devam edeceklerini kaydetti.

e-Dönüşüm pazarında yüzde 15 pazar payına sahip 

Uyumsoft’un e-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter vb) uygulamalarında yaklaşık yüzde 15 pazar payına sahip olduğunu ifade eden Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Erhun Öçal, 1 Temmuz’da yeni mükelleflerin e-Belge uygulamalarına geçeceğini kaydederek, önümüzdeki süreçte mevcut e-Belge ürünlerine e-Adisyon, e-Poliçe, e-Dekont gibi yeni ürünlerin ekleneceğini söyledi. Uyumsoft’un ekoCari, ekoTicari, UyumYedek ürünleri hakkında bilgiler veren Erhun Öçal, Uyumsoft’un 30’u aşkın ticari ürün ailesinin, sektör ve ölçek bağımsız işletmelerin iş süreçlerine ve dijitalleşmesine yaptığı katkılar hakkında bilgiler verdi.

UyumERP çözüm ailesindeki yenilikler anlatıldı

Müşteri İlişkileri Yöneticisi Muhammet Ali Portakal’ın moderatörlüğünde, Uyumsoft yöneticileri, katılımcılara uyumERP çözümündeki yenilikleri anlattı. Toplantıda; Bulut Teknolojileri Direktörü Ramazan Öztemur, webERP, Uyumsoft DataCenter mimarisi, bulut sistem hakkında; Yazılım Arge Yöneticisi Bülent Sarı, webERP genel özellikleri ve UyumERP uygulama geliştirme platformu hakkında; Web Servis ve API Yöneticisi İlker Poyraz, müşteri API aktivasyon süreci hakkında; Raporlama ve Destek Süreçleri Yöneticisi Fazlı Akça, Dinamik Raporlama ve Portlet Yapısı hakkında; Raporlama Takım Lideri Emrah Demirbaş, İş Zekası özellikleri hakkında; Mobil Uygulama Geliştirme Yöneticisi Sinan Demir, mobil Erp’nin uygulama yapısı, genel özellikleri ve yenilikler hakkında; Yazılım Üretim Ürün ve Proje Analiz Yöneticisi Müjdat Büyüközkan, Mes Depo Otomasyonu, ekosisteme yeni kazandırılan Android El Terminalleri özellikleri hakkında ve standart maliyet ekranları hakkında; Yazılım ve Ürün Yöneticisi Sevtap Turancı, Banka Bakiyem, Dijital Damga, KVKK çözümü, İYS çözümü hakkında, Uyum Akademi Sorumlusu Lokman Tarık Dağ, yapılan eğitim çalışmaları, Yaz Staj Okulu hakkında detaylı bilgiler anlattı. 


SkålInternational İstanbul 66. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı.



HABER-TALİN ŞİRİNPINAR




SkålInternational çatısı altında dünyanın en büyük Skål Kulüplerinden olan Skålİstanbul, 66’ıncı kuruluş yıldönümü şerefine bir balo düzenledi. Türkiye ve dünyadan çok sayıda davetlinin katıldığı “Gurur Balosu”, Skålİstanbul Yönetim Kurulu ve üyelerinin yanı sıra SkålInternational Dünya Başkanı Burçin Türkkan başta olmak üzere SkålInternational ailesinin önemli isimlerini bir araya getirdi. 

SkålInternational İstanbul Kulübü, kuruluşunun 66’ncı yıldönümünü JW Marriott Hotel İstanbul Marmara Sea’da düzenlenen büyük bir baloylakutladı. Skal İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel ve Yönetim Kurulu’nun ev sahipliğinde düzenlenen baloya üyeler,SkålInternational Dünya Başkanı Burçin Türkkan, Interim Başkan Yardımcısı Hülya Aslantaş ve PR Direktörü Annette Cardenas, ile Uluslararası Skål Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu ve Türkiye’deki Skâl Kulüplerinin Başkanları da katıldı. 

Bundan 90 yıl önce Paris’te kurulan SkålInternational Kulübü, 7 Haziran 1956 tarihinde Türkiye’nin ilk mesleki sivil toplum kuruluşu olarak İstanbul’da hayata geçti. 66 yıldır aralıksız olarak, barış ve dostluk için turizm ana fikriyle faaliyetlerini sürdüren Skålİstanbul, turizmde profesyonelliği kuvvetlendirecek seminer, konferans ve etkinlikler düzenleyerek çalışmalarına devam ediyor. 


“66 yıldır turizmin gelişmesi için hizmet vermekten onur duyuyoruz”

Skålİstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel 66. Gurur Yılı Balosu’nda yaptığı konuşmada, bugün 83 ülkede, 354 kulüp ve 15.000’i aşkın üyeyi kapsayan SkålInternational çatısı altında,en büyük Skål kulüplerinden biri olarak Türk ve dünya turizmi için hizmet vermekten onur duyduklarını belirtti. 

66 yıldır, dostluk ve iyi niyeti ön plana alan sektörel ilişkiler geliştirilmesi için çalıştıklarını söyleyen Arınel sözlerine şöyle devam etti:“Ülkemize güveniyor ve turizmin kültürler arası köprüleri kurarak, gelecekte de barış ve kardeşlik ortamını oluşturacağına inanıyoruz. Turizmin sadece ekonomik değer yaratarak değil, toplumun sosyal ve kültürel yapısına etkilerinin önemini de görüyor, ülkemizin yarınlarının güvencesi olduğunu her fırsatta vurguluyoruz.

SkålInternational Kulübü, dünya turizm profesyonellerinin, küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı, uluslararası en yaygın ve en köklü turizm sivil toplum örgütüdür. Küresel çapta seyahat ve turizm endüstrisindeki tüm sektörleri bünyesinde toplayan dünyadaki tek organizasyondur. Misyonu; profesyonelliği, dostluklar ve liderlikle geliştirmek ve bu özelliği azami kullanarak “güvenilir ve sorumlu bir Turizm Endüstrisi” için çalışmaktır. 

SkålInternational’ın temelleri bundan tam 90 önce Paris’te atılmıştır. 1932 yılında Paris–Stockholm arasında gerçekleşmesi planlanan ilk uçuşun anlaşmasını kutlamak üzere bir grup Fransız turizmci İsveçli turizmciler tarafından Stockholm'a davet edilir. Buradaki ağırlama ile kurulan güçlü dostluklardan, böyle etkileşimde bulunulan birlikteliklerin lokal ve uluslararası ilişkileri yapılandırılacağı fikri doğar. Fransız turizmciler bu ilişkiyi yürütmek için belli bir organizasyon çatısının kurulmasına karar verirler. Önceliği ‘Dostluk’ ve ‘İyi Niyet’ olan bu çatı, 16 Aralık 1932’de Paris'te ilk kulüp oluşumunu başlatır. 

27 Nisan 1934’te, 5 ayrı ülkede 12 kulüp kuruluşu bu oluşumu takip eder. Aynı gün Florimond Volckaert, Skålkulüplerini Dünya geneline yayma ve uluslararası bir organizasyon şemsiyesi altında toplama fikrini paylaşır. Paris’teki Hotel Scribe'te düzenlenen kokteylden sonra 28 Nisan 1934’te kuralların tespit edildiği ilk resmi toplantı ile A.I.S.C.“AssociationInternationaledesSkålClubs” resmen kurulur.Ve 7 Haziran 1956 tarihinde kurulan Skâl International İstanbul Kulübü ise,bugün 174üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile en büyük Skâl kulüpleri arasında konumundadır.

“SKÂLİTE ile sektöre yön veriyoruz”

SkålInternational İstanbul, salt hacmi ile değil, gerçekleştirdiği yaratıcı projeleri ile faaliyetlerini aralıksız sürdürerek, Türk turizmine katkıda bulunmaktadır. SkålInternational İstanbul, ilk kez 1998 yılında başlattığı SKÅLİTE “Turizmde Kalite” ödülleriyle turizme yeni bir yaklaşım kazandırmıştır. Bu alandaki çalışmaları kalite üzerine yoğunlaştırarak gelenekselleştirdiğimiz SKÅLİTE ödülleriyle her yıl düzenli olarak turizm profesyonellerinin başarılarını kutlamaya devam ediyoruz.  66 yıldır “barış ve dostluk için turizm” ana fikriyle çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz.”


SkålInternational İstanbul Hakkında:

Seyahat ve turizm sektörünün tüm branşlarını çatısı altında toplayan tek uluslararası organizasyon olan, 1934 yılında kurulmuş SkålInternational, geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütüdür. 7 Haziran 1956 yılında kurulmuş olan Skâl International İstanbul Kulübü, 109 ülkede yapılanmasıyla en geniş tabanlı sivil toplum örgütü olan SkålInternational’a bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Skâl International İstanbul Kulübü, 174 üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile dünyanın en büyük Skål kulüplerinden biridir.   


26 Haziran 2022 Pazar

Türk restoranı El Turco Amerika’da Michelin ödülü aldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Türk restoranı El Turco Amerika’da Michelin ödülü aldı

Yeme içme sektörünün dünyadaki en büyük otoritesi olarak tanınan Michelin, geçtiğimiz yıl Miami’de açılan El Turco’yu BibGourmand ödülüne layık gördü ve girilmesi çok zor olan Michelin restoran rehberine ekledi. 

Nurdan Gür Yüzbaşıoğlu ve Gökhan Yüzbaşıoğlu’nun sahibi olduğu El Turco sunduğu modern Türk-Osmanlı mutfağı menüsüyle bu ödüle layık görüldü. 

El Turco’nun kurucu ortağı Nurdan Gür Yüzbaşıoğlu yaptığı açıklamada; “Türkler geçmişten günümüze yeme içmeye çok önem vermiştir ve tarihsel süreçte etkileşim içinde olduğumuz medeniyetler yeme içme kültürümüzü şekillendirmiştir. Biz bu kültürün etkisiyle oluşturduğumuz menümüzü ufak dokunuşlarla El Turco’ya özel hale getirdik ve bu menüyü bir de Türk misafirperverliğiyle harmanladık. BibGourmand ödülünü almış olmak bizim için çok önemli çünkü kaliteli malzemeden yapılmış lezzetli ve sunumu da güzel olan yemeği uygun fiyata veren mekanlara verilen bir ödül bu. 

Bizim de El Turco ‘yu açarken hedefimiz iyi yemeği uygun fiyat politikası ile sunmaktı ve bu hedefimizin Michelin tarafından değerlendirilip ödüllendirilmesi bizi hem gururlandırdı hem de motive etti. Bu motivasyonu daha iyisini yapmak ve büyümek için itici güç olarak kullanacağız” dedi.


https://elturcoturkishfood.com/

25 Haziran 2022 Cumartesi

Mandarin Oriental, Bodrum lüks alışverişin değişmeyen adresi olmaya devam ediyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DÜNYACA ÜNLÜ MARKALAR MANDARIN ORIENTAL, BODRUM’U SEÇİYOR

Bodrum Yarımadası’nın en büyüleyici koyu olan Cennet Koyu’nda yer alan Mandarin Oriental, Bodrum lüks alışverişin değişmeyen adresi olmaya devam ediyor. Mandarin Oriental, Bodrum çatısı altında yer alan ve aralarında Hermès ve Chanel gibi dünyaca ünlü birçok markanın yer aldığı şık mağazalara, ünü sınırları aşan seçkin Türk markalar eşlik ediyor.

Lüks ve ayrıcalıklı tatil deneyiminin değişmeyen adresi olan Mandarin Oriental, Bodrum, aynı zamanda dünyaca ünlü markalara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu sezon kapılarını ilk kez açan dünyanın önde gelen lüks segment saat markası Audemars Piguet, İtalyan lüks modanın öncülerinden Brunello Cucinelli ve bir moda ikonu olan Hermès ile birlikte 30’a yakın marka çok özel yaz kreasyonları ile Mandarin Oriental, Bodrum misafirlerine yine çok renkli ve mükemmel bir deneyim sunuyor. Fransa’da doğup lüks bir markaya dönüşen Chanel, dünyanın ilk tılsım mücevher markası Bee Goddess, ünlü deri tekstil markası Adamo, plaj giyim markaları arasında öne çıkan Eres ve Moeva, Mandarin Oriental, Bodrum misafirlerine eşsiz bir alışveriş keyfi yaşatırken Missoni, Orlebar Brown, La Perla, Jacadi, Fiolas ve Vilebrequin gibi bir çok ünlü marka da Mandarin Oriental, Bodrum’da alışveriş tutkunlarıyla bir araya geliyor.  

Ünü sınırları aşan Türk markalar Mandarin Oriental, Bodrum’u tercih ediyor

Mandarin Oriental, Bodrum’un zengin marka skalasında dünyaca ünlü markalara Türkiye’nin güçlü isimleri eşlik ediyor. 1934’den bugüne ülkemizin köklü markaları arasında yer alan Vakko, tasarımlarıyla tüm dünyanın dikkatini çeken Sevan Bıçakçı, en saygın mücevher markaları arasında yer almayı başaran Molu, tamamı el emeğiyle dokunan ve Mezopotamya mitlerinden ilham alan Urartu Halı, Türk modasının duayen ismi Dilek Hanif, modern tasarımlarıyla dikkat çeken Raisa & Vanessa, dünyaca ünlü markalardaki tasarımlarıyla adını duyuran Serena Uziyel, Türkiye'nin en ünlü hazır giyim markalarından Beymen ile birlikte Sır Maison, Vision Sunglasses ve Imannoor Mandarin Oriental, Bodrum’da yerli ve yabancı misafirlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Mandarin Oriental, Bodrum lüks alışverişin değişmeyen adresi olma iddiasını her sezonda olduğu gibi bu sezonda da sürdürüyor.

Güçlü Marka Karması

Mandarin Oriental, Bodrum’un güçlü marka karmasında yer alan; Adamo, Audemars Piguet, Bee Goddess, Beymen, Brunello Cucinelli, Chanel, Dilek Hanif, Eres, Fiolas, Hermès, Imannoor, Jacadi, La Perla, Missoni, Moeva, Molu, Orlebar Brown, Raisa & Vanessa, Serena Uziyel, Sevan Bıçakçı, Sır Maison, Urartu Halı, Vakko, Vilebrequin ve Vision Sunglasses alışveriş tutkunlarını bekliyor.      


UCUZA TATiL YAPMANIN 6 ŞARTI

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Türkiye’de Turizm iyi giderse, Türkler için tatil pahalı ama kötü giderse gün doğuyor. Çünkü boş kalan oteller Türk tüketiciye muhtaç olup, fiyatları dibe vuruyorlar. Peki, biz Türklerin kendi memleketinde, en az Alman, Rus işçisi kadar her dönem ucuza tatil yapmasının yolları nelerdir, bir bakalım;

1)    PİK (YÜKSEK) SEZON HARİCİNDE TATİL

Genelde dünyada Tatil dönemi, Temmuz-Ağustos aylarına tekabül eder. Talep çok olunca fiyatlar da pik yapar. Bu yüksek sezonda fiyatları, gecesi 1000 TL kabul edersek, diğer aylarda tatil yapmanın maliyeti; Nisan ayında ortalama 300 TL, Mayıs ayında 400 TL, Haziran 600 TL, Eylül 700 TL, Ekim 500 TL ve Kasım ayında 300 TL’dır. Ve tüm bu aylar memleketimiz için “Denize girilebilir” mevsimlerdir. Hatta bu aylar Temmuz-Ağustos kadar nemli ve bunaltıcı değildir.

2)    ERKEN REZERVASYONA ERKEN KATILMAK

Şikayet belli. Yabancılar bizden ucuza tatil yapıyor. Sebep de belli. Çünkü yabancı tur operatörü odaları tam bir sene önce hem de peşin-nakit ödeyerek kapatıyor. Yabancı müşteri de Eylül, Ekim’de bir sene sonrası için turunu satın alıyor. Biz de ise durum farklı. %90’ımız hangi tarihte tatil yapacağımızı bilemiyoruz. Hatta tatil yapıp, yapamayacağımızı bile bilemiyoruz. Bu nedenle Türk Tur operatörü tüketiciye güvenip, 1 sene önceden peşin ödeyerek oteli kapatamıyor. Tüketici, her ne kadar adı erken rezervasyon olsa da ortalama Mayıs, Haziran’da tatilini satın alabiliyor.

3)    SÖMESTRE VE YAZ TATİLLERİ BÖLGELERE GÖRE AYRILSIN

Çoğumuz, izin tarihlerimizi belirlemek için önce işyerimize ve çocuklarımızın tatillerine bağlıyız. Ama bu sorun sadece Türklere has değil. İşyerleri, işin menşeine göre çalışanlarına tatil tarihlerini belirler. Bu konuda yapacak bir şey yoktur. Ancak çocukların tatilleri konusunda; acaba 28 milyon öğrencinin tatilleri aynı tarihe gelmeyebilir mi? Bu sorunun cevabı; “Evet”. Dünya bu sorunu nasıl çözmüş bir bakalım; Sömestre ve yaz tatillerini bölgelere göre ayırmış. Detaylarını daha önce yazmıştım. Okul müfredatı yine 165 gün kalmak şartı ile, kimi yerde yaz tatilleri Mayıs’ta başlar, kimi yerde Ekim sonu biter. Yani yaz tatili 6 aya yayılır. Keza Sömestre tatilleri de; 1 Ocak’ta başlayan bölge de var, 1 Mart’ta biten de. Böylece 28 milyon öğrencinin farklı tarihlerde tatile çıkması sağlanarak, otel fiyatlarında bir günde 3 katı fiyat farklılıkları oluşmaz. İnsanlar 1/3’e varan fiyatlarla tatil yapar, okulların tatiline kadar boş kalan oteller, böylece doluluk yaşarlar.

4)    KAMU KAMPLARI SATILSIN, GELİRİ TATİL ÇEKİ OLARAK VERİLSİN

Halen Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinde 400.000 yatağa varan Kamu ve Eğitim! Kampları mevcuttur. Denize sıfır olan bu kamplarda ortalama konaklama fiyatları yemekler dahil günlük 150-180 TL civarındadır. Çok daha ucuz olanları da mevcuttur. Peki bu kamplarda özellikle Temmuz-Ağustos aylarında hangi memur hangi işçi konaklar? Bildiniz. Sadece üst düzey memur, sendikacı ve yakınları. Nereden mi biliyorum? Öncelikle kendimden. Babam TCDD’da doktordu. En iyi sezonda hatta 2 devre kalırdı üst düzey yöneticiler. İşçiler mi? Onların şanslıları, göstermelik olarak sezon başı ve sezon sonu konaklarlar… Dünyada böyle örnek var mı? Var. Bizim de örnek aldığımız SSCB yani eski Sovyetler birliği. Onlar 325 milyon nüfusa 25.000 yataklı Kamu Kampları yapmışlar, bizim, 45 milyonken bile 350.000 yataklı Kamu Kamplarımız vardı. Önerimiz; Özel sektörden çalışanlardan çok daha fazla kazanan kamu görevlileri bu ayrıcalıktan çıksın. Ya tüm kamplar halka da açılsın ya da KAMU KAMPLARI SATILSIN. Peki satıştan kazanılan yüz milyarca dolar ne yapılsın? Kamu çalışanlarına her sene 2 maaş tutarında TATİL ÇEKİ olarak verilsin. Bu çekler sadece özelleştirilerek otele dönüşen eski kamu kamplarında kullanılsın.

5)    YAZLIKLAR AĞIR VERGİLENDİRİLSİN

Türkiye’de yazlıklar, senede ortalama sadece 33 gün kullanılıyor. 11 ay boş. Ancak yazın 1,5 milyon, kışın 150.000 olan beldede, kamu personeli ve hizmetleri yaz kış 1,5 milyona göre istihdam ediliyor. Bu çok büyük israftır. Tüm dünyada, özellikle Turizm ülkelerinde 2. konut, yani yazlıkların vergisi normal evlerin 10 katıdır. Amaç kamu israfının önlenmesi ve belediyelere ek gelir sağlamaktır. Ancak ev sahipleri, bu ağır vergileri ödeyebilmek için ortalama 33 gün kullandıkları evlerini boş aylarda kiraya verirler. Böylece daha çok kişinin çok daha ucuza tatil yapmasının önü açılır.

6)    ÇADIR VE KARAVAN KAMPLARI ÇOĞALSIN.

Her ne kadar yukarıdaki önlemler, tatil fiyatlarını üçte birine düşecek olsa da, acil önlem olarak Çadır ve Karavan kampları artırılmalıdır. Yapılabilecek en ekonomik tatil çadır tatilidir. Hazır halen deniz kenarında yüzbinlerce dönüm kamu arazisi varken, bunlar, tüm hijyen şartlar ve standartları yerine getirebilen özel şirketlere kontrol altında verilerek yüzlerce çadır kapları kurulabilir.


 Cem Polatoğlu

TAV PRIMECLASS LOUNGE’LARI BİRER SANAT GALERİSİNE DÖNÜŞÜYOR.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TAV PRIMECLASS LOUNGE’LARI BİRER SANAT GALERİSİNE DÖNÜŞÜYOR

19 ülkede işlettiği 70’e yakın yolcu salonu ile sektörün liderleri arasında yer alan

TAV İşletme Hizmetleri, yakın zamanda yenilediği Bodrum Primeclass özel yolcu salonunda misafirlerini sanatla buluşturuyor. Bodrum Primeclass Lounge’da Türk resim sanatının önemli isimlerinden, Devrim Erbil ile gerçekleştirdiği işbirliği sonucunda, Erbil’in daha once görücüye çıkmamış eserleri burada sergilenecek. 

TAV İşletme Hizmetleri, Türk sanatçıların eserlerinin yurtdışında tanıtılmasında önemli bir rol üstlenerek, Erbil’in eserlerini daha sonra New York ve Paris’teki Primeclass özel yolcu salonlarında sergilemeye başlayacak. Ayrıca Bodrum Primeclass Lounge,

Bodrum’a özgü lezzetlerinde yer aldığı yenilenen menüsü ve her hafta sonu

Gerçekleşecek DJ performansı ile bu yaz misafirlerine kusursuz bir seyahat deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.

Dünyanın farklı noktalarında misafirlerine sunduğu konfor ve ayrıcalıklar ile uçtan uca bir seyahat deneyimi yaşatmayı hedefleyen TAV İşletme Hizmetleri, sektöre rol model olacak yeniliklerle adından söz ettirmeye devam ediyor.

Ürün, hizmet geliştirme ve müşteri deneyimi konularında uzun yıllara dayanan bir tecrübe ve veri kaynağına sahip olmasının sağladığı avantajları kullanarak seyahat deneyimini yeniden tanımlamayı hedefleyen TAV İşletme Hizmetleri, yenilediği Bodrum Primeclass Lounge’da misafirlerine benzersiz bir deneyim sunuyor. 

Havalimanlarında hergün yoğun bir yolcu trafik akışı ile geniş bir müşteri kitlesine dokunurken yolcu salonlarına da sanat galerisini taşımayı ve bu projeyi global çapta yürütmeyi hedefleyen şirket, Gürcistan ve Umman’dan sonra Türkiye’de bir ilke imza atarak  buradaTürk resim sanatının önemli isimlerinden, Devrim Erbil’in eserleri Renk Erbil, RenkoLondon küratörlüğünde organize edilen proje kapsamında sergileniyor.

TAV Primeclass özel yolcu salonlarında sanat deneyimi 

Primeclass özel yolcu salonlarında seyahat deneyimine yeni bir bakış açısı getirdiklerini söyleyen TAV İşletme Hizmetleri CEO'su Güçlü Batkın, “Primeclass özel yolcu salonlarımızda önemli sanatçıların eserlerinin sergileneceği bölümler açmaya başladık. Artık misafirlerimizin uçuş öncesinde uğrak merkezi olan lounge’larımızı, belli dönemlerde birer sanat galerisine dönüştürerek misafirlerimizin benzersiz bir deneyim yaşamasını sağlamış oluyoruz. Bu projemizi ilk önce Gürcistan Tiflis Havalimanında başlattık. Burada yerel sanatçıların eserlerini sergiledik. İkinci durağımız ise; Umman Muscat Uluslararası Havalimanı oldu. Burada da Arap resim sanatının önde gelen kadın ressamlarından Alia Al Farsi’nin eserleri sergileniyor.”

Devrim Erbil’in daha önce görücüye çıkmamış eserleri Bodrum PrimeclassLounge’da

Misafirlerinden oldukça ilgi gören bu projeyi daha birçok lokasyona taşımayı hedeflediklerini söyleyen Batkın, “Şu anda içinde bulunduğumuz Bodrum PrimeclassLounge’da bu konuda önceliklerimiz arasında. Çünkü hepinizin de bildiği gibi Bodrum, geçmişten bu yana sanatçıların buluşma noktası haline gelmiş bir yer. Bu sebeple bu projemizi Türkiye’de ilk önce Bodrum’da hayata geçirmeye karar verdik.  Bodrum’da Türk resim sanatının muazzam isimlerinden, Devrim Erbil ile bir işbirliği gerçekleştirdik. Erbil’in daha önce görücüye çıkmamış eserlerini PrimeclassLounge’mızda sergiliyoruz. PrimeclassLounge ziyaretçilerimiz burada hem seçkin bir bekleme deneyimi yaşayacak hem de Devrim Erbil’in yeni eserlerini görme imkânı bulacaklar. İşbirliğimizi sezon boyunca farklı noktalarda devam ettireceğiz. Yakın zamanda benzer projelerimizle yepyeni destinasyonlarımızda farklı sanatçılar ile işbirliklerimizi duyuracağız.”

Bulundukları destinasyonlarda misafirlerini sanatla buluşturmayı önemsediklerini ifade eden Batkın, “Havalimanlarında yılda 5 milyondan fazla yolcuya dokunan bir şirket olarak, sanatı daha erişilebilir kılmak ve geniş kitleler ile buluşturmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Renk Erbil, RenkoLondon küratörlüğünde Bodrum PrimeclassLounge’da eserleri sergilenmeye başlanan Devrim Erbil konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı: “Seyahat, insanın dünyasını genişleten, ufkunu açan, bireyi geliştiren eşsiz bir hazinedir. Tüm bu yolculuk boyunca aslında zamanımızın önemli bir bölümünü de havalimanlarında geçiririz. TAV İşletme Hizmetleri’nin lounge’larında sanata ve sanatçıya yer açması; insanların burada geçirdiği zaman boyunca ruhunu beslemesi için muazzam bir fırsat. İş birliğimizden son derece memnun olarak, tüm lounge misafirlerine hayırlı olmasını diliyorum.”

Erbil’in dünyanın en önemli müzelerinde sergilenen çeşitli dönemlerine ait benzersiz yağlı boya tabloları, mix-media limitli seride üretilmiş ipek baskı eserleri, tek kopya üretilen Gicleeeserleri Haziran ve Temmuz ayları boyunca Bodrum Havaalanı PrimeclassLounge‘da sanatseverlerle buluşuyor.

TAV İşletme Hizmetleri her lounge’ında yöreye uygun lezzetler sunuyor

Pandemi döneminde belirlenen kurallar çerçevesinde limitli  bir menü sunulurken, yaz dönemi ile birlikte yeme-içme menüleri Türkiye ve tüm global operasyonlarda yenilendi. Lounge’larında her damağa uygun şekilde menülerini zenginleştirdiklerini ifade eden Batkın, “Bodrum Primeclass İç hat ve Dış Hat Lounge’da,Türkiye’de yer alan diğer lokasyonlarda olduğu gibi menülerimizi çeşitlendirdik. Birçok farklı ülkede hizmet veren bir kurum olarak, misafirlerimizin beklentilerini de göz önünde bulundurarak menülerimizi çeşitlendiriyoruz. Her damak zevkine hitap edecek, dediğim gibi özellikle Bodrum lezzetlerinden oluşan daha sağlıklı ve daha zengin bir menüyü misafirlerimize servis ediyoruz. Sıcak ve soğuk sunumlarda farklı seçenekleri olan yeni menülerimizi oluştururken, misafirlerimizden aldığımız geri dönüşler doğrultusundavegan ve glütensiz seçenekler gibi farklı lezzetleri eklemeyi planlıyoruz.”

Misafirlerine daha konforlu bir deneyim sunmak için Bodrum PrimeclassLounge içerisinde birçok yenilik getirdiklerini ifade eden Batkın, burada yeme içme alanlarına ek olarak, renkli tasarımı ile dikkat çeken ferah ve büyük bir alanı da salona ekleyerek hizmet vermeye başladıklarını söyledi.

Bodrum Primeclass’da her pazar DJ Performans!

Tüm bunların yanında Bodrum PrimeclassLounge misafirlerini artık Bodrum tatil dönüşlerinde her hafta sonu vereceği DJ performanslarıyla uğurlayarak, misafirlerine son dakikaya kadar tatillerinin tadını çıkarabilme imkânı veriyor. TAV İşletme Hizmetleri, yenilediği Bodrum PrimeclassLounge’ın ardından şimdi de İzmir ve Ankara’daki lounge’larında da benzer bir renovasyon sürecini başlatmış durumda.

TAV İşletme Hizmetleri sektörün dünya liderleri arasında 

TAV İşletme Hizmetleri’nin faaliyet alanları hakkında da bilgi veren Batkın, TAV İşletme Hizmetleri’nin başarısının dayandığı temelleri şöyle anlattı:“TAV İşletme Hizmetleri olarak 19 ülkede 70’e yakın lounge varlığımızla, parçası olduğumuz Groupe ADP platformunun ve bağlı olduğumuz TAV Havalimanları’nın gücü ile sektörde dünya liderleri arasında yer alıyoruz. Elbette elde ettiğimiz bu başarı tesadüf değil. Misafirlerimizin beklenti ve ihtiyaçlarına göre ürün ve hizmetlerimizi sürekli yeniliyoruz. Bununla birlikte özel yolcu salonu hizmeti verdiğimiz destinasyonların yapısını, yerel özelliklerini ve kültürel dokularını önemsiyor; bunlardan ilham alıyor ve hizmetlerimize taşıyoruz. Misafirlerimize seyahatleri öncesi ve sonrası gittikleri destinasyonun yerel özelliklerini daha iyi anlayabilmeleri için salonlarımızda tasarım ile farklılaştığımız bir atmosfer oluşturuyor ve menülerimizi de bu yaklaşımla şekillendiriyoruz.”

“Misafirlerimizin tüm beklentilerini Primeclass ile karşılıyoruz”

Batkın sözlerine şöyle devam etti: “TAV Primeclass, aynı çatı altında karşılama, uğurlama ve özel VIP hizmetleri sunduğumuz markamız ve hizmet alanımız. Primeclass markamız ile özel yolcu salonu işletmeciliğinin yanı sıra havalimanında yolculara seyahat öncesinde ve sonrasında, profesyonel personel tarafından verilen Assist-CIP-VIP seçenekli asistanlık hizmetleriyle konfor ve ayrıcalık yaşatıyoruz. Özellikle Bodrum, İzmir ve Antalya gibi turist merkezi noktalarında kurumsal işbirlikleri ile sadece lounge ve hızlı geçiş hizmeti değil karşılama uğurlama ve havalimanı transferi vererek daha geniş kapsamda hizmet alanları oluşturmamız, müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmamızı sağlıyor.”

TAV Passport üyeleri dünyada 400’den fazla özel yolcu salonundan yararlanma imkânı buluyor

TAV İşletme Hizmetleri olarak misyonlarını seyahat deneyimini uçtan uca tasarlamak üzerine kurduklarını ve bu kapsamda sadakat programı TAV Passport başta olmak üzere tüm ürünlerini küresel trendler ve yenilikçi teknolojilerle güncellediklerini söyleyen Batkın, sözlerini şöyle sürdürdü: “TAV Passport sadakat programımız ile 10 yılı geride bıraktık. TAV Passport üyelerimize dünya genelinde 400’den fazla özel yolcu salonundan yararlanma imkânı sağlıyoruz. 

TAV Passport ürünümüz ile rolümüzü misafirlerimizin deneyimlerini mükemmelleştirmek, onları kendilerine özel tasarlanan bir ayrıcalıklar dünyasıyla buluşturmak olarak görüyoruz. Bu hedefi, hizmet verdiğimiz geniş coğrafi ve kültürel yapı içinde tamamlayabilmek amacıyla da bulut tabanlı teknolojilere yatırım yapıyor, büyük veri, CRM ve yapay zekâ çözümlerine odaklanıyor ve sadakat programımızı portföyümüzdeki tüm ürünlerde olduğu gibi güncelliyoruz. Türkiye’nin seyahat ve havalimanı deneyimi odaklı ilk sadakat programı olma özelliğini taşıyan TAV Passport, değişen müşteri talepleri ile yeniden tanımlanıyor. Bu bağlamda önce TAV Passport kartını Classic ve Edition segmentinde daha renkli bir tasarım ile yeniliyoruz.“

“TAV Passport App ile daha hızlı ve daha güvenli bir hizmet sunacağız”

Sözlerine  dijital dönüşüm vizyonu perspektifinde hayata geçirdikleri TAV Passport App isimli uygulamayla, müşterilerine nasıl daha hızlı ve daha güvenli bir hizmet sağlayabileceklerini anlatarak devam eden Batkın, uygulamanın sunduğu hizmetleri şöyle anlattı:”Sürekli erişilebilir olması ve fonksiyonel kolaylıklarının yanında, uygulama ile üyelerimizin günlük hayatlarını da kolaylaştırmayı ve daha iyi bir müşteri deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Buradaki amacımız, kullanıcıların her an her yerde hızlı bir şekilde hizmetlerimize ulaşmasını sağlamak. Müşterilerimiz artık Lounge ve FastTrack noktalarında, temassız teknojilerden faydalanarak ilerleyebilecekler. Bunun yanında havalimanı transfer rezervasyon ve satın alma sürecini online yapıp, takip edebilecekler. Ayrıca üyelerimiz kişiye özel tasarlanan kampanyalardan anında haberdar olarak deneyimlerini en üst noktaya taşıyabilecekler.”


23 Haziran 2022 Perşembe

Skal İzmir Kulübü'nde yarı final heyecanı



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Skal İzmir Kulübü'nde yarı final heyecanı

Skal Kulüpleri Dünya Kongresi’ni İzmir'e kazandırmayı hedefleyen Skal İzmir Kulübü'nün kongre adaylık çalışmaları hız kesmeden sürüyor. Dünya genelinde 35 uluslararası temsilciye İzmir'in adaylığına ilişkin sunum yapan Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, "İzmir’in adını dünyada duyurmak için elimizden geleni yapıyoruz. Finale kalacağımızı, finalde bu kongreyi şehrimize kazandıracağımızı umuyorum" dedi.

Skal International, dünya turizm profesyonellerinin küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı uluslararası en yaygın ve en eski turizm sivil toplum örgütü olarak tanımlanıyor. Skal International’in 90 ülkede, 358 kulüp çatısı altında yaklaşık 15 bin üyesi bulunuyor. 2024 yılında yapılacak Skal Kulüpleri Dünya Kongresi kentlerin ve ülkelerin tanıtımı için önemli fırsat sunuyor. 

Romanya'dan Bükreş, Rusya'dan St. Petersburg, Hindistan'dan Kalküta ve Türkiye'den İzmir Skal kulüpleri Dünya Kongresi'ni kentlerine kazandırmak yarışıyor. Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, dört ülkeden aday kentlerin kulüp başkanları olarak oylamayı yapacak 35 uluslararası temsilciye çevrim içi sunum yaptıklarını söyledi. Uluslararası temsilcilerin önümüzdeki günlerde yapacakları çevrim içi oylamayla aday sayısını ikiye düşüreceğini anlatan Güner Güney, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İzmir turizminin gelişmesi ve desteklenmesi, İzmir’in adını dünyada duyurmak için şehrimizin turizm dinamikleri ve yerel yönetimlerle birlikte çalışmalar yapıyoruz. 2024 Skal Kulüpleri Dünya Kongresi’ni İzmir'e kazandırma yolunda çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Gayet güzel bir sunum yaptık. İspanya'dan gelecek güzel haberleri bekliyoruz. Yarı finale kalacak iki adaydan biri olacağımızı, finalde bu kongreyi şehrimize kazandıracağımızı umuyorum."

Uluslararası temsilcilere sunumun ardından Şifne Termal Otel'de düzenlenen akşam yemeğine Skal 2022 Dünya Başkanı Burçin Türkkan ve Skal Türkiye Başkanı Sadık Altıparmak ile Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ve eşi Nuriş Oran da katıldı. Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney ile yönetim kurulu üyeleri Bülent Tercan ve Mine Güneş Kaya'nın ev sahipliği yaptığı yemek, USDF Genel Sekreteri Emre Gezgin, USDF Yönetim Kurulu Üyesi Suna Çölok, Skal Kuşadası Başkanı Kenan Çakar, geçmiş dönem Skal İzmir Başkanları Nihat Levent, Berrin Uşkay ve kulüp üyelerini bir araya getirdi.



Skal 2022 Dünya Başkanı Burçin Türkkan, Skal Kulüpleri Dünya Kongresi’ni İzmir’e kazandırmak için Skal İzmir Kulübü'nün yaptığı çalışmaları takdir ettiklerini söyledi. Türkkan, İzmir'e kazandırılacağına inandığı kongrenin ülkemizin ve İzmir'in uluslararası alanda, dünya turizm sektöründe tanınırlığı ve bilinirliğine katkı sağlayacağını dile getirdi.

Skal Kulübü yönetici ve üyelerini yeryüzündeki cennet beldelerden Çeşme'de ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirten Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, "Çeşme bir turizm kenti, turizmin parlayan yıldızı. Çeşme'de sezonu uzatmak için gayret ediyoruz" dedi. Çeşme Belediyesi olarak turizm sektörünü desteklemeye devam edeceklerini dile getiren Oran, Skal Kulübü'ne çalışmalarında başarılar diledi.

Skal İzmir Kulübü Başkanı Güner Güney, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'a verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Skal Dünya Başkanı Burçin Türkkan da buluşmanın anısına Oran'a kulübün flamasını verdi.


22 Haziran 2022 Çarşamba

Üsküdar Belediyesi, Türkiye’nin ilk Gastronomi Sokağı’na imzasını attı.




HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ÜSKÜDAR BELEDİYESİ TÜRKİYE’NİN İLK GASTRONOMİ SOKAĞI’NA İMZA ATTI

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ ÜSKÜDAR'DA TARİHİ NALBUR VE HIRDAVATÇILARIN OLDUĞU UNCULAR CADDESİ’Nİ GASTRONOMİ SOKAĞI'NA DÖNÜŞTÜRDÜ

TÜRKİYE’NİN İLK GASTRONOMİ SOKAĞI, AK PARTİ GENEL BAŞKAN VEKİLİ NUMAN KURTULMUŞ VE DÜNYACA ÜNLÜ ŞEFLERİNİN KATILDIĞI GASTRONOMİ FESTİVALİ İLE ÜSKÜDAR’DA AÇILDI

SOMER SİVRİOĞLU, SEFA ÖZYAYKILIÇ, KEMAL CAN YURTTAŞ, UMUT REÇBER GİBİ ÜNLÜ ŞEFLER ÜSKÜDAR’DA GASTRONOMİ FESTİVALİ’NİN YILDIZI OLDU

MASTERCHEF JÜRİSİ SOMER SİVRİOĞLU ÜSKÜDAR’DA GASTRONOMİ FESTİVALİ’NDE TÜRK MUTFAĞINI DÜNYANIN PENCERESİNDEN ANLATTI

Üsküdar'da tarihi nalbur ve hırdavatçıların olduğu Uncular Caddesi, Gastronomi Sokağı'na dönüştü. İmzasını taşıyan projelerle Türkiye’de örnekle gösterilen Üsküdar Belediyesi, Türkiye’nin ilk Gastronomi Sokağı’na imzasını attı. İyi yemeğin izinden gidenler, gastronomi tutkunları ve kariyer yaşamını gastronomi odağında şekillendirmek isteyen herkesi buluşturan Gastronomi Sokağı’nın açılışı Gastronomi Festivali ile yapıldı. 

Çok sayıda Üsküdarlı ve İstanbullunun akın ettiği gastronomi festivaline Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ile Masterchef jürisi Somer Sivrioğlu,Sefa Özyaykılıç, Kemal Can Yurttaş, Umut Reçber gibi dünyaca ünlü şefler katıldı.  Festivalde Geleneksel Mutfak, Yurtdışında Türk Mutfağı, Vegan Tatlılar, Sushi Teknikleri, Adana Kebap Teknikleri gibi mutfağın farklı uzmanlık alanlarına dokunan workshoplar düzenlendi.

Gastronomi Sokağı'nın saat 9.00 ile 00.00 arasında araç trafiğine kapalı olacağını ifade eden Türkmen, "Burada bulunan işletmelerimiz sokağın sağlı sollu yanlarına masa ve sandalyelerini atarak misafirlerini ağırlayabilecekler. Bu güzel sokağımız esnafıyla ve misafirleriyle tam bir buluşma yeri olacak." dedi.

"Amacımız Türk mutfak zenginliğini yerli ve yabancı turistlerimizle buluşturmak"

Türkmen, Türkiye'nin dünyanın en güzel coğrafyasına sahip olduğuna vurgu yaparak, yemek kültürüne ilişkin şunları kaydetti:

"Yemek kültürü sadece mutfakla, yemekle, alakalı bir mesele değil. Antropolojisiyle, kültürüyle, tarihiyle, medeniyetiyle, coğrafyasıyla tam bir mozaik, tam bir kültür, tam bir zenginlik... Bu kültürümüzü hem yaşatmak hem değerlerimizin üzerine ilave zenginlikler katmak hem de bu süreci işletmek, pazarlamak gerekiyor. Bizim asıl amacımız Türk mutfak zenginliğini hem gelecek kuşaklara tanıtmak hem de yerli ve yabancı turistlerimizle buluşturmak. Bu bir pazarlama meselesidir. Bu aynı zamanda bir tarih, kültür meselesidir. Kültürümüzü gençlerimizle birlikte daha iyi noktalara taşımak istiyoruz. Bunun da İstanbul'da en güzel yapılacağı yer burasıdır."



Açılışta açıklamalarda bulunan şef Somer Sivrioğlu ise böyle bir sokağın gastronomiye ayrılmış olmasından dolayı çok sevindiğini belirterek, "Bu çok önemli ülkemiz ve Üsküdar için. İnşallah diğer ilçelere de örnek olur ve bu tip sokaklar Türkiye'de çoğalır. Çünkü gastronominin bir yerde buluştuğu noktaların olması bizim için çok önemli." diye konuştu.

Sivrioğlu, havanın sıcak olmasına rağmen insanların ilgisinin yoğun olduğuna işaret ederek, Gastronomi Sokağı'nın herkesin damak zevki ve bütçesine göre her türlü lezzeti bulabildiği bir yer olduğunu ifade etti.

Festivalde ayrıca, Geleneksel Mutfak, Yurtdışında Türk Mutfağı, Vegan Tatlılar, Sushi Teknikleri, Adana Kebap Teknikleri gibi mutfağın farklı uzmanlık alanlarına dokunan workshoplar düzenlenecek. Üsküdar Belediyesi’nin şehir ve yaşam kültürüne katkı sunacak projelerinden biri olan Gastronomi Sokağı, Anadolu ve Avrupa Yakası'nın en önemli geçiş merkezi olan Üsküdar’ın gastronomi noktası olarak bütün İstanbullulara hizmet verecek. Üsküdar Belediyesi’nin Şehir ve yaşam kültürüne katkı sunan projelerinden biri olan Gastronomi Sokağı, trafiğe kapalı şekilde ziyaretçilerini ağırlayacak. Yeme içme kültürünün yeni adresi olarak hem mideye hem de göze hitap edecek.

Üsküdar Belediyesi tarafından Gastronomi Sokağı olarak projelendirilen Uncular Caddesi, araç trafiğine kapatıldı. Bina cepheleri tek tip tasarımla düzenlenen caddede, balkonlar genişletilerek çiçeklendirildi. Marmaray ve metro hatlarıyla entegre olarak yayalaştırılan tarihi cadde ve bağlı sokakların kaldırım ve taş döşemesi tamamlandı. İstanbul Boğazı'na çıkan sokaklardan itibaren Üsküdar Meydanı'nı çevreleyen iki farklı bölümden oluşan Gastronomi Sokağı projesi, tarihi Uncular Caddesi ile bağlı sokaklar ve karşı tarafındaki balıkçılar çarşısının yer aldığı sokakları kapsıyor. 


Uluslararası Havacılık Kuruluşu Skytrax’ten, İGA İstanbul Havalimanı’na 5 Yıldızlı Tescil…



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uluslararası Havacılık Kuruluşu Skytrax’ten, İGA İstanbul Havalimanı’na 5 Yıldızlı Tescil…

Aldığı uluslararası ödüllerle dünya havacılık sahnesinde emin adımlarla yükselen İGA İstanbul Havalimanı, en önemli havacılık kuruluşları arasında gösterilen Skytrax’in değerlendirmesine göre 2020 yılında kazandığı “5 Yıldızlı Havalimanı” ödülünü bu yıl da kazanarak başarısını tescillemiş oldu.

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İGA İstanbul Havalimanı, son dönemde almış olduğu uluslararası ödüllerle Türk havacılığının gururu olmaya devam ediyor. İGA İstanbul Havalimanı, 2020 yılındaki başarısını tekrar ederek “Skytrax 5 Yıldızlı Havalimanı” ödülünü bu yılda kazanarak büyük bir başarıya imza attı. İGA İstanbul Havalimanı, “2022 World Airport Awards” kapsamında daDünyanın En Aile Dostu Havalimanı,Dünyanın En İyi Alışveriş Deneyimi Sunan Havalimanı ve Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanıuluslararası ödüllerinikazanarakTürk havacılığını zirveye taşıdı. İGA İstanbul Havalimanı “Dünyanın En İyi Havalimanları” listesinde de büyük bir ilerleme kaydererek 8. sırada yer aldı. 

Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından1989 yılında kurulan Londra merkezli havacılık enstitüsü Skytrax tarafından “5 Yıldızlı Havalimanı” olarak 2020 ve 2022 yıllarında tescil edilen İGA İstanbul Havalimanı, 2022 World Airport Awards ödüllerinde de 550 havalimanını geride bırarak üç ödülün sahibi oldu. 

Ödüller, 8 aylık anket döneminde 100'den fazla milliyeti barındıran havalimanı müşterisi tarafından Dünya Havalimanı Anketi vasıtasıyla belirleniyor. Anket, check-in,transferler, alışveriş, güvenlik, göçmenlik bürosundaki denetimleri kapsarken, havalimanı hizmeti ve ürün temel performans göstergeleri genelinde de müşteri deneyimi değerlendiriliyor. 

İGA İstanbul Havalimanı bir yıl arayla 5 Yıldız’a yeniden ulaştı

Yıllık küresel havalimanı müşteri memnuniyeti anketi müşteriler tarafından oylanırken, havalimanı endüstrisi için en prestijli tescil olan Skytrax ise havalimanı genelindeki hizmet kalitesini denetliyor. Kapsamlı düzenlemeler ve detaylı hazırlık süreci dahil 3 gün süren yoğun fiziki denetimlerin sonucunda, İGA İstanbul Havalimanı’nın yolcu deneyimindeki mükemmelliği en üst not olan 5 Yıldız’la tescillenmiş oldu. Skytrax denetmenleri, uluslarası aktarma merkezi konumunda bulunan İGA İstanbul Havalimanı’nın giden yolcu, transfer yolcu ve gelen yolcu deneyimini etkileyen otopark, toplu ulaşım, web sitesi, mobil uygulama, güvenlik/pasaport kontrol, temel yolcu hizmetleri, mağazalar, yeme içme alanları, bagaj alım gibi her temas noktasını deneyimleyerek; bu noktalarda sunulan hizmeti, hizmete erişim kolaylığını, yolcu konforunu titizlikle inceledi.

Yolcu seyahat deneyimini etkileyen her noktanın, kapsamlı şekilde değerlendirildiği denetimlerde güvenlik, check-in, pasaport, gümrük, temizlik, bagaj alım gibi temel süreçlerle beraber temel hizmetler, yeme içme alanları, alışveriş noktaları, lounge gibi misafirlere dokunan her nokta detaylı şekilde uzmanlar tarafından denetime tabi tutuldu. 


“İGA İstanbul Havalimanı’nın Hizmet Kalitesi Tescillenmiş Oldu!”

Fransa’nın başkenti Paris’te 16 Haziran 2022, Perşembe günü, Passenger Terminal EXPO etkinliği kapsamında düzenlenen ödül törenine katılarak İGA İstanbul Havalimanı’nın ikinci kez 5 Yıldız’la tescillenmesi ve üç büyük ödüle lâyık görülmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan İGA Dijital Hizmetler ve Ticaret'ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Ersin İnankul; “İGA İstanbul Havalimanı olarak, Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etmeyi sürdürüyoruz. Henüz çok genç bir kurum olmamıza karşın, yolcularımıza sağldığımız hizmet kalitesi ikinci kez Skytrax gibi dünya çapında önemli bir havacılık otoritesi tarafından tescillenmiş oldu. İGA olarak, ulaştığımız yolculuk memnuniyeti seviyesini günden güne yukarılara taşıyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde uluslararası oteritelerce ödüllendirilmeye devam ediyoruz. Özellikle havalimanımızdaki müşteri odaklılığı merkeze alarak gelişecek, global aktarma merkezi misyonumuzla birlikte 7’den 77’ye hizmet vermeyi sürdüreceğiz. 5 Yıldızlı Havalimanı olmamızın yanında  2022 World Airport Awards ödüllerinde de 550 havalimanını geride bırarak Dünyanın En Aile Dostu Havalimanı, Dünyanın En İyi Alışveriş Deneyimi Sunan Havalimanı ve Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanı ödüllerinin sahibi olduk. Tüm bu kıymetli ve prestijli ödüller, en başta yolcularımız olmak üzere dünyadaki havacılık otoritelerinin İGA’ya ve İstanbul Havalimanı’na ne denli güvendiklerinin önemli bir kanıtı. Ülkemizin bayrağını bir kere daha en tepeye çıkarttığımız ve böylesi bir başarıyı gerçekleştirebildiğimiz için ülkemiz adına gururlu ve de mutluyuz”şeklinde konuştu.


Skytrax CEO'su Sayın Edward Plaistedise ''Bu önemli ödülleri kazandığı için İGA İstanbul Havalimanı’nı tebrik ediyoruz. Dünyanın En Aile Dostu Havalimanı, Dünyanın En İyi Alışveriş Deneyimi Sunan Havalimanı ve Güney Avrupa’nın En İyi Havalimanı olarak aldığı önemli ödüllerle övgü almaya devam ediyor. Bu ödüller, İGA İstanbul Havalimanı’nın bu alanlarda üst düzey müşteri memnuniyeti standardı sunduğunu açıkça gösteriyor. En Aile Dostu Havalimanı kategorisi 2022’de oluşturulmuş yeni bir ödül ve İGA İstanbul Havalimanı’nın bu ödülü kazanması mükemmel bir başarı” ifadelerini kullandı.


Kuruyemişi katma değerli ürünlere dönüştürmek zorundayız.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kuruyemişi katma değerli ürünlere dönüştürmek zorundayız

İstanbul Ticaret Borsası’nın düzenlediği ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’
toplantılarının altıncısında kuruyemiş sektörünün sorunları konuşuldu. “Ekonomiye Yön Veren Atıştırmalık: Kuruyemiş”başlığı ile düzenlenen toplantıda Fındık, Antep Fıstığı, Ceviz başta olmak üzere kuruyemişlerde üretim, ihracat ve pazarlama çalışmaları ile ürün standartları ele alındı.

Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Çetin Topaloğlu ‘ülkemizin coğrafyası ve iklimi birçok kuruyemiş türü açısından biçilmiş kaftan ancak diğer bazı tarımsal ürünler gibi kuruyemiş sektöründe de iki ana sorunumuz var, üretimde verimlilik ve kalite, pazarlamada ise katma değer… Üretimdeki sorunlarımızın kaynağında geleneksel tarım yöntemleri, pazarlamadaki sorunlarımızın kaynağında ise kültürel kodlarımızdan ülkemizin yapısal ekonomik sorunlarına kadar birçok neden var. Ne yazık ki, bu sorunların çözümü için gereğince hızlı ve etkili adımlar atamıyoruz. Ürünlerimiz bu nedenle ham ve dökme olarak ihraç ediliyor, yurtdışında işlenerek katma değerli hale geliyor. Fındık bu konudaki en iyi örnektir. Dünyanın açık ara lider üreticisi olmamıza rağmen, Türkiye olarak fındıktan elde ettiğimiz gelirin daha fazlasını başka ülkeler kazanıyor.”diye konuştu.

Fındık konusunda görüşlerini paylaşan, Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Aslantürk,fındıkta en büyük sorunun verimsizlik olduğunu belirterek, “Dünya ortalamasının iki buçuk kat altındayız. Bahçe yenilenmesi, arazi birleştirme, sulu tarım ve iyi tarım uygulamalarına yönelik teşvik sistemleri yaygınlaştırılırsa verimin beş kat artması mümkün. İki kat bile artsa ihracat gelirimiz 4 milyar dolara ulaşır” dedi.

Antepfıstığının pirim desteği alması gerektiğini vurgulayan, Gaziantep Ticaret Odası, Antep Fıstığı ve Kuruyemiş Meslek Komitesi Başkanı Bilal Bilen, kayıt altına alınamama ve istatistiki veri eksikliği dolayısıyla da strateji oluşturulamadığını belirtti. Ayrıca baklava fiyatlarındaki artıştan Antep fıstığının sorumlu tutulmasını da eleştiren Bilen, “Baklavanın gider kalemlerinden sadece biri Antep fıstığı, dolayısıyla bu eleştirilerin yerinde olmadığı ortadadır” dedi.

Ay çekirdeğinin kuruyemiş sektörünün geleneksel temsilcisi olduğunu vurgulayan, Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanı Murat Yıldırım, ay çekirdeğinin ekonomiye katkısının artması için bazı adımların atılması gerektiğini belirtti. Yıldırım, “Tohum ARGE çalışmaları, sözleşmeli tarımın caydırıcı maddeler içermesi, ekim desteğinin toprak sahibine değil üreticiye verilmesi ve çiftçinin bilinçlendirilmesi sayesinde önemli ihracatçı ülkelerden biri haline gelebiliriz” dedi.

Ceviz Üreticileri Derneği Başkanı Ömer R. Ergüder de Türkiye’nin cevizde önemli üretici ve tüketici ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek, “Cevizde kendimize yetmekten çok uzağız. Rakip ülkelerde 15 yıllık sübvanse kredilerle ceviz üretimi desteklenirken bizde bu süre 7 yılla sınırlı. Orta ve büyük yatırımlar için bu çok az. Ayrıca bir zamanlar muza yapıldığı gibi koruma uygulanırsa, net ihracatçı duruma ulaşabiliriz” dedi. 

Badem konusunda görüşlerini paylaşan, Doğu Manisa Ceviz ve Badem Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Tayfun Erpek, Türkiye’nin badem konusunda çok büyük bir potansiyel barındırdığını belirterek, “Badem tarımı yeni yapılmaya başlandı. Dolayısıyla ihtisaslaşmış bir devlet kadro henüz oluşmadı. Devlet destekleri sulama altyapısı ve tür seçimine bakılmaksızın sadece sertifikalı fidana veriliyor. Bu da verimlilik sorunlarına yol açıyor. Ayrıca orman arazilerinin tahsisinde mevcut badem yatırımcılarına öncelik verilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.


20 Haziran 2022 Pazartesi

Nusret Gökçe yeni göz bebeği “Kapicciiiinoo” ile kahve sektörüne yeni bir soluk getiriyor.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



NUSRET GÖKÇE’NİN GÖZ BEBEĞİ KAPİCCİİİİNOO MAÇKA PALAS’TA AÇILDI

Nusret Gökçe yeni göz bebeği “Kapicciiiinoo” ile kahve sektörüne yeni bir soluk getiriyor. 

Nusret Gökçe, ilk kahve dükkanını Maçka Palas’ta açıyor. “Kapicciiiinoo”, lokal üreticilerle aylarca süren görüşmelerden sonra özenle seçilen kahve çekirdekleri ile açılışa hazır. Tarifinde, kahve konusunda deneyimli ekibi tarafından en ince ayrıntısına kadar düşünülen ve seçilen kahve çekirdekleri bulunuyor. Her detayı özenle hazırlanan “Kapicciiiinoo”, özel olarak seçilen asidi yüksek ve aromalı kahve çekirdekleriyle, ölçekli hazırlanan arıtma suyuyla nitelikli ve enfes bir kahve deneyimi sunuyor. İçerisinde Türkiye’nin tek La Cimbali M200 kahve makinesi bulunan “Kapicciiiinoo” üçüncü nesil kahve dükkanı olarak hizmet veriyor.

İçeri girdiğiniz andan itibaren Art Nouevau ve retro dizaynı ile birlikte sizi kahve ile özdeşleşen İtalya’da hissettiriyor. Tavanda özel olarak tasarlanan ters kahve bardaklarıyla, turuncu renginin verdiği enerji ve el yapımı ürünlerle “Kapicciiiinoo”, dizaynı ile görenlere bambaşka bir kahve dükkanı deneyimi sunuyor.

Logosu Nusret Gökçe’nin ses dalgaları ile tasarlanan “Kapicciiiinoo” her yöntem kahve deneyimine ek olarak tamamen doğal ürünler kullanılarak, mevsim meyveleriyle hazırlanan detoks suları, smoothie’ler, bitkisel çay çeşitleri ile içeriği oldukça geniş bir menüye sahip. Günlük olarak deneyimli şefler tarafından hazırlanan, taptaze pastane ürünleri ve çıtır çıtır kruvasanlarıyla misafirlere özel bir deneyim yaşatıyor. 

Özel tarifi ile “Gold Kapicciiiinoo” içerisinde, asla reçetesi paylaşılmayan gizli lezzetler barındırıyor. İlk yudumdan itibaren sizi kendisine çekiyor ve yudumlarınızın devamında artan aromayla birlikte size bambaşka bir kahve deneyimi sunuyor. Üzerinde gerçek altın kaplı Gold Kapicciiiinoo sadece Maçka Palas “Kapicciiiinoo”da. Özenle seçilen çekirdeklerin itinayla işlenerek ortaya çıkan kahve ile eşsiz Nusr-Et deneyiminin buluştuğu nokta, ‘Kapicciiiinoo’ misafirlerini ağırlamayı bekliyor. 

Nusret Gökçe, ilk kahve dükkanı olan “Kapicciiiinoo”nun bir yıllık gelirinin %50’sini Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlayacak. “Kapicciiiinoo”da içtiğiniz her kahve ile kimsesiz çocuklar için umut olacaksınız.  


Royan Hotel Hagia Sophia İstanbul, a member of Radisson Individuals Açıldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Bizans Sarnıçlı Otelde Tarihe Yolculuk: Royan Hotel Hagia Sophia İstanbul, a member of Radisson Individuals Açıldı

Royan Hotel Hagia Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals Istanbul’un tarihi yarımadasında yer alan, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Kapalı Çarşı dahil olmak üzere, pek çok turistik mekâna yürüme mesafesinde olan otelin açılışını yaptı. Radisson Otel Grubu’nun dönüşüm markası olan Radisson Individuals markasının Türkiye’deki ilk temsilcisi olan otel; tarihi dokusu, mimarisi, kültür ve sanat etkinlikleriyle dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin cazibe noktası Sultanahmet’in kalbinde yer alıyor. 

Sayın Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, Sayın Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, 

yatırımcılarımız Sayın Mehmet Gedikli ve Sayın Fatih Gedikli’nin katılımı ve kurdele merasimiyle resmi açılışı yapılan Royan Hotel Hagia Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals, ağırlıklı olarak Rusya, Amerika, Hindistan, İngiltere ve Orta Doğu’dan misafir ağırlıyor. Misafir ülke skalası oldukça geniş olan otel için Avrupa ve Uzak Doğu’nun pastadaki payının artırılması hedefleniyor. 

Sultanahmet’te butik otel işletmeciliği yapan Gedikli ailesinin ikinci oteli olarak, 10 milyon Euro yatırımla hayata geçen Royan Hotel Hagia Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals’ın inşaatına 10 sene kadar önce başlandı ancak bitimi temel kazımı sırasında meydana çıkan Tarihi Bizans Su sarnıcı nedeniyle bütün planların değişmesi ile 2022 Nisan ayını buldu. 10 metrelik bu tarihi eserin korunması için binanın yarısı çelik konstrüksiyon üzerine yapıldı. Arkeologlarla gerçekleştirilen ortak çalışmalar sonucu Tarihi Sarnıç duvarı otelde sergileniyor. 

Otelde Bizans duvarının sergilendiği, büyüleyici atmosferde hizmet veren bir brasserie ve deniz manzaralı bir teras restoran bulunuyor. Mutfak Sanatları Akademisi’nin ilk mezunlarından şef Rüstem Yıldırımhan’a emanet edilen restoranda Dünya Mutfağından seçkiler sunan bir menü mevcut. Benzersiz İstanbul manzarası eşliğinde deneyim odaklı bir lezzet yolculuğu sunan restoranın menüsü, uluslararası ve yerel lezzetleri deneysel ve yenilikçi yorumlar ile buluşturuyor. Müdavimlerin kısa sürede vazgeçilmezleri arasına girecek tabaklar arasında Dijon hardallı ekşili krema soslu dana bonfile, Tikka Masala Tavuk Pirzola, Vongole ve Kebab Risotto, Kilis Tava ve şefin favori tatlısı vişneli sütlaç yer alıyor. Restoran ve kahvaltı dışarıdan gelen misafirlere de açık.

Modern bir mimariye ve dekorasyon seçimlerine sahip olan Royan Hotel Hagia Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals’da aralarında deniz manzaralı, teraslı, Türk hamamlı, jakuzili oda seçenekleri olan 6 farklı tipiyle 49 oda bulunuyor. 

Duvar resimleri, çiniler ve tablolar ile sanatın ön planda olduğu bir dekorasyon misafirlerin konforunu sağlamak ve içinde bulundukları tarihi bölgenin ruhunu hissedebilecekleri bir mekan yaratmak üzerine planlandı. Neredeyse tamamı Türk markaları kullanılarak hayata geçirilmiş olan otel, tarihi bölgeyi ve şehri keşfetmeye gelen misafirler için çok elverişli bir yerde konumlanıyor. 

“Bizim farkımız hizmet anlayışımız. Yüzde yüz misafir memnuniyeti en temel prensibimiz” diyen Royan Hotels Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Gedikli şu bilgileri veriyor: “Bizim için misafirlerimizin otelimizden güleryüzle ayrılmasından daha önemli bir şey yok. İsteriz ki misafirlerimiz için özel bir yerde olalım, kendini evinin konforunda ve sıcaklığında hissetsin ve bir sonraki seyahatlerinde başka bir yerde konaklamak akıllarından geçmesin. Kesinlikle hizmet anlayışımızı bu yönde şekillendiriyoruz, misafirperverliği hep ön planda tutuyoruz. Bünyesinde olduğumuz Radisson Otel Grubu’nun ‘Evet Yapabilirim!’ hizmet felsefesi çerçevesinde misafirimiz için her türlü detayı düşünüyor, mümkün olan en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz.” 

Turizm sektöründeki yatırımlarına devam edeceklerini belirten Fatih Gedikli, ilk etapta Kapadokya’da bir kültür oteli ve Urla’da bir bağ oteli açmayı amaçladıklarını, şimdiden yeni lokasyonlar için arayışlarına başladıklarını daha sonra yurtdışına açılmayı hedefliklerini sözlerine ekliyor: “Öncelikli hedefimiz Türkiye genelinde 10 otel açmak ve sonrasında dünyaya açılmak. Hem kendi ülkemize yatırımda bulunmak hem de yurtdışında Türk misafirperveliğini temsil eden işletmelere hayat vermek istiyoruz.” 


16 Haziran 2022 Perşembe

Genç pilot Cem Bölükbaşı Rixos ve ALL- Accor Live Limitless sponsorluğunda yarışacak.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR 


Rixos Otelleri ve ALL-Accor Live Limitless ülkemizi Formula 2’de temsil eden ilk Türk pilot Cem Bölükbaşı’na sponsor oldu! 

Dünyanın lider konaklama gruplarından Accor, Rixos markası ve ALL–Accor Live Limitless yaşam tarzı sadakat programı ile Türkiye’yi Formula 2’de temsil eden ilk Türk pilot Cem Bölükbaşı’na sponsor olduğunu, Fairmont Quasar İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısı ile duyurdu.

110 ülkede, 40’dan fazla marka ve 5300 otel ile dünyanın önde gelen arttırılmış ağırlama grubu Accor, Türk misafirperverliğini çağdaş bir dokunuşla birleştiren Rixos markası ve 70 milyondan fazla üyesi bulunan ALL - Accor Live Limitless yaşam tarzı sadakat programı ile Formula 2’de ülkemizi temsil eden ilk Türk pilot Cem Bölükbaşı’nın resmi sponsorluğunu duyurdu. 

Accor Dünya Ticaret Başkanı Yiğit Sezgin ve Cem Bölükbaşı’nın ev sahipliğinde, 14 Haziran Salı günü Fairmont Quasar İstanbul’da düzenlenen toplantıda, Milli yarış pilotunun gelecek dönemde izleyeceği yol ve hedefleri paylaşıldı.

Sponsorluk hakkında Accor Dünya Ticaret Başkanı Yiğit Sezgin şunları söyledi: “Ülkemizi Formula 2’de temsil eden ilk Türk pilot Cem Bölükbaşı’na Rixos markamız ve ALL-Accor Live Limitless yaşam tarzı sadakat programımız ile sponsor olduğumuzu duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sporcumuzun Formula 2’ye uzanan sanaldan gerçeğe yolculuğu sırasındaki başarılarının genç kuşak sporculara ve milyonlarca gence ilham ve cesaret verdiğini gözlemliyor, yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Türk kökenimiz ve geleneklerimizi uluslararası kulvarda da en iyi şekilde temsil eden markamız Rixos ve yaşamın her alanında misafirlerimize hizmet veren programımız ALL-Accor Live Limitless ve ile bu sponsorluk anlaşması doğrultusunda ikonik bir birlikteliğe imza atmanın heyecanını yaşıyoruz.  

Genç pilot Cem Bölükbaşı Rixos ve ALL- Accor Live Limitless sponsorluğu hakkında şöyle konuştu: “Yarış dünyasında daha önce yaşanmamış bir hikayeyi yazıyoruz. Espordan gelip Formula 2 seviyesinde yarışan dünyadaki ilk pilotum. Ayrıca Türkiye’nin ilk Formula 2 pilotu olmaktan gurur duyuyorum. Yazdığımız bu hikayeyle birlikte Formula sporuyla, motor sporlarıyla ilgilenmeye başlayan çok fazla destekçim olduğunu görüyorum. Türkiye’nin her yerinden gördüğüm ilgi gerçekten çok büyük. Ben de her yarışta bir öncekinin üzerine koyarak ilerlemeye, daha iyi sonuçlar elde etmeye odaklıyım. En nihai hedefim motor sporlarında gelebileceğim en yüksek seviyeye yükselmek. Bu yolculukta disiplin, çalışma ve yeteneğin yanında maddi manevi destek olmadan ilerlememiz imkansız. Türk sporuna ve Türk gençlerine inanan markalarımızın varlığı bu anlamda çok önemli. Formula 2 Şampiyonası’nda bana inanan, Türkiye’nin ilk Formula 1 pilotu olma hayalimi destekleyen ana sponsorlarımdan Rixos Otellerine ve ALL- Accor Live Limitless’e yanımda oldukları için çok teşekkür ediyorum.”

Cem Bölükbaşı’nın Formula 2 yolculuğu

Cem Bölükbaşı, Formula 2 Dünya Şampiyonası'nın altıncı ayağında 10- 12 Haziran tarihleri arasında Bakü’de cadde pistinde yarıştı. Yoğun ilgiyle karşılanan Bölükbaşı, her iki yarışa da geriden başlayıp üst sıralara kadar çıktı. Milli pilot yaşanan kazalar nedeniyle yarışları tamamlayamadı ama 11 Haziran Cumartesi sprint yarışında kaza öncesinde sıralamada 10’uncu sıraya kadar yükselip, ilk Formula 2 puanına yaklaşmıştı. Formula 2’nin beşinci ayağı olan Monaco Grand Prix'sinde kariyerinin en iyi derecesine imza atan Cem; Sprint yarışını 12. sırada, ana yarışı ise 11. sırada bitirmişti. Milli pilot, Formula 2’nin yedinci ayağında 1-3 Temmuz tarihleri arasında İngiltere, Silverstone pistinde yarışacak.


 ACCOR HAKKINDA

Accor, 110 destinasyonda yaklaşık 5300'den fazla otel, resort, rezidans ve 10.000 restoranda benzersiz ve anlamlı deneyimler sunan, dünya lideri bir arttırılmış konaklama grubudur. Grup, 40’tan fazla markasıyla lüks, premium, orta ölçekli ve ekonomik otel segmentini, eğlence ve gece hayatı mekanlarını, restoranları ve barları, markalı özel konutları, ortak konaklama tesislerini, konsiyerj hizmetlerini, çalışma alanları ve daha fazlasını kapsayan, sektörün en çeşitli ve tam entegre konaklama ekosistemlerinden birine sahiptir. Accor'un sektördeki en hızlı büyüyen kategorilerden biri olan yaşam tarzı misafirperverliğindeki eşsiz konumu girişimci ruha sahip yaratıcı bir konaklama şirketi olan Ennismore tarafından yönetilmektedir. Rakipsiz bir portföye sahip olan Accor dünya çapındaki 260.000’i aşan çalışan portföyü ile arttırılmış konukseverlik hizmeti sunmaktadır. ALL - Accor Live Limitless 70 milyon üyesine sunduğu yeni günlük yaşam tarzı dostu hizmetleri sayesinde grup müşterileri, üyeleri ve ortakları arasındaki ilişki işlem odaklılıktan duygusallığa doğru evrilmekte ve yaşama, çalışma ve eğlenme (live, work, and play) potansiyelini ortaya çıkarmaktadır. ALL, konaklamanın ötesinde, yiyecek ve içecekleri gece hayatı, sağlık ve ortak çalışma ile harmanlayarak yaşamanın, çalışmanın ve eğlenmenin yeni yollarını mümkün kılmaktadır. Accor, sürdürülebilir değer yaratmaya da büyük önem vermektedir. Planet 21 - Acting Here, Accor Solidarity, RiiSE ve ALL Heartist Fund girişimleri aracılığıyla grup, iş etiği, sorumlu turizm, çevresel sürdürülebilirlik, topluluk katılımı, çeşitlilik ve kapsayıcılık yoluyla pozitif eylemi teşvik etmeye odaklanmıştır.

1967 yılında kurulan Accor SA'nın merkezi Fransa'dadır ve Euronext Paris Menkul Kıymetler Borsası'nda (ISIN kodu: FR0000120404) ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki OTC Piyasasında (Ticker: ACCYY) halka açık olarak işlem görmektedir. Daha fazla bilgi için group.accor.com adresini ziyaret edin veya Twitter, Facebook, LinkedIn ve Instagram'da Accor'u takip edebilirsiniz..


 

RIXOS HAKKINDA


Rixos Hotels, dünyanın en hızlı büyüyen, her şey dahil ve lüks resort markalarından biridir. Rixos, gösterişli atmosferi, seçkin mutfağı, samimi ve özenli hizmetiyle lüks konukseverliği ve Türk geleneklerine modern bir yorum getiriyor. Her yaştan misafir, sayısız spor ve aktivitenin keyfini çıkarmak için cömert açık alan ve olanaklar sunan Rixos'ta göz kamaştırıcı eğlence ve maceralardan keyif alıyor. Her Rixos otelinin kalbinde, otantik bir Türk Hamamı ve çeşitli spa uygulamaları menüsü içeren canlandırıcı bir sağlıklı yaşam deneyimi vardır. 2000 yılında Türkiye ve BAE'de güçlü bir varlıkla ve küresel olarak büyüme hedefiyle kurulan şirketin şu anda 10.000'den fazla odayı temsil eden 30 tatil köyü ve oteli var. Rixos, 110 ülkede 5.100'den fazla mülk ve 10.000 yiyecek ve içecek mekanından oluşan dünyanın önde gelen ağırlama grubu Accor'un bir parçasıdır.

CEM BÖLÜKBAŞI HAKKINDA

Cem Bölükbaşı, yarış kariyerine 6 yaşında motokrosla başladı. Aynı anda hem espor hem gerçek motorsporlarında başarı gösteren bir sporcu olarak dikkat çeken Cem Bölükbaşı, 2017 yılında katıldığı Formula Espor Dünya Şampiyonası’na dünya beşinciliğini elde etti. Bölükbaşı aynı zamanda Formula 1 şampiyonu Fernando Alonso’nun Simracing takımına seçilen ilk sürücü oldu. Gerçek pistlere ilk defa GT4 Avrupa Serisi 2019 şampiyonasında çıkan Cem Bölükbaşı, Şubat 2021’de ilk kez katıldığı Formula 3 Asya Şampiyonası’nda en iyi 2. çaylak pilot oldu ve tam sezon yarıştığı Formula turnuvasını 9. sırada bitirdi. Bölükbaşı, yine ilk kez katıldığı 4 saatlik Le Mans Avrupa Şampiyonası’nda Eurointernational takımıyla LMP3 sınıfında en iyi ikinci takım olma gururu yaşadı. Milli yarış pilotu, sonradan dahil olduğu Euroformula Open serisinde katıldığı toplam 15 yarışın 8’inde podyuma çıkmayı başarırken, iki yarışı da birincilikle tamamladı. Türkiye’nin ilk Formula 2 pilotu olan Bölükbaşı, espordan Formula 2’ye geçen dünyanın ilk örneği olarak Formula 2 Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etmeye devam ediyor.