HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiye’de Turizm iyi giderse, Türkler için tatil pahalı ama kötü giderse gün doğuyor. Çünkü boş kalan oteller Türk tüketiciye muhtaç olup, fiyatları dibe vuruyorlar. Peki, biz Türklerin kendi memleketinde, en az Alman, Rus işçisi kadar her dönem ucuza tatil yapmasının yolları nelerdir, bir bakalım;
1) PİK (YÜKSEK) SEZON HARİCİNDE TATİL
Genelde dünyada Tatil dönemi, Temmuz-Ağustos aylarına tekabül eder. Talep çok olunca fiyatlar da pik yapar. Bu yüksek sezonda fiyatları, gecesi 1000 TL kabul edersek, diğer aylarda tatil yapmanın maliyeti; Nisan ayında ortalama 300 TL, Mayıs ayında 400 TL, Haziran 600 TL, Eylül 700 TL, Ekim 500 TL ve Kasım ayında 300 TL’dır. Ve tüm bu aylar memleketimiz için “Denize girilebilir” mevsimlerdir. Hatta bu aylar Temmuz-Ağustos kadar nemli ve bunaltıcı değildir.
2) ERKEN REZERVASYONA ERKEN KATILMAK
Şikayet belli. Yabancılar bizden ucuza tatil yapıyor. Sebep de belli. Çünkü yabancı tur operatörü odaları tam bir sene önce hem de peşin-nakit ödeyerek kapatıyor. Yabancı müşteri de Eylül, Ekim’de bir sene sonrası için turunu satın alıyor. Biz de ise durum farklı. %90’ımız hangi tarihte tatil yapacağımızı bilemiyoruz. Hatta tatil yapıp, yapamayacağımızı bile bilemiyoruz. Bu nedenle Türk Tur operatörü tüketiciye güvenip, 1 sene önceden peşin ödeyerek oteli kapatamıyor. Tüketici, her ne kadar adı erken rezervasyon olsa da ortalama Mayıs, Haziran’da tatilini satın alabiliyor.
3) SÖMESTRE VE YAZ TATİLLERİ BÖLGELERE GÖRE AYRILSIN
Çoğumuz, izin tarihlerimizi belirlemek için önce işyerimize ve çocuklarımızın tatillerine bağlıyız. Ama bu sorun sadece Türklere has değil. İşyerleri, işin menşeine göre çalışanlarına tatil tarihlerini belirler. Bu konuda yapacak bir şey yoktur. Ancak çocukların tatilleri konusunda; acaba 28 milyon öğrencinin tatilleri aynı tarihe gelmeyebilir mi? Bu sorunun cevabı; “Evet”. Dünya bu sorunu nasıl çözmüş bir bakalım; Sömestre ve yaz tatillerini bölgelere göre ayırmış. Detaylarını daha önce yazmıştım. Okul müfredatı yine 165 gün kalmak şartı ile, kimi yerde yaz tatilleri Mayıs’ta başlar, kimi yerde Ekim sonu biter. Yani yaz tatili 6 aya yayılır. Keza Sömestre tatilleri de; 1 Ocak’ta başlayan bölge de var, 1 Mart’ta biten de. Böylece 28 milyon öğrencinin farklı tarihlerde tatile çıkması sağlanarak, otel fiyatlarında bir günde 3 katı fiyat farklılıkları oluşmaz. İnsanlar 1/3’e varan fiyatlarla tatil yapar, okulların tatiline kadar boş kalan oteller, böylece doluluk yaşarlar.
4) KAMU KAMPLARI SATILSIN, GELİRİ TATİL ÇEKİ OLARAK VERİLSİN
Halen Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinde 400.000 yatağa varan Kamu ve Eğitim! Kampları mevcuttur. Denize sıfır olan bu kamplarda ortalama konaklama fiyatları yemekler dahil günlük 150-180 TL civarındadır. Çok daha ucuz olanları da mevcuttur. Peki bu kamplarda özellikle Temmuz-Ağustos aylarında hangi memur hangi işçi konaklar? Bildiniz. Sadece üst düzey memur, sendikacı ve yakınları. Nereden mi biliyorum? Öncelikle kendimden. Babam TCDD’da doktordu. En iyi sezonda hatta 2 devre kalırdı üst düzey yöneticiler. İşçiler mi? Onların şanslıları, göstermelik olarak sezon başı ve sezon sonu konaklarlar… Dünyada böyle örnek var mı? Var. Bizim de örnek aldığımız SSCB yani eski Sovyetler birliği. Onlar 325 milyon nüfusa 25.000 yataklı Kamu Kampları yapmışlar, bizim, 45 milyonken bile 350.000 yataklı Kamu Kamplarımız vardı. Önerimiz; Özel sektörden çalışanlardan çok daha fazla kazanan kamu görevlileri bu ayrıcalıktan çıksın. Ya tüm kamplar halka da açılsın ya da KAMU KAMPLARI SATILSIN. Peki satıştan kazanılan yüz milyarca dolar ne yapılsın? Kamu çalışanlarına her sene 2 maaş tutarında TATİL ÇEKİ olarak verilsin. Bu çekler sadece özelleştirilerek otele dönüşen eski kamu kamplarında kullanılsın.
5) YAZLIKLAR AĞIR VERGİLENDİRİLSİN
Türkiye’de yazlıklar, senede ortalama sadece 33 gün kullanılıyor. 11 ay boş. Ancak yazın 1,5 milyon, kışın 150.000 olan beldede, kamu personeli ve hizmetleri yaz kış 1,5 milyona göre istihdam ediliyor. Bu çok büyük israftır. Tüm dünyada, özellikle Turizm ülkelerinde 2. konut, yani yazlıkların vergisi normal evlerin 10 katıdır. Amaç kamu israfının önlenmesi ve belediyelere ek gelir sağlamaktır. Ancak ev sahipleri, bu ağır vergileri ödeyebilmek için ortalama 33 gün kullandıkları evlerini boş aylarda kiraya verirler. Böylece daha çok kişinin çok daha ucuza tatil yapmasının önü açılır.
6) ÇADIR VE KARAVAN KAMPLARI ÇOĞALSIN.
Her ne kadar yukarıdaki önlemler, tatil fiyatlarını üçte birine düşecek olsa da, acil önlem olarak Çadır ve Karavan kampları artırılmalıdır. Yapılabilecek en ekonomik tatil çadır tatilidir. Hazır halen deniz kenarında yüzbinlerce dönüm kamu arazisi varken, bunlar, tüm hijyen şartlar ve standartları yerine getirebilen özel şirketlere kontrol altında verilerek yüzlerce çadır kapları kurulabilir.
Cem Polatoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder