BALIKESİR KAHVALTI FESTİVALİ
Yakın dostlar bilir, turizmci olmanın avantajı ile 169 ülke gezdim. En iyi yerlerde yedim, içtim, konakladım. Dünyanın dört bir tarafında lüks otellerde çok güzel kahvaltılar yaptım, egzotik meyveler, içecekler ile bezenmiş sofralarda oturup, özel aşçılardan seçkin yemekler yedim. Ancak şunu söylemeliyim ki; Balıkesir kahvaltısı kadar kendisine özgü, %100’ü yerel ürünlerle bezenmiş, endemik sebze, meyve ve baharatlarla donanmış bir kahvaltı sofrasına oturmadım.
Bizde de tanınmış bazı kahvaltı noktaları vardır. Örneğin Van. Çok severim. Çeşit çeşit peynir ve ballarla sunulan güzel, muhteşem bir kahvaltıdır. Ancak safrada süt türevleri ve bal dışında Van’a özgü çok az ürün bulunmaktadır. Oysa Balıkesir Kahvaltısına baktığımızda, bu sofradaki her şeyin Balıkesir’e ait olduğunu görüyoruz. Bu, bir şehir için çok gurur verici olmalı.
Bir Turizimci olarak kafamda, “buraya gastronomi turları yapabilir miyiz?” diye düşünüyorum; Bu şehirden İzmir otobanı vasıtası ile günde 45.000, yılda 16 milyon araç geçiyor, Bandırma vapuru ile geçiş yapanları da eklersek en az 20 milyon araç geçiyor. Yani arabası, otobüsü ile 50 milyondan fazla yolcu Balıkesir’den transit geçiyor? Peki Balıkesir bu geçişlerden ne kadar pay alıyor? Yoksa “su akar Türk bakar” atasözünde olduğu gibi bundan pek bir pay almıyor mu?
Balıkesir, 50 milyon yolcudan yeteri kadar pay almıyor
Ege Akdeniz, Likya ( Gökova Akyaka Fethiye ) Turları, , Karya ( Marmaris Datça ), Leodikya-Pamukkale turları, Bodrum, Marmaris ve İzmir geçişli turları yaparken, acaba otobandan veya Bandırma vapurundan indikten sonra buralarda efsane bir kahvaltı alınıp daha sonra yola devam edilebilir mi? Vakti olmayana hediyelik eşya gibi buzdolabına uyarlı “Balıkesir Kahvaltı Seti” satılamaz mı? 100 kişiden 1’i şehirde kahvaltı yapsa, kahvaltı seti alsa 5 milyon ziyaretçi yapar.
Peki, şehre dönersek; Malumunuz 9. Ana Jet Üs Komutanlığı, Balıkesir ilinde konuşlu. Halk, alçak uçan bu jetlerin gürültüsüne alışık. Biz, uçak nerede diye heyecanla gökyüzüne bakarken, Balıkesirliler adeta bu sesi duymuyorlar. İnsanları çok medeni, kibar. Kimse kimsenin hayat görüşüne, yediğine, içtiğine, giyimine karışmıyor. Nasıl istiyorlarsa, kimse kimseyi rahatsız etmeden yaşıyorlar. Öyle aç-sefil, dilenen insanları da pek görmedim. Caddeler, ara sokaklar, dükkanlar temiz. Çalışkan, mütevazı Vali ve Belediye başkanları var. İkisi de halkı dinlemesini biliyorlar. Bizler, Türkiye’de ilk defa düzenlenen Kahvaltı Festivali için gittik. Tüm kamu birimlerinin ve özellikle Kalkınma Ajansının, bu şehir için kusursuz seferberlik ilan edilmişçesine koordinasyon içerisinde çalıştığını gördük. Bu önemli, çünkü tecrübemiz bize çok başlı işlerde birinin ak dediğine diğerinin kara, öbürünün izin verdiğine diğerinin “yassah” dediğine çok şahit olduk.
Bir turizmci olarak biliyoruz ki, dünyanın en çok transit yolcusu olan havaalanlarından biri İstanbul Havalimanı. Senelerce, yaza yaza kalemler tükettik. Turist Akar Türk Bakar. Gelin, bu yolculara Dubai örneğinde olduğu gibi paket tur verelim. Nihayet bu sene THY, Transit yolculara paket tur vermeye başladı. Balıkesir’in Tatil yörelerine olan rağbeti biliyoruz. Ancak biz de Balıkesir’de 4 gecelik Ege Turlarında en azından 1 gecesini Balıkesir şehir merkezinde geçirmeleri için THY gibi fırsatlar sunmalıyız. Misafirlerin bir gece kalmaları için nedenler yaratmalıyız. Örneğin Ören ve Müzelerin sayısını ve kalitesini artırmamız gerekiyor, Bunun dışında restore edilmesi gereken birçok eski ev ve mahalleler bulunmaktadır. Ayrıca, Turizmde şu altın kuralı unutmamak gerekiyor. “Eğlence varsa Turist konaklar” Yoksa, Tostunu yer, geçer. Mutlaka ona, gecelemesi için bir eğlence ortamı yaratmalıyız.
Dünyadaki tüm şehirler Balıkesir olmak ister
Peki, Balıkesir için son bir söz söylemek istersek ne demeliyiz?
Ben “Dünyadaki tüm şehirler Balıkesir olmak ister” derim. Başka hiçbir şehir yok ki Tarımda, sanayide tamamen kendi kendine yetsin, her yerinden bereket fışkırsın, Ege ve Marmara gibi iki tane denizi olsun, Havası, suyu, trafiği, insanları güzel olsun.
Şanslısınız ey BALKES’ler…
Cem Polatoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder