10 Ağustos 2022 Çarşamba

“Tarım Varsa Hayat Var”




Güvenilir Ürün Platformu tarafından tarımda doğru bilinen yanlışlara dikkat çekmek amacıyla Tarım Bakanlığı himayesinde başlatılan “Tarım Varsa Hayat Var” projesinin ilk toplantısı “Türkiye’nin Tarım Stratejileri” başlığı ile Karacabey TİGEM’de gerçekleştirildi.

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıya; Güvenilir Ürün Platformu danışma kurulu üyeleri, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Tarım İl Müdürü Hamit Aygül, TİGEM Genel Müdürü Hasan Gezginç, ilçe belediye başkanları ve sektör temsilcileri katıldı.


Bakan Kirişçi’nin konuşması ve toplantıdan satırbaşları;

Bakanlığımızın 150 bin çalışanı var. Çalışan sayısı bakımından dünyada 5. sıradayız. Hem bakanlığa hem de sektörlere yetişmiş teknik eleman konusunda projeler ve çalışmalar devam ediyor.

Pandemi ve Rusya Ukrayna savaşı nedeni ile gıdalara ulaşmakta yaşanan gecikmelere değinen Bakan Kirişçi ‘’Teknolojinin varlığının yetmediğini, gıda ürünlerine yetişmekte güçlük çektiğimizi bu süreçte öğrendik. Söz konusu süreçte gıda güvenliği konusunda ülkelerin ne kadar milliyetçi bir duruş sergilediğini, kendi ihtiyaçlarının temini konusunda daha agresif politikalar izlediğini gördük” diyerek gıdanın vazgeçilmez bir sektör olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’deki tohumda kendine yeterlilik konusunda ise; “Türkiye’nin tohumda kendine yeterlilikte son 20 yılda yüzde 31’den yüzde 94’e çıktığını ifade eden Bakan Kirişçi, bu alandaki hedeflerinin ise yüzde 100’e çıkmak” olduğunu söyledi.  

Türkiye’nin tarımda belirli karakteristikleri olduğunu ifade eden Bakan Kirişçi, “Uzunca süreden bu yana üç kavram öne çıkmaktadır; tarım, gıda ve su. Dördüncüsü de enerji oldu. Bunlar artık bizim için son derece kritik başlıklar. Türkiye su zengini bir ülke değil. Elimizde su kısıtlaması var. Bugün 23,4 milyon hektar tarım arazimiz var ve bunun 8,5 milyon hektarı ekonomik olarak sulanıyor. Söz konusu tarım arazi varlığımızla yine kendi değerlendirmemizi yapmamız gerekiyor.”

Dijitalleşen dünyada tarımın önemine dikkat çeken Kirişçi, “Tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinin de diğer sektörler gibi dijitalleşmesi gerekiyor” diyerek bu noktada orman yangıları için geliştirdikleri yapay zekâ uygulamalarına vurgu yaptı. Kirişçi, “Tarım ve hayvancılıkta da dijitalleşme ve yapay zekadan yardım almak istiyoruz. Bu anlamda hayvanlarla ilgili e-nabız oluşturmayı arzu ediyoruz.. Nasıl insanlarda e-nabız varsa hayvanlarla ilgili de istediğiniz hayvanı elektronik ortamda girerek istediğiniz bilgisine ulaşabilirsiniz. Bu noktada da e-devlet uygulaması ile yurt dışından finansal destekle bir uygulama gerçekleştirmek adına çalışma yürütüyoruz”

Venezüella’da toprak satın alınması konusuyla ilgili yöneltilen bir soruya;“Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin Venezuela’dan aldığı kendi hesabına aldığı 1 metrekare toprağı yoktur. Kaldı ki o ülkenin mevzuatında da toprak ancak kiralanabiliyor. Biz devlet olarak kiralayan değil, kendi üreticimizin bilgisini oraya taşıyan, buna rehberlik hizmeti veren Tarın ve Orman Bakanlığı olacağız.

“Buğday üretimi ile ilgili buğday ekim alanı 20 yılda yüzde 10 azalırken üretim miktarı yüzde 20 arttı. Hububat artışı yüzde 44’tür. Alanda bir azalma olmuş olsa da verim arttı.

Coğrafi işaretli ürünlerin yönetişim ve denetimi ile ilgili mevzuat çalışmaları sorumlu bakanlık ile ortak çalışma ve bilgi alışverişinde devam ediyor.

Bakan Kirişçi’ye yöneltilen bir soru da: Ülkemiz özel sektörü dünyanın farklı ülkelerinde tarıma girmiş durumda. Kimileri sözleşmeli üretim yaptırıyor. Örneğin Alara Tarım, dünyanın birçok ülkesinde kiraz üretimi yaptırıyordu. Hükümetin Bakanlığınız üzerinden Sudan’a dönük girişimi vardı. Onun akibeti nedir? Sorusuna yanıt olarak ‘’Sudan meselesi konusunda yaptığımız bir harcama yok. Kurulan bir şirket var. Bu şirketin tasfiyesi ile süreç devam ediyor. Yönetim kurulu üyelerinin aldığı huzur hakkı da yoktur. Sudan’la ilgili mesele nedir? O da şudur? Bizim burada özel sektörü öne çıkartacak o gittiği ülkede yaşadıkları sorunları minimize edecek bakanlık olarak çabalarımınız olması lazım. Venezuela ile ilgili çaba da budur. Biz bakanlık olarak orada ekecek biçecek değiliz. Böyle misyonumuz yok.

Son 20 yılda Türkiye’nin tarımının mevzuat açısından bir eksik noksanı kalmadı” diyen Kirişçi, “Ben mühendis olarak Tarım Komisyonu Başkanlığı dahil, önemli kanunları mevzuata kazandırdık. Türkiye’de tarım tarım diyerek dillerine dolayanların tarım kanunu düne kadar yoktu. Tarım sigortası dünyada bile nadir ülkelerde uygulanır. Türkiye’nin 65 yıllık özlemi olan bir uygulama TARSİM yürürlüğe girdi. 2005’te kanun çıktı, 2006 ilk poliçe kesildi. Üzerinden 16 yıl geçti 20 milyon poliçe kesildi, 8 grupta. Bunu neden söylüyorum sizin kendi üreticilerinizin faaliyetlerini sürdürmesi için onların ihtiyacı olan sistemi sunmanız gerekiyor. Islahatçı hakları kanunu çıktı. Fidan fide üretilmesi TİGEM misyonudur. Bu hususta 2002 yılında bizim kendimize yeterliliğimiz yüzde 31’di şimdi yüzde 94’lere çıktı. İthal ediyoruz ama ihracatta var. Hedef tamamı yüzde 100’dür.”

“Türkiye’nin tohumda kendi kendine yetemeyen ülke” söylemine de yanıt veren Bakan Kirişçi; “Bu nereden baktığınıza bağlı. Globalleşirken mutlak yeterlilikten söz etmek asla mümkün değil. Buna ABD de dahil. Bu noktada önemli olan stratejik ürünlerde kendinize ne kadar yetiyor olduğunuz”

‘’2002’de 3,5 milyar dolar tarımda ihracat varken bugün 27-28 hatta 30 milyar dolarlara doğru dayandı. Buradan nereye gelmek istiyoruz. Türkiye tarımsal dış ticarette ihracatçı konumdadır. İthalatta elbette var. Net olarak ihracatçı konumdayız. Türkiye tarımsal ticarette artan nüfusa, göçe, turiste rağmen net olarak ihracatçıdır”

Köyden kente göçü tersine çevirmek adına da birtakım çalışmalar içinde olduklarını ifade eden Kirişçi, “Özellikle kadınların güvence altına alınması yoluyla kırsalın takip edilmesi ve kırsalın cazibe merkezi haline getirilmesi açısından Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bir çalışma içerisindeyiz. Kadın şu açıdan önemlidir. Kadın ailenin merkezinde duruyor. Kadını kırsalda tutarsak ailenin diğer fertleri de kırsalda olacaktır. Bunun yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı ile planladığımız köy okulları projemiz bulunuyor” dedi.Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gençleri de unutmadıklarını dile getiren Kirişçi, gençlerin kırsalda tarımsal faaliyetler yürütmesi durumunda onlara sundukları desteklerin de olduğunun altını çizdi.

Meyve suyu sektöründen bir temsilci şu soruyu yöneltti: Şalgamda ÖTV sıfır ama meyve suyunda yüzde 10 ÖTV var. Meyve suyunda ÖTV’nin kaldırılması konusunda bir çalışmanız var mı? “Meyve suyunun ÖTV’si konusunu Hazine ve Maliye Bakanlığımıza yazdık. İnşallah yüzde 10 ÖTV kalkacak.”

Bakanlığın Tarım ve hayvancılıkta ara eleman eksikliğini giderecek çalışmaların olup olmadığı sorusuna cevap olarak “Bu ülkede Afgan çoban ya işi bırakırsa endişesi yaşayan sürü sahiplerinin bulunduğunu, doğru budama, sulama, ilaçlama yapacak eleman bulamayan yetiştiricilerin olduğunu hatırlatarak tarım ve hayvancılıkta ara eleman ihtiyacı sorununu Millî Eğitim Bakanlığıyla geçtiğimiz ay yaptıkları protokolle çözeceklerini anlattı.“Tarım Alanı Bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri Ortak Yönetim Modeli” projesinin hayata geçirileceğini belirten Bakan Kirişçi, “Bu okullarımızın sayısını artıracağız. Bölgelerin tarımsal üretim ihtiyacına göre müfredat içeriğine sahip olacak liselerimizin sayısını artırarak bu sorunun çözümüne katkı sağlayacağız” diyerek oturuma son verildi.

 

BURSA/KARACABEY TARIM İŞLETMESİ HAKKINDA

Tarihçe; İşletme, 1300 yılında Çiftlikat-ı Hümayun adı ile kurulmuş, 1926 yılında Ziraat Vekâletine devredilerek, Karacabey Harası olarak faaliyetlerde bulunmuş, 1984 yılından itibaren ise TİGEM bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Konumu; Marmara Bölgesinde, Bursa-Balıkesir Karayolunun 70 inci kilometresinde yer almaktadır.

Arazi Varlığı; 75 bin dekarı kültüraltı ve 14 bin dekarı kültürdışı olmak üzere toplam 89 bin dekardır. Kültüraltı arazinin 27 bin dekarında sulu tarım yapılmaktadır.

İstihdam; Temmuz 2022 tarihi itibariyle 81 memur, 66 işçi ve 243 hizmet alımı olmak üzere toplam 390 kişidir.

Bitkisel Üretim; İşletmede sertifikalı tohum üretimi amacıyla;  buğday, çeltik, hibrit mısır, yonca, fiğ ve hayvancılığın ihtiyacı kaba yem bitkisi üretimi amacıyla;  yonca, fiğ ve silaj mısır ile özel sektör tohumculuk firmaları ile işbirliğine dayalı olarak; hibrit mısır, ayçiçeği, sebze ve yonca tohumu üretimleri yapılmaktadır.

İşletmenin Bitkisel Üretim Verileri

Ülkemiz çiftçilerinden gelen sertifikalı tohum taleplerinin karşılanması amacıyla buğday mahsul üretimi 2021 yılında 2019 yılına göre 2 kat artırılarak yaklaşık 7 Bin tona, ayçiçeği üretimi de yaklaşık 600 tona çıkarılmıştır.

İşletmenin Sertifikalı Tohum Dağıtımları

Ülkemiz çiftçilerinden gelen sertifikalı tohum taleplerinin karşılanması amacıyla tohum satışlarımız 2019 yılında 2.000 ton iken 2021 yılında 4.100 tona çıkarılmıştır.

Ceviz Üretimi

Karacabey Tarım işletmesinin 4 üncü ve 5 inci sınıf toprak yapısına sahip olan ve tarla tarımına uygun olmayan, eğimli yapıda ve kireç oranı yüksek olan verimsiz arazilerinden 1.500 dekarlık bir kısmına 2012-2014 yılları arasında söz konusu alanı değerlendirmek amacıyla; sırta dikim tekniğiyle, ana olarak Chandler çeşidi, tozlayıcı olarak Frenquette çeşidi kullanılarak ceviz tesisi kurulmuş, 2021 yılında 61 ton üretim alınmış, 2022 yılında ise 150 ton ürün alınması hedeflenmektedir. Bu durum dikkate alınarak, aynı toprak özelliğine sahip, toprak derinliği düşük, eğimi fazla, kıraç ve tarla tarımı için verimliliği düşük olan 1.500 dekar araziye 2021 yılında ceviz tesisi kurulmuştur.

Damızlık Koyun Yetiştiriciliği; Temmuz 2022 ay sonu tarihi itibariyle Merinos, Kıvırcık ve Türktahirova ırklarında 15.314 baş damızlık koyun varlığı ile sürdürülmektedir.

İşletmenin Koyunculuk Verileri

2019-2021 yılları arasında yapılan yatırımlarla 2019 yılında 7 Bin baş olan damızlık koyun varlığı, 2021 yılında 10 Bin başa, damızlık koyun satışımız 525 baştan 900 başa çıkarılmıştır.

Safkan Arap Atı Yetiştiriciliği; İşletmede 2014 yılında At Tanıtım ve Hippoterapi Merkezi kurulmuştur ve Temmuz 2022 tarihi itibariyle 541 baş at varlığı ile atçılık faaliyetleri sürdürülmektedir.

Akbaş ve Kangal Çoban Köpeği Yetiştiriciliği; Ülkemiz gen kaynaklarının korunması Temmuz 2022 tarihi itibariyle 183 baş köpek varlığı ile sürdürülmektedir.

 

GERÇEKLEŞEN YATIRIMLAR;

İşletmede 2002-2021 döneminde toplam 101 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirilerek;

15.290 dekar arazi modern basınçlı sulama sistemleri ile sulamaya açılmış,

En ileri teknolojilerle donatılmış 5.000 ana başlık damızlık koyun tesisi,  

Arap Atı Tanıtım Merkezi ve 50 başlık at tavlası yapılmış,

Mekanizasyonun tamamı en ileri teknolojilerle yenilenmiş,

10 ton/saat kapasiteli tohum hazırlama tesisi,

5000 tonluk mahsul muhafaza silosu,

Tarihi binaların restorasyonu, mevcut binalarının bakım-onarımları ile çevre düzenlemeleri,

5.000 dekar damla sulama-ENH yapımı,

2019 yılında 7 Milyon TL zarar eden işletme, 2021 yılında bilançosunu 36 Milyon TL karla kapatmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder