7 Kasım 2024 Perşembe

Yurt içi ve yurt dışı nakliye trafiği, 2022’ye göre %30’un üzerinde daraldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


2025’e girerken, doğrudan zararına çalışan yüzlerce lojistik firması var. Birçok firma, ekonomik krizi, nakit akış gücünü kullanıp borçla takla artırarak sorunlu süreci geçirmeye çalışıyorlar. 2025, lojistikçiler için çok zor bir yıl olacak

Yurt içi ve yurt dışı nakliye trafiği, 2022’ye göre %30’un üzerinde daraldı

Lojistik sektörü, Türkiye’nin ve Türk ekonomisinin en dinamik sektörlerinden birisidir ve günde 80 milyon dolara yakın navlun ödemesi yapılıyor. Bu rakam neredeyse Türkiye’nin günlük e-ticaret hacmine yakın.

2024 sonuna yaklaşırken, Ocak-Ekim döneminde 10 ay boyunca cari sektör kapasite kullanım oranı düşmeye devam ediyor. Bu konuda en temel gösterge ise yurt içi ve yurt dışı nakliye trafiğindeki hissedilir azalma oldu. 2022’de hafta içi günde 400 bine yakın kamyon FTL (tam kamyon) Türkiye’de yük alırken,2024 Kasım başı itibariyle bu sayı 300 binin altına geriledi. 

Bir kamyon aldığı nakliye ücretinin yarısını mazota veriyor

Lojistik firmaları ve bireysel kamyon sahipleri için işin geleceğinin alarm verdiğine işaret eden Tırport kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Türkiye’de lojistik sektörünün nabzını tutan Tırport Insights verilerine göre, ilk 10 ay içinde kamyonu doğrudan ilgilendiren maliyetlerdeki artış %50’yi geçmesine rağmen, navlun ilk 10 ayda sadece %20-25seviyesinde arttı. Reel kayıp %30’un üzerindedir.  Avrupa’da navlunun içinde yakıt maliyeti ortalama %26 seviyesindeyken, Türkiye’de bu oran 2024’te ilk defa %50’nin üzerine çıktı. Şu anda, navlunun içindeki yakıt maliyeti%52’lerde seyrediyor. Yani İstanbul’dan Adana’ya giden bir kamyon, aldığı nakliye ücretinin yarısını mazota veriyor. Dönüşte yüksüz gelirse doğrudan zarar ediyor. Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değildir.” dedi.


Lojistik sektöründe vadeler uzadı, kamyon sahiplerinin bu süreci fonlaması imkansız

Yollarda ticari yük taşıması yapan 550 bine yakın 16 ton ve yukarısı tonaja sahip kamyon/TIR var. Bunların yaklaşık %85’i şahıslara ait kamyonlar. Büyük lojistik firmaları tarafından günlük yapılan kontratlı FTL taşımların neredeyse %80’ı, spot pazarlardan günlük olarak tedarik edilen, tek-yön yük verilen kamyon/Tır’lardan oluşuyor.

Lojistik sektöründe vadelerin uzadığını ve kamyon sahiplerinin bu süreci fonlamasının imkansız olduğunu anlatan Tırport kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Mal sahibi ve üreticiler, bir zamanlar nakliyede 15-30 gün vade ile çalışırken, baskılanan kur ve yüksek faiz nedeniyle vadeler 45-60 güne uzadı. Çeşitli bahanelerle, 7-15 gün geç ödemeler devreye girince, vadeler 2,5 aya kadar sarkabiliyor. Taşımaların ise çoğu, bireysel kamyonlarla yapılıyor ve kamyon sahiplerinin bu süreçleri kendilerinin fonlaması imkansız. Onlara yük veren lojistik firmaları bir şekilde kamyoncuları fonlamak, navlun ödemelerini önden yapmak zorunda kalıyor. Günde 1 milyon TL navlun ödemesi yapan, 60 gün vade ile çalışan ortalama bir lojistik firması, 75 milyon TL işletme sermayesi kullanamazsa operasyonunu çeviremiyor. Bu operasyon için 8 milyon TL üzeri faiz maliyeti ile karşı karşıya kalıyor. Çünkü kamyoncuya ödemeyi peşin yapsa da, faturaya dönüştürmesi asgari 7-10 gün, çek alabilmesi 3-4 haftayı buluyor. Banka ve faktoring firmalarında yeterli kredibiliteleri ve hazır teminatları olmayan firmalar, aylık %6’nın üzerinde finansman maliyetleri ile karşı karşıyadır. 2025’e girerken doğrudan zararına çalışan yüzlerce lojistik firması var. Birçok firma, ekonomik krizi, nakit akış gücünü kullanıp borçla takla artırarak sorunlu süreci geçirmeye çalışıyorlar. 2025, lojistikçiler için çok zor bir yıl olacak.” diye konuştu. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder