31 Ağustos 2025 Pazar

Emirates, Kabin Memuru Alımlarına Devam Ediyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Emirates, Kabin Memuru Alımlarına Devam Ediyor

Dünyanın en büyük global havayolu şirketi Emirates,çok uluslu kabin ekibine katılacak adaylar için 4Eylül2025 tarihinde Marriott Hotel İzmir’de,14 Eylül 2025 tarihinde Caresse Resort & Spa Bodrum’da ve 16 Eylül2025 tarihinde Crowne Plaza Antalya’da değerlendirme günleri düzenliyor. Emirates ayrıca adayların yalnızca özel davetle katılabilecekleri değerlendirme günlerini ise 2 Eylül2025 tarihinde İstanbul ve 18 Eylül2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirecek.

Dubai merkezli havayolu, kişiye özel ve mükemmel ağırlama hizmetleri sunmaya ve yolcular için unutulmaz anlar yaratmaya istekli yetenekler arıyor. Emirates'in en büyük önceliklerinden birinin güvenlik olması sebebiyle, ideal adayların kendinden emin bir şekilde liderlik etmesi, uçak içi hizmetlerin, güvenlik ve emniyet prosedürlerinin yönetiminin kontrolünü üstlenmesi beklenmektedir. Emirates kabin ekibinin tamamına, havayolunun Dubai'deki son teknolojiyle donatılmış havacılık akademisinde birinci sınıf bir eğitim sunulacaktır.

Kariyerlerine kusursuz bir başlangıç yapmayı planlayan adaylar, değerlendirme süreci ile ilgili gereklilikler hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirler.

Adayların tüm günü mülakat alanında geçirecek şekilde hazırlıklı gelmeleri gerekmektedir. 

Emirates’in birçok farklı milletten oluşan kelimenin tam anlamıyla global kabin ekipleri, havayolu şirketinin yolcu çeşitliliğinin ve 254 geniş gövdeli yolcu uçağından oluşan modern filosu ile altı kıtada 140’ın üzerinde seyahat noktasında düzenlediği uluslararası operasyonların bir yansımasıdır. Dünyanın en büyük Boeing 777 ve Airbus A380 uçak filosuna sahip olan ve geçtiğimiz yıl filosuna Airbus A350’yi katan Emirates, kabin ekibi adaylarına olağanüstü kariyer fırsatları, mükemmel eğitim olanakları ve geniş yelpazeli bir gelişim programı sunmaktadır. Heyecan verici, kozmopolit bir şehir olan Dubai’de çalışacak olan Emirates kabin ekibi üyelerinin tamamı, vergiden muaf maaş, havayolu şirketi tarafından sağlanan ücretsiz konaklama, işe gidiş-geliş transfer imkânı ve kapsamlı bir sağlık sigortası gibi çeşitli yan hakların yanında Dubai'deki alışveriş ve eğlence etkinliklerinde özel indirimleri içeren çok cazip bir istihdam paketinden faydalanabilmektedir. Emirates'in büyüyen global uçuş ağı, altı kıtaya yayılmış geniş seyahat fırsatlarını da beraberinde sunmaktadır. Hem Emirates kabin ekibi üyeleri hem de aileleri ve arkadaşları uçuş düzenlenen tüm noktalarda cazip ve ayrıcalıklı seyahat avantajlarından yararlanabilmektedirler. 

Emirates 38 yıldır Türkiye'ye uçuşlar düzenlemekte ve şu anda İstanbul’dan haftalık 21 sefer ile Dubai ve Dubai üzerinden 140’ı aşkın şehre seferler gerçekleştirmektedir.

Emirates Hakkında: 

Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380, geniş gövdeli Boeing 777 - 300ER ve yeni nesil A350 uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.


DİYABETİK AYAK HASTALARINA YAZ ÖNERİLERİ


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



DİYABETİK AYAK HASTALARINA YAZ ÖNERİLERİ

Diyabetik ayak, diyabet hastalarında sinirlerde ve damar sisteminde oluşan hasarlar nedeniyle ortaya çıkıyor. Sinir hasarı, ayağın ağrı, sıcaklık ve yaralanma gibi uyarıları hissetmesini engelliyor, bu nedenle hastalar küçük yaraları fark edemez hale geliyor ve tedavi de gecikebiliyor. Öte yandan, damar hasarları dokulara giden kan akışını azaltarak, yaranın iyileşmesini zorlaştırıyor ve enfeksiyon riskini artırıyor. Yaz aylarında sıcaklık, terleme ve yanlış ayakkabı kullanımı da bu süreci hızlandırarak, ayakta ciddi yaralara ve çeşitli sorunlara yol açabiliyor. Memorial Bodrum Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Serkan Akçay, yaz aylarının diyabetik ayak hastaları için özel riskler barındırdığını belirterek, alınması gereken önlemleri paylaştı.

Yazın yara oluşumu kolaylaşıyor

Sıcak hava, terleme, uygunsuz ayakkabı seçimi ve çıplak ayakla dolaşma gibi etkenler, diyabetik ayak hastalarında yara oluşumunu kolaylaştırabilir veya mevcut yaraları kötüleştirebilir. Yazın artan mantar ve enfeksiyon riski de bu dönemi diyabetik ayak hastaları için daha hassas hale getirir.

Sıcak ve güneşten korunmak için önlem alın 

Hastaların ayaklarını güneşten koruması önemlidir çünküyaz aylarında sık görülen güneş yanıkları yara oluşumuna neden olabilir. Kum, asfalt veya taş zeminler aşırı ısınabilir ve nöropatisi olan hastalar bu yanıkları fark edemeyebilir. Yeterli sıvı tüketerek cilt kuruluğunu ve çatlak oluşumunu önlemek önemlidir.

Ayak bakımı ve günlük kontrol

Yaz aylarında diyabetik ayak hastalarının ayak sağlığını koruyacak bazı önlemler alması gerekir. Bu tedbirler şöyle sıralanabilir: 

Ayaklarınızı her gün yaralar, kızarıklık, su toplaması, çatlak veya renk değişikliği açısından kontrol edin.

Ayak altını görmek için ayna kullanın.

Ayaklarınızı her gün ılık suyla yıkayın, ancak uzun süre suda bekletmeyin.

Yumuşak havluyla, özellikle parmak aralarını dikkatlice kurulayın.

Tırnak batması veya nasır varsa kendi başınıza müdahale etmeyin.

Ayakkabı ve çorap seçimi önemli

Diyabetik ayak hastalarının yazın çıplak ayakla dolaşmaması önerilmektedir. Bu dönemde konu ile ilgili dikkat edilmesi gereken birkaç nokta bulunmaktadır. 

Sahilde, havuz kenarında, bahçede ya da balkonda diyabetik terlik veya ayakkabı kullanın.

Nefes alabilen, dikişsiz ve ortopedik ayakkabılar tercih edin.

Yeni ayakkabıları önce evde kısa süreli deneyin.

Pamuklu, terletmeyen ve dikişsiz çoraplar giyin, her gün değiştirin.

Belirtileri tanıyın, önleyici sağlık önlemlerine dikkat edin

Dikkat edilmesi gereken durumlar arasında yeni yara veya su toplaması, kızarıklık ve şişlik, ayakta sıcaklık artışı, iltihap veya kötü koku ile yara iyileşmesinde duraklama yer alır. Ayrıca kan şekeri seviyesini düzenli olarak takip etmek, diyete özen göstermek, şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak ve sigara kullanıyorsanız bırakmak, dolaşımın korunması ve yara iyileşmesinin desteklenmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca diyabetik ayak hastalarının düzenli doktor kontrollerini de yaptırması gerekmektedir. 


Bilişim dünyasının en köklü etkinliklerinden Bilişim Zirvesi, 2025 yılında teknoloji gündemini şekillendirecek

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



BİLİŞİM ZİRVESİ 2025: TRILOGY’NİN İKİNCİ ETKİNLİĞİ ‘GÜVENLİK’ TEMASIYLA SÜRÜYOR

Bilişim dünyasının en köklü etkinliklerinden Bilişim Zirvesi, 2025 yılında teknoloji gündemini şekillendirecek üçlemesinin ikinci ayağı olan "Bilişim Zirvesi -Güvenlik -The Second Of A Trilogy"i, 4 Eylül 2025 tarihinde, Levent Grand Wyndham Otel'de gerçekleştirecek. Teknoloji dünyasının kalbinde yer alan trendleri, çözümleri ve inovasyonları ele alarak sektör liderlerini bir araya getiren Bilişim Zirvesi - Güvenlik'te odak noktasını sadece güvenlik oluşturacak. Zirveye, kurumların güvenlik ile ilgili 200 farklı yöneticisi katılarak, çarpıcı içerikleri dinleme fırsatı bulacaklar.

Bilişim Zirvesi çatısı altında bilişim sektörünün en önemli aktörlerini ‘yapay zekâ’, ‘güvenlik’ ve ‘cloud’ teması ile 3 ayrı zirvede bir araya getirmeyi amaçlayan üçlemenin ilk ayağını 18 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştiren Bilişim Zirvesi, sadece güvenlik ayağına odaklanan ikinci teması "Bilişim Zirvesi -Güvenlik -The Second Of A Trilogy"i gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 

Tüm boyutlarıyla güvenlik teması

4 Eylül 2025 tarihinde, Levent Grand Wyndham Otel'de yapılacak etkinlik kapsamında "Yapay Zeka ve Siber Güvenlik, Nesnelerin İnterneti ve Güvenlik, Veri Koruma ve Mahremiyet, Siber Tehdit İstihbaratı, Bulut Güvenliği, İnsan ve Makine İşbirliği, Kritik Altyapılar, Cebimizdeki Tehditler, Güvenlikte Yasal Zorunluluklar" başlıklarından oluşan çarpıcı içerikler, kurumların güvenlik ile ilgili 200 farklı yöneticisinden oluşacak katılımcılara sunulacak. 

Alanında sektörün uzman isimlerinin konuşmacı olarak yer alacağı etkinlikte; Trendyol Siber Savunma Merkezi Başkanı Alican Kiraz, Aksigorta CISO'su Ayça Yıldırım, Allianz Türkiye, CISO'su Aytekin Güzeliş, DHL CISO'su Gökhan Köşker, Boyner Büyük Mağazacılık BT Güvenliği ve Yönetişimi Direktörü Hakan Türköner, Medipol CISO'su İbrahim Aslanbakan, TAV CISO'su Kayıhan Altınöz, Yapı Kredi İştirakleri CISO'su Korhan Şen, BThaber Başkanı Murat Göçe, Yıldız Holding Bilgi Güvenliği Direktörü Murat Zaralı, BThaber Başkan Yardımcısı Neslihan Aksun, Radyo Programcısı Serhat Ayan, AjetCISO'su Timur Kadızade gibi birçok değerli isim katılımcılara güvenlik ile ilgili farklı bakış açıları kazandıracak. 

Zirve ile detaylı bilgi ve bilet için https://www.bilisimzirvesi.com.tr/etkinlikler/etkinlik/bilisim-zirvesi-guvenlik adresini ziyaret edebilirsiniz. 


Çikolata Festivali'nde LÖSEV & LSV Dükkan’dan Kalplere Dokunan Lezzetler...

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Çikolata Festivali'nde LÖSEV & LSV Dükkan’dan Kalplere Dokunan Lezzetler...

20-21 Eylül 2025 tarihlerinde Harbiye'de bulunan İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek 2. Uluslararası Çikolata Festivali, lezzet tutkunlarını bir araya getirirken aynı zamanda umuda bir kapı aralıyor. Festivalin en özel duraklarından biri olan LÖSEV LSV Dükkan standı, ziyaretçileri hem enfes çikolatalarla buluşturacak hem de lösemili çocuklara destek olma fırsatı sunacak.

Her bir lokma sizi tatlı bir yolculuğa çıkarırken aynı zamanda lösemili bir çocuğun gülümsemesini sağlayacak.

Festival süresince açık olacak LÖSEV LSV Dükkan standı, LÖSEV annelerinin büyük bir özen ve sevgiyle hazırladığı çikolataları ziyaretçilerle buluşturacak. Ayrıca, festival katılımcıları çikolata yapım sürecine tanıklık edebilecekleri LSV Dükkan Workshop Atölyesini izleyebilecek.

Çikolata festivalinde LSV Dükkan çikolataları yalnızca damaklara değil kalplere de dokunacak. Çünkü LSV Dükkan’dan yapılacak her alışveriş, lösemi ve kanserle mücadele eden çocukların tedavi, eğitim ve sosyal destek süreçlerine katkı sağlıyor. Böylece festivalin tatlı mutluluğu, en çok ihtiyacı olan minik kalplere umut olarak geri dönüyor. Sizleri de Umut olmaya festivalimize davet ediyoruz.

Corendon Airlines, 2026 yazında koltuk kapasitesini yüzde 20 artırıyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Corendon Airlines'tan 2025 tatil verileri ve 2026 yaz uçuş planı Corendon Airlines, 2026 yazında koltuk kapasitesini yüzde 20 artırıyor

“Tatil hava yolu” vizyonuyla yolcularını hayallerindeki destinasyonlara ulaştıran Corendon Airlines, 20. yaşını kutladığı 2025 yılına özel tatil verilerini açıkladı. Yılda 10 milyon yolcu taşıyan Corendon’un misafirlerinin tercihleri ve tatil alışkanlıklarından oluşan analiz, eğlenceli istatistiklerle 2025 sezonunun panoramasını gözler önüne serdi. 

Corendon Airlines eş zamanlı olarak, 2026 yaz uçuş planını da açıkladı. Hava yolu şirketi; Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin yanı sıra Polonya ve İngiltere pazarlarında, 2025’e kıyasla koltuk kapasitesini yüzde 20 artırarak yolcularına; Türkiye, Yunanistan, İspanya/Kanarya Adaları, Mısır ve Fas’a uzanan geniş bir uçuş ağı sunacak.

Türkiye’ye en çok turist taşıyan hava yolu şirketlerinden biri olan Corendon Airlines, faaliyet gösterdiği ülkelerde tatil denince akla gelen ilk hava yollarından biri olmayı sürdürüyor. Corendon’un 2025 tatil verileri, yolcu deneyimlerine dair ilginç detaylarla birlikte aynı zamanda Corendon’un turizme yaptığı katkıyı da ortaya koyuyor.

Antalya: 1000’den fazla uçuşla Alman tatilcilerin buluşma notası 

Türkiye’nin turizm başkenti Antalya, yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Antalya;Düsseldorf, Hannover ve Köln’den yapılan binin üzerinde uçuşla 2025’te adeta Alman tatilcilerin buluşma noktası haline geldi.

Tatil tabağı uçakta açıldı

En çok yemek siparişi Varşova – Antalya uçuşunda verildi. Bir yolcunun tek başına 4 porsiyon yemek yemesiyle tatil lezzetleri daha uçakta başladı. Rotterdam – Antalya hattında ise yolcular diğer rotaların üç katı kadar yemek sipariş ederek “Tatilde aç kalınmaz” mesajı verdi.

Bavullar dolu, tatil tam!

En fazla bagaj Antalya – Newcastle uçuşunda taşındı. Tek bir rezervasyonda tam 18 bagajla yola çıkan misafirler, tatilde ihtiyaç listesinin ne kadar uzun olabileceğini gösterdi.Bu bagaj yoğunluğu, “Tatilde ne çok şey lazım” düşüncesinin canlı kanıtı oldu.

Koltuk seçme merakı

Heraklion – Manchester hattında yolcuların yüzde 60’ı koltuk seçti. Bu oran, “Yanımda kim oturacak?” sorusunun en çok bu hatta önemsendiğini ortaya koydu.

En kalabalık grup seyahati

Bir Köln – Antalya uçuşunda tek rezervasyonla 100 yolcu tatil yoluna çıktı. Kalabalık tatilin coşkusunu gökyüzüne taşıyan grup, “Antalya’ya hazırız!” dedi.

Minik yolcular uçakta parti yaptı!

2025’in en çok çocuklu uçuşu Diyarbakır – Hannover hattında gerçekleşti. 12 yaş altı 54 çocuk yolcuyla sessizliğin zor bulunduğu uçuşta minikler, gökyüzünde adeta bir seyahat partisi düzenledi.


Erken rezervasyonda rekor

Planlı tatilciler bu yıl da öne çıktı. Bir yolcu biletini tam 655 gün önceden alarak “Ben geleceğim, hazır olun!” mesajı verdi. Ayrıca her 100 yolcudan 12’si indirimli biletle hesaplı seyahatin keyfini çıkararak, "Uygun fiyata uçayım, cebim rahat etsin!" dedi.

Hayatın her döneminden yolcu

Corendon Airlines, 17 günlük bir bebekten 95 yaşındaki misafire kadar tüm yolcuları ağırlayarak gökyüzünde “hayatın her sezonuna” yer açtı.

Uçakta kadın-erkek dengesi

Yolcu dağılımı yüzde 55 erkek, yüzde 45 kadın olarak kaydedildi. Kol dayama mücadelesinde ise küçük bir farkla erkekler öne geçti.

Dünya çevresinde 40 tur!

Corendon Airlines ile Antalya’dan Düsseldorf, Hannover ve Köln’e gerçekleşen uçuşların toplam mesafesi, dünyanın etrafında tam 40 kez dönmeye eş değer oldu.

2026 YAZINDA KOLTUK KAPASİTESİNİ YÜZDE 20 ARTIRIYOR

2025'te önemli başarılar elde ederek, kuruluşunun 20. yılını taçlandıran Corendon Airlines, önümüzdeki sezona daha büyük hedeflerle hazırlanıyor. Corendon Airlines, 2026 yaz uçuş planıyla kapasitesini Almanya, Avusturya, İsviçre, Polonya ve İngiltere pazarlarında %20 artırıyor. 

2026 yaz uçuş planını açıklayan hava yolu şirketi; Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin yanı sıra Polonya ve İngiltere pazarlarında, 2025’e kıyasla koltuk kapasitesini %20 artıracak. Corendon yolcuları Türkiye, Yunanistan, İspanya/Kanarya Adaları, Mısır ve Fas’a uzanan geniş bir uçuş ağı ile seyahat etme fırsatı bulacak.

Almanya’daki dört üs güçleniyor

Düsseldorf, Köln/Bonn, Hannover ve Nürnberg’deki üslerde uçak sayısı artırılarak özellikle Antalya uçuşları genişletilecek. Düsseldorf’tan günde üç, diğer üslerden ise günde iki Antalya seferi düzenlenecek.

Yeni Yunanistan rotası ve Mısır’da artış

Münster/Osnabrück – Heraklion hattı ilk kez uçuş programına eklendi. Nürnberg, Düsseldorf ve Köln/Bonn’dan Hurghada’ya seferler haftada üçten beşe çıkarılıyor. Ayrıca Berlin, Hamburg, Münih, Stuttgart ve Viyana gibi şehirlerden Hurghada, Kanarya Adaları ve Mallorca uçuşları tüm yaz sezonu boyunca devam edecek.

Polonya büyüme pazarı

Yılda 10 milyon yolcu taşıyan Corendon Airlines, Polonya’da da kapasitesini önemli ölçüde artırıyor ve yeni hatlarla büyüyen talebe yanıt veriyor.

“Yeni rotalar ve artan frekanslarla uçuş ağımızı genişleterek yolcularımıza daha fazla seçenek sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz”

Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yıldıray Karaer, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Corendon Airlines’ın 20. yılını kutladığımız2025 yılı, beklentilerimizin ötesinde geçti. Yolcularımıza yenilikçi deneyimler sunarak, onları en iyi tatil rotalarına ulaştırdık. Hem misafirlerimizi mutlu ettiğimiz hem de turizm ve havacılık sektörlerine değer kattığımız için mutluyuz. 2026 yaz uçuş planımızda ise büyüme stratejimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Kapasitemizi çift haneli oranlarda artırarak özellikle Almanya’daki dört üssümüzü güçlendiriyor, yolcularımıza tatil planlarında daha fazla esneklik sunuyoruz. Antalya her zamanki gibi odakta; gelecek yaz Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki 19 havalimanından haftada en az üç seferle bu eşsiz destinasyona uçuş düzenleyeceğiz. Aynı zamanda yeni rotalar ve artan frekanslarla uçuş ağımızı genişleterek yolcularımıza daha fazla seçenek sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”


Marmara, Avşa ve Ekinlik Adalarının 9 yerleşiminde 9 gün boyunca 11 etkinlik gerçekleştirilecek


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



3 Ada Kültür Sanat Günleri Başlıyor

Marmara, Avşa ve Ekinlik Adalarının 9 yerleşiminde 9 gün boyunca 11 etkinlik gerçekleştirilecek

31 Ağustos – 8 Eylül tarihleri arasında Marmara, Avşa ve Ekinlik adalarının dokuz farklı yerleşiminde konserlerden söyleşilere, dans performanslarından atölyelere uzanan zengin bir program gerçekleşecek. Çınarlı, Marmara Merkez, Gündoğdu, Topağaç, Asmalı, Saraylar, Avşa Merkez, Yiğitler ve Ekinlik’te düzenlenecek toplam 11 etkinlik, adalara kültür ve sanatın farklı renklerini taşıyacak.

Kültür Sanat günleri, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Avrupa Birliği desteğiyle hayata geçirdiği Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı tarafından desteklenen Marmara Aks Projesi kapsamında gerçekleştiriliyor. Proje; Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma ve Turizm Derneği tarafından, Marmara Adalar Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ortaklığında yürütülüyor.

Avşa Adası’nda Turizm, Marmara Adası’nda Zeytin Konuşulacak

Ada kültürlerini odağına alan programda, adaların gündemindeki meseleler ele alınıyor. 31 Ağustos’ta Turizm araştırmacısı Halim Bulutoğlu ve işletmeci Metin Akın’ın katılacağı söyleşide bölgenin önemli turizm merkezi olan Avşa’da turizmin, dünü bugünü ve geleceği tartışılacak. Topağaç’ta ise Anatolivar (Anadolu’da Zeytin Üreticisi Toplulukların Güçlendirilmesi) projesini yürüten araştırmacı Alen Mevlat, 4 Eylül’de çalışmalarının Marmara Adası bulgularını paylaşacak. Üreticilerle adada zeytinciliğin durumu ve geleceği üzerine konuşulacak.

Bergama Parşömeni Marmara Adası’na Geliyor

Antik dönemde Marmara Adası mermeri inşa edilen Bergama’dan, Bergama kâğıdı Parşömen Marmara Adası’na geliyor. Sanatçı Hazel Aymaz, 2 Eylül’de Saraylar’da parşömen yapımını anlatacak.

Ekinlik Adası’nda Dans

Sanatçı Christina Schray, 1 Eylül’de “Ada ve Hareket” adlı gösterisiyle izleyiciyle buluşacak. Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikayesi romanlarından esinlenerek oluşturulan bu özel performans ve atölye adanın ruhunu yansıtacak.

Çocuklar için Sevinç Erbulak ile tiyatro, Asmalı’da resim atölyeleri

3 Ada kültür sanat günleri programında çocuklar için iki etkinlik yer alıyor. 4 Eylül’de İKSV Alt Kat iş birliğiyle sanatçı Sevinç Erbulak ile Tiyatroda Bir Gün atölyesiyle tiyatro sahnesinin farklı yönlerini katılımcılarla paylaşacak. Çınarlı Kültür Sanat Yerleşkesi’nde yapılacak etkinlikte, çocuklar, tiyatro mekanının özelliklerini ve tiyatro terimlerini oyunlarla öğrenecekler. 7 Eylül’de Asmalı’da gerçekleştirilecek Ada’nın Renkleri etkinliğinde, çocuklar kolaj ve yaratıcı çalışmalarla adanın renklerini birlikte keşfedecek.

Adaların Bitkileri ile Baskı 

Doç. Dr. Burcu Böcekler, 7 Eylül’de Gündoğdu’da adaların bitkilerini kullanarak Cyanotype Fotogram Atölyesi gerçekleştirecek. Katılımcılar bitkilerle baskı çalışmaları yapacaklar.

Bağda Kompost

Bediz Yılmaz ve Gamze Sezer, 5 Eylül’de, Yiğitler’de Avşa Adası şaraphanelerinden alınan üzüm atıklarıyla kompost yapımını tarif edecekler.

Marmara Adası’nda Arkeolojik Araştırma

8 Eylül’de, Avni Jale Özken Marmara Adalar Müzesi’ndeki “Prokonnesos Arkeolojik Yüzey Araştırmaları” başlıklı söyleşide tarihsel coğrafya, arkeolojik veriler ve güncel bulgular ele alınacak. İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden Feyzullah Şahin başkanlığında yürütülen yüzey araştırması tanıtılarak ilk bulgular paylaşılacak.

Hak Temelli Yerel Kültür Politikası Çalıştayı

3 Eylül Çarşamba günü Çınarlı Kültür Sanat Yerleşkesi’nde düzenlenecek “Hak Temelli Yerel Kültür Politikası Çalıştayı” olacak. Üç bölümden oluşan çalıştayda, adaların kültür politikası hak temelli yaklaşım bağlamında ele alınacak. İlk bölümde, açılış konuşmalarının ardından “Hak Temelli Kültür Politikası Nedir? Marmara Aks Neler Yaptı?” başlıklı sunum yapılacak. İkinci bölümde, “Kültür Politikası Sohbetleri” başlığı altında üç ayrı tema ele alınacak: Adada Sanatçı Olmak (Asu Aksoy, Eda Yiğit), Marmara Adası Edebiyat Festivali’nin Hikayesi (Oya Baydar, Esengül Taran, Nevzat Ekmekçi, Adil Çamur) ve Ada Gastronomisi ve Kültür Politikası (Ebru Koralı, Emine Önel Kurt, Elif Gözler Çamur). Günün sonunda ise Bediz Yılmaz yürütücülüğünde üç adanın kültür politikalarına yön verecek çalışma grupları oluşturulacak

Kapanış Konseri: Yavuz Darıdere Hammond Jazz Groove Band

8 Eylül akşamı Avni Jale Özken Marmara Adalar Müzesi arka bahçesinde gerçekleşecek konserde Balıkesir Büyükşehir Orkestrası caz ritimleriyle adaya müzik dolu bir gece yaşatacak.

Üç Adada Ücretsiz ve Herkese Açık Etkinlikler

Program 31 Ağustos’ta Avşa Adası’nda “Avşa Adası’nda Turizmin Dünü, Bugünü, Yarını” başlıklı söyleşiyle başlayacak. Ardından dans tiyatrosu, parşömen yapımı atölyesi, dans, bağda kompost uygulaması, cyanotype fotogram atölyesi, çocuklarla kolaj etkinliği, arkeolojik yüzey araştırmaları üzerine söyleşi ve caz konseri gibi pek çok etkinlik adalara yayılacak.

Kültür Sanat Günleri Paydaşları:

Galimi Çınarlı Kırsal Kalkınma ve Turizm Derneği (Yürütücü), Marmara Adalar Belediyesi (Ortak), Balıkesir Büyükşehir Belediyesi (Ortak), Gündoğdu Köyü Güzelleştirme Derneği (İştirakçi), İKSV Alt Kat, Topağaç Köyü Derneği, Asmalı Köyü Derneği, Ekinlik Adası Derneği, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Balıkesir Büyükşehir Belediye Orkestrası, Slow Food Marmara Adası Topluluğu, Anatolivar, Krates Parşömen Atölyesi, Ada Art, Marmara Roro ve İDO.

Marmara Aks Projesi ve Galimi Çınarlı Derneği hakkında bilgi almak için;

https://www.instagram.com/marmara_aks/

https://www.instagram.com/galimicinarlidernegi/

www.https://marmaraaks.galimicinarlidernegi.com/

www.galimicinarlidernegi.com

galimicinarlidernegi@gmail.com

İletişim için Adil Çamur (Proje Koordinatörü): 05064613702


30 Ağustos 2025 Cumartesi

“Tour of İstanbul” Uluslararası Bisiklet Turu 4-7 Eylül 2025’te Bisiklet Dünyasını İstanbul’da Buluşturacak

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Dünyanın en eşsiz şehirlerinden birisi olan İstanbul, uluslararası bisiklet takımlarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor

“Tour of İstanbul” Uluslararası Bisiklet Turu 4-7 Eylül 2025’te Bisiklet Dünyasını İstanbul’da Buluşturacak

İstanbul, Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) takviminde 2.1 etaplı yol bisikleti kategorisinde yer alan uluslararası bisikleti yarışı Tour of İstanbul ile dünya çapında profesyonel bisikletçileri ve takımları İstanbul’da ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İstanbul, tarihi ve kültürel zenginliklerini bisiklet tutkunlarıyla buluşturmayı amaçlayan Tour of İstanbul; 4 gün ve 4 etapta, 13 ülkeden 17 takım ve 135 bisikletçiyi ağırlayacak. 

Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun koordinasyonunda; T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde, T.C. İstanbul Valiliği, Fatih Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyeleri ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) ve Shimano’nun destekleriyle gerçekleştirilecek organizasyon, İstanbul’u global ölçekte bisiklet sporunun merkezine taşıyacak.

Tour Of İstanbul Koordinasyon Toplantısı Gerçekleştirildi

Tour of İstanbul öncesinde koordinasyon toplantısı yapıldı. Toplantıya İstanbul Valiliği adına Vali Yardımcısı Ünal Kılıçaslan, İstanbul İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü Spor Hizmetleri Müdürü Seyda Dursun, Türkiye Bisiklet Federasyonu Genel Sekreteri Mehmet Sedat Fırat, Yarış Direktörü Mutlu Kadri Erçevik, Federasyon Proje Koordinasyon Sorumlusu Dr. Pınar Arpınar Avşar, İstanbul İl Bisiklet Temsilcisi Ensar Efendioğlu ile Emniyet, Jandarma ve İlgili Belediye Temsilcileri katıldı.

Tour of İstanbul 2025 Parkuru, İstanbul’un tüm güzellikleri içinde bir yolculuk sunuyor

Tour of İstanbul 2025’un parkuru 4 Eylül Perşembe günü Beykoz’un yemyeşil ormanlarından başlayıp 2. Etapta Şile'den start alarak Karadeniz’in sahil köyleri ve ormanlık alanlarından geçerek 3.gün Arnavutköy’ün göl manzaraları eşliğinde devam ediyor ve 7 Eylül Pazar günü tarihin kalbi Tarihi Yarımada’da Fatih etabıyla sona eriyor. Sporcular, Boğaz manzaraları, tarihi yalılar, Polonezköy ve Beykoz Koru, Şile Feneri ve Ağlayan Kaya gibi doğal ve kültürel simgeler eşliğinde İstanbul’un eşsiz güzelliklerini keşfedecek.



Tarihi ve kültürel mirası ile kıtalararası şehir İstanbul, tarih ve kültürün modern yaşamla iç içe geçtiği, Avrupa ve Asya’yı birleştiren benzersiz bir şehir olarak tanınıyor. Roma, Bizans ve Osmanlı gibi üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış olan İstanbul, Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı gibi simgesel yapılarıyla tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Boğaziçi’nin eşsiz manzaraları, tarihi köprüler ve sahil şeridi şehre estetik ve uluslararası bir cazibe katıyor. Aynı zamanda modern gökdelenleri, kültür ve alışveriş merkezleri ile tarihi dokuyu harmanlayan İstanbul, coğrafi ve kültürel köprü konumuyla, dünya çapında kozmopolit ve canlı bir metropol olarak öne çıkıyor. Tour of İstanbul, pedalların ritmiyle İstanbul’un büyüleyici tarihi ve doğal güzelliklerini bisikletin eşsiz mücadelesi ile buluşturuyor. 

TRT Spor ekranlarından 4-7 Eylül tarihleri arasında canlı olarak yayınlanacak yarış, milyonlarca izleyici İstanbul’un eşsiz güzelliklerini pedal ritmiyle takip edebilecek.

Tour of İstanbul’a katılacak olan takımlar: Belçika, Fransa, İtalya, Polonya, Çekya, Danimarka, Japonya, Almanya, Türkiye, Kazakistan, İsviçre, Romanya ve Özbekistan olmak üzere toplam 13 farklı ülkeden geliyor.

Tour of İstanbul 2025 Etapları:

Tour of İstanbul, 4 gün, 4 etap toplam 417,6 km’de gerçekleşecek:

1.Etap–Beykoz (4 Eylül 2025 Perşembe)

Mesafe: 7,5 km | Yükselti: 140 m | Start: 11.00 – Beykoz Spor Ormanı 

Yarış, İstanbul’un yemyeşil doğasında başlıyor. Beykoz Spor Ormanı’ndan start alan sporcular, Boğaz’ın kuzeyine uzanan oksijen dolu parkurda pedal çeviriyor. Tarihi yalıların ve kıyı köylerinin gölgesinde geçen bu etapta, Anadolu Kavağı, Polonezköy ve Beykoz Koru gibi doğal ve simgesel mekanlar bisikletçilere eşlik ediyor.

2.Etap – Şile (5 Eylül 2025 Cuma)

Mesafe: 150,1 km | Yükselti: 2.333 m | Start: 11.00 – Kumbaba Caddesi 

Karadeniz’in hırçın dalgaları, sahil köyleri ve uçsuz bucaksız ormanlarıyla Şile, yarışa farklı bir karakter kazandırıyor. Sporcular, Karadeniz kıyısında ilerlerken Şile Feneri, Ağlayan Kaya ve uzun sahilleri ile İstanbul’un doğal cazibesini sergiliyor.

3. Etap– Arnavutköy (6 Eylül 2025 Cumartesi)

Mesafe: 165,7 km | Yükselti: 2.191 m | Start: 10.30 – Arnavutköy Belediyesi önü

İstanbul’un kuzeybatısında, geniş ormanlık alanlar ve göl manzaralarıyla bezeli Arnavutköy etabı, dayanıklılığı test eden uzun tırmanışlarla dikkat çekiyor. Sporcular, Terkos Gölü kıyılarında pedal çevirirken hem doğal mirasla hem de modern kentin gelişen yüzüyle buluşuyor.

4. Etap – Fatih (7 Eylül 2025 Pazar)

Mesafe: 94,3 km | Yükselti: 734 m | Start: 08.30 – Fatih Belediyesi önü 

Final, tarihin kalbinde. Yarış, Roma, Bizans ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış Tarihi Yarımada’da sona eriyor. Fatih Belediyesi önünden geçen parkur; Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı, Kapalıçarşı ve Haliç kıyıları ile İstanbul’un binlerce yıllık mirasını dünyaya taşıyor.

Katılan Takımlar 

Tour of İstanbul 2025, 13 ülkeden 17 takımı ile dikkat çekiyor. Bu takımlar arasında 3 UCI ProTeam, 12 UCI Continental Team ve 2 Milli Takım yer alıyor. Böylece yarış, hem üst düzey uluslararası profesyonel bisikletçileri hem de genç yetenekleri ve milli sporcuları bir araya getirerek İstanbul’u global bisiklet sahnesinde öne çıkarmaya hazırlanıyor. 

UCI ProTeams

Lotto Dstny (BEL)

TotalEnergies (FRA)

Team Polti – Visit Malta (ITA)

UCI Continental Teams

Mazowsze Serce Polski (POL)

ATT Investments (CZE)

Airtox – Carl Ras (DEN)

Kinan Racing Team (JPN)

Bike Aid (GER)

Tarteletto – Isorex (BEL)

Spor Toto Cycling Team (TUR)

Rembe | Rad-Net (GER)

Voster ATS Team (POL)

Almaty Cycling Team (KAZ)

Konya Büyükşehir Belediye Spor (TUR)

Team Storck – Metropol Cycling (SUI)

Milli Takımlar

Romanya Milli Takımı

Özbekistan Milli Takımı


İstanbul’un tarihi mirası, kültürel dokusu ve doğal güzellikleri, dünya bisikletinin yıldızları ile buluşacak

Türk Takımları

Tour of İstanbul 2025’te Türkiye’yi temsil eden iki önemli takım yer alıyor: Spor Toto Cycling Team ve Konya Büyükşehir Belediye Spor. Bu takımlar hem ulusal hem de uluslararası arenada Türkiye bisikletinin gücünü ve potansiyelini ortaya koymayı hedefliyor. Takım sporcuları, İstanbul’un tarihi ve doğal güzellikleri eşliğinde zorlu etaplarda mücadele ederken, aynı zamanda ülkemizin bisiklet sporuna olan bağlılığını ve genç yeteneklerin gelişimini dünyaya gösteriyor. Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı bu uluslararası organizasyon, Türk bisikletinin dünya sahnesinde kendine sağlam bir yer edinmesi açısından büyük önem taşıyor.

Tour Of İstanbul Koordinasyon Toplantısı Gerçekleştirildi

Tour of İstanbul öncesinde koordinasyon toplantısı yapıldı. Toplantıya İstanbul Valiliği adına Vali Yardımcısı Ünal Kılıçaslan, İstanbul İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü Spor Hizmetleri Müdürü Seyda Dursun, Türkiye Bisiklet Federasyonu Genel Sekreteri Mehmet Sedat Fırat, Yarış Direktörü Mutlu Kadri Erçevik, Federasyon Proje Koordinasyon Sorumlusu Dr. Pınar Arpınar Avşar, İstanbul İl Bisiklet Temsilcisi Ensar Efendioğlu ile Emniyet, Jandarma ve İlgili Belediye Temsilcileri katıldı.

Türkiye Bisiklet Federasyonu, organizasyona katkı sağlayan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, yarışın İstanbul’un uluslararası tanıtımına ve bisiklet sporunun gelişimine önemli katkılar sunacağını vurguladı.

Tour of İstanbul, pedalların ritmiyle şehrin büyüsünü tüm dünyaya duyurmaya hazırlanıyor.

(TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan önemli bir çağrı geldi.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRSAB BAŞKANI BAĞLIKAYA:

TÜKETİCİ MAĞDURİYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN 1618 SAYILI KANUN GÜNCELLENMELİ

Son dönemde yaşanan iflaslar ve “gerçekleşmeyen turlar” nedeniyle oluşan tüketici mağduriyetlerine ilişkin Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan önemli bir çağrı geldi. Bağlıkaya, sektörün geleceğini ve tüketici haklarını güvenceye almak için 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun bir an önce yenilenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, son günlerde ortaya çıkan seyahat acentası iflaslarına ve “gerçekleşmeyen turlara” ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Seyahat acentalarıyla ilgili yasal düzenlemeleri içeren 1618 Sayılı Kanun’un 1972 yılında çıktığını hatırlatan Firuz Bağlıkaya, sektörle ilgili hukuki altyapıyı oluşturan söz konusu kanunun hem mesleki gereksinimleri karşılamak hem de tüketicileri korumak noktasında çağın gerisinde kaldığını belirtti ve güncellenmesi için uzun zamandır çaba gösterdiklerini söyledi.

“Beklediğimiz Kanun Değişikliği Yapılsaydı Tüketici Mağduriyetleri Yaşanmazdı”

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, 1618 Sayılı Kanun’da yapılmasını bekledikleri değişikliklerin hayata geçirilmesi durumunda seyahat acentalarının itibarının yükselmesi yanında yaşanabilecek olumsuz durumlarda tüketici mağduriyetlerinin de önüne geçilebileceğini dile getirdi. Bağlıkaya, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

“Göreve geldiğimiz 2018 yılından bu yana 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun çağın koşullarına uygun hale getirilmesi için yıllardır mücadele ediyoruz. Birlik olarak 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte yapılan yasa çalışmasında ortaya koyduğumuz görüşlerle ve bu görüşler doğrultusunda tamamlanan yasa taslağıyla bugün yaşanan mevcut sorunların önüne geçmeyi amaçlamıştık. Bu çalışmalar neticesinde oluşan taslağın sunumu bizzat Sayın Bakan tarafından tüm sektöre yapılmış ve olumlu görüşler alınmış olmasına karşın söz konusu düzenlemeler yasalaşmamıştır.

Oluşturulan taslakta; ‘tur operatörlüğü ihtisas belgesi’ ve ‘mesleki sorumluluk sigortası’ ile ilgili düzenlemeler yer alıyordu. Ancak 8 yıldır verdiğimiz tüm uğraşlara rağmen bu düzenlemeler hayata geçmedi. Bugün bu talep ve beklentilerimizin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu da maalesef yaşanan olumsuz hadiselerle bir kez daha görüyoruz. Yapılmasını istediğimiz değişiklikler yasalaşmış olsaydı bugün karşı karşıya olduğumuz tüketici mağduriyetleri yaşanmazdı. Bu düzenlemeler; tüketicilerin haklarını korumanın yanında, mesleğimizin itibarını da yükseltecek. Beklentimiz, sektörümüzün geleceğini doğrudan ilgilendiren bu yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesidir.”

TÜRSAB Tüm Seyahat Acentaları İçin Eşit Rekabet Koşulları Sağlanmasını Hedefliyor

Seyahat acentacılığının güven temeli üzerine inşa edilen bir meslek olduğunun altını çizen TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Birlik olarak bunu sağlama hedefiyle hareket ettiklerini belirtti. Son dönemdeki bazı olumsuz gelişmelerin sektöre yönelik güvensizlik oluşturma potansiyeline dikkat çeken Bağlıkaya, “Her seyahat acentasının; eski-yeni, küçük-büyük, holding ya da KOBİ olmalarına bakılmaksızın tüketiciler için güvenilir olması seyahat acentası faaliyetinin ‘mesleki ticari faaliyet’ niteliği gereği olan bir durum. Yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle tüm seyahat acentalarına yönelik güvensizlik, büyük reklam gücü ve finansman olanakları bulunan birkaç seyahat acentasının dışındaki seyahat acentalarının pazar payının azalmasına neden olmaktadır. Oysa bizim amacımız, her seyahat acentasının pazarda eşit koşullarda rekabet imkanına sahip olması. Bunu sağlamak için de tur operatörlüğü ihtisas belgesi ve mesleki sorumluluk sigortası ile ilgili düzenlemeler çok büyük önem arz ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRSAB Mevcut Yetkiler Çerçevesinde Tüm Aksiyonları Alıyor, Ancak Hukuki Düzenleme Şart”

Birlik olarak mevcut yetkilerin elverdiği çerçevede, tüm aksiyonları aldıklarını kaydeden Firuz Bağlıkaya, konuyla ilgili şunları söyledi: “TÜRSAB, gerek seyahat acentalığı meslek ilkelerinde yer alan düzenlemeler ve bu düzenlemelere aykırılık halinde Disiplin Kurulu tarafından uygulanan yaptırımlar, gerekse de yoğun olarak yaptığı faaliyet denetimleri ile yaşanan ve yaşanması muhtemel mağduriyetleri önlemek için tüm gücüyle çalışıyor. Ancak uzun zamandan bu yana talep ettiğimiz tur operatörlüğü ihtisas belgesi ve mesleki sorumluluk sigortası ile ilgili düzenlemeler olmaksızın bu mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi imkânsız hale gelmektedir. Bu nedenle talep ettiğimiz hukuki altyapının vakit kaybetmeksizin oluşturulması gerekiyor. Turizmin kurucu unsuru ve lokomotifi olarak TÜRSAB, sektörümüzün itibarını ve tüketicilerimizin haklarını korumak için mücadelesini sürdürüyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemiz turizminin her anlamda gelişimini sağlayacak adımlar atmaya devam edeceğiz.”

29 Ağustos 2025 Cuma

GTD Başkanı Gürkan Boztepe'den Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e Ziyaret

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


GTD Başkanı Gürkan Boztepe'den Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e Ziyaret

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) Başkanı Gürkan Boztepe, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i makamında ziyaret etti.

Ziyarette, Türk gastronomisinin uluslararası alandaki tanıtımına önemli katkılar sağlayan GastroShow 2025 hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Erzurum'un gastronomi potansiyelinin öne çıkarılması için yapılabilecek olası iş birlikleri değerlendirildi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, GastroShow 2025'e katılacağını ifade ederek, Erzurum'un bu önemli platformda yer almasının şehre katkı sağlayacağını belirtti.

Görüşmeye, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Turizm ve Gastronomi Müdürü Resul Parlak da katılım sağladı.

Ziyaret, iki kurum arasında gastronomi alanında iş birliklerinin güçlendirilmesi ve Erzurum'un yerel lezzetlerinin ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtımının artırılması yönünde verimli bir görüşme olarak değerlendirildi. GTD Başkanı Gürkan Boztepe, şehrin gastronomi turizmi potansiyelinin geliştirilmesi için ortak projelerin hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile GTD arasındaki bu iş birliği, önümüzdeki dönemde şehrin gastronomi ve turizm alanındaki görünürlüğünü artırmayı hedefliyor.

İşte üzümün izinde kültürel ve doğal güzellikleri keşif rotası…

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Sarı yazda bağ bozumu ve festival rotaları!

Doğanın en cömert armağanlarından biri olan hasat zamanı başlıyor. Üzüm bağlarından sofraya uzanan bu görkemli yolculuk, Anadolu’nun binlerce yıllık bağcılık geleneğini yaşatmak amacıyla düzenlenen şenliklerle kutlanıyor.Tatilsepeti.com hem doğa ile iç içe bir deneyim hem de üzüm hasadına katılma şansı sunan bağbozumu ve festival rotalarını sizler için derledi… İşte üzümün izinde kültürel ve doğal güzellikleri keşif rotası…

Sonbaharın ilk günleri ile birlikte üzüm bağlarındaki hasat mevsimi adeta bir şenliğe dönüşür. Hasat dönemini izleyen, geleneksel festivaller yaza romantik bir veda havası katarken;denizin tadını çıkarmak ve doğanın neşesini hissetmek isteyenler için de harika rotalar sunar.

Ada buluşmaları: Bağ, caz, balık

Ağustos ortasında başlayıp Eylül ortasına kadar devam eden bağbozumu festivali, ardından düzenlenen caz festivaliyle birleşerek Bozcaada’da benzersiz bir atmosfer yaratıyor. Şarap ve gün batımı denince akla ilk gelen romantik duraklardan biri olan Bozcaada’da, ikonik taş otellerde konaklayabilir; yöresel bir kahvaltının ardından yazın son demlerinde Ayazma Plajı’nda denizin tadını çıkarabilirsiniz. Gün batımında Polente Feneri’nde yanınıza alacağınız küçük atıştırmalıklarla güne romantik bir veda yapabilirsiniz.Bağbozumu döneminde, hafta sonu için iki kişilik odalarda kişi başı konaklama 3.500 TL’den başlıyor. Ayrıca son dakika fırsatları ve 9 taksit imkanıyla ödeme kolaylıkları da sunuluyor.

Ada rüzgarına kendini kaptıranlar için ‘’Bir Başkadır Avşa’’ etkinliği ise 6-7 Eylül’de. Avşa adasında bağcılık, balıkçılık, kültür ve gastronomiyi sürdürülebilir bir turizm modeli olarak hayata geçirmeyi hedefleyen festival Türkiye’nin ilk coğrafi işaretli ada üzümü olan ada karasının onuruna düzenlenecek. Erdek, Avşa’nın en güzel zamanında deniz ve güneşin tadını çıkarırken; şarap ve sardalyanın buluştuğu sofralarda lezzet yolculuğuna çıkabilirsiniz.

Ege ritüelleri: İzmir ve Denizli 

Ege Bölgesi’nde üzüm hasat festivallerine İzmir ve Denizli ev sahipliği yapıyor. Eylül’ün ilk haftasında başlayıp ay ortasına kadar süren etkinlikler, doğa ve kültür meraklılarına keyifli bir deneyim fırsatı sunuyor. Sakin sahillerde sonbahar güneşinin tadını çıkarmak isteyenler için 2.650 TL’den başlayan konaklama fırsatları var. Doğa, tarih, kültür turizminin iç içe geçtiği Denizli, aynı zamanda üzüm bağlarıyla öne çıkıyor. Pamukkale Travertenleri’nde şifalı sularda dinlendikten sonra yakınlardaki antik kent Laodikeia’yı keşfe çıkabilirsiniz. Dilerseniz deniz keyfi, dilerseniz kültürel keşifler yapabilirsiniz. 

Orta Anadolu’da bağ rotası: Ürgüp

Dünyanın en popüler turistik cazibe merkezlerinden olan Ürgüp doğal güzelliklerinin yanısıra üzüm bağları ile dikkat çekiyor. Şarap tadım rotalarında yer alan Ürgüp’te, bağ bozumu festivali Eylül ayının ilk hafta sonunda. Masalsı şehirde yerel şarap üreticilerinin düzenlediği şarap tadımlarına katılabilir, gün doğumunu sıcak hava balonlarıyla gökyüzünden izleyerek unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz. Bağbozumu takvimi ister romantik bir kaçamak ister doğa ve kültürle iç içe bir keşif için Türkiye’nin dört bir yanında size eşsiz rotalar sunuyor.


Signature Cave Cappadocia, MICHELIN Guide & Tablet Hotels koleksiyonunda

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Wyndham Hotels & Resorts’un dünyadaki ilk cave oteli: Signature Cave Cappadocia, MICHELIN Guide & Tablet Hotels koleksiyonunda

MICHELIN Rehberi’nin Türkiye kapsamını Kapadokya’ya genişletmesinin ardından bölgenin yıldızı parlamaya devam ediyor. Trademark Collection by Wyndham markası altında hizmet veren mağara oteli Signature Cave Cappadocia, Tablet Hotels & MICHELIN Guide koleksiyonuna kabul edildi. Bu kabulün küresel turizmdeki anlamı ve önemine işaret eden Honest Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, bölgenin uluslararası tanıtımında yepyeni bir sayfa açmaya hazırlandıklarını kaydetti

Kapadokya -  Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Wyndham Hotels & Resorts, global portföyüne tarihi bir ilk ekledi. Signature Cave Cappadocia, Trademark Collection by Wyndham grubunun dünyadaki ilk “cave hotel”i olarak kapılarını açmasının ardından otel ilk uluslararası başarısına imzasını atarak Michelin Guide’ın otel koleksiyonunda yerini aldı. 

Kapadokya’nın büyüleyici coğrafyasında eşsiz bir misafir deneyimi sunan bu otantik otel; MICHELIN Guide’ın otel seçkisi olan Tablet Hotels koleksiyonuna kabul edilerek uluslararası alanda prestijli bir kalite belgesine sahip oldu.

Kültür, tasarım, otantik deneyim ve hizmet kalitesi

Tablet Hotels & MICHELIN Guide koleksiyonuna girmek, yalnızca sınırlı sayıdaki otelin ulaşabildiği bir ayrıcalık. Bu platform standart rezervasyon sitelerinden farklı olarak otelleri titizlikle seçiyor. Platformda tasarımı, hizmet kalitesi,  özgünlüğü, bulunduğu destinasyona katkısıyla fark yaratan otellere yer veriliyor.

MICHELIN Rehberi geçtiğimiz günlerde İstanbul, İzmir ve Muğla’dan sonra Türkiye’deki kapsamını Kapadokya ile genişlettiğini duyurmuş, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu eşsiz coğrafyanın gastronomi kültürünü odağına almıştı. Hemen arkasından gelen bu kabul, turizm otelcilik açısından önemli bir atılımın işareti. Kapadokya’da, bu koleksiyonda yer alan birkaç özel otelden biri olan Signature Cave Cappadocia, bölgenin uluslararası tanıtımında yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.

Wyndham’ın global ağı Michelin prestiji ile birleşti

Trademark Collection by Wyndham markası altında faaliyet gösteren otel, Wyndham Hotels & Resorts portföyünde dünyanın ilk cave hoteli olmasıyla öne çıkıyor. Bu özellik, Wyndham’ın farklı kültür ve destinasyonlarda otantik deneyimler sunma vizyonunu güçlü biçimde yansıtıyor. Bu kabul ile birlikte Signature Cave Cappadocia, Wyndham’ın global ağı ve MICHELIN Guide’ın prestijiyle birleşerek dünya çapında seçkin gezginlere ulaşma fırsatı elde edecek. Önümüzdeki dönemde yürütülecek tanıtım kampanyaları ile hem Türkiye turizmine hem de Kapadokya’nın global marka değerine katkı sağlayacaklarını açıklayan Honest Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Deveci, Signature Cave Cappadocia’nın MICHELIN rehberinde yer almasından duydukları gururu şu sözlerle ifade etti: “Wyndham’ın dünyadaki ilk cave oteli olarak markamızın uluslararası vizyonunu Kapadokya’da temsil etmekten gurur duyuyoruz. Tablet Hotels & MICHELIN Guide seçkisinde yer almak, otelimizin global düzeyde benzersizliğinin ve kalitesinin tescilidir. Misafirlerimize, bölgenin tarihini ve kültürel zenginliklerini en yüksek hizmet standartlarıyla yaşatma hedefimiz doğrultusunda bu başarı, önemli bir dönüm noktasıdır. Sadece otelimizin değil bölgemizin uluslararası tanıtımında yepyeni bir dönem başlıyor.’’

28 Ağustos 2025 Perşembe

Etkinlik Sektörünün Geleceği Boğaziçi Üniversitesi ve YEPUD İş Birliğiyle Şekilleniyor.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Etkinlik Sektörünün Geleceği Boğaziçi Üniversitesi ve YEPUD İş Birliğiyle Şekilleniyor. 

Türkiye’nin lider eğitim kurumlarından Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ile etkinlik sektörünün çatı kuruluşu Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği (YEPUD), sektörün geleceğine yön verecek stratejik bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği kapsamında, Türkiye'de bir ilk olan ve sektörün artan nitelikli profesyonel ihtiyacını karşılamayı hedefleyen "Yaratıcı Etkinlik Planlama ve Uygulama Profesyonellik Sertifika Programı" başlatıldı.

Hızla büyüyen ve dönüşen etkinlik sektörüne uluslararası standartlarda yetkinliklere sahip profesyoneller kazandırmak amacıyla hazırlanan program, toplam 84 saatlik zengin bir içeriğe sahip. Tamamen yeni ve çağdaş bir eğitim müfredatıyla tasarlanan program, stratejik etkinlik yönetiminden proje yönetimine, etkinlik pazarlamasından sürdürülebilirliğe ve teknoloji entegrasyonuna kadar çağın gerektirdiği tüm konuları kapsıyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan YEPUD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Galip ÖLMEZ, iş birliğinin sektörel gelişim açısından önemini vurgulayarak, "Etkinlik sektörü, yaratıcılığın ve stratejinin birleştiği, ülke ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlayan dinamik bir alan. Bu alanda faaliyet gösteren profesyonellerin küresel düzeyde rekabet edebilmesi için akademik ve yapılandırılmış bir eğitime ihtiyaç vardı. Boğaziçi Üniversitesi gibi köklü ve saygın bir kurumla gerçekleştirdiğimiz bu öncü program, sektörümüze akademik bir vizyon ve mesleki standartlar getirme hedefimizin en somut adımıdır. Mezunlarımız, sektörün geleceğini şekillendirecek yetkinliklerle donatılacaktır. Bu program sadece bu sektörde kariyer hedefleyenler için değil, aynı zamanda sektörel eğitim ihtiyaçları için de tasarlanmıştır " dedi.

Programı başarıyla tamamlayan katılımcılar, Boğaziçi Üniversitesi kalitesini taşıyan ve e-Devlet üzerinden doğrulanabilir, prestijli bir sertifika ile kariyerlerinde önemli bir adım atacaklardır."

Programa katılanlar, etkinlik sektörüne dair 360 derecelik bir bakış açısı kazanarak, kariyerlerine sağlam bir başlangıç yapma veya mevcut kariyerlerinde uzmanlaşma fırsatı bulacaklar.


Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği (YEPUD) Hakkında:

Yaratıcı Etkinlikler Planlama ve Uygulama Derneği (YEPUD), Türkiye'deki etkinlik sektörünü bir araya getiren, mesleki standartları yükseltmeyi, etik değerleri korumayı ve sektörün sürdürülebilir gelişimini desteklemeyi amaçlayan çatı kuruluştur.

Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) Hakkında:

Boğaziçi Üniversitesi'nin köklü akademik birikimini temel alan BÜYEM, bireylerin ve kurumların sürekli gelişim ihtiyaçlarına yönelik olarak çeşitli alanlarda sertifika programları, kurumsal eğitimler ve profesyonel gelişim programları düzenleyen lider bir eğitim merkezidir.


Çok Üzgünüz… TÜROB önceki dönem Başkanlarımızdan, Türk turizminin duayeni Sinan Babila’yı kaybettik


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Çok Üzgünüz… TÜROB önceki dönem Başkanlarımızdan, Türk turizminin duayeni Sinan Babila’yı kaybettik

TÜROB önceki dönem başkanlarımızdan, Türkiye Otelciler Birliği Kurucu Başkanı, Türk turizminin duayeni ve vefalı dostumuz Sayın Sinan Babila’nın vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Acımız tarifsizdir.

Merhum Başkanımız Sinan Babila’ya Allah’tan rahmet; başta kederli ailesi olmak üzere tüm yakınlarına, dostlarına, TÜROB üyelerimize ve turizm camiamıza başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.

Türk turizm sektörünün büyümesine yön veren öncü isimlerden biri olan Sinan Babila, mesleki yaşamı boyunca yalnızca yöneticilik ve temsil görevleriyle değil; bilgi birikimi, vizyonu ve ilham veren duruşuyla da tüm sektöre yön göstermiştir.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukat olan Babila, hukuk alanındaki yetkinliğini turizm sektöründe kurumsallaşmanın temellerini atmak için kullanmış; 1969 yılında Taksim Kervansaray Oteli’ni devralarak profesyonel otelciliğe ilk adımını atmıştır.

• 1984–1986: TUROB Yönetim Kurulu Üyeliği • 1986–1990: TUROB Genel Sekreterliği • 1990–1996: TUROB Başkanlığı • 2000–2006: TÜROB (günümüzde TÜROFED) Başkanlığı

Bu görevleri boyunca sektörle ilgili pek çok yasal düzenlemenin hazırlanmasında aktif rol üstlenmiştir.

Türkiye Turizm İşverenler Sendikası ve TUGEV’in kurucu üyeleri arasında yer alan Babila, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nin yeniden işlev kazanmasına, SKAL ve Habitat gibi uluslararası organizasyonların İstanbul’da düzenlenmesine önemli katkılar sağlamıştır.

Mesleki başarılarının yanı sıra; gençlere verdiği değer, ileri görüşlü yaklaşımı, bilgi paylaşımına olan açıklığı ve sektörün kültürel değerlerine duyduğu saygı onu yalnızca bir yönetici değil, aynı zamanda bir vizyoner ve yol açıcı kılmıştır. Her toplantısı genç profesyoneller için bir ders niteliğindeydi.

Ayrıca İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeliği ve Turizm Yatırımcıları Derneği Yüksek Danışma Kurulu Üyeliği görevleriyle sektörel temsil gücünü de etkin şekilde kullanmış; Türkiye Otelciler Birliği Başkanlar Kurulu Üyesi olarak da tecrübelerini bugüne dek paylaşmaya devam etmiştir.

Yarım asrı aşan tecrübesiyle Sinan Babila, yalnızca bir dönemin değil, bir ekolün temsilcisi olmuştur. Türk turizminin gelişimine, kültürel mirasın tanıtımına, eğitimin yaygınlaştırılmasına ve sektörel dayanışmanın güçlenmesine öncülük etmiştir.

Sosyal kişiliğiyle de tanınan Babila, koyu bir Fenerbahçe taraftarı olup, spora olan ilgisi ve takımına bağlılığı hayatının en büyük tutkularından biriydi.

Merhum Başkanımız Sinan Babila’nın Türkiye Otelciler Birliği’ne ve Türk turizmine olan katkıları daima saygı, minnet ve rahmetle anılacaktır. Bizler onun izinden yürüyerek mirasını yaşatmaya devam edeceğiz.


Saygılarımızla

Müberra ERESİN

TÜROB Başkanı


Dedeman Hotels & Resorts International Kartal’da hayata geçireceği Park Dedeman Kartal için imzaları attı.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DEDEMAN HOTELS & RESORTS INTERNATIONAL’DAN İSTANBUL’A YENİ ADRES: 

PARK DEDEMAN KARTAL İÇİN İMZALAR ATILDI!

Türkiye’nin ilk yerli otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International (DHRI), Anadolu Yakası’nın en büyük ve en dinamik ilçelerinden Kartal’da hayata geçireceği Park Dedeman Kartal için imzaları attı. Şehrin nabzını tutan merkezî konumu ve ulaşım avantajlarıyla öne çıkan yeni otel, Dedeman’ın şehir otelciliğindeki gücünü İstanbul’un Anadolu yakasında daha da görünür kılacak.

İstanbul’un Yeni Buluşma Noktası: Park Dedeman Kartal

Dört yıldızlı standardıyla tasarlanan Park Dedeman Kartal; metro ve havaalanına kolay erişim avantajı, ferah ve modern mimariye sahip oda, restoran ve spa alanları ile şehir içi akışa uyumlu, pratik ve konforlu bir deneyim sunmayı hedefliyor. Konforu ve merkezî konumuyla öne çıkan otel; alışveriş merkezleri, hastaneler ve adliye gibi kritik çekim noktalarına yakınlığı sayesinde iş ve seyahat amaçlı konaklamalarda ilk tercihler arasında yer alacak.

Park Dedeman Kartal, şehir otelciliğinin ritmine uygun hız ve esneklik sunarken, sağlık turizmi için misafirlerin ihtiyaç duyacağı tüm imkânları odalarda ve ortak alanlarda bir araya getiriyor. Genç neslin beklentilerine uygun dijital hizmet yaklaşımı ve çevik operasyon yapısıyla Park Dedeman Kartal, Dedeman’ın İstanbul’daki varlığını geleceğe odaklı vizyonuyla daha da ileri taşıyor.

Güçlü İş Birliği

Park Dedeman Kartal’ın yatırımcısı olan Kartal Holding A.Ş., turizm sektöründe güçlü bir geçmişe sahip. Grup, 2012 yılından bu yana 216 Suites markasıyla İstanbul’un farklı bölgelerinde modern oteller işletiyor. Bugüne kadar geliştirdiği yenilikçi yaklaşım ve misafir memnuniyetine verdiği önemle öne çıkan Kartal Holding, şimdi bu birikimini Dedeman markasının köklü deneyimiyle buluşturarak İstanbul’a değer katacak yeni bir iş birliğine imza atıyor. Proje, Kartal Bilişim ve Turizm Yatırımları A.Ş. / Kartal Holding A.Ş. yatırımıyla, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kartal’ın liderliğinde hayata geçiriliyor.

İmza töreninde konuşan DHRI Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Demiray, Dedeman’ın 60 yıllık hikâyesini gençleşen, dijitalleşen ve hızlanan bir hizmet anlayışıyla geleceğe taşıdıklarını vurgularken, Park Dedeman Kartal projesinin bu dönüşümün güçlü bir parçası olacağını ifade etti. 

DHRI Yönetim Kurulu Üyesi Banu Dedeman ise her yeni oteli “aileye katılan yeni bir üye” olarak gördüklerini belirterek, girişimin şehre huzur, bereket ve şans getirmesi temennisinde bulundu. Mustafa Kartal ise Dedeman markasının birikimiyle oluşacak sinerjiye inandıklarını ve birlikte sürdürülebilir değer yaratmayı hedeflediklerini paylaştı.





27 Ağustos 2025 Çarşamba

DoubleTreeby Hilton Bodrum iş toplantılarını sürdürülebilir bir vizyonla Bodrum’da buluşturuyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DOUBLETREE BY HILTON BODRUM IŞIL CLUB ULTRA ALL INCLUSIVE RESORT’TA KARBON NÖTR TOPLANTI DENEYİMİ

DoubleTreeby Hilton Bodrum Işıl Club Resort, iş toplantılarını ve etkinliklerini, çevre dostu ve sürdürülebilir bir vizyonla Bodrum’da buluşturuyor. Yenilenmiş, tam donanımlı toplantı salonlarıyla misafirlerine en son teknolojiyi sunan otel, karbon nötr toplantı seçenekleri ile çevresel etkileri azaltmayı ve misafirlerine ayrıcalıklı bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.


Hilton’un 2030yılına kadar çevresel ayak izini yarıya indirme ve sosyal etkiyi ikiye katlama hedefi doğrultusunda South Pole iş birliğiyle yürütülen çalışmalar, DoubleTreeby Hilton Bodrum Işıl Club Resort’ta da hayata geçiriliyor. Böylece toplantı ve etkinlik katılımcıları, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’yle uyumlu bir şekilde karbon ayak izlerini azaltan projelere katkı sağlıyor.


Bodrum’un yemyeşil doğası ve mavi bayraklı özel plajı ile öne çıkan otel, 235 m² büyüklüğündeki toplantı salonu, yüksek hızlı interneti, kusursuz teknik altyapısı ve son teknoloji ekipmanlarıyla toplantıları kesintisiz ve verimli bir hale getiriyor. Ultra Her Şey Dahil konseptiyle hizmet veren otel, iş seyahatlerini aynı zamanda keyifli bir tatil deneyimine dönüştürüyor.


Toplantıların yanı sıra misafirlerine gastronomi alanında dageniş seçenekler sunan otelde misarifler, Skorpina A La Carte restoranının eşsiz manzarası eşliğinde taze deniz ürünlerinin tadını çıkarırken, POCO’nun sakin atmosferinde İtalyan mutfağının seçkin lezzetlerini deneyimleyebiliyor. 


Ayrıca misafirler, günün stresinden uzaklaşmak için sahilde yakılan ateş başında şarap keyfi yapabiliyor, ateşten gelen lezzetlerle hazırlanan Barbekü Gecesi’nde bir araya gelebiliyor ya da Karaoke Gecesi’nde eğlenceli anlar yaşayabiliyor. 


Bodrum’un klasiği haline gelen Sunset Bar, yaz akşamlarının eğlencesini artırırken; üst düzey spa merkezlerinden biri olan Spa Soul, özel masaj seçenekleri ve imza bakım ritüelleri ile misafirlerin zihin ve bedenlerini yeniliyor.


Toplantı ve sosyal etkinliklerde işlevselliği ve keyfi bir araya getiren DoubleTreeby Hilton Bodrum Işıl Club Resort, sunduğu ayrıcalıklı etkinliklerle şirketlerin Bodrum’daki vazgeçilmez adresi olmaya devam ediyor.


Eskişehir Tarım Fuarı, Anadolu'nun Üretim Gücünü 6. Kez Teknolojiyle Buluşturacak

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Eskişehir Tarım Fuarı, Anadolu'nun Üretim Gücünü 6. Kez Teknolojiyle Buluşturacak

Bölgenin en kapsamlı tarım buluşması olan Eskişehir 6. Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı, 2-6 Eylül 2025 tarihleri arasında Tüyap organizasyonuyla ETO - Tüyap Fuar Merkezi’nde kapılarını açmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl 10 ülkeden 72.609 ziyaretçiyi ağırlayan fuar, bu yıl da üretici, çiftçi ve sektör profesyonellerini en son teknolojilerle bir araya getirecek.

İç Anadolu’nun tarımsal potansiyelini ve sanayi gücünü birleştiren en önemli platformlardan biri olarak kabul edilen Eskişehir Tarım Fuarı, 6. yılında da sektörün nabzını tutacak. 

Tüyap Fuarcılık Grubu tarafından, Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) iş birliğiyle düzenlenen fuar, T.C. Eskişehir Valiliği, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Ticaret Odası ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluş tarafından destekleniyor.

Sektörün liderleri Eskişehir'de buluşacak

Fuar, 2025'in ikinci yarısında bölgenin en çok takip edilen etkinliği olmaya aday. Traktörden biçerdövere, modern sulama sistemlerinden zirai ilaçlara, tohum ve fidancılıktan hayvancılık ekipmanlarına kadar geniş bir ürün yelpazesi profesyonellerin beğenisine sunulacak. 

Çiftçiler ve üreticiler, tarımsal verimliliği artıracak son teknoloji ürünleri ve yenilikleri ilk elden keşfetme fırsatı bulacak. Fuar, aynı zamanda yeni iş birlikleri kurmak ve mevcut ticari ilişkileri güçlendirmek için de önemli bir zemin hazırlıyor.

Geçtiğimiz yıl 78 katılımcı firmayla büyük bir başarıya imza atan fuar, bu yıl da başarısını sürdürmeyi hedefliyor. Sadece Eskişehir değil, başta Bursa ve Balıkesir olmak üzere çevre il ve ilçelerden de yoğun bir ziyaretçi katılımı bekleniyor.


Japonya’dan Bali’ye Asya’nın en özel deneyimlerini Setur’la yaşayın

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Japonya’dan Bali’ye Asya’nın en özel deneyimlerini Setur’la yaşayın

Vizesiz Japonya ve Güney Kore’den, kapıda vizeli Bali ve Ubud’a; Asya’nın benzersiz rotaları Setur ayrıcalıklarıyla sizi bekliyor.

Hayalinizdeki tatili gerçeğe dönüştüren Setur, tarihi mirası, doğal güzellikleri ve benzersiz kültürleriyle öne çıkan Asya turlarını seyahatseverlerle buluşturuyor. Vizesiz Japonya ve Güney Kore’den, Bangkok ve Phuket’in egzotik sahillerine; kapıda vizeli Bali ve Ubud’un huzur dolu atmosferinden Singapur’un modern şehir yaşamına uzanan paketler, İstanbul ve Ankara çıkışlı direkt veya aktarmalı uçuş alternatifleriyle artık çok daha erişilebilir.

Asya’nın kültür ve doğa hazineleri

Japonya ve Güney Kore; tapınakları, geleneksel çarşıları, bahar çiçekleri ve modern metropolleriyle kültür tutkunlarına unutulmaz anılar sunuyor. Bangkok’un renkli sokak hayatı ve görkemli tapınakları, Phuket’in beyaz kumlu plajları ve turkuaz deniziyle Tayland, hem keşif hem dinlenme için ideal bir rota oluşturuyor.Bali ve Ubud; pirinç terasları, şelaleleri, mistik tapınakları ve tropik sahilleriyle huzur arayanlara hitap ederken, Singapur modern mimarisi, yemyeşil parkları ve kozmopolit yapısıyla bambaşka bir şehir deneyimi yaşatıyor.

Setur’la tatil planlamak çok daha kolay

Erken rezervasyon kapsamında Asya’nın seçili yurt dışı turlarında oda başı 200 dolara varan indirimlerle dünyayı keşfetmek artık çok daha avantajlı. Üstelik %25 ön ödeme imkanıyla tatilinizi şimdiden planlayarak fiyatı sabitleyebilir, kendi ödeme planınızı oluşturabilirsiniz. Setur’un dönemsel kampanyaları, kişiye özel seyahat planlama hizmetleri, KoçAilem kart sahiplerine özel indirimleri ve Setur Extra sadakat programı ayrıcalıklarıyla her yolculuk, başından sonuna kadar keyfe dönüşüyor.


Latin Chef Abraham Cervantes, Executive Sous Chef Olarak Göreve Başladı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’da Yeni Atama

Latin Chef Abraham Cervantes, Executive Sous Chef Olarak Göreve Başladı

İstanbul’un kalbinde yer alan ve lüks konaklama anlayışıyla öne çıkan CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul, mutfak ekibini güçlendirmek üzere önemli bir atama gerçekleştirdi. Uluslararası gastronomi dünyasında saygın bir kariyere sahip olan Abraham Cervantes, Haziran 2025 itibarıyla Executive Sous Chef pozisyonuna atanarak otelin mutfak ekibine katıldı.

Guadalajara, Meksika doğumlu olan Cervantes, 15 yılı aşkın profesyonel kariyeri boyunca dünyanın farklı bölgelerinde Michelin yıldızlı restoranlar ve prestijli otellerde görev almıştır. Meksika, Kanada, Suudi Arabistan, Malezya, Bahamalar ve Türkiye’de çeşitli pozisyonlarda edindiği deneyimlerle fine-dining mutfak yönetiminde kendini kanıtlamıştır.

Daha önce Four Seasons Hotel Istanbul At The Bosphorus’ta Sous-Chef, MEZKLA Restaurant İstanbul’da Executive Chef ve METT Hotel Bodrum’da Head Chef olarak görev alan Cervantes; Asya, Akdeniz, Meksika ve Arjantin mutfaklarında uzmanlaşmıştır. Yönettiği ekiplerde kalite kontrol, maliyet yönetimi, menü geliştirme ve mutfak operasyonları konularında yüksek başarılar elde etmiştir.

Cervantes’in liderliği, CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’un gastronomi vizyonunu daha da ileriye taşıyarak misafirlere uluslararası standartlarda seçkin bir deneyim sunacaktır.


Goga Beach, Rüzgar Sporlarının Kalbi Oluyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Goga Beach, Rüzgar Sporlarının Kalbi Oluyor

BİLGE ÖZTÜRK KITE CLUB, KITEFOIL MASTERS DÜNYA ŞAMPİYONASI’NA HAZIR

KITEFOIL MASTERS DÜNYA ŞAMPİYONASI İLK KEZ TÜRKİYE’DE!

KITEFOIL HEYECANI İLK KEZ TÜRKİYE’DE! GOGA BEACH DÜNYA ŞAMPİYONLARINI AĞIRLAYACAK

Türkiye’de bir ilk yaşanıyor! 10 ve 14 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Goga Beach’te yer alan Bilge Öztürk Kite Club, Kitefoil Masters Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. Uçurtma sörfü olarak da bilinen bu heyecan verici rüzgar sporu, dünyanın farklı ülkelerinden gelen başarılı sporcuları İstanbul’da buluşturacak.Karadeniz’in güçlü rüzgarları ve Kilyos’un eşsiz doğası, dört gün boyunca sürecek yarışlarda sporcuların hız, denge ve ustalıklarını sergileyeceği unutulmaz anlara sahne olacak.

Türkiye’de yıllardır kiteboard ya da kitesurf adıyla tanınan spor, artık olimpik disipliniyle sahne alıyor. Kitefoil, 2024 Paris Olimpiyatları’nda Türk sporcuların kota alarak mücadele ettiği branş olarak dikkatleri üzerine çekmişti. Şimdi ise bu heyecan, 2011’de Türkiye Şampiyonası’nda derece kazanarak milli sporcu unvanını elde eden ve 2019 ANOC World Beach Games’te Türkiye’yi temsil eden ilk kiteboard sporcusu Bilge Öztürk’ün öncülüğünde ilk kez ülkemize taşınıyor. 

İstanbul Goga Beach’te yer alan Bilge Öztürk Kite Club’ın yanı sıra Muğla’da faaliyet gösteren iki sörf okulu ile de bu sporun ülke çapında yaygınlaşmasına katkı sağlayan Öztürk, olimpik sınıf sporculara antrenörlük desteği verirken spora ilgi duyanlara da eğitim imkanı sunuyor.

Sporda Tarihi Mücadele!

Uluslararası Kiteboard Birliği (IKA) ve Türkiye Yelken Federasyonu (TYF) iş birliğiyle gerçekleşecek şampiyonada, dünyanın farklı ülkelerinden gelen başarılı sporcular Kilyos’un güçlü rüzgârları ve eşsiz doğasında kıyasıya rekabet edecek.

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan şampiyona, yalnızca deniz sporları için değil, aynı zamanda ülkemizin olimpik branşlara olan ilgisi açısından da tarihi bir dönüm noktası olacak.Organizasyon, genç sporculara ilham verirken, İstanbul’un turizm, spor ve kültür alanındaki marka değerine de önemli katkı sağlayacak.

Kitefoil tutkunları ve deniz sporlarına ilgi duyanlar için Goga Beach, Eylül ayında heyecanın merkezi olacak.


Lil’a, bölgenin gastronomik mirasını çağdaş yorumlarla yeniden tanımlıyor.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



LİL’A İLE KAPADOKYA’NIN KALBİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GASTRONOMİ FELSEFESİ

Kapadokya’nın kalbinde, Relais&Châteaux üyesi Museum Hotel bünyesinde konumlanan Lil’a, unutulmaya yüz tutmuş Anadolu tatlarını çağdaş bir mutfak vizyonuyla yeniden yorumlayarak bölgeyi dünya gastronomi sahnesinde öne çıkarıyor.

Lil’aRestaurant; yalnızca bir yemek deneyimi değil, Anadolu’nun kadim topraklarından doğan bir kültür yolculuğu sunuyor. IndigoGroup’un sürdürülebilirlik ve yerel değerleri önceliklendiren vizyonu doğrultusunda şekillenen Lil’a, bölgenin gastronomik mirasını çağdaş yorumlarla yeniden tanımlıyor.

Creative Director& Kurucu Tolga Tosun ile ExecutiveChef Saygın Sesli’nin ortak vizyonu, Lil’a’da Anadolu’nun zengin mirasını modern bir anlatıya dönüştürüyor.  Menülerin temelini; Kapadokya’nın köy pazarlarından, yerel üreticilerden ve IndigoGroup’a ait 400 dönümlük ekolojik tarım alanından gelen ürünler oluşturuyor. Sebzelerin yanı sıra bal ve yumurta gibi temel malzemelerin kendi üretimlerinden elde edilmesi, Lil’a’nın “topraktan masaya” yaklaşımını güçlü biçimde vurguluyor.

Bu bütünsel felsefe, yalnızca tabaklarda değil, içeceklerde de hayat buluyor.HeadSommelier&Mixologist Özgür Özkan’ın “farmto bar” yaklaşımıyla, alıç, badem ve lavanta gibi yöresel ürünleri yaratıcı lezzetlere dönüştürüyor. 

Relais&Châteaux üyesi olan Lil’a’nın mutfağı aynı zamanda kültürel bir hafıza niteliği taşıyor. Peravu, yahni gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yemekler, modern teknikler ve çağdaş sunumlarla yeniden hayat buluyor. Böylece Lil’a, yalnızca yenilikçi bir gastronomi anlayışını değil, aynı zamanda bölgenin kaybolmaya yüz tutmuş mutfak mirasını da geleceğe taşıyor. 

Her tabak, Kapadokya’nın teruarından doğan bir hikâyeyi yansıtırken, Lil’a; sürdürülebilir gastronominin, yerel üreticiyle kurulan bağın ve kültürel mirasın zarif bir temsilcisi olarak dikkat çekiyor.


26 Ağustos 2025 Salı

SunExpress, Kasım ortasına kadar devam eden ek uçuşlarla,turizmin yıl boyu canlı kalmasına katkı sağlıyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


SunExpress, yaz sezonunu uzatıyor 

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, sonbahar döneminde Almanca konuşulan ülkeler (Almanya, Avusturya, İsviçre) ile Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyıları arasındaki birçok hatta sefer sıklığını artırıyor. Hava yolu, Ekim ayında bu hatlarda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artışla toplam 1,1 milyon koltuk sunuyor.

SunExpress Grup Satış Kıdemli Müdürü TobiasBracht konuyla ilgili şunları söyledi: “Yaz sezonu dışındaki dönemler için artan bir talep gözlemliyoruz. Sonbahar dönemi için oluşturduğumuz kapsamlı uçuş programı da bu talebe yanıt veriyor. Bu ilgi, Türkiye’nin yılın her döneminde tercih edilen bir seyahat destinasyonu olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Sonbahar dönemi, hem golf ve doğa yürüyüşleri gibi sportif aktiviteler hem de Türkiye’nin kültürel ve gastronomik zenginliklerini keşfetmek için ideal bir zaman”dedi.

Sonbahar dönemi için kapasite artışı yapılan hatlar arasında öne çıkanlar şu şekilde:

Dresden – Antalya: günde 2 sefer (geçen yıl: günde 1 sefer)

Erfurt – Antalya: günde 2 sefere kadar (geçen yıl: haftada 3 sefer)

Cenevre – Antalya: her gün (geçen yıl: haftada 4 sefer)

Berlin– Dalaman: haftada 4 sefer (geçen yıl: haftada 3 sefer)

Düsseldorf – Dalaman: haftada 8 sefer (geçen yıl: haftada 7 sefer)

Köln/Bonn – Dalaman: haftada 4 sefer (geçen yıl: haftada 3 sefer)

Stuttgart – Dalaman: haftada 4 sefer (geçen yıl: haftada 3 sefer)

Sezon, Kasım Ortasına Kadar Uzuyor

Eylül-Kasım dönemi, Türkiye’yi ziyaret eden kültür, tarih, spor ve doğa meraklıları için cazip koşullar sunuyor. Golf sezonunun açıldığı Antalya-Belek, uygun iklimi, konforlu konaklama seçenekleri ve özenle tasarlanmış sahalarıyla golf tutkunları için ideal bir tatil planı sunuyor. SunExpress, Golf Club Programı üyelerine SunPriority hizmet paketi ve ücretsiz golf ekipmanı taşıma hakkı gibi ayrıcalıklar sunarken, partner golf kulüpleri de buggy indirimlerinden ücretsiz golf oyunlarına kadar çeşitli avantajlar sağlıyor. Dalaman bölgesi ise Saklıkent Kanyonu’ndaki yürüyüş rotaları ve Köyceğiz çevresindeki termal kaynaklarıyla sonbaharda ziyaretçilere doğa içinde dinlenme ve keşif imkânı sunuyor.

SunExpress, Kasım ortasına kadar devam eden ek uçuşlarla, Türkiye’de sonbahar döneminde turizmdeki hareketliliği desteklerken, turizmin yıl boyu canlı kalmasına katkı sağlıyor.


2026’da ERP’nin geleceği: Yapay zeka destekli dönüşüm başlıyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


2026’da yapay zeka ile ERP’nin geleceği yeniden tanımlanacak 

2026’da ERP’nin geleceği: Yapay zeka destekli dönüşüm başlıyor

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) çözümleri, 2026 yılıyla birlikte yapay zekanın gücüyle yeniden tanımlanıyor. İş süreçlerinde otomasyon, tahmine dayalı analizler ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan yapay zeka destekli ERP sistemleri, işletmelerin yalnızca operasyonel verimliliğini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda stratejik karar alma süreçlerinde de güçlü bir yol arkadaşı haline gelecek.

Uyumsoft Müşteri İlişkileri ve Deneyimi Direktörü Nazmiye Güneş Bahar, ERP’nin geleceğine dair öngörülerini şu sözlerle paylaştı:

“Yapay zeka, ERP sistemlerinin merkezine yerleşiyor. Artık ERP yalnızca bir yönetim aracı değil, işletmelerin rekabet avantajı elde etmesini sağlayan stratejik bir teknoloji platformu haline geliyor. UyumsoftLioxERP ile işletmeler, akıllı otomasyon, gelişmiş analitik, gerçek zamanlı IoTentegrasyonu ve kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimi sayesinde geleceğe bugünden hazırlanabiliyor.”

ERP’de öne çıkacak 14 teknolojik trend nedir?


1-Yapay zeka destekli ERP: Akıllı kararlar ile verimlilik devri;

Yapay zeka ve makine öğrenimi, ERP sistemlerinin analitik karar alma mekanizmasını hızlandırarak, tahmine dayalı analizlerin doğruluğunu artıracak. Satış tahminlerinden müşteri ilişkileri yönetimine kadar birçok alanda akıllı otomatikleştirilmiş çözümler, işletmelere zaman kazandırırken stratejik rekabet avantajı sağlayacak.

2-Otonom ERP: Yapay zeka ile insan müdahalesi olmadan yönetim;

Gelişmiş otomasyon ve yapay zeka destekli robotik süreçler, ERP sistemlerini tamamen bağımsız hale getirecek. Otonom ERP, manuel veri girişlerini minimize ederek akıllı sistemlerin karar alma süreçlerini kendi başlarına yürütmesini sağlayacak. Bu devrimsel yaklaşım, işletmelere hem zaman kazandırırken, hem de insan kaynaklı hataları tamamen ortadan kaldıracak.

3-Yapay zeka destekli kişiselleştirme: Kullanıcı deneyiminde akıllı dönüşüm; 

ERP sistemleri, yapay zeka destekli kişiselleştirme ile her kullanıcının ihtiyaçlarına özel bir deneyim sunacak. Kullanıcı alışkanlıklarını analiz eden akıllı sistemler, proaktif önerilerde bulunarak iş akışlarını sürekli optimize edecek. Örneğin, bir finans yöneticisi için en sık kullanılan raporlar otomatik olarak öne çıkarılırken, bir depo çalışanı için stok yönetimi modülleri yapay zeka tarafından daha erişilebilir hale getirilecek.

4-Sesli ve konuşma tabanlı akıllı ERP: Doğal dil ile etkileşim;

Yapay zeka destekli sesli asistanlar ve konuşma tabanlı arayüzler, ERP sistemlerine entegre edilerek kullanıcı deneyimini sezgisel hale getirecek. Çalışanlar, sistemle sesli komutlar aracılığıyla etkileşime geçerek veri girişi yapabilecek, raporları sorgulayıp süreçleri yönetebilecek. Bu akıllı teknoloji, özellikle saha çalışanları ve yoğun iş temposuna sahip profesyoneller için büyük kolaylık sağlayacak.

5-Dijital ikiz teknolojisi: Yapay zeka ile gerçek zamanlı simülasyonlar;

Yapay zeka destekli dijital ikizler, ERP sistemleriyle entegre edilerek fiziksel operasyonların akıllı sanal kopyasını oluşturacak. Üretim süreçlerinden tedarik zinciri yönetimine kadar birçok alanda gerçek zamanlı simülasyonlar sayesinde işletmeler, verimliliği maksimize eden kararlar alabilecek. Bu teknoloji ile olası hatalar önceden tespit edilerek, maliyetler önemli ölçüde düşürülecek.

6-Gelişmiş analitik ve yapay zeka destekli iş zekası;

ERP sistemleri, yapay zeka tabanlı veri analitiği ve gelişmiş iş zekası araçlarıyla işletmelerin stratejik kararlarını destekleyecek. Akıllı görsel raporlama ve trend analizleri, karar alma süreçlerini hızlandırarak işletmelerin büyüme potansiyelini exponansiyel olarak artıracak.

7-Bulut tabanlı akıllı ERP: Esneklik ve güçlü erişim; 

Bulut bilişim ve yapay zeka kombinasyonu, ERP çözümlerini her yerden erişilebilir hale getirecek. Farklı lokasyonlardaki ekiplerin veriye anlık erişimi sayesinde iş süreçleri daha hızlı ve verimli yönetilirken, bakım ve güncelleme maliyetleri azalacak ve özellikle KOBİ'ler için cazip hale gelecek.

8-Mobil akıllı ERP: İş süreçlerine kesintisiz erişim;

Yapay zeka destekli mobil uyumlu ERP çözümleri, çalışanların ofis dışında da sistemlere akıllı erişim sağlamasını mümkün kılacak. Saha ekipleri ve uzaktan çalışanlar için büyük avantajlar sunan mobil ERP, kullanıcı dostu arayüzü ile işletmelerin dijital dönüşümünü destekleyecek.

9-Güçlendirilmiş siber güvenlik: Yapay zeka ile veri koruma;

Siber tehditlerin artmasıyla birlikte ERP sistemleri, yapay zeka destekli gelişmiş şifreleme ve çok faktörlü kimlik doğrulama ile güvenliği en üst seviyeye çıkaracak. İşletmelerin yasal uyumluluğunu artıran bu akıllı gelişmeler, müşteri güvenini pekiştirecek.

10-Modüler ve akıllı özelleştirilebilir ERP;

Günümüzde işletmeler, yapay zeka önerilerine dayalı olarak ihtiyaçlarına özel modüller seçerek ERP sistemlerini kendilerine özgü hale getirebiliyor. Bu yaklaşım, maliyetleri düşürerek daha etkin kullanım sağlarken, özelleştirilebilir akıllı iş akışları ile çalışan memnuniyetini artıracak.

11-IoT entegrasyonu: Yapay zeka ile veri analitiğinde devrim; 

Akıllı sensörler ve bağlı cihazlar, yapay zeka destekli ERP sistemlerine gerçek zamanlı veri akışı sağlayarak operasyonların hassas yürütülmesine olanak tanıyacak. Stok seviyelerinin akıllı takibi, üretim hatlarının AI optimizasyonu ve lojistik süreçlerinin hızlanması sağlanacak.

12-Hibrit akıllı ERP: Yerel ve bulut çözümlerinin gücü;

Bazı işletmeler, tamamen buluta geçmek yerine yapay zeka destekli hibrit ERP çözümlerini tercih ediyor. Kritik veriler yerel sunucularda saklanırken, esneklik ve erişim avantajı için akıllı bulut teknolojisi kullanılıyor. Bu yaklaşım, güvenlik endişelerini giderirken, ölçeklenebilirliği artırarak işletmelerin değişen ihtiyaçlarına hızlı uyum sağlamasına olanak tanıyacak.

13-Çevresel ve sosyal sorumluluk odaklı akıllı ERP;

İşletmeler, yapay zeka destekli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı destekliyor. Karbon ayak izi, enerji tüketimi ve atık yönetimi gibi veriler akıllı sistemler tarafından izlenirken, sosyal kriterler de sistem içinde takip edilecek. Bu sayede işletmeler, çevresel ve toplumsal etkileri dengeleyerek hem verimlilik sağlayacak, hem de kurumsal itibarlarını güçlendirecek.

14-Gelecek nesil yapay zeka entegrasyonu: Stratejik veri kullanımı;

ERP sistemleri, gelişmiş yapay zeka algoritmaları ile işletmelerin stratejik kararlarını destekleyecek. Prediktif analizler, akıllı otomasyon ve makine öğrenimi, işletmelerin operasyonel verimliliğini artırırken, rekabet avantajı sağlayacak teknolojik yol haritasının temelini oluşturacak. 

ERP’de önümüzdeki dönemde öne çıkacak teknolojik trenleri anlatan Uyumsoft Müşteri İlişkileri ve Deneyimi Direktörü Nazmiye Güneş Bahar, yapay zeka destekli ERP sistemlerininanalitik karar alma, otomasyon ve kişiselleştirme gibi alanlarda işletmelere hız, verimlilik ve stratejik avantajlar sunmaya devam edeceğini sözlerine ekledi. 


Canovate Akıllı Fiber Patch panellerine yurtdışından yoğun talep

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Canovate Akıllı Fiber Patch panellerine yurtdışından yoğun talep

 Veri merkezleri ve kritik IT altyapıları, dijital çağın en stratejik noktaları arasında yer alıyor. Ancak bu yapılar, fiziksel bağlantı noktaları üzerinden gerçekleşebilecek casusluk ve veri hırsızlığı riskleriyle karşı karşıya. Özellikle endüstriyel casusluk faaliyetlerinin son yıllarda artış göstermesi, bu alandaki güvenlik çözümlerine olan ihtiyacı daha da belirgin hale getiriyor.

İşte bu noktada, Türk mühendisliği imzasını taşıyan Canovate Akıllı Fiber Patch Panel sistemleri devreye giriyor. Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere birçok ülkeden yoğun talep gören bu sistemler, fiziksel katmanda siber güvenliği sağlayarak veri merkezlerinin güvenliğini üst seviyeye taşıyor. 

 Fiziksel katmanda gerçek zamanlı güvenlik

CanovateGroup CMO’su Kıvanç İlal, ürünün teknik özelliklerine dair yaptığı açıklamada, sistemin tüm bağlantı kablolarının uzaktan izlenerek, izinsiz fiziksel müdahalelerin anlık olarak tespit edildiğini açıkladı. 

Kıvanç İlal, konuşmasına şöyle devam etti:“Canovate olarak sunduğumuz sistem; bağlantılara izinsiz erişim olduğunda bu konuyu, yazılım üzerinden ağ yöneticilerine bildiriyor. Ayrıca, yetkisiz girişlere bağlanan kabloları engelleyerek, veri güvenliğini sağlıyor. Bu özellik, özellikle savunma, askeri kurumlar, istihbarat servisleri gibi hassas veri merkezlerinde kritik bir avantaj sağlıyor. Dünyada Pentagon ve MI6 gibi kurumların da benzer teknolojileri tercih etmesi, Canovate’nin küresel güvenlik sahnesindeki yerini pekiştiriyor.”

 

Akıllı takip, otomatik haritalama

 

Canovate’nin Akıllı Patch Panel çözümü, yalnızca güvenlik değil, operasyonel verimlilik açısından da fark yaratıyor. Tüm kablo bağlantıları otomatik olarak haritalanıyor, böylece binlerce bağlantının bulunduğu veri merkezlerinde, hangi cihazın nereye bağlı olduğu yazılım üzerinden kolaylıkla görülebiliyor. Bu, manuel olarak tutulan ve güncellenmeyen Excel tablolarının yarattığı karmaşayı ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda, Canovate’nin geliştirdiği sistemde, patch kablolara RFID etiketleriyle özgün kimlikler veriliyor ve bu sayede yalnızca tanımlı kabloların belirlenen portlara bağlanmasına izin veriliyor. Canovate’de bulunan bu özellik, fiziksel erişim güvenliğinde küresel ölçekte yeni bir standart oluşturuyor.

 2026’da talep artışı bekleniyor

 Ürünün gördüğü yoğun ilgiyi değerlendiren Kıvanç İlal, şunları kaydetti: 

“Siber güvenlik, artık sadece yazılımda değil, donanım düzeyinde de ele alınmalıdır. Ürünümüz bu ihtiyaca doğrudan cevap veriyor. Özellikle, Ortadoğu’daki gelişmelerin ardından bu bölgeden gelen talepler hızla arttı. Gelecek yıl, hem yurtiçinde hem yurtdışında kurumsal satışlarımızın ciddi bir şekilde artmasını bekliyoruz.” 

Dünya genelinde, güvenlik kurumları, telekom, organize sanayi bölgeleri, büyük veri merkezi operatörleri, havaalanları gibi kurumların bu alanda yatırım yapmasının önemine dikkat çeken Kıvanç İlal, Canovate’nin yerli teknolojiyle küresel güvenlik sorunlarına ileri teknoloji çözümleri sunmaya devam edeceğini sözlerine ekledi. 


25 Ağustos 2025 Pazartesi

MW Phokaia Uluslararası Yelken Şenliği’nin ikincisi, 27-28 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ETİK BAŞKANI İŞLER “HEDEFİMİZ EGEYİ TURİZMDE HAK ETTİĞİ YERE TAŞIMAK”

İzmir’in Foça ilçesinde ilki geçen yıl düzenlenen MW Phokaia Uluslararası Yelken Şenliği’nin ikincisi, bu yıl Midilli Adası’ndan Yunanlı yelkencilerin de katılımıyla 27-28 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Ege Turistik İşletmeler ve  Konaklamalar Birliği(ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu(TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler şenliğin, sabırlı bir plan dahilinde Kuzey Ege’nin ve ülke denizlerinin yat ve yelken turizmine açılmasını hedeflediğini açıkladı. Şenliğin ana sponsoru MW Beach Resort Genel Müdürü Bilge Durdu İşler ise iki yaka insanının birlikte bir şeyler başarmak isteğine dikkat çekti.      

İlk şenliğin etkili bir tanıtıma imza attığını ve çok ses getirdiğini belirten ETİK Başkanı İşler bu yılın hazırlıklarının tamamlandığını ve önümüzdeki yıl için yeni hedefin belirlendiğini söyledi. ETİK Başkanı İşler; “MW Phokaia Yelken Şenliği’nin bu yıl ikincisini yapıyoruz. Birincisini geçen yıl sadece kendi bölgemizdeki yat ve yelken kulüplerimizle yaptık. Çok etkili bir tanıtım oldu ve büyük ses getirdi. Bu yıl Yunanistan’ın Midilli Adası’ndaki dostlarımızı da işin içine kattık. Uluslararası bir nitelik kazandırdık. Önümüzdeki yıl daha da genişleteceğiz. Sadece bölgesel dinamiklerin değil, ülke turizmimizin başta gelen kurum ve kuruluşlarının da maddi, manevi destekleriyle asıl amacımıza doğru yol almaya devam edeceğiz. Amacımız ve hedefimiz Ege’yi turizmde hak ettiği ve olması gereken noktalara taşırken ülkemizin turizmde rekabetçi gücüne güç katmaktır. Bütün yaptıklarımız, sabırlı bir plan dahilinde bu algıyı yerleştirmek ve kendimizi tanıtmanın basamaklarıdır. Türkiye de ve özellikle Ege’de turizm sadece deniz, kum, güneş değildir. Turizmi destekleyici unsurlardan biri de yat ve yelken turizmciliğidir. Önümüzdeki yıl şenliğimizi, katılımcı sayısı ve içerik bakımından daha da genişleterek, Kuzey Ege’nin yat ve yelken turizmi için en uygun bölgelerden biri olduğunu pekiştirirken, aslında üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizin her denizinin yat ve yelkenle tanışmasının kapısını da aralamaya çalışacağız. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile birçok kurum ve kuruluştan destek alarak, genişletilmiş uluslararası bir festival havasında, bölgemiz ve ülkemiz turizmine çeşit ve zenginlikler katacağız.” Dedi.

İKİ YAKANIN İNSANI BİRLİKTE BAŞARMAK İSTEMEKTEDİR

MW Beach Resort Genel Müdürü Bilge Durdu İşler’de Midilli Açık Deniz Yelken Kulübü yetkilileri ile fevkalade güzel ve uzlaşımsal bir çalışma yaptıklarını söyledi. Bilge Durdu İşler; “MW Phokaia Beach Resort olarak konseptimize çok uyan bu şenliği seçtik. İlkinde insanların bu konuya ne kadar hevesli olduğunu gördük. Katılımcılar, özellikle Türkiye’nin güneyinde bunu çok yaptıklarını ama Kuzey Ege’de bunun yapılmadığını, geçen yıl yapılanı yıllardır umut ve özlemle beklediklerini ifade ettiler. Bu sene etkinliği daha da geliştirdik. Midilli Açık Deniz Yelken Kulübü (LOIATH) yetkilileri Marianna Douka ve Nikolaos Petsis ile fevkalade uzlaşımsal bir çalışma yaptık. Onların da katılımıyla bu yıl denizlerimizde kuğular gibi süzülerek dostluk rüzgarları estirecek 100’e yakın tekneyle dünyaya etkin mesajlar vereceğiz. Bunlardan biri “Kuzey Ege bu iş için en ideal yerdir”, diğeri ise “iki yakanın insanı dosttur, kardeştir ve birlikte bir şeyleri başarmak istemektedir” olacaktır.  Komşu komşunun elinden tutmaktadır. Buna benzer etkinlikler hem Foça’mızın hem ülkemizin tanıtımına katkı sunmaktadır. Ege Denizi’nin tarihsel zenginliği, doğal güzellikleri, paha biçilmez değerleri bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Başta, İstanbul, Çanakkale illerimiz olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışından bu etkinliği izlemek için gelenler vardır. Bu turizmimize artı değer katmaktadır. Bazıları Foça’yı hayatlarında ilk kez görmekte ve yeniden yeniden gelmelerin hikayelerine ortak olmaktadır. Bunu denizin bereketi ve cömertliği olarak kabul ediyoruz. 27 Eylül 2025 görsel bir şölenin, el ele vermenin, dünyaya dostluk ve barış selamı göndermenin günüdür. Bu dostluğa ve selama ortak olmak isteyen herkesi Foça’ya bekliyoruz” dedi.