26 Eylül 2025 Cuma

Feriye’de Adana Lezzetleri eşliğinde 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali Tanıtım Lansmanı Gerçekleşti

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı İstanbul Feriye’de gerçekleşti

Gelenek bozulmadı Adana Lezzet Festivali Ev Sahipleri İstanbul Feriye’de Basın ile Buluştu

Feriye’de Adana Lezzetleri eşliğinde 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali Tanıtım Lansmanı Gerçekleşti

İSTANBUL ADANA’YI ADANALILAR DA İSTANBULLULARI AĞIRLADI

Bu yıl 9. kez düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin basın toplantısı, 26 Eylül 2025 Cuma günü İstanbul'da yapıldı. "Kuşaktan Kuşağa" temasıyla gerçekleştirilecek festivalde lezzet tutkunlarını bekleyen etkinlikler ve sürprizler, basın mensuplarıyla paylaşıldı. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger'in ev sahipliğinde düzenlenen lansmana; Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, odalar ve festivalin gerçekleşmesinde yoğun çaba harcayan festival komitesi de katıldı.

10-11 ve 12 Ekim tarihlerinde Adana Merkez Park’ta düzenlenecek olan 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı,İstanbul Feriye’de gerçekleştirildi. Lansman meşhur Adana ciğer kebabı ve Adana kebabı eşliğinde konuklara adeta bir lezzet şöleni yaşattı. 

İstanbul’daki basın mensuplarına evsahipliği yapan Adanalılar, festivalin heyecanını ve coşkusunu İstanbul’a taşımayı başardı.

Etkinliğin moderatörlüğünü Fulya Öztürk üstlendi. Çok sayıda basın mensubu ve davetlinin katılım gösterdiği toplantıda, Festival İçerik Sorumlusu Gökmen Sözen, Merkez Park ana sahnesinde ziyaretçileri bekleyen etkinliklere dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Sözen’in ardından yaptığı konuşmada sadece gastronomi açısından değil, Adana’nın üretim gücüne de dikkatçekti. Kıvanç’a ek olarak, Adana Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, Adana’ya ve festivale gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının, Adana mutfağının yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de ilgi gördüğünün bir kanıtı olduğunu belirtti. Ardından söz alan Seyhan İlçesi Belediye Başkan Vekili Hasibe Akkan, Adana’nın sadece coğrafi konumuyla değil, bereketli toprakları ve kadim tarihiyle de adeta bir hazine değerinde olduğunu dile getirerek sözü Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer’e devretti.Güngör Geçer konuşmasına, davetlileri selamladıktan sonra, Adana’nın 300 gün güneş alan iklimi, denizi, ovası, dağları ve nehirleriyle dünyanın en güzel coğrafyalarından biri olduğunu ifade ederek başladı. Geçer, Adana’nın bu eşsiz özelliklerini mutfağına da yansıtarak zengin bir gastronomi kültürü oluşturduğunu belirtti. Festivalin, damaklarda iz bırakan marka lezzetleriyle dikkat çektiğini söyleyen Geçer,bu lezzetlerin sırrının ise malzemelerin üretildiği eşsiz Çukurova bölgesinin taze ve doğal ürünlerinde yattığını sözlerine ekledi.Ayrıca festivalin, sürdürülebilir mutfak anlayışına önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.



VALİDEN DOKUNAKLI KONUŞMA

Geçer’in ardından kürsüye çıkan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, basın mensupları ile davetlilere saygılarını sunarak Adana'nın sahip olduğu zenginlikleri ve festivalin değerini önemle dilegetirdi. İstanbul'daki tanıtım etkinliğinde tanıtım etkinliğinde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Adana’nın bereketini, tarihini ve eşsiz mutfak kültürünü sizlerle paylaşmak bizim için büyük bir mutluluk. Adana, 10 bin yıllık geçmişe dayanan kökleri, Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Berdan Çayı’nın beslediği Çukurova’nın verimli topraklarından gelen ayrıcalığıyla sofralarını zenginleştirir. Adana’da sofraya oturmak demek hem şehrin tarihine hem doğasının cömertliğine hemde insanlarının içten misafirperverliğine ortak olmak anlamına gelir. 

Adana’mız yalnızca lezzetlerin değil, kültürün, sanatın ve kardeşliğin buluşmasına da ev sahipliği yapacaktır. Bu yılki temamız “Kuşaktan Kuşağa”. Çünkü lezzet yalnız damakta kalan bir tat değil; bellektir, hatıradır, ortak dildir. Annelerimizin yoğurduğu hamur, ustalarımızın işlediği kebap, ninelerimizin pişirdiği tatlı ve çocuklarımızın paylaştığı sevinç aynı sofrada buluşur. Her lokmada toprağın bereketi, emeğin hakkı ve geçmişten geleceğe uzanan bağ vardır. Adana mutfağı bu yüzden bir kültür aktarımıdır; tarifi kadar hikâyesi, tekniği kadar hatırası kuşaktan kuşağa devredilir.”



ADANA’DA BUGÜN 23 TESCİLLİ COĞRAFİ İŞARET BULUNUYOR

Adana’da bugün itibarıyla 23 tescilli coğrafi işaret bulunuyor. Bu tesciller, yalnızca özgün tatları korumakla kalmıyor; aynı zamanda üretim bilgisini, yöresel teknikleri ve emeği de muhafaza ediyor. Adana Kebabı, Adana Analı Kızlısı, Adana Şırdan Dolması gibi yemeklerimiz; Adana Bici Bici, Adana Halka Tatlısı, Adana Karakuş Tatlısı ve Adana Taş Kadayıfı gibi tatlılarımız bu coğrafi işaretlerin en bilinen örnekleri arasında yer alıyor.

Festival alanında, bu değerlerimizi tescil logoları, izlenebilirlik bilgileri ve üretici hikâyeleriyle görünür kılacağız.

Festivalimiz yalnızca bir “yemek alanı” değil; aynı anda farklı noktalarda eş zamanlı olarak yürütülen zengin bir kültür programıdır. Usta şeflerin söyleşileri, paneller, canlı ustalık gösterimleri, çocuk atölyeleri, gençler için yarışmalar, konserler ve açık hava etkinlikleriyle her yaş grubuna hitap eden kapsamlı bir içerik sunuyoruz. 

Bu yıl ayrıca, ulusal şeflerimizin yanı sıra uluslararası alanda kabul görmüş Michelin yıldızlı şefler de festivalimize katılacak. Kendi mutfak deneyimlerini paylaşarak, coğrafi işaretli ürünlerimizi çağdaş tekniklerle buluşturacaklar. Adana bu sayede bilgiyle tadın, sanatla kentin, gelenekle yeniliğin buluştuğu büyük bir kültür şölenine dönüşecek.


HEDEF: 1 MİLYONUN ÜZERİNDE ZİYARETÇİ AĞIRLAMAK

Geçtiğimiz yıl düzenlenen 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali,800 bini aşkın misafiri ağırlayarak büyük bir başarıya imza attı. Festival süresince yaklaşık 3,7 milyar TL’lik ekonomik hareketlilik yaşandı. 76 standa ek olarak, 48 kadın kooperatifine de yer ayrıldı. Böylece emeğin ve kadın üreticinin değeri de festival sahnesinde görünür kılındı.

Üç gün boyunca 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi Adana’nın bereketli sofrasında buluşturmayı hedefliyoruz,festivalimizi sadece bir gastronomi etkinliği değil, kültürden ekonomiye uzanan güçlü bir şölenhâline getirmek istiyoruz.

Adana, bugün aynı zamanda festivaller şehridir. Yıl boyunca düzenlenen etkinlikler, binlerce insanı bir araya getirerek şehrimizin yaşam kültürünü görünür kılar.Üstelik bu yoğunluğa rağmen, festivallerimiz huzur ve güven içinde gerçekleşmektedir. Asayiş yönünden herhangi bir olumsuzluk yaşanmamaktadır. Bu tablo,hem misafirlerimize duyduğumuz saygının hem de Adana’nın köklü güvenlik kültürünün en net göstergesidir.

UNESCO’NUN YARATICI ŞEHİRLER AĞI’NA ADAYIZ

Adana’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı – Gastronomi adaylık dosyası kabul görmüş, sürecin Paris aşaması tamamlanmıştır. Nihai kararın, 30 Ekim–13 Kasım 2025 tarihleri arasında Semerkant’ta düzenlenecek UNESCO 43. Genel Konferansı’nda tüm dünyaya açıklanması beklenmektedir. Bu gelişme; mutfak mirasımızın küresel ölçekte tescillenmesi, yaratıcı endüstrilerimizin güçlenmesi ve kültür temelli kalkınma anlayışımızın uluslararası alanda görünür olması açısından stratejik bir eşiği ifade etmektedir. Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil olmamız, Adana mutfağını yalnızca Türkiye’ye değil, tüm dünyaya hitap eden bir değer haline getirecektir. 

Sözlerimi tamamlarken; Valiliğimizin himayesinde gerçekleşen bu büyük buluşmaya katkı sunan belediyelerimize, odalarımıza, üreticilerimize ve emeği geçen tüm paydaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Festivalimiz, 10–11–12 Ekim tarihlerinde, Seyhan Nehri kıyısındaki geniş yeşil alanlarda ve Türkiye’nin en büyük şehir parklarından biri olan Merkez Park’ta düzenlenecek.

Merkez Park’ta buluşalım. Gelin; kebabın dumanında, şalgamın kırmızısında, bici bicinin serinliğinde, Seyhan’ın ışığında, Ceyhan’ın bereketinde Adana’nın hikâyesini hep birlikte yaşayalım. 

HER YIL BİRAZ DAHA BÜYÜYOR

Yapılan konuşmalarda, Adana’nın gelecek vizyonuna dair projelerden geçmişte yürütülen çalışmalara, kentin sanayi potansiyelinden tarihi zenginliklerine, ticaret ve üretim faaliyetlerinden kültürel mirasına kadar birçok başlık ele alındı. Konuşmacılar, festivalin yalnızca gastronomi değil; aynı zamanda kalkınma, birliktelik ve tanıtım platformu olduğunun da altını çizdi.


BookingAgora2025 TravelXperience ile seyahat sektörü SixSenses Kocataş Mansions’da bir araya geldi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



BookingAgora2025 TravelXperience ile seyahat sektörü SixSenses Kocataş Mansions’da bir araya geldi 

47 ülkede 10 binden fazla seyahat acentesi ve 15 binden fazla kullanıcıya küresel seyahat çözümleri üreten BookingAgora, geleneksel sektör buluşmalarının 17.’cisini İstanbul’da SixSenses Kocataş Mansions iş birliğiyle, Boğaz’ın etkileyici manzarasındaki otelde düzenledi

Turizm ve seyahat sektöründen 600’ü aşkın temsilciyi buluşturan etkinlikte havacılık sektörüne yön veren hava yolları, GDS, GSA markaları bir araya geldi; AJet, Emirates, Fly Dubai, FlyCham, Sabre, Saudia, TAL AviationGroup, TurkishAirlines, Lufthansa, APG Turkey, FlyArystan, IndiGo, MEA, THAImarkaları stantlarında B2B görüşmeler gerçekleştirdi. TravelXPerience’da ayrıca turizm fuar ve zirve markaları DET (Dubai EconomyandTourism), ATF, Travel Turkey İzmir (İZFAŞ) ve Uzakrota da stantlarıyla yer aldı

BookingAgora Kurucu Ortağı Murat Kahraman’ın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte ayrıca AJet, Emirates, FlyCham, Fly Dubai, Sabre, SaudiArabiaHavayolları, SixSenses Kocataş Mansions Hotel veTürk Hava Yolları temsilcileri sunumlar yaptı

SixSenses Kocataş Mansions Hotel’in özgün atmosferinde gündüz workshop’larla başlayan BookingAgoraTravelXPerience etkinliği, gece geç saatlere kadar gala partisi, canlı performanslar, dans gösterileri ve hediye çekilişleri ile devam etti

Turizm teknoloji markası olarak küresel pazarda aktif rol alan seyahat sağlayıcısı BookingAgora, geleneksel sektör buluşmalarına bir yenisini ekledi. SixSenses Kocataş Mansions iş birliğiyle gerçekleşen ‘’TravelXPerience 2025’’; havacılık markalarına B2B görüşme fırsatı yaratarak GDS, GSA, hava yolları, seyahat acenteleri, oteller olmak üzere turizm sektörü temsilcilerinden 600’ü aşkın katılımcıyı bir araya getirmiş oldu. 



Gündüz workshop gece afterparty

''TheFuture of Travel, ExperiencedToday'' sloganıyla İstanbul SixSenses Kocataş Mansions’da düzenlenen etkinlik, gündüz saatlerinde havacılık sektörüne yön veren havayolu ve GDS markalarının stantlarıyla bir workshop alanı gibiydi. İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasına karşı katılımcı markalar AJet, Emirates, Fly Dubai, FlyCham, Sabre, Saudia, TAL AviationGroup, TurkishAirlines, Lufthansa, APG,FlyArystan, IndiGo, MEA, THAI stantlarında B2B görüşmelerle başlayan program, ilerleyen saatlerde ışıklar altında ve canlı performanslarla enerjisi yüksek bir afterparty’ye dönüştü.

BookingAgora Kurucu Ortağı Murat Kahraman’ın açılış konuşması, SixSenses Kocataş Mansions Otel Müdürü Deniz Kınalı’nın hoşgeldiniz konuşmasının ardından sahneye sırayla AJetBölge Satış Temsilcisi Yasin Üke, Emirates Havayolları Satış Yöneticisi Mustafa Mert Akyürek, FlyChamBölge Müdürü İsmail Şeref, Fly Dubai Türkiye Müdürü Meltem Özkeskin, SabreTürkiye Müdürü Altuğ Bekdemir, Saudia Havayolları Satış Müdürü Emre Tuncer, SixSenses Satış Pazarlama Direktörü Rabia Alkan, THY Pazarlama Uzmanı Furkan Eker çıkarak marka sunumlarını gerçekleştirdi. BookingAgoraTravelXPerience’da havayolu markalarından başka turizm sektörünün nabzını tutan 4 önemli etkinlik olan DUBAI DET, Antalya Turizm Fuarı, Travel Turkey İzmir Fuarı ve Uzakrota markaları da yer aldı. Sırasıyla ATF Kurucusu Selçuk Meral, TTİzmir İZTAŞ Fuarlar Müdür Yardımcısı Yusuf Erdoğan, Uzakrota COO’su Ömer Gündoğdu sahneye gelerek yakın zaman içinde gerçekleşecek etkinliklerinin duyurusu ve davetini yaptı. 



10. yıl pastası tüm ekiple sahnede kesildi

Gece, Loca Orkestrası, DJ Lady Pi ve Sevkan Aydın Sahne Sanatları’nın canlı performansları ve hediye çekilişleri ile devam etti. Ardından 10 binden fazla seyahat acentesi ve 15 binden fazla kullanıcıya hizmet verdiği kadrosu ve kurucu ortakları Murat Kahraman, Aziz Ciga, Kadri Ciga, Sezgin Kara ile birlikte 10. Yıl pastasını sahnede kesen BookingAgora ekibi davetlileri selamladı. BookingAgora Kurucu Ortağı Murat Kahraman, ‘’8 ülkedeki satış ağımızla, 47 ülkede aktif satış yapan küresel bir seyahat toptancısı olarak yerli ve yabancı birçok tedarikçi firma ile çalışıyoruz. Müşterilerimiz için dünya çapında 2.3 milyon otele, 400’den fazla havayolu ile binlerce destinasyona erişim sağlıyoruz. İşte bütün bu entegrasyonu sağlayan bu kadro siz değerli iş ortaklarımıza kesintisiz, hızlı ve çözüm odaklı hizmet vermek için özenle ve özveriyle çalışıyor. Bu geleneksel buluşmalarımızla amacımız hem siz iş ortaklarımıza hem de sektöre katkı sağlamak. Yeniliklerimizi, gelişmeleri, hedeflerimizi birbirimize anlatma fırsatı bulduğumuza; bilgi ve deneyimlerimizi paylaştığımıza, yeni iş birlikleri geliştirdiğimize inanıyoruz. Dijital seyahat pazarı bir devrim yaratarak büyürken; bu pazarın en büyük ivmesi hepimizin çok iyi bildiği gibi entegrasyon. Biz de Türkiye pazarından globale açılan dijital bir platform olarak, küresel seyahat pazarının paydaşı olan ve çözüm ortağı olduğumuz markalar ile birlikte büyüyoruz. Bu sektör buluşmaları bu açıdan da bakınca sektöre değer ve ivme katıyor. Geldiğiniz için hepinize, katkıları için tüm sponsor markalarımıza, iş birliği ve bu eşsiz butik oteldeki misafirperverliği için SixSenses Kocataş Mansions’a teşekkür ediyorum’’ dedi. 


İhracat’ın Kahramanları 1 Ekim’de buluşuyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

İhracat’ın Kahramanları 1 Ekim’de buluşuyor

Türkiye’nin üretim gücünü desteklemek amacıyla 1 Ekim’de dördüncüsü düzenlenecek olan Güvenilir Ürün Zirvesi, bu yıl ‘İhracatın Kahramanları’ ana temasıyla yapılacak.

 Güvenilir Ürün Platformu tarafından, bakanlıklar ve kurumların desteği ve Nigella World ana sponsorluğunda düzenlenecek 4.Güvenilir Ürün Zirvesi için geri sayım başladı.1 Ekim’de açılışını T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve T.C.Ticaret Bakanı Prof.Dr.Ömer Bolat’ın yapacağı zirvenin ana teması İhracat’ın Kahramanları olarak belirlendi.

Geçtiğimiz yıllarda yereldeki üretimin geliştirilmesini gündemine alan zirve kapsamında yıl boyu süren çalışmalar yapılmış ve çok sayıda üreticiye destek verilmişti. Bu yıl birçok eş zamanlı etkinliğe ev sahipliği yapacak zirvede ayrıca ihracat rakamlarına katkı sağlayan, Türk ürünlerini dünyaya tanıtan isimlere de teşekkür edilecek.

Zirve’nin ana sponsoru olarak gıda, tarım ve gastronomi sektörlerine önemli katkı hedeflediklerini söyleyen Nigella World Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Eke ‘Türk üreticimizin ürettiği ürünler çok kıymetli ve değerli ancak tanıtmak konusunda daha fazla çalışmalı ve dünyaya duyurmalıyız. Bu farkındalığı arttırmak için hem üreterek hem de ihracat yaparak ülke ekonomisine katkı sağlayan rol model isimlere teşekkür edeceğiz. Ticaret Bakanlığının ihracat hareketine katkı sağlayacak her adımı önemli buluyoruz. Zirve’nin ana sponsoru olarak bu konuda yapılacak çalışmalara destek vermek bizim için gurur verici.’’ diye konuştu.

Zirve, eş zamanlı etkinliklere ev sahipliği yapacak

Workshoplar, Kariyer Toplantıları, 12 ülkenin ticaret ateşelerinin katılacağı Ülke Masaları toplantıları zirvenin gün içinde yapılacak etkinliklerden bazıları olacak. Gıda, tarım ve gastronomi sektörünün en itibarlı yarışmaları arasında gösterilen Feed the Future yarışması kazananları ise akşam yapılacak ödül töreninde açıklanacak. 850 başvuru arasından 37 kişinin plaket alacağı ödüller 120 jüri üyesi tarafından kapalı oylama ile belirlendi.

Programın tamamına www.guvenilirurunplatformu.com.tr den ulaşabilirsiniz

25 Eylül 2025 Perşembe

ERP implementasyonunda başarıya giden 5 altın kural

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ERP implementasyonunda başarıya giden 5 altın kural 

Günümüzün rekabetçi iş dünyasında dijitalleşme artık bir seçenek değil, sürdürülebilir büyüme için zorunluluk haline geldi. Bu dönüşümün merkezinde yer alan Uyumsoft LioXERP’nin aralarında olduğu Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sistemleri, işletmelerin finans, insan kaynakları, tedarik zinciri, üretim ve müşteri hizmetleri gibi kritik alanlarını tek bir platformda entegre ederek verimliliğini artırıyor.

ERP implementasyonunun yalnızca bir yazılım kurulumu değil, aynı zamanda köklü bir kurumsal dönüşüm olduğunu vurgulayan Uyumsoft Müşteri İlişkileri ve Deneyimi Direktörü Nazmiye Güneş Bahar, işletmeye ve sektöre uygun ERP çözümü seçmenin bu yolculuğun en kritik adımı olduğunu belirtiyor. 

ERP sistemlerinin, işletmelerin uzun vadeli başarısı için stratejik bir adım olduğunu kaydeden Nazmiye Güneş Bahar, şunları söyledi: 

“ERP sistemleri yalnızca teknolojik bir yatırım değil, aynı zamanda işletmelerin geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağlayan stratejik bir hamledir. Bu dönüşümün başarılı olabilmesi için doğru planlama, kullanıcı adaptasyonu ve sistemin sürekli geliştirilmesi kritik öneme sahiptir.” dedi. 

Başarılı ERP implementasyonu için anahtar adımlar nelerdir

Doğru bir ERP implementasyonu, işletmelere yalnızca operasyonel verimlilik kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda maliyetleri düşürüyor, hata oranlarını azaltıyor, kullanıcı deneyimini güçlendiriyor ve stratejik karar alma süreçlerini destekleyerek pazarda kalıcı bir rekabet avantajı sağlıyor.

ERP implementasyonun maratonda koşmaya benzediğini ifade eden Nazmiye Güneş Bahar, şunları belirtti:  

“ERP implementasyonu, bir maraton gibidir. Doğru hazırlanmak, doğru hızda ilerlemek ve sürekli gelişime açık olmak başarıyı getirir. UyumsoftLioXERP ile biz, işletmelerin bu yolculukta güvenilir bir yol arkadaşı oluyoruz. Nitekim, ERP sistemleri, işletmelerin operasyonlarını entegre ve verimli şekilde yönetmesini sağlayan stratejik dijital çözümlerdir. Etkin bir uygulama sayesinde, maliyetler düşer, süreçler optimize edilir ve kararlar daha isabetli hale gelir. Bu altyapı, şirketlerin uzun vadeli rekabet gücünü artırarak sürdürülebilir büyümeyi destekleyecektir.”diyerek, başarılı ERP implementasyonu için anahtar adımları anlattı: 


1-Başarılı bir ERP implementasyonu, işletmenin ihtiyaçlarının doğru analiz edilmesiyle başlıyor. Tüm departmanlarda mevcut süreçlerin ayrıntılı şekilde incelenmesi, hataların ve verimsizliklerin belirlenmesi ve ERP’den beklenen kazanımların netleştirilmesi, sürecin temelini oluşturuyor. Bu aşamada, yalnızca bugünkü ihtiyaçlar değil, işletmenin gelecekteki büyüme hedefleri ve stratejik planları da göz önünde bulundurulmalıdır. Böylece ERP, mevcut sorunlara çözüm getiren bir sistem olmaktan çıkıp, şirketin büyümesini destekleyen bir yapı haline gelebiliyor.


2-İhtiyaçların doğru tanımlanmasının ardından, uygulama ve entegrasyon aşamasına geçiliyor. Bu noktada ERP sisteminin iş hedeflerine uygun şekilde yapılandırılması, farklı departmanlar arasındaki veri akışının kesintisiz hale getirilmesi ve mevcut iş akışlarıyla uyumlu çalışması kritik önem taşıyor. Veri geçişi, bu sürecin en hassas adımlarından birisidir. Verilerin doğru, eksiksiz ve hatasız şekilde yeni sisteme aktarılması, ardından bu verilerin farklı senaryolar ile test edilerek sistemin doğruluğunun güvence altına alınması, uygulamanın başarısını doğrudan etkiliyor.


3-Teknik uyum kadar, insan faktörü yani kullanıcı adaptasyonu da belirleyicioluyor. Çalışanların sistemle tanışmadan önce, kapsamlı eğitimlerden geçirilmesi, farklı kullanıcı seviyelerine uygun eğitim içerikleri hazırlanması, pratik kullanım kılavuzları, videolar ve sürekli destek mekanizmaları sayesinde ERP, çalışanlar için bir zorluk değil, günlük işleri kolaylaştıran bir yardımcı haline geliyor. ERP’nin başarısı yalnızca yazılımın gücünde değil, çalışanların bu sistemi benimsemesinde yatıyor.


4-ERP’nin canlıya alınması, projenin en hassas noktalarından birisidir. Bu aşamada devreye giren “yakın destek süreci”, sistemin ilk günlerinde ve haftalarında kullanıcıların yanında olmayı sağlıyor. Kullanıcılardan gelen soruların anında yanıtlanması, olası teknik sorunların hızla çözülmesi, verilerin doğruluğunun düzenli olarak kontrol edilmesi ve iş akışlarının yakından takip edilmesi, bu dönemi güvenli kılıyor. Böylece işletme, sistemin geçiş sürecinde iş sürekliliğini riske atmadan yoluna devam edebiliyor.


5-Son aşamada ise,ERP’nin sürekli izlenmesi, güncellenmesi ve optimize edilmesi devreye giriyor. İşletmelerin değişen ihtiyaçları ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda sistemin düzenli olarak iyileştirilmesi, ERP’nin statik bir yazılım değil, yaşayan ve gelişen bir iş platformu haline gelmesini sağlıyor. Sistem performansının KPI’lar üzerinden ölçülmesi, kullanıcı geri bildirimlerinin düzenli olarak değerlendirilmesi ve yapay zekâ gibi yeni teknolojilerin entegrasyonu sayesinde ERP, işletmeye uzun vadede sürekli değer katmaya devam ediyor.

Uyumsoft’un müşteri odaklı yaklaşımını vurgulayan Nazmiye Güneş Bahar, sözlerini şöyle tamamladı:

“ERP implementasyonu yalnızca teknolojik bir yatırım değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşümdür. Uyumsoft olarak biz, her işletmenin sektörüne, büyüklüğüne ve hedeflerine uygun özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. LioXERP ile şirketlerin operasyonlarını entegre ederek iş süreçlerinde hız, şeffaflık ve verimlilik sağlıyor; aynı zamanda danışmanlık, eğitim ve sürekli destek hizmetleriyle bu dönüşüm yolculuğunda işletmelerin yanında yer alıyoruz. Amacımız, müşterilerimizin sadece bugün değil, gelecekte de sürdürülebilir başarıya ulaşmalarını sağlamaktır.” dedi.


Uzakrota önce Dubai’de, sonra İstanbul’da toplanacak

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Dünya turizm ve seyahat endüstrisini buluşturan zirve: Uzakrota önce Dubai’de, sonra İstanbul’da toplanacak

En kapsayıcı turizm etkinliklerinden biri olan, kıtalar arası köprü kuran Uzakrota,2025 yolculuğunu Dubai ve İstanbul’da düzenleyeceği zirveler ile sürdürecek

İngiltere, BDT, Balkanlar, Türkiye, Kafkasya, Avrupa ve Orta Doğu'dan turizm profesyonelleri yine Uzakrota’da buluşacak. Dünya turizm ve seyahat dünyasının nabzı önce 30 Eylül’de Dubai’de, ardından da 28 Kasım’da İstanbul’daki zirvelerle atacak

Uzakrota’nın ilk kez zirve gerçekleştireceği Dubai, Türkiye’nin önde gelen outgoing operatörlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Uzakrota Kurucusu Gökhan Erdoğan, ‘’Outgoing istatistiklerine baktığınızda artık Dünya’da hareketin en çok arttığı bölgeler Doğu ekseninde yoğunlaşmaya başladı. Biz de kendimizi daha çok Balkanlar ve doğusunda konumlandırmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bu yıl yolculuğumuza ilk kez Dubai zirvesini de ekledik’’ dedi



Yerli bir zirve girişimi olarak kurulup dünyaya açılan Uzakrota, 2025 yılına Ocak ayında düzenlediği Kuala Lumpur zirvesi ile başlamıştı. Kıtalar ve bölgeler arası bir köprü görevi gören, dünyayı gezen turizm etkinliği Uzakrota, 12. yılında önce Dubai ardından da İstanbul zirveleriyle yolculuğunu sürdürüyor. 

Turizm ve seyahat endüstrisini buluşturan en kapsayıcı etkinliklerden biri olan Uzakrota, 30 Eylül’de Dubai’de toplanacak. TurkishAirlines ve Dubai  Business Event ana sponsorluğunda Sheraton Grand Dubai’de düzenlenecek zirveye İngiltere, BDT, Balkanlar, Kafkasya, Avrupa ve Orta Doğu'dan 500 turizm profesyoneli ve 20 konuşmacı katılması bekleniyor. Uzakrota zirvelerinde ilk kez bir durak olması açısından önem taşıyan Dubai’deki zirveye Türkiye’den de önde gelen turizmciler ve seyahat operatörleri katılacak. 

Turizm zirvesinin en geniş katılımlı durağı ise yine İstanbul olacak. Uzakrota Global’25 28 Kasım’da Hilton Bosphorus Convention Center’da gerçekleşecek. 100’ü aşkın ülkeden 15 binden fazla turizm profesyoneli ve dünyanın en büyük turizm teknoloji şirketleri bu zirvede buluşacak. İstanbul zirvesi 200etkileyici konuşmacı ile yine turizm ve seyahat endüstrisinin bugününü ve geleceğini masaya yatıracak. 

Türkiye’nin önde gelen outgoing operatörleri Dubai’ye gidiyor

Uzakrota Kurucusu Gökhan Erdoğan; 2010 yılında kurduğu Uzakrota’nın zaman içinde küresel seyahatte dev bir network’e dönüştüğünü kaydederek şunları söyledi: ‘’Uzakrota,network’ünü çeşitli destinasyonlara taşıyarak hem destinasyonların pazarlanmasına yardımcı oluyor hem de mavi okyanus dediğimiz keşfedilmemiş pazarları network’ü ile buluşturuyor. Lokal markaları birbirleriyle buluşturarak dünya çapında bir seyahat köprüsü kuruyoruz. Yeni pazarlara açılmak isteyen markalar, bizim bölgemizden dışarı açılmak isteyenler veya bölgemize gelmek isteyenler böylece fırsat yakalıyor. Outgoing istatistiklerine baktığınızda artık Dünya’da hareketin en çok arttığı bölgeler Doğu ekseninde yoğunlaşmaya başladı. Biz de kendimizi daha çok Balkanlar ve doğusunda konumlandırmaya çalışıyoruz. Sektörün önemli global oyuncuları da artık bu coğrafyada yer almak için planlar yapıyor, hatta ofisler açıyor. Arap coğrafyasının önemli operatörleri ise Balkanlar’da, Uzakdoğu’da, Bakü’de konumlanıyor. Bu tabloda Uzakrota olarak biz de eksenimizi bu yöne kaydırıyoruz. Hatta bu yıl ilk kez Dubai’de bir zirve toplayacağız.İngiltere, BDT, Balkanlar, Kafkasya, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarının yanı sıra Türkiye’nin önde gelen outgoing operatörlerini de 30 Eylül’de Dubai’de ağırlayacağız. En kapsamlı etkinliğimizi ise 28 Kasım’da İstanbul’da yapacağız. Bölgelerin yetkili turizm ofislerini, seyahat acenteleri, oteller, havayolları, kruvaziyer şirketleri, tur operatörlerini bir araya getirdiğimiz Uzakrota Global’25 ile dünya turizm sektörünün nabzı İstanbul’da atacak.’’ 

Zirve programının detayları ve daha fazla bilgi için: https://www.uzakrota.com/summit25/


23 Eylül 2025 Salı

SunExpress 2025/26 Kış İç Hat Uçuş Programını Açıkladı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SunExpress 2025/26 Kış İç Hat Uçuş Programını Açıkladı

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2025/26 kış sezonu iç hat uçuş programını duyurdu. Antalya’dan 14 ve İzmir’den 19 farklı noktaya düzenlenen seferlerle Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirleri birbirine bağlayan hava yolu, yolcularına hem aile ziyareti hem de tatil amaçlı seyahatler için daha fazla bağlantı ve seçenek sunuyor.

SunExpress, kış sezonunda Antalya’dan Diyarbakır, Elâzığ, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Mardin,Mersin, Muş, Rize, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon ve Van olmak üzere toplamda 14 destinasyona uçuş düzenliyor. Antalya’dan Anadolu’ya haftada 77 kadar sefer sunan hava yolu, yolculara kış aylarında farklı şehirlere esnek ve konforlu ulaşım imkânı sağlıyor.

Mardin, Yeniden Uçuş Programında

Mardin, bu kış hava yolunun uçuş programına yeniden dahil oluyor.Antalya’ya seferler haftada iki gün olarak Pazartesi ve Cuma günleri gerçekleştirilecek. İzmir’e ise seferler haftada üç gün, Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri gerçekleştirilecek.

Kış sezonunda SunExpress, Ege’nin kalbi İzmir’den Türkiye’nin farklı bölgelerine doğrudan seferler düzenliyor. Hava yolu, İzmir’den 19 şehre haftada 135 kadar sefer sunuyor. İzmir’den sunulan destinasyonlar: Ağrı, Antalya, Batman, Diyarbakır, Elâzığ, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Kars, Kayseri, Malatya, Mardin, Mersin, Muş, Nevşehir, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Van.

Hatay’a Uçuşlar Başladı

Hava yolu, 6 Şubat depreminin ardından hasar gören Hatay Havalimanı’nda pistin yenilenmesiyle birlikte Hatay seferlerine 15 Eylül itibarıyla yeniden başladı. İzmir’e uçuşlar, haftada üç gün, Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri gerçekleştiriliyor.

2025/26 kış programı kapsamında geniş bir uçuş ağıyla Türkiye’nin farklı şehirleri arasında düzenli ve doğrudan bağlantı sunan hava yolu, yolculara daha fazla seyahat seçeneği sağlarken iç turizmin gelişimine de katkıda bulunuyor.


Hilton Istanbul Maslak’ın yeni Genel Müdürü, Ahmet Özkan oldu


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hilton Istanbul Maslak’ın yeni Genel Müdürü, sektörde uzun yıllardır tecrübesiyle tanınan Ahmet Özkan oldu

İstanbul’un iş ve yaşam merkezlerinden Maslak’ta yer alan Hilton Istanbul Maslak’ın yeni Genel Müdürü Ahmet Özkan oldu. Uluslararası zincir otellerde edindiği deneyim, konaklama sektöründeki vizyoner liderliği ve stratejik yaklaşımıyla öne çıkıyor. Kariyerinde üstlendiği önemli görevler ve başarılarla adından söz ettiren Özkan, Türkiye’nin en önemli iş bölgesindeki bu ikonik otele yeni bir ivme kazandırmaya hazırlanıyor. Hilton Istanbul Maslak’ın yalnızca bir konaklama noktası değil; aynı zamanda iş dünyasının buluşma adresi ve şehrin sosyal yaşamında fark yaratan bir merkez olması için çalışmalarını sürdüreceğini belirtiyor. Ekibiyle birlikte toplantı, etkinlik ve yaşam alanlarını daha da güçlendirmeyi hedefleyen Özkan, misafir deneyimini uluslararası standartların ötesine taşımayı amaçlıyor.

İstanbul Üniversitesi İşletme Yönetimi bölümünden mezun olan Ahmet Özkan, konaklama sektöründeki yolculuğuna Hilton Konya’nın açılış ekibinde Satış ve Pazarlama departmanında başladı. Ardından Hilton ParkSA’da ve Conrad IstanbulBosphorus’ta Gelirler Müdürü olarak görev aldı. Uluslararası deneyim için Hırvatistan’a giden Özkan, Hilton Imperial Dubrovnik’te Gelirler Direktörü olarak çalıştı. Türkiye’ye dönüşünde SwissôtelGrand Efes İzmir’de Satış ve Pazarlama Direktörü olarak önemli projelere imza attı. 2019–2022 yılları arasında SwissôtelTheBosphorus’ta Otel Müdürü olarak kariyerine devam etti. Rixos Tersane İstanbul’un açılışındaki Genel Müdürlük deneyiminin ardından Hyatt Regency İstanbul’da aynı sorumluluğu üstlendi. Bugün ise profesyonel kariyerini Hilton Istanbul Maslak’ın Genel Müdürü olarak sürdürüyor.


Özgür İradeye Zincir Vurulamaz!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Özgür İradeye Zincir Vurulamaz!

Son günlerde meslektaşlarımızı tek tek arayıp “toplantılara katılmayın, fotoğraf vermeyin”

diyenler var. Herkes bilsin: Bu, turizmcinin sesini kısmaya, meslektaşlarımızın iradesini baskı

altına almaya ve mesleğimizi itibarsızlaştırmaya kalkmaktır. Buna asla izin vermeyeceğiz!

Biz turizmciyiz, biz meslektaşız. Hiç kimsenin korku ve baskıyla yönlendirme hakkı yoktur.

Koltuklar kimsenin şahsi malı değildir; makamlar geçicidir ve ancak üreten, icraat yapan,

sektörün önünü açan insanların elinde değer kazanır.

Toplantılarımıza katılamayan birçok meslektaşımız bizi arıyor, özürlerini iletiyor ve

gönüllerinde bizim yanımızda olduklarını söylüyor. Böyle onlarca telefon alıyoruz. Biz bu

baskıdan utanıyoruz. Kimisi aidat borcundan dolayı görüntü vermekten çekiniyor.

Söylenmese de altında yatan en büyük sebep icra korkusu.

Bugün yapılan bu yönlendirmeler sektöre zarar veriyor, itibarımızı zedeliyor. Biz kimler

olduğunu biliyoruz, onlar da kendilerini çok iyi biliyor. Artık herkes kendine bir çeki düzen

vermelidir. Bu böyle devam edemez.

Meslektaşlarımız emin olsun ki kimseyi ayrıştırmayacağız. Baskılara rağmen gelemeyenlerin

de başımızın üstünde yeri vardır. Yeter ki sandıkta bu engellemelere karşı duralım.

Ve şunu da vurgulamak isterim: Bizi engellemeye çalışsalar da, toplantılarımıza katılan

meslektaşlarımız bambaşka bir duyguyla ayrılıyor. Önyargıyla gelenler bile sonunda görüyor

ki; sorunlarımız çok ama bu sorunları çözebilecek irade, iletişim gücü ve kararlılık bizde. İşte

o an gözlerinde yeniden meslek için filizlenen umudu görüyoruz.

TÜRSAB’ın geleceği korkuyla değil, ortak akıl, şeffaflık ve cesur adımlarla inşa edilecektir.

Bizim dönemimizde de, bizden sonrasında da bu baskılara ve engellemelere asla izin

verilmeyecektir.

Söz veriyoruz: Hiçbir üyemiz icra korkusuyla mesleğini icra etmek zorunda kalmayacak.

Yönetime geldiğimizde biriken aidat borçlarını çözeceğiz. Hem TÜRSAB hem de tüm

üyelerimiz için temiz bir sayfa açacağız.

Artık yeter! Özgür iradeye zincir vurulamaz. Bu meslek hepimizindir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Aylin Özsavaş

TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu Seçim Manifestosunu Açıkladı:

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu Seçim Manifestosunu Açıkladı:

“Öncü TÜRSAB, Büyük Türkiye"

Türkiye’nin turizm sektöründeki seyahat acentalarını temsil eden TÜRSAB’ta, Kasım ayında gerçekleşecek 26. Genel Kurul öncesi hareketlilik başladı. Turizm sektörünün, özellikle TÜRSAB camiasının çok yakından tanıdığı M. Nezih Hacıalioğlu, 23 Eylül Salı günü İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında TÜRSAB Başkan Adaylığını geniş kapsamlı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.

"1997’de Başlayan Sektör Yolculuğum, Bugün Bir Değişim İçin Yola Çıkıyor"

Basın mensuplarıyla bir araya gelen M. Nezih Hacıalioğlu, sektördeki deneyimini şu sözlerle ifade etti: "Balıkesir Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu’nda 1997 yılında başladığım eğitim hayatımdan bu güne kadar sektörün farklı alanlarında aktif olarak yer aldım. 1999 yılında transferman olarak Marmaris’de başlayan seyahat acentacılığı deneyimim; 2005 yılında ortağımla kurduğumuz TÜRSAB üyesi seyahat acentamızda halen başta sejour operasyonu ve kültür turları olmak üzere seyahat acentacılığının farklı konularında halen faaliyet gösteriyor. TÜRSAB’da 23.Dönem Yönetim Kurulu Üyesi olarak ülkemizin dört bir yanında TÜRSAB’ın teşkilat yapısının omurgasını oluşturan Bölge Temsil Kurullarından gurur duyarak görev yaptım."

“TÜRSAB bir aile şirketi değildir”

Hacıalioğlu, başkanlık vizyonunu, eleştirilerini ve çözüm önerilerini basın mensuplarıyla paylaşırken, TÜRSAB’ın mevcut yönetim anlayışının sektörden ve üyelerden koptuğunu, acentaların ve üyelerin artık bu yapıya güvenmediğini ifade etti. M. Nezih Hacıalioğlu “TÜRSAB bir aile şirketi değildir. Bugün, Firuz Bağlıkaya’nın mevcut yönetim anlayışı, TÜRSAB’ın temel misyonundan oldukça uzaklaşmış, Birlik; üyesine destek sağlayan, yol gösteren, onların gücünü artıran bir kurum olmaktan çıkmış, aksine kendi çıkarlarını sürdürmeyi birincil hedef haline getiren, üyelerden kopuk bir yapıya evrilmiştir" sözleriyle mevcut durumu sert bir dille eleştirdi.

“TÜRSAB Üyesine Yabancılaştı, Çözümden Uzaklaştı”

Hacıalioğlu adaylık açıklamasında TÜRSAB’ın mevcut yönetimini şu sözleriyle eleştirdi: "Her yıl kurulan bine yakın acentanın kayıt ücretleri, üyelerin ödediği yıllık aidatlar, TÜRSAB plakasına ödenen fahiş rakamlar üyelerin menfaatine kullanılmak yerine Burdur’da balon uçurmak, Galataport’a tramvay durağı yapmak gibi üye için hiçbir şey ifade etmeyen, sürdürülemeyen, üyelerin parasını israf eden anlamsız projelere harcanmaktadır. Aynı kişilerin katıldığı adı ‘info turu’ olan etkinliklere, Turizm Bakanlığının katıldığı fuarlarda Bakanlıkla bir yarış içinde olduğu belli olan standlara, ‘danışmanlık’ adı altında yapılan ödemelere harcanmıştır."

"TÜRSAB’ üyelerin zamanını çalan, işlevsiz bir yapıya dönüştü"

TÜRSAB’ın artık işlevsiz bir yapıya dönüştüğünü ifade eden M. Nezih Hacıalioğlu: "15.000 değerli TÜRSAB üyesi meslektaşımız tecrübelerini hiçbir menfaat beklemeden TÜRSAB’a sunmak için beklemekten bıktı. Beceriksiz yönetim anlayışı, sorun çözmekten uzak, yetersiz, sürekli aynı sözleri tekrarlayan bir duruma geldi. Bağlıkaya ve ekibinin yönetim anlayışından memnun olan kimsenin olmadığını hepimiz biliyoruz. Bugün TÜRSAB, koltuk hırsıyla, kişisel menfaatler ve ilişkiler üzerine kurulmuş sağlıksız bir yönetim anlayışıyla üyelerinin sorunlarını anında çözen, projeler üreten, geleceğe ışık tutan bir yapıdan uzaklaşarak adeta bir dernek lokali gibi üyelerimizin zamanını çalan bir havaya büründü. İşte bu yüzden yola çıkma kararı aldık" dedi. Hacıalioğlu, konu yıllarını adamış binlerce emekçi üyemizin geçim derdi, geleceği olunca, hiç bir isim TÜRSAB’ın herhangi bir üyesinden daha büyük olmaz, onun tekeline bırakılamaz diyerek sözlerine devam etti.

"Türkiye turizm endüstrisinin temel taşı TÜRSAB, kimsenin tekeline bırakılamaz."

Dünya çapında 1,5 milyara yakın uluslararası seyahatin gerçekleştiği, küresel ölçekte yaklaşık 10 trilyon dolarlık ekonomik hacim yaratan turizm sektöründe ülke olarak dünyada ilk 5 destinasyon arasında yer aldığımızı ifade eden TÜRSAB başkan adayı Hacıalioğlu, sözlerine şöyle devam etti. "Hepinizin bildiği gibi bugün 15.000’e yakın üyesiyle, Türkiye’nin turizm endüstrisinde kritik bir rol üstlenen TÜRSAB, sektörün gelişimi, düzenlenmesi ve uluslararası temsili açısından merkezi bir kurum konumundadır. Bugün geldiğimiz noktada bu kadar stratejik önem taşıyan kurumumuzu mevcut yönetim gibi gelişmelere seyirci kalan yapıdan kurtarmak durumundayız. TÜRSAB yönetimi kendisine verilen kredisini çoktan bitirmiş, verilen son şansı da heba etmiştir. Üye artık beklemekten de zaman kaybından da bıkmıştır. Bundan sonra kaybedilecek 1 dakikamız verilecek 1 kuruşluk kredimiz yoktur. TÜRSAB kimsenin tekeline bırakılamayacak kadar yüksek öneme sahip bir kurumdur."

TÜRSAB’ta 26. Dönem Seçimleri, Kasım ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek

M. Nezih Hacıalioğlu, bu seçimlerde önümüzdeki üç yıl boyunca birliği yönetecek olan yeni yönetim belirleneceğini, turizm sektörünün geleceği adına stratejik kararlar alacağını söyleyerek bu seçimin önemini vurguladı. TÜRSAB Başkan Adayı Hacıalioğlu: "Kurumumuzun önemli kronikleşmiş temel sorunları var, bunları nasıl çözeceğimizi çok iyi biliyoruz. Üyelerimiz, saha ne istiyor iyi biliyoruz. Üye icraat istemektedir. Üye verdiği aidatın hakkını, sahip çıktığı kurumun projeler üretmesini, önünü açmasını beklemektedir" dedi.

"Tüm Kronik Sorunlara Net Çözümlerimiz Var"

TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu, yaklaşan genel kurul öncesinde kapsamlı çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Mevcut yönetimi eleştiren Hacıalioğlu, “Üyeyi müşterisi gibi gören değil, bu yapının gerçek sahibi olarak kabul eden bir TÜRSAB vizyonu için adayız” diyerek, göreve gelmeleri halinde ilk etapta hayata geçirecekleri projeleri sıraladı.


✔ Yeni Yasa, Şeffaf Süreçle Hazırlanacak

TÜRSAB yasasının yenilenmesinin şart olduğunu vurgulayan Hacıalioğlu, yeni düzenlemelerin üyelerin talepleri dikkate alınarak, birlikte yapılacağını belirtti.


✔ Aidatlar 30 Günde Tarih Olacak

Üyelerden gelen en yoğun şikâyetlerden biri olan yüksek aidatlar konusunda net konuşan Hacıalioğlu, “Aidat sorununu ilk 30 gün içinde çözeceğiz. Bu konuda hukuki ve idari altyapımız hazır” ifadelerini kullandı.


✔ Fahiş Plaka ve Pul Ücretleri Kaldırılacak

Tur ve transfer araçlarında kullanımı zorunlu olan TÜRSAB plakası ve pullarına ödenen yüksek bedellerin kaldırılacağını belirten Hacıalioğlu, “Plakalar ve pullar artık maliyetine verilecek. TÜRSAB, üyesinin cebine elini uzatan bir kurum olmaktan çıkacak. Üye TÜRSAB’ın müşterisi değil, gerçek sahibidir” dedi.


✔ Her Üyeye 20.000 TL Destek


2019 yılında alınan ancak bugüne kadar uygulanmayan Genel Kurul ulaşım ve konaklama desteği kararını hayata geçireceklerini söyleyen Hacıalioğlu, şunları ifade etti: “Mazbatayı aldıktan sonra ilk yönetim kurulu toplantımızda bu kararı uygulamaya koyacağız. İstanbul dışından oy kullanmak için gelen her üyemizin hesabına 20.000 TL yatırılacak.”


✔ Bölge Temsil Kurulları Özgürleşecek


BTK’ların üzerindeki baskıların kaldırılacağını ve yeniden aktif hale getirileceğini açıklayan Hacıalioğlu, “Farklı görüşlere sahip olduğu için baskı gören, kapatılan ya da mobbing uygulanan hiçbir BTK kalmayacak. BTK’lar, üyelerle genel merkez arasında güçlü bir bağ kuracak. Hiçbir başkan düşüncesinden ötürü görevden alınmayacak” dedi.


✔ İhtisas Başkanlıklarına Bütçe ve Yol Haritası

Mesleki alanlardaki uzmanlaşmanın önemine değinen Hacıalioğlu, “Tüm ihtisas başkanlıklarının bütçesi, planı ve çözüm takvimi olacak. İlgili projelerin önü yasal düzenlemelerle açılacak. Bu başkanlıklar, dünya ile rekabet edecek nitelikte çalışacak” dedi.


✔ Tanıtım, Pazarlama ve Dijital Dönüşüm Hamlesi

Yeni dönemde dijitalleşme ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık verileceğini belirten Hacıalioğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Dijital dünyaya, yeni trendlere ve genç kuşaklara uyum sağlamak için tüm üyelerimize eğitim ve altyapı desteği vereceğiz. Yeni pazarlar yaratacağız, fuar katılımlarını destekleyeceğiz. Türkiye’yi sadece beş şehirden ibaret göstermeyeceğiz; 81 ilin turizm potansiyelini ortaya çıkaracak projeler geliştireceğiz.” Ayrıca her yıl TGA’ya 20 büyük proje sunacaklarını belirten Hacıalioğlu, iç turizmi ülke geneline yaymak için de özel çalışmalar yürütüleceğini vurguladı.

“TÜRSAB’ı Tek Adamın Değil, Üyenin Birliği Haline Getireceğiz”

TÜRSAB Başkan Adayı M. Nezih Hacıalioğlu: "Bu kurumu yeniden güçlü, üretken ve saygın hale getirmek için geliyoruz. Önümüzdeki süreçte başta üyelerimizin hak ve hukuklarını koruma odaklı projelerimizi olmak üzere; seyahat acentacılığı mesleğinin farklı branşları ile ilgili projelerimizi, ülke ve bölge turizmini geliştirme ile ilgili projelerimizi ve TÜRSAB’ın itibarını ve gücünü gerek ülke içinde gerekse uluslararası arenada arttırmaya yönelik projelerimizi de detaylarıyla açıklayacağım. Çıkış mottomuz, ‘ÖNCÜ TÜRSAB, BÜYÜK TÜRKİYE’dir. Ülkemizin petrolü turizmdir. TÜRSAB’da turizmin lokomotifi olarak Büyük Türkiyemizin öncüsü, vazgeçilmez parçasıdır. TÜRSAB üyeleri turizm ve seyahat faaliyetinin tüm halkaları ile doğrudan iç içedir, bu aktörlerin bir araya gelmesini sağlayan, koordinasyonu kuran ve ticarî ilişkilere aracılık eden merkezi kuruluştur. İlgili tüm kurum ve kuruluşlarla uyum içinde üyelerimizin hakları ve geleceği için çalışacağız. Bu vesile ile Kasım ayında gerçekleşecek olan 26.TÜRSAB Genel Kurulu’nda yapılacak olan seçimlerde; TÜRSAB’ın kronikleşmiş sorunlarını çözmek, yeni bir vizyon çizerek üyelerin TÜRSAB üyesi olmaktan gurur duyduğu, çağdaş bir birlik haline getirmek için huzurlarınızda TÜRSAB Başkanlığına adaylığımı üyelerimize ve kamuoyuna en içten saygılarımla açıklıyorum." dedi.


IdeaSoft Yeni Logosu ve Platformuyla E-Ticaret’te Vites Yükseltiyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



IdeaSoft’tan E-Ticarette Yeni Dönem: Ideasoft Next

IdeaSoft Yeni Logosu ve Platformuyla E-Ticaret’te Vites Yükseltiyor

Türkiye’nin lider e-ticaret platformu IdeaSoft, düzenlenen toplantıyla yeni nesil platformu IdeaSoft Next’i tanıttı. Yeni sistem, girişimcilere yalnızca 1 saat içinde satışa hazır internet mağazası kurma imkânı sunarken; dropshipping desteği, dijital ürün satışı, gelişmiş güvenlik, e-ihracat kolaylıkları ve yapay zekâ destekli özelliklerle e-ticarette yeni bir dönemin kapısını aralıyor.

IdeaSoft, kurumsal kimliğini ve logosunu yenileyerek geleceğe yönelik vizyonunu duyurdu. Modern çizgiler ve minimal tasarımla güncellenen yeni logo, markanın e-ticaretin merkezinde konumlanan çözüm ortağı rolünü simgeliyor. Öte yandan, IdeaSoft’un önümüzdeki dönemde yapacağı 100 milyon TL’lik teknoloji yatırımı, Türkiye’nin e-ticaret ekosistemine yepyeni bir soluk getirecek. Yeni platform; 1 saatte satışa hazır mağaza kurulumu, dijital ürün satışı, e-ihracat kolaylıkları ve gelişmiş güvenlik standartlarıyla girişimcilerin elini güçlendiriyor.

Globalleşme ve E-İhracat Hızla Artacak

Çoklu dil ve para birimi desteği sayesinde girişimciler, IdeaSoft Next ile mağazalarını aynı anda farklı pazarlara açabiliyor. Sistem, fiyatları otomatik olarak bulunduğu ülkeye göre uyarlarken kargo ve vergi seçeneklerini de yerelleştiriyor. Bu sayede Türkiye’nin e-ihracat hacminin büyümesine katkı sağlanması hedefleniyor. IdeaSoft, müşterilerini küresel rekabete hazırlarken, küçük ve orta ölçekli işletmelerin de global pazarlarda yer alabilmesini kolaylaştırıyor.

IdeaSoft CEO’su Sinan Akdal, toplantıda yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Her işletmenin zorluklarla mücadele ettiğini biliyor ve değerlerimizi bu ölçüde şekillendiriyoruz. 20 yılda, 36’dan fazla sektörde 50 binden fazla müşterimizden edindiğimiz tecrübe ile müşterilerimizin her zaman yanındayız. IdeaSoft altyapısı üzerinden bugüne dek 70 milyondan fazla sipariş verildi, yüz milyonlarca ürün alıcıya ulaştı. Sektörde bir rekora imza atarak müşterilerimizin yaptığı satış son 3 yılda tam 4 katına çıktı. Bu tablo, IdeaSoft’un e-ticaret uzmanlığı ile başarının kolayca geldiğinin yegâne kanıtı. Türkiye’de yılsonunda 5 trilyon TL’yi aşan bir e-ticaret hacmi bekliyoruz. Öte yandan, Türkiye’de e-ihracat hacminin 2025 yılı sonunda önemli bir artış göstermesi bekleniyor. 2023’te ihracatın %7’si e-ihracat kaynaklıydı, 2025’te bu oranın %10’u geçmesi öngörülüyor. Bu, IdeaSoft gibi platformların küresel pazarda daha kritik bir rol üstlenmesini sağlayacak.”

IdeaSoft Next’in Öne Çıkan Yenilikleri

1 saatte e-ticarete başlangıç: Akıllı kurulum sihirbazı ve hazır temalarla haftalar süren süreçler artık 1 saatte tamamlanıyor.

Tümleşik çözümler: Yapay zekâ destekli fiyatlama, içerik üretimi, kampanya kurgusu; IdeaPOS ve IdeaKargo entegrasyonları ile hızlı, kolay ve uygun maliyetli operasyon yönetimi.

E-ihracat ve globalleşme: Çoklu dil desteği, lokal fiyat gösterme ve yurtdışına şirket kurmadan satış imkânı.

Dijital ürün satışı: Video ders, eğitim paketi veya dijital hizmetlerin anında satışı ve teslimatı.

Kadın girişimcilere destek: Eğitim, mentorluk ve özel çözümlerle kapsayıcı büyüme imkânı sunuluyor. Kadın girişimcilere özel paketler, eğitim programları ve mentorluk desteği ile kapsayıcı bir e-ticaret ekosistemi hedefleniyor.

Dropshipping: 10 binlerce ürünlük tedarikçi havuzuyla stok ve depo ihtiyacını ortadan kaldırma, düşük sermaye ile iş kurma fırsatı.

Veri güvenliği: Çift data center ile 7/24 kesintisiz ve güvenli e-ticaret altyapısı.

IdeaAkademi: Ücretsiz eğitim ve sertifikalarla girişimcileri bilgiyle güçlendirme.

Finansal Çözümler ile Büyüme Desteği: Yeni finansal ürünler ile işletmelerin nakit akışı ve rekabet gücü destekleniyor:

Şimdi Al Sonra Öde: KOBİ finansman çözümleri, Fiziksel POS – online/mağaza entegrasyonu, Markaya özel cüzdan ve sadakat uygulamaları, Yurt dışı ödeme çözümleri ve tek tıkla ödeme (Fast Checkout).

IdeaSoft’un E-ticaret Vizyonu

IdeaSoft, 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de e-ticaretin büyümesine öncülük ediyor. Şirket, bugüne kadar 50 binden fazla işletmeye altyapı sağladı. IdeaSoft altyapısını kullanan girişimcilerin %80’i e-ticaret faaliyetlerine bir sonraki yılda başarıyla devam ediyor.

Sinan Akdal, sözlerini şu şekilde tamamladı:“Amacımız, e-ticareti herkes için kolay, sürdürülebilir ve kârlı kılmak. IdeaSoft Next ile yalnızca yazılım ve altyapı değil; global ölçekte rekabet edebilecek uçtan uca çözümler sunuyoruz. Türkiye’den çıkan işletmelerin dünyaya açılmasına destek olmak en büyük önceliğimiz.”

20. Yıl İle Birlikte Yenilenen Marka Kimliği

2005 yılından bu yana Türkiye’de e-ticaretin gelişiminde öncü rol oynayan IdeaSoft, lansmanla birlikte yenilenen kurumsal kimliğini de tanıttı. Gelecek vizyonu doğrultusunda modernize edilen yeni logo ve tasarım dili, markanın teknoloji odaklı dönüşümünü yansıtıyor. 


22 Eylül 2025 Pazartesi

Akra Hotels’ten Esma Sultan Yalısı’nda Özel Davet

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Akra Hotels’ten Esma Sultan Yalısı’nda Özel Davet 

Akra Hotels, Boğaz’ın en zarif mekanlarından biri olan Esma Sultan Yalısı’nda seçkin bir davete ev sahipliği yaptı. Bu özel gecede Akra vizyonuyla hayata geçirilen ve Akra Hotels’in köklü hikayesinde yeni bir sayfa olan Akra Didim, davetlilere tanıtıldı. Geceye, iş ve sanat dünyasından seçkin davetliler katıldı.

Akra Hotels’in 50 yılı aşkın yolculuğunu ve markanın “insana, doğaya, tarihe ve sanata karşı sorumluluk” vizyonunun aktarıldığı gecede, Antalya’dan Fethiye’ye, Kemer’den Sorgun’a uzanan otellerinin yanı sıra; Akra Caz Festivali, Meze Festivali ve Akra GranFondo gibi organizasyonlarla markanın yaşamın farklı alanlarına nasıl dokunduğu vurgulandı.

Akra Didim’e Keyifli Yolculuk

Sadelik ve özgürlük temasını merkezine alan “Simplicity” konseptiyle tasarlanan, modern mimarisi, doğayla uyumlu yapısı ve bütüncül yaşam anlayışıyla Ege’de yeni bir yaşam yaratan Akra Didim, 2026 yılının Nisan ayında kapılarını açmadan önce Esma Sultan’da gerçekleşen özel gecede tanıtıldı. Akra Didim’in sürdürülebilirlik yaklaşımının yanı sıra, çevreye, insana ve kültüre duyarlı uygulamaları bir araya getiren EthicalTourism programı tüm detaylarıyla paylaşıldı. 

Akra Dünyası İstanbul’a Taşındı

Etkinlik alanı, davetlilere “Akra dünyasını bir gecede deneyimleme” imkanı sundu. Yalının farklı bölümlerinde Akra Hotels’in otelleri, festivalleri, Akrapshere sadakat programı, EthicalTourism sürdürülebilirlik programı ve Nisan 2026’da açılacak olan Akra Didim otelinden esinlenilmiş özel alanlar tasarlandı. Böylece davetliler, gastronomiden spora, wellness’ten sanata uzanan Akra deneyimlerini İstanbul’un kalbinde keşfetme şansı buldu.

Akra JazzBand ve Eylül Ergül’ün sahne performanslarıyla müzikal bir atmosferde geçen gece Akra’nın turizm anlayışını yansıtan önemli buluşmaya imza attı. 


TravelShopTurkey’den Marakeş’te Uluslararası Turizm Zaferi

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



40 Ülke Tek Zirvede: TravelShopTurkey Turizme Yön Veriyor.

TravelShopTurkey’den Marakeş’te Uluslararası Turizm Zaferi

TravelShopTurkey’den Uluslararası Zafer: Afrika Turizm Zirvesi Fas’ın Marakeş Şehrinde Büyük Bir Başarıyla Gerçekleştirildi

Türkiye turizmine uluslararası arenada öncülük eden TravelShopTurkey, bir kez daha adından söz ettiren bir başarıya imza attı. WorkshopTravelShop, TravelShopBooking ve İstanbul Turizm Derneği iş birliğiyle 11–20 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Turizm Zirvesi Afrika, Fas’ın turizm başkenti Marakeş’te büyük bir başarıyla tamamlandı.

Dünya genelinden yaklaşık 40 ülkenin turizm profesyonellerini buluşturan zirve, TIES-The International Ecotourism Society, İstanbul Turizm Derneği, World Tour Operatörleri, Networking, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Fas Turizm Bakanlığı tarafından desteklendi. Etkinlik kapsamında Türkiye Turizm Ateşesi Sayın Yunus Düzcü’nün gerçekleştirdiği etkileyici sunum, Türkiye’nin turizm potansiyeline olan ilgiyi daha da artırdı.

Bu görkemli organizasyonun mimarı, TravelShopBooking Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Turizm Derneği Başkanı Murtaza Kalender, ortaya koyduğu vizyoner liderlik ile dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. Kalender, zirvede yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:



“Turizmin önümüzdeki 15 yılında neler olabileceğine dair yapılan sunumlar büyük ilgi çekti. Özellikle sürdürülebilir turizm ve ekoturizm, sektörün geleceği açısından son derece kritik öneme sahip. Biz bu zirvede hem ülkemizi, 81 ilimizi ve ürün çeşitliliğimizi tanıttık, hem de Türkiye’nin dünya turizmindeki güçlü konumunu bir kez daha pekiştirdik.”

Murtaza Kalender ayrıca Türkiye turizminin geleceğine dair vizyonunu da paylaştı:

“Daha çok çalışarak ülkemizi her platformda tanıtmak, turizmi 81 ilimize yaymak, ürün çeşitliliğini artırmak ve turizmi 12 aya yaymak en büyük hedefimizdir.”

Turizm sektörüne kazandırdığı projelerle uluslararası saygınlık kazanan Murtaza Kalender, Türkiye’yi dünya turizminde güçlü bir marka haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Onun vizyoner bakışı, girişimci ruhu ve başarılı organizasyonları sayesinde WorkShop TravelShop Networking By TravelShop Turkey, küresel ölçekte örnek gösterilen bir marka haline gelmeye devam ediyor.


21 Eylül 2025 Pazar

Rize Hafızasını Kayıt Altına Alıyor Yerelden Zirveye Gastronomi Yolculuğunda Geleneğini Geleceğe Taşıyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Rize Hafızasını Kayıt Altına Alıyor

“Aromatik Mutfak Kültürünün Yeşil Sofrası” Temasıyla 10–11–12 Ekim 2025 5.Rize Gastronomi Etkinliği Gerçekleştirilecek

Rize’nin 12 İlçesi ülkemiz üniversitelerinin gastronomi bölümlerinde görev yapan 12 Akademisyen Şefle Buluşuyor: Yerelden Zirveye Gastronomi Yolculuğunda Geleneğini Geleceğe Taşıyor.

Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin yaptığı açıklamada:

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de ilk kez Rize’de tüm ilçelerinin eli öpülesi kadınlarının mutfak kültürleriyle katıldığı 4.Gastronomi Etkinliği büyük ilgi görmüştü. Bu yıl ise bu güçlü başlangıç ülkemizde gerçekleşen gastronomi etkinliklerinin ezberini bozarak daha da ileri taşınıyor. Türkiye’de bir ilk olarak, 5.Rize Gastronomi etkinliğinde Rize’nin 12 ilçesi, 12 farklı akademisyen şef ile eşleştirilerek benzersiz bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor.

Eli Öpülesi Kadın Emeği ile Akademik Vizyonun Buluşması

Her bir ilçemiz, alanında uzman akademisyen şeflerle etkinlikten bir hafta öncesinde ortak çalışmaya başlayacak. Şeflerimiz, ilçelerdeki kadınlarla birlikte yöresel mutfağın özgün yemeklerini pişirecek, tarifleri profesyonel mutfak standartlarına uygun şekilde reçeteleştirecek ve tabakları duyusal açıdan öne çıkararak etkinlik süresince kendi ilçe stantlarında sergileyecekler.

Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin yaptığı açıklamanın devamında:

Bu çalışmalar sonucunda Rize’nin gastronomi hafızasında yer alan yemek kültürü kayıt altına alınacak. Ortaya çıkacak reçeteler, gelecek nesillere aktarılacak sağlıklı bir mutfak kültürünün teminatı olurken, aynı zamanda Rize’nin gastronomik mirasının korunmasına ve sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak.

İlçeler Arası Yemek Yarışması: Bir Lezzet Şöleni

Etkinliğin ikinci gününde düzenlenecek ilçeler arası yemek yarışması, bu iş birliğinin taçlandığı büyük bir şölen olacak. Kadınların emeği, akademisyen şeflerin vizyonu ve Rize’nin zengin mutfak mirası, lezzet dolu bir rekabete dönüşecek.



Aromatik Yeşil Sofra: Sürdürülebilirlik ve Yaratıcılık

Bu yılki etkinlik, yalnızca Rize mutfağının tanıtımıyla sınırlı kalmıyor. Tat tasarımcı şefler, sürdürülebilirlik uzmanları, ekonomistler, akademisyenler ve bölgenin yeşil aktörleri “Aromatik Mutfağın Yeşil Sofrasında” buluşuyor. Bu etkinlik hem yerelin gastronomi potansiyelini ortaya çıkartacak hem de sürdürülebilir mutfak uygulamalarının nasıl olması gerektiğine dair ulusal ve uluslararası ölçekte örnek oluşturacaktır.

Rize: Kadın Emeğinin ve Yerel Kültürün Merkezi

Rize, bu proje ile sadece bir gastronomi etkinliğine değil; kadın emeğinin, yerel kültürün ve yaratıcı iş birliklerinin merkezine dönüşüyor. Yerelden zirveye uzanan bu yolculuk, Rize’nin gastronomi dünyasındaki yerini güçlendiren bir kültürel mutfak hamlesi olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.

Shangri-La, 25-27 Eylül’de Dört Usta Şefi ‘8 Hands’ Akşam Yemeği Serisinde Buluşturuyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Shangri-La, 25-27 Eylül’de Dört Usta Şefi ‘8 Hands’ Akşam Yemeği Serisinde Buluşturuyor

Shangri-La Grubu’nun Dubai, Abu Dhabi, İstanbul ve Cidde’deki Shang Palace restoranları, misafirlerine ayrıcalıklı bir ‘8 Hands’ özel akşam yemeği serisi sunacak. Konuklar, dört usta şeften 8 aşamalı benzersiz bir menü eşliğinde seçkin bir gastronomi yolculuğuna çıkacak. Etkinlik, 18 Eylül’de Dubai’de başlayacak, Türkiye durağı ise 25–27 Eylül’de Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un ödüllü restoranı Shang Palace olacak. 

Bu Eylül ayında Shangri-La Otelleri, heyecanla beklenen Taste of Shangri-La kutlamalarının öncüsü niteliğinde sıra dışı bir “8 Hands” akşam yemeği serisini misafirleriyle buluşturuyor. Shangri-La’nın imza Çin mutfağı markası Shang Palace restoranlarında gerçekleşecek bu özel seride, grubun dört usta Çin mutfağı şefi gastronomik ustalıklarını ortaya koyacak. 18–30 Eylül tarihleri arasında Dubai, Abu Dhabi, İstanbul ve Cidde’de düzenlenecek akşam yemeklerinde konuklar, 8 aşamalı benzersiz bir menü eşliğinde seçkin bir gastronomi yolculuğuna çıkacak. Her tabak, Çin mutfağının geleneksel köklerinden yenilikçi dokunuşlara uzanan özel bir hikâye anlatacak.

Dört Şehir, Dört Usta Şef: İmza Lezzetlerin Buluşması

Seride, Shangri-La Dubai’den Kanton, Teochew, Malezya ve Singapur lezzetlerini görsel açıdan etkileyici sunumlarla harmanlayan Şef Peter Lau Chee Wei; Shangri-La Qaryat Al Beri, Abu Dhabi’den rafine Pekin ördeğiyle öne çıkan Sichuan uzmanı Şef Qiguo Su; Shangri-La Bosphorus, İstanbul’dan üç on yılı aşkın deneyimiyle dim sum ve unutulmaz deniz mahsulleriyle tanınan Şef Cheng Lu; Shangri-La Cidde’den otantik teknikleri küresel dokunuşlarla harmanlayarak modern Çin mutfağına öncülük eden Şef Sky Wong Kum Choy bir araya gelecek. Dört usta şef, menüde imza lezzetler arasında yer alan susam soslu lahana rulosu, Liçi aromalı Kung Pao deniz tarağı lokmaları, Hindistan cevizinde demlenmiş  tavuk çorbası, ipeksi yumurtalı ve havyarlı Boston Istakozu, acı sarımsak sosunda Wok’ta sotelenmiş Wagyu kontrfile ve ahududulu Mochi tatlısı (kar topu) gibi seçkin tatlar sunacak.

25-27 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşecek 

Sekiz tabaktan oluşan menü  çay eşleşmesi ve şarap eşleşmesi seçenekler ile sunulacak. Seri, 18–20 Eylül tarihlerinde Dubai’de başlayacak, 22–23 Eylül’de Abu Dhabi’de devam edecek, 25–27 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşecek ve 29–30 Eylül’de Cidde’de sona erecek. Her şehir farklı bir atmosfer sunarken, deneyimin ortak noktası şeflerin mükemmellik tutkusu ve Çin mutfağını yeniden yorumlama vizyonu olacak. Sınırlı kontenjanla gerçekleşecek bu özel akşam yemekleri, ayrıcalıklı ve unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

Ekim Ayında Taste of Shangri-La IST TOO ve Shang Palace’da

Bu ayrıcalıklı sekiz aşamalı menü, dört şehirde yalnızca “8 Hands” serisi kapsamında misafirlere sunulacak. Seri aynı zamanda, Ekim 2025 boyunca Orta Doğu, Avrupa, Birleşik Krallık, Hindistan ve Amerika’daki Shangri-La otellerinde gerçekleşecek Taste of Shangri-La adlı bir aylık gastronomi kutlamasının da başlangıcını oluşturuyor. Bu kutlama kapsamında konuklar, ilham verici tadım menüleri, imza tabaklar ve Shangri-La’nın seçkin restoranlarında unutulmaz gastronomi deneyimleriyle buluşacak. “8 Hands” serisi ise Shangri-La’nın yaratıcı mutfak ruhunu keşfetmek ve markanın global gastronomi yolculuğundaki önemli bir dönüm noktasına tanıklık etmek için benzersiz bir imkan sunuyor.

Ekim ayında Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un iki imza restoranı IST TOO ve Shang Palace, Akdeniz lezzetlerinden Çin mutfağına uzanan özel tadım menüleriyle misafirlerini ağırlayacak.


20 Eylül 2025 Cumartesi

SunExpress’e Youth Awards 2025’te Çifte Ödül


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


SunExpress’e Youth Awards 2025’te Çifte Ödül

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, bu yıl beşinci kez düzenlenen Youth Awards® 2025’te iki farklı kategoride ödüle layık görüldü. Şirket, “En Çok Çalışılmak İstenen Ulaşım / Taşımacılık Şirketi” kategorisinde gümüş, “Gençlerin En Beğendiği EVP (Çalışan Değer Önermesi)” kategorisinde ise bronz ödülün sahibi oldu.


Bu yıl 29 kategoride 180 şirketin katılımıyla gerçekleşen oylamada, 253 farklı üniversiteden toplam 192.384 oy kullanıldı. Kullanılan oy sayısı ile Youth Awards®, bu yıl da Türkiye’nin en büyük gençlik oylaması olma unvanını korudu.


SunExpress İnsan Kaynakları ve İdari İşler Direktörü Yasin Öztürk“Genç kuşağın enerjisi ve vizyonu, bizlere her zaman ilham kaynağı oldu. Youth Awards kapsamında aldığımız bu ödüller, onların gözünden değerlerimizin ve attığımız adımların karşılık bulduğunu kanıtlıyor. ‘Together, to new heights’ çalışan değer önermemizle çalışanlarımızın mutluluğunu ve gelişimini merkeze alan kurum kültürümüzü güçlendirmeye devam ediyoruz. Gençlerin bu yolculukta bize verdikleri destekten dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz.” dedi.


Gençlerin işveren markalarını değerlendirerek tercihlerini ortaya koyduğu Youth Awards®, Türkiye’nin dört bir yanından 18-35 yaş arasındaki Youthall kullanıcılarının katılımıyla gerçekleşiyor.


Çocukların Okula Dönüş Yolculuğunda Doğal Güç: BEE’O Propolis

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Çocukların Okula Dönüş Yolculuğunda Doğal Güç: BEE’O Propolis

Okullar açılıyor, mevsim değişiyor… Evlerde tatlı bir telaş var. Beslenme çantaları hazırlanıyor, defterler, kalemler özenle sıralanıyor. Ebeveynlerin aklında ise tek bir soru var: “Çocuğum okula dönerken ona en doğal desteği nasıl sunabilirim?”

İşte tam da bu noktada, yıllardır Anadolu arı ürünlerini en saf haliyle sofralara taşıyan BEE’O, çocuklara özel geliştirdiği doğal ürünleriyle öne çıkıyor. Kadın girişimci, Yüksek Gıda Mühendisi Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın kurucusu olduğu marka, İTÜ ARI Teknokent’te geliştirdiği patentli ve ödüllü özütleme teknolojisi ile Anadolu propolisini standartlaştırılmış ve kolay tüketilebilir formda sunuyor.

BEE’O Suda Çözünebilir Propolis Damla

İTÜ Uzmanlığında, Türkiye’nin İlk ve Tek İnovasyon Ödüllü Propolisi

Propolis; arıların bitki tomurcukları, yaprakları ve ağaç kabuklarından topladığı reçineleri kendi enzimleriyle işleyerek elde ettiği tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar propolisi, kovandaki hijyeni sağlamak ve dış etkenlere karşı doğal bir koruma oluşturmak amacıyla kullanır.

Ham haliyle doğrudan tüketilemeyen propolis, BEE’O’nun geliştirdiği patentli ekstraksiyon yöntemi ile saf, fonksiyonel ve kolay tüketilebilir forma dönüştürülmüştür. Etkisi 39 klinik çalışma ile bilimsel olarak kanıtlanmış Anadolu Propolisi, TÜBİTAK ödüllü bu teknoloji sayesinde günlük hayata pratik şekilde uyum sağlar.

Suda çözünebilir formu sayesinde propolis; suya, süte veya meyve suyuna kolayca damlatılarak tüketilebilir. Çocuklar için günde 10–40 damla, yetişkinler için ise 20–80 damla önerilmektedir.


BEE’O Propolis – Arı Sütü – Ham Bal Macunu

Çocuklarınızın Beslenmesine Doğal Yollarla Değer Katın!

Çocukların damak zevkine uygun kıvamı ve doğal tatlılığıyla öne çıkan bu macun; Saf Anadolu Propolisi (A.P.E.®), arı sütü ve ham balı bir araya getirir. İlave şeker içermez, yalnızca ham bal ile tatlandırılır. İçeriğinde yer alan 10-HDA, royalaktin, polifenoller ve aminoasitler sayesinde çocukların günlük beslenme rutinine pratik bir destek sunar.

BEE’O Çocuk Shot

Çocuklarınıza Gün Boyu Doğallık ve Lezzet Sunun!

Çocukların beslenme çantasında ya da sırt çantasında rahatça taşınabilecek tek içimlik pratik formu ile öne çıkan BEE’O Çocuk Shot, çocukların severek tükettiği doğal lezzetiyle dikkat çeker.

Formülünde Saf Anadolu Propolisi (A.P.E.®), kara mürver, keçiboynuzu ve ham bal bulunur. A, C, E ve B grubu vitaminler ile magnezyum, kalsiyum, çinko ve demir gibi değerli mineralleri içerir. Ayrıca, bir adet BEE’O Çocuk Shot, günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılar, bu sayede bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunur. İlave şeker içermeyen bu doğal ürün, çocukların günlük rutininde hem lezzetli hem de pratik bir seçenek sunar.

BEE’O Ham Bal Çeşitleri

Kovandan Sofraya Uzanan Doğallık

Doğallığın, saflığın ve aromanın buluştuğu BEE’O Ham Balları, 45 °C’nin üzerine çıkarılmadan üretilir, böylece besin değerleri korunur. Tıpkı kovandan çıktığı haliyle saf bir şekilde sofralarınıza ulaşır.

Her biri kendine özgü aromatik tat ve karaktere sahip BEE’O Çam Balı, Kestane Balı, Yayla Balları ve Lavanta Balı, kahvaltı sofralarına ve tariflerinize eşsiz bir lezzet katar.


“Gizli Bahçe”Sergisi The Stay Boulevard Nişantaşı’nda

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



“Gizli Bahçe”Sergisi The Stay Boulevard Nişantaşı’nda

İstanbul’da sanatın farklı disiplinlerini bir araya getiren The Stay Boulevard Nişantaşı, sonbaharı, Otmar Uras ile hayata geçirdiği yeni sergisi “Gizli Bahçe” ile karşılıyor. Uluslararası sanatçılar EstebanFuentes de María, Camille Bruat ve Francesco Poiana’nın eserlerinden oluşan seçki, sanatseverleri görünmeyenin ardında keşif dolu bir yolculuğa davet ediyor. Sergi, 17 Kasım tarihine dek ziyaret edilebilecek. 


İstanbul’da sanatın farklı disiplinlerini bir araya getiren The Stay Boulevard Nişantaşı, uluslararası sergilere ev sahipliği yaparak kültür sanat alanına değer katmayı sürdürüyor. The Stay Boulevard Nişantaşı ve Eda Uras’ın kurucusu olduğu Otmar Uras ile birlikte hayata geçirilen “Gizli Bahçe” sergisi sanatseverlerle buluştu. 


Uluslararası sanatçıların karma eserlerinden oluşan “Gizli Bahçe”, sanatseverleri kapısı aralık bir bahçeye davet ediyor ve onlara hayalin ve görünmeyenin ritüelleriyle örülmüş özel bir yolculuk vaad ediyor. 


Sergide, farklı tekniklerle ve çok değişken ölçülerde çalışan Meksikalı sanatçı EstebanFuentes de María, çağdaş çizim ve metal çalışmalarıyla bilinen Fransız sanatçı Camille Bruat ile eserlerinde genellikle peyzaj çalışmalarına yer veren İtalyan sanatçı Francesco Poiana’nın eserleri yer alıyor. 


İngiliz yazar Frances HodgsonBurnett’in aynı adlı kült kitabına atıfta bulunan“Gizli Bahçe”, ilk bakışta bir iyileşme hikâyesi gibi görünse de, aslında görünmeyenin açılış ritüeli olarak kurgulandı. Sergi, kitapta tasvir edilen bahçeyi birebir temsil etmek yerine onun titreşimlerini günümüz sanatının malzemelerine, formlarına dönüştürüyor. Bahçe çizgilerle, dokularla ve yüzeylerle yeniden örülmüş bir iç mekâna dönüşüyor, bir sembol, ritüel ve içsel alan olarak yeniden yorumlanıyor. 




Her sanatçının görünmeyenin sınırlarını araştırdığı “Gizli Bahçe”, botanik bir alan değil, çizgiyle, dokuyla, yüzeyle yeniden örülmüş bir “içmekân”dır. Sergi mekânıise hem saklı hem açık, kapısıaralık, eşiği belirsiz.


Sergide, farklı ölçekteki pentür çalışmalarından desenlere, seramik vazolardan, mermer çalışmalara kadar 30’u aşkın eser bulunuyor. Sanatçıların eserleri Gizli Bahçe’de birbirine değmeden ama aynı topraktan beslenerek büyüyor. 


“Gizli Bahçe”sergisi,  17 Kasım tarihine dek The Stay Boulevard Nişantaşı’nın 1. katındaki galeri alanında görülebilir. 


19 Eylül 2025 Cuma

Accor, grubu The Grand Tarabya’yı devraldı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


BİR DÜNYA MARKASINA DÖNÜŞMEKTE OLAN THE GRAND TARABYA OTELİ, ACCOR GRUBU YÖNETİMİNDE,YENİ GENEL MÜDÜRÜ İLE YOLA DEVAM EDİYOR !!!

2025 YILI İTİBARİYLE ACCOR PORTFOLYOSUNA KATILAN VE ADI "THE GRAND TARABYA MANAGED by ACCOR" OLAN OTELDE KAPSAMLI BİR YENİLEME SÜRECİ BAŞLADI. SÜRECİN TAMAMLANMASININ ARDINDAN FAIRMONT MARKASINA DÖNÜŞECEK...

Dünya çapında 110’dan fazla ülkede 5.600’den aşkın tesisi bulunan lider konaklama grubu Accor, İstanbul’un Boğaziçi kıyısındaki seçkin Tarabya semtinde yer alan The Grand Tarabya’yı devraldı.2027'de Fairmont markasına dönüşecek olan The Grand Tarabya, Accor’un İstanbul’daki 38. oteli oldu. Bu adım, grubun Avrupa ve Orta Doğu’daki büyümesini pekiştirirken, İstanbul’un küresel lüks konaklama merkezi olarak artan itibarını da güçlendiriyor.

1966’da Türkiye’nin ilk beş yıldızlı otellerinden biri olarak açılan ve 2013’te yenilenerek tekrar hizmete giren The Grand Tarabya, Tarabya Koyunun şekline göre konumlanan özel mimarisi ile uzun yıllardır zarafet ve güzelliğin simgesi olarak öne çıkmaktadır.Tesis; 248 oda ve suit, 29 rezidans ve yedi farklı yeme-içme noktası ve kapsamlı bir wellness merkezine sahiptir.Toplantı salonları full boğaz manzaralıolan otelin ana balo salonu da özel VIP girişi ile fark yaratmaktadır. Wellness merkezinin önündekiaçık havuzda deniz suyu kullanılmakta ve boğaz manzarası ile deniz tatili hissi vermektedir. Ayrıca Tarabya koyu İstanbul Boğazında denize girilen temiz noktalar arasındadır. 

The Grand Tarabya, yenileme süresi boyunca, Accor yönetimi altında işletiliyor. Çalışmalar tamamlandığında, Accor un en prestijli markası Fairmont'a dönüşecek olan otelin projesinde, Fairmont’un imza özellikleri, yapının köklü geçmişi ve yerel kültürüyle harmanlanlanıyor.Otel, önceki yenilenmenin üzerine kat kat yenilerek Fairmont kalitesi ile uyumlanacaktır.

Boğaziçi’nin eşsiz konumunda yer alan The Grand Tarabya, İstanbul’un kültürel ve tarihi cazibe merkezlerine kısa bir mesafede bulunuyor; misafirlerine lüks ve kalite eşliğinde; her noktasından ayrı ayrı muhteşem manzaralar ve huzurlu bir sahil ortamı sunuyor.

İstanbulun en iyi yürüyüş noktası olan Yeniköy-Tarabya hattının sonunda yer alan, donanımlı spor salonu ve yoga seansları ile The Grand Tarabya Oteli spor severlerin de uğrak noktası olarak dikkat çekiyor.

The Grand Tarabya Oteli'ninbu önemli dönüşümünü, Accor Grubunun en önemli üst düzey yöneticilerinden yeni Genel Müdür Afif Salibi yönetiyor. Lüks otelcilik sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Salibi, Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’da The Grand Hyatt, Fairmont ve Raffles gibi prestijli otel markalarında yöneticilik yaptı.

Fairmont Hotels & Resorts ve Raffles Hotels & Resorts'un Newyork Genel Merkezinde görevini yürütenGlobal CEO’su Ömer Acar, şu açıklamada bulundu:

“The Grand Tarabya köklü bir geçmişe sahip ve biz bu mirası ileriye taşımaktan onur duyuyoruz. Bu simgesel yapının dönüşümüyle The Grand Tarabya, New York’taki The Plaza ve Londra’daki The Savoy gibi ikonik Fairmont otellerine katılacak. Bayraktarlar Grubu’ndaki ortaklarımızla vizyonumuz; otelin tarihi dokusunu korurken, onu günümüzün lüks gezginleri için daha cazip hale getirmek. Hiç şüphem yok ki The Grand Tarabya kısa sürede en çok tercih edilen destinasyonlarımızdan biri olacak.

Accor; bugün Türkiye’de Raffles, Fairmont, Sofitel, MGallery, Rixos, Swissôtel, Pullman, Mövenpick, Grand Mercure, Novotel, Mercure, ibis Styles ve ibis markaları dahil olmak üzere 70’ten fazla otel işletmektedir.1967’de Fransa’da kurulan ve Euronext Paris ile ABD’de OTC Market’te işlem gören Accor SA, 45’ten fazla otel markasını kapsayan geniş portföyüyle dünyanın önde gelen konaklama gruplarından biridir. Grup, iş etiği, sürdürülebilir turizm, çevre dostu uygulamalar, toplumsal katılım, çeşitlilik ve kapsayıcılık alanlarında da olumlu etki yaratmayı hedeflemektedir.

Afif Salibi; önde gelen otelcilik okullarından César Ritz College’dan otel yönetimi diploması alarak sektöre adım atan Salibi, Washington State Üniversitesi’nden Otel İşletmeciliği lisansına ve Cornell Üniversitesi’nden de sertifikaya sahiptir. Salibi, son 17 yılını Fairmont ve Raffles otellerinde üst düzey yönetim pozisyonlarında geçirerek misafir memnuniyeti ve hizmette mükemmelliği ön plana çıkaran yenilikler gerçekleştirdi. 2017 yılında Fairmont Royal Palm Marrakech’te Genel Müdürlük görevini üstlenen Salibi, 2021’de Raffles Dubai’nin Genel Müdürü olarak görev yaptı. Şimdi ise The Grand Tarabya Managed by Accor'da liderlik yapıyor.


VfB Stuttgart’ın resmi partneri Bentour Reisen, SunExpress iş birliğiyle taraftarlara özel bir uçuş sunuyor:

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



VfB Stuttgart’ın resmi partneri  Bentour Reisen, SunExpress iş birliğiyle  taraftarlara özel bir uçuş sunuyor: 

23 Ekim 2025’te Stuttgart’tan kalkacak VfB Taraftar Uçağı, İstanbul’daki Fenerbahçe – VfB Stuttgart karşılaşmasına yetişecek.

Dönüş uçuşu 24 Ekim sabah erken saatlerinde yapılacak, taraftarlara kompakt ama yoğun bir futbol deneyimi yaşatılacak.

Uçuş bilgileri:

Gidiş: 23 Ekim 2025 Perşembe – Stuttgart kalkış 06:55, İstanbul varış 10:40

Dönüş: 24 Ekim 2025 Cuma – İstanbul kalkış 04:10, Stuttgart varış 06:05

Fiyat: Kişi başı €490 (gidiş-dönüş)

Bentour Reisen Genel Müdürü Deniz Uğur konuyla ilgili şunları söyledi:

“Taraftarlarımıza rahat, direkt ve güvenli bir seyahat sunmaktan mutluyuz. VfB’nin resmi partneri olarak bu özel imkânı sağlayan tek seyahat organizatörüyüz” dedi.

Bentour ile VfB Stuttgart arasındaki stratejik iş birliği Ağustos 2024’te başladı ve çocuk futbol kampları gibi ortak projelerle sürüyor.

Taraftar uçağının ardındaki fikir: Maç bileti olan taraftarlara güvenli, direkt ve konforlu bir uçuş sağlamak – aktarma, otel ya da transfer olmadan, sadece futbol heyecanına odaklanarak.

Taraftar uçağı, maç bileti olan VfB’lilere aktarmasız, konforlu ve güvenli bir uçuş sunarak yalnızca futbol heyecanına odaklanma imkânı veriyor.

Bentour ile VfB Stuttgart’ın 2024’te başlayan stratejik ortaklığı ise sponsorlukla sınırlı kalmayıp, Türkiye’de çocuk futbol kampları gibi projeleri de kapsıyor.


Abdülmecid Efendi Köşkü’ndeki “Folia” Sergisi,Sanatseverleri Büyülü Bir Bahçeye Davet Ediyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Abdülmecid Efendi Köşkü’ndeki “Folia” Sergisi,Sanatseverleri Büyülü Bir Bahçeye Davet Ediyor

Küratörlüğünü Selen Ansen ve Eda Berkmen’in üstlendiği Folia sergisi, 21 Eylül 2025 - 1 Mart 2026 tarihleri arasında Koç Holding’in himâyesinde, Bağlarbaşı Abdülmecid Efendi Köşkü’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Doğadaki süreçleri farklı malzemeler ve mecralar aracılığıyla yorumlayan sergi, hayalî bir bahçenin kapılarını aralayarak bitkiler, hayvanlar ve insanlar arasındaki karşılıklı etkileşimleri yeniden düşünmeye teşvik ediyor.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un “büyülü bahçe” fikrinden hareketle, küratörlüğünü Selen Ansen ve Eda Berkmen’in üstlendiği Folia isimli sergi, Koç Holding’in himâyesinde, Bağlarbaşı Abdülmecid Efendi Köşkü’nde ziyarete açılıyor. Türkiye ve yurt dışındaki kurum, sanatçı ve koleksiyonerlerden ödünç alınan yapıtların yanı sıra Koç Holding desteğiyle bu bağlamda üretilen eserleri bir araya getiren kapsamlı sergi, 21 Eylül 2025 - 1 Mart 2026 tarihleri arasında Pazartesi günleri hariç 11.00 - 19.00 saatleri arasında sanatseverleri ücretsiz olarak ağırlayacak. 

Folia sergisi, Latince “folia” kelimesinin bir yandan ağaç yapraklarına, dolayısıyla da botaniğe ve doğaya, diğer yandan da çılgınlığa ve aşırılığa gönderme yapan ikili anlamından yola çıkıyor. Abdülmecid Efendi Köşkü’nün mimari yapısıyla ve tarihiyle ilişkilenen bu büyülü dünya, ziyaretçileri hayalle gerçeğin, yerle göğün, tuhaf ile tanıdığın, küçük ile devâsa olanın kesiştiği bir alana davet ediyor. Folia’nın vücuda getirdiği çok katmanlı bahçede, insan eliyle üretilen formlarla yaratıklar gelişiyor, serpiliyor, çürümeye yüz tutuyor, yenileniyor, çoğalıyor, birleşiyor ve başkalaşıyor. Sergilenen eserler, doğadaki süreçleri farklı malzemeler ve mecralar aracılığıyla yorumlarken, bitkiler, hayvanlar ve insanlar arasındaki karşılıklı etkileşimleri yeniden düşünmeye teşvik ediyor. 

Tarih boyunca bahçeye atfedilen sembolik ve kültürel anlamlardan beslenen Folia sergisindeki eserler, bahçeciliğin mevsimlere dayalı süreçlerine ve barındırdığı çeşitli eylemlere ışık tutmanın yanı sıra sihir, aşkınlık ve ütopya kavramlarını da ele alıyor. Serginin güzergâhı, tarihî köşkün iç ve dış mekânlarını birbirine bağlarken, doğanın canlılığı ve bereketi ile insanın hayal gücü arasında köprü kuran çok duyulu bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Yüze yakın sanatçıyı ve üç yüzü aşkın yapıtı kapsayan sergi, Japonya’dan Güney Afrika’ya kadar farklı coğrafyalardan ve 19. yüzyıldan bu yana tarihin farklı dönemlerinden sanat eserlerini popüler kültür, botanik bilimi ve zanaatla ilişkilenen nesnelerle buluşturuyor. 


*Sergi, 22 Eylül 2025 Pazartesi günü 12.00 - 19.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak. 


ATF25, Bakanlık Desteği ve UFI Üyeliğiyle Küresel Gücünü Pekiştiriyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ATF25, Bakanlık Desteği ve UFI Üyeliğiyle Küresel Gücünü Pekiştiriyor

Uluslararası Antalya Turizm Fuarı (ATF), açılışına sayılı günler kala iki önemli gelişmeyi duyurdu. T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından “Desteklenen Yurt İçi Etkinlik” statüsü kazanan ATF25, dünya fuarcılığının en prestijli kuruluşu olan UFI – The Global Association of the Exhibition Industry üyeliğine kabul edilerek Türk turizminde tarihi bir başarıya imza attı.

Türkiye İş Bankası ana sponsorluğu ve Kilit Hospitality Group ana partnerliği ile düzenlenen ATF25, 22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. 70’ten fazla ülkeden, 40.000’in üzerinde profesyonel ziyareti ağırlayacak olan ATF25, “Sürdürülebilir Misafirperverlik” temasıyla turizm sektörüne hem vizyon hem de sorumluluk kazandırmayı hedefliyor.

UFI Üyesi İlk Türk Turizm Fuarı: ATF

ATF25’in UFI – The Global Association of the Exhibition Industry üyeleri arasına katılması, fuarın küresel standartlara uygunluğunu tescilleyen önemli bir gelişme oldu. ATF böylece, Türk bir fuarcılık şirketi tarafından düzenlenen ilk UFI üyesi turizm fuarı olma ünvanını kazandı.

Dünyada 90’dan fazla ülkeden 800’ün üzerinde fuar organizatörü ve 851 UFI onaylı etkinliğin yer aldığı bu ağ, katılımcılar ve ziyaretçiler için kalite güvencesi ve küresel tanınırlık anlamına geliyor. ATF25, bu üyelik sayesinde katılımcılarına yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında da prestij, güven ve iş birliği fırsatları sunacak.

Sağlık, Spor ve Bilişim Sektörlerine % 60’a Varan Devlet Desteği

Uluslararası Antalya Turizm Fuarı’nın, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan ‘2025 Yılı Desteklenen Yurt İçi Etkinlikler Listesi’ne dahil edilmesiyle birlikte, özellikle sağlık, spor ve bilişim alanında faaliyet gösteren firmalar ATF25’e katılımlarında %60’a varan devlet desteğinden yararlanabilecek.

Bu büyük avantaj, söz konusu sektörlerdeki markalara yalnızca maliyet avantajı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası pazarlara açılma ve hizmet ihracatını artırma noktasında da güçlü bir fırsat sunacak.

Türkiye ve Akdeniz’in En Verimli Turizm Fuarı

Her yıl binlerce iş birliğine ev sahipliği yapan, kültürel ve çevresel sorumluluk bilinciyle sektöre yön veren Uluslararası Antalya Turizm Fuarı, bakanlık desteği ve UFI üyeliği ile birlikte yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte de gücünü artırarak uluslararası turizm arenasında liderliğini pekiştirdi.