9 Ağustos 2025 Cumartesi

“90’lardan Beri Halı’dayız” sergisi 19 Eylül’de Salt Beyoğlu’nda açılıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



“90’lardan Beri Halı’dayız” sergisi 19 Eylül’de Salt Beyoğlu’nda açılıyor.

Garanti BBVA tarafından kurulan Salt’ın yeni sergisi 90’lardan Beri Halı’dayız, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Resim Bölümü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Halı Atölyesi’nin sanat eğitimine yaklaşımına odaklanıyor. Gündelik hayat meseleleriyle kurduğu ilişkiyi araştırırken yaratıcı muhalefet ile kolektif üretimin potansiyellerine de dikkati çekiyor. Atölyenin kuruluşundan bu yana titizlikle inşa edilen fiziksel ve kavramsal bağların izini süren sergi, yolu bu mekândan geçmiş sanatçıların ortak üretimleri, kişisel işleri, arşiv malzemeleri ve tanıklıklarından derlenen bir kolaj sunuyor.

Halı Atölyesi, halı dokuma eğitimini güncel sanatla ilişkilendiren, “beraber öğrenme”ye dayalı pedagojik yaklaşımı ve herkesin katılımına açık programlarıyla gerek kurum içinde gerekse kurum dışında benzersiz bir konum edindi. Akademiye içkin cinsiyetçi hiyerarşileri ve kemikleşmiş bürokrasiyi ilke ve uygulamalarıyla alaşağı eden; öğrenciyi, sanatçıyı, misafiri, kültür emekçisini aynı masa etrafında buluşturabilen ve en önemlisi, “sokağı dışlamayan” müstesna bir model yarattı. 1992’de Halı Atölyesi’ne asistan olarak atanan görsel sanatçı ve akademisyen Gülçin Aksoy (1965-2024) ile ona eşlik eden bir grup öğrenci ve yol arkadaşının önayak olduğu dinamizm, 1990’lar sonundan itibaren atölyeyi günbegün dönüştürdü. Açığa çıkan bu sinerji, Aksoy’un hem fiziken hem de fikren açık tuttuğu atölye kapısından taşıp önce okulun koridorlarına, sonra da İstanbul’un güncel sanat ortamına yayıldı. Atölyenin üretim modeli, 2000’li yıllarda İstanbul’daki bağımsız sanat inisiyatifleri, feminist çevreler ve disiplinlerarası kolektiflerle kurduğu ilişkiler sayesinde çoğaldı, çeşitlendi ve genişledi.


“Bir halıyı da dokuyabilirsiniz, bir fikri de” yaklaşımını merkeze alan atölyedeki ortak pratiklerin tarihine ışık tutan 90’lardan Beri Halı’dayız sergisi, 19 Eylül 2025–1 Mart 2026 tarihlerinde Salt Beyoğlu’nda ziyarete açık olacak. 

Sergi, Spot Projects’in desteği; Türk Tuborg A.Ş., Bankerhan Hotel, Eureko Sigorta ve Jotun Boya’nın katkılarıyla gerçekleştirilmektedir. 


MDYD’nin gerçekleştirdiği “Yapay Zeka Çağında Kariyer Yapmak” Webinar’ında ele alındı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kariyer yolculuğunda başarıya ulaşmak esneklik, yeniliklere olan merak ve teknolojiyle sağlıklı ilişki kurmaktan geçiyor

MDYD Kariyer Sohbetleri Kapsamında ‘Yapay Zeka Çağında Kariyer Yapmak’Konulu Webinar, Üyelerin Katılımıyla Gerçekleştirildi

Bugün birçok iş kolunda yapay zekanın kullanım alanı ve oranı yükselişini sürdürürken kariyer yolculuğunda başarıya ulaşmak için esneklik, yeniliklere olan merak ve teknolojiyle sağlıklı ilişki kurmak büyük önem taşıyor. İş tanımlarının değişerek dönüştüğü bu süreçte yapay zekanın nasıl bir rol üstleneceği, MDYD’nin gerçekleştirdiği “Yapay Zeka Çağında Kariyer Yapmak” Webinar’ında ele alındı.

Değişikliğe uyum yeteneğinin ve yeniliklere ve öğrenmeye açık olmanınçok önemli olduğu bu dönemde Müşteri Deneyimi Yönetimi ve Teknolojileri Derneği (MDYD), yapay zeka teknolojilerinin çalışanlara olan etkisinin her yönden ele alındığı “Yapay Zeka Çağında Kariyer Yapmak” Webinar’ını, gerçekleştirdi. Webinarda, yapay zekanın güçlü ve etkili varlığına rağmen müşteri deneyimi yönetimi alanında insana dokunan becerilerin her daim ön planda kalacağı, empati gerektiren işlerin çalışanlar tarafından üstlenileceğinin ve insan faktörünün artan değerinin altı çizildi. “MDYD Kariyer Sohbetleri” webinar serisinin moderatörlüğünü üstlenen MDYD Yönetim Kurulu Üyesi Metin Tarakçı, müşteri deneyimi yönetimi iş alanındailk kademede görev yapan genç çalışanlara yönelik tasarladıkları içerikler ile, dijitalleşme ile dönüşen iş alanındaki fırsatları genç iş gücüne anlatmayı ve bu dönüşüm içerisinde başarılı bir kariyer için yol gösterici olmayı hedeflediklerini belirtti. 


“Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?

Yapay zeka çağında kariyer yapmak konulu webinarda Metin Tarakçı’nın ilk sorusu, “Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı?” oldu.  Bu kapsamda düşüncelerini paylaşan konuklardan PCX Genel Müdürü Mustafa Murat Gül, “İnsan içgüdüsel olarak merak eder, mücadele eder, uyum sağlar ve kontrol eder. İnsan, yapay zekada da aynı refleksleri verir. Bu dört temel özellik sayesinde yapay zekâ yardımcı olarak kullanılacaktır. Sezgisel olarak insan, müşteriyi anlayarak yapay zekâdan farklı bir noktada duruyor. Kriz anında müşteriyle empati kurabilmek ve bunu da müşteriye en doğru şekilde hissettirmek gerekiyor. Global seviyede pek çok araştırma sonucu da bunu destekliyor ve müşteriye duygusal olarak dokunmanın önemli bir etken olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte yapay zekâ çağında orta ve uzun vadede iş tanımlarının değişeceği ve yeniuzmanlıların meslek olarak hayatımıza gireceğini de söylemeden geçemeyiz” dedi.

“Yapay zekâyı anlamak ve veriyi doğru yönetmek önemli olacak”

Yapay zekâ teknolojileriyle hangi becerileri geliştirilmesinin daha iyi sonuçlar almayı mümkün kılacağına dair de görüşlerini paylaşan Mustafa Murat Gül, “Tüm çalışmalar 2028’den sonra yapay zekânın müşteri deneyiminde işlevsel olarak büyük yer alacağını gösteriyor. Bu süreçte yapay zekâyı anlamak ve veriyi doğru yorumlamak ve yönetmek önemli olacak. Bu noktada veri okur yazarlığı, prompt mühendisliği, duygusal yakınlık, empati kurmak, çift dilli olmak ve duygularla konuşup veriyi anlamak önem kazanacak. Bunları yapabilen çalışanlar da fark yaratarak öne çıkacak” İfadelerini kullandı.

“Yapay zekâ teknolojileri çalışanlara büyük destek sağlıyor”

Webinarın diğer konuğu olan, Yapı Kredi Müşteri Deneyimi Direktörü Yasemin Koç ise, “Yapay zekâ, müşteriyi dinlerken konuşmaları süzüp hızlı sonuçlanmasını sağlayarak süreçlerimizde destek oluyor, bu da çalışanları daha yetkin kılıyor. Bu süreçte insanlar yapay zekânın nasıl geliştirileceğine yönelik çalışmalar da yapacak. Yapay zekâ kariyer gelişimine entegre edilecek. Birden fazla işte uzmanlaşma ön plana çıkacak” dedi.

“Yeni dönemde insana dokunan becerilerin önem kazanacak”

Yeni dönemde insana dokunan becerilerin önem kazanacağını vurgulayan Yasemin Koç, yapay zekâyla birlikte yeni meslek kollarının da gelişeceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Yapay zekâ ile çalışmalarda promptu ne kadar doğru tasarlarsanız o kadar doğru cevaplar, sonuçlar alacaksınız. Bu nedenle de prompt mühendisliği ön plana çıkacak mesleklerden biri diyebilirim. Yapay zekâ tarafında yapılan raporlamaların kontrol edilmesine, Botların eğitilmesine yönelik mesleklerin de olacağını öngörüyoruz. Bunun yanında yapay zekâ destekli danışmanlık veren müşteri deneyimi profesyonelleri olacaktır.”

Katılımcıların ilgiyle takip ettiği webinar, soru -cevap bölümünün ardından son buldu.



Taipei’den İstanbul’a Uzanan Lezzet Yolculuğu: Ünlü Şef Liew Chin Fei, Shang Palace’ta


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Taipei’den İstanbul’a Uzanan Lezzet Yolculuğu: Ünlü Şef Liew Chin Fei, Shang Palace’ta

Shangri-La Bosphorus, Istanbul, 7–17 Ağustos tarihleri arasında ödüllü restoranı Shang Palace’ta, Shangri-La Taipei’nin Executive Şefi Liew Chin Fei’yi ağırlıyor. İlk kez Türkiye’ye gelecek olan Şef Liew, 20 yılı aşkın Michelin yıldızlı mutfak deneyimi ve yaratıcı yaklaşımıyla, Kanton mutfağının çağdaş ustaları arasında öne çıkıyor. Şef Liew, b     u özel ziyarete hazırladığı tadım menüsüyle, Asya’nın rafine lezzetlerini Shang Palace’ın zarif atmosferinde İstanbul’un gastronomi tutkunlarına sunacak.

İstanbul’un ilk Uzakdoğu oteli Shangri-La Bosphorus, Istanbul, çok özel bir gastronomi etkinliğine daha ev sahipliği yapıyor. Otelin ödüllü restoranı Shang Palace, 7–17 Ağustos tarihleri arasında Kanton mutfağının saygın temsilcilerinden Şef Liew Chin Fei’yi ağırlıyor. Şef Liew, gelenek ile yaratıcılığı harmanladığı özel tadım menüsüyle, misafirlere klasik Kanton mutfağının ötesinde ayrıcalıklı bir lezzet yolculuğu vaat ediyor        

Lezzetin Ustaca Kurgulandığı Yaratıcı Tabaklar

Şefin tadım menüsünde öne çıkan lezzetlerden biri olan mango sosu ve çarkıfelek meyvesiyle kaplanmış çıtır karides, yenilikçi ve özgün yaklaşımın en güzel örneklerinden. Hafif tempura hamuru, çıtır pirinç taneleriyle hoş bir kontrast oluştururken, mango ve çarkıfelek sosunun tatlılığı karidesin doğal tadıyla dengelenerek alışılmışın dışında ama tanıdık bir tat uyumu yaratıyor. Menüde ayrıca, taze mısır, yengeç eti ve karabiberle tatlandırılan tavuk çorbası, beyaz trüf yağı aromasıyla zenginleştirilmiş olarak sunuluyor. Ardından, badem parçacıkları ve kuşkonmaz eşliğinde buharda pişirilmiş ıstakoz yer alıyor. Ana yemek olarak, kültür mantarı sosuyla tamamlanan beyaz turp ile servis edilen mermer desenli dana antrikot öne çıkıyor. Menüyü, Shang Palace’a özgü deniz mahsullü kızarmış pilav takip ederken, yeşil elma jölesi ve sarı erikli hafif tatlı zarif bir kapanış yapıyor.


Şef Hakkında

“Gerçek bir tabak; rengiyle büyüler, kokusuyla davet eder, lezzetiyle damaklarda kalır.”

Bu söz, Shang Palace Taipei’nin Executive Şefi Liew Chin Fei’nin mutfak felsefesini özetliyor. Malezya’nın Kuala Lumpur kentinde doğan ve Çin’in Guangdong bölgesine dayanan köklere sahip Şef Liew, kariyerine 18 yaşında Singapur’da başladı. Asya’nın gastronomi başkentlerinden biri olan bu şehirde, efsanevi Kanton şeflerin yanında çalışarak hem teknik hem de sanatsal yetkinliklerini geliştirdi.

Michelin yıldızlı restoranlarda geçen 20 yılı aşkın deneyimiyle çağdaş Kanton mutfağının önde gelen isimlerinden biri olan Liew, 2022’den beri Shangri-La Taipei’nin Shang Palace’ında Executive Şef olarak görev yapıyor. Şef Liew’in yaratıcı mutfak yaklaşımı, sıcak ve samimi kişiliği misafirlerin kalbinde özel bir yere sahip olmasını sağladı. Yaratıcılığı ve özgün lezzetlerinin yanı sıra, misafirlerle kurduğu içten bağ sayesinde Tayvan’da büyük takdir topluyor. Kendi sosyal medya hesabında paylaştığı mutlu misafir fotoğrafları, Shangri-La’nın “kalpten gelen misafirperverlik” anlayışının en güzel yansıması olarak dikkat çekiyor.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için +90 549 656 70 71 numaralı WhatsApp hattı üzerinden iletişime geçebilir ya da slib.shangpalace@shangri-la.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. 

Güncel etkinlik ve duyurulardan haberdar olmak için Shangri-La Bosphorus ve Shang Palace Instagram hesaplarını (@shangrilabosphorus ve @shangpalaceistanbul) takip edebilirsiniz.


 

TÜRKİYE 2025 TURİZM SEZONU RAPORU


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRKİYE 2025 TURİZM SEZONU RAPORU

Turizm sezonunun tam ortasındayız ama geçmiş yıllarda sayısız turisti ağırlayan turistik beldelerimiz sinek avlıyor, kıyılarımız bomboş. Turizm sektöründe zaman zaman kısa süreli, geçici krizlerin yaşadığı yıllar oldu kuşkusuz ama hiç birinde, içinde bulunduğumuz 2025 turizm sezonu kadar derin bir kriz yaşanmadı. 

Avrupalı turistler artık ülkemize gelmiyorlar, başta Yunanistan olmak üzere, diğer Akdeniz ülkelerine gitmeye başladılar. Bırakın Avrupalı turisti, kendi vatandaşlarımız bile tatil için Yunan adalarını tercih ediyor artık. Ege’deki deniz sınır kapılarımızda Yunanistan’a geçiş kuyrukları yaşanıyor. Yerli turist, Midilli adasına gitmek için Ayvalık’ta tur tekneleri önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Vatandaş daha ucuz ve kaliteli bir tatil için akın akın Yunanistan’a gidiyor. 

Tüm bunların en önemli nedeni, turizm beldelerimizdeki aşırı pahalılık. 

Yunanistan, Türkiye’ye nazaran çok daha ucuz. Dört kişilik bir aile Yunan adalarında yaklaşık 60 bin liraya bir hafta tatil yapabiliyorken Türkiye’de bir haftalık tatilin bedeli 170 bin lira. 

 Ülkemizde ise artan maliyetler ve işletme giderleri, uygun fiyatlarla hizmet vermenin önünde engel. Gıda, temizlik malzemeleri, işçilik ücretleri, elektrik, gaz, su, telefon, internet, transport, bakım ve onarım, inşaat maliyetleri ve kiralardaki artış, otellerin yatak ve oda maliyetlerini yüksek oranda etkiliyor. Tüm bunlara İran-İsrail savaşının etkisi de ekleyelim.   

Muğla CHP Milletvekili Gizem Özcan, “Enflasyon sadece mutfağı değil, turizmi de yerle bir etti. Muğla turizmi bugün bitkisel hayatta, yabancı turist sayısı dibe vurdu, rezervasyonlar beklentilerin çok altında, esnaf iflasın eşiğinde, sezonluk çalışanlar işsizlikle yüz yüze. Bir zamanlar milyonları ağırlayan koylarımız şimdi sessizliğe gömüldü. Turizm sezonu değil, adeta çöküş sezonu yaşanıyor,” dedi. 

AKP 22. Dönem Aksaray Milletvekili ve İstanbul Otelciler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Yaşar ise “Sayın Turizm Bakanımızın turizm hakkındaki açıklamaları bugünün gerçekleriyle hiç bağdaşmıyor,” diyerek Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Ali Şahin’e şikayette bulundu. 

CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de turzim sektöründe yaşananlarla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Türkiye’de turizm artık kaliteyle değil, fahiş fiyatlar, niteliksiz hizmet ve çevre katliamları ile anılıyor. Yazık ki bunlar, buzdağının sadece görünen yüzü. Turizm cenneti dediğimiz kentlerimiz adım adım cehennem olmaya doğru ilerliyor, denetimsizlik had sahada. Türkiye artık turizmde dünya devleriyle değil, 3. Dünya ülkeleriyle yarışır halde.” 

An itibariyle, turistik tesislerimizin sadece 2025 Haziran ayına ait doluluk oranlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. 

2025 Haziran ayı İstanbul Otelciler Odası’na kayıtlı yüzlerce oteldeki doluluk oranları: 

Sultanahmet ve Beyazıt lokasyonunda bulunan otellerin doluluk oranı: %45

Laleli lokasyonunda bulunan otellerin doluluk oranı: %23

Beyoğlu lokasyonunda bulunan otellerin doluluk oranı: %35

Sirkecilokasyonunda bulunan otellerin doluluk oranı:  %34

Nişantaşılokasyonunda bulunan otellerin doluluk oranı: %70

İstanbul genelindeki doluluk oranları: %32,80

Nişantaşı’ndaki yüksek doluluk oranının nedeni buradaki otellerin fiyatlarını indirmelerinin yanı sıra, müşterilerinin ağırlıklı olarak Ortadoğulu turist olması. Lüksü seven Ortadoğulu turistler alışveriş merkezleri nedeniyle Nişantaşı’nı tercih ediyorlar. 

Ülkemizin en önemli turizm merkezi olan İstanbul’da bile turist sayısı oldukça düşmüştür. Özellikle İstanbul’daki restoranların uçuk fiyatlarıve taksicilerin yabancı turistlere uyguladığı farklı ücretlendirme de turistlerin tepkisini çekmekte.

Bu duruma acil bir çözüm üretilmezse gelecek yıllarda da aynı krizi yaşamak zorunda kalabiliriz. 


Murat TÜZEL

CHP İstanbul Kültür ve Turizm Komisyon Başkanı

Şişli Kent Konseyi Turizm Komisyon Başkanı

Dünya Seyahat Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu Üyesi


YAZ TATİLİNDE DENİZ VE SU SPORLARINA DİKKAT!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


YAZ TATİLİNDE DENİZ VE SU SPORLARINA DİKKAT!

Yaz tatili pek çok insan için deniz keyfi ve su sporlarının yapıldığı, dinlendirici ve eğlenceli bir dönemdir. Ancak bu aktiviteler, farkına varılmayan bazı tehlikeleri de beraberinde getirebilir. Memorial Bodrum Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Can Hürel, özellikle açık havada yapılan su sporlarının ciddi ortopedik yaralanmalara yol açabileceği konusunda uyararak önemli önerilerde bulundu.

Jet Ski ve Banana Tehlikeli Hale Gelebilir

Yüksek hız nedeniyle Jet ski gibi araçlar, kullanıcıları büyük bir kinetik enerjiye maruz kalmasına yol açabilir. Dalgaya karşı yapılan süratli sürüşler, omurgaya binen ani yüklemelerle bel ve sırt omurlarında kompresyon (ezilme) kırıklarına neden olabilir.

Banana gibi aktivitelerde ise savrulma ve ani düşüşler sonucu uyluk kemiği gibi güçlü kemiklerde bile kırıklar meydana gelebilir.

Su kaydırakları ve balıklama atlayışlara dikkat!

Su parklarında popüler olan kaydıraklar da kontrolsüz suya girişlerle dizde bağ yaralanmalarına neden olabilir. Özellikle omuz çıkığı geçmişi olan kişilerde, balıklama atlama omuz çıkmalarını tetikleyebilir.En tehlikelilerinden biri ise sığ suya iskeleden atlamadır. Bu durum boyun kırığına ve parapleji (kalıcı felç) gibi ağır sonuçlara yol açabilir.

Gündelik tatil eşyaları da riskli olabilir

Güneşlenirken kullandığımız şezlonglar bile beklenmedik kazalara neden olabilir. Özellikle arka destek kısmının kontrolsüz kapanması parmak kopmalarına yol açabilir.

Tekne güverteleri, merdivenleri, kaygan zeminler ise el ve ayak bileği kırıkları ile sonuçlanan düşmelerin sıkça yaşandığı alanlardır.

Teknede ekstra önlem şart

Yelkenli teknelerde yer alan vinç, halat ve bumba gibi ekipmanların dikkatsiz kullanımı parmak ezilmeleri, uzuv kayıpları ve kafa travmalarıyla sonuçlanabilir. Özellikle bumba çarpmaları, ciddi beyin travmalarına neden olabilir.

Korumaya öncelik verin

Tatilin kabusa dönüşmemesi için; koruyucu ekipman kullanımı, doğru bilgilendirme, güvenilir işletmelerden hizmet alma ve kurallara tam uyum çok önemlidir. Eldiven, kaymaz ayakkabı, kask ve can yeleği gibi önlemler, ciddi ortopedik yaralanmaların önüne geçebilir.

İlk müdahale hayat kurtarır

Yaz tatilinde yaşanabilecek ortopedik kazalarda, sağlık kuruluşuna ulaşana kadar yapılan doğru ilk yardım müdahaleleri sakatlık riskini önemli ölçüde azaltabilir:

Omurga yaralanması şüphesi(düşme sonrası boyun veya sırt ağrısı, uyuşma, hareket kaybı): Kişi kesinlikle hareket ettirilmemeli, acil yardım beklenmelidir. 

Omuz çıkığı veya kırık şüphesi: Eklem yerine oturtulmaya çalışılmamalı, kol askıya alınarak hareketsiz hale getirilmelidir.

Diz ve ayak bileği burkulmaları: Bölge yükseğe kaldırılarak, üzerine baskı uygulanmamalı, soğuk kompresle şişlik azaltılmaya çalışılmalıdır.

Parmak sıkışmaları ve kopmaları: Kopan parça temiz bir bezle sarılıp buzla doğrudan temas etmeyecek şekilde soğuk ortamda taşınmalıdır.

Kafa travması: Kişi bilincini kaybederse veya kusma, bulanık görme gibi şikayetleri varsa, derhal ambulans çağrılmalıdır.

Tüm bu durumlarda doğru müdahale ve hızlı sağlık hizmetine erişim, kalıcı hasar riskini azaltır. Yazın keyfini çıkarırken olası kazalara karşı bilgili ve hazırlıklı olmak büyük önem taşır.


Swissôtel, havuz keyfini de tam anlamıyla yaşatan noktalardan biri oluyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ŞEHİRDE EN GÜZEL KAÇAMAK

Doğayla iç içe atmosferiyle heyecan verici şehir hayatını dinlendirici bir inziva ile harmanlayan Swissôtel, havuz keyfini de tam anlamıyla yaşatan noktalardan biri oluyor.


Yazın tatile gidemeyenlerin, hafta sonu arkadaşlarıyla ‘longweekend’ yaşamak isteyenlerin ve alternatif buluşma noktası arayanların ortak adresi Swissôtel The Bosphorus İstanbul’un havuzu oluyor. 


Şehrin merkezinde tatildeymiş gibi hissettiren Swissôtel açık havuzu, hafta içi ve hafta sonu 08.00-20.00 saatleri arasında hizmet verirken, 1.40 metre derinliği, 24 metre uzunluğu ve 300 kişilik kapasitesiyle misafirlerini ağırlıyor.


Ferah alanı ve yaşattığı konfor ile mavinin tonlarıyla yeniden tanışmak ve güneşin enerjisini hissetmek isteyenlerin adresi olan havuzun yanı sıra yaz günlerinde ferahlatıcıve sağlıklı içecekleri, lezzetli ve hafif yiyecekleri, dondurmaları ve daha pek çok seçeneğiyle Oasis Restaurant şehrin merkezinde keyfi ikiye katlıyor. 


8 Ağustos 2025 Cuma

Pegasus BolBol Üyeleri 3 Kat Wyndham Rewards Puanı Kazanıyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Pegasus BolBol Üyeleri 3 Kat Wyndham Rewards Puanı Kazanıyor

Pegasus'un sadakat programı BolBol ve Wyndham'ın ödül programı Wyndham Rewards’a üye olan seyahat severler, 15 Ekim 2025 tarihine kadar yüzlerce tesiste yapacakları geçerli konaklamalardan üç kat Wyndham Rewards puanı kazanıyor. Üyeler, puanlarını ücretsiz veya indirimli konaklamalar için kullanabiliyor veya isterlerse Pegasus uçuşlarında uçak bileti veya ek bagaj hakkı gibi olanaklar için kullanabilecekleri BolPuanlara da dönüştürebiliyor.

Wyndham Rewards üyeleri, tamamladıkları her bir geçerli konaklama başına en az 1.000 puan kazanmayı garantiliyor. Eğer konaklamaları için yaptıkları harcama daha fazla puan kazanmalarına imkan veriyorsa kazandıkları puanlar da artıyor.

Pegasus ve Wyndham’ın ortak olarak sunduğu promosyon çerçevesinde, her iki ödül programına da üye olan seyahat severler, 15 Ekim’ekadar peş peşe üç gece veya daha uzun konakladıklarında üç kat daha fazla puan kazanma şansı elde ediyor. Wyndham Rewards puanları, Türkiye’deki 120’den fazla otel de dahil olmak üzere dünya genelinde binlerce tesiste ücretsiz veya indirimli konaklamalar için kullanılabildiği gibi, 150'den fazla noktaya uçuşta uçak bileti veya ek bagaj hakkı, koltuk seçimi ve atıştırmalıklar gibi olanaklar için kullanılabilen BolPuanlara da dönüştürülebiliyor.

Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Avrasya’daki otellerde geçerli olan promosyondan yararlanmak isteyen üyelerin flypgs.com adresinin “Kampanyalar” bölümündeki yönlendirmeleri takip ederek kampanyaya kaydolması ve 15 Ekim’e kadar tamamlayacakları konaklamalar için 25 Ağustos 2025 tarihine kadar doğrudan rezervasyon yapması gerekiyor.


Wyndham Hotels& Resorts Hakkında

Wyndham Hotels& Resorts (NYSE: WH), altı kıtada ve 95’in üzerinde ülkede bulunan yaklaşık 9 bin 300 oteliyle, franchise tesis sayısı bazında dünyanın franchise veren en büyük otel şirketidir. Wyndham, her ziyaretçiye hitap eden ve yaklaşık 907 bin odanın bulunduğu ağıyla, konaklama sektörünün hem ekonomi, hem de orta segmentinde lider bir konuma sahiptir. Super 8®, DaysInn®, Ramada®, Microtel®, La Quinta®, Baymont®, Wingate®, AmericInn®, ECHO Suites®, Registry Collection Hotels®, Trademark Collection® ve Wyndham®, şirketin portföyünde yer alan 25 otel markasından bazılarıdır. Şirketin ödüllü sadakat programı Wyndham Rewards, 115 milyondan fazla kayıtlı üyesinin, puanlarını dünya çapında binlerce otel, resort tatil kulübü ve kiralık tatil evinde kullanmasına olanak sağlamaktadır. Daha fazla bilgi için www.wyndhamhotels.com adresini ziyaret ediniz.


Pegasus Hava Yolları Hakkında

1990 yılında havacılık sektörüne giriş yapan Pegasus, 2005’te ESAS Holding tarafından satın alınarak düşük maliyetli iş modelini benimsedi. Türkiye’nin lider düşük maliyetli hava yolu olan Pegasus, hava yolu ile yolculuğun herkesin hakkı olduğuna olan inancıyla ve uyguladığı ‘lowcost (düşük maliyetli hava yolu)’ modeliyle misafirlerine uygun fiyatlı ve genç uçaklarla seyahat etme imkânı sağlıyor. 2018 itibarıyla “Türkiye’nin Dijital Hava Yolu” söylemiyle faaliyet gösteren Pegasus; misafirlerini 37’si yurt içinde, 114’ü yurt dışında olmak üzere 54 ülkede toplam 151 noktaya ulaştırıyor; İstanbul Sabiha Gökçen üzerinden Türkiye ile Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika, arasında bağlantılı uçuşlar gerçekleştiriyor. Pegasus, misafir deneyimini odak alan yaklaşımıyla onların seyahat deneyimlerini kolaylaştıracak dijital teknolojiler ve benzersiz yenilikler sunuyor.


Türkiye’den Dünya Çapında Seyahat Teknolojilerinde Bir İlk


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Türkiye’den Dünya Çapında Seyahat Teknolojilerinde Bir İlk 

ENUYGUN.com Yapay Zekâya Açık Seyahat MCP Sunucusunu Devreye Aldı

Türkiye’nin lider seyahat pazaryeri ENUYGUN.com, uçak bileti, otel rezervasyonu, otobüs bileti ve araç kiralama hizmetlerini yapay zekâ modellerine açan dünyanın ilk seyahat odaklı Model Context Protocol (MCP) sunucusunu hayata geçirdi. Claude gibi MCP destekleyen modellerle entegre olarak çalışan bu öncü sistem, ChatGPT, Gemini gibi diğer büyük dil modelleriyle de uyumlu olacak şekilde tasarlandı.

mcp.enuygun.com adresinden erişilebilen bu altyapı, yapay zekâ modellerinin ENUYGUN’un gerçek zamanlı seyahat altyapısıyla doğrudan etkileşime geçmesini sağlıyor.MCP sayesinde modeller yalnızca bilgi vermekle kalmıyor, aynı zamanda uçuş bulma, otel filtreleme, araç kiralama, rezervasyon geçmişini sorgulama gibi işlemleri anlayıp gerçekleştirebilecek. 

Seyahat altyapımızı yapay zeka dünyasına açtık

Wingie Enuygun Group CTO’su Hakan Kanar, bu teknolojinin sektörde yeni bir dönemi başlattığını vurgulayarak şunları söyledi: “Seyahat teknolojilerine yön veren bir şirket olarak mcp.enuygun.com ile seyahat altyapımızı yapay zekâ dünyasına açtık. Artık ister büyük dil modeli, ister bağımsız bir ajan olsun, her yapay zekâ, MCP sunucumuzla etkileşime geçerek platformumuzda doğrudan işlem yapabilir duruma geldi. Bu sistem, akıllı modellerle gerçek dünya seyahat operasyonları arasında kusursuz bir köprü görevi görecek.”

Seyahat Sektöründe Yeni Bir Standart 

ENUYGUNMCP sunucusu ile seyahat otomasyonun yapay zekâ çağının gereksinimlerine göre yeniden tanımlandığını belirten Kanar, “Bugüne kadar AI sistemleri pek çok alanda bilgi sağlayabiliyordu. Ancak, seyahat alanında doğrudan entegre olmuş, işlem yetkisine sahip bir altyapı sunulmamıştı. MCP ile bu eksikliği gidermiş olduk.  Modeller artık sadece tavsiye vermekle kalmayıp işlemleri doğrudan gerçekleştirebilecek” dedi 

Doğal Dille Gerçek Zamanlı İşlem 

Toplamda 30’dan fazla gerçek zamanlı seyahat aracının MCP protokolü üzerinden AI erişimine açıldığını ve bu çalışmanın ENUYGUN.com’u yapay zeka tabanlı (AI-native) bir seyahat altyapısına sahip ilk online seyahat pazaryeri konumuna getirdiğini belirten Kanar sözlerini şöyle tamamladı: “MCP sunucusu sayesinde kullanıcılar, yalnızca doğal dilde verdikleri komutlarla seyahat işlemlerini gerçekleştirebilecek. Örneğin, “Berlin’e uçak bileti ara”, “İzmir’de bu hafta Çarşamba-Pazar arası araç kiralama seçeneklerini göster”, “Otobüs yolculuğumun hava durumunu kontrol et”, “Son seyahat rezervasyonlarımı listele” gibi talepler, yapay zekâ asistanları aracılığıyla MCP sunucusuna iletilerek ilgili işlemler seyahat ekosistemiyle gerçek zamanlı olarak entegre şekilde tamamlanabilecek. 


Elektronik Müziğin Kalbi Spacego İle Goga Beach’te Atacak

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

GOGA BEACH’TE SINIRLARI AŞAN BİR GECE, SPACEGO GELİYOR!

16 AĞUSTOS’TA IŞIKLAR SÖNÜYOR, SPACEGO BAŞLIYOR!

Bu yazın en heyecan verici etkinliği SPACEGO, 16 Ağustos Cumartesi günü Goga Beach’te gerçekleşiyor. Saat 15:00’te başlayacak ve gece 02:00’ye kadar sürecek etkinlik, UV ışıkla parlayan dekorlar, neon face paint uygulaması ve yüksek enerjili DJ performansları ile elektronik müzik severlere unutulmaz bir deneyim sunacak!

İstanbul’un kuzeyinde, şehir merkezine sadece dakikalar uzaklıkta yer alan Goga Beach Kilyos, bu yaz sezonunun en gözde mekanlarından biri olarak öne çıkıyor. Bali ve Tulum’dan esinlenen özgün tasarımıyla deniz, kum ve güneşin yanı sıra sanat, doğa ve sosyal yaşamı bir arada sunan Goga Beach, 250 metrelik sahil bandı ve 1500 kişilik kapasitesiyle İstanbul’un yeni yaşam alanı olma yolunda hızla ilerliyor.

Elektronik Müziğin Kalbi Spacego İle Goga Beach’te Atacak



16 Ağustos’ta Goga Beach’te gerçekleşecek olan SPACEGO etkinliği, elektronik müzik tutkunlarını ve gençleri bir araya getirecek. Etkinlik 15:00’te başlayıp gece 02:00’ye kadar sürecek. Katılımcılar plaj biletleriyle 12:00’den itibaren alana giriş yapabilirken, genel giriş ayakta bilet sahipleri 17:00’den sonra mekana kabul edilecek.

Etkinlikte UV ışıklarla parlayan çılgın dekorlar, girişte yapılacak neon face paint uygulamaları ve yüksek enerjili DJ setleri geceyi unutulmaz kılacak. Dans, ışık ve elektronik müziğin bir araya geldiği bu deneyim, her adımda farklı bir görsel şov ve yeni bir evren sunacak.

SPACEGO, Gençlerin ve Müzik Tutkunlarının Yeni Buluşma Noktası Olacak

16 Ağustos’taki etkinlik, elektronik müzik ve sanatın birleştiği yeni nesil bir parti deneyimi arayan herkes için ideal bir fırsat sunuyor. Goga Beach, SPACEGO ile sadece bir plaj değil, aynı zamanda kültür, sanat ve müziğin buluştuğu dinamik bir yaşam alanı olma hedefini güçlendiriyor.


“Bilişim 500 - İLK BEŞYÜZ BİLİŞİM ŞİRKETİ Araştırması” sonuçlandı.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Bilişim 500 Araştırması’nın sonuçları açıklandı

BİLİŞİM 500 ŞİRKETLERİNİN GELİRİ 1.1 TRİLYON TL’YE ULAŞTI, YAPAY ZEKA GELİRLERİ YÜZDE 100 BÜYÜDÜ

Türkiye bilişim sektörünün nabzını tutan “Bilişim 500 - İLK BEŞYÜZ BİLİŞİM ŞİRKETİ Araştırması” sonuçlandı. Araştırma verilerine göre; ‘2024 yılında sıralamaya giren şirketlerin toplam geliri, bir önceki yıla göre %56 oranında artarak 1,1 trilyon TL’ye ulaştı, dolar bazında %13 düzeyinde bir büyümeye ulaşıldı. Sıralamaya giren şirketlerin 90’ı %100’ün üzerinde gelir artışı sağlarken, en yüksek büyüme oranı %690 olarak gerçekleşti. Yapay zeka gelirlerinde bir önceki yıla göre %100’e varan bir büyüme kaydedildi. Bulut hizmetleri gelirlerinin %76 oranında arttığını ortaya koyan araştırmada, Türkiye’de üretilen yazılım gelirleri %93 artışla 69 milyar TL’ye yükseldi. Yazılım ihracat gelirleri ise %99 artarak 14 milyar TL’yi aşarken, hizmet ihracatı %78 oranında büyüdü. Bu yıl 26. kez gerçekleştirilen kamu, bilişim firmaları, BT yöneticileri ve akademiyi bir araya getiren ‘Bilişim 500 Ödül Töreni’nde konuşan T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan“2026 yılında 5G ile herkesi buluşturacağız ve 5G ile ötesi teknolojilere geçiş sürecinde yerli ve milli teknolojilere odaklanıyoruz. Kararımız net; Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak” dedi.  

Her yıl bilişim sektörünün büyük heyecanla beklediği “Bilişim 500 - İLK BEŞYÜZ BİLİŞİM ŞİRKETİ Araştırması” sonuçları, bu yıl“BakışAçınıDeğiştir” mottosu ile7 Ağustos Perşembe günü Grand Pera Tarihi Emek Sineması’nda gerçekleştirilen ödül töreninde açıklandı. Ülkemiz ve global pazar için yol gösterici olarak kabul edilen Bilişim 500 Araştırması’na ilişkin verilerin paylaşıladığı törende,4 ayrı ana kategoride birinci olan şirketlere ödülleri takdim edildi. İlgili bakanlıklar ve kurullarının yanı sıra bilişim sektörünün üst düzey profesyonellerinin katılımı ile gerekleşen törende ‘25 Yıl Kadın Bilişimci Ödülleri’, ‘35 Yıl Emek Ödülleri’, ‘50 Yıl Emek Ödülü’ ve BThaber Özel Ödülleri de sahiplerini buldu.

“Kategorilere göre sektörün liderleri açıklandı”

Şirketlerin ciro bilgilerine göre genel ve kendi kulvarında sıralandığı araştırmanın sonuçlarına göre; bilişim sektörün zirvesinde bu yıl da Turkcell yer aldı. Türk Telekom’un ikinci,Vodafone’un üçüncü sırada yer aldığı Bilişim 500 Araştırması’nın Türkiye Ekonomisine Katkı Özel Ödülleri kategorisinde; yılın Ar-Ge yatırımı kategori birincisi Logo Yazılım olurken; yılın yapay zeka kategori birincisi Deeptech oldu. Yılın Türkiye merkezli üretici hizmet kategori birincisi Türk Telekom, yılın Türkiye merkezli üretici yazılım kategori birincisi Intertech, yılın donanım ihracatı kategori birincisi Karel, yılın hizmet ihracatı kategori birincisi TP, yılın yazılım ihracatı kategori birincisi olarak Havelsan ödüle layık görüldü.  

Tören sponsorluğunu KoçSistem, yayın sponsorluğunu Odine’nin üstlendiği, DeepTech, Link Bilgisayar, Sistem Global, Bulut Tahsilat, BlackLion’ın sponsorlar arasında yer aldığı Bilişim 500 Ödül Töreni’nin açılış konuşmasını BThaber Başkanı Murat Göçe yaptı. Açılış programında; T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, BThaber Başkan Yardımcısı Özlem Unan, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, Odine Solutions Teknoloji COO’su Bora Yücel,Link Bilgisayar Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Geyik, Ekonomist Dr. Hakan Yurdakul, Sistem Global Teknoloji ve Yazılımdan Sorumlu Şirket Ortağı Baha Tosun, DEEPTECH Universe Savunma ve Bilişim Teknolojileri Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Alper Şeker törende yaptıkları konuşmalar ile sektörün bugünü ve yarınına ayna tuttular.

Bilişim sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olan Bilişim 500 araştırmasını ve ödül törenini 26 yıldır sürdürüyor olmanın gururunu yaşadıklarını belirten BThaber Başkanı Murat Göçe konuşmasında “Her yıl Bilişim 500 araştırmamızın çalışmalarına törenden 8 ay önce başlıyoruz. Uzun, meşakkatli ve yorucu olan bu süreci yönetirken en çok vakit ayırdığımız konu yılın mottosunu belirlemek oluyor. 

Çok önemsiyoruz, çünkü mesajlarımızı taşıyor. Bu yıl için mottomuzu “Bakış Açını Değiştir” olarak belirledik. Dünyada ve ülkemizde kötü, canımızı sıkan olaylar da oluyor. Peki bu olaylara bakıp ne yapacağız? Elbette işimizi geliştireceğiz. Bilişim 500 sonuçlarında da göreceksiniz, zamanında doğru iş yapan firmalarımız yükseliyor. İşte büyün hikaye, bakış açısını değiştirmek ve çok çalışmak. Olumsuzluklara takılmayacağız, çok ve verimli çalışıp ülkemiz için de fayda sağlayacağız” dedi. 

“Bilişim 500’deki şirketlerin toplam geliri, 1,1 trilyon TL’ye ulaştı”

Konuşmasında sektörün genel eğilimlerini, şirketlerin sektördeki konumlarını ve rekabet dinamiklerini analiz eden Bilişim 500 Araştırması’nın, yatırımcılar ve iş dünyası profesyonelleri için önemine değinen BThaber Başkan Yardımcısı Özlem Unan, “2024 yılında sıralamaya giren şirketlerin toplam geliri, bir önceki yıla göre %56 oranında arttı. 2023 yılında bu büyüme TL bazında %88, dolar bazında ise %31 seviyesindeydi. 2024 yılında sıralamaya giren şirketlerin toplam geliri, bir önceki yıla göre %56 oranında artarak 1,1 trilyon TL’ye ulaştı. Yaklaşık 34 milyar dolara denk gelen bu rakam ile dolar bazında %13 düzeyinde bir büyümeye elde edildi. Sıralamaya giren şirketlerin 90’ı %100’ün üzerinde gelir artışı sağlarken, en yüksek büyüme oranı %690 olarak gerçekleşti” dedi.

Sektör dinamikleri incelendiğinde, odağın yapay zeka ve sürdürülebilirlik başlıklarına kaydığının görüldüğünü belirten Özlem Unan “Üretken yapay zeka, siber güvenlik, bulut teknolojileri ve sürdürülebilirlik yalnızca gündemdeki kavramlar olmanın ötesine geçerek, kurum stratejilerinin merkezine yerleşmiş durumda. Özellikle üretken yapay zeka uygulamaları, kurumların iç süreçlerinden müşteri etkileşimlerine kadar geniş bir yelpazede dönüşüm yaratıyor. Ancak bu dönüşüm sürecinde en dikkat çeken zorluklardan biri, gelişmiş teknoloji alanlarında uzman insan kaynağına erişimin giderek zorlaşması” diyerek “Bu noktada, dış kaynaklı BT hizmeti sağlayıcılarının ve yönetilen hizmetlerin stratejik önemi her geçen gün artıyor” yorumunda bulundu. 

“500’ün 90’ı yüzde 100’den fazla büyüdü”

En yüksek büyüme gösteren şirketin TL bazında yüzde 690 büyüdüğünün belirlendiği araştırmaya, geçtiğimiz yıl sıralamada yer almayan 74 yeni şirket sıralamaya girdi. Yüzde 100’ün üzerinde büyüyen şirket sayısı ise 90 oldu. 

“Yapay zeka gelirlerinde bir önceki yıla göre %100’e varan bir büyüme”

Araştırma kapsamında yapay zeka gelirlerinde bir önceki yıla göre %100’e varan bir büyüme kaydedildi. Diğer yandan bulut hizmetleri gelirleri ise yüzde 76 oranında arttı. 

“Türkiye’de üretilen yazılım gelirleri %93 artışla 69 milyar TL’ye yükseldi”

Araştırma yazılım sektöründeki ivmeyi de ortaya koydu. Türkiye’de üretilen yazılım gelirleri %93 artışla 69 milyar TL’ye yükseldi. Bu gelirin %63’ü sektörel yazılımlardan elde edildi. Finans, bankacılık ve savunma sektörlerindeki yazılım gelirlerinin büyümesi de dikkat çekici. Yazılım ihracat gelirleri %99 artarak 14 milyar TL’yi aşarken, hizmet ihracatı da %78 oranında büyüdü.

Dr. Ömer Fatih Sayan:“2026 yılında 5G ile herkesi buluşturacağız”

“Bilişim sektörünün en prestijli çalışmalarından biri olan Bilişim 500’e emek veren herkesi kutlarım” diyerek sözlerine başlayan T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan “Bakış açını değiştir temasını çok yerinde ve düşündürücü bir çağrı olarak görüyorum. Bu hepimiz için sorumluluk demek. İçinde bulunulan çağda, değişimin artık istisna değil, harfi harfine uyulması gereken bir kural olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Dünya sürekli değişiyor. Dolayısıyla eski kalıplarla, dünün alışkanlıklarıyla yol almaya çalışmak adeta yerinde saymaya eşdeğer. Hele ki söz konusu teknoloji, bilişim ve iletişimse bu alanlarda ayakta kalmak için yalnızca değişime ayak uydurmak değil, aynı zamanda buna yön vermek gerekiyor. Bu noktada ülkeleri, şirketleri, bireyleri birbirine bağlayan güçlü ve tetikleyici bir durum, yeni durum devreye giriyor, bu da veri. Veri, dijital çağımızın yeni petrolü, bilgi ise onun en kıymetli ürünü. Ancak bilgiye ulaşmak tek başına yeterli değil aslolan olan o bilgiyi anlamlandırmak, onu işlemek, nihayetinde topluma, ülkeye, insana fayda sağlayacak katma değeri bu bilgiyi dönüştürebilmek.” 

"5G ve ötesi teknolojilere geçiş sürecinde yerli ve milli teknolojilere odaklanıyoruz"

Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaşan veri merkezleri, fiber yatırımları, 5G geçiş sürecinde yapılan hazırlıkların, Türkiye'nin dijital ekonomideki rolünü adeta daha da sağlamlaştırdığını söyleyen Sayan“5G ve ötesi teknolojilere geçiş sürecinde yerli ve milli teknolojilere odaklanıyoruz. 2026 hedefimiz net. Türkiye'nin dört bir yanında tamamen yerli ve milli teknolojilerle 5G'yi aktif kullanabilmek. 5G ihalesini önümüzdeki aylarda yapacağız, 2026 yılında 5G ile herkesi buluşturacağız” dedi. 

Konuşmasında sahte belgelerle e-imza üretilmesi sürecine de değinen Sayan, “İşin içine sosyal medyada dahil olduğunda dezenformasyon adeta başrolde oluyor. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum ki bütün kritik durumlarda olduğu gibi biz bu sürecinde ilk anından itibaren tüm hassasiyetimizle devredeydik, bu süreçte de yapılması gereken her şeyin titizlikle yapıldığını anlattı.Vatandaşımızın verisini, kimliğini, haklarını korumak için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

“Dijitalleşme yönetimli ve güvenli bir şekilde ilerlemeli”

Yapay zekanın, sektörlere ve kişilere etkilerinden bahseden Sayan, dijitalleşmenin kontrolsüz değil, yönetimli ve güvenli bir şekilde ilerlemesi gerektiğini aktardı. Sayan konuşmasında “Özellikle gençlerimize hedef alan konu var. Büyük bir hassasiyet konusu. Siber zorbalık, pornografi, kimlik hırsızlığı, dijital bağımlılık, dijital dolandırıcılık, yasa dışı bahis siteleri. Hepsi toplumsal birer tehdit. İşte bu yüzden hem teknolojiyi geliştirmek hem de bu teknolojiye dair toplumsal bir bilinç oluşturmak zorundayız” dedi. 

“Bizim kararımız net. Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak”

Veri güvenliğine ilişkin olası riskleri sonlandırabilmek adına yaptıkları çalışmaları aktarıp, veri güvenliğine önem verdiklerini dile getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, “Bizim kararımız net. Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak. İşte bunu yapmak zorundayız. Nasıl yapacağız derseniz yapay zeka konusunda da millileşerek.  Gerekli adımlar atıyor ve verilerimizin ülke sınırları içerisinde güvende olması için de önlemleri alıyoruz. Dezenformasyon Yasası bu bakış açısının bir ürünü. Bununla ilgili çalışmalar tamamlanmış olsa da özellikle son dönemde yaşanan gelişmeler bize gösterdi ki bu konuya çok daha eğilmeliyiz” açıklamasında bulundu. 

Bilişim 500 açılış programı sektörün öncü firmalarının yöneticilerinin konuşmacıları ile devam etti. 

“80. yılımızda çok çalışıyor, zihinleri de değiştirmeye çalışıyoruz”

Açılış programında konuşan, yıllardır Bilişim 500 Araştırması’nı referans kaynağı olarak konumlandırdıklarını belirten KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca sözlerine şu şekilde devam etti. “Bugünün mottosu olan bakış açımızı değiştirmek, hepimizin yapması gereken. Bugün bakış açımız neyse, ondan daha farklı bir yerden bakmamız lazım. Farklı bakış ile ortaya çıkan örnekler bilim dünyasını değiştirdi. Günümüzde teknoloji artık gerekli mi değil mi diye sormuyor, teknolojiyi biz insanlar için nasıl daha iyi kullanabiliriz, sorusunun cevabına bakıyoruz. Hepimiz ülkemiz için, bizden sonraki nesil için, şirketlerimiz için daha iyi nasıl yapabiliriz ve teknoloji buna nasıl bir araç olabilir diye bakıyor, yeni bakış açılarına geçmeye çalışıyoruz. KoçSistem olarak 80. yılımızı kutlarken bizden önce atılan tohumu hep birlikte, kamu ve özel sektörle, iş ortaklarımızla, tüm paydaşlarımızla büyütüyoruz. Bizden sonrası için farklı bir bakış açısıyla farklı iş modellerini hayata geçirmek için çok çalışıp üretirken, zihinleri de değiştirmeye çalışıyoruz. Teknoloji var, Türkiye'de çok iyi mühendisler de var ama önemli olan bizim zihinleri ve kültürleri değiştirmemiz. Değiştirdiğimiz takdirde hepimiz çok daha iyi çok daha güvenli, zengin, bereketli bir Türkiye’yi ve dünyayı konuşacağız” dedi. 

Değişiminin kolektif zeka ile geleceğine inanıyoruz

Açılış programında konuşması ile yer alan Odine Solutions Teknoloji COO’su Bora Yücel, “Yıllarca yurt içinde yurt dışında çok sık söylediğim bi cümle var; ‘Ölçemediğini yönetemezsin, yönetemediğini de geliştiremezsin.’ Bu yaklaşımla, 26 yıldır devam eden Bilişim 500 Araştırması’nı çok anlamlı buluyoruz. Günümüzde bakış açısını değiştirmek, bir tercih değil bir zorunluluk. 

Son 2 sene içerisinde özellikle yapay zekanın  hızlı gelişimine birlikte şahit oluyoruz. Artık teknolojiye erişmek bir ayrıcalık olmaktan çıktı.  Ama o teknolojiyi hayatımıza, iş yapış şekillerimize nasıl uyarlayabildiğimiz önemli. Her ne kadar teknolojiye yetişmek artık kolaylaşmış olsa da Türkiye'de şirketler arasında yapay zekayı tam anlamıyla süreçlerine yansıtmış şirket sayısı ne yazık ki oldukça düşük. Boşluk olarak uzmanlık eksikliğini görüyoruz” diyerek insan kaynağının önemine de dikkat çekti. 

Amerika'da kurduğumuz yapay zeka üzerine araştırma geliştirme yapacak patentler üretecek şirketimiz Odine Labs’i kurduklarını belirten Yücel konuşmasında, “Değişiminin kolektif zeka ile geleceğine inanıyoruz bu yüzden kamu, ve özel  sektör, üniversiteler ve tüm paydaşlarla yapacağımız iş birliklerine çok önem veriyoruz” dedi. 

Dr. Hakan Yurdakul: “Birleşmeleri, satın almaları dikkate alın”

Bilişim hizmetlerinde ihracattaki performansınızın kıymetli bir gösterge oluğunu belirten Ekonomist Dr. Hakan Yurdakul “38 OECD üyesi içinde 2024’te Türkiye’nin bilişim ihracatı 4.5 milyar dolardı. Türkiye OECD’de 8.sırada, yani çok başarılı. 2003’ten 2024’e kadar 22 kat hizmet ihracatını bilişimde arttırmış olan Türkiye’nin toplam servis ihracatı payı yüzde 9. Türkiye daha çok yol katedecek potansiyele sahip. Türkiye ile İspanya çok benzer özellikler gösteren iki ülke. Fakat bilişim servis ihracatı toplam servis ihracatına pay olarak kimi zaman Türkiye’de yüzde 9 iken, İspanya’da 16.8. Türkiye’de yine teknoloji geliştirme bölgelerindeki yabancı şirketlerin oranı yüzde 4.4 iken İspanya da yüzde 18-20 arası değişiyor. Son bir ölçekte Türkiye 2023 yılında uluslararası patent enstitüsüne toplam 10081 tane patent başvurusunda bulunmuş. İspanya da bu 8047. Türkiye’deki patent başvuruların yüzde 90’ını Türk vatandaşları ve Türk firmaları tarafından yapılırken, İspanya’da bu oran yalnızca yüzde 41. Dolayısıyla büyümek için ölçeklenin, uluslarasılaşın. Bunun için de birleşmeleri, satın almaları dikkate alın. Paydalarınıza kıymet verin” dedi. 

Özel Ödüllerde Sahiplerini Buldu

“BakışAçınıDeğiştir” mottosu ile gerçekleştirilen törende ayrıca 25 Yıl Kadın Bilişimci Ödülleri, 35 Yıl ve 50 Yıl Emek Ödülleri ve BThaber Özel Ödülleri de verildi. 25 Yıl Kadın Bilişimci Ödülleri; Emine Korkmaz, Arzu Batur Yalçinkaya, Fulya BiçakMuştu, Nilüfer Şebnem Ansen, Gülsün Gönültaş Akhisaroğlu ve Hande Önder’e takdim edildi. 35 Yıl Emek Ödülleri’ni Okan Şengül, Neslihan Aksun, Gürkan Sel, Reha Emekli, Yusuf Biton alırken, 50 Yıl Emek Ödülü’nün sahibi Cüneyt Kalpakoğlu oldu. BTHaber Vefa Ödüllerinin sahipleri ise şöyle sıralandı: Ventus Creative, Eti Danışmanlık, HCS KablolamaSistemleri, Blacklion, KoçSistem ve Schneider Electirc.

7 Ağustos 2025 Perşembe

Raffles İstanbul Zorlu Center; “Dünyanın En İyi 100 Oteli”listesinde ikinci sırada yerini aldı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



RAFFLES İSTANBUL ZORLU CENTER DÜNYANIN EN İYİ 100 OTELİ LİSTESİNDE 2. SIRAYA YERLEŞTİ

Benzersiz hizmet kalitesi ve lüks anlayışıyla açıldığı günden bu yana global çapta çok sayıda prestijli ödüle layık görülen Raffles İstanbul Zorlu Center; dünyanın önde gelen seyahat dergilerinden Travel + Leisure’ınWorld’s Best Awards 2025 listesinde “Avrupa ve İstanbul’un En İyi Şehir Oteli”seçilirken,“Dünyanın En İyi 100 Oteli”listesinde ikinci sırada yerini aldı.

Şehrin eşsiz panoramasına hakim Raffles İstanbul Zorlu Center; Travel + Leisure okuyucularının oylarıyla belirlenen World’s Best Awards 2025’te “Avrupa ve İstanbul’un En İyi Şehir Oteli” ünvanını kazanırken, “Dünyanın En İyi 100 Oteli” listesinde ikinci sıraya yerleşerek lüks otelcilik sahnesinde farkını bir kez daha ortaya koydu.

Dünyanın dört bir yanından lüks ve deneyim odaklı gezginlerin tatil ve destinasyon seçimlerinde ilham aldığı Travel + Leisure’ınWorld’s Best Awards listesinde bu yıl hem Avrupa hem de İstanbul’un en iyisi seçilen Raffles İstanbul Zorlu Center, sonuçları yine okuyucuların oylarıyla belirlenen “Dünyanın En İyi 100 Oteli” listesinde ise ikinci sırada yer aldı.

Her yıl düzenlenen World’s Best Awards okuyucu oylaması, dünya çapındaki en iyi otelleri, adaları, şehirleri, gemi hatlarını, havayollarını, spaları ve daha fazlasını ödüllendiriyor. Travel + Leisure’ın bu prestijli listesi, seyahat planları yapan gezginler için güvenilir bir rehber ve ilham kaynağının yanı sıra, en tutkulu ve seçici gezginlerin memnuniyetinin de önemli bir göstergesi olarak öne çıkıyor.



Raffles İstanbul Zorlu Center Genel Müdürü Burak Unan, “Bu ödül, Raffles İstanbul Zorlu Center’ın Türk misafirperverliğini uluslararası standartlarla harmanlayarak nasıl evrensel bir değer yarattığının en güzel kanıtıdır,” diyor ve ekliyor: “Elde ettiğimiz başarılar, yalnızca otelimizin sunduğu ayrıcalıklı olanakların değil; bu olanaklara ruh katan insanlarınyani ekibimizin özverisinin bir sonucudur. Avrupa ve İstanbul’un en iyi şehir oteli ve dünyanın en iyi ikinci oteli seçilmemiz, söz konusu kolektif adanmışlığın uluslararası düzeyde takdir edilmesidir.”

Kazandığı prestijli ödüllerle başarısını uluslararası boyutabir kez daha taşımanın gururunu yaşayan Raffles İstanbul Zorlu Center, misafir memnuniyetini en üst düzeyde sunmaya ve İstanbul’un kalbindeki muhteşem konumunda eşsiz deneyimler yaşatmaya devam edecek.


6 Ağustos 2025 Çarşamba

Yelkenin en büyük festivali 13. TAYK – Eker Olympos Regatta için geri sayım başladı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Yelkenin en büyük festivali 13. TAYK – Eker Olympos Regatta için geri sayım başladı 

İstanbul’da Rüzgârla Yarış Zamanı! 8-17 Ağustos 2025

Türkiye’nin en kapsamlı yelken organizasyonu 13. TAYK – Eker Olympos Regatta, bu yıl da yelken tutkunlarını İstanbul’da bir araya getiriyor. Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü (TAYK), Türkiye Yelken Federasyonu ve Eker Süt Ürünleri iş birliğiyle hayata geçirilen festival, 8-17 Ağustos 2025 tarihleri arasında denizde rekabeti, karada ise eğlenceyi bir araya getirerek katılımcılarına unutulmaz anlar yaşatmaya hazırlanıyor.

13. TAYK – Eker Olympos Regatta, 8-17 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da heyecan dolu yelken yarışları ve sosyal etkinliklerle dolu bir program sunuyor. “Rüzgârı Yakala” mottosuyla yola çıkan organizasyon, yelken sporuna gönül veren profesyonelleri, amatörleri, genç yetenekleri ve izleyicileri bir araya getirerek denizdeki mücadele ruhunu İstanbul’un eşsiz manzarasıyla buluşturacak.

Beş ayrı kategoride nefes kesen rekabet

13. TAYK – Eker Olympos Regatta’da; J70, J70 MatchRace, IOM (International One Metre), Hareketli Salma ve Yat Sınıfları olmak üzere beş farklı kategoride yarışlar düzenlenecek.

8-10 Ağustos tarihleri arasında Kalamış açıklarında yapılacak J70 yarışları, yüksek hız ve rekabetiyle izleyenlere adrenalin dolu anlar yaşatacak. Hemen ardından 12-13 Ağustos’ta, aynı sınıfta bu kez MatchRace formatındaki bire bir mücadeleler heyecanı artıracak. Geleceğin yelkencileri Hareketli Salma Kategorileri kapsamında 12-14 Ağustos tarihleri arasında Marmara Yelken Kulübü’nde yeteneklerini sergileyecek.Teknoloji ve yelken sporunun kesişim noktasında yer alan IOM sınıfı yarışları ise 16-17 Ağustos’ta Kalamış Su Ürünleri’nde izleyiciyle buluşacak. 

Boğaz’da görsel şölen: Olympos Regatta Yat Yarışları

Yat yarışları, 15 Ağustos gecesi Çınarcık rotasında düzenlenecek offshore yarışla başlayacak. Ardından, 16 Ağustos’ta şamandıra yarışları ve 17 Ağustos’ta İstanbul Boğazı’ndaki büyüleyici Boğaz Yarışı ile festival, görkemli bir finalle sona erecek.

Canlı yayın teknolojisiyle yarış keyfi 

Geçen yıl büyük ilgi gören canlı yayınlar, bu yıl çok daha zengin ve teknolojik bir deneyimle sporseverlere ulaşacak. 2024 Paris Olimpiyatları’nın açılış törenini yöneten ekip tarafından hazırlanan gelişmiş 3D modellemeler ve grafik destekli yayınlar, yarışların farklı açılardan ve daha detaylı bir şekilde izlenmesini sağlayacak.

Özellikle 9-10 Ağustos’taki J70 yarışları ile 17 Ağustos’taki Boğaz Yarışı ve Ödül Töreni, dinamik anlatımı ve zengin görsel içeriğiyle canlı olarak ekranlara gelecek.

Sosyal etkinliklerle festival coşkusu

Yalnızca bir spor organizasyonu olmanın ötesine geçen 13. TAYK – Eker Olympos Regatta, İtalyan Günü, Türk Gecesi, Festival Gecesi ve Sokak Lezzetleri Gecesi gibi sosyal etkinliklerle katılımcılarına karada da keyifli anlar yaşatacak. Yarışlara renk katması beklenen bu etkinlikler, yelken festivalinin sosyal boyutuna da dikkat çekecek.


13. TAYK – Eker Olympos Regatta Takvimi


J70 Kategorisi: 8-9-10 Ağustos 

Hareketli Salma Kategorileri Kayıtları: 11 Ağustos 

J70 MatchRace Kategorisi: 12-13 Ağustos 

Hareketli Salma Kategorileri: 12-13-14 Ağustos 

Olympos Regatta / OffShore Yarışı: 15 Ağustos 

IOM Kategorisi: 16-17 Ağustos 

Olympos Regatta / Şamandıra: 16 Ağustos 

Olympos Regatta / Boğaz Yarışı: 17 Ağustos 

Audi‘nin, SUV segmentindeki en beğenilen modellerinden biri olan Q5 ailesinin yenilenmiş hali Türkiye’de satışa sunuldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Audi Q5'te Üçüncü Nesil Dönemi Başladı: Dijitalleşme, MHEV Plus ve quattro Gücü

Modern tasarımı, gelişmiş dijital teknolojileri ve verimli sürüş sistemleriyle dikkat çeken yeni Audi Q5 SUV ve Q5 Sportback, Türkiye’de satışa sunuldu. İki farklı gövde tipiyle sunulan modeller; konfor, performans ve prestiji bir araya getiriyor.

Audi‘nin, SUV segmentindeki en beğenilen modellerinden biri olan Q5 ailesinin yenilenmiş hali Türkiye’de satışa sunuldu. 

Audi'nin Premium Platform Combustion (PPC) temelinde geliştirdiği ilk SUV modelleri olan Yeni Q5 SUV ve Q5 Sportback, markanın Avrupa pazarında 15 yılı aşkın süredir liderliğini sürdürdüğü Q5 ailesinin üçüncü neslini temsil ediyor. 

Yeni Q5 SUV ve Q5 Sportback, daha dinamik gövde tasarımı, gelişmiş dijital özellikler ve günlük kullanımda maksimum konfor sunan mimarisiyle öne çıkıyor. Sürücü ve araç arasındaki etkileşimi yeni bir seviyeye taşıyan işletim konsepti; içten yanmalı motora sahip bir SUV modelinde ilk kez kullanılan E³ elektronik mimarisiyle desteklenerek Audi’nin dijitalleşme vizyonunu yansıtıyor.

Yeni Audi Q5 SUV 6.734.124 TL’den, coupé formuyla öne çıkan Q5 Sportback ise 7.249.284 TL’den başlayan fiyatlarla Audi showroomlarında yerini aldı. Her iki modelde de 204 HP gücündeki mild-hibrit destekli benzinli veya dizel motor seçenekleri ve quattro dört tekerlekten çekiş sistemi sunuluyor.

Güçlü ve Dinamik Duruş: Estetik ve Fonksiyonelliğin Yeni Yorumu

Yeni Audi Q5 SUV ve Q5 Sportback modelleri, markanın dinamik tasarım dilini güçlü detaylarla buluşturuyor. Ön bölümde geniş Singleframe ızgara, S line paketiyle birlikte sunulan altıgen form ve krom detaylarla hem sportif hem de sofistike bir görünüm kazanıyor. Yan cephede uzanan omuz çizgisi aracın kaslı yapısını vurgularken, opsiyonel Dijital OLED arka farlar estetik ve işlevselliği bir arada sunuyor.


Yeni nesil Matrix LED farlar, Q5 modellerine özgü karakteristik ön görünümü güçlendirirken aydınlatma performansını da üst seviyeye taşıyor. Arka bölümdeki Dijital OLED farlar ise toplam 266 segmentten oluşan altı panel yapısıyla farklı kişiselleştirme seçenekleri sunuyor. Kullanıcılar sekiz farklı dijital imzadan birini seçerek araçlarına özgün bir karakter kazandırabiliyor.

Arka bagaj kapağına entegre sanal pedal yansıması, eller doluyken kolay bagaj açma imkânı sağlıyor. Ayrıca 18 ila 21 inç arasında değişen jant seçenekleri hem sportiflik hem de kişiselleştirme imkânı sunuyor.

İç Mekânda Fonksiyonel Konfor ve Dijital Deneyim

Yeni Audi Q5 SUV ve Q5 Sportback, iç mekânda da dijitalleşme vizyonunu sürdürüyor. Eşya gözü ve depolama paketi sayesinde arka koltuk sırası 10 santimetre öne kaydırılabiliyor; bu da özellikle bagaj hacminin artırılması gerektiğinde avantaj sağlıyor. Yenilenen yükleme eşiği nesnelerin bagaja yerleştirilmesini kolaylaştırırken bagaj örtüsünün zeminin altına yerleştirilebilmesi kullanım pratikliği katıyor.

Bagaj hacmi Q5 SUV’de 520 litre iken koltuklar yatırıldığında 1.473 litreye ulaşıyor; Q5 Sportback’te bu değerler sırasıyla 515 ve 1.415 litre. Hacim farkı Sportback’in eğimli tavan çizgisinden kaynaklanıyor.

Yeni ambiyans aydınlatması 30 farklı renk seçeneğiyle kişisel tercihlere göre ayarlanabiliyor. Sesli kontrol ve dokunmatik ekranlar arasındaki senkronizasyon sayesinde kullanıcı çok modlu etkileşimden yararlanıyor; örneğin navigasyon rotası ekrandan ayarlanıp sesli komutla başlatılabiliyor.

Direksiyon üzerindeki dokunmaya duyarlı düğmeler titreşimli ve akustik geri bildirim sağlıyor; benzer teknoloji kapı paneli kontrol ünitesinde de yer alıyor. 14,5 inç kavisli OLED MMI panoramik ekran, 11,9 inçlik Audi sanal kokpit plus ve 10,9 inçlik MMI ön yolcu ekranıyla dijital deneyim tamamlanıyor. Ön yolcu ekranındaki dinamik gizlilik modu, sürüş sırasında ekranın sürücü tarafından görülmesini engelleyerek güvenliği artırıyor.

Segmentinde benzersiz olan head-up gösterge ekranı, rota bilgilerinin yanı sıra telefon görüşmeleri gibi günlük fonksiyonları da üç boyutlu projeksiyonla sürücünün göz hizasında sunuyor.

204 HP’lik Güç ve Mild-Hibrit Verimliliği

Hem Q5 SUV hem de Q5 Sportback, 1968 cm³ hacmindeki 150 kW (204 HP) TDI dizel motor veya 1984 cm³ hacmindeki 150 kW (204 HP) TFSI benzinli motor seçenekleriyle sunuluyor. Sırasıyla 400 Nm ve 340 Nm tork üreten motorlar, quattro dört tekerlekten çekiş sistemiyle eşleştiriliyor. Modeller 0’dan 100 km/sa hıza 7,4 / 7,2 saniyede ulaşıyor; maksimum hız ise 226 km/sa.

65 litrelik yakıt deposuna sahip Q5 SUV ve Q5 Sportback TDI quattro 150 kW, WLTP normlarına göre 5,9 – 6,8 litre/100 km yakıt tüketimi ve 155 – 179 g/km CO₂ emisyon değerleri sunuyor. TFSI quattro 150 kW versiyonu ise 6,7 – 7,9 litre/100 km tüketim ve 157 – 180 g/km emisyon değerleriyle öne çıkıyor.

Performans ve Sürüş Dinamikleri: MHEV Plus ile Gelişmiş Sürüş Deneyimi

Yeni Q5 modelleri, içten yanmalı motora ek olarak MHEV plus teknolojisiyle destekleniyor. 48 voltluk yerleşik güç kaynağına sahip bu sistem, sürücünün komutlarına daha hızlı tepki vererek daha çevik bir sürüş karakteri sunuyor. Ayrıca CO₂ emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlarken performanstan ödün vermiyor.

Reküperasyon özelliği sayesinde hafif eğimlerde veya yavaş manevralarda araç sadece elektrik motoruyla ilerleyebiliyor. 25 kW’a kadar geri kazanım gücü bataryanın hızlı şarj olmasını sağlıyor; elde edilen enerji kısa mesafe sürüşlerinde, klima veya diğer araç içi sistemlerde kullanılabiliyor. Bu yapı hem verimliliği hem de sürüş keyfini artırıyor.


5 Ağustos 2025 Salı

Sınırları Aşan Kadınlar TransAnatolia Rallisi’nde Buluşuyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


15. TransAnatolia 30 Ağustos - 6 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek Sınırları Aşan Kadınlar TransAnatolia Rallisi’nde Buluşuyor 

30 Ağustos - 6 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan 15. TransAnatolia Rally Raid, bu yıl kadın yarışmacıların katılımıyla dikkat çekiyor. Türkiye’nin ve dünyanın en zorlu off-road yarışlarından biri olan TransAnatolia’da, 4 farklı ülkeden 6 kadın yarışmacı, zorlu parkur boyunca hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılıklarını ortaya koyacak.

TransAnatolia’nın 15. Yıl heyecanı, 30 Ağustos – 6 Eylül tarihleri arasında Bursa’dan Bolu’ya uzanacak zorlu parkurda bu yıl kadın yarışmacıların çıtasını yükseltiyor. 

SSV kategorisinde kadın sürücü sayısındaki artış, kadının bu sporda yükselen rolünün en güçlü kanıtı. Türkiye, Almanya, Romanya ve Hollanda’dan toplam 6 kadın pilot, motosiklet, SSV ve otomobil kategorilerinde, TransAnatolia’nın zorlu parkuru boyunca hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılıklarını ortaya koyacak. 

Motosiklet’te Alman Kristin Reith ve Türkiye’nin genç yeteneği Ela Alamo (ADM Racing Team) zamanla yarışırken; SSV sınıfında Romanya’dan Nicoletta Ducian (Duica Team), Hollanda’dan QFF Racing Team’den Patricia Vollebregt kıyasıya mücadele edecek. Raid grubunda otomobil kategorisinde ise Bahar Sunman ve Burçak Aydinç co pilot olarak yarışacak. Bu yıl ilk kez SSV sınıfında birden fazla ülkeden kadınların mücadele edecek olması, rally raid yarışlarında TransAnatolia’nın uluslararası arenadaki gelişimini de yansıtıyor. Kadın sporcular sadece fiziksel değil; stratejik ve takım ruhuna katkı açısından da yarışa önemli bir enerji katıyor.

Kadınlar rol model olacak

TransAnatolia Genel Koordinatörü Burak Büyükpınar, bu gelişmeyi şu sözlerle yorumladı: “Kadın yarışmacıların parkurlarda daha çok görünür olması sadece yarışa değil, motor sporlarının geleceğine de güç katıyor. Bu yıl onların cesareti ve kararlılığı tüm izleyicilere ilham verecek. TransAnatolia 2025’te yer alan kadın yarışmacılar, Türkiye, Romanya ve Hollanda’dan geliyor. Her biri farklı altyapılardan, farklı hikâyelerle bu maceraya dahil oluyor. Ancak hepsinin ortak noktası: sınırları zorlamaya ve ilham vermeye hazır olmaları. Cesaretleriyle, teknik becerileriyle ve tutkulu hikâyeleriyle bu yılın TransAnatolia’sı, sınırları aşan kadınların rallisi olarak hafızalara kazınacak.” dedi.

Bu yıl kadın yarışmacılar, sadece yarış parkurunu tamamlamakla kalmayıp strateji, dayanıklılık ve teknik becerileriyle dikkat çekecek. Alman Kristin Reith’in zorlu doğa şartlarına dayanıklılığı, Ela Alamo’nun uluslararası sahnedeki ilk çıkışı, Nicoletta Ducian’ın Avrupa tecrübesi, Patricia Vollebregt’in uluslararası yarış mirası, Bahar Sunman’ın stratejik yaklaşımı ve Burçak Aydinç’in mekanik bilgisi TransAnatolia’ya ayrı bir dinamizm katacak.

Kadın Sporcularla Güçlenen Kategoriler

Ralli / Motosiklet Kategorisi

Kristin Reith (Almanya) : Tecrübeli bir motosiklet sürücüsü olan Reith, zorlu doğa şartlarına karşı dayanıklılığıyla tanınıyor. TransAnatolia’da ilk kez yarışacak.

Ela Alamo (Türkiye - ADM Racing Team) : Türkiye’nin genç yeteneklerinden biri olan Ela Alamo, geçtiğimiz yıl ulusal enduro yarışlarında dikkat çekmişti. Bu onun ilk uluslararası tecrübesi olacak.

Ralli / SSV Kategorisi

Nicoletta Ducian (Romanya - Duica Team): Daha önce Avrupa'da birçok off-road yarışında derece yapan Ducian, TransAnatolia’da ülkesini temsil edecek.

Patricia Vollebregt (Hollanda-QFF Racing Team): Rally raid dünyasında tecrübesiyle öne çıkan Patricia, Türkiye parkurlarında ilk kez yarışacak olmanın heyecanını yaşıyor.

Raid / Otomobil Kategorisi

Bahar Sunman: Hem iş dünyasında lider bir girişimci hem de klasik otomobil rallilerinde deneyimli bir co‑pilot olarak öne çıkıyor. Rallilerde navigasyon, zamanlama yönetimi gibi kritik görevler üstleniyor ve kadınların motorsporlarındaki yerini güçlendirmeye destek veriyor. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu'nda kadınların motor sporlarına katılımını destekleyen aktivitelere de aktif katkı sağlıyor 

Burçak Aydinç: Mekanik bilgisiyle yarışın teknik arka planında var olan Aydinç, doğa tutkusu ile bu yarışta co‑pilot olarak öne çıkıyor. Eşinin co-pilotluğunu yapacak olan Aydinç, yarışa bilgisiyle tecrübe katacak. 

TransAnatolia Motosiklet, 4x4 Otomobil, SSV, Quad ve Kamyonlar için rally ve raid olmak üzere iki ayrı kategoride düzenleniyor. Rallide yarışmacılar zamana karşı yarışırken, raid kategorisinde ise katılımcılar navigasyonla mücadele ediyor. Yarış, T.C Gençlik ve Spor Bakanlığı, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ve Antalya Offroad Kulübü katkılarıyla gerçekleşiyor. 

www.transanatolia.com

Kazakistan ile Çin Arasındaki Uçuş Seçenekleri Artıyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Air Astana ve China Southern Airlines Kod Paylaşımı Anlaşması İmzaladı 

 Kazakistan ile Çin Arasındaki Uçuş Seçenekleri Artıyor 

29 Temmuz 2025 tarihinde, Air Astana ve China Southern Airlines, Kazakistan ile Çin
arasındaki ana hatlarda işbirliği yaparak yolculara daha fazla uçuş seçeneği sunacak bir kod paylaşımı anlaşması imzaladı. 

Anlaşma kapsamında, Air Astana'nın Almatı-Pekin Başkent, Almatı-Urumçi, Almatı-Guangzhou ve Astana-Pekin rotaları dahil edilirken, China Southern Airlines'ın düzenli olarak işlettiği PekinDaxing-Almatı, Guangzhou-Almatı, Urumçi-Almatı, Xian-Almatı, Guangzhou-Astana ve Urumçi-Astana uçuşları da anlaşmaya dahil oldu. 

Air Astana GrubuCEO'su Peter Foster, "Çin, Air Astana için her zaman stratejik öneme sahip bir pazar olmuştur. China Southern Airlines ile ortaklığımız, ticaret, turizm ve kültürel bağları güçlendirecek ve iki ülke arasındaki havacılık işbirliğinde yeni bir sayfa açacaktır" dedi. 

China Southern Airlines Başkanı ve CEO'su Han Wenshengise, "Air Astana ile kod paylaşımı işbirliği, Kazakistan'a olan uçuş sıklığımızı artıracaktır. Bu, yalnızca iki havayolunun güçlü yönlerini birleştiren stratejik bir hamle değil, aynı zamanda Çin ile Kazakistan arasındaki 'Kuşak veYol' havacılık bağlantısını derinleştirmede önemli bir adımdır" şeklinde konuştu. 

China Southern Airlines Hakkında 

 China Southern Airlines, "samimiyet ve zarafetin" birleştiği bir hizmet markası yaratmaya ve tüm yolculara kusursuz bir seyahat deneyimi sunmaya kararlıdır. 2022 yılında, "Çin'in En İyi Havayolu" (SKYTRAX 2022) ve "BeşYıldızlı Diamond Airline" (World Brand Lab 2023) ödüllerini almıştır. Çin merkezli havayolları arasında en geniş OrtaAsya ağına sahiptir ve 5 Orta Asya ülkesindeki 7 destinasyona (Almatı, Astana, Taşkent, Semerkant, Duşanbe, Aşkabat, Bişkek) uçuşlar düzenlemektedir. Uçuş sayısı, sıklığı ve pazar payı açısından Çin merkezli rakiplerine göre belirgin bir liderlik konumunda olan China Southern, "KuşakveYol" güzergâhındaki ülkelerle hava bağlantısını güçlendirmede önemli bir rol oynamaktadır. 

BİLİŞİM 500” sonuçları için geri sayım başladı.

 



TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜKLERİNİN AÇIKLANACAĞI BİLİŞİM 500 ÖDÜL TÖRENİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

Bu yıl 26. kez düzenlenen, Türkiye bilişim sektörünün referans kaynağı olan “Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması BİLİŞİM 500” sonuçları için geri sayım başladı. Bu yıl “BakışAçınıDeğiştir” mottosu ile gerçekleştirilen araştırmada, enbüyük 500 şirket, genel ve faaliyet gösterdikleri alt kategoriler özelinde, kendi kulvarında sıralanacak. Sonuçlar, sektör liderlerinin katılımıyla 7 Ağustos Perşembe günü Grand Pera, Tarihi Emek Sineması’nda düzenlenecek Bilişim 500 Ödül Töreni’nde açıklanacak. 

Sektörün büyük heyecanla beklediği Bilişim 500 Ödül Töreni’ne sayılı günler kaldı. Hem Türkiye hem global pazar için en önemli bir yol gösterici olarak kabul edilen Bilişim 500 Araştırması’na ilişkin verilerin de paylaşılacağı törende,4 ayrı ana kategoride birinci olan şirketlere ödülleri takdim edilecek. İlgili bakanlıklar ve kurullarının yanı sıra bilişim sektörünün üst düzey profesyonellerinin katılımı ile gerçekleşecek törende ‘25 Yıl KadınBilişimciÖdülleri’, ‘35 Yıl Emek Ödülleri’, ‘50 Yıl Emek Ödülü’ ve BThaber Özel Ödülleri de sahiplerini bulacak. 

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve T.C. Ulaştırma ve AltyapıBakanıYardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın katılımının beklendiği Bilişim 500 ÖdülTöreni, BThaber Başkan Yardımcısı Özlem Unan’ın açılış konuşması ile başlayacak. KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, Odine Solutions Teknoloji COO’su Bora Yücel, Link Bilgisayar Yönetim Kurulu BaşkanıŞaban Geyik, Ekonomist Dr. Hakan Yurdakul, Sistem Global Teknoloji ve Yazılımdan Sorumlu Şirket Ortağı Baha Tosun, DEEPTECH Universe Savunma ve Bilişim Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Emre Evren törende yapacakları konuşmalarla sektörün bugünü ve yarınına ayna tutacaklar.

Grand Pera Tarihi Emek Sineması’nda 7 Ağustos Perşembe günü saat 16:00’da başlayacak Bilişim 500 Ödül Töreni’ne www.BilisimZirvesi.com.tr adresinden online kayıt yapılarak bedelsiz katılım sağlanabilecek. 

Tören sponsorluğunu KoçSistem, yayın sponsorluğunu Odine’nin üstlendiği Bilişim 500’de, DeepTech, Link Bilgisayar, Sistem Global, BulutTahsilat, BlackLion sponsorluk katkıları  İle yer alacaklar.


4 Ağustos 2025 Pazartesi

Tatilsepeti, online’daki gücünü offline’da da pekiştiriyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Tatilsepeti’nden çok kanallı büyüme atağı

Tatilsepeti, online’daki gücünü offline’da da pekiştiriyor. 2024 yılından bu yana acente sayılarını arttırarak yerelde daha erişilebilir bir hizmet sunmayı hedeflediklerini belirten Tatilsepeti Online ve Alternatif Kanallar Müdürü Hakan Kaval, ‘’Yurt dışı ve gemi turları gibi ürünlerde artan yüzyüze danışmanlık talebi, büyüme stratejimizde sahanın önemini bir kez daha gösterdi. Dijital kasımızı koruyarak sahada da daha aktif olma kararı aldık. Online’daki gücümüzü saha deneyimiyle birleştirerek çok kanallı hizmet modelimizle genişlemeyi sürdüreceğiz. Amacımız misafirden gelen ihtiyaçlara yönelik bütüncül bir misafir deneyimi inşa etmek’’ dedi

20. yılını geride bırakan online seyahat platformu Tatilsepeti, geniş ürün envanteri, en doğru bilgi, en uygun ödeme koşulları ve yüzde 100 memnuniyet odaklı yaklaşımıyla verdiği hizmetleri yerelde daha da güçlendirmek için çok kanallı büyüme atağına geçti. Tatilsepeti Online ve Alternatif Kanallar Müdürü Hakan Kaval, yalnızca dijitalde değil fiziksel dünyada da tatilcilerle temas alanlarını güçlendirmeye başladıklarını, Türkiye genelinde ‘çok kanallı hizmet’ modelini geliştirdiklerini duyurdu. Hakan Kaval, bu stratejik genişlemeye dair şu bilgileri verdi: ‘’Bugün birçok marka dijitalleşme yatırımlarını hızlandırırken Tatilsepeti, 20 yıl önce online bir platform olarak doğmuş ve sektöre öncülük eden bir marka. Şimdi neden offline bir yapılanma kararı alındı, diye sorabilirsiniz. Bu bir yön değişikliği olarak algılanmamalı; biz mevcut online gücümüzü korurken, misafirden gelen ihtiyaçlara yanıt verebilmek adına bütüncül bir misafir deneyimi inşa etmeye çalışıyoruz. Online satışlarda Türkiye ve Kıbrıs otel satışları lokomotif olmaya devam ediyor. Bunun yanında özellikle yurt dışı turlar, vize işlemleri, gemi turları ve birebir danışmanlık konularında misafirlerimizden gelen fiziki temas talebine kayıtsız kalamazdık. Bu nedenle, dijital kasımızı koruyarak sahada da daha aktif olma kararı aldık. Amacımız; misafir nerede ihtiyaç duyuyorsa orada olmak. Offline’da misafir temas noktaları oluşturarak misafirlerimize daha kapsayıcı bir deneyim sunmayı arzuluyoruz. Biz bu geçişi, dijital yetkinliğimizi sahadaki güçlü temasla birleştirme fırsatı olarak değerlendiriyoruz.’’ 

2024 yılına göre rezervasyon bazında güçlü bir büyüme kaydettiklerini, özellikle yurt dışı turlar segmentinde çok güçlü bir ivme yakaladıklarını ifade eden Hakan Kaval, ‘’Bugün yetkili acentelerimiz üzerinden yapılan satışların yüzde 65 ila yüzde 70’i yurt dışı turlara yönelik. Bu da fiziki temasın güven ve konfor yarattığını bize gösteriyor’’ dedi. 

Veri odaklı ilerliyor; ihtiyaç çerçevesinde deneyim odaklı noktalar kuruyoruz

Tatilsepeti Online ve Alternatif Kanallar Müdürü Hakan Kaval, planlamalarında bölgesel ihtiyaçları ve misafir davranışlarını temel aldıklarını belirterek ‘’Çok kanallı genişleme stratejimizde tamamen veri bazlı ilerliyoruz; en çok trafik ve satış aldığımız illerde fiziki temas noktaları oluşturmayı hedefledik. Bölgesel ihtiyaçlar, misafir davranış ve satış verilerine göre planlama yapıyoruz. Özetle,misafir ihtiyaçları çerçevesinde kontrollü büyümeyi ve sağlıklı yayılımı önemsiyoruz.Amacımız yaygınlık değil verimlilik; temsil kabiliyeti yüksek, deneyim odaklı noktalar oluşturmak’’ diye konuştu. 

Hedefimiz misafir deneyimini sadeleştirmek, hızlandırmak, sezgisel hale getirmek 

Tatilsepeti.com’un hem web sitesi hem de mobil uygulamasına yönelik yenileme çalışmalarının ve teknoloji yatırımlarının sürdüğünü vurgulayan Hakan Kaval, çok kanallı, kapsayıcı ve bütünsel bir hizmetin tercih değil zorunluluk olduğunu da kaydederek şunları söyledi: ‘’Hedefimiz; kullanıcı deneyimini sadeleştirmek, hızlandırmak ve sezgisel hale getirmek. Aynı zamanda yapay zekâyı sistemlerimize daha fazla uyarlamak. Yakın bir zamanda yapay zekâyı kullanarak geliştirdiğimiz tur karşılaştırma modülü ile sektörde önemli bir adım attık. Proaktif çalışarak misafire gerçek bir yardım deneyimi sunan yapay zekâ destekli dijital tatil asistanımız Tassis ile misafirlerimizin seyahatlerini kolaylaştırmaya devam ediyoruz. Hem online hem offline tarafta yeni iş birlikleri, dijital entegrasyonlar ve dağıtım kanalları üzerine aktif olarak çalışıyoruz. Detayları şu anda paylaşamasak da amacımız, Tatilsepeti’ni her noktada erişilebilir hale getirmek. Bu süreçte tüm kanallarımızı eş zamanlı güçlendirmeyi planlıyoruz.Biz her zaman misafirlerimizin ihtiyaçlarına odaklandık. Bu perspektifle hem teknolojimizi güncelliyor hem de insan temasını güçlendiriyoruz. Tatilsepeti, online’da doğmuş olmanın getirdiği hız ve esneklikle, offline dünyada da aynı kaliteyi sunma iddiasında. Çok kanallı ve bütünsel bir misafir deneyimi artık sadece tercih değil, bir zorunluluk. Misafirlerimizin bize e- posta ile telefondan ya da yüz yüze ulaşması aynı sorumlulukla yönetilmeli. Bu bilinçle süreçlerimizi gözden geçiriyor, temas kalitemizi eşit seviyeye çekiyoruz. Kapsayıcılık ve şeffaflık bu sürecin temel ilkeleri.’’

Tatilsepeti acenteler bilgi: https://www.tatilsepeti.com/satis-ofisleri

Elite World Marmaris, misafirlerini doğayla iç içe,bir tatil deneyimine davet ediyor.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Elite World Marmaris’te Huzurlu Bir Tatil Deneyimi 

Ege’nin masmavi suları ve tertemiz plajlarında huzurlu bir tatil yapmak isteyenlerin yardımına Elite World Marmaris yetişiyor. Yetişkin oteli kategorisinde hizmet veren tesis, mavi bayraklı plajı, gurme lezzetler sunan mutfağı ve kusursuz hizmet anlayışıyla sakin ve dingin bir tatil arayanların adresi oluyor.  

Ege’nin incisi Marmaris’in en gözde noktalarından İçmeler’de konumlanan Elite World Marmaris, misafirlerini doğayla iç içe, huzurlu, sakin ve konforlu bir tatil deneyimine davet ediyor. Mavi bayraklı denizi, kendine ait özel plajı ve yetişkin oteli konseptiyle öne çıkan otel, yaz tatilini sakinlik, konfor ve keşif dolu anlarla geçirmek isteyenleri bekliyor.

Yeşille mavinin buluştuğu bir atmosferde konumlanan Elite World Marmaris, deniz manzaralı odaları ve her şey dahil konseptiyle tatil anlayışını bir üst seviyeye taşıyor. Yalnızca yetişkinlere özel olarak tasarlanan hizmetleriyle dingin ve ayrıcalıklı bir konaklama sunuyor.

Özel plajında Ege’nin dinginliğini yaşayın

93 odası, 186 yatak kapasitesi, özel plajı ve doğayla bütünleşen mimarisiyle Elite World Marmaris, sakinlik ve zarafet arayan yetişkin misafirler için ideal bir yaz kaçamağı sunuyor. Denize sıfır konumuyla, misafirlerine Ege’nin masmavi sularında yüzmenin keyfini doyasıya yaşatıyor.

Marmaris’in keşfedilmeye değer doğa harikaları ve masmavi plajlarına yakın konumuyla alternatif sunan otelden Kızkumu Plajı, Amos Antik Kenti, Marmaris Kalesi, Kleopatra Adası ve Turunç Koyu gibi pek çok rotaya kolayca ulaşılabiliyor. 

Elite World Marmaris, bölgenin eşsiz doğasında unutulmaz bir tatil yaşamak isteyenleri bekliyor. 


TheRoof, sinemaseverleri her salı geniş film seçkisiyle buluşturuyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SİNEMANIN EN GÜZEL HALİ THE ROOF’TA

The Ritz-Carlton, Istanbul’un Boğaz manzaralı terası TheRoof, sinemaseverleri her salı geniş film seçkisiyle buluşturuyor. Yıldızların altında benzersiz bir atmosfer sunan TheRoof, yaz akşamlarını açık hava sinemasına dönüştürüyor.

Şehrin kalbinde yer alan TheRoof at The Ritz-Carlton, Istanbul, yaz boyunca her salı akşamı saat 20:00’de sinema gecelerine ev sahipliği yapıyor. Biletino üzerinden satın alınabilen gösterimlerde, patlamış mısır ikramı ise sinema keyfini tamamlıyor. TheRoof’un kozmopolit ambiyansında gerçekleşen sinema gecelerinde Moulin Rouge, Minority Report, Fly Me tothe Moon, TheShape of Water, Pretty Woman ve Titanic gibi sinema tarihinin özel filmleri izleyicilerle buluşuyor.

2 Eylül’de Moulin Rouge

Modern sinemanın unutulmaz yapımlarından Moulin Rouge, 2 Eylül’de TheRoof’ta. Baz Luhrmann imzası taşıyan ve başrollerinde Ewan McGregor ve Nicole Kidman’ın yer aldığı film aşk, tutku ve özgürlüğe dair şiirsel bir anlatı sunuyor. 1900’lerin Paris’inde geçen yapım, nostaljik bir sinema deneyimi vadediyor.

Minority Report9 Eylül Tarihinde TheRoof’ta

Steven Spielberg’in yönetmenliğini üstlendiği, başrolünde TomCruise’un yer aldığı Minority Report, 9 Eylül’de TheRoof’ta izleyiciyle buluşuyor. Film, suçların henüz işlenmeden engellenebildiği bir dünyada, sistemi sorgulamak zorunda kalan bir dedektifin sürükleyici öyküsünü anlatıyor. Bilimkurgu ve gerilimi bir araya getiren yapım, düşündüren kurgusuyla dikkat çekiyor.

Fly Me tothe Moon16 Eylül’deAçık Hava Sinemasında

1960’ların uzay yarışını arka plana alan, romantik komedi ve dram unsurlarını harmanlayan Fly Me tothe Moon, 16 Eylül’de TheRoof’ta. Scarlett Johansson ve ChanningTatum’un başrollerini paylaştığı film, NASA'nın Ay’a iniş hazırlıkları sırasında gelişen sıra dışı bir ilişkiyi konu alıyor. Dönemin atmosferini yansıtan keyifli anlatımıyla dikkat çeken yapım, hem güldüren hem düşündüren bir hikaye sunuyor.

23 Eylül’de TheShape of Water

Guillermo del Toro’nun Oscar ödüllü filmi TheShape of Water, 23 Eylül’de TheRoof’ta gösterimde. Soğuk Savaş döneminde geçen hikaye, gizli bir hükümet laboratuvarında çalışan dilsiz bir kadının, keşfedilen gizemli bir canlıyla kurduğu bağı konu alıyor. Farklılıklar ve bağlılık üzerine kurulu bu sıra dışı masal, sinemaseverlere unutulmaz bir atmosfer sunuyor.

30 Eylül’de Klasik Bir Aşk Hikayesi: Pretty Woman

Romantik komedi türünün klasiklerinden Pretty Woman, 30 Eylül’de TheRoof’ta izleyiciyle buluşuyor. Julia Roberts ve Richard Gere’in başrollerini paylaştığı film, tesadüfen kesişen iki farklı dünyanın, sıcak ve eğlenceli bir aşk hikayesine dönüşümünü anlatıyor. 90’lara damga vuran bu ikonik yapım, nostalji dolu bir sinema akşamı vadediyor.

Yılın Son Filmi Titanic,7 Ekim’de Gösterimde

James Cameron imzalı sinema klasiği Titanic, 1912’deki efsanevi gemi yolculuğu sırasında filizlenen unutulmaz bir aşk hikayesini anlatıyor. Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet’ın performanslarıyla hafızalara kazınan bu yapımı tekrardan yaşamak isteyenler için Titanic 7 Ekim’de TheRoof’ta.


Dünyaca Ünlü Akademisyenlerden Bodrum'un Markalaşması İçin İpuçları


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Dünyaca Ünlü Akademisyenlerden Bodrum'un Markalaşması İçin İpuçları

Bodrum Tanıtma Vakfı'nın (BOTAV) düzenlediği Marka Buluşmaları Serisi'nin ilkine konuk olan ve turizm alanında dünyada en çok atıf yapılan önemli araştırmalara imza atan Prof. Dr. Musa Pınar ve Prof. Dr. Muzaffer Uysal, Bodrum'un marka kimliğini, güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirdi.

Seminerin açılışında konuşan BOTAV Genel Sekreteri Yiğit Girgin, uzun süredir planladıkları pazarlama alanındaki projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, değerli akademisyenlerin de katkılarıyla Bodrum’un markalaşması için yapılması gerekenleri masaya yatırdıklarını söyledi.

BOTAV'ın önümüzdeki süreçte pazarlama alanında yeni bir projeye daha imza atacağını dile getiren Girgin, “Başkanımız Sn. Tamer Mandalinci önderliğinde, güçlü Yönetim Kurulumuz ile planladığımız seminer serilerimizde bir sonraki projede misafir deneyimlerini paylaşan bir sürece başlayacağız. Bu süreçte, Bodrum’a gelen misafirlerin karşılaştıkları güzellikler, kolaylıklar ve zorluklar noktasında bir araştırma planımız var. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi hocalarımızla hayata geçireceğimiz bir proje olacak. Böylelikle turistler özelinde bir turizm datasına sahip olacağız. Özellikle pazarlama alanında bunu nasıl değerlendirebileceğimizi de tartışacağız. Proje Ağustos itibariyle başlayacak. BOTAV, sadece deniz, kum, güneş özelinde değil, Bodrum’un birçok noktasında tanıtım anlamında fikir öncüsü olmayı hedefliyor” diye konuştu.

Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı Ercan Pehlivan ise yerel dokunun öneminin altını çizerek, “Bodrum'un yerel dokusunu korumak bunu dünyaya tanıtmak hepimizin görevi fakat aynı zamanda Bodrum’un bir de tarımsal alandaki güçlü yönlerini de buna entegre etmek, gerçek Bodrum deneyimini yerli ve yabancı kitlelere ulaştırmak en güzeli. İşte biz artık bunu da yerel ürünlerimizle birinci elden yapar duruma geldik ve tanıtım çalışmalarımıza bunları da ekliyor olabileceğiz” dedi.

MARKALAŞMA VE MİSAFİR MEMNUN İYETİ VURGUSU

Markalaşmanın ipuçlarına değinen Valparaiso Üniversitesi İşletme Fakültesi Pazarlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Pınar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bodrum bir marka. Bu markayı nasıl ayakta tutacağız, nasıl geliştireceğiz? Avrupa’da nasıl daha rekabet eden hale getireceğiz? Bu soruların cevabını bulmak için; Bodrum markasını oluşturan temel kavramların, temel etkinliklerin, temel aktivitelerin bilinmesi gerekiyor. Markalaşmada en temel şey müşterinin memnuniyeti. Marka olmak için bir deneyim sunuyoruz. Ama bu deneyimi duyururken biz neyi vaat ettik, vaatlerimizi nasıl yerine getiriyoruz? Marka olmak için müşterinin memnun olması gerekiyor. Misafirlerin duygusal olarak bağlanması gerekiyor ki; bizi tavsiye etsinler. Bir de biz doğru kitleye mi hitap ediyoruz. Bodrum olarak, yoksa herkes i mi çekiyoruz? Çünkü meşhur bir laf vardır pazarlamada: ‘Kime hitap ediyorsunuz?’ Herkese edemezsiniz. Biz belli bir segmente hitap etmek zorundayız. En önemlisi, bugüne kadar gelen turistlerin giderken nasıl duygularla, nasıl bir deneyimle gittiğini bilmemiz gerekiyor ki; biz doğruları geliştirelim, yanlışları değiştirelim. Temeli bu: “müşterinin memnuniyeti, müşterinin deneyimi”

ÇALIŞANLARIN YAŞAM KALİTESİ ÖNEMLİ

Bodrum’un uluslararası marka değerine sahip olduğunu belirten Massachusetts Amherst Üniversitesi Turizm İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Uysal ise şunları söyledi:

“Marka kapsamında benim daha çok yoğunlaştığım konular; rekabet, sürdürülebilir marka ilişkisi ve nihayetinde de yaşam kalitesi. Sahip olduğumuz markayı daha da zenginleştirebilmemiz, daha da ileriye götürebilmemiz ve sürdürülebilir bir hâle getirebilmemiz için bu entegrasyonun yapılması gerekiyor. Dolayısıyla çalışanların yaşam kalitesi, buradaki yaşayanlar kadar önemli. Tabii gelen turistlerin de ziyaret deneyimleri bunun parçası. Bunları birleştirmeden, bu ekosisteme sadece tekil bakarsak, sürdürülebilirlik ve bir marka anlayışını 10 - 15 yıl sonra tehlikeye atacağımızı düşünüyorum”


3 Şef • 1 Sofra • 3 Hikâye Izaka Terrace Şefleri ve Lezzetleri Birleştiriyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


3 Şef • 1 Sofra • 3 Hikâye Izaka Terrace Şefleri ve Lezzetleri Birleştiriyor

Boğaz’ın eşsiz manzarasına ev sahipliği yapan Izaka Terrace, yerel mutfak kültürünü ve sosyal sorumluluğu bir araya getiren özel bir gastronomi deneyimine imza atıyor.15 Ağustos Cuma akşamı Izaka Terrace’ta düzenlenecek Chef’s Table gecesinde, İstanbul’un önde gelen şefleri Anadolu’nun coğrafi işaretli, yöresel ve mevsimsel ürünlerinden ilham alarak hazırladıkları özel menüyle gastronomi tutkunlarını ağırlayacak.

Izaka Terrace Head Chef’i Serhat Eliçora’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek geceye, Avlu RestaurantExecutive Chef’i Özgür Üstün ve Octo İstanbul’un ExecutiveChefi  Şafak Erten de mutfaklarını paylaşacak. Üç değerli şefin bir araya geldiği bu özel gecede, geleneksel lezzetler çağdaş dokunuşlarla yeniden yorumlanacak.

“Yereli Korumak Geleceği Korumaktır” yaklaşımıyla şekillenen menü, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ürünlerle hazırlanacak. Yerel üreticilerin emeğini görünür kılmayı hedefleyen bu mutfak anlayışı; sofralara hem lezzet hem de kültürel zenginlik taşıyacak.Her tabağın ardında bir hikâye, her hikâyenin ardında ise doğaya ve topluma katkı olacak.

Bu anlamlı geceden elde edilecek tüm gelir, TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı)’na bağışlanacaktır.

Izaka Terrace’ın ev sahipliği yaptığı Chef’s Table Gecesi; lezzet, kültür ve dayanışmanın aynı sofrada buluştuğu ilham verici bir akşam olacak.

Tarih: 15 Ağustos 2025, Cuma 

Saat: 20:00- 23:00

Yer    :  Izaka Terrace

Biletler Passo’da!