31 Ekim 2023 Salı

NG HOTELS, 2023 WORLD LUXURY AWARDS’TA 6 ÖDÜL ALDI



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


NG HOTELS, 2023 WORLD LUXURY AWARDS’TA 6 ÖDÜL ALDI

2023 World Luxury Awards sonuçları açıklandı. NG Hotels, NG Sapanca, NG Enjoy, NG Afyon ve NG Phaselis Bay Lifestyle Resort ile 2023 World Luxury Hotel Awards ve World Luxury Spa Awards’ta toplam 6 ödül alarak lüks hizmetleri ile aldığı ödüllere yenilerini ekledi.

Turizm profesyonelleri tarafından dünya çapında lüks oteller arasından en iyi otellerin  değerlendirildiği World Luxury Hotel Awards’ın 2023 sonuçları açıklandı. Lüks segment otellerin en iyilerinin değerlendirildiği 2023 World Luxury Hotel Awards’ta NG Enjoy Best Luxury Spa Hotel in Turkey ödülüne, NG Phaselis Bay Best Luxury All-Inclusive Resort in Eastern Europe, Best Luxury Lifestyle Resort in Eastern Europe ve Best Luxury Sustainable Resort in Europe ödüllerine layık görüldü. 


2023 World Luxury Spa Awards’ta ise NG Afyon Best Luxury Mineral Spring Spa - Global winner, NG Sapanca Best Luxury Forest Spa in Europe ödüllerinin sahibi oldu. 

Hediye Güral Gür: “Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmekten gurur duyuyoruz”

28 Ekim 2023 tarihinde Grand Hyatt Atina’da gerçekleşen ödül törenine NG Hotels adına Gülsüm Güral, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülden Güral, NG Sapanca ve NG Enjoy Genel Müdürü Tezcan Özdemir, NG Afyon Genel Müdürü Mustafa Acar katıldı. 


NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, prestijli ödüllere ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: “Turizm sektöründe misafirlerimize unutulmaz ve ayrıcalıklı hizmetler sunmak gayretiyle yaptığımız çalışmaların ödüllerle taçlandırılması mutluluk verici. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek bizim için bir gurur kaynağı. Yüksek hizmet kalitemizle global alanda aldığımız ödüllere yenilerini ekleyerek dünyanın en itibarlı ve lüks otellerinin listesinde bir kez daha yer aldık. 

2023 World Luxury Hotel Awards’ta NG Enjoy Best Luxury Spa Hotel in Turkey ödülüne, NG Phaselis Bay Best Luxury All-Inclusive Resort in Eastern Europe, Best Luxury Lifestyle Resort in Eastern Europe ve Best Luxury Sustainable Resort in Europe ödüllerine sahip oldu. 

2023 World Luxury Spa Awards’ta iki ödüle layık görülerek NG Afyon olarak Best Luxury Mineral Spring Spa - Global winner, NG Sapanca olarak Best Luxury Forest Spa in Europe ödüllerinin sahibi olduk. Tüm ekip arkadaşlarıma özverili çalışmaları için gönülden teşekkür ediyorum.” 


İzmir GastroFest, altıncı yılında ‘Değişimin Öncüleri ve Gıdanın Geleceği’ konularını tartışıyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




İZMİR GASTROFEST BU KEZ ‘DEĞİŞİMİN ÖNCÜLERİ: ŞEFLER VE GIDANIN GELECEĞİ’Nİ MERCEK ALTINA ALIYOR

İzmir’in ilk ve tek Gastronomi Festivali İzmir GastroFest, altıncı yılında ‘Değişimin Öncüleri ve Gıdanın Geleceği’  konularını tartışıyor. 12 Kasım’da Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşecek festivalde, tarımdan beslenme alışkanlıklarımızın değişmesine büyük katkısı olan öncü şefler, gastronomi konusunda uzman kanaat önderleri, restoranlar ve yiyecekten içeceğe gıda markaları bir araya geliyor.

İzmir’in ilk ve tek gastronomi festivali olan İzmir GastroFest, toprağa bağlı yaşamlarını sürdürecek, geleneksel besinleri üretecek koşullara sahip olmak isteyen küçük ölçekli üreticilere dikkati çekmek ve mümkün olduğunca onlara destek vermek amacıyla, altıncı yılında “Değişimin Öncüleri ve Gıdanın Geleceği” temasını işliyor.



İzmir GastroFest, 12 Kasım Pazar günü, öncü şefleri, yiyecekten içeceğe gıda markalarını ve konusunda uzman kanaat önderlerini, ‘Gıdanın Geleceği’ni konuşmak üzere her yıl olduğu gibi Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda buluşturuyor. 


Kültür ve Turizm Bakanlığı, Barilla,Pepsi, Mey Diageo, Metro, Öztiryakiler, HyattRegency İzmir, Kristal, İstinye Park İzmirve Salt İletişimin sponsorluğunda ve İzmir Ticaret Odası, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin desteğiyle, ITALTUR M.I.C.E tarafından düzenlenen festivalde gıdanın geleceğine ilişkin üretimden tüketime uzanan tüm süreçler ve neler yapılması gerektiği konunun uzmanları ve fikir önderleriyle masaya yatırılacak.

6. İzmir GastroFest kapsamında, festivalin düzenleme kurulu başkanı ve İtal Tur Genel Müdürü Hande Arslanalp ve protokol konuşmalarının ardından, Big Chefs markasının kurucusu, küçük ölçekli tarım ve kadın üreticileri desteklemenin öncülerinden Gamze Çizreli, İncili Gastronomi Rehberi’nde 5 İnci,MichelinGuide’da 2 Yıldız’la yer alan Neo Lokal’in kurucu ortağı şef Maksut Aşkar, ‘Kök Köken Toprak Konferansı’nın kurucusu Sabiha Apaydın ve Fern kolektif’in kurucusu Gözdem Gürbüzatik sunumlarını yer alacak.



Yemek dünyasındaki cinsiyet ayrımcılığına dikkat çeken, “Cheffes” kitabının yazarı, fotoğrafçı ve yönetmen Vérane Frédiani ve İngiltere’nin en saygın isimlerinden, yemek kitabı yazarı ve Spring restoranın şefi Skye Gyngell ile de yemek kültürü araştırmacısı Gamze İneceli sohbet edecek.

Eski Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısı, Stratejik Danışman Ayşin Işıkgece, şef Ömür Akkor, Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, Seraf Restoran şefi Sinem Özler, Osman Sezener ve Barilla Genel Müdürü Murat Koç, Hürriyet Gazetesi Yazarı Müge Akgün’ün moderatörlüğünde gerçekleşecek ‘Gıdanın Geleceği; Değişim İçin İşbirliği’ başlıklı panelin konukları olacak.

Workshop’larda ise Eataly Genel Şefi Claudio Chinali, Hodan’ın kurucu şefi ve İGA Tru Danışman şefi Çiğdem Seferoğlu, Murat Deniz Temel ile Mey Koray Özcan, Teruar Urla’nın kurcu şefi Osman Serdaroğlu ve Serhat Doğramacı yeme-içme severlerle olacak.

Od Urla,Seraf, Seçkin Et, Mezra Yalıkavak, Mitu, Karaf, SentoByNuup, Zai,Ragyu Kasap, Barilla, Hus,Sevilen, Yedi Bilgeler, Hus Wine, LucienArkas, Pepsi, Carlsberg, Alliance, Karaf, Feyz Çiftliği Gurme, Kurukahveci Mehmet Efendi ve Dostlar Boyoz Fırını gibi 40’ya yakın yiyecek ve içecek markası tadım yaptıracak mekanlar arasında yer alacak.

Tüm gün boyunca İstanbul ve İzmir’in ünlü restoranları ve üreticilerinin birbirinden lezzetli ürünlerini paylaşacağı festival birbirinden ünlü marka olmuş mekanlarıyla tam bir gastronomik şölen vadediyor.6. İzmir GastroFest ile ilgili tüm bilgilere izmirgastrofest.com.tr web adresinden ve izmirgastrofest instagram hesabından ulaşabilir, biletlerinizi www.biletix.com/etkinlik/2V400/TURKIYE/tr adresinden temin edebilirsiniz.


30 Ekim 2023 Pazartesi

"UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya 2023" bu yıl 16-19 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



“ULUSLARARASI UCI NIRVANA GRAN FONDO WORLD SERIES 2023” ANTALYA’DA TANITILDI

Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) tarafından organize edilen ve destinasyon partneri Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) olan "UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya 2023" bu yıl 16-19 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek.  Kilit Grup bünyesinde yer alan Nirvana Hotels’in ana sponsorluğunda bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek olan organizasyonun, lansman toplantısı Antalya Valisi Sn. Hulusi Şahin’in katılımı eşliğinde Nirvana Cosmopolitan Hotel’de düzenlendi. Lansman teması bisiklet turizmi olan UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya 2023 Uluslararası Bisiklet Organizasyonu’na, dünyanın birçok farklı ülkesinden binden fazla bisiklet sporcusu katılacak. 

Lansman toplantısında; Antalya Valisi Sn. Hulusi Şahin, Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Muratpaşa Kaymakamı Orhan Burhan, Döşemealtı Kaymakamı Nuri Özder, Aksu Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, Fraport TAV Antalya Genel Müdürü Gudrun Teloeken ve Deniz Varol, Corendon Airlines CEO’su Yıldıray Karaer,AG Tohum CEO’su Burak Gönen, ARSO Group CEO’su Ruslan Osmanlı,  Organizasyon Komite Başkanı Hakan Bayraktar, Nirvana Hotels CEO’su Korhan Alşanvebasın mensubu üyeleri yer aldı.

“CUMHURBAŞKANLIĞI BİSİKLET TURU ANTALYA’DA BAŞLIYOR”

Antalya Valisi Sn. Hulusi Şahin; bisiklet sporunun çok değerli bir spor olduğunu vurgulayarak “Yakın bir zamanda gerçekleştirilecek olan bu bisiklet yarışının başarılı bir şekilde geçmesini diliyorum. Antalya turizmi gerçekten çok ciddi bir ivme kazanarak hızla yükselmeye devam ediyor. Dünyanın içinden geçtiği çok ciddi jeopolitik riskler olmasına rağmen yakın bir zamanda özellikle de turizme vuran, ismine pandemi denen bir büyük felaket atlattık. Türkiye turizmi bu konuda en az hasarla, çok iyi bir sınav verdi. Antalya’da bu konuda amiral gemisi fonksiyonunu icra etti. Gelen rakamlar gösteriyor ki en yüksek seviyemiz olan 2019 rakamına gelen misafir sayısı ve inen uçak sayısı ile birlikte 31 Aralık tarihinde tekrar ulaşacağız. Muhtemelen yüzde 3’e kadar geçeceğimizi de tahmin ediyoruz. Gelir ve otel doluluk oranı olarak daha henüz o noktaya gelmedik ama oraya da geleceğimize inanıyorum. Biraz önce Korhan Bey’in de ifade ettiği gibi; bizim turizmi mutlaka çeşitlendirmemiz lazım. Hem katma değerli ürünler ortaya koymamız lazım hem de turizmin yeni konseptleri ile tanışmamız lazım. Bu hususta içinde bulunduğumuz Belek bölgesi çok başarılı işler yapıyor. Özellikle golf turizminde bir merkez konumunda yer aldı. Nirvana Hotels’de gerçekten bu konuda çok özel hamleler yapıyor, bisiklet turu bunlardan bir tanesi. Ama inşa ettiği Cosmos Theatre gerçekten muhteşem bir sahne. İnşallah 29 Ekim tarihindede Cumhuriyet resepsiyonumuzu bu sahnede tertip edeceğiz. Golf gibi bisiklet gibi turizm açısından değerli olan futbol gibi unsurlar ile beraber Antalya turizmini çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bu çeşitlilik, hem Antalya’nın ikliminden ötürü turizm mevsimini 12 aya çıkarma açısından çok kıymetli hem de bilim alanında kazanacağımız geliri de artırma açısından çok önemli. Ayrıca bisiklet sporu çok değerli bir spor. Antalya bu konuda merkez diyebiliriz. Bisiklet Federasyonu başkanımız da Antalyalı ve her yıl Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu başlangıcını Antalya’da veriyor. Bu etkinlik çok uyumlu ve çok değerli bir hale geldi. Bunu vücuda getiren tüm paydaşlarımıza, başta ev sahibimiz KilitGrup’a ve diğer sponsor kuruluşlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum, başarılı bir organizasyon olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

“YARIŞIMIZ İÇERİSİNDE ÖNCELİĞİMİZ; ANTALYA’NIN TANITIMI”

Organizasyon Komite Başkanı Hakan Bayraktar; “17 Kasım’da başlayacak olan organizasyonumuzda yaklaşık 1500 katılımcı, 36 ülke ve Türkiye’nin il ve ilçelerinden sporcularımız katılacak. Heyecan 17 Kasım’da ilk yarışımız 20 km zamana karşı yarış ile başlayacak. 19 Kasım’da finalimiz 66 km AG Tohum kısa parkur, 98 kilometrede uzun parkur ile sona erecek. Organizasyonda; başta Valiliğimiz olmak üzere tüm birimlere; Büyükşehir Belediyemize, İlçe Belediyelerimize verdiği desteklerden dolayı çok teşekkür ederiz. Her zaman yanımızda bize destek veren Gençlik Spor İl Müdürümüz Sayın Yavuz Gürhan Bey’e desteklerini hiç eksik etmeyen Turizm İl Müdürümüz Dr. Candemir Zoroğlu’na ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu organizasyonların devamı olabilmesi için en büyük önceliğimiz tabii ki sponsorlarımız. Onlara da buradan ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Ana sponsorumuz Kilit Ailesi’ne, Tuncay Kilit’e, değerli CEO’muz Korhan Alşan’a ve Fraport Antalya Genel Müdürleri Gudrun Teloeken ve Deniz Varol’a, Corendon Airlines Ailesine ve Yıldıray Karaer’e, AG Tohum CEO’su Burak Gönen’e, ARSO Group CEO’su Ruslan Osmanlı’ya verdikleri desteklerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Yarışımız içerisinde önceliğimiz Antalya’nın tanıtımı. Antalya’da sadece sporun öne çıkacağı aktivitelerin olmasını da istiyoruz. UCI Nirvana Gran Fondo uluslararası nitelikte bir yarıştır. Buradaki yarışlarda kendi kategorilerinde %20’lik dilimde yer alacak sporcular Dünya Şampiyonası’na gitmeye hak kazanacaklar. Bu uluslararası organizasyonu Antalya’ya kazandırdığımız için mutluyuz.  Bu yarışta aramızda olacak olan yurt dışından çok ciddi katılımcılar var. Bu sene de yaklaşık 1500 kişiyi bulacağız. Umarım bu sene her şey çok daha güzel olacak” diye konuştu.

ALŞAN: “49 ADET TESİSİMİZ BİSİKLET DOSTU TESİS SERTİFİKASINA SAHİP”

Nirvana Hotels CEO’ su Korhan Alşan, bisiklet sporunun aynı zamanda ülkenin, yörenin, beldenin tanıtımına da önemli bir katkı sağladığını dile getirerek; “Bisiklet bizler için çok önemli. Aslında biliyorsunuz; biz otelcilik anlamında Nirvana Hotels ve Crystal Hotels olarak, her şey dahil konsepti diye tanımladığımız turizm iş modelini icra ediyoruz. Turizmciler adına da belki biraz bir şeyler söylemem gerekiyor. Turizmin, şehirle, kültürle ve sosyalite ile entegre olması gerekiyor. Turizmin otellerin dışına yansıması gerekiyor. Biz de bu anlamda bir misyon edindik ve bundan sonra geliştirdiğimiz ürünlerde sayın Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy Beyefendi’nin üzerine hassasiyetle titrediği ürün çeşitlendirme konusuna çok önem veriyoruz. Sadece otelcilik bazında değil alternatif turizm çeşitlerini de tesislerimize entegre etmeye çalışıyoruz. Cosmos Theatre, Cosmos Moonlight, bisiklet markamız Cosmo Bike, spor merkezimiz, sağlık merkezimiz bunların aslında birer örneği. Bisiklet çok önemli bir spor, benim de bireysel olarak çok üzerine titrediğim bir konu. Çok büyük bir pazar oluşturuyor. Sadece Avrupa pazarında 46 milyar avro değerinde bir ekonomi yaratıyor. Bisiklet sporu, Türkiye’nin turizm gelirlerinin tamamına eş bir rakam. Bisiklet dostu tesis sertifikasında en son veri EuroVelo’da açıklandı. 49 tane tesisimiz şu anda bisiklet dostu tesis sertifikasına sahipTürkiye genelinde.Sadece İspanya’da 15.000 adet nokta var. Yani bu anlamda aslında bütün turizmcilerin bisiklet dostu tesis sertifikasına sahip olması son derece önemli. Çünkü dijital dünyada biliyorsunuz bisiklet meraklıları da internet ortamında bu altyapıyı araştırıyor. Bu anlamda sayımızın çoğalması gerekiyor. İl Kültür Turizm Müdürlüğümüz, Gençlik Spor il Müdürlüğümüz bisiklet sporuna çok önem veriyor. Sayın Valimiz, Belediye Başkanımız, onların desteği de son derece önemli. Bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya 2023 Uluslararası Bisiklet Organizasyonu hem amatörleri hem profesyonelleri birleştirme açısından son derece önemli. Biz 350-400 kişilik sporcu katılımlarıyla başlamıştık. Bu sene 2000 sporcunun katılımının üzerine çıkacak bir sayı bekliyoruz. Özellikle İngiltere pazarından bir ilgi var. Ünlü bisiklet fenomenleri olacak. Aynı zamanda özel butik grupları getiren birtakım acenteler ve organizatörler de bu turnuvanın bir parçası olacaklar. Bisiklet sporu aynı zamanda ülkenin, yörenin, beldenin tanıtımına da çok önemli bir katkı sağlıyor. Çünkü otelin dışına çıktıkları zaman çevreyi görüyorlar, kültüre entegre oluyorlar. Gelen yabancılara Antalya’nın tanıtımı anlamında da çok önemli bir katkı sunmuş oluyoruz. Yeni bir misafir, yeni bir pazar getiriyor. Bisiklete yatırım yapmaya Kilit Grup olarak devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


“Türkiye’nin Hazineleri” dijital koleksiyonu tüm dünyanın erişimine açıldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Google Arts&Culture:“Türkiye’nin Hazineleri” dijital koleksiyonu tüm dünyanın erişimine açıldı 

Google Türkiye ve T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın sağladığı içeriklerle Google Arts&Culture platformunda “Türkiye’nin Hazineleri” dijital koleksiyonu oluşturuldu. Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle oluşturulan koleksiyon, mutfak ve kültür mirasından seçkileri platform aracılığıyla tüm dünyada kullanıcılarla buluşuyor. 

Kurulduğu 2006 senesinden beri Türkiye’ye dijital dönüşüm ile ekonomik, kültürel ve sosyal alanda katkı sağlamak için çalışmalar yürüten Google Türkiye, Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliğine imza attı. İş birliği kapsamında Cumhuriyetin kurulduğu topraklarda bin yıllara dayanan mutfak ve kültür mirasından seçkiler, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından sağlanan içeriklerle beraber, Google Arts&Culture platformunda dijitale açıldı. Google Arts&Culture: “Türkiye’nin Hazineleri” dijital koleksiyonu, uzmanların iş birliğiyle hazırlanmış 70’den fazla hikayeye, yazılı ve görsel içeriklere, 10 videodan oluşan belgesel serisine ve Türkiye’de ilk kez kaydedilen 17 yeni “Street View” çekimine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin tarihi eser, ören yeri, sanat ve el sanatları, yemek kültürü gibi hem çok bilinen hem de gizli kalmış pek çok değerini ön plana çıkaran koleksiyona pek çok uzman ve müze müdürü de katkıda bulunurken, platform dünyaca ünlü tarihçi ve belgesel yapımcısı BettanyHughes’in 10 videodan oluşan belgesel serisine de ev sahipliği yapıyor. 

“Türkiye’nin Hazineleri”, Google Arts&Culture platformunda keşfedilmeye hazır

Sanat ve kültürü korumayı; erişilebilir ve keşfedilebilir kılmayı misyon edinen, eğitim ve tanıtım amaçlı bir Google platformu olan Google Arts&Culture, dünyanın farklı köşelerinde 80’den fazla ülkede kültür çalışmaları yürüterek 3 binden fazla kurumla iş birliği yapıyor. Şimdi de Google Türkiye ve T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın sağladığı içerikler dijital olarak dünyaya açılıyor. Antik kentlerden mozaiklere, deniz ürünleri ziyafetinden benzersiz tatlara kadar pek çok farklı alanda seçki “Türkiye’nin Hazineleri” başlığıyla Google Arts&Culture platformu ve ücretsiz mobil uygulaması üzerinden tüm dünyada keşfedilmeye hazır.

BettanyHughes imzalı Türkiye Kültür Varlıkları Belgesel serisi

İngiliz tarihçi, yazar ve belgesel yayıncısı BettanyHughes tarafından oluşturulan 10 videodan oluşan belgesel serisi de dijital koleksiyonun içerisinde yer alıyor. Aralarında İlber Ortaylı, Mevlana’nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru, Zeynep İnankur, Fatma Acun, Sevan Bıçakçı, Refika Birgül gibi tarihçi ve uzmanların da yer aldığı belgesel serisi, İngilizce ve Türkçe altyazılarla dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılarla buluşuyor.. Seride yer alan filmlerin isimleri şöyle: Osman Hamdi Bey, Ölümden Sonra Hayat, Mevlana ve Mirası, Troya ve Efsaneleri, Bir İnanç Merkezi Olarak: Efes, Mozaikler, Osmanlı Çini ve Halı Sanatı, Cumhuriyet ve Atatürk, Antik Çağlardan Günümüze Mücevher ve Yenikapı Batıkları.

Türkiye’nin yemek kültüründen seçkiler de koleksiyonun bir parçası

Türkiye’nin zengin mutfak kültüründen oluşan seçkiler de Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın sağladığı içeriklerle Google Arts&Culture platformunda yer alıyor. Geleneksel Türk kahvaltısından lezzetli dolmalara, çay ve Türk kahvesi kültüründen çorbalara, zeytinyağlılardan on dakikalık mezelere kadar farklı yazılı ve görsel içerikler platformda hem Türkçe hem de İngilizce olarak dünya genelinde kullanıcıların beğenisine sunuldu.

Dijital olarak gezilebilen ören yerleri ve müzelerin sayısı arttı

Kültür mirasının dijitalleşmesine katkı sağlamak için dijital olarak gezilebilen müze ve ören yerlerinin sayısı artırıldı. Google Street View teknolojisi ile çekimleri yapılan tarihi ve kültürel lokasyonların Google Arts&Culture platformuna entegrasyonu tamamlandı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Galata Mevlevihanesi Müzesi, Galata Kulesi, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Nemrut Ören Yeri, Cumhuriyet Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Efes Müzesi, Göbeklitepe, Troya Müzesi, Ani, Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı, Antalya Müzesi, Sagalassos, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Göreme Ören Yeri ve Tunceli Müzesi dijital olarak ziyarete açıldı.

Türkiye'nin Hazineleri dijital koleksiyonundaki içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin Hazineleri Projesi Genel Tanıtım Videosu, Türkiye’nin Hazineleri Projesi BettanyHughes Tanıtım Videosu ve Türkiye'nin Hazineleri Cumhuriyet ve Atatürk Tanıtım Videosuna linkten ulaşabilirsiniz.


Bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Antalya Turizm Fuarı (ATF) nin ardından...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ANTALYA TURiZM FUARI ARDINDAN

Senelerdir, Antalya gibi bir dünya turizm başkentinin neden bir fuara sahip olmadığını sorgulayanlardan biriydim. Özellikle, Antalya otelleri ile çalışmak isteyen tur operatörleri için ürünü, satıcısından dinlemek, kağıt üzerinde veya internetten tanımaya çalışmak yerine, oteline bizzat gidip, lokasyonuna, mutfağına, plajına, animasyonlarına kadar çıplak gözle görebileceği bir fırsat yaratılmış oldu.

5. kez gerçekleştirilen bu fuar, her geçen sene artan ilgi ve potansiyele sahip olmuş. Katlanarak büyümüş. Ben ilk defa bu fuara katıldım. Gerçekten çok beğendim. Zamanlaması çok güzel. Burada, yabancı tur operatörleri şimdiden gelecek senenin anlaşmalarını yaptılar. Oteller de kendilerini en iyi şekilde tanıttılar. Fuar oldukça başarılı ve renkli geçti. Zaten tanıtımda son derece profesyonel olan oteller, tecrübeli satış ekipleri ve animasyon kadroları ile dünyadaki tüm fuarlardan çok daha renkli, çok daha güzel ve eğlenceli bir organizasyona ortak oldular.

Fuar, mekana sığmadı.

Fuar, ağırlıklı olarak otelcilere yönelik olsa da oldukça büyük oranda; 35 ülkeden tur operatörleri, Türkiye pazarının etkin acentaları, hava yolları, Cruise şirketleri, hizmet kalitesiyle dünya markası olan konaklama tesisleri ve turizm sektörüne teknoloji, hizmet, bilgi üreten firmaları aynı çatı altına topladı.

Anfaş fuar merkezinde yapılan bu fuar alanının, artan talepler doğrultusunda seneye yeterli olacağını düşünmüyorum. Mutlaka daha geniş bir mekana ihtiyaç duyulacaktır.

Henüz genç bir fuar olmasına rağmen, organizasyon, makine düzeni içerisinde işledi. Gerek transferler, gerekse basın açıklamaları ve stantlarda yapılan etkinlikler anbean katılımcılara bildirildi.

Fuara katılım sadece B2B yani profesyoneller arasındaydı. Böylece dışarıdan sektör harici gelip, promosyon kalem, hediyelik eşya veya broşür toplayan ve katılımcıların vaktini alanlar yoktu.

EMMiT’in sonu mu geldi?

İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’da artık son derece başarılı fuarlar boy gösteriyor. Bu gidişle, bir zamanlar Türkiye hatta dünyanın sayılı fuarlarından olan Emmit’in zamanlaması, konumu, içeriği ve belediye panayırına dönüşen hali ile kendisine çeki düzen vermezse, sonu gelecek gibi görünüyor. 



Fuarın eksiği yok mu?


Bu kadar genç, dinamik ve başarılı bir fuara toz kondurmak istemem. Mutlaka eksiklikleri vardır. Ancak fuarın akıllı ve zeki yöneticileri tüm açıklıkları kapatacak kabiliyete sahiptirler.


Çok sık yurtdışı fuarlara katılan bir kişi olarak, eksiklik olmasa da tamamlayıcı bir unsur olarak benim aklıma gelenlerin bazıları şunlar;


·         Fuarın ilk gününden itibaren, ziyaretçilerle katılımcılar arasında randevulu görüşmeler ve workshop düzenlenmesi faydalı olabilir. Ekte, İtalya’da bu ay katıldığım bir fuardaki çalışmayı görebilirsiniz.


·         Fuar Gazetesi çıkartmak; Fuar girişinde 3 gün boyunca katılımcılar ve etkinlikleri içeren fiziki bir Fuar Gazetesi dağıtılabilir.


·         FUAR TV. Yine fuarın belirli noktalarına konulan ekranlarda katılımcılar, animasyonlar, reklamlar ve ropörtajları içeren yayınlar yapılabilir.


·         Fuarın arkasına, yabancı katılımcılara yönelik 2 veya 3 gecelik Antalya ve civarı, Kapadokya, Afrodisias vs içeren FAMTRIP adı verilen inceleme gezileri düzenlenebilir.


Yolun açık olsun ATF - 2024

Saygılarımla


Cem Polatoğlu

Conrad Istanbul Bosphorus, İstanbul’un en iyi otelleri arasında yerini aldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


CONRAD ISTANBUL BOSPHORUS TÜRKİYE’NİN EN İYİ OTELLERİ ARASINDA

İkonik mimarisi, panoramik boğaz manzarası ve misafirperverliği ile 30 yıldır konuklarına ilham veren Conrad Istanbul Bosphorus, dünyaca ünlü seyahat dergisi CondéNastTraveler’ın her yıl okuyucularının ve seyahat tutkunlarının oylarıyla belirlediği CondéNastTraveler Readers’ ChoiceAwards sonucunda İstanbul’un en iyi otelleri arasında yerini aldı.

Şehrin kalbinde yer alan konumu, 270 derece panoramik boğaz manzarası, teraslı süitleri, özgün lezzetleri ve özel sanat koleksiyonu ile eşsiz bir misafirperverlik sunan Conrad Istanbul Bosphorus, konuklarına ilham vermeye devam ediyor.

Seyahat tutkunlarına destinasyonlar, oteller ve tatil deneyimleri hakkında rehberlik sağlayan, dünyanın en prestijli seyahat dergileri arasında yer alan CondéNastTraveler’ın, bu yıl milyonlarca okuyucusunun görüşleriyle belirlenen‘2023 Dünyanın En İyi Otelleri Listesinde’Conrad Istanbul Bosphorus Türkiye’nin En İyi 10 Oteli arasında seçildi.



Conrad Istanbul Bosphorus Genel Müdürü Todori Kalamaris “Conrad Istanbul Bosphorus ailesi olarak bu özel ödülü almanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Biz misafirlerimizi ağırlarken sadece hizmet vermeyi değil konaklamalarını bir deneyime dönüştürmeyi her zaman ön planda tutuyoruz. Her bir misafirimize kendini özel hissettirmek bizim için bir ayrıcalık. Bu ödül bize bu yolda doğru bir şekilde ilerlediğimizi gösteriyor.” dedi.

Conrad Istanbul Bosphorus Hakkında:

Beşiktaş’ın kalbinde, Taksim’e yürüme mesafesinde yer alan Conrad Istanbul Bosphorus, özel teraslı süitleri, kalabalıktan uzak, kaliteli ve seçkin bir konaklama deneyimi yaşamak isteyen misafirler için ideal bir ortam sunuyor. Benzersiz bir konaklama deneyimi için 76 süit ve misafirlerin her türlü ihtiyacı göz önüne alınarak hazırlanan toplamda 553 misafir odasıyla lüksü ve kaliteyi her zaman ön planda tutuyor.


Uzakrota Global’in 21. Zirvesi Hilton Istanbul Bosphorus’ta toplanacak.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uzakrota Global, 24 Kasım’da İstanbul’da!

Uzakrota Global’in 21. Zirvesi Hilton Istanbul Bosphorus’ta toplanacak. Alanında otorite 150 konuşmacının yer aldığı oturumlarıyla, turizm ve seyahat endüstrisinde ufuk açması beklenen zirvenin konuları arasında sektörün geleceği ve hızlı değişim, yeni nesil pazarlama ve ödeme teknolojileri, inovasyon ve yapay zeka başı çekiyor

Dünya seyahat endüstrisinin oyuncularını10 yıldır bir araya getiren Uzakrota Global,24 Kasım’da yedinci kez İstanbul’da toplanacak. Hilton Bosphorus’ta düzenlenecek olan,‘’Dünyanın en etkili 10 turizm etkinliğinden biri’’ unvanına değer görülen zirveye İngiltere, BDT, Balkanlar, Avrupa ve Orta Doğu olmak üzere70 ülkeden 10 bini aşkın turizm profesyonelinin katılması bekleniyor. 

İstanbul’dan dünyaya açılan zirve

Uzakrota Global’in oturumları ve konusunda uzman 150 konuşmacısıyla sektörde yeni ufuklar açacağına dikkat çeken marka kurucusu Gökhan Erdoğan; ‘’Yerli bir marka olarak sektöre adım atarak10 yıl önce ilkini düzenlediğimiz Uzakrota’nın 21. buluşmasını gerçekleştireceğiz. 2022 yılında zirve sayısını artırmaya başladık; 2023 yılında Berlin, Dublin, Saraybosna, Belgrad ve Bakü’den sonraki 6. durağımız İstanbul olacak. 2024 yılında ise kıtaları aşarak Özbekistan,Cape Town, Bakü,New York ayaklarıyla zirvemizi dünyaya yaymaya devam edeceğiz’’ dedi. 

Uzakrota Global’in bu yıl fokus olduğu konular arasında seyahat endüstrisinin sürdürülebilirlik, fütürizm ve hızlı değişim, yapay zeka ve inovasyon; dijital pazarlama ve ödeme teknolojileri gibi kavramlar ile ilişkisi başı çekecek. 

Türk Havayolları, Amadeus ve TourismMalaysia ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan "Uzakrota Global 23"ün kurumsal sponsorluklarını Emirates, Paymentwall, Sigortambudur, Paximum ve RixosHotels; medya İletişim sponsorluğunu ise turizm iletişim ajansı Arya Medya yapıyor. 

Zirve programının detayları ve daha fazla bilgi için:https://www.uzakrota.com/summit23/

Instagram: uzakrota

 

Senin Kameran, Senin Hikayen: Xiaomi Imagery Awards 2023 Başladı!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Senin Kameran, Senin Hikayen: Xiaomi Imagery Awards 2023 Başladı!

2019 yılından beri her yıl düzenlenen ödüllü fotoğraf yarışması Xiaomi ImageryAwardsLeica iş birliğinde "senin kameran, senin hikayen" sloganıyla başladı. Yarışmanın Türkiye ayağı Photoline Dergisi ile birlikte gerçekleştiriliyor. Dereceye giren ilk 3 katılımcının toplam 100.000 TL değerinde ödül kazanacağı yarışmanın kazananları 15 Ocak'ta duyurulacak.

Küresel teknoloji devi Xiaomi'nin 2019 yılından beri her sene düzenlediği ödüllü fotoğraf yarışması Xiaomi ImageryAwardshız kesmeden 2023 yılında da Leica iş birliğinde devam ediyor.Başladığı ilk günden bugüne kadar toplamda 190 ülkeden 700.000'den fazla fotoğraf yüklenen yarışmada katılımcılar özgün ve ilgi çekici bakış açılarını paylaşıyor. Bu yıl düzenlenen yarışmada Xiaomi, görüntü çeşitliliğini destekleyerek fotoğraf ve film meraklılarının kendi vizyonlarını ve hikayelerini yansıtan videolar ve fotoğraflar göndermelerini teşvik etmeyi amaçlıyor. Akıllı telefonların sunduğu benzersiz görüntüleme deneyimiyle en ilgi çekici hikayeler Xiaomi Imagery Awards'da bir araya geliyor. 

Birinciye 50.000 TL, ikinciye 30.000 TL ve üçüncüye 20.000 TL değerinde mi.com/tr'de geçerli olmak üzere ödül verilecek yarışmaya katılım 20 Aralık 2023 tarihinde sonlanacak. 15 Ocak'ta kazananların duyurulacağı yarışmaya katılan içerikler, jüri üyeleri Photoline Dergisi Yazı İşleri Müdürü Cem Kıvırcık, eski savaş muhabiri ve belgeselci Coşkun Aral ve Xiaomi Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Erdem Yapıcı tarafından değerlendirilecek.


Xiaomi Corporation Hakkında

Xiaomi Corporation Nisan 2010'da kuruldu ve 9 Temmuz 2018'de Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası Ana Kurulu'nda işlem görmeye başladı (1810.HK). Xiaomi, özünde IoT platformu ile birbirine bağlı akıllı telefonlar ve akıllı donanımlar bulunduran bir tüketici elektroniği ve akıllı üretim şirketidir. "Kullanıcılarla arkadaş olmak ve kullanıcıların kalbindeki en havalı şirket olmak" vizyonunu benimseyen Xiaomi; sürekli olarak yenilikçi teknolojiler, üst düzey kullanıcı deneyimi ve operasyonel verimlilik üzerine yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Şirket, dünya genelinde herkesin yenilikçi teknolojilerle tanışması ve yaşam sürmesini sağlamak için en uygun fiyatlarla durmaksızın en mükemmel ürünleri üretmek için çalışıyor. Xiaomi, Canalys'e göre 2023 yılının ilk çeyreğinde küresel akıllı telefon pazarının 3 numaralı akıllı telefon markası oldu. Şirket ayrıca, 31 Mart 2023 itibarıyla akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlar hariç olmak üzere platformuna bağlı 618 milyon akıllı cihazla dünyanın önde gelen tüketici AIoT (AI+IoT) platformunu kurdu. Xiaomi ürünleri dünya çapında 100'den fazla ülke ve bölgede bulunmaktadır. Ağustos 2022'de şirket, 2021'e kıyasla 72 sıra yükselerek 266. sırada yer alarak Fortune Global 500 listesine dördüncü kez girdi. Xiaomi, Hang Seng Endeksi, Hang Seng China Enterprises Endeksi, Hang Seng TECH Endeksi ve Hang Seng China 50 Endeksi'nin bir bileşenidir.

Detaylı bilgi için https://www.mi.com/global/discover/newsroom adresini ziyaret edebilirsiniz. 

29 Ekim 2023 Pazar

TatilBudur,2023 Turizm Sezonunu değerlendirirken 2024 turizm sezonu hedeflerinden de bahsetti.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TURİZM SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜLERİNDEN TATILBUDUR, ANTALYA TURIZM FUARINDA 2023 SEZONUNU DEĞERLENDİRDİ!

Türkiye’nin 56 ilinde 500’den fazla acentesi ve 2.500 seyahat danışmanı ile sektörün öncülerinden olan TatilBudur;  Antalya Turizm Fuarındaki standında basın mensuplarını ağırladı. Yıllık dijital kanallarında 70 milyondan fazla tatilseverin ziyaret ettiği TatilBudur,2023 Turizm Sezonunu değerlendirirken 2024 turizm sezonu hedeflerinden de bahsetti.

Antalya Turizm Fuarı’na üçüncü kez katıldıklarını ve aldıkları geri dönüşten oldukça memnun kaldıklarını belirten TatilBudur Satış ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk; fuarın, otel ve acente ekosisteminin anlaşma yaptığı bir dönemde ve turizmin ülkemizdeki başkenti Antalya’da olmasının önemli bir katılım avantajı sağladığını ve  büyüme ivmesinin artırdığını dile getirdi Sözlerine  2023 yılı turizm sektör değerlendirmesi ile devam eden Mustafa Kemal Çubuk,  “TatilBudur olarak iç turizm anlamında 2023 sezonunun bizim için çok güzel geçtiğini söyleyebiliriz. Pandemiden bu yana sektörün iç pazardaki büyümesinin üzerinde bir büyüme oranı yakalıyoruz. Dolayısıyla pazar payımızın da büyüdüğünü söylememiz gerekir.  TatilBudur olarak yaz otel endüstrisinde şu anki büyüme oranımız, geçen yıldaki rezervasyonlarla kıyaslandığında yüzde 22 seviyelerinde. Tüm otel gruplarında ise yüzde 25 seviyelerinde büyümeye sahibiz. Bir önceki yılın oda ve rezervasyon sayısı karşılaştırdığımızda iç turizm sektörünün tek haneli oranlarda büyüdüğünü gözlemliyoruz. Tüketici her ne kadar fiyatlarla ilgili maliyet kaynaklı ciddi enflasyon artışına maruz kalsa da iç turizm iştahını kaybetmedi. Artık insanların bir tatille yetinmediklerini, hatta ikinci ve üçüncü tatillerini yaptıklarını görüyoruz.” dedi.

Tüm bu verilerin ve gözlemlerin sonucunda 2024 yılında iç turizmdeki büyümenin devam edeceğini ön gördüklerini vurgulayan Çubuk, “TatilBudur olarak biz de hedeflerimizi bu yılın üzerinde tutacağız. Ancak her ne kadar iç turizmdeki dinamizmin süreceğini düşünsek de dünyadaki gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda herkes gibi biz de birtakım belirsizlikler gözlemliyoruz.” dedi.

Mustafa Kemal Çubuk, 30 Ekim Pazartesi günü erken rezervasyon kampanyasını başlatacaklarını duyurdu. Geçen yıl erken rezervasyon kampanyası öncesinde fiyatlardaki artışa dikkat çekerek, erken rezervasyonun önemini vurguladıklarını belirten Çubuk, bu sayede tüketiciler nezdinde avantaj sağladıklarını belirtti. Mustafa Kemal Çubuk, maliyetlerin hala artmaya devam ettiğini belirtirken tüketicilerin bugün satın almadıkları tatili yarın daha yüksek maliyete almak durumunda kalabileceklerini belirtti. Kredi kartlarında artan faiz oranlarıyla beraber, tüketiciye sunulan taksitle erteleme gibi kampanyaların maliyetlerde ciddi artışlar ortaya çıktığını söyleyen Çubuk,bu açıdan kış döneminin biraz yorucu geçebileceğini ancak yine de erken rezervasyon avantajının iç pazardaki ivmelenmeyi destekleyeceğini tahmin ettiklerini kaydetti.

Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcı Barış Nefesoğlu ise yaptığı değerlendirmede; ”2021’de pandemi sonrası özellikle hijyen ve temizlik konularında tüketicilerde bir anksiyete artışı vardı. Bu durum genelde açık alanların tercih edilmesine neden oldu. Bugün ise aynı kitleye yönelik yaptığımız araştırmamızda, tüketicilerin daha çok “özgürlük ve eğlence istiyorum", “yemeği kendim almak istiyorum” gibi yanıtlar verdiğini gözlemledik. İnsanlar tatile gideceği markada önce güven, sonra eğlence ve kolaylık aramaya başladılar. Biz TatilBudur olarak müşterilerimize aradıkları tatili bulabilmeleri için çağrı merkezlerimizden, online platformumuzda bulunan chatGPT’li sanal asistana kadar çeşitli kolaylıklar ve imkanlar sağladık. Bununla kalmayıp, herkesin tatil anlayışının farklı olduğu fikrinden yola çıkarak, hem dijital kanallarda hem de kısmen televizyon ve radyoda stratejimizi değiştirdik ve mesajlarımızı insanların ihtiyacına ve bize ilettikleri beklentilerine  göre organize ettik. 2024 sezonunda da bu çalışmalarımıza yeni projelerimizi lanse ederek devam edeceğiz” dedi.

Wyndham Cumhuriyet’in 100’üncü yılını 100’ün üzerinde oteliyle kutluyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Wyndham Cumhuriyet’in 100’üncü yılını 100’ün üzerinde oteliyle kutluyor

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılını coşkuyla kutladığımız bu günlerde, tesis sayısı bazında ülkemizdeki en büyük uluslararası otel grubu konumunda bulunan Wyndham Hotels & Resorts da Türkiye genelinde 100’den fazla otele ulaşmanın gururunu yaşıyor.

Wyndham Hotels & Resorts, Türkiye’nin Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü kutladığı 2023 yılında ülke genelinde 100’den fazla otele ulaştı.

Cumhuriyet Bayramı için bir kutlama mesajı yayımlayan Wyndham Hotels & Resorts Türkiye Ülke Direktörü Murat Özel, “Bir yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlarken, Wyndham olarak biz de Türkiye’de 100’den fazla otele ulaşmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Grubumuz bünyesindeki markalardan bazıları Türkiye’de çok uzun yıllardan beri faaliyet gösteriyor ve geçtiğimiz 10 yılda kendi adımızı taşıyan markalarımızla da Türkiye’de çok önemli açılışlara imza attık. Günümüzde 45’in üzerinde noktada, 10 markamızın altındaki 100’den fazla otelimizle Türkiye’de hizmet veriyor olmaktan, ülkenin turizmine ve ekonomisine katkıda bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Türkiye’nin turizmde giderek yükselen hedeflerinin, Wyndham Hotels & Resorts’un ülkedeki büyüme hedeflerine de yansıdığını dile getiren Özel, sözlerine şunları ekledi:

"Türkiye'de açılışlar gerçekleştirmeye başladığımız günden bu yana ülkemizdeki turizm anlayışının; hem seyahat edenlerin, hem de işletmecilerin güncel ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dönüşüm geçirdiğine ve bu sayede Türkiye'nin dünyanın en çekici destinasyonlarından biri haline geldiğine tanıklık ettik. Biz de Türkiye’deki güçlü ve giderek büyüyen ekibimizle birlikte bu sürecin bir parçası olmanın gururunu yaşarken, Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılında da ülkemizin turizm alanında bölgedeki lider pozisyonunu daha da pekiştirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz."

Wyndham’ın 24 global markasından 10’u şu anda Türkiye’de de bulunuyor: Wyndham, Wyndham Grand, Wyndham Garden, Ramada by Wyndham, Ramada Encore by Wyndham, Trademark Collection by Wyndham, Days Hotel by Wyndham, TRYP by Wyndham, La Quinta by Wyndham, ve Hawthorn Suites by Wyndham.


Cumhuriyet’in 100. yılında Dijital Ekonomi Zirvesi düzenlendi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Cumhuriyet’in 100. yılında Dijital Ekonomi Zirvesi düzenlendi 

Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, “e-Fatura ile başlayan e-belge uygulamalarında global ölçekte başarıya imza attık” 

Ülkemizin 2012 yıllarından itibaren yoğunlaşan e-Fatura ile başlayan e-Belge uygulamalarında global ölçekte başarıya imza attığını kaydeden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, “e-Fatura ile başlayan e-belge uygulamalarında global ölçekte başarıya imza attık.” dedi. 

e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter vs) uygulamalarını ülkemizde yaklaşık 1 milyon işletmenin kullandığını anlatan Mehmet Önder, böylece işletmelerin iş süreçlerini uçtan uca dijital dönüşümle yönetmeye başladıklarını söyledi.   

Cumhuriyet’in 100. yılında Dijital Ekonomi Zirvesi,geçtiğimiz günlerde İstanbul Topkapı Üniversitesi Kazlıçeşme Yerleşkesi Konferans Salonunda düzenlendi. 

Zirvenin açılış konuşmasını, İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Barış Bulunmaz, Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Nihat Kırmızı ve Gazeteci Celal Toprak yaptı. 



Uyum Akademi Yaz Staj Okulu hakkında bilgiler verdi 

Uyumsoft’un üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirdiği Uyum Akademi Yaz Staj Okulu hakkında bilgiler veren Mehmet Önder, gelecek yıl 16.’nın düzenleneceği Uyum Akademi Yaz Staj okulunda yazılım ve endüstri staj gruplarının açılmaya devam edeceğini belirtti. Yaz Staj Okulu’na katılan Yazılım staj grubuna C#, ASP. NET, SQL eğitimleri verilirken; Endüstri staj grubuna UyumsoftERP’de Mali İşler, Malzeme Lojistik, Üretim, İnsan Kaynakları yönetimi  modüllerinde eğitimlerin verildiğini ifade eden Mehmet Önder, Topkapı Üniversitesi’nde yazılım, matematik, endüstri mühendisliği, işletme gibi farklı birimlerde okuyan öğrencilerin bu staj programına başvurabileceğini anlattı. Gençleri ve genç girişimcileri her platformda desteklemeye devam edeceklerinin altını çizen Mehmet Önder, bugüne kadar Uyumsoft’un desteği ve katkılarıyla yaklaşık 50’ye yakın firmanın iş hayatına başladığını da sözlerine ekledi. 

Zirvede oturumlar düzenlendi 

Düzenlenen ilk oturumun konusu, “İletişimin Geleceği: Dijitalleşme ve Yeni Stratejileri” oldu. Moderatörlüğünü İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Barış Bulunmaz yaptığı ilk oturumda, Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü Seda Güler, İhlas Medya Reklam Grubu Başkan Yardımcısı Volkan Ormanlı ve Oğuz Holding CEO’su Enes Örer birer konuşma gerçekleştirdi. 

Gazeteci Celal Toprak’ın moderatörlüğünü yaptığı “Yazılım ve Tasarım: Yeni Trendler ve Dijital Dönüşüm” ikinci oturumunda,Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, e-Belge uygulamaları ve dijital dönüşüm hakkında bilgiler verdi. 

YAPDER Dijital İletişim Platformu Başkanı Doğukan Kılıç’ın moderatörlüğünü yaptığı “Yapay Zeka ve Nesnelerin İnterneti: Nereye Gidiyoruz” üçüncü oturumunda, NLK Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Nalan Kurt, Yenasoft CEO'su Cem Şiroğlu ve Tempo BPO CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Akar görüşlerini aktardı. 

Zirvede, YAPDER Dijital İletişim Platformu Başkanı Doğukan Kılıç, “Gastronomi ve Yapay Zeka” sohbetinde Hasan Usta Kebap Kurucu Ortağı İzzettin Oral ile bir söyleşi düzenledi. Doğa Sigorta Hasar Denetim ve Lojistik, AR&GE ve İş Geliştirme Grup Müdürü Duran Çakı ise,“Sigortacılığın Dijital Yolculuğu ve TOGG Projesi” hakkında bilgiler anlattı. 


Türkiye’de gerçekleşen karayolu nakliye bedellerinin neredeyse yarısı akaryakıta gidiyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Navlunun yarısı mazota gidiyor

Avrupa’da nakliye bedelinin %25,1’ni akaryakıt oluştururken, Türkiye'de bu oran %48,2 civarındadır. Türkiye’nin ve bölgenin en büyük Dijital Forwarder konumundaki Tırport’ın 2023 üçüncü çeyrek verilerine göre; Türkiye’de gerçekleşen karayolu nakliye bedellerinin neredeyse yarısı akaryakıta gidiyor. Avrupa ile kıyaslandığında 2 katı seviyesindedir. 

Artan tüm maliyetlere rağmen Türkiye’de navlun içinde akaryakıt maliyetinin %50'lere yakın olmasının temel sebebine değinen Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Bunun nedeni, kamyon sahiplerinin ayakta kalabilmek, kamyonunun taksitlerini ödeyebilmek, evine ekmek götürebilmek için fedakarlığı önce kendisinden yapmasından kaynaklanıyor. Kamyon sahibi, kamyonun bakımından, sigortasından, şahsi yevmiyesinden kendince fedakarlık yapmaya çalışıyor. Örneğin son bir yıl içinde kaplama lastik yaptırarak kullanma eğilimi, Türkiye'de %20'nin üzerinde arttı. Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değil. Sürüş güvenliğine de büyük zarar veriyor. Aynı zamanda, kontrat lojistiğinde de durum çok farklı değil. Navlunun %50’sinin mazot maliyeti olduğu bir pazarda, filolarına ve sürücü performanslarına odaklanmayan, yükleme ve teslimat raporlamalarına canlı erişip alternatif maliyetlerini hesaplayamayanların, yükleme-boşaltma noktalarındaki bekleme ve atıl kalma sürelerini doğrulatamayanların, kontrat lojistiğinde operasyonel kar etmeleri teknik olarak mümkün değildir.” dedi. 

Türkiye’deki kamyon sahipliğini, taksi plaka sahipliği ile karıştırmayın 

Kamyon sahiplerinin %90’dan fazlasının kamyonun aynı zamanda aktif şoförü olduğunun altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları anlattı: 

“Türkiye'de yollarda ticari taşıma yapan 550 bin civarında 16 ton ve yukarısı kamyon var. Bunların sadece 130 bin civarı lojistik ya da yük sahibi firmaların (çimento fabrikası, un fabrikası, petrol şirketi vs) sahibi olduğu,özmal araçlardır. Geri alan 420 bin civarında kamyon/çekicinin sahipleri, doğrudan şahıslardır. Çünkü Türkiye’de kamyonculuk en önemli ekmek teknelerinden birisi. Türkiye’deki kamyon sahipliğini, taksi plaka sahipliği ile karıştırmayın. Kamyon sahiplerinin %90’dan fazlası, kamyonun aynı zamanda aktif şoförüdür.” diye konuştu. 

Kamyon, dönüş yükü alamadan boş dönerse zarar ediyor

IRU (Uluslararası Karayolu Taşımacılık Birliği) verilerine göre, Avrupa’da boş dönme oranı %23 civarındayken, Türkiye’de bu oranın %32 civarında olduğuna dikkat çeken Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: 

“TırportInsights2023 üçüncü çeyrek verilerine göre; bir kamyon uzun yolda yükle ortalama 460 km yol gidiyor ve 32 litre civarında mazot yakıyor. Bir kamyonun uzun yolda ortalama gidiş-dönüş maliyeti 15 bin TL civarını buluyor. 15 bin TL’ye yükü taşıyan kamyon, dönüş yükü alamadan boş dönerse zarar ediyor.Lojistik sektörünü, gerçek-zamanlı, konum-tabanlı, akıllı lojistik çözümler ve intermodal çözümler ile aynı platform içinde destekleyen Tırport olarak, 14 ülkede 8 dilde global ölçekte lojistik sektörünü dijitalleştirirken kamyonların dönüş yükü bulmalarına değer katıyoruz.Yine IRU verilerine göre, 2022 yılı Ekim ayında Avrupa’da zirve yapan akaryakıt fiyatları 2023'de %25'lere varan oranda düşerken, Türkiye’de hem kur, hem de ÖTV düzenlemeleriyle artmaya devam etti. Bu durum nakliye sektörünü daha da zora sokuyor. Bir diğer konu da, Avrupa’da bir kamyon şoförü ortalama 2.200-2.500 Euro civarında kazanırken, bir Türk kamyon şoförü 800 Euro bile kazanamıyor. Kamyon sahibi dertli, filolar yaşlanıyor (Türkiye'de ortalama kamyon yaşı 17,2), verim düşüyor ve dönüş yükü bulmak daha büyük bir kriz olarak karşımıza çıkıyor. Kısaca, dönüş yükü alamayan kamyon, direk zarar ediyor. Sektör nereden baksanız sıkıntı yaşıyor ve yollardaki sürüş ve yük güvenliği riski arttıkça artıyor.” şeklinde konuştu


Xerox Türkiye operasyonunu satın alan Lidya Grup hedef yükseltti


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Xerox Türkiye operasyonunu satın alan Lidya Grup hedef yükseltti 

Dijital baskıda en geniş ürün yelpazesi ile baskı teknolojilerinin ana mucidi olan Xerox, ofis çözümlerinden yüksek üretim çözümlerine, güvenlik yazılımları, bilginin yönetilmesi ve paylaşılması gibi çeşitli alanları içeriyor.

Türkiye ve EMEA bölgesinde dijital baskı sektöründe lider olan Türk firması Lidya Grup, ofis ve üretim baskı teknolojisinin global liderlerinden Xerox’un Türkiye’deki şirketini satın aldı. Amerika merkezli şirketin ilk defa gerçekleştirdiği bu satış ile Lidya Grup, sektördeki yerini güçlendirerek, yeni pazarlardaki konumunu kuvvetlendirecek. İlk etapta 20 milyon dolarlık bir yatırım ile hayata geçen projenin, devam eden 5 yıl içerisinde, hem Türkiye’deki baskı üretimini artırmak, hem de online operasyonu kuvvetlendirmek adına ilave 40 milyon dolarlık yatırım planlanıyor.   

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Xerox Türkiye ve Lidya Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi: 

“Lidya Grup olarak, Xerox Türkiye operasyonunu satın aldık ve ilk etapta 20 milyon dolarlık bir yatırımı hayata geçirdik. Devam eden 5 yıl içerisinde, hem Türkiye’deki baskı üretimini artırmak, hem de online operasyonu kuvvetlendirmek adına ek yatırımlara devam edeceğiz. Şu an Xerox’un Türkiye’deki pazar payı yüzde 6 ve yüzde 8 civarındadır. Gelecek 5 yıl içinde Xerox’un ofis grubundaki ve büyük ölçekli baskı makinelerindeki payını yüzde 20’ler seviyesine çıkartmayı hedefliyoruz.” dedi. 

Ofislerde bilginin güvenli bir şekilde yönetilmesi ön plana çıktı 

Özellikle ofislerde bilginin güvenli bir şekilde yönetilmesi ile ilgili alanların ön plana çıktığının altını çizen Bekir Öz, şunları anlattı: 

“Ofislerde bilginin güvenli bir şekilde yönetilmesi ön plana çıktı. Ayrıca,  hibrit çalışma şeklinin artması sebebi ile aynı güvenlik ve verimliliğin, ofis dışında da bu hizmetlerin sağlanması gibi maddeler büyüme de öne çıkan alanlar olmaya devam ediyor. Günümüzde işletmeler, herhangi bir ürünü satın alırken; sadece satın alma maliyetine değil, toplam sahip olma maliyetine de bakıyorlar.Sa
tın alınan bir ürünün fiyatının yanı sıra; satış sonrası hizmet kalitesi ve yaygınlığı, ürünün ömrü, çalıştırma maliyetleri, enerji tüketimi, insan sağlığına etkisi gibi faktörler değerlendiriliyor. Xerox makinelerinin sürdürülebilir şekilde çalışması, sunulan teknik servis hizmetinin uzman ekipler tarafından kesintisiz ve kaliteli bir şekilde verilmesi ve makinelerin uzun ömürlü olması gibi birçok artılar Xerox’un pazarda yoğun tercih edilmesini sağlamaktadır.” diye konuştu. 

Dijitalleşme şirketlerin verimliliği ile doğrudan orantılıdır 

Dijitalleşmenin, şirketlerin verimliliği ile doğrudan orantılı bir veri olduğuna dikkatleri çeken Bekir Öz, konuşmasına şöyle devam etti: 

“İşletmelerde verimliliği artırmak için, dijitalleşme süreci destekleyici bir rol alacaktır. Özellikle,hibrit çalışma şeklinin artması ile beraber, ofis ortamındaki verimliliğin, ofis dışındaki çalışma alanlarına taşınması için dijitalleşme önemlidir. Aynı zamanda dijitalleşme bize “Kişiselleşme”yi sağlıyor. Mass yani kitlesel üretim yerine, dijital baskı ile kişiye ve kurumlara özel baskılar yapılıyor. Kısaca, dijital baskı makineleri sektörü, “kişiselleşen ve bireyselleşen” tüketimin desteklenmesi, her zevke ve her ihtiyaca aynı maliyetler ile çözüm sunulmasını gerçekleştiriyor. Dünyada baskı sektörü 800 milyar dolar civarında iken, ülkemizde yaklaşık 9 milyar dolar civarına ulaştı. Dijitalleşme ve kişişelleşmenin hız kazanmasıyla, önümüzdeki 10 yıl içinde print pazarında ciddi bir büyümenin gerçekleşmesi öngörülüyor. Sektör olarak, bilgi birikimimiz, tecrübemiz, yetişmiş insan kaynağımız, teknolojik makine parkımız gibi birçok artılar ile global ölçekte ciddi bir potansiyele sahibiz.Lidya Grup olarak biz 2022 yılında Londra (Birleşik Krallık)’da açtığımız Lydia Digitalltd ile Avrupa’ya pazarına açıldık. Türk basım sektörü de, rahatlıkla girebileceği Avrupa pazarına önümüzdeki süreçte açılıyor olacaktır.” diye konuştu. 

Dijital baskı yapan en iyi markaların distribütörlüğünü yapıyor

Lidya Grup çatısı altında farklı kategorilerde dijital baskı yapan en iyi markaların distribütörlüğünü yaptıklarını belirten Bekir Öz, şunları kaydetti: 

“Şu an, son kullanıcıya temas eden birçok reklam alanında, promosyon malzemesinde ya da aklınıza gelebilecek baskılı materyalde bizim sunduğumuz ürünlerin imzası var. Bu çeşitlilikten edindiğimiz birikim, strateji ve esneklik ile pazardaki yerimizi Xerox ile daha da sağlamlaştıracağız. Xerox MPS (Yönetilebilen Baskı Çözümleri)’de, Dünya’da pazar lideri konumu ile bu pazarın oluşumu ve gelişiminde ana oyuncudur. Firma olarak, müşterilerimize verimliliğin artırılması için gerekli tüm bilgi ve desteği vererek, bir nevi danışmanlık hizmeti de üretiyoruz. Ayrıca, Türkiye’de ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssümüzü, Mayıs 2022 tarihinde Başakşehir’de açtık. Burada, dijital baskı sektöründeki uçtan uca tüm teknolojileri yerinde görebilme, milyon dolarlık makineleri yakından incelerken fiziki sonuçlarını görebilme ve değişik aplikasyonları deneyerek testlerden geçirme imkanına sahip oluyorlar. A5’den 5 metre ebatına kadar ve 15 santim kalınlığa kadar, ahşaba, metale, cama, kumaşa, kartona, ambalaja, seramiğe, parkeye gibi çeşitli mecralara yapılan baskıları yerinde inceleyebiliyorlar.” dedi. 

Dijital baskıda tüm ve en geniş çözümleri sunan tek şirkettir

Lidya Grup’un Türkiye’de Xerox ile beraber, Epson, EFI, Duplo,Konsgberg ve kendi markası Sutec ile beraber dijital baskıda tüm ve en geniş çözümleri sunan tek şirket olduğunu ifade eden Bekir Öz, şunları anlattı: 

“Daima müşterilerimizin yanında yer alarak, hem teknoloji danışmanlığı yapıyoruz, hem proje finansmanı sağlıyoruz, hem çok güçlü olduğumuz satış sonrası servis hizmetimizde çözüm odaklı yaklaşıyoruz. En önemli konularımız, verimliğin artırılması, güvenlik ve maliyet konularının daha iyi yönetilmesi, hibrit çalışma şeklini destekleyecek çözümlerim artırılmasıdır. Ayrıca,online satış kanallarını desteklemektir. Lidya Grup olarak bizler, işimizi çok seviyoruz ve işimizi çok iyi yapıyoruz. Temsil ettiğimiz markalar, bilgi birikimimiz, tecrübemiz, organizasyon yapımız ve finansal gücümüz ile Türkiye ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinin lider şirketler grubu olarak konumlanmaktayız. Aynı zamanda, ülkemizde ve sektörümüzde proje finansmanı sağlayan ilk kurumlardan birisiyiz. 2004 yılından itibaren “proje finansmanı” yapıyoruz. Geçen 19 yılda müşterimize 120 milyon dolara yakın proje finansmanı sağladık. Müşterilerimizi iş ortağımız olarak görüyoruz ve bugüne kadar olabildiğince destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz. Proje finansmanı verirken, müşterimiz olan işletmelerin iş yapabilme kabiliyetini değerlendiriyoruz. Müşterimiz bir yatırım planladığında bu yatırımın, gelirine, üretkenliğine, cirosuna, karlılığına etkilerinin neler olabileceğini analiz ederek bilgilendiriyoruz ve danışmanlık sağlıyoruz.  Kurulduğumuz günden itibaren dijital baskı sektöründe pazarın büyümesine öncülük ettik ve etmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. 


27 Ekim 2023 Cuma

TravelShop Turkey Londra’da Türkiye Rüzgarları Estiriyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TravelShop Turkey Londra’da Türkiye Rüzgarları Estiriyor.

TravelShop Turkey Londra’da B2B Workshop Çalıştay’ı Yapıyor.

Tüm Dünyadan 200’ü aşkın Tur Operatörü ile WTM London Fuar’I esnasında TravelShop Turkey B2B Workshop Etkinliği Düzenliyor 

Londra’da 200’den fazla Tur operatörüyle Destinasyon Türkiye Tanıtımı Yapılacak. 

2010 Yılından İtibaren Dünya Genelinde Bir çok Turizm Fuar ve Turizm Etkinliğinin Altyapısını Hazırlayan ve Sunarak Türkiye’nin Tanıtımına Büyük Katkı Sağlayan TravelShop Turkey Bu Kez 200’den Fazla Tur Operatörü ile Birlikte Workshop Çalıştayı Yapacak 

Çalıştayı Gerçekleştiren TravelShop Turkey Yönetim Kurulu Başkan’ı Murtaza Kalender, bu çalıştayın müthiş önem taşıdığını belirterek görüşlerini bizler ile paylaştı. 

‘’ Bizim hedefimiz Türkiye’yi yurtdışı önemli turizm platformlarında en iyi ve en başarılı şekilde tanıtmak. Bunun için WTM Londra gibi dünyanın en önemli turizm fuarlarından birinde, binlerce kilometre uzaktan gelerek katılım sağlayacak dünyanın en iyi tur operatörlerine 7 Kasım 2023 tarihinde St James Court A Taj London Hotel’de ülkemizi en iyi şekilde tanıtacağız. 

Her zaman bir arada göremeyeceğimiz prestijli tur operatörlerini, WTM Londra fuarına gelmesinin avantajını kullanarak, Türkiye destinasyon tanıtımında Türkiye’deki turizm paydaşlarımızla bir araya getirmeyi ve böylelikle ülkemize daha çok katma değer katmayı hedefliyoruz. 


26 Ekim 2023 Perşembe

Antalya Turizm Fuarı, beşinci kez turizm profesyonellerine kapılarını açtı.

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



ANTALYA TURİZM FUARI 5. KEZ KAPILARINI AÇTI

Antalya Turizm Fuarı, beşinci kez büyük bir coşku ile dünya turizm profesyonellerine ve paydaşlarına kapılarını açtı. Turizmin kalbi ATF23’ün açılış konuşmalarında; Türk turizminin gelişimi, Antalya Turizm Fuarı’nın turizm sektörüne katkıları ve vizyonu vurgulandı.

Açılışta, K.K.T.C. Turizm, Kültür, Gençlik, ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkan Yardımcısı Fatih Kabadayı, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu ve GMT Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral söz aldı. 

ATF23’ün ev sahibi, GMT Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral konuşmasında, Antalya Turizm Fuarı’nın gelişimine dikkat çekti. Meral, “Antalya Turizm Fuarı sadece Türkiye’nin değil Akdeniz’in en verimli turizm fuarı. Şampiyonlar Ligi gibi olan katılımcı listemiz bunun bir ispatı. 2019 yılına kadar böyle bir şey yapılamamış. Neredeyse 40 yıllık turizm tarihinden bahsediyorum. Şimdi birlikte yapıyoruz ve fark yaratıyoruz. Hızla büyüyoruz. Yakın hedefimiz dünyayı Türk turizm profesyonelinin ayağına getirebilmek. İleri hedefimiz ise Türk turizmcisinin bu çözümcü yaklaşımını dünyanın farklı yerlerine de taşımak. Buralarda da Türk turizmi öncelikli çözümler üretmek, aynı zamanda dünya turizmiyle ilgili fikirler de üretebildiğimizi tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Çünkü bu bir memleket meselesi” ifadelerini kullandı.

MERAL: CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI ATF’DE KUTLUYOR OLMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ

Meral, “ATF 2019 yılında 3 bin 500 metrekare alanda 55 katılımcıyla başladı. Pandemiyi atlattı, dünyada pandemi sürecinde inat eden belki de tek fuar olduk. Bugün 25 bin metrekarede 300 stant ve 600’ün üzerinde turizm markasıyla Akdeniz’in ve Türkiye’nin en verimli fuarı olmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Selçuk Meral, Cumhuriyetimizin 100. Yılını ATF’de kutluyor olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Renklerimizden ve logomuzdan da anlayabileceğiniz üzere turizmin bizim için bir memleket meselesi olduğunu vurgulamak isterim. Bu doğrultuda Cumhuriyetimizin 100. yılını burada kutluyor olmak da bize mutluluk veriyor.  Bu memleket meselesi için, her bir turizm neferi gibi biz de her gün, her dakika çalışıyoruz. Türk turizm profesyonellerinin her şeyi başarabileceğine inanıyorum” diye konuştu. 

KABADAYI: DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN TURİZM PROFESYONELLERİNİ BULUŞTURAN NEZİH BİR PLATFORM

Meral’den sonra kürsüye gelen ATSO Başkan Yardımcısı Fatih Kabadayı, “Turizmin başkenti Antalya’ya yakışan bu fuarda sizinle olmaktan mutluluk duyuyorum. Turizm, ülke ekonomilerinde oldukça önemli bir rol oynuyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi verilerine göre, 2022 yılında seyahat ve turizm sektörlerinin küresel gayrisafi yurt dışı ve yurt içi hasıla katkısı yüzde 7 buçuktur. Küresel çapta yarattığı istihdam ise, 20 milyondur. Pandemiden sonra rekor yıl sayılan 2019 yılı rakamlarına henüz ulaşmamış olsak da belirgin bir toparlanma aşikardır.  Türkiye’nin de bu toparlanmada en fazla fayda sağlayan ülkelerin başında geldiğini Dünya Turim Örgütü verilerine bakınca görüyoruz. Gelirlerde ilk 10 ülke olmamız ve en çok seyahat edilen ilk 4 ülke olmamız hepimiz için gururdu. Kişi başı geliri artırmak için katma değer yaratma konusunda da daha fazla çalışmamız gerektiği aşikardır. Sağlam bir vizyon ve kararlılıkla 5. kez dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerinin ve paydaşlarının böylesine nezih bir platformda buluşturan tüm ekibi kutluyorum” diyerek fuarın tüm katılımcılar için başarılı geçmesini diledi. 

KAVALOĞLU: BU FUAR BİZLERİN GÖZ BEBEĞİ

AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, “5’incisini düzenlemeyi başardığımız ATF’ye hoş geldiniz” diyerek sözlerine başladı. Kavaloğlu, “AKTOB ve TUROFED olarak Antalya’da özellikle zor dönemde düzenlenmeyi başarmış olan bu fuarın bizlerin göz bebeği olduğunu vurgulamak isterim. Psikolojik olarak zor durumda olduğumuz pandemide bile bu fuarı düzenleyen Selçuk Meral ve ekibini tebrik ediyorum. Bu fuarın 5’incisinin düzenlenmesinin yanında bu kadar büyümesi, bizim için çok değerli. ATF’nin tüm katılımcılar için başarılı ve çok güzel geçmesini diliyorum” dedi.

BAĞLIKAYA: HER TURİZMCİ BİR BARIŞ ELÇİSİ

TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Türkiye’nin dünyadaki en önemli marka destinasyonlarından biri olan Antalya’da bu yıl 5’incisini düzenlediğimiz ATF’de olmaktan mutluluk duyuyoruz. Öncelikle yakın coğrafyamızda, Gazze’de yaşanan insanlık dramının bir an önce sona ermesini, gözyaşlarının durmasını temenni ediyorum. 3 gün sonra Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağız. Tüm dünyaya örnek olan bir bağımsızlık mücadelesi vererek Cumhuriyet gibi çok anlamlı bir değeri bizlere armağan eden, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurucu meclisimizin tüm üyelerini rahmetle anıyorum. Dünya turizmi hızla büyürken sektör temsilcileri olarak her birimiz, ülkemizin bu büyümeden daha fazla pay alması için çalışıyoruz. Atatürk’ün, ‘Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz’ sözlerini kendimize ilke edindik. Bu emaneti en iyi şekilde taşımak ve aktarmak için ekonomik açıdan gelişmemiz büyük önem taşıyor.  Dünya ile rekabet gücümüzün en yüksek olduğu sektör turizmdir. Bu başarı sektör temsilcilerimizin özveriyle çalışması sonucudur. Bu başarıda katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. ATF bu başarının artarak devam etmesi bakımından önemli bir misyonu üstleniyor. Turizm, farklı dil, din ve ırktan insanların birbirini tanımasına olanak sağlayan yapısıyla dünya barışı için önemlidir. Bu yönüyle her turizmci bir barış elçisi sorumluluğu da üstlenmektedir.  Ülkemiz son 40 yılda, felaketin her türlüsü bu coğrafyada başımıza geldi. Turizm barış ve huzur işidir. Bu nedenle çok basit olaylardan, kırılır ve küçülür. Bir ferdi olmaktan gurur duyduğum turizm camiası bu olanlara karşı türk turizmini değil geriletmek, her durumda Atamızın dediği gibi şeraitte ileriye taşımıştır. Turizm ülkemizin zeytin ağacıdır. Biz turizmciler her durumda ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam ediyoruz. Dünya turizmindeki amansız rekabette durmaksızın çalışacağız. Bu düşüncelerle Antalya Turizm Fuarı’nın hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

GÜRBÜZ: PLANLI, KURALLI, KİMLİKLİ KENT ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ

Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz de ATF’nin, Antalya ve ülke turizminin tanıtımı açısından önemli bir vizyon üstlendiğini belirterek, “Sektör bileşenlerinin doğrudan iletişim kurmasını sağlayan bu fuarın gerçekleşmesinde rolü olan başta Selçuk Maral’e teşekkür ediyorum. Antalyamız turizmin başkenti olması nedeniyle turizm çeşitliliğinin arttırılması, turizmin 12 aya yayılması, dijital turizmin yaygınlaşmasıyla sürdürülebilirlikten söz edebiliriz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimize gelen ziyaretçilerimizin sağlıklı bir kentte olma hazzını yaşayabilmesi için altyapı ve üstyapı çalışmalarıyla tarihi ve  doğal zenginliklerimizi koruyarak; planlı, kurallı, kimlikli kent çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında yarınlara daha yaşanabilir bir Antalya bırakmak adına değer katan herkese teşekkür ederiz" diye konuştu.

 VALİ ŞAHİN: SİZDEN RİCAM, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR FAALİYET YÜRÜTELİM

Antalya Valisi Hulusi Şahin, “ATF’nin başarılı geçmesini diliyorum. TÜRSAB başkanımız çok değerli bir şey söyledi, ‘Turizm bir zeytin dalıdır’ dedi. Turizmin ve ticaretin olduğu yerlerde önyargılar kırılır, barışın tohumları ekilir. Daha huzurlu bir dünya için turizm faaliyetleri çok değerlidir. Ben bu penceren de bu fuarın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sadece 5 yıldır yapılıyor olmasına da çok şaşırdım, çok kıymetli Selçuk Meral de bunun açıklamasını yaptı. Turizm sadece acente ve otel bağlantısı değil, çok geniş bir operasyon. Bu aktörleri bir araya getirmek çok avantajlı olur. Çok dinamik bir sektör, yeni trendleri görmek açısından da bu fuarlarımız çok kıymetli. Bu fuarın Antalya da olması da çok kıymetli. Antalya; şehir olarak çok güzel, turizm olarak, tarih, kültür, tarım, gastronomi şehri diyebiliriz. Sadece deniz değil bu şehirde her turizm faaliyeti yürütülebilir. Biz bugün buradayız. Sizden ricam, sürdürülebilir bir faaliyet yürütelim. Sadece denizden, kumdan ibaret olan turizm bizi artık tatmin etmiyor. Antalya’nın dağları, ovaları var. Çok köklü bir türkmen yörük kültürü var, bunları keşfedelim ve turizm faaliyetlerimizin içine monte edelim” dedi.

ATAOĞLU: ALTERNATİF TURİZM MODELLERİNİN HEPSİNE SAHIP OLAN BİR KKTC

K.K.T.C. Turizm, Kültür, Gençlik, ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, sözlerine “Nice 100 yıllara” diyerek başladı. Ataoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “ATF aracılıyla tekrar sizinle beraber olurken Cumhuriyetimizin ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlıyoruz. K.K.T.C yıllardır maruz bırakıldığı, siyasi, ekonomik ve insani alanlardaki izolasyonlara rağmen dünyayla bütünleşti. Firuz Bağlıkaya’nın söylediği ve Sayın Valimin de dokunduğu gibi, zeytin dalı misali hareket ettiğimizi belirtiyorum. Dünyanın 4 bir tarafından insanların tercihi haline gelmiş, her geçen gün daha güçlü bir ülke olduğunu belirtmek isterim. K.K.T.C filminde az önce izledik. Yılın 300 gününü dilediğiniz şekilde geçirebildiğiniz bir K.K.T.C’den bahsediyoruz 300 gün değil, 12 ayı da dilediğiniz şekilde geçirebilirsiniz. Yaşamak, dokunmakla, fark edeceğiniz eşsiz güzelliklere sahip olan bir K.K.T.C’den bahsediyoruz. Ülke turizminin çeşitlendirilmesiyle ilgili alternatif turizm modellerinin hepsine sahip olan bir KKTC’den bahsediyoruz. Kış turizmi ile, gelen turisti 2 hafta konaklama süresi içerisinde,  bir hafta ülkeyi gezdiriyoruz. Tüm esnafla ve ülkeyle iç içe bir model oluşturuyoruz, kalan bir haftada da serbest bırakıp kendi ilgi alanlarına yönelik gezmelerini sağlıyoruz. Eski havalimanından 6 kat daha büyük bir havalimanımızın açılmış olması ülke turizmine oldukça önem katmıştır. Yatak kapasitemizin artırılmasıyla ilgili girişimler yapıyoruz. Kayıtlı yatak sayısına baktığımızda, villa turizminin de bir o kadar yatağa sahip olduğunu gördük. Onların da kayıt altına alınmasıyla, ülkemizdeki yatak sayısının artırılmasıyla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz.  THY ile yaptığımız çalışmalar sonucu, operatörlerin yapacakları tanıtım neticesinde daha fazla turistin ülkemize geleceğini bekliyoruz. 

“ZENGİN VE FARKLI KONSEPTLERİ İÇEREN BİR FUAR”

“Üç girişimci kardeşimizin girişimi ülkemize gelecek olan turistlerin, daha uygun rakamlarda, daha geniş alanlardan, farklı destinasyonlardan gelmesini sağlayacaktır. Hem girişimci kardeşlerime hem de THY iş birliğine teşekkür ediyorum. 

Bu fuarın yeni iş birlikleri kurma ve mevcut ilişkilerin güçlenmesiyle ilgili olanak tanıması hepimiz için oldukça önemli. Giriş sırasında bütün dostları gördüm, onlar kadar ben de mutlu oldum. Bu ikili ilişkilerin önümüzdeki süreçte artmasını temenni ediyorum. Fuarımızda yapılacak görüşmelerin daha ileri boyuta taşınmasını diliyorum. Bugünkü fuarın ne kadar zengin olduğunu farklı ülkelerin ve farklı konseptlerin de içimizde olduğunu görmek şahsım adına mutluluk verici. Fuarın hepimize hayırlı olmasını diliyoruz.”

TURİZM ZİRVESİ GİBİ BİR FUAR

Türkiye’nin ve Akdeniz’in en verimli turizm fuarı olarak turizm dinamiklerini bir araya getiren ATF, önemli sözlerin söylendiği açılış konuşmalarıyla başladı. Antalya Turizm Fuarı bugün ve yarın; 5 ayrı sahnede hazırlanan paneller,  B2B görüşmeler ve çeşitli etkinliklerle turizm profesyonellerini ağırlayacak.


24 Ekim 2023 Salı

(ATF)’nın basın toplantısı DoubleTreeby Hilton Antalya City Center’ın teras katında gerçekleştirildi.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Antalya Turizm Fuarı basın toplantısı yapıldı

Bu yıl 26-27 Ekim tarihlerinde 25 binin üzerinde turizm profesyoneli ve paydaşını ağırlayacak olan, Antalya Turizm Fuarı (ATF)’nın basın toplantısı DoubleTreeby Hilton Antalya City Center’ın teras katında gerçekleştirildi.

Turizm endüstrisinin tüm dinamiklerini beşinci kez bir araya getirecek olan Antalya Turizm Fuarı (ATF23), 35 ülkeden 25 binin üzerinde turizm profesyoneli ve paydaşına tekrardan ev sahipliği yapacak. Fuar öncesi düzenlenen basın toplantısında gazetecilerle bir araya gelen Antalya Turizm Fuarı Kurucusu Selçuk Meral, ATF23 hakkında soruları yanıtladı. Toplantıya Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İdris Taş, Antalya Halkla İlişkiler Derneği Başkanı Güldal Siğinç ve Antalya Reklamcılar Derneği Başkanı Fulya Sarman da katıldı.

“ATF HEPİMİZİN GURUR DUYABİLECEĞİ BİR MARKA”

Antalya Turizm Fuarı’nın Kurucusu Selçuk Meral, çevremizde yaşanan kriz ortamı nedeniyle fuarı çok sancılı bir dönemde gerçekleştirmeye çalıştıklarını ama inançlarını hiç yitirmediklerini ifade etti. Meral sözlerine şöyle devam etti:

“Aslında çok sancılı bir dönemde Antalya Turizm Fuarı’nı gerçekleştiriyoruz. Ama ilk başta olduğu gibi o inançla, o tutkuyla hiç yılmadan devam ediyoruz. Bunun da meyvesini alıyoruz. İnananların sayısı gittikçe artıyor ve artık dünyada da ATF’nin kendi tadı, kendi adı olan bir organizasyon olarak hepimizin ve şehrimizin gurur duyabileceği bir marka olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Bunu sadece benim belirtmem de yeterli değil bunu hepimizin belirtmesi gerekiyor. Çünkü bir doğru, ikincisi şehrimizin, üçüncüsü ülkemizin bir üretimidir bu. Ayrıca tamamen yerli bir üretim. Ürünlerimizin yüzde 90-99’u Antalya’daki insanımızdan, esnafımızdan, markalarımızdan ve ham maddelerinden üretiliyor. Yerli çünkü tamamen Türkiye’nin insanıyla çalışıyoruz ve bunu yaratan ekip sektörün içerisinden. “

SEKTÖRÜN ÖNDE GELEN İSİMLERİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİYLE BULUŞACAK

Antalya Halkla İlişkiler Derneği Başkanı Güldal Siğinç, etkinlik kapsamında; kendi stantlarında dernek üyeleri ve Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlilerinin deneyimlerini genç iletişimcilerle paylaşacaklarını duyurdu. İki gün boyunca üniversite öğrencilerinin transferlerini ise Sena Tur tarafından yapılacağını belirten Siğinç, AHİD’in ATF23’te “Turizmde İtibar Yönetimi Nasıl Yapılır?” ve “Turizmde Kriz Yönetimi Nasıl Yapılır?” oturumlarını da yapacağını söyledi.


“ATF, TÜRKİYE TURİZMİNİ İLGİLENDİREN BÜTÜN PAZARLARIN BULUNDUĞU, DÜNYADAKİ TEK FUAR”

Meral, ATF’nin Türkiye turizmi için oldukça önemli olduğunun altını çizerek, “Antalya Turizm Fuarı, Türkiye turizm sektörü için Türkiye turizmini ilgilendiren bütün pazarların bulunduğu, dünyadaki tek fuar. 300’e yakın katılımcı stantları ile birlikte 600 üzerinde turizm paydaşı olan marka katılıyor. 25 bin metrekarede 25 bin katılımcı hedefliyoruz. İç pazarı çok önemsiyoruz, biz kendi adımıza üzerimize düşeni yapıyoruz. Türkiye’nin ürün kalitesi yurt dışından daha iyidir. Sadece ekonomik şartlar değil insanımız dünyayı da gezmek istiyor. Ucuz hayat dönemi bitti, hayat ucuzlamadığı sürece tatil de ucuzlamayacaktır. Hem nicelik hem de nitelik olarak büyüdüğümüz bir sezon olacak.” dedi.


İSATAG farkındalık konferans serisinin ilkini Elite World Taksim Hotelinde gerçekleştirdi.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


CUMHURIYETİMİZİN 100.YILINDA TURİZMDE YENİ PERFEKTİFLER TURİZMDE KADIN LİDERLİĞİ VE CAM TAVAN SENDROMU

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği ( İSATAG) 23 Ekim 2023 tarihinde Elite World Taksim Hotelinde Merve AKINCI’nın sunumuyla farkındalık konferans serisinin ilkini gerçekleştirdi.

Açılış konuşmalarında İSATAG Başkanı Aylin ÖZSAVAŞ konferansın " pozitif ayrımcılık" gibi çokça tartışılan bir konuya değil, aksine toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği konularına odaklandığını belirterek, Ülkelerin demokratik gelişimi kadar ekonomik ilerlemesini de en fazla teşvik edebilecek konunun aslında bu olduğunu söyledi

7 Eylül tarihinde yayınlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporundan da alıntı yapan ÖZSAVAŞ “Kadınların ve kız çocuklarının toplumun her alanına tam katılımını sağlamak için engelleri kaldırmalı ve herkes için ilerlemeyi teşvik etmeliyiz” vurgusunu yaptı.

IRO Başkanı Hüseyin Özgür ÖZALTUN da konuyu tarihsel süreci anlattı ve bu konuya değinildiği için İSATAG Derneğine teşekkür etti. IBB Turizm Şube Müdürü Hüseyin Gazi COŞAN ve TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Davut GÜNAYDIN, kadınların önemine binaen yaptıkları konuşmalarda, farkındalık konferansı için İSATAG yönetimine teşekkür etti.

TTYD Başkanı Oya NARİN hedeflerini sektördeki kadın çalışan oranını 50'ler seviyesine çıkarmak olduğunu söyleyerek, sadece şirketlerde değil, turizm STK’larında da başkanlık ve yönetim pozisyonlarında ağırlık kazanmasından memnuniyet duyduklarını, TTYD Yönetim Kurulunda da çoğunluğu kadınlardan oluştuğunu vurguladı. TTYD, TÜROB ve ev sahibi İSATAG gibi öncü derneklerimizin başkanlarının kadınlardan oluşmasının gurur verici olduğunu ekleyerek sözlerini tamamladı.

Moderatörlüğü İris CINGI tarafından gerçekleştirilen ilk panelde konuşan TUROB Başkanı Müberra ERESİN Turizmde kadın gücüne ihtiyaç olduğunu belirterek konaklama sektöründe kadınların yönetim pozisyonlarının yüzde 40’ından azını, genel yönetim rollerinin yüzde 20’sinden azını, ve yönetim kurulu pozisyonlarının yüzde 8’inden daha azını elinde tuttuklarına dikkat çekti. ERESİN, ”Kadınların istihdam alanları çoğunlukla alt kademelerde. Dahası, kadınların ortalama ücreti erkeklerden daha düşük. Ulusal düzeyde, cinsiyete duyarlı ve eşitlikçi politikalar etkin bir şekilde uygulandıklarında, turizm sektöründe kadınların ekonomik güçlenmesi, dolayısıyla sektörel güçlenme sağlanacaktır” diye konuştu.

Medyanın ve ekranların sevilen Ekonomi Gazetecisi Meliha OKUR, “ Pandemi’nin zirve yaptığı, Ekonominin ve depremin kötü etkilerinin olduğu dönemde Kadın Liderlerin omuzlarına bırakılan yükleri büyük ustalıkla sırtladıklarını görüyorum ve tebrik ediyorum”, dedi. Türkiye Turizmin geleceği açısından Kadın liderliğinin önemini ve Anadolu’ya yayılarak, Kadın istihdamın arttırılması ile Turizm gelirlerinin çok daha fazla artacağına inandığını ve bu çalışmaya İSATAG önderliğinde tüm sektörün sahip çıkarak sürmesini dilediğini vurguladı.

Meliha OKUR sözlerini, “Kadın yüzyılına girdiğimiz bu dönemde, konferansı çok anlamlı buluyorum. İSATAG Yönetimini ve İSATAG Başkanı Aylin ÖZSAVAŞ’ı kutluyorum”, diyerek tamamladı.

İlk Panelin son konuşmacısı İSATAG Başkanı Aylin ÖZSAVAŞ,

“ Tekrar vurgulamak isterim ki biz cinsiyet eşitliği istiyoruz, ki bu temel bir insan hakkıdır. O olduğunda “Liyakat olacak”. Üst yönetimlerde olanlar ister kadın ister erkek olsun ama liyakatli olsun! Hiçbir liyakatli kadın bariyerlere ve cam tavan sendromuna maruz kalmamalı. Ve son sözünü Victor Hugo dan alıntı yaparak tamamladı, “Uygulama zamanı gelen bir fikir, dünyanın tüm ordularının toplamından daha güçlüdür.”

Moderatörlüğü Sevda ILGAZ tarafından gerçekleştirilen ikinci panelde konuşan Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fak. Halkla İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. İdil Karademirlidağ SUHER, “İnsani kalkınma programı dünyada da en başta önemsenen meseleler arasındadır”, dedi. SUHER, Liderlikte cinsiyetin olmadığını, Lider liderdir, ister kadın veya erkek olsun. Ama kadın liderlerin, kadınlara yönelik destekleyici programlarına da fazla ağırlık verdiğini, kadınlara daha fazla imkan tanıdığını, çünkü bu süreçte zorlukları bildiğini ve bu nedenle hemcinslerini teşvik ettiğini ifade etti. “ Kadın Liderlik pastası çok küçük olduğundan Kadın Liderler kendilerine yer bulmakta zorlanıyor ve bazı durumlarda diğer kadınlarla haksız rekabet ortamına giriyor” diyerek sözlerini tamamladı.

I-Mice 2.Başkanı Işıl ÖZMEN, konuşmasında kadın ve erkeğin birlikte daha güçlü olduğunu, her ikisinin de bu konuda farkındalığın artması gerektiğini vurguladı. ÖZMEN, I-Mice olarak Sektördeki istihdam açığını gidermek için üniversitelerin kariyer günlerine katılıp, sektör hakkında bilgi verip üyeleri vasıtasıyla staj imkanı yarattıklarını söyledi. Kendisi ayrıca kadın dernekleri ile işbirliği içerisinde olduğunu ve özellikle doğum sebebiyle ara vermiş kadınları, sektöre geri kazandırmak veya üst yönetimlerde yer almak isteyen kadınlara destek verdiğini ifade etti. Bundan sonra da İSATAG ile birlikte farkındalığı arttırmak için her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirterek, sözlerini bitirdi.

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Oya Ebru KÜÇÜKEL, kadınların kendilerine güvenmeleri gerektiğini, ve kesinlikle pes etmemelerini, cam tavanın hayalleri kadar olduğunu ifade ederek, kendisinin bu konuda destek vermeye devam edeceğini ifade etti.

Bize bu konferans da destek veren başta Elite World Hotel Yönetim Kurulu üyesi Emel ELİK BEZAROĞLU, kadınlara hediye hazırlayan REBUL 1895 Ailesine, Katılım sağlayan tüm değerli başkanlara, kıymetli basın mensuplarına ve kadınların haklı gücüne inanan yöneticilere teşekkür ederiz.

23 Ekim 2023 Pazartesi

İstanbul Sabiha Gökçen,terminal hizmetlerini modern teknoloji ile donatmaya devam ediyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sabiha Gökçen Havalimanı’nda EDS cihazları yenileniyor

İstanbul Sabiha Gökçen (İSG) Havalimanı check-in kontuarlarından teslim edilip uçağa gönderilen bagajların kontrolünü ve akış verimliliğini artırmak için güvenlik sistemleri üreticisi Nuctech ile anlaşma imzaladı.

İstanbul Sabiha Gökçen (İSG), Avrupa’nın en fazla turist alan 3. şehri İstanbul’a daha iyi hizmet vermek için terminal hizmetlerini modern teknoloji ile donatmaya devam ediyor. ECAC Standard 3.1 geliştirme projesi kapsamında İSG’nin satın aldığı yeni nesil bilgisayarlı tomografi (CT) patlayıcı tespit sistemi (EDS) cihazları sayesinde yolcu şut altı bagajlarının havalimanındaki geçiş süresi hızlanacak. 

İSG’de yeni nesil  CT EDS tarama cihazları dönemi başlıyor

Dünya çapında X-ray cihazları ve akıllı güvenlik çözümleri dalında 300’den fazla ürün yelpazesi ile büyük bir pazar payına sahip olan Pekin merkezli Nuctech firması Çin, Polonya ve Brezilya’daki üretim merkezleriyle 170’ten fazla ülkeye hizmet sağlıyor.  Firmanın WooKong H model yeni nesil  CT EDS tarama cihazlarını satın alan İSG, 17 Ekim Salı günü Malezya Havalimanları Grup Yönetim Kurulu ile birlikte Nuctech yetkililerini Sabiha Gökçen Terminali’nde ağırladı. Toplantıya Nuctech Pekin merkez ve Türkiye ofislerinden temsilciler katıldı. Nuctech Satış Direktörü en son teknoloji CT tarama teknolojisi sayesinde bagajın üç boyutlu (3D) görüntüsünü ve çok dilimli görüntülerini renkli olarak ekrana yansıtan WooKong H model cihazın hem tarama tünel boyutu hem de görüntü kalitesiyle bir üst seviyeye ulaştığını, ayrıca bagaj taşıma sistemi (BHS) ile tamamen entegre  olabildiğini belirtti.

WooKong H model cihazlar ile uçak ve yolcu bekleme süreleri minimuma iniyor

2022 yılını 30.8 milyon yolcu ile kapatan Sabiha Gökçen Havalimanı, pandemi sonrası küresel ölçekte seyahat çılgınlığının yaşandığı ve yaz-kış demeden yoğun bir turizm sezonunun yaşandığı şartlarda terminal operasyonlarını daha verimli şekilde yönetmek ve yolcu konforunu artırmak için WooKong H model cihazları tercih etti. 

Yeni nesil WooKong H model cihazı hassas tespit kabiliyeti ile bagajlarda bulunan patlayıcı gibi tehlikeli nesneleri tek tarama seviyesinde farklı açılardan ve yüksek çözünürlükte algılayarak terminal ve uçak güvenliğini korumakla beraber, geniş tarama kapasitesi ile uçak ve yolcu bekleme sürelerini de minimum seviyeye indirmeye katkı sağlıyor.

Murad, “havalimanı operasyonlarımızın hızı artacak”

Havalimanı güvenliğini artıracak ve yolcu valiz kontrolünü hızlandıracak CT EDS cihazlarıyla ilgili açıklama yapan İSG Yönetim Kurulu Danışmanı Dato Azmi Murad, “Misafirlerimizin kullanımına sunduğumuz bu en son teknoloji tarama cihazları ile yolcu şut altı bagajlarının kontrolü hızlanacak ve bu sayede havalimanı operasyonlarımızın hızı artacaktır” dedi.

NuctechWest AsiaGenel Müdürü RonnieMeng ise “Sabiha Gökçen Havalimanı ile işbirlikteliği içerisinde olmak bizim için büyük bir gurur. 21 yıldır Türkiye pazarına hizmet vermekteyiz ve İSG ile portföyümüzü bir üst seviyeye çıkardığımıza inanıyoruz. En iyi hizmet mottomuzla çalışmalarımızı sürdürerek havalimanı operasyonlarına daha farklı teknolojilerle katkı sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


Galataport İstanbul’a ‘Türkiye Markası’ ödülü


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Galataport İstanbul’a ‘Türkiye Markası’ ödülü

Galataport İstanbul, bu yıl 21.si düzenlenen Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri’nde Türkiye’nin kültürünü, değerlerini, tarihini veya geleceğe yönelik vizyonunu temsil eden markalara verilen ‘Türkiye Markası’ ödülünün sahibi oldu. Galataport İstanbul Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali, Cumhuriyet’in 100. yılında ‘Türkiye Markası’ ödülünün Galataport İstanbul için büyük bir gurur olduğunu ifade ederek bu başarının arkasında inovasyon ve yaratıcılığın yanı sıra, Türkiye’nin tanıtımı için güçlerini birleştiren tüm paydaşlarla beraber güçlü bir ekip çalışması olduğunu belirtti.

GALATAPORT İSTANBUL, misafirlerini ağırlamaya başlamasının ikinci yılında TÜHİD tarafından verilen Altın Pusula Ödülleri’nde ‘Türkiye Markası’ ödülünü kazandı. Her sene 21 kategoride dağıtılan Altın Pusula Ödülleri’nde Türkiye Markası ödülü, projelerin ülkeye kültürel açıdan ve değerler bakımından olumlu katkısının ölçümlenmesiyle veriliyor. Türkiye’deki iletişim çalışmaları Hill + Knowlton Strategies tarafından yürütülen Galataport İstanbul, yurt dışı iletişim çalışmalarında ise Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile yakın temasta çalışıyor.

“Galataport İstanbul, yurtdışında büyük bir ilgiyle karşılandı”

Galataport İstanbul adına ödülü alan Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali şunları söyledi: “Galataport İstanbul, dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali, limana gemi yanaştığında geçici bir gümrük alanı yaratan ve gemi ayrıldıktan sonra kıyı şeridini serbest bırakan benzersiz kapak sistemi, şehirle bütünleşen düşük katlı mimarisi ve kapsamlı restorasyon projelerinin yanı sıra, kültür, sanat, gastronomi ve alışveriş alanlarındaki yenilikçi yaklaşımları sayesinde yurtdışında da büyük bir ilgiyle karşılandı. Yılda 14 milyon misafiri ağırlayan Galataport İstanbul, aynı zamanda yabancı devlet başkanlarının, misyon temsilcilerinin, uluslararası basın mensuplarının, dünyanın önde gelen seyahat profesyonellerinin incelemelerde bulunmak üzere ziyaret ettiği bir destinasyon haline de geldi. Dünyanın önde gelen yabancı kanal ve yayınlarında geniş yer aldı. Galataport İstanbul, kruvaziyer sektörünün en prestijli ödül platformu Seatrade Cruise Awards’ta küresel anlamda örnek gösterilen inovatif yaklaşım ve operasyonel süreçlerde getirdiği yeniliklerle ‘Yılın Limanı’ ödülünü alırken, dünyadaki 11. lokasyonunu Galataport İstanbul’da hayata geçiren The Peninsula Istanbul,küresel acenta ağı Virtuoso tarafından 2023 yılında dünyanın “En İyi Yeni Oteli” seçildi.

Türkiye ve İstanbul’un yurtdışındaki tanıtımına yönelik çalışmalarımız, Altın Pusula‘Türkiye Markası’ ödülü ile taçlanmış oldu. Bu başarının arkasında inovasyon ve yaratıcılığın yanı sıra, Türkiye’nin tanıtımı için güçlerini birleştiren tüm paydaşlarla beraber güçlü bir ekip çalışması var. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında ‘Türkiye Markası’ ödülünü almak bizleri çok gururlandırdı. Galataport İstanbul’u bu ödüle layık gören tüm jüri üyelerine teşekkür ederiz.” 

İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı

Galataport İstanbul, uluslararası platformda benzer yatırımlara örnek teşkil ediyor. İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, dünyanın ilk yer altı terminali sayesinde 19.yy’ın sonundan bu yana erişime kapalı olan Boğaz’ın 1.2 km’lik sahil şeridindeki tarihi liman sahasını; asıl fonksiyonunu, kültürel zenginliğini ve tarihi mirasını koruyarak şehre geri kazandırdı. Bir ana liman olarak konumlanan Galataport İstanbul kruvaziyer limanı ise Akdeniz çanağından Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada kruvaziyer turizmine büyük bir hareketlilik getirerek, bölge ve ülke turizmi ile ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor.

Kültürleri buluşturan bir mahalle

Şehrin tarihi limanını hareketli bir gastronomi, kültür sanat ve alışveriş mahallesine dönüştüren Galataport İstanbul, Ekim 2021’den bu yana İstanbul’un favori buluşma noktalarından biri haline geldi. Şehre kruvaziyer gemiler ile gelen turistlerin de ilk uğrak noktası olan Galataport İstanbul, Boğaz kenarında deneyim ve tasarım odaklı alışveriş keyfi sunması, lokal tatları ve dünya lezzetlerini bir arada bulundurması, herkese açık kültür sanat etkinlikleri ve Türkiye’nin iki önemli sanat müzesi ile farklı kitleleri aynı alanda buluşturuyor.

Tarihi mirasa sahip çıkıyor

Galataport İstanbul'un tarihi yapıları titiz bir restorasyon sürecinden geçerek yeniden şehre kazandırıldı. Peyzaj düzenlemesi ile hayata geçirilen, şimdiki adıyla Saat Kulesi Meydanı, tarihi Tophane Meydanı’nın merkezinde yer alıyor. Galataport İstanbul’un bir diğer simge yapısı, tarihi 1848’e uzanan Tarihi Tophane Saat Kulesi, çok özel bir teknikle yerinden kaldırılarak restore edildi. Rıhtımın en eski binası olan Paket Postanesi (1911) şehre yeniden kazandırılarak projenin simgelerinden biri haline geldi. Sahanın diğer üç tescilli binası; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han, hassas bir restorasyon süreci sonrasında The Peninsula Istanbul’a ev sahipliği yapmaya başladı. 

Dünya çapında pek çok ödüle layık görüldü

Galataport İstanbul, yapım sürecinden başlamak üzere yurtdışından pek çok önemli ödülü Türkiye’ye getirdi. Sektörün en prestijli ödül platformu Seatrade Cruise Awards’ta küresel anlamda örnek gösterilen inovatif yaklaşım ve operasyonel süreçlerde getirdiği yeniliklerle ‘Yılın Limanı’ kategorisinde ödülünü alan Galataport İstanbul; sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları ile LEED Platin sertifikalı Türkiye'nin en büyük projesi, Avrupa'nın ise en büyük ikinci projesi oldu. MedCruise Birliği tarafından Çevresel Sorumluluk Ödülü’ne ve “Pandemi Sürecinde Sektöre En Yüksek Bağlılık Gösteren Doğu Akdeniz Kruvaziyer Limanı” ödülüne layık görülen Galataport İstanbul, yer altı sarnıçlarından esinlenilerek tasarlanan, dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali ile de Red Dot tasarım ödülünü aldı. Dünyada sadece seçkin lokasyonları seçen The Peninsula markasının 11. oteli The Peninsula Istanbul, deneyimsel seyahat konusunda uzmanlaşmış lider küresel acente ağı Virtuoso tarafından 2023 yılının 'En İyi Yeni Oteli' ödülünü aldı. Yurtdışı iletişim çalışmaları kapsamında CNN, PBS, TIME, Time Out, Architecture Digest, WSJ, Forbes, The Telegraph, Travel&Leisure, Conde Nast Traveler gibi önde gelen mecralarda yer alarak ülke tanıtımına katkı sağlayan Galataport İstanbul, dünyada görülmesi gereken yerler listelerine girdi.

Galataport İstanbul’un önümüzdeki yıllarda 7 milyonu yabancı olmak üzere, yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor. Kruvaziyer gemileri ile ise mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun Galataport İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.