4 Eylül 2025 Perşembe

Mercure Hotels & Resorts, Mercure Antalya Konyaaltı’nın açılışını duyurmaktan büyük mutluluk duyuyor.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



MERCURE ANTALYA KONYAALTI KAPILARI AÇIYOR

 AKDENİZ ZARAFETİNİ ANTALYA’NIN HAREKETLİ SAHİL ŞERİDİNE TAŞIYOR

MERCURE ANTALYA KONYAALTI, DENİZ MANZARALI ODALARI VE ZENGİN MUTFAĞIYLA, ŞEHRİN ENERJİSİNDEN İLHAM ALAN VE AKDENİZ’İN DİNGİNLİĞİYLE TAMAMLANAN YEPYENİ BİR KONAKLAMA DENEYİMİ SUNUYOR.

1973’ten bu yana yerel deneyimleri ön plana çıkaran Mercure Hotels & Resorts, Türkiye’nin önde gelen tatil şehirlerinden birinde, Mercure Antalya Konyaaltı’nın açılışını duyurmaktan büyük mutluluk duyuyor.

Kent ruhunu sahil sakinliğiyle buluşturan Mercure Antalya Konyaaltı, hem iş hem de tatil konaklamalarına uygun olarak tasarlanmış 101 odaya sahip. Tesis, modern mimarisi, şık iç mekan tasarımları ve Mercure’un yerel özgünlükten ilham alan karakteristik hizmet anlayışıyla öne çıkıyor.

Toros Dağları eteklerinde ve Akdeniz kıyısında konumlanan otel, denize sadece birkaç adım uzaklıkta ve şehir merkezine kısa bir mesafede yer alıyor. Tasarımı, şehrin enerjisini yansıtırken sahilin huzurunu da yakalıyor. Özgünlük, konfor ve stil arasında kusursuz bir denge sunuyor.

Misafirler, klasik, swim-up ve bağlantılı oda seçenekleriyle deniz veya şehir manzaralı odalardan tercih yapabiliyor. Otelin olanakları arasında açık yüzme havuzu, modern fitness merkezi, restoran, havuz ve lobi barı ile samimi buluşmalar için ideal bir pastane yer alıyor. Havuz alanı, gündüzleri ferahlatıcı bir kaçış, akşamları ise zarif bir atmosfer sunarken, fitness merkezi misafirlerin seyahatleri boyunca sağlıklı ve aktif yaşam ritüellerini sürdürmelerine olanak tanıyor.

Zengin gastronomisi ile öne çıkan Mercure Antalya Konyaaltı, misafirlere hem Türk hem de Dünya mutfaklarının en seçkin lezzetlerini sunarak, her konaklamayı unutulmaz bir gastronomik deneyime dönüştürüyor.

Accor Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomik Segment Türkiye Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu, açılışa dair yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

"Mercure Antalya Konyaaltı, yerel dokunuşlarla zenginleştirilmiş konukseverlik vizyonumuzun güçlü bir yansımasıdır. Antalya’nın en değerli lokasyonlarından birinde yer alan otel, hem iş hem de tatil amaçlı konaklayan misafirlere farklı bir deneyim sunacak şekilde tasarlandı. Otel, Akdeniz’in zarafetini Accor’un güvenilir global standartlarıyla birleştirerek, konuk deneyimini yükseltirken, bölgenin turizm gelişimine de sorumlu ve sürdürülebilir bir katkı sağlıyor."

Rasim Mahir Gümüş, Mercure Antalya Konyaaltı Genel Müdürü ise:

"Mercure markasını Akdeniz’in kalbindeki bu özel destinasyonda hayata geçirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Şehrin canlılığı ile kıyının huzurunu birleştiren bir konsept yarattık. Misafirlerimize sadece konfor ve tarz değil, aynı zamanda Mercure’u tanımlayan, yerel ilhamla şekillendirilmiş özgün deneyimler sunuyoruz." diye ekledi.



Ödüllü sadakat programı ALL Accor üyeleri, açılışa özel,  , 1 Eylül 2025 – 22 Şubat 2026 tarihleri arasında yapacakları konaklamalarda X4 ödül puanı kazanacak. Üyeler ayrıca indirimler, ücretsiz oda yükseltmeleri ve geç çıkış gibi özel avantajlardan yararlanırken, kazandıkları puanları Dünya genelindeki Accor otellerinde kullanabilecek.

Roma’nın gezginler tanrısı Merkür’den ilham alan Mercure otelleri, sadece bir konaklama mekanı değil, aynı zamanda bir destinasyona açılan bir kapıdır. 1973’teki kuruluşundan bu yana, Mercure, her adresin çevresindeki hazineleri ortaya çıkarmaya adanmış ve misafirlerine zenginleştirici bir deneyim sunmayı amaçlamıştır. 

Bugün Mercure, 65’ten fazla ülkede 1.000’den fazla oteli ile Accor’un en hızlı büyüyen markalarından biri. Türkiye’de şu anda Accor tarafından yönetilen 9 Mercure oteli (1.390 oda) bulunmakta olup 2026 yılına kadar da iki yeni otelin (250 oda) daha açılması planlanmaktadır.


Mercure Hakkında

Roma’nın gezginler tanrısı Merkür’den ilham alan Mercure otelleri, yalnızca bir konaklama yeri olmanın ötesinde, misafirlerine bulundukları destinasyonu keşfetmeleri için sıcak bir davet sunar. 1973 yılında kurulduğundan bu yana Mercure, her adresin çevresindeki hazineleri ortaya çıkarmaya, yüksek kalite standartlarını derin bir yerel ruhla harmanlamaya kendini adamıştır. “Discover Local” programı aracılığıyla Mercure, misafirlerini Rio’dan Paris’e, Bangkok’tan dünyanın birçok farklı noktasına kadar Her Yerde Yerel Hissedin mottosuyla karşılar. Dekoratif sanatlardan, yerel yiyecek ve içecek lezzetlerini keşfetme tutkusuna kadar her detay, destinasyonun benzersiz ruhunu yansıtacak şekilde özenle seçilir. Mercure otelleri; şehir merkezlerinde, deniz kenarlarında veya dağlarda, 65’ten fazla ülkede 1.000’i aşkın otelle hizmet vermektedir. Mercure, 110’dan fazla ülkede 5.700’den fazla tesisi bulunan, dünyanın önde gelen konaklama gruplarından Accor’un bir parçasıdır ve çok çeşitli ödüller, hizmetler ve deneyimler sunan yaşam tarzı sadakat programı ALL – Accor Live Limitless’in katılımcı markaları arasında yer almaktadır.


3 Eylül 2025 Çarşamba

BN Hotel, ‘Sürdürülebilir Turizm 3. Aşama Sertifikası’nı aldı.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


BN HOTEL, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMDE EN YÜKSEK SEVİYEYİ GÖSTEREN SERTİFİKAYI ALDI!

ÇEVRESEL, SOSYAL VE EKONOMİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE LİDERLİK, BN HOTEL’İN OLDU!

BN Hotel ‘Sürdürülebilir Turizm 3. Aşama Sertifikası’İle uluslararası standartlara uyumunu tescilledi!

Türkiye’nin termal alandaki zenginliğini Mersin’in turizm sektörüne kazandıran ilk 5 yıldızlı otel olan BN Hotel, sürdürülebilir turizmdeki en yüksek seviyeyi gösteren ‘Sürdürülebilir Turizm 3. Aşama Sertifikası’nı aldı. Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) tarafından tanınan bu sertifika ile BN Hotel; çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlikte liderliğe ulaştı. Otelde güneş enerjisi, geri dönüşüm, su ve atık yönetimi gibi çevre dostu uygulamalar sayesinde; kişi başına düşen elektrik tüketimi bir önceki yıla göre % 7,81, doğalgaz tüketimi ise % 21,74ile beklenenin üzerinde düştü

Türkiye’nin termal alandaki zenginliğini Mersin’in turizm sektörüne kazandıran ilk 5 yıldızlı otel olan BN Hotel, yapılan denetimler sonucunda sürdürülebilir turizmde gelinen en yüksek seviyeyi ifade eden ‘Sürdürülebilir Turizm 3. Aşama Sertifikası’nı almaya hak kazandı.Bu sertifika ile çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlikte liderliğe ulaşan BN Hotel’de güneş enerjisi, geri dönüşüm, su ve atık yönetimi gibi çevre dostu uygulamalar sayesinde, kişi başına düşen elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 7,81, doğalgaz tüketimi ise yüzde 21,74 ile beklenenin üzerinde düştü. Elde edilen düşüş, enerji verimliliği çalışmaları vemisafirler ile personelin bilinçlendirilmesi sonucunda sağlandı. 

Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nce tanınan sertifika, global arenada önemli 

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından önerilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde geliştirilen ‘sürdürülebilir turizm programına’ uygun olarak TRB Uluslararası Belgelendirme Teknik Kontrol Gözetim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen sertifika, yapılan denetimler sonucunda sürdürülebilir turizm kriterlerindeki turizm hizmetlerinin karşılandığını ifade ediyor. Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) tarafından tanınan sertifika, sektörde sürdürülebilir uygulamaların resmi olarak ve uluslararası çapta desteklenmesi bakımından önem taşıyor. 

Narlı: “Sertifika, sürdürülebilir bir dünya için verdiğimiz tüm emeklerin kanıtı” 

Sürdürülebilir Turizm 3. Aşama Sertifikası’nı alarak otelin uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına (GSTC) tam uyum sağladığını gösterdiklerini ifade eden BN Hotel İcra Kurulu Başkanı Yusuf Narlı, “BN Hotel Thermal&Wellness olarak sürdürülebilirliği, otelimizin temel değerlerinden biri olarak kabul ediyoruz. Bu nedenle aldığımız sertifika, bizim için bir belge niteliği taşımanın ötesinde, sürdürülebilir bir dünya için vermiş olduğumuz tüm emeklerin de kanıtı. Misafir memnuniyetini ve kaliteli hizmet anlayışını ön planda tutan bir tesis olarak, yeşil ve sürdürülebilir dünya hedefiyle doğal kaynaklarımızı koruyor, her geçen yıl karbon ayak izimizi azaltma çalışmalarımızı artırıyoruz. Ayrıca çalışanlarımızın haklarını daha fazla gözeten iş modelleri geliştiriyoruz ve kültürel mirasımıza sahip çıkarak yerel kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. Misafirlerimize bilinçli ve çevre dostu bir deneyim yaşatarak ekosistemimize daha uzun vadeli yarar sağlamaya devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı. 

“Güneş enerjisinden geri dönüşüme çok çeşitli uygulamaları yerine getiriyoruz”

Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla güneş enerjisinden faydalandıklarını, otele ait levhaların ve  otoyoldaki totemler gibi alanların aydınlatmalarında güneş enerjisini kullandıklarını belirten Narlı; atık yönetimi, geri dönüşüm uygulamaları ve su tasarrufu projeleriyle çevresel etkileri en aza indirmeye çalıştıklarını kaydetti. Narlı, “2024 yılı içerisinde BN Hotel olarak toplamda 2.020 kg kağıt-karton atık, 300 kg plastik atık, 5.420 kg karışık ambalajlı atık, 540 kg kontamine atık,2.443 kg bitkisel atık yağımızı anlaşmalı olduğumuz lisanslı geri dönüşüm firmalarına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağladık” dedi. Narlı, otelde geri dönüştürülebilir sistemleri tercih ederek, enerji kullanımını kartlı sistemlerle kontrol ederek ve sıcak su ön ısıtması için termal suyun ısısını kullanarak gereksiz su, elektrik ve kimyasal kullanımını engellediklerini belirtti. 

“Bahçeden sofraya konseptiyle taze ürünler yetiştirerek sürdürülebilirliği destekliyoruz”

Yerel ekonomiye katkı sağlamak için yerel tedarikçilerle iş birliği yaparak bölge halkını istihdam eden BN Hotel, kendi bünyesindeki 348 dönüm arazi üzerinde ‘bahçeden sofraya’ konseptiyle turunçgil, zeytin ve meyve bahçeleri ile sebze bostanlarında taze ürünler yetiştirerek kentin gastronomik zenginliğini ve sürdürülebilirliği destekliyor. 18 farklı meyve çeşidine ev sahipliği yapan ve 102 dönümü otel yerleşkesi olan BN Hotel’in bahçesinde 8.100 meyve veren ağaç ve 1.000 adet yeşil ağaç bulunuyor. Hasatlardan elde ettikleri organik mahsulleri; oteldeki restoranlarda kullandıklarını belirten Narlı, “Bölgemizdeki halkın sosyo-ekonomik olarak kalkınması da ana hedeflerimizden biri. 2024 yılında Mersin merkez ve civar köylerden olmak üzere yerel istihdam oranımız yüzde 83’tü. 2025 yılı için hedefimiz ise bu oranı yüzde 90’a ulaştırmak” dedi. 


BN Hotel Thermal&Wellness Hakkında

World Luxury Hotel Awards'ta Avrupa’nın En Lüks Spa Oteli ve World Luxury Spa Awards'ta En Lüks Yoga İnzivası seçilen BN Hotel Thermal&Wellness,bu yıl kazandığı ‘Otelpuan Ödülü’ ile ‘Türkiye’nin en çok beğenilen ilk 100 oteli’ listesine birincilikle girdi. Torosların yemyeşil doğasında yer alan BN Hotel Thermal&Wellness; 35 farklı açık ve kapalı yüzme havuzu, dünya standartlarında SPA merkezi, Aquapark ve 9 farklı konaklama seçeneği ile konuklarına konforlu ve lüks bir tatil sunuyor. Bünyesindeki 348 dönüm arazi üzerinde turunçgil, zeytin ve meyve bahçeleri ile sebze bostanlarında yetiştirilen ürünlerle yerel üretime destek sağlayan otelde, Türk ve dünya mutfaklarından lezzetler sunan özel konseptli restoranlar ise misafirlere lezzet şöleni yaşatıyor. 

GastroAntalya, bu yıl 6. kez kapılarını açıyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


GastroAntalya’da kayıtlar başladı!

Türkiye’nin en büyük gastronomi buluşmalarından biri olan GastroAntalya, bu yıl 6. kez kapılarını açıyor. 21-23 Kasım 2025 tarihlerinde Antalya Cam Piramit’te gerçekleşecek etkinlik için kayıtlar başladı.

Uluslararası gastronomi ve miksoloji arenasının en lezzetli buluşması Game of Food GastroAntalya, bu yıl da yetenekli şefleri ve yaratıcı miksologları bir araya getiriyor.

Akdeniz Şefler Kulübü Derneği önderliğinde, PassionBakery ve Antalya Bilim Üniversitesi sponsorluğunda düzenlenen organizasyon; üç gün boyunca farklı ülkelerden şefleri, miksologları, sektör profesyonellerini ve gastronomi tutkunlarını Antalya’da buluşturacak.

GASTRONOMİNİN HER ALANINDA REKABET HEYECANI

GastroAntalya, gastronomi sanatlarının tüm yönlerini kucaklayan ve katılımcılara kendini gösterme fırsatı sunan zengin yarışma kategorileriyle öne çıkıyor. Etkinlik; profesyonel şeflerden öğrencilere, amatör aşçılardan miksologlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Yerel mutfaklardan dünya mutfaklarına, tatlı ve pastacılıktan deniz ürünlerine, vegan mutfağından sokak lezzetlerine kadar uzanan kategoriler, alanında uzman jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek. Katılımcılar, uluslararası arenada parlamak için güçlü bir fırsat elde edecek.



BİLAL YÜREGİR: GASTROANTALYA BİR YARIŞMADAN FAZLASI, ORTAK BİR HİKAYE

GastroAntalya Yönetim Kurulu Başkanı ve Akdeniz Şefler Kulübü Başkanı Bilal Yüregir, etkinliğe dair şunları söyledi:“2019 yılında Antalya Expo 2016’nın kapılarından içeri ilk adımı attığımızda tarifsiz bir heyecan vardı. Hayalimiz büyüktü. Türk mutfağını ve Türk şeflerini dünyaya tanıtacak, Antalya’yı uluslararası gastronomi başkenti yapacak bir buluşma yaratmaktı. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu hayalin yalnızca bana değil; binlerce şefe, yüzlerce gönüllüye, sponsor kurumlara ve Antalya halkına ait ortak bir hikâyeye dönüştüğünü görüyorum.”

İlk organizasyonda farklı ülkelerden şeflerin aynı mutfakta buluştuğunu hatırlatan Yüregir, “2019’daki ilk GastroAntalya’da şeflerin sadece yemek pişirmediğini, kültürleri buluşturduğunu, dostluklar kurduğunu, mutfağın sınırları nasıl kaldırdığını gördüm. O gün yolumuzun doğru olduğunu hissettim.”

Bugün GastroAntalya, 42 ülkeden şefleri, federasyon başkanlarını ve gastronomi profesyonellerini Antalya’da ağırlayan dev bir platform. Ancak Yüregir için asıl gurur, yabancı şeflerin etkinlik sonunda söylediği şu sözlerde saklı:“Biz sadece bir yarışmaya değil, bir aileye geldik.”

‘’İNSAN ODAKLI BİR ORGANİZASYON’’

GastroAntalya’nın en değerli yönünün her zaman “insan” olduğunu vurgulayan Yüregir, mutfağı yalnızca yemek yapılan bir yer değil; aynı zamanda umut, dayanışma ve iyileşme kaynağı olarak gördüklerini belirterek, “Down sendromlu çocuklarımız için projeler başlattık, şehit çocuklarına destek olduk. Pandemi döneminde şeflerimize gıda ve maddi destek ulaştırdık. Manavgat yangınında ve Kahramanmaraş depreminde seferberlik mutfakları kurduk. Her seferinde mutfağın yaraları sarmanın bir yolu olduğunu hissettik. Bu, bizim en büyük ödülümüz oldu.”

YENİ PROJELER, YENİ UFUKLAR

GastroAntalya zamanla sadece yarışmalarla değil, eğitim ve projelerle de yolunu güçlendirdi. Yüregir, bu süreçte hayata geçirdikleri yenilikleri şöyle özetledi:“Antalya’da kışın işsiz kalan şeflerimize eğitim programları açtık. Street Food Arena ile sokak lezzetlerini profesyonel bir vitrine taşıdık, şeflerimize ve miksologlarımıza ek gelir kapısı açtık. Miksologist Stars yarışması ile kokteyl sanatlarını uluslararası sahneye çıkardık. 2025’te Game of Food Magazin’i yayınlayarak Türkiye’nin gastronomi hikâyesini yazılı bir hafızaya dönüştürdük.”

GELECEK HEDEFLERİ

GastroAntalya’nın artık yalnızca bir etkinlik değil, Türkiye’nin dünyaya açılan gastronomi vitrini olduğunu vurgulayan Yüregir, geleceğe dair hedeflerini şöyle anlattı;“Organizasyonumuzu daha da büyütmek, daha çok şefi ve bölgeyi bu ailenin parçası yapmak istiyoruz. Ayrıca afet alanlarında ihtiyaç duyulan her yerde Türk şeflerin gücünü topluma ulaştıracak yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.”

Antalya’nın yılda 16 milyon turisti ağırlayan, dünyanın gözbebeği bir şehir olduğunu hatırlatan Yüregir, buradan çıkan her lezzetin dünyanın dört bir yanına ulaşabileceğini vurgulayarak, “GastroAntalya yalnızca bir yarışma değil; Anadolu’nun bütün mutfaklarını dünyaya tanıtacak bir köprü. Çünkü biz mutfağı sadece yemek pişirmek için değil, dünyayı daha güzel bir yer yapmak için kuruyoruz. Ve bu sofrada Türkiye’nin her bölgesi için bir yer var’’ diye konuştu.

GastroAntalya Hakkında;

2019 yılında yola çıkan GastroAntalya, mutfak kültürünü dünyaya tanıtma hedefiyle doğdu. Her geçen yıl daha da büyüyerek uluslararası alanda prestij kazanan organizasyon, geçtiğimiz yıl birçok farklı ülkeden katılımcıyı ağırladı.

Yarışmaların yanı sıra eğitimler, atölyeler, paneller ve sokak lezzetleri standları ile dopdolu bir program sunan GastroAntalya, gastronomi profesyonelleri için vazgeçilmez bir buluşma noktası olmaya devam ediyor.


2 Eylül 2025 Salı

Zülfü Livaneli’nin yeni romanı Bekle Beni 23 Eylül’de raflarda; kapak ilk kez paylaşıldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Zülfü Livaneli’nin yeni romanı Can Yayınları tarafından duyuruldu: Bekle Beni 23 Eylül’de raflarda; kapak ilk kez paylaşıldı

İstanbul’un farklı noktalarında görülen Livaneli imzalı “Bekle Beni” afişleri edebiyat severlerde merak uyandırmıştı. Can Yayınları, ilgi uyandıran afişlerin ardından Zülfü Livaneli’nin yeni romanının adını ve kapağını ilk kez açıkladı. Bekle Beni 23 Eylül’de okurla buluşacak.

Can Yayınları, Zülfü Livaneli’nin yeni romanının adını, kapağını ve yayım tarihini duyurdu. Bekle Beni, 23 Eylül’den itibaren tüm Türkiye’de raflarda olacak. Duyuruyla birlikte romanın kapak tasarımı da ilk kez paylaşıldı.



Açıklamanın hemen ardından dikkatler romanın içeriğine çevrildi. Yayınevi, okur ve basının artan ilgisi karşısında, konuya ilişkin ayrıntıların yayım tarihine kadar planlanan takvim doğrultusunda kademeli olarak paylaşılacağını bildiriyor. Romanın içeriğine dair ilk bilgilerin önümüzdeki günlerde Can Yayınları’nın resmî kanalları üzerinden paylaşılması bekleniyor.


6–7 Eylül’de Bir Başkadır Avşa Etkinliği’nin Programı Açıklandı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



6–7 Eylül’de Bir Başkadır Avşa Etkinliği’nin Programı Açıklandı

Marmara Adalar Belediyesi tarafından 6–7 Eylül tarihlerinde düzenlenecek “Bir Başkadır Avşa” etkinliğiyle coğrafi işaretli Ada Karası üzümü hasadı, konserler, sardalya şöleni ve bağlarda şenlikler eşliğinde kutlanacak.

Etkinlik, Avşa’nın bağcılık ve şarap turizmini odağına alarak Türkiye’nin önde gelen önoturizm destinasyonları arasına girmesini hedefliyor.

Marmara Adalar Belediye Başkanı Aydın Dinçer yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bağcılık, turizm ve yerel ekonomi açısından katma değerli bir anlayışı beraberinde getiriyor. Bir yandan istihdam yaratan büyük bir tarım endüstrisi olarak tanımlanırken, diğer yandan turizm gelirlerinin artışını sağlıyor. Uzun vadede mutlak bir başarının garantisi olan yeni bir turizm anlayışı bu. Ekonomik etkisinin yanı sıra bölgenin sürdürülebilir kalkınmasında ve çevrenin korunmasında da önemli bir rol oynuyor. Avşa, doğayla uyumlu, yavaş yaşamı benimseyen, özgün ve eşsiz hikâyesi ile yeni bir destinasyon kimliği kazanıyor.”

Başkan Dinçer ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Bu yıl ikinci kez gerçekleştireceğimiz ‘Bir Başkadır Avşa’ buluşması, üzüm hasadının çok ötesinde bir dönüşümü müjdeleyen bir etkinlik. Üzümün yarattığı katma değeri tarım, turizm ve ihracat açısından çok boyutlu bir şekilde ele alan bir buluşma olacak.”

Etkinlikte, alanında kıymetli isimler Levon Bağış ve Mehmet Yalçın konuk olarak yer alırken, programın panel koordinatörlüğünü Ebru Koralı üstleniyor.

Etkinliğin ulaşım sponsoru olan İDO’nun seferleri, yoğun ilgi nedeniyle kısa sürede tükendi.

“Moral bozma lüksümüz yok; hedef için çalışmaya devam”

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


“TURİZMDE MORAL BOZMA LÜKSÜMÜZ YOK”

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre temmuz ayında Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5 geriledi.

Turizm sektöründe beklenen ölçüde olmasa da hareketli bir sezon yaşandığını belirten POYD Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, “Moral bozma lüksümüz yok; hedef için çalışmaya devam” mesajı verdi.

Girgin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Erken rezervasyonlar istenen ölçüde satmadı. Avrupalı turist sayısında, geçen temmuza göre, yüzde 5,02 oranında düşüş yaşandı. Fiyat, maliyet ve kur baskıları gibi konuları sürekli gündeme getiriyoruz; fakat tam bir iyileşme görmüyoruz. Tabii ki, serbest piyasa ekonomisinde fiyatlamalar değişken olabiliyor. Bölgenin jeopolitik konumu ve ülkeler arasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle de Avrupalı turistlerin tercihlerinin değiştiğini görüyoruz. Talep düşüklüğü, bize bazı dersler çıkarmamız gerektiğini gösteriyor. Mass (kitle) turizmini biraz daha irdeliyor olmamız, doğru tanıtımlar yapmamız gerekli. Turistlerin ülkemize ilişkin deneyim hissiyatını artırmamız önemli. Arap yarımadasında Mısır gibi ülkeler ve Akdeniz çanağının pazarlama atakları, daha mistik duruşları ve keşfedilebilir imajı, taleplerde bir artışa neden oldu. Uzak doğu ve Asya da misafirleri cezbediyor. Düğün turistlerimiz vardı, Hindistan pazarının Vietnam'a kaydığını görüyoruz. Rakip destinasyonların pozisyonu da bizi etkiledi”

FİYAT- FAYDA DENGESİNİ SAĞLAMALIYIZ

Erken rezervasyon ve fiyatlamalar konusunda da yapılan bazı hatalar olduğuna dikkat çeken Yiğit Girgin, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı işletmelerin yılın başında sunduğu erken rezervasyon indirimini sezon içinde talep azaldığı zaman yeniden vermesi inandırıcılık konusunda kafa karışıklığına neden oldu. Son dakika alanın yer yer kazançlı çıkabildiği durumlar da gerçekleşti. Süre yaklaştıkça maliyeti karşılama k adına çarpıcı indirimler sunuldu. Bu da pahalıdan oda satın alan misafirlerde sorun yaşanmasına neden oldu. Öte yandan ülkelerin birbiriyle anlaşmaya çalıştığı bir bölgedeyiz. Bu da turistin bakış açısını ve karar süreçlerini etkiliyor. Turizm, huzur ve barışı sever. Ekonomik, ekolojik, fiyat - fayda dengesini doğru sağlamadığınızda turist bunu başka yerlerde arıyor. Bunların hepsini topladığınızda turistin bizden uzaklaşma eğilimine girmesine neden oldu. Tüm bu konuların sektör paydaşlarıyla oturup konuşulması gerekiyor. Turizmci umudunu kaybedemez, her şeye rağmen ülkenin güzelliklerini değerlerini anlatmak, iyi yönlerimizi öne çıkarmak konusunda çalışmalıyız. Bakanlığımızın da bu konuda önemli çalışmaları var”

HEDEFLERE ULAŞABİLECEK POTANSİYELİMİZ VAR

Alt yapı, kalite ve hizmet ekosistemi olarak 12 ay 4 mevsim hizmet verebilen bir donanıma sahip olduğumuzu hatırlatan Yiğit Girgin, şu ifadeleri kullandı: “Hedeflerimiz doğrultusunda önümüzde bir engel yok. 65 milyon turist 65 milyar dolar gelir hedefi, ağustos verilerinden sonra biraz daha netleşecektir. Ağustos ayında da farklı bir değişiklik beklemiyorum. Hizmetteki mass hareketin kişiye özel hizmete dönüyor olması gerekli. Operatörlerin sizin yatak sayınıza göre yaptığı bir planlama da var. Yurt içi ve yurt dışı acentelerin planlamaları da önem taşıyor. Son dönemde ciddi bir yatak arzı yapıyoruz. Talebi geliştirmek için bu gerekiyor. Ama yatak arzı tek başına yeterli değil. Mevcut tesislerimizi iyileştirip geliştirmeli ve günün şartlarına uygun hale getirmeliyiz”

Hint Mutfağı’nın En Seçkin Lezzetleri IST TOO’da: İki Şef, İki Menü


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Hint Mutfağı’nın En Seçkin Lezzetleri IST TOO’da: İki Şef, İki Menü

İstanbul’un kalbi Beşiktaş’ta yer alan Shangri-La Bosphorus, Istanbul, 29 Ağustos–8 Eylül tarihleri arasında Hint mutfağının iki ünlü şefini ağırlıyor. Özenle seçilmiş baharatlar, usta ellerden çıkan köklü tarifler ve zarif sunumlarla hazırlanan tadım menüleri, misafirleri Hindistan’ın zengin mutfak mirasında duyulara hitap eden unutulmaz bir gastronomi yolculuğuna davet ediyor.

Beşiktaş’ın kalbinde, eşsiz Boğaz manzarası ve üstün hizmet anlayışıyla öne çıkan Shangri-La Bosphorus, Istanbul, 29 Ağustos – 8 Eylül tarihleri arasında, Shangri-La Muscat’tan gelen iki usta Hint şefi ağırlıyor. Şef Satypal Singh ve SevugaMoorthin’in hazırladığı özel tadım menüleriyle misafirler, Hindistan’ın zengin mutfak kültürünü keşfetme fırsatı bulacak. Etkinlikte sunulacak iki farklı menüden biri, vejetaryen misafirler için özel olarak tasarlandı.

Vejetaryen Tadım Menüsü: Baharatın Zarafeti, Köklü Tariflerin Hikâyesi

ChefSevuga ve ChefSatypal’ın ustalığıyla hazırlanan vejetaryen tadım menüsü, Hint mutfağının ruhunu rafine bir anlatımla İstanbul’a taşıyor. Menü, yoğurt ve baharatlarla marine edilmiş ızgara paneertikka ile başlıyor; ardından krema ve peynirle yumuşatılmış soya parçalarıyla damakta zarif bir geçiş sunuyor. Baharatlı patates köftesi alootikkichaat, chutney sosları ve kıtır “sev” ile nostaljik sokak lezzetlerini zarif bir tabakta buluşturuyor. Sebzeli pakora ise nohut ununun çıtır dokusuyla geleneksel bir Hint atıştırmalığını yeniden yorumluyor. Ana yemeklerde, ıspanak ve domatesin kremalı birlikteliğiyle saagpaneer, Hindistan’ın ev sıcaklığını yansıtıyor. Goa usulü sebzeli köri, hindistan cevizi, kırmızı biber ve tamarind ile tropik bir tat yolculuğu sunarken; dal makhani, tereyağı ve krema ile yavaşça pişirilmiş siyah mercimekleriyle Hint mutfağının sabrını ve derinliğini temsil ediyor. Sebzeli biryani, aromatik basmati pirinciyle menünün kalbini oluştururken; tandırda pişmiş roti ve sarımsaklı naan, bu lezzetleri tamamlayan geleneksel eşlikçiler olarak sunuluyor. Tatlı finalde ise safranla tatlandırılmış irmik pudingi ravakesar ve süt, şehriye, kuru yemişlerle hazırlanan seviyankheer, Hint mutfağının duyusal zenginliğini tatlı bir vedaya dönüştürüyor.

Hint Mutfağı Tadım Menüsü: Baharatın Ruhu, Zengin Mirasın Hikâyesi

Şef Sevuga ve Satypal’ın elinden çıkan bu tadım menüsü, Hindistan’ın zengin mutfak kültürünü zarif bir anlatımla masaya taşıyor. Menü, yoğurt ve baharatlarla marine edilmiş paneertikka ile başlıyor; ardından krema ve peynirle yumuşatılmış kemiksiz tavuk parçalarıyla hazırlanan malaitikka, Hindistan’ın kuzeyinden gelen bir konfor hissi sunuyor. Sebzeli pakora, nohut ununun çıtır dokusuyla geleneksel sokak lezzetlerini yeniden yorumlarken; alootikkichaat, chutney sosları ve baharatlarla nostaljik bir sokak hikâyesi anlatıyor. Ana yemeklerde, sebzeli biryaniaromatikbasmati pirinciyle menünün kalbini oluşturuyor. Hafif baharatlı ıspanak sosunda saagpaneer, Hint ev mutfağının sıcaklığını yansıtırken; Goa usulü sebzeli köri ve karides köri, hindistan cevizi, kırmızı biber ve tamarind ile tropik bir tat yolculuğu sunuyor. Butterchicken, kremalı domates sosuyla klasik bir Hint lezzetini rafine bir sunumla yeniden canlandırıyor. Dal makhani ise tereyağı ve krema ile yavaşça pişirilmiş siyah mercimekleriyle Hint mutfağının sabrını ve derinliğini temsil ediyor. Sarımsaklı naan ise bu lezzetleri tamamlayan geleneksel bir eşlikçi olarak sofrada yerini alıyor. Tatlı finalde de yine safranla tatlandırılmış irmik pudingi ravakesar ve süt, şehriye, kuru yemişlerle hazırlanan seviyankheer yer alıyor.

Şef SevugaMoorthiPerumal : Hint mutfağının geleneksel tekniklerini modern dokunuşlarla harmanlayan ChefSevuga, Shangri-La Barr Al Jissah’taki liderliğiyle tanınıyor. Otantikliğe olan bağlılığı ve genç şeflere mentorluk yaklaşımıyla, hazırladığı her tabakta Hindistan’ın ruhunu yaşatıyor.

Şef Satypal Singh:  Baharatların ustası olarak bilinen Şef  Satypal, cesur lezzet seçimleri ve rafine sunumlarıyla Hint mutfağının sofistike yönünü temsil ediyor. Menü geliştirme konusundaki uzmanlığı ve ekip yönetimindeki rolüyle Shangri-La Barr Al Jissah’ın mutfak vizyonuna yön veriyor.

IST TOO’da sunulacak bu eşsiz tadım menüleriyle, Hint mutfağının hem geleneksel hem çağdaş yüzü İstanbul’da buluşuyor.


1 Eylül 2025 Pazartesi

White Event Ankara’ya damgasını vurdu

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Levent Ceylan Klasik araçlardan sonra mekanıyla da Ankara’ya White Event ile damgasını vurdu.

800 kişilik nikah kokteyl , 

500 kişi oturum düzeni , 

150 kişilik kapalı alanı , 

200 araçlık ücretsiz otoparkı  ile Ankara’ya büyük katkı sağlayacak etkinlik mekanı White Event ‘in açılış organizasyonu harika bir organizasyon ile gerçekleşti.



Ankara iş ,sanat, turizm, etkinlik ve cemiyet hayatının büyük ilgi gösterdiği geceye İstanbul ve Kapadokya’dan da katılım oldu 

Gece sürpriz şovlar, dans gösterileri , DJ müzik , klasik araç sergisi ve ikramlar ile devam ederken Seçil ve Levent Ceylan çok heyecanlı olduklarını ve mutluluklarını ifade ettiler.

Elite World, Güneydoğu Anadolu’daki 2’nci Otelini Diyarbakır’da Açmak İçin Anlaşma İmzaladı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Elite World, Güneydoğu Anadolu’daki 2’nci Otelini Diyarbakır’da Açmak İçin Anlaşma İmzaladı

Elite World Hotels& Resorts, franchise iş modeliyle büyüme yolculuğuna Diyarbakır ile devam ediyor. Zincirin Güneydoğu Anadolu’daki ikinci oteli olacak Elite World Comfy Diyarbakır, 2025 yılında kapılarını açacak.

Elite World Hotels& Resorts, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında büyüme stratejisini sürdürüyor. Zincir, son olarak Güneydoğu Anadolu’nun tarihi ve kültürel açısından en önemli şehirlerinden Diyarbakır’da 4 yıldızlı Elite World Comfy Diyarbakır oteli için yatırımcı firma Ademar Gayrimenkul ile anlaşma imzaladı.

Şehrin turizm ve konaklama potansiyeline değer katacak olan Elite World Comfy Diyarbakır 2025yılında kapılarını misafirlerine açacak.77 oda, restoran ve SPA alanından oluşuyor. Diyarbakır’ın hem iş hem kültür amaçlı seyahatlerde artan konaklama ihtiyacına hitap edecek otel, bölgeye konforlu ve modern bir alternatif sunmayı hedefliyor. Otel, Diyarbakır Havalimanı’na 6 km, şehir merkezine ise 8 kilometre mesafede yer alıyor.

“Bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlayacağız”

Elite World Hotels& Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu,anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Elite World Hotels& Resorts olarak ülkemizin farklı şehirlerine yatırımlarımızı taşımaktan gurur duyuyoruz. Diyarbakır, sahip olduğu tarihi mirası ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Elite World Comfy Diyarbakır ile hem yerli hem yabancı misafirlerimizin şehrin eşsiz atmosferini konforla deneyimlemelerine katkı sağlayacağız. Elite World’ün misafirperverlik anlayışını Diyarbakır’ın kültürel dokusuyla buluşturacağız.” dedi. 

Elite World Hotels& Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise “Güneydoğu Anadolu’nun  güzide şehirlerinden Diyarbakır’da bayrağımızın dalgalanması bizler için önemli bir hedefti. Bu anlaşma ile bu hedefimizi hayata geçirdiğimiz için çok mutluyuz. Elite World Comfy Diyarbakır ile şehrin konaklama sektörüne yeni bir değer katıyor ve markamızın hizmet kalitesini daha geniş kitlelerle buluşturuyoruz.” dedi.

Ademar Gayrimenkul Yetkilisi ise “Diyarbakır, tarihi, kültürü ve gastronomisiyle ülkemizin en değerli şehirlerden biri. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için turizm sektöründe güçlü bir marka olan Elite World ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Elite World Comfy Diyarbakır’ın, şehrimize hem turizm hem de istihdam anlamında değer katacağına inanıyoruz.” diye konuştu.


ATF25, “GOOD DESIGN, GOOD TOURISM” SLOGANIYLA TOURISM DESIGN AWARDS’I DUYURDU

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ATF25, “GOOD DESIGN, GOOD TOURISM” SLOGANIYLA TOURISM DESIGN AWARDS’I DUYURDU

Uluslararası Antalya Turizm Fuarı (ATF), turizmin yaratıcılıkla buluştuğu yeni bir platform sunuyor: Tourism Design Awards.

22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya Expo Center’da 7. kez düzenlenecek ATF25, bu yıl “Sürdürülebilir Misafirperverlik” temasıyla kapılarını açıyor. ATF üretimi olan Tourism Design Awards, turizmin geleceğini şekillendiren özgün tasarımları uluslararası ölçekte ödüllendirecek.

TOURISM DESIGN AWARDS’IN MANİFESTOSU

Turizm yalnızca yolculukların değil; kültürlerin, duyguların ve deneyimlerin birleşimidir ve her deneyim tasarımla başlar. Tourism Design Awards, bu inançla doğdu: turizmi tasarımın diliyle yeniden tanımlamak ve yaratıcı vizyonları dünyaya tanıtmak için.

TOURISM DESIGN AWARDS’IN VİZYONU

ATF Kurucusu ve Başkanı Selçuk Meral:

“2019’da ‘Turizm Memleket Meselesidir’ diyerek çıktığımız yolculukta her yıl yeni bir vizyon ortaya koyduk. Tourism Design Awards ile bu vizyona güçlü bir başlık daha ekliyoruz: tasarım. Çünkü turizmin geleceği, tasarımın gücüyle yazılacaktır.”

Tourism Design Awards Koordinatörü ve Jüri Başkanı Yakup Burak Akay:

“Biz her deneyimin tasarımla başladığına inanıyoruz. Tourism Design Awards ile turizmi tasarımın diliyle yeniden tanımlıyor ve geleceğin yaratıcı vizyonlarını dünyaya tanıtıyoruz.”

7 ANA KATEGORİDE ÖDÜL

Mimari Tasarım

İçmimari Tasarım

Peyzaj Tasarımı

Endüstriyel Tasarım

Grafik & Reklam Tasarımı

Yazılım & Dijital Tasarım

Sosyal & Deneyimsel Tasarım

Projeler; yenilikçilik, kullanıcı odaklılık, estetik değer, sürdürülebilirlik, teknoloji entegrasyonu ve kültürel uyum kriterleriyle değerlendirilecek.

JÜRİ KADROSU 2025

Akademisyenler & Bilim Dünyası

Prof. Dr. Osman Arayıcı – Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İçmimarlık

Prof. Dr. Zuhal Kaynakçı Elinç – Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı (Peyzaj Mimarlığı)

Prof. Dr. Sedef Doğaner – Dean, School of Architecture & Design, Wentworth Institute of Technology (ABD)

Prof. Dr. Şebnem Ertaş Beşir – Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

Prof. Dr. Oğuz Özyaral – Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı (Gastronomi)

Prof. Dr. Erdoğan Ergün – Yakın Doğu Üniversitesi, Grafik Bölümü / Dijital Sanatçı

Doç. Dr. Özgü Özturan – Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

Dr. Öğr. Üyesi Benan Çelikel – Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı


Meslek Örgütleri & Akademik Temsilciler

Y. İçmimar Yakup Burak Akay – Tourism Design Awards Koordinatörü, Jüri Başkanı

Öğr. Gör. Hikmet Başaytaç – Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi / İçmimarlar Odası Antalya Şubesi YK

Mimar Hasan Çerçiler – Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı

İçmimar İsmail Gökçen Tosun – İçmimarlar Odası Yönetim Kurulu

Tasarım & Endüstri Uzmanları

Gökay Karacabey – Ödüllü Endüstriyel Tasarımcı

Özgür Ergün – Dijital Pazarlama & Yapay Zekâ Uzmanı (Turizm odaklı)

Kamu Kurumları

Dr. Ömer Ersoy – Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ankara İl Müdürü

Turizm STK Başkanları

Yusuf Hacısüleyman – ATSO Başkanı

Kaan Kavaloğlu – AKTOB Başkanı

Hakan Saatçioğlu – POYD Başkanı

Burhan Sili – ALTİD Başkanı

Ugursal Uğur – SKAL Antalya Başkanı

İlhan Arıdıci – KETOB Başkanı

Hasan Yetkil – AKOED Başkanı

Recep Yavuz – Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı

İletişim & Medya

Emre Noyan – Antalya Reklamcılar Derneği

Güldal Sığınç – Antalya Halkla İlişkiler Derneği

Bu güçlü jüri yapısı, projelerin çok yönlü, tarafsız ve titiz bir değerlendirme sürecinden geçmesini sağlayacak.

KAZANANLAR GALA GECESİ’NDE ÖDÜLLERİNE KAVUŞACAK

Ödüller, 22 Ekim 2025’te ATF25 Welcome Gecesi kapsamında düzenlenecek görkemli bir törenle sahiplerini bulacak.

Kazanan projeler, fuar boyunca özel sergi alanında ziyaretçilere sunulacak.

Başvuru için son tarih: 10 Eylül 2025

Finalistlerin açıklanması: 25 Eylül 2025

Kazananların duyurulması: 10 Ekim 2025