26 Mayıs 2024 Pazar

Automechanika Istanbul, bu yıl 17. kez sektörün en önemli oyuncularını bir araya getiriyor.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



Otomotiv satış sonrası endüstrisinin bölgedeki en büyük buluşması Automechanika Istanbul 2024 başladı

Türkiye’nin en büyük uluslararası ticaret fuarı Automechanika Istanbul, bu yıl 17. kez sektörün en önemli oyuncularını bir araya getiriyor. 22 Mayıs akşamı Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen gala gecesi ile açılışı gerçekleşen Automechanika Istanbul 2024 fuarı, dört gün boyunca 35 farklı ülkeden 1.400’ün üzerinde katılımcı firmayı ağırlayacak. Hem tedarik hem de satın alma tarafında en güçlü küresel oyuncuları ağırlayan fuar, tüm zamanların en büyük iş hacmine ulaşmayı hedefliyor.

Messe Frankfurt Istanbul ve Hannover Fairs Turkey iş birliği ile İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 15 salon ve 43.000 metrekarelik alanda düzenlenen Automechanika Istanbul’da Brembo, Group Auto, Kale, Lucas Elektrik, Mansons, Saint-Gobain, Sampa, Stellantis, Yanmar ve ZF Aftermarket gibi küresel otomotiv satış sonrası sektörünün en önemli isimleri Automechanika Istanbul 2024’te yer alırken, Avrupa’nın otomotiv satış sonrası regülasyonlarına yön veren Uluslararası Otomotiv Satış Sonrası Distribütörleri Federasyonu (FIGIEFA) üyesi dev firmaların temsilcileri de fuarı ziyaret ediyor.

Sergilenen on binlerce ürün ve hizmete ek olarak kurumsal ve kişisel gelişime, sürdürülebilir üretim politikalarına, fırsat eşitliğine, istihdama, inovasyona, dijitalleşmeye ve dönüşüme odaklanan geniş kapsamlı bir etkinlik yelpazesi sunan Automechanika Istanbul, 22 Mayıs akşamı Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirdiği açılış programında da sektörün en önemli isimlerini bir araya getirdi. Açılış töreninde sektörün önde gelen kurumlarını temsilen OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, OSS Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, İTO Yönetim KuruluÜyesi Salih Sami Atılgan,FIGIEFA Başkanı Mads Engberg, Messe Frankfurt İcra Kurulu Üyesi Detlef Braun, Hannover Fairs Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Annika Klar ve Automechanika Marka Müdürü Michael Johannes konuşmacı olarak programda yer aldı.

50 binin üzerinde ziyaretçi beklentisi var

Automechanika Istanbul 2024 fuarı açılış töreninde davetlileri ağırlayan Messe Frankfurt Yönetim Kurulu Üyesi Detlef Braun ve Hannover Fairs Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Annika Klar yaptıkları ortak açıklamada şunları söyledi:"Automechanika fuarını 17 kez düzenlememizde bize destek olan paydaşlarımıza katkıları için teşekkür ediyoruz. Bize vermiş olduğunuz destekler sayesinde Automechanika’yı bu ülkenin önde gelen fuarı haline getirdiniz.  Bu yıl fuarımızda 1.450 katılımcı, 35 katılımcı ülke ve 12 ülke pavyonu yer alıyor. Yurt dışından 752 katılımcımızın bulunması, fuarımızın uluslararası boyutunu bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle Alman pavilyonu 25 şirketle bu yıl daha da genişledi. Beklenen ziyaretçi sayısının 50.000'in üzerinde olması bizleri heyecanlandırıyor." dedi. 


Automechanika Marka Müdürü Michael Johannes de konuşmasında, otomotiv endüstrisini inovasyon, sürdürülebilirlik, işe alım ile nitelikli eleman eğitiminin yönlendirdiğini vurguladı. Bu önemli konuların fuarlar aracılığıyla tanıtılması ve desteklenmesi gerektiğini belirterek, fuarların endüstriyel gelişmelerin ve iş birliklerinin merkezi olduğuna dikkat çekti. 

“Türkiye küresel otomotiv pazarında konumunu pekiştirmiştir”

Avrupa’dan 18 ülke, 19 dernek ve 5 satın alma grubunu temsil eden Araç Parçaları İthalatçıları, İhracatçıları ve Toptancıları Uluslararası Federasyonu (FIGIEFA) BaşkanıMads Engberg, Avrupa için de büyük önem taşıyan Automechanika Istanbul hakkında şunları söyledi: “Bugün, sadece Türkiye otomotiv endüstrisi için değil, dünya otomotiv endüstrisi için de önemli anlarla karşı karşıyayız. Avrupa, Orta Doğu ve Kafkasya genelinde İstanbul, doğu ve batı arasında bir köprü vazifesi görüyor. Türkiye'de otomotiv sektörü, Türkiye ekonomisinin ve ulusal ekonominin temel taşıdır. Son on yılda Türkiye, otomotiv satış sonrası pazarında küresel bir oyuncu olarak konumunu pekiştirmiştir. Türkiye hem araç hem de yedek parça üreticisi olarak sadece yenileme pazarında değil, tüm ana otomotiv pazarlarında güçlü bir varlık göstermektedir. FIGIEFA'nın misyonu çok açık: otomotiv sektörünün rekabet gücünü ve bağımsızlığını savunmak. İstanbul, sadece iş için bir platform değil, aynı zamanda otomotiv iş hedefleri ve hayalleri için bir platformdur.”

Türkiye mobilite endüstrisi yeni bir hikaye yazıyor 

Otomotiv endüstrisinin zincirinin tamamını bir araya getiren yapısıyla Automechanika Istanbul’un sektöre önemli katkılar sunduğunu belirten TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, şunları söyledi: “Türkiye otomotiv sektörü bir evrim sürecinde. Bu süreçte Automechanika Istanbul, sektördeki tüm paydaşları bir araya getirerek önemli bir platform sunuyor. Automechanika Istanbul 2024'ü ziyaret edin ve Türkiye mobilite endüstrisinin şu anda yazdığı yeni hikayenin bir parçası olun. Bu fuar, yalnızca globaldeki gelişmeleri takip etmek için değil, aynı zamanda Türkiye’nin bu gelişmelere nasıl adapte olduğunu görmek için de eşsiz bir fırsat. Türkiye otomotiv sektörü, teknoloji ve inovasyon alanında büyük adımlar atıyor. Yeni mobilite çözümleri, otonom ve elektrikli araçlar, sürdürülebilir üretim yöntemleri ve daha birçok yenilik burada sergilenecek. Bize ve Türkiye mobilite endüstrisine inandığınız için çok teşekkür ederiz. Hep birlikte, bu sektörü daha ileriye taşımak için çalışmaya devam edeceğiz.”

“Türkiye otomotiv sektörünün dünya ile entegrasyonunu sağlıyor”

Otomotiv satış sonrası sektörünün en büyük buluşmasının 17. kez İstanbul'da gerçekleşmesinden büyük mutluluk duyduklarını belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan, şunları söyledi: "Türkiye otomotiv sektörünün gücü ve İstanbul'un cazibesi, bu yıl da Automechanika Istanbul’un dünyanın buluşma noktası olmasına önemli bir destek sağlayacaktır. Türkiye'de otomotiv sektörü, ana sanayi ve yan sanayi ile entegre olmuş durumda ve ihracatta lider pozisyondadır. 2023 yılında yan sanayi ve yedek parça sektörü, 14 milyar doları aşan ihracatla beşinci sıraya yükseldi. Bu sürdürülebilir başarı, yeni trendlerle uyumlu çalışmayı gerektiriyor. Automechanika Istanbul, Türkiye otomotiv sektörünün dünya ile entegrasyonunu sağlayan önemli bir platform olmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Odası olarak, Türkiye ekonomisine güç katmaya ve üyelerimizin rekabet gücünü artırmaya gayret gösteriyoruz."


"Küresel gelişmeleri yakından görme fırsatı sunuyor"

Automechanika Istanbul’un sektörün en önemli fuarı olduğunu vurgulayan OSS Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özçete, konuşmasında şunları söyledi: “Fuar, küresel çapta yaşanan gelişmeleri takip etmemiz açısından önemli bir platform olması nedeniyle sektörümüz için büyük önem taşıyor. Globalde gerçekleşen gelişmeleri yakından takip ediyor ve bu gelişmeleri ülkemize uyarlamaktan mutluluk duyuyoruz. İhracatımızın daha yüksek boyutlara taşınabilmesi ve sektör paydaşlarımızın ikili ilişkilerini geliştirebilmesi için fuar organizasyonları büyük önem taşıyor. Derneğimiz, bu organizasyona her zaman güçlü bir şekilde destek vermeye devam edecektir.”

“İhracat bağlantıları için önemli bir platform”


Türkiye otomotiv endüstrisinin gerçekleştirdiği 35 milyar dolarlık ihracatında Automechanika Istanbul Fuarı’nın önemli bir payı olduğunu vurgulayan OIB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, şunları söyledi: “Türkiye'nin otomotiv endüstrisinin tek koordinatör birliği olarak 1991 yılından beri hizmet veriyoruz. Temel amacımız, Türkiye otomotiv sektörünün ihracatını sürdürülebilir bir şekilde artırmaktır. Otomotiv endüstrisi, son 18 yılın 17'sinde ihracat şampiyonu olmuştur. Birliğimize bağlı 9 bine yakın ihracatçı son 10 yılda 100 milyar dolardan ihracat yaparak ülkemizin dış ticaret fazlası vermesine katkıda bulundu. 2023 yılında otomotiv endüstrisi 35 milyar dolarla Türkiye ihracat şampiyonu oldu ve bu başarıda sizlerin büyük emeği var. Bu yılın ilk dört ayında yüzde 5 artışla 12 milyar dolarlık ihracata ulaştık. Automechanika Istanbul fuarında sektör temsilcilerinin yaptığı bilgi paylaşımı ve kurulan bağlantılar ihracatımız için çok kıymetli olacaktır.”

Automechanika Istanbul: Bir fuardan çok daha fazlası

Otomotiv sektöründe sürdürülebilir üretim politikaları ve inovatif çözümleri öne çıkaran Automechanika Istanbul, ‘Innovation 4 Mobility by BAKIRCI’ özel alanında sektör profesyonellerini e-mobilite ve otomotiv dünyasındaki son teknolojilerle buluşuyor. ADAS & Diagnostik, Şarj İstasyonları, Bakım Onarım & Güvenlik Ekipmanları, Aks Ölçüm & Lastik, Şasi Onarım, Kaporta & Boya, Ekspertiz & Muayene, Batarya Test & Onarım olmak üzere 8 bölümden oluşacak alanda BAKIRCI Group, tüm ziyaretçilere yeni nesil teknolojileri uygulamalı olarak gösteriyor.

Yine 12. salonda yer alan Automechanika Academy, alanında uzman konuşmacıların yer aldığı, yüksek standartlarda eğitici, bilgilendirici ve aydınlatıcı sunumlar, söyleşiler ve oturumlardan oluşuyor. Programda yer alan oturumlar, büyük çaplı bölgesel ve ulusal otomotiv üreticilerinin AR-GE, tasarım ve üretim ekiplerinin, sektördeki son gelişmeler, trendler ve teknolojiler hakkında güncel bilgiler edinmelerini sağlamaya devam ediyor.

Automechanika Istanbul, genç nesilleri otomotiv sektörüne katkı sağlamaları için teşvik etmek ve bu alanda kariyerlerini inşa edebilmeleri adına son yıllarda sürdürdüğü geleneği bozmayarak, Türkiye’nin farklı noktalarından gelen üniversite kulüplerine 12-A Salonu’nda projelerini sergileme imkânı sunuyor. Ayrıca, TOBFED tarafından hazırlanan “Kadın Ustalar Yarışıyor” programı da farklı kategorilerde düzenlenen yarışmalar ile sektörün kadın profesyonellerine 12. Salon’da 4 gün boyunca renkli bir içerik sunuyor.

Automechanika Istanbul yeni iş bağlantılarına sahne olacak

Otomotiv satış sonrası endüstrisinin 1 numaralı ticaret fuarı markası Automechanika çatısı altında tüm dünyada 14 farklı ülkede 14 ticaret fuarı düzenleniyor. Gerek Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki konumu, gerekse de Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyeli ile birlikte Automechanika Istanbul artık bölgesel bir ticari buluşmanın ötesinde, sektörde dünyanın yakından takip ettiği, yeniliklerin sahne aldığı, trendlerin belirlendiği ve nitelikli istihdam da dahil olmak üzere küresel otomotiv satış sonrası sektörüne her anlamda katkı sağlayan dev bir platform olarak konumlanıyor. Türkiye’yi otomobil üretimi kadar satış sonrası hizmetlerinde de uluslararası bir ticaret merkezi haline getiren Automechanika Istanbul, tüm dünyadan 50 binin üzerinde otomotiv profesyonelini ağırlamayı hedefliyor.


4. Global GastroEkonomi Zirvesi Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşti.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Dünya ve Türkiye gastronomisinin kalbi, İstanbul’da 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde
attı

Türkiye’nin öncü ve güçlü sivil toplum kuruluşu Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) tarafından düzenlenen “4.Global GastroEkonomi Zirvesi” dünya ve Türkiye gastronomisine ışık tuttu. Açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer’in yaptığı 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde Türkiye’nin ve dünyanın alanlarında önemli ve yetkin isimleri, gastronomiyi farklı disiplinlerle ele alarak, deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar. 

TURYİD tarafından organize edilen, “4. Global GastroEkonomi Zirvesi”23 Mayıs’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşti. Toplumsal sanat için tasarlanan kültür merkezi AKM ise zirve ile birlikte kapılarını ilk kez gastronomi dünyasına açtı. TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirerve TURYİD Zirve Komitesi Başkanı Ebru Koralı’nınev sahipliğiyle düzenlenen zirveye, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gastronomi sektörünün temsilcileri, Türkiye'den ve dünyadan çok sayıda akademisyen, sanatçı, basın mensubu ve TURYİD üyeleri katıldı.  

“Gastronomi ekonomi için güçlü bir kaldıraç”

TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nin açılışını yaparken şöyle konuştu: 

“Yemek bizim için sadece zorunlu bir ihtiyaç değil bir yaşam biçimi, dayanışma, diyalog, fikir alışverişi, birlikte eğlenme, sohbet etme gibi çeşitli aktiviteleri de içeren bir sosyalleşme edinimi ve her coğrafya için bir kültür unsuru teşkil ediyor. Gastronomi ise turizm, kırsal kalkınma, katma değerli üretim ve sürdürülebilir bir ekonomi için güçlü bir kaldıraç. Kırsal kalkınmayı desteklemesi yönüyle de gastronomi önemli bir etken. 2019-2024 rakamları, sosyalleşmeye ne kadar özlem duyduğumuzu anlatan verileri bize sundu. Sektörümüz, bu yıl sonunda 900 milyar TL'lik bir beklenti içinde. İnsan kaynağı bugün gastronomi ve turizmde en büyük kaynak sorunu olarak öne çıkıyor. Maddi ve manevi destek olunmalı. Dünyada yaygın olarak kullanılan servis ücretlerinin adisyona ve kredi kartına eklenmesi, kayıt dışı gerçekleşen 100 milyar TL’ye yakın ücretanlamında önem taşıyor. 

Ülkemiz, tarımsal üretimi, tarımsal ticareti ve gastronomisi ile dünyada çok özel bir yere sahip. Tarımsal üretim ve gastronomi, bu topraklar üzerinde yüzyıllardır devam ediyor. Tarımdan başlamak zorundayız. Michelin yıldızlı şeflerimize hakettikleri ham maddeyi vermeliyiz. İyi tarım olmadan iyi bir gastronomi mümkün değil. Restoran ihracatı potansiyel olarak ülke tanıtımlarının günümüzde en güçlü bileşeni. Türk girişimcilerin marka restoranları sayesinde  "Türk Malı" ürün ve hizmet kalitesi dünya ile buluşuyor. Bilindiğiniz üzere Ticaret Bakanlığı'mız yerli üretimin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Türkiye'nin yerel değerlerinin ve coğrafi işaretli ürünlerinin tanınırlığının artırılması, bu ürünlerin markalaşmasının sağlanması ve piyasada daha fazla pazar payına sahip olması ile bu ürünleri üreten küçük yerel üreticilerin pazara girişinin kolaylaştırılmasını hedefleyen ‘Marka’ ve ‘Turquality’ programlarını hayata geçirdi. Bunun desteklenmesi ülkemiz turizmi ve gastronomisi açısından büyük önem taşıyor."


“Türkiye’nin yeri sağlamlaşıyor”

Zirvede, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da bir konuşma yaptı: 

"Türkiye olarak sunduğumuz eşsiz gastronomi deneyimleriyle dünya çapında fark yaratıyoruz. Dünyada 'Gastrocity' olarak da adlandırılan Londra, Paris, New York gibi büyük metropollerde olduğu gibi 'fine dining' amacıyla Türkiye’ye gelinebileceğini anlatmak istiyoruz. Michelin Guide’ın ülkemizin yeme-içme sektörüne gösterdiği ilgi, Türkiye’nin gastronomi turizminde ön sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya başladığının göstergesidir. Yeme-içme sektörümüz, Michelin Guide’dan aldığı bu destekle global gastronomi turizmi hareketliliğinden hak ettiği payı almış; İstanbul, İzmir ve Bodrum marka değerlerini sağlamlaştırmıştır.” 

Zirvede yapılan sunumlardan bazıları şu şekilde: 

"Türk mutfağının coğrafyası gibi aşamaları var"

Tarihçi İlber Ortaylı “Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Mutfakta Değişim” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, “Türk mutfağının aşamaları var, coğrafyası da öyledir. Anadolu, Yunan ve Pers kültürleri arasında etkilenmiştir. Türklerin mutfağın çeşitliliğinde farklı unsurlar söz konusu. Osmanlı azınlık milletleri içerisinde Ermenilerin mutfağı çok zengindir, çeşni çeşitliliği nedeniyle. Türk’ün bitkileri kullanma yöntemi fevkaladedir. Her bölgenin kendi tabiatına göre onları kullanma şekilleri vardır. Ev mutfağı ev yemeklerini küçümsemek çok ayıp bir şeydir. Pastırma kültürü bizim Anadolu’da bulduğumuz bir çeşittir. Pastırmanın alası Kastamonu’dadır. Vegan mutfak, Türk mutfağına aykırı bir darbe değildir, çok güzel örneği de çıktı pekala et kullanılmayan bir mutfakta da harikalar yaratılır" diye konuştu. 

“Gastronomi modanın duruşunu sağlamlaştırıyor”

Kreatif Direktör, Moda Yazarı, Oyuncu Ece Sükan, “Lüks Moda Markalarının Gastronomiye Olan Tutkusu” sunumunda modanın gastronomi ile ilişkisini anlattı. Sükan, “Moda endüstrisi gastronomi buluşması yeni değil ancak son 20 yılda ciddi anlamda ayrılmaz bir ikiliye döndü. Lüksün tanımı artık 360 derece pazarlama bir hikayeye sahip olması gerekiyor. Sadece bir çantayı alıp satmak pazarlama değil, bunun stratejiyle ilerlemesi bu zamanın ruhunun getirdiği bir şey. Dünya moda haftalarında markalar deneyim ve hikaye sunmak durumunda, gastronomiyle birleşiyor, defile sonrası önemli bir şefle gastronomi deneyimi yaşatmak istiyor. Markanın duruşunu daha da sağlamlaştırdığını görüyoruz” ifadesini kullandı. 

Yemek yeme deneyimi üzerine ilginç bilgiler

Deneysel psikolog Prof. Charles Spence, “Gastro Fizik: Yeni Yeme Bilimi” sunumunda şunları söyledi: “Sofranın zevki esas olarak ağızda değil akıldadır.Ne zaman daha iyi bir ruh halindeysek, yemeklerin tadı daha iyi, hatta en iyi olur. Bazı sesler de yemeğin tadını daha tatlı hale getirir. Artık sonik sesleri kullanarak bir yemeği yüzde 30 daha keyifli hale getirebilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre beyaz bir tabakta yerseniz bir yemek yüzde 11 daha keyifli bulunuyor. Tabağın dokusu yeme deneyimini değiştiriyor.Dijital yemek deneyimi ve artırılmış gerçeklik gelecekte gerçek bir olasılık. Ancak, birine yemeğin hazırlanması sırasında bir robotun veya yapay zekanın yer aldığını söylerseniz, insanların bunu beğenme ihtimali azalıyor."

Gezegenin geleceği için Mavi Ekonomi

Akdeniz Koruma Derneği Kurucusu Zafer Kızılkaya ise Mavi Ekonomi başlıklı konuşmasında, sürdürülebilir denizciliğin önemine vurgu yaptı. Kızılkaya gezegenin geleceği için Mavi Ekonomi'nin şart olduğunu belirterek, veriler paylaştı. Kızılkaya "Eğer okyanuslar tek başına bir devlet olsaydı 2,5 katriyonluk yıllık geliriyle dünyanın en büyük birinci ülkesi olurdu. Bizler çiftçi olmadan önce denizciydik. Akdenizin yüzde 6.1'i korunuyor, kağıt üstünde. Gerçek anlamda korunan yüzde 0.06.Bir denizin sağlık göstergesi metrekaredeki balık sayısı. 2027’de neredeyse Akdeniz’de bütün balıkların yüzde 30’u istilacı türler olacak. Pinna nobilis’in nesli Akdeniz’de tükendi" diye konuştu.

Türk gastronomisi için yeni fırsatlar

Türkiye Gastronomi Turizminde Küresel Fırsatlar için Mutfak Turizmi Kurucusu & World Food Travel Association Kurucu & CEO'su Erik Wolf "Gastronomide Küresel Fırsatlar" oturumunda, ülkelerin gastronomiye bakış açılarına ilişkin yenilikçi fikirler sundu. Wolf, "Turizm pazarlama bütçeleri daha çok doğa veya gurme yemeklere harcanır, oysa bu gelir getirmez. Kendi mutfağınıza inanmalısınız. Otantik yemekler yükselen bir trend. Türk mutfağının dünya sahnesindeki algısını değiştirmek için kurumlarla lobi yapmalı ve yenilikçi olmalısınız. Türk mutfağı için büyük fırsat, Akdeniz diyetinin yaygınlaşması. Restoranlar, otantik mutfağını tanıtmaya odaklanmalı ve Türk yemeklerinin benzersiz lezzetlerini ve malzemelerini sergilemelidir. Türk mutfağının sağlık faydalarını ve kültürel önemini vurgulayarak, restoranlar daha geniş bir kitleyi çekebilir ve pazarda kendilerini farklılaştırabilirler” dedi.

"Tarım olmazsa gastronomi olmaz"

Yeni Çiftçi Platformu Kurucusu Emrah İnce de yaptığı sunumda, tarımsal üretimin gastronomideki önemine değindi. İnce, "James C. Scott’ın dediği gibi devletleri tahıl yaratır. Tarıma sahip olmak beka meselesidir. Dünyada 2000 yılında 6.5 milyar ton tahıl üretildi. 2022’de 9.5 milyar tona çıktı bu oran. Toplamda dünyada tarım ve gıdanın ekonomik büyüklüğü 20 trilyon dolar, bu da 20 Türkiye demek. Ölçek küçük demenin aslında bir karşılığı yok dünyada. Dünya bizden daha küçük ortalamayla çalışıyor. Tarım olmazsa gastronomi olmaz. Gastronomi olmadığı zaman da bir ekonomik değeri olmaz. Dünyada üretilen kahvenin değeri kahve çekirdeği olarak 25-30 milyar dolar bandında. Oysa ki, kahve ürünlerinin yarattığı değer 500 milyar dolar bandında. Bir ürünün önce tarımsal olarak üretilmesi gerekiyor ki, ondan sonra gastrosu ve ekonomisi olsun" dedi.

Zirvede neler yaşandı?

Zirveden bir gün önce 22 Mayıs'ta “2 Film Birden” oturumunda, sınırlı katılımcıyla Tràn Anh Hùng'un yönetmenliğini üstlendiği Şeflerin Aşkı (LA PASSION DE DODIN BOUFFANT) ve Metin Çavuş'un yönetmenliğindeki reBuilding PALANGA filmi gösterimi yapıldı.Cannes ve San Sebastian Film Festivalin’den ödüllerle dönen Şeflerin Aşkı filminde pişen yemeklerden esinlenerek Le Cordon Blue öğrencileri tarafından hazırlanan özel bir menü ikram edildi.  

Yönetmen, sanatçı ve çiftçi Kutluğ Ataman’ın ailesinden kalan toprakları yeniden hayata döndürmek için verdiği mücadeleyi anlatan, mimarların, sanat tasarımcılarının katkılarıyla başlatılan projenin 10 yıllık serüvenine odaklanan Metin Çavuş’un reBuilding PALANGA fimi de sinefillere gastronomi ve sinemanın büyülü ilişkisini keyifle sundu.

Zirvede dünyadan ve Türkiye’den saygın isimler söz aldı

23 Mayıs’ta açılış konuşmalarının ardından başlayan zirvede, Türkiye’nin ve dünyanın alanlarında yetkin ve önemli isimleri, 3 farklı oturumda gastronomi dünyasının farklı disiplinlerle ilişkisine ışık tuttu.

Prof İlber Ortaylı, Kamuoyu Araştırmacısı Bekir Ağırdır, Macaristan İstanbul Başkonsolosu Attila Pinter, Deneysel Psikolog Prof. Charles Spence, Nedim Gürsel, Akdeniz Koruma Derneği Kurucusu Zafer Kızılkaya, World Food Travel Genel Müdürü Erik Wolf, Idecon Idea & Congress Kurucusu ve Ajans Başkanı Yaprak Yapsan, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Leyla Aslan, Akademisyen ve Nenha.org kurucusu Anna Beylunioğlu, Migros İhracat-İthalat Direktörü Cavit Metin, Mimar ve Ortak Akıl Antakya oluşumunda Murat Tabanlıoğlu, Kreatif Direktör, Moda Yazarı, Oyuncu Ece Sükan, PlumeMag Kurusucu Bihter Ayyıldız, Orkestra şefi Cem Mansur, Neolokal Restaurant şefi ve ortağı Maksut Aşkar, Maçakızı Otel Kurucu Ortağı Sahir Erozan, Turizm Operasyon ve Geliştirme (TGA) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı Fisunoğlu, T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Yapımcı Timur Savcı, Senarist-Yönetmen Yüksel Aksu, Endüstriyel Tasarımcı Sibel Kutlusoy, Sanatçı-yönetmen ve Çiftçi Kutluğ Ataman, Gastropay & Gastroclub Kurucu Ortağı Gizem Ortal Kutman, Visa Türkiye Pazarlama Direktörü Ülkü Yüksel, İBB İstanbul Senin Uygulaması Direktörü Erdal Büyükbaş, Sapor İstanbul Kurucusu Tuba Şatana, Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat, Tanışık Danışmanlık Şirket Sahibi & 27. Dönem Tarım Bakan Yardımcısı Ayşin Işık Gence, Yeni Çiftci Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, İngiliz Keane Grup İş Geliştirme Direktörü Tina Blackmon, Yiyecek ve İçecek Master Planlama, Stratejiler ve Deneyimler Geliştirme Eliott Kalensky, Sanat Tarihçisi Frederique Desbuissons, Sanatçı, Şef Tunca, Lorem İpsum kurucusu Gloria Rodriguez, Eat Spain Up Projesi Eş Başkanı Luis Miguel, Karaköy Güllüoğlu Genel Müdürü Murat Güllü, Türkiye’nin Miras Bağları Kurucu Üyesi Sabiha Apaydın Gönenli ve Türkiye’nin Miras Bağları Kurucu Üyesi Gözdem Gürbüzatik, konuşmalarıyla  zirveye değer kattılar. 

4.Global GastroEkonomi Zirvesi, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’den ve de yurt dışından ilgiyle takip edildi.

22 Mayıs 2024 Çarşamba

Dedeman Hotels & Resorts International, hizmet kalitesini, 11 yıl aradan sonra yeniden Antalya’ya taşıdı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DEDEMAN MİSAFİRPERVERLİĞİ  YENİDEN ANTALYA’DA

Dedeman Hotels & Resorts International, “Herkesin Dedeman”ı olma vizyonu ile aralıksız sunduğu hizmet kalitesini, 11 yıl aradan sonra yeniden Antalya’ya taşıdı. Antalya’nın doğası, tarihi ve huzur dolu atmosferiyle dikkat çeken bölgesi Olimpos’ta yer alan Dedeman Olympos Health Resort, 17-18 Mayıs’ta gerçekleştirilen görkemli açılış etkinliği ile kapılarını açarak, 2024 yaz sezonuna iddialı bir giriş yaptı.  

Türkiye’nin en büyük yerli otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International misafirperverliği ve tecrübesiyle işletilecek otel, markanın 4. resort oteli unvanını da taşıyarak, büyüme stratejisinde oldukça önemli bir yer tutacak.

Dedeman Olympos Health Resort açılış törenine Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Banu Dedeman, Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Demiray, Başkan Vekili Murat Özmestçi ile Başakkent Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve otelin mülk sahibi Ramazan Başak’ın yanı sıra; markanın iş ortağı konumundaki Türkiye’nin önde gelen seyahat acenteleri,Türkiye genelindeki Dedeman satış ekipleri,otel genel müdürleri ve genel merkez yöneticileri katıldı. 

Dedeman’ın Resort Tecrübesi, ‘Efsane Geri Döndü’Dedirtecek

Yemyeşil Beydağları’na yaslanan konumu, Likya Antik Kenti’nin izlerini taşıyan kültür mirası ören yeri ve mavinin her tonunu barındıran koyları ile Olimpos, tarih ve doğayı bir araya getirerektatilcilerin gözdesi bir konumda bulunuyor. 

Dedeman’ın deniz ve güneş odaklı tatil odağındaki gücünü bir kez daha ortaya koyacak olan Dedeman Olympos Health Resort;Antalya Kemer-Kumluca mevkiinde, Olympos Antik Kenti'ne 7, Kemer şehir merkezine 40, Antalya şehir merkezine 87 ve Antalya Havalimanı'na 99 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Resort Turizminin Kapsamını Genişletiyor 

Değişik büyüklükteki geniş süit odaları ve villa seçenekleriyle farklı konaklama beklentilerine yanıt veren otel, sağlık hizmetlerini de içine alan çok yönlü bir konsept sunarak, yurt içi ve yurt dışından misafirlerine Dedeman misafirperverliğini yaşatıyor. 

Resort turizmine eğlence ve sağlık odaklı yeni bir yaklaşım kazandıran Dedeman Olympos Health Resort;villa seçenekleri dahil 10 farklı tipte 202 oda, 800 yatak kapasitesine sahip. 3’üalakart olmak üzere 4 restoranı, 24 saat hizmet veren Myra Lounge’ı, Lymra Pool Bar, Colosseum Bar, Simena Snack Bar’ı, Solyma Corner alanları bulunduran tesis; Türk hamamı, saunası ve SPA merkezi ile misafirlerinin tüm beklentilerine hitap eden bir tatil deneyimi sunuyor. 

Pavilyon konsepti ile sıra dışı bir tatil atmosferi sunan Dedeman Olympos Health Resort, 40 bin metrekarelik geniş alana yayılan spor ve eğlence merkezi, minik misafirleri ağırlayacak Oly Kids Club’ın yanı sıra bünyesinde yer alan kliniğinde çeşitli sağlık hizmetleri de verecek. 

Hande Kazanova ile Astroloji Söyleşisi Açılışa Renk Kattı

Çok sayıda davetlinin katıldığı Dedeman Olympos Health Resort açılış etkinliği kapsamında, 17 Mayıs Cuma akşamı ünlü astrolog Hande Kazanova ile keyifli bir astroloji söyleşisi gerçekleştirildi. 18 Mayıs Cumartesi günü ise acenteler, tüm otel satış ekipleri ve iş ortakları için Olympos bölgesinin muhteşem koylarından bir rota oluşturularak tekne turu yapıldı. Mavinin her tonunun deneyimlendiği bu keyifli gezi, yaza merhaba niteliğinde bir etkinlik olarak hafızalara kazındı.  

Aynı günün akşamında ise açılış kurdele kesiminin ardından Dedeman şeflerinin imzası niteliğini taşıyan tariflerinden oluşan akşam yemeği ve canlı müzik eşliğinde devam eden etkinlik, ardından DJ performansı ile davetlilerine dans ve eğlence dolu bir deneyim sundu.


MSC Cruises filosuna ait MSC Divina gemisi, İzmir’den hareketli Ege & Akdeniz turları için seferlerine başladı

 




MSC Cruises filosuna ait MSC Divina gemisi, İzmir’den hareketli Ege & Akdeniz turları için seferlerine başladı.

MSC Cruises, Türk turizm sektöründen yaklaşık 250 kişinin katılımıyla düzenlediği etkinlikle Türkiye pazarı üzerindeki yatırımlarını kutladı.  

MSC Cruises, Türk turizm sektöründen yaklaşık 250 misafirin katılımıyla İzmir Limanı’na gelen MSC Divina gemisinde düzenlediği karşılama töreni ile 2024 yaz sezonunun açılışını yaptı.  

2024 Yaz sezonu boyunca İzmir hareketli seferlerini gerçekleştirecek olan MSC Divina, 21 Ekim’e kadar 7 gecelik programlarıyla Ege ve Akdeniz turu kapsamında 24 kez İzmir’i ziyaret edecek. İzmir’den hareketle başlayacak tur, Yunanistan’ın en gözde adaları Santorini ve Mikonos; İtalya’nın ise en önemli şehirleri olan Napoli/Pompeii ve Civitavecchia/Roma limanlarına uğrayarak İzmir’e geri dönecek. 7 gece 8 günlük sürecek sabah, öğle ve akşam yemeklerinin de dahil olduğu bu program 699 Avro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Türk limanları gemi seyahatine katılan misafirler için tam bir cazibe merkezi

MSC Cruises Yönetici Direktörü Norbert Stiekema: "Dünyanın en hızlı büyüyen kruvaziyer şirketi olarak, misafirlerimize her geçen yıl bambaşka destinasyon seçenekleri ve artan talebe bağlı olarak filomuza yaptığımız yatırımlarımız sonucu yepyeni gemilerle seyahat etme imkanı sunuyoruz. Türkiye, kruvaziyer sektöründe gösterdiği gelişim, Türk misafirlerimizin artan talebi ve sahip olduğu ilgi çekici cazibe merkezleriyle planlamalarımızın her zaman içinde yer alan en önemli destinasyonlardan biri. Hem Türk misafirlerimizin hem de uluslararası misafirlerimizin sunduğumuz hizmetlerden memnun kalması nedeniyle her geçen yıl gemi sayımızı, uğradığımız limanları ve yolcu kapasitemizi arttırarak Türkiye’ye geri dönüyoruz. Aynı zamanda gemilerimizde Türk misafirlerimizin kendilerini evlerinde hissedebilmeleri için Türk Kahvesi’nden Türkçe yemek menülerine, Türkçe anonslardan farklı departmanlarda Türk çalışanlara kadar lokal dokunuşlar yaparak seyahatlerini kolaylaştırıyor ve kusursuz bir deneyim yaşamalarını sağlıyoruz. Üç yıl içinde 25.000 Türk yolcuyu gemilerimizde ağırlamak ve gelecek yıllarda daha da büyük yatırımlarla misafirlerimize sunduğumuz hizmetleri geliştirerek Türk limanlarının sayısını arttırıp ve bunun sonucunda da Türk ekonomisine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu nedenle İzmir kalkışlı gemimizle misafirlerimize muhteşem bir rota sunarak 2024 sezonuna güzel bir başlangıç yaptığımıza inanıyoruz.”

Yaz programlarımız için yaşanan yoğun ilgi, Türk limanları için kış programlarımızı da hayata geçirtti.



MSC Cruises Türkiye Ülke Müdürü, Işın Hekimoğlu: “Türkiye, sahip olduğu doğal, tarihi ve turistik güzellikleriyle uluslararası misafirlerimiz için her zaman ilgi çeken bir destinasyon. Ülkemize gösterilen bu ilginin karşılığında biz de Türk misafirlerimizi kruvaziyer dünyasıyla tanıştırmayı ve avantajlarını anlatmayı önceliğimiz olarak belirledik. MSC Divina gemimiz, 7 gecelik muhteşem rotası, kolaylıkla ulaşabilecek limanlarımızdan gemiye biniş imkanı ve bir tatilden beklenen sınırsız konfor, birinci sınıf eğlence, kaliteli lezzetlerin fazlasını sunan olanaklarıyla Türk misafirlerimiz için büyük bir imkan sunuyor.  Gemilerimizde seyahatleri boyunca yeni yürümeye başlayan çocuklardan dinlenip huzur bulmak isteyen yetişkinlere kadar her yaştan misafirimizin keyif alacağı mekanlar ve aktiviteler bulmak mümkün. Türk misafirlerimizin gemilerimizle daha fazla buluşabilmesi için sunduğumuz ürünlerimiz, alternatiflerine kıyasla uygun fiyatlı, kolay ulaşılabilir keşif yolculukları olması sebebiyle de oldukça ilgi çekici. Misafirlerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler, çalışmalarımıza yön vermemizi ve aynı anda çeşitli ayrıcalıklara sahip olmamıza olanak sunuyor. Bunun en güzel örneği, bu yıl, Türkiye’de yaz sezonuna ek olarak kış sezonunda da MSC Sinfonia gemimiz ile İstanbul ve İzmir kalkışlı seferler gerçekleştirecek ve Türk misafirlerimize yepyeni bir fırsat sunarak yıl boyunca gemilerimizde ağırlama şansına sahip olmamız. Yaptığımız çalışmalarla Türkiye’ye değer katmaktan mutluluk duyuyor ve gösterdiğimiz gelişimin artarak devam edeceğini öngörüyoruz.”

Gemide lüks ve ayrıcalıklı hizmet arayanlara da seçenekler sunuluyor

MSC Divina gemisi, her bütçeye uygun farklı kabin ve deneyim çeşitlerinin yanı sıra, lüks ve ayrıcalıklarla dolu özel bir kulüp faydalarını sunan “gemi içinde gemi” konsepti MSC Yacht Club’ı da içinde barındırıyor. MSC Cruises filosundaki 15 gemide bulunan MSC Yacht Club’da konaklayan misafirler, gemiye biniş anlarından seyahatleri boyunca kendilerine özel tahsis edilen kişisel yardımcı servisine,  özel ve seçkin alanlardan ultra lüks suitlerde konaklamaya kadar her şey dahil ayrıcalıklı bir deneyime sahip oluyor.

Gemi seyahatinde lüksün tanımını değiştiren MSC Grubu’nun Explora Journeys markası da Türk limanlarında

MSC Grubu, 2023 yılı itibarıyla Gemi Seyahati Bölümü altında bulunan çağdaş marka MSC Cruises’ın yanı sıra lüks marka Explora Journeys ile yatırımlarına bir yenisini ekledi. Ultra lüks segmentte hizmet veren  Explora Journeys’in ilk gemisi Explora I, teraslı kabinleri, ferah ortak alanları, akşam yemeğinde misafirlerle buluşan uluslararası mutfakları, dünya standartlarında eğlence anlayışı, ödüllere layık görülen aile boyu programları ve misafir dostu son teknolojileri ve özenle belirlenen niş destinasyon programlarıyla bambaşka bir deneyim sunuyor. Explora I, 2024 yaz programları kapsamında 8 kez Türkiye limanlarından da kalkışlı programlarını gerçekleştirmeye hazırlanıyor.


21 Mayıs 2024 Salı

İstanbul Boğazı,İdoSailing Cup yarışlarına ev sahipliği yaptı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Boğaz’da 19 Mayıs coşkusu: İDO SailingCup’ta yelkenliler yarıştı

İstanbul Boğazı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen İdoSailing Cup yarışlarına ev sahipliği yaptı. 

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) sponsorluğunda düzenlenen İdoSailing Cup yarışları start aldı. 6 farklı kategoride 55 yatın yarıştığı etkinlik, Çırağan Sarayı önünden saat 12.00'de start aldı. Yarış, Boğaz hattında Arnavutköy Akıntı Burnu ve Beykoz şamandıralarını dönerek tarihi Moda İskelesi önünde sona erdi. Tekneler, toplam 19 deniz mili yol katederek kıyasıya rekabet etti. Yarış öncesinde saat 11.15'te Ata’ya Saygı Duruşu gerçekleştirildi. 

“TARİHİ GÜNÜ YAT YARIŞLARIYLA ANMAK İSTEDİK”

İDO Genel Müdürü Murat Orhan, program öncesinde düzenlenen basın toplantısında, Atatürk’ün denizciliğe verdiği önemi vurguladı. Orhan, “Birinci Dünya Savaşı’nda mağlup olmuş bir ülkenin, her şeyin kontrolünün İtilaf Devletleri'nde olduğu bir süreçte, 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlayan Milli Mücadele, destansı bir zaferle sonuçlandı ve Cumhuriyet’le taçlandırıldı. Bu tarihi günü, İstanbul Boğazı’nda düzenlediğimiz yat yarışı ile anmak istedik” dedi.

İDO’NUN DENİZCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ ROLÜ

Orhan, İDO’nun denizcilik sektöründeki faaliyetleri hakkında da bilgi verdi. Orhan “1987 yılında kurulmuş bir şirketiz. Yılda yaklaşık 30 milyon yolcu ve 10 milyon araç taşıyoruz. Marmara’da yaptığımız faaliyetlerimizi 2 yıl önce Hatay-Girne seferleriyle uluslararası boyuta taşıdık. Bu yıl da ilk kez Ege Adaları’nda sefer planlaması yaparak, 4 deniz otobüsü ile 7 adada 8 farklı hatta turizme destek sağlayacağız” diye konuştu.

İDO 3 DENİZDE FAALİYET GÖSTERECEK

Orhan, İDO’nun gelecekteki hedeflerini de paylaştı ve şöyle devam etti:

“Ege ve Akdeniz’de daha fazla deniz otobüsü ile faaliyet göstermeyi planlıyoruz. Şirket tarihimizde ilk defa Marmara Denizi dışında, Ege ve Akdeniz’de aynı anda faaliyet göstereceğiz. 2011 yılında 30 yıllığına kullanım hakları devredildi. Şu anda Tepe ve Akfen grupları yüzde 50 paya sahip.”

ATATÜRK’ÜN DENİZCİLİĞE VERDİĞİ ÖNEM

Atatürk’ün Türkiye’nin denizcilik tarihine katkılarından söz eden Orhan, “1924 yılında ilk Denizcilik Bakanlığı’nın kurulması, 1926 yılında Kabotaj Kanunu’nun kabulü ve 1936 yılında Montrö Anlaşması ile Boğazların hâkimiyetinin tamamen tarafımıza geçmesi, Atatürk’ün denizciliğe verdiği önemin göstergeleridir” dedi.

YELKENLİLER BU ANI BEKLİYORDU

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Yelken Kupası'nın Organizasyon Sorumlusu Utkan Türkmen de uluslararası gemi trafiğinin durmasıyla, bütün yelken severlerin bu anı özel bir heyecanla beklediğini söyledi. Türkmen, 19 Mayıs'ın yarışlar için ayrı bir önem taşıdığını belirterek, start sinyali verildiğinde heyecanın dorukta olduğunu sözlerine ekledi. Farklı yarış sınıflarından 55 tekne peşi sıra start aldığını belirten Türkmen, rotanın Çırağan önünde başlayıp, Anadolu Akıntı Burnu'nda dönüş yapıp, Beykoz açıklarından geçerek tarihi Moda İskelesi’nde son bulacağını açıkladı. Türkmen, İstanbul halkının yarışı izleyebileceği özel seyir teraslarının hem Anadolu Akıntı Burnu'nda hem de İDO'nun Beykoz İskelesi'nde kurulduğunu belirtti ve İstanbulluların bu özel etkinliğe yoğun ilgi gösterdiğini ve tarihi anı birlikte yaşadıklarını dile getirdi.

Akyol İnşaat ve Borusan’ın destek verdiği etkinliğin kupa töreni saat 20.00’da başlayacak. Törenin ardından ise etkinlik canlı müzik performansları ile devam edecek.


Tarımda büyük buluşma: Ulusal Ürün Konseyleri Mersin’de bir araya geliyor

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Tarımda büyük buluşma: Ulusal Ürün Konseyleri Mersin’de bir araya geliyor

Türkiye’nin markalaşma yolunda ilerleyen en önemli ve stratejik sektörü olan tarımın ulusal düzeyde güncel durumunu değerlendirilmek ve sektörün çatı kuruluşlarını bir araya getirmek amacıyla Güvenilir Ürün Platformu ve Mersin Ticaret Borsası iş birliği ile Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması ve Ödül Töreni 30 Mayıs’ta Mersin’de düzenleniyor.

Tarım sektörüne yön veren ürün gruplarındaki güncel gelişmeleri değerlendirmek ve milli stratejilerin şekillenmesinde yol gösterici olmak amacıyla Mersin Ticaret Borsası ve Güvenilir Ürün Platformu iş birliğinde, Tarım ve Orman Bakanlığı desteği ile düzenlenecek Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması ve Ödül Töreni 30 Mayıs’ta Mersin’de yapılacak.

Türkiye’nin ulusal tarım politikalarının belirlenmesindeki en etkin kurumları olan ve tarım kanunu kapsamında kurulan Ulusal Hububat Konseyi, Ulusal Çay Konseyi, Ulusal Fındık Konseyi, Ulusal Süt Konseyi, Ulusal Turunçgil Konseyi, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Ulusal Kırmızı Et Konseyi, Ulusal Pamuk Konseyi ve Ulusal Baklagil Konseyi başkanlarının sunum yapacağı buluşma bugüne dek düzenlenen ilk ortak konseyler toplantısı olacak. Ev sahipliğini Mersin Ticaret Borsası’nın yapacağı bu önemli etkinliğe, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılarak bakanlığın güncel çalışmalarını paylaşması bekleniyor.

Ürün konseylerinin önemine değinen etkinliğin ev sahibi Mersin Ticaret Borsası ve Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Abdullah Özdemir; “Özellikle içerisinden geçtiğimiz son 3-4 yıllık süreçte pandemi, Rusya ve Ukrayna savaşı, başta kuraklık olmak üzere iklim değişikliği, ülkemiz coğrafyasında yaşanan gelişmeler tarım ve gıda sektörünün stratejik önemini açıkça göstermiştir. Ürün konseylerimiz oldukça zengin bir donanıma sahiptir, çünkü üreticiden tüccar, ihracatçı ve sanayicisine, araştırma enstitülerinden üniversitelere kadar her kesimi kapsamaktadır. Bu yapı ile ürün konseyleri, tarım politikalarımızın etki analizinin tespiti için en doğru adrestir. Ürün Konseylerinin kuruluş amacı 'ulusal tarım politikaları çerçevesinde çalışmalar yapılması' olarak Tarım Kanunu’nda belirtilmiştir. Bizler de bu süreçte daha aktif yer almak istiyoruz. Bugüne kadar Bakanlığımız nezdinde böylesi bir buluşma ilk kez gerçekleşiyor. Ana hedefimiz Bakanlığımızın son dönemde hayata geçirmeyi hedeflediği Tarımsal Üretimin Planlanması ve en son 2001 yılında gerçekleştirilen tarım sayımına katkı sunmaktır. diye konuştu.

Üreticiye teşekkür edilecek Etkinlikte yer alacak Özkan Taşpınar (Ulusal Hububat Konseyi Başkanı), Yusuf Ziya Alım (Ulusal Çay Konseyi Başkanı), Hamza Bölük (Ulusal Fındık Konseyi Başkanı), Hamit Can (Ulusal Süt Konseyi Başkanı), Atay İşimtekin (Ulusal Turunçgil Konseyi Başkanı), Dr.Mustafa Tan (Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı), Ahmet Hacıince (Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı), Bertan Balçık (Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı) ve Abdullah Özdemir (Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı) kendi ürün gruplarının güncel durumu ile ilgili sunumlar yapacak. Konsey sunumları ve ortak toplantı sonrası her konseyin önerisi ile en az iki kuruluşa ödül verilecek. Ödül alanların tarım bakanlığının desteklerinden yararlanan kuruluşlar olması hedefleniyor.

19 Mayıs 2024 Pazar

KM Events, Global Düğün Endüstrisinin En Önemli İki Konferansına Ev Sahipliği Yaptı!

 



KM Events, Global Düğün Endüstrisinin En Önemli İki Konferansına Ev Sahipliği Yaptı!

“Türkiye, Uluslararası Düğün Sektörü İçin Bir Cazibe Merkezi!”

Uluslararası düğün turizmi profesyonellerini bir araya getiren RSVP Sempozyumu ve EWPC (Egzotik Düğün Planlama Konferansı),KM Events'in yerel partnerliği ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın (TGA) resmi partnerliğinde Türkiye’de gerçekleşti.

80 ülkenin temsil edildiği ve dünyanın en büyük düğün planlama konferansı olarak kabul edilen EWPC (Egzotik Düğün Planlama Konferansı) ise, 24- 26 Nisan 2024 tarihlerinde Bodrum LujoHotel Bodrum'da gerçekleşti.



Ülkemizin etkinlik ve düğün destinasyon turizminin tanıtımında büyük rol oynayan ve yüzlerce sponsorun desteğiyle gerçekleşen bu iki konferans, toplamda 1.000 kişilik uluslararası düğün profesyoneline ev sahipliği yaptı. Bu çok önemli iki etkinliğin, Türkiye'nin destinasyon tanıtımına katkı sağlarken, gelecekteki muhtemel işbirliklerinin de potansiyelini artırabileceği öngörülüyor.

2 - 6 Nisan 2024 tarihlerinde  Mandarin OrientalBosphorus, Istanbul’da gerçekleşen “RSVP Sempozyumu” organizasyonunda KM Events Kurucusu Meltem Tepeler'e “Uluslararası Yaşam Boyu Başarı Ödülü” takdim edildi! Etkinlikler hakkında açıklama yapan KM Events Kurucusu, Meltem Tepeler; "Ülkemizin eşsiz kültürel zenginliği ve muhteşem mekanları, global düğün endüstrisi için büyük bir cazibe kaynağı… Ülkemizi dünya çapında bir etkinlik-düğün endüstrisi merkezi haline getirmek için sürdürülebilir projeler üretmekten, KM Events ailem ve meslektaşlarım ile sektörümüz adına çalışmaktan gurur duyuyorum” dedi.