31 Mayıs 2023 Çarşamba

Türkiye Gastronomi Turizmi derneği; ülkemizin gurur markası Türk Hava Yolları‘nı ziyaret etti.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



 TÜRKİYE GASTRONOMİ TURİZMİ DERNEĞİ; TÜRK HAVA YOLLARI ZİYARETİ


Türkiye Gastronomi Turizmi derneği; ülkemizin gurur markası Türk Hava Yolları‘nı ziyaret etti.


Yıllardan beri işbirlikleri içinde çalışan iki kurum yeni dönem işbirliklerini masaya yatırdılar . Türk Mutfağı’nın Gastronomi turistlerine aktarılması için yıllardır işbirliği içinde olan kurumlar yeni dönemde Anadolu kadınına destek olabilecek konu başlıklarını paylaşma imkanı buldular.


Özellikle Türk Hava Yolları markasının son dönemde Gastronomi Turizmine verdiği değer ve kabin için Türk mutfağı sunumlardaki işbirlikerinin konuşulduğu toplantıda ;ülkemize nitelikli Gastronomi turistinin getirilmesi ve yurtdışında yeni dönemde yapılacak etkinlikler konuşuldu.


GTD; THY'den Fatih İnan'a Kurumsal Üyelik beratı takdim etti.

Türkiye'deki KOBİ'lerinin yüzde 71'i, e-ihracat için pazaryerlerini tercih ediyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





Türkiye'deki KOBİ'lerinin yüzde 71'i, e-ihracat için pazaryerlerini tercih ediyor

 Amazon Türkiye ve PwC Türkiye iş birliği ile gerçekleştirilen yeni bir araştırma, Türkiye'deki KOBİ'lerinin e-ticaret ve e-ihracat faaliyetlerinin durumu hakkında önemli iç görüler ortaya koyuyor. Verilere göre, ülkemizdeki KOBİ'lerinin yüzde 25,3'ü hâlihazırda e-ticaret yaparken yüzde 19'u ise önümüzdeki dönemde e-ticarete başlamayı planlıyor. Bu çıktılar, işletmelerin önemli bir kısmının e-ticaretin sunduğu fırsatları değerlendirerek mevcut faaliyetlerini büyütmeye hazır olduğunu gösteriyor. Araştırma ayrıca KOBİ'ler arasında e-ihracat penetrasyon oranının yüzde 4,1 olduğunu, hedef pazar ve sektörel bilgi eksikliğinin ise KOBİ'lerin e-ihracata başlamalarının önündeki en büyük zorluk olduğunu da ortaya koyuyor. E-ihracat yapan KOBİ'lerin yüzde 71'i, firma internet siteleri (yüzde 39), firma mobil uygulamaları (yüzde 22) ve sosyal medya platformlarına (yüzde 19) kıyasla pazaryerlerinin sunduğu fırsatlardan yararlanmayı tercih ediyor.

 Raporda ayrıca Türkiye'deki beş e-ticaret ve e-ihracat trendi de özetleniyor. Bunlar;  sosyal medyada ticaretin yükselişi, mobil cihazlarla alışveriş (m-ticaret), teslimat süreleri ve teslimat koşullarındaki iyileşmeler, kadınlara ait KOBİ'lerin yükselişi ve değişen tüketici değerleri olarak sıralanıyor.

Amazon Türkiye ve PwC Türkiye iş birliği ile bugün yayımlanan "Türkiye'deki KOBİ'lerin E-Ticaret Görünümü” raporunun sonuçları, Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard Marriott, PwC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve  Dijital Dönüşüm Komisyonu Başkanı Öner Çelebi ve Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil ve özel sektör temsilcisini bir araya getiren bir toplantıda paylaşıldı.

 "Türkiye'deki KOBİ'lerin E-Ticaret Görünümü” raporunda, Türkiye genelinde 2 binden fazla KOBİ'nin hem iç hem de dış pazarlara girişle ilgili ihtiyaçlarını ve karşılaştıkları zorlukları daha iyi anlamak amacıyla yapılan anketin sonuçları da yer aldı. Anket bulguları, Türkiye'de e-ticaretin kanalının daha olgun kanallara kıyasla gelişim aşamasında olmasına rağmen, artan internet penetrasyonu ve kaliteli çevrimiçi ürünlerin artan bulunabilirliği sayesinde yükselişe geçmeye hazır olduğunu ortaya koyuyor. E-ticaretle ilgili ülke çapındaki istatistiklerine paralel olarak, raporda yer alan ankete katılan Türkiye'deki KOBİ'lerinin yüzde 25,3'ü e-ticaret faaliyetlerinde bulunduklarını, yüzde 19'u ise önümüzdeki dönemde e-ticarete başlamayı planladıklarını belirtiyor. Bu sonuç işletmelerin önemli bir kısmının e-ticaretin sunduğu fırsatları değerlendirerek mevcut faaliyetlerini büyütmeye hazır olduğunu gösteriyor.

 Türkiye'deki KOBİ'ler arasında e-ihracat penetrasyonu sınırlı seviyede

Türkiye'deki e-ticaret faaliyetlerinin yurt içi ve yurt dışı dağılımına genel bir bakış da sunan rakamlar, şaşırtıcı olmayan bir şekilde yurt içi ticaretin önemli rolünü de vurguluyor. Sınır ötesi ticarette kademeli ancak sınırlı bir artış olduğunu da gösteren rapora göre, Türkiye'deki KOBİ'lerin henüz küçük bir kısmı e-ihracat yapıyor. Ankete katılan KOBİ'lerin yalnızca yüzde 4,1'i e-ihracatı işlerine dahil ettiklerini belirtiyor. Bu istatistik, Türkiye'deki KOBİ'ler arasında e-ihracatın penetrasyon oranının şu anda düşük olduğunu gösterse de e-ihracata daha fazla katılım fırsatı bulunduğuna da işaret ediyor.

 E-ihracat için öncelikli tercih çevrimiçi pazaryerleri

Araştırmaya göre, Türkiye'de e-ihracat yapan KOBİ'lerin yüzde 71'i, firma internet siteleri (yüzde 39), firma mobil uygulamaları (yüzde 22) ve sosyal medya platformlarına (yüzde 19) kıyasla pazaryerlerinin sunduğu fırsatlardan yararlanmayı tercih ediyor. Ankete katılan KOBİ'lerden çevrimiçi pazaryerleri ve pazaryeri operatörleriyle aracılığıyla e-ihracat yapanlar, pazaryerlerinin şu konularda faydalı olduğunu vurguluyor: Pazarlama ve tanıtım yoluyla yeni müşteriler edinmek (yüzde 48), lojistik ve nakliye açısından maliyet verimliliği sağlamak (yüzde 43), marka görünürlüğü yaratmak (yüzde 42) ve etkin iletişim kanalları aracılığıyla gelişmiş ve güvenilir müşteri hizmeti sunmak (yüzde 38).

 E-ihracatın önündeki en önemli engel bilgi eksikliği

“Türkiye'deki KOBİ'lerin E-Ticaret Görünümü” raporu, Türkiye'deki KOBİ'ler için e-ihracat faaliyetlerine katılmamalarının arkasındaki temel nedenin bilgi eksikliği olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılan KOBİ'lerin yüzde 76,8'i e-ihracatın ne olduğu ve nasıl yapılacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ve yalnızca yüzde 23,2'si e-ihracat terimlerine aşina olduklarını belirtiyor. E-ihracata aşina olan KOBİ'ler ise sektörler ve yurt dışı pazarlarla ilgili bilgi eksikliği ve yetersiz teknik altyapı nedeniyle e-ticaret ve e-ihracat yapmakta hala tereddüt ediyor. Ankete katılan KOBİ'lerin yüzde 55'i, hedef pazar ve sektörel bilgi eksikliğinin sınır ötesi e-ticaret yapma becerilerini kısıtlayan en büyük zorluk olduğunu belirtiyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 43'ü, özellikle satış sonrasına ilişkin olarak uluslararası bir kitleye hitap edemeyen yetersiz müşteri hizmetleri süreçlerine sahip olduklarını düşünürken yüzde 30'u, lojistiğe erişim yetersizliği nedeniyle e-ihracata çekimser yaklaşıyor.

 Bilgi eksikliği, Türkiye'deki KOBİ'ler için e-ihracatın önündeki en büyük engel olarak ortaya çıkmasına rağmen e-ihracat hacmi 2019'dan bu yana kademeli olarak artıyor. Gelirlerdeki artış, e-ihracat yapan KOBİ'leri bu satış kanalını gelecekteki hedef ve stratejilerine daha fazla dâhil etmeye yönlendiriyor. Anket sonuçlarına göre, KOBİ'lerin yüzde 47'si e-ihracat seviyelerinin aynı kalacağına inansa da yüzde 35'i e-ihracat hacimlerinin gelecekte artacağını düşünüyor ve hiçbir KOBİ e-ihracat satışlarında azalma beklemiyor. Bu durum, e-ihracat hacimlerini artıracak imkânlara veya bilgiye sahip olmayan KOBİ'lerin, daha geniş bir müşteri tabanına ve diğer pazarlara daha geniş bir erişime sahip olan çevrimiçi pazaryerleri ile iş birliği yapmak gibi stratejiler izleyerek başarıya ulaşabileceklerini gösteriyor. Dolayısıyla anket bulguları, doğru ortam ve fırsatlar sağlandığında Türkiye'deki e-ihracat hacminin artabileceğini ortaya koyması açısından da önem taşıyor.

 Tüketici değerleri değişirken sosyal medyada ve mobilde ticaret artıyor

“Türkiye'deki KOBİ'lerin E-Ticaret Görünümü” raporu, Türkiye'nin e-ticaret ve e-ihracat faaliyetlerini etkileyen son trendlerin yanı sıra değişen tüketici davranışları ve beklentileri hakkında da önemli bilgiler ortaya koyuyor. Bulgulara göre, küresel trendlere paralel olarak sosyal medyada ticaret Türkiye'de özellikle Z kuşağı arasında önemli ölçüde artıyor. Ayrıca Türkiye'de 2022 yılının ilk 6 ayı itibarıyla e-ticaret işlemlerinin yaklaşık yüzde 76'sı mobil cihazlar üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu oran, Türkiye'yi mobil ticaretin (m-ticaret) e-ticaretin yüzde 72,9'unu oluşturduğu dünya ortalamasının önüne geçiriyor.

Çevrimiçi perakendeye olan talebin artışı Türkiye'de e-ticaretin önemli ölçüde büyümesine yol açarken tüketiciler de özellikle teslimat süresi ve yöntemleri açısından daha seçici oluyor, sosyal ve çevresel konularda sorumlu markaları giderek daha fazla tercih ediyor. Ücretsiz teslimat (yüzde 62,3) ve kolay iade (yüzde 51,9) Türkiye'de online satın alımları etkileyen en önemli faktörler olurken sürdürülebilirlik kavramı da tüketiciler için önemli bir konu haline geliyor. Sürdürülebilirlik satın alma kararlarını etkilemede rol oynadığından markaların ambalaj miktarı da alışveriş sırasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Fabrika ve kargo personelinin çalışma koşulları, etik ve adil üretim süreçleri gibi tedarik zincirinin sosyal boyutu da alışveriş sırasında karar verme sürecine etki ediyor. Sosyal medyanın yükselişi, tüketicilerin markaların üretim süreçleri hakkında ayrıntılı bilgi edinmesine olanak sağlıyor ve artan görünürlükle birlikte tüketiciler markalardan hesap verebilirlik bekliyor.



 "Amazon, Türkiye'deki KOBİ'lerin başarısına ve e-ticaretin önündeki engelleri aşmalarına yardımcı olmaya devam edecek"

Toplantıda konuşan Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard Marriott şunları söyledi: "KOBİ'ler Türkiye'nin ekonomik kalkınması için hayati bir rol oynuyor. İstihdam yaratıyor, inovasyonu teşvik ediyor ve Türkiye'nin GSYH'sine önemli ölçüde katkıda bulunuyorlar. Amazon Türkiye olarak faaliyete başladığımız günden bu yana temel önceliklerimizden biri sunduğumuz çok sayıda araç, hizmet ve eğitim programıyla Türkiye'deki KOBİ'lere desteklemek oldu. Bunun karşılığını da satıcılar ve müşteriler nezdinde almaya devam ediyoruz. Türkiye'de Amazon'da satış yapan KOBİ'lerin sayısı 2022 yılında yüzde 50'den fazla artarak 45 binin üzerine çıktı. KOBİ'lerin ihracat satışları 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 60'ın üzerinde artarak yaklaşık 500 milyon euro oldu. Bununla birlikte, KOBİ'lerin bir dizi zorlukla karşı karşıya olduğunu kabul etmek de gerekiyor. Bu zorlukları ele almak ve KOBİ'lerin büyümeleri ve gerçek potansiyellerine ulaşmaları için elverişli bir ortam yaratmak çok önemli. İşte bu nedenle, Türkiye'deki KOBİ'lere olan bağlılığımızı bir kez daha göstermek amacıyla bu araştırma için PwC Türkiye ile iş birliği yaptık. KOBİ'lerin karşılaştıkları zorlukları ve büyüme yolculuklarındaki engelleri anlamayı ve böylelikle büyümelerine ve sınırların ötesine geçmelerine yardımcı olmak için kendimizi en iyi şekilde nasıl konumlandırabileceğimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek istedik. Ülke genelinde 2 binden fazla KOBİ'nin katıldığı araştırmamız, KOBİ'lerin çevrimiçi yolculuklarında karşılaştıkları güçlü yönler ve sorunlu alanlar hakkında çok faydalı bir tablo ortaya koydu. Aldığımız geri bildirimleri ve araştırmanın sonuçlarını, Türkiye'deki KOBİ'leri e-ticaret yolculuklarında daha fazla nasıl destekleyebileceğimize dair bir rehber olarak değerlendiriyoruz. Amazon olarak Türkiye'deki KOBİ'lerin başarısına ve e-ticaretin önündeki engelleri aşmalarına yardımcı olmaya devam edeceğiz."

 “E-ticaret alanındaki büyüme , KOBİ'lerin gelişiminde önemli rol oynayacaktır”

PwC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu ise “E-ticaretin küresel gelişimi, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte hız kazanmış ve günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Türkiye'nin dinamik tüketici profiliyle birlikte e-ticaret alanındaki büyüme, şüphesiz ki ülkemizdeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve girişimcilerin gelişiminde önemli rol oynayacaktır. Türkiye'de faaliyet gösteren KOBİ'lerin e-ticaret alanında gelişmiş ve katma değeri yüksek bir ekosistemde başarılı olmaları ve bu başarıyı iç ve dış pazarlarda sürdürmeleri, ülkemizin sosyoekonomik kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Amazon Türkiye ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu çalışmamız, firmaların e-ticaret ve e-ihracat potansiyellerini açığa çıkarmak ve ulusal düzeyde e-ticaretin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmamızın, Türkiye'deki KOBİ'leri yönlendirmesini, büyümelerine katkıda bulunmasını, dış pazarlara açılmalarını teşvik etmesini ve ülke ekonomimiz için faydalı olmasını temenni ederim.” şeklinde konuştu.

 "E-ticaret, KOBİ'lerin gerçek bir sıçrama yapması için gerekli potansiyele sahip bir alan”

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da konuşmasında Türkiye'nin, büyük işletmeler ve KOBİ'ler arası dijital uçurum bulunan nadir ülkelerden birisi olduğunu belirterek, “Bunun temel sebepleri arasında, KOBİ'lerin kullanacakları çözümler ve kullanım alanlarıyla ilgili bilgi eksikliği ve finansal destek ihtiyacı bulunuyor. E-ticaret, KOBİ'lerin gerçek bir sıçrama yapması için gerekli potansiyele ve dinamizme sahip bir alan. Ülkemiz coğrafi konumu, girişimci refleksleri gelişmiş KOBİ'leri ve dijital yeterliliklerinin gelişimine ilgi duyan genç nüfusuyla bu pazarda çok daha yüksek bir pay alabilir. E-ticaretteki gelişimi ihracat başarısına dönüştürmek ve hatta gelecek rekabette ön sıralarda yer alabilmek için dijitalleşmenin getirdiği trendlerle gelişim sürecini pekiştirmek büyük öneme sahip. Hizmet çeşitliliğini artırmak, otomasyon ve analitiğe yatırım yapmak, servisleri kişiselleştirmek ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yapay zekâ ile entegre çalışmak önem taşıyor.” dedi.

 “KOBİ'lerin dijitalleşmesinin önünde üç bariyer bulunuyor”

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm Komisyonu Başkanı Öner Çelebi ise konuşmasında şunları söyledi: “Ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99,7'sini oluşturan, toplam cironun yüzde 44'ünü, ihracatımızın yüzde 30'unu, istihdamın yüzde 71'ini gerçekleştiren KOBİ'lerimiz ekonomimizin ana dinamosu olmalarının yanı sıra toplumsal refaha da etki ediyor. Biz de TÜRKONFED olarak yaptığımız tüm çalışmaların merkezine KOBİ'lerimizi alıyoruz. Sahadaki gözlemlerimiz ve yaptığımız araştırmalar, KOBİ'lerin dijitalleşmesinin henüz ilk fazında olduğunu gösteriyor. Bu süreçte KOBİ'lerin önünde ‘eğitim ve farkındalık', ‘teknik süreçler' ve ‘finansmana erişim' olmak üzere üç bariyer olduğunu tespit ettik. Bu bariyerlerin aşılması için TÜRKONFED olarak çeşitli projeler yürütüyoruz. Ancak özellikle son beş yılda ülkemizin dört bir yanındaki KOBİ'ler ile buluşmuş olsak da eriştiğimiz KOBİ sayısı toplam KOBİ sayısının ancak yüzde 1'i civarında. Dolayısıyla KOBİ'lerin dijitalleşme sürecinde kamu-özel sektör-sivil toplum kuruluşları iş birliği ve uluslararası paydaşların katılımı çok önemli. Eğer bu dönüşümü başarabilirsek rekabetçi bir konuma yükselebilir ve sürdürülebilir bir dijital dönüşüm gerçekleştirebiliriz. Bu noktada Amazon Türkiye ile PwC'nin çalışmasının KOBİ'lerimizin e-ticaretin potansiyelinden daha yüksek oranda faydalanmasının yaratacağı ekonomik çarpan etkisini çok önemli bulgularla ortaya koyduğunu düşünüyor, çalışmada emeği geçenleri kutluyorum.”

 “Pazarımızı yatırımcılar için cazip hale getirebilmeliyiz”

Konuşmasında KOBİ'lerin dijitalleşmede istenen seviyede olmadığına dikkat çeken TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak da “Bugün Türkiye'de büyük bir güç olan KOBİ'ler, ne yazık ki dijitalleşmede istenen seviyede değil. Bu noktada atılması gereken önemli adımlar bulunuyor. Öncelikle KOBİ'lerin sermaye konusunda daha güçlü olmaları, kârlarını yatırıma daha çok ayırmaları gerekiyor. Ürünleşme ve markalaşma odağında harcamalarını artırmalılar. Ayrıca ölçek olmaları gerekiyor ve bunun yolu da konsolidasyondan geçiyor. Ancak bu, iş birliği kültürü ve yatırım alabilme potansiyeline sahip pazarlarda mümkün. Dolayısıyla pazarımızı yatırımcılar için cazip hale getirebilmeliyiz. Sonuç olarak tüm bu hedeflere ulaşmaya yönelik bir aksiyon planına ihtiyacımız var. İş birliği ve devlet stratejisi içinde tüm paydaşların ve KOBİ'lerin dahil edildiği bir iş planını hayata geçirmeliyiz.” dedi.

 Amazon Türkiye, Türkiye'deki KOBİ'leri destekliyor

Amazon Türkiye, sunduğu hizmetler, araçlar, araştırmalar ve eğitim programlarıyla Türkiye'deki KOBİ'leri destekliyor. Amazon Türkiye'de satış yapan küçük işletmeler, Amazon Lojistik ile zaman kazanarak işlerini büyütüyor ve daha fazla müşteriye ulaşabiliyor. Amazon Lojistik ile satış ortakları ürünlerini Amazon Türkiye'nin anlaşmalı lojistik merkezlerinde depoluyor; hazırlama, paketleme, hızlı teslimat ile gönderme süreçleri ve bu siparişler için 7/24 müşteri hizmetleri Amazon tarafından sağlanıyor. Buna ek olarak Amazon Anlaşmalı Taşıyıcı Firma Programı ile Amazon Türkiye satış ortaklarının küçük paketleri adreslerinden teslim alınarak Amazon Lojistik merkezlerine ulaştırılıyor.

 Amazon Türkiye'de satış yapan ve farklı pazarlarda faaliyet gösteren KOBİ'ler, Amazon Global Satış ile dünya çapında yüz milyonlarca müşteriye erişebiliyor. Amazon'un Avrupa Lojistik Ağı sayesinde tek hesapla, dokuz Amazon mağazası üzerinden 27 Avrupa ülkesindeki müşterilere ulaşabiliyorlar ve tüm ürün kayıtlarını ve envanterini Avrupa'da yönetebiliyorlar. Avrupa'nın yanı sıra KOBİ'ler Amerika, Asya - Pasifik, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi farklı bölgelerde de Amazon mağazalarına kayıt olarak satış yapabiliyor. Global Satış seçeneği ile Türkiye'deki Amazon satış ortakları, yurt dışı Amazon hesaplarını tek bir birleşik satıcı hesabı üzerinden 21 adede kadar mağazada yönetebiliyorlar.

 Amazon Türkiye, çok sayıda hizmeti ile KOBİ'lerin önemli ölçüde operasyonel yükünü ortadan kaldırırken sunduğu eğitim materyalleri ile de Türkiye'deki KOBİ'leri güçlendiriyor. Amazon'da satışa başlamak isteyen KOBİ'ler, Amazon Türkiye Satıcı Eğitim Programı YouTube kanalında sunulan eğitim videoları sayesinde Amazon'da başarılı satışlar yapmaya hemen başlayabiliyor. Ek olarak e-ihracat ile dünyaya açılmak isteyen KOBİ'ler, ücretsiz sunulan BiTıklaİhracat programı ile alanında uzman kişiler tarafından sunulan eğitim içerikleri ve etkinliklerin yanı sıra vergi, gümrük ve maliye süreçlerinde uzman avukat ve danışmanlardan ücretsiz çevrimiçi danışmanlık desteği alma fırsatına da sahip olabiliyor.

 


Perakende Günleri 2023 dernek başkanlarının ortak basın toplantısı ile başladı

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Perakende Günleri  2023 dernek başkanlarının ortak basın toplantısı ile başladı

31 Mayıs - 1 Haziran tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Perakende Günleri”, perakende sektörüne yön veren  derneklerin başkanlarını bir araya getiren basın toplantısı ile açıldı. 

Soysal tarafından 31 Mayıs - 1 Haziran tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Perakende Günleri 2023, “Dijital Dünya” ana temasıyla sektörünün geleceğine yön veren pek çok yerli ve yabancı konuşmacıyı ağırlıyor. Benzersiz içeriği ile tüm perakende sektöründen, alt sektörlerden ve hizmet verenlerden 9.500’ü aşkın üst düzey yöneticiyi bir araya getiren bu büyük buluşmanın ilk günü, sektör derneklerinin ortak basın toplantısı ile başladı.  


Toplantıda Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı, Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı Hüseyin Altaş, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz ile Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer perakende sektörünün mevcut durumunu, geleceğini ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.



Turizm sektörünün ve turist harcamasının perakende sektörü için çok önemli bir konumda olduğunun altını çizen Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel konuşmasında  “BKM verilerine göre Ocak-Ekim 2022 döneminde ülkemize gelen 40 milyon turistin kredi kartı harcamalarının, bir önceki yıla göre 3 kat arttığını görüyoruz. Bu veri ekonomimize çok önemli katkı sağlayan turizm sektörünün, perakende sektörü için de ne kadar önemli olduğunu doğruluyor. Artık pandemi etkilerinden kurtulmuş ve büyüme yoluna girmiş bir perakende sektörü görüyoruz. Elektrik, Ortak Alan Gider Yönetmeliği ve fahiş kira artış talepleri ile ilgili sektörel sıkıntılarımızı da en kısa sürede çözerek, sektörün büyümesini desteklemeyi hedefliyoruz ” dedi. 


2023 yılının ilk çeyreğine ilişkin rakamların tüketicilerin pandemi sonrası sosyalleşme güdüsü ile alışveriş merkezlerine tekrar gitmeye başlandığının bir kanıtı olduğunu belirten Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı “Çeyrek bazda yaptığımız değerlendirmeye göre, alışveriş merkezlerinde hem müşteri girişlerinde hem cirolarda hem de metrekare verimliliğinde gözle görülür artışlar var. 2022 yılının ilk çeyreğine göre alışveriş merkezlerinde metrekare verimliliği yüzde 122 oranında artış gösterdi. Bu rakamı, enflasyondan arındırdığımızda, verimliliğin yüzde 72 artış oranıyla enflasyonun oldukça üzerinde bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. Müşteri girişlerinde de yaklaşık yüzde 18 oranında artış görüyoruz” dedi.  


Sektördeki yabancı yatırımcı oranın son 5 yılda yüzde 28’lerden 20’lere gerilediğinin de altını çizen Şapkacı “Yeni yatırımların hayata geçirilebilmesi için tüm tarafların çıkarlarını optimum düzeyde ve uzun vadede koruyacak şekilde kararlar alınması gerekmektedir. Küresel uygulamaların Türkiye’ye uyarlanması, sadece AVM yatırımlarının değil otel, ofis, rezidans ve lojistik gibi diğer ticari gayrimenkul yatırımlarının da gündeme alınmasına olanak sağlayacaktır” dedi. 


Seçim dönemi olmasına rağmen depremin ve makroekonomik bazı belirsizliklerin etkisiyle 2023 yılının ilk yarısının beklentileri karılaşadığının altını çizen Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe ise “Tüketicilerin özellikle tüketici elektroniği, beyaz eşya, ev ve yaşam kategorilerinde enflasyondan kaçınmak için taleplerini erkene çektiğini gördük. Bu da bu alanlarda işlerin canlılığını sağladı. Bunun dışında çok ciddi bir turizm etkisi görüyoruz. Sadece İstanbul, Antalya ve Muğla gibi şehirlerde değil, Türkiye’nin pek çok şehrinde bunu görmek bizi memnun ediyor. Özellikle turist alışverişinin hazır giyim ve kozmetik alt kategorilerine etkisinin daha fazla olduğunu gözlemliyoruz” dedi.  


Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu perekendenin GSMH’nın büyümesine iki kat daha fazla etki yapan bir sektör olduğunun altını çizerek “Net kar marjlarımız yüzde 2-3 seviyesinde. Bu nedenle gıda perakendecileri olarak maliyetlerimizi bir yandan verimlilikle, tedarik zincilerlerin gelişimi ve üretimin takibi ile azaltmaya çalışırken, diğer taraftan da giderleri kontrol etme noktasında artan enerji maliyetleri başta olmak üzere petrol, doğalgaz, nakliye, lojistik ve işgücü maliyetleri ile mücadele ettiğimizi görüyoruz” dedi. Gelişmiş ülkelerde organize perakendenin payının yüzde 60’lar seviyesinde olduğunu da belirten Özpamukçu “Organize perakendenin pazar payının büyümesi oradaki enflasyonun kontrol altında tutulması ve istihdamın iyi yönetilmesi noktasında da çok etkili. Bu oran bizde henüz yüzde 35’lerde, bu nedenle organize perakendenin gelişimi dernek olarak en öncelikli hedeflerimizden biri” dedi. 


Ülkemizde yaşanan deprem felaketinin ardından, gelecek depremlere hazırlıklı olmak adına dernek bünyesinde deprem eğitim ve kurtarma seferberliği konusunda çalışmalar başlatıldığını söyleyen Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı Hüseyin Altaş ise “Özellikle AVM’lerin, enerji ve güvenlik sorununu çözülebildiğinde depremin yaralarını sarmak adına ilk anlarda önemli katkı sağladığını gördük. Marmara Bölgesi’nde böyle bir felaketin tekrarlanması durumunda şimdiden hazır olmayı istiyoruz” dedi. Perakende sektörünün dijilalleşme alanında büyük bir çaba sarf ettiğinin de altını çizen Altaş, AVM’lerin ve hizmetlerin dijitalleşmesi konusunda dernek olarak çalışmalar yürütüldüğünü de sözlerine ekledi. 


Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl konuşmasında gastronomi turizminin payının yüzde 30-40 seviyesine çıkartılması gerektiğini belirterek “Otellere gelen turistlerin ne yazık ki kaldıkları şehre, o şehirdeki restoranlara faydası olmuyor. Bizim artık nicelikten çok, niteliğe odaklanarak gurme turizminin sektördeki payını artırmamız gerekiyor” dedi. 


Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz tüketicilerin sürdürülebilir ürünleri satın almaya yatkınlığının yüzde 34, çevreye duyarlı üretim yapan markaların ürünlerini alma eğiliminin ise yüzde 66 artığına dikkat çekerek “Yeni bir trend olarak ülkemizde yöresel ürünleri almaya özen gösteren işletmelerde de artış görüyoruz. İthal bir peynir yerine iyi üretilmiş, uzun süre fermente edilmiş yöresel peynirler hayatımıza girmeye başladı. Karbon ayak izini de düşünerek, sadece bulunduğu yerden belirli bir  kilometre çapındaki yerel üreticilerden satın alma yapan pek çok işletme görmeye başladık” dedi. 2023 yılında pandemi öncesi dönem rakamlarını yakaladıklarını da ifade eden Şahingöz, turizmin çok önemli bir girdi olduğunun altını çizerek “Bu yıl ilk kez, 60 milyon turistin ülkemize etkilerini göreceğiz” dedi. 


Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer derneğin turizm ve perakende sektörleri arasında da bir köprü oluşturduğuna dikkat çekerek “Turist sayısı ve turizm gelirleri artıkça, bunun perakendeye etkilerini de net bir şekilde görebiliyoruz. Türkiye'nin turizm geliri içindeki gastronominin gelir payı ise yüzde 8-9 civarında. Oysa bu rakam dünyada yüzde 30'lar mertebesinde. Bu da gösteriyor ki, katedilecek çok yolumuz var” dedi. Demirer, restoranları yurtdışına ihraç edebilmek için sektörün yeniden Turquality kapsamına alınmasını istediklerinin de altını çizdi. 


TESK ve Kolaysoft arasında, esnafların dijital dönüşümü için protokol imzalandı



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Esnafların dijital dönüşümü için “Esnaf Fatura Web Portal” hazır

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve Kolaysoft Teknoloji A.Ş. arasında, esnafların dijital dönüşümünü sağlamak için geçtiğimiz günlerde iş birliği protokolü imzalandı. 1 Temmuz 2023 tarihi itibariyle binlerce esnaf, e-fatura uygulamasına geçmiş olacaktır. Esnafların dijital dönüşümü için “Esnaf Fatura Web Portal” hazırdır ve esnaflar geçişlerini yaparak kullanmaya başladı. 

2022 yılında cirosu 3 milyon TL olan esnafların ve işletmelerin 1 Temmuz 2023 tarihinde e-fatura uygulamasına geçiş yapmak zorunda olduğunun altını çizen Kolaysoft Teknoloji Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan, şunları söyledi: 

“TESK ve Kolaysoft Teknoloji arasında, e-Dönüşüm (e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter gibi) çözümlerine ilişkin iş birliği protokolü geçtiğimiz günlerde imzalandı. Protokol kapsamında esnaflar ve sanatkarlar, 1 Temmuz itibariyle en uygun koşullarla ilgili e-Dönüşüm uygulamalarına geçişlerini yapıyor olacaklardır. TESK’e bağlı esnaf ve sanatkarların; e-fatura, e-arşiv fatura, e-irsaliye, e-defter gibi e-dönüşüm uygulaması süreçlerine ait bilgilerinin, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’e ulaştırılması ve saklanması için Esnaf Fatura Web Portalı hazırdır ve esnaflar geçişlerini yaparak kullanmaya başladı.” dedi. 

e-dönüşüm sürecinde ciddi sayıda mükellefin geçişi gerçekleşecek

Bu yıl ciddi sayıda mükellefin geçişinin olacağını ifade eden Kolaysoft Teknoloji Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Bu yıl, e-dönüşüm sürecinde ciddi sayıda mükellefin geçişi gerçekleşecektir. Burada, yıllık ciroların 3milyona düşürülmesi elbette bu durumu etkiliyor. Sahada görünen bir diğer gerçek ise, mükelleflerin artık gönüllülük esasıyla geçişlerini yapmalarıdır. Kullanıcılarının teknolojiye kolay erişimi ve buna bağlı olarak e-faturanın rahatlığı, konforu, ekonomik ve hızlı olması gibi nedenler gönüllü olarak e-belgeye geçişleri artırıyor. Bu yıl zorunlu ve gönüllü olarak binlerce mükellefin, e- faturaya geçiş yapacağını öngörmekteyiz.” diye konuştu.

Tüzel kişiler için mali mühür, gerçek kişiler için e-imza bulunması gerekiyor

e-faturaya geçmeden önce tamamlanması gereken çalışmalar hakkında bilgiler veren Sıla Gül Ottan, şunları anlattı: 

“e-faturaya geçişte,tüzel kişiler için mali mühür, gerçek kişiler için e-imza bulunması gerekiyor. Bu yüzden en geç Haziran ayı ortalarında gerekli çalışmaların yapılması zaruridir. Mali mühür veya e-imzası hazır bulunduran mükellefler, bize ulaştığında gerekli tüm başvuruları dakikalar içinde tamamlanarak, e-faturaya geçişleri gerçekleşmektedir. Esnaf Fatura Web Portal, esnaflarımızın e-fatura süreçlerini en kolay ve en uygun yönetebileceği platformdur. Henüz başvurusunu yapmayan esnaflarımız,“basvuru.esnaffatura.com” adresinden başvurularını yapabilirler veya 8502599090’ı arayarak işlemlerini tamamlatabilirler. Diğer bir önemli konu ise, e-faturaya geçiş zorunluluğu olduğu halde zamanında geçişlerini yapmayarak e-fatura yerine kağıt fatura kesen işletmeler, özel usulsüzlük cezası alabilirler.” şeklinde konuştu. 

Hangi işletmeler, 1 Temmuz’da zorunluluk kapsamında bulunuyor

1)Brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı), 2022 ve müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler, 1 Temmuz 2023’de e-fatura ve e-arşiv sistemine, 1 Ocak 2024 tarihinde e-defter uygulamasına geçiş yapmaları gerekmektedir.

2)e-Arşiv fatura uygulamasına dahil olmayan mükellefler tarafından, vergi mükellefi olmayan nihai tüketicilere yapılan satışlarda vergiler dahil toplam tutarın 5 Bin TL’yi, vergi mükelleflerine düzenlenenler için 4.400 TL’yi aşması halinde, faturaların kağıt fatura yerine e-arşiv fatura olarak düzenlenmesi gerekmektedir.

3)e-Ticaret faaliyetinde bulunanlar; Gayrimenkul inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunanlar; Motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden; 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı olanlar, 1 Temmuz 2023'de e-fatura ve e-arşiv sistemine, 1 Ocak 2024 tarihinde e-defter uygulamasına geçiş yapmaları gerekmektedir. 


30 Mayıs 2023 Salı

Ünlü fotoğrafçı Muñoz yeni sergisiyle Pera Müzesi’nde


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



 Ünlü fotoğrafçı Muñoz yeni sergisiyle Pera Müzesi’nde

“Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye -Göbeklitepe ve Çevresinden Fotoğraflar”

15 Haziran– 17 Eylül2023

Pera Müzesi, farklı coğrafyalardan insanları ve kültürleri konu alan monokromatik portreleriyle tanınan İspanyol fotoğrafçı Isabel Muñoz’un sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.Pera Müzesi’nin davetiyle dünyanın en eski kült alanı olabileceği düşünülen Göbeklitepe ve çevresini fotoğraflayan Muñoz, bu çok etkilendiği görkemli bölgede; gizem, köken ve sonsuzlukla ilgili soruların peşinden gidiyor. Pera Müzesi, serginin ziyarete açıldığı 15 Haziran Perşembe günü İspanya’nın Türkiye Büyükelçiliği ve İstanbul Cervantes Enstitüsü tarafından düzenlenen uluslararası arkeoloji seminerine de ev sahipliği yapacak.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, ünlü fotoğrafçı Isabel Muñoz’un tarihi yaklaşık 12.000 yıl önceye dayanan Taş Tepeler’den Göbeklitepe ve çevresindeki arkeolojik alanları çektiği fotoğrafları, ilk kez İstanbul’da izleyiciyle buluşuyor. Fotoğrafçılık alanında pek çok uluslararası projeye imza atan, Mougins Fotoğraf Merkezi Direktörü François Cheval’in küratörlüğünü üstlendiği Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye - Göbeklitepe ve Çevresinden Fotoğraflar sergisi 15 Haziran- 17 Eylül tarihleri arasında Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilecek.

Göbeklitepe’de bilinmeyenin izinde

Çalışmaları İspanya Ulusal Fotoğrafçılık Ödülü ve Hasselblad Vakfı Uluslararası Fotoğrafçılık Ödülü gibi pek çok ödüle layık görülen; Venedik Bienali ve New York Uluslararası Fotoğraf Merkezi gibi önemli kurumların sergilerinde yer alan Isabel Muñoz, ilk kez 1992’de İstanbul’da açılan sergisiyle Türkiye’den sanatseverlerle buluşmuştu. 

Farklı kültürlerin doğasını, estetiğini, yaşam biçimlerini keşfetme ve yansıtma tutkusuyla bu kez, Türkiye’nin önemli arkeolojik alanlarından Göbeklitepe, Karahantepe ve Sayburç’u fotoğraflayan Muñoz, bu büyülü alanda gizem ve sanat eseri arasında gidip gelen sanrılı görüntüleri kaydetmekle yetinmeyip, kadrajına yansıyan görkemli sahnelerin önünde adeta eğiliyor. Sergi, dünyanın en eski kült alanı olabileceği düşünülen ve 2018’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, Göbeklitepe’nin de parçası olduğu Taş Tepeler’i, Muñoz’un etkileyici bakış açısından keşfetme imkânı sunuyor. Isabel Muñoz: Yeni Bir Hikâye, ünlü fotoğrafçının toprağı kullanarak geliştirdiği “Tepetype” baskı tekniğini ilk defa kullandığı çalışmaları ve Karahantepe Neolitik Alanı’ndaki sembolik insan başı figürüneEEG yardımıyla beynindeki elektriksel dalgaları yansıttığı sıra dışı otoportreyi de içeren ilgi çekici eserlere ev sahipliği yapacak.

Türkiye ve İspanya’dan arkeoloji deneyimleri  

Pera Müzesi, sergi paralelinde Göbeklitepe’yi ve İspanya’daki önemli arkeoloji çalışmalarını odağına alan “Lifting The Mists of Time”(Zamanın Sislerini Kaldırmak) başlıklı uluslararası bir seminerede ev sahipliği yapacak. İspanya’nın Türkiye Büyükelçiliği ve İstanbul Cervantes Enstitüsü tarafından, her iki ülkeden akademisyen ve arkeologların katılımıyla gerçekleşecek etkinlik,15 Haziran Perşembe günü 14.00 – 17.00 saatleri arasında Pera Müzesi Oditoryumu’nda ücretsiz izlenebilir.


Restart’da Seamlesstance da spor kıyafet ürünleri ile yer aldı.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


SEAMLESSTANCE “İÇTEN DIŞA EN İYİ SEN” RESTART’DA !!!

Pozitif Yaş Alma Lideri Pınar Hotiç’in kurduğu, bilimsel wellbeing bakışıyla sağlıklı

yaşamın önde gelen doktorları, akademisyenleri, kendi alanında uzman isimleri ve

markalarını bir araya getirerek benzersiz bir wellbeing deneyimi sunan Restart, iyi olma

halini güçlendiriyor, farkındalık ve önemli değişimler yaratıyor.

19-22 Mayıs tarihleri arasında Kıbrıs’ta Concorde Luxury Resort & Spa’da dördüncüsü

düzenlenen Restart’da Seamlesstance da spor kıyafet ürünleri ile yer aldı.

Restart’da Seamlesstance’ın, son yıllarda her yaşta kadının çok tercih ettiği “Spor

şık tarz” anlayışını benimseyerek çıkardığı koleksiyonu beğeni kazandı.

Seamlesstance markasının kurucusu genç kadın girişimci Selen Alaftargil

markanın ürünlerini katılımcılara tanıttı.

“İcatların, ihtiyaçtan doğması ilkesinden etkilenerek meydana geldiğini” belirten

Seamlesstance, var olan bütün tabuları yıkmayı amaçlıyor. Adını özel bir dokuya sahip

olan ve ‘’Seamless’’ adı verilen teknikle örme kumaşın ilmeklerinden oluşarak

alan Seamlesstance, etkileyici dokusunun yanında büyüleyici tasarımlar da ortaya

çıkarıyor. Spor-şık anlayışını merkeze alan Seamlesstance, zarif, göz alıcı, sportif,

dingin ve ikinci ten hissi veren ürünleriyle kadınların özgürlüğüne özgürlük katarak

sonsuz hareket alanı ve rahatlık sunuyor.

Seamlesstance, ürünlerini dikişsiz örgü yöntemiyle ortaya çıkarıyor ve antibakteriyel

özelliği taşıyan Polygiene teknolojisiyle birleştirerek sağlıklı giyim imkanı sağlıyor.

Ekstra yüksek bel taytlar, tayt-crop top takımlar, alttan veya üstten ayarlanabilen

dekolteli croplar, spor tulum modelleri ile sağladığı rahatlık ve tasarım özellikleri

sayesinde kadınların vazgeçilmezi oluyor. Son zamanlarda moda dünyasının

vazgeçilmez renkleri haline gelen fuşya, mürdüm, kehribar rengi, gece mavisi ve gül

kurusu gibi pastel ve canlı tonları birlikte kullanılarak kontrast yaratmayı amaçlıyor.

Seamlesstance koleksiyonlarının tüm parçaları, kadınların günün her saati

sosyalleşecekleri alanlara göre stillerini kolayca değiştirebilmelerine ve karıştır &

eşleştir yapabilmelerine olanak sağlıyor. Tasarımlarının çarpıcılığı detaylarındaki

dokunuşlarda gizli olan ürünler, sadece birkaç aksesuarla kombinleyerek geceye de

hazır hale getirilebiliyor. Seamlesstance’ın size tabuları yıkarken ışıldama şansı

sunması için tek yapmanız gereken kendi Seamlesstance’ınızı seçmeniz!

“Halkımızın teveccühüyle yeniden seçilen Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik ederiz”

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



TÜROB Başkanı Eresin: 

“Halkımızın teveccühüyle yeniden seçilen Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik ederiz”

28 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerine ilişkin Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin bir değerlendirmede bulundu. Başkan Eresin, şunları söyledi: “28 Mayıs 2023 tarihinde büyük bir demokratik olgunluk içerisinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda milletimizin teveccühü ve ferasetiyle yaptığı tercih sonucunda yeniden Cumhurbaşkanı olarak seçilen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yürekten tebrik ediyoruz. 

Yapılan seçimde milletimiz; vatanımızın istikbali, bütünlüğü, birlik ve beraberliğine olan inancını göstermenin yanında geleceğine ve demokrasiye sahip çıkarak, ülkemizin güçlü ve sağlam bir demokrasi geleneğine sahip olduğunu bir defa daha ortaya koymuştur. Milletimiz, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümünü kutladığımız bugünlere nasıl gelindiğini ve ikinci yüzyılında bağımsızlığımızın ve bölünmez bütünlüğümüzün daha güçlendirilmesi, daha huzurlu, daha mutlu ve daha müreffeh bir Türkiye için iradesini sandığa yansıtmıştır. Bu itibarla seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize ve turizm sektörümüze hayırlı olmasını temenni ederim.”