31 Mayıs 2021 Pazartesi

NADİR KADAKAL’A DEDEMAN’DA YENİ GÖREV...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



NADİR KADAKAL’A DEDEMAN’DA YENİ GÖREV

Dedeman Hotels & Resorts International’ın İş Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Nadir Kadakal aynı zamanda Otelcilik Direktörü olarak atandı. 

1993 yılından itibaren Dedeman Hotels & Resorts International’da farklı görevler üstlenen,2012 yılında Dedeman Bostancı Hotel & Convention ve Park Dedeman Bostancı otellerinin Genel Müdürü olarak atanan Nadir Kadakal, 2019 yılında İş Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak markanın büyüme hedeflerinin hayata geçmesinde aktif rol üstlenmeye başladı. 

İcra Kurulu Üyeliğine ek olarak Otelcilik Direktörü görevini de üstlenen Kadakal, artık tüm Dedeman otellerinin operasyonlarından da sorumlu olacak. 

1990 yılında Hacettepe Üniversitesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden mezun olduktan sonra ABD San Diego National University’de sertifika programını tamamlayan Kadakal, turizm ve otelcilik sektöründe, farklı kademelerde 30 yılı aşan bir tecrübeye sahip.

Evli ve iki çocuk babası olan Kadakal, TUROB, ATİD, SKAL, TUROYD gibi çok sayıda sivil toplum kuruluşuna üyedir.


“Yaşama Sanatı” yarışmasının 16 finalisti açıklandı.

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRKİYE’NİN 81 İLİNDEN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KATILDIĞI “YAŞAMA SANATI” YARIŞMASININ 16 FİNALİSTİ AÇIKLANDI

Gençler İçin İyilik Derneği tarafından düzenlenen Geleceğimin Sorumluluğu; “Yaşama Sanatı” yarışmasına 81 ilden öğrenciler katıldı ve yarışmanın
16 finalisti açıklandı. 

Gençler İçin İyilik Derneği, öğretim görevlisi, yazar ve eğitimci Ayşen Laçınel önderliğinde pandemi döneminde de umut verici, gençleri motive edici ve üreten gençleri destekleyici çalışmalarına devam ediyor. 

Amaçları balık vermek değil, balık tutmayı öğretmek olan dernek, Ağaoğlu Şirketler Grubu ana sponsorluğunda Şubat 2021’de “Geleceğimin Sorumluluğu; Yaşama Sanatı” adı altında bir yarışmayı tüm Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin katılımı için başlattı. Dernek, yarışmanın ilk yılında aldıkları başvuru sayısında o kadar başarılı oldu ki, 10 kişi olarak belirledikleri finalist sayısını jüri kararı ile 16 kişiye yükselttiler. 

16 finalist ile jüri üyeleri zoom üzerinden 23 Nisan’da bir araya geldi. Yarı finalistler 26 Mayıs 2021 Perşembe günü online platformlarda açıklandı. Sonuçlar, 09 Haziran 2021 Çarşamba günü Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü İbrahim Üzümcü Konferans salonunda açıklanacak.  

Finalistler;  Betül Yumak (Ege Üniversitesi, Radyo Televizyon ve Sinema), Doğukan Özyolu (Marmara Üniversitesi, Bilgi Belge Yönetimi), Elifnur Polat (İnönü Üniversitesi, Sosyoloji), Emre Öner (Ege Üniversitesi, Radyo Televizyon ve Sinema),İsmail Kaya (Marmara Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi), Melisa Şahinler (İstanbul Arel Üniversitesi, Beslenme ve Diyetisyenlik), Muharrem Yılmaz (Biruni Üniversitesi, Tıbbi Laboratuvar ve Teknikleri), Nigar Afandiyeva (ODTÜ Metalürji ve Malzeme Mühendisliği), Osman Sadi Temizel (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar, Fotoğrafçılık), Ragıp Çavdar (ODTÜ, Okul Öncesi Öğretmenliği).

Jüri üyeleri ise; Prof. Dr. Afif Sıddıki – Maltepe Üniversitesi, Ayşen Laçinel – İletişim ve İnsan Kaynakları Danışmanı, Prof. Dr. Berat Bir- Marmara Üniversitesi, Betül Emlek- KFC MENATürkiye HRDirektörü, Deniz Güler- Ağaoğlu Şirketler Grubu Etkinlik ve Sponsorluk Müdürü, Emre Büyükkalfa- TÜV SÜD TRCEO, Sn Ercan Alioğlu- Emlak Konut CFO, Filiz Bilmiş- 1.618 Ajans Kurucu Ortağı, Kemal Parlak- Ondan &Parlak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı, Mehmet Gözcü- Yayıncı, Tamer Levent- Oyuncu.


Dernek Hakkında

Gençler İçin İyilik Derneği 2020 yılında kuruldu. Derneğin üyelerini, eğitimden iş dünyasına, sanattan akademik camiaya kadar birçok alanda değerli kişiler oluşturmakta ve bu yolda balık vermektense balık tutmayı öğretmek temel amacı olmaktadır. 

Bu suretle seminerler, sertifika programları, destek yardım projeleri, yarışmalar, staj ve part time çalışma fırsatları için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Dernek web adresi: www.genclericiniyilik.com


Kadın girişimcilere Uyumsoft’tan tam destek...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft’tan kadın girişimcilere çağrı; “Siz işletmenizi kurun, ekoCari ön muhasebenizi yönetsin”

Kadın girişimcilere Uyumsoft’tan tam destek 

Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, hayalleri için ilk adımı atan girişimci kadınları destekliyor. Firmasında %56'lık kadın çalışan oranına sahip olan teknoloji devi Uyumsoft AŞ, 1 Ocak 2021 tarihi itibariyle kadın girişimciler tarafından kurulan şirketler için hazırladığı “Girişimciler Kampanyası” kapsamında, ön muhasebe yazılımı olan ekoCari programını ilk 6 ay ücretsiz veriyor ve her ay 50 adet e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv fatura) hediye ediyor. Nisan ayında başlayan ve 31 Aralık 2021 tarihinde sona erecek olan kampanyaya, girişimci kadınlar yoğun ilgi gösteriyor.

İlk 6 ay ücretsiz, 7.’nci aydan itibaren ayda 55.50 TL ödenecek 

Kampanyadan yararlanmak isteyen kadın girişimciler şirketlerini kurduktan sonra, Uyumsoft AŞ ile 24 aylık sözleşme imzalıyor. Kampanya kapsamında ilk 6 ay ekoCari’yi ücretsiz kullanıyor, kampanya süresi boyunca ekoCari ile ön muhasebe işlemlerini yapıyor ve ayrıca her ay 50 adet e-Belge (e-fatura, e-arşiv fatura) oluşturabiliyor. 7’ci aydan itibaren, ayda sadece 55.50 TL ödeme yapıyor. Kampanyanın koşulları hakkında, web sitesinden bilgi alınarak, başvuru yapılıyor.  

Web tabanlı ve kullanımı kolay ön muhasebe programı: ekoCari 

Hayalleri olan ve işletmesini yeni kuran kadın girişimcilere tam destek veren Uyumsoft AŞ’nin ekoCari ürünü, bulut tabanlı kullanımı çok kolay, ön muhasebe programıdır. Kadın girişimciler, internetin olduğu herhangi bir yerden, cep telefonu, tablet veya bilgisayarları aracılığıyla, programını rahatlıkla kullanabilir. İlave bir server (sunucu) ihtiyacına, ürün cloud (bulut) tabanlı olduğu için ihtiyaç yoktur. Kısaca, girişimci kadınlar ekoCari programı sayesinde, stoklarını, carilerini, alışlarını ve satışlarını internet olan her yerden takip edebilirler, aynı zamanda raporlarını alabilirler. Senetlerini, çeklerini de program üzerinden takip edebilirler. 

Uyumsoft AŞ, 25’inci yılında 40 bin ve üzerindeki yerli ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlıyor. Ürün ailesinde; ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı)’nın yanı sıra, Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, uyumİYS dahil 30’u aşkın yazılım ürünü yer alıyor. 


Pandemi sonrası, bireylerin çıkışa hazırlanmasının 8 temel kuralı...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Bireyleri, pandemiden çıkışa hazırlayacak 8 altın kural 

Covid-19 sürecinde, iş yapış şekilleri değişti, iş ritmi farklılılaştı, daha zor olan ise işini kaybedenler oldu, dükkanının açamayan ve siftahsız dükkan açanlar oldu. Pek çok sözleşmeler donduruldu, kimi sözleşmeler mücbir sebeple gerekçesi ile iptal edildi. Yavaşlayan, değişen, duran, bozulan her iş her hayatı etkiledi. Sorumluluklarımızı yerine getirememe, hepimizi mutsuz etti ve zorladı.

Şartlar ne olursa olsun mücadeleye devam etmenin önemini anlatan AL Danışmanlık Kurucusu, İnsan Kaynakları ve İletişim Uzmanı Ayşen Laçinel, şunları söyledi: 

“Bu dönemde, yine de ayaktayız, hayattayız diyebilmeye ve kapanan yolları açabilmeye, yol yoksa da yol bulmaya cesaretimizin gayretimizin olması en büyük zenginliğimiz oldu. Tek özgürlük, en büyük özgürlük ve zenginlik; başa gelenler karşısında insanın, ne düşüneceği ve ne yapmaya karar vereceğidir. Hayata dair bir sorumluluk varsa, bir hayalin bir hedefin mevcutsa veya hayal kurabiliyorsan, yaşamının anlamını kaybetmemişsin, yaşamının bir anlamı var demektir” dedi. 


İnsan Kaynakları ve İletişim Uzmanı Ayşen Laçinel, bireyleri pandemiden çıkışa hazırlayacak 8 temel kural hakkında şunları kaydetti: 

1-Yaşanan ne ise, anla ve farket.

2-Seni üzen, kafanı karıştıran yoran ne ise, bununla ilgili şu an düzeltmek ve istediğin gibi olmasını sağlamak için yapabileceğin bir şey var mı? Varsa yap ve düzelt. Yoksa anla, kenara koy, önlemlerini al ve yoluna devam et.

3-Problem, işini kaybetmen mi?, İşinde para kazanamaman mı?, Moralinin bozulması ve yüksek endişe mi? vb gibi konularda, seni üzen sıkan ne ise, analiz et ve kendi yaşam hedefini hatırla. Hedefin mi yok, hayal et ve hedefini belirle.

4-Çok mu zor hayal kurmak, çok mu umutsuzsun?, Pandemi sadece seni mi etkiledi?, Senin yüzünden mi çıktı bu Covid-19?. Pandemi ile dünya aynı sağlık tehdidi ile karşı karşıya kaldı ve herkes büyük bir sınavdan geçiyor. Evet, bugünler de geçecek. Hayattasın ve olasılıklara odaklan. 

5-Hayalin ve hedefin için sahip oldukların ne?, Elde olanlara bak ve elde olanlarla şimdi ne yapabilirsin?, Mevcut yolların kapandıysa başka ne yollar bulabilirsin?, Haydi düşün, odaklan ve yeni bir yol bul, olasılıkları hayata geçirmeye başla.

6-Günlük işlerinle meşgul olmaya devam et. Etkili ol, yemek yap, temizlik yap, çiçekleri sula. İşini yoluna koymaya çalışırken, gelecek güzel günleri hisset. Bugünler geçtiğinde, yine hayat coşkuyla kucak açacak, yine işin iyi olacak.

7-Kendine, hep özen göster. Unutma ki, hava bedava, güneş bedava, umut ve gayret bedava. Yeni yollar bulmaya, ayakta hayatta kalmaya çalışırken, iyimserliği ve iyi olma gayretini koru. 

8-Sana iyi gelecek insanlar ile ol. Arkadaşlarınla görüntülü konuş, hatır sor ve hayata hayat ver.


28 Mayıs 2021 Cuma

‘İki teker’in150 yıllık tarihi Rahmi M. Koç Müzesi’nde...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



HarleyDavidson, Vespa, Zündapp… ‘Kendinden itişli bisiklet’in 19’uncu yüzyılda başlayıp günümüze kadar gelen tarihi Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergileniyor

19’uncu yüzyılın ikinci yarısında başlayan tarihiyle kara taşımacılığına ayrı bir önem kazandıran motosiklet, Birinci Dünya Savaşı sırasında cephedeki birliklerle hızlı iletişim sağlamak için atlı habercilerin yerini almıştı. 1960’lardan itibaren ihtiyaçları karşılayan araç olmaktan öte hayat tarzına dönüşen motosiklet, günümüzde hâlâ popülerliğini koruyor. Sanayi, iletişim ve ulaşım tarihinin efsanelerinden oluşan 14 binin üzerinde objeyle ziyaretçilerini ağırlayan Rahmi M. Koç Müzesi de modern tasarımlarıyla farklı zevklere hitap eden ‘iki teker’in dünden bugüne gelişimini yansıtıyor.

Müzede sergilenen motosikletlerden bazıları şöyle:

RoyalEnfield, 1935

RoyalEnfield’in reklam sloganı, “Silah gibi üretilmiş” idi ve en tanınmış modellerinin adı Kurşun’du. 1931’de piyasaya sürülen bu model Hindistan’da hâlâ üretiliyor. Sınıflarında hiçbir zaman en hızlı olamayan bu motosikletler, tasarımlarındaki yenilik ve kaliteyle tanındı. 1930’larda imal edilen Type B, tek silindirli, yandan valfli, 248 cc’lik bir motora sahip. 

Zündapp, 1953

Zündapp, ilk olarak 1917’de Nürnberg’de Zünder-undApparatebauG.m.b.H adı ile patlatıcı üreticisi olarak kurulmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonrasında silah parçalarına olan talebin düşmesi ile 1919’da motosiklet üretimine geçen şirket, 1984’te Japonların rekabetine karşı koyamayarak iflas etti. Yeşil Fil olarak da bilinen KS60I, 1950’de piyasaya sürüldüğünde Almanya’nın en hızlı kara taşıtıydı. Yatay karşılıklı çift silindirli, üstten sübaplı motor ve dört vitesli vites kutusu savaş öncesi döneme ait ancak şimdi teleskopik ön çatallar, pompa pistonlu arka süspansiyon ve değiştirilebilir tekerlekler tüp şeklinde bir kasaya monte edilmiş.

HarleyDavidson, 1946

1900’de kurulan HarleyDavidson, Amerikan motosiklet endüstrisinin ve dünyanın kuşkusuz en tanınmış motosiklet markası. 1937 yılında Model V yerini bu dört manuel vitesli, KnuckleheadTwins’in hareket dişlisi ve tasarımına sahip Model U’ya bıraktı.

Lambretta, 1951

Lambretta, Innocenti tarafından İtalya Milano’da üretilen bir moped serisi. Şirket 1922 yılında FernandoInnocenti tarafından bir çelik boru fabrikası olarak kuruldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında bombalanan fabrika ciddi şekilde hasar görünce, FernandoInnocenti ekonomik ve kişisel ulaşımın önemini fark etmiş ve motosiklete göre daha ucuz, kötü hava koşulları için daha fazla korunaklı bir moped üretmeye karar verdi. Tasarımı bir devrim niteliği taşıyan mopedin ön kısmındaki koruyucu siperlik, sürücünün diğer motosikletlere kıyasla daha kuru ve temiz kalmasını sağlamaktı. 

Triumph, 1915

Diğer birçok motorsiklet üreticisi gibi Triumph da imalata bisikletle başladı ve kullandığı motorları Minerva gibi şirketlerden satın aldı. Şirket, motosiklet ve scooterlar için tek, çift, üçlü ve dört silindirli motorlar üretti. 1960'lar ve öncesinde revaçta olmaları, modellerinin çoğunun koleksiyonerlerin önemli parçaları haline gelmesini sağladı. 2 1/4 hp'likTriumph "Junior" ilk kez 1913'de üretildi ve bu şekliyle imalatına 1922'ye kadar devam edildi. Junior'un silindir şeklindeki benzin deposu ve önündeki süspansiyon yayı yıllarca bu markanın en belirgin özellikleri oldu.

Bimota, 1979

Bimota üretime, şehir içi bisikletleri için özel olarak imal ettiği şasilerle geçti. 1973'te piyasaya çıkarılan ilk model olan HB1 (Honda/Bimota) krom molibden iskelete ve standart CB750 dört silindirli Honda motora sahip. Bimota'nın asıl tutkusu ise yarışlardı. 1975'te bir Bimota/Yamaha ile 350 cc Dünya Şampiyonluğu’nu, 1976'da ise Bimota/Harley-Davidson ile 250 cc ve 350 cc Dünya Şampiyonlukları’nı kazandı. Bu araç şasi takımı veya tam bir araç olarak üretilen ilk Bimota... Sadece 140 adet üretilen ve magnezyum tekerlekleri olan aracın motor kapasitesi 750'den 865 cc'ye çıkarılarak üstün olan performansı daha da artırıldı.



Rahmi M. Koç Müzesi hakkında:

Rahmi M. Koç Müzesi Türkiye'nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihindeki gelişmeleri yansıtan ilk ve tek sanayi müzesidir. 14 binin üzerinde objeden oluşan koleksiyonu, çocuklara yönelik eğitimleri ve atölyeleri ile kültür ve eğlenceyi bir arada sunabilen tek adres olan Rahmi M. Koç Müzesi Mustafa V. Koç/Lengerhane binası ve Hasköy Tersanesi olmak üzere iki tarihi bina ile halihazırda 11 bin 250 m2'lik kapalı alana ve yaklaşık 17 bin metrekarelik açık alana sahiptir. Rahmi M. Koç Müzesi, pazartesi-cuma 10.00-17.30 saatlerinde ziyaret edilebilir. Müzeye giriş ücreti yetişkinler için 28 TL, öğrenciler için 12 TL’dir.


www.rmk-museum.org.tr

www.facebook.com/rmk.museum

https://twitter.com/RahmiMKocMuseum

www.instagram.com/rahmi_m_koc_muzesi

www.pinterest.com/rahmimkocmuseum

www.youtube.com/rahmimkocmuzesi

Fındık ve mamulleri sektöründe Turquality destekleri nelerdir?

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Fındık ve mamulleri sektöründe Turquality destekleri nelerdir? 

Turquality, ülkemizin devlet destekli ilk marka programıdır. Hem teşvik, hem değer oluşturan bir iş modeli olduğu için, ürün ve hizmet üreten tüm sektörler tarafından yoğun ilgi görmektedir. Son dönemlerde iş süreçlerini uçtan uca dijitalleştirerek geleceğe hazırlanan işletmeler, global alanda markalaşma çalışmalarına hız katmak için rotalarını Turquality’e çevirmektedir. Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık 19 yıldır, Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının globalde rekabet etmelerine rehberlik etmektedir. 

Fındık ve mamulleri sektöründeki firmaların, Turquality’den yararlanmadığının altını çizen Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:

“Fındık ve mamulleri, Türkiye’de en büyük ihracatı olan sektörler arasındadır. Fındık ve türevleri, Turquality’den yararlanamıyor, çünkü Karadeniz’de fındıkla ilgili kapsam içerisine giren hiçbir firma yok. İşletmeler, gerek bunu bilmediklerinden dolayı, gerekse kurumsal anlamda alt yapı çalışmaları mücadelesine girmek istememelerinden dolayı uzak duruyorlar.  Bu nedenlerden dolayı, verilen desteklerden de mahrum kalıyorlar. Bu destekler, ürün ihracatı yapan firmalara verilen desteklerdir” dedi. 


ÜRÜN SEKTÖRÜ TURQUALITY DESTEKLERİ

DESTEK TÜRÜ LİMİTİ- TL 

Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili, marka tescili, yenileme ve koruma Limitsiz/yıl (5+ yıl)

Tanıtım harcamaları Limitsiz/yıl (5+ yıl)

Mağaza kira Limitsiz (Aynı anda 50 mağaza) /yıl (5+ yıl)

Mağaza temel kurulum, dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL (Kira desteği alan mağazalar için)/yıl (5+ yıl)

Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe kira Limitsiz/yıl (5+ yıl)

Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe, temel kurulum dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL /yıl (5+ yıl)

Pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test, klinik test 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl)

Franchise, dekorasyon, kurulum, konsept mimari giderleri 757.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl)

Franchise kira 1.515.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl)

Yönetim Danışmanlık ve Yazılım 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl)

İstihdam Limitsiz (Aynı anda 10 kişi)/yıl (5 yıl)

Pazar araştırma çalışmaları ve raporları Limitsiz /yıl (5+ yıl)

Fuar Limitsiz /yıl (5+ yıl)

Depolama Hizmetleri Limitsiz /yıl (5+ yıl)


26 Mayıs 2021 Çarşamba

“ Xerox’un, dijital baskı pazarının büyümesindeki katkısı büyüktür”

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Lidya Grup İstanbul Satış Müdürü Özge Öktem,

“ Xerox’un, dijital baskı pazarının büyümesindeki katkısı büyüktür”

Dünyada sektörün öncüsü olarak konumlanan Xerox, gelişmiş teknolojiye, standardize edilmiş hizmet kalitesine, şirketlerin network, server ve güvenlik altyapısına tam entegre edilebilir yazılım ve donanımlara yatırım yapmak isteyen tüm firmaların, tercihi olmaya devam ediyor. Çevreye ve insan sağlığına uygun teknolojik altyapısı ve ürünleri ile ABD Çevre Koruma Ajansı ve ABD Enerji Bakanlığı tarafından 2021 yılının Enerji Yıldızı Partneri seçilen Xerox’un, Türkiye’deki en büyük iş ortağı dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup firmasıdır.

Lidya Grup İstanbul Satış Müdürü Özge Öktem, 20 yılı aşkın süredir temsil ettikleri Xerox cihazlarının baskıdan çok daha fazlasını sunduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“Xerox, geçmişten günümüze birçok teknolojik ürünün mucidi olarak hayatımızda yer alıyor ve yine teknolojiye yön veren gelişmeler ile sektörünün öncüsü olmayı sürdürüyor. Renk kalitesinden üretkenliğe, verimlilikten maliyet optimizasyonuna, kişiselleştirilebilir olmasından yazılımsal çözümlerine kadar, firmaların etkin bir iş akışı oluşturabilmelerine fırsat veriyor. Kullanım süresince, bu özelliklerin sürdürülebilir olmasını sağlayacak teknolojiyi de üretiyor. Çevresel sürdürülebilirlik üzerine olan Energy Star ve Blue Angel sertifikaları, her segmentteki ürün grupları için ayrı ayrı ele alındığını özellikle belirtmeyi isteriz. Daha yaşanabilir bir dünya için Xerox’un desteklemiş olduğu çevreci yaklaşımından, firma olarak gurur duymaktayız ve müşterilerimize önemini aktarmaktayız. Kısaca, global ölçekte dijital baskı pazarının büyümesinde büyük katkısı olan Xerox, her büyüklükteki işletmelerin ihtiyaçlarına uygun ofis ürünleri ile birlikte, dijital baskı çözümleri sunan ve geniş yelpazede ürün gamı bulunan global bir markadır” dedi.

Xerox, pandeminin getirdiği yeniliklere adapte olunmasını sağlıyor

2020 yılından günümüze kadar içinde bulunduğumuz pandemi ile birlikte, şirketlerin iş yapış şekillerinde ve müşteri deneyimlerinde önemli farklılıkların meydana geldiğini ifade eden Lidya Grup İstanbul Satış Müdürü Özge Öktem, şunları anlattı:

“Dünya çapında her yıl basılan 50 trilyonun üzerindeki sayfanın, yalnızca %3’nün dijital olarak basıldığını duymuş muydunuz? Bu bilgiler gösteriyor ki, dijital baskıya dönüşmeyen çok sayıda baskı mevcut. Ayrıca, son yıllarda baskı hacimleri giderek azalırken, baskı çeşitliliğinin artması ve kişiselleştirilmiş ürünlerin hızla önem kazanması da, dijital baskı pazar payının artmasını sağlıyor. Dijital baskı sektörünün gelişimi ve inovasyonunda, Xerox önemli bir rolü üstleniyor. 2015 yılından itibaren Xerox, tüm dünyada dijitalleşmenin önemini vurgulayan yayınları ve içerikleri paylaşıyor ve 2017 yılında aynı anda yenilediği 27 yeni Xerox cihazı ile, hem üretkenlik hem de verimlilik üzerine gelişmiş çözümlerini sunuyor. Lidya Grup olarak bizler, yıllardır müşterilerimize dijitalleşmenin önemini ve şirketlere sağladığı faydaları dile getirmekteyiz. İşletmelerin baskı süreçlerini, pandeminin de getirdiği yeniliklere ayak uydurmalarını sağlayacak Xerox’un gelişmiş uygulamalarıyla birlikte, daha verimli ve yönetilebilir olmasını sağlıyoruz. Bu anlamda Xerox ürünleri ile, müşterilerimizin temel olarak verimliliğini, üretkenliğini, maliyet optimizasyonunu ve çevresel sürdürülebilirliğini sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bilindiği üzere 2020 yılı itibariyle karşı karşıya olduğumuz pandemi ve ekonomik koşullar, yatırımların ertelenmesine neden olmuştu. 2020 yılı Aralık ayı itibariyle Lidya Grup olarak başlattığımız “eski cihazını getir, yeni cihaz al” kampanyası ile müşterilerimizden çok güzel geri dönüşler almaktayız. Müşterilerimizin ertelemek zorunda olduğu alımlarının, finansal çözümlerimiz ile önünün açılmasına vesile olmaktayız. Kampanyamız sayesinde, 2021 yılına çok iyi başladık ve başarılı projelere imza atmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. 


25 Mayıs 2021 Salı

DoubleTree By Hilton Canpark Ümraniye’ye, “Travellers’ Choice 2021” ödülü verildi

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



DoubleTree By Hilton Canpark Ümraniye, dünya çapındaki oteller arasında ilk %10’da…


DoubleTree By Hilton Canpark Ümraniye, Tripadvisor tarafından dünya çapındaki oteller arasında ilk %10 içinde yer alarak “Travellers’ Choice 2021” ödülüne layık görüldü. Otel, dünyanın en büyük otel ve seyahat değerlendirme sitesi olan Tripadvisor gezgin yorumları ve kullanıcıların oyları ile sonuçların belirlendiği, sürekli yüksek puanlı yorum alan ve mükemmel konukseverlik taahhüdü sergileyen dünyadaki belirli sayıda işletmeye verilen “Travellers’ Choice 2021” ödülünü almaya hak kazandı.


DoubleTree By Hilton Canpark Ümraniye, pandemi döneminde misafirlerini güvenle konaklatmaya devam ediyor. Otelde, DoubleTree By Hilton tarafından otel temizliği ve hijyenine getirilen Hilton CleanStay standartları uygulanıyor. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ilgili genelgeler kapsamındaki tüm zorunluluklar yerine getiriliyor. Ayrıca, düzenli olarak, T.C. Sağlık Bakanlığı ve T.C. Turizm Bakanlığı tarafından atanan firmalar ve yetkililer tarafından denetleniyor. Denetimlerde tam notlar alınarak, misafirlerinin güven içinde konaklaması ve keyifli anlar geçirmeleri sağlanıyor. Global ölçekte alınan bu ödül, tüm gayretlerin güzel bir kanıtı olmaktadır. 


(EGD) ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ bu haftaki konukları Cengiz Günay ve Nurten Öztürk oldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Meriç’i tüm Trakya’da dolaştırmalıyız

Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, yeraltı sularındaki azalmaya dikkat çekerek, “Hem tarım hem sanayimiz için Ege'ye dökülen Meriç’i, Trakya Bölgesi’nin her karışında dolaştıracak bir sistemi kurmamız gerekiyor. Özellikle daha fazla tarımsal üretim için buna mecburuz” dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programının bu haftaki konukları Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Cengiz Günay ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk oldu. Moderatörlüğünü EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral’in gerçekleştirdiği programda bölge ekonomisiyle ilgili bilgi veren Tekirdağ TSO Başkanı Günay tarım potansiyeline dikkat çekti. Tekirdağ’ın Türkiye buğday üretiminin yüzde 5’ini tek başına sağladığına dikkat çekerek, “Yine ülkemiz kanola üretiminin yüzde 40’ını, ayçiçeğinin yüzde 30’unu Tekirdağ sağlıyor. Yılda iki kez verim alınabilen bu topraklarda eskiden 50 metreden çıkarılan su, şimdi 200 metrelerde bulunabiliyor. Yeraltı sularımız azaldı. Bu sorunu çözmek ve gelecek kuşaklara yeraltı sularımızı teslim etme çevresinde proje geliştirmek zorundayız. Debisi yüksek Meriç nehrinin akışını seyretmemeliyiz. Ege Denizi’ne dökülen Meriç’i kapalı sulama sistemiyle Trakya’nın her köşesinde dolaştırmalıyız. Sulu tarımla Trakya, ülke ekonomisine önemli katkı sağlar” diye konuştu.

LOJİSTİK ÜS OLMA YOLUNDA İLERLEME

Tekirdağ’ın İstanbul’a, Yunanistan’a ve Bulgaristan’a bir saatlik mesafede olmasının yatırımcılara cazip imkânlar sunduğunu, kentte yer alan 13 organize sanayi bölgesi (OSB) ve ‘Avrupa Serbest Bölgesi’nde doluluk oranının yüzde 60’ların üzerine çıktığını belirten Günay, “Son dönemde faaliyete geçen limanlarla konum avantajını güçlendiren Tekirdağ, birçok ulusal ve uluslararası markaya ev sahipliği yapıyor. Bu anlamda tek dezavantajımız birçok şirketin merkezi İstanbul’da olduğu için vergi gelirleri başta olmak üzere şehre yeterli katkı sağlanamıyor olması. Camdan elektroniğe, tekstilden deriye kadar birçok sektörde güçlü bir sanayiye sahibiz. OSB’lerimizi ve limanlarımızı demiryolu bağlantısıyla entegre edecek proje üzerinde çalışıyoruz. Bu anlamda Gazi Üniversitesi’yle çalışıyoruz. Bunu sağladığımızda Tekirdağ, daha yüksek katma değerli üretimin gerçekleştiği, yatırımcılar için daha cazip bir üs haline gelecek” dedi.

Türkiye’de yabancı sermayenin ilgi gösterdiği ilk 5 şehir arasında yer alan Tekirdağ’da eğitim seviyesi ortalamasının ülke genelinin üzerinde olduğuna vurgu yapan Günay, 2011 yılında gündeme getirdikleri ve bölge odalarıyla ortak olarak kurdukları Avrupa İş Geliştirme Merkezi’nin oda üyelerine başta dış ticareti geliştirmek üzere eğitimden danışmanlığa kadar birçok alanda hizmet verdiğini söyledi.

TEKİRDAĞ’A MACAR VE ‘SADAKATSİZ’ İLGİSİ

Namık Kemal Üniversitesi ile kurdukları teknoparka oda olarak ortak olduklarına ve son dönemde buradan etkin şirketler çıktığına vurgu yapan Tekirdağ TSO Başkanı Günay, “Şehrimizin her alanda gelişimine katkı sağlayacak projeler üretiyoruz. Pandemiden kaynaklı hizmet sektöründe sıkıntılar yaşadık. Paskalya döneminde Yunanları ağırlıyorduk. Mezarı ve evi Tekirdağ’da bulunan Macarların milli kahramanı Rakoczi’den dolayı binlerce Macar’ı ağırlıyorduk. Pandemi engel oldu ama yamaç paraşütü, trekking gibi doğa sporlarına altyapısı bulunan Tekirdağ’ın yeni dönemde turizmden de önemli gelir sağlayacağını düşünüyoruz. Son dönemde popüler bir dizi olan ‘Sadakatsiz’in şehrimizde çekiliyor olması tanıtımımıza önemli katkı sağladı. Bu topraklarda dört büyük medeniyet hüküm sürmüş. Toprak altında şehirlerimizi ortaya çıkardığımızda turizmden daha fazla gelir elde eden bir şehir olabiliriz” diye konuştu.

BILL GATES TRAKYA’DAN ARAZİ ALDI MI?

Verimli tarım topraklarına sahip Trakya’da Bill Gates’in 22 bin dönüm arazi satın aldığı duyumlarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Günay, “Bunu ben de inceleyeceğim. Ancak topraklarımıza ilginin yoğun olduğunu söyleyebilirim. Vali Bey’le birlikte ‘Toprağınızı satmayın’ çağrısı yaptık. İstiyoruz ki kendi insanımız bu toprakları miras yoluyla bölmeden, ekonomik olmaktan çıkarmadan katma değeri üretim yapsın ve kendi kazansın. Bill Gates’in 22 bin dönüm arazi aldığından emin değilim ama işadamı Nevzat Demir, Trakya’dan 200 bin dönüm arazi aldı. 20 köye eşit bu arazide önemli yatırımlar yapacağını düşünüyorum” dedi.

7 BİN KADIN GİRİŞİMCİ KURULU ÜYESİ

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk de, son yıllarda kadın girişimci sayısının arttığını, ancak yeterli olmadığını söyledi. Türkiye'nin 81 kentinde TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesi sayısının 7 bine yükseldiğini belirten Öztürk, “Ciddi bir farkındalık oluşturuldu. Bugün her şehrimizdeki kurullar projeleriyle adeta yarışıyor. Güzel işler çıkarıyoruz ama yeterli bulmuyoruz. Türkiye’nin iş hayatına kadını daha yüksek oranda çekme zorunluluğu var. Daha fazla kadın girişimci yetiştirirken onları eğitmek, donatmak ve teşviklendirmek de çok önemli. Biz bu sürece destek veriyoruz” dedi. Dünya genelinde çalışma saatlerinin üçte ikisinde kadının yer aldığını ancak gelirin sadece yüzde 10'unu kadınların elde ettiğini belirten Öztürk, “Bugün dünya genelinde kadınlar eşit olarak iş hayatına dâhil edilmiş olsa 28 trilyon dolarlık gelir artışı sağlanabilecek. Türkiye kadın kaynağını değerlendirme çerçevesinde elini çabuk tutmalı. Dijital çağ, e-ticaret ve evden çalışma gibi fırsatlar bu süreci hızlandırabilir. Kadın girişimi sayısı artarsa bu girişimlerde görev alacak kadın çalışanların sayısı da artacak. Böylece ihracatımız artacak, nitelik artacak, toplumun sosyo kültürel yapısı gelişecek” diye konuştu.

ZORUNLU KADIN KOTASI ÖNERİSİ 

Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldığı Opet’te bayilere kadın çalıştırma zorunluluğu getirdiklerini, bu kararlarının toplumun her kesiminden olumlu dönüş aldığını belirten Nurten Öztürk, “Petrol istasyonlarımızda market çalışanlarının, pompacıların kadın olması çerçevesinde kota belirledik. Bundan bayilerimiz de müşterilerimiz de mutlu oldu. Bugün 74 ilimizde Opet istasyonlarında pompa başında kadınlar var. Kadınlarımızla birlikte bu istasyonlarımızın ciro artışı oldu. Kadın kotası uygulamasının birçok sektörde uygulanmasının yararlı olacağını düşünüyorum” diye konuştu. 

23 Mayıs 2021 Pazar

Dikkat ! 31 Mayıs İYS’ye kayıt için son gün !


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Dikkat ! 31 Mayıs İYS’ye kayıt için son gün ! 

Kurumların, kuruluşların, firmaların, kayıtlı bulunan (Gsm, e-posta, telefon vd) elektronik ticari verilerini, İleti Yönetim Sistemi (İYS)’ye yüklemeleri için son gün 31 Mayıs 2021 tarihidir. 150 bin ve daha az sayıda ticari iletişim datasına sahip olan tüm firmaların (hizmet sağlayıcıların), 31 Mayıs 2021 pazartesi güne kadar, bu bilgilerini İYS’ye aktarmaları zorunludur. Bilindiği gibi, 150 bin ve üstünde ticari veriye sahip olan hizmet sağlayıcısı olan şirketler, bu verilerini 31 Aralık 2020 tarihine kadar İYS sistemine yüklediler. 

Hizmet sağlayıcı olan kurumlar ve tüm firmalar, ellerindeki bu izinli adresleri  İYS sistemine yüklemezler ise, hem pazarlama iletişimleri durma noktasına gelecektir; hem de bir daha sahip oldukları bu dataya reklam – promosyon – kampanya - hediye amaçlı hiçbir tanıtım içeriği gönderemeyecektir. 

Kanuna aykırı olarak hareket edilmesi durumunda, yani izinsiz ticari elektronik ileti (SMS, e-posta vd) gönderilmesi durumunda, gönderiyi yapan işletme 9 bin 515 TL ve 10 katına kadar para cezasını ödemekle yükümlüdür. Eğer, İYS sisteminde adresinin (telefon numarası, SMS, e-posta vd) kullanılmamasını istediğini bildiren birisine (alıcıya) gönderim yapılırsa, 28 bin 546 TL ve 10 katına kadar, idari para cezası hizmet sağlayıcılara veya aracı hizmet sağlayıcılara uygulanabilecektir.

İYS (İleti Yönetim Sistemi) nedir? 

T.C. Ticaret Bakanlığı, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında, ticari elektronik ileti izinlerinin ve şikayet süreçlerinin yönetileceği ulusal bir platform kurma görevini, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’a vermiştir ve TOBB tarafından İleti Yönetim Sistemi A.Ş. kurulmuştur. 

İleti Yönetim Sistemi kısa adıyla İYS’nin tanımını yaparsak, bir yandan hizmet sağlayıcısı olan kurumlar ve firmaların arama, mesaj ve e-posta yoluyla ticari elektronik ileti göndermek için alıcılardan aldıkları onayları saklayıp, yönetebildikleri ve diğer yandan da alıcıların (vatandaşların) onaylama veya reddetme haklarını kullanmalarına imkan tanıyan, güvenlik standartlarına sahip ulusal veri tabanı sistemidir. 

Hizmet sağlayıcıların tanımını yaparsak; mal ve hizmetlerini pazarlama, şirketini tanıtma ya da kutlama ve temenni gibi içerikler ile tanınırlığını artırmak amacıyla, alıcıların elektronik iletişim adreslerine promosyon, kampanya, indirim, hediye içerikli iletilerini gönderen, ülkemiz sınırlarında ticaret yapan (şahıs, Ltd, AŞ) firmalardan oluşmaktadır. Alıcılar ise tanım olarak, bireysel veya tacir olarak vatandaşları ve firmaları kapsamaktadır. 

Kısaca artık, hizmet sağlayıcısı olan firmalar, e-posta, mesaj, çağrı merkezi sistemleri üzerinden iletilerini, İYS platformu üzerinden yönetmek zorundadır. Alıcı olan vatandaşlar da, “ticari elektronik ileti yönetim sistemi” sayfasına giriş yaparak, gelen iletilere dair, istedikleri zaman onaylama veya reddetme haklarını kullanacaktır.   

uyumİYS rehberliğinde İYS’ye geçiş sürecinizi yönetin 

Türkiye’nin dijital dönüşüm lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş.’nin ürün gamındaki uyumİYS sayesinde; hizmet sağlayıcısı olan tüm firmalar (kurumlar ve şirketler), İleti Yönetim Sistemi sürecini etkin, güncel ve verimli bir şekilde yönetmektedir. Hizmet sağlayıcısı olan firmalar, kullanmış oldukları crm programlarındaki veya mevcuttaki müşteri portföy (telefon numarası,e-posta vs.) datalarını, uyumİYS platformu üzerinden, TOBB’un İleti Yönetim Sistemi’ne aktarmaktadır. Ardından, TOBB’un İleti Yönetim Sistemi (İYS) iş sürecini, uyumİYS rehberliğinde başarıyla yönetmektedir.  

UyumİYS sayesinde işletmeler; farklı CRM sistemlerde tutulan verilerini, İYS’ye otomatik aktarabilir. Toplu izinlerini, bir tıkla yükleyebilir. Birden fazla marka ve bayilerinin izinlerini, tek bir platformda yönetebilir. Kullanıcı dostu arayüz özelliği sayesinde, paneli kolayca yönetebilir. 7/24 kesintisiz destek alabilirler.

Ülkemizin inovasyon lideri olan Uyumsoft AŞ, 25’inci yılında 40 bin ve üzerindeki yerli ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlamaktadır. Ürün ailesinde;  uyumİYS’nin yanı sıra, Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK dahil 30’u aşkın yazılım ürünü bulunmaktadır. 


22 Mayıs 2021 Cumartesi

SunExpress, İzmir’i dünyaya tanıtacak ‘Visit İzmir’ projesine sponsor oldu...

 


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SunExpress, İzmir’i dünyaya tanıtacak ‘Visit İzmir’ projesine sponsor oldu

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress,İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı ortak çalışmasıyla İzmir’i, dünyanın dört bir yanına tanıtmak amacıyla hayata geçirilecek ‘Visit İzmir’ mobil uygulamasına platinum sponsor oldu. 

Proje kapsamında şehri ziyaret eden turistler, uygulamayı akıllı cihazlarına indirerek gastronomiden önemli tarihi ve kültürel miraslarına, konaklama alternatiflerinden gezi rotalarına toplamda 11 farklı kategoride İzmir’in 2000’den fazla cazibe merkezi hakkında tüm bilgilere ulaşabilecek.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: “Başka bir turizm mümkün anlayışımızın bir örneği olan bu yenilikçi çalışma, şehirdeki tüm kurumların vizyon ortaklığının bir sonucu. Turizmin dünya genelinde dijitalleştiği ve küçük ölçekli turizmin yaygınlaştığı pandemi sürecinde önemli bir adım attık. İzmir dijital turizm altyapısını tamamlayan ilk şehir oldu. 

Visit İzmir sayesinde turistler, İzmir’in 30 ilçesinde, 12 ay boyunca farklı noktaları ziyaret edebilecek. Şehrin az bilinen yüzlerce cazibe noktasına kolayca erişerek turizm sektörünün ve esnafımızın ekonomisini büyütecek. Bu proje, İzmir Vakfı tarafından hazırlanan İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi’nin ilk önemli adımı niteliğinde. Proje kapsamında, Vakfımız İzmir Kalkınma Ajansı ile birlikte kırk uzmanın desteğini alarak bir yıl süreyle çalıştı. Projeye ortak olan SunExpress, ortak süreç boyunca bizleri destekledi. Bu vesileyle SunExpress’e, projenin paydaşı olan diğer kurumlara ve İzmir Vakfı’nın tüm üyelerine teşekkür ediyorum,” dedi.

SunExpress CEO’su Max Kownatzki, “Türk turizm taşımacılığının belkemiği olarak amacımız, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere, zengin tarihi ve kültürel mirasları ve eşsiz doğasıylaİzmir’in güven içinde tatillerini yapabilecekleri bir destinasyon olduğunu göstermek. İzmir’i hem iç hem dış hatlarda tarifeli direkt seferlerle en fazla destinasyona bağlayan hava yolu olarak, Türkiye ve Ege turizmine desteğimizi artırarak sürdüreceğiz” dedi. 

Visit İzmir’i keşfetmek isteyen misafirler www.visitizmir.org web sitesini ziyaret edebilir ya daIOS ve Androidakıllı cihazları üzerinden mobil uygulamayı indirebilirler.


21 Mayıs 2021 Cuma

“Arı Varsa Hayat Var!”


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Resimleriyle arılara hayat oldular

Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) tarafından; Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü,  Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB), Apiterapi Derneği katkıları ve BEE’O Propolis sponsorluğuyla Dünya Arı Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Arı Varsa Hayat Var!” temalı ulusal ölçekli resim yarışmasında dereceye girenler belli oldu.

Çevrim içi olarak gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı ödül töreni açılış konuşmaları ile başladı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, insanların çevreye çok zarar verdiğini belirterek düzenledikleri yarışma ile yeni nesilde arı ve çevre farkındalığı oluşturmak istediklerini ifade etti. Çevreye verilen zararları gelecekte önleyebilmek adına bu tür etkinlikleri çok önemsediklerini vurgulayan Kekeçoğlu, yarışmaya 1.000’e yakın katılım olduğunu söyleyerek emek veren tüm paydaşlara teşekkür etti. 

Programda konuşan BEE’O Propolis Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, aylardır süren özverili çalışmalar sonucunda, jüri üyelerinin birbirinden değerli eserleri belirleme konusunda çok zorlandıklarını dile getirdi. Yarışmada yer alan çalışmaların birer sanat eseri olduğuna işaret eden Aslı Elif Tanuğur Samancı, arının dünyaya katkılarını Dünya Arı Günü’nde bu yarışmayla anlamlı bir şekilde ifade ettiklerini sözlerine ekledi. Tozlaşmanın yüzde 80’inin arılar tarafından yapıldığına dikkat çeken Samancı, arıların yok olması durumunda, bitkisel üretimin ve tarımın, dolayısıyla da dünyanın yok olacağı vurgusunda bulundu.

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar yaptığı konuşmasına Dünya Arı Günü’nü kutlayarak başladı. Yarışmanın kendileri için çok önemli ve anlamlı olduğunu belirten Rektör Çakar, Düzce Üniversitesi’nin inisiyatif üstlendiği birçok etkinlik ve projeyle çocukları doğa ve arılarla buluşturduğunu söyledi. Çocukları geleceğe hazırlamak için bu etkinliklerin önemi üzerinde duran Prof. Dr. Çakar, yarışmaya katılarak eserlerine ruh ve vücut veren katılımcılara gönülden teşekkür etti.

Açılış konuşmalarının ardından ödül törenine geçildi. Genç nesillerde bal arısı, çevre ve insan ilişkisi ile ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen resim yarışmasında, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite kategorilerinde ödüller sahiplerini buldu.

İlkokul kategorisinde “Arıları Koruyalım, Dünyayı Koruyalım” konulu eseri ile Mustafa Emin Erdoğan’a birincilik ödülü Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar tarafından takdim edildi. “Geleceği Aydınlatan Kovan” konulu eseri ile Zeynep Nisan Türkel’e ikincilik ödülü Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İdris Şahin tarafından takdim edilirken, “Arı Varsa Hayat Var” konulu eseri ile Beren Bilmem’e ise üçüncülük ödülü Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. E. Yıldız Doyran tarafından takdim edildi. 

Ortaokul kategorisinde; “Arının Rengi” başlıklı eseri ile Tuana Torgut birinci olurken, “Hayat Mimarları Arılar” konulu eseri ile Ali Emir Çiğdem ikincilik, “Yaşamın İçinde Arı” başlıklı eseri ile de Ela Serbes üçüncülük derecesi elde etti. Birincilik ödülü Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, ikincilik ödülü Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, üçüncülük ödülü ise BEE’O Propolis Kurucu Ortağı Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı tarafından takdim edildi.

Lise kategorisinde ise “Döngü” isimli eseri ile birincilik ödülü kazanan Ebrar Güreşir’e ödülü BEE’O Propolis Kurucu Ortağı Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı tarafından takdim edildi. “Süregelen Mühendisler” isimli eseri ile ikincilik ödülü kazanan Sarete Aydeniz’e ödülü BEE’O Propolis Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Arı Olmazsa Yaşam da Olmaz” başlıklı eseri ile üçüncülük ödülünü kazanan Aslı Safi’ye ise ödülü Düzce İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Cafer Kaba tarafından takdim edildi.

Yarışmanın son kategorisi olan Üniversite kategorisinde ise  “Ah Şu Dünya” konulu eseri ile Beyza Durhan birinci olurken, “Yaşamın Dansı” konulu eseri ile Büşra Meydan ikincilik, “Yaşamın Kaynağı Arılar” konulu eseri ile de Alperen Gün üçüncülük derecesi elde etti. Birincilik ödülü, Uşak Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Şahinler tarafından takdim edilirken, ikincilik ödülü Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Şahin, üçüncülük ödülü ise Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Timuçin Atayoğlu tarafından takdim edildi. 

Yarışmada dereceye giren ve sergilenmeye layık bulunan eserler, 20-27 Mayıs 2021 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi’nin https://sanalsergi.duzce.edu.tr/ internet adresinde ziyaretçilere açık olacak.


20 Mayıs 2021 Perşembe

AKADEMİSYENLER İLE TURİZM KURULUŞLARI TURSAM ÇATISI ALTINDA BİR ARAYA GELDİ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TURİZM STRATEJİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ OLUŞTURULDU

Seyahat ve turizm endüstrisinin önde gelen kuruluşları bir araya gelerek Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi oluşturmak için iş birliği protokolü imzaladı. “Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi” kısa adıyla TURSAM, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD), Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği (TURYİD) ve Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER)’in iş birliği ile oluşturuldu.  TURSAM’ın amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermek üzere düzenlenen basın toplantısına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır, TTYD Oya Narin, TUREB Başkanı Suat Tural, TÖSHİD Başkanı Mehmet Nane, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve TUADER Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna katıldı.


AKADEMİSYENLER İLE TURİZM KURULUŞLARI TURSAM ÇATISI ALTINDA BİR ARAYA GELDİ

Toplantının açılışında Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, TURSAM’ın kuruluş amacını hakkında bilgi verdi. Tuna, TURSAM’ın ülkemizde turizm sektörüne yönelik yapılacak politika, plan, girişimlere destek olmak amacıyla kurulduğunu belirtti ve merkezin faaliyet göstereceği başlıkları ise sektörün ihtiyaç duyduğu rakip ülke analizleri, istatistiki bilgiler, strateji çalışmaları, akademi iş birliği ile derlenerek analizlerinin yapılması, veriler ışığında turizmin tüm bileşenlerine yönelik stratejilerin geliştirilmesi, tüm çalışmaların düzenli aralıklarla kamuoyu ve paydaşlarla paylaşılması olarak özetledi.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NDAN TURSAM’A DESTEK

Toplantıya katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, TURSAM’ın sektör için atılan önemli bir adım olduğunu belirtti.  Alpaslan “Bildiğiniz gibi bilgi en önemli güç, bilginin organize şekilde ve tüm tarafların katılımıyla kullanılması çok önemli. Turizm stratejik araştırma merkezi her türlü bilgiye daha doğru yöntemle ulaşmasını sağlayacaktır. Türkiye olarak turizmde iddialı bir ülkeyiz. Dünyada daha da ön plana çıkmak adına biz de Bakanlık olarak sizlerle iş birliği içinde olacağız.” sözleriyle merkezin önemine dikkat çekti.

TÜRSAB BAŞKANI FİRUZ BAĞLIKAYA “TURSAM SEKTÖRÜMÜZE YÖN GÖSTERECEK”

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya konuşmasında turizmin ülkemiz açısından stratejik önemine dikkat çekti. Bağlıkaya, “Ekonominin çarklarını harekete geçiren, 50’den fazla sektöre iş olanağı sağlayan, istihdam yaratan, ülkeler için döviz girdisi oluşturan özellikleriyle çok stratejik bir sektör. Geldiğimiz noktada, dünya turizminde taşların yerinden oynadığına, rekabetin yepyeni bir seviyeye taşındığına hep birlikte şahitlik ediyoruz. Aşılanmanın, vaka sayılarının, devletlerin uyguladıkları seyahat kısıtlamalarının belirleyici olduğu, uluslararası rekabetin hiç olmadığı kadar keskin bir hal aldığı, turizmdeki küresel yarışın yeniden başlayacağı bir döneme giriyoruz. Birlikten güç doğar atasözümüzün anlamındaki güç kendini hep hatırlatıyor. Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi’ni, bu gerçeklerden hareketle ülkemizde turizm sektörüne yönelik uygulanacak politika, plan ve girişimlere sektörün ihtiyaçları doğrultusunda destek olmak amacıyla hayata geçiriyoruz. TURSAM’ın; kısa, orta ve uzun vadeli turizm hedeflerinin belirlenmesi noktasında devlet politikalarına katkı sunmanın yanında turizm sektör bileşenleri ile akademik camia arasında, köprü niteliğinde bir yapı oluşturarak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda araştırmalara kapı aralayacağına da inanıyoruz. Bu çerçevede TURSAM’ın dünya genelinde değişen tüketici davranışlarına mercek tutarak yeni turizm ürünleri geliştirilmesi konusunda sektörümüze yön göstermesini de bekliyoruz.” dedi.


TÜROFED BAŞKANI SURURİ ÇORABATIR “TURSAM TURİZMİN ÇEŞİTLENMESİNDE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK”

Türk turizmi açısından bir ilke tanıklık ediyoruz diyen TÜROFED Başkanı Sururi Çorabatır “Turizmimizin her alanında çalışanların ihtiyaçları olan ve bugüne kadar çeşitli sivil toplum örgülerinin kendi anlayışlarına ve taleplerine göre gerçekleştirmeye çalıştıkları araştırmaları, raporları tek bir çatı altına almayı başardık. Güçlerimizi birleştirip sektörün bu alandaki eksikliğini gidermek amacıyla tüm gücümüzle çalışacağız. Sektör olarak hep envanter bilgisi eksikliği çekmişizdir. Yeni yatırımlarda, pazarlamalarımızda, çalışmalarımızda ihtiyaç duyduğumuz ve duyacağımız tüm bilgilere bu merkezden ulaşmak ve geliştirmek hedefimiz olmalıdır. Stratejik olarak bilmek istediğimiz bilgilere TURSAM aracılığı ile ulaşacağız. Ayrıca ülkemizin bilinmeyen turizm değerlerinin il il çıkarılarak sektörün hizmetine sunulmasının ülkemiz turizminin çeşitlendirilmesine büyük katkıda bulunacağına inanıyorum.” sözleriyle oluşumun önemini özetledi.


TTYD BAŞKANI OYA NARİN “TURSAM’IN ULUSLARARASI REFERANS NOKTASI OLMASINI UMUYORUZ”

TTYD Başkanı Oya Narin ise, "Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi’nin ülkemizde turizm sektörüne yönelik yapılacak politika, plan ve girişimlere sektörün ihtiyaçları doğrultusunda doğru, şeffaf veri ve değerlendirmelerin sağlanacağı bir merkez olmasını amaçlıyoruz. Bu yönüyle merkezimizin sadece Türkiye’de değil uluslararası arenada bir referans noktası olmasını umuyoruz. Sektörümüz için bu kadar önemli paydaşın bir araya gelmesi ve Bakanlığımızın desteği ile bu amacımıza ulaşmamamız mümkün değil. Türkiye turizminin bundan sonraki gelişiminde doğru ve düzenli veriler ışığında rakip ülkeler ile karşılaştırmalı stratejiler geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. TURSAM ile yeni normlara uyum sağlayabilecek, uzun dönemli turizme artacak talebi karşılayacak şekilde sektörümüzün orta ve uzun vadeli sürekliliği ve rekabetçiliği sağlanacaktır.” ifadesiyle merkezin sektöre yapacağı katkı hakkındaki görüşünü aktardı. 


TUREB BAŞKANI SUAT TURAL “TURSAM SAYESİNDE DÜNYADA TREND YARATAN TURİZM ÜLKESİ OLABİLİRİZ”

7 kuruluşun katılımıyla gerçekleşen basın toplantısında konuşan TUREB Başkanı Suat Tural ise, ‘‘Turizm sektöründe eksikliği hissedilen bir merkez için ilk adımı atmış oluyoruz. Turizm strateji ve araştırma merkezi bütün sektör temsilcilerinin bir araya gelmesiyle kuruldu. Bundan sonra önemli ve hızlı bir şekilde çalışmalarımızı yapmamız gerekiyor. Sektörel olarak eksikliklerini hissettiğimiz noktalarda ülke turizmimiz için belli strateji ve envanterleri yaratmamız gerekiyordu. Türkiye dünya trendlerine çok iyi uygulamalarla öncülük eden, takip eden bir ülke oldu. TURSAM’da yapacağımız çalışmalarla dünya turizminde o trendleri yaratan bir ülke olacağımızı ümit ediyorum.” dedi.


TÖSHİD BAŞKANI MEHMET NANE “DATAYA SAHİP OLMAK SEKTÖRÜMÜZE 2-3 KAT DEĞER KATACAK”

TÖSHİD Başkanı Mehmet Nane ise toplantıda yaptığı konuşmasında tüm dünyada datanın giderek önem kazandığına dikkat çekti. “Turizm sektörü cari açığa katkı sağlayan bir sektör. Bu açıdan baktığımızda ülkemizdeki bir numaralı sektör olarak turizm karşımıza çıkıyor. Bu sektörde hali hazırda gidecek çok yol var. Gidilecek yolu belirlemek için en büyük destek ve dayanağımız oluşturulan datalar olacak. Farklılık yaratacak, değer katacak unsur dataya sahip olmak ve onları işlemek. Aksiyon çıkarma, alınan kararları uygulama noktasında ise TURSAM devreye girecek.  Sektörümüzün hak ettiği noktaya gelmesi en az 2-3 kat değer yaratması açısından bu oluşum çok önemli.” sözleriyle bilgi çağının önemini vurguladı.


TURYİD BAŞKANI KAYA DEMİRER “TURİZMDE GASTRONOMİ VE KÜLTÜR ÖNE ÇIKARILMALI”

Pandemi sürecinde sektörün yaşadığı sıkıntıları dile getiren TURYİD Başkanı Kaya Demirer ise “Büyük veriyi daha iyi analiz etmek için akademisyenlerin katkısı çok önemli. Bu iş birliği ile akademisyenlerle özel sektörün bir araya gelmesini, özellikle rakip ülkelerle rekabet ettiğimiz bir ortamda şeffaf veriyi toplamak ve analiz etmek açısından çok önemli buluyorum.” sözleri ile TURSAM’ın öncü bir proje olduğunun altını çizen Demirer, yapılan çalışmalarda kültür ve gastronominin altının çizilmesi gerektiğini belirtti.

Turizm paydaşları, TURSAM adına kurulacak web sitesinden yapılan araştırma sonuçlara ve yayınlara ulaşabilecek.

Türkiye ile Bangladeş arasındaki ticari ilişkiler masaya yatırıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Bangladeş ile ticaret yapacaklara çağrı yaptı

DEİK/ Türkiye-Bangladeş İş Konseyi Başkanı Hülya Gedik, iki ülke arasındaki ticaret hacmini ikiye katlayarak 2 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, “İş insanlarımıza sesleniyorum. 168 milyon nüfuslu bu ülkede fırsatları herkesle paylaşmaya hazırız” dedi.

Son dönemde Türkiye ile ekonomik ilişkilerinde önemli mesafeler alan Bangladeş, Ticari Diplomasi Yolculuğunun durağı olacak.

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile birlikte organize ettiği Ticari Diplomasi Yolculuğu programında Türkiye ile Bangladeş arasındaki ticari ilişkiler masaya yatırıldı. DEİK/ Türkiye-Bangladeş İş Konseyi Başkanı Hülya Gedik iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdi ve fırsatları anlattı.

İş dünyasının önemli isimlerinden Hülya Gedik Bangladeş’in 168 milyon nüfusu ile önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Şu anda 900 milyon dolar olan ticari hacmimizi bir yıl içinde 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefin gerçekçi bir hedef olduğunu düşünüyoruz. Bu rakamı elde etmek için İş Konseyi üyelerimiz yoğun bir çalışma içinde. Ayrıca bize kim gelirse her türlü yardımı yapmaya, fırsatları anlatmaya hazırız” dedi.

Başkan Hülya Gedik Bangladeş'te ihracata dönük organize sanayi bölgeleri kurulduğunu vurgulayarak, “Bu bölgelerde yatırım yaparak Bangladeş’ten başka ülkelere ihracat yapacak firmalara büyük destek veriliyor. Bu önemli bir fırsat Bangladeş'in kendi nüfusu zaten çok önemli bir de etrafından ulaşılacak büyük pazarlar var. Ülke ihracata dayalı büyümeyi hedefliyor. 2050 hedefi dünyanın ilk 23 ekonomisi arasında olmak. Bu nedenle Türk firmalarının bu fırsatı dikkate alması yerinde olacaktır” dedi.

Bangladeş'e LC Waikiki, Aygaz ve Arçelik gibi Türkiye'nin önemli markalarının yatırımları olduğunu hatırlatan Hülya Gedik şu bilgileri aktardı:

“Bangladeş’te bürokrasi hızlı işlemiyor. Ama Türkleri çok seviyorlar. Burada Türk dizileri izleniyor. Bunu avantaja dönüştürmek mümkün. Zeytinyağından peynire bu ülkeye çok şey satmak mümkün. Ama esas önemlisi Türk müteahhitlerine bir çağrı yapıyorum. Ülkenin yeniden inşasında gelip görev alsınlar. Ayrıca Turizm her alanında burada yeni yatırımların önü çok açık. Sağlık turizmine çok destek veriyorlar. Bu ülkeye her gün uçak var. Bu da dikkate alınmalı.”


Bangladeş ile ilgili bilgi notları

https://www.kolayihracat.gov.tr/ulkeler/banglades

Yaza Fit Girmenin 8 Altın Kuralı ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Pandemi ve soğuk havalar derken, sedanter (düzensiz fiziksel aktivite veya fiziksel aktivitenin olmadığı durum) yaşam tarzıyla geçirilen bir kış sonrasında, yaza girerken birkaç kilo fazlalık canınızı sıkmasın. Yaşam tarzınızda ve beslenmenizde yapacağınız küçük değişiklikler ile fazlalıklardan kurtulup, yaza fit girmek mümkün.

Kilo almanın asıl sebebinin, hareketsizlik ve düzensiz beslenme alışkanlığı olduğunun altını çizen Diyetisyen İrem Çelik,şunları söyledi: 

“Kış aylarında, gerek soğuktan gerekse pandemi sebebiyle gelen kısıtlamalar doğrultusunda, sedanter bir yaşam geçirdik. Evde olduğumuz bu dönemde, kontrol edilemeyen porsiyonlar, beslenme saatlerinin düzenli olmayışı, geceleri ‘’atıştırıp yatmak’’ ve gün içerisindeki hareketimizin minimuma inmesi, maalesef kilo kazanımını tetikledi. Düzensizlikten alının fazla kiloları, bir düzen oturtarak, yaza fit girmek mümkün” dedi. 

Diyetisyen İrem Çelik, yaza fit girmenin altın kurallarını anlatarak şunları açıkladı: 

1-Şok diyetler denemeyin: 6 ayda aldığınız kiloyu, 6 günde vermeye çalışmayın. Şok diyetler, günlük ihtiyacınızın çok çok altında kalori alımıyla kilo kaybettirmeyi hedefleyen diyetlerdir. Bazen sadece protein bazlı, sadece karbonhidrattan fakir ya da sadece sebze suları ile planlan şok diyetlerin temeli, az kalori alımı olduğundan metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. İlerleyen dönemlerde ise, metabolizmanın yavaşlamasına bağlı olarak kilo kaybetme hızı çok yavaşlar ve süreç buna paralel olarak çok uzar. 


2-Tuzu azaltıp baharatları çoğaltın: Yemeklerin üzerine ekstra tuz eklemeyin. Salamuralardan, turşulardan uzak durun. Fazla tuz tüketimi, vücudunuzun ödem tutmasına sebep olur. Sağlıklı yetişkin bir birey için günlük 1-1,5 çay kaşığı tuz alımı güvenli ve yeterli aralıktadır. Tuzu bir tarafa bırakıp, baharatlara yönelin. Yemeklerinizi, salatalarınızı olabildiğince çeşitli baharatlarla süsleyin. Baharatlar metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olur ve tokluk hissi uyandırır. 


3-Yemek saatlerinizi planlayın: Karnınız acıkınca değil, öğün saatiniz geldiğinde yemek yiyin. Öncelikle, ana öğün saatlerinizi planlayarak işe başlayın. Ana öğünlerinizi, küçük ara öğünlerle destekleyin ki, ana öğünlerde yemeniz gerekenden fazlasını tüketecek kadar açlık hissetmeyin. Her öğün öncesinde mutlaka 1 su bardağı su için.  Ana öğün ve ara öğünleriniz arasında 2 saatlik süreler olsun ve yemek yemeği uyumadan en az 2 saat önce kesin. Ara öğünlerinizde porsiyon kontrolüne dikkat ederek, meyve, süt, yoğurt, kefir, kuruyemiş gibi besinler tüketebilirsiniz. 


4-Kızartmalardan uzak durun: Yaz sezonun gelmesiyle, mutfakta çok zaman geçirmek istemeyenler, hızlı çözüm olarak kızartmalara yönelebiliyor. Fakat aynı hızda ve daha sağlıklı çözümler olduğunu unutmayın. Kızartmak yerine, fırınlayın veya haşlayın. Öğle veya akşam yemeğinde tüketebileceğiniz baharatlarla güzelce tatlandırılmış sınırsız haşlama sebze, ihtiyacınız kadar et grubu ve yoğurt, hafif, kolay hazırlanan ve sağlıklı bir tercih olacaktır.


5-Yeşil çay tüketin: Günde 2-3 kupa kadar yeşil çay tüketebilirsiniz. Yeşil çayın bilinen antioksidan içeriğinin bağışıklığı güçlendiren etkisinin yanında, içerdiği polifenoller sayesinde yağ yakımını destekleyici etkisi de vardır. Yeşil çay düzenli tüketildiği takdirde, bel çevresinde kalınlaşmayı ve yağ birikimini engeller. Ara öğünlerinizde süt ile demleyeceğiniz yeşil çay, tokluk sürenizi de uzatacağından iyi bir ara öğün tercihi olabilir. 


6-Su için: Yaz aylarında vücuttaki sıvı kaybı, kış aylarına kıyasla daha fazladır. Sıcaklarla beraber kaybettiğiniz suyu, mutlaka yerine koymaya çalışın. Günlük 10-12 bardak su hedefiniz olsun ve bu hedefe mutlaka ulaşın. Tüketmeniz gerek suyu arka arkaya, birden tüketmeyin. Gün içerisine dağıtarak tükettiğiniz su tokluk hissi yaratacaktır. Böylelikle öğün saatlerinde daha tok hissedilip, kontrol daha rahat sağlanır. Su en iyi ödem atıcı ve yaşlanma karşıtıdır, unutmayın. 


7-Egzersiz yapın: Günlük rutininize mutlaka egzersizi dâhil edin. 25-30 dakika ile başlayacağınız orta yoğunlukta bir egzersiz programı ile yağ yakımını destekleyebilirsiniz. Fazla yağlarınızdan kurtulmak istiyorsanız günlük 8000-10000 adım atın. Yağlanmayı önlemek için minimum 5000 adım atmanız gerekir. Egzersiz sürenizi kontrollü bir şekilde yavaş yavaş arttırmak, vücudunuzun şekillenmesine ve daha fit bir görünüm elde etmenize yardımcı olacaktır.


8-Uykunuzu düzene sokun: Bedeninizin zinde ve dinç olması için uyku en önemli faktördür. Uykunuzu mutlaka düzene koymalısınız. Uyku saati ve ‘’Kaç saat uyunursa dinç uyanılır?’’ sorusunun cevabı kişiden kişiye göre farklılık gösterir. İlk hedefiniz sizin için ideal saat aralığını bulmak olmalı. Kilo vermeyi desteklemek için hormonlarınızın düzenli ve dengeli çalışıyor olması gerekir. Düzenli uyku, gün içerisinde salgılanan hormonların düzeni ve dengesi için elzemdir.


Sağlık Hizmet Sunucuları, 1 Temmuz 2021’de efaturaya geçiyor ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in, Şubat 2021’de yayınlamış olduğu Tebliğ ile tüm Sağlık Hizmet Sunucuları, 1 Temmuz 2021 tarihinde efaturaya zorunlu olarak geçmek durumundadır.  

Konu hakkında bilgiler veren Kolaysoft Teknoloji AŞ Dijital Dönüşüm Uzmanı Sıla Gül Ottan,  şunları söyledi: 

“Daha önce, e-fatura zorunluluğundan alışmış olduğumuz, yıllık ciro kıstası, bu Tebliğde söz konusu değildir. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), SGK ile anlaşması olan tüm kurumların cirosu ne olursa olsun, efaturaya geçişini zorunlu kılmaktadır. Tebliğ, medikal, eczane, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezleri, görüntüleme merkezleri, radyoterapi merkezleri, kaplıcalar dahil sektörlerin tümünü kapsamaktadır. Kamu kurumları arasında, e-faturaya geçiş yapan ilk kurumlardan birisi olan SGK, bu mükellefler grubunun da zorunlu olarak e-faturaya geçişine öncülük etmektedir. Bu durum aslında, mükellefler açısından da oldukça keyifli bir hale dönüşecektir. Çünkü SGK, efaturaya geçiş yapan mükelleflerin ödemesini daha sistematik yapabildiğinden, daha kısa sürede ödemelerini tamamlamaktadır” dedi. 

Sağlık Hizmet Sunucularına özel efatura portalı hazırlandı 

Kolaysoft Teknoloji olarak, diğer sektörlerde olduğu gibi Sağlık Hizmet Sunucularına özel efatura portalı hazırladıklarını anlatan Dijital Dönüşüm Uzmanı Sıla Gül Ottan, konuşmasına şöyle devam etti:  

“Türk Eczacıları Birliği Eczacı Kart ile yapmış olduğumuz protokol gereği ‘Eczacıkart Portal’nı geliştirdik. Eczacılarımız; SGK, Göç İdaresi Müdürlükleri, CETAS gibi kamu kurumlarına kesmiş oldukları efaturalarını, Medula ile entegre yapımız sayesinde saniyeler içinde tamamlamaktadır. Ecza depolarına yaptığımız entegrasyon sayesinde de, iade faturalarını kolayca gerçekleştirmektedir. Özetle, 1 Temmuz itibariyle efaturaya geçecek olan sağlık hizmet sunucularının kendi ihtiyaçları doğrultusunda, e-fatura portalları hazırladık. Optisyen - Gözlükçüler odası (OGO) ile yapmış olduğumuz protokol ile optisyenlerimize özel bir portal hazırladık. Optisyenlerimiz de, SGK başta olmak üzere kamu kurumlarına faturalarını, Medula ile entegre yapımız sayesinde saniyeler içinde tamamlayıp gönderebilecektir. Bununla beraber, cam depolarına kesmiş oldukları iade faturalarını da basit yöntemlerde hazırlayacaklardır. Medikaller için ise, ayrı bir portalımız var ve ‘Kolay Medikal’ ile medikal sektörü efatura ve Ürün Takip Sistemi raporlarını tek ekrandan yönetmektedirler. İşitme merkezlerimiz için ayrı bir efatura portalı geliştirdik. İşitme merkezi portalımız ile hem SGK faturalarını Medula entegrasyonu ile tamamlıyorlar, hem ÜTS raporlarını hazırlıyorlar. Kaplıcalarımızı da unutmadık ve tüm kaplıcalarımıza özel bir portal geliştirmesini yaparak, kullanıcılarımızın hizmetine sunduk. Kısaca tüm mükelleflerimiz, Kolaysoft Teknoloji AŞ ile efaturaya geçişin en ekonomik ve en kolay halini kullanıyorlar” diye konuştu. 


Canpark AVM, alışveriş ve yaşam keyfi sunuyor...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Anadolu Yakası’nın örnek Avm’si Canpark, kontrolü elinde tutarak popülerliğini koruyor

Anadolu Yakası’nın örnek Avm’si Canpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi, tam kapanmanın sona ermesiyle, 17 Mayıs günü itibariyle çalışanlarının ve ziyaretçilerinin sağlıklı ortamlarda alışveriş yapmaları için “güvenli ortam” ilkesi ile hareket etmeye devam ediyor.

İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeye göre 1 Haziran’a kadar devam edecek olan kademeli normalleşme döneminde, AVM hafta içi 10.00- 20.00 saatleri arasında hizmet verirken, hafta sonları kapalı olacaktır. Bu süreçte, cafe ve restoranlar gel-al ve paket servis ile hizmete devam edecek.

Anadolu Yakası’nın kalbi olan Ümraniye’de alışveriş ve yaşam keyif sunduklarını kaydeden Canpark AVM Genel Müdürü Alp Atilla, şunları söyledi:

“Canpark AVM olarak, ziyaretçilerimizin marketten eczaneye, giyimden teknoloji ve kişisel bakıma kadar her türlü ihtiyacını tek çatı altında güvenle karşılamak için gece gündüz alışveriş merkezimizin her metrekaresinde hassasiyetle çalışıyoruz. Ziyaretçilerimizden aldığımız geri dönüşlerde, 7 yıldır Anadolu Yakası’nın kalbi olan Ümraniye’de, AVM içinde yer alan markalar ve mağazalar karmamız ile popülerliğimizi koruyoruz. Özellikle 1 yılı aşkın süredir devam eden pandemi sürecinde, ziyaretçi sayılarımız ve %95’i aşan mağaza doluluk oranımız bunun en güzel kanıtıdır” dedi.

AVM içerisine, ameliyathane standartlarında temiz hava sağlıyor

Son bir yılı aşkın süredir yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Canpark AVM Genel Müdürü Alp Atilla, şunları anlattı: 

“Alışveriş merkezimiz yaşayan bir organizma ve biz sağlıkla uzun yıllar ziyaretçilerimize en iyi hizmeti vermek için çalışıyoruz. Türk Standartları Enstitüsünden aldığımız TSE Güvenli Hizmet Belgesi, büyük bir hassasiyetle uyguladığımız maske, mesafe ve hijyen uygulamaları, HES kodu uygulaması, AVM İçinde aynı anda bulunması gereken kişi sayısı gibi uygulamaların yanı sıra, TÜV SÜD tarafından sertifikalandırılan ve Canovate Group tarafından geliştirilen Hycanx Hepa + UVC Kombo Kanal Tipi Hava Temizleme Sistemimiz sayesinde, alışveriş merkezi içerisine Class 8 yani ameliyathane standartlarında temiz hava sağlıyoruz. Canpark Alışveriş ve Yaşam Merkezi olarak tek gayemiz, tüm dünyanın içinde bulunduğu bu zorlu sürecin biran önce tamamlanması ve keyifli sosyalleşme alanlarının tam kapasiteli olarak hizmete devam etmesidir” diye konuştu.


Enerji depolama sektörü, 2030’da 500 milyar doları geçecek ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Dünyada elektrikli araçların hızlı bir şekilde hayatımıza girmesiyle birlikte, son 3 yıldır pil teknolojileri ve pazarı katlanarak büyümeye devam ediyor. 2021 yılı başı itibariyle, dünya pil pazarı büyüklüğü 45 milyar doları geçti. 2025 yılında, pazarın büyüklüğünün 100 milyar doları geçeceği ve kurulu gücün 230 GW’ı aşacağı belirtiliyor. 

Önümüzdeki 10 yıl içinde enerji depolanma ihtiyacının katlanarak artacağını anlatan TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“2025 yılı ve sonrası evlerde powerwall benzeri pil sistemleri ve güneş enerji santrallerine entegre storageplant’ların yaygın kullanımın patlamasıyla birlikte, pazarın 10 yıl içinde katlanarak büyümesi ve 2030’da 500 milyar doları geçmesi bekleniyor” dedi. 

Tesla, 2020’de 135 bin eve powerwall kurulumu gerçekleştirdi

Elektrikli araç üretiminde, son 3 yılda görülen artış hızı tahminleri yıkacak şekilde gerçekleşiyor. Tam bunlar gündemdeyken, otomotiv sektörüne yüzde yüz elektrikli ve otonom destekli araçlarıyla üst perdeden giriş yapan ve sadece 10 yılda değerini dünyadaki en büyük yedi otomotiv markasının toplamından daha büyük bir değere taşıyan Tesla, yepyeni bir kulvara daha girdi. 

Tesla’nın, 2020’de 135 bin eve powerwall kurulumu gerçekleştirdiğini ifade eden TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti: 

“ABD’de Nevada’da çölün ortasına 5 milyar dolarlık yatırımla inşa edilen 35 GWh kapasiteli dünyanın en büyük fabrikasında otomobil pillerinin yanında, evler için “powerwall” adı verilen 7,5-13,5 kWh depolama kapasiteli akıllı batarya sistemleri üretilmeye başlandı. Inverter ve gateway’leriyle birlikte yaklaşık 10 bin dolara kurulumu gerçekleştirilen bu sistemler, içinde 6-7 kişinin aktif yaşadığı 300-350 m2’lik bir villanın ısıtma, soğutma ve tüm elektrik ihtiyacını kesintisiz sağlayabiliyor. Son 2 yıl içinde, ABD’de 100 binin, Avustralya’da 35 binin üzerindeki eve kurulum gerçekleştirildi. 2021’de ise, 250 bin eve kurulum yapılması planlanıyor. Talebin de, her yıl katlanarak artması bekleniyor” diye konuştu. 

Avrupa’da, dev fil fabrikası yatırımları dikkat çekiyor

Çevresel hassasiyetlerin gelişmesiyle birlikte Avrupa’da elektrikli araç tercihi artmaya başladı. Bu ek olarak, evlere batarya sistemleri kurulmasının tercih edilen enerji çözümlerinden birisi olduğunun altını çizen TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: 

“Bu doğrultuda, Avrupa’da pil fabrikası yatırımları büyük hız kazandı. Tesla, Berlin’de dünyanın en büyük pil fabrikasını yapıyor. Fabrikanın yıllık kapasitesi, 100 GWh olarak planlanıyor ve kapasite 250 GWh’e çıkarılabilecektir. Alman üreticiler; Çinli, Koreli ve Japon teknoloji ortaklarıyla 5 gigafactory daha inşa ediyorlar. Almanya’nın dışında, Macaristan, Polonya, İspanya, Portekiz, Slovakya, Norveç, Fransa ve Çek Cumhuriyeti’nde toplam yatırım tutarı 30 milyar Euro’yu geçen pil fabrikası yatırımları da dikkatleri çekiyor. Avrupa’da, 2017 yılından önce lityum-iyon pil hücresi fabrikası olmadığı dikkate alındığında, yapılan yatırımların nasıl stratejik bir tercih ve yönelim olduğu daha net görünüyor” dedi. 

Aspilsan, Türkiye’nin ilk Lityum-İyon pil hücresi fabrikasını Kayseri’de kuruyor

Aspilsan, Türkiye’nin ilk lityum-iyon pil fabrikası yatırımının temelini 2020 sonunda Kayseri’de attı. Yatırımın son derece hayati ve stratejik olduğunu anlatan TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: 

“Aspilsan, Türkiye açısından son derece hayati ve stratejik bir yatırım olan bu yatırım ile, başlangıçta yılda 21,6 milyon pil hücresi üretilmesi hedefleniyor. Önümüzdeki yıllarda yapılacak ilave yatırımlarla, fabrikanın üretim kapasitesi 5 GWh/yıl’a çıkabilecektir. 2023 yılında pilot tesisinde üretime geçmeyi hedefleyen fabrika, Kayseri’de Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi'nde 25 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösterecektir. Fabrika yeni nesil pil ve şarj teknolojilerinin üretilmesi ve geliştirmesi konusunda öncü olacaktır. Fabrika, Türkiye’nin ve bölgenin ilk yüksek kapasiteli pil hücresi fabrikası olma özelliğini taşıyacaktır. Nitekim, lityum-iyon pil teknolojileri için, yakın gelecekte en az elektrikli araçlar kadar, evlerde enerji depolama konusu önemli bir pazar potansiyeli oluşturacaktır” şeklinde konuştu. 

Enerji depolama ve batarya sistemleri konusunda ön plana çıkan firmalar:

Tesla (ABD), Panasonic (Japonya), Siemens Energy (Almanya), LG Chem (Güney Kore), VRB Energy (Kanada), Fluence (ABD), Total (Fransa), Black & Veatch (ABD), ABB (İsviçre), Eve Energy Co. Ltd. (Çin), GE Renewable Energy (Fransa), Hitachi Chemical Co., Ltd. (Çin), Hitachi ABB Power Grids (İsviçre), Samsung SDI (Güney Kore), Kokam (Güney Kore).


18 Mayıs 2021 Salı

Gastro Show etkinliği, 28-30 Haziran’ da İstanbul Kongre Merkezi AçıkAlan -ICC’de düzenlenecek...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



28-30 Haziran’ da yapılacak olan Gastroshow ticari hacmin artırılmasını ve konferans programlarıyla dünya liderlerini sektörle buluşturmayı hedefliyor.

İlki, 28-30 Haziran tarihlerinde
İstanbul Kongre Merkezi AçıkAlan -ICC’de düzenlenecek olan Gastro Show, Turizm Medya Grubu ve Gastronomi Turizmi Derneği (GTD) ortaklığıyla gerçekleştirilecek. Covid-19 gelişmeleri titizlikle takip edilerek organize edilecek ve tüm misafirlerin sağlığı-güvenliği ek önlemlerle korunmaya alınarak, değerli bir gastronomi fuarı-konferansı yapılması hedefleniyor. Turizm Medya Grubu ve Gastronomi Turizmi Derneği (GTD), gastronomi endüstrisinin farklı segmentlerinden oluşan geniş yelpazede katılımcı ve ziyaretçi profilini “7 Şehir, 7 Bölge, 7 Ülke” mottosuyla 2021 yılında ilk defa ağırlayacaklar.

160 katılımcı, 15.000 ziyaretçi ve 50 konuşmacı ile gerçekleşecek Gastro Show’a Türkiye’nin ve dünyanın değişik yerlerinden gastronomi sektörüne damga vurmuş üst düzey şefler, gastronomi uzmanları katılarak katkı sunacaklar.

İstanbul Kongre Merkezi’nin açık alanında yapılacak olan Gastro Show etkinliği, DOME Çadır  konsepti toplantı odası ile fuara değer katan içerikler üretecek. Türk mutfağı ve yörelere özgü lezzetlerle Workshop’lar bir Dome çadırı içinde yapılacak olup, diğer Dome konferans alanında ise Türk mutfağının önemi, Yıldızlar geçidi (Türkiye ve dünyanın en önemli şefleri), hikayeleri ile 7 gastronomik şehir, coğrafi işaretli ürünler, 7 ülke mutfağı, sokak lezzetleri, Modern Türk Mutfağı, sağlıklı beslenme, vegan-vejeteryan slow beslenme, iklim değişikliğinin yemeklere etkisi ile dünya gastronomi trendleri üzerine değerli konuşmacılar eşliğinde bilgilendirici oturumlar yapılacak.

Değerli konuşmacılar arasında; Dünya Gastronomi Derneği Başkanı Eric Wolf, Nepal Şefler Birliği Başkanı Suresh Basnet, Kudüs Aşçılık Enstitüsü Kurucusu “SlowFoodChefAlliance” Ulusal Koordinatörü Udi Goldschmith, Respond on Demand kurucusu ve Dünya Yemek Sanatı Derneği Üyesi Maria Athanasopoulo, Ödüllü gazeteci-yazar Chantal Cooke, Bergamo Üniversitesi Profesörü ve Gıda Turizmi Araştırmacısı Roberta Garibaldi gibi değerli konuşmacılar oturumlarda tecrübe ve bilgilerini katılımcılarla paylaşacaklar. Ayrıca Türkiye’nin Belediye Başkanları, en değerli şefleri ve akademisyenler de programa deneyim, uzmanlık, renk ve kalite katacaklar.

Gastro Show katılımcıları, tüm önemli sektörler dahil olmak üzere Gastronomi-Turizm gıda ve turizm endüstrisinin tamamını temsil edecek. Fuar, gerçek gıda ve içecek ürünlerinin yanı sıra lojistik çözümleri ve sağlık ürünlerini de kapsayacak. Bu kadar çok ürünün sergilendiği ve başka yerde bulunamayacak satış yapma ve iş ağı kurma olanaklarının bulunduğu fuarın, her yıl binlerce profesyonel ziyaretçiye ev sahipliği yapacak olması pek de şaşırtıcı olmasa gerek!

Gastro Show İstanbul, çok sayıda sektör ve pazarda faaliyet gösteren dünyanın en kaliteli gıda ve içecek ürünleri üreticilerini bir araya getirerek, sektöre can suyu kazandırma misyonunu sürdürmeyi hedefliyor.


Detaylı bilgi için :www.gastroshowturkey.com



17 Mayıs 2021 Pazartesi

Turquality, ülkemizin devlet destekli ilk marka programıdır...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Mücevher sektöründe Turquality destekleri nelerdir? 

Turquality, ülkemizin devlet destekli ilk marka programıdır. Hem teşvik, hem değer oluşturan bir iş modeli olduğu için, ürün ve hizmet üreten tüm sektörler tarafından yoğun ilgi görmektedir. Son dönemlerde iş süreçlerini uçtan uca dijitalleştirerek geleceğe hazırlanan işletmeler, global alanda markalaşma çalışmalarına hız katmak için rotalarını Turquality’e çevirmektedir. Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık 19 yıldır, Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının globalde rekabet etmelerine rehberlik etmektedir. 

Mücevher sektöründe, Turquality destekleri hakkında bilgiler veren Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:

“Mücevher sektörüne yapılan destekler, ürün ihracatına yapılan destekler gibi aynı destekleyici kalemleri kapsıyor. Mücevher sektöründeki bir işletme, verilen desteklerden yararlanırsa, hem global pazarlardaki hedeflerine kısa sürede ulaşabilecek, hem ciddi anlamda maliyetlerini düşürecektir. İşgücü maliyeti, pazarlama giderleri vb düşmesinin yanı sıra, Turquality bir akreditasyon olduğu için, yurtdışında Turquality almış Türk şirketlerine talep artmış durumdadır” dedi. 


ÜRÜN SEKTÖRÜ TURQUALITY DESTEKLERİ

DESTEK TÜRÜ LİMİTİ – TL 

Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili, marka tescili, yenileme ve koruma Limitsiz/yıl (5+ yıl)

Tanıtım harcamaları Limitsiz/yıl (5+ yıl)

Mağaza kira Limitsiz (Aynı anda 50 mağaza) /yıl (5+ yıl)

Mağaza temel kurulum, dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL  (Kira desteği alan mağazalar için)/yıl (5+ yıl)

Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe kira Limitsiz/yıl (5+ yıl)

Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon, raf, dekorasyonlu köşe, temel kurulum dekorasyon, konsept mimari giderleri 1.515.000 TL /yıl (5+ yıl)

Pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test, klinik test 3.793.000 TL /yıl (5+ yıl)

Franchise, dekorasyon, kurulum, konsept mimari giderleri 757.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl)

Franchise kira 1.515.000 TL (Aynı anda 100 mağaza) /yıl (5+ yıl)

Yönetim Danışmanlık ve Yazılım 3.793.000  TL /yıl (5+ yıl)

İstihdam Limitsiz (Aynı anda 10 kişi)/yıl (5 yıl)

Pazar araştırma çalışmaları ve raporları Limitsiz /yıl (5+ yıl)

Fuar Limitsiz /yıl (5+ yıl)

Depolama Hizmetleri Limitsiz /yıl (5+ yıl)

Sheraton Hotels& Resorts Sheraton İstanbul Levent’i hizmete açtı ...

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SHERATON ISTANBUL LEVENT’İN AÇILIŞIYLA SHERATON OTELLERİ YENİ VİZYONUNU TÜRKİYE’DE GÖZLER ÖNÜNE SERDİ

İstanbul’un iş ve yaşam merkezi Levent’te konumlanan otel, hem bölge sakinlerinin hem de seyahat edenlerin yeni buluşma, bağlantı ve işbirliği noktası olacak.

MarriottBonvoy portföyündeki 30 olağanüstü marka arasında yer alan
Sheraton Hotels& Resorts Sheraton İstanbul Levent’i hizmete açtı . Baştan aşağı bütünüyle yenilenen otel Sheraton markasının dünya çapında dönüşüme uğrayan misafir deneyimi anlayışını gözler önüne seriyor. Misafirlere çalışırken, toplantı yaparken ya da dinlenirken konforlu ve rahat hissedebilecekleri bir ortam sunmayı hedefleyen yeni konseptin ana unsurlarıda otelde her alanda göze çarpıyor. Markanın köklerine dayanan, hem semt sakinleri hem de seyahat eden turistler için dünyanın önde gelen yerlerinde toplulukların merkezi olma geleneğinden yola çıkan Sheraton için bu yeni bakış açısı bağ kurulabilecek, üretken olunabilecek, ve bir şeyin parçası hissedilebilen yerlere yönelik sezgisel ve bütünsel bir deneyim oluşturuyor.

Sheraton İstanbul Levent’in açılışıyla ilgili heyecanlı olduklarını dile getiren Marriott International Körfez, Levant ve Türkiye Bölgeleri Başkan Yardımcısı Şafak Güvenç şunları söyledi: “Sheraton İstanbul Levent’in açılışıyla Türkiye’deki portföyümüzü daha da çeşitlendirmekten heyecan duyuyoruz. Sheraton Hotels& Resorts bu pazarda köklü bir tarihe sahip. Bizler de, markanın yeni vizyonu kapsamında gerçekleşen yepyeni modern güncellemeleriyle Sheratonİstanbul Levent’i açarak bu mirası devam ettirmenin gururunu yaşıyoruz. Bu açılış aynı zamanda MarriottInternational’ın Türkiye’ye olan bağlılığını pekiştiriyor. Ülkedeki portföyümüzü genişletmek ve turizm sektörünün büyümesine destek olmak için sabırsızlanıyoruz.”

HAYAT DOLU VE ENERJİK LEVENT BÖLGESİNDE YER ALIYOR

Seneler önce Osmanlı döneminde donanma üssü olan Levent bölgesi seneler içinde gökdelenlerin yükseldiği, meşhur alışveriş merkezleriyle popüler restoranların bir arada yer aldığı, İstanbul’un hayat dolu, enerjisi yüksek iş ve yaşam merkezi halini aldı. Şimdilerde bu canlı muhit kültür sanatla, gurme yeme-içme deneyimleriyle, alışveriş ve eğlenceyle dopdolu. Levent’in kalbinde, SapphireAVM’nin yanı başında yer alan Sheraton İstanbul Levent, lüks alışverişin en popüler adreslerinden İstinye Park, Kanyon ve Zorlu Alışveriş Merkezlerine yakın mesafede konumlanıyor. Şehrin yeni uluslararası havaalanı İstanbul Havalimanı’na arabayla 30 dakika uzaklıkta bulunan otel, hemen girişinin önündeki metro istasyonuyla şehrin metro hatlarına direkt erişim sağlıyor.

MODERN BİR HALK MEYDANI

Lobi Sheraton İstanbul Levent’in kalbi. Otel’de “Halk Meydanı” olarak yeniden hayal edilip tasarlanan bu bütünüyle açık alan kendine has bir enerji ve aidiyet hissiyatı yaratarak insanları bir arada ya da diğerleri arasında kendi başlarına olmaya davet ediyor. Doğal, sezgisel ve kolay bir akışla misafirlerin ihtiyaç duyabilecekleri şeylerin hemen ellerinin altında olduğu davetkar Lobi, sıcacık ve konforlu olduğu kadar aynı zamanda şık ve zarif. Aralarında Seçkin Prim’in de yer aldığı çağdaş Türk sanatçılarının orijinal eserleri otelin çeşitli yerlerinde görsel ilham uyandırıyor. 

Sheraton İstanbul Levent, Sheraton’un yeni vizyonunu yansıtan ana unsurların çoğuna sahip. Bu unsurlardan biri lobide amaca yönelik çalışma alanı sunan çekici bir paylaşımlı masa. Bu geniş paylaşımlı masa misafirlerin hem çalışıp hem de birşeyler yiyip içerken mekanın enerjisiyle şarj olmalarına ortam sağlıyor. Sheraton’un fonksiyonel tasarım felsefesini hayata geçiren bu masa misafirlerin üretkenliklerine kesintisiz devam edebilmeleri için yerleşik aydınlatmalar, prizler ve kablosuz şarj istasyonlarıyla özel olarak tasarlandı. İki adet “kabin koltuk” konsantrasyon gerektiren işler ya da aile, arkadaşlar ve çalışma arkadaşlarıyla yapılan video görüşmeleri için ideal. Kahveden kokteyllere bütün günü kapsayan bir menü ile hem bar, hem gurme kahvelerin hazırlandığı bir kafe, hem de market olan TheGoblet& Cup otelin sosyalleşme merkezi.

VERİMLİLİĞİ DESTEKLEYEN ODALAR VE CLUB LOUNGE

Otelin 248 odasının tamamı ferah ve aydınlık. Ev sıcaklığında tasarlanan tüm odalarda siyah metal dokunuluşlarla vurgulanan yumuşak, açık renk ahşap tonları kullanılmış. Misafirlerin keyifle kullanacağı mobil anahtar gibi modern donanımların yanı sıra, Sheraton Uyku Deneyiminin bir parçası olan platform yataklar, çay ve Nespresso kahve makinası gibi bir Sheraton konaklamasından bekleyecekleri tüm konfor unsurları odalarda mevcut.

MarriottBonvoy Elite üyeleri ve Sheraton Club katı misafirlerine özel 7/24 hizmet veren Sheraton Club Lounge için otelin 20. katında panoramik İstanbul ve Boğaz manzaraları eşliğinde huzurlu ve aynı zamanda lüks bir ortam hazırlanmış. Sabah kahvaltı, akşam ordövr, ve gün boyu içecek ikramlarının yanı sıra ayrıcalıklı imkanlar sunulan bu özel alanda hem çalışmak,çalışma arkadaşlarıyla birlikte verimli işler ortaya koymak, hem de arkadaşlarla buluşmak ya da sadece dinlenip günün stresini atmak mümkün.

RAHATLIĞI VE BAĞLANTIYI DESTEKLEYEN MEKANLAR

Türkiye’nin paylaşımcıkültüründen, sıkı ve kuvvetli bağlarla birbirine kenetlenme geleneğinden esinlenen Doğu Akdeniz mutfağı restoranı Levantino, Akdeniz, Orta Doğu ve Türk spesiyallerine ek olarak İtalyan Şef Giovanni Terracciano’nun sihirli dokunuşlarıyla ev yapımı makarnalar, gurme İtalyan pizzalar ve benzersiz risottolar sunuyor. İtalyanca Levante kelimesinden türetilen tarihi isim doğan güneş anlamına geliyor.

Lobide yer alan Goblet& Cup hepsi bir arada konseptiyle hem kafe, hem bar hem de marketolarak hizmet veriyor. Taze demlenmiş gurme kahvelerden özenle harmanlanmış çaylara ve yaratıcı kokteyllere kadar gün boyu akla gelen her şeyin bulunduğu menüsüyle alıp yanınızda götürebileceğiniz yemeklerden, hızlıca tezgahta tüketebileceğiniz pratik seçeneklere, hatta rahatça uzun uzun yiyebileceğiniz keyifli bir yemeğe kadar çok çeşitli seçenekler sunuyor.

Misafirler, 7/24 hizmet veren, TechnoGym ekipmanlarıyla donatılmış, son teknoloji harikası Spor Merkezinde grup dersleri ya da bireysel dersler eşliğinde  fit ve zinde kalıyorlar. Sheraton’a özel Spa markası ShineSpa, 6 adet masaj ve terapi odası, 4 buhar odası, 2 sauna ve geniş bir kapalı yüzme havuzuyla misafirlerin rahatlayıp tekrar canlanacakları özel terapiler ve dinlendiren masajlar sunuyor.

ISTANBUL’DA TOPLANTI VE ETKİNLİKLER İÇİN İDEAL MEKAN

Sheraton İstanbul Levent gün ışığı alan salonlarıyla ferah toplantı ve etkinlik ortamları sunuyor. 1123 m2’ye yayılmış toplantı ve etkinlik alanında her biri Rehber Köpekler Derneği kahramanlarının isimleriyle adlandırılmış  9 toplantı salonu, 3’e bölünebilen geniş bir balo salonu, kahve molalarında sosyalleşip enerji toplamak için ferah ve aydınlık fuaye alanı mevcut. Otelin deneyimli toplantı ve etkinlik profesyonelleri küçük ve samimi grup toplantılarından büyük ve kalabalık kutlamalara, 600 kişilik düğünlere kadar başarılı etkinlikler için tüm bilgi ve tecrübelerini ortaya koyuyorlar. 

TEMİZE OLAN BAĞLILIĞIMIZ

Sheraton İstanbulLevent, MarriottInternational’ın yiyecek ve su güvenliği, hijyen ve enfeksiyon önleme ve otel operasyonları alanlarında önde gelen uzmanlarla birlikte hazırladığı Temize olan Bağlılığımız protokolünü uyguluyor. Bu protokollere bütün misafirlerin zorunlu olarak maske takması, CDC ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından tavsiye edilen dezenfektanlarla yüzeylerin temizlenmesi dahil. Ek olarak her check-in öncesi odalar en az 30 dakika UV ışınlarıyla dezenfekte ediliyor. Ayrıca odalarda bulunan Fan Coilfiltreleri her yeni misafir öncesi kimyasallarla temizleniyor.

MİSAFİRLERİMİZİ İŞ YA DA BİREYSEL SEYAHATLERİ İÇİN BEKLİYORUZ

Sheraton İstanbul Levent’in geçirdiği dönüşüme ve hedeflerine değinen Genel Müdür Uygar Kocas şunları söyledi: “Sheraton’un yeni vizyonu doğrultusunda gerçekleşen detaylı dönüşümünün ardından Sheratonİstanbul Levent modern, konforlu ve ilgi çekici güncellemeleriyle buluşmaların ve işbirliklerinin yeni merkezi olmayı hedefliyor. Bu yeni yaklaşım Sheraton’un uzun yıllardır süregelen kucaklayıcı bir topluluk yaratma mirasına dayanıyor. İstanbul’un popüler iş ve alışveriş semtinin kalbinde hem bölge sakinlerini hem de seyahat edenleri otelimizde ağırlamak için sabırsızlanıyoruz.”

Dönüşümün ardından açılışını kutlamak için Sheraton İstanbul Levent 31 Ağustos, 2021’e kadar direkt rezervasyonlarda esnek fiyat üzerinden %15 indirim, ve ShineSpa’da %20 indirim avantajı sunuyor. Ayrıca “Hoş Geldiniz İçeceği” de otelin misafirlerine ikramı.

Rezervasyon ve tüm diğer sorularınız için otele +90 212 319 2929  numaralı telefondan, sheratonistanbullevent.com web sitesinden, ya da @SheratonIstanbulLevent sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.  

MarriottBonvoy üyeleri bir çok avantajdan ve özel tekliften faydalanarak her rezervasyon için bonus puan kazanabilirler. Daha detaylı bilgiye MarriottBonvoy.marriott.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Sheraton Hotels& Resorts Hakkında 

Marriott International, Inc. çatısı altında yer alan Sheraton Hotels& Resorts 70’i aşkın ülkede 440’dan fazla otelle misafirlere özel bir şeyin parçası olduklarını hissettiriyor. Marriott International portföyündeki en global marka olarak dünyada yüzlerce topluluğun merkezinde bulunan Sheraton dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar misafirler için aidiyet hissi yaratma konusunda zengin bir mirasa sahip. Sheraton Hotels& Resorts kendine has toplum deneyimini yeni nesil gezginler için güncellemek adına şu an dünya çapındaki otellerinde büyük bir marka dönüşümü gerçekleştiriyor. Sheraton’un yeni vizyonu sezgisel tasarım, ileri teknoloji deneyimler ve odalardan yiyecek-içeceğe kadar her alanda iyileştirmeler sunuyor. Daha fazla bilgi için www.sheraton.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Sosyal medyada Sheraton Facebook, ve @sheratonhotels Twitter ve Instagram hesaplarından Sheraton ile bağlantı kurabilirsiniz. Sheraton, Marriott International global seyahat programı MarriottBonvoy™’un parçası olmaktan gurur duyuyor. Program, üyelerine olağanüstü bir küresel marka portföyü, MarriottBonvoyMoments’da özel deneyimler, ücretsiz konaklamalar ve Elite statüsü faydaları dahil benzersiz avantajlar sunuyor. Programa ücretsiz katılmak ya da program hakkında daha fazla bilgi için MarriottBonvoy.marriott.com adresini ziyaret edebilirsiniz.