26 Aralık 2018 Çarşamba

7. ACE of M.I.C.E. Awards Etkinlik ve Toplantı Ödülleri Jüri-Finalist Toplantısı yapıldı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



7. ACE OF M.I.C.E. AWARDS, ETKİNLİK VE TOPLANTI ÖDÜLLERİ JÜRİ-FİNALİST TOPLANTISI BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİ!

Etkilemeye Hazır Mısınız?
Türkiye’nin En Prestijli Etkinlik Ödülleri!
Her yıl dünyaca ünlü markaları ve etkinlik profesyonellerini ağırlayan ACE of M.I.C.E. Awards Etkinlik ve Toplantı Ödülleri’nin Jüri-Finalist Toplantısı 26 Aralık Çarşamba günü Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmaları;Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Profesör Doktor Semih Baskan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Genel Müdürü Handan Boyce,İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi ve ICVB Başkan Vekili Sayın Bahadır Yaşık ve İstanbul Vali Yardımcısı Sayın İsmail Gültekin tarafından gerçekleştirildi.


Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Müdürü Halil İbrahim Şan’ın, Türk Hava Yolları’nın üst düzey yöneticilerinin, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yöneticilerinin, Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege’nin,Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB)Başkanı Erkan Yağcı’nın,Kurumsal İletişimciler Derneği’nin (KİD)Yönetim Kurulu Üyelerinin, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu ve İstanbul Turizm Derneği (İSTTA) Başkanı Halil Korkmaz’ın bulunduğu Türkiye’nin en iyi markalarının üst düzey yöneticileri ve sektör profesyonellerinden oluşan 84 kişilik jüri heyeti noter huzurunda etkinlik endüstrisinin en iyilerini belirledi.

Sektörü Ödüllendiren Tek Organizasyon!
“ConnectingDots” mottosuyla gerçekleştirilecek 7. ACE of M.I.C.E. Awards Etkinlik ve Toplantı Ödülleri kapsamında firmalar; Etkinlikler ve Etkinlik/Toplantı Yönetim Firmaları olmak üzere 2 ana başlık ve 22 ayrı dalda başvurularını gerçekleştirdiler. Jüri-Finalist Toplantısında, ilk elemelerden geçip son aşamaya kalan 78 finalist, Türkiye’nin en itibarlı ve prestijli ödülüne sahip olabilmek için yarıştı.
Oscar Tadında Görkemli Tören 3 Nisan’da!
3 Nisan 2019 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda “ConnectingDots” konseptiyle Oscar tadında gerçekleşecek olan görkemli törende, etkinlik ve toplantı sektörünün en iyileri açıklanacak.7.ACE of M.I.C.E. Awards’ın ışıltılı kırmızı halı seremonisi ve etkileyici sahne şovlarıyla dolu ödül törenine her yıl,iş ve cemiyet hayatından önemli isimler ve kurumsal şirketlerin üst düzey yöneticilerinden oluşan 1900 kişi katılım gösteriyor.
Kategoriler
En İyi Incentive Firması, En İyi AVM Etkinliği, En İyi Çocuk Etkinliği, En İyi Etkinlik Teknolojisi, En İyi Teknolojik Altyapı, En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi, En İyi Ses Işık, Görüntü Uygulaması, En İyi Sahne Tasarımı, En İyi Stant ve Etkinlik Alanı Tasarımı, En İyi Spor Etkinliği, En İyi Gerilla Etkinliği, En İyi Etkinlik / Toplantı Yönetimi Firması, En İyi Çıkış Yapan Etkinlik / Toplantı Yönetimi Firması, En İyi Etkinlik, En İyi Uyarlama Etkinlik, En İyi Lansman Etkinliği, En İyi Davet Etkinliği, En İyi AVM Etkinliği, En İyi Incentive Etkinliği, En İyi Çocuk Etkinliği, En İyi Festival, En İyi Konser, En İyi Etkinlik Prodüksiyonu, En İyi Roadshow
Değerlendirme Kriterleri
Jüri değerlendirme kriterlerinde; müşterinin verdiği brief, yaratıcılık ve konsept çalışmaları, bütçe aralığı, karbon ayak izi ölçümü, uyarlama bilgisi,  atık yönetimi ve kritik başarı faktörü gibi etmenler öne çıkıyor.

25 Aralık 2018 Salı

Jolly Tur, “Büyük Acenteler Toplantısı”nı gerçekleştirdi.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



JOLLY, Acenteler Zirvesi ile 2019’a Start Verdi!

Jolly Tur, gelenekselleştirdiği “Büyük Acenteler Toplantısı”nı gerçekleştirdi. Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Figen Erkan ve tüm departman müdürlerinin ev sahipliğinde LimakCyprus Deluxe Otel’de 3 gün süren büyük buluşmaya Türkiye’nin her noktasından toplamda 300’e yakın acente katıldı.

Jolly Tur’un büyük ailesi, 2018 performansını birlikte kutlarkendüzenlenen törenle tüm acentelere teşekkür plaketleri takdim edildi ve bütün acentelerin belirlenen 2019 hedeflerine ulaşım konusunda büyük bir motivasyon içinde olduğu gözlemlendi.

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, 2019’da hedeflerinin daha büyük olduğunu paylaşırken 2019 planlarının yarattığı büyük heyecan ve motivasyona da dikkat çekti. Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış acentelerin bu başarı tablosunun mimarları arasında yer aldıklarını da vurgulayan Vardar, 2019’da da her yıl olduğu gibi başarı grafiğini daha da yükselteceklerini ve yenilenmenin gücüyle büyümeye devam edeceklerini dile getirdi. 2018 yıl değerlendirmesinin yapıldığı, gerçekleşen hedeflerin ve elde edilen başarıların, iki dalda ödül kazanılan QM Ödülleri ile Altın Marka Ödülleri’nin de ekipçe kutlandığı bir etkinlik gerçekleşti. Tüm acentelerin ve Jolly çalışanlarının katıldığı coşkulu gala gecesine ise, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Çevre Bakanı Sayın Fikri Ataoğlu da katıldı ve kendisine Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Gecede, Mete Vardar yakın dostuLimak Otelleri Genel Koordinatörü ve Limak Holding Turizm Grubu Başkanı Kaan Kavaloğlu’na da turizme katkıları ve bu özel organizasyona verdikleri destekten ötürü plaketvererek teşekkürlerini sundu.

Kayak kazalarından ve yaralanmalarından korunmanın 12 yolu ....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Kayak kazalarından ve yaralanmalarından korunmanın yolları nelerdir?

Kayak kazalarından ve yaralanmalarından korunmanın 12 yolu

Kayak sezonunun açılmasıyla birlikte, maalesef kazalar ve sakatlıklar da başlıyor. Tecrübesiz kayakçılar için olduğu kadar, tecrübeli olanlar için de riskler aslında benzer oluyor. Hatta tecrübesiz olan kişiler, biraz daha dikkatli ve temkinlidirler. Kazalarda en sık rastlanılan nedenleri kayma tekniği veya ekipmanla ilgili yetersizlikler oluştururken; en çok sakatlanmaya uğrayan kısımlar diz, ayak bileği, omuz ve el bileği oluyor.

Konuya ilişkin değerlendirme yapan Therapy Sport Center’dan Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:
“Kayak sporu,kişilerin her sene büyüyen oranlarda ilgisini çekiyor. Ancak bu keyifli sporu, güvenli bir şekilde yapmazsak, maalesef çok ciddi sonuçlara katlanılması gerekebilir.Eğlenmek ve bazen sınırlarımızı zorlamamız keyiflidir,ama sağlığımızı korumamız ilk hedefimiz olmalıdır. Çünkü kayak kazaları, hafif burkulmadan kırığa kadar uzanan değişik şiddetlerde meydana geliyor” dedi.

Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, kayak kazaları ve sakatlıklarından korunmanın basit önlemleri olarak şunları açıkladı:

1)Fiziksel olarak mutlaka kuvvetli olmalıyız, kayak sezonu öncesi bacak kaslarımızı kuvvetlendirmek, hem bizi pistte daha dengeli yapar, hem de olası kaza durumlarında ciddi sakatlıklardan bizi korur.
2)Hafif ısınma hareketleriyle kaslarımızı aktiviteye hazırlamalıyız. Kaslarımızın sıcak durumda olması, olası kas gerginliklerini ve yaralanmalarını engelleyecektir.
3)Susuz kalmamaya önem vermeliyiz. Susuzluk fiziksel kapasiteyi düşürdüğü gibi enduransüzerinde de ciddi kayba sebep olur. Bu yüzden hem kayağa başlamadan, hem de kayak sırasında yeteri kadar su içtiğimizden emin olmalıyız.
4)Sezona yeni başlıyorsak, mutlaka önce basit pistlerden başlamalı ve daha sonra zor olanlara geçmeliyiz. Aylarca verilen boşluk, hem teknik olarak,hem de kaslarımızın uyumunda eksikliklere neden olabilir. Basitten başlamak riski oldukça azaltır.
5)Lift kullanmasını iyi bilmek, sakatlıkları önlemekteki diğer önemli bir faktördür. Liftlerde oluşan kayak yaralanmalarının %90’a yakını, liftten inerken yada binerken oluşmaktadır ve dikkatli olmak bunu engeller.
6)Kullanılan ekipmanın sağlamlığı, kazaları oluşmadan önlemedeki diğer önemlibir faktördür. İster kendinizin olsun, isterse kiralayın,mutlaka güvenli olup olmadıklarını her kullanımdan önce mutlaka kontrol edin.
7)Kayak sırasında yaralanma riskine karşı, pistte sizi gören biri olduğundan emin olun. Yaralanmalarda ilk müdahale ne kadar erken olursa, sakatlık oluşma riski de o kadar düşük olacaktır. Bu yüzden pistlerde yalnız kalmamaya dikkat edin.
8)Nasıl dengeli bir şekilde kayacağımızı bilmek kadar, nasıl düşüleceğini bilmek de çok önemlidir. Kayak sırasında oluşan bağ yırtıklarının en önemli sebebi, düşmemeye çalışmaktır. Güvenli bir düşüş, dengesiz bir şekilde ayakta kalmaya çalışmaktan çok daha güvenlidir.
9)Sınırlarımızı ve teknik eksikliliklerimizi bilip, seviyemize en uygun zorlukta pist seçmek, hem bizlerin hem de pistte kayan diğer kayakçıların güvenliği için önemlidir. Kendimizi zorlamak keyifli olabilir, ancak sağlığımızı korumamız ve diğer insanlara tehlike oluşturmaktan sakınmamız gereklidir.

Tüm önlemlere karşı, yine de düştük ve yaralandık, peki yapılması en acil 3 şey nedir?
1)Eğer bir kanama yoksa, yaralanan kişiyi profesyonel yardım gelene kadar olabildiğince hareketsiz bırakmak gerekir. Bazen görünmeyen kırıklar veya bağ kopmaları, hareketle tamiri zor duruma gelebilirler.
2)En kısa sürede profesyonel yardım çağırmak gerekir. Artık tüm pistlerin ve otellerin acil yardım timleri var, o yüzden kayak öncesi acil müdahale numaralarını mutlaka telefonunuza kaydedin.
3)Yaralanan kişinin susuz kalmasını engellemek gerekir. Vücutta oluşacak dehidratasyon, kişinin hem soğuk toleransını düşürecek, hem de kaslarında gerginliğe neden olacaktır.

Uyumsoft, 2019’da %30’un üzerinde büyüme hedefliyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft, 2019’da %30’un üzerinde büyüme hedefliyor

Ülkemizin İnovasyon lideri Uyumsoft, 2019 yılında %30’un üzerinde büyüme hedefliyor. Yıllık gelirinin %31’ni ar-ge ve inovasyona ayıran Uyumsoft, ağırlıklı olarak bulut tabanlı çözümler olmak üzere her yıl yeni ürünleri pazara çıkarmaya devam ediyor.

Ürün ailesi arasında, Kurumsal Kaynak Planlama ERP (cloud, bulut, mobil), iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-İrsaliye, e-Defter, e-Bilet) uygulamaları, EkoTicari&EkoHR, Banka Bakiyem, Uyumposdahil geniş bir ürün yelpazesi bulunan Uyumsoft, 30’un üzerindeki kamu projesini başarıyla hayata geçirdi.

Son 5 yıldır, her yıl ortalama %30’un üzerinde büyüme gösterdiklerini kaydeden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi:
“Türkiye’nin inovasyon liderleri arasındayız. Ar-ge ve inovasyonodaklı bir firma olduğumuz için piyasaya daima yeni ürünlerimizi sunmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl, bulut tabanlı EkoTicari&EkoHR’ı pazara sunduk ve iç pazardan aldığımız yoğun talebin ardından, önümüzdeki yıldan itibaren global pazarlara çıkartmaya hazırlanıyoruz. Yine, bu yılın son çeyreğinde hizmete aldığımız Banka Bakiyem ürünümüze, ilk günden itibaren planlarımızın ötesinde bir taleple karşılaşıyoruz. 2019’un ilk yarısında da, bulut tabanlı yeni servislerimizin anonsunu yapmaya hazırlanmaktayız. Özetle, Uyumsoft olarak daima büyümeye odaklıyoruz. Çalışanlarımız ve ekosistemimiz ile kriz dönemlerinde dekriz yokmuş gibi hareket ediyoruz ve daima büyüyoruz. Bilgi birikimi ve tecrübemize, global pazarları yakından takip etmemizle birlikte, hızımız ve çevikliğimiz de eklenince, hedeflerimize ulaşmamızda kaçınılmaz oluyor” dedi.

Son 7 ayda, insan kaynağını %20 arttırdı

Bu yıl piyasalardaki olumsuz dalgalanmaları gündeme almayarak, büyüme hedefiyle yola devam ettiklerini anlatarak konuşmasını sürdüren Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları anlattı:
“Daima çevik bir pazar politikası izliyoruz ve pazardaki fırsatları erken görerek, yeni ürünleri piyasaya çıkartmayı sürdürüyoruz. Büyümemize paralel olarak, ekiplerimizi güçlendiriyoruz. Son 7 ayda insan kaynağımızı yaklaşık %20 arttırdık. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Tokat ve Bakü’deki 6 ofisimizde 200’ün üzerindeki çalışanımız ve ekosistemimizdeki 250’yi aşkın iş ve çözüm ortağımızla binlerce müşterimize hizmet vermekteyiz” diye konuştu.

Bulut tabanlı çözümler ile dünya pazarlarına açılacak

Bulut tabanlı çözümlerin, global pazarlarda hızlıca yaygınlaşabileceğini belirten Mehmet Önder, konuşmasına şöyle devam etti:
“İşletmeler, bulut tabanlı çözümler ile şirketlerini yönetmeyi istiyorlar. Bugün ve önümüzdeki dönemde, onlarca mikro-bulut servisleri işletmelerin ihtiyaçlarını karşılıyor olacaktır. Uyumsoft olarak, son yıllarda bulut tabanlı ürünler de geliştiriyoruz ve geliştirdiğimiz bu ürünleri iç pazarın ardından dünya pazarlarına sunmayı hedefliyoruz. Nitekim son 2 yılda birçok ürünü çıkartıp, önce Türkiye kuluçkasında başarıyla uygulamaya aldık ve gelecek yıldan itibaren Orta Asya, Afrika ve Avrupa pazarlarına da anons etmeyi planlıyoruz. Uyumsoft olarak, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde, işletmelere yönelik olan bulut tabanlı ürünlerimiz ile global pazarlarda daha etkin rol alacağız” dedi. 

Değişimin motoru, bilişim sektörüdür

Günümüzde ve gelecekte tüm sektörleri dijital dönüşüme “bilişim sektörü” nün hazırlayacağını ifade eden Mehmet Önder, “Değişimin motoru, bilişim sektörüdür” vurgusunu yaptı. İşletmelerin, kuruluşundan kapanışlarına kadar geçen tüm ticaret hayatlarının her evresinin altyapısında bilişim sektörünün yer aldığını kaydeden Mehmet Önder, şunları söyledi:
“Geçmiş yıllarda işletmeler ürün, işgücü ve müşterini yönetirken; günümüzde kanalları da içeren bir “ekosistem mimarisi” çerçevesinde işlerini yönetiyorlar ve web, bulut, mobil tabanlı bilişim teknolojileri bunu mümkün kılıyor. Firmalar artık,sadece büyüme dönemlerinde değil, küçülme dönemlerinde de bilgi teknolojileri altyapılarına ihtiyaç duyuyorlar. Çünkü bilişim altyapısı kurumlara; hızlılık, çeviklik, verimlilik, maliyet üstünlüğü, minimum stok, hızlı lojistik, doğru ve güncel veriyle etkin yönetim gibi birçok artıyı sağlıyor. Özetle, bugünün ve geleceğin sektörü, bilişim ve iletişim sektörleri olacaktır. Son yıllarda, gerek ticaret, gerek sosyal, gerek eğitim dahil her konudaki gelişmeye ve değişime bilişim sektörüönderlik ediyor. Endüstri 4.0, yapay zeka, robotlar gibi geleceğin dünyası sektörümüz ile şekillendirecektir” şeklinde konuştu.

21 Aralık 2018 Cuma

Jolly, “En İyi Acenta Ödülü”nün sahibi oldu...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




JOLLY TUR ALTIN MARKA ÖDÜLLLERİ’NDE EN İYİ ACENTA ÖDÜLÜNÜ ALDI

Turizm sektöründe 33 yıldır hizmet veren ve müşteri memnuniyetini hizmet politikasında en üst sırada tutan Jolly, Altın Marka Ödülleri tarafından ödüllendirildi. “En İyi Acenta Ödülü” kategorisinde Jolly Tur’un ödülü Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar’a takdim edildi.

Bu yıl ikincisi gerçekleşen, Türk ekonomi, iş, sanat ve basın dünyasının katılımı ile düzenlenen Altın Marka Ödülleri Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center’da gerçekleşti. Yıl genelinde hizmet verilen ortalama 1 milyon misafirin satın alma, tatil ve satış sonrası memnuniyetini profesyonel temsilcilerle yürüten Jolly, “En İyi Acenta Ödülü”nün sahibi oldu. Jolly Tur Onursal Başkanı Sinan Vardar ve Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar’ın katıldığı törende Jolly Tur En İyi Acenta Ödülü’nü aldı.

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, “Biz Jolly Tur olarak 33 yıldır Türkiye’de seyahat pazarında öncülük etmeye çalışıyoruz. Markamızı her geçen yıl daha da büyüterek Türkiye’de daha büyük kitlelere yayılıyoruz. 2018’de 1 milyonun üzerinde misafir şirketimizi tercih etti. Ben bu ödülü izninizle onlar adına almak istiyorum.” diyerek teşekkürlerini sundu.

İşletmeler 2019’da, bulut bilişime 5 milyar TL ayıracak...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


İşletmeler 2019’da, bulut bilişime 5 milyar TL ayıracak 


İşletmeler, iş teknolojilerine yatırım yapmayı sürdürüyor. Web’te bulutta ve mobil’deERP, CRM, HRM gibi iş uygulamaları ile Banka Bakiyem gibi bulut platformlara yatırım yapıyorlar. 
Bulut teknolojilerinin daha güvenli, ekonomik, güncel, hızlı ve kesintisiz hizmet sunduğunu kaydeden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Hüseyin Şahin, 2019 yılında ülkemizdeki binlerce işletmenin bulut çözümlerine yatırım yaparak, yaklaşık 5 milyar TL ayıracağını söyledi. 
Gelecek 5 yıl içerisinde işletmelerin %95’nin bulut tabanlı çözümlerden yararlanacağının altını çizen Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, şunları anlattı: 
“İşletmeler, satınalma yapmak yerine, bulut’tan hizmet almayı tercih ediyorlar. Hem kullandıkları kadar ödüyorlar, hem güvenli bir ortamda verilerini tutarken, aynı zamanda ciddi bir donanım altyapısı kurmaları da gerekmiyor. Uyumsoft olarak biz de, büyümekte olan KOBİ’ler için bulut ürünlerimiz olan EkoTicari ve EkoHR’ı, geçtiğimiz yıl pazarın hizmetine sunmuştuk. Bu yılın son çeyreğinde Banka Bakiyem ürünümüzü firmaların hizmetine sunduk. Gelecek yıl, yeni bulut servislerini pazara çıkarmaya hazırlanıyoruz” dedi. 

Türk yazılım sektörü, bulut çözümler ile dünya pazarlarına girmeye hazırlanıyor 

Bulut tabanlı iş çözümlerinin, yakın coğrafyadaki ülkelere ve dünya geneline ihraç edilebileceğini ifade eden Hüseyin Şahin, şunları kaydetti:
“Günümüzde ve gelecekte işletmeler, onlarca farklı konudaki mikro-bulut servislerinden hizmet alarak, ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Çok büyük yazılım çözümleri yerine, çok sayıda bulut servisleri üzerinden şirketlerini yöneteceklerdir. Uyumsoft olarak, SaaS (servisleştirilmiş uygulama yazılımı) ve IaaS (hizmet olarak altyapı) gibi bulut’tan hizmetlerimizi binlerce müşterimize sunuyoruz. Bilindiği üzere, bulut ortamda verilen hizmetler,  geniş kitlelerde ve coğrafyalarda hızlıca yaygınlaşabiliyor. Türk yazılım sektörü, gelecek birkaç yıl içinde, bulut çözümler ile dünya pazarlarında daha etkin rol alacak. Uyumsoft olarak bulut tabanlı iş çözümlerimizi,önümüzdeki dönemde, Ortadoğu, Afrika, Türki Cumhuriyetler, Avrupa gibi geniş bir coğrafyada pazara sunacağız” diye konuştu. 

e-Fatura mükellefleri, son 4 yılda 10 milyar TL tasarruf etti 

Önümüzdeki yıl işletmelerin, e-Arşiv ve e-İrsaliye’ye yoğun bir talebinin olacağını da ifade eden Hüseyin Şahin, şunları söyledi: 
“Gelecek yıl, dijital dönüşüm pazarında %100’ün üzerinde bir büyüme gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Uyumsoft olarak, e-Arşiv ve e-İrsaliye’ye yoğun bir talep bekliyoruz. Bilindiği üzere Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in verilerine göre, 82 bin civarında e-Fatura mükellefi bulunuyor. 2019’da, 100 bine yakın yeni mükellefin daha e-Fatura’ya geçeceği belirtiliyor. Dijital dönüşüm, ticaret hayatına güven, hız ve çeviklik getirmesinin yanı sıra, tasarruf sağlıyor ve çevreye katkı sunuyor. Son 4 yılda, e-Fatura kullanan 82 bin civarı mükellef, yaklaşık 10 milyar TL’nin üzerinde tasarruf etti” şeklinde konuştu. 

Yeni yıla The English Pub’ta girin...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR







Klasik İngiliz Pub kültürünün İstanbul’daki en önemli temsilcisi olan The English Pub’ta, unutulmayacak bir yılbaşı programı hazır.

 İstanbul’un en otantik mekanlarından BW PLUS The President Hotel bünyesindeki The English Pub’ta, 2019’u coşkuyla karşılamaya hazır mısınız?

 Birbirinden hareketli ve geçmişten günümüze müzikler eşliğinde2018’e güle güle, 2019’a merhaba… DJ eşliğinde birbirinden güzel şarkıların ve eşsiz lezzetlerin bir arada olacağı31 Aralık gecesi The English Pub’a davetlisiniz.

 The English Pub’ta, 31 Aralık yılbaşı programı, saat: 22.00 – 03.00 arasında düzenleniyor.



Rezervasyon: 0212 516 69 80
BW The President Hotel
Tiyatro cad. 25 Beyazıt- İstanbul

Uyumsoft, İstanbul Altın Değerler İnovasyon Ödülünü aldı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Uyumsoft’a İstanbul Altın Değerler İnovasyon Ödülü

Uyumsoft, İstanbul Altın Değerler İnovasyonÖdülünü aldı

Türkiye’nin İnovasyon Lideri Uyumsoft, bu yıl inovasyondalında bir ödülü daha kazandı. İstanbul Altın Değerler İnovasyon Ödülü Uyumsoft’un oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteği ile 14 Aralık 2018 Cuma günü Çırağan Sarayı’nda, “İstanbul 2.Ekonomi Zirvesi ve İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni” düzenlendi. Lider yazılım ve danışmanlık firması Uyumsoft, ileri teknoloji konularına odaklanarak yıllık gelirinin %31’ni ar-ge faaliyetlerine ayırdığı içinİnovasyon dalında geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl yeni bir ödülün daha sahibi oldu.

Uyumsoft’un başarısının kaynağı, ar-ge ve inovasyon odaklı olmasıdır

Törende,Uyumsoft’un “İstanbul Altın Değerler İnovasyonÖdülünü” alan Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, 22 yıldır elde ettikleri başarının ar-ge ve inovasyon odaklı olmalarından kaynaklandığını söyledi. Ürün ailesi arasında ERP (cloud, bulut, mobil);  iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-Bilet) uygulamaları, EkoTicari ürün ailesi, Banka Bakiyem, Uyumpos ve 30’un üzerinde kamu projesinin olduğunu kaydeden Mehmet Önder, gelecek yıl yeni ürünlerin anonsunu yapacaklarını açıkladı.

İstanbul Ekonomi Zirvesi, siyaset, iş ve STK dünyasını buluşturdu

İstanbul Ekonomi Zirvesi, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, finans çevrelerini ve farklı sektörlerden iş insanlarını bir araya getirdi. Zirvenin açılışında,TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen, Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle,  Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Başkanı Cengiz Ultav, İstanbul 2.Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr.Mustafa Aydın başta olmak üzere, siyaset, iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinden yetkililer, birer konuşma gerçekleştirdiler. Düzenlenen panellerde;sanayi 4.0, bankacılık ve finans, inşaat, turizm ve otelcilik, enerji ve çevre, otomotiv ve mobilite çözümleri, ulaştırma ve taşımacılık başlıklarında, konunun uzmanları değerlendirmelerde bulundular.

17 Aralık 2018 Pazartesi

LUX* Bodrum Resort& Residences Avrupa’nın Birincisi Oldu..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



LUX* Bodrum Resort& Residences Avrupa’nın Birincisi Oldu
Dünyanın en prestijli global organizasyonlarından biri olan World Luxury Hotel Awards 2018 yarışmasının kazananları Bali’de gerçekleşen özel bir organizasyonla açıklandı.
Farklı bölgelerden otellere ödüllerin verildiği yarışmada, ‘Luxury Villa Resort’ kategorisinde Avrupa’nın birincisi LUX* Bodrum Resort& Residences seçildi.
LUX* Bodrum, 2015 yılında proje aşamasındayken saygın mimari tasarım ödüllerinden biri olan A’Design Awards Milano’da dünya ikincisi olarak gümüş ödüle layık görüldü. 2017 yılında İsviçre’de, turizm alanında dünyanın en büyük organizasyonu olan World Luxury Hotel Awards’de Doğu Avrupa’nın en iyi lüks plaj oteli olmaya hak kazandı. 2018 yılında da uluslararası ödüllerine bir yenisini daha ekleyerek; World Luxury Hotel Awards 2018 yarışmasında LUX* Bodrum Resort& Residences ‘Luxury Villa Resort’ kategorisinde Avrupa’nın birincisi olmayı başardı.
Yabancı platformda da Türkiye’yi destinasyon haline getiren LUX*Bodrum Resort& Residences dünyanın en iyileri arasında yerini aldı.

MYC Partners Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Akdoğan;
“LUX* Bodrum henüz 1’inci yılını doldurmadan iki çok önemli uluslararası ödüle layık görüldü. Bu ödüller, sadece LUX* Bodrum’un değil; Türk turizm sektörünün başarısıdır. Otelimizi bir sağlık merkezi olarak da Avrupa’nın zirvesindeki merkez olmak iddiasıyla önümüzdeki günlerde hizmete sunacağız. Bu sene ‘wellness’ konusuna işaret ederek, bilgi paylaşımına yönelik etkinlikler düzenleyeceğiz. Avrupa ve Uzak Doğu konseptlerini bir arada sunacağımız çalışmalarımız ile dünyanın ilk beş ‘wellness’ merkezi olma kararlılığındayız.”
Doğaya saygı gösterilerek tasarlanan LUX* Bodrum Resort & Residences; kristal berraklığındaki Ege denizinin kıyısında yer alan; yüksek oksijene sahip, yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı bir yarımadayı kucaklıyor.
Otel, kendini doğaya adapte eden modern tasarımı ve kendine ait özel koyunda 650 metrelik beyaz kum plajıyla fark yaratıyor.


LUX* Bodrum Resort & Residences; her evinin yanı sıra her odasından ve tüm sosyal alanlarından görülen deniz manzarası, ulaşım kolaylığı, doğayla iç içe atmosferi ile birçok olanağın yanı başınızda olduğu yaşam alanına ev sahipliği yapıyor.
Her kitleye, ihtiyaca ve beğeniye yönelik seçeneklerin bulunması, oteli canlı ve hareketli bir nokta olarak öne çıkarıyor.
83 bin metrekarelik alana yayılan LUX* Bodrum Resort & Residences, farklı oda kategorisiyle birlikte 91 otel odası, 77 özel villayı barındırıyor.
Tesis; spa, su sporları, açık hava sineması, çocuk klübü, alakart restoranları, barları ve lounge gibi birçok sosyal alanı ile ideal seçeneklerin başında yerini alıyor.
Deniz ya da karayolu ile özel giriş imkanı, kendi kıyı şeridine bağlanan özel yatlar gibi fark yaratan özellikleri sayesinde misafirlerine seçkin avantajlar sunuyor.
Bodrum’un içerisinde sahip olduğu doğayla iç içe atmosferi ile dikkat çeken otelde, organizasyonlar için de çok fazla seçenek bulunuyor.
LUX*Bodrum Resort&Residences’da doğayla birlikte kutlayacağınız doğum günleri, aile ve dostlarınızla buluşacağınız akşam yemekleri, özel anlara tanıklık edecek nişan ve düğün organizasyonları için ideal mekân alternatiflerinin olması bakımından tercih edilme sebepleri arasında güçlü bir etken oluyor.

Canovate Isı Pompasına Hollanda ve Fransa’dan distribütörlük talebi var...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Canovate Isı Pompasına Hollanda ve Fransa’dan distribütörlük talebi var

CanovateGroup’un şirketleri arasında yer alan Canovate Enerji’nin, %85 yerlilik oranıyla imal ettiği ısı pompaları, enerji giderlerinde %80’e kadar tasarruf ettiriyor. Toprak, su ve havadaki var olan ısıyı kullanan Canovate Isı Pompaları, enerjinin %70- %80’i toprak, su veya havadan bedava olarak alıyor, böylece enerji giderleri çok ciddi oranda düşüyor.
Isı pompalarına yurtiçinin yanı sıra yurtdışından yoğun talep aldıklarını ifade eden Canovate Enerji Sistemleri AŞ Satış ve Pazarlama Müdürü Alper Zülkaroğlu, şunları söyledi:
“Isı pompalarımıza yurtdışı pazarlardan, hem ihracat, hem distribütörlük konularında yoğun talep alıyoruz. Hollanda ve Fransa’dan gelen distribütörlük talebi görüşmelerine devam ediyoruz. Isı pompalarımızdaki 14511 standardı ile dünyanın her yerine ihracat yapabilecek durumdayız. Bu yıl, iç pazardaki yoğun talep yüzünden üretimimizin %100’nü iç pazara yaptık. Gelecek yıl, Avrupa ülkelerinin yanı sıra, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine ihracat gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi.

2018, yoğun ve başarılı bir yıl oldu

Yoğun ve başarılı bir yılı geride bırakmak üzere olduklarını anlatan Alper Zülkaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu yıl, Canovate Enerji açısından başarılı bir yıl oldu. Veri merkezlerinden yağ sanayisine, otomotiv sektöründen savunma sanayine iş yapan fabrikalara kadar çok geniş bir yelpazedeki projelerimizi hayata geçirdik. Birçok yerel yönetimin binalarına ve tesislerine ısı pompaları kurulumunu yaptık. Yine, Şanlıurfa ilinde birçok devlet okuluna ısı pompası tedariği gerçekleştirdik. 2018 yılı, beklentimizin üzerinde yoğun geçti. Grup olarak ar-ge ve inovasyon odaklıyız, büyümek ve üretmek için tüm gücümüz ile çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Enerji verimliliği dünyanın önde gelen gündem maddeleri arasındadır

Isı pompaları bilincinin her geçen gün artmakta olduğunu kaydeden Alper Zülkaroğlu, şunları belirtti:
“Enerji verimliliği, dünyanın önde gelen gündem maddeleri arasında yer alıyor. Firmalar, yerel ve global pazarlarda rekabetçi olmayı istiyorlarsa, üretim maliyetlerini düşürmelidirler.Bu nedenle, özellikle endüstriyel pazardan Canovate Isı Pompalarına yoğun talep almaktayız. 2019 yılı, bu yıldan daha hareketli geçecektir. Gelecek yıl sonuçlanmasını beklediğimiz büyük endüstriyel projelerimiz mevcuttur. Ayrıca, son yıllarda otel yatırımcıları, maliyetlerini düşürmek için ısı pompası tercih etmeye başlamıştır” şeklinde konuştu.

Isı pompalarının kullanım alanlarına göre tasarruf değerleri

*Otellerde ısıtma, soğutma ve sıcak su amaçlı %80’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
*Fabrikalarda imalat operasyon çıktılarına göre, %60 - %80’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
*Konutlarda yakıt cinsine göre, %40- % 60’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
*AVM’ler de, kamu binalarında, okullarda, ofislerde, seralarda ve kümeslerde %70’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.

Isı pompalarını diğer cihazlardan ayıran özellikler:

1-Isı Pompaları, bir numaralı enerji verimli cihazlardır.
2-Isıtma ve soğutma için iki sistem yerine, yalnızca tek bir sisteme ihtiyaç bulunur.
3-Mekan içi hava kalitesini artırır.
4-Mekanlara eşit ve tutarlı bir ısıtma sağlarlar.
5-Düşük işletme maliyeti vardır.
6-Daha az bakım gerektirir.
7-Karbon sürümünü azaltır.
8-Uzun ömürlüdürler.


CanovateGroup, datacenter ve fiber optikte dünyanın ilk 10 firması arasındadır

Sektöründe, Türkiye’nin ve Dünya’nın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı firmalarından olan CanovateGroup, 40 yıldır bilişim, telekom, ısıtma/soğutma sistemleri, savunma sanayi, elektro optik sistemler ve balistik sistemler alanlarında ar-ge’ler yaparak ileri teknoloji geliştirmeye devam ediyor.  Türk firması CanovateGroup, Data Center (veri merkezi) ve uçtan uca Fiber Optik Sistemlerinde, teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasında yer almanın haklı gururunu yaşamaktadır.

ZanhaGrup, 2019’da farklı sektörlerdeki yatırımlarına devam edecek ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ZanhaGrup, iş ortaklığı yaptığı şirketlerde konusuna göre %2.000 seviyesinde artışlar gerçekleştirilmesini sağlıyor

ZanhaGrup, global piyasalarda konumlanmak adına hazırlık yılı olarak gördüğü 2019’da,farklı sektörlerdeki yatırımlarına devam edecek. Ülkemizde üretilen ve dünya analizlerinde yükseliş ivmesinde olan bazı sektörlerde yapmakta olduğu yatırımlarla ortaklıklar kuran ZanhaGrup, önümüzdeki yıl büyük potansiyelin doğacağı yurtdışı coğrafyalara açılmaya hazırlanıyor.
Ülkemizde öncülüğünü yaptıkları “girişimci-yatırımcı iş ortaklığı” modeli hakkında bilgi veren ZanhaGrup Kurucusu Mustafa Ayar, şunları söyledi:
“ZanhaGrupDigitalPlatforms olarak, internet faaliyetleri bulunmayan veya zayıf olan, oysaki internet arenasında doğru strateji ile konumlanmaları durumunda çok başarılı olabilecek farklı sektörlerdeki firmalar ile ortaklıklar kurarak, bu firmaları dijitalleştiren bir platformuz.Bu iş modeli, ‘İthalatı nasıl azaltıp, ihracatı artırabiliriz ve bunu yaparken de nasıl değerli markalar oluşturabiliriz’ ana fikri ile doğdu. Şuanda geldiğimiz noktada, iyi işler başardığımızı görüyoruz. Kısaca, yeni nesil “girişimci-yatırımcı iş ortağı” modeli ile farklı sektörlerde 15 yıllık birikimi olan ekibimizle, iş ortaklığı yaptığımız şirketlerin üretim ve hizmet kalitesi, markanın bilinirliği, müşteri sayısı, cirosu, pazar payı ve hitap ettiği pazarın büyüklüğü, karlılığı gibi birçok konuda, konusuna göre%2.000 seviyesinde artışlar gerçekleştirmesini sağlıyoruz” dedi.

2019, hazırlık ve doğru alanlara yatırım yılı olacak

2019’u hazırlık ve doğru alanlara yatırım yapma yılı olarak gördüklerini kaydeden Mustafa Ayar, konuşmasına şöyle devam etti:
“Küresel boyuttaki ticaret savaşları, 2019 yılının son çeyreğine kadar devam edecek ve 2019 yılı sonunda taşlar yerine oturacak, çizgiler çizilecek, yeni stratejilerin ticarete yansıyan kuralları konulmuş olabilecek. Bu doğrultuda, ülkeler arasındaki ithalat ve ihracat verileri, ciddi anlamda değişebilir. Bu değişim, bazı hacimlerin ciddi anlamda küçülmesine neden olurken, bazılarının ise büyümesine veya doğmasına sebep olabilecektir.Biz bunları görebiliyoruz, ona göre planlamalarımızı ve hazırlıklarımızı yapıyoruz.Tüm iş modellerimizi ve ortaklarımızı, ihracat ekseninde konumlandırıyor ve kendilerini bu kulvara hazırlıyoruz.ZanhaGrup firması cephesinde 2019 yılını, hazırlık ve doğru alanlara yatırım yapma yılı olarak görmekteyiz” diye konuştu.

12 Aralık 2018 Çarşamba

Ekonomik Kriz Dönemlerinde, Finansal Yönetimin 5 Altın Kuralı...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Ekonomik Kriz Dönemlerinde, Finansal Yönetimin 5 Altın Kuralı

Canovate Group CFO’su Zafer Akay, ekonomik kriz dönemlerinde finansal yönetimin altın kurallarını anlattı. Zafer Akay, bu dönemlerde; Yatırımlar, Hedging (Finansal korunma), KaydiPara&Vadelendirme, Şirketiçi Bilinçlendirme ve Finansal Kuruluşlarla İletişim konularında yapılması gerekenler hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti. :

1-Yatırımlar:Kuşkusuz, ekonomik krizlerin ne zaman gerçekleşeceği finansçılar tarafından önceden tahmin edilse bile, bunun kesinliğinden hiçbir zaman bahsedilemez. Bunlar sadece birer tahminidir. Bu da ekonominin sosyal bilim gerçekliğinden kaynaklıdır. Ekonomik krizler başgösterdiğinde, sizin hangi durumdayken buna maruz kalacağınız en önemli temel sorununuzdur. Nakit pozisyonunuzun yüksek olduğu bir dönemeden de olabilir veya büyük bir yatırımın tam ortasında da olabilirsiniz. Nakit pozisyondayken yakalanmak olabilecek en olumlu durumken, büyük bir yatırımın tam ortasında ekonomik krize yakalanmak ise olabilecek olumsuz maruz kalma olabilir. Yatırım politikalarınızı tekrar gözden geçirmek, durdurmak, ertelemek gibi konuları yeniden değerlendirmeniz gereklidir. Bazı durumlar ve dönemler vardır ki; “en iyi yatırım, yatırım yapmadığınız zamandır” bile denilebilir. Bazen de en iyi yatırım kriz dönemlerinde elde edilen fırsatların önceden görülerek değerlendirmesi sonucu yapılan yatırımdır. Dolayısıyla var olan yatırımlarınızı ve projelerinizi yeniden değerlemeniz zorunludur. Ülkenizde yaşanan bir ekonomik daralma varsa, bireysel olarak bir şirketin bunun aksi yönde gelişme göstererek büyümesi ancak geçici, istisnai durumlarda mümkündür. Bazen de fırsat varsa tam tersi kazançlı da çıkabilirsiniz.  Dolayısıyla, bünyenizin dışarıdan gelen şok tepkilere hızlı tepki vererek reaksiyon göstermesi önemlidir. Etki-tepki süresini en aza indirmek ve gerekli kararlı hızlıca uygulamaya geçirmek gereklidir. Bunun için, yatırımı bitirme veya erteleme-durdurma olabileceği gibi, tam tersine krizde yakalanan fırsatları değerlendirerek yatırım harcamalarınızı daha da arttırabilirsiniz. Bu tamamen şirketinize özgü yapı ile ilgilidir.

2-Hedging (Finansal korunma): Kur dalgalanmalarına karşın finansallarını bir dönem öncesinden, gelecek dönemlerde oluşabilecek kur dalgalanmalarına karşı “hedge”lemek. Örneğin, 2019 yılından başlayarak, her ay işletmenin ortalama 1milyon dolara ihtiyacı olacağı varsayımından yola çıkarsak, ocak, şubat, mart …aralık 2019 sonuna kadar, bir finansal kuruluşla forward(ileri tarihli kur) kur satın alma anlaşması yapılabilir. Böylece, kurlardaki olağanüstü dalgalanmalar ne kadar yüksek olursa olsun, bu işletmenizi olumsuz etkilemeyecektir. Şunu da belirtmek gerekir ki, hedge için en iyi dönemler, milli para biriminizin yabancı para birimi karşısında en güçlü olduğu dönemlerdir. Kurların en yüksek olduğu dönemler ise, finansalların “hedge”lenmesi için elverişli bir yapıyı sağlamaz. Yine de en optimal hedge dönemi, döviz kurların denge ve/veya dengeye en yakın dönemleridir.

3-Kaydi Para &Vadelendirme: Ekonomik resesyonlarda,muhtemelen bankaların ve merkez bankasının gösterge faiz oranları yükseleceğinden/yükselmiş olacağından, şirketinizin ihtiyaç duyacağı fon miktarını en aza indirmelisiniz ki, fonlama maliyetinin şirketinize ve gelir tablonuza vereceği zararı en aza indirebilirsiniz. Bunun için tedarikçilerinize ve/veya bankalar ve finansal kuruluşlarına olan borçları yeniden yapılandırmak, nakit ödemelerinizi vadeye yayarak çek ile veya vadeli açık hesap çalışmak, ithalatlarınızı vadelendirmek(KKDF maliyeti olacaktır), uygulayacağınız politikalarınızdan bazıları olmalarıdır. Bu size, ihtiyaç duyacağınız yabancı kaynak miktarını en aza indirecek, fonlama maliyetinizi azaltacaktır. Tedarikçileriniz tarafınızdan, vadelendirmeden doğan vade farkı maliyetleri olsa bile, bu maliyetler finansal kurumlardan elde edemediğiniz, etseniz bile maruz kalacağınız faiz oranından daha az olacaktır. Kaldı ki, kriz dönemlerinde finansal kuruluşlarda kredi verirken seçici davranacağından, kredisiz yaşamayı bir süreliğine de olsa test etmeniz zorunlu olabilir. Bu durumlarda, hayatta kalmayı başarmalısınız. Kısacası, kredisiz yaşamayı öğrenmelisiniz.
4-Şirket içi Bilinçlendirme:Bir şirkette finansal yönetimden sorumlu olanlar; bir ekonomik krizin varlığını gören, hisseden, yaşayan birinci derece kişilerdir. Hissedarlar dahil, diğer yöneticiler ve çalışanlar bu durumu hissetmeyebilirler. Finansal yönetimden sorumlu olan yöneticilerin; bu durum hakkında öncelikle hissedarlar olmak üzere yönetici ve çalışanları bilinçlendirmeleri gereklidir. Bu durum hissedarların yatırımlarını erteleme, yöneticilerin yeni projelerini gözden geçirmelerine, çalışanların beklentilerini düşürmesi adına önemlidir. Hissedarların girişimci ruhlarına aykırı olsa bile, onların yeni yatırım, yeni girişim politikalarından belli bir süre vazgeçirmek veya ertelettirmek gerekli olabilir.

5-Finansal Kuruluşlarla İletişim: Finansal resesyon dönemlerinin hiç kuşkusuz baş aktörleri, finansal kuruluşlardır. Finansal kuruluşlar, şirketlerin nefes almasını sağlayacak fonların kaynağıdır. Yaşamak için ihtiyaç duyacağınız fonların tedarikinden sorumlu finansal kuruluşlarla iletişiminize bu dönemde hiç olmadığı kadar özen gösterin. Ziyaret edin. Onların, sizi ziyaret etmesini sağlayın. Olası bir kriz durumunuzda, şirket politikalarınızı ve finansal yönetiminizi, anlatın ve ikna edin. Krizdeki eylem planlarınızı ve aldığınız tedbirleri anlatmanız, finansal kuruluşların size bakış açısını ve güvenlerini olumlu yönde etkileyecektir. 

11 Aralık 2018 Salı

Sultanahmet’te,2019’un sürpriz yapacak ülkesi İtalya ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Sultanahmet’te,2019’un sürpriz yapacak ülkesi İtalya

Sultanahmet Bölgesi, geçtiğimiz yıla oranla bu yıl hem dolulukta, hem gelirde başarılı bir yıl geçiriyor. Turizmciler, gelecek yılın bu yıldan daha yoğun olabileceğini belirtiyorlar. 
Turizmde yoğun bir yılı geride bırakmak üzere olduklarını kaydeden BW PLUS ThePresident Hotel Genel Müdürü Atacan Yücel, otel olarak bu sene ağırlıklı olarak Cezayir, Ortadoğu ülkeleri, İspanya, Romanya, Yunanistan’dan dahil birçok ülkeden turistleri ağırladıklarını belirtti.
Gelecek yılın turizm pazarına ilişkin değerlendirme yapan Atacan Yücel, şunları söyledi:
“2019’da, sürpriz yapmasını beklediğimiz ülke İtalya. Özellikle gemi turları ile şehrimize gelecek olan İtalyan turistlerin sezona bir canlılık getirmesini umuyoruz. Ayrıca, İspanya’dan beklentilerimiz, her sene olduğu gibi önümüzdeki sene oldukça yüksek. Senenin belli dönemlerinde Arap turistlerin yoğunlukta olacağını görüyoruz. Bu arada, Rus pazarını da dikkate alıyoruz. Grup olarak, bugüne kadar olduğu gibi gelecek yıl da, uluslararası fuarlardaki yerimizi alacağız. Ülkemizi, şehrimizi ve otellerimizi tanıtmaya devam edeceğiz. Hedef pazarlarımız içinde, Ukrayna ve Rusya başta olmak üzere, İspanya, Ortadoğu, İtalya ve Arap ülkeleri (Suudi Arabistan, Kuveyt vd) pazarları ile birlikte geniş bir hedef pazar haritamız bulunuyor” dedi.

2019, beklentileri karşılayan bir yıl olacak

Ülkemizin güvenilirlik konusundaki çıkışını sürdürmesi dahilinde özellikle Avrupalı turistlerin tercih edeceği ülkeler konumundaki yerini daha da sağlamlaştıracağını anlatan Atacan Yücel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Avrupa ve diğer ülkelerden turistlerin, ülkemiz turizmine geri dönüşleri noktasında, ülkemizin güvenli olduğunu bilmeleri önemlidir. Güvende olduğuna inanan turistler, elbette İstanbul ve diğer turizm bölgeleri görmek için en küçük bir fırsatı dahi değerlendireceklerdir. Bir diğer konu, Euro ve Doların,TL karşısındaki yükselişidir ve bu durum ülkemizde tatil yapmayı ekonomik hale getirmektedir. Sonuç olarak, güvenli ve ekonomik bir ülke olmamız, Avrupalı turistler başta olmak üzere, tüm ülke insanlarının önem verdikleri hususlar olarak ön plana çıkmaktadır.Ülkemizin tarihi yapısı ve dünyanın önemli metropollerinden biri olması,üç tarafının denizlerle çevrili olması, tarihi zenginlikleri ve geleneksel konukseverliğimizin,istikrar konusunda yakalan bu çizginin devam ettirilmesi halinde, beklentileri karşılayan bir 2019 yılının bizi beklediğini söyleyebilirim” diye konuştu.

Tarihi merkezlere yürüme mesafesinde

Otel olarak 29 yıldır oturmuş bir yapıya ve hizmet kalitesine sahip olduklarını belirten Atacan Yücel, şunları kaydetti:
“Otelimiz, oturmuş kalite standardı, uzun yıllardır birlikte çalıştığı insan kaynağı vehijyenkonusunda sıfır tolerans duruşu ile birlikte, Tarihi Yarımada’nın en can alıcı lokasyonlarından birinde yer alıyor. Kapalıçarşı, Sultanahmet, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Hipodrom gibi önemli ziyaret merkezlerine yürüme mesafesindeyiz. Aynı zamanda, oturmuş köklü bir otel olmamız sebebiyle, iş ve çözüm ortaklarımızla mükemmel bir uyum içinde yıllardır birlikteyiz. Bizi tercih edenleri, bizi tavsiye edenleri, hiçbir zaman mahcup etmedik ve etmemek için 29 yıldır çalışma ilkelerimizden ödün vermeden azimle çalışmalarımıza devam etmekteyiz.Bugüne kadar elde ettiğimiz başarımızda işin sırrı, misafirlerimize verilen güven, duyulan saygı ve işimizi severek ve de önemseyerek tamamlamak” şeklinde konuştu.

Çalışan kadınlarda oluşan, ayak ve ayak bileği sorunlarına karşı 7 öneri...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Çalışan kadınlarda oluşan, ayak ve ayak bileği sorunlarına karşı 7 öneri

Çalışan kadınların,ayak ve ayak bileği şikayetleri, sadece gün sonunda hafif şişme veya renk değişikliği ile sınırlı değil. Uygun olmayan ayakkabı seçimi, çok fazla ayakta kalmak, egzersiz eksikliğine bağlı kilo alımı ve kuvvet kayıpları, kişinin aktivitelerini zamanla kısıtlar ve ileri yaşlarda diz problemlerine sebep olabilir.

Konuya ilişkin değerlendirme yapan TherapySport Center’dan Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:
“Yüksek topuklu ayakkabılar, vücut ağırlığının topuk ve ayak parmak diplerine binmesine sebep olur ve ayak tabanını gereksiz yere gerer ve zamanla ağrıya sebep olacaktır. Günde, 10-12 saatlik kullanım uygun değildir, ancak sosyal zorunluluk hallerinde günde 4-5 saat tolere edilebilir.Ayrıca ayak bileği sorunları, diz ve bel mekaniği için çok büyük önem taşır, zamanla ciddi sorunlar oluşabilir, gerek ayak bileği ve gerekse diz operasyonuna dahi neden olabilir” dedi.

Peki, bu sorunlarla karşılaşmadan ya da daha başındayken ne gibi önlemler bizi daha ciddi sağlık sorunlarından koruyabilir? Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, bu konuda yapılabilecek basit öneriler hakkında şunları anlattı:



1)Erkeklere oranla, ayak ve ayak bileği problemleri kadınlarda daha sık görülmektedir. Bu nedenle son yıllarda piyasaya çıkan kadınlar için ortopedik ayakkabılar, aslında erkek ayakkabılarının kadınlara uyarlanmış şeklidir. Demek ki, şık ama rahatsız ayakkabılar yerine, ayağımızı daha iyi koruyan ayakkabılar kullanmak önemlidir.
2)Gün içerisinde özellikle masa başında çalışan ve aktivitesi azalmış kadınların, gerek kilo almaları, gerekse bacak toplardamarları ve kaslarında sorunlar oluşmaktadır.Her 1 saat veya 1,5 saatte bir yapılacak olan 5 dakikalık yürüyüşler, bu sıkıntıları oldukça azaltabilir.
3)Özellikle kalabalık şehirlerde, toplu taşıma kullanan kadınların ayakta durma süreleri çok uzun olabiliyor. Eve dönüşte yapılacak, basit sıcak-soğuk su banyosu, hem ağrıları alacak, hem de şişliğe engel olacaktır.
4)En azından hafta sonları çıplak ayak olarak toprak yada çimlerde yapılacak kısa yürüyüşler,  hem tüm hafta boyunca ayakkabılara sıkışıp kalmış ayaklarırahatlatır, hem de ayak bileği kaslarına iyi bir egzersiz olur.
5)Düzenli olarak spor yapamıyor olsak bile, sabah ve akşamları ayak kaslarımıza yapacağımız kısa süreli germeler veya masaj uygulamaları, hem ayak tabanımızdaki baskıyı azaltır, hem de kaslara binen yükleri dengeleyecektir.
6)Eğer ayak tabanımızda düz tabanlık veya cavuşdeformitesi gibi sorunlar var ise, kişiye özel tabanlıklar kullanarak, ayak bileği eklemini ve parmak eklemlerini korumak şarttır. Ayrıca, bu deformitelere özel, egzersizlerde mutlaka yapılmalıdır.
7)Ayağınızda eğer hissizlik, kuvvetsizlik veya aşırı ağrı hissediyorsanız, çok zaman kaybetmeden profesyonel yardım için başvurmak gerekiyor. Bu nedenlerin altında sinir sıkışıklıromatizmal problemler, eklem kıkırdak problemleri olabilir ve erken teşhis her zaman iyileşmenin en bilinen anahtarıdır.

Sağlıklı ayakların insan psikolojisini rahatlattığı ifade eden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, bu nedenle dünyanın birçok bölgesinde ayak masajının hayatın olmassa olmazları arasına girdiğini de sözlerine ekledi.

9 Aralık 2018 Pazar

Erkeklerde başarılı burun estetiği nasıl olmalı?

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Erkeklerde başarılı burun estetiği nasıl olmalı?

Yüzün tam ortasındaki burun, ilk bakıldığında dikkati çeken organların başında geliyor. Ucu düşük olan bir burun, kişiyi bazen enerjisi düşük, gergin veya daha yaşlı dahi gösterebiliyor.  
Erkeklerde burun estetiği hakkında bilgi veren Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söylüyor:
“Erkek burun estetiğinde, erkek burnu daha güçlü görünmeli. Maskülen yani erkeksi bir burunun sırtı düz inmeli ve ayrıca ucu fazla kalkık olmamalı. Üst dudak ile burun açısının ideali, erkeklerde 90-95 derecedir. Günümüzde bu açıları operasyonun öncesinde planlayarak, hedeflerimize oldukça yakın olarak gerçekleştiriyoruz” dedi.   

Hastaların yarısını erkekler oluşturuyor

Son yıllarda erkeklerde burun estetiğine yoğun ilginin olduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:  
“Geçtiğimiz yıllarda, burun estetiği büyük oranda kadınlar tarafından tercih ediliyordu. Günümüzde ise hastalarımızın yarısını erkekler oluşturuyor. Böyle olması, aslında son derece doğal. Çünkü erkeklerin spor veya çeşitli dış ortam yaralanmalarında burun kırıklarına daha fazla maruz kalmaları nedeniyle, burundan nefes alma problemlerini daha sık yaşıyorlar. Durum böyle olunca, burun tıkanıklığı gibi sebeplerle ameliyat olmaları gerektiğinde, çoğu zaman burun dışına da müdahale etmek gerekebiliyor. Ayrıca, burundan nefes alma güçlüğü sebebiyle ameliyat masasına yatmış iken, daha erkeksi ve yakışıklı bir görüntüye sahip olmayı istiyorlar” diye konuştu.

Doğru egzersiz için nefes burundan başlar

Doğru nefes almanın gerek yaşam, gerek spor hayatındaki önemine işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları anlattı:
“Günümüzde sağlıklı bir yaşam için spor daha fazla hayatımıza girdi ve doğru nefes almanın önemi arttı. Ayrıca, rinoplasti (burun estetiği) ameliyatlarına olan taleplerinin artmasının nedenleri arasında, sosyal medyanın etkisi de oldu” dedi.

Burun estetiği kişiye özel planlanıyor    

İçinde bulunduğumuz coğrafyadaki burunların, dünyanın diğer yerlerine göre daha fazla sorunları olabildiğine değinen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Ülkemizde, problemli olan burunlar genelde iki tür oluyorlar. Karadeniz burnu veya Arap burnu özelliklerini taşıyorlar. Karadeniz burnu; tipik olarak kemerlidir, ucu düşüktür ve büyüktür, ayrıca burun sırtındaki ve ucundaki deri incedir. Arap burnu ise, kemer fazla olmaz, ancak burun kanatları çok geniştir, kalındır ve ayrıca burun cildi özellikle burun ucunda oldukça kalındır. Özetle, farklı burun yapısındaki problemlerin birden fazla bölgede olması, bu ameliyatları özellikli yapmaktadır. Günümüzde, Piezo cerrahisi ile bu ameliyatları olmak isteyenleri, daha rahat bir iyileşme süreci beklemektedir. Her bir burun, cerrahlar tarafından el yapımı sanat eseri olarak, kişiye özel planlanıyor” şeklinde konuştu.

8 Aralık 2018 Cumartesi

2018’de küresel karbondioksit emisyonları rekor kırabilir

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


2018’de küresel karbondioksit emisyonları rekor kırabilir

TRGraphFosil yakıt ve sanayiden kaynaklanan küresel karbondioksit emisyonlarının, 2017’deki artışın ardından 2018’de de %2 artarak yeni bir rekor düzeye çıkması bekleniyor. Çarşamba günü yayımlanan bilimsel bir çalışmaya göre, küresel karbondioksit emisyonlarındaki artışın başlıca nedeni petrol ve doğal gaz kullanımının artmaya devam ediyor olması.

Küresel Karbon Projesi CO2 emisyonlarında, belirsizlik aralığı %1,8-%3,7 olmak üzere, %2,7 oranında bir artış öngörüyor. Karbon emisyonları, üç yıllık bir aradan sonra, 2017 yılında %1,6 oranında artmıştı.

Bu bulgular Global Carbon Project (GCP, Küresel Karbon Projesi) tarafından Çarşamba günü Nature, Environmental Research Letters ve Earth System Science Data bilimsel dergilerinde yayınlanan 2018 Küresel Karbon Bütçesi’nde yer alıyor. Küresel Karbon Projesi, Future Earth ve Dünya İklim Araştırma Programı (WCRP) tarafından destekleniyor.



Açıklama, ülkelerin bu yılki Birleşmiş Milletler iklim müzakereleri (COP24) için bir araya geldiği Polonya’nın Katowice şehrinde yapıldı.

Düşük karbonlu teknolojilerdeki hızlı büyüme, küresel emisyonların inişe geçmesi için henüz yeterli olmadığı gibi, Paris Anlaşması’nın “2°C derecenin altında” hedefi doğrultusunda emisyonların sert bir biçimde aşağıya çekilmesi hedefi için de yetersiz kalıyor.

Batı Anglia Üniversitesi, Tyndall İklim Değişikliği Araştırmaları Merkezi Direktörü Profesör Corinne Le Quéré, “2018 yılında fosil yakıtlardan kaynaklanan CO2 emisyonlarındaki artış bizi şu anda 1,5°C derecenin oldukça üstünde bir ısınma patikasına sokuyor. Yenilenebilir enerjiye destek verilmesi yeterli değil. Fosil yakıtlardan kademeli olarak çıkılması ve karbonsuzlaştırma çabalarının ekonominin tamamında yaygınlaştırılması gerekiyor,” dedi.

Küresel CO2 emisyonlarındaki bu artış, Paris Anlaşması hedeflerini tehlikeye sokuyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC’ye göre, küresel ısınmanın 2°C derecenin oldukça altında tutulması için emisyonların 2030 itibarıyla yaklaşık olarak %20 azaltılması ve 2075 itibarıyla sıfırlanması gerekiyor. Küresel ısınmanın 1,5°C derecenin oldukça altında tutulması için ise, emisyonların 2030 itibarıyla %50 oranında azaltılması ve 2050 itibarıyla sıfırlanması gerekiyor.

Fosil kaynaklı (fosil yakıtlar, sanayi ve çimento) küresel CO2 emisyonlarındaki artış 2000’li yıllarda yılda %3’ün üzerinde seyrederken, 2010’lardan itibaren yavaşladı ve 2014-2016’da hafif bir artış haricinde sabit kaldı.

Ancak, kömür kullanımındaki ve bireysel ulaşım, taşımacılık, havacılık ve gemicilikteki talep artışına bağlı olarak yaşanan küresel enerjideki ve özellikle de petrol, doğal gaz ve kömürdeki büyüme, karbonsuzlaştırma çabalarının önüne geçiyor.

Future Earth Genel Direktörü Amy Luers  “Küresel emisyonların artmaya devam etmesi son derece endişe verici. Kısa süre önce yayınlanan ve 1,5°C derecelik ısınmanın risklerini konu alan IPCC raporu, bilimsel araştırma yapan birçoğumuz için bile ciddi bir uyarı niteliğindeydi. Bu son derece ciddi bir haber zira emisyonlarımızı kat kat azaltmak için yeterli teknoloji, bilgi ve işbilirlik düzeyine sahibiz. İklim değişikliğiyle mücadele artık bir kazan-kazan durumudur. Geriye kalan, bizi başarıya taşıyacak yolda ilerlemeye başlamaktır” diyor.

Her ne kadar küresel kömür kullanımı, tarihteki en yüksek düzeyinin hala %3 altında bile olsa, 2018 yılında Çin ve Hindistan’ın enerji tüketimindeki büyümeye bağlı olarak artması bekleniyor. Petrol ve doğal gaz tüketimi son on yılda neredeyse hiç hız kesmeden arttı. Doğal gaz kullanımı, kömür tüketimindeki düşüş ve sanayide doğal gaz talebinin artmasıyla birlikte artışa geçti. Petrolün başlıca kullanım alanları ise bireysel ulaşım, kargo, havacılık, gemicilik ve petrokimya sektörlerinden oluşuyor.

Oslo CICERO Araştırma Direktörü, bütçenin yazarlarından ve çalışmalardan birini yöneten Glen Peters: “2017’deki emisyon artışı bir kereye mahsus bir durum olarak görülebilirdi ancak 2018’de daha da büyük bir artış yaşandı. Dünyanın, 2015’te Paris Anlaşması’nda belirlenen hedeflerle uyumlu bir patikaya yönelme görevinde başarısız olduğu son derece aşikar” dedi.


2018 karbon bütçesi özeti

Atmosferik CO2 yoğunluğunun 2018 ortalamasının sanayi öncesi döneme göre %45 artarak, 407 ppm’e çıkması bekleniyor.

Küresel emisyonların %27’sini teşkil eden Çin emisyonlarının 2018 yılında %4,8 oranında (%2-%7,4) artması ve yeni bir rekor kırması bekleniyor. Çin emisyonlarında görülen bu yeni büyümenin inşaat faaliyetleri ve ekonomik canlanma ile yakından ilişkili olduğu düşünülüyor.

CICERO Uluslararası İklim Araştırmaları Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Jan Ivar Korsbakken: “Çin’in kömüre dayalı elektrik üretiminden hızla uzaklaştığına dair umut belirmişti ancak son iki yıl bize Çin’in kömüre çabuk veda etmesinin o kadar da kolay olmayacağını gösterdi. Kömürün Çin enerji sistemindeki hakimiyeti -her ne kadar 2000’li yılların ortalarında görülen ani yükselişin tekrarlanma ihtimali düşük olsa da- muhtemelen önümüzdeki on yıl boyunca devam edecek” dedi.

Küresel emisyonların %15’ini teşkil eden ABD emisyonlarının, birkaç yıllık bir düşüşün ardından 2018 yılında %2,5 civarında (%0,5-%4,5 aralığında) büyümesi bekleniyor (Uluslararası Enerji Ajansı-IEA verilerine göre). Bu büyümenin başlıca nedeni ise, hava koşullarına bağlı olarak kış aylarında ısınma ihtiyacının ve yaz aylarında soğutma ihtiyacının artması. ABD emisyonlarının 2019 yılında tekrar düşüşe geçmesine dair öngörü ise ucuz doğal gaz, rüzgar ve güneş enerjisinin kömürün yerini almaya devam edeceğine işaret ediyor.

Küresel emisyonların %7’sini teşkil eden Hindistan'ın emisyonlarındaki güçlü artışın 2018 yılında da (%4,3-%8,3 aralığında) %6,3 ile devam etmesi beklenirken, tüm fosil yakıtlarda da büyüme bekleniyor (kömür +%7,1, petrol +%2,9 ve doğal gaz +%6).

Küresel emisyonların %10’unu teşkil eden AB emisyonlarının 2018’de (-%2,6 ile +%1,3 aralığında) %0,7 oranında düşmesi bekleniyor. Bu oran, 2004-2014 yılları arasında devam eden %2’lik düşüş oranının oldukça altında.

Küresel emisyonların %42’sini teşkil eden diğer ülkelerden kaynaklanan emisyonların ise 2018’de (%0,5-%3 aralığında) %1,8 oranında artacağı öngörülüyor.

En yüksek emisyon değerlerine sahip 10 ülke Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Suudi Arabistan, Güney Kore ve Kanada olurken, AB28 ülkeleri üçüncü sırada yer aldı. (En yüksek emisyon değerlerine sahip ilk 20 ülke rapordaki tabloda yer almaktadır).

Raporda bazı iyi haberlere de yer verildi: Küresel emisyonların %20’sini teşkil eden 19 ülkede, son on yılda emisyon değerleri GSYİH’da küçülme yaşanmadan düştü. Bu 19 ülke: ABD, Aruba, Barbados, Birleşik Krallık, Çekya, Danimarka, Fransa, Grönland, Hollanda, İsveç, İsviçre, İzlanda, İrlanda, Malta, Özbekistan, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Trinidad ve Tobago.

Küresel Karbon Bütçesi, 15 ülkedeki 57 araştırma merkezinden 76 bilim insanı tarafından Küresel Karbon Projesi için hazırlandı. Bu yıl on üçüncüsü yayınlanan bütçede, ülkelerin tükettiği fosil yakıtlar ve salınan emisyon miktarları detaylarıyla ele alınıyor.

Raporda Türkiye de Var
Rapor Türkiye’den de sonuçlar içeriyor. Çalışma çerçevesinde üretilen aşağıdaki tabloda da görebileceğiniz gibi, Türkiye’de de 2018 yılında emisyonlarda artış görüldü. 2000 ile 2017 arasında Türkiye’nin kömür kaynaklı emisyonları yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydetti, petrolde ise bu oran yüzde 6,2 olarak gerçekleşti.

6 Aralık 2018 Perşembe

IBTM WORLD BARSELONA FUARI’NDA TÜRKİYE STANDINA İLGİ ARTTI,


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



IBTM WORLD BARSELONA FUARI’NDA TÜRKİYE STANDINA İLGİ ARTTI, GÖRÜŞME SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI

Bu yıl 27 – 29 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen IBTM World Fuarı, her yıl olduğu gibi bu yıl da dünya genelinden sektör profesyonellerinin buluşma noktası oldu.


ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu ile Madrid Kültür ve Tanıtma Müşavirliği tarafından organize edilen ve 245 m2’lik bir stant ile temsil edilen Türkiye standına bu yıl ilgi yoğun oldu. Bu yıl fuardaki katılımcı firma ve kuruluş sayısı toplam 2.612 olarak kaydedildi.

Son dönemde toparlanma sürecine girdiği gözlemlenen kongre ve toplantı sektörü açısından, geçen yıl aynı fuardaki randevu sayısına göre Türkiye standı randevu sayılarındaki iki kat artış, umut verici oldu.

Türkiye standında yer alan katılımcı kurum ve kuruluşlar tarafından fuar süresince 850’ye yakın birebir görüşme gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl aynı fuarda bu sayı 400 olarak kaydedilmişti.

Fuarda Türkiye standını ziyaret eden Barselona Başkonsolosu Sayın Güçlü Kalafat ve İstanbul İl Kültür Turizm Müdürü Sayın Coşkun Yılmaz stant katılımcıları ile birebir görüşmeler yaparak, sektöre ilişkin son durum hakkında bilgiler aldılar. Artan randevu sayıları ile katılımcılar açısından oldukça verimli geçen fuarda Türkiye; Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, Antalya, İzmir, Ankara Kongre ve Ziyaretçi Büroları ve Türk Hava Yolları’nın yanı sıra, otel, PCO/DMC ve kongre merkezlerinden oluşan toplam 35 firma ve sektör kuruluşu ile temsil edildi. Tüm stant katılımcılarına ICVB tarafından katılımcı sertifikaları takdim edildi. Fuar süresince stant ziyaretçilerine Mevlana Bazaar firması tarafından ilgiyle karşılanan lokum ve Türk kahvesi ikramları yapıldı.

ICVB Genel Müdürü Cemil Hakan Kılıç fuara ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Geçtiğimiz yıl sektörümüz açısından toparlanmanın gözlemlendiği IBTM World Fuarı, bu yıl da hem Türkiye, hem de İstanbul kongre sektörü açısından son dere umut vericiydi. Ülkemize karşı bakışın tekrar olumluya dönmeye başladığını geçen yıla göre iki kat artan randevu sayılarıyla da görmüş olduk. Bu ilginin artarak devam edeceğini ve sektörümüzün en geç birkaç yıl içinde tekrar yükseliş trendine gireceğine inanıyoruz. Ayrıca Bakanlık tarafından 2019 yılı fuar takviminden çıkarılan fuarın, tekrar gözden geçirilerek takvime dahil edilmesinin sektör açısından olumlu sonuçlara vesile olacağı ifade edilmiştir.” dedi. 

2019’da Asya Kıtası’ndan turistleri hedefliyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hilton GardenInnCanpark Ümraniye, 2019 yılında Rusya, Çin, Türki Cumhuriyetler ve Hindistan pazarlarından daha fazla pay almayı planlıyor

İstanbul’un finans ve ticaret merkezinde bulunan Hilton GardenInnCanpark Ümraniye, bu yıl yerli misafirlerin yanı sıra; Almanya, Çin, İngiltere, Amerika gibi birçok ülkeden gelen kurumsal misafirler, sağlık turizmi için gelenler veCanparkAvm ile aynı komplekste yer aldığı için Ortadoğulu turistler tarafından yoğun talep gördü.
Son aylarda mevcut pazarların yanı sıra, Azerbaycan ve Rus pazarlarından artış yaşadıklarını belirten Hilton GardenInnCanpark Ümraniye Genel Müdürü Alp Atilla, şunları kaydetti:
“Planlarımızın tuttuğu, başarılı bir yılı tamamlamak üzereyiz. CanparkAvm ile aynı kompleksteyer alan otelimizi, yurtiçi ve yurtdışındaki hedef pazarlarımızda tanıtmaya devam edeceğiz. Otel&Avm karma projesi özelliğimiz ile Ümraniye Bölgesi’nde başlattığımız alışveriş, eğlence ve konaklama turizmini içeren Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden gelen misafirlerimizin sayısını artırmayı sürdürüyoruz. Mevcut Amerika ve Avrupa ülkelerinden misafirlerimizin yanı sıra, gelecek yıl Rusya, Çin, Türki Cumhuriyetler ve Hindistan pazarlarından daha fazla pay almayı istiyoruz ve bu pazarlarda tanıtım faaliyetlerimizi arttıracağız” dedi.

Bu ay, şirketlerin yılsonu etkinliklerinde artış yaşanıyor

Son aylarda kriz nedeniyle ertelenen toplantılardan,bir kısmının bu ay içinde yapılmakta olduğunu anlatan Alp Atilla, şunları söyledi:
“Bu yıl, Eylül, Ekim, Kasım aylarında kriz nedeniyle ertelenen toplantılar olmuştu. Onlardan bir kısmının, bu ay içinde yapılması gerçekleşiyor. Bu ay, yılsonu toplantıları ve etkinlikleri nedeniyle hareketli günler geçireceğiz” diye konuştu.
Gelecek yılın Ocak ve Şubat aylarına yüksek bir talebin bulunduğunu da kaydeden Alp Atilla, 2019’un mevcut pazarlar ve hedef pazarlarda yapılacak çalışmalarla birlikte yoğun ve hedeflere ulaşılan bir yıl olabileceğini sözlerine ekledi.

3 Aralık 2018 Pazartesi

Sudan Liman İşletmeleri heyetinden, Uyumsoft’a ziyaret ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sudan Liman İşletmeleri heyetinden, Uyumsoft’a ziyaret

Sudan Liman İşletmeleri Genel Müdürü Dr. Abdelhafez Salih Ali Abuelhassan ve berberindeki heyet, 28 Kasım 2018 tarihinde Uyumsoft’u ziyaret etti. Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, Yönetim Danışmanı Prof. Dr. Ercan Öztemel ve Uyumsoft ekibi, Sudan’dan ziyarete gelen heyete, Uyumsoft’un kamu ve özel sektörde yapmakta olduğu çalışmaları hakkında bilgiler verdiler.

Sudan Liman yönetimi başkanlığı heyeti, özellikle entegre bilgi sistemi kurabilmek amacıyla, Uyumsoft’un Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne yapmış olduğu bilişim sistemi hakkında bilgi aldılar. Bunun yanında, Uyumsoft’un Sudan’da yapabileceği diğer bilgi teknolojileri altyapısı hizmetlerine yönelik değerlendirmeler gerçekleştirildi. Toplantının sonunda, Sudan ve Uyumsoft arasında işbirliği imkanlarının olabileceği ve görüşmelerin devam edeceği kaydedildi.

Tokat Teknopark AŞ’de, Teknomer markalı İHA’lar üretiliyor...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Tokat Teknopark AŞ’de, Teknomer markalı İHA’lar üretiliyor

Teknomer marka İHA’lar, ASELSAN'ın üretmekte olduğu İHA'lar ile birlikte kullanıyor. Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Harita mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Tekin Susam ve Mehmet Kocamanoğlu tarafından 2014 yılında kurulan Teknomer Harita Mekatronik Mühendislik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi, Tokat Teknopark AŞ bünyesinde yer alıyor.
Şirketin temel kuruluş amacı, büyük ölçekli fotogrametrik harita üretiminde kullanılabilecek multikopter tipi bir İnsansız Hava Aracı(İHA) tasarlamak ve üretmek olmuştur. Yoğun AR-GE çalışmaları neticesinde, 2015 yılında, KOSGEB’in de desteği ile ilk prototip üretimi gerçekleştirilmiş ve çok kısa bir sürede faturalı satış başarısı sağlanmıştır.  Takip eden 2016 ve 2017 yıllarında da AR-GE çalışmalarına devam edilmiş ve KOSGEB destekli endüstriyel uygulama projesi ile insansız hava aracı tasarım ve üretimi konusunda bir hayli deneyim kazanılmıştır.


Birçok kurum tarafından kullanılıyor

AR-GE çalışmaları ve tanıtım faaliyetleri sonucunda kısa sürede şirket tanınırlığı sağlanmış ve harita üretimi, AFAD çalışmaları, güneş enerjisi panellerinin temizliğinin izlenmesi, takip ve izleme amaçlı, ülkemizin çok saygın birçok kurum ve kuruluşuna çok sayıda zoom kameralı ve termal kameralı insansız hava aracı tasarımı ve üretimi gerçekleştirilerek teslimatları sağlanmıştır. Fotogrametrik harita amaçlı üretmekte olduğumuz İHA ile bir uçuşta yaklaşık olarak 150 hektarlık alan ±3-5 cm yatay ve ±7-10 cm düşey doğrulukla, Büyük Ölçekli Harita Üretim Yönetmeliğine (BÖHHBÜY) uygun haritalar üretilebilmektedir.  Arkeolojik alanlar gibi çok yüksek doğruluğun gerekli olduğu alanlarda alçak uçuşlar yapılması halinde  ±1 cm yatay ve düşey doğruluk sağlanabilmektedir.

İHA ve İSA araçları üretimi üzerinde çalışıyor

Çalışmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Tekin Susam, şunları söyledi:
AFAD birimlerine yönelik İHA'larımızda; zoom kamera, video çekimi ve termal kamera uygulamaları kullanılarak; arama, kurtarma faaliyetlerine katkıda bulunulabilmektedir. Termal kameralı İHA'larla ilgili çalışma alanlarında noktasal olarak sıcaklık okuması yapılabilmekte ve alınacak kararlara temel teşkil etmesi sağlanmaktadır. Şirketimizin hedefi, İHA'larımızın belirtilen bu yeteneklerine ek olarak, yeni alanlarda da kullanılabilecek son kullanıcı talepleri doğrultusunda İHA’lar üreterek şirketimizin daha da büyümesini sağlamak ve bu ürünleri ülkemizin hizmetine sunmaktır. İHA tasarım ve üretimi hedefinden asla vazgeçmeyen şirketimiz, geçmişte elde edilen tecrübe birikimleri ışığında daha iyi, daha yerli ve milli, daha fonksiyonel İHA tasarımı ve üretimi amacıyla AR-GE çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etmektedir.  İHA çalışmalarına ek olarak, durgun su yüzeyleri su altı haritalarının üretilmesi amacıyla İnsansız Su Aracı (İSA)  AR-GE çalışmalarını da yürütmektedir. Şirketimiz AR-GE çalışmalarının desteklenmesi halinde AR-GE çalışmaları için gerekli malzeme temini ve yeterli sayıda nitelikli personel yetiştirme faaliyetleri hızlı bir şekilde sağlanabilecektir. Böylece ülkemiz ve yurtdışı pazarında talep alabilecek yerlilik oranı yüksek, milli ve yerli kavramına uygun fonksiyonel İHA ve İSA araçları üretimi hızlandırılacaktır” diye konuştu.

Kapadokya’daki oteller, 2019 yılından umutlu ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Mira Cappadocia Hotel, 2019’da %15 büyüme hedefliyor

Peri bacaları, dünyanın hiçbir yerinde, Kapadokya’da olduğu kadar yoğun şekilde görülmüyor. 1985 yılından itibaren UNESCO Dünya Kültür Mirasları listesinde yer alan Kapadokya, dünyanın yeni 25 harikası listesine 5.’nci sırada girmişti. Ülkemizin yanında, Asya ülkeleri ve Güney Amerika ülkeleri ağırlıklı olmak üzere dünyanın dört bir yanından misafirlerini ağırlayan Kapadokya; doğası, tarihi ve kültürel zenginliği ile ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.

Bu yıl turizmde başarılı bir yıl geçirdiklerini kaydeden Mira Cappadocia Hotel Kurucu Ortağı Uğur Şeker, şunları söyledi:
“Geçen sene ile karşılaştırdığımızda, bu yılı %15 talep artışıyla kapatıyoruz. Gelecek yıl otelimizde %15’e yakın bir büyüme öngörüyoruz. 2019’da, mevcut pazarlarımızın yanı sıra, Amerika ve Avrupa ülkelerinden daha fazla turisti misafir edeceğiz” dedi.

Başarılı bir sezon geçirdi, yatırıma devam etti

Mira Cappadocia Hotel olarak bu yıl başarılı bir sezon geçirdiklerini ve yatırım yaptıklarını anlatan Uğur Şeker, konuşmasına şöyle devam etti:
“Otelimiz, restore edilmiş eski bir konak. Mayıs ayının sonuna kadar, 7 oda ile hizmet verdik. Yeni yaptığımız binadaki ilave 5 odamız, Haziran ayı itibariyle hizmete girdi. Şuan 12 oda ile yerli ve yabancı misafirlerimizi ağırlıyoruz. Otelimiz, ören yerlerine yakın konumu ve manzarası ile, hizmet kalitesindeki titizliği ve muhteşem kahvaltısıyla ön plana çıkıyor. Misafir ilişkilerimiz, dekorasyonumuz ve yöresel lezzetlerimiz çok beğeniliyor. Bu özelliklerimiz, aldığımız muhteşem yorumlarla geniş kitlelere sesimizi duyurmamıza aracı oluyor. Bu yıl yoğun ve başarılı bir yıl geçiriyoruz. Gelecek yıl, mevcut pazarlarımızın yanı sıra, Avrupa ülkeleri ve Amerika’dan daha fazla konuklarımızı ağırlayacağız” diye konuştu.

Kapadokya’da, konaklamaya ilave, yeme-içme sektörü de gelişme göstermelidir

Kapadokya’nın doğası, tarihi ve balonu ile vazgeçilmez bir destinasyon olduğunu ifade eden Uğur Şeker, şunları kaydetti:
“Kapadokya, vazgeçilmez bir destinasyonve bu vazgeçilmez destinasyona yakışır kalitede ve hayat görüşündeki yatırımcılara herzaman ihtiyaç duyulacaktır. Ayrıca, konaklama sektörüne ilave olarak, yeme içme sektörünün de aynı oranda iyileşme ve gelişme göstermesi lazımdır. Fiyat-fayda dengesi, sektör tarafından,henüz yeterince önemsenmiyor. Oysa, devamlılık esas alındığında, öncelikli konumuzun bu olması gerektiğini her platformda dile getiriyorum. Özetle, Kapadokya’ya eklenen ve eklenmeye devam edecek yeni ve kaliteli hizmet verecek tesislerimizde, eğitimli ve lisan bilen personelimiz ile sürdürülebilirliği sağlayacağımızı daima hatırlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.