29 Ocak 2023 Pazar

Batı Karadeniz'in Zeugmas"ı Hadrianopolis Antik Kenti, kentin geçmişine ışık tutuyor.

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Karabük'ün Eskipazar ilçesinde, 2003 yılında definecilerin kaçak kazı yaptığı sırada jandarma baskını sonrası ortaya çıkan ve yapılan kazı çalışmalarıyla "Batı Karadeniz'in Zeugmas"ı olarak adlandırılan Hadrianopolis Antik Kenti, kentin geçmişine ışık tutuyor.

Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu (TÜMBİKON) ile İstanbul Karabük Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Cevdet Akay’ın girişimleri ile Eskipazar’daki Hadrianapolis Antik Kenti’nin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla program düzenlendi. Aralarında İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiğit, CHP Yüksek Disiplin Kurul Üyesi Avukat Doğuşcan Aydın Aygün’ün de bulunduğu iş insanı ve bürokratlardan oluşan heyet 8 bin yıllık antik kenti gezdi.


TÜMBİKON ve KARDERFED Genel Başkanı Cevdet Akay, bulundukları sivil toplum kuruluşları içerisinde bölgenin tanıtımına, gelişmesine katkı sağlamak için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Akay, yerel yönetimlerinde içinde yer aldığı işbirliği ve el birliği için çok önem arz ediyor. Yenice’de yaptığı turizm çalıştayının ardından yaptığımız istişareler noktasında Hadiranopolis Antik Kenti’nin tanıtımına katkı sağlamak için buradayız. Burada edindiğimiz bilgilerle Karabük’ü, Eskipazar’ı ve Hadrianopolis Antik Kenti’ni, mümkün olduğu kadar Türkiye ve dünyada tanıtmaya gayret edeceğiz. Eko turizmi, yani Safranbolu, Yenice, Eskipazar, Ovacık ve Eflani ile birleştirerek buradaki turist sayısına artış yönünde katkı sağlayıp konaklama süresini arttırmak için çaba sarf edeceğiz. Burası MÖ. 5 bin 500 yılında ikamete açılmış çok değerli bir antik şehir. Bu güzelliklere sahip çıkıp duyurulması gerekiyor. Bende bir İstanbul’da yaşayan bir Karabüklü olarak bölgemizin tanıtımına katkı sağlamak için her türlü katkıyı vermek için elimizden gelen gayreti de göstereceğiz” dedi.


Erken Bizans dönemi kalıntılarının yer aldığı ve gün ışığına çıkması beklenen büyük bir alan olduğu tahmin edilen Hadrianapolis’in, Eskipazar’ın yöresel yemekleri ve kültürüyle daha yakından tanınabilmesi amacıyla düzenlenen programda katılımcılara sunum yapan kazı başkanı Karabük Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, kaçak kazı sonrası Jandarmanın, Karadeniz Ereğli Müze Müdürlüğüne bildirmesi sonrası bölgede başlatılan arkeolojik kazı çalışmalarının ardından bölgenin 8000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu belirlendiklerini söyledi.


Karabük Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş’ın başkanlığında yapılan kazı çalışmalarında, çok sayıda arkeolojik kalıntı, hamamlar, kiliseler, Roma konutu, Roma kalesi, vaftizhane ve çok sayıda mezar kalıntıları ortaya çıktı.

Kazı Başkanı Çelikbaş, Hadrian’ın Milattan Sonra 117-137 yılları arasında Roma İmparatorluğu’nda imparatorluk yapmış ve Roma’nın önemli imparatorlarından birisi olduğunu belirtti. Hadrian’ın diğer imparatorlardan farklı olarak, imparatorluğun sahip olduğu coğrafyayı karış karış gezen tek imparator olduğunu, Anadolu’ya 3 kez gezi düzenlediğini ve gezi düzenlediği kentlere çok büyük yardımlarda bulunduğunu ifade eden Çelikbaş, “Bundan dolayı şehir Hadrian’ı onurlandırmak için şehirlerin isimlerini genellikle Hadrianopolis’e dönüştürerek imparatoru onurlandırmıştır. Bundan dolayı sadece Anadolu’da ‘Hadrianopolis’ isminde 6 tane kent bulunur. Tabi bu kentler Hadrian döneminde kurulduğu anlamına gelmiyor. Hadrian ziyaret ettikten sonra kentin adı değiştiriliyor” dedi.

“Burası bir mozaik okulu sanat merkezi”

Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan mozaiklerin o dönemde bölgede yaşayan insanlar tarafından yapıldığını anlatan Çelikbaş, “Mozaikleri oluşturan her bir birime biz ‘tessera’ diyoruz. Tesseralar boya ile oluşturulmuyor. Bunlar taşların doğal rengi. Bu renkleri oluşturan her taşı biz bu bölgede tespit ettik. Buradan yola çıkarak bu eserleri yapanlar aslında buranın sanatçılarıydı. Bunlar dışarıdan ithal malzemeyle yapılmadı. Bölgenin kendi yerel malzemesiyle yapıldı. Hemen hemen her yapıda mozaik kalıntısı var. Bunun dışarıdan getirilen ustalarla yaptırılması pek mümkün değil. Bundan dolayı Hadrianopolis’e, özellikle Genç Roma Erken ve Bizans Dönemi’nde burada biz mozaik okulu olduğunu güçlü bir şekilde tahmin ediyoruz” diye konuştu.


“Kaçak kazıyla ortaya çıktı, bölgenin tarihini değiştirdi”

Ellerindeki verilerin Hadrianopolis’in Milattan Önce 1. yüzyılda kurulduğunu gösterdiğini aktaran Çelikbaş, şunları kaydetti:

 Bölgenin tarihi yaklaşık olarak günümüzden 8 bin yıl önceye kadar gidiyor. Tabi bu bir kent yerleşimi değil, daha çok höyük yerleşimi. Bizim için önemli olan şu, bölgedeki yaşamın ne kadar daha eskiye gittiğini arkeolojik somut verilerle ortaya çıkarmış olmamız, bölgenin da tarihinin değişmesine neden oldu. Tarihi kentte ilk arkeolojik bilimsel kazı çalışması 2003 yılında başladı. 2003 yılında şuan içinde bulunduğumuz bu yapıda kaçak kazı gerçekleştiriliyor. Jandarma İstihbaratı buradaki kaçak kazıyı tespit ediyor ve durumu Karadeniz Ereğli Müzesine bildiriyor. Karadeniz Ereğli Müzesi de burada bir kurtarma kazısı gerçekleştiriyor. Eskipazar ilçesindeki ilk arkeolojik bilimsel kazı bu şekilde gerçekleştirilmiş oluyor” ifadelerine yer verdi.



“Bürokratlar ve iş adamları antik kenti gezdi”

Eskipazar ilçesi ve Hadrianopolis Antik Kenti’nin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu (TÜMBİKON) ve Karabük Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Cevdet Akay’ın organizasyonuyla bürokrat ve iş adamlarının katılımıyla antik kente gezi düzenlendi.

Programa; Eskipazar Kaymakamı Furkan Korkusuz, Karabük İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin, Eskipazar Belediye Başkanı Hüseyin Dönmez, TÜMBİKON ve KARDERFED Başkanı Cevdet Akay,  Başkan Vekili Hilmi Kömü, CHP Yüksek Disiplin Kurul Üyesi Avukat Doğuşcan Aydın Aygün, İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, A Milli Takım eski menajeri Can Çobanoğlu, eski Milli futbolcu spor yorumcusu Hayri Ülgen ve beraberindeki heyet katıldı.

Daha sonra Çelikbaş, heyete Hadrianopolis Antik Kenti’ni gezdirerek, Hadrian, Hadrianopolis Antik Kenti ve devam eden kazı çalışmaları hakkında bilgi verdi.


DÜNYANIN EN BÜYÜK ULUSLARARASI BİSİKLET YARIŞI SERİSİ “GP ASPENDOS” İLE ANTALYA’DA BAŞLADI


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



DÜNYANIN EN BÜYÜK ULUSLARARASI BİSİKLET YARIŞI SERİSİ “GP ASPENDOS” İLE ANTALYA’DA BAŞLADI

Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) ve Bisiklet Turizmi Derneği öncülüğünde hayata geçirilen ve 23 yarış ile dünyadaki en büyük uluslararası bisiklet yarış serisi olan Türkiye Kış Bisiklet Yarışları Serisi’nin ilk yarışı GP Aspendos, bugün (28.01.2023) gerçekleşti.

Türkiye Kış Bisiklet Yarışları Serisi’nin ilk yarışı “GP Aspendos”, Antalya’nın dünyaca ünlü simgelerinden olan ve her sene birlerce turistin ziyaret ettiği Aspendos Antik Tiyatrosu’ndan start aldı. Yerli ve yabancı 16 takımdan 32 sporcu 149.8 kilometrelik parkurda mücadele etti.

Yarışın startında bir açıklama yapan Bisiklet Turizmi Derneği Başkanı Recep Şamil Yaşacan, “Dünyanın en büyük uluslararası bisiklet yarış serisi olan Türkiye Kış Bisiklet Yarışları Serisi’nin ilk startını verdik. Serimiz toplam 23 yarıştan oluşacak ve iki ay sürecek. Uluslararası Bisiklet Federasyonu bu yarışların Türkiye’de yapılmasına onay verdi ve Türkiye olarak bunu başarı ile gerçekleştireceğiz. Yarışlarımızın hepsi Antalya bölgesindeki bir antik şehrimizden veya ören yerlerimizden start alacak. Bunu yapmamızın amacı turizmin başkenti Antalya’nın zengin potansiyelini tanıtmak istememizdir. Bisiklet turizmi ve spor turizmi açısından çok önemli bir organizasyona start verdiğimiz için mutluyuz” dedi. 

Serinin ilk yarışında Kazakistan’ın Vino Sko takımından Yegor Strelnikov birinci, Konya Büyükşehir Belediyesi takımından Burak Abay ikinci, Spor Toto Cycling Team’den Ahmet Orken üçüncü oldu.

Serinin 2’nci yarışı yarın (29.01.2023) Antalya Expo’da, “Expo Kriteryum” ismi ile yapılacak.

Türkiye Kış Bisiklet Yarışları Serisi Hakkında:

Dünya Bisiklet Birliği (UCI) takviminde yer alacak olan Türkiye Kış Yarışları Serisi kapsamında 23 adet uluslararası bisiklet yarışı gerçekleştirilecek. Seri kapsamında 76 yabancı takımdan 1260 sporcu, 4 Türk takımından 63 Türk sporcu mücadele edecek. 1323 sporcu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un öncülüğünü yaptığı 24 Bisiklet Dostu Otel’de konaklayacak. Türkiye 2023 Kış Yarışları Serisi  UCI ve olimpiyat puanı verdiği için profosyonel dünya takımları için ayrıca büyük önem arz ediyor.


15.12.2022 - 10.04.2023 tarihleri arasında Antalya’da kamp yaparak sezona hazırlanacak olan takımlar Antalya’nın turizm merkezleri Kemer, Antalya, Kundu, Belek, Side ve Alanya’da gerçekleştirilecek olan Türkiye Kış Bisiklet Yarışları Serisi’nde mücadele edecek. Gerçekleştirilen organizasyonlarla bisiklet takımları yarış sezonuna sıkı bir şekilde hazırlanırken Türkiye tanıtımına ve turizm ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Bu takımların çoğu yaz döneminde başta Kayseri-Erciyes olmak üzere yüksek irtifa kampları için yine Türkiye’ye gelmeyi planlıyorlar.


25 Ocak 2023 Çarşamba

Da Vittorio Ristorante Italiano romantik bir sevgililer günü deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


İTALYAN LEZZETLERİNİN SEVİLEN ADRESİ DA VITTORIO RISTORANTE’DE ROMANTİK BİR AKŞAM


Mövenpick Hotel Istanbul Bosphorus’un roof’unda bulunan, boğaz manzarasının eşsiz ışıltısıyla İtalyan lezzetlerini birleştiren Da Vittorio Ristorante Italiano romantik bir sevgililer günü deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.


Müthiş boğaz manzarasına karşı İtalyan lezzetlerinin benzersiz tatları ile sizleri yolculuğa çıkaracak olan Da Vittorio Ristorante, 14 Şubat sevgililer gününe özel çiftlere unutulmaz anlar sunacak. Şef Vittorio Sindoni’nin hazırlayacağı romantik akşam yemeğine geceye özel seçilen aşk dolu şarkılar eşlik edecek.


Gastronomi Turizmi Derneği İsveç Köftesi Yemiyoruz ! hareketi başlattı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Gastronomi Turizmi Derneği İsveç Köftesi Yemiyoruz ! hareketi başlattı.

İsveç’de uluslararası kardeşliğe gölge düşürecek davranışlara müsaade edilmesi;toplumların kültürler hassiyetlerini dikkate almayan davranışlara izin verilmesi sebebi ile GTD ;İsveç Kültürünün bir ögesi olan İsveç Köftesinin yenilmemesi için bir hareket başlattı.


Ülkemizde özellikle “Anadolu Mutfağı” ve “Osmanlı Mutfağı”nı deneyimlemek isteyen yerli ve yabancı turistlerin tanıtım misyonunda önemli bir görev üstlenen Gastronomi Turizmi Derneği, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde yapılan çirkin eylem karşısında İsveç’in tutumunu eleştirdi.


Türk mutfağı konusunda yaklaşık 10 yıldır, çeşitli bakanlıklarla yurtiçi ve yurtdışında faaliyet gösteren Gastronomi Turizmi Derneği hareketi kısa süre içinde yoğun bir destek aldı.

24 Ocak 2023 Salı

Dijital baskı ile ofset baskı, birbirinin rakibi değil birbirinin tamamlayıcısıdır.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Dijital baskı ile ofset baskı, birbirinin rakibi değil birbirinin tamamlayıcısıdır

Dijital baskının ofset baskıya oranla, hızlı olması, kişiye özel olması, stok maliyetinin olmaması, az tirajlı işlerde tercih edilmesi ve dijital baskı kalitesinin ofset baskı kalitesini yakalamış olması gibi birçok avantajları bulunuyor. Aynı zamanda, dijital baskı makinelerinde spot renklerin de eklenmesiyle daha büyük bir renk gamutunun olması talebi artırıyor. 

Dijital baskı ile ofset baskının, birbirinin rakibi değil birbirinin tamamlayıcısı olduğunu her platformda dile getiren Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi: 

“Dijital baskı, öncelikle üretim metodu olarak çok daha pratik ve çok daha hızlıdır. Hız, günümüzde artık bir maliyettir ve çok daha hızlı bir şekilde üretimlerin yapılması istenmektedir. Aynı zamanda, düşen baskı tirajları ve üreticilerin ürünlerini çeşitlendirmesiyle beraber, dijital baskıya olan talep artmaktadır. Tabi sadece bunlar değil, aynı zamanda üreticiler için geleneksel baskıya göre, dijitalde bastığı dokümanları stok yapması da gerekmez. Dijital baskı sayesinde bir yanda ürün üretilirken, diğer yanda kullanım kılavuzu veya etiketin üretimi de aynı anda yapılabilmektedir. Dijital baskıdaki teknolojinin gelişmesi ile kalitenin ve baskı çözünülürlüğünün çok yukarıya çıkması, renk gamutlarının çok genişlemesi ve spot renklerin basılabilirliği ilgiyi artırmayı sürdürecektir. Buradaki en önemli konu her zaman ifade ettiğim gibi, ofset baskı ile dijital baskının, birbirinin rakibi değil birbirinin tamamlayıcısı olduğudur. Bir matbaa üreticisi yüksek tirajlı işleri ofsette çözerken, az tirajlı ve yüksek renk gamutuna sahip olan işleri dijitalde çözmeye devam edecektir.Lid
ya Grup olarak, Xerox, Epson, Efi, Sutec ve Kongsberg markalarımız ile dijital baskı ile ilgili tüm teknolojileri karşılayacak ürün yelpazesine sahibiz.  En son 2022 yılında Kongsberg ile beraber dijital sonlandırıcı tarafında da çözüm üretiyoruz. Kısaca, küçük, orta ve büyük matbaaların bünyelerinde mutlaka bir dijital baskı makinesi yer alıyor ve matbaalar ofsetin yanında dijital baskı makinelerine de ihtiyaç duymaya devam edeceklerdir.” dedi. 


21 Ocak 2023 Cumartesi

Corendon Hotels & Resorts’den Eğitime Büyük Katkı.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Corendon Hotels & Resorts’den Eğitime Büyük Katkı

Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Falez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Corendon Hotels & Resorts arasında yaptıkları ustalık telafi programı protokolünün 6. maddesinde yer alan‘’Okulun Atölye velaboratuvarlarının yeni teknolojilere dayalı olarak donatılması/desteklenmesi kapsamında okula kat hizmetleri atölyesi kazandıran ilk işletme olmuştur. Kat hizmetleri atölyesi, Corendon Hotels & Resorts standartlarına uygun bir atölye olmuş ve bu atölye sayesinde öğrencilere otelcilik standartlarına uygun eğitim alma imkânı sunmuşlardır. 

“Çalışanlar, bu program sayesinde eğitimlerini tamamlayacaklar”

Ustalık Telafi Programı (MESEP) 

En az ortaöğretim kurumu mezunlarından Bakanlıkça belirlenen Mesleki Eğitim Merkezi Telafi Çerçeve Öğretim Programını başarı ile bitirenlere ustalık belgesi verilir. Çerçeve öğretim programında yer alan alan/dal dersleri işletmelerde yapılabilir." fıkrasının eklenmesi sonucu oluşan değişiklik gereğince, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik ortaöğretim okul/kurumlarında uygulanmak üzere 24 alan 97 dalda "Mesleki Eğitim Merkezi Telafi Çerçeve Öğretim Programları" hazırlanmış veCorendon Hotels & Resorts tarafından uygulamaya konulmuştur.


WALD Başkanı Mehmet Duman, Gastonomi Turizmi Derneği’ni Ziyaret Etti.


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR



WALD Başkanı Mehmet Duman, Gastonomi Turizmi Derneği’ni Ziyaret Etti

Wald Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı Başkanı / UCLG Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı Genel Sekreteri Sn. Mehmet Duman, geçtiğimiz günlerde Gastronomi Turizmi Derneği’ni ziyaret etti.

“Herkes için Demokrasi, Herkes için Hizmet” yaklaşımıyla, toplum odaklı korumanın, sorumlu ve sonuç verici bir yerel yönetişim aracılığı ile yürütülmesi misyonunu taşımakta olan WALD, sürdürülebilir, yenilikçi ve kapsayıcı çözümler üretme gayretini küresel ve yerel partnerlerarasında kurmuş oldukları bağlarla güçlendiriyor.

Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının yerelleştirilmesi amaçlayan WALD Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mehmet Duman, kurumun 27 yıllık yolculuğunda tüm çalışmalarını sivil toplumun gelişmesi için yapmış, iklim değişikliği ile mücadele edilmesi, akıllı şehirler oluşturulması, toplumsal cinsiyet eşitliği yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması ve dezavantajlı grupların dikkate alınması, insan onuruna yakışır iş ve çalışma ortamlarının oluşturulması adına birçok farklı proje yürütmüştür.

WALD Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Mehmet Duman, ülkemize özellikle “Anadolu Mutfağı” ve “Osmanlı Mutfağı” tanıtımda değer katan Gastronomi Turizmi Derneği’ni ziyaret ederek yaptıkları çalışmalardan dolayı GTD Başkanı Sn. Gürkan Boztepe’ye plaket takdim etti.

Gastronomi Turizmi Derneği : Gastronomi Turizmi; yerli ve yabancı turistlerin gastronomik ürünleri tatması, yeni deneyimler elde etmesi ve bu deneyimi yaşarken konaklama, transfer gibi turizm faaliyetlerini kullanıyor olması sonucu yapılan turizm çeşididir. Dünyada kongre, sağlık, ev turizminde de olduğu gibi, Gastronomi Turizmi de kabul edilmiştir. Derneğin, anadolu kadınına destek projesi kapsamında doğal, el emeği birçok ürünü bulunmaktadır.

İletişim için; info@gastronomiturizmidernegi.com.tr


20 Ocak 2023 Cuma

Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi Sultanahmet’de Açıldı!



HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi Sultanahmet’de Açıldı!

Türkiye’nin köklü markalarının biraraya gelerek kurduğu; Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi, Cumhuriyetin yüzüncü yılının ilk etkinliği olarak, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın katılımıyla açıldı.  İstanbul İl Kültür Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Eski Çevre ve İletişim Bakanı Ali Talip Özdemir, Turing Başkanı Dr. Bülent Katkak ve Yüzyıllık Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer’in de hazır bulunduğu ve konuşma yaptıkları açılış töreninde, konuşmacılar; Ülke değerlerini korumanın gelecek inşaası için öncelikli olduğunu, bu değerlerin geleceğe taşınmasının ise hafızanın taze tutulması ile mümkün olduğunu” belirttiler.

Ülke değerlerini geçmişten bugüne taşıyan ve yüz yılı aşkın bir süredir var olan Türkiye’nin köklü markalarının, biraraya gelerek kurduğu; “Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi” Cumhuriyetin yüzüncü yılının ilk etkinliği olarak açılışını gerçekleştirdi. İstanbul’un tarihi bölgesi Sultanahmet’de ve tarihi bir İstanbul evinde ziyaretçilerine kapılarını açan “Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi” yıl boyu düzenlenecek olan sergi, söyleşi ve etkinliklerle, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmayı hedefliyor. 

Cumhuriyet ile birlikte kurulan Türkiye Turing Otomobil Kurumu ve Yüzyıllık Markalar Derneği’nin ortak projesi olarak hayata geçirilen “Hafızaevi”, ülkemizdeki yüzyıllık markaların yaşattığı değerleri, bu değerlerin sosyal tarihimizde ve kültürel hafızamızda yer eden hikayelerini gelecek nesillere aktararak onlara ilham olmayı ve bu köklü marka değerlerinin, geleceği taşınmasına katkı sağlamayı hedefliyor. 



Tarihi Yarımada’da Hafıza Mekanı

Doğu Roma’dan Bizans’a, Osmanlı’dan günümüze, İstanbul’un kalbi olan ve şehrin tarihi geçmişini koruyan Sultanahmet’de kapılarını açan “Yüzyıllık Markalar Hafızaevi”, konuklarını, geçmişten bugüne yüz yıllık bir yolculuğa çıkarıyor.  Osmanlı döneminden günümüze uzanan tarihi, kültürel, sosyolojik, ekonomik bir yolculuk bu. Ve bu yolculuk ziyaretçilerini ülke tarihi ile birlikte kendi bireysel tarihleri ve hafızalarda yer eden değerlerle buluşturuyor. Çocukluğunuzun hikayeleri, lezzetli sofraları, anları, anıları Hafızaevi’nde konuklarını bekliyor.

Küratörlüğünü Kamil Fırat’ın üstlendiği ve mimari projesini ADD Mimarlık’ın gerçekleştirdiği Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi’nde, dönemsel olarak ülkemizin köklü markalarının geçmişten bugüne uzanan özel koleksiyonları, yayınları, afişleri, fotoğrafları, dergi ve gazete ilanları, ambalajları sergilenecek.  

Kurumlar ve Markalar Geleceği İnşa Ediyor

Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi, Cumhuriyetin yüzüncü yılının ilk etkinliği olarak, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın katılımıyla açıldı. Açılış konuşmasını Yüzyıllık Markalar Derneği Genel Sekreteri Asude Alkaylı ve küratör Kamil Fırat’ın yaptığı törene, İstanbul İl Kültür Müdür Dr. Coşkun Yılmaz, Eski Çevre ve İletişim Bakanı Ali Talip Özdemir, Turing Başkanı Bülent Katkak ve Yüzyıllık Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer de konuşmalarıyla katıldılar ve “Ülke değerlerini korumanın gelecek inşaası için öncelikli olduğunu, bu değerlerin geleceğe taşınmasının ise hafızanın taze tutulması ile mümkün olduğunu” belirttiler.

Turing Tükiye Otomobil Kurumu Başkanı Bülent Katkak ve Yüzyıllık Markalar Derneği Başkanı Engin Tuncer’in Hafızaevi’nin açılışı sebebiyle yaptıkları açıklamada; “Ülke değerlerini korumanın gelecek inşaası için öncelikli olduğunu, bu değerlerin geleceğe taşınmasının ise hafızanın taze tutulması ile mümkün olduğunu” belirttiler. Turing Türkiye Otomobil Kurumu’nun 1923’den beri turizm, kültür ve sanat için çalıştığını ifade eden Turing Başkanı Bülent Katkak, bu projenin örnek olmasını arzu ettiklerini ve köklü markalarla bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. 

 


Turing Bilgi: Türkiye'nin turizm ve otomobil alanlarında ulusal organizasyonu, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu 6 Kasım 1923’te “Türk Seyyahin Cemiyeti” adıyla Atatürk'ün himayeleri ve milletvekili Reşit Saffet Atabinen öncülüğünde kurulmuştur. Turing’in tarihçesine baktığımızda kurucuları arasında milletvekilleri ve dönemin tanınmış diplomatları olan; Damat Saffet Bey, Damat Hami Bey ve Büyük Millet Meclisi Kültür Üyesi Ziya Bey vardır. Kurumumuzun ilk başkanı Reşit Saffet Atabinen’dir. Sonraki yıllarda "Türkiye Turing Kulübü" (Touring Club Turc) adını da alan kurum, 1930 yılında kamu yararına çalışır dernek olarak tanınmıştır. Gümrük ve trafik mevzuatı ile özel yetki ve görevler alıp bugünkü adıyla faaliyet göstermeye başlamıştır.

Detaylı bilgi için www.turing.org.tr

Yüzyıllık Markalar Derneği:  Yüzyıllık Markalar Derneği Türkiye’nin köklü markalarının bir araya gelerek, Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyet’in kurulması ve günümüze kadar ticari, ekonomik ve kültürel hayatın merkezinde yer alan yüz yıllık markaların yaşattıkları ortak değerlere sahip çıkmak amacı ile bir platformda buluşmaları ile kurulmuştur.

Yüzyıllık Markalar Derneği köklü markaların geçmişten bugüne taşıdıkları muhteviyatı tek elden gelecek nesillere aktarmak, markaların ülke markasına olan katkılarını artırmak, bir kültür taşıyıcısı olan markaların değerlerini korumak, geliştirmek ve marka miraslarını geleceğe taşımak için çalışır. Derneğin faaliyetleri bu temel amaca hizmet etmek için yürütülür. 


Mustafa Ergi, kendi sektöründe rehber niteliğinde bir kitap hazırladı.



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Mustafa Ergi’den rehber niteliğinde kitap

Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve GeniaTurkey Enerji Yatırımları Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ergi, kendi sektöründe rehber niteliğinde bir kitap hazırladı. “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasa Hukuku ve Uygulamaları” adlı eser, Yargı Yayınevleri tarafından yayımlandı.

Hesap uzmanı Mustafa Ergi, uzun süredir üzerinde çalıştığı kitabını tamamladı. Doğanlar Holding’de yönetim kurulu üyeliği ve GeniaTurkey Enerji Yatırımları şirketinde yönetim kurulu başkanlığı görevlerini yürüten Ergi’nin “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasa Hukuku ve Uygulamaları” adlı kitabı, raflardaki yerini aldı. Rehber niteliğindeki eser, Yargı Yayınevleri tarafından sektöre sunuldu. 


Mustafa Ergi kimdir? 

Mustafa Ergi, 1968 yılında Konya’da doğdu. İlkokul ve ortaokulu Konya’da, liseyi İzmir’de tamamladı. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl açılan hesap uzmanlığı sınavını kazanarak “hesap uzmanı” unvanı ile Maliye Bakanı’na bağlı vergi inceleme elemanı olarak atandı. 

Maliye Bakanlığı bursu ile Amerika’da Carnegie Mellon Üniversitesi’nde “Public Management” ve “Finance” master’ı yaptı. Akabinde Turizm Bakanlığı’nda İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. 2 yıl bu görevi yürüttü. 19 Kasım 2001’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kuruluşundan itibaren enerji sektörünün yeniden yapılandırılmasında, ilk ve ikincil mevzuatların oluşturulması, lisanslama ve diğer denetim alanlarının yürütülmesinde kurucu ekipte yer alarak aktif rol üstlendi.

2002 yılında EPDK kuruluş işlemlerinin tamamlanmasının ardından Finansman Dairesi Başkanı olarak atandı. Enerji sektörünün finansman modellerinin oluşumunda çalışmalarda bulundu. 2004 yılında petrol piyasasının EPDK’na bağlanması ile, düzenleme ve denetleme faaliyetlerinin yürütülmesinde Kurucu Petrol Piyasası Dairesi Başkanı olarak atandı. 

2008 yılında Altınbaş Holding Mali İşler Grup Başkanı olarak göreve başladı. Holdingde sırasıyla Alpet Genel Müdürlüğü, Enerji ve Lojistik Grup Başkanlığı, Denetim Grup Başkanlığı ve Enerji Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürüttü. Aynı zamanda TOBB Sektör Meclisi üyeliği ve sektörün en önde sivil toplum örgütlerinden PETDER Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulundu.

2018-2022 yılları arasında Galatasaray Sportif A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliği ve Galatasaray Taç Spor Başkanlığı görevleri ile 2021-2022 yıllarında, Galatasaray Finans ve Mevzuat Müşaviri görevlerini üstlendi. 


19 Ocak 2023 Perşembe

Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER, 2023 vizyonunu gerçekleştirdiği toplantıyla açıkladı.



HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


GYODER 2023 Vizyon ve Hedeflerini Açıkladı

Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER, 2023 vizyonunu 19 Ocak Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantıyla açıkladı. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, hem akıllı, hem de vicdanlı şehirlere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kalyoncu, GYODER’in yeni hedefinin; 4 T vizyonundan beslenen bir kentsel kalkınma olduğunu belirtti. Toplantıda, GYODER’in geliştirdiği “Yeni Pazar Yeri” ile güvenilir alım satım imkânının sağlanacağı projenin de müjdesi verildi.

GYODER, 2023 yılı vizyonunu ve projelerinin detaylarını 19 Ocak 2023 Perşembe günü Four Seasons Bosphorus Otel’de düzenlediği bir toplantıyla açıkladı. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu; “Sahip olduğumuz uzmanlık, tecrübe ve birikimle, sektörü geleceğe taşımayı ve değişen trendlerle değişime hazır bir Türkiye’ye katkı sağlamayı hedefliyoruz. Toplumsal sorumluluklarımızın farkındayız, ekonomik büyüme ve geleceğin inşası için sektörümüzün önemini biliyoruz. Dünya Bankası’nın raporuna göre 2050’ye kadar 1 milyar yeni konut yapılacak. Kentleşme süreci hiç olmadığı kadar hızlı, 2011’de %50 olan kentleşme oranının 2050’de %70 olacağı öngörülüyor. Bu ihtiyaca karşılık vermek zorundayız ancak bunu nasıl yapacağımız çok önemli. Çünkü 2050’de kentleşme oranının %70 olması demek, biyoçeşitliliği olan milyonlarca km²’lik alanın kentsel alana dönüşmesi demek. Tam da burada hem akıllı hem vicdanlı şehirlere ihtiyacımız var. Bunu yaparken de ana vizyonumuz olan 4T’yi kullanıyoruz. 4T’yi oluşturan Teknoloji, Tasarım, Tabiat ve Toplum prensipleri ile sektörümüzün tüm paydaşlarını ileriye taşıyacağız.” dedi.

GYODER’in 2023 vizyonu ve hedefleri hakkında da bilgiler veren Kalyoncu şöyle devam etti:

Yapılarımızın “Salt Ticari” değil “hem Ticari hem Vizyoner” olmasını hedefliyoruz

Nüfusun bu kadar arttığı günümüz dünyasında eğer geleceğe sağlıkla ulaşmak istiyorsak asıl amacımız barınma sorununu ele almak ve gelecekte ortaya çıkması muhtemel barınma sorunlarının önüne geçmek olmalıdır. Yapılarımızın ‘’Salt Ticari’’ olması önceliğini bırakarak, ‘hem “Ticari” hem ’Vizyoner’’ olmasını merkeze alıyor, güncel tasarım ve üretim metotlarıyla geleceğin evlerini üretmek için ilham olmayı hedefliyoruz. İthal malzeme kullanımını azaltarak yerli malzemeyi olabildiğince sektörümüzde artırırken, yatay mimari odaklı kentsel stratejiyi güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Konut-AVM ve Ofis Üçlemesini, Lojistik-Sanayi ve Veri Merkezi ile güçlendiriyoruz

Bizi geleceğe taşımayacak Yap- Sat modelinin yanı sıra Yap -Kirala modelini öneriyor, bu modelin kurumsal kiraya veren işletmeler üreterek kira bedellerinde bir manipülasyon olmasının önüne geçeceğine inanıyoruz. “Konut - AVM ve Ofis” üçlemesinin bizi tek başına geleceğe taşımayacağını biliyor, bu üçlüyü “Lojistik- Sanayi ve Veri Merkezi” ile güçlendiriyoruz. Öte yandan artık kamusal alanlara odaklanıyoruz. Hem vicdanlı şehirleşmemizle doğayı koruyor hem de hedefimizdeki insan yaşamına kamusal alanlar yaratmaya çalışıyoruz. Enerji üreten ve sürdürülebilir bir gayrimenkul anlayışını 2023 rotamızın önemli unsurlarından biri olarak görüyoruz.

Kentsel Dönüşümü, Kentsel Kalkınma olarak daha kapsayıcı hale getiriyoruz

GYODER olarak Karbon Ekonomisi’ne katkı sağlamak adına proje çalışmasına başladık. Satış ve yatırım anlayışını da değiştiriyor; doğrudan satın alma yerine kitle fonlaması ile gayrimenkul projelerine ortaklığın önünü açıyoruz. En tanıdık gayrimenkul kalıplarından biri olan Kentsel Dönüşüm yerine Kentsel Kalkınma’yı kapsayıcı hale getiriyoruz.” şeklinde konuştu.

Konut Projeleri İçin ‘Pazar Yeri’ güvenilir alım satım imkânı tanıyacak

GYODER’in 2023’ün en önemli projelerinden biri olan ‘Konut Projeleri İçin Pazar Yeri’ hakkında bilgiler veren GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Neşecan Çekici, “Türkiye’deki konut ticareti yıllık 2,3 Trilyon Türk lirasına ulaştı. Yıllık hacimde tüm Avrupa kıtası ile yarışacak seviyede, ortalama konut fiyatı Endeksa verilerine göre 1.797.000.TL. Buna karşın sıfır konut projelerinin tüm detayları ile incelenebileceği, fiyatları konusunda şeffaflık sağlayan, belediye kayıtları, tapu kayıtları ve diğer yasal durum bilgileri ile ilgili detaylar içeren, herkesin güvenle sıfır konut alabilecekleri bir platform ne yazık ki bulunmuyor. Bu proje ile hem güvenilir alım satım imkânı tanıyarak 724 milyar TL’lik yıllık sıfır konut ticareti pazarını genişletmek, hem de sıfır konutların öncelikli seçenek haline gelmesini hedefliyoruz. Son dönemde herkesin aklını kurcalayan fiyatlar konusundaki manipülasyon ve fırsatçılık endişesini ortadan kaldıracağız.” şeklinde konuştu. 

Sermaye piyasalarında gayrimenkul ürünlerinin değeri hakkında bilgi veren GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sertac Karaağaoğlu, “Ürünlerin piyasa değeri GYO’larda 230 milyar TL, GYF’lerde 40 milyar TL olmak üzere, toplamda 270 milyar TL’ye ulaştı. GYODER olarak sektörün şeffaf ve güvenilir bir platformda hizmet sunmasını destekleyecek regülasyonlar ve düzenlemeler için kamu otoriteleri ve karar vericilere görüşlerimizi ileterek kanaat önderliğimizi sürdürüyor, sektörümüzün gelişimi için katkı sağlamak adına sorumluluk üstleniyor, yenilikçi projelerimizle öncü olmaya devam ediyoruz.” dedi. 

GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Heyfegil, “GYODER olarak uluslararası yatırımcılar açısından büyük fırsatlar barındıran sektörümüzün yurtdışındaki görünürlüğünü artırmayı hedefliyoruz. Türkiye son yıllarda çok hızlı şekilde ulaşım, enerji, sağlık gibi alanlarda da altyapısını geliştirdi. Bu durumun Türkiye’de gayrimenkul denildiğinde akla gelen konut, ofis gibi geleneksel geliştirme alanları dışında lojistik, veri merkezi, sanayi, öğrenci yurdu, yaşlı bakım evi gibi gayrimenkul sektörünün bugüne kadar konut ve ofis kadar aktif olmadığı alanlarda fırsat yaratacağını düşünüyoruz. Bu yeni gelişecek alanlar aynı zamanda uluslararası yatırımcılar açısından da fırsatlar barındırıyor.

GYODER olarak, ülkemizin ürettiği katma değerli projeleri ve bu projeleri hayata geçiren tüm paydaşları, MIPIM Fuarı gibi dünyanın en prestijli gayrimenkul platformlarında temsil ederek ülke sınırları dışına taşımak bizler için büyük önem taşıyor.



14-17 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek MIPIM 2023’teki İstanbul Pavilyonumuzla, Ritz Carlton’da fuarın ikinci günü özel davet ile kabul alacağımız yatırımcı kahvaltımızla, standımızda yapacağımız etkinliklerimiz ve panel konuşmalarımızla hedeflediğimiz sürdürülebilir ve etkin tanıtım faaliyetlerimize devam edeceğiz. Bu sayede, katılımcı firmalarımıza yabancı yatırımcı ile doğru zamanda en etkili bağlantıyı kurabileceği birebir görüşme ve kapalı devre davetler planlama fırsatı sunup, Türkiye’nin yatırım fırsatlarının ve potansiyelini en iyi şekilde tanıtma imkanı bulacağız. Tüm bunların yanısıra Dubai, Expo Real Almanya gibi dünyanın en prestijli gayrimenkul platformlarında da yer alarak faaliyetlerimizi ülke sınırları dışına taşımayı hedefliyoruz.” dedi.

GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuğra Gönden, GYODER Proptech HUB & YTÜ Startup House Girişimcilik Merkezi’nin YTÜ Maslak kampüsünde açılacağını belirtti. Gönden, “Merkezde 950 m²’lik alanda kapalı ofisler, açık çalışma alanları, toplantı odalarını ve amfi bulunacak. PropTech HUB, gayrimenkul sektöründe GYODER üyesi olan yeni nesil girişimcileri aynı çatı altında toplayarak sektörün yurt dışına açılan penceresi olacak. Start-Up House ise; gayrimenkul sektöründe yerel, bölgesel ve küresel ağı oluşturan liderler ve öncüler ile iş birliği yapma fırsatı konusunda destek sağlarken, GYODER üyeleri arasında bir sinerji ortamı yaratmak adına yeni nesil Co-Working imkanı sağlayacak. Merkez; yatırım fonları, bireysel yatırımcılar, Proptech girişimcileri ve Proptech'lere ihtiyaç duyan müşterilerin bir araya gelebildiği bir girişimcilik merkezi olacak. Şu an merkezde yer almak isteyen markaların başvuruları devam ediyor.” dedi.


18 Ocak 2023 Çarşamba

The Peninsula Istanbul, 14 Şubat 2023'te resmi olarak açılacak.

 DÜNYANIN EN KÖKLÜ OTEL GRUPLARININ BAŞINDA GELEN 





THE PENINSULA HOTELS’İN İSTANBUL’LA İLK BULUŞMASINDA MARKA VE İŞ ORTAKLARI TANITILDI

Efsanevi otel grubunun en yeni projesi, The Peninsula Istanbul, konuklarını ağırlamaya başlamadan önce kapılarını ilk kez açarak The Peninsula Hotels markası, markanın sahibi ve işletmecisi The Hongkong and Shanghai Hotels, Limited, The Peninsula Istanbul ve yönetimi ile birlikte çalışılan çok değerli iş ortaklarını tanıttı.

The Peninsula Istanbul için hazırlanan özel Türk sanatı ve tasarımları

Dünyanın en köklü otelcilik şirketi The Hongkong and Shanghai Hotels, Limited’eait The Peninsula Hotels markasının dünya çapındaki en yeni üyesi olan ve 14 Şubat 2023'te açılacak The Peninsula Istanbul, büyüleyici yapılarının ortaya çıkmasını sağlayan, çoğunluğu Türk değerli iş ortaklarını 17 Ocak 2023 tarihindeilk kez kapılarını açtığı ikonik lobisinde düzenlenen ön gösterim davetinde takdim etti. 

The Peninsula Istanbul değerli iş ortakları; iç mimari tasarım projelerinin kahramanı Zeynep Fadıllıoğlu, sanat danışmanı Çağla Saraç, peyzaj mimarı Enzo Enea, moda tasarımcısı Arzu Kaprol ve iki Michelin yıldızlı şef Fatih Tutak’ı, ilk kez 20. yüzyılın başlarından kalma tarihi yolcu terminali binasının yüksek tavanlı ikonik The Peninsula lobisinde gerçekleşen buluşmada duyurdu.

The Peninsula’nın dünyanın dört bir yanında olduğu gibi,kısa süre içinde İstanbul’da da bir klasik haline geleceği düşünülen Peninsula Çay Saatibu etkinlikte sürpriz tatları ile ilk kez buluşturuldu. Etkinlik, The Hongkong and Shanghai Hotels, Limited’in Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Clement Kwok, The Hongkong and Shanghai Hotels, LimitedOperasyonlardan Sorumlu Başkanı Peter Borer, Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Kobayashi, The Peninsula Istanbul Genel Müdürü Jonathan Crook ev sahipliğinde gerçekleşti. 

The Hongkong and Shanghai Hotels, Limited’in Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel MüdürüClement Kwok: "Bu, grubumuz için önemli bir dönüm noktası. İstanbul, dünyanın en dinamik şehirlerinden biri ve Doğu ile Batı'yı bir arada barındırıyor, eski ve yeninin inanılmaz bir karışımını sunuyor. Geleceğe heyecanla bakan ve olağanüstü bir mirasa sahip bir şirket olarak, The Peninsula'nın dünyaca ünlü lüks misafirperverliğini ve hizmetini deneyimlemek için lokal misafirlerimizi ve uluslararası ziyaretçilerimizi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz." diyerek açılışla ilgili heyecan ve mutluluğunu dile getirdi.



The Peninsula Istanbul Genel Müdürü Jonathan Crook, otel açılışıyla ilgili olarak “1928 yılında kurulan The Peninsula Hotels, Hong Kong'daki amiral gemisi ile Şanghay, Pekin, Tokyo, New York, Chicago, Beverly Hills, Paris, Bangkok ve Manila’dan sonra İstanbul’da konumlandı, Londra ise çok yakında tamamlanacak.2000 yılında bünyesine katıldığım The Peninsula Hotels'de geçirdiğim 23 yıl boyunca çeşitli otellerimizde çeşitli pozisyonlarda hizmet verme ayrıcalığına sahip oldum.  Dünyanın iki büyük kıtasını birbirine bağlayan İstanbul, yüzyıllardır kültürlerin de buluşma noktası olarak insanlık tarihinde çok özel bir yere sahip. Tesadüfen bugün bu güzel şehirdeki birinci yıldönümüm ve şu an sizlere bu eşsiz lokasyonda, The Peninsula Istanbul’u ilk kez tanıtmaktan mutluluk ve onur duyuyorum. The Peninsula'da en çok kişiselleştirilmiş hizmetimiz ve detaylara verdiğimiz önemle tanınırız. Ama daha da önemlisi, tüm otellerimizin kendine özgü kişilikleri, tasarımları ve kültürleri vardır. The Peninsula Istanbul’da da her bir detay özenle tasarlandı. İstanbul'un mirasının zenginliğini yansıtan, ama aynı zamanda günümüzün dinamizmi ve enerjisini de içinde barındıran görkemli bir otel yaratmayı hedefledik. The Peninsula Istanbul'un ikonik özellikleri, kusursuz servisi ve lezzetleriyle sadece İstanbul'un değil tüm dünyanın ilgi odağı olacağına yürekten inanıyorum. Ama en önemlisi Türk misafirperverliği ve The Peninsula geleneklerinin mükemmel karışımı ile misafirlerimiz için kalıcı anılar yaratmak olacak.” derken projenin değerli iş ortakları hakkında düşüncelerini, "Otelimizin kendine özgü estetiğini oluşturmak için Türkiye'nin en önde gelen yaratıcı isimlerinden birçoğu ile birlikte çalışmış olmak büyük bir zevk. Bu sanatçılar, misafirlerimiz için otantik ve güzel bir ortam sağlamanın yanı sıra kendi ülkelerinin kültürel miraslarını da yansıtmak için büyük çaba gösterdi.” sözleriyle aktardı.

Yaratıcı Ortaklardan Oluşan Bir Kadro 

The Peninsula Istanbul'un iş ortaklarının çalışmaları ve küratörlüğü, otelin her yönü ile

- bahçe, mutfak, özel koku, her bir alanın iç dekorasyon ve düzenlemeleri ve odalar - kusursuz olmasını sağladı. Sonuçlar hem özgün Türk stilini hem de The Peninsula markasının klasik zarafetini bünyesinde barındırıyor. 

The Peninsula Istanbul’un değerli iş ortaklarının arasında:

Mimar ve iç mimar Zeynep Fadıllıoğlu, aralarında İstanbul Şakirin Camii de olmak üzere, Orta Doğu, Asya ve Avrupa’da, birbirinden eşsiz birçok kamuya açık ve özel alan tasarladı. The Peninsula Istanbul'un zarif iç mekanlarında görüldüğü gibi, Fadıllıoğlu’nun modern tasarım ögeleri ile geleneksel Türk motiflerini bütünleştiren imza stili, modern tasarım öğelerini bölgesel işçilik detaylarıyla birleştirerek, bunları çarpıcı güzellikteki yaratımlara titizlikle dönüştürüyor. 

Ödüllü uluslararası peyzaj mimarı Enzo Enea, dünya çapındaki çeşitli iklim bölgelerinde dış mekân alanları ve bahçeler yaratma konusundaki uzmanlığını(aralarında kraliyet ailesi üyeleri ve ünlüler için özel tasarımlar ve devrilmekten kurtarılan yaşlı ağaçları çağdaş heykellerle harmanlayan dünyanın eşsiz Enea ağaç müzesinin yer aldığı) otele taşıdı. İstanbul Tarihi Yarımada’nın Boğaz’a bakan geniş, ikonik lokasyonuna uzman bakış açısını ve doğal bitki örtüsü bilgisini getirdi.Otelin eşsiz konumu, kapsamlı bir araştırmaya tabi tutuldu; mevsime göre gölge oluşumu, yağış, rüzgar ve ışık koşulları hakkında bilgi toplandı, peyzajın tasarımı ve yerleşimi hakkında bilgi verildi. Proje hakkında Enea, “Alanı ilk ziyaret ettiğimde, Karaköy’ün tarihi ruhunu hemen hissettim. The Peninsula Istanbul’ubulunduğu konum ile bütünleştirmek ve peyzajın dört bina etrafında birleştirici bir unsur olmasınıistedik.”

Doğuş Grubu'nun Akademik ve Sanat Danışmanı Çağla Saraç, ülkesinin sanat hazinelerini korumak ve tanıtmak için Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yoğun bir şekilde çalıştı. Modern ve klasik Türk sanatındaki derin uzmanlığını, The Peninsula Istanbul'daki ortak kullanım alanlarında ve odalarda sergilenen çeşitli orijinal sanat eserleri koleksiyonunu seçmek için kullandı.

Koleksiyonları Paris Moda Haftası'nda sunulan ve Londra'da Harrods, New York'ta Bergdorf Goodman ve Paris'te Montaigne Market gibi seçkin perakende satış noktalarında yer alan ünlü moda tasarımcısı Arzu Kaprol’un modern duyarlılığı ve sıra dışı kumaşlara olan ilgisiyle birleşen titiz işçiliği, The Peninsula Istanbul çalışanları için yarattığı üniforma tasarımlarında kendini gösteriyor.

Nishane markası kurucuları, doğup büyüdükleri şehir İstanbul’un gizemli kokularına ve zengin mirasına tutkuyla aşık olan Mert Güzel ve Murat Katran, The Peninsula Istanbul’un oda içi banyo ürünleri koleksiyonu için “Citrus Fig & Bosphorus Breeze” adın verdikleri özel bir koku yarattı. Nishane, kokuyu oluştururken İstanbul'un Bizans döneminden kalma incir ağaçlarına odaklandı. İnciri bir tazelik ve çekicilikle tamamlamak için limon, mandalina, lavandin, vadi zambağı ve şehrin karmaşıklığını ve güzelliğini çağrıştırmak için yaseminin narenciye ve çiçeksi notaları da eklendi. Hiçbirinde paraben ve silikon gibi zararlı kimyasallar bulunmayan ürünlerin; The Peninsula Hotels markasının sürdürülebilir lüks anlayışına uygun olarak, %99,9 oranında tek kullanımlık petrol plastikleri içermeyen ambalajlar kullanıldı.


İlk ve tek iki Michelin yıldızlı Türk şef Fatih Tutak, gastronominin en prestijli ödüllerinden birini elde ettiği dünya çapında bir kariyere sahip. Daha önce dünyanın en ünlü restoranlarından ikisinde-Kopenhag'da NOMA ve Tokyo'da Nihonryori Ryugin - görev yapan Fatih Tutak, Asya ve İpek Yolu mutfağına olan tutkusunun gelişmeye başladığı Çin ve Hong Kong'da uzun yıllar geçirdi. 16 yılın ardından Türkiye’ye döndükten sonra Turk Fatih Tutak'ı açtı ve şimdi The Peninsula Istanbul'un imza restoranı Gallada'nın Direktör Şefi rolüyle lezzetli ve yenilikçi bir Türk-Asya mutfağı yaratıyor. Menüsü ve iç tasarımı ile Gallada, Türk kumaşları, armatürleri ve çini mozaiklerle cömertçe döşenmiş bir ana yemek odası; nar ağaçları ve basamaklı bir çeşmenin Boğaz ve Tarihi Yarımada’nın eşsiz manzarasını çerçeveleyen görkemli terası ile eşsiz bir deneyim sunacak.

Boğaz'da Miras Cazibesi  

The Peninsula'nın dünya çapındaki eşsiz zarif ve lüks portföyünün en yeni üyesi olan The Peninsula Istanbul, 14 Şubat 2023'te resmi olarak açılacak. The Peninsula Istanbul’da konaklama veya etkinlik planlamak isteyen misafirler, rezervasyonlarını The Peninsula Istanbul'un web sitesi www.peninsula.com/istanbul veya tercih ettikleri seyahat danışmanları aracılığıyla gerçekleştirebilirler. The Peninsula Istanbul web sitesi, projenin özel olarak dizayn edilen farklı kategorilerdeki 177 adet oda ve süitlerine, davet alanlarına, şık binalarına, bahçe ve dış mekanlarına yer veriyor. Karaköy’de müze, restoran ve butiklerin yer aldığı yeni bir deniz kıyısı yaşam projesi olan Galataport’taki konumu ile The Peninsula Istanbul; Galata Kulesi, Galata Köprüsü, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı’na yürüme mesafesinde bir konaklama deneyimi sunuyor.


The Hongkong and Shanghai Hotels, Limited (HSH) hakkında

1866 yılında kurulan ve Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası'nda (00045) işlem gören HSH, Asya, ABD ve Avrupa’nın önemli destinasyonlarında prestijli otel, ticari ve konut projelerinin mülkiyeti, geliştirilmesi ve yönetimi, ayrıca turizm ve eğlence, kulüp yönetimi ve diğer hizmetlerle faaliyette bulunan bir Grubun holding şirketidir. The Peninsula Hotels portföyünde The Peninsula Hong Kong, The Peninsula Shanghai, The Peninsula Beijing, The Peninsula Tokyo, The Peninsula New York, The Peninsula Chicago, The Peninsula Beverly Hills, The Peninsula Paris, The Peninsula Bangkok ve The Peninsula Manila, The Peninsula London ve The Peninsula Istanbul yer almaktadır. Grubun tesis portföyünde Hong Kong’da The Repulse Bay Complex, The Peak Tower ve St. John’s Building; Ho Chi Minh City, Vietnam’da The Landmark ve Paris, Fransa’da 21 avenue Kléber yer almaktadır. Grubun kulüp ve hizmet portföyünde ise Hong Kong’daki The Peak Tram; Bangkok, Tayland’da Thai Country Club; Carmel, California’da Quail Lodge & Golf Club; ayrıca yine Hong Kong’da Peninsula Kulüpleri ve Danışmanlık Hizmetleri, Peninsula Merchandising ve Tai Pan Laundry sayılabilir. 

www.peninsula.com


17 Ocak 2023 Salı

Dedeman Kayseri 75 yıl önce markanın temellerinin atıldığı topraklarla buluştu.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


DEDEMAN, 75 YIL ÖNCE DOĞDUĞU TOPRAKLARDA KAYSERİ’DE

Dedeman Hotels & Resorts International, Dedeman Kayseri ile 75 yıl önce markanın temellerinin atıldığı topraklarla buluştu. Dedeman Turizm Yönetimi ile Kaan İnşaat’ın iş birliğiyle Dedeman Kayseri kapılarını misafirlerine açtı. 

14 Ocak 2023 tarihinde gerçekleştirilen resmi açılış töreni öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Kaan İnşaat Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Doğan ile Ediz Kaan Doğan, turizm sektörünün önde gelen isimlerinden Ergün Demiray, Dedeman Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman,Başkan Yardımcıları Elçin Malkır Kırlağaç ve Sinan Mısırlı ile Operasyon Direktörü Gürkan Kaban,Kayseri yatırımı hakkında önemli bilgiler paylaşarak gelen soruları yanıtladı.

Mehmet Doğan ve Banu Dedeman’ın ev sahipliğinde düzenlenen resmi açılış törenine ise; Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, T.C. 65. Hükümeti Çevre ve Şehircilik Bakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki, T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, AK Parti Kayseri Milletvekili Hülya Nergis, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, T.C. Azerbaycan ve Moldova Eski Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Merkez Valisi Amir Çiçek, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Hüseyin Koçan, Kaan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan ve ortağı Adnan Doğan, Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Dedeman ile Kayseri il ve ilçe protokolünün dearalarında olduğu çok sayıda isim ve davetli katıldı.

“En önemli ihracat kaynaklarımızın başında turizm geliyor”

Uzun yıllar Dedeman markasına emek veren Ergün Demiray yaptığı açılış konuşmasında, Dedeman markasının turizm denildiğinde Türkiye’de ilk akla gelen markalardan biri olduğuna dikkat çekerek; “Yerli ve milli bir marka olarak Dedeman’ın dünyada konuşulmasını, bilinmesini istiyorum. Hepinizin bu konuda elinden geleni yapması gerektiğine inanıyorum. Çünkü sektörümüzü böyle köklü markalarımızla ne kadar üst seviyelere çıkarırsak en büyük ihracatı yapmış oluruz. Turizm açısından ülkemiz zenginliklerle dolu ve en önemli ihracat kaynaklarımızın başında turizm geliyor. Ülkemizdeki tüm şehirlerin inanç, gastronomi, kültür turizmindeki değerini ortaya çıkarırsak çok daha başka yerlere gideriz” dedi. 



“Turizm sektöründeki ilk yatırımımızı bugün Dedeman’la taçlandırdık”

Dedeman Kayseri için Dedeman markası ile iş birliği yapan Kaan İnşaat’ın Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Doğan; “Şirketimiz 20 yılı aşkın bir süredir inşaat sektöründe hizmet veriyor. Bu süre içerisinde konut, rezidans ve ticari alanları kapsayan birçok proje hayata geçirdik. Turizm sektöründeki ilk yatırımımızı da bugün Dedeman’la taçlandırdık.75 yıl önce tohumlarını bu topraklarda atan ve ülkemizin gururu olarak büyüyen Dedeman markası, Kayserimiz için çok özel bir anlam ifade ediyor. Dedeman’ın Kayseri ile buluşma serüveninin bir parçası olmaktan ve şehrimizin turizm potansiyelini daha da görünür kılacağını inandığımız Dedeman Kayseri projesini birlikte hayata geçirmekten büyük bir onur duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Mehmet Doğan, Dedeman Kayseri ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kayseri Havalimanı’na 11 km, şehir merkezine 10 dakika mesafedeki otelimiz, 121 odası, son teknolojiye sahip 5 toplantı odası, balo salonu, donanımlı fitness & spa merkezi ile şehrimize hem iş ve hem de gezi amaçlı gelen misafirlerimizi ağırlayacak. Kayseri’nin güvenli ve eğlenceli mekanlarından biri olan Roof11’de yöresel ve dünya mutfağından lezzetler sunarken kültür sanat etkinlikleri de gerçekleştireceğiz.Toz karıyla ünlenmiş Erciyes Dağı’nda bulunan kayak merkezimize gelen kayakseverler için de otelimiz son derece ideal bir konaklama noktası olacak. Özellikle Dedeman’ın kış turizmi tecrübesinin bu anlamda bizlere katkısının büyük olacağına inanıyoruz. Ayrıca Dedeman Kayseri’ninyerli-yabancı spor kulüplerinin kamplarına da ev sahipliği yapmasını hedeflemekteyiz.”

“Dedeman ailesinin 3. kuşak temsilcileri olarak doğduğumuz topraklarda olmaktan gurur duyuyoruz”

Konuşmasında, Dedeman Kayseri’nin kendileri için manevi olarak özel bir anlam ifade ettiğine değinen Banu Dedeman, “Kurucumuz, dedemiz merhum Mehmet Kemal Dedeman’ın yaşamı, 1903 yılında Anadolu’nun en eski şehirlerinden biri olan Kayseri’de başladı. Kendisi Kayserili olmanın; ticarette, girişimde, yapıcılıkta kendine has bir özelliği ve centilmenliği olduğuna inanırdı. Onun için Kayserili olmak cesur olmakla eş değerdi. Biz de attığımız her adımda bu cesaretten ilham aldık. Hayatı boyunca atılımların peşinde koştu, ‘memleketim Kayseri’ diyerek yaptığı her şey aslında sevdalısı olduğu Türkiye içindi. Dedemizden sonra bayrağı devralan babamız, Onursal Başkanımız merhum Murat Dedeman şehir otelciliğinin uluslararası standartlara kavuşturulması ve yeni destinasyonların kazandırılması için büyük emek sarf etti. Bizler ailenin 3. kuşak temsilcileri olarak doğduğumuz topraklarda olmaktan gurur duyuyor, bu değerler üzerine inşa ettiğimiz anlayışımızla yüzümüzü geleceğe dönerek büyümemizi sürdürüyoruz” dedi.

“Hedefimiz Dedeman olarak 2024 yılında 50 otel sayısına ulaşmak”

2022 yılında Dedeman ve Park Dedeman markalarına ek olarak;7 yeni markası, açılışını yaptığı yeni otelleri ve imzaladığı yeni otel sözleşmeleri ile zincirini hızla büyüttüklerini söyleyen Banu Dedeman; Kayseri’ylebirlikte hizmete açık 22 ve sözleşme aşaması tamamlanmış 13 olmak üzere toplam 35 otelde, yaklaşık 5 bin oda ve 11 bin yatak kapasitesine ulaştıklarını,yılda yaklaşık 2 milyon misafir ağırladıklarını belirterek2024 yılında 50 otele ulaşma hedefleri olduğunu ifade etti.Türkiye’nin 81 ilinde, başta Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika olmak üzere farklı kıta ve ülkelerde Dedeman bayrağını dalgalandırma hedefiyle ilerlediklerini belirten Banu Dedeman, oda sayısı kriteri olmadan Türkiye’nin her bir noktasından gelen talepleri değerlendiklerini belirtti.

“Dedeman’ı özlemiştik”

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç yaptığı konuşmada Dedeman markasını Kayseri’de özlediklerini vurgulayarak,“Dedeman, madencilik alanında ekonomimize büyük katkıyı sağlıyor ancakendüstri ve ticaret merkezi olan bu güzel şehrimizdeturizm alanında Dedeman zincirinin olmaması büyük bir eksiklikti. Kayseri turizmine değer katacak bu iş birliği için kendilerini tebrik ediyorum. Kaan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan ve kıymetli ailesine de ayrıca buradan teşekkür ediyor, başarılar diliyorum” dedi.

“Kayseri gelişimiyle artık kabuğuna sığmayan bir kent” 

T.C Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz törende yaptığı konuşmada, Anadolu’nun kadim şehirlerinden Kayseri’nin sundukları ve vizyonuyla birçok şehre ilham olduğuna, gelişimiyle artık kabuğuna sığmadığına dikkat çekti. Özkan Yavuz, Kayseri’nin yaklaşık 10 bin kişilik yatak kapasitesi ile 2022 yılında 720 bin kişiyi ağırladığını belirterek, şöyle konuştu: “Bu rakamlar bölgede önemli bir turizm ekonomisini başlatmış olduğumuzu gösteriyor. Ne mutlu bize ki, sadece Erciyes'te 7 yeni proje daha yatırım belgesi aldı. Türkiye’nin en güzel ve uzun pistlerine sahip kayak merkezlerinden Erciyes'in yatak kapasitesini de hızla artırarak geceleme sayısını 1,8’e yükselttik.”

 “Dedeman, turizm sektörü için bir okul niteliğinde”

T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2019 yılında kurulan Türkiye Turizm Tanıtım Geliştirme Ajansı’nın Türkiye’yi 200’den fazla ülkede tanıttığına değinen Özgül Özkan Yavuz, “Bu kapsamda Kayseri’yi 10 ayrı dilde bütün dünyaya tanıtıyor, şehrimizin değerlerini anlatmak için dünyanın her yerinden yabancı basın mensuplarını ve etkileyicileri ağırlıyoruz. Elbette, bu tablonun çok daha ileri seviyelere taşınabilmesi için turizm altyapısının artması ve sektörümüzde yetişmiş insan kaynağının olması gerekiyor” diye konuştu. Özkan Yavuz, Dedeman markasının 75 yıl önce bağrından çıktığı bu topraklara deneyimini, birikimini geri getirmiş olmasının bu nedenle son derece önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu sadece bir yatırım değil, bölgeye önemli bir hizmet. Dedeman, Türk halkının çok sevdiği markalardan biri ve bu çok büyük bir avantaj. Ayrıca turizm sektörümüz için de bir okul. Dolayısıyla Kayseri’de var olması, turizm sektörümüzün gelişimi için çok kıymetli.”

“Erciyes kayak tesisinin Kayseri ekonomisine katkısı 200 milyon dolar civarında”

Törende konuşan Türkiye Cumhuriyeti 65. Hükümeti Çevre ve Şehircilik Bakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Sayın Mehmet Özhaseki,“Bu şehir kadim bir şehir. Onlarca medeniyet kurulmuş burada ve biz de o medeniyetlerden izler taşıyoruz. Son dönemde Kayseri, Anadolu’da parlayan bir yıldız. Şehrimiz, yurt dışındaki marka şehirlerle kıyaslanacak hale geldi. Burada çok kişinin emeği var. Erciyes’te kayak merkezi yapacağımız zaman birçok tartışma oldu, kolay olmadı ve tartışmalar 5 yıl sürdü. Ancak hayata geçirdik. O dönemlerde belediye meclisimizde en büyük tartışmamız, burada yıldızlı bir otel olmasıydı. Şimdi 30 civarında otel olmuşsa bu işin dinamosu Erciyes olsa gerek. Erciyes kayak tesisinin Kayseri ekonomisine katkısı 200 milyon dolar civarında” diye konuştu. 

Özhaseki: “Öğrenciyken Mehmet Kemal Dedeman’ın çok desteğini gördük”

Özhaseki, öğrencilik yıllarında Mehmet Kemal Dedeman’ın çok büyük desteklerini gördüklerini hatırlattığı konuşmasında şunları söyledi: “Üniversite yıllarımda kalacak yer aradım, Kayseri yurdunu buldum. Durmadan Mehmet Kemal Dedeman isminden bahsediliyordu. Öğrencilerin yurt parasına destek oluyordu, yemek yapmamız için yurda ocaklar kurdurmuştu. Murat Dedeman arkadaşımızdı, kardeşimizdi. Kayserililer için her yıl Dedeman ev sahipliğinde mutlaka bir gece düzenlenirdi. Tabii bu güzel hatıraları torunlarının da yaşatacağına inanıyorum. Marka bugün 35 yerde, inşallah 81 vilayete tamamlarlar. Biz de bununla iftihar ederiz.”


16 Ocak 2023 Pazartesi

Multiple Skleroz (MS) hastalığı nedir ve tedavisi nasıldır?





Multiple Skleroz (MS) hastalığı nedir ve tedavisi nasıldır?  

Multiple Skleroz (MS) hastalığı, kas güçsüzlüğü, dengede bozukluk, yürüme ve konuşma güçlüğü şeklinde belirtiler veren ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalıktır. Merkezi sinir sisteminde etkilenen bölgeye ve etkilenme derecesine göre, hastalığın türü ve şiddeti de kişiden kişiye değişebilmektedir. MS hastalığında, beyin ve omuriliğin kontrolündeki herhangi bir fonksiyonda kayıplar yaşanabilmektedir. 

Sinir hücreleri, vücutta iletilerin taşınmasında görev yapar. Sinir hücrelerinin etrafında miyelinkılıf denilen ve iletilerde etken bir yapı bulunmaktadır. MS hastalığında vücudun bağışıklık sistemi bu miyelin kılıfları kendine tehdit olarak algılar ve onları yok etmeye yönelik çalışmaya başlar.  O bölgede iltihabi bir reaksiyon oluşturur ve miyelin kılıfların çalışmasını bozar, böylece ileti oluşamadığı için etkilenen bölgedeki görev neyse o görev gerçekleşemeyecek ve ona uygun belirtiler vermeye başlayacaktır. MS, kronik bir hastalıktır. Ataklar şeklinde kendini gösterir, atakların süresi ve etkileri hastalığın şekline göre değişkenlikler gösterirken, bazı ataklar daha hafif seyreder ve vücutta oluşturduğu etkiler geçici olabilir. Bazı daha şiddetli ataklarda ise, etkiler kalıcı olup hastalığın seyrini değiştirebilir.

MS hastalığı genellikle genç yaşlarda görülüyor 

MS (Multiple Skleroz) hastalığının genellikle genç yaşlarda görüldüğünü kaydeden TherapySport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları söyledi:“Sıklıkla 20-40 yaşları arasında ortaya çıkan MS hastalığı, kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görülebilmektedir. MS hastalığı temelde oto-immün bir mekanizmaya sahip olduğundan, tip 1 diyabet hastalığı, iltihaplı bağırsak hastalıkları veya Hashimototiroiditi gibi oto-immün özellikteki hastalıkları olan kişilerde, MS gelişim riski daha fazladır. Hastalık temelde kalıtımsal bir özellik göstermez. Bir başka deyişle, anne-babadan çocuğa geçiş gösteren bir hastalık değildir. Bununla birlikte, ailede MS hastası varlığında, başka bireylerde MS gelişme riski yükselir. Bunun nedeni, bazı tanımlanan genlere sahip kişilerde, bağışıklık sisteminin çevresel faktörlerin etkisiyle miyelin kılıfa reaksiyon göstermeye yatkın hale gelmesidir. Bazı toksinler ve çevresel faktörler de hastalığın gelişimini tetikleyebilir. Özellikle, soğuk iklime sahip ülkelerde yaşayanlar, günlük alınan gün ışığının az olduğu bölgelerde yaşayanlar (D vitamini yetersizliği olan) ve sigara içenlerde hastalığa yakalanma riski artmaktadır.” dedi. 



MS hastalığı belirtileri nelerdir? 

MS’nin semptomlarına değinen Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, hastalığın belirtilerine dair şunları anlattı: 

1-En sık görülen belirtisi günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyen yorgunluk ve halsizliktir,

2-Kaslarda güçsüzlük,

3-Denge kaybı,

4-Görme kayıpları, çift görme,

5-Konuşmada güçlük,

6-Yüzde iğnelenme hissi,

7-Vücutta uyuşma, karıncalanma, 

8-Ellerde titreme, 

9-Konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, 

10-Yürümede güçlük, 

MS hastalığı tedavisi nasıldır? 

MS hastalığı tedavisi hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti: 

“Hastalığın belirgin bir tedavisi olmamakla beraber, etkilenen bölgelere ve ortaya çıkan problemlere yönelik tedavi süreci planlanmaktadır. Hastanın yaşam kalitesinin arttırılması en önemli amaçtır. Kullanılan bazı ilaçlar ise hastalığın ataklarının azaltılması ve ilerlemesinin durdurulmasına yardımcı olmaktadır. Hastalığın vücutta oluşturduğu nörolojik hasarların giderilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılmasında fizik tedavi ve rehabilitasyondan büyük fayda görülmektedir. Kas güçsüzlüğünün giderilmesi için kas kuvvetlendirme egzersizleri, yürüme bozuklukları ve düşmelerin önlenmesi için denge, koordinasyon ve yürüme eğitimi, konuşma güçlüğü ve konuşma bozuklukları için konuşma terapisi, kas kısalıklarının giderilmesi için germe egzersizleri uygulanabilecek rehabilitasyon programlarıdır.Bu tedavilerle birlikte, hastalığın ömür boyu sürecek olmasına bağlı hastanın hastalıkla yaşama adapte olması için psikolojik destek programları da büyük önem kazanmaktadır. Beslenme düzenlemesi de çok önemlidir. Düşük yağ oranı ve yüksek lifli gıdaların tüketilmesi tavsiye edilmektedir.” şeklinde konuştu. 


Azerbaycan merkezli Pasha Grubu,Mandarin Oriental Bodrum Otel’ine yüzde 50 ortak oldu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



MANDARIN ORIENTAL BODRUM’A AZERBAYCANLI ORTAK 

AZERBAYCANLI PASHA GRUBU MANDARIN ORIENTAL BODRUM OTELİ’NİN YÜZDE 50’SİNİ SATIN ALDI 

Azerbaycan merkezli Pasha Grubu, Astaş Holding bünyesinde faaliyet gösteren lüks otel zinciri Mandarin Oriental’in Türkiye’de işletmeye başladığı ilk oteli Mandarin Oriental Bodrum Otel’ine yüzde 50 ortak oldu. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ortaklık sonrası otel, Astaş Holding ve Pasha Holding’in ortaklığında faaliyet gösteren  Asta Cennetkoy Turizm ve İşletmecilik A.Ş. adına Vedat Aşçı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığında hizmetlerine devam edecek.   

Astaş Holding’in 2014 yılında Bodrum’a kazandırdığı 132 konaklama ünitesine sahip ve International Hotel Awards tarafından Avrupa’nın en iyi lüks oteli ve Condé Nast Traveler tarafından ise dünyanın en  iyi ve lüks resort oteli seçilen ve dünya çapında 140’ı aşkın seçkin ödüle layık görülen Mandarin Oriental Bodrum Oteli için yeni bir dönem başlıyor. Pasha Holding, Astaş Holding’e ait Mandarin Oriental Bodrum’un hisselerinin yüzde 50’sini devraldı. Mandarin Oriental Bodrum, Astaş Holding ve Pasha Holding’in ortak olduğu Asta Cennetkoy Turizm ve İşletmecilik A.Ş. adına Vedat AŞCI’nın Yönetim Kurulu Başkanlığında faaliyetlerini sürdürecek. 

Bu önemli ortaklığa ilişkin açıklamada bulunan ASTAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vedat AŞCI; “Mandarin Oriental, Bodrum’u dünya standartlarının üstünde çok büyük bir vizyon ve emek ile 9 yıl önce Türkiye turizmine kazandırdık. Böylesine başarılı bir projenin yatırımcısı olmaktan da gurur duyuyorum. Bodrum’un dünya jet-set destinasyonları arasında yer almasına ciddi anlamda katkımız oldu. Markamızın güçlenmesi ve büyümesi, aynı derecede güçlü bir ortaklığa da vesile oldu. Pasha Holding, Türkiye’de yatırımları olan geniş perspektifli sağlam temellere dayalı bir grup. Markalarımıza yakışan bu önemli ortaklık ile doğacak sinerjinin çok daha başarılı ve örnek niteliğindeki işlere ve yeni işbirliklerine vesile olacağına inanıyorum. Biz, Astaş Holding olarak her zaman inandığımız projelere çok fazla emek verdik ve çok şükür projelerimizi de başarıya ulaştırarak, ülkemize, dünya çapındaki lüks turizm sektörüne örnek teşkil edecek kalıcı değerler sağladık. Pasha Holding ile yapmış olduğumuz bu güzel ortaklığın, bize verdiği mutluluğun yanısıra ülkemize ve Bodrum’a büyük değer katacağına inanıyor ve tüm taraflara ve turizm sektörüne bu iş birliğinin hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemize önemli döviz getirisi sağlayacak bu başarılı ortaklığın, başka yabancı yatırımcılara güzel bir örnek olacağının inancındayım. Bu ortaklık sürecine büyük katkıları olan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yöneticilerine ve görev alan tüm arkadaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorum.” ifadesine yer verdi. 

PASHA Holding CEO’su Jalal GASİMOV ise: “Türkiye’deki ilk yatırımımız bankacılık alanında oldu. 2015 yılından bu yana PASHA Yatırım Bankası ile finans sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Bunun dışında, Türkiye’de bugüne kadar gayrimenkul ve turizm alanında da çeşitli yatırımlarımız oldu. Türkiye’nin grubumuzun uzun vadeli yatırım stratejilerinde önemli bir yeri var ve turizm alanında, diğer bir çok alanda olduğu gibi, önemli potansiyelleri barındırdığını düşünüyoruz. Bizim de ana yatırım odaklarımızdan olan bu sektörde, bugün çok önemli ve büyük bir anlaşmaya imza attık. Astaş Holding gibi sektörde çok değerli yatırımları başarıyla hayata geçirmiş olan ve bu sayede ülke turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlamakta olan bir grupla ortaklığa gitmekten mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Mandarin Oriental Bodrum Otel’deki bu ortaklığımızın tüm taraflar için hayırlı olmasını diliyor, uzun vadede farklı ve yeni yatırımlara da vesile olmasını temenni ediyorum” şeklinde açıklamada bulundu.


15 Ocak 2023 Pazar

İstanbul’un Kültür, Sanat, Tasarım ve Yaşam Festivali, bir kez daha şehri “Aşk”la sarmalayacak.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



15’inci Uluslararası 360 DERECEDEN AŞK FESTİVALİ’ne GERİ SAYIM BAŞLADI!

ŞUBAT ayı boyunca sürecek İstanbul’un Kültür, Sanat, Tasarım ve Yaşam Festivali, bir kez daha şehri “Aşk”la sarmalayacak.Festivalin bu seneki teması; Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılı olması ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün"Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir!" sözünden ihamla: ÖZGÜRLÜK SENİN KARAKTERİNDİR!

İstanbul'un Kültür, Sanat, Tasarım ve Yaşam Festivali360 Dereceden Aşk || @Love360Fest, onlarca kültür, sanat, tasarım profesyonelinin, yüzlerce eserin, pek çok kurum ve STK’nın katılımıyla bu sene Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.yılı olması vesilesiyle çok daha farklı bir heyecan ve gururla on beşinci kez hayat bulacak. Halka açık sergiler, performanslar,müzik dinletileri, konserler, söyleşiler ve çeşitli etkinliklerin yanı sıra “Aşkı Konuşanlar Konferansı”, “LOVE UP Sinema Kuşağı”, “LoversBazaar”, “Aşkın Damakta Kalan Tadı”ve “O Her Yerde Sohbetleri” gibi markalaşmış projelerle dolu dolugeçecek olan festival şubat ayı boyunca sürecek. 

Pazarlama trendlerinin dışında durarak kalp sembolü kullanmayan ve 14 Şubat’ı kutlamayan festival; fikir annesi Işık Gençoğlu küratörlüğünde, IstanbulConcept ve İstanbul Yaratıcı Endüstriler Derneği organizasyonu ile ve ayrıca Danışma Kurulu’ndaki Esin Çelebi Bayru, Pınar Kartal Timer, Prof. Dr.Itır Erhart, Ecmel Ayral, Bahadır Kaleağası, Oğuzhan Kayan gibi değerli isimlerin katkılarıyla gerçekleşecek ve şubat ayında İstanbul’u kültür-sanat “AŞK”ı ile sarmalayacak.Tam 14 yıldır kesintisiz bir şekilde süren, her sene farklı bir tema ile kat be kat zenginleşerek gerçekleşen 360 Dereceden Aşk Festivali || @Love360Fest’in ana mekân sponsoru geçen yıl olduğu gibi bu sene de130 yıllık tarihi ile Cumhuriyetimizin kuruluşuna da tanıklık etmiş olan PeraPalace Hotel.

15. Edisyon Teması: ÖZGÜRLÜK SENİN KARAKTERİNDİR!

Geçen sene dünyaya “Evin Nerede?” diye soran festival bu sene; Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılını kutladığımız 2023’de ilhamını Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir!" sözünden alıyor: Özgürlük Senin Karakterindir! 

15’inci 360 Dereceden Aşk Festivali Programı (detaysız) 

SERGİLER, SÖYLEŞİLER, KONSERLER, PERFORMANSLAR / PeraPalace Hotel, IstanbulConcept Gallery, IstanbulConceptStudio gibi özel mekanlarda onlarca değerli sanatçı, tasarımcı ve kültür emekçisi ile şubat ayı boyunca, eş zamanlı halka açık etkinlikler gerçekleşecek. 

AŞKI KONUŞANLAR KONFERANSI @ PeraPalace Hotel / Bu konferans; her yıl olduğu gibi bu sene de iş dünyasında ve sosyal yaşamda özgün çizgileri ile yer etmiş, fark yaratan, ilham veren, yaşama AŞK ile bağlı özel isimleri ağırlayacak. Her biri birbirinden kıymetli konuşmacılar “Aşk” şemsiyesi altında farklı farklı açılardan “Özgürlük Senin Karakterindir” temasına değinecek ve pek çok konuda taze bir bilinç oluşturmamıza katkıda bulunacaklar. Konferansın değişmez sloganı ise #iyilerkazanacak! 

LOVE UP Sinema Kuşağı / Festivalin, sinema eleştirmeni ve reklamcı Özkan Binol direktörlüğündeki LOVE-UP film kategorisi, yine butik sinema salonlarında AŞK şemsiyesi altında, festivalin "ÖZGÜRLÜK SENİN KARAKTERİNDİR" temasına özel olarak seçilen filmlerden oluşacak. Dört gün boyunca her akşam, yerli-yabancı / kısa ve uzun metraj filmlerden oluşan iddialı bir seçki sunulacak. Genellikle Türkiye’de vizyona girmemiş ancak festivallerden ödülle dönmüş özel filmlerin gösterimleri ardından eserlerin yönetmenleri, oyuncuları ve sinema dünyasından tanınmış isimlerle filmler hakkında kısa söyleşiler de gerçekleşecek. 

LOVERS BAZAR @ PeraPalace Hotel / Akademisyen ve Sosyal Girişimci Prof. Dr. Itır Erhart ev sahipliğinde PeraPalace Hotel-Balo salonunda düzenlenecek şenlikte; farkındalığı yüksek, ekolojik ve sosyal açıdan adil markalar, sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi hakkında duyarlılığı olan tasarımcılar ve STK’lar bir araya gelecek.  Her yıl olduğu gibi bu değiş-tokuştan Dünya Gıda Programı’na kaynak oluşturulacak.  Şenlik sırasında fayda yaratan ve üretken isimlerle sohbetler de yapılacak. 

AŞK İLE AŞ PAYLAŞMA (14 Şubat, Salı) /Festival; 14 Şubat'ı kutlamıyor onun yerine gönüllere sevgiden köprüler kuruyor. O akşam Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile Taksim'de evsiz dostlara çorba ve tatlı dağıtarak katkıda bulunuyor. 

AŞKIN DAMAKTA KALAN TADI /Dünya mutfaklarına hâkim, tanınmış şeflerin festival temasından yola çıkarak hazırladıkları özel menü ve ev sahibi mekânın atmosferi ile GASTROSANAT. 

O HER YERDE SOHBETLERİ@ PeraPalace Hotel / Öğrenme yaşam boyu… Kâinatın sırlarını merak ediyor, kadim bilgilerin kutsallığına inanıyor, bilenlerden dinliyor ve öğreniyoruz.


Winterleague Convention etkinliğine Sn. Rıza Perçin panelist olarak katıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRSAB AKDENİZ BÖLGE TEMSİL KURULU BAŞKANI RIZA PERÇİN

WINTERLEAGUE ETKİNLİĞİNDE

9-12 Ocak tarihleri arasında Antalya Nirvana Cosmopolitan Hotel’de düzenlenen

Winterleague Convention etkinliğinde Spor Turizmine yönelik devlet destekleri ve teşvikleri

hususunda gerçekleşen panele TÜRSAB Akdeniz BTK Başkanı Sn. Rıza Perçin panelist olarak

katıldı. Panelde özellikle ‘Antalya'nın her alanda olduğu gibi Spor Turizminde de dünyanın

başkenti ‘olduğunun altını çizdi.

Rıza Perçin ‘ Dijitalleşen çağda E-Spor turizminde de Antalya’mızın önemli bir destinasyon

olması gerektiği vurgulayan Rıza Perçin dünyada 600 milyon kişiye erişen E-Spor un turizm

yönünden hızlı aksiyonlar alınarak turizmdeki marka değerimize önemli ölçüde katkı

sunacağını ifade etti.

2023 yılı Turizm sektörü öngörüsünde bulunan Rıza Perçin ‘ 2023 sezonu özelikle bölgemiz

açısından çok olumlu geçeceği inancındayım. Cumhurbaşkanlığımızın’ da açıklamış olduğu 50

milyar dolar gelir, 60 milyon turist hedefini yakalayacağımızı düşünüyorum. Tabi pasta

büyürken spor turizmi de 2023 yılında büyüme ivmesi içinde olacağı inancındayım.

Antalyamız tüm paydaşların inancı ve desteği ile 2023 yılında dünya da hak ettiği yeri alacağı

inancındayım diyen Rıza Perçin tüm katılımcılara ve panelistlere göstermiş oldukları ilgiden

ötürü teşekkür etti. 

Müge Naoko Gönül, Kızlar İçin Kilimanjaro Dağı’na Tırmanacak.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TEV Mezun Bursiyeri Müge Naoko Gönül, Kızlar İçin Kilimanjaro Dağı’na Tırmanacak

Türk Eğitim Vakfı’nın üstün başarı bursu mezun bursiyerlerinden Müge Naoko Gönül, eğitime erişimi olmayan kız öğrencilere destek için Afrika’nın en yüksek dağı olan Kilimanjaro’ya tırmanacak. 14 Ocak’ta başlayıp 8 gün sürecek tırmanış kapsamında gerçekleşen bağışlar Eğitimli Kızlar İçin Zirveye Burs Fonu’nda toplanarak kız öğrencilere eğitimine desteğe dönüşecek.

55 yıldır eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türkiye’nin köklü vakıflarından Türk Eğitim Vakfı (TEV), bursiyerleri, bağışçıları ve çalışanlarıyla büyük bir aile olmaya devam ediyor. Mezun bursiyerler de yaptıkları çalışmalarla, katıldıkları projelerle başka gençlerin eğitimine destek veriyor. Bu isimlerden biri de TEV Üstün Başarı Bursu mezun bursiyeri Müge Naoko Gönül… Gönül, eğitime erişimi olmayan kız öğrencilere destek için 14 Ocak’ta Afrika Kıtası’nın en yüksek dağı olan Kilimanjaro’ya tırmanacak. 8 gün sürecek tırmanış kapsamında Eğitimli Kızlar İçin Zirveye Burs Fonu’nda toplanan bağışlar kız öğrencilerin geleceğine ışık tutacak.

“Tırmanışımı hayallerinin zirvelerine adım adım ulaşabilecek tüm kız öğrencilerimize adıyorum”

Tırmanış öncesi konuşan Müge Naoko Gönül, şunları söyledi: “Üniversite hayatım boyunca TEV ailesinin desteğiyle akademik ve sosyal alanlarda kendimi geliştirmeye çalıştım. Üniversitede hobi olarak başladığım dağcılık, bir noktadan sonra bende tutkuya dönüştü. Dağlarda yaşadığım zorluklarla fiziksel ve zihinsel baş ediş yollarımın beni ne kadar geliştirdiğini fark ettim. Bu yolculuklarımda tanıştığım insanlar ise yola çıkış hikayeleriyle bana ilham olmaya devam etti. Afrika’nın en yüksek noktası Kilimanjaro Dağı’nın zirvesine ulaşmak amacıyla çıktığım bu yolculuğumu, kız öğrencilerin eğitimlerine destek olmaya, imkan sağlandığında her türlü zorluğun altından kalkarak hayallerinin zirvelerine adım adım ulaşabilecek tüm kız öğrencilerimize adıyorum. Zirveye TEV bayrağını taşıyarak ülkemizde eğitime erişimi olmayan kız öğrencilerimiz için farkındalık yaratmayı ve bu konuda hepimizin büyüklü küçüklü destek olabileceğini hatırlatmayı diliyorum.”


Türk Eğitim Vakfı Hakkında:

Türk Eğitim Vakfı (TEV), 4 Mayıs 1967 tarihinde merhum Vehbi Koç'un önderliğinde eğitime gönül vermiş 205 Türk aydını tarafından kuruldu. Başarılı ve maddi olanakları sınırlı olan öğrencilere burs desteği vererek Türkiye’ye ve insanlığa katkı sağlayacak öncü gençleri ve onların yetişecekleri eğitim sistemini destekleyen TEV, kuruluşundan günümüze yaklaşık 260 bin yurt içi ve iki bin yurt dışı bursu sağladı.Eğitime katkılarını 31 adet eğitim tesisi yaptırarak destekleyen Türk Eğitim Vakfı ayrıca Türkiye’de üstün başarılı ve yüksek potansiyelli öğrencilere ihtiyaç duydukları eğitimi lise düzeyinde sağlamak amacıyla kurulan İnanç Lisesi’ni 2001 yılında devraldı ve okul Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL) adıyla eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. İzmir’de, Trabzon’da ve Ankara’da kız öğrenci yurdu açarak Türk Eğitim Vakfı Öğrenci Yurtları İktisadi İşletmesi bünyesinde faaliyet alanını genişletti.


ENDÜSTRİYEL MUTFAKTA DÜNYANIN 5 EKOL ÜLKESİNDEN BİRİYİZ


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ENDÜSTRİYEL MUTFAKTA DÜNYANIN 5 EKOL ÜLKESİNDEN BİRİYİZ 

2022 yılını 2,450 milyar dolar ihracatla kapatan ve 2,250 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla Türkiye’nin ihracat şampiyonlarından endüstriyel mutfak sektörü, 3 yıl aradan sonra “2. Büyük Sektör Buluşması”nı 14 Ocak Cumartesi günü Antalya Nirvana Cosmopolitan Otel’de düzenledi. Türkiye’nin en eski, sektörün tamamını kapsayan tek dernek olan Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) tarafından düzenlenen buluşmaya, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu, Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, İGE (İhracatı Geliştirme) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, EVFED (Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu) Başkanı İsmail Erdoğan, ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) Başkanı Mesut Öksüz ve EVSİD (Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği) Talha Özger katıldı. 

Türkiye’nin en eski sivil toplum kuruluşlarından biri olma özelliğini taşıyan ve sektörünün tamamını kapsayan tek dernek olma özelliğini taşıyan TUSİD, 3 yıl aradan sonra 14 Ocak Cumartesi günü Antalya Nirvana Cosmopolitan Otel’de “2. Büyük Sektör Buluşması”nı düzenledi. Endüstriyel mutfak, çamaşırhane ekipmanları, servis ve ikram ekipmanları, temizlik ve hijyen, tekstil, mobilya ve dekorasyon olmak üzere 500’den fazla katılımcının yer aldığı organizasyon, firmaların stantlarının yer aldığı fuar alanı ve gün boyu devam eden panellerle dikkat çekti. Buluşmanın açılışına, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu, Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, İGE (İhracatı Geliştirme) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, EVFED (Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu) Başkanı İsmail Erdoğan, ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) Başkanı Mesut Öksüz ve EVSİD (Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği) Talha Özger katıldı. Etkinliğin açış konuşmasını yapan TUSİD Başkanı Güçlü Kaplangı, sektörle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “2022 yılını 6 milyar dolar ihracatla kapatan mutfak eşyaları sektörü 4,5 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek önemli bir başarıya imza atmaktadır. Sektör, dünyanın en büyük 8. İhracatçı ülkesi konumundayken yaptığı kilogram başına 3,89 dolarlık ihracatla da ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlamaktadır. Mutfak eşyaları içerisinde yüzde 40’lık paya sahip endüstriyel mutfak sektörüne baktığımızda da dünyanın en büyük 5. ihracatçısı konumundayız ve kilogram başına 20 dolarlara kadar ihracat değerimiz bulunmaktadır. Sektörümüz, 2022 yılını 2,450 milyar dolar ihracatla kapatırken sadece 200 milyon dolar ithalat yaparak verdiği 2,250 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla Türkiye ekonomisinin yıldız sektörlerinden biri konumuna gelmiştir. Başka bir ifadeyle mutfak eşyaları sektörünün verdiği 4,5 milyar dolarlık dış ticaret fazlasının yarısını endüstriyel mutfak sektörü oluşturuyor.”

Dünyanın 2. en büyük endüstriyel mutfak ekipmanları fuarı: HOSTECH by TUSİD 

Konuşmasında Güçlü Kaplangı, 2023 yılında bakanlığın yol haritası olan uzak ülkeler stratejisine odaklanarak ABD, Japonya, Avustralya gibi ülkelere odaklanacaklarının altını çizerken, bu yıl milli katılımla ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerde düzenlenen 6 fuara katılacaklarını belirtti. Derneğin çalışmaları hakkında da bilgi veren Kaplangı, “Pandemi nedeniyle büyük sektör buluşmamızı bu yıl düzenleyebiliyoruz. Pandemi sektörümüz açısından çok zor geçti. Otellerin ve restoranların kapalı olduğu bir dönemde, istikrar kalkanı programından yararlanabilmek için cumhurbaşkanımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda vergi ve sigorta primlerimizin ertelenmesini sağladık. Ertelemenin de ötesinde daha sonra çıkan KGF kredilerinden yararlanabildik. Aynı zamanda T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı bayındırlık birim fiyatları TUSİD’in verileri kapsamında hazırlanmaktadır. Yine şehirlerde düzenlenen gastronomi festivallerine katılırken, 20-24 Eylül tarihlerinde İstanbul TÜYAP’ta düzenlenecek HOSTECH byTUSİD’i hazırlığı içerisindeyiz. Fuarımız, dünyanın 2. en büyük endüstriyel mutfak ekipmanları fuarı olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 100 ülkeden 1000 katılımcının yer alacağı fuar 40 bin metrekarelik alanda tarihinde ilk kez 8 salonda düzenlenecek. Şimdiden fuarın yüzde 92’si doldu. Aynı zamanda iç pazarı canlı kılmak, HORECA tarafı için (Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği) ETÜDER ile iş birliğine giderek 9., 10., ve 11. Salonlarda da restoranlar, şefler yer alacak” dedi. 

Endüstriyel mutfak iç pazarda hareketleniyor 

Turizm rakamlarını da değerlendiren Güçlü Kaplangı, “Özellikle turizm yatırımcıları çok uzun yıllar kar elde etmedikleri için yatırıma yönelmediler mutfak cihazları kısmında. Ama bu sene karlı ve dolu dolu bir yıl oldu turizm endüstrisi açısından.
Rakamlara baktığımızda da Türkiye, 2019 yılında en çok ziyaretçi alan ilk 10 ülke sıralamasında 6’ncı sıradayken, 2022’de 3’üncü sıraya yükseldi. Türkiye turizm gelirini de 2019’a göre yüzde 36 artırarak en iyi performansı gösterdi. Bu yılın en çok turist alan ilk 3 ülkesi Fransa, İspanya ve Türkiye olarak sıralandı. Türkiye turizmde bir dünya klasiği olan ve 2021 yılında yakaladığı İtalya’yı geride bırakarak tarihinde ilk kez dünya 3’üncülüğüne ulaştı. Turizmdeki toparlanma sinyallerini otel yatırımlarında da görüyoruz. 2022’de 110 yeni otel hizmete girerken bu yıl 67’si 5 yıldızlı toplam 65 bin yatak kapasiteli 148 yeni otel hizmete girecek. Yine pandemi sonrasında otel, restoran ve yemek hizmeti veren işletmelerde yapılan ev dışı tüketimin 150 milyar TL’ye ulaştığını düşünürsek hem otel yatırımları hem ev taşı tüketim hem de gelen yabancı turist sayısı bakımından endüstriyel mutfak sektörü için iç pazarda hareketli bir yıl bizi bekliyor.” sözlerinde bulundu.