27 Şubat 2019 Çarşamba

Turquality programından, üniversite öğrencilerine burs imkanı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Turquality programından, üniversite öğrencilerine burs imkanı

Uçtan uca marka ve Turquality uzmanlık ve vizyon programı, 1 Mart tarihinde başlıyor. Mart ve Nisan ayları boyunca her Cuma ve Cumartesi günleri düzenlenecek olan Turquality programı, üniversite öğrencilerine burs imkanı sağlıyor. Üniversitede okuyan ve henüz stajını yapmayan öğrencilere %100 burs veriliyor. Stajını yapmış olan üniversite öğrencilerine ise, %50 burs imkanı sunuluyor.
Aralarında Prof.Dr. Selim Zaim (İŞÜ), Prof.Dr. Ekrem Tatoğlu (YTÜ), Prof.Dr. Ayşe Banu Elmadağ (İTÜ) gibi akademisyenlerin bulunduğu, her biri kendi alanında uzmanlaşmış danışmanların yer alacağı programda, satın alma yönetimi, kalite yönetimi, bilgi teknolojileri, insan kaynakları yönetimi, stratejik planlama, marka ve pazarlama yönetimi, yeni ürün geliştirme, üretim yönetimi ve planlama yönetimi gibi konular yer alıyor.

Program 1 Mart tarihinde başlıyor

Progroup Uluslararası Danışmanlık, MÜSİAD Milli Markalar Çalışma Grubu, Turquality Patronlar  Platformu, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Sürekli Eğitim Merkezi işbirliğiyle, Mart – Nisan 2019 tarihlerinde, Türkiye’de ilk ve kapsamlı “Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı” 1 Mart tarihinde İTÜ Maçka Kampüsü’nde start alıyor. Sertifika programında şirketlere, algoritmik ve stratejik düşünebilen, hızlı ve doğru kararlar verebilen yöneticilerin yetiştirilmesi planlanıyor. Programa katılan tüm katılımcılara, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından “Turquality ve Marka Uzmanlık Ve Vizyon Sertifikası” verilecektir.

Geleceğin yöneticilerini yetiştirmeyi hedefliyor

Türkiye’nin ilklerinden olan bu program ile geleceğin yöneticilerini yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Progroup Uluslararası Danışmanlık Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:
“Ülke olarak, şirketler olarak, hedeflerimize ulaşmayı istiyorsak, insan kaynaklarına yatırım yapmamız gereklidir. Progroup olarak biz, ‘insana yatırım yapmak lafla olmaz, icraat yapmak gereklidir’ diyerek yolumuza devam ediyoruz. Uçtan uca marka ve Turquality uzmanlık ve vizyon programında, üniversite öğrencilerine burs veriyoruz. Ülkemizden Nobel’e bireyler yetiştirmek için, kurumlar olarak, geleceğimiz olan gençlerimize yatırım yapmayı sürdürmeliyiz” diye konuştu.


26 Şubat 2019 Salı

SESRIC ve Uyumsoft arasında işbirliği protokolü imzalandı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SESRIC ve Uyumsoft, uluslararası öğrencilerin staj programlarında işbirliği yapıyor

İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) ile Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol ile İslam İşbirliği Teşkilatı Uluslararası Staj Programı (OIC Intern) kapsamında Türkiye’de bilgisayar, endüstri, işletme, matematik mühendisliği gibi alanlarda yükseköğretim eğitimi alan uluslararası öğrencilere, her sene karşılıklı görüşmeler ile belirlenecek olan kontenjan oranında, Uyumsoft’ta staj imkanı sağlanacaktır.
İki kurum akademik olarak adlandırılan; ar-ge, kongre, konferans, çalıştay, odak grup çalışması, eğitim çalışmaları gibikonularda çalışmalar düzenleyecektir. SESRIC faaliyet alanlarıyla ilgili ortak sertifika programları oluşturulacaktır. Aynı zamanda,Uyumsoft tarafından bilişim sektörüne yönelik konularda danışmanlık hizmeti verilirken, teknolojik raporlar hazırlanarak bu kapsamda yapılacak çalışmalara katkı sağlanacaktır.
SESRIC ve Uyumsoft arasındaki işbirliği protokolü geçtiğimiz günlerde,İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya ve UyumsoftAŞ Kamu Projeleri Yöneticisi Ahmet Çivi ile SESRIC Genel Merkezi’nde imzalandı.

Uyumsoft ile sürdürülebilir ve uzun soluklu bir işbirliğine imza atıldı


İşbirliğini değerlendiren İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya, şunları söyledi:
“Özel sektörün, kalkınma işbirliğine ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına olan katkısının giderek daha çok anlaşıldığı günümüzde, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ile imzaladığımız işbirliği anlaşmasını SESRIC olarak son derece önemli buluyoruz. Bu işbirliğinin, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)bünyesinde özel sektörün beceri ve insan kaynakları kapasitesinin geliştirilmesine olan katkısının artırılmasındaki çabalarımıza, katkı sağlamasını ve ivme kazandırmasını umuyoruz. Bu anlaşma ile özellikle, İslam İşbirliği Teşkilatı Uluslararası Staj Programı (OIC Intern) bağlamında hali hazırda İİT üye ülkelerinden Türkiye’ye gelen öğrenci kardeşlerimize staj imkânı sağlayan Uyumsoft ile bundan böyle sürdürülebilir ve kapsamlı olarak uzun soluklu bir işbirliğine de imza atmış bulunuyoruz. Ayrıca, İslam dünyasına yönelik olarak, Uyumsoft’un
bilişim sektörü alanındaki dinamik ve esnek çözüm yaklaşımlarını, sosyal sorumluluk bakış açısıyla bir araya getirerek ihtiyaç duyulan alanlara mobilize etmeyi amaçlıyoruz. Bu anlamlarıyla anlaşmamızın ve işbirliği modelimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi

Öğrenciler için daha faza staj olanakları oluşturmak için önemli bir fırsattır

İşbirliğini değerlendiren Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder şunları kaydetti:
“Uyumsoft olarak, bir tarafta özel sektör ve kamunun kullanılabileceği iş yazılımlarını üretirken, diğer taraftan endüstri, işletme, bilgisayar, elektronik, matematik mühendisliği gibi bölümlerden öğrencilere yaz staj okulu imkanı sunuyoruz. Düzenli olarak her yıl yürütülen ve 2018 yılında 10.’nu düzenlediğimiz Uyum Akademi Yaz Staj Okulu’muzda, geçtiğimiz yıl 60’ın üzerinde mühendislik bölümü öğrencileri stajlarını yaptılar. Yaz staj okulumuza katılan öğrencilere, hem pratik yaşamın incelikleri gösterilirken; hem de teorik eğitimler verilmektedir. İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT)’nın bünyesinde yürütülen staj olanakları ile Uyumsoft Yaz Staj Okulu olanaklarının bir araya getirilmesi neticesinde, daha fazla öğrenciye staj yapma imkanı sunabileceğiz. Bu işbirliğinin,staj imkanlarının uluslararası nitelikte yürütülmesi için büyük bir önemi vardır. Öğrenciler için daha fazla staj olanakları oluşturmak için önemli bir fırsat” diye konuştu.
SESRIC hakkında;
İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 8. Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde, 1977 yılının Mayıs ayında, Trablus’ta İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) bağlı bir kuruluş olarak kurulmasına karar verilmiş ve 1 Haziran 1978 tarihindeAnkara’da faaliyetlerine başlamıştır.SESRIC’in sorumluluk alanına giren başlıca üç konu şunlardır: Üye ülkelerle ilgili sosyo-ekonomik istatistiklerin yine üye ülkelerin kullanımı için toplanması, derlenmesi, düzenlenmesi ve yayınlanması, Üye ülkeler arasındaki işbirliklerinin geliştirmesine yardımcı olmak amacıyla, üye ülkelerdeki sosyal ve ekonomik gelişmelerin araştırılıp, değerlendirilmesi ve raporlanması ve Üye ülkelerin ihtiyaçları ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın genel amaçları doğrultusunda seçili alanlarda eğitim programları organize edilmesidir.
Bu sorumluluk alanlarının yanı sıra SESRIC, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları arasında teknik işbirliği aktivite ve projeleri ile ilgili koordinasyon sağlamaktadır. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ana araştırma kolu olan SESRIC, İİT bünyesinde düzenlenen çok sayıda ekonomik, sosyal ve teknik işbirliği toplantı ve konferansları için temel sosyo-ekonomik raporların yanı sıra, alt yapı dokümanları hazırlama görevini de yürütmektedir.

Lidya Grup, 2019’da mevcut ürün portföyünü geliştirecek

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Lidya Grup, 2019’da mevcut ürün portföyünü geliştirecek

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, bu yıl mevcut ürün portföyünü geliştirerek, müşterilerine daha zengin ve güçlü çözüm modelleri ile hizmet sunmaya devam edecek. Satış ve teknik servis noktalarına yapılan yatırımlar ile organizasyonunu daha da güçlendirerek, nitelikli  bayi  sayısını artırma çalışmalarını sürdürüyor.
Günümüzün dijital dünyasındaki değişim ve dönüşüme paralel olarak işletmelerin daha inovatif olmaları gerektiğini kaydeden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Rıza Başoğlu, şunları söyledi:
“Özellikle ithalata bağlı olan sektör oyuncuları, artık geleceklerini tek bir markanın teknoloji yorumuna bırakmamalıdır. Sektörlerinin, dünyadaki gelişimini yakından izleyip, pazarın mevcut ve gelecek ihtiyaçlarına göre yeni ürünleri portföylerine katmalıdırlar. Biraz inovatif olunmalıdır. Lidya Grup olarak bu çerçevede,  mevcut ürün portföyümüzü teknolojik gelişim ve pazarın gelecek beklentileri yorumuna bağlı, daha zengin ve güçlü çözüm modelleri ile müşterilerimize hizmet sunacağız” dedi.

İşini iyi yöneten işletmeler, bu süreçten büyüyerek çıkacak

Güçlü bir ülke olan Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğunu anlatan Rıza Başoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Maalesef, Türkiye ekonomisi 7-8 senede bir ekonomik darboğaza giriyor. Bu süreçlerin atlatılması için teşhislerin doğru konulması çözümü kolaylaştıracaktır. Krizler ile yüzleşmek gerekir. Önemli olan büyük bedeller ödemeden, bu tip dalgaları atlatabilmektir. Çünkü, hayat devam ediyor ve tüm olumsuzluklar karşısında ürettiğiniz çözümler, sizi daha da güçlendirir. Stratejileri oluştururken uzun vadeli düşünce figürünü de dikkate alırsanız, pazar büyümese dahi sizin etki alanınız ve iş yapma kapasiteniz gelişir. Dolayısıyla krizleri kazanıma çevirebilmek gereklidir. Bunun için genel ekonomiyi iyi izlemek, içinde bulunduğunuz sektörü iyi tanımanız, buna bağlı ihtiyaçları doğru tahmin edebilecek stratejik yaklaşımınız ile bunu doğru uygulamaya sokabilecek insan kaynağına ihtiyaç vardır.2019 yılında pazarın büyümeyeceğini ve finansal darboğazdan dolayı da biraz daha küçüleceğini öngörüyoruz.  Ancak, Türkiye güçlü bir ülke.Yüksek büyüme potansiyeline  sahip. Diğer anlamda da, büyüme mecburiyetinde ve dinamizminde olan bir ülke. Bu arada, dünya ekonomisindeki daralmaları ve siyasal gerginliklerin dünyada yol açtığı istikrarsızlıkları da göz ardı etmemek gerekiyor.  Özetle tüm bu tabloya rağmen, işini iyi yöneten ve içinde bulunduğu koşulları iyi gören ve buna göre çözüm arayan işletmeler, bu süreçten büyüyerek çıkacaklardır”diye konuştu.

Döviz leasing yapılamaması piyasayı olumsuz etkiliyor

Dijital baskı makinelerinde döviz ile leasing yapılamamasının piyasayı olumsuz etkilediğini anlatan Rıza Başoğlu, şunları kaydetti:
“2019 yılına, bir önceki yılın olumsuz yansıma ve etkileriyle girdik.  2018 yılının ilk çeyreğinden sonra ekonomide endişeler oluşmaya başladı, daha sonra daralma kendini hissettirmeye başladı ve son çeyrekte de durma noktasına geldi. Özellikle, endüstriyel pazar gibi büyük yatırımların gerçekleştiği alanlarda, dövizle borçlanmanın durdurulması yatırım yapma gücüne sahip ve büyüme potansiyeli olan nakit akışlarını iyi yöneten işletmeleri de etkiledi. TL faizlerdeki artış, pazarın daraldığı noktada yatırımı efektif olmaktan çıkardı. Bizim sektörümüzdeki ürünlerin, diğer yatırım ürünlerinde uygulanan (İş makinaları v.b) %1 lik KDV avantajından faydalanamaması ve döviz leasing yapılamaması da piyasayı olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu. 

24 Şubat 2019 Pazar

GTD Başkanı Boztepe’ye Bakan Ersoy’dan bir kez daha tam destek...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı
Gürkan Boztepe, geçtiğimiz hafta Ace of MICE vesilesi ile İstanbul’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile ikinci kez buluştuğu görüşmede, geçtiğimiz yıl açıklanan “100 Günlük İcraat Programı”nı değerlendirildi. Boztepe, gastronomi turizmi başlıklı konularda olumlu giden ve geliştirilmesi gereken konular hakkında Ersoy ile görüş alış verişinde bulundu. GTD’nin gerek yurt içi, gerekse yurt dışına yönelik hazırlanan tanıtım çalışmaları, yeni gastronomi markalı kentlerin hazırlanması, restoranların hijyen ve kalite denetim standartları kapsamında işbirliği içinde olunan yerli/yabancı kurum ve kuruluşlarla yaptıkları anlaşmalar hakkında Ersoy’a bilgiler aktardı.

Bakan Ersoy ile yaptığı görüşmede GTD Başkanı Boztepe, hedefledikleri 10 ülke 10 Şehir kapsamında Türkiye’nin lezzet rotalarının pazarlanmasına yönelik çalışmalardan da bahsetti. Bu kapsamda “gastro acente” ve “gastro rehber” şeklinde  seyahat acentelerinin uzmanlaşması gerektiğine dikkat çekti. Yerli ve yabancı turistler nezdinde gastronomi bilinci oluşturmak ve Türk mutfak kültürünü tanıtmak için “Gastronomi Tırı”, lezzet yörelerinin tanıtımı için “Gastronomi Köyü” projeleri hakkında bilgi verdi. Yurt dışında lokanta ve mutfaklara verilen “Michelin Yıldızı” gibi bir standardın benzerinin ulusal ölçektede belirlenmesi gerektiğine de değinen Boztepe,  seyahat acentelerinin restoranlarımızı, yöre mutfaklarımızı da pazarlamaya önem vermesi ve gurme turları düzenlemeleri için işbirliği süreçlerinin oluşturulması için çalıştıklarını da dile getirdi. Gastronomiye yönelik ilgi ve farkındalığın artırılması, mutfak kültürleri hakkında bilgi verilmesi, nitelikli eleman ve servis kalitesinin yükseltilmesi için GTD tarafından kurulan Gastro Akademi’nin eğitim programı da bahsedilen konular arasındaydı.

İkili arasındaki baş başa görüşme, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile GTD ile daha yakın temas ve sinerjik işbirliğinin artırılması yönündeki adımların belirlenmesi şeklinde ifadelerle sona erdi.

22 Şubat 2019 Cuma

Vadi Clup’ta, Spa ve Fitness ayrıcalığını yaşayın ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Vadi Clup’ta, Spa ve Fitness ayrıcalığını yaşayın

Vadi Clup SPA &Fitness, RadissonBlu Hotel Vadistanbul’un içinde hizmete girdi. 2 bin metrekare alana sahip olan Vadi Clup, otelin 3. katında yer alarak orman manzarası eşliğinde spa ve spor yapma ayrıcalığı sunuyor. Yarı olimpik havuzu, tam donanımlı fitness merkezi, bayanlar ve erkeklerde özel ayrı alanlarda hamam, sauna, buhar odası, masaj ve cilt bakım odaları bulunuyor.
Kısa zamanda İstanbul’un sayılı fitness ve spa merkezlerinden birisi olacaklarını kaydeden Vadi Clup SPA &Fitness Müdürü Ayşe Gürses, şunları söyledi:
“İstanbul’un yeni iş ve yaşam merkezi olarak Ayazağa’da hayata geçirilen Vadistanbul bünyesindeki RadissonBlu Hotel Vadistanbul’in bünyesinde yer alıyoruz. 2 bin metrekare olarak, geniş bir alana sahibiz. Otellerin spa merkezleri genelde, eksi katlarda bulunurken, bizim otelimizde 3. katta yer alıyor ve konuklarımız kaliteli ve ayrıcalıklı hizmetlerimizi orman manzarasına karşı almaktadır. Spa ve fitness merkezimize, etraftaki konutlardan ve iş merkezlerinden yoğun talep olduğu için üyelik sistemimiz bulunuyor. Otel misafirlerimizin yanı sıra, üyelerinize de hizmet sunacağız” dedi.

Spora ilgi yüksek, tecrübeli eğitmen kadromuz hazır



Toplumda son yıllarda spora karşı yüksek bir talebin olduğunu anlatan Ayşe Gürses, konuşmasına şöyle devam etti:
“Spor yöneticiliği mezunuyum. Benim mezun olduğum yıllarda spor yapmaya bu denli ilgi olmayınca, eğitimime yurt dışında satış ve pazarlama konusunda geliştirmeye karar verdim.Sonrasında turizm sektöründe çalışmaya başladım. Nitekim geçtiğimiz 5- 6 yıldır ise, bayanların ve erkeklerin ilgi alanlarının ilk sıralarına sağlıklı yaşam ve spor girmeye başladı. Bunun paralelinde de kent genelinde birçok spor işletmesi açıldı ve açılmaya devam ediyor. Vadi Clup tesisimiz, gerek ekipmanlarımız, gerek eğitimli ve deneyimli hocalarımız, gerek sunduğumuz hizmet ile kısa zamanda İstanbul’un öncü işletmeleri arasına girecektir. Daha açılmadan, Maslak, Levent, Etiler’den üyelik taleplerini yapmaya başladık. Şubat 2019 itibariyle otel misafirlerimize ve üyelerimize hizmet vermeye hazırız” diye konuştu.

Pilates, zumba, spinning imkanı bulunuyor

Fitness bölümünde ciddi bir ekipman parkuruna sahip olduklarını ifade eden Ayşe Gürses, şunları belirtti:
“Aletli pilatesten spinning bisiklete, zumbadan su jimlastiğine kadar her alanda hizmet verecek tecrübeli bir eğitmen kadromuz bulunuyor. Az önce de belirttiğim üzere, insanlar artık geçmiş yıllara oranla fiziklerine daha çok dikkat etmeye başladılar. Spor yaparken hem kendilerini daha iyi hissediyorlar, hem de sosyal bir ortam içerisinde keyifli zamanlar geçiriyorlar. 22 metre uzunluğunda ve 1.40 cm boyundaki yarı olimpik kapalı yüzme havuzumuz görenleri büyülüyor. Tesisimizde sadece fitness ve havuz bölümü, kadınlar ve erkekler tarafından birlikte kullanılıyor. Diğer ıslak alanları oluşturan hamam, buhar odası, sauna, masaj odaları, kadınlarda ve erkeklerde ayrı alanlarda bulunmakta” dedi. 

Balili masözlerden masaj

Vadi Clup’ta, bayanlara ve erkeklere özel ayrı masaj odalarının yer aldığını kaydeden Ayşe Gürses, İsveç masajı, Sıcak taş masajı, Geleneksel bali masajı, Refleksoloji masajı, Aromaterapi masajı, Spor masajı, Anti Selülit masajı, Derin doku masajı, Shiatsu masajlarının bulunduğunu ve deneyimli Balili masözlerin de kadroda olduğunu belirtti. Ayşe Gürses, cilt bakımı odasında da cilt bakım uzmanın hizmet vereceğini sözlerine ekledi.

21 Şubat 2019 Perşembe

“Bulut teknolojileri, bilgi güvenliği açısından güvenli sistemlerdir”

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin,
“Bulut teknolojileri, bilgi güvenliği açısından güvenli sistemlerdir”

Bilgi güvenliği konusunun, gelecek dönemin en temel konularından birisi olacağını ifade eden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Hüseyin Şahin, sadece kurumsal verilerin değil, kişisel verilerin güvenliğinin de öneminin altını çizerek, cep telefonu kullanan herkesin verisinin güvenliğinin sağlanmasının önemine dikkat çekti.
Uyumsoft firmasının bilgi güvenliği için, yatırım, eğitim ve sertifikasyon konularında ciddi yatırımlarının bulunduğunu kaydeden Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, şunları söyledi:
“Bilişim şirketleri veriye dayalı bir iş yaptığı için, bilgi güvenliği önemlidir. Kurumumuzda genel müdürden sekreteryayakadar tüm departmanlarımız bu konuda farkındalık eğitimleri almasının yanı sıra, çalışanlarımız ile gizlilik sözleşmelerimiz var. Firma olarak, kendi datacenterımızıkurduk. Kendi donanımlarımız ile kurduğumuz “Uyumsoft Data Center”ı, Gebze ve Ankara’daki Turkcell’indatacenter binalarının içerisindedir. Kendi datacenterımızda, 8 binden fazla müşterimize aktif olarak hizmet veriyoruz. Firmamızın 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sisteminin aralarında bulunduğu gerekli tüm sertifikasyonları mevcuttur. Son 4 yıldır bulut sistemleri çok büyüyor ve gelecekteki işlerin %95’i bulutta olacak. Nitekim bulut teknolojileri, bilgi güvenliği açısından daha güvenli sistemlerdir. Bireyler ve kurumlar aynı zamanda ekonomik olduğu için bulut teknolojilerinden hizmet almaya başlamışlardır. Bir diğer konu da, datacenter yatırımları genelde Telekom firmaları tarafından yapılmaktadır. Bilişim sektöründe kendi datacenter yaptırımını yapan az sayıdaki firmadan birisi Uyumsoft’tur” dedi.

İşletmeler, bu yıl bulut bilişime 5 milyar TL ayıracak

Bulut teknolojilerinin güvenli, ekonomik, güncel, hızlı ve kesintisiz hizmet sunduğunu ifade eden Hüseyin Şahin, bu yıl binlerce işletmenin bulut çözümlerine yatırım yapacağını ve yaklaşık 5 milyar TL bütçe ayıracağını söyledi.
Önümüzdeki 5 yıl içerisinde işletmelerin %95’nin bulut tabanlı çözümlerden yararlanıyor olacağını anlatan Hüseyin Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
“İşletmeler, iş çözümlerini satınalma yapmak yerine, bulut’tan hizmet almayı tercih etmeye başladılar. Böylece bir yandan kullandıkları kadar para öderlerken, diğer yandan güvenli bir ortamda verilerini tutarak ciddi bir donanım altyapısı kurma ihtiyaçları da gerekmiyor. Uyumsoft olarak bizler de, büyümekte olan KOBİ’ler için bulut ürünlerimiz olan EkoTicari ve EkoHR’ı, pazarın hizmetine sunduk. Geçen yılın son çeyreğinde de Banka Bakiyem ürünümüzün lansmanını yaptık. Bu yıl ve gelecekte, yeni bulut servislerimizi pazara çıkarmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Türk yazılım sektörünün gelecek birkaç yıl içinde bulut çözümler ile dünya pazarlarında daha etkin rol alacağının altını çizen Hüseyin Şahin, Uyumsoft’un bulut tabanlı iş çözümlerini, gelecek dönemlerde Ortadoğu, Afrika, Türki Cumhuriyetler, Avrupa ülkeleri dahilgeniş bir coğrafyada pazara sunacaklarını sözlerine ekledi.

20 Şubat 2019 Çarşamba

Hayallerini Yorganından Sonsuzluğa Taşı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hayallerini Yorganından Sonsuzluğa Taşı

Hayalini mi, Hedefini mi Yorganına Göre Uzatmak?

Arya Akademi Yönetim Danışmanı & Eğitmen Dr. Müh. Gülay Savaş, eğer hayallerini yorganlarına göre uzatsalardı, bu başarılar olabilir miydi diye sorarak şunları anlattı:

-Galileo Galilei, 1615 yılında Roma Engizisyonuna rağmen Güneş Sistemini keşfedebilir miydi?
-Isaac Newton 1687’de evrensel kütle çekimini ve hareketin üç kanununu keşfedebilir miydi?
-Marie Curie 1911’de Uranyum ile yaptığı çalışmalarla Radyoaktiviteyi keşfedebilir, dünyanın ilk Nobel Ödülünü alan kadın olabilir miydi?
-Nikola Tesla 7 Ocak 1943 tarihinde öldüğünde, Alternatif Akımın keşfi  ile birlikteyirmi altı ülkede kendisine ait üç yüze yakın patenti olabilir miydi?
-Albert Einstein, Özel ve Genel Görelilik kuramı ve Kuantum Fiziğinin keşfi ile 1921’de Nobel Fizik Ödülünü alabilir miydi?
-LarryPage ve SergeyBrin 1998 yılında Google’ı kurarlarken matematikte çok büyük bir sabit sayı olan Googol  (1.0 × 10100 ) dan esinlenerek, şirketlerine “Dünyadaki tüm bilgileri yönetmek!” misyonunu koyabilirler miydi?

Buna benzer dünyadan binlerce başarı örneği bulmak mümkün. Önemli olan görünenleri değil, görünmeyenleri görebilmek! Duyulanları değil, duyulmayanları duyabilmek!Sınırların ve koşulların dışına çıkabilmek. İnovatif çalışmalarda da bir kural vardır:  Söylediğiniz fikrinize karşılık ne kadar çok kişiden OLMAZ cevabı duyuyorsanız, bilin ki DOĞRU YOLDASINIZ!. Çünkü alışılagelmiş dışında bir şey söylüyorsunuzdur. Yani farklıdır.

Einstein, “Herşey hayal etmekle başlıyor”

Bu insanlar, Hayallerini yorganına göre uzatsalardı bunları başarabilirler miydi? İcatlar nasıl doğardı? Yeni kıtalar, yeni teknolojiler, yeni ürünler ve daha birçok şey nasıl keşfedilirdi? Aynen Einstein’ın da dediği gibi: “Herşey hayal etmekle başlıyor”. Fakat hayallerimize giden yolda HEDEFlerimiz olmalı. Hedeflerimizi ise yorganımıza göre uzatabiliriz.
Hatta Hedef belirlemede formül bile tanımlanmış:
S.M.A.R.T
Specific ( Belirli)
Measurable (Ölçülebilir)
Achievable (Ulaşılabilir)
Relevant (İlgili)
Timebound (Süreli) 

Örnek ile aradaki farkı anlatırsak,
“ABC Şirketi olarak bir Dünya Markası olmak” ifadesi bir HAYAL’ olabilir ama “3 sene içinde entegrasyon çalışmalarımızı da tamamlayarak  Türkiye sınırları içinde kendi sektörümüzde cirosu en yüksek 3.şirket olacağız” dersek bu bir HEDEF’tir.
Özetle, hedeflerimizle, hayallerimizi karıştırmayalım.Unutmayalım, Hayaller olmadan, hedefler olmaz. Hedefler bizi, hayallerimize taşıyan birer basamaktır.

6. ACE OF M.I.C.E. EXHIBITION by TURKISH AIRLINES KAPILARINI AÇTİ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Türkiye’nin ilk ve ‘’tek’’ etkinlik, toplantı ve kongre endüstrisi fuarı ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines “Connecting Dots” mottosuyla altıncı defa global MICE endüstrisini ağırlıyor. 20-22 Şubat tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan 6. ACE of . Exhibition by Turkish Airlines’ın açılış seremonisi gerçekleşti. Seremoninin açılış konuşmalarını; KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Sayın Fikri ATAOĞLU, İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi USTA, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Firuz BAĞLIKAYA, Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Vekili Onur GÖZET, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Bahadır YAŞIK, Türk Hava Yolları Yurtiçi Satış Başkanı Sayın Emre MENEVŞE, Rixos Hotelleri Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Fettah TAMİNCE ve Turizm Medya Grubu Başkanı Sayın Volkan ATAMAN gerçekleştirdi.

254 Uluslararası Firma, 500’den fazla Profesyonel, 15.000’den fazla ziyaretçi üç gün içinde iş bağlantıları için bir arada…
Uluslararası Hosted Buyer Programı kapsamında yurtdışı pazarından katılacak 254 uluslararası nitelikli MICE profesyoneli ve 500’ün üzerinde yerel profesyonel,  fuar kapsamında katılımcı firmalarla B2B görüşme gerçekleştirecek. 3 gün boyunca, fuara 15.000’den fazla profesyonel ziyaretçinin katılım gösterecek.


Etkinlik ve Toplantı Bütçesi hacmi 20 Milyar TL’yi aşıyor
2019 yılı için Uluslararası Hosted Buyer programı kapsamında ağırlanacak firmaların yıllık etkinlik ve toplantı bütçesi 20 Milyar TL’yi aşarken, satın alıcılar ağırlıklı olarak Avrupa, Rusya, Hindistan  ve Asya ülkelerinden geliyor.

Volkan Ataman: “6 yıldır ACE of M.I.C.E.’la nitelikli turizme katkı sağlıyoruz…”
Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman, açılış konuşmasında şu noktaların altını çizdi:
“Büyük bir çaba ve emekle, her yıl Türkiye ve global MICE sektörünü bir araya getirerek ülkemiz ekonomisine büyük ölçüde katkı sağlıyoruz. Bu yıla hazırlanırken, en büyük motivasyonumuz ülkemiz ve sektörümüzün bu alanda kalkınmasını sağlamaktı. Son 6 yıldır, ACE of M.I.C.E. fuarıyla nitelikli turizme büyük oranda katkı sağlıyoruz. 6 yılda, ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines’ı 93.861 MICE profesyoneli ziyaret etti. Uluslararası Hosted Buyer Programıyla 41 ülkeden 1179’den fazla incentive firmasını, PCO’ları, DMC’leri, uluslararası dernekleri ,kurumsal firmaları ve markaları ağırladık. Türkiye MICE endüstrisinden 2753 yerel satın alıcı fuarımız kapsamında ağırlandı. 6 yılda, toplamda 37.515 B2B görüşme gerçekleştirildi. Konferans programlarımızda ise 224 farklı oturumda dünyanın en ünlü markalarının üst düzey yöneticilerinden 304 yerli ve yabancı konuşmacı yer aldı.” şeklinde konuştu.

Fuar boyunca katılımcıları keyif dolu iş bağlantıları bekliyor…
Gala Yemeği
20 Şubat akşamı 550 kişinin katılımıyla İstanbul boğazının en muhteşem mekanlarından biri olan PORTAXE’da gerçekleşecek gala yemeğinde uluslararası ve yerel katılımcılar, hosted buyer’lar ve konuşmacıların aynı masa etrafında bir araya getirerek networkun devamlılığı sağlanacak.

Boğaz Turu
20 Şubat akşamı Uluslararası Hosted Buyer’ların ve konuşmacıların katılımıyla gerçekleşen boğaz turuyla profesyonel rehberler eşliğinde İstanbul destinasyon uluslararası katılımcılara tanıtılacak.

AMEzing Parti’de “Yılın En İddialı Partisi”
Fuarın ikinci günü olan 21 Şubat 2019 tarihinde, 41 ülkeden 1500 MICE profesyoneli muhteşem bir parti eşliğinde Beşiktaş Dorock XL’de bir araya gelecek. Ulusal ve uluslararası hosted buyerlar, katılımcı firmalar, konuşmacılar, uluslararası MICE dernek başkanları, basın mensupları, sanat, iş, cemiyet hayatı ve spor camiasından çok özel isimlerin davetli olduğu partide, video mapping şov, müzik grupları, DJ ve sürprizlerle dolu dans performansları eşliğinde unutulmaz bir gece yaşatılacak.

Speakers’ Corner 2019: Etkinlik Endüstrinin Son Gelişmelerini En İyilerinden Dinleyin! 
Global MICE sektörünün en büyük marka ve isimlerini bir araya getirmeye devam eden ACE of M.I.C.E. by Turkish Airlines 2019 Konferans Programında, etkinlik endüstrisinin yeni iletişim teknolojileri ışığında geçirdiği değişim sürecinden esinlenerek deneyimsel pazarlama ve deneyim tasarım, destinasyon pazarlaması, etkinlik teknolojileri ve espor temalarını işleniyor.

Audi, Google ve Lamborghini Gibi Dev Markaların Etkinliklerinin Yaratıcıları ACE of M.I.C.E.’ta! 
Deneyimsel Pazarlama ve Deneyim Tasarımı konularında dünyanın lider etkinlik ve yönetimi şirketi GES’in Uluslararası Genel Müdür Yardımcısı Jason Popp;  PICO Global Marka Etkileşimi Direktörü Gregory Crandall; Sila Sveta’dan Anastasia Filatova; küresel pazarda lider deneyimsel pazarlama ajansları Jack Morton Worldwide’dan Caspar Mason ve Freeman XP’den Jordan Waid konferans programı kapsamında ACE of M.I.C.E.’da!
Bunların yanında Kurumsal İletişimciler Derneği Paneliyse; SOCAR Türkiye, TAB Gıda, Pepsi Co, Sabancı Üniversitesi gibi markaların iletişim yöneticilerini buluşturuyor.
Çelebi Havacılık Holding sponsorluğunda düzenlenen Destinasyon Pazarlaması oturumlarında ICCA Paneli; Rusya, Seul, Sırbistan, Güney Afrika ve Abu Dhabi gibi destinasyonların turizm otoriteleri ve kongre bürolarının başkanlarını, ICCA Avrupa direktörünün moderasyonunda gerçekleşecek panelde buluşturuyor.

Hızla Yükselen Trend E-Spor’un En Önemli İsimleri ACE of M.I.C.E.’ta!
Vestel sponsorluğunda düzenlenen E-spor oturumları ise Kaan Kural ve Tunç Berkman moderasyonunda iki farklı ele ev sahipliği yapacak. RIOT Games, Netmarble’ın yöneticileri ve Türkiye Espor Federasyonu gibi endüstrinin kilit aktörlerini bir araya getirecek panellerde, E-spor’un geleceği ve etkinlik endüstrisine ve markalara vaat ettikleri ele alınacak.

KASİAD ve TEB Bankası arasında işbirliği anlaşması imzalandı...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


KASİAD ve TEB Bankası arasında işbirliği anlaşması imzalandı

Kastamonu Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİAD) veTürk Ekonomi Bankası (TEB) arasında işbirliği protokolü, 16 Şubat Cumartesi günü, Hilton GardenInnCanpark Ümraniye Hotel’de imzalandı. İşbirliği protokol sözleşmesini, KASİAD Genel Başkanı Ayhan Aslan ve TEB Bankası Müşteri İlişkileri Yöneticisi Harika Gülay Bayraktaroğlu imzaladı. Kastamonulu sanayici ve işadamlarını kapsayan işbirliği, kredi, kredi kartı, pos, sigorta gibi bankacılık ürünlerini kapsıyor.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kastamonu Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİAD) Genel Başkanı Ayhan Aslan, işadamları derneği olarak yeni projelerinin olduğunu belirterek, STK’ların iş dünyasındaki önemine değindi.
KASİAD’ın günden güne büyüdüğünü ifade eden Ayhan Aslan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisiyiz. Aramızda yaptığımız istişarelerle alışverişimizi artırıyoruz. Bizim en büyük idealimiz, Kastamonu camiasını her alanda öne çıkartmaktır. Sivil toplum kuruluşları bir ülkenin meselesi için çalışıyorsa, bu çok değerlidir.  KASİAD, bu yönde ilerlemektedir. Kastamonulular, Türkiye’nin en önemli yapıtaşıdır. Bizler, bu ülkenin imarında çimento vazifesi olarak katkıda bulunmaktayız”dedi.



CanovateGroup, veri merkezi ve fiber optikte dünyanın 10 global markası arasında

KASİAD tarafından düzenlenen toplantının ev sahipliğini yapan Canpark Yatırım Holding ve CanovateGroup Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi:
“1975 yılında ODTÜ Fizik, bir yıl sonra Elektronik Mühendisliği’ni bitirdikten sonra, İngiltere’de Elektronik Mühendisliği masterını tamamlayarak, ülkeme döndüm. 1979 yılında, benim gibi mühendis olan kardeşim Özcan Gür ile birlikte şirketimizi kurduk. 1996’da kapatılan AlcatelTeletaş’ın Ümraniye tesislerini çalışanlarıyla beraber devir aldık, hedefimiz yerli sanayinin üretimine devam etmesiydi. 2001 yılına geldiğimizde firmamıza, iki kor teknoloji konusunu seçtik. Bunlardan bir tanesi (datacenter) veri merkezleriydi. Diğeri, fiber optik  altyapı sistemleriydi. Bunların gelecek 25 yıla hakim teknolojiler olacağını öngörerek, bu alanda kendi özgün ürünlerimizin dizayn, tasarım, geliştirme ve üretimine karar verdik. 2001’den günümüze ar-ge’ye 25 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Kısaca, 1979’da sıfır sermaye ile kurduğumuz şirketimiz; bugün teknoloji ve portföy olarak veri merkezinde dünyadaki 6, fiber optikte dünyadaki 8 global firmadan bir tanesidir. Dünyanın ilk 10 global markası arasında yer almayı başarmış durumdayız, birçok ülkede ofisimiz ve temsilciliklerimiz var, 4 kıtada 72 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yüzde 100 Türk firması olan CanovateGroup olarak; bilişim, telekom, savunma sanayi, balistik sistemler, elektro-optik sistemler, ısıtma/soğutma (ısı pompaları ve adiyabatik) alanlarında birçok ar-ge projesi yaparak, ileri teknoloji ürünleri geliştirmeye devam ediyoruz. İstanbul Çekmeköy’de 30 bin metrekare alan üzerinde 100’ü aşan mühendis ekibimiz ve (tüm grubun bünyesindeki) 1000’in üzerinde çalışanımız ile yüksek teknoloji üretim yapan mühendislik odaklı bir şirketler grubuyuz. Aynı zamanda,Canpark AVM ve içinde bulunduğumuz Hilton GardenInnCanpark Ümraniye Hotel, şirketlerimiz arasında yer almaktadır” diye konuştu.

Teşekkür plaketleri verildi

İntecro Robotik AŞ CEO’su A.Ali Şen, yaptığı konuşmada, firma olarak üretim süreçlerinde karşılaşılan problemler veya gereksinim duyulan iyileştirmeler için mekatronik ve robotik teknolojilerini temel alan çözümler geliştirdiklerini anlattı.
Konuşmaların ardından CanovateGroupBaşkanı Can Gür’e teşekkür plaketi İMES Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar tarafından;  İntecro Robotik AŞ CEO’su A.Ali Şen’e teşekkür plaketi Bilecik KASİAD temsilcisi Mehmet Aslan tarafından verildi.

19 Şubat 2019 Salı

Residence konseptine talepte patlama yaşanıyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Körfez ülkelerinden residencelere yoğun talep
Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi ülkelerden gelen turistler, ev konforu sunması ve geniş odalarının olması nedeniyle residencelerde konaklamayı tercih ediyor.
Körfez ülkelerinden residencekonseptineyoğun talebin olduğunu kaydeden Avrupa ResidenceSuites Genel Müdürü Ercan Yılmaz, şunları söyledi:
“Residence konseptine talepte ilk üç sırayı ülke olarak Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt alıyor. Bu bölgeden gelen misafirlerin kalabalık aileler olarak seyahat etmeleri ve uzun konaklamalar gerçekleştirmeleri sebebiyle, kiraladıkları yerlerde geniş alanlara ve ev konforuna ihtiyaç duyuyorlar. Bizim sağladığımız hizmetimiz ile misafirlerimizin talepleri bu doğrultuda örtüşüyor” dedi.

Nisan ayı itibariyle yoğun rezervasyon alıyor

Bu yılın Nisan ayı itibariyle yoğun rezervasyon aldıklarını anlatan Ercan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yıla iyi başladık ve Ocak ayında %75 doluluk yakaladık. Şubat ve Mart aylarını da, geçtiğimiz yılın üzerinde geçireceğiz. Özellikle Nisan ayı itibariyle yoğun rezervasyon almaya devam etmekteyiz. Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos gibi yaz sezonunda yüksek doluluklar bekliyoruz. Belki, Ramazan dönemine denk gelen Mayıs ayında bir miktar düşüş yaşanabilir. Kısaca bu yıl, geçtiğimiz yıla oranla yoğun bir yıl öngörüyoruz” diye konuştu.

Ortadoğu’daki fuarlara katılıyor

Ortadoğu pazarında tanıtım çalışmasına devam ettiklerini ifade eden Ercan Yılmaz, şunları anlattı:
“Satış ve pazarlama ekibimiz,incoming turizm yapan yerel acentelerimiz ile sürekli iletişim halindedir. Pazarı büyütebilmek için işbirliği ve desteğimizi en üst seviyede tutmaktayız. Körfez ülkelerinde yapılan fuarlara katılım göstererek ve oradaki satış acentelerine ziyaretlerde bulunuyoruz. Nitekim Ocak ayı içerisindeki Katar Expo ve Şubat ayında Cidde fuarına katılarak, bölgedeki acenteler ziyaret edilmiştir. Önümüzdeki aylarda Riyad, Dubai ve Kuveyt fuarları ve acente ziyaretleri de programımızdadır.Aynı zamanda, OTA ( Online Travel Agent) kanallarını da etkin olarak kullanmaktayız. Gerek B2B, gerek B2C kanalları ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde 2018 yılında, bir önceki yıla oranla bu kanallardan gelen rezervasyonlarda ciddi bir yükseliş yakaladık ve bu yıl da yükseliş sürecektir” dedi.

Misafirlerin %15’ni sağlık turistleri oluşturuyor

Ülkemizdeki sağlık yatırımlarının her geçen gün arttığını ve buna paralel olarak gelen sağlık turisti sayısının da artmakta olduğunu kaydeden Ercan Yılmaz, şunları belirtti:
“Hastane gruplarının sahip olduğu bilgi ve teknolojik imkanların ileri düzeyde olması, çevre ülkelerden sağlık hizmeti almak için gelenlerin sayısını her geçen gün artırmaktadır. Avrupa ResidenceSuites’de konaklayanların, yaklaşık %15’ini sağlık turistleri oluşturuyor. Özellikle Bulgaristan, Gürcistan, Irak, Libya gibi bulunduğumuz coğrafyadaki ülkelerden onkoloji, ortopedi gibi uzun dönemli sağlık tedavileri için ülkemize geliyorlar. Aynı zamanda, estetik cerrahi, saç ekimi gibi daha kısa süreli tedaviler için gelenler de bulunuyor. Ayakta tedavi olan hastalar, programlarına birkaç gün daha ekleyerek, tedavi ve tatili aynı takvim içinde alabiliyorlar. Uzun dönem tedavi için gelenler, ev konforu yaşatması nedeniyle residence’ları tercih ediyor ve refakatçisiyle gelen hastalar, tedavileri boyunca kendilerine ait bir odada dinlenebilme imkanı bulmaktadır” şeklinde konuştu.

Progroup, şirketlere algoritmik düşünen yöneticiler yetiştiriyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Progroup, şirketlere algoritmik düşünen yöneticiler yetiştiriyor

Progroup Uluslararası Danışmanlık firması, Turquality ve marka eğitimleri ile şirketlere algoritmik düşünen yöneticiler yetiştiriyor.
Geleceğin peşinde değil, önünde olma hedefiyle hizmet verdiklerini ifade eden Progroup Uluslararası Danışmanlık Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:
“Turquality ve marka konusunda verdiğimiz eğitimler; stratejik yol haritası, bütçe planlama yönetimi, insan kaynakları yönetimi,  kurumsal yönetim, marka yönetimi, pazarlama ve satış yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, ürün geliştirme yönetimi, bilgi sistemleri yönetimi, aile şirketleri yönetimi, süreç iyileştirme yönetimi, maliyetleri düşürme yönetimi gibi birçok konuyu kapsıyor. Bu alanlarda verdiğimiz eğitimlerle, şirketlere algoritmik düşünen yöneticiler yetiştirmekteyiz. Kısaca, bu hizmetleri alan firmaların, global pazarlarda rekabet etmesine ve markalaşmasına değer katıyoruz” dedi.
Progroup Uluslararası Danışmanlık, MÜSİAD Milli Markalar Çalışma Grubu, Turquality Patronlar Platformu, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Sürekli Eğitim Merkezi işbirliği ile “Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı”nın 1 Mart Cuma günü başlayacağını kaydeden Dr. Salim Çam, eğitimlerin Mart ve Nisan aylarında İTÜ Maçka Kampüsü’nde olacağını belirtti.

Turquality’de, 41 markaya hizmet verdi

Bugüne kadar mal veya hizmet üretimi yapan toplam 41 markaya hizmet verdiklerini anlatan Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hizmet verdiğimiz 41 markanın, Turquality kapsamına girmelerine rehberlik etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Turquality konusunda rehberlik yaptığımız bu markalar, bugün global dünyada başarılara imza atmaya devam ediyorlar. Progroup olarak bizim de hedefimiz, danışmanlık sektöründe dünyaca tanınan bir Türk markası olmaktır” diye konuştu.

İş modeli olan Turquality’de,stratejik yönlendirme yapılıyor

Turquality’nin bir teşvik ve destek programından ziyade bir iş modeli olduğunun altını çizen söyleyen Dr. Salim Çam, şunları kaydetti:
“2006/4 Sayılı Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi Ve Turquality’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ çerçevesinde verilen destekler, aslında şirketlere stratejik yönlendirmeler yapmaktadır. Bu kapsamda; Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili, marka tescil, yenileme, koruma; Tanıtım harcamaları; Mağaza Kira; Mağaza temel kurulum, dekarasyon, konsept mimari giderleri; Ofis, depo, showroom, satış sonrası servis, reyon raf, dekorasyonlu köşe kira giderive mimari giderleri; Pazara giriş belgeleri, sertifikasyon, ruhsatlandırma, test ve klinik test gidirleri; Franchise kira ve dekarosyonu, kurulumu, konsept mimari giderleri; Kurumsal alt yapıyı oluşturmaya yönelik danışmanlıklar; Hedef Pazarlara Yönelik danışmanlıklar; İstihdam; Pazar araştırması çalışması ve raporlama; Fuar; Depolama Hizmetleri; Gelişim yol haritası çalışması gibi geniş bir yelpazede destek sağlanmaktadır” diye konuştu.

14 Şubat 2019 Perşembe

Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı başlıyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı başlıyor

“Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı” ile Türk şirketleri için üst düzey uzman ve yöneticiler yetiştirilecek.

Progroup Uluslararası Danışmanlık, MÜSİAD Milli Markalar Çalışma Grubu, Turquality Patronlar  Platformu, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Sürekli Eğitim Merkeziişbirliğiyle,Mart – Nisan 2019 tarihlerinde, Türkiye’de ilk ve kapsamlı “Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı”İTÜ Maçka Kampüsü’nde başlıyor.

Şirketlere profesyonel algoritmik ve stratejik düşünebilen, hızlı ve doğru karar verebilen yöneticiler geliştirmeyi hedefleyen sertifika programı, Mart ve Nisan aylarında her Cuma ve Cumartesi günleri düzenlenecektir.

Devlet Eski Bakanı Kürşat Tüzmen açılışını yapacak

Programın açılışı, 2 Mart 2019 Cumartesi günü İTÜ Maçka Kampüsü’nde düzenlenecek. Devlet Eski Bakanı Kürşat Tüzmen,  İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Progroup Başkanı Dr. Salim Çam açılışta birer konuşma gerçekleştirecek.

Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı’na; Turkcell, Abdi İbrahim, İnoksan, Damat, Ülker, The House Café, Ermaksan, General Mobile, Uyumsoft, Arzum gibi iş dünyasının önemli markalarından Yönetim Kurulu Başkanları ve yöneticileri de katılarak, kendi başarı hikayelerinden tecrübelerini paylaşacak.

Programdaki eğitimleri; İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenleri başta olmak üzere, İstanbul Şehir Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesi Öğretim üyelerinden oluşan güçlü ve tecrübeli akademik kadro verecektir.


İTÜ AYRICALIĞI İLE EĞİTİM SERTİFİKASI

İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) akademisyenleri, Turquality programına hazırlık, giriş ve katılımcıların sonrasında da nasıl bir yol haritası çizmeleri gerektiği ile ilgili bütün detayları program boyunca aktaracaklardır. Programa katılan bütün katılımcılar, program sonunda İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından verilecek “Turquality ve Marka Uzmanlık Ve Vizyon Sertifikası” na sahip olacaklardır.

e-smm kullanım yöntemleri nelerdir?

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



300 bine yakın serbest meslek erbabı,
Temmuz’da e-SSM’ye geçiyor

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan açıklamada, serbest meslek erbabı olup, hukuk, muhasebe, denetim, tıp, mimar, mühendislik vb. alanlarında, vekil, danışman, müşavir, denetçi, bilirkişi, arabulucu, aracı, tabip, mimar, mühendis vb. adlar altında serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan, 1 Temmuz 2019 tarihine, e-Serbest Meslek Makbuzu (e-SMM) uygulamasına dahil olmaları ve bu tarihlerden itibaren serbest meslek makbuzu belgelerini, e-Serbest Meslek Makbuzu olarak düzenlemeleri zorunludur.
E-smm avantajlarına baktığımızda; e-smm uygulaması dijital ortamda yapıldığı için kağıt, basım, arşiv gibi yükleri işletmelerin üzerinden almaktadır. Aynı zamanda firmalar, arşivlerine tek tıkla ulaşarak geçmişe dönük e-smm belgelerine kolayca ulaşacaklardır. E-smm uygulaması kağıt tüketimine ihtiyaç duymadığı için çevrecidir.

e-smm kullanım yöntemleri nelerdir?

Temmuz ayında 300 bine yakın meslek erbabının e-smm’ye geçebileceğini kaydeden Kolaysoft Teknoloji Pazarlama Koordinatörü Umut Gökbulut, e-serbest meslek makbuzunun yeni bir belge türü olmayıp, kağıt serbest meslek makbuzu ile aynı hukuki niteliklere sahip olduğunu hatırlattı.
e-smm kullanım yöntemleri hakkında bilgi veren Umut Gökbulut, şunları söyledi:
“Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), e-smm gönderimi için özel entegrasyon yöntemi, e-smm portal yöntemi ve bilgi işlem sisteminin entegrasyon yöntemi olmak üzere, 3 yöntemi desteklemektedir.  Mükellef bu yöntemlerden sadece bir tanesini kullanabilir. Özel entegrasyon yöntemi; GİB’in testlerini geçerek Özel entegratör izni almış firmalar aracılığıyla e-smm gönderimi yapılan bir uygulamadır. Bu yöntem işletmelere başarılı bir hizmet sunar. Mükellef adına mühürleme, zaman damgası ile damgalama, saklama ve raporlama işlemini yapmaktadır. Serbest meslek erbabının yanında ve işlerini kolaylaştıran bir yapıya sahiptir. e-smmportal yöntemine baktığımızda; GİB’in ücretsiz uygulamasıdır. Tüm işlemler manuel olarak işler. E-smm kendi mali mührünüzle mühürler, kendi zaman damganızla damgalar  ve saklama işlemi sizin tarafınızdan yapılır. GİB saklama ve mühürleme ve damgalama işlemi yapmaz. Bir diğer yöntem olan bilgi işlem sisteminin entegrasyonu yönteminde;bu uygulama işletmelere maliyet ve istihdam getiren bir uygulamadır. GİB özel entegratör firmadan talep ettiği tüm adımların (sertifikalar, veri merkezi, FKM, engine vb) bu yöntemde de olmasını mükellef firmalardan istemektedir” diye konuştu.

e-smmbaşvuru süreci nasıldır ve geçmenin maliyeti nedir?

E-smm geçişin bir maliyet kalemi değil, bir tasarruf sağlama aracı olduğunun altını çizen Umut Gökbulut, konuşmasına şöyle devam etti:
“TÜBİTAK’dan mali mührü gelmiş olan veya dijital imzaya sahip olan meslek erbabı,2 adımda e-smm aktivasyonunu gerçekleştirir. Birinci adımı GİB’eonline başvuru, ikinci adım ise dijital imza/mali mühür ile başvurunun onaylanmasıdır.Evet, geldik en merak edilen soruya. E-smm’ye geçmenin maliyeti nedir? Burada öncelikle olmazsa olmaz birincil maliyet, dijital imza ücretidir ve 80 TL+KDV’dir. Mali Mühür kullanmak isteyenler için Mali Mühür Ücreti kurumların özelliklerine göre 270 TL+KDV veya 170 TL+KDV’dir. İkincil maliyet ise, çalıştığınız yönteme göre değişir. Burada özellikle özel entegratörler ile çalışmanın maliyeti üzerinde duracağım. Özel entegratörler, kendi aralarında farklı maliyetler çıkarmaktadır. Örneğin giriş ücreti, entegrasyon ücreti, portal kullanım ücreti ve kontör ücreti gibi maliyetler karşınıza gelebilir.Kolaysoft Teknoloji olarak bu konudaki yaklaşımımız; giriş ücreti, entegrasyon ücreti, portal kullanım ücreti almıyoruz. Sadece e-smm kullanımı için baremlere göre değişen e-smm birim başına kuruşlarla bedellendirilen fiyatları meslek erbablarınasunmaktayız” şeklinde konuştu.


e-SMM (e-serbest meslek makbuzu) tanımı nedir?

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in tanımına göre; serbest meslek erbapları tarafından mesleki faaliyetlerine ilişkin tahsilatları için düzenlenen serbest meslek makbuzunun, elektronik ortamda izlenebilmesi amacıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236.ncı maddesine göre hali hazırda kağıt ortamda düzenlenmekte olan “serbest meslek makbuzu”nun, elektronik belge olarak elektronik ortamda düzenlenmesi, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik veya kağıt ortamda iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi ve GİB’eelektronik ortamda raporlanabilmesine ilişkin düzenlemeler bu maddenin konusunu oluşturmaktadır.

e-smm uygulamasına geçmeden önce öğrenmemiz gereken tanımlar nelerdir?

Mali Mühür: Tüzel firmaların Elektronik kaşesi olarak tanımlayabiliriz. Kamu Sertifikasyon Merkezinin web sitesi üzerinden başvurusu yapılır. TÜBİTAK tarafından üretilir. Tüzel firmaların e-fatura başvurusu için gerekmektedir.
E-İmza: Şahıslara verilen elektronik imzadır. Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılardan temin edilebilir. Şahıs firmaları e-imza ile e-fatura başvurularını yapabilirler.
HSM:Hardware Security Module’un kısaltılmış halidir. GİB’in lisanslı entegratörleri faturaları mühürlemek için kullanır. Dakikada binlerce fatura kolaylıkla mühürlenmiş olur.
Zaman Damgası: 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa göre zaman damgası; bir elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı ve / veya kaydedildiği zamanın tespit edilmesi amacıyla, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından elektronik imzayla doğrulanan kaydını, ifade etmektedir.

13 Şubat 2019 Çarşamba

İstanbul turizmi, 2019’a başarılı bir başlangıç yaptı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Avrupalı turistler, İstanbul’a geri dönüyor

İstanbul turizmi, 2019’a başarılı bir başlangıç yaptı. 2017 yılında bıçak gibi kesilen Avrupalı turistler, geri dönmeye başlıyor. İstanbul bu yıl, Ortadoğu ülkeleri, Rusya, Avrupa ülkeleri ve Çindahil birçok ülkeden gelecek turistler ile hem doluluklar, hem turizm geliri açısından hedeflerine ulaşacağı bir yıl geçirecek.
2019’a güzel başlangıç yaparak girdiklerini kaydeden Point Hotel Taksim Genel Müdürü Nuri Kalyoncu, şunları söyledi:
“2019 yılınagüzel bir başlangıç yaptık. Hem otel olarak, hem bölge olarak, yılbaşını İstanbul’da geçiren İspanyol ve İtalyan misafirlerimizi yılbaşı gala yemeğinde ağırladık. Bu yıl, özellikle Avrupa pazarından büyüme bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da, otelimizde ve bölgemizde yıl ortalamasında doluluklar yaklaşık %80 olacaktır. Son yıllarda yoğun olarak ağırladığımız Ortadoğu pazarının yanı sıra, bu yıl hem Avrupa ülkeleri, hem Rusya, hem Çin dahil diğer ülkelerden gelecek turistler, doğal olarak bizlerin de elini güçlendiriyor. Pazarın çeşitlenmesine paralel olarak turist sayısı arttıkça, odabaşına gelirlerimiz de yukarıya çıkacaktır. 2019’da oda fiyatlarında, geçtiğimiz yıla oranla %12 artış öngörüyoruz” dedi.

Yeni pazarlar olarak Çin, Malezya, Ukrayna’dan talep alıyoruz

“İstanbul’u ziyaret etmenin tam zamanı” diyerek sözlerini sürdüren Nuri Kalyoncu, şunları kaydetti:
“Bir yandan son yıllarda düşen oda fiyatları, diğer yandan Euro ve Dolar’ın, TL karşısındaki avantajı gibi nedenler, İstanbul’u ve ülkemizi oldukça ekonomik bir destinasyon haline getirmiştir. Bu durum da, tarihi ve kültürü zenginliği, gastronomisi, alışveriş imkanları gibi birçok artısıyla turistlerin rotalarını yeniden İstanbul’a ve ülkemize çevirmelerini sağlıyor. Bu yıl Yunanistan, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya gibi Avrupa ülkelerinden turistleri kentimizde ve bölgemizde yoğun olarak göreceğiz.  Son yıllarda yeni pazarlar olarak, Çin ve Malezya gibi Uzakdoğu ülkelerinden talep almaktayız. Bu talepte, yapılan tanıtım ve pazarlama çalışmalarının yanı sıra, artan uçuş sayılarının büyük rolü bulunuyor. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından düzenlenen “TÜROB Ukrayna Workshopu” neticesinde olumlu geri dönüşler alarak, bu pazardan misafirlerimizi konuk etmeye başladık.  2020 yılının ise, bu yıldan çok daha iyi olacağını öngörüyoruz. Kentimize ve ülkemize gelen turist sayısı artışını sürdürüyor. Bir de, kongre turizmi ve cruise turizminde ciddi bir ivme yakalarsak, İstanbul turizmde hedeflerimizin üzerinde başarılar elde edebiliriz” diye konuştu.

Otel rezervasyonlarımızın %35’i online’den geliyor

Online ve dijital kanallarda yoğun çalışmalar yaptıklarını ifade eden Nuri Kalyoncu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Otel rezervasyonlarımızın %35’nin online’den gelmesi, online rezervasyonların her geçen yıl artış yaşayacağını gösteriyor. Bizler de bu konuda gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyoruz. Örneğin, geçmiş yıllarda yoğun olarak seyahat acentası ile gelen Suudi Arabistan pazarı, son birkaç yıldır online rezervasyon yapmaya başlamıştır. İnsanlar seyahat ederken, grup halinde hareket etmek yerine, daha özgür olmayı istiyorlar. Bir destinasyonla ilgili ulaşmak istedikleri bilgilere elindeki cep telefonundan ulaştıkları için de, kendi seyahat planlarını kendileri oluşturmayı tercih edebiliyorlar” dedi.

Otelimizdeki iki restoranımız ile iddialıyız


Point Hotel Taksim hakkında bilgi veren Nuri Kalyoncu, şunları anlattı:
“Uzun yıllardır birlikte çalıştığımız ekibimiz ile konuklarımıza Türk misafirliğini yaşatıyoruz Otelimiz, İstanbul’un kalbi Taksim Talimhane bölgesinde yer alıyor. İstanbul Boğazı manzaralı 5 yıldızlı otelimizin, 233 odası, 6 toplantı salonu ve 2 restoranı bulunuyor. Her iki restoranımız ile iddialıyız. Udonya, İstanbul’un ilk Japon restoranlarından birisidir ve eşsiz lezzetleriyle büyük beğeni almaktadır. İstanbul Boğazı manzaralı View Point Restaurant’ımız ağırlıklı Türk ve Akdeniz mutfağı olmak üzere dünya mutfaklarından lezzetler sunmaktadır. View Point Restaurant’ımız özellikle toplantı yemekleri ve düğünlerde yoğun ilgi görüyor. Ayrıca son 10 yıldır her hafta Perşembe günleri ViewPoint’te “Tango Point” geceleri düzenliyoruz. Tangonun anavatanı Arjantin ve dünyanın her yerinde tango yapılacak mekanlar arasında “Tango Point” bilinmektedir ve bu konuda dünya çapında tanınıyoruz. Ayrıca, Spa merkezimizde kapsamlı fitness, Türk hamamı, sauna ve havuzumuz mevcut” şeklinde konuştu.

Uğurlu Konakları’nda, canlı müzik ve eşsiz lezzetler eşliğinde Sevgililer Günü...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uğurlu Konakları’nda,
canlı müzik ve eşsiz lezzetler eşliğinde Sevgililer Günü

Sevginizi anlatmanın en güzel yolunu, Sizler için en ince ayrıntısına kadar planladık. Size ve sevdiğinize, ‘hoş geldiniz’ gülümsemesiyle ikram edilen şampanya ile başlayacak çok özel ve güzel bir gece hazırladık.

Kastamonu Uğurlu Konakları’nda, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde; canlı müzik eşliğinde konak nostaljisi yaşarken, hem birbirinden özel lezzetleri tadacaksınız, hem Kastamonu’nun tarihi ve kültürel zenginliğini yaşayacaksınız.

Kastamonu Uğurlu Konakları Sevgililer Günü menüsünde;
Ordövr Tabağı,  Uğurlu Salata, Ara Sıcak (Paçanga böreği), Ana yemek (Mantar Soslu Bonfile),mumlar eşliğinde Aşkımızın pastası, içecek (alkolsüz) ve karışık taze çerezden oluşan bir menü yer alıyor.

200 yıllık tarihi Uğurlu Konaklarında; 14 Şubat Sevgililer Günü’nde saat: 19.30’dan itibaren, Sevgililer Günü akşam yemeği, canlı müzik ve sürpriz hediyeler sizleri bekliyor.

14 Şubat Sevgililer Günü 2 kişi akşam yemeği: 190 TL
Sevgililer Günü 2 kişi akşam yemeği ve konaklama: 400 TL


Uğurlu Konakları: 0366 212 82 02 - 04
www.kastamonukonaklari.com
https://www.instagram.com/ugurlukonaklari/
https://www.facebook.com/kastamonukonaklari/

Şirketleri Konkordato’ya getiren 5 neden?

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Şirketleri Konkordato’ya getiren 5 neden?

Arya Akademi Yönetim Danışmanı & Eğitmen Dr. Müh. Gülay Savaş, şirketler konkordato’ya getiren nedenler hakkında açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında gazetelerde yayınlanan bir habere değinen Dr. Müh. Gülay Savaş, haberde “Anonim şirketlerde 294, Limited şirketlerde 552'ye, toplam 846 firma Korkordato ilan etti” belirtildiğini kaydetti.

Dünyanın önde gelen ekonomileri arasına giren Güney Kore, Brezilya, Hindistan, Çin gibi ülkelere bakmanın ve inovasyonun önemli olduğunun altını çizen Dr. Müh. Gülay Savaş, şunları söyledi:
“İnovasyon kavramının ülkeler için önemli olmasının nedenleri, uluslararası rekabette avantaj sağlaması, refah artışı, sürdürülebilir kalkınma ve istihdam artışında önemli bir rol oynamasıdır. İnovasyon; işletmeler, bölgeler ve ülkeler için değer yaratıcı ve karmaşık bir süreçtir. Ülkelerin inovasyon performanslarını hesaplayarak ülkeler arasında karşılaştırma yapma imkanı sağlayan “Küresel İnovasyon Endeksi 2018 raporuna” baktığımızda, 126 ülke arasından, ülke olarak 50.sıradayız. Son yıllarda ar-ge ve inovasyona ayrılan bütçelerin artarak devam etmesini önemli buluyoruz. Bir diğer konu da, ‘analiz – sentez ve eleştirisel düşünceye dayanan’, öğrenmeyi öğrettiğimiz gençlere ve bunları sağlayacak bir eğitim sistemi önem kazanıyor” dedi.

Şirketleri konkordato’yagetiren nedenler şunlardır:

1-Bilgiye Ulaşamama / Yöneteme:Ülke olarak “Bilgiye Ulaşma Özgürlüğünde” 180 ülke arasında 154.sıradayız. Konkordato ilan eden şirketlere de baktığımızda, kurumlar içinde de AN’lık olarak bilgiye ulaşmak, bilgiyi ölçmek ve bilgiyi yönetmek kavramlarının olmadığını görüyoruz. Bu sebeple, bu şirketlerde haftalık 45 saatin %60’ı sorunları anlamak için bilgi toplamakla geçiyor.

2-Hukukun Zayıflığı:Geçtiğimiz dönemlerde yayınlanan 2015 yılınınHukukun Üstünlüğü Endeksinde (Rule of Law Index) 99 ülke arasında 80. sıradayız.Hukukun üstünlüğü ile kişi başı milli gelir arasında ilişki bulunuyor ve biri arttıkça diğeri de artış gösteriyor.

3-Dayanışmayı Bilmemek:Dayanışmaya gelince bunun iki boyutu var: İnovasyon yolunu açabilecek eğitim boyutu ve fikir sahibi olanlara sermaye ve know-how sunacak teşvik yapısı (Güney Kore örneğinde olduğu gibi).  Ülkemizde maalesef, ne şirket içi, ne de şirketler arası know-how’ları, güçlü yönleri birleştirme kavramı yok. Her firma ve/veya kişi, hem tekrar tekrar Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışıyor, hem de bilgisini ve uzmanlığını paylaşmayarak ve aktarmayarak yaratıcı fikirlerin yayılmasına ve oluşmasına engel olunuyor.

4-Rakiplerini Tanımamak:Rakiplerimizi tanımıyoruz. Kendi yerimizi, lokal ve global pazarlardaki yerimizi ölçemediğimiz, bilgiye ulaşamadığımız, sorunlarımızın dışına kafayı kaldırmadığımız için bu bilgileri debilmiyoruz. Dolayısıyla krizlere de hazırlıksız yakalanıyoruz. Zamanında “kişi başına düşen milli gelir” açısından aynı kefede olduğumuz Güney Kore’ye baktığımızda, gerisindeyiz.

5-Iskaladığımız İnsan Unsuru: İnsan unsurunu ıskalıyoruz. Küçük ve orta ölçekli şirketlerimizin %90’ında hala “İnsan Kaynağı Yönetimi” kavramı ve bunun bir bilim olduğu bilinmiyor. Dolayısıyla “Entellektüel sermayeyi”ıskalayarakilerliyoruz. Tarım, inşaat, turizm dışında artık teknolojiyi daha çok işin içine kattığımız, entellektüel sermayemizi yani “akıl, tecrübe, yaratıcılık ve inovatif düşünce” gibi kendi katma değerli hizmetlerimizi daha çok kullanabileceğimiz işler yapmalıyız. Kısaca,“ayaklarımız değil, akıllarımız çalışmalıdır”. İnşaat, Tarım ve Turizm sektörlerinin dışında;teknoloji, bilgi teknolojileri, elektrik / elektronik konularında eğitimi desteklemeliyiz. Geçenlerde 19 milyar dolara el değiştiren ve sadece 53 çalışanı bulunan WhatsApp’ın değerinin, dünyadaki birçok ülkenin en büyük şirketlerinden daha fazla toplam piyasa değeri olduğunu hep beraber gözlemlemiş olmaktayız.

Elite World AsiaHotel’deÜmit Sayın ile Romantik Bir Gece

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Elite World Hotels, aşkı dolu dolu yaşayabileceğiniz ve sürprizlerle sevgilinize unutulmaz bir “Sevgiler Günü” yaşatabileceğiniz birçok alternatif hazırladı.
Elite World AsiaHotel’deÜmit Sayın ile Romantik Bir Gece
Küçükyalı’da yer alan adalar ve deniz manzaralı bir konuma sahip zincirin en yeni oteli Elite World Asia Hotel, ilk sevgililer günü etkinliği için Ümit Sayın ve romantik şarkıları eşliğinde özel bir gece hazırladı. Türk pop müziğinin sevilen ismi Ümit Sayın birbirinden güzel romantik parçaları seslendirecek ve konukların aşka dair özel bir gece yaşatacak. Ayrıca Sevgililer Günü’nü Elite World Asia’da geçiren çiftlere Tango veya Vals dans workshopu hediye ediliyor.

Ödüllü ExecutiveChef Mithat Yalçınkaya ve deneyimli ekibi tarafından şiir gibi hazırlanan Sevgililer Günü menüsünde ilk tebessüm ile başlayan, fesleğenli mozerella içinde somon gravlaks,avokado püresi, kurutulmuş limon, karabuğday çıtırı, Ilık fısıltılarla artan yaban mantarlı kişleron, ılık congase sos, bahçe yeşillikleri, çılgın tutkularla bağlanan; benekli hardal ve kestane balıyla tatlandırılmış dana bonfile sebzeli buğday risotta, kanlıca mantar sos, yanan kalplerle tutuşan çikolatalı mouss, kara orman sos, gül yaprakları, aşkın kadehinde son bulan limitsiz yerli içecekler yer alıyor.

Elite World AsiaHotel’de sevgililer gününe dair özel menüsü ve limitsiz yerli içecek alternatifleri ile gerçekleşecek bu unutulmaz gecenin fiyatı kişi başı 189 TL’den başlıyor.

Elite World Asia Hotel; deniz ve adalar manzaralı odalarında sunduğu konaklama paketleri ile de aşkınızı tam gün yaşamaya davet ediyor.  Konaklamalı paket fiyatları,  rezervasyon ve detaylı bilgi için 0216 458 90 19 veya 0534 597 48 50 numaralı telefonları arayabilirsiniz.

JazzCompany’de Aşkınız Notalara Dökülecek…
Şehrin merkezi Taksim’de yer alan caz dünyasının buluşma noktası JazzCompany’de 14 Şubat gecesi aşk dolu şarkılar var.Sevgililer Günü’ne özel bir repertuarlarla hepimizin aşk hayatına damgasını vurmuş aşk şarkılarına yer verilecek.Türkçe'nin yanısıra İngilizce, İspanyolca, Rumca şarkıları da repertuarlarında bulunduran “Akustik Bişeyler” ile sevgilinizle eşlik edebileceğiniz en güzel aşk parçalarını dinleyebileceğiniz gibi istek şarkılarda da bulunabileceksiniz.

5 Şubat 2019 Salı

GTD EMITT 2019’da da aktif bir rol üstlendi...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



GTD içerik gücüyle EMITT 2019’a destek verdi

Diğer benzer fuarlarda olduğu gibi EMITT 2019’da da aktif bir rol üstlenen Gastronomi Turizmi Derneği, her biri kendi alanında uzman konuşmacılardan oluşan içerik gücü ile fuara katılan hem sektör profesyonelleri hem de ziyaretçiler için farkındalık yaratan ve herkesin ilgisini arttıran, bilgi veren paneli ile dikkat çekti.

GTD’den Parlayan Yıldız Gastronomi Turizmi paneli

GTD Başkanı Gürkan Boztepe’nin moderatörlüğünü üstlendiği panelin ilk konuşmacısı gastronomi turizmine gönül vermiş, sosyal medyada marka olmuş bir fenomen Cem Karakuş’tu.

Cem Karakuş; Kentlerin markalaşma ve tanıtımı sürecinde sosyal medya ve fenomenler ciddi avantajlar sağlar.
Dijital dünyanın tanıtımda rol oynayan işin püf noktalarını anlattı. Sosyal medyanın markalaşmak isteyen şehirler için çok ciddi avantajlar sağladığını, belediye başkanlarının da bunu idrak ederek konunun uzmanı profesyonellerle işbirliği içinde olmaları gerektiğini belirtti. Trende yer bulunamayacak kadar Kars’ın çok popüler hale gelmesinde rol oynayan sosyal medya fenomenlerinin önemine dikkat çekerek, dünyada da farklı ülkelerin stratejilerinde sosyal medyada öne çıkan kanaat önderlerinin tanıtım sürecinde etkili olarak kullanıldığını ifade etti. Kendisinin de bu kapsamda GTD ile her zaman birlikte olacağını dile getirdi.


Dilara Koçak; Türk mutfağının dünyaya tanıtımı konusunda ne görev verilirse GTD’ye destek vermeye hazırım.
İkinci konuşmacı uzman diyetisyen Dilara Koçak, gastronomi turizminin Türkiye için çok önemli bir konu olduğunu ifade ederek başladığı sözlerine kendisinin bir Anadolu kızı olarak tüm gastronominin her boyutuyla ilgilendiğini dile getirerek devam etti. Doğduğu Tarsus ve Mersin yöresinin tadına doyum olmaz yemekleri ile nasıl fit ve sağlıklı kalınabileceğini anlattı. Türk mutfağının dünyaya tanıtımı konusunda bir misyon olarak kendisine ne görev düşüyorsa GTD’ye destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

Ebru Nurluoğlu; Mutlu olmak için mi yemeli, yerken mi mutlu olmalı?
Mutluluk Okulu’nun kurucusu, dünya gezgini ve en üst seviyede uluslararası koçluk yetkinliğine sahip Ebru Nurluoğlu ise izleyenlere “mutlu olmak için mi yemeli, yerken mi mutlu olmalı” temalı bir konuşma yaptı ve mutlukla gastronomi arasındaki üç temel ilişkiyi anlattı. Bir sosyal ilişki ve iletişim aracı olarak yemek yemenin dolu banka hesabından çok daha önemli olduğuna dikkat çekti.

Ali Akgün;  İsraf edilen gıdanın sadece 4/1’i, dünyada açlık çeken 795 milyon insanı doyurmaya yetiyor.
Panelin son konuşmacısı “Afiyet olsun, israf olmasın” hareketini dernekleştirmesi ile yemek israfına karşı mücadele eden Ali Akgün ise “dünyada her yıl 1.3 milyar ton yiyecek israf ediliyor. İsraf edilen yemekler yaklaşık olarak 1 trilyon dolarlık bir zarara karşılık geliyor. Sadece Avrupa’da yapılan israf, 200 milyon aç insanı doyurabilecek bir boyuttadır. İsraf edilen gıdanın sadece 4/1’i, dünyada açlık çeken 795 milyon insanı doyurmaya yetiyor” diyerek israfın ne boyutlarda olduğuna dikkat çekti “Yiyiniz, içiniz fakat İsraf etmeyiniz” dedi. 

GTD Başkanı Boztepe; Lezzet mirasımız, dünyada en rekabetçi olduğumuz tek sektör
Konuşmacılara özel sorular yönelterek paneli yöneten GTD Başkanı Boztepe,  Türkiye’nin tarihi derinliği olan lezzet mirası ile tek başına bile Türk mutfağının dünyada marka olabileceğine dikkat çekti. Şu sıralar yıldızı parlayan Peru, Nepal ve Çin mutfaklarının Türk mutfağından dahi iyi olmadıklarını ama Türkiye’nin ciddi tanıtım zaafları olduğunu vurguladı. GTD’nin de bu nedenle kurulduğunu ifade eden Boztepe, “Sahip olduğumuz lezzet mirası, turizmin diğer bileşenleri ile birlikte düşünüldüğünde Türkiye’nin dünyadaki en rekabetçi, en güçlü tek sektörüdür”dedi.

Boztepe; Turizm gelirlerini artıracak etkili tanıtım çalışmalarımızı 2019’da duyacaksınız.
Üstlendikleri misyona da değinen GTD Başkanı Boztepe, “Biz bu eşsiz mutfak kültürümüzün tüm dünyada tanınması için projeler hazırlıyoruz. Etkinlikler düzenliyoruz. Yurt sathında ve dünyanın önemli kentlerindeki yaygın temsilcilik ağımızı kurduk. Devletler düzeyinde anlaşmalara imza atan tek sivil örgütüz. Eş değer sivil örgütlerle kalıcı ilişkiler kuruyor, işbirliği için ciddi adımlar atıyoruz. Nitelikli kadromuzu aramıza katılan yeni üyelerle her geçen gün daha da güçlendiriyoruz.  GTD’nin 2019’da ülkemizin turizm gelirlerini artırmada çok ses getirecek etkili  tanıtım çalışmalarını çok yakında duyacaksınız” diyerek panelin son konuşmasını yaptı.

EMITT, 5.602 profesyonel katılımcıyı 60 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. 
Bugün sona eren dünyanın en büyük dört turizm fuarı arasında yer alan 23. EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, bu yıl 94 ülkeden 1.100 ana firma olmak üzere 5.602 alt katılımcı firmayı ağırladı.

Göbeklitepe ile Şanlıurfa EMITT 2019’un ilgi odağı oldu
Neolitik döneme ait, tarihin bilinen ilk ve en büyük tapınağı konumu nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da 2019’u “Göbeklitepe Yılı” ilan etmesi ile Şanlıurfa sadece ülkemizde değil turizm profesyonellerinin ilgi odağı oldu.  Türkiye’nin dünya turizminde daha çok tanınması ve çekim merkezi olması bakımından yakaladığı avantaj nedeniyle EMITT’te yöresel tarihi kalıntıları ve lezzetleri ile katılan kutsal şehir Şanlıurfa sadece profesyonel katılımcıların değil fuara gelen ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği stand oldu.

TÜRSAB Başkanı; Türkiye geçtiğimiz yıl dünya turizminin üç katından daha fazla büyüdü
EMITT’te dikkat çekici gelişme TÜRSAB’ın 18 yıl aradan sonra fuara güçlü şekilde katılmasıydı. EMITT’e katılmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade eden TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya “Türkiye geçtiğimiz yıl dünya turizminin üç katından daha fazla büyüdü”dedi.

Bakan Ersoy; Turizmde hedef: 70 milyon turist, 70 milyar dolar gelir
Rakamlar ve belirttiği hedeflerle en somut konuşmayı yapan Bakan Ersoy, turizmdeki 70 milyon turist, 70 milyar dolar gelir hedefine değinerek, “Bu verileri gördükten sonra işin 70 milyon kişilik kısmının çok zor olmadığı görülüyor. Bizim için önemli olan kısmı 70 milyar dolar. Bu ne demek? Kişi başı gelirimizi 2023’e kadar yüzde 50 oranında arttırmamız gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek için artık niceliki turizmden nitelikli turiste yani konaklama dışı harcaması turiste geçiş yapmamız, bir üst lige çıkmamız gerekiyor. Çünkü kişi başı gelirde yüzde 50 artışı sadece konaklama gelirini arttırarak sağlamamız mümkün değil. Konaklama dışı geliri hem çeşitlendirmemiz hem de arttırmamız gerekiyor” dedi.

4 Şubat 2019 Pazartesi

CanovateGroup, 7.İnşaat ve Konut Konferansı’na katıldı...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


CanovateGroup, 7.İnşaat ve Konut Konferansı’na katıldı

CanovateGroup, 15 Ocak 2019 Salı günü, Sheraton Grand Ataşehir İstanbul’da düzenlenen 7.İnşaat ve Konut Konferansı’na katıldı. İnşaat sektörünün geniş katılım gösterdiği konferanstaki standında, elektronik ve enerji grubundan ürünlerini sergiledi. Canovate’nin veri merkezi, fiber optik ve ısı pompalarına yoğun ilgi gözlendi.
CanovateGroup’u konferansta, Canovate Elektronik Satış Direktörü Gün Evren Gören, Canovate Elektronik Yurtiçi Bölge Satış Yöneticisi Serhat Gür, Canovate Enerji Satış ve Pazarlama Müdürü Alper Zülkaroğlu, Canovate Enerji İş Geliştirme Yöneticisi Levent Günay, Canovate Elektronik Çözüm Mimarı Talha Samet Solakoğlu temsil etti ve standı ziyaret edenlere sundukları ürün gamı hakkında bilgi verdiler.

Mekanik ve elektromekanik sistem çözümünü sunuyor

Organizasyonu değerlendiren Canovate Enerji Satış ve Pazarlama Müdürü Alper Zülkaroğlu, şunları söyledi:
“Isıtma ve soğutma sistemleri çözümlerimiz ile binanın IT tarafı için sunduğumuz çözümler, bir projede mekanik ve elektromekanik sistem çözümünü tek bir marka ve firma ile çözülmesini sağladığı için, bu durum yatırımcı tarafında maliyetleri düşürme açısından büyük avantaj oluşturmaktadır. Sektörün ileri gelen inşaat firmaları yaptıkları sunumlarda, en temel sorunlarının başında ‘yüksek maliyetler’ olduğunu belirttiler. CanovateGroup olarak biz, firmalara ve sektör temsilcilerine, işletme maliyeti düşük ve yüksek verimlilikteki sistem çözümlerimizi sunmaya devam edeceğiz” dedi.

2 Şubat 2019 Cumartesi

GÜVENİLİR ÜRÜN ZİRVESİ GELİYOR...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



GÜVENİLİR ÜRÜN ZİRVESİ GELİYOR
Güvenilir Ürün Platformu kapsamında ve İstanbul Ticaret Odası desteği ile çalışmaları devam eden Güvenilir Ürün Zirvesi’nin Haziran ayında gerçekleştirilmesine karar verildi. Önemli konuşmacıların yer alacağı panellerden oluşacak zirvede güvenilir ürünlere ödül de verilecek.
16 Ocak Çarşamba günü İstanbul Ticaret Odası ev sahipliğinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında  Haziran ayında gerçekleştirilmesi planlanan Güvenilir Ürün Zirvesi tartışıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Güvenilir Ürün Platformu Genel Başkanı Celal Toprak, ‘Güvenilir ürüne ulaşmak her insanın hakkı, biz bu ürünleri ararken en önemli manimiz bilgi kirliliği oluyor, işte bu zirveyi gerçekleştirmek istememizin asıl nedenlerinden biri de bu, daha fazla kişiye ulaşarak toplumsal bilinci arttırabilmek. Haziran ayında gerçekleştireceğimiz büyük bir zirve olacak bu anlamda her kesimin desteğini alarak çalışacağız, ne kadar çok kişiye ulaşabilirsek ülkemiz için bizler için kardır.’ diye konuştu.

KRİTERLER DOĞRULTUSUNDA ÖDÜL VERECEĞİZ
Sözü alan İstanbul Ticaret Odası Sayman üyesi ve Güvenilir Ürün Zirvesi Başkanı Ahmet Özer, ‘Güvenilir ürün tanım olarak önemli bu yüzden bize önemli bir sorumluluk düşüyor,  zirvede güvenilir ürün tanımını çok iyi yapabilmeliyiz bu anlamda akademik çevrelere daha fazla yer vereceğiz, Ticaret Üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversite ile kriter belirleme de ortak çalışma başlatıyoruz, akademik ve tarafsız çevrelerce belirlenen kriterler doğrultusunda hem üreticilere hem ürünlere hem de STK’lara ödülde verilecek,  bu ödüller hem bilgiyi yayıcı hem de güvenilirliğin sürdürülebilmesinde teşvik edici  olacaktır’.

GIDA GÜVENLİĞİ DÜNYADA EN ÇOK KONUŞULAN KONU OLACAK
Güvenilir Ürün Platformu Yönetim Kurulu Üyesi ve TMG Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Mansfield,’ Başta gıdalar olmak üzere gelecekte de ürün  güvenliği dünyada en çok konuşulan konu olacak bu anlamda çalışmalarımızı Türkiye geneline yayılacak şekilde yapmalıyız, benim önerim diğer toplantılarımız için farklı bölgeler seçmek ve oradaki Ticaret Odalarını’da sürece dahil ederek  gücümüzü  birleştirmektir.’ diye konuştu.

TARAFSIZ BİR JÜRİ OLUCAK
Zirvede gerçekleştirilecek ödül töreni ile ilgili konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Doğan,’ Seçim tamamen objektif olacak, bu yüzden belli kesimlerin tepkisini çekebiliriz ama önceliğimiz tüketici ve tüketiciyi doğru bilgilendirmek, bu yüzden tarafsız bir jüri oluşturacağız ve bu jüri üniversiteler ve tarafsız kuruluşların ortak kriterlerine göre değerleme yapacak ve ödül verecek.’ dedi.

BİR SONRAKİ TOPLANTI MART AYINDA
Güvenilir Ürün Platformunun bir sonraki toplantısı Mart ayında Meyve Sebze Hali’nde gerçekleştirilecek. Yaş meyve sebze sektörünün konuşulacağı toplantıya katılımın yüksek olması bekleniyor.
Güvenilir Ürün Platformu hakkında;  2009 yılında gıda güvenliği çalışmaları yapmak için ‘Sağlıklı Gıda Platformu’ olarak kurulmuştur.  Et, süt, ekmek ve daha birçok gıda maddesinde doğru bilinen yanlışların değiştirmesi çalışmalarını yaparak toplumsal bilincin kazandırılmasına katkı sağlamıştır. Kamu kurumları, tüketici ve üretici örgütleri ile 40’a yakın STK’nın desteği ile bugünkü halini alan platform, tüketici sağlığını etkileyen her üründe güvenilir olanı arama gerekliliğini ve talebini göz önüne alarak ismini Güvenilir Ürün Platformu olarak değiştirmiştir. Bugünkü hali ile tekstilden kimyasala, nakliyeden sağlık hizmetlerine kadar tüketiciyi etkileyen her ürün ve hizmette güveniliri arayan, toplumsal bilinçle hareket eden kişilerden oluşmuş bir ortak akıl platformudur.

Uyumsoft’tan, Yıldız Teknopark’ın kuluçka firmalarına destek...


.HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft’tan, Yıldız Teknopark’ın kuluçka firmalarına destek

Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft AŞ’nin merkez binası Yıldız Teknopark’ta bulunuyor. Uyumsoft tarafından, Yıldız Teknopark’taki kuluçka firmalarına EkoTicari yazılım paketiile e-Fatura ve e-Arşiv uygulamaları ücretsiz olarak verilmektedir.
Yıldız Teknopark’taki startup’ları, işlerini kolayca yönetecekleri EkoTicari ürünü ve iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv) çözümlerine yoğun talep göstermektedirler.
Yıldız Teknopark’ın Konferans Salonu’nda,geçtiğimiz günlerde, Uyumsoft EkoTicari Ürün Yöneticisi Emine Korkmaz tarafından,kuluçka firmalarına bilgilendirme konferansı düzenlendi ve kuluçka firmaları toplantıya yoğun katılım yaptı. 

EkoTicari, “ekonomik, kolay, operasyonel”

Uyumsoft’un bulut tabanlı ticari yazılımı hakkında bilgi veren Emine Korkmaz, şunları söyledi: “Öncelikle altını çizmeyi istediğim konu, bulut tabanlı olan EkoTicari yazılımımız, ekonomiktir, kolay kullanılabilir ve operasyoneldir. Özetle işletmelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, geleceğe hazırlayan ticari bir yazılımdır. Firmalar, bir taraftan mali işlerini kolayca yaparken, diğer taraftan operasyonlarını da eş zamanlı olarak yönetmektedirler. Nitekim günümüzde artık, tüm işler internetten ve mobilden yapılmaktadır. EkoTicari ürünümüz, mobildir ve internettedir. Türkiye’nin inovasyon lideri olarak, gelirimizin yüzde 31’ni, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda ar-ge ve inovasyona ayırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Merkez binası Yıldız Teknopark’ta bulunan ve 22 yıldır faaliyet gösteren Uyumsoft’un, 6 ofisi bulunuyor. Ofisleri, İstanbul’un yanı sıra, Ankara, Tokat, İzmir, Bursa ve Bakü’de yer almaktadır.

Radisson Blu Residence, Istanbul Batisehir EMITT 2019’da!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Radisson Blu Residence, Istanbul Batisehir, Travel Shop ile birlikte EMITT 2019’da!


Yönünü inovasyon ve tasarıma göre belirleyen ikonik otel markası Radisson Blu’nun Türkiye’deki ilk rezidansı Radisson Blu Residence Istanbul Batışehir, 100 farklıülkedenkültür, kongre, etkinlik, sağlık, düğün, inanç, gastronomi turları organize eden 800 uluslararası seyahat acentesi ve tur operatörlerini ülkemizde ağırlayan Travel Shop ile işbirliği yaparak EMITT fuarı boyunca dünyanın dört bir tarafından gelen misafirlere ev sahipliği yapıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda ve KOSGEB’in desteğini alan Türkiye Otelciler Federasyonu ile Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) iş ortaklığında her yıl düzenlenen EMITT (Doğu Akdeniz UluslararasıTurizm ve Seyahat Fuarı) bu sene de 31 Ocak – 3 Şubat 2019 tarihleri arasında Tüyap fuar merkezinde gerçekleşmeye devam ediyor.

Radisson Blu Residence, Istanbul Batısehir, Travel Shop işbirliği ile EMITT fuarı boyunca, Belçika, Almanya, Hindistan, Yunanistan, Hırvatistan ve İsviçre gibi dünyanın dört bir yanından misafirleri ağırlayarak,gerek Türk turizminin gelişimine katkı sağlamakta gerekse Türk misafirperverliğinin gelişip yaygınlaşması konusunda üzerine düşeni yapmaktadır.

Radisson Blu Residence, Istanbul Batısehir Satış ve Pazarlama Direktörü Nihan Sıcakkanlı “Radisson Otel Grubu’nun Türkiye’deki ilk rezidansı olan Radisson Blu Residence, Istanbul Batisehir,ailesi olarak böyle önemli bir organizasyonun bir parçası olmaktan hem ülkemiz hem de otel grubumuz olarak gurur duyuyoruz. Rezidans olarak misafirlerimize sunduğumuz; yüksek konforlu ve modern dizayn edilmiş; Stüdyo, 1 yatakodalı, 2 yatakodalıve 3 yatak odalı olmak üzere dört farklı tipte toplam 171 daireyle farklı ülkelerden gelen misafirlerimize birinci sınıf imkanlar ile ayrıcalıklı hizmet sağlıyoruz.” dedi.

“100’e yakın ülkeden, 800 tur operatörü Lionel Hotel İstanbul’un ev sahipliğinde muhteşem bir gala ile yapıldı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



23. EMITT  ULUSLARARASI TURİZM VE SEYAHAT FUARI AÇILIŞ GALASI 100 FARKLI ÜLKEDEN 800 ULUSLARARASI ACENTE VE TUR OPERATÖRÜNÜN KATILIMI İLE LIONEL HOTEL ISTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.


Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki en büyük turizm fuarı olan Emitt 23. Doğu Akdeniz
Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı açılışı
Lionel Hotel İstanbul’un ev sahipliğinde muhteşem bir gala ile yapıldı.
Ülke tanıtımına katkıda bulunmak amacı ile 100 farklı ülkeden kültür, kongre, etkinlik, sağlık, düğün, inanç, gastronomi turları organize eden 800 uluslararası seyahat acentesi ve tur operatörü ve sektör paydaşlarının katılımı ile gerçekleştirilen  galanın açılış konuşmasını yapan Travel Shop Genel Müdürü Murtaza Kalender son 3 senedir başarı ile organize ettikleri HostedBuyer ve FAM Trip programının dünyada benzerinin olmadığını, gelişmiş ülkelerdeki fuar organizatörleri tarafından merak uyandırdığını gururla belirterek “100’e yakın ülkeden, 800 tur operatörü ülkemizin tanıtımı için bir araya gelmez, neredeyse imkansızdır ama biz bunu EMITT için başardık” dedi.

Gala’da ev sahibi olarak söz alan Lionel Hotel Pazarlama ve Satış Direktörü Burçak Atak Türk Turizm’i adına yapılacak tüm projelerde sektörün görüş, öneri ve taleplerine açık ve iletişim için her zaman ulaşılabilir olduklarını dile getirdi.Burçak Atak “3. Yaşımızı sürerken,  3. defa EMITT Fuarına gelen tüm HostedBuyer’ları otelimizde misafir etmekten onur duyuyoruz. TravelShopTurkey ile uzun süreli partnerliğimiz devam edecektir. Birlikte yapacağımız aksiyonlar ile emeklerimiz karşılığını mutlaka bulacaktır.  Dileğimiz Hindistan Pazarında yaşanan vize sorununun en kısa sürede çözüme kavuşturulmasıdır. Son olarak, Türkiye Turizm Sektörünü genişletmek için zaman ve emek harcayan Sn. Murtaza Kalender'e teşekkür ederim.“dedi.

Hint mutfağının baharatlı lezzetlerinin ve Dünya Mutfağından esintilerin ikram edildiği açılış galası Burcu Kısakürek ve orkestrası Disco Project performansı eşliğinde renkli görüntülerle son buldu.