29 Kasım 2016 Salı

Elektrik, su, doğalgaz, boru hatları şebekelerine, siber saldırı düzenlemek tarih oluyor...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Elektrik, su, doğalgaz, boru hatları şebekelerine,  siber saldırı düzenlemek tarih oluyor

Elektrik, su, doğalgaz, boru hatları şebekelerine,
“CanWall” sayesinde, siber saldırı düzenlemek tarih oldu

Elektrik, su, doğalgaz, boru hatları şebekelerine, siber saldırı düzenlemek “CanWall” ile tarihe oldu. “CanWall Siber Güvenlik Savunma Sistemi” sayesinde, şebekelerdeki şifreyi kırmak, akıllı bilgisayarda bile milyonlarca yılı alacaktır. Hackerların, şebekelere düzenleyebileceği siber saldırılar tarihe karışıyor.  
Yüzde 100 Türk firması olan Canovate Group tarafından geliştirilen “CanWall Siber Güvenlik Savunma Sistemi” için, yurtiçi ve yurtdışından 35 mühendis, 1 yılı aşkın sürede çalıştı ve projeye 1 milyon doların üzerinde Ar-Ge yatırımı yapıldı. Canovate Group tarafından Eylül 2016 tarihinde hayata geçirilen proje, Avrupa ülkelerinde uygulanmaya başladı. Ardından Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya Cumhuriyetlerine ihraç edilmesi için görüşmeler devam ediyor.


Siber ataklara karşı en ileri teknolojiyi geliştirdi

Siber ataklara karşı dünyanın en ileri teknolojisini geliştirdiklerini açıklayan Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi:
“Siber ataklara karşı geliştirdiğimiz, “CanWall” projemizdeki yazılımımız ve donanımız,  şuan dünyanın en ileri teknolojisidir. Şebekelerin Scada ağlarını, AES226 byte şifresi ile koruyacağız. Bu demektir ki, bu şifreyi kırmak, akıllı bilgisayarla bile milyonlarca yılı alabilir.
Kısaca, CanWall Siber Güvenlik Savunma Sistemi projesi ile elektrik, su, havagazı, boru hatları şebekelerindeki Scada ağlarına, siber saldırı düzenlemek artık tarih olmuştur” dedi.

Data center ve fiber optikte dünya liderleri arasına girdi

50 yıl önce inovasyon ruhuyla kurulan yüzde 100 Türk firması Canovate Group; Data Center (Veri Merkezi) üretiminde dünyanın ilk 5 firmasından birisidir; uçtan uca Fiber Optik çözümlerinde ise, dünyadaki 7 firmadan biridir. Bu yıl 300 milyon TL’ye yakın ciro hedefleyen Canovate Group’un 500’e yakın çalışanı bulunuyor.
Canovate Group’un bir ar-ge firması olduğunu anlatan Can Gür, konuşmasına söyle devam etti: “Ar-Ge’ye, yılda 1 milyon doların üzerinde kaynak ayırıyoruz. Son 15 yılda 20 milyon doları bulan ar-ge yatırımını gerçekleştirdik. Bugün geldiğimiz noktada; İstanbul Çekmeköy’de 30 bin metrekare alan üzerine kurulu olan fabrikamız, bilişim ve telekom altyapı ürünleri konusundaki üretim hattıyla; Avrupa’daki 2- 3 fabrikadan birisi olarak gösteriliyor. Data Center üretiminde dünyadaki 5 firmadan birisiyiz; fiber optik çözümlerinde ise dünyanın 7 firmasından birisiyiz. Data center, fiber optik ve ileri teknolojide geliştirdiğimiz ürünlerimizi, 4 kıtada 72 ülkeye ihraç ediyoruz” diye konuştu.

İşler iyi giderken bütçe akla gelmiyor,

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





İşler iyi giderken bütçe akla gelmiyor, 
İşler ne zaman kötüye gidiyor bütçenin önemi ortaya çıkıyor 

Bütçe, her şeyden önce, işletmenin yol haritasıdır. Kurumlar, hedefleri doğrultusunda, bu eylem planını gerçekleştirirler ve finansal sonuçlarına göre aksiyon alırlar. Şirketlerin, mali durumları iyi olduğu sürece bütçenin pek akıllarına gelmediğini anlatan Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri Bütçe Uygulamaları Proje Yöneticisi Şaban Şan, ne zaman şirkette işler kötüye gitmeye başladığında, çözüm arayışlarının da başladığını ve bütçe yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını belirtti. 
İşletmelerin bütçe konusundaki düşüncelerine değenin Şaban Şan, şunları söyledi: 
“İşletmeler, bütçe yapmanın gerekliliğini biliyorlar, fakat çoğu firma bütçe yapmanın ve ayrı bir birim oluşturmanın maliyet yükü getirmesinden dolayı bu işe sıcak bakmıyorlar. Fakat bilseler, bütçe birimlerinin aynı zamanda şirketi tasarrufa yönlendiğini ve gereksiz harcamaların önünü kestiği, o zaman belki bütçeye daha sıcak bakıp, bu işin önemini kavramış olacaklar. Bir diğer konu, bütçe yapabilecek firma, iç dinamiklerini hareket geçirecek profesyonel kişilerin istihdam edilmemesinden dolayı, şirketler bütçe yapmayı beceremiyor. Bu iş muhasebe birimleri tarafından yapılmaya çalışılıyor, yönetim ve diğer birimler tarafından sahiplenilmediği için kağıt üzerinde kalıyor. Bu arada, bazı firmalar için de bütçe önemsiz görünmektedir. Bu durum, şirket yönetiminin bakış açısını göstermektedir. Özetle şirketin yönetimi, bütçe konusuna önem verirse ve arkasında durursa, tüm şirketi harekete geçirir ve iyi bir bütçe sistemi ortaya çıkabilir” dedi. 

Bütçe yapmanın aşamaları nelerdir? 

‘Bir işletmenin büyüklüğüne göre 1 ay ile 3 ay arasında bütçe sistemi yapılarak, sistem çalıştırılabilir’ diyerek sözlerini sürdüren Şaban Şan, şunları kaydetti: 
“İyi bir bütçe oluşturulabilmesi ve sahiplenilebilmesi için tüm organizasyon yapısındaki müdürlüklerin işbirliği gerekir. Bu birimlere, fabrika, genel yönetim, ar-ge, satış pazarlama birimlerindeki tüm departmanlar dahil edilmelidir. İşletme-iktisat mezunları, bu alanda yoğunluktadır, fakat bu alanda kendi geliştiren ve gerçek anlamda bütçeyi a’dan z’ye yapabilecek yeterlilikte yetişmiş insan gücü de çok fazla değildir. Bütçe yapmanın aşamaları ise, şunlardır. Öncelikli olarak bütçenin hedefi saptanmalıdır. Bütçe hedefinden kastettiğim, dönemin sonunda ulaşılacak finansal hedefler ve büyüme oranlarıdır. Öngörülerde bulunulması gerekiyor ki, bu öngörüleri de bir takım deneyimler ve raporlarla desteklemeniz lazımdır. Satış tahminlerinde bulunun. Gerek geçmiş dönem verilerini baz alın, gerekse sektörünüzün gelecek dönemde ne kadar büyüyeceğine göre, pazar payı tahminleriniz olsun. Tüm bunların yanı sıra, kurum olarak ne kadar büyümeyi ön gördüğünüzü belirleyin. Alternatif bütçeler üzerinde çalışın. Bu çalışmalarınızı, olabildiğince farklı departmandaki yöneticilerle paylaşıp, fikir alışverişinde bulunun. Bu size, çok fazla yönetim becerisi ve sorunlarla mücadele yetisi katacaktır. Bununda ötesinde, karar verme yolunda olduğunuz bütçeniz üzerinde optimizasyon yapmanıza da yardımcı olur. Alternatifler arasından, kısa listenizi oluşturun, bunu üst yönetimle paylaşın. Tüm bu hazırlıklar sonrasında, bütçenizi üst yönetime sunup onayınızı alın. Süreç bunla bitmiyor, aslında tam da bundan sonrasında başlıyor. Hazırlamış olduğunuz bütçenin kontrol sistemini oluşturunuz. Yani aylık faaliyet raporları, bütçe-fiili karşılaştırmalarını hazırlayın” diye konuştu. 

Uyumsoft webERP Bütçe Yönetimi programının özellikleri nelerdir? 

Uyumsoft webERP Bütçe Yönetimi programının, şirket birimlerini ortak hedefte buluşturacak bir alt yapıya sahip olduğunu kaydeden Şaban Şan, şunları açıkladı: “Uyumsoft webERP Bütçe Yönetimi programı, birbirleriyle entegre çalışan bir model olduğu için, birimlerin girmiş olduğu bağımsız bütçe değerlerinin, gün sonunda anlamlı bir sonuç raporuna dönüşmesini sağlar. Bütçe biriminde çalışanlar, yeni bir ürün kodu, gider kalemi ve yeni bir reçete yaratmak için ayrı bir efor sarf etmeyecektir. Bu işlemler, webERP sisteminde yaratıldığı anda, Bütçe Yönetimi programında uygulanmaktadır. Uyumsoft Bütçe Programının canlı kullanımda olan wepERP ile tam entegre şekilde çalışması, ay sonu kapanış raporlarının hızlı bir şekilde elde edilmesine olanak sağlamaktadır. Nitekim, excellerde dataların birleştirilmesi ve karşılaştırma raporlarındaki zaman kayıpları da; Uyumsoft Bütçe programı ile ortadan kalkmaktadır ve zaman tasarrufu sağlanmaktadır. Özetle, Uyumsoft Bütçe Programı; varsayımlar, satış bütçesi, üretim ve satın alma bütçesi, personel bütçesi, maliyet bütçesi, yatırım bütçesi, gider bütçesi, gelir tablosu, nakit akışı, karlılık analizleri /2.faz, faaliyet raporları/2.faz gibi süreçlerin entegre bir şekilde takibine imkan sağlamaktadır” şeklinde konuştu. 

27 Kasım 2016 Pazar

WYNDHAM KANADALI TURİZM ACENTACILARINI MİSAFİR ETTİ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


WYNDHAM KANADALI TURİZM ACENTACILARINI MİSAFİR ETTİ

TÜRSAB ve Kanada Turizm Ataşeliği ortak projesi dahilinde Kanada’nın farklı eyaletlerinden gelen profesyonel acenteciler İzmir’i ve şehrin turizm alanında sunduğu imkanları görmek için ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret kapsamında toplantı ve kongre turizmi alanında  İzmir’in Kanadalı acentelere tanıtılması ve işbirliğinin geliştirilmesi amaçlanıyor.


Wyndham otelin ev sahipliği yaptığı grup, şehir merkezindeki kongre imkanlarını araştırmanın yanında Efes, Çeşme, Alaçatı ve Urla gibi yakın mesafelerdeki turizm beldelerini ve tarihi güzelliklerini de yakından inceledi.
Wyndham Grand İzmir Özdilek Genel Müdür Funda Çam ‘’ İzmir’in tanıtılması amaçlı çalışmalar hızla devam ediyor. Biz de otel olarak bu çalışmalarda yer almaktan, güzel şehrimizin en iyi şekilde tanıtılması için çaba harcamaktan dolayı memnunuz. Amacımız her zaman olduğu gibi ülkemize ve şehrimize en iyi şekilde katkı sağlamaktır’’ dedi. Tanıtım çalışmalarının devam edeceğinin altını çizen Çam biz her zaman ‘’Ülkesini en çok seven, işini en iyi yapandır’’ prensibi ile hareket ediyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapmaya devam etmek bizim için en büyük mutluluktur’’ dedi.

DÜNYA TURİZMİ ANTALYA’DA BULUŞUYOR...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



DÜNYA TURİZMİ ANTALYA’DA BULUŞUYOR
Turizmin Davos'u World Tourism Forum; dünya turizmine yön veren liderleri 10 Aralık’ta Antalya Belek'te Regnum Carya Golf &SpaResort'ta buluşturu


yor. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan World Tourism Forum Mediterranean Summit çerçevesinde dünya turizmi Antalya'da masaya yatırılacak.


16-18 Şubat 2017 tarihlerinde  İstanbul'da bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilecek olan World Tourism Forum Global Meeting öncesinde sektör profesyonelleri bölgesel toplantılarda bir araya gelecek. "Feel Global, Be Local" mottosuyla düzenlenecek olan bölgesel zirvelerin ilki olan Mediterranean Summit  10 Aralık'ta Antalya'da gerçekleştirilecek.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy,Katar Devleti İstanbul Başkonsolosu Khalid Hamad A. A Al- Sulaıtı ve World Tourism Forum Başkanı Bulut Bağcı'nın konuşmalarıyla açılışı yapılacak olan zirvede oturumların moderatörlüğünü BBC World News’in ünlü ekran yüzü ve sunucusu Kasia Madera yapacak.



DenizBank CEO'su Hakan Ateş, Rixos Otelleri'nin sahibi Fettah Tamince, Yandex Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Milena Djuricic, CIM Global CEO'su Prasant Saha, Mobil Ödeme Sistemi İyzico Operasyon Direktörü Orkun Saitoğlu'nun konuşmacı olarak katılacağı zirvede, "Turizmde Çoklu Kanal Kullanımı", "Düğün Destinasyonlarında Yükselen Trendler", "Resort Turizminde Değişen Algılar", "Büyük Spor Etkinliklerinin Destinasyonlara Katkısı" başlıklarında oturumlar düzenlenecek.
Online turizmin ele alınacağı "Turizmde Çoklu Kanal Kullanımı" başlıklı oturumda Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) üyesi Munthir M. Al-Ansari, dünya çapında 85.000 noktada 90.000 otel ile dev bir platform yöneten Booking.com Ürün Yöneticisi Willem Isbrucker, Ortadoğu'nun en önemli seyahat platformu flyin.com Başkan Yardımcısı Mohammed Al Ansari, TripAdvisor Güney Avrupa Kilit Müşteri Yönetmeni Gianluca Laterza, Facebook Satış Direktörü Erdem Çelik, Attar Travel Pazarlama Direktörü Baher Badryeni trendlerle birlikte turizmde kullanılan farklı kanalları değerlendirecekler.

Ayrıca TAV İşletme Hizmetleri Genel Müdürü Ali Bora İşbulan "Sınır Güvenliği"ni değerlendirirken, duayen Turizmci ve TÜRSAB Yurtdışı İlişkiler Sorumlusu Hüseyin Baraner de "Turizmde Büyümek" konusunda bir konuşma yapacak.
Zirvenin akşamında düzenlenecek Gala Yemeği vekatılımcılara teşekkür plaketi takdiminin ardından Bengü konseriyle son bulacak.

26 Kasım 2016 Cumartesi

Uluslararası Resort Turizm Kongresi 6. Yılında Zirvede...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uluslararası Resort Turizm
Kongresi 6. Yılında Zirvede
İlki 2011 yılında yapılan Uluslararası Resort Turizm Kongresi altı yıl gibi kısa bir süre içinde Türkiye’nin uluslararası seyahat pazarındaki en önemli, etkin platformu ve yüksek prestijli etkinliklerinden biri oldu.
 “Turizmin Geleceği Geleceğin Turizmi” ana başlığı altında her yıl bir ana temanın ele alındığı Uluslararası Resort Turizm Kongresi, bu yıl önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak.
24-25 Kasım’da Antalya Lara’da Adalya Elite ve Lara Barut Resort’te yapılan 6. Uluslararası Resort Turizm Kongre’sine Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da katıldı.




Avcı, ilk gün yapılacak  “Türkiye-Almanya Turizm Forumu”nda  aralarında Avrupa seyahat pazarının en büyükleri TUI ve Thomas Cook başta olmak üzere seyahat pazarının Almanya ve Türkiye’deki sahip ve yöneticilerinden oluşan aktörleri ile bir araya geldi.
Yapıldığından beri her yıl Avrupa ve diğer ülkelerden uluslararası seyahat endüstrisi aktörleri ile önemli siyasilerin de konuşmacı olduğu Uluslararası Resort Turizm Kongre’sinin bu yılki baş konuşmacısı TUI Group Yönetim Kurulu Başkanı Friedrich Joussen. Ayrıca kongreye Almanya’dan seyahat satış acentelerinin oluşturduğu işbirliği kuruluşu RTK’nın Başkanı Thomas Bösl de katıldı.
Kongre hakkında
Bu yıl 6’ncısı yapılacak olan Uluslararası Resort Turizm Kongresi’ni kısa adı AKTOB olan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin Ekin Grubu ile birlikte yayınladığı Seyahat Endüstrisi Profesyonellerinin Dergisi RESORT Dergisi tarafından düzenleniyor. Kongrenin konu ve konuşmacıları aralarında Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel’in de olduğu Danışma Kurulu tarafından belirleniyor.


Bakan Avcı Türk-Alman Turizm Forumu’nda
Sektör Liderleri İle Bir Araya Geldi

“Turizmin Geleceği Geleceğin Turizmi” ana başlığı altında her yıl bir ana temanın ele alındığı Uluslararası Resort Turizm Kongresi, bu yıl da önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı.
Türkiye’nin turizmde ana pazarı olan Almanya’nın seyahat pazarındaki güçlü kuruluşu Almanya Seyahat Birliği (DRV)’nin daha önce Kuşadası’nda yapma kararı alınmışken beklenen katılım olmadığı için TÜRSAB’ın evsahipliği yapacağı kongresini iptal ederek Berlin’de yaptı.
Kuşadası kongresini iptal eden DRV başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ile Almanya’nın önde gelen tur operatörleri ile seyahat acenteleri sahip ve yöneticileri Uluslararası Resort Turizm Kongresi kapsamında yapılan Türk-Alman Turizm Forumu’nda bir araya geldi.
Almanya Seyahat Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig ve diğer yöneticiler ile tur operatörleri CEO’larının yanı sıra RTK Başkanı Thomas Bösl ve TSS Başkanı Manuel Molina ile seyahat acentelerinin sahip ve yöneticileri, 6. Uluslararası Resort Turizm Kongre’si kapsamında 24 Kasım’da Adalya Elite Resort’ta yapılan “Türkiye-Almanya Turizm Forumu’na katıldı.
Türk-Alman Turizm Forumu’nda Hill Knowlton CEO Ernst Primosch Almanya’dan Türkiye’nin görünümü konulu bir sunum yaptı.
Uluslararası Resort Turizm Kongresi Danışma Kurulu Üyesi Yusuf Hacısüleyman, DRV’nin Kuşadası kongresini iptal etmesi ve sonraki gelişmeler ile Türkiye - Almanya arasında son günlerde yaşanan ilişkiler nedeniyle Türk - Alman turizm Forumu’nun daha da önemli hale geldiğini söyledi.

Turizm İçin Yeni Senaryo Gerekiyor

Türkiye bugün dünya turizminin bir aktörüyken gelinen son noktada sektörün bu haliyle devam edemeyeceği bir sürece girildi. Dolayısıyla Türkiye’nin turizmde edindiği deneyim ve elde ettiği kazanımlar ile sorun ve sıkıntıları aşmaya yönelik yeni bir senaryoya ihtiyacı var.
6. Uluslararası Resort Turizm Kongresi için Ekin Grubu’nun hazırladığı “Geleceğin Turizmi Turizmin Geleceği” raporunda, sektör aktörleriyle düzenlenen “yuvarlak masa” toplantısında tartışılan konu ile ilgili olarak yapılan değerlendirmeler şöyle:

Tavit Köletavitoğlu (Atlas Danışmanlık) : Türkiye, turizmde bugünkü haliyle daha fazla devam edemez. Birçok alanda önemli ve güzel şeyler yaptık. Yaptıklarımızdan bazıları başka ülkelere örnek oldu.  Ancak bizi buraya kadar getiren o çalışmalar artık bizi geleceğe taşımaz.

Fehmi Köfteoğlu (Ekin Grubu Editörü) :Türkiye turizmde bugün artıları ve eksileri ile iyi bir yere gelerek dünyanın ilk 10’u arasına girdi. Bu özelliği ile Türkiye ikinci örneği olmayan bir örnek vaka (Case study)’dir. Ama işin bundan sonrası için yeni bir senaryoya ihtiyaç var.

Talha Çamaş (TÜRSAB eski başkanı) : Türkiye turizmde buraya adı konmasa da bir senaryo ile geldi. O zaman Türkiye’de bu işe girenler işi bilmiyorlardı. Ama kamu yönetimi onları özendirdi, güven verdi.  Ama bugün kamunun turizme nasıl baktığı bilinmiyor.

Ünsal Şınık (Elite World Otelleri Gn. Md) :  Yeni bir senaryoyu konuşurken akla şöyle bir şey de geliyor. Acaba Türkiye’de bilinçli ya da bilinçsiz bir eksen kayması mı var? Rusya ile çok çabuk yakınlaşma, bence ekseni kaydırabilmek için de gerekliydi.

İskender Çayla (Delicias Travel): Türk turizmi bir yere doğru gidiyor. Önümüzde çok ciddi bir insan ve birikim kaybı sorunu var. Sektörün direnci ve gücünü düşünmeden ve ne zaman nerede ayağa kalkacağını hesaplamadan bir şey söylemek çok zor.

25 Kasım 2016 Cuma

Lidya Grup %50 büyümeyle rekor kırdı,

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Lidya Grup %50 büyümeyle rekor kırdı,
Dünya devi EFİ Brüksel’e davet etti

Teknolojisiyle baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson ve EFİ markalarının Türkiye distribütörü olan Lidya Grup, 2016 yılını hedeflerinin üzerinde rekor bir büyümeyle kapatmaya hazırlanıyor. Bu yıl ülkemizde yaşanan tüm olumsuz atmosfere rağmen, büyümede hız kesmeyen ve ekipman satış hedeflerini %50 artıran Lidya Grup, temsil ettiği global markaların dikkatini çekti.
Merkezi Silikon Vadisi’nde bulunan Amerikalı EFİ firması, gözünü üstün başarı gösteren Lidya Grup’a dikti. EFİ firmasının Avrupa yetkilileri, Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz ve beraberindeki 10 kişilik bir heyeti, Belçika Brüksel’deki Demo Merkezi’ne önceki gün davet ederek, geniş format baskı sektöründeki yeni ve iddialı ürünlerini anlatıp, tanıtımını yaptı.

16 yıldır, her yıl çift haneli büyüyor

16 yıl önce faaliyete başlayan Lidya Grup’un ekonomik krizler dahil, her yıl çift haneli büyüdüğünü anlatan Lidya Group Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:
“Tüm zorluklara rağmen bu yıl da hedeflerimizi geçtik ve ekipman satışlarında %50 büyüme gerçekleştirdik. Önümüzdeki yılın, bu yıla oranla, çok daha başarılı bir yıl olacağına inancımız tamdır. Bu yıl elde ettiğimiz başarılar, temsil ettiğimiz dünya devi firmaları heyecanlandırdı. EFİ yetkililerinin davetiyle, Brüksel’de katıldığımız toplantıda, 160 cm’den 5,5 metreye kadar baskı yapabilen, 170 bin dolar ile 3 milyon dolar arasında fiyatları değişen yeni ve iddialı ürünleri yerinde inceledik” dedi.
EFİ’nin, Lidya Grup ile pazarda liderlik koltuğuna oturduğunu kaydeden Bekir Öz, outdoor baskı ile endüstriyel ürünler (seramik, ahşap, mermer, cam, alüminyum vd) baskı sektöründe en ileri teknolojiyi ülkemize getirmekte olduklarını sözlerine ekledi.

23 Kasım 2016 Çarşamba

Doğu Avrupalı turistlerin, Kapadokya+Erciyes’e yoğun ilgisi olabilir ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Doğu Avrupa ülkelerindeki turistlerin,
‘Kapadokya+Erciyes’e yoğun ilgisi olabilir


Radisson Blu Hotel Kayseri, 18-20 Kasım 2016 tarihleri arasında, Yunanistan'ın Selanik şehrinde düzenlenen ‘32. Philoxenia Uluslararası Turizm Fuarı’na katıldı.
Fuarı ziyaret eden Yunanlı turistlerin ve fuar katılımcısı seyahat acentelerinin Kayseri ve Kapadokya ilgisine değinen Radisson Blu Hotel Kayseri Gelirler Müdürü Menderes Karaküçük, şunları söyledi: “Yunanlı turistler için, Kayseri ve Kapadokya dini açıdan önemli destinasyonlardan birisidir. Nitekim, Kayseri Talas bölgesinin zamanında tamamen Rum mahallesi olması bu ilgide etkilidir. Eğer, Kapadokya+Erciyes tur paketleri hazırlanırsa, yoğun ilgilerini çekebiliriz. Kapadokya+Erciyes’i kapsayacak paketlere talep olmakla birlikte, maalesef henüz ülkemizde tur paketini programına alan seyahat acentesi olmadı” dedi.
Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Makedonya’dan seyahat acentelerinin ‘Alternatif kayak destinasyonu olarak Kayseri’yi düşünebileceklerini açıkladıklarını kaydeden Menderes Karaküçük, “Fuar sırasında görüştüğümüz acentalar, Doğu Avrupa ülkelerindeki turistlerin, Kapadokya+Erciyes Tur ve Kayak Paketi yapıldığında, yoğun ilgilerinin olacağını söylediler” diye konuştu.



Türkiye, tek etkinlik düzenleyen stant oldu
Philoxenia 2016’nın, Selanik’in ana fuar merkezi olan Helexpo Fuar alanında gerçekleştiğini anlatan Menderes Karaküçük, Selanik’teki turizm fuarına olan ilginin, bir önceki seneye oranla daha az olduğunu kaydetti.
Fuarda, Türkiye standına yoğun ilginin olduğunu ifade eden Menderes Karaküçük, şunları söyledi: “Bu sene, Selanik’te yapılan stant tasarımı, daha önceki yabancı fuarlarda gördüğümüz tasarımların ilerisindeydi. Türkiye standı, çok kullanışlı ve çarpıcı bir tasarımla yapılmıştı. Fuar alanındaki konumumuz en iyi yerlerden birisindeydi ve çok memnun kaldık. Tabii bu başarıda Atina Turizm ve Tanıtma Ateşe Yardımcısı Aslı Gündoğdu Aksungur’un çabalarını unutmamak gerekiyor. Türkiye standı, diğer stantlar arasında, tek etkinlik düzenleyen stant oldu. İlk gün fasıl eşliğinde Selanik Başkonsolosumuz Orhan Yalman Okan’ın katılımıyla bir kokteyl düzenlendi. 2. gün ise Atina’dan getirtilen ünlü bir Yunanlı aşçının stantta sevilen Türk yemeklerinin nasıl yapıldığını öğrettiği bir sunum gerçekleştirildi. İzleyicilerin de katılımıyla gerçekleştirilen gösteride, etli bulgur pilavı ve aşure yapımı gösterilip, sonrasında misafirlere ikram edildi” diye konuştu.
Önceki yıllara oranla, Yunanistan ekonomisindeki düzelmeye de değinen Menderes Karaküçük, önümüzdeki yıl Yunan ekonomisinde devam eden iyileşmeyle birlikte Yunan iş adamları ve turistlerin, ülkemize daha yoğun ilgi gösterilebileceğini sözlerine ekledi.

22 Kasım 2016 Salı

İstanbul turizminde rezervasyonlar, “son dakikaya” yöneldi ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



İstanbul turizminde rezervasyonlar,
“son dakikaya” yöneldi

Turizm sektörü; darbe, terör, bulunduğumuz coğrafyadaki savaşlar nedeniyle, yılı ciddi bir gerileme ile kapatıyor. Amerika, Avrupa ülkeleri, Rusya’dan gelen turist sayısında, ciddi kayıplar oldu. Yaşanan daralma karşısında İstanbul’daki turizmciler, biraz olsun Arap turistlerle nefes aldı.
Sultanahmet Beyazıt bölgesinde yer alan BW PLUS The President Hotel’in Genel Müdürü Burak Aydın, geçmiş yıllarda ağırlıklı olarak Amerika ve Avrupa ülkelerinden turistleri ağırlarken, bu yıl Ortadoğu ülkelerinden ve iç pazardan gelen misafirlere hizmet verdiklerini söyledi.
Türklerin ve Arapların, gideceği yere son dakikada karar vererek, rezervasyon yaptırma alışkanlığının yoğun olduğunu belirten Burak Aydın, şunları kaydetti:


“Amerikalı ve Avrupalı turistler, iş veya tatil seyahatlerini, haftalar veya aylar öncesinde planlayıp, rezervasyonunu yapıyor. Türkler ve Araplar ise, genelde son anda karar verip, o an rezervasyonunu gerçekleştiriyor. Bu nedenle, İstanbul turizminde rezervasyonlar, ‘son dakikaya’ yöneldi diyebiliriz. Turizmciler, rezervasyonlar son dakikada olduğunda, önlerini net göremiyor. Zaten şuan turizm, karmakarışık oldu. Herkes, her pazara, her kanala giderek, iş yaratmaya çalışıyor. Mesela, geçmişte sadece Avrupa çalışan acentalar, şuan Ortadoğu pazarıyla da ilgileniyor” dedi.

Arap turistlerden, Sultanahmet’e yoğun talep gözleniyor

Arap turistler, son dönemlerde konaklama rotasını Sultanahmet’e çevirdi. Araplar İstanbul’a geldiğinde; Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Kapalıçarşı, Yeni Camii, Mısır Çarşısı, Hocapaşa’da sema gösterisine yoğun talep gösteriyordu. Sultanahmet’in tarih, kültür ve alışveriş potansiyeline değinen Burak Aydın, bölgenin huzurlu atmosferine, toplu taşıma araçlarıyla (metro, tramvay, Marmaray) ulaşım kolaylığı ve Türk - Osmanlı mutfağı ağırlıklı restoranları da eklenince, Arap turistlerin konaklamak için Sultanahmet bölgesini tercih etmeye başladığını söyledi.

İç pazarda, 5 kat büyüdük

Geçtiğimiz yıllarda otelde konaklayan misafirlerin %90’nın Amerikalı ve Avrupalı turist olduğunu anlatan Burak Aydın, bu yıl ise Ortadoğu’dan turistleri ve yerli misafirleri ağırladıklarını söyledi. İç pazarda 4- 5 kat büyüdüklerini ifade eden Burak Aydın, satış- pazarlama ekibinin Anadolu’da düzenlenen fuarlara iştirak ettiğini kaydetti.

2017’de toparlanma başlar, yukarıya doğru bir çıkış olur

2017’nin, bu yıldan daha iyi bir yıl olacağını belirten Burak Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “2017 bir ayağa kalkış yılı olmasa da, bu yıldan çok daha iyi olacaktır. Önümüzdeki yıl yukarıya doğru bir çıkışla, toparlanmanın olacağını umut ediyoruz. Gelecek yıl, Mart ayından itibaren, toparlanma başlar. Nitekim şuan, ciddi bir hareket olmasa da, Avrupalı ve Amerikalı turistleri bölgemizde daha yoğun görmeye başladık. Turizmde her şey yolunda giderse, 2018 yılından itibaren özlediğimiz günlere kavuşabiliriz” şeklinde konuştu.

KIŞ MEVSİMİNİN TADI JOLLY TUR’LA ÇIKAR!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Bembeyaz karlardan sımsıcak sulara…
KIŞ MEVSİMİNİN TADI JOLLY TUR’LA ÇIKAR!

Bedeninizi ve ruhunuzu arındıracağınız, canlanarak yenileneceğiniz benzersiz bir deneyime hazır mısınız? Jolly Tur, birbirinden keyifli tur önerilerine bir yenisini daha ekledi. Yaklaşan kış mevsiminin tadını çıkarmak isteyenler için hazırlanan tur paketleri kapsamında dilerseniz kayak keyfi yapabilir, dilerseniz de buz gibi havadan sımsıcak termal otellere kaçış yapabilirsiniz.
15 Aralık 2016 – 15 Mart 2017 tarihleri arasında gerçekleştirmek üzere organize edilen paketler ulaşım,transfer ve konaklama dahil 499 TL’den başlayan fiyatlarla sizi bekliyor.


Tatil demek sizin için arınmak, huzur bulmak ve bedeninize hak ettiği mutluluğu vermek anlamına geliyorsa “Termal Oteller Uçaklı Paket Kampanyası” sizin için biçilmiş kaftan.
Bu pakette size kusursuz dakikalar yaşatacak oteller arasında İkbal Thermal Hotel, Güral Afyon, Korel Termal, Oruçoğlu Thermal Resort, Sandıklı Thermal Park Hotel, Gürses Termal, Özgül Termal, Saruhan Termal Hotel, Adrina Termal Health&Spa Hotel ve Hattuşa Vacation Club Kazdağları yer alıyor.
Kış tatili demek sizi için sadece ‘kar tatili’ demekse ve kendinizi bembeyaz karlar üstünde son derece özgür hissetmek arzusundaysanız “Kayak Otelleri Uçaklı Paket Kampanyası”nı tercih edebilirsiniz. Palandöken, Erciyes ve Sarıkamış bölgesini kapsayan bu tur kapsamında Mirada Del Monte, Mirada  Del Lago, Palan Otel, Polat Erzurum Otel ve Grand Toprak’ta konaklama yapabilirsiniz.

21 Kasım 2016 Pazartesi

Yüzlerce robot yapan küçük mucitler, patent almayı hedefliyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Yüzlerce robot yapan küçük mucitler,
patent almayı hedefliyor

Yaşları 7 ile 13 arasında değişen geleceğin küçük mucitleri, mıknatıs toplayan, top atan, taşıma yapan, çizgi izleyen yüzlerce robot yaptı. Küçük mucitlerin şimdiki hedefi, kendi patentlerini almak oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Üstün ve Yetenekli Çocuklar Dairesi Başkanlığı’na bağlı Beşiktaş Bilim ve Sanat Merkezi’ndeki üstün zekalı çocuklar; yazılım – tasarımlarını yaparak, geleceğin robotlarını yapma konusunda harikalar yaratıyor. TÜBİTAK’ın ortaöğretime verdiği 4004, 4006, 4007 gibi projelerin hepsini kazanan küçük mucitler, artık bireysel TÜBİTAK projelerini yaparak, patent almayı da istiyor. Teknoloji başta olmak üzere, fuarlara katılan küçük mucitler, MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Robotik standında, yaptıkları onlarca robotu sergilemeye devam ediyor.

Güneş paneli ile rüzgar gülünü birleştirip, yüksek enerji elde etmeyi istiyor


Beşiktaş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden, 7. sınıfa giden, 13 yaşındaki Mehmet Emin Önder, bugüne kadar çok sayıda robot yaptığını belirtti. Yaptığı robotların yazılımını ve mekanik tasarımını kendisinin yaptığını anlatan Mehmet Emin Önder, şunları söyledi:
“Robotik kol, forklift, çizgi izleyen robot, mıknatıs toplayan robot gibi birçok robot yaptım. Yeni proje tasarımımda; güneş paneli ile rüzgar gülünü birleştirip, daha yüksek enerji elde etmeyi planlıyorum. TÜBİTAK projelerinde dereceyi almayı istiyorum. En büyük hedefim, kendi patentimi almaktır” dedi.

Problem çözme becerisini yükseltip, düşünme kapasitelerini artırıyor

Beşiktaş Bilim ve Sanat Merkezi’nde, Teknoloji Tasarım Robotik Kodlama Öğretmeni Metin Zengin; elektronik, bilgisayar, yazılım ve mekaniğe ilgisi olan 55 öğrencisiyle birlikte yüzlerce robot yaptıklarını kaydetti. Üniversitelerle işbirliği yaparak, İstanbul Kalkınma Ajansı projesi kazanmayı istediklerini de ifade eden Metin Zengin, aynı zamanda öğrencilerinin bireysel projeler yaparak, patent almayı hedeflediğini söyledi. Verilen eğitim hakkında bilgi veren Metin Zengin, “Çocukların bilgi ve düşünme kapasitesini arttırıp, problem çözme becerilerini geliştirerek, hayatla ilgili daha anlaşılır ve kalıcı çözümler sağlamalarına dair bakış açısı kazandırıyoruz. Aynı zamanda girişimcilik ruhunu aşılıyoruz” şeklinde konuştu.

20 Kasım 2016 Pazar

JOLLY TUR 30 cu YILINDA 1 MİLYON KİŞİYİ TATİLE ÇIKARACAK...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



2016’DA YÜZDE 23 BÜYÜYEN JOLLY TUR
2017’DE 1 MİLYON KİŞİYİ TATİLE ÇIKARIP TEKNOLOJİK BİR DEVRİME İMZA ATACAK…






- Jolly Tur, Türkiye ve dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, 2016 yılını yüzde 23 büyüme ile kapatırken, planladığı yatırımların tümünü gerçekleştirdi. Sadece marketing alanında 27 milyon TL’lik yatırım gerçekleştiren Jolly Tur, teknolojik yatırımlarında ise devrimci bir yaklaşım modelini benimsedi. 2017 yılı dahil 3 yıl içinde 10 milyon dolarlık yatırımla Türk turizminin uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelmesine de katkı sağlayacak yeni platformları çok yakında hayata geçirmeye hazırlanan Jolly Tur’un 2017’de tatile çıkaracağı kişi sayısı ise 1.000.000 olarak belirlendi

Turizm sektörünün yenilikçi ve müşteri memnuniyetine odaklanan lider ismi Jolly Tur’un 2016 performansını, 2017 planlamalarını paylaştığı basın toplantısında sektörde yaşananlar ve turizmin 2017 geleceği hakkında da önemli açıklamalarda bulunuldu. Antalya’da gerçekleştirilen basın toplantısına Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Figen Erkan ve tüm departman müdürleri katıldı.

Jolly Tur, turizmi etkileyen olumsuzlukların bir yansıması olarak sektörün kayıplar vererek daraldığı 2016 yılında yüzde 23 büyüme oranına ulaştı. Yatırım planlarını aksatmadan yeni ofisler ve çalışan sayısında hedeflerine ulaşan Jolly Tur, yeni seyahat paketleri geliştirmede de yine trend yaratacak yeniliklerle 2016’yı kapattı. Geçen yıl dünyanın en büyük yatırım bankaları arasında yer alan Goldman Sachs ile de sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ses getiren bir ortaklığa imza atan Jolly Tur, 2017 yılına yine iddialı bir giriş yapıyor. Özellikle teknoloji yatırımlarıyla uluslararası bir turizm şirketi olma yolunda sağlam adımlarla ilerleyen Jolly Tur, 2017 yılında toplam 1.000.000 kişiyi tatile çıkarmayı planlıyor.


YATIRIM PLANLAMALARININ TÜMÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, turizmin Türkiye’deki kalelerinden biri olan Antalya’da gerçekleştirilen basın toplantısında turizm sektörü açısından zor bir dönem olan 2016’da ulaştıkları başarının altını çizerken, sektörün bugünü ve yarınları hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
Mete Vardar, sektörün yaklaşık yüzde 20 oranında küçüldüğü, bazı grupların sadece birkaç otelini açmakla yetindikleri, sezonun 1 Mart – 1 Kasım yerine, 1 Mayıs – 1 Eylül tarihleri arasına taşındığı 2016’da Jolly Tur’un büyümeye devam etmesinin yanı sıra yatırım planlamalarından da taviz vermediğine dikkat çekti. Mete Vardar, bu başarıyı getiren ana etkenleri şu sözlerle anlattı: “Aslında elde ettiğimiz başarı, turizm sektöründeki 30 yıllık kazanımlarımızın sonucu. Misafirimizi çok iyi tanıyoruz. Misafirlerimiz de yüzde 100 müşteri memnuniyetine odaklanan yapımızı… Misafirlerimizle aramızda müşteri-şirket ilişkisinden çok sevgiye dayalı bir ilişki var. İşte bu ana etkenler, Jolly Tur olarak bizim, 2016 yılından da başarıyla çıkmamızı sağladı.”

Yatırım planlamalarından da taviz vermediklerine dikkat çeken Mete Vardar, sadece Jolly Tur yararına değil, tüm turizm sektörünün yararını gözeten bir stratejiyle 2016 için planladıkları gibi marketing bütçesinde yüzde 100 artış gerçekleştirdiklerini açıkladı. 2016 yılı için planlanan ve hayata geçirilen bir başka yatırım olarak yeni satış noktalarının bünyeye katılması ve şirketler grubu bünyesinde yazılım şirketlerinde görev alan 50’ye yakın yazılım kadrosunu gösteren Vardar, teknolojiye yaptıkları yatırımların geri dönüşünü almaya başladıklarının altını çizdi.

Mete Vardar, 2016’da Jolly Tur açısından altı çizilmesi gereken bir diğer konu olarak, kamu tatillerinin iptal edilmesi paralelinde yüzde 100 misafir memnuniyetine odaklı yapılarıyla 15 Temmuz 2016 ila 20 Temmuz 2016 tarihleri arasındaki 4 günde geri ödemeleri yüzde 100 oranında yapmalarını gösterdi. Mete Vardar, “Misafirlerimize yaptığımız geri ödemeler, sadece yurtiçinden değil yurtdışından da pek çok otelden tahsilat yapılmamasına rağmen gerçekleştirilmiştir. Çünkü, biz, misafirlerimize karşı kendimizi yüzde 100 sorumlu gören bir şirketiz” dedi.


2017 yılına da iddialı bir giriş yapmak için tüm hazırlıkları tamamladıklarına dikkat çeken Mete Vardar, sektördeki 30 yıllık geçmişlerinde olduğu gibi yine istikrarlı şekilde büyümelerini sürdüreceklerini kaydetti. İstikrarlı büyümelerinde müşteriyle kurdukları yüzde 100 güvene dayalı ilişki ve hizmet kalitesini en önemli etkenler olarak ifade eden Mete Vardar, şu mesajı verdi: “Yıllardır savunduğumuz gibi tatil, bu tür zamanlarda en iyi ilaçtır. Sorunlu, mutsuz dönemlerde en iyi ilacın güzel geçen bir tatil olduğunu düşünüyoruz. Biz, Jolly Tur olarak kendimizi bir açıdan doktor gibi görüyoruz. Misafirlerimizin sorunlu dönemlerde kullanmaları gereken ilacı tanıyoruz. Sözün özü, reçete bizde. Bizimle tatile çıkmak, mutluluk ve huzur demek.”
2017’DE YABANCI TURİST, TÜRKİYE’Yİ DAHA ÇOK TERCİH EDEBİLİR, ÇÜNKÜ…

Sektörle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Mete Vardar, sezonun daraldığı, bazı otel gruplarının sadece birkaç otellerini açmakla yetindikleri 2016’da turizm sektörünün yaklaşık yüzde 20 oranında küçüldüğünü açıkladı. Ancak, 2017’da sadece Türkiye’de değil, dünyada da yaşanan güvenlik sorunun giderilmesiyle sektörün daha iyi günler yaşayıp yaralarını sarabileceğini vurgulayan Mete Vardar, bu beklentisindeki en önemli etkenlerden biri olarak daha önce Türkiye’de tatil deneyimi yaşayan turistlerin Yunanistan ve İspanya’ya yönelmesi sonucunda yüksek fiyata rağmen, hizmet kalitesinde düşük bir tabloyla karşı karşıya kalmalarını gösterdi. Mete Vardar, “Açık bir şekilde ifade etmek gerekiyor ki, İspanya ve Yunanistan’daki oteller, hizmet kalitesi ve fiyatta hiçbir şekilde Türkiye ile rekabet edebilecek durumda değiller” diye konuştu.
2017’nin yabancı turist potansiyelinin artışı açısından daha iyi geçeceği yönündeki beklentide bir diğer etken olarak euro ve dolar’ın TL karşısındaki değer artışını gösteren Mete Vardar, “Bu, Alman, Hollandalı, İngiliz ve daha pek çok Avrupalı turistin yanı sıra ABD’li turistin Türkiye’ye tercih etmelerinde önemli bir etken olacaktır” dedi. Mete Vardar, 2017 ile ilgili olumlu beklentilerindeki bir başka önemli etken olarak Rus pazarında yaşanan olumlu gelişmelere dikkat çekti. Mete Vardar, “Rusya ile tamir edilen ilişkiler nedeniyle yaklaşık 3.5-4 milyon turistin tatilini, tekrar Türkiye’de geçireceklerini düşünüyoruz. Ayrıca, yakın gelecekte bu sayının daha da yukarılara çıkacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Ancak, Türk turizminin iyi bir yıl geçirebilmesi için bazı tedbirlerin de alınması gerektiğine dikkat çeken Mete Vardar, “Takdirle izliyoruz ki, Türkiye’de şartların normale dönmesi için büyük bir çaba söz konusu. Ancak, şu anda yabancı tur operatörleri satışlara başladı. Yabancılara Türkiye’yi doğru bir şekilde gösterebilmek ve bunu, yurtiçinde de başarabilmek açısından önümüzdeki 1 ay son derece önemli. Ocak ayı, maalesef çok geç olacaktır.”
Mete Vardar’ın altını çizdiği bir diğer konu, turizm sektörüne yönelik uygulamalar oldu. 2016 yılında sektörün ayakta kalmasını sağlamada en önemli taraf olan tur operatörlerinin yeterince destek görmediğini vurgulayan Mete Vardar, desteğin sadece maddi değil, manevi olarak da verilebileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açıkçası, bu noktada acenteler olarak kendimizi devlete yeterince anlatamadığımızı düşünüyorum. Ve artık, tüm acenteler olarak kendimizi devlete anlatmamız gerektiği düşüncesindeyiz.” Bu noktada sektördeki temel sorunlardan biri olarak yüzde 2-3 kâr marjıyla çalışıyor olmalarına rağmen bunun yaklaşık yüzde 50’sini devlete geri ödemelerini gösteren Mete Vardar’ın bir önerisi de oldu. Jolly Tur’un gerçekleştirdiği “Cinnetten Bir Köşe” ve “Cennetten Bir Köşe” reklam filmlerinin aslında Türk turizminin ortak yararını gözettiğini ifade eden Vardar, “Bu tip tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesi, sektör için moral verici olacaktır” dedi.


Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar ise, teknolojik yatırım alanındaki güçlü adımlar ve bunun yaratacağı sonuçlar hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. 2017 yılında Jolly Business Online Seyahat Platformu, Jolly Tur Satış Platformu ve Jolly Tur’un orta vadede uluslararası bir marka olma hedefi doğrultusunda finans ve muhasebe sistemlerini değiştirmeye yönelik teknolojik bir yenilik gerçekleştireceklerini açıklayan Mert Vardar, yatırımların finansal boyutunu ise, “2017 yılı dahil 3 yıl içinde 10 milyon dolar tutarında teknoloji yatırımını gerçekleştirmiş olacağız” sözleriyle anlattı. Özellikle sektörün geçirdiği bu zor dönemde yaptıkları altyapı yatırımlarının Türk turizminin uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelmesine katkıda bulunacağına yönündeki inançlarının tam olduğunu vurgulayan Mert Vardar, teknolojik yatırımları ve bunun sağlayacağı faydaları şu sözlerle anlattı:
“2017 yılının ilk çeyreğinde, şirketlere özel olarak geliştirdiğimiz kurumsal seyahat çözümümüz, Jolly Business Online Seyahat Platformu’nu devreye alıyoruz. Platformumuzun en büyük özelliği, büyük veri ve öğrenen sistemler çerçevesinde tasarlanmış bir dijital seyahat asistanı barındırması. Dijital seyahat asistanımızın akıllı algoritmalar sayesinde yaptığı öneriler, şirketlerin maliyetlerini düşürecek ve seyahat rezervasyonları konusunda iş gücü kayıplarını asgariye indirecek.
Yılın ikinci çeyreğinde ise yeni Jolly Tur Satış Platformu’nu hayata geçireceğiz. Yeni satış platformumuz sayesinde, Jolly Tur müşterileri tüm ortamlarda aradığı ürünleri hemen bulabilecek ve rezervasyonlarını tek tuşla yapabilecek. Yeni satış platformumuzda yepyeni ürünleri müşterilerimize sunmayı planladığımızın müjdesini de şimdiden verebiliriz.
Aynı zamanda, seyahat dünyasının geleceğinin, müşterilerin alışkanlıkları ve davranışları çerçevesinde kendi ihtiyaçlarına en uygun ürünleri önerebilecek sistemlerden oluştuğunu görüyoruz ve bu doğrultuda yatırımlarımızı, CRM sistemlerine ve büyük veriye de odaklıyoruz. 2017’den itibaren, müşterilerimizin platformlarımızdaki davranışlarını çok daha iyi inceleyebilecek ve büyük veri madenciliği ve öneri motorları aracılığıyla kişiye özel teklifler sunabileceğiz.
Jolly Tur müşterilerini daha iyi tanıdıkça, acentelerimizin de hayatını kolaylaştıracağız. Acentelerimiz de, müşterilerle bire bir iletişimlerini kuvvetlendirerek, daha bağlı ve iyi hizmet verdikleri bir kitle oluşturabilecekler. Oluşturacağımız büyük veri platformunu, tedarikçilerimiz ve otellerle de işbirliği içinde geliştirerek, müşterilerimize en doğru ürünü en iyi fiyata sunarken, platformumuzda satışa açık olan otellerle de öngörüler paylaşarak, kendilerine de değer yaratabileceğiz.
Yatırımlarımız bunlarla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda Jolly Tur’un orta vadedeki uluslararası bir marka olma hedefi çerçevesinde, finans ve muhasebe sistemlerimizi de geliştiriyoruz. 2017 yılında yaptığımız bu yatırım, önümüzdeki yıllarda doğrudan ya da işbirlikleri aracılığıyla farklı coğrafyalarda faaliyet göstermemize katkıda bulunacak.”
2017 YILINDA 1.000.000 KİŞİ JOLLY TUR İLE TATİLE ÇIKACAK


Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Figen Erkan, 2016 performanslarını ve 2017 hedeflerini rakamlarla ortaya koyarken, şirket grubunda yer alan Uni Travel, Jolly Mice ve Jolly Business markalarına da dikkat çekti.
Jolly Tur’un turizmi etkileyen olumsuzlukların bir yansıması olarak sektörün kayıplar vererek daraldığı 2016’da 30 yıldır izledikleri yüzde 100 müşteri memnuniyetine dayalı yapının bir sonucu olarak yüzde 23 büyüme oranına ulaştığını vurgulayan Figen Erkan, 2016 için altı çizilmesi gereken bir diğer başarı olarak dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olan Goldman Sachs ile ortaklık yapmalarını gösterdi. Sektörün oldukça zor bir dönemden geçtiği 2016 yılından yatırım planlamalarından taviz vermediklerine de dikkat çeken Figen Erkan, marketing yatırımlarında yüzde 100 artış hedefine ulaşarak toplamda 27 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdiklerini açıkladı. Figen Erkan, “Sektör olarak oldukça zorlu geçen 2016 yılında Jolly Tur, özellikle yatırım hedeflerinden taviz vermeden yola devam etmiştir. Bu yatırımlarda sadece Jolly Tur’un faydası değil, tüm sektörün faydası gözetilmiştir” diye konuştu.
Figen Erkan, 2017 yılında da yine 30 yıl boyunca olduğu gibi müşteri memnuniyetine ve yenilikçiliğe dayalı istikrarlı büyüme stratejisiyle hareket edeceklerini vurgulayarak, 2017’de 1.000.000 kişiyi tatile çıkaracaklarını açıkladı.

YENİLİKÇİ VE TREND YARATACAK TURLAR, 2017’DE DE HIZ KESMEYECEK

Figen Erkan, Jolly Tur’un seyahat paketleri geliştirmedeki yenilikçi yapısına da dikkat çekti. 2016 yılında yenilikçi seyahat paketleriyle sektörde trend yaratacak gelişmelere imza attıklarını belirten Figen Erkan, 2017 yılında da yine bu yönde hareket edeceklerini kaydetti. Yurtdışında “İtalya Cortina D’ampezzo”, “SlovenyaKranjska Gora” turları ile kış mevsimini farklı coğrafyalarda deneyimlemek isteyen, ama özellikle de kayak tatilinden hoşlananlara hitap ettiklerini vurgulayan Erkan, “Amalfi Kıyıları” turu ile de deniz tatili ve kültür turunu bir araya getirdiklerini söyledi. Yurtdışında programa aldıkları diğer yeni turlar olarak “Avustralya-Yeni Zelanda”, “Gizemli Ada Sri Lanka” ve “Myanmar”ı gösteren Erkan, Jolly Tur’un iddiasının yüksek olduğu bir diğer alan olan kültür turlarında da yine yeniliklere devam ettiklerinin altını çizdi. “Adrenalin Kapadokya” ve “Orta Karadeniz”i bu yöndeki yeniliklerden sadece ikisi olarak ifade eden Figen Erkan, 2016 yılında günübirlik turlar alanında özel çalışmalara imza attıklarını belirterek, 2017’de bu yöndeki çalışmalara devam edeceklerini kaydetti. Günübirlik turlara, “Bursa Gölyazı”, “Edirne”yi de eklediklerini ifade eden Figen Erkan, kültür turlarındaki bir başka yaklaşımlarını, “her bölgeden her şehirden ulaşım” olarak dile getirdi. 2017 yılında da bu yaklaşımlarının bir soncu olarak Adana hareketli turlar başlatacaklarını açıklayan Figen Erkan, Adana hareketli turlar arasında “Afyon Termal Turu”, “Oylat Termal Turu”, “Uludağ Kayak Turu” ve “Bursa Termal Turu”nun yer aldığını söyledi. Figen Erkan, Jolly Tur’un son derece iddialı olduğu bir diğer alan olarak cruise turlarını gösterirken, “Avustralya-Yeni Zelanda”, “Tahiti Adaları”, “Uzakdoğu” ve “Güney Amerika” turlarını bu yöndeki yeni paketlerinden sadece birkaçı olarak ifade etti. Erkan, 2017 yılında yeniliklerinin bunlarla sınırlı kalmayacağının altını çizerek, 2017’de farklı alanlarda ses getirecek yenilikleri ve yaklaşımları ortaya koyacakları mesajını verdi.

20.000 ÜZERİNDE GENÇ, UNITRAVEL’İN FESTİVALLERİNDE BİR ARAYA GELİYOR

Figen Erkan’ın dikkat çektiği bir diğer konu Jolly Tur’un gençlik markası Unitravel ve bu yönde artık Türkiye’de gençlik kesiminin özlemle düzenlenme tarihini bekledikleri festivaller oldu. Whitefest, Springbreak ve Corporate Weekend gibi festivallerle yılda 20 binin üzerindeki gençlik kitlesine ulaştıklarını vurgulayan Figen Erkan’ın altını çizdiği bir diğer nokta, Unitravel’ın 15 yıldır yurtiçinde düzenledikleri festivallerin yanı sıra yurtdışı için de programlar gerçekleştirmeleri oldu. Figen Erkan, “Türkiye’de özlemle beklenen üç festival de ortaya koymaktadır ki, Jolly Tur, gençlerin en sevdiği tatil markası.”
Jolly Tur’un en önemli markaları arasında seyahat hizmetleri ve organizasyon-toplantı etkinliklerinde Türkiye’nin en çok tercih edilen ismi olan Jolly Mice’ı ve otel rezervasyonu-uçak bileti hizmetlerinde Jolly Business’ı gösteren Figen Erkan, “Jolly Business, başarı grafiğini giderek yükselten bir markamız. 2016 yılında yüzde 42 gibi önemli bir büyüme oranına ulaşması ve Türkiye genelinde 209 firmaya hizmet veriyor olması, bunun en önemli göstergeleri arasında” diye konuştu. Figen Erkan, “Jolly Business, çok yakında hayata geçirilecek corporate seyahat modülü üzerinden kendi seyahat hizmetlerini yönetebilecek ve firmalar, bu sistem sayesinde iş seyahati giderlerinde ciddi tasarruflar sağlayabilecek” diye konuştu.

Efitaş İnşaat'ın tercihi, Uyumsoft webERP oldu...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Efitaş İnşaat'ın tercihi,
Uyumsoft webERP oldu


30 yılı aşkın süredir, anahtar teslimi sanayi inşaatı yapımı, konut inşaatı yapımı, villa inşaatı yapımı, çelik konstrüksiyon inşaatı yapımı, mevcut yapıların güçlendirilmesi, çevre düzenleme ve peyzaj tasarımları konularında faaliyet gösteren Efitaş İnşaat, kapsamlı bir araştırma süreci sonucunda, Uyumsoft webERP’de karar kıldı.

Esnek Yapı – Güncel Teknoloji

Efitaş İnşaat Genel Koordinatörü Cebrail Bulut, seçim süreciyle ilgili olarak şunları söyledi:  “İncelediğimiz pek çok ERP sistemi, genelde eski, uyarlaması – güncellemesi ve erişimi zor teknolojik altyapıları kullanıyorlardı. Uyumsoft webERP’nin, web tabanlı yapısı ile sisteme şantiyelerimizden kolayca erişilebilme imkanı ve gerektiğinde Efitaş İnşaat’a özel geliştirmelerin kolayca yapılabileceği bir altyapı sunması, tercihimizi etkileyen temel faktörler oldu” diye konuştu.

Uyumsoft, yazılım, danışmanlık, i-Dönüşüm ve e-Devlet projelerinin lider firmasıdır

Yazılım, danışmanlık, i-Dönüşüm ve e-Devlet projelerinin lider firması Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri ve ekosistemi; 20 yıldır ülkemizin yanı sıra, Avrupa ve Türki Cumhuriyetlerde başarılı projelere imza atıyor. 500’ün üzerinde Kurumsal İş Sistemleri (ERP, CRM, HRM, BI vd) projelerini hayata geçiren Uyumsoft, Türkiye’nin i-Dönüşüm Mimarı olarak e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-Bilet vd uygulamalarında 5.000’nin üzerindeki müşteriye lider entegratör firma olarak hizmet veriyor. Ekosistemindeki 150 iş ortağıyla birlikte, kamu ve özel sektördeki büyük projeleri hayata geçiren Uyumsoft, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu yetenek merkezidir. Uyum Akademi, üniversite-sanayi işbirliği kapsamında, birçok üniversiteyle yüzlerce öğrenciye eğitim vererek istihdama katkı sağlarken, Start-Up projelerini desteklemektedir. Merkez Binası YTÜ Teknoparkında yer alan Uyumsoft’un, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Tokat ve Bakü’de ofisleri bulunuyor.

Uyumsoft seminerine, yoğun ilgi gerçekleşti ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Uyumsoft seminerine,
yoğun ilgi gerçekleşti

ERP’ler, Cloud’a taşınıyor. Uyumsoft Cloud ERP, firmaları ERP’de buluta taşıyor. Yazılım, danışmanlık ve i-Dönüşümde lider Uyumsoft, işletmeleri webERP ve CloudERP’ye taşıyarak yoluna devam ediyor. Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ tarafından, “İşinizi İnternete taşıyın” semineri, 17 Kasım 2016 tarihinde, Point Hotel Taksim’de düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu seminerde; konunun uzmanları tarafından, webERP, CloudERP ve Kurumsal İş Süreçlerinin Yönetimi gibi başlıklar anlatıldı. “İşinizi, İnternete taşımaya hazır mısınız?” sorusuyla başlayan seminer sırasında, Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, kurumsal sunum gerçekleştirdi. Uyumsoft ERP Satış Koordinatörü Selçuk Alkaş webERP ürün özellikleri hakkında bilgi verdi.

Uyumsoft, endüstri 4.0’a öncülük ediyor

Uyumsoft Kıdemli Satış Yöneticisi Hakan Mete, Uyumsoft’un Endüstri 4.0’a öncülük ettiğini belirtti. Hakan Mete, “Uyumsoft, yapmış olduğu projeler ile Kurumsal Teknolojilerin geliştirilmesi konusunda, Türkiye’nin amiral gemisidir. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, ERP altyapısını Endüstri 4.0 teknolojilerine uygun olarak hazırlamıştır ve güncel gelişmeleri takip ederek, her geçen gün yenilikleri çözümlerine entegre etmektedir. Web tabanlı ERP ve Cloud ERP olarak hizmet verebilen Uyumsoft webERP çözümü ile birlikte, mobil kullanım, farklı yazılımlar ve kamu sistemleri ile entegrasyonları web servisleri aracılığıyla kolayca gerçekleştiren veritabanı yapısı, global iş ortaklıkları ile edindiği entegre iş zekası çözümü gibi, teknolojileri de Uyumsoft kurumsal yazılım yapısı içerisinde barındırmaktadır. Uyumsoft, işletmelere sadece yazılım olarak değil, teknoloji anlamında da danışmanlık vererek, Türkiye’nin büyümesine katkı yapmayı, yerli ve global markaların oluşmasında öncü olmayı hedeflemektedir” dedi.
Endüstri 4.0 için iyi yapılanmış bir ERP gerekiyor diyen Barset Firması Genel Müdürü Osman Arpacı, önümüzdeki süreçte, nesnelerin internetinin daha etkin kullanılacağını kaydetti.

Viko By Panasonic iş süreçlerini, Uyumsoft webERP ile yönetiyor

Viko By Panasonic  IT Direktörü A. Özkan Metin, 2002 yılından itibaren Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri ile yaptıkları ERP projesi başarı öyküsünü anlattı.
Uyumsoft webERP ile çalışmaktan büyük memnuniyet duyduklarını anlatan Özkan Metin konuşmasına şunları söyledi: “Uyumsoft webERP’yi, tüm iş süreçlerimizde aktif olarak kullanıyoruz. Bugün, dünya devleri arasında yer alıyoruz. Uyumsoft’un 20 yıllık tecrübesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ında konumlanmasını sağlayan vizyoner bakış açısı, ERP Sistemlerine ait tüm süreçlerde üstün performans üreten hizmetleri ve müşteri odaklı yaklaşımları, neden Uyumsoft’u tercih ettiğimizin bir yanıtı niteliğindedir. İhtiyaca yönelik, özel yazılımlar yapan Uyumsoft’u tüm şirketlere tavsiye ediyorum” dedi.

Firmalar, ERP uygulamasına ne kadar hazır?

Trovarit Satış ve Pazarlama Müdürü Gülşah Sungur ve Proje ve Teknoloji Danışmanı İnanç Elbizim ise, verdikleri hizmetle; firmaların ERP projesi almadan önce işletmedeki süreçlerini analiz ettiklerini ve ihtiyaçları doğrultusunda en uygun ERP projesini almaları noktasında tavsiyede bulunduklarını sözlerine ekledi.

Çocukların hakkı, sağlıklı beslenmek ve büyümektir ...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Çocukların hakkı,
sağlıklı beslenmek ve büyümektir

Çocukların hakkı, sağlıklı beslenmek ve büyümektir. Beslenme hakkı, herkesin yeterli, güvenli, sağlıklı gıdaya kolayca ve sürdürülebilir şekilde, ulaşma hakkını kapsar. Beslenme hakkı, uluslararası insan hakları belgelerine ilk kez 1924 yılındaki Çocuk Hakları Bildirgesi ile giriyor. 1959 tarihli Çocuk Hakları Bildirgesinin 4.ilkesinde, sağlıklı büyüme için gerekli olan beslenme ile barınma, dinlenme ve oyun olanakları birlikte değerlendirilmiştir. 20 Kasım tarihi, Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor. Anneler, babalar ve ülkeler; çocuklarının sağlıklı ve iyi şekilde beslenmesi ve yetişmesi için büyük çaba sarf ediyor. Reis Gıda, çocukların sağlıklı beslenmesi için daima ebeveynlerin yanındadır.

Obezite, toplum sağlığını tehdit eden rakamlara ulaşıyor
 

 Reis gıda, obezite mücadelesine 2009 yılında başladı.7 yıldır katıldığı tüm etkinliklerde toplumdaki “obezite” riskini sürekli gündeme taşıyarak toplumu bilinçlendirme elçiliği yapıyor. Çünkü, ülkemizde ve dünyada obezite artışı hız kesmiyor. Dünyada, 2 milyara yakın kişinin kilolu ve bunun üçte 1’nin obez olduğu açıklanıyor. Türkiye’de, dünyanın gerisinde değil. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre, erkeklerin %25’i, kadınların %41’i, çocukların %20’si aşırı kilolu veya obez.
Sağlıklı nesiller için mücadele verdiklerini anlatan Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun, obezitenin toplum sağlığını tehdit eden rakamlara ulaştığının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Reis’in önceliği, daima çocuklar ve gençlerdir. İlkokuldan üniversiteye kadar çeşitli yaş grubundaki çocuklara, katıldığımız panellerde, sağlıklı beslenmenin önemini anlatıyoruz. Türkiye’nin sağlıklı beslenmesi konusunda elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve obezite ile mücadelemizi daima sürdüreceğiz” diyor.

Bakliyatın sağlıklı beslenmedeki önemine dikkat çekiliyor

Reis, obezite mücadelesine 7 yıl önce, “Abur Cubur Olacağı Budur” ile başlayan “Obezite Önlenebilir” kampanyası, “Abur Cubura Karnımız Tok” ile devam etti. 2015 yılındaki “Ev Yemeği Sofrada Hesap Ortada” kampanyası büyük beğeni topladı ve devam ediyor. 2016 yılında Nielsen araştırma verilerine göre, “Reis pirinç ve bakliyat kategorisinde, en güvenilen lezzet, en çok tercih ve tavsiye edilen marka” verisine ulaşıldı ve 2016 yılı için ‘Reis olsun, afiyet olsun’ kampanya sloganı oldu. ‘Reis olsun, afiyet olsun’ denilerek; hem bakliyatın sağlıklı beslenmedeki rolüne, hem ailece sofrada buluşmanın önemine dikkat çekilmeye devam ediliyor.

18 Kasım 2016 Cuma

Motivasyon, verimliliğin en önemli fonksiyonlarından birisidir...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



İşletmelerde, verimlilik sistemin üretkenliğiyle ilgiliyken,
Performans bireyin başarısıyla ilgilenir.

Değişim ve gelişimin son derece hızlandığı ve bu dönüşümün gerisinde kalanların rekabete direnemediği günümüzde, ‘İnsan Kaynakları Yönetimi Sistemi (İKYS), organizasyonların varlığını güçlendiren en önemli unsurlardan birisi olarak kabul edilir. İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri bu çerçevede, şirketlerde bilgi üretimini ve yönetimini oluşturan, bilgi kullanımını ve paylaşımını düzenleyen ve kurumsal yapının oluşmasını hızlandıran önemli unsurlardan birisidir.
Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri İnsan Kaynakları Proje Yöneticisi Harun Savsar, işletmelerde, verimlilik sistemin üretkenliğiyle ilgiliyken, performans bireyin başarısıyla ilgilenir diyerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Performans, personele verilen işlerin ne ölçüde yerine getirildiği şeklinde tanımlanırken, verimlilik gerçekleşen işten ne kadar çıktı elde edildiğidir. Örneğin, bir çalışan kendine verilen işin yüzde doksanını yapmışsa, performansı yüzde doksandır: fakat bu işten elde edilecek çıktı veya sonuç beklenenin yüzde sekseni ise, verimliliği yüzde seksen demektir. Şirket yapısına uygun olarak belirlenecek performans değerlendirme sistemleri ile personelin söz konusu fonksiyonları değerlendirilerek, verimlilik ve yetenekleri doğrultusunda gelişimi sağlanır. Performans: hedef ve yetkinlik başlıkları altında değerlendirilmekte olup, personele şirket politika ve stratejileri doğrultusunda verilen hedefler ve yetkinliklerinin değerlendirildiği sistemler ile gerçekleştirilir.


Motivasyon, verimliliğin en önemli fonksiyonlarından birisidir

Verimlilik, çalışanların performansını ve çalışma şartlarını geliştiren tekniklerle artırılabilir. Bu teknikler, çalışanları daha iyi ve daha verimli çalışmaya özendirir. Verimliliği etkileyen fonksiyonlara baktığımızda, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışanların ekonomik, psikolojik ve toplumsal gereksinimlerinin karşılanması ve motivasyonun artırılması olarak değerlendirebilir. Motivasyon, verimliliğin en önemli fonksiyonlarından birisidir. Birey amaçları ile örgüt amaçlarının uyumlaştırılması, verimlilik için gerekli davranışları başlatan bir kuvvet olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak öncelik, verimliliği artırmaya yönelik fonksiyonların hayata geçirilmesi olmalıdır. Performans değerlendirme sistemlerine ilave olarak, verimliliğin sonuçları ayrıca değerlendirilmelidir ve etkin bir sistem oluşturmak için performans ölçümleri ile karşılaştırılmalıdır.

İKYS’nin, işletmedeki verimlilik ve performansa etkisi nedir?

İKYS’nin verimlilik ve performansa en önemli etkisi, bir veri tabanının oluşturulup, personelin değişik kriterlerle değerlendirilmesi, standartların oluşturulması ve hangi personelin hangi alanda etkin olduğunun ölçülmesidir. Personelin etkin olamadığı ve verimliliğin düşük olduğu alanlar ve giderilmesi için nasıl bir yol izleneceği etkin metotlar ile belirlenebilir. Personelin gelişimini ve motivasyonunu artıracak bu tür yöntemlere, ancak İKYS ile daha hızlı ve daha etkin çözümler üretilebilir. Performans ve verimliliğe ilişkin oluşturulan tüm süreçlerin, her aşamasında personelin de yer alması, işi sahiplenmesini ve verimliliğini artırmasını sağlayacaktır. Gerek şirket politika ve stratejilerinden haberdar olması, gerekse verilen hedeflerin birlikte belirlenip sonuçlarının değerlendirilmesi, performansın artırılması için en önemli unsurlardır. Bu sürecin belirlenmesi, takibi ve raporlanması, ancak elektronik ortamlarda gerçekleştirilebilir. Bilindiği üzere, verimliliği etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi de, motivasyon ilişkisidir. Motivasyonun artırılması da, ancak personel beklentilerinin karşılanması ile gerçekleştirilebilir. Bu beklentiler, kariyer, eğitim, dengeli ücret dağılımı ve çalışma ortamının iyileştirilmesi vb. olarak sıralanabilir. İKYS’lerde bu beklentilere ilişkin oluşturulan modüller ile süreçler, ayrıntılı olarak belirlenip, takibi sağlanabilir.
İşletmeler, Uyumsoft İKYS’ni neden tercih etmelidir

‘İşletmeler, Uyumsoft İnsan Kaynakları Yönetim Sistemini neden tercih edilmelidir’ diyerek sözlerini sürdüren Harun Savsar, Uyumsoft İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi (İKYS) hakkında şunları kaydetti:
Uyumsoft İKYS İnsan kaynakları süreçlerini uçtan uca, tüm boyutları ile karşılayacak nitelikte kapsamlı ve modüler bir yapı ile hazırlanmıştır.
WEB tabanlı uzaktan erişime imkân vererek, uygulamalar içerisinde oluşturulan onay süreçlerinin SMS veya e-posta yoluyla gerçekleştirilmesine imkan sağlamaktadır.
Uyumsoft İKYS içerisindeki modüller, iş akışları ile uyumlu bir yapıda hazırlanmış olup, zengin veri havuzuyla müşterilerine kullanım kolaylığı sunmaktadır. Ayrıca, farklı uygulamalar ile entegrasyon imkanı sunarak, PDKS veya ERP gibi sistemler ile bilgi alışverişi olmaktadır. Şirketlerin başlıca sorunlarından birisi olan, adil ve eşitlikçi bir ücret dağılımı konusunda, kapsamlı bir iş değerleme ve ücret yönetim modülü vardır, ücret belirleme sürecini tüm boyutları ile yapılandırma imkanı sunmaktadır.
Performans yönetimi konusunda 360 derece yetkinlik değerlendirmesi ve Kurumsal Performans Yönetim Sistemi ile hem yetkinliğe, hem de hedeflere yönelik performans değerlendirme çözümleri sunmaktadır.
Bulut (Cloud) seçeneği sunarak, server, veri tabanı, güvenlik ve raporlama gibi program maliyetlerini ortadan kaldırarak daha güvenli bir altyapı sunulmaktadır.
Uyumsoft’un yerel bir yazılım olması nedeniyle, şirketlere özel projeler gerçekleştirmesi tercih konusunda önemli faktörler olarak değerlendirilmelidir.

Bulut (Cloud) Uygulaması Nedir?
Bulut (Cloud): Bilgi teknoloji firmalarının geliştirdikleri programları, internet üzerinden bir servis hizmeti olarak sunması şeklinde tanımlanabilir. WEB ortamında açılan programlar, müşterilerin kullanımına, geliştirmesine ve depolamasına imkan sağlamaktadır.
Aslında hepimiz, Bulut (Cloud) uygulamasını bir şekilde kullanıyoruz. Bugün sosyal medya diye tabir ettiğimiz facebook, twiter gibi programların yanı sıra, gmail, hotmail gibi mesajlaşma programları bu şekilde hizmet sunmaktadır.
Firmalara maliyet, performans ve güvenlik avantajı sunan bu yapıda, sunucunun yetersiz kalması veya kilitlenmesi gibi problemler yaşanmaz. Ayrıca, donanımsal, yazılımsal ve bakım ihtiyaçlarını ortadan kaldıracağı için ciddi bir maliyet avantajı sunulmaktadır.
Şirketlerin önemle üzerinde durması gereken hususlardan bir tanesi de, bilgi güvenliği ve yedekleme sorunudur. Cloud uygulamalarında bu sorunlar, hosting hizmeti veren IT şirketleri tarafından karşılandığı için herhangi bir problem yaşanmayacaktır.

Mar Yapı ve Rotana’dan fark yaratan ortaklık...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Mar Yapı ve Rotana’dan fark yaratan ortaklık

Erişilebilir lüksün öncüsü Mar Yapı ile Körfez’in en büyük otel zincirlerinden biri olan Rotana, Basın Ekspres Yolu’nda G Rotana projesinde buluştu. Rotana’nın hem Türkiye’ye hem Mar Yapı’ya inandığını ve dünyada ilk kez bir otel projesinde sadece işletmeci olarak değil, aynı zamanda yatırımcı olarak yer aldığını aktaran Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök “Bizim Türkiye’ye güvenimiz yabancı yatırımcıyı da teşvik ediyor. Türkiye’ye güven, yatırımlara devam anlayışıyla Rotana gibi bir devle sermaye ortaklığıyla G Rotana’yı hayata geçiriyoruz” dedi. G Rotana'da satışlara başlandı.

 Tasarımı öne çıkaran projeleriyle Türkiye’nin en yenilikçi gayrimenkul şirketlerinden biri olan Mar Yapı ve dünyaca ünlü otelcilik şirketi Rotana’nın ortak projesi G Rotana,son zamanların değerlenen lokasyonu Basın Ekspres Yolu’na yeni bir soluk getirecek.

Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök ve Rotana Group Başkan Yardımcısı Selim El Zyr’in katıldığı basın toplantısında projenin detayları paylaşıldı. Toplantıda gayrimenkul sektörünü değerlendiren ve proje hakkında bilgi veren Münir Özkök, Rotana’nın hem Türkiye’ye hem Mar Yapı’ya inandığını ve dünyada ilk kez bir otel projesinde sadece işletmeci olarak değil aynı zamanda yatırımcı olarak yer aldığını aktardı ve “Bizim Türkiye’ye güvenimiz yabancı yatırımcıyı da teşvik ediyor. Türkiye’ye güven, yatırımlara devam anlayışıyla Rotana gibi bir devle sermaye ortaklığıyla G Rotana’yı hayata geçiriyoruz” dedi.

 Türkiye’nin dinamik genç nüfusu ve hızlı kentleşmesine paralel olarak modern yaşam alanlarına ve konutta yenilenmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Özkök “Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan gayrimenkul sektörü, bir miktar ivme kaybetse de güçlü büyüme potansiyeline sahip.Nitekim kredi faizlerinin psikolojik sınır olarak kabul edilen yüzde 1’lerin altına gelmesiyle talebin güçlendiğini ve sektör genelinde satışların arttığını hep birlikte gördük. Türkiye ekonomisine güvenimizin de bir yansıması olan yatırımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. G Rotana projemizde birlikte yürümekten son derece gurur duyduğumuz, ortağımız Rotana 1992’den beri faaliyet gösteriyor. 1993’te ilk oteli Beach Rotana’yı Abu Dhabi’de açan; Orta Doğu, Afrika, Güney Asya ve Doğu Avrupa’nın lider otel işletmecisi Rotana gibi bir devi Türkiye’de yatırıma ikna etmekten gurur duyuyoruz. Ayrıca yeni yatırımcıları da Türkiye’ye getirebileceğimize inanıyoruz ve bunu yalnızca ticari bir faaliyet olarak değil misyonumuz olarak görüyoruz” diye konuştu.

 Gerçek rezidans deneyimi: Otel konforunda yaşam
Mar Yapı olarak tam bir otel hizmeti veren rezidanslar hayata geçirdiklerini olduğunu vurgulayan Özkök “Türkiye, geçici olduğunu düşündüğümüz son bir-iki yıllık sürecin dışında turizmde de bir ivme kazandı. Kaliteli konaklama ihtiyacı öne çıktı. Biz, Basın Ekspres Yolu’nun lokasyon olarak rezidans yatırımlarına uygunluğunu ilk farkeden firma olduk. İçinde otel konumlandırdığımız rezidans projelerimizle Mar Yapı dostlarına gerçek anlamda rezidans hizmeti sunuyoruz. G Rotana’nın ‘otel apartmanları’ konsepti, bu bakımdan bizim vizyonumuzla örtüştü. Biz projelerimizde ‘otel konforunda yaşam’ sunmayı hedefliyoruz” dedi.

Özkök proje ile ilgili şu bilgileri aktardı: “G Rotana; 152 odalı bir otel ve 17 katta 1+1 ve 2+1 tiplerinde çatal bıçağından havlusuna kadar otel odası gibi döşenmiş 153 adet rezidanstan oluşuyor. 2 bin 500 metrekare ticari alan ve otelle rezidanslara ayrı hizmet verecek sosyal tesisler de projede yer alıyor. Rezidanslarımızı satın alanlar arzu ederlerse ‘otel konforunda bir yaşam’ı seçebilecekler veya Rotana’nın farklı ülkelerde de kullanılan başarılı bir havuz sistemi olan ‘Otel Apartmanları’na dahil olabilecekler. Yatırımcılarımız, tapusunu aldıkları rezidans dairesini 10 yıllık bir sözleşme ile Rotana’ya işletilmek üzere verebilecek. Sözleşme kapsamında iki yıl boyunca yıllık olarak 1+1 rezidanslar için minimum 20.000 $, 2+1 rezidanslar için minimum 25.000 $ Rotana garantisi kapsamında rezidans sahiplerine ödenecek. Erst&Young tarafından denetlenecek bu sistemle her ay kendilerine gelecek durum raporuna göre dolar üzerinden gelir elde edecekler. Böylece Rotana’nın know-how’ı, otelcilik altyapısı ve rezervasyon ağı her bir rezidansı, yüksek potansiyele sahip birer yatırım aracına çevirebilecek. Bu sisteme dahil olmak istemeyenler ise rezidans hizmetlerini Rotana kalitesi ile alabilecekler.”

Özkök, Basın Ekspres Yolu’nun lokasyon olarak değerine dikkat çekerek, iki havaalanı, TEM ve E5’i birleştiren konumdaki bölgenin, deniz otobüsüne yakınlığı ve metro bağlantısıyla her geçen gün arttığını sözlerine ekledi.

Selim El Zyr: İstanbul yatırım destinasyonlarımız arasında
Basın toplantısında konuşan Rotana Group Başkan Yardımcısı Selim El Zyr de Türkiye’nin potansiyeline inandıklarını söyledi. Selim El Zyr, Rotana olarak 2020 yılına kadar 100 otele ulaşmak istediklerini ve İstanbul’un bu anlamda öncelikli destinasyonları arasında bulunduğunu söyledi. Selim El Zyr “Türkiye’de turizme ve ekonomiye güveniyoruz ve hem Rotana hem ortaklarımız için geleceğin çok daha iyi olacağına inanıyoruz” dedi.

ESET Smart Security Premium ile Parola kâbusuna son!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



En az 15 parola kullanıyoruz ve haftada bir unutuyoruz

ESET Smart Security Premium
ile
Parola kâbusuna son!

Dünyanın en büyük antivirüs yazılım kuruluşlarından

ESET, bireysel kullanıcılara yönelik 10’uncu sürüm ürünlerini ve bu kapsamda yeni geliştirilen ESET Smart Security Premium’u kullanıma sundu. Ortalama bir internet kullanıcısının en az 15 parolaya sahip olduğu gerçeği dikkate alınarak tasarlanan ESET Smart Security Premium, en büyük güvenlik sorununa dönüşmeye başlayan parola oluşturma ve hatırlama derdine çözüm getiriyor.

ESET; dijital sistemleri hedef alan virüs, truva atı, solucan, rootkit, botnet, oltalama teknikleri, casus yazılımlar ve şifre-fidye programları gibi kötü amaçlı yazılımlara karşı 10’uncu sürüm güvenlik yazılımlarını, İstanbul Wyndham Grand Levent Oteli’nde yapılan basın toplantısıyla duyurdu.

ESET Smart Security Premium
Yeni 10’uncu sürüm ürünleri arasında yer alan ESET Smart Security Premium, güçlü ekstra nitelikleriyle siber tehditlere karşı global antivirüs dünyasındaki en kapsamlı korumayı sunan ürün olarak öne çıkıyor. Zararlı yazılımlara karşı korumanın yanında parolaları, web kameralarını, dosyaları ve tüm ev ağlarını tek bir tümleşik çözümle korumak üzere hazırlandı. ESET Smart Security Premium’un en can alıcı ve herkesi ilgilendiren çözümlerinden biri olarak ise ‘Parola Yöneticisi‘ dikkat çekiyor.


Ortalama bir internet kullanıcısının en az 15 parolası veya şifresi var
“ESET verilerine göre internet kullanan bir kişinin bankacılık, alışveriş, e-posta ve sosyal medya hesapları nedeniyle en az 15 parola veya şifresi var“ bilgisini paylaşan ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, “Bu kadar parola ne güvenle saklanabliyor, ne de akılda tutulabiliyor. Zaten her hafta en az 1 şifre de unutuluyor. Ayrıca çok basit oluşturulan ya da tüm hesaplar için aynı kullanılan parolalar nedeniyle de parola konusu, dijital hayattaki en büyük güvenlik sorunlarından birine dönüşmüş durumda. ESET Smart Security Premium bünyesinde yer alan Parola Yöneticisi, bu sıkıntıya güçlü bir çözüm getiriyor. Kullanıcıların parolalarını güvenle yönetebilmelerini, saklayabilmelerini ve web formlarını otomatik doldurabilmelerini sağlıyor” açıklamasını yaptı.

15 değil, tek parola yeterli
ESET Parola Yöneticisi, dünyanın önde gelen ordu standardı olan AES 256 ile çalışıyor. Sadece kullanıcı tarafından bilinen bir ana parola, diğer parolalara erişimi yönlendiriyor. Senkronize veri tabanı ile parola talep eden web siteleri veya hesaplar otomatik olarak açılabiliyor.

Bireysel ürün ailesi genişledi
ESET, giderek karmaşıklaşan tehditler karşısında ihtiyaca uygun internet güvenliği çözümleri sunmak üzere 10’uncu sürümde bireysel ürün ailesini genişletti. Yenilenen efsanevi ESET NOD32 Antivirus’ün yanı sıra bireysel güvenlik ürünleri yelpazesine ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium yazılımları katıldı. Böylece ESET, 10’uncu sürümle birlikte temel seviyeden premium seviyeye dek seçenekli yeni ürün portföyünü hayata geçirmiş oldu.

Kameraya izinsiz erişim bitiyor
ESET Internet Security 10, modemlerdeki yaygın sistem açıklarına karşı ‘Ev Ağı Koruması‘ ve kamera erişimini kısıtlayan ‘Web Kamerası Koruması‘ gibi iki yeni özellikle geliyor. ESET Smart Security Premium ise bu özelliklerin yanı sıra şifreleme uygulaması ‘ESET Secure Data‘, online oyun oynayanların çok yoğun maruz kaldığı script saldırılarını engelleyen ‘Script-Tabanlı Saldırı Koruması‘ ve ‘ESET Parola Yöneticisi‘ ile geliyor.

En büyük tehdit korunmamaktır!
ESET Türkiye CEO’su Alain Soria, siber tehdit sayı ve türlerinin hızla artmaya devam ettiğine dikkat çekti. Soria, “2015 başında 500 milyon adet olan zararlı yazılım sayısı 600 milyon adede ulaşmak üzere“ dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Dijital sistemler dünyada her dört saniyede bir saldırıya maruz kalıyor. Durum böyle olunca hem Türkiye’de hem de tüm dünyada dijital güvenlik konusu ilk gündem maddesi haline geldi. Siber saldırılar zengin-fakir, genç–yaşlı ayrımı yapmıyor. Bu nedenle paramızı, verilerimizi, fotoğraflarımızı kaybetmemek için önlem almalıyız. Korunmuyorsak, doğrudan hedefiz ve baktığımızda da esasen en büyük tehdit korunmamaktır.“

Avrupa’nın en büyüğü
ESET’in bugün Avrupa Birliği merkezli en büyük bilgi güvenliği kuruluşu haline geldiğini belirten ESET Türkiye CEO’su Alain Soria, “Karmaşıklaşan saldırılara yenilikçi teknolojilerle güçlü ve istikrarlı cevaplar veriyoruz. ESET yazılımları, güvenlik arayışında bulunanlar için hem dünyada hem de Türkiye’de öncelikli seçenekler olarak değerlendiriliyor. ESET NOD32 ülkemizin en sevilen, bilinen ve bireysel olarak da en çok tercih edilen güvenlik yazılımı. Şimdi genişleyen ürün yelpazemizle, Türkiye’de yıllardır sürdürdüğümüz pazar liderliği pozisyonumuzu pekiştirmeyi hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.

17 Kasım 2016 Perşembe

Dünya Bakliyat Yılında, fiyatlar rekora koşuyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Dünya Bakliyat Yılında,
fiyatlar rekora koşuyor

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, dünya bakliyat üretimini ve tüketimini arttırmak için ‘2016 Uluslararası Bakliyat Yılı’ ilan edildi. Buna rağmen, dünya bakliyat üretiminde azalma, fiyatlarında ise rekor bir artış yaşanıyor. Dünya, 2016 Bakliyat Yılını, nohut başta olmak üzere fasulye ve mercimek çeşitlerinde %40-%80 oranında fiyat artışıyla kapatıyor. Dünya bakliyat fiyatlarındaki bu yükselişin nedenleri, son dönemde yaşanan kuraklık ve aşırı yağışlar gibi olumsuz iklim koşullarının yanında, eldeki rezerv paranın emtialara yönelmiş olması da sebepler arasında görülebilir.

Mehmet Reis’ten çiftçilere çağrı,
“Bakliyat ekili alanlarımızı genişletip, verimliliği de artıralım’’

Dünyadaki bakliyat fiyat artışlarını değerlendiren Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, çiftçilere çağrıda bulunarak, şunları söyledi:
“Bilim insanları tarafından, küresel iklim değişimi nedeniyle, önümüzdeki yıllarda dünya gıda fiyatlarının hızla artacağı açıklanmaktadır. Ancak bizler ülke olarak, nüfus artışına paralel üretim yapmak zorundayız. Aralık ayından itibaren, gelecek yılın mahsulü için bakliyat çeşitlerinin ekimine başlanacak. Buradan çiftçilerimize çağrıda bulunuyorum. Bakliyat ekili alanlarımızı genişletip, verimliliği de artıralım. Nitekim, bakliyatın ana vatanı olan ülkemiz topraklarında yerli tohumlarımızla üretilen bakliyat ürünlerimize, yurtdışından yoğun talep geliyor. Üretim artarsa, ihracat kendiliğinden artacak, üretim azalırsa en ekonomik temel gıda ve sağlıklı beslenme kaynağı olan bakliyat ürünlerine erişim zorlaşacaktır” dedi.  

Türkiye, tarımda hak ettiği yeri alacaktır
Reis Gıda Başkanı Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti:


“Umudumuz, gelecek yıllar adına Türkiye’de tarım sektörünün, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Milli Tarım Projesi ile büyümesidir. Planlı ve sürekli bir çalışma ile ülkemiz iç tüketimini karşılayacak ve tarımsal ticaretle elde edeceği rekabet gücü sayesinde ihracatını arttırarak daha çok kazanç sağlayacaktır. Üretimde havza modeli, prim ve yeni teşvik sürekliliğiyle, üretim gücümüz artacak; üretici kazanacak, tüketici ise yerli tohumlarla üretilen ürünleri daha uygun fiyata satın alarak daha sağlıklı beslenecektir. Tarım ve hayvancılık sektörünün kapasitesi arttırıldığında; milli gelire katkı oranı artacak, büyük kentlere göç azalacak, ülkemiz sosyal ve ekonomik olarak daha istikrarlı ve güçlü bir geleceğe sahip olacaktır. Bu çerçevede, Türkiye tarımda hak ettiği yeri alacaktır. 2016-2017 yılı tarımsal üretim ve hasat döneminde, olumlu iklim şartları ile bereketli bir mahsul alınmasını diliyorum’’ diye konuştu.