28 Haziran 2016 Salı

Reis’le, Hadi sofraya!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Reis’le, Hadi sofraya!


Reis olsun, Afiyet olsun

Kuru gıda sektörünün lideri Reis Gıda, Ramazan ayının maneviyatının ve bol bereketinin hayatınız boyunca sofralarınızdan ayrılmamasını dilerken, ülkemizin ve Müslüman aleminin sağlık ve huzur içinde nice bayramlara hep birlikte kavuşmasını temenni ediyor.
Türkiye’nin her mutfağında “Reis” adı geçmektedir. Nielsen Türkiye’nin Kasım 2015- Nisan 2016 araştırma verilerine göre, Reis pirinç ve bakliyat kategorisinde en güvenilen lezzet, en çok tavsiye ve tercih edilen marka oldu. 2000 yılından itibaren Nielsen Türkiye’ye yaptırılan araştırma sonuçlarına göre, Reis pirinç ve bakliyatta daima liderliğini koruyarak, pazardaki en güçlü ve en değerli marka imajını sürdürmeye devam ediyor. Nitekim marka sağlığı göstergeleri arasında, tüketiciler için en önemli faktör, Reis markasının ‘güvenilir’ olmasıdır. Güvenilir marka olması imajını; kaliteli olması, lezzetli (tadı güzel) ve sağlıklı olması, tavsiye edilen marka olması, obeziteye karşı savaşan marka olması, %100 yerli tohumdan üretilmesi, yenilikçi olması, sosyal sorumluluk kampanyaları yürüten marka olması, farklı ürünler sunması ve ürünlerinin çabuk pişmesi gibi diğer  ifadeler takip etti.



Reis’le, her masa mutlulukla kuruluyor

Türkiye’nin önerisiyle, Birleşmiş Milletler (BM) 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan edildi. Reis, bakliyat ile sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam vurgusunu katıldığı tüm toplantılarda dile getirdi. Reis yeni reklam filminde hem bakliyatın sağlıklı beslenmedeki rolüne, hem ailece sofrada buluşulmasının önemine dikkat çekti. Reis’in reklam filminde, “-Ne zaman tamamlanır hayat… Evde mis gibi yemek kokusu varsa; Akşama ne yemek var deniyorsa; Hadi sofraya sesi yükseliyorsa; Her masa mutlulukla kuruluyorsa; Ellerine sağlık diyen varsa; Bir de tüm sevdiklerimiz sofrada buluşuyorsa; Hayat işte o zaman tamam… Reis olsun Afiyet olsun…” denildi.
Reis, tüm sevdiklerinizle sofrada buluştuğunuz nice sağlıklı, huzurlu ve mutlu bayramlar diler.

25 Haziran 2016 Cumartesi

Uyumsoft inşaatERP kurumsal iş sisteminde,

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Uyumsoft inşaatERP kurumsal iş sisteminde, kapsam ve ölçek

Uyumsoft inşaatERP kurumsal iş sistemi; yapı, taahhüt, inşaat yan sanayii sektörel ekosistemleri, işgücü ve sabit kıymet varlığını, bilgi birikimi ve teknoloji ile üretim sürecine dönüştüren organizasyon, makine parkı ve finansman yapısına sahiptir.
Nitekim, yapı, taahhüt, inşaat yan sanayii sektörel ekosistemlerinde iş süreçlerinin takibinin gerektirdiği inşaatERP kurumsal iş sistemi inter-sektörel bir işlevselliği karşılamalıdır.
Bayındırlık, sanayi, tarım, altyapı ve ulaşım alanlarında yatırımlar; barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı “inşaat”tır.
İnşaat sektörü; yap-sat ve anahtar teslimi, taahhüt, inşaat/malzeme, yapı yenileme, gayrimenkul geliştirme, emlak, construction, endüstriyel tesis, prefabrik depo inşaatları, okullar, yerleşkeler, kışlalar, hava/deniz limanları, hastaneler, baraj, petrol/doğalgaz boru hatları, elektrik, klimatizasyon, proses sıhhi tesisatları, telekom altyapıları, alışveriş merkezleri, OSB’ler, teknokentler, yollar, v.d. alanlardan 150+ farklı meslek kolunu ilgilendiren 23.000+ girdiyi üreten 200+ alt sektörün yer aldığı ekosistemin işi; yaşamı şekillendirmek ve geliştirmektir, yaşam kalitesini yükselten bir artı değer üretimidir.


Türkiye’de, AB ülkelerindeki tüm inşaat firmalarının sayısının 2 katı inşaat firması faaliyettedir. Ancak, en büyüklerinin boyutları bile AB ölçeklerinde KOBİ olarak kalıyor. O nedenle TMB Müteahhitler Birliği, firmalara birleşip büyümelerini önermektedir.
Türkiye’de kaliteli bir inşaat yan sanayii oluştu. TMB, sektör örgütleriyle bir araya gelerek, uluslararası pazarlara ve projelere birlikte başlamanın yollarını araştırmaktadır.
UyumSoft inşaatERP ve B2B işlevselliği, işe Interneti katarak, tam da bu ekosistem bazlı iş yapış şekillerini mümkün kılmaktadır.

İnşaatERP kurumsal iş sistemi nasıl olmalıdır?
 
İş dünyasını düzenleyen yasalar, yönetmelikler, düzenlemeler, uygulamalar ve hakim iş kültürünün genel temayüllerini paylaşan işgücü, iş yapış biçimleri ülke, bölge, kıt’a, rejim bakımından farklılıklar gösterir.
Sektörün en çok tekrarladığı soru: En iyi İnşaat ERP Yazılımı hangisidir?
Yapı, taahhüt, inşaat yan sanayii sektörel ekosistemlerinde yer alan iş dünyasının sorması gereken şudur: Yapı, taahhüt, inşaat yan sanayii sektörel ekosistemlerinde iş süreçlerinin takibinin gerektirdiği, iş(lem)lerimizi en kolay, hızlı yürütebileceğimiz, elimizdeki işgücü yetenek profili ve kaynaklarla örtüşen inşaatERP kurumsal iş sistemi şu soruları yanıtlamalıdır.

InşaatERP kurumsal iş sistemi nedir sorusunun cevabı; aynı zamanda şu soruların da cevabıdır:
-Devam eden kaç projem var?
-Bu projelerin sözleşme bedelleri nedir?
-Bu projeler, bugün hangi aşamadadır?
-Hangi projede, en son hangi işveren/altyüklenici hakedişi yapıldı ve ne kadarı tahsil edildi/ödendi?
-Hangi işte hangi sözleşmelerim var, bu sözleşmelerin gerçekleşmeleri nedir?
-Süresi uzayan ve/veya kapsamı değişen sözleşmeler nelerdir, neler değişti?
-Projenin planlanan/gerçekleşen bütçesi, sapmalar nedir?
-Projeler bazındaki, imalat pozlarımın, birim fiyatları nelerdir?
-Bugüne kadarki gerçekleştirilen projelerin tiplerine göre, özet ve detay birim maliyetleri nelerdir?
-Hangi işlere, hangi kapsamda ne fiyat verdik?
-Aldığımız ve alamadığımız işler nelerdir?
-İstenen tarih aralığındaki gelir/gider planlaması nedir?
-Proje yöneticisinin onayını bekleyen konular nelerdir? (malzeme, hakediş, sözleşme v.d.)
 

Uyumsoft inşaatERP ile İşler Takipte!

Bir yapı işi yöneticisi/patronu olarak, yapı faaliyetine ilişkin bu soruların cevaplanabilmesi, tüm iş süreçlerinin PMI Standartları, Türk İnşaat Sektörü’nün sahadaki uygulama teamülleri ve çalışma biçimlerine uygun planlanıp bütçelendiği, gerçek zamanlı kaydedildiği, erişilip raporlandığı bütünleşik bir “yapı, taahhüt, inşaat yan sanayii sektörel ekosistemlerine” özel olan Uyumsoft inşaatERP kurumsal iş sistemi ile mümkündür.
Yoksa, çalışanlarınızın excel’lerde, hakediş yazılımlarında, v.d. sektörel uygulama adacıklarında tuttukları kayıtlardan toparlanacak, uydurulup-kaydırılacak sadre şifa bir rapor, ya çok zor, ya da çok geç üretilebilecektir. İnternet Çağında aslolan, kendi bilgisayarınız, akıllı telefonunuz ve/veya tabletinizle internet bağlantısı olan her yerden bu soruların yanıtlarını bizzat alabilmektir.

Uyumsoft inşaatERP kurumsal iş sistemi işlevselliği şunlardır

Yapı, taahhüt, inşaat yan sanayii sektörel ekosistemlerinden gelen tecrübe ve iş yapış biçimini firmaların projelerine aktarabileceği Uyumsoft inşaatERP kurumsal iş sistemi işlevselliği şunlardır:

Teklif Yönetimi
Sözleşme Yönetimi -revizyonlar, gerekçeler, tutanaklar, v.d.
Hakediş Yönetimi - yeşil defter icmal sayfasının excelden aktarımı, v.d.
Zaman Yönetimi -MS Project, Primavera iş programı ortamlarından veri alışverişi, paralel iş programı, v.d..
İzleme ve Raporlama - standart yeşil defter, hakediş, sözleşme, teklif, bütçe – fiili karşılaştırma, v.d..
Maliyet Kontrol -“Yapı Bütçesi” kırılımı
İmalat Kalite Kontrolü - sözleşme, teknik şartname, kalite uygunluğu
Doküman Yönetimi
Yapı Modelleme Sistemi ile Entegrasyon -REVIT metrajlarının revizyonu.
Kesin Hesap -Görev-kritik taahhüt süreci: işveren yüklenici ve altyükleniciler, bir çok konuyu ucu açık, belirsiz bir şekilde "Kesin Hakedişe" bırakır. Bütün sorumluluk da, uzun süren yapı sürecinde işin içinde fazla bulunmayan kesin hesap ekibine kalır. Revizyonlar hakedişlere yansıtılarak her hakedişin “Kesin Hesap”a yakın doğrulukta düzenlenmesi sağlanır.

ICVB The Meetings Show U.K.’de Yer Aldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



ICVB Kongre Sektörüne Tanıtım İçin The Meetings Show U.K.’de Yer Aldı

Bu yıl 4. kez ziyaretçilerine kapılarını açan The Meetings Show U.K. Fuarı, 14-16 Haziran tarihleri arasında Londra’da Olympia Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl ziyaretçi sayısı %11’lik artışla 3.200’e ulaşmıştır. Davetli alıcı sayısı ise %2.5 oranında artışla 850 olarak kaydedilmiştir. Önceden randevu sisteminin bulunduğu fuarda birebir görüşme sayısı bu yıl toplam 11.760 olmuştur.  



Düzenlenmeye başlandığı 2013 yılından bu yana aralıksız olarak fuara katılan ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu, bu yıl da İstanbul’u başarılı bir şekilde temsil etti. Türkiye standında yer alan ICVB, 3 gün boyunca 30’a yakın birebir görüşme gerçekleştirdi.
Henüz yeni olmasına rağmen her yıl sektörün önde gelen kurum ve kuruluşlarının ilgisini çeken The Meetings Show U.K. Fuarı, uluslararası nitelikte olup, ağırlıklı olarak İngiltere pazarından alıcıları bir araya getirmektedir.  

20 Haziran 2016 Pazartesi

Özel gereksinimli çocuklar için yaz tatili önerileri...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Özel gereksinimli çocuklar için yaz tatili önerileri

Özel gereksinimli çocukların yaz tatilinde de eğitim sürecine devam etmeleri gerekir, çünkü özel çocuklar düzenli ve sistematik bir yaşama daha fazla ihtiyaç duyarlar. Nuh'un Gemisi Çocuk Terapi ve Aile Danışmanlığı'ndan Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Funda Korkusuz Poyraz, hem eğitimi sürdürerek hem de çocuklara keyifli zamanlar yaşatarak yaz tatilinin nasıl geçirebileceğini anlattı.


Uzun ve yoğun bir akademik yılın sonunda çocuklar ve aileler heyecanla beklenen yaz tatiline başladılar. Eğitime ara vermek çocuklarda öğrendiklerinin bir kısmını unutmalarına veya kaybetmelerine neden olabilir. Özel gereksinimli çocukların yaz tatilinde de eğitim sürecine devam etmeleri gerekir; çünkü özel çocuklar kazanımları aktif tutulmadığı taktirde regresyon göstermeye daha meyilli olur, düzenli ve sistematik bir yaşama daha fazla ihtiyaç duyarlar. Tatilde oluşabilecek akış değişkenliği nedeniyle özel çocuklar adaptasyon sorunu yaşayıp davranış problemleri sergileyebilirler. Bu nedenle hem eğitimi sürdürerek hem de çocuklara keyifli zamanlar yaşatarak yaz tatilini geçirmenin yolları aranmalıdır.
Nuh'un Gemisi Çocuk Terapi ve Aile Danışmanlığı'ndan Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Funda Korkusuz Poyraz, tüm yıl boyunca haftalık belirli programlar takip eden özel gereksinimli çocukların tatil günlerinin de aynı tutarlılıkta düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. «Sabahtan başlayan ve akşama kadar sürdürülebilen belli bir akış sağlanmalıdır. Rutin oluşturulduğunda çocuğun gün içindeki meşguliyeti yüksek tutulabilir ve bağımsız hareket etmesi, geçişleri yerine getirmesi sağlanabilir. Günlük veya haftalık programları ise takvim haline getirilerek çocuğa sunabilir veya çizelge olarak düzenlenebilir» açıklamasında bulunuyor.

Belli bir rutin oluşturulduğunda ise günlük programının şekillendirilmesi, bunun için gün içerisindeki bölümlere de birtakım uyarlamalar getirilmesi gerektiğini belirten Poyraz, şu önerilerde bulunuyor:

Ödev zamanı: Özel gereksinimli çocuğun tüm yıl boyunca öğrendiklerini aktif tutmak adına, öğretmeninden çeşitli ödevler alınabilir ve tüm tatile yayılarak çalışılabilir. Rutin olarak ödev saatleri düzenlenir ve hemen arkasından öğrencinin keyif alacağı bir etkinlik koyulabilir.

Serbest oyun zamanı: Özel gereksinimli çocuğun bağımsız olarak birkaç saat vakit geçirmesi için ev içerisinde bir serbest zaman çizelgesi hazırlanabilir. Bu çizelge çocuğun kolaylıkla yapabildiği ve keyif aldığı etkinliklerden oluşturularak her etkinlik için ne kadar süre harcanacağı belirlenebilir.

Yemek zamanı: Tatil boyunca çocuğa günlük yaşam becerileri kazandırmak için farklı fırsatlar sunulabilir. Masayı düzenleme, yemekleri masaya taşıma, toplama, bulaşıklara yardımcı olma gibi sorumluluklar verilip motor planlama, yaşamsal beceri, ince ve kaba motor alanları güçlendirilebilir. Ne kadar fırsat sunulursa ve tekrar yapılırsa özel gereksinimli çocuğun bağımsızlık kazanma şansı o kadar yüksek olur.

Spor zamanı: Özel gereksinimli çocuklarda sıkça hareketlilik hatta hiperaktivite görülmektedir. Yıl boyunca aşina oldukları tempo doğrultusunda enerjilerini regüle etmektedirler. Ancak yaz tatilinde çalışma yoğunluğunun azalması, evde geçirilen sürenin artmasıyla birlikte çocukların hareket etme ihtiyaçlarını karşılamak gerekir. Bu yönde aileler spor faaliyetlerinden faydalanabilirler.

Sosyal ve iletişim becerileri: Son olarak yaz tatili boyunca özel gereksinimli çocukların yoğunlukla güçlük çektikleri sosyal ve iletişim becerilerini geliştirmek için akran etkileşimleri, oyun gruplarına katılımlar, çevredeki çocuklu aileler ve akrabalarla vakit geçirme, günlük yaşama dair faaliyetler yapma gibi fırsatlar yaratılmalıdır. Çocuğun düzeyine göre ihtiyaçları belirlenerek ve doğal süreçlere dahil edilerek öğretim yapılabilir.

Nuh'un Gemisi Çocuk Terapi ve Aile Danışmanlığı hakkında: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan onaylı Nuh'un Gemisi Çocuk Terapi ve Aile Danışmanlığı Merkezi'nde, 9-36 ay aralığındaki bebek ve çocukların gelişimi destekleniyor ve 12 yaşa kadar olan özel gereksinimli çocuklara kaliteli ve bütüncül bir eğitim ortamı sağlanıyor. Ahmet Mithat Efendi Cad. Karasu Apt. No: 16/3 Fenerbahçe-Kadıköy/İstanbul / 0216 345 09 30/  www.nuhunmerkezi.com  / www.facebook.com/nuhungemisicocukterapi

17 Haziran 2016 Cuma

Mutabakat derdine son!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Mutabakat derdine son!

Uzman Mutabakat ile; Tek adımda, internet üzerinden, hızlı, verimli, etkin ve tasarruflu binlerce BA/BS ve Cari Mutabakat gönderebileceksiniz!

BA/BS ve Cari Mutabakatlarınızı, her ay sonu firmaları tek tek aramak zorunda kalmadan, faturaların arasında kaybolmadan gerçekleştirecek; zaman ve iş gücü kaybını ortadan kaldıracaksınız. Mutabakatlarınızı her zaman ve her yerden takip edebileceksiniz.

Hazırlayın; Mutabakat bilgilerinizi Excel ortamında hazırlayın.
Yayınlayın; Mail veya fax ile tek adımda müşteri/tedarikçilerinize ulaştırın.
Raporlayın; Müşteri/Tedarikçilerinizden yapılan geri dönüş sonuçlarını online izleyin.

Sistem Nasıl Çalışır? 

-http://www.uzmanmutabakat.com sayfasında yer alan “Üye Ol” bölümünden üyelik kaydınızı  oluşturabilirsiniz. 
-Mutabakat bilgilerini manuel girebileceğiniz gibi, excel dosyası üzerinden transfer de edebilirsiniz. 
-Mutabakat yapacağınız firmaların iletişim bilgilerinin (e-mail, fax numarası) sisteme bir kere tanıtılması yeterli olacaktır. 
-Mutabakatları istediğiniz zaman karşı tarafa gönderebilirsiniz. Gönderimler e-mail veya fax yoluyla yapılır. 
-E-mail yoluyla yaptığınız gönderimlerde karşı taraf kendisine gelen maildeki linke tıklayarak mutabakatınızı onaylayabilir veya reddedebilir. Faks gönderimi ise internet üzerinden gerçekleştirilir. 
-Mutabakatlarınızı açık kaldığı sürece takip edebilir, yanıtlanmamış mutabakatlarınız için tekrar gönderim yapabilirsiniz. 

0212 467 33 33 ’ü arayarak destek ekibimizden kullanım hakkında detaylı bilgilendirme ve portalden test amaçlı mutabakat gönderimi talep edebilirsiniz!
Türkiye’nin i-dönüşüm Mimarı Uyumsoft, Türkiye'nin büyük markalarına, hassas ve karmaşık e-Fatura süreçlerinde, i-dönüşüm servisleriyle değer katıyor.

Uyumsoft;
20 yıllık tecrübesi ile iş dünyasının merkezinde yer alan projeleri başarıyla yürüten Uyumsoft, 45+ sektörde 500+ ERP Projeye imza atmıştır.

5000+ müşterisine hassas ve karmaşık e-Fatura ,e-defter ve e-arşiv süreçlerinde servisleriyle değer katan Uyumsoft, müşteri sayısı ve teknik hizmet kapasitesiyle i-Dönüşüm uygulamalarında lider entegratör firmadır.

Uyumsoft;
“Güvenilir i-Dönüşüm Hizmet Sağlayıcısı”
e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, e-Bilet, KEP, MTHS, i-Mutabakat

Müşteri Hizmetleri: 0850 222 00 52

http://www.uyumsoft.com 
http://www.i-donusum.com.tr
http://uyumsoftakademi.com.tr/
http://www.edevlet.com.tr

16 Haziran 2016 Perşembe

2016, bakliyatta bereketli bir yıl olacak....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


2016, bakliyatta bereketli bir yıl olacak

Buğday ve bakliyatta,
yeni mahsulle fiyatlar düşüşe geçecek

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye’nin önerisi ile 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı ilan etmişti.
Ülkemizde bu yıl, buğday, pirinç ve bakliyat ürünlerinde yeterli miktarda ekim yapıldı. Türkiye açısından 2016 yılı, bakliyatta bereketli bir yıl olacaktır ve yeni mahsulün çıkmasıyla, buğday, pirinç ve bakliyat ürünlerinde fiyatların düşüşe geçmesi öngörülüyor.
Haziran ayında kırmızı mercimek hasadının yapıldığı ve yeni mahsulle fiyatının yaklaşık %25 düştüğünü anlatan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Eylül ayında nohut ve kuru fasulye gibi diğer bakliyat ürünlerinin ve Ekim ayında çeltik (pirinç) hasadının yapılacağını kaydetti. Mücbir bir sebep olmazsa pirinç ve bakliyatta bereketli bir yılın yaşanacağına işaret eden Mehmet Reis, yeni mahsulle birlikte fiyatların düşebileceğini söyledi.

Kuru gıdada, iç pazara yetecek ürün var

Ülke genelindeki nisan ve mayıs yağışlarının, tarımsal üretime olumlu yansıdığını ifade eden Mehmet Reis, şunları kaydetti:
“Çiftçilerimizden, üretim ile ilgili olumlu haberleri almaya devam ediyoruz. Her zaman belirttiğin gibi mücbir bir sebep olmazsa, bu yıl hububat üretiminde önemli bir sıkıntı olmayacaktır. Nisan ve Mayıs yağmurları; çeltik, fasulye ve nohut ekimi için toprağı elverişli duruma getirdi. Buğday hasadı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Haziran ayında ve İç Anadolu Bölgesi’nde Temmuz ayında yapılıyor; kırmızı mercimek hasadı Haziran ayında yapılmaktadır; Nohut, fasulye, çeltik (pirinç) hasatları Eylül- Ekim aylarında yapılacaktır. Nitekim geçen yıl yaklaşık 350 bin ton kırmızı mercimek üretilirken, bu yılın üretimi 500 bin tonu buldu. Geçtiğimiz yıl rekor kıran buğday üretiminde, bu yıl %5’lik bir düşüş yaşanabilir; bir de kuru fasulye hasadında bir önceki yıla oranla azalma gerçekleşebilir. Özetle genel olarak bakıldığında, 2016 bakliyatta bereketli bir yıldır olacaktır ve iç pazara yetecek kuru gıda üretimi yapılacaktır” şeklinde konuştu.

Olumlu düşünmeyi öğrenin...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Olumlu düşünmeyi öğrenin

Dr. Sinan Akkurt, yeni çıkan kitabında hastalıklara yakalanmadan önlem almak ve zinde bir yaşam sürmek isteyenler için özel bir bölüm ayırdı. "Olumlu düşünmenin eğitimle kazanılabilecek bir yetenek olduğunu" belirten Dr. Akkurt, hastalıkların altındaki üç önemli sebebin stres, elektromanyetik kirlilik ve gıda intoleransları olduğunu kaydetti.

Stresle söz konusu olduğunda suçu sadece dış etkenlerde aramanın doğru olmayacağını kaydeden Dr. Sinan Akkurt, "Stresin hayatımıza hakim olmasını engellemenin ön koşulu öncelikle kendimizi ve dünyaya bakışımızı değiştirmek. Bunun için öncelikle olumlu düşünmeyi öğrenmeliyiz." diyor. Biorezonans isimli son kitabında stresle başa çıkmanın yollarına değinen Dr. Sinan Akkurt, stres azaltıcı pratik egzersizler, günlük olumlu düşünme seansları, nefes teknikleri, doğal kür ve doğal tıp yaklaşımları hakkında bilgiler verdi.

Düşündüğümüz her şey hayatımızda belirir

Sürecin olumlu düşünmeye karar vermekle başladığını kaydeden Dr. Akkurt, Biorezonans kitabında şu bilgileri aktarıyor: "Her maddenin bir atomu ve her atomun fiziksel bilgiler içeren bir titreşimi vardır. Bu o maddeye özgü titreşimdir. Aynı frekanslar aynı frekansları çeker. Düşündüğümüz her şey bir süre sonra hayatımızda belirir. Düşüncelerinizin doğrudan hayatınızı etkileyen araçlar olduğunu bilerek onları yönlendirin. Düşüncelerinizle yaşamsal akışınızı etkilediğinizi ve bunun baş sorumlusunun siz olduğunuzu unutmayın."

Stresin psikolojik ve hücresel olmak üzere iki yönüyle ele alan Dr. Akkurt, elektromanyetik kirlilik, yanlış beslenme, çevre toksinleri ve kimyasalların hücresel stresi tetikleyen en önemli unsurlar olduğunu dikkat çekiyor.

Sakinleşmek için 7-1 nefes tekniği

Dr. Sinan Akkurt'un özelllikle sakinleşmek, baş ağrısı, panik atak, anksiyete gibi rahatsızlıklarda şikayetlerin azalmasını sağlamak için önerdiği 7-1 nefes tekniği şöyle uygulanıyor: 7'ye kadar sayarak nefes alınır, 1 saniye beklenir (nefes tutulur), 7'ye kadar sayarak nefes verilir. Dr. Akkurt, bu tekniğin düzenli olarak her gün birkaç kere uygulanması durumunda bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olup kronik yorgunluk sendromunu engelleyebildiğini söyledi.

Jolly Tur'dan Babalar Günü’ne özel Instagram Yarışması...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



JOLLY TUR, BABALAR GÜNÜ’NE ÖZEL INSTAGRAM YARIŞMASI BAŞLATTI:
#babamefsaneymis ve #jollytur HASTAGI İLE BABANIN ESKİ FOTOĞRAFINI PAYLAŞ SİDE’DE YA DA ISPARTA-KONYA’DA TATİL KAZAN

Babalar Günü yaklaştı. “Ne hediye etsem” diye düşünüp halen hiçbir adım atmamış olabilirsiniz. Ve bu telaş, Babalar Günü’ne birkaç gün kala sizi sarıp sarmalamış olabilir… Ya da bu telaşı çoktan atlatıp hayatınızdaki en değerli insanlardan biri olan babanıza hediyenizi almış olabilirsiniz… Ama, hâlen bir şeylerin eksikliğini hissediyorsunuzdur belki de…
Durum hangisi olursa olsun… Jolly Tur’un Babalar Günü’ne özel olarak planlanmış tatil hediyesi hem babanıza hem size iyi gelecek.  Her özel günde sizin yanınızda olacak bir kampanya düzenlemeyi geleneksel hale getiren Jolly Tur, Babalar Günü’ne özel düzenlediği Instagram Yarışması ile sadece 1 değil, 2 tatil hediye ediyor. Yapmanız gereken tek şey, babanıza ait eski bir fotoğrafı  #babamefsaneymis ve #jollytur  hashtagi ile 19 Haziran 2016 tarihine saat 23:59'a kadar paylaşmak.
Tatil hediyelerinden biri Akdeniz’in hem doğa hem tarih açısından cennet yerlerinden biri olan Side’yi konu alıyor. Yarışmada 1’inciliği kazanan fotoğrafın sahibi ve beraberindeki bir kişi Side Star Elegance Otel’de 3 gece konaklama kazanacak. 2’nci fotoğrafın sahibine ise tek kişilik Güller ve Göller Turu hediye edilecek. Gülleriyle olduğu kadar Beyşehir ve Eğridir gölleriyle de ünlü Isparta’nın yanı sıra Konya’nın da gezilebileceği 4 günlük doyumsuz tur; katılması için babanızı bekliyor olacak.

Babanıza hediye edeceğiniz Jolly Tur Instagram Yarışması’na katılmaya karar vermişseniz ilk adım olarak https://www.instagram.com/jollytur/ adresine tıklayıp adresi takip edin. #babamefsaneymis ve #jollytur hashtagiyle babanızın eski fotoğraflarını yarışma tarihi aralığında Instagram üzerinden paylaşın.

12 Haziran 2016 Pazar

Reis Gıda, 12 Haziran Toprak Bayramını kutluyor....

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Mehmet Reis,
“Bir santim toprağın, bir damla suyun, bir dilim ekmeğin kıymetini bilelim”        

Tarımsal kuraklık riskinin ciddi boyutlarda artışını sürdürdüğünü, tarım arazilerinin amaç dışı kullanıldığını, erozyonun arttığını ve en önemlisi de dünyada aç insan sayısının 800 milyon kişiyi geçerken, 1 milyar insanın da temiz suya ulaşamadığına dikkat çeken Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Toprağın korunması, üretiminin teşvik edilmesi, suların temiz ve doğru kullanılması için uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Önlem alınmadığı takdirde, gelecek yıllarda susuzluk ve temel gıda maddelerinin eksikliğinden, kuraklık ve artan fiyatlardan; bugünkünden daha sık ve çaresizlik içinde bahsedeceğiz. Hepimiz, bir santim toprağın, bir damla suyun, bir dilim ekmeğin kıymetini bilelim. Çünkü, 1 (cm) santim toprağın oluşması için 1.000 yıllık bir zaman dilimi gerekiyor. Bir avuç toprakta da, dünyadaki insanların sayısından daha çok canlı olduğu ve dünyadaki biyolojik çeşitliliğin en az dörtte birinin toprak altında yaşadığı açıklanıyor. İnsanlığın sessiz dostu olan topraklarımıza gereken önemi verelim. Topraklarımız, sadece gıda, yakıt ve tıbbi ürünlerin kaynağı değildir. Aynı zamanda ekosistem için şart olmakla birlikte, suyun filtrelenmesi, karbon döngüsü ve karbon depolanması gibi konular ile sel ve kıtlık gibi felaket zamanlarında da kritik rol oynamaktadır” dedi.

Her ülke, kendi iç tüketimini karşılayacak tarım üretimini yapmalıdır


Her ülkenin kendi iç tüketimini karşılayacak kadar tarım üretimi yapması gerektiğinin altını çizen Mehmet Reis, “Hiçbir ülke beslenmek gibi yaşamsal bir konuyu ‘-nasıl olsa ithal ederim’ diyerek, başka bir ülkeye ihale edemez. Her ülkenin kendi topraklarında stratejik ürünlerde iç tüketimini karşılayacak kadar tarım üretimini yapması zorunludur. Küresel gıda krizine karşı da, bakliyat etkin çarelerden birisidir. Nitekim, açlığa çare olduğundan, tok tuttuğundan, bitkisel protein içerdiğinden, ekonomik ve artımlı olduğundan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Türkiye’nin önerisi ile 2016 yılını Bakliyat Yılı ilan etmiştir” diye konuştu.

Verimli arazileri yapılaşmaya açarsak, gelecek nesilleri besleyemeyiz

Bir yandan dünya nüfusu artarken, diğer yandan küresel toprakların %33 verimsiz durumda olduğunu anlatan Mehmet Reis, konuşmasına söyle devam etti:
“2015 yılında 7 milyar 391 milyon olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyar 100 milyon olacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, artan nüfusla birlikte, 2050 yılında iki katı üretime ihtiyacın olacağını açıklıyor. Uluslararası kuruluşlar, açlık tehlikesinin ne denli büyük bir tehdit olduğunu ve olmaya devam edeceğini, her platformda vurgulayarak, önlem alınmasına ve çözüm üretilmesine dikkat çekiyor. Bir diğer konu da, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere üretilen gıdanın 1/3’ü israf ediliyor; oysa bu gıdanın dünyada yetersiz beslenen ve aç olan 800 milyon kişiye yetecek miktarda olduğu da kaydediliyor. İşte bu noktada, her ülkenin kendi topraklarını koruması, yerli tohumlarla üretim yapması, genç nesilleri tarımda çalışmaya teşvik etmesi vb gibi konular önem kazanıyor. Eğer, hiçbir önlem almayıp, bir de verimli arazileri yapılaşmaya açmaya devam edersek, gelecek nesilleri beslemeyiz. Daha önce de belirttiğim üzere, 1973 yılında ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, “Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin” demiştir. Bu söz, tarımın ve gıdanın stratejik önemini gözler önüne sermektedir” şeklinde konuştu.

9 Haziran 2016 Perşembe

Radisson Blu Hotel Kayseri, Trekking Organizasyonu düzenledi..


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Radisson Blu Hotel Kayseri,
City Club Trekking Organizasyonu düzenledi

Radisson Blu Hotel Kayseri, kentin saklı güzelliklerinden cennetten bir köşe olan Uzungöl’e, City Club Trekking Organizasyonu düzenledi.
Radisson Blu Hotel Kayseri bünyesinde işletilen City Club Sağlık merkezinin üyeleri için oluşturduğu ve Rezidor’un Sorumlu İşletme Programı (Responsible Business) içinde önceden yapılması planlanan aktivite geçtiğimiz gün gerçekleşti. Organizasyona; Radisson Blu Hotel Kayseri City Club Müdürü Mehmet Selim Olabi, Hacılar kış sporları dağcılık havacılık kulübü (HADAK) sporcusu Yusuf Hakan Özdemir ve City Club’ın üyeleri olmak üzere 15 kişi katıldı.
Program, ilk rota olan Hacılar Kızılören’e 30 dakika süren keyifli bir otobüs  yolculuğuyla başladı. Yürüyüşümüz, Beğendik Bağları üzerinden Sesli Bölgesinde bulunan  Meşeliklerin arasından, Uzungöl’e kadar uzanan yürüyüşümüz devam etti. 7 kilometre uzunluğundaki parkurun son durağı Köşe Buzluk oldu.

Hem doğaya hem de gezegenimize duyarlı olalım



Kendileri için özel hazırlanan “Think Planet” logolu yelekleri giyerek farkındalık için adım attıklarını kaydeden Radisson Blu Hotel Kayseri City Club Müdürü Selim Olabi, şunları söyledi:
“Trekking parkurunu tamamlayan üyelerimiz ve hocalarımız; Sorumlu İşletme Programımızın bir dalı olan “ Think Planet” (Gezegenimizi Koruyalım) ile hem doğaya, hem de gezegenimize duyarlılıklarını sergilemiş oldular” dedi.

Doğal güzellikleri yaşamak ve hissetmek için yürüyün

Doğal güzellikleri yaşamak ve hissetmek için yürüyüş yapmanın önemini anlatan Doğa Yürüyüşü rehberi Emir Yüksel, şunları kaydetti:
“İnsanlığın bir zaafıdır, güzelliği uzaklarda aramak çoğu zaman. Gezmek, keşfetmek denildiğinde her zaman bir dağ aranır, şehir içinde ya da dışında; yüksek, en yüksek olanından hem de. Planlar hep uzak olana erişmek için yapılır ya da yüksek olana.  Aslında kimi zaman, güzellik yanı başındadır insanın. 30 dakikalık bir araç seyahatinde ya da sadece yürüyüş mesafesinde üstelik tırmanmak gerekmez, yürümek-seyreylemek yeterlidir yaşamak ve hissetmek için.” diye konuştu.

Gayrimenkul İpoteğine Dayalı Finansman Sistemi: Tersine Mortgage...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Gayrimenkul İpoteğine Dayalı Finansman Sistemi:
Tersine Mortgage

Mal sahibinin evinin değerine karşı borçlandığı bir konut kredisi olan Reverse mortgage, emekli kesimin daha iyi bir hayat sürmesi amacıyla tasarlandı.

Reverse mortgage’da kredi kuruluşu müşterisine bu krediyi ölünceye kadar düzenli aylık ödemeler şeklinde kullandırıyor ve kredinin geri tahsilatını da evi satarak sağlıyor. Dolayısıyla reverse mortgage’da müşteri kredi kuruluşuna ölene kadar hiçbir geri ödeme yapmak zorunda kalmıyor. Ayrıca kredi kullanıcısı bu süre zarfında reverse mortgage için kullandığı konutunda herhangi bir kira vs. ödemeden oturmaya devam ediyor.

Reverse mortgage ile mortgage kredisi arasındaki farkı anlatan PerAVM Gayrimenkul & AVM Danışmanlık Genel Müdürü Engin Yıldırım, şunları söyledi;
“Mortgage veya konut kredisinde mal sahibi aylık ödemelerle yükümlüyken reverse mortgage'de mal sahibine ödeme yapılır. Mal sahibi vergiler, aidatlar gibi masraflardan kendisi sorumludur. 2008 yılında ABD’de başlayan mortgage kaynaklı ekonomik kriz söz konusu ülkede büyümeye farklı bir ivme kazandırmak ve 60 yaş üstü kesimin de ekonomiye destek olabilmesi, sağlık giderlerini rahatlıkla karşılayabilmesi ve iyi bir hayat sürmesi amacıyla “reverse mortgage” adı aldında ürünlerin çıkmasına yol açtı. 2008 yılı itibariyle ABD’nin önde gelen bankaları tarafında sunulmaya başlanan söz konusu ürün büyük bir ilgi gördü. Tersine mortgage sahip olunan sermayenin bir tür geri kazanım yolu olup, düşük kredi riski ile yatırımcıların ilgisini çekmektedir. Finansal ihtiyaçlarını karşılama amacında olan “konut zengini ancak nakit fakiri” yaşlı insanlar tersine mortgage’yi kullanmaktadırlar. Ancak tersine mortgage uygulaması işleme taraf olanlar açısından bir takım riskleri de bünyesinde barındırmaktadır. Ülkemizde henüz olmayan bu sistemin, bankalar, büyük inşaat şirketleri, uzmanlar tarafından tartışılması; Türk aile yapısına uygun olup olmadığı, yaşlıların sosya-ekonomik durumu ve bu sisteme girip girmeyecekleri araştırılmalıdır” dedi.

Oturduğu evi nakde dönüştürüyor
Bugün gelişmiş ülkelerde, yaşlı insanların birçoğunun en önemli sorununun, emeklilikleri sonrası mevcut bütçeleri ile konutlarında yaşamlarına nasıl devam edebilecekleri olduğunu kaydeden Genel Müdür Engin Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Gelişmiş ülkelerde, yaşlı insanların birçoğunun mevcut bir konutu ve yaşamlarını devam ettirebilmeleri için sınırlı bir sabit geliri vardır. Ancak bazı ileri yaş düzeyindeki insanların, bir takım finansal ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli bir gelir düzeyleri mevcut olmayabilmektedir. Dolayısıyla, ileri yaş düzeyinde olan yaşlı insanlar, emeklilikleri süresince günlük cari harcamalarını karşılamak ve daha çok nakit gerektiren sağlık, konut bakım onarım ve tamiratları ile seyahat ve turizm amaçlı hizmetlerin karşılığını ödemek için ek gelir kaynaklarına gereksinim duymaktadırlar. Çoğu yaşlı insanın bu ihtiyaçları için tersine mortgage, gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan son derece cazip ve sosyal faydası son derece yüksek bir finansal araçtır. Mortgage’de amaç konut satın almak iken, tersine mortgage’de amaç, sahip olunan konutun nakde dönüştürülmesidir. İpoteğin işleyişinde, gayrimenkul sahibi gayrimenkul üzerinden aylık gelir almaya devam etmekte, ancak diğer yandan gayrimenkul üzerindeki hakkı giderek küçülmektedir.”

Tersine mortgage kredisine talep artmakta
PerAVM Gayrimenkul & AVM Danışmanlık Genel Müdürü Engin Yıldırım, Tersine mortgage’ye yönelik olarak artan talebin nedenlerini aşağıda maddeler halinde sıraladı:

• Nüfusun içerisinde yaşlı insanların sayısının artması,
• Çoğu yaşlı insanın çok az miktarda mortgage borcuna sahip oluşu,
• Yaşlı insanların büyük bir kısmının nispeten fakir oluşu,
• Beklenmedik finansal ihtiyaçlar,
• Daha rahat ve huzurlu bir yaşam sürme isteği,
• Yetersiz emeklilik olanakları

Esnek ödeme seçenekleri mevcut
Tersine mortgage’de çeşitli ödeme şekillerinin olduğunu söyleyen Engin Yıldırım, şunları kaydetti;
“Ödeme seçeneklerinin çokluğu, tersine mortgage finansal ürününün esnekliğine bir işarettir. Tersine mortgage programlarının tümünde konut sahiplerinin konut üzerindeki hak ve sorumlulukları devam etmektedir. Ancak tersine mortgage alacaklısının güvenliğini etkilediği durumlarda geri ödemeyi talep edebilir. Tersine mortgage uygulamasından ne kadar faydalanılacağı borçlanıcının yaşına, sahip olunan konutun değerine, konutun bulunduğu coğrafi bölgeye, belirlenen ödeme seçeneği ile birlikte faiz oranlarına bağlıdır. Bunun anlamı; tersine mortgage borçlusu, daha yaşlı ise ve daha değerli bir konuta sahip ise, daha az borçlanarak daha fazla nakit elde edebilecektir. Tersine mortgage borçlanıcısının sorumluluğu gereğince, sözleşme süresince konutun sahibi, konutun bir bölümünü kiraya veremez, konut için yeni bir sahiplik tesis edemez veya konut karşılığında yeni bir borçlanmaya gidemez” diye konuştu.

Bakacak kimsesi olmayan yaşlılara destek oluyor
Artık reverse mortgage ürününü gündeme getirmenin ve bankaların bu ürünü de pazarlamasını sağlamanın vaktinin geldiğini belirten PerAVM Gayrimenkul & AVM Danışmanlık Genel Müdürü Engin Yıldırım, sözlerine şunları ekledi;
“Bu sistem, özellikle bakacak kimseleri olmayan ama konut sahibi olan yaşlı insanlar için yaşlılıkları süresince ek bir gelir yaratma yöntemi ve devlet tarafından da çeşitli vergi avantajları vs. ile desteklenmesi gereken çok önemli bir sosyal politika aracı. Türkiye’deki varlık ve gelir dengesizliğinden dolayı faydalı olacağını düşünüyorum. Birçok kişinin varlık zengini olmasına rağmen aylık gelir konusunda sıkıntı çektiğini görüyoruz. Bunun çözümü de genelde varlık satışı olarak görülüyor. Reverse mortgage’in satışa göre farkı, malı satmadan buradan kira üzerinde aylık bir gelir sağlanabilecek olması. Öte yandan ileri yaşlardaki insanların tüketim harcamalarını artırmalarına neden olacaktır. Tüm bunların yanı sıra sosyolojik olarak insanların miras bırakma düşüncesinden uzaklaşmaları gerekebilir” dedi.

Eyüp Sultan Türbesi’nin İznik Çini Replikaları, Anikya İznik Çini tarafından üretildi...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Eyüp Sultan Türbesi’nin İznik Çini Replikaları,
Anikya İznik Çini tarafından üretildi

1459 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Hz. Eyyüb El-Ensari’nin mezarı olarak inşa ettirilen Eyüp Sultan Türbesi’nin Hassa Mimarlık tarafından yapılan restorasyonu için 3100 adet çini Anikya İznik Çini tarafından üretildi.

Türbenin 7 bin 678 adet çinisinden zaman içinde yok olan çinileri için Anikya İznik Çini tarafından dönemlerine uygun olarak ayrı ayrı Ar-Ge çalışması yapıldı. 15-17 yüzyıllara ait yaklaşık 20 farklı desenden oluşan çiniler; altyapı, renk ve sır özellikleri dikkate alınarak orijinaline sadık kalınarak üretildi.


2013 yılından itibaren üretilen ve mercan kırmızısı, turkuaz ve silkatlı kobalt renklerin hakim olduğu her çini repliklanın köşesine, orijinallerinden ayırt edilebilmesi için üretildiği yıl yazıldı.

Anikya İznik Çini, tarihi eserlerin korunmasına verdiği büyük önem nedeniyle yaptığı uzun Ar-Ge çalışmaları sonucunda Bursa Yeşil Türbe ve Yenikapı Mevlevihanesi çini replikalarını da üretmişti. Anikya İznik Çini, restorasyona alınan diğer tarihi yapılar için bu kapsamdaki çalışmalarını sürdürmektedir.

7 Haziran 2016 Salı

Ramazan kumanyası paketlerine talep %10 arttı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Ramazan kumanyası paketlerine talep %10 arttı

Hediye çekinden, kumanya paketine dönüş başladı 

Ramazanın gelmesiyle hayırsever vatandaşlar; ihtiyaç sahiplerine ‘Ramazan kumanyası paketi’ dağıtmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda, kumanya paketlerin içindeki ürünlerin kalite ve standartlarından emin olamayan hayırseverler, kumanya paketi dağıtmak yerine, hediye çeki vermeyi tercih etmişti. Ancak verilen hediye çeklerinin, gıda alışverişi yerine, kişisel bakım ürünlerinde kullanılması, hayırseverlerin yönünü yeniden ramazan kumanyası paketi vermeye yöneltti. Hayırseverler, mübarek Ramazan ayında, ihtiyaç sahiplerinin tenceresinin kaynamasını istemektedir.   

Kumanya paketi ve hediye çeki oranı, yarı yarıya oldu 

Geçtiğimiz yıllarda hediye çeki vermenin daha fazla olduğunu anlatan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bu yıl itibariyle ramazan kumanyası paketlerine bir dönüşün olduğunu belirtti. Bu yıl kumanya paketi ve hediye çeki verme oranının yarı yarıya olduğunu kaydeden Mehmet Reis, şunları söyledi: 
“Geçtiğimiz yıllarda hediye çekinin oranı %60’ı geçerken, ramazan kumanyası paketi %40 civarında oldu. Bu yıl, Ramazan kumanyası paketlerine olan talep %10 civarında artmıştır. Kumanya paketi ve hediye çeki oranı yarı yarıya olmuştur” dedi. 
35 yıldır sektörün lideri olarak, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılın Ramazan ayında da zam yapılmasının karşısında olduklarının altını çizen Mehmet Reis, “Pirinç, bakliyat ve bulgur çeşitlerinde, Ramazan ayı boyunca, fiyat artışı olmayacaktır. Ayrıca, Reis olarak, Ramazan ayına özel ve kumanyada yer alacak ürünlerde %10’a varan fiyat indirimi yapıyoruz” diye konuştu. 

Ramazan kumanyasındaki ‘hileli ürünlere’ dikkat  

Ramazan kumanyası paketlerindeki ‘hileli ürünlere’ dikkati çeken Mehmet Reis, konuşmasına söyle devam etti: 
“Ramazan kumanyası paketlerinde, ne yazık ki kalitesi ve standardı düşük olan, ayrıca ithal ve pişmeyen eski mahsul ürünler kullanılabilmektedir. Hayırsever vatandaşlarımıza tavsiyemiz, ramazan kumanya paketlerini satın almadan önce, içlerini muhakkak kontrol etmeleridir. Ürün cinsinin ve menşeinin doğru yazılıp yazılmadığına ve kalitesini değerlendirmeleri önemlidir. Maneviyat yüklü olan bu ayda yardım yaparken; evleriniz için satın aldığınız, mutfağınızda pişirdiğiniz ve güveninizi kazanmış markalı ürünleri tercih ederseniz, yaptığınız yardımın hakkını vermiş olabilirsiniz. Ayrıca kolilerin içerisindeki ürünlerin, gıda kodeksine uygunluğu, ilgili kamu mercileri tarafından kontrol edilerek, denetlenmeye devam edilmelidir” şeklinde konuştu. 

Endüstri 4.0 yol haritasına, Türkiye’de Uyumsoft öncülük edecek...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Endüstri 4.0 yol haritasına, Türkiye’de Uyumsoft öncülük edecek

Endüstri 4.0 yol haritasına, Türkiye’de Uyumsoft öncülük edecek diyerek sözlerine başlayan Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ERP Kıdemli Satış Yöneticisi Hakan Mete, şunları kaydetti:

Bugüne kadar herhangi bir ağa bağlantısı olmayan “nesnelerin” içerisine sensörler ve bilgisayar cihazları dahil edilerek veri alışverişine dahil olması: tabii ki Nesnelerin interneti (Internet of Things) kavramından bahsediyoruz.

Bu kavramın gelişmesi, Endüstri alanında Big Data, akıllı robotlar, bulut kavramı ve farklı teknolojik gelişimlerin bir araya gelmesiyle birlikte, günümüzde, bir önceki sanayi devriminin üzerinden henüz 50 yıl geçmeden, bir diğer sanayi devrimi yüksek sesle dile getirilmeye başlandı: Endüstri 4.0

Hazırlıklar ne durumda?

Endüstri 4.0 devriminin gerçekleşmesi için atılması gereken bazı adımlar olduğu gerçek. Ancak bunlardan en önemlisi, teknolojik alt yapının oluşturulması. Zira, bilgi ve teknoloji altyapısı olmadan Endüstri 4.0’dan bahsedebilmek mümkün değil. Özellikle bazı başlıklar, Endüstri 4.0 için oldukça önemli bir mihenk taşı olarak görülüyor. Bunlar;

•Mobil kullanım


•3rd Parti sistemler ile entegrasyon


•Big Data Analizi – İş Zekası (BI)


•İnsan – Makine etkileşimi


•Veri Güvenliği

Peki Türkiye Çağın neresinde?

Türkiye, ülke olarak 3. Sanayi devriminde proaktif davranamadı. Bu da özellikle marka çıkarma ve katma değerli ürünlerin üretimi konusunda ülkemizi bir adım geride bırakmış duruyor. Türkiye’deki işletmelere genel olarak bakıldığında, işletmelerin 2. Sanayi devrimi ile 3. Sanayi devrimi arasında bulundukları göze çarpıyor. Bundan dolayı, Endüstri 4.0 devrimi, pek çok anlamda Türkiye’nin bu treni yakalaması için çıkagelmiş mükemmel bir fırsat.

Uyumsoft: Türkiye’nin Lider Kurumsal Teknoloji Firması

Uyumsoft, yapmış olduğu projeler ile Kurumsal Teknolojilerin geliştirilmesi konusunda, Türkiye’nin amiral gemisi olduğunu pek çok kez kanıtladı. Bu vizyonu ile dünyadaki teknolojik gelişmeleri de, yakından takip ederek, altyapısını Endüstri 4.0 teknolojilerine uygun olarak hazırladı ve güncel gelişmeleri de takip ederek, her geçen gün yenilikleri çözümlerine entegre ediyor.

Web tabanlı ve Cloud olarak hizmet verebilen Uyumsoft ERP çözümü ile birlikte, mobil kullanım, farklı yazılımlar ve kamu sistemleri ile entegrasyonları web servisleri aracılığıyla kolayca gerçekleştiren veritabanı yapısı, global iş ortaklıkları ile edindiği entegre iş zekası çözümü gibi, teknolojileri de Uyumsoft kurumsal yazılım yapısı içerisinde barındırıyor.

Uyumsoft bu vizyonu ile, Türkiye’de bulunan firmalara gelecekte sadece yazılım olarak değil, teknoloji anlamında da danışmanlık vererek, Türkiye’nin büyümesine katkı yapmayı, yerli ve global markaların oluşmasında öncü olmayı hedefliyor.

6 Haziran 2016 Pazartesi

GERİ DÖNÜŞÜMÜN YARARLARI NELERDİR?

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



The President Hotel ve Citadel Hotel,
Ahırkapı Sahilini temizledi

İstanbul’un ilk, ülkemizin ikinci ‘Yeşil Yıldız’ını alan BW Plus The President Hotel ile BW Citadel Hotel, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, ‘sürdürülebilir dünya için, sürdürülebilir çevrenin’ önemine dikkat çekmeye devam ettiler. Bilindiği üzere, 1972 yılında, İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmişti.

BW Plus The President Hotel Genel Müdürü Atakan Altuğ, BW Citadel Hotel Genel Müdürü Aytekin Güç, BW Plus The President Hotel Gelirler Müdürü Burak Aydın, Otellerin Teknik Müdür Erdoğan Işıklar başta olmak üzere, iki otelin yönetim ekibi ve çalışanları;  5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle, Sirkeci – Aksaray arasındaki Ahırkapı sahilindeki çöpleri toparlayarak, sahili temizlediler. İstanbulluların yanı sıra, turistlerin uğrak noktası olan Ahırkapı sahilini kirleten, onlarca plastik şişe, cam, pil ve kağıt atıkları toplanmış oldu. Çevreye duyarlı yaklaşımları nedeniyle her iki otel; çevredeki vatandaşlar ve turistler tarafından büyük takdir topladı.

Tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam ediyor

Her iki otelde, 2009 yılından itibaren yapılan çevreci altyapı yatırımının ardından; elektrik, doğalgaz, su, deterjan, kağıt-karton, plastik, cam, pil ve atık yağ konularında tasarruf ve geri dönüşüm gerçekleşmeye devam etmektedir. Nitekim birkaç örnek vermek gerekirse, BW Plus The President Hotel’de Çevre Politikası yürürlüğe girdikten sonra, 2009- 2015 yılları arasında yapılan çalışmalarla her bir aile 4 kişi olarak düşünülürse; 816 ailenin yıllık elektrik tüketimi kadar tasarruf; 105 ailenin yıllık doğalgaz tüketimi kadar tasarruf; 339 ailenin yıllık su tüketimi kadar tasarruf ve 443 ailenin yıllık deterjan tüketimi kadar tasarruf sağlanmıştır.

ATIKLAR ÇÖP DEĞİLDİR. GERİ DÖNÜŞÜME KATILIN!
İhtiyaç duymadığımız ve uzaklaştırdığımız her tür madde atıktır. Kağıt, plastik,
cam, metal,yağ gibi atıkların ayrı ayrı toplanıp işlemlerden geçirilerek, hammadde olarak tekrar üretim süreçlerine kazandırılması işlemine geri dönüşüm denir.

GERİ DÖNÜŞÜMÜN YARARLARI NELERDİR?
Doğal Kaynaklarımızı Korur. Enerji Tasarrufu Sağlar. Atık Miktarını Azaltır. Geleceğe ve Ekonomiye Yatırım Yapar. Küresel Isınmaya Neden Olan Gazların Salınımını Azaltır.

KAĞIT: Kağıt Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Gazete, dergi, defter, kitap, katalog, prospektüs, karton, form, bilgilendirme kağıtları, sigara paketi kağıtları, plastik içermeyen bisküvi, sakız v.b. kağıtlar, not kağıtları, kağıt torba.
1 Ton Kağıdın Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
-Hava kirliliğini yüzde 74, su kirliliğini yüzde 35, su kullanımını yüzde 45 azaltır.
-34 kişinin oksijen ihtiyacını sağlayan 17 yetişkin ağacı korur.
-Ayda 3 ailenin tükettiği 32 m 3 su tasarrufu sağlar.
-Kış aylarında ısınma amacı ile iki ailenin tüketeceği 1750 litre fuel-oil tasarrufu sağlar.
-2.4 m3 çöp depolama alanından tasarruf sağlar.
-20 ailenin bir ay süreyle tüketeceği 4100 KW/Sa elektrik enerjisinden tasarruf sağlar.

PLASTİK: Plastik Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Pet, plastik süt ve ayran kutuları, plastik torbalar, plastik soda şişeleri, plastik meşrubat şişeleri, şampuan, deterjan, çamaşır suyu şişeleri, streç film, yoğurt kapları.
Plastiğin Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
Doğada 1000 yılda yok olan plastiğin geri dönüşümü doğanın korunmasını sağlar. 1 ton plastik geri kazanıldığında 14 bin Kw/sa enerji tasarrufu sağlanır.


CAM: Cam Kutusuna Atılabilecek Malzemeler:Kapaksız cam şişeler, cam kavanozlar, cam su bardakları, sürahi, vazo v.s. Şişe ve kavanozların kapaklarını çıkarınız.
Camın Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
-Doğada 4000 yılda yok olan camın geri dönüşümü doğanın korunmasını sağlar.
-1 ton cam geri kazanıldığında 100 lt petrol tasarrufu sağlanır.
-Enerji tüketiminde %25; hava kirliliğinde %20; su tüketiminde %50; maden atığında %80 azalma sağlar.
-Kum, soda, kireç gibi doğal kaynakların korunması sağlanır.

METAL: Metal Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Alüminyum içecek kutuları, alüminyum folyolar, konserve kutular, mutfak malzemeleri (çatal, bıçak, tencere, çaydanlık).
Çeliğin geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
-1 kg kullanılmış çelik geri kazanılıp tekrar çelik üretiminde kullanıldığı zaman 1.050 kg demir cevherinden, 454 kg. kok kömüründen ve 55 kg. kireç taşından tasarruf sağlanır.
-Kullanılmış çelikten çelik üretildiğinde su kirliliği ve hava kirliliği dörtte bir oranında azalır.
-Enerjinin %74’ü ve hammaddenin %90’ı korunur.

Alüminyumun geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
-Enerji tüketiminde azalma yüzde 95, hava kirliliğinde azalma yüzde 90, su kirliliğinde azalma %57, baca gazı kirletici emisyonunda azalma %99 oranında olur.
-1 kg alüminyum geri kazanıldığında; 8 kg boksit madeni, 4 kg kimyasal madde tasarrufu sağlanır.
-10 adet alüminyum içecek kutusu geri kazanıldığında 100 Kw/Sa bir lambanın 35 saatte veya bir TV’nin 30 saatte harcadığı elektrik enerjisi korunmuş olur.

ATIK YAĞ: Atık madeni yağlar (motor/endüstriyel yağlar, özel müstahzarlar ve kontamine olmuş yağlar) ve bitkisel yağların geri kazanımı mümkündür.
Atık yağların geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
Atık yağların toprağa veya suya atılarak çevreyi kirletmesi ve ortamda yaşayan canlılara zarar vermesi önlenir. 1 litre atık yağın geri kazanımı ile 1milyon litre su kirlenmesi önlenir.

ATIK PİL VE AKÜLER: Atık akümülatörler ne yapılmalıdır? İlgili yönetmelik hükümlerine göre atık hurda akümülatörler çöp değildir ve diğer atıklar ile beraber atılamazlar. Atık akümülatörler mutlaka yetkili toplayıcılara teslim edilmelidir.
Atık piller ne yapılmalıdır?
-1 pil, yaklaşık 4 m 2 toprağın ve 10 milyon litre suyun civa kirlenmesine neden olur.
-Atık haldeki piller ayrı bir yerde (naylon torba, kutu, kavanoz v.s.) biriktirilmelidir ve uzun sürelerde muhafaza edilmemelidir.
-Atık piller, yetkili toplayıcılara ait atık pil kutularına atılmalıdır.

Dünya Çevre Gününde Kayseri Park AVM’de etkinlik düzenledi ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





Radisson Blu Hotel Kayseri,
Dünya Çevre Gününde Kayseri Park AVM’de etkinlik düzenledi

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen “Yeşil Yıldız” belgesine sahip kentin ilk oteli olan Radisson Blu Hotel Kayseri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Kayseri Park AVM’deki mağazalara ve ziyaretçilere; ‘Atıklar çöp değildir; geri dönüşüme katılın’ bilgilerini içeren broşürleri dağıttı.
Radisson Blu Hotel Kayseri Genel Müdürü Fercan Başkan, Radisson Blu Hotel Kayseri Gelirler Müdürü Menderes Karaküçük ve otel personelinin katıldığı etkinlikte; mağazaların yetkililerine; kağıt, plastik, cam, metal, atık yağ, atık pil gibi atıkların geri kazanımı konularında bilgiler aktarıldı.

Çocuklarımıza ‘sağlıklı bir çevre’ bırakmak için çalışıyoruz

Sürdürülebilir bir gelecek için, sürdürülebilir bir çevrenin olması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini anlatan Radisson Blu Hotel Kayseri Genel Müdürü Fercan Başkan, şunları söyledi:
“Çevremizde kıt olan kaynakların korunması için atıkların geri kazanılması, enerji ve su tasarrufu gibi konularda, çocuklarımıza, gençlerimize ve çalışanlarımıza eğitimler vermeye devam edeceğiz. “Biz dünyayı atalarımızda miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık” sözünü daima hatırlamalıyız. Sürdürülebilir bir gelecek için, sürdürülebilir bir çevre gerekmektedir” dedi.

Kayseri Park AVM’deki mağazalara dağıtılan broşürlerde şu bilgilere yer verildi:  


ATIKLAR ÇÖP DEĞİLDİR. GERİ DÖNÜŞÜME KATILIN!
İhtiyaç duymadığımız ve uzaklaştırdığımız her tür madde atıktır. Kağıt, plastik,
cam, metal,yağ gibi atıkların ayrı ayrı toplanıp işlemlerden geçirilerek, hammadde olarak tekrar üretim süreçlerine kazandırılması işlemine geri dönüşüm denir.

GERİ DÖNÜŞÜMÜN YARARLARI NELERDİR?
Doğal Kaynaklarımızı Korur. Enerji Tasarrufu Sağlar. Atık Miktarını Azaltır. Geleceğe ve Ekonomiye Yatırım Yapar. Küresel Isınmaya Neden Olan Gazların Salınımını Azaltır.

KAĞIT: Kağıt Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Gazete, dergi, defter, kitap, katalog, prospektüs, karton, form, bilgilendirme kağıtları, sigara paketi kağıtları, plastik içermeyen bisküvi, sakız v.b. kağıtlar, not kağıtları, kağıt torba.
1 Ton Kağıdın Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
-Hava kirliliğini yüzde 74, su kirliliğini yüzde 35, su kullanımını yüzde 45 azaltır.
-34 kişinin oksijen ihtiyacını sağlayan 17 yetişkin ağacı korur.
-Ayda 3 ailenin tükettiği 32 m 3 su tasarrufu sağlar.
-Kış aylarında ısınma amacı ile iki ailenin tüketeceği 1750 litre fuel-oil tasarrufu sağlar.
-2.4 m3 çöp depolama alanından tasarruf sağlar.
-20 ailenin bir ay süreyle tüketeceği 4100 KW/Sa elektrik enerjisinden tasarruf sağlar.

PLASTİK: Plastik Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Pet, plastik süt ve ayran kutuları, plastik torbalar, plastik soda şişeleri, plastik meşrubat şişeleri, şampuan, deterjan, çamaşır suyu şişeleri, streç film, yoğurt kapları.
Plastiğin Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
Doğada 1000 yılda yok olan plastiğin geri dönüşümü doğanın korunmasını sağlar. 1 ton plastik geri kazanıldığında 14 bin Kw/sa enerji tasarrufu sağlanır.
CAM: Cam Kutusuna Atılabilecek Malzemeler:Kapaksız cam şişeler, cam kavanozlar, cam su bardakları, sürahi, vazo v.s. Şişe ve kavanozların kapaklarını çıkarınız.
Camın Geri Kazanımıyla Sağlanan Tasarruflar
-Doğada 4000 yılda yok olan camın geri dönüşümü doğanın korunmasını sağlar.
-1 ton cam geri kazanıldığında 100 lt petrol tasarrufu sağlanır.
-Enerji tüketiminde %25; hava kirliliğinde %20; su tüketiminde %50; maden atığında %80 azalma sağlar.
-Kum, soda, kireç gibi doğal kaynakların korunması sağlanır.

METAL: Metal Kutusuna Atılabilecek Malzemeler: Alüminyum içecek kutuları, alüminyum folyolar, konserve kutular, mutfak malzemeleri (çatal, bıçak, tencere, çaydanlık).
Çeliğin geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
-1 kg kullanılmış çelik geri kazanılıp tekrar çelik üretiminde kullanıldığı zaman 1.050 kg demir cevherinden, 454 kg. kok kömüründen ve 55 kg. kireç taşından tasarruf sağlanır.
-Kullanılmış çelikten çelik üretildiğinde su kirliliği ve hava kirliliği dörtte bir oranında azalır.
-Enerjinin %74’ü ve hammaddenin %90’ı korunur.

Alüminyumun geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
-Enerji tüketiminde azalma yüzde 95, hava kirliliğinde azalma yüzde 90, su kirliliğinde azalma %57, baca gazı kirletici emisyonunda azalma %99 oranında olur.
-1 kg alüminyum geri kazanıldığında; 8 kg boksit madeni, 4 kg kimyasal madde tasarrufu sağlanır.
-10 adet alüminyum içecek kutusu geri kazanıldığında 100 Kw/Sa bir lambanın 35 saatte veya bir TV’nin 30 saatte harcadığı elektrik enerjisi korunmuş olur.

ATIK YAĞ: Atık madeni yağlar (motor/endüstriyel yağlar, özel müstahzarlar ve kontamine olmuş yağlar) ve bitkisel yağların geri kazanımı mümkündür.
Atık yağların geri kazanımıyla sağlanan tasarruflar:
Atık yağların toprağa veya suya atılarak çevreyi kirletmesi ve ortamda yaşayan canlılara zarar vermesi önlenir. 1 litre atık yağın geri kazanımı ile 1milyon litre su kirlenmesi önlenir.

ATIK PİL VE AKÜLER: Atık akümülatörler ne yapılmalıdır? İlgili yönetmelik hükümlerine göre atık hurda akümülatörler çöp değildir ve diğer atıklar ile beraber atılamazlar. Atık akümülatörler mutlaka yetkili toplayıcılara teslim edilmelidir.
Atık piller ne yapılmalıdır?
-1 pil, yaklaşık 4 m 2 toprağın ve 10 milyon litre suyun civa kirlenmesine neden olur.
-Atık haldeki piller ayrı bir yerde (naylon torba, kutu, kavanoz v.s.) biriktirilmelidir ve uzun sürelerde muhafaza edilmemelidir.
-Atık piller, yetkili toplayıcılara ait atık pil kutularına atılmalıdır.

4 Haziran 2016 Cumartesi

Reis, 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutluyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Reis, 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutluyor

Çevreye karşı duyarlı bir yaklaşımla hareket eden ve geliştirdiği çevre odaklı sosyal sorumluluk projeleri nedeniyle Yeşil Ekonomi Ödülünü alan Reis Gıda, 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutluyor.
Bütün insanlığın, yaşadığı çevreden sorumlu olduğunu her platformda dile getiren Reis, çevre kirliliğinin önlenmesi, kaynakların israf edilmeden verimli kullanılması, toprağın amacı dışında kullanılmaması gibi konulara dikkat çekiyor.
Çevrenin ve doğanın yaşamın en önemli parçalarından birisi olduğunu anlatan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Yaşamın güvencesi ve gıda ihtiyacının temel varlığı olan, toprağın, suyun ve havanın kıymetini daha çok bilerek, korumalıyız. Gelecek 50 yılda, dünya nüfusunun %25 artacağı belirtiliyor. Uzmanlar, gelecekte susuzluk ve temel gıda maddelerinin eksikliğinden, kuraklık ve artan fiyatlardan, bugünkünden daha sık ve çaresizlik içinde bahsedileceğini vurguluyor. Gelecekte oluşabilecek bir gıda krizinin, önlem alınmazsa küresel bir güvenlik krizine dönüşebileceği açıklanıyor. İşte bu noktada, her ülkenin kendi topraklarında, iç tüketimini karşılayacak kadar gıda üretimi yapması gerekmektedir. Hiçbir ülke, beslenmek gibi yaşamsal bir konuyu, başka bir ülkeden ithal ederim diyerek, ihale edemez” dedi.

Taşköprü Sarımsağına dünyanın kapılarını açtı

Sarımsağının nehirlere dökülmesini önlemek için 17 yıl önce Kastamonu- Taşköprü’de Sarımsak fabrikası kuran Reis, Taşköprü Sarımsağının, aslının bozulmadan gelecek nesillere ulaşabilmesi için TÜBİTAK, Kastamonu Üniversitesi ve çeşitli üniversitelerle işbirliği yapmayı sürdürerek, İyi Tarım Uygulamalarını çiftçilere anlatmaya devam ediyor. Bu kapsamda, sürdürdüğü yerli tohumla üretilen coğrafi işaretli Taşköprü Sarımsağı Projesini, geçtiğimiz yıllarda Metro Toptancı Market işbirliğiyle hayata geçirdi. Reis’in yaptığı tüm çalışmalar, Taşköprü Sarımsağına dünyanın kapılarını açarak, sarımsak ihracatına öncülük edilmiştir.  

Obeziteye karşı durdu, ödülün sahibi oldu

Sağlıklı nesiller için obeziteye karşı mücadelesiyle dikkat çeken Reis, 12.Kent ve Yaşam Ödülleri’nde ‘2016 Yılı Sosyal Sorumluluk Ödülü’ne layık görüldü. 7 yıldır obeziteye karşı duran Reis Gıda, mücadelesine güçlenerek devam etmektedir.
Obezitenin toplum sağlığını tehdit eden rakamlara ulaştığının altını çizen Reis, ülkemizde erkeklerin %25’nin, kadınların %34’nün, çocukların %20’nin obez olduğuna dikkat çekmektedir. Reis, ‘Geleneksel Lezzetler Sağlıklı Nesiller’ sloganıyla başlattığı obezite mücadelesi kampanyasına, ‘Abur Cubur Olacağı Budur’ ile devam etti. Kampanyada bir sonraki slogan “Abur Cubura Karnımız Tok” oldu. 2015 yılında başlatılan “Ev Yemeği Sofrada Hesap Ortada” kampanyası, 2016 yılında da devam ediyor. Reis’in, Nielsen Türkiye’ye Kasım 2015- Nisan 2016 tarihleri arasında yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre; Reis’in “Ev Yemeği Sofrada, Hesap Ortada” kampanyası kadınların %65’i; “Geleneksel Lezzetler, Sağlıklı Nesiller” kampanyası ise kadınların %72’si tarafından beğenildi. Araştırmaya katılan kadınların tamamına yakını, evde yapılan yemeğin daha sağlıklı (%98), daha ekonomik (%96) ve daha lezzetli (%94) olduğunu söyledi. Bununla birlikte her 10 kadından 7’si, evde yapılan yemeği daha zahmetli bulduğunu kaydetti.