30 Eylül 2017 Cumartesi

Başarı için kulağa küpe 10 altın öğüt

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



AL Danışmanlık’tan,
başarı için kulağa küpe 10 altın öğüt

Markalara danışmanlık yapan, yüzlerce yönetici yetiştiren ve eğitimler veren AL Danışmanlık firması, 10. kuruluş yıldönümünü, dost ve iş dünyasının önde gelen simalarının katıldığı bir davette önceki gün kutladı.
10. yılını kutlayan AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şunları söyledi:
“Bir araya geldiğim kişi ve kurumların; güçlü yönlerini fark ederek öne çıkarmalarında, güçlü olmayan yönlerini ise güçlendirmelerinde, bir yol arkadaşı, bir rehber, bir danışman olarak katkı sağlıyorum” dedi.
Perakende, gayrimenkul, otomotiv, üretim, hizmet, eğitim sektörlerinde önde gelen markalara danışmanlık yapan, eğitim ve insan kaynakları sistemleri kuran, kurumsallaşma projeleri yürüten Ayşen Laçinel, başarının sırrı için kulağa küpe 10 altın öğüt açıkladı.

Ayşen Laçinel’den başarının sırrı 10 altın kural

1-Sevilerek yapılan iş başarıyı getirir.
2-Başarı da maddi  ve manevi takdiri sağlar.
3-Para için iş yapmayacaksın, değer katmak için iş yapacaksın.
4-Başkalarının, senin için veya hedeflerin için söylediği olumsuz sözlere inanmayacaksın. Yine de, eleştirilere açık ol ve anla.
5-Sen, sana söylenen değilsin. Bunu hep bileceksin. Tek ve biriciksin. Değerlisin.
6-Seni tek ve biricik yapan yeteneğini, ilgini fark et.
7-Başarısızlığın en büyük deneyim olduğunu hatırla. Bundan ders al ve hedef koy. Hep, hedeflerin olsun. Başaracağına inanmaktan ve çalışmaktan vazgeçme.
8-Mutlu olmayı, hedeflerin gerçekleştiğinde yaşayacağını sanma. Şimdi varsın ya; varolmanın huzur ve mutluluğunu, şimdiki zamanı fark et.
9-Seni, sevenler, beğenenler, hayranların olacaktır. Elbette bundan memnun ol. Bununla birlikte, hayranların giderse de, senin değerinin değişmediğini bil.
10-Hayat güzeldir, insanlar özel ve değerlidir. Değer verdiğini hissettir. Bazen üzülür, bazen sevinirsin. Aslolan yaşamak ille de yaşamak; kendini, çevreni, dünyayı varoluş amacını aramaktır.

Sonbahar allerjisine dikkat!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sonbahar allerjisi, astıma neden olabilir

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, sonbaharda görülen üst solunum yolları allerjilerinin, havaların soğuması nedeniyle gribal enfeksiyonlarla birleştiğinde astıma neden olabileceğini kaydetti.
Sonbahar allerjisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Mevsimsel allerjiler, genelde ilkbaharda görülürler. Fakat sonbahar aylarında görünen türleri de vardır ve sıklıkla toz allerjisi de beraberinde bulunabilir. Hapşırma, burunda kaşınma ve gözlerde yaşarma şikayetleriyle kendini gösterirler. Öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi belirtiler de beraberinde olursa astım habercisi olabilir. Özellikle çocuklarda, mevcut tabloya havaların soğumasıyla birlikte diğer üst solunum yolları enfeksiyonlarının da eklenmesiyle oldukça rahatsız edici olabilirler. Kreş ve okul gibi toplu yerlerde, nezle, grip, kabakulak gibi hastalıklar hızla yayıldığı için çocukluk çağındaki en sık rastlanan sorunlardır. Çocukluk dönemindeki, doktor ziyaretlerinin yarıdan fazlasını üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturuyor” dedi.



Sonbahar allerjisi okuldaki başarıyı negatif etkiliyor

Allerjik nezlenin uyku kalitesini de bozduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti: “Allerjik bir çocukta, sinüzit, geniz eti büyümesi, orta kulak iltihabı daha sık görülüyor. Mevcut tabloya burun tıkanıklığı da eklendiğinde, gece uykusunu alamayan bir çocuk, sabah yorgun uyanıyor ve derslerine konsantre olamıyor. Bu çocuklarda, gün içinde uyuklama, bitkinlik,  sık sık burnunu çekmeye bağlı psikolojik ve sosyal sorunlar olabiliyor. Ayrıca, allerjik hastalıklarda, burun ve östaki tüpü tıkanıklığına bağlı işitme kaybı da sıkça görülüyor. Dahası işitme kaybı dışında ağrı vb herhangi bir şikayet vermeyen bu sinsi durumun özellikle altını çizmek isterim. Bu çocukların nihayetinde okuldaki başarısı düşüyor” diye konuştu.

Allerjide, aşı tedavisi etkili olabilir 

Sonbahar allerjisinde aşı tedavisinin etkili olabildiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Eylül ayında başlayıp Kasım ortalarına kadar, doğa kışa hazırlanıyor. Bu dönemde yeşil alanlarda bulunan ot, yaprak vb dökülenler bu hastalıklara neden oluyor. Özellikle solunum yolu allerjisi olanların, bu dönemde kendilerini korumaları önem kazanıyor. Eğer bir allerji durumu var ise, yapılan tetkikler sonucunda, sprey ve şurup tedavileri birkaç günde şikayetlerini tamamen iyileştirir, fakat bu asla bir kalıcı çözüm değildir. Daha uzun vadeli bir çözüm için aşı tedavileri gerekiyor. Hangi aşının uygulanacağına yapılan cilt veya kan tetkikleri sonrasında karar verilir. Hap şeklinde aşılar, artık oldukça yaygınlaştı. SGK tarafından karşılanmayan, alerji aşısının aylık maliyeti yaklaşık 270 TL’yi buluyor. Ağızdan alınan hap aşıların yıl boyunca ve yaklaşık 3 – 4 yıl kullanılması gerekiyor. Aşılar biraz maliyetli ve süreklilik içinde yıl boyu her gün kullanmak gerektiriyor, fakat burun allerjisini tamamen iyileştirebilecek elimizdeki tek yöntem" şeklinde konuştu. Bu hastalığın kesinlikle tedavisiz bırakılmaması gerektiğinin de altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Aşı ve diğer tedavilerin gerekli şekilde uygulanmaları, allerjik burun nezlesinin astıma dönüşebilme sıklığını büyük oranda azaltıyor” dedi.

Sonbahar allerjisi olanların dikkat edilmesi gereken 8 madde 

1-Ağaçlık ve yeşilliklerin bol bulunduğu ortamlara mümkün olduğunca az gidilmelidir. Bu gibi doğal yerlere gidilirken, ağız - burnu kapatan maske ve gözlük kullanılmalıdır. 
2-Eve dönünce kıyafetler, yatak odasından uzak bir yerde çıkarmalıdır ve yıkanmalıdır.
3-Saçların açık havada uçuşan allerjenleri tutmasından dolayı, akşamları eve dönünce yıkanması faydalıdır.
4-Beraberinde, yıl boyu süren toz allerjiside varsa, halı ve benzeri ürünlerin kaldırılmasının yanında, alerjik olmayan nevresim takımları gibi hipoallerjik ürünlerin kullanılması oldukça faydalıdır.
5-İlaç yada aşı alternatiflerinden birinin mutlaka uygulanması, burun allerjisinin astıma çevirmesini büyük oranda engelleyecektir.
6-Soğuk veya sıcak hava gerektiğinde, polen filtreli klimalar kullanılmalıdır. Klimaların filtreleri, sık değiştirilmelidir. Ayrıca kaloriferler havayı kuruttuğundan, evde oda nemlendirici cihazlar veya kaloriferin üzerinde su bulundurulması faydalıdır.
7- Sigara, allerji ile birlikte bulunabilen pek çok durumu tetikleyici olabileceğinden uzak durulmalıdır.
8-Evlerde bitki yetiştirmekten olabildiğince kaçınmak faydalıdır.

26 Eylül 2017 Salı

Radisson Blu Hotel Kayseri’yi dünyaya tanıtıyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Radisson Blu Hotel Kayseri, şehrin “turizm elçisi” olarak Kayseri’yi dünyaya tanıtıyor

2017’de hedeflerini aştı,
2018’e rezervasyon almaya başladı

Bu yılı hedeflerinin üzerinde bir büyümeyle kapatacaklarını kaydeden Radisson Blu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, 2018 yılında oldukça umutlu olduklarını belirterek, gelecek yıla ilişkin konaklama ve toplantı rezervasyonları almaya başladıklarını açıkladı.
Şehrin “turizm elçisi” olarak Kayseri’yi dünyaya tanıtmaya devam ettiklerini anlatan Menderes Karaküçük, şunları söyledi:
“Otel olarak, Kayseri’nin dünyaya açılan kapısı olduk. Ulusal ve uluslararası alanda yapmakta olduğumuz, tanıtım - pazarlama çalışmaları meyvelerini verdi ve bu yıl ilk defa kayak sezonu haricinde de turistler gelmeye başladı. Otel olarak bu yıl, 65 bin geceleme yapacağımızı tahmin ediyoruz. Bu da yaklaşık olarak 98 bin kişi ediyor. Misafirlerimizin %25’i yabancı, %75’i ise yerli konuklarımızdır. Kayseri’de konaklama yapan yabancı misafirlerin %80’lik kısmı da, otelimizde konaklıyor. Konaklamanın yanı sıra, geçen yıla göre, banket organizasyonlarında %36 büyüyen otelimiz, yılda 350 kişi ve üzeri katılımcının olduğu, 100’ün üzerindeki organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. 2018 yılı için talepler almaya devam ediyoruz ve birçok kesinleşmiş organizasyona ev sahipliği yapacağız” dedi.

Kayak ve sömestre sezonunda yüksek doluluk yakalıyor

Kayak sezonunda bu yıl %86 doluluğu yakalayan otelin, sömestr döneminde ise %94 doluluk rakamlarına ulaştığını belirten Menderes Karaküçük, şunları kaydetti:
“Otelimiz açıldığı tarihten itibaren kalitesi ve hizmet standardı ile yüksek kaliteye önem veren kitleleri Kayseri’ye çekiyor. Özellikle, kayak sezonunda Avrupa’daki lüks tesisleri tercih eden kesim, kayak yapmak için Kayseri’ye gelmeye başladı. Bu sebeple, Avrupa’ya giden dövizin bir kısmı, Kayseri’ye gelmek suretiyle ülkemizde kalıyor” diye konuştu. 

Kayseri’nin keşfi için özel konaklama paketleri hazırlıyor

Şehirde gerçekleşen bütün tanıtım faaliyetlerine destek olmaya çalıştıklarını anlatan Menderes Karaküçük, aynı zamanda yerli ve yabancı gazetecileri, bloggerları, dünyaca ünlü fotoğrafçıları ağırladıklarını söyledi.
Kayseri’nin keşfedilmesini sağlamak için özel konaklama paketleri hazırladıklarını ifade eden Menderes Karaküçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“Amerika’da bulunan (50m. olan) Niagara Şelalesi’den, 20 metre daha yüksek olan dünyanın en yüksek 2. set şelalesi 70 metrelik yüksekliğindeki Kapuzbaşı Şelalesi ve bir milyon kuş popülasyonu - 365 farklı kuş türüyle dünyanın en büyük 5.kuş cenneti olan Sultansazlığı Kuş Cenneti, Kayseri sınırları içerisinde bulunuyor. Bu yaz Sultansazlığı Paketimizden, 7 fotoğrafçı yararlandı. Bu fotoğrafçıların 4 tanesi yabancı uyruklu ve 1 tanesi yurtdışında sadece Sultansazlığı fotoğraflarından oluşan bir sergi açtı. İstatistiklerde, çok küçük bir rakam olarak görünse de, gelecek için çok umut verici bir başlangıç. Nitekim, hazırladığımız diğer paketlere de ilgi yüksek. Görüştüğümüz yerli ve yabancı acentalar, Kayseri için kayak paketi programının yanı sıra, Kültür Turizmi programı yapmak için de çalışıyor. Bunlardan birisi kayak sezonunda, diğeri ise Mart, Nisan, Mayıs ve Kasım, Aralık aylarında yapılacak olan kültür turları paketleri olacaktır” şeklinde konuştu. 

Recep Aktuğ Gümüşlük’ü salladı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Recep Aktuğ Gümüşlük’ü salladı

Ünlü sanatçı Recep Aktuğ  Metin’s Gümüşlük’te düzenlenen sezon galasında sevenleriyle buluştu.  İzmir, Sinop, Didim, Samsun ve İstanbul’dan gelen hayranlarına coşkulu bir gece yaşatan sanatçıyı izlemeye gelenler arasında TURMOB Onursal Başkanı ve bir dönemin  CHP Mersin Milletvekili Sayın Mustafa Özyürek ve eşi Sunter Özyürek de yer aldılar.


Eylül ayında 4. albümünü çıkartan Recep Aktuğ, eski ve yeni şarkılarından oluşan  repertuarı ile geceye katılan misafirlerini öylesine coşturdu ki saat 01:00 gösterdiğin de hiç kimse gitmeye niyetli değildi.  Sahneden inmesine rağmen  hayranları ünlü sanatçı Recep Aktuğ’u bir süre daha bırakmadı.  İzlemeye gelen hayranların  yoğunluğunun bayan olması da oldukça  dikkat  çekiciydi.

Mekan, sezon boyunca yaz akşamları canlı müzik eşliğinde; Atilla Atasoy, İran asıllı Azeri sanatçı Ramin Farghnıya, Fuat Saka,  DJ Ayhan Topaloğlu, Haluk Kunter, Asiye Palu ve  Burhan Tuzer gibi birbirinden değerli sanatçıları ağırladı.

24 Eylül 2017 Pazar

BU ANLAŞMA MUĞLA’YI TURİZMDE UÇURACAK...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



HİNDİSTAN TAFI KONGRESİ HILTON DALAMAN SARIGERME RESORT & SPA’DA

Turizm sektörü geçtiğimiz yıllarda yaşadığı kayıpları telafi yönünde adımlar atarken, sektör temsilcileri Hintli turistleri Türkiye’ye çekmek için kolları sıvadı
Son aylarda yaşanan gelişmeler sonucu Avrupalı ve Rus turist sayısında ciddi azalma sonucu zor günler yaşayan Türk turizmi atılan adımlar sonucunda 2017 yılını kayıpları telafi yılı olarak tamamlamak üzere. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa

Genel Müdürü Tunç Batum, "Bu nedenle biz de gözümüzü Hint pazarına çevirdik. Hint Pazarı tanıtımına ilk önce DOKTOB (Dalaman Ortaca Köyceğiz Turistik Otel ve işletmeciler Birliği) Başkanı Yücel Okutur ve Yönetim Kurulu Üyesi Fulya Okutur ve Türk-Hindistan Turizm Konseyi (TITC) Başkanı Emin Çakmak öncülüğünde başladık. Muğla bölgesi Valiliği ve Belediyeleri, Ticaret Odaları, STK’lar, Turizm bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı seviyesinde devam eden büyük destekle pazarlama ve ilişki yatırımına ciddi katkılar sağladık. Bu katkıya sonrasında tüm büyük turizm şehirlerimiz de destek çıktı. Bu bağlamda Hindistan’ın en büyük seyahat acenteleri birliği TAFI’nin yıllık kongresi Hilton Dalaman’da, Muğla’mızda gerçekleşiyor. Hindistan’dan toplamda 600’ü aşkın acente ülkemizi ilk defa ziyaret etme fırsatı bulacak. Bu ciddi çaba ve emeğin sonucu gerçekleşen Kongrenin de çok hızlı geri dönüşleri olacağına inanıyoruz. Bununla birlikte Hindistan’ın dev bir endüstrisi olan film endüstrisinin de ileri gelenlerini bölgemizde ağırladık" şeklinde konuştu.

Mita Kalıp 4 kıtaya yaptığı ihracatı, Uyumsoft web ERP altyapısıyla yönetiyor...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Mita Kalıp 4 kıtaya yaptığı ihracatı,
Uyumsoft web ERP altyapısıyla yönetiyor

Dünyanın önde gelen başlıca otomotiv ve diğer ana sanayi firmalarına parça ve komponent üretimi yapan Mita Kalıp ve Döküm Sanayii AŞ, üretiminin %80’ni 4 kıtaya ihraç ediyor. 1967 yılında İstanbul’da kurulan Mita Kalıp ve Döküm Sanayii AŞ, günümüzde faaliyetine Beylikdüzü’nde 21 bin metrekare kapalı alana sahip tesisinde devam ediyor. ISO 9001, ISO/TS 16949, ISO 14001 yönetim sistem standartlarında yıllık 5000 ton hammadde kullanarak 12 milyon parça üretim yapan firma, 2013 yılında başladığı Endüstri 4.0 çalışmasıyla, bünyesindeki makineleri birbiriyle konuşur hale getirerek, üretimini anlık olarak takip etmeye başladı. 50 yıllık bir geçmişinde elde ettiği bilgi birikimi ve tecrübelerini, gerek yönetim, gerekse çalışanlar tarafından sahip olduğu kalite ve yönetim sistemleri ile yeni nesillere aktarılarak müşterilerin ihtiyaçları en yüksek kalitede sağlanmaktadır.

Endüstri 4.0 çalışmaları sürüyor, makineler ile Uyumsoft’u konuşturuyor

Mita Kalıp ve Döküm Sanayii AŞ Proje Yöneticisi Faruk İşler, şunları söyledi:
“Bu yıl, 50. yılımızı kutluyoruz. Sektörümüzün öncüsüyüz. Binlerce çeşit parça ve komponent üretimimizi, 4 kıtada otomotiv ve diğer sanayi firmalarına ihraç ediyoruz. Firma olarak, global pazarlardaki hedeflerimiz büyüktür. Firmamızda, üretimden sevkiyata kadar tüm süreçte Uyumsoft ERP’yi kullanıyorduk. Bu yılın içinde, Uyumsoft web ERP’ye geçiş yaptık. Endüstri 4.0 noktasında önemli çalışmalara imza atmaktayız. Makineler ile Uyumsoft’u konuşturuyoruz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Uyumsoft’tan memnunuz ve bu memnuniyetimizi diğer firmalara aktarırken, tavsiye ediyoruz” dedi.

20 Eylül 2017 Çarşamba

Dijital pazarlama yapmak için 6 neden!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Dijital pazarlama yapmak için 6 neden!

Dijital pazarlamanın, marka ve bireylerin hedeflerine ulaşması için doğru kanallardan birisi olduğunu kaydeden Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, şunları söyledi:
“Pazarlama dünyasının vazgeçilmezi haline gelen “Dijital Pazarlamayı” bir üst birim olarak düşünürsek, altında onlarca uzmanlık alanları bulunuyor. Arama motoru pazarlaması (SEM, Search Engine Marketing), arama motoru optimizasyonu (SEO, Search Engine Optimization), mobil pazarlama, e-posta pazarlaması, sosyal medya pazarlaması, içerik pazarlaması, dijital reklam kanalları (display), programatik, dönüşüm optimizasyonu ve gelir ortaklığı modeli (affiliate marketing) gibi bir çok uzmanlık alanı mevcut. Bu alanların her birinin kendi içinde performans metrikleri var. Bu sonuçlara göre, stratejiler ve yol haritası belirleniyor” dedi.

Yasin Kaplan, dijital pazarlama yapmak için 6 nedeni söyle sıraladı:

1-Ölçülebilirlik: Geleneksel pazarlamaya kıyasla, dijital pazarlamada performans ölçmek mümkün. Bir billboardda reklam verdiğimizi düşünelim. Reklamı, hedef kitlenizden kaç kişinin gördüğünü, ancak size gelen verilere göre tahmin edebilirsiniz ve bunun sonucunda da markanızla kim iletişime geçmiş net olarak bilemezsiniz. Dijital pazarlamada ise, durum tam tersidir. Google Analytics veya benzer web analytics portallarını kullanarak, kampanyaların performansını, kampanyanın kaç kişiye gösterildiğini, görenlerinin kaçının reklama tıkladığını, hatta alışveriş yaptığını veya form doldurduğunu ölçebilirsiniz. Web sitesi içerisindeki kullanıcı davranışları, hangi sayfayı ne sıklıkla ziyaret ettiğini, ne kadar vakit geçirdiği gibi detaylı verilere de ulaşabilirsiniz. Bu da kampanyanızın geleceği konusunda size strateji konusunda fikir verecektir.

2-Hedefleme: Yine billboard örneğinden ilerleyecek olursak, reklamınızı belki günde 1 milyon kişi görebilir. Ama bunun kaçı doğrudan hedef kitleniz? Dijital pazarlamayı kullanarak, şehir, ilçe, ilgi alanı, zaman, meslek, cinsiyet, yaş gibi birçok kritere göre sınırlama yapıp, reklamınız istediğiniz kitleye gösterebiliyorsunuz. Öncesinde, hedef kitlemizi doğru bir şekilde tanımlamamız gerekiyor.

3-Yeniden Pazarlama: Remarketing veya retargeting olarak da bilinen yöntem ile web sitenizi daha önce ziyaret eden kişilere yeniden reklamlarınızı gösterebiliyorsunuz. Bu hedefleme teknolojisi ile hem marka bilinirliğinizi, hem satışlarınızı arttırabilirsiniz.

4-Maliyet Avantajı: Dijital pazarlama bütçeleri, geleneksel mecralara kıyasla, çok daha ekonomik oluyor. Ayrıca, sadece tıklamalara ödeme yaptığınız için reklamları gören kişiler reklama tıklamazlarsa ek maliyet oluşturmuyor. Daha düşük maliyetlerle, yüksek performanslar yakalayabilirsiniz.

5-Müşteri İletişimi: Sosyal medya hesaplarınız üzerinden veya web sitenizden ziyaretçileriniz/takipçileriniz ile doğrudan iletişim kurabiliyorsunuz. Geleneksel pazarlamada tek yönlü iletişim varken, günümüz pazarlaması artık iki yönlü iletişime izin veriyor.

6-Marka bilinirliği: Dijitalin sürekli olarak yaygınlaştığı günümüzde, her an internet kullanımı yaygınlaşıyor. Öyle ki IAB verilerine göre; Her 5 Akıllı Telefon Kullanıcısından 1’i, Cihazını 5 Dakikada Bir Kullanıyor. Haberleri okurken, bir konuyu araştırırken sürekli online durumdayız. Bir haber sitesinde yayınlanan bir reklam, marka bilinirliğini artırmak için iyi bir kaynaktır.

Artaş Grubu rotayı Asya’daki 1.1 milyar Müslüman nüfusa çevirdi...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Artaş Grubu otelleri, Asya’daki 1.1 milyar Müslüman nüfusa odaklandı

Son yıllarda Avrupa pazarındaki turist kaybı, turizmcileri alternatif pazarlara yöneltti. Turizmciler, Ortadoğu, Afrika, Rusya, Uzakdoğu ülkelerinden gelen turistler ile derin bir nefes aldı. Artaş Grubu Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, Asya kıtasındaki 1.1 milyar Müslüman nüfusu mercek altına alarak, tanıtım ve pazarlama çalışması yaptıklarını açıkladı.

İstanbul ve Kapadokya hayranlığına, Kayseri’yi ekleyecek

Türkiye’ye ve Türk halkına karşı ilgi ve hayranlık besleyen Asya kıtası ülkelerinden, son yıllarda yoğun talep aldıklarını anlatan Recep Arifoğlu, “İstanbul, Kapadokya ve Pamukkale’ye ilgi yüksek. Asya Kıtası’ndaki ülkelere, Kayseri’nin kış merkezi ile tarihi ve kültürel zenginliğini de anlatıyoruz ve Kayseri’ye olan talebi arttırmayı hedefliyoruz” dedi.
Asya Kıtası’ndaki turizm fuarlarına katılmakta olduklarını kaydeden Recep Arifoğlu, şunları söyledi:
“Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da, 8 – 10 Eylül 2017 tarihleri arasındaki Matta Turizm Fuarı’na, grup otellerimiz adına katıldık. Fuar sırasında, ülkemize yoğun hayranlık duyduklarını gözlemledik. Dini birlikten dolayı yoğun ilgi görmekteyiz. Ağırlıklı olarak sonbahar ve ilkbaharda gezmeyi tercih eden Malezyalı turistler, otellerimizdeki dolulukların düşmeye başladığı bu tarihlerde sektörümüze can suyu olabilir. Malezya ve diğer Asya ülkelerinden, ülkemize gelecek turist sayısının artmasını istiyorsak, bu pazarlara karşı kaliteli ve standart hizmet anlayışını devam ettirmeliyiz. Bu noktada, turizmcilere büyük görevler düşüyor” diye konuştu. Gelecek yıl, Çin’deki turizm fuarının da aralarında olduğu fuarlara katılacaklarını belirten Recep Arifoğlu, aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki mevcut turizm fuarlarında da yer alacaklarını ifade ederek, ülkemizin dünya genelinde tanıtılmasına katkı sağlamayı sürdüreceklerini anlattı.

“Turizm markasıyız” kavramına vurgu yapılmalıdır

Yurtdışı tanıtım ve pazarlama çalışmalarında “Turizm markasıyız” kavramına vurgu yapılması gerektiğinin altını çizen Recep Arifoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dünyanın sayılı turizm markalarından birisi olan Türkiye’nin, yurtdışındaki tanıtım ve pazarlama çalışmalarında, “güvenliyiz” yerine “turizm markasıyız” vurgusu ön plana çıkartılmalıdır. Sahip olduğumuz tarihimizi, kültürümüzü, eşsiz lezzetlerimizi ve misafirperverliğimizi, dünyada henüz keşfetmeyen milyarlarca insan var ve onlara tanıtmaya devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Ülkemizin tarihi ve kültürel potansiyelinin ön plana çıkartılması gerektiğini anlatan Recep Arifoğlu, şunları kaydetti:
“Türk turizmini, deniz-güneş-kum üçgeninin yanı sıra; tarihi, kültürel, doğal zenginliklerimizin daha fazla keşfedilmesi üzerine kurgulamalıyız. Tarihe, kültüre, doğaya saygısı olan, topluma karşı sorumluluğu bulunan, korumacı bilinci bulunan bir stratejiyle; kültürel değerlere sahip çıkan turistleri ülkemize çekmeliyiz. Aynı zamanda, turizmde rekabetçi kalmayı istiyorsak, gelen turistlerde yeni bağımlılıklar yaratabilecek işler çıkartmalıyız” dedi.

Doluluklar, beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor

Bu yıl dolulukların beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirten Recep Arifoğlu, grubun bünyesinde İstanbul’daki BW PLUS The President Hotel, BW Citadel Hotel, Avrupa Residence Suites ve Radisson Blu Hotel Kayseri otellerinin olduğunu söyledi. Özellikle İstanbul’daki otellerde Ortadoğu ülkeleri ve Afrika’dan ciddi oranda misafir ağırlıklarını da anlatan Recep Arifoğlu, gelen turistlerin yaptığı harcamalarla, ülkemizin bu yılın Ağustos ayında gerçekleşen %5,1 büyümesine katkısı olduğunu sözlerine ekledi.

“Salomon Kapadokya Ultra-Trail 2017” yarışına yoğun ilgi ...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



“Salomon Kapadokya Ultra-Trail 2017”
yarışına yoğun ilgi

Kapadokya, 21- 22 Ekim tarihleri arasında “Salomon Kapadokya Ultra-Trail 2017” yarışlarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Ürgüp şehir merkezinden başlayacak olan organizasyon, Uçhisar, Göreme, Çavuşin, Akdağ, Damsa, Taşkınpaşa ve Karlık gibi bölgelerin geçilmesinin ardından, Ürgüp şehir merkezinde sona erecek. Rekor başvurunun olduğu yarışmada, 500 bine yakını yabancı olmak üzere yaklaşık 1500 kişi koşacak. Katılımcıların, 114 kilometrelik parkuru 24 saat içerisinde, 61 kilometrelik parkuru 12 saat 30 dakika içerisinde ve 35 kilometrelik parkuru 6 saat içerisinde tamamlamaları gerekiyor.


Kültürel etkinlikler, tanıtıma büyük etki yapıyor

Kültürel, sportif veya müzik etkinliklerinin Kapadokya’nın global çapta tanıtımına büyük değer kattığını anlatan Riverside Mansion Hotel Kurucu Ortağı Uğur Şeker şunları söyledi: “Etkinlikler için yapılan tanıtımlar başta olmak üzere, her misafirin  bölgeyi görmesi, tanıması, sosyal medya hesaplarında görselleri paylaşması ve çevresine anlatması zaten Kapadokya’nın dünya çapında tanıtımına önemli ölçüde destek oluyor. Bölgemize, ülkemizden ve dünyadan konser verebilecek sanatçıları daha çok davet etmek, doğal ve muhteşem bir film seti olan bölgemizde dizi dışında sinema filmleri yapılmasına özendirmek ve tanıtıma devam etmek gerekiyor. Bunların yanı sıra, kongre turizmi konusunda da çalışmaların arttırılmasını önemsiyoruz” dedi.

Yurtdışından, gelecek yıl için talepler başlıyor

Gelecek yıla ilişkin yurtdışı pazarlardan talebin başladığını anlatan Uğur Şeker, konuşmasına şöyle devam etti: “Bölgemize yönelik, dünya pazarlarına baktığımızda kıpırdanma var. Daha fazla sayıda, fiyat teklifi talebi bulunuyor. Avrupa ülkeleri, Avustralya, Japonya, Güney Amerika bölgeye en çok ilgi duyan ülkeler. Bu ülkelerden daha çok turist gelmesi için gereken tanıtımın yapılması, fuarlara katılmak, yabancı acentaları ülkemize davet ederek gezdirmek gibi konulardaki faaliyetlerin aralıksız sürmesi önemlidir. 2018 yılı, ülkemiz turizmi açısından daha iyi bir yıl olacaktır” diye konuştu.
İçinde bulunduğumuz Eylül – Ekim aylarının bölgenin en çok misafir ağırladığı aylar olduğunu da kaydeden Uğur Şeker, yılın son dört ayının doluluklar açısından iyi geçeceğini sözlerine ekledi.


16 Eylül 2017 Cumartesi

Yazın son demleri Jolly Tur kalitesiyle...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



YAZIN SON DEMLERİNİ JOLLY TUR İLE BİRLİKTE YAŞAMAYA NE DERSİNİZ?
Takvim yaprakları her ne kadar sonbahara doğru dökülse de tatil isteği bitmeyenler için içlerindeki pastırma yazı bir süre daha içlerini ısıtacak gibi görünüyor. Eğer siz de yazın son demlerinde kendinize yeni bir tatil hediye etmek istiyorsanız Jolly Tur’da seçenek çok. Jolly Tur ile ister Türkiye’den otantik, eğlenceli, bol lezzetli turlara katılın; isterseniz de Ege ve Akdeniz’den bir otel seçin, yazın son güneşini kaçırmayın.
İşte Jolly Tur’un siz tatil severler için tavsiye ettiği yazın son güneşinin tadını çıkarabileceğiniz o rota…


İSTER TÜRKİYE’NİN İSTER YAVRU VATANIN CENNET BİR KÖŞESİNDE TATİLİN TADINI ÇIKARABİLECEĞİNİZ TURLAR
Türkiye’nin eşsiz diyarlarında birbirinden leziz yemekleri tadabileceğiniz bir destinasyon ya da yurt dışında otantik deneyimler yaşayabileceğiniz bir rota çizin… Jolly Tur, ‘Türkiye’den çıkmadan tatilimi yapayım’ diyenlere Adana Lezzet Festivali, Kapadokya, GAP Turları ya da Kıbrıs’ı öneriyor.
Adana Lezzet Festivali’ni tercih ederseniz damak zevkinize hitap eden bu turla randevulaşmanız gereken tarih 6 Ekim 2017 olacak. Ulaşımın otobüsle olacağı ve 1 gece konaklayabileceğiniz bu turun fiyatı ise 337 TL’den başlıyor.
Kapadokya’yı gezmek isterseniz ise her hafta çıkabileceğiniz otobüslü turlar bulunuyor. Kapadokya’nın tarihini keşfedebileceğiniz bu turun fiyatı ise 229 TL’den başlıyor.
Rotanızı adeta bir kültür mozaiği olan Güneydoğu’ya çevirmek isterseniz GAP Turları sizin için ideal. Her Pazartesi katılabileceğiniz 5 gece ve üzeri konaklamalı bu turun başlangıç fiyatı ise 898 TL.
Sonbaharda ve dahi her mevsimde albenisinden hiçbir şey kaybetmeyen bir başka rota ise Kıbrıs… Kıbrıs denilince akla ilk gelen şey lüks otelleri olur. Ancak, onu sadece bu özelliğiyle anmak da Kıbrıs’a haksızlık olur. Çünkü Kıbrıs doğanın olağan üstü güzellikleriyle kadim bir tarihin bir arada bulunduğu en çekici adalardan biri. Üstelik hem lüksten ödün vermeyip hem de bütçeyi sarsmamak da bu adada mümkün. Jolly Tur ile 3 gün sürecek bir rüya tatilin fiyatı konaklama, uçak ve transfer masraflarınızla birlikte 848 TL’den başlıyor.

EGE VE AKDENİZ’DE GÜNEŞİN BATMADIĞI OTELLER
Jolly Tur’un önerileri turlarla da sınırlı değil… Akdeniz’de doğanın içindeki saklı cennet olarak anılan pek çok otel bulunuyor.
Jolly Tur’un Antalya’daki ikinci önerisi ise Belek’te konumlanan Letoonia Golf Resort Belek. Sahil boyunca çam ağaçları içerisinde yer alan otel, 0-11 yaş aralığındaki ilk çocuğu ve 0-6 yaş arasındaki ikinci çocuğun ücretsiz olarak konaklamasına imkan tanıyarak samimi bir Akdeniz misafirperverliği vaat ediyor. Driving Range, Putting Green sahalarında yeni başlayanlar için ücretsiz golf dersleri verirken, SPA&Wellness Merkezi’nde tatil severlerin tamamen yenilenebileceği bir tatil deneyimini garanti ediyor.
Tatilinizi Antalya’da yapmayı planlıyorsanız Jolly Tur’un burada sizler için ilk otel önerisi Kemer-Tekirova’da yer alan Amara Dolce Vita Luxury olacak. Otel, denizin tam da önünde konumlanan Antik dönemin en güzel miraslarından Phaselis ile de oldukça iddialı.Pek çok farklı deneyimin yaşanmasına olanak sağlayan havuzları, beden kadar zihni rahatlatacak spa’sı, dünyanın en güzel tatlarını bir araya getiren restoranları ve oldukça iddialı tasarlanmış suit ve odaları; balayı çiftleri için adeta bambaşka bir dünyaya kapı açıyor.
Yine Belek’te yer alan Crystal Waterworld Resort&Spa, çocuklu aileler için adeta bir cennet tatil olanağı yaratan tesislerden bir diğeri. Çocukların tatillerini doyasıya, sınırsız ve özgürce yaşayabilmeleri için 4-12 yaş arası çocuklar için gün boyu aktiviteler düzenleyen otelde Crispy Mini Club, yine onların renkli ve yaratıcı dünyalarını daha da besleyecek özel tasarımlar ve aktivitelerle donatılmış durumda. Onlara özel havuz, yiyecek ve içecek servisleri; bu anlayışın yansımalarından sadece birkaçı… Yeri gelmişken hemen belirtmek gerekiyor, otel, Akdeniz Bölgesi’nin en iddialı aquapark’ına sahip.
Çocuklu aileler için en ideal otellerden bir diğeri ise Ela  Quality Resort Belek. Otelde çocukların güvenli olduğu kadar eğlenceli bir tatil geçirebilmeleri için her ayrıntı düşünümüş. Mesela bileklikler, çocukların tam anlamıyla güven içinde olmasını sağlarken, ailelerin de bu açıdan endişelenmelerinin önünü kesen bir uygulama. Bu bileklikler sayesinde, aileler, akıllı telefonlarından veya odalarındaki tv’lerden çocuklarını anlık olarak takip edebiliyorlar. Bir bu kadar önemlisi, Teddy Q, ayak izleri ile çocukların otel içersinde güvenli bir şekilde gezebilmelerine olanak sağlayan sistem. Dahası, alerji ya da başka bir hassasiyete sahip çocukların bu özelliklerine uygun bir hizmet anlayışı…
Kemer’deki bir başka huzur köşesi ise denize sıfır olarak konumlanan, ultra her şey dahil konseptinde hizmet veren ve ‘Tatil Köyü’ olarak kalan nadir tesislerden bir tanesi, Club Marco Polo. Tatil severlerin gün boyu keyifli vakit geçirmelerini sağlayan otel, zengin şovlar, canlı müzik performansları gibi pek çok etkinlikle misafirlerine kaliteli bir tatil
imkanı sunuyor. Aynı zamanda çocuk dostu olan otel, 0-12 yaş aralığındaki ilk çocuğu ve 0-2 yaş aralığındaki ikinci çocuğun ücretsiz olarak kalmasına imkan sağlıyor

Okullar açılıyor, bulaşıcı hastalıklar kapıda....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Okullar açılıyor, bulaşıcı hastalıklar kapıda

Çocukları bulaşıcı hastalıklardan, aşılarını yaptırarak, sağlıklı beslenmelerini sağlayarak, ellerini sık yıkamaları gerektiği bilincini vererek koruyabiliriz. Ellerini sık yıkayan çocuklar, bulaşıcı hastalıklara karşı direnç kazanıyor.
Pazartesi günü milyonlarca öğrenci ders başı yapıyor. Okulların açılması ve havaların soğumaya başlamasıyla bulaşıcı hastalıklarda artıyor. Grip salgını, genelde Ocak ayında zirve yapıyor, fakat bu durum tüm sonbahar ve kış aylarında görülebiliyor.
Çocukların okul başarılarını da  etkileyebilen toplum enfeksiyonlarına karşı korunma yolları hakkında bilgi veren Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi: “Çocukların, okul dönemlerindeki bulaşıcı hastalıklardan korumak için eksik aşıları varsa tamamlanması, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri tüketmesinin sağlanması, mevsim özelliklerine uygun giydirilmesi, sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunla el yıkama alışkanlığının kazandırılması gerekiyor. Ayrıca çocuklar, okul önlerinde satılan açık gıdalardan uzak tutulmalıdır. Bir diğer konuda, hasta bir arkadaşının eşyalarını kullanmayarak, çok yakınında durmaması gerektiği de öğretilmelidir” dedi.

Doktor ziyaretlerinin yarıdan fazlasını, üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturuyor

Çocukluk çağındaki doktor ziyaretlerinin yarıdan fazlasını üst solunum yolu enfeksiyonlarının oluşturduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Nezle, gribal enfeksiyonlar, sinüzit, bademcik iltihapları, orta kulak iltihapları gibi hastalıklar, üst solunum yolu enfeksiyonlarını oluşturuyor. Çocuklar yılda 6 - 8 kez, yetişkinler yılda 2 - 4 kez, üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle doktora gidiyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olduğundan, antibiyotik kullanılmasına gerek olmuyor. Ancak, beraberinde ateş, şiddetli ağrı, boyundaki lenf bezlerinin büyümesi gibi şikayetler devam ediyorsa ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına yayılma (zatürre, bronşit) başlamışsa, bu durumda antibiyotik tedavisine başlanması gerekir” diye konuştu.
Okul gibi toplu yerlerde nezle, grip, Hepatit A (sarılık), kabakulak gibi birçok hastalığın hızla bulaşabildiğinin altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için ellerin sabunlu suyla yıkanmasının en önemli korunma yöntemi olduğunu vurguladı.

Grip, kolay ve hızlı bulaşıyor

Gribe yol açan influenza virüsünün kolay ve hızlı bulaştığını anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Grip, kısa sürede ortaya çıkan ateş, adale ve eklemlerde ağrılar, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, titreme, baş ağrısı, kuru öksürük gibi belirtilerle kendini gösteriyor. İlk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelirken, istirahat ile 7-10 gün içinde geçiyor. İnsanlar, gribe yakalandıklarını dahi fark etmeden, bu virüsü etrafındakilere bulaştırabiliyor. Öksürük ve hapşırıkla etrafa saçılan damlacıkların, hava yoluyla yayılması ve hasta kişilerle direkt temas edilmesi bulaşmayı hızlandırıyor. Gribal enfeksiyonlar, genellikle oldukça hafif atlatılıp kendiliğinden geçiyor. Ancak, dünyada yılda 250 binin üzerindeki kişinin ölümüne neden olan griplerin, genelde 2 yaş altındaki bebeklerde ve 65 yaş üstündeki yetişkinlerde görüldüğünü de unutmamak lazımdır. Eğer, gribal şikayetler uzun zaman sürüyorsa, 39 dereceye ulaşan ateş yükselmeleri varsa, baş ağrısı, solunum sıkıntısı ve göğüs ağrısı gibi şikayetler mevcutsa, bir hekime gidilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Uzmanlar, grip aşısını özellikle risk gruplarına öneriyorlar
 Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından risk grubu olarak tanımlananlara grip aşısı önerilse de, sürekli kendini yenileyen farklı virüslerin olması, aşının faydasına gölge düşürüyor. Grip aşının yan etkileri ve aşılama sonrası oluşacak gribal şikayetler de dikkate alındığında, konunun uzmanı olan otoriteler arasında, aşı kullanımının etkinliği konusunda henüz bir fikir birliği oluşmuş değil.
Grip aşısı olunacak ise, sonbahar başında olunması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Gribal enfeksiyonlar, risk grubu olarak adlandırılan çocuklar ve yaşlılar ile kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde daha ağır seyrediyor ve ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Ülkemizde, 65 yaşın üstü olanlara ve risk grubundaki hastalığı bulunanlara, grip aşısı ücretsiz yapılıyor. Aşı olduktan iki hafta sonra, aşının koruyuculuğu başlıyor. Eğer grip aşının içerdiği virüs tipleri, salgınlara neden olan virüs tipine benzerse, sağlıklı erişkinlerde büyük oranda etkilidir. Riskli grubunda ise, hastalıktan korunma oranı %50 oluyor. Bir diğer konuda, 6 aydan küçük bebekler ve hamileliğinin ilk 3 ayı içinde olan bayanlar, grip aşısı olmamalıdır” dedi.

Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 7 etkili yolu şunlardır?

Hastalığa sebep olan virüslerden uzak kalmanın, korunmanın temeli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 7 etkili yoluna ilişkin şunları açıkladı:

1-Bulaşıcı hastalıklardan korumak için eksik aşılar varsa tamamlanmalıdır.
2-Bağışıklık sisteminin sağlam olmasında, her türlü vitaminleri içeren meyve ve sebzelerin yanında, minerallerin dengeli tüketilmesi önemlidir. Bağışıklık sistemi, sadece C vitamini- ekinezya gibi doğal ürünlere bağlı olmayıp, tüm vitaminler ve güneş ışığının da uygun dozda alınmasıyla yeterince güçlü olacaktır.
3-Ellerin, gün içerisinde sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunlu suyla yıkanması anahtar önemi olan koruyucu noktadır.
4-Okul dönemi boyunca, sınıfların, odaların, kapalı ortamların sık sık havalandırılması önemlidir.
5-Hastalarla, temastan ve ortak eşya kullanımından kaçınmak oldukça koruyucudur. Hasta olduğu bilinen kişilere, bir metreden fazla yaklaşılmamalıdır. Hasta ile ilgilenmek durumunda olan kişilerin, ağız ve burnunu kapatacak bir maske kullanmaları lazımdır.
6-Hasta kişiler hapşırırken, ağızlarını kapatacak şekilde kağıt peçete kullanmalıdır. Kullanılan peçetelerin, uygun şekilde toplanarak poşetle çöpe atılması gerekir.
7-Mevsim özelliklerine uygun giyilmelidir. Halk arasındaki, virüslerin karda yayılmayacağı inancı gerçekleri yansıtmaz. Grip etkeni olan influenza virüsü, tüm hava koşullarında yaşar. Virüsün soğukta yayılma hızı azalsa da, vücuda girdiğinde vücut ısısıyla aktive olur ve hızlı biçimde çoğalır.

11 Eylül 2017 Pazartesi

2018 düğünlerinde %20 artış bekliyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Yurtdışında yaşayan Kayserili gurbetçiler, “düğün” için Kayseri’yi tercih ediyor

Kayserili gurbetçiler, düğünlerini Kayseri’de yapıyor. Yurtdışında yaşayan Kayserili gurbetçilerden yoğun talep aldıklarını anlatan Radisson Blu Hotel Kayseri Ziyafet ve Toplantı Organizasyonları Satış Yöneticisi Tuğba Korkmaz, şunları söyledi:


“Kayserili olup yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızdan, düğün için otelimize yoğun talep alıyoruz. Yurtdışında yaşayan Kayserililer arasında, en yüksek talebi ABD ve Hollanda’da yaşayanlardan almaktayız. Aynı zamanda İstanbul ve Ankara’da yaşayanlardan da talepler gerçekleşiyor” dedi. Geçtiğimiz yıla oranla, bu yılın düğün ve nişan organizasyonu sayısında %15 artış yaşandığını belirten Tuğba Korkmaz, 2018 yılı için %20’lik bir artış oranı olacağını kaydetti.

Eylül – Ekim ayları doldu, kampanyaya yoğun ilgi gözleniyor

Bu yılın ikinci yarısının, ilk yarıya oranla doluluklarda ve düğün organizasyonlarında daha başarılı olduğunu ifade eden Tuğba Korkmaz, şunları kaydetti:
“Eylül ve Ekim aylarında, çok az boş tarihimiz kaldı. Diğer aylara da, düğünle birlikte, kongre ve toplantılar için talepler geliyor. “Kayseri’de düğün İstanbul’da balayı” kampanyamızın satışlarımıza %15’lik bir katkısı oldu. Bu yılsonuna kadar planladığımız kampanyayı, 2018 yılında da devam ettireceğiz” diye konuştu.

Kaliteden ödün vermiyor, daha iyisi için çalışıyor

Toplantı ve organizasyonların vazgeçilmez markası olduklarını anlatan Tuğba Korkmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Otelimiz, üst kalite toplantı ve organizasyonlar için vazgeçilmez bir marka haline geldi. Gerek salonlarının şıklığı, gerek içeride sunulan teknik ekipman ve yemeklerin yüksek kalitesi ile zarif organizasyonların vazgeçilmezi olmuş durumdayız. Mimarisi ve genişliği ile de özellikle büyük organizasyonların ihtiyaç duyduğu imkanları kolaylıkla sağlayabilen otelimiz, şehir ve ülke çapında büyük organizasyon ve kongrelere ev sahipliği yapıyor. Açıldığımızdan beri, şehirde gerçekleşen önemli toplantılarda ile çok üst düzey yerli ve yabancı devlet adamlarını başarıyla ağırlayan otelimiz, şehrin en çok tercih edilen elit mekanı oldu. Kayseri’nin hak ettiği Radisson’un dünya kalitesini sunuyoruz ve %100 misafir memnuniyeti kalitemizden hiçbir şekilde ödün vermiyoruz. Hatta daha da iyisi için çaba sarf ediyoruz. Otelimizin açılması ile birlikte, elit bir düğün veya organizasyon gerçekleştirmek için İstanbul veya Ankara’yı tercih etme gerekliliği de son bulmuştur” dedi.

Saygı ve hürmet, ayrıcalıklı hissettiriyor

Davet sahiplerinin hayallerindeki düğünün tüm detaylarıyla mükemmel olmasını istediğini ifade eden Tuğba Korkmaz, şunları anlattı:
“Burada bizim tecrübeli ekibimiz devreye girerek, istedikleri düğünü, bütçelerine en uygun ama davetlilerin de en çok keyif alacağı zarif bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için danışmanlık sağlıyor. Ayrıca, bizim otelimize ister düğün, ister konaklamak için gelmiş olsun, tüm misafirlerimiz VIP’dir. Düğün için gelen davetlilere gösterdiğimiz saygı ve hürmet sebebiyle, misafirlerimiz kendilerini ayrıcalıklı hissetmektedirler. Ziyafet organizasyonunda, eğitimli servis personeli kadar, eğitimli mutfak personelinin kalitesi de önemlidir. Ziyafet menülerinde yer alan yemeklerin görünüşü, lezzeti ve sunuşunun başarılı olabilmesi için, özel bir mutfak ekibimiz bulunuyor. Otelimizin kuruluşu sırasında, iyi düzenlenmiş bir ziyafet mutfağını da planlayarak, en son teknoloji ile çalışan özel ekipmanlarla ziyafet mutfaklarını donattık. Diğer yandan, düğünlerde verilen yemeklerin kalitesi ISO22000 standartlarında hazırlanmaktadır. Damak tadına hitap ediyor olmamızın da, yoğun tercih edilmemizde büyük payı bulunuyor” şeklinde konuştu.

Uyumsoft, yıllık gelirinin %43’nü Ar-Ge’ye ayırıyor ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft, yıllık gelirinin %43’nü Ar-Ge’ye ayırıyor

Türkiye’nin bilişim liderleri arasında yerini alan Uyumsoft, ileri teknoloji konularına odaklanarak, yıllık gelirinin %43’nü Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyor. Güçlü uluslararası iş ağı ile dünya standartlarına uygun yazılım ürünleri ve danışmanlık hizmetlerini 3 kıtaya ihraç eden Uyumsoft, önümüzdeki 5 yıl içinde ileri teknoloji uygulamaları ve üniversite-sanayi işbirlikleri konularına yatırım yapmaya devam edecek.
20. yılında Uyumsoft firması, Web ERP, Cloud ERP ve Mobil ERP ile iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter) kurumsal iş çözümlerinde, 6 binin üzerindeki yerli ve yabancı müşterisine hizmet veriyor.  

Uyumsoft standına, 2.Ar-Ge fuarında yoğun ilgi gerçekleşiyor


Uyumsoft, 6- 7 Eylül 2017 tarihleri arasında, 2.Ar-Ge İnovasyon Zirvesi ve Sergisine katılıyor. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılan zirvede, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Baykar Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bekir Sıddık Binboğa Yarman, Giteks Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Gümüşkaya’nın aralarında bulunduğu kamu, özel sektör ve üniversitelerden temsilciler, Uyumsoft standını ziyaret ederek, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ve Uyumsoft yetkilileri ile bir araya  geldi.

2023 hedeflerine ulaşmada ar-ge ve inovasyonun önemine dikkat çekildi

Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından düzenlenen 2.Ar-Ge İnovasyon Zirvesi’nin, 6 Eylül tarihinde yapılan açılışına, kamu, özel sektör ve üniversitelerden yoğun ilgi gözlendi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ve MMG Başkanı Osman Balta birer konuşma gerçekleştirdi. 2023 hedeflerine ulaşmada, ar-ge ve inovasyonun önemine dikkat çektiler. Zirveye, A-149 nolu standı ile katılan Uyumsoft firması; Başkan Mehmet Önder, ERP Satış Koordinatörü Selçuk Alkaş, Proje Yöneticisi Ahmet Çivi, Proje Yöneticisi Özlem İkiz, Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin’in aralarında bulunduğu Uyumsoft ekibiyle standı ziyaret edenlere Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) ve iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter) projeleri hakkında bilgi veriyor.