13 Aralık 2017 Çarşamba

Ucu düşük bir burun, erkeğin karizmasını bozuyor ....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Ucu düşük bir burun, erkeğin karizmasını bozuyor

Daha erkeksi bir görünüm için burun önemli

Burun estetiği, geçmişte büyük oranda kadınlar tarafından tercih edilmesine rağmen, günümüzde neredeyse hastaların yarısını erkekler oluşturuyor. Yüzün ortasında olan burun, kişiye ilk bakıldığında dikkat çeken özelliklerinin başında yer alıyor. Ucu düşük bir burun kişiye, daha sinirli, enerjisi düşük ve olduğundan yaşlı bir görünüm verebiliyor. Bu da kişinin, mesleki ve sosyal hayatında olumsuz önyargılar olarak geri dönebiliyor. 
İdeal erkek burun estetiği hakkında bilgi veren KBB ve Burun Estetiği Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, “Erkeksi yani maskülen bir burun sırtı, düz inmelidir ve ucu fazla kalkık olmamalıdır. Erkeklerde üst dudak ile burnun yandan ideal açısı 95-100  iken, kadınlarda bu açı biraz daha fazla olup 105-110 derecedir. Erkek burnu güçlü görünmelidir. Çok fazla kibar ve nazik olması tercih edilmez” diyor. 

Erkeksi ve yakışıklı bir görüntü isteniyor



Erkeklerin, spor veya çeşitli dış ortam yaralanmalarına ve burun kırıklarına daha fazla maruz kalabildiğine işaret eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Erkeklerde, burundan nefes alma problemleri, daha sık olabiliyor. Burun tıkanıklığı sebebiyle ameliyat olmaları gerektiğinde, çoğu zaman burun dışına da bir müdahale gerekebiliyor ve bu nefes almalarını oldukça olumlu etkiliyor. Ayrıca, hazır genel anestezi almışken, daha erkeksi ve yakışıklı bir görüntüye sahip olmayı kim istemez ki? Devir, daha iyi nefes alan ve erkeksi burunlar devri” dedi.

Sosyal, mesleki ve özel hayatı olumlu etkiliyor 

Burun estetiği ameliyatlarının, dünya genelinde son yıllarda en fazla yapılan ameliyatlar arasında olduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydetti:
“Rinoplasti (burun estetiği) taleplerinin artmasının nedenleri arasında şunlar söylenebilir. Sosyal medyanın da etkisiyle etkileyici bir profil fotoğrafı, kişinin sosyal, mesleki ve özel hayatına olumlu katkıda bulunuyor. Bu ameliyatların son yıllarda oldukça gelişen yöntemleri ile çok daha öngörülebilir olması da, ameliyat olma isteğini arttırıyor. Ayrıca, eskinden şehir efsanesine dönüşen ‘Burun estetiği ameliyatlarından sonra, burun ucu düşer’ önyargısı da tamamen kaybolmuştur. Günümüzde kullandığımız yöntemler ile bir ömür boyu ucu düşmeyen rinoplasti ameliyatları yapmak mümkün” diye konuştu. 

Burun estetiği ameliyatları, yoğun tecrübe gerektirir

Halk arasında çok daha basit ve kolay algılanmasına karşın, burun estetiği ameliyatlarının oldukça özellikli, yoğun tecrübe ve ilgi gerektiren ameliyatlardan birisi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları belirtti: 
“Bazen hastalarımız, ‘Ben sadece burnumun ucunu (veya sırtını) biraz törpületmeyi istiyorum; başka da bir şey istemiyorum’ diye geliyor. Ancak süreç, bu kadar basit olmayabiliyor. Başvuran hastalarımızı analiz ettiğimizde, çoğu zaman burun içerisinde, valf dediğimiz hava geçiş yollarında ve dış yüzeyinde, hem nefes almaya dönük, hem de estetik olarak farklı çözülebilir sorunlar olduğunu görmekteyiz. Günümüzün bilgisayar programları ve fotoğraflama teknikleriyle de bunları hastalarımıza açıklayarak, doğru hedefler belirleyerek çok daha başarılı sonuçlar elde etmek mümkün. Burun estetiği ameliyatlarında sıklıkla kullandığımız Ultrasonik Piezo cerrahi sayesinde, revizyon dediğimiz ikinci kez ameliyat olma oranları da oldukça düşmektedir” şeklinde konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder