HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
URFA LEZZETLERİNİN MERKEZİ CEVAHİR HAN’DAN USTA ŞEFLERİN YORUMUYLA “MİRAS TABAKLAR”
Şanlıurfa'nın tarihi dokusuyla iç içe geçmiş, mistik atmosferi ve Urfa mutfağının geleneksel lezzetleriyle tanınan Cevahir Han, ‘’Gelenekten Geleceğe; Şeflerin Yorumuyla Miras Tabaklar” başlıklı yeni bir gastronomi projesine imza attı.
Geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan Şanlıurfa’nın mutfak kültürünü ve medeniyetini yaşatmayı ve uluslararası boyutta tanıtmayı kendine ilke edinen Cevahir Han’da ülkemizin önde gelen şefleri Cüneyt Asan, Hazer Amani, Doğa Çitçi, Yaren çarpar ve Yalçın İnam mutfağa girerek Şanlıurfa’nın yöresel ürünlerinden aldıkları ilhamla kendi tabaklarını oluşturdular.
Şef Doğa Çitçi’nin Damak Hoşluğu olarak hazırladığı İsotlu Omaç’la başlayan menüde, Yalçın İnam Patlıcan Söğürme Bostanası, Hazer Amani Kuzu Tandırlı Ekmek Aşı, Cüneyt Asan ve Doğa Çitçi’nin birlikte oluşturdukları Firik Kebabı ve Yaren Çarpar’ın Bi Nevi Şıllık tatlısı Bonna’nın antik dönem mozaiklerinden esinlenerek tasarlanmış, Mezopotamya serisine ait tabaklarla sunuldu. Geleneksel dokuları yansıtan özel tasarımlar, “Miras Tabaklar” ile bütünleşerek misafirlere unutulmaz bir deneyim yaşatıldı.
Şeflerden tabaklarının hikayesi
Şef Doğa Çifçi-Urfa mutfağının özüne omaç ile dönüş
Şanlıurfa’nın geleneksel tatlarından biri olan Omaç bu toprakların en doğal ürünleriyle hazırlanan, lezzetli ve doyurucu bir yemek. İsotlu Omaç’ı tasarlarken bölgenin en değerli ürünlerinden olan İsot ve yerel tarım ürünlerini birleştirdim. İsot, yemeğe hem karakteristik acılık hem de kendine has aromasını kattı. Aynı zamanda atıksız tabak ortaya çıktı.
Şef Yalçın İnam-Patlıcan söğürme ile ferah bir başlangıç
Tabağın temelinde Birecik Patlıcanı’nın isli ve yoğun aroması var. Geleneksel patlıcan söğürme tarifinden yola çıktım. Urfa sofralarının vazgeçilmez salatasına modern bir dokumuşla yer verdim Zengin Urfa baharatlarıyla tatlandırılmış isot reçeli tabağa güçlü bir Urfa dokunuşu kazandırdı. Suruç narı ve nar ekşisiyle müthiş bir ferahlık etkisi oluşturdum.
Şef Hazar Amani-Ekmek aşı ve Urfa lezzetlerinin buluşması
Gelenekten Geleceğe Miras Tabaklar projesinde yer alan 5 aşçıdan biri olduğum için gurur duyuyorum. Bir medeniyetin oluşması için öncelikle bir çorba kaynaması bir de ekmek pişmesi lazım. Ben de biraz da trite benzeyen ekmek aşına yorum katmak istedim. Cevahir Han ekibiyle birlikte oluşturduğumuz tabakta olmazsa olmazımız kalmış pideler, isot salçasıyla yaptığımız patlıcan söğürme, lavaş, bol sarımsaklı yoğurt, sade yağ, en üstünde bir parça kuzu tandır, onun üstüne de Urfa'da olduğumuz anlaşılsın diye Urfa fıstığını ince ince doğradık.
Şef Doğa Çitçi ve Şef Cüneyt Asan - Tarihten sofralara firikli kebap
Tarihin sıfır noktasında, tarımın başladığı topraklarda, bereketli hilalin kalbinde, kökleri 12-13 bin yıla dayanan buğdayın hikayesinden ve buğdayın süt halinden bir kebap yapmak istedik. Firik bu toprakların en özel ürünü, buğdayın olgunlaşmamış ve tütsülenmiş hali. Tadı, rayihası, yapısı ile fark yaratıyor. Kebap ise bu topraklarda daha özel. Bir kebap düşünün ki Firikli, yanında közlenmiş soslar ile…
Şef Yaren Çarpar-Modern dokunuşlu “Bi’Nevi Şıllık”
Şanlıurfa ve tatlı denildiğinde akla ilk gelen lezzetin Şıllık tatlısı olmasından aldık ilhamımızı. Bu miras lezzete, modern tekniklerle keyifli bir yorum kattık. Anadolu’nun en köklü mutfaklarından biri olan Şanlıurfa mutfağının coğrafi işaretli eşsiz ürünlerinden; Urfa fıstığı, isot, pekmez gibi farklı malzemeleri bir araya getirerek, tatlının krep hamurunu çıtır bir yapıya çevirdik. Şerbeti üzerine değil, çıtır katmanın içine yörenin fıstığı ve ceviz ile pralin dolgusu haline getirdik. Altına şerbetli tatlının olmaz olmazı diye düşündüğümüz kaymak ile bir taban oluştursak da isotu sadece yemeklerde kullanmanın malzemeye haksızlık olduğunu düşünerek kuş üzümlü, isotlu bir sos hazırladık.
“Türkiye geneline yaygınlaşmak hedefimiz”
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Cevahir Han Yönetim Kurulu Başkanı Cevahir Asuman Yazmacı, ‘Gelenekten Geleceğe Şeflerin Yorumuyla Miras Tabaklar’ projesinin köklü geçmişiyle dünyanın en eski mutfak kültürüne de sahip olan Şanlıurfa’nın tanıtımında önemli rol oynadığını belirterek, yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerle, birbirinden değerli şeflerin ilk kez hazırladığı özel tabakların, geleceğe bırakılacak miras niteliğinde olduğunu vurguladı.
Milletvekili Yazmacı şöyle devam eti: “Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen projenin sürdürebilir olması güzel şehrimiz için önemli. Bunu geleneksel hale getirmek, hatta Türkiye geneline yaygınlaştırmak ekibimizin hedefleri arasında.”
“Şeflerin şekillendirdiği tabaklar”
“Bizleri kırmayarak şehrimize gelen şeflerimizin, isotun derin aroması, Firikin isli lezzeti, Urfa peynirinin karakteristik dokusu ve Urfa fıstığının özgün tadıyla şekillendirdiği tabaklar, bölgemizin zengin mutfak kültürünü yansıtıyor” diyen Cevahir Han işletmecisi Ceren Odabaşı ise, yöresel ürünlerin, kültürel mirasın yarınlara taşınmasındaki önemli rolüne, bölgelerin ekonomik kalkınmasına ve gastronomi turizmi açısından kazandırdıklarına dikkat çekti.
Editöre not:
1600-1649 yılları arasında inşa edilen ve zaman içinde ticaretin merkezlerinden biri haline gelen Cevahir Han, günümüzde hem tarihi hem de kültürel anlamda önemli bir mekân olarak öne çıkıyor. Hanın geçmişi ise kervanların uğradığı bir durak olmanın ötesinde, yaralı askerlere sağlık hizmetleri sunan bir tesis ve Şanlıurfa'nın ilk sanayi sitesi olma özelliği taşıyor. 2015 yılında yapılan restorasyonla, Urfa'nın ilk kadın girişimcisi Cevahir Asuman Yazmacı'nın öz sermayesiyle yeniden hayat bulan bu tarihi yapı, geçmişin izlerini bugüne taşırken, Şanlıurfa turizmine de katkı sağlıyor.
Cevahir Han, misafirlerine sadece bir restoran deneyimi değil, aynı zamanda bir tarih yolculuğu da sunuyor. Hanın taş duvarları, kubbelerden yankılanan dostane sohbetler ve sıra gecelerinin ritmi, misafirlerine, bir zamanlar kervanların geçtiği, kültürlerin birleştiği bu mekânın geçmişini hissettiriyor. Restoranın menüsünde yer alan Urfa mutfağının eşsiz lezzetleri, hem yerli hem de yabancı misafirlere geleneksel tatlar sunuyor. Kebaplardan çorbalara, zeytinyağlılardan tatlılara kadar geniş bir yelpazede sunulan yemekler, tarihi atmosferde daha da anlam kazanıyor. Cevahir Han, aynı zamanda Stone House by Cevahir ile ziyaretçilerine unutulmaz bir konaklama deneyimi de sunuyor. Süryani tarihinden izler taşıyan taş duvarları ve huzurlu avlusu ile misafirlerini tarih ve modernizmin birleştiği bir ortamda ağırlıyor. 12 odalı ve 2 eyvanlı bu konak, Balıklıgöl Havzası ve tarihi çarşılara yakınlığıyla Şanlıurfa'nın mistik atmosferini konuklarına yaşatıyor.