22 Kasım 2025 Cumartesi

Çelebi Hava Servisi, TIME Dünya Sürdürülebilir Büyüme Listesinde Yerini Aldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Çelebi Hava Servisi, TIME Dünya Sürdürülebilir Büyüme Listesinde Yerini Aldı

Yer hizmetleri ve kargo operasyonlarında üç kıtaya yayılan güçlü varlığıyla uluslararası havacılık sektörünün öncü markalarından Çelebi Havacılık’ın Türkiye operasyonlarını yürüten Çelebi Hava Servisi, TIME ve Statista tarafından hazırlanan “Dünyanın Sürdürülebilir Büyüyen En İyi Şirketleri 2026” listesine girerek önemli bir başarı elde etti. Çevresel etki azaltımı, sürdürülebilir büyüme kapasitesi ve finansal performans gibi kapsamlı kriterlere dayanan değerlendirme sonucunda şirket, dünya genelinde 31’inci sıraya yerleşerek listede yer alan dört Türk şirketinden biri oldu.

65 yılı aşkın deneyimi ve üç kıtaya yayılan operasyonlarıyla uluslararası havacılık hizmetlerinin güvenilir markası haline gelen Çelebi Havacılık’ın Türkiye’de faaliyet gösteren iştiraki Çelebi Hava Servisi, emniyet, dijitalleşme, operasyonel mükemmellik ve sürdürülebilir değer yaratma odaklı uzun vadeli dönüşüm programı sayesinde bu listeye girmeye hak kazandı. Uluslararası düzeyde elde edilen bu sonuç, şirketin finansal başarıyı çevresel etki azaltımıyla birlikte yönetebilen ölçeklenebilir iş modelinin uluslararası standartlarda güçlü bir teyidi niteliğini taşıyor.

TIME/Statista metodolojisi, enerji tüketimi, karbon ayak izi yönetimi, atık azaltımı, çevresel uyum, kurumsal yönetişim ve finansal büyüme gibi çok boyutlu göstergeleri kapsıyor. Çelebi Hava Servisi, veri odaklı yönetim yaklaşımı, emisyon azaltan teknoloji yatırımları ve uzun vadeli altyapı planlamasıyla bu kategorilerin tamamında güçlü bir performans sergiledi.

Çelebi’nin küresel sürdürülebilirlik stratejisinin önemli bir parçası olarak Türkiye operasyonu, istihdamdan teknoloji yatırımlarına, dijital dönüşümden çevresel uyuma uzanan geniş kapsamlı girişimlerin uygulama merkezi olarak öne çıkıyor. Bu çalışmalar, grubun uluslararası operasyonlarındaki güçlü performansını desteklerken Türkiye’de devam eden yatırımlar da Çelebi’nin küresel büyüme ve sürdürülebilirlik hedeflerine anlamlı katkılar sunmayı sürdürüyor.

400’ün üzerinde havayoluna hizmet veren ve her yıl milyonlarca yolcunun seyahat deneyimine katkı sağlayan Çelebi Hava Servisi, 8.000’i aşkın çalışanıyla çevresel uyum, dijitalleşme ve enerji verimliliği odaklı projeleri hayata geçirmeyi sürdürüyor. Bugün şirketin filosunda 700’ün üzerinde elektrikli yer hizmeti aracı (GSE) bulunuyor ve bu sayı toplam ekipmanın yaklaşık %35’ine karşılık geliyor. Çelebi, yakın dönemde bu oranı %50’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor. Birçok istasyonda güneş enerjili tesisler devreye alınırken, mimari olarak enerji verimliliği sağlayan çözümler uygulanıyor ve yapay zekâ destekli otomasyon sistemleri operasyonel süreçlere emisyon azaltımı, güvenlik artışı ve verimlilik kazandırıyor.

Çelebi Havacılık’ın uluslararası ağındaki sürdürülebilirlik uygulamaları da dikkat çekiyor. İstanbul Havalimanı’ndaki elektrikli de-icing araçları ve LEED sertifikalı teknik bakım ve kargo tesisleri; Budapeşte Havalimanı’nda Avrupa’nın ilk 35 tonluk elektrikli forkliftinin de yer aldığı 100’ün üzerinde elektrikli araçtan oluşan filo; Endonezya’da ise yeni alınan yer hizmeti ekipmanlarının %77’sinin elektrikli olması, şirketin büyüyen pazarlarda sürdürülebilir operasyonlara ilk günden başlama kararlılığını ortaya koyuyor.

Sürdürülebilir büyümeyi yalnızca çevresel göstergelerle sınırlı görmeyen Çelebi Hava Servisi, kapsayıcılık, güvenlik, inovasyon, veri odaklı yönetim ve uzun vadeli değer yaratımını da yaklaşımının merkezine yerleştiriyor. Çelebi, tüm bölgelerde sürdürülebilirlik çerçevesini genişletirken çevresel, dijital ve operasyonel dönüşümde küresel ölçekte referans noktası olma hedefiyle ilerliyor.

Çelebi Havacılık Grup CEO’su Dave Dorner, küresel değerlendirmede elde edilen bu derecenin önemine ilişkin şunları söyledi: “TIME tarafından hazırlanan bu önemli listede yer almak, sürdürülebilirliğe yönelik uluslararası ölçekteki güçlü bağlılığımızı doğruluyor. Bu başarı, faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgelerde daha güvenli, daha kapsayıcı ve çevresel sorumluluk taşıyan bir havacılık altyapısı inşa etme yönündeki ortak vizyonumuzun somut bir yansımasıdır.”


(TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurulu İstanbul’da yoğun katılımla başladı.

 



TÜRSAB’DA 8 MİLYON 230 BİN LİRALIK İSRAF PATLADI, HACIALİOĞLU KİTAPLARI DEĞİL İÇİNDEKLERİ YERE ÇARPTI!

TÜRSAB GENEL KURULU TARİHİ BİR PROTESTOYA SAHNE OLDU

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 26. Olağan Genel Kurulu İstanbul’da yoğun katılımla başladı. Genel kurulun ilk gününe ise muhalefet cephesinde yaşanan sürpriz birleşme ve kürsüde gerçekleştirilen sıra dışı protesto damga vurdu.

Daha önce başkan adaylığını açıklayan Mehmet Nezih Hacialioğlu, kongreye bir gün kala Aylin Özsavaş’a desteğini duyurdu ve ortak liste ile seçime gireceklerini bildirdi. Böylece muhalefet cephesi uzun yıllar sonra ilk kez birleşmiş oldu.Bu gelişme, 8 yıldır TÜRSAB başkanlığını sürdüren Firuz Bağlıkaya yönetimine karşı “en güçlü birlik” olarak değerlendirildi. Delegelerde “muhalefet artık tek ses oldu” yorumları öne çıktı.

Protesto, yenilenme talebinin en sert, en görünür simgesine dönüştü

Aylin Özsavaş’ın başkan adaylığında güç birliği yapan Mehmet Nezih Hacıalioğlu, kürsüden Firuz Bağlıkaya yönetimini eleştirirken üyelere dağıtılan TÜRSAB 25. Dönem Faaliyet Raporu ve TÜRSAB Temsil Kurulları 25. Dönem Faaliyet Raporu kitaplarını gereksiz masraf ve çevresel tahribat yarattığını savunarak yere attı. Bu protesto yenilenme talebinin en sert, en görünür simgesine dönüştü.

Hacıalioğlu, “Ben kitap atmam” vurgusuyla TÜRSAB yönetiminin 14 binden fazla kişiye dağıtılan iki faaliyet raporu için 8 milyon 230 bin lira para harcayarak büyük bir israfa yol açtığını, bu parayla 2 binden fazla delegenin uçakla taşınabileceğini ve genel kurula katılmasının sağlanabileceğini söyledi.

“Sektörümüzün emeği, parası, umudu bu şekilde heba edilemez”

Hacıalioğlu, dengeleri sarsan protestoya ilişkin şunları söyledi: “Ben kitap atmam. Ama yere atılan bu kitaplar tam 14 bin 670 kişiye dağıtıldı. Bedeli nedir biliyor musunuz?  Toplam 8 milyon 230 bin lira. Bu kitaplara harcanan parayla binlerce delegemizi uçakla buraya getirebilirdik. Ben kitap atmam. Ama web sitesinde zaten yayınlanmış, basılmasına hiç gerek olmayan bu kitaplar açık bir israf projesidir. Konuşmamda da söyledim, yine söylüyorum: Bu kitapların içinde alnınızın teri, çocuklarınızın rızkı var. Ay sonunu getiremeyen acentaların kaygısı, korkusu var. TÜRSAB’dan hizmet bekleyen Anadolu’nun dört bir yanındaki acentaların umudu var. Web sitesinden çevre sertifika aldık diye övünen 30 yıllık yapı tarafından 49 tondan fazla kâğıt kullanıldı. Bu da 800’den fazla ağacın kesilmesi demek. Bu kitapta, o kesilen ağaçların gözyaşı var. Biz bu tabloyu hak etmiyoruz. Sektörümüzün emeği, parası, umudu bu şekilde heba edilemez. 2028’de aynı manzarayla karşılaşmamak için üyelerimizi Aylin Hanım’la birlikte oluşturduğumuz Beyaz Liste’de buluşmaya davet ediyorum. Beyaz Liste, israfın değil aklın; gösterişin değil hizmetin listesidir.”


Sevginin, İyiliğin ve Umudun Oyunu "Kahvaltıya Kalsana" Seyirciyle Buluşuyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Sevginin, İyiliğin ve Umudun Oyunu "Kahvaltıya Kalsana" Seyirciyle Buluşuyor 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Ray Cooney ve Gene Stone’un yazdığı, Ragıp Yavuz’un çevirdiği, uyarladığı ve yönettiği “Kahvaltıya Kalsana” oyununu seyirciyle buluşturuyor. 

Otorite kabul etmeyen, bütün kurallara karşı Burcu ile orta yaşlı, kendisine küçük bir dünya kurmuş olan Nurettin’in arasında geçen çatışmalarla yüklü bir hikâye olan “Kahvaltıya Kalsana”, 26Kasım 2025Çarşamba günü 20.00’de Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor. 

Oyunun Konusu:

Üç kişilik bir sahne güldürüsü olan "Kahvaltıya Kalsana", Ray Cooney ve Gene Stone tarafından1970 yılında yazılan "Why not Stay for Bereakfast?" adlı yapıtın bir uyarlamasıdır... Oyun, kimileri için artık köhneleşmiş sayılan değerlere sıkıca tutunarak yaşamaya çalışan "istikrar abidesi "devlet memuru Nurettin Kavak ile, henüz hangi değerlere sarılacağına bile tam olarak karar veremeyecek bir yaştayken, anne olmak durumunda kalan Burcu Güvenir'in traji komik karşılaşmasını anlatır. Ülkemizde yaşanan sosyal ve kültürel alt-üstlüğün naif bir yansıması olarak ele alınan oyunda, Burcu ve Nurettin'in öyküsüyle sevginin, iyiliğin, değişebilme ve değiştirebilmenin umudu ve sevinci aktarılmaya çalışılır...

Ben "Kahvaltıya Kalsana" ile, "Çay Koy, Baştan Başlıyoruz!" Demeyi Seçtim...

Oyunun yönetmeni Ragıp Yavuz,“Kahvaltıya Kalsana”yı şöyle anlatıyor:

“Ben "Kahvaltıya Kalsana" ile, "Çay koy, baştan başlıyoruz!" demeyi seçtim... Ne demek, "Baştan başlamak?".. Sınıf çatışmalarının, siyasal rejimlerin, ideolojilerin, yaptırımların, yönelimlerin filan değil, bunların tümünün "öznesi" olan "insan"dan başlamak demek... En başa, yani "insan"a dönmek demek... İşte bu kadar basit... Ve "basit" olanın gücüne inanmak demek... Tiyatronun ve tiyatrocunun hiç de yabana atılamayacak bir gücü var... Ama açıkça görülüyor ki, bu güç, ne bugün, ne de geçmişte, iktidardaki ya da muhalefetteki siyasi partilerin veya emek örgütlerinin kurulmasına, yok olmasına veya yeniden yapılanmasına yetmiyor, yasa çıkartmaya, yasak koymaya, yasak kaldırmaya, kararname yayınlamaya yetmiyor... Böyle bir gücü de yok tiyatronun, misyonu da... Ama seyirci koltuğundaki bireyleri etkileme gücü hayranlık verici... İşte bu nedenledir ki, "insan"dan başlamak halâ ve her zaman mümkün ve gerekli bence... Biliyorum ki, sosyal ve politik olaylara bağlı olmayan ve onları hiçe sayan bir olay, içinde gerçek ve geçerlilik barındırmayan bir olaydır... Ama sanatın işlevi, insanlara daha yaşanası bir dünya önerme ile sınırlı tutulabilir mi?.. İzleyicimize, salt daha iyi ortak bir dünya yaratma girişimlerinde değil, özel acılarında ve karmaşalarında da yalnız olmadıklarını anımsatmak ve onları buna ikna etmeyi denemek de bir görev olmalı diye düşünülemez ve denenemez mi?.. İşte ben de şimdi bunu yapıyorum... Deniyorum... Mutlak başarılı olacak diye yola çıkılan bir deneme değil bu... Ne demiş mesleğin bir başka ustası: "Hep denedin, hep yenildin... Olsun... Yine dene, yine yenil... Daha iyi yenil..." Zaten günümüzün akılcılığıyla yaşamak kadar büyük çılgınlık var mı ki?

Ben bu oyunu çalışırken, bata çıka kişiliğini arayan "Burcu" ve güvenli sularda yüzmenin istikrar abidesi "Nurettin"le buluştuğumda, sevginin, iyiliğin, değişebilme ve değiştirebilmenin umudunu ve sevincini buldum... Ve ait hissettiğine ait olmanın anlamını... İşte bu nedenle seyircimize de önerim odur ki; çay koyun ve baştan, yani insandan başlayın... Oyun bu sözü önermeyi ne kadar beceriyor, ya da becerebilecek?.. Bilmiyorum... Göreceğiz... Ama; eninde sonunda; "Seyircinin hükmü kesindir, temyize gitmez..."  Boynumuz kıldan ince...

"Kahvaltıya Kalsana"yı, bu naif güldürü ile yaşadığım sabırlı ve kahırlı günlerin can dostları Misak ve Anta Toros'un değerli anılarına armağan ediyorum... Huzur içinde uyusunlar... Saygıyla...”

Dekor ve kostüm tasarımını Barış Dinçel’in, ışık tasarımını Murat Özdemir’in, efekt tasarımını Erhan Aşar’ın, hareket düzenini Yasemin Gezgin Yavuzcan’ın yaptığı, fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş’ın çektiği oyunda Can Ertuğrul, Derya Çetinel, Kamer Karabektaş rol alıyor.

Oyun, 26-29 Kasım 2025 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

VFS Global, Yeni Başvuru Merkezleriyle Fransa Vize Başvuru Sürecini Daha Konforlu Hale Getiriyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


VFS Global, Yeni Başvuru Merkezleriyle Fransa Vize Başvuru Sürecini Daha Konforlu Hale Getiriyor

Hükümetler ve vatandaşlar için güvenli küresel hareketliliği sağlayan, güvenilir teknoloji hizmetlerinde dünya lideri olarak hizmet veren VFS Global, Ankara ve İstanbul’daki Fransa Vize Başvuru Merkezlerinin taşınacağını duyurdu. VFS Global, atılan bu adım ile Türkiye’den Fransa’ya seyahat edecek başvuru sahiplerine daha konforlu ve kusursuz bir başvuru deneyimi sunmayı hedefliyor.

VFS Global, Fransa için Ankara’dan yapılacak vize başvurularının 25 Kasım 2025 tarihinden itibaren MAHALL İş Merkezi’nde, İstanbul’daki başvuruların ise 2 Aralık 2025 itibarıyla Astoria Alışveriş Merkezi’nde bulunan Vize Başvuru Merkezlerinden alınacağını bildirdi.

Fransa vize başvurularının alınacağı yeni merkezler hakkında konuşan VFS Global Türkiye ve Azerbaycan Direktörü Sertan Aslantürk: “Türkiye’deki vize başvuru sahiplerine olan bağlılığımız en üst düzeydedir. Ankara ve İstanbul’daki Fransa Vize Başvuru Merkezlerimizi daha geniş, son teknolojiyle donatılmış tesislere taşımaktan heyecan duyuyoruz. Bu taşınma, tüm başvuru sahiplerine dünya standartlarında, sorunsuz ve güvenli bir başvuru deneyimi sunmaya devam etmemizi sağlayacak.” dedi.

Premium Lounge’da deneyimli personeller ile özel hizmet deneyimi, VFS Global’in uzman ekibi tarafından sağlanan online veya merkezde başvuru formu doldurma desteği, pasaportun kurye ile adrese gönderimi, başvuru süreciyle ilgili düzenli SMS bilgilendirmesi, fotokopi ve fotoğraf hizmetleri, kapıda vize hizmeti (ev veya iş adresinden mobil biyometri işlemi), mesai saatleri dışında başvuru (PrimeTime başvuru)hizmetlerinden opsiyonel olarak yararlanmaya devam edilebileceğini belirten VFS Global, başvuru merkezlerine yalnızca başvuru sahiplerinin giriş yapabileceğini ve 18 yaş altındaki çocuklar için bir ebeveyn veya yasal vasinin eşlik etmesine izin verildiğini hatırlattı.

VFS Global, başvuru sahiplerinin, randevu günü tüm destekleyici belgeleri (aslı ve fotokopileri) ve başvuru formunu yanlarında getirmelerini önerirken, biyometrik veri alımının başvuru sürecinin zorunlu bir parçası olduğunun altını çizdi.

Fransa İçin Yeni Vize Başvuru Merkezleri

Ankara: MAHALL İş Merk., Mustafa Kemal M. Dumlupınar Bulv, Çarşı Katı 274/4 N:11-12,Çankaya

İstanbul: Astoria Alışveriş Merkezi, Kat: -2, Bölüm: M40, Esentepe, Şişli


Daha fazla bilgi için: https://visa.vfsglobal.com/tur/tr/fra/

Hilton, Bir Kez Daha Dünyanın En İyi İş Yeri Seçildi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Hilton, Bir Kez Daha Dünyanın En İyi İş Yeri Seçildi

Hilton, Great Place to Work® tarafından üç yıl içinde ikinci kez“World’s Best Workplaces™” (Dünyanın En İyi İş Yerleri) listesinde birinci sırada yer alarak küresel ölçekte başarısını pekiştirdi. Bu küresel başarı, Hilton’un Türkiye’nin En İyi İşverenleri™ 2025 listesinde konaklama sektörünün lider işvereni seçilmesinin hemen ardından geldi.

Hilton (NYSE: HLT), Great Place to Work® tarafından bir kez daha “World’s Best Workplaces™” listesinde en üst sırada yer aldı. Bu başarı, şirketin bu yıl Great Place to Work iş birliğiyle yayımlanan Türkiye’nin En İyi İşverenleri™ ve Fortune 100 Best Companies to Work For™ listelerinde konaklama sektörünün lider işvereni seçilmesinin hemen ardından geldi.

Hilton bu yıl, ”World’s Best Workplaces™” (Dünyanın En İyi İş Yerleri) listesine üst üste 10’uncu kez girerken, kısa süre önce İtalya, Fransa, Avusturya, İsviçre, Hollanda ve Birleşik Krallık’ın da aralarında bulunduğu 18 ülkede “Best Workplaces™” (En İyi İş Yerleri) listelerinde birinci sırada yer aldı.

Hilton Başkan Yardımcısı ve Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Simon Vincent CBE, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Konaklama sektörü, Türkiye’de istihdam açısından önemli bir rol oynayarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor; insanlara dinamik kariyer ve gelişim fırsatları sunuyor. Hilton’da, ödüllü kurum kültürümüz sürekli eğitim, gelişim olanakları, esnek çalışma modelleri, benzersiz yan haklar ve bütünsel iyi yaşam programlarıyla güçleniyor. Çalışan mutluluğunu ve refahını desteklemenin her zamankinden daha önemli olduğu bu dönemde, Hilton’un bir kez daha ‘World’s Best Workplaces™’ listesinde liderliğe zirvede yer almasından gurur duyuyoruz. Türkiye’deki 7.300 ekip üyemizle birlikte, hem daha mutlu hem de daha sağlıklı bir iş gücü yaratıyor; bunun karşılığında Hilton’un simgesi haline gelen üstün misafir deneyimini sunuyoruz.”

Hilton’un hızlı küresel büyümesi, dünya genelinde istihdamı artırırken kariyer gelişimi için de yeni fırsatlar yaratıyor. Eylül 2024’ten bu yana Hilton, yönetilen ve franchise otellerinin yanı sıra kurumsal kadrolarında yaklaşık 20.000 yeni ekip üyesi istihdam etti. Bu büyüme, Hilton’un geçtiğimiz yıl boyunca günde ortalama üç otel açmasının doğal bir sonucu. Türkiye’deki büyüme DoubleTree by Hilton Kars Sarikamis, The Ritus Hotel Istanbul Sultanahmet, Altunizade Suites Istanbul, Tapestry Collection by Hilton Curio Collection ve Hampton by Hilton Istanbul Sisli gibi yeni açılışlarla devam etti.

Hilton, Türkiye’de, herkes için en iyi çalışma ortamını oluşturmak için çalışıyor ve 10 yılı aşkın süredir Türkiye Down Sendromu Derneği gibi ortaklarla iş birliği yaparak konaklama sektörüne erişim yollarını destekliyor. Ayrıca bugüne kadar binden fazla katılımcının yer aldığı, Hilton’un bölgesel ölçekte hayata geçirdiği öncü çalışma ortamı programlarından biri olan EMEA Ekip Üyesi Değişim Programı, ekip üyelerine EMEA bölgesindeki farklı Hilton otellerinde değerli deneyimler kazanma fırsatı sunuyor.

2022’den bu yana Hilton, ekip ve toplum üyelerine yeni beceriler kazandırmak amacıyla yürüttüğü koçluk, mentorluk ve liderlik programlarıyla dünya genelinde 2,5 milyondan fazla öğrenme ve kariyer gelişimi fırsatı yarattı. Şirket ayrıca çalışanlarına, indirimli oda fiyatları ve çeşitli seyahat avantajları sunan Go Hilton adlı ekip üyesi seyahat programı da dahil olmak üzere, benzersiz ve ayrıcalıklı yan haklar da sağlıyor. Ayrıca, ekip üyelerine kişisel tutkularının peşinden gitmeleri için ücretli izin ve maddi destek sağlayan Hilton Thrive Sabbatical ve Thrive Reset programları da bu avantajlar arasında bulunuyor.

Hilton’un ödüllü kurum kültürü hakkında daha fazla bilgi için burayı ziyaret edebilirsiniz.

21 Kasım 2025 Cuma

Havacılık, Uzay ve Psikoloji (HUP) Kongresi, bu yıl 7. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



HAVACILIK, UZAY VE PSİKOLOJİ KONGRESİ (HUP) BU YIL “PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK” TEMASIYLA SEKTÖRÜN NABZINI TUTACAK

İstanbul – Bahçeşehir Üniversitesi, 6-7 Aralık 2025

Havacılık, Uzay ve Psikoloji (HUP) Kongresi, bu yıl 7. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Her yıl disiplinler arası yaklaşımıyla dikkat çeken ve büyük ilgi gören kongre, bu sene “Psikolojik Dayanıklılık” ana temasıyla havacılık ve uzay sektörünün en kritik konularından birini mercek altına alacak.

Yüksek riskli operasyonların odağında yer alan havacılık ve uzay alanlarında çalışan profesyonellerin teknolojiye adaptasyonu, operasyonel baskılar ve beklenmedik krizlere karşı zihinsel sağlamlıklarını nasıl koruyacakları, iki gün sürecek yoğun programın temelini oluşturacak.

Önemli İsimler ve Zengin İçerik

6-7 Aralık 2025 tarihlerinde İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleşecek olan kongrenin açılış oturumunda, Havacılık ve Uzay Psikolojisi alanının duayenlerinden Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç ve Avrupa Havacılık Psikolojisi Derneği Başkanı Gunnar Steinhardt gibi uluslararası alanda tanınmış isimler yer alacak.

Kongrenin ilk günü, Türkiye’nin 3. Astronotu Gökhan Erdem’in “Uzayda İnsan” başlıklı özel soru-cevap oturumu ile taçlanacak. Ayrıca, Psikolojik Dayanıklılık çerçevesinde havacılık sektörünün farklı alt alanlarından uzmanların katılımıyla gerçekleşecek panel ve konuşmalar da programda öne çıkıyor.

Dünya Sivil Havacılık Günü'ne Özel Program

Kongrenin ikinci günü olan 7 Aralık 2025, aynı zamanda Dünya Sivil Havacılık Günü’ne denk gelmesi nedeniyle özel bir anlam taşıyor. İkinci gün, Pilot Akran Destek Programları, Emniyet Kültürü, Uçuş Korkusu Çalışmaları ve Havalimanlarında Müşteri Deneyimleri gibi güncel ve pratik konulara odaklanan atölye (workshop) oturumları ile akademik bildirilerin sunulacağı oturumlara ev sahipliği yapacak.

Kongre, geçmiş yıllarda Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever’i de ağırlayarak havacılık, uzay ve psikoloji alanlarındaki birleştirici gücünü ve sektördeki etkinliğini kanıtlamıştır. Bu yıl da akademisyenleri, öğrencileri, sektör profesyonellerini ve tüm meraklıları bir araya getirerek disiplinler arası etkileşimi en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.

Katılım: Kongreye; akademisyenler, üniversite öğrencileri, psikoloji ve havacılık çalışanları ile ilgili alanlara ilgi duyan herkes katılım sağlayabilecektir.


Detaylı Bilgi ve Kayıt İçin:

Web sitesi: hupkongre.havacilikpsikolojisi.net

Instagram: @havacilik_psikolojisi

E-posta: info@havacilikpsikolojisi.net

İDA’nın Olağan Genel Kurulu 20Kasım 2025 Perşembe günü gerçekleştirildi.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI ŞİRKETLERİ DERNEĞİ (İDA) 11. YÖNETİMİNİ SEÇTİ

İletişim danışmanlığı sektöründeki şirketlerin Türkiye’deki tek temsilcisi olan İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği – İDA’nın Olağan Genel Kurulu 20Kasım 2025 Perşembe günü gerçekleştirildi.

Genel Kurul’da iki yıl süreyle görev yapacak olan yeni yönetim kurulu, denetim kurulu ve etik kurul üyeleri seçildi. İDA’nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Burçak Taşkın Yurdakul oldu. Excel İletişim CEO’su olan Burçak Taşkın Yurdakul ile birlikte yönetim kurulundaki asil üyeler; Medyaevi İletişim Genel Müdürü Faris Seven, Brandworks İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Güneş Özkan, Essance – İstanbul İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı İlke Düzgün ve Lorbi PR Ajans Başkanı Mustafa Kaya oldu. 

İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği yeni Yönetim Kurulu Başkanı Burçak Taşkın Yurdakul,10. dönem yönetim kuruluna tüm üyeler adına teşekkür ederek “Önümüzdeki dönemde amacımız; yalnızca sektörümüzün güncel ihtiyaçlarını karşılamak değil, aynı zamanda Türkiye’de iletişim mesleğinin geleceğini birlikte inşa edecek sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak. Yeni dönemde önceliklendireceğimiz konular; titizlikle üzerinde durduğumuz yetenek kazanımı, etik standartların yükseltilmesi, uluslararası etkileşimin artırılması ve sektörümüzün saygınlığının daha da pekiştirilmesi olacaktır.” dedi.

İDA’nın yeni dönem kurulları belli oldu

İDA’nın 11. döneminde yönetim kurulunda yedek üye olarak görev alacak isimler Banu Kurt (İz iletişim),Barış Karcıoğlu (MESE İletişim Danışmanlığı),Dilan Baransel Türkalp (Dilan Baransel İletişim Danışmanlığı), Duygu Çavdar (Ogilvy PR) ve Orkide Gökhan (Contactplus) belirlendi.

Denetim Kurulu asil üyeleriIşıl Arıdağ (ÜNİTE Edelman), Meral Saçkan (MPR İletişim Danışmanlığı) ve Necla Zarakol (Zarakol İletişim); yedek üyeleri ise Feray Alpay (Promedia), Seda Yalçın Ulusoy (Weber Shandwick) ve Yasemin Manisalı (L’appart İstanbul) olarak belirlendi.

Etik Kurulu asil üyeleri Ergun Gümrah (GoodWorks Holistik İletişim Çözümleri), Esra Şengülen Ünsür (Artı İletişim Yönetimi) ve Özge Uzun (Lobby İletişim ve Etkinlik Danışmanlığı); yedek üyeleri ise Ahu Parlar (LEA İstanbul), Bilal Boğa (Walther Kranz) ve Filiz Burhan (MSL Türkiye) oldu.


İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği  - İDA Hakkında:

İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği - İDA, üyesi şirketlerin, içinde bulunduğu halkla ilişkiler sektörünü geliştirmek, genişletmek ve itibarını artırmak, sektörde haksız rekabete, kayıt dışı faaliyete ve etik dışı davranışlara karşı bilinç yaratmak, sektörden hizmet alan kuruluşların, sektör hakkında doğru bilgilere ulaşmasını sağlamak, üyelerinin, mesleğin ve piyasanın sorunları karşısında dayanışmalarını ve rekabet ortamını zedelemeden ortak hareket etmelerini, uluslararası hizmet standartlarına ve etik kodlara uyarak örnek olmalarını, mesleki performanslarını ve yönetim becerilerini artırarak hizmet kalitelerini yükseltmelerini sağlamak amacıyla kurulmuştur. İletişim danışmanlığı sektörünün Türkiye’deki kurumsal temsilciliğini yapan ve sadece şirketlerin üye olduğu İDA, aynı zamanda Uluslararası İletişim Danışmanlığı Örgütü-ICCO’nun Türkiye kanadını oluşturmakta ve temsil etmektedir. Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği (REPİD), Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği (YEKON) ve TOBB Türkiye Medya ve İletişim Meclisi üyeliği bulunan İDA, 2018’den beri PRİDA İletişim Ödülleri’ni ve 2020 yılından beri AkademİDA Ödülleri’ni düzenlemektedir.


(AKTOB) tarafından, Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Antalya'da gerçekleştirildi.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından, “yeni stratejilerle farklılık dizayn et" temasıyla bu yıl 15.’si düzenlenen Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Türkiye İş Bankası'nın ana sponsorluğunda Antalya'da gerçekleştirildi.

Kongrenin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, Antalya Valisi Hulusi Şahin, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı katıldı.

Yeni iklim gerçeklerine uygun düzenlemeler… 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, küresel ısınmanın etkisiyle yaşanan mevsim kaymaları nedeniyle sektörü yeni iklim gerçeklerine uyumlu hale getirmek için hızlı ve esnek adımlar attıklarını belirterek, Ulaştırma Bakanlığı ve havacılık otoriteleriyle yürütülen çalışmalar sonucundasektöre güç verecek yeni düzenlemeleri açıkladı. Bakan Ersoy, şöyle konuştu: 

“DHMİ’nin Antalya, Bodrum ve Dalaman havalimanlarında uyguladığı ve geçtiğimiz sezon sona eren kış sübvansiyonları yeniden başlatıldı.Daha önce yalnızca Kasım–Mart dönemini kapsayan %50 vergi indirimi, artık Nisan ve Mayıs aylarını da içine alacak şekilde genişletildi. Havalimanı işletmecileri ve sivil havacılıkla yaptığımız görüşmeler sonucunda, bu iki ayda uçaklara verilen hizmetlerde %10 ek indirim sağlandı.Bu adımlar, iklim kaynaklı dalgalanmaların etkisini azaltarak sektörümüzün elini güçlendirecek; Türkiye turizminin istikrarlı yükselişine katkı sunmaya devam edecek.”

“Krizlere dayanıklı bir turizm sektörü oluşturma hedefinde başarılı olduk”

Türkiye’nin artık küresel çapta bir turizm markası haline geldiğini vurgulayan Ersoy, dünyadaki savaşlara, krizlere, gerginliklere rağmen ortaya konulan hedeflere ulaşıldığını, attıkları adımlarla birlikte krizlere dayanıklı bir turizm sektörü oluşturma hedefi noktasında başarılı olduklarını söyledi.Bakan Ersoy, Türkiye’nin bu yılın ilk 9 ayında 50 milyon ziyaretçi ağırladığına, en önemlisi de gecelik yabancı turist harcamasının geçen yıla göre %9’luk artışla 116 dolar seviyesine çıktığına işaret ederek, ülke turizm gelirinin %5,7 oranında artarak 50 milyar dolar seviyesini geride bıraktığını, bu gelirin, tüm zamanların ilk üç çeyrek rekoru olduğunu vurguladı. 



“Önümüzdeki yıllar, yeni rekorlarla Türk turizmini küresel arenada zirveye taşıdığımıza şahitlik edecektir”

Elde ettikleri kazanımları koruyarak ve daha fazlasını hedefleyerek yola devam ettiklerini vurgulayan Bakan Ersoy, bunun, sektörün en önemli gereklerinden biri haline gelen sürdürülebilirlik çalışmalarına yoğunlaşmayı da beraberinde getirdiğini söyledi. Ersoy, Türkiye Çevresel ve Kültürel Sürdürülebilirlik Programı sayesinde sadece üç yıl içinde 18 binden fazla konaklama tesisinin sürdürülebilir turizm belgesi veya sertifikası aldığını, GSTC (Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi) kriterlerinin tamamını karşılayarak uluslararası geçerliliğe sahip 3. aşama sertifika almaya hak kazanan tesis sayısının ise 2091 olduğunu belirtti.

Türkiye’nin, nitelikli bir turizm stratejisiyle son yıllarda yalnızca değişen trendlere uyum sağlamaya çalışan bir oyuncu olmaktan sıyrılıp küresel turizm politikalarının şekillenmesinde aktif rol oynayan bir ülke konumuna yükseldiğini ifade eden Bakan Ersoy, “Değerli paydaşlarımızla omuz omuza, 64 milyar dolarlık 2025 yılı turizm geliri hedefimize ulaşacağımıza; birlikte ortaya koyacağımız her yeni hedefi de yakalayıp aşacağımıza yürekten inanıyorum. Birlikteliğimizin aşamayacağı engel, üstesinden gelemeyeceği zorluk yoktur. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllar, yeni rekorlarla Türk turizmini küresel arenada zirveye taşıdığımıza şahitlik edecektir” dedi.

Antalya Valisi Hulusi Şahin 

Antalya Valisi Hulusi Şahin de Antalya’nın turizm gelirlerinden yatak kapasitesine, milli park sayısından antik kentlere her alanda zirveyi temsil ettiğini belirterek, “Bununla övünüyoruz ama bu bize bir konfor alanı sunmamalı. Turizm çok rekabetçi sektör. Yeni rekabet alanları, yeni destinasyonlar geliyor. Bu rekabete hazır olmamız lazım. Aksi takdirde sektörden silinme riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz” dedi. Krizlerin aynı zamanda fırsatları da getirdiğine işaret ederek, “Pandemi bir tünelse girişinde neredeydik nerelere geldik? Rakiplerimizin önüne geçtik. Bu başarı, akıllı stratejilerle yeni hikayeler yazarak, ön alarak oldu. Önümüzde yeni krizler, zorluklar var. Örneğin sürdürülebilirlik hususunda ön almazsak pandemi benzeri bir tünele girip çıkışında geride kalma riskiyle karşı karşıya kalırız” diye konuştu. 

“Turizm, Türkiye ekonomisinin stratejik kaldıraçlarından biri” 

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmazda konuşmasında, bu yılki kongre için belirlenmiş olan “yeni stratejilerle farklılık dizayn et” temasının sadece turizm sektörü için değil, aslında tüm ekonomi için kritik bir yol haritası sunduğunu vurguladı. 

Sadece bir sektör olarak değil Türkiye ekonomisinin stratejik kaldıraçlarından biri olarak ele aldıkları turizmde dönüşümün ekonomik etkisine, küresel değişimler ışığında yeni stratejilere duyulan ihtiyaca dikkat çeken Yılmaz, “Turizm, Türkiye için bir gelir kalemi olmanın çok ötesinde cari açığın daraltılmasında, döviz girişinin sürdürülebilirliğinde, hizmet ihracatının büyümesinde, istihdamın geniş tabana yayılmasında, bölgesel kalkınmanın hızlanmasında anahtar rol oynayan stratejik bir alandır” dedi. 

Sektöre dair bazı önemli verileri aktaran Yılmaz, banka ve kredi kartları harcamalarında turizme ilişkin kalemlerde Temmuz–Ekim döneminde %12,8’lik büyüme gözlemlenmiş olmasının yanı sıra havayolu harcamalarının %61,3, seyahat acentaları harcamalarının %81,6, konaklama harcamalarının ise %53,2 seviyesinde arttığını söyledi. 

“Turizmde dönüşümle fark yaratılabilir”

Turizm gelirlerinin cari açığı telafi ettiği bir ekonomide enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde döviz kazandırıcı gücü olan sektörün öneminin arttığını vurgulayan Yılmaz, tüm verilerin, turizmin artık ülkemizde ekonomik aktivitenin direnç noktası haline geldiğini gösterdiğini belirtti. 

Sezgin Yılmaz, turizmde dönüşümle fark yaratılabileceğine dikkat çeken kongrenin bu yılki “yeni stratejilerle farklılık dizayn et” temasının İş Bankası’nda süregelen bir anlayış olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Değişen dünya düzeninde geleceğe yönelik öngörü ile hareket ederek oyunda kalmanın ötesinde oyunun kurallarını belirliyoruz. Biliyoruz ki yapay zekanın, ileri teknolojinin başrolü aldığı günümüz dünyasında varlığımızın daim olması için daha ileri teknolojiyle evrilmeye devam ediyoruz. Bu bakış açısıyla iş yapıyor olmanın ülkeye katma değerle döneceğini biliyoruz. İşte tam da böyle bir öngörüyle turizmde de bir dönüşümden bahsetmek istiyorsak, böyle bir dönüşümde rol almak istiyorsak bilmeliyiz ki daha nitelikli turist, daha yüksek kişi başı harcama, daha uzun konaklama süresi, daha çeşitli destinasyonlar, daha düşük karbon ayak izi, daha yüksek dijital deneyim standartlarına erişmeliyiz.”

2023 Kasım ayında yine AKTOB Kongresi’nde “sektöre 2 yıl içinde ilave 1 milyar dolar kaynak  aktaracaklarına” yönelik verdikleri sözü 2 yıl dolmadan yerine getirdiklerini ifade eden Yılmaz, bu kaynağın %33’lük kısmını Antalya’ya aktardıklarını söyledi. 

“Antalya’da her 5 TL krediden 1 TL’si İş Bankası tarafından finanse ediliyor”

Sezgin Yılmaz, Antalya'da tüm ticari kredilerin %45'inin turizm kredilerinden oluştuğunu, turizm kredilerinde özel bankalar içerisinde her 5 TL krediden 1 TL’sinin İş Bankası tarafından finanse edildiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “İş Bankası, turizm camiasının sadece bir finansörü olmak adına değil değer üreten, dijitalleşmeyi hızlandıran, sürdürülebilirliği destekleyen bir iş ortağınız olmak adına hareket ediyor. Sizlerin ihtiyaçlarından yola çıkarak kendi dijital dünyamız, inovasyon hareketlerimizle size yepyeni sürdürülebilirliği olan çözümler sunmaya devam edeceğiz. Varlığımızı, gücümüzü bu ülkeden alıyorken ülkemizin hikâyesini dünyaya anlatan en güçlü sahnelerden biri olan turizm ile bu gücü katma değerle ülkemize taşıyor olacağız. Çünkü biliyoruz ki bu sahnenin değeri kültürel zenginliğimiz kadar ekonomimizin stratejik dayanıklılığıdır.”

“Turizmcilerle uzun maraton koşmaya varız” 

2026 yılı sonuna kadar turizm sektöründe gerçekleşmesi beklenen yeni otel yatırımlarının bütçesinin 2,38 milyar dolar olduğunu, bu bütçenin %31’lik kısmına denk gelen yaklaşık 800 milyon dolarlık yatırımın Antalya’daki otel projelerinden oluştuğunu belirten Yılmaz, “Biz Antalya’da bunların tamamını finanse etmeye, fizibilitesine uygun bir şekilde destek vermeye hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum. Sadece finansman boyutunda değil diğer konularda da turizmcilerin yanında olmaya, onlarla uzun maraton koşmaya varız.”

AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu

AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu ise turizm sektörünün büyük bir dönüşümden geçtiğini, seyahat nedenlerinin, beklentilerin, misafir profilinin değiştiğini; sürdürülebilirlik beklentileri ve dijital dönüşümün de sektöre her zamankinden daha fazla yenilikçi olmaya zorladığını söyledi. 2025 yılının ilk 9 ayında geceleme sayılarının %60’tan fazlasının Antalya’da gerçekleştiğine işaret eden Kavaloğlu, önümüzdeki dönemlerde Antalya konaklama sektörü olarak üç temel önceliklerinin sürdürülebilir ve yüksek nitelikli turizm, dijital dönüşüm ve veri odaklı yönetim, pazar çeşitliliği ve yenilikçi tanıtım olacağını belirtti. Kavaloğlu, “Bu üç başlık, turizmin hem ekonomik hem ekolojik geleceğinibelirleyecek.Bu vizyonun hayata geçmesi için kamu ve özel sektörün el ele çalışması,yerel yönetimlerin destek vermesi ve sektör paydaşlarının ortaksorumluluk üstlenmesi gerekiyor” dedi. 

WTTC verilerine göre, 2024 yılında seyahat ve turizm sektörünün küreselekonomiye 11,1 trilyon dolar katkı sağlayarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını belirten Kavaloğlu, önümüzdeki dönemde öne çıkan başlıca eğilimleri yapay zekâ ve akıllı destinasyonlar, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm, finansal esneklik ve erişilebilir lüks, krize dayanıklılık ve iklim bilinci, sezon dengesizliğini yönetme, dijital göçebelik, deneyimsel ve amaç odaklı seyahat ile oyun, spor ve e-spor turizmi olarak sıraladı. 

Antalya Büyükşehir Başkan Vekili Büşra Özdemir

Antalya Büyükşehir Başkan Vekili Büşra Özdemir ise sonuna yaklaştığımız 2025 yılı turizm sezonunun, 2024 yılı rakamlarına paralel kapanacak gibi göründüğünü belirterek, çevremizde devam eden savaşlar, çatışmalar dikkate alındığında bu bir başarı olsa da uluslararası alanda rekabet ettiğimiz destinasyonlarda ciddi büyüme gerçekleştiğini, bu durumun geleceğimiz için önemli bir uyarı olarak dikkate alınması gerektiğini söyledi. Başarının sadece ağırlanan misafir sayısı ile ölçülmemesi gerektiğini, Antalyalıların mutluluğunun da büyük önem taşıdığını söyleyen Özdemir “Bu nedenle yerel esnafın kazandığı, çiftçinin ürününe değer kattığı, gençlerin sektörde iş bulabildiği ve emeğinin karşılığını alabildiği bir modeli hep birlikte oluşturmalıyız. Antalya turizmi büyürken Antalya halkının refahı da büyümelidir” dedi. 

TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı

TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı da konuşmasında, 2025 yılında dünyada turizm sektörü büyüklüğünün 2 trilyon 200 milyar dolara ulaşmasının, ortalama %3-5 aralığında büyümesinin beklendiğini belirtti.Sıradışı bir gelişme olmadığı takdirde bu büyüme oranının önümüzdeki yıllarda da devam etmesinin, 2030 yılına gelindiğinde seyahat eden kişi sayısının 2 milyarı bulmasının öngörüldüğüne işaret eden Yağcı, Türkiye’nin gelirde 7. destinasyon olduğunu, önümüzdeki dönemde hedefin ilk 5’e girmek olacağını söyledi. Turizmde önümüzdeki dönemde hem dünyada hem de ülkemizde insan kaynağı eksikliğinin önemli bir sorun olacağını söyleyen Yağcı, bu alanda yeni politikalar geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. Sektörün stratejik bir dönüşüm dönemine girdiğini vurgulayan Yağcı, “Bu dönüşümü hep beraber yapmamız lazım. En başta zihinlerimizde bir dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sonra ürünlerimizi dönüştüreceğiz ve tamamıyla transformasyon dediğimiz dönüşümü yaratarak önümüzdeki 5 yılı çok daha sağlıklı geçireceğimizi düşünüyorum” diye konuştu. 

BENTOUR REISEN AVRUPA SEYAHAT SEKTÖRÜNDEKİ GÜCÜNÜ İKİ KAT ARTIRDI


HABER-TALİN ŞİRİNPINAR


Bentour Reisen: BENTOUR REISEN AVRUPA SEYAHAT SEKTÖRÜNDEKİ GÜCÜNÜ İKİ KAT ARTIRDI

Deniz Uğur İsviçre Seyahat Birliği (SRV) Yönetim Kurulu’na seçildi 

Songül Göktas-Rosati Alman Seyahat Birliği (DRV) Yönetim Kurulu'nda

Bentour Reisen, Avrupa seyahat sektöründeki konumunu hem İsviçre’de hem de Almanya’da güçlendirerek önemli bir stratejik adım attı.

18 Kasım 2025 tarihinde Strazburg’da gerçekleştirilen İsviçre Seyahat Birliği (SRV) Genel Kurulu’nda, Bentour Reisen CEO’su Deniz Uğur yönetim kuruluna seçildi. SRV, sektördeki teknolojik dönüşümü daha etkin yönetmek amacıyla yeni bir “Dijitalleşme” görev alanı oluşturdu ve bu stratejik sorumluluk da Deniz Uğur’a verildi.

Deniz Uğur konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Dijitalleşme kendi başına bir amaç değildir; seyahat acenteleri, tur operatörleri ve misafirlerimiz için somut fayda sağlamalıdır. Önümüzdeki en önemli görev süreçleri sadeleştirmek, verileri verimli kullanmak ve aynı zamanda sektörümüzün kalbini – kişisel ve uzman danışmanlığı – korumaktır. SRV’de teknolojiye dayalı yeniliklerin daima insanlar için, yani seyahat acentelerindeki çalışanlar, iş ortaklarımız ve misafirlerimiz için hizmet etmesi adına katkıda bulunmak istiyorum.”

Buna paralel olarak, 10 Ekim 2025 tarihinde Berlin’de düzenlenen DRV (Alman Seyahat Birliği) Genel Kurulu’nda, Bentour Reisen Almanya Genel Müdürü Songül Göktas-Rosati de yönetim kuruluna seçildi. Göktas-Rosati, orta ölçekli tur operatörlerini temsil eden “C Sütunu”nu yönetim kurulunda temsil edecek.

Bu iki önemli yetkilendirme ile Bentour Reisen artık hem İsviçre’de hem de Almanya’da sektörün en güçlü birliklerinde yönetim düzeyinde temsil edilmektedir. Bu durum, şirketin Almanca konuşulan pazardaki etkisini artırması ve orta ölçekli tur operatörlerinin sesi olarak konumlanması açısından güçlü bir mesaj niteliğindedir.


Marka Ekonomisi ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler zirvesi düzenlendi


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Marka Ekonomisi ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler zirvesi düzenlendi 

Kürşad Tüzmen, “Turquality ile kilogram başına ihracat 15 dolara çıkıyor”

Turquality ile kilogram başına ihracatı artırmaya devam ettiklerini kaydeden Turquality ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler (TDKF) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen şunları söyledi: 

“Ülkemizde ortalama ihracat kilogram başına 1,5 dolar civarında iken, Turquality ile kilogram başına ihracat 15 dolara çıkıyor. TDKF Derneği olarak, nerede döviz getiren bir faaliyet varsa, bizler tüm gücümüz ile oradayız. İhracat yapanların sayılarını ve nitelikleri artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Turquality ile ülkemizin koşan atlarını mahmuzlayarak, firmalarımızı global yarışa daha güçlü olarak hazırlıyoruz. Firmalarımız, bir yandan dünya devleriyle rekabet ederken, diğer yandan hem ülkemizin hem ürünlerinin marka değerlerini yükseltmeyi sürdürüyorlar.” dedi.

Turquality ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler (TDKF) Derneği toplantısı, 18 Kasım 2025 Salı günü, Çırağan Sarayı’nda iş dünyasının yoğun katılımıyla gerçekleşti. Dardanel’in ev sahipliğinde düzenlenen Marka Ekonomisi ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler Zirvesi’ne Turquality ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler (TDKF) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen, TDKF İcra Kurulu Başkanı ve Progroup Yönetim Kurulu BaşkanıSalim Çam, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu’nun aralarında bulunduğu iş insanları, Ticaret Bakanlığı bürokratları ve akademisyenler katıldı. 

Ticaret Bakanlığı, özel sektör ve stk’lar arasında iş birliği önemli

Marka ekonomisi ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin ekonomi için önemine işaret eden Turquality’nin isim babası olan, Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen, ülkemizin “ihracat” ve “turizm” olarak iki döviz kaynağının olduğunu ve daha fazla döviz getirmek için Ticaret Bakanlığı, özel sektör ve stk’lar arasındaki çeşitli projelere dair iş birliği için TDKF Derneği olarak köprü görevi üstlendiklerini belirtti.  

Konuşmasında globaldeki gelişmelere değinen Kürşad Tüzmen, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın şuanki borcu, dünya genelindeki GSMH’nın 3 katı kadar oldu. Dünyada hemen hemen tüm ülkeler, daha fazla para basıyor ve bu durumda daha fazla enflasyon, daha fazla borçlanma, daha fazla fakirlik anlamına geliyor. Diğer taraftan dünyanın şuan içinde bulunduğu ekonomik gelişmeleri değerlendirdiğimizde, Amerika, Çin, Rusya, Avrupa’nın aralarında bulunduğu ana oyuncularla dünya çok kutuplu bir hale geliyor. Türkiye olarak bizler her zaman, ihracat ve turizmle ülkemize daha fazla dövizi kazandırmalıyız. Türk ürünlerinin kalitesi dünyada biliniyor ve takdir ediliyor. Coğrafi konumumuz, enerji ve lojistik koridorlarında olmamız, girişimcilerimiz, kalifiye insan kaynağımız ve işletmelerimiz ile Türkiye olarak ihracatta başarı öyküleri yazmaya devam edeceğiz.” diye konuştu. 


Turquality’ye olan talep her yıl yüzde 25 artıyor 


Ülkemizdeki işletmelerin Turquality’ye olan taleplerinin her yıl arttığını ifade eden TDKF İcra Kurulu Başkanı ve Progroup Başkanı Salim Çam, şunları anlattı: 

“Turquality kapsamında; mal ihracatı yapan 360 firmanın 390 markası ile hizmet ihracatı yapan 150’ye yakın firma Turquality’de bulunuyor. Gerek mal, gerek hizmet tarafında şirketlerin, Turquality’ye olan talepleri her yıl yaklaşık yüzde 25 oranında artıyor. Başvurulara olan talep hiç azalmıyor ve talebin önümüzdeki yıllarda da artarak sürecini öngörüyoruz. Ülkemizin ilk 500’deki ve ilk 1000’deki firmalarının büyük bölümü Turquality’yi almıştır. Bilindiği üzere Turquality, bir teşvik programı olmasının ötesinde, işletmeler için “değer” yaratan kapsamlı bir iş modeli ve yaşam tarzıdır. Bu program, stratejik planlama, insan kaynakları yönetimi, performans yönetimi, bütçe yönetimi, marka yönetimi, satış-pazarlama yönetimi, bilişim yönetimi, risk yönetimi, ikiz dönüşüm (yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm) ve tedarik zinciri yönetimi gibi tüm kritik iş süreçlerini kapsayarak firmaların global pazarda daha güçlü bir konuma gelmelerini sağlamaktadır. TDKF Derneği olarak, Türk markalarının globalde markalaşması ve ihracatta başarıya imza atması noktasında çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu. 


İhracatın artırılması konusunda konular masaya yatırıldı 


TDKF İcra Kurulu Başkanı ve ProgroupSalim Çam tarafından, toplantıya katılanlara, aşağıda yer alan gündem maddeleri hakkında bilgiler verilerek, konular masaya yatırıldı. 

1-Yüzyılın Marka Ekonomisi ve Döviz Kazandırıcı Faaliyetler için yapılacak çalışmalar. 

2-Şirketlerde iç kooperatifleşme başarı öyküsü: Temel ihtiyaç konusunda fahiş fiyatların düşürülmesi amacıyla ihracat şirketlerinde iç kooperatifleşme çalışmalarının TDKF aracılığıyla geliştirilmesi. 

3-TDKF tarafından, Ticaret Bakanlığı’na 5 Mayıs 2025 tarihinde döviz kazandırıcı faaliyetler ziyareti ve toplantı gündemi hakkında bilgi verildi. Ziyarette şu konular gündeme geldi: 

a)Turquality’de ülke bazında 5 yıllık destek süresinin, ilgili ülkede başarılı olunmuşsa 5 yıl daha uzatılması. 

b)Hizmet ihracatında gastronomi kira giderleri desteklerinin yeniden verilmesi. 

c)İstihdam destekleri kapsamına ihracat uzmanlarının da dahil edilmesi. 

d)Globalde markalaşmak için global markaların satın alınması ve bu sürecin Turquality tarafından desteklenmesi. 

e)İç kooperatifleşmeyi yaygınlaştırmak amacıyla, Turquality Performans Değerlendirme Sistemine bir soru eklenmesi. 

4-Üniversite ve ihracat projeleri: Üniversitelerde yürütülen “İhracat Akademisi” çalışmalarının tebrik edilmesi, yaygınlaştırılması ve üniversitelerde bilim, teknoloji ve yapay zeka ihracat merkezlerinin (ÜİM) kurulması. 


20 Kasım 2025 Perşembe

Optik endüstrisi Silmo İstanbul Fuarı’nı 12’nci kez gözüne kestirdi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Türkiye’de ilk kez sanal gerçeklik ile göz numarası ölçülüyor! Optik endüstrisi Silmo İstanbul Fuarı’nı 12’nci kez gözüne kestirdi  850’nin üzerinde yerli ve global markanın 2026 yılı trend gözlükleri görücüye çıktı

Optik dünyasının geleceğini şekillendiren Uluslararası Silmo İstanbul Optik Fuarı, bu yıl 12’nci kez katılımcı ve ziyaretçilerine İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) kapılarını açtı. 25.000 metrekarelik alanda yerli ve yabancı 170 firmanın birbirinden özel ürünlerinin sergilendiği fuarın bu yıl 12 bini aşkın ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor. ‘Gözlüğe Dair Her Şey” sloganıyla Yerli ve global 850’yi aşkın markanın 2026 yılı trend gözlüklerinin sergileyeceği Fuar 22 Kasım Cumartesi gününe kadar katılımcı ve sektör profesyonellerine ev sahipliği yapacak.

Optik endüstrisinin önde gelen marka ve temsilcilerini bir araya getiren 12. Uluslararası Silmo İstanbul Optik Fuarı, ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Sektörün kalbinin attığı fuar bu yıl yerli ve yabancı 170 firmaya ev sahipliği yapıyor. 24Saat Fuarcılık A.Ş. tarafından T.C Ticaret Bakanlığı, T.C Ekonomi Bakanlığı, T.C Sağlık Bakanlığı, TOBB Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Ticaret Odası (İTO). Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği (TOGB) ve Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) iş birliği ve desteği ile düzenlenen fuar, 25 yıllık Türkiye Optik sektöründeki tecrübesiyle, 2013 yılından beri Türkiye’deki tek optik sektör buluşması olma özelliğini taşıyor. Uluslararası optik endüstrisinin en prestijli buluşmalarından biri olan Uluslararası İstanbul Optik Fuarı, 5, 6 ve 7’nci salonlarda toplam 25.000 metrekarelik alanda düzenleniyor.

Dünyanın en büyük ilk 5 sektör buluşmasından birini oluşturuyor

Küresel ölçekte bir iş ve bilgi platformu haline gelen Uluslararası Silmo İstanbul Optik Fuarı, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’dan profesyonelleri yeniden bir araya getirdi. Dünyanın en büyük ilk 5 optik sektör buluşmalarından biri olan fuarda bu yıl yerli ve global 850’yi aşkın marka yer alırken; Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından yabancı ziyaretçi bekleniyor.Yerli üreticiler, ithalatçılar ve distribütörlerin yer aldığı fuarda 2026 yılına ilişkin yeni sezon ürünler tanıtılacak. Fuarın en dikkat çekeni ise pırlantayla döşenmiş, altınla kaplanmış birbirinden özel gözlükler. Bunların yanı sıra metal gözlüklerden klasiklere, renkli çerçevelerden başta İtalyan ve Fransız olmak üzere dünyanın birçok ünlü markasının gözlükleri de yine ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. 

Türkiye’de ilk kez sanal gerçeklik ile göz numarası ölçülüyor

Ziyaretçiler ayrıca Trend Forum alanında çevre koleksiyonları, yenilikçi materyaller, çevre dostu üretim süreçleri ve dijital tasarımlı gözlük koleksiyonlarını keşfetme imkanı buluyor. Optik sektöründeki tasarım ve trend vizyonunu ortaya koyan Silmo Next / Trend Forum alanı bu yıl daha interaktif ve çok boyutlu bir yapıya kavuştu. Moda ve teknolojiyi harmanlayan tematik koleksiyonlar, sanal gerçeklik uygulamaları ve sürdürülebilir materyallerle üretilmiş yenilikçi ürünler, ziyaretçilere ilham verirken gelecek projeksiyonu sunuyor. Bunun kapsamda “Futurology” alanında ziyaretçiler Türkiye’de ilk kez sergilenen sanal gerçeklik uygulamasıyla geleceğin optik dünyasında yer alan, sürdürülebilir üretim ve teknolojik yenilikleri deneyimliyor. WR gözlük sayesinde özel olarak kurgulanmış bir hikaye izleyen ziyaretçilerin aşağı, yukarı, sağa ve sola hızlı bakışıyla göz hareketlerini takip edilerek, göz numaraları tespit ediliyor. Bir nevi göz haritasının çıkarıldığı bu uygulama sayesinde kişiye özel gözlük camı da tasarlanmış oluyor. Aynı alanda ayrıca ayna yardımıyla da ziyaretçilerin gözlük camı ölçüsü belirlenebiliyor. Aynanın ziyaretçileri yönlendirmesiyle gözlerdeki hızlı hareket kabiliyeti takip edilerek, kişiye en uygun gözlük camı tasarlanıyor.


‘Silmo İstanbul Akademik’ ile öğrenciler mesleklerine dair bilgi edinecek, Silmo Award İstanbul’da yerli üretici desteklenecek

Bu yıl içeriği daha da genişletilen Silmo İstanbul Akademik, fuar süresince düzenlenecek seminer ve panellerle sektörün bilgi altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor. Alanında uzman yerli ve yabancı akademisyenlerin, sektör profesyonellerinin ve araştırmacıların katılımıyla gerçekleşecek oturumlar; yapay zeka, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve müşteri deneyimi gibi konularda derinlemesine tartışmalara sahne olacak. Aynı zamanda genç profesyoneller ve optisyenlik öğrencileri için de özel içeriklerle geleceğin liderlerini yetiştirme vizyonunu pekiştirecek. Fuarın ikinci günü gerçekleştirilecek Silmo Award İstanbul’da ise bir yandan yerli üreticilerin desteklenmesi hedeflenirken, aynı zamanda dolaylı yabancı katılımcı olarak belirtilen büyük markaların distribütörlerine, inovatif ürünleriyle fark yaratan, sattığı ürünler ile birlikte fuarda en iyi standı yapan, Türkiye’ni en iyi optik mağazasına sahip olan markalar da yine bu etkinlikte ödüllendirilecek.

Bu yıl ayrıca fuarda ilk kez üniversiteler arası tasarım yarışması da fuar kapsamında da düzenlenecek. Bu yarışma ile amaç moda tasarımı okuyan öğrencilere sadece kıyafet değil modayı tamamlayan aksesuarlara dair tasarımları da yapabilecekleri konusunda bir kapı açarak, bir vizyon ile gençleri yönlendirmek.

Geniş yelpazede ürün grupları sergileniyor

Fuarda gözlük çerçeveleri, güneş gözlükleri, spor gözlükleri, koruyucu gözlükler, gözlük kılıfları, saatler, optik camlar, kontakt lensler, kontak lens aksesuarları ve bakım ekipmanları, güneş gözlüğü camları, optimetrik, oftalmolojik cihazlar ve aksesuarları, optimetrik, oftalmolojik ölçüm tanı ve tedavi cihazları, optik atölye ve laboratuvar için aletler, gözlük yedek parçaları, optik endüstri makineleri gibi ürün grupları sergilenecek. Fuarın ziyaretçi profili ise optisyenler, cam imalatçıları, çerçeve imalatçıları, yedek parça ihracatçıları ve satıcıları, makina ithalatçıları ve satıcıları, perakende mağazalar ve mağaza zincirleri, malzeme firmaları, distribütörlük almak isteyen firmalar, designerlar, sektör kurumları, göz doktorları, göz ve gözlük kurum ve kuruluşları, gözlük aksesuar üreticilerinden oluşuyor.


19 Kasım 2025 Çarşamba

Google, akıl yürütme ve çok modlu yetenekleri geliştiren en akıllı yapay zeka modeli Gemini 3'ü tanıttı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Kullanıcıların Her Türlü Fikrini Hayata Geçirmesine Yardımcı Olan En Akıllı Model: Gemini 3 bugün kullanıma sunuluyor

Google, akıl yürütme ve çok modlu yetenekleri geliştiren en akıllı yapay zeka modeli Gemini 3'ü tanıttı. Artık Gemini 3'e Gemini uygulaması, AI Studio ve Vertex AI gibi Google ürünleri üzerinden erişebilirsiniz.Yakında Ultra aboneleri için Gemini 3 Deep Think modu ve daha fazla model kullanıma sunulacak.Detaylı bilgi için aşağıda Sundar Pichai, Demis Hassabis ve Koray Kavukçuoğlu’nun blog yazılarını inceleyebilirsiniz.Blog yazılarının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Google ve Alphabet CEO'su Sundar Pichai'nin notu

Yaklaşık iki yıl önce, şirket olarak üstlendiğimiz en büyük bilimsel ve ürün çalışmalarından biri olan Gemini dönemini başlattık. O zamandan beri insanların bu oyunu ne kadar sevdiğini görmek inanılmaz. Yapay Zeka Bakışı'nın aylık kullanıcı sayısı 2 milyara ulaştı. Gemini uygulaması aylık 650 milyon kullanıcıya ulaştı.Cloud müşterilerimizin %70'inden fazlası yapay zekamızı kullanıyor.13 milyon geliştirici üretken modellerimizle uygulama geliştirdi.Bu rakamlar, yapay zekamızın etkisinin yalnızca küçük bir kısmını yansıtıyor.

Öncü altyapımızdan birinci sınıf araştırma ve modellerimize, araçlarımızdan dünya çapında milyarlarca insana ulaşan ürünlerimize kadar yapay zeka inovasyonuna yönelik kendine özgü uçtan uca yaklaşımımız sayesinde gelişmiş özellikleri dünyaya her zamankinden daha hızlı sunabiliyoruz.

Gemini'ın her yeni nesli, bir önceki neslin üzerine inşa edilerek daha fazlasını yapmanızı sağladı.Gemini 1'in doğal çok modluluk ve uzun bağlam penceresi alanındaki atılımları, işlenebilecek bilgi türlerini ve miktarını artırdı. Gemini 2, temsilci özelliklerinin temelini attı ve akıl yürütme ve düşünme alanlarında sınırları zorlayarak daha karmaşık görevler ve fikirler konusunda yardımcı oldu. Bu sayede Gemini 2.5 Pro, altı aydan uzun bir süre boyunca LM Arena'da zirvede yer aldı.

Şimdi de Gemini'ın tüm özelliklerini bir araya getiren en akıllı modelimiz Gemini 3'ü kullanıma sunuyoruz.Bu modelle her türlü fikrinizi hayata geçirebilirsiniz.

Yapay zeka, derinliği ve nüansları kavrayacak şekilde tasarlanmış, akıl yürütme konusunda son teknolojiye sahiptir. İster yaratıcı bir fikrin ince ipuçlarını algılamak ister zorlu bir sorunun iç içe geçmiş katmanlarını ayırmak olsun, her türlü durumda başarılıdır. Gemini 3, isteğinizin bağlamını ve amacını belirleme konusunda da çok daha iyi. Bu sayede, daha az istemle ihtiyacınız olanı elde edebilirsiniz. Yapay zekanın yalnızca iki yılda metin ve resim okumaktan ortamın havasını “koklama” seviyesine evrilmesi inanılmaz.


Bugünden itibaren Gemini'ı Google ölçeğinde kullanıma sunuyoruz.Buna, daha karmaşık akıl yürütme ve yeni dinamik deneyimlerle Arama'daki AI Modu'nda Gemini 3 dahil.İlk kez bir Gemini sürümünü, kullanıma sunulduğu gün Arama'ya entegre ediyoruz.Gemini 3 bugün ayrıca Gemini uygulaması'na, AI Studio ve Vertex AI'da geliştiricilere ve yeni temsilci tabanlı geliştirme platformumuz Google Antigravity'e de geliyor.Detayları aşağıda bulabilirsiniz.

Önceki nesillerde olduğu gibi Gemini 3 de son teknolojiye bir kez daha öncülük ediyor. Bu yeni dönemde, yapay zekayı herkes için gerçekten faydalı hale getirmek amacıyla zeka, temsilciler ve kişiselleştirme alanlarında sınırları zorlamaya devam edeceğiz. 

Gemini 3'ü beğeneceğinizi umuyoruz.Gemini'ı geliştirmeye devam edeceğiz ve onunla neler üreteceğinizi görmek için sabırsızlanıyoruz.Daha fazlası da yolda.

Her türlü fikri hayata geçirmenize yardımcı olan en akıllı modelimiz Gemini 3 ile tanışın 

Gemini Ekibi adına Google DeepMind CEO'su Demis Hassabis ve Google DeepMind CTO'su ve Google Chief AI Architect Koray Kavukcuoğlu, 

Bugün genel yapay zekaya giden yolda bir adım daha atarak Gemini 3'ü kullanıma sunuyoruz.

Çok modlu anlama konusunda dünyanın en iyi modeli olan Gemini, şimdiye kadarki en güçlü temsilci tabanlı ve vibe kodlama modelimizdir.En gelişmiş akıl yürütme temeli üzerine inşa edilen bu model, daha zengin görselleştirmeler ve daha derin etkileşim sunuyor.

Gemini 3 dönemini önizleme sürümünde Gemini 3 Pro'yu yayınlayarak başlatıyoruz ve bugün Google ürünlerinin geniş bir yelpazesinde erişilebilir hâle getiriyoruz.Böylece günlük hayatınızda öğrenmek, geliştirmek ve planlamak için kullanmanızı sağlıyoruz.Ayrıca, Gemini 3'ün performansını daha da ileriye taşıyan gelişmiş akıl yürütme modumuz Gemini 3 Deep Think'i kullanıma sunuyoruz. Bu modu Google AI Ultra abonelerine sunmadan önce güvenlik test uzmanlarının erişimine açıyoruz. 

Eşi benzeri görülmemiş derinlik ve ayrıntıyla son teknoloji akıl yürütme

Gemini 3 Pro, son teknoloji akıl yürütme ve çok formatlı özellikleriyle her türlü fikri hayata geçirebilir.Tüm önemli yapay zeka kıyaslama testlerinde 2.5 Pro’nun açık şekilde üzerinde performans sergiliyor.

1501 Elo'luk çığır açan bir skorla LMArena Leaderboard'un zirvesinde yer alıyor. Herhangi bir araç kullanılmadan Humanity’s Last Exam'de %37,5 ve GPQA Diamond'da %91,9 ile en yüksek puanları alarak doktora düzeyinde akıl yürütme becerisi sergiliyor. Ayrıca, MathArena Apex'te %23,4'lük yeni bir son teknoloji seviyesine ulaşarak matematikte öncü modeller için yeni bir standart belirledi. 

Metnin ötesine geçerek, Gemini 3 Pro multimodal akıl yürütmede de sonuçlara imza atıyor: MMMU-Pro'da %81 ve Video-MMMU'da %87,6. SimpleQA Verified'da %72,1'lik çığır açan bir sonuç alıyor; bu da doğruluk oranlarında büyük ilerleme anlamına geliyor. Bu, Gemini 3 Pro'nun bilim ve matematik gibi çok çeşitli konularda karmaşık problemleri yüksek güvenilirlikle çözebildiğini gösteriyor.

Gemini 3 Pro, her etkileşime yeni bir derinlik ve nüans katıyor. Yanıtları akıllıca, kısa ve doğrudan olup klişeler ve gereksiz ifadeler yerine gerçek içgörüler sunuyor. Size duymak istediklerinizi değil, duymanız gerekenleri söylüyor. Karmaşık bilimsel kavramları yüksek doğrulukta görselleştirmeler için kod oluşturarak çevirmekten yaratıcı beyin fırtınası yapmaya kadar, bilgileri anlamanın ve kendinizi ifade etmenin yeni yollarını sunan gerçek bir düşünce ortağı oluyor. 

Gemini 3 Deep Think

Gemini 3 Deep Think modu, zeka sınırlarını daha da zorlayarak Gemini 3'ün akıl yürütme ve çok modlu anlama özelliklerinde önemli bir değişim sunuyor.Bu sayede, daha da karmaşık sorunları çözmenize yardımcı oluyor.

Testlerde Gemini 3 Deep Think, Humanity’s Last Exam (%41,0 araç kullanılmadan) ve GPQA Diamond (%93,8) üzerinde Gemini 3 Pro'nun zaten etkileyici olan performansını geride bıraktı. Ayrıca, ARC-AGI-2’de (kod yürütme, ARC Prize Verified) %45,1'lik rekor bir skor elde ederek yeni  yeni problemlerde üstün performans gösterdi.

Gemini 3 ile her şeyi öğrenin, geliştirin ve planlayın 

Her şeyi öğrenin

Gemini, metin, görüntü, video, ses ve kod dahil olmak üzere birden fazla modda herhangi bir konuyla ilgili bilgileri sorunsuz bir şekilde sentezlemek için sıfırdan geliştirildi. Gemini 3, son teknoloji akıl yürütme, görme ve uzamsal anlama yeteneklerini, çok dilli performansını ve 1 milyon parçalık bağlam penceresini bir araya getirerek çok modlu akıl yürütme alanında sınırları zorluyor. Bu sayede, size uygun yöntemlerle öğrenmenize yardımcı oluyor.

Örneğin, aile geleneğinizdeki yemekleri yapmayı öğrenmek istiyorsanız Gemini 3, farklı dillerdeki el yazısıyla yazılmış tarifleri deşifre edip çevirerek paylaşılabilir bir aile yemek kitabına dönüştürebilir.Yeni bir konu hakkında bilgi edinmek istiyorsanız Gemini'a akademik makaleler, uzun video dersler veya eğitici içerikler verebilirsiniz. Gemini 3, etkileşimli bilgi kartları, görselleştirmeler veya konuyu öğrenmenize yardımcı olacak diğer formatlarda kod oluşturabilir. Hatta maçlarınızın videolarını analiz edip gelişebileceğiniz alanları belirleyebilir ve genel formunuzu iyileştirmek için bir antrenman planı oluşturabilir.

Web'deki bilgileri daha iyi anlamanıza yardımcı olmak için Arama'daki Yapay Zeka Modu artık Gemini 3'ü kullanarak sürükleyici görsel düzenler, etkileşimli araçlar ve simülasyonlar gibi yeni üretken kullanıcı arayüzü deneyimlerini etkinleştiriyor. Tüm bunlar sorgunuza göre anında oluşturuluyor.

İstediğiniz her şeyi oluşturun 

2.5 Pro'nun başarısını temel alan Gemini 3, geliştiriciler için her fikri hayata geçirme vaadini yerine getiriyor. Sıfır çekim üretimi konusunda olağanüstü bir performans sergiliyor.Ayrıca karmaşık istemleri ve talimatları işleyerek daha zengin ve etkileşimli web kullanıcı arayüzleri oluşturuyor.

Gemini 3, şimdiye kadar geliştirdiğimiz en iyi kodlama ve temsilci modlu kodlama modeli. Ürünlerimizi daha otonom hale getirerek geliştiricilerin üretkenliğini artırıyor. Etkileyici 1.487 Elo puanıyla WebDev Arena liderlik tablosunda zirveye yerleşti. Ayrıca, bir modelin terminal üzerinden bilgisayar kullanma becerisini test eden Terminal-Bench 2.0'da %54,2 puan alıyor ve kodlama aracılarını ölçen SWE-bench Verified (%76,2) kıyaslama testinde 2.5 Pro'nun çok üzerinde performans gösteriyor. 

Artık Google AI Studio, Vertex AI, Gemini CLI ve yeni temsilci tabanlı geliştirme platformumuz Google Antigravity'de Gemini 3 ile geliştirme yapabilirsiniz.Cursor, GitHub, JetBrains, Manus, Replit ve daha pek çok üçüncü taraf platformda da kullanılabilir.

Yeni, temsilci odaklı geliştirme deneyimiyle tanışın 

Gemini 3 ile model zekası hızlanırken geliştirici deneyiminin tamamını yeniden tasarlama fırsatına sahip oluyoruz.Bugün, geliştiricilerin daha yüksek ve görev odaklı bir seviyede çalışmasını sağlayan yeni temsilci tabanlı geliştirme platformumuz Google Antigravity'i kullanıma sunuyoruz.

Google Antigravity, Gemini 3'ün gelişmiş mantık yürütme, araç kullanımı ve temsilci kodlama özelliklerini kullanarak yapay zeka yardımını geliştiricinin araç kutusundaki bir araçtan aktif bir iş ortağına dönüştürüyor. Google Antigravity'nin temelinde tanıdık bir yapay zeka IDE deneyimi olsa da, aracıları özel bir yüzeye taşınıyor ve düzenleyiciye, terminale ve tarayıcıya doğrudan erişim veriliyor.Artık temsilciler, kendi kodlarını doğrularken sizin adınıza karmaşık, uçtan uca yazılım görevlerini aynı anda bağımsız olarak planlayıp yürütebiliyor.

Google Antigravity, Gemini 3 Pro'nun yanı sıra tarayıcı kontrolü için en yeni Gemini 2.5 Computer Use modelimiz ve en yüksek puanı alan görüntü düzenleme modelimiz Nano Banana (Gemini 2.5 Image) ile entegre çalışıyor.

Her şeyi planlayın 

Gemini 2 ile temsilci çağına adım attığımızdan beri, Gemini'ın kodlama temsilcisi yeteneklerini geliştirmekle kalmayıp uzun vadeli planlama yeteneğini de güvenilir bir şekilde iyileştirerek büyük ilerleme kaydettik. Gemini 3, simüle edilmiş bir otomat işletmesini yöneterek daha uzun vadeli planlamayı test eden Vending-Bench 2'de liderlik tablosunun zirvesine çıkarak bunu gösteriyor. Gemini 3 Pro, simüle edilmiş bir yıllık çalışma süresince tutarlı araç kullanımı ve karar alma süreçleri sergileyerek görevden sapmadan daha yüksek getiri elde edilmesini sağlıyor. 

Bu da Gemini 3'ün günlük hayatta işlerinizi halletmenize daha iyi yardımcı olabileceği anlamına geliyor. Daha derin akıl yürütme ve daha tutarlı araç kullanımıyla Gemini 3, Gmail gelen kutunuzu düzenleme veya yerel servislere randevu oluşturma gibi daha karmaşık, çok adımlı iş akışlarında baştan sona sizin adınıza işlem yapabilir. Üstelik tüm bunları sizin kontrolünüz ve rehberliğinizle gerçekleştirir.

Google AI Ultra aboneleri, Gemini Agent ile bu temsilci tabanlı özellikleri Gemini uygulamasında hemen deneyebilir.Gemini'ın temsilci özelliklerini geliştirirken çok şey öğrendik.Yakında daha fazla Google ürününde kullanıma sunulacak olan Gemini'ı nasıl kullanacağınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.

Gemini 3'ü sorumlu bir şekilde geliştirme

Gemini 3, şimdiye kadarki en güvenli modelimizdir ve Google'ın yapay zeka modelleri arasında en kapsamlı güvenlik değerlendirmelerinden geçmiştir.Model, aşırı uyumluluk (sycophancy) davranışında azalma, istem enjeksiyonlarına karşı dirençte artış ve siber saldırılar yoluyla kötüye kullanıma karşı daha iyi koruma gösteriyor.


Frontier Safety Framework'ümüzdeki kritik alanlara yönelik şirket içi testlerimizin yanı sıra, dünyanın önde gelen konu uzmanlarıyla değerlendirmeler konusunda iş birliği yaptık, Birleşik Krallık AISI gibi kuruluşlara erken erişim sağladık ve Apollo, Vaultis, Dreadnode gibi sektör uzmanlarından bağımsız değerlendirmeler aldık. 

Gemini'ın yeni çağı 

Bu, Gemini 3 döneminin başlangıcı. Bugünden itibaren Gemini 3'ü deneyebilirsiniz: 


Gemini uygulamasındaki herkes ve Arama'da Yapay Zeka Modu'nu kullanan Google AI Pro ve Ultra aboneleri

AI Studio'daki Gemini API'de geliştiriciler, yeni temsilci geliştirme platformumuz Google Antigravity ve Gemini CLI

Vertex AI ve Gemini Enterprise'da kuruluşlar için

Gemini 3 Deep Think modu için, Google AI Ultra abonelerine sunmadan önce ek güvenlik değerlendirmeleri ve güvenlik test uzmanlarından gelecek geri bildirimler için birkaç hafta daha zaman ayırıyoruz.

Yapay zekayla daha fazlasını yapabilmeniz için Gemini 3 serisine yakında ek modeller eklemeyi planlıyoruz.Geri bildirimlerinizi almayı ve Gemini ile neler öğrendiğinizi, ürettiğinizi ve planladığınızı görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.


SunExpress Golf Cup, Beşinci Yılında Turizm Dünyasını Belek’te Buluşturuyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


SunExpress Golf Cup, Beşinci Yılında Turizm Dünyasını Belek’te Buluşturuyor

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress,bu yıl beşincisi düzenlenen SunExpress Golf Cup kapsamında, dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini yeniden Türkiye’de buluşturuyor.

Türkiye’nin önde gelen golf destinasyonlarından Belek’te 7–10 Ocak 2026 tarihleri arasında düzenlenecek olan SunExpress Golf Cup, katılımcılarına dört gün sürecek kapsamlı bir program sunacak. Montgomerie Maxx Royal Golf Sahası’ndaki ortak antrenmanla başlayacak olan turnuva, 9 Ocak’ta Titanic Deluxe Golf Belek’in Olympos sahasında yapılacak büyük finalle devam edecek. Etkinlik, gala yemeği ve ödül töreniyle tamamlanacak.


Her yıl düzenlenen SunExpress Golf Cup, dünya genelinden turizm profesyonellerini bir araya getirerek sporu, iş birliğini ve Türk misafirperverliğini aynı atmosferde buluşturuyor.Golf turizminin gelişimine katkı sağlayan ve Türkiye’nin turizm destinasyonu olarak sunduğu farklı olanakları öne çıkaran etkinlik, bu yönüyle sektörün prestijli organizasyonları arasında yer alıyor. Avrupa’nın farklı ülkelerinden önde gelen tur operatörleri ve acentelerin katılımıyla gerçekleşen turnuva, Belek’in golf turizmindeki güçlü altyapısını, yüksek standartlı tesislerini ve dört mevsim devam eden elverişli koşullarını uluslararası ölçekte tanıtma fırsatı sunuyor.

SunExpress, kış sezonunda da Avrupa’dan düzenlediği sık ve direkt uçuşlarla golf tutkunlarının Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına hızlı, rahat ve konforlu bir şekilde ulaşmalarını sağlamaya devam ediyor.


Elite World Hotels& Resorts İcra Kurulu’na turizm sektöründe deneyimli iki isim katıldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Elite World Hotels& Resorts İcra Kurulu’na turizm sektöründe deneyimli iki isim

Elite World Hotels& Resorts İcra Kurulu’na turizm sektöründe deneyimli iki isim; ArminZerunyan ve Başak Erel Bağımsız İcra Kurulu Üyeleri olarak katıldı. Zerunyan ve Erel, turizm sektöründeki deneyimleriyle grubun büyüme stratejilerinde önemli rol üstlenecek. 

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels& Resorts, turizm ve otelcilik sektörünün iki deneyimli ismini icra kuruluna dahil etti. Turizm sektöründe uzun yıllar deneyime sahip olan ArminZerunyan ve Başak Erel, Elite World Hotels& Resorts İcra Kurulu’na bağımsız icra kurulu üyeleri olarak katıldı. Yeni yönetim yapısı, grubun büyüme stratejilerini derinleştirirken, markanın ulusal ve uluslararası alanda sürdürülebilir başarı hedeflerine ivme kazandıracak. 

Büyüme Stratejisine Güç Katacak 

Turizm sektörünün duayen isimlerinden Armin Zerunyan, uluslararası otel zincirlerinde uzun yıllara dayanan üst düzey yöneticilik tecrübesiyle tanınıyor. Türkiye’de lüks konaklama sektörünün gelişiminde önemli roller üstlenen Zerunyan, Hilton zincirinde 20 yıla yakın üst düzey yöneticilik deneyiminin yanı sıra halen sahibi olduğu AZ Consultancy aracılığıyla yatırımcılara, işletmecilere ve otel sahiplerine üst düzey danışmanlık hizmeti sunuyor.  Operasyonel mükemmeliyet, stratejik yönetim ve misafir deneyimi alanlarındaki bilgi birikime sahip olan Zerunyan, Elite World Hotels&Resorts’un kurumsal vizyonuna değer katacak. 

Turizm ve otelcilik dünyasında yenilikçi bakış açısı ve marka dönüşümü alanındaki liderliğiyle adından söz ettiren Başak Erel ise aralarında Magic Life, RixosHotels, PalomaHotels, Club Marvy  gibi saygın markalardaki üst düzey yönetici deneyiminin yanı sıra halen kendi danışmanlık şirketi Erel &CoTourism&HospitalityConsultancy aracılığıyla birçok otel projesine yön veriyor. Marka konumlandırma, konsept geliştirme ve gelir optimizasyonu konularında tecrübeli Erel, Elite World Hotels&Resorts’un büyüme ve yenilenme stratejisine güç katacak. 


Elite World Hotels&Resorts'un yönetim ekibine, ArminZerunyan ve Başak Erel gibi sektörün saygın isimlerinin katılımıyla birlikte, Elite World Hotels& Resorts olarak vizyonunu bir adım ileri taşıyor. Bu güçlü katılımlar Elite World’ün, misafir deneyiminde mükemmelliği, sürdürülebilir büyümeyi ve güçlü kurumsal değerlerini geleceğe taşımayı hedefleyen stratejik yenilenme sürecine önemli bir ivme kazandıracak.


18 Kasım 2025 Salı

Bulut çözümlerin tercih edilmesinin 7 temel nedeni


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Bulut çözümlerin tercih edilmesinin 7 temel nedeni

Bulut çözümler; işletmelere donanım maliyetlerinden kurtulmanın ötesinde, sürdürülebilir, esnek, yenilikçi bir dijital altyapı sunarak iş süreçlerinde maksimum verimlilik sağlıyor. İşletmelerin donanım satın alma ve bakım maliyetleri olmadan, ihtiyaç duydukları teknolojik altyapıya internet üzerinden erişmelerini sağlayan bulut çözümler, maliyet avantajının çok ötesinde stratejik faydalar sunuyor.  

Bulut çözümlerin işletmelere sürdürülebilir ve esnek dijital altyapı sunduğunu ifade eden Uyumsoft Bulut Hizmetler Ürün Yönetimi Direktörü Arif Ekemen, şunları söyledi: 

“İşletmelere, donanım maliyetlerinden tasarruf sağlamasının yanı sıra, sürdürülebilir ve esnek bir dijital altyapıyla verimliliğini artıran bulut çözümler, aynı zamanda değişen iş süreçlerine uyumu ile rekabet gücünü artırıyor. Uyumsoft ERP programı Liox ERP ile işletmelerin bu dönüşümü en verimli şekilde gerçekleştirmesine olanak tanıyoruz. Kesintisiz iş sürekliliği, güvenli veri yedekleme, otomatik güncellemelerle artan operasyonel verimlilik ve azalan BT maliyetleri bu tercihlerin başında geliyor. Ayrıca, yapay zeka ve veri analitiği gibi yenilikçi teknolojiler ile işletmelere stratejik avantajlar sunuyoruz.” dedi.

Bulut çözümlerin işletmelere sağladığı faydalar nelerdir? 

1-İş sürekliliği ve veri yedekleme kolaylığı: 

İş dünyasının en kritik önceliklerinden birisi, olası felaket senaryoları, siber saldırılar veya donanım arızaları karşısında operasyonların kesintiye uğramamasını sağlamaktır. Bulut çözümleri; iş sürekliliği ve veri güvenliği konularında geleneksel yöntemlere kıyasla, çok daha üstün bir koruma ve güvence sunuyor. Verilerin, coğrafi olarak farklı konumlardaki güvenli veri merkezlerinde yedeklenmesi, herhangi bir olumsuz durumda bile iş akışlarının minimum kesintiyle devam etmesini garanti altına alıyor. Otomatik ve düzenli olarak gerçekleştirilen yedekleme işlemleri, manuel hataların önüne geçerken, veri kaybı riskini de önemli ölçüde azaltıyor. Bu sayede, işletmeler en değerli varlıkları olan verilerini koruma altına alırken, kritik operasyonlarını her koşulda sürdürebilme yeteneği kazanıyor. Bulut tabanlı çözümler ile veri kurtarma süreçleri de saatler veya günler yerine dakikalar içinde gerçekleştirilebiliyor ve bu da iş kayıplarını azaltıyor. 

2-Operasyonel verimlilik üzerindeki pozitif etki: 

Bulut çözümleri, operasyonel verimliliği artırma konusunda işletmelere somut ve ölçülebilir faydalar sağlıyor. Bulut altyapısı üzerinde çalışan yazılımların, daima güncel kalması ve son teknolojik geliştirmelerden anında faydalanması, bu verimliliğin temel taşlarından birisidir. Otomatik güncellemeler sayesinde, IT departmanları, yazılım bakım ve güncelleme süreçlerine daha az zaman harcayarak stratejik projelere odaklanabiliyor. Ayrıca, bulut çözümleri tarafından sunulan açık altyapı ve API’ler, geniş bir geliştirici ekosistemine erişim imkanı tanıyor. Bu durum, işletmelerin mevcut sistemlerini farklı uygulamalarla kolayca entegre etmesine, süreçlerini otomatikleştirmesine ve ihtiyaçlarına özel yenilikçi çözümler geliştirmesine olanak tanıyarak, pazardaki değişimlere hızla adapte olmalarını sağlıyor. 

3-BT maliyetlerinde akıllı optimizasyon: 

Şirketlerin teknoloji yatırımlarında en çok dikkat ettiği konulardan birisi maliyet etkinliğidir. Bulut çözümleri, özellikle başlangıç maliyetleri açısından önemli bir avantaj sunuyor. Geleneksel sistemlerde gereken yüksek maliyetli sunucu, depolama ünitesi ve ağ ekipmanı gibi donanım yatırımlarına duyulan ihtiyacı tamamen ortadan kaldırıyor. Bu sayede işletmeler, büyük sermaye harcamaları yapmak yerine, “kullandığın kadar öde” modeline dayalı abonelik sistemleri ile BT giderlerini operasyonel bir maliyete dönüştürebiliyor. Bu esnek yapı, kaynakların anlık talebe göre artırılıp azaltılmasına (ölçeklenebilirlik) imkan tanıyarak, atıl kapasite için gereksiz ödeme yapılmasının önüne geçiyor. Sonuç olarak, bulut sistemleri sayesinde BT bütçeleri daha öngörülebilir hale geliyor ve kaynaklar verimli bir şekilde kullanılarak akıllı bir maliyet optimizasyonu sağlanıyor.

4-Yapay zeka ve analitik teknolojilerle uyum: 

Verinin yeni petrol olarak kabul edildiği bu çağda, yapay zeka (AI) ve gelişmiş analitik teknolojileri, rekabette fark yaratmanın anahtarıdır. Bulut çözümleri, bu teknolojilerin gerektirdiği devasa işlem gücü ve veri depolama kapasitesini esnek ve maliyet etkin şekilde sunan ideal platformlardır. Bulut altyapısı, büyük veri setlerinin işlenmesi, makine öğrenmesi modellerinin eğitilmesi ve yapay zeka uygulamalarının çalıştırılması için gereken ölçeklenebilir kaynaklara anında erişim sağlıyor. İşletmeler, pahalı donanım yatırımları yapmadan, bulut üzerinde sunulan hazır AI ve analitik servislerini kullanarak, müşteri davranışlarını analiz edebiliyor, pazar trendlerini öngörebiliyor ve operasyonel süreçlerini akıllı otomasyonlarla optimize edebiliyor. Bu uyum, inovasyonu hızlandırıyor ve veri odaklı karar alma kültürünü kurum geneline yayıyor.

5-Hızlı kurulum ve esnek kullanım: 

Pazara giriş hızı ve değişen koşullara anında uyum sağlama yeteneği, günümüz rekabet ortamında hayati öneme sahiptir. Bulut çözümleri, geleneksel sistemlerin haftalar veya aylar sürebilen kurulum ve yapılandırma süreçlerini ortadan kaldırarak, işletmelere olağanüstü bir çeviklik kazandırıyor. Bulut tabanlı bir hizmete veya uygulamaya başlamak genellikle sadece birkaç saat sürüyor. Bu hızlı kurulum, yeni projelerin ve fikirlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesini sağlıyor. Ayrıca, bulutun sunduğu esneklik, çalışanların internet bağlantısı olan her yerden ve her cihazdan kurumsal verilere ve uygulamalara güvenli bir şekilde erişebilmesini mümkün kılıyor. Bu durum, uzaktan ve hibrit çalışma modellerini destekleyerek iş gücü verimliliğini ve esnekliğini en üst düzeye çıkarıyor.

6-Entegrasyon ve uyumluluk kolaylığı: 

İşletmeler, operasyonlarını yürütmek için genellikle birden fazla farklı yazılım ve uygulama kullanıyor. Bu sistemler arasında veri akışının kesintisiz ve tutarlı olması, verimlilik için kritik bir gerekliliktir. Bulut tabanlı çözümler, genellikle zengin API (Uygulama Programlama Arayüzü) setleri ve entegrasyon platformları (iPaaS) ile birlikte sunuluyor. Bu araçlar, farklı bulut servislerinin veya bulut ile şirket içi (on-premise) sistemlerin birbiriyle “konuşmasını” ve veri alışverişinde bulunmasını kolaylaştırıyor. Veri silolarını ortadan kaldıran bu entegrasyon yeteneği, departmanlar arası iş birliğini güçlendiriyor, süreçleri otomatikleştiriyor ve tüm organizasyonun tek bir bütün olarak daha verimli çalışmasını sağlıyor. Bulut çözümler, farklı teknolojiler uyum içinde çalışarak işletmeye 360 derecelik bir bakış açısı sunuyor. 

7-Sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi azaltımı: 

Kurumsal sorumluluk ve çevresel sürdürülebilirlik, en önemli gündem maddelerinden birisidir. Bulut çözümleri, işletmelerin teknoloji operasyonlarını daha çevre dostu hale getirmelerine yardımcı oluyor. Büyük bulut sağlayıcıları, on binlerce şirketin kaynaklarını tek bir çatı altında toplayarak muazzam bir ölçek ekonomisi yaratıyor. Bu durum, enerji tüketimini ve donanım atığını optimize ediyor. Şirketlerin kendi bünyelerinde ayrı ayrı sunucular çalıştırması yerine, enerji verimliliği yüksek, devasa veri merkezlerini kullanması, toplam karbon ayak izinin belirgin bir şekilde azalmasını sağlıyor. Yeşil bilişim (Green IT) hedeflerine ulaşmak isteyen işletmeler için bulut sistemleri geçişi, hem çevresel etkiyi azaltan hem de operasyonel verimliliği artıran stratejik bir adımdır.

Son olarak bulut çözümlerin doğrudan bir iş stratejisi olduğunun altını çizen Uyumsoft Bulut Hizmetler Ürün Yönetimi Direktörü Arif Ekemen; “Maliyet optimizasyonundaninovasyona uzanan faydalar, bulut çözümlerin tercihini yalnızca bir BT kararı olmaktan çıkararak, doğrudan bir iş stratejisine dönüştürüyor. Uyumsoft’un bulut tabanlı Liox ERP çözümü tam olarak bu stratejiyi destekleyerek, tüm iş süreçlerini tek bir entegre yapıda birleştiriyor ve işletmelerin finans, üretim, insan kaynakları ile tedarik zinciri gibi kritik süreçlerini bütünleşik bir şekilde yönetmesine olanak tanıyor. LioxERP’nin sunduğu bu bütünleşik bulut altyapısı, işletmelere bugünün operasyonel zorluklarını aşma gücü veriyor ve onları geleceğin rekabetçi dünyasına proaktif bir şekilde hazırlıyor.” diyerek sözlerini tamamladı. 


Trip.com’dan Divan İstanbul’a “Gourmet Hotel” Ödülü

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Trip.com’dan Divan İstanbul’a “Gourmet Hotel” Ödülü

1956 yılından bu yana İstanbul’un kalbinde adeta bir mücevher gibi parıldayan Divan İstanbul Oteli, uluslararası seyahat hizmetleri platformu Trip.com tarafından “Gourmet Hotel” ödülüyle onurlandırıldı.

70 yıla yaklaşan köklü mirası ve deneyimiyle turizm, otelcilik ve yeme – içme sektöründe ve misafirlerinin gönlünde ayrıcalıklı bir yer edinen Divan Grubu’nun amiral gemisi Divan İstanbul Oteli, uluslararası seyahat hizmetleri sağlayıcısı Trip.com tarafından “Gourmet Hotel” ödülüne layık görüldü. Bu prestijli ödül, otelin Trip.com web sitesindeki yüksek misafir memnuniyeti puanları ve bünyesinde yer alan Lokanta by Divan’ın MICHELIN Rehberi’nin tavsiye ettikleri listesinde yer alması dikkate alınarak verildi.

Otantik ve özgün sanatsal şık çizgilerin hayat verdiği 190 odası, muhteşem manzaralı 2 kral dairesi, sanat eserleriyle donanmış iç dekorasyonu, ödüllü restoranları, misafirlerini rahatlatan ve onlara zindelik veren spası, geniş toplantı ve davet alanlarıyla Divan İstanbul,yerli ve yabancı misafirlerine ayrıcalıklı deneyimler yaşatıyor. 


Divan İstanbul, misafirlerinin, sayısız medeniyetle etkileşim kurarak kendi lezzet dilini yaratan ve eşsiz bir coğrafyanın ürünü olan Türk mutfağının inceliklerini keşfetmesini sağlarken aynı zamanda dünya mutfağının en seçkin lezzetlerini de deneyimlemeleri için fırsatlar sunuyor. 

Dünyanın en prestijli gastronomi rehberlerinden biri olan, Fransa menşeili Gault&Millau’nun ödüllendirdiği, Michelin Rehberi’nin ise “Tavsiye Ettikleri” seçkisinde gösterdiği Lokanta by Divan, Türk mutfağının köklerinden ilham alarak zamansız bir geleneği temsil ediyor. Ödüllü Şef Volkan Arık liderliğindeki ekibiyle misafirlerine mevsimselliği, yöreselliği ve sürdürülebilirliği odağına alan rafine tabaklar sunuyor.

20 yıldır Türkiye’de yaşayan Japon şef Kenji’nin vizyonuyla tasarlanan Maromi, Japon mutfağının en seçkin lezzetleriyle misafirlerini ağırlıyor. 

Otelin ana restoranı Divan Brasserie, hemen önündeki geniş teras alanı ve Türk mutfağının klasikleri ile Divan’ın imza lezzetlerini içeren menüsüyle günün her saatindezengin bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. 

1956 yılından bu yana korunan özgün atmosferi ve imza kokteylleri ile D- bar en keyifli anlara ve buluşmalara ev sahipliği yapıyor. 

Pastane bölümü ise klasikleşen tatlı ve pastalarıyla beş çaylarının vazgeçilmezi oluyor. 

TitanicHotels, sürdürülebilirlik yaklaşımı “We Value” ile sürdürülebilirliği bir yaşam biçimine dönüştürüyor.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TITANIC HOTELS, LÜKS TURİZMDE YEŞİL DEVRİME“WE VALUE” İLE ÖNCÜLÜK EDİYOR

Misafirlerine yüksek kaliteli konaklama hizmeti sunan TitanicHotels, sürdürülebilirlik yaklaşımı “We Value” ile sürdürülebilirliği bir yaşam biçimine dönüştürüyor. Lüks turizm deneyimini çevresel, sosyal ve kültürel sorumluluklarlabütünleştirerek bugünün mirasına yarınlar için sahip çıkıyor.TitanicHotels; kum zambaklarının, carettacaretta deniz kaplumbağalarının nesillerinin sürmesine destek sağlarken, Idyros Antik Kenti başta olmak üzere Türkiye’nin kültür varlıklarının da geleceğe aktarımınakatkı sunuyor.

Değişen ve dönüşen dünyada turizm anlayışı huzurlu bir atmosferle birleşen, turkuaz ve yeşilin buluştuğu koyların artık ötesine geçiyor. Somut fayda sağlayan yeşil uygulamaları benimseyerek, bütünsel bir bakış açısıyla sürdürülebilir ve döngüsel yaklaşımlar doğrultusunda ilerliyoruz. Bu yolculukta kaynak kullanımında tasarrufu vazgeçilmez bir ilke olarak görüyor, çevresel, sosyal ve kültürel mirasın geleceğe aktarımını sorumluluğumuzun temel parçası kabul ediyoruz.

Bu anlayışla geliştirdiği “We Value” uygulamasıyla TitanicHotels,kaynak kullanımında tasarrufun ötesine geçerkensürdürülebilir turizme katkı sağlamayı görev kabul ediyor. Sürdürülebilirliği yalnızca projelerin başlangıç noktasında değil, her aşamasında gerçek bir sorumluluk olarak ele alıyor.

Kaynak KullanımındaDöngüsel Yaklaşım

Karbon ayak izini azaltmayı “We Value” yaklaşımının temel önceliklerinden kabul eden TitanicHotels, enerji ve su verimliliği, yenilenebilir enerjiye geçiş ve atık yönetiminde sektöre öncülük ediyor.

Su tüketiminde yüzde 60 oranında tasarruf sağlayan TitanicHotels, döngüsel su yönetimi yaklaşımını güçlendirerek 2026 yılında Yeşil Su Verimliliği Belgesi’ni almayı hedefliyor. Grup, 2030 yılına dek tüm otellerinde su verimliliği çalışmalarını her yıl daha da ileriye taşıyarak Turkuaz Belgelendirme kriterlerini eksiksiz şekilde karşılamayı amaçlıyor.Tesislerde LED aydınlatma kullanım oranı yüzde 90’ın üzerine çıkarken, enerji alanında yüzde 100 yenilenebilir kaynak kullanımı I-REC sertifikasıyla belgeleniyor.TitanicHotels, kendi enerjisini üretme hedefi doğrultusunda Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinin planlama ve ön hazırlık süreçlerini titizlikle sürdürüyor.

Kaynak verimliliğini her alanda merkeze alan TitanicHotels’depolikarbon bardak kullanımından ambalaj yerine geri dönüştürülebilir kumaş kullanımına döngüsel uygulamalar bir bir hayata geçiyor.

Biyoçeşitlilik ve Kültürel Miras Korunuyor

Her destinasyonun özgün doğasına ve kültürüne saygı duyan TitanicHotels, biyoçeşitliliği koruyan ve yerel mirası görünür kılan uygulamalara öncelik veriyor. Antalya kıyılarının sembolü carettacaretta deniz kaplumbağaları ile endemik kum zambakları, otellerin çevresinde yıl boyunca koruma altında tutuluyor. Bu türlerin korunması gibi çevresel alanlarda uzun vadeli iş birlikleri oluşturmayı önemseyen TitanicHotels, bölgesel derneklerin desteğiyle hem devamlı koruma çalışmaları hem de proje bazlı destek alanlarını titizlikle ayrıştırarak yönetiyor. Bu yıl koruma altına alınan 30 carettacaretta yuvası, TitanicHotels’in  biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliğine katkı sağlama kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.

Değişen iklimin etkilerini azaltmak ve Akdeniz’in huzur veren yeşilini her mevsim görünür kılmak için peyzajda zeytin, çam, zakkum gibi kuraklığa dayanıklı ve yerel bitki türleri tercih ediliyor;toplanan tohumlar, serada çoğaltılarak yeniden doğaya kazandırılıyor.

Kültürel mirasın korunmasını sürdürülebilirliğin temel değerleri arasında gören TitanicHotels, Akdeniz Arkeoloji Derneği ve ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) gibi kurumlara düzenli olarak destek veriyor. Akdeniz Arkeoloji Derneği ile iş birliği, derneğin ekipman ihtiyaçlarına yönelik malzeme desteğiyle sürerken; kardeş okul öğrencileriyle Avrupa Araştırmacılar Gecesi etkinliklerine katılan grup, çocukların kültürel farkındalıklarının artmasına öncülük ediyor. Kemer'deki Idyros Antik Kenti kazı çalışmalarına proje bazlı malzeme desteği sağlarken misafirlerini bölgedeki kültürel miraslar hakkında bilgilendirmeyi ihmal etmiyor.

Çevresel Miras Minik Misafirlerle Geleceğe Aktarılıyor

Etik ilkelere bağlı, fırsat eşitliğini temel alan bir çalışma kültürünü benimseyen TitanicHotels, tedarikçi ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birlikleri geliştirerek yerel toplumun gelişimine aktif katkı sağlıyor.Yerel istihdamın desteklenmesi amacıyla bölge halkına öncelik veren TitanicHotels, yerel  tedarikçi oranını yüzde 90'ların üzerine çıkarmayı hedefliyor.

Doğal yaşamın korunması hedefiyle çeşitli zamanlarda TEMA Vakfı'na fidan bağışları yapılıyor, KUHAYDER hayvan barınağına mama ve malzeme desteği sağlanıyor.Yanı sıra eğitim alanında da destekleyici çalışmalar yürüten grup, son olarak bu yıl Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) yararına düzenlenen Runtalya koşusuna katıldı. Çocukların eğitimini her adımda destekleyen TitanicHotels, bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına dönemsel projelerle katkı sağlamayı sürdürüyor.

Dünya Çevre Günü ve Orman Haftası gibi özel vakitlerdegerçekleştirilen fidan dikme ve çevre temizliği etkinlikleriyle çevresel miras hem korunuyor hem de atık malzemelerden geri dönüştürülebilir ürün tasarlama imkanı sunan çocuk kulüpleriyle geleceğe aktarılıyor. Kardeş okul projeleriyle okulların renovasyonu gerçekleştirilirken öğrencilere malzeme ve gıda yardımı da ihmal edilmiyor. Öte yandan yıl boyunca okul yönetimiyle sürdürülen iletişim doğrultusunda belirlenen ihtiyaçlara göre malzeme ve gıda yardımları yapılmaya devam ediliyor.TitanicHotels, bu projelerde yalnızca destek sağlayan değil, aynı zamanda paydaşlarıyla sürekli iletişim halinde kalarak gelişen ihtiyaçlara göre katkılarını şekillendiren bir yaklaşım benimsiyor.

Toplumsal Fayda TitanicHotels’le Güçleniyor

Etik ilkelere yüzde 100 bağlıkla hareket eden TitanicHotels’de, çocukların korunması ve savunmasız grupların güvenliğini, açık prosedür ve düzenli eğitimlerle güvence altına alınıyor. Engelli misafirlerin konforu ve güvenliği için tesislerinde kolaylaştırıcı uygulamalar gerçekleştiriliyor. Sivil toplum kuruluşlarıyla kurulan iş birlikleri ve çalışanların gönüllülüğü de toplumsal faydayı güçlendiriyor. 

“We Value” yaklaşımı, bu alanlardaki performansın ölçülmesini ve şeffaf biçimde yönetilmesini sağlayarak sürekli iyileştirme anlayışını destekliyor.