31 Ekim 2025 Cuma

Vakko Hotel &Residence, Skål International İstanbul tarafından verilen “En İyi Butik Otel” ödülüne layık görüldü.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


VAKKO HOTEL & RESIDENCE’A SKÅL INTERNATIONAL İSTANBUL’DAN “EN İYİ BUTİK OTEL” ÖDÜLÜ

Vakko’nun zarafet, estetik ve kusursuz hizmet anlayışını yansıtan Vakko Hotel &Residence, Skål International İstanbul tarafından verilen “En İyi Butik Otel” ödülüne layık görüldü.

Türkiye turizm sektörünün en saygın organizasyonlarından biri olan Skål International İstanbul tarafından her yıl verilen prestijli ödüller, bu yıl Vakko Hotel &Residence çatısı altındaki sıra dışı konaklama anlayışını onurlandırdı. Vakko’nun kültürel mirasını, zamansız zarafetini ve çağdaş lüks anlayışını taşıyan Vakko Hotel Nişantaşı ve Vakko Hotel SumahanBosphorus, mimariden gastronomiye, kişiselleştirilmiş hizmetten sürdürülebilirliğe kadar her alanda sunduğu bütünsel deneyim ile “En İyi Butik Otel” kategorisinde ödüle layık görüldü.

1934 yılında Paris’te kurulan ve bugün 100’ün üzerinde ülkede 12.500’ü aşkın turizm profesyonelini bir araya getiren SkålInternational’ın İstanbul kolu, her yıl turizmde kaliteyi ön plana çıkaran seçkin markaları ödüllendiriyor. 200’e yakın üyesiyle dünyanın en büyük kulüpleri arasında yer alan Skål International İstanbul, bu yıl Vakko Hotel &Residence’ı butik otel kategorisinde en iyi otel seçti.



Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, konuyla ilgili duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Vakko’nun lüks deneyim vizyonuyla hayata geçirdiğimiz otelcilik markamız Vakko Hotel &Residence’ın, kısa bir süre önce Michelin Guide tarafından ‘Michelin Key’ ile onurlandırılmasının ardından, şimdi de Skål International İstanbul’dan ‘En İyi Butik Otel’ ödülünü alması bizler için büyük bir gurur kaynağı. Tüm detaylarında Vakko yaşam stilinin izlerini taşıyan otellerimizin, böylesine kısa sürede peş peşe bu denli prestijli uluslararası ödüllere layık görülmesi, hayalini kurduğumuz kalite ve deneyim anlayışının güçlü bir yansımasıdır.”

Vakko Hotel &Residence: Lüksün Yeni Yorumu

Vakko, Hotel &Residence konsepti ile moda, sanat, zarafet ve kusursuz hizmet anlayışını konaklama alanına taşıyarak misafirlerine 360 derece bir yaşam deneyimi sunuyor. 2022 yılında Nişantaşı’nda açılan ilk Vakko oteli, kentin kalbinde alışılmışın dışında bir otel deneyimi sunarken; 2023 yılında Çengelköy’de kapılarını açan Vakko Hotel SumahanBosphorus ise Boğaz’ın kıyısında zamansız bir zarafet anlayışıyla hizmet veriyor. Her iki otelde de Vakko'nun yaşam tarzını yansıtan seçkin detaylar, mimari estetik, kültürel dokunuşlar ve kişiye özel hizmet deneyimi öne çıkıyor.

Vakko Hotel Nişantaşı; özel butler servisi, kişiselleştirilmiş stil danışmanlığı, odalarda sunulan imza kokular ve yastık menüsü gibi detaylarla modadan ilham alan rafine bir şehir oteli olarak konumlanıyor. Vakko Hotel SumahanBosphorus ise Small Luxury Hotels of the World (SLH) üyesi olarak, 13 suit odası, tarihi binası ve eşsiz Boğaz manzarasıyla İstanbul’un incisi Çengelköy’de yer alıyor. Otel aynı zamanda Le Specialità Milano ve CaviarKaspia Paris gibi iki önemli gastronomi markasını da bünyesinde barındırıyor.

Her iki otelin de iç mimari tasarımında sürdürülebilirlik, kültürel mirasa saygı ve çağdaş zarafet ön planda tutulurken, otellerde görev yapan tüm ekip üyeleri Vakko’nun Swiss EHL iş birliğiyle hayata geçirdiği Vakko School of HospitalityandService’ten eğitim alıyor. Sektörde fark yaratan bir hizmet anlayışı sunan bu yaklaşım, misafir memnuniyetine dayalı, çağdaş ve kusursuz hizmet standartlarının sürdürülebilirliğini de garanti altına alıyor.


Yaratıcılık Konferansı 2025 “Doğanın Işıltıları” temasıyla 17–19 Aralık’ta düzenlenecek


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Küresel etkinlik endüstrisi İstanbul’da buluşacak: Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı 2025

“Doğanın Işıltıları” temasıyla 17–19 Aralık’ta düzenlenecek

Tasarım, yaratıcılık ve lüks etkinlik dünyasının en prestijli buluşmalarından Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı’nın 4. Edisyonu, bu yıl “Doğanın Işıltıları” temasıyla 17–19 Aralık 2025 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek.

Dünyanın dört bir yanından gelen çiftlere masalsı düğünler tasarlayan KM Events tarafından organize edilen Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı, bu yıl da dünyaca ünlü etkinlik tasarımcıları, vizyoner konuşmacıları ve yaratıcı profesyonelleri İstanbul’da bir araya getirecek.Türkiye’yi tarih ve kültürel zenginliğinin yanında, hizmet kalitesi, estetik anlayışı ve yaratıcılığıyla tanıtarak global etkinlik pazarındaki konumunu güçlendirmeyi hedefleyen organizasyon, 17–19 Aralık 2025 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek.

Uluslararası etkinlik endüstrisinde büyük yankı uyandıran organizasyon; bu yılda da yine paneller, doğadan ilham alan sofra tasarımları, B2B görüşmeler, masterclass’lar ve temalı gecelerden oluşan çok katmanlı yapısıyla katılımcılara ilham verici bir yaratıcılık atmosferi sunacak.

Lüks davet dünyasının ikonları, yaratıcılığın geleceğine ışık tutacak

“Doğanın Işıltıları” temasıyla; doğanın zarif detaylarını, dinginliğini ve dönüştürücü gücünü tasarımın merkezine taşıyan etkinlikte, lüks davet dünyasının ikonları özgün sofra tasarımlarıyla yaratıcılığı, kültürü ve zarafeti aynı sahnede buluşturacak.

Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı, lüks davet dünyasınınküresel ölçekte tanınan etkinlik, davet, düğün tasarımcıları ve planlamacılarına ev sahipliği yapacak. Michael Jordan, Jennifer Lopez, MeghanTrainor, The Kardashians, Orta Doğu kraliyet aileleri, SirBobGeldof, Madonna ve Bath Markisi gibi dünya çapında isimler için unutulmaz davetler kurgulamış olan bu isimler, İstanbul’daki bu küresel sahnede yer alacak. 

Bu prestijli buluşmada; sadelikten doğan modern sofra sanatından renk, enerji ve dramatik sahnelemeleriyle Latin düğünlerine, büyülü Meksika romantizminden Güneydoğu Asya kültürünü modern lüksle harmanlayan etkinliklere kadar alanlarında öne çıkan 10 uluslararası tasarımcının özgün 8 sofra tasarımlarına tanıklık edilecek.

Dünyanın en iyi etkinlik planlayıcıları ve yaratıcı liderlerinin yaratıcılığın geleceğine ışık tutacağı bu özel buluşmayı kaçırmayın. 

Türk Hava Yolları’nın resmi havayolu, MaisonFrançaise’in ise ana basın sponsoru olduğu Sofralar Sergisi – Yaratıcılık Konferansı, katılımcılara ilham dolu bir deneyim sunacak.

Tarihi şimdiden kaydedin: 17–19 Aralık 2025, İstanbulLütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı

30 Ekim 2025 Perşembe

Uluslararası Meze Festivalibu yıl 7’nci kez kapılarını açtı.

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


7. ULUSLARARASI MEZE FESTİVALİ LEZZET TUTKUNLARINI BİR ARAYA GETİRDİ

Uluslararası Meze Festivalibu yıl 7’nci kez kapılarını açtı. Akra Antalya ev sahipliğinde gerçekleşen festivalde Türkiye’nin ve dünyanın seçili 17 restoranı misafirlere unutamayacakları bir tadım deneyimi yaşatırken festival kapsamında gerçekleşen gastronomi sohbetleri davetlilerden yoğun ilgi gördü. Türkiye’nin fark yaratan gastronomi etkinliği Uluslararası Meze Festivali yerel ve global mutfakların en özel mezelerini tanıtmaya devam edecek.

Akra Antalya ev sahipliğinde gerçekleşen Uluslararası Meze Festivali bu yıl 7’nci kez lezzet tutkunlarını bir araya getirdi. Türkiye’nin önemli gastronomi etkinliklerinden biri olarak önce çıkan Uluslararası Meze Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da benzersiz bir lezzet şölenine imza attı.  Yerli ve yabancı 17 seçkin restoranın stantlarının davetli akınına uğradığı festivalde birbirinden başarılı şefler en sevilen mezeleri ziyaretçiler için hazırladı. Festivalgastronomi alanında büyük önem taşıyan meze kültürünün tüm inceliklerini yerli ve global ölçekte gözler önüne sermeyi başardı.  

Festival boyunca yerli ve yabancı en özel mezeler tadıldı 

Meze kültürünü dünya ölçeğinde derleyen Uluslararası Meze Festivali ülkemizin seçkin restoranlarının yanı sıra İspanya’dan GandariasJatetxea, Yunanistan’dan AiGiorgisRestaurant, KuzeyKıbrıs’tan Niazi’s, Rusya’dan Londri, Viyana’dan Umarfisch gibi dünyaca tanınan mekanların da katılımıyla çok uluslu bir lezzet buluşması sundu. Dünya mutfaklarına Türkiye’den 7 Mehmet (Antalya), Asma Yaprağı (Alaçatı), Lokanta Feriye ve Hodan (İstanbul), Tola (Bursa), Millocal (Nevşehir), Kurul Bitez (Bodrum), TheLifeCo Restaurant (Antalya), Güzelburç Antakya Restoran (Hatay), Akra Antalya gibi önde gelen restoranlar eşlik etti. Festivale katılan 17 restorana ait stant eşsiz lezzetlerin yanı sıra renkli sunumlarıyla da çok beğenildi. Uluslararası Meze Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da katılan herkese paylaşımın muhabbetle keyfe dönüştüğü iki gün yaşattı.   

Gastronomi sohbetleriyle renklenen bir festival

Akra Antalya’da gerçekleşen7. Uluslararası Meze Festivali meze tadımlarının yanı sıra yoğun ilgi gören gastronomi sohbetleriyle de dikkat çekti. İki gün boyunca gerçekleştirilen oturumların ilk günüNilhan Aras “Van Denizi'nden Beyşehir Gölü'ne Tuzlanmış Balık Öyküleri”, Doç. Dr. Ahmet Uhri “Fermantasyonun Kültür Tarihi” ve Aylin Örnek “Lakerda Atölyesi” oturumları gerçekleştirildi. Festivalin ikinci günü ise; Doç. Dr. Elif Gözler Çamur “Lykia Sofrasında Roma Tadında” ve Ferhat Bora ile Çağdaş Arman Bulut “Takipçi Sayısından Çok Fazlası” başlıklı söyleşileri ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Meze kültürünün zenginliğini ve çeşitliliğini kutlayan festival eşsiz tadımların yanı sıra keyifli oturumlarıyla sona erdi.  


Akra Hotels Hakkında

Turizm yatırımlarında 2.600 çalışanı ve 4.331 yatak kapasitesi ile hizmet etmeye devam eden Akra Hotels, köklü geçmişinden aldığı güç ve 50 yılı aşan deneyimiyle uluslararası otelcilik alanında sunduğu hizmetler, öncü ve yenilikçi insan kıymetleri uygulamaları ve yarattığı gastronomi deneyimleriyle, her zaman “rekabet üstü” olmayı hedeflemektedir. Akra Hotels, turizm yatırımlarını, Kemer ve Sorgun’daki işletmelerinden sonra 2014 yılında Akra ve Akra V olarak ilk kez şehir otelciliğine adım atarak, Antalya’ya taze bir soluk getirmiştir. 2015’te Akra Fethiye ve 2019’da Akra Fethiye The Residence ile devam ettirip toplamda 6 işletmesiyle turizm sektöründe hizmet vermektedir. Turizmin yanı sıra Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan 12 bin metrekarelik endüstriyel yıkama ve temizleme tesislerinde, günlük 80 ton tekstil temizleme kapasitesi ve 300’den fazla çalışanı ile hizmet veren, bölgenin en donanımlı ve en temiz tekstil yıkama ve temizleme tesisine sahiptir.


Türkiye’nin Otel Lideri Wyndham, Büyüme ve İnovasyon Stratejilerini EMEA Zirvesi’nde Paylaştı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Türkiye’nin Otel Lideri Wyndham, Büyüme ve İnovasyon Stratejilerini EMEA Zirvesi’nde Paylaştı

Sektör uzmanları ve Wyndham ortakları gelişmekte olan trendleri, araçları ve çözümleri şirketin “Going Places: Navigating the Future of Travel” temasıyla İstanbul’da düzenlenen EMEA Yönetici Zirvesi’nde masaya yatırdı

Wyndham Hotels & Resorts, 2025 EMEA yönetici zirveleri serisinin Türkiye ayağını Wyndham Grand İstanbul Europe'da gerçekleştirdi. "Going Places: Navigating the Future of Travel" temasıyla düzenlenen etkinliğin 150'den fazla katılımcısı arasında franchise ortakları, kurumsal ekip üyeleri ve konuk konuşmacılar yer aldı.

Türkiye’nin 40’tan fazla ilinde bulunan 130’un üzerinde oteliyle ülkedeki en büyük uluslararası otel şirketi konumuna sahip olan Wyndham, zirve kapsamında düzenlenen paneller, interaktif toplantılar ve diğer oturumlarda uzmanları bir araya getirdi. Sektör liderleri, Türkiye’de konaklama sektörünün dönüşümünü, yurt içi ve yurt dışı seyahat trendlerini, konaklama sektörünün geleceğini, insan kaynaklarının gelişimini ve misafir deneyiminde en iyi uygulamaları masaya yatırdı.

Wyndham Hotels & Resorts EMEA Başkanı Dimitris Manikis, zirvede yaptığı açılış konuşmasında EMEA bölgesinin şirketin büyümesi açısından taşıdığı büyük önemin altını çizerek, Wyndham’ın zengin marka portföyüne daima güven duyan franchise ortaklarına teşekkür etti.

Etkinliğin konuk konuşmacıları arasında Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Destinasyon Direktörü Alican Demir ve ünlü şef Vedat Başaran da yer aldı.

“Her yıl 20 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan İstanbul, dünya genelindeki yeni seyahat trendlerini en iyi gözlemleyeceğiniz şehirlerden biri. Bu etkinliği 11 farklı marka altında 130’dan fazla otele sahip olduğumuz Türkiye’de düzenlememiz de ülkedeki portföyümüzün çeşitliliğini ve buradaki güçlü varlığımızı yansıtıyor. Dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi olarak ortaklarımızın pusulası olmaya ve sunduğumuz teknolojiler, pazar analizleri ve inovasyonlarla onların sektördeki değişimlere uyum sağlamalarına yardımcı olmaya devam ediyoruz. Dünyaca ünlü markalarımız, globaldeki erişimimiz ve uzman bölge ekiplerimizle ortaklarımızın başarısının itici gücü olmaya devam edeceğiz.”

-

Yılın Genel Müdürü, Yılın Oteli, Ticari Performans, Yılın Sürdürülebilir Oteli ve EMEA Başkanlığı Topluluk, İnsan ve Büyüme Ödülü gibi çeşitli kategorilerde mükemmeliyet sağlayanlar, etkinliğin sonunda düzenlenen törende ödüllendirildi.

Etkinlikte Wyndham'ın EMEA bölgesinde imza attığı yenilikler ve şirketten haberler de katılımcılarla paylaşıldı. 2025 yılının ilk yarısında toplamda 4 bin 700’den fazla odayı kapsayan 60 yeni otelin açılışıyla bölge genelindeki otel sayısını 720'nin üzerine çıkaran Wyndham, bu dönemde 27 yeni otelin geliştirilmesi için de anlaşma imzaladı.

Wyndham yöneticileri, yüksek potansiyel taşıyan pazarlarda büyümeye, kaliteli ve markalı konaklama seçeneklerini genişletmeye odaklanmaya devam edeceklerini vurgulayarak, bir yandan orta ve üst segmentlerdeki büyümelerine hız kazandırırken markalı rezidanslar gibi yeni konseptlerle de sektördeki konumlarını güçlendirdiklerini aktardı.

ATF25 TÜRKİYE SONUÇ RAPORU YAYINLANDI: ATF KENDİ REKORUNU KIRDI

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ATF25 TÜRKİYE SONUÇ RAPORU YAYINLANDI: ATF KENDİ REKORUNU KIRDI

Türkiye İş Bankası Ana Sponsorluğunda ve Kilit Hospitality Group Ana Partnerliğinde gerçekleşen Uluslararası Antalya Turizm Fuarı (ATF25), 22-23–24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya ANFAŞ Uluslararası Fuar Merkezi’nde yedinci kez kapılarını açtı.

Turizmin Kalbi ATF25 Türkiye, 335 ana katılımcı ve 667 alt katılımcı olmak üzere toplam 1002 markayı 40.000 m² alanda bir araya getirdi. Yurt dışından davetli 2000'in üzerinde seyahat acentesi temsilcisinin yanı sıra, 109 farklı ülkeden katılımcı ve profesyonel ziyaretçileri buluşturan ATF25’te, 40.000’in üzerinde profesyonel ziyaret gerçekleşti. Bu güçlü katılım, ATF25’in uluslararası düzeydeki etkisini ve sektörün geleceğine yön veren önemli bir platform haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

ATF 42.758 Profesyonel Ziyaret ile Yeni Bir Rekor Kırdı

Geçtiğimiz yıl 30.934 profesyonel ziyaret ile turizm sektörünü buluşturan ATF’de bu yıl 40.000’in üzerinde profesyonel ziyaret gerçekleştirildi. 40.000 m² alanda, 1002 markayı bir araya getiren ATF, kendi rekorunu kırdı.

Bu yıl ATF’de, uluslararası katılımcı sayısında da büyük bir artış kaydedildi. Geçtiğimiz yıl 78 farklı ülkeden katılımcı ve ziyaretçi alan ATF’de bu yıl 109 farklı ülkeden katılım sağlandı. 20.000’in üzerinde B2B görüşme ile sektörün geleceğine etki edecek anlaşmalar ve fikir alışverişi yapıldı. 

Turizmin Kalbinde İlham Veren Konuşmalar

ATF25’te, turizm dünyasında dijital dönüşüm, kadın liderliği, küresel iş birlikleri ve yenilikçi misafir deneyimi gibi önemli başlıklar üzerinde ilham veren konuşmalar yapıldı. Ekonomist ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, Biyolog ve Sinirbilim Uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan, ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, bu yıl ATF25’te gerçekleştirdikleri konuşmalarla sektöre yön verdi.

ATF25, sektörün önemli iş birlikleri ve küresel etkisiyle 2026 yılına da büyük bir vizyon ve ilham kaynağı oldu. 100’den fazla konuşmacı ve 3000 dakika süren konuşmalarla, ATF25, katılımcılarına değerli bilgiler sundu ve yeni fırsatların kapılarını araladı.

Yeni Rekorlarla Sürdürülebilir Turizm Vizyonu

ATF25, kendi rekorunu kırdığı yedinci yılında "Sürdürülebilir Misafirperverlik" temasıyla sektöre güçlü bir vizyon sundu. Rekorlarla geçen üç günün ardından ATF, yalnızca bir fuar olmanın ötesinde, turizm dünyasına ilham veren ve vizyon katan bir buluşma noktası olma özelliğini güçlenerek sürdürdü. ATF panellerinde ve B2B görüşmelerinde, geleceğin turizmini şekillendirecek sürdürülebilir çözümler, yenilikçi projeler ve yeni iş fırsatları masaya yatırıldı. ATF, sektör paydaşlarını rekor bir katılım ile bir araya getirerek Türkiye’nin ve Akdeniz’in en verimli turizm fuarı olma özelliğinin de ötesine geçerek dünyanın en verimli turizm buluşmalarından biri olduğunu tescillenmiş oldu. 


Güç, Disiplin ve Vizyon Aynı Masada Buluştu”

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Güç, Disiplin ve Vizyon Aynı Masada Buluştu”

Dünya ağır sıklet boks şampiyonu Bob Sapp, Türkiye’ye özel bir ziyaret gerçekleştirdi. İstanbul’a  gelen efsane sporcu, eski arkadaşı olduğu belirttiği , (İSTTA) Turizmciler Birliği Başkan yardımcısı  İlter Ergenç ile bir araya gelerek, sporda ve iş dünyasında başarıya giden yollar üzerine sohbet etti. Kariyeri boyunca hem ringlerde hem de televizyon dünyasında milyonların tanıdığı Bob Sapp, Türkiye’ye yaptığı ziyarette , başarı, disiplin, strateji ve markalaşma gibi kavramlar üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.

Bob Sapp, Türkiye’ye Özellikle İstanbul ve İzmir’e duyduğu ilgiyi şu sözlerle dile getirdi:

“Türkiye enerjik, misafirperver ve gelişmeye açık bir ülke. Burada gördüğüm vizyon beni çok etkiledi. En kısa zamanda ikinci ziyaretim ise İzmir’e olacak ” dedi…

İlter Ergenç: “Sporun Disipliniyle İş Dünyasının Stratejisi Ortak Noktada Buluşuyor”

Turizmciler birliği Başkan yardımcısı  İlter Ergenç, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, Sapp gibi dünyaca tanınan bir sporcunun Türkiye’ye gelmesinin önemli bir ilham kaynağı olduğunu belirtti:

“Dünyada başarıya ulaşmış isimlerin deneyimlerini dinlemek, bize hem iş dünyasında hem de kişisel gelişimde yeni bakış açıları kazandırıyor. Sporun disipliniyle iş dünyasının stratejisi, aslında aynı temel değerlere dayanıyor: azim, planlama ve kararlılık.Sporcu kimliği dışında birçok ülkede yatırımları olan Sapp , Türkiye’nin de  mutlaka yatırım açısından gözardı edilmemesi gerek bir ülke olduğunu belirtti ”



Dostane Bir Buluşmanın Ötesinde: Kültürel Bir Köprü

Ziyaret, yalnızca bir nezaket görüşmesi olmanın ötesinde, sporu, kültürü ve vizyoner düşünceyi bir araya getiren anlamlı bir buluşma olarak değerlendirildi. Ergenç’in modern ve yenilikçi yaklaşımıyla Bob Sapp’ın global sporcu kimliği, farklı alanlarda başarıya ulaşmanın ortak dinamiklerini simgeledi.

Bu özel buluşma, hem Türkiye’nin uluslararası arenadaki tanınırlığına katkı sağladı hem de spor ile iş dünyasının ortak değerlerinin altını çizdi.

29 Ekim 2025 Çarşamba

Türkiye Kazandı, Antalya Kazandı, Türk Turizmi Kazandı, Türkiye Ekonomisi Kazandı

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Türkiye Kazandı, Antalya Kazandı, Türk Turizmi Kazandı, Türkiye Ekonomisi Kazandı

TravelShop Turkey, TravelShop Booking ve İstanbul Turizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Kalender, 22–24 Ekim 2025 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen Uluslararası Antalya Turizm Fuarı (ATF 2025) hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Türkiye Kazandı, Antalya Kazandı, Türk Turizmi Kazandı, Türkiye Ekonomisi Kazandı, Yenilikçi Turizm Bakışı Kazandı.”

Murtaza Kalender, fuar hakkındaki görüşlerini şu sözlerle paylaştı:

“Antalya Turizm Fuarı, bu yıl da ülkemiz turizm endüstrisine güç katan, örnek bir organizasyon olarak adını altın harflerle yazdırdı. Türkiye’nin turizm en önemli şehirlerinden Antalya, bir kez daha dünyaya ‘Ben buradayım’ dedi.”



Yaklaşık 20 yıla yakın süredir dünyanın dört bir yanında yüzlerce uluslararası turizm fuarına katıldığını belirten Kalender, Antalya Turizm Fuarı’nı hem iş birliği yaparak hem de bizzat gözlemleyerek yakından değerlendirme fırsatı bulduğunu ifade etti. Kalender, “Fuarda sektör paydaşlarımızla bir araya gelerek Türk turizminin geleceğine dair önemli izlenimler edindim.” dedi.

Antalya Turizminin Birlik Ruhunu Gösteren Fuar

Kalender, Antalya Turizm Fuarı’nda en çok dikkatini çeken unsurun, Antalya’daki turizm firmalarının sergilediği güçlü birliktelik olduğunu belirtti.

Katılımcıların yaklaşık üçte ikisinin Antalyalı turizm profesyonellerinden oluştuğunu vurgulayarak, bu sahiplenmenin fuarın başarısındaki en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizdi.

“Bu başarının arkasındaki en önemli isim, hiç kuşkusuz Antalya Turizm Fuarı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Selçuk Meral’dir. Onun kişisel dokunuşu, samimiyeti ve vizyoner yaklaşımıyla Antalyalı turizmcilerin kalbine dokunduğunu gözlemledim. ‘Kişisel temas, samimiyet ve yerel güç’ kavramlarını merkezine alan bu anlayış, fuarı sadece bir iş etkinliğinden çok daha fazlası haline getirdi.”

Cesaret, Yenilik ve Profesyonellik

Fuarın en dikkat çekici yönlerinden birinin, tüm stand yapımlarının, dijital baskıların ve hatta yemek ikramlarının dahi fuar yönetimi tarafından organize edilmesi olduğunu belirten Kalender, bu yaklaşımın dünya standartlarında bir cesaret örneği olduğunu ifade etti.

“Antalya Turizm Fuarı Yönetimi’nin bu kapsamlı sorumluluğu üstlenmesi, vizyonunu ve kararlılığını net biçimde göstermiştir. Bu yönüyle Antalya Turizm Fuarı sadece Türkiye’de değil, uluslararası ölçekte de örnek alınabilecek bir model haline gelmiştir.”

Yapıcı Gözlemler ve Gelişim Alanları

Her organizasyonda olduğu gibi, geliştirilebilecek bazı noktalar olduğunu belirten Kalender, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Fuar alanına girişte yaşanan trafik yoğunluğu, otopark erişim noktalarının kısıtlı olması, yağışlı havalarda yaşanan alan sorunları ve tuvalet temizliği gibi konular, fuar organizatöründen çok fuar alanının fiziki koşullarıyla ilgiliydi.

Ayrıca panel salonlarındaki gürültü seviyesinin düşürülmesi, ses yalıtımının güçlendirilmesi, stand aralıklarının genişletilmesi ve elektrik kesintilerinin önlenmesi gibi detaylar da ilerleyen yıllarda kolaylıkla iyileştirilebilecek konulardır.”

Kalender, bu gözlemlerin fuarın genel başarısını gölgelemediğini, aksine gelişime açık yönlerin tespit edilmesinin Antalya Turizm Fuarı’nın gelecekte çok daha güçlü bir konuma ulaşacağının göstergesi olduğunu vurguladı.

Kusursuza Yakın İşleyen Bir B2B Platform

Kalender, bu yılki Hosted Buyer Programı, B2B görüşmeler ve profesyonel eşleştirme sisteminin dünya çapındaki fuarlarla kıyaslanabilir düzeyde olduğunu belirtti:

“ATF 2025; ITB Berlin, WTM London ve ATM Dubai gibi fuarları aratmadı. Hatta bazı yönleriyle bu dev organizasyonlardan daha etkili bir iş ağı oluşturuldu.”

Yerelde Güçlü, Küreselde Saygın Bir Marka

“Antalya Turizm Fuarı artık uluslararası turizm takviminde ‘ben de varım’ diyen güçlü bir markadır. Ülkemiz turizmine kattığı ekonomik ve prestij değeri çok önemlidir.

Yurt dışındaki fuarlara 25-30 bin Euro gibi yüksek bütçeler ayırmak yerine, Türkiye’de düzenlenen bu nitelikli organizasyonları desteklemek hem Türk turizmcileri hem de ülke ekonomisi için büyük kazançtır.”


Geleceğe Dair Bir Not

“ATF Fuarı’nın gala yemeği tek kelimeyle mükemmeldi. Ancak bu özel etkinliğin fuarın son gününe değil, orta gününe alınması, şehir dışından gelen katılımcıların da bu anlamlı programa katılımını artıracaktır. Eminim ki fuar yönetimi bu öneriyi gelecek organizasyonlarda dikkate alacaktır.”

Sonuç

“Antalya Turizm Fuarı; cesareti, vizyonu, yerel gücü ve profesyonel yönetimiyle sadece bir fuar değil, Türk turizminin gururudur.

Bu vesileyle, böylesine değerli bir organizasyonu ülkemize kazandıran başta Antalya Turizm Fuarı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Selçuk Meral olmak üzere tüm ATF ekibini içtenlikle tebrik ediyorum. Türkiye kazandı, Antalya kazandı, Türk turizmi kazandı, Türkiye ekonomisi kazandı, yenilikçi turizm anlayışı kazandı.”


Artaş Oteller Grubu’nda Vadistanbul Kadrosuna İki Önemli Terfi


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Artaş Oteller Grubu’nda Vadistanbul Kadrosuna İki Önemli Terfi

İstanbul’un en prestijli yaşam, alışveriş, eğlence ve etkinlik merkezlerinden biri olan Vadistanbul’un kalbinde konumlanan Artaş Oteller Grubu’na bağlı Vadistanbul bölgesi otelleri, yönetim kadrosunda iki önemli terfi gerçekleştirerek satış ve pazarlama yapılanmasını güçlendirdi.

Havaalanına yakınlığı, modern mimarisi, alışveriş merkezi, konser alanları, stadyumu ve estetik sosyal yaşam alanlarıyla öne çıkan Vadistanbul, bugün İstanbul’da “görülmeden gidilmeyecek yerler” arasında yer alıyor. Bu dinamik bölgenin merkezinde konumlanan Artaş Oteller Grubu ise, sektöre yön veren vizyonuyla yatırımlarına güçlü bir ekiple devam ediyor.

Grup bünyesinde uzun süredir görev yapan Selin Tan, Radisson Collection Hotel Vadistanbul’un Satış ve Pazarlama Direktörü pozisyonuna terfi etti.

Turizm ve konaklama sektöründe 15 yılı aşkın deneyime sahip olan Tan, kariyeri boyunca TitanicHotels ve Radisson Hotels zincirlerinde çeşitli yöneticilik görevlerinde bulundu. İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunu olan Tan, yeni görevinde otelin satış ve pazarlama stratejilerine liderlik ederek markanın hem yerel hem de uluslararası pazardaki konumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Bir diğer önemli terfi ise Özgür İpekergil’den geldi. Artaş Oteller Grubu’nun yeni stratejisi doğrultusunda, bünyesindeki rezidans markalarının tek bir yapı altında konsolide edilmesine liderlik edecek olan İpekergil, MövenpickLivingSaklıvadi, MövenpickLivingÇamlıvadi, Radisson ResidencesVadistanbul ve Radisson Residences Avrupa TEM İstanbul otellerinin Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görevlendirildi.


Turizm sektöründe 15 yılı aşkın deneyime sahip olan İpekergil, geçmişte Radisson, Hilton ve TAV Holding bünyelerinde üst düzey görevlerde bulundu. Ayrıca Amerika’da Marriott Virginia Beach USA otelinde edindiği uluslararası deneyimiyle dikkat çekiyor. Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi mezunu olan İpekergil, yeni sorumluluğu kapsamında grup rezidanslarının satış ve pazarlama stratejilerini bütünsel bir yaklaşımla yönlendirerek, markaların ulusal ve uluslararası pazardaki gücünü artırmayı hedefliyor.

Bu iki terfi, Artaş Oteller Grubu’nun yalnızca güçlü insan kaynağına yaptığı yatırımın değil, aynı zamanda yetenekleri içeriden yetiştirerek sürdürülebilir bir liderlik kültürü oluşturma vizyonunun da bir yansıması. Grup, deneyim ve liderlik becerilerinin birleştiği bu güçlü kadrosuyla, Türk turizm sektöründe hizmet kalitesini bir adım daha ileri taşımayı hedefliyor.

Artaş Oteller Grubu Hakkında:

Artaş Oteller Grubu, misafir memnuniyetinde mükemmeliyet odaklı, sürdürülebilirlik prensiplerine bağlı ve yenilikçi bir yaklaşımla hizmet veren bir turizm grubudur. Bünyesinde uluslararası otelleri barındıran Artaş, Türkiye genelindeki tesisleriyle sektöre değer katmaya devam etmektedir.

Artaş Oteller Grubu’nun bünyesinde SwissotelResort Bodrum Beach, Vadistanbul bölgesinde bulunan Radisson Collection Hotel Vadistanbul, Radisson Residences Vadistanbul, MövenpickLivingÇamlıvadi ve MövenpickLivingSaklıvadi, Sultanahmet bölgesinde yer alan Radisson Hotel Sultanahmet ve Radisson Hotel PresidentOldTown, TEM bölgesindeki Radisson Residences Avrupa TEM, Avrupa standartlarında kayak otelleri olan Radisson Blu Hotel Mount Erciyes ve Radisson Blu Hotel Mount Erciyes Lake Side, Anadolu’nun en iyi otellerinden biri olan Radisson Blu Hotel Kayseri ile birlikte TEMA projesi kapsamında yeni açılan MarriottExecutiveApartments TEMA gibi toplam 12 uluslararası otel yer alıyor. Grup, genişleyen portföyüyle turizm sektöründeki güçlü konumunu korumaya ve geliştirmeye devam ediyor.


Uzun vadede arsa mı ev mi daha avantajlı? 10 soru 10 cevap

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Gayrimenkulde uzun vadeli kazançta, arsa mı ev mi tercih ediliyor Uzun vadede arsa mı ev mi daha avantajlı? 10 soru 10 cevap 

Günümüzde yatırımcılar, gayrimenkul alanında uzun vadeli kazanç sağlayacak en doğru seçeneği ararken, arsa ve ev arasında kıyaslama yapıyor. Özellikle, gelişen şehir yapıları ve nüfus artışı, arsa yatırımlarını daha cazip hale getirebiliyor. Arsa yatırımı, uzun vadede ev yatırımına kıyasla daha yüksek değer artışı potansiyeline sahip. Yerleşim alanlarının genişlemesi ve altyapı projeleri, arsa talebini ve değerini artırıyor. Büyük şehirlerin çevresindeki arsalar, zamanla ciddi kazançlar sunabiliyor.

Arsa yatırımının uzun vadede ev yatırımına göre daha yüksek değer artışı potansiyeline ve ekonomik avantajlara sahip olduğunun altını çizen İnvesttime Yatırım Danışmanlığı ve Arsa Ofisi Kurucusu Halil İbrahim Dindi, şunları söyledi: 

“Arsa yatırımı, uzun vadeli ve stratejik yatırım düşünenler için daha mantıklı bir seçenek oluyor. İmar planları ve proje geliştirme esnekliği, arsayı daha dinamik bir yatırım aracına dönüştürüyor. Altyapı yatırımları, arsa değerini doğrudan etkileyerek, yatırımcısına ciddi fırsatlar da sunabiliyor. Arsa yatırımı sabır gerektirse de, doğru lokasyonda yüksek kazanç sağladığını unutmamak gerekir. Ev yatırımında ise, daha sabit bir değer artışı ve bakım masrafları oluyor” dedi.

Arsamı ev mi,değer artışı nerede gizli? 

Yatırımın altın sorusunun, arsa mı ev mi olduğunu kaydeden İnvesttime Yatırım Danışmanlığı ve Arsa Ofisi Kurucusu Halil İbrahim Dindi, arsa ve ev yatırımını mercek altına alarak geleceğe dönük yatırımın şifrelerini anlattı. 

1-Arsa mı, yoksa ev mi daha yüksek değer artışı sağlar?

Uzun vadede arsa yatırımı, ev yatırımına kıyasla daha yüksek değer artışı potansiyeline sahiptir. Yerleşim alanlarının genişlemesiyle birlikte arsalara olan talep artar. Özellikle büyük şehirlerin çevresindeki arsalar, zamanla ciddi kazançlar sunabilir. Yeni altyapı projeleri ve imar planları da arsa değerini doğrudan etkiler. Evler ise, genellikle daha sabit ve öngörülebilir bir değer artışı gösterir.


2-Arsa yatırımı neden daha mantıklı olabilir?

Arsa yatırımı, düşük maliyetli olması ve uzun vadeli kazanç potansiyeli ile öne çıkar. Bakım giderlerinin az olması, yatırımcıya ekonomik avantaj sağlar. Ayrıca, arsa üzerinde proje geliştirme esnekliği bulunur. Vergi ve diğer giderler açısından da konuta göre daha avantajlıdır. Bu nedenlerle arsa, stratejik bir yatırım aracı olarak değerlendirilebilir.


3-Arsa yatırımı, gelecekte nasıl fırsatlar sunabilir?

Arsa yatırımı, gelişen bölgelerde büyük projelerle birlikte değer kazanabilir. İmar izni çıktığında veya altyapı yatırımı yapıldığında, arsanın değeri katlanabilir. Bu fırsatlar, yatırımcının kazancını ciddi şekilde artırabilir. Ev yatırımı ise, bu tür ani değer artışlarından daha az etkilenir. Arsa, geleceğe dönük fırsatlar açısından daha zengin bir potansiyele sahiptir.


4-Arsa mı, ev mi daha esnek yatırım stratejisi sunar?

Arsa yatırımı, yatırımcıya proje geliştirme veya bekleme gibi farklı stratejiler sunar. İmar planları doğrultusunda, arsanın kullanım şekli değiştirilebilir. Bu esneklik, yatırımın yönünü belirlemede avantaj sağlar. Ev yatırımı ise, sabit bir yapıya sahip olduğu için bu tür esneklik sunmaz. Dolayısıyla arsa, daha dinamik bir yatırım aracıdır.


5-Arsa yatırımı ne kadar sabır gerektirir?

Arsa yatırımı genellikle uzun vadeli düşünülmelidir. Değer artışı zamanla gerçekleştiği için sabırlı olmak gerekir. Ancak, doğru bir lokasyonda yapılan yatırım yüksek kazanç ilesonuçlanabilir. Bu nedenle, arsa konusunda uzman yatırım danışmanlarından hizmet almak son derece önemlidir. Bu süreçte yatırımcı, düşük giderlerle arsanın değer artışını bekleyebilir. Ev yatırımı ise,kira gibi daha kısa vadede gelir sağlayabilir, ama değer artışı sınırlı kalabilir.


6-Büyük şehirlerin yakınındaki arsalar neden avantajlıdır?

Büyük şehirlerin çevresindeki arsalar, nüfus artışı ve şehirleşme nedeniyle yüksek talep görür. Bu bölgelerdeki arsa fiyatları, zamanla katlanarak artabilir. Ulaşım kolaylığı ve yeni projeler, bu arsaları cazip hale getirir. Şehir merkezine yakınlık, yatırımın geri dönüş süresini kısaltabilir. Ev yatırımı ise, bu hızda bir değer artışı sunmuyor olabilir. 


7-Altyapı projeleri arsa değerini nasıl etkiler?

Yeni altyapı projeleri, bir bölgenin cazibesini artırarak arsa fiyatlarını yükseltir. Yol, metro, okul gibi yatırımlar, çevredeki arsaların değerini doğrudan etkiler. Bu projeler sayesinde, yatırımcı için arsa daha karlı bir hale gelebilir. Özellikle gelişmekte olan bölgelerde bu etki daha belirgindir. Ev yatırımı ise, bu tür projelerden sınırlı şekilde faydalanır.


8-Arsa yatırımının maliyeti neden daha düşüktür?

Arsa yatırımı, inşaat maliyetlerinden arındırıldığı için daha düşük bütçeyle yapılabilir. Arsanın bakım ve işletme giderleri oldukça azdır. Bu durum, yatırımcıya uzun vadeli planlama imkanı tanır. Ayrıca, arsa alımı sırasında ödenen vergiler de, konuta göre daha düşüktür. Bu maliyet avantajı, yatırım kararını etkileyebilir.


9-Vergilendirme açısından hangisi daha avantajlıdır?

Arsa yatırımı, vergilendirme açısından konuta göre daha düşük yükümlülüklere sahiptir. Emlak vergisi ve diğer giderler genellikle daha azdır. Bu durum, yatırımın net kazancını artırır. Ev yatırımı ise, kira gelirleri ve bakım masrafları nedeniyle daha fazla vergiye tabi olabilir. Arsa, bu yönüyle daha ekonomik bir tercih sunar.


10-Arsa mı, yoksa ev mi daha az bakım gerektirir?

Arsa, fiziksel yapı içermediği için bakım gereksinimi oldukça düşüktür. Bu durum, yatırımcının zaman ve para açısından tasarruf etmesini sağlar. Ev ise, düzenli bakım, onarım ve temizlik gibi giderler doğurur. Özellikle, kiraya verilen evlerde bu masraflar daha da artabilir. Arsa, bu yönüyle daha zahmetsiz bir yatırım seçeneğidir.


BookingAgora’dan Türkiye’nin önde gelen seyahat acenteleri için Ürdün rotası


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



BookingAgora’dan Türkiye’nin önde gelen seyahat acenteleri için Ürdün rotası

47 ülkede 10 binden fazla seyahat acentesi ve 15 binden fazla kullanıcıya küresel seyahat çözümleri üreten BookingAgora, Türkiye’deki seyahat acentelerine yeni destinasyonlar kazandırmak ve alternatif pazarları tanıtmak amacıyla keşif turlarını sürdürüyor. Son keşif rotasında Ürdün vardı. BookingAgora’nın Türk Hava Yolları ve Marriott Ürdün sponsorluğunda gerçekleştirdiği ve Türkiye’nin önde gelen seyahat acentelerini ağırladığı gezide Ürdün’ün tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri keşfedildi

Türkiye’nin önde gelen 20 seyahat acentesinin üst düzey yöneticileri, BookingAgora organizasyonuyla, Türk Hava Yolları ve Marriott Ürdün sponsorluğunda düzenlenen özel bir keşif turu kapsamında Ürdün’ü ziyaret etti. 5 gün süren program, ülkenin kuzeyinden güneyine uzanan benzersiz bir rota üzerinde gerçekleştirildi. Katılımcılar, Ürdün’ün kültürel mirasını, doğal güzelliklerini ve misafirperverliğini doğrudan deneyimleme fırsatı buldu.

Petra’dan Lut’a 5 günlük keşif yolculuğu

Gezi, Amman’a varışla başladı. İlk gün Salt şehrinin tarihi sokakları gezildi ve Osmanlı Şehitleri Anıtı ziyaret edildi. Ardından düzenlenen Amman şehir turu, kentin hem antik hem modern yüzünü gözler önüne serdi.İkinci gün Ajloun ve Jerash ziyaretleriyle Ürdün’ün kuzeyindeki tarihî miras keşfedildi. Jerash’ın Roma döneminden kalma görkemli kalıntıları, katılımcılardan tam not aldı.Üçüncü günün rotasında Madaba, Nebo Dağı ve Lut Gölü (Ölü Deniz) yer aldı. Katılımcılar, ölü denizin mineral bakımından zengin sularında benzersiz bir yüzme deneyiminin ardından Petra’ya geçerek geceyi orada geçirdi.

Dördüncü gün, dünyanın yeni yedi harikasından biri olarak kabul edilen Petra Antik Kenti ziyaret edildi. Ardından Vadi Rum Çölü’nde düzenlenen jeep turu, çölün mistik atmosferinde unutulmaz bir deneyim sundu. Gün, Akabe’deki akşam yemeği ve konaklamayla sona erdi.Organizasyonun son gününde ise katılımcılar Kızıldeniz kıyısında düzenlenen şnorkel turuna katılarak Akabe’nin eşsiz su altı yaşamını keşfettiler.

Acente gözüyle Ürdün destinasyonu

Geziye katılan seyahat acentesi yöneticileri, Ürdün’ü “beklentilerin çok üzerinde bir destinasyon” olarak değerlendirdi.Bir katılımcı, “Petra’nın büyüsü, Rum Vadisi manzarası ve Ürdün halkının sıcaklığı bizi derinden etkiledi. Türkiye pazarında büyük potansiyel var” ifadelerini kullandı.


Bir diğer katılımcı ise, “Ürdün; tarih, doğa ve deneyim arayan gezginler için hem ulaşılabilir hem de özgün bir rota. Bu tür organizasyonlar, destinasyonun tanıtımı için büyük değer taşıyor” dedi.

BookingAgora’dan güçlü turizm hamlesi

Organizasyonu üstlenen BookingAgora, Türkiye’deki seyahat acentelerine yeni destinasyonlar kazandırmak ve alternatif pazarları tanıtmak amacıyla benzer keşif turlarını sürdürmeyi planlıyor.

Bu etkinlik, Türk Hava Yolları ve Marriott Ürdün’ün güçlü iş birliğiyle iki ülke arasındaki turizm ilişkilerine de yeni bir ivme kazandırdı.

Neden Ürdün? 

Kısa uçuş süresi, vize kolaylığı

Son yıllarda Ürdün, Türkiye çıkışlı turlar arasında giderek daha fazla ilgi görmeye başladı.Yaklaşık iki saatlik kısa uçuş süresi, vize kolaylığı, kültürel yakınlık ve tarih, doğa, dinî mirasın iç içe geçtiği zengin deneyim Ürdün’ü farklı kılıyor.Ülke; Petra, Rum Vadisi, Lut Gölü ve Akabe gibi dünyaca ünlü duraklarıyla tarihî, kültürel ve doğa temalı seyahatleri bir arada sunabilen nadir destinasyonlardan biri olarak öne çıkıyor.

Ürdün’e ne zaman ve nasıl gitmeli?

Ürdün’ü ziyaret etmek için en ideal dönemler ilkbahar (Mart–Haziran) ve sonbahar (Eylül–Kasım) ayları. Bu dönemlerde hava sıcaklıkları dengeli, doğa aktiviteleri için son derece elverişli.Türkiye’den Ürdün’e, Türk Hava Yolları’nın Amman’a düzenli direkt uçuşlarıyla yalnızca iki saatte ulaşmak mümkün. Konaklama tarafında Marriott Ürdün gibi uluslararası zincirlerin yüksek standartlı otelleri, konforlu bir deneyim sunuyor.

28 Ekim 2025 Salı

Kadın girişimcileri desteklemek için 8. kez bir araya geliyorlar


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Kadın girişimcileri desteklemek için 8. kez bir araya geliyorlar

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenecek Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni için ilk istişare toplantısı İstanbul Sanayi Odası ev sahipliğinde yapıldı.

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin kadın girişimcileri desteklemek, kadın hareketine katkı sağlamak ve rol model kadınlara teşekkür etmek amacıyla bu yıl 8’incisini düzenleyeceği Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni, 8 Ocak 2026’da Elite Hotel İstanbul Taksim’de yapılacak.

Zirve’nin ilk toplantısı için İstanbul Sanayi Odası’nda toplanan istişare heyeti, zirvenin bu yılki temasını “Kültürel Miras” olarak belirledi. Toplantının açılışında konuşan Arnica Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Başkanı Senur Akın Biçer, şunları söyledi:

“Bu yıl 8. kez toplanıyoruz. Yıllardır gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde önemli farkındalık elde edildi ve çok sayıda kadın girişimciye ulaşıldı. Bu kadınlar hayalleri olan, hayallerinin peşinden hızla giden kadınlar ve bizler bu kadınları ön plana çıkarmayı kendimize görev ediniyoruz. Bu sene hem jürimiz hem de istişare komitemizden gelen talep doğrultusunda ana temamızı ‘Kültürel Miras’ olarak belirledik. Bizler, kadim kültürümüzü geliştirerek gelecek nesillere aktarıyoruz. Bu yıl, geçmişten günümüze bize kalan mirası, bugüne taşıdıklarımızı, geliştirerek geleceğe ulaştıracaklarımızı eli alacağız. Tabii kadın girişimciliğini güçlendirmek, genç ve dijital kuşağı sürece dahil etmek, toplumsal cinsiyet dengesini korumak ve kadınların ekonomik hayatta daha fazla söz sahibi olmasını sağlamak her zaman olduğu gibi ana başlıklarımızın arasında olacak.”

Zirve’nin panellerinde farklı başlıkların ele alınacağını söyleyen Jüri Başkanı Sultan Tepe “Kadın girişimciliği konusunun somut adımlarla desteklenmesi gerekiyor. Ayrıca, göç olgusu da önemli bir başlık olarak öne çıktı. Özellikle yurt dışına giden genç kadınların Türkiye’ye nasıl geri kazandırılabileceğini, teknoloji ve finansal okur yazarlığın geliştirilmesini de ele alacağız” diye konuştu.

Kadın hareketinde öne çıkan kadınlar ödüllendirilecek

Konuşmasında bu yılki ödül törenine değinen Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Başkanı Celal Toprak, “Jürimizin önerileri ile kadın hareketine katkı sağlayan isimleri ödüllendirecek ve kendilerine teşekkür edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda jürimiz değerlendirmesini 19 kategori üzerinden yapıyordu. Bu sene gelen önerilerle kategorilerimiz 21’e yükseldi. 2 tane tematik kategori ekledik. İlk jüri toplantımız Kasım sonunda yapılacak ve değerlendirmeler Aralık ayında devam edecek. Kazanan isimleri ise tüm kamuoyu ile birlikte 8 Ocak’ta düzenleyeceğimiz zirvede öğreneceğiz. Herkesi fikir ve önerileri ile aramızda görmeyi çok isteriz” dedi.

26 Ekim 2025 Pazar

Coolaer iklimlendirme teknolojileri ile havacılıkta yeşil dönüşüm

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Coolaer iklimlendirme teknolojileri ile havacılıkta yeşil dönüşüm

 Havacılık sektöründe uçuş güvenliği ve konforu genellikle gökyüzünde aranır. Ancak uçakların yerde geçirdiği süre, operasyonel verimlilik açısından en az uçuş kadar kritik durumdadır. Bu alanda fark yaratan isimlerden birisi olan Coolaer İklimlendirme Sistemleri, uçakların yerdeyken ihtiyaç duyduğu iklimlendirme çözümleriyle, hem konforu hem de teknik güvenliği yeniden tanımlıyor. Coolaer’in geliştirdiği Pre-ConditionedAir (PCA) üniteleri, uçak motoru çalışmadığı anlarda bile kabin içi sıcaklık ve nem dengesini koruyabiliyor. Bu teknoloji sayesinde, yer hizmetleri ekipleri daha verimli bir ortamda çalışırken, yolcular da uçağa adım attıkları anda konforlu bir atmosferle karşılaşıyor. Aynı zamanda, uçak içi elektronik sistemlerin korunmasıyla operasyonel verimlilik de ciddi şekilde artıyor. Geleceğin havacılığı, sadece daha hızlı değil, aynı zamanda daha temiz, daha akıllı, daha sürdürülebilir olacak ve Coolaer bu alanda geleceğin mimarlarından birisi olmaya devam edecektir. 

 Enerji verimli ve çevreci çözümlerle küresel rekabette öne çıkıyor

 CanovateGroup bünyesinde faaliyet gösteren Coolaer, havaalanları, uçak bakım hangarları, askeri üsler, test merkezleri ile özel uçuş bakım merkezleri gibi havacılığın farklı sahalarında yüksek teknolojiye sahip iklimlendirme çözümleri sunuyor. Şirketin hedefi, daha fazla yenilikçi teknolojilerle sektöre yön vermektir. Geleceğin endüstriyel iklimlendirme anlayışını bugünden şekillendiren Coolaer, teknolojiyi sadece üretmekle kalmıyor, onu stratejik bir değer haline getiriyor. Coolaer Operasyon ve İş Geliştirme Direktörü Alper Zülkaroğlu, “Havacılık sektörüne yüksek teknolojiye sahip çözümler sunarak, operasyonel verimliliği artırmaya devam edeceğiz.” diyerek PCA ünitelerinin hem havalimanlarında, hem de bakım hangarlarında sunduğu avantajlara dikkatleri çekiyor.

Coolaer olarak havacılıkta iklimlendirme teknolojilerini daima bir adım ileriye taşımayı hedeflediklerini anlatan Alper Zülkaroğlu, şunları söyledi:

“Coolaer’in yenilikçi yaklaşımı, sadece teknoloji, verimlilik ve konforla sınırlı değil. Enerji verimliliği ve çevre dostu tasarımıyla öne çıkan bu sistemler, sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlıyor. Özellikle, altyapısı sınırlı bölgelerde jeneratör entegreli mobil ünitelerle güvenilir iklimlendirme sunulması, ürün ailemizin mühendislik gücünü gözler önüne seriyor. Coolaer ile havacılık iklimlendirme sistemlerinde yeni standartları oluşturuyoruz.” dedi.

 PCA üniteleri ile havacılıktaki bakım süreçleri yeni bir boyut kazanıyor

 Havacılık sektöründe yerde geçen zaman, uçuş kadar önemli. Özellikle bakım süreçlerinde zaman ve verimlilik, operasyonların başarısını doğrudan etkiliyor. Bu noktada devreye giren Coolaer İklimlendirme Sistemleri AŞ, CanovateGroup çatısı altında geliştirdiği PCA (Pre-ConditionedAir) üniteleri ile sektöre yeni bir soluk getirmektedir. 25 kW’tan 420 kW’a kadar değişen soğutma kapasiteleri ile dikkat çeken bu üniteler, özelleştirilebilir sistemlerin sektördeki ihtiyaçlara birebir yanıt veriyor. Konu hakkında bilgi veren Alper Zülkaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Her uçak tipi ve her operasyon farklıdır. Biz, bu farklılıkları dikkate alarak, mühendislik çözümlerimizi şekillendiriyoruz. Coolaer’in PCA üniteleri, havacılıkta bakım süreçlerini sadece kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda daha güvenli, çevreci ve sürdürülebilir bir operasyon zeminini hazırlıyor. Bu da şirketimizi, sektördeki teknolojik dönüşümün öncülerinden birisi haline getirmektedir.” diye konuştu. 


Cumhuriyet Rallisi’nde Dostluk Kazandı

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Cumhuriyet Rallisi’nde Dostluk Kazandı

İki kıtadan çok medeniyetlerin birleştiği ve dünyanın da başkenti olarak adlandırılan İstanbul, 24-26 Ekim tarihleri arasında Klasik Otomobil Kulübü tarafından düzenlenen Uluslararası Cumhuriyet Rallisi’ne ev sahipliği yaptı. 5 ülkeden 25-50 yaş aralığındaki 63 otomobilin katıldığı ralli Selim-Handan Bacıoğlu ekibini birinciliği ile sonuçlanırken, Ömer Akömer-Berent Ali Mumyakmaz ikinciliği ve Murat-Mert Oktuğ da üçüncülüğü kazandılar.

2025 Türkiye Klasik Otomobil Şampiyonası son yarışı olan ve Uluslararası Antika Otomobil Federasyonu (FIVA) Gençlik ve Kültür Komisyonu tarafından da desteklenen bu rallinin ilk gününde klasik otomobiller Galata Köprüsü’nü geçerek İstanbul’un en mistik ve turist kalabalığı en yüksek yerlerinden biri olan Sultanahmet Meydanı’nda ulaştı. At Meydanı’ndaki start seremonisinin ardından Şile Ömerli Barajı etrafındaki etapları tamamlayan ekipler, günü Radisson Blu İstanbul’da sonlandırdı.

Birbirinden güzel klasik otomobiller, rallinin ikinci gününde TOSFED İstanbul Park Pisti’ne çıkarak slalom ve sürüş testlerini gerçekleştirdiler. Privia İş Özel Bankacılık İş Bankası, Swiss Otel Bosphorus İstanbul, Autoport, Kahve Dünyası, Gusto, Servis Plan, Lots Istanbul, Vettes, ve Kiss FM katkılarıyla gerçekleşen organizasyon, 25 Ekim Cumartesi günü Levent İş Kuleleri önünde son buldu.

Gastromasa 2025: 10 Yılın Hikâyeleri İstanbul’da Yazılıyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Gastromasa 2025: 10 Yılın Hikâyeleri İstanbul’da Yazılıyor

Dünyaca Ünlü Gastronomi Profesyonelleri 6–7 Kasım 2025’te 10. Kez Gastromasa İstanbul’da Buluşuyor

Gastronomi dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 10. kez Sözen Group tarafından düzenleniyor. 6–7 Kasım 2025 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek etkinlik, “10 Yılın Hikâyeleri (Stories of 10 Years)” temasıyla gastronominin efsane isimlerini İstanbul’da buluşturacak.

Dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında önemli bir köprü görevi üstlenmeye devam eden Gastromasa İstanbul Uluslararası Gastronomi Konferans & Fuarı, 6-7 Kasım 2025 tarihlerinde “Stories of 10 Years” teması çerçevesinde 10.kez İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde kapılarını açıyor. Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen tarafından 2015 yılında hayata geçirilen ve bu yıl 10. yıl dönümünü kutlayan etkinlik; iki gün boyunca ilham veren konuşmalar, tematik paneller, workshoplar ve geniş katılımlı fuar alanı ile gastronomi profesyonellerine benzersiz bir deneyim sunacak.

Sözen Group CEO’su ve Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen yaptığı basın açıklamasında; “Gastromasa’nın 10. yılının yalnızca bir etkinliğin değil, bir vizyonun başarı hikayesi olduğunu vurguladı.  2015’te Türkiye’nin gastronomi potansiyelini dünyaya tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını belirterek, bugün Gastromasa’nın dünyanın en büyük ikinci gastronomi konferansı olarak kabul edildiğini söyledi. Bu başarıyı şeflerin, STK’ların, üreticilerin, sponsorların ve medya temsilcilerinin ortak emeği olarak nitelendirdi. 

Dünya Gastronomi Sahnesinin Dev İsimleri Aynı Sahnede! 

Bu yıl beş kıtadan 60’tan fazla dünyaca ünlü şef, yüzlerce konuşmacı, yatırımcı ve marka İstanbul’da bir araya gelecek. 

Gault&Millau ödüllü ve üç Michelin yıldızlı Emmanuel Renaut, üç Michelin yıldızlı Julien Royer, Gault&Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı Marco Müller, The World’s 50 Best Restaurants 2024 listesinde ‘Dünyanın En İyi Restoranı’ unvanını kazanan üç Michelin yıldızlı Disfrutar’ın Kurucu OrtağıOriol Castro, üç Michelin yıldızlı Ángel León, iki Michelin yıldızlı Andoni Luis Aduriz, üç Michelin yıldızlı Ana Roš, Michelin yıldızlı Albert Adrià, üç Michelin yıldızlı Simon Rogan, iki kez The Best Chef Awards tarafından Dünyanın En İyi Pasta Şefi seçilen Antonio Bachour, iki Michelin yıldızlı Diego Guerrero, “The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2023’te Dünyanın En İyi Restoranı seçilen Central’ın Şefi Virgilio Martínez,Gault & Millau şapkalı ve üç Michelin yıldızlı  Christian Le Squer, iki Michelin yıldızlı Jorge Vallejo, iki Michelin yıldızlı Rasmus Munk, üç Michelin yıldızlı Torres Brothers, The World’s 50 Best Restaurants 2025 tarafından Dünyanın En İyi Restoranı Seçilen Maido’nun Şefi Mitsuharu Tsumura, iki Michelin yıldızlı Jeremy Chan,Gault&Millau şapkalı veiki Michelin yıldızlı René Frank, üç Michelin yıldızlı ve The World’s 50 Best Restaurants tarafından 2012’de Dünyanın En İyi Kadın Şefi seçilen Elena Arzak,Uluslararası Gastronomi Akademisi tarafından iki kez ‘Dünyanın En İyi Pastry Şefi’ seçilenPaco Torreblanca, efsanevi Bernachon ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Philippe Bernachon, The World’s 50 Best Restaurants 2025’te ‘Dünyanın En İyi Sommelier’i seçilen Mohamed Benabdallah, The Connaught Bar’ın yaratıcı Miksolojisti Giorgio Bargiani, Gault&Millau şapkalı ve Michelin yıldızlı Maksut Aşkar ve Gault&Millau Türkiye şapkalı ve iki Michelin yıldızlı Fatih Tutakgibi dünyaca ünlü şefler ve pastry şefleri, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar 10. kez Gastromasa’da bir araya gelecek.

Global İş Birlikleri ve Uluslararası Tanıtım

Gastromasa, bu yıl da Türkiye’nin gastronomi markası olma vizyonunu uluslararası platformlara taşımaya devam ediyor. Londra’da düzenlenen organizasyonun ardından, Dubai gibi yeni destinasyonlarda da yer alacak olan Gastromasa, Türk gastronomisini dünya sahnesinde konumlandıran öncü bir marka olmayı sürdürüyor.

2015’ten bu yana Türk gastronomisinin hafızasını koruyan, yeni nesil şeflere ilham veren ve uluslararası gastronomi dünyasında güçlü bir ağ oluşturan Gastromasa, 10. yılında da ilham,yaratıcılık ve küresel diyalog ekseninde yoluna devam ediyor. Bu yıl, Türk mutfağının kültürel zenginliğini dünyaya taşıyan hikâyeler, İstanbul’un kalbinde yeniden yazılacak.


SunExpress, yıl başından bu yana 13 milyondan fazla yolcu taşıdı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


SunExpress, yıl başından bu yana 13 milyondan fazla yolcu taşıdı Yeni dönemde filo büyümesini stratejik yatırımlarla destekleyecek

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2025 yaz sezonu performansıyla birlikte yaklaşan kış dönemi ve 2026 yılına yönelik planlarını açıkladı. 2025 yazını güçlü bir operasyonel performans ile tamamlayan hava yolu, kış ve yazsezonlarına genişleyen uçuş ağıyla hazırlanırken, önümüzdeki dönemde filo büyümesini stratejik yatırımlarla desteklemeyi planlıyor.

SunExpress, 85 uçaklık filosuyla yılın başından bu yana 13 milyonun üzerinde yolcu taşıdı. Geçen yılın aynı dönemine göre yolcu sayısında %8 artış kaydeden hava yolu, %85 doluluk oranı elde etti. 2025 yaz sezonunda uçuş ağına 15 yeni dış hat ekleyen SunExpress, Almanca konuşulan ülkeler (Almanya, Avusturya, İsviçre) ile Birleşik Krallık ve İrlanda’dan Türk Rivierası ve Anadolu’ya olan direkt uçuşlarda sahip olduğu güçlü konumunu koruyor.

Geçtiğimiz yaz özellikle Birleşik Krallık ve İrlanda pazarından Türkiye’ye talep artışının olduğunu belirten SunExpress CEO’su Max Kownatzki, “Almanya'dan Türkiye’ye olan uçuşlarda sahip olduğumuz güçlü pazar konumunun yanı sıra Birleşik Krallık ve İrlanda, en hızlı büyüyen pazarlarımız arasında yer alıyor. Birleşik Krallık ve İrlanda pazarında 2022’den bu yana koltuk kapasitemizi dört kat artırdık ve Türkiye’den en fazla Birleşik Krallık havalimanına uçan hava yolu konumuna geldik. Bu pazarda, 2024 yılına kıyasla yılın başından bu yana yolcu sayısında %22’lik bir artış gözlemliyoruz. Türkiye’ye sunduğumuz direkt uçuşlarla, daha fazla yolcunun Türkiye’nin doğal güzelliklerini, kültürel zenginliklerini ve misafirperverliğini keşfetmesine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Yeni Sezonda Uçuş Noktaları Artıyor

2025/26 kış sezonunda hava yolu, yeni İzmir–Porto hattını haftada 2 kez olmak üzere 5 Kasım itibarıyla başlatıyor. Ayrıca İzmir çıkışlı Madrid uçuşlarını haftada 3’e, Barselona uçuşlarını ise haftada 5’e çıkararak, İber Yarımadası’nda bugüne kadarki en yüksek kapasitesine ulaşıyor. İç hatlarda ise Antalya ve İzmir çıkışlı uçuşlarla Türkiye’nin 21 şehrini birbirine bağlıyor. 


2026 yaz sezonunda Türkiye’ye yönelik talebindevam ettiğinin altını çizen Kownatzki, “Erken rezervasyonlarda geçen yıla göre %12 artış görüyoruz. Türkiye, zengin kültürel mirası, doğal güzellikleri ve misafirperverliğiyle Avrupa pazarında güçlü bir konuma sahip. Türkiye hâlâ fiyat-performans açısından cazip bir destinasyon olsa da bu avantajın korunması ve rekabet gücünün sürdürülebilir biçimde artırılması için tüm sektör paydaşlarının iş birliğiyle hareket etmesi büyük önem taşıyor. Biz, SunExpress olarak, Türkiye’nin turizm potansiyeline yürekten inanıyoruz.Gelecek dönem planlarımızı bu vizyon doğrultusunda şekillendiriyor; genişleyen uçuş ağımız ve büyüyen filomuzla ülke turizmine ve ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.


SunExpress,2026 yaz sezonunda uçuş ağını yeni rotalarla genişletiyor. Hava yolu, tarihinde ilk kez Bodrum çıkışlı Birleşik Krallık seferlerini başlatmaya hazırlanıyor. Yeni açılacak 10 yeni dış hat rotası arasında Antalya-Cork, Antalya-East Midlands, Antalya-Memmingen, Izmir-Porto, Izmir-Sofia, Milas Bodrum-Gatwick, Milas Bodrum-Manchester, Edremit-Hannover, Edremit-Münih ve Hatay-Düsseldorf yer alıyor. 

Filo Modernizasyonu ve Hangar Yatırımı

2025 yılında filosunu pandemi dönemi öncesine kıyasla yaklaşık iki katına çıkaran SunExpress, yeni nesil uçaklarla yolcularına daha konforlu ve çevre dostu bir seyahat deneyimi sunarken operasyonel verimliliğini de güçlendiriyor. SunExpress’in büyüme planları kapsamında toplamda 132 adet Boeing uçak siparişi bulunuyor; bunların 87’si kesin sipariş durumunda. SunExpress, bu siparişler ile birlikte 2030’lu yılların başında filosunun büyük çoğunluğunun 737-8 ve 737-10modeli uçaklardan oluşmasını hedefliyor. 

Kownatzki, “Filo yenileme sürecimiz, sadece uçak sayısındaki artışı değil; aynı zamanda konfor, sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından bir dönüşümü temsil ediyor. Daha genç ve modern bir filoyla uçmak, çevresel etkilerimizi azaltırken yakıt tüketimi, uçak kullanım verimliliği ve maliyetlerde de önemli kazanımlar sağlıyor. Bu dönüşüm, geleceğe sağlam adımlarla ilerlerken yolcularımıza yüksek standartlarda uçuş deneyimi sunma kararlılığımızı ortaya koyuyor” dedi.

Bunun yanı sıra, Antalya Havalimanı’nda inşa edilmesi planlanan hangar yatırımı, şirketin tarihinde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. 3 yılda tamamlanması hedeflenen proje, Antalya’nın, havacılık ekosisteminde teknik bakım ve onarım alanında stratejik bir merkez konumuna yükselmesine zemin hazırlayacak. 

Planlanan yatırımlarla ilgili olarak Kownatzki, “İnşa etmeyi planladığımız 12 uçak kapasiteli hangar sayesinde, filomuzunteknik hat ve üsbakım ve onarım süreçlerini kendi bünyemizde yürütebileceğiz. Bu tesis, yalnızca SunExpress filosuna değil, bölgede faaliyet gösteren diğer hava yolu şirketlerine de hizmet verebilecek. Antalya, havacılık bakım hizmetleri açısından bölgenin stratejik bakım üssü haline gelecek. Bu projeyi sadece bir altyapı yatırımı olarak değil, aynı zamanda bölgede nitelikli iş gücünün gelişimine katkı sağlayacak önemli bir stratejik adım olarak görüyoruz” dedi.

Eğitim Yatırımlarıyla Havacılığın Geleceğine Katkı

SunExpress, sektördeki nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla pilot ve teknisyen yetiştirme programlarını genişletiyor. Geçtiğimiz yıl Eskişehir Teknik Üniversitesi iş birliğiyle başlatılan Uçak Bakım Teknisyeni Kariyer Geliştirme ve Destekleme Programı’na bu yıl iki üniversite daha dahil edildi. Program kapsamında, önümüzdeki beş yıl içinde 400 uçak teknisyeninin yetiştirilmesi hedefleniyor.

2018 yılında başlatılan Çoklu Pilot Lisansı Programı (Multi-Pilot Licence - MPL) programı kapsamında ise bugüne kadar 200 pilot yetiştirildi. Şirket, önümüzdeki beş yılda 200’ün üzerindeTürk pilotu programa dahil etmeyi planlıyor. Hava yolunun Antalya'daki genel müdürlük binasında kurulumu devam eden uçuş eğitim simülatörünün ise aylık 500 saatlik kapasitesiyle pilot adaylarına uygulamalı eğitim imkânı sunması hedefleniyor. 


24 Ekim 2025 Cuma

Hilton’un Yeni Lüks Adresi: Conrad Korfu 2026’da Açılıyor

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Hilton’un Yeni Lüks Adresi: Conrad Korfu 2026’da Açılıyor

Hilton Yunanistan’daki ilk lüks tatil köyü Conrad Korfu’nun 2026’da açılacağını duyurdu. Güney Korfu’da yer alacak otel, özel sahil alanı, geniş konaklama seçenekleri ve kapsamlı sağlıklı yaşam tesisleriyle öne çıkacak.

Hilton (NYSE: HLT) bugün Troulis ailesiyle yapılan franchise sözleşmesinin ardından Conrad Korfu otelinin anlaşmasının imzalandığını duyurdu. 2026 yaz sezonu öncesinde kapılarını açması planlanan lüks otel, 136 oda, süit ve villanın yanı sıra 200 metrelik özel bir sahil şeridine ve kapalı ile açık ısıtmalı havuzlara sahip olacak.Tesiste ayrıca markaya özgü Aqua Piazza lagünü, yemyeşil peyzajlı bahçeler, üç restoran, iki bar, kapsamlı bir spa ve sağlık merkezi, açık hava sineması ve Worldwide Kids iş birliğiyle tasarlanan çocuk kulübü bulunacak. Kulüp, zeytin ve okaliptüs ağaçları arasında yer alan ağaç ev tarzı mikro köyüyle dikkat çekecek.

Pitoresk manzaraları, altın rengi plajları ve zengin kültürel mirasıyla tanınan Korfu Adası’nın güneyinde yer alan Conrad Korfu, zarafeti adanın doğal güzellikleriyle buluşturarak Hilton’un dünya genelinde 40’ı aşkın Conrad Hotels & Resorts otelinden oluşan portföyüne katılacak. Konuklarına özel olarak tasarlanan deneyimleriyle, çarpıcı tasarımı, misafire değer katan hizmet anlayışını, unutulmaz anlar yaratan deneyimleri ve gastronomideki ustalığı bir araya getirerek sahil kenarında huzur dolu bir kaçış noktası sunacak. 

Geniş konuk odalarının büyük bir kısmı, ısıtmalı özel havuzlar, jakuziler veya doğrudan Aqua Piazza’ya erişim olanağı sunuyor. Odaların tümü, toprak tonları, taş dokular ve farklı yeşil tonlarının uyumuyla şekillenen, dikkat çekici aydınlatma detaylarıyla tamamlanan çarpıcı bir tasarıma sahip. Tatil köyü ayrıca, Sophie Deloudi’nin özel tasarımıyla hazırlanacak açık terası bulunan, dört yatak odalı 280 m²’lik bir villaya da ev sahipliği yapacak. Ünlü tasarımcı, aynı zamanda sahil alanlarındaki personel üniformalarını da tasarlayacak. 

Otelin geniş yelpazeye sahip eğlence ve spa olanakları arasında biri kapalı, diğeri ısıtmalı açık havuz olmak üzere iki havuz, bir spor salonu, iki tenis kortu ve açık hava sineması yer alıyor. Tasarımı tekne evlerinden ilham alan otelde, beş terapi odasına sahip Conrad Spa da yer alacak. Bu alanlar arasında özel sauna ve hamam bulunan bir çift süiti de bulunacak. Konuklar, kişiye özel bakımlar, ısıtmalı havuz, güzellik hizmetleri ile kızılötesi sauna ve kar duşu gibi bütünsel yenilenme sağlayan ritüellerin yer aldığı kapsamlı bir deneyimin keyfini çıkaracak. Sunulacak diğer sağlıklı yaşam programları arasında yoga, pilates ve TRX de bulunacak. 

Otel, sahil kenarında yer alacak seçkin bir fine-dining restorana da ev sahipliği yapacak. Restoranın menüsü, Atina’da bir Michelin yıldızına sahip CTC’nin şefi Alexandros Tsiotinis tarafından hazırlanacak. Yunan mutfağı geleneğini modern tekniklerle ustalıkla harmanlamasıyla tanınan Şef Tsiotinis, övgü toplayan gastronomi yaklaşımını bu yeni sahil ortamına taşıyor. Diğer öne çıkan özellikler arasında gün boyu hizmet veren bir restoran, sahil kenarında bir kokteyl bar, kapalı lounge alanı, çocuklar için özel bir kulüp ve bir konferans salonu bulunuyor. 

Tatil köyü, Hilton ile Numo Hotels & Resorts arasındaki üçüncü iş birliği olacak. Bu iş birliği, Hilton’un Curio Collection markası bünyesindeki Numo Ierapetra Beach Resort Crete ve The Royal Senses Resort & Spa Crete otellerini de kapsıyor.

Hilton Avrupa ve Afrika Lüks Otel İnşalarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Dan Wakeling, şunları söyledi: "Hilton’un Yunanistan’daki varlığını bu etkileyici tatil köyüyle daha da güçlendirmek için Numo Hotels & Resorts ile yeniden çalışmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Conrad Korfu, büyüleyici manzaraları ve zengin kültürel mirasıyla tanınan bu adayı ziyaret eden misafirlere olağanüstü bir lüks deneyimi vaat ediyor. Lüks seyahat ve tatil konaklamalarına olan talep artmaya devam ederken, 2026’da kapılarını açacak olan Conrad Korfu’da misafirlerimizi ağırlamayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Numo Hotels & Resorts Genel Müdürü ve Ortağı Spyros Kouris, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:  “Conrad Korfu vasıtasıyla Hilton ile bir kez daha iş birliği yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Her bölgenin yerel kültürüne ve insanlarına odaklanan özgün konseptler geliştirme yaklaşımımızı devam ettiriyoruz. Girit ve Mikonos’un ardından Korfu, hikayemizde yepyeni bir sayfa açıyor. Korfu'nun görkemli doğasına saygı duyan, Yunan yaratıcılar ve iş ortaklarının güç birliğiyle şekillenen benzersiz bir tatil köyü kuruyoruz."

Cam çatılı bir atriumda ve kireçtaşı zemin üzerinde konumlanan alanda, konuklar Saint of Athens’ın Kreatif Direktörü Nikos Paleologos’un küratörlüğünü üstlendiği otelin sanat programını da deneyimleyebilecek. Program, önde gelen Yunan sanatçılardan özel olarak sipariş edilen eserlerden oluşuyor. Bu isimler arasında Kostis Velonis, H.O.P.E., Gerasimos Hatzis, Antonios Fikos, Filippos Theodorides, Magneto, Paolo Incarnato, Natalia Manta ve Saint of Athens yer alıyor. Sanatçılar, eserleri aracılığıyla tatil köyü ile Korfu’nun katmanlı tarihi arasında bir diyalog kuruyor. Konuklar konaklamaları süresince rehberli yerel yürüyüşler, gastronomi atölyeleri ve galeri ziyaretleri gibi kültürel deneyimlerin de keyfini çıkarabilecek. 

Conrad Korfu’nun genel mimarisi ve dış cephe tasarımı, baş mimarlar Aria Lironi ve Charis Marko dimitrakis ile  Genel Müdür Nikos Gryllos’un liderliğinde Cube Concept ekibi tarafından hayata geçirildi. İç mekan tasarımı, Hotel IM’den Ioanna Mitropoulou tarafından, Place in Space Architects’ten Marianthi Tsomlektsi ve Simos Antoniadis iş birliğiyle gerçekleştirildi. 

Otele yalnızca on dakikalık sürüş mesafesinde yer alan Lefkimi Limanı, adayı Yunanistan ana karasına bağlıyor. Korfu’nun simge yapılarından biri ve Belle Époque döneminin göz alıcı bir eseri olan Achilleion Sarayı ise, kısa bir mesafede yer alıyor; neoklasik terasları, heykellerle süslü bahçeleri ve İyon Denizi’ne uzanan manzarasıyla büyülüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Korfu Eski Kenti’nde ziyaretçiler, yerel halkla bir araya gelebilir; görkemli kaleleri, anıtsal kiliseleri ve müzeleri keşfedebilecek. Ayrıca yerel restoranlar, barlar ve özgün lezzetler sunan aile işletmelerinde canlı Korfu kültürünün tadını çıkarabilecek.

İyon Denizi’nde yer alan Korfu, İyon Adaları’nın en büyük ikinci adası. Korfu'ya Atina’dan yapılan düzenli uçuşların yanı sıra, Avrupa’nın birçok büyük şehrinden yapılan direkt seferlerle de kolayca ulaşılabiliyor. Otel, her yıl 4 milyondan fazla yolcuyu ağırlayan Korfu Uluslararası Havalimanı’ndan kolayca ulaşılabilir bir konumda bulunuyor. 

Conrad Korfu, Hilton’un Yunanistan’daki 65’i aşkın faaliyetteki ve açılış aşamasındaki otelden oluşan portföyüne katılacak. Bu portföyde, Semeli Coast Mykonos, Curio Collection by Hilton’un yanı sıra yakında hizmete girecek Conrad Athens The Ilisian ve Hilton Chania Resort & Spa otelleri de yer alıyor.



Hilton Hakkında

Hilton (NYSE: HLT), 139 ülke ve bölgede faaliyet gösteren, 9.000’den fazla tesisi ve yaklaşık 1,3 milyon odasıyla dünya standartlarındaki 24 markadan oluşan portföyüyle dünyanın lider konaklama şirketlerinden biridir. Kuruluş vizyonunu dünyayı misafirperverliğin ışığı ve sıcaklığıyla doldurmak olarak belirlemiş olan Hilton, 100 yılı aşkın tarihinde 3 milyardan fazla misafir ağırlamış, Great Place to Work ve Fortune tarafından Dünyanın 1 Numaralı İşyeri seçilmiş ve Dow Jones Sürdürülebilirlik Endekslerinde küresel bir lider olarak tanınmıştır. Hilton, misafir deneyimini iyileştirmek için Dijital Anahtar Paylaşımı, otomatik ücretsiz oda yükseltmeleri ve onaylanmış bağlantılı oda rezervasyonu yapabilme gibi sektöründe öncü teknolojik yenilikler sunmuştur. Ödüllü misafir sadakat programı Hilton Honors aracılığıyla, doğrudan Hilton ile rezervasyon yapan 226 milyondan fazla Hilton Honors üyesi, otel konaklamaları ve paranın satın alamayacağı deneyimler için Puan kazanabilmektedir. Ücretsiz Hilton Honors uygulaması ile konuklar, akıllı telefonlarından rezervasyon yapabilir, odalarını seçebilir, check-in yapabilir, Dijital Anahtar ile kapılarını açabilir ve check-out yapabilirler. Daha fazla bilgi için stories.hilton.com adresini ziyaret edebilir ve Hiltonile Facebook, X, LinkedIn, Instagram ve YouTube üzerinden bağlantı kurabilirsiniz.


ŞEHİR TİYATROLARI “YAFTALI TABUT”OYUNUYLA 7. ULUSLARARASI MALTEPE TİYATRO FESTİVALİ’NDE

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ŞEHİR TİYATROLARI “YAFTALI TABUT”OYUNUYLA 7. ULUSLARARASI MALTEPE TİYATRO FESTİVALİ’NDE

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, en beğenilen oyunlarından, Fatma NudiyeYalçı’nın hikayesinin anlatıldığı“Yaftalı Tabut” oyununu7. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali kapsamında Maltepe seyircisiyle buluşturuyor.

Bilgesu Erenus’un yazdığı, Yelda Baskın’ın yönettiği “Yaftalı Tabut”, 27 Ekim 2025 Pazartesi günü saat 20.00’deMaltepe Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sahneleniyor. 

30 Ekim’e kadar sürecek festivale Denizli, Eskişehir şehir tiyatrolarının yanı sıra Ukrayna ve Azerbaycan’dan tiyatro ekipleri katılacak. 

İBB Şehir Tiyatroları,klasik ve çağdaş oyunlarını İstanbul’un birçok ilçesinin yanı sıra farklı illerde de seyirciyle buluşturmaya devam edecek.

YAFTALI TABUT 

Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma NudiyeYalçı’nın hikâyesi. 1920’lerde başlayan mücadelesine Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Nazım Hikmet de eşlik ediyor.

Oyunda Bensu Orhunöz, Ceren Hacımuratoğlu, Derya Keykubat, Lale Kabul, Mana Alkoy, Selin Türkmen, Şenay Bağ rol alıyor.


Electrolux, Levent’te hayata geçirdiği Premium Studio ile iş ortaklarını ve seçkin davetlileri unutulmaz bir açılışta ağırladı.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Electrolux’ün son teknoloji tasarımlarının yer aldığı Premium Studio, Levent Güvercin Sokak’ta açıldı. Seçkin davetlilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, İsveç’in köklü tasarım anlayışı lezzet dolu bir deneyimle buluştu

İsveç’in 100 yılı aşkın tasarım mirasını İstanbul’a taşıyan Electrolux, Levent’te hayata geçirdiği Premium Studio ile iş ortaklarını ve seçkin davetlileri unutulmaz bir açılışta ağırladı. Bahçe ambiyansı, canlı müzik performansları ve özel tadımların eşlik ettiği etkinlikte, konuklar hem markanın vizyonunu yakından tanıma hem de ürünleri birebir deneyimleme fırsatı buldu.

Globalde Tanıtılan SaphirMatt, Türkiye’de de Beğeniyle Karşılandı

Etkinliğin odak noktalarından biri, kısa süre önce global lansmanı gerçekleştirilen Electrolux SaphirMatt indüksiyonlu ocak oldu. Electrolux’ün üretti ği çizilmeye karşı geliştirilen en dayanıklı yüzeye sahip olan SaphirMatt, aynı zamanda mat siyah dokusu, parmak izi tutmayan yüzeyi ve Red Dot ile iF Design gibi prestijli ödüllerle öne çıkan tasarımıyla dikkat çekti.

Nilperi Şahinkaya, Buray, Çiğdem Batur ve Gizem Hatipoğlu gibi cemiyet ve sanat dünyasından tanınan birçok ismin katıldığı açılışta davetliler, Premium Studio içinde yer alan özel demo alanında SaphirMatt’in dayanıklılığını ve zarif tasarımını yakından deneyimledi. Çizilmez yüzey performansını uygulamalı olarak test eden konuklar, ürünün şıklığı kadar sağlamlığını da gözlemleyince şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Etkinlikte, Electrolux’ün değerli iş ortaklarından Porland da yer aldı. Markanın zarif ve özgün tasarımlara sahip ürünleri, sunumlara estetik bir dokunuş katarak etkinlik atmosferini tamamladı.

Aşçılık Milli Takımı Kaptanı Volkan Aslan’dan Özel İkramlar

Açılışın en dikkat çeken bölümlerinden biri, Premium Studio’nun içinde yer alan canlı mutfak alanı oldu. Aşçılık Milli Takımı Kaptanı Volkan Aslan, Electrolux’ün ileri teknoloji ürünü mutfak ekipmanlarını kullanarak konuklara özel sunumlar hazırladı. Davetliler, profesyonel dokunuşlarla hazırlanan yemekleri tadarken Electrolux’ün mutfak deneyimini nasıl dönüştürdüğünü de doğrudan görme şansı yakaladı.

Levent’in kalbinde konumlanan Premium Studio, sadece bir mağaza değil, aynı zamanda İsveç tasarım felsefesinin ve Electrolux’ün sürdürülebilirlik vizyonunun yansıtıldığı özel bir deneyim alanı olarak kurgulandı. Electrolux ve Lazolini iş birliğiyle hayata geçirilen yatırım, markanın Türkiye’deki varlığını güçlendirmesinin yanı sıra iş ortaklarına yeni fırsatlar sunmayı da hedefliyor.

Electrolux Premium Studio’nun açılışı, canlı müzik performanslarıyla davetlilerin keyifli anlar yaşadığı, yenilikçi mutfak çözümlerinin deneyimlendiği ve İsveç’in zarif tasarım anlayışının İstanbul’da hayat bulduğu unutulmaz bir buluşma olarak hafızalara kazındı.

İnovasyon ve İsveç Tasarımını Buluşturan Global Lider

Dünyada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren ve yılda 60 milyon cihazı tüketicilerle buluşturan Electrolux, yenilikçi ürünleriyle global ölçekte güçlü bir konuma sahip. Şirket, 2024’te ulaştığı 12,5 milyar Euro satışla sektörün global liderleri arasında yer alıyor. Sürdürülebilir üretim, satış ve tüketim döngüsünü sağlamaya odaklanan marka, 2000’li yılların başlarında uygulamaya geçirdiği sürdürülebilirlik çalışmalarına hızla devam ediyor. Electrolux, 2030 yılına kadar tüm tedarik zincirinde karbon nötr olmayı ve ürünlerinin yüzde 100 geri dönüş türülebilir malzemelerden üretilmesini sağlamayı hedefliyor.



Travel Shop Turkey’in 20. Yıl Gururu ve Başarı Hikayesi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Travel Shop Turkey’in 20. Yıl Gururu ve Başarı Hikayesi

Yirmi yıl önce, yalnızca bir hayalle çıktığımız bu yolculukta; azmimiz, inancımız ve turizme olan tutkumuzla attığımız her adım bizi bugünlere taşıdı.

Bugün, Travel Shop Turkey olarak, 20 yıllık başarılarla dolu bu hikayemizi Antalya Limak Atlantis Otel’de; dünyanın dört bir yanındaki 150’ye yakın temsilcilik ofisimiz ve 100’e yakın ülkeden gelen 400’e yakın değerli turizm firmasıyla birlikte kutlamanın tarif edilemez gururunu yaşadık.



Bu anlamlı gecede, yol arkadaşlarımız olan kıymetli iş ortaklarımız, dostlarımız, arkadaşlarımız ve her zaman arkamızda duran ailemizle bir arada olmanın mutluluğu bizlere güç verdi.

Bu büyük başarıda emeği, desteği ve inancı olan herkese en içten şükranlarımızı sunuyoruz. 20. yılımıza anlam katan bu unutulmaz organizasyonda yanımızda olan; başta Türk Hava Yolları’na, Limak Oteller Grubu Genel Koordinatörü Sayın Kaan Kavaloğlu’na, Hindistan’ın Ankara Büyükelçisi Sayın Muktesh Kumar Pardeshi’ye, The International Ecotourism Society (TIES) Başkanı Sayın Jon Bruno’ya, Antalya Turizm Fuarı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Selçuk Meral’a,Tokat Valiliği İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sayın Ahmet Kayhan’a, tüm sponsorlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza ve adını tek tek sayamadığımız tüm gönül dostlarımıza yürekten teşekkür ederiz.

Bugün ulaştığımız bu nokta, bir son değil  yeni hedeflerin, daha büyük hayallerin başlangıcıdır. Amacımız, Travel Shop Booking markamızı dünyanın dört bir yanında daha da güçlendirmek, Türk turizmini uluslararası arenada hak ettiği zirveye taşımaktır.



İnanıyoruz ki; emeğimiz, birlikteliğimiz ve tutkuyla büyüttüğümüz bu sevdamız bizi daha nice 20 yıllara taşıyacak. Her adımda birlikte yürüdüğümüz tüm dostlarımıza, sonsuz teşekkürlerle…

Martı Grubu’nun 60 Yıllık İlham Veren Yolculuğu Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali’nde sergileniyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Martı Grubu’nun 60 Yıllık İlham Veren Yolculuğu

Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali’nde sergileniyor

Türkiye turizminin köklü markalarından Martı Grubu, 60 yıllık ilham veren yolculuğunu grubun kurucularından duayen iş insanı Halit Narin onuruna Özyeğin Üniversitesi’nde düzenlenen Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali kapsamında gençlerle ve ziyaretçilerle paylaşıyor. 

Marmaris’te küçük bir ‘Yaz Kulübü’ hayaliyle başlayan ve bugün dünyada ilk 5 sırada yer alan Türkiye turizminin öncülerinden olan Martı Grubu’nun başarılarla dolu renkli hikayesi, bienal çerçevesinde açılan özel sergiyle gün yüzüne çıkıyor. 

Kronolojik anlatımıyla bir anlamda Türkiye turizminin gelişimine de ışık tutan sergi, iki yıl boyunca Özyeğin Üniversitesi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak.

Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Otel Yöneticiliği Bölümü tarafından ilki Vehbi Koç (Divan Otelleri), ikincisi Mehmet Kemal Dedeman (Dedeman Otelleri) onuruna düzenlenen Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali’nin üçüncüsü, duayen iş insanı Halit Narin (Martı Hotels & Marinas) odağıyla düzenlendi. Türk otelcilik sektörünün gelişimine öncülük eden girişimcileri onurlandırmak ve deneyimlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenlenen Türkiye’de Otelciliğin Önderleri 3. Bienali, 23 Ekim’de Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy Yerleşkesi’nde başladı. Bienalde, Türkiye turizminde ilklere ve yeniliklere imza atan Martı Grubu’nun 60 yıllık yolculuğu ele alınıyor.Bienal kapsamında açılan ve iki yıl açık kalacak sergi, 1967’de Halit Narin öncülüğünde kurulan Martı Grubu’nun sektöre kazandırdığı değerleri, kültürel katkılarını ve kurumsal vizyonunu kronolojik bir akışla sunarak, bir anlamda Türkiye turizminin gelişimini de yansıtıyor.



Turizme katkılarından dolayı Halit Narin’e Teşekkür Plaketi takdim edildi

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Özge Samancı ile Martı Hotels & Marinas Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin’in konuşmalarıyla başlayan açılış törenine, iş dünyası ve turizm sektöründen önemli isimler, akademisyenler, basın mensupları ve öğrenciler katıldı. Daha sonra Martı Grubu’nun yolculuğunu anlatan kısa filmin gösterildiği tören,“Türk Otelciliğinin Dünü, Bugünü ve Geleceği” başlıklı panel ile devam etti. Özyeğin Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü M. Teoman Alemdar moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, ekonomi medyasının önemli isimlerinden TGC Başkanı Vahap Munyar ve turizm sektörünün önde gelen isimlerinden Martı Otel İşletmeleri Yönetim Kurulu Üyesi H. Ferit Volkan, turizm sektörünün gelişimini, duayen iş insanı Halit Narin ve Martı Grubu’na ilişkin ilgi çekici anılar, önemli detaylarıyla birlikte ele aldılar. Bienal açılış töreninde ayrıca, Türkiye’de turizm sektörünün gelişimine yaptığı katkılardan dolayı Martı Grubu kurucusu iş insanı Halit Narin’e Teşekkür Plaketi de takdim edildi. Törenin sonunda ise Martı Grubu’nun 60 yıllık yolculuğunu yansıtan serginin açılışı gerçekleştirildi.

“Halit Narin’in Cumhuriyet’e olan bağlılığı Martı’nın temel taşlarını oluşturdu”

Konuşmasına, “Martı Grubu’nun 60 yıllık yolculuğunun temel taşlarını, Onursal Başkanımız babam Halit Narin’in Cumhuriyet’e olan bağlılığı, ülkeye özgün sanata ve çevreye duyarlılığı, üretime ve eğitime verdiği önem oluşturdu” diyerek başlayan Oya Narin, sözlerine şöyle devam etti:

“1934 yılında ‘Nurullah Narin ve Mahdumları’ adıyla kurulan tekstil şirketimiz, Halit Narin’in liderliğinde büyüyerek bir tekstil devi haline geldi. Narin Ailesi olarak, 1970’li yıllarda Halit Narin’in girişimiyle turizm sektörüne de adım attık.Bugün üçüncü nesil olarak bu mirası taşıyoruz; bizden sonra gelen dördüncü nesil de görevde ve bu yolculuğun bir parçası. Dünyada üçüncü ve dördüncü nesle ulaşabilen aile şirketlerinin oranı oldukça düşüktür. Dolayısıyla bir marka yaratmak, bir kurum inşa etmek ve onu sürdürülebilir kılmak sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir başarıdır. 

“Mütevazi bir motelden turizmin öncü markasına uzanan yolculuk”

Tekstilden turizme uzanan bu yolculuğumuz, bir grup vizyoner iş insanının 1964 yılında Marmaris’te bir ‘Yaz Kulübü Rüyası’ kurma hayaliyle başladı. Bu hayal, 1967’de Martı Motel’in kuruluşuyla turizmde bir öncülüğe dönüştü. 1969’da 33 odalı olan bu mütevazı otel, kısa sürede Türkiye’nin ilk resort oteline dönüştü. 

1980’lerde açılan havalimanıyla Marmaris’e ulaşım da kolaylaşınca Martı Otel, sanatçılardan dünya liderlerine kadar birçok ünlü ismin buluşma noktası oldu. Daha sonra Martı La Perla, Martı Myra, Martı Marina, Güllü Konakları ve Martı Hemithea’nın açılması ile bu yolculuğumuz büyüyerek bugünlere geldi.

1989’da Martı Otel İşletmeleri A.Ş. ile Borsa İstanbul’da ‘halka açılan ilk turizm işletmelerindenbiri olduk. 2010’da iseMartı GYO, ‘Türkiye’nin halka açık ilk turizm gayrimenkul yatırım ortaklığı’ olarak sektöre öncülük etti.Tüm bu adımlar, Martı markasını yalnızca bir konaklama zinciri değil, bir vizyonun, bir kültürün ve bir yaşam biçiminin temsilcisi olduğunu ortaya koyuyor.

“Türkiye turizminde markalaşma çok önemli”

Türkiye turizmi, bugün dünya turizminde ilk 5 ülke içinde güçlü bir konumda bulunuyor. Doğal, tarihi ve kültürel güzelliklerimiz, iklimimiz, coğrafyamız ile sağlık, termal, gastronomi gibi turizm zenginliklerimiz ile ülkemiz çok önemli bir potansiyele sahip. Ayrıca kalifiye insan kaynağımız ve eşsiz misafirperverliğimiz ile de fark yaratıyoruz. Gerçekleştireceğimiz bazı geliştirmeler, atacağımız bazı adımlar ile küresel turizmdeki konumumuzu çok daha güçlendirme fırsatına sahibiz. Turizm’de geliştirmemiz gereken alanlardan biri de hiç şüphesiz ‘markalaşma’dır. Zira turizm tescilli yatak kapasitemiz içinde markalı yatak sayımız oldukça düşük. Sektörümüzde markaların çoğalması, güçlenmesi ve hatta yurt dışına açılması, Türkiye turizmini çok daha başka seviyelere taşıyacaktır. Bu nedenle gerek Martı Grubu gerek TTYD olarak ve gerekse sektör olarak bu alanda yoğun çaba sarf ediyoruz. 

“Bienal, turizme örnek alınacak, ilham verici bir katkı sağlıyor”

Tam da bu noktada Özyeğin Üniversitesi, her alanda olduğu gibi turizm ve otelcilik için de çok önemli bir misyonu yerine getiriyor. Bugün burada üçüncüsü için bir arada bulunduğumuz Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali, ülkemiz turizminin ilk açılan ve bugün zincire dönüşen otel markalarına odaklanarak, bu alanda örnek olacak, ilham verici önemli bir çalışmaya imza atıyorlar. Bu vesile ile Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Otelcilik Bölümü akademik ve idari kadrosu başta olmak üzere, emeği geçen herkese şahsım, şirketim ve sektör adına teşekkür ediyorum.”