13 Kasım 2018 Salı

Aşk ile yapılan evliliklerin ömrü kelebeğin ömrü kadar..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Aşk ile yapılan evliliklerin ömrü kelebeğin ömrü kadar

Sadece aşk ile yapılan evlilikler de, ayrılık kaçınılmaz oluyor
                                                                                                                                                                                  Aşk ile yapılan evliliklerin ömrünün kelebeğin ömrü kadar olduğunu kaydeden İlişki Uzmanı & Yaşam Koçu Mehmet Murat Lik, “Sadece, aşk ile yapılan evlilikler de, ayrılmak kaçınılmaz olur” diyor.

İlişki Uzmanı & Yaşam Koçu Mehmet Murat Lik, şunları anlatıyor:

Aşk, kalbin kapısının anahtarıdır, o anahtar kapıyı açar ve kapı açıldıktan sonra yepyeni bir dünyaya gireriz. Orada en az 3  (S) yapıtaşı olmalıdır.
1-Sevgi
2-Saygı
3-Sadakat
Bu yapı taşları olmadığı taktirde bırakın bir ömür yol gitmeyi o yolda iki durak bile yol alamazsınız.

Aşk, aşk, aşk adı büyüleyici ve bir o kadar etkileyici

Aşk, aşk, aşk adı büyüleyici ve bir o kadar etkileyicidir. Adı bile bu kadar etkileyici olduğuna göre aşık olanlar bilir; kimine göre olmazsa olmaz kimine göre de mesafeli olunması gereken bir heyecandır. Bana göre, bu kişinin tasarrufunda değildir, olmadık zamanda olmadık yerde gelir bulur sizi.
İnsan aşık olduğunda doğru analiz yapma, doğru değerlendirme yetisini ve çevrenin görebildiği ama kişinin kendisini kör eden bir duygu durumundadır.  Çünkü kişi aşık olduğunda aklı ile kalbi yer değiştirir. Herşeyi kalbiyle görür, değerlendirir.
Bu nedenle, ben Mehmet Murat Lik olarak, uzman görücü diye bir misyon üstlendim. Uzman olarak evlilik öncesi çiftleri görüyor,  sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim ayrılıkların ve soru işareti olan çiftlerimizde birlikte yol alıyor; ileri de yaşanabilecek sorunları masaya yatırıyoruz.

Günümüzde yapılan evliliklerin çoğunluğu aşk yüzünden yapılmış ve bitmiştir

Evlilik dediğimiz kurum, çok ciddi fedakarlıkları ve sorumlulukları içinde barındırır. Normal bireysel hayatımızda olduğumuzdan daha fazla misyonlar yükleniriz; bir eş, bir baba, bir hayat arkadaşı gibi.
Mutlu bir evliliğin aslında her hangi bir sırrı yoktur; bir gümüş yada altın kuralı da yoktur. Toplumumuzda evliliklerin ve ilişkilerin çoğunluğunun bitmesinin altında yatan nedenlerin başında, duygular konusunda müsrif olmamız gelmektedir. Sevgiyi, saygıyı, güveni ve sadakati tasarrufsuz kullanmamızdan kaynaklanıyor.
Mutluluk, hormonlara bağlıdır  (dopamin, seratononin, endorfin, oksitosin )gibi hormonlar mutlu olmamıza yeter. Bunların salgılanmasını engelleyen bazı yaşanmışlıklar vardır. İhanet, şiddet, yalan, ayrılık, duygusal hüsranlar, yaşadığımız kayıplardır. Seratoninden dopamine kadar hormonlarımız ne kadar normal düzeydeyse kendimizi bir o kadar mutlu, huzurlu ve güvende hissederiz.
Sorunsuz bir evlilik yada ilişki çok mümkün değildir, zira monoton giden bir evlilik insan olarak varolmamıza neden olan duyguların körelmesine neden olur. Tuzu biberi olan tartışmalar, özlem, heyecan, saygı, sevgi, değer ve doğru iletişim bunların başında gelir. Sorunsuz, düzgün bir evlilik de en önemli konu “doğru iletişimdir”. İletişim, saygı kökenlidir; insan saygı duymadığı kişiyle iletişim kuramaz. İyi bir iletişim kurmak için karşımızdakine “saygı” duymamız gerekir.

Evliliklerde fikir ayrılıkları olduğunda, 3 kuralı uygulayın

Evliliklerde, çiftler ya tartışamaz (nasıl olsa birşey değişmiyor diye), yada tartışır ama uzlaşamaz. İki taraf da söylemek istediğini söyler, birbirini dinlemezler. Evliliklerde fikir ayrılıklarımın olduğu durumlarda 3 önemli kuralı uygulamak gerekiyor.

1-Karşımızdakini sözü bitene kadar saygıyla dinlemek.
2-Yüksek sesle konuşmamak.
3-Dinlerken mimiklerimize dikkat etmek.

Aslında, çiftler, tartışamadıklarında daha kötüdür ve en tehlikelisi fikir yürütmeleridir. Nitekim, en tehlikelisi, “fikir yürütmedir”. Hiçbir zaman da doğru sonuca gidemez ve uzaklaşır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder