7 Mayıs 2020 Perşembe

Belirsizliklerle Baş Edebilmek İçin 10 Yol...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Yeni Yaşama ve Yeni İnsana Doğru
Belirsizliklerle Baş Edebilmek İçin 10 Yol

Şimdiye kadar "Yarınlarımız garanti altında olsun. Aman geleceğimizi güvence altına alalım vb” düşünceleri ile hep belli çerçevelere, kurallara ve alışkanlıklara bağlı kalarak içinde bulunduğumuz toplumsal organizmanın bizi sürüklediği doğrultuda bir sürü olarak yaşadık. Aynen yüksek bir debide gürül gürül akan bir derenin üzerinde oraya – buraya sürüklenen bir kütük gibi. Kendimizi bu akışın dışına alabildiğimiz anda esasında gerçek varoluşa geçebiliyoruz. 

Arya Akademi Kurucusu Dijital Dönüşüm Danışmanı Dr. Müh. Gülay Savaş, şunları söyledi:
“Yeni bir yaşama ve yeni insana hazırlandırıldığımız bu günlerde, içinde bulunduğumuz kaosun, hengamenin getirdiği "Belirsizlikler" ve bunun çıktısı olabilecek endişe duyguları ile baş edebilmemiz için 10 önerimi paylaşmak istiyorum” dedi.

Dr. Müh. Gülay Savaş’tan Belirsizliklerle Baş Edebilmek İçin 10 Yol

1. Hayat seni yıkmadan sen kurallarını yık
2. En kötüye hazırlıklı ol. Risk planlarını yap
3. Alışkanlıklarının ötesine geç. Yeni alışkanlıklar oluştur
4. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, bunu bil
5. Yaşamak ve VAR olmak arasındaki farkı DÜŞÜN ve ANLA!
6. Kafandaki kaosu durdurmak için Meditasyon yap
7. İnsanlardan/sistemden medet umma! Çözümlerini kendin üret
8. Özellikle bu sıkıntılı dönemi kendini ve yaşamını dönüştürmek için kullan. Biliyorsun Konfor insanı çürütür. İnsanı yani önce kendini ve hayatı daha iyi tanımak için psikoloji, felsefe, ezoterizm, tasavvuf gibi disiplinleri araştır ve oku. Onlar bügünler için var
9. Hayattan gelen mesajları duy ve gör
10. Bağlanmadan yaşa. Aynen Can Yücel’in şu şiirinde de dediği gibi

Bağlanmayacaksın

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın. 
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder