HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR
TİYATRODA İKİ HAGOP
Geçtiğimiz hafta sonu Sivas Ermenileri Ve Dostları Derneği'nin Pangaltı'ndaki kendi lokalinde, Jirayr Kılıçdağı'nın girişimi vede dernek yetkililerinin organizasyonu ile güzel bir tiyatro paneli düzenlendi. Bu kültür gecesinde Osmanlı Tiyatrosu'nun kuruluşunda iki önemli tiyatro adamı Güllü Agop olarak da tanınan Hagop Vartovyan(1840-1902) ile tiyatroda mizahın usta ismi Hagop Baronyan(1843-1891) hakkında konuşuldu.
Panelistler Sn.Boğos Çalgıcıoğlu ve Sn.Nesim Ovadya İzrail, kalabalık katılımcıların önünde “Tiyatroda İki Hagop” başlığı altında, aynı yıllarda yaşamış ve birbiri ile etkileşim içinde olmuş Hagop Vartovyan ve Hagop Baronyan’ı tüm detaylarıyla anlattılar.
Derneğin kültür faaliyetlerine destek veren ve aynı zamanda araştırmacı da olan Sn.Dr. Barkev Balımoğlu’nun açılışı yapması ve konuşmacıları takdim etmesinden sonra; yakın dönem tarihi ile Ermeni tiyatro tarihi araştırmacısı ve yazar Nesim Ovadya İzrail, “Ahlakı, gülerek ve güldürerek düzeltmeye çalışan oyun ve mizah yazarı, gazeteci ve çevirmen Hagop Baronyan” sözüyle konuşmasına başladı. Hagop Baronyan’ın “Osmanlı’nın yazılı edebiyat ve gazeteciliğinde mizah alanında en önemli isimlerden biri ve belki de birinci sıradaki ismi” olduğunu vurgulayan İzrail, konuşmasında şu satırların altını çizdi.“Mizahı araç olarak kullanan Hagop Baronyan, yaşadığı dönemde, hemen hemen her olaya ve kişiye dokunmadan geçmedi. İyi bir gözlemci olarak, yaşadığı yılların tanığı oldu ve bunları eserlerinde ele aldı”.
Nesim Ovadya İzrail konuşmasında, eserlerinde ve yayınladığı gazete ve dergilerin her sayfasında İstanbul’un yer aldığını vurgulayarak, Hagop Baronyan’ın içinde olmadığı İstanbul edebiyatının eksik olacağını belirttikten sonra, Türkçede ilk Baronyan eserinin 2010 yılında yayımlandığına dikkat çekti. Ancak son yıllarda, Baronyan eserlerinin yayınlanmasında hızlı bir artış olduğunu da ilave etti.
Ermeni tiyatro tarihinin değerli araştırmacısı,çevirmen ve yazarı Boğos Çalgıcıoğlu, gecenin ikinci bölümünde yaptığı kapsamlı konuşmasında Hagop Vartovyan’ı,yani en fazla bilinen ismiyle Güllü Agop’u anlattı. Çalgıcıoğlu konuşmasına şu sözlerle başladı;
Bugün İstanbul için “Şehir Tiyatroları” ne ise, 1870-1880 yıllarında Güllü Agop’un “Osmanlı Tiyatrosu” da aynı şeydi. İlave olarak, “Şehir Tiyatroları”, Güllü Agop’un “Osmanlı Tiyatrosu”nun kurduğu temel üzerinde inşa edilmiş ve yükselmiştir.Her zaman Güllü Agop'un Türkiye Tiyatrosu üzerindeki etkilerinden ziyade din değiştirmiş olması ve kişiliği hakkında konuşulur. Aslında 'Dar-ül Bedai' fikrinin, yani bir şekilde 'ulusal tiyatro' anlayışının ilk temellerini atan tiyatrocu olduğu artık dost düşman herkes tarafından kabul görmüştür. Devrinin bütün tiyatrocularını zaman zaman kendi çatısı altında toplayabilmiş, ama şöyle ama böyle birçok Müslüman oyuncuya da Hristiyan oyuncularla birlikte kadrosunda yer vermiştir.
Konuşmasının ilerleyen safhalarında Çalgıcıoğlu şu saptamaları öne çıkardı:
“Şimdilerde Hagop Vartovyan ve Hagop Baronyan hakkında Türk entelektüellerinin gösterdiği bir ilgi var ama sanırım biraz ukalalık olarak kabul edilebilse bile, Şark Dişçisi'nin ve Güllü Hagop'un mezarının bulunmasının, az da olsa bu ilgide inkâr edilemeyecek bir payı vardır.'' Eğer bu iki etkinlik olmasaydı, yüz yıldan fazla bir süredir Türk edebiyatçılarının ve aydınlarının unuttuğu bu iki önemli isim uyudukları ve kimsenin bilmediği yerde kalmaya devam edeceklerdi.”
Daha sonra Boğos Çalgıcıoğlu, 2011 yılında kişisel çabalarıyla ve birkaç tiyatro sevdalısı dostuyla (Bercuhi Berberyan ve Serda Arslan) birlikte, Beşiktaş Yahya Efendi Mezarlığı'nda Hagop Vartovyan’ın unutulan mezarlığını yeniden ortaya çıkarmasını konukların dikkatine sunduktan sonra, perdede bu serüveni anlatan bir video gösterimi de yapıldı.Bu video oldukça etkili,hem mutluluk verici,hem hüzünlü vede oldukça düşündürücüydü.
Katılımcıların olumlu izlenimler ve keyifle izlediği sunumdan sonra,dernek yöneticileri tüm misafirleri güzel bir kokteyl ile ağırladılar.
Bilindiği gibi şehrimizde son yıllarda kurulan hemşeri dernekleri cemaat yaşantımıza bir farklılık vede hareketlilik getirmektedir.Toplumumuzun her tür katmanlarında oluşan bu derneklerin en yenilerinden olan Sivas Ermenileri ve Dostları Derneği de başta başkan Sn.Sebuh Koçak ve arkadaşlarıyla,oldukça fazla sayıda üyeleriye,kendi malları olan lokalleriye,yaptıkları yurt içi ve yurt dışı kültür-sanat gezileriyle,yöresel yemek davetleri,sosyal ve kültürel sergi,seminer vede panelleriyle göze çarpmakta;sonucunda da fazlaca olumlu övgüler almaktadır.
Bu sıcak ve başarılı,amacına da ulaşan gecenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese,lokali taşıran katılımcılara,davetlilere vede dernek yetkililerine teşekkür eder,başarılı çalışmalarının artarak devamını dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder