30 Ekim 2018 Salı

Seçkin Ulusoy açıkladı: “Grip deyip geçmeyin...


 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Seçkin Ulusoy açıkladı: “Grip deyip geçmeyin. Devam eden soğuk algınlığı tehlikeli olabilir”


Kışın soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara yakalanmamak için sihirli bir ilaç bulunmadığını belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bu hastalıklardan korunmak için koruyucu ve destekleyici yöntemleri disiplinle uygulamanın en önemli anahtar nokta olduğunu vurgulayarak, “Bu yöntemlerin arasında, sık el yıkama alışkanlığının edinilmesi, farklı renkteki meyve ve sebzelerin düzenli tüketilmesi ve bu hastalığa yakalanmış kişilerden uzak durulması korunmanın temeli. Meyve ve sebzeleri bol tüketmek en etkili grip ilacı” dedi.   

İki haftadan uzun sürüyorsa dikkat

Gribal enfeksiyonlar 2 haftadan uzun sürüyorsa uzman hekime gidilmesi gerektiğini anlatan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Gribal enfeksiyonlar, genellikle hafif atlatılıp kendiliğinden geçer. Ancak risk gruplarının daha dikkatli olması gerekir. Küçük bebekler, yaşlılar ve çeşitli bağışıklık sisteminde zafiyet yaratan hastalıklar başlıca risk gruplarını oluşturuyor. Dünya genelinde, özellikle 2 yaş altındaki bebekler ve 65 yaş üstündeki yetişkinler gribal enfeksiyonlar nedeniyle hayatlarını kaybedebiliyor. Eğer gribal şikayetler, 2 haftadan uzun zaman sürüyorsa, 39 dereceye ulaşan ateş yükselmeleri varsa, baş ağrısı, solunum sıkıntısı, balgamlı öksürük ve göğüs ağrısı gibi şikayetler mevcutsa, uzman bir hekime gidilmelidir. Gribal enfeksiyonlar üst solunum yolundan, alt solunum yolu enfeksiyonlarına (zatürre, bronşit) yayılmaya başlamışsa, uygun tedavinin başlanması zorunludur” diye konuştu.

Çocuklar genelde üst solunum yolu hastalıkları nedeniyle doktora gidiyor

Çocukluk çağındaki doktor ziyaretlerinin büyük çoğunluğunu üst solunum yolu enfeksiyonlarının oluşturduğunu kaydeden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Nezle, gribal enfeksiyonlar, bademcik iltihapları, sinüzit, orta kulak iltihapları gibi hastalıklar üst solunum yolu enfeksiyonlarını oluşturuyor. Genelde, çocuklar yılda 6 - 8 kez, yetişkinler ise yılda 2 - 4 kez arasında üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle doktora gidebiliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olduğundan, antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur. Ancak, az önce de yukarıda ifade ettiğim üzere, beraberinde ateş, şiddetli ağrı, boyundaki lenf bezlerinin büyümesi gibi şikayetler devam ediyorsa, uzman bir hekime gidilmesi gereklidir” dedi.

Grip salgınları Ocak ayında zirve yapıyor



Sonbahar ve kış aylarında görülen grip salgınlarının özellikle Ocak ayında zirve yapabildiğini ifade eden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları anlattı:
Grip salgını, genelde Ocak ayında zirve yapıyor, fakat bu durum tüm sonbahar ve kış aylarında görülebiliyor. Çocuklarımızı, okul dönemlerindeki bulaşıcı hastalıklardan korumak için öncelikle eksik aşıları varsa tamamlamalıyız. Aynı zamanda, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri tüketmesinin sağlanması, mevsim özelliklerine uygun giydirilmesi, sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunla el yıkama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Ayrıca, çocuklarımız okul önlerinde satılan açık gıdalardan uzak tutulmalıdırlar. Bir diğer konu, hasta bir arkadaşının çok yakınında durmaması ve eşyalarını kullanmaması gerektiği de öğretilmelidir” diye konuştu.

Gribal enfeksiyonlar toplu yaşam alanlarında hızlı bulaşıyor

Gribe yol açan virüsün toplu yaşam alanlarında kolay ve hızlı şekilde bulaştığını kaydeden Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Grip, kısa sürede ortaya çıkan ateş, adale ve eklemlerde ağrılar, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, titreme, baş ağrısı, kuru öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. İlk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelirken, istirahat ile 7-10 gün içinde geçiyor. İnsanlar, gribe yakalandıklarını dahi fark etmeden, bu virüsü etrafındakilere bulaştırabiliyor. Öksürük ve hapşırıkla etrafa saçılan damlacık dediğimiz havada uçuşan mikro salgıların, hava yoluyla yayılması ve hasta kişilerle direkt temas edilmesi de bulaşmayı hızlandırıyor. Ayrıca grip dışındaki, Hepatit A (sarılık), kabakulak gibi birçok hastalık toplu yaşam alanlarında benzer yollarla yayılmaktadır, yani hijyen ve korunmanın sağlanması pek çok başka hastalıklara yakalanmamak içinde çok önemlidir” dedi.

Grip aşısı etkili mi?

Grip aşısı konusuna da değinen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları söyledi:
“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından risk grubu olarak tanımlananlara grip aşısı önerilse de, sürekli kendini yenileyen farklı virüslerin olması, aşının etkinliğini sınırlıyor. Grip aşının yan etkileri ve aşılama sonrası oluşacak gribal şikayetler de dikkate alındığında, konunun uzmanı olan otoriteler arasında, aşı kullanımının etkinliği konusunda henüz bir fikir birliği oluşmuş değil. Fakat genel olarak risk gruplarının aşılanması, bunun dışındaki kişilerin üstteki korunma önerilerine uyulması öneriliyor” diyerek sözlerini tamamladı.


Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 8 etkili yolu şunlardır

Gribal enfeksiyonlardan korunmanın temelinin, hastalığa sebep olan virüslerden uzak kalmak olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bulaşıcı hastalıklardan korunmanın 8 etkili yoluna ilişkin şunları anlattı:

1-Bulaşıcı hastalıklardan korumak için eksik aşılar varsa tamamlanmalıdır.
2-Okul dönemi boyunca, sınıfların, odaların, kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerekir. 
3-Bağışıklık sisteminin sağlam olmasında, her türlü vitaminleri içeren meyve ve sebzelerin yanında, minerallerin dengeli tüketilmesi gereklidir. Bağışıklık sistemi, sadece C vitamini- ekinezya gibi doğal ürünlere bağlı olmayıp, bütün vitaminlerin ve güneş ışığının da uygun dozda alınmasıyla güçlenecektir. Bu bağlamda sadece portakal suyu içip, bol sarmısak yemekle hastalıktan korunma olmayacağı aşikardır.
4-Ellerin, gün içerisinde sık sık antiseptik solüsyonlar veya sabunlu suyla yıkanması gerekir.
5-Hastalar ile temastan ve ortak eşya kullanımından kaçınmak kesinlikle şarttır. Hasta olduğu bilinen kişilere, bir metreden fazla yaklaşılmamalıdır. Hasta ile ilgilenmek durumunda olan kişilerin ise, ağız ve burnunu kapatacak bir maske kullanmaları önerilir.  
6-Hasta kişiler hapşırırken, ağızlarını kapatacak şekilde kağıt peçete kullanmalıdır. Kullanılan peçetelerin de uygun şekilde toplanarak, poşetlenip ağzı kapatarak çöpe atılması gereklidir.
7-Mevsimlerin özelliklerine uygun giyinmek lazımdır. Grip etkeni olan influenza virüsü, tüm hava koşullarında yaşar. Virüsün aşırı soğuklarda yayılma hızı biraz azalsa da, vücuda girdiğinde vücut ısısı ile aktive olarak hızlı biçimde çoğalır.
8-Kaloriferler havayı kurutarak, bağışıklık sistemine zarar verebilir. Bu nedenle, odaların nemlendirilmesi önemlidir.Bu amaçla nemlendirici cihazlar kullanmak veya en azından kaloriferin üzerinde su bulundurmak oldukça faydalı olacaktır.

Uyumsoft Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesine katıldı ...



HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Uyumsoft standına, 3.Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi’nde yoğun ilgi oldu

Türkiye’nin 2017 yılı inovasyon liderleri arasında yer alan Uyumsoft AŞ, 17- 18 Ekim 2018 tarihleri arasında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Mimar ve Mühendisler Grubu MMG tarafından düzenlenen 3.Arge İnovasyon Zirvesi ve Sergisi’ne katıldı.
Uyumsoft’un fuardaki standına, kamudan yetkililer, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) başkanları ve bilişim dünyasından temsilciler ziyaretlerde bulundu.
Ar-ge ve inovasyon odaklı Uyumsoft firması, ileri teknoloji konularına odaklanarak yıllık gelirinin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırmaya devam ediyor.  %100 yerli olan Uyumsoft’un ürün ailesi arasında; ERP (cloud, bulut, mobil); iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-Bilet) uygulamaları, EkoTicari (EkoTicari ve EkoHR) ürün ailesi, Banka Bakiyem, Uyumpos ve 30’u aşkın kamu projesi yer alıyor.

Teknoloji odaklı, katma değeri yüksek üretim yapılmalı

3.Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi'nin açılışında bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine gelebilmesi için teknoloji odaklı, katma değeri yüksek üretime ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Milli teknoloji ve güçlü sanayi vizyonuylahareket ettikleri anlatanMustafaVarank, şunları söyledi: “Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge kültürü ve insan kaynağı bakımından önemli yol aldık ve almaya devam ediyoruz. Milli Gelir içindeki Ar-Ge harcamalarının payını ikiye katladık. Ar-Ge ve yenilik destek programlarını; iş birliğine dayalı, hedef odaklı ve yüksek katma değer üretmeye yönelik hazırlamaktayız. Ar-Ge konusunda; Bakanlık, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığı ile birçok destek ve kolaylıklar sağlamaya devam ediyoruz” dedi.

“Açık Kaynak Kodu” ile yazılımcı ordusu kurulması hedefi

Zirve kapsamında “Sanayinin Dönüşümü: Yapay Zeka, Robotlar ve Nesnelerin İnterneti” başlıklı panelin moderatörlüğünü yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır,Bakanlık olarak açık kaynak kodu önemsediklerini ve yakın zamanda,açık kaynak kod platformu kuracakların söyleyerek, şunları kaydetti:
"Açık kaynak kodlu yazılımların kamuda kullanımlarını teşvik edeceğiz. Güvenlik ve bağımlılıktan kurtulmak adına, bu projeye önem veriyoruz. Aynı zamanda bu proje ile hızlıca eğiteceğimiz büyük bir yazılımcı ordusunu Türkiye'de kurabiliriz. Şuan olmamız gereken noktanın gerisindeyiz. Dünyadaki 24 milyon geliştiriciden, tahminen 18-20 bini Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Dünya nüfusundaki payımızı en az 200 bin geliştirici ile artırmamız gerekiyor.Bakanlık olarak, bu projenin öncülüğünü yapacağız”dedi.

Yapay zeka, insanın eline su dökemez

Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, yapay zekanın, insan zekasıyla kıyaslanamayacağını söyleyerek, “Yapay zeka, insanın eline su dökemez” dedi. Bugün ne kadar finansal sermayeyi yönetmek önemliyse, gelecekte de entelektüel sermayeyi yönetmenin ön plana çıkacağının altını çizen Prof. Dr. Ercan Öztemel, şunları anlattı:
“Dijital dönüşümü doğru anlamamız gerekiyor. Dijital demek, bilgi teknolojilerinin yoğun olarak kullanıldığı bir sistem demektir. Geleceğin dünyasında, sanayinin en önemli enerjisi bilgi olacaktır. Kısaca geçmişte tarımdı, sonra elektrik oldu, şimdi bilgidir. Bilgiyi en doğru ve verimli bir şekilde kullanmalıyız. Dünyada yapay zekanın örnekleri çeşitleniyor; bilgiyi işleme yetenekleri hızla gelişiyor.Örneğin: İki robot birlikte sohbet edebilecekler, bir olay karşısında inisiyatif kullanarak karar verebilecekler ve insanların yaptığı birçok şeyi yapabileceklerdir.Gelecekte robot teknolojileri her ne kadar ilerleme kaydetse de, bizim doğal zekamız, onların yapay zekasından çok daha ileride olacaktır” diye konuştu.


Geleceğin, 2050’ler Türkiye’sini milli ve özgün tasarlamalıyız

Düne kadar müşterinin ihtiyaçlarına göre üretim yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Ercan Öztemel, sürdürülebilir ekonomide yarınlar için de ürün satmayı istiyorsak, gelecekteki ihtiyaçlara göre üretimler yapıyor olmamız gerekiyor diyerek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mademki, teknoloji hızlı bir şekilde ilerliyor, robotlar, makineler geliyor; o zaman insan profilini de değiştirmemiz gerekiyor. Gelecekte, teknolojik işsizlik başımıza bela olmadan, şimdiden Türkiye’nin 2030’ları, 2050’leri tasarlayıp; sağlık, eğitim, tarım, yeni meslekler, istihdam vb. konular üzerinde çalışmalar yapmalıyız. Kamu politikalarımız ile 10 yıl sonrasını hedeflemeliyiz. Biz milli teknoloji hamlesine çok vurgu yapıyoruz. Bütün sektörlerde kritik teknolojiler var; savunmada, sağlıkta, finansta, o kritik bileşenleri milli ve özgün olarak üretmeliyiz. Yoksa bağımsızlığı kaybedebiliriz. Milli ve özgün olarak geliştireceğimiz, yüksek katma değerli ürünleri üretip, dünya pazarlarına satmalıyız. Sanayicilerimizin de teknolojik gelişmelere duyarsız kalmayarak; ar-ge’ye gereken önemi ve desteği vermeleri gerekmektedir. Bu yarışta, geri kalamayız” dedi.

Yerli otomobil projesi önemli bir fırsat

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Gürcan Karakaş, yerli otomobil projesinin Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu belirterek, şunları anlattı: “Teknolojinin egemenliğine sahip olmamız çok önemli. Otomotiv sanayimizi, yan sanayimizi teknolojik dönüşüme hazırlamamız gerekir. Varolan altyapımız ile nitelikli elemanlarımızı birleştirerek, otomotiv sektörünün teknolojik dönüşümünü gerçekleştirebilir ve Türkiye’nin otomobilini yapabiliriz” şeklinde konuştu.

Uyumsoft, 2.Teknoloji Transfer Ofisleri buluşmasına katıldı...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Uyumsoft, 2.Teknoloji Transfer Ofisleri buluşmasına katıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde, 15 Ekim Pazartesi günü, Yıldız Teknopark Konferans Salonu’nda “2.Teknoloji Transfer Ofisleri Buluşması” gerçekleşti. Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi (YTTO)’nin organizasyonunda yapılan toplantıya, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, YTÜ, TTO’lardan yetkililer ve iş dünyasının temsilcileri katıldı.
Toplantı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürü Muhammet Bilal Macit, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu (ÜSİMP) Başkanı Prof. Dr. Hamit Serbest, Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner ve Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder’in aralarında bulunduğu kamu, TTO’lar ve iş dünyasının temsilcilerin katılımıyla Yıldız Teknopark Konferans Salonu’nda yapıldı.

Katma değeri yüksek ürünler üretilmeli
Ülke olarak hedeflerimize ulaşmamız noktasında, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesinin önemini vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürü Muhammet Bilal Macit, şunları söyledi: “Kamu, üniversiteler ve sanayi kurumları arasındaki harmoniyi sağlamanın yolu teknoparklardır. Önümüzdeki dönemde ülke olarak, üniversitelerimiz ve sanayi kurumlarında, bilginin ticarileştirilmesi noktasında daha büyük adımlar atılacaktır” dedi.
Patentler, ticarileşmeye yönelik olmalı
Üniversitelerin bilgi üretmeye yönelik çabalarına değinen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, şunları kaydetti: “Son yıllarda ar-ge’ye ayrılan pay, ne kadar artsa da, sürdürülebilir şekilde artması gerekiyor. Sanayide, ar-ge’ye yönelik insan kaynağını arttırmamız lazımdır. Ülkemizin patent sayısı arttı, ancak bunların ticarileşmeye ve markalaşmaya yönelik olanlarının da sayısında artış olmalıdır” dedi.

Üniversiteler teknoloji üretmeli
Ar-ge ve inovasyon konularında birçok desteklerin verildiğini anlatan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, verilen ar-ge teşviklerinin denetlenmesinin önemine de değinerek, konuşmasına şöyle devam etti: “İhracatta yüksek teknoloji ürünlerin payının yükseltilmesinde, üniversitelere önemli görevler düşmektedir. Bilginin kaynağı üniversitelerdir ve bilgi üretemezse teknolojide ilerleme kaydedilemez” dedi.
“Sanayicilerin, Üniversitelerden ve TTO’lardan beklentileri”
konulu panel yapıldı
Etkinlikte, “Sanayicilerin, üniversitelerden ve TTO’lardan beklentileri” konulu bir panel düzenlendi. Yıldız TTO Üniversite Sanayi İşbirliği Akademik Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Ekerim’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder, Aktek Bilgi İletişim Teknolojisi İş Geliştirme ve Teknoloji Sanayi ve Ticaret AŞ Entegrasyon Müdürü Murat Tunçer ve Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar Sanayi ve Ticaret AŞ Emre Tokmak birer konuşma gerçekleştirdi.

Uyumsoft, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdırdı

Uyumsoft’un, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdırdığını kaydeden Uyumsoft Bilgi Sistemler ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder, ileri teknoloji konularına odaklanarak yıllık gelirin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırdıklarını belirtti. %100 yerli firma olduklarını anlatan Mehmet Önder, konuşmasında Uyumsoft’un ürün ailesinde, ERP (cloud, bulut, mobil); iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-Bilet) uygulamaları, EkoTicari (EkoTicari ve EkoHR) ürün ailesi, Banka Bakiyem, Uyumpos ve 30’un üzerinde kamu projesinin yer aldığını anlattı.
Konuşmasında Yıldız Teknopark’ta yapmakta oldukları çalışmalara değinen Mehmet Önder, şunları söyledi:
“Gerek iş ortaklarımız ile çeşitli projelerde işbirlikteliği yaparken, gerekse start-up’ları desteklemeye ve mentörlük yapmaya devam ediyoruz. Uyumsoft ofisi olarak, tıpkı bir kuluçka merkezi gibi faaliyet göstermekteyiz. Bugüne kadar 30’un üzerindeki firmayı, Türkiye ekonomisine kazandırdık. Üniversite- sanayi işbirliği kapsamında, Uyum Akademi’de başarılı projelere imza atmaktayız. Sanayiciler olarak, akademisyenler ile birlikte yapabileceğimiz işler konusunda görüşmekteyiz. Bilindiği üzere, Yıldız Teknopark’da 400 şirkette, 7 bine yakın mühendis çalışıyor ve yapamayacağımız yazılım yoktur. Eğer birliktelik yaparsak, global çaptaki projelere talip olarak dünya çapında başarılar elde edebiliriz. Aynı zamanda önümüzdeki süreçte, ürün ve hizmetten daha çok know-how’umuzu satmalıyız” dedi.

Akademisyen ve sanayici birlikte üretmelidir

Yıldız Teknopark’a 4 yıl önce taşındıklarını ve bu süre zarfında üniversite ile birlikte projeler geliştirdiklerini anlatan Aktek Bilgi İletişim Teknolojisi İş Geliştirme ve Teknoloji Entegrasyon Müdürü Murat Tunçer, şunları söyledi: “Aktek olarak, üniversiteler ile proje birlikteliklerimiz olmaktadır.Ayrıca stajyer destekleme programlarımız mevcut. Günümüzde, teknoloji geliştirmede ve transferinde akademisyenler ve sanayiciler birlikte hareket etmeli; fikirleri ve ürünleri beraber ortaya koyabilmelidir” dedi. 
Sağlık sektöründe ar-ge ve inovasyon gereklidir
Sağlık sektöründe ar-ge ve inovasyonun önemine değinen Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar Sanayi ve Ticaret AŞ Emre Tokmak, şunları anlattı: “Sağlık sektöründe teknolojik gelişmeler çok hızlı bir şekilde ilerliyor, inovasyona yönelik çalışmalar ön plana çıkıyor ve bu nedenle de üniversiteler ve sanayi daha fazla işbirliği içinde hareket etmelidir. Sanayi ve akademi olarak, problemleri yeniden masaya yatırıp, birlikte çözümler üretmemiz gerekiyor. Patentleri sınıflandırmamız gerekiyor; ürün odaklı ve pazarlama odaklı çalışmamız lazımdır” dedi.

29 Ekim 2018 Pazartesi

Gastronomi sektörünün en büyük buluşması Sirha İstanbul, 6.kez kapılarını açmaya hazırlanıyor

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SİRHA İSTANBUL GASTRONOMİ SEKTÖRÜNÜ 6. KEZ BİR ARAYA GETİRİYOR

Gastronomi sektörünün en büyük buluşması olarak nitelendirilen ve üstün kalite anlayışı ile Türkiye’de fark yaratan Sirha İstanbul, 6.kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Bu sene 29 Kasım – 1 Aralık 2018 tarihleri arasında Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Sirha İstanbul bir kez daha Türkiye’nin zenginliklerini dünya mutfakları ile buluştururken, dünya mutfaklarındaki yenilikleri de Türkiye’de sergileyecek.
2017’deki Sirha İstanbul’a gıda ve içecek ürünlerinden mutfak ekipmanlarına, pasta-fırıncılık ürün ve ekipmanlarından mobilya ve sofra üstü takımlarına, tekstil ve hijyenden teknolojiye kadar uzanan geniş bir yelpazede yüzlerce katılımcı yer aldı. 2017’de Sirha İstanbul’da yer alan katılımcı ve marka sayısı bir önceki yıla göre yüzde 45’lik artışla 431’e ulaşırken, fuar 11.379 profesyonel tarafından ziyaret edildi. 2018’de ise bu sayının 13 bine ulaşması bekleniyor.
Sirha İstanbul büyümeye devam ediyor

Türkiye pazarını oldukça önemseyen Sirha, geçtiğimiz sene başladığı yurt dışı alım heyeti çalışmalarını bu yıl da devam ettiriyor. Balkanlar ve Ortadoğu ülkelerinden önemli ve yeni satın almacılar bu yıl Sirha İstanbul’u ziyaret edecek.
2018 yılında Omnivore başrolde
Öte yandan, Sirha İstanbul’da geçen yıl ilgi gören pek çok etkinlik bu yıl içerikleri daha da geliştirilmiş olarak yer bulacak. Bu yıl heyecanla beklenen etkinlikler arasında Omnivore başrolde olacak. Mutfakta Yaratıcılık Festivali olarak dünyanın önemli gastronomi merkezlerinde düzenlenen Omnivore’un İstanbul ayağı, her sene olduğu gibi 2018’de de Sirha İstanbul kapsamında düzenlenecek. Fuar kapsamında 3 gün boyunca sürecek Omnivorius Partisi ve pek çok etkinlik de katılımcı ve ziyaretçiler için fark yaratan etkinliklerin başında gelecek.

Sirha İstanbul’da bu seneki bir diğer yenilik ise yükselen bir trend olan dondurmaya özel bir alan olacak. Sunum ve workshoplarla sektörün beklentilerine yanıt verecek olan bu alanla, Sirha İstanbul sektörde fark yaratmaya devam edecek.
Gastronomi sektöründe çatı görevi gören Sirha İstanbul’da, tüm bu etkinliklerin yanı sıra sektördeki yerel ve uluslararası son trendler, yenilikler, sektörün ihtiyaçları ve beklentileri özel konferanslarda masaya yatırılacak.

“Coğrafi Ürünlerle Minik Şefler Festivali”geçtiğimiz gün Bodrum’da gerçekleşti.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



JOLLY TUR DESTEĞİ İLE GERÇEKLEŞEN
“COĞRAFİ ÜRÜNLERLE MİNİK ŞEFLER FESTİVALİ”
YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

Jolly Tur ve Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği işbirliği kapsamında “Coğrafi Ürünlerle Minik Şefler Festivali”geçtiğimiz gün Bodrum’da gerçekleşti.
Türkiye’nin her yerinden yörelere özgü lezzetlerin yanı sıra bölgeyle özdeşleşmiş faaliyetlerinde sergilendiği festival kapsamında Türkiye’nin birçok yöresinden minik şeflerin katılımı sağlanarak, yemek şovları, müzik ve halk dansları gösterileri, coğrafi ürünler resim yarışmaları gibi etkinlikler Türkiye’nin tüm bölgelerinden gelen çocuklar ile buluştu.

Türk mutfağının çok önemli şeflerinin katılımı ile gerçekleşen şovlara eşlik eden minik şefler en güzel lezzetleri hazırlamak için ustaları ile birlikte hünerlerini sergilediler.
Kültürel değerlerin çocuklar ile buluşmasına vesile olmalarından dolayı mutlu olduklarını dile getiren Jolly Tur Pazarlama Direktörü Yasemin Develioğlu, Türk kültürüne ait çok önemli değerleri yeni kuşaklarla buluşturuyor olmaktan Jolly Tur olarak çok mutluyuz. Coğrafi işaretli ürünlerin sürdürebilir turizm için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu farkındalığı yaratmanın, ülkemizin bu değerlerini korumanın önemine inanıyoruz. Ve gelecek nesillerin bu bilinçle büyümeleri gerektiğini düşünüyoruz.Çocukların bu festivalde hem eğlenmeleri, eğlenirken de Türk kültürünün değerleri ile tanışmaları bizi çok mutlu etti.” Dedi.

Lidya Grup, Epson Teknoloji Etkinliğine katıldı...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Lidya Grup, “Epson Teknoloji Etkinliği”nde,geniş format baskı çözümlerindeki yeni ürünleri sergiledi

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, 16 Ekim 2018 tarihinde Ceylan InterContinental Otel’de düzenlenen “Epson Teknoloji Etkinliği”ne katıldı. Gün boyu süren ve yoğun katılımın olduğu etkinlikte, geniş format baskı çözümlerinden inkjet ofis yazıcılarına, kurumsal baskı çözümlerinden akıllı gözlüklere, projektörlerden tarayıcılara kadar inovatif birçok yeni ürünün tanıtımı yapıldı. Özellikle,geniş format baskı çözümlerine olan ilgi yüksekti. Epson’un bu sene ağırlık verdiği mürekkep püskürtmeli ofis yazıcıları ve kurumsal baskı çözümleri tanıtıldı. Organizasyona, Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, Lidya Grup Geniş Format Ürünler Satış Müdürü Mehmet Döner, Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Uzmanı Emre Soyucen, Lidya Grup İstanbul Kurumsal Satış Müdürü Özge Öktem, Lidya Grup Kurumsal Satış Yöneticisi Neslihan Öz ve Lidya Grup’un Epson cihazlardan sorumlu teknik servis ekipleri katıldı.

Epson geniş ürün yelpazesi ile çözümler sunuyor

Türkiye distribütörü oldukları Epson’un geniş ürün yelpazesinde sunduğu çözümler hakkında bilgi veren Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi:
“Epson geniş format baskı çözümlerinde ürün yelpazesine katılan yeni ürünlerin tanıtımını gerçekleştirdik. Bu ürünler, reklamcılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin yanı sıra, kurumsal müşterilerin ve kobilerin ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Etkinlik esnasında, geniş format baskı ürünlerine yeni katılmış olan T3100, T5100 ve T5400 modellerini sergiledik. Epson T3100 hakkında kısa bilgi verirsek, giriş düzeyi geniş format (24inch) yazıcı olmakla birlikte, kullanıcıların teknik ve CAD çizimlerinde ayrıntılı baskı almasını sağlıyor. Gerek iş üretme hızı, çıktı boyutu ve ayrıntılar, gerekse düşük sahip olma maliyeti ile mimarlar, öğrenciler, mühendisler ve hatta reklam ajansları için tercih edilebilecek bir üründür. Özellikle yer sıkıntısı olan ofisler için standlı veya standsız seçenekleri ile minimum yer kaplayan bir modeldir.EpsonT5100 – geniş format (34inch), yazıcı olmakla birlikte T3100 gibi ayrıntı ve iş üretme hızı ve düşük sahip olma maliyeti ile tercih edilmektedir. Yine aynı şekilde ofisler için standlı&standsız seçenekleri ile minimum yer kaplayan bir modeldir.EpsonT5400 – profesyonel ise, giriş seviyesi geniş formatlı teknik yazıcı, kullanıcıların hızlı ve güvenilir bir şekilde çıktı almasına olanak tanır. Cad çizimleri, GIS belgesi, teknik mimari veya mühendislik çizimleri yazdırılabilir. Bu yazıcı 36inche kadar çıktılar üretir. Mühendis ve mimarların özellikle topoğrafya haritaları, şehir planlama veya bölge ölçek çalışmalarında kullanılabilir.Bu cihazın en belirgin özelliği; kağıt tutucusu olması, 150 M ortam uzunluğu, yüksek baskı kalitesi, kenarsız çıktı olanağıdır” dedi.

Epson, kafa teknolojisi ile yoğun talep alıyor

Lidya Grup İstanbul Kurumsal Satış Müdürü Özge Öktem, şunları anlattı:
“Lidya Grup’un hali hazırda satışını yapmaya devam ettiği Epson T serisi, B serisi ve S serisi cihazlar bulunuyor. Kurumların baskı ihtiyaçlarına göre, bu cihazlar müşterilerimize öneriliyor. Epson’un en önemli özelliği, kullandığı kafa teknolojisidir. Epson'unPrecisionCore TFP baskı kafalarının değiştirilmesi gerekmez ve UltraChrome XD mürekkeple birlikte yüksek performans sergiler, değer katar ve çok yönlü medya desteği sunmaktadır. Epson,Surecolor T5200 - T7200 cihazlar yoğun grafik işlerinde, CAT ve GIS üretim ortamlarında kaliteli, düşük maliyetli baskılar alınmasını sağlar. Epson S serisi (surecolor SC-40610, SC-S60610, SC-S80610), basit tabelalardan yüksek kaliteli sergi ve dekor ürünlerine kadar farklı malzemeler üzerine baskı yapabilen bir cihazdır. Bu yazıcılar ile profesyonel kalitede çıktılar üretilebilmektedir” diye konuştu.

ICVB’NİN YENİ GENEL MÜDÜRÜ DR. CEMİL HAKAN KILIÇ...

HABER-ARTIN ŞİRİNPINAR




ICVB’NİN YENİ GENEL MÜDÜRÜ
DR. CEMİL HAKAN KILIÇ

ICVB-İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürlük görevine
22 Ekim 2018 tarihi itibariyle Dr. Cemil Hakan Kılıç atanmıştır.


DR. CEMİL HAKAN KILIÇ
Lisans ve yüksek lisans eğitimini Amerika’da İşletme üzerine alan Kılıç, ardından İstanbul Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. Japonya, Amerika, İspanya gibi ülkelerde çeşitli sertifikasyon ve eğitim programlarına katılan Kılıç; İstanbul, Washington ve Moskova’da çeşitli sektörlerde çalıştı.  Kılıç son olarak İstanbul Ticaret Odası ve Borsası’nda çalıştıktan sonra 22 Ekim 2018 tarihi itibariyle ICVB’de Genel Müdür olarak göreve başladı. Ulusal ve uluslararası pek çok makalesi yayınlanan Kılıç’ın ayrıca yayınlanmış bir de kitabı bulunuyor. 

23 Ekim 2018 Salı

Portekiz’in batısında bulunan güzel iki şehir Porto ve Lizbon…

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




PORTEKİZ’İN BATISINDA BULUNAN İKİ GÜZEL ŞEHRİ JOLLY TUR İLE KEŞFEDİN

Portekiz’in batısında bulunan güzel iki şehir Porto ve Lizbon… Dünyanın her yerinden turistlerin ziyaret ettiği ve nefes kesici tatil yapmanızı vaat eden Portekiz’in en gözde şehirleri sizi çağırıyor. Jolly Tur’un 4 gece 5 gün sürecek  Porto ve Lizbon Turu 359€’dan başlayan fiyatlarla sizleri bekliyor.

Lizbon… Bu şehirlerin kendilerine ait gezilecek yerleri, gece hayatları, alışveriş yerleri ve yemekleri kendine ait ayrı bir güzelliğe sahip. Lizbon’da Alfama Meydanı, Fado Müzesi, Rossivo Av, St. Georges Şatosu, Keşifler Anıtı ve Belem Kulesi gezilecek yerler arasında. Dilerseniz şehri panoramik olarak görüp fotoğraf çektirmek için Elevator Santo Justa’yı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Alfama Meydanı’nda nostaljik sarı tramvay sizi karşılayacak. Lizbon’un Bairro Alto adlı bölgesi renkli bir gece hayatına sahip. Burada gidilebilecek birçok bar, gece kulübü ve disko sizi karşılıyor olacak.

Porto… Portekiz’in başkenti Lizbon’dan sonra ikinci büyük şehir…  Akdeniz ikliminin hakim olduğu bu şehre kışın da rahatlıkla gidebilir ve Jolly Tur ile tatilinizi doyasıya yaşayabilirsiniz. Porto’da Liberdade Meydanı, San Francisco Kilisesi, Borsa Sarayı, Porto Katedrali, Batalha Meydanı ve Bento İstasyonu olacak. Özellikle eski binalarıyla ünlü olan Ribeira’da eşsiz anılar biriktireceksiniz.

Ukrayna’dan, Radisson Blu Hotel Kayseri’ye yoğun ilgi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Radisson Blu Hotel Kayseri, Kiev’de “Erciyes Kayak Merkezi” temalı workshop ve UITM 2018 Fuarı’na katıldı

Ukrayna Kiev’de 25.cisi düzenlenen UITM 2018 Fuarı ve “Erciyes Kayak Merkezi” tanıtım temalı workshop etkinliğine katılan Radisson Blu Hotel Kayseri, Ukraynalı seyahat acentelerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Radisson Blu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, Kayseri’nin Ukrayna turizm dünyasında tanınmaya başladığını kaydederek, şunları söyledi:
“Ukrayna Kiev’de, bu ayın ilk haftası düzenlenen Erciyes Kayak Merkezi tanıtımı temalı workshop ve sonrasında katıldığımız 25.UITM 2018 Fuarı beklentilerimizin üzerinde bir yoğunlukta geçti. Geçen Ekim ayındaki fuardan itibaren, Ukrayna pazarında, THY, TÜROB, Erciyes Kayak Merkezi ve otelimizin sponsor olduğu tanıtım faaliyetlerinin neticesinde Kayseri, Ukrayna pazarında tanınmaya başladı. Türkiye’de kayak yapılacak yer olabileceğini akıllarına bile getirmeyen Ukraynalıların, bu sene ilk defa Kayseri şehri ve kayak merkezi hakkında bilgi sahibi olduklarına şahit olduk. Bir senedir yaptığımız çalışmalarımızın başarılı olduğunu görmek bizleri mutlu etti” dedi.

Ukrayna’dan, rezervasyonlar gelmeye başladı

Kiev’de düzenlenen fuar ve etkinlikte birçok turizm acentesi ile görüşme fırsatı bulduklarını anlatan Menderes Karaküçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“T.C. Kiev Büyükelçiliği, THY ve TÜROB’un organizasyonunda, T.C. Kiev Büyükelçisi Yönet Can Tezel’in katılımı ile gerçekleştirilen workshop’ta, Erciyes ve Kayseri tüm özellikleriyle, Ukraynalı turizmcilere tanıtıldı. Yaklaşık 100’ün üzerinde seyahat acentesiyle görüştüğümüz etkinlikte, geniş bilgiler aktarırken, sorularını yanıtladık. Ertesi gün başlayan UITM Fuarında ise, Türkiye’den tek katılımcı otel, Radisson Blu Hotel Kayseri oldu. Özetle, beklediğimizin üzerinde yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Bu sene kayak turizminden çok umutluyuz; otelimize rezervasyonlar gelmeye devam ediyor” diye konuştu.

Coral Travel, ilk defa Kiev-Kayseri uçuşlarına başlayacak

Aynı zamanda, bu yıl ilk defa Kiev-Kayseri uçuşlarına başlayacak olan Coral Travel’ın, fuar boyunca her gün gerçekleşen Erciyes tanıtım seminerlerine katıldığını belirten Menderes Karaküçük, Coral Travel’ın Ukrayna’daki yaklaşık 200 temsilciliği ile fuar sırasında görüşmelerin yapıldığını söyledi. 
Kayseri ve Erciyes’in dünya turizminden hak ettiği payı alabilmesi için otel olarak faaliyete başladıkları ilk günden itibaren destek verdiklerini kaydeden Menderes Karaküçük, Radisson Blu Hotel Kayseri olarak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini artırarak devam ettireceklerini sözlerine ekledi.

19 Ekim 2018 Cuma

“Coğrafi Ürünlerle Minik Şefler Festivali” 27-28-29 Ekim’de Bodrum FunTown’da gerçekleşecek...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği ve Jolly Tur işbirliği kapsamında “Coğrafi Ürünlerle Minik Şefler Festivali” 27-28-29 Ekim’de Bodrum FunTown’da gerçekleşecek.

Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği ev sahipliği ile Türkiye’de ilki düzenlenecek “Coğrafi Ürünlerle Minik Şefler Festivali” kapsamında; Türkiye’nin her bölgesinden gelen minik şefler, yörelere özgü malzemelerle ustaları eşliğinde yemek pişirecekler. Müzik, halk dansları gösterileri, coğrafi ürünler temalı resim yarışmaları, kostüm yarışmaları gibi etkinlikler ile renklenecek festival
Türkiye’nin yedi bölgesinden gelen misafirlere de ev sahipliği yapacak.

Türk mutfağının çok önemli şeflerinin katılımı ile gerçekleşecek şovlara eşlik edecek minik şefler en güzel lezzetleri hazırlamak için ustaları ile birlikte hünerlerini sergileyecekler.
Türkiye’nin her yöresinden lezzet stantlarının yer alacağı festival kapsamında geleneksel el sanatları, hediyelik eşyalar, çocuk atölyeleri, çeşitli animasyon, konser ve etkinlikler ziyaretçiler ile buluşacak.
Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği ev sahipliğinde
Jolly Tur, Bodrum Belediyesi, FunTown, Bodrum Holiday Resort &Spa ve Kayalar Mutfak’ın sponsorluğunda gerçekleşecek etkinliğe katılım ücretsiz olacak.

16 Ekim 2018 Salı

Tülay Akar Yılmaz, BW Plus The President Hotel & BW Citadel Hotel’in Satış Müdürü oldu ..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Tülay Akar Yılmaz,
BW Plus The President Hotel & BW Citadel Hotel’in Satış Müdürü oldu

Tarihi İstanbul’un kalbinde yer alan BW Plus The President Hotel & BW Citadel Hotellerinin Satış Müdürlüğü’ne Tülay Akar Yılmaz atandı.
18 yıldır turizm sektöründe olan Tülay Akar Yılmaz’ın, Artaş Grubu Turizm Yatırımları ailesi ile tanışması, İstanbul Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği Bölümünde öğrenim gördüğü yıllara uzanıyor. Stajyer olarak ilk adımını attığı BW Plus The President Hotel’e, çeşitli otellerde farklı deneyimler kazandıktan sonra, 2007 yılı itibariyle geri dönüş yaptı. Dil eğitimine önem veren Tülay Akar Yılmaz, çalıştığı dönemde yetkin bir şekilde kullandığı yabancı dillere İngilizceden sonra İspanyolcayı ekledi. Tülay Akar Yılmaz, BW Plus The President Hotel & BW Citadel Hotellerinin Satış Müdürlüğünü yapmaktadır. 

2019 yılına, rezervasyonlar gelmeye başladı

Bu yıl başarılı bir yıl geçirdiklerini kaydeden Tülay Akar Yılmaz, şunları söyledi:
“Otellerimizde, 2018 yılı Ocak ayı itibari ile doluluklar oldukça yoğun geçti. Bu yıl yerli misafirlerimizin yanı sıra, Cezayir, İspanya, Arjantin, Güney Afrika, Romanya başta olmak üzere birçok ülkeden misafirlerimizi ağırladık. Yılın kalan son iki ayında, münferit ve grup taleplerini almaya devam ediyoruz. Aynı zamanda, 2019 yılına ilişkin rezervasyon geliyor ve gelecek yılın bu yıldan daha yoğun olacağını öngörüyoruz” dedi.

Otellerde Misafir Memnuniyeti birinci sırada geliyor

Otellerde misafir memnuniyetinin birinci sırada geldiğini anlatan Tülay Akar Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tarihi İstanbul’un kalbinde yer alan Best Western Plus The President Hotel ve Best Western Citadel Hotellerimiz için ilk ilke her zaman misafir memnuniyetinden yana olmuştur. Farklı kanallardan almış olduğumuz yorumlarda, misafir memnuniyeti politikamızın ne kadar doğru ilerlediğinin bir göstergesidir. Farklı kategorilerde, BW Plus The President Hotelimizde 201 odamız ve BW Citadel Hotelimizde 32 odamız bulunuyor. Misafirlerimiz, her iki tesisimizde bulunan Marmara Denizi manzaralı restoranlarımızda, dünya mutfağından eşsiz lezzetleri tatmaktadırlar. BW Plus The President Hotelimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen Yeşil Yıldız belgesini İstanbul’da alan ilk, Türkiye’de alan ikinci otel oldu. BW Citadel Hotelimiz de, Gold Greening Hotel sertifikasını aldı” şeklinde konuştu.

15 Ekim 2018 Pazartesi

H.Selami Çelebioğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıkladı..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



H.Selami Çelebioğlu,
Eyüpsultan Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıkladı

İşadamı H. Selami Çelebioğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıkladı. Uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ye emek veren H.Selami Çelebioğlu,  dün (13 Ekim Cumartesi günü), CHP Eyüpsultan İlçe Başkanlığı binasında aday adaylığını açıkladı. Partililerin yoğun katılımıyla gerçekleşen aday adaylığı açıklama toplantısında, H.Selami Çelebioğlu bir konuşma gerçekleştirdi.

2014 yerel seçimlerdeki adaylığı hakkında

2014 yerel seçimlerinde Eyüpsultan Belediye Başkanı adayı olduğunu hatırlatan H.Selami Çelebioğlu, ardından üç hafta sonra hiçbir açıklama yapılmadan adaylıktan parti meclisi kararı ile çekildiğini anlattı.
Konuya ilişkin H.Selami Çelebioğlu, şunları söyledi:
“Partimizin 2014 yerel seçimlerinde, Parti Meclisimiz tarafından Eyüp Belediye Başkan adaylığı ile onurlandırıldım. İstanbul Belediye Başkan adayları tanıtım toplantısında, diğer 38 ilçe belediye başkan adaylarımız ve Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ile birlikte kamuoyuna tanıtıldım. Büyük bir coşku ile Eyüp ilçemizi kazanmak için çalışmaya başladık. Ancak üç hafta sonra, hiçbir açıklama yapılmadan, adaylıktan yine parti meclisi kararı ile çekildim. Yaşanan bu üzücü olaya rağmen mevcut karara saygı duyarak, partimizin içerisinde örgütümüzle siyasal mücadeleye devam ettim. Partimizin çeşitli kurullarında çalışmaya devam etmekteyim” dedi.

Eyüpsultan Belediyesi’ni CHP’ye kazandırmak için aday adayı oldu

H.Selami Çelebioğlu, coşku dolu konuşmasında şunları kaydetti:
“Yarım kalan bir sevdamız var ve tamamlanacak. Ben inandım, örgütümüz inansın, Eyüp’lü hemşehrilerimiz inansın. 25 yıllık hasret son bulacak ve Eyüpsultan kazanacak. Ben; hak, hukuk ve adalet önderi Sayın Genel Başkanımızın “İnsanlarımız arasında ayrım yapmıyoruz, toplumda gerginlik kavga istemiyoruz. Bu ülke için kanını, canını veren herkese şükran borçluyuz. Adalet içinde hep birlikte huzur içinde yaşayacağız. İnsanlık tarihi adalet mücadelesi ile geçmiştir, bundan sonra da geçecektir.” sözlerinden güç alarak, bugün aday adaylığımı açıklıyorum. Diyorum ki, 432 kilometre yürüyerek, hak hukuk adalet diye bağıran, dünya siyaset literatürüne en aktivist lider olarak geçmeyi başaran bu namuslu, dürüst dava adamına, Sayın Genel Başkanımıza, Eyüpsultan Belediyesi’nin anahtarını vermek için inandık ve bu yola çıktık. Eyüpsultan’a sosyal belediyeciliğin damgasını vuracağız. Eyüpsultan’da ortaya koyacağımız farklı bakış açısı ve projelerimiz ile çocuklarımız gülecek, gençlerimiz gülecek, kadınlarımız gülecek, emeklilerimiz gülecek, güler yüzlü, mutlu sakinleri olan huzurun ve mutluluğun başkenti Eyüpsultan’ı birlikte inşa edeceğiz. El ele kazanacağız. Yürekten kenetlenip, omuz omuza tek ses olacağız ve hep birlikte Eyüpsultan olacağız. Eyüpsultan, sizlerle kendini yeniden bulacak ve bu dönüşümün mimarı hep birlikte olacağız. Bunu da birlikte başaracağız, Eyüp örgütü başaracak. Bu davanın gücüne inanıyorum. 31 Mart 2019’da Eyüp bizim… 31 Mart 2019’da İstanbul bizim…” diye konuştu.


H.Selami Çelebioğlu
1 Ekim 1967 Fatih, İstanbul’da doğdu. Çocukluğu ve gençliği Fatih ve Eyüp’te geçti. 1984 yılında Pertevniyal Lisesinden ve 1988 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme mühendisliği bölümünden mezun oldu; mezuniyetini takiben yine İstanbul Teknik Üniversitesinde Yüksek lisans yaparak, Elektronik ve haberleşme Yüksek Mühendisi oldu. Ayrıca, Marmara Üniversitesi’nde Radyo Televizyon alanında yüksek lisans eğitimi aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olur olmaz, TRT’de mühendis olarak iş hayatına başladı ve sonrasında da Star Tv, ATV gibi özel kanallarda çalıştı ve 1994 yılında İlk Şirketini kurdu. Çok iyi derece İngilizce biliyor. Birçok uluslararası kuruluşta sistem mühendisliği ve çeşitli mesleki eğitimler aldı. Şuan, Yayıncılık, Bilişim ve Turizm gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren birkaç şirketi yöneten bir iş adamıdır. İş hayatının yanı sıra sosyal ve mesleki örgütlerde de üst düzey göreler almaktadır. 14 federasyon ve 400’e yakın dernekle İstanbul’daki en büyük sivil toplum ağı olan ve Kastamonu Sivil Toplum kuruluşlarının çatı örgütü Kastamonu Konfederasyonu’nun genel başkanıdır. Turizm Profesyonellerinin üye olduğu Skal ve ASTA gibi dernekler ile TÜRSAB gibi meslek örgütlerinde uzun yıllar emek verdi. Dış Ekonomik ilişkiler Kurulu (DEİK)’te 12 yıl İngiltere, Hollanda, Malta ve Bulgaristan Yürütme kurulu üyelikleri yaptı. Şuan İstanbul Ticaret Odası’nda Seyahat Acentaları ve Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi başkanıdır.

13 Ekim 2018 Cumartesi

Funda Çetinalp, Radisson Blu Hotel Kayseri’de Rezervasyon Müdürü oldu..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Funda Çetinalp, Radisson Blu Hotel Kayseri’de Rezervasyon Müdürü oldu

Radisson Blu Hotel Kayseri’ye, Rezervasyon Müdürü olarak Funda Çetinalp atandı. 2010 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden mezun olmasının ardından, otelcilik deneyimine Artaş Grubu Turizm Yatırımları ailesine katılarak başladı. Radisson Blu Hotel Kayseri’de; 2014 yılında Satış ve Pazarlama Ofis Koordinatörlüğü, 2015 yılında Rezervasyon Temsilciliği, 2017 yılında Rezervasyon Süpervizörü olarak görevler alan Funda Çetinalp, Ekim 2018 tarihi itibariyle Otelin Rezervasyon Müdürü oldu.

Misafir memnuniyeti çok önemli, her geçen gün büyüyen bir aileye dönüşüyor

Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Radisson Blu Hotel Kayseri Rezervasyon Müdürü Funda Çetinalp, şunları söyledi:
“Otelimiz, işe başladığım 2014 yılında açıldı. 2018 yılının yaz ayında beklenilen talebin üzerinde hedeflerimize ulaştık. Merkezde bulunmamız büyük avantaj sağlarken, 5 yıldız kalitesini tam anlamıyla gerçekleştirmemiz tercih sebebi olmaktadır. Özellikle, Kapadokya’ya 1 saatlik mesafede olmamız, yabancı misafirlerimizin konfor ve kalite arayışında ilk adres olmamızı sağlamaktadır. 244 adet odamız mevcuttur. 6 tipte her konaklama tipine uygun odamız bulunmaktadır. Yoğun konaklama taleplerine her zaman için olumlu yanıt verebilmekteyiz. Bunun yanı sıra, misafirlerimize transfer hizmeti de sunmaktayız ve kayak sezonu için hazırız. 2018-2019 Kış Sezonu için yurtdışında bulunan acenteler ile iletişime geçerek, Erciyes’in ve otelinizin tanıtımı için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2017 yılında dünyada Radisson otelleri arasında 3. ve Türkiye’de bulunanlar arasında 1. Sırada yer aldık. Misafirimizin memnuniyeti bizim için çok önemlidir ve her geçen yıl artarak büyüyen bir aileye dönüşüyoruz. Bu da bizi onure ediyor. Yeşil Yıldız’a sahip olan Kayseri’nin ilk oteliyiz. Sosyal sorumluluklarımızı bilinçli bir şekilde yerine getirirken, hem personelimizi hem misafirlerimizi çeşitli konularda bilinçlendirmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

11 Ekim 2018 Perşembe

Jolly Tur Katar Turu’nu tatil severler ile buluşturuyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



KATAR’IN TARİHİ GÜZELLİKLERİNİ JOLLY TUR İLE KEŞFEDİN

Jolly Tur, yaz mevsimine doyamayanlar, mavi ve yeşilin hazzını daha uzun süre yaşamak isteyenler için Katar Turu’nu tatil severler ile buluşturuyor.
Kasım- Aralık aylarında doğadan, güneşten, eğlenceden, adrenalinden, değişik lezzetlerden ve denizden yana en güzel anları yaşayabileceğiniz Jolly Tur’un Katar Turu, tatil severlerin gözdesi…

Kış mevsiminin yüzünü göstermeye başladığı şu günlerde, yaz mevsiminin eğlenceli dünyasına vizesiz bir şekilde geçiş yapmak istiyorsanuz Jolly Tur’un 3 gece – 4 gün sürecek Katar Turu’na 499$’dan başlayan özel fiyatlarla sahip olabilirsiniz.
Uçuşların Katar Havayolları ile gerçekleştirileceği turda Katar’ın tüm güzellikleri ve otantik ortamları tatil severlere görsel şölen yaşatacak. Muhteşem sahil yolu Corniche, Kraliyet Ailesine ait olan eserlerin yalnızca Katar’da değil, farklı coğrafyalardan toplanarak sergilendiği Kral Emir Sarayı, İslam medeniyetinin zenginliklerini cömertçe sergileyen İslam Sanatları Müzesi, geçmişin güzelliklerini bugüne taşıyan Eski Liman, Katar’ın Maldivleri unvanına sahip Banana Island, uçsuz bucaksız çöllerde muhteşem bir maceraya tanıklık etmeniz için safari turu, tadı damaklarda kalan lezzet dünyası; belirlenen rotanın yalnızca birkaçı…

Jolly Tur ile Katar Turunda ayrıca sporlarıyla Khor Al Adaid’in, kumlu plajları ve geyikleriyle çarpıcı Ras Abrouq’un gülleri anımsatan kristal yapısıyla Daha Al Misfir Mağarasının tadını çıkarmayı ve Doha’nın otantik çarşısı Souq Waqif’te alışveriş yapmayı ihmal etmeyin.
Lüks mağazalarıyla alışveriş tutkunlarının ve modern mimariye sahip gökdelenleri ile gezginlerin ruhuna dokunan Katar Turu kapsamında Katar Mutfağı tadına varılması gerekenler arasında. Yoğurtla servis edilen deniz mahsullü ya da etli, bol baharatlı pirinç pilavı ve koyun etinden oluşan machboos,pilav ve kuruyemiş yatağında bütün kuzu rostodan oluşan ghuzi ve çeşnili pilavla servis edilen haşlanmış koyun ya da keçi dolması; tadılması gerekenler listenizde mutlaka yer almalı.

Boyun fıtığında doğru olduğu düşünülen 7 yanlış...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Boyun fıtığında doğru bilinen yanlışlar

Boyun fıtığında doğru olduğu düşünülen 7 yanlış

Boyun ağrıları, en genel sağlık sorunlarından birisidir. Bu ağrılar genellikle duruş sorunlarından kaynaklansa da, bazı durumlarda daha ciddi nedenleri de olabilir.
Boyun fıtığı hakkında bilgi veren Therapy Sport Center’dan Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:
“Günümüz teknolojik yaşamında, gerek bilgisayarların, gerekse cep telefonlarının ortaya çıkardıkları duruş sorunları, boyun ağrılarını tetiklemektedir. Boyun fıtığı dediğimiz konu ise, tamamen bunlardan bağımsız, gerek bir travmaya bağlı olarak, gerekse nedeni belirsiz bir şekilde ortaya çıkan, genellikle ağrıya etkilenen sinirin uyardığı bölgede uyuşukluk veya kas kuvvet sorunları eşlik eden ciddiyeti değişik sınırlarda olan bir durumdur” dedi. 


Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, boyun fıtığı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında şunları söyledi:

1.Yanlış: Şiddetli ve herhangi bir kola vuran her ağrının sebebi, boyun fıtığıdır. 
Doğru: Boyunun hassas kas yapısı, uyku problemleri, yastık yada yatak değişikliği, iş yoğunluğu, psikolojik sorunlar veya fibromiyalji gibi diğer etkenler de bu ağrılara sebep olabilir.

2.Yanlış: Boyun ağrısında, mutlaka hemen ileri tanı yöntemlerine başvurulmalıdır.
Doğru: Şu üç kriter ile karşılanmadan boyun ağrısında ileri tanı yöntemlerine başvurulmaz. a)Ağrının en az 6 hafta süreyle olması, b)Şiddeti belirli bir yoğunlukta kalması yada ilerlemesi, c)Elde güçsüzlük, karıncalanma gibi nörolojik bulguların olması.

3.Yanlış: Boyun ateli (boyunluk) takmak iyidir.
Doğru: Kısa süreli kullanımda etkili olabilse de, gövde kaslarına dışarıdan verilen uzun süreli destek, kasları tembelleştirerek kuvvet kaybına yol açar. Bu durum da, ağrıların kalıcı olmasına sebep olabilir.

4.Yanlış: Manipülasyon ve mobilizasyonlarla, fıtık yerine oturtulabilir.
Doğru: Fıtığı tekrar eski durumuna getirecek bir yöntem, hali hazırda bilinmemektedir. Aksine, sağlık profesyonelleri hariç, bu yöntemlerin kullanılması, kalıcı sağlık problemlerine neden olabilir.

5.Yanlış: Spor yapıyorum, bende fıtık olmaz.
Doğru: Fıtıkların oluş mekanizmaları az çok bilinse de, hepsini açıklayacak ortak bir sebep yoktur. Özellikle kontrolsüzce yapılan ağırlık ve gövde hareketleri bile, fıtığa sebep olabilir. Bu nedenle, spor planlaması yaparken ilk hedefin varolan sağlığımızı devam ettirmek olduğu bilinmelidir.

6.Yanlış: Omuzumda ve boynumda ağrı var, mutlaka fıtıktandır.
Doğru: Bazı omuz yaralanmaları, boyun kaslarında kasılmaya neden olarak ağrıya sebep olur. Omuz sorunun giderilmesiyle, boyun da iyileşir.

7.Yanlış: Her fıtık, mutlaka cerrahiye gitmelidir.
Doğru: Fıtık hastalarının, cerrahiye gitme oranı dünya ortalamasında %3’tür. Uygun fizik tedavi ve egzersiz uygulamalarıyla şikayetlerden kurtulmak mümkündür.

Lidya Gruptan, SIGN İstanbul 2018’de Teknoloji Şovu ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Lidya Grup, SIGN İstanbul 2018’de Teknoloji Şovu düzenledi

Lidya Grup, SIGN İstanbul 2018’de, milyon dolarlık dijital baskı makinelerini sergiledi. Teknolojisiyle baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson ve EFI markalarının Türkiye distribütörü olan Lidya Grup standında, 3 markadan yaklaşık 15 makine yer aldı. Fuara özel yaptığı kampanyalı fiyatları nedeniyle, standında ülke genelinden yoğun ziyaretçilerini ağırladı.
20.Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri SIGN İstanbul 2018 Fuarı, 20-23 Eylül tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlendi. Fuarda, dijital baskı teknolojisi, tekstil baskı ve serigrafi teknolojisi, sign teknolojisi, görsel iletişim, Led & Led ekran, endüstriyel baskı, 3D baskı, promosyon gibi geniş bir ürün yelpazesini görme fırsatı bulundu. Lidya Grup teknoloji şovu yapan 308 metrakarelik standı ile SIGN İstanbul 2018’in buluşma noktası oldu.

Dijital baskı sektörünün “star makinelerini” standında sergiledi

Lidya Grup’un katıldığı tüm fuarlardaki stantlarında teknoloji şovu yaptığını kaydeden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:
“Geçmiş yıllarda ileri teknolojideki makineleri, sadece uluslararası fuarlarda görerek, inceleme fırsatlarını yakalıyorduk. Lidya Grup ile bu durum kesinlikle değişti. Sektörümüzde, dünyanın en ileri teknolojisine sahip olan makinelerini standımızda bulunduruyoruz. Katıldığımız tüm fuarlarda, milyon dolarlık makineleri sergileyerek, sektördeki diğer oyuncuların teknolojideki son yenilikleri yakından görebilmelerine fırsat sağlıyoruz. Özetle, dijital baskı sektörünün star makinelerini herkesin görmesi ve deneyimlemesi için bugüne kadar katıldığımız ve bugünden sonra katılacağımız fuarlardaki standımızda sergilemeye devam edeceğiz” dedi.

Yılın son çeyreğinde hareketli günler bekleniyor 

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi 2018 yılında yılın son çeyreğinde hareketli günlerin beklendiğini anlatan Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, şunları belirtti: 
“Bu yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde durağan bir dönem oldu. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da beklentiler, yılın son çeyreğine kalmıştır. Hükümetimizin almakta olduğu ekonomik destekleme programları ile piyasaların açılacağına inancımız tamdır. Nitekim, döviz kurlarındaki dalgalanmalar sırasında, az veya çok herkes bir şekilde etkilenebiliyor, burada önemli olan unsurlardan birisi finansal güçtür. Lidya Grup’un finansal gücü yerinde olduğu için, mal tedariğinde hiçbir aksama yapmadan aynı verimlilik ile iş süreçlerini yönetmektedir. Özetle, döviz kurlarındaki artışa bağlı olarak ötelenen yatırımlara rağmen, Lidya Grup olarak hedeflerimize ulaşacak olmamız, vizyoner yönetimimiz ve iş modelimiz ile başarılı bir yıl geçirmekte olduğumuzu göstermektedir” diye konuştu.

SIGN 2018’de ülke genelinden müşterileri ile buluştu

SIGN İstanbul 2018 fuarında, ülke genelinden müşterileri ile buluştuklarını ifade eden Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, şunları söyledi: 
“Fuarın en büyük standından birisi olarak, temsil ettiğimiz 3 markadan 15’e yakın makineyi sergiledik. Fuarda, EFI’den 2 adet lokomotif ürünümüz vardı. Biri EFI Vutek GS3250 piyasada en yaygın kullanılan hibrit, 7 pikolitre LED UV, yatırım maliyeti 500 bin doların üzerinde olan bir makinedir. Bunu belirtmemin sebebi SIGN fuarında ya da diğer fuarlarda ülkemizde genellikle bu kadar büyük yatırım bedeli olan makineler sergilenmiyor. Genelde büyük yatırım bedeli olan makineler yurt dışındaki fuarlarda sergileniyor. Diğeri Efi Quantim 5,5 m LED UV makinemizdir. Her ikisi de pazar lideri, teknik olarak ve teknolojik olarak en üst düzey makinelerdir. Epson tarafında, fuarda niş bir ürünümüz vardı. SC-S80610 iç ve dış mekânda, kendi alanında en iyi baskıyı yapıyor. On bir renk baskı yapabilen makine ile 10 rengi doğrudan, tek geçişte basmak mümkündür. Xerox'un beş modelini sergiledik. Öne çıkanlar Türkiye'de 300 adede yakın kurduğumuz Versant 80 ve D95 gibi kendi segmentinde önemli makinelerdir” şeklinde konuştu.

Gün boyu kriz konuşularak, işler düzelmez

Bütün gün kriz konuşularak işlerin düzelmeyeceğini anlatan Lidya Grup Yönetim Kurulu Danışmanı Rıza Başoğlu, şunları söyledi:
“Ülke olarak, daima pozitif olmalıyız. Geleceği yorumlarken, geçmişten ders alıp, geleceğe vizyonumuzu katmalıyız. Şuan içinde bulunduğumuz ortamda otobanda giderken birden sise girdik. Burada işletmeler olarak, bireyler olarak topyekün hepimizin, sorunları çözebilmek için sorunlarla yüzleşmesi önemlidir. Örneğin, işletmeler olarak verimliliğimizi ölçmeliyiz; satış etkinliklerimizi, finansımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Bildiğiniz üzere büyüme, bir yer değiştirmedir, peki bu büyümeyi finanse edecek yeterli sermaye, insan kaynağı, strateji var mıdır, bu gibi konuları masaya yatırmak gerekiyor. Kriz dönemlerinde, nakit akışını yönetmek çok önemlidir. Ciro düşer, tekrar çıkar. Karlılık düşer, o da tekrar çıkar. Ancak nakit akışı durursa, bu süreci yönetmek zor olacaktır. Nitekim, bütün gün krizi konuşarak, işleri düzeltemeyiz. Krizler, aslında birer fırsattır. Dünyada, ekonomik büyüme gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkeler için büyüme %1-2 olurken, gelişmekte olan ülkeler için %7-8 büyümenin altında kalınmaması gerekiyor. Türkiye, genç nüfusu sahiptir ve bu çok büyük bir avantajdır. Zira bu genç nüfusun, verimli ve kali

7 Ekim 2018 Pazar

“UBSAD”"Uçak Bileti Satan Acentalar Derneği" ilk Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi..

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





UBSAD (UÇAK BİLETİ SATAN ACENTALAR DERNEĞİ) 5 EKİM’DE OLAĞAN GENEL KURULUNU GERÇEKLEŞTİRDİ

Kısa adı “UBSAD” olan

"Uçak Bileti Satan Acentalar Derneği" ilk Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi

Yapılan seçimde; Olcar Tur’un sahibi Numan Olcar başkanlık görevini devraldı. TÜRSAB'ın havayolları ile yıllardır kangren haline gelen sorunlarını istenilen düzeye getirme görevi UBSAD'a verilmiş oldu.
Numan Olcar yaptığı konuşmada;
“UBSAD ve ana çatı örgütümüz TÜRSAB olarak meslektaşlarımızla tam bir uyum içinde Havayolu Biletleme ve IATA konularında sektörel sorunları gidermeye çalışacağız. Yapılmakta olan ve bundan sonra da yapılacak çalışmalar tamamen işin siyasetinden uzak, tamamen teknik ve sektör ağırlıklı olarak devam edeceği kuşkusuzdur.


Bu sebeple, bir kez daha tüm meslektaşlarımı sektörel birlikteliğe ve meslegimizi geleceğe hazırlamaya davet ediyorum.  Ayrıca "TÜRSAB Havayolu Biletleme İhtisas Başkanlığı" olarak ilk genişletilmiş toplantımız 10 Ekim 2018 Çarşamba günü saat 13:30’da TÜRSAB Genel Merkez Binamız Konferans Salonu’nda yapılacaktır.  Konuyla ilgili duyuru ayrıca Birliğimiz mecralarından yapılacaktır. Bu vesileyle haftanın son çalışma gününde herkese keyifli bir hafta sonu dilerim” dedi.
UBSAD Olağan Genel Kurulu Yönetim, Denetim ve Yüksek İstişare Kurulu aşağıda yer almaktadır:

YÖNETİM KURULU ASİL
Numan Olcar / Olcar Tur,
Uğur Hacıalioğlu / Ardasa Turizm,
Zeliha Sözüşen / Turşen Tur,
Celal Usta / Barşan Tur,
Selma Yılmaz / Glory Tur,
Gökmen Öz / At Avrupa,
Engin Şahin / Akahan Travel,
Çağrı Bozok / Diverso Tur,
Elif Canaslan / Didyma Tur

YÖNETİM KURULU YEDEK
Metin Pişirici / Apt Tur,
Bülent Özbey / Obi Tur,
Mehmet Hataylı / Folk Tur,
Salih Çolak / İlk Tur,
Bilgin Kalkavan / Pronto Tur,
Erim Kefeli / Kefeli Tur,
Aylin Özsavaş / Fuego Tur,
Mustafa Özyurt / Özyurt Turizm,
Figen Akan / Zeugma Tur

DENETİM KURULU ASİL
Sedat Mavili / Mavili Tur,
Şermin Akdoğan / Travel Servis,
Murat Kargılı / Kargılı Tur

DENETİM KURULU YEDEK
Burçin Yurdakul / Soon Tur,
Bora Çakar / Yaycı Tur,
Hamdi Ceylan / Gacela Tur

YÜKSEK İSTİŞARE KURULU
Erdoğan Girav / Porkon Turizm,
Aziz Ciga / Karacı Tur,
Nebil Çelebi / Hilal Tur,
Davut Günaydın / Tigris Tur
Nasih Demir / Ocasion Tur,
Hilmi Karaduman / Huda Tur,
Savaş Çaylı / Alltime,
Halil Erol / Hayat Tur
Hilal Turizm’in sahibi Nebil ÇELEBİ,
“UBSAD’ın Kurucuları olarak bu derneği mevcut kanun ve kurallara uygun bir şekilde üyelerimizin menfaatini korumak üzere, mesleğimizi ileri götürmek için gerekli kurumlarla görüşmek adına oluşturduk. Her kurumla işbirliği kurup, üyelerimizin menfaati için mücadele vereceğiz ve buna hazırız. İçimizden bir arkadaşımız TÜRSAB İhtisas Komisyonu Başkanı olarak atandı. Böylece uçak bileti ve IATA ile ilgili konular UBSAD’a tevdi edilmiş oldu. Kendi ekmeğimiz, geleceğimiz ve mesleğimizin geleceği için her kurumla işbirliği yapacağız” dedi.

Porkon Turizm’in sahibi Erdoğan GİRAV,


“Değerli Meslektaşlarımız,
Uçak bileti satan seyahat acentaları çok zor durumdadır. Bu zor durumun farkına vardığımız için farklı düşünce yapılarında olmamıza rağmen mesleğimiz için umutlandırıcı bir birliktelik yaptık ve UBSAD’ ni kurduk. Uçak bileti satan seyahat acentalarının sorunlarına kurumsal bir yaklaşım yapılamadığı ve TÜRSAB ilgisiz kaldığı için bugüne kadar çözülemediği gibi daha da çözümü zor bir duruma gelmiştir. 18 yıllık Başaran Ulusoy yönetiminin son 2 yılında Numan Bey ve arkadaşlarının konuya kurumsal yaklaşımları sayesinde sorunlarımız yazılı hale getirilmiş ve çözüm için gayret gösterilmiştir. Onların gayretlerinin sonuçlanması için UBSAD olarak çalışmalarımıza başlayacağız. Hizmet bedellerinin havayollarının web sitelerinde seyahat acentaları ile aynı seviyeye getirilmesi ve hizmet bedelleri artışları sorunlarımız Ankara nezdinde çözüm bekleyen konularımız olmasına rağmen UBSAD özellikle teminat arttırımı, DEBİT konuları, GDS konularında ve THY 115 nolu tamım üzerindeki çalışmaları tamamlayacağımıza inanıyoruz. Bu çalışmaların tamamlanması için bizlerde elimizi taşın altına koyarak sorunlarımızın çözümü için elimizden geleni yapmak için geniş katılımlı tabanı kapsayıcı bir yönetimin oluşması için büyük çaba sarf ederek önce derneğimizi kurduk, kurucular kurulu olarak bazı engebeli aşamalardan sonra bugün ilk olağan genel kurulumuzu yapma heyecanı ile burada bulunmaktan hepimiz kıvanç ve onur duymaktayız.
Dernek kurmak ülkemizde kolay gibi görünür, ancak ismini kolayca bulup koyabileceğiniz bir derneğin işlevsel hale dönüşmesi, fonksiyonel olması; fedakarlık, içtenlik, samimiyet ve zor badirelerin geçirilmesini gerektirir.
Bizler yaptığımız iş ve içinde bulunduğumuz durum gereği bu sorumluluğun üstlenilmesi gerektiği içselliğindeyiz. Uçak bileti satarak geçimini sağlamaya çalışan binlerce üyemizin her gün her yaşadığı duyguyu herkes aynı hislerle her gün tekrarlamakla beraber, bu kronik ve dinamik sorun hiç bir dönem çözüm için gerekli iradeyi sektörel olarak da idari olarak da göstermemiştir.Sorunların teknik olarak neler olduğunu buradan tek tek sıralamakla değerli zamanınızı almak istemiyoruz, zaten her gün hepimizin yaşadıkları sorunlardır. Artık ölüm kalım aşamasına geçildi. Artık bıçağın kemiğe dayandığı, denizin bittiği, karaya vurduğumuz bu dönemde sektör kişisel polemikleri, ideolojik ve sosyal ayrışmalardan beslenen kutuplaşmayı bir kenara bırakıp sorunlara ilkeli ve içsel aidiyet duyguları samimi yaklaşım ortaya koymalıdır. Bizler bu vaktin çoktan geldiği görüşünde birleşip burada bir araya gelen duyarlı meslektaşlar olarak sorunların çözümü konusunda elimizden gelenin fazlasını ortaya koyma gayretini kollektif anlayış içinde göstermeliyiz.
UBSAD hiçbir derneğe, hiçbir kurum ya da kuruluşa ne alternatif ve nede rakiptir, bu dernek üyelerinin ekmek kavgasının bekçisidir. Kavgamız her alanda her kurum kişi yada kuruluşla üyelerimizin menfaatlerinin korunması amaçlı ancak olur. Birliğimizin ve bakanlığımızın kanun ve yönetmelikleri sınırları dahilinde meslek etiği ve ahlakı çerçevesinde mücadelemizi hukuki olarak yapacağımızın bilinmesini isteriz. Birlikte yaratacağımız güç, sinerji ve enerji doğru kullanıldığı, efektif hale getirilip etkili, organize ve kurumsal halde yönetildiğinde, bu güçten havayolları korkmamalı lakin bu etkin ve dinamik güçten onlarda menfaat elde edebilmeliler. Bizi bir rakip olarak değil, partneri, bayisi ve iş ortakları olarak görmeliler. Bunu sağlayacağız, bu sağlanmalıdır! İşte o zaman kazançlar karşılıklı olarak daha da artacak ve bu ortaklık sonucu yeniden herkes hakettiği saygın yere tekrar konumlanacaktır.Başta THY olmak üzere bütün havayolu şirketleri ile iş ortağı olduğumuz fikri ve eyleminin samimice benimsenmesinin ortamı için ne gerekiyorsa yapacağız, bir araya getireceğimiz binlerce acentanın gücüyle bunun kabul görmesini sağlayacağız.
Geçici serumların artık fayda etmediği komaya girilen bu dönemi herkes iyi okumalı kararını bu bağlamda vermelidir.



Değerli meslektaşlarımız,
UBSAD bütün yerleşik kurum, kuruluş ve kurumsallara olması gereken saygıyı gösterir, kendisine ve her bir üyesine de bu saygıyı hakettirir ve bundan zerre kadar geri adım atmaz. Kazan kazan formülü üzerine inşa edilecek bu ticari ilişkinin temel ahlaki ve etik altyapısının sağlamlığının olmazsa olmaz bir kırmızı çizgimiz olduğu.
Toplantı sonunda üstünde UBSAD yazan  bir tepsi baklavayla ağızlar tatlandı.

6 Ekim 2018 Cumartesi

HİLTON DALAMAN SARIGERME RESORT & SPA SONBAHAR ERKEN REZERVASYON UYGULAMASINA ADIM ATTI


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR





HİLTON DALAMAN SARIGERME RESORT & SPA SONBAHAR ERKEN REZERVASYON UYGULAMASINA ADIM ATTI

Akdeniz ve Ege’nin birleştiği yerde, denizin eşsiz mavisi, aromatik ve tropikal bitkilerin de yer aldığı pek çok endemik bitkiye ev sahipliği yapan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort &Spa, doğanın içindeki arınmışlığı ile her yaştan misafire ev sahipliği yapıyor. Hilton Dalaman Sarıgerme Resort &Spasonbahar erken rezervasyon fırsatı ile sağlık, spa, gastronomi ve zengin eğlence imkanlarını cazip fiyat avantajlarıyla misafirleri ile buluşturuyor.
Hilton Dalaman Sarıgerme Resort &Spa’nın sonbahar erken rezervasyon fırsatı kapsamında;    5 Eylül- 22 Aralık tarihleri arasında en az 2 gece konaklama yapan misafirlere özel imkanlar sunmaya başladı. Hilton Dalaman Sarıgerme Resort &Spa Hotel Genel Müdürü Tunç Batum, yeni uygulamaya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Turistik bölgeler içerisinde Sarıgerme Dalaman Bölgesi de en az Belek’le kıyaslanabilecek derecede uzun bir sezona sahip. Öne çıkan avantajı ise sezon içindeki nem oranının oldukça düşük olması.  Bu bölgenin iklimi hem yaz hem de kış insanlar için daha sağlıklı ve uygun koşullara sahip. Dolayısı ile bu çok önemli bir pazarlama aracı olarak öne çıkıyor.
İlk defa bu yıl, bazı tur operatörleri özellikle İngiltere’den Charter uçuşları başlattı. Yabancı turizmcilerin bölgeye inandıklarını da kanıtlıyor bu gelişme… Bölgeye yapılacak yatırımların atıl olmaktan çıkıp daha uzun vadeli aynı Belek’le yarışır bir seviyeye ulaşmasını sağlayacak bir sürece adım atıyoruz. Tur operatörlerinin yaklaşımını desteklemek için biz de otelimizi normalde 4 ay kapalı tutuyorduk. Artık 1 ay gibi kısa bir süre yatırım dönemleri, bakım, onarım çalışmaları için kapalı tutacağız. Onun dışından Kasım- Aralık 2018 dönemlerinde de hizmet vermeye devam edeceğiz. Bir tek 06 Ocak- 16 Şubat kısa bir ara vereceğiz.
Bölgede hızlı gelişim öngörüyoruz. Sn. Turizm Bakanımızın da bölgeye ilgisi büyük.  Havaalanı değişti ve büyüdü. Tur operatörlerinin ilgisinin de artmasıyla, Sarıgerme Dalaman bölgesi ciddi bir şekilde ilerinin Belek’i olma yolunda ilerliyor.
Kalite planlaması ve öngörüsünü üst seviyede tutarsak ciddi oranda  Türkiye turizmine gelir getiren, daha orta seviye ve üzeri misafirlerin konakladığı bir destinasyon olacak. Dünyanın en büyük tur operatörü ve otel işletmecisi TUI de bölgede bulunan bazı otellerinde sezonu erken karşılamaya başladı.
Hilton Dalaman olarak, 2021 senesinde hayata geçirmeyi hedeflediğimiz bir golf yatırımımız olacak. Onun da bu kış ön çalışmalarını yapıyoruz. Aslında bu kış bize de bir prove niteliğinde. Kışın neler yapacağız, insanların ilgisini buraya nasıl çekeceğiz üzerine çalışmalar yapacağız. “

5 Ekim 2018 Cuma

Radisson Blu, Trabzon’da kapılarını açtı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Karadeniz’de yeni bir Blu açıldı
Radisson Blu, Trabzon’da kapılarını açtı


Şık mekanlarda pozitif ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunan lüks otel markası Radisson Blu, en yeni otelinin Türkiye’nin tarihi şehri Trabzon'da açıldığını duyurdu. Toplam162 odalı otel, şehrin tarihi kalbi sayılan Boztepe'deki konumundan muhteşem  Karadeniz manzaraları sunuyor.

Radisson Hotel Group Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Tim Cordon, açılışla ilgili olarak şöyle konuştu: “Trabzon’da ilk Radisson Blu otelimizi açmaktan ve ikonik otel markamızın varlığını Türkiye'nin kuzeydoğu kıyı şeridinde genişletmekten mutluluk duyuyoruz. Radisson Blu’nun Avrupa’nın en büyük lüks otel markası olarak mükemmel bir konumda olması da bize memnuniyet veriyor. Trabzon, geçmişten bu yana Karadeniz kıyısında, özellikle eski İpek Yolu üzerinde ünlü bir ticaret limanı haline gelmesini sağlayan stratejik bir konumda yer alıyor. Bu mirası sürdürmeyi umuyor, hem yerli hem yabancı seyahat severlerin şehrin zengin tarihini ve yemyeşil doğasını keşfetmekten keyif alacağına inanıyoruz. ”

Radisson Blu Hotel, Trabzon, antik çağlardan bu yana dini açıdan önemiyle bilinen ve dört büyük kutsal çeşmenin yer aldığı Boztepe'de bulunuyor. Otel, çok sayıda mağaza, restoran, kafe ve kültürel mekanın bulunduğu şehir merkezine sadece 2 km uzaklıkta yer alıyor. Yerel cazibe merkezleri arasında muhteşem Karadeniz ve sahilde eşsiz bir doğanın içinde yer alan büyüleyici camisiyle Ayasofya manzarası sunan Boztepe Çay Bahçesi de bulunuyor. Kolayca erişilebilen otel, Trabzon Havaalanına sadece 7km uzaklıkta yer alıyor.

Aile odaları da dahil çeşitli kategorilerde 162 oda ve süitin bulunduğu RadissonBlu Hotel, Trabzon, odaların balkonlarından deniz, şehir veya doğa manzarası seçenekleri sunuyor. İskandinav sadeliğini ve stilini buluşturan çağdaş tasarıma sahip tüm odalarda ücretsiz internet bağlantısı dahil pek çok birinci sınıf özellik bulunuyor.

Otelin iki muhteşem restoranı etkileyici yemek deneyimleri sunuyor. Kolcuoğlu, Adana kebabı dahil çeşitli Türk kebap spesiyallerini otantik yerel dokunuşlarla servis ederken Trabzon’un harika manzarası yemeğe eşlik ediyor. Dünya mutfaklarından bir seçki sunan alakart restoran Queenise kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri için tercih edilebiliyor. Otelin barı, içecekleri ve atıştırmalıklarıyla keyifli bir mola için ideal bir ortam sunuyor.
Dinlenme alanları arasında misafirlerin rahatlayıp yenilenebileceği bir spa ve sağlıklı yaşam merkezi de bulunurken spor salonu ile açık ve kapalı yüzme havuzları misafirlerin fitness düzenlerini sürdürmelerine olanak veriyor.

Etkinlik alanları arasında beş toplantı salonu ile doğal gün ışığı alan ve 1200'den fazla kişinin ağırlanabildiği muhteşem bir balo salonu bulunuyor. İkiye bölünebilen balo salonu, iş veya sosyal etkinlikler için ideal bir ortam yaratıyor. Beş toplantı salonu, 284 m² toplantı alanına sahip olup, tüm salonlar doğal gün ışığı, ses ve görüntü donanımı ve ayrı iklimlendirme kontrolü gibi özelliklerle sunuluyor.

RadissonBluHotel, Trabzon Genel Müdürü Mehmet Keser şunları söyledi: “İlk misafirlerimize yeni otelimizde hoş geldiniz demeyi ve onlara “Yes I Can” sloganlı ünlü misafirperverliğimizi yaşatmayı heyecanla bekliyoruz. Otelimiz, Trabzon'un kültürünün ve tarihinin en iyi yönlerini keşfetmek için ideal bir ortam sağlamanın yanı sıra muhteşem Karadeniz manzaraları da sunmak için mükemmel bir konumda bulunuyor. Misafirlerimiz, işine tutkuyla bağlı ekibimizin hizmetleriyle Trabzon'da unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşayacaklarından emin olabilirler.”

Türkiye’de 21 otelle faaliyetlerini sürdüren Radisson Hotel Group, dünya çapındaki çok sayıda destinasyonda 1.400 otelden oluşan bir portföye sahip bulunuyor.