HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
İGD ve Bakırköy Belediyesi, ‘Cumhuriyet Basın Balosu’ düzenliyor
İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD)’den,
Bakırköy Belediye Başkanı’na ziyaret
İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD), 23 Şubat tarihinde, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nu makamında ziyaret etti. Başkan Kerimoğlu’na yapılan ziyarete, İGD Başkanı Engin Köklüçınar ve yönetim kurulundan Mustafa Dolu, Cemil Özyıldırım, Selçuk Onur, Gönül Yıldırım, Semih Hız katıldı.
Görüşmede, İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) ve Bakırköy Belediyesi işbirliği ile geleneksel olarak düzenlenmekte olan ‘Cumhuriyet Basın Balosu’nun, bu yıl 28 Ekim Çarşamba günü yapılması kararı alındı.
Görüşmenin sonunda, İGD Başkanı Engin Köklüçınar tarafından, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’na, İGD Teşekkür Plaketi takdim edildi.
28 Şubat 2015 Cumartesi
”Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının finali 28 Şubat’ta gerçekleşti...
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Türkiye’nin
Efsane “Harley”leri
Belli Oldu!
Dünyanın efsanevi motosiklet ve motosiklet aksesuarları markası Harley-Davidson’ın ulusal çapta düzenlediği
”Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının finali 28 Şubat’ta gerçekleşti. Street Custom kategorisini İstanbul’dan Murat Havan kazanırken, Touring kategorisinde Antalya’dan Özgür Basmacı ve Performans kategorisinde İstanbul’dan Çağdaş Tanrıöver ödül kazandılar. İzleyicilerden en çok oyu alan Ankara’dan Sedat Özvardar ise Özel İzleyici Ödülü’nün sahibi oldu.
Harley-Davidson tarafından Türkiye’de ilk defa düzenlenen “Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının finali, 28 Şubat tarihinde Harley-Davidson® Bosphorus ev sahipliğinde Harley tutkunlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Ulusal çapta düzenlenen yarışmaya katılan motorsiklet severler, yaratıcılıklarını ve karakterlerini yansıtarak modifiye ettikleri Harley’ler ile gösterdi.
“Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının Türkiye finalinde yerel etaplar olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da finale kalmaya hak kazanan finalistler kıyasıya yarıştı. Street Custom kategorisini İstanbul’dan Murat Havan kazanırken, Touring kategorisinde Antalya’dan Özgür Basmacı ve Performans kategorisinde ise İstanbul’dan Çağdaş Tanrıöver ödül kazandılar. İzleyicilerden en çok oyu alan Ankara’dan Sedat Özvardar ise Özel İzleyici Ödülü’nün sahibi oldu.
Motosiklet severlerin tutkuyla bağlı olduğu Harley-Davidson® ile motosiklet severler, metalin ötesine geçerek sıradanlıktan sıyrılıp kendilerine özel eşsiz modellerini yaratabiliyor. Harley Davidson, birçok Harley-Davidson orijinal parça ve aksesuar seçeneği ile motosiklet tutkunlarına motosikletlerini 8000’den fazla farklı şekilde modifiye edip kendi karakterlerini yansıtma fırsatı veriyor.
Harley-Davidson Motor Company Hakkında
Harley-Davidson Motor Company, custom, cruiser ve touring motosikletler üretir, ayrıca Harley-Davidson motosiklet parçaları, aksesuarları, sürüş takımları ve giysileri ile genel ürün grubu sunar.
Daha fazla bilgi için, www.h-d.com adresindeki Harley-Davidson web sitesini ziyaret edin.
Türkiye’nin
Efsane “Harley”leri
Belli Oldu!
Dünyanın efsanevi motosiklet ve motosiklet aksesuarları markası Harley-Davidson’ın ulusal çapta düzenlediği
”Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının finali 28 Şubat’ta gerçekleşti. Street Custom kategorisini İstanbul’dan Murat Havan kazanırken, Touring kategorisinde Antalya’dan Özgür Basmacı ve Performans kategorisinde İstanbul’dan Çağdaş Tanrıöver ödül kazandılar. İzleyicilerden en çok oyu alan Ankara’dan Sedat Özvardar ise Özel İzleyici Ödülü’nün sahibi oldu.
Harley-Davidson tarafından Türkiye’de ilk defa düzenlenen “Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının finali, 28 Şubat tarihinde Harley-Davidson® Bosphorus ev sahipliğinde Harley tutkunlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Ulusal çapta düzenlenen yarışmaya katılan motorsiklet severler, yaratıcılıklarını ve karakterlerini yansıtarak modifiye ettikleri Harley’ler ile gösterdi.
“Benim Efsane Harley’im’’ yarışmasının Türkiye finalinde yerel etaplar olan İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da finale kalmaya hak kazanan finalistler kıyasıya yarıştı. Street Custom kategorisini İstanbul’dan Murat Havan kazanırken, Touring kategorisinde Antalya’dan Özgür Basmacı ve Performans kategorisinde ise İstanbul’dan Çağdaş Tanrıöver ödül kazandılar. İzleyicilerden en çok oyu alan Ankara’dan Sedat Özvardar ise Özel İzleyici Ödülü’nün sahibi oldu.
Motosiklet severlerin tutkuyla bağlı olduğu Harley-Davidson® ile motosiklet severler, metalin ötesine geçerek sıradanlıktan sıyrılıp kendilerine özel eşsiz modellerini yaratabiliyor. Harley Davidson, birçok Harley-Davidson orijinal parça ve aksesuar seçeneği ile motosiklet tutkunlarına motosikletlerini 8000’den fazla farklı şekilde modifiye edip kendi karakterlerini yansıtma fırsatı veriyor.
Harley-Davidson Motor Company Hakkında
Harley-Davidson Motor Company, custom, cruiser ve touring motosikletler üretir, ayrıca Harley-Davidson motosiklet parçaları, aksesuarları, sürüş takımları ve giysileri ile genel ürün grubu sunar.
Daha fazla bilgi için, www.h-d.com adresindeki Harley-Davidson web sitesini ziyaret edin.
ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri dağıtıldı...
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
ACE of M.I.C.E. 2015 kapsamında verilen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri, 27 Şubat Cuma akşamı, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
MICE sektörünün bilinirliğini artırmak amacıyla Turizm Medya Grubu tarafından düzenlenen ve genel koordinasyonu Tatu Event tarafından yürütülen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri, sektörün en prestijli ödül organizasyonu. ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri için bu yıl Toplantı Yönetim Firmaları, Toplantı Destek Firmaları, Oteller ve Etkinlikler olmak üzere dört kategoride, toplam 23 dalda, 150’nin üzerinde aday başvurdu. Kazananlar, 91 kişilik jüri tarafından yapılan ön elemelerin ardından her dalda ilk üçe kalan 66 aday arasından belirlendi.
Ödül töreni Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce ve Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Volkan Ataman’ın konuşmaları ile başladı. Gecenin ilk ödülü “Onur Ödülü” başlığı altında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy’a takdim edildi. Başaran Ulusoy ödül aldıktan sonra yaptığı açıklamada “Zorlu süreçlerin ardından hak ettiği değere ve farkındalığa kavuşan kongre, toplantı ve etkinlik sektörü önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek. Biz yıllar önce bu sektörün ve segmentlerinin ilerlemesi için duayen isimlerle çok fazla çalıştık. Bu gece bu ödüle layık görüldüğüm için çok mutluyum” dedi. Ödül törenin mekan sponsoru olan Haliç Kongre Merkezi’nin Genel Müdürü Handan Boyce yaptığı konuşmada “İlk günkü gibi heyecanlıyız ve sektöre olan inancımızla yol almaya devam ediyoruz. Şu an fuar kapsamından gerçekleşen bir törene şahitlik ediyoruz ve iki organizasyon da gayet başarılı geçiyor. ACE of M.I.C.E. Exhibition uluslararası bir etkinlik olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu gece ödül töreninde ödül alan tüm firma ve etkinlikleri tebrik ediyorum” dedi.
2014 yılını Kasım ayında Antalya’da gerçekleşen ICCA Genel Kurulu’nda başkan adayı olan Boyce, seçimi 26 oy ile kaybettiğini ancak seçim sürecinde sektörden aldığı destekten dolayı çok mutlu olduğunu da belirtti.Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Volkan Ataman ise gecenin açılışında yaptığı konuşmada “ACE of M.I.C.E Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri; kongre, toplantı ve etkinlik faaliyetlerinin sürdürülebilir büyümesine yön vermeyi, sektörde hizmet veren kurum ve kuruluşlarda daha mükemmele ulaşma arzusu yaratmayı, M.I.C.E. sektörü ile sektörden hizmet alan kurumsal şirketleri ödül gecesi vasıtasıyla bir araya getirmeyi ve Türk kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün bilinirliğini küresel ölçekte arttırmayı hedefleyen ilk ve tek organizasyon olarak bu yıla da damgasını vuruyor.
Bize bu gece vasıtasıyla destek veren tüm kurumlara çok teşekkür ediyorum” dedi. Gecede ödülleri sanatçılar Gökhan Türkmen, Can Bonomo, Ayşe Hatun Önal ve Bedük, fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut, yazar ve sunucu Ece Vahaoğlu ile yazar Ömür Gedik takdim etti. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’a Onur Ödülü, Altınboynuz Gourmet Catering Kurucu Ortağı Orhan Sanus’a Başarı Ödülü ve
Türkkan Turizm Ceo'su Cem Türkkan'a En İyi Turizm Taşımacılığı ödülü verildi.
Diğer Ace of M.I.C.E ödüllerinin kazananları şöyle:
En İyi Etkinlik: Pera Event “17. Akdeniz Oyunları Açılış ve Kapanış Töreni”
En iyi Lansman Etkinliği: Atölye Grup “Samsung Galaxy S4 Türkiye Lansmanı”
En İyi Spor Etkinliği: Boogy The Event Company “Run İstanbul 2014”
En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi Etkinliği: Boogy The Event Company “Bugün Günlerden Yarın”
En İyi Gerilla Etkinliği: 1961 Duru Creative “Deniz Ortasında Konser – Birlikte Hayata”
En İyi Davet Organizasyonu: VIP Turizm “Young President Organizations İstanbul Daveti”
En İyi Özel Festival: Lila Organizasyon “Ekşi Fest 2014”
En İyi Üniversite Festivali: DİMİ Gençlik Ajansı “Arçelik WinterFest”
Marmara Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: The Grand Tarabya Hotel
Akdeniz Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: Mardan Palace
Anadolu-Karadeniz Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: Wyndham Ankara
Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: Liberty Hotels Lykia
En İyi Toplantı Hizmeti Veren Butik Tesis: Montania Special Class Hotel
En İyi Etkinlik Mekanı: Zorlu Center
En İyi Etkinlik Yönetimi Firması: Figür Turizm Organizasyon
En İyi Incentive Firması: Proset Turizm ve Organizasyon
En İyi Çıkış Yapan Toplantı Yönetim Firması: MCI Group Türkiye
En İyi İnsan Kaynakları Firması: MyStaff
En İyi Turizm Taşımacılığı Firması: Türkkan Turizm
En İyi VIP Taşıma Firması: Yaşaroğlu Limousine & Luxury Services
En İyi Deniz Taşıma Firması: Denden Denizcilik
En İyi Sahne Dekor: MMT Tasarım
ACE of M.I.C.E. 2015 kapsamında verilen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri, 27 Şubat Cuma akşamı, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
MICE sektörünün bilinirliğini artırmak amacıyla Turizm Medya Grubu tarafından düzenlenen ve genel koordinasyonu Tatu Event tarafından yürütülen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri, sektörün en prestijli ödül organizasyonu. ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri için bu yıl Toplantı Yönetim Firmaları, Toplantı Destek Firmaları, Oteller ve Etkinlikler olmak üzere dört kategoride, toplam 23 dalda, 150’nin üzerinde aday başvurdu. Kazananlar, 91 kişilik jüri tarafından yapılan ön elemelerin ardından her dalda ilk üçe kalan 66 aday arasından belirlendi.
Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ödül gecesine iş, sanat ve MICE sektöründen birçok isim katıldı. Davetliler, birbirinden renkli görüntülerin oluştuğu gecenin başlangıcında Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Volkan Ataman ve 3 yıldır ödül töreninin mekan sponsorluğunu sürdüren Haliç Kongre Merkezi’nin Genel Müdürü Handan Boyce’un karşılamasıyla fuaye alanına giriş yaptı. Ödül töreni öncesi farklı damak tatlarından yiyecek ve içecek sunumlarının gerçekleştiği geceye yaklaşık 3 bin davetli katıldı.Karşılamanın ardından kokteyl eşliğinde eğlenen davetliler törenin başlaması ile beraber Haliç Kongre Merkezi’nin en geniş kapasiteli salonuna giriş yaptı.
Ödül töreni Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce ve Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Volkan Ataman’ın konuşmaları ile başladı. Gecenin ilk ödülü “Onur Ödülü” başlığı altında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy’a takdim edildi. Başaran Ulusoy ödül aldıktan sonra yaptığı açıklamada “Zorlu süreçlerin ardından hak ettiği değere ve farkındalığa kavuşan kongre, toplantı ve etkinlik sektörü önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek. Biz yıllar önce bu sektörün ve segmentlerinin ilerlemesi için duayen isimlerle çok fazla çalıştık. Bu gece bu ödüle layık görüldüğüm için çok mutluyum” dedi. Ödül törenin mekan sponsoru olan Haliç Kongre Merkezi’nin Genel Müdürü Handan Boyce yaptığı konuşmada “İlk günkü gibi heyecanlıyız ve sektöre olan inancımızla yol almaya devam ediyoruz. Şu an fuar kapsamından gerçekleşen bir törene şahitlik ediyoruz ve iki organizasyon da gayet başarılı geçiyor. ACE of M.I.C.E. Exhibition uluslararası bir etkinlik olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu gece ödül töreninde ödül alan tüm firma ve etkinlikleri tebrik ediyorum” dedi.
2014 yılını Kasım ayında Antalya’da gerçekleşen ICCA Genel Kurulu’nda başkan adayı olan Boyce, seçimi 26 oy ile kaybettiğini ancak seçim sürecinde sektörden aldığı destekten dolayı çok mutlu olduğunu da belirtti.Turizm Medya Grubu Genel Müdürü Volkan Ataman ise gecenin açılışında yaptığı konuşmada “ACE of M.I.C.E Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri; kongre, toplantı ve etkinlik faaliyetlerinin sürdürülebilir büyümesine yön vermeyi, sektörde hizmet veren kurum ve kuruluşlarda daha mükemmele ulaşma arzusu yaratmayı, M.I.C.E. sektörü ile sektörden hizmet alan kurumsal şirketleri ödül gecesi vasıtasıyla bir araya getirmeyi ve Türk kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün bilinirliğini küresel ölçekte arttırmayı hedefleyen ilk ve tek organizasyon olarak bu yıla da damgasını vuruyor.
Bize bu gece vasıtasıyla destek veren tüm kurumlara çok teşekkür ediyorum” dedi. Gecede ödülleri sanatçılar Gökhan Türkmen, Can Bonomo, Ayşe Hatun Önal ve Bedük, fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut, yazar ve sunucu Ece Vahaoğlu ile yazar Ömür Gedik takdim etti. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’a Onur Ödülü, Altınboynuz Gourmet Catering Kurucu Ortağı Orhan Sanus’a Başarı Ödülü ve
Türkkan Turizm Ceo'su Cem Türkkan'a En İyi Turizm Taşımacılığı ödülü verildi.
Diğer Ace of M.I.C.E ödüllerinin kazananları şöyle:
En İyi Etkinlik: Pera Event “17. Akdeniz Oyunları Açılış ve Kapanış Töreni”
En iyi Lansman Etkinliği: Atölye Grup “Samsung Galaxy S4 Türkiye Lansmanı”
En İyi Spor Etkinliği: Boogy The Event Company “Run İstanbul 2014”
En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi Etkinliği: Boogy The Event Company “Bugün Günlerden Yarın”
En İyi Gerilla Etkinliği: 1961 Duru Creative “Deniz Ortasında Konser – Birlikte Hayata”
En İyi Davet Organizasyonu: VIP Turizm “Young President Organizations İstanbul Daveti”
En İyi Özel Festival: Lila Organizasyon “Ekşi Fest 2014”
En İyi Üniversite Festivali: DİMİ Gençlik Ajansı “Arçelik WinterFest”
Marmara Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: The Grand Tarabya Hotel
Akdeniz Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: Mardan Palace
Anadolu-Karadeniz Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: Wyndham Ankara
Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli: Liberty Hotels Lykia
En İyi Toplantı Hizmeti Veren Butik Tesis: Montania Special Class Hotel
En İyi Etkinlik Mekanı: Zorlu Center
En İyi Etkinlik Yönetimi Firması: Figür Turizm Organizasyon
En İyi Incentive Firması: Proset Turizm ve Organizasyon
En İyi Çıkış Yapan Toplantı Yönetim Firması: MCI Group Türkiye
En İyi İnsan Kaynakları Firması: MyStaff
En İyi Turizm Taşımacılığı Firması: Türkkan Turizm
En İyi VIP Taşıma Firması: Yaşaroğlu Limousine & Luxury Services
En İyi Deniz Taşıma Firması: Denden Denizcilik
En İyi Sahne Dekor: MMT Tasarım
25 Şubat 2015 Çarşamba
Instagram fenomenlerine, Küçük oteller sitesi ile dünyayı gezme fırsatı...
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Instagram fenomenlerine duyuru! Instagram fenomeni isen, dünyayı gezmeye hazır mısın?
Sosyal medya fenomeni olmak, son zamanlarda popüler kavramlardan ve uğraşlardan birisi oldu. 260 milyondan fazla kaliteli kullanıcıya sahip olan Instagram, etkileşim anlamında diğer sosyal medya mecralarını geride bırakıyor, öyle ki kullanıcıların yarısı her gün Instagrama giriyor, beğeni ve paylaşım rekorları kırılabiliyor.
100 binden fazla takipçiniz
varsa, konaklama imkanı sunuluyor
Instagram'da 9 aydan beri aktif olan @smallhotels; Instagram'da fenomen olan kullanıcılara ücretsiz konaklama fırsatları sunuyor. Son 9 ayda, 80’i yerli 140’ı yabancı olmak üzere 220 Instagram fenomenine konaklama sponsorluğu sunan Küçük Oteller Sitesi Editörü İzim Bozada, bu alanda dünyada ilk olduklarını ve şuan itibariyle de tek olduklarını belirtti.
Fenomenlere, işbirliği önerisinde bulunan İzim Bozada, şunları söyledi:
“Instagram'da fenomen olan kullanıcılar, @smallhotels ile işbirliği yaptığında;
Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki butik ve küçük otellerde misafir
edilerek, ağırlanıyor. Eğer Instagram'da 100 binden fazla takipçiniz var ise; Instagramdaki
@smallhotels ile irtibata geçerek, siz de hayallerinizi
gerçekleştirebilirsiniz” dedi.
@smallhotels’in, 123 bin takipçisi bulunuyor
Küçük oteller sitesinin
(KucukOteller.com.tr) Instagram’da, www.instagram/smallhotels
hesabıyla yer aldığını ifade eden İzim Bozada, konuşmasına söyle devam etti:
“Küçük ve butik oteller
olarak, @smallhotels’in 123 bin takipçisi bulunuyor. Instagram’da şahane otel
ve destinasyon fotoğraflarını paylaştığımızda; beğeni ve paylaşım rekorları
kıran fotoğraflarımız ile takipçi sayımızı arttırmaya devam ediyoruz. @smallhotels’in
tüm gayesi, dünyanın dört bir yanından küçük ve butik otelleri paylaşmak,
gezgin seyahat yazarı, blogger ve fenomenlere bu özel ve büyüleyici
destinasyonlarda, ücretsiz olarak konaklama imkanı sağlamaktır” diye konuştu.
Dünyanın en iyi ve ödüllü butik otelleri; @smallhotels’in peşinde
Instagram paylaşımları ve
fenomen işbirlikleri ile dünyayı gezen İzim Bozada, yaşadığı seyahat ve otel
deneyimlerini Instagram’da fotoğraflarıyla paylaşarak, kullanıcılarının tatil
alışkanlıklarını yeniden biçimlendirdiğini kaydetti. Dünyanın en iyi ve ödüllü
butik otellerinin @smallhotels’in peşinde olduğunu anlatan İzim Bozada, “Instagram
üzerinde paylaşılan otel fotoları sayesinde, oteller dünyanın dört bir yanından
rezervasyon alabiliyor. Instagram, tanıtım ve pazarlamada yeni ve aktif bir
kanal olmaya başladı. Bu nedenle, dünya çapında takipçileriyle alanında lider
olan @smallhotels’e, dünyanın dört bir yanındaki küçük ve butik otellerden
yoğun ilgi ve talep bulunuyor” şeklinde konuştu.
JOLLY TUR, ERKEN REZERVASYON RAKAMLARIYLA LİDERLİĞİNİ KANITLADI..
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Yeni genel müdürlük binasında çalışan memnuniyeti ve verimliliği yükseltmek için gerçekleştirdiği düzenlemelerle dikkat çeken Jolly Tur, %100 müşteri memnuniyeti için %100 çalışan memnuniyetinin önemine vurgu yaptı. Erken rezervasyon rakamlarıyla sektördeki liderliğini bir kez daha kanıtlayan Jolly Tur iç turizmde yaz ayları için yapılan erken rezervasyonda yüzde 48, kış ayları için yapılan rezervasyonda ise yüzde 40’ın üzerinde talep artışına ulaştı. Yurtdışı turlarda yüzde 60, Cruise turlarında yüzde 45, Kıbrıs turlarında yüzde 30’luk büyüme hacmini yakalayan Jolly Tur, yüzde 25’lik yükseliş gösterdiği kültür turlarında ise Doğu Anadolu’nun 3 gizemini ortaya çıkacak yeni destinasyonuyla dikkat çekti.
Jolly Tur Yönetimi, Esentepe’de Aralık ayında faaliyete giren yeni genel müdürlük binasında basın mensuplarını ağırladı. Basın toplantısına Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Genel Müdür Figen Erkan ve departman müdürleri katıldı. Yeni genel müdürlük binasının sosyal ve eğitime odaklanmış yapısı anlatılırken, erken rezervasyonda 3 aylık dönemin sonuçları değerlendirildi.
Jolly Tur Genel Müdür Figen Erkan Yeni genel müdürlük binası ile eğitim alanları ve sosyal alanlara önem verdiklerini belirtti. Jolly Tur’un yeni binası, çalışan memnuniyetine odaklanmış sosyal mekânları ve pek çok alanda eğitime ayrılmış yapısıyla dikkat çekiyor. Yeni binada Jolly Akademi Eğitim Salonu, Seminer Salonu ve Toplantı Salonları olmak üzere 20 kişiden 100 kişiye kadar eğitim verilebilen 3 ayrı eğitim salonuna yer verildi. Verimliliğin artırılmasında çalışan memnuniyetini en önemli unsurlardan biri olarak gören Jolly Tur, bu doğrultuda binada sosyal alanlara da yer verdi. Genel müdürlük binasında çalışanların motivasyonunu yükseltecek Panorama Kafe, uzman eğitmen eşliğinde çalışma imkânı sunan Spor Salonu, parti, aktivite ve eğlence mekânı olarak belirlenen Jolly Club yer alıyor. Ayrıca binada genel alanlarda, çağrı merkezinde ve diğer departmanlarda yer alan 3 dinlenme odasına yer verildi. Dinlenme odalarında tv, play station, dergiler, tavla ve langırt gibi oyunlarla personelin dinlenme vakitlerini daha keyifli geçirmesi hedeflendi.
YÜKSEK TALEP ARTIŞI İLE BİR KEZ DAHA ZİRVEDE
Jolly Tur, Kasım 2014 sonu itibariyle başlattığı erken rezervasyonda sektörün en yüksek büyüme oranlarına ulaşmış durumda. Erken rezervasyon açısından Aralık 2014, Ocak 2015 ve Şubat 2015’ten oluşan 3 aylık periyod, bir önceki dönem ile kıyaslandığında sektörün en parlak sonuçlarına ulaşıldığı görülüyor.
Jolly Tur, iç turizmde yaz ayları için yapılan erken rezervasyonda yüzde 48’lik, kış ayları için yapılan rezervasyonda ise yüzde 40’ın üzerinde talep artışına ulaştı. Yaz ayları için en çok tercih edilen bölgeler Side, Kemer, Belek ve Bodrum’dan oluşurken, kış döneminin en çok talep alan bölgeleri ise kayak ve termal otellere giderek yükselen ilgi nedeniyle Uludağ, Kartalkaya, Afyon ve Abant oldu.
Erken rezervasyonda Kültür Turları’ndaki artış yüzde 25’ye ulaşırken, özellikle bazı bölgelerdeki yüksek talep artışı dikkat çekti. Ege ve Akdeniz turları tercih sıralamasında ilk sırada yer alırken, Kapadokya ve Karadeniz turları 2015 yılı erken rezervasyonunda en çok talep alan ürünler arasında yer alıyor. Bu büyüme oranı ile ilgili Figen Erkan, “Kültür turlarında ulaşılan başarının birinci sebebi iyi rehber kadrosu, kaliteli hizmete verilen önem ve sadece İstanbul portföyüne değil tüm Türkiye’ye hitap etmemizdir” dedi. Jolly Tur, şu anda Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Mersin, Ankara, Trabzon, Bursa ve İzmir hareketli turlar düzenliyor. GAP Bölgesi’ne ise her gün hareketli uçak turlarıyla ulaşımı sağlayan Jolly Tur’un kültür turlarında yeni destinasyonlarının da büyük bir ilgi görmesi bekleniyor. 2014 sonu ve 2015 başında bu alanda Türkiye’de pek çok ilki gerçekleştiren Jolly Tur’un bu yöndeki son adımı Doğu Anadolu Bölgesi’ne yönelik oldu. Jolly Tur, “Her Hafta Sonu Doğu’nun 3 Gizemi’ ismiyle Van, İshakpaşa Sarayı ve Kars’tan oluşan yeni bir destinasyonu ile seyahat severlerle buluşturuyor.
YURTDIŞINDAKİ BÜYÜME YÜZDE 60’A ULAŞTI
Kıbrıs’a yönelik rezervasyonlarda ise bir önceki dönem ile karşılaştırıldığında yüzde 30’luk talep artışına erişen Jolly Tur, bir başka güçlü büyüme oranına yüzde 45 ile Cruise Turları’nda ulaştı. Cruise turlarında bu yıl 6 yıldızlı ultra lux gemi firmalarını portföyüne katan ve yoğun talep alan Jolly Tur aynı zamanda 199 €’dan başlayan fiyatlarla vizesiz yunan adaları turu ile de herkesin gemi seyahatini deneyimleyebileceği ekonomik fırsatlar da sunmuş oluyor.
Yurtdışı Turlar’da ise son yılların en parlak büyüme oranlarından biri ortaya çıktı. Jolly Tur, bir önceki dönem ile kıyaslandığında talep artışında yüzde 60’lık büyüme hacmini yakaladı. Ulaşılan yüksek büyüme oranında yurtdışına yönelik ilginin giderek artmasının yanı sıra erken rezervasyon sonucunda ortaya çıkan indirimli fiyatlar, farklı havayolları ve farklı havalimanları ile tüm Anadolu’dan sağlanan iç hat bağlantıları en önemli enstrümanlar oldu. Yurtdışında en çok talep gören yerler ise İtalya, Balkanlar, Orta Avrupa, İspanya, Benelüx ve Paris oldu.
Bu arada Jolly Tur’un hazırladığı reklam filmi “Cinnetten Bir Köşe” izlenme rekorları kırmaya devam ediyor. Filmdeki sevimli aile, hayallerini süsleyen tatili yaşamak yerine, yanlış tercihleri nedeniyle kendilerini bir korku filminin içinde buluyor. Seyahat severleri kayıt dışı firmalara karşı uyaran bir kamu spotu niteliğinde olan reklam filmi şu ana kadar 2 milyondan fazla izlendi.
Yeni genel müdürlük binasında çalışan memnuniyeti ve verimliliği yükseltmek için gerçekleştirdiği düzenlemelerle dikkat çeken Jolly Tur, %100 müşteri memnuniyeti için %100 çalışan memnuniyetinin önemine vurgu yaptı. Erken rezervasyon rakamlarıyla sektördeki liderliğini bir kez daha kanıtlayan Jolly Tur iç turizmde yaz ayları için yapılan erken rezervasyonda yüzde 48, kış ayları için yapılan rezervasyonda ise yüzde 40’ın üzerinde talep artışına ulaştı. Yurtdışı turlarda yüzde 60, Cruise turlarında yüzde 45, Kıbrıs turlarında yüzde 30’luk büyüme hacmini yakalayan Jolly Tur, yüzde 25’lik yükseliş gösterdiği kültür turlarında ise Doğu Anadolu’nun 3 gizemini ortaya çıkacak yeni destinasyonuyla dikkat çekti.
Jolly Tur Yönetimi, Esentepe’de Aralık ayında faaliyete giren yeni genel müdürlük binasında basın mensuplarını ağırladı. Basın toplantısına Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Genel Müdür Figen Erkan ve departman müdürleri katıldı. Yeni genel müdürlük binasının sosyal ve eğitime odaklanmış yapısı anlatılırken, erken rezervasyonda 3 aylık dönemin sonuçları değerlendirildi.
Jolly Tur Genel Müdür Figen Erkan Yeni genel müdürlük binası ile eğitim alanları ve sosyal alanlara önem verdiklerini belirtti. Jolly Tur’un yeni binası, çalışan memnuniyetine odaklanmış sosyal mekânları ve pek çok alanda eğitime ayrılmış yapısıyla dikkat çekiyor. Yeni binada Jolly Akademi Eğitim Salonu, Seminer Salonu ve Toplantı Salonları olmak üzere 20 kişiden 100 kişiye kadar eğitim verilebilen 3 ayrı eğitim salonuna yer verildi. Verimliliğin artırılmasında çalışan memnuniyetini en önemli unsurlardan biri olarak gören Jolly Tur, bu doğrultuda binada sosyal alanlara da yer verdi. Genel müdürlük binasında çalışanların motivasyonunu yükseltecek Panorama Kafe, uzman eğitmen eşliğinde çalışma imkânı sunan Spor Salonu, parti, aktivite ve eğlence mekânı olarak belirlenen Jolly Club yer alıyor. Ayrıca binada genel alanlarda, çağrı merkezinde ve diğer departmanlarda yer alan 3 dinlenme odasına yer verildi. Dinlenme odalarında tv, play station, dergiler, tavla ve langırt gibi oyunlarla personelin dinlenme vakitlerini daha keyifli geçirmesi hedeflendi.
YÜKSEK TALEP ARTIŞI İLE BİR KEZ DAHA ZİRVEDE
Jolly Tur, Kasım 2014 sonu itibariyle başlattığı erken rezervasyonda sektörün en yüksek büyüme oranlarına ulaşmış durumda. Erken rezervasyon açısından Aralık 2014, Ocak 2015 ve Şubat 2015’ten oluşan 3 aylık periyod, bir önceki dönem ile kıyaslandığında sektörün en parlak sonuçlarına ulaşıldığı görülüyor.
Jolly Tur, iç turizmde yaz ayları için yapılan erken rezervasyonda yüzde 48’lik, kış ayları için yapılan rezervasyonda ise yüzde 40’ın üzerinde talep artışına ulaştı. Yaz ayları için en çok tercih edilen bölgeler Side, Kemer, Belek ve Bodrum’dan oluşurken, kış döneminin en çok talep alan bölgeleri ise kayak ve termal otellere giderek yükselen ilgi nedeniyle Uludağ, Kartalkaya, Afyon ve Abant oldu.
Erken rezervasyonda Kültür Turları’ndaki artış yüzde 25’ye ulaşırken, özellikle bazı bölgelerdeki yüksek talep artışı dikkat çekti. Ege ve Akdeniz turları tercih sıralamasında ilk sırada yer alırken, Kapadokya ve Karadeniz turları 2015 yılı erken rezervasyonunda en çok talep alan ürünler arasında yer alıyor. Bu büyüme oranı ile ilgili Figen Erkan, “Kültür turlarında ulaşılan başarının birinci sebebi iyi rehber kadrosu, kaliteli hizmete verilen önem ve sadece İstanbul portföyüne değil tüm Türkiye’ye hitap etmemizdir” dedi. Jolly Tur, şu anda Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Mersin, Ankara, Trabzon, Bursa ve İzmir hareketli turlar düzenliyor. GAP Bölgesi’ne ise her gün hareketli uçak turlarıyla ulaşımı sağlayan Jolly Tur’un kültür turlarında yeni destinasyonlarının da büyük bir ilgi görmesi bekleniyor. 2014 sonu ve 2015 başında bu alanda Türkiye’de pek çok ilki gerçekleştiren Jolly Tur’un bu yöndeki son adımı Doğu Anadolu Bölgesi’ne yönelik oldu. Jolly Tur, “Her Hafta Sonu Doğu’nun 3 Gizemi’ ismiyle Van, İshakpaşa Sarayı ve Kars’tan oluşan yeni bir destinasyonu ile seyahat severlerle buluşturuyor.
YURTDIŞINDAKİ BÜYÜME YÜZDE 60’A ULAŞTI
Kıbrıs’a yönelik rezervasyonlarda ise bir önceki dönem ile karşılaştırıldığında yüzde 30’luk talep artışına erişen Jolly Tur, bir başka güçlü büyüme oranına yüzde 45 ile Cruise Turları’nda ulaştı. Cruise turlarında bu yıl 6 yıldızlı ultra lux gemi firmalarını portföyüne katan ve yoğun talep alan Jolly Tur aynı zamanda 199 €’dan başlayan fiyatlarla vizesiz yunan adaları turu ile de herkesin gemi seyahatini deneyimleyebileceği ekonomik fırsatlar da sunmuş oluyor.
Yurtdışı Turlar’da ise son yılların en parlak büyüme oranlarından biri ortaya çıktı. Jolly Tur, bir önceki dönem ile kıyaslandığında talep artışında yüzde 60’lık büyüme hacmini yakaladı. Ulaşılan yüksek büyüme oranında yurtdışına yönelik ilginin giderek artmasının yanı sıra erken rezervasyon sonucunda ortaya çıkan indirimli fiyatlar, farklı havayolları ve farklı havalimanları ile tüm Anadolu’dan sağlanan iç hat bağlantıları en önemli enstrümanlar oldu. Yurtdışında en çok talep gören yerler ise İtalya, Balkanlar, Orta Avrupa, İspanya, Benelüx ve Paris oldu.
Bu arada Jolly Tur’un hazırladığı reklam filmi “Cinnetten Bir Köşe” izlenme rekorları kırmaya devam ediyor. Filmdeki sevimli aile, hayallerini süsleyen tatili yaşamak yerine, yanlış tercihleri nedeniyle kendilerini bir korku filminin içinde buluyor. Seyahat severleri kayıt dışı firmalara karşı uyaran bir kamu spotu niteliğinde olan reklam filmi şu ana kadar 2 milyondan fazla izlendi.
24 Şubat 2015 Salı
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB, ACE of MICE’da
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB, ACE of MICE’da
Kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün kalbi İstanbul’da atacak!
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB’ nin endüstri partneri olduğu Türkiye’nin tek MICE Endüstrisi Fuarı ACE of M.I.C.E. Exhibition 26-28 Şubat 2015 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşiyor.
Tüm dünyada hızlı bir yükseliş grafiği izleyen kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün en büyük uluslararası buluşması ACE of M.I.C.E. Fuarı, bu yıl ikinci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB’nin de endüstri partneri olduğu “ACE of M.I.C.E. Exhibition” 26‐28 Şubat 2015 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Türkiye ve dünyadan sektör profesyonellerini buluşturacak fuar kapsamında, bu alandaki en önemli ödüllerden biri kabul edilen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri de 27 Şubat’ta sahiplerini bulacak.
ACE of M.I.C.E. Fuarı’nda, İstanbul’u temsil eden kuruluş olarak yer alan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB, İstanbul’un kongre, konferans, fuar ve sergileme olanaklarını tanıtacak, kongre ve konferans turizmini özendirerek turizmin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Önceden randevu sistemi ile sektör profesyonellerinin ağırlanacağı fuarda, 3 gün boyunca yoğun olarak birebir görüşmeler gerçekleştirilecek ve toplantı ve insentif düzenleyicilerine detaylı bilgiler verilecek. ACE of M.I.C.E’da özel olarak hazırlanan standı ile yer alacak olan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB, fuar süresince gerçekleştirilecek olan workshop, toplantı ve tüm etkinlikler ile yoğun bir takvim içinde uluslararası platformlarda İstanbul’un en iyi şekilde temsil edilmesini sağlayacak.
ACE of M.I.C.E’ın endüstri partneri olan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB
“İstanbul’un hedefi, kongre turizmi alanında ilk tercih olmaktır”
Türkiye’nin tek MICE Endüstrisi Fuarı ACE of M.I.C.E. Exhibition’ın endüstri partneri olarak yer alan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz konuyla ilgili verdiği bilgide “İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu–ICVB olarak, İstanbul’un kongre turizmi alanında tam anlamıyla tercih edilen bir varış noktası haline gelmesi ve pazar payının artırılmasına katkıda bulunmak için çalışmalarımız çok yönlü devam ediyor. Yıllardır sektörü takip eden bir kurum gözüyle, ACE of M.I.C.E Fuarı’nın yalnız İstanbul turizmi için değil, Türkiye turizmi için de önemli bir etkinlik olma yolunda ilerlediğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Fuarın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, tüm katılımcı ve ziyaretçilerine, beklentilerinin gerçekleşeceği bir platform sunacağına ve tüm ihtiyaçlarına cevap verebileceğine olan inancım sonsuzdur. ACE of M.I.C.E; yalnız fuar alanında değil, fuar dışında da görkemli ve adından söz ettiren, başarılı organizasyonları ile bu yıl da yine sektör basınında gündem yaratacaktır. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB olarak, kongre sektörünün önemli organizasyonu ‘ACE of M.I.C.E’ fuarına tüm dünyadan davet edilen uluslararası basın temsilcilerini ağırlayarak özel tanıtım gezileri düzenleyecek ve İstanbul’un tanıtımına en iyi şekilde katkıda bulunacağız. Kongre endüstrisinin kalbinin atacağı ve yerli ve yabancı katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşecek ACE of M.I.C.E etkinliğinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. ” dedi.
MICE Endüstrisinin Yeni Buluşma Noktası
MICE sektörünün bilinirliliğini arttırmak amacıyla düzenlenen, ACE of M.I.C.E. Fuarı’na bu yıl İspanya’dan Azerbaycan’a, Avusturya’dan Yunanistan’a 25 ülkeden etkinlik planlayıcıları ve kongre organizatörleri katılacak. Oteller, etkinlik yönetimi, sahne‐dekor‐stant tasarım ve uygulaması yapan firmalar, transfer, dönemsel İK, ses‐ışık‐görüntü, video ve dijital çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren 325 firma, 26-28 Şubat 2015 tarihlerinde fuar kapsamında stant açacak.
ACE of M.I.C.E. Fuarı’nın bu seneki bir önemli özelliği de, ilk kez sektörle ilgili istatistiki bir çalışmanın yapılıyor olması. Türkiye’de düzenlenen ilk ve tek MICE fuarı olan etkinlik bünyesinde ayrıca pek çok panel, seminer, konferans ve network buluşması gerçekleşecek. 2014 senesinde 9.856 ziyaretçi (1.053 uluslararası, 8803 yerli) ağırlayan ACE of MICE, Türkiye, Kuzey ve Latin Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinden toplamda 579 profesyoneli ağırladı ve katılımcılar 3.725 B2B görüşme gerçekleştirdi.
ACE of M.I.C.E. Fuarı’na ilginin bu yıl daha da artması ve 13 binden fazla kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB, ACE of MICE’da
Kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün kalbi İstanbul’da atacak!
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB’ nin endüstri partneri olduğu Türkiye’nin tek MICE Endüstrisi Fuarı ACE of M.I.C.E. Exhibition 26-28 Şubat 2015 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşiyor.
Tüm dünyada hızlı bir yükseliş grafiği izleyen kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün en büyük uluslararası buluşması ACE of M.I.C.E. Fuarı, bu yıl ikinci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB’nin de endüstri partneri olduğu “ACE of M.I.C.E. Exhibition” 26‐28 Şubat 2015 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Türkiye ve dünyadan sektör profesyonellerini buluşturacak fuar kapsamında, bu alandaki en önemli ödüllerden biri kabul edilen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri de 27 Şubat’ta sahiplerini bulacak.
ACE of M.I.C.E. Fuarı’nda, İstanbul’u temsil eden kuruluş olarak yer alan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB, İstanbul’un kongre, konferans, fuar ve sergileme olanaklarını tanıtacak, kongre ve konferans turizmini özendirerek turizmin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Önceden randevu sistemi ile sektör profesyonellerinin ağırlanacağı fuarda, 3 gün boyunca yoğun olarak birebir görüşmeler gerçekleştirilecek ve toplantı ve insentif düzenleyicilerine detaylı bilgiler verilecek. ACE of M.I.C.E’da özel olarak hazırlanan standı ile yer alacak olan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB, fuar süresince gerçekleştirilecek olan workshop, toplantı ve tüm etkinlikler ile yoğun bir takvim içinde uluslararası platformlarda İstanbul’un en iyi şekilde temsil edilmesini sağlayacak.
ACE of M.I.C.E’ın endüstri partneri olan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB
“İstanbul’un hedefi, kongre turizmi alanında ilk tercih olmaktır”
Türkiye’nin tek MICE Endüstrisi Fuarı ACE of M.I.C.E. Exhibition’ın endüstri partneri olarak yer alan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz konuyla ilgili verdiği bilgide “İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu–ICVB olarak, İstanbul’un kongre turizmi alanında tam anlamıyla tercih edilen bir varış noktası haline gelmesi ve pazar payının artırılmasına katkıda bulunmak için çalışmalarımız çok yönlü devam ediyor. Yıllardır sektörü takip eden bir kurum gözüyle, ACE of M.I.C.E Fuarı’nın yalnız İstanbul turizmi için değil, Türkiye turizmi için de önemli bir etkinlik olma yolunda ilerlediğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Fuarın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, tüm katılımcı ve ziyaretçilerine, beklentilerinin gerçekleşeceği bir platform sunacağına ve tüm ihtiyaçlarına cevap verebileceğine olan inancım sonsuzdur. ACE of M.I.C.E; yalnız fuar alanında değil, fuar dışında da görkemli ve adından söz ettiren, başarılı organizasyonları ile bu yıl da yine sektör basınında gündem yaratacaktır. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB olarak, kongre sektörünün önemli organizasyonu ‘ACE of M.I.C.E’ fuarına tüm dünyadan davet edilen uluslararası basın temsilcilerini ağırlayarak özel tanıtım gezileri düzenleyecek ve İstanbul’un tanıtımına en iyi şekilde katkıda bulunacağız. Kongre endüstrisinin kalbinin atacağı ve yerli ve yabancı katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşecek ACE of M.I.C.E etkinliğinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. ” dedi.
MICE Endüstrisinin Yeni Buluşma Noktası
MICE sektörünün bilinirliliğini arttırmak amacıyla düzenlenen, ACE of M.I.C.E. Fuarı’na bu yıl İspanya’dan Azerbaycan’a, Avusturya’dan Yunanistan’a 25 ülkeden etkinlik planlayıcıları ve kongre organizatörleri katılacak. Oteller, etkinlik yönetimi, sahne‐dekor‐stant tasarım ve uygulaması yapan firmalar, transfer, dönemsel İK, ses‐ışık‐görüntü, video ve dijital çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren 325 firma, 26-28 Şubat 2015 tarihlerinde fuar kapsamında stant açacak.
ACE of M.I.C.E. Fuarı’nın bu seneki bir önemli özelliği de, ilk kez sektörle ilgili istatistiki bir çalışmanın yapılıyor olması. Türkiye’de düzenlenen ilk ve tek MICE fuarı olan etkinlik bünyesinde ayrıca pek çok panel, seminer, konferans ve network buluşması gerçekleşecek. 2014 senesinde 9.856 ziyaretçi (1.053 uluslararası, 8803 yerli) ağırlayan ACE of MICE, Türkiye, Kuzey ve Latin Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinden toplamda 579 profesyoneli ağırladı ve katılımcılar 3.725 B2B görüşme gerçekleştirdi.
ACE of M.I.C.E. Fuarı’na ilginin bu yıl daha da artması ve 13 binden fazla kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
CarrefourSA 2014 yılında 100,5 milyon TL kar etti, 2015’te “vites” büyütece
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
2014’ü “sıçrama yılı” olarak ilan eden CarrefourSA, 2015 yılını “vites büyütme dönemi” olarak belirledi. Türkiye’deki 20’nci yılını geride bırakan CarrefourSA, yeni dönemle birlikte 2014 yılında satışlarını yüzde 20 artırarak cirosunu 3,1 milyar TL’ye, net karını da 100,5 milyon TL’ye ulaştırarak beş yıl sonra kar açıkladı.
• Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, başarıya giden yolda doğru adımları attıklarını belirterek; “Daha yolun başındayız, hedefimiz Sabancı Holding’in gücü ve Carrefour Grup’un perakendedeki deneyimi ile tüketicinin kalbinde bir numara olmak” dedi.
• CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet T. Nane, “CarrefourSA olarak yaptıklarımızı yapacaklarımızın teminatı olarak görüyoruz. “Sıçrama yılı” olarak tanımladığımız 2014’ün ardından 2015 yılını da “vites büyütme” dönemi olarak ilan ediyor ve 2014’te elde ettiğimiz başarıya benzer, kayda değer bir karlılık ve ciro artışı bekliyoruz. Buna göre 2015'te satışlarımızı 2014'e oranla yüzde 30 artıracağız. Hedefimiz 2015 sonunda 4 milyar TL ciroya ulaşmak. Bu sene, Türkiye’nin dört bir yanında 200 yeni market açarak 2500 kişiye istihdam sağlayacağız” şeklinde konuştu.
CarrefourSA Yıllık Değerlendirme Toplantısı, Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer ve CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet T. Nane’nin katılımıyla 24 Şubat 2015 tarihinde Sabancı Center’da gerçekleşti. Toplantıda, Haluk Dinçer ve Mehmet T. Nane, CarrefourSA’da sürecin Sabancı Holding’e geçmesiyle elde edilen başarılar ve 2015 yılında atılacak adımları paylaştılar.
Haluk Dinçer: “Hiç kaybetmediğimiz heyecanımız ve sektördeki köklü geçmişimizle çok kısa sürede Türkiye’nin lider markası olacağımıza inanıyoruz”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, Dünya ve Türkiye ekonomilerini değerlendirdikten sonra Sabancı Holding olarak sektörün tam olarak bekledikleri gibi büyüdüğünün altını çizerek 2015 yılında da bu büyümenin devam edeceğini öngördüklerini vurguladı. Haluk Dinçer, modern perakende pazarının toplam perakende pazarı içinde yüzde 35 – 40’lık gibi bir payı teşkil ettiğini dile getirerek sektörde markalar arası satınalma veya birleşmelerin yaşandığını, bu çerçevede de Ocak ayında İsmar Marketler Zinciri’nin 26 marketini bünyelerine kattıklarını ve bu marketlerin CarrefourSA’nın organize perakende sektöründeki konumunu daha da güçlendireceğine inandıklarını belirtti.
2014 yılının CarrefourSA adına gerçek anlamda “diriliş ve sıçrama yılı” olduğunun altını çizen Haluk Dinçer, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıl bize başarıyı getiren başlıca etmenler arasında doğru lokasyonlarda doğru market yatırımları, insan kaynaklarına ve teknoloji kökenli perakendeye verdiğimiz önem ve tedarikçilerimizle olan ilişkilerimizi sadeleştirmemiz yatıyor. Büyüme, market konsepti, insan kaynakları ve teknolojik altyapı alanlarında toplam 165 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. 2014 yılında 127 yeni marketi hizmete açarak, bugün 41 ilde toplam 366 marketle ülke çapında hizmet veriyoruz. Zor geçen bir yıla rağmen CarrefourSA’nın geleceğini daha da parlak kılacak önemli yatırımlar ve insan kaynağını güçlendirecek atılımlar gerçekleştirdik. CarrefourSA’yı geleceğe taşıyacak tüm bu yatırımlarımızın meyvelerini kısa vadede almaya başladık. Geçen yılki net satışlar ile karlılık seviyemiz, market açılışlarımız ve mutlu müşteri geri bildirimleri gösteriyor ki başarıya giden yolda doğru adımlar atıyoruz. Ancak daha yolun başındayız, hedefimiz Sabancı Holding’in gücü ve Carrefour Grup’un perakendedeki deneyimi ile tüketicinin kalbinde bir numara olmak.”
CarrefourSA’nın 2015 yılı hedeflerine de değinen Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“2015 yılı CarrefourSA’nın yeni yatırımlarının meyvelerini alacağı bir yıl olacak. Bu yatırımlar doğrultusunda hedeflenen pazar payını, karlılık ve verimliliği sağlamak en önemli gündem maddelerimiz arasında olacak. Hizmete girecek yeni marketlerimizle birlikte ülke çapında yaygınlaşacağız. Verdiğimiz sözleri teker teker yerine getireceğiz. Planlarımız doğrultusunda 2016 sonu itibarıyla 750 markete ulaşmak ve net satışlarımızı 2013 yılına göre 2 katına çıkararak 5 milyar TL’ye ulaştırmak istiyoruz. Her zaman belirttiğimiz gibi müşterilerimizle, çalışanlarımızla ve yüzlerce iş ortağımızla büyük bir aileyiz. Bizler CarrefourSA ve bu büyük ailenin birer ferdi olarak hiç kaybetmediğimiz heyecanımız ve sektördeki köklü geçmişimizle çok kısa sürede Türkiye’nin lider markası olacağımıza inanıyoruz.”
Mehmet T. Nane: “Değişim ve dönüşüme 244 mağaza ile başladık, yılı 333 mağaza ile kapattık”
CarrefourSA’nın 2014 yılına dair değerlendirmeleri içeren ve 2015 yılı stratejilerini aktaran bir sunum yapan CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet T. Nane, sözlerine; “Geçen 20 yılın ardından 2014 yılında Sabancı Holding’in de gücünü arkamıza alarak daha samimi, yalın, hızlı ve modern bir marka olmak adına birçok alanda yatırıma imza attık. Öncelikle stratejimizi glokalleşme; lokal değerleri göz ardı etmeden global bir marka olabilme üzerine kurduk” dedi ve bir yıllık süreci şöyle anlattı:
“CarrefourSA’daki değişim ve dönüşüme 244 mağaza ile başladık. Var olduğumuz şehirlerdeki mevcudiyetimizi güçlendirirken aynı zamanda olmadığımız noktalara da hizmetimizi taşıdık. Toplam 127 market açılışı gerçekleştirerek yılı 333 mağaza ile kapattık. Bugün Türkiye genelinde 41 ilde 366 mağaza ile müşterilerimize ulaşıyoruz. Herkese ulaşabilmek ve beklentilere karşılık verebilmek üzere konseptlerimizde yeniliğe gittik. Mini konseptimizi oluşturarak günlük tüketime yönelik hızlı çözümler sunduk. Süper ve Gurme konseptlerimizle farklı müşteri gruplarının farklı beklentilerini en yüksek düzeyde karşılar hale geldik. Tüketicilerimizin karşısına “Ne Lazımsa CarrefourSA” diyerek çıktık ve sadece fiyat odaklı bir iletişim değil aynı zamanda müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini iyi anlayan bir marka stratejisi uyguladık. Milli Takımlar Perakende Tedarikçiliği’ni üstlenerek yerelliğimizi vurguladık.”
Yeni dönemde marketlerde taze gıda ürünlerine odaklanarak tüketicilerine “en yüksek kalite ve en uygun fiyat” ilkesiyle hizmet verdiklerinin altının çizen Mehmet T. Nane; “2014 yılında başlattığımız Tarladan Sofraya uygulaması ile artık halden değil direkt tarladan, bahçeden satın alma yapıyoruz. Tarladaki ürünü, tüm tedarik süreçlerinde takip ederek 36 saat içinde marketlerimize ulaştırıyoruz. Böylelikle hem yerel tarımın gelişimini sağlıyor hem de ürünlerimizin tazeliğini, besin değerini koruyor ve müşterilerimize fiyat avantajı sağlıyoruz. Tazeliğin yanı sıra çeşitlilik konusunu da önemsiyoruz. Topraklarımızın cömertliğini ve zenginliğini sofralarınıza taşımak ve marketlerimizde onlarca mahsulü sunmak için çiftçilerimiz ve üreticilerimiz dahil olmak üzere tedarik zincirinin bütün aktörleriyle el ele ve titizlikle çalışıyoruz” dedi.
Carrefour markalı ürünlere de odaklandıklarını belirten Nane, ürünlerin hammaddesinden üretimine, ambalajlanmasından, depolanmasına kadar birçok alanda yeniliğe gittiklerini belirterek güvenilir üreticilerle doğru ürün gruplarında iş birliklerine başladıklarını ve 2014 yılı içerisinde 100’ün üzerinde öz markalı yeni ürün lansmanı yaptıklarını dile getirdi. Nane, hipermarketlerde başlattıkları Shop in Shop uygulamasıyla farklı markalarla iş birliğine giderek yeni bir konsepte imza attıklarını belirtti.
CarrefourSA’yı geleceğe taşıyacak teknolojik altyapı yatırımlarına da değinen Mehmet T. Nane, bilgi teknolojileri alanında toplam 30 milyon TL'yi bulan bir yatırımla SAP teknolojisine adım attıklarını ve mevcut IT yapısını yerelleşmiş, bilimsel perakendeciliği ve hızlı iş kararları alabilmeyi destekleyen esnek bir altyapıya dönüştürdüklerini kaydetti. E-Ticaret kanalına da değinen Nane, Carrefoursa.com’un hizmet bölgelerine Antalya, Mersin, İzmit ve Adana illerini eklediklerini, bugün itibarıyla 9 ilde 20 bin ürün sunduklarını dile getirdi.
İstihdam alanında geçtiğimiz sene CarrefourSA Ailesi’ne 1000 kişi daha ekleyerek 8 bin kişilik dev bir aile olduklarını vurgulayan Mehmet T. Nane, 2016 sonu itibarıyla 12 bin kişiye ulaşacaklarını söyledi. Nane, istihdam oluştururken aynı zamanda da perakende okulu olarak görev yapacak CarrefourSA Akademi’yi kurduklarını, akademi ile çalışanlara teorik ve pratik eğitimler verilirken sektöre nitelikli iş gücü kazandırmaya başladıklarını söyledi. Böylelikle çalışanlarının gelişimine yatırım yapan bir marka olduklarının altını çizen Mehmet T. Nane, CarrefourSA Akademi’den meslek okulları ile iş birliklerine, gelişim programlarından kişisel kariyer yolculuklarına kadar her alanda CarrefourSA organizasyonunu geliştirip daha da güçlendirmek istediklerini belirtti.
Kurumsal sosyal sorumluluk alanında da adımlar attıklarını söyleyen Nane, sektörde bir ilke imza atarak marketlerde topladıkları bitkisel atık yağlardan elde edilen gelirle Omurilik Felçlileri Derneği’ne katkı sağlamaya başladıklarını, aynı zamanda marketlerde bulunan biyobozunur poşetlerin geri dönüşüm özelliği sayesinde çevre temizliğine büyük katkı sağladıklarını dile getirdi.
Mehmet T. Nane: “2015 sonunda 4 milyar TL ciro, 200 yeni market yatırımı ve 2500 kişiye istihdam hedefliyoruz”
2014 yılına dair finansal rakamlar ve 2015 yılı stratejilerini de açıklayan CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet T. Nane; “CarrefourSA olarak son beş yıldır aynı ciro seviyelerinde gezinirken emeğin ve gösterilen özverinin karşılığında 2014 yılında satışlarımızı yüzde 20 artırarak 3,1 milyar TL’ye, net karımızı da 100,5 milyon TL’ye ulaştırdık. Bugüne kadar yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Sıçrama yılı olarak tanımladığımız 2014’ün ardından 2015 yılını da “Vites Büyütme” dönemi olarak ilan ediyor ve 2014’te elde ettiğimiz başarıya benzer, kayda değer bir karlılık ve ciro artışı bekliyoruz. Buna göre satışlarımızı 2015'te, 2014'e oranla yüzde 30 artıracağız. Hedefimiz 2015 sonunda 4 milyar TL ciroya ulaşmak. Bu sene, Türkiye’nin dört bir yanında 200 yeni market açarak 2500 kişiye istihdam sağlayacağız” dedi.
Mehmet T. Nane, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Şirket çapında yapılan yenilikler, belirlenen hedefler ve stratejinin kucaklanıp benimsemesi, 2014 hedefimizin başarıyla gerçekleşmesini sağladı. Bu başarılarımız bugün 34 ülkede 10 binin üzerinden marketle faaliyet gösteren Carrefour Group’da da yankı buldu. Hem finansal başarılarımız hem de grup içerisinde ilkleri temsil eden uygulamalarımız ile örnek teşkil ettik. Bunu sadece şirketimiz için değil ülkemiz adına da büyük bir gurur nedeni olarak görüyoruz. Perakendenin bir takım işi, bir gönül işi olduğuna inanıyoruz. Sabancı Holding güvencesi ve Carrefour Group’un deneyimleriyle sektörde inandığımız noktaya doğru emin adımlarla yürüyoruz. 2015 yılında da, karlılık hedeflerimizi müşteri memnuniyeti, çevre ve topluma katkı esasları çerçevesinde gerçekleştirmeye odaklanarak şirketimizi başarıya götüreceğimize olan inancımız tam.
CaarrefourSA’nın Hedefleri
2015:
• 4 milyar TL ciro
• 200 yeni market
• 2.500 yeni çalışan
2016:
• 5 milyar TL net satış
• Toplam 750 market
• Toplam 12.000 çalışan
21 Şubat 2015 Cumartesi
Emirates Grubu 11.000'den fazla personel alımı yapmayı planlıyor..
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
İnsanlar ile mekanları birbirine bağlayan Emirates Havayolu, alımını gerçekleştirmeyi planladığı 11.000 yeni çalışan ile toplamda sağladığı istihdamı Mart 2016 itibariyle yüzde 6 oranında artıracak. Emirates Havayolunun yeni istihdam edeceği personelin yarısına yakın kısmını Dubai tabanlı kabin ekibi oluşturacak. Bunun yanı sıra Emirates Havayolu, bu yıl 20'den fazla yeni uçak alımına hazırlandığı için bu kapsamda görev alması amacıyla Uçuş Harekatı, Mühendislik, Havayolu Hizmetleri ve Kurumsal fonksiyonlar gibi alanlarda da işe alımlar gerçekleştiriyor. Emirates Grubu bünyesinde yer alan 38 ülkedeki 90 şehirde havacılık ve seyahat hizmeti veren “Dnata” da aynı dönemde özellikle havayolu operasyonları, mühendislik ve ticari iş geliştirme alanları için yetenekli adaylar istihdam etmek için çalışmalarını sürdüyor.
Sektörde lider şirketler: Emirates ve Dnata
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Emirates Havayolu ve Grubu İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Abdulaziz Al Ali: ''Hem Emirates hem de Dnata sektörün önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Adaylar başvurularını yaparken istikrarlı ve sürekli büyüyen bir şirkette kariyer umudunun yanı sıra, gerçek anlamda uluslararası ve çok kültürlü bir çalışma ortamı ile karşılaşacaklarını biliyorlar. Finansal başarısı, istikrarı ve gelişimi, markamızı küresel arenada yetenekli istihdam kaynağı için cazibe merkezi bir şirket haline getiriyor. Her ay dünya çapındaki binlerce adaydan dinamik ekibimize katılmak için başvuru alıyor olmamızın arkasında da bu dinamikler yatıyor.” ''Şu anda Dubai'de ve tüm dünyada olmak üzere 75.000’den fazla çalışanımız bulunuyor. 12.000'den fazla çalışanımız Emirates Grubu ile 10 yıldan, yaklaşık 3.000 çalışanımız ise 20 yıldan uzun süredir bizimle çalışıyor. Bu durumun işveren olarak bizi ve sunabileceğimiz fırsatları göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz''dedi.Emirates, 2014 yılında 2.000'den fazla pozisyon için 227 farklı ülkeden 483 bin 944 kadar çevrimiçi başvuru aldı. Kurum, bunun yanı sıra kendi sosyal medya kanallarında da ayda yaklaşık olarak ortalama 1.500 kariyer sorgusu alıyor.Grubun kariyer portalı, emirates.com/careers adresi ise en çok Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, İngiltere ve Amerika’da iş arayanlar tarafından ziyaret ediliyor.
İnsanlar ile mekanları birbirine bağlayan Emirates Havayolu, alımını gerçekleştirmeyi planladığı 11.000 yeni çalışan ile toplamda sağladığı istihdamı Mart 2016 itibariyle yüzde 6 oranında artıracak. Emirates Havayolunun yeni istihdam edeceği personelin yarısına yakın kısmını Dubai tabanlı kabin ekibi oluşturacak. Bunun yanı sıra Emirates Havayolu, bu yıl 20'den fazla yeni uçak alımına hazırlandığı için bu kapsamda görev alması amacıyla Uçuş Harekatı, Mühendislik, Havayolu Hizmetleri ve Kurumsal fonksiyonlar gibi alanlarda da işe alımlar gerçekleştiriyor. Emirates Grubu bünyesinde yer alan 38 ülkedeki 90 şehirde havacılık ve seyahat hizmeti veren “Dnata” da aynı dönemde özellikle havayolu operasyonları, mühendislik ve ticari iş geliştirme alanları için yetenekli adaylar istihdam etmek için çalışmalarını sürdüyor.
Sektörde lider şirketler: Emirates ve Dnata
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Emirates Havayolu ve Grubu İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Abdulaziz Al Ali: ''Hem Emirates hem de Dnata sektörün önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Adaylar başvurularını yaparken istikrarlı ve sürekli büyüyen bir şirkette kariyer umudunun yanı sıra, gerçek anlamda uluslararası ve çok kültürlü bir çalışma ortamı ile karşılaşacaklarını biliyorlar. Finansal başarısı, istikrarı ve gelişimi, markamızı küresel arenada yetenekli istihdam kaynağı için cazibe merkezi bir şirket haline getiriyor. Her ay dünya çapındaki binlerce adaydan dinamik ekibimize katılmak için başvuru alıyor olmamızın arkasında da bu dinamikler yatıyor.” ''Şu anda Dubai'de ve tüm dünyada olmak üzere 75.000’den fazla çalışanımız bulunuyor. 12.000'den fazla çalışanımız Emirates Grubu ile 10 yıldan, yaklaşık 3.000 çalışanımız ise 20 yıldan uzun süredir bizimle çalışıyor. Bu durumun işveren olarak bizi ve sunabileceğimiz fırsatları göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz''dedi.Emirates, 2014 yılında 2.000'den fazla pozisyon için 227 farklı ülkeden 483 bin 944 kadar çevrimiçi başvuru aldı. Kurum, bunun yanı sıra kendi sosyal medya kanallarında da ayda yaklaşık olarak ortalama 1.500 kariyer sorgusu alıyor.Grubun kariyer portalı, emirates.com/careers adresi ise en çok Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, İngiltere ve Amerika’da iş arayanlar tarafından ziyaret ediliyor.
20 Şubat 2015 Cuma
Şirketin içinde akademi kurup,personel ve yeni mezun verimliliğini arttır...
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Şirketin içinde akademi kurup,
personel ve yeni mezun verimliliğini arttır
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şirketlerin kendi içlerinde Eğitim Akademisi kurmasının önemine değinerek, “Şirketlerin, kendi içlerinde kuracakları Eğitim Akademisi ve iç eğiticilerle verilecek olan Sertifika Programları, hem personelin hem yeni mezunların verimliliğini birkaç kat arttırmaktadır” dedi.
Donanım sağlayacak sertifika programları hayata geçirilmelidir
Sektöre insan kaynağı yaratan ve iş arayan gençleri uzmanlaşmaya hazırlayan sertifika programlarının etkinliğe dikkat çeken Ayşen Laçinel, şunları söyledi:
“Genç işsizler, yüksek orandadır. Şirketler ise, yeni mezunları deneyimsiz diye tercih etmemektedir. Nitekim, şirket içinde MT eğitim programları da yüksek maliyetli görülebilmektedir; maaş – sigorta - yemek derken, maliyet kalemi yüksek olabilmektedir. Oysa, şirket içinde kurulacak Akademi ve iç eğiticilere destek verecek Sertifika Programları, çok daha etkili olmaktadır. Sektöre insan kaynağı yaratan ve iş arayan gençleri uzmanlaşmaya hazırlayan sertifika programları ile değer yaratılmaktadır. Bu programlardan en etkili olanı gayrimenkul sektöründe insan kaynaklarında düzenlendi ve sektörde bir ilke daha imza atan Ağaoğlu gerçekleştirdi.
Gayrimenkul Sektöründe Satış Uzmanı Yetiştirme Programı, Ağaoğlu Şirketler Grubu ve Nişantaşı Üniversitesi işbirliğiyle yapıldı. 2 ay süren programda kişisel gelişim, liderlik eğitimleri ile sektörel eğitimler ve şirket oryantasyon süreci aktarıldı. İçlerinden başarılı olan bazı mezunlar Ağaoğlu'nda Satış Uzmanı adayı olarak çalışmaya başladı. Bu şekilde, hem üniversite mezunlarına değer katıldı ve iş hayatına hazırlık yapmaları sağlandı; hem de işe alım seçimi en başarılı şekilde iyi bir oryantasyon süreci ile gerçekleşti. Şirketler bu yatırımları yaparak hem sektöre, hem gençlere, hem de kendilerine yarar sağlamaktadır. Ben, buna verimlilik diyorum” diye konuştu.
Şirketin içinde akademi kurup,
personel ve yeni mezun verimliliğini arttır
AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şirketlerin kendi içlerinde Eğitim Akademisi kurmasının önemine değinerek, “Şirketlerin, kendi içlerinde kuracakları Eğitim Akademisi ve iç eğiticilerle verilecek olan Sertifika Programları, hem personelin hem yeni mezunların verimliliğini birkaç kat arttırmaktadır” dedi.
Donanım sağlayacak sertifika programları hayata geçirilmelidir
Sektöre insan kaynağı yaratan ve iş arayan gençleri uzmanlaşmaya hazırlayan sertifika programlarının etkinliğe dikkat çeken Ayşen Laçinel, şunları söyledi:
“Genç işsizler, yüksek orandadır. Şirketler ise, yeni mezunları deneyimsiz diye tercih etmemektedir. Nitekim, şirket içinde MT eğitim programları da yüksek maliyetli görülebilmektedir; maaş – sigorta - yemek derken, maliyet kalemi yüksek olabilmektedir. Oysa, şirket içinde kurulacak Akademi ve iç eğiticilere destek verecek Sertifika Programları, çok daha etkili olmaktadır. Sektöre insan kaynağı yaratan ve iş arayan gençleri uzmanlaşmaya hazırlayan sertifika programları ile değer yaratılmaktadır. Bu programlardan en etkili olanı gayrimenkul sektöründe insan kaynaklarında düzenlendi ve sektörde bir ilke daha imza atan Ağaoğlu gerçekleştirdi.
Gayrimenkul Sektöründe Satış Uzmanı Yetiştirme Programı, Ağaoğlu Şirketler Grubu ve Nişantaşı Üniversitesi işbirliğiyle yapıldı. 2 ay süren programda kişisel gelişim, liderlik eğitimleri ile sektörel eğitimler ve şirket oryantasyon süreci aktarıldı. İçlerinden başarılı olan bazı mezunlar Ağaoğlu'nda Satış Uzmanı adayı olarak çalışmaya başladı. Bu şekilde, hem üniversite mezunlarına değer katıldı ve iş hayatına hazırlık yapmaları sağlandı; hem de işe alım seçimi en başarılı şekilde iyi bir oryantasyon süreci ile gerçekleşti. Şirketler bu yatırımları yaparak hem sektöre, hem gençlere, hem de kendilerine yarar sağlamaktadır. Ben, buna verimlilik diyorum” diye konuştu.
19 Şubat 2015 Perşembe
Türk ve Osmanlı gösteri sanatları sergileniyor ...
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
365 gün boyunca,
Türk ve Osmanlı gösteri sanatları sergileniyor
Tarihi Yarımada’nın merkezi Sirkeci’de, 545 yıl önce Fatih Sultan Mehmet’in hocası ve veziri Hoca Sinan Paşa tarafından yaptırılan Hocapaşa Hamamı, 2008 yılından itibaren Hodjapasha Gösteri ve Etkinlik Merkezi olarak, dans gösterilerine ve özel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Yıl boyunca her gün, Türk ve Osmanlının kültür ve sanatının yaşatıldığı bu merkezde; Sema gösterisi, Türk dansları gösterileri ve 18. yüzyılda yaşanmış gerçek bir aşk hikayesi olan Beyaz Gül dans gösterisi düzenleniyor ve izleyenleri büyülüyor.
Lale devrinde Osmanlı Sarayı’ndan çıkarılmış bir çerkes cariyesi Beyaz Gül ile İstanbul’daki Hollanda elçisi arasında başlayan; ancak elçinin Hollanda’ya dönmesiyle birbirinden ayrılan ve bir daha kavuşamayan aşıkların, yüzyıllardır dillerden dillere aktarılan ölümsüz aşkı, müzikal tadında yaşatılıyor.
Tarih ile içiçe olan gösteriler büyülüyor
Sirkeci’de bulunan Hodjapasha, 2008’den itibaren her gün düzenlediği gösteriler ve danslar ile ülkemizde alanında tek olan bir cazibe merkezidir. Tarihi hamamın görkemli mimarisi, özel ışık ve 360 derece projeksiyon sistemi eşliğinde yapılmakta olan etkinlikler, özellikle İstanbul’a gelen yabancı turistleri büyülüyor. Tarihi atmosferiyle eşsiz olan bu mekandaki etkinlikleri Tarihi Yarımada’ya gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu izlerken; son yıllarda İstanbulluların da keşfetmesiyle merkez yoğun ilgi görmektedir.
Tarihten ve kültürden ilham alınarak hazırlanan bu eşsiz gösterileri izlemeye hazır mısınız? Öyleyse büyüleyici bir atmosferde, dans ve sahne gösterilerini kaçırmayın.
Gösterilerin biletleri, Biletix'de satılıyor.
Fiyatlar, gösteriye göre kişi başı 40 ile 50 TL arasında değişiyor.
Hodjapasha
Telefon: 0212 511 46 26
www.hodjapasha.com
18 Şubat 2015 Çarşamba
Expo 2015 yılı resmi kruvaziyer şirketi olarak MSC Cruises seçildi..
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Akdeniz, Güney Afrika ve Brezilya’da pazar lideri olan MSC Cruises, işbirliği kapsamında, 2015 yılı boyunca Akdeniz’de seyir halinde olacak olan MSC Fantasia’nın gövdesinde Expo Milano 2015 logosunu gururla sergileyecek. MSC Cruises aynı zamanda fuarın resmi satıcısı olarak da hizmet verecek. MSC Cruises yolcuları, Expo 2015 biletlerini gemiden satın alabilecek ve gemi Cenova ile La Spezia limanlarına uğrandığında gerçekleşecek olan özel kara turlarına dahil olarak, etkinliğe katılabilecekler. MSC Cruises, Mayıs ve Ekim ayları arasında yalnızca bu iki liman üzerinden 600.000 civarında yolcu taşıyacak.
MSC Cruises ve Expo Milano 2015 arasındaki bu işbirliği resmi olarak, Borsa Italiana del Turismo 2015 (BIT) turizm ticaret fuarında başlayacak. Bu fuarda MSC Cruises, Expo Milano 2015 standında yer alacak. 1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında Milano’da yapılacak olan bu yılki Expo’da “Gezegeni Beslemek, Yaşam için Enerji” sloganı altında gıda sürdürülebilirliği konusu işlenecek.MSC Cruises CEO’su Gianni Onorato, Expo Milano 2015 temasının, firmanın sorumluluk ve uygulamaları üzerinde çok önemli bir etken olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Yiyecek her yolcu gemisi için önde gelen bir unsurdur. Biz de misafirlerimize, geniş bir çeşitlilikte kaliteli yiyecekleri, sosyal ve kültürel önemini yansıtarak sunuyoruz. Dahası, bunu sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmek için çok çalışıyoruz.” dedi ve ekledi: “MSC Cruises olarak UNICEF ile birlikte, 2009 yılından bu yana, gelişmekte olan ülkelerde çocukların açlık ve yetersiz beslenme mücadelesine destek olmak için gemilerimizde Get On Board for Children projesini sürdürüyoruz. Bu ortaklığın başladığı günden beri, misafirlerimiz UNICEF’e 3 milyon €’nun üzerinde bağış yapmış bulunuyor.”MSC Cruises, 2017 yılında denize indirilecek olan, teknolojik özellikleriyle dikkat çeken, filosunun yeni gemilerini, “Geleceğin Gemileri” başlığıyla yapacağı multimedya bir sergi alanıyla fuar süresince Expo 2015 ziyaretçilere
Akdeniz, Güney Afrika ve Brezilya’da pazar lideri olan MSC Cruises, işbirliği kapsamında, 2015 yılı boyunca Akdeniz’de seyir halinde olacak olan MSC Fantasia’nın gövdesinde Expo Milano 2015 logosunu gururla sergileyecek. MSC Cruises aynı zamanda fuarın resmi satıcısı olarak da hizmet verecek. MSC Cruises yolcuları, Expo 2015 biletlerini gemiden satın alabilecek ve gemi Cenova ile La Spezia limanlarına uğrandığında gerçekleşecek olan özel kara turlarına dahil olarak, etkinliğe katılabilecekler. MSC Cruises, Mayıs ve Ekim ayları arasında yalnızca bu iki liman üzerinden 600.000 civarında yolcu taşıyacak.
MSC Cruises ve Expo Milano 2015 arasındaki bu işbirliği resmi olarak, Borsa Italiana del Turismo 2015 (BIT) turizm ticaret fuarında başlayacak. Bu fuarda MSC Cruises, Expo Milano 2015 standında yer alacak. 1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında Milano’da yapılacak olan bu yılki Expo’da “Gezegeni Beslemek, Yaşam için Enerji” sloganı altında gıda sürdürülebilirliği konusu işlenecek.MSC Cruises CEO’su Gianni Onorato, Expo Milano 2015 temasının, firmanın sorumluluk ve uygulamaları üzerinde çok önemli bir etken olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Yiyecek her yolcu gemisi için önde gelen bir unsurdur. Biz de misafirlerimize, geniş bir çeşitlilikte kaliteli yiyecekleri, sosyal ve kültürel önemini yansıtarak sunuyoruz. Dahası, bunu sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmek için çok çalışıyoruz.” dedi ve ekledi: “MSC Cruises olarak UNICEF ile birlikte, 2009 yılından bu yana, gelişmekte olan ülkelerde çocukların açlık ve yetersiz beslenme mücadelesine destek olmak için gemilerimizde Get On Board for Children projesini sürdürüyoruz. Bu ortaklığın başladığı günden beri, misafirlerimiz UNICEF’e 3 milyon €’nun üzerinde bağış yapmış bulunuyor.”MSC Cruises, 2017 yılında denize indirilecek olan, teknolojik özellikleriyle dikkat çeken, filosunun yeni gemilerini, “Geleceğin Gemileri” başlığıyla yapacağı multimedya bir sergi alanıyla fuar süresince Expo 2015 ziyaretçilere
TUROB, 19-22 Şubat tarihlerinde Belgrad Turizm Fuarı’nda tanıtım faaliyetlerini sürdürecek.
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
TUROB, 19-22 Şubat tarihlerinde Belgrad Turizm Fuarı’nda tanıtım faaliyetlerini sürdürecek. Art arda ulaslararası fuarlara katılarak tanıtım faaliyetlerinde bulunun Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) yeni durağı Balkanlar. Yurt dışı tanıtımlarını son hızla devam ettiren TUROB, bu defa da Balkalar’ın en önemli turizm etkinliği ve buluşma noktası olarak kabul edilen ITTFA Belgrad Turizm Fuarı”na katılıyor. Fuar, Sırbistan’ın Başkenti Belgrad’da 37. kez kapılarını turizm profesyonelleri ve ziyaretçilere açacak. 19-22 Şubat 2015 tarihleri arasındaki fuar Sajam Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. TUROB, fuara birinci salonda yer alan Türkiye standı içerisinde katılım sağlayacak.
BÖLGEDEN 600 BİN TURİST GELDİ
Fuarla ilgili bir değerlendirme yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, "Balkan pazarı geçmişten bu yana gerek ortak tarihimiz gerekse kültürel ilişkilerimiz bakımından bizler için oldukça önemli bir pazar. İstikrarlı bir şekilde seyreden verilere göre 2014 yılında bölgeden ülkemize 190 bini Sırbistan’dan olmak üzere 600 bini aşkın turist geldi” dedi. Balkanlarda, tarihi, kültürel bağlarımızın yanında bölge televizyonlarında yayınlanan Türk yapımı dizilerin etkisiyle ülkemizin popülaritesinin her geçen yıl daha fazla arttığını gözlemlediklerine işaret eden Bayındır “Bölgenin ülkemize olan coğrafi yakınlığı da turizm açısından önemli avantajımız olarak ortaya çıkmaktadır. Belgrad Turizm Fuarı süresince pazarın geleceği ve beklentiler konusunda bilgiler edinip, çalışmalarımızı bu yönde geliştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
TUROB, 19-22 Şubat tarihlerinde Belgrad Turizm Fuarı’nda tanıtım faaliyetlerini sürdürecek. Art arda ulaslararası fuarlara katılarak tanıtım faaliyetlerinde bulunun Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) yeni durağı Balkanlar. Yurt dışı tanıtımlarını son hızla devam ettiren TUROB, bu defa da Balkalar’ın en önemli turizm etkinliği ve buluşma noktası olarak kabul edilen ITTFA Belgrad Turizm Fuarı”na katılıyor. Fuar, Sırbistan’ın Başkenti Belgrad’da 37. kez kapılarını turizm profesyonelleri ve ziyaretçilere açacak. 19-22 Şubat 2015 tarihleri arasındaki fuar Sajam Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. TUROB, fuara birinci salonda yer alan Türkiye standı içerisinde katılım sağlayacak.
BÖLGEDEN 600 BİN TURİST GELDİ
Fuarla ilgili bir değerlendirme yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, "Balkan pazarı geçmişten bu yana gerek ortak tarihimiz gerekse kültürel ilişkilerimiz bakımından bizler için oldukça önemli bir pazar. İstikrarlı bir şekilde seyreden verilere göre 2014 yılında bölgeden ülkemize 190 bini Sırbistan’dan olmak üzere 600 bini aşkın turist geldi” dedi. Balkanlarda, tarihi, kültürel bağlarımızın yanında bölge televizyonlarında yayınlanan Türk yapımı dizilerin etkisiyle ülkemizin popülaritesinin her geçen yıl daha fazla arttığını gözlemlediklerine işaret eden Bayındır “Bölgenin ülkemize olan coğrafi yakınlığı da turizm açısından önemli avantajımız olarak ortaya çıkmaktadır. Belgrad Turizm Fuarı süresince pazarın geleceği ve beklentiler konusunda bilgiler edinip, çalışmalarımızı bu yönde geliştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
17 Şubat 2015 Salı
Sura Hotels & Tourism Group İRO Üyelerini ağırladı...
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Sura Hagia Sophia Hotel &Spa’da karşılama kokteyli ile başlayan organizasyon, Sura Design Hotel’in restoranında verilen yemekle devam etti. Canlı müziğin başlamasıyla, sokak partisine dönüşen yemekte, rehberler gönüllerince eğlenip dans etti.
Etkinlik bununla da sınırlı kalmayıp, akşamın ilerleyen saatlerinde barbeküde sucuk ekmek ve sıcak şarap ikramı yapıldı. İRO mensupları, Sura Hotels & Tourism Group çalışanlarından gördükleri ilgi, sıcak ve samimi karşılama, ayrıca sunulan yöresel yemeklerin lezzeti ve organizasyonun başarısından büyük memnuniyet duydu.
Gecenin açılış konuşmasını yapan Turizm Grup Başkanı Nermin Yurtoğlu, konuşmasında tarihi yarımadanın Türkiye ve İstanbul turizmi için nadir bulunan bir değer olduğunu ve özenle işlenmesi gerektiğini söyleyerek, bu coğrafyanın önemine değindi
Yurtoğlu ayrıca 60 odalı özel tasarım Sura Design Hotel ve 231 odası ve yüzme havuzu ile bölgedeki tek beş yıldızlı otel olan Sura Hagia Sophia Hotel & Spa hakkında bilgi verdi.
Sura Hotels & Tourism Group’un bölgeye yaptığı değerli yatırım ve katkılardan bahseden Yurtoğlu, 2017 yılında açılacak ve beş yıldız kategorisinde hizmet verecek olan 250 oda kapasiteli Sura Museum Hotel ve 80 oda kapasiteli Sura Grand Bazaar Hotel’den de bahsetti
Türkiye'yi derinden sarsan 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın maruz kaldığı vahşeti Turizm Grup Başkanı Nermin Yurtoğlu ve Gönül Yıldırım kadına yönelik şiddeti kınadı.Kadını zayıf görerek kadını korunmasız görerek kadını aciz görerek ona şiddet uygulayan her kim olursa olsun cezasını bulmalıdır dedi
Turizm Grup Başkanı Nermin Yurtoğlu konuşmasının ardından sözü Kaygısız Grup Onursal Başkanı İbrahim Kaygısız’a bıraktı.
Kaygısız, değerli taşlar ve otelcilik macerasını dünden bugüne hikayeleştirerek misafirlere aktardı. Büyük alkış alan konuşmanın ardından sözü yine müzik aldı.
Gecenin sürprizi ise konuklara Sura Hotels’de ücretsiz konaklama, spa&hamam ve masaj paketleri, Sura Restaurant’ta yemeklerin verildiği çekiliş oldu.
Çok sayıda rehbere hediyeler dağıtan Sura Hotels & Tourism Group, önemli bir gecenin daha altından büyük başarıyla kalktı.
Reis Gıda, Darülaceze’nin 120. kuruluş yıldönümüne katıldı
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Reis Gıda,
Darülaceze’nin 120. kuruluş yıldönümüne katıldı
Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit tarafından kurulan Darülaceze’nin kuruluşunun 120. yılı, yoğun bir katılımla gerçekleşti.
T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Başkanlığı Okmeydanı’nda düzenlenen programa İstanbul Valisi Vasip Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Çelik, 2. Abdülhamit’in üçüncü kuşak torunu Darülaceze İdare Meclisi Üyesi Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu, TÜRGEV Başkanı Bilal Erdoğan, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’in aralarında bulunduğu hayırsever işadamları ve sanatçılar katıldı.
Organizasyon için Ressam İsmail Acar tarafından hazırlanan ‘120 yıl, 120 suret’ sergisine ilgi yüksekti. Resim sergisini gezen Mehmet Reis, fotoğrafları çekilen yaşlılar ile sohbet imkanı buldu. Hayırsever işadamı Mehmet Reis, Darülacaze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi ile bir araya geldi.
Onların ihtiyacı sevgidir; bizim ihtiyacımız hayır duasıdır
İstanbul Valisi Vasip Şahin yaptığı konuşmada, ‘Onların ihtiyacı sevgidir; bizim ihtiyacımız ise onların hayır dualarıdır” dedi. Vasip Şahin, Darülaceze’ye ve hayır kurumlarına destek verenlere teşekkürlerini iletti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Çelik, Darülaceze’ye bugüne kadar emeği geçen ve bugünden sonra geçecek olan herkese, teşekkür etti.
Darülaceze’yi tanıtmak için yıl boyunca etkinlikler düzenleneceğini kaydeden Darülaceze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi, şunları söyledi:
“Hem Darülaceze geleneklerini yaşatmak, hem yeniçağa ayak uydurmak için, geçmişimizi yeni nesillerle buluşturacağız. Yıl boyunca düzenleyeceğimiz etkinlikler ile Darülaceze’yi tanıtıp, felsefesini anlatacağız” diye konuştu.
Sen çok özelsin, bugün de sana özel
Organizasyonun sonunda hayırsever işadamları, cam bir kavanozun içinden çektikleri zarflar ile Darülaceze’den sakinlerin isteklerini yerine getirecektir. Hayırsever işadamı Mehmet Reis’in çektiği zarfta ‘Bir günlük kahramanım olur musun?’ yazıyordu. Reis Gıda bu yıl, Darülaceze’nin düzenleyeceği çeşitli organizasyonların içerisinde yer alarak, verdiği desteklere yenilerini eklemeye devam edecektir.
Reis Gıda,
Darülaceze’nin 120. kuruluş yıldönümüne katıldı
Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit tarafından kurulan Darülaceze’nin kuruluşunun 120. yılı, yoğun bir katılımla gerçekleşti.
T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Başkanlığı Okmeydanı’nda düzenlenen programa İstanbul Valisi Vasip Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Çelik, 2. Abdülhamit’in üçüncü kuşak torunu Darülaceze İdare Meclisi Üyesi Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu, TÜRGEV Başkanı Bilal Erdoğan, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’in aralarında bulunduğu hayırsever işadamları ve sanatçılar katıldı.
Organizasyon için Ressam İsmail Acar tarafından hazırlanan ‘120 yıl, 120 suret’ sergisine ilgi yüksekti. Resim sergisini gezen Mehmet Reis, fotoğrafları çekilen yaşlılar ile sohbet imkanı buldu. Hayırsever işadamı Mehmet Reis, Darülacaze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi ile bir araya geldi.
Onların ihtiyacı sevgidir; bizim ihtiyacımız hayır duasıdır
İstanbul Valisi Vasip Şahin yaptığı konuşmada, ‘Onların ihtiyacı sevgidir; bizim ihtiyacımız ise onların hayır dualarıdır” dedi. Vasip Şahin, Darülaceze’ye ve hayır kurumlarına destek verenlere teşekkürlerini iletti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Çelik, Darülaceze’ye bugüne kadar emeği geçen ve bugünden sonra geçecek olan herkese, teşekkür etti.
Darülaceze’yi tanıtmak için yıl boyunca etkinlikler düzenleneceğini kaydeden Darülaceze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi, şunları söyledi:
“Hem Darülaceze geleneklerini yaşatmak, hem yeniçağa ayak uydurmak için, geçmişimizi yeni nesillerle buluşturacağız. Yıl boyunca düzenleyeceğimiz etkinlikler ile Darülaceze’yi tanıtıp, felsefesini anlatacağız” diye konuştu.
Sen çok özelsin, bugün de sana özel
Organizasyonun sonunda hayırsever işadamları, cam bir kavanozun içinden çektikleri zarflar ile Darülaceze’den sakinlerin isteklerini yerine getirecektir. Hayırsever işadamı Mehmet Reis’in çektiği zarfta ‘Bir günlük kahramanım olur musun?’ yazıyordu. Reis Gıda bu yıl, Darülaceze’nin düzenleyeceği çeşitli organizasyonların içerisinde yer alarak, verdiği desteklere yenilerini eklemeye devam edecektir.
Küçük Oteller Derneği Kapadokya Çalışma Grubu, marka şehir uzmanı Muhterem İlgüner'i ağırladı
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Küçük Oteller Derneği Kapadokya Çalışma Grubu,
marka şehir uzmanı Muhterem İlgüner'i ağırladı
Küçük Oteller Derneği Kapadokya Çalışma Grubu, destinasyon yönetimi ve stratejik turizm pazarlaması uzmanı Muhterem İlgüner'i, 11 ve 12 şubat tarihlerinde Kapadokya'da ağırladı. İlgüner, Kapadokya ile ilgili kısa bir sunum ardından bölgenin tarihi, kültürel ve beşeri değerlerini yerinde gördü.
Türkiye'nin önde gelen marka danışmanlarından biri olan İlgüner, 2002 yılından bu yana şehirlerin markalaşması konusunda ortağı Christer Asplund ile birlikte geniş çalışmalar yürütmektedir. Asplund ile birlikte Avrupa başta olmak üzere, dünyada 200'e yakın kentin markalaşması ve destinasyon yönetimi projelerini yürütmüşlerdir. Stockholm, Barcelona, St.Petersburg, Şangay bu şehirlerden sadece birkaçıdır. İlgüner'in Marka Şehir, Marka Değeri, Türkiye'de Marka Yaratma ve Yaşatmanın Altın Kuralları isimli 3 kitabı bulunuyor. Önümüzdeki günlerde "Derinliğine Marka" kitabı okuyucular ile buluşacak.
“Her şehir, 4 temel unsurdan en az birisini kullanarak strateji geliştirebilir”
Bölge gezisi ardından, üniversite, Kaphib, Türsab yöneticileri ve bazı turizm işletmecileri ile mevcut durum, bölgede yapılması gerekenler konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu. Benzer toplantılar daha önce pek çok kez yapıldığı için, bu toplantıda farklı olarak geleceğe ilişkin yapılması gerekenler, bu başarıyı yakalamış şehir örneklerinden (Dublin, Holstebro, Pamplona, Grenoble, Barselona, Şangay gibi) hareketle ele alındı. İlgüner konuşmasında, "Her şehir, şu 4 temel unsurdan en az birisini kullanarak strateji geliştirebilir: Kültürel miras, doğal yapı/çevre, özgün çıktı, yerleşik beceri. Türkiye'de hemen hemen her kent bu unsurlardan en az ikisine sahiptir. Kapadokya ise, bu unsurların hepsine çok zengin bir içerikle sahiptir. Dünyada seyahat edenlerin artık %57'si, fiziki olmayan varlıkları deneyimlemek için seyahat etmekte. Kültürel değerler peşindeler. Bu anlamda bölge çok zengin. Fakat bu varlıkları bütünsel/entegre bir strateji çerçevesinde anlamlandırmak gerekmektedir" dedi.
Konuşmasında, bu unsurların mutlaka 5 duyu kullanılarak gezginlere sunulması gerektiğini belirten İlgüner, “Bölgenin, stratejik bir plana ihtiyacı var. Konaklama gün sayısı 1 milyon nüfuslu Dublin'de 4,8 gün ve yılda 4,5 milyon turist çekiyor. Bunu kendisini "edebiyat şehri" olarak konumlandırarak yapmaktadır" dedi.
“Marka, günü değil geleceği kurtarır”
İlgüner sözlerine, markanın günü değil, geleceği kurtarmak olduğunu belirterek devam etti. Bu kapsamda Kapadokya için 6 ay - 1 yıl sürecek bir çalışma ile marka/kimlikli şehir gelişim planının oluşturulabileceği, ardından da bu gelişim stratejisi çerçevesinde belirlenmiş olan aşamaların uygulamalarının AB Proje fonları, kalkınma ajansları, valilik bütçeleri, uluslararası fonlar ve uluslararası sponsorlar ile kolaylıkla gerçekleştirilebileceği konusunda katılımcıları bilgilendirdi.
İlgüner, kültür gezginlerinin artık bölgedeki fiziksel özelliklerden çok, anlam arayışında olduklarını, mevcut fiziksel, kültürel, yerleşik beceri ve özgün çıktıların anlamlandırılması durumunda bölgenin önemli ölçüde güç kazanacağını da aktardı. Bunun için çok büyük bütçelere ihtiyaç olmadığını, sadece proje bazlı çalışmalar ile gitmektense, bütünsel bir strateji çerçevesinde bu projelerin bütüne entegre olmasının diğer örneklerde olduğu gibi başarıda çok önemli olduğunu da kaydetti.
Küçük Oteller Derneği Kapadokya Çalışma Grubu,
marka şehir uzmanı Muhterem İlgüner'i ağırladı
Küçük Oteller Derneği Kapadokya Çalışma Grubu, destinasyon yönetimi ve stratejik turizm pazarlaması uzmanı Muhterem İlgüner'i, 11 ve 12 şubat tarihlerinde Kapadokya'da ağırladı. İlgüner, Kapadokya ile ilgili kısa bir sunum ardından bölgenin tarihi, kültürel ve beşeri değerlerini yerinde gördü.
Türkiye'nin önde gelen marka danışmanlarından biri olan İlgüner, 2002 yılından bu yana şehirlerin markalaşması konusunda ortağı Christer Asplund ile birlikte geniş çalışmalar yürütmektedir. Asplund ile birlikte Avrupa başta olmak üzere, dünyada 200'e yakın kentin markalaşması ve destinasyon yönetimi projelerini yürütmüşlerdir. Stockholm, Barcelona, St.Petersburg, Şangay bu şehirlerden sadece birkaçıdır. İlgüner'in Marka Şehir, Marka Değeri, Türkiye'de Marka Yaratma ve Yaşatmanın Altın Kuralları isimli 3 kitabı bulunuyor. Önümüzdeki günlerde "Derinliğine Marka" kitabı okuyucular ile buluşacak.
“Her şehir, 4 temel unsurdan en az birisini kullanarak strateji geliştirebilir”
Bölge gezisi ardından, üniversite, Kaphib, Türsab yöneticileri ve bazı turizm işletmecileri ile mevcut durum, bölgede yapılması gerekenler konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu. Benzer toplantılar daha önce pek çok kez yapıldığı için, bu toplantıda farklı olarak geleceğe ilişkin yapılması gerekenler, bu başarıyı yakalamış şehir örneklerinden (Dublin, Holstebro, Pamplona, Grenoble, Barselona, Şangay gibi) hareketle ele alındı. İlgüner konuşmasında, "Her şehir, şu 4 temel unsurdan en az birisini kullanarak strateji geliştirebilir: Kültürel miras, doğal yapı/çevre, özgün çıktı, yerleşik beceri. Türkiye'de hemen hemen her kent bu unsurlardan en az ikisine sahiptir. Kapadokya ise, bu unsurların hepsine çok zengin bir içerikle sahiptir. Dünyada seyahat edenlerin artık %57'si, fiziki olmayan varlıkları deneyimlemek için seyahat etmekte. Kültürel değerler peşindeler. Bu anlamda bölge çok zengin. Fakat bu varlıkları bütünsel/entegre bir strateji çerçevesinde anlamlandırmak gerekmektedir" dedi.
Konuşmasında, bu unsurların mutlaka 5 duyu kullanılarak gezginlere sunulması gerektiğini belirten İlgüner, “Bölgenin, stratejik bir plana ihtiyacı var. Konaklama gün sayısı 1 milyon nüfuslu Dublin'de 4,8 gün ve yılda 4,5 milyon turist çekiyor. Bunu kendisini "edebiyat şehri" olarak konumlandırarak yapmaktadır" dedi.
“Marka, günü değil geleceği kurtarır”
İlgüner sözlerine, markanın günü değil, geleceği kurtarmak olduğunu belirterek devam etti. Bu kapsamda Kapadokya için 6 ay - 1 yıl sürecek bir çalışma ile marka/kimlikli şehir gelişim planının oluşturulabileceği, ardından da bu gelişim stratejisi çerçevesinde belirlenmiş olan aşamaların uygulamalarının AB Proje fonları, kalkınma ajansları, valilik bütçeleri, uluslararası fonlar ve uluslararası sponsorlar ile kolaylıkla gerçekleştirilebileceği konusunda katılımcıları bilgilendirdi.
İlgüner, kültür gezginlerinin artık bölgedeki fiziksel özelliklerden çok, anlam arayışında olduklarını, mevcut fiziksel, kültürel, yerleşik beceri ve özgün çıktıların anlamlandırılması durumunda bölgenin önemli ölçüde güç kazanacağını da aktardı. Bunun için çok büyük bütçelere ihtiyaç olmadığını, sadece proje bazlı çalışmalar ile gitmektense, bütünsel bir strateji çerçevesinde bu projelerin bütüne entegre olmasının diğer örneklerde olduğu gibi başarıda çok önemli olduğunu da kaydetti.
15 Şubat 2015 Pazar
Skal Turizm Arenası 2015’in bu yılki konu başlığı “Turizm Barış"
HABER MERKEZİ-ARTİN ŞİRİNPINAR
Skal Dünya Başkanı Salih Çene ve Yönetim Kurulunun da katıldığı Turizm Arenası yabancı katılımcıların katılımıyla simültane tercüme yapılarak seslendirildi. Çanakkale Savaşı’na müttefikler olarak katılan ülkelerden gelen ve ailelerinden bu savaşa katılmış ve Çanakkale hakkında ilgi ve bilgi sahibi olan kişiler katılım gösterdi. Skal Turizm Arenası “turizm ve barış” ilişkisini irdeleyerek Çanakkale Savaşı ve sonrasında kurulan dostluk köprüleri ve kazandırdıkları üzerine konuşuldu.
Çanakkale deneyiminin barışa nasıl dönüştüğünü ve kültürler arası diyaloga nasıl katkı sağladığı üzerinde duruldu.
Çanakkale’nin 100. yılı dolayısıyla savaşın kendisini ve ifade ettiklerini konuşuldu. Skal Turizm Arenası’da savaştan barışa insanın yolculuğu “turizm” özelinde düşünebilmek oldu.Skal Dernekleri Federasyonu tarafından bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Turizm Arenası'nda Çanakkale Savaşı'nın 100. Yılına vurgu yapıldı; barışın ve barış için turizmin önemi ifade edildi. Bu yıl 10 bin 500 Anzak'ın Çanakkale'deki kutlamalara katılması beklenirken yıl içinde 200 bin kişi Çanakkale'yi ziyaret edecek.
İstanbul Hilton Convention Center'da Skal Dernekleri Federasyonu tarafından dördüncüsü düzenlenen Turizm Arenası 2015'e Skal üyeleri ve turizmciler yoğun ilgi gösterdi. "Turizm Barıştır-100. Yılında Çanakkale" temalı Turizm Arenası'nda, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılı dolayısıyla bu deneyiminin barışa nasıl dönüştüğü, kültürler arası diyaloğa nasıl katkı sağladığı ve savaştan barışa insan yolculuğunun 'turizm'e nasıl etki ettiği tartışıldı.Turizm Arenası'nda
Çanakkale'de savaşan Yeni Zelandalı askerin torunu Skal International Dünya Başkan Yardımcısı Nigel Pilkington ve yine Çanakkale'de savaşan Türk askerin torunu Yazar İzzeddin Çalışlar'ın konuşmaları ve dedelerinin anılarını paylaşmaları büyük ilgi gördü. Turizm Arenası'nda söz alan Okan Üniversitesi öğrencisi Meltem Başoğlu ise neden turizm okumak istediğini ve turizmin önemini anlatan bir konuşma yaptı. USDF Çanakkale Organizasyon Komitesi adına konuşan Selçuk Nazilli, federasyon olarak yaptıkları projelerden söz etti.
Turizm Arenası'nda konuşan ve daha çok Çanakkale Bölgesi'ne odaklanan 30 yıllık Turist Rehberi Kenan Çelik, Türkiye'nin turizmde dünden bugüne nasıl geldiğini anlattı. Çanakkale Savaşı'na ilişkin bilgiler de veren Çelik şunları söyledi: "Turizm bugün önemli bir sektör. Türkiye'nin geleceğinde turizmin önemi var. Ben daha çok Anzaklarla ilgilendim. Toplumun her katmanından insanları Çanakkale'de gezdirdim. Avustralya ve Yeni Zelandalı turistler ilk yıllarda korka korka geliyorlardı. Hatta bizim onların burada anıt dikmesine nasıl izin verdiğimize şaşırıyorlardı. 1990 yılında 100 kadar gazi buluştu. Bizimkiler tüfeklerle değil, çiçeklerle karşıladılar. Avusturalya ve Yeni Zelanda ile bir dostluk oluştu ama Yunanistan ile bunu yapamadık. Yıllık 60-70 bin kişi burayı ziyaret ediyor. 100. Yıl münasebeti nedeniyle bu yıl 8 bin Avustralyalı, 2 bin Yeni Zelandalı ve 500 protokol gelecek. Yıl boyunca 200 bin kişinin gelmesi bekleniyor. Kasım ayında bir tören daha yapılacak. 4 kruvaziyer gemisi gelecek.
Bahattin Yücel, Skal Turizm Arenasının moderatörlüğünü üstlendi
Nigel Pilkington, Skal International Başkan Yardımcısı, Yeni Zelanda
Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Akademisyen - Uluslararası İlişkiler Uzmanı
Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Akademisyen - Yas Yönetim Uzmanı
İzzeddin Çalışlar, Akademisyen, Yazar, İletişimci
Prof. Dr. Haluk Oral, Akademisyen - Matematik Profesörü, Yazar, Çanakkale Uzmanı
Skal'ın barışı kavramak için savaşlardan yola çıkmasının önemini vurgulayarak konuşmasına başlayan Yücel, moderatörlüğünü üstlendiği panelde Turizm Arenası çerçevesinde öne çıkan konuları izleyiciler ile paylaştı. Yücel, panelistleri takdim ettikten sonra ilk sözü Uluslararası İlşkiler Uzmanı Prof. Dr. Türkkaya Ataöv'e verdi.
Ataöv konuşmasında tarihsel süreçlerde yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Akademisyen-Yazar İzzeddin Çalışlar ise Çanakkale'de savaşan dedesinin günlüklerine nasıl okumaya başladığını anlattı. Günlük okuduktan sonra 15-20 sene sonra okuduklarının anlamsız olmaya başladığını çünkü günlüğün bir samimiyet taşıdığını söyledi.Panelde konuşan ve Çanakkale Savaşı'na ilişkin urafelerin yeni olmadığının altını çizen Akademisyen, Yazar Prof. Dr. Haluk Oral, yabancı kaynaklarda, Avustralya resmi tarihinde Mustafa Kemal'e ayrılmış önemli bir bölüm olduğunu söyledi. Oral, "Mustafa Kemal'in bu savaşta şehit olsaydı bile yine Mustafa Kemal anlatılmadan bu savaş geçilemezdi" dedi.
Panelde konuşan ve Çanakkale Savaşı'na ilişkin urafelerin yeni olmadığının altını çizen Akademisyen, Yazar Prof. Dr. Haluk Oral, yabancı kaynaklarda, Avustralya resmi tarihinde Mustafa Kemal'e ayrılmış önemli bir bölüm olduğunu söyledi. Oral, "Mustafa Kemal'in bu savaşta şehit olsaydı bile yine Mustafa Kemal anlatılmadan bu savaş geçilemezdi" dedi.
Nigel Pilkington ise dedesiyle hayattayken uzun bir süre geçirdiğini, 90 yaşına kadar yaşadığını ve uzun süre Çanakkale'yi konuştuklarını söyledi. Pilkington, "Biz Anzaklar olarak kendi adımıza savaştıktan sonra ulusal bilincimiz gelişti. Biz Türkleri kendi topraklarını savunan askerler olarak gördük. Askerler birbirlerine saygı duydular. Atatürk bizim için çok büyük bir isim. Avustralya'da son derece itibar görüyor. Gençlerimiz Çanakkale'ye gelmeyi hacca gitmek olarak görüyor. Her sene 25 Nisan'da öğleden sonra bütün aileler mezarlıklarda toplanırlar ve törenler düzenlenir. Bizim ideallerimiz için savaşmış olan insanları anarlar. Türkiye dışında başka hiçbir ülke mezarlıklarda tören düzenlenmesine izin vermiyor. Avustralya ve Yeni Zelanda bilinci orada başladı" dedi.
Panelde konuşan ve Çanakkale Savaşları'ndan alınması gereken dersler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, insanoğlunun savaşla ilişkisini değerlendirdi. Hablemitoğlu, her türlü savaş ve militarizmden uzak kalıp barışı koruyacak bireyler yetiştirmek gerektiğini ve barışın bir kültüre dönüşmesi söyledi. Hablemitoğlu burada turizme önemli bir görev düştüğünü söyledi.
Turizm Arenası 2015 hakkında değerlendirmelerde bulunan organizasyonun yaratıcısı Skal Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Anapa etkinlikle ilgili şu bilgileri verdi:"Turizm barıştır. Bu başlık altında Çanakkale Savaş'ının 100'üncü yılında Skal Arena'da Çanakkale'yi irdeliyoruz. Çanakkale Savaşı, dünyada çok az görülen bir duruma sahip. Hiçbir savaştan sonra iki ülkenin halkı birbirlerine bu kadar kardeşçe bağlanmadı. Hatta savaştan yenik ayrılan Anzaklar, ülkemize bize sarılmak için geliyorlar. Çanakkale bir anlamda onların "hac"ları. Savaşın hiçbir zaman örnek olmasını istemeyiz ama Çanakkale bu anlamda dünyaya örnek olmuştur.
Savaşın 100. yılının çeşitli faaliyetlerle ve etkinliklerle kutlanacağını biliyoruz. Federasyon olarak Çanakkale'nin bir savaş olarak değil de barış anlamında altını çizmek istedik. Birinci bölümde cephelerdeki komutanların günlüklerini dinledik. Bizim 20 dakika süren bu bölüm boyunca içimiz sıkıldı belki. Ancak oraya neden geldiklerini bile bilemeyen gencecik erler, teğmenler 8 buçuk ay boyunca bunu yaşadı. Öldüler. Bu yüzden Çanakkale Zaferi de diyemiyoruz. 100. Yıldayken böyle bir gerçeği bir kenarda bırakamazdık. Yeni Zelanda Skal International Başkan Yardımcısı Nigel Pilkington'ın dedesinin kardeşi bu cephelerde savaşmış. Kendisine sorulması gereken çok önemli bir şey var: Yeni Zellanda ve Avustralya'da bu savaşı çocuklarına anlatmaya nereden başladılar? Bu savaşı nasıl anlattılar ki, böylesine olgun bir görüşleri var ülkemize karşı? İşte altını çizmek istediğimiz nokta bu. En önemlisi de savaştan barışa olan bu yolculukta turizmin yerinin neresi olduğunu tartışmamız lazım. Çünkü turizmin bir köprü olduğuna inanıyoruz. İnsan özgürse ve ülkeler arasında diyalog varsa seyahat ortaya çıkıyor.
ARENA Toplantı sonrası Akşam Yemeğine geçildi. Skal Dünya Başkanı Salih Çene yemekteki davetlilere Skol Tostu yaptı yapancı konukların olması sebebiyle farklı dillerde Skol Tostu gerçekleştirildi.
Skal Dünya Başkanı Salih Çene ve Yönetim Kurulunun da katıldığı Turizm Arenası yabancı katılımcıların katılımıyla simültane tercüme yapılarak seslendirildi. Çanakkale Savaşı’na müttefikler olarak katılan ülkelerden gelen ve ailelerinden bu savaşa katılmış ve Çanakkale hakkında ilgi ve bilgi sahibi olan kişiler katılım gösterdi. Skal Turizm Arenası “turizm ve barış” ilişkisini irdeleyerek Çanakkale Savaşı ve sonrasında kurulan dostluk köprüleri ve kazandırdıkları üzerine konuşuldu.
Çanakkale deneyiminin barışa nasıl dönüştüğünü ve kültürler arası diyaloga nasıl katkı sağladığı üzerinde duruldu.
Çanakkale’nin 100. yılı dolayısıyla savaşın kendisini ve ifade ettiklerini konuşuldu. Skal Turizm Arenası’da savaştan barışa insanın yolculuğu “turizm” özelinde düşünebilmek oldu.Skal Dernekleri Federasyonu tarafından bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Turizm Arenası'nda Çanakkale Savaşı'nın 100. Yılına vurgu yapıldı; barışın ve barış için turizmin önemi ifade edildi. Bu yıl 10 bin 500 Anzak'ın Çanakkale'deki kutlamalara katılması beklenirken yıl içinde 200 bin kişi Çanakkale'yi ziyaret edecek.
İstanbul Hilton Convention Center'da Skal Dernekleri Federasyonu tarafından dördüncüsü düzenlenen Turizm Arenası 2015'e Skal üyeleri ve turizmciler yoğun ilgi gösterdi. "Turizm Barıştır-100. Yılında Çanakkale" temalı Turizm Arenası'nda, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılı dolayısıyla bu deneyiminin barışa nasıl dönüştüğü, kültürler arası diyaloğa nasıl katkı sağladığı ve savaştan barışa insan yolculuğunun 'turizm'e nasıl etki ettiği tartışıldı.Turizm Arenası'nda
Çanakkale'de savaşan Yeni Zelandalı askerin torunu Skal International Dünya Başkan Yardımcısı Nigel Pilkington ve yine Çanakkale'de savaşan Türk askerin torunu Yazar İzzeddin Çalışlar'ın konuşmaları ve dedelerinin anılarını paylaşmaları büyük ilgi gördü. Turizm Arenası'nda söz alan Okan Üniversitesi öğrencisi Meltem Başoğlu ise neden turizm okumak istediğini ve turizmin önemini anlatan bir konuşma yaptı. USDF Çanakkale Organizasyon Komitesi adına konuşan Selçuk Nazilli, federasyon olarak yaptıkları projelerden söz etti.
Turizm Arenası'nda konuşan ve daha çok Çanakkale Bölgesi'ne odaklanan 30 yıllık Turist Rehberi Kenan Çelik, Türkiye'nin turizmde dünden bugüne nasıl geldiğini anlattı. Çanakkale Savaşı'na ilişkin bilgiler de veren Çelik şunları söyledi: "Turizm bugün önemli bir sektör. Türkiye'nin geleceğinde turizmin önemi var. Ben daha çok Anzaklarla ilgilendim. Toplumun her katmanından insanları Çanakkale'de gezdirdim. Avustralya ve Yeni Zelandalı turistler ilk yıllarda korka korka geliyorlardı. Hatta bizim onların burada anıt dikmesine nasıl izin verdiğimize şaşırıyorlardı. 1990 yılında 100 kadar gazi buluştu. Bizimkiler tüfeklerle değil, çiçeklerle karşıladılar. Avusturalya ve Yeni Zelanda ile bir dostluk oluştu ama Yunanistan ile bunu yapamadık. Yıllık 60-70 bin kişi burayı ziyaret ediyor. 100. Yıl münasebeti nedeniyle bu yıl 8 bin Avustralyalı, 2 bin Yeni Zelandalı ve 500 protokol gelecek. Yıl boyunca 200 bin kişinin gelmesi bekleniyor. Kasım ayında bir tören daha yapılacak. 4 kruvaziyer gemisi gelecek.
Bahattin Yücel, Skal Turizm Arenasının moderatörlüğünü üstlendi
Nigel Pilkington, Skal International Başkan Yardımcısı, Yeni Zelanda
Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Akademisyen - Uluslararası İlişkiler Uzmanı
Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Akademisyen - Yas Yönetim Uzmanı
İzzeddin Çalışlar, Akademisyen, Yazar, İletişimci
Prof. Dr. Haluk Oral, Akademisyen - Matematik Profesörü, Yazar, Çanakkale Uzmanı
Skal'ın barışı kavramak için savaşlardan yola çıkmasının önemini vurgulayarak konuşmasına başlayan Yücel, moderatörlüğünü üstlendiği panelde Turizm Arenası çerçevesinde öne çıkan konuları izleyiciler ile paylaştı. Yücel, panelistleri takdim ettikten sonra ilk sözü Uluslararası İlşkiler Uzmanı Prof. Dr. Türkkaya Ataöv'e verdi.
Ataöv konuşmasında tarihsel süreçlerde yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Akademisyen-Yazar İzzeddin Çalışlar ise Çanakkale'de savaşan dedesinin günlüklerine nasıl okumaya başladığını anlattı. Günlük okuduktan sonra 15-20 sene sonra okuduklarının anlamsız olmaya başladığını çünkü günlüğün bir samimiyet taşıdığını söyledi.Panelde konuşan ve Çanakkale Savaşı'na ilişkin urafelerin yeni olmadığının altını çizen Akademisyen, Yazar Prof. Dr. Haluk Oral, yabancı kaynaklarda, Avustralya resmi tarihinde Mustafa Kemal'e ayrılmış önemli bir bölüm olduğunu söyledi. Oral, "Mustafa Kemal'in bu savaşta şehit olsaydı bile yine Mustafa Kemal anlatılmadan bu savaş geçilemezdi" dedi.
Panelde konuşan ve Çanakkale Savaşı'na ilişkin urafelerin yeni olmadığının altını çizen Akademisyen, Yazar Prof. Dr. Haluk Oral, yabancı kaynaklarda, Avustralya resmi tarihinde Mustafa Kemal'e ayrılmış önemli bir bölüm olduğunu söyledi. Oral, "Mustafa Kemal'in bu savaşta şehit olsaydı bile yine Mustafa Kemal anlatılmadan bu savaş geçilemezdi" dedi.
Nigel Pilkington ise dedesiyle hayattayken uzun bir süre geçirdiğini, 90 yaşına kadar yaşadığını ve uzun süre Çanakkale'yi konuştuklarını söyledi. Pilkington, "Biz Anzaklar olarak kendi adımıza savaştıktan sonra ulusal bilincimiz gelişti. Biz Türkleri kendi topraklarını savunan askerler olarak gördük. Askerler birbirlerine saygı duydular. Atatürk bizim için çok büyük bir isim. Avustralya'da son derece itibar görüyor. Gençlerimiz Çanakkale'ye gelmeyi hacca gitmek olarak görüyor. Her sene 25 Nisan'da öğleden sonra bütün aileler mezarlıklarda toplanırlar ve törenler düzenlenir. Bizim ideallerimiz için savaşmış olan insanları anarlar. Türkiye dışında başka hiçbir ülke mezarlıklarda tören düzenlenmesine izin vermiyor. Avustralya ve Yeni Zelanda bilinci orada başladı" dedi.
Panelde konuşan ve Çanakkale Savaşları'ndan alınması gereken dersler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, insanoğlunun savaşla ilişkisini değerlendirdi. Hablemitoğlu, her türlü savaş ve militarizmden uzak kalıp barışı koruyacak bireyler yetiştirmek gerektiğini ve barışın bir kültüre dönüşmesi söyledi. Hablemitoğlu burada turizme önemli bir görev düştüğünü söyledi.
Turizm Arenası 2015 hakkında değerlendirmelerde bulunan organizasyonun yaratıcısı Skal Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Anapa etkinlikle ilgili şu bilgileri verdi:"Turizm barıştır. Bu başlık altında Çanakkale Savaş'ının 100'üncü yılında Skal Arena'da Çanakkale'yi irdeliyoruz. Çanakkale Savaşı, dünyada çok az görülen bir duruma sahip. Hiçbir savaştan sonra iki ülkenin halkı birbirlerine bu kadar kardeşçe bağlanmadı. Hatta savaştan yenik ayrılan Anzaklar, ülkemize bize sarılmak için geliyorlar. Çanakkale bir anlamda onların "hac"ları. Savaşın hiçbir zaman örnek olmasını istemeyiz ama Çanakkale bu anlamda dünyaya örnek olmuştur.
Savaşın 100. yılının çeşitli faaliyetlerle ve etkinliklerle kutlanacağını biliyoruz. Federasyon olarak Çanakkale'nin bir savaş olarak değil de barış anlamında altını çizmek istedik. Birinci bölümde cephelerdeki komutanların günlüklerini dinledik. Bizim 20 dakika süren bu bölüm boyunca içimiz sıkıldı belki. Ancak oraya neden geldiklerini bile bilemeyen gencecik erler, teğmenler 8 buçuk ay boyunca bunu yaşadı. Öldüler. Bu yüzden Çanakkale Zaferi de diyemiyoruz. 100. Yıldayken böyle bir gerçeği bir kenarda bırakamazdık. Yeni Zelanda Skal International Başkan Yardımcısı Nigel Pilkington'ın dedesinin kardeşi bu cephelerde savaşmış. Kendisine sorulması gereken çok önemli bir şey var: Yeni Zellanda ve Avustralya'da bu savaşı çocuklarına anlatmaya nereden başladılar? Bu savaşı nasıl anlattılar ki, böylesine olgun bir görüşleri var ülkemize karşı? İşte altını çizmek istediğimiz nokta bu. En önemlisi de savaştan barışa olan bu yolculukta turizmin yerinin neresi olduğunu tartışmamız lazım. Çünkü turizmin bir köprü olduğuna inanıyoruz. İnsan özgürse ve ülkeler arasında diyalog varsa seyahat ortaya çıkıyor.
ARENA Toplantı sonrası Akşam Yemeğine geçildi. Skal Dünya Başkanı Salih Çene yemekteki davetlilere Skol Tostu yaptı yapancı konukların olması sebebiyle farklı dillerde Skol Tostu gerçekleştirildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)