29 Ağustos 2018 Çarşamba

İnsan makine için mi? Makine insan için mi?


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



İnsanın değeri̇ Turquality’nin içinde, rekabet gücü insan

İnsan makine için mi? Makine insan için mi?

İnsanı “21. yüzyılın yükselen değeri” olarak nitelendiren Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, Turquality ekseninde insan faktörünü ve teknolojik yanılsamaların rekabete olan nihai etkisini mercek altına aldı. Turquality Doktoru Dr. Salim Çam, “İnsan makine için mi? Makine insan için mi?” konusuna açıklık getirdi.

Entelektüel sermayenin unsurları nelerdir?

Teknolojinin hayatımızın her alanına nüfuz ettiği, “bilişim çağı” olarak adlandırılan bir dönemeçten geçmekte olduğumuzu ifade eden Turquality Doktoru Dr. Salim Çam şunları söyledi:
“Terabaytlarca verinin ve bu verileri işleyen bilgisayar tabanlı sistemlerin yarattığı heyecan, maalesef “kâbus” niteliğinde bir algı yanılsamasını tetikledi: Artık örgütsel bağlamda insanların “geleneksel” bir unsur olarak ele alınıp, geri plana atılması eğilimiyle karşı karşıyayız. Rekabet üstünlüğü yakalamak isteyen kimi işletmeler; katma değer yaratma noktasında eşsiz bir kaynak olan insan faktörünü nasıl daha verimli yönetebileceğine, nasıl daha fazla değer oluşturulabileceğine odaklanmak yerine, bu kaynağın robotlarla nasıl ikame edilebileceğine kafa yoruyorlar. Ancak unutulmamalıdır ki, insan sermayesi ve en nihayetinde sosyal sermaye; soyut varlıklar içinde benzersiz bir yere sahiptir. Bu sayede fiziksel olana hükmetmek, daha kolay olacaktır. Bu noktada insan gücünün sanayi toplumunda olduğu gibi salt fiziksel güç değil, bunun çok daha ötesinde bir “beyin gücü” olarak değerlendirilmesi; insan elementinin üstün organizasyonel performans ve rekabet avantajı doğrultusunda kritik bir unsur olarak ele alınması gerekiyor. Bilindiği üzere, entelektüel sermayenin öne çıkan üç temel yüzü; insani, örgütsel ve sosyal yönüdür. İnsan kaynağına yatırım yaparken, birey düzeyindeki bilginin iş ağında paylaşımı için gerekli ortamda da iyileştirmeye gidilmelidir. Böylelikle eş zamanlı olarak sosyal sermayenin gelişimi de sağlanmalıdır. Bu da örgütsel stratejik başarıda ve rekabette, kişiler arası iletişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir” dedi.

İnsanın rolü yeniden tanımlanmalıdır ve kendi türümüze ihanet edilmemeli

Robotlar karşısında insanın rolünün yeniden tanımlanması gerektiğinin altını çizen Turquality Doktoru Dr. Salim Çam, konuşmasına şöyle devam etti:
“Robotlarla karşılaştırıldığında insanlar, hislere ve duygulara dayalı, motor kabiliyeti karmaşık görevlerin yerine getirilmesinde kıyaslanamaz bir avantaja sahip. Robotlar ise, gücün ve netliğin önem kazandığı iş süreçlerinde daha yoğun tercih ediliyor. Ancak bazı çalışmalar, yapay zekânın haddini aşabileceğine işaret ediyor. İnsanlardan daha ileri becerilere sahip robotların, insan faktörünü atıl konuma getireceği bir senaryo yaşanabilir. Bu nedenle sinyaller doğru okunmalı ve mutlaka önlem alınmalıdır. İnsanın rolü, acilen, yeni teknolojiler perspektifinden yeniden tanımlanmalı; yeni bir vizyon ve sosyal sözleşme üzerinde durulmalıdır. Zira insan, ruh ve bedenden oluşan bir bütündür. Bu bütünün kontrolsüz, maddiyat odaklı teknolojilerle tek boyuta indirgenmesi ilerlem
değil, kendi türümüze ihanettir. Rekabet üstünlüğü; yapay zekâyı insan zekasının üstüne çıkararak yakalanamaz. Rekabet üstünlüğü; insan zekâsını keşfederek, onu rahat üretebilecek hale getirmekle mümkündür. Bu konuda çağımızın önde gelen bilim insanlarından Stephen Hawking ve Elon Musk gibi isimler de endişelerini dile getirmişlerdi. Bir yanda global arenada “sözde” kabul gören toplumsal fayda eğilimleri ve insan değerinin güncel konumu, diğer yanda Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” vasiyeti...” diye konuştu.

İnsan amaç, makineler araç

Turquality Doktoru Dr. Salim Çam, şunları kaydetti:
“İşte burada Turquality; makineleri ve teknolojiyi araç, insanı ise amaç olarak görmektedir.

Stratejik işletme yol haritalarında ve planlarında aşağıdaki konular ele alınmaktadır:
-İnsan stratejisi
-İnsanın örgüt içindeki yeri
-İnsan yetenekleri
-İnsanın yetkinlikleri
-İnsan potansiyeli ve performansı
-İnsan etik ve ahlaki değerleri
-İnsanın görevleri
-İletişim
-İnsanın kariyeri
-İnsanın eğitimi
-İnsanın sağlığı ve güvenliği
-İnsanın ödüllendirilmesi
-İnsanın memnuniyeti

Teknolojinin iş süreç ve dizaynları üzerinde kullanılması gerekirken, robotlar arası duygusal ilişkiler üzerine çalışılması düşündürücüdür. Oysa, Turquality felsefesinde olduğu gibi insana değer veren, insanlar arasındaki iletişimi ön plana çıkaran süreçlere odaklanılsaydı, bugün birlikte yaşama kültürüyle ilgili bu kadar ciddi sorunlar yasamazdık. Ortak akılla dünyayı daha insancıl bir hale getirebilir, şirketlerde kolektif rekabet oluşturabilirdik” şeklinde konuştu.

17 Ağustos 2018 Cuma

AVM’lerden Dolar Sözleşmelerini TL’ye Çevirmelerini Bekliyoruz!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



AVM’LERDE DEVAM EDEN DOLAR ÜZERİNDEN KİRALAMALARA UFRAD’DAN TEPKİ!
“ABD’NİN DOLAR OYUNUNA KARŞI, EKONOMİDE MİLLİ MÜCADELE RUHU”

UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, dövizdeki hareketlilikle ilgili, ‘Türkiye'ye karşı açılmış bir ekonomik savaşın olduğunu’ ve ‘dövizinizi bozdurun’ çağrısına özel sektördeki birçok firmayı katkı sağlamaya çağırdı.
UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın; “Milli iradeye diz çöktürmek için kur silahını kullanan dolar çetesine karşı, 15 Temmuz ruhu ile mücadele etmemiz lazım. Türkiye ekonomisinde dövizli işlemler halen devam ediyor. Kamu kurumlarında artık sözleşmeler TL ile yapılmakta ancak özel sektörde perakendeden akaryakıta kadar birçok sektörde dolar ve euro ile yapılmış sözleşmeler devam etmekte. Dövizdeki yükseliş nedeniyle mağdur olan kişi ve kurumlar sözleşmelerde TL’ye dönülmesini talep ediyorlar. Bu talebin bugünden yarına yerine getirilmesi mümkün olmasa da en azından ‘kur sabitlemeye’ gidilmesi gerekiyor” dedi.


AVM’lerden Dolar Sözleşmelerini TL’ye Çevirmelerini Bekliyoruz!
UFRAD Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın; ‘AVM’lerin içinde bulunduğumuz ekonomik durumda markalarımıza destek olmaları şarttır. Eğer kiralarda ‘TL’ye dönüş veya kur sabitlemesini’ yakın zamanda görmezsek kaybeden sadece markalarımız değil AVM’ler de olacaktır. Birbirimize destek olmamız, birlikte hareket etmemiz halinde ancak bu zor günleri atlatabiliriz. Tüm AVM’leri vakit kaybetmeden çözüm üretmeye davet ediyoruz’ dedi.
“Markalarımızı dünya pazarına taşımalıyız”
Türkiye'de 401 tane AVM olduğunu belirten Dr. Mustafa Aydın, "Buralarda 12.2 milyon metrekare kiralanabilir ticari alan var, bu alanın neredeyse tamamı dövizle markalara kiraya veriliyor" dedi. Türkiye’nim markalarını artık yurt dışına taşımak zorunda olduğunu söyleyen Aydın, "Markalarımız dünya ekonomik pazarında koşup, rekabet etmelidir. Markaların yetiştiği tarlalar alışveriş merkezleridir. O yüzden tarlanın olumlu ve verimli olması halinde bu tarla büyür, meyve verir ancak bu şekilde meyveleri yurt dışına ihraç edebiliriz. O zaman tarlalarımızın makul olması lazım. Eğer tarlalar kendi alanlarını yüksek rakamlarla markalara satmaya kalkarsa, markalar orada kendilerine yer edinemez. Böylece Türk ihracatı da gelişemez" ifadelerini kullandı.
“TL’ye dönmezsek mağazalar kapanacak”
Piyasalarda kur artışından dolayı oluşan güvensizlik ve düşen tüketici gücüne karşı markaların ve AVM’lerin birlikte hareket etmeleri ve destek olmaları gerektiğini vurgulayan Genel Başkan Aydın; ‘AVM’lerde dolar olarak alınan kiralarda TL’ye dönüş talep ediyoruz. Aksi halde AVM’lerdeki çok sayıda mağazamız bir bir kapanacak. Bu durum dolayısıyla binlerce kişinin de işsiz kalması ve uluslararası ekonomik pazarlarda ülkemizi temsil edecek markalarımızın zayıflamasına hatta yok olmasına neden olacaktır” dedi.

Üç aşamalı talep
Markaların AVM’lerden taleplerinin üç aşamalı olduğunun altını çizen Aydın, “Birincisi, AVM’lerin kuru sabitlemesi lazım. İki tarafın da mutabık kalacağı, zarar görmeyeceği bir rakamda anlaşılmalı. İkinci aşamada tamamen TL’ye dönülmeli. Çünkü burası Türkiye ve Türkiye’de alışveriş, milli parayla, TL ile yapılmalı. Üçüncü aşamada, eğer ortak noktada buluşamazsak, devletin bu konuda AVM’lerle markalar arasında adil bir hakemlik yapmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

“Dönem tasarruf dönemi”
Ekonomide paranın bol olduğu dönemin geride kaldığına dikkat çeken Aydın, “Dönem, lüks yaşama değil tasarruf dönemi. Herkes önce kendinden başlayarak tasarrufa yönelmek zorunda. Kaynak kullanma ve yatırım noktasında temkinli olmamız gereken bir dönemdeyiz. Firmalar, eğer çok elzem değilse, yatırım planlarını ötelemeli ve uzun vadeli planlar yapmalı. Verimliliğin ve üretimin desteklenmesi gereken bir dönemdeyiz. Unutmayalım ki bu ülke yırtık çarıklarıyla cepheye silah taşıyan annelerimiz sayesinde bugünlere geldi” dedi. Yerli markaların yabancı markalara göre pahalı gelebileceğini, ama zamanla daha karlı olunacağını belirten Aydın, "Uzun vadede yerli markalar yabancı markalara göre daha ekonomik ve kaliteli düzeye gelecektir. Fedakarlık, özveri, sabır, tahammül olmadan biz düze çıkamayız. Hep birlikte bütün girişimcilerimiz, iş insanlarımız, el ele vererek bu badireyi atlatmak zorundayız" diye konuştu.

TIRPORT, Çin’de Türkiye’yi temsil edecek ...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TIRPORT, Çin’de Türkiye’yi temsil edecek

Lojistik StartUp’ı TIRPORT,Create@Alibaba’nın Unicorn adayları içinde, Türkiye’yi Çin’de temsil edecek.TIRPORT, yapılan ön elemelerde Afrika ve Ortadoğu bölgesinden de katılım yapan 400’e yakın StartUp arasından ilk 15’e girdi. AlibabaCloud’un15 bölge finalisti için İstanbul KollektifHouse’da düzenlediği yarışmada başarılı performans gösteren TIRPORT, 27 Eylül’de Çin’de düzenlenecek dünya yarı finaline katılmaya hak kazandı.

Yük verenler, lojistik firmaları ve kamyoncular, dijital platformda buluşuyor

Lojistik yönetimini dijitalleştirmek ve Endüstri 4.0’a taşımak yolunda hizmet veren TIRPORT, Türkiye pazarına dünya çapında bir Lojistik Teknolojisi Projesi ile girdi ve 2017 yılı itibariyle sektörün öncüleri arasında yer alıyor.TIRPORT dijital iş modelinde (B2B); yük verenler, lojistik firmaları ve kamyoncular dijital platform üzerinden birbirlerine ulaşabiliyor.Yük veren fabrikalar, şirketler ve lojistik firmaları, devam eden lojistik operasyonlarını gerçek zamanlı ve konum tabanlı izleyebiliyorlar.Firmalar kendilerine özel ekranlarıyla,tüm operasyonlarından haberdar olabiliyorve operasyonlarında doğabilecek aksaklıklara karşı önden önlem alabiliyorlar.

Oyun bozan teknoloji şirketleriyle tanışmanın heyecanı

Bu yılki Create@ AlibabaCloud Start-up yarışmasının Orta Doğu ve Afrika bölgesi ayağını Türkiye’de gerçekleştirdiklerini ifade eden AlibabaCloud Avrupa Genel Müdürü YemingWang, “Bu yarışmayla birlikte, dünyanın en inovatif, dönüşümsel ve oyun bozan teknoloji şirketleriyle tanıştığımız için heyecan duymaktayız” dedi.
AlibabaCloud tarafından 12 ülkede düzenlenen uluslararası Create@AlibabaCloud Start-Up Yarışması’nın İstanbul’da gerçekleştirilen Orta Doğu ve Afrika bölgesi ayağında; TIRPORT, Fazla Gıda, Kimola, Parkpalet ve Piri Guide,bu yılın Eylül ayında Çin’in Nanjing şehrinde düzenlenecek yarışmanın ikinci etabına katılmaya hak kazandı.

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Türk turizmi kazançlı bir bayram süreci yaşayacak...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


TUNÇ BATUM: TÜRK TURİZMİ BAYRAM DÖNEMİNDEN KAZANÇLI ÇIKACAK

9 günlük Kurban Bayramı’nın resmileşmesiyle birlikte hem turizmciler hem de tatilciler sevinmiş oldu. Turizm sektörü bayram döneminde seyahat edecek kişi sayısı için 500 bini kıyılarda olmak üzere, hedeflenen sayının 2 milyon olduğuna işaret etti.

Tatil süresinin uzatılmasıyla birlikte Akdeniz ve Ege’de hemen hemen tüm otellerin dolduğunu ifade eden Hilton Dalaman SarıgermeResort&Spa Genel Müdürü Tunç Batum, iç pazar talebinin erken rezervasyon döneminden bu yana oldukça yoğun olması sebebiyle tatilcilerin bayram dönemi için rezervasyonlarının yüzde 40’ını kampanyalı olarak satın aldığını belirterek şöyle konuştu:  ‘’Bayram tatilinin uzun süreceğinin geçtiğimiz seneden itibaren lanse edilmiş olması bu dönemin hızla dolmasında büyük etken diye düşünüyorum. Dolayısıyla, Türk turizminin, kazançlı bir bayram süreci yaşayacağını ve otellerin Ağustos bütçelerini artı rakamla tamamlayacak.

Hilton Dalaman özelinde konuşacak olursam; bayram döneminde yaklaşık olarak yüzde 45 iç pazar, yüzde 55 oranında ise İngiliz ve Alman turistleri ağırlayacağız. Bayram sonrasında ise Eylül ayı da oldukça verimli geçecek. Dalaman bölgesinde yabancı turist açısından özellikle İngiltere, Rusya ve Ukrayna’nın yüksek bir ivme kazandırdığını da söyleyebilirim.’’

10 Ağustos 2018 Cuma

Gastronomi Turizmi Derneği Bursa inceleme gezisi düzenledi...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Gastronomik Marka Kentler çalışması kapsamında Gastronomi Turizmi Derneği Bursa inceleme gezisi düzenledi
Sabah kahvaltısında sosyal sorumluluk örneği açısından ev kadınlarının hazırladığı Saidabat Köyü'nde Sermin Çakalıoğlu’nun güzel mekanında kahvaltı yapıldı, Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı: Sermin Cakalıoğlu, 2002 yılında Saitabat Köyü Kadınları Kalkındırma ve Koruma Derneği adıyla 9 üyeyle  kurmuş. Sermin Cakalıoğlu, derneğin  kuruluş fikrini 2001 yılında Bursa’nın Cumalıkızık Köyünde götürmüş olduğu misafirleriyle o köyü gezerken orada gördükleri ve çalışmalardan sonra ortaya çıkmış.  Cumalıkızık Bursa’nın çok eski köylerinden otantik köy evlerinin bulunduğu ve bu evlerde gözlemelerin yapıldığı kahvaltıların hazırlandığı turistik bir köy.
Cumalıkızıkta yapılan bu çeşitli etkinlikleri ve kadınların çalışmalarını görünce bizim köyümüzde de neden bu tarz çalışmalar yapılmasın diye düşünmüş.  Bizim köyümüzün şelalesi ve doğal güzellikleri var  yerli ve yabancı turistlerin özellikle arap turistlerin uğrak yeri haline gelmiş,  turistik bir köy olarak bilinirliği fazla, fakat köyümüzde kadınlarımızın tarım ve hayvancılıktan başka herhangi bir geçim kaynağı ya da sosyal aktiviteler düzenleyebilecekleri bir kurum veya bir alan yok.  Biz Saitabat köyü kadınları olarak birliktelik içinde daha iyi yol alırız diyerek dernek çatısı altında buluşarak Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği’ni kurmaya karar verdik.
Köyümüzdeki her aileden bir kişiyi arayarak onlara köyümüzde bir dernek kurmak istiyorum bana katılırmısınız diye sordum ve onlarda bana sen varsan bizde varız dediler. Köy muhtarına gittim. Dernek adına bir yer istedim. Köy muhtarının köyün girişinde şelalenin yanındaki boş araziyi derneğimize vermesini burada köylü kadınların emekleriyle gelen turistlere bölgenin organik lezzetlerini sunacağımızı söyledim. Derneğimizin yerini de ayarladıktan sonra 2002 yılının Nisan ayında 9 üyeyle derneğimizi Saitabat Köyü Kadınları Kalkındırma ve Koruma Derneği adıyla kurduk. Şimdilerde Saitabat köyü kadınları olarak çok mutluyuz ne kadar doğru ve faydalı bir girişim yapmışız. Bize destek olan herkese teşekkür ederiz.
Sabah kahvaltısında sosyal sorumluluk örneği açısından ev kadınlarının hazırladığı Saidabat Köyü'nde Sermin Çakalıoğlu'nun çeşidi bol sabah kahvaltısı GTD üyelerinden tam not aldı. Öğlen yemeği olarak Bursa'nın simgesi olan Bursa Kebabını ülkemizle tanıştıran ;İskender İskenderoğlu ev sahipliğinde (Cevat İskenderoğlu) değişmeyen lezzeti İSKENDER öğle yemeği yenildi. “İskender Efendi”nin üç erkek çocuğundan biri olan “Cevat İskenderoğlu” büyük ağabeyi Nurettin İskenderoğlu ile birlikte 1930'lu yılların başında, “BURSA” Kayhan'da babaları “İSKENDER Efendi”’nin ilk açtığı “İskender®” dükkanından Atatürk Caddesi'ne, yani bugünkü Tayyare Kültür Merkezi yanındaki köşeye, yeni dükkânlarına geçerler. İki kardeş, babaları “İskender Efendi’nin koyu ahşap dükkânından farklı olarak, bu yeni dükkânı mavi ve beyaz renklerinde boyatırlar ve meşhur “KÖŞE MAVİ DÜKKÂN”nın hikayesi bu şekilde başlar.1967 yılında vefat eden Nurettin Bey’den sonra “Cevat İskenderoğlu” tek başına dükkanın yönetimini devralır ve yetmiş yıldan fazla bir süre “İSKENDER®” markasını bugünlere kadar özenle taşır. “İSKENDER Efendi”nin başlattığı “İSKENDER®”in bu lezzet hikayesi 3 kuşaktır reçetesine sadık kalınarak, aynı ilk gün ki özgünlük, misafirperverlik ve kalite anlayışıyla ailenin yeni kuşak fertleri tarafından günümüze kadar daha bir çok nesil devam edecek şekilde taşınmıştır.
 Ardından Tarihi Çarşılar Federasyonu başkanı Musin Özyıldırım ev sahipliğinde Kozahan ziyareti devamında öğlen yemeği olarak Bursa'nın simgesi olan Bursa Kebabını ülkemizle tanıştıran ;İskender İskenderoğlu ev sahipliğinde (Cevat İskenderoğlu) öğle yemeği yediler. Akşam yemeği için de GTD üyesi ilk Gastronomik Avm olan Eker Meydan Avm içinde Ece Eker ile ve GTD üyesi Beykapı Kebap restoranında et lezzetlerini tadımlama imkanı buldular.Özellikle Mehmet Beykapı'nın kendi elleri ile hazırladığı muhteşem lezzetler GTD üyelerinin kalbini kazandı. GTD Başkanı Bursa Temsilcisi ve YK üyesi Ramazan Başan'a bu nitelikli organizasyon için teşekkür etti.

Anadolu Yakası Turizmde atağa kalktı...

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Ortadoğulu, Uzakdoğulu ve Avrupalı turistler,
rotayı Anadolu Yakası’na çeviriyor

İstanbul’a gelen turistler geçmiş yıllarda daha çok Avrupa Yakası’nı tercih ederken, son yıllarda metro - metrobüs alternatifleriyle ulaşımın kolaylaşması ve açılan yeni oteller ile rotalarını Anadolu Yakası’na çevirdiler. Ümraniye Canpark AVM karma kompleksinde yer alan Hilton GardenInnCanpark Ümraniye Hotel, yoğun talep alan oteller arasında yer alıyor.
Kente turizm amaçlı gelen turistlerden aldıkları talebi anlatan Hilton GardenInnCanpark Ümraniye Satış ve Pazarlama Direktörü Bahar Aşık Erdin, şunları söyledi:
“Bu yılın ilk 7 ayını, başarıyla tamamladık. Şehir otellerinin genelde sakin geçirdiği Ağustos’un da yoğun bir ay olmasını bekliyoruz. Misafirlerimizin %55’ni yerli, %45’ni ise yabancı konuklarımız sağlamaktadır. Hem iş, hem turistik amaçla gelen yabancı konuklarımız genellikle Ortadoğu, Almanya, İngiltere, İsveç ve Çin pazarlarından oluşmakta” dedi.


Şirketler, toplantı için otelimizi tercih ediyor

Eylül ayında düzenlenmesi planlanan kurumsal toplantılar için rezervasyonların devam ettiğini belirten Bahar Aşık Erdin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Eylül ayı ile birlikte kurumsal seyahat ve iş toplantılarında başlayan artışlar, bizlere otelimizde  otomotiv, ilaç, yazılım gibi birçok sektörden firmaya ev sahipliği yapma şansını sunuyor.İş dünyasının tam merkezinde yer alan Hilton GardenInnCanpark Ümraniye merkez alındığında, 5 kilometrelik yarıçapı olan bir daire içinde birçok yüksek hacimli yerli ve yabancı şirketin yanıbaşında  bulunuyor. Finans Merkezi’nin Ümraniye’de yer alması da, bölgenin finansal hareketliliğine büyük katkı sağlayacaktır. Metro – Metrobüs – Marmaray – Avrasya Tüneli gibi dev ulaşım projeleri, İstanbul’un turizm haritasını da değiştirmeye başladığından, son yıllarda Anadolu Yakası daha da fazla turist ağırlamaya başlamıştır. Ayrıca, bölgedeki hastaneler ‘sağlık turizmi’ için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır” diye konuştu.

Misafirler, otel ve AVM kompleksinin avantajlarından yararlanıyor 

Otel misafirlerinin, otel ve AVM kompleksinin avantajlarını kullanarak keyifli zamanlar geçirdiğini ifade eden Bahar Aşık Erdin, şunları ilave etti:
“Yerli ve yabancı misafirlerimiz otelimize geldiklerinde, AVM ile iç içe olmamızın avantajlarını yaşıyorlar. Tecrübeli ekibimizle misafir odaklı hizmet sunarak, yüksek misafir memnuniyeti sağlıyoruz. Hemen önümüzde yer alan Yamanevler Metro İstasyonu ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve FSM Köprüsü’ne olan yakın mesafemiz nedeniyle farklı lokasyonlardan gelecek olanlar için avantajlı bir buluşma noktasıyız’’şeklinde konuştu.


Hilton GardenInnCanpark Ümraniye hakkında:
Canpark Gayrimenkul Yatırım Turizm ve Taahhüt A.Ş. tarafından işletilen Hilton GardenInnCanpark Ümraniye, 1 Haziran 2017 tarihinden itibaren hizmet veriyor. Hotel, oda kapasitesi olarak, Doğu Avrupa veTürkiye’de hizmet veren en büyük Hilton Garden Inn ünvanına sahiptir.
Alemdağ Caddesi’nde bulunan Canpark Alışveriş Merkezi kompleksinde yer alan Hotel, bölge için yeni bir çekim kaynağı olmuştur. Hotel’in 121  standart, 2 engelli odası,48 KingSuperior, 36 QueenFamily, 26 SuperiorFamily ve 7 Suit olmak üzere toplam 240 odası bulunuyor. Otelde, 313 yatak ve 60 sofa yatak ile aynı anda 590 kişi konaklayabiliyor. 155 kişi kapasiteli GardenGrill Restaurant, 330 metrekare olan balo salonu ve 156 metrekarelik toplantı salonları ile bölgenin toplantıları ve düğünleri için ideal çözümler sunuluyor.  Ayrıca otelin, 7.’ci kat terasında üstü açılabilen ısıtmalı havuzu ve güneşlenme terası bulunuyor. Hilton GardenInnCanpak Ümraniye, Hilton markasının dünya genelinde sağladığı standartları ve hizmet kalitesini, tecrübeli - dinamik kadrosuyla misafirlerine sağlamaktadır.
Hilton GardenInnCanpark Ümraniye Hotel’e, 0216 613 00 00’dan ve istanbulumraniye.hgi.com adresinden ulaşılmaktadır. 

7 Ağustos 2018 Salı

Elazığ’da Yılın Enleri Ödülleri sahiplerini buldu....

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Ayşen Laçinel’e“Yılın Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı” ödülü

Elazığ’da Yılın Enleri Ödülleri sahiplerini buldu. Elazığ Kültür Sanat Festivali kapsamında, 29 Ağustos tarihinde, Mesire Alanı açılışında, Yılın Enleri Ödül töreni gerçekleşti. Ayşen Laçinel “Yılın Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı” ödülünü aldı.
Ödül töreni ve Mesire Alanı açılışı TBMM Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Numan Kurtuluş ve Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz tarafından yapıldı.Elazığlılar, bürokrat, sanat ve iş dünyasının önde gelen isimleri ile açılışta buluştu.

Hayat bir öğrenme yarışıdır, öğrenme yaşı devam ediyor

Yılın Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı ödülünü alan Ayşen Laçinel, ödülünü organizasyona büyük emek veren, ev sahipliği yapan eğitimci Eralp Sarıkamış’tan aldı.
Tören sırasında bir konuşma yapan Ayşen Laçinel, “Hayat bir öğrenme yarışıdır, öğrenen öğreten yaşamın anlamını gerçekleştirenlerdir. Öğrenme yarışı devam ediyor’ diyerek ödülü verenlere teşekkür etti. Eğitimci,danışman kariyer koçu olarak ulusal ve uluslararası önde gelen kurumlarla çalışan Ayşen Laçinel, pek çok başarılı yöneticiye de kariyer koçluğu yapmaktadır. Biruni Üniversitesi’nde iletişim dersleri de veren Ayşen Laçinel, gençleri üniversite sıralarından iş dünyasına da hazırlamaktadır.

Elazığ’da Yılın Enleri Ödüllerini alan isimler şunlardır:
Ayşen Laçinel, Çiğdem Batur, Uğur Yıldıran, Miray Daner, Gökhan Keser, Kubilay Aka, Derya Uluğ, Abdullah Öztoprak, Tolga Ortancıl, Ayhan Özen, Ersan Er, Uğur Can Akgül ödül alan ünlü isimler oldu.

3 Ağustos 2018 Cuma

CarrefourSA “Lezzet Arası”restoranlarını hizmete açtı....


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Türkiye’nin En Hesaplı Restoranı“Lezzet Arası” CarrefourSA’larda
Türkiye organize perakende sektörünün öncü markası CarrefourSA,
toplam10 milyon TL yatırımla Tepe Nautilus, Forum İstanbul, Maltepe Park, Marmara Forum, Marmara Park, Adana ve İzmir’deki hipermarketlerinde
“Lezzet Arası”restoranlarını hizmete açtı.

“Lezzet Arası” restoranları, kaliteli ve güvenilir ürünlerinin,uygun fiyat politikasının yanı sıra tüketicilere reyondan seçtikleri et, balık veya tavuk ürünlerini hemen pişirtip yiyebilmeleri ya da pişirttikten sonra paket servis yaptırabilmeleri şeklinde yeme – içme özgürlüğü sunmasıylaöne çıkıyor.

Hafta içi günlük ortalama 4.200, hafta sonu da günlük ortalama7.000 kişinin tercih ettiği Lezzet Arası restoranlarında tüketiciler, en çok köfte,balık vetavuk etiyemeyi tercih ediyor.

Sabancı Holding ve Carrefour Grupiştiraki CarrefourSA’nın, alışverişi keyifli hale getirmek ve marketleri yaşam alanı olarak konumlandırmak amacıyla tüketicileriyle buluşturduğu Lezzet Arası restoranlarına ilişkin hedefleri, CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, Hipermarketler Satış Genel Müdür Yardımcısı Şenol Arpacı ve ünlü şef Vedat Başaran’ın katılımıyla Forum İstanbul CarrefourSA’daki Lezzet Arası’nda düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.
Kutay Kartallıoğlu: “Tüketicilerin Yeme – İçme Tercihlerine Özgürlük Getirdik”
CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, Türkiye’de bir ilke imza atarak market içinde en uygun fiyata, kaliteli ve güvenilir yemek çeşitleri sunduklarını böylelikle hiper alışveriş deneyimine artı değer oluşturduklarının altını çizerek;
“CarrefourSA olarak tüketicilerimizin ihtiyaçlarını önceliğimiz olarak belirlediğimizgıda perakendeciliği hizmetlerimizeen uygun fiyata, taze, kaliteli ve güvenilir yiyeceklerin yer aldığı Lezzet Arası’nı eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Çağdaş Türk mutfağını tanımlayan ve bu alanda başarılı projelerle adından söz ettiren şef Vedat Başaran’ın danışmanlığındarestoranlarımızı toplam 10 milyon TL yatırımla, Lezzet Arası ismiyle gastronomik bir yaşam alanına çevirdik. Bugün için toplam 7 hipermarketimizde tüketicilerimize hizmet veren Lezzet Arası restoranlarını, ilerleyen dönemde yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Ülkemizde eşi benzeri olmayan Lezzet Arası’nın mevcut restoranlardan ayıran en önemli özelliği market bünyesinde olması dolayısıyla et, balık veya tavuk reyonlarından alınan herhangi bir ürünün hemen pişirtilebilmesi veya paket servis hizmeti alınabilmesi. Böylelikle Lezzet Arası ile tüketicilerimizin, menüye bağlıolmadanyeme – içme tercihlerine özgürlük getirdik. Lezzet Arası Türkiye’de benzeri olmayan bir konsept, Fransız ortağımız Carrefour Grup bu yenihiper hizmetimizi beğendi ve örnek alarak yurtdışına taşımak istedi. Bu haber bizler için büyük bir gurur kaynağıdır.”
Şenol Arpacı: “Lezzet Arası’nın Marketten Aldığı Ciro Payı %4’ü Geçti”
Lezzet Arası’nın yer aldığı hipermarketlerdeki günlük müşteri trafiğinin %15’inin Lezzet Arası’nda yemek yediğini vurgulayan CarrefourSA Hipermarketler Satış Genel Müdür Yardımcısı Şenol Arpacı, şöyle konuştu:
“Bambaşka bir alışveriş deneyimi olarak yenilediğimiz veya yeni açtığımız hipermarketlerimizdeki en büyük yenilik olan Lezzet Arası restoranlarında hafta içi günlük ortalama 4.200, hafta sonu da günlük ortalama 7.000 kişiye nezih bir ortamda, uygun fiyata, kaliteli ve güvenilir bir yeme – içme imkânı sunuyoruz.Müşteri trafiğimizi, yıl sonuna kadar %20’ye taşımayı hedefliyoruz. İster ızgara isterse sulu yemek olsun, ortalama 15 TL’ye karnınızı doyurabiliyorsunuz. Çalışanların yanı sıra doğum günü kutlamaları, kadın günlerigibi keyifli buluşmaların da adresi olmaya başladık. Restoranların yer aldığı marketlerin günlük cirolarına baktığımızda Lezzet Arası’nın bu cirolardan aldığı pay %4’ü geçti. Bu payı sene sonuna kadar %8 oranına çıkarmak istiyoruz.”
Vedat Başaran: “Lezzet Arası, Anne Mutfağı Gibi”
Şef Vedat Başaran da, Lezzet Arası’na ilişkin yaptığı değerlendirmede; “CarrefourSA’nın günlük olarak, taze taze üretilen ürünlerini ve reyonlarında yer alan zengin ürün çeşitlerini tüketicilere restoran konsepti ile sunmak fikriyle yola çıktık. “Siz seçin, biz pişirelim” mottosuyla oluşturduğumuz Lezzet Arası’nı bir restorandan da öte daha çok tüketicilerin gün içinde alışverişe ara verip dinlenebilecekleri ve keyifle yemek yiyebileceklerigastronomik bir yaşam alanı olarak tanımlayabiliriz.Lezzet Arası ile tüketiciler hemuygun fiyata taze, kaliteli ve mevsimine uygunürünlerin yer aldığı çorbalardan salata çeşitlerine, farklı damak tatlarına hitap edecek sulu yemeklerden zeytinyağlılara, hamur işinden tatlılara kadar çeşidi bol yiyeceklere ulaşıyor hem de marketten taze taze seçtikleri et, tavuk, balık ürünlerini profesyonel aşçılarımıza hazırlatarak hemen yiyebiliyorlar. Lezzet Arası’nda, evinizin mutfağı gibi gün boyu canınız ne çekerse sizin için hazırlayabiliyor, hem sizin hem ailenizin hem de arkadaşlarınızın keyifle bir arada olacağı lezzetli anlar yaşama imkanı sunuyoruz” dedi.
Lezzet Arası, Evde Pişirmekten Bile Daha Hesaplı
İlki 2017 yılında hizmete açılan Lezzet Arası, bugün Forum İstanbul, Maltepe Park, Marmara Forum, Marmara Park, Acıbadem Nautilus CarrefourSA hipermarketlerindetam hizmet sunarken, Adana M1 ve İzmir Balçova’daki CarrefourSA hipermarketlerde yalnızca balık pişirme hizmeti ile müşterilerine Lezzet Arası keyfi yaşatıyor.
Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında,CarrefourSAhipermarketlerinde kurulan Lezzet Arası restoranlarında kahvaltı tabağından baget ekmek sandviçlere, yumurta çeşitlerinden börek ve kurabiyelere, öğle ve akşam yemeği kapsamında Türk mutfağından seçkin lezzetlerin yer aldığı sıcak büfe, pide ve börek çeşitleri, et – tavuk – balık çeşitlerinin yer aldığı ızgara büfesi, Lezzet Arası şeflerinin marine ettiği özel et seçenekleri ile salata ve tatlı çeşitleri yer alıyor.
Lezzet Arası restoranlarında somon balığı 18,50 TL’den, Çipura 14,90 TL’den, ızgara köfte 16,90 TL’den, yarım piliç 8,50 TL’den ve çocukların çok sevdiği hamburger menü de 12,90 TL’den tüketicilere sunuluyor. Tüketiciler sırasıyla en çok ızgara et olarak köfte, balık olarak çipura, levrek, somon ve tavuk eti tercih ediyor.

Kayseri/Kapadokya ortak tanıtım çalışmalarının ilk adımları atıldı...


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmaları kapsamında, İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya ortak tanıtım çalışmalarının ilk adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi. Son 3 yıldır turizmde yaşanan sıkıntılı dönemde gelir düzeyi yüksek yabancı misafirlerini büyük ölçüde kaybeden üç destinasyon, ortak tanıtımla nitelikli turist grubunu yeniden kazanmak için harekete geçti. Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması çalışmaları kapsamında, İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya ortak destinasyon çalışmalarının ilk adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi. Türkiye’ye yılda 1.5 milyon kişiyle en fazla turist gönderen ülkeler arasında yer alan Ukrayna’nın önde gelen seyahat acenteleri ve tur operatörlerinden oluşan üst düzey bir heyet, TÜROB ile THY Kiev Müdürlüğü desteği ve Radisson Blu Hotel Kayseri ev sahipliğinde Kayseri’de ağırlandı
 Kayak için başka ülkelere gidiyorlar
Projeyle ilgili bilgi veren TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “TÜROB olarak uzun süre üzerinde çalıştığımız bir projenin ilk aşamasını gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz. Hedefimiz olan Turizmin tüm ülkeye yaygınlaştırılması, nitelikli turist sayısına ve gelirine ulaşılması için yeni turizm ürünlerini geliştirmeli ve turizmin hizmetine sunmalıyız. Coğrafi yakınlıkları ile Kayseri ve Kapadokya bu hedefe yönelik en önemli destinasyonların başında geliyor. Aynı günün sabahında Kapadokya’da balon turu, öğlen Kayseri’de kayak imkanı önemli bir deneyim sunacaktır. Bu çalışmanın bölgenin tanıtımı ile birlikte ülke turizmine kalıcı bir ürün sağlaması en büyük dileğimiz” dedi. Ukrayna’dan bu bölgeye uçak ve organizasyon olmadığından gelen turist sayısının yetersiz olduğunu belirten Bayındır, “Ancak ülkedeki kış sporlarına olan ilgi göz önüne alındığında bir potansiyel var. Ukrayna pazarındaki mevcut potansiyel de Bulgaristan, Romanya ve Slovenya gibi ülkelere gidiyor. Bu tür alternatif turizm paketleri ile gelen turistin harcama payını artırabiliriz. Öncelikli hedefimiz Ukrayna ile Kayseri arasında direkt uçak seferlerinin başlaması olacak” diye konuştu.Ukraynalı en fazla Türkiye’ye geliyor Ukraynalı turistin yarıdan fazlasının Antalya’yı tercih ettiğine dikkat çeken Bayındır, şu bilgileri verdi: “2017 yılında Ukrayna’dan ülkemize gelen turist sayısı yüzde 23 artışla 1 milyon 284 bini geçti. Antalya’ya yüzde 24 artışla 713 bin ve İstanbul’a yüzde 5 artışla 305 bin turist geldi. Bu yıl ilk 5 ayda da yüzde 20 artışla 381 bin kişiye ulaştı. Ülkede en popüler yurt dışı destinasyonu Türkiye. Türkiye’de ağırlıklı olarak Ukraynalı turistler Antalya ve İstanbul destinasyonlarını tercih ediyor. İki ülke arasında vizelerin kaldırılması, pasaport yerine kimlik belgeleri ile seyahat olanağı ve havacılık alanında yürürlüğe konulan sözleşmeler turizm alanında önemli fırsatlar oluşturuyor.
Türkiye’nin Ukrayna’da yaz turizmi dışında ürün çeşitliği sağlayamadığı, bu alanda pazarda önemli girişimleri olmadığı turizm profesyonelleri tarafından dile getiriliyor. Özellikle Kayseri/Erciyes, Kars/Sarıkamış ve Erzurum/Palandöken kayak tesisleri ile kış turizmi, sağlık turizmi ve kongre turizmi alanında ülkemizin avantajlarının pazarda etkin olarak tanıtılması zorunludur.”Çelik: Her türlü imkana sahibiz Ukraynalı heyet ile bir araya gelen Kayseri Büyükşehir Belediyesi  Başkanı Mustafa Çelik, heyetin Kayseri’ye ziyaretlerinden büyük memnuniyet duyduğunu belirterek “Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kayseri, gerek Kapadokya ile olan yakınlığı gerekse İpekyolu’nun önemli bir kavşak noktası konumu ile turizm için her türlü imkana sahip. Erciyes dağında yaptığımız yatırımlarla faaliyete geçirdiğimiz ülkemiz ve yakın coğrafyamızın en kapsamlı kış turizmi merkezi bu alanda çok sayıda ulusal ve uluslararası organizasyona ev sahipliği yapıyor. Kış sporlarının yanında tarihi ve doğal altyapısı ile misafirlerimizin beğenisinden eminiz” dedi.


 Çok yakın iki destinasyon Kayseri ve Kapadokya’nın ortak paket ile uluslararası pazarlarda tanıtım ve pazarlanmasının önemine dikkat çeken Radisson Blu Hotel Kayseri Genel Müdürü Atakan Altuğ ise, “Kış ve kültür turizmi programlarını birlikte sunan Kayseri/Kapadokya paket tur çalışmalarının kısa süre içerisinde olumlu dönüşleri olacağını öngörüyoruz. Kayseri ile Kapadokya’nın coğrafi yakınlığı dikkate alındığında bir turizm ürünü olarak da birbirlerinin tamamlayıcısı olacağı görülecektir” diye konuştu.