24 Aralık 2024 Salı

BookingAgora, Turizm İşletmeciliği öğrencileriyle buluştu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Turizm öğrencileri sektörün geleceğinden umutlu!

Küresel seyahat sağlayıcısı markalarından BookingAgora, İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği ‘Kariyer Günü’nde Turizm İşletmeciliği öğrencileriyle buluştu. Etkinlikte öğrencilere sektörün dijital dönüşümündeki fırsatlar, turizm teknoloji alanında kariyer geliştirme önerileriyle birlikte iş ve staj olanakları da sunuldu. Görüşmeler sırasında uygulanan ankette, katılımcı öğrencilerin yüzde 100’ü turizm sektöründe gelecek gördüğünü belirtti

Küresel seyahat sağlayıcısı BookingAgora, turizm alanında kendine kariyer hedefleyen üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nde stant açan turizm teknoloji markası, öğrencilere ‘’Gelecek Beklenti Anketi’’ de uyguladı. Katılımcı öğrenciler ‘Turizmde gelecek görüyor musunuz’ sorusuna yüzde 100 oranla evet yanıtı verirken, bu alanda kendi işini yapmak isteyenlerin oranı yüzde 29.63 oldu. 

BookingAgora İnsan Kaynakları Müdürü Ödül Eda Çakıcıoğlu, gençlerin sektöre olan ilgisinden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle ifade etti: “Turizm teknolojisi alanında küresel pazarda hızla büyüyen bir girişim olarak, öğrencilere sektörün dijital dönüşümünü ve sunduğu fırsatları anlattık. Dil eğitimi ve operasyonel süreçlerde tecrübe kazanmanın önemini vurguladık. BookingAgora’nın sunduğu kariyer olanaklarıyla sektörde önemli bir başlangıç yapabileceklerini gördük. Bu farkındalık, öğrencilerin turizm alanındaki motivasyonlarını artırdı.”

İş ve staj fırsatları sağlanıyor

BookingAgora İnsan Kaynakları ekibi, etkinlik kapsamında 30 civarında öğrenciyle birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Staj ve mesleki eğitim programları için başvurular alındı. Sürecin devamında, bazı öğrenciler ile yeniden görüşmeler yapılacağı ve bu adaylara mesleki eğitim ve staj imkânı sunulacağı belirtiliyor.


23 Aralık 2024 Pazartesi

ATURJET; olağan genel kurulu İstanbul’da yapıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRKİYE TURİZM GAZETECİLERİ VE YAZARLARI DERNEĞİ BAŞKANI GÜRKAN BOZTEPE OLDU

Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği ATURJET; olağan genel kurulu İstanbul’da yapıldı. Genel kurul sonucunda derneğin yeni genel başkanı Gürkan Boztepe oldu.

ATURJET Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği  Crowne Plaza Harbiye’de genel kurul için  toplandı. Toplantıda mevcut yönetimin başkan adayı olarak gösterdiği Gürkan Boztepe, oyların tamamını alarak ATURJET’in yeni yönetim kurulu başkanı seçildi.

Türk turizmini hak ettiği noktaya ulaştırmak adına yine Türk turizmine gönül veren gazeteciler ve turizm yazarlarından oluşan topluluk etrafında 1966 yılında kurulan ATURJET, FIJET yani Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu’nun  Türkiye’deki tam ve tek yetkili temsilcisi olarak biliniyor.

ATURJET’in yeni döneminde Boztepe başkanlığındaki yeni yönetim kurulu da açıklandı. Kurulda;  Delal Atamdede, Barbaros Kon, Çetin Gürcün, Ali Öztüfekçi  Hamdi Kaya, Hüseyin Kurtoğulları gibi isimler bulunuyor.



Derneğin yeni yüzü Gastronomi Turizmi Derneği Kurucu Başkanı Gürkan Boztepe, olağan genel kurul sonunda yaptığı açıklamada kendisine destek veren ve inanlara teşekkür ederken,  bugüne dek görev arkadaşlarıyla ülke ekonomisinin en güçlü lokomotifi olan turizm için çalıştıklarını ve bu gaye ile güçlü bir destek ordusuyla yol aldıklarını ifade etti. 1970 İzmir doğumlu Gürkan Boztepe’nin 30 yılı aşkın süredir seyahat acentalığı görevinin yanı sıra “marka olmak” başlığı altında yürüttüğü ajans faaliyetleri,  Türkiye’nin çeşitli noktalarında yine markalaşmak prensibiyle organize edilen tanıtım organizasyonları ve gastronomi turizmi çalışmaları bulunuyor. Halen Kurucu başkanı olduğu Gastronomi Turizmi Derneği, Türkiye’nin dört bir yanında ülke turizmini en ileri noktaya taşımak amacıyla yapılan etkinliklerin organizasyonunda görev alıyor. Boztepe, Çok Gezen mi Çok Tadan mı?  Gastro Show Gastronomi Turizmi Mucidi  adlı kitapların da  yazarı…

Engin Kaya RemaxMaximum’da Haftanın Danışmanı seçildi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR 



Engin Kaya RemaxMaximum’da Haftanın Danışmanı seçildi 


Gayrimenkul danışmanlığını alanındaki başarılarına yenilerini ekleyen Engin Kaya, RemaxMaximum’da Haftanın Danışmanı seçildi. Kocaeli, İstanbul, Yalova, Sakarya, Bolu, Antalya, Eskişehir gibi ülkemizin dört bir yanındaki arsa, konut, residence, mağaza, osb’ler dahil geniş bir yelpazede hizmet veren Gayrimenkul Danışmanı Engin Kaya, yurtiçinin yanı sıra İngilizce ve Rusça dilleriyle yurtdışında da faaliyet gösteriyor. 

Meslek hayatına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda başlayan Engin Kaya, emekli olduktan sonraki süreçte Remax Maximum ailesine katıldı. Nişantaşı Üniversitesi’nde tezli olarak İşletme Yönetimi bölümünü bitirdi ve önümüzdeki dönemde doktora yaparak akademik kariyerine devam etmeyi planlıyor. 


Yeşim Kozanlı Mimarlık İmzalı Türkiye’nin İlk HYDE Hotel’ine Ödül Üstüne Ödül!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Yeşim Kozanlı Mimarlık İmzalı Türkiye’nin İlk HYDE Hotel’ine Ödül Üstüne Ödül!

Yeşim Kozanlı Mimarlık tarafından modern lüks ve dinamik enerjinin mükemmel birleşimi olan “festival chic” konseptiyle ele alınan HYDE Hotel Bodrum, uluslararası tasarım ödüllerinde başarıya doymuyor. HYDE Hotel Bodrum, Yeşim Kozanlı tarafından sofistike ve bohem bir stilde tasarlanan iç mekanlarıyla dünyanın en prestijli ödüllerinden German Design Awards ve Europe PropertyAwards’ta elde ettiği 2 ayrı “Winner” ödülünü ülkemize kazandırarak önemli bir başarıya imza attı. 

Akredite olduğu uluslararası otel zincirleri için 25 seneyi aşkın deneyimi ile dünyanın çok farklı destinasyonlarında konaklama mekanları tasarlayan
Yeşim Kozanlı Mimarlık,HYDE Hotel Bodrum projesiyle dünyanın en prestijli iki ödül organizasyonunda üst üste ödüllere layık görüldü. 

Her yıl dünyanın farklı ülkelerinden başvuran, yenilikçi konseptleri ve sürdürülebilir çözümleriyle dikkat çekici projelerin yarıştığı German Design Awards’tajüribu yıl da gelecek potansiyeli taşıyan vizyoner tasarımları onurlandırmak üzere bir araya geldi. Değerlendirmede mimari ve iç mimari tasarımı Yeşim Kozanlı Mimarlık imzasını taşıyan HYDE Hotel Bodrum projesi “Winner” ödülü almaya hak kazandı. Yeşim Kozanlı Mimarlık,German Design Awards’taki bu başarının ardından global yatırımcılar tarafından hayata geçirilen farklı tipolojilerdeki mimari ve iç mimari projelerin yarıştığı Europe PropertyAwards’ın bu seneki döngüsünde de yine Hyde Hotel Bodrum projesiyle “Winner” ödülünün sahibi olarak uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekledi.


Accor Hotels grubunun yatırımıyla gerçekleştirilen ve Londra merkezli otelcilik zinciri Ennismore’un Türkiye’deki ilk oteli ve kendi bünyesindeki ilk adult-only lüks tatil destinasyonu olan HYDE Hotel Bodrum,Yeşim Kozanlı Mimarlık’ın tasarımıyla 2024 yaz sezonunda kapılarını açtı. Yalnızca yetişkinler için tatil deneyimi sunan otelin sofistike ve bohem bir yaklaşımla biçimlenen tasarımı, modern lüks ve dinamik enerjinin mükemmel birleşimi olan “festival chic” konseptiyle ele alındı. 

Modernliği sadelikle buluşturan otelin birçok noktasında Türkiye’den ve yurtdışından sanatçıların işlerine yer vererek sanatsal ve sofistike bir atmosfer elde etmeyi hedefleyen, geniş iç mekanlarda davetkar bir atmosfer yaratmak için canlı renkler ve dinamik tasarım unsurları kullanan Yeşim Kozanlı’nın mimari tasarım partnerliğini Öznur Çağlayan Architecture üstlendi.

HYDE Hotel Bodrum’un lobisi, misafirleri ilk andan itibaren etkileyen heykelsi ve geniş yapısıyla göz kamaştırıyor. Doğal ışıkla dolu bu alan, modern sanat eserleriyle zenginleştirilirken misafirlere görsel bir şölen sunuyor. Yüksek tavanlar ve geniş cam paneller lobiye ferah bir atmosfer kazandırırken zarif mobilyalar ve sanatsal detaylar prestij ve lüksü vurguluyor. Bu etkileyici alan, misafirlerin otelde geçirecekleri unutulmaz anların başlangıcını simgeliyor. 


Sade ve zarif bir tasarım anlayışıyla ele alınan odalarda estetik ve işlevselliğin mükemmel uyumu ile misafirlere huzurlu bir dinlenme alanı sunuluyor. Etkinliklerin ardından ihtiyaç duyulan konforu ve dinginliği sağlamak için her detayın özenle düşünüldüğü ferah ve aydınlık odalar, modern mobilyalar ve yüksek kaliteli malzemelerle donatıldı. Tamamı doğal ışığı maksimum düzeyde içeri alan geniş camlara sahip olan odalar bu sayede misafirlerine Akdeniz'in büyüleyici manzaralarını kesintisiz bir şekilde deneyimleyebilme imkanı sunuyor. Standart odaların yanı sıra, kendine ait havuzları olan lüks suitler ve kalabalık arkadaş gruplarının birlikte konaklayabileceği villalar da otelde sunulan konaklama seçenekleri arasında yer alıyor. Tüm odalar, etkinlik ve ortak kullanım alanlarına hızlı erişim sunarak, misafirlerin festival ruhunu her an yaşamasını sağlıyor.

HYDE Hotel Bodrum, her biri özenle tasarlanmış ve farklı konseptlere sahip dört etkileyici restoranıyla misafirlerine unutulmaz gastronomik deneyimler sunuyor. Gün boyu hizmet veren ana restoran, geniş menüsüyle her damak tadına hitap ederken, Fransız stili La Rebelle restoran zarif ve sofistike atmosferiyle misafirlerine Paris'in kalbinde gibi hissettiriyor. 24 saat açık olan lobi bar, misafirlere etkileyici tasarımıyla dinlenme ve sosyalleşme olanağı tanırken beach restoran Akdeniz'in muhteşem manzarası eşliğinde geniş bir lezzet yelpazesine sahip. Her biri özenle tasarlanmış olan bu alanlar, misafirlere hem lezzet hem de görsel bir ziyafet sunuyor.

Tüm ayrıntıların misafirlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde düşünüldüğü HYDE Hotel Bodrum’un her köşesinde festival ruhunu en iyi şekilde yansıtmayı hedefleyen Yeşim Kozanlı Mimarlık, etkinlik alanlarında da otelin ruhunu ve detaylarını yansıtan özel dokunuşlara yer verdi. Misafirlerin iyi hissetmesini amaçlayan geniş ve doğayla iç içe yoga alanları, modern spor salonları, huzur veren spa alanları ve otelin kendine ait özel plajı çağdaş tasarımları doğal ve sanatsal detaylarla buluşturuyor.  

Barındırdığı tüm bu niteliklerle kültürel bir kulüp olma özelliği taşıyan HYDE Hotel Bodrum’un Yeşim Kozanlı Mimarlık tarafından bölgenin doğal güzelliklerinden ve kültürel zenginliklerinden ilham alınarak geliştirilen tasarım konsepti, modern dokunuşlarla harmanlanarak benzersiz bir otel deneyimi sunuyor. 


22 Aralık 2024 Pazar

“Albenili, süslü ambalajlar tüketiciyi yanıltmamalı”


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ÇİKOLATA ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ, SAKLAMA KOŞULLARI NASIL OLMALI?

Yeni yıl yaklaşırken sevdiklerine tatlı sürprizler yapmak isteyen tüketiciler için çikolata güçlü bir alternatif oluşturuyor. Uzmanlar, çikolata alırken dikkat edilmesi gerekenlerin başında “güvenilir ürünler” unsurunun geldiğini söyleyerek, doğru saklama koşulları oluşturmanın da önemini vurguluyor.

Özel günlerin vazgeçilmezi olan çikolata, yeni yıl yaklaşırken de tüketicilerin hediye tercihlerinde ilk sıralarda geliyor. Hem bireysel hem de kurumsal hediyeliklerde sıkça tercih edilen çikolatanın tüketimi, yılbaşı gibi zamanlarda daha fazla artıyor. Sevdiklerine yeni yıl hediyesi olarak verilen, kurumsal hediyelerin de başında gelen çikolata bazen hemen tüketilmeyip özellikle ikramlık olarak görülerek uzun süre muhafaza edilmeye çalışılıyor. Uzmanlar, çikolatanın hemen tüketilmeyecekse, özellikle de hediye ya da ikramlık olarak sunulacaksa satın alırken özenli bir seçim yapılması ve saklama koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

“Albenili, süslü ambalajlar tüketiciyi yanıltmamalı”

Yeni yıla sayılı günler kala sıkça tercih edilen çikolatayı alırken ve muhafaza ederken dikkat edilmesi gereken unsurları sıralayan uzmanlar, ambalajın ve süslemelerin yanıltıcı olabildiğini, her şeyden önce çikolatanın üretim tarihinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Sektörde 20 yılı aşkın tecrübesi bulunan, geleneksel yöntemlerle yaptığı çikolata ve şekerlemelerle öne çıkan Sial Çikolata’nın kurucusu Gıda Mühendisi Yeşim Tekin, çikolatanın kalitesine, raf ömrüne ve saklama koşullarına ilişkin uyarılarda bulundu.

Saf çikolatanın raf ömrünün uzun olduğunu, ancak içinde kullanılan dolgu malzemelerinin bu süreyi kısaltabileceğini söyleyen Tekin, “İyi, taze bir çikolatanın rengi parlak ve dokusu kusursuzdur. Renginde ve dokusunda bozulmalar varsa muhtemelen o çikolata doğru saklama koşullarında muhafaza edilmemiş ya da çok bekletilmiştir. Kullanılan dolgu malzemeleri içeriğine göre bazen kullanım süresini kısaltabiliyor. Bu yüzden biz özellikle besleyici olmasını da gözeterek tahin, kuruyemiş, kuru meyve gibi doğal dolgu malzemeleri kullanıyoruz ki bunlar da çikolatanın kalitesini ve besleyiciliğini arttırırken raf ömrünü de uzatır” diye konuştu.


“Krema ve benzeri dolgu malzemeleri yerine tahin, kuruyemiş, kuru meyve ile hem besleyici, hem de uzun ömürlü olur.”

Çikolatada kremanın bulunduğu dolgu malzemeleri kullanıldığında raf ömrünün 15 günlere kadar düştüğünü belirten Tekin, “Saf çikolatayı kullanıyorsanız bozulması çok nadir görülen bir durumdur, sade çikolata kullanıldığında 1 seneden fazla muhafaza edilebilir. Ama dolgulu çikolatalarda durum böyle olmuyor. Özellikle içerisinde kremanın bulunduğu bir dolgu maddesi kullanıldıysa o çikolatanın raf ömrü 15 günlere kadar düşmüş oluyor. O yüzden biz kremalı dolguları çok tercih etmiyoruz. Çünkü biz tesisimizde doğru saklama koşullarında saklayabiliyoruz, çikolata kutusunun içerisine tavsiye edilen tüketim tarihini de yazıyoruz. Ancak tüketici bazen satın aldığı çikolatanın son kullanma tarihini gözden kaçırabiliyor. Tüketicilerin herhangi bir sıkıntı yaşamaması için kremalı dolguları çok tercih etmiyoruz. O yüzden biz biraz daha kuruyemişli, kuru meyveli ürünleri tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Saklama koşulları önemli…”

Çikolatayı doğru saklama koşullarında muhafaza etmenin önemine dikkat çeken Tekin, şu uyarılarda bulundu:

“Çikolatayı nem almayacak bir ortamda, oda sıcaklığında saklamak gerekiyor. Çikolatada ideal sıcaklık 18-20 derece arasındadır. Eğer çikolatanın içerisinde kremalı dolgu varsa çok daha soğuk bir ortamda saklamak gerekir. Tüm bunların yanı sıra çikolata kokuya çok hassastır, koku olan bir ortamda olmaması gerekiyor. Örneğin çok yoğun bir kahve kokusunun olduğu yerde saklanırsa direkt o kahve kokusunu çeker. Ahşap kutuda çikolata da çok tercih edilmemeli, çünkü ahşabın kokusunu da hemen alır. Aynı şekilde havalandırılmamış ambalajlarda da aynı sıkıntı yaşanabilir. Koku, nem ve ışık, çikolatayı saklarken en büyük etkenler olarak karşımıza çıkıyor.”

Çikolata alırken dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Tekin, “Çikolatayı muhakkak güvenilir yerlerden almak gerekiyor. Tüketicilerin hammadde kalitesinin nasıl olduğuna, içerisinde kullanılan malzemenin doğal olup olmadığına dikkat etmesi gerekiyor. Çikolatanın kalitesi çok önemli… Çünkü maliyetleri düşürmek için kakao tozu yerine farklı tozlar ya da kakao yağı yerine farklı yağlar kullanılabiliyor” dedi. 


 

Emirates, 2024 World Travel Awards ve World Travel Tech Awards’ta bir kez daha zirvede yer aldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Emirates, 2024 World Travel Awards ve World Travel Tech Awards’ta kazandığı ödüllerle bir kez daha zirvede yer aldı

Emirates, 2024 World Travel Awards'ta First Class, Markalaşma, Uçak İçi Eğlence ve Sadakat Programı kategorilerinde Lider Havayolu seçilerek birden fazla ödüle layık görüldü. Havayolu ayrıca 2024 World Travel Tech Awards'ta “Dünyanın En İyi Havayolu Uygulaması” ve “Orta Doğu'nun En İyi Havayolu Uygulaması” ödüllerinin sahibi oldu.

Dünyanın en büyük havayollarından biri olan Emirates, yakın zaman önce “ULTRAs 2024”, “Telegraph Travel”, “Forbes Travel Guide’s Air Travel Awards”tarafından verilen en iyi havayolu ödüllerini kazanarak bu yıl da zirvede yer aldı ve 2025 APEX Dünya Klasında Havayolları listesine seçildi.

Ödül töreni, Portekiz’e bağlı Madeira’daki Savoy Palace'ta gerçekleştirildi. Havayolu adına ödüller, Emirates Portekiz Ülke Müdürü David Quinto’ya takdim edildi. World Travel Awards (WTA), global seyahat ve turizm endüstrisinin tüm sektörlerinde üstün başarıyı takdir eden, ödüllendiren ve kutlayan sektörün en prestijli etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor. World Travel Tech Awards ise seyahat teknolojisindeki üstün başarıyı tasdik ederek halka ilan ediyor.

Emirates, her zaman en iyi hizmeti sunmaya, uçak içi deneyimi yükseltmek için sürekli yatırım yapmaya ve sadakat ekosistemini genişletmek için sektörde ilk olan konseptleri hayata geçirmeye odaklanıyor. Havayolu bu kapsamda şu önemli çalışmaları gerçekleştirdi:

Milyarlarca dolarlık retrofit programı kapsamında, çok beğenilen Premium Ekonomi’nin de bulunduğu yeni iç mekânlara sahip 26 adet A380 ve 10 adet Boeing 777 olmak üzere toplamda 36 adet tamamen yenilenmiş uçağı yolcuların hizmetine sundu.

Emirates’in First-Class deneyimi; tamamen kapalı özel süitleri, “talebe bağlı yemek” hizmeti ve A380’deki Shower Spa ile sektörde mükemmellik standardını belirlemeye devam ediyor. Havayolu, yakın zaman önce yolcularına beğenilen ve nadir şarapları ile daha iyi hizmet verebilmek için kabin ekibine yönelik bir eğitim başlatarak 'L'art du vin' kursunu düzenledi ve böylece gökyüzündeki şarap deneyimini geliştirdi.

Emirates kısa bir süre önce, yolcularına gökyüzünde birçok podcast ve özel çalma listeleri sunmak için dünyanın en popüler dijital müzik hizmeti Spotify ile işbirliği yaparak halihazırda geniş olan uçak içi eğlence kütüphanesini daha dabüyüttü.

Emirates Skywards, dünya genelindeki 33 milyon üyesine havayolları, oteller, araç kiralama, finans, eğlence ve yaşam tarzı markalarını kapsayan 200'den fazla marka ortaklığı ile “daha iyi kazanma” ve “daha iyi harcama” olanakları sunuyor.Skywards, her ay 120.000’den fazla yeni üye kazanıyor.Skywards üyeleri, millerini Emirates’te uçak biletleri ve sınıf yükseltmeleri, ortak havayollarıyla uçuşlar, otel konaklamaları, hediye kartları, spor ve kültür etkinlikleri, turlar ve parayla satın alınamayacak eşsiz deneyimler gibi birçok harika ödül için kullanabiliyorlar.


Emirates, dijital deneyimlerini geliştirmeye ve seyahat deneyimini yolcular için daha da kusursuz hale getirmek için yeni teknolojileri entegre etmeye devam ediyor.En iyi işlevsellik, kullanıcı deneyimi ve bir dizi özelliğiyle tanınan Emirates uygulaması, yolculara gerçek zamanlı uçuş güncellemeleri, bagaj takibi, havalimanı haritası rehberi, tüm kabinleri 3 boyutlu olarak keşfetme şansı ve uçuş öncesinde özel çalma listeleri oluşturma seçeneği sunuyor.

Emirates,bu yılın başlarında, havayollarının web siteleri arasındakibağımsız bir karşılaştırma raporunda ilk 3’te yer aldı.Catchpoint tarafından hazırlanan
bu raporda, Emirates.com, önerilen sayfa yükleme süresi (bir sayfanın ziyaretçiye tam olarak gösterilmesi için geçen toplam süre) 5 saniyenin altında kalan tek web sitesi olarak öne çıktı.

Daha fazla bilgi almak ya da bilet rezervasyonu yapmak için emirates.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Biletler ayrıca Emirates mobil uygulaması, Emirates mağazaları, Emirates çağrı merkezi ya da seyahat acenteleri aracılığıyla da rezerve edilebilmektedir


Borsa Meydanı’nda PrivateLabel Sektörü Konuşuldu

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


 

Borsa Meydanı’nda PrivateLabel Sektörü Konuşuldu

İstanbul Ticaret Borsası’nın Güvenilir Ürün Platformu desteği ile düzenlediği “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” toplantılarında özel markalı (privatelabel) ürünlerin satışı ve sektörün sorunları konuşuldu. Toplantıda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, perakendede sürekli bir değişim yaşandığını belirterek, “Her değişim yeni bir bölüşüm sorunu doğuruyor ve bir önceki sistemi sarsıyor. Privatelabel ürünler de sistemin yaşadığı değişimin bir parçası. Üretici, perakendeci ve tüketicinin yararına, herkesi memnun edecek bir sistem kurulmalı. Bu zor ama imkânsız değil” dedi. 

Online olarak yapılan toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü ise gazeteci Celal Toprak yaptı. “Özel Markalı (PrivateLabel) Ürünlerin Satışı ve Sektörün Sorunları” başlıklı etkinliğe; Ticaret Bakanı Yardımcısı Sezai Uçarmak, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Perakende Ticaret Daire Başkanı Burak Kaplan, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu,  Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği (PLAT) Yönetim Kurulu Üyesi Enes Örer konuşmacı olarak katıldı.

İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, açılış konuşmasında privatelabel ürünlerin Türkiye’de 200 milyar TL’lik bir değere ulaştığını belirterek, “Dünyada ise 1 trilyon doları aştığı tahmin ediliyor. Özel markalı ürünler birçok avantajının yanında bazı sorunlar da doğuruyor. Bu nedenle tüm tarafların faydasına bir sistem kurulması çok önemli” dedi. 

Toplantıda ilk sözü alan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Türkiye’de perakende sektörünün hızlı bir değişim içinde bulunduğuna dikkat çekerek, “Daha önce perakende deyince sadece bakkallar vardı. Sonra, marketler, süper marketler, zincir marketler süreci yaşandı. Her aşamada yaşanan değişim yeni bir bölüşüm sorunu doğuruyor. Sitem değişirken önceki sistem de sarsılıyor. Perakendenin güçlenmesi, üreticinin korunmasını gündeme getiriyor. Bu nedenle Perakende Kanununda değişiklik yapıldı ve ödemelerde vade sınırlamaları getirildi. Öte yandan marketlerdeki metrekare azlığı dolayısıyla ürün çeşitliliği sorunu doğuyor. Bu da market markaları sorununu gündeme getiriyor. Bizim yapmaya çalıştığımız, üreticiyi de, perakendeciyi de memnun ederken tüketicinin haklarını koruyabilecek bir sistem kurmak. Bunun kolay olmadığı ortada” şeklinde konuştu.

Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da tüketiciye en uygun fiyatlı ve en kaliteli seçenekleri sunmak için rekabetçi yaklaşımın organize perakendenin doğasında olduğunu belirterek, “Privatelabel ürünler her gün milyonlarca müşteriden alınan geri dönüşlerle yaratılan inovasyonun sonucudur. Bu ürünler, rakiplerden ayrışmak, fiyat avantajıyla kaliteli ürün sunabilmek için çok önemli bir argüman. Zaten tüketicilerin tercihleri ile beslendiği için gelişen bir sektör” dedi.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün ise privatelabel ürünlerin bir alternatif olarak raflarda bulunmasının doğru olduğunu ancak alternatifsiz olaraksergilenmesinin, hem üreticiye hem de tüketiciye zarar vereceğini belirterek, “Eğer privatelabel ürünler raflarda markalı ürünlerle birlikte sergilenmezse ciddi sorunlar doğuracaktır. Öncelikle bilhassa küçük üreticiye zarar verir. Seçenekleri azalan tüketici de bu sistemden zararlı çıkacaktır. Ayrıca privatelabel gıdada milli markaların gelişmesini de engelleyebilir. Biz alternatif markalarla birlikte sunulması şartıyla privatelabel ürünlere karşı değiliz” dedi.

Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Perakende Ticaret Daire Başkanı Burak Kaplan ise sistemin tüm dünyada yaygın olarak kullanıldığını ve kısıtlandığına dair herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını ifade ederek, “Sadece Yeni Zelanda’da ürün çeşitliliğini düşüreceği, uzun vadede fiyatları yükselteceği ve tekelleşmeye yol açabileceğine dair endişeleri içeren bir tavsiye kararına rastladık. Dolayısıyla sistem piyasa koşullarında dengeye oturuyor. Üretici ile perakendeci arasındaki sorunların çözümü için Bakanlık olarak sürekli çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği (PLAT) Yönetim Kurulu Üyesi Enes Örer de konuşmasında privatelabel konusundaki sorunların tüm tarafların ticari iş ortaklığı yaklaşımıyla çözüleceğine inandığını belirterek, “Perakendeci rekabetçi ürün peşinde… Üretici hem kendi markası hem de özel markayı üreterek kapasitesini yüksek oranda kullanmayı hedefliyor. Tüketici de kaliteli ürünlere uygun fiyatla ulaşmak istiyor. Tüm bu talepleri privatelabel karşılıyor” dedi.