24 Aralık 2024 Salı

BookingAgora, Turizm İşletmeciliği öğrencileriyle buluştu.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Turizm öğrencileri sektörün geleceğinden umutlu!

Küresel seyahat sağlayıcısı markalarından BookingAgora, İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği ‘Kariyer Günü’nde Turizm İşletmeciliği öğrencileriyle buluştu. Etkinlikte öğrencilere sektörün dijital dönüşümündeki fırsatlar, turizm teknoloji alanında kariyer geliştirme önerileriyle birlikte iş ve staj olanakları da sunuldu. Görüşmeler sırasında uygulanan ankette, katılımcı öğrencilerin yüzde 100’ü turizm sektöründe gelecek gördüğünü belirtti

Küresel seyahat sağlayıcısı BookingAgora, turizm alanında kendine kariyer hedefleyen üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nde stant açan turizm teknoloji markası, öğrencilere ‘’Gelecek Beklenti Anketi’’ de uyguladı. Katılımcı öğrenciler ‘Turizmde gelecek görüyor musunuz’ sorusuna yüzde 100 oranla evet yanıtı verirken, bu alanda kendi işini yapmak isteyenlerin oranı yüzde 29.63 oldu. 

BookingAgora İnsan Kaynakları Müdürü Ödül Eda Çakıcıoğlu, gençlerin sektöre olan ilgisinden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle ifade etti: “Turizm teknolojisi alanında küresel pazarda hızla büyüyen bir girişim olarak, öğrencilere sektörün dijital dönüşümünü ve sunduğu fırsatları anlattık. Dil eğitimi ve operasyonel süreçlerde tecrübe kazanmanın önemini vurguladık. BookingAgora’nın sunduğu kariyer olanaklarıyla sektörde önemli bir başlangıç yapabileceklerini gördük. Bu farkındalık, öğrencilerin turizm alanındaki motivasyonlarını artırdı.”

İş ve staj fırsatları sağlanıyor

BookingAgora İnsan Kaynakları ekibi, etkinlik kapsamında 30 civarında öğrenciyle birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Staj ve mesleki eğitim programları için başvurular alındı. Sürecin devamında, bazı öğrenciler ile yeniden görüşmeler yapılacağı ve bu adaylara mesleki eğitim ve staj imkânı sunulacağı belirtiliyor.


23 Aralık 2024 Pazartesi

ATURJET; olağan genel kurulu İstanbul’da yapıldı.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRKİYE TURİZM GAZETECİLERİ VE YAZARLARI DERNEĞİ BAŞKANI GÜRKAN BOZTEPE OLDU

Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği ATURJET; olağan genel kurulu İstanbul’da yapıldı. Genel kurul sonucunda derneğin yeni genel başkanı Gürkan Boztepe oldu.

ATURJET Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği  Crowne Plaza Harbiye’de genel kurul için  toplandı. Toplantıda mevcut yönetimin başkan adayı olarak gösterdiği Gürkan Boztepe, oyların tamamını alarak ATURJET’in yeni yönetim kurulu başkanı seçildi.

Türk turizmini hak ettiği noktaya ulaştırmak adına yine Türk turizmine gönül veren gazeteciler ve turizm yazarlarından oluşan topluluk etrafında 1966 yılında kurulan ATURJET, FIJET yani Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu’nun  Türkiye’deki tam ve tek yetkili temsilcisi olarak biliniyor.

ATURJET’in yeni döneminde Boztepe başkanlığındaki yeni yönetim kurulu da açıklandı. Kurulda;  Delal Atamdede, Barbaros Kon, Çetin Gürcün, Ali Öztüfekçi  Hamdi Kaya, Hüseyin Kurtoğulları gibi isimler bulunuyor.



Derneğin yeni yüzü Gastronomi Turizmi Derneği Kurucu Başkanı Gürkan Boztepe, olağan genel kurul sonunda yaptığı açıklamada kendisine destek veren ve inanlara teşekkür ederken,  bugüne dek görev arkadaşlarıyla ülke ekonomisinin en güçlü lokomotifi olan turizm için çalıştıklarını ve bu gaye ile güçlü bir destek ordusuyla yol aldıklarını ifade etti. 1970 İzmir doğumlu Gürkan Boztepe’nin 30 yılı aşkın süredir seyahat acentalığı görevinin yanı sıra “marka olmak” başlığı altında yürüttüğü ajans faaliyetleri,  Türkiye’nin çeşitli noktalarında yine markalaşmak prensibiyle organize edilen tanıtım organizasyonları ve gastronomi turizmi çalışmaları bulunuyor. Halen Kurucu başkanı olduğu Gastronomi Turizmi Derneği, Türkiye’nin dört bir yanında ülke turizmini en ileri noktaya taşımak amacıyla yapılan etkinliklerin organizasyonunda görev alıyor. Boztepe, Çok Gezen mi Çok Tadan mı?  Gastro Show Gastronomi Turizmi Mucidi  adlı kitapların da  yazarı…

Engin Kaya RemaxMaximum’da Haftanın Danışmanı seçildi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR 



Engin Kaya RemaxMaximum’da Haftanın Danışmanı seçildi 


Gayrimenkul danışmanlığını alanındaki başarılarına yenilerini ekleyen Engin Kaya, RemaxMaximum’da Haftanın Danışmanı seçildi. Kocaeli, İstanbul, Yalova, Sakarya, Bolu, Antalya, Eskişehir gibi ülkemizin dört bir yanındaki arsa, konut, residence, mağaza, osb’ler dahil geniş bir yelpazede hizmet veren Gayrimenkul Danışmanı Engin Kaya, yurtiçinin yanı sıra İngilizce ve Rusça dilleriyle yurtdışında da faaliyet gösteriyor. 

Meslek hayatına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda başlayan Engin Kaya, emekli olduktan sonraki süreçte Remax Maximum ailesine katıldı. Nişantaşı Üniversitesi’nde tezli olarak İşletme Yönetimi bölümünü bitirdi ve önümüzdeki dönemde doktora yaparak akademik kariyerine devam etmeyi planlıyor. 


Yeşim Kozanlı Mimarlık İmzalı Türkiye’nin İlk HYDE Hotel’ine Ödül Üstüne Ödül!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Yeşim Kozanlı Mimarlık İmzalı Türkiye’nin İlk HYDE Hotel’ine Ödül Üstüne Ödül!

Yeşim Kozanlı Mimarlık tarafından modern lüks ve dinamik enerjinin mükemmel birleşimi olan “festival chic” konseptiyle ele alınan HYDE Hotel Bodrum, uluslararası tasarım ödüllerinde başarıya doymuyor. HYDE Hotel Bodrum, Yeşim Kozanlı tarafından sofistike ve bohem bir stilde tasarlanan iç mekanlarıyla dünyanın en prestijli ödüllerinden German Design Awards ve Europe PropertyAwards’ta elde ettiği 2 ayrı “Winner” ödülünü ülkemize kazandırarak önemli bir başarıya imza attı. 

Akredite olduğu uluslararası otel zincirleri için 25 seneyi aşkın deneyimi ile dünyanın çok farklı destinasyonlarında konaklama mekanları tasarlayan
Yeşim Kozanlı Mimarlık,HYDE Hotel Bodrum projesiyle dünyanın en prestijli iki ödül organizasyonunda üst üste ödüllere layık görüldü. 

Her yıl dünyanın farklı ülkelerinden başvuran, yenilikçi konseptleri ve sürdürülebilir çözümleriyle dikkat çekici projelerin yarıştığı German Design Awards’tajüribu yıl da gelecek potansiyeli taşıyan vizyoner tasarımları onurlandırmak üzere bir araya geldi. Değerlendirmede mimari ve iç mimari tasarımı Yeşim Kozanlı Mimarlık imzasını taşıyan HYDE Hotel Bodrum projesi “Winner” ödülü almaya hak kazandı. Yeşim Kozanlı Mimarlık,German Design Awards’taki bu başarının ardından global yatırımcılar tarafından hayata geçirilen farklı tipolojilerdeki mimari ve iç mimari projelerin yarıştığı Europe PropertyAwards’ın bu seneki döngüsünde de yine Hyde Hotel Bodrum projesiyle “Winner” ödülünün sahibi olarak uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekledi.


Accor Hotels grubunun yatırımıyla gerçekleştirilen ve Londra merkezli otelcilik zinciri Ennismore’un Türkiye’deki ilk oteli ve kendi bünyesindeki ilk adult-only lüks tatil destinasyonu olan HYDE Hotel Bodrum,Yeşim Kozanlı Mimarlık’ın tasarımıyla 2024 yaz sezonunda kapılarını açtı. Yalnızca yetişkinler için tatil deneyimi sunan otelin sofistike ve bohem bir yaklaşımla biçimlenen tasarımı, modern lüks ve dinamik enerjinin mükemmel birleşimi olan “festival chic” konseptiyle ele alındı. 

Modernliği sadelikle buluşturan otelin birçok noktasında Türkiye’den ve yurtdışından sanatçıların işlerine yer vererek sanatsal ve sofistike bir atmosfer elde etmeyi hedefleyen, geniş iç mekanlarda davetkar bir atmosfer yaratmak için canlı renkler ve dinamik tasarım unsurları kullanan Yeşim Kozanlı’nın mimari tasarım partnerliğini Öznur Çağlayan Architecture üstlendi.

HYDE Hotel Bodrum’un lobisi, misafirleri ilk andan itibaren etkileyen heykelsi ve geniş yapısıyla göz kamaştırıyor. Doğal ışıkla dolu bu alan, modern sanat eserleriyle zenginleştirilirken misafirlere görsel bir şölen sunuyor. Yüksek tavanlar ve geniş cam paneller lobiye ferah bir atmosfer kazandırırken zarif mobilyalar ve sanatsal detaylar prestij ve lüksü vurguluyor. Bu etkileyici alan, misafirlerin otelde geçirecekleri unutulmaz anların başlangıcını simgeliyor. 


Sade ve zarif bir tasarım anlayışıyla ele alınan odalarda estetik ve işlevselliğin mükemmel uyumu ile misafirlere huzurlu bir dinlenme alanı sunuluyor. Etkinliklerin ardından ihtiyaç duyulan konforu ve dinginliği sağlamak için her detayın özenle düşünüldüğü ferah ve aydınlık odalar, modern mobilyalar ve yüksek kaliteli malzemelerle donatıldı. Tamamı doğal ışığı maksimum düzeyde içeri alan geniş camlara sahip olan odalar bu sayede misafirlerine Akdeniz'in büyüleyici manzaralarını kesintisiz bir şekilde deneyimleyebilme imkanı sunuyor. Standart odaların yanı sıra, kendine ait havuzları olan lüks suitler ve kalabalık arkadaş gruplarının birlikte konaklayabileceği villalar da otelde sunulan konaklama seçenekleri arasında yer alıyor. Tüm odalar, etkinlik ve ortak kullanım alanlarına hızlı erişim sunarak, misafirlerin festival ruhunu her an yaşamasını sağlıyor.

HYDE Hotel Bodrum, her biri özenle tasarlanmış ve farklı konseptlere sahip dört etkileyici restoranıyla misafirlerine unutulmaz gastronomik deneyimler sunuyor. Gün boyu hizmet veren ana restoran, geniş menüsüyle her damak tadına hitap ederken, Fransız stili La Rebelle restoran zarif ve sofistike atmosferiyle misafirlerine Paris'in kalbinde gibi hissettiriyor. 24 saat açık olan lobi bar, misafirlere etkileyici tasarımıyla dinlenme ve sosyalleşme olanağı tanırken beach restoran Akdeniz'in muhteşem manzarası eşliğinde geniş bir lezzet yelpazesine sahip. Her biri özenle tasarlanmış olan bu alanlar, misafirlere hem lezzet hem de görsel bir ziyafet sunuyor.

Tüm ayrıntıların misafirlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde düşünüldüğü HYDE Hotel Bodrum’un her köşesinde festival ruhunu en iyi şekilde yansıtmayı hedefleyen Yeşim Kozanlı Mimarlık, etkinlik alanlarında da otelin ruhunu ve detaylarını yansıtan özel dokunuşlara yer verdi. Misafirlerin iyi hissetmesini amaçlayan geniş ve doğayla iç içe yoga alanları, modern spor salonları, huzur veren spa alanları ve otelin kendine ait özel plajı çağdaş tasarımları doğal ve sanatsal detaylarla buluşturuyor.  

Barındırdığı tüm bu niteliklerle kültürel bir kulüp olma özelliği taşıyan HYDE Hotel Bodrum’un Yeşim Kozanlı Mimarlık tarafından bölgenin doğal güzelliklerinden ve kültürel zenginliklerinden ilham alınarak geliştirilen tasarım konsepti, modern dokunuşlarla harmanlanarak benzersiz bir otel deneyimi sunuyor. 


22 Aralık 2024 Pazar

“Albenili, süslü ambalajlar tüketiciyi yanıltmamalı”


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


ÇİKOLATA ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ, SAKLAMA KOŞULLARI NASIL OLMALI?

Yeni yıl yaklaşırken sevdiklerine tatlı sürprizler yapmak isteyen tüketiciler için çikolata güçlü bir alternatif oluşturuyor. Uzmanlar, çikolata alırken dikkat edilmesi gerekenlerin başında “güvenilir ürünler” unsurunun geldiğini söyleyerek, doğru saklama koşulları oluşturmanın da önemini vurguluyor.

Özel günlerin vazgeçilmezi olan çikolata, yeni yıl yaklaşırken de tüketicilerin hediye tercihlerinde ilk sıralarda geliyor. Hem bireysel hem de kurumsal hediyeliklerde sıkça tercih edilen çikolatanın tüketimi, yılbaşı gibi zamanlarda daha fazla artıyor. Sevdiklerine yeni yıl hediyesi olarak verilen, kurumsal hediyelerin de başında gelen çikolata bazen hemen tüketilmeyip özellikle ikramlık olarak görülerek uzun süre muhafaza edilmeye çalışılıyor. Uzmanlar, çikolatanın hemen tüketilmeyecekse, özellikle de hediye ya da ikramlık olarak sunulacaksa satın alırken özenli bir seçim yapılması ve saklama koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.

“Albenili, süslü ambalajlar tüketiciyi yanıltmamalı”

Yeni yıla sayılı günler kala sıkça tercih edilen çikolatayı alırken ve muhafaza ederken dikkat edilmesi gereken unsurları sıralayan uzmanlar, ambalajın ve süslemelerin yanıltıcı olabildiğini, her şeyden önce çikolatanın üretim tarihinin mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Sektörde 20 yılı aşkın tecrübesi bulunan, geleneksel yöntemlerle yaptığı çikolata ve şekerlemelerle öne çıkan Sial Çikolata’nın kurucusu Gıda Mühendisi Yeşim Tekin, çikolatanın kalitesine, raf ömrüne ve saklama koşullarına ilişkin uyarılarda bulundu.

Saf çikolatanın raf ömrünün uzun olduğunu, ancak içinde kullanılan dolgu malzemelerinin bu süreyi kısaltabileceğini söyleyen Tekin, “İyi, taze bir çikolatanın rengi parlak ve dokusu kusursuzdur. Renginde ve dokusunda bozulmalar varsa muhtemelen o çikolata doğru saklama koşullarında muhafaza edilmemiş ya da çok bekletilmiştir. Kullanılan dolgu malzemeleri içeriğine göre bazen kullanım süresini kısaltabiliyor. Bu yüzden biz özellikle besleyici olmasını da gözeterek tahin, kuruyemiş, kuru meyve gibi doğal dolgu malzemeleri kullanıyoruz ki bunlar da çikolatanın kalitesini ve besleyiciliğini arttırırken raf ömrünü de uzatır” diye konuştu.


“Krema ve benzeri dolgu malzemeleri yerine tahin, kuruyemiş, kuru meyve ile hem besleyici, hem de uzun ömürlü olur.”

Çikolatada kremanın bulunduğu dolgu malzemeleri kullanıldığında raf ömrünün 15 günlere kadar düştüğünü belirten Tekin, “Saf çikolatayı kullanıyorsanız bozulması çok nadir görülen bir durumdur, sade çikolata kullanıldığında 1 seneden fazla muhafaza edilebilir. Ama dolgulu çikolatalarda durum böyle olmuyor. Özellikle içerisinde kremanın bulunduğu bir dolgu maddesi kullanıldıysa o çikolatanın raf ömrü 15 günlere kadar düşmüş oluyor. O yüzden biz kremalı dolguları çok tercih etmiyoruz. Çünkü biz tesisimizde doğru saklama koşullarında saklayabiliyoruz, çikolata kutusunun içerisine tavsiye edilen tüketim tarihini de yazıyoruz. Ancak tüketici bazen satın aldığı çikolatanın son kullanma tarihini gözden kaçırabiliyor. Tüketicilerin herhangi bir sıkıntı yaşamaması için kremalı dolguları çok tercih etmiyoruz. O yüzden biz biraz daha kuruyemişli, kuru meyveli ürünleri tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Saklama koşulları önemli…”

Çikolatayı doğru saklama koşullarında muhafaza etmenin önemine dikkat çeken Tekin, şu uyarılarda bulundu:

“Çikolatayı nem almayacak bir ortamda, oda sıcaklığında saklamak gerekiyor. Çikolatada ideal sıcaklık 18-20 derece arasındadır. Eğer çikolatanın içerisinde kremalı dolgu varsa çok daha soğuk bir ortamda saklamak gerekir. Tüm bunların yanı sıra çikolata kokuya çok hassastır, koku olan bir ortamda olmaması gerekiyor. Örneğin çok yoğun bir kahve kokusunun olduğu yerde saklanırsa direkt o kahve kokusunu çeker. Ahşap kutuda çikolata da çok tercih edilmemeli, çünkü ahşabın kokusunu da hemen alır. Aynı şekilde havalandırılmamış ambalajlarda da aynı sıkıntı yaşanabilir. Koku, nem ve ışık, çikolatayı saklarken en büyük etkenler olarak karşımıza çıkıyor.”

Çikolata alırken dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Tekin, “Çikolatayı muhakkak güvenilir yerlerden almak gerekiyor. Tüketicilerin hammadde kalitesinin nasıl olduğuna, içerisinde kullanılan malzemenin doğal olup olmadığına dikkat etmesi gerekiyor. Çikolatanın kalitesi çok önemli… Çünkü maliyetleri düşürmek için kakao tozu yerine farklı tozlar ya da kakao yağı yerine farklı yağlar kullanılabiliyor” dedi. 


 

Emirates, 2024 World Travel Awards ve World Travel Tech Awards’ta bir kez daha zirvede yer aldı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Emirates, 2024 World Travel Awards ve World Travel Tech Awards’ta kazandığı ödüllerle bir kez daha zirvede yer aldı

Emirates, 2024 World Travel Awards'ta First Class, Markalaşma, Uçak İçi Eğlence ve Sadakat Programı kategorilerinde Lider Havayolu seçilerek birden fazla ödüle layık görüldü. Havayolu ayrıca 2024 World Travel Tech Awards'ta “Dünyanın En İyi Havayolu Uygulaması” ve “Orta Doğu'nun En İyi Havayolu Uygulaması” ödüllerinin sahibi oldu.

Dünyanın en büyük havayollarından biri olan Emirates, yakın zaman önce “ULTRAs 2024”, “Telegraph Travel”, “Forbes Travel Guide’s Air Travel Awards”tarafından verilen en iyi havayolu ödüllerini kazanarak bu yıl da zirvede yer aldı ve 2025 APEX Dünya Klasında Havayolları listesine seçildi.

Ödül töreni, Portekiz’e bağlı Madeira’daki Savoy Palace'ta gerçekleştirildi. Havayolu adına ödüller, Emirates Portekiz Ülke Müdürü David Quinto’ya takdim edildi. World Travel Awards (WTA), global seyahat ve turizm endüstrisinin tüm sektörlerinde üstün başarıyı takdir eden, ödüllendiren ve kutlayan sektörün en prestijli etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor. World Travel Tech Awards ise seyahat teknolojisindeki üstün başarıyı tasdik ederek halka ilan ediyor.

Emirates, her zaman en iyi hizmeti sunmaya, uçak içi deneyimi yükseltmek için sürekli yatırım yapmaya ve sadakat ekosistemini genişletmek için sektörde ilk olan konseptleri hayata geçirmeye odaklanıyor. Havayolu bu kapsamda şu önemli çalışmaları gerçekleştirdi:

Milyarlarca dolarlık retrofit programı kapsamında, çok beğenilen Premium Ekonomi’nin de bulunduğu yeni iç mekânlara sahip 26 adet A380 ve 10 adet Boeing 777 olmak üzere toplamda 36 adet tamamen yenilenmiş uçağı yolcuların hizmetine sundu.

Emirates’in First-Class deneyimi; tamamen kapalı özel süitleri, “talebe bağlı yemek” hizmeti ve A380’deki Shower Spa ile sektörde mükemmellik standardını belirlemeye devam ediyor. Havayolu, yakın zaman önce yolcularına beğenilen ve nadir şarapları ile daha iyi hizmet verebilmek için kabin ekibine yönelik bir eğitim başlatarak 'L'art du vin' kursunu düzenledi ve böylece gökyüzündeki şarap deneyimini geliştirdi.

Emirates kısa bir süre önce, yolcularına gökyüzünde birçok podcast ve özel çalma listeleri sunmak için dünyanın en popüler dijital müzik hizmeti Spotify ile işbirliği yaparak halihazırda geniş olan uçak içi eğlence kütüphanesini daha dabüyüttü.

Emirates Skywards, dünya genelindeki 33 milyon üyesine havayolları, oteller, araç kiralama, finans, eğlence ve yaşam tarzı markalarını kapsayan 200'den fazla marka ortaklığı ile “daha iyi kazanma” ve “daha iyi harcama” olanakları sunuyor.Skywards, her ay 120.000’den fazla yeni üye kazanıyor.Skywards üyeleri, millerini Emirates’te uçak biletleri ve sınıf yükseltmeleri, ortak havayollarıyla uçuşlar, otel konaklamaları, hediye kartları, spor ve kültür etkinlikleri, turlar ve parayla satın alınamayacak eşsiz deneyimler gibi birçok harika ödül için kullanabiliyorlar.


Emirates, dijital deneyimlerini geliştirmeye ve seyahat deneyimini yolcular için daha da kusursuz hale getirmek için yeni teknolojileri entegre etmeye devam ediyor.En iyi işlevsellik, kullanıcı deneyimi ve bir dizi özelliğiyle tanınan Emirates uygulaması, yolculara gerçek zamanlı uçuş güncellemeleri, bagaj takibi, havalimanı haritası rehberi, tüm kabinleri 3 boyutlu olarak keşfetme şansı ve uçuş öncesinde özel çalma listeleri oluşturma seçeneği sunuyor.

Emirates,bu yılın başlarında, havayollarının web siteleri arasındakibağımsız bir karşılaştırma raporunda ilk 3’te yer aldı.Catchpoint tarafından hazırlanan
bu raporda, Emirates.com, önerilen sayfa yükleme süresi (bir sayfanın ziyaretçiye tam olarak gösterilmesi için geçen toplam süre) 5 saniyenin altında kalan tek web sitesi olarak öne çıktı.

Daha fazla bilgi almak ya da bilet rezervasyonu yapmak için emirates.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Biletler ayrıca Emirates mobil uygulaması, Emirates mağazaları, Emirates çağrı merkezi ya da seyahat acenteleri aracılığıyla da rezerve edilebilmektedir


Borsa Meydanı’nda PrivateLabel Sektörü Konuşuldu

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


 

Borsa Meydanı’nda PrivateLabel Sektörü Konuşuldu

İstanbul Ticaret Borsası’nın Güvenilir Ürün Platformu desteği ile düzenlediği “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” toplantılarında özel markalı (privatelabel) ürünlerin satışı ve sektörün sorunları konuşuldu. Toplantıda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, perakendede sürekli bir değişim yaşandığını belirterek, “Her değişim yeni bir bölüşüm sorunu doğuruyor ve bir önceki sistemi sarsıyor. Privatelabel ürünler de sistemin yaşadığı değişimin bir parçası. Üretici, perakendeci ve tüketicinin yararına, herkesi memnun edecek bir sistem kurulmalı. Bu zor ama imkânsız değil” dedi. 

Online olarak yapılan toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü ise gazeteci Celal Toprak yaptı. “Özel Markalı (PrivateLabel) Ürünlerin Satışı ve Sektörün Sorunları” başlıklı etkinliğe; Ticaret Bakanı Yardımcısı Sezai Uçarmak, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Perakende Ticaret Daire Başkanı Burak Kaplan, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu,  Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği (PLAT) Yönetim Kurulu Üyesi Enes Örer konuşmacı olarak katıldı.

İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, açılış konuşmasında privatelabel ürünlerin Türkiye’de 200 milyar TL’lik bir değere ulaştığını belirterek, “Dünyada ise 1 trilyon doları aştığı tahmin ediliyor. Özel markalı ürünler birçok avantajının yanında bazı sorunlar da doğuruyor. Bu nedenle tüm tarafların faydasına bir sistem kurulması çok önemli” dedi. 

Toplantıda ilk sözü alan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Türkiye’de perakende sektörünün hızlı bir değişim içinde bulunduğuna dikkat çekerek, “Daha önce perakende deyince sadece bakkallar vardı. Sonra, marketler, süper marketler, zincir marketler süreci yaşandı. Her aşamada yaşanan değişim yeni bir bölüşüm sorunu doğuruyor. Sitem değişirken önceki sistem de sarsılıyor. Perakendenin güçlenmesi, üreticinin korunmasını gündeme getiriyor. Bu nedenle Perakende Kanununda değişiklik yapıldı ve ödemelerde vade sınırlamaları getirildi. Öte yandan marketlerdeki metrekare azlığı dolayısıyla ürün çeşitliliği sorunu doğuyor. Bu da market markaları sorununu gündeme getiriyor. Bizim yapmaya çalıştığımız, üreticiyi de, perakendeciyi de memnun ederken tüketicinin haklarını koruyabilecek bir sistem kurmak. Bunun kolay olmadığı ortada” şeklinde konuştu.

Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu da tüketiciye en uygun fiyatlı ve en kaliteli seçenekleri sunmak için rekabetçi yaklaşımın organize perakendenin doğasında olduğunu belirterek, “Privatelabel ürünler her gün milyonlarca müşteriden alınan geri dönüşlerle yaratılan inovasyonun sonucudur. Bu ürünler, rakiplerden ayrışmak, fiyat avantajıyla kaliteli ürün sunabilmek için çok önemli bir argüman. Zaten tüketicilerin tercihleri ile beslendiği için gelişen bir sektör” dedi.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün ise privatelabel ürünlerin bir alternatif olarak raflarda bulunmasının doğru olduğunu ancak alternatifsiz olaraksergilenmesinin, hem üreticiye hem de tüketiciye zarar vereceğini belirterek, “Eğer privatelabel ürünler raflarda markalı ürünlerle birlikte sergilenmezse ciddi sorunlar doğuracaktır. Öncelikle bilhassa küçük üreticiye zarar verir. Seçenekleri azalan tüketici de bu sistemden zararlı çıkacaktır. Ayrıca privatelabel gıdada milli markaların gelişmesini de engelleyebilir. Biz alternatif markalarla birlikte sunulması şartıyla privatelabel ürünlere karşı değiliz” dedi.

Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Perakende Ticaret Daire Başkanı Burak Kaplan ise sistemin tüm dünyada yaygın olarak kullanıldığını ve kısıtlandığına dair herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını ifade ederek, “Sadece Yeni Zelanda’da ürün çeşitliliğini düşüreceği, uzun vadede fiyatları yükselteceği ve tekelleşmeye yol açabileceğine dair endişeleri içeren bir tavsiye kararına rastladık. Dolayısıyla sistem piyasa koşullarında dengeye oturuyor. Üretici ile perakendeci arasındaki sorunların çözümü için Bakanlık olarak sürekli çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği (PLAT) Yönetim Kurulu Üyesi Enes Örer de konuşmasında privatelabel konusundaki sorunların tüm tarafların ticari iş ortaklığı yaklaşımıyla çözüleceğine inandığını belirterek, “Perakendeci rekabetçi ürün peşinde… Üretici hem kendi markası hem de özel markayı üreterek kapasitesini yüksek oranda kullanmayı hedefliyor. Tüketici de kaliteli ürünlere uygun fiyatla ulaşmak istiyor. Tüm bu talepleri privatelabel karşılıyor” dedi.


TÜRSAB MICE SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTTU

  

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



TÜRSAB MICE SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTTU

Katma değeri en yüksek turizm segmentleri arasında yer alan MICE turizmi, TÜRSAB organizasyonunda gerçekleştirilen “MICE Turizmi: Türkiye’nin Stratejik Gücü ve Sürdürülebilir Geleceği Sempozyumu”nda ele alındı. Sektörün önde gelen temsilcileri ve alanında uzman konuşmacıların katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumdan, MICE turizminin geleceğine ilişkin yol haritasını belirleyecek önemli mesajlar çıktı.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, turizmin gelişimi ve çeşitlendirilmesi yönündeki çalışmalarını sürdürüyor. TÜRSAB bu çerçevede katma değeri yüksek turizm segmentlerinden biri olarak bilinen MICE sektörü ile ilgili önemli bir etkinlik düzenledi.

TÜRSAB’ın öncülüğünde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen “MICE Turizmi: Türkiye’nin Stratejik Gücü ve Sürdürülebilir Geleceği Sempozyumu”na MICE sektörü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda turizm sektör paydaşı ve basın mensupları katıldı.

Sempozyumda sektör uzmanları altı ayrı oturumda; “MICE Turizmi ve Türkiye”, “Jeopolitik Gücün Kullanımı ve Türkiye'nin MICE Merkezi Olarak Konumlandırılması”, “MICE Sektöründe Zorluklar ve Çözümler (Acentalar & Oteller Gözünden)”, “Taşımacılık ve MICE”, “Dijitalleşme ve MICE”, “Kurumsalın Gözünden MICE'tan Gelecek Beklentileri” başlıkları altında MICE turizmindeki son gelişmeleri ele aldılar.

Firuz Bağlıkaya: “MICE Sektörüne Katkı Vermeye Devam Edeceğiz”

Etkinliğin açılışında katılımcıları selamlayan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizmin 12 ay ve ülke geneline yayılmasında en önemli kanallardan birinin MICE olduğuna dikkat çekti. Firuz Bağlıkaya, turizm gelirlerindeki artış hedefi çerçevesinde bu alandaki gelişime önem verilmesi ve sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, TÜRSAB olarak MICE sektörüne katkı vermeye devam edeceklerini ifade etti.

Hasan Eker: “TÜRSAB’ın Birlik ve Beraberliğine Herkesin Sahip Çıkması Gerekir”

Sempozyumun açılışında konuşan TÜRSAB Başkan Yardımcısı Hasan Eker de TÜRSAB olarak gerek ulusal gerekse de uluslararası etkinliklerle turizmin gelişimi için önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Eker, “TÜRSAB; ulusal ve uluslararası düzeydeki fuar katılımlarıyla, büyükelçilikler, konsolosluklar gibi yabancı misyon temsilcilikleri ile gerçekleştirdiği istişarelerle, ülke içinde olduğu gibi dünyanın her yerinde sektörü temsil ediyor. Bu birlik ve beraberliğe herkesin sahip çıkması gerekiyor” dedi. TÜRSAB İhtisas Başkanlıklarının çok etkin çalışmalar gerçekleştirdiğini kaydeden Eker, “MICE Turizmi: Türkiye’nin Stratejik Gücü ve Sürdürülebilir Geleceği Sempozyumu”nun da MICE İhtisas Başkanlığı tarafından özverili bir çalışma sonucunda hayata geçirildiğini ifade ederek, başta MICE İhtisas Başkanlığı ve katkı sunan sponsorlar olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.

Gürkan Akün: “Turizmi 12 aya yaymada MICE büyük önem taşıyor”

Sempozyumun açılışında söz alan TÜRSAB MICE İhtisas Başkanı Gürkan Akün, başarısı deniz kum güneş ile anılan Türk turizmini 12 aya yaymada MICE alanının öneminin çok büyük olduğuna dikkat çekti. Akün, konjonktürel yapısı, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan konumu, kolay ulaşılabilirliği ve modern kongre altyapısı ile önemli destinasyonlardan biri olan ülkemizin mevcut konumundan daha ileri seviyelere çıkması gerektiğini söyledi.

“MICE Turizmi ve Türkiye” Oturumunda Markalaşmaya Vurgu Yapıldı

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen, “MICE Turizmi ve Türkiye” başlıklı ilk oturumda konuşan Tekser Turizm’in sahibi ve MPI ile SITE Yönetim Kurulu Üyesi Feyhan Kapralı, MICE alanındaki tüm bağlantılar sağlayan bileşenin seyahat acentaları olduğuna dikkat çekti. Farklı ülkelerin MICE sektöründeki gelişim için farklı stratejiler belirlediğini belirten Kapralı, Türkiye’nin de MICE’a özel bir master planı olması gerektiğinin altını çizdi. Kapralı, İstanbul’da MICE turizmi açısından en önemli sorunlardan birini trafik sorununun oluşturduğunu sözlerine ekledi.

Antalya Turizm Fuarı GNT Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral Türkiye’nin turizmde birçok bileşene sahip olduğunu ifade ederek bunları ürünleştirmek konusunda sıkıntılar kaydedildiğini belirtti. MICE alanında fiyat odaklı değil hizmet odaklı bir yaklaşımın öne çıkması gerektiğini dile getiren Meral, “Sektör olarak içeriği güçlendirecek vakte, güce, enerjiye ihtiyacımız var. Asli işlerimize enerji ayıramıyoruz. Bakış açısında ortak anlayışla sektörü ileri taşımalıyız. Turizm memleket meselesidir” dedi.

İlk oturumun son konuşmacısı TÜRSAB Başkan Yardımcısı Hasan Eker ise “MICE konusunda ülkemizi markalaştırmamız lazım. İstanbul dünyada potansiyeli bakımından 5’inci sırada olan bir şehir. Ama şu anda 21’inci sırada. Potansiyelimizi değerlendirmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.

MICE alanındaki gelişimi sağlamak için Devlet tarafından özel bir teşvik verilmesi gerektiğini belirten Eker, bu kapsamda bir çalışma gerçekleştirdiklerini ve Ticaret Bakanlığı’na sunduklarını ifade etti. Hasan Eker, “Tüm turizme teşvik verilmesi lazım. Ama MICE için özel teşvik sağlanmalı. Bu konudaki talebimizi Ticaret Bakanlığı’na sunduk” dedi.

MICE acentalarının verdikleri hizmetin karşılığını alması için tavsiye edilen fiyat tarifesi hazırlayarak TÜRSAB web sayfasında yayınladıklarını söyleyen Hasan Eker, sektörün yaşadığı sorunları ise şu sözlerle dile getirdi: “Maliyetinin altında satışlar sektör açısından sorun teşkil ediyor. Otellerle, kongre merkezleri ile ilişkilerde de erken ödeme talepleri sektörü zor duruma sokuyor. Etkinlik sigortası çok önemli bir konu. Bu konuda bir ürün geliştirmemiz gerekiyor. Birlik beraberlik içinde hareket etmemiz lazım. Markalaşma en büyük sorun. Ürün çeşitliliğimiz var ama her şeyi öne çıkartmaya çalışınca karışıklık oluşuyor. Belli ürünleri ön plana çıkartacak bir yaklaşım geliştirmemiz gerekiyor.”

“MICE Turizmine Yönelik Tanıtım Kampanyaları Geliştirilmeli”

Sempozyum kapsamında gerçekleştirilen “Jeopolitik Gücün Kullanımı ve Türkiye’nin MICE Merkezi Olarak Konumlandırılması” başlıklı ikinci oturumda konuşan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Aymankuy, MICE pazarını geliştirmek için tanıtım stratejilerinin katılımcı bir politika ile belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Yusuf Aymankuy, “Ülkemiz genel olarak sejoure’a yönelik tanıtım yapıyor. MICE turizmine yönelik tanıtım kampanyalarını görmüyoruz. Bunun yapılması gerekiyor. Tanıtım kampanyalarında sürdürülebilirlik, sağlıklı yaşam çevre ön plana çıkartılmalı. Uluslararası fuarlara katılım teşvik edilmesi gerekiyor. MICE için yapılan harcamalardan aslan payını %35-40’ını konaklama sektörü alıyor. Konaklama işletmeleri MICE şirketlerini desteklemeli” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Erişilebilirlik Koordinatörü Adem Kuyumcu da TÜRSAB’ın önemli bir etkinliğe imza attığına işaret ederek şunları söyledi: “Erişilebilirlik herkes için önemli. MICE turizmi için de önemli. Erişilebilir turizm pazarının çok büyük hacmi var. Altyapı eksikliği nedeniyle bunu İspanya’ya kaptırıyoruz. Türkiye jeopolitik olarak çok önemli bir yerde. Engelli ve yaşlı bireyler düşünüldüğünde sezon dışında Avrupa’da 150 milyar euroluk bir erişilebilir turizm pazar büyüklüğü var. Bunun bir kısmını almalıyız.  İspanya gibi olabilmemiz olmak için tesislerimizi erişilebilir hale getirmek gerekiyor.”

Gastronominin gelen misafirlerin %94 oranında geri gelmesini sağlayan bir alan olduğuna değinen TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Erdal Çeri ise MICE alanında pazarlarma ve tanıtımda etkinliklerin önemine vurgu yaparak şu değerlendirmede bulundu: “Misafirin ilgisini toplamak çok zor. Gelen insan deneyim istiyor. Deneyim demek gastronomi demek. Deniz kum güneşi çok ülkede görebilirsiniz. Ürünümüz çok fazla. MICE’da bir dosya veriyorsak, bir sunum yapıyorsak bu tanıtım dosyasında gastronomiyi daha üst sıralara çekmek zorundayız. Misafirimize yerel ürünleri sunacak bir yaklaşımı geliştirmeliyiz. Bu anlayışı yerleştirerek katma değeri artırabiliriz. Gastronomi, bir ülkeye gitmek için %84 etken, tekrar aynı yere seyahat etmek içinse %94 etken.”

MICE Sektöründe Zorluklar ve Çözümler Tartışıldı

Acentalar ve otellerin gözünden MICE sektöründe zorluklar ve çözümlerin ele alındığı “MICE Sektöründe Zorluklar ve Çözümler” başlıklı oturumda ise sektörün karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklar, istihdam, fiyat, vize sıkıntısı gibi sorunlar konuşuldu.Oturumdaki konuşmasında, “En büyük zorluk ekonomik problemler” diyen Stok M.I.C.E Genel Müdürü Ergun Piji, “Kredili çalışma sistemi mevcut ekonomik durumdan kaynaklı olarak sona ermiş durumda. Sürdürülebilir bir yapı kurabilmek için tedarikçilerle kol kola girmemiz gerekiyor. Euro’nun düşük kalması nedeniyle Avrupalı müşterilerimiz için fiyatlarımız yüksek kalıyor. Enflasyondan kaynaklı olarak fiyatlama standardı tutturulamaması da sorun oluşturuyor. Outgoing incentive etkinlikleri de vize sıkıntısında olumsuz etkilenmiş durumda. İnsan kaynağı açısından zorluk yaşıyoruz. MICE alanını turizm eğitimi alan öğrencilere daha çok tanıtmamız gerekiyor” dedi.

Barut Hotels MICE Müdürü Tuğba Parscan ise stratejik adımlarda hizmet kalitesini artırmanın önemine değinerek, “Teknolojik yeniliklere entegrasyon çok önemli. Pazar dinamiklerine uyum sağlamak çok önemli. Sürdürülebilir uygulamalar, geri dönüştürtülebilir malzemeler olması yurt dışında öne çıkmaya başladı. Kişiselleştirilmiş paketler çok önemseniyor. Gelen misafirlerin deneyimlerini iyi analiz etmek gerekiyor. MICE’da en önemli unsurlardan biri iyi ve açık bir iletişim içinde olmak” şeklinde konuştu.

Oturumda söz alan TÜRSAB MICE İhtisas Başkanı Gürkan Akün MICE acentalarını bir çatı altında toplamak istediklerini belirterek şu noktalara dikkat çekti: “Pandemi sonrasında MICE acentaları arasında kopma vardı. Yaşanan sorunlar belli.  Bu sorunları çözmek istiyoruz. Otellerden de talebimiz etkinlik teklifi getirenlerin seyahat acentası olup olmadığını dikkate almaları. MICE ihtisas Başkanlığı olarak bu konuda bir standart oluşturulması için çalışıyoruz. MICE sektöründe sorunlardan biri de ödeme vadeleri konusu. TÜRSAB tarafından zorunlu olmasa da bir tarife yaratıldı. Nitelikli personel en önemli sorunlardan biri. Bu sorunun çözümü için TÜRSAB Akademi bünyesinde MICE konusunda eğitimler vereceğiz.”

MICE Alanında Taşımacılık Sorunları ve Çözümleri Konuşuldu

Taşımacılık alanındaki güncel sorunların ele alındığı “Taşımacılık ve MICE” başlıklı oturumda konuşan Pegasus Havayolları Satış & Network Planlama Grup Direktörü Emre Pekesen, 54 ülkeye sefer yaptıklarına işaret ederek, “MICE segmentteki payımızı artırmak istiyoruz. Modelimizin dışında da olsa ilave hizmetleri ekleyerek MICE segmentinde daha fazla pay almak istiyoruz. Büyük gruplar için özel kontuar açmak, esnek ödeme koşulları sağlamak, ikram konusunda özel teklifler sunmak gibi çalışmalarımız var. Türkiye’nin MICE potansiyeli çok büyük. Biz havayolu olarak elimizden gelen desteği vermeye hazırız” dedi.

TÜRSAB Havayolu Bilet Satış ve IATA İhtisas Başkan Yardımcısı Aziz Ciga da teknolojinin ilerlemesi ile birlikte seyahat endüstrisinin farklı bir noktaya evrildiğini hatırlattığı konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Çok daha fazla segmentlere ayrıldı. MICE özelinde konuştuğumuz zaman birçok kuruluş önce kendi çalışanlarına etkinlik düzenlemeye başladı. Sonra iş kongrelere döndü ve Türkiye’de de kongreler alınmaya başlandı. Gerçekten uzmanlık gerektiren bir alandan bahsediyoruz. Havayolları da bu işin belkemiğini oluşturuyor. Etkinlikleri Anadolu’ya yaymalıyız. Havayolları bu konuda gerçekten iş birliği yapıyor. Taraflar arasında iyi niyet var. Münferit biletlerde bazı sıkıntılar olsa da grup rezervasyonlarda iş birliği yürüyor.”

TÜRSAB Karayolu Turizmi İhtisas Başkanı Cem Türkkan ise MICE turizmi açısından en büyük sorunlardan birinin trafik olduğunu vurguladı. Türkkan, “Turizmle ilgili trafikte düzenleme yapılacaksa halkın tepkisini çekmeden doğal hayatın akışına müdahale etmeden yapmak lazım. İstanbul’da her noktada farklı cazibe merkezleri oluşturmamız gerekiyor. Önemli olan çeşitlendirmeyi yapmak. İstanbul’un coğrafyasını genişletecek bir yaklaşım geliştirmeliyiz” dedi.

Dijitalleşmenin MICE Sektörüne Etkisi Değerlendirildi

Sempozyumun “Dijitalleşme” başlıklı oturumunda Arkadyas Genel Müdürü Ali Yücel, TM Group Genel Müdürü Talha Sarıaslan, Vedus Creative Digital Genel Müdürü Alparslan Kılıçarslan konuştu. Söz konusu oturumda teknoloji alanındaki gelişimlerin hayatımızı kolaylaştırıcı yönlerine dikkat çekildi. Dijitalleşmenin ve yapay zeka alanındaki ilerlemenin turizme ve MICE endüstrisine etkisi değerlendirildi.

Sempozyumun “Kurumsalın Gözünden MICE’tan Gelecek Beklentileri” başlıklı son oturumunda ise Mariott International Türkiye İş Konseyi Başkanı ve İstanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Recep Özdemir değerlendirmelerde bulundu.

Teknoloji alanındaki gelişim hızının çok arttığına dikkat çeken Özdemir, bunun da turizm sektörüne yansımalarını değerlendirirken acentalarla oteller arasındaki ilişkilerin gelecekte de devam edeceğinin altını çizdi.

21 Aralık 2024 Cumartesi

40 ÇOCUĞU HAVACILIK DÜNYASI İLE TANIŞTIRDILAR

 HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


40 ÇOCUĞU HAVACILIK DÜNYASI İLE TANIŞTIRDILAR

Selectum Hotels & Resorts ve Mavi Gök Havacılık (MGA) iş birliğiyle, Yukarıkocayatak İlkokulu öğrencileri Eko-Okul Projesi kapsamında Antalya Havalimanı’nda unutulmaz bir etkinlikte buluştu.

Selectum Hotels’in sağladığı transfer aracıyla okullarından havaalanına getirilen minikler, Antalya Havalimanı A kapısından karşılandı. Güvenlik kontrollerinin ardından öğrenciler, kabin ekibi ve kokpit ekibinin rehberliğinde Boeing 777-300ER tipi uçağı keşfetti.

Pilot ve kabin memurlarının eşliğinde uçağın içini gezen çocuklar, kokpitte yer alarak pilot koltuğunda oturma heyecanını yaşadılar. Uçuşun tüm aşamaları hakkında bilgi alan minikler, havacılığın büyülü dünyasına ilk adımlarını attılar.



Bu özel etkinlikte öğrenciler, hem çevre bilinci hem de havacılık ve turizm sektörlerini tanıma fırsatı buldu. Eko-Okul Projesi’nin değerlerine uygun şekilde planlanan etkinlik, çevresel farkındalık ve sürdürülebilirlik konularını da vurguladı.

Etkinlik, çocukların havacılığa olan merakını giderirken, gelecekteki hayallerine ilham kaynağı oldu.


Selectum Hotels & Resorts Hakkında:

Selectum Hotels & Resorts, 2017 yılında Antalya, Belek bölgesinde hizmetlerine başlamıştır. Farklı destinasyonlardaki uluslararası varlığıyla her tatilseverin tercihlerine göre özelleştirilmiş bir hizmet deneyimi sunan Selectum Hotels; yetişkin, çocuk dostu ve hayvan dostu konseptleriyle; Antalya, İstanbul, Bodrum, Küba, Vietnam gibi ulusal ve uluslararası destinasyonlarda Türk misafirperverliği ile misafirlerinin her anını unutulmaz kılmak için çalışmaktadır.

9803 oda ve 20.769 yatak kapasitesiyle Akdeniz Bölgesi’nin en çok oda ve yatak kapasitesine sahip ATG (Anex Tourism Group) Hotels’in bir markası olan Selectum Hotels, 5.000 oda ve 10.901 yatak varlığı ile faaliyetlerine devam etmektedir.

Selectum Hotels & Resorts, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti ve Şikayet Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi, GSTC Sürdürülebilirlik Turizm Sistemi sertifikalarına sahiptir.


MGA Hakkında:

Mavi Gök Havacılık (MGA), Mart 2007'de Antalya, Türkiye'de kurulmuş ve Havacılık sektöründe aktif rol oynamaya başlamıştır. MGA, kurulduğu günden bu yana farklı lokasyonlarda güçlü bir envantere sahip olup, mevcut 145 bakım ruhsatıyla dünyanın birçok bölgesinde hat bakım hizmeti sağlamıştır.

MGA, Temmuz 2022'de kendi AOC İşletme Ruhsatı'nı alarak 19 Temmuz 2022'de Budapeşte'ye ilk resmi uçuşunu gerçekleştirdi. MGA, hava taksi ve uçak bakım hizmetinin yanı sıra, filosundaki Boeing 737-800, Boeing 737-900ER, Boeing 777-300ER, Boeing 737-700BBJ, Boeing 737-800 VIP ve Cessna 208B Grand Caravan EX Amphibian uçakları ile hava yolu hizmeti sunmaya devam etmektedir.

Emniyet ve güvenlik gereksinimlerini her zaman ve koşulda uygulayan ve geliştiren MGA, Mayıs 2024'te IATA Operasyonel Emniyet Denetleme Programı kapsamında IOSA Hava Yolu, Eylül 2024'te ise IATA Hava Yolu olmuştur. 

Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi Ocak ayında kapılarını öğrencilere ücretsiz açacak


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


Dünyanın en iyi müzeleri arasına giren Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi Ocak ayında kapılarını öğrencilere ücretsiz açacak


Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi özellikle çocuklara ve gençlere yönelik uyguladığı kampanyalarla tarihi ve kültürel mirası yeni nesillere sevdirmeyi hedefliyor. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olan ve DEM tarafından hayata geçirilen müzeler, geçmişte yaptığı kampanyalara bir yenisini daha ekliyor. Yüksek teknolojilerin yardımıyla Ayasofya ve Efes’in ihtişamlı tarihini gözler önüne seren müzeler, yılbaşı ve sömestir tatilini de kapsayan 1 Ocak – 2 Şubat tarihleri arasında 6-18 yaş arası öğrencilere ücretsiz olacak.


Özel günlerde düzenlediği kampanyalarla tarih ve sanat tutkunlarının ilgisini çeken Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi yeni yıl ve sömestir tatiline özel yeni bir kampanya daha başlattı. DEM tarafından hayata geçirilen ve İstanbul Sultanahmet'teki Defter-i Hakani Binası’nda yer alan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik Kenti içindeki Efes Deneyim Müzesi, 1 Ocak- 2 Şubat tarihlerinde 6-18 yaş arası öğrencileri ücretsiz ağırlayacak.


Son dönemin yükselen trendleri arasında yer alan deneyim tasarımı konsepti ile tüm duyulara hitap eden, ziyaretçileri zamanın ötesine taşıyan mekanlar yaratılıyor. Kendilerini “deneyimin uzmanları” olarak tanımlayan DEM, tarih ve kültürel mirası konu alan deneyim müzeleri ile Türkiye’de ve dünyada bu alana öncülük ediyor.


Yeni nesil müzeciliğin Türkiye’de ilk kez uygulanan başarılı örnekleri olarak öne çıkan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi, “immersive”teknolojiler ile izleyicilere gerçek bir deneyim yaşatıyor. Ziyaretçileri, zengin ve kapsayıcı işitsel ve görsel bir dünyanın içine alarak, hikayenin bir parçası olmalarını sağlıyor.



Türkiye'nin zengin kültürel mirasını gençlere sevdirecek heyecan verici kampanya!


İstanbul’un kalbi Sultan Ahmet Meydanı’ndaki Defter-i HakaniNezareti binasında bulunan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, Ayasofya’nın 1700 yıllıkgizemli tarihini yüksek teknolojilerin yardımı ile çocuklar ve gençler için ilgiçekici hale getiriyor. Müzede Ayasofya’nın hem Bizans hem de Osmanlı dönemi, etkileyicibir hikaye anlatımı ve teknoloji ile buluşturularak, 23 farklı dil seçeneği ilesunuluyor. Bizans Devleti’nin kuruluşundan itibaren Ayasofya'nın nihaiyapısının inşasına kadar geçen süreç ve sonrasındaki aşamaları detaylı bir şekilde anlatan müzede bir de sergi katı bulunuyor. Bu katta, sunulan deneyimi destekleyen ve çoğu ilk defa sergilenen 300’ü aşkın eser yer alıyor.


İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan ve Amerika Mondo-Dr 2024 Awards’da “En İyi Müze” seçilen Efes Deneyim Müzesi, ziyaretçilerine dünyada ve Türkiye’de yeni yaygınlaşmaya başlayan"immersive" teknolojilerle UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Efes Antik Kenti’ndeki günlük hayatı, mimariyi ve sanatı deneyimleme imkanı sunuyor. Efes Deneyim Müzesi, tarihsel hikayenin ileri teknolojiyle bir araya gelerek oluşturduğu özgün anlatısıyla dünyadaki öncü deneyim müzeleri arasında yer alıyor.


Sergi deneyimi, artırılmış gerçeklik, inovasyon ve teknoloji alanlarında kazandığı dünya çapında 8prestijli ödül, DEM’in kültürel mirası ileri teknolojilerle harmanlayıp, etkileyici bir şekilde ziyaretçilerine sunduğunun en iyi göstergesi.


Deneyim tasarımıyla müzeciliğe yeni bir boyut kazandıran DEM, 1 Ocak-2 Şubat tarihlerinde 6-18 yaş arası tüm öğrencileri, Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ve Efes Deneyim Müzelerinde ücretsiz olarak yeni nesil müzecilik anlayışla tanışmaya davet ediyor.

NAFİ GÜRAL EĞİTİM VAKFI’DAN CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI BÖLÜMÜNE YENİLEME DESTEĞİ


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



NAFİ GÜRAL EĞİTİM VAKFI’DAN CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI BÖLÜMÜNE YENİLEME DESTEĞİ

Eğitim ve sağlık alanındaki birçok kuruma uzun süredir çeşitli desteklerde bulanan Nafi Güral Eğitim Vakfı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümüne de onarım ve yenileme desteğinde bulundu. Son 3 yılda yaklaşık 400 bin çocuğa ayaktan, 10 bin çocuğa da yatarak sağlık hizmeti veren Çocuk Sağlığı Hastalıkları Bölümü’nün 15 asistan yaşam odası ile asistan bankoları ve bazı hasta odaları Nafi Güral Eğitim Vakfı tarafından yenilendi. 

Düzenlenen açılış törenine Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Özgür Kasapçopur ile NG Kurucu Başkanı Nafi Güral, Nafi Güral Eğitim Vakfı Başkanı Gülsüm Güral, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli ve Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülden Güral katıldı. Hastane çalışanları da açılışa eşlik etti. Prof. Dr. Kasapçopur bölümün yeniden hizmete açılışı sebebiyle Nafi Güral ve Nafi Güral Eğitim Vakfı Başkanı Gülsüm Güral’a desteklerinden dolayı plaket takdim etti.

Açılışta konuşan NG Kurucu Başkanı Nafi Güral, çocukların insanlığın en değerli varlıkları olduğunu belirterek şunları söyledi:

‘’Ne kadar sağlıklı nesiller yetiştirilirse toplum o kadar değerli kalır. Sağlıklı olması onların eğitim alanında yetişmesi bakımından da son derece önemli. Sizler bu müstesna görevi yapıyorsunuz. Burada böyle bir ihtiyaç olduğunu Özgür Kasapçopur tarafından öğrendiğimizde derhal bu işlerin yapılmasına çalıştık. Özgür Hocam ve ekibi sizler, hekimliğin dışında da çok önemli işler yapıyorsunuz. Özellikle Özgür Hocamın şahsında nadir hastalıklar konusunda buranın uzmanlaşmış olması da mesleğinize böylesine bir değer katıyor. Bu hizmetlerinizin infazı konusunda bize ne zaman görev düşerse bizi bilgilendirmenizi, daha doğrusu bizi görevlendirmenizi sizden özellikle rica ediyorum. Sağlıklı nesil sağlıklı ülke demektir. Sağlıklı nesil, sağlıklı toplum demektir. Bu anlamda da biz kendimizi görevli sayıyoruz.’’

Nafi Güral konuşmasında yeni bir açılışın daha müjdesini verdi:

‘’Nafi Güral Eğitim Vakfı’nın burada rolü nedir derseniz, işte biraz evvel söylediğim gibi, sağlıklı çocukların yetişeceği eğitim yuvalarına bizim katkı vermeye çalışmamızdır. Biz Kütahya'da da bir fakülte yaptık. Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne bir bina hediye ettik. Orası şu anda hem fakültenin eğitiminde hem de Diş Hekimliği Hastanesi olarak görev yapıyor. Oraya da eşim Gülsüm Hanım'ın adını verdik. 17 Ocak'ta açılış yapılacak. Sağlık konusunda, eğitim konusunda yapılan bütün çalışmalarımız bizim gururumuz oluyor. Bizi gönlünüze açtığınız için, burada kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.’’

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur da konuşmasında desteklerinden dolayı Nafi Güral Eğitim Vakfı’na teşekkürlerini sundu:

“Burası Türkiye'nin en büyük çocuk kliniği. Sayın Nafi Güral ve ailesi sanki kendi yuvalarıymış gibi kliniğimizin yenilenmesine katkı sundular ve mükemmel bir şekilde yenilediler. Çocuklarımızı sağlıklı bir geleceğe hazırlamak için gece gündüz çırpınan Cerrahpaşa Pediatri ailemize yaptığı inanılmaz katkılar için GÜRAL ailesine minnettarız.Özellikle asistan yaşam odalarımız, asistanlarımızın çalışma birimleri, hastalarımızın yattıkları odalar, hastalarımızın bakım odaları yeniden onarıldı ve kullanılmaya başlandı. Bunun için Nafi Güral ve ailesine minnettarız.’’


Zerrin Mete’nin yeni teklisi “PARÇALI BULUTLU” tüm dijital platformlara girdi

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Zerrin Mete’nin yeni teklisi “PARÇALI BULUTLU” tüm dijital platformlara girdi 

Türk Rock Müziğinin güçlü seslerinden Zerrin Mete, müzikseverleri yepyeni teklisiyle buluşturdu.  “PARÇALI BULUTLU”, 29 Kasım itibariyle tüm dijital platformlarda yerini aldı.

Zerrin Mete’nin derin duygulara dokunan vokal performansı ve modern müzik düzenlemeleriyle dikkat çeken yeni parçası, dinleyenleri içsel bir yolculuğa çıkarıyor. Şarkının söz ve müziği Zerrin Mete imzası taşırken, düzenlemesini Gürkan Kömürcü yaptı. 

“Parçalı Bulutlu”, hayatın iniş çıkışlarını ve duyguların değişkenliğini metaforik bir dille anlatıyor. Zerrin Mete, bu teklisiyle sadece müziğinin gücünü öne çıkartmayıp, aynı zamanda güçlü anlatımının yardımıyla dinleyicilerin kalplerine dokunmayı hedefliyor. Sanatçının hayatımıza pozitif enerji dolu bir gün katacağı yeni şarkısı Spotify, Apple Music, YouTube Music gibi tüm dijital platformlar üzerinden dinleniyor. 


Zerrin Mete hakkında: 

Ankara’da başlayıp İstanbul’da devam eden köklü müzik yolculuğunda solist, besteci, müzik eğitimcisi, vokal koçu ve koro şefi olarak pek çok başarılı işe imza attı. Kendine özgü tarzı ve güçlü sesi ile Türk Rock Müziğinin nitelikli kadın vokallerinden biri olarak kabul edilen Zerrin Mete, daha önce yayımladığı “Geçip Giden” adlı ilk solo albümünün yanı sıra “Hayata”, “Olsun”, “Yalnızım Ben” ve “Paradoks” isimli teklileri ile büyük beğeni topladı. 


20 Aralık 2024 Cuma

Air Astana 2025'te Almatı'dan Frankfurt'a yeni bir sefer başlatıyor


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR




Air Astana 2025'te Almatı'dan Frankfurt'a yeni bir sefer başlatıyor

Air Astana, 1 Haziran 2025'te Almatı'dan Frankfurt'a haftada üç kez, Airbus A321LR tipi uçaklar ile yeni bir sefer başlatacak ve biletleri şimdiden satışa sunuldu. Yeni sefer, Kazakistan'ın başkenti Astana'dan ve Kazakistan'ın batısındaki Uralsk'tan Frankfurt'a yapılan mevcut uçuşları tamamlayıcı nitelikte olacak. Air Astana ilk olarak 2003 yılında Almanya'ya doğrudan uçuşlar başlatmıştı.


Planlanan program hem uçuş noktası Frankfurt olan yolcular, hem de aktarmalı seyahat eden yolcular için uygun olacak; Almatı'dan 01:30'da kalkan uçuş 06:55'te Frankfurt'a varacak, dönüş uçuşu ise 08:30'da kalkacak ve 18:55'te Almatı'ya varacaktır.


Biletler havayolunun web sitesinden, satış ofislerinden, Rezervasyon ve Bilgi Merkezinden ve yetkili acentelerden satın alınabiliyor.


HATAY’IN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK TURİZM PROJESİ HAYATA GEÇİYOR!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



HATAY’IN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK TURİZM PROJESİ HAYATA GEÇİYOR!

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, 6 Şubat sabahında yaşadığımız yüzyılın felaketinde yıkılmış bir Hatay’ın sadece konut yaparak ayağa kaldırılamayacağına vurgu yaptı. Şimdiye kadar 1500 kilometrelik yol yapıldığını, altyapıdaki sorunların çoğunun giderildiğini ve kentin büyük oranda yaşanabilir hale geldiğini ifade etti.

Başkan Öntürk, Hatay’da tersine göçün başlaması, milli gelirin artırılması ve modern altyapısı ve üstyapısı ile eskisinden daha güzel bir şehir oluşturulması için bir çalışma başlattı. Bu kapsamda, Hatay’ın geleceğine yönelik projeler için turizm ve iş dünyası ile toplantılar yaparak öneriler istedi.

Fikir, Hataylı iş insanı ve duayen turizmci Ömer Niziplioğlu’ndan geldi. Niziplioğlu, şu ifadeleri kullandı:

  •    “Dünyanın deniz turizm havzası Akdeniz’dir. Akdeniz’den Fas, Tunus, Mısır gibi ülkelerle birlikte İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler maksimum kazanç sağlarken, biz sadece Antalya’dan kazanç sağlıyoruz. Medeniyetler şehri ve denize sahili olan Hatay’ın turizmi neredeyse yok sayılabilecek düzeyde.

Oysa, Arsuz ve Samandağı arasındaki atıl durumda bulunan 35-40 kilometrelik sahil şeridini turizme açabilirsek, burada onlarca otel, kafe, restoran, bar, halkın denize girebileceği plajlar, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor tesisleri planlanabilir. Topografik olarak dağlık bir bölge olduğu için, aynı zamanda İtalya’nın Portofino ve Amalfi kıyıları gibi planlanırsa, dünyanın en güzel deniz turizmi bölgelerinden biri olabilir.


Doğaya saygılı, az yoğunlukta bir yapılaşmanın önemini vurgulamak istiyorum. Bu proje hayata geçtiği takdirde, tersine göçün başlayacağını ve Antalya ile Bodrum’dan dahi daha neşeli ve eğlenceli bir şehir olabileceğini düşünüyorum.”

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, turizm projesinden çok etkilendi ve projeyi hayata geçirmek için kolları sıvadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na giderek Ömer Niziplioğlu ile birlikte projeyi Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’a anlattı.

Bakan Yardımcısı Alpaslan, projenin çok doğru ve yerinde bir girişim olduğunu, bölge ve ülke ekonomisine büyük fayda sağlayacağını ve yıkılmış Hatay’ın kaderini değiştirebileceğini ifade etti. Bakanlık olarak gereken hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaklarını belirterek, planlamaların bir an önce başlaması talimatını verdi.

Turizmci iş insanı Ömer Niziplioğlu ise duygularını şu şekilde dile getirdi:

 •    “Hatay için bir hayalim vardı, bu da gerçekleşiyor. Hatay’ın eski günlerine dönmesinde bu turizm projesinin çok katkısı olacağını düşünüyorum. Kısa süre içinde yatırımcı çeken bir cazibe merkezi haline gelecektir.”

Özyeğin Üniversitesi ve Accor, turizm ve otelcilik sektörüne yönelik yenilikçi bir iş birliğine imza attı


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR 



ACCOR YÖNETİCİ GELİŞTİRME PROGRAMI

ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ ve ACCOR’DAN GELECEĞİN OTEL YÖNETİCİLERİNİ ve LİDERLERİNİ YETİŞTİRMEK İÇİN İŞ BİRLİĞİ

Özyeğin Üniversitesi ve Accor, turizm ve otelcilik sektörüne yönelik yenilikçi bir iş birliğine imza atarak akademi ile sektör arasındaki bağları güçlendirecek bir adım attı. “Accor Yönetici Yetiştirme Programı”, geleceğin otel yöneticilerini ve liderlerini yetiştirmeyi amaçlarken, öğrencilere yönetim düzeyinde sektörel deneyim kazandırmayı ve yönetim becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunmayı hedefliyor. Bilgiyi ve uygulamayı bir araya getiren bu ortaklık sayesinde öğrenciler, uluslararası standartlarda yönetim yetkinliklerine sahip olacak.

Türkiye’nin yenilikçi ve girişimci üniversitesi Özyeğin Üniversitesi ile Avrupa’nın en büyük konaklama ve turizm grubu Accor, turizm ve otelcilik sektöründe gençlerin gelişimini desteklemek ve uluslararası kariyer olanaklarını geliştirmek için bir araya geldi. Geçtiğimiz günlerde imza töreni gerçekleşen Accor Yönetici Yetiştirme Programı kapsamında, turizm ve otelcilik sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli yönetici adayları yetiştirilecek. 

Özyeğin Üniversitesi’nin akademik gücü ve Accor’un küresel deneyimini bir araya getiren program ile öğrencilere hem teorik bilgi hem de pratik uygulama imkânı tanınacak. Turizm sektörünün eğitimli ve dinamik bir çalışan ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanan programa katılan öğrenciler,sektörel dinamikleri yakından tanıma, liderlik becerilerini geliştiren eğitimlere katılım ve uluslararası kariyer yolculuğu imkânlarına sahip olacak. 

Özyeğin Üniversitesi ve Accor arasında imzalanan bu iş birliği, yönetici geliştirme programı yanında öğrenci gelişimi olanakları da sunacak. Otelcilik sektörünün üniversitelerdeki farklı disiplinleri destekleme potansiyelini tanıtmak ve yeni olanaklar geliştirmek amacıyla oluşturulan girişimlerin bir yansıması olarak; Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nin Mükemmellik Merkezi’ndeki bir otel odası; AccorTürkiye mimarlık ofisi desteği ve koordinasyonu yanında Özyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği ileİç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri öğretim üyelerinin gözetiminde bir öğrenci projesi yarışması kapsamında tefriş edilecek. 

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan’ın, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Kurucu Müdürü Mehmet Teoman Alemdar’ın, Accor Türkiye Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu’nun ve Accor Türkiye Yetenek ve Kültür Direktörü Çiğdem Özdemir’in katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde görüşlerini paylaşan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Barış Tan iş birliği ile ilgili; “Gelişmekte olan ekonomilerde turizm ve otelcilik sektörlerinin stratejik bir önemi bulunuyor. Turizm, ülkelerin döviz rezervlerini artıran en önemli sektörlerden biri. İstihdam yaratıyor, yerel kalkınmayı destekliyor, kültürel etkileşim imkânı sağlıyor, ekonominin diğer sektörlerinde çarpan etkisi yaratıyor. Turizm ve otelcilik sektörüne yapılan yatırımlar yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendiren bir itici güç. Biz de tüm bu faktörleri göz önünde bulundurarak turizme, dolayısıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan bir fakülteye sahip olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Özyeğin Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Kurucu Müdürü Mehmet Teoman Alemdarise;“Sektörle iç içe ve dönüştürücü bir eğitim yaklaşımını benimseyen Özyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programlarımız, eğitimlerinin son sınıfına gelen öğrencilerimize mezuniyet öncesi iş imkânları sağlamak amacıyla, dünyanın lider otel markalarından Accor ile gerçekleşecek MoU anlaşması ile oluşturulan ‘Yönetici Yetiştirme Programı’ çerçevesinde doğrudan istihdam fırsatı sunuyoruz. Sektörün eğitimli ve belli bir tecrübeye sahip, dinamik ve hedefe kilitlenmiş bir çalışan portföyüne ihtiyacının her gün arttığı günümüzde, Accor grubunun eğitim partneri olarak Özyeğin Üniversitesi, Otel Yöneticiliği ve Gastronomi ve Mutfak Sanatları Lisans Programlarımızı tercih etmesi, her iki kurumun karşılıklı olarak birbirine duydukları saygı ve güvenin göstergesidir. 

‘Accor Yönetici Yetiştirme Programı’na kabul edilecek öğrencilerimizi Accor grubuna bağlı bulunan lüks markalar bünyesinde zengin bir kariyer yolculuğu bekliyor” diyerek akademi ile sanayi işbirliğinin, mezunların kariyer yolculuğundaki öneminin altını çizdi.

Accor Türkiye Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Sinan Köseoğlu ise, “Turizm ve otelcilik sektörü, yalnızca konaklama hizmetlerinden ibaret değil, aynı zamanda ülke ekonomisine katkı sağlayan, kültürel etkileşimi artıran ve istihdam yaratan stratejik bir sektör. Özyeğin Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, sektöre yönelik uzun vadeli vizyonumuzun önemli bir parçasını oluşturuyor. Geleceğin liderlerini yetiştirmek için bu program kapsamında öğrencilere pratik deneyim kazandırırken, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağına da katkı sağlamayı hedefliyoruz. Accor olarak, küresel bilgi birikimimizi Türkiye’deki genç yeteneklerin hizmetine sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi

Accor Türkiye Yetenek & Kültür Direktörü Çiğdem Özdemir, iş birliği ile ilgili; “Accor olarak, insan kaynağını her zaman en büyük değerimiz olarak görmekteyiz. Bu doğrultuda, geleceğin liderlerini yetiştirmek amacıyla akademik olarak gerçekleştirdiğimiz iş birliklerine büyük önem veriyoruz. Özyeğin Üniversitesi ile hayata geçirdiğimiz "Accor Yönetici Yetiştirme Programı", sektörde ihtiyaç duyulan yetkinliklere sahip genç liderlerin yetişmesine olanak tanıyacak. Bu program, öğrencilere yalnızca teorik bilgi sunmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası standartlarda bir deneyim kazandırarak onları sektörün geleceğine hazırlayacaktır. Böylece, gençlerimiz, sektördeki dinamikleri ve gereksinimleri en iyi şekilde kavrayarak kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapacaklar.Bu tür projelerin, turizm ve otelcilik sektörüne olan ilgiyi artıracağına ve nitelikli iş gücü yetiştirilmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz.” açıklamalarında bulundu.


19 Aralık 2024 Perşembe

LEGO Türkiye’nin bu yılbaşı için hazırladığı etkinlik; yalnızca eğlence değil, aynı zamanda bir iyilik hareketini destekliyor.

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



LEGO Türkiye ile sürprizli yılbaşı ağacı deneyimi

LEGO Türkiye, 2025 yılına girerken Hilltown AVM’de yaratıcılığı ve anlamlı bir sosyal sorumluluk kampanyasını bir araya getiren dev bir yılbaşı ağacı deneyimi sunuyor. 2 Ocak’a kadar Hilltown AVM’yi ziyaret eden LEGO severler, hem dev LEGO yılbaşı ağacını süsleme şansına sahip olacak hem de Build to Give kampanyasıyla ihtiyaç sahibi çocuklara destek verebilecek.

LEGO Türkiye’nin bu yılbaşı için hazırladığı etkinlik; yalnızca eğlence değil, aynı zamanda bir iyilik hareketini destekliyor. Ziyaretçiler, LEGO yapım parçalarıyla yılbaşı süsleri yaparak ağacın dekorasyonuna katkıda bulunabilir. Ayrıca, sosyal medya üzerinden #BuildToGive etiketiyle paylaşılan her bir LEGO kalbi, bir çocuğa LEGO® Seti olarak ulaşacak.

Build to Give: Oyunun Süper Gücünü En Çok İhtiyacı Olan Çocuklara Ulaştırıyoruz

Build to Give, The LEGO Group’un 2017’den bu yana dünya çapında gerçekleştirdiği bir bağış hareketi. Kampanyanın amacı, ihtiyaç sahibi çocuklara yaratıcı oyun fırsatları sunmak. Hilltown AVM’deki dev LEGO yılbaşı ağacının çevresinde oluşturulan özel oyun alanlarında, ziyaretçiler kendi yaratıcılıklarını konuşturup LEGO yapım parçalarından kalpler inşa edebilir ve bu kalpleri sosyal medya üzerinden paylaşarak kampanyaya katkıda bulunabilir.

The LEGO Group, #BuildToGive etiketiyle paylaşılan her kalp ile içlerinde LÖSEV’in de bulunduğu kuruluşlar aracılığıyla 1.5 milyon LEGO setini dünyanın her yerinde çocuklarla buluşturuyor. Bugüne kadar dünya genelinde 9.1 milyondan fazla LEGO seti ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştı. 

LEGO Türkiye’nin bu anlamlı kampanyasına katılmak isteyen herkes, 31 Aralık’a kadar bir LEGO kalbi yaparak ve sosyal medyada #BuildToGive etiketiyle paylaşarak bu iyilik hareketine ortak olabilir.

Hilltown AVM’deki LEGO Yılbaşı Deneyimi

Yeni yıl denince herkesin aklına ilk gelen, renkli ve ışıklı yılbaşı ağaçları olur. Kimilerimiz Aralık boyunca girdiğimiz her yerde gördüğümüz yılbaşı ağaçlarıyla keyifleniriz, kimilerimiz bununla yetinmeyip evimizde ışıl ışıl yılbaşı ağaçları kurarız. 2025 yılına girerken LEGO Türkiye’nin bir sürprizi var. 2 Ocak tarihine kadar Hilltown AVM’de kurulan büyük yılbaşı ağacına, çocuklarınızla birlikte LEGO yapım parçalarından yapacağınız özel süsleri asabilir ve dev bir ağacın süslemesine ortak olabilirsiniz.


Yılbaşı ağacının içindeki raflar da, oyun alanında yapacağınız kalplere ayrıldı. LEGO yapım parçaları ile inşa edeceğiniz ve #BuildToGive etiketiyle paylaşacağınız her kalp, bir LEGO Seti olarak ihtiyacı olan bir çocukla buluşacak.


SABİHA GÖKÇEN’DEN 2024’ÜN SON HAT AÇILIŞI FRANSA’NIN NİCE ŞEHRİNE OLDU


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



SABİHA GÖKÇEN’DEN 2024’ÜN SON HAT AÇILIŞI FRANSA’NIN NİCE ŞEHRİNE OLDU

Sabiha Gökçen Havalimanı, 2024 yılı sona ermeden Avrupa bağlantılarına bir yenisini daha ekledi. 16 Aralık’tan itibaren haftanın 4 günü, Pegasus Havayolları ile Fransa’nın incisi Nice'e direkt uçuşlar başladı. Böylece Sabiha Gökçen’den en yeni uluslararası destinasyon bağlantısı Nice, Fransa oldu.

Türkiye’nin en büyük ikinci havalimanı İstanbul Sabiha Gökçen’in (İSG)en yeni Avrupa bağlantısı, Güney Fransa’nın incisi Nicekenti oldu. Pegasus Havayolları16 Aralık’tan itibaren haftada 4 gün Nice'e karşılıklı direkt uçuşlara başladı.

Fransız Rivierası’nın en popüler duraklarından biri olan Nice, Pegasus Havayolları’nın Sabiha Gökçen'den direkt uçtuğu (Paris-Charles de Gaulle, Paris-Orly, Lyon ve Marsilya şehirlerinden sonra) Fransa’daki beşinci şehir oldu. 16 Aralık 2024 tarihinde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (SAW) ve Nice Havalimanı (NCE) arasında ilk seferi düzenlenen rotada her hafta Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri karşılıklı olarak seferler gerçekleştirilecek.

Güney Fransa’yı gezmek için en güzel seçenek önce uçakla Nice’e inmek

CôteD’Azur olarak da anılan bölgenin göz kamaştırıcı sahilleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel mirasıyla öne çıkan şehri Nice’e direkt uçuşlar, şehrin lokasyonu sebebiyle çevresindeki pek çok destinasyonu da kolaylıkla ziyaret etme olanağı sunuyor. Sabiha Gökçen’in Nice bağlantısıyla Monaco ve Monte Carlo’nun ihtişamlı atmosferi, Eze gibi büyüleyici Orta Çağ köyleri ve Cannes sahili de birkaç saatte erişebilir hale geldi.

Bu bağlantıyla ayrıca bahar ve yaz aylarında lavanta bahçelerinde dolaşabilir, kendinizi Provence’ın mistik havasına bırakabilirsiniz. PromenadeDesAnglais’in büyüleyici sahil yolunun tadını çıkarırken, Nice yakınlarındaki Grasse kasabasında parfüm fabrikalarını ziyaret edebilir ve kendi parfümünüzü yaratma deneyimini yaşayabilirsiniz.

Türkiye'nin en hızlı büyüyen havalimanlarından biri olan Sabiha Gökçen, “Şehrin Havalimanı” mottosuyla İstanbul’un zengin tarihi ve kültürünü,51 ülkede 38 iç hat ve 103 dış hat olmak üzere toplam 141 destinasyona bağlıyor. Nice - Fransa bağlantısıyla Sabiha Gökçen, 2024 yılında 15 dış hat ve 1 iç hat olmak üzere toplam 16 yeni destinasyonu bağlantı ağına ekledi.


BookingAgora ve Lufthansa NDC bağlantısı sayesinde seyahat acentelerine özel avantajlar sağlanacak!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



BookingAgora ve Lufthansa arasında işbirliği! NDC bağlantısı sayesinde seyahat acentelerine özel avantajlar sağlanacak!

Küresel seyahat teknolojileri pazarının liderlerinden BookingAgora, Lufthansa Havayolları’nın NDC partneri oldu. BookingAgora bu işbirliğiyle, seyahat acenteleri için biletleme süreçlerini daha verimli ve uygun maliyetli hale getirmeyi hedefliyor.

BookingAgora’nın dijital dönüşüme öncülük etme vizyonuyla imzalanan bu anlaşmaLufthansa Grubu’nun sunduğu avantajları geniş bir satış ağına ulaştırarak her iki taraf için de güçlü bir büyüme öngörüyor.

Küresel pazarın seyahat sağlayıcı markalarından BookingAgora, dijital dönüşüme liderlik etme vizyonuyla attığı stratejik adımlara bir yenisini ekleyerekLufthansa Havayolları ile NDC partnerliği anlaşması imzaladı. İş birliğinin her iki taraf için de güçlü bir finansal büyüme öngördüğünü kaydeden BookingAgora Kurucu Ortakları Kadri Ciga ve Murat Kahraman şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu stratejik iş birliği, sektördeki lider konumumuzu güçlendirmekle kalmayacak, acentelerimiz ve kullanıcılarımız için daha fazla değer yaratacak. NDC bağlantısı sayesinde gelişmiş teknolojik altyapı, daha yenilikçi ve hızlı çözümlerle rekabetçi üstünlük sağlanacak. Daha esnek ve avantajlı fiyatlar verimlilikte ve hizmet kalitesinde artışı getirecek; genişletilmiş ürün portföyüyle satış acentelerine yeni fırsatlar ve yeni gelir kaynakları sunulacak.”

Lufthansa Türkiye Bölge Müdürü Mohammed Nasr ise “BookingAgora ile imzaladığımız bu anlaşma, marka erişimimizi genişletirken yeni pazarlara güçlü bir giriş yapmamızı sağlayacak’’ sözleriyle NDC partnerliğine dair hedeflerini şöyle kaydetti: ‘’Pazar payında büyüme, özellikle Asya, Orta Doğu ve Avrupa’da satışlarımızı artırmayı öngörüyoruz. Modern, esnek ve hızlı biletleme altyapısı sayesinde müşteri memnuniyetini güçlendirerek dijital dönüşüme liderlik etmeyi ve BookingAgora’nın geniş acente ağı sayesinde uçuş doluluk oranlarımızı artırarak geniş kitlelelere erişimi hedefliyoruz.”

Küresel seyahat pazarındaki bu iş birliğinin; her iki marka BookingAgora ve Lufthansa açısından kazanımlarsağlaması bekleniyor. Böylece Lufthansa Grubu’na ait biletlerde daha rekabetçi koşullar yaratılarak seyahat acentelerine özel fiyatlar sunulacak. Daha geniş ürün portföyü ile premium hizmetler genişletilecek, küresel uçuş ağına kolay erişim sağlanacak.


MAGİC CHRİSTMAS MARKET 6.YILINDA ÜNLÜLER YENİ YIL RUHU İLE BULUŞTU

 

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


MAGİC CHRİSTMAS MARKET 6.YILINDA ÜNLÜLER YENİ YIL RUHU İLE BULUŞTU


Türkiye'nin en önemli fuar şirketlerinden World Academy katkılarıyla gerçekleşen ve Ayşe Sağıroğlu, Demet Işıl İlhan'ın host ettiği Magic Christmas Market önceki gün Four Seasons Bosphorus Hotel'de gerçekleşti. 



Exclusive markaların bir araya geldiği organizasyona 8 binden fazla katılımcı gelirken Kansersiz Yaşam Derneği de organizasyonda yer aldı. 

Farkındalık yaratmak adına Acun Ilıcalı'nın kızı Leyla Ilıcalı'da Kansersiz Yaşam Derneği'nin standın da maça çayı yapıp dağıttı. Acun Ilıcalı'nın da yer aldığı bu güzel organizasyona iş, sanat ve cemiyet hayatının önemli isimleri de katılım sağladı. Sabah saat 12.00’da başlayan etkinlik saat 22.00’a kadar sürdü.

Visitegean DMC ile Türkiye’deki Tur Operatörlerini işbirliği için bir araya getirdi!


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR



Intra Turizm Yunanistan’daki şirketi Visitegean DMC ile Türkiye’deki Tur Operatörlerini işbirliği için bir araya getirdi!

Yunanistan destinasyonunda DMC olarak verdikleri hizmetler hakkında bilgi verdi. 

Sektörde 45 yılını dolduran Intra Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Ertuğrul Karaoğlu Yunanistan’daki ortağı Mazi Travel’ın da sahibi 35 yılı aşkın süredir sektörde bulunan Sn.Theodoros Makris ile birlikte Türk Tur Operatörü dostlarına Yunanistan destinasyonunu tanıtan başarılı bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıya sektörün önde gelen 20’nin üzerinde operatörü katılım sağladı.

 Ertuğrul Karaoğlu : Türkiye  - Yunanistan arası tarifeli seferlerin artırılması ile birlikte, Türkiye’ deki potansiyele en iyi şekilde hizmet vermek için hazırız. 

İntra Turizm’i 1980'de üniversitede iken kurdum. Asıl işimiz incomingdir. 

Türkiye’ de tüm dünya ülkelerine hizmet veriyoruz. Ana pazarlarımızın İtalya, İspanya, Yunanistan, Latin Amerika ve Anglosakson ülkeler olduğu malumunuz. 

Bu tecrübemizi yine Incoming hizmeti veren VisitAegean DMC ile Yunanistan’ a taşıdığımız için gurur duyuyoruz. 



Mazi Travel & Event ile güçlerimizi ve tecrübemizi birleştirerek Visitaegean DMC’yi daha güçlü şekilde harekete geçirdik.  

Mazi Travel & Event Yunanistan’da kendi otobüsleri de olan, Atina ve Selanik de ofisleri bulunan, ortaklık yaptığım şirkettir.

 

Thedoros Makris: 35 yılı aşkın tecrübe, güçlü bir alt yapı ve profesyonel bir ekibe sahibiz.

Sn.Thedoros Makris “Türkiye’de büyük potansiyel olduğunu görüyoruz. Visitaegean DMC olarak en iyi otel, en iyi hizmet ve en iyi paketleri hazırlıyoruz. 

Çok seçeneğimiz var, regular kültür turları, incentive ve kapalı gruplar için hazırladığımız yaratıcı programlar – turlar, hepsi geçen yıl oldukça ilgi gördü, tailor made hizmet verdiğimiz gruplar da ağırladık. 

Türkiye’den gelecek gruplara her türlü ihtiyacı karşılayacak alt yapıya ve tecrübeye sahibiz. 

Aegean Airlines Türkiye’den bazı adalara direk uçuyor.. Bir saatlik uçuşla Yunan adalarına ulaşmak mümkün olacak. 

VisitAegean DMC : 

VisitAegean DMC, İntra Şirketler Grubunun kurucusu Sn. Ertuğrul KARAOĞLU ve Mazi Travel & Event’ in ortak olduğu,  Yunanistan’ daki Incoming şirketidir. 

VisitAegean 17 yıldır Yunanistan’ da tüm dünya ülkelerine regular turlar, özel gruplar için toplantı, incentive, kongre ve organizasyon hizmeti vermektedir.


18 Aralık 2024 Çarşamba

Egeli turizmciler; Cumhuriyetin 101.yılı kutlaması kapsamında İzmir’in Foça İlçesi’nde muhteşem bir etkinliğe imza attılar.


HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR


EGELİ TURİZMCİLERDEN CUMHURİYETİN 101 YILINA ATATÜRK ANMASIYLA MUHTEŞEM KUTLAMA

Egeli turizmciler; Cumhuriyetin 101.yılı kutlaması kapsamında İzmir’in Foça İlçesi’nde muhteşem bir etkinliğe imza attılar. Gecede Atatürk’ün turizme, tanıtıma, kültür ve sanata bakış açısı ana tema olarak işlendi. Adı artık Türk Ordusunda hiçbir alaya verilmeyen 57.Alay’ın ve savaştan yeni çıkmış bir milletin Avrupa’da yüzü olan Karadeniz Vapuru’nun unutulmaya yüz tutmuş öyküleri katılımcılar ve gençlerle paylaşıldı. Vals’ten zeybek’e dans ve halk oyunları gösterisi gözleri, Atatürk’ün sevdiği şarkılardan hazırlanan seçki gönülleri mest etti.

MW Phokaia Beach Resort ev sahipliğinde hazırlanan, Foça Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı, ADD Foça Şubesi ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK)’in destek verdiği geceye Foça Kaymakamı Mehmet Türköz, Belediye Başkanı Saniye Bora Foça, Amfibi Görev Grup ve Garnizon Komutanı Tümamiral Nihat Baran başta olmak üzere İl ve İlçe protokolünün birçok üyesi, Egenin ve Foça’nın önemli ve duayen turizmcileri, bölge basının çok değerli isimleri, muhtarlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Siyasi Parti, STK, esnaf ve iş dünyasının temsilcileri ile sektöre hizmet etmiş vatandaşlar katıldı.

Ayşegül Koç’un moderatörlüğünü üstlendiği etkinlikte ETİK Başkan Yardımcısı ve MW Phokaia Beach Resort Genel Müdürü Bilge Durdu İşler, Atatürkçü DüşünceDerneği(ADD) Foça Şubesi Başkanı Ali Altunbahar, ETİK Başkanı, TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı ve Kaymakam Mehmet Türköz birer konuşma yaptılar.

Ev sahibi olarak konuklara hoş geldin diyen ve Atatürk’ün bilinmeyen birçok ilki düşünmekle kalmayıp hayata geçirdiğine vurgu yapan  Bilge Durdu İşler konuklara; “Cumhuriyetin ilanının hemen ertesi. Ülkesini dört bir yandan işgal etmiş emperyalistlerin bıraktığı yangını söndürmeye çalışırken turizm kimin aklına gelir. Savaştığı milletlere ülkesini ve hakir görülen insanını tanıtmayı kim düşünür. Kim düşünür; şanlı  bir geçmişi, büyük ve kadim bir kültürü, savaştan yeni çıkmış bir vatanın sanatçılarını, edebiyatçılarını, dün düşman  olanlarla buluşturmayı. Bir çoğumuzun bilmediği ya da farketmediği bir projeyle ATATÜRK tabii. Bu gece, binlerce kere anmaya doyamadığımız ATATÜRK’ü bir kez daha anıyoruz hep birlikte.” sözleriyle seslendi.


ADD Şube Başkan Ali Altunbahar ; “Atatürk ve silah arkadaşlarının açtığı bu yolda ilerlemek, onların bıraktığı mirasa sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunun yanında Foça gibi tarihi zenginliği ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir ilçede bu etkinliği gerçekleştirmek ayrıca anlamlıdır. Foça’nın geçmişten bugüne taşıdığı değerler, Cumhuriyetimizin ilke ve idealleriyle örtüşmektedir.” Dedi.

Mehmet İşler ise gecenin hazırlanma amacı ve içeriği hakkında ayrıntılara yer verdiği konuşmasında ; “Yoğun ve zorlu bir turizm sezonunu geride bıraktık. Bizi olumsuz etkileyebilecek, Ulusal ve Uluslararası birçok sorunu aşarak bu seneyi de alnımızın akıyla tamamladık. İstedik ki bu başarıyı bu toprakların sakinleriyle birlikte paylaşalım. Ve istedik ki bu paylaşımı, bizim bu günleri yaşamamızın gerçek sahiplerini anarak yapalım. Bunun için de unutulmaya yüz tutmuş bazı konuları öne çıkaralım. Bunlardan biri üç kıtada destanlar yazdıktan sonra yine vatan uğrunda savaşırken, kendilerinden sayıca kat kat fazla düşman güçleri tarafından neredeyse topyekun imha edilen yüreğimizin sızısı 57.Alayımız. Diğeri  İstiklal Savaşı’mızın muzaffer Komutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve onun dünyada bir ilk olarak hazırlattığı  turizm tanıtım gemisi. Yani Karadeniz vapuru.” dedi.

Saniye Bora Fıçı; Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdiği Türkiye’de, 151 yıllık Foça Belediyesinin ilk kadın başkanı olarak görev yaparken, Ulu Önder, silah arkadaşları ve ülkenin kalkınmasına katkı koyan herkesi saygı ve minnetle andığını belirtti.

Kaymakam Türköz ise ; “Cumhuriyet geldikleri gibi giderler diyenlerin eseridir, onlardan bize emanettir. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Atatürk’ün yolundan yürümeye devam edeceğiz” diyerek geceye katkı verenlere teşekkür etti.

Kaymakam Türköz’ün konuşmasından sonra Ayşegül Koç, Ali Altunbahar ve Bilge Durdu İşler’e etkinliği düzenlemede ki emekleri, katkı ve destekleri için teşekkür plaketi takdim edildi.

Program Balkanlarda, Trablusgarp’ta, Çanakkale’de ve bir çok cephede destanlar yazdıktan sonra gönderildiği Filistin’in Megiddo Cephesinde çembere alınarak İngilizler tarafından adeta topyekün imha edilen ve hatıralarına TSK’lerinin artık hiçbir birliğine aynı adı vermediği 57.Alay’ın hazin öyküsünün anlatıldığı görselle devam etti.

Ardından, 1926 yılında Atatürk’ün 100 yıl önceden gördüğü bir turizm tanıtım gerçekliğiyle, savaştan yeni çıkmış olmasına rağmen Türk halkının modern yüzünü, kültürel, sanatsal ve turistik değerlerini, ürünlerini tanıtmak ve sabit fikirli Avrupa insanının kafasındaki Türk imajını yıkmak için yola çıkan, Karadeniz Vapurunun görüntülü öyküsü ekrana geldi. Katılımcıların bilgileri tazelenirken, bazı gençler böyle bir vapurun varlığını bile ilk kez duyduklarını dile getirdiler.    

Atatürk filmindeki deniz sahnesinin gösterimiyle Türkiye Cumhuriyetinin asker kurucusunun bazen çocuklaştığı sivil ve insani yönüne dikkat çekildi. Foça’ya gelişi ile dört dilde “Parla Hilal ve Yıldızım” görseli gecenin anlamına coşkulu bir derinlik kazandırdı. Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı öğretim görevlisi Engin Karadağ ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Ses Sanatçısı Derya Derin’in solist olarak yer aldığı bölümde moderatörün, hikayelerinden de bahsettiği Atatürk’ün Sevdiği Şarkılara  yer verildi.   

Vals ve zeybek gösterisiyle duygular ve alkışlar doruklara çıktı.

Her yıl geleneksel olarak tekrarlanmasının amaçlandığı açıklanan etkinlik davetlilerin ayakta alkışlarıyla sona erdi.