Dedeman Hotels & Resorts International’ın yeni durağı Cizre oldu.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

DEDEMAN KALİTESİ CİZRE’DE

Yeni otel projelerine hız kesmeden devam eden Türkiye’nin en büyük yerli ve milli otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International’ın yeni durağı Cizre oldu. Masallara ve efsanelere konu olmuş, kadim tarihiyle “Nuh’un Şehri” ismini almış Cizre’yi; “Dedeman Misafirperverliği” ile tanıştıran zincirin yeni halkası Dedeman Cizre, 1 Ocak 2023 itibariyle misafirlerini ağırlamaya başlayacak.

22 Aralık 2022 tarihinde Dedeman Bostancı’da gerçekleştirilen törende Dedeman Turizm Yönetimi ile uluslararası nakliyat, çimento ve kömür ihracatının yanı sıra turizm ve eğitim sektörlerinde faaliyet gösteren Karçağ Group arasında Dedeman Cizre için franchise sözleşmesi imzalandı. 

İlçe merkezinde konumlanan Dedeman Cizre,121 superior, 5 junior suite, 5 family suite ve 1 presidental suite olmak üzere toplam 132 odası, genişlikleri 46 m² ile 550 m² arasında değişen 4 toplantı odası, açık yüzme havuzu, balo salonu ile misafirlerine 12 ay boyunca kesintisiz hizmet verecek. 1 Ocak 2023 itibariyle misafirlerini ağırlamaya başlayacak Dedeman Cizre,Şırnak Havalimanı’na 18 km, şehirlerarası otobüs terminaline 2 km mesafede olup, bölgenin hayranlık uyandırıcı tarihî eserlerine yakınlığıyla da dikkat çekiyor.

İmza töreninde konuşan Karçağ Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çağlı, “Bundan 8 yıl önce zor bir dönemde bu otel yatırımını yaptık, birçok engeli aştık. Bugün geldiğimiz noktada ise Dedeman ekibi ile büyük bir uyum yakaladık ve anlaşma sürecimiz bu nedenle çok hızlı oldu. Dedeman bayrağının Cizre’de dalgalanacak olmasından mutluluk duyuyoruz. Anlaşmamızın her iki tarafa da hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.  

“Yerli ve milli bir marka olmanın sorumluğunu taşıyoruz”

Konuşmasında Dedeman Cizre hakkında bilgi veren Banu Dedeman,“Yatırımcımız Süleyman Çağlı’nın bölgede üstlendiği birçok görevin yanı sıra Cizre’de ‘halkın adamı’ olarak tanımlanması, bölgeye birlikte nasıl önemli bir değer katacağımızın da ipuçlarını veriyor. Kendileri Cizre’ye çok güzel bir proje kazandırmışlar. Bu iş birliğine girmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz.” dedi. Bu yılın Dedeman için hareketli ve başarılarla dolu bir yıl olduğunu belirten Banu Dedeman, “Bizler Dedeman’ın 56 yıllık geçmişiyle 3. kuşak olarak işin başındayız, bayrağı bizden sonra devralacak yeni kuşak da bugün bizimle. Yerli ve milli bir otel markası olmanın sorumluğunu hep birlikte taşıyoruz. Bu yaklaşımla bayrağımızı sadece Türkiye’nin belli bölgelerine değil 81iline yaymak, yurtdışına taşımak istiyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Cizre turizmi Dedeman markasıyla büyüyecek

Mezopotamya’nın bereketli toprakları üzerinde, Dicle kıyısında konumlanan Cizre, tarih boyunca  pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış.Tarihte ilk robotu yapan, Leonardo da Vinci’ye ilham olmuş büyük dâhi El-Cezeri’nin yurdu Cizre; Cizre Kalesi, Çağlayan Kalesi, Ulu Cami, Kırmızı Medrese, Hz. Nuh Türbesi ve Nuh Camisi, Mem-u Zin Zindanı, Yafes Köprüsü, Cudi Dağı, Kasrik Boğazı ve birçok ören yerleri ile doğa ve tarih tutkunlarının seyahat rotasında yer alıyor. Dedeman Turizm Yönetimi ve Karçağ Group iş birliğiyle gerçekleştirilen proje, Cizre’nin sahip olduğu bu potansiyeli daha da görünür kılmayı, bölge turizmini ileriye taşımayı hedefliyor.  

2023’te Antalya Limanı kruvaziyer turizmi ile öne çıkacak.

QTerminals Antalya, Antalya turizmine katkı sağlayacak toplantıya ev sahipliği yaptı

2023’te Antalya Limanı kruvaziyer turizmi ile öne çıkacak

QTerminals Antalya ev sahipliğinde Kruvaziyer Gemi Operasyonlarının Geliştirilmesi İçin İstişare Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda; Antalya turizminin gelişimi için yapılması gerekenler konuşuldu. Antalya turizmi için 2023 yılında tüm kurumların iş birliği ile hareket etmesine karar verildi.  

Kruvaziyer Gemi Operasyonlarının Geliştirilmesi İçin İstişare Toplantısı QTerminals Antalya ev sahipliğinde Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri’nde gerçekleştirildi. Toplantıya; QTerminals Antalya yetkililerinin yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Sanayi ve Ticaret Odası, Antalya Serbest Bölge Müdürlüğü, Antalya Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Birliği, Corendon ve Pegasus Havayolları Antalya Operasyonları, Antalya Gümrük Müdürlüğü, Antalya Bölge Liman Başkanlığı, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ve Antalya Tanıtım Vakfı’ndan yetkililer katıldı. 

Antalya için turizmin önemi, bu alanda yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıya katılan kurumlar işbirliği kararı aldı. Gelecek yıllarda Antalya için birlikte çalışma sözü veren kurumlar, Antalya’nın ülkenin en önemli turizm merkezi olmasını hedefliyor. 

QTerminals Antalya Genel Müdürü Özgür Sert: “Şehrin ekonomisine yaptığımız katkı gelecek yıl da devam edecek”

Toplantıyla ilgili olarak QTerminals Antalya Genel Müdürü Özgür Sert, “Limanlar; şehirlerin aynaları niteliğinde ve Kruvaziyer Gemi Operasyonlarının geliştirilmesi, Antalya turizmine de olumlu katkılar sağlayacak. İzmir Limanının alt yapı sorunu ve coğrafi dezavantajları; Kamu Kurumları ve Özel Sektörün iş birliği sayesinde geliştirilmiştir. İzmir örneğinde olduğu gibi Kuşadası Limanı sürekli gelişim göstermiştir. Bu da bizlere limanların birbirleriyle rakip olmadığı, aksine sinerji içinde olduklarını gösteriyor. Birinin gelişimi, diğerini de olumlu yönde etkiliyor.” dedi.

Turist sayısı ile ilgili beklentisini de paylaşan QTerminals Antalya Genel Müdürü Özgür Sert, “QTerminals Antalya; liman tesislerinin kapasitesinden dolayı Akdeniz’de, iç ve dış turizm açısından önemli bir rol oynamakta. Kruvaziyer turizminde potansiyele sahip Antalya'yı, Doğu Akdeniz'de yeni bir dönüş merkezi hâline getirmek için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. QTerminals Antalya olarak bu yaz birçok kruvaziyer gemisine ev sahipliği yaptık. Pandeminin etkilerini yeni yeni yitirmeye başladığı geçen yılla beraber bu sene hareketli bir sezon geçirdik. Bu yılQTerminals Antalya’ya toplamda 26gemi seferi gerçekleşti. Bu seferlerde 30.641 yolcuyu limanda ağırlamış olduk. Gelecek yıl da QTerminals Antalya’ya bu rakamlarda veya üstünde sefer gerçekleştirilmesi ve yolcu taşınmasını beklemekteyiz. 2023 kruvaziyer sezonu için gemi rezervasyonlarımızı şimdiden almaya başladık.2023 yılında ilk kruvaziyer gemisi Mart ayında gelecek. QTerminals Antalya Limanımıza; rezervasyon yaptıran gemilerle gelen turistler, Antalya esnafının da yüzünü güldürüyor. Bu bakımdan liman olarak şehrin ekonomisine yaptığımız katkının gelecek yıl da artarak devam etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Atrax Fuarı, eğlence alanlarının turizme katkısına dikkat çekecek.

ATRAX, EĞLENCE TURİZMİNE CANLILIK KATACAK

Eğlence alanları, birçok tarihi yapıdan ve doğal güzellikten daha fazla turisti ağırlıyor. Eğlence turizmi de insanların fiziksel ve zihinsel gücünü geri kazanmaları için gereken, boş zamanlarındaki dinlenme hareketi olarak günümüze yansıyor. Dünyanın birçok ülkesinde eğlence turizmi en yaygın ve büyük olanı olarak belirleniyor. Bu turizmin gelişimi için de şüphesiz ki rekreasyon kaynaklarına ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda rekreasyon kaynakları, o bölgenin doğal potansiyelinin en önemli kısmı oluyor.12-14 Ocak tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde eğlence ve turizm sektörünün oyuncularını buluşturacak Atrax Fuarı, eğlence alanlarının turizme katkısına dikkat çekecek.

TURİZME YAPILAN YATIRIMLAR ÜLKE EKONOMİSİNİ CANLANDIRIYOR

ATRAX Organizatörü Tureks Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Nergis Aslan, eğlence turizminin önemli bir öğesinin tematik parklar olduğunu dile getirdi.Aslan: “Dünyanın birçok bölgesinde farklı konular içeren tema parklar inşa ediliyor ve milyonlarca insan sadece bunları görmek için ailece seyahat ediyor. Ülkelere ekonomik ve sosyal fayda sağlayan bu parklar bulundukları bölgeye de kültürel hareketlilik getiriyor.Şu anda çocuklu aileler eğlence ünitelerinin olduğu yerleri tercih ediyor. Oyun sektörünün büyüklüğü Türkiye’de 1 milyar 200 milyon dolara kadar yükseldi.Turizme yapılan yatırımlar şüphesiz ki ülke ekonomisini canlandırıyor. Atrax, 150.000 den fazla kişiye istihdam sağlıyorTürkiye’nin 2023 yılında 55 milyon turist tarafından ziyaret edilmesi ve 45 milyar dolarlık bir gelir elde edilmesi öngörülüyor.Katılımcı firma sahiplerinin profesyonel alıcılarla buluştuğu Atrax Fuarı'nda büyük bir iş hacmi oluşuyor, oluşmaya da devam edecek.” İfadelerini kullandı.

Atrax Hakkında:

ATRAX dev yatırım gücüne sahip küresel eğlence-atraksiyon ve rekreasyon endüstrisinin Türkiye’deki uluslararası iş platformudur. Kentsel yaşam ve mutluluk vizyonu ile park, oyun, eğlence, dinlenme, aktivite- spor alanları gibi kent halkının rekreasyon ihtiyaçlarına yönelik tesislerin yapımı/bakımı konusunda tüm ürün, hizmet ve projeleri bir arada sunan ATRAX, ürün yelpazesi ile ziyaretçiye proje, tasarım, ürün, hizmet ve yatırım süreçlerinde rehberlik eder

Uluslararası Ekoturizm Çalıştay’ının 17.si Vietnam’da Gerçekleştirildi.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Uluslararası  Ekoturizm Çalıştay’ının 17.si Vietnam’da Gerçekleştirildi. 

Ekoturizm Çalıştay’I Tokat’dan Sonra Vietnam’da gerçekleşti. 

Bugüne Kadar Ülkemizi Uluslararası Turizm Platformlarında En İyi ŞekildeTemsil  Eden ve Aynı Zamanda Uluslarası Ekoturizm Derneği’nin Başkan Yardımcılığın yürüten TravelShop Turkey Yönetim Kurulu Başkan’ı olan Murtaza Kalender, Tokat’dan Sonra Uluslararası Ekoturizm Çalıştay’ını  Vietnam’da gerçekleştirdi.

Merkezi  Amerika olan Uluslararası Ekoturizm Derneği, kısa ismi ile TIES olarak anılır ve dünyada 206 ülkede 30.000’den Fazla aktif üyesi bulundurarak dünyanın en kapsamlı sivil toplum kuruluşlarından olarak dünyada Kabul görmüştür.

TIES Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Kalender’den edindiğimiz bilgiye göre; Ekoturism Çalıştayı UNESCO miraslarından biri olan Vietnam’ın Ha Long Bay şehrinde büyük bir katılım ile gerçekleşti. 

Etkinlik 50’e yakın farklı ülkeden 500’e yakın katılımcıya ev sahipliği yaptı. 

Vietnam’da gerçekleşen bu Ekoturizm Çalıştay’ında küresel ısınmanın ve çevre kirliliğinin yoğun etkisi altında kalan turizm sektörünün daha sorumlu ve sürdürülebilinir kılınması ilkesi başta olmak üzere sıfır atıklı turizm tesislerinin nasıl inşaa edileceği hakkında katılımcıları bilinçlendirmek amaçlanmıştır.

Dünyanın birçok yerinden katılım gösteren katılımcılar konuşmalarında %100 doğa dostu geri dönüşüm tesislerinin mümkün olduğuna sunumları ile değinerek, Ekoturizm alanında çalışma yapan ve yapmayı hedefleyen bir çok turizm firmasına kuzey yıldızı oldu. 

Ekoturizmi güçlendirmek ve sürdürülebilinir turizmi yaymak amaçlı gerçekleştirilen bu değerli etkinlikte dünyanın farklı coğrafyalarından gelip Vietnam’da buluşankatılımcılar B2B görüşmeleri gerçekleştirdi. 

Kalender sözlerine şu şekilde devam etti;şu anda bu etkinliğin Mısır, Cezayir, Filipinler, Panama olmak üzere, bunlar gibi birçok ülkede gerçekleşmesi adına sayısız başvuru aldık. Gönlümüz bu etkinliğin daha önce Tokat’da olduğu gibi Türkiye’mizin her şehrinde gerçekleşmesi.

Kalender, dünyada %25 artarak hızla yükselen bir trend olan Ekoturizmin kişi başı gelirinin 2500 Dolarlarda seyrettiğini belirtti ve 12 ay seyahat eden eko-turistleri ülkemizin 81 iline kazandırarak ülkemizin hedefi olan 100 Milyon Turist ve 100 Milyar Dolar gelire ancak bu şekilde erişilebileceğini vurguladı. 

Kalender ayrıca bir sonraki etkinlğini Başkan Yardımcılığını yürüttüğü Meksika kuruluşu bir dernek olan Uluslararası Düğün Profesyoneller iDerneği için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 6-9 Mart 2023 tarihler iarasında gerçekleştireceğini duyurdu. 

Etkinlikle ilgili detaylı bilgi için; 

www.workshoptravelshop.com

Murtaza Kalender sözlerini  yeni  yıl dilekleri ile şu şekilde sonlandırdı; ‘’Herkesin yeni yılını kutlar; yeni yılın hepimize sağlık, başar ıve mutluluk getirmasini dilerim.’’ 

İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği çok özel bir projeye imza attı.

İSTANBUL BOĞAZ’INDAKİ YALI VE MALİKÂNELERİN YEMEK KÜLTÜRÜ İLK KEZ GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI

İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği çok özel bir projeye imza attı. Gastronomi dünyasının sayısız ödülüne sahip ünlü Şefler Ömür Akkor ve Zennup Pınar Çakmakcı tarafından kaleme alınan “Boğaziçi’nin Lezzetleri”; yüzyıllardır süregelen Boğaziçi’nin kültürel birikimini lezzet odaklı bir esere dönüştürdü. Boğaziçi hakkında geçmişten günümüze özel bilgiler ile başlayan kitapta İstanbul’da yaşanan sosyal değişimin yemek kültürümüze yansımasını da takip etmek mümkün. 

Türkçe & İngilizce olarak hazırlanan eserde balıkların avlanma tarzlarından hangi ayda hangi balığın tüketileceğine dair geniş bir bilgi sunuluyor. Boğaziçi balıklarının her birine özel tariflerin yer aldığı eser yalılarda pişen yemeklerin tariflerine de yer vererek İstanbul’un ve Boğaziçi’nin kültür tarihine özgün bir katkı ortaya koyuyor.

İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği’nin dönem başkanlığını yapan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan ile İBB’nin Birlik temsilcisinin de yer aldığı özel toplantı Üsküdar NevmekanSahil’de gerçekleşti.

Hilmi Türkmen: Çok Özel Bir Çalışma

İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği dönem Başkanı ve Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, çalışmanın bir yemek kitabından öte olduğunu söyledi:

‘’Değerli misafirler bugün biz Boğaz Belediyeler Birliği olarak 2022 yılı son genel kurul toplantımızı yaptık ardından şimdi çok özel bir çalışmanın, çok özel bir hazırlığın tanıtımını yapmak üzere bir aradayız. Boğaziçi’nin Lezzetleri adlı bir kitabı siz sevgili dostlarımızla, basın mensubu arkadaşlarımızla birlikte kamuoyuna açıklamak, tanıtmak, sunmak üzere hazırlamış olduğumuz bu toplantıya teşrifinizden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tekrar hoş geldiniz diyorum. Değerli dostlarım Boğaziçi’nin Lezzetleri kitabı özel bir çalışma. Hepimizin yakından tanıdığı, geçtiğimiz günlerde de Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye’deki kültür ve sanat ödülleri arasında ödülünü takdim ettiği Şef Ömür Akkor ve Pınar Çakmakçı hanımefendinin birlikte hazırlamış olduğu güzel bir eserdir. Birazdan bu güzel eseri sizlere şeflerimiz tanıtacaklar. Onun öncesinde birkaç kelam etmek isterim. Birincisi bu kitap bir yemek kitabı değildir. Bu kitap aslında bir tarih kitabı, bir sosyolojik eser, bir yaşam biçimi ve İstanbul’un zenginliğini itibar eden önemli bir eser, önemli bir kaynaktır. Sadece bir yemek kitabı olarak görülmemelidir.‘’

Hilmi Türkmen: Boğaziçi Bizlere Allah’ın Bir Lütfu

Hilmi Türkmen, Boğaziçi’nin yemek kültürünün çok zengin olduğunu ifade etti:

‘’Boğaziçi, İstanbul bizlere Allah’ın bir lütfu. Eşsiz bir güzellik. Gerek yemek kültürüyle gerek boğazdaki yaşam ile bambaşka bir değer, zenginlik bizim için. Bu boğazın kendine has bir kültürü bir yaşam tarzı ve bir zenginliği var. Bu zenginliği gün yüzüne çıkarma adına hepimize önemli vazifeler düşüyor. Ama Boğaz Belediyeler Birliği olarak sanıyorum en büyük sorumluluk bizlerin. Boğaza kıyısı olan ilçe belediyeleri olarak bu güzelliği halkımızla paylaşmak durumundayız. Boğazdaki balık kültürü, balık tutma şekli, hangi bölgede, hangi ilçede hangi balıklar var? Bu balıkların pişirilme şekli, mevsimi… Boğazdaki ulaşım kültürü, Boğaz’a kıyısı olan ilçelerdeki yalılar, köşkler hepsi ayrı bir değer birer zenginlik. Ama ne yazık ki bu değeri topluca, tabir yerindeyse eli ayağı düzgün şekilde bir esere dönüştürecek çalışma bugüne kadar yapılamamış. Biz Boğaz Belediyeler Birliği olarak belki de bu alandaki eksiği giderecek bir çalışma ile huzurlarınızdayız. Bu kitap, İstanbul boğazının hem geçmişini hem de geleceğini mercek altına almış önemli bir kaynak eser olarak siyasetçilere, gastronomi ile uğraşan uzmanlara, hocalara, İstanbul’da yaşayan vatandaşlara ve önemlisi de bu güzel ülkemizin güzel gençlerine bir başucu kitabı olacağından asla şüphem yoktur. Boğaz Belediyeler Birliği olarak yaptığımız önemli çalışmalardan biri budur diye düşünüyorum. Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen başta sevgili dostumuz Ömür Akkor ve Pınar Çakmakçı olmak üzere,  kendileri birer kültür tarihçileridir, önemli kültür insanlarıdır. Huzurlarınızda kendilerine teşekkür ediyor ve alkışlamanızı rica ediyorum. Boğaz Belediyeler birliğimizin değerli başkanlarına, meclis üyesi arkadaşlarıma ve kitabın hazırlanmasında emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu kitap hazırlanırken danışılan önemli kanaat önderleri var onlara da teşekkür ediyorum. Bu güzel çalışmanın kültür tarihimize, yemek tarihimize, Boğaziçi kültürümüze hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. ‘

Lansmanda ünlü şefler Ömür Akkor ve Zennup Pınar Çakmakçı, boğazın yemek kültürüne ilişkin“Boğaziçi Lezzetleri” kitabının tanıtımını büyük bir masa üzerine hazırlanan özel bir sunumla yaptılar. 

Ömür Akkor: ‘’Lüfer Boğazda Tutulup, Sandalda Yenirdi’’

Şef Ömür Akkor boğazın incisi lüfer balığına ilişkin az bilinen bir geleneği anlattı:

‘’Lüfer boğazın en güzel ve kaliteli balığı. Eskiden özel kayıklarla boğaza açılırlar ve teknelerde mangal dahi bulurdu. Lüfer öyle tutulup daha sonra evlere restoranlara pek taşımazdı. Tutulduktan hemen sonra temizlenir ve mangalda pişirilip orada yenirdi. Limon sıkmak isteyen de kıyıdan bir ağaçtan limonu koparır ve üzerine sıkardı. Yani lüfer balığı boğaz üzerinde sandalda ya da teknede hemen yenir ve en taze haliyle tüketilirdi. ‘’

SİNOP’UN EN İYİ LEZZETLERİNİ TÜRKİYE’NİN UZMAN ŞEFLERİ BELİRLEDİ.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

SİNOP’UN YÖRESEL LEZZETLERİ VALİDE SULTAN GEMİSİ’NDE BİRİNCİLİK İÇİN BULUŞTU

Projeleriyle Türkiye’de örnekle gösterilen Üsküdar Belediyesi ve Sinop ili ve ilçeleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği (SİYAD), Sinop’un yöresel lezzetlerinin damga vuracağı bir yarışmaya imza attı…

Sinop’un denizin bereketini sofralara getiren lezzetlerinden bin bir çeşit hamur işlerine, nokul, etli hamur, katlama, kaşık çıkartması, zılbıt böreği, hasuda, sırık kebabı ve taktak helvasına kadar 100 çeşit yöresel tat, İstanbul Boğazı’nda Valide Sultan Gemisi’nde düzenlenen organizasyonda yarıştı…

6 farklı kategoride düzenlenen etkinlikte 24 yarışmacının yemekleri, Türkiye’nin uzman şefleri ve dernek yöneticilerinden oluşan jüri tarafından oylandı.Yarışma, yemek showları, sıra dışı sunumları ve ikramlarıyla oldukça renkli görüntülere sahne oldu.

Jüride kimler var?

Sinop Lezzetleri Yarışması’nın jürisi şu isimlerden oluştu:

• Talip Bayram (Gastronomi Köşe Yazarı/ Diriliş Postası-Türkiye İş Dünyası dergisi- İttifak gazetesi)

• Fırat Kaptan (TV Programı sunucusu, Yönetici şef, Türes Genel Başkan Yardımcısı, Turasder Başkan Yardımcısı, İskedor Üyesi)

• Sadık Aybaş Yönetici Şef (Bağ Pastaneleri Koordinatörü, Köymen Süt ve Süt Ürünleri Yöresel Gıda Demo Şefi, İstanbul Aşçılar Derneği Üyesi Jüri Başkanı)

• Ayşem Eker (TRT Türkiye Mutfağı)

• Halis Demir Yönetici Şef (İstanbul Aşçılar Derneği Üyesi, Toçka Restoran Mutfak Şefi)

• Mehmet Altaş Yönetici Şef (Polonez Restoranlar Mutfak Koordinatörü-Sinop Gastronomi Kültür Turizm Derneği Başkan Yardımcısı)

• Muzaffer Koşan (Marmara Sanayiciler İş İnsanı Derneği Başkanı)

İstanbul’da yaşayan çok sayıda Sinoplu, Sinop ili ve ilçeleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği(SİYAD), ile Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in de katıldığı yarışma hayli renkli görüntülerle geçti. 

Üsküdar belediye başkanı Hilmi Türkmen, ‘’Burada muhteşem bir gün yaşıyoruz. İstanbul’un en güzel yerinde İstanbul Boğazında Sinop’un en lezzetli yemekleri yarışacak. İnanılmaz güzel bir atmosfer. Türkiye’nin en güzide şehirlerinden Sinop’umuzun yemekleri yapılıp önce jüri şeflerimizle ardından da misafirlerimizle paylaşılacak. Lezzetlerin her bir organik. Hiçbir katkı maddesi yok. Sinop’un yemekleri, lezzetleri denilince sadece mantıdan ibaret değil. Yüzlerce özgün yemek çeşidi var. Birincileri şimdiden tebrik ediyorum. Ama burada kazananlar tüm Sinoplu hanımlardır. Hepsini gönülden tebrik ediyoruz’ dedi. 

Boğaz turu eşliğinde gerçekleşen yarışma Nokul, Börek, Keşkek, Pilav, Mantı ve Helva 6 kategoride yapıldı. Seçkin şeflerin belirlediği birinciler madalya ile ödüllendirildiler. 

Turizm Sektörünün Buluşma Noktası EMITT’te Turizmin Yeni Geleceği Ele Alınıyor!

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Turizm Sektörünün Buluşma Noktası EMITT’te Turizmin Yeni Geleceği Ele Alınıyor!

Dünyanın beş büyük turizm fuarı arasında yer alan EMITT – Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı,8 – 11 Şubat 2023 tarihlerinde turizm sektörü temsilcilerini 26’ncı kez İstanbul’da bir araya getirmeye hazırlanıyor.EMITT’te bu yıl yeni seyahat trendleri, turizm hedefleri gibi turizmin geleceği hakkında birçok önemli konu masaya yatırılıyor.

ICA Group tarafından düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, her yıl 40.000’e yakın sektör profesyonelini ve dünyanın dört bir yanındaki tatil yerlerinin, seyahat şirketlerinin sunduğu yeni ve heyecan verici seyahat fırsatlarından faydalanmak isteyen turisti ağırlıyor. EMITT’te bu yıl sektörün uzmanları değişen dünya ile birliktedeğişen tüketici eğilimleri ve teknolojik gelişmeleri irdeliyor. EMITT 2023 Etkinlik Programı’nın ana başlıklarını ise başta sürdürülebilirlik olmak üzere, sağlık ve wellness turizminde Türkiye’nin vizyonu ve çalışmaları, müşteri deneyimini geliştiren çığır açacak teknolojik uygulamalar, kültürel mirasımızın tanıtımı ve marka çalışmaları, eco, agro ve lüks turizm konusundaki iyi örnekler ile gastronomi oluşturacak.

EMITT Değişen Dünyada Seyahat Trendlerini Markaja Alıyor

Pandeminin yanı sıra dünyayı sarsan ekonomik krizler ve enflasyona rağmen tırmanış gösteren turizm sektörü, 2022 yılında 2019’daki seviyelere çok yakın hale geldi. Karantina yorgunluğunu ve yüklediği yoğun stresi atmak için seyahate çıkanlar, yeni deneyimler yaşamak isteyenler turizm sektörünü ivmelendirdi.‘İntikam turizmi’ olarak hayatımıza giren bu trendin 2023’teetkisinin artması bekleniyor.Seyahat trendleri özelinde bir diğer dikkat çeken konu ise ‘şehir turizmi.’ Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, şehir turizminin 2023’te iki kat artmasınıöngörüyor. EMITT’in gerçekleşeceği tarihi yarımada‘İstanbul’ da en fazla yükseliş beklenen rotalardan biri olarak karşımıza çıkıyor.2023, seyahatler kadar “sürdürülebilir seyahat” sorumluluğunun konuşulacağı ve bilinçli turizmin daha çok gönüllü kazanacağı bir yıl olurken EMITT’e önemli görevler düşüyor. Bulunduğu bölgede lider olan ve dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, son 25 yıldır sektöre yeni iş ve iş birliği olanakları sunan bir turizm zirvesi konumunda. Fuar, her yıl bölgedeki katılımcı ve ziyaretçi sayısını arttırarak sektörün büyümesine katkıda bulunuyor.  TUROFED ve TTYD iş ortaklığında düzenlenen EMITT, kapılarını ziyaretçilerine 2023 yılında 26. kez açacak. Fuar,T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda ve KOSGEB’ tarafından da destekleniyor. 

Katılımcıların profesyonel yerli ve uluslararası ziyaretçilerle tanışmalarını sağlayan EMITT, sektöre yeni iş ve iş birliği olanakları sunan bir iş platformu. Fuara ülke pavilyonları, tatil yerleri, yaz ve kış turizmi ve outdoor turizmi destinasyonları, sağlık turizmi, gastronomi turizmi, oteller ve turist merkezleri, tur operatörleri ve acenteler katılıyor.

Türkiye’nin 2023 Yılı Turizm Hedefi 55 Milyon Turist ve 45 Milyar Dolar Turizm Geliri

Turizm sektörü 2022 yılında pandeminin olumsuz etkilerini azaltarak toparlanma sürecine girdi. Türkiye, 2022 yılını 47 milyon turist ve 37 milyar dolar turizm geliri ile kapattı. 2022 yılında kişi başı gecelik turizm geliri 83-84 dolar seviyesine yükselirken 2019 yılında 62 dolara kadar gerileyen kişi başı geceleme geliri yüzde 35 artış gösterdi. Türkiye’nin 2023 yılı turizm hedefi ise 55 milyon turist ve 45 milyar dolar turizm geliri elde edilmesi beklenirken kişi başı geceleme gelirinin 90-95 dolara çıkarılması da hedefleniyor.

Türkiye’nin Sağlık Turizminin Dünyaya Açılan Kapısı: EMITT Fuarı

Türkiye, sağlık turizmi alanında ise 2022 yılını 1 milyon turist ve 2 milyar dolar gelir ile kapatırken 2023 yılı hedefi ise 2 milyon turist ve 4 milyar dolar gelir olarak belirlendi. Yabancı alıcılara ve ziyaretçilere sağladığıturizm ürün ve iş birliği imkanlarını çeşitlendiren EMITT Fuarı, Türkiye’nin sağlık turizminin dedünyaya açılan kapısı olmaya devam ediyor. Fuar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sağlık turizmi profesyonellerine yer verecek. 

EMITT, “Davetli Tur Operatörü” Programı Kapsamında 55 Ülkeden 200’ün üzerinde Yabancı Alıcıyı Ağırlayacak

EMITT, Türkiye’den 14 il ve 19 ilçeyi dünya ile buluşturmaya hazırlanıyor. Doğal güzelliklerin, tarihi ve kültürel değerlerin,yöresel lezzetlerin yerli ve yabancı binlerce katılımcı ile buluşacağı EMITT Fuarı’nın yıldızları,Anadolu’nun markalaşan destinasyonları olacak.Belediyelerin yanı sıra Gezinomi, Elite World Hotels, Odamax, Hotelrunner,Jolly Tur gibi önemli firmalar fuardaki yerini aldı. 

Fuar kapsamında her yıl gerçekleşen “davetli tur operatörü” programına geçen yıl 52 ülkeden 200'ü aşkın davetli tur operatörü katıldı. Bu yıl da fuar,Rusya, Fransa, Tunus, Kanada, İspanya, İngiltere, ABD, İsviçre, İran, İtalya, Yunanistan ve Azerbaycan gibi önemli ülkelerin yer aldığı 55 ülkeden 200’ü aşkın davetli tur operatörünü ağırlamayı hedefliyor. Böylelikle katılımcılar yeni pazarlara açılarak farklı bölgelerde iş birliği yapma fırsatı yakalayacak.  

“EMITT’te 40 Binden Fazla Ziyaretçi Ağırlayacağız”

Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT’in tüm katılımcılara, profesyonel yerli ve uluslararası ziyaretçilere, yeni iş ve iş birliği olanakları sunabilen önemli bir platform olduğuna dikkat çeken EMITT Turizm Fuarı Direktörü Hacer Aydın, “Geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz EMITT’te, 110 ülkeden 33.595 ziyaretçi ve 500’e yakın katılımcı ağırladık. Bu yıl da bu rakamlara ulaştığımızı hatta aşabileceğimizi söyleyebiliriz. Şu ana kadar 20’den fazla ülkeden 600’den fazla katılımcı kesin katılım bilgisi paylaştı. Önümüzdeki dönemde bu rakamların katlanarak artacağını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’den pek çok büyükşehir ve turizm markası olan yörelerin EMITT’te yer alacağını belirten Aydın, “Bu yıl yerli ve yabancı ziyaretçi sayımızda 40 bin rakamını geçmeyi hedefliyoruz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:“Değişen dünya ile birlikte değişen tüketici eğilimleri ve seyahat sektöründeki teknolojik gelişmeleri irdelediğimiz turizm sektörünün ivmelenerek büyüdüğü, ‘şehir turizmi’, ‘intikam turizmi’, ‘seyahatte sürdürülebilirlik’ gibiturizmin yeni kavramlarını günümüz seyahat eğilimlerini sektör temsilcileri ile birlikte ele almayı heyecanla bekliyoruz.” 

26. EMITT Fuarı ile ilgili detaylı bilgiyi www.emittistanbul.com adresinde bulabilirsiniz.

Pandemide ‘sarı nokta’ sebepli görme kayıpları arttı.

Sarı nokta hastalığı olanlar pandemide kontrole gitmeyince görme kayıpları arttı

Türk Oftalmoloji Derneği (TOD), gözde sarı nokta hastalığı olan kişilerde pandemi dönemini kapsayan 2 yıl içinde kontrollerine gitmedikleri için kalıcı görme kaybı yaşandığını ve bu kayıplarının telafisi ya da geri dönüşünün mümkün olmadığını duyurdu. 

Türk Oftalmoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Murat Uyar, sarı nokta hastalığının erken tedavi edilmediğinde görme kayıplarına neden olabildiğine dikkat çekerek “Pandemi dönemindeki iki yılda hastalarımız kontrollerine gelemedi, bu sebeple çok sayıda görme kayıpları yaşadık. Ne yazık ki bu kayıpların telafisi yok, görme kaybını geri döndürmemiz mümkün değil." diye konuştu. 

Doç. Dr. Murat Uyar, gözün arkasında görmeyi sağlayan çok özel bir merkezin yer aldığını ve bu bölgedeki sinir tabakasında hasarlar, incelmeler ve delikler olabileceği gibi yaşa bağlı hücrelerde bozulmaya bağlı olarak "sarı nokta" hastalığı gelişebildiğini aktardı. Uyar, "Sarı nokta hastalığı daha çok 50-60 yaş üzerinde rastlanan bulanık görmeyle ve merkezde görme kaybıyla veya kırılmalarla ortaya çıkan bir rahatsızlık. Düz çizgilerde kırılmalar gibi değişik belirtiler gösterebilirken, kuru ve yaş tip olmak üzere iki türü var." şeklinde konuştu.

Orman yangını gibi hızlı ilerliyor

Doç. Dr. Murat Uyar, kuru tip sarı nokta hastalığının yavaş ilerlediğini belirterek, yaş tipteki belirtilerin ise bir orman yangını gibi bir anda başlayıp hızlı bir şekilde hastalığın hızla ilerlediğini vurguladı.Erken teşhisin önemine işaret eden Uyar, şöyle devam etti:

"Sarı nokta hastalığı erken tedavi edilmediğinde görme merkezinde kalıcı kayıp gelişiyor. Özellikle pandemi dönemindeki iki yıllık süreçte hastalarımız kontrollerini aksattığı için çok sayıdaki hastamızda görme kayıpları yaşadık.Bu durumun maalesef telafisi yok, görme kayıplarını geri çevirmemiz mümkün olmuyor. İhmal edilirse görme kaybına, kalıcı körlüklere neden olabiliyor. Sarı nokta hastalığında erken teşhis çok önemli. Onun için herkesin, 60 yaş üzerindekilerin ise mutlaka rutin göz muayenesi yaptırması gerekiyor. Sarı nokta kontrolü yapıldıktan sonra herhangi bir belirti saptanırsa bunların yakın takibi gerekiyor. Özel vitaminlerle düzenli enjeksiyonlarla ilerlemeyi durdurup, mevcut görmeyi korumaya çalışıyoruz."

Bir gözü kapatarak test edin 

Doç. Dr. Murat Uyar, özellikle sigara kullananlarda, güneşe fazla maruz kalanlarda, hipertansiyon, şeker hastalığı olan, kolesterolü yüksek olanlarda sarı nokta hastalığının daha sık görüldüğünü söyledi. Uyar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Özellikle fayanslar, yer karoları gibi çizgili alanlara baktıklarında burada kırılmalar gören kişilerdesarı nokta hastalığı için bu bir alarmdır, hemen bir göz hekimine başvursunlar. En azından haftada bir defa gözünün birini kapatarak, ayrı ayrı bakarak kontrol etsinler. Bunun kontrolü için küçük kare kağıtlarımız da var. Yakın gözlüklerini takarak ortadaki noktanın kayıp olup olmadığına da bakabilirler. Tek gözünde problem olan insan, diğerini kapatmadan anlayamıyor."

TOD Hakkında 

Türk Göz Hekimlerinin resmi ulusal mesleki derneği olan Türkiye Oftalmoloji Derneği (TOD), göz hastalıkları uzmanlarını ve bu konuda uzmanlık eğitimi almakta olan hekimleri bünyesinde barındırıyor. 5 bini aşkın üyesiyle ulusal göz sağlığına katkıda bulunmayı, üyelerinin mesleki ve bilimsel alanlar başta olmak üzere her alanda gelişmelerini sağlamayı, haklarını korumayı, halkın göz sağlığını ve mesleğin geleceğini tehdit eden etik ve bilim dışı uygulamalarla mücadele etmeyi amaçlıyor. 1928 yılında kurulan derneğin genel merkezi İstanbul’da bulunuyor. 

Turizm’e Alfa Dünya’nın Alfa çocukları yön verecek!

 

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE TÜRKİYE TURİZME YÖN VERECEK

TURİZM’DE TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA ALFA BAKIŞ AÇISIYLA YENİ BİR EKOL GELİYOR

Turizm’e Alfa Dünya’nın Alfa çocukları yön verecek!

Turizm’ de yeni dönem başlıyor.
Tüm sektörlerde ezber bozuldu.

Milenyum çocukları alışveriş, eğlence ve tatil anlayışını değiştiriyor. Bir dönem sona erdi, yeni bir dönem başlıyor.

Öncelikli olarak, Alfa Kuşağı’nın diğer kuşaklara oranla bilimsel, kültürel, dini ve yaşamsal anlamda farklılık yaratacağı, kavramları değiştireceği, yeni kavramları ve kuramları ortaya atarak yaşamın her aşamasında etkin rol oynayacakları net öngörülmektedir. Bu sebeple yeni meslekler, yeni arayışlar ve turizmde de yeni hedefler ve yeni tanımlar oluşacaktır. 

• Artık günümüz dünyası teknolojinin de etkisiyle hızla bir değişim ve gelişim içerisinde. Tüm sektörlerde olduğu gibi turizmde de işler yeni neslin ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. İşte bu noktada yeni teknolojilere ayak uyduramayan şirketler ve oluşumlar ise teker teker piyasadan siliniyor.

Çalışma Hayatında Geleceğin İnsan Kaynağı Alfa Kuşağı

Çocuklarımız geleceğe gönderdiğimiz ve asla göremeyeceğimiz mesajlardır (anonymous).  Devir alfa devri, hazır olmalıyız, bu çocuklar geleceği inşa edecekler. 

Özellikle Y kuşağı ile başlayan, Z ve ALFA kuşağının farklılığından oluşan yeni bir jenerasyonun ihtiyaç, talep ve amaçlarına yönelik, yurt içinde ve yurt dışında faaliyet göstermeyi hedefleyen,yeni akımlara duyarlı farklı bir bakış açısı ile bambaşka bir kavramın oluşturulması ve tanıtımının yapılması ve bu yönde sektör işbirlikleri yapmak için 19/09/2022 tarihinde yönetmeliklere uygun olarak kurulan Alfa Dünya Turizmi Derneği kamu, özel, STK ve tüm paydaşlarla işbirliği içinde faaliyetlerini sürdürecektir. Bu bağlamda:

ALFA DÜNYA TURİZMİ DERNEĞİ 

• Derneğin faaliyet gösterdiği bölge ve illerdeki üniversite ve sektör işbirlikleri ile, tüm konaklama, ulaşım, yeme-içme, eğlence, marina, liman, mice, sağlık, spor turizmi ve benzeri turizm sektörü paydaşları ile koordineli olarak bilgi ve tecrübelerin aktarılması,  personel eğitimleri ile birlikte kalitenin arttırılması ve sürecinde ise başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de çalışmalarını sürdürmek ve dünyaya, yeni bir turizm akımı olan Alfa Dünya Turizmi’ni, dolayısıyla’ da Türkiye’yi tanıtmak ve yeni nesillerin,  yeni turizm akımını yaymaktır.

Alfa, Z ve Y Kuşağı’nın ihtiyaç, talep ve amaçlarına yönelik bir turizm anlayışını yurt içinde ve yurt dışında başlatmak amacıyla:

Doğa ile dost, sürdürülebilirlik prensibini temel alan, insan, doğa ve dijital bağını kurup güçlendirmeyi amaçlayan, almak ve tüketmek yerine, paylaşmayı ve çoğaltmayı koyan, yeni nesile ve aynı zamanda yeni akımlara uyarlı, geniş ölçekli bir turizm kavramının oluşturulması ve tanıtımının yapılması,  

“Tarım olmazsa Turizm olmaz” mottosu ile turizm alanlarının içinde tarım alanları oluşturmak, meyve, sebze, baklagil üretimini teşvik etmek, dijital ve tarımın birleştirilmesi ile doğal ortamların arttırılması, yeni nesil çocuklarımızın tüketim değil üretim toplumunu oluşturmasını teşvik etmek.

Turizm paydaşlarının birlik olup tüketirken, nasıl üretebileceğimizin örnek rol modellerini hızlıca oluşturmalı, gençlerimizin konaklamak için geldikleri kamplar, oteller ve tatil köylerinde tüketirken, keyifle, neşeyle workshoplar eşliğinde üretim yapmak, her yaşın etkinliklere katılımını sağlarken dijital dünya ile birlikte entegre tarım ve grup performans etkinlikleri ile organize olması, birlik beraberlik ve takımdaşlık ruhunu aktive etmek.

Turizm sektöründe kanayan bir yaraya dönüşen, çalışan memnuniyetsizliği için acil çözüm önerilerini hayata geçirmek, çalışanların aralıklarla üretim, sosyal medya kullanımı, dijital hayata entegrasyon, yaş gruplarını tanıma, anlama ve empati kurma, aidiyet ve takım olma ruhunu oluşturmak. Turizm sektörünün ilgili bölümlerin olduğu Lise, Meslek Yüksekokulları ve Üniversiteler ile işbirliklerinin aktiviteli iletişimlerinin sağlanmaları, derneğin ana çalışmalarını oluşturacaktır. Doğa ve su sporlarının arttırılması ve spor ve dağ turizminin ön plana çıkarılması, çevreye ve doğaya dost kendi sağlığına önem veren dolayısıyla sağlıklı nesillerin oluşması öncelik teşkil etmelidir.

Dijitalin içinde doğan Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı olan dijital çocuklar, yoğun tempolu işlerde çalışmak istemiyorlar. Pandeminin de etkisiyle, zorunlu oluşan ev ve oda yaşamları internete ve teknolojiye olan tutku ve ilgilerini arttırarak onları tembelleştirdi ve sosyallikten uzaklaştırdı. Az konuşuyor ve az hareket ediyorlar. Hızlı tüketecekleri ve teferruat içermeyen paketli gıdalar tercihlerinde 1. sırada yer alıyor.  Ellerindeki telefonun ve tabletin içinde kendi sanal dünyaları var. Anne ve babaları ile dahi iletişimleri yok denecek kadar az ve onlardan gelen iletişim talepleri sonucu çatışmaya giriyorlar. Tatil zevkleri farklı; gidecekleri yeri Metaverse tanıtım yapan yerlerden incelemeyi tercih ediyorlar. Tiny House ve kütük  evlerden oluşan ormanlık ve kıyı şeridi kamp alanları tercihleri. 

Hizmet sektörü, özellikle oteller ve restoranlarda çalışacak ara eleman ihtiyacını yabancı göçmenlerle sağlamaktadır. Yerli turistler hizmet kalitesinin en başında, ilgi, güleryüz ve etkili bir iletişimi öncelikle istiyor. Yabancı çalışanlarda ise bu kriterler maalesef yok. Türk misafirperverliği her dönemde önemini korumakta. 

Ama şöyle bir gerçeğe de adım adım ilerlemekteyiz: Metaverse evreni ile birlikte turizm sektörü ve bileşenleri, sanal evrende inşa edilecek olan turistik işletmeler ile yeni iş imkânları oluşarak sanal dünyadan kazançlar sağladığında, yatırımcılar zorunlu olarak sanal dünyaya geçiş yapacaklardır. 

Bizlere düşen görev ise bu topraklara has değerleri ve dokuyu koruyarak tüm turizm sektör bileşenlerini, köklü bir değişim yapmak üzere gelen bu genç jenerasyonun ihtiyaç ve taleplerine göre şekillendirmek ve bu yeni turizm algısının dünya çapında yaygınlaşmasını sağlamaktır. 

Çiğdem Şener

AlfaDünya Turizmi Derneği Kurucu Başkanı

Global Sürdürülebilir Turizm Konferansı, 2023’de Antalya’da yapılacak.

Global Sürdürülebilir Turizm Konferansı,
2023’de Antalya’da yapılacak

Dünyanın en üst çevre ve sürdürülebilirlik platformu olan Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin (GSTC) her yıl farklı bir ülkede düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Konferansı, 2023 yılında Antalya’da yapılacak. Mayıs ayında düzenlenecek olan ve Türkiye’nin ilk kez ev sahibi olacağı konferansın Antalya’da yapılacağının duyurusu, İspanya’nın Sevilla şehrinde düzenlenen 2022 GSTC Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nda GSTC CEO’su Randy Durband tarafından yapıldı. 

Sürdürülebilir seyahat ve turizm için global standartları belirleyen ve bu kriterleri yöneten Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) tarafından düzenlenen Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin 2023 Antalya konferansı; kamu kurumları, oteller, tur operatörleri, üniversiteler, kalkınma ajansları ve diğer sektör temsilcilerinden oluşan yerli ve yabancı 350’den fazla katılımcıya ev sahipliği yapacak. 4 gün sürecek olan konferansın içeriği eğitimler, toplantılar ve sosyal etkinliklerden oluşuyor.

Türkiye yol haritasını oluşturdu

2022 yılı başında Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile işbirliği anlaşması yaparak “sürdürülebilir turizm yol haritasını” oluşturan Türkiye, bu anlaşma ile ‘sürdürülebilir turizm alanında hükümet nezdinde’ anlaşma yapan ilk ülke oldu. Sürdürülebilir turizm alanında en yaygın ve en üst standartları belirleyen GSTC ile yapılan üç yıllık protokol ile Türkiye’nin turizm endüstrisi yeniden yapılandırılırken, bu amaçla ‘Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı’ oluşturuldu. 

Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı; konaklama tesisleri başta olmak üzere, destinasyonlar ve tur operatörlerini de içine alarak tüm turizm sektöründe dönüşümünü sağlamayı amaçlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TGA öncülüğünde tüm sektörle ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği halinde ortaya konan Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamında; 2023 yılı sonuna kadar Türkiye’de bulunan tüm konaklama tesislerinin programın 1. aşamasına uyum sağlaması zorunluluğu getirildi.

Four Seasons Sultanahmet,Conde Nast Traveller’ın 2023 Altın Listesi’nde yerini aldı.

FOUR SEASONS SULTANAHMET, CONDE NAST TRAVELLER’IN 2023 ‘ALTIN LİSTESİ’NDE YERİNİ ALDI

Four Seasons Sultanahmet, mimari dokusu, baştan sona yenilenmiş dekorasyonu, özel lezzetleri ve servis kalitesi ile, dünyanın önde gelen yayın kuruluşu Conde Nast Traveller’ın 2023 ‘Altın Listesi’nde dünyanın en çok tercih edilen otelleri arasında yerini aldı. 

Tarihi Yarımada’nın simge yapılarından Four Seasons Sultanahmet, dünyada 3 farklı kıtada yedi farklı şehirde bulunan global Condé Nast Traveler editörleri tarafından hazırlanan 2023 yılının Altın Liste’sinde yer aldı. Four Seasons Sultanahmet benzersiz konumu, tarihi yapısı, Four Seasons özeni ve deneyimli ekibi ile dikkat çekiyor. Altın Liste’de, Four Season Hotel Sultanahmet’in lobisi ile Sultanahmet’i tam olarak yansıttığı, lobideki La Pistache’nin Türk tatlılarını sunduğu ve içerisindeki sahafın özel baskılı kitaplar ve haritaları ile misafirlerini tarihi bir yolculuğa çıkardığı belirtiliyor. 

1918 yılında Sultanahmet'te hapishane olarak inşa edilen ve 1996 yılında Four Seasons Sultanahmet olarak hizmete açılan otel dünyanın dört bir yanından müdavimlerini ağırlamaya devam ediyor. İki yıl süren bir renovasyonun ardından 2022'de yenilenerek hizmet vermeye devam eden Four Seasons Hotel Sultanahmet’in iç mekanları Londra merkezli ödüllü stüdyo Goddard Littlefair tarafından otelin tarihi, özel konumu ve lüks hizmet konusundaki başarılı geçmişi esas alınarak yeniden tasarlandı. 

Editörün yorumlarına göre Lingo Lingo Bar&Restaurant deniz ürünleri ve mezelerin en güzel örneklerini sunarken, Executive Chef Özgür Üstün’ün yönetimindeki mutfak ekibi, avlunun kalbinde yer alan ve aynı ismi taşıyan AVLU Restaurant'ta Anadolu mutfağının seçkin lezzetlerini en kaliteli yerel ürünlerle hazırlayarak servis ediyor. Tarihi bir binanın avlusunda yemek yemenin keyfi, otelin çekici detayları arasında yer alıyor. Otelin terasında yer alan Süreyya, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve Tarihi Yarımada’nın çarpıcı siluetine eşsiz bir bakış sunuyor.

Yenilenen otelin ilk kez hizmete sunduğu ‘Kurna Spa’, tasarımı, uzman terapistleri, cilt ve vücut bakımları, masaj ve hamam terapileri ile spa deneyimini otantik ve farklı bir boyuta taşıyor.

Listede For Seasons Hotel Sultanahmet ile Boğaz’da bulunan Four Seasons Bosphorus Hotel arasında, verilen deniz ulaşımı hizmeti ile kolay ulaşım imkanı sağlandığı da vurgulanıyor. 

Talya Bilişim 2022’de döviz bazında yüzde 30 büyüdü 2023 için globalleşme atağına geçti.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Talya Bilişim 2022’de döviz bazında yüzde 30 büyüdü   2023 için globalleşme atağına geçti   

 2022 yılında döviz bazında yüzde 30 büyüme yakalayan Talya Bilişim, hedef büyüttü. 4 kıta ve 23 ülkede kullanılan Elektraweb Otel Programı ile 2 bini webde, 3 bini de masaüstü olmak üzere 5 binden fazla otele ulaştıklarını anlatan Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, “Globalleşme kapsamında yeni işbirliklerimizi devreye alıyoruz. EASY PMS markası ile giriş yaptığımız ABD’de ciddi bir büyüme planlıyoruz. 2023’te döviz bazında yüzde 40 büyüme hedefliyoruz” dedi.

Turizm sektörünün öncü bilişim şirketlerinden biri olan ve sektöre yönelik güçlü çözümler üreten Talya Bilişim, 2022 yılı büyüme verilerini paylaştı. Son bir yılda atağa kalkan şirket, döviz bazında yüzde 30 büyüme gerçekleştirdi. Talya Bilişim’in tamamını Türk mühendislerle turizm sektörüne yönelik geliştirdiği Elektraweb Otel Programı, Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika olmak üzere 4 kıta ve İngiltere, Fransa, İtalya,  İspanya, Tayland gibi dünya turizminin öncü ülkelerinin de aralarında bulunduğu 23 ülkede kullanılıyor. 2 bini webde, 3 bini de masaüstü olmak üzere 5 binden fazla Elektraweb kullanıcısı otele ulaşan Talya Bilişim, 2023 yılı sonunda 6500 otele ulaşmayı hedefliyor. Yurt dışı atağını bulunduğu ülkelerde daha yaygın kullanır hale gelerek devam ettirmeyi hedefleyen Talya Bilişim, döviz bazında ise yüzde 40 büyümeyi planlıyor.   

  İKİ YENİ İŞBİRLİĞİ   

Globalleşme yolunda güçlü adımlar atan şirket, yeni işbirliklerine de arka arkaya imza atıyor. Bu kapsamda otellere dair görsel tanıtım bilgilerini alarak 25 dilde çeviri yapan Giata ile işbirliği yapan Talya Bilişim, Giata Hotel Drive’ı Elektraweb programına ekledi. Bu işbirliği ile Elektraweb kullanan otellerin tanıtımına ilişkin tüm statik bilgiler Giata Hotel Drive tarafından tüm satış kanalları ve anlaşmalı arama motorlarıyla paylaşılıyor olacak. Yani otel, kendi tanıtımına ait tüm verileri tek noktadan girecek ve her kanalda ayrı ayrı bilgi güncelleme derdinden de kurtulacak.  Bir diğer işbirliğini Travel Line ile gerçekleştiren Talya Bilişim, bağlı olduğu online satış kanallarının sayısını her geçen gün artırmaya devam ediyor. 

ABD’DE EASY PMS İLE VARIZ   

Küresel büyüme hamlesi kapsamında geçtiğimiz eylül ayında ABD pazarına da giren Talya Bilişim, burada EASY PMS markasını devreye aldı. EASY PMS’iglobal bir marka olarak konumlandıran Talya Bilişim, ABD’de güçlü ve istikrarlı bir şekilde yol alabilmek için özel bir büyüme planı hazırladı. Şirketin 2023 yılı hedefi ise bu pazarda 50 otele ulaşmak 

5 BİNDEN FAZLA OTEL   

Pandemiyle birlikte tüm dünyada bir dijitalleşme atağının başladığına dikkat çeken Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal, “Dijitalleşme artık günümüzün olmazsa olmazı haline geldi. Bütün sektörlerde olduğu gibi bu durum turizmde de artık fark edildi” dedi. Pandemiyle başlayan bu atağın son bir yıldır çok güçlü bir ivme kazandığını anlatan Durukal, “Tamamını Türk mühendislerle turizm sektörüne yönelik geliştirdiğimiz programlar, sadece ülkemizde değil dünya turizm sektöründe de çok ciddi bir kullanıma ulaştı. Talya bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb programı hali hazırda 4 kıta 23 ülkede kullanılıyor. 2 bini webde, 3 bini de masaüstü olmak üzere 5 binden fazla Elektraweb kullanıcısı otele ulaştık. Bu yıl döviz bazında yüzde 30 büyüme sağladık” diye konuştu.   

  2023’TE HEDEF 6500 OTEL 

Talya Bilişim’in globalleşme yönünde güçlü işbirliklerine imza attığını anlatan Durukal, bu kapsamda iki yeni işbirliği yaptıklarını duyurdu. Durukal, “Geçtiğimiz günlerde 25 dilde çeviri yapan Giata ile işbirliği yaptık. Onlar tarafından geliştirilen Giata Hotel Drive’ı Elektraweb programına ekledik. Yine yakın zamanda Travel Line ile işbirliğine imza attık” dedi. Şirketin globalleşme yönündeki en büyük atağını ABD pazarında gerçekleştireceğini anlatan Durukal, bu kapsamda ABD’ye EASY PMS markası ile giriş yaptıklarını kaydetti. Durukal, “Globalleşme yönünde yeni işbirliklerini aralıksız sürdürürken birçok pazarda da varlığımız artırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 2023 yılında 50 ülkede 6500 otele ulaşmayı planlıyoruz. Döviz bazında ise yüzde 40 büyüme hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.   

 OTELLERİN İMDADINA YETİŞİYOR   

Talya Bilişim tarafından geliştirilen Elektraweb yazılımı otellerin imdadına yetişiyor. Online rezervasyon motoru, kanal yönetimi, Google ve sanal pos entegrasyonu özelliklerini ön büroya dahil eden Elektraweb, otelin kendi web sitesinden komisyonsuz ve aracısız rezervasyon almasını sağlıyor. Ön büro ile entegre çalışan online rezervasyon sayfası sayesinde oteller, tanımladıkları kontrat fiyatları üzerinden ya da günlük fiyatlama yaparak hiçbir aracı firmaya ihtiyaç duymadan odalarını satabiliyor. Bu sistem otellere aynı zamanda kendi CRM verilerini oluşturarak, markasına yönelik her türlü pazarlama stratejisini rahatlıkla kurgulayabilme olanağını da sunuyor. Elektraweb kullanıcısı tesislere ücretsiz bir şekilde Google’da da fiyatlarını yayınlayıp, rezervasyon alabilme şansını tanıyor.  

Turizmin gelişimine katkıda bulunabilmek için Görev ve sorumluluğa hazırız.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Görev ve sorumluluğa hazırız

Pazar günü yapılacak olan TGA Yönetim Kurulu seçimlerinde Marmara Bölgesi’nin adayları arasında yer alan Hediye Güral, Armin Zerunyan ve Kasım Zoto, ‘turizmin gelişimine katkıda bulunabilmek için bu önemli görevi üstlenmeye hazır oldukları’ mesajı verdi.

Turizm dünyası Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) 25 Aralık 2022 Pazar günü gerçekleştirilecek olan Yönetim Kurulu seçimlerine hazırlanıyor. NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve HİB Turizm, Konaklama ve Seyahat ile İlgili Hizmetler Komitesi Başkanı, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Hediye Güral, Hilton Türkiye Üst Sınıf ve Lüks Oteller Ülke Müdürü, TÜROB Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan, Armada Uluslararası Otelcilik ve İşletmecilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, TÜROB Yönetim Kurulu Genel Koordinatörü Kasım Zoto, Marmara Bölgesi’nden TGA Yönetim Kurulu Üyeliği için aday olan isimler arasında yer alıyor. 

Marmara Bölgesi adayları arasındaki üç isim yaptıkları açıklamada “Turizmin gelişmine katkıda bulunabilmek için bu önemli görevi üstlenmeye hazır oldukları” mesajı verdiler.

Hediye Güral açıklamasında, ülkemiz turizminin parlak geleceğinde yön verici güç olarak gördüğü
TGA’nın Yönetim Kurulu seçimlerinde Marmara Bölgesi adaylarından biri olmanın gururunu yaşadığını belirtti. “Sektör liderlerimizin oylarıyla bu önemli görevi üstlenmeye hazırım” diyen Güral, “Turizmin içinden gelen, kariyerinde önemli sorumluluklar almış ve halen almaya devam eden bir kadın yönetici olarak bu önemli görevde fark oluşturacak işlere imza atmak için sabırsızlanıyorum” diye konuştu. 

Armin Zerunyan ise 40 yıllık çalışma hayatı boyunca ulusal ve uluslararası alanda edindiği tüm bilgi ve tecrübelerini, gönüllü olarak, Türkiye turizmini etkin olarak tanıtmak ve geliştirmek üzere kurulan TGA’nın çalışma ve projelerine katkı sunmak üzere, sektör liderlerinin değerli oylarına talip olduğunu belirtti. Zerunyan, sektörümüzün daha da yukarıya taşınması için üzerine düşen görev ve sorumluluğu almaya hazır olduğunu dile getirdi

Sektöre 1966 yılında Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı Turizm Bölümü’nde yöneticilikle adım atan, ülkemiz turizminde örnek işletmeler, kültürel unsurların turizmle harmanlanması başta olmak üzere birçok tanıtım etkinliği ve festivalin öncüsü olarak sektörde ‘duayen’ sıfatını taşıyan isimlerden biri olan Kasım Zoto, aday olduğu TGA Yönetim Kurulu’nda 56 yıllık tecrübesini sektöre yansıtmayı hedeflediğini kaydetti. 

Liyakatları ve vizyonlarıyla değer katacaklar

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Türkiye’de kamu-özel sektör işbirliğinde hayata geçirilen en başarılı örgütlenme modelleri arasında yer alan TGA’nın en önemli karar organı olan Yönetim Kurulu’na seçilecek yeni üyelerin, geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de TGA’yaliyakatları ve vizyonlarıyla daha fazla güç ve değer kazandıracak temsilcilerden oluşmasının temel beklentileri olduğunu vurguladı. Eresin, “İşletmelerimizin 25 Aralık 2022 Pazar günü yapılacak seçimlere topyekün katılarak demokratik haklarını en doğru adaylar yönünde kullanacaklarına olan inancımız tamdır. Başta Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere tüm önceki dönem TGA yönetimine zorlu pandemi sürecindeki değerli çalışmaları nedeniyle teşekkürlerimizi sunarız. Ülkemiz turizminin geliştirilmesi ve tanıtımı açısından son derece önemli bir kurum olarak gördüğümüz TGA Yönetim Kurulu seçimlerinin sektörümüze hayırlı olmasını temenni eder, başta TÜROB İcra Kurulu üyelerimiz Hediye Güral, Armin Zerunyan ve Kasım Zoto olmak üzere tüm adaylara başarılar dileriz” dedi.

Endüstriyel baskıda dünya lideri EFI, tüm sektörlere hitap ediyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Endüstriyel baskıda dünya lideri EFI, tüm sektörlere hitap ediyor 

Reklam sektörü ve endüstriyel baskı yapan sanayi işletmeleri başta olmak üzere tüm sektörlerin sahip olmak istediği EFI, endüstriyel baskı sektöründe dünyada tercih edilen lider markadır. Türkiye pazarında, EFI ve Lidya Grup iş birliği 2015 Kasım ayında başladı. Lidya Grup, EFI iş birliğinin ilk yılı olan 2016 yılında dünya genelinde en iyi iş ortağı ödülünü alarak büyük gurur yaşadı ve ilk günden itibaren EFI markasını başarıyla temsil etmeyi sürdürüyor.  Lidya Grup’un satış ve servis hizmeti verdiğini anlatan Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, şunları söyledi:

“Ülkemizde EFI markalı hemen hemen tüm ürün gruplarının satış ve servis hizmetini veriyoruz. Bu kapsamda EFI’nin sadece reklam sektörü için üretmiş olduğu hemen hemen tüm modelleri bulunuyor ve bu ürün gamının tamamına yakınını ülkemizde kurduk ve çalıştırıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Vutek markası ile ülkemiz pazarına giriş yapan EFI, dünyada olduğu gibi ülkemizde de liderliği kimseye bırakmıyor. Vutek özellikle reklam sektörünün efsane markası haline gelerek, sektördeki herkesin sahip olmayı istediği bir marka olmuştur. Türkiye’de Lidya Grup iş ortaklığı ile marka, gücünü ve etkinliğini korumaya devam edecektir.” dedi. 

Endüstriyel baskıda dünya liderliğine oturdu 

Dünden bugüne EFI markasının tarihçesi hakkında bilgiler veren Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, şunları söyledi: 

“EFI, dünyanın önde gelen yazılım firmalarından birisi. Kuruluş yılı 1981 ve kuruluş amacı ilk olarak dijital baskı pazarı için renk yönetim sistemini üretmek olmuştur. Bunu da 1991 yılında dünyanın en iyi renk yönetim sistemini Fiery’i dünyaya hediye ederek başarmıştır. Bu kapsamda, üretmiş olduğu yazılımın çalışabileceği üniteyi, yazılım ile birlikte komplike bir şekilde çalışabilmesi için üreten ilk firmadır ve durum dünyadaki tüm müşterilerine, üretim esnasında verimliliği ve stabilizasyonu sağlamak adına büyük fayda sağlamaktadır. Birçok global dijital baskı makinesi üreticisi, üretmiş oldukları birçok üründe ve özellikle de endüstriyel ürünlerinde, EFI’nin Fiery server’lerini tercih ediyor. Bu da EFI’nin, global dijital baskı pazarı için önemini gösteren önemli göstergelerden birisidir. EFI yazılım alanında güç kazanıp, dünyada bu alanda liderliğini ortaya koyması ile birlikte, artık yazılımlarının gücünü daha fazla sergileyebileceği endüstriyel baskı makinesi üretmek ve dünyaya pazarlamak amacı ile 2003 yılında Vutek markasını bünyesine katarak, artık dijital baskı alanında yazılım firması olmasının yanında, ekipman üreticisi olarak da anılmaya başlamıştır. Ve, yazılım tarafındaki gücünü, ekipman tarafında da ortaya koyarak Vutek markasını endüstriyel baskı alanında dünya liderliğine taşımıştır. Bununla birlikte, kuruluşundan günümüze kadar dijital baskı sektörüne yatırımlarına devam ederek, bünyesine sırasıyla, etiket baskı makinesi Jetrion, seramik baskı markası Cretaprint, tekstil baskı makine markası Reggiani ve R2R baskı makinesi üreten Matan firmalarını katmıştır ve endüstriyel alanda hemen hemen tüm sektörlere hitap edebilir hale gelmiştir. Bu markaların tümü, kendi alanlarında dünya lideridir” diye konuştu. 

Esnaf Fatura’da dev iş birliği! İmzalar atıldı

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

TESK ve Kolaysoft arasında iş birliği protokolü yapıldı 

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve Kolaysoft Teknoloji arasında imzalanan protokol ile esnaflarımız e-Belgelerini “Esnaf Fatura” platformu ile oluşturacak. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken ile Kolaysoft Teknoloji Kurucu Ortağı Kezban Boztürk arasında imzalanan protokol ile tüm esnafımız e-belgelerini Esnaf Fatura ile oluşturmaya başlayacak. 

Esnaflar, e-faturalarını “Esnaf Fatura” ile saniyeler içinde oluşturacaklar 

Kolaysoft Teknoloji A.Ş. firmaların dijital dönüşüm yolculuğuna en kolay şekilde eşlik eden ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından, mükelleflerin e-belgelerini oluşturma, gönderme ve saklama hizmetine yetki verilmiş özel entegratör firmadır. TESK ve Kolaysoft iş birliği ile hazırlanan Esnaf Fatura; mükellef işletmelerin zamandan ve paradan tasarruf etmesini sağlayan web tabanlı bir uygulamadır.2000/5000 e-Arşiv portalında oluşturdukları faturaları, e-fatura konforun da Esnaf Fatura portalında oluşturabilirler. Ayrıca, e-faturaya geçmek isteyen esnafımızda, e-fatura sistemine Esnaf Fatura ile geçip, e-faturalarını kolaylıkla oluşturabilirler.Esnaf Fatura ile tüm esnaflarımız, faturalarını basit yöntemlerle hazırlar ve 10 yıl boyunca güvenle saklarlar. Esnafımız, dijital dönüşümü sağlayan Esnaf Fatura ile saniyeler içerisinde e-faturalarını oluşturabilecektir. Gelen / giden e-belgelerini kendilerine özel oluşturulmuş bu portal ile görüntüleyebilecekler. Uzman kadrosu ile tüm esnafımıza hizmet veren Kolaysoft Teknoloji ile e-belge süreçlerini kolaylaştırarak süreç yönetiminizi hızlandırabilirsiniz. 

SumSocial ile sosyal medyanın anlık EKG’si çekilebiliyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

Yeni Türk yapay zekası Summarify milyonlarca sosyal medya mesajını anlık olarak analiz edilebilme imkanı sunuyor... 

Yeni Türk yapay zekası Summarify, milyonlarca sosyal medya mesajını anlık olarak analiz edilebilme imkanı sunuyor. Türk yapay zeka girişimi Summarify’ın iş fikri, bir süredir NLP (Doğal Dil İşleme) üzerine çalışan Galatasaray Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Dr. Uzay Çetin ve Türkiye’de katıldığı birçok Heckathon’da birincilik ödülleri kazanan istatistik kökenli öğrencisi Yunus Emre Gündoğmuş’un Türkçe dilini yapay-zeka destekli daha iyi anlama, duyguları ayrıştırma ve metin özetleme üzerine 2017 yılından bu tarafa çalışmaya başlamasıyla ortaya çıktı. Sürekli kendini yenileyen teknoloji ile birlikte, insan davranışlarını ve sosyal olguları incelemek, büyük verileri toplayarak belirli hedefler doğrultusunda analizler yapabilmek son derece stratejik hale geldi. Türkçe Doğal Dil İşleme ve yapay öğrenme algoritmalarındaki gelişmeler, bu çözümün geliştirilebilmesinde başlıca etken oldu. 

Summarify’da geliştirilen algoritmalarla birlikte bu analiz gücünün sosyal medya paylaşımlarında etkili bir şekilde kullanılabileceği, anlık duygu analizlerinin yapılabileceği görüldü. Buradan da sosyal medyaya özel çözümler üretebilen SumSocial ürünü doğdu. SumSocial ile tüm sosyal medya içerikleri çok kısa sürelerde gerçek-zamanlı ve konum-tabanlı taranarak detaylı duygu analizleri yapılabiliyor, sosyal medyanın anlık olarak adeta EKG’si çekilebiliyor. 2019 yılında TÜBİTAK teşviki alan proje, 18 aylık Ar-Ge süreci sonrasında Yıldız Üniversitesi Teknopark’ında şirketleşti ve dijital ürünlerini kullanılabilir hale getirdi.

Sosyal medyanın canlı dijital EKG'si çekmek mümkün

Dijital sosyal evreni incelemeye yarayan aygıta “sosyoskop”diyoruz. Bir sosyoskop ile Sosyal medyanın canlı dijital EKG'si çekmek mümkün hale geliyor. Summarify’ıngeliştirdiği SumSocial, sosyal medyanın gerçek-zamanlı, konum-tabanlı izlenebildiğidijital bir ürün olarak ön plana çıkıyor. Platform gücünü Summarify’ın özgün olarak geliştirdiği, yapay-zeka algoritmalarıyla güçlendirilmiş inovatif bir Türkçe anlama motorundan alıyor. Anlık tweet’ler, iletiler, yorumlar vs.,olaylar, kişiler, platformlar ve bölgeler bazında karşılaştırmalı analizler yapılarak, yapay zeka teknolojisi ile canlı raporlanabiliyor. Örneğin,Twitter’da sıcak olarak tartışılan bir konuda olumsuz görüş ifade eden bir grubun, başka bir konuda savunduğu fikir kolaylıkla ayrıştırılabiliyor. 

Kasım 2022 itibariyle dünyada 4,74 milyar sosyal medya kullanıcısı bulunuyor 

Günümüzde tam bir sosyal medya çılgınlığı içindeyiz. Datareportal verilerine göre, Kasım 2022 itibariyle dünyada 4,74 milyar sosyal medya kullanıcısı var. Facebook aylık aktif 3 milyar kullanıcı ile başı çekerken, Youtube reklamları 2,5 milyarın üzerinde insana ulaşıyor. Instagram, Whatsapp, Wechat ve Tiktok’un kullanıcı sayısı 1 milyarın üzerinde. Twitter, Linkedin, Snapchat, Telegram gibi yapıların aktif kullanıcı sayısı 600 milyonun üzerinde. En aktif kullanıcı hareketinin olduğu Twitter’da günde 500 milyonun üzerinde tweet atılıyor. Youtube’a her gün 700 bin saatin üzerinde yeni video yükleniyor, dakikada ortalama 575 Bin tweet, 65 Bin Instagram paylaşımı yapılıyor, 167 Milyon Tiktok videosu izleniyor. Üretilen bu devasa verilerin işlenerek içindeki değerli bilgi parçacıklarının çıkarılması; toplumun ne istediğini, neyden şikayet ettiğini anlamak isteyen tüm kişi ve kurumların ihtiyacı haline geldi. Bugün şirketler, markalar, ajanslar, ünlü kişiler; sosyal medyada nasıl göründüğüne önem veren herkes toplumun bir şekilde nabzını ölçmek ve buna göre kararlar almak zorunda kalıyor. Sosyal medyayı görmezlikten gelmek artık mümkün değildir.  

LİFLİ GIDALAR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ GÜÇLENDİRİYOR

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

LİFLİ GIDALAR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ GÜÇLENDİRİYOR

Alerjik hastalıkların son yıllarda artış göstermesinin bir nedeninin de lifli gıda tüketiminin azalması olduğunu biliyor muydunuz? Fastfood türevi hazır gıda tüketiminin artmasıyla birlikte bağırsakların lif yönünden fakir kaldığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akçal, lifli gıda tüketimiyle bağışıklık sisteminin güçleneceğini ve alerjik hastalıklara karşı korunma sağlanabileceğini belirtti. 

Lifli gıdaların pek çok yararlı etkisi olduğunu biliyoruz. Ancak modern hayatın getirdiği sorunlardan biri de hazır yemeklere, işlenmiş besinlere daha çok yönelmek ve beslenmede lifli gıdaların daha az yer alması. Oysaki çevre, yaşam tarzı ve beslenme faktörlerindeki değişiklikler bağışıklık sistemimizi de etkiliyor ve düzensizliğe neden olabiliyor. Dolayısıyla günlük beslenmemizde lifli gıdalara daha az yer vermemiz bağışıklık sistemimizin bundanolumsuz etkileneceği anlamına geliyor.

Beslenmenin bağışıklık sistemimizin düzgün çalışabilmesi için kritik faktörler arasında yer aldığını söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akçal, dünyada bağışıklık yetmezliğinin en yaygın nedenleri arasında kötü ve yetersiz beslenmenin yer aldığını belirterek,“Beslenmenin bağışıklık yani immün sistem üzerindeki etkisi, günümüzde çok daha önemli bir hale geldi. İmmün sistemin hücreleri, enerji elde etmenin yanı sıra enfeksiyon ajanlarına karşı tepki vermek için makro-nutrient denilen besinlere ihtiyaç duyuyor. Lifli gıdalardan zengin beslenme ise bağışıklık sistemini aktive etmede önemli bir rol oynuyor” dedi.

“LİFLER, BAĞIRSAK İÇİN KORUYUCU BARİYER OLUŞTURUYOR”

Gıdalardaki liflerin, gıdanın sindirilemeyen kısmını oluşturduğunu söyleyen Dr. Ömer Akçal, liflerinkarbonhidrat polimerleri ve oligomerleri içeren karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ve bağışıklık sistemi üzerinde doğrudan ve dolaylı etkiler gösterdiğini ifade etti. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), diyet liflerini "sindirilemeyen karbonhidratlar+ lignin" olarak tanımladığını belirten Ömer Akçal,“Tüm diyet lifleri, ince bağırsakta sindirime direnir ve kalın bağırsağa bozulmadan geçer, ancak fizikokimyasal özellikleri örneğin, çözünürlük, viskozite ve fermente edilebilirlik, farklılık gösterir. Çözünür liflerin çoğu, kimyasal yapılarına bağlı olarak bağırsaktaki iyi mikroplar (mikrobiyata) tarafından kısmen veya tamamen fermente edilebilir. Diyet liflerinin, bağırsağın vücuda zararlı maddelerin geçmesine izin vermeyen bariyer fonksiyonunu ve bağışıklık tepkilerini destekleyerek bağırsak üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir” dedi.

Çok çeşitli lif türleri olduğunun da bilgisini veren Akçal, günlük hayatımıza girmiş olan prebiyotiklerin de aslında diyet liflerinin bir alt kümesi olduğunu ve iyi mikropların büyümesini ve aktivitesini uyararak konakçıyı faydalı bir şekilde etkileyen, sindirilemeyen bir gıda maddesi olarak tanımlandığını ifade etti.

LİFLİ GIDALAR, ALERJİK HASTALIKLARA KARŞI KORUMA SAĞLIYOR

Son yıllarda diyetle alınan lif içeriği sayesinde sindirim sisteminin yönünü “alerji” ye değil “tolerans”a çevirdiği ve buna bağlı olarak alerjik hastalıklara karşı korunma sağlanabileceği fikri konuşuluyor. Ömer Akçal,klinik çalışmalara göre farklı çeşitteki lif türlerini ve kaynaklarını içeren diyet modellerinin, tek çeşit lif alımına göre alerji riskini ve yakınmalarını azaltmada daha etkili olduğunu söyleyerek, “Meta-analiz sonucunda alerjik hastalık riskinin diyet içeriğindeki lif miktarı ile orantılı olarak azaldığı bulundu.Sonuç olarak özellikle bağışıklığımızın temellerinin atıldığı erken çocukluk dönemi başta olmak üzere günlük hayatımızda lif çeşitliliğine sahip diyetlerin, bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri ve doğrudan alerjiye karşı koruyuculuğu bulunuyor” dedi.

PEKİ HANGİ BESİNLERDE LİF VAR?

Tam tahıllı buğday unu, buğday kepeği, fındık, fasulye, karnabahar, yeşil fasulye, patates, yulaf, bezelye, elma, turunçgiller, havuç, arpada bol lif bulunuyor.  Buna karşın konserve meyve ve sebzeler, posasız meyve suları, beyaz ekmek ve makarna gibi rafine veya işlenmiş yiyecekler lif bakımından fakirdir.

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:

Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, uluslararası katılımlı kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş hekimlerinin ve ilişkili sağlık personelinin en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Uluslararası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında uluslararası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, ülkemizi başarıyla temsil ederek biliminin ilerlemesine önemli bir katkı sunmuştur. Yine farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara katılımı için maddi destek sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir şekilde kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.

R2Sby Dedeman Sarıkamış Aralık sonunda kapılarını açıyor.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

DEDEMAN, YENİ MARKASI “READY TO STAY by DEDEMAN” İLE SARIKAMIŞ’TA

Türkiye’nin en büyük yerli ve milli otel zinciri Dedeman Hotels& Resorts International’ın “önce insan” ilkesi ile sürdürdüğü büyüme yolculuğunun yeni durağı Sarıkamış oldu. Yurt içinde 17, yurt dışında 2 olmak üzere toplam 19 oteli ve 9 markasıyla hizmet veren Dedeman, 2024 yılına kadar otel sayısını 50’ye çıkarma hedefi doğrultusunda bir şehrimizi daha “Dedeman Misafirperverliği” ile buluşturdu.

Dedeman Bostancı’da 16 Aralık tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde, DedemanYönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman ve DEKMAK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özmestçi ile yatırımcı firma temsilcisi Saltuk Buğrahan Budak arasında “Ready ToStay by Dedeman Sarıkamış”için imzalar atıldı. Bu iş birliği ile Sarıkamış’ın ilk uluslararası markalı oteli olan “R2Sby Dedeman Sarıkamış”, aynı zamanda Dedeman’ın yeni markasının ilk oteli olma özelliği taşıyor.

R2Sby Dedeman Sarıkamış Aralık sonunda kapılarını açıyor

Sarıkamış’ın merkezinde, asırlık Millet Bahçesi’nin yanında yer alan“R2Sby Dedeman Sarıkamış”; Aralık sonu itibariyle misafirlerini ağırlamaya başlayacak. Sarıkamış Kayak Merkezi’ne 7 dakika, tren garına 5 dakika, Kars Havalimanı’na 46 km mesafede konumlanan otel, 1+1 şeklinde planlanmış toplam 25 odası, 80 kişilik restoranı ve kayak odası ile 12 ay boyunca kesintisiz hizmet verecek.

“Sarıkamış’ı 12 ay turizm merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” 

İmza töreninde konuşan yatırımcı firma temsilcisi Saltuk Buğrahan Budak, Sarıkamış’ı Dedeman markasıyla buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek; “Kayak sporu için oldukça elverişli olan ve dünyada sadece Alpler’ degörülen toz kristal kar, ülkemizde bir tek Sarıkamış'ta mevcuttur. Sarıkamış Kayak Merkezi ayrıca sarı çam ormanlarıyla çevrili olduğundan rüzgâra karşı da korunaklı olup son derece güvenlidir. Yerli ve yabancı pek çok kayak severin gözdesi olan Sarıkamış, sahip olduğu tarihi ve doğal dokusuyla yalnızca kış aylarında değil yıl boyunca ziyaret edilebilecek bir merkezdir. Dedeman ailesiyle bizleri buluşturan bu proje ile Sarıkamış’ımızı 12 ay boyunca ziyaret edilebilecek bir turizm merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.  

“81 ilde Dedeman bayrağını dalgalandırmak istiyoruz.”

İmza töreninde konuşan Dedeman Hotels& Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, “Bu sene bizler için hareketli bir yıl oldu. Dedeman Grubu olarak birçok yenilik ve atılım gerçekleştirdik. Zincirimize katılan yeni otel projelerimizin imza ve açılış törenlerini gerçekleştirdik. Ekibimize katılan yeni arkadaşlarımız ile Dedeman ailesi her geçen gün hızla büyüyor. Bugün ise farklı bir heyecan içindeyiz. Zincirimize katılacak olan 27.otel projemiz “R2Sby Dedeman Sarıkamış”ın yönetim anlaşmasını imzalarken, aynı zamanda misafirlerimizin kısa ve uzun dönem konaklama ihtiyaçlarına temiz, güvenli ve konforlu geniş odaları ile hizmet verecek yeni markalarımızdan biri olan “READY TO STAY byDEDEMAN”ın da lansmanını da gerçekleştirmiş oluyoruz. 81 ilde Dedeman bayrağını dalgalandırma ve 50 otele ulaşma hedefimiz doğrultusunda, bölgenin potansiyeline inanan bir marka olarak, ülkemizin önemli kayak merkezlerinden biri olan Sarıkamış’a, markamızı taşıyacak ilk adımı atıyoruz.30 yılı aşkın süredir Palandöken’de edindiğimiz kış turizmi tecrübemizi Kastamonu ve Kartepe’den sonra Sarıkamış’a da taşıyacağız” dedi. 

Tarihin, doğanın ve kültürlerin buluşma noktası Sarıkamış

Tarih boyunca pek çok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapan sınır şehrimiz Kars’ın doğal güzellikleriyle dikkat çeken ilçesi Sarıkamış, tarihi dokusuyla da ülkemizin turizm potansiyeli açısından en gözde bölgelerinden biri.

“Kristal karlar diyarı” olarak anılan Sarıkamış; kayak severlerin uğrak yeri Sarıkamış Kayak Merkezi’nin yanı sıra Katherina Köşkü (Av Köşkü), Zivin Kalesi, Micingert Kalesi, Keklik Deresi, Acısu, Soğuksu ve Şırşır alanları, Doğa ve Tabiat Parkı, Turna Gölü, Asboğa Gölü, Sarıkamış’a yayılan yaylaları ve sarıçam ormanları ile dört mevsim seyahat rotalarının önemli bir durağı olarak ziyaret ediliyor. Tarihin en hazin öykülerinden birinin yazıldığı Sarıkamış Harekatı’nda hayatını kaybeden askerlerimizin anılarını yaşatan Sarıkamış Şehitliği, Şehitler Anıtı ve Panoramik Müze de yıl boyunca yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. 

Arnavutluk Bayi gruplarına uygun bir destinasyon.

HABER-TALİN ŞİRİNPINAR

Tiran - Arnavutluk

Büyük şirketler çalışanlarına motivasyon gezileri yaparlar. Tayland, Amerika, Ukrayna, Cuba, Rusya ve Avrupa’nın çeşitli ülkeleri bu destinasyonların en önemlileridir.  Ukrayna ve Rusya, savaş nedeniyle gözde bölgeler olmaktan çıktılar. Uzakdoğu ve Amerika ise hem uzak kalıyor hem de masraflı.  Avrupa yakın. İşte bu nedenle, Türkiye’nin tanınmış DMC firmalarından EXPERT Turizm, Arnavutluk’un bayi gruplarına uygun bir destinasyon olduğunu öngörerek bölgeye bir Fam Trip yani tanıtım turu düzenledi.

Gerçekten biz Türklerin aradığı her şey burada mevcut. Mesafe kısa, 1 saat 50 dakika, vize yok, kültür yakın, Türkleri çok seviyorlar, doğası, havası, insanları güzel, yemekler muhteşem, eğlencesi bol, üstelik hem kültür hem deniz kum güneş tatili yapmak mümkün, fiyatlar da çok iyi ve tüm turizm ülkelerinde olması gerektiği gibi burada da Casinolar var. 

Halkın %70’i müslüman ancak başörtülü pek göremezsiniz. Yeni nesil restoranların yemekleri modern, hatta fizyon mutfağı da bulmak mümkün.  Tiranda yerel yemekler yapan restoranlar bulmak kolay değil ama çarşı içlerinde bildiğimiz Osmanlı tencere yemekleri, börekler, köfteler ızgaralar yapan restoranlar mevcut.

5 sene önce gitmiştim Tiran’a, çok şey değişmiş. Sırada bekledikleri Avrupa Birliği şartlarına uymak için çok çalışıyorlar. Yollar, binalar, alt yapı, eğitim seferberliği, vergi reformları ve normları tamamen Avrupa Birliği ayarında olmuş.

Ülkenin nüfusu 5 milyon ama Türkiye ve diğer ülkelerde çok daha fazla Arnavut asıllı insanlar var. Türkleri ve Türk dizilerini çok seviyorlar. Diziler Türkçe oynatılıyor ve alt yazı ile veriliyor. Bu şekilde birçok kişi Türkçe öğreniyor. Özellikle sokaktaki genç kızlar, kasiyerler Türkçe konuşarak şaşırtıyorlar bizi. Zaten günlük hayatta bizimle ortak çok kelimeler var.

THY, Air Albania’nın %49’unu almış. Üstelik yönetim bizde. İşletmelerini bize bırakmasalar sanırım bir Air Bosna hezimeti daha yaşanırdı. Havaalanı da bizim kontrolümüzde, birçok büyük otellerin işletmeleri de. Arnavutluk’ta  600’e yakın Türk şirketi var. Ülkedeki tekstil, beyaz eşya, yapı hatta bankacılık sektörü de Türkiye’den.  Türkiye ile işbirliği neticesinde burada Fetö temizlenmiş ama Hollanda üzerinden yapılanarak bazı okullarda hala hakimler. Maalesef onlara dokunamıyorlar. Yollarda her yer Mercedes, her yer BMW, Wolksvagen. Lüks arabaları görünce, bu ne zenginlik diyorsunuz ama şoförümüzün anlattığı kadarıyla arabaların çoğu Avrupa ülkelerinden çalıntıymış. Eski arabaların şasi numaraları ile change yapıyorlarmış.

Ekonomide lokomotif sektör madencilik ama madenlerin hemen hepsi yabancıların elinde. Turizm de çok önemli bir sektör. “Durres” tatil bölgesinde Türkiye’den ucuza deniz kum güneş tatili yapmak mümkün. Antalya’da 4 kişilik aile 5* otelde bir haftada ulaşım hariç 100.000 TL harcarken burada uçak dahil 50-60.000 TL’ya  deniz kenarında oda-kahvaltı tatil yapabilirler. Her akşam müzikli eğlenceli restoranda yese içseler bile, içecek dahil gecede 100 Euro hesap ödemezler. 

Yeni destinasyon Arnavutluk gezisinden çıkardığımız izlenimler bunlar. İklimi ve insanı sıcak olan Arnavutluk, görülmeye değer bir ülke. Üstelik bölgeye uçak, alan transferleri, oda-kahvaltı otel, şehir turu, Türkçe rehberlik ve sigorta dahil 299 Euro’ya yapılan turlar da çok cazip. 

Yeni yılda sakin tatillerin yerini hareketli tatiller alacak.

HABER-ARTİN ŞİRİNPINAR

2023 astrolojik seyahat rehberi

Burçlara göre 2023seyahat rehberi

Burçlara göre seyahat rotaları

Bu yıl seyahat etmeyen kalmayacak

2023 yılında hangi burç hangi rotaya gidecek?

Holistik Astrolog Duygu Demir açıkladı: Yeni yılda sakin tatillerin yerini hareketli tatiller alacak

Astroloji tutkunlarına özel: 2023 yılı burçlara göre seyahat rehberi

2023 yılı gelmek üzere. Seyahat severler ve astroloji tutkunları “Yeni yılda seyahat trendleri neler olacak, hangi burç nereye seyahat edecek ve 2023’te hangi destinasyonların yıldızı yükselecek?” sorularının cevaplarını merak ediyor. Türkiye’nin Lider Seyahat Sitesi ENUYGUN,merak edenler için Holistik Astrolog Duygu Demir’in yorumlarıyla 2023 yılı için burçlara özel seyahat rehberi hazırladı.

2023 yılına girmemize çok az kaldı. Yeni bir yılın coşkusu içimizi kaplarken bir yandan da yılı planlamak üzere şimdiden düşünmeye başladık. Yeni yılın bize neler getireceğini merak ediyor,yeni tatiller ve keşifler içinse heyecanlanıyoruz. Türkiye’nin Seyahat Sitesi ENUYGUN.COM gökyüzünü rehber edinenler için Holistik Astrolog Duygu Demirile birlikteastrolojiye göre yeni yılda hangi burcu nasıl bir seyahatin beklediğini ve yeni yılda yükselecek seyahat trendlerini derleyerek burçlara özel astrolojik seyahat rehberi oluşturdu.

Doğayla iç içe aksiyon dolu tatiller bizi bekliyor

 Duygu Demir, yeni yılda çok daha hareketli tatillerin tercih edileceğini belirterek, “2023’ün ilk ayları seyahat anlamında biraz durağan geçecek olsa da 21 Mart sonrasında çok ama çok hareketli bir dönem bizleri bekliyor. Bu yıl sakin vehuzurlu tatilleri sevenler şaşıracak çünkü 2023 bol hareketli ve yeni deneyimlerle dolu seyahatlerin yılı olacak. ”dedi.

Boğa enerjisiyle yıldızı yükselen destinasyonlar ön plana çıkacak

Duygu Demir, 2023 yılında öne çıkacak destinasyonları ise şöyle sıralıyor: “Bu yıla Koç – Terazi burçlarının enerjisi ile Boğa burcunun enerjisi hâkim olacak. Haritasında Koç enerjisi yüksek olan İngiltere, Almanya, Hong Kong, Polonya ve İsrail dikkat çeken lokasyonlar olacak. Şehir bazında baktığımızdaysa Cape Town, Floransa, Napoli, Krakow, Utrecht ve Marsilya bu yılın yükselen rotaları olacak. Boğa enerjisi ile İrlanda, Küba, Güney Afrika, Kıbrıs, Rodos, Tanzanya öne çıkacak. Terazi enerjisi ise Fransa, Kanada, Çin, Japonya ile şehir olarak Lizbon, Frankfurt, Paris, Kopenhag, Johannesburg ve Antwerp’e işaret ediyor.”

Burçlara göre seyahat dönemleri

 Peki hangi burç hangi dönemlerde seyahat edecek?Duygu Demir’in 2023 seyahat öngörülerine göre, yılın ilk aylarında Koç, Kova ve Aslan burçları bolca seyahat edecek. Özellikle Koç ve Aslan burçları hem yurt içi hem de yurt dışı seyahatleri açısından bu yıl son derece şanslı olacak. 16 Mayıs’tan sonra ise Boğa, Balık ve Oğlak burçları bol bol seyahat edecek.

Bu yıl seyahat fırsatları bakımından zengin bir yıl olacak!

Duygu Demir’in astroloji yorumlarında kara yolculuğu açısından 2023’te her burcun şanslı olduğu dönemler şöyle sıralanıyor:

• Şubat ve mart aylarında İkizler burçları, nisan ve mayıs aylarında Yengeç burçları, 21 Mayıs’tan 10 Temmuz’a kadar olan dönemde ise Aslan burçları bolca kara yolculuğu yapacak. 

• 10 Temmuz – 27 Ağustos arasında Başak burçlarının, 27 Ağustos – 12 Ekim arasında ise Terazi burçlarının yolculuk enerjisi artıyor. 

• 24 Kasım’a kadar Akrep burçları, sonrasında ise Yay burçları hareket halinde olacak. Koç burçları 16 Mayıs’a kadar uzun seyahat rotalarından keyif alacak. Yurt dışına, deniz aşırı yollara, maceraya atılmak isteyecekler.

• Boğa burçları 16 Mayıs sonrasında daha hedonist keyiflerin peşine düşebilecekleri, lüksün ve konforun tadını çıkaracakları uzun yolculuklara çıkacaklar.

• İkizler burçları yılın ilk döneminde yurt içindeki rotaları tercih edecekler.

• Yengeç burçları yaz aylarında deniz kenarında olmak isteyecek ve yakınlarıyla beraber yola çıkacaklar.

Yeni yılda yerimizde duramayacak, doğayla iç içe olacağız

 Aslan burçları bu sene yaz tatiline 21 Mayıs’ta Mars’ın burçlarına geçmesiyle erkenden başlayacak.Başak burçları ise hobilerine de zaman ayırabilecekleri rotaları tercih edecek. Duygu Demir “Başaklar uzaklara gitmek, hayallerinin peşinden koşmak, yurt dışı bağlantılı tatiller yapmak isteyecekler.Terazi burçlarıysa bu sene bahar aylarıyla beraber aşktan yana şanslı olacak.” Dedi.

Demir’e göre Akrep burçları 5 Mayıs’ta burçlarındaki tutulma ile sonunda rahata kavuşacak. Ve yaz aylarını stresten uzak bir şekilde deniz kenarında geçirecek. 12 Ekim – 24 Kasım arasında ise hareketli sporlar da yapabilecekleri, bolca yürüyecekleri rotaları tercih edecekler.Yay burçları yaz aylarında konforun ön plana çıktığı, lüks seyahat rotalarını tercih ederken kış aylarına doğru ekstrem spor temasıyla öne çıkan planları tercih edecekler.

Oğlak burçlarının 2023’te itibar anlamında ilerlediğini belirten Demir“Oğlaklar, aile ve kariyer arasındaki dengeyi korumayı önemseyecekler. Bu nedenle herkesi mutlu edecek destinasyonları tercih edecekler.Kova burçları uzun süren Satürn geçişi sonrasında özgürlüğün tadını çıkarmak isteyecek ve kalplerinden geçeni takip edecekler.” dedi.

Holistik Astrolog Duygu Demir, Balık burçlarının maddi manevi bereketli oldukları bir yıl geçireceklerini ise “Yakınlarıyla samimi ilişkiler kurmayı önemseyecek ve beraberce keyif alacakları yerleri tercih edecekler.” sözleriyle ifade etti.